bir marangoza gidin istediginiz olculerde, renkte yaptirin

Bir marangoza gidip istediğin ölçüleri verirsen yaptırırsın. Nerede aradığını söylersen belki insanlar tavsiye verebilir.

tam kitaplık gibi değil ama:
www.adoremarket.com

25cm genelde ürünü stabil tutmak içindir.

O 10 santim insanların ciltli büyük kitapları da olabildiği için olmasın? Derin kitaplığa da linkteki gibi bir stoper yapabilirsin.
bp3.blogger.com

adoreden herhangi bir kitaplık al. hepsi küçük küçük zaten, derinlik yok denecek kadar.

telefon kutusu koymuştum kitapların arkasına, gayet de işe yaramıştı :)

Kitapları çift sıra yerleştirebilirsiniz, ben öyle yapıyorum, hem daha çok kitap alıyor. Ayrıca şu marketlerde filan (carrefour olsun, migros olsun vb) satılan kitaplıkların rafları çok ince oluyor gördüğüm kadarıyla, oralara bakabilirsiniz.

@babamsagolsun be espriyi bekliyordum ayrıca teşekkür site için değişikmiş

marangoz ihtimali bir köşede duruyor tabi ama hazır varsa uğraşmayayım diye demiştim fikri verenlere de teşekkür

@depes IKEA'da vardı onlardan kitap için kullanışlı değiller maalesef ama teşekkür yine de siteyi inceleyeceğim

@whoosie standart ölçülerden bahsediyorum. Yazdığımı mı okumadım "ortalama bir kitap" diyorum. Atlas, ciltli eser, ansiklopedi demiyorum. Genel ihtiyaç bu yönde olmasına karşın daha çok 25 cm üretmişler. Koskaca IKEA'da bir tanecik bile derinliği 25'den az kitaplık olmamasının altında psikolojik bir manevra olduğuna inanıyorum. Orayı biblo ile doldurma psikolojisi ile daha çok ürün satıyordur büyük ihtimalle IKEA tarzı yerler.

Arkasına engel koy, kutu koy, çift sıra diz diyenlere de fikirleri için teşekkür ediyorum fakat benim hanem çok küçük olduğu için küçük kitaplık arıyorum yoksa geniş olsun bizim olsun diye 25'liği alırdım :)

Para para para.

gelenekselleşmiş... 2200 de geçer

gelenekle filan alakası yok aslında. geleneğin arkasına saklanarak gelir elde etme yoluna gidiyor birçoğu. yoksa hiçbir davulcunun mani filan okuduğunu duymadım ben. bam güm çalıp geçiyorlar.

şu elitist tavırlarında hastasıyım. Bu ülkenin bir geleneği olabilir mi? Ya da bir kültürü? Bu her şeye muhalefet gençliğe bayılıyorum.

3-5 lira kazanıcam diye kafamızı sikiyorlar gece gece.

davul geçsin güzel bence, bi ilçede oturuyoruz ama davul yokmuş. dün bi baktım belediyenin arabası bi türkü eşliğinde dolanıp duruyo:( çok komik ve saçma geldi. tabi sen tamamen kalksın bişey geçmesin diyosun ama davulun bi güzelliği var gibi.

bizim orda 2 de geçiyorlar.Dün 1 gibi falan yattım 2 de davulculara küfrettim. 3 te tekrar kalktım. Sonra da para alamaya gelecekler. pff

Davul sembol yahu hatta güzel bişi bence bi samimiyeti var yani o davulcunun adam gümbedegümgüm geziyor işte. 24 yıllık hayatımda tek bir kere dahi uyurken o davulcunun sesini duymadım hem büyük şehirde hem küçük şehirde yaşarken.O yüzden beni rahatsız etmez hatta duymadığımda 'aa bak la davulcu geçmiyor ' der üzülürüm.

Bam güm çalıp geçiyor denen arkadaşlara da selam ediyorum. O kadar basitse çıksın çalsın bakıyım o davulu da sonrasında belediyeden izinli davulcu abiler o tokmaklarla neler yapabildiklerini göstersin onlara.

Adamlar hem 3 kuruş para için dolanıyorlar hem de bir geleneği sürdürüyorlar.Güzel şeyler bunlar. Ayrıca biraz tahammül de önemli.

daha bunlar iyi günlerin, zil çalmaya başlayacaklar yakında.

gerçi geçen sene kapıya kadar çıkan adama ben müslüman değilim kardeşim diye çıkışınca bi daha çalmamışlardı.

güzel çalsalar hadi neyse yahu. bam güm dümdüz çalıyorlar.

Yaşlı, bebek, hasta, psiklojik sorunlu insanlar tarafı var işin bir de. Bana verseler o davulu para karşılığında da olsa içim el vermez çalmaya tek bir yanlış kişiyi uyandırır ahını alırım diye. Zaten para etmenini kaldırsan, kaçı çalar o da ayrı.

kadıköy'den metrobüsle mecidiyeköy, ordan da metroyla 4 levent. daha etkili yöntemler de vardır belki.

kadıköyden vapurla karaköye, karaköyden tünelle şişhaneye, şişhaneden metroyla 4. levente. en kolay ve trafiksiz ulaşım.

kadıköy vapur ile beşiktaş, oradan minibüse atla ya da otobüs

metro seçeneği varken diğerlerini seçene aşk olsun teşekkürler!

Bu arada 4. Levent ve İTÜ Ayazağa metroda aynı duraklar mıdır?

hayır değil. sıralamada 4. levent - sanayi mahallesi - itü ayazağa olarak gidiyor.

İTÜ 4. Leventten iki sonraki duraktır.

yalnız eski b.dere caddesinin neresi? caddenin başı levent oluyo yanılmıyosam.

Eski Büyükdere Caddesi sandığımdan büyük çıktı.

Benim gideceğim adres şu "Ziraat Bankası Eski Büyükdere Cd. 34398 Şişli İstanbul, Türkiye" tırnak içindekini maps.google.com a yazınca "A" baloncuğuyla çıkan yer.

Ben galiba İTÜ Ayazağa durağında ineceğim öyle midir?

evet sen itü'de in.

Fazla mı oldum bilemedim ama hangi çıkışına yönelirsem o durağın o tarafa çıkarım?

windowist tower çıkışı. plazalar çıkışı da olabilir adı, tam hatırlayamadım. itü ayazağa veya büyükdere caddesi olmayan taraftan çıkman lazım. büyükdere caddesi gene bir nebze kurtarır dibinde üst geçit olması sebebiyle fakat itü çıkışı uzak kalıyor.

tamamdır bakalım neler gelişecek bu maceramızda

bu arada saatlerini sitesinde bulamadım 6'da başlamış olur di mi yahu bu?

metro 6 gibi başlıyor evet. ama 6'dan önce karşıya geçmen için metrobüs, vapur olayları nasıl olur bilemedim.

Nasıl ya metrobüs kaçta başlıyor ki? Eyvah ki ne eyvah o zaman.

metrobüs 24 saat. 34G var, iett'nin sitesinden bakın.

Mis gibi gidildi metroyla yardımı dokunanlara teşekkürler.

türkçe konuşuyolar

Vai liepper banilbel daburska gibi bir şeyler söylüyor. Pencereden bakıp Kadıyı görünce.

Türkçe en son baktığımda böyle bir dil değildi.

Arada "Kadu geldu" diye bir cümle ediyor doğru. Ama gerisi başka dilde. Yani ben öyle anlıyorum en azından.

Eski Türkçe'yi ayırt edebiliyor kulaklarım.

Hala yanlışsın diyorsanız metni yazmanızı rica edeceğim.

Hacivat - Yanduuk! Pervane Hazretleru!
Şeref-ü ihsan eyledinüz kadı hazretlerü.
Eşrefoğlu Beyimiz bendeganı
göndermiş Antalya'ya, ulak olarak...
Antalya hisarından Tekelioğlu selamı ider!
Mektub.
Sahil kenarında yanımuşuz,
yoğurt ilacıynan derman araruz.
Allahtan sizin ev ahalisi yardım itdüler de...
Cacik olduk elhamdülilla!

Pervane - Menüm saruk da yakuşmuş!

Hacivat - Ya, Saruk sararuk, sarumsak severuk!
O da bi yerde cacikun pezevengü...

hic bir site ya da program su anda basarili degil, olsa zaten tercümanlar issiz kalirlardi.

kisacasi önemli bir belge icin tercümana gitmeniz gerekmekte.

Programların başarısı için o dil konusunda en az orta düzeyde bilgi sahibi olmalısınki programın saçmaladığını farkedebilesin. Eğer dil konusunda hiç bir alt yapınız yoksa programların hiç bir faydası olmaz.

İngilizce'ye çevirebiliyorsan öyle yap. Sonra çevirgeçte İng -> Alm çevir.

ankara cepa carrefour'da görmüştüm.

Satılır.

ben migrosta gördüm, buffalo wings diye. keskinoğlu markasınındı sanırım. bazen kasaplarda da oluyor.

bim'de de var.

MacroCenter'larda var

güzel mi keskinoğlununki daha önce yemedim hiç onu

IKEA'da da var. sosu da çok güzel.

not: bu arada ciddiyim, IKEA'nın yemek satılan/market bölümünde var. espri yapmıyorum.

hemen hemen bütün büyük marketlerin kasap bölümdlerinde hazırlanmış olarak bulunuyor.markasız yani.

kuaför sadık'ta da var.

Keskinoglu buffalo wings berbatti. Hayati,pmda yedigim en brrbat tavuk urunuydu.

Hani her şeyi biliyordunuz arkadaş nasıl Galyalısınız siz?

google yalan soylemiyor ise saksagan / magpie deniyormus bunlar icin, degerli seylere olan duskunluk ve cikardiklari sesler, bos beles muhabbetleri yuzunden.

miser ve pact rat kelimeleri de istediginiz gibi olumsuz anlamda kullanilan kelimeler vergi toplayanlar icin bu arada, isinize yararsa. kendim bunlarin kullanildigi yerleri okumadim/arastirmadim ama. gercekten kullaniliyorlar mi bakmak lazim, emin olmak icin.

diger duyurunuzla baglantili olarak', karagoz hacivat nasil olduruldu filminin altyazisinda shaver denmis ama bence alakasiz yani ikisi. en azindan sozluklerde falan olmasi gerekirdi boyle bir kullanim varsa.

Teşekkür ederim yalnız izsürerliğinize hayran kaldım :)

:) rica ederim, bu duyurudan sonra oteki duyuruya cevap vermeye yeltenmistim (size ait oldugunu bilmeden) ingilizce/turkce altyazilarini karsilastirdim dili bulabilmek icin. cariyelerin konusmasinin ingilizce altyazisinin olup turkcesinin olmamasi ve konusmalari anlayamamam garibime gitti, cevab veremedim dogal olarak ama shaveri buraya eklemek istedim farkettigim zaman :D

Gerçek bir duyuru gönüllüsü çıktınız, takdirim daha da arttı. Cevap verme çabanız için ayrıca sağ olun. Cidden meraklardayım, nece o dil. Bir sivri de geldi Türkçe yazdı :D

Pırasa ve karnıbahar yiyebiliyorsan her yemeği yiyebilirsin hacı.

yurtta kalsan veya eve çıksan aslında paşa paşa alışıyorsun, martı eti bile bu yemeklerden güzel geliyor bir zaman sonra.

ilk defa iskender sevmeyen birini görüyorum çok tuhaf.

kendin yapmayı dene yemeği. örneğin soslu bi köfte yap basitinden. yapınca yemek zorunda kalırsın bence kıyamazsın.

çok afedersin ama çok uyuz bi huyun varmış:)ya da ben sossuz bişi yiyemediğim için garip geldi.
valla annenin yerine olsam zamanında seni bir temiz döver, döve döve her şeyi yedirirdim.
şimdi bence yapabileceğin şey kendini yavaş yavaş alıştırmak. evde falan hafiften pişir bişiler yemeye çalış. bu arada hiç mi yiyemiyosun zorla yedirseler naparsın mesela kusar mısın? misal ben de enginara brokoliye bayılmam ama bunlar da lazım diye yiyorum zevk almasam da.

senin abilere takilma vaktin gelmis hocu.sike sike yiyecen orada maklubeyi.her sey var onda zaten amk.sonra da devami gelir iste.

sebzelere karşı aynı durum bende de var.tam olarak kilonu yazar mısın? mesela boy-kilo oranın benim gibi orantısız ise(boyum 1.90 kilom:68) doktora gözükmende fayda var.

yok hocam orantısız değilim düz bi vücudum var ne ince ne göbekli. herkes "hacu çok uygun lan senin vücudun vücut geliştirmeye" falan diyor da hiç ciddi yapmadım.

zorla nasıl yedircek ki hocam :) ekmeğe abanırım o zaman da denemiştim, bi tabak mantar çorbasını yarım ekmekle yemiştim 15 dakikada falan. yemiyorum aç kalıyorum öyle olunca da. :/

bir tanıdıgımız cocugunu yetiştirirken yemek secmesini engellemek icin o yemegi yemekten başka şans vermiyordu. mesela, yemekte enginar var, masaya geliyor cocuk "ben yemem ciyak" vs diyor, tamam diyorlar. yeni bir yemek verilmiyor, enginar masada kalıyor. bir sonraki yemekte aynı enginar tekrar geliyor karşısına, yine yemezse yine gidiyor. misal, ertesi gun olmus kahvaltı zamanı, aynı enginar geliyor yine... yenilene kadar. neticede cocuk her şeyi yiyor.

siz de aynısını deneseniz? berbat bir oneri, farkındayım.

ulan bu saatte hafif ne yenir duyuru'ya mı sorsam diye düşünürken okudum, vah vah dedim. yemek yiyememek mi. çok yazık. o yüzden hemen çözüm düşündüm.

efenim kim ilk kez denediğinde alkolün tadını beğenmişti? vaay be votkada votkaymış ha mı dediniz yoksa o yanmayı hissettiniz yüzünüz ekşidi filan. yemekler de senin için böyle. yanında çalıştığım bir barmen içkilerin hepsini tadarak ve koklayarak öğrendiğini söylerdi. saçma sapan bir sürü içkiyi karıştır koy adamın önüne ne olduğunu tak tak söylesin. e bizim için de yemekler öyle. ortalama damak zevki olan biri yediği şeyin kalitesini anlıyo. sen de ne yağlı ne tuzlu böyle kıvamında güvenilir birinin yemeklerinden azar azar tatmalısın. kendini alıştır, hepsinin özelliklerini bil. atıyorum aynı yemeği hem kıymalı hem kıymasız ye sonraki adımda. yavaş yavaş damak zevki oluştur. sonuçta ilk başta genzi yanan ne babayiğitler şimdi fondibin dibine vuruyolar.

yemek seçen insana da ifrit olurum sen bize gel kardeşim kampa alalım seni bi ay bizde yaşa. benim acaba bu yemeğe portakal doğrasak nasıl olur diyen bi annem var. bi aya adam ederiz seni.

lahmacunda bile zorlanan bir insanım. :/ evde olunca atarım çöpe ya da başkasına kakalarım. ne yapsam bir arkadaşla lokantaya gidip mesela et döner mi istiyim. illa ki bitirmek zorundayım sonuçta.

en sevmediğim insan tipisin lan,kusmaktan korkuosundur sen bide.

hocam bu abiler, nurcu evi falan benim de aklıma geldi de 3 gün mü ne kalmıştım orada neredeyse hiçbir şey yememiştim. biraz ekmek, birazcık pilav, çok az patates. kahvaltıda varsa eğer 1 tane poğaça falan..

edit: yok hocam ölümüne kusarım.. :))

o sorun bendede var ama seninki biraz aşırı gibi,bide bakıcı kısmını hiç düşünmedim yaaa, ablama babanem bakmış banada bakıcı ablamda herşeyi yer, ama ben suçu babamda buluyodum ona çektim diyodum aceba bu bakıcı durumumu bizi böyle yapmış tüh be:(
biyere gidince ben yemem onu diye sıyrılırım ama koca adam bişeyde diyemiyo adamcağızın ağzında çoğalırdı:)yurt falanda yardımcı olmuyo sürekli bisküvi falan yemek zorunda kaldım yapılacak bişey söyliyemem kelin ilacı olsa durumu ama yazılanlar banada yarar belki saol soru için:)

psikoterapist sizi düzeltir.

hocam ne dicem ki psikoterapiste ? "doktor bey ben yemek yiyemiyorum.." ? :)

Hayata "BİR" kere geldin ve sen sadece üç-beş yemeğe takılıp kaldın ve onları mı yiyorsun. Unutma ki (18 yaşını geçtiğini varsayıyorum) tat alıcıların her gün bir önceki günden daha az işlevsel hale geliyor. Dostum silkelen ve kendine gel tadılacak bir sürü yemek var.

çok şımarık yetiştirilmişsin.

duzenli ve saglikli bir hayatin varsa yeter. sperm kalitesini arttirmak gereksiz.

vaktiye adolf diye bir adam denediydi onu. pek işe yaramıyor ama.

Karşı tarafın 1 ay kimyasal içerikli kişisel bakım yapması engellenir (takviye besin hapları, makyaj, bakım kremi, deodorant vs.) Hala alımlı hala çekiciyse ondan sağlam gen gelir.

Deodorant sıkmazsa kokar ki bu diyecek kadar salak varsa bu arada zaten çıksın gitsin siteden. Ter kokusundan da gen tahlili yapıyor beyin bizim denetimimiz dışında, kendi kusurlarını örten gen buldu mu karşı tarafın ter kokusu dahi -boku çıkmadığı sürece- hoş gelir. Ayrıca duş almasın demedim hatırlatayım :)

hani kimi sülaleler vardır, onlarda herkes 90'ı 100'ü görür...
çift olarak öyle bir sülaleden olmak gerek sanırım sağlam çocuğa sahip olmak için.

bizim sülale 70'i uzaktan görse devrilir mesela imamın önüne.

sağlıklı olmanıza rağmen tüp bebek yöntemiyle en sağlıklı spermi aldırıp koydurmak mantıklı olur mu diye düşündüm, sadece düşündüm.

Bazen birini goruyorum, belli, adam bi kac puan onde baslamis hayata, ister istemez geciyor aklimdan "tohumu saglam abi" diyorum kendi kendime. iste ben de bu tohum kalitesini arttirmak icin ne yapabiliriz baska, onu soruyorum.

9kuyruklu.nun dedigi nasil olur? ben de dusundum, sadece dusundum ama kas yaparken goz cikarmaya donebilir?

Hem sorunuzun yanıtı, hem de @9kuyruklukedi'nin dediğinin olabilmesi için: @keltikfrost +1

yabancı tıbbi kaynakları, makaleleri falan okumak lazım sanırım.

Bir dakikanızı alabilir miyim ile başlayan cümleler.

Çünkü o da beni sevmiyor.

Greenpeace'yi değilde taksimde ikide bir yakama yapışıp kart bilgileri almaya çalışan anketörlerini sevmiyorum.

yukarıdakilere ek olarak, türkiye'deki kampanyalarını da sığ buluyorum. sizinki kaç santim falan hiç olmamıştı. reklamcı kafasında gönüllülük ilkesiyle işleyen organizasyon olmaz.

samimiyetsiz bulunmalarının sebebi sokaktaki o elemanların günlük yevmiye ile çalışması olabilir. prim de alıyor olabilirler tam bir bilgim yok.

aslında tek dertleri komisyon olan tipleri sokaklara salıp milleti spamlamalarına göz yumdukları için.

komisyon almıyolarsa bile sinir bozucu yanlış anlaşılmasın.

gelişmiş ülkelerin maşalığını yapıyorlar nükleer konusunda özellikle. rekabet için korkunç büyüklükteki yatırımları yapın nükleerden uzak durun deniyor( brim zaman enerji maliyeti farkından bahsediyorum yoksa rüzgara güneşe hayır dediğim yok sadece ilk yatırım maliyetleri çok yüksek bunların) ingiltere ya da fransa almanya abd hele hele çin hindistan gibi yerlere gidin onları engelleyin amk. fransa nükleer enerji sikiyle daha bayıra çıkacak nerdeyse elektriğinin %60 70 i nükleerden gelmiş türkiyenin bir tane nükleer santrali olmasın diye canlarını dişine takmışlar. ben ultra samimiyetsiz ve kötü niyetli buluyorum. kredi kartı istemeleri her ay haraç kesmeye kalkmaları ısrarla aramaları nefret ettirdi iyice.

Bir çok greenpeace üyesi cahil olduğu için. Evet belki üniversite okumuş olabilirler fakat savundukları şeyler hakkında bilgileri çok yok... EN basitinden mersin akkyuy'ya yapılacak olan nükleer santrali protesto edenler , baraj yapılsın, rüzgar tirbüni yapılsın, dalga enerjisi kullanılsın gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını savunuyorlar... fakat bir çoğu bilmiyor ki nükleer santral patlamadığı sürece ... ki zor bir ihtimal. doğaya onlardan daha az zarar veriyor...

Gün içinde üye yapmaya çalıştıkları ilk 2 kişinin vereceği para sokaktaki ekibin günlük ücretine dönüşüyor, bana komik ve saçma geliyor.

En son bunlarda çalışan olmanın günlük ücretleri 30 lira falandı, üyelik de 15 liraydı.

want2 die kusura bakma ama sırf maden çıkartmak istiyor diye 500 senelik ormanı kesmek isteyen adam orospu çocuğunun önde gidenidir.

www.yuksekovahaber.com

şunun gibi örnekleri görünce madencilere ana bacı sövesim geliyor. türkiye gibi ülkelerde özellikle umursamazlık almış başını gidiyor yatırım yapması gerekirken ucuza kaçan şahsiyetsizlerle dolu ülke. o ormanı yok ettikten sonra çıkacak madenin amk .

www.chp.org.tr

amerikanın oyunları hep bunlar

o zaman bi zahmet nikelini siktirsin başka yerden çıkartsın türkiyeye zırnık faydası yok madeni çıkartmalarının ama öküzlük bizde böyle el altından yabancılara -gerçi yerliside fark etmez- peşkeş çekilmeye bile gık demiyoruz.

dürüst davranmadıkları için.

Atmosferdeki kirliligin yuzde kirkini tek basina yaratan abd tarafindan finanse edildigi icin.

senelerce hem gönüllü hem paralı çalıştım, hiçbir esprisini görmedim. 4 sene önce senelik bütçeleri 400 milyon dolar civarıydı, o parayla ne yaptıkları belli değil.

symbian telefonların tipik saçmalağı, bende de c6-00 var hafızayla falan alakası yok 32 GB'da alsan oluyor, telefonun hafızasıyla ilgili .

symbian çekilmez ! android bi tanedir :)

symbian telefonların tipik saçmalağı, bende de c6-00 var hafızayla falan alakası yok 32 GB'da alsan oluyor, telefonun hafızasıyla ilgili .

symbian çekilmez ! android bi tanedir :)

telefonu mu değiştirmek gerekiyo yani ?

Bilindik Nokia/Symbian saçmalığı.
Yapabilecekleriniz;
-Telefonu açıp kapatmak
-Hafıza kartını çıkartıp whatsappa bağlanmaya calısmak
-İnternet'teki çerezler vs silmek
-Mümkünse format atmak.

Whatsapp görüşme kayıtlarını sıfırlamanın yardımcısı olur.

Bir de son sürüme güncelleyin Whatsapp'ı. Android'de bildirim çıkar eski sürümde kaldıysanız ama Symbian'da çıkmaz.

telefonun hafızasını boş tutmaya çalış. whatsapp açıkken de 3'ten fazla internet sayfasına girmiyor benimki.

ne kadar ekmek o kadar köfte misali.

badakguncesi.blogspot.com

Dnalarında var bu senin, kendini bastırmak için ugraşıp duruyorsun.

ben de "hacı, kardeş, panpa" deyince "haa o kaba kadın mı?" oluyorum ya ne desen haklısın kardeş :(

e kadına da şimdi allah için yakışmıyor.

ben ismaille mi geziyorum, leyla ile mi anlamak istiyorum.

@devilred
Sen ya çirkinsin, ya şişman, ya başka bir sıkıntın var
"normal kız" olamayıp, "kafa kız" olmaya çalışıyorsun.

acı bir tespit ama gerçek.

dip not: örnek olarak verdigim 2 ismin de leyla ile mecnun dizisinden olması biraz acaip oldu evet :)

(git: 436473)

@cruseo yeminle hepsinden var bende, ama kafa kız olmak gibi bir çabam yok. onların bile oluyordur bi iki fingirdemeleri, bende yaprak kımıldamıyor :/

"... 4 dil bildiğimi, yeter miktarda kitap ve müzik bilgim olduğunu söylemiyorum..."

samimi olmadığın için soğuyor olabilirler senden...

tuvus kuşu muyum ben ya ne kur yapacağım. mc aliko dinleyip küfür eden tip karşı cins görünce klasik müziğin son yıllardaki durgunluğundan dem vurmaya başlıyor. ee kezban da bunu yiyor tabii. ondan sonra "ayy ashqm chq dgshtn." değişecek tabii aldı alacağını. bu arada burnuma kur kokuları geliyor yakından yakından hafız.

Herkes "etiket" olmuş.

Bir edebiyatçı dostum, Facebook'taki paylaşımlara istisnaden vay be toplum için boşuna endişelenmişiz, herkes Mevlana'nın, Yunus Emre'nin eserlerini yalayıp yutmuş, alıntı yapacak hale gelmiş diye "taşak geçmişti". Eheh.

hacı bilmiyorum bizim millete özgü mü ama. yediğini içtiğini seviştiğini giydiğini gezdiğini tozduğunu duyurma reklam yapma meraklısı insan çok çok fazla.

gösteriş meraklısı bir toplumuz. "hatun kaldırmak" için yapılan şeyler çoğu. zaten buna kanan insanlara da böyle insanlar gerek, birbirlerini buluyorlar işte. salla gitsin. gazla gitsin

am için her şey yapılır.

bazılarının yazımı kendinden öyle oluyor. türkçeleşmiş yazılışıyla aynı olmayabiliyor. misal ahmed, aişe gibi yazılıyor olabilir.

Cafe sözcüğü Avrupa'ya Türkler'le "kahve" sözcüğünden gitmiş, sonra buraya "cafe" biçiminde geri dönüş yapmıştır.

Algoritma sözcüğü ise yine Türki ya da Farsi olduğu düşünülen El-Harezmi'nin adını taşır, yabancılar böyle söylediği için bize de tekrar Algoritma dönmüştür.

O değil Boyner'i "boyğnır" diye okuyan var.

nasıl kendinden öyle oluyor? arapça, farsça ya da japonca gibi latin alfabesi kullanmayan dillerdeki isimleri latin alfabesinde yazarken hep ingilizce okuma kurallarına göre yazıyoruz. neden? kırk yıllık ferit oldu bize farid.

ayrıca yatağanı yataghan, kılıcı kilij diye yazan bir türk gördüğüm zaman biraz sinirleniyorum açıkçası.

Öz kültürünü tanımayan nesille bu kadar olur. Eski Hacıvat-Karagöz, Nasreddin Hoca metinlerini okuyana kadar böyle olmaya da devam edeceğiz. Yanlış anlamayın bu metinler saray Osmanlıcası ile değil halk tarafından sahnelendiğinden, halkın Türkçesi ile yazılmıştır. Çok nadide kök kelimeler içerirler.

Bir sebebi de iyi İngilizce bilmeyen kişilerin caka satma arzusu. Kendisinden çok daha iyi İngilizce bildiğim ve İngilizce öğrenmeye çalışıp dil yeteneği olmadığından çok aşama kaydedemeyen arkadaşım bana gelip serbest işler bu aralar çok demek yerine, freelance working iyi bu ara diyor. Adamı sevmeme rağmen inanılmaz soğuyorum o an işte ben de.

"Onulmak, tavsamak, gönenç" bu sözcükleri aramızda duyana kadar işler pek düzelmeyecek belki de.

Tabi şöyle bir şey de var, TDK inanılmaz ama inanılmaz suçlu burada. Ha tabi, TDK'ya yapılan tecavüzler de bu ülkede istenen kültür erozyonu projesinin bir adımı inancındayım.

Bu arada tabi üreten olmamamız, tüketen olmamız da bu olayda önemli. Bilişim terimleri hep yabancılar tarafından üretildiğinden onların koyduğu isimlerle anılıyor ve Türkçe'sini TDK uydurana kadar o dile çoktan oturmuş oluyor.

hacı şimdi olay şöyle. adam arap yada rus. latin alfabe kullanmıyor bunlar. Bunlar latine geçerken türkçe okunuşu üzerinden değil ingilizce okunuşu üzerinden latine geçiyor. bir de şöyle bir şey var. biz bu kelimeleri türkçeye geçirirken türkçeye uyarlamışız. gidip adama "senin adın ferit" desen bozuşma ihtimalin var. "benim adim ferit değil farid" diyecektir. araplar ile çok yaşadım bunu.

rearazem+1
genelde araya yabanci dilden kelimeler serpistirenler iki sebepten bunu yaparlar; ya cok iyi bilmezler, sirtini kamburlastiran yavru aslan minvalinde daha bilir gozukmeye calisirlar, ya da gercekten hayatlarinda gercek bir yabanci dil kaynagi vardir yani yasam alanlarinda yabanci dil konusuluyordur, okuduklari metinlerin %90i yabanci dildedir.
Aslinda olay sadece ingilizce degildir, en sik gorulen ingilizcedir. eskiden egilim frankofon olmak yonundeymis insanlar fransizca laflar serpistirirmis. mesela ahhahaha ben de monser ben de cok begendim derlermis. kulturel iklimdeki bu degisikligi farkedecek kadar kisisel genel kultur tarihi olmayanlar hala entel kesimi ifade etmek icin monserler der mesela ama aslinda o coktan misterlar olmustur :D
bunun baska bir boyutu da turkiye gemisinin diger rotasi olan dogudur. mesela arada bilir bilmez arapca veya kurtce laflar serpistirmek de bir egilimdir. bu da daha sinirli duzeyde olmakla beraber o genellemenin icindedir.
unlulerin adinin soylenisine gelince farid farjad kendisi albumerinin ustune bu ismi yazmistir. yani bu arada biz cok onemli ayrimin farkinda degiliz; turk gururu. turkler gururlarindan dolayi yurtdisina gitse de yasasa da genelde isimlerini degistirmez. fekat araplar veya uzak dogulular daha rahat kabul gormek icin isimlerini daha rahat hecelenebilir ve telaffuzedilebilir sekle sokarlar. bize de bu sanatcilarin albumleri batili sirketlerden geldigi icin kaynak olarak biz de bu yapiyi aynen ithal ederiz. butun bunlari isiginda sokaktaki vatandas herhangi bir tercihte bulunmamis onune geldigi gibi kullanmistir.

"hacı şimdi olay şöyle. adam arap yada rus. latin alfabe kullanmıyor bunlar. Bunlar latine geçerken türkçe okunuşu üzerinden değil ingilizce okunuşu üzerinden latine geçiyor." her şeyi açıklamış. özellikle latin alfabesi kullanmadıkları kısımda bayağı 10-15 yaş birden attım, dimağım genişledi. neyse ben elim bir kaza neticesinde meramımı anlatamayacak hale geldim zamanında. o gün bu gündür bir şeyi 1663836 defa tekrarlamadan rahat edemiyorum. yoksa siz ne demek istediğimi anladınız ama ben bir daha tekrarlıyayım:

agalar beyler, www.albumiste.org bu ferit abimizin albüm kapağı. انروزها yani "æn ruz ha" bunun türkçe yazılışı budur. ingilizce bilmeyen biri şu an burayı okuyorsa tırnak içindekini doğru manada okur فرید فرجاد yani "feriid fercâd" aynı şekilde. şimdi sorun şu bu adamın ismini neden günlük yazışmalarda dahi "farid" olarak yazıyoruz? ha buna neden bu kadar taktın derseniz, yabancı özentiliği artık bir kültür göstergesi olarak görülmeye başlandı. "fake" mesela. neden bunu feyk diye yazmıyoruz? yazmazsak işte ortalıkta "fake, face" diye dolaşan embesil ergenlerimiz olur.

başka bir örnek; bbc(bi-bi-si) ama bu türkçe okuma kurallarına göre "be be ce" o halde bu "bi bi si" olarak yazılmalıdır. tıpkı acem kardeşlerimizin yaptığı gibi:



en alta inin "bbc" logosunun yanını okuyun ne demek istediğimi anlarsınız www.bbc.co.uk



velhasılıkelam; türkçe okuma kuralları bellidir ve bozmaya hiç gerek yoktur.

farklı yazıları kullanan dillerdeki isimler türkçeye okunduğu şekliyle geçirilmelidir. nasıl yazacağını bilemeyip halihazır ingilizceye geçmiş şeklini kullananlar çoğunlukta olsa da kural budur. sözlük bu konuda oldukça duyarlı mesela.

(bkz: şahtar donetsk)
(bkz: takeşi kitano)
vs.

dimağ genişlemesi iyidir.

anneye anlatır gibi anlatıyorum. ama darlık olunca anlaşılmıyor olabilir, doğrudur. adam ismini orjinal alfabesinden latin alfabesine cevirince türkçe okunuşu üzerinden mi çevirirsin yoksa daha çok insanın anlayacağı ingilizce üzerinden mi?

türkler olarak biz arapça kökenli isimleri doğru telafuz ettiğimizi zannediyoruz ama bu doğru değil. biz türkçenin ses özelliklerine göre değiştirmişiz söylenişini. Diyelim adın ahmet. gittin arap bir ülkeye adam kalktı sana "ahmaad" dedi. şimdi bunun hangisi doğru? ingilizce yazılışlar adamların söyleyişlerini daha doğru ifade ediyor.

daha basit nasıl anlatırım bilmiyorum dimağ problemi olanlara. bir şey sormuşsun adam gibi cevap vermeye çalışmışız terbiyesizlik etmenin bir manası yok.

şu dünyada bi' sen akıllısın. hâlâ anlamamakta ısrar ediyorsun eyvallah ama son kurşunumu da atıp defoluyorum uğraşamam artık. "farid" ingilizce okuma kurallarını bilmeyen biri bunu okuyamaz birader. "ferid" dir bu tam türkçe manası ile "ferit." ahmet ve tayfasına gelince senin olay "cevab veremedi" ye dönmeye başladı. "ahmet" in orijinali "ahmed" dir ömer'in u'mâr olduğu gibi ama dilden dile aktarılırken sesler ve kelimeler en yakın ve genel geçer kullanımına göre çevirilir. hz. u'mar denmez bu ülkede, hz. ömer denir. ramadzan denmez ramadan da denmez RAMAZAN denir.

araya ingilizce kelime sıkıştırınca çok zeki ve terbiyeli olunuyor madem biz de araya osmanlıca, arapça ve farsça kelime sıkıştıralım ama tam da sizin yaptığınız gibi orijinal yazılışıyla. كوزل اولویر می؟(güzel oluyor mu?) ingilizce okuma قاعدەلركی(kaidelerini) bilmeyen biri ایشتە(işte) aynen bu cümlede hissetiğiniz gibi hissediyor. tabii sizin parantez içleriniz var, onların yok ve ağlıyorlar :( keşke çince de bilsem de araya hanzi de atabilseydim ama kültürsüzlüğüme verin. neyse aga kafanıza göre takılın ya siz.

bunun trollük mertebesi dahi var.

ben sahsen gicik oluyorum böyle seylere, daha dogrusu söyle aslinda, bazen yazim yanlislari ve kullanilan dil cok dikkat cekiyo o zamanlarda ignelenebilir belki ama diger türlü "de ayri" seklinde uyarilara kilim.

anadili doğru kullanmak önemli bence. ha artık uyarmak can sıkıcı olduğundan ben fazla dikkate almıyorum. yalnız sözlükte ya da burada, "cahillerle muhattap olamam" tarzında ifadeleri görünce kendime hakim olamıyorum.

Konuyu birini uyaracak kadar abartmam, ama kendim dikkat ederim, bozuk yazım görünce de içimden sinir olmakla yetinirim. Ana dilimizi düzgün kullanmak gerek. Nasıl ki
ben bugün hastayım
yerine
benbugün hastayım
yazmıyorsak
ben de geliyorum
yerine
bende geliyorum
yazmayalım mümkünse :)

tamamen saçmalık. işi gücü olmayan adamlar millete de yi da yı ayırmayı öğretiyor. ayrıca karşı tarafın fikrini aşağılamak için de bu tarz yöntemler kullanılır. öyle işte.

şahsi fikrim şu: bu konuda yanlış yapanlar özensizlikten değil cehaletten yapıyorlar. çünkü eğer yeterince okumuş olsalar ayrı yazılması gereken de, mi olsun; noktalama işareti sonrası bırakılacak boşluk olsun, hata yapmaları neredeyse imkansız. çünkü meleke haline gelmiş olması lazım konunun. ergo, hata yapıyorsa yeterince okumamıştır, cahildir. dolayısıyla bir anda bu adamların fikirlerine olan ilgimi kaybedip okumayı bırakıyorum. sert tepki falan göstermiyorum ama. ilgim sönüyor sadece..

Ana dilini bizim kadar kötü kullanan sanırım kalmamıştır. Bu da insanı üzüyor. O yüzden tepki gösterilebiliyor.

imla hatası ile nasıl yazacağını bilememek ayrı şeyler, önce bunun farkını anlamak gerekli.
özellikle klavye ile yazarken çok sık imla hatası yapılıyor.

ama kendi anadilinde nasıl yazacağını bilmeyen adama ben 'cahil' derim. yeterince eğitilmemiştir.

Ben de şöyle bir açıklama getireyim, Türkçe çalıştırdığım yabancılar eklerin farkını, aynı -de yazımının kattığı mananın çeşidini, bu eklerin sözcükleri birbirine nasıl bağladığını görünce çok hoşlarına gidiyor ve mantıklı olduğunu söylüyorlar. Özellikle bir Alman'ım var, bu eklerin ayrı/birleşik yazımlarında hangi sözcüklere bağlandığını ok ile çıkararak gösteriyor kendine ve şaşırarak oy harika falan çekiyor.

Kısaca bunlar bizim dilimizi özel kılan şeyler. Ural-Altay dil ailesinden geliyoruz, Hint-Avrupa ve Semitik dillerin hakim olduğu bu coğrafyada özeliz. Yabancılar Türkçe'nin sırlarını çözemiyor, tam olarak inemiyorlar bu eklerin ayrımına. Google Çevirici Avrupa dilleri arasında artık neredeyse %90 başarı elde ederken, Türkçe'de hala çok zayıf. Bu da farklı bir dil matematiği üzerinde işliyor oluşuna dayanıyor.

Ve bizim bunu korumamızın çok önemli olduğu inancındayım.

Ayrıca Ural-Altay dillerini konuşurken beynin diğer dillere nazaran iki kat daha fazla işlem yapması gerektiği hesaplandı ODTÜ tarafından. Kısaca ne kadar iyi kullanırsan o kadar daha fazla beyin jimnastiği de yapmış oluyorsun.

"iletişim zaten kullanması yeterince zor bit teçhizat. millet oxford commasını tartışırken; türkiye'de çoğu insan temel yazım kurallarını bile bilmiyor.

türkiye'de bu kadar yanlış anlaşılma problemi, birbirini dinlememe problemi olması hiç şaşırtıcı değil. çünkü evet, sende ve sen de arasında cidden anlam farkı var. insanların kelimeleri ve yazım kurallarını bu denli kullanabilmekten aciz olmalarından dolayı iletişim de sekteye uğruyor. mesele anadil meselesi değil. dillere inanmıyorum. başka insanlarla başka dillerde iletişim kurabilirim. ama türkiye'de yaşayan insanların genelde tek bildiği dil türkçe. onu da bilmiyorlar. yani mesele, senin anladığın dilden konuşmak istiyorum, ama sen anladığın tek dili bilmiyorsun. yani ben başka dillerle ve insanlarla daha iyi konuşabiliyorum, ama türkiye'deki insanlar türkçe bilmedikleri için bunu onlarla yapamıyorum.
ha, bu türkiye'de yaşayan insanların suçu mu? Osmanlıca kaldırıldı. hmm, aslında evet. çünkü türkiye'de insanlar geniş çaplı halk hareketine sahip değiller. kimlik politikaları üzerinde ayrılmaktan hoşlanıyorlar. böylelikle bilinen dil siliniyor, sonradan olma bir dil geliyor. sonra bu sonradan olma dilin yapısını, kurallarını öğrenememiş insanlara kızıyoruz. hakkımız var mı? yok. ama var işte. çünkü kim sesini çıkardı ki? madem öyleydi; halk hareketi olsaydı osmanlıca'ya dönülmesi üzerine. bırak böyle bir halk hareketini, osmanlıca diye bir dilin varlığından haberdar değil ki insanlar. onun için bu kadar belleksiz, hafızasız, kendini bilmez bir toplulukla karşı karşıyayken, son 2 yıldır umursamıyorum kim nasıl yazıyor. şimdi osmanlıca gelse ne anlamı olacak? kaldı ki osmanlıca da çok çok mu köklü sanki? yamalı dil. hem yamalayarak gelmiş bu güne kadar, huyu böyle dillerimizin. eskiden arkadaş çevreme sokmazdım. şimdi ne hali varsa görsün herkes. zaten sonradan yapılmış bir dil, mükemmel değil, zaten kelime havuzu şişme havuzcuk kadar; yabancı kelime kullanmadan ifade etmek çok zor kendini... onun için üçün beşin hesabı olmaz. ha, nedir, ben düzgün kullanırım ki seninle iletişim kurabileyim. yoksa ben da zıvanadan çıkarsam, hiç kimse kalmayacak seninle düzgün iletişim kurmaya çalışan." çalışır.

Ben okulda edebiyatı kuvvetli olanlardan değildim. Ne lisede ne de öncesinde... Çok övünmesem de söylemeliyim ki pek kitap okumam. Alışkanlık haline getirememişim. Yine de bahsettiğimiz ek olan "-de" ve bağlaç olan "de" konusunu ilkokulda gördük. Bir zahmet yapmayalım artık bu hatayı. O kadarcık dahi hakim değilsek kendi dilimize, en azından umuma yazmayalım, çizmeyelim. Hata insana mahsustur. İmla hatası yapılabilir ya da bir paragrafta bir sürü de içinde 1-2 tanesi yanlış yazılabilir çünkü en nihayetinde klavye kullanıyoruz. Ama kabul edelim ki temel dil bilgisinden yoksun, azımsanamayacak bir kitle var.

Az yukarıda KPSS ile ilgili duyuru ve cevapları okurken aynı hatayı yapan arkadaşlar gördüm, yazıktır ki bazıları Türkçe'nin çok zor olduğundan yakınıyorlardı. Sınava girmedim, sorularını görmedim ama soru ekini ayrı yazmayı bilmesem zaten ne KPSS'ye girerdim ne de eleştirisini yapardım.

Erken çocukluğumda edindiğim, insanlarla iletişimimi sağlayan, düşünmemi sağlayan ana dilim husunda hassasım. Başkalarından da hassas, duyarlı olmalarını beklerim. Özellikle belli bir yaşa ve seviyeye kadar eğitimin mecburi olduğu memleketimde kendi dilini yazmaktan, konuşmaktan, anlamaktan aciz insanların olması ve ne yazık ki bu insanların bazılarının lisans mezunu olması hevesimi, umudumu kırıyor. Sözlükten ya da duyurudan, açıktan ya da özelden kimseyi uyarmadım -değiştirebileceğimi düşünnmediğim için. Uyarmanın yararında da inanmıyorum. Buna karşın insanların kendilerini tutamamalarını da anlayabiliyorum.

caddeye gidiyorum, boğada buluşalım gibi şeyler geldi aklıma.

istanbul'a özgü bir kültür olmadığından öyle kelimeler pek yok sanırsam. varsa da istanbul'a ait diyemeyiz.

saray turkcesinde geliorum yerine geloor ; gidiyorum yerine gidoor gibin -iyor ekini -oor şeklinde telaffuz etme
cevaploorum gibi yapoorum gibi ((:

zaten istanbul türkçesi o gibi yerel öğelerden arınmış türkçeyi tanımlıyor.

gerçek istanbullular makina değil makine, meyva değil meyve gibi ince olanı kullanır.

(bkz: istanbul ağzı)
(bkz: istanbul argosu)
(bkz: istanbul türkçesi)
(bkz: istanbullu muhabbeti)

bir de "İstanbul Argosu ve Halk Tabirleri" diye bir kitap varmış.

benim aklıma hep "başka istanbul yok kardeşim!" gelir, buraya özgü olarak.

hani biri sırada önünüze geçer mesela, "hooop, birader! başka istanbul yok!" derler, nasıl bir alaka bilmiyorum ama..

kimsenin söylememesine şaşırdım; "karşıya geçiyorum" , "karşıdan geliyorum".

IKEA'ya göz attım ama alıcı gözle değil o gün başka bir işim vardı da orada. Sizdekinin kalitesi nasıl? Esneme falan yaptı mı raflar? Dediğim gibi bu çok önemli benim için. Eski kitaplıklar gibi tabiri caizse kütük gibi olsun istiyorum.

Zamanla gevreyebilir raflar ortasına ek destek yapmamışlarsa. Yalnız raf yüksekliği ayarlanabilme olayını tuttum. Ben bir gideyim bakayım şuraya.

Hala başka önerilere de açığım.

Bozulmaz. İçinde pörtükler oluşmuşsa (oluştuysa neyden bahsettiğimi anlarsınız) o da tülbentten süzülerek mis gibi içilir.

diger turlusu evlat acisi gibi koyardi zaten

su tabancası!

buyuk su tabancalarıyla su savaşı güzel ve eglenceli olabilir bu sıcaklarda
hediye olarak ise güzel magnetler, stickerlar, çakmak,anahtarlık, çok sikko olmayacak t-shirtler , festival hatırası fotoğraflar promosyon olarak guzel olur.

temiz, girince 60 saniye nefes tutmayı gerektirmeyen tuvalet olsun.

bu var diye çok eğlenmem ama çok eğlenmeme engel olunmaz böylece.

- aqua balls
- stres yayı
- meybuz

sigara süper olur :))

şaka bir yana insanlara festivali hatırlatacak bir ömür saklayabileceği bir şey olabilir maskot, anahtarlık gibi.

Dondurma.

güzel kızlar olunca çok eğleniyorum ben.

onun dışında su tabancası güzel fikir, wet tshirt contest yapılabilir onunla, hoş olur

güzel kızlar olunca çok eğleniyorum ben.

onun dışında su tabancası güzel fikir, wet tshirt contest yapılabilir onunla, hoş olur

güzel kızlar olunca çok eğleniyorum ben.

onun dışında su tabancası güzel fikir, wet tshirt contest yapılabilir onunla, hoş olur

diyolarmış ki, mevkiiye dinsizler geleceğine, mümin kardeşlerimiz faydalansın daha iyi bu yaptıklarımız mubah vs. vs.

hile yaptığı ihtimalini düşünebiliyorsun da müslümanlığından şüphe edemiyorsun. şakirt olmayabilirsin ama ya fazla naifsin ya da...

bir kurum naiflikle yönetilmez/denetlenmez.

hocam din kimin umrunda, herkes kesesini doldurma peşinde.

hem onların da dayanakları var: "din islam elden gidiyor. yüksek mevkilere gelenler "hizmet"in önünde taş oluyorlar." o sebeple olaya müdahil olma hakkını hakk.tan buluyorlar(!)

eketerina ülke müslüman o düşünce çok yanlış bence..

onların kendi tuhaf bir din anlayışları var kuran vs risale said nursi vs hz muhammed filan.

Yani tipik müslüman gözüyle bakmamak lazım, öyle ya kul hakkına Allah bile karışmıyor.

ülkede müslüman değil zahid çok. cennete ulaşmak adına kaba sofulukla yüzeyden ibadet eden insanlar. hal böyle olunca "islam bayrağını göndere çekmek" fiilini gerçekleştirmek adına her yolu mübah görüyorlar.

ülke müslüman falan değil , müslümanların coğunlukta olduğu bir ülke .. ikisi çok farklı asında

yahu hangi müslüman, hangi din, hangi hak?
herkes kendi sevdasında takılıyor.
görüntü müslüman, elhamdülillah (!)

Sağlam müslüman birisinin bu soruya cevabı, müslüman olmayanın hakkı kul hakkına girmez şeklinde olmuştu. Yani onlardan değilsen hakkın kula hakkı olmuyor onlara göre.

ulan şu cemaatte 6-7 sene kaldım, ne arkadaşlarım nede bana bi defa soru gelmedi. Cemaat bize bokmir.

Şakirt mantığından: Kardeşim kafirlerle, münafıklarla savaşın demiyor mu kitap, onlardan değilsen "ötekisin" işte. Tüm kötülük hareketleri "ötekileştirme" ile başlar. Karşıdakini tanımamakla, içine kapanık bir toplum olmakla.

Tarih boyunca din otoriteleri her şeyi kendi çıkarlarına göre şekillendirmenin yolunu bulmuştur. Unutma ki İslam ile savaşacağız diyen 4. Haçlı Seferi önce Katolik Macaristan'a sonra Ortodoks Bizans'a saldırmış, yağmalamıştır. Şii Safevi ile savaşacağım diyen Sultan Selim, Sunni Halife'nin olduğu Mısır'a girip yağmalamış hilafeti almıştır.

Her şeyin bahanesi bulunur.

8-9 yıl önce Polislik sınavına giren arkadaşıma cemaat evinden "yeşil bir kitap" koduyla dağıtılan bir kitap verilmişti. Sınavda neredeyse aynısının çıktığını söylüyordu.

Şu yazıyı okumanızı şiddetle tavsiye ederim:

www.odatv.com

“KİM ALLAH’A ve RASUL’UNE İMAN ETMEZSE BİLSİN Kİ BİZ KÂFİRLER İÇİN ÇILGIN BİR ATEŞ HAZIRLAMIŞIZDIR.” (Fetih: 13)
Aşağısıda sözde cemaatin zihniyeti, yorum yok.
“... Herkes kelime-i tevhidi esas alarak çevresine bakışını yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir (yenilemelidir). Hatta Kelime-i Tevhidin ikinci bölümünü yani ‘Muhammad ALLAH’ın rasulüdür’ kısmını söylemeksizin sadece ilk kısmını ikrar eden (söyleyen) kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakmalıdır.”
Kitabın Adı : Küresel Barışa doğru (Kozadan Kelebeğe – 3) Sayfa :131

@eketerina +1 : Mantiklarina gore dinsizler gelecegine mumin sakirtlerler gelsin.

Tabiki bunun dinde bir yeri yok. Bunlar sadece din sarraflarinin isi ama gel de anlat

böyle duyuru mu açılır lan gudik!

gibi.

Laplace'ın cevabına hayran kaldım.

Gibi değil.

Nee ayaaksınn olluum? Gibi.

@Laplace ın dediği gibi "Böyle duyuru mu açılır ulan gudik, kapatacaksın bunu!" cumlesi Atar yapmak;

Karşılığında senin "Kapatmıyorum ulan sana mı sorucaz hadi kapattır yiyorsa!" cümlen de gider yapmak oluyor.

"ben bugün atar yaptım"

biri tüme varım biri tümden gelim işte öyle düşün.

!ben gidere gider demem gider benim olmadıkça!

eminönüne geç vapurla , tranvay a bin , aksaray duragında in biraz yürümen gerekecek sonrasında

tramvay ile zor olur vatan caddesine giden otobüslere eminönünden binebilirsin 78 geçiyo sanırım otobüslere bi bak hemen önünde inersin emniyetin

Hepinizin yönlendirmesiyle Eminönü'ne vapurla geçip, Başakşehir hatları olan 78, 146B ile gidebileceğime kanaat getirip kararımı bu yönde verdim(ne cümle ama dostum). Gözlemleyelim, sonuçlarını yazarız.

Çok sağ olun yüce Kelt halkı.

eminönünde alt geçit falan filan kafanı karıştırırsa motorla geç motor otobüs duraklarının olduğu yere geliyo zaten, yani eminönüne hakimiyetini bilmediğimden ve şahsen vapur otobüs arası yoldan, alt geçitten falan gıcık olduğumdan mümkün olduğunca o yola sokmamaya çalışıyım dedim:))

Herkese teşekkürler, @bunumu demek istedin senin dediğini de öğrendiğim iyi oldu. O karmaşaya girmiyorsa motor, bilelim.

Eminönü'nden 78 ile gittim. 20 dakika sürdü, sürmedi. Ama Emniyet Müdürlüğü'nde sistem çöktü dediler orada işim 3 saat sürdü, 20 dk sürmesi gerekirken.

Hobi yapmak isteyen Eminönü'nden travmay ile Aksaray'a geçebilir, oradan da metroya binerek hemen bir sonraki durakta inebilirmiş.

birlik ve beraberliğe çok ihtiyacımız olan şu günlerde ele güne nispet yapmak için.

bazı kızlar ne yazık ki arkadaşlığı aşırı abartabiliyo.diğer bi ihtimal ise yanlızlıktan sıkılmış olmaları.aynısı değil belki ama facebook'ta 2 kız arkadaş ilişkileri var yapmışlardı.(onlarda lez değiller)

var oyle salaklar.
allah akil fikir versin.

Öyle istedikleri için, yeterli bir cevaptır. Freud'cu bir yaklaşımla neden öyle istedikleri dürtüsü tartışılabilir ancak.

lezbıyenlıkten değil de bunların ki başka bir şeyden hocam. bir de bunların dudakdudağa öpüşen versıyonları var.

korunma iç güdüsü hacı.

(bkz: kezban trolü)

yani teknik olarak.

onu yapmaya yetecek kadar photoshop öğrenmek ne kadar sürer ?

fotoğraf kısmını biliyorsanız, birkaç saat ve birkaç tutorial ile çözmeniz mümkün, zira bu karenin fotoğraf tekniği ile de ilgisi mevcut.

bence cok da uzman photoshopluk bir sey yok..

fotograf 1: adamın eline odaklan bir kare çek.
fotograf 2: opucuge odaklan bir kare çek..

fotograf 1 de cekimle etki olusmadiysa adami secip "blur" efekti ver..
fotograf 2 yi ust layer a al.. ctrl+t ile sec shift e basili tutup kucult.. cerceve ver..
fotograf 1 deki aprmaklari sec.. fotograf 2 de ustunu sil parmaklar ortaya ciksin..

maksimum 10 dakika diyorum..

uzman vardir aramizda sure kisalabilir veya baska trick vardir belki..

1 günden az sürer kaliteli videoları sağlıklı izlerseniz.

yukarıda açıklamışlar ama bu fotoğraf fotoşok olmayabilir, iyi bir kadrajla çekilebilir bir fotoğraf çünkü.

kesinlikle bir oynama var ama. kadının geri kalanı yok mesela.

@bigman, çerçeve verince adam elinde fotoğraf tutuyormuş gibi olacak mı peki ?

ayrica tam oturmamis fotograf. daha iyileri dolaniyor etrafta.

@shyzore: cerceve dedigim o tuttugu resimdeki beyaz alandan bahsediyorum.. evet gayet de tutuyor gibi gozukur.. ama simdi burada grafiker, ustad adamlar vardir ben burada esmeyeyim.. ama ben de anlarım ucundan kıyısından..

kadının geri kalanı olmayışı sorun değil, yani bu muhtemelen fotoşok olabilir de önce elinde tutulan fotoğraf çekilip basılıp sonra onu adama tutturup iyi bir kadraj yaparak bu pozu çekebilirsiniz ama tabi devir teknoloji devri derseniz yine kadının olduğu ve olmadığı iki resim çekip(hatta ikinci resimde adamın eline tek renk bir kağıt tutturup) yukarıdaki adımlarla da yapılabilir.

ilki daha sanatsal ve zor, ikincisi daha kolay ve sahte olur o kadar.

Hemen anlatayım paşam

Bence böyle bir sonucu elde etmek için iki yol var.
Bir tanesi iki kare çekip, temel fotoğraf tekniklerini kullanarak ve birazda photoshop yardımı ile bu sonuca ulaşmak. Diğeri de tek kare çekerek photoshopta maharet sergilemek.

Öncelikle bu fotoğrafı çekmek lazım. Modelimizi karşımıza aldık üst, sol 45 dereceden yumuşak bir ışık verdir. Bu ışık ortam ışığından 4 stop fazla.

İlk yolu seçerek iki kare çekeceğiz ilki sınırsız bir alan derinliği sunanan her yerin net olduğu bir fotoğraf; modelin eli de net, yüzü de net. ikinci karede model aynı pozu verecek (elinde bir kağıt olur sa işimiz daha kolay) ve biz neti sadece ele yaparak sınırlı bir alan derinliği kullanarak modelin kolundan ötesini flulaştıracağız.
ilk çektiğimiz fotoğraftan modelin istediğimiz kısmını photoshopta kesip ikinci fotoğraftaki modelin elinde tuttuğu kağıda (orada kağıt yoksa birde photoshopta elinde kağıt filan yapmak lazım) yapıştıracağız. Fotoğrafı siyah beyaza çevir, biraz kontrast ver hop oldu bitti.

Photohopta maharet işi biraz kasıcı şimdi bence ilk yol işini görür yok. Ben diğerini öğrencem diyorsan mesaj at onuda yazayım.

hadiii hayırlı traşşşlar :D

çok teşekkür ederim. ilk yola kasayım bi. olmadı iki için dönerim size :)

iyi düşünmüşsün ama ispatlanması çok güç. ha video kaydı yaparken oldu dersen o ayrı. onlarda büyük ihtimal beline sağlık derler :)

edemessin.

ya düzgün takamamış, ya da yeterli kayganlığı sağlamamışsınızdır.
yoksa prezervatif patlayan bir şey değil.

onun icine en az 20 litre sivi koyabilirsin. o halde patlatsiysan seni seyinden opucem

dava etmenin anlamız olmaz ama tükteci hakları zımbırtısı var, oraya başvurursan, paranı geri alabilirsin. zengin olmayı bekleme.

gece tanistigim bir hatunla takiliyordum
neyseki sarhos degildim
hatunun da aids vs bir sey olabilir yani bundan emin olabilmem mumkun degil yada ben de olabilir
neyse bir ses isittim durdum anladim ki itoglu it patladı
cikarttim yandan patlmis saphakinin ucu saglam
yani bir problem olmadi ama
tirstim sonucta kiz aidsli olsa ve patladigini anlamayip devam etsem...

prezo ya da guvenemezsem yuh artık yani dikkatli olmak lazım.

bim den mi almıştın ?

Bim esprileri falan iyi hoş da OK'in patladığını görmüşlüğüm var.

aids bulasmaz korkma sunnetli erkeklerde hele cok cok dusuk bulasma sansi var cok surtturmediysen falan aidsli hatunu becersen bile bulasmaz ancak kadindan aids fiskirmasi lazim ozaman bulasir cunku bizde gorulen virus b tipidir ve az bulasicidir taylanddaki cok cabuk bulasir 50 kat daha bulasicidir

ayrica sexten once dus almayin kayganligi azaltiyor ayrica prezervatifin icine ve diusina kayganlatirici surmen lazim o yoksa kadin iyice yalamali once oenisini sonra prezervatifi takip onu yalamali

@iplikci

hocam belli bir şeyler okumuşsun ama zaten cahil toplumuz gözünü seveyim şu kadar iddialı konuşma: "aidsli hatunu becersen bile bulasmaz"

Sonuçta kayıtlarda 1 tane öpüşmeyle bulaşan aids vakası var, mikroskobik yaranın içinden giriyor.

onlar genelde viral loadu yuksek olanlar yani kaninda aids yuksek seviyede olanlar genelde bulasmiyor ama hayat kadinlari kendine bakmiyor tedavi olmadigi icin virus miktari artiyor ayrica sunnet olanlara bulasma ihtimali herzaman az kamerun musluman afrika ulkesi sunnetli diger hristiyan ulkelere gore oran cok dusuk

@ iplikçi -> sünnetli müslümanları allah mı koruyor?

@çuvaldızı hayır edemezsin çünkü paketin arkasında yazıyor neden dava edemeyeceğin.

@iplikçi sağlık bakanlığında katıldığım bir toplantının sonucuna göre rusya gibi ülkelere vizelerin kalkmasıyla beraber türkiye'de hiv konusunda ciddi bir artış bekleniyor. temkinli olmakta fayda var.

adam aidsten korkuyo da çocuk falan olur diye korkmuyor. olum kürtaj yasah lan bilmiyon mu ?

nasıl ses çıktı ya patlarken? bom güm gibi mi? prezervatifin patlarken çıkardığı sesi tahayyül edemiyorum.

@marido
pıt diye enteresan bi ses çıkıyor ve hissediyorsun.
bir mağdur....

Bu söz belli bir yaştan sonra daha fazla değer kazanır.

gayet doğru bir söz. yaşlı insanlar en çok keşke şunu da yapsaydım keşke bunu da yapsaydım deyip durmazlar mı? 22-23 yaşındakiler bile keşke lisedeyken şunu yapsaydım, üni hayatımda keşke bunu yapsaydım diye hayıflanıyorlar artık.

çok var. ama yanıldığımız nokta genelde geçmişteki bir şeyi günün şartlarıyla değerlendirmek oluyor. yani öyle yapı üzerine bu lafı diyoruz. amaaan bence hiç gerek yok, olmuş, ölmüş, niyazi... anladınız siz

Pişmanlık zaten başlı başına saçma bir durum değil mi? Bir seçim yaptıysak aksi durumdaki sonuçların neler olabileceğini bilemeyiz ki ancak tahmin edebiliriz. Yani seçimlerimiz (veya seçmediklerimiz) sonucunda başımıza gelenler dışında bir bilgiye sahip olmak mümkün değil.

söz çok doğru ama yanlış anlamaya da çok elverişli. bunu ilke edinirsen gerçekten pişman olacağın şeyler yapabilirsin. biraz mantık kullanırsak hiç bir durumda pişman olmayız bence. şu ana kadar yapmadım diye pişman olduğum bir şey olmadı hayatımda, pişman olurum diye düşünüp yapmadıklarımdan gayet de memnunum. sözün özü yapmadığım için pişman olmayayım diye her haltı yersen bu sefer de yaptın diye pişman olursun.

ben olsam yemezdim

at çöpe.

derin dondurucun gerçekten sağlam bişeyse bişey olmaz bence.

Ver hayvanlara.

Tik atmışsın içimden geldi bir bilgi daha vereyim, eğer marketinle evin arasındaki mesafe beş dakikayı aşıyorsa(ki bir de alıp kasadan geçirme süresi falan var ürünü) o dönerin şoklanmış dondurulmuşluğu zaten gidiyor. O sürede çözülme başlıyor. Derin dondurucun en alası olsa da fark etmez. Çünkü onun fabrika çıkış şok-dondurulmuşluğu gitti o yolda.

1- suriye tarafından art niyet sezmiyorum. (türkiye'nin art niyetli olduğunu düşünüyorum)
2- bence normaldir. (olan pilota ve ailesine oldu Allah rahmet eylesin)
3- işleri daha beter sarpa sardıracak ne varsa onu yapacak.
4- uçağın orda ne işi olduğunu açıklamalıdır. (umarım vardır mantıklı bi açıklamaları)

art niyetli yapildi bence.esad propaganda malzemesi yapacak bunu kendine.ihlal yapildiysa bile son care dusurmektir.kendi ucaklariyla uzaklastirabilirlerdi.turkiye bir halt yapmayacak.ne yapmalidir bilmiyorum gerci.

2-prosedür düşürülmesi değil bildiğim kadarıyla. ama sınır namustur. bizim sınırımıza, kaçakçılar dahil, illegal giriş yapmaya çalışan herkes engellenmeli. suriye de benimle aynı şekilde düşünebilir.

3- türkiye hiç bir şey yapamaz. suriye'yle savaşsak ne olacak, 16. yy'da değiliz işgal mi edicez? işgal etsek 20 milyon arap'ı neremize sokucaz?

4- başka ülkelerin iç işlerine karışmamalı. bize ne arap arap'ı vuruyorsa? demezler mi adama sen daha dün 8 şehit vermedin mi diye?

1- Kesinlikle bu iş art niyetli bir iş! (Yalnızca Suriye açısından değil. Türk uçağının burdan kalkıp oraya girip orda direkt düşürülmesi falan kasıtlı, planlı, programlı..)

2- İhlal yapılmış olsa bile direkt düşürülmesi normal değildir. Daha önce bizim sınırlarımıza defa kere yabancı uçaklar (özellikle Yunanistan'a ait) girmiş fakat hemen hiçbiri düşürülmemiştir. 2005-2006 yıllarında bir Türk ve bir Yunan jetinin kazasını hariç tutuyorum.

3- Türkiye çok güzel uşaklık yapar, söz dinler, emir alır. Kesin emir geldiği gün (ki gelirse, ki gelecek gibi..) sağına soluna bakmadan Suriye'ye girer!

4- Efendi olmalı, uşaklıketmemeli. Dik durmalı. Sadece bu konuda değil tabii ki. Genel manada. Bağımsızlığını edinmeli..

1-Türkiye'nin art niyeti bariz. Hem tehdit ediyoruz, hem ülkenin seçimle gelmiş liderine görevini bırak diyoruz, hem ülkenin teröristlerini -terörist diyorum katliam çağrısı yapıyorlar zira ve ağır silahlılar- Hatay'a alıyoruz, Van Depremi'nde boktan çadır verdiğimiz ve aç bıraktığımız Kürtler'imize karşın bu şerefsizlere en güzel prefabrik evleri verip bir de maaş veriyoruz, hem Suriye büyükelçilerini kovuyoruz, hem de üstlerine uçak sürüyoruz. Daha ne kadar iğrençleşecektik?

2-Dünyanın en tatlı coğrafyasında, huzur ve barış hüküm sürerken ihlal yapıldı diye düşüren ülke suçlu olurdu. Ama biz kan, gözyaşı coğrafyasında yaşıyoruz, yukarıdai maddede saydıklarımı yapıyoruz ve en önemlisi uçağı İÇ SAVAŞ OLAN KAYNAYAN BİR ÜLKEYE sürüyoruz. Elbette Suriye'nin uçağı düşürmesi çok normal.

3-Türkiye'yi savaşa sokmaya çalışıyorlar, bunun için kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar. Nasıl 2. Dünya Savaşı'na girmek istemeyen ABD halkına Pearl Harbor'u yaptırdılarsa aynı taktik. Kamuoyunun nabzı önemli.

4-Türkiye ne mi yapmalı? Türkiye tek kalemde 8 şehit vererek başladığı haftada Kuzey Irak'a bir kara operasyonunu sadece medyatik masturbasyon olarak değerlendirip bir türlü gerçeğe dökemiyorken, daha önceki onca rezalete karşın (ABD çuval geçirmece, İsrail Mavi Marmara) düşman olarak kendine Suriye'yi belleyip girecekse, kapatalım gidelim bu ülkeyi.

1- Uçağımızın sınıra girmesi normaldir onların uçaklarıda bizim sınırımıza girmektedir her giren düşürülmez hemen 2 jet kalkar onu karşılar hacı ne ayaksın diye düşürmek kesinlikle artniyetlidir.

2- İhlal yapılmış olabilir sınırın 1 km ötesinde ne askeri birlikleri varda ne keşifi yapıcak çok komik,

3- Ne yapacağını görecez bence programlı bir düşüş bu amaç türkiye suriye savaşı çıkarmak tabi abd maşası biz olacağız

4- hesabını sormalıdır tabi ki tazminat dünya çapında özür ve daha fazlasını istemelidir.

öpüsmek istes bir fiil oldugu icin agzindan öpmüstür.
yoksa bir kizla öpüstüm degil bir kizi öptüm derdi.

edit: düsünsenize kiz da bunu öpmüs!

onu biz bilemeyiz. öptüğü kişiye sor dicem ama yalan söyler. bıçak daya öyle sor.

15 yaşından küçük değilse erkek arkadaşınız ağzından değil ama dudağından öpmüştür.

koltuk altından öpecek hali yok heralde

dudaklarından öpmüştür ama bu dudak başka dudak ^_^ bal gibin gaymak hımmmmm oyhşşş

agzindan opmus.

www.cavemancircus.com

bence götünden öpmüş

kiz verdiyse kesin yalamistir kukusunu

çatalından öpmüştür

erkek çocukların arabaya ilgisi yadsınamaz. uzaktan kumandalı ya da düz bi araba alın derim ben.

Araba iyidir. Yaratıcılığını da geliştirelim derseniz maketini alın kendi yapsın kendi arabasını. Hatta bir de boyasın. Fakat ona eşlik etmek de gerekir.

tabii ki lego.

Legoyu geçen sene almıştım :)

mini puzzle'lar olabilir.

action man tarzı

bazi uygulamalardaa eger telefon ve bilgisayari eslestirmissen bunlari yapabiliyorsun. ve hatta telefon calarken bilgisayarin sesini kapatan uygulamalar var.

yok hocam telefonu yeni formatlamıştım hiçbir şey yok üstünde.

Sen yazınca aklıma geldi yıllar önce hatta ADSL'in Türkiye'de çok yeni olduğu vakitlerde kablosuz bir modemle ADSL kurulumu yapıyordum, modeme giden hat üzerinde duran ev telefonuyla görüşme yapmam gerekti ahizeyi kaldırdım, modemin bulunduğu odadaki seslerin geldiğini (tv açıktı) fark ettim ve o odada cep telefonum vardı.

Değişik işler oluyor yani.

Not: Telefon da 3310'du. :)

bateri çalan o kadar dişi var, bir şey olduğu yok o kadar belli olmuyor. çok çok profesyonel düzeyde olanların bileğinde biraz kas oluyor sadece o kadar. zaten tekniğine uygun çalarsan kolu da fazla yormadığın için kas yapmaz.

Bateri çaldıktan sonra matürbasyon yaparak östrojen hormonu salgılatıp kaslanmayı önleyebilirsin.

ne kası ya. erkek bile davul çalarak kas yapamıyor. kız nasıl yapsın.

İnanamıyorum, inanmak istemiyorum soruya.

Kadın narin, zayıf, kırılgan olmalı algısı gerçekten bu kadar mı sindirildi bu topluma. Ataerkillik bir yandan, kapitalizmin dayattığı kırılgan ve her bokta ilaç atan insan algısı bir yandan.

Halihazırda yapılan kası mı yok etmek istiyorsun?

Tamam bol bol ayaküstü yemek, Burger, Mcdonalds falan ye öyleyse.

dave lombardo bile o kadar kaslı değilken, death metal bile çalsanız o kadar abartılacak birşey olmaz merak etmeyin.

kas olmaz öyle rahat ol.

ama olsa nolcak sanki peh.

basit bir operasyon değil bu, gayet zorlu ve ömür boyu komplikasyon yaratabilir bence dertsiz başına iş alırsın söyleyeyim.

kayda değer bir estetik kusur gibi de görünmüyor, sadece kafana takmışsın o kadar...

Denizaya duyurularını da takip eder severim, sakın bu işe kalkışma.

Kendini kesip biçtirdiğine değmez, birilerinin sana pazarladığı ve dev bir pazarı döndürdüğü sahte güzellik algısı bu sadece. Seni sen yapan, bence hoş duran, genlerinden miras, karakteristik bir özelliğini hangi yoldan geçerek onu yok etme temennisine ulaştın?

Güzel gözükmekse amacın, gel sen o parayla birkaç hayır işi yap, bir iki burs ver, kendine de güzel bir Asya turu yaptır mesela.

Estetik ameliyatlarına sağlığa tesir etmediği sürece zaten karşıyım, bir de seninki çok uçarı ve çok zorlu bir işlem. Enfeksiyon kapmasa, sağlıklı bir şekilde iyileşse, yaralar kapansa, istediğin gibi gözükse bile 10 sene sonrasını yahut zorlu koşullarda ne tepkiler alacağını kimse sana garanti edemez.

Bir gün alnının o bölgesini bir yere vurduğunda, bir topa kafa attığında, aşırı soğuk havada, aşırı sıcak havada ne olacağının garantisi olmadığı bir gün gelir.

Eğer bu durum sizde bir sağlık problemi yaratmıyorsa hiç girişmeyin bence böyle şeylere.

@@@ Tüm cevap veren kardeşlerime, arkadaşlarıma sonsuz sevgiler ve teşekkürler <3

Çevrenizde tanıdık doktor varsa bu konuyu onunla konuşup benimle paylaşabilir misiniz...Ben biraz çekiniyorum bu konuyu tanıdıklarla görüşmeyi >.<

Ben bir kez saglik nedeniyle ameliyat oldum.

Saglik nedeniyle zorunda degilsem, kendi istegimle o masaya tekrar yatmam.

recovery proğramları var, uğraşırsan bir kısmı geri gelebilir.

Çok ciddi belgelerse kendin -belki de yanlış bir uygulama- yapmadan profesyonel yardım almanı öneririm.

Eğer böyle bir imkanın yoksa, başka bir bilgisayarın varsa oradan veri silip, kurtarmayı deneyerek tecrübe kazan.

Yanlış bilmiyorsam, hatalı yapılan kurtarma işlemleri, verilerin kurtarılmasını daha da zora sokabiliyor.

Bilgisayarı kapatmamak gerekiyormuş, aynısı benim başıma gelmişti. Bu işlerden anlayan bir arkadaşım bayağı uğraştı ama ben bilgisayarı kapatıp tekrar açtığım için pek bir şey kurtaramadı. Kapatmadan recovery programlarını deneyin.

bilgisayarına hiçbir şey yükleme. yeni dosya transferi yapma. recovery programlarıyla geri döndürebilirsin.

rearazem [eksiduyuru.com kullanicisi] doğru demiş. acilen bilene danış. ben encase öneriyorum her zamanki gibi.

çok skko bir yorum yapıyorum havalar da bir ısındı zaten kesin büyük deprem geliyor van fethiye derken istanbula bir vuracak pir vuracak

yok ya. bugün izmirden ablam geldi sallandık diyor. az önce dedi hemde. tesadüf değil. bencede çok duyuyoruz

Haarp, yanık kokusu, sıcak hava, garip davranan karıncalar derken beklemedeyiz. Güç bizimle olsun.

son günlerde kentsel dönüşüm kelimelerini de çok sık duyar oldum. ister istemez işkilleniyor insan. acaba kentsel dönüşüme hız kazandırmak için insanları gazlıyor olabilirler mi? zira yıl içinde dünyada milyonlarca deprem oluyor.

buyuklukleri normalde olanlara gore fazla oldugundan daha cok yer tutuyor gundemde.

olur öyle.

(bkz: dünyanın en yüzeysel adamı)

@Bira şişesi kapağı ne olur bana şaka olduğunu söyle, yarı-ciddi bir duyuru bahsinde haarp kelimesini kullandım diye gerçekten hayatında hiçbir muhabbetin olmayan bana salak demiş olamazsın değil mi?

Hiçbir hakaretten gocunmam, çünkü hakaretin edene ait olduğunu bilirim. Sana çok üzüldüm. Bir de tüm millete mal etmişsin. Ah ah.

gece karanlık ya ondan görmeyip duvara çarpıyorlardır ters dönüyorlardır. bu arada ilaç al istersen :)

ben pes ettim sivrisineklere. gece çatır çatır ısırıyolar valla. :((

Ölü taklidi yapıyorlar. Şaka değil.

ölü taklidi yapıyorlar sen git diye. istemiyorlar sanırım seni evde.

evet varmış ölü taklidi yapma numaraları.
yalnız, artizlere bakar mısın! sanki ev kendilerinin.
bu böcek milletinde edep, haya, kalmamış arkadaş.
kökleri kuruyasıcılar.

abi bunlar nasıl ters dönüyorlar ki ama fiziken mümkün mü o kısacık bacaklarla ters dönmeleri? ters döndükten sonra düzelemiyorlar mesela.

"Hizmet" cemaat icraatlarının cemaat sınırlarında adlandırılış biçimidir, bu slogan da 2 senelik falan yanlış bilmiyorsam, merak etmeyin oradaki hizmetin size sunulacak bir hizmetle alakası yok. Sadece ele geçirme bitmiştir manasında bir slogan.

Türkiye'de gizli tanık denen bir şey var dostum, kim olduğunu, ne olduğunu bilmediğin biri senin hakkında delil üretiyor, kim olduğunu bilmediğin için karşı tez üretemiyorsun. O kişiyle tanışmam, o kişiyle görüşmedim, o kişiyle tek fotoğrafım yoktur, o kişiyle tek bir telefon görüşmem yoktur diyemiyorsun.

Ayrıca doğudaki toplu tecavüz vakalardan birinde unutmayın ki tecavüzcülerden ikisi polisti.

Keza yine geçen karakolda tecavüz rezaleti yaşadık.

(bkz: taksim karakolunda polisin tecavüz ettiği kadın)

polis adaletin maşası aslında. bahsettiğin olayda kızın rızası var diyen bizim enteresan mahkemelerimiz.

bu memlekette hakimler nasıl seçiliyor , her haber okuduğumda merak ediyorum.

polis de hız limitini 2Km/s aştın diye durdurup ceza yazarken önünden bangır bangır müzik sesi, camlar açık giden, kaldırımdaki hatunlara laf atan tiplere "helal olsun gençlere" modunda bakacak düzeyde.

askerde, tutuklayıp adliyeye duruşmaya götürdüğümüz hırsızla suçlanan adama:
-"yeğenim. çal.. çırp.. ailene bakmak için ne gerekiyorsa yap. ama kışın aratma kendini. gel teslim ol, cezanı yat. yaza çıkarsın"

diyen jandarma uzmanlarla karşılaştığım bir ülke.

sic-co sana katılıyorum ama bu michael işine gelenleri tikliyor be abi, neyse çok da tikimiz de....

sic-co; parmaklarına klavyene yazık, birazdan şeker bulmuş karınca ordusu gibi şeytan taşlarcasına taşlayacaklar bizi, kaç abi kaç kaç....

askeri de polisi de öğretmeni de doktoru da halka içiçe , halka hizmet için varolan bütün sektörler / meslekler kirli bu memlekette.
sezen aksu söylüor bizler için - > masum değiliz hiç birimiz

adam gibi cevap yazın sizde.konu dışında yazıyosunuz.

adam gibi yazmış işte,sen daha adalet mekanizmasının nasıl çark ettiğinden bi habersen kim ne yazsın sana !

polis yakalamakla mükellefdir arkadaşım, yasa çıkarıcı meclisdir, yargılamak ise hakim ve savcının işidir. en nihayetinde bir suçlu arayacaksan oy verdiğin insanlarda ara o suçu, sistem error veriyor artık...

Michael bunlara cevap bile verme, trollemeye geldiler ama uğraşmayınca nasıl daha da kaşınıyorlar. Çünkü onlar düşünce izahı derdinde değil kavga derdinde.

Erkek olarak bu ülke için elimize silah almak zorundayız ve keza yıllık stoğunu 4 ayda bitirip örtülü ödenekten biber gazı parası çeken polis teşkilatına vergi vermekle mükellefiz.

Beni korumakla mükellef ve benim paramla dönen sistemleri tabi ki olumlu/olumsuz eleştirme hakkım var.

Beyniniz o kadar militer ki karınca sürüsünün beslenmesini bile karınca ordusunun saldırması olarak niteliyorsunuz. Akıl fikir dilemek.

cahil cahil konuşup işine gelmeyenlere trolluk yapıyor diyeceğine mantıklı iki satır cümle kurup yaz da çamur atmaktan başka bir işe yara...

insandır insan...isminin önüne gelen ünvanı, sıfatı, mezhebi, dini vs. ne olursa olsun aynı sınıf da yer alan bir kaç çürük elma için hepsini aynı niteleyemezsin.

aman neyse ne, dediğime geldim işte, oynayın kendi kendinize, ne desek boş...

Kardeşim ben zaten gözümle gördüğüm olayları anlatmışım değil mi, size de herhangi bir atıfta bulunmadım trollük haricinde, zira aynı şeyi 3 gönderi peş peşe yazmışsınız. Eğer davanızı kanıtlama peşindeyseniz bunu sopalarla kafamıza vurarak değil, olumlu şeylerden bahsederek yapın. Fakat siz gelip bana cahil diyorsunuzz, senin yazılanlara gözün körse ben neyleyim?

Tapıyorsunuz güce değil mi, bayılıyorsunuz. Bizim askerlik yapacağımız, polise ödediğimiz vergi, polisin donuma elini sokabilmesi, hırsız giren akrabamın evine ekip otosu gönderemeyiz bu saatte demesi, hiçbir şey umrunuzda değil di mi.

Ben sana senelik 2.7 milyon dolara alınan biber gazı dört ayda tükeniyor diyorum sen birkaç çürük elma var diyorsun. Beynine yazık be kardeş. Ben polisin nasıl yetiştirildiğini de biliyorum. Ne kadar kötü şartlarda. Sen dünya polis gününde istifa eden polisin hikayesini biliyor musun, bilmezsin tabi.

Çünkü amacın provoke. Başka kapıya. Tschüss.

"ülkeyi ele geçircekler abi" mantelitesi var. markette ülker almak istemeyen bi asker demisti. sanırım korkuyorlar.

Sana mı soracaklar neye dair mizah yapacaklarını? Kimsin sen?

Kimse senin cinsel hayatına karışmıyorsa, sen de kimseye karışma.

Ayrıca biraz ekonomi ve istatistik araştırması yap. Türkiye'de tüketici kitlelerinin nasıl davrandığına dair. Bu ülkenin "helal ürün" damgası görmeye ihtiyaç duyan bir tüketici kitlesi var. Elbette kendi ideolojisindeki firmaları tercih ederler. Sen hiç şakirt yurdunda eti gördün mü?

+1 alideemir1

Ülke iran olucak korkusu var.Ne kadar düşünmeden yoksun insan olduğunu gösterir bu düşünce de...Korkucak önlem alacak bir şey varsa bence pkk ve doğudaki pkk lı kürtler olmalı

Ayrıca bira içende böbrek taşı, kadeh şarap içende kalp rahatsızlığı olma riski daha azdır. Fazla su içersen ona bakarsan hidrasyondan ölürsün, hatta zayıflatma merkezinde böyle bir ölüm olmuştu. Önemli olan kendini bilmek.

Ha, eğer içmeyeni şaka yollu değil de cidden ezik diye aşağılayan varsa onun da çarkına sıçayım.

@rearazem bu konuşulanları mizaha yorduysan sende bi sıkıntı olmalı.hem kimseye karışılmıyor bence sadece herkes özgürce ne yaparsa yapsın deniyor.bu sinir nedir ki ?
şakirt yurdunda et yiyemedin diye mi bu tantana :)

Müslüman değilim. Birilerinin insanları Müslümanlaştırma ya da Hristiyanlaştırma çabalarına gıcık oluyorum. Yeşil sermayenin insanların beynini yıkama ve onları kandırma amacıyla kullanıldığını düşünüyorum. Bu sebeple ben Doğrudan Yabancı Yatırımları ya da çok uluslu ne idüğü belirsiz şirketlerin ülkede yatırım yapmasını isterken, yeşil sermayenin bu ülkede faaliyet göstermesini istemiyorum. Keza Coca-Cola olsun, bir ülkeden kazandığı parayla o ülkedeki insanların dini görüşlerini manipüle ettiğine inanırsam, onu da istemem. Bunun yanında, bir marka kaliteli hizmet sunuyorsa ister Müslüman olsun, ister Hristiyan, neden oradan alış-veriş yapmayayım?

İçki konusuna gelirsek... İçki içen adamın verdiği zarar, eğer kalkıp da birine tecavüz etmedikçe, yeşil sermayeli dolandırıcıların verdiği zarara nazaran daha hafif, anlık ve geçicidir. Çünkü yeşil sermayecilerin hedeflerinin bir kısmı gencecik çocukları okutmak maksadıyla beyinlerini yıkamak olduğu için, bıraktığı yaralar yıllarca sürecek cinsten. Bu sebeple içki içenler, yeşil sermayecilerin yanında melek kalır.

Çağdaşlık konusunda ise... TDK'ya göre "çağdaş" kelimesinin tanımı: Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, uygarca, asri, modern.

Kim ne giyerse giysin, buna karışamam ama ben de bu çağda sırf sünnet diye peygamber gibi giyinenleri bırak da "çağ" bakımından yargılayabileyim. Kimsenin giyimine karışmıyorum ama bu durumu "günümüzle" bağdaştıramıyorum. Bu benim düşüncemdir. Sen de buna engel olamazsın.

paranın dini yoktur. yeşil sermaye ülkeyi falan ele geçirmeye çalismiyor. hepsi diger patronlar gibi yavaak. ulkeyi ele gecirmek gibi bi niyeti olsa bile daha cok kazanmak icin yapar bunu..

Markette satılan ürünlerle kafanın yıkanıldığı arasında bağdaşlık kurabilen insanlar varken ne konuşursak boş efendim.
Açıldığından beri alışveriş yapıyorum kafam falan yıkanmadı aynı tas aynı hamam gidiyorun.

Yabancı şirketlerden alışveriş etmek onları kalkındırmak güzel bir amaç evet adamlar gelişsin ne gerek var yerli sermayeye.

Kafa yıkamaya gelince.Bunun açılımı nedir ? İnsanların kuran kursuna gitmesine dini öğrenmesine kafa yıkama deniliyor sanırım ? Müslümanlıktan mı korkuluyor ? Müslümanlığı bilen birisi tam anlamıyla korkmamalı.

Tecavüz ve kafa yıkama ? Tamam efendim bu yorumdan sonra cevap veremeyeceğim.Bayanlar cevap versin.Kafanız mı yıkansın yoksa tecavüze mi uğrayın ? karşılaştırmak bile saçma.

günümüzle giyimi bağdaştıramıyorsunuz.Sizin kendi göz zevkinizdir bu durum.70 sene önce herkes şapka takıyordu.Türkiyede kot pantolon yokken nasıl giymeye başladık ? Amerika sağolsun yaptı gönderdi kendi kültürüne uydurdu bütün dünyayı.Giymiyormuyum giyiyorum kim ne derse desin giyerim çünkü umrumda bile değil giyme diyenler.Sizin neden insanların nasıl giyindiği umrunuzda ?

yoo dalga geçmiyorum. onları yazan benim -> herkes kendine yakın olan zengin olsun ister. param yeşile gidiceğine param kırmızıya gitsin.. evet ülker para kazanacagına milka para kazansın .. cemaat kazanacagına koç grubu kazansın gibi..
cumaya gitmelerine karışmıyorum , gidebilirler .. ancak o marketlerde kadınlarda çalışıyor o zaman bi zahmet na-mahrem demeyip kasaya geçsinler.. na mahrem demesine de karışmam kendi bilir ama o zaman çalışmasın orda bi zahmet otursun kocasının hareminde , harem ağaları olmadan çıkmasın dışarı !
pembe otobüs mevzusu 2 gündür gündemde pardon ama bunu benim kendimi ait hissettiğim zümre taraf atmadı ortaya, saadet partisinin fikri şimdi söyle bana kim kimi ayrıştırıyor kim kimi farklılaştırıyor.

gerçek müslümanlıktan korkma gibi bir durum yok , ama gerçek müslümanlık hoşgörüsü sadece efsanelerde var.. birde osmanlı bi ara gerçekten hoşgörülü olmuş o yüzden zaten ankara savaşı hezimetinde ayakta kalabilen şehzadeler o sırada vasal olarak osmanlı ordusunda bulunan sırp despotu ''hadi rumeline , evimize dönelim '' demiş.. gerçek müslümanlık öğretiliyormu? gerçek müslümanlık kuran kurslarının kapısından içine giriyor mu ? şu an binlerce öğrenci mürid yetiştirmiş cübbeliniz fuhuştan içerde , motorcu adnan ı bilen biliyor zaten , bir de fethullah hoca efendiniz vardı , usa de sürgünde.. uuu yeeee adamım gercek müslümanlık versus topluma örnek olan din adamları -- '' i against i'' massive attacktan bonus gelsin . hazreti ömerinizin adaleti hazreti alinizin adaleti 1200 yıl önce onlarla beraber öldü. sonrası hep birbirinizi yediniz , birbirinizi yememek için başka ülkelere feth e giriştiniz. arabistandan kalkıp iberya yarım adasını işgal etmek ne amk ?
ayrıştırma mı alayını yapmıormu sag görüşlü partileriniz. pembe otobus ne ? kürtaj ı din yasaklıyor bahanesiyle yasaklamak ne ? zaten inanıyorsan oldugu zaman ''allah rızkını verir'' der yaparsın ben inanmıyorsam bana bu dayatman niye ? zina okey fırsat geçtikçe yapıorum , karşılıklı anlaşma neticesinde oluyor bu kimseye tecavüz etmiyorum kimseyi zorla yataga atmıyorum ee benim zinam eger islam hak diniyse günah okey ya bırak cehennemde yanmayı göze alıyorum ben sen beni kurtarmaya kalkma bi zahmet dayatmalarınla sen yapma günahsa canım kardeşim.. bırak ben istediğim gibi günah işliyim inan sonuclarını biliyorum ama umursamıyorum.. sen sonuclarını umursuyorsan işleme . senden bana neee ?? benden sanaaa neee??

@seindfeld

Nasıl anlıyorsun? :)

1-) Mesela oradan oda parfümü alınca soluduğun hava beynini yıkamıyor. Ve ben böyle olduğunu iddia etmedim. Kazandığı parayı aktardığı yerden bahsettim.

2-) Yabancı şirketlerden alışveriş yapmak her zaman kötü değildir. Sen bu ülkede yabancı şirketlere satış izni vermezsen, o şirketten bir şey almazsan, sen de onun ülkesinde satış yapamazsın. Peki sen kendi ülkende üretemediğin ya da pahalı ürettiğin bir şeyi nasıl tedarik edeceksin? A malını dışardan alırken 5 birim para veriyorken, onu kendi ülkende kıt kaynaklarınla üretmeye kalkarsan 10 birimlik kaynak harcamak mantıklı mı?. Kaldı ki, yabancı işletmelerin istihdam faydası ve yerli şirketleri rekabetçi olmaya zorlaması, kaliteli ürün üretmeye teşvik etmesi gibi faydaları da vardır. Eğer yabancı şirketin kazandığı parayı doğrudan ülkesine götürmesini istemiyorsan koyarsın kotanı, çıkartamaz bütün kazancı dışarı(bak ne de güzel kafiyeli cümleler). Dünya ekonomileri merkantalist ekonomi anlayışını terk edeli çok oldu. Şu "eski kafalılığı" biraz bir köşeye bıraksak? Bak, Rusya'sı Çin'i bile serbest piyasacı oldu. Yeşil sermayeli AKP bile ülkeye yabancı sermayeyi davet ediyorken sen kalkmış burada "Yabancı şirketlerden alışveriş etmek onları kalkındırmak güzel bir amaç evet adamlar gelişsin ne gerek var yerli sermayeye" diyorsun. Oldu bebeğim.

3-) İster Müslümanlık olsun, ister Hristiyanlık olsun, daha ufacık çocukların aklını dini bilgilerle doldurmak saçmalıktır. Sen Müslümansın. Küçük çocuklara, onlara herhangi bir tercih şansı tanımadan Hristiyanlığın aşılanmasını ister misin? Sen de bir Müslüman olarak çocukların Müslümanlığı seçerek "doğru yolda" olmasını istemez misin? Hristiyanlar da Müslüman değil, Hristiyan olmasını ister değil mi? Ama onlara her ikiniz de şans tanımıyorsunuz ki? Beyinlerini yıkıyorsunuz. Bırak abi, kendi karar versin? Niye yıkıyorsun?

4-) Tecavüz vs beyin yıkama. Sanki ben bu rekabette tecavüzden yanaymışım gibi bir izlenim oluşturmak hoş olmamış. :) Sanki her alkol alan tecavüz ediyor. Peki tacizci imamlara, papazlara ne demeli? Yani aslında ben bu karşılaştırmayı yapmak istemezdim ama... Her neyse. Alkol alma bireysel bir durumdur, taş çatlasa sadece ufak bir grubu etkiler. Ama şu beyin yıkama denilen olay güruhları, toplumları hatta nesilleri etk,l,yor. Bkz. (Müslüman olan toplumlar ve içindeki bulundukları rezil durum)

Kot mot olaylarına girmişsin. Üşendim bir şeyler yazmaya. Sıkıldım senden. :)

Türkiyede ki tartışmalar genelde tartışan tarafların birbirlerine fikir dikte etmesidir.

Ben demiyorum ki arkadaşım bunu yapma şunu yapma.Mantıklı geleni söylüyorum.Sadece şuna cevap verin eğer ki özgürlük yanlısıysanız ( özgürlük dedim de şimdi de onu açıp uzatmayalım mevzuyu...genel yasaların koyduğu özgürlüğü diyorum) şuna cevap verin yeter.

İsteyen istediği şeyi giyer,istediği dine inanır,istediği gibi içer,istediği gibi çocuğunu eğitebilir buna kimse karışamaz.Benim felsefem budur.Tabiki hepsinin genel kümesi kimseye zarar vermeyecek şekilde yapması.

Türk insanı o kadar salak değildir.Beyin yıkamakta o kadar kolay değildir.

bir sey merak ettim onlar el sallayinca siz ne yaptiniz?

@madman adam selam verince bizde selam verdik önümüzden geçerken de. arabadaki kadını el sallayınca biz farkedene kadar araba sarıyere doğru çoktan gözden kaybolduydu.

çok düşük bir ihtimal de olsa seni bir tanıdıklarına benzetmiş olabilirler.

Şaşı olabilir misiniz?

@madman olabilir
@rearazem ne alaka yahu? hani başkasınaydı ve bana sandım diyorsan, sabahın 5iydi. in cin top oynuyordu.

tipiniz hoşlarına gitmiştir ne bileyim efendim çok böyle sevgi dolu samimi duruyorsunuzdur dert etme o kadar insanlar bazen tanımadıklarına da selam verir

sizi leyla ve mecnun ekibinden sanmış olmasınlar, malum orası çekim mekanı.

ismail abi olmasin? :)

@exodia @ground @vakavisne yahu çok tanıdık geliyor kadının yüzünü de. şimdi arkadaş çıkar mıkar. sormadın etmedin falan der diye derdim. yoksa ben de önüme gelenle konuşan biriyim. malum karadeniz kanı :p

hayır. çoğunlukla da öyle değildir.

aliden ziyade hasan ve hüseyin daha yaygındır. nasılki bizde muhammaedden çok onun türevi mehmet olması gibi.

Böyle bir şart tabi ki yok.

Tarikatlarda yer almış bir Sunni tanıyorum, oğlunun adı kombo alevi ismi Ali Haydar.

ali genelde başka bir isimle kombine edilir. ali ekber veya ali ali haydar gibi

türkiyede yaygın bir mezhep ismi yok.. benim baba taraf alevi, alevi kökenli bi ismim var ama verilişi sunni anne tarafındaki dedemin ismi olması.

evet adı musa olanlar yahudi, isa olanlar da hıristiyan.

@oglumbakgit yanlış.

@inancsiz deve yanlış.

son 2-3 yıldır şukelanmış gönderilerde eski kalite olmuyor cidden. istilalardan sonra.

böyle bişey yok zaten bildiğim kadarıyla, bunu ancak ssg yapar, ya da artık yaygın kullanımda olan ekşi++ kendi oylama mekanizmasını kurarsa bişeyler yapabilir.

eksi++ v0.6.1 veya beta sürümü indirirseniz, ucan kontrol panelinde güzelinden olsun tuşu bulunmakta.

aynı işlemi hayvan aradan filan da yapabilirsiniz ama kullanım kolaylığı açısında böyle bir tuş ekledik.

sağ frame aktif durumdayken ctrl+shift tuşuna basarsanız karşınıza ilgili butonlar gelecektir.

(bkz: keşfedilmeyi bekleyen entry'ler) isimli bir calisma yapmistim, buradakine benzer surekli guncellenen bir liste gelecekte eksistats icine entegre edilebilir. ama baslik baslik en iyileri gostermek yerine entry karakter sayilarina gore siralama yapabilir.

var yaa, benim halam haca gitti. silme duyurunu sabah anneme sorar söylerim.

gidebilir ama Es vs.nin izin vermesi gerekiyor en azindan.

anneannem teyzmlerle beraber oralara gitmek istiyordu. dedem olmaz dedi, anneannem gitmedi. kocasi izin vermeden giderse gunah olurmus, hac kabul olnazmis...

Eskiden gidemezlermis yaninda namahremi olmadan. yol iz bulmak kadin basina zormus. ama gunumuzde boyle birsey yok.

diyanetin turlarini duyuyorum ama iyi kotu bilemem.

selam söyle hocam, aklına gelirse :)

gidiliyo, sadece diyanet öyle götürüyo ama.

Gamze Özçelik götürüyordu bir ona sor bakalım

45 yaşın üstü rahatlıkla gidebiliyor. ama 45 yaş altındaysanız bir erkek akrabanızla (kardeş yada baba) gitmeniz gerek. 45 yaş altı, evli ve eşle beraber gidilmeyecekse eşin çıkışa izin verdiğine dair bi yerden kağıt almak gerekiyor. kardeş yada babanın onunla beraber geleceğine dair de aynı yerden kağıt.

evet saçma, arabistanın işleri işte.

Baba veya erkek kardeş'in, noterden, aynıumre grubundaki bir erkeğe, 'kızımın/kardeşimin dayısı falan falan kişi ile gitmesine izin veriyorum' tarzı bir vekaletname (?galiba, ya da başka bir isimde 30 liralık bir işlem) vermesi gerekiyor. bu kişinin dayınız olması gerekmiyor, sadece beyan yeterli. bir erkek 8 bayana bu şekilde 'dayılık' edebiliyor. gideceğiniz şirket, diyanet dahil, bu işi organize ediyor. gitmek isterseniz bir problem yok yani.

akülü araba.

3 tekerlekli bisiklet...

oyuncak tren olabilir, ikea'da ahşaplar var mesela bi de başka yerlerde de pilliler var. çok güzeller bence trenler, küçükken koyar izlerdim çuf çuf çuf :)

3. doğumgünü için hediyeyi buldum, 3 tekerli tahta bisiklet yapacam. ikea neyin yakın, tahta tren hoş olabilir.

Rica ediyorum hayla gücünü geliştirecek bir şey al.

kukla yapmayı deneyebilirim, becerebilirsem...

lego.

+3 yaştır legolar genelde. biraz büyükçe olanları var. yutamayacağı boyutta olanlardan al.

hala bez kullanıyorsa buraya bir bak bezpastasi.com

uçan balon. nasıl uçtuğunu anlayana kadar hevesi geçmez :)

ipod touch alın, ömür boyu kullansın.

@Ceyda he canım he..

caillou dvd si al izlesin dursun benim kuzen de o yaşta, bayılıyo.

merak edene bilgi: kendi çapımda 3 kukla yaptım, biri parmak ikisi el kuklası. fena olmadı...

beyaz ten on numara bi olaydır, bioderma'nın yüz için 100 spf, vicudumuz için 50 spf olan koruyucusunu alıp sürünüyoruz oh, 1 gr. yanmak bronzlaşmak yok.

hocam,iyi güzel diyorsunuz da,amele gibi dolaşmak da iyi olmaz oralarda :) şöyle hafif bronzluk olsa iyi olur,olmasa da yanmasam yeter aslında.

Solaryum bana itici geliyor.

Senin yerinde olsam güneş altında olmamaya çalışır, dışarı çıktığım saatlere dikkat eder, 30 faktör krem sürerdim.

Fakat beden senin, karar senin.

çok mu peynir gibisin valla öyleysen de solaryum'la hafif kontrollü bronzlaş daha sonra yine güneşten korun. bak sadece sırtımın üstüne koruyucu sürememiştim farketmeden o bölge kıpkırmızı oldu gece uyuyamadım o güneşte durulmaz yahu, acıdan bayılırsın demedi deme.

dipnot: şantiye'de staj yaparken arkadaşım yaz sonunda ablasının düğünü olduğundan, amele yanığıyla elbise giyilmez diyerek gidiyordu solaryum'a bir kaç seans sonrası tatlı bir bronzluk oldu (eda taşpınar karası olma da aman yani) düşük seviye görüyordu o, sen de iyi bir yerle görüşüp isteğini bu şekilde ilet bence.

@rearazem

sonuçta tatile gidiyoruz,havuzuydu,deniziydi,güneş olmadan bunlar zor farkındaysan :) güneş kremi alacağım,bu bahsettiğini 30 faktör güneş kreminin koruyucu derecesi sanırım?

@ekaterina

evet,bildiğin peynirim :( dediğin gibi bir gün 10 dakka,bir kaç gün sonra tekrar bir 10 dakka girmeyi düşünüyorum.üstüne güneş kremiyle cila çekersem sanırım çok fazla sorun olmaz.senin yaşadığını da yaşamamak için her yerimize süreceğiz artık kremi :)

bronzlaştırıcı alma dikkat et onların korumayla uzaktan yakından alakası yok yani. sadece yağlanıp yağlanıp güreşçi gibi yatıyor millet altına güneşin, o yağdaki amaç eda taşpınar karası işte. 30 yetmez sana 50 al beni dinle :)

yanabiliyorsan solaryuma gitmekte bir sakinca yok bence. en azindan kontrollu sekilde biraz kararirsin.

ben mumkun degil yanamayan birisiyim. gunesi gordugum an kizariyorum, kararmiyorum. genelde tatillerde sezlong'ta semsiye altindayim. disina cikacagim her seferinde gunes kremini en cok yandigimi bildigim yerlere suruyorum. buna ragmen her tatil donusu kirmizi igrenc bir yaratik oluyorum.

Yahu nasıl zor, temkinli olmak denen bir şey var. Branda, şemsiye altında takılır kendini güneşin altında haşlatmazsın. 30 faktör iyidir, fazlasında kimyasal içerik fazladır.

@entrapmen

aslında süt beyazların çoğu zor kararıyor.yani ilk kıpkırmızı olup bir kaç hafta sonra kararma evresine geçiyor.benim amacım bronzluktan öte acı çekmemek.onu da sanırım söylediklerinizle yapabilirim.

@rearazem

şimdi biraz araştırdım da,50 faktör olanları hassas ciltler içinmiş,benim de cildim çok hassas,bana 50 gider gibi.

filmin FPS si ile altyazının FPS si uyuşmuyor olabilir.

Böyle bi durumda ya uyumlu altyazı indirebilir ya da VLC playerda izlerken tuşlardan birine basarken altyazıyı filme oturtabilirsiniz.(hangi tuşlar olduğunu bilmiyorum yalnız her seferinde tüm tuşlara basmak zorunda kalıyorum)

gom player yükle,noktalı virgül veya nokta tusuyla ayarla altyazıları

Subtitle Workshop

mükremin abi geldi ilk aklıma.

inek şaban

cemil abi
nuri alço
tecavüzcü coşkun

Barış Manço

mahmut hoca diyelim

Hulusi Kentmen

Adile Naşit

Pascal Nouma

Lefter

Zeki Müren

bekir reyiz

Timur hem sevilir, hem korkulur.

Atatürk yazmamış kimse ya

Cilalı İbo
Tarkan (türk filimlerindeki)
Tarkanın köpeği :)
Malkoçoğlu
Dünyayı kurtaran adam (Cüneyt abi)