Giriş
(28)

Süreli mezarlık

kizil karga
Mezarlıkların bu şekilde olması daha uygun olmaz mı? Mesela bi mezarlık 100 sene falan bir ölüye tahsis edilsin sonra zamanı dolunca o mezarlık başka bir ölüye verilemez mi, bir kişi herkesten önce öldü diye sonsuza kadar aynı mezarı işgal mi edicek evler el değiştiriyor arabalar el değiştiriyor mal
Mezarlıkların bu şekilde olması daha uygun olmaz mı? Mesela bi mezarlık 100 sene falan bir ölüye tahsis edilsin sonra zamanı dolunca o mezarlık başka bir ölüye verilemez mi, bir kişi herkesten önce öldü diye sonsuza kadar aynı mezarı işgal mi edicek evler el değiştiriyor arabalar el değiştiriyor mal mülk kimseye kalmıyor ama özellikle büyük şehirlerde insanlar bir mezara yatıp sonsuza kadar orada kalabiliyorlar, her yeri mezarlık yapamayacağımıza göre yeni ölülere yer açabilmek için her mezarın bir süresi olsa olmaz mı, artık ziyaretçisi geleni gideni kimse kalmayınca başkasına yer açılsın, olamaz mı böyle bir şey mantıksız mı?
0
kizil karga
(25.06.25)
iyi de şu an yer olmamasından mütevellit çoğu mezarlık böyle çalışıyor zaten.
0
jelly bear
(25.06.25)
zaten ona benzer bisi var. (bkz: mukerrer defin)
0
buenosdias
(25.06.25)
Bilmiyordum ben iyi olmuş o zaman.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
Abi ben aynı aileden insanların aynı mezara gömülmesinden bahsetmiyorum aslında tam olarak, yani kayıtlara bakılacak mesela 100 seneyi geçmiş tüm mezarlar yeni ölüler için hazırlanacak aile vs ayrımı gözetilmeyecek her mezar herkesin mezarı olabilecek.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
ben ölülerin dikine gömülmesinden yanayım. büyük bir arazi tasarrufu sağlar.
0
yurtsuz john
(25.06.25)
Niye sadece mezar yerleriyle kısıtladın o zaman kendini?

Mülkiyet hakkı 100 seneliktir de. Olsun bitsin.
0
Mirket
(25.06.25)
Mülkiyetin yaşayan insana faydası var mezarın ölüye bi faydası yok o nedenle mezarlıklarla kısıtladım ama gelişime açık bir konu tabii bu.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
Şöyle yapılsa daha iyi olmaz mı?
Eskiden ulaşım imkanları kısıtlıymış, her şehrin köyün yanıbaşına mezarlıklar yapılmış.
Mezar ya da mezarlık konusunda yapılanların çoğunun dinimizle bir alakası yok. Çoğu şaman geleneği.
Mezarlar, şehrin çok dışında ve yapılaşmanın pek mümkün olmayacağı yerlere taşınsın, Mezar yeri satın alma olmasın. Son gelen cenaze, sıra neredeyse oraya defnedilsin ve hemen üzerine bir orman ağacı ve önüne bir küçük plaket dikilsin. 20 sene sonra o bölge orman olsun.
0
Mirket
(25.06.25)
Mirket evet abi bu da güzel bir fikir, mezarlık olayına anlamsız bir önem yüklüyoruz 2 nesil sonra kimsenin hatırlamayacağı bir organizasyon neticede, senin yönteminle ülkeye orman arazisi de kazandırmış olacağız, ziyaret eden yine gelsin etsin mezar taşı olacağına dediğin gibi bir ağaç bir de sembolik plaket oldu bitti, mis gibi.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
arkadaşlar bu kültürde mezarlık ziyareti diye bir şey var. hatta farklı kültürlerde de var. mezar başında dua etmek, duymayacak bile olsa yatan kişiyle dertleşmek, konuşmak. niye sadece ölenleri gömecek yer bitmiş gibi buna çözüm arıyorsunuz?

onca yerleşime, 90 milyona yakın nüfusa rağmen türkiye'nin %90'ı hala kırsal arazi. ölenleri gömecek yer mi bitti?

olaya biraz da duygusal açıdan bakın. ben anamın babamın kabrine gidip dua edip onları anınca huzurlu hissediyorum (aynı kabirde mükerrer defin şeklinde yatıyorlar. şimdi biri ebesinin biri anasının örekesindeki rastgele iki ağaca gidip dua mı edeyim, ya da anamla babamın yanına kim oduğunu bilmediğim bi herifi yatırsınlar, torunumun çocuğu büyük dedelerini büyük babannelerini o herifle birlikte mi ziyaret etsin?

yer kalmadıysa genişle boş arazilere doğru git. her yer boş anasını satayım.
0
kibritsuyu
(25.06.25)
Gereksiz önem yüklüyoruz diyorsunuz ama gidip de insanların tanıdıklarının mezarlarını deşmek çok da akıl karı bir iş olmaz. Neticede herkes konuya farklı yaklaşıyor. Böyle şeyleri teorikte konuşmakla pratiğe dökmek arasında devasa bir fark var.

Diğer taraftan, mezarlıklar aslında zaten zamanla kayboluyor. Dolup başka yere ikinci bir mezarlık açılınca diğeri zaman içerisinde terk ediliyor. Bu alanlar kullanılıyor. Sonsuza kadar kalmıyor aslında.

Bazı mezarlıklar içerisindeki tanınmış kişilere göre, tarihi değerine göre vs. Daha uzun süre korunuyor.

En azından isteyenler için kremasyon yaygınlaştırılsa iyi olabilir.
0
akhenaten
(25.06.25)
Kibritsuyu abi 100 sene sonrasından bahsediyorum ben, yani bi devlet büyüğü değilsek 100 sene sonra kimse ziyaretimize gelmez biraz gerçekçi olalım.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
Şu an bu kadar büyük bir sorun değil.
İleride kırsal alan azalıp, ölü sayısı artınca bir çare bulunur.
0
burfak
(25.06.25)
Yurtdışı bazı islam ülkelerinde usül böyle. Mesela Medine’deki Baki’ mezarlığı en az 1500 yıllık. Tarihi kısmı (bazı sahabe kabirleri) hariç geride kalan yerlerindeki mezarlara her 5 yılda bir yeni cenaze defnediliyor.

Bu biraz din ve kültürle alakalı bir durum. Mesela yurtdışında birçok insan yakılmayı tercih ediyor. Benim bir akrabam var. Amcanın derdi kalıcı bir mezarı olması. Diyor ki “150 yıl sonra torunumun torununun torunu merak ederse mezarımı nasıl bulacak? Yağmur, sel, deprem olur, mezar taşı falan kalmaz…” Yani herkesin bu konuda önceliği farklı.

Mesela Rize’nin birçok yerinde aileler cenazelerini kendi bahçelerine defnediyor…
0
yadigar
(25.06.25)
Yanlış anlaşılmak istemem kişisel ve ofansif bir cevap gibi olmasın ama sıradan bir insanın torunumun torununun torunu beni merak ederse diyerek dünyaya kök salmaya çalışması bence bencillik gibi biraz, dünyanın 8,5 milyar nüfusu var bi bu kadarı da gelip gitmiş, yarısı böyle düşünse işimiz var.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
istanbul’da sur içi addedilen kısımda (fatih vs) iki adımda bir sokak aralarında mezarlıklar var ya da yolun ortasında üçgen şeklinde mezarlık vs. osmanlı mezar taşlarını/şekillerini okuyabilenler anlar belki ama kimin mezarları olduğu da belli değil.

neyse, şehir planlaması pek parlak durumda değil zaten ama ben ailemin mezarında yabancıların defnedilmesini istemem. aynı aileye tahsis edilsin, tüm nesil oraya gömülsün zaten yapılan bir uygulama.
0
deartheodosia
(25.06.25)
cryopreservation da yasak olsun, o zaman.
0
gabe h coud
(25.06.25)
Cryopreservation işlemi kamusal olarak başka bireylerin hakkına girmiyor gibi bi adaletsizlik yok bence ama yaptıranlar için sınıf kini güdeceksek onu da aradan çıkarabiliriz tabii.
0
🌸kizil karga
(25.06.25)
Mezar mülkiyeti kanunu (ya da yönetmeliği) çok kısıtlayıcı. Dedem vefat ettiğinde öğrenince şok olmuştum, vasiyeti annesinin mezarına gomulmekti, bir büyük abisi oraya gömüldüğü için öyle ha diyince olmuyormuş.

Dedemin abisinin çocuklarına ulaşmamizi istediler, onların hepsi de ölmüştü. O zaman torunlarına ulaşın dediler, ama o zaman da o çocuğundan olan tüm torunların imzası gerekiyor dediler. Pratikte aynı mahallede yasamiyorsak bu mümkün değil.

Nihayetinde babaannem imza attı, babaannemin annesi ve babasının mezarına gömüldü. Alternatifimiz 3 saat mesafedeki bir ilce mezarlığına gömulmesiydi.

Sözün özü, ilgili mezara en son gomulen kişi ile bağlantılı yaşayan/yasamayan kişilere tüm mülkiyet hakkinin geçmesi bu durumu yaratıyor.

Burayı esnetseler, kalıcı çözüm olmaz belki ama epey rahatlama olur.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
yani şu mesele belki de Türkiye'nin son sıralardaki sorunlarından biridir. Merak etmeyin yıllar önce ölen kimse hakkınıza falan girmiyor. İstanbul'da abbas ağa parkı var mesala.. eskiden mezarmış yıllar içerisinde yok olunca park yapılmış. Bunun gibi yaşadığımız çoğu yer haberimiz olmada zaten mezardır. gelecekte de rant getiren bir yerse o dönemki insanlar bir çaresine bakar. ayrıca biz arap değiliz ki köklü bir mezar/ ölüye saygı kültürü var.
0
jepa
(25.06.25)
Mezarlık meselesi nasıl çözülür bilmiyorum ama artan nüfusla birlikte dünyanın pek çok yerinde bu sorun mevcut. Bu konuda Evrim Ağacı’nın bir videosunu izlemiştim sanki.
0
10551037
(25.06.25)
ya bu niye sorun oluyor ben anlamadım, dünyada 150 milyar insan yaşamış. 5-6 milyarı hala hayatta, 145 milyar insan ölmüş ve bu insanların bedenleri bir şekilde hala dünya üzerinde. hala da gömecek yer var.

yani 100 sene sonra üstüne gömülsün diye kural çıkarmasan bile 500 sene sonra, 1000 sene sonra zaten hepsi yok olacak, o zaman yaşayan adam belki orayı yerleşim yeri yapıp şimdi senin evinin olduğu yeri mezarlık yapacak. bu dediğin kendiliğinden olacak. belki şu anda evimin olduğu yerde 2000 yıl önce toplu mezar vardı. doldukça burası ölü yeri, burası da ölü yeri diye kaplaya kaplaya gitmiyoz ki zaten. bir zaman geliyor, hepsi yok oluyor, tekrar kuruluyor.
0
kibritsuyu
(26.06.25)
Bu teklifime kimsenin yanaşmamasını ve adeta yalnızlaştırılmış olmamı toplumumuzun bu tür konularda duygusal olup rasyonalist olamamasına bağlıyorum ama er ya da geç çözeceğiz bu sorunu, yok öyle deniz gören en güzel mezarları kapıp 200 sene yatmak, kimse kusura bakmayın.
0
🌸kizil karga
(26.06.25)
Yazdıklarınızdan hiç bir yakınınızi kaybetmediğinizi anlıyorum. Değil bunu savunmak aklınıza bile gelmezdi.
0
meraklitursucu
(26.06.25)
Soruya cevap değil, ama şunu getirdi aklıma :)

eksisozluk.com
0
auroraaurora
(26.06.25)
Anlatıyorum anlatıyorum hala "aynısını senin anana bacına yapsalar mutlu olur musun" sorusundan bir adım ileri gidemiyoruz. Ya güzel kardeşim senin ananın babanın mezarına siz hayattayken bir şey yapmıyoruz, sizin çocuklarınız hayattayken de bir şey yapmıyoruz, 100-200 sene sonra sizi kimse hatırlamadığında mezarınıza başkasını gömeceğiz, bu kadar. Siz ölünce çocuklarınız mezarınıza gelecek merak etmeyin, torunlarınız da gelecek ama torunlarınızın çocuğu da gelmesin bi zahmet zaten gelmezler de. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım hepimiz en fazla dedemizin mezarını ziyaret etmişizdir, aranızda kim dedesinin babasını anasını amcasını ziyaret etti de böyle hararetle savunuyor anlamıyorum doğrusu. Pes.
0
🌸kizil karga
(26.06.25)
mezarliklar satilmamali kiralanmali +1.

almanya'da 30 yil kiralaniyor. eger 30 yildan sonra tekrar kiralayan cikmazsa mezar bosaltiliyor.
0
sonsuz
(26.06.25)
işte ben de onu diyorum. ben anneannemin annesine kadar ziyaret ediyorum.onun da daha anası babasının mezarının yeri bile belli değil, arasan bulamazsın, ankara'daki iki büyük mezarlık (cebeci ve karşıyaka) arazisi içinde değiller. ankara'nın en eski mezarlığı olan cebeci asri mezarlığı'nın geçmişi 100 sene bile değil (90 sene imiş). 40-50 yıllık bakımsız mezarlar bile dümdüz olmuş. 100 sene sonra muhtemelen geriye hiçbir şey kalmaz. sen süre koymasan da doğa o süreyi otomatik olarak koyacak. o yüzden manevi olarak kimseyi "yakını süreli mezar yerinde yatıyor" düşüncesine sokup üzmenin alemi yok.

1921 yılında ölen anneannemin dedesinin mezarı odtü'nün içinde kaldı mesela, yerini biliyorum ama istesem de gidemiyorum, ormanın bir yerinde yıkılmış köy arazisinde duruyor. tam 104 sene olmuş ve mezar yeri ormanlık arazi içinde hemen hemen kaybolmuş zaten.
0
kibritsuyu
(26.06.25)
(2)

Videodaki Masanın üstündeki nostaljik büro aleti nedir?

summerof69
https://youtu.be/jVLJD4an3AM?si=5Hu7L_ENd1i1XYGdt=2m52sBuradaki kahverengi zımbırtı. Aramızdaki yaşlılar daha kolay bilebilir belki.Teşekkürler
youtu.be

Buradaki kahverengi zımbırtı. Aramızdaki yaşlılar daha kolay bilebilir belki.

Teşekkürler
0
summerof69
(23.06.25)
Facit hesap makinesini mi söylüyorsun? Kahverengi olanını hiç görmemiştim.
0
Mirket
(23.06.25)
Mirket+1
(bkz: mekanik hesap makinesi)
0
yadigar
(23.06.25)
(5)

ikinci el satışında 6 ay şartı var mı ?

nivoandmira
Merhaba, aracımı ikinci el alalı 4 ay oldu şimdi satışı söz konusu, noterden satışı yapınca 6 bin km ile 6 ay sorunu yaşar mıyım ve e devletten bakınca temmuzun sonunda mtv vergisi gözüküyor. ben mtv yi ödemeden satabilir miyim ? Şimdiden teşekkürler
Merhaba, aracımı ikinci el alalı 4 ay oldu şimdi satışı söz konusu, noterden satışı yapınca 6 bin km ile 6 ay sorunu yaşar mıyım ve e devletten bakınca temmuzun sonunda mtv vergisi gözüküyor. ben mtv yi ödemeden satabilir miyim ? Şimdiden teşekkürler
0
nivoandmira
(22.06.25)
bireyselde yasak yok. ticaride o. aynı sene içinde 3ü geçmezse satış sorun olmaz. temmuz ayına girince ödemek zorundasın
0
jelly bear
(22.06.25)
mtv ödemeyeceksen 1 temmuzdan önce satmam gerekir. 1 temmuzdan itibaren noterde borç çıkar.
0
adivar
(22.06.25)
senin araç kaç km'de? 80k km'de araç aldım 84k km oldu satar mıyım gibi bişeyse o seni ırgalamaz
0
avatar is back
(22.06.25)
O kurallar sıfır araç için. Siz zaten 2. El almışsınız.

6bin km yapma şartı yok. En az 6bin km'de olma şartı var.

Yani millet sıfır araçların fiyatını şişirmeain, stoklamasın diye var.

Eğet araç 6000 km'yi geçmişse, aldığınız gün bile satabilirsiniz.

Eğer aracı sıfır almışsanız ve satacaksanız en az 6000 km yol yapmanız yahut altı ay veklemeniz lazım. Siz 2. El almışsınız.
0
yadigar
(23.06.25)
Ben geçen sene Ağustos ayında ilk sahibinden bir araç satın aldım. Araç trafiğe çıkalı 5 ay kadar olmuştu ve 5500 km civarındaydı. Satış için 6 ayın dolması gerekiyordu veya 500 km yol yapılması lazımdı. :) 15-20 gün kadar beklemiştik.

Sen halihazırda ikinci el aldığından sorun olmaz. Vadesi geçmeden MTV'yi ödemeksizin satışı yapabilirsin ama vadesi geçtiyse noterde satış yapılamaz. Önce borcunun kapatılması lazım.
0
Lethe
(23.06.25)
(7)

Geceye ağlanacak güzel bir film tavsiyesi bırak

respect
Tenk yu
Tenk yu
0
respect
(22.06.25)
Biutiful
0
encokbenisevinnolur
(22.06.25)
Big fish
0
deckard
(22.06.25)
merhaba. iki göze iki film. i am sam, hachiko
0
libertine
(22.06.25)
mar adentro.

tam terk edildiğim döneme denk geldiydi etkisi muhakkak vardır ama abartısız bi saat filan ağladığımı hatırlıyorum.
0
der meister
(22.06.25)
Aftersun.
0
ekimoloji
(22.06.25)
The father
Manchester by the Sea,
Incendies (bu ağlatmaz belki ama son yılların en güçlü dram filmi bana kalırsa)

Türk olanlardan da eğer mağaradan çıkıp da izlemediyseniz :) ;

7. Koğuştaki Mucize
Ayla

Ayrıca biutiful ve mar adentro da kesinlikle ağlatır ama yazılmış diye yazmadım +1
0
ananiyimioguz
(22.06.25)
0
yadigar
(23.06.25)
(6)

Obama şarkısı

michael_knight
Mustafa Topaloğlu, Obama başkan seçilince onun için bir şarkı yapmıştı. Neden benden başka bu şarkıyı hatırlayan yok?Siz hatırlıyor musunuz?Sizin hatırlayıp başkalarının unuttuğu şarkılar var mı?
Mustafa Topaloğlu, Obama başkan seçilince onun için bir şarkı yapmıştı.
Neden benden başka bu şarkıyı hatırlayan yok?

Siz hatırlıyor musunuz?

Sizin hatırlayıp başkalarının unuttuğu şarkılar var mı?
0
michael_knight
(21.06.25)
Evet hatırlıyorum.
Hatta link de koyalım.
youtu.be
0
logisticsmanager
(21.06.25)
Velkam tu prezidensi unutulur mu ya
0
sanal hayvan
(21.06.25)
obama o obama velkamtu pirezidensi
0
sparkle kiddle
(21.06.25)
Hatırlamayanlar 2000 ve sonrası ise doğal. O zamanlar 5-10 yaşında olan kuşak 25'i devirdi bu sene.
0
Cesario
(21.06.25)
Maalesef sözlerini ezberim. Bazen durduk yere kafamda "Abu çi çi" nin sözleri de dönüyor. Onu da biliyorsunuz muhtemelen.

Obama parçasını millet unutmamıştır ya... Zaten duymamışlardır muhtemelen. Mesela yeğenlerim falan biliyorlar hep. Hatta bazen telefonda Topaloğlu tonlamasıyla "helloooooou" diyoruz.

Benim hatırladığım ama herkesin unuttuğu parçalar:

Metiner - Ya Sabır
İnan - Anlatmak zor
Önder - Çak kardaş
Özkancan - Tomofil
0
yadigar
(21.06.25)
Mustafa topaloğlu'nun şarkısını bilmiyorum ama ibrahim Maalouf 'un içinde obama olan bir şarkısı vardı. una rosa blanca .. çok güzel şarkıdır , dinleyin.
0
co2s2
(22.06.25)
(2)

trabzonspor

hknty
trabzon spor aldığı 7 şampiyonluğun 6 tanesini 1976 ve 1984 yılları arasında almış. o dönemde ne oldu da bu kadar yoğun şampiyonluk aldı? ve yine ne oldu da 1984'ten sonra bu başarı devam etmedi?
trabzon spor aldığı 7 şampiyonluğun 6 tanesini 1976 ve 1984 yılları arasında almış. o dönemde ne oldu da bu kadar yoğun şampiyonluk aldı? ve yine ne oldu da 1984'ten sonra bu başarı devam etmedi?
0
hknty
(20.06.25)
biraz bilgi biraz tahminle yazayım.
o zamanlar yabancı futbolcu pek yoktu ülkede. o yüzden maddi güçten çok yerel futbol kaynağının iyi olması önemliydi sanırım. trabzon alt yapısı hala bir çok futbolcu çıkarıyor.

biraz da hatırladığım ts o zamanlar çok güçlü bir savunmaya veya böyle bir taktiğe sahipti. pek az gol yerdi. istatistiklere bakmak lazım.

son olarak ahmet suat özyazıcı faktörünü de katmak lazım.

edit: misal 78-79 sezonunda 30 maçta 7 gol yemiş.
0
lazpalle
(20.06.25)
Kaleci Şenol (Güneş) gol yemiyordu. Galatasaray-Muslera faktörü gibi. Atanınla tutanın iyi olacak.
0
yadigar
(20.06.25)
(1)

Şu Arapça paragrafı matbu yazıp Türkçeye çevirebilir misiniz?

santimantal
Yapay zekaya yükledim ama pek doğru okumuyor. Ücretli sürüm kullanan belki daha iyi yaptırabilir. Kısa bir metin.https://hizliresim.com/p8x6kim
Yapay zekaya yükledim ama pek doğru okumuyor. Ücretli sürüm kullanan belki daha iyi yaptırabilir. Kısa bir metin.

hizliresim.com
0
santimantal
(20.06.25)
وقعت الزلزلة الشديدة في بكرة اليوم الثالث من ايّام التشريق من العيد الأضحى حتى انهدم بعض الأبيات وانحتّى الأشجار وهو في تسع وسبعين ومأة و ألف من هجرة النبوّة yazıyor.
Hicrî 1179 yılının Kurban Bayramı’nın üçüncü gününün erken saatlerinde, evleri yıkıp ağaçları fırlatacak ölçüde şiddetli bir deprem meydana geldi.

(Doğal zeka ve el emeği)

Anladığım kadarıyla 22 Mayıs 1766 Büyük İstanbul depreminden bahsediyor... (Gerçekten Kurban'ın 3. Günüymüş)
0
yadigar
(20.06.25)
(19)

Instagram kullanmayan insanlara inanılmaması

pembediken
Çoğu insan kullanıyor ama sanki herkes Instagram kullanmaya mecbur gibi bir tavır var. Yok diyorum yok mu niye vb soruluyor. Insanlara nasıl laf anlatılır
Çoğu insan kullanıyor ama sanki herkes Instagram kullanmaya mecbur gibi bir tavır var. Yok diyorum yok mu niye vb soruluyor. Insanlara nasıl laf anlatılır
0
pembediken
(19.06.25)
İnsanlara laf anlatılmaz, niye anlatıcan ki bu kadar basit bi konuda.

Niye diye sorulması ise ayrı mevzu, o daha normal. Sevmiyorum de geç.
0
Bruce
(19.06.25)
Bunun akabininde gel sana bir hesap açalım önerisi (ısrarı) geliyor. Ben konuyu değiştiriyorum artik.
0
Amaranta ursula
(19.06.25)
Sıklıkla başıma gelen olay.
Var da vermiyor, gizliyor, mutlaka saklayacak bir şeyleri var algısı oluşuyor sanırım.
0
Mirket
(19.06.25)
Bende yok. İnanmayanla karşılaşmadım. Millet reels atıp duruyordu diye dalgaya alıyorum soran olursa.
0
gabe h coud
(20.06.25)
İnanılmıyor ve laf da anlatılamıyor.
@amaranta ursula bahsetmiş hesap açalım ısrarı da yaşanıyor ekstra instagtramsever arkadaşlar tarafından. Ben en sonunda sıkılıp tamam dedim al da sus, verdim telefonumu bu arkadaşlarımdan birine. Açtı hesabı, öyle duruyor 7-8 sene olmuştur. Herkes rahat etti.
0
cay koy geliyorum
(20.06.25)
Senin hayatını.merak ediyorum niye bana dedikodu malzemesi vermiyorsun demenin bir yolu oldu bence bu da.
0
encokbenisevinnolur
(20.06.25)
@michael_knight gibi insanlar cok maalesef.

Instagram'in yok diye adamin aklina gelen ilk sey tecavuzden hukum giymis eski bir mahkum oldugun. Bu tip insanlara ne anlatabilirsin ki?

Insanlar genellemeyi, onyargiyi sterotyping'i acayip seviyor.
0
baldur2
(20.06.25)
Hayatımda hiç instagram kullanmadım. Stalklamak için bile hesap açmadım.

Hiç kimseye tecavüz falan etmedim bu arada.
0
runaway
(20.06.25)
Facebook, twitter, instagram, whatsapp vs. kullanmıyorum. Laf anlatamazsınız. Bu arada Allah Zuckerberg’in belasını versin.

Edit: bir cevaba binaen yazmam lazım. Ben 40 yaş altı değilim ama ailemde 40 yaş altı (9, 16, 27, 33, 38 mesela) en az beş kişi var kullanmayan. Asıl 40-60 yaş arası kadınlarda kullanmayan yok gibi bir şey… Bugün de aldatan, tacizci, mahkum, cins vs. olduk çok şükür… (Not: Bir dünya var yaşadığımız. Sadece siz ve çevrenizden ibaret değil)
0
yadigar
(20.06.25)
Mağaramdan çıkıp insan içine karışmadığım için bir kez daha mutlu oldum bazı cevapları okuyunca. Laf anlatılmaz bence çünkü insanlar gerçekten anlamak için sormuyorlar zaten. Konuyu değiştirin +1.
0
peki madem
(20.06.25)
hahaha burada da gördüğünüz üzere inanılmıyor

anlatamazsınız
0
jülsezar
(20.06.25)
Asıl tacizci-tecavüzcü, uyuşturucu satıcısı, influencer adında dolandırıcı ya da kendini pazarlayan tipler İnstagram'da. Hiç de utanmadan hayatlarını paylaşıyorlar. Karısını-kocasını aldatan da yine İnstagram'dan ya da benzeri uygulamalardan buluyor.

Ben işinde gücünde bir insan olarak herhangi bir arayış içinde de olmadığımdan İnstagram'dan uzak duruyorum. 40 değil 30 yaş altıyım. Kansere çare aramasam da zamanımı daha verimli şeylerle geçiriyorum. Bu uygulamalarda sayfa kaydırmaktansa boş duvara bakmak daha yararlı. En azından zararı yok. Birkaç yıl sonra hiçbir şeyden zevk alamayan ve odaklanma süresi gittikçe düşen bir insana dönüşmek istemiyorum.
0
gnosis
(20.06.25)
yadigar ++ hatta musk, tesla, vs. de ekliyorum üstüne.

hiç instagram kullanmadım. 5-6 sene önce bir kere açayım dedim, anında banlandı tekrar uğraşmadım. whatsapp vardı, kapattım. whatsapp kullanmıyorum diyince bön bön bakıyorlar yüzüme. şirkette mail sistemi var, hala doğum günü kutlaması, bayram tebriği, duyuru vs. yi whatsapp grubundan yapıyorlar.

bu arada twitter için xcancel uzantısını da bırakmış olayım: addons.mozilla.org
instagram, facebook için bildiğiniz bir uzantı varsa alabilirim.
0
inheritance
(20.06.25)
michael_knight gibi düşünenlerin var olduğunu görünce şok oldum.

benim de hesabım yok. çevremde olanlar da ayda yılda 1 foto 1-2 reels falan atıyorlar. instagram'ın böylesine sosyal hayata sirayet ettiğini görmek (en azından belli çevrelerde) şaşırtıcı oldu.
0
brkylmz
(20.06.25)
Michael tepkilere cevap vermemiş. Aynı fikirde olanları görmek güzel. Umarım düzelir şu kafalar.
0
🌸pembediken
(20.06.25)
benim instayi hanim "surekli karilarin kicina bakiyorsun" diye patlatti.
halbuki ben daha cok araba fotolari pesindeydim, arada kiclara bakiyordum.
neyse, kafam rahat artik, mis.
0
cooperr
(21.06.25)
@pembediken, cevap verilecek bir soru yok ki.
Ben fikrimi anlattım, eksik anlattığım bir kısım olduğunu düşünmüyorum.

Herkese tik koyup bana koymamış. Halbuki ben sorusunu ciddiye alıp cevap veren nadir kişilerdenim, diğerleri “çok haklısın kardeş, insanların çoğu salak, biz akıllıyız” tonunda laflar.
0
michael_knight
(22.06.25)
@michael kullanmayan insanlar ya şöyledir ya böyledir demek doğru Bence.
Instagram yok diyince yalan söylüyor muamelesi gördüm. Niye yok, herkes kullanıyor nasıl olmaz vb. Bu insanlara laf nasıl anlatılır ne cevap verilir diye sormuştum cevaplar da ona yönelik oldu
0
🌸pembediken
(24.06.25)
annemin arkadaşları bile instagramda artık, iyice facebook uzantısı oldu ve mide bulandırıcı bir yere dönüştü. 70 yaşındaki teyzeler de artık instagram'daysa toplumdaki bu tepki abartılı değil ya. ben de kapatıcam bu gidişle.
0
deartheodosia
(24.06.25)
(25)

İyi biri olduğunuzu düşünüyor musunuz?

sekizdokuzon
Ben elimden geleni yapıyorum ama hala farkında olmadan yaptığım ya da doğrusunu yapmaya irademin yetmediği irili ufaklı kötülükler var. Tembellik, kabalık, anlayışsızlık, yalancılık gibi meselelerde tam olarak düze çıkabilmis değilim.Siz kendinizi iyi bir insan olarak tanımlar mısınız?Teşekkürler.
Ben elimden geleni yapıyorum ama hala farkında olmadan yaptığım ya da doğrusunu yapmaya irademin yetmediği irili ufaklı kötülükler var. Tembellik, kabalık, anlayışsızlık, yalancılık gibi meselelerde tam olarak düze çıkabilmis değilim.

Siz kendinizi iyi bir insan olarak tanımlar mısınız?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(19.06.25)
Hayır.
0
Bruce
(19.06.25)
ortanin iyisi diyelim.
0
sonsuz
(19.06.25)
pamuk seker gibi birisiyim :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.06.25)
10/10
0
Amaranta ursula
(19.06.25)
kırk yılda bir gelir benim gibisi.
0
tabudeviren
(19.06.25)
Süperim. Yalan yok, sözünde durmak var. Ücretsiz yardım var. Negatiflik saçmak yok, hep neşe.

@arbre yalan atma ulan
0
Shepard
(19.06.25)
İyi tarafım da var kötü tarafım da ancak iyi tarafımın daha baskın olduğunu düşünüyorum.
0
ekimoloji
(20.06.25)
iyi biriyim. iyiler beni seviyormuşlar. hayatım boyunca hep sevilmediğimi düşünmüştüm.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(20.06.25)
Evet 10 üzerinden 9.8
0
gabe h coud
(20.06.25)
Masum değiliz hiç birimiz.

Yine de 7-8 veririm
0
ananiyimioguz
(20.06.25)
Özü sözü bir birisi olmam yeterli basli basina. Gerisi zaten bos.

Yani, sapina kadar iyiyim.
0
feastofthedamned
(20.06.25)
No
0
Cezcez
(20.06.25)
biraz acquired taste bir insanım. süperim bence. 5/7
0
cay koy geliyorum
(20.06.25)
6/10

istedigim seviyede degilim.
hepimiz default kotuyuz zaten, iyilik ogrenilen birsey ve zaman aliyor.
0
cooperr
(20.06.25)
Melek gibi evliya gibi bir şeyim… :)
0
yadigar
(20.06.25)
Eskiden iyi biri olduğumu düşünürdüm meğer değilmişim
0
grimavi
(20.06.25)
Evet iyi biriyim. Neler gördü bu gözler peheeyy
0
mor oje
(20.06.25)
Hiç kimse mutlak iyi olamaz, insanız, android değiliz.

Kendim içinse iyi bir insan olma gayretim ve niyetim çok yüksek derim.
0
Phoebe
(20.06.25)
Zarar vermemeye çalışırım, iyilik yapmaya ekstra çaba göstermem. 5/10.
0
gnosis
(20.06.25)
grimavi ve gnosis arti 1, ayni anda.
0
baldur2
(20.06.25)
Evet.

Çok iyi biriyim hem de.
0
hayirsiz
(20.06.25)
kötülük yapmam ve genelde de düşünceliyimdir. kendi halinde, çocuksu bir yapım var.

amaaa.... tersim pis olabiliyor, damarıma basılmaması lazım. ortada bir haksızlık veya suç gördüğümde deccal gibi davranabilirim.
0
art cat chocolate
(20.06.25)
Valla 'neye gore, kime gore' kartimi oynamak istiyorum. Iyilik ya da kotuluk gibi kelimeler hep muglak seyler bana gore. Net tanimi ve net aciklamasi yok- ki aslinda olmamasi da normal- bence.

Mesela en basindan baslayacak olursak tembellik neden kotu olarak algilaniyor, anlayissizligin baglami ne, yalan niye hep kotu ozellik. Atiyorum belki ben herkes kurtulsun diye kendimi feda etmek icin yalan atiyorum, bu durumda yalan iyi mi kotu mu?

Neyse, cok uzatmak istemiyorum. Ben kendimi ortada konumlandiriyorum. Yani iyilik de yok kotuluk de yok.

5/10.
0
j r r tolkien hayrani
(20.06.25)
tembelim. hareket etmek için itici güce ve motivasyona ihtiyaç duyuyorum. ilk devinimden sonra asla tembel değilim. tembelin tam aksi. her şey evden çıkana dek yani.
kabalaştım son zamanlarda.
fazla anlayışlıydım herkese karşı. hem tölere ederdim hem de her şeyi normal kabul ederdim. hem suistimal ediliyor bu tavır hem de pasif-agresif bir insan olmama sebep oluyor. bu da insanı kötü ediyor zamanla.
yalancılık taraftarı olmadım hiç ama yalancı olduğum söylendi. bazı şeyleri söylememek, atlamak, görmezden gelmek ya da unutmak yalancı olarak ifade edilmeyi gerektirir mi emin değilim. yalancı demezdim ben kendime.

ya siz deneyin elbette iyi olmayı.
ama ne yaparsanız yapın, başkalarının sizi manipüle etmelerine izin vermeyin.

bir de gerek sözlükte gerek diğer bir çok internet mecralarında bu özelliklerimiz daha büyüyor negatif manada. çevrimiçi olarak temiz içerikli mecra bulmak kolay değil ama dışarıda hala bu mümkün.
0
biseysorcaktim
(20.06.25)
Evet, kendimi iyi bir insan olarak tanımlarım. Çevremdeki insanları referans alırsam baya iyi kalıyorum.

10 üzerinden 10 kalıyorum.
0
put it in your appropriate place
(21.06.25)
(8)

koruyucusuz züber nasil 1 yil son kullanma tarihi verebiliyor?

exitmusic
merak ettiğim durumdur
merak ettiğim durumdur
0
exitmusic
(19.06.25)
Koruyucusuz oldugunu sana kim söyledi ?

Rafta bir yil durabilmesi sence mümkün mü ?
0
feastofthedamned
(19.06.25)
koruyucusuz yoğurt bile kapağı açılmadan son kullanma tarihinin üstüne 6 ay sağlam kalabiliyor. 9 yılda ise sadece suyu buharlaşmış oluyor, küflenme bozulma yok. 9 yıl boyunca oda sıcaklığında sakladığım yoğurdun 9 yıl sonunda sadece kuruyup kaldığını, en ufak bozulma, küflenme belirtisi göstermediğini 9 yıl süren bir deneyle bizzat test ettim.

koruyucu atmosferde, içinde bakteri üreyebilecek en ufak hava bile kalmadan paketleniyor. paketi açıp kontamine etmezseniz o sürelere ulaşır. ama açarsanız birkaç günde bozulur.
0
kibritsuyu
(19.06.25)
Şekerle kramelize olmuşsa (reçel, nutella gibi) ve içinde su kalmamışsa (kuru meyve gibi)... Paketli olduğu için havayla da temas etmiyor...
0
yadigar
(19.06.25)
kurutulmuş ürünlerse dayanıyor olabilirler, ben de evde köpeğime gıda kurutma makinesinde dümdüz tavuk, hindi göğüs falan kurutuyorum, düzgün kurutmuşsam uzun süre bozulmuyor normalde çok çabuk bozulacak ürünler olmasına rağmen. bence nemsizlik ve ambalaj sayesinde olabilir gerçekten katkısızsa.
0
ofelia
(19.06.25)
@kibritsuyu
Demek 2016'daki yoğurtlardan birini daha açtın... (git: 1117301)

Dolaptaki sonuncu duruyor mu hala?
0
yadigar
(19.06.25)
@yadigar

bir tanesi 2022 yılında ofisi boyatırken kazaya uğrayıp açıldı. tek kalmıştı, onu da geçenlerde açtım.
0
kibritsuyu
(19.06.25)
Pakete nitrojen basarsan da raf ömrünü uzatır.
0
kimlanbu
(19.06.25)
Sakin kibritsuyu'nun tavsiyesine uyup yogurtlari yillarca bekletmeyin, bozulmadan tüketin :)
0
feastofthedamned
(19.06.25)
(6)

The Bastard of Istanbul

krmzbvl
Ucaktayim. Yanimdaki kadin bu kitabi okuyor. Turk yazarlarin Ingilizceye cevrilmis cok baski yapmis hangi roman veya hikaye kitaplari var bildiginiz? Iclerinden ozellikle daha kolay anlasilir Ingilizceyle yazilmis olani belirtirseniz sizi severim. May the force be with you.
Ucaktayim. Yanimdaki kadin bu kitabi okuyor. Turk yazarlarin Ingilizceye cevrilmis cok baski yapmis hangi roman veya hikaye kitaplari var bildiginiz? Iclerinden ozellikle daha kolay anlasilir Ingilizceyle yazilmis olani belirtirseniz sizi severim. May the force be with you.
0
krmzbvl
(19.06.25)
Çevirileri nasıl, anlaşılır mı bilmiyorum. Ama Benim Adım Kırmızı, Kar, Masumiyet Müzesi vs, Orhan Pamuk romanlarının İngilizcesi var.

www.goodreads.com
Şöyle bir liste buldum. (Goodreads'de herhangi bir kitabın İngilizce edisyonunun sayfasını açtıktan sonra community reviews'a gidin, filters > Reviews of this edition işaretleyin, İngilizcesini okuyanların yorumları sıralanacak.)
0
kobuzchu kiz
(19.06.25)
aklıma ilk bu kitap geldi ve doğru çıktı

www.pandora.com.tr

aziz nesin kitapları çok sayıda dile çevrildi onu biliyorum. orhan pamuk da aynı şekilde.
0
yurtsuz john
(19.06.25)
Bildiğim kadarı ile Elif Şafak kitapları İngilizce yazıyor sonra Türkçeye tercüme ediliyor. Saatleri Ayarlama Enstitüsü İngilizceye çevrildi birkaç yıl önce ama biraz bakmıştım dilin büyüsü kaybolmuş ne yazık ki.
0
peki madem
(19.06.25)
Evet, Elif Şafak kendisi ingilizce yazıyor kitaplarını. Çeviri değiller.

Orhan Pamuk ve Yaşar Kemal çevirilerinin iyi olduğunu duymuştum.
0
yadigar
(19.06.25)
Pamuk cevirilerini Victoria Holbrook yapti, cok iyi ceviriler. Tanpınar cevirilerinin de iyi oldugunu duydum. Ama kolay anlasilir bir İngilizce olmasi icin Türkce metnin de "kolay anlasilir" olmasi gerekiyor. Tutunamayanlar'ı kolay anlasilir bir İngilizce ile cevirsin gariban cevirmen, degil mi ama?
0
deckard
(19.06.25)
Orhan pamuk
Ahmet hamdi Tanpinar
Elif shafak

En populerler bunlar.
0
baldur2
(20.06.25)
(3)

Tatil/tur firmasıyla balkan gezisi yapmış olanlara bir soru?

yadigar
Türkiye'nin en bilindik tur firmalarından birinin bir haftalık vizesiz balkan ülkeleri turunu gözüme kestirdim. Eşimle katılmayı düşünüyoruz.En son tur firmasıyla karadeniz gezisine katılmıştık. Tur otobüsü 4 gün boyunca yolda hep son ses oyun havası açtı. Ama adeta kulüpteymiş gibi, kulak patlatan
Türkiye'nin en bilindik tur firmalarından birinin bir haftalık vizesiz balkan ülkeleri turunu gözüme kestirdim. Eşimle katılmayı düşünüyoruz.

En son tur firmasıyla karadeniz gezisine katılmıştık. Tur otobüsü 4 gün boyunca yolda hep son ses oyun havası açtı. Ama adeta kulüpteymiş gibi, kulak patlatan cinsten. Millet koridorda göbek atmaya doymadı. Bir sefer rica ettik sesin rahatsız edici olmayan seviyeye indirilmesi için. Diğer yolculardan kavga çıkaran oldu. "Tahammül edemeyeceksek niye turla gelmişiz?" Vs. Vs.

Türk firmaları turlarında bu hep böyle midir? Tur boyunca her gün, tüm şehirlerarası otobüs transferlerinde son ses müzik açılıp göbek mi atılır? Balkan turlarında da durum aynı mıdır? Kararımızı buna göre vereceğiz..
0
yadigar
(17.06.25)
Rehber önemli sanırım, benim katıldığım son turda böyle müzik çalıp oynama olmadı ama maalesef turda saçmasapan tipler vardı. En arka sırada 4 ergen kendi kendine şarkı söyleyip durdu.
Balkan turlarında bazı güzergahlar çok kötü ayarlanıyor, mesela gidiş dönüş aynı şehir olunca boşu boşuna fazladan yol gidiyorsunuz. Ona da dikkat edebilirsiniz.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(17.06.25)
2023’te katılmıştım baştan başa balkan turuna. Balkan gecesi dışında müzik duymadım ben. Hiç otobüs yolculuklarında o şekil bir durum yaşanmadı. Zaten rehber otobüs içinde de dışında da kendisi anlatıyor bişeyler.
Bu turdan ziyade katılımcıların isteği ile olabilecek bir şey diye düşünüyorum.

tatil sitelerinde gördüğün balkan turlarını düzenleyen zaten toplam 2-3 farklı firma var. Yani Firmalar tatil siteleri aracılığıyla tur satışı yapıyor.
0
ezkaza
(17.06.25)
Hangi turla katılmıştınız? Reklam olmaz sanırım, ets için soruyorum ben. Kendilerini arayıp sorsam verecekleri cevaba güvenmiyorum.
0
🌸yadigar
(18.06.25)
(15)

ehliyette manuel mi otomatik mi?

mark greg sputnik
iyi akşamlar,diğer soruyu görünce aklıma geldi. 31 yaşındayım, ehliyetim yok ama ilk fırsatta almayı istiyorum. araç kullanamadan ölürsem üzülürüm. gerçekte sürüş deneyimim kısıtlı olsa da arabalara uzak birisi sayılmam. bir yanım diyor ki manuel al. zaten acelen yok yani bu yaşa kadar almadın gerek
iyi akşamlar,

diğer soruyu görünce aklıma geldi. 31 yaşındayım, ehliyetim yok ama ilk fırsatta almayı istiyorum. araç kullanamadan ölürsem üzülürüm. gerçekte sürüş deneyimim kısıtlı olsa da arabalara uzak birisi sayılmam.

bir yanım diyor ki manuel al. zaten acelen yok yani bu yaşa kadar almadın gerekirse tekrar deneyip alırsın ne olacak. manuel alırsan her türlü arabayı sürersin, zaten muhtemelen kendine ait araban hiçbir zaman olmayacak, başkalarınınkini kullanırken daha fazla esneklik sağlar. atıyorum yarın bi gün ihtiyaç olur, arkadaşına soracak olursun, arabası manuel çıkar vs...

diğer yanım da hiç amelelik yapma manuel mi kaldı al otomatiği bak dalgana diyor.

şu noktada siz ne dersiniz? dediğim gibi önümüzdeki en az beş yıl içerisinde araç sahibi olacağımı öngörmüyorum, mevcut ekonomide aylık gelirim 200 bin lirayı geçmediği sürece (söylerken bile gülme geldi) araba filan da almam zaten. ben daha ziyade işte ihtiyaç olursa sürebileyim, herhangi bir tanıdığın arabasına gta'daki gibi enter'a basmak suretiyle şoförü aşağı atabileyim, benzinli tekerlekli kapılar açılsın derdindeyim.

avantaj/dezavantaj olarak değerlendirseniz şu aşamada hangisini önerirsiniz? 2026-2027 senesinde manuel ehliyet almak lüzumsuz bir "hipster" girişimi mi olur yoksa "la sen zaten fakirsin en fazla lada samara'ya binersin, ona da otomatik olmaz, manuelden devam" mı dersiniz?
0
mark greg sputnik
(17.06.25)
İmkanınız varsa manuel vites araç kullanmayı öğrenin. Ehliyeti ise hangisinden alırsanız alın bence.
0
yadigar
(17.06.25)
@yadigar, hocam ayrıca araç kullanımı konusunda tecrübe edinme şansım yok maalesef. düşünüyorum bana arabasını kim verir diye, onlar da zaten meşhur otomatik faresi. yani eğer "manuel vites araç kullanmayı öğrenin" diyorsanız bunu kursta yapmam gerekir. soruyu biraz da ondan sordum zaten. etrafımda ne kadar arabası olan varsa woke oldu, hepsi otomatik kullanıyor. manuel için kurs şart. dediğim gibi ehliyeti alma konusunda acelem yok, gerçi mevzuatı bilmiyorum ama hani bir geçemem iki geçemem üçüncüde geçtiğim sürece çok sorun değil, ben bilerek ve hakkıyla almak istiyorum sadece.
0
🌸mark greg sputnik
(17.06.25)
Manuel öğren. Otomatik kolay ama manuel öğrenirsen otomatik zaten cepte. Hatta eski bir manuelde öğren tofaş falan gibi.
0
runaway
(17.06.25)
Manuel araç üretmeyi bırakan markalar var artık manuel araç tabusunun yıkılması lazım bence otomatik al geç, ben ilk aracım dışında hep otomatik araç aldım çevremde herkes otomatik kullanıyor şirket araçları bile otomatik, bugün ehliyet alsam otomatik alırdım insanlar neden ehliyetin manuel olması konusunda ısrarcı anlamak çok zor, benim duyduğum en enteresan argüman "abi ya lazım olursa" şeklinde, neye lazım olacak o da belli değil birinden arabasını alacak olsam herkesin aracı otomatik araba kiralayacak olsam kiralık araçlar otomatik, neye lazım olacak bu manuel bilemiyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.06.25)
Yüz yıldır manuel kullaniyorum; otomatik al geç, manuel gereksiz
0
abuzer
(17.06.25)
Cevabınıza binaen ekliyorum:

Manuel vites için kursta öğrendiğiniz asla yetmeyecek. Düzenli kullanmadan oturtamıyorsunuz. O yüzden "otomatik alın, geçin" diyorum.
0
yadigar
(17.06.25)
Türkiye'de otomatik araba kullanırsın tahminen. Avrupa'da manuel de aşırı yaygın.(Ucuzluk, sağlamlık, eski araba kullanma sebepleriyle)

Modern manueller süper. Kursta tahminen yeni bir hyunda i20 vardır ve yokuş kalkış desteği olan bi manuel ile zorluk yaşamazsın zor diyen falan olursa dinleme. Tek sıkıntı yokuş, o da yeni arabalarda çözüldü.
0
nhk ni youkosu
(17.06.25)
manuel arabalar daha ucuz. araba almayı planlıyorsanız aradaki fark sizin için belirleyici olabilir. ama uzun süre araba almayacaksanız ve çevrenizdeki otomatiklerle, kiralık otomatiklerle vs. devam edecekseniz manuel almanın anlamı hiç yok, bu senaryoda zaten kısa sürede körelecek manuel kullanma beceriniz.
0
matlii
(17.06.25)
Manuelden ehliyet, otomatik araç almaktan yanayım.
0
ekimoloji
(17.06.25)
Biir gün 3 metre bile olsa manuel sürmeniz gerekirse manuel ehliyeti almak daha mantıklı. Belli olmaz biri gelip "şu arabayı bi çekebilir misin" dese en azından kaldırırsınız arabayı. Otomatik ehliyet alırsanız manuelle ilgili hiçbir fikriniz olmaz.
Bence en azından fikrinin olması açısından manuel ehliyet almak daha mantıklı. Ama araba alınacaksa da tabi ki otomatik.
0
anatomik
(17.06.25)
Kesinlikle manuel ehliyet alın. Belki iş değişikliği olur şirket aracı kullanmak durumunda kalırsın
0
duyuruuser
(17.06.25)
otomatik ehliyetim var. 8 sene once falan bir kez ehliyet almadan once manuel kullanmayi denemistim kullanmistim ama o zamandan beri de ihtiyacim olmadi haliyle. normal sartlarda artik otomatik kullanmamanin hicbir sebebi yok.

> işte ihtiyaç olursa sürebileyim, herhangi bir tanıdığın arabasına gta'daki gibi enter'a basmak suretiyle şoförü aşağı atabileyim

ama araba kullanmaniz gereken bir is vs olacaksa manual almak daha mantikli olabilir.
0
aguen
(17.06.25)
Manuel elbette. Hayatın ne getireceğini bilemeyiz.
0
duguit
(18.06.25)
manuel ehliyet otomatik arac +1

ayrica manuel ogrendikten sonra unutulan birsey degil, bisiklete binmeyi bilen adam 10 sene binmese bir daha binemiyor mu?
0
cooperr
(18.06.25)
trafik tecrübesi anlamında manuel/otomatik çok farketmiyor.
elbette dur, kalk, yarım debriyaj, yavaş gitmek, geri kaçırmamak gibi şeyler var ve bunlar çoğunlukla manuel'i ilgilendiren şeyler ancak otomatik de alsanız manuel de bu bahsettiğim teknik şeyler dışında trafik ve yol tecrübesi edinmeniz gerekecek.

bu saydığım şeyleri öğrenmek ise o kadar da zor değil. özellikle genç ve temiz bir manuel araçta söylediğim çoğu şey problem değil.

manuel araba kullanabilen otomatik de kullanır bu doğru. ben biraz pimpirikliyim, ilk otomatik araba kullanacağım zaman sürücü kursundan bi ya da iki saatlik ders almıştım. hem trafik tecrübesi, hem park hem diğer şeyleri çalışmak için. sandım ki öğrenene dek biraz zaman geçecek. ben diyeyim 15 siz deyin 25dk içinde manuel/otomatik arasında bir fark kalmadı sürüşte. manuelden otomatiğe geçmek yalnızca yarım saat tuttu yani.

ben emanet/kiralık bir sürü araba kullandım. tercihim otomatik ama hep olmuyor. mesela bir yerde araba kiralayacaktım mevcut otomatik, manuelin neredeyse iki katıydı (kiralık arabalarda çoğunlukla manueller ucuzdur ama fark büyük değildir)

bir kaç kez başıma geldi araç sürebilen var mı, şuraya gitmesi gerekiyor şeklinde sürebilenler vardı ama ben dışında otomatik biliyorlardı.

bence manuel ehliyet alın. sürebileceğiniz araba sayısı iki katına çıksın.

kendi aracınız olsaydı o zaman zaten başka araçları sürmeniz gerekmeyecekti. o yüzden manuelle uğraşmaya gerek yok derdik ama sizin aracınız yok.

bir de, her ne kadar otomatik araba kullanmak rahat ve konforlu olsa da, bazen (sıklıkla) manuel araba kullanımını özlüyorum.
0
biseysorcaktim
(18.06.25)
(20)

meslekte 9.senem ve sıkıldım

Gradient_tabanlı_mor
mobil uygulama geliştirme uzmanıyım. özel bir şirkette remote çalışıyorum. bebeğim var bir de küçük. maaşımdan memnunum ama sıkıldım sanırım. biraz da bebekle özel sektör çalışanı olmak zor. sabahları parka götürmek istiyorum mesela ama toplantı oluyor filan. sürekli izin almak durumundayım çocuğun
mobil uygulama geliştirme uzmanıyım. özel bir şirkette remote çalışıyorum. bebeğim var bir de küçük.

maaşımdan memnunum ama sıkıldım sanırım. biraz da bebekle özel sektör çalışanı olmak zor. sabahları parka götürmek istiyorum mesela ama toplantı oluyor filan. sürekli izin almak durumundayım çocuğun aşısı hastalığı vs.

mesleğimi seviyorum ama işte çalışmaktan sıkıldım galiba. emekliliğe kadar böyle çalışacağımı düşününce daralıyorum. kendi işimi yapabilsem keşke. ama ne yapacağımı bilmiyorum. benim yerimde olsanız ne yapardınız? akademisyen mi olayım, trendyolda tişört mü satayım, oyun yapıp steame mi atayım kafam karışık.
0
Gradient_tabanlı_mor
(17.06.25)
Yani ilk akla gelen zaten uzmani oldugunuz mobil uygulama gelistirme alani. Ancak bana oyun yapip oradan para kazanma fikri biraz hayal gibi geliyor. Herkesin aklinda olan birsey, sadece gelistirme emegi var, telifle alakali pek durumu yok. Hal boyle olunca buyuk rekabet oluyor. Buyuk topluluk gerektiren uygulamalarda da gene ustesinden gelinmesi zor durumlar var. Bana en guzeli kendi yan uzmanligin gibi bir konuda, emek gerektiren seylerle yapilan uygulamalar boyle tek calisacak kisiler icin mantikli geliyor. Ya da nis alanlar olabilir, mesela ben para vermem kolay kolay uygulamaya ama bulundugum ulkenin ehliyet teori sinavini gecmem icin vermem gerekti. Cok is yapacak bir alan degil ama boyle orta seviye birkac uygulamayla getiri saglanabilir, tabii biliyorsunuzdur bu aralar hic populer bir para kazanma yontemi olarak gorulmuyor.
0
mbond
(17.06.25)
@mbond uygulama yapıp para kazanma fikri de bana gerçekçi gelmiyor maalesef. yani kazanılır ama bir maaşımı çıkarmaz mesela.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(17.06.25)
Rahat batmis, olay bundan ibaret. 3 5 gun izin al ortadan kaybol, duzelirsin.
0
Shepard
(17.06.25)
remote iş mis gibi. akademisyenlik eziyet ve az maaş demek.

ha güzel bi fikrin varsa otur yap tabii ki ama yoksa da şu an iyi bi yerdesin zaten.
0
jelly bear
(17.06.25)
kendi uygulamanızı geliştirmek gibi, saatsiz çalışabileceğiniz bir iş yoksa, bebeğinizle her iş size sıkıcı gelecektir.
0
co2s2
(17.06.25)
rahatlık başa bela gerçekten.
0
koela
(17.06.25)
gören de, herkes sabah evden çıkarken bebeğini parka götürebiliyor zanneder.

arkadaşlar, ne yazık ki sabah 9 akşam 6 çalışmamız gerekiyor babadan zengin değilseniz.
0
co2s2
(17.06.25)
Rahat batmış ki olur arada.
Dünyada çalışanların yüzde 99u zaten dediğiniz şekilde yaşıyor ki siz bir de evden calisiyorsunuz.

Sizin yerinizde olsam calismaya devam ederdim. Loto falan kazanmadigim sürece de bu degismezdi.

Akademi falan gerçekten dert aramak olur. Maaşları da sizi asla tatmin etmez.
0
logisticsmanager
(17.06.25)
Cok ilginc ben de mobil gelistiriciyim (iOS) 10 yil civari bir tecrubem var ve 2.5 yasinda kizim var.

Dostum sana kotu haber verecegim eger kendi basina bir seylere atilmak istiyorsan artik gec kaldin. Cocugun olduktan sonra bu tarz seyler daha zor. En azindan onundeki 3-4 senelik kisim icin kesin oyle.

Tabi kosede yuksek miktarda seni 2 yil falan goturecek birikimin varsa orasi ayri.

Ana konuya gelirsek hayat boyle hocam yapacak bisey yok. Yine evinden calisiyorsun mesain bitince direk cocuguna kavusuyorsun. Yol cekmene gerek yok. Iyi yerden bakmak lazim.
0
nuevo
(17.06.25)
Benim de meslekte 10. yılım mobil developer olarak başlayıp product tarafında buldum kendimi. Ben de sıkılıyorum bir ara doktoraya başvursam mı dedim ama profesör bile benim kadar kazanmazken, single mom olarak kıpırdama lüksümün olmadığını düşünüyorum. Dört sene de doktoraya odaklansam çocuğa hiç vakit ayıramayacağım zaten.
İş bağlayabilecek çevreniz varsa, risk alabilecek durumda iseniz, ux tarafını da hallederim diyorsanız kendi şirketinizi kurabilirsiniz.
0
cilekli pasta
(17.06.25)
Çocuk + remote çalışma çoğu insanın hayali. Bir de böyle düşün.

Akademisyenlikten kasıt meslek yüksekokulunda bir iki gün yazılım dersi vermese olur. 2 gün gidersin şimdiki maaşının yarısı veya üçte birini alırsın ama kafan rahat olur. Yok devlet üniversitesi diyorsan torpil, vakıf üni dersen hakkınla girersin (doktora sonrası) ama 5 gün gidersin profların bile girdiği çıktığı saatlere kartları üzerinden bakılıyor takip ediliyor.
0
nhk ni youkosu
(17.06.25)
Bence mevcut sürecin rutinliği ve sıkıcılığından ötürü sorun olmuş. Maaşlı haftada 40 saat 5 gün çalışıyorsan, kendi işinde haftada 7 gün 70-80 saat çalışırsın. Kendi işini yapmak demek haftada 2-3 gün rahat ve esnek şekilde eğlenceli çalışmak demek değil ki.

- Akademisyen olmak: uzaktan çalışma imkanını tamamen çöpe atmak, her gün işe gidip gelmek, bebek için bakıcı tutmak demek. Maaşını düşürmek, ekstra birçok harcama yapmak anlamına gelir.

- Trendyolda tişört satmak: aylarca düzgün para kazanamamak, cepten harcamak; "keşke maaşlı işimi bırakmasaydım kaybım büyük oldu" demek.

Davulun sesi dışarıdan hoş gelir, insan önce elinin altındakinin kıymetini bilmeli. "Uzaktan çalışabilme" o kadar büyük bir nimet ki, parasal karşılığı yok. Hangi sektörde bu imkan var ve dünyada herhangi bir noktadan hizmet verilebiliyor. Hangi sektörde y.dışı imkanı bu kadar geniş, maddi olanaklar ülke şartlarında iyi, y.içi Linkedin tarzı platformlardan aramasan da iş önerisi geliyor vs. Hangi sektörde kendi işini kurmak iyi bir fikrin ve motivasyonun varsa bu kadar kolay; sermayen bir adet bilgisayar.

- Oyun geliştirmek: buna olumlu bakarım. İş saati dışında geliştirme yapıp maddi karşılığı alınmaya çalışılabilir. Maaş gibi olmaz, ek gelir gözüyle bakmalı. Sürekliliğinin olacağını düşünmüyorum ama belli olmaz. Bakarsın 1-2 oyunla piyasaya girer, işleri büyütürsün.

Aileden ciddi bir varlık kalmıyorsa çalışmak zorundasın/zorundayız. Senin sorunun burada. Bu fikirle barışık olmak lazım.

Soruna cevap: Yerinde olsam işime gücüme bakarım. Çocuğun da varmış gelecekteki masraflarına yönelik şimdiden nakit akışı sağlayacak yatırımlar planlarım. Yazılım sektörü motivasyon gerektirdiği için sıkılınan noktada tatile çıkmak, yenilenmek lazım. Bununla başlayabilirsin.
0
Lethe
(17.06.25)
''eskiden başkasının işini yapıyordum, cumartesi günleri bile çalışıyordum.
şimdi kendi işimi yapıyorum, artık pazarları da çalışıyorum.''

bence sıkılmışsınız biraz. sunduğunuz alternatifler bunu düşündürüyor. akademisyen olmaya çalışırken de çocuğunuzla sabah parka gidemeyeceksiniz ki... iş değiştirmeyi düşünebilirsiniz yine kendi alanınızda.
0
elorelia
(17.06.25)
yalnız değilsin hepimiz bu hayattan bıkmış durumdayız ama malesef ya komple işi bırakıp sadece çocuğunla ilgileneceksin ki o durumda para kazanamayacaksın ve işten uzaklaşacaksın ya da bu şekilde devam. birçok kadının uzaktan çalışma şansı olmadığı için kariyer hayatı bitiyor. sen şanslı olansın.
0
turuncu tonlarda
(17.06.25)
size tavsiye verebilecek konumda değilim, tek söyleyeceğim bu tip konularda bu platforma danışmamanız olur.

lafta çok akıllılar ama gerçekte buradaki çoğu tipitipin akboylardan farkı yok. bir ebeveyn olarak çocuğunuzu parka götürmek filan istemişsiniz haşa ne haddinize, onlar günde 10 saat çalışıyor, o zaman normal olan bu, siz de çoluğunuzu çocuğunuzu göremeden yaşayıp ölün. bundan şikayet ediyorsanız rahat batmış demektir. kafaları bu kadarına çalışıyor.

velhasıl ne yaparsanız yapın ama buradaki yarısı akıl sağlığı bozuk, diğer yarısı boş beleş tiplerin önerilerini dikkate almayın. istisnası muhakkak vardır herkes üstüne alınmasın ama burası böyle artık. adama "günde 12 saat çalışıp sadece aç karnını doyurabilmek adil değildir, insanca değildir" diyorsun, "sen iş hayatını bilmiyorsun yeğenim" diyor sanki bu geçerli bir argümanmış gibi.

velhasıl gidip kendi sektörünüzdeki benzer durumdaki insanlarla filan konuşmaya çalışın derim, yani en azından sizin seviyenizde ve sizi anlayabilecek insanlar olsun. buraya sorarsanız sadece sinirlendiğinizle kalırsınız.
0
mark greg sputnik
(17.06.25)
sen alakaya çay demleyen işsiz 31cibaşını dinleme ablacım. evvelce de konuşmuştuk çocuğun büyüsün o zaman işi bırakmayı düşünürsün. şimdi bi şey yapacaksan ek iş olarak yap. ve tatile çık +1
0
lambırcek
(17.06.25)
-Maaşınızdan memnun musunuz, yetiyor mu, tatmin ediyor mu, düzgün yatıyor mu?

-İş yerinde yönetici, iş arkadaşı vs. sinirlerinizi zıplatan, mobbing yapan, gününüzü berbat eden var mı?

-İşinizin aşırı stresli son yetiştirme tarihleri (deadline), fazla mesaileri, seyahatleri var mı?

-İbadet, kılık kıyafet vs. temel haklarınıza yahut kişisel yaşamınıza müdahale var mı?

-Ssk, izin vs. özlük haklarınız var mı?

-İşyeri evinize çok uzak mı?

Bu sorulardaki sorunlardan herhangi biri mevcut değilse, iş değiştirmek pek mantıklı değil.

Sizin anlattığınız kadarıyla, çok da problem yok. Rutine bağlamanız sıkmış biraz. Hobi, tatil falan katın araya. Toparlarsınız kendinizi... Bahsettiğiniz alternatifler çocukla daha zor.
0
yadigar
(17.06.25)
ayy rahat batmis tatlim diyenler memur zihniyetli, azicik asim kaygisiz basim tayfa.

icindeki sikintiyi anliyorum, bende benzer seyler yasadim sektorde 10. sene itibariyle ve bazi radikal kararlar vermek zorunda kaldim. seninki buyume sancisi diyebiliriz, herkes onune koyulan kum havuzuyla yetinmek zorunda degil.

once "maas" adi altinda verilen uyusturucuyu birakman lazim. ayni isi yapmaya devam edebilirsin ama bir sirket ac, fatura kes, 8-6 duzenini kir. cashflow sagladiktan sonra ya yan sektorlere gecilir (ki ben bunu yapmaya calisiyorum) ya da bambaska sektorlere dalinabilir. orasi artik senin yeteneklerine bagli.
0
cooperr
(17.06.25)
@edmond honda,

benim nefretim çalışıp düzenini kurmuş insanlara değil, işten bunaldığını söyleyen bir anne/babaya sanki küfretmiş gibi davranıp onu aşağı çekmeye çalışanlara. bir insan DOKUZ SENE aynı işi yapıp sıkılabilir, çocuğuna ya da kendisine vakit ayıramadığını düşünebilir. senin kafan basmıyor olabilir, o senin bileceğin iş.

sen önce bir okuduğunu anla, sonra aklınca laf sokmaya çalışırsın.
0
mark greg sputnik
(17.06.25)
bir sürü cevap var, söylenmiş olabilir ama remote çalışmak ilk zamanlar iyi gelse de uzun zamanda kötü bir şey bence. hiç sosyalleşmemek insanı bitiriyor.
0
ravenudon
(17.06.25)
(19)

uykuya nasil geciyorsunuz

sparkle kiddle
Merhaba,Uykuya geçişi nasil gercekleştiriyorsunuz?oncesinde ya da esnasinda rutinleriniz var mi?disimi fircalarim, yatmadan 15 dakika önce haslama patates yerim, uyurken x hayal ederim, sol elimi sortumun icine sokarim, mutlaka sagima doner burnumdan nefes alirim vs. vs. vs.NASİL UYUYORSUNUZ?
Merhaba,

Uykuya geçişi nasil gercekleştiriyorsunuz?
oncesinde ya da esnasinda rutinleriniz var mi?

disimi fircalarim, yatmadan 15 dakika önce haslama patates yerim, uyurken x hayal ederim, sol elimi sortumun icine sokarim, mutlaka sagima doner burnumdan nefes alirim vs. vs. vs.

NASİL UYUYORSUNUZ?
0
sparkle kiddle
(12.06.25)
Müzik, podcast ve muhakkak ki sağa dönerek uyurum.
0
olaylar olaylar
(12.06.25)
Kafamı koyduğum yastıklar dışında bi tane yanımda duran yastığım var, bir keresinde tatile giderken evde unuttuğumu fark edip 200 km yolu geri dönüp almıştım, o yastık olmadan uyuyamayacağıma kendimi inandırdığım için her zaman yanımda olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.06.25)
ay uyku saatim gelmiş deyip telefonu kenara koyuyorum ve 3 dakika içinde uyumuş oluyorum. Sabah da uyanıyorum :( Arası yok. uyuma çabası yok. dümdüz.
0
a perfect lie
(12.06.25)
Bir yandan oyun oynuyorum, bir yandan da X'de space sohbetlerini dinliyorum. Sohbetler bir süre sonra ninni yerine geçiyor.
Genellikle sağa dönerek uyurum.
0
pro9it9is9
(12.06.25)
Duş alıyorum, dişlerimi fırçalıyorum, kremlerini sürüyorum, pijamalarımı giyiyorum, 5-10 sayfa kitap okuyup uyuyorum.
0
rock n roll
(12.06.25)
youtube'dan bir video açıp arkaplanda dinlerken, yastık kafayla kol arasında sağa ya da sola yatık şekilde 6 7 dönüşten sonra tam uykuya dalmadan sesi kapatıp öyle dalıyorum. uyumaya çalışırken gerçeklikle hiçbir bağı olmayan bir şeyler düşünmem lazım yoksa ya kızacak bir şey buluyorum ya heyecanlanacak bir şey ve uykum kaçıyor.
0
beyfendi
(12.06.25)
Hiç pijama giymedim uyumak için fazla sıcak ve rahatsız edici. Sadece trunk giyerim. Üstüme de yorgan alamam. Pike kışın da ince battaniye. Sağıma yatıyorum. Hiç solda uyumadım. Uykuya geçemem o tarafta. Uyku için yatağa giriyorum. Telefonla uğraşmam. Uyuyamazsam meditasyon yaparım.
0
gabe h coud
(12.06.25)
Yastığa 10cm kala kafamı koyup sabah alarmıyla uyanırım.
0
kimlanbu
(12.06.25)
Sesli kitap. Telefon hafızasında ses dosyası. (Uçak modu) Uykum varsa 11, yoksa 27 dk. içinde kapanmaya ayarlıyorum. Senelerdir aynı sesli kitap. Tekrar tekrar. (Uzunluğu 60 saat civarı) Her gece hatırladığım yere dönüp oradan devam ediyorum.

Aşırı kilo ve reflüden ötürü yarı oturur halde uyuyorum.
0
yadigar
(12.06.25)
Tek rutinim dişlerimi fırçalayıp su içmek.
Genelde 5dk olmadan uykuya dalıyorum. Bazen 1-2 dk. Aklım çok doluysa ya da burun deliklerim tıkalıysa eğer max 10dk.

Edit: Aaa ben de pijamın cebi yoksa elimi pijamamın içine cep hizasına koyarım. Ama bu alışkanlığı bırakmak üzereyim.
0
Amaranta ursula
(12.06.25)
Birseyler dinleyerek uykuya daliyorum. Sessiz ortamda calisamam ve uyuyamam.
0
deckard
(12.06.25)
Dişimi fırçalıyorum, yatak giysim günlük giysimden ayrı oluyor ama çok uyku rutini olarak da yapmıyorum bunları. Amacım bu değil en azından. Teknik olarak uyku rutini gerçi evet. :D böyle uyuyorum.
0
akhenaten
(12.06.25)
Narkolepsi hastasıyım. Eskiden daha düzenliydim. Dişimi fırçalar, her gün aynı saatte yatağımda okur, başımı yastığa koyunca uyurdum.

Şimdi düzenim kaçtı, pijama giyip yatağa gidebilirsem seviniyorum. Yoksa genele kanepede uyuyakalıyorum. Gece uyanırsam sürünerek yatağa geçiyorum. Uyanamazsam bakıyorum sabah olmuş, ışıklar açık, her yer darma duman toplanmamış. Ders çalışıyorsam masada uyumuşluğum da çok :/
0
strawberry first
(12.06.25)
psikiyatristin verdiği cedrina. süper bir şey alışkanlık yaptı. nasıl bırakacağım veya bırakınca nasıl uyurum bilmiyorum.
0
jepa
(12.06.25)
1- dişlerin fırçalanması
2- su içilmesi
3- zorlanarak kitap okuma
4- podcast açıp uykuya dalma ( 4-5. dk da uyuyorum) (komedi unsuru olanlar daha hızlı uyutuyor)
0
pislick0
(13.06.25)
Sesli kitap veya radyo tiyatrosu dinleyerek.
0
ekimoloji
(13.06.25)
karanlik saglanir, sesli bir sey acilir ama her sey olabilir cinayet belgeseli veya podcast. son zamanlarda diddynin mahkemesiyle uyuyorum. yastık bağımlısıyım en az 3 adet ortalama 4. biri kafaya biri bacağa biri ayağa biri kola gibi bi liste. bir de uykunirası var onubiraz bırakmaya çalışıyorum ama var öylr bi uykuya 3 saniyede dalma garantisi
0
ala09
(13.06.25)
uyku birası*
0
ala09
(13.06.25)
girerim yatağa genelde yan yatarım 5-10 dk içinde ise uykuya dalarım. ses olsun diye de telefondan bir şeyler açarım onu dinlerken bir bakmışım dalmışım.
0
koela
(13.06.25)
(6)

thy bagajımı kaybetti

Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
7 gün önce gerçekleşen uçuşta yolcuların bir kısmının çantaları bagaj teslim kısmına çıkarıldı. geri kalanlar çıkmadı. ben ve beraberimdeki bir sürü insan bagajımızın teslim edilmediğine dair şikayette bulunduk, kağıt doldurduk. bize kargoyla teslim edileceği söylendi ama aradan geçen 7 güne rağmen
7 gün önce gerçekleşen uçuşta yolcuların bir kısmının çantaları bagaj teslim kısmına çıkarıldı. geri kalanlar çıkmadı. ben ve beraberimdeki bir sürü insan bagajımızın teslim edilmediğine dair şikayette bulunduk, kağıt doldurduk. bize kargoyla teslim edileceği söylendi ama aradan geçen 7 güne rağmen arayan, soran yok. daha önce böyle bir şey yaşayan oldu mu? çantamı nasıl geri alırım?
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(11.06.25)
sitesinde iletisim formu var. oraya yazabilirsin
0
buenosdias
(11.06.25)
Siz sürekli arayın. Daha önce yaşadım, bagaj başka ülkede kalmış 10-15 gün sonra alabilmiştim. Sürekli arayın dememin sebebi malesef bazı personellerin aynı bazı kurumlardaki gibi sorumsuz ve rahat bir çalışma ortamında bulunmaları. İlk başvurumda personelin bana vermesi gereken evrakı vermediğini bu yüzden kayıt açılamadığını iki gün sonra öğrendim.
Sonraki aramalarımda ilgilendiler.
0
hebanon
(11.06.25)
benimkini bulup göndermeleri 3 haftayı bulmuştu(yurtiçi). defalarca aramıştım.
0
late viper
(12.06.25)
thy degil ama baska bir havayolu bir kere bavulu kaybetti 2 ay kadar surdu bulmalari.

1 hafta bisey degil yakinda bulurlar..
0
cooperr
(12.06.25)
Pegasus,klm ve thy defalarca bavulumu kaybetti. Bugüne kadar gelmediği olmadı, sadece 1 kere thy'de valizimden ölçü aleti çalındı, çamura yattılar ödemediler. 10 günü bulabilir, devamlı arayıp darlayın.

Sırf bu yüzden samsung tag kullanıyorum artık, hem valizimde hem sırt çantamda...
0
kimlanbu
(12.06.25)
Thy ile iki defa yaşadım. Birkaç defa da tanıdıklarım yaşadı. Geç olsa da bulundu hep.
0
yadigar
(12.06.25)
(13)

Karı koca ne konuşabilir?

yadigar
22 yıllık bir beraberliğimiz var. 18 yıllık evliyiz. Bir mekana gezmeye gittiğimizde, bir yerde oturduğumuzda iyiden iyiye susar olduk. Rahmetli Turgut Toydemir'in vefatında eşi "53 yıldır birlikteydik ve daha konuşacak çok şeyimiz vardı" demişti. Biz oturduk mu susar olduk hepten.Hayır, hâlâ aşığım
22 yıllık bir beraberliğimiz var. 18 yıllık evliyiz. Bir mekana gezmeye gittiğimizde, bir yerde oturduğumuzda iyiden iyiye susar olduk. Rahmetli Turgut Toydemir'in vefatında eşi "53 yıldır birlikteydik ve daha konuşacak çok şeyimiz vardı" demişti. Biz oturduk mu susar olduk hepten.

Hayır, hâlâ aşığım bildiğin, ama böyle film izlemek, atari oynamak gibi edilgen faaliyetlere döndük. Beraber yemeğe falan çıkınca susuyoruz. Kendisi normaldende konuşkan bir insan değil. Dedikodu da sevmeyiz. Spor, magazin türü ortak zevkimiz de yok. Ama insan bir şeyler konuşmak istiyor...

Fikri olan var mı? "Mavi balinaların penisi 4 metreyi bulabiliyor, tek seferde bir damacana miktarı boşalabiliyorlar" tarzı fun fact'ler de paylaşmak istemiyorum...
0
yadigar
(09.06.25)
Popular science yok, magazin yok, dedikodu yok anöadigim kadariyls hobiniz de yok?
Siz ne konusmak istiyorsunuz ki?

Insanlar yaptiklarini, planlarini, komik olaylari ya da kitapta dergide okudugu bir seyi anlatiyor. Bunlar olmaz diyorsunuz ve hobiniz de yok gibi duruyor.

Ayri ayri seyler de yapacaksiniz ki biraraya gelince konusacak konu olsun. :)
0
sonsuz
(09.06.25)
Konuşturma ustaları var. Taşı bülbüle çeviren cinsten. Biraz o tarz taktik soruyorum aslında...
0
🌸yadigar
(09.06.25)
Konusamiyorsaniz, tartisabilirsiniz.
0
encokbenisevinnolur
(09.06.25)
geline oyna demişler, yerim dar demiş. Yerini genişletmişler, gerim dar demiş.

Beraberlik yılınızla, yaşam ömrüm arasında yaklaşık 10 yıl var :D uzun ömürler diliyorum.

Derdin çözümü basit: hobi ve etkinlik. Bir süre sonra bir bakmışsınız ki bu başlık tarihin tozlu sayfası.
0
baldan kaymak
(09.06.25)
Karı koca kısmından bağımsız olarak ben birkaç fikir sunabilirim; ilk olarak şu siteyi biraz tarayın derim: www.werenotreallystrangers.com

Bence roleplay sizin durumu çözer. Random bi mekana gidin mesela, farklı insanlarmış gibi davranın :D

Ya da bizim evde ev arkadaşlarımla yaptığımız eğlenceli bi şey var; mutfağa bi kavanoz koyduk. İçine küçük notlar atıyoruz mesela, rastgele seçiyoruz sonra her akşam. "Birlikte seyahate çıksak nereye giderdik ve neden" gibi sorular çıkıyo içinden. Notlardan bazen görev de çıkabiliyor mesela, banyoyu çamaşır suyuyla temizle, yerleri süpür falan gibi :D öyle kendi çapımızda takılıyoruz eğlenceli oluyor.
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
Aslında cevabınız sizin sorduğunuz sorunun içerisinde. Ortak paydanızın olmadığını söylemişsiniz. Çözüm ortak payda inşa etmek. Fakat bu inşa süreci tek taraflı olamaz. Zaten çevremde de gördüğüm şey bu, belli yaş üzeri çiftlerin boşanma sebebinin temelinde bu yatıyor. Siz bu sebepten ilişkiniz içine kaygılanıyorsunuz fakat karşı tarafta aynı şiddette kaygı ve ne yapabiliriz düşüncesi var mı? Şayet bu şekildeyse ortak payda inşa süreci yıpratıcı olmaz. Yok değilse geçmiş olsun, ömrünüzün geriye kalan yıllarını daha güzel koşullarda geçirmenizi dilerim.
0
ulukayin
(09.06.25)
bu bize de oluyor ya bazen. bazen de susmak bilmiyoruz. üstelik sizin kadar sene de yapmadik iliskide :)
gecen carsamba disarida yemistik, o gün sey fark ettim, farkli hobilerimiz, mesgalelerimiz var ve birbirimize onlari anlatiyoruz. ben mezarlik ziyaretinde bir sümüklü böcege basmistim, kabugu catlamisti. sonra onu eve getirip kabugu iyilessin diye tedaviye ugrasiyordum, onu anlattim.
o bana dalis ve pilot saatlerinden bahsetti.
ortak bir seyler yapmiyorsak da yaptiklarimizi anlatiyoruz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.06.25)
Niye dert ediyorsunuz ki bunu
0
Cezcez
(09.06.25)
cezcez niye dert ediyosun +1
göz kırpışından neyi düşündüğünü anlıyosunuzdur, 2 bedende 1 insan olmadınız mı. artık hisler, hareketler ve çatışmalar konuşmaksızın hallolmuyor mu. neyi konuşarak anlatacaksınız
konuşmak isterseniz alın bi mantık kitabı birbirinize anlatın madem

turgut toydemirin karısı siyasi facebook postlarını ve arkadaşlarının torunlarını anlatıyordur
turgut da arkadaş ortamındaki goygoyu anlatıyordur. o cinsten konuşacak çok şeydir. ya da ablamız şiirsel taziye için bu lafları üfürmüştür
0
lambırcek
(09.06.25)
Havadan sudan. Ortak olmayan hobimizde de birbirimize anlatıyoruz. Misal benim spor hanımın yemek.
Onun dışında dışarıda yemek yerken gördüğümuz seyden konu çıkıyor konuşuyoruz. Ben seviyorum ya hanımla konuşmayı.
Bence çok kasilmadan böyle etraftaki şeylerden konusmak bence garip değil. Fun fact de olur. Bir de rastgele soru da güzel muhabbet açar. Ama gerçekten fikrini merak ediyor olmanız lazım. Misal dün arabadayken aklıma çocuk olursa futbol mu oynasın rugby mi oynasin sorusu geldi, bundan konuştuk.
0
logisticsmanager
(09.06.25)
Ben direkt esime aksam yemekte baslarim gunun nasil gecti demekle. O anlatir ben anlatirim konu konuyu acar. Ya da benim bilmedigim ama onun bildigi tarih, dini konularla ilgili soru sorarim anlatir da anlatir ben yine bisi sorarim o konuyla alakali. Ya da gundemimizde olan konularla alakali sohbet baslatirim. Tasinacagiz mesela sunu yapalim mi boyle olsun mu bak aklima ne geldi vs dalis yaparim konuya. Sizin de vardir benzer planlariniz, tasinma olmasa da dugun dernek, konser, tiyatro en kotu aksamlari yuruyus mu yapsak deseniz yolda yururken aa bu bina da guzelmis diye bile konu acilir. Biz mi geveze bi ciftiz bilemedim :')
0
matilda
(09.06.25)
Kitap okuyup uzerine konusun.
0
deckard
(10.06.25)
Bence birlikte huzursuz olmadan susabilmek en iyisi ama ne konuşulur derseniz, geçmiş yad edilebilir, gelecek planları yapılabilir, hayaller kurulabilir, izlenen filmler, okunan kitaplar, yaşanan durumlar hakkında konuşulabilir, yaşanmamış amma yaşanması olası durumlarda nasıl davranılacağı konuşulabilir, bunca yıldan sonra söylenecek sözler de bellidir ama bazen aynı şeyleri tekrar tekrar konuşmak da zevkli bence.
0
(10.06.25)
(11)

İnternetten tanışılıp mesajlaşılan kişi problemi

seni tanıdığım güne lanet olsun
Yaklaşık bir ay önce Twitter’da yazdığım bir yorumla ilgili benden 7-8 yaş küçük bir hemcinsim bana mesaj attı. O konudan başlayarak birkaç saat yazıştık. Tatlı bir kız. Birkaç yıl önce bir kaza geçirmiş, yürüyemiyormuş, bu yüzden hep evdeymiş. Ertesi gün yine aynı konuyla ilgili bir şeyler yazdı ve
Yaklaşık bir ay önce Twitter’da yazdığım bir yorumla ilgili benden 7-8 yaş küçük bir hemcinsim bana mesaj attı. O konudan başlayarak birkaç saat yazıştık. Tatlı bir kız. Birkaç yıl önce bir kaza geçirmiş, yürüyemiyormuş, bu yüzden hep evdeymiş. Ertesi gün yine aynı konuyla ilgili bir şeyler yazdı ve tekrar uzun uzun sohbet ettik.

Sonrasında her gün Twitter’da, Instagram’da gördüğü magazin haberlerini veya eski magazin meselelerini bana yazmaya başladı konuşalım diye. Bahsettiği kişilerin neredeyse hiçbirini tanımıyorum. Genelde influencerlar, TikTok ünlüleri, Kick yayıncıları falan oluyor. Tanımıyorum diyorum ama o yine anlatıyor olayları, sonra da karşılıklı yorumlayalım istiyor. Kırılmasın diye hiç ilgimin olmadığı insanların aşk hayatları, arkadaş kavgaları, estetikleri falan hakkında fikir yürütür oldum.

Kız da bana çok bağlandı, her sabah “aşkımmm günaydınnnn” diye yazıyor, gece 4-5’e kadar da “kankammmm, aşkımmm” diye mesajlaşmaya devam ediyoruz. Gerçekten çok yoruldum, sıkıldım. Başka arkadaşı da yokmuş ve gerçekten çok yalnız, engelinden ötürü özgüveni de düşmüş epey. Üzmek, kırmak hiç istemiyorum. Hesabımı kapatmayı bile düşündüm ama öyle pat diye kapatmak da garip olur gibi geliyor. Ne yapayım ben ya? Ne önerirsiniz?
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(09.06.25)
Bütün bunları ona açıkça anlat. Benim bu kadar çok konuşacak vaktim de, bunları konuşmaya heves edecek ilgim de yok de. Bunları söylemek istemedim bir çıkış yolu çok aradım ama bulamıyorum, insanlar konuşa konuşa anlaşır, ben de sana derdimi anlatmayı seçtim, anlamak isteyeceğini düşünüyorum de.

Bunların yanına ne kadar iletişim kurabileceğini, neler konuşabileceğini de yazmak mümkün, ama sonuç olarak mutlaka ona bu konuyu anlat. Habersizce bir anda yok olmak hiç doğru değil, bilemezsin çok fazla hassas biri de olabilir.
0
muhayyer divan
(09.06.25)
Samimiyet seviyesini kademeli olarak dengele. Günlük rutinlerin + sorumluluklarının yoğun olduğunu hissettirecek kısa cevaplar ver

İnan pek tanımıyorum bu kişileri. Aslında biraz da farklı şeylerden bahsetsek?

Seninle sohbet etmek güzel, ancak ben bu magazin meselelerine pek uzak kalıyorum; belki ikimizin de ortak ilgisini çekecek başka konular keşfedebiliriz?

Falan gibi
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
Aslında yarın şu işim var, bütün gün meşgul olacağım, görüşemeyiz herhalde diyorum arada ve o gün yazdıklarına da dönmüyorum.

Böyle dememe rağmen o gün bir sürü şey yazıyor, ertesi gün yazıyor. Kıyamıyorum sonunda ve cevap veriyorum. Seni meşgul ediyorum, özür dilerim, cevap vermesen de kırılmam zaten ben gibi şeyler yazıyor ve buna da üzülüyorum.

Başka konulardan konuşalım desem o da bir tık tehlikeli sanki çünkü ben konuşmayı tamamen bırakmak istiyorum. @vedatchilipeppers
0
🌸seni tanıdığım güne lanet olsun
(09.06.25)
E o zaman madem komple bırakmak istiyosun kırmadan ve açık biçimde “Seninle sohbet etmek güzeldi ama son dönemde kendi hayatım ve sorumluluklarım sebebiyle bu yoğunlukta mesajlaşmayı sürdüremiyorum. Umarım anlayışla karşılarsın,” diyerek net bir sınır çizmek en doğrusu olmaz mı?

Bu tarz bi açıklık belki ilk etapta zor (hatta belki bir tık kaba) gelebilir ama bu iletişimddki duygusal sorumluluğu tamamen üstlenmek zorunda değilsin biliyosun di mi?
0
vedatchilipeppers
(09.06.25)
Blok mesajların alakasız olan son kısımlarından konuyu kırpıp başka bir konuya bağlarsan eğer gevezeliği boşa düşer. Birkaç tekrardan sonra deli mi ne bu der vazgeçer uzun yazmaktan. İflas olmaz gevezeler var ama onlarda işe yaramaz bu. Tatile çıkıyorum bir süre yokum falan diyip uzun ara verirsin o da kendine başka adaylar arar.
0
beyfendi
(09.06.25)
Önce siz twitter’a daha az gireceksiniz. Haftada bir hatta iki haftada bir açıp bakın. Sorarsa hazır yaz da gelmişken bir bahane bulursunuz. İletişim iki taraflı. Uzun süre cevap gelmezse biter.
0
gnosis
(09.06.25)
İnternet arkadaşlıklarinin gerçek arkadasliklar gibi olmadigini bunun oncelikli olmadigini ifade edin bence.
Bu genc kiz sizin arkanizdan yeni internet arkadasliklarina girmemesi belki daha iyi. Gercek arkadaslarina ve gercek ortamlardaki networkune odaklanmasina yonunde tavsiye verin bence. Ben de buna odaklanacagim dilebilirsiniz.
0
WithWorth
(09.06.25)
Siz pek okumayın yazdıklarını. Zaman harcamayın. Bazen kısa cevap verin, bazen hiç cevap vermeyin. Kız da takılsın kendi kendine. O kadar vir yük olmaz. Oyalansın işte kendi kendine...
0
yadigar
(09.06.25)
Kimseye acimayacaksin tepene cikiyor sonra insanlar. Ben de yapamiyorum ama yapmak lazim. Direkt soyle. Sen mi kurtarican milleti. Kendimizden veriyoruz boyle saygisizlar yuzunden
0
Kittie
(09.06.25)
Direkt söyle +1
Başka türlü, böyle don lastiği gibi uzar
0
encokbenisevinnolur
(09.06.25)
yav arkadaşlar hayat hiç tanımadığın/görmediğin birinin duygularını bu kadar dert etmek için çok kısa. konuşmak istemiyorum daha fazla de, devam ederse bas engeli geç. ne kadar seviyorsunuz kendinize dert çıkarmayı.
0
bobinhoo
(10.06.25)
(2)

Istanbul-Corlu (Tekirdag)

hlt1985
Istanbuldan corluya ayni gun icinde teslimatli kargo gonderebilir miyim? Otobus ile gondermek haric
Istanbuldan corluya ayni gun icinde teslimatli kargo gonderebilir miyim? Otobus ile gondermek haric
0
hlt1985
(08.06.25)
otobüsle göndermek hariç çok mümkün değil gibi.
0
sanal hayvan
(08.06.25)
Kuryengönderebilirsiniz. Fiyatı yüksek tutar.
0
yadigar
(09.06.25)
(2)

30 kisilik tavuk ve ayrıca pilav

monicapp
ortalama kac liradır?
ortalama kac liradır?
0
monicapp
(02.06.25)
İstanbul, Ankara ve İzmit için, 3000 tl + kdv (ayran dahil)
www.ikramla.com.tr
(Bu arada siteyi 3 defa kullanıp hep aşırı memnun kaldım)
0
yadigar
(02.06.25)
Konumunuz ne. İlçe merkezi gibi bir yerdeyseniz düğün yemeği yapan ustalara sorun. Büyükşehirlerde astarı yüzünden pahalıya gelir dediğim olay muhtemelen yoluydu ıvırı zıvırıydı.
0
sanal hayvan
(02.06.25)
(13)

duyuruda danışmak için yazdığınız başlıkların altına gelip size saldıranlar

iwillsee
hepimiz bazen oldukça kişisel ama kafamıza takılan kişisel hayatımızla ilgili bir şeyler yazıyoruz buraya kollektif fikir alabilmek adına. çoğu zamanda mantıklı makul fikirler geliyor. ben de bu tarz başlıklara hep bu yönde yazıyorum. nadir de olsa manyağın biri gelip bilip bilmeden kendisiyle alaka
hepimiz bazen oldukça kişisel ama kafamıza takılan kişisel hayatımızla ilgili bir şeyler yazıyoruz buraya kollektif fikir alabilmek adına. çoğu zamanda mantıklı makul fikirler geliyor. ben de bu tarz başlıklara hep bu yönde yazıyorum. nadir de olsa manyağın biri gelip bilip bilmeden kendisiyle alakalı olmadığı halde size saldırabiliyor/sataşabiliyor. sizin zaten canınızın sıkkın olduğu noktadan vuracak şekilde mal mal konuşuyor. mantıklı makul bir eleştiri de değil sırf can yakmak. mantık çerçevesinde eleştiri yapmakla sataşmak arasındaki farkı herkes anlar. bu kişilere karşı tavrınız nedir? siber zorba deyip geçiyor musunuz?
0
iwillsee
(02.06.25)
cok sallamiyorum. burayi kafa dagitmak, sikinti gidermek icin kullanan cok. gunu kotu geciyordur, biseylerle ugrasmak, satasmak istiyordur.
0
buenosdias
(02.06.25)
Bir duyuru okuyunca, kimin açtığına bakmıyorum hiç. Bir cevap yazılınca kimin verdiğine de bakmıyorum. Ancak bir cevaba referans bir şey yazacaksam bakıyorum kim yazmış diye. X yazar yazmışsa @x diye cevap vermek için...

Ben hâlâ bir sorum varsa soruyorum. Bir cevabım varsa cevaplıyorum. Sorunlu insanlar hayatın her alanında var. Burada da vardır illa ki...
0
yadigar
(02.06.25)
2 kisiyi dovmek istiyorum
0
Kahvedesu
(02.06.25)
Yav ne çok kadin tacizcisi destekcisi var şu duyuruda. Asıl bu daha tehlikeli de neyse

Bahsettigin duyuru ve cevabi anladım. Genel olarak psikolojisi bozuk tipleri dikkate almamak lazim.
0
abuzer
(02.06.25)
Kadın tacizcisi yok ama erkek tacizcisi var. Adları belli hepsinin.
0
arbre
(02.06.25)
10 sene önce çok kafaya takıyordum da artık takmıyorum :)

benim asıl canımı sıkan şey başka kullanıcıların sorularına verilen ciddiyetsiz cevaplar. Boş yapma yeri değil burası. İnsanın sorunu var dalga geçer gibi cevap veren bir avuç ergen irisi var burada.
0
false pretension
(02.06.25)
bu yüzden kimlik ve fotoğraf açıklama zorunluluğu gelmeli. yok öyle nicklerin arkasına saklanıp millete lölö yapmak.
0
yurtsuz john
(02.06.25)
Hiç düşünmüyorum bile, o kadar önemsiz.
0
rock n roll
(02.06.25)
15 yıl önce de kullanıyordum. Aynı böyleydi. Boşver. Zehirli insanlar hep olur.
0
sanal hayvan
(02.06.25)
Saldırgan olanlar ezik tipler. Görmezden geliyorum. Bunun haricinde kafası çok az çalışan, empati becerisi çok zayıf, vizyonu çok dar, ilk akla gelecek şeyi söyleyen ve bunun ötesinde fikir geliştiremeyen kişiler de var. Önce gözlemliyorum, aynı tip cevap ve davranışların devamı halinde uygun şekilde sınıflandırıp puanlarını veriyorum. Diğer başlıklarda nicklerini görünce pas geçiyorum direkt, maruz kalmıyorum bunlara.
0
beyfendi
(02.06.25)
Burası, onların gerçek hayatta gösteremedikleri tepkileri verdikleri alter egoları. sallama gül geç. En iyi intikam yok saymaktır
0
respect
(02.06.25)
Kasten yaptığımı hatırlamıyorum ama farkında olmadan öyle hissedilmesine yol aciyorsam da, sonradan farkedince genelde eskiden tanıyıp gıcık olduğum birini hatırlatan bir şeyden dolayı olduğunu farkediyorum.

Dolayısıyla bana yapılırsa da, başka biriyle ilgili herhalde diye düşünüp geçerim.
0
encokbenisevinnolur
(02.06.25)
sadece benim duyurularimda degil, baskasinin duyurularinda da gicik oldugum bir durum. onceden altf4 cekiyordum sinirden :D simdi nikleri hafizaya attim direkt scroll edip geciyorum okumadan. engelleme ozelligi sart malesef. 10 sene once falan bu kadar kotu degildi bence.
0
nibba
(02.06.25)
(3)

Ülke İçi Döviz Transferi

Take it away honey
Dostlar merhaba,İki farklı Türk banka arasında döviz transferi yapılırken sadece paranın gönderildiği hesaptan mı para kesilir yoksa ekstra olarak gönderilen hesaptan da kesinti olur mu? Ya da en mantıklısı nasıl olur?Enpara, QNB gibi bankalar var. Göndereceğim banka da Denizbank.
Dostlar merhaba,

İki farklı Türk banka arasında döviz transferi yapılırken sadece paranın gönderildiği hesaptan mı para kesilir yoksa ekstra olarak gönderilen hesaptan da kesinti olur mu?

Ya da en mantıklısı nasıl olur?

Enpara, QNB gibi bankalar var. Göndereceğim banka da Denizbank.
0
Take it away honey
(02.06.25)
döviz USD ise ve Midas hesabı varsa 1nci banka>Midas>2nci banka şeklinde havale yapılabilir ücretsiz.

SWIFT yapılırsa her iki bankaya da masraf çıkar bankadan bankaya değişir.
3ncü yol ise fiziksel olarak aktarım olur.
0
bay b
(02.06.25)
Biz genelde hep elden hallediyoruz. Swift yapınca seçenekler var, masraflar her iki tarafa mı, alıcıya mı yoksa göndericiye mi diye... Tüm masraflar göndericiye seçilse bile, gelen swiftten kesinti yapan bankalar da var...

Eğer miktar büyükse şöyle bir şey de olabilir:

Alacaklı ile beraber benim şubeme gidip orada alacaklıya hesap açmıştık. Ücretsiz havale olmuştu.
0
yadigar
(02.06.25)
Bildiğim kadarıyla ülke içi olmuyor bu transfer. Para önce Amerika’ya gidiyor oradan geliyor.

En iyisi paraları nakit olarak al, Denizbank’ta kendine hesap açıp yatır.
Ya da Midas. Onu demişler zaten.
0
michael_knight
(02.06.25)
(9)

şöyle bir film var mıdır?

tabudeviren
tek parça gibi dursa da birkaç kısa filmin kesişimiyle oluşan? örneğin birinci film bittiğinde, bitiş sahnesindeki yoldan geçen bir adamla ikinci filme geçiyor ve başka bir hikaye anlatıyor.ikinci filmin bitişi ile üçüncü filmin başlangıcı kesişiyor, üçüncü filme geçiyor. bu filmler öyle bir saat ik
tek parça gibi dursa da birkaç kısa filmin kesişimiyle oluşan?

örneğin birinci film bittiğinde, bitiş sahnesindeki yoldan geçen bir adamla ikinci filme geçiyor ve başka bir hikaye anlatıyor.

ikinci filmin bitişi ile üçüncü filmin başlangıcı kesişiyor, üçüncü filme geçiyor. bu filmler öyle bir saat iki saatlik filmler değil, kısa filmler..

gibi..
0
tabudeviren
(01.06.25)
Relatos Salvajes
0
nothing in my way
(01.06.25)
Tam öyle değil ama Guy richie’nin Snatch filmi geldi aklıma. Birkaç faklı hikaye, ama bir noktada birleşiyorlar.
0
kaptan memo
(01.06.25)
Tam istedigin gibi mi hatirlayamadim ama anlat istanbul filmi icinde birkac film vardı.
0
duster
(01.06.25)
Richard linklater ın slacker filmi buna benziyor

90larda bir mahallede yaşayan her karakterin hayatından bir kesit izliyoruz
0
grimavi
(01.06.25)
(bkz: four rooms)
(bkz: babel) Hatta inaritu’dan (bkz: amores perros) ve (bkz: 21 grams)
0
yadigar
(01.06.25)
multiple stroyline filmleri akla gelecek sanirim. ama sen daha fazla kriter istiyorsun. bazilari boyle olabilir:
www.imdb.com

hiyayelerde bitisle girisin kesistiginden emin oldugum yok su anda.

"a dog's purpose" filminde ölen kopekten yeni kopege gecis oluyor mesela. bunda sahne gecisi zekice kurgulanmis
0
ermanen
(01.06.25)
Relatos Salvajes + 1 harika bir film
Maeve Binchy kitaplarindan uyarlanan filmlere bakabilirsin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.06.25)
Relatos Salvajes
0
help im alive
(01.06.25)
Ship of Theseus
0
sanal hayvan
(01.06.25)
(12)

Elimde cikan sey? Egzama mi bakteri mi (capsli)

sonsuz
Elimde böyle bir sey cikti. Bu nedir sizce egzama mi oldum? Bakteri olabilir mi?Diger elimde pütür pütür ama böyle bir yara yok. Ara ara yanma var.https://imgur.com/a/UlYeTw9
Elimde böyle bir sey cikti. Bu nedir sizce egzama mi oldum? Bakteri olabilir mi?
Diger elimde pütür pütür ama böyle bir yara yok. Ara ara yanma var.

imgur.com
0
sonsuz
(01.06.25)
Foto görünmüyor
0
kisa
(01.06.25)
@kisa, tesekkürler düzelttim sanirim
0
🌸sonsuz
(01.06.25)
Yeni linkiniz türkiye'de girmesi yasak/engelli bir site.
0
yadigar
(01.06.25)
Simdi? :D
0
🌸sonsuz
(01.06.25)
Kaşımaktan olmuş gibi görünüyor. muhtemelen uykuda fazla kaşımış gibisiniz. Bepanthen iş görür gibi

Bunun için anamın çok güzel bir lafı vardı :))
0
respect
(01.06.25)
Kaşıma sürtme vs gibi.
0
kisa
(01.06.25)
bence orayı sinek sokmuş kaşımışsın derin soyulmuş şimdi de kabuk olacak
0
neira
(01.06.25)
egzama sonradan olmaz, genetiktir.
0
feastofthedamned
(01.06.25)
Alerjik, fazla kaşımışsınız
0
thor44
(01.06.25)
Bu ara fazla dezenfektan ya da deterjan kullandın mı? Bir sebepten kurumuş ya da tahriş olmuş gibi geldi. Kaşımışsın ve böyle olmuş. Nemlendir bakalım geçecek mi
0
kullanicadi
(01.06.25)
cilt hekimi degilim ama hekimim.
bu sekliyle söylemek zor.
ne kadardir var?
kasinti yapiyor mu?
vücudun baska yerinde benzer lezyonlar var mi?
alerji var mi?

bana daha cok yaralanma gibi geldi. alerji ya da egzama degil gibi.
eger belirtiler israrci olursa tabii ki hekime gidin.

arkadaki program Via Li mi? :)
0
alice in potatoland
(01.06.25)
@alice, gabby peterson :)

Kasinti yok. Önceden cok kasinmisti o zaman kasidim galiba. Teşekkür ederim
0
🌸sonsuz
(01.06.25)
(1)

Kira artis orani

oscar
Istanbul da kiralik evim var ve Haziran ayinda zam yapilacak. Mevcut kiraci 15.000 oturuyor. Yasal zam orani nedir su an ?
Istanbul da kiralik evim var ve Haziran ayinda zam yapilacak. Mevcut kiraci 15.000 oturuyor. Yasal zam orani nedir su an ?
0
oscar
(29.05.25)
Ayın 3'ünde açıklanacak. Şu ankini soruyorsanız, %48.73 yani 15binlik kira 22.309,50tl oluyor.

Her ayın 3'ünde oran açıklanıyor...
0
yadigar
(29.05.25)
(6)

Ucuz yollu online psikolog? Terapist nasil bulunuyor?

fevzi123
Selamlar,Terapi almaya ihtiyacim var ama butcem sinirli. Bu konulari da hic bilmem. Seans ucreti yaziyorsa mesela, asagi yukari kac seans olacagini nasil ongorecegim ki? Ona hoca mi karar verecek 1-2 seanstan sonra? Bu isler nasil oluyor?Terapist nasil bulunuyor? Fiziksel olarak gitmem mumkun degil.
Selamlar,

Terapi almaya ihtiyacim var ama butcem sinirli. Bu konulari da hic bilmem.
Seans ucreti yaziyorsa mesela, asagi yukari kac seans olacagini nasil ongorecegim ki? Ona hoca mi karar verecek 1-2 seanstan sonra? Bu isler nasil oluyor?

Terapist nasil bulunuyor? Fiziksel olarak gitmem mumkun degil. Online olmak zorunda. Bakmaya nereden baslamam lazim?

Tesekkurler.
0
fevzi123
(29.05.25)
Hiwell'i bir inceleyin derim.
0
(29.05.25)
ucuz etin yahnisi yavan olur. mezun çok kendini şişirip satan da çok. zaten online terapi tamamen şişirme bir pazarlama alanı. ama seans ücretleri de saçma sapan. bir psikolog olarak sektörün bu hale gelmesinin tüm sorumlularının psikolog camiasının kendini şişirip satması olarak görmekteyim.
0
mikahakkinen
(29.05.25)
Koç mezunu bir psikolog arkadaşım var durumu olmayanlara uygun fiyatlı travma terapisi veriyor. Matchleyeyim sizi uyarsa?
0
vedatchilipeppers
(29.05.25)
psikolog konusunda ucuz etin yahnisi yorumuna katılmıyorum. seans ücreti çok yüksek birine gidip fayda alamama durumu olabilir ama danışan sayısı az olup kendini geliştirmiş, genç biri çok faydalı olabilir (olmayabilir de). tamamen şans/doğru terapistle eşleşme. online terapi de kötü değil. kendini rahat hissedebileceğin, iletişim kurabileceğin; eğitimlerini almış birini bulmanı tavsiye ederim.
0
deartheodosia
(29.05.25)
klinik psikoloğum, ucuz yollu psikoloğun yahnisine katılıyorum. psikolog dediğin kendi terapisine gider, süpervizyon alır, bunlar hiç olmazsa tek seferde 25 bin tl bandında gider demek. bu gideri yoksa, tabii seansı ucuza yapar psikolog, ama bu giderler varsa seansı uyguna yapamaz gibii.
çoğu klinik psikolog kendi terapisinden geçmiyor süpervizyon almıyor, bu da içgörülerini azaltıyor epey ve karşıdakine katkı sağlamaktan öte kendi atını koşturuyor terapi odasında. hüsran ve boşa verilmiş paralar.
0
damba
(29.05.25)
Mesajla bilgileri yolladım.
0
yadigar
(02.06.25)
(5)

Zincir market eti

yurtsuz john
bugün zincir marketlerden birinden antrikot aldım. alışık olmadığım bir tadı vardı. yani kötü değil ama kasaptan aldığım antrikotun tadı daha güzel geliyor. belki de alışkanlıkla alakalı bir durum bilemedim. menşei ülke fransa yazıyor.siz alıyor musunuz? tadını nasıl buluyorsunuz?
bugün zincir marketlerden birinden antrikot aldım. alışık olmadığım bir tadı vardı. yani kötü değil ama kasaptan aldığım antrikotun tadı daha güzel geliyor. belki de alışkanlıkla alakalı bir durum bilemedim. menşei ülke fransa yazıyor.

siz alıyor musunuz? tadını nasıl buluyorsunuz?
0
yurtsuz john
(27.05.25)
migros kasaptan alıyorum. denetimleri çok sıkı. memnunum.
0
makbur
(27.05.25)
migros'tan alıyorum,
et sevdalısı bi arkadaş carrefour'daki etin daha güzel olduğunu söylemişti.
0
tabudeviren
(27.05.25)
Menşe Fransa olan eti almamayı tercih ediyorum. Macrocenter’dan alıyorum pahalı biraz ama güvenilir ve lezzetli oluyor.
0
eisberg
(27.05.25)
Kurbanda kestiğimiz etin tadı ile dışarıdan aldığımın arasında da uçurum var bence. Beslenmesi, tazeliği hepsi tadına etken.
Çağrı market var evime çok yakın. Eti taze ve lezzetli geliyor bana oradan alıyorum. Bir de eski kasabım var Balıkesir’de kendi çiftliklerinden getiriyorlar yolum düştükçe oradan alırım.
0
cilekli pasta
(28.05.25)
File Market'ten alıyoruz. Genelde Beşler'den alıyorlar etleri. Hiç üzmedi bu zamana kadar.
0
yadigar
(28.05.25)
(9)

kurban bağışı hk.

gencfb
oğlum adına akika kurbanı kestirip bağışlamak istiyorum, bu işi yapan çok fazla dernek ve internet sitesi var. tavsiye edebileceğiniz daha önce kestiren arkadaşlardan bilgi rica ediyorum. evet bağış yapıyoruz ama öncesinde araştırıp içimiz rahat şekilde bağış yapmak daha uygun olur diye düşünüyorum.
oğlum adına akika kurbanı kestirip bağışlamak istiyorum, bu işi yapan çok fazla dernek ve internet sitesi var. tavsiye edebileceğiniz daha önce kestiren arkadaşlardan bilgi rica ediyorum. evet bağış yapıyoruz ama öncesinde araştırıp içimiz rahat şekilde bağış yapmak daha uygun olur diye düşünüyorum.
0
gencfb
(27.05.25)
her türlü bağışım için lösev i kullanıyorum
0
kisa
(27.05.25)
Lösev +1
0
Mirket
(27.05.25)
lösev +1 benim de annem kanser tedavisi görüyor. iyileştiğinde kurban adağım var inşallah Allah nasip eder.
0
matilda
(27.05.25)
acikacik.org

buradan güvenilirliğine bakabilirsiniz.
0
mikahakkinen
(27.05.25)
Lösev +1
0
since1907
(27.05.25)
www.sercev.org.tr
şiddetle öneririm bu çocuklara yardım etmeli.
0
jamswety
(27.05.25)
umudakosanlar.org.tr

Umuda koşanlar derneği.
Gamze özçelik ve arkadaşlarının kurduğu bir dernek.
Yakınlarım çokça bağış yaptılar. Bir sorun yaşayan olmadı.
0
ezkaza
(27.05.25)
Kurban için Cansuyu derneğini tavsiye ederim.
0
hebanon
(27.05.25)
Cansuyu bu konuda gerçekten dikkatli. Video falan gönderiyorlar hatta.

Ben İhh'yı kullanıyorum öteden beri akika ve şükür kurbanları için...

Allah analı, babalı, sağlıklı, imanlı büyütsün.
0
yadigar
(28.05.25)
(17)

en iyi turk oyunculari konusalim

antikadimag
haluk bilginer cevabi disinda kimler var. nadir saribacak iyiydi ama feto meto olaylarindan amerika'ya gitmek zorunda kaldi. serkan keskin iyi. baska kimler var?
haluk bilginer cevabi disinda kimler var.

nadir saribacak iyiydi ama feto meto olaylarindan amerika'ya gitmek zorunda kaldi. serkan keskin iyi. baska kimler var?
0
antikadimag
(27.05.25)
şener şen
erdal özyağcılar
0
mikahakkinen
(27.05.25)
Altan Erkekli
Metin Akpinar
Erkan Can
Cezmi Baskin
Demet Akbag

falan filan
0
cooperr
(27.05.25)
Okan yalabik
Bir de ismini hatırlayamadim, Avrupa yakasında selahattini oynayan
0
kisa
(27.05.25)
Güven hokna
Adile nasit
0
sonsuz
(27.05.25)
haluk bilgineri beğenmiyorum bence abartılıyor. serkan keskin de her yerde var yani hep aynı adamı oynuyor ben beğenmiyorum.

şener şen. yanlış ülkede doğmuş abd'de olsaydı jack nicholson, al pacino silerdi hepsini.
x.com


okan yalabıkın pargalı performansı evet çok iyi ama ozan güven bence ondan daha iyi sırtladı rüstemi. bence çok daha iyi bir oyuncu ozan güven, her türlü rolü oynuyor.
x.com


bu arada binnur kaya kadın oyuncularda tek geçerim. hem drama hem komedi oynamak zordur ve duyguyu da çok iyi veriyor.
0
Hallegadola
(27.05.25)
Şevket Altuğ

Müjde Ar

Coşkun Göğen

Yetenekli oldukları kadar oynadıkları roller tipleriyle çok iyi örtüşüyor.
0
yurtsuz john
(27.05.25)
kıvanç tatlıtuğ geldi aklıma yazılanların dışında. yakışıklı olduğu için oyunculuğu yeteri kadar konuşulmuyor bence
0
sabenburak
(27.05.25)
ilk aklıma gelenler, özellikle erol taş dünya çapında bence.

istemi betil
erol taş
ihsan yüce
engin günaydın
serdar orçin
fikret kuşkan
0
bay b
(27.05.25)
erkan can, şevket çoruh, fikret kuşkan, nejat işler, serkan keskin, ismail hacıoğlu, nadir sarıbacak

nedense kadın yazan pek yok :)
0
koela
(27.05.25)
Kamran usluer rahmetli.
0
yadigar
(27.05.25)
Serkan Keskin diyecektim soruda varmış, Erdem Şenocak çok iyi son yıllarda, son zamanlarda pek varlık göstermese de Onur Ünsal da iyi,(tiyatro kariyeri baskın sanırım, pek oyun izlemediğim için bilmiyorum)
0
(27.05.25)
Arkadaşlara ek olarak aklıma Ertan Saban geldi benim de nedense.
0
bigcaptain
(27.05.25)
sadri alışık'ın yazılmamasına şok oldum
0
deranzo1
(27.05.25)
demet evgar
tansu biçer
fatih artman
erkan can
binnur kaya
çetin tekindor

eskilerden
müjde ar
şener şen
türkan şoray
cüneyt arkın
tarık akan
kadir inanır
aytaç arman
adile naşit
ihsan yüce
erdal özyağcılar
0
gabe h coud
(27.05.25)
okan yalabık, tülin özen, kıvanç tatlıtuğ, aslıhan gürbüz, gökçe bahadır, feyyaz yiğit hem oyunculukları hem yer aldıkları projeler iyi
0
ala09
(27.05.25)
benim favlarim
ugur polat
Selim Bayraktar
Serhat Kılıç
0
Coma
(27.05.25)
Güncelleri yazayım:

Ertan Saban
Yiğit Özşener
Barış Falay
Güven Hokna
Burçin Terzioğlu
Serhat Kılıç

İlk aklıma gelenler bunlar.
0
simderun
(27.05.25)
(3)

ayrandan yoğurt mayası yapılır mı ve yoğurt ayranın tadını verir mi?

tabudeviren
migros'tan aldığım silivri kara maya ayrandan yoğurt mayası yapabilir miyim?ve çiğ sütü kaynatıp bu mayayla yoğurt yaparsam ayranın tadı gibi bir yoğurt olur mu?deneyen var mı?
migros'tan aldığım silivri kara maya ayrandan yoğurt mayası yapabilir miyim?
ve çiğ sütü kaynatıp bu mayayla yoğurt yaparsam ayranın tadı gibi bir yoğurt olur mu?
deneyen var mı?
0
tabudeviren
(25.05.25)
Her hazır yoğurttan bile maya olmazken, hazır ayranın mayalanması beklenebilir mi? Az bir ihtimal. Denemek lazım. Bildiğimiz şekliyle, yoğurdu sulandırarak ayran yaptılarsa olur.

Yoğurdun tadı mayadan ve kullanılan sütten birlikte geliyor. Beklentine uygun baskın bir ayrandakine benzer tat alabileceğini sanmıyorum.
0
Mirket
(25.05.25)
Bir firma sadece ayran yapmaz. Mutlaka tereyağı ve yoğurt da yapıyordur. Hatta süt de satıyor olabilir.
Yoğurdunu bulursan, şansın artar. UHT olmayan sütünü bulursan da başardın demektir.
0
Mirket
(25.05.25)
Ayrandan yoğurt tabii ki mayalanıyor. Defalarca mayaladım. Ama hiç hazır ayran kullanmadım. Hazır ayranları bilmiyorum...

Yalnız, şöyle bir şey diyeyim, yoğurdun lezzeti çoğunlukla sütünüzle, sonra da mayanızla, en son da mayalama şeklinizle alakalı.

Benim memlekette bir kebapçının ayıla bayıla içtiğim bir ayranı var. Bir gün koydum şişeye, getirdim istanbul'a. Mayaladım yoğurdumu. (Süt de açık jersey sütüydü) Ona rağmen, aynı tatta olmadı. Normal, bildiğimiz güzel yoğurt oldu...
0
yadigar
(26.05.25)
(10)

ikinci otomobili almak mantıklı mı?

denizzz
bir otomobilimiz var ancak eşimle işe gidiş ve işten çıkış saatlerimiz tam olarak uyuşmuyor. küçük bir yerde yaşıyoruz ve toplu taşıma sistemi de iyi değil. yaz sonuna doğru ikinci el 300-400 bin aralığında otomatik bir araç almak mantıklı olur mu sizce? masraf çıkartır diyen arkadaşlar oluyor buray
bir otomobilimiz var ancak eşimle işe gidiş ve işten çıkış saatlerimiz tam olarak uyuşmuyor. küçük bir yerde yaşıyoruz ve toplu taşıma sistemi de iyi değil. yaz sonuna doğru ikinci el 300-400 bin aralığında otomatik bir araç almak mantıklı olur mu sizce? masraf çıkartır diyen arkadaşlar oluyor buraya da bir danışayım dedim.
0
denizzz
(24.05.25)
Aynı dertten bende de var. O bantta araç bulmak sıkıntı.
0
rodeocu
(24.05.25)
o bantta otomatik zor ancak manuel bulunur. masraf çıkartmaması için dizel ve kronik sıkıntılı almamak lazım. ben de eylül ekim gibi o bantta alacağım. japon kore üretimlerine bakacağım.
0
mikahakkinen
(24.05.25)
O bantta alacağınız otomatik araçtan hayır görmezseniz. Bütçeyi 600-700 civarına çıkartmayı beklemeyi, ya da manuel bir araç almanızı tavsiye ederim.
0
bak raist tavsanciklar
(24.05.25)
masraf çıkartır+
0
adivar
(24.05.25)
Mantıksız değil kesinlikle. 2004 ve sonrası yaris bakılabilir. Masrafı da kendine göre olur. Park problemi olur mu evde, bunu da düşünün...
0
yadigar
(25.05.25)
Swift veya yaris işinizi görür
0
mirty
(25.05.25)
ekonomik derdiniz yoksa mantıklı, ekonomi sorunsa mantıksız.

sigorta,muayene, periyodik bakım, mtv bunların hepsi ayrıca masraf ve 300-400k arasındaki otomatik araç sürpriz masraflar da çıkartacaktır(çıkartmayadabilir)
0
ssekk
(25.05.25)
Fikir mantıklı bütçe sıkıntılı işlere gidebilir yaris işgörebilir ama onlarda ucuz değil
0
basond
(25.05.25)
300-400 bine otomatik bulabileceğinizi sanmıyorum. Varsa bile sorunludur. Ben sadece 2. Bir araç alınsa ne olur sorusuna yanıt vereyim. 2. Araç aktif kullanılmadığında ya da hep kısa mesafe kullanıldığında akü zayıflıyor. Onun da yıllık bakımları ve beklenmedik masrafları olacak. Vergileri, sigortası ve muayenesi de cabası. Aynı şeyleri her iki araç için de yapmak zorunda olmak fiziksel olarak da yoruyor. Eğer maddi açıdan sizi yormayacaksa konfor tabii ki önemli.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(25.05.25)
citroen ami ya da fiat topolino iş görmez mi? derdi az olur en azından.
0
brakgn
(25.05.25)
(6)

Frelander alındık 2008

kisa
Şimdi arabadan anlayan biri değilim ama daha önce hep aklımda kalmıştı freelander ikinci el araba alınmaz diye yine de size bir Danışayım dedim.2008 model dizel 2 motor hakkında bildiklerim Sadece bunlar 650.000 lira acaba alsam mı Bunun yerine yine Bu fiyatlarda önereceğiniz benzer bir tipte soruns
Şimdi arabadan anlayan biri değilim ama daha önce hep aklımda kalmıştı freelander ikinci el araba alınmaz diye yine de size bir Danışayım dedim.
2008 model dizel 2 motor hakkında bildiklerim Sadece bunlar 650.000 lira acaba alsam mı Bunun yerine yine Bu fiyatlarda önereceğiniz benzer bir tipte sorunsuz bir araç varsa o tavsiyeyi de almak isterim.
Hastalar aç olmayacak Bu
0
kisa
(24.05.25)
Alınmaz, nissan patrol, toyota rav 4, suzuki vitara falan bak
0
grimavi
(24.05.25)
Hobi amaçlı alacaksan olur günlük kullanım için çok uğraşırsın.illa bu tip araç alacaksan ben jeep 2.7 crd tavsiye ederim, tabii ki temiz bakımlı olması şartıyla, sattığıma pişman olduğum tek araç. Araçdan önce ona bakacak ustasını bulman lazım. O paraya temiz patrol veya rav4 bulamazsın. Ankara'daysan jeep için usta önerebilirim.
0
mirty
(24.05.25)
kesinlikle alma eski araç alacaksan da japon grubundan bak.
0
orpheus
(24.05.25)
land rover alacaksan iki tane alacaksın derler. biri sanayideyken diğerine binersin.
0
my fault
(24.05.25)
Teşekkürler
Aracı babam istiyor. Arada kullanacak ve belki memlekette bırakacak. Usta peşinde koşturmayan bir şey olmalı. Japon bakayım o zaman ben
herkese teşekkür ederim
0
🌸kisa
(24.05.25)
Abim çok araba değiştirir. Şu ana kadarki en kötü deneyimini 2. El bir range rover ile yaşadı. Gerçekten, satana kadar hep sanayideydi.
0
yadigar
(24.05.25)
(9)

Pink Floyd’un “Wish you were here” gibi başka şarkısı var mı?

yadigar
10-15 farklı şarkısını dinledim. Müzikleri asla bana hitap etmiyor. (Pink Floyd sevmemenin cinayet sebebi sayıldığı bir nesle mensubum) Ancak, Wish You Were Here inanılmaz güzel bir şarkı. İcrasıyla falan… O tarz bir altyapısı olan başka şarkıları var mı? Nefret ediyorum efektlerden, saykodelik klav
10-15 farklı şarkısını dinledim. Müzikleri asla bana hitap etmiyor. (Pink Floyd sevmemenin cinayet sebebi sayıldığı bir nesle mensubum) Ancak, Wish You Were Here inanılmaz güzel bir şarkı. İcrasıyla falan… O tarz bir altyapısı olan başka şarkıları var mı? Nefret ediyorum efektlerden, saykodelik klavyelerinden vs…
0
yadigar
(24.05.25)
hey you ?
0
orpheus
(24.05.25)
Comfortably Numb, Breathe. "Pink Floyd - Live at Pompeii" yaz, o performanslar komple o tarz.
0
prole
(24.05.25)
Mother
Money
Time
Marooned
0
vedatchilipeppers
(24.05.25)
David Gilmour'un solo albümlerini beğenebilirsin.
0
sekizdokuzon
(24.05.25)
David Gilmour - Raise my Rent
Pink Floyd -Fat old Sun
Pink Floyd - Julia Dream
Pink Floyd - A Pillow of Winds
Marooned

Ama wish you were here gibi değil pink floydun neredeyse başka hiçbir grubun şarkısını bulamazsınız zaten o yüzden wish you were here o.
0
sanal hayvan
(24.05.25)
Live at pompeii’nin o tarzlarla hiçbir alakası yok bu arada. O yayınlandığında comfortably numb ve hatta breathe bile yayınlanmamıştı. Vaktinizi boşuna kaybetmeyin.
0
sanal hayvan
(24.05.25)
Cevaplar için çok teşekkürler. Önerilen her parçayı dinledim. Anladığım, tıpkı "Mutter" şarkısı Rammstein'ın çizgisinden çok farklı olduğu gibi, wish you were here da pink floyd çizgisinden çok farklı. Millet Pink Floyd'u niçin seviyorsa ben de tam o nedenden ötürü sevmiyorum.

Sorum bazı kullanıcılar tarafından tam anlaşılmamış. Klasik rock enstrümanları (gitar, bateri, elektrogitar, bas) ile çalınan eserler hoşuma gidiyor. Bunlara uyumla eşlik eden saksofon, piyano, vs. sazlara da okeyim. Hatta ne bileyim, ney (saz olan) pentagram şarkılarına çok yakışıyor. Ama pink floyd parçalarındaki arkadaki elektronik efektler, klavye çınlamaları vs. bana hiç hitap etmiyor. O yüzden böyle "sade" pink floyd parçası var mı, onu sormuştum.

C.n., breath, marooned vs. asla aradığım cevaplar değildi. Live at pompeii'de daha açar açmaz, efektler enstrümanlardan önce başladı. Sevip sevmememden bağımsız, money gibi şarkılardı aradığım türden olanlar. Hey you ve mother zaten the wall albümünden ki the wall koca bir tek şarkılık albüm gibi. Belki tek katlanabildiğim pink floyd albümü a onda da hep arkadan rahatsız eden sesler geliyor. Böyle tadilat varmış gibi, kulak çınlaması gibi rahatsız ediyor. Yoksa ön plandaki enstrümanlarla akustik söylense muazzam şarkılar hepsi...

David Gilmour'un solo albümlerine gelince, yukarıda önerilen raise my rent dahil çok sağlam birkaç şarkı dinledim. Gayet iyi...

Pink Floyd'un dediğim gibi "sade" parçaları varsa başka, önerilerinize açığım.

Bu arada, wish you were here'ın eşsiz olduğuna katılıyorum zaten. nasıl bir parçadır ya...
0
🌸yadigar
(25.05.25)
illa niye pink floyd dinlemeye zorluyorsun 60,70,80 ler aradığın gibi onlarca şarkı dolu

youtu.be

youtu.be
0
grimavi
(25.05.25)
@grimavi sorumdan "illa pink floyd dinlemek istiyorum" u mu anlıyorsunuz? Sorum "Pink Floyd'un bu tarz başka şarkıları da var mı?" idi. Money varmış mesela.

Yoksa dinlediğim binlerce, duymadığım yüzbinlerce şarkı var dünyada, evet.
0
🌸yadigar
(25.05.25)
(2)

eski 19 mayıs gösteri hareketleri

tabudeviren
https://x.com/pamukkalesever/status/1924356822825160917bu harekette en alttaki kişilere en az iki kişilik ağırlık gelmiyor mu? nasıl dayanıyorlar?yukarıdakiler tepeye nasıl çıkıyor?
x.com

bu harekette en alttaki kişilere en az iki kişilik ağırlık gelmiyor mu? nasıl dayanıyorlar?
yukarıdakiler tepeye nasıl çıkıyor?
0
tabudeviren
(23.05.25)
O aslında demirden bir iskelet, insanlar çocuk parkındaki gibi bu iskelete tırmanıyorlar, dışarıdan belli olmuyor, birbirlerinin üstüne basmıyorlar

youtu.be
8. dakikadan sonra demir iskelet belli oluyor
0
grimavi
(23.05.25)
Olay tamamen “gençlik”te bitiyor.
en.m.wikipedia.org
Ben lisedeyken tam 5 arkadaş üst üste çıkıp fotoğraf çekmiştik. (En alttaki ben) omzumlarıma bir arkadşı,onun omuzlarına bir arkadaşı almıştık. Yani tamamen omuza oturacak şekilde. Hani maçta çocuklar babalarının omzuna oturur ya… 3. ise 4.’yü sırtladı. Beşinci de dördüncünün sırtına sarıldı. (bu ikisi sınıfın hafifleri. Herkes erkek) şimdi düşünüyorum, ben 100, arkadşlar yaklaşık 80, 80, 60, 55 toplam 375 kg’yi taşımış belim ve dizlerim… bir de en zoru, vücut tamamen dik duruyordu. Öne eğilme şansı yok…

Sporcu değildim, bildiğin iri lise talebesiydim. Sonrasında ne ağrı, ne sakatlık… şimdi 60 kg sırtlasam bir ay belim ağrır…

İşin sırrı yükleri dengeli ve eşit dağıtmada… Bu tarz bir formasyonda her katta genelde alttakinin 1/2 kadarı sayıda insan dağılsa mesela, 80 kg desek her bir kişiye yaklaşık; en alttakinin üstüne toplamda en fazla 40 + 20 + 10 + 5 … yani kendi ağırlığına denk gelemeyecek kadar yük biniyor… zorlanmazlar bile…

Paylaştığınız resim ise bana şöyle geldi:
Her bir kat bir platformu gergin bir şekilde tutuyor (kendilerini tamamen geriye çekmişler) ki en rahat pozisyon olmalı. Tüm gücünüzle bir şeye asıldığınızı düşünün…

Kış ortası gece 2 saat halı saha maçı yapıp ardından sabaha kadar üstsüz ve cam açık yattığımı bilirim üniversitedeyken. Sabah normal bir şekilde güne başlamıştım. Şimdi 10 dk koşup 10 dk soğuğa maruz kalsam 1 hafta hasta yatarım…
0
yadigar
(23.05.25)
(17)

Banyo adabı

kizil karga
Nasıl duş aldığınız ya da almamız gerektiği konusunda bazı sorularım var, yargılamadan cevap verirseniz çok sevinirim "ulan eşşek bu yaşa kadar öğrenemedin mi" şeklinde yaklaşımlar bize bir şey kazandırmaz.Sorularım şöyle:1: Her duş aldığımızda sabunlanmak şart mı, her gün düş alıyorum çünkü her def
Nasıl duş aldığınız ya da almamız gerektiği konusunda bazı sorularım var, yargılamadan cevap verirseniz çok sevinirim "ulan eşşek bu yaşa kadar öğrenemedin mi" şeklinde yaklaşımlar bize bir şey kazandırmaz.

Sorularım şöyle:

1: Her duş aldığımızda sabunlanmak şart mı, her gün düş alıyorum çünkü her defasında sabunlanmalı mıyız?

2: Sabunlanma işlemini lifle yapıyorum, mesela vücudumuza sürdüğümüz lifi erojen bölgemizde de kullanmalı mıyız, kullanmayacaksan o bölge için ayrı bir lif mi kullanmalı mıyız nasıl olacak ya da ayağımız parmak aramız için vs sanki buralar için aynı lifi kullanmak hijyenik değil gibi geliyor ama önyargı da olabilir tam emin değilim.

3: Sabunlanma esnasında suyu kapatıyor muyuz? Kapat-aç yapınca su sıcaklığını tekrar tekrar ayarlamak zaman alıyor diye soruyorum siz nasıl yapıyorsunuz?

4: Kurulanma işini havlu ile yapıyorum, burada da 2. madde ile aynı sıkıntılar başlıyor erojen bölgemizi ayrı bir havlu ile mi kuruluyoruz ve ayaklarımızı, nasıl olmalı?

Aklıma takılan sorular bunlar, yardımcı olan herkese şimdiden teşekkür ederim.
0
kizil karga
(22.05.25)
1.evet. sacini yikamazsin ama tüm vücut sabunlanir.
3. kapatmiyorum :( kapatmaliyiz ama sanirim.
4. bornoz var bende. yetiyor.
0
sonsuz
(22.05.25)
1-evet. sabunlanmayıp sadece suya girenlere has bir koku oluyor. ben alıyorum en azından.
2-sabun bezi kullanıyorum annemin ördüklerinden. yüzüm hariç her yerimde kullanırım. yüzüm için eşek sabunlu tırtıklı bişey var onu kullanıyorum.
3-kapatmıyorum.
4-bornoz kullanmanı öneririm
0
messina123
(22.05.25)
1-evet şart. Sadece su ile teri, ter kokusunu giderebiliyor musun?

2- aynısını kullan işte ne olacak.

3- açık bırakıyoruz. aç kapa yapmak hem fazla enerji tüketimine sebep olur hemde kombiyi yorar. gereksiz.
4- bornoz en güzel çözüm her yerini kurula geç işte.

Bu kadar gereksiz hassasiyetle yaşamak zor olsa gerek.
0
my fault
(22.05.25)
1-evet.
2-yüzüm hariç her yerde kullanıyorum. yüz için sadece yüz temizleyici kullanıyorum.
3-ben kapatıyorum. diş fırçalarken suyu açık bırakmaktan farkı yok bence. tekrar suyu ayarlamak zor geliyorsa termostatik batarya kullanabilirsiniz. bende sıcak suyu sağa koydukları için kullanamıyorum. yoksa şimdiye 10 kere taktırmıştım.
4-ben tek bir havlu ile her yerimi kuruluyorum. isterseniz saç kafa için ayrı, vücut için ayrı, ayaklar için ayrı havlu kullabilirsiniz.
0
inheritance
(22.05.25)
her gün lifle sabunlanmıyorum
koltuk altlarına filan sabun sürüp duş alıyorum
2-3 günde bir lif
0
mantık
(22.05.25)
1. değil vücut senin istersen duvara sürt.
2. yüzüme sürmem her yere tek lif.
3. su yukardan akar durmaz.
4. bornoz icat edilmişti galiba.
0
mikahakkinen
(22.05.25)
1- her duşta sabunlanırım

2- bir tarafı yumuşak bir tarafı sert, tutacaklı kesem var. ara sıra kullanıyorum. erojen bölgeme lif sürmem. elle yıkarım.

3- bazen açık kalıyor bazen kapalı

4- kafamı ayrı bir havlu ile geri kalan tüm vücudumu bornozla kuruluyorum.

ayrıca ben düzenli olarak otel hamamlarına gidip kese- köpük masajı yaptırıyorum. vücudumun arkasının kiri evde yeteri kadar çıkmıyor çünkü.
0
yurtsuz john
(22.05.25)
1- her duşta sabunlanmak daha iyidir. 24 saatte bir insan kirlenir çünkü.
2- aynı lifi kullanmam, ellerimi kullanırım. zaten ayak parmağını filan lifle ovalayamazsın, elinle yap daha temiz olur.
3-ben kapatmıyorum onunla mı uğraşacağım
4-hayır havluyu tüm vücut için kullanmamalıyız. ben kağıt havlu kullanıyorum, eşim de öyle kullanır, hem tamamen kuru olabilmesi hem de hijyen açısından.
0
kaptan maydanoz
(22.05.25)
1. Sabun, dus jeli vs kesin kullaniyorum. Sadece yazin sadece asiri sicak olur da serinlemek istersem, daha yakinda normal dus aldiysam birsey kullanmiyorum.
2. Lif kullanmiyorum bu aralar ama kullanmam lazim aslinda, her yere surerim.
3. Suyu normalde kapatiyordum da bu aralar kapatmiyorum. Gece cocuk uyurken yapiyorsam kesin kapatmiyorum, cok ses gidiyor, sesin devamliligi uyanmama acisindan daha iyi olur diye dusunuyorum.
4. Yani hassas bolgelere degiyor sonucta ama oyle o bolgede derinlemesine bir kurutma da yapmiyorum.
0
mbond
(22.05.25)
Kendi adıma;
Eğer bir günden fazla olmuşsa banyoya girmeyeli, tüm vücut sabunlanıyorum. Eğer bir gün ya da daha az olmuşsa, sadece kol altları ve özel bölgeleri sabunluyorum. Lif genelde kullanmıyorum ama haftada-on günde bir fırçalanıyorum. Suyu ise eğer iyi sabunlanacaksam, yani 20-30 saniyeyi geçecekse kapatıyorum. Su soğumuyor. Aslında en güzeli, eski usûl kova doldurup tas ile yıkanmak. Belki en sonda bir tüm vücut duşun altına girmek. Ama hızlı davranıyorum zaten, aç-kapa yapacak kadar uzun olmuyor. Havlunun ben bir tarafıyla önce yüzü, sonra saçı kurutuyorum. Diğer tarafıyla da önce gövdeyi, en son özel bölgeleri kurutuyorum. Her kurulanma sonrası havlu kirli sepetine gidiyor...
0
yadigar
(22.05.25)
1- Duşta sabunlanıyorum, ama banyo yapar gibi uzun uzadıya detaylı uğraşmıyorum. Duş ve banyo farklı şeyler, bu ikisi bire bir aynıysa birinde bir yanlışlık olmalı.

2- Evet bir mahsuru yok ama lifi yüzünüze sürmeyin, aşındırır. Ben şahsen ayaklarıma lif sürmüyorum duşta.

3- Isınma süresi sabun ve şampuan sürenizden uzunsa kapatmayın veya kova kullanın. Isınma süresi sabun sürenizden kısaysa kapatın. Neticede önemli olan az su harcamak, hedef o.

4- Hiçbir sorun yok, zaten duştan çıktınız. Yani neticede seks diye bir şey var değil mi? Erojen bölgeye vebalı muamelesi yapmanın bir anlamı yok. Deri neticede, yıkıyorsunuz sabunluyorsunuz daha ne yapacaksınız.
0
akhenaten
(22.05.25)
Her gün duş alınmaz, haftada 1 gün yeter. Life gerek yok, kafanı en ucuz şampuanla şampuanlayacaksın, suyu kapatacaksın, orana burana köpük süreceksin, bitecek.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(22.05.25)
1- Evet şart sabunlanmazsanız tam hijyen olmaz. vucut yüzeyindeki tozu kiri sabunlanmadan atamazsınız. önce sadece su ile ıslanıp köpürtme sonra durulama işlemi gerekir.
2-yüz hariç her yere aynı lif. yüz için yüz temizle jeli var onunla elimiz ile yüzü yıkamalıyız
3- su tabiki kapatılmalı. boş boş akan suya yazık. bencilce olmamalıyız. bizden sonraki nesillerin işi temiz su bulma konusunda çok zor.
4 bornoz tek başına yeterli

ayrıca saçınızı şampuanladıgınız zaman onun köpügünün vucunuza gelmemesi önemli. yoksa vucudunuz yaglanır. ayrıca saç şampuanu vucut için uygun bileşenler içermez. saçı şampuanladıktan sonra başımızı hafif egip akan köpüklü suyun vucudumuza bulaşmadan başımızdan direk aşagı akması gerekir
0
limonlu eksi
(22.05.25)
1- Her duşta sabunlanmıyorum ben ama biraz duş jeli sürüyorum boynuma kollarıma koltuk altına vs.

2- Lif yok ama şu saplı zımbırtılardan var, sırtımı haşır huşur yıkıyorum onunla. Erojen bölge için özel bir şey kullanmıyorum açıkçası.

3- Suyu kapatmıyorum hiç.

4- Kurulanma havlu ile. Yerde ayak havlusu, bel için bir havlu bir de kafa için. Ama geçen gün bir arkadaşım akıl verdi; saçlarım kıvır kıvır olduğu için havlu yerine tişörtle kurut farkı göreceksin dedi. Öyle deneyeceğim bir de.
0
vedatchilipeppers
(22.05.25)
1. evet, sacini yikamasan bile vücut sabunlanir. diger türlü sicak su ve buharla kirlerini kabartip kabartip temizlenmeden cikarsin.

2. kadinlarda hayir. sadece su ile temizlik yapilmali. zihnen rahat edilmiyorsa intim bölge icin olan sabunlar kullanilmali. erkeklerde dümdüz yika iste.

3. herhalde yani. bir bardak suyu dahi ziyan etmem.

4. ayak havlum - bornozum - sac havlum var. bu üclüyü kullan (sac havlumla sacimi ve yüzümü kuruluyorum. bornozu giyince de zaten vücut kurulaniyor, popona degen yer baska yerine degmiyor).
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.05.25)
1-tabi ki de.

2-köpük çıkarana kadar lifi sıkıp köpürtüyorum. lifi o bölgelere sürmüyorum ama lifi köpütüp köpüğü alıp ellerimle yıkıyorum o bölgeleri. sonra kabak lifi keseyle kendimi keseliyorum, (eşimden yardım alarak, genellikle birlikte yıkanırız sırayla keseliyoruz birbirimizi) durulanıyorum. yüzüm için lifli sabunumuz var ayrıca onla yıkıyoruz

3-kapatamıyorum çünkü üşüyorum.

4-bornoz yetiyor zaten her yeri yıkamış oluyoruz temiz bir şey olmaz. ayak havlumuz ayrıca var zaten. havlulu terlik giyiyorum banyo terliği ayrı ayağım kuruyunca çoraplarımı giyiyorum.
0
Hallegadola
(23.05.25)
yazın sabah akşam kısın sadece sabahları duş alırım. 1-2 gün sabunsuz 1 gün sabun (duş jeli) kullanırım. dermatologlar da vücudu kimyasallarla fazla temas ettirmememizi tavsiye ediyorlar. asansör araba, masa başı yaşayınca kirlenmek mümkün değil terlemiyorsunuz bile. ama işiniz farklı ise sadece kirli bölgeleri sabunlayıp diğer yerleri suyla durulamanızı öneriririm. bez veya kabak lifinden ziyade şu ucuza satılan rengarenk olanları öneririm. sabunlanırken sırasıyla önce önce boyun ense, sonra kollar bacaklar, sonra gövde. lifi sıkıp durulayıp tekrar köpürtüp önce apış arası sonra kıç arası en son ayaklar sabunlanıp durulanıp çıkarsınız. banyodan çıktıktan sonra havluyla hemen kurulanmak zor. ben bornoz ve kafa havlusuyla 10 dakika falan telefonda vakit geçiriyorum. yoksa nem kokusu oluyor. en az 3 tane bornoz olması lazım benim gibi sık sık duş alıyorsanız. özellikle kışın kurusada nemli kalıyor. yüzünüze fazla müdahale etmeyin aynı bezle falan kesinlikle temas ettirmeyin. haftada bir yüzünüzü sabunlasanız yeter. sıhhatler olsun.
0
ground
(23.05.25)
(12)

Türkiye'de nerede çocuk yetiştirmek isterdiniz?

chicha_v2
Şu an İstanbul'da yaşıyorsunuz.Kalabalık, pahalılık, suç, pislik derken burada çocuk yetiştirilmez dediniz.Nereye taşınırdınız? Neden?
Şu an İstanbul'da yaşıyorsunuz.

Kalabalık, pahalılık, suç, pislik derken burada çocuk yetiştirilmez dediniz.

Nereye taşınırdınız? Neden?
0
chicha_v2
(21.05.25)
yasam masrafi ve gelir kaynaklarindan bagimsiz olarak

amasra
kas
alanya
izmir
0
sonsuz
(21.05.25)
İstanbul’da (ve hemen her şehirde) nezih mahalleler de var, tehlikeli mahalleler de. Bence yaşadığınız muhit yaşadığınız şehirden daha mühim. Ben şahsen memleketimin yahut omum komşusu bir şehrin nezih bir muhitini seçerdim…
0
yadigar
(21.05.25)
Ben taşındım, Akdeniz'deyim. 66000 nüfuslu bir ilçe.
Okuldan Çıkınca çocuğu deniz/balığa/kampa götürmek iyi geliyor. Dağa taşa tarlaya gidiyoruz. Küçük, güvenle sokağa yolluyorum. Küçük yerde büyürse illa büyük yere alışır ama büyük yerde büyür ve tutunamazsa küçük yerde hiç yapamaz.
Burada avm yok. Oğlumun da böyle bir kültürü yok. Hala eski hayat tarzına benzer bir yaşam sürebilmek beni mutlu ediyor. Notere giderken sokakta yavru kedi sevmek, berbere giderken dalından dut yiyip kıpkırmızı gitmek vb burada normal. Tarla, toprak, dağ, deniz, balık (hiç biri benim değil, hepsi eşten dosttan imkan) ne varsa içiçe büyüyor.
0
strawberry first
(22.05.25)
türkiye'de sadece edirne ve canakkale ama merkez degil. gökceada olur, gelibolu olur, enez olur. kirklareli'nde de sadece burgaz, ama orada deniz yok. türkiye'de yasayacaksam en azindan denize yakin olmak isterdim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.05.25)
@konuşma... cevabına ilave bir şeyler söylemek istedim. Ablam gökçeada doğumlu. Ben o zamanları tabii bilemem ancak özellikle kışın, fırtına vb durumlarında Çanakkale ile irtibat kesiliyor, feribot seferleri iptal olabiliyormuş. Son 4 yıl da Kıbrıs'ta yaşadı. Uçak olduğu için bizzat sıkıntı yaşamadı ama taşucu feribot seferlerinin yapılmadığı ya da yapıldığı zaman yolcuların midesinin kaldıramadığım durumlar çok oldu. Haliyle adaya gelen her malzeme de feribotla geldiği için inşaattan beslenmeye pek çok sektör (haliyle malzeme) Bu durumdan ya yoklukla ya da pahalılıkla etkileniyor. Bilginiz olsun.
0
strawberry first
(22.05.25)
ya turkiyede istedigin yere tasin turkiye turkiyedir. cevap belli=hicbir yerinde

soruyu suna donusturursem, daha sakin ve daha guvenli, dogal guzellikleri olan kucuk bir yere tasinmak istesem, sikintidan cocuk yapma istegi doguracak kadar sakin bi yer==>>muglada kosullara uygun herhangi bi yer fethiye, ula, kas(cok yokus annecim ama kasta acayip bi cocuklu yeni nesil/home office/sehirden kactik agbi tarzinda aile populasyonu var)
0
ala09
(22.05.25)
Hiçbir yerde. Hele ki izmir gibi fuhuş ve uyuşturucuya teslim olmuş bir şehirde asla.
0
runaway
(22.05.25)
İzmir maalesef demografik yapısının bozulması için aşırı göç aldırıldı, 10 sene önce olsa evet ama artık İzmir olmaz
0
mirty
(22.05.25)
izmir yazanlar izmirin son 10 seneki etnik yapısından habersizler galiba. küçük bir şehirin dezavantajıda eğitim kalitesi.
muğla
eskişehir
denizli
ankara
0
mikahakkinen
(22.05.25)
sinop heralde. çünkü türkiyenin en mutlu ili seçiliyormuş.
0
elorelia
(22.05.25)
malum ırk'ın az olduğu yerler.
0
xu
(22.05.25)
Kastamonu cideye çocuk büyütmek için gitmiştim, lise çağına kadar mükemmel bi yer, sonrasında nitelikli lise yok.
0
antihero
(22.05.25)
(9)

Cimerden şikayet etsek kim olduğumu bildirirler mi?

Unde bach canim
Birinin hakkında fetöcü olduğu yönünde bazı ifadeleri var mesajlaşmalarda (whatsapp grup). Bu adamı araştırılsın diye şikayet etsem benim şikayet ettiğimi adama beyan ederler mi? İhbar asılsız çıkarsa bana dava açabilir mi bilgileri mi alıp? Mekanizma nasıl işliyor? Not: ailesinden bir kişinin fetöd
Birinin hakkında fetöcü olduğu yönünde bazı ifadeleri var mesajlaşmalarda (whatsapp grup). Bu adamı araştırılsın diye şikayet etsem benim şikayet ettiğimi adama beyan ederler mi? İhbar asılsız çıkarsa bana dava açabilir mi bilgileri mi alıp? Mekanizma nasıl işliyor?

Not: ailesinden bir kişinin fetöden hapishanede yatmadan diploması iptal edilmişti. Bunu hiç o yönde suçlamamışlar ama akrabasını savunuyordu. Farklı şehirlerde yaşıyorlar.
0
Unde bach canim
(21.05.25)
hocam bu tarz kesin olmayan ve sadece şüpheye dayalı bir argümanla bir insanın hayatını karartmaya nasıl teşebbüs edersiniz? ulan duyan da sanır ki darbe gecesi karargahta silahlı videosunu bulmuşsunuz.

yok akrabası hapiste yatmış da bilmem ne, akrabasıyla adamın ne alakası var? öyle olsa ergenekon ve fetö soruşturmalarında akrabaları yatanları içeri alsınlar... bi 20 milyon insan yapar heralde.

tüm bu hikayede takıldığınız noktanın 'ihbar asılsız çıkarsa bana dava açılır mı?' olması acı.
0
brkylmz
(21.05.25)
brklylmz +1000
0
but that was just a dream
(21.05.25)
Duyuruda elit, kaliteli bildiklerimiz yeterince vakit geçince çingeneliklerini gösteriyorlar.
0
Shepard
(21.05.25)
@brkylmz hocam ben eminim öyle olduğuna da, bunlar yeterince kanıt sayılır mı emin değilim. İşte böyle acıya acıya bu hale geldik ya. Bir zamanlar başkaları ezildik ettik diyip duygu sömürüsü yapıp ülkeyi bu hale getirdiler. Buraya koymadığım whatsapp konuşmalarından siz de aynı sonucu çıkarırdınız.

@shepard kim hocam.
0
🌸Unde bach canim
(21.05.25)
İhbarın asıllı olmasını vb bir kenara bırakıyorum. Bu feto olaylarında ihbar eden edilen herkes işin içine dahil olur, bunu 2017deki cmk dosyalarinda bile gördüm. ucundan bulassan, ben fetocuyum diye bağırani dahi şikayet etsen dönüp dolasip seni de arastirirlar ne iş diye.
0
sanguine
(21.05.25)
Cimer savcılığa gönderir, somut delil yoksa Takipsizlikle sonuçlanırsa isterse isminizi öğrenir + iftira suçunun maddi unsuru sizin açınızdan oluşur
0
fistikthecat
(21.05.25)
Gidin, ilgili kişiyi direkt dövün. Hırsınızı daha dürüstçe almış olursunuz.
0
yadigar
(21.05.25)
Somut delil yoksa savcılık resen iftiradan dava açar. Ve hak etmiş de olursun.
0
mindpower
(22.05.25)
eğer gerçekten fetö ile yakın ilişkisi varsa senden önce devletin haberi olmuştur.

bir de gerçekten fetö ile ilişkisi olduğunu bildiğim kişiler almanya'ya sığınma talebinde bulundu ve hepsi kabul edildi. kral gibi yaşıyorlar şimdi orada.

biz de nitelikli işçi olarak gitmek için götümüzü yırtıyoruz.
0
duyuruuser
(22.05.25)
(13)

Bina Önünde Sürekli Oyun Oynanmasından Kaynaklı Gürültü - Hukuki Yardım

primadonn
Merhaba,İki bloklu bir sitede yaşıyoruz ancak site, apartmandan hallice. Site içinde küçük bir yüzme havuzu ve küçük bir oyun parkı var. Buna rağmen site içerisindeki çocuklar ve aileler bina kapısının önünü oyun alanı olarak kullanıyorlar. Özellikle top oynarken sürekli topla binanın dış cephesine
Merhaba,
İki bloklu bir sitede yaşıyoruz ancak site, apartmandan hallice. Site içinde küçük bir yüzme havuzu ve küçük bir oyun parkı var. Buna rağmen site içerisindeki çocuklar ve aileler bina kapısının önünü oyun alanı olarak kullanıyorlar. Özellikle top oynarken sürekli topla binanın dış cephesine ve bizim evin duvarına vuruyorlar. Avazı çıktığı kadar bağıran çocuklar var.

Birinci katta oturuyoruz ve bu nedenle gürültü çok net bir şekilde evin içine geliyor. Mayıs başından Aralık ayına kadar neredeyse her gün bu durum yaşanıyor. Gürültü genellikle öğleden sonra başlıyor ve hava kararana kadar, günlük 3-4 saat kesintisiz devam ediyor.

Site içinde bir oyun parkı olmasına rağmen çocuklar oraya yönlendirilmiyor çünkü bazı aileler evlerinden çıkmadan çocukları gözlemlemek istiyor. Ayrıca çocukları uyarmak istediğimizde de ailelerin şiddetli tepkisiyle karşılaştık. Artık bu durum, bizim günlük hayatımızı ciddi ölçüde olumsuz etkiliyor. Oyun oynamalarına karşı değiliz, ancak gürültüye ve rahatsız edici şekilde hareket edilmesine karşıyız.

Bu konuda çocukların oyun oynama özgürlüğünü engellemeden, ancak bizim de konut içinde huzurlu yaşama hakkımızı koruyacak şekilde nasıl bir yol izleyebiliriz?

Site yönetimi bu konuda bir düzenleme yapabilir mi?

Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre bu tarz davranışlara müdahale edilebilir mi?

Yazılı uyarı, ihtarname ya da hukuki başvuru gibi yollara gidebilir miyiz?

Bu konuda kalıcı bir çözüm üretmek adına izleyebileceğimiz yasal ve etkili yollar nelerdir?
0
primadonn
(21.05.25)
bunun hiç bir çözümü yok. şu an oturduğumuz evin tam karşısında çocuk parkı var. normal oynayan çocuklarda sorun yok ama gece mahallenin ergen veletleri parka iniyor ve benim bile duymadığım küfürlerle ortalığın içine ediyorlar. gürültüden balkonda oturamıyoruz. çocuklar yerine ailesi olacak dağ kaçkınlarıyla konuşmayı denedim anasını babasını öldürecektim elimden zor aldılar. özetle bu durumların çözümü falan yok. birazdan birileri gelir ama onlar çocuk, şeker falan verin tatlı tatlı konuşun derler. yok abicim insanlıktan nasibini almamış aileler tarafından büyütülen çocuklar laftan anlamıyor
0
scudman1
(21.05.25)
hukuki bir cozum bulunacagini sanmiyorum; ama cocuklari baska yere yoneltecek bir fikir uzerinde calisabilirsiniz. parkla evin arasina ama parka yakin bank, masa tenisi, langirt vs.. koydurmak cocuklar oraya toplanir. sonra da parka gider.
0
buenosdias
(21.05.25)
Apartman hayatı böylelerine göre değil. Köyünden çıkmaması gereken insanlar apartmanda yaşayınca böyle oluyor. Şahsen çözüm bulacağınızı sanmam. Maalesef zor da olsa taşınmak kesin çözüm.
0
nothing in my way
(21.05.25)
Geçmiş olsun. Bizim de aynı. Evden çalışıyoruz çok daha zor oluyor. Yönetim yasak olduğuna dair yazı yazıyor ama sonuç yok. Bir kaç kere ebeveynler de kavga etti. Her gün whatsapptan şikayet yazısı geliyor.

Ben yok sayıyorum. Duymazdan gelmeye çalışıyorum.
0
nickini vermek istemeyen uye
(21.05.25)
köyden şehre göçmüş, şehirde birlikte yaşam kurallarından bir haber, eğitilemez, evrimini tamamlayamamış bir kitle. istanbulsa muhtemelen bağcılar, esenler, esenyurt vb gibi sosyo kültürel seviyenin yerlerde olduğu ilçelerden birinde sözde sitelerden biri.
çok yapacak bir şey yok laftan anlamazlar, güzelce konuşsan işe yaramaz, kavga etsen oda bir işe yaramaz.
taşınmaktan başka çare kalmıyor.
0
my fault
(21.05.25)
bizim sitede oyun parkının kameraları tv hattı üzerinden veriliyor. belki uygulanabilir.

kamera koydurun oyun parkına izlesinler.
0
kveldulv
(21.05.25)
Site yönetimi kararının bir baglayiciligi var mıdır? Herkes bu kurallara uymakla yükümlü müdür? Uyulmadığı durumlarda bir yaptırımı var mı?

Site yönetimi de çare olmazsa bu konu hakkında polise, belediyeye ya da mahkemeye gidebilir miyiz?

Belge niteliği taşıması açısından kendi imkanlarımla video kayıt almam uygun mudur?
0
🌸primadonn
(21.05.25)
altında kreş olan bir evde çift camlı ses geçirmez pencere yaptırmıştı 1. kat baya sesi engelliyormuş cam açmam diyorsan düşünülebilir etkiliymiş
0
eja
(21.05.25)
deli numarası yapın. biz küçükken topumuzu kesmekle tehdit edip üzerimize su dökerlerdi, hatta topumuzun kesilmişliği de var bir kaç kere. kısacası psikopatlığa vurursanız bir ihtimal orada oynamama ihtimalleri var. ama kavga dövüş bir yere varılmaz tabi, olay farklı boyutlara da evrilebilir.

ben evin yakınlarındaki açık düğün salonunun yaptığı gürültüye bir çare bulamadım, nereye şikayet etsem yok biz bakmıyoruz şurası bakıyor vs. her gün aynı şarkıları(!) dinlemekten kafayı yiyorum. neriman dolan geeel, neriman yaylan geeel... evi serinleteyim desen pencere açamıyorsun, klimaya yüklen dur. bu ülkede acayip bir gürültü kirliliği var maalesef, kimsenin de umrunda değil. normal olan biz değiliz de onlarmış gibi yaşamaya alışmak, alışmaya çalışmak çok yıpratıyor. neyse bunu bana yapamazsın müjgann diyor ve sağlamca delirmeye gidiyorum.
0
Improbable
(21.05.25)
Geçmiş olsun, işiniz gerçekten zor.

Avukat olarak ben benzer bir durumla karşılaşsam, hukuki çözüm aramak yerine mümkün olduğunca sınırları zorlayarak da olsa güzellikle, olmuyorsa ufak tefek hırtlıklarla çözüm arardım. Hukuk son derece büyük ve ağır bir mekanizma ve bu tip basit ancak hızlı çözüm gerektiren sorunlara çoğu zaman çare olmuyor.

Şimdi biri ya da birileri kalkıp Kat Mülkiyeti Kanunu ve Medeni Kanun başta olmak üzere çeşitli kanunlardaki haklarınızı sayıp yapay zekaya sorduğu sorunun cevabını buraya yapıştırabilir ancak emin olun, yargının işleyişi farklı.

Site yönetimi ortak alanlara dair elbette kararlar alabilir ancak bu kararları da kendileri uygulamak zorunda olmaları ve bu kararla komşularını kızdıracakları için, kararı almak da uygulamak da kolay olmayacaktır. (Sitenin apartmandan hallice olmasını ifade etmeniz karşısında profesyonel bir yönetim olmadığını ve kat maliklerinin yönetimi kendilerinin üstlendiklerini varsayıyorum.) Hele bu dertten muzdarip bir siz varsanız ve başka kimse durumdan şikayetçi değilse, ifademi maruz görün, "sitenin delisi" konumuna düşersiniz.

Yerinizde olsam, bu dertten muzdarip diğer komşularımı yanıma çekip, çocuklu ailelerin de kaygılarını dikkate alarak kimsenin tam olarak memnun olmadığı ama herkesin de bir şekilde razı geleceği bir çözüm üretmeye çalışırım. Toplu yaşam herkesin sahip olduğu özgürlüklerinden bazı fedakarlıkları gerektiriyor ne yazık ki.

Aklıma şöyle bir çözüm geliyor: Oyun parkına bakan tarafa birkaç güvenlik kamerası kurulması ve bu kameraların görüntülerinin tüm dairelerin televizyonlarına aktarılması. Evet biraz maliyetli olur ama bu tip çözümlerin maliyetleri eskisi kadar yüksek değil. Gürültüden rahatsız olanlar kamera maliyetine katlanır, çocuklu aileler de çocuklarını ekrandan izlemek suretiyle de olsa gözlerinin önünden ayırmazlar böyle bir çözüm benimsenirse.
0
10551037
(21.05.25)
Mevzunun köylülükle zerre alakası yok. Bahsedilen olay daha çok şehir/mahalle kültürü. İmkanınız varsa taşının derim çünkü olayın maalesef net bir çözümü mümkün görünmüyor. Özellikle de topların evin duvarına vurması falan korkunç. Benzer özelliklerde ara kat bakının derim.
0
yadigar
(21.05.25)
Aslında, profesyonel bir yönetim var, yönetimin alacağı karar bağlayıcı olur mu? Yaptırımı var mıdır? Yönetimin böyle bir karar alabilmesi için herhangi bir çoğunluk gerekir mi? Yoksa huzuru korumak adına çoğunluk atanmadan böyle bir karar verilebilir mi?
0
🌸primadonn
(03.06.25)
esenyurt boklandığına göre çığlık atma yarışının oynandığı kadıköy siteleri de boklanabilir. hem besledikleri kediler teslanıza da sıçıyor :)

yapacağın şu, kale yaptıkları duvara silme vida çakmak. caddedeki mağaza denizliklerine kör vidalar monte ediyorlar ya evsizler yatmasın kimse oturmasın diye. ya da onun gibi bi şey, demir profiller de olur. bu topları patlatacak.

bi de motor yağı ya da kokan bir şey dökeceksin oynadıkları yerlere. apartman girişine denk gelip gelmemesi önemli değil. kirayı o veletler ödemiyor. sen ödüyorsun.

kedi kutusu koyabilirsin. yaratıcılık sana kalmış.
0
lambırcek
(03.06.25)
(1)

Tosun Paşa Ziyafet Sahnesi Müziği

yadigar
Tosun Paşa filminde yemekte çalan müzik hangisidir? Aklımda mahur saz semaisi kalmış ama değil...Not: Çengi geldiğinde çalan hicaz oryantal'i sormuyorum. Şaban'ın çişi geldiğinde kesilip duran müziği soruyorum.Edit: İlgili sahnehttps://www.youtube.com/watch?v=guqpuNWQDhc&t=2883
Tosun Paşa filminde yemekte çalan müzik hangisidir? Aklımda mahur saz semaisi kalmış ama değil...
Not: Çengi geldiğinde çalan hicaz oryantal'i sormuyorum. Şaban'ın çişi geldiğinde kesilip duran müziği soruyorum.
Edit: İlgili sahne
www.youtube.com
0
yadigar
(20.05.25)
Buldum. Yani makam kabak gibi mahur. Diyorum neden bulunmaz...

Piyasada refik talat alpman'ın mahur saz semaisi meşhur diye sonuçlarda hep o çıkıyormuş.

Oysa bu daahur saz semaisi.
Udi Hrant'tan buyrun:
www.youtube.com
0
🌸yadigar
(21.05.25)
(18)

Herkesten sakladığınız bir sırrınız var mı?

sekizdokuzon
Benim bir tane sağlık kaynaklı bir sırrım var (bel soğukluğum yok relax). Sadece çok yakın hissettiğim insanlara söylüyorum ve herhalde herkes öğrense tanıdığım insanların büyük çoğunluğunun bana bakışı değişir. Öyle bir mesele ki annem, babam, kardeşlerim dışında ailede kimse bilmiyor. Saklanası, y
Benim bir tane sağlık kaynaklı bir sırrım var (bel soğukluğum yok relax). Sadece çok yakın hissettiğim insanlara söylüyorum ve herhalde herkes öğrense tanıdığım insanların büyük çoğunluğunun bana bakışı değişir. Öyle bir mesele ki annem, babam, kardeşlerim dışında ailede kimse bilmiyor. Saklanası, yüz kızartıcı bir şey mi, değil. Ama this is Türkiye.

Sizin böyle benle mezara gider dediğiniz bir sırrınız var mı?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(19.05.25)
Yok valla. Düz bir insanım, standart, renksiz :))
0
rock n roll
(19.05.25)
Sır mı? Sırlar var :p ama o kadar saklamışım burda açık edemem sorry:d
0
kullanicadi
(19.05.25)
Var tabi. Olmayana şaşarım
0
kisa
(19.05.25)
Var tabisii. Sırrı olmayan insan azdır bence.
0
mor oje
(19.05.25)
bana verilen bir sir var. o benle net mezara gider. kimseye söylemedim, söyle bir sey olmus diyerek bile kimseye anlatmadim.

10 yildir tüm iliskilerim bastan beri acik. bunu insanlara söylemiyorum. tr buna hazir degil. aldatmanin daha edepli oldugunu düsünenler var. allah akil fikir versin.

onun disinda lise ve üniye ait cheesy sirlarim var. 3 kadeh saraptan sonra herkese anlatirim :P
0
sonsuz
(19.05.25)
Sır bağlamında, asla kimseye söylemeyeceğim noktasında yok sanırım. Ama kimseye söylemediğim şeyler çok. Herkesin her şeyi bilmesine gerek yok.
0
Bruce
(19.05.25)
Benimle ilgili yok. Başkalarıyla ilgili çok. Çok insan sırrını, parasını vs. emanet ediyor. Bazıları duyulsa hayatı berbat edecek yahut ömürlük küslüklere sebep olacak türden...

Kendim ot gibi bir insanım. Sırlık bir durumum olması pek mümkün değil.
0
yadigar
(19.05.25)
Var tabii
0
gabe h coud
(19.05.25)
çok var, bazı şeyler benimle mezara kadar gidecek. :)
0
tabudeviren
(19.05.25)
Var. Ama mesela buradan birilerinin bilmesi durumu da var. Burada herkes fake diye rahatım ben
0
Cezcez
(20.05.25)
Var tabii ki bir sürü hem de. Herkesin herkesten sakladığı sırları, utandığı hayalleri vardır.
0
mutekebbir
(20.05.25)
bir tane var, onu da birisiyle 10 sene evli kalınca ona söyleyeceğim diye ucunu açık bıraktım.
0
nahtoderfahrung
(20.05.25)
benim yok ama kocamın galaktik turan federasyonu tarafından gönderildiğini ve bana söylemediğini düşünüyorum ara sıra.
0
Hallegadola
(20.05.25)
olmayanı tanımadım :')
0
since1907
(20.05.25)
terapistim dışında kimsenin bilmediği sırlarım var, hiç bir zamanda bilinmeyecekler, kimseye yüklemek istediğim şeyler değil.
bazı insanların sırlarını da gereksiz çok uzun süre tutmuşluğum var sonra gereksiz olduğunu fark edip anlattım birilerine.
0
red g
(20.05.25)
iki kişinin bildiği sır olmaz demişlerdi ama oluyorsa var. bence sırrı olmayan insan yoktur
0
Kediyi üzdün
(21.05.25)
Öyle bir mesele ki annem, babam, kardeşlerim dışında ailede kimse bilmiyor.

ee ailede bilmeyen kalmamış zaten. Bilmediğimiz aile fertlerimi var :))

Başlıkla içerik uyumsuz. Sır dediğini sadece sen bilirsin. Ve evet var
0
Rondak
(22.05.25)
dusundum yok yaw.
her mevzuyu bilen en az bir kisi daha var.
0
cooperr
(22.05.25)
(22)

Hangi app'e projeye para ödüyorsunuz/öderdiniz?

optimistbakunin
Merhaba. Ucretli abonelikli bir app yaptim ve neredeyse kimse almadi :))) sonra baska bir sey yaptim o da nafile. Acaba para odemeye degmez seyler mi yaptim diye dusundum. Siz neye para oderdiniz/abone olurdunuz? Dating app youtube premium netflix gibi seyler disinda arkadaslar onlara ben de para od
Merhaba. Ucretli abonelikli bir app yaptim ve neredeyse kimse almadi :))) sonra baska bir sey yaptim o da nafile. Acaba para odemeye degmez seyler mi yaptim diye dusundum. Siz neye para oderdiniz/abone olurdunuz? Dating app youtube premium netflix gibi seyler disinda arkadaslar onlara ben de para oduyorum.
Ozetle fikir ariyorum fikir avina ciktim. Neler yapilabilir para odemeye deger diye
0
optimistbakunin
(19.05.25)
Çok niş bir kitleye hitap etmeniz lazim para odemeleri icin.

Applerin adreslerini verseydiniz daha rahat bir seyler soylenebilirdi.
0
brkylmz
(19.05.25)
Benim applerin sorunlarini ogrenmek icin yazmadim aslinda yeterince aciklayici olamadim sanirim. Biraz fikir avina ciktim diyebilirim hahahah
0
🌸optimistbakunin
(19.05.25)
dil öğrenimi spesifik olarak kelime ezberi içeren bir uygulamaya para veriyorum ama yıllık çok cüzi bir miktar 100 tl falan galiba.

Bir kere de öğretmenler için evrak içeren bir uygulama indirmiştim kendim hazırlamak yerine pratik geldiği için o da tek seferlik 30 40 tlydi.
0
biravekahve
(19.05.25)
Yaptigim.ise.onemli.bir katki yapacaksa, muadili yoksa ve bana para kazandiracaksa ancak o.zaman para oderim. Ofis programlari dahil hicbir uygulamaya para odemedim.
0
deckard
(19.05.25)
Datinglere ödemiyorum artık. escort veya hesap çakma derdinde olan kadınlar doluştu ve olayı bitti.
0
runaway
(19.05.25)
Blinkist
Evernote
Pocket
Busuu
Vpn
Adobe creative cloud
0
anon1m
(19.05.25)
Paraya acimadan aldığım tek şey;
Keylifts.

Tek başına, efsane bir servis sunuyor. Mail attığım an birkaç saatte cevap veriyor sorunla alakalı.
0
logisticsmanager
(19.05.25)
bu zamana kadar tek para verdiğim app deprem ağı oldu. ne spotify ne netflix internetten bulabileceğim apksını indirebileceğim hiç bir şeye para ödemem.
çok çok spesifik bir app olacak o zaman belki.
0
my fault
(19.05.25)
spotify, netflix gibiler disinda hicbir seye.
reklamlardan kazansinlar, reklam görmek istemiyorsam ben premium üyelik alirim gibi bir düsünce seklim var.

bedava trial falan olmayan seyleri de yanlislikla indirmissem de hemen siliyorum valla.
0
sonsuz
(19.05.25)
Hamile yoga
İngilizce pratik
0
abuzer
(19.05.25)
Upnote uygulamasına para bayılıyorum. Yakında takvim için de bayılabilirim.
0
put it in your appropriate place
(19.05.25)
Cok fazla uygulamaya para oduyorum ben. medyadir, office vsdir o tarz seyleri gecince:


chess.com platinum aboneligim var,
duolingo premium var (bunu nisanlim oduyor aile plani)
linkedin premium aldim ama cok ucuz diye aldim stalkerlarimi gormek icin,
bir ara 12 aylik rocksmith+ almistim,
eski telefonumda ses ve bixby tusunu tekrar programlayabilmek icin bir uygulama satin almistim.
expressvpn
gecmiste diyet uygulamalarina, spor uygulamalarina vs. para verdigim de cok oldu



size cok cilgin bir oneride bulunayim. icim en rahat odedigim abonelik senelik 3000 liraya office 365. cunku alternatifi aileme nisanlima korsan office kurup patladiginda onla ugrasmak vs.

teknolojiye yetisemeyen bireylere bir seyleri adim adim gosterebilecegimiz bir uygulama olsa alirim. mevcut alternatifler yetersiz.

edit: kibritsuyu yazmis, cubeacr son kurusuna kadar parasini hak eden bir uygulama.
bir de procreate vs tarzi bir kac uygulamayi satin aldim.
0
aguen
(19.05.25)
1) Marketing yapmadan ürün satabilmek çok zor. Öncelikle bunu aklınızda tutun.

2) Spesifik sektörlere yönelebilirsiniz. Örneğin doktorlar, avukatlar, sigortacılar, kpss kursları, ehliyet kursları vs. vs. Bu insanların dertlerini dinleyip neye ihtiyaçları olduğunu öğrenmeye çalışıp varsa bu sektörde bir boşluk onu doldurmaya çalışabilirsiniz.

3) Dürüst olun. Gerçekten bir işe yarayan şeyler yapın. Piyasada 500 tane wallpaper app varken 501. olmaya çalışmayın.
0
amortisman
(19.05.25)
cube acr.

telefon konuşmalarını kaydetme uygulamasına para ödüyorum. sıklıkla konuştuğum şeyleri sonradan dinleme ihtiyacım oluyor. kiminle, ne zaman, ne konuşmuşum.
0
kibritsuyu
(19.05.25)
Sensortower verilerine göre her 10000 app in 2 tanesi organik büyüyor,

Paid marketing olmadan kimse denemez.

Ayrıca millete 3 veya 7 gün ücretsiz deneme vermelisin

Bir de Türkiye subscription için cimri cenneti, zengin ülkelere gitmeli onların ihtiyaçlarını anlamalısın. Tr de reklam geliri entegre edebilirsin
0
fistikthecat
(19.05.25)
Paralı app kullanmıyorum. Oyun olsun, eğlence/dizi olsun, sosyal olsun vs... Elle tutamadığım neredeyse hiçbir şeye para vermiyorum. Şimdi tüm app'lerime baktım. "Ama şuna vermişim bak" gibi bir şey demek için. Telefonumda ücretli uygulama yok. Hatta ℅60'ı falan açık kaynak kodlu özgür uygulamalar.

Şu an para versem, kaliteli ses kaydı alıp mp3'e çeviren bir uygulama var hi-q isminde, bir de e-kitap okuyucu var yazılı kitabı kişiye okuyan readera adında, bunların ücretsiz versiyonları sınırlı. Pro versiyonlarını alabilirdim belki.

Yani sizin de önce çok beğenilen ücretsiz bir uygulamanız olursa, ek özellikli pro versoyonlarını alabilirler zannımca.

Ücretsiz oyun yapıp ek özellikler satmak en kârlısı... Yahut ücretsizine reklam koyup ücretlisini reklamsız yapmak...
0
yadigar
(19.05.25)
Ben sana soylim;
İşini hakkıyla yapan, tüm uygulamaların en iyi özelliklerini barındıran, ya bir kerelik ödeme ile alınabilen bir SMS uygulamasına para veririm.
Yazılımcı olsam direkt yapardım.
0
etna
(20.05.25)
Öncelikle amortisman +1 diyorum.

Ben biraz eski kafayım, uygulamalara kolay kolay para vermiyorum. Dijital birşeye para vermek garip geliyor. Nişlik konusu vurgulanmış. Bence haklılar, çok acayip teknolojik ürünlerden para kazanılıyor. Mesela Web Scraping yapan uygulamalar gördüm, mobil değil ama örnek olsun diye söylüyorum. Kabaca anlatmak gerekirse webdeki veriyi anlamlı veri haline getirip sana veriyor. Böyle bir tool olabilecegğini bile düşünmemiştim daha önce. Bunun gibi bir sürü şey var. Aaa oyun işinde para varmış gibi düşüncelerle yapılan şeylerin sonu genelde hüsran oluyor.

Bugüne kadar para ödediğim çok az şey oldu. Hollanda'da sıfırdan ehliyet sınavını geçmem gerekiyordu. Örnek sınav soruları olan bir uygulamaya para vermek zorunda kaldım. Az para da değil haftalık 12 euro civarıydı.
0
mbond
(20.05.25)
Belki appleri/siteleri/telefonu kisitlayan, zaman limiti koyan bir uygulamaya para oduyorum.
0
hot potato
(20.05.25)
Psikoloji uygulamasi
0
abuzer
(20.05.25)
Niş denmiş ya, mesela ben pattern keeper uygulamasına para verip premium aldım, cross stitch (kanaviçe) pattern'ı okumaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Ama PDF patternları üzerinde işaretlenebilir bir formata çeviriyor, kaç stitch var, ne kadar kaldı vs gösteriyor, veritabanında en bilinen ip markalarının renk kodları var, doğru kod/renk gösteriyor.
Buna benzer spesifik craft işleri için bir sürü uygulama ve pazar var. Ama ihtiyaç nedir, hangi özelliklere ağırlık vermek gerekir bilip uygulama yazmak için o craftı sizin de yapabiliyor olmanız lazım. Ya da bir bilenle beraber çalışmanız lazım.

Regl takip uygulamasına yıllık çok az bir abonelik ödüyorum.

Disciplined diye bir uygulama var, hediye geldiği için ücretli versiyonunu kullanıyorum.

Windows'ta bir timer/proje takip uygulamasını satın aldım.

Makul kullanılabilir ücretsiz versiyon ve premium özellikler için hiç olmazsa bir hafta ücretsiz deneme şart bence de.
0
kobuzchu kiz
(20.05.25)
automate (ifttt benzeri bir uygulama)
x-plore
poly bridge 2
accubattery
textra
nova launcher prime
greenify
mx player

neredeyse hepsini google ödüllü anketlerden gelen paralarla aldım.
0
inheritance
(20.05.25)
(9)

Evrenin yaratıcısı olsanız kendiniz gibi birini yaratır mıydınız?

sekizdokuzon
Sb
Sb
0
sekizdokuzon
(19.05.25)
Kendinizi seviyor musunuz? Evet.
0
olaylar olaylar
(19.05.25)
Senin bu sorular çok düşündürücü… yaratırdım çünkü ortalamaya vurursak sayı doğrusunda sıfır noktasının sağ tarafında olduğumu düşünüyorum.
0
vedatchilipeppers
(19.05.25)
evrenin yaraticisi olsam ne yapardım bilmek mümkün degil.

ama dijital ortamda alternatif dünyalar yarattigimizda icinde insanlar eksik olmuyor.
0
antikadimag
(19.05.25)
Kendim gibi birini yaratırsam tek olma şeysim yok oluyor. Yaratmam. Benim gibi kimse yok, ben varım demek süper.
0
Shepard
(19.05.25)
soru başlıkta da cevap yaratılmışlarda değil.

cevap vermek için dünü bugünü yarını bilen, her olasılıktan haberdar olan bir varlık olmak lazım.
0
deranzo1
(19.05.25)
Yaratmam
0
grimavi
(19.05.25)
@grimavi: youtube.com
0
🌸sekizdokuzon
(19.05.25)
dedim dedim de kime dedim
(19.05.25)
Evrenin yaratıcısı olsaydık ön koşulu o kadar anlamsız bir ölçüt ki, önermenin devamına ne koyarsam koyayım makul bir şey çıkmıyor.

Evren yaratacak kadar zaman, mekan, boyut ötesi bir varlık muhtemelen yalnızlık, özlem, anlaşılmak gibi insani duygulara sahip olmaz.

"Kendi"si nedir, "gibi" nedir... Hiçbir şeye ohtoyaç duymadığı gibi böyle bir şeye de ihtiyaç duymazdı.

Yani soru "Bir topraksolucanının gözeneği dile gelse çayını şekerli mi isterdi?" gibi anlamsız.

Cevap: Bilmiyorum.
0
yadigar
(20.05.25)
(24)

Gay camiasına ne kadar yakınsınız?

sekizdokuzon
Nasıl insanlar olduklarını, nasıl hayatlar yaşadıklarını, aralarında nasıl konuştuklarını ne kadar biliyorsunuz? Teşekkürler.
Nasıl insanlar olduklarını, nasıl hayatlar yaşadıklarını, aralarında nasıl konuştuklarını ne kadar biliyorsunuz?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(16.05.25)
sen gaylerii toplaşıp partileyen pembe, transparan giyinen insanlardan ibaret mi sanıyorsun? imam, memur, futbolcu gizli bir sürü gay var.
0
dokunmakalbime
(16.05.25)
Ne alakası var? Kültürlerine ne kadar asinasiniz diye soruyorum. Yok mu kendi jargonlari, yaşam stilleri. Milleti gomucez diye komik duruma düşmeyin.
0
🌸sekizdokuzon
(16.05.25)
Uzağım homofobik değilim ama ortamlarını jargonlarını bilmem, lubunca gibi bazı şeyler ortalığa saçılmamalı, bazı şeyler gizli kalmalı
0
grimavi
(16.05.25)
pardon. kendi jargonları var. lubunyaca. yaşam stili de sosyal çevreleri geniş. ama bunlar azınlık. çoğunluk gizli. örn: gay dating appletiri
0
dokunmakalbime
(16.05.25)
yakin arkadaslarimin cok azi hetero.
0
deckard
(16.05.25)
Bence dışarıya kapalı bir topluluk değiller. Ortalama bir Türkiye vatandaşına kıyasla bayağı şeffaf, filtresiz insanlar. Düşünüyorum, ben gay olsam herkesten korkardım ama etrafımdaki eşcinseller inanılmaz insan canlısı, olduğu gibi davranan insanlar. O açıdan kültürlerine aşina olmak çok zor değil.
0
🌸sekizdokuzon
(16.05.25)
Cok yakinim. Gayi de lezbiyeni biseksüeli de direkt cekiyorum.
0
sonsuz
(16.05.25)
Senden benden daha çok ve daha tas hatunlari götürüyorlar çünkü gay sandiklarinin çogu bisex.
0
feastofthedamned
(16.05.25)
derdimi anlatacak kadar lubunca biliyorum
0
anon1m
(16.05.25)
@feast: kız götürmek için gay taklidi yapanlardan bahsetmiyorum.
0
🌸sekizdokuzon
(16.05.25)
Yakın arkadaşlarımdan gay olanlar var.
0
gabe h coud
(16.05.25)
Benim bildiklerim genelde gay görünüşü, tavrı olup toplum baskısından dolayı kimliğini gizleyenler. Sorsan gay değilim hatta kız arkadaşlarım oluyor onlarla yatıyorum diyenler ama aslında öyle olmayanlar. Genelde kızlar onların gay olduğunu bilir çünkü onlarla daha çok yakınlık, bağ kuruyorlar.
0
olaylar olaylar
(16.05.25)
O değil de feminwnlikten kırılan tipler var. Bir öğreniyorsun eşi, çocuğu var. Nasıl oluyor da oluyor diye merak ediyorum.
Tabi ki her gay feminen olmuyor ama o kadar feminen birisi nasıl hetero olabilir aklım almıyor
0
parka
(16.05.25)
@parka: Mesela İlker Canikligil di mi :p
0
🌸sekizdokuzon
(16.05.25)
birkac gay arkadasim var. herhangi bir jargonlari olup olmadigini bilmiyorum, belki bir araya gelince oluyordur ve bir heteronun yaninda o sekilde konusmuyorlardir. yine de bir jargonlari oldugunu zannetmiyorum.

insanlar kibarligi, zarifligi gay'lik saniyor, burasi ayri.
0
Sour
(16.05.25)
@parka’nın dediği bence Kadir ezildi (hani şu temizlik programı yapan) geçenlerde evlendi hiç beklemiyordum.
0
olaylar olaylar
(16.05.25)
Soruyu soran büyükşehirlerde bir alt-kültür olarak varlığını sürdürenlerden bahsediyor. Cinsel kimlikle sınırlı değil yani...

Cevap: Upuzağım.
0
yadigar
(17.05.25)
aktivist gay bir arkadaş sayesinde epey şey öğrenmiştim gey dünyası hakkında. gittikleri yerlere beni de götürmüştü birkaç kez, başkalarıyla da tanışmıştım. ama yurtdışı ve arkadaş türk değil. türk gay camiası hakkında bilgim yok.
0
sir gawain
(17.05.25)
Bizim ofiste iki tane var ses tonları çekilmiyor
0
HellKeePer
(17.05.25)
Hiç yakın değilim kendi içimde yaşıyorum. Keşke yakın olsam ama inanılmaz asosyal olduğum için zaten doğru dürüst arkadaşım da yoktur. Bazen kendimi bu açıdan çok yalnız hissediyorum.
0
peki madem
(17.05.25)
İlk kez 2009 yılında Galatasaray Lisesi önündeki protestolarına destek vermek için katılmıştım. O zamanlar ülkede lgbt'nin l'si bile bilinmiyordu. Yaşadıkları ayrımcılık, işsizlik, zorbalık zoruma gitmişti.

Yine aynı yıllarda fakültede iki tane eşcinsel arkadaşım vardı. Daha doğrusu ötekileştirildikleri için sohbet ettikleri bir abi gibiydim.

Aralarında açık ilişki oluyor genelde. Aşk iki kişiliktir anlayışı biraz az. (freddie mercury'nin beş altı erkekle aynı yatakta olduğu bir fotoğrafı gelsin aklınıza.)
ha muhafazakarı da var mı var.

fısıltı gazetesiyle haberdar oldukları mekanlar var istanbulda örneğin birbirlerini bulmak için oralara gidiyorlar. isim vermiycem.

kötüleri yok mu, var tabi. yapışkanı hiç çekilmiyor. instagramdan ısrarla dm atan çok oluyor.

ünlü camiasında da baya var. mahalle baskısı nedeniyle kimliklerini açıklamayan ama net gay olduğunu bildiğim aşağı yukarı 15 kişi var.

bunlar benim izlenimlerim.
0
yurtsuz john
(17.05.25)
Üniversitede başka bir bölümden arkadaşım vardı öyle çok aşırı samimi değildik ama ortak dersimiz vardı o dersten önce sohbet ederdik, derste yan yana otururduk falan. Çok ince, kibar ruhlu birisiydi biraz sohbet ilerledikçe bahsi açılmıştı 5 yaşında erkek olmadığımı anlamıştım demişti. İnsanın hayatı boyunca hissettiği ile göründüğü şeklinin farklı olması zor bir sınav. Bana biraz öğretmişti şimdi unuttum ama kür, madilik, laço, zırıl falan bunlar kalmış aklımda. O bazen bir konuşurdu asla anlamazdım:d
0
kullanicadi
(17.05.25)
gaylerin cogu bisex oldugu gibi heterolarin da geneli bi. hafif bi israrla cok duygusal olmasa da kapilar acilir ve gittikce seviye artar (dusme ahmedim)

camiaya uzagim ama 2 yakin arkadasim var iş ortamında belki değil ama özelde sürekli seks sürekli flört konuşuluyor ve ilişkilerinde daha açık oluyorlar dedikleri gibi açık ilişki olayı çok yaygın bence bu yaratılan kültürle alakalı yani gay olmakla değil ama Türkiye'de gaysen bağlanmak yanlış bir şey gibi kimse istemiyor çünkü. Belki bu sayede ons istesen bir heterodan daha kolay bunu sağlıyor. ayrıca bana göre tc genco gaylerin duygusallığı, yoruculuğu çok yüksek çünkü yaşadıkları ilişkiler hep çok kısa süreli ama hep yüksek yaşamak istiyorlar kinda ergenus
0
ala09
(17.05.25)
Ben gay taklidi yapip, kiz götürüyorlar demedim. Salt gay degiller, bisexler ve bunu bilen kadinlar onlara düsüyor dedim.
0
feastofthedamned
(18.05.25)
(8)

Bayram tatili 9 gün olur mu?

mikahakkinen
Sb.
Sb.
0
mikahakkinen
(16.05.25)
geçenkini yaptıklarına göre bunu da yapabilir ler
0
buenosdias
(16.05.25)
Geçen bayramda teknik şartlarda 9 gün olması imkansızdı olmaz dedik oldu, yine olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.05.25)
Sanmam.. sadece 1 gün h.ici
0
abuzer
(16.05.25)
Hangi haftaya bağlayacak ki?

- 5 Haziran (cuma)'ın olduğu haftayı mı?
veya
- 9 Haziran (pazartesi)'ın olduğu haftayı mı?
0
put it in your appropriate place
(16.05.25)
yılda iki defa 9 gün tatil olduğu yılı hatırlamıyorum. hafta sonuna denk geldiği için olmaz gibi. hem millet tatile gitsin gündem soğusun gibi bir sebep de yok.
0
jepa
(16.05.25)
O-la-maz. Milli eğitim bayram sonrası günlere yazılı sınav koydurmuş mesela...
0
yadigar
(17.05.25)
bu arada olmama ihtimali yuksek. gecenkini ibb eylemlerinde iceri atilan ogrencileri iceride tutmak icin son dk tatil yapitilar. adli tatil ayagina getirip yuzlerce cocugu ailesinden uzak nezarethanede tuttular
0
buenosdias
(17.05.25)
Olmadı
0
yadigar
(26.06.25)
(3)

Ankara psikiyatr tavsiyesi

anatomik
Ankara merkez bölgede tavsiye edebileceğiniz bir psikiyatr var mıdır? Fiyat aşırı uçuk olmasın tabi, seans başı 4-5bin fazla gelir şu an bana.En son gittiğim psikiyatra derdimi anlattığımda bana "yok abi onu öyle yapma" demişti. Baya da kallavi bir bölgede ve rezidanstaydı adamın yeri. Sonra da bir
Ankara merkez bölgede tavsiye edebileceğiniz bir psikiyatr var mıdır? Fiyat aşırı uçuk olmasın tabi, seans başı 4-5bin fazla gelir şu an bana.

En son gittiğim psikiyatra derdimi anlattığımda bana "yok abi onu öyle yapma" demişti. Baya da kallavi bir bölgede ve rezidanstaydı adamın yeri. Sonra da bir daha gitmedim zaten.
0
anatomik
(16.05.25)
mikahakkinen
(16.05.25)
hocam nokta atış müthiş bir adam vericem sana git gözün kapalı
YDA centerda, psikiyatrist Özcan uzun.
Çok düzgün bir adam, ilaç teşhisleri çok başarılı ve 12 den tek seferde vuruyor. seni öyle deneme yanılma doluyla deney faresine çevirip mahvetmiyor.
0
erty_ksk
(16.05.25)
Hâlâ çalışıyorsa, dr. Betül alpay
0
yadigar
(16.05.25)
(5)

Hayırlı Cumalar demenin vakti tam olarak ne zaman?

erty_ksk
Cuma günü Müslüman aleminin bir farz namazı var biliyorsunuz. Bu konuda kendi aralarında da cumalarını tebrik etmek adetleri malumunuz. hayırlı cumalar diyerek kutlarlar. bunun bir vakti var sanırım her zaman ya da cuma günü tüm gün boyunca hayırlı cumalar demiyorlar gibi geliyor bana. Bunun bir vak
Cuma günü Müslüman aleminin bir farz namazı var biliyorsunuz. Bu konuda kendi aralarında da cumalarını tebrik etmek adetleri malumunuz. hayırlı cumalar diyerek kutlarlar. bunun bir vakti var sanırım her zaman ya da cuma günü tüm gün boyunca hayırlı cumalar demiyorlar gibi geliyor bana. Bunun bir vakti var mı sabahtan cuma namazına kadar falan gibi, nedir bunun usulü bilen varsa açıklayabilir mi?
0
erty_ksk
(16.05.25)
perşembe gününde cemaat toplanıp sohbete başlıyor. galiba perşembe akşam namazından sonra süreç başlıyor. perşembe akşamları daha seküler olanlar içmez. hemşerim izmirde cuma yok zaten kafana takma.
0
mikahakkinen
(16.05.25)
pek bir vakti yok çünkü cuma mübarek gün olarak kabul ediliyor. yani sabahı da akşamı da farketmez.
0
lazpalle
(16.05.25)
Namaza kadar diyorum ben, namazdan sonra demiyorum genelde.
0
kumandanim
(16.05.25)
perşembe akşam ezanından cuma akşam ezanına kadar cuma günü devam ediyor. islam’da yeni gün akşam ezanıyla başlar.

ekseriyetle perşembe gecesi ya da cuma sabahı kutlanır.
0
sir gawain
(16.05.25)
Cuma, müslümanların dînî üç bayramından biridir. Yani Ramazan (Fıtr) ve Kurban (Adha) Bayramları dışında tek bayram. Bu yüzden insanlar birbirini her cuma tebrik ederler. İslam inancı ve kültürüne göre bir gün akşam namazı ile (önce gece olmak üzere) başlar ve diğer gün akşam namazına değin devam eder. Yani, perşembe günü akşam ezanından cuma günü akşam ezanına değin cuma tebrik edilebilir.

İbadet için en çok perşembe yatsı sonrası (cuma gecesi), kuran içinse (kehf suresi) cuma ikindi sonrası seçilir.

Yine cuma sabahı boy abdesti almak, tırnak kesmek, kişisel bakım, güzep ce temiz elbiseler giymek, parfüm kullanmak gibi sünnetler hep cuma gününün bayram olmasından dolayıdır.

Halk arasında en yaygın cuma tebrikleri, mesajla ise cuma gecesinden (perşembe yatsı) cuma namazı vaktine kadar oluyor. Arayanlar ise genelde sabah 10'dan cuma namazına; yahut cuma namazı sonrası cemaat dağıldığı saatlerde arıyorlar...
0
yadigar
(16.05.25)
(1)

Türkiye il-ilçe verilerini sağlayan resmi kurum var mı?

plastic_angel
Güncel il-ilçe-sokak bilgilerini alabileceğim resmi bir api var mı? Yoksa güncel verileri nerden çekebilirim?Teşekkürler
Güncel il-ilçe-sokak bilgilerini alabileceğim resmi bir api var mı? Yoksa güncel verileri nerden çekebilirim?

Teşekkürler
0
plastic_angel
(16.05.25)
yadigar
(17.05.25)
(1)

İlaç Tedavisi ve Terapi hakkında bir soru (OKB)

burnley
Bir psikiyatrist, bir OKB hastasına hem ilaç tedavisi hem terapi uygulayabiliyor mu, yoksa bu ikisi için ayrı ayrı psikiyatrist ve psikologa mı gitmek gerekiyor acaba?
Bir psikiyatrist, bir OKB hastasına hem ilaç tedavisi hem terapi uygulayabiliyor mu, yoksa bu ikisi için ayrı ayrı psikiyatrist ve psikologa mı gitmek gerekiyor acaba?
0
burnley
(14.05.25)
Terapi yapan çok psikyatr var. İlaçlarınızı da takip ediyor, öngörülen aralıklarla terapiye gidiyorsunuz…
0
yadigar
(15.05.25)
(5)

Be my eyes

gilbeys
Üst edit: modlardan ricam, en azından birkaç gün üstte tutarlarsa çok güzel olur. herkes görmüş olur.Arkadaşlar, çok güzel bir uygulama keşfettim, belki bilen vardır ama ben yeni gördüm ve baya etkilendim, sizlerle de paylaşayım dedim.Bilenler mutlaka vardır ama bilmeyenler için kısaca anlatayım: uy
Üst edit: modlardan ricam, en azından birkaç gün üstte tutarlarsa çok güzel olur. herkes görmüş olur.

Arkadaşlar, çok güzel bir uygulama keşfettim, belki bilen vardır ama ben yeni gördüm ve baya etkilendim, sizlerle de paylaşayım dedim.

Bilenler mutlaka vardır ama bilmeyenler için kısaca anlatayım: uygulamayı telefonuna indiriyorsun ve görme engelli birine göz oluyorsun. Yani günlük hayatta onların göremediği şeyleri senin gözünden görüp çözmelerine yardım ediyorsun.

Mesela ilaç kutusundaki yazıyı okuyorsun, çamaşır makinesinin ayarını gösteriyorsun, minicik ama onların anında çözmesi gereken şeyler işte.

Uygulamada biri yardım istediğinde bildirim geliyor, kim önce açarsa onunla görüntülü konuşma başlıyor. Kısa sürüyor zaten, günlük hayatın içinde denk gelince yardımı yapıyorsun, güzel bir hissiyat bırakıyor.

Dediğim gibi ben yeni keşfettim ve hemen indirdim. Aranızda daha önce kullanan varsa, bi tecrübelerinizi paylaşın da hep beraber bilinçlenelim. Güzel işlere vesile olalım.

(bkz: be my eyes)
0
gilbeys
(14.05.25)
öğrenmiş olduk. indiriyorum. faydamız olursa ne mutlu.
0
yurtsuz john
(14.05.25)
benim kız arkadaşım kullanıyor.
nadiren çağrı geliyor, onda da çok zor yakalıyor çağrıları.

bir iki kez ben yanındayken çağrı gelmişti.
birinde biri et pişiriyordu sanırım. ne kadar olmuş, kırmızı olmuş mu pişmiş mi diye sormuştu.
bir diğerinde yanlış hatırlamıyorsam falanca renkteki bir kıyafetini arıyordu.

güzel bir uygulama. o da çok heyecanlanıyor çağrı gelince. yardımcı olunca mutlu oluyor. bir iki kez yardımcı olamadığı oldu ya da yanlış yönlendirmekten çekindi. yine de kullanmaya değer.
0
biseysorcaktim
(14.05.25)
bu uygulamayı biliyorum. aramızda öğrenci arkadaşlar varsa ben de bir şey ekleyeyim.

üniversitedeyken aynı üniversitede ama farklı fakülte ve bölümlerdeki görme engelli öğrencilerin sınavlarına yardımcı olarak girebiliyorduk. soruları okuyup cevaplarını kağıda geçiriyorduk sadece. okullarda bunu organize eden ve eşleşme sağlayan organizasyonlar oluyor.
0
elorelia
(14.05.25)
Yükledim, teşekkür ederim.
0
auroraaurora
(14.05.25)
Sağolsun o kadar yardımsever insan kullanıyor ki, bende iki üç dil seçili olmasına rağmen, diyelim senede 4 çağrı geliyordu. Onlardan üçünü de ben açana kadar başka bir kullanıcı cevaplamış oluyordu. (Uygulama aynı anda 2-3 kişiye bağlanmaya çalışıyor müsait olmayan vardır diye)

Artık hemen hiç çağrı gelmez olunca, pil ömrü hatırına bıraktım kullanmayı…
0
yadigar
(15.05.25)
(21)

Türkçedeki kaba tabilerin kullanımı sizi rahatsız eder mi?

mikahakkinen
mesela hamileye anadoluda yüklü derler. bayanlar alınır mı?yemeği sünnetlemek, yemeği sıyırmak.biraz toplu olmak,balık etli: kilolu olmak.bunun gibi benzer tabileri kullanır mısınız?
mesela hamileye anadoluda yüklü derler. bayanlar alınır mı?
yemeği sünnetlemek, yemeği sıyırmak.
biraz toplu olmak,balık etli: kilolu olmak.

bunun gibi benzer tabileri kullanır mısınız?
0
mikahakkinen
(13.05.25)
yemegi sünnetlemek ilk defa duydum. yüklü kelimesini kullanmam. baliketli ile bir sikintim yok, gayet tatli bir ifade.
yani görüldügü gibi, kelimesine, tabirine göre degisir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.05.25)
buradakileri kullanmam ama rahatsız olacak bir şey görmüyorum.
0
lazpalle
(13.05.25)
yemegi sünnetlemek nasil oluyor ya. sünnet olunca kökü sende ama dibini siyirinca yemek bitiyor?

bence deyim, bu sekilde sokak agzi/argo vs kullanmak cok komik ve ayni zamanda da dilimizin zenginligini gösteriyor. bildigim kadariyla kullanmaya calisirim ben de.
0
sonsuz
(13.05.25)
Bunlar kaba tabir değil.
yemeği sünnetlemek lafını ilk kez duydum.
Diğerleri gayet kullanılan sözler.
Yadırgayabileceğim şeyler değil.
0
Mirket
(13.05.25)
Balık etli dışındakiler kötü hissettiriyor
0
anon1m
(13.05.25)
bunların neresi kaba ki?

hamile, hml kökünden gelen arapça bir kelime. hamal, hamiline, hamili kart yakinimdir, "taşımak" anlamına gelir. "yüklü" kelimesi hamile'den daha türkçe bir kelimedir, kaba bir tarafı da yoktur bence.

yani cemaat ne kadar arapça ise, hamile de o kadar arapçadır. cemaat'i beğenmeyip hamile'yi beğeniyorsanız bunda bir sıkıntı vardır.

"sünnetlemek"ten kasıt pipisinin ucunu kesmek değil burada, tabakta yemek bırakmamak sünnettir. o yüzden tabağı iyice sıyırmaya "sünnetlemek" denir. bu tabiri karşılayacak başka bir kelimeniz varsa kullanabilirsiniz. yine kaba bir tarafı yoktur.

toplu/balık eti çok fazla değil, az kilolu olanları tanımlamak için son derece naif ve kibar tabirler. şişko dombili derseniz üzücü olur ama toplu'nun nesi kaba ki?

kullanırım, kaba da bulmam.

yani bunlara alınan da gitsin köşede ağlasın.
0
kibritsuyu
(13.05.25)
balik etli disindakiler rahatsiz etti beni. gordugumuz seyler nasil estetikse, duydugumuz seyler de estetik olmali.

bu laflar hic estetik degil dflkgjdfl.
0
aguen
(13.05.25)
hamile bir kadına yüklü demek için kırşehirin köyünde doğup hiç dışarı çıkmamak falan lazım. ondan da önce bayan değil, kadın.

kilolu birine toplu derim herhalde. yerel bir kullanım değil.

sünnetleme fiilini kullanmak için dindar olmak gerek. karşımda biri bunu dese dindar ve muhafazakar biri olduğunu düşünürüm.
0
sir gawain
(13.05.25)
burada "kaba"dan kasıt sanırım şehirli ağzından farklı olan kelimeler, kabalık, terbiyesizlik anlamında değil.

kayseri'de doğup büyümüş yeğenimiz bizde kalıyor. konuşması şiveli değil ama bazı tabirleri yöresel kaçıyor, haliyle biz de gülüyoruz.

geçen gün alışveriş merkezi otoparkının girişinde epey dik ve uzun bir yokuş vardı, "bu nasıl bayırmış" dedi. ehahaha bayır ne lan diye epey eğlendik.

bahar dizisini izliyorduk, biri hamileymiş, bunu duyunca "aaa gebe miymiş" dedi, bi tur da orda eğlendik. halbuki tıbbi terim olarak da gebe kullanılıyor ama bize hamile değil de gebe demesi komik geldi.
0
kibritsuyu
(14.05.25)
Yüklü ya da sünnetlemek demedim hiç. Hatta yüklü dendiğini duydum ama sünnetlemek olayını sadece skeçlerde duydum. Orada varsa gerçekte de kullanan vardır elbette. Yani bunu esprili değil de ciddi ciddi kullanana ön yargılı yaklaşırım. Balık etli dedim. Derim, garipsemem.
0
nawar
(14.05.25)
yüklü , sünnetleme, sıyırma falan çağ dışı ifadeler bunlar.
0
yurtsuz john
(14.05.25)
Bkz köylüleri neden oldurmeliyiz
0
abuzer
(14.05.25)
Bu kelimelerde rahatsızlık
veren bir kabalık yok.
Aslında tuhaf bulanlar bile, dışarıdan gelen yabancı kelimeler ve plaza diliyle bu kelimeler prosess edildiğinde kullanımlarında tuhaf bir şey hissetmezler.

Bu kelimeleri beğenmemekten çok özellikle şehir gibi yerlerde yabancı kelimelerin yıllardır Türkçe'yi işgal etmesine sessiz kalmak daha garipsenmesi gereken bir durum.
Plaza Türkçesi denen ve dışarıdan ithal yamalarla dolu bir iletişim şeklimiz de var ve kullanılan ifadeler ise maaşı belki biraz dolgun, kariyer, beyaz yaka vs diyerek normal görülüyor.

Yemeği sünnetlemekten kasıt, sünnete uygun olarak tamamen bitirmektir. Tabakta kalanı israf etmemwk , çöpe göndermemektir. Haliyle holdingler de plazalarda değil Anadolu'da halk arasında çok kullanılır.
0
diyecevaplandı
(14.05.25)
Türkçe'deki kaba tabirlerin kullanımı beni rahatsız eder. Ama örnek verdi&iniz sözcükler kaba tabirler değiller. @kibritsuyu yazacaklarımı aynen yazmış.
0
yadigar
(14.05.25)
Normal davranışları ve durumları kaba bir şeymiş gibi ele alan gizleme veya yumuşatma amaçlı laf oyunlarını genel olarak sevmiyorum. Yüklü de bence bunlardan biri, basbayağı kaba.

Bir dilde neyin kaba olduğunu neyin kabul edilebilir olduğunu yine o dili konuşan insanların arasındaki eğilim belirler. Bunlar zaman içinde değişebilir. Bizde nedense derin bir "köylü", "şehirli" ayrımı türemiş. Sanki köyden gelen her şey mübah, şehirden gelen her şey sevimsiz gibi ele alınıyor. Bu durum bence can sıkıcı ve yanlış.
0
akhenaten
(14.05.25)
Hic kullanmadım, zaten bu terimlerin kullanıldıgı yerlerde sosyalize de olmadım.

Yüklü diyeni duysam, ben burada ne yapıyorum derim. Digerleri beni rahatsız etmez.
0
buf-e kür
(14.05.25)
Ukrayna ve benzer ülkelere giden Türk erkeğine "kaçak et kesmeye mi gidiyorsun? hehe" diye sorulması beni irrete ediyor.

Onun için gidiyorsa bile bunu açık açık sor bile kral. Kadın mı gidiyorsun diye sor işte reis.
0
put it in your appropriate place
(14.05.25)
@kibritsuyu +1 (hay ağzın bal yesin)

bağlamının dışında veya yanlış / uygun olmayan yerde kullanılması daha çok rahatsız eder.

sünnetlemek sözünü esprili tonda kullandım belki birkaç kez. yüklü'yü kullanmadım ama nadir de olsa duydum, garipsemedim. kadın değilim, alınmak bana düşmez.
toplu, balık etli tabirlerini kullandım, kullanmaya da devam ederim. anlatmak istediğimi en verimli şekilde anlatan sözcükler varken, lafı uzatmanın anlamı yok bence. "kilolu ama çok değil, sağlıksız görünmüyor" gibi dolambaçlı, veya bazen kibar olacağım diye rahatsız edici derecede yapmacık, doğal durmayan ifadeler kullanacağıma bunları tercih ederim. alınan da ilk önce komplekslerinden kurtulup gerçeklerle yüzleşsin.

kendi tercihimle bulunduğum bir sosyal ortamda, kullanılan sözlerin hangi kökten geldiğini, ne anlama geldiğini veya kullananın ne anlatmak istediğini anlamıyorsam ilk önce kendimde bir sorun arıyorum.

dil sürekli gelişen bir oluşum. bizim gibi bir veya birkaç kişinin aklına gelebilecek ihtimallerden çok daha fazla şey yaşanıyor hayatta, bunun sonucu olarak da yeni sözcükler oluşabiliyor. yerel, bölgesel ağızlar gayet çeşitli, ve bunlar dili oluşturan öğeler.

ha ayrıca "tdk bey ne yapıyorsunuz!?" diyebilirsiniz belki ama, gayet yaygın türkçesi varken, yabancı dillerden dilimize yerleşmemiş veya ülkemizde yaygın kullanılmayan, çoğunluk tarafından bilinmeyen kelimelerin (ör: sosyalize, irrite vb.) -hele de hatalı şekilde- kullanılmasından daha az rahatsız ediyor. git gide daha fazla şekilci oluyoruz gibi geliyor bana.
0
gkhncnzdgn
(14.05.25)
çarığını çıkaran köylülüğünü unutuyor bu daha komik. utanç verici. keşke dedesine denk gelse de bastonu kafasına yese derim böylelerine
0
lambırcek
(14.05.25)
Kullanırım. Çünkü normal olan kullanmak.
Ayrıca hiçbiri kaba tabir değil. Bunlar şehirde kullanılan o ne idüğü belirsiz dilden çok daha fazla Türkçe hem de çok daha doğal. Hamileye gebe veya yüklü denir Anadolu’da. Tuvalete de hela veya ayakyolu. Şehirli cahiller gibi lavabo denmez mesela kırsalda tuvalete. Lavabo elini yıkadığın yerin adıdır çünkü lavaboya sıçanı hiç görmedim henüz.
Asıl hamile kelimesi bence kaba. Söylerken bile ağız yoruluyor. Bu tabirlere “halk ağzı” denir. Kültürdür. Dilin zenginliğidir.
Bu tip deyişleri duymamış olanlar veya duymuş ama kaba kabul edenler cahildir benim gözümde. Üzgünüm. Cahile cahil olduğunu söylemek de bir hizmettir.
0
ezkaza
(14.05.25)
bunlarin hicbirini kaba bulmadim. hicbirini kullanmam ama kullanildiklarini duydum. rahatsiz olmadim. bu arada bunlarin hicibiri asagilama icermiyor.

sunnetlemeyi duymayanlar su videoya bakabilir (hayko cepkin icerir): www.youtube.com
0
Sour
(15.05.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.