O kokuyu biliyorum ve nefret ediyorum. Öğürüyordum bazen. Bir keresinde şoföre sordum ama adamın burnu alışmış artık sanırım. Biyodizel kokusu olabilir demiştir. Şimdi yine geldi burnuma sanki, bi fena oldum :(

Ben ilk defa bugun alıyorum bu kokuyu, oldurecek beni.

kokuyu bilmiyorum zira ankara'dayım hayatımda metrobüs görmedim ama tahmin edebiliyorum. ankara güvenpark dolmuş duraklarında da bazen alırım benzer bir koku.

balata kokusu. fren balatası. değnekçinin dediğine göre yeni takıldığında öyle kokarmış 1-2 gün. metrobüsleri de bakıma alıp balataları falan yeniledilerse.

benim bahsettiğim erimiş plastik değil de, elektrik yanığı gibi bir koku. kofra patlayınca, elektrik kontağı falan olunca kokar böyle. aynı kokudan mı bahsediyoruz bilmiyorum.

devlette çalışıyorsam böyle şeylerin normal olduğunu
babam kamuda müdür 10 tane kadar hiç işe gelmeden maaş alan memuru var bu sayı da en az hali
bunlara sinir olan bir insan olduğum için devlet memuru olmadım, hiç çalışmayan iş arkadaşım olmadı

etkilemezdi. isin olmamasi da calisani kotu hissettirir ve genelde isi olmayan, isi olanin yaninda sorun yasar.

valla staj yaptığım yerde böyle biri var. önemli olan soru şu: iş yapmadığını kabul ediyor mu? benim ofisteki kabul etmiyor ve sürekli oflayıp puflayıp çok işi olduğunu söylüyor. ben stajyer olarak onun 3 katı iş yapıyorum ve hala bana iş kitliyor bazen. motivasyonumu ciddi şekilde düşürüyor. mesleki farklılığın yeterli bir etken olduğunu düşünmüyorum. çalışmak isteyecek olan insan her türlü çalışır.

insan kaynakları çalışanları beni çok sinir ediyor. sadece bir kaç kişi arayıp görüşme ayarlamak ve sürekli cv okumayı iş sanıp şikayet etmeleri yok mu beni çileden çıkarıyor.

@peace.on ik'da staj yapıyorum, yukarıdaki cevabından da görebileceğin üzere doğru tespit:D ama şunu söyleyeyim, kurumsal firmalarda ik boş değildir. bizim ik'da sadece bu kişi boş

@ack3000 +1 azıcık bir iş yaptıkları zaman bile yoruldum geberdim moduna giriyorlar bir de utanmadan.

beni etkiliyor maalesef. keşke etkilemese.

Valla şimdiki firmamım ik'sında az kişi çalışıyor ama öncekinde çok fazla ik çalışanı vardı. hepsi böyle bunların :D

Burda aslında normal olan onların çalışma standartları belki. ben işimi bitiremeyip her gün iki saat geç çıkarken onlar beşte çantalarını alıp çıkıyorlar. belki anormal olan benim işimdir...:)

bizim okulda bir öğretmen var. biz derse dağılırız hala öğretmenler odasında oturuyor olur. tenefüste ineriz, herkesten önce gelmiş olur. sınıfa girip çıktığı zamanı henüz yakalayabilmiş değiliz. kendime yakıştırabilsem, bir gün sınıfının koridorunda durup dersini dinlemek istiyorum, sınıfta da böyle baştan savma tavırla mı ders yapıyor diye. ama kendime yakıştıramadığım için yapamıyorum.

evet, rahatsız olurum. oluyorum da açıkçası. 30 tane çocuğun birden hakkından çalıyor çünkü her geç girip erken çıktığı derste.

Hicbirsey hissetmem. Umrumda olnaz. Ben yogunum diye o da yogun calismak zorunda degil, bazilari sansli oluyor.

Aslinda işi olmadığı için ona kizamiyorum, meslegiyle ilgili bir is olsa yapacak ama is gelmiyor. Atıl kadro oldu onunki, bu onun sucu degil evet. Benim asıl takıldığım şey bunlari aleni bir sekilde yapması, uyumasi, ingilizce calismasi... Sonra da pfff cok sıkıldım bugün demesi. Bilmiyorum ki, insan biraz cekinir bu kadar rahatlığa.

bambum, hani basit herkesin yapabileceği işler illa ki vardır. onlar için size ya da diğerlerine yardım da mı teklif etmiyor?

kesinlikle düşürüyor. kafamı kaldırıp su ya da çay almaya gidebildiğimde oradaki masada nerdeyse bir saat boyunca oturup türk kahvesi içen insanları görünce çıldırıyorum. neden aynı maaşı alıyoruz ki?

Geçen senelerde yaşadım bu durumu. Saha görevindeydim şantiyeye 2 kişi gitmek durumundaydım. Kendi iş yapmadığı gibi benim işime de engel oluyordu hıyarto. Bizim işyerinde hep erkek mühendis tipler yapar bunu. Biz karılar kadın halimizle bostana girmiş dans gibi ordan oraya koştururduk bunlar işçiule muhabbet ederken. Çok motivasyon düşürücü oluyor. Bir de ofiste utanmadan öfleyip pöflerler. Bir keresinde dayanamayıp dediydim, biz kadınız demeden koşturuyoruz erkek olsam yoruldum demeye utanırdım dedim.

Şantiyeyi özlesem de bu hıyarları sevmediğim için sevmediğim birimde çalışıyorum şu an. Bak nelere mal oluyor.

vesna, evrak islerinden bana da geliyor, onlara yardimci olmaya çalışıyor sagolsun. Ama o yazılar dışında mesleki iş yoğunluğum var benim, yetisemiyorum. O da kitap okuyor uyuyor falan, enteresan bir durum. Bu kadar aleni yapmasa keşke. Nasıl söylenir ki, söylenmez herhalde.

devleti bilmiyorum ama özel sektörde ikcıların mini etek, topuklu ayakkabı ikilisiyle gezmesinden nefret ediyorum. onlar iş yapıyorsa biz ne yapıyoruz ulan!

parov 22.00de çıkacak diyor babylon'un instagram hesabında.

önce avatntajlı bilet çıkartıyorlar, onlar indirimli oluyor.
bir de indirimli yani öğrenci biletleri var, gişeden ve biletixten alınabiliyor. etkinlik adı verseniz bakardık :)

biri geçirince daha rahat uyuyorum :))

saat farketmez :))

2-3 arası yatıp 8'de kalkıyorum

sabah 8'de kalkıyorum, bu sebeple gece 2'den önce yatmıyorum pek. önceki işimdeyken 6'da kalkıyordum, gece yarısı civarında da yatıyordum.

illa birinin geçirmesine gerek yok ya iki gibi uyuyom ben, altı bucuk yedi gibi de allah belasını versin dünyanın da hımına koyayım alemlerin de allah babuş bizi bunun için mi yarattın diyerek uyanıyorum

Yatabiliyorum. 12 gibi yatıyorum genelde ama uyumam 1buçuğu falan buluyor. Sabah 9buçuk 10 gibi kalkıyorum.

Ekleme: Vay be millet ne erken kalkıyormuş.

23.00-00.00 arası yatıp sabah 5.30da kalkıyorum. hem soğuk hem de karanlık oluyor. o kadar özeniyorum ki 7de 8de kalkanlara.

2-3 arası yatış 8 kalk.

hepimiz zombiymişiz amk. erken yatan hiç yok

Lan soruyu sorduğun saat 23:30 zaten, erken yatanlar şu anda yatmış değiller midir normal olarak?

Az sonra yatıyorum, 6'da kalkacağım, 6:15'te çıkacağım. Normalde bir saat önce falan yatıyorum.

@buff

al bak adam yatmamıs. normalde yatıomus

12-6:30

bir hafta sabah 5 de kalkıyorum akşam 11 de yatıyorum
diğer hafta gece 1 de yatıyorum 10 da kalkıyorum

1'de yatış, 8 gibi kalkış.

2 yi bile buluyo yatmam, mesai 8 de başlıyo, 8'e 5 kala falan kalkıyorum, kovalayacaklar bigün

3'den önce uyuyamıyorum. hatta hasbelkader erken geçmişsem yatağa oha ne güzel erkenden uyuyacam deyip heyecan yapıyorum bildiğin. yarım saat yatakta dönüp kalkıyorum yine. 8'e doğru da kalıyorum.

2den erken yatamıyorum 10 da kalkıyorum

12 gibi yatıp 6'da kalkıyorum. Sabah koşu varsa 5'te.

12-1 yat, 6:45 kalk.

Mesai 8 de başlıyor.

23:00 - 00:00 arası yatıyorum, 07:00da kalkıyorum.

wtf??

22:30-23:30 yatışım
07:45 uyanışım

24:00 yatış, 08:30 kalkış

12' de yatıyorum, 5 dakika sonra uyuyorum. 7:15 gibi kalkıyorum.

12-2 arası yatış 6:45 kalkış.

pazar günlerini eskiden okul var ertesi gün diye sevmezdim :)

ben de sevmiyorum. hemen öğleden sonra oluyor, sonra da yarın iş var psikolojisine giriyor insan. en güzeli cuma gecesi ve cumartesi.

ben nefret ediyorum. evde olunca bütün gün aklıma yarın iş olduğu,akşam erken yatmak ve tıraş olmak falan geliyor. oysa ki dışarı çıkınca bunları unutuyorum, aklıma gelse de uçup gidiyor. o yüzden pazar günü tüm gün evde sürünmektense, dışardan eve gelince akşam bir iki saat sürünmek daha güzel :)
bugün çıkamadım, köpek gibi hastayım o ayrı :(

çocukluğumda sevmezdim. nedense pazarları annemin temizlik günüydü, çamaşır yıkar, asar, yemek yapar, evi siler süpürür, kendisi banyo yapar sonra beni de yıkardı. biz de onun ayağının altında fazla durmamaya çalışarak gazete, kitap okur, hikmet şimşek'le pazar konseri programını izlerdik falan. sıkıcıydı.

şimdi pek öyle bir hissim yok, genelde dışarı çıkıp bir şeyler yapmaya çalışıyorum.

tam da şimdi bu ne biçim pazar diye duyuru açıcaktım. bi pazarı güzel geçireyim dedim bi ton ödev çıktı

pazarlari ben de sevmm. okurken ertesi gun okul oldugu icin sevmezzdim. hele ki pazar aksam satleri yani tam da bu saatler.

haftalik! banyomuzu yapardik, bizimkiler izlenir ve uyunurdu. peh!

simdi de pazartesi sendromu nedeniyle sevmiyorum, ama neyse ki banyo sikligini haftada birden 5-6'ya cikardik :)

-ben de bir tek ben sevmiyorum sanirdim pazarlari.

pazari seven insan mi var mk.

okul zamanı sevmezdim. şimdi haftasonlarına etkinlik koyduğumuzdan keyifli geçiyor

yav yoğun çalışanlar için gelsin bu benden: yeni bişiy keşfettim, Pazar gecesi oturup 1 ya da 2 saat, işyerindeki işini yapar ve haftanın programını oluşturursan, Pazartesi günün çiçek gibi geçiyo. Herkesin surat beş karış, sabah sabah, sendeki neşeye aptal aptal bakıyolar. İnanmazsanız, sadece bir kere olsun deneyin ve farkı görün.

genelde dışarıda kahvaltı, sonrasında bazen gezmece, alışveriş.

haftanın en sevdiğim 2. günü sonuçta, sevmem desem ayıp olur.

pazartesileri seviyorum ben, pazar iğrenç ama. çok boktan. pazartesi sabah 5 gibi falan kalkıp çalışmam gerektiği için, genelde pazar günlerini uyuyarak geçiriyorum. e spor adamıyık, bütün futbol-basket maçları pazar günü oynanıyor. akşam 8'de mis gibi derbi oluyo maç oluyo ben uyuyorum. öyle böyle değil aşırı nefret ediyorum pazardan.

Ben de nefret ederim
En çok perşembe cumayı severim. Cumartesi de ertesi pazar diye az seviyorum :)

sabahlarını seviyorum. çocukken annem sofrayı donatır, babam simit alırdı. gazete kokan sofrada öğlene kadar konuşa konuşa kahvaştı yapardık. sonra büyüdüm ben, taşındım başka kente. o zaman da sevgiliyi görme günüydü bana pazar. vapurda buluşur, kahvaltı yapardık..
ben sanırım kahvaltıyı seviyorum direk

www.youtube.com
haftaiçini daha bir severdim. şu 2 sene ha hafta içi ha hafta sonu hiçbir farkı yok artık.

Cok eskiden sevmezdim ama o zamanlar zaten maldim afedersin. Simdi seviyorum, bayiliyorum pazarlara.
Ayrica hicbir zaman pazartesi sevmedigim gun olmadi

pazar akşamına kadar cuma kafasına yakın olabiliyorum. ondan sonra pazartesi yavaş yavaş başlıyor. pazar da güzeldir candır, belki bir cuma cumartesi değildir ama iyidir iyidir :)

Sakin diye bir grup vardi dagildirlar. Ama var bir kac sarkilari link atiyim.

Sakin - Kurtlu Kuyu: youtu.be

Sakin - Ayrılık Saklı: youtu.be

Bubituzak

bubituzak yazmak icin gelmistim ama +1

Ayyuka
Malt

son feci bisiklet

yok öyle kararlı şeyler
www.youtube.com

neyse
www.youtube.com

Kaç Canım Kalmış
Halimden Konan Anlar

dostum çıtçıtlı kapak nasıl bir şey bilmiyorum ama çantaya atıp kullanabileceğin bir şey al bence bunun kapağı sadece elde taşımaya uygun gibi. vidalı kapak oluyor benim dediğim galiba. yine de sen bilirsin.

ikincisini mağazada gördüm. baya sağlam gözüküyordu. ama içmesi zor gibi. ortaki çıtçıt aşağı inince, kahve o üste geliyor, oradan içiyorsun.

Çelik termos. Sıçak şeyleri diğerinden içmek tam bir eziyet. Ayrıca çıtçıtların kauçuğu oluyor ben de hep yatay şekilde çantaya atarım damlama bile olmuyor. Ben starbucks'un desensiz çelik olanını almıştım 2-3 saat sıcak tutuyor. sonraki 2-3 saat de ılık.

edit: inceledim de tekrar bunun çıt çıtı farklıymış bu da sakat. benim dediğim şu
i01.i.aliimg.com

senin koyduklarının delikten sonra plastik olması bir noktada içtikten sonra birkaç damlanın öyle kalmasına neden oluyor.

www.tchibo.com.tr

ben de bundan var çook memnunum.

ilk linkteki kadın arabanın içinde ama bulutlara bakıyor?

termostan ne içiyor acaba kendisi.

@i was me aynı şeyi ben sorcaktım ahahaha :) plastik pis pis kokuyo ya, bende tchibonun başka bir termosu var içi plastik, o kokudan kurtaramadım bir türlü. bence çeliğinden alın.

ben malkolm kullaniyorum ama o biraz pahali gelebilir. bagdas kurularak da oturulabiliniyor ve cok rahat. gayet de dayanikli 4-5 yildir kullaniyorum sanirim. bunun bir kucugu fingal var. hic kullanamdim ama bu da rahat gibi duruyor. senin linkini verdigin cok rahat gibi durmuyor. sirt kismi tam degil, arkana yaslandiginda sirtina batabiliri. oturma kismi da duz degil, bagdas kurunca yanlari ayaklarina batar yine bir sure sonra cok acitir.

aldım kırıldı bir süre sonra. tavsiye etmem.

bunlar bir süre sonra ağrı yapar. biraz paraya kıy da tepe home'dan filan doğru dürüst ergonomik çalışma sandalyesi al.

Hiç ama hiç rahat değil. Yarım saat sonra sırt ve bel ağrısı yapıyor. Ayrıca benimkisi de kırıldı.

İyi bayramlar :)
Babylonda yalnızca iki kategori oluyor, tam ve indirimli. Tribün vs yok, hepsi aynı yerde. Siz Black Box'ın kategorilerine baktınız sanırım.
Babylon küçük bir yer, erken giderseniz sahnenin dibinden izlersiniz.

Edit:
20:30 Kapı Açılış
21:30 Lykke Li

Ön Satış

Normal 80tl
İndirimli 40tl

Normal Satış
100tl

chai tea latte için gidiyorum. evde yapamıyorum.

1. Evde o kahvelerin aynısı yapamazsın. Çekirdek kahve alsan bile cins cins kahveleri yapmak için oldukça pahalı makineler gerek.
2. O dediğin mekan güzelliği Starbucks'ta da var zaten, gidip saatlerce oturabilirsin, kimse de gelip bir şey alır mısınız, ya da kalkın artık demez. Aptal Türkçe pop şarkılar çalmaz, güzel müzikler çalarlar.
3. Sakın Godiva'ya gitme, kalp krizi geçirirsin.

@soylu: belki ben de gidicem ama kendimi ikna etmek istiyorum. sebastiyan!

filtre kahve içiyorum, orta boy 5,25 tl. başka cafeye gittiğimde getirdikleri leş gibi filtre kahveler en az 7 tl. habire gelip başka bir isteğimin olup olmadığını soran garsonlar da cabası.

Eli yüzü duzgun butun cafelerde kahveyi o fiyata iciyosun zaten. Ortami da sessiz sakin guzel. Yiyecekleri de guzel.

bugun 5 liraya bir bardak kahve aldim, iki saat oturdum, internetinden faydalandim, etrafa bakındım. yan taraftaki tamamen türk yatirimciligi mucizesi başka bir kafe vardi, osuruktan kahveye 7 lira istiyorlardi, garsonlarda yarim saatte bir bir istegin var mi diye soruyorlardi.

kapitalizm kötü ama starbucks iyi.

ortamı liselilerle dolup taşıyor olsa da, statü simgesi olduğunu düşünenler olsa da starbucks iyidir. kahvesi iyi. istersen git bir şey içmeden bir ay otur dükkanda ve interneti sömür, kimse "birader sen ne ayaksın" demez. hatta büyük ihtimal çalışanlarla samimi olursun. kahvesi 5 tl civarında, o miktarda kahve için gayet uygun bir fiyat. barzo garsonlardan kaçan kitlenin sığınağı aynı zamanda. adam gibi garsonları olan iyi dediğin diğer mekanlarda aynı miktarda kahveye 10 tl'den az ödemezsin.

starbucks'ın kahveleri iyi değil, bir tek çayları iyi. ama pahalı değil. gayet de ucuz.

normalde starbucksta 4 lira verdiğim earl grey çay için geçen 14 lira verdim bir mekanda, yanına 17-18 liralık da bir pasta istemiştim. ödeme yaparken az kaldı ağlayacaktım.

ya ayrıca ne statü sembolü, nerden çıkartıyorsunuz? esenler otogarı gibi starbuck. bizim mahallede ne kadar işi gücü olmayan yaşlı, emekli, canı evde sıkılan adam varsa orada. içime fenalık geliyor yeminle.

5 lira'ya 3'ü 1 arada dayayan cafe'lerden iyidir diye düşünüyorum. Ayrıca Pumpkin spice latte diye bi güzellik var ki oyş.

Evde nasıl yapıcaz o kahveyi? Kahve makinası almak lazım.

bi şey içmeden de oturuyosun muhtar filtre kahve orta boy 5,25

ben yurtta kalırken, her memleketten dönüşte okul servisi 6 saat boyunca olmadığından sabahın köründe istiklal starbucks'a gidip 5-6 saat orda uyuduğumu, hatta bana battaniye verdiklerini bilirim. Fiyatı bence oldukça uygun, şimdiye kadar hiçbir içeceği bana pahalı gelmedi. ortamını seviyorum, müzikleri sakin güzel. hafta içi gündüzleri çok sakin oluyor mekanların içi. yiyecekleri idare eder, tatlılarını sevmiyorum.

adam evde zaten kahve içecek olsa ne starbaksa gider ne başka yere. o zaman aynı paraya her şeyin 10 mislini evde yapabilirsin, zaten bu mantıkla hiçbir yere gitmemen gerek.

çok saçma geliyor bana şu starbucks sorgulama mevzu. sanki laf olsun diye yapılıyor gibi artık. fiyat olarak herhangi bir cafeden eksiği yok fazlası var. hatta o paraya herhangi bir kafede öyle kahve alamıyorsun, üçü bir arada kahveler bile en az 5-6 liraya gidiyor kafelerde. eli yüzü düzgün cafelerde 9-10 lira ufak fincanla bayat, kokusu kalmamış abuk subuk bi filtre kahve. kimsenin de starbucksı statü sembolu, hava atacak bir yer olarak gördüğünü sanmıyorum. 5 liralık kahve yahu.

Hiçbir kahve makinesi benim favori içeceğimi yapamıyor, o yüzden gidiyorum.

Sen yapabiliyorsan size gelelim?

@april12th: evet bu muhabbetleri sözlükten fark ettim ama hiçbirini okumadım belki de bu muhabbet çok önceden bitmeliydi. ama benim olduğum şehirde daha yeni açıldı starbaks :). biz 3-5 yıl geriden geliyoruz.

bir orta boy kahvenin neredeyse yarim litre oldugunu bilip ona gore hesap yaptiginizda aslinda o kalitede bir kahveyi cok ucuza ictiginizi anlayacaksiniz bence.
starbucks pahali degil. sadece sagda solda dolandirilinca unutuyoruz gidiyor.
nescafe 3'u 1 arada'ya 6 lira bayildigim cafeler oldu.

koca demlikte çay (2 koca fincan geliyor) 3.5 tl. nesi pahalı? fakir misiniz arkadaş?

Starbucks'ın kahvesi iyi değil diyenler neye göre diyor merak ediyorum. Şu kedi bokundan yapılan dünyanın en pahalı kahvesini içmişler mi de beğenmiyorlar?

sözlükteki başlıkta çok yazan var. nasıl mc donalds'ın hamburgerleri kötüyse, starbucks'ın kahveleri de kötü.

kahve çekirdekleri bayat ve çok kavrulmuş.

kahvelere konulan binbir çeşit şekerli, aromalı katkılar ve yağlı şeylere de hiç girmeyelim. sağlık açısından onları tüketmiyorum zaten.

zamanında kahve zinciri şirketlerden birinde çalıştım ve bu esnada kahve olaylarını merak ettim, baristalık da öğrendim. merakımdan da piyasadaki hemen her zincir kahveciye gittim. herkesin damak zevki farklıdır tabi ki, ama "kahve" tadı olarak en iyisi lavazza. lavazza her yerde bulunmuyor, caffe nero da lavazza ile yarışır. diğer kahve zincirlerini oturup da anlatmayacağım, ama starbucks "eh işte" kahve yapar. gerçek kahve için lavazza diyorum. o an o bölgede sadece starbucks varsa gidiyorum, o kadar. diğer yerlerde bir çok kahve deneyimlemeseydim bana en iyisi starbucks gibi gelebilirdi lakin.

Kahvesi iyi mi kotu mu bilmemde gurultulu oluyor sitarbaks.

pahalı değil ucuz bile.

kahvesine kotu ve bayat diyen dingiller sadece anti-populist yaklasiyorlar. kahveden caktiklari da yok. ayrica kimsenin kahvesine zorla sekerli bir sey kattiklari yok.

neyin ne oldugunu biliyorum. orada calistim. starbucks'in sahibinin yegeni falan da degilim ama bu tipler cok itici.

bulgaristan'da tatildeydim. hollanda'lı biriyle konuştum, adam iki defa marmaris'e gelmiş, bulgar clubları ile türk clublarını kıyasladı, türkiye'de giriyorsun, devamlı garson peşinde, bir şey iç, şunu da iç, ne arzu ederdiniz şeklinde soruyor, içmezseniz atıyor dedi. bunu niye anlattım:

starbucks'a hayatımda bi kere gittim ama insanlara burada cazip gelen şeylerden biri de saatlerce oturulmasına kimsenin bir şey dememesi. bence insanlar bunu da arıyor.

wi-fi,
başımda dikilmeyen garsonlar; bir kahveye saatlerce oturup bilgisayarda işimle ilgilenebilir, ders çalışabilir ya da arkadaşımla sohbet edebilirim,
müdavim kitlesi nispeten daha nezih/seçkin olduğu için


kahveleri çok lezzetli değil, aromaları yalnız starbucksta değil hiç bir yerde kullanmam zaten.

ayrıca -pahalı sayılsa bile- insanlar gittikleri mekanlarda çoğu zaman parayı yedikleri/içtikleri için değil hizmet kalitesine ödüyorlar. bunu anlayalım artık.

kapitalizm kötü ama globalizm süper bişeydir. nereye gidersen git aynı tadı ve hizmeti görürsün. gittiğimde 7-8 liralık kahvelerden içiyorum.

1) o lezzeti evde yakalamamın imkanı yok. Nero ve lavazza'yı sevmiyorum.
2) Masana sürekli gelen gerizekalı garsonlar yok.
3) Starbucks ortamını çok seviyorum. Duvar koltuk renkleri falan orada zaman geçirmek hoşuma gidiyor.
4) Sürekli gelen geçene bakıp güzel kızları kesiyorum. Güzel kız sayısı türkiye ortalamasının üstünde baya.

En önemli artısını da söyleyeyim:

Başka hiçbir kahvecide laktozsuz sütle kahve yaptıramıyorsun, 1 TL bir şey ama bunu alıp kenara koyan, laktozsuz sütle de kahve içebilirsin diyen tek dükkan Starbucks!

ya benim derdim de biraz o aslında. kışlık montum var gibi. bunu böyle şu aralar sonbaharda giymek için alayım dedim. yani öyle pek ısıtacak bir şey değil bu. ince yani. o yüzden 400 lira fazla geldi. yoksa görüntüsü çok hoşuma gitti ama kısa bir süre giyileceği için de şımarıklık yapmayayım dedim.

renkler güzel de. modelinde bi sıkıntı var. 4 tane koca koca cep hoş durmuyor. 400 tl de etmez yani.

ikinci attığında biraz özensiz duruyor. ama birinciden saha iyi sanki.

şöyle daha sade bir şeye ne dersiniz o zaman, ha?

www.kigili.com

mont güzelmiş ama hiç fiyatını göstermiyor. bu tür montlar mango h.e.'de çok oluyor, bir göz atın sitesine.

ikinci attığın daha güzel.

aynısı kotonda 100 lira git onu al gereksiz para harcama

işe giderken demişsin. resmi giyiniyorsan bilemem. ama diğer türlü camel'ın postacı çantaları gayet iş görüyor. güzel modelleri de var

fossil'de güzel örnekler var.

Massimo Dutti'ye bakin derim.

urun.gittigidiyor.com

zara'nın bu sezon baya iyi çantaları var o şekil. internet sitesinden bakabilirsiniz.

daha öncede benzer sorulan bir soruda kendi çantamı önermiştim yine önereyim www.debenhams.com

Bonus: www.bagstore24.de (sonradan farkettim, sapının çok ince olmaması daha iyi, kalınlara bak)

bu iki çanta için sade, siyah, (üstteki hakiki deri, alttakini bilmiyorum), kullanışlı ve şık denilebilir. ararken kriterin daha fazla kıyafet kombinasyonuyla kullanabilmek için deri-siyah olması, markanın/etiketin belirgin olmaması işini kolaylaştırır. evet uzun ömürlü oluyor ve dayanıklı bunlar, uçuktan kastın nedir bilmiyorum ama bu şekilde hakiki deri bir çanta için şahsen TR'de 200-250 arası bulursan kaçırma derim.

www.ilovemykanken.com

Bi postacıdan rica etsen verir gibi sanki.

en cok bunu begendim.

www.asos.com

diğerleri;
www.asos.com

asos.com free shipping,2 haftaya geliyor.

lifehacker.com

www.decathlon.com.tr

99 tl'ye aldım mağazadan. 2 yıl garantisi var, hem sırt çantası olabiliyor hem de postacı çantası. 6. resimin üst sırasındaki griden aldım, çok kaliteli.

tanıtım videoları:
www.youtube.com
www.youtube.com

uzun zaman önce minibüse biner binmez eski bir arkadaşımı gördüm, heyecanla konuşurken paramı uzattım. gelen para üstüne de hiç bakmadan cebime koydum. daha sonra fark ettim ki, kağıt paralardan bir tanesi, bildiğin printerdan basılmış kağıttı. aptallık :(

Küçükken, benim bir kuzen, kağıt paraları ikiye bölüp katlayarak esnafa verirdi. Sonra eve polisle geldiler, paralarını ödedik de şikayetçi olmadılar. Böyle insanlar büyüyünce para basıyor işte.

Bize de 50 lira kitlemis biri, benzinlikte anladılar hem de karanlıktı.

Bir de balıkçı 20 lira mi ne vermişti onu da aynı balikciya zorla geri verip orijinalini aldık.

7-8 yıl önceydi, o zamanın en büyük parasıydı sanırım 20 TL.
Benzinciye verdim, abi bu sahte dedi.

Bayağı utandım, çok da kötü hissettim kandırılmış olduğum için, nereden aldığımı da bulamadım.
Kuzenim "bana ver ben yuttururum" dedi dedi ama yırtıp attım parayı. (içim yırtıldı yırtarken, şu anda 100-200 TL yırtan bir öğrenciyi düşünün)

en iğrenci de benim başıma gelmiştir heralde.2004 sonbahar ayları akşam saat 20 sularında geçmektedir olayımız.
karaköy iskelesi batmadan önce iskelenin çıkış istikametine göre hemen sağında vakıfbank atm vardı hatırlarsanız.o atmden 10 tl çektim çekerken elime bir gariplik geldi ama ulan bankamatikten sahte para çıkacak hali yok ya dedim attım cüzdana.ağaçlar kesilmesin hesabı makbuz da istememiştim.
eminönüne kadar yürüdüm çapaya geleceğim akbilimde bakiye vardı.seyyar meyve satan bi amcadan meyve alayım dedim aldım 3 lira dedi o ara hafiften hava çiselemeye başlamıştı.
abi eline aldı parayı hiç incelemeden sahte bu dedi abi dedim daha yeni çektim bankamatikten bak yeğenim dedi bunun kağıdı ince ve renkleri soluk dedi o ara yağmur damlası geldi üzerine ve o paranın üzerindeki boya elime yapıştı.inceden bi küfür döküldü dudaklarımdan.
işçi çocuğuyum ve öğrenci halimle öğrenim kredisinin 60 tl olduğu zamanlarda 10 tl benim büyük para.o arada etrafıma baktım bir tane polis şemsiyesiyle ilerliyor.koştum yetiştim durumu anlattım adam demesin mi ya kardeşim allah seni inandırsın ben de geçen hafta vakıfbanktan 20 tl çektim sahte çıktı bankaya gittim hala soruşturuyorlar dedi.dedim vay aq olaylara bak.ee dedim ben napcam ? itele gitsin birine dedi başıma ilk kez böyle bir şey gelmiş olmasının verdiği panikle gerizekalı gibi şark kurnazlığı yapasım tuttu.gittim akbil doldurmaya.ulan adam zaten akşama kadar para ile uğraşıyor verdiğim an yüzüme bi baktı sahte bu dedi akbili kurtarıp kaçtım parayı da önüme göstermek için uzatmıştı zaten.neyse otobüs geldi eve geldim 4 arkadaş kalıyoruz kahkahalar atarak dinlediler başımdan geçenleri.biri dedi bana ver ben itelerim birine dedim 5 liranı alırım kabul etti.her gece bi internet kafeye silkroad oynamak için gider sabah ezanında çıkardı.adamlar zabıta ya da polis gelip ceza yazmasın diye kepenk kapatır yan apartmandan özel kapıdan içeri alırlardı ışıkları da kapatır pc ışığı olurdu sadece.işte o gece kasadaki elemana itelemişti gözümün önünde sahte 10 lirayı.

anlattığım ve yaptığım bu olaydan şu an utanç duyuyorum keşke durumu kabullenip vakıfbanka başvurup hakkımı arasaydım ama ispatlayamacağımı bildiğim ve öğrenci halimle sınavlar yaklaşmışken zaman ayıramayacağım diye hak hukuk aramadan başkasını mağdur etmiştim.karakterime atılmış bir çizgi gözüyle baktım bu olaya daha sonra hep.
keşke hiç olmasaydı.

geçen yıl bir kez gittim. hacıosman'dan 152 numaralı otobüse binip, polis okulu diye bir durakta inmiştik. misafir olarak gittim ben de, yani dışarıya açık. ben beğenmiştim.

bu sene tırmata beach'e gittim fakat toplu taşıma ile nasıl gidiliyor bilmiyorum. bir bakın,fiyatlar benzerse tırmata'yı tercih edin derim.

www.biletix.com burada yazana öğrenci kimlik kontrolü olacak.

hep yazıyor ama ben öğrenci kimliği soran görmedim şimdiye kadar.

kesinlikle bakıyorlar, çok defa denk geldim. ama şöyle uzaktan baktıkları için baskasının kimliğiyle girilebilir.

Pentagram

O standart:) Baska var mi acaba?

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

omuz bacak kafa kol dalak ve ciğer sallamalı numune

youtu.be

Imelda may, dinlerken asla düz duramiyorum.

www.youtube.com

evet, askerliğini yapmış olanlar için e-devlet üzerinden dediğiniz gibi çıkıyor. askerliğini yapmamış olanların şubeden alması gerekiyor.

askerlik şubesinden alınan daha farklı. askerliğini yapmış olanlar için hatırladığım kadarıyla, celb dönemi, rütbesi vs. yazıyor ek olarak. vereceğiniz yer zaten söylüyor, e-devletten kabul etmiyoruz diye. çünkü, herhangi bir nedenle muaf olmuşsanız da, e-devlet sizin bahsettiğiniz yazıyı veriyor, muaf demiyormuş. ama şubeden alınca muaf olduğundan bahsediyormuş. bunu şubedeki memura sormuştum.

bnde de aynısı cıktı la. askerligi yaptm.

görülür. mesela ben de yerimden aniden fırladığımda kalbim hızlı çarpıyor ve bunu görebiliyorum. Oynuyor göğsüm yani.

nedenini bilmiyorum :( geçmiş olsun.

youtu.be

bende de oluyor, su içerken falan heyecanlanıyorum. göğsüm bildiğin zıplıyor.

normal midir bilmiyorum ama yaygın görülen bir durum.

mümkün. annemde taşikardi yani ritm bozukluğu vardı. dakikada 180 attığı oluyordu. daha sonra kalp krizi geçirdi ve kalbine daha iyi bakmaya, ilaç kullanmaya başladı. kardiyolojiye gözükmenizi tavsiye ederim, geçmiş olsun.
edit: tabi ki bunu anlatırken annenizin durumundan şikayetçi olduğunu varsaydım. yoksa rahatsızlık vermiyorsa problem teşkil etmeyebilir.

garip bir isimmiş. değişik bir olayı yoksa "keydboosteni" diye okunur.

caddebostanı.
doğrusu kadıbostanı imiş:(

doğru okuyorsunuz.

bu arada madem seviyorsunuz şöyle bir şey var:
www.biletix.com

yokmuş. pozitif facebookta yazmıştı.

alla alla baktım aslında görmedim herhalde

www.facebook.com

konser en erken 21.30da başlar. yaklaşık iki saat sürse 23.30da biter. itü stadyumundan çıkmak zulüm, çıkışta metroya binmek ayrı bir zulüm. baya bir yoğunluk oluyor, grup grup alıyorlar metroya. yanınızda arkadaşlarınız da varsa taksi öneririm.

muhtemelen 12'de biter konser. 1.25'e yetişemeyebilirsin.

O zaman en geç 12 gibi taksiye atlayıp taksime gitsem;

- Taksime taksiyle gitmek ne kadar tutar aşağı yukarı
- Kaç gibi Taksim'de olurum ve Havaş'a binsem oradan uçağa yetişirim galiba değil mi?

Bu yaz 3. kez metallica konserine gidecegim. Cevap veriyorum, metallicayi konser sonuna kadar izleyeceksen (ki metallica konserini sonuna kadar izlemek farzdir bilirsin)1:25 ataturke yetisemezsin deneme bile. o saatte metro da yok benim bildigim, metro olsa da yetisemezsin. Havas'a binsen de yetisemezsin. Metallica gibi gruplar belirtilen saatten en az 30dk gec cikiyorlar zaten sahneye. Tam zamaninda ciksalar bile yetisirsin diyemem.

O zaman sabah 5:50 uçağı var ona bilet alayım madem..

Oyle yap hic riske girme. Yeni haftaya biraz bitkin baslarsin ama Metallica bu:)

geçen ağustos itü stadyumu'nda roger waters konseri'nden saat 23.30 gibi çıkmıştık ve metro kapatıldığı için taksim'e gitmek bile işkence olmuştu, yoldan 5-10 kişi minibüslere otostop çekip adam ne kadar para istediyse verip öyle kabataş'a gitmiştik. metro gerçekten büyük sıkıntı oluyor çıkışta, kapatılmasa bile mahşeri bir kalabalık. alternatif olarak taksi var, ama o yolda taksi çevirmek de başka bir işkence, dediğiniz gibi 5.30a almak en mantıklısı bileti.

5:50'ye aldım bileti. Hadi hayırlısı :))

hergün jilet vur

şaka yapmıyorum yanlış anlama, bioxcin gibi saç çıkartıcı ürünler kullanabilirsin, ayrıca hormon testi yaptırdın mı?

@cok iyi yol kullanayım da bioxcin gibi ürünler ama bu "yüz" her şeyi kullanamıyorsun ki hassas şey. Hormon testine gelince ergenken boyum kısaydı hormon tedavisi uyguladım sakalım içinse bir şey demediler

genetik de olabilir?

Genetik zannetmiyorum dayılarım amcam vs. kıllı. Keza babam ve abim sabah tıraş oluyorlar akşam sakalları çıkıyor :))

ben söyleyeyim de: ilerde çok pişman oluyorsun bu illet yüzünden. her gün traş olmaktansa 2-3 günde bir traş olmak iyidir. bırak çıkmasın.

Badem yagi kullan.

hassas doğru ama bir bak istersen nete, mutlaka yapan vardır :))

testeron hormunu ölçtür bir tekrar bence. testeronunu doğal yollardan arttırabilirsen, çıkmaya başlayacaktır.

herhangi bir doktora danismadan yagdir sarimsaktir sifali bitkidir sakin kullanma.

en temizi jilet.

askere gitmediysen önce askere git daha sonra bu sorunu çözmeye çalış derim :)

ben şu anda sakallar yüzünden askerde ne yapacığımı kara kara düşünmekteyim

@adanalıbeckham vicdani retçi olacağım bro :))

hergün bıkmadan taş ol çıkan yerlerin ufak ufak artacağını görürsün. ben Lise bitene kadar doğru dürüst traş olmazdım. işe başlayınca hergün olmaya başladım. yüzümde sakal vardı ama bazı yerlerde çıkmıyordu. mesela top sakal bırakamıyordum ağzımın yan taraflarında sakal yoktu. neyse hergün traş olunca yavaş yavaş çıktı. şu An top sakal bırakıyorum mesela. ama öyle hemen bişey bekleme 2 3 ay traş ol bi de ben tek bıçak Permatik alıp plastik koruma kısmını kırıp ustura gibi kullanıyorum. sakallarım da baya gürleşti tavsiye ederim.

traş olursan çıkar ama boşver bencede çıkmasın.sonra üzülürsün.

ben de aynısıyım. askerde ısrarla her sabah, bir gün bile aksatmadan tıraş oldum. ne yeni çıkan bölge var, ne de var olanlarda bir gürleşme. yüzümde üç parçalık sakalla geziyorum :)

abi yeter artık şu sakalı boşver sıkıntı çekiyorsun diyenlerden, bir okuyun isterseniz, adam bölük pörçük sakalım var diyor. hepten köse olsa dediğiniz doğru ancak bir miktar sakalı çıkan kişiler de artık çıkmışken tam çıksın istiyorlar.

sarımsağın zararlı olabileceğini duydum, uygulamanı tavsiye etmem. jilete devam bu arada, cidden yavaş da olsa etkili oluyor.

@minik donut canavarı, your uninstallerı beceremedim çünkü bu lanet şey listede dahi gözükmüyor. adblock deneyeceğim ama ben aslında olayın üstünü kapatmak değil de, silmek istiyorum. teşekkür ederim.

metrobus daha hizli olur galiba

500 t çok sürer ya. zeytinburnunda aktarma yapıp sirkeci marmaraya ya da eminönü feribot da olur.

metrobüs hiç kullanmadım. açıkça şurda inip şunu alacaksın falan derseniz iyi olur dostlar

öncelikle metronun topkapı durağı ile 500t'nin topkapı durağı aynı yer değil diye biliyorum. pendik'in neresine gidiyorsunuz?

metrodan merterde inin. söğütlüçeşmeye giden metrobüse binip, uzunçayır durağında inin. pendik'in e5 kısmına gitmek istiyorsanız gebze-harem dolmuşlarına, iç kısmına gitmek istiyorsanız da pendik'in içine giden bir otobüse (numarasını bilemedim) binin.

Uzuncayira kadar violetsky anlatmis. Uzuncayirdan 16a otobus Pendik'e gider. Ya da uzuncayirdan metroya binin, son durakta inin, tuzla-gebze yonune çıkın, oradan sorun Pendik'e giden arabaları.

Trafik saatinde çıkacaksan ankara aktarmalı sabiha gökçen daha kısa olabilir.

1) Metroyla metrobüs güzergahına geçin, metrobüs son durakta (Söğütlüçeşme) inip trenle Pendik'e ulaşın. Haydarpaşa-İzmit arasında düzenli tren seferleri bulunuyor. Alternatif olarak Uzunçayır durağında inip E-5 üzerinden belediye otobüsü veya minibüslere binebilirsiniz.

2) Bakırköy deniz otobüsleri iskelesinden Bostancı'ya geçin. Burada sahil yolundan Pendik'e giden belediye otobüsleri var, dilerseniz Bostancı tren istasyonundan yine trenle ulaşabilirsiniz.

metro+metrobüs+16Apendik diyorum ben de, taş çatlasa 2 saat sürer.

eğer saatler uygunsa bakırköyden deniz otobüsü ile bostancıya ordan da otobüs dolmuş artık ne olursa gitmek daha kısa sürer gibi. deniz otobüsüne toplu taşıma biraz uzun sürebilir yalnız. metroyla incirli ordan dolmuş, ordan bi 5-10dk yürümesi var. ama en temizi bu olur herhalde. 500t ya da metrobüsün sıkıntısını çekmezsin.

stage visual mevzusunda turkiyenin son 15 yıl magazin rezillliklerinden seçmeler vardı. bir de turkish pink safiye soyman vardı ki ona koptuk.

jack n brooks, hatırladıklarınızı yazabilir misiniz?

atilla taş twitter'da soyundu
atilla taş athillas thasos oldu
tostumu yedim bekliyorum
hülya avşar'dan şok diyet
galatasaray avrupa şampiyonu
türkiye bilmemne şampiyonu
falan fian

Feci kaçırdın konseri yalnız. İnanılmazdı.

Saba Tümer' den kahkaha dersi
Kaya Çilingiroğlu' ndan inanılmaz açıklama
Ünlü manken kepçe kulaklarını bantladı

-Çok etkileyici olmasının yanı sıra bu yazılar biraz demodeydi. Kültür endüstrisine sövme fikri güzeldi, insanları coşturdu ama kim seçtiyse (belki etliye sütlüye bulaşmak istemeyen bir görevlidir) 15 yıllık bir derleme yapmış.

duman yada sis yakışır buna :)

fog reyiz :)

bostik

rengine bakıp isim vermeye kalkmayın bence. başka bir şeye benzeterek var etmeyin onu. bir canlı olarak kendi başına kabul edebilecek bir isim koyun. mecnun da olur hüdaverdi de, bulut da olur gemi de.

Jon Snow

kül

Gümüş

bence acele etmeyin.
karakterine uygun isim koymak daha güzel oluyor.
biraz takılın birbirinizi tanıyın :)

bana kalırsa direk kedi olsun ama o olmaz deyip isim isim isim diye tutturdular. acele etmemiz lazım yani.

kedi süper isim. ben de kedime hep kedicik derdim sonra dedim en güzel isim kedicik öyle kaldı.

hayalet olsun.

E minnak olsun işte.

haydar

Süreyya.

Leo, Leon

(bkz: külbastı)

lütfen püskevit olsun

yer elmasi

yumuk

bu tam bir cafer.

sikici.

ya kızmayın da. hani oyunda char lara takılır ya. sikici, sokucu, yalayıcı... o biçim.

bu tam bir joffrey

ya da Tyrion

selda veya selin

abi erkek dedim yav ne selin'i asdsfgdsasd

Casper.

pardon, hakan veya murat derim ben. şaka yapmıyorum bu arada :)

teddy

içinde p, s ve ş harfi olan isimlere duyarlılıkları daha fazla. bunu göz önünde bulundurarak koy ismini bence :)

eğlenceli ve absürt bir şey olsun diyorsan kaşık koyabilirsin. paspas olur, sevdiğin bir filmden karakter olur, hayatındaki önemli ve eğlenceli bir şey olur. tuttuğun takımla ilgili olabilir mesela, benim kedim simsiyah kuyruğunun altı ve göbeği gri, cinsi york chocolate. çarşı koyduk adını :) bu tip şeyler işte.

"ortak" koy bence. farklı olsun.

taci

DETAYLI BİLGİ İÇİN (286) 213 9998 RE/MAX TROİA...
Cep 0 (541) 214 14 33 Aytek Topuzoğlu

Bahçedemdeki bir ağaçta yeni yeni meyve veriyor. Bazıları olmuş, bazıları hala ham... İstanbul...

Buyurun yedireyim...

Bahçemizdeki ağaçlarda dolusuyla mevcut.

@nevarki, teşekkür ederim :) eğer yakınımda bulamazsam gerçekten teklifi değerlendireceğim.

buldum a dostlar, teşekkürler size de.

cosmicstring + 1

önce yerinizi iyi tanıyın sonra telefon işine girin. Acemiliğimde sim kart bile sokamazken usta birliğimde 4s + wireless kombinasyonumla nöbetlerde film izlerdim. Askerlikteki tek kural her yerin kendine ait kuralları olduğudur, unutmayın.

@cosmicstring
dostum. değilim ağustos'ta gideceğim nasipse. ama telefon konusunda bir öneri varmı diye merak ettim. kaldı ki acemilikte tabi ki kullanmıcam. usta da ise aynen dediğin gibi yerine, insanına göre bir karar vericem. telefon için 11 gün riskini asla ve asla göze alamam. tavsiyeler için çok teşekkürler,


@wide
sana da tavsiyelerin için çok teşekkür ediyorum.

panasonic in çok minik bir modeli vardı bulabilirsen ondan al derim, hem saklaması kolay hem de kaptırsan bile üzülmezsin; panasonic gd55 imiş

şarjı iyi dayanması avantajına olur, çünküm şarj etmek sıkıntı olabiliyor. bi de acemilikte de sokan arkadaşım oldu, genel olarak ortamın nabzına göre yapman faydalı olabilir, giderken telefonunu dışarıda bi yere bırakabilirsen çok süper olur hatta.

* Kesinlikle bataryalı olsun ki, önceden şarj edilmiş yedek bataryanızı da sıkışınca kullanabilesiniz.

* Şarj aleti rahat bulunabilen bir şey olsun, bazen şarj aletini görev yerinizde falan unutursanız, arkadaşlarınızdan kolayca bulabilin. Nokia ince uçlu gibi :)

* Acemilikte telefon işine hiç bulaşmayın derim. Usta birliğine gittikten yaklaşık 2 hafta sonra ortamı tanıdıktan sonra kullanın.

*Teslim olmadan önce telefon işini ayarlayın. Sizi daha sonra ziyaret edecek birine ya da yemin törenine gelecek olan birine verin. İçeri sokma işini artık oranın imkanlarına göre halledersiniz.Hatta terhis olan askerler genelde gitmeden telefonlarını satıyor, denk gelirsiniz belki birine.

Ben biraz hatırlıyor gibiyim. Hatta şarkıcı Shy'm idi sanırım. Videolarını taramaya üşendim. Belki siz şarkıcıdan çıkartırsınız?

Edit: Bu sanırım :)
www.youtube.com

1: Almak mantıklı. Her erkeğin dolabında bir tane takım elbisesi olmalı bence.

1) bence de almak daha mantıklı. kira bedellerini bilmiyorum ama bu aralar iyi indirimler vardı kiğılı tarzı yerlerde. tabi yine pahalı olabilir, pahalı derken ne kadar kastettiğinize bağlı.

150-300 arası sağlam bir takım alırsın. moda di centone falan ucuz kumaşı da altınyıldız. kiralama aynı paraya gelir. ayrıca smokin falan kiralıyorlardır. gelinlik kiraları 300-500 civarı hesap et.

mezun olduğun tarihte bildirilir.

Daha o kepi atmadan bildirirler.

Bakaya olma ihtimalin var. Bir şubeyi arayıp, bilgi al. Sonra tecilini yaptır.

İkinci üniversite ve açıköğretim tecil uzatmaz. Tek yol yüksek lisans.

sen yoklama kaçağı olmuşsun muhtemelen panpa.

diploma fotokopisi, yabancı dil belgesi, transkript hazırla 2şer tane. şubeye git tecil talebin varsa bildir. yok askere gideceksen de onu söylersin.
2 yıl tecil hakkın var, ama bu 8 aylık dönem için para cezası alırsın muhtemelen.

ben böyle biliyorum.

lisans mezunu isen yüksek lisans ve doktora yapman halinde tecilin uzar. 2. üniversite, açıköğretim lisans mezunlarına yarar sağlamaz. tıp mezunu isen yüksek lisans mezunu sayılmandan ötürü doktora yapman gerekir.

kafana takılan yerde:
asal.msb.gov.tr
ye bakabilirsin.

İett'nin dandikliğini dikkate alma hiç. Ben de mezun olduktan baya sonra gittim. Ama mezun olduktan sonra geçen o süre, 2 senelik tecilden yiyor. Ne yaparsan yap tecil süren diplomanın üzerindeki mezuniyet tarihinden başlıyor.

lcw de var.

lcw de bi ton var

lcw dekiler 10-15 tl ama senin aradığın tarzda değil. öyle düz renk tişört yok. saçma saçma resimler ve alakasız yazılar dolu önleri

h&m basic giyiyorum ben 9.90 siyah, beyaz, lacivert ve pembesi vardı sanırım

koton'da var onlardan v yaka/bisiklet yaka. güzel rengi geldikçe alıyorum.

mudoda istemediginiz kadar var.

old navy var mi istanbul'da bilmiyorum orada da var.

kimse terkos pasajı dememiş, hayret.

lcw'nin dandik oluyor sanki yine de tekrar değerlendirilebilir.
pull&bear'ın modelleri hoşuma gitmiyor.
h&m olabilir evet.
koton'u bilmiyorum bakabilirim.
mudo pahalı değil mi yaw?
terkos'ta düz erkek tişört yok, baskılı var sadece.

sevgilim de beyoğlu iş merkezinden bulurum ben sana diyor. bakalım nolcak.

H&M'nin basic siyah tişörtü güzel ama 9,99 değil, 19,99 tl. ben 2-3 sene önce aldım hala kullanıyorum. Sadece yakası biraz deforme oldu ama olur o kadar. Yaz-kış hep giydim (kışın gömlek içi tişört olarak kullandım).

threadless.com

h&m.
Siyah şort da var.

evet, mudo'dan alınır. ben de sade, yazısız giyiyorum ve mudo işimi görüyor.

decathlon'da da bir suru oluyor. ben 2 liraya tisort aldigimi biliyorum ordan. sadece belli bir renkte acayip fiyatlar oluyor yalniz, mavi mesela. ama giyilir.

geçen sene bi abime kotondan almıştık 3-4 tane. 15 liraydı

www.tisort.ist

Erkek tişört için iletişim bölümünden sorabilirsin.

sadece turkiye mi, global mi ?

@grimer, bilmiyorum. Her iki ihtimal de var.

şimdi bu harfler kesin bir kelime mi oluşturuyor? arada fazla harf var mı?

Bir sınavda denk geldim buna. Hatırladığım kadarıyla evet, tüm harfler bir kelime oluşturuyor. Ama mantıklı bir cevap gelirse, sınav heyecanına verip soruyu düzgün okumadığıma da ihtimal verebilirim.

tüm dünya dahilinde mi ya? en azından bir kıta falan bilinseydi?

Daintree River in Australia

nitedavro harflerinden daintree nehri çıkar gibi oldu, belki çağrışım yapar.

Vodranite çıkıyor anagram solver'dan.

aliens.wikia.com

@cakabo'nun bulduğu yaratık bambaşkaymış :)

burda 557 tane ihtimal cikardi mesela :) usenmem diyorsan buyur:

www.wordsmith.org

@want2die, denedim onu da ama yapışkanı bir süre sonra biletin üzerindeki mürekkebi alır gibime geldi.

Demek ki Soundgarden'ın turnesine uyan o gün. Ertesi gün için turne listesi doludur yüksek ihtimal. Yani festivalin gününün belirlenmesinde öncelik aslında grupların turnesindeki boş günler. Lady Gaga salı gününe, Justin Timberlake ise pazartesi gününe denk geliyor mesela.

Şimdi baktım bende de yok.

bende de yok :/

Teşekkürler, şimdi gelmiş. Demek ki geneldi.

ben duvarıma asıyorum valla. hani özel olarak biriktirmiyorum ama önemli olanları duvarımda tutuyorum

valla bende iron maiden, scorpions falan vardı, kaybettim hepsini :( aman ha iyi sakla.

albüm iyi olur bence.

kutu iydir. en son ikea'nin renkli karton kutularindan aldim onlarda sakliyorum. gerci buyuk kismi istanbul'da, daha basit bir kutuda. duzensiz olmasi daha guzel, elini atiyorsun kutuya, cekiyorsun bir sey, "aa, buna da gitmistim lan" diyorsun filan.

benim de kutuda iyi hatırlattın bir defter vardı büyük ona yapıştıracaktım.. ben de öyle yapmayı planlıyorum.. duvar çok iyi bir fikir gibi gelmedi bana..

Benim de evde cekmecede ama sanki murekkep soluyo gibi azar azar

Bana da mürekkepleri soluyor gibi geliyor, bir yandan da korkuyorum o albümün yapışkanı mürekkebi alır götürür diye. Ne yapsam bilemedim.

Benim gunlugum var su an 4. Yilim yani 4. Ayri ciltten olusuyor hepsi bilet dolu hem hepsi sapasaglam hem de o gun olup biten her sey yaziyor en temizi bu bence.

Film festivali biletlerimi biriktiriyorum. İlk bilet aldığımda bir zarf vermişlerdi, hepsi onun içinde.

Bende de senelerin bileti var kendilerini iki ince a3 veya duruma gore a2 ince pleksiglas arasina yerlestirip cerceve yapma pilanim var lakin bir turlu sira gelmedi. Pleksiglaslari da su kagit kiskaclari var ya kulakli onlarla tutturucam resmini bulursam kiskaclarin eklerim

encrypted-tbn3.gstatic.com

www.google.com.tr

*One Love bu sene iç açıcı değil.
*100% Fest var, Soundgarden'ın geleceği. Ona da tüm line-up açıklandıktan sonra karar vereceğim.
*Babylon Soundgarden geçen yıl çok eğlenceliydi. Bu sene Sky Ferreira ve Pet Shop Boys var, daha da güzel olacaktır.
*Midtown Fest ilgimi çekmedi ama Portishead sevenlerin gözü aydın.
*Ağustos'ta ise Mono Festival ve bir de yeni festival olacak diye duydum, onları da beklemedeyim.

yok havalar ısınınca havaya giriyor insan :)

ek: www.youtube.com

Ben kışın bile böyleyim. Millet açar film izler, ben konser DVD'leri, festivaller :)

nordiksimit.org

sabah okul hocalarından birini arayıp randevu iste, (bilimse bi çalışma için yardım ya da başka bişe ile ilgili), sabah da okula gidip güvenliğe durumu anlat, hocayı ararlarsa da zaten sıkıntı olmaz. rahat ça girersin.

Yetersiz bilet satışından dolayı konser Küçükçiftlik Park'a alındı diye biliyorum. Açıklamayı yapacaklardır en yakın zamanda.

Cayirova da calisacaksan anadolu yakasından maltepe taraflarından ev tut derim eğer servis imkanı varsa,birçok fabrika çalışanlari için istanbulun heryerinde servis kaldırıyor.

Darıca gebzenin kalanina göre biraz daha iyi olsa da kadın arkadasimin tek başına kalmasını isteyeceğim biryer degil,ayrıca yapacak birşeyler yok can sıkıntısından olursun.

izmit güzeldir, kesinlikle bir bakının derim. darıca da güzeldir ama sıkılırsınız. tek başınıza yaşamanızda bir sorun olmaz bence.

neresi olmaz onu söyleyeyim: gebze. aklınızdan bile geçmesin.

maltepe, bostancı gibi sahil semtlerini de düşünebilirsiniz istanbul'da. fiyatları tuzludur biraz daha.

çayıova da çalışıcaksan darıca gebze konum olarak iyidir. biraz merkeze yakın olayım dersen körfez de kalabilrisin. ama hertürlü canın biraz sıkılıcak

Yıllardır iş ve arkadaş çevresinden dolayı bu bölgede bulunmuş biri olarak söylüyorum son yıllarda kocaeli aşırı bir göç alıyor bunun büyük bir kısmıda gebze bölgesinde (darıca,gebze,dilovasi,cayirova)buna bağlı olarak insan profili çok sıkıntılı ve sosyal anlamda yapabilecegin pek fazla şey yok,izmit genel olarak daha iyidir ancak cayirovaya 50 km mesafe uzaklik git gel iki saat sürer yol,bunun yerine maddiyat çok sıkıntı değilse önceki mesajımda yazdığım gibi kartal,maltepe,göztepe taraflarında ev bakman olur...

Trenler bir süre daha çalışmayacağından oradan İstanbul'a direkt ulaşım yok malesef. Ben Tuzla'nın sahile yakın, otobüs güzergahındaki yerleri de düşünün derim. Hem İstanbul'a ulaşım konusunda sıkıntınız olmaz (Tabi ki Avrupa yakasına vs uzak olacak ama Darıca'dan ulaşım daha zor), hem de Çayırova'ya yakın olur.

gebzede çalışıyorum tuzla sahil taraflarında oturuyorum ve buraları köprüyü geçmeden önceki son çıkış olarak nitelendiriyorum. darıca gebze profili çok farklı.

İnternet sitesine girin. Bilet aldığınız tarihteki gösterimi seçin. Daha sonra, biletinizin fiyatına bakarak kategorinizi belirleyin. Koltuklardaki kategorilerden rengi belirledikten sonra, bilet alacakmış gibi koltuk seçin ve satın al diyin. O aşamada kodlarını gösteriyor. En fazla 3-4 kez deneyerek bulabilirsiniz diye düşünüyorum.

Duvar - Rutubet, boya
Oda - Karanlık, yatak, kapı
Geçit - Çamur, tabela

duvar: ağlama duvarı
oda: oda hapsi
geçit:kop, zigana geçidi

olm ne çöplük bilinçaltım var benim.

duvar: mesafe, engel
oda: sınırlar
geçit: birleştirici

duvar: mahrem
oda: plan
geçit: yapay

sınır, koruma, engel
mekan, özel alan, bölge, zone
yol, bağlantı, erişim, ulaşım

duvar - sinir, cit, engel
oda - hapis, mahrem, paranoya
gecit - belirsizlik, endise, bekci

Yabancı diller fakültesi ise eğer, marmaray ile geçin sonra yenikapıdan metroya geçip bir durak sonra veznecilerde inin. ardından yürüyrek sora sora bulursunuz. veya haritadan bakıp.

Bence vapurla Karaköy ya da Eminönü'ye geçtikten sonra tramvaya binin ve Beyazıt'ta inin. İstanbul Üniversitesi'ni sorun ve büyük kapıyı gördükten sonra kapının sol tarafındaki yoldan dümdüz yürüyün. Sorduğunuzda göstereceklerdir.

metrobüs'ten metroya geç, vezneciler'de in. hemen ileride solda fen-edebiyat fakültesi var, onu arkana al, karşında otobüs duraklarının hemen yanında bir sokak göreceksin. oradan dümdüz kaptır, yol ayrımını göreceksin. soldan gir ama sola doksan derece dönme, önündeki iki yoldan soldakine gir, yine dümdüz git, 200 metre solda göreceksin.

Tamamdır, çok çok teşekkür ederim arkadaşlar. İyi ki varsınız.

boş gözükmüyor. 3,90 ı boş. gerisi dolu. gizli klasörleri bi açıp bak bir de,

windows.microsoft.com

gizli dosya şeysi olmazsa kapatmayı dene (closing dvd)

Malesef çözüme ulaşamadım.

Ayarlardan klavyeyi bulup, emojiyi ekleyin.

knk ayarlar, genel, klavye, klavyeler burdan emoji klavyeyi ekle, sonra klavyede yazarken sol alttan dünyaya basıp klavye değiştir.

bazi seyleri kontrolle asabilirsin

mesela imza eksik cikiyor diyorsun ya bu tarz durumlarda mutlaka kontrol et.

fatura yatirdin diyelim. faturada senin tesisat numaran adin soyadin dogru yazilmis mi tutar dogru mu? giseden ayrilmadan kontrol et.

vergi dairesi, devlet dairesi vs. belgeleri oradan ayrilmadan once kontorl et. boylece karsilasacagin sorunlari azaltirsin.

her seyi olmasa bile ters gidebilecek bir cok seyi kontrolun ve ongorulerinle bertaraf edebilirsin.

Devlet işlerinde zaten çıkar gardaş.
Al keyfin yerine gelsin
www.youtube.com

raadol, böyle de çetele tutma. olacağı varmış olmuş de geç.

he bana da çok olur. yalnız değilsin. düşünmemekte buldum çözümü.

abdest al

Sağolun :) Valla denemekten, bu kez her şey yolunda gidecek demekten yıldım.
Bu arada 'abdest al' cevabı genelde duyuruda ilk sırada gelirdi, bu kadar gecikmesine şaşırdım. Al işte yine şanssızım :(

işte bak bu bir işaret aslında. abdest al yanıtının en son gelmesi bile bu zincirin kırılması demek (:

arada olur oyle. hayat bu tur inis cikislarla doludur. omur boyu oyle olsa zaten intihar ederdin. arada bir oluyor

bir dönemlik olmayabilir.
benimki gibi uzun soluklu olabilir.

bir dönemdir gelir geçer diye diye 15 sene oldu.

uğursuz olduğunu düşünme olabilir öyle şeyler.

büyüdür o. hocaya git.

Böyle düşünmekten vazgeçmedikçe daha başına çok şey gelecek. "Başım bitten kurtulmuyo" kafası Allah'ı gücendiriyor bence :)
Rahat ol, kötüyü bekleme.