Giriş
(4)

35 Yaşından Sonra Üniversite

koskoca kirpi
Merhaba, 35 yaşından sonra örgün öğretim üniversite eğitimi alan oldu mu? Olduysa ne zorluklar yaşadınız? Hocalar, diğer öğrenciler duruma nasıl yaklaşıyor? Okulu bitirebildiniz mi?
Merhaba, 35 yaşından sonra örgün öğretim üniversite eğitimi alan oldu mu? Olduysa ne zorluklar yaşadınız? Hocalar, diğer öğrenciler duruma nasıl yaklaşıyor? Okulu bitirebildiniz mi?
0
koskoca kirpi
(29.09.20)
merhaba kirpi.

31 yaşında Edebiyat fakültesinde okudum. 2 ay önce bitirdim. Zorluklar-uyum biraz sorun oluyor, liseden mezun olan bebeler zaman zaman acımasız olabiliyor, hocalarla yas farkın fazla olmadıgı ıcın daha kafa oluyorlar, zaman zaman çalısıyorsan yardımcı olabiliyorlar.

Sormak istediğin baska seyler varsa memnuniyetle cevaplarım.

benim tavsiyem go for it. kimseye ihtiyacın yok, 18 yasında arkadasın olmayıversin.
0
Techsavvy
(29.09.20)
Ben değil ama öğrenciyken okulda olan biri kadın, biri erkek 35 yaş üstü iki sınıf arkadaşım vardı. İkisi de okulu güzel dereceler ile bitirdiler.
Öğrenciler olarak çok severdik ikisini de, bizi koruyup kollar, gençliğimizden, toyluğumuzdan dolayı anlamadığımız şeylerde bize yardımcı olur, akıl verirlerdi. Hatta kadın olan arkadaşımız, okuldaki etkinliklere bizden küçük oğullarını da alır gelirdi.
Hocalarımız, özellikle asistanlar ile de araları çok iyiydi. Yapılmasını istediğimiz şeyler için onlarla mesaj gönderirdik hocalarla.
Hem zaten 35 yaş ne ki...
0
ucanokuz
(29.09.20)
34 yasinda universiteye yeniden basladim, kimse anlamadi valla buyuk oldugumu. kardeees, kanka falan diye sesleniyolardi hatta cocuklar. oyle kucuk de gostermiyorum bence. yani kel falan degilseniz kimse anlamaz bile.
0
ehti
(29.09.20)
ben 26 yaşındayım. bölümümüzde bir emekli asker abimiz ve hatta bir de wiki sayfası bile bulunan bayağı bayağı siyasetçi bir abimiz var :) ikisi de 40 yaş üstü. benim gibi 25-26 yaşlarında olanlar da var. kaldı ki biz öyle çok öğrencisi olan bir bölüm değiliz, çoğu ders maksimum 20 kişiyle yapılır.

buna rağmen benim gördüğüm kadarıyla bizde herkesin keyfi büyük oranda yerinde. bu iki abimiz de bizimle yemekhaneye gelir, hep sohbet ederiz, konuşuruz... onlar muhtemelen bizim gerizekalı olduğumuzu düşünüp sıkılıyordur ama sonuç itibariyle arada devamlı bir iletişim ve "sınıf arkadaşlığı" söz konusu. kimse yadırgamıyor, her şey gayet güzel.

hocaların tutumu yaşı ilerlemiş öğrencilere karşı bence daha yumuşak oluyor. çünkü siz söylemeseniz bile tam zamanlı çalıştığınızı, hatta evli olduğunuzu vs. varsaydıkları için okula yeni başlamış 20 yaşındaki çocuklarla aynı tempoda devam etmenizi beklemiyorlar. eh bir de bekleseler bile 35 yaşındaki adama "niye ödev yapmadın?" diye çıkışacak halleri yok. o açıdan derslere katılan, en azından temel sorumluluklarını yerine getiren bir öğrenci için hiçbir hocanın zorluk çıkaracağını sanmıyorum.

tabii muhtemelen bölümden bölüme, okuldan okula değişiyordur bu ama benim gördüğüm kadarıyla bizim bölümde bu şekilde.
0
der meister
(29.09.20)
(4)

Endnote benzeri program

insomniac
Endnote'a alternatif ücretsiz hangi programı önerirsiniz?
Endnote'a alternatif ücretsiz hangi programı önerirsiniz?
0
insomniac
(29.09.20)
(bkz: mendeley)
0
microfiction
(29.09.20)
Zotero var. Acik kaynak hem.
0
jnlbnnn
(29.09.20)
endnote da ücretsiz değil mi yahu?
0
ucanokuz
(29.09.20)
Zotero +1
0
fotrsapka
(29.09.20)
(10)

Ex ex

czn
Eski kız arkadaş, annem, mail üzerinden iletişim üçgeni var. Annem üzerinden ara sıra sorduğunu biliyordum, annesi kanser olmuş, geçmiş olsun mesajı attım şimdilik oradan ara ara görüşmelerimiz oluyor, bu görüşmeler doğrultusunda 2-3 kez annesiyle tanışıp görüşme fırsatı buldum. Annelerin kaynaaşma
Eski kız arkadaş, annem, mail üzerinden iletişim üçgeni var. Annem üzerinden ara sıra sorduğunu biliyordum, annesi kanser olmuş, geçmiş olsun mesajı attım şimdilik oradan ara ara görüşmelerimiz oluyor, bu görüşmeler doğrultusunda 2-3 kez annesiyle tanışıp görüşme fırsatı buldum. Annelerin kaynaaşması ve eski anıların konuşulması şeklinde geçti ama iki tarafta telefon muhabbetini açmadı. askerlik sürecinde annemi falan yalnız bırakmamış, hatta gelmeyi bile düşünmüş. Şimdi ara ara konuşuyoruz yine.

Bundan sonrası için kafam karışık açıkcası. Temkinli ilerliyorum. Ama bi yandan da iletişim çağında daha kolay iletişim sağlanmalı.

Lütfen yapıcı fikir verecekler yazarsa sevinirim, boşver kız mınyok gbi şeyler direk geçebilir :)
0
czn
(03.07.19)
anlamadim, eski kiz arkadasla aile birlesimi mi yapacaksiniz?
0
black fridayde bos kutuya talim eden adam
(03.07.19)
ayrılık sebebinizi ve o günleri düşünün önce. eğer hayati konular değilse, aşılabileceğini düşünüyorsanız ve en önemlisi tabi hala seviyorsanız ileri doğru adım atabilirsiniz. karşı taraf bunu yapmış bence zaten. daha ileri adım atmayacak olsa veya istemese daha net keserdi iletişimi.
0
carabelli
(03.07.19)
bunu önceden sormamış mıydın?
0
sutlu nescafe
(03.07.19)
exten next, eski kaşardan tost olmaz demiş atalarımız
0
vladimirdökümov
(03.07.19)
Yapıcı fikirler yazsın demişsin ama yazmadan edemedim.

İlla arada bir şey olması mı gerekiyor? Sen askerdeyken o -tanıdığı için- anneni aramış, mail atmış, konuşmuş. Sen de onun annesi hasta olunca mesaj atmışsın, insan gibi "geçmiş olsun" demişsin.

Kafanı karıştıracak kısım neresi onu anlamıyorum? İnsan arkadaşının annesine "geçmiş olsun" demez mi? Askere giden arkadaşının annesine "sağ salim döner inşallah" demez mi?

İlla sevgili mi olmak gerekiyor bunları yapmak için?
0
ucanokuz
(03.07.19)
hocam senin ex, sana yeniden yürümek için anneni kullanıyor. Eğer bir şeyler yaşamak istiyorsan yürü, istemiyorsan da açık açık konuş. De ki "siz görüşün, ben de annenle görüşeyim ama benden sana ne köy olur ne kasaba"

taktik maktik yok, bambambam
0
lcha
(03.07.19)
@czn

ya ilgincli olsun dedim.

yürü o zaman sende adini koymadan. ne olacak anlasamazsaniz "ya bak aysecigim aramizda kalsin ama ben galiba merveden hoslaniyom yaa" dersin :)
0
black fridayde bos kutuya talim eden adam
(03.07.19)
bir kere sanırım sözlükte okumuştum "eski sevgiliyle yeniden bir araya gelmek okuduğunuz bir kitabı yeniden okumak gibidir. 2.okuyuşta farklı tatlar alırsınız ama kitabın sonu yine aynıdır."

böyle işte.
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(03.07.19)
kanka bundan sonrası sadece fakbadilik olur başka bi şey olmaz. arada takılırsın, yoklukta kalmamış olursun, onun için de değişiklik olur. ama kırmızı çizgini çez tabi aile maile olmasın ikinizin arasında..
0
'
(03.07.19)
Valla tam ne oluruz bilmiyorum ama iki tarafında bağlantıyı koparmak istemediği açık. Telefon muhabbetine geçip, tepkiye bakacağım
0
🌸czn
(04.07.19)
(16)

kilolu insanlar neden itici bulunuyor?

lilyb
neden şişman insanlar sevilmiyor? şişman derken balık etli değil obeze yakın ve obez kişileri kastediyorum. bende hiç kötü duygular uyandırmıyor ama insanlar ırkçılık yapar gibi şişman insanları sevmiyorlar? bakımsız insanları sevmemekle aynı şey mi? kaynağı ne?
neden şişman insanlar sevilmiyor? şişman derken balık etli değil obeze yakın ve obez kişileri kastediyorum. bende hiç kötü duygular uyandırmıyor ama insanlar ırkçılık yapar gibi şişman insanları sevmiyorlar? bakımsız insanları sevmemekle aynı şey mi? kaynağı ne?
0
lilyb
(27.06.19)
şişman olmak aslında çoğu zaman bir bakımsızlık işareti. bence o yüzden.

ayrıca çabuk yorulmaya, aşırı terlemeye ve benzeri şeylere sebep oluyor.
0
babilbaligi
(27.06.19)
bakımsız insanlar aynı tepkiyi almıyor @babilbaligi
0
🌸lilyb
(27.06.19)
Bir de bunların kendi haline bakmaksızın karşısındaki insanı beğenmeyen türleri (dişi) var, ben o tipleri sevmiyorum. Agresif oluyorlar herhalde kilolu oldukları için, keşkek kazanı gibi kıçına tayt giyip ortamlarda ceylan edasıyla sekenler var çünkü. Diğer kesimle derdim yok, it's funny because she's fat deyip geçiyorum.
0
Beherit
(27.06.19)
çünkü kendine saygısı yok. büyük ihtimalle de bilinçsiz, eğitimsiz bir insan. potansiyel bir tehlike yani evrimsel açıdan.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(27.06.19)
@yazar yazmaz: ya kilo vermek kolay bir iş değil, bilinçle alakası yok. 3-5 kg fazla ile 40 kilo fazla aynı olmuyor. ben yargılamıyorum, zor.
0
🌸lilyb
(27.06.19)
verili toplumsal değerler ile ilgili. Rönesans döneminin güzellik algısı ile bugünün güzellik algısı farklı. Bugün obezite/şişmanlık beğenilmeyen bir şey, ama emin olun 100 yıl sonra bambaşka bir algı yerleşecek.
0
ucanokuz
(27.06.19)
@lilyb, ben sana bir soru sorayım. Dar ve ikili koltuklu bir toplu ulaşım aracında başka boş yerlerde var ise bir obezin yanına oturur muydun?
(Sağlık problemi vardır, o durum hariç,) kendilerinden, iradesine hakim olamayan insanlar olarak gördüğüm için hazetmem.
0
Mirket
(27.06.19)
@ucanokuz +1

Ya sağlıksız kendine bakmıyor kendine saygısı yok diyenleri salla. Tam olarak bu.

Insanlar eskiden kilolu olunca daha zengin ve daha sağlıklı gözüküyordu. Misalen afrikada hala öyle. Kiloluysan daha çekici bulunuyorsun.
0
kljgslsdkjsd
(27.06.19)
özel bir hastalığı varsa anlayışla karşılıyorum. ancak hareket kolaylığı nedeniyle pek yakın arkadaş olamam sanıyorum. sonuçta arkadaşlarımla çok sık yürürüz, hadi dendiğinde kalkıp gideriz. obezler ağır oluyor, erken yoruluyor. mesela koltuk değnekli arkadaşım var. hiç hareket sorunu yaşamadım. zaten bir yerde ben yürümek istemiyorum o zorlanmasın diye. ancak sırf kilolu olduğu için arkadaşımın planlarıma olumsuz etki etmesini istemem.

kilolu akrabalarım var. yemek masası kurarken ağzına attıkları, benim yemek masasında yediklerimden fazla. yemekten sonra masayı kaldırıp, tatlıyı, tatlıyı alel acele bitirip meyveyi koydular. işin ilginci şu: meyveyi alıp yerken sanki akşam yemeği yerine yiyormuş gibi iştahlıydılar. bu esnada benimle dalga geçtiler üstelik. meyve yemeyi sevmiyor muyum, iki kaşık yemekle kalkmışım masadan, gibi... evet, her kilolu böyle dalga geçmeyebilir, ama bu zihniyet kötü.

yağlanma, fazla kilo sahibi olma, bunlar güzel şeyler değil. kimsenin kendine yakıştırdığını düşünmüyorum. bilinçli olarak 34 bedene düşen arkadaşlarımla da çok samimi olamıyorum, görüntüyü bu kadar önemsedikleri için. 34 beden olunca mutlu oluyorlar, şaka gibi. ama vücutlarının ideal kilosu 38. bu da ayrı bir eziyet. aynı şekilde, 38 olan beden ölçülerini 4-5 beden büyütmek, yememeyi başaramamak iyi şeyler değil. bu tarz şeylerin insanın karakterine de yansıdığı düşünülür ve uzak durulur kanımca.

ayrıca, fiziksel olarak da o kişiyle yanyana durmak, sarılmak sıkıntılı olabilir.
0
lovemyself
(27.06.19)
obezite de bir saglik problemidir. hatta cok da ciddi bir saglik problemidir.

obez insanlara bogazina hakim olsun demek depresyondaki insanlara o da az guleryuzlu olsun demek gibi.

obez insanlar yemekten kisamadiklari icin yemiyorlar cogunlukla. hayatlarinin bir evresindeki bir bozukluk ama psikolojik ama metabolik bir nedenden bu haldeler. kimse ay cok lezzetli diye tika basa doyurmuyor kendini. ardinda bir neden var, vucudu ona iten bir neden.

itici bulunmasi da normal. sagliksiz cunku. onlari sevmemek ise baska bir konu. yani su an obezite normalmis gibi obez insalara karsi irkcilik yapiliyormus gibi bir algiyla onlari oyle kabul etmemiz isteniyor ama bu cok sagliksiz. once onlarin kendilerinin hasta oldugunu kabul etmeleri ve gerekli onlemleri almalari tedavi olmalari falan gerekiyor.

ornegin ben baska bos yer varken obez birinin yanina oturmama nedenim hazzetmemem degil kendi rahatim olur.

yoksa normal sartlarda obez bir insanla herkesle konustugum gibi konusur, dinlerim. ama obez olup bunu normal gorenlerden ise hazzetmem. ayni sey cok zayiflar icin de gecerli. ben iki durumu da itici buluyorum.

sacma sapan soruyla alakasiz bir cok sey yazmisim ya aslinda. bu insanlarin sevilmeme nedenleri gunumuz guzellik algisi buyuk oranda. bakimsiz insanlari sevmemekle asagi yukari ayni sey.
0
tanaka
(27.06.19)
insanları hiç anlamıyorum bence bir kadının şişman olması itici değil hatta daha çok hoşuma giden bir şey bu.
0
Hakan1980
(27.06.19)
Bakimsiz insanlari sevmemek gibi ayni sey.
Begenilmemelerini sormuyorsun sanirim, elestrilmelerini soruyorsun. Neden begenilmediklerini sormaya zaten gerek yok gerci de.
Les gibi gorunecegini bile bile hic dikkat etmemis vurdumduymaz insan diye dusunuluyor.
Omo hostologo olobolor geyiginin de bir anlami yok, sismanlar icinde bir hastaligi olup da karsi koyma imkani olmayarak istemsizce sismanlayan sayisi asiri derecede az.

Soludugunuz oksijen kicinizda yag olarak birikmez, kilo aliyorsan yiyorsundur. Gereksiz savunmalar yapilinca da insanlar uyuz oluyor sismanlara.

Bir de bati medyasinin yeni ortaya attigi sismanlikla ilgili "kendinle barisik ol" sacmaligi da iyice irrite etti insanlari. Sismanla hicbir derdi yokken sisman dusmani olmaya basladi kimisi.
0
stavro
(27.06.19)
seks sırasında sevimsiz şeyler olabiliyor
0
sameidiot
(27.06.19)
Sevilmiyor mu tartışılır ama evet mesela sevgili olunmak istenmiyor. Bunun bir çok sebebi var; faşist, sorunlu, batının güzellik anlayışı falan diyip sıyrılmak kolay.
Öncelikle obezite çağımızın kanseri gibi bişey. Ciddi bir sağlık sorunu. Kalp damar hastalıklarından diyabete, kansere her hastalığa davetiye çıkarıyor. Muhtemelen iç güdüsel olarak soyumuzu sağlıklı devam ettireceğimiz kişileri çekici ve seksi buluyoruz.
Diğer yandan bişeyler paylaşabileceğimiz kişileri çekici buluyoruz. Mesela diyelim ki sen günde 10 km yürüyen bir insansın severek. Obez birisiyle bunu paylaşamayacaksın. Yine seks yaparken zayıf kişiyle olan pozisyon zenginliği obez birisiyle olmayacak. Yine obeziteden dolayı seks performansı düşük olacak vs vs.
Diğer diğer yandan günümüzde obez olmak çok çok kolay. Dışarda yemek yeterli. Sağlıklı bişey bulmak zor. Herhangi bir avm nin yemek katını düşünün. Tadı güzel, besin değeri düşük, sağlıksız fast food dolu.
0
Trene çelme atan adam
(27.06.19)
kimsenin itici buldugu, kotu duygular besledigi falan yok. normal. ne yani madalya mi takilacakti sisman diye?
0
hot potato
(27.06.19)
hot potato: şişmanlık resmen kusur olarak görülüyor, nasıl itici bulunmuyor ya?
0
🌸lilyb
(27.06.19)
(6)

Yüksek Lisans Mülakatı

fikrimuhim
Kendimi gömlek içinde çok rahatsız hissediyorum. Siyah tişört ve siyah pantolon her zaman alıştığım, kendimi rahat hissettiğim kombin. Bunlarla gitsem çok sorun olur mu sizce? İlla gömlek mi giymeliyim??
Kendimi gömlek içinde çok rahatsız hissediyorum. Siyah tişört ve siyah pantolon her zaman alıştığım, kendimi rahat hissettiğim kombin. Bunlarla gitsem çok sorun olur mu sizce? İlla gömlek mi giymeliyim??
0
fikrimuhim
(24.06.19)
okul neresi? şehir neresi? bölüm hangisi?
Bunları da yazsan çok sorun olur mu sence?
0
ucanokuz
(24.06.19)
Çok rahatsız hissettiğiniz bir şeyi nerede olursanız olun giymeyin. Çünkü rahatsızlık sizin bütün hareketlerinize, düşünme hızınıza bile yansır.

Kadın olduğum için pek bir fikrim yok ama siyah veya beyaz polo tişört nasıl olur acaba?
0
jacque
(24.06.19)
gömlek güvenli bir çözümdür, çoğu kişi bu sebepten giyiyor zaten. mülakatta bunlara takılan biri olursa ondan gelecek negatif önyargıyı kırmak için.
bence yüksek lisans mülakatı için elzem değil fakat ne giyerseniz giyin temiz ve ütülü olsun, yani tertipli düzenli dün gece çıkardığınız tişörtü, ya da çamaşırlıktan aldığınız tişörtü giyip gitmeyin. rahat hissedeyim derken düzensizlik intibasını bırakmayın yani özetle.
başarılar.
0
ilkot
(24.06.19)
Kapriyle doktora mülakatına giren gördüm, kabul aldı. Kasmanın alemi yok, siyah tişört-pantolon kombinasyonu iyidir.
0
hatun
(24.06.19)
istediğinizi giyin sizin dış görüşünüze göre bir ön yargıda bulunacaklarsa bir zaten okumayın o zihniyetin barındığı yerde.
bence en önemlisi rahat ve kendi olabilmesi insanın.
0
ezkaza
(24.06.19)
gömlek ve kravat o işe-mülakata vs. önem verdiğin intibası oluşturur karşında. sana artı değer katar mülakatta. bir de şu var, kimse gömlek kravat giydiği için bir mülakatta bu ne biçim kılık diye olumsuz bir tavırla karşılaşmamıştır herhalde. ancak tişört giyme mevzusunda sizde bile acaba diye bir his uyandırdıysa demek ki bir şey var ortada.

giyimin senin kabul alıp almamanda tek başına etkili değildir ancak karşındakileri siz daha konuşmaya başlamadan pozitif etkiler. ama puanlamayı elbiseniz göre değil bilginize göre yapıyorlar.
0
yemrem
(24.06.19)
(6)

rum okulundaki atatürk sevgisi

neoluyokardesimnebutantantana
kurtuluş'ta rum okulunu gezme şansı buldum.şu an okul kapalı(öğrenci eksikliğinden dolayı eğitim verilmiyor.)okulun içi atatürk sevgisi ve saygısı verildiğinden hiç şüphem yok.her duvarda atatürk fotoğrafları,inkılapları var.bizim ülkede olan azınlıklar olsa dahi atatürk sevgisinin rumlar tarafından
kurtuluş'ta rum okulunu gezme şansı buldum.şu an okul kapalı(öğrenci eksikliğinden dolayı eğitim verilmiyor.)okulun içi atatürk sevgisi ve saygısı verildiğinden hiç şüphem yok.her duvarda atatürk fotoğrafları,inkılapları var.bizim ülkede olan azınlıklar olsa dahi atatürk sevgisinin rumlar tarafından bu kadar şiddetli olması bana garip geldi.bana birisi bu durumu açıklayabilir mi?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(24.06.19)
rumlar atatürk'e inanılmaz saygı duyuyorlar. bunun esas sebebi kendilerini istiklal harbinde ansızın yerle bir etmiş olmasına rağmen rumların can ve mal güvenliklerini tesis etmesi.

Paşa büyük taarruz sonrası esir alınan yunan komutanların hiçbirini aşağılamadı. rumların türklere yaptıklarını onlara yapmadı. aniden tamamen savunmasız kalan rumlara hiç dokunmadı. kiliseler, papazlar filan ciddi bir sıkıntı olmadan hayatlarını sürdürdüler.

rumlarda ben genellikle yunan işgali sırasında yaptıklarının pişmanlıklarını, Ingilizlerin peşine takılıp olmadık hayaller peşinde koşmanın burukluğunu görüyorum.

bence atatürk sevgileri bundan. bükemedikleri eli öpüyorlar.

edit: bu gözlemim sadece bu tarafta yaşayanlar için geçerli değil, Yunanistan'da yaşayan rumlarda da aynı durum var.
0
babilbaligi
(24.06.19)
işin aslı şu: dezavantajlı topluluk kendini yeni rejime kabul ettirmek ve kendilerini güvene almak için o rejimin en önemli figürüne karşı aşırı bir sevgi ve hürmet göstermek zorundadır.

mesela en atatürkçü şehir diye bakarsan tunceli önde gelir. aynı şekilde aleviler de. dersim harekatından sonra bir gecede hz. ali resminin yanına aynı büyüklükte atatürk fotoğrafları asıldı evlere, cem evlerine, köy odalarına vs. o dönemde ben sizdenim, size sadığım imajı çizip kendi bekalarını korumak amacıyla yaptılar.

aynı şekilde rumlarda ve musevilerde de aynı amaçla atatürke karşı aşırı bir teveccüh görürsünüz.
0
yemrem
(24.06.19)
Azinlik okullarinin mufredatini MEB belirliyor ogretmenleri MEB atiyor.Rum okulu olmasina ragmen bagimsiz degiller
0
turkuaz
(24.06.19)
yemrem +1.

Adam kendi yaşadığı topraklarda kendisini sana kabul ettirmek zorunda. Yoksa her fırsat bulduğunda 6-7 Eylül demişsin malını mülkünü yağmalayıp, katletmişsin, mübadele demişsin yurdundan sürmüşsün, Kıbrıs demişsin ülkesinden kovmuşsun, vatandaş türkçe konuş demişsin konuşmasına, okumasına, yazmasına engel olmuşsun.

Öğrenci eksikliğinden dolayı okulda eğitim verilmiyor diyorsun. Neden öğrencileri yok bu insanların? Kaç kişiydiler kaç kişi kaldılar. Sahte bile olsa, kendilerini devlete, rejime, komşularına saygılı davranmak zorunda hissediyorlar...
0
ucanokuz
(24.06.19)
Çünkü her fırsatta kendilerini ispat etmek zorunda bırakılıyorlar.

Serdar Korucu ve Aris Nalcı'nın 1965 diye bir kitabı var. Orada bu baskının Ermenilere yapılan halinin güzide örneklerinden bahsediliyor. O dönem Ermeniler iki kere Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bırakıp Türkiye'ye bağlılıklarını açıklamak zorunda kalmışlar.

Bugün de aynı şey Kürtlere yapılıyor. Dün aktroller katılım düşük diye bilgi kirliliği yaratmaya başlayınca millet "Kürtler sandığa gitmiş mi" diye sorup duruyordu.
0
bruce mclaren
(24.06.19)
bu arada atatürke karşı aşırı teveccüh gösteren dezavantajlı toplulukların mış gibi yaptığı zannına kapılmayın. ilk yapanlar belki kendi varlıklarını devam ettirmek için mış gibi yapmış olabilirler ancak 2. ve 3. nesil atatürk sevgisini, devlet sevgisini vs. içselleştirmiş durumda. senden benden daha çok atatürkçüler, atatürkü senden benden daha çok seviyorlar.
0
yemrem
(24.06.19)
(1)

Kısır kediye yetişkin maması

saridendigindekirmizidiyebagiranadam
Selam, kısır kedi maması alıyorum diye normal mama almışım 5 kilo kadar, bir şey olur mu? Kısırlaştırmadan itibaren kısır kedi maması kullandık hep
Selam, kısır kedi maması alıyorum diye normal mama almışım 5 kilo kadar, bir şey olur mu?

Kısırlaştırmadan itibaren kısır kedi maması kullandık hep
0
saridendigindekirmizidiyebagiranadam
(22.04.19)
Eğer midesi hassas ise bir süre ishal olabilir. Onun dışında başka bir şey olmaz.

Kısır kedi mamasının özelliği, kısırlaştırılınca daha az hareketli oldukları için kediler, vitamin mineral gibi içeriğin yoğun lif ile karıştırılması. Yoksa iki mamanın da içeriği birbirinden çok farklı olmuyor.
0
ucanokuz
(22.04.19)
(1)

Manda yoğurtu ile inek sütü

verbanadüşlerimi
Mayalanır mı? (Yoğurt tutar mı?)
Mayalanır mı? (Yoğurt tutar mı?)
0
verbanadüşlerimi
(15.02.19)
tutar tabii ki merak etmeyin. ;)
0
ucanokuz
(15.02.19)
(8)

Yurtdışına hediye götürmek

gonul_isleri
Yurtdışına Türkiye'den ne götürülür? İspanyollar için. Türkiye'yi anlatan ufak bir hediye ne olabilir? Tavsiyeleri alayım.
Yurtdışına Türkiye'den ne götürülür? İspanyollar için. Türkiye'yi anlatan ufak bir hediye ne olabilir? Tavsiyeleri alayım.
0
gonul_isleri
(14.02.19)
eskiden nazar boncuğu çok beğenilirdi. Yunanistan'da her mağazada satılmaya başladığına göre o seçenek türkiye'ye ait olmaktan çıkmış artık.

Lokum, kahve gibi yenecek içecek şeyler götürülebilir.

Bir keresinde İstanbul görselli küçük bir teneke kutu almış, içine halis zeytinyağı sabunu koyup gittiğim yerdekilere hediye etmiştim. Yiyecek olmaz derseniz bu da bir seçenek olabilir.
0
ucanokuz
(14.02.19)
Çekilmiş Türk kahvesi ve bakır cezve.
Lokum.
0
teknikekip
(14.02.19)
Falim sakizi cevirebilirsen cok ilgi cekiyor. Sarelle bitter gofreti cok seviyorlardi.
0
Traveller
(14.02.19)
Kahve ve cezve. Zaten mokapota ve sert kahveye alisiklar, sevmeleri muhtemel Türk kahvesini.
0
buf-e kür
(14.02.19)
baharat olabilir. şu uzunlamasına olan karışık baharatlardan bahsediyorum.
el yapımı sabun olabilir, kesesinde güzel sunumlu çok oluyor.
kahve seti olabilir fincanıyla birlikte.
hazır mantı paketleri satılıyor, alternatif olarak değerlendirebilirsin.
kadınsa bileklik olabilir, böyle şekil şekil güzel otantik / oryantel şeyler var.
eşarp çok seviliyor.
lokum aklına gelmiştir diye düşünüyorum :) ama lokumluk da olabilir. www.google.com
seramik tabaklar var örneğin, küçükten büyüğe çeşitli boyutlarda, onlar çok beğeniliyor.
..

.


çok güzel alternatiflerimiz var ya :) ben yurt dışına çıkarken milyonculara uğruyorum, çok uyguna güzel şeyler çıkıyor.
0
arvuti
(14.02.19)
Lokum lokum lokum. İspanyada her kose basinda jelibon dukkanlari var. Buyuk kucuk herkes poset poset jelibon yiyor. Akmaz kokmaz bozulmaz. En iyisi Lokum!
0
hepbiarayisicinde
(14.02.19)
Bizim şirkette beraber çalıştığım ve ayrılan Norveçli arkadaşlarıma genelde Paşabahçe’den kağıt ağırlığı veya bardak alıyordum. İstanbul serisi ve Osmanlı serisi çok beğenildi :)
0
Northern Mariner
(14.02.19)
Fazla heyecana gerek yok.
Lokum.
0
chitosan
(14.02.19)
(7)

kablosuz internet problemi vol. 256

kibritsuyu
arkadaş hep aynı problem, yine aynı problem. derdime derman bulamadım.kablosuz internet var. diğer bilgisayar bağlanıyor, telefon bağlanıyor, benim bilgisayarım bağlanmıyor.benim bilgisayarın wifi kartında problem var diyecem, telefondan hotspot mudur, mobil veri paylaşımı mıdır nedir hani şu turkce
arkadaş hep aynı problem, yine aynı problem. derdime derman bulamadım.

kablosuz internet var. diğer bilgisayar bağlanıyor, telefon bağlanıyor, benim bilgisayarım bağlanmıyor.

benim bilgisayarın wifi kartında problem var diyecem, telefondan hotspot mudur, mobil veri paylaşımı mıdır nedir hani şu turkcell'in paralı yapacam dediği boku açıyorum, ona bir güzel bağlanıyor.

modemde sorun var diyecem, benden başka herkes bağlanıyor.

modemin ayarıyla falan oynayan olmadı. filtre koyan, engel koyan olmadı. yanımda duruyor modem. elli kere kapatıp açtım düzelmedi.

bu amk modemi niye benden başka herkesi bağlıyor da ben bağlanamıyorum?

ha internet de bağlı gözüküyor. sarı ünlem falan yok. ama hiçbir siteyi açmıyor, mail alıp göndermiyor.
0
kibritsuyu
(12.02.19)
bilgisayarınızda anti virüs programı olarak ne kullanıyorsunuz. Avira ile benzer bir sorun yaşadığımı söyleyeyim. Avira yüklüyken bilgisayardan hiç bir şekilde internete bağlanamıyordum. Üstelik dediğiniz gibi internete bağlı göründüğüm halde.
0
ucanokuz
(12.02.19)
wifi security vb gibi bir sey aktif olabilir. senin modem de guvensiz olarak isaretlenmis olabilir
0
x daemon
(12.02.19)
virüs programı olarak microsoft security essentials var. wifi security gibi bir şeyi de ben yapmazsam başkası yapmaz. bilgisayarı sadece ben kullanıyorum.

ve bu bağlantı problemi sürekli değil. bakın mesela şu anda bağlandı, oradan bağlanıyorum. ama yarım saat sonra bir bakarım bağlanmıyor. başka bilgisayarlar, telefonlar bağlandığı halde bir bakmışım benimki gitmiş.

yani öyle hiçbir şekilde bağlanamıyor değilim, ama gidince de sadece benimki gidiyor.
0
🌸kibritsuyu
(12.02.19)
Aynı sorunu yaşamıştım hp bilgisayar varken. Wifi kullanıcı adını ve şifresini değiştirdim düzelmişti bir dener misin? Saçma gelicek ama malesef oldu bu.
0
Boris
(12.02.19)
Modemi sıfırla yani fabrika ayarlarına geri çevir. Bilgisayarın bağlantısında sorun olsa mobil hat üzeriden de bağlantıda sorun yaşardın, problem büyük ihtimal modemden.
0
zekicalik
(12.02.19)
Kanal numarasını veya şifreleme türünü modemden değiştirin.
0
excespeace
(12.02.19)
Modemde hem 2.4 ghz hem 5ghz wifi varsa ve siz 5ghz olana baglanmaya calisiyorsaniz problem yasiyor olabilirsiniz. 2.4ghz olan yayina baglanmayi deneyin.
0
mononoke
(13.02.19)
(7)

eğitim neden ücretli olmalı?

lata
evet eğitim ücretsiz olmalı herkes yararlanmalı bunları zaten herkes biliyor da benim merak ettiğim eğitimin ücretli olmasının faydaları ne olabilir? bahsettiğim üniversite eğitimi.
evet eğitim ücretsiz olmalı herkes yararlanmalı bunları zaten herkes biliyor da benim merak ettiğim eğitimin ücretli olmasının faydaları ne olabilir? bahsettiğim üniversite eğitimi.
0
lata
(11.02.19)
Mesela üniversitenin kendi özerk bir bütçesi olur, bu bütçe şu ankinden daha yüksek olur. Bu da eğitim kalitesini arttırır falan diye zorlayabiliriz.

İyi de ben Abd gibi düşük vergi ödenen bir ülkenin vatandaşı değilim. Hem maaşından çatır çutur kessinler hem de sosyal devlet anlayışından liberal devlet anlayışına geçelim. Madem liberal olacağız her şey özelleşecek, devlet de benden bu kadar vergi kesmeyecek.
0
bos gezenin bos ustasi
(11.02.19)
herkes üniversite eğitimi almak zorunda değil. sen ücretsiz yaptığın zaman sanki herkes üniversiteye gidiyormuş gibi vergi alıyorsun. haksızlık.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(11.02.19)
Boş gezen +1

hayley'in söylediğinde doğruluk payı var gibi gelse de ülkenin eğitim seviyesini artırmak isteyen devlet yüksek öğretime de destek olmak zorunda. Tabii hem dünyanın vergisini keseceksin, hem eğitim kurumlarına değil diyanete aktaracaksın bu parayı, bu kafayla zor. Devletin eğitim kalitesini artırmak gibi bir hedefi olduğunu düşünmüyorum. Bizler devlete RAĞMEN çocuklarımızı okutmaya çalışıyoruz.
0
SiyamkedisiZorro
(11.02.19)
yetenekli ama yoksul insanların önü kesilsin, sadece parası olan azınlık iyi üniversitelere rahat girsin diye.
0
babilbaligi
(11.02.19)
hayley +1

- universiteler arasi rekabet olacagindan verilen egitimin kalitesi artar
- rekabetten dolayi bilimsel icat bulus cikma ihtimali simdikinden kat be kat fazla olur
- sadece ulkedeki ogrencileri degil, baska ulkelerden de bu okullara girmek icin talep artar. ulkede verim artar. simdiki uni sistemi benim gozumde misil misil uyuyor. basarili dedigimiz universiteler odtu, bogazici gibi universitelerimiz aslinda o kadar da iyi degiller. turkiye'deki ozel universitelerden bazilari bu okullari sollamis durumda.
- okul ogrenciye daha fazla olanak/secenek sunar.
0
Leonardo~Da~Vinci
(11.02.19)
üniversite eğitimi paralı olmalı diyenlerden biri de Baskın Oran'dı. O zaman çok tartışılmıştı hatta Baskın Oran'ın bu (bence yersiz) çıkışı.

arşivler uçmuş.
www.kisa.link
0
ucanokuz
(11.02.19)
Caydırıcı olur, lisans bitirmenin bir özelliği olur, şu anki haliyle liseden farksız, zaten herkes girip okuyabiliyor, üstelik önemli bölümlerin itibarını da düşürüyor bu. Misal tarih, antropoloji. Ya da akademisyen olmazsan hiçbir iş karşılığı olmayan bölümler, işin öğrenme kısmında dahi olmayan "abi üniversite hayatını yaşamak lazım yaaa"cilar ile doluyor vb.

Paralı olursa zaten o düzeydeki tipler "abi o kadar parayı okula verecegime araba alırım" vs. der kalite yükselir.
0
dafaisss
(12.02.19)
(5)

Ev taşırken kediyle nasıl olacak

yue
Kedi ile şehirlerarası ev taşıyanlar tecrübelerinizden faydalanmak istiyorum. Bir-iki aya taşınacak gibiyiz kedinin rahatı için ne önerirsiniz? Çok korkak bir kedimiz var ayrıca araba yolculuğundan nefret eden (stresten altına bile yapıyor :( ) Yabancı ortamı sevmeyen. Küçük bebeğimde var o karışık
Kedi ile şehirlerarası ev taşıyanlar tecrübelerinizden faydalanmak istiyorum. Bir-iki aya taşınacak gibiyiz kedinin rahatı için ne önerirsiniz? Çok korkak bir kedimiz var ayrıca araba yolculuğundan nefret eden (stresten altına bile yapıyor :( ) Yabancı ortamı sevmeyen. Küçük bebeğimde var o karışıklıkta kediyi ihmal etmekten korkuyorum.

Evi taşıyıp kabaca yerleştirene kadar geçici ev mi bulsam ne yapsam her türlü önerilerinizi bekliyorum.
0
yue
(27.12.18)
geçici ev bulusanız çok rahat eder. Ama ev taşımada da 3-4 günlük hengame sonrası normale döner, ciddi bir sorun olacağını sanmıyorum.
0
ebabil curnatasi
(27.12.18)
tek kediyse zaten eve bi kaç günde alışır.
mevcut kedimi bi önceki evime taşırken bomboş eve salmıştım, hızlıca alışmıştı.
şimdiki eve eşyaları koyduktan sonra getirdim ve ömründe ilk kez korktuğunu gördüm hayvancağızın.
şimdi evin dolu yahut boş olması ile durum alakalı mı bilmiyorum ama bana sanki alakalı gibi geliyor. boş eve taşınan kedi, eşyalar yerleşirken gözlüyor, evi önceden boşken (boş evde kaçabileceği bi kuytuda yok) öğreniyor; eşyalar yerleşince de daha sakin oluyor.
öte yandan eşim "önceki evin tek kedisiydi ve daha 4-5 aylıktı, buraya geldiğinde 2.5 yaşındaydı ve evde ayrı odalarda da olsa başka kediler ve etrafta da kedilerin kokuları vardı. ondan korktu, çekindi" diyor.
0
barankovan
(27.12.18)
barankovan boş eve salma durumu çok zor ya malum şehirlerarası taşınacağız o nasıl olacak onu da bilmiyorum. benim kedi çok korkak tehlikeli olabilir eşyalar taşınırken evde olması ya açık camdan falan düşerse o tür şeylerden çok korkuyorum.
0
🌸yue
(27.12.18)
Up
0
🌸yue
(27.12.18)
Eşimin kedileri, yazın yazlığa, kışın kışlığa, arada bizim evimize filan gidip geliyordu. Yazlık Avşa'da. Doğal olarak sadece karayolu değil feribot ile deniz de aşacak kediler. Genelde yola çıkılacağı sabah veterinerden alınan damla formunda bir uyku ilacı ile uyutup öyle yola çıkılıyordu. Sabah uyumaya başlıyor, akşam üzeri uyanıyorlardı.
İlk kez gördüğünüzde korkutucu oluyor kedi sahibi olarak sizin için. Öldü diye düşünüyorsunuz, ama akşam üzeri sarhoş olmuş gibi uyanınca seviniyor insan. Yoksa yolculuk çok da kolay geçecek bir şey değil.

Kişisel durumumu da söyleyeyim. 10 yaşının üzerinde biri dişi biri erkek iki kediydi, söz konusu kediler. Ben bu taşırken uyutma meselesine dayanamadığım için kedilerin bizim evde kalmalarına ve bir daha şehirlerarası taşınmamalarına karar verdim. Resmen el koydum ikisine de...
0
ucanokuz
(27.12.18)
(1)

Academia premium

nymphe
Selam Romalılar, Devrim sezer in siyasalın peşinde kitabına ihtiyacım var. Academia da var ama ilk bir kaç sayfası premium üyeliği olan biri buldurabilirse harika olur.
Selam Romalılar,

Devrim sezer in siyasalın peşinde kitabına ihtiyacım var. Academia da var ama ilk bir kaç sayfası premium üyeliği olan biri buldurabilirse harika olur.
0
nymphe
(07.12.18)
Benim bildiğim kadarıyla Academia Premium, sizin ihtiyacınıza cevap verebilecek bir özelliğe sahip değil.

Kullanıcının eklediği PDF'in tamamını göstermek diye bir özelliği yok yani. Adam kitabın sadece kapağını eklediyse, premium da olsanız sadece o kapağı görebilirsiniz.

Premium sadece arama özelliklerini geliştiriyor. Metin içi kelime araması yapmanıza izin veriyor. Ayrıca sizin eklediğiniz çalışmayı indirenleri, size atıf yapanları vs. görebiliyorsunuz.

Tabi yanılıyorsam, benden daha bilgili bir arkadaş doğru bilgilendirme yapar.
0
ucanokuz
(07.12.18)
(6)

Milliyetçilik öncesi ortalama insanın fetihe bakışı

osuran imam
Nasıldı acaba? Mesela Elâzığ'da yaşayan sıradan bir esnaf, "ulan şu padişah niye iran'ı alıp acemlere dersini vermiyor?" diye hırsla mı bakıyordu bu olaylara, yoksa tam tersine bütün derdi rahat bir yaşam sürmek miydi? Mesela bugün, görüyorum, iran'ın tebriz kentine türk şehri diyip oraları alma hay
Nasıldı acaba? Mesela Elâzığ'da yaşayan sıradan bir esnaf, "ulan şu padişah niye iran'ı alıp acemlere dersini vermiyor?" diye hırsla mı bakıyordu bu olaylara, yoksa tam tersine bütün derdi rahat bir yaşam sürmek miydi? Mesela bugün, görüyorum, iran'ın tebriz kentine türk şehri diyip oraları alma hayalleri kuranlar var. 1600'lerde olsak insanlar bu konuya nasıl bakardı acaba? "Madem türk şehridir, hemen alalım" mı derlerdi, yoksa "gene savaş, gene hay huy, gene kaos... dalaşmayı bıraksalar da rahat yaşayıp gitsek" mi? (İran'ı rastgele seçtim)
0
osuran imam
(31.10.18)
Bir tarihci olarak bunun cevabini bilimsel olarak vermek zor.

Donem insaninin devletten tek beklentisi can ve mal guvenligiydi. Yeni topraklar ve fetihler vatandasi degil, yeni vergi ve nufuz alani olarak devletin oncelikli meselesiydi. Ama super guc bir devletin vatandasi olarak bir bolgenin fethi vatandas icin de gurur vericiydi.

İsin aslina bakacak olursak, o donemlerde ozellikle İran sii bolgesi oldugundan sunni Osmanli vatandasi o bolgeyi Turk topragi olmasindan ziyade Siilerden alinip sunni topragi haline getirilmesini arzulardi. Katolik bir topragin alinmasi da ortodoks omsanli vatandasinin gururunu oksardi.

Topraklar etnisiteden ziyade mezhep topragi olarak daha fazla gorulurdu.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(31.10.18)
yani kısacası herhangi bir milliyetçi fikir yoktu? ortaçağ insanı meselelere büyük oranda dini açıdan bakıyordu o zaman? peki mesela aynı mezhepten insanların yaşadığı bir yere sefere çıkılırken söylem nasıl olabilrdi? bu durumda gaza fikri ortadan kalkar. bu defa da olaya ganimet açısından bakılırdı herhalde? ama ganimetin esnafa doğrudan bir etkisi oluyor muydu? eğer doğrudan bir etkisi yoksa bu insanların fetihe sevinmesini gerektiren ne olurdu? doğrudan devletin kendisi mi? yani şunu demek istiyorum, olaylara dini açıdan bakmadıkları zaman temel motivasyonları neydi? milliyetçilik değil herhalde, ona eyvallah. liberal bir hayat da değil muhtemelen. geriye devlet mi kalıyor?
0
🌸osuran imam
(31.10.18)
Ben bu şurayı da alalım, ora da bizim, buraya çökelim diyenlerin konuyla ilgili bilgilerinin olduğunu düşünmüyorum. Bağlı bulundukları cemaatler, tarikatler ve bunların uzantılarının yaydığı konu başlıklarını ezberliyorlar. Kadir mısıroğlu diyor ki paris türk'tür geri alacaz. Camilerde, kahvelerde bunları dillendirenlerden yürüyüp gittiğini düşünüyorum. Yoksa Elazığ'daki esnafa doğu sınır komşularımız kim desek bilir mi, emin değilim.
0
baal
(31.10.18)
Tarihci falan degilim.
Olan bitenden haberi olduklarino bile sanmiyorum. Allahin Iran'inda kimin ne yaptigindan haberleri bile yoktur. Tv yok, radyo yok, internet yok. Saraydan ne duyuru yapilirsa ondan haberleri oluyordur. Allahin Elaziginda uluslarari konjokturden haberleri falan olmuyordur muhtemelen.
0
stavro
(31.10.18)
Cemal Kafadar'ın "Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken" isimli kitabında, İtalya'ya tüccar olarak giden Osmanlıların gördükleri ülkenin zenginlik ve ihtişamından etkilenip, bir duvarın kenarına "Sultanım Sen Bu Diyarları Fetheyleyesin İnşallah" diye yazdıklarını hatırlıyorum.

Elazığ'da yaşayan esnafın kendi dünyası muhtemelen Elazığ şehrinin sınırları ile çevrilidir. Modern çağın iletişim araçları olmadığı gibi zorunlu askerlik yapmak, zorunlu eğitimden geçmek gibi sınırları genişleten bir durum olmadığı için şehrinin dışında bir yaşam olmasının Elazığ esnafı için pek de bir önemi yok. Ama İstanbul gibi bir kentte yaşıyorsan, ya da balkanlarda sık sık el değiştiren, bir osmanlının, bir macarların, bir sırpların eline geçip duran bir şehirde yaşıyorsan işler değişebilir.

Sık sık anlatılır, cumhuriyet ilan edildikten sonra taşrada "Allah padişahımıza zeval vermesin" diye dua eden insanlardan söz edilir. Bunun gibi savaş var mı, barış mı aktedildi filan gibi bir düşüncesi olduğunu sanmıyorum o dönemlerde insanların.

Tek mesele vergileri nasıl ödeyeceğiz, cennete girebilecek miyiz, bilmemnegillerin kızı da amma büyüdü, bizim oğlana mı alsak...
0
ucanokuz
(31.10.18)
@osuran imam, aynı mezhepten olan bir yere fethe gidilecekse de öncesinde zaten şeyhülislamdan fetva alınır, zemin hazırlanırdı. İşte müminlerin emiri padişaha itaat etmiyorlar, din yolundan saptılar, o toprak darülharp oldu vs. gibi. Ya da sınır güvenliği vb. sebeplerle. Her savaşın görünen veya asli bir sebebi olur. Sebepsiz savaşa gidilemezdi.

Ganimetin esnafa ve halka doğrudan etkisi var. Sıcak para ve mal girişi oluyor ülkeye. Asker ve devlet o ganimeti ekonomiye sokuyor sonuçta.

Edit: İlk sorunuzun en temel karşılığı Yıldırım Bayezid - Timur savaşı mesela. Mezhep vb. faktörleri kenara koyarsak ikisi de Türk devleti ve hükümdarı. Bu sefer de ne oluyor, cihan hakimiyetini kim daha hakediyorun savaşı oluyor.

Bu konuda Osman Turan'ın Türk Cihan Hakimiyeti Mefkûresi Tarihi'ni okuyun.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(31.10.18)
(12)

Teknoloji özürlüsü soruyor: Hepsiburada'dan telefon alınır mı?

Deathrow
8 plus alma niyetim var, her yer garabet sekilde pahali. Hepsiburada'dan daha once cok sorunsuz alisverisler yaptim, ama bu tabi 5,5k'lık telefon.Linki birakiyorum, yorumlarinizi rica ediyorum bu konuda, tesekkurler simdiden.https://www.hepsiburada.com/apple-iphone-8-plus-64-gb-apple-turkiye-garanti
8 plus alma niyetim var, her yer garabet sekilde pahali. Hepsiburada'dan daha once cok sorunsuz alisverisler yaptim, ama bu tabi 5,5k'lık telefon.
Linki birakiyorum, yorumlarinizi rica ediyorum bu konuda, tesekkurler simdiden.
www.hepsiburada.com
0
Deathrow
(30.10.18)
15 gün önce Hepsiburada'dan eşime telefon aldık. Satıcı Genpa. Cihaz sorunsuz elimize ulaştı. Açtık gmail hesabını sordu. Giriş yapamadık. "Cihaz sıfırlandığı için 24 saat sonra bir daha deneyin" diyordu. Sıfırlanmadan neyin kastedildiği de belli değil. 24 saat sonra yine denedik. Yine çalışmıyor cihaz. Genpa'yı aradık. Getirin cihazı teknik servise verelim 15 gün içinde sonucu bildiririz dediler. Cihazı iade ettik. 72 saat sonra hala ücreti geri ödenmeyince hepsiburada üzerinden uyarı gönderilmesini sağladık. 24 saat daha geçtikten sonra cihazın güncellemesi eksikmiş, size gönderelim diye Genpa'dan aradılar. Kutuyu açmışsınız, sim kart takmışsınız, cihaza giriş yapmışsınız, gibi tüm ısrarlara rağmen biz kabul etmeyince cihazın iadesini onayladılar. Parayı geri iade ettiler.

Ha bir yıl önce kendi telefonumu da Hepsiburada'dan almıştık. Hiç bir sorun çıkmamıştı. Hala kullanıyorum telefonu.

Bence biraz şans işi. Yoksa ne olacak kapalı kutu içinde geliyor cihaz.
0
ucanokuz
(30.10.18)
satıcı hepsiburada zaten.
alınır, neden alınmasın ki?
0
elorelia
(30.10.18)
alınır, çok aldım.
0
veritaslibertas
(30.10.18)
alsaydım n11 den alırdım. Geri vermek daha kolay bir sorun cıkarsa eğer.
0
binder dandet
(30.10.18)
Çok aldım. Alınır.
0
the real brad pitt
(30.10.18)
satıcısı hepsiburada olarak 3 tane telefon aldım. 1 tanesini normal kargo ile aldım. diğerlerini bugün teslimat ile aldım, görevlinin yanında kontrol ederek aldım. hiçbirinde sorun çıkmadı.
0
inheritance
(30.10.18)
alınır 3 ay içinde 2 kere aldık.
0
prasinos
(30.10.18)
2016 mayıs ayında aldım. hala kullanıyorum. herhangi bir problem yaşamadım. garantisi bitmeden servise de götürdüm bi sorun olmadı.
0
dedim ben sana
(30.10.18)
Birkac ay once İphone x aldim, herhangi bir sorun yasamadim.
0
aioniotita
(30.10.18)
verdiğiniz linkteki ürünün satıcısı hepsiburada degil.. küçük dükkanlardan öyle pahalı telefonlar alınmaz.. satıcısı hepsiburada olan ürünleri tercih etmenizi tavsiye ederim..
0
strobist
(30.10.18)
Bir sey soyleyecegim sabah hepsiburada gozukuyordu, yukaridaki arkadaslar da sahit. Cus artik!
0
🌸Deathrow
(30.10.18)
@Deathrow Satıcının sürekli değişiklik göstermesi olağan Hepsiburada'da. Anladığım kadarıyla stoklar sürekli güncel tutulduğu için gün içinde Hepsiburada satıcılı ürünlerde böyle şeyler oluyor. Hepsiburada satışta değilse diğer satıcılar arasından en ucuzunu gösteriyor. Sürekli takip ederseniz denk geliyor tekrar.
0
aioniotita
(30.10.18)
(3)

Bu şiir ve hikaye kimin?

fridaynightfirefight
Aşağıdaki şiir kimin şiiridir nerede denk geldiğimi hiç hatırlamıyorum. Bir de hikaye var. Edgar allan poe veya hp lovecraft olması lazım sanki ama bulamadım.hikayede hatırladığım kadarıyla cennet bahçesi gibi bir yerde bir ağaç dalında konuşan iki tane maymun vardı. Insanların aptallığı hakkında k
Aşağıdaki şiir kimin şiiridir nerede denk geldiğimi hiç hatırlamıyorum. Bir de hikaye var. Edgar allan poe veya hp lovecraft olması lazım sanki ama bulamadım.hikayede hatırladığım kadarıyla cennet bahçesi gibi bir yerde bir ağaç dalında konuşan iki tane maymun vardı. Insanların aptallığı hakkında konuşuyorlardı sanki. Bir türlü bulamıyorum. Şiiri Ingilizce'ye geri tercüme edip öyle aramayı bile denedim.neyse şiiri çıktısı alınmış halde bir kitabın arasında buldum ama bir kitapta orjinalini okuduğuma neredeyse eminim.


Solucanın evinde
Koşar bir adi
Ölümcül umut içinde
Dilsiz turuncu adamlarin peşinde

Davetkar bir tembellik
Sarı kralın vaadi
Ve sade bir delilik
Ve gercek bir masuma hediyesidir gebelik

Dilsizleri bırakmalı
Yemeli umudu iradi
Ve masumun içini yırtmalı
Çünkü sarı kralın dölü o nefesi almamalı
0
fridaynightfirefight
(29.10.18)
Robert W. Chambers'in Sarı Kral isimli öyküsü ve Türkiye'de de yayınlanan bir dizi gotik öykünün dermelesi Sarı Kral Öyküleri ile ilgili olabilir mi şiir ve sorduğunuz öykü?

True Detective dizisi ile yeniden gündeme gelmişti R.W. Chambers ve öyküleri...

www.dr.com.tr
0
ucanokuz
(30.10.18)
@ucanokuz dun gece bana da dert oldu bu, buyuk ihtimal ondadir diye hem ingilizce hem turkcesini didikledim ama yok bulamadim. Bulan haber eylesin ben taktim bunu :))
0
koskoca kirpi
(30.10.18)
Carcosa fikrini sevdiğim için o kaynaktan esinlenilmiş bir sürü şeye de baktım ama bulamadım. Neyse kimse denk gelmemiş herhalde. Elbette çıkar bir yerden
0
🌸fridaynightfirefight
(31.10.18)
(1)

32. gün - erol mütercimler, yalçın küçük, mahir kaynak programı hk.

synche
aşağıda bağlantısını paylaştığım programı full olarak izleyebileceğim bir yer var mı? youtube'da bulunan partlar telif yemiş.. diğer sitelerde bulamadım.. dailymotion üzerinde de 4 part var geri kalanı yok..https://www.dailymotion.com/video/x84yv9edit: sonsuz teşekkürler..
aşağıda bağlantısını paylaştığım programı full olarak izleyebileceğim bir yer var mı? youtube'da bulunan partlar telif yemiş.. diğer sitelerde bulamadım.. dailymotion üzerinde de 4 part var geri kalanı yok..

www.dailymotion.com

edit: sonsuz teşekkürler..
0
synche
(25.10.18)
diğer partlar da dailymotion üzerinde var, galiba siz görememişsiniz.

www.dailymotion.com
0
ucanokuz
(26.10.18)
(2)

awaxhome.ws tarzı hd grafik sitesi

tosuba
yüksek çözünürlüklü fotoğraf, vektörel çizim, template tarzı dosyaları bulduğum güzel web siteleri vardı ancak bookmarks silindi, hatırladıklarım da kapanmış. bu içeriğe sahip web sitesi adresi önerebilir misiniz? Teşekkürler.
yüksek çözünürlüklü fotoğraf, vektörel çizim, template tarzı dosyaları bulduğum güzel web siteleri vardı ancak bookmarks silindi, hatırladıklarım da kapanmış. bu içeriğe sahip web sitesi adresi önerebilir misiniz? Teşekkürler.
0
tosuba
(25.10.18)
freepik?
0
killerbee
(25.10.18)
ucanokuz
(25.10.18)
(2)

Kaşıkçı'nın siyasi görüşü

issiz karga
bilmediğim için soruyorum,nedir? aşırı islamcı diyorlar. iyi de o zaman washington post da nasıl köşe yazarlığı yapıp, halka fikir beyan ediyor? yoksa sadece şimdiki kralın "reformist" fikirlerine karşı olduğu için mi aşırı islam yanlısı deniyor?not: farkındayım, abd hükümeti çıkarı için gerekirse ş
bilmediğim için soruyorum,nedir? aşırı islamcı diyorlar. iyi de o zaman washington post da nasıl köşe yazarlığı yapıp, halka fikir beyan ediyor? yoksa sadece şimdiki kralın "reformist" fikirlerine karşı olduğu için mi aşırı islam yanlısı deniyor?

not: farkındayım, abd hükümeti çıkarı için gerekirse şeytanla bile yatağa girer ama kendi halkına da aşırı islamın karşısındaymış gibi gösterir falan fişman da köşe yazarlığı farklı bir konu. sıradan insanlara fikirlerin anlatıldığı bir platform gazete denilen nesne.
0
issiz karga
(18.10.18)
Gazetecilik kariyerine İngilizce yayınlanan Saudi Gazette'de muhabir olarak başlayan Kaşıkçı, 1990-1999 yılları arasında Al Hayat'ın dış haberler servisinde görev yapmış. Bu dönemde Afganistan, Lübnan ve Sudan gibi çatışma bölgelerinden haberler kaleme almış. Tabii ki bu bölgelerdeki İslamcı örgütler ile de haber kaynağı-haberci düzeyinde ilişki kurmuş.

1999'da, Suudi Arabistan'ın önde gelen gazetelerinden Arab News'ün genel yayın yönetmen yardımcılığına getirilen Kaşıkçı, dört yıl sonra "reformist" olarak anılan Al Watan gazetesinin genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş. Ancak Al Watan'da 2 ayını tamamlamadan, gazetede çıkan yazılar nedeniyle görevden alınmış.

Kaşıkçı 2003 yılında Al Watan'dan ayrılıp "gönüllü sürgüne" Londra'ya gitmiş.

Burada bulunduğu sırada Suudi Arabistan'ın Akil Adamı diye anılan ve uzun yıllar Suudi İstihbaratını da yöneten Prens Turki El Faysal önce Londra ardından da Washington Büyükelçiliğine atanmış. Kaşıkçı da daha öncesinde ilişki içinde olduğu Prens Turki El Faysal'ın basın danışmanlığını üstlenmiş.

2007'de yeniden Al Watan'a genel yayın yönetmeni olarak geri dönmüş ancak 2010'da ikinci kez, ilk seferkine benzer gerekçelerle yeniden görevi bırakmak zorunda kalmış.

Kaşıkçı, 2010'un Haziran ayında, Prens El-Velid bin Talal'ın talimatıyla Al Arab televizyonunun başına getirilmiş, ancak 11 saat süren yayının ardından Suudi hükümet Al Arab'ın yayınlarını sonlandırmış.

El Kaide'nin lideri Usame bin Ladin ile Afganistan'da haber yaparken ilişki kuran ve Ladin'i yakından takip eden Kaşıkçı, Ladin'le çok sayıda röportaj yapmış, Ladin'in röportaj taleplerini hiç geri çevirmemiş.

Kaşıkçı'nın meslektaşı Salameh Nematt, bu ilişkisinden dolayı bazılarının Kaşıkçı'nın El Kaide'ye maddi destek sağladığını dile getirdiğini ama ilişkinin gazetecilikten öteye gitmediğini açıklamış Washington Post'a.

Kaşıkçı'nın son zamanlarda kaleme aldığı yazılarda Suudi Arabistan rejimini ağır şekilde eleştirdiği de biliniyor. "Suudi Arabistan hiç bir zaman bu kadar baskıcı olmamıştı, şimdi ise çekilemez boyutta" ya da "Geçtiğimiz hafta 30 kadar kişi gözaltına alındı, aralarında yakın arkadaşlarım da vardı. Hükümete muhalif görüşleri dile getirmeyi göze alan entellektüellerin ve din adamlarının adını karalama çabaları... Ben ve benim gibi gönüllü sürgün hayatı yaşayanlarsa ülkemize dönüşte gözaltına alınma riskiyle karşı karşıyayız." gibi cümleler Kaşıkçının yazılarında yer alıyormuş son zamanlarda.

Kendisinin ülkesi tarafından düşman gibi değerlendirildiğini yazıyormuş son zamanlarda sık sık. "Yolsuzluklardan haberdardık ama haber yapmadık" diye itirafta bulunmuş üstelik.

"Suudi Arabistan'ın veliaht prensi Putin gibi davranıyor" diye yazmış...

Tüm bunlardan benim anladığım, Suudi Arabistan gibi krallık ile yönetilen ülkelerde güç odaklarının kişisel egemenliklere dayalı olmasının da neden olduğu bir gerilim var. Kaşıkçı, zengin bir ailenin çocuğu, iyi eğitim almış, üstelik Hanedan'a yakın kişilerin desteğini görüyor. Ancak bu kişiler (mesela Prens Turki El Faysal) gözden düşünce, ya da yaşamını kaybedince, ona yaslanan Kaşıkçı gibilerin de gücü filan kalmıyor.

Kaşıkçı'nın güç odaklarına dayalı bir piyon olmaktan başka bir rolü yok bence. Diğerlerinden farkı, ABD ile ilişkileri olan, gazetecilk yaptığı için sesi çok duyulan bir piyon. Tabi bu öldürülmesini haklı filan göstermez.
0
ucanokuz
(18.10.18)
neverletyougodown
(18.10.18)
(3)

Tematik kanallar neyden kazanıyor?

blackidom
Teledünya, digitürk, tivibu gibi platformlarda olan muhteşem yabancı ama türk dublaj yapılan kanallar var. Discover, nat geo gibi örnekleri de olmakla birikte; örneğin animal planet, viasat nature, science&vie gibi cok az kişinin izlediğinden emin oldugum kanallar var. Bu kanalları yöneten medya şir
Teledünya, digitürk, tivibu gibi platformlarda olan muhteşem yabancı ama türk dublaj yapılan kanallar var. Discover, nat geo gibi örnekleri de olmakla birikte; örneğin animal planet, viasat nature, science&vie gibi cok az kişinin izlediğinden emin oldugum kanallar var. Bu kanalları yöneten medya şirketleri günde 24saat*30günlük yayının dublajına harcadıgı 1 aylık parayı nasıl çıkarıyorlar acaba? Değer mi bu efora Türkiye gibi dizi izlenen bir memlekette?
0
blackidom
(18.10.18)
Reklam?
Bizim patronun esinin bir firmasi var, belgesel kanallarinda reklam veriyorlar. Korkunc paralar gittiginden bahsetmisti reklama. Baska neyden kazanacaklar.
0
stavro
(18.10.18)
O kanallar bekleme salonlarının falan vazgeçilmezi. Sabahtan akşama kadar da vinci learning yayınlayan dişçi klinikleri falan var. Reklam geliri almaları normal.
0
bos gezenin bos ustasi
(18.10.18)
Aldıkları reklamlar ve bir de platform aboneliklerinden elde ettikleri gelirler. Zaten çoğu program tekrar tekrar defalarca yayınlanıyor bu tematik kanallarda. Digitürk'ün dizi komedi kanalında her halde 20. kez Friends başladı geçenlerde. Ya da İztv'nin her yıl üç tane filan yeni belgeseli oluyor. Eski programları döndürüp döndürüp koyuyorlar.

Pazartesi günüydü galiba aynı anda hem Home&Entertainment kanalında hem de Gurme kanalında Wilco'nun programları vardı. Adamın bile programın bu kadar çok tekrar yaptığından haberi olmayabilir.
0
ucanokuz
(18.10.18)
(3)

Fatih, Cem Sultan ve İstanbul'un fethi ile ilgili bir tarih sorusu

samterk
Tarihe ilgisi olanlara bir sorum var.Fatih 1453'te İstanbul'u aldı ve hemen yerleşti diye biliyordum ama pek kıymetli oğlu Cem Sultan 1459'da Edirne'de doğmuş. İlerleyen zamanlarda da dönem dönem Edirne Sarayı'nda kalmış.Neden acaba? İstanbul hemen başkent ilan edilmedi mi? Yoksa harem mi geç taşınd
Tarihe ilgisi olanlara bir sorum var.

Fatih 1453'te İstanbul'u aldı ve hemen yerleşti diye biliyordum ama pek kıymetli oğlu Cem Sultan 1459'da Edirne'de doğmuş. İlerleyen zamanlarda da dönem dönem Edirne Sarayı'nda kalmış.

Neden acaba? İstanbul hemen başkent ilan edilmedi mi? Yoksa harem mi geç taşındı? Yoksa başka nedeni mi var?
0
samterk
(16.10.18)
Topkapı sarayı 1470’lerde yaptırıldığı için olabilir
0
helena
(16.10.18)
Edirne, Osmanlı'nın sayfiye yeri. Padişah ve ailesi herhangi bir rahatsızlıkta ya da dinlenmek için Edirne'ye giderler. Bu hep böyle olmuştur, hatta dönem dönem Edirne'de başkentten daha çok ikamet eden padişahlar var. Onun gibi. Edirne'de doğan tek şehzade de Cem Sultan değil.
0
saridendigindekirmizidiyebagiranadam
(16.10.18)
Başkent modern bir kavram. Osmanlı Devletinde padişah neredeyse devlet oradan idare edilir. İstanbul'a Fatih'in yerleşmesi osmanlı'nın başkenti İstanbul oldu anlamına gelmez. Fatih'ten sonra gelen padişahlar kimi zaman yaşamlarının büyük kısmını Edirne'de ikamet ederek geçirmişler.
0
ucanokuz
(16.10.18)
(3)

Türkiye Kontrgerillası Hakkında Kitap Önerisi

cepeuc
Merhaba, Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı, Ağca vs. gibi isimleri; Susurluk, papa suikasti, mümkünse ergenekon soruşturması gibi olayları mümkün olduğunca kapsayan, komplo teorisinden ibaret olmayan olabildiğince objektif kitaplar arıyorum. Tek bir kitap bunların hepsini kapsamak zorunda değil, örneğin s
Merhaba, Abdullah Çatlı, Haluk Kırcı, Ağca vs. gibi isimleri; Susurluk, papa suikasti, mümkünse ergenekon soruşturması gibi olayları mümkün olduğunca kapsayan, komplo teorisinden ibaret olmayan olabildiğince objektif kitaplar arıyorum. Tek bir kitap bunların hepsini kapsamak zorunda değil, örneğin salt Susurluk skandalı hakkında da önerebilirsiniz. Şimdiden çok teşekkürler.

Not: Duyuru açarken soru tipi başlığı altında müzik, film/dizi vs. bir sürü başlık olmasına karşın "kitap" başlığı yok. İlginç.
0
cepeuc
(16.10.18)
Küçük bir liste vereyim önce :





Adnan Akfırat (1995) Çiller'in ABD Vatandaşlığı, Kaynak Yay., İstanbul
Adnan Akfırat (1997) Özel Savaş, Kaynak Yay., İstanbul.
Adnan Akfırat (1997) Eşref Bitlis Suikastı, Kaynak Yay., İstanbul
Ahmet Aydın (19 ) Üçgendeki Tezgah, Kiyap Kitap
Ahmet Kekeç (19 ) CIA ve 12 Eylül Bir İhtilalin Romanı, Emre Yay.
Ali Recan (1998) Yüzbaşı Volkan "KARANLIĞIN KARTALLARI", İstanbul
Ali Yurtaslan (1997) İtiraflar MHP Merkezindeki Adam Abdullah Çatlı'yı Anlatıyor, Kaynak Yay., İstanbul
Atilla Tokatlı (Tarihsiz) Eski Büyücülerden, Çağdaş Darbecilere GİZLİ ÖRGÜTLER, Bilgi Yay., Ankara
Aydoğan Vatandaş (1999) Armagedon Türkiye-İsrail Gizli Savaşı, Timaş Yay., 5. Basım, İstanbul
Bob Woodward (1991) CIA Çok Gizli, İnkılap Yay., 2. Basım, İstanbul
Bütün Yönleriyle Susurluk: Uluslararası Susurluk Konferansı'na Sunulan Bildiriler (1998) Kaynak Yay., İstanbul
Can Dündar ve Celal Kazdağlı (1997) Ergenekon Devlet İçinde Devlet, İmge Yay., Ankara
Cengiz Erdinç (1997) Susurluk Alfabetik İsimler Ansiklopedisi, Tempo Kitapları, Hürriyet Yay., İstanbul
Cengiz Erdinç ve Doğan Yurdakul (1998) ÇETE'LE Resmi Belgelerle Siyaset, Mafya, Bürokrasi İlişkilerinde Kim Kimdir?, Ümit Yay., Ankara
Cihat Akyol (1990) Kontrgerilla Anı-İnceleme, Kendi Yayını, Ankara
Cüneyt Arcayürek (1989) Darbeler ve Gizli Servisler (1950-1988), Bilgi Yay., Ankara
Cüneyt Özdemir (1997) Komutanın Şüpheli Ölümü, İletişim Yay., İstanbul
Çetin Ağaşe (1998) Cem Ersever ve Jitem Gerçeği, Pencere Yay., İstanbul
Çizgilerle Susurluk Albümü (1998)Leman Yay., İstanbul
Dawid Galula (1965) Ayaklanmaları Bastırma Harekatı, Genel Kurmay Basımevi, Ankara.
Dawid Wise ve Thomas Ross (1976) Görünmeyen Hükümet CIA, Onur Yay., 2.Basım
Doğu Perinçek (1996) Çiller Özel Örgütü, Kaynak Yay., İstanbul
Doğu Perinçek ve Mesut Yılmaz (1997) Susurluk Komisyonu Tutanakları 1 Doğu Perinçek ve Mesut Yılmaz'ın Açıklamaları, Kaynak Yay., İstanbul
Emin Değer (1977) CIA- Kontrgerilla ve Türkiye ,İmge Yay. Ankara
Emin Özgönül ve Fikri Sağlar (1998) Kod Adı Susurluk "Derin" İlişkiler Bir Kamyon Bin Kaset, Boyut Yay., İstanbul
Emine Çaykara (1994) Dünden Bugüne Değişen Yüzüyle MAFYA, Tempo Kitapları, Hürriyet Dergi Yay., İstanbul
Enis Berberoğlu (1997) Susurluk 20 Yıllık Domino Oyunu, İletişim Yay., İstanbul
Enis Berberoğlu (1999) Kod Adı: Yüksekova, Milliyet Yay., İstanbul
Enis Berberoğlu (1999) Öteki Türkler, Doğan Yay., İstanbul
Ercan Citlioğlu (1998) Yedekteki Taşeron ASALA-PKK, Ümit Yay.,2.Basım, Ankara
Ergün Kocabıyık (1998) Ali Kırca İle Siyaset Meydanı Susurluk Çarkı, Sabah Yay., İstanbul
Evren Değer ve Tuncay Özkan (1996) Suikast Raporu ‘93-‘96, um:ag Yay., Ankara
Faruk Bildirici (1998) Gizli Kulaklar Ülkesi, İletişim Yay., İstanbul
Faruk Mercan (1999) Susurluk Prensleri Bir Gizli Savaşın Perde Arkası, Milliyet Yay., İstanbul
Fatih Güllapoğlu (1991) Tanksız Topsuz Harekat, Tekin Yay., İstanbul
Ferhat Ünlü (2000) Susurluk Gümrüğü, Birey Yay., İstanbul
Ferit Ergül (1996) Hükümetin Namusu, AD Yay., İstanbul
Frank Bavenkerk ve Yücel Yeşilgöz (2000) Türkiye'nin Mafyası, İletişim Yay., İstanbul
Gültekin Ural (1997) Abdullah Çatlı ve Susurluk Dosyası, Kamer Yay.
Hakantürk (1997) 3 Kasım 1996 Susurluk Abdullah Çatlı Kimdir?, Geçit Yay.
Haluk Kırcı (1998) Zamanı Süzerken, Burak Yay., İstanbul
Haluk Kırcı (1999) Donmuş Zaman Manzaraları, Burak Yay., İstanbul
Haluk Kırcı (2000) Bırak Eşkıya Bellerinler..., Burak Yay., İstanbul
Harun Yahya (1997) Terörün Perde Arkası, Vural Yayınevi, İstanbul
Hasan Özgüven (1997) Gladyo Öncesi ve Sonrasıyla Susurluk'taki Düğüm, Beyan Yay., İstanbul
Hasan Uysal (1996) Kurtlu Kokteyl, Öteki Yay., 2. Basım, Ankara
Hayrettin Bulut (1996) Devlete Çarpan Kamyon, Yalçın Yay.
Hüseyin Aykol (1997) CIA-GLADİO-MAFYA-ÇETE, Yorum Yay.
İlhan Selçuk (1997) Ziverbey Köşkü, Çağdaş Yay., 14.Basım, İstanbul
İnci Hekimoğlu (1997) Vatan Yahut Susurluk Siyasi Cinayetler, Papirüs Yay., İstanbul
Jean Marie Steorkel (1997) Mesih Papayı Niye Vurdu?, Sabah Yay., İstanbul
Jens Mecklenburg (1999) GLADİO Nato'nun Gizli Terör Örgütü, Sorun Yay., İstanbul
Jochen Hippler (1996) Düşük Yoğunluklu Çatışma İlan Edilmemiş Savaş, Belge Yay., İstanbul
Kemal Yücel (1973) Kontrgerilla, Yar Yay.,
Konrtgerilla ve MHP (1978) Aydınlık Yay., İstanbul
Kontrgerilla Operasyonları (1997) Haziran Yay.,
Koray Düzgören (1997) Çeteden Özür Diliyoruz, Çınar Yay., İstanbul
Kutlu Savaş (1998) Susurluk Raporu, Radikal Gazetesi Eki, İstanbul
Leo A. Müller (1996) Nato Gizli Birliği ve Alman Öncüleri GLADİO-Kontrgerilla Soğuk Savaşın Mirası, Pencere Yay, Genişletilmiş 2. Basım, İstanbul
Lütfi Yıldız (1997) Bizim Çatlı, Karaca Yay. Kayseri
M.Balabanlılar, Ü.Sezgin, O. Büber, E. Pala, C. Erdinç (2000) Karanlığın Son Otuz Yılı Uğur Mumcu Cinayeti ve Demokrasiye Karşı Siyasi Suikastler, Katliamlar, Tempo Kitapları, Hürriyet Yay., İstanbul
M.Balabanlılar, Ü.Sezgin, O. Büber, E. Pala, C. Erdinç (1999) Karanlığın Son Yirmi Yılı Uğur Mumcu Cinayeti ve Demokrasiye Karşı Siyasi Suikastler, Katliamlar, Tempo Kitapları, Hürriyet Yay., İstanbul
Mahir Kaynak (1999) Komplo Yok, Timaş Yay., İstanbul
Manos İliadis (1999) Türk Gizli Servisleri, [Yayıncısı Belli Değil]
Mark Zepezauer (19 ) CIA'nın Büyük Operasyonları, Kaynak Yay., İstanbul
Mary Ellen Reese (1999) General Reinhard GEHLEN CIA BAĞLANTISI, Sorun Yay., İstanbul
Mehmet Ali Ağca (tarihsiz) Ben Mesih
Mehmet Eymür, (1999) Analiz Bir Mit Mensubunun Anıları, Doğan Yay., 3. Basım, İstanbul
Michael Parenti (1996) Kirli Gerçekler, İmge Yay., Ankara
Michael Parenti (1996) İmparatorluğa Karşı, Kaynak Yay., İstanbul
MİT Raporu Olayı (1996) Kaynak Yay., 2. Basım, İstanbul
Necdet Pekmezci , Nurşen Büyükyıldız (1999) Ülkücüler Öteki Devletin Şehitleri, Kaynak Yay., İstanbul
Osman Şahin (1995) Bucaklar Fırat'ın Sırtındaki Kan, Kaynak Yay., İstanbul
Ömer Tanlak (1980) İtiraf: Davadan Dönen Ülkücü MHP'yi Anlatıyor, Kaynak Yay., İstanbul.
Önder Aytaç (1997) Medyanın Gözüyle Çeteler ve Susurluk, Sam Yay.,
Pele Brewton (1993) Mafya CIA & George Bush, Milliyet Yay., İstanbul
Sabahattin Savaşman (1996) Üçüncü Adam Anlatıyor MİT CIA İlişkisi, Kaynak Yay., 2. Basım, İstanbul
Semih Hiçyılmaz (1997) Susurluk ve Kontrgerilla Gerçeği, Evrensel Basım, İstanbul
Sıtkı Uluç (1994) Gizli Servis Öyküleri, İmge Yay., Ankara
Soner Yalçın (1994) Binbaşı Ersever'in İtirafları, Kaynak Yay., İstanbul
Soner Yalçın (1999) Behçet Cantürk'ün Anıları: Beco, Su Yay., İstanbul, 5. Basım
Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul (1997) REİS Gladyonun Türk Tetikçisi, Öteki Yay., Ankara
Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul (1999) Bay Pipo, Doğan Yay., İstanbul
Suat Parlar (1998) Kirli İlişkiler İmparatorluğu, Bibliotek Yay., İstanbul
Suat Parlar (1997) Kontrgerilla Kıskacında Türkiye, Bibliotek Yay., İstanbul
Suat Parlar (1997) Osmanlı'dan Günümüze Gizli Devlet, Bibliotek Yay., İstanbul
Susurluk Skandalı için Alternatif Rapor ve Komisyon Tutanaklarından İfade Orjinalleri (1998) Tempo Kitapları, Hürriyet Yay., İstanbul
Süleyman Genç (1978) CIA-MİT-Kontrgerilla, Bıçak Sırtında Türkiye, Der Yay.
Süleyman Genç (1998) Kuşatılan Devlet Türkiye, Boyut Yay.
Şeref İba (1997) Parlamenter Denetim Yolları, Etkinliği ve Susurluk Örneği, Bilgi Yay., Ankara
Talat Turhan (1986) Bomba Davası, Savunma 1, Kendi Yayını
Talat Turhan (1989) Bomba Davası, Savunma 2, Kendi Yayını
Talat Turhan (1992) Özel Savaş Terör ve Kontrgerilla, Tümzamanlar Yay.
Talat Turhan (1993) Kontrgerilla Cumhuriyeti, Tümzamanlar Yay.,
Talat Turhan (1999) Çeteleşme Kontrgerilla Gladio Susurluk Telekulak..., Akyüz Yay., İstanbul
Talat Turhan (1999) Emperyalizmin Batağında İstihbarat Örgütleri Doruk Operasyonu, 2. Baskı, Sorun Yay., İstanbul
Talat Turhan ve Orhan Gökdemir (1999) Ziverbey'den Susurluk'a Bir MİT'çinin Portresi: Mehmet Eymür, Sorun Yay., İstanbul
Tamaşa F. Dural (2000) Çarmıhtaki Ülkücü: Ağca İpekçiyi Neden Öldürdü, Sorun Yay., İstanbul
TBMM Faili Mechul Siyasi Cinayetler Araştırma Komisyonu Raporları (1995) Ayyıldız Yay., Ankara
TBMM Susurluk Kazası Meclis Araştırma Komisyonu Raporu (1997) TBMM Basımevi, Ankara
TBMM Uğur Mumcu Cinayeti Araştırma Komisyonu Raporu (1997) um:ag Yay., Ankara
Tuncay Özkan (1996) Bir Gizli Servisin Tarihi Milli İstihbarat Teşkilatı, Milliyet Yay., İstanbul
Tuncay Özkan (1996) Parsadan Hikayesi "Cumhuriyet Tarihindeki Örtülü Ödenek Yolsuzlukları", AD Yay. , İstanbul
Uğur Mumcu (1997) Ağca Dosyası ,um:ag Yay.
Uğur Mumcu (1997) Silah Kaçakçılığı ve Terör,um:ag Yay., Ankara
Uğur Mumcu (1997) Papa Mafya Ağca, um:ag Yay., 22. Basım, Ankara
Uğur Mumcu (1997) Saklı Devletin Güncesi "Çatlı vs.", um:ag Yay., Ankara
Ülkücü Komando Kampları (1997), Kaynak Yay., İstanbul
Ümit Sezgin (1987) Aydınlanmamış Cinayetler, İletişim Yay., İstanbul
Veli Özdemir (1997) Susurluk Belgeleri Cilt: 1 İfade Tutanakları, Scala Yay., İstanbul
Veli Özdemir (1997) Susurluk Belgeleri Cilt: 2 İfade Tutanakları TBMM Komisyon Raporu'na Muhalefet Şerhleri ile Birlikte, Scala Yay., İstanbul
Yalçın Bayer (1996) Rüşvetin Belgesi, AD Yay., İstanbul
Yıldırım Türker (1998) Türkiye Sizinle Gurur Duyuyor Türk Siyasal Kültüründen Portreler, Metis Yay., İstanbul
Yılmaz Tekin (1999) Bir Gizli Servis Mensubunun Anıları, Çuvaldız-1, Ümit Yay., Ankara


www.ilefarsiv.com
0
ucanokuz
(16.10.18)
Ama bu kitaplar içinde "komplo teorisinden ibaret olmayan, objektif kitaplar" diyorsanız hemen onu da söyleyeyim:

- Can Dündar ve Celal Kazdağlı (1997) Ergenekon Devlet İçinde Devlet, İmge Yay., Ankara
- Enis Berberoğlu (1997) Susurluk 20 Yıllık Domino Oyunu, İletişim Yay., İstanbul
- Enis Berberoğlu (1999) Kod Adı: Yüksekova, Milliyet Yay., İstanbul
- Suat Parlar (1997) Kontrgerilla Kıskacında Türkiye, Bibliotek Yay., İstanbul
- Suat Parlar (1997) Osmanlı'dan Günümüze Gizli Devlet, Bibliotek Yay., İstanbul
0
ucanokuz
(16.10.18)
Hocam ne yaptın sen öyle nasıl bir cevap bu. Sadece tik koyabildim teşekkür mahiyetinde ama yetmez valla kusuruma bakma.
0
🌸cepeuc
(16.10.18)
(4)

Schengen Vizesi 6 aylık hesap dökümü sorusu

Ranchoddas
merhaba herkese, ben yakın zamanda schengen vizesine başvuracağım. öğrenciyim. ancak şöyle bir problemim var; benden son 6 aylık hesap dökümü isteniyor. elimde iki hesap var. bir hesabımda para vardı ve bu parayla dolar aldım ve paramı şu an dolarda tutuyorum. içinde para olan hesap (yani dolar hesa
merhaba herkese, ben yakın zamanda schengen vizesine başvuracağım. öğrenciyim. ancak şöyle bir problemim var; benden son 6 aylık hesap dökümü isteniyor. elimde iki hesap var. bir hesabımda para vardı ve bu parayla dolar aldım ve paramı şu an dolarda tutuyorum. içinde para olan hesap (yani dolar hesabı) 6 aylık değil, yeni bir hesap. şimdi başvuru yaparken de içinde para olan hesabı göstermek istiyorum ama hesabın 6 aylık bir geçmişi yok. ne yapmalıyım??
0
Ranchoddas
(15.10.18)
öğrenciysen kendinin değil sponsor göstereceğin kişinin hesap dökümünü vermen gerekiyor.
0
nrmnm
(15.10.18)
bahsettiğim hesap annemin hesabı söylememişim yukarıda
0
🌸Ranchoddas
(15.10.18)
Burada amaç "parasız pulsuz adam bizim ülkemize gelirse, mülteci olur, geri dönmez" dedirtmemek. O yüzden 6 aylık olmasa da olur. Çok kafaya takma bu hesap meselesini. Benim bankada param ver diye yeni de olsa var olan bir hesabı kullanabilirsin.

İnsanlar birbirlerine para transfer edip, bankadan belge alıp parayı geri gönderiyorlar... ve vize alıyorlar.
0
ucanokuz
(15.10.18)
Ben olsam iki hesaptan da 6 toplamda 6 aylık dilimi tamamlayacak kadar dökümü alır verirdim. Kabul ederler belki öyle.
Yani şu an eski hesap boş olsa da 6 ay öncesinden başlatıp bir döküm, dolar olan yeni hesaptan da kaç ay geriye gidebiliyorsa o kadarını.
0
dento
(15.10.18)
(4)

Tasvir-i Efkar

dento
Ekteki fotograftaki sayilari nerede bulabilirim? Online olarak Hakki Tarik Us'a baktim ama djvu eklentisi yuklememe ragmen acilmadi sayfa. Zaten sayisi var mi yok mu onu da anlayamadim.
Ekteki fotograftaki sayilari nerede bulabilirim? Online olarak Hakki Tarik Us'a baktim ama djvu eklentisi yuklememe ragmen acilmadi sayfa. Zaten sayisi var mi yok mu onu da anlayamadim.
0
dento
(15.10.18)
İBB Atatürk Kitaplığı'na bir bakın isterseniz.

ataturkkitapligi.ibb.gov.tr
0
ucanokuz
(15.10.18)
Ankara'da isen TBMM Kütüphanesinde mevcut görünüyor:

kutuphane.tbmm.gov.tr
0
candanag
(15.10.18)
@ucanokuz, Atatürk Kitaplığı'nın online taramasından bakmıştım ama bulamadım. Ben mi beceremedim bilemiyorum.

@candanag, İstanbul veya online diye belirtmeyi unutmuşum. Ankara uymuyor bana maalesef ama çok teşekkürler.
0
🌸dento
(15.10.18)
Milli Kütüphane arşivinde olması gerek. Online arşivini bir tarayın dilerseniz. Olmadı Beyazıt Devlet Kütüphanesi...
0
hikmet iv
(15.10.18)
(1)

İstanbul - Sofya treni

kitap arasında kalmış silgi tozu
Kalktı mı? Bilet bulamadım
Kalktı mı? Bilet bulamadım
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(09.10.18)
15 gün kadar önce eşim gidip geldi bu trenle Sofya'ya...
İnternetten ya da herhangi bir tren istasyonundan bilet alınmıyor ne yazık ki. Sirkeci'deki Tren Garı'na gitmeniz lazım bilet alabilmek için.
0
ucanokuz
(09.10.18)
(5)

çilingir bizim neyimize güveniyor?

kibritsuyu
hiç kapıda kalıp çilingir çağırmadım. şimdi düşününce aklıma geldi.kapıda kaldık ve çilingir çağırdık. çilingir bizim o evde oturduğumuza nasıl inanıyor da kapıyı açıyor? yani sokakta pijamayla kalmışken, ya da pijamayı da geç, bayaa işten geldim, anahtar yok. çilingire o evde oturduğumu nasıl kanıt
hiç kapıda kalıp çilingir çağırmadım. şimdi düşününce aklıma geldi.

kapıda kaldık ve çilingir çağırdık. çilingir bizim o evde oturduğumuza nasıl inanıyor da kapıyı açıyor? yani sokakta pijamayla kalmışken, ya da pijamayı da geç, bayaa işten geldim, anahtar yok. çilingire o evde oturduğumu nasıl kanıtlıyorum? cebimde tapuyla, kira kontratıyla gezmiyorum ki.

böyle bir yöntem yoksa çok saçma değil mi ya, elin hırsızı çilingirle gelip benim evim diye istediği kapıyı açtırır?

nasıl oluyor?
0
kibritsuyu
(09.10.18)
Aslında yasa gereği ispatlayıcı belge istemek zorunda, en azından muhtarlıktan bir belge ya da komşu şahitliği alması lazım yazılı olarak. Ama tabi işini kim doğru yapıyor ki?

Kaldı ki dediğiniz gibi hırsızlık yöntemleri de okumuştum önceden.
0
John Bloor
(09.10.18)
iki kere cagirdim, biri evde bana ait fotograf istedi yok dedim, o zaman eve ait bir detay verin dedi, buzdolabinin icindekileri saydim geldi bakti tamam dedi.

ikincisi daha kapiyi acarken komsuya denk geldi aa kapida mi kaldin falan diye muhabbet edince bir sey sormadi.
0
cairo
(09.10.18)
ben bir kere kapida kaldim, komsunun ziline basti, komsu taniyorum deyince acti.
0
cedex
(09.10.18)
Hırsız eve girerken kapının kilidini ve dilini kırdığı için ben geldiğimde içeri giremedim. Gidip çilingir buldum. İki çırağını verdi yanıma.
Eve geldik, kapıyı açtılar, bana hırsızın kapının kilidini nasıl kırdığını anlattılar, ücretlerini alıp işlerinin başına döndüler.
Ne kimlik sordular ne de başka bir komşu ile konuştular.
Gençlerin anlattığına göre bölgedeki hırsızlardan biri çilingirin eski çırağıymış. Kapıyı bir kaç dakikada açıp eve giriyormuş... filan falan.
0
ucanokuz
(09.10.18)
Bir keresinde kapıda kaldım, aradım anahtar kapının arkasında kaldı. Kapıyı açtı anahtarın kapının arkasında olup olmadığını kontrol ettikten sonra tam kapıyı açtı.
0
Fritz-X
(09.10.18)
(4)

Yatak satacağım ama hangi sitede?

anarsika
Let go güvenilir mi? İnsanlar eve gelecek sonuçta ve başka nasıl satabilirim? Spotçular mantıklı bir seçenek mi?
Let go güvenilir mi? İnsanlar eve gelecek sonuçta ve başka nasıl satabilirim? Spotçular mantıklı bir seçenek mi?
0
anarsika
(08.10.18)
spotçular ölü fiyattan alır.
sahibinden.com'a fotoğrafları çek koy.
0
tabudeviren
(09.10.18)
www.dekopasaj.com
0
ucanokuz
(09.10.18)
yatak ihtiyacım var aslında benim de? fiyat nedir nerede satıyorsunuz?
0
barabas
(09.10.18)
@barabas karşıyaka'da iki tane çift kişilik tanesi 150. Biri istikbal diğeri yataş.
0
🌸anarsika
(09.10.18)
(4)

kedi kısırlaştırma?

contavolta
9-10 aylık dişi bir kedimiz var. bu kısırlaştırma olayını araştırdım, bazıları imkanınız varsa doğurtun gibilerinden yazmışlar ama çoğunluk kısırlaştırmanın daha sağlıklı olacağı yönünde bilgi vermiş.şimdi kedi azgınlık dönemine girmeden kısırlaştırın denmiş araştırdığım kadarı ile. bu ara davranışl
9-10 aylık dişi bir kedimiz var. bu kısırlaştırma olayını araştırdım, bazıları imkanınız varsa doğurtun gibilerinden yazmışlar ama çoğunluk kısırlaştırmanın daha sağlıklı olacağı yönünde bilgi vermiş.

şimdi kedi azgınlık dönemine girmeden kısırlaştırın denmiş araştırdığım kadarı ile. bu ara davranışları biraz değişti ama tam olarak kızgınlık dönemine girmedi sanırsam. eğer şu an kızgınlık dönemine girdiyse bunun geçmesini mi bekleyeceğiz? ne zaman geçer? veterinere götürsek şimdi kısırlaştıramam bu azgınlık dönemine girmiş diye anlar değil mi?

bir de ortalama ne kadar bu ameliyatın ücreti?

not: istanbul anadolu yakası maltepe civarlarında bu işlemi yaptırdığınız ve önerebileceğiniz bi yer varsa da makbule geçer.
0
contavolta
(08.10.18)
www.erayvet.com
Çok çok tavsiye ederim
Burada yaptırdık biz de
0
fasulyek
(08.10.18)
www.anacondavet.com

anadolu yakasının en iyi kliniği........
0
2 tostos turan
(08.10.18)
kızgınlık zamanı ameliyat yapmıyorlar, geçmesini bekliyorlar.
kızgınlık döneminde dişi kedi baya miyavlar, yemekten kesilir, huyu değişir (normalde sevdirmeyen kedi dokunulmasına tepki vermez filan.), gözünüzün içine "dölle beni" dercesine bakar...
kızgınlık dönemleri cinslerine bağlı olarak değişir. 1-2 haftayı geçmez.
kadıköy için pet nature'ı ciddi tavsiye edebilirim.
ama kediniz bahçeli bi alanda yaşayabiliyorsa bence yaptırmayın. bahçeliden kastım; kedi eve tıkılmayacaksa hayatını yaşasın. kimisi kısırlaştırmanın sağlıklı olduğunu iddia etse de; kedi durup dururken evinden alınıp tanımadığı bir adamın eline verilecek; uyuşturulacak; dişi olduğu için bir gece orada kalacak; uyanınca sersem olacak, yemek yiyemeyecek, yerse kusacak, bi kaç saat yürüyemeyecek; dikişleriyle oynamaya çalışacak.
uzun vadede kilo da aldıkları söyleniyor. bence baya travmatik bi durum.
ben kedimi sokağa geri bırakma cesareti gösteremedim, kısırlaştırmadan bakacak büyüklüğü de gösteremedim. erkekti, yine olsa yine kısırlaştırırım sanırım ama doğru yapmadığımı düşünüyorum. bu gibi durumlarda mantığım "kediye sorsan, ister miydi" şeklinde işliyor.
0
barankovan
(08.10.18)
Kızgınlık dönemine girdiğinde emin olun anlarsınız. Sabaha karşı, gece yarısı bas bas bağırmaya başlar. Konuyu komşuyu uyutmaz. 1 hafta sürer. Bittiği zaman 1 hafta durgun yaşamını sürdürür. O arada kısırlaştırmıyorlar genelde.

Bizim kızı ameliyat edebilmek için 2 aydan kadar bekledik. Bir hafta kızgınlık, bir hafta normal, sonra yine 1 hafta kızgınlık, 1 hafta normal... böyle bir döngüye giriyor. Normal dönemi bir haftayı geçince veteriner operasyona kabul ediyor kediyi.

Kızgınlık döneminde hormonal dengesi değiştiği ve söz konusu operasyonun yapılacağı organlar herzamankinden fazla kan ile dolu olduğu için ameliyat etmiyor veterinerler.

Gerçi artık yapmıyorlar ama sakın yarım kısırlaştırma denilen şeyden yaptırmayın. Tamamı ile alsınlar yumurtalıklarını... Yarım dedikleri şeyde hormonları üretmeye devam ediyor kedi ancak yumurtlayamıyor. Bu da dengesi bozuk bir yaratığa dönüştüyor onu. Önceki kedim öyle bir operasyon geçirmişti. Vücutta kalan bölümler kist, tümör yapıp duruyor sonra... Hayvanın ömrünü azaltıyor. :(

Geçen yıl içinde 1000 TL almışlardı bizim kızdan. Döviz, dolar, enflasyon filan deyip fiyatları yükseltmişlerdir mutlaka.
0
ucanokuz
(08.10.18)
(2)

1930-1940 temalı türk fimleri

osuran imam
Özellikle de II. Dünya savaşı'nın arka planda hissedildiği çok eski olmayan film olarak neler var mesela? Yani şöyle piano piano bacaksız gibi, 90 sonrası ve II. Dünya savaşı döneminde geçen filmler?
Özellikle de II. Dünya savaşı'nın arka planda hissedildiği çok eski olmayan film olarak neler var mesela? Yani şöyle piano piano bacaksız gibi, 90 sonrası ve II. Dünya savaşı döneminde geçen filmler?
0
osuran imam
(01.10.18)
salkım hanımın taneleri
0
tantunizade murat efendi
(03.10.18)
Karartma Geceleri
0
ucanokuz
(03.10.18)
(4)

Arjantin Plaza de Mayo anneleri ve dünya kupası...

ucanokuz
Şimdi hayal meyal hatırladığım bir sahne var aklımda.Yıl 1978. Kadın Arjantinli bir anne. Çocuğu kayıp. Kadının çaldığı bütün kapılar yüzüne kapanıyor.Zaten çocuğu kaçıran cunta, askerler iktidarda. Sabah kalkıyor kadın, kahvaltı için alışveriş yapıyor filan. Bir anda, sokakta ellerinde bayraklarla
Şimdi hayal meyal hatırladığım bir sahne var aklımda.

Yıl 1978. Kadın Arjantinli bir anne. Çocuğu kayıp.
Kadının çaldığı bütün kapılar yüzüne kapanıyor.
Zaten çocuğu kaçıran cunta, askerler iktidarda.

Sabah kalkıyor kadın, kahvaltı için alışveriş yapıyor filan.
Bir anda, sokakta ellerinde bayraklarla "Arjantin... Arjantin" diye bağıran kalabalık bir insan grubu ile karşılaşıyor.
Heyecanla koşup birinin koluna yapışıyor.
"Ne oldu? Cunta mı devrildi?" diye soruyor.
Adam bunu kolundan silkeleyip, "Ne cuntası... Arjantin Şampiyon oldu" diye elindeki bayrağı sallamaya devam ediyor.
Kadın da yıkılıp kalıyor olduğu yere.

Sahne bire bir böyle değilse de olan biten böyle bir şeydi.

Kadın oyuncu kimdi hatırlamıyorum ne yazık ki.

Filmi bilen, izlemiş olan, anımsayan varsa... Bi'buldurun be.

Not 1: Filmi TRT'de 90'ların sonunda izlediğimi anımıyorum.
Not 2: IMDB'den baktım ama eşleşen bir film bulamadım. Belki sahneyi anımsayan birileri vardır.
0
ucanokuz
(11.09.18)
filmi bilmiyorum ama birkaç anahtar kelimeyle şu filmi buldum. bu mudur acaba?

www.imdb.com
0
senolll
(11.09.18)
Hayır malesef bu film değil :(
0
🌸ucanokuz
(27.09.18)
www.rottentomatoes.com

sahneyi çok iyi hatırlıyorum. ama filmden şu an emin değilim.

iş yerinde imdb açılmadığı için linke giremiyorum umarım aynısı değildir.
0
kablelvuku
(27.09.18)
@kablelvuku malesef bu film de değil.
0
🌸ucanokuz
(23.10.18)
(2)

Ankamall

4seneayniyerdeduramam
Altındağ kaymakamlığı önünden Ankamall e nasıl gidilir? Sonra oradan Kızılay'a nasıl gideriz?
Altındağ kaymakamlığı önünden Ankamall e nasıl gidilir? Sonra oradan Kızılay'a nasıl gideriz?
0
4seneayniyerdeduramam
(11.09.18)
Gidiş konusunda değil de dönüş konusunda yardımcı olayım. Ankamall'dan çıkınca Akköprü Metro durağına gidin. Açık otopark'tan çıkınca görürsünüz zaten. Oradan Metro ile Kızılay'a gitmek mümkün.
0
ucanokuz
(11.09.18)
Gidiş için; kaymakalıktan yürüyerek Turgut Özal bulvarına çıkın, baya yakın zaten. Oradan Akköprü istikametine giden dolmuşlar ve otobüsler var. Onlara binebilirsiniz.
0
sefil
(11.09.18)
(2)

türk tarihi hakkında tarih kitapları

seaxon
türk tarihi hakkında en güvenilir,tarafsız ve kapsamlı kitaplar hangileri? cumhuriyet dönemi öncesi arıyorum. kitap ingilizce veya türkçe olabilir. eski veya yeni olması fark etmez. yanıtlarınız için teşekkür ederim.
türk tarihi hakkında en güvenilir,tarafsız ve kapsamlı kitaplar hangileri? cumhuriyet dönemi öncesi arıyorum. kitap ingilizce veya türkçe olabilir. eski veya yeni olması fark etmez. yanıtlarınız için teşekkür ederim.
0
seaxon
(11.09.18)
the emergence of modern turkey- bernard lewis
0
cedex
(11.09.18)
Stefanos Yerasimos, "Azgelişmişlik Sürecinde Türkiye" (3 Cilt)
Doğan Avcıoğlu, "Türkiye'nin Düzeni" (2 cilt)
Doğan Avcıoğlu, "Osmanlı'nın Düzeni"
İsmail Cem, "Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi"
Niyazi Berkes, "Türkiye'de Çağdaşlaşma"
Bernard Lewis, "modern türkiye'nin doğuşu"
Erik Jan Zürcher, "Modernleşen Türkiye'nin Tarihi"
Carter Vaughn Findley, "Modern Türkiye Tarihi: İslam, Milliyetçilik ve Modernlik"
Feroz Ahmad, "Modern Türkiye'nin Oluşumu"

Tüm bu kitaplar, farklı perspektiflerden Osmanlı'nın son, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk dönemini nedenleri, etkileri ,gelişimi açısından değerlendiriyor.

Daha öncesine (Osmanlı öncesi ve Osmanlı) dair okuma yapmak isteyenlere ise Cambridge Üniversitesi'nin hazırladığı 4 ciltlik Türkiye Tarihi (1071-2010) ya da Cem Yayınları'ndan çıkan 5 ciltlik Türkiye Tarihi setini öneririm.
0
ucanokuz
(11.09.18)
(1)

Diyanet başkanının kaftanı

franz kafka
Önceki başkanların elbiseleri de böyle miydi? Bilgisi olan?Daha da ileri gidersek, sizce de Hz. Ömer (kendi zamanına göre) süslemeli bir elbise giyiyor muydu? Bence giyiyordu.
Önceki başkanların elbiseleri de böyle miydi? Bilgisi olan?

Daha da ileri gidersek, sizce de Hz. Ömer (kendi zamanına göre) süslemeli bir elbise giyiyor muydu? Bence giyiyordu.
0
franz kafka
(10.01.15)
önceki başkanların kıyafetleri böyle kaftan modelli değildi.

Bir süredir benim de dikkatimi çekiyor. Rıfat Börekçi'den Mehmet Nuri Yılmaz'a dek diyanet işleri başkanları beyaz sarık ve cami imamlarının giydiği siyah cübbe giyerlerdi.

Cübbe ve sarık giyilmesini yasaklayan 2596 sayılı kılık kıyafet kanunun ilk maddesi de şöyle diyor: "Herhangi din ve mezhebe mensup olurlarsa olsunlar ruhanilerin (din görevlilerinin) mabet ve ayinler haricinde ruhani kisve taşımaları yasaktır."

Diyanet işleri başkanları bu kanun ve ilgili yönetmelikle, gündelik kıyafet olarak da mabed ve ayinler dışında sarık ve cübbe giyebilirler.

Ancak Ali Bardakoğlu zamanında DİB'nın kıyafeti değişiverdi. Cübbe beyaz, sim işlemeli bir şeye dönüştü. İmamlardan farkını göstermek için olsa gerek ne de olsa kocaman Başkan(!)

Mehmet GÖrmez de aynı geleneği sürdürüyor. Beyaz, sim işlemeli bir cübbe giyiyor.

Bu da kaynak olsun: www.diyanet.gov.tr
0
ucanokuz
(10.01.15)
(3)

eski foçada nerde kalınır?

sansli kazan
Kaldığınız bir yer var mı eski foçada. Gidip orda bakiyim kalacak yer desem nasıl olur? Diğer sorum ise, eski foça bir çeşmeye bir alaçatıya bir bozcadaya döndü mü? bütün istanbul orda mı? eğer öyleyse gitmek istemiyorum:/
Kaldığınız bir yer var mı eski foçada. Gidip orda bakiyim kalacak yer desem nasıl olur? Diğer sorum ise, eski foça bir çeşmeye bir alaçatıya bir bozcadaya döndü mü? bütün istanbul orda mı? eğer öyleyse gitmek istemiyorum:/
0
sansli kazan
(30.05.14)
Foça Kumsal Hotel

www.focakumsalhotel.com

Adres : İsmet Paþa Mahallesi Sahil Caddesi No: 138 Eski Foça
Telefon : 0 232 812 11 82
E-Mail Adresi : [email protected]

Önceki sene burada tatilimi yaptım. Güzel bir mekan. Tatil anlayışları herkesin farklı olabilir ama "çeşme, alaçatı" sorusundan sizin de beğeneceğinizi sanıyorum.
0
ucanokuz
(30.05.14)
Bir sürü pansiyon var Foça'da. Tahminim orada kalacak yer bakıp bulabilirsiniz ama gitmeden bir rezervasyon yaptırırsanız kendinizi garantiye alırsınız.

Foça sakindir.
0
iki ekmek bir sigara
(30.05.14)
saolun:)
0
🌸sansli kazan
(30.05.14)
(7)

Tamamen Araştırma Konusu -Silahlı Halk Birlikleri

tanri siva
arkadaşlar böyle bi şey varmış evet. ben de az evvel yabancı bir arkadaşımın sorusu üzerine öğrendim. çocuk araştırma yapıyomuş ve ben de türk olduğum için bildiğimi sanarak sordu. bu örgüt nedir ne değildir, lideri-kurucusu kimdir diye. bileniniz varsa yazsın.
arkadaşlar böyle bi şey varmış evet. ben de az evvel yabancı bir arkadaşımın sorusu üzerine öğrendim. çocuk araştırma yapıyomuş ve ben de türk olduğum için bildiğimi sanarak sordu. bu örgüt nedir ne değildir, lideri-kurucusu kimdir diye. bileniniz varsa yazsın.
0
tanri siva
(18.01.11)
Ülke neresi? Türkiye mi? Hangi yıllar? Birçok ülkede birçok zamanda silahlı halk birlikleri vardı.
0
ataturkiye
(18.01.11)
kuvayı milliye demek istemiş olmasın?
0
nereden baslasam
(18.01.11)
Kuva-i milliye gibi mi?
0
sourlemonade
(18.01.11)
ya SHB yazdı bunu ifade ederken. ben de hafif çaplı bi baktım komünist bi şeyler çıktı. tkp ile bağlantılı olabilir diye düşündüm çıkan sonuçlardan. kuvayı milliye hiç aklıma gelemdi.
0
🌸tanri siva
(18.01.11)
bahsettiğiniz şey budur,

tkpml (türkiye komunist partisi marksist leninst) (şimdinin tkp'si ile karıştırmayınız alakası yoktur)
tikko (türkiye işçi köylü kurtuluş partisi)
ibrahim kaypakkaya (ibo yoldaş)

şuan yollarından devam etmeye çalışan fakat bağnazlıklarından kurtulamayan başka bir örgüt için;

parti cephe
dhkp/c (devrimci halk kurtuluş parti cephe)
dhkc (dhkp/c'nin silahlı mücadele birlik örgüt kolu)

bu da 3. editim aklıma örgütler geldikçe yazıyorum
MLSP (Marksist Leninist Silahlı Propaganda)


4. edit: hepsi illegaldir

sormak istediğiniz bir şey olursa bir mesaj uzaklıktayım :)
0
Her Yer Siyah
(18.01.11)
biraz daha gavur bir insanın anlayacağı sadelikte yazar mısın? bunlar birkaç tane örgüt mü şimdi? şu an yoklar mı? ibrahim dediğin adam kurucusu mu?
0
🌸tanri siva
(18.01.11)
Taylan Doğan’nın genel sekreterliği altındaki Türkiye Komünist Partisi-Bolşevik'in silahlı kanadı Silahlı Halk Birlikleri olmalı sorduğunuz.

Dev-sol-DHKP/C çizgisinin askeri kanadının ismi Silahlı Devrim Birlikleri'ydi.

TKP/ML (ya da TKP-ML, ki ikisi farklı fraksiyonlar) askeri kanat olarak TİKKO ismini kullanırdı.
0
ucanokuz
(20.01.11)
(3)

projektör takayım istiyorum ama simgelerim dağılmasın istiyorum..

p shadow
dizüstü bilgisayar kullanıyorum.. masaüstümde simgeleri sola dayayarak kullanabilen bir insan değilim.. hatta sol şerit mümkün olduğunca boş.. ama pcye projektör taktığım zaman malum çözünürlük falan küçülüyor değişiyor bi şeyler oluyor ve bu simgeler dağılıyor.. engellemek mümkün müdür? hani olmadı
dizüstü bilgisayar kullanıyorum.. masaüstümde simgeleri sola dayayarak kullanabilen bir insan değilim.. hatta sol şerit mümkün olduğunca boş.. ama pcye projektör taktığım zaman malum çözünürlük falan küçülüyor değişiyor bi şeyler oluyor ve bu simgeler dağılıyor.. engellemek mümkün müdür? hani olmadı dağılsın, ama sonra geri düzelsin?..
0
p shadow
(07.06.09)
benim kullandığım InFocus projektör vista'da 1024x768 çözünürlük ile gösteriyor. Bilgisayarın çözünürlüğünü'de o ölçüye ayarlayınca hiç bir sorun olmadan kullanılıyor.
0
ucanokuz
(07.06.09)
Ya şu an mevcut ekranının çözünürlüğünü destekleyen bir projeksyon makinesi alacaksın ya da ekranındaki simgeleri düşük çözünürlüğe göre yerleşireceksin, yani çok aşağıya veya sağa bi simge koymayacaksın...
0
selimse
(07.06.09)
DeskSave 7.0 adlı bir programı kullanıyordum ben, istediğin çözünürlükte simgelerin dizilimini kaydedebiliyorsun, çözünürlük değiştiğinde ait olduğu yere geri getiriyor. Minik güzel bir program.


DeskSave 7.0
(c) 1998-2007 Thorsten Blauhut

DeskSave is a user-friendly tool to save and restore the icon layout of the desktop.
Features:
- Saves the icon layout according to current user and screen resolution
- Restoring works properly, even if 'Auto Arrange' or 'Align to Grid' (Windows XP) is activated
- Accepts command line parameters
- Auto restore at resolution change or program start
- Starts with Windows, if desired
- Import and export of layout and settings
- Undo after restoration
- Provides backups of current and saved layouts
- Supports English and German language
- Optional shell extension for the desktop, thereby easy access to functions without background process
- Very small size (DeskSave.exe: 68 KB, Shell extension: 72 KB)
- No setup routine, just unpack the archive and DeskSave is ready
- Easy deletion of all saved layouts and all settings, DeskSave is completely removable
- Supports Windows 9x/NT/2000 and XP
0
skatheist
(08.06.09)
(1)

rome

lepidodendron
efendime söyleyeyim rome adlı diziyi izledim ve bitirdim, tadı damağımda kaldı. sorum ise şudur: forum'da haberleri okuyan adamın latince özel bir ismi var mıdır? kendisinin mimik ve jestlerine hasta oldum da, mükemmel oynamış vatandaş. merak ettim.-------spo-------"traitor pompei has fled to egypt,
efendime söyleyeyim rome adlı diziyi izledim ve bitirdim, tadı damağımda kaldı. sorum ise şudur: forum'da haberleri okuyan adamın latince özel bir ismi var mıdır? kendisinin mimik ve jestlerine hasta oldum da, mükemmel oynamış vatandaş. merak ettim.

-------spo-------
"traitor pompei has fled to egypt, glorious caesar: "follows"." ahahahah
-------spo-------
0
lepidodendron
(12.04.09)
imdb'nin yazdığına göre özel bir ismi yok o amcanın... haber okuyucu (Newsreader)... ama latincesini bilmem. ha bu arada Ian McNeice oynuyormuş o rolü.
0
ucanokuz
(12.04.09)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.