zaraeta
iyi geceler duyuru, hatırlarsanız bi duyuru açmıştım kedi edinmek istiyorum diye. ama fark ettim ki ben hayatında bi kediyi kucağına bile almamış biriyim. :/ sokak kedilerinden başlayayım diyorum, fazla kirli olduklarını zannetmiyorum. ama ben 3 metre yaklaşınca bile kaçtıkları için nasıl yaklaşacağ
iyi geceler duyuru, hatırlarsanız bi duyuru açmıştım kedi edinmek istiyorum diye. ama fark ettim ki ben hayatında bi kediyi kucağına bile almamış biriyim. :/ sokak kedilerinden başlayayım diyorum, fazla kirli olduklarını zannetmiyorum. ama ben 3 metre yaklaşınca bile kaçtıkları için nasıl yaklaşacağımı nasıl davranacağımı bilemedim. pati pençe yemek de istemem açıkçası :))
çok teşekkürler.
çok teşekkürler.
0
Sana yavşamayan kediye bulaşma bence. Söz konusu hayvanlar olduğunda hep karşıdan bekle ilk adımı :)
0
ama tamam da her ne kadar yavaş da gitsem 3 metre yaklaşınca bakıp bakıp kaçıyorlar hemen :/
0
sokak kedilerinin çoğu çağırınca gelir. iki, bilemedin üçüncü denemende bulursun sana sırnaşacak bir sokak kedisi. çağırınca gelmeyeni de sevmeye zorlama, pati yersin.
0
hocam gelmeyeni sevemem zaten, pezevenk çok hızlı kaçıyor. ne diye çağırıcam napıcam, yanıma gelince nasıl sevicem gerçekten çok cahilim bi konularda detaylıca yardımcı olsanız. :)
0
bu arada sokak kedilerinden başlayayım demişsin :) bir kedi aldığın zaman normal şartlarda eleman seninle 12-13 sene kalabilir yani yaşar. Araba ya da benzeri şekilde sokak kedisiyle başlayayım cins kedilerle devam ederim gibi bir durum yoktur :) ayrıca sokak kedileri en iyileridir kapris yok bikere halkın içinden geliyorlar oynatırsan oynar uyutursan uyur zorda kaldıgın mama veremediginde de halk sütle yetinir benim elemanlar öyle yani..
0
@oldboy,
hayır hocam o manada demedim. bi kedim olsun çok istiyordum, dedim sen daha kucağına kedi alıp kafasını okşamadın ayı, yavaş ol. sokaktaki kedilerden falan yavaş yavaş başlayalım dedik yakınlaşmaya. :)
hayır hocam o manada demedim. bi kedim olsun çok istiyordum, dedim sen daha kucağına kedi alıp kafasını okşamadın ayı, yavaş ol. sokaktaki kedilerden falan yavaş yavaş başlayalım dedik yakınlaşmaya. :)
0
sokaktaki kedilerde iç parazit, dış parazit, kuduz, vs. her türlü hastalık oluyor. o çok pis olduklarını düşünmüyorum dediğin kediler bakteri parazit yuvası maalesef. :(
0
ben kedimi eve ilk aldığımda annesi emzirmediği için sokakta kalmıştı ve hayatımda hiç hayvana dokunmamıştım. hatta başlarda çok minik olduğu ve elime almaya çalıştığımda yumuşak yumuşak hissediliyor olmasından dolayı kundak gibi bir şeye sarıp gezdiriyordum. sonraları alıştık zaten birbirimize, omzumda yaşamaya başladı eşek herif.
0
Şehir neresi? Yardımcı olalım hemen. :)
O sokak kedilerinin hastalık taşıma riskleri çok yüksek. Ayrıca onlar kendilerine o yaşa kadar bakabilmişler bir şekilde. Bence yapmanız gereken, imkansızlıktan dolayı yavruyken sokağa bırakılmayı bekleyen kedicikleri sahiplenmek. Hem daha tertemiz ve dünya tatlısı hallerinden ödün vermemiş durumdalar. Şehir belirtirseniz yardımcı olalım. Yavru kedi bir eve alınabilecek en güzel şeydir. :)
O sokak kedilerinin hastalık taşıma riskleri çok yüksek. Ayrıca onlar kendilerine o yaşa kadar bakabilmişler bir şekilde. Bence yapmanız gereken, imkansızlıktan dolayı yavruyken sokağa bırakılmayı bekleyen kedicikleri sahiplenmek. Hem daha tertemiz ve dünya tatlısı hallerinden ödün vermemiş durumdalar. Şehir belirtirseniz yardımcı olalım. Yavru kedi bir eve alınabilecek en güzel şeydir. :)
0
roket adam
Saçma sapan 15-20 tane videomun olduğu kanalım 120 bin view'i devirmiş, buradan dolares tırtıklamak mümkün müdür, yoksa milyon view'lere mi oynamam lazım?
Saçma sapan 15-20 tane videomun olduğu kanalım 120 bin view'i devirmiş, buradan dolares tırtıklamak mümkün müdür, yoksa milyon view'lere mi oynamam lazım?
0
15-20 videoya 120 bin çok çok az ki. hiç bi şey hatta. tek bir videonun en az 1 milyonu geçmesi gerek diye biliyorum ben.
0
bir milyonun üzerindekilere para veriyo diye biliyorum. ama toplam videolarla değil, tek bir videoda geçmen lazım bir milyonu.
0
0
Para kazanmak için partner olmak gerekiyor. Bunun için 1M şart değil ancak videolarınızın belirli bir düzen içerisinde fazla kişi tarafından izlenmesi gerekiyor. Örnek veriyorum 1 ay boyunca her gün yüklediğiniz videolar günlük 100k seyirciye ulaşıyorsa çok rahat para kazanırsınız.
0
gogu delen adam
öyle filmler arıyorum ki, insanlığı eleştirsin, dünyayı eleştirsin vesaire.mesela; walkabout, they live, the elephant man, schindler's list, 12 angry men, judgement at nuremberg, hotel rwanda, into the wild, network, modern times, the great dictator, platoon, full metal jacket, taxi driver vesaire.
öyle filmler arıyorum ki, insanlığı eleştirsin, dünyayı eleştirsin vesaire.
mesela; walkabout, they live, the elephant man, schindler's list, 12 angry men, judgement at nuremberg, hotel rwanda, into the wild, network, modern times, the great dictator, platoon, full metal jacket, taxi driver vesaire.
yani, bu gibi tarzda filmler arıyorum. insanlığı eleştirsin, bir durumu eleştirsin, vesaire.
akşama cevaplara tik atarım, önerilerinizi bekliyorum.
mesela; walkabout, they live, the elephant man, schindler's list, 12 angry men, judgement at nuremberg, hotel rwanda, into the wild, network, modern times, the great dictator, platoon, full metal jacket, taxi driver vesaire.
yani, bu gibi tarzda filmler arıyorum. insanlığı eleştirsin, bir durumu eleştirsin, vesaire.
akşama cevaplara tik atarım, önerilerinizi bekliyorum.
0
küreselleşme, kapitalizm, işsizlik falan dersen javier bardem reyizden los lunes al sol gelsin. ben sırf vigo'da geçtiği için izlemiştim, iyi ki izlemişim.
0
blood diamond ve the man from earth filmlerini izlemiştim. tam olarak bu tür filmler, aradıklarım.
0
0
black mirror +1
ayrıca aklıma gelenler:
dogville
lord of the flies
blindness
children of men
american beauty
the pursuit of happiness
stoning of soraya m.
american history x
belgesel olarak:
baraka
koyaanisqatsi
earthlings
ayrıca aklıma gelenler:
dogville
lord of the flies
blindness
children of men
american beauty
the pursuit of happiness
stoning of soraya m.
american history x
belgesel olarak:
baraka
koyaanisqatsi
earthlings
0
v for vendetta, inside job, koyaanisqatsi, lord of the flies filmlerini izlemiştim. güzel tavsiyeler geliyor. yeni tavsiyelere de açığım.
0
dento
şunları nerelerde bulabilirim? internetten alışveriş değil, gidip mağazadan almak istiyorum. şu mağazada var diyebilirseniz çok makbule geçer.http://outdoormalzemeleri.com/matara-ve-termoslar/page-8/lafuma-0-6-litre-matara.htmlhttp://outdoormalzemeleri.com/matara-ve-termoslar/page-8/laken-0-6-lt-cla
şunları nerelerde bulabilirim? internetten alışveriş değil, gidip mağazadan almak istiyorum. şu mağazada var diyebilirseniz çok makbule geçer.
outdoormalzemeleri.com
outdoormalzemeleri.com
bir de hangi marka daha iyi diye sorayım. çok pahalı olmasın tabi. linklerdeki boyutta olanlarının fiyatı 30'u geçmesin.
edit: bu sefer nerde olduğumu yazmayı unutmuşum. istanbul avrupa yakası.
outdoormalzemeleri.com
outdoormalzemeleri.com
bir de hangi marka daha iyi diye sorayım. çok pahalı olmasın tabi. linklerdeki boyutta olanlarının fiyatı 30'u geçmesin.
edit: bu sefer nerde olduğumu yazmayı unutmuşum. istanbul avrupa yakası.
0
öncelikle neredesin?
kadıköy iş merkezinde (akmar'ın yanı) outdoor malzemesi satan bir sürü dükkan var. birinde bulursun kesin.
kadıköy iş merkezinde (akmar'ın yanı) outdoor malzemesi satan bir sürü dükkan var. birinde bulursun kesin.
0
kutup ayısı'nda bulabilrsin. istiklal'de ingiliz konsolosluğunun arkasında mı ne kalıyor dükkan.
www.kutupayisi.com
www.kutupayisi.com
0
geçen karfur'da gördüm 10 liraya falandı, ama benim kişisel görüşüm aluminyum alaşım ya da plastik matara almaman.
0
@dave mustaine hayvani, ne tüm materyal önerirsin? cam en sağlıklısı ama onu kırarım, biliyorum.
0
tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
şimdi ilk defa buraya gideceğiz inş. :)hangi menüden almalıyız. patatesleri övülüyor hep. bize patates içeren bir kombinasyon söyler misiniz? 3 kişiyiz. öğrenciyiz :)....bir de bu patatese sos olarak ne alınabilir? genelde burger'da sarımsaklı mayonez alırdık ama burada ne var ne gider bilmiyorum
şimdi ilk defa buraya gideceğiz inş. :)
hangi menüden almalıyız. patatesleri övülüyor hep. bize patates içeren bir kombinasyon söyler misiniz? 3 kişiyiz. öğrenciyiz :)
.
.
.
.
bir de bu patatese sos olarak ne alınabilir? genelde burger'da sarımsaklı mayonez alırdık ama burada ne var ne gider bilmiyorum
hangi menüden almalıyız. patatesleri övülüyor hep. bize patates içeren bir kombinasyon söyler misiniz? 3 kişiyiz. öğrenciyiz :)
.
.
.
.
bir de bu patatese sos olarak ne alınabilir? genelde burger'da sarımsaklı mayonez alırdık ama burada ne var ne gider bilmiyorum
0
"beef'n cheddar" favori menüm orada. bir de avantajlı menülerde "melt" var.
patates olayını da her menüyle birlikte seçebiliyorsunuz. "curly fries" diye geçiyor. zaten menü alırken patates tipini de soruyorlar.
patates olayını da her menüyle birlikte seçebiliyorsunuz. "curly fries" diye geçiyor. zaten menü alırken patates tipini de soruyorlar.
0
beef'n cheddar menu, tabii ki patatesler curly fries olacak. ben yakınlarda burger king varsa gidip oradan sarımsaklı mayonez alırdım, eğer yakınlarda burger yoksa normal mayonez.
0
yaw cheddar sos da alın , patatresin bandırın
lan canım cekti
not: tabiki beef n cheddar
lan canım cekti
not: tabiki beef n cheddar
0
ben beef and cheddar alıp yiyemeyip atmıştım. Seven çok seviyor sevmeyen nefret ediyor buradan sanırım, ilginç
0
domatesli marullu soğanlı isterseniz super roast beef menü.
sadece et ve peynir isterseniz beef'n cheddar menü.
elbette patatesler curly fries olacak. değişik sosları var. "ne soslar var" dediğinizde böyle çiğ köftecilerin mar ekşisi falan koyduğu minik sos kaplarında değişik soslar veriyorlar. ücretli değil, isterseniz hepsinden verirler.
sadece et ve peynir isterseniz beef'n cheddar menü.
elbette patatesler curly fries olacak. değişik sosları var. "ne soslar var" dediğinizde böyle çiğ köftecilerin mar ekşisi falan koyduğu minik sos kaplarında değişik soslar veriyorlar. ücretli değil, isterseniz hepsinden verirler.
0
yons
nasıl ayırt edilir?örnek ott'un şu parçası dubstep kategorisine girer mi?http://www.youtube.com/watch?v=GRa42_X8xoY
0
girmez. dub da reggae tonları daha bi ağırlıktadır, dub nedir için www.youtube.com 
dubstep ise bir çok alt türe ayrıldı ama net olarak şu oluyor www.youtube.com
dubstep ise bir çok alt türe ayrıldı ama net olarak şu oluyor www.youtube.com
0
dub çok daha eski, sakin, reggae ile kardeş, mevcut müzik ya da seslerin üzerine bas ve davulu patlatarak, bir başka deyişle adeta bir filtre oluşturarak yapılır. dub'da ekseriyetle müzik sıfırdan yapılmaz. mevcut müzik bozulur, patlatılır, yavaşlatılır. ruh hali ise dediğim gibi daha çok marihuana kafasıdır. rahatı, umursamazlığı, sıcağı, biraz da salaşlığı ve pisliliği çağrıştırır. en klasik dub örneklerini dinlemek için king tubby dinleyebilirsin. kendini dayım olur.
dubstep ise çağımızın vebası. yeni dans müziğimiz.. daha kaotik, daha şehirli, daha hızlı. çıkış yeri olarak elbette birileri çıkıp dub'ı gösterebilir. bası patlatmak ortak özellikleri olarak görülebilir ama şu an iki müziğin durduğu noktaya bakılırsa ikisini yanyana koymak tsm ile trance müziği yan yana koymakla aynı komiklikte olur. verdiğin linki ise ikisine de oturtamadım açıkçası. deneysel. shpongle'ın daha ambient olanı gibi geldi.
dubstep ise çağımızın vebası. yeni dans müziğimiz.. daha kaotik, daha şehirli, daha hızlı. çıkış yeri olarak elbette birileri çıkıp dub'ı gösterebilir. bası patlatmak ortak özellikleri olarak görülebilir ama şu an iki müziğin durduğu noktaya bakılırsa ikisini yanyana koymak tsm ile trance müziği yan yana koymakla aynı komiklikte olur. verdiğin linki ise ikisine de oturtamadım açıkçası. deneysel. shpongle'ın daha ambient olanı gibi geldi.
0
wessago
iyi günler mi denir ? asansörde kalan tanımadıgın insana ?
iyi günler mi denir ? asansörde kalan tanımadıgın insana ?
0
iş merkeziyse, iyi çalışmalar çok ortada bir laftır iyidir.
Ev gibi bir yerse, iyi günler iyidir yeterlidir.
Ev gibi bir yerse, iyi günler iyidir yeterlidir.
0
ben iş ortamında da apartman ortamında da her yerde iyi günler/iyi akşamlar derim.
0
girerken merhaba
çıkarken iyi günler/iyi akşamlar/iyi çalışmalar/iyi ....
"iyi" yerine "hayırlı" da gelebilir.
çıkarken iyi günler/iyi akşamlar/iyi çalışmalar/iyi ....
"iyi" yerine "hayırlı" da gelebilir.
0
bana birisi asansörde iyi çalışmalar dese suratına öküz öküz bakarım, iyi çalışmalar ne lan? merhaba ve iyi günler/iyi akşamlar denir. iyi çalışmalar ofisten, iş yerinden çıkarken denilir.
0
iyi çalışmalar adam asansor icerisinde calisiyorsa (hani asansör görevlisidir filan) uygun olur gibime geldi. ya da ne bileyim eleman elinde camsille aynayi siliyordur filan. gerci ona da kolay gelsin denir. inene kadar bekleyemedin agzimiz burnumuz camsil oldu da denebilir.
0
sir gawain
3. sayfadan sonra başlatmaya çalışıyorum ama beceremedim. salağa anlatır gibi anlatacak biri var mı?
3. sayfadan sonra başlatmaya çalışıyorum ama beceremedim. salağa anlatır gibi anlatacak biri var mı?
0
aramaya inan.
kesme sekmesi var. sayfa sonunda kesme yap numara koyacahin sayfanin oncesindeki sayfanin sonunda. sonra numarayi vereccen ama ucten basla de, sayfa no seceneklerinde
kesme sekmesi var. sayfa sonunda kesme yap numara koyacahin sayfanin oncesindeki sayfanin sonunda. sonra numarayi vereccen ama ucten basla de, sayfa no seceneklerinde
0
forumlara baktım zaten. kesme diye bir seçenek bulamadım. word 2003'e göre anlatılmış o sitede.
0
sir gawain
soru biraz karışık oldu. elimde bir word belgesi var. bunun kitap gibi çıktısını almak istiyorum. klasik kitap boyutu a5 oluyor sanırım. dün bir ofsetle konuştum. "dosyayı a5'e göre mi düzenliyim kitap olarak basabilmeniz için?" dedim. "yok sen normal a4'e göre getir biz onu a5 olarak basarız" dedi.
soru biraz karışık oldu. elimde bir word belgesi var. bunun kitap gibi çıktısını almak istiyorum. klasik kitap boyutu a5 oluyor sanırım. dün bir ofsetle konuştum. "dosyayı a5'e göre mi düzenliyim kitap olarak basabilmeniz için?" dedim. "yok sen normal a4'e göre getir biz onu a5 olarak basarız" dedi. ama şimdi kafama takıldı. a5'te okunabilir durması için ben bu yazı boyutunu büyüteyim mi? gidip times new roman 12'de yazılmış halde götürürsem adamlara a5'te cücük gibi çıkar di mi? sizce kaç yapmalıyım bu boyutu? kafam karıştı.
"sen götür ofsette ayarlar onlar" demeyin. çünkü belgede çizimler, alt bilgiler, üst bilgiler, sayfa numaralarına referanslar vs. var. o sayfalar bir kere kaydı mı ofsette uğraşmazlar onu düzeltmekle. benim basıma hazır halde götürmem gerekiyor.
"sen götür ofsette ayarlar onlar" demeyin. çünkü belgede çizimler, alt bilgiler, üst bilgiler, sayfa numaralarına referanslar vs. var. o sayfalar bir kere kaydı mı ofsette uğraşmazlar onu düzeltmekle. benim basıma hazır halde götürmem gerekiyor.
0
O zaman en guzeli pdf yapip verin a5 ebatinda. 6 puntodan da kucuk olmasin yazilar.
0
yazı boyutu göreceli bir kavram, ben a5 çıktısı aldığım a4'lerde calibri 11 kullanıyorum, temiz temiz okuyorum ama bazılarına küçük geliyor, nasıl okuyorsun bunu diyorlar (bir de line spacing'i nasıl alacağınız da önemli, single yerine 1,5 almak daha iyi olabilir).
tavsiyem eğer bir kaç sayfa çıktı alma şansınız varsa örnek 2 sayfayının fontlarıyla oynayarak bir kaç kez deneyin, size en rahat okuanabilir gelen halde tüm dosyayı düzenleyin.
tavsiyem eğer bir kaç sayfa çıktı alma şansınız varsa örnek 2 sayfayının fontlarıyla oynayarak bir kaç kez deneyin, size en rahat okuanabilir gelen halde tüm dosyayı düzenleyin.
0
a5 çıktısı aldığın a4'lerde calibri 11 karınca duası gibi çıkmıyor mu yav? a4'te okey ama a5'te?.. şimdi sayfa boyutu olarak a5, a4'ün tam yarısı ya, aynı şekilde times new roman 12 de a5'te times new roman 6 gibi duracak değil mi? ya da saçmalıyor muyum? önce bundan emin olmalıyım.
0
ben karınca duası stayla seviyorum, o yüzden görece dedim :)
şimdi en yakınımdaki bir ders çıktısına baktım, fotoğrafını bile çektim, word dosyasından kontrol ettim: times new roman 14'le single space basılmış (başlık 16 font), gayet açık seçik ve düzenli duruyor.
12 ile basarsan bundan biraz daha küçük olacak. -dediğim gibi ben okurum ama tercih senin.
imageshack.us
şimdi en yakınımdaki bir ders çıktısına baktım, fotoğrafını bile çektim, word dosyasından kontrol ettim: times new roman 14'le single space basılmış (başlık 16 font), gayet açık seçik ve düzenli duruyor.
12 ile basarsan bundan biraz daha küçük olacak. -dediğim gibi ben okurum ama tercih senin.
imageshack.us
0
and justice erol
sabah ofise geldiğimizde kaplumbağalarımızdan biri malesef taşlara sıkışmıştı ve hareketsizdi. o kadar uğraşmamıza rağmen hareketsiz yatıyor. bildiğiniz ölü gibi. hiç tepki vermiyor. ama ölü katılığı da yok. yumuşak yani. cildinde bozulma da yok. öldü diye çok üzüldük. bahçeye mezar kazdık, tam bu s
sabah ofise geldiğimizde kaplumbağalarımızdan biri malesef taşlara sıkışmıştı ve hareketsizdi. o kadar uğraşmamıza rağmen hareketsiz yatıyor. bildiğiniz ölü gibi. hiç tepki vermiyor. ama ölü katılığı da yok. yumuşak yani. cildinde bozulma da yok. öldü diye çok üzüldük. bahçeye mezar kazdık, tam bu sırada bir arkadaş, bir arkadaşının kaplumbağasını öldü diye gömdüğünü, fakat sonradan kaplumbağasının ölmediğini, sadece kış uykusuna yatmış olduğunu öğrendiklerini söyledi. biz de kararsız kaldık. kaplumbağamızı henüz gömmedik. kaplumbağanın yaşayıp yaşamadığını nasıl öğrenebiliriz?
0
evet o arkadaşdan bende de vardı öldü diye gömüp aradan 2 ay geçtikten sonra başka birisinin kış uykusuna yatmış olmasın diyerek farkına varan bir arkadaş,
bu mevsimde uykuya yatarlarmı bilmiyorum ama biraz ayrı bir yerde bekletin zmanla kendine gelir belki.
bu mevsimde uykuya yatarlarmı bilmiyorum ama biraz ayrı bir yerde bekletin zmanla kendine gelir belki.
0
ben ufak bir çocukken, bir su kaplumbağam vardı. ama onu fanusta besliyordum, dinlenecek yeri yoktu hiç. birkaç kere kaçma girişiminde bulundu ama hemen yakalayıp geri koymuştum. sonrasında bir kere suda ters dönmüş buldum onu. öldü sandım, aldım masama koydum. sonradan canlanmıştı ama. canlanınca sevinip tekrar suya bırakmıştım.
küçük yaşımda ne bileyim bu hayvanların derin suda yaşamaması gerektiğini. kimse de söylemedi. ikinci kez suya attıktan sonra tamamen öldü. sonradan öğrendim ki yorgunluktan ölmüş hayvancağız.
soruna tam cevap olmayabilir ama en azından içimi dökmüş oldum.
masanın üstüne koy bir süre, belki kendine gelir yavrucak.
küçük yaşımda ne bileyim bu hayvanların derin suda yaşamaması gerektiğini. kimse de söylemedi. ikinci kez suya attıktan sonra tamamen öldü. sonradan öğrendim ki yorgunluktan ölmüş hayvancağız.
soruna tam cevap olmayabilir ama en azından içimi dökmüş oldum.
masanın üstüne koy bir süre, belki kendine gelir yavrucak.
0
Şu an ofis zemininde duruyor. yaşadığına dair tek veri bedeninin hala yumuşak olması, deforme olmamış olması ve kokmaması. Yani gerçekten yapı itibariyle uyuyor gibi. Ama vücudunda da can yok gibi. kalemle başını hafiften eziyorum, kollarını oynatıyorum, ı-ıh. baygın ya da ölü gibi.
Bu arada hayvan 6-7 yaşında ve çapı yaklaşık 20cm kadar büyüklüğünde. küçük değil yani. bir de normal suda bulmadık. cam ile kayalar arasında sıkışımış bulduk. bu yüzden boğulmuş olabilir diye endişe ediyorum. bu hayvanlar suda ne kadar nefes almaksızın kalabiliyorlar ki?
Bu arada hayvan 6-7 yaşında ve çapı yaklaşık 20cm kadar büyüklüğünde. küçük değil yani. bir de normal suda bulmadık. cam ile kayalar arasında sıkışımış bulduk. bu yüzden boğulmuş olabilir diye endişe ediyorum. bu hayvanlar suda ne kadar nefes almaksızın kalabiliyorlar ki?
0
öncelikle ilk soruna cevap vereyim.
saatlerce suda durabilirler. hatta suda uyuyabilirler. boğulma gibi bir ihtimal yok o yüzden. amfibik canlı bunlar. suda da nefes alıyor. üç gün suda dursun bir şey olmaz.
kış uykusu yüksek bir ihtimal. yaşama şartları elverişli değilse, karada yeterince ısınamıyorsa, yeterli düzeyde beslenemiyorsa, vitamin eksikliği çekiyorsa, su sıcaklığı düşükse, kısacası şartları elverişli değilse survive edebilmek için kontağı kapatıp aylar sonra uyunabiliyorlar. bence izbe bir köşeye koyun orada dursun. ölmüş de olabilir tabi. öyle bir ihtimal de var. baktınız vücudu katılaştı, ya da kokmaya başladı fatihasını okur gömersiniz.
saatlerce suda durabilirler. hatta suda uyuyabilirler. boğulma gibi bir ihtimal yok o yüzden. amfibik canlı bunlar. suda da nefes alıyor. üç gün suda dursun bir şey olmaz.
kış uykusu yüksek bir ihtimal. yaşama şartları elverişli değilse, karada yeterince ısınamıyorsa, yeterli düzeyde beslenemiyorsa, vitamin eksikliği çekiyorsa, su sıcaklığı düşükse, kısacası şartları elverişli değilse survive edebilmek için kontağı kapatıp aylar sonra uyunabiliyorlar. bence izbe bir köşeye koyun orada dursun. ölmüş de olabilir tabi. öyle bir ihtimal de var. baktınız vücudu katılaştı, ya da kokmaya başladı fatihasını okur gömersiniz.
0
Allah'ım ya ne olur şaka deyin şu yorumlara bak. Arkadaşım kaplumbağa suda nefes almaz saçmalamayın, saatlerce de su altında durmaz bunların da akciğeri var ve senin benim gibi havayoluyla solunum yaparlar, saçmalamayın. bu kadar saçma yorum yapmayın ne olur "üç gün suda dursun bir şey olmaz" diye.
bu mevsimde de kış uykusuna yatmazlar, hele ki kırmızı yanaklılar 10 derecenin altına inmeden sıcaklık kış uykusuna yatmaz.
çok uzun süre su altında sıkıştıktan sonra tekrar dönebilenler var. kafasını elinizle ileri geri doğru yavaşça hareket ettirin, zorla solunum yaptırmış olacaksınız bu şekilde. birkaç kere bunu aralıklarla tekrarlayın. eğer iki-üç saat içinde hareket etmezse ne yazık ki ölmüştür.
bu mevsimde de kış uykusuna yatmazlar, hele ki kırmızı yanaklılar 10 derecenin altına inmeden sıcaklık kış uykusuna yatmaz.
çok uzun süre su altında sıkıştıktan sonra tekrar dönebilenler var. kafasını elinizle ileri geri doğru yavaşça hareket ettirin, zorla solunum yaptırmış olacaksınız bu şekilde. birkaç kere bunu aralıklarla tekrarlayın. eğer iki-üç saat içinde hareket etmezse ne yazık ki ölmüştür.
0
@tekosin. şaka gibi olan sensin ne yazık ki.
5 sene su kaplumbağası baktım. suda nefes alıyorlar. solungaçları yok tabii ki bir balık gibi ama akciğerleri bir şekilde havadaki oksijeni ayıklıyor ve onlara havadaki kadar verimli olmasa da solunum sağlıyor. bu hayvanlara o yüzden amfibik deniyor. suda yüzmeyi çok sevdikleri için değil. o yüzden de çıkacak bir karaları yoksa uzun süre suda suda kalabilirler, iddia ediyorum. senin bu engin bilgilerin nerede geliyor merak ettim? dandik plastik bir kapta iki ay yavru kaplumbağa beslemişsindir kesin, oradan geliyordur. neyse.
ayrıca haziran sıcağında da kış uykusuna yatabilirler eğer suları soğuksa. suları ortalama 27 derecede olmalı. en az 22-23. sen sularını 10 derece tutarsan ya da aç bırakırsan hava sıcaklığına bakmaksızın kış uykusuna yatabilirler.
5 sene su kaplumbağası baktım. suda nefes alıyorlar. solungaçları yok tabii ki bir balık gibi ama akciğerleri bir şekilde havadaki oksijeni ayıklıyor ve onlara havadaki kadar verimli olmasa da solunum sağlıyor. bu hayvanlara o yüzden amfibik deniyor. suda yüzmeyi çok sevdikleri için değil. o yüzden de çıkacak bir karaları yoksa uzun süre suda suda kalabilirler, iddia ediyorum. senin bu engin bilgilerin nerede geliyor merak ettim? dandik plastik bir kapta iki ay yavru kaplumbağa beslemişsindir kesin, oradan geliyordur. neyse.
ayrıca haziran sıcağında da kış uykusuna yatabilirler eğer suları soğuksa. suları ortalama 27 derecede olmalı. en az 22-23. sen sularını 10 derece tutarsan ya da aç bırakırsan hava sıcaklığına bakmaksızın kış uykusuna yatabilirler.
0
su kaplumbağaları akciğer solunumu yapar. eğer su altında kayaların arasına sıkıştıysa ölme ihtimali var demektir ama yine de bir süre beklemekte fayda var. zamanla kendine gelebilir. en iyisi gerçekten öldüğüne dair bir emare bulana kadar beklemek ve gözlemlemek.
bazı türler 1-2 saat durabilirken benim bildiğim kadarıyla kırmızı yanaklılar 25-35 dakika arasında su altında havasız kalabilir.
bazı türler 1-2 saat durabilirken benim bildiğim kadarıyla kırmızı yanaklılar 25-35 dakika arasında su altında havasız kalabilir.
0
@sir: yapmayın etmeyin, dalga mı geçiyorsunuz? (bkz: su kaplumbağası/@tekosin). (bkz: çizgili kaplumbağa) gibi türleri de, soft shell türlerini ve rüyanızda dahi göremeyeceğiniz türleri de zevkle ve yıllardır besliyorum, yani iki kuruşluk bilgim yok. benzeri tonla yazı yazdım, bu hayvanların bakımı için gidip zoologlardan bilmemne gavur forumlarına kadar yıllardır uğraşıyorum, hatta ödül olarak zilyon tane şey yolluyorlar adrese. ukalalık için yazmıyorum ama suda nefes falan alamazlar bunlar. boğularak ölen kaplumbağa da gördüm yarım saat bir akvaryum camının kenarına sıkışıp, nasıl üç gün kalacaklar? Gece kamera koyup gözlem yaptım, suyun altında uyusa bile periyodik olarak su üstüne çıkıp tekrar inerek uyumaya devam eder bu hayvanlar. kaldı ki çıkacak karaları yoksa yorgunluktan ölürler ki böyle ölen hayvan da gördüm.
saçmalamaya devam etmeden önce lütfen biraz okuyun.
saçmalamaya devam etmeden önce lütfen biraz okuyun.
0
e şimdi ben de 5 sene dev bir tankta üç (daha sonra birini verdim 2 kaldı) kırmızı yanaklı besledim. uv ışığı, dış filtre, dip çekim hortumu, çift ısıtıcı, üç farklı yem vs.. kullandım, olabilecek en profesyonel şekilde baktım. ben de forumlara kaydoldum, oradan insanlarkla buluştum, yabancı metinleri hayrına tr'ye çevirip insanlarla paylaştım, zilyon tane video izledim, site gezdim. referans verdiğin entrynin bağlığını bile ben açtım, dikkatli bakarsan. bazen karşılarına geçer saatlerce önlerinde oturur, yemeğimi orada yerdim. sen şimdi standart kara canlısı akciğerine sahip olduğunu mu söylüyorsun bu canlıların? bence yanlışlardasın.. tekrar etmek gibi olacak özel bir akciğerleri var sudaki oksijeni ayıklayan. ve onun sayesinde zorda kalınca saatlerce kalabiliyorlar. şu anda işteyim ama akşam sana bununla ilgili netten yığınla kanıt bulur gönderirim. yorularak ölmelerine katılıyorum öyle bir gerçek var ama havasızlıktan ölmeleri gerçekten o kadar kolay değil. onu anlatmaya çalışıyorum. tabii ki imkanları varsa zırt pırt burunlarını çıkarıp hava alıyorlar ya da kafaları dışarda olacak şekilde asılı durmayı seviyorlar ama suyun altında uyuduklarına da onlarca kez şahit oldum. bence sen de amfibi ne demek onu biraz araştır.
0
oha haci senelerce bakip da hic bir fikrin olmamasi enteresan, ozel akcigerle uzayda solunum falan.. Hayvan bildigin solunum yapan bi hayvan oyle aquaman tadinda bi olusumu yok :)
0
Su kamplumbagalari akciger solunumu yaparlar, bu sebeple arada bir cikip nefes almalari gerek. Bu sebepledir ki suyu ya az koymak ya da hayvanin uzerine cikip nefes alabilecegi dinlenebilecegi yer yapmak gerek.
Velhasili kelam, Eger uzun sure sikisik kalmissa suyun icinde, bogulmus olabilir.
Velhasili kelam, Eger uzun sure sikisik kalmissa suyun icinde, bogulmus olabilir.
0
kabuğu sert, cildi yumuşak. bedenen hiç ölü gibi değil, katılaşma yok. ama en ufak bir hareket yok. içi boş çuval gibi. nefes falan alıp veriyora da benzemiyor.
0
kabına koyunda kurumasın hayvan, yukarıdaki arkadaşlar gibi uzaman değilim ama suda durmaya ihtiyacçları var diye biliyorum. ölmemişse susuzluktan ölmezsin bari.
0
winterpoem
Rules of engagement'ı bir makale başlığı olarak düşünürsek nasıl türkçeye çevirebiliriz??
Rules of engagement'ı bir makale başlığı olarak düşünürsek nasıl türkçeye çevirebiliriz??
0
stayout
kız kardeşimin rahat tatil edebileceği onu kimsenin rahatsız etmeyeceği bir tatil yeri arıyoruz olympuss nasıldır misal olypuss ise en iyi otel ? yad bodrum datça ? vsfiyatıda uygun olsun ki uzun kalsın teşekkürler
kız kardeşimin rahat tatil edebileceği onu kimsenin rahatsız etmeyeceği bir tatil yeri arıyoruz olympuss nasıldır misal olypuss ise en iyi otel ? yad bodrum datça ? vs
fiyatıda uygun olsun ki uzun kalsın teşekkürler
fiyatıda uygun olsun ki uzun kalsın teşekkürler
0
olimpos'ta üniversiteliler rahatsız eder. Akyaka'ya gitsin, Muğla'nın beldesi.
0
amelenin olmadığı efendi gibi bir yer arıyorsun kaş diyorum. abaza erkek grubu oranı %0'a yakın. doğa, deniz vs. açısından da süper ötesi. ucuz pansiyonlar ve moteller var hem.
olympos demek üniversiteli saplar diyarı demek, tabi apaçi değiller kendi hallerinde masum çocuklar ama yalnız tatil yapan bir kız görünce ister istemez yakınlaşmak isteyenler olacaktır. kaldı ki otel yok zaten olmpos'ta.
olympos demek üniversiteli saplar diyarı demek, tabi apaçi değiller kendi hallerinde masum çocuklar ama yalnız tatil yapan bir kız görünce ister istemez yakınlaşmak isteyenler olacaktır. kaldı ki otel yok zaten olmpos'ta.
0
klark
hani olur ya kare bir levhanın içinde atıyorum 4x4 16 karelik alanda 15 pul vardır ve biz onları kaydırarak bir resim filan elde etmeye çalışırız. neydi onun adı?
hani olur ya kare bir levhanın içinde atıyorum 4x4 16 karelik alanda 15 pul vardır ve biz onları kaydırarak bir resim filan elde etmeye çalışırız. neydi onun adı?
0
keltikfrost
her ay koseye 600 lira atabilen biri ayri eve ciksa gecinebilir mi? bi de tek basina 600 liralik izbe bir evde tek yasamak mi yoksa 1200 liraya 2 kisi genis bir evde yasamak mi?lokasyon : istanbul-sultanahmetsaygilar.
her ay koseye 600 lira atabilen biri ayri eve ciksa gecinebilir mi? bi de tek basina 600 liralik izbe bir evde tek yasamak mi yoksa 1200 liraya 2 kisi genis bir evde yasamak mi?
lokasyon : istanbul-sultanahmet
saygilar.
lokasyon : istanbul-sultanahmet
saygilar.
0
ayrı ev sana ayrı masraflar demek. sadece 600 lira verince iş bitmiyor. ısınma soğutma, yemek, temizlik, aidat, ve rahat yaşama sebebi ile daha çok içme sıçma oluşacaktır. düzensiz yaşam ise bonus olarak veriliyor yanında.
0
en mantıklısı, senin de bütçeni düşünerek. 2 kişi 600'er TL verip 800 TL kirada kalabilirsiniz. belki...
artan para da faturalar, yeme içme vs gibi ucu ucuna yeter ancak. ölmeden sınırda yaşatır...
artan para da faturalar, yeme içme vs gibi ucu ucuna yeter ancak. ölmeden sınırda yaşatır...
0
ben de tek yaşadım 3 sene. 600 lirayla mümkün değil geçinmen. kirayla bitmiyor. faturalar ve market harcamalarından belin bükülür. ruh hali için de pek iyi değil, kendi kendine konuşuyosun muhabbet ediyosun bi süre sonra bilgisayar bozulunca ağlıyosun ne yapıcam sıçtım ben diye.. bi arkadaşla eve çık. hem maddi hem manevi olarak daha faydalı.
0
selam.
en mantiklisi su: internetten ilanlara bakmak, lokasyonu ve fotograflari iyi gozuken bir evin bir odasina cikip harcamalara ortak olmak. valizinle girer valizinle cikarsin. kurallari bastan konusursun, sonradan sorun yasanmaz. tanidigin bildigin kisiyle eve cikmak cok daha buyuk sorun oluyor ileride. ev hayatinda daha iyi taniyip cogu zaman hayal kirikligina ugruyorsun. nice guzel arkadasliklar ev arkadasligi ile son buldu, bilirim. sen de duymussundur mutlaka. oysa tanimadigin adami s... edip gitsen sana bu 10 saniye koymaz. hem de hicbir sorumlulugunun olmamasi (faturalari bile evi kiralayan kisi yatirir, her ay anlastiginiz parayi verirsin kafan rahat olur) falan butun bunlarla en akilci cozum bu. bir tanidigim daha yeni eve cikti bu dedigim yontemle, iki yabanci ile kalacak; 500 lira her sey dahil odeyecekmis. ben bu mantige onceden karsiydim, guvenemem diyordum. yurtdisinda bir cok evin odalarinda kaldiktan sonra simdi kendime, tuttugum evler icin girdigim streslere kiziyorum. ay basi gelmesin diye cile cekmelerim, tek ciktigim evde yalnizliklarim... sir gawain arkadas az bile soylemis. onun icin sen benim dedigimi dinle.
en mantiklisi su: internetten ilanlara bakmak, lokasyonu ve fotograflari iyi gozuken bir evin bir odasina cikip harcamalara ortak olmak. valizinle girer valizinle cikarsin. kurallari bastan konusursun, sonradan sorun yasanmaz. tanidigin bildigin kisiyle eve cikmak cok daha buyuk sorun oluyor ileride. ev hayatinda daha iyi taniyip cogu zaman hayal kirikligina ugruyorsun. nice guzel arkadasliklar ev arkadasligi ile son buldu, bilirim. sen de duymussundur mutlaka. oysa tanimadigin adami s... edip gitsen sana bu 10 saniye koymaz. hem de hicbir sorumlulugunun olmamasi (faturalari bile evi kiralayan kisi yatirir, her ay anlastiginiz parayi verirsin kafan rahat olur) falan butun bunlarla en akilci cozum bu. bir tanidigim daha yeni eve cikti bu dedigim yontemle, iki yabanci ile kalacak; 500 lira her sey dahil odeyecekmis. ben bu mantige onceden karsiydim, guvenemem diyordum. yurtdisinda bir cok evin odalarinda kaldiktan sonra simdi kendime, tuttugum evler icin girdigim streslere kiziyorum. ay basi gelmesin diye cile cekmelerim, tek ciktigim evde yalnizliklarim... sir gawain arkadas az bile soylemis. onun icin sen benim dedigimi dinle.
0
gominist redar
böyle çok kasmayan ne bileyim gorillaz'ın melancholy hill'i efenim massive attack'ın teardrop'u tadında şarkılarla bezeli bir şeyler işte
böyle çok kasmayan ne bileyim gorillaz'ın melancholy hill'i efenim massive attack'ın teardrop'u tadında şarkılarla bezeli bir şeyler işte
0
benim mixleri dinleyebilirsin nacizane. dediğin kadar mainstream şarkılar yok pek içinde yani var ama çok yok. ama seversin bence.
8tracks.com
8tracks.com
0
kjswbdlkjfdlkj
arkadaş bir havayolu şirketine dair olumlu bir şey yazmaz mı kimse şu sözlükte?antalya'ya gideceğim, bakırköy'de yaşadığım için sabiha gökçen'i kullanamıyorum. (pgs ve sun devre dışı) thy'yi protesto ediyorum. atlas jet de 96 tl daha pahalı fiyat veriyor? bu durumda onur air'i kullanacağım, bilen bi
arkadaş bir havayolu şirketine dair olumlu bir şey yazmaz mı kimse şu sözlükte?
antalya'ya gideceğim, bakırköy'de yaşadığım için sabiha gökçen'i kullanamıyorum. (pgs ve sun devre dışı) thy'yi protesto ediyorum. atlas jet de 96 tl daha pahalı fiyat veriyor? bu durumda onur air'i kullanacağım, bilen biri var mı nasıldır? ekşide yazıldığı kadar fena mıdır? yoksa "lan bir saatten ne olur bin git" midir?
antalya'ya gideceğim, bakırköy'de yaşadığım için sabiha gökçen'i kullanamıyorum. (pgs ve sun devre dışı) thy'yi protesto ediyorum. atlas jet de 96 tl daha pahalı fiyat veriyor? bu durumda onur air'i kullanacağım, bilen biri var mı nasıldır? ekşide yazıldığı kadar fena mıdır? yoksa "lan bir saatten ne olur bin git" midir?
0
ben bir kez kullandım, sene 2007 idi. istanbul - adana. gayet gittim. halen tek vücut halinde devam ediyorum yaşamıma. başka seçeneğin yoksa kullan bence. ne olabilir ki en fazla? şirketten hisse satın almıyosun sonuçta. 1 saat havada gideceksin alt tarafı.
0
haklısınız tek parça gitmek önemli tabii de sözlükteki yorumlara bakıyorum, 6 saat rötar, 3 saat rötar, gidişte rötar gelişte rötar.. diz mesafeleri cücük kadar diyen var. şimdi bebekli bir aile olarak seyahat edeceğimiz için bunlar önemli..
0
pgs'nin atatürk'ten uçuşları var diye biliyorum ben. yanılmıyorsam. ben pegasus'u çok seviyorum bide :D
0
onur un cücük kadar koltuk mesafesi vardır evet, sonuçta 1 saatlik yol, yukarıdakilere katılıyorum.
sen burada düşünürken o bilet 99 tl olacak...
sen burada düşünürken o bilet 99 tl olacak...
0
stayout
http://www.youtube.com/watch?v=nRji9W6bshkşimdi biz merak ettik bu kadın su akıntı var ondanmı ölüyor yüzme mi bilmediğinden ölüyor yoksam bu sakarya nehri çok mu derin bir de bu yazında böyle gürül gürül mü ?
www.youtube.com
şimdi biz merak ettik bu kadın su akıntı var ondanmı ölüyor
yüzme mi bilmediğinden ölüyor
yoksam bu sakarya nehri çok mu derin
bir de bu yazında böyle gürül gürül mü ?
şimdi biz merak ettik bu kadın su akıntı var ondanmı ölüyor
yüzme mi bilmediğinden ölüyor
yoksam bu sakarya nehri çok mu derin
bir de bu yazında böyle gürül gürül mü ?
0
kadın bağımlı gibi geldi bana titriyor.. yüksek mesafeden atladığınız zaman su, beton etkisi yapar. yani boğulmanıza gerek yok ilk çarpışta ölebilirsiniz.
0
köprü o kadar yüksek değil. yani çarpmanın etkisiyle ölmesine pek ihtimal yok. ama suya çarptıktan sonra kolu bacağı vs. incineceği için yüzmesi zor. bir de kasıldığını düşünürsek.. boğularak ölmüştür yani bence. bu arada bağımlıdan ziyade az sonra intihar edecek olmanın verdiği ruh hali ve soğuğun etkisiyle titriyor gibi geldi bana. yani kim bilir o anda ne hissediyor.. nasıl bir travma yaşıyor. hemen bağımlı diye etiketi yapıştırmamak lazım. bu arada garip oldum ya, nerden izlettin. moral motivasyon sıfır.
0
kalp krizi ile de gerçekleşebiliyormuş ölümler bu tip bi yerden atlayarak edilen intiharlarda.
0
loveinaflipbook
merhaba arkadaşlar, hepimizin bildiğini tahmin ettiğim üzere, THY'deki insanlık dışı olaylar basına çarpıtılarak yansıtılmanın yanında, üstü örtülerek geçiştirildi. kabin memurları dışında maalesef çok az kişiden bu konuyla ilgili tepki duydum. ben bu durumu elimden gelen her türlü şekilde protesto
merhaba arkadaşlar,
hepimizin bildiğini tahmin ettiğim üzere, THY'deki insanlık dışı olaylar basına çarpıtılarak yansıtılmanın yanında, üstü örtülerek geçiştirildi. kabin memurları dışında maalesef çok az kişiden bu konuyla ilgili tepki duydum.
ben bu durumu elimden gelen her türlü şekilde protesto etmek için çeşitli yollar aramaktayım. ilk aşamada işyerimle başladım, çalıştığım yerde sıkça seyahat ediliyor ve genelde THY kullanılıyor. insanları tabii ki protesto etmeye zorlayamazsınız ama en azından durum hakkında bilgi sahibi olsunlar diye bir duyuru yayınladım. konunun vahimiyetini anlasınlar ve eğer kafaları basanlar varsa, tepkilerini haklı olduklarını inandıkları taraf yanında göstersinler diye.
sizin bu konuya olan farkındalığınız nedir bilemiyorum ama hala bu konudan bihaber olanlarınız (!) var ise lütfen www.airporthaber.com ve sözlükten durumu bir araştırınız. ayrıca durumun en son güncellemeleri de siteye anında yansıtılıyor.
sizden beklediğim de bu konuda bana yardımcı olacak materyal ve mecra bulmanız ve hatta destekliyorsanız ve mümkünse sizin de bu olaya katılmanız / katkıda bulunmanız.
aklımda yapılan rezervasyonların son anda iptali var, ya da şirketlere bir şekilde bu durumun yayılması, farkındalık oluşturulması.
sizin de fikirlerinizi bekliyorum.
www.hurriyetdailynews.com
NOT: moderatörlerden ricam bu duyurunun bir süre yukarıda kalması, teşekürler.
hepimizin bildiğini tahmin ettiğim üzere, THY'deki insanlık dışı olaylar basına çarpıtılarak yansıtılmanın yanında, üstü örtülerek geçiştirildi. kabin memurları dışında maalesef çok az kişiden bu konuyla ilgili tepki duydum.
ben bu durumu elimden gelen her türlü şekilde protesto etmek için çeşitli yollar aramaktayım. ilk aşamada işyerimle başladım, çalıştığım yerde sıkça seyahat ediliyor ve genelde THY kullanılıyor. insanları tabii ki protesto etmeye zorlayamazsınız ama en azından durum hakkında bilgi sahibi olsunlar diye bir duyuru yayınladım. konunun vahimiyetini anlasınlar ve eğer kafaları basanlar varsa, tepkilerini haklı olduklarını inandıkları taraf yanında göstersinler diye.
sizin bu konuya olan farkındalığınız nedir bilemiyorum ama hala bu konudan bihaber olanlarınız (!) var ise lütfen www.airporthaber.com ve sözlükten durumu bir araştırınız. ayrıca durumun en son güncellemeleri de siteye anında yansıtılıyor.
sizden beklediğim de bu konuda bana yardımcı olacak materyal ve mecra bulmanız ve hatta destekliyorsanız ve mümkünse sizin de bu olaya katılmanız / katkıda bulunmanız.
aklımda yapılan rezervasyonların son anda iptali var, ya da şirketlere bir şekilde bu durumun yayılması, farkındalık oluşturulması.
sizin de fikirlerinizi bekliyorum.
www.hurriyetdailynews.com
NOT: moderatörlerden ricam bu duyurunun bir süre yukarıda kalması, teşekürler.
0
ottoman_is_back_matrix_ulan_matrix durumdan ve o insanların çalışma şartlarından bihaber olduğunu farkettim. uzaktan, görmeyip varsaydıklarınla hareket etmek en kötüsü bence.
sen bu insanların aldığı parayı havadan kazandıklarını düşünüyorsan; bu paranın fazlalığı bilimum tazminatlar eklenerek bu kadar olmuştur. dil tazminatı, radyasyon tazminatı vb. yani aynı şartlara sen de maruz kalsan, sen de aynı parayı alırsın, çok uç bir mebla değil. kaldı ki zaten o gelen paranın büyük bir kısmı sağlık harcamalarına ve bunun gibi giderlere harcanıyor.
bütün bunları sadece para ile ilgili sanıp ileri geri konuşanlar şunu hiç düşünüyorlar mı acaba:
"bu insanlar o kadar para aldıkları halde işlerini kaybetmeyi bile göze alarak bu eyleme neden giriştiler acaba?"
"uçak lan bu" diyerek de olayı ne kadar basit algıladığını farkedip üzüldüm gerçekten.
sen bu insanların aldığı parayı havadan kazandıklarını düşünüyorsan; bu paranın fazlalığı bilimum tazminatlar eklenerek bu kadar olmuştur. dil tazminatı, radyasyon tazminatı vb. yani aynı şartlara sen de maruz kalsan, sen de aynı parayı alırsın, çok uç bir mebla değil. kaldı ki zaten o gelen paranın büyük bir kısmı sağlık harcamalarına ve bunun gibi giderlere harcanıyor.
bütün bunları sadece para ile ilgili sanıp ileri geri konuşanlar şunu hiç düşünüyorlar mı acaba:
"bu insanlar o kadar para aldıkları halde işlerini kaybetmeyi bile göze alarak bu eyleme neden giriştiler acaba?"
"uçak lan bu" diyerek de olayı ne kadar basit algıladığını farkedip üzüldüm gerçekten.
0
Bence grev hakkı olmamalı o kadar hızlı işleyen bi sektörün.Grevin ucu bize dokunmadığı için bizde destekliyoruz tabii.Çok önemli bi uçuşumuz grev yüzünden iptal olsaydı ben görürdüm destekçileri.
Çalışma çartına gelince bence çoğu meslekten iyi şartlarda çalışıyorlar.Aldıkları paranın tazminat olması bişey değiştirmez.Şahsen benide alsalar çalışırım o sektörde ki thy içlerinde maaşı diğerlerine göre yüksek olan bi kurum.
memnun olmayan çalışmasın.Sonuçta meslek bakımından ön sıralarda olduğu için oradan ayrılan kişi başka bir işi rahatlıkla bulur.(dil vs. kullanarak)
not:Herkes kendi sikinin derdinde, günde 12 saat çalışıp asgari ücret alan da ağlıyor, günde 3-6 saat çalışıp 3000 tl maaş alanda ağlıyor.bu nasıl açgözlülük ben anlamadım.
Çalışma çartına gelince bence çoğu meslekten iyi şartlarda çalışıyorlar.Aldıkları paranın tazminat olması bişey değiştirmez.Şahsen benide alsalar çalışırım o sektörde ki thy içlerinde maaşı diğerlerine göre yüksek olan bi kurum.
memnun olmayan çalışmasın.Sonuçta meslek bakımından ön sıralarda olduğu için oradan ayrılan kişi başka bir işi rahatlıkla bulur.(dil vs. kullanarak)
not:Herkes kendi sikinin derdinde, günde 12 saat çalışıp asgari ücret alan da ağlıyor, günde 3-6 saat çalışıp 3000 tl maaş alanda ağlıyor.bu nasıl açgözlülük ben anlamadım.
0
işçi sınıfının işçi sınıfına yaptığını sermaye sahipleri yapmıyor şu dünyada. birbirimizi aşağı çekip duruyoruz. bu duyuruda da bunun güzel örneklerini gördük uygulamalı, iyi oldu.. senden çok kazanan herkes sürünsün senin gibi di mi, daha iyi çalışma koşulları için mücadele etmesin. yarın bir gün sen kendi sektöründe grev durumuna gelirsen de senden aşağıda olanlar böyle konuşacak ama. buna hazır mısın?
"memnun değilsen çalışma"cılar ise sinirimi hepten zıplatıyor. dil bilince daha kolay iş bulunduğunu sanıyor insanlar, nasıl lan? iş dünyasından bu kadar mı bihabersiniz? herhangi bir işte iki üç yıl çalışmış insan bunu demez. dememeli. aylık maddi sorumluluklarının olduğunu (kira, taksit, çocuk, vs.) düşün. götün yiyosa sen bırak işi o zaman, aylarca iş arayarak sürün beş kuruş kazanmadan. seni bu süre zarfında yaşayacağın zararı kim amorti edecek? hadi onu da geçtim. belirli bir yaştan sonra sektör değiştirmene izin vermiyor sistem. mesleğin neyse ondan devam etmek zorunda kalıyorsun. çoğu kurumun ik departmanları deneyimsiz kişiler için 25-30 gibi yaş sınırları koyuyor. ulan atıp tutmak ne kadar kolay gerçekten ya.. akıl alır gibi değil..
"memnun değilsen çalışma"cılar ise sinirimi hepten zıplatıyor. dil bilince daha kolay iş bulunduğunu sanıyor insanlar, nasıl lan? iş dünyasından bu kadar mı bihabersiniz? herhangi bir işte iki üç yıl çalışmış insan bunu demez. dememeli. aylık maddi sorumluluklarının olduğunu (kira, taksit, çocuk, vs.) düşün. götün yiyosa sen bırak işi o zaman, aylarca iş arayarak sürün beş kuruş kazanmadan. seni bu süre zarfında yaşayacağın zararı kim amorti edecek? hadi onu da geçtim. belirli bir yaştan sonra sektör değiştirmene izin vermiyor sistem. mesleğin neyse ondan devam etmek zorunda kalıyorsun. çoğu kurumun ik departmanları deneyimsiz kişiler için 25-30 gibi yaş sınırları koyuyor. ulan atıp tutmak ne kadar kolay gerçekten ya.. akıl alır gibi değil..
0
ulan madem sistem elverişli değil, burası türkiye diyosun, o zaman çeneni tutup sike sike çalışacaksın.adamlar grev yapanı işten çıkarırım dediği halde grev yap kovul, sonra gel ağla.Ağlamayı geçtim bi de gelmiş bize destek vermeyenler ölsün muhabbeti.vermiyorum arkadaşım!iş bulmak kolay değilse yiğitlik yapıp greve kalkışmayacaksın ki bu hava sektörü hatasının telafisi yok görüldüğü üzere.
Hem şartlar orada bu kadar kötü diğer personel diye gıkını çıkarmıyor? (tüm şirketler için söylüyorum bunu)
Ayrıca benim kimsenin maaşında falan gözüm yok.ben örnek olsun diye söyledim.Sizin yaptığınız ne kadar doğru peki?senden yukarda diye şirket neden 1 000 000 $ zarar etsin senin yüzünden?Biraz da işveren olarak bakın olaya.sen olsan sende basardın kıçına tekmeyi.
Bugün hayat sadece hostesler için değil herkes için zor.biraz bencilliği bi kenara bırakın.
@loveinaflipbook thy ye girme gibi bi durumum yok hatta olamaz.bi an kendimi işsiz birisi olarak düşündüm ve çalışılabilecek bir meslek olduğunu belirtmek için söyledim.
Hem şartlar orada bu kadar kötü diğer personel diye gıkını çıkarmıyor? (tüm şirketler için söylüyorum bunu)
Ayrıca benim kimsenin maaşında falan gözüm yok.ben örnek olsun diye söyledim.Sizin yaptığınız ne kadar doğru peki?senden yukarda diye şirket neden 1 000 000 $ zarar etsin senin yüzünden?Biraz da işveren olarak bakın olaya.sen olsan sende basardın kıçına tekmeyi.
Bugün hayat sadece hostesler için değil herkes için zor.biraz bencilliği bi kenara bırakın.
@loveinaflipbook thy ye girme gibi bi durumum yok hatta olamaz.bi an kendimi işsiz birisi olarak düşündüm ve çalışılabilecek bir meslek olduğunu belirtmek için söyledim.
0
"destek vermeyenler ölsün" muhabbeti nerede geçiyor anlamadım ama bakış açılarındaki darlığı ve sığlığı görmek yetti bana neden hala ülke olarak (yani "hostes" vs değil, tüm ülke, mantalite olarak) buralarda olduğumuzu bir kez daha anlamaya.
çocuğuna tacavüz etseler, çocuğu oradan kaçırmak senin sorununu tamamen çözecek demek, hakkını aramayı bu kadarla sınırlı görüyorsun. nasılsa devlet doğana da bakıyor...
çocuğuna tacavüz etseler, çocuğu oradan kaçırmak senin sorununu tamamen çözecek demek, hakkını aramayı bu kadarla sınırlı görüyorsun. nasılsa devlet doğana da bakıyor...
0
"şartlar bu işine geliyorsa" mantığındakiler, sizinle ilgili her şeyi çok merak ediyorum.
nasıl oluyor da oluyor gerçekten çok merak ediyorum. keşke sizlerin bir listesi olsa da ve bu bilgiyle hayatıma devam etsem.
nasıl oluyor da oluyor gerçekten çok merak ediyorum. keşke sizlerin bir listesi olsa da ve bu bilgiyle hayatıma devam etsem.
0
benım kız arkadasım kabın memuru. aynı evde kalıyoruz. yanı oyle kolay iş okadar maas dıyen adamada yuh dıyorum. saglık sıgortalarından hayvan gıbı kesıntı yapıyorlar. evet tr standartlarının uzerınde maaş. yanı 4 mılyar 5 mılyar. elestıren arkadas ne derse desın o ısı yapmadan noldugnu anlayamaz. uyku duzenın yok. sureklı havadasın ve o basınc adamı saglıgını etkılıyor bır yerden sonra. kulak ıcınde catlama fln oldu kız arkadasımın. ucamıyordu bır donem. 13 yıl sonra emeklı oluyorlar zaten. nedenı ıse saglıgını etkılemesı. o ısı yapmayan anlamaz dısardan gorundugu gıbı degıl gercekten. vede gıderı cok olan bır iş. havaalanına gıdıs gelıs ornegın. sabahın 3unde ucusun oluor esek gıbı taksıye bayılıorsun parayı. yurtdısında kalırken orda yeme ıcmeyıde kendılerı yapıyor. otelden ypamıyorlar. avrupa gıbı bır yerdede yemek fıyatları ne kadar sen dusun. gıderlerın ıcınden ellerınde kalıyor ıste bırseyler. dusuk maas alıyorlar demıyorm. ama o maası hakedıyorlar. amirlerın bu maas bu ıs ıcın az dedıklernı bılıyorum herkes aynı seyı soyluyorsa bır bıldıklerı vardır.
hukumetın kafasına gore grev yapamazlar dıye yasa cıkarmasını ben ne dersem o olacak havasında kı tavrı cok yanlıs. ınsanların hakları var. tazmınatsız ısten cıkardılar herkesı. gozlerını kırpmadan. vede mıllet memleketınden aılesını alıp ıstanbul'a yerlesıyor. borca gırıyor. sımdı hepsı zor durumda. gersını sen dusun
hukumetın kafasına gore grev yapamazlar dıye yasa cıkarmasını ben ne dersem o olacak havasında kı tavrı cok yanlıs. ınsanların hakları var. tazmınatsız ısten cıkardılar herkesı. gozlerını kırpmadan. vede mıllet memleketınden aılesını alıp ıstanbul'a yerlesıyor. borca gırıyor. sımdı hepsı zor durumda. gersını sen dusun
0
Adam ne sormuş, siz ne cevap vermişsiniz! Benim de öğrencilerim yabancı ve genellikle THY ile uçuyorlar, eskiden sürekli THY ile uçmaları için reklam yapıyordum ya da örneklerimde yazıyordum reklam amaçlı ama şimdi ben de protesto ediyorum. Sorun THY'li, olu, bulu olmak değil. Bugün THY'ye olan yarın başka kurumlara da yapılacaktır. Grevin olmaması demek adamların sendikayı aradan çıkarması ve istediği gibi at koşturması demektir. Benim çalıştığım yerde grev hakkım yok, sendikam bile yok, yüksek lisans mezunu olarak aldığım para içler acısı ama grev hakkım olsa, sendikam olsa böyle olur muydu! O yüzden ocu, bucu olmayı bırakın da birbirimize destek olalım. Yoksa bu durum THY ile başlayıp sizi de vuracak. Son olarak ben her türlü desteğe hazırım. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın ve kıskançlık modundan çıkın artık...
0
Havacılık sektöründe grev yasaklansın diyenler;
o zaman mühendislerede maaş bağlanmasın ne iş yapıyo mühendis Allah aşkına bu ülkede kaç mühendisin patentli bir buluşu var kaç elektronik mühendisi diyotları devreleri bilerek mezun oluyor sahada kaç kişi pratik yapıyor? mühendislik yapmayan adama 1000 tl çok para hacı. İşine gelmiyosa çalışma o zman ne demek?
Milletin aldığı 4-5 bin tlde gözünüz mü var o adam zaten gene alacak parasını hadi maaşları düştü 1000 tl oldu sen ne kazanıyosun? Ne kazanacağını düşünüyosun?
Havacılık sektöründe sadece hostesler yok teknik ekipte var o uçağı temizleyen yükleyen hazırlayan ekiplerde var pilotlarda var. Bugün bindiğin uçakta gözden kaçan teknik bir arızadan acil iniş yapsanız, altınıza sıçsanız daha mı iyi olur?
Bu işte kafa rahatlığı çok önemlidir, ne fazla rahat olacaksın ne fazla sıkı olacaksın işini yapmak için ortamda konsantre olman gerekli.
Malesef bu ortamda insanlarda ne konsantrasyon kaldı ne dikkat. kovulan arkadaşlarına üzülüyor herkes. Senin işine son verilsin senin hakların elinden alınsın senin maaşın düşürülsün o zaman tekrar bu grup toplanalım bakalım fikirleriniz ne kadar değişmiş olacak.
o zaman mühendislerede maaş bağlanmasın ne iş yapıyo mühendis Allah aşkına bu ülkede kaç mühendisin patentli bir buluşu var kaç elektronik mühendisi diyotları devreleri bilerek mezun oluyor sahada kaç kişi pratik yapıyor? mühendislik yapmayan adama 1000 tl çok para hacı. İşine gelmiyosa çalışma o zman ne demek?
Milletin aldığı 4-5 bin tlde gözünüz mü var o adam zaten gene alacak parasını hadi maaşları düştü 1000 tl oldu sen ne kazanıyosun? Ne kazanacağını düşünüyosun?
Havacılık sektöründe sadece hostesler yok teknik ekipte var o uçağı temizleyen yükleyen hazırlayan ekiplerde var pilotlarda var. Bugün bindiğin uçakta gözden kaçan teknik bir arızadan acil iniş yapsanız, altınıza sıçsanız daha mı iyi olur?
Bu işte kafa rahatlığı çok önemlidir, ne fazla rahat olacaksın ne fazla sıkı olacaksın işini yapmak için ortamda konsantre olman gerekli.
Malesef bu ortamda insanlarda ne konsantrasyon kaldı ne dikkat. kovulan arkadaşlarına üzülüyor herkes. Senin işine son verilsin senin hakların elinden alınsın senin maaşın düşürülsün o zaman tekrar bu grup toplanalım bakalım fikirleriniz ne kadar değişmiş olacak.
0
duyond, tebrik ederim. sözleri ağzımdan almışsın. burada arkadaş sizce THY doğru mu yaptı, yanlış mı diye sormuyor.
ve duyond, dediklerine katılıyorum. Ben mesela yabancı arkadaşlarıma THY'nin protesto edilmesi ile ilgili mail yazabilirim, senin yazını okuyunca aklıma o geldi.
Yabancı bir FB sayfası açılsa, farkındalık yaratılır diye düşünüyorum. zira bizim umursamız milletimizin yanısıra yasal grev hakkının alındığını bilen farklı milletler kendilerince protesto edecektir THY'yi. ve protestolarına da sadık kalacaktır.
ve duyond, dediklerine katılıyorum. Ben mesela yabancı arkadaşlarıma THY'nin protesto edilmesi ile ilgili mail yazabilirim, senin yazını okuyunca aklıma o geldi.
Yabancı bir FB sayfası açılsa, farkındalık yaratılır diye düşünüyorum. zira bizim umursamız milletimizin yanısıra yasal grev hakkının alındığını bilen farklı milletler kendilerince protesto edecektir THY'yi. ve protestolarına da sadık kalacaktır.
0
arkadaşlar merhaba,
aşağıdaki yazıyı hazırladım, yabancı arkadaşlarınızla paylaşabilmeniz için, ancak sonradan hurriyet'in ingilizce sayfasındaki bir yazıyı farkettim. daha güncel ve belki insanlar yorumlarını da bırakabilirler altına diye düşündüm. ikisini de paylaşıyorum.
benim yazdığımda da herhangi bir yanlış, yazım hatası bulursanız bana da bildirin ki burada da değiştireyim.
teşekkürler
---------------
Workers at Turkish Airlines marched on Tuesday, 29th of May to protest the legislation that would ban the right to strike and lockout in Turkeys aviation sector.
Turkish Airlines, Europe's fourth largest carrier, said the decision on Tuesday by many of its workers to protest the pending legislation by calling in sick had forced it to cancel 223 flights, affecting more than 100,000 passengers and cost the company nearly $2 million (€1.61 million). A simultaneous attack on the airline's website also blocked sales on it.
On that very day, Turkish Airlines sacked 305 workers accused of taking part in that protest, the company said. The sacking even continues now and the number is growing day by day. The company also mentioned that it will charge all the financial damage (occurred by cancelled flights) to those workers who’ve been sacked.
Mustafa Yagci, secretary general of the civil aviation workers union Hava-is, had said on Thursday that he’d expected President Abdullah Gul to veto the legislation because it violates the rights of workers to strike. But that didn’t happen; the legislation passed in one day, without any hesitations and objections. Now that also the president has approved it; it’s become law.
But Prime Minister Recep Tayyip Erdogan said Wednesday that the legislation is designed to prevent interruptions in air travel. His government said it wants to make Turkish Airlines, which is expanding its network around the world, immune to strikes.
According to company statement, the cases have risen and workers are being sued right now by the company for penalty. Besides losing their jobs without any dismissal compensation, they are facing awful consequences just because they seeked for justice, which both the government and the company have taken away from them…
---------------
www.hurriyetdailynews.com
www.hurriyetdailynews.com
aşağıdaki yazıyı hazırladım, yabancı arkadaşlarınızla paylaşabilmeniz için, ancak sonradan hurriyet'in ingilizce sayfasındaki bir yazıyı farkettim. daha güncel ve belki insanlar yorumlarını da bırakabilirler altına diye düşündüm. ikisini de paylaşıyorum.
benim yazdığımda da herhangi bir yanlış, yazım hatası bulursanız bana da bildirin ki burada da değiştireyim.
teşekkürler
---------------
Workers at Turkish Airlines marched on Tuesday, 29th of May to protest the legislation that would ban the right to strike and lockout in Turkeys aviation sector.
Turkish Airlines, Europe's fourth largest carrier, said the decision on Tuesday by many of its workers to protest the pending legislation by calling in sick had forced it to cancel 223 flights, affecting more than 100,000 passengers and cost the company nearly $2 million (€1.61 million). A simultaneous attack on the airline's website also blocked sales on it.
On that very day, Turkish Airlines sacked 305 workers accused of taking part in that protest, the company said. The sacking even continues now and the number is growing day by day. The company also mentioned that it will charge all the financial damage (occurred by cancelled flights) to those workers who’ve been sacked.
Mustafa Yagci, secretary general of the civil aviation workers union Hava-is, had said on Thursday that he’d expected President Abdullah Gul to veto the legislation because it violates the rights of workers to strike. But that didn’t happen; the legislation passed in one day, without any hesitations and objections. Now that also the president has approved it; it’s become law.
But Prime Minister Recep Tayyip Erdogan said Wednesday that the legislation is designed to prevent interruptions in air travel. His government said it wants to make Turkish Airlines, which is expanding its network around the world, immune to strikes.
According to company statement, the cases have risen and workers are being sued right now by the company for penalty. Besides losing their jobs without any dismissal compensation, they are facing awful consequences just because they seeked for justice, which both the government and the company have taken away from them…
---------------
www.hurriyetdailynews.com
www.hurriyetdailynews.com
0
sidd79
teşekkürler
teşekkürler
0
hangi tanrıdan bahsettiğimize bağlı burada biraz da. tanrının tanımıyla daha çok alakalı bu sorun, inançtan ziyade. Hıristiyan Tanrı'sı, özgür iradeye karışmaz, varlığından haberdar olup, mantıklı bulup "cehennemde yanacağım lan var mı!" diyebilirsin. İslam Allah'ı, keza.
Ama bir tanrı farz edelim ki zaten özgür iradeyi dikkate almasın, inanmıyorsan cennete giremezsin, ya da inanmıyorsan çok üzülürüm, inanmıyorsan canın sağolsun gibi şeylerden hiçbirini demesin. dini de Loyloy olsun. Loyloy tanrısı var ama inanmıyorum diyemezsin o durumda. Çünkü loyloy inancı sana inanmama seçeneğini koymamış. diğer çoğu din inanmak ve kabullenmek/teslimyeti ayırıyor. etik skalada farklı yerlere yerleştiriyor.
alakalı olarak:
(bkz: moore paradoksu)
(bkz: soren kierkegaard)
Ama bir tanrı farz edelim ki zaten özgür iradeyi dikkate almasın, inanmıyorsan cennete giremezsin, ya da inanmıyorsan çok üzülürüm, inanmıyorsan canın sağolsun gibi şeylerden hiçbirini demesin. dini de Loyloy olsun. Loyloy tanrısı var ama inanmıyorum diyemezsin o durumda. Çünkü loyloy inancı sana inanmama seçeneğini koymamış. diğer çoğu din inanmak ve kabullenmek/teslimyeti ayırıyor. etik skalada farklı yerlere yerleştiriyor.
alakalı olarak:
(bkz: moore paradoksu)
(bkz: soren kierkegaard)
0
sir gawain
izleyelim hemen şimdi. mainstream olmasın. kıyıda köşede kalanlardan. birkaç senelik. komedi ve salt dram dışında. hadi bakalım.
izleyelim hemen şimdi. mainstream olmasın. kıyıda köşede kalanlardan. birkaç senelik. komedi ve salt dram dışında. hadi bakalım.
0
0
patir
kısa ve net soruyorum; hangisini almak gerek?Hasan Fehmi Nemliya daDost Körpe
kısa ve net soruyorum; hangisini almak gerek?
Hasan Fehmi Nemli
ya da
Dost Körpe
Hasan Fehmi Nemli
ya da
Dost Körpe
0
yaptığım araştırmalar sonunda (nette gezinip okuduklarım araştırma dediğim) Dost Körpenin iyi bir çevirmen olduğu ama Edgar Allan Poe nin çevirilerinde çok iyi bir iş çıkarmadığı yönünde bir izlenim edindim.
Hasan Fehmi Nemli nin çevirisinin bu yönden daha iyi olduğunda genel bir fikir birliği var. ben de onu almaya kararverdim.
Hasan Fehmi Nemli nin çevirisinin bu yönden daha iyi olduğunda genel bir fikir birliği var. ben de onu almaya kararverdim.
0
i was me but now he s gone
merhabalar. 9gag'de filan dolaşıyor sürekli ekteki çizgi roman. nedir bunun sonu? millet cidden ödümüz bokumuza karıştı filan yazmış. çok mu fena? bakmayayım mı hiç?edit: izlememeye/okumamaya karar verdim. isteyenler için link: http://comic.naver.com/webtoon/detail.nhn?titleId=350217&no=31&weekday=t
merhabalar. 9gag'de filan dolaşıyor sürekli ekteki çizgi roman. nedir bunun sonu? millet cidden ödümüz bokumuza karıştı filan yazmış. çok mu fena? bakmayayım mı hiç?
edit: izlememeye/okumamaya karar verdim. isteyenler için link: comic.naver.com
edit: izlememeye/okumamaya karar verdim. isteyenler için link: comic.naver.com
0
senin yerime baktım ben şimdi. tek korkunçluğu bazı yerlerinde sayfalar hızla atlayıp animasyona dönüşüyor. kadının kafası dönüyo bi de exorcist gibi ters köprü şeklinde hızla geliyor bir yerde. bu iki yer korkunç ama o da dediğim gibi o bölümlerde animasyon olduğu için. yoksa eline akıp okusan bi olayı yok.
0
aralardan screenshot verebilecek birisi var mıdır peki acaba?
meraktan ölücem.
meraktan ölücem.
0
inancsiz deve
aklınıza gelen bütün filmleri sayın arkadaşlar
aklınıza gelen bütün filmleri sayın arkadaşlar
0
0
equilibrium belki.
batman returns'deki gotham city de epey karanlıktı diye hatırlıyorum.
batman returns'deki gotham city de epey karanlıktı diye hatırlıyorum.
0
(bkz: Blade Runner) aklıma geldi.
Ayrıca "Tech noir" veya "Sci-fi noir" olarak arama yapabilirsiniz. (Kara film çeşitleri bunlar)
en.wikipedia.org
wiki'den kara film başlığından alıntı:
Psiko-kara film
Bu akımın kökeni Taksi Şoförü (Taxi Driver), Beyin Fırtınası (Brainstorm), Zirve (White Heat) ve Üçüncü Kattaki Yabancı (Stranger on the Third Floor) hatta Fritz Lang'ın filmi Mye kadar izlenebilir. David Lynch'in çalışmaları olan Mavi Kadife (Blue Velvet, 1986), Benimle Ateşte Yürü (Fire Walk With Me, 1992), Kayıp Otoban (Lost Highway, 1996), Mulholland Çıkmazı (Mulholland Drive, 2001) adlı filmler, İkiz Tepeler (Twin Peaks, 1990-91) serisiyle birlikte kara filmin giderek kendine özgü bireysel bir bakışa yöneldiğini gösterdi ve ruhsal sorunları olan yahut sosyopat eğilimler gösteren başkahramanlar, Lynch'in o kadar karakteristik yönleri haline geldi ki, çalışmaları diğerlerinden ayrı bir sınıfa, psiko-kara film sınıfına dahil edilmeye başlandı. Mavi Kadife filminin ardından David Cronenberg tarafından yönetilen Çıplak Şölen (Naked Lunch, 1991) ve Çarpışma (Crash, 1996) filmleri iki benzer adaptasyondur. Yönetmen David Fincher da bunu Yaratık 3 (Alien 3, 1992), çok başarılı bir yeni kara film olan Yedi (Se7en, 1995) ve artık piyasaya sürüldüğü zamankinden daha çok ses getiren bir psiko-kara film olan Dövüş Kulübü (Fight Club, 1999) filmleriyle izledi. Nolan'ın Memento'su da, Takipçi (Following, 1998) adlı filmiyle birlikte bir psiko-kara film sayılabilir. 2000'li yıllarda Park Chan-wook adlı Güney Koreli yönetmen psiko-kara film türündeki en ünlü yönetmenlerden biri haline gelmişti.
Kara bilim kurgu
Klasik dönemden sonra kara filmi etkileyen en önemli trendlerden biri bilim kurgu oldu. Groundstar Komplosu (The Groundstar Conspiracy, 1972) adlı film Welles adlı amansız bir dedektif olan amnezik bir karakteri merkezine alır. Soylent Green (1973) distopik bir yakın gelecek dünyasını resmeden ilk büyük örnektir. Başrolünü Charlton Heston'un oynadığı filmde kara filmin izleri açıktır. Filmin yönetmeni Richard Fleischer daha önce pek çok başarılı B türü kara filme imzasını atmıştır, bunlar arasında Zırhlı Araç Soygunu (Armored Car Robbery, 1950) ve Dar Sınır (The Narrow Magrin, 1952) gibi filmler vardır. Klasik kara filmin kinik ve üslupçu perspektifi, 1980'lerin başında bilim kurgu türünün siberpunk alttürüne ilham verdi ve yönetmenliğini Ridley Scott'un yaptığı Blade Runner (1982) adlı film bundan doğrudan etkilenenlerin başında gelir. Film klasik kara film türüne pek çok açık saygı gösterisinde bulunur (Scott sonradan keskin bir kara suç melodramı olan Biri Beni İzliyor (Someone to Watch Over Me, 1987) adlı filmi çekecekti). Siberpunk'ın ve kara bilim kurgunun sonraki örnekleri arasında Alien 3, Gattaca (1997), Dark City (1998), On Üçüncü Kat (The Thirteenth Floor, 1999) ve Azınlık Raporu (Minority Report, 2002) filmleri gösterilebilir. Kabuktaki Hayalet (1. ve 2. filmler) (Ghost in the Shell, 1995/Ghost in the Shell 2: Innocence, 2004) adlı ikileme de kara bilim kurgu olarak gösterilebilir.
Ayrıca "Tech noir" veya "Sci-fi noir" olarak arama yapabilirsiniz. (Kara film çeşitleri bunlar)
en.wikipedia.org
wiki'den kara film başlığından alıntı:
Psiko-kara film
Bu akımın kökeni Taksi Şoförü (Taxi Driver), Beyin Fırtınası (Brainstorm), Zirve (White Heat) ve Üçüncü Kattaki Yabancı (Stranger on the Third Floor) hatta Fritz Lang'ın filmi Mye kadar izlenebilir. David Lynch'in çalışmaları olan Mavi Kadife (Blue Velvet, 1986), Benimle Ateşte Yürü (Fire Walk With Me, 1992), Kayıp Otoban (Lost Highway, 1996), Mulholland Çıkmazı (Mulholland Drive, 2001) adlı filmler, İkiz Tepeler (Twin Peaks, 1990-91) serisiyle birlikte kara filmin giderek kendine özgü bireysel bir bakışa yöneldiğini gösterdi ve ruhsal sorunları olan yahut sosyopat eğilimler gösteren başkahramanlar, Lynch'in o kadar karakteristik yönleri haline geldi ki, çalışmaları diğerlerinden ayrı bir sınıfa, psiko-kara film sınıfına dahil edilmeye başlandı. Mavi Kadife filminin ardından David Cronenberg tarafından yönetilen Çıplak Şölen (Naked Lunch, 1991) ve Çarpışma (Crash, 1996) filmleri iki benzer adaptasyondur. Yönetmen David Fincher da bunu Yaratık 3 (Alien 3, 1992), çok başarılı bir yeni kara film olan Yedi (Se7en, 1995) ve artık piyasaya sürüldüğü zamankinden daha çok ses getiren bir psiko-kara film olan Dövüş Kulübü (Fight Club, 1999) filmleriyle izledi. Nolan'ın Memento'su da, Takipçi (Following, 1998) adlı filmiyle birlikte bir psiko-kara film sayılabilir. 2000'li yıllarda Park Chan-wook adlı Güney Koreli yönetmen psiko-kara film türündeki en ünlü yönetmenlerden biri haline gelmişti.
Kara bilim kurgu
Klasik dönemden sonra kara filmi etkileyen en önemli trendlerden biri bilim kurgu oldu. Groundstar Komplosu (The Groundstar Conspiracy, 1972) adlı film Welles adlı amansız bir dedektif olan amnezik bir karakteri merkezine alır. Soylent Green (1973) distopik bir yakın gelecek dünyasını resmeden ilk büyük örnektir. Başrolünü Charlton Heston'un oynadığı filmde kara filmin izleri açıktır. Filmin yönetmeni Richard Fleischer daha önce pek çok başarılı B türü kara filme imzasını atmıştır, bunlar arasında Zırhlı Araç Soygunu (Armored Car Robbery, 1950) ve Dar Sınır (The Narrow Magrin, 1952) gibi filmler vardır. Klasik kara filmin kinik ve üslupçu perspektifi, 1980'lerin başında bilim kurgu türünün siberpunk alttürüne ilham verdi ve yönetmenliğini Ridley Scott'un yaptığı Blade Runner (1982) adlı film bundan doğrudan etkilenenlerin başında gelir. Film klasik kara film türüne pek çok açık saygı gösterisinde bulunur (Scott sonradan keskin bir kara suç melodramı olan Biri Beni İzliyor (Someone to Watch Over Me, 1987) adlı filmi çekecekti). Siberpunk'ın ve kara bilim kurgunun sonraki örnekleri arasında Alien 3, Gattaca (1997), Dark City (1998), On Üçüncü Kat (The Thirteenth Floor, 1999) ve Azınlık Raporu (Minority Report, 2002) filmleri gösterilebilir. Kabuktaki Hayalet (1. ve 2. filmler) (Ghost in the Shell, 1995/Ghost in the Shell 2: Innocence, 2004) adlı ikileme de kara bilim kurgu olarak gösterilebilir.
0
sir gawain
hediye x-box gelecek yurt dışından. "bir iki tane de oyun söyle onları da alayım" dedi hediye edecek kişi. oyun konsolu dünyasını en son 2008'de pes oynayarak bırakmıştım. şimdi diyorum ki fifa 2012 aldırayım, herkes pes'den iyi olduğunu söylüyor. başka bir şey daha aldırayım ama ne? kesmeli biçmeli
hediye x-box gelecek yurt dışından. "bir iki tane de oyun söyle onları da alayım" dedi hediye edecek kişi. oyun konsolu dünyasını en son 2008'de pes oynayarak bırakmıştım. şimdi diyorum ki fifa 2012 aldırayım, herkes pes'den iyi olduğunu söylüyor. başka bir şey daha aldırayım ama ne? kesmeli biçmeli ilerlemeli ne var güzel?
0
batman: arkham asylum. eskidi ama müthiş bir oyun.
bu yıl 2.si de çıktı, ben henüz oynama fırsatı bulamadım: batman arkham city.
bu yıl 2.si de çıktı, ben henüz oynama fırsatı bulamadım: batman arkham city.
0
yeni max payne güzele benziyor. Call of Duty olur yenisinden, Battlefield olur.
0
istenmeyen_adam
https://twitter.com/mserdark/status/208213984216743937"alkol kullanmam, şarap içerim." nedir bunun esprisi?
0
"alkol kullanmak" deyimine laf giydirmiş. sonraki cevabında bu belli oluyor zaten: evet ama ona 'alkol kullanmak' denmez. O ne oyle tendurdiyot kullanmak gibi?
0
tamamda dostum söyleyiş dışında bir farklı var mı?
alkol genelde zararlıdır, şarabın yararları da vardır gibi..
alkol kullanmak bence mantıksız bir deyim de değil hani.
alkol genelde zararlıdır, şarabın yararları da vardır gibi..
alkol kullanmak bence mantıksız bir deyim de değil hani.
0
üslup problemi arkadaşım. "alkol kullanmak" içki içmeyi kötü ve ayıp bir eylem olarak niteliyor. derdin serdar kuzuloğlu'nu eleştirmek mi, yoksa cevabının anlamını öğrenmek mi?
0
alkol kullanılan bir şey değil ki, aynı sigara gibi. araba mı bu neyi kullanıyorsun yani?
senin söylediğin gibi bir şeyden bahsetmiyor, yani alkol zararlı kullanmam ama şarap yararlı içerim gibi bir durum yok orda.
senin söylediğin gibi bir şeyden bahsetmiyor, yani alkol zararlı kullanmam ama şarap yararlı içerim gibi bir durum yok orda.
0
swg
Merhaba Ali Bey, Merhaba Mehmet Bey mi diyeceğim nasıl olacak :/
Merhaba Ali Bey, Merhaba Mehmet Bey mi diyeceğim nasıl olacak :/
0
Merhabalar benim de aklıma geldi ancak bana mail at demişlerdi bir nevi iş için mail atıcam. Yaşça büyük kişiler sanki merhabalar deyince çok mu laubali gibi olur !!
0
Sn. Mehmet Ali ve Sn. Ahmet Veli bey,
Vs vs vs......
şeklinde bir giriş yapılabilir. İlla merhaba demek zorunda değilsiniz sanki?
Vs vs vs......
şeklinde bir giriş yapılabilir. İlla merhaba demek zorunda değilsiniz sanki?
0
jude
Aynen böyle.
Aynen böyle.
0
kütlenin, hacim ve yogunluga bagli oldugunu dusunursek, sadece hacmini bilerek sorunu cevaplayamayiz sevgili jude
0
passenger
nerede satılıyor? bizim sokaktaki bakkalda ikili 160 gramlık ton balığı 7 lira, bim'de 5 lira. (markası biraz enteresan ama.) eğer varsa daha ucuzu nerede bulunabilir? onurex, dia, a101'deki fiyatlar nasıl?
nerede satılıyor? bizim sokaktaki bakkalda ikili 160 gramlık ton balığı 7 lira, bim'de 5 lira. (markası biraz enteresan ama.) eğer varsa daha ucuzu nerede bulunabilir? onurex, dia, a101'deki fiyatlar nasıl?
0
Dün Migros'ta Süperton (Superfresh ürünü) marka 2x160 gramlık ton balığı 4,5 liraya satılıyordu. 1 alana 1 bedava konserve kampanyası dahilinde tabi. Her marka balık konservede indirim yoktu ama bunun gibi birkaç istisna mevcuttu. Eğer bitmediyse kontrol etmeni öneririm. Balıklar dışında tüm konservelerde indirimler mevcuttu. Özellikle turşularda çok iyi fiyatlar vardı. Bilgilendireyim dedim.
Bu arada çoğu aynı fabrikada (Kerevitaş tesisleri olması lazım) üretiliyor. Markaya çok takılmamak lazım.
Bu arada çoğu aynı fabrikada (Kerevitaş tesisleri olması lazım) üretiliyor. Markaya çok takılmamak lazım.
0
yani toplamda 4 kutu konserveyi mi 4,5 liraya satıyorlar?
ben de öyle zannediyordum ama bimdeki konservenin üretim yerini inceledim, üretim yeri bursa'da. dardanel'in ki çanakkale olması lazım zannedersem.
ben de öyle zannediyordum ama bimdeki konservenin üretim yerini inceledim, üretim yeri bursa'da. dardanel'in ki çanakkale olması lazım zannedersem.
0
Yanıltmak istemem ama Sanalmarket'ten ilk siparişim 1 tane 2x160'lık istememe rağmen 2 tane 2x160'lık paket halinde geldi. Yani 4 kutuya 4,45 ödemiş oldum. Sonra 7 tane daha 2x160'lık sipariş ettim. Fakat bu kez 7 tane geldi. Yani muhtemelen şimdi böyle bir şey varsa ve sipariş verirseniz, 2x160 gram Süperton marka ton balığına 4,45 lira ödersiniz. Tabi bu fiyat bile gayet iyi olduğundan bir şey demedim. İlk siparişte bir hata oldu zannedersem. Hem 1 alana 1 bedava, hem de %50 indirim uyguladılar yanlışlıkla. Normalde sadece 1 alana 1 bedava oluyor.
Tabi bu kampanya pazartesi gününe kadar diyorlardı. Arayıp sorun derim gerekirse.
Tabi bu kampanya pazartesi gününe kadar diyorlardı. Arayıp sorun derim gerekirse.
0
sir gawain
------spoiler------------spoiler------------spoiler------kızın gözü neden kör oldu?------spoiler------------spoiler------------spoiler------
------spoiler------
------spoiler------
------spoiler------
kızın gözü neden kör oldu?
------spoiler------
------spoiler------
------spoiler------
------spoiler------
------spoiler------
kızın gözü neden kör oldu?
------spoiler------
------spoiler------
------spoiler------
0
çamaşır suyundan. Tabii Kevin, kadın dışarıda bırakınca bir şeyler yapıyordu sanırım.
0
kız abim gözümü yıkadı gibi bir şey diyordu, kadının ortada bıraktığı lavabo açıcı mı porçöz mü ne artık ne ise onla ilişkilendirmiştim ben.
0
denizaya
Bildiğiniz gibi bir süredir amatör oalrak dinle ilgileniyorum ve dinler hakkında kitaplar falan okuyorum, bu millet nelere nasıl inanıyor diye,geçende dini bir islami sitede şu yazıya denk geldim; "Allah Katında olan varlıklarda enaniyet (kibir, benlik verme) özelliği yoktur. Allah, Hz. Adem(as)'ı y
Bildiğiniz gibi bir süredir amatör oalrak dinle ilgileniyorum ve dinler hakkında kitaplar falan okuyorum, bu millet nelere nasıl inanıyor diye,
geçende dini bir islami sitede şu yazıya denk geldim; "Allah Katında olan varlıklarda enaniyet (kibir, benlik verme) özelliği yoktur. Allah, Hz. Adem(as)'ı yarattığında, melekler ve cinlerden ona secde etmelerini ister. Bütün varlıklar secde ederken, sadece İblis teslim olmaz ve Allah'ın iradesine karşı çıkar.
Şeytanın en önemli özelliği olan enaniyeti itaat noktasında ortaya çıkar. Büyüklenir, itaatten kaçar, isyanı seçer, Allah'ın huzurundan kovulur ve kâfirlerden olur. Allah ile pazarlık yapar ve insanları dinden çıkarmayı dener."
Şimdi bu şeytan denen arkadaş allahın huzurundan kovulmuş, onunla pazarlık falan yapmış, konuşşmuş ve allahı görmüş..Şeytan allahı görüp etkilenmediğine göre, onun büyüklüğü karşısında hiçbirşey hiseetmediğine göre bu allah denen şey o kadar cool veya tapılacak bir yaratık olmasa gerekdiye düşünüyorum. siz ne dersiniz?
geçende dini bir islami sitede şu yazıya denk geldim; "Allah Katında olan varlıklarda enaniyet (kibir, benlik verme) özelliği yoktur. Allah, Hz. Adem(as)'ı yarattığında, melekler ve cinlerden ona secde etmelerini ister. Bütün varlıklar secde ederken, sadece İblis teslim olmaz ve Allah'ın iradesine karşı çıkar.
Şeytanın en önemli özelliği olan enaniyeti itaat noktasında ortaya çıkar. Büyüklenir, itaatten kaçar, isyanı seçer, Allah'ın huzurundan kovulur ve kâfirlerden olur. Allah ile pazarlık yapar ve insanları dinden çıkarmayı dener."
Şimdi bu şeytan denen arkadaş allahın huzurundan kovulmuş, onunla pazarlık falan yapmış, konuşşmuş ve allahı görmüş..Şeytan allahı görüp etkilenmediğine göre, onun büyüklüğü karşısında hiçbirşey hiseetmediğine göre bu allah denen şey o kadar cool veya tapılacak bir yaratık olmasa gerekdiye düşünüyorum. siz ne dersiniz?
0
adam ol deyince oluyor, daha ne kadar cool olsun.
yalniz seytana niye 'efendi ol' dememis bilmiyorum.
yalniz seytana niye 'efendi ol' dememis bilmiyorum.
0
Şeytan işte adı üstünde. Allah'ın gücünden etkilenecek olsa adı şeytan olmazdı. Ayrıca koskoca bir kainatı milimetrik bir düzende yaratmış bir varlık için şeytanın isyanını kıstas alıp "o beğenmediyse bişeye benzemiyordur" demek de enteresan olmuş. Şeytan kim ki?
Ne kadar cool ve tapılacak bir varlık olup olmadığını mahşerde göreceğiz, nasılsa o gün cümleten oradayız :)
Ne kadar cool ve tapılacak bir varlık olup olmadığını mahşerde göreceğiz, nasılsa o gün cümleten oradayız :)
0
Not the seed of adam we are , nor is abraham our father ; but the seed of proud angel was driven forth from heaven..
0
Şöyle düşün
Farzedelim ki şeytan da Allah'ın emrine uydu ve insanlara secde etti. İnsanlar cennette yaşamaya başladılar. Şeytan insanları kandırmakla uğraşmadı, akıllarına hiçbir kötü düşünce gelmeden yaşayıp gittiler.
Bu durumda dinlere göre şu anda içinde bulunduğumuz sınav hayatı diye birşey olmazdı. Bana kalırsa Allah şeytanın bu şekilde davranmasını isteyerek insanları sınamak istedi. Dikkat çekmek istediğim bir nokta daha var, yasak meyva.
Yasak meyva kavramı da bu savı destekler nitelikte. Meyvanın da hiç varolmadığını düşünün bakalım ne oluyor ;)
Not : Deistim.
Farzedelim ki şeytan da Allah'ın emrine uydu ve insanlara secde etti. İnsanlar cennette yaşamaya başladılar. Şeytan insanları kandırmakla uğraşmadı, akıllarına hiçbir kötü düşünce gelmeden yaşayıp gittiler.
Bu durumda dinlere göre şu anda içinde bulunduğumuz sınav hayatı diye birşey olmazdı. Bana kalırsa Allah şeytanın bu şekilde davranmasını isteyerek insanları sınamak istedi. Dikkat çekmek istediğim bir nokta daha var, yasak meyva.
Yasak meyva kavramı da bu savı destekler nitelikte. Meyvanın da hiç varolmadığını düşünün bakalım ne oluyor ;)
Not : Deistim.
0
ya işte bozuk çünkü o. kibiri var. karakter sahibi. ukala. kendine güveniyor. din sevmez böyle insanları. itaat, yığın halinde davranmayı gerektirir. bunun için de benliğinin gelişmemiş olması, bireysel hareket etmeyi bilmemen, kendi karar mekanizmandan yoksun olman, dini jargona göre konuşacaksak "nefsini köreltmen" gerekir. yoksa din dünyasında alter kabul edilirsen. günaha yakın olursun. dışlanırsın. hor görülürsün.
ben konuyu kendi masalsı kurgusu içinde hata aramak yerine (ki onun sonu yok, beyhude bir çaba) insanlar dini geliştirirken neden mitleri bu şekilde öykülemişler noktasından aldım. kabul edersen artık.
ben konuyu kendi masalsı kurgusu içinde hata aramak yerine (ki onun sonu yok, beyhude bir çaba) insanlar dini geliştirirken neden mitleri bu şekilde öykülemişler noktasından aldım. kabul edersen artık.
0
Şeytan allahı görüp etkilenmediğine göre, onun büyüklüğü karşısında hiçbirşey hiseetmediğine göre bu allah denen şey o kadar cool veya tapılacak bir yaratık olmasa gerekdiye düşünüyorum. siz ne dersiniz?
e yavru aşmışsın sen kendini :) ne diyebiliriz ki? adam haklı der dağılırız en fazla.
e yavru aşmışsın sen kendini :) ne diyebiliriz ki? adam haklı der dağılırız en fazla.
0
badbadgud
merhaba sevgili cemil ipekçiler,şu gömleğin bana rengi iyi gelmedi şahsen,sizce? açık mavimsi bir rengi var.edit:dişiyim.edit 2:dar kesimli.
merhaba sevgili cemil ipekçiler,şu gömleğin bana rengi iyi gelmedi şahsen,sizce? açık mavimsi bir rengi var.
edit:dişiyim.
edit 2:dar kesimli.
edit:dişiyim.
edit 2:dar kesimli.
0
bayan erkek kullanımına göre değişir. bayansa iyi ama dar kesim olmalı , erkekse kötü ;)
0
kadınsanız iyi olur bence. önde düğüm atın falan, hoş oluyor. mudo'dan alınmış gibi geldi bana nedense.
0
kareler büyük o yüzden vücuduna tam oturuyosa güzel. dar kesimse her türlü giyilir.
0
bohr atom modeli
arkadaşlar, şubat92'de doğmuş (20 yaş + 3 ay) bir adam, üniversite üçüncü sınıfta okuyor. askerliğe çağrı kağıdı falan gelmiş midir? kaçak falan görünmeyelim? yoksa okul mu tecil ettiriyor bunu?
arkadaşlar, şubat92'de doğmuş (20 yaş + 3 ay) bir adam, üniversite üçüncü sınıfta okuyor.
askerliğe çağrı kağıdı falan gelmiş midir? kaçak falan görünmeyelim? yoksa okul mu tecil ettiriyor bunu?
askerliğe çağrı kağıdı falan gelmiş midir? kaçak falan görünmeyelim? yoksa okul mu tecil ettiriyor bunu?
0
okul tecil ettirmiştir. mezun olunca da mezun oldu bilgisi verirler, ondan sonra askerlik şubesi başlar sana kağıt göndermeye tecil durumuna göre.
0
bazı okullar tecil ettirmiyor. öğrenci belgenle sen kendin şubeden tecil ettiriyorsun. en azından 2000 başlarında i.ü.'de biz öyle yapıyorduk.
0
michael jackson
http://www.youtube.com/watch?v=eWg76YvIxNM adamın yerinde olsanız çocuğa ne yapardınız ? yorumlarınızı bekliyorum.
www.youtube.com adamın yerinde olsanız çocuğa ne yapardınız ? yorumlarınızı bekliyorum.
adamın yerinde olsanız çocuğa ne yapardınız ? yorumlarınızı bekliyorum.
0
ben kendime o kadar hakim olamazdım, sağlı sollu girerdim, adam zaten üç kuruş parayla çalışıyor, canı burnundadır onun yerinde olduğunu düşünsene.
0
veledin biri karşımda kemer çıkarıp yere falan vuracak.. ben de "olum git" diycem. imkanı yok. çocuk mocuk dinlemem süpürgeyi belinde kırardım.
0
daha ilk sataşmada kafasında kırardım o süpürgeyi.
o kaçınca da kameraya çekeni döverdim. hem de kemerle.
hatta o dijital haceti de kırardım.
o kaçınca da kameraya çekeni döverdim. hem de kemerle.
hatta o dijital haceti de kırardım.
0
Başka seçenek olmaması falan yok. Çocuğa daha önce de vurmuş şerefsiz.
Beynim, yaşıtım insanlar ortalamasında falan çalışıyor. Çocukla çocuk olmazdım. Hele hele çocuğun kafasına odun indirebilecek kadar hayvanlaşamazdım.
Yorumum; ağır orospu çocukluğu, "adam"ın yaptığı..
edit: çocukların adamın kekemeliği ile dalga geçmeleri tamamiyle uydurma. Dedikodudan ibaret. Bu yönde dile alınan hiçbir ifade yok..?
Beynim, yaşıtım insanlar ortalamasında falan çalışıyor. Çocukla çocuk olmazdım. Hele hele çocuğun kafasına odun indirebilecek kadar hayvanlaşamazdım.
Yorumum; ağır orospu çocukluğu, "adam"ın yaptığı..
edit: çocukların adamın kekemeliği ile dalga geçmeleri tamamiyle uydurma. Dedikodudan ibaret. Bu yönde dile alınan hiçbir ifade yok..?
0
0
wessago
3. bölümden sonrasını izlemedim. 12. bölüme kadar neler oldu kısa bir özet geçicek olan var mıdır ?bir de özetten ayrı sorular var. 1- ecevitin babası niye bu kadar önemli nasıl çıktı ne iş ?2- gurur en sevdigim karakter o napıyor ne ediyor ? 3- ibo öldü mü? 4- bilalin o takım elbise silahlar falan
3. bölümden sonrasını izlemedim. 12. bölüme kadar neler oldu kısa bir özet geçicek olan var mıdır ?
bir de özetten ayrı sorular var.
1- ecevitin babası niye bu kadar önemli nasıl çıktı ne iş ?
2- gurur en sevdigim karakter o napıyor ne ediyor ?
3- ibo öldü mü?
4- bilalin o takım elbise silahlar falan nereyi basmaya gitti ?
5- takoz ve sait peşlerinde olanın 4lü tecavüz magdurları oldugunu biliyor mu ?
6- kasa vardı görüntüler vardı içinde ne oldu ?
bir de özetten ayrı sorular var.
1- ecevitin babası niye bu kadar önemli nasıl çıktı ne iş ?
2- gurur en sevdigim karakter o napıyor ne ediyor ?
3- ibo öldü mü?
4- bilalin o takım elbise silahlar falan nereyi basmaya gitti ?
5- takoz ve sait peşlerinde olanın 4lü tecavüz magdurları oldugunu biliyor mu ?
6- kasa vardı görüntüler vardı içinde ne oldu ?
0
@leadri tabi abi farkındayım. bütün türk dizileri öyle. ilk bölümde yabancı sanat yönetmeni olduğu için muhteşemdi diğer bölümlerde bariz düşüş var. ben izlemekte kararsızım izlemeyebilrim. sadece neler oluyor öğrenmek istiyorum.
@rosebush bilmiyorum. bence bu dizi de arka fonda müziğin çalıp karakterlerin birbine uzun uzun bakarak aşırı abartılı duygusal sahnelere yer verilen ezel kurtlar vadisi muhteşem yüzyul benzeri bir dizi olucak.
@rosebush bilmiyorum. bence bu dizi de arka fonda müziğin çalıp karakterlerin birbine uzun uzun bakarak aşırı abartılı duygusal sahnelere yer verilen ezel kurtlar vadisi muhteşem yüzyul benzeri bir dizi olucak.
0
ecevitin babasi bilali tehdit ederek isten para kaldirmaya calisti kaldirdida ama ecevit ogrendi ve babasini polise ihbar etti.gurur hapisten gazanfer cikti.hani su aci hissetmeyen parmaklarini yiyen cocuk.aslinda olayin ayrintisi var ama yazmaya usendim.ibo olmedi.takoz artik ibo ve bilali biliyor ama hapishaneden oldugunu bilmiyor
0
daha da bozmaz dedik, daha da bozdu.
sen boşver onu. Orjinalini izle veya nebilem İhsan oktayın suskunlar'ını oku çok daha fazla eğleneceksin.
Valla bak, söz...
sen boşver onu. Orjinalini izle veya nebilem İhsan oktayın suskunlar'ını oku çok daha fazla eğleneceksin.
Valla bak, söz...
0
bu dizi en başından beri bana çok amele geliyo ya. böyle sürekli normalin 9999 katı yapmacık bir dram var. dertten kederden birbirinin göğsünü yumruklayan karakterler, böyle bir "ahey ahey" tarzı, sırf bölümü kurtarmak için sonlara serpiştirilen uyduruk, mantık dışı twistler, flashbacklerde güya bizi ağlatması için doğal oynayan bebeler falan.. arada bir özetlere denk geliyorum o bile yetiyor içimin şişmesine. vakit kaybı.. 9'da başlıyo 11 buçukta bitiyo bi de bu türk dizileri. illa ekran bağımlılığınız varsa gidin her akşam bi film izleyin. yönetmen filmografilerini bitirin. vizyonu takip edin. oyunculara göre gidin.. ayda 30 film eder ya.. hem de daha dişe dokunur bir şey yapmış olursunuz. insanların bu saçmalıklarla vakit harcamasına dayanamıyorum.
0
vcellist
günaydınlar duyuru ahalisi:)bi dinleyin bakalım nasıl olmuş,5 dakkacık ayırıp değerlendirelim:)http://soundcloud.com/vcellist/gotye-somebody-that-i-used-tonot: seindfeld'in dikkati için teşekkür ederim,belirttiği noktalarda düzeltmeler yaptım,umarım görür de dinler tekrar:)
günaydınlar duyuru ahalisi:)
bi dinleyin bakalım nasıl olmuş,5 dakkacık ayırıp değerlendirelim:)
soundcloud.com
not: seindfeld'in dikkati için teşekkür ederim,belirttiği noktalarda düzeltmeler yaptım,umarım görür de dinler tekrar:)
bi dinleyin bakalım nasıl olmuş,5 dakkacık ayırıp değerlendirelim:)
soundcloud.com
not: seindfeld'in dikkati için teşekkür ederim,belirttiği noktalarda düzeltmeler yaptım,umarım görür de dinler tekrar:)
0
aslında çok da oynamamışsın parçayla. midileştirimişsin bir iki süslemeyle. fena değil. hangi programla yaptın?
0
Bence müziğe uygun klip yapıp youtube a da ekle. Orada daha çok kişiye ulaşırsın.Ben de geçen bi mix gibi bişey yapmıştım youtube da çok daha fazla dinleniyor. Bol bol da alakalı alakasız etiket ekle.
"Midi" de bence önemli olan mümkün olduğunca gerçeğe yakın sesi bulmak. Midi de sesler gerçek enstrümanlara yakın gelmeyince benim kulağım reddediyor. Midi yerine Fl Studio dan seslerle çalışmak daha uygun olabilir.
"Midi" de bence önemli olan mümkün olduğunca gerçeğe yakın sesi bulmak. Midi de sesler gerçek enstrümanlara yakın gelmeyince benim kulağım reddediyor. Midi yerine Fl Studio dan seslerle çalışmak daha uygun olabilir.
0
@sir gawain teşekkür ederim..doğrudur,orjinale oldukça sadık kaldım.
fakat midileştirmedim bir iki süslemeyle:)
baştan sona süsledim,biraz daha dikkatli dinlenmeni öneririm.
FL Studio kullandım.
edit:imla.
fakat midileştirmedim bir iki süslemeyle:)
baştan sona süsledim,biraz daha dikkatli dinlenmeni öneririm.
FL Studio kullandım.
edit:imla.
0
@ahmett teşekkür ederim. aslında can sıkıntısından ne yaptığımı kestiremedim,e bu remix mi oldu dedim yok değil sonra midi mi o da değil e karaoke mi değil:)
ortaya karışık hepsini yazdım başlığa ben de:)FL Studio ile düzenledim zaten de dediğim gibi salt midi yapma amacım yoktu:)
ayrıca bunu da dinlersen,yorumlarını beklerim:)
soundcloud.com
ortaya karışık hepsini yazdım başlığa ben de:)FL Studio ile düzenledim zaten de dediğim gibi salt midi yapma amacım yoktu:)
ayrıca bunu da dinlersen,yorumlarını beklerim:)
soundcloud.com
0
be de fl studio kullanıyorum boş zamanlarda ama çok amatörce diyebilirim. muhtemelen benden çok daha iyi biliyorsundur müzik yapmayı. ben hep ordan burdan indirdiğim samplelarla sıfırdan müzik yapmaya çalışıyorum, çok kastırıyor. bi dahakine mix deniycem ben de. takıldığım yerleri sorarım sana. bir iki dediğime bakma. lafın gelişiydi. eline sağlık :)
0
schopenowski
son 10 saattir sigara içmiyorum. 10 saatin 7sinde uyudum zaten, somut olarak son 3 saattir sigara içmiyorum aslında. ama bu sefer farklı tabii! vapurdan indikten sonra paketi çöpe salladım. böyle, nası' desem, çok saçma bir şekilde ve ani bir kararla bırakmaya karar verdim. vapura binmeden evvel "va
son 10 saattir sigara içmiyorum. 10 saatin 7sinde uyudum zaten, somut olarak son 3 saattir sigara içmiyorum aslında. ama bu sefer farklı tabii! vapurdan indikten sonra paketi çöpe salladım. böyle, nası' desem, çok saçma bir şekilde ve ani bir kararla bırakmaya karar verdim. vapura binmeden evvel "vapura binince bi' çay alır, en üst kısma çıkar, sigaramı içerim" diye kafamda kurguluyordum. vapurdan inerken bırakmaya karar verdim. sonra iner inmez paketi çöpe attım.
iki saat önce kahvaltı ettim. kahvaltıdan sonra kahveyle iki tane art arda içerim normalde. bu kez kahve de içmedim. beynime sigara iç diye sikik telkinlerde bulunmasın diye.
bıraktım ya. beyin bedava. çıkardım hafızadan. gerekeni yaptım. ne diye hamallık yapiim vücuduma?! baktım. bıraktım. bu kadar.
günde bir pakete yakın içen biriydim. ve çok haz alıyordum sigara içmekten. bi' nebze de melankolik bi' bebeyim. kasveti, hüznü, can sıkıntısını içten içe severim. böyle anlarımda da ilk olarak sigaraya sarılırım. daha önce hiç bırakma girişimim olmadı. çünkü hiç istemedim. zevk alıyordum. son zamanlarda bi' tiksinme falan da söz konusu değildi. sanırım bir tür kendime meydan okuma. tekrar başlar mıyım sizce? bahisleri aliym.
iki saat önce kahvaltı ettim. kahvaltıdan sonra kahveyle iki tane art arda içerim normalde. bu kez kahve de içmedim. beynime sigara iç diye sikik telkinlerde bulunmasın diye.
bıraktım ya. beyin bedava. çıkardım hafızadan. gerekeni yaptım. ne diye hamallık yapiim vücuduma?! baktım. bıraktım. bu kadar.
günde bir pakete yakın içen biriydim. ve çok haz alıyordum sigara içmekten. bi' nebze de melankolik bi' bebeyim. kasveti, hüznü, can sıkıntısını içten içe severim. böyle anlarımda da ilk olarak sigaraya sarılırım. daha önce hiç bırakma girişimim olmadı. çünkü hiç istemedim. zevk alıyordum. son zamanlarda bi' tiksinme falan da söz konusu değildi. sanırım bir tür kendime meydan okuma. tekrar başlar mıyım sizce? bahisleri aliym.
0
en son arkadaşa yemin ettirdim 1 ay içme diye haliyle bende ettim.1 ay içmedik.1 ay sonra aynı günün sabahında paketi aldım.bu arada hangi çöp kutusu o ? malum zam gelecek heba olmasın.
0
görevliler kontrol etmiyor pek, nawres. içmek isteyen içiyor her türlü. yani ben bugüne kadar içiyordum sürekli. görünce de söndür diyorlar, ceza falan yok.
0
@seindfeld, 1 ay içmemişsin işte ne güzel. niye gidip alıyosun paketi amk. deli mi sikti? ne güzel beynin bile yavaş yavaş uyum sağlamıştır o zaman sigarasızlığa, gidip eşeğin önüne karpu kabuğunu atmışsın.
vapurdan inip eminönü alt geçite doğru yöneldiğinde, soluna çıkan ilk turuncu çöp. run forrest, run!
vapurdan inip eminönü alt geçite doğru yöneldiğinde, soluna çıkan ilk turuncu çöp. run forrest, run!
0
sigara için evet fizyolojik bağımlılık süreci var. ama kendi deneyimimi de katarak söyleyebilirim ki: eğer kafanıza yeterince koyarsanız bırakırsınız.
anne 9 sene önce bıraktı. aynı senin gibi. bir anda. sonra 2 kere daha içmiş.
ben yılbaşından önce bıraktım. ayda 1 falan olmak üzere arada içiyorum. içerken de çok içmiyordum aslında ama beyin bedava çıkardım hafızadan olayına ben de girdim. öyle bıraktım. hatta yılbaşında bırakıcaktım dedim niye bekleyeyim
öncelikle sigara içilen ortamlara bir süre pek girme. daha sonra sigarayı bağdaştırdığın yer/şeyler için başka bir şey bul. mesela dedin ya vapurda alırım çayımı yakarım sigaramı. o sigara yerine başka bir şey koy işte. ama yiyecek olmasın bu yoksa kilo alırsın. ne biliyim kitap oku, müzik dinle falan. sudoku al yanına yeni hobin vapurda çay + sudoku olsun gibi
bir de sigaranın sana yaptığı maddi ve manevi zararı düşün arada. maddi zarar bende daha etkili. "lan şimdi sigaraya 7 lira versem, 2 günde bir alıyodum ayda şu kadar lira yapar onun yerine ayakkabı alırım" falan diyorum.
bir süre sonra (alışkanlıkların değiştiğinde) geçiyor zaten. 10 haftadır falan hiç içmiyordum (ondan önce 3 gün arka arkaya 1er tane içmişliğim var), 3 gün önce 1 tane içtim, böyk valla boğazım ağrıdı
not: annem de 4-5 gibi kahveyle sigara içerdi. önceleri kahve içmedi. sonra kahve içmeye başladı. ve o sırada şunu fark etti, aslında sigara değil de o sırada böyle bir yalnızlığı seviyormuş, hani mutfağa çekilip rahatlama olayı falan. onu farke dince sigara içerim korkusu da kalmadı
anne 9 sene önce bıraktı. aynı senin gibi. bir anda. sonra 2 kere daha içmiş.
ben yılbaşından önce bıraktım. ayda 1 falan olmak üzere arada içiyorum. içerken de çok içmiyordum aslında ama beyin bedava çıkardım hafızadan olayına ben de girdim. öyle bıraktım. hatta yılbaşında bırakıcaktım dedim niye bekleyeyim
öncelikle sigara içilen ortamlara bir süre pek girme. daha sonra sigarayı bağdaştırdığın yer/şeyler için başka bir şey bul. mesela dedin ya vapurda alırım çayımı yakarım sigaramı. o sigara yerine başka bir şey koy işte. ama yiyecek olmasın bu yoksa kilo alırsın. ne biliyim kitap oku, müzik dinle falan. sudoku al yanına yeni hobin vapurda çay + sudoku olsun gibi
bir de sigaranın sana yaptığı maddi ve manevi zararı düşün arada. maddi zarar bende daha etkili. "lan şimdi sigaraya 7 lira versem, 2 günde bir alıyodum ayda şu kadar lira yapar onun yerine ayakkabı alırım" falan diyorum.
bir süre sonra (alışkanlıkların değiştiğinde) geçiyor zaten. 10 haftadır falan hiç içmiyordum (ondan önce 3 gün arka arkaya 1er tane içmişliğim var), 3 gün önce 1 tane içtim, böyk valla boğazım ağrıdı
not: annem de 4-5 gibi kahveyle sigara içerdi. önceleri kahve içmedi. sonra kahve içmeye başladı. ve o sırada şunu fark etti, aslında sigara değil de o sırada böyle bir yalnızlığı seviyormuş, hani mutfağa çekilip rahatlama olayı falan. onu farke dince sigara içerim korkusu da kalmadı
0
tekrar başlamaktan korkuyorsan alen carr "sigarayı burakmanın kolay yolu"nu oku.
0
0
daha 3 saat geçmiş. insaf ya.. 3 saatte sorgulamaya, düşünmeye başladıysan daha önünde çok yol var demektir.. daha bunun çok sert geçecek ilk haftaları var. alkollu ortamı var. sinir stres yaptığında ya da seni hüzünlendiren bi şarkı dinlediğinde sigara içmemek için tişörtünü kemireceğin anları var. bırak 3 saati, 3 hafta geçse bile sigaraya dönme ihtimalin şimdikinden pek farklı olmayacak. önünde gerçekten "sigarayı bıraktım" demek için birkaç ay var yani. bu kadar erken heyecan yapma ve gözünde büyütmemeye çalış. büyüttükçe sigarayı daha çok düşünür, onu daha da değerli kılarsın çünkü.
0
@la noix,
kafama yeterince koydum valla. okula uğradım bugün, yanımda duman bulutu eşliğinde tiryaki arkadaşlarla takıldım. dediğin gibi sigara tiryakiliğinde esas rol fizyolojiden ziyade zihinde. biraz da işi nefsimle kendi aramda bir inada çevirdim. şu saate kadar hiç canım istemedi. ama sigara içerken yaptığım şeyleri (kahve içmek gibi) yapmamaya çalışıyorum. akşam evde millet içerken nasıl hissedeceğim önemli. o hissiyata göre kestiririm büyük ihtimalle ilerisinde ne olucağını. ama bıraktığımı hissediyorum ya.
@sanzelize canavarı, sir gawain,
dostum şu an bıraktığımı ve bunu sürdürebileceğimi hissediyorum. niyetlendim, bıraktım, sürdürmeye çalışıcam. iddialıyım. pakedi sahaya gömücem!!!11bir1!11
kafama yeterince koydum valla. okula uğradım bugün, yanımda duman bulutu eşliğinde tiryaki arkadaşlarla takıldım. dediğin gibi sigara tiryakiliğinde esas rol fizyolojiden ziyade zihinde. biraz da işi nefsimle kendi aramda bir inada çevirdim. şu saate kadar hiç canım istemedi. ama sigara içerken yaptığım şeyleri (kahve içmek gibi) yapmamaya çalışıyorum. akşam evde millet içerken nasıl hissedeceğim önemli. o hissiyata göre kestiririm büyük ihtimalle ilerisinde ne olucağını. ama bıraktığımı hissediyorum ya.
@sanzelize canavarı, sir gawain,
dostum şu an bıraktığımı ve bunu sürdürebileceğimi hissediyorum. niyetlendim, bıraktım, sürdürmeye çalışıcam. iddialıyım. pakedi sahaya gömücem!!!11bir1!11
0
java
Selamlar, kedime böyle hem gönlünce tırmalayabileceği, hem de oynayıp oyalanabileceği bişey alayım diyorum. petburada'da falan bir suru sey gordum ama kararsız kaldım, aranızda hiç böyle bir şey almış ve tavsiye edebilecek olan var mıdır?
Selamlar, kedime böyle hem gönlünce tırmalayabileceği, hem de oynayıp oyalanabileceği bişey alayım diyorum. petburada'da falan bir suru sey gordum ama kararsız kaldım, aranızda hiç böyle bir şey almış ve tavsiye edebilecek olan var mıdır?
0
hiç bişey almaya gerek yok bence.eski kazak,yünlü giyecek tarzı birşeyiniz varsa onu ufak boyun yastığı tarzı bir şeye dikin.yada etrafını güzelce kaplayın.önüne atın kedinin güzelcene oynar ;)
0
büyükçe bir miktar alüminyum folyoyu elinizde top haline getirin; atın önüne delirecektir. al.folyo hafif olduğu için ağzında istediği yere taşımaya bayılıyorlar. isterseniz eski bir kadın çorabının içine koyup ipli hale de getirebilirsiniz.
kalınca bir peçeteyi alın. orta yerine düğüm atın, sonra bir tane daha bir tane daha. topa benzer bir hale ta ki düğüm atılmayacak hale gelene kadar. işte size sessiz be yine bayılarak oynayacağı bir top daha. isterseniz bunu buzdolabı poşeti ile yapın. çıkan hışır hışır sesi de seviyorlar.
lazer pointer. "bir kedi nasıl delirtilir" sorusunun tek yanıtı. gözüne tutmayın. bununla oynatın. evde bir uçtan bir uca uçarken görebilirsiniz kedinizi...
pinpon topu. ama alt katta oturanları da düşünmek lazım, tıkır tıkır tepelerinde... ya da sakladığı yerden gece bulup oynamaya başlarsa sizin uykunuzu bölebilir.onun yerine silikonla yapılmış pinpon topu kılıklı toplardan alabilirsiniz. ancak aklınızda olsun, kedinizin yanında bu topları yerden sürükleyerek ileri doğru atın. fırlatmak ya da topu zıplatmak kedinizin ödünün patlamasına sebep olur.
kedinizin ağzından yavaş yavaş çekmek suretiyle 60-70cmlik bir ip çıkarmak istemiyorsanız eğer asla ve asla kedinize yünden yapılmış yumak, kurdele v.b vermeyin oynasın diye.
kalınca bir peçeteyi alın. orta yerine düğüm atın, sonra bir tane daha bir tane daha. topa benzer bir hale ta ki düğüm atılmayacak hale gelene kadar. işte size sessiz be yine bayılarak oynayacağı bir top daha. isterseniz bunu buzdolabı poşeti ile yapın. çıkan hışır hışır sesi de seviyorlar.
lazer pointer. "bir kedi nasıl delirtilir" sorusunun tek yanıtı. gözüne tutmayın. bununla oynatın. evde bir uçtan bir uca uçarken görebilirsiniz kedinizi...
pinpon topu. ama alt katta oturanları da düşünmek lazım, tıkır tıkır tepelerinde... ya da sakladığı yerden gece bulup oynamaya başlarsa sizin uykunuzu bölebilir.onun yerine silikonla yapılmış pinpon topu kılıklı toplardan alabilirsiniz. ancak aklınızda olsun, kedinizin yanında bu topları yerden sürükleyerek ileri doğru atın. fırlatmak ya da topu zıplatmak kedinizin ödünün patlamasına sebep olur.
kedinizin ağzından yavaş yavaş çekmek suretiyle 60-70cmlik bir ip çıkarmak istemiyorsanız eğer asla ve asla kedinize yünden yapılmış yumak, kurdele v.b vermeyin oynasın diye.
0
kısacası kedi oyuncağına para vermek son derece gereksiz bir iş.üstelik evde oyuncağını sürekli olarak kaybedecek, gidip yenisini almak zorunda kalacaksınız.
0
tırmalaması için tavsiyem karton koli veya bildiğiniz süpürgedir. ama evin her tarafından süpürge çalısı ve parça pinçik edilmiş kartonlar toplayabilirsiniz, arkamdan küfretmeyin.
0
işe yarar yaramasına da kedi denilen keyfine düşkün hayvan onu sevmeyebilir. hatta demin süpürge ve karton kol, dedim, onu da semveyebilir. yani siz ona özel karton alırsınız, p gidip odadaki içinde eşya duran koliyi tırmalar.
benim kedim de koltukları tırmalamayı pek severdi. koltukların kumaşını değiştirirken çıkan kumaştan ona tırmalama tahtası yaptım. hatta patilerinden tutup onu tırmalattım falan, yüzüne bile bakmadı. gitti eski gazete koyduğumuz karton koliyi parçaladı. yani beğenirse işe yarar. beğenmezse köşede süs diye durur öyle, kedi yine halıları tırmalar.
benim kedim de koltukları tırmalamayı pek severdi. koltukların kumaşını değiştirirken çıkan kumaştan ona tırmalama tahtası yaptım. hatta patilerinden tutup onu tırmalattım falan, yüzüne bile bakmadı. gitti eski gazete koyduğumuz karton koliyi parçaladı. yani beğenirse işe yarar. beğenmezse köşede süs diye durur öyle, kedi yine halıları tırmalar.
0
www.google.com.tr
www.digsdigs.com
www.google.com.tr
kediler tırmanmayı severler. buna benzer şeyler yapabilirsin. gidip de petshoptan alma.
www.digsdigs.com
www.google.com.tr
kediler tırmanmayı severler. buna benzer şeyler yapabilirsin. gidip de petshoptan alma.
0
elinden birçok kedi geçmiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki kedi için öyle teferruatlı, büyük, pahalı oyuncaklar katiyen almayın. en standart oyuncak tırmalama kulesidir güya kedi edinen fiks bir tırmalama kulesi alır ama 4'te üçü suratına bile bakmaz. gider üçlü koltuğun en görünen tarafında, salonun perdelerinde, holün halısında yapar tırnak törpüleme işini. şu ucunda tüy olan oltalar da fiyasko aynı şekilde. en fazla bir iki gün oynar. üçüncü gün sıkılır, gider eve giren nokta kadar meyve sineğini kovalamayı tercih eder.
merdivenler ya da raflar işe yarayabilir. yüksek yerlerde uyumayı seviyorlar çünkü. kendilerini bi bok sanıyolar yüksek yerde pinekleyince, aslan psikolojisi. ama onları da gider ikea'dan alırsın, olmadı kendin yaptırırsın. pet shop'a düdüklenmeye giç gerek yok.
şu çıngıraklı küçük toplar ya da renkli sünger toplar çoğunlukla işe yarıyor ama. evin içine at iki üç tane. sıkıldıkça bulsun oynasın, ordan oraya taşısın. bazıları köpek gibi, attığın topu yine sana getirebiliyor vakit ayırırsan. bizim büyük kedi öyle mesela. ama bunun haricindeki oyuncaklar para israfı bence.
merdivenler ya da raflar işe yarayabilir. yüksek yerlerde uyumayı seviyorlar çünkü. kendilerini bi bok sanıyolar yüksek yerde pinekleyince, aslan psikolojisi. ama onları da gider ikea'dan alırsın, olmadı kendin yaptırırsın. pet shop'a düdüklenmeye giç gerek yok.
şu çıngıraklı küçük toplar ya da renkli sünger toplar çoğunlukla işe yarıyor ama. evin içine at iki üç tane. sıkıldıkça bulsun oynasın, ordan oraya taşısın. bazıları köpek gibi, attığın topu yine sana getirebiliyor vakit ayırırsan. bizim büyük kedi öyle mesela. ama bunun haricindeki oyuncaklar para israfı bence.
0
Ben şunlardan almıştım:
www.ebay.com
50-60 santimlik bir tünel. Bir ucunda iple bağlı çıngırak ve top var. Deliler gibi oynuyor, hiç bıkmıyor. Gerçi ben açık artırmadan denk getirdim, 13 küsür liraya geldi kargo dahil. Yalnız bizimki henüz 2,5 aylık ve bunu aldığımda 1,5 aylık civarıydı. Yaşıyla alakalı olabilir, bir arkadaş yazmış da söyleyeyim dedim.
Alüminyum folyoya katılmakla birlikte, pinpon topu derim. Durdurmak için pati attıkça top daha da hızlanıyor ve çıldırıyor kovalarken. Etrafta topun kolayca altına kaçabileceği bir şey yoksa şiddetle tavsiye ederim. Sözlükten bir arkadaş tavsiye etmişti, iyi ki almışım dedim. Hepsiburada'da 1 liraya 6 tane satılıyor kargo dahil.
Oyuncak alma diyenleri de anlamıyorum. Her kedi aynı şeyden hoşlanmıyor ki, neden "evden şunu-bunu önüne at gitsin" tarzı cevapları veriyorsunuz?
Ek: Lazer de olabilir. Her kedi aynı tepkiyi vermiyor lazere ama bir adet yeşil veya kırmızı lazer almakta fayda var en ucuzundan. Severse duvara bile tırmanabilir.
www.ebay.com
50-60 santimlik bir tünel. Bir ucunda iple bağlı çıngırak ve top var. Deliler gibi oynuyor, hiç bıkmıyor. Gerçi ben açık artırmadan denk getirdim, 13 küsür liraya geldi kargo dahil. Yalnız bizimki henüz 2,5 aylık ve bunu aldığımda 1,5 aylık civarıydı. Yaşıyla alakalı olabilir, bir arkadaş yazmış da söyleyeyim dedim.
Alüminyum folyoya katılmakla birlikte, pinpon topu derim. Durdurmak için pati attıkça top daha da hızlanıyor ve çıldırıyor kovalarken. Etrafta topun kolayca altına kaçabileceği bir şey yoksa şiddetle tavsiye ederim. Sözlükten bir arkadaş tavsiye etmişti, iyi ki almışım dedim. Hepsiburada'da 1 liraya 6 tane satılıyor kargo dahil.
Oyuncak alma diyenleri de anlamıyorum. Her kedi aynı şeyden hoşlanmıyor ki, neden "evden şunu-bunu önüne at gitsin" tarzı cevapları veriyorsunuz?
Ek: Lazer de olabilir. Her kedi aynı tepkiyi vermiyor lazere ama bir adet yeşil veya kırmızı lazer almakta fayda var en ucuzundan. Severse duvara bile tırmanabilir.
0
SiyamkedisiZorro
Nedir? "Make a gesture" demeyin. İyilik yapmak anlamında soruyorum.
Nedir? "Make a gesture" demeyin. İyilik yapmak anlamında soruyorum.
0
do a favor ağır gelir diyorsan daha hafifi için
do a kindness
bence tam karşılıyor.
do a kindness
bence tam karşılıyor.
0
endearment, to endear nasıl geliyor kulağa? Pek bir mayhoş ve sevgilisine yaparmış gibi mi, yoksa bir şirkete jest olarak bir şey yaparken de kullanılır mı?
0
barbaroj
selamlarböyle gençler şarkı söyleyip dans etsinler heyhey, eller havaya filmler seven, misalen grease'i bi milyon kere izlemiş birisine ne izletelim?
selamlar
böyle gençler şarkı söyleyip dans etsinler heyhey, eller havaya filmler seven, misalen grease'i bi milyon kere izlemiş birisine ne izletelim?
böyle gençler şarkı söyleyip dans etsinler heyhey, eller havaya filmler seven, misalen grease'i bi milyon kere izlemiş birisine ne izletelim?
0
dento
en üstteki, hani şu dışında kabuğumsu bi tabakası olan peynir nedir? o fotoğraftaki peynir benim yediğimin aynısı olmayabilir gerçi ama görünüm olarak aynı, sanırım o. kabuğun içi de yumuşacık. böyle hafif ve ekşiliği olmayan bi peynir.http://www.fromageblog.com/wp-content/uploads/2007/04/cheeses.jp
en üstteki, hani şu dışında kabuğumsu bi tabakası olan peynir nedir? o fotoğraftaki peynir benim yediğimin aynısı olmayabilir gerçi ama görünüm olarak aynı, sanırım o. kabuğun içi de yumuşacık. böyle hafif ve ekşiliği olmayan bi peynir.
www.fromageblog.com
www.fromageblog.com
0
mantar tadı mı aldık? öyleyse camembert değil brie :) kenarları kırmızı olan da edam :D
ayrıca camembert üçgen değil, silindir şeklinde, brie ise üçgen olarak satılır, 2'side fransız peyniri. karıştırmayın, camembert lanet birşey, çorap kokar. :D
yeşilli meşilli olan roquefort.
ötekini hiç görmedim.
ayrıca camembert üçgen değil, silindir şeklinde, brie ise üçgen olarak satılır, 2'side fransız peyniri. karıştırmayın, camembert lanet birşey, çorap kokar. :D
yeşilli meşilli olan roquefort.
ötekini hiç görmedim.
0
la değil camembert, brie kendisi, camembert o kadar büyük silindir olmaz, düpedüz brie. her dışı beyaz içi döl peynire camembert demeyiniz, fransada aynı görünümde 50 bin farklı peynir çeşidi var lütfen.
brie:www.formaggiokitchen.com
camembert:curdnerd.files.wordpress.com
brie:www.formaggiokitchen.com
camembert:curdnerd.files.wordpress.com
0
adı nedir bilmiyorum ama hollanda'dan getirmişlerdi bir kere bunu tekerlek biçiminde. ben ki süt ve süt ürünleri manyağı bir insanım, ağzıma süremedim o derece sevmesi zor bir peynir.
0
benim yediğim kötü kokmuyordu. keskin bir tadı da yoktu. camembert kötü kokanı, brie kokmayanı ise eğer, benim yediğim brie olabilir. fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla görünümleri çok benzer.
peki o üstündeki beyaz tabaka nedir? bekleyince kendinden mi oluşuyor yoksa kaplama gibi bir şey mi?
peki o üstündeki beyaz tabaka nedir? bekleyince kendinden mi oluşuyor yoksa kaplama gibi bir şey mi?
0
inancsiz deve
böyle punk gibi alternatif rock gibi bişey zannederdim ta ki `explosions in the sky` adlı muhteşem grubun albümlerini dinleyene kadar. bütün post rock grupları bu tarz mı?explosions in the sky gibi başka grup var mı tavsiye?
böyle punk gibi alternatif rock gibi bişey zannederdim ta ki explosions in the sky adlı muhteşem grubun albümlerini dinleyene kadar.
bütün post rock grupları bu tarz mı?
explosions in the sky gibi başka grup var mı tavsiye?
bütün post rock grupları bu tarz mı?
explosions in the sky gibi başka grup var mı tavsiye?
0
godspeed+1,
(bkz: a silver mt. zion)
(bkz: set fire to flames)
(bkz: hrsta)
(bkz: god is an astronaut)
(bkz: yndi halda)
(bkz: a silver mt. zion)
(bkz: set fire to flames)
(bkz: hrsta)
(bkz: god is an astronaut)
(bkz: yndi halda)
0
hepsi explosions in the sky kadar müthiş değil tabii, ama evet. genel olarak bu tarz bir müzik türüdür post rock.
post metal var bir de. post rock'ın daha ağırı.
post metal var bir de. post rock'ın daha ağırı.
0
özel olarak şu harika parçayı dinle: Yndi Halda – Illuminate My Heart, My Darling!
bunun dışında bir grup önerisi de ben yapayım: The Evpatoria Report
bunun dışında bir grup önerisi de ben yapayım: The Evpatoria Report
0
godspeed you tamamdır. araştırdım baya seviliyor. şimdilik 2 grup yeter bana hazmedene kadar zaten. bu adamlarım topu topu 3 tane mi stüdyo albümü var?
0
sigur ros adlı bir belgesel vardı. bu irlandalı grup di mi?
bi de album tavsiye ederseniz iyi olur emsela godspeed'in hangi albümlerini edineyim?=
bi de album tavsiye ederseniz iyi olur emsela godspeed'in hangi albümlerini edineyim?=
0
albüm olarak
sigur ros - agaetis byrjun
mogwai - happy songs for happy people
sigur ros irlanda değil izlanda grubu. bu türün en meşhur grubu denebilir.
sigur ros - agaetis byrjun
mogwai - happy songs for happy people
sigur ros irlanda değil izlanda grubu. bu türün en meşhur grubu denebilir.
0
neira
ne olabalir sizce? yani mesela "türbanlılar özgürlük savaşı içindeler ama saçlarını gizleyerek bile xxx yapıyorlar." aklıma simdi böyle bi örnek geldi ama yani örgünlük kelimesinin zıttı olabilecek bir şey arıyorum. yani özgürlüğü kısıtlanmış gibi değil tek bi kelime lazım böyle o kapıya çıkacak.
ne olabalir sizce? yani mesela "türbanlılar özgürlük savaşı içindeler ama saçlarını gizleyerek bile xxx yapıyorlar." aklıma simdi böyle bi örnek geldi ama yani örgünlük kelimesinin zıttı olabilecek bir şey arıyorum. yani özgürlüğü kısıtlanmış gibi değil tek bi kelime lazım böyle o kapıya çıkacak.
0
mahkumiyet ( "türbanlılar özgürlük savaşı içindeler ama saçlarını gizleyerek bile mahkumiyet altındalar. )
esaret+1
esaret+1
0
bunlar tam olarak özgürlüğün zıttı gibi değil ama. yani özgürlük karşıtı olduğu belli ama direkt özgürlüğün zıttıyım ben demiyor.
0
özgürlüğün kısıtlanmasıdır. bu hem hukuken hem de gündelik hayat kalıbıdır. birebir bir kelime yok diye biliyorum.
0
mahkumiyet bence de. aklıma ilk gelen oydu. senin özgürlükten anladığın ne o zaman ki bu kelimeler yeterli olmadı. mahkumiyet diyince belki aklına hapis filan öyle şeyler geliyordur ama öyle değil.
bir de insan özgürlüğe mahkumdur diye bir laf var. o geldi aklıma.
bir de insan özgürlüğe mahkumdur diye bir laf var. o geldi aklıma.
0
evet - hayır şeklinde zıttı olmadığına oy birliğiyle karar verildiğine göre değilini kullanıcam
0
zincirlerden kurtulmuş olmak-tutsak olmamak özgürlük değil bence, bu yüzden de özgürlüğün karşıtı olarak esaret ya da tutsaklık diyemeyiz. iki tür özgürlük var biri negatif, diğeri pozitif. negatif olan zincirsizlik, pozitif olan da eylem özgürlüğü. yani istediğini yapabilme, eyleyebilme gibi, düşünce özgürlüğünü de bu sınıfa sokabiliriz sanırım. dolayısıyla ikincisinin karşıtı bir sürü şey olabilir.
0
offpoff
hayatımın külliyen çöp olduğunu düşünmeye başladım. lisede sırf matematik yok diye dil bölümünü seçtim, iyi halt ettim. Sözel seçseydim şimdi çok daha iyi yerlerde olabilirdim en azından mutlu olabilirdim. Neyse bizim okulda sözel bölümünü pek küçümsediklerinden (anadolu lisesi idi) dil seçtim ben d
hayatımın külliyen çöp olduğunu düşünmeye başladım. lisede sırf matematik yok diye dil bölümünü seçtim, iyi halt ettim. Sözel seçseydim şimdi çok daha iyi yerlerde olabilirdim en azından mutlu olabilirdim. Neyse bizim okulda sözel bölümünü pek küçümsediklerinden (anadolu lisesi idi) dil seçtim ben de. ortalama bi öğrenci olup mezun oldum. Sonra güzel sanatlarda okumak istedim, tiyatro resim ne olursa mutlu edecekti beni ama bu defa da babamla anlaşamadım "doğru düzgün bi bölüm oku güzel sanatlar da neymiş" ile karşıma çıktı. ben de kolayca girebilceğim ama bünyesinde güzel sanatlar fakültesi olan bi üniversite seçtim. aklımca yatay ya da dikey geçiş yapacaktım. tabi okula kayıt olunca yetenek sınavlarının varlığını öğrendim. gizli planım suya düştü. o zaman seneye yeniden öss'ye girer barajı geçer denerim dedim. bu süreçte de gezer dolaşırım dedim. gezdim dolaştım da ama nasıl olduysa dandik bölümümde de başarılı oldum. bölümümü bırakmak istediğimi bilen hocalarım bak çok başarılısın bu bölümü bitir nadir bulunan bi bölümüz önü açık, mezun olunca yeniden gsf düşünürsün dediler. ben de dinledim onları vazgeçtim. sonra bölümümde burs kazandım 3-4 ay kadar dilini öğrendiğim ülkede eğitim gördüm ve geri geldim artık 3. sınıftım. ama yine afakanlar bastı ve okulu oldukça aksattım. not ortalamamı da düşürdüm. yeniden öss'ye girdim, girmişken yds ye de girdim. dil istesem bu defa japonca bile seçebilirdim ama istemedim ve dil puanımı kullanmadım. biriktirdiğim bir miktar paramla çeşitli üniversitelerin yetenek sınavlarını deneyecektim. bu sınavların başlamasından bir- iki hafta önce cüzdanımı çaldırdım ve biriktirdiğim tüm paralarım gitti. kimseden para da isteyemedim sınavlara da giremedim. kendi dandik bölümümü bitirdim, bi yandan cafede çalıştım oyaladım kendimi. okul bitti işsiz güçsüz kaldım ortada. sonra yazın izmirde bi otelde resepsiyonist, bi başkasında da bir nevi garson olarak 3 ay çalıştım. (sevgilimden de ayrıldığım için yoğun bi tempo istedim). ama turizm sektörünün de benlik olmadığını görmem çok sürmedi, şeflerim bile açık açık yazınca densiz müşteriler bile mantıklı gelir olmuştu. 3 ayın sonunda iki işimi de bıraktım. dandik bi dille daha da körelmeden ne yapabilirim diye düşündüm, dış ticaret kursuna yazıldım. sıkıcı bir 3 aylık kurs sonrasında iş aramaya başladım. ne kariyer net kaldı ne başka iş bulma siteleri. onlarca başvuru yaptım sadece bi yer çağırdı görüşmeye o da ilerisi için, ihtiyaç halinde almak üzere görüştü benimle. iyi de geçti görüşme ama olmadı (ben iş bulunca anca geri döndüler). sonra bi arkadaş vasıtasıyla bi yazılım firmasında sekreter oldum. 4 ayın sonunda terfi adı altında görevimi değiştirdiler, satış takibini verdiler. yanına bir kaç görev daha eklediler. birden kaldırabileceğimden fazla sorumluluk aldım. ilk başta zevkli geldi ama zamanla iş hayatının gerçek yüzünü gördüm ve işten de insanlardan da soğudum. her ay sonunda gece 12'ye kadar çalışmak, bunun mesai olarak geçmemesi, yapacağım en ufak bi dikkatsizliğin yüksek meblağlarda şirkete zarar vereceği bilinci, çalışma arkadaşlarının patrondan çok patroncu olması, patronların sürekli yıpratıcı eleştirilerde bulunması vs. vs. işe artık sabahları ağlayarak gelir oldum. şirkette demirbaş sayılan çalışanların dışında gelen yılı dolmadan gider oldu. herkes resmen kaçıyor. ben de kaçmak istiyorum. huzur istiyorum, mutlu olacağım bi iş olmasa bile içsel çekişmeler yaşamayacağım, minumum streste bi iş istiyorum. ama yok bu dandik bölümle yapabileceğim bi iş yok. zaten artık o dilde iyice köreldi. elimde iyi denebilecek düzeyde ingilizce kaldı bi tek. oysa ne çok isterdim bi reklam ajansında, bi moda atölyesinde, ya da bi tiyatroda, herhangi bir sette çalışmak. ama şu an kiraydı faturalardı derken ben para istemiyorum junior da olsa alın beni iş öğreneyim de diyemiyorum. yaş oldu 27, elde var 0'a 0. sürekli ağlıyorum. ne yapayım ben ya? hayatım resmen çöpe gitti. Bi çözümü olmasa bile içimi dökmek istedim.
uzun oldu, kusura bakmayın.
uzun oldu, kusura bakmayın.
0
hangi dil?
mit böyle antin kuntin dil bilenleri havada karada kapıyor biliyor musun? üstelik dilin konuşulduğu ülkeye de gitme fırsatı bulmuşun. bi bakıver eğer bakmadınsa.
mit böyle antin kuntin dil bilenleri havada karada kapıyor biliyor musun? üstelik dilin konuşulduğu ülkeye de gitme fırsatı bulmuşun. bi bakıver eğer bakmadınsa.
0
hayatın çöpe gitmesi konusunda yalnız değilsin.
bence hem istediğin işler için başvuru yapmaya hem de çalıştığın alanda başka yerler için başvuru yapmaya devam etmelisin.
kaybedeceğin bir şey yok çünkü.
istediğin işler olmasa bile, şu an çalıştığın alanda başka bir yere geçme ihtimalin daha yüksek. iş yerindeki çalışma şartları, patron ve çalışanların yapıları/davranışları çok önemli.
gece 12'ye kadar çalışıp mesaiden sayılmaması, insanı gerçekten işten, çalışmaktan, hayattan ve insanlardan nefret ettiren ve maalesef bu ülkede çalışanların sömürüldüğü, çok yapılan bir şey...
özet; iş alanını değiştiremesen bile çalıştığın firmayı değiştirebilirsin.
"çok ümitli ol" demiyorum, hayat gerçekten herkese adil davranmıyor. ama her şeyden elini çekip ağlayıp şikayet etmeye de gerek yok.
ben de geçmişte belki 50'ye yakın başvuru yapmıştım o kariyer sitelerine ve hiç cevap gelmemişti. bu da moralini bozmasın. sadece oralara değil, gazetelerdeki ilanlara ve çevreden gelen bilgilere de başvuru yapabilirsin.
sonuçta kaybedeceğin bir şey yok. ama kazanma ihtimalin her zaman var!
bence hem istediğin işler için başvuru yapmaya hem de çalıştığın alanda başka yerler için başvuru yapmaya devam etmelisin.
kaybedeceğin bir şey yok çünkü.
istediğin işler olmasa bile, şu an çalıştığın alanda başka bir yere geçme ihtimalin daha yüksek. iş yerindeki çalışma şartları, patron ve çalışanların yapıları/davranışları çok önemli.
gece 12'ye kadar çalışıp mesaiden sayılmaması, insanı gerçekten işten, çalışmaktan, hayattan ve insanlardan nefret ettiren ve maalesef bu ülkede çalışanların sömürüldüğü, çok yapılan bir şey...
özet; iş alanını değiştiremesen bile çalıştığın firmayı değiştirebilirsin.
"çok ümitli ol" demiyorum, hayat gerçekten herkese adil davranmıyor. ama her şeyden elini çekip ağlayıp şikayet etmeye de gerek yok.
ben de geçmişte belki 50'ye yakın başvuru yapmıştım o kariyer sitelerine ve hiç cevap gelmemişti. bu da moralini bozmasın. sadece oralara değil, gazetelerdeki ilanlara ve çevreden gelen bilgilere de başvuru yapabilirsin.
sonuçta kaybedeceğin bir şey yok. ama kazanma ihtimalin her zaman var!
0
her şeyi değiştirebilir, yeniden başlayabilirsin. yeter ki, umudunu kaybetme. 39 yaşındayım. 35 yaşında iken 12 sene çalıştığım işimi değiştirdim (doktora yapmıştım ve buna güvendim doğrusu). senin de bu anlamda önemli avantajın çok gizli dilin. o dili kullanmanın bir yolunu bulmalısın. üstelik dış ticaret kursu almışsın. türklere bakma sen, yabancı ülkelerle (o çok gizli dilin konuşulduğu yer/yerler) irtibata geç. onların sana ihtiyacı vardıur mutlaka.bakan geçen diyordu türk mallarının girmediği tek ülke varmış (adını unuttum). orası değildir seninki. internetten şirketleri araştır türkiyeyle iş yapıyorsanız ben buyum şuyum size yardımcı olabilir gibi yazış (ama güven sorunu olur mutlaka haberin olsun. bunu aşmanın da bir yolu bulunur). böyle düşünüyorum ben. 27 bir şey değil. kasma. deneyimin var işte. mutlaka bir şeyler çıkar. trenin yemekli vagonunda garsonluk yapan senden daha yaşlı bir teoloji mezunu kişi ile tanışmıştım bundan yıllar evvel. her şey olur! mücadeleden vaz geçme, daha çöplük değil hayatın. önünden kim bilir ne kadar yıllar vardır...
0
foradream
müşterilerimize her ay toplu mail göndermek istiyoruz. profosyonel firmalardan, bu işi yapan bildiğiniz var mı?
müşterilerimize her ay toplu mail göndermek istiyoruz. profosyonel firmalardan, bu işi yapan bildiğiniz var mı?
0
www.euromsg.com
turkcell,garanti ve birçok enterprise müşteri bunlarla çalışıyor
turkcell,garanti ve birçok enterprise müşteri bunlarla çalışıyor
0
slash01
arkadaslar soru baslıkta. kayıt parası fln flan kırdırmı muhabbetlerı nasıl oluyor? yoksa burdan mı alayım hangısı mantıklı
arkadaslar soru baslıkta. kayıt parası fln flan kırdırmı muhabbetlerı nasıl oluyor? yoksa burdan mı alayım hangısı mantıklı
0
1100 TL çok uygun fiyat. Ama dikkat et oradaki GSM operatörüyle Locked olarak alma, yani GSM operatörüyle anlaşarak alma. Bağımsız olarak al, gelince de pasaportuna kaydettir.
0
burda pasaport kayıtlı 14004 satılıyordu. sımdı ordan alıcam pasaporta ısletme fln ucretlı mı bırde geldıgımde dırek kartımı takınca calısır mı telefon. kırdırtma muhabbetlerı fln var bılgı verırsen bıraz sevınırım
0
ben geçen yaz geldim, 10tlye avea bayiinden pasaportuma kaydettirdim(bu olayın değiştiği hakkında söylenti var ama bilemiyorum). Pasaportuna kaydettirmen için yurtdışına yakın vakitte çıkış yapmış kişinin pasaportu gereklidir. Telefonun locked(yine dediğim gibi oradaki GSM operatörü ile anlaşmalı alırsan locked olur bu da başka operatörlerde çalışmaayacağı anlamına gelir, sana önerim GSM operatörlerinden bağımsız al) ise burada çalışmaz ama kıran yerler de var.
0
bağımsız alacak zaten kz arkadasım getırıyor kabın memuru o kendı pasaportuna ısletıcek gelırken. bagımsız alacak. onun dısında ne ıslem kalıyor dırek kartı takıp calıstırabılır mıyım? bıde yurtdısından aldıgım ıcın garantı olayı nasıl oluyor trde?
0
Geçen hafta kayıt yaptırdım 10 tl istediler turkcell'den ona da kıllık çıkaracaktım (çünkü önceki kayıtlarda ücret alınmamıştı) neyse dedim, bu kadar. Başka bir ücret alınmadı.
0
apple storedan alıyorsa genelde onların garantisi international oluyor ama burada apple store nerede var orası meçhul, sanırım istanbulda vardı. Evet, zaten getirip takınca sim kartını direk çalışır ama pasaporta kaydettirmezsen 30 gün gibi bi sürede kapanabilir. Başka bir işleme gerek yok. Jailbreak yaparsan garantisi yanar telefonun.
0
appstoredan degılde baska bır magazadan alsa uluslararası garantısı olmuyor mu? appstoredan aldıgımızda dırek burda bır ucret odemeden yaptırabılıyorum ozaman ıstanbulda?
0
O ancak satan yerin ne kadar uluslararası olduğuna bağlı fikrimce. Yine bi sorun, çok haşin kullanmadığın sürece apple ürünlerine bir zarar gelmez kolay kolay ama haklısın yani garantisi olsa çok iyi olur.
0
türkiye'de apple store yok. yani yurt dışından alınma cihazların international garantisi burada bir işe yaramıyor. telefon bozulursa anca yurt dışına çıktığında ya da tanıdığın biri çıktığında telefon official bir apple store'a götürülecek. ya da burada paralı özel servisleree vereceksin.
0
Uluslararası garanti 1 yıl yanılmıyorsam. Yani yurt dışından alınan telefon faturalıysa buradaki yetkili servisler ücretsiz servis vermek zorundalar ilk bir yıl. Ayrıca söylediğiniz fiyat için bu riske girmeye değer bence.
0
dıyelım kı arızalandı nereye verıcem bellı br adres var mı? bırde 100 mılyona fln garantı verenn yerler varmıs bır arkadasım demıstı var mı oyle bırsey
0
pclik
interrail için seyahat çantası alacağım da burada ucuza bulunuyormuş öyle denildi bana
interrail için seyahat çantası alacağım da burada ucuza bulunuyormuş öyle denildi bana
0
kadıköy iş merkezi
akmar'ın sırasında, akmar'a gelmeden solda kalır. içeride zilyon tane askeri ve outdoor spor malzemesi satan dükkan vardır.
akmar'ın sırasında, akmar'a gelmeden solda kalır. içeride zilyon tane askeri ve outdoor spor malzemesi satan dükkan vardır.
0
diskbudur
In case of need we also can certainly design a new project.(Olası bir ihtiyaç durumunda elbette ki yeni bir proje de çizebiliriz.)a) we'den önceb) can'den sonra,c) yerinde dursune) hiçbirid) hepsinden biraz
In case of need we also can certainly design a new project.
(Olası bir ihtiyaç durumunda elbette ki yeni bir proje de çizebiliriz.)
a) we'den önce
b) can'den sonra,
c) yerinde dursun
e) hiçbiri
d) hepsinden biraz
(Olası bir ihtiyaç durumunda elbette ki yeni bir proje de çizebiliriz.)
a) we'den önce
b) can'den sonra,
c) yerinde dursun
e) hiçbiri
d) hepsinden biraz
0
bir de kesinlik-olasılık yönünden bir sıkıntı mı var cümlede ben mi öyle hissediyorum ?
0
@mutlu
oradaki certainly'yi masum al. ''elbette ki'' gibi o. hani kesin anlamında değil. definitely, no wonder, absolutely gibi düşün onu.
@yalnux vurgu biraz also'ya gitmiş senin cümlende sanki. ama cümlen %100 doğru.
oradaki certainly'yi masum al. ''elbette ki'' gibi o. hani kesin anlamında değil. definitely, no wonder, absolutely gibi düşün onu.
@yalnux vurgu biraz also'ya gitmiş senin cümlende sanki. ama cümlen %100 doğru.
0
voltaic
Adını hatirlayamiyorum, cildrcam. sessiz sakın bir aileyi anlatıyordu. Dag tepesinde evleri vardı bir tane. Filmin basında kadın dogum yapıyordu ama esas olay babayla kızın iliskisi vardı, erkek cocuk bunlara şahit oluyordu. Hatta bir sahnede babası anal iliskiye girmek istiyordu kızla kiz da kızıy
Adını hatirlayamiyorum, cildrcam. sessiz sakın bir aileyi anlatıyordu. Dag tepesinde evleri vardı bir tane. Filmin basında kadın dogum yapıyordu ama esas olay babayla kızın iliskisi vardı, erkek cocuk bunlara şahit oluyordu. Hatta bir sahnede babası anal iliskiye girmek istiyordu kızla kiz da kızıyordu ben oğlan miyim falan diye. Aklımda bunlar kalmış film hakkında, bir de sallamiyorsam 97 yapımıydi. Bulduruverin su filmin adını, aklıma takıldı cok fena vallahi.
0
0
@hewit onlar degil ne yazık ki. 97 yı sallamış olma olasılığım yüksek ama o zamana yakin bir film.
0
0
inancsiz deve
örneğin sözlükteki kan aranıyor duyuruları.. gidip hayrına mı veriyoruz kanı yoksa karşılığında ücret ödeniyor mu? nasıl işliyor bu olay? hayrına yapılması gereken bir şey tabi de paraya ihtiyacımız var diyelim bunu biz mi belirtiyoruz onlar mı söylüyor?
örneğin sözlükteki kan aranıyor duyuruları.. gidip hayrına mı veriyoruz kanı yoksa karşılığında ücret ödeniyor mu? nasıl işliyor bu olay? hayrına yapılması gereken bir şey tabi de paraya ihtiyacımız var diyelim bunu biz mi belirtiyoruz onlar mı söylüyor?
0
hayır herhangi bir ücret ödenmiyor. tamamen gönüllü olarak bağış yapıyorsunuz.
0
para söz konusu bile olamaz.. adı üzerinde bağış yapıyorsun. kanını satmıyorsun. belki bağışı alan hastanın yakını gönlünden koparsa bir hediye verebilir, ya da sana karşılığında bir iyiliği dokunabilir. ama tutup eline para sayacağını hiç sanmıyorum.
0
yasak değil(bazı ülkelerde/kliniklerde var) ama tercih edilen bir durum değil, çünkü;
Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre karşılık beklenerek bağışlanan kanın güvenilirliği düşüktür. Kişi elde edeceği maddi çıkara güdüleneceği için kan bağışına engel teşkil edebilecek durumları (form doldurma ve muayene aşamasında) gizleyebilir. Kanın güvenilirliği açısından gönüllü ve karşılık beklemeksizin kan bağışı gerekmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre karşılık beklenerek bağışlanan kanın güvenilirliği düşüktür. Kişi elde edeceği maddi çıkara güdüleneceği için kan bağışına engel teşkil edebilecek durumları (form doldurma ve muayene aşamasında) gizleyebilir. Kanın güvenilirliği açısından gönüllü ve karşılık beklemeksizin kan bağışı gerekmektedir.
0
bundan 3-4 sene önce bir yakınım için kan lazım olmuştu. sağ olsun 4-5 arkadaş toplanıp gelmişlerdi.
ben de hepsine döner+ayran+tatlı ısmarlayıp kaldıkları yere bırakmıştım.
ama parayla olmaz.
ben de hepsine döner+ayran+tatlı ısmarlayıp kaldıkları yere bırakmıştım.
ama parayla olmaz.
0
osssy
Ingilizce-Turkce ve Turkce-Ingilizce cevirilerde fiyatlar nasil?
Ingilizce-Turkce ve Turkce-Ingilizce cevirilerde fiyatlar nasil?
0
