maaşın düşük, sana bir şey katmıyor vs ama sen kalkıp tavır yemekten mi çekiniyorsun.

onlar seni çok işe yaradığın için istiyorlar, çok sevdiklerinden değil.

bu yüzden için rahat olsun herhangi bir vefa borcun yok.

yaz dilekçeyi ver istifayı kuş kadar hafifle.

şu anda gözünde büyüyor olabilir ama kapıdan çıktıktan sonra inanılmaz rahatlayacaksın.
belki de istifanı verdiğinde maaşını iki katı yapalım diyecekler :)
işin şakası maaşın senin gözünde az ise, kendini ucuzdan verdiğinin farkındaysan aynı suratı sen onlara yap...

işin içinde para olan ve profesyonellik gereken konularda hayat felsefem: acırsan acınacak hale düşersin.

Bu hızla ağlak davranmaya devam edersen 1-2 yıl sonra "beni işten attılar paramı vermiyorlar ühühü" şeklinde ağlamaya devam edersin. Daha iyisini bulabilecek durumdaysan arkana bakmadan yolunda ilerlemelisin. Sana davranış tarzları da işlerini yürütme ihtiyacı. Onlara adam çok merak etme.

sana ihtiyaçları falan yok bu senin kuruntun. şuana kadar elemanı çıktığı için batan firma duymadım. "çıkarsam çok zor duruma düşerler" mantığı genelde elemanların kendini önemli göstermeye çalışmasından kaynaklanmakta.

arkadaşlar hepinize tek tek çok teşekkür ederim. insan bir üçüncü ağzın yorumuna ihtiyaç duyuyor. çok sağ olun <3

ben bi çalışılan yeri aile gibi görme kafasını anlamıyorum. hocam deli misiniz pardon?

Gidiyorsun, ayrılıyorum diyorsun bitiyor. Duygu sömürüsüne deee yaptıkları işe de.. Alla allaaa..

maaşın düşük olması tek başına yeterli

Hocam yalnız yeni iş bulmadan çıkma derim.

Yeni iş bulduğun gibi de bas istifayı. Acıma şakın :)

hocam
para düzeltecekse olayı para iste yoksa ben cikacagim de
secim onların olsun

para iste derken maasında ve haklarında düzeltme iste - yapmazlarsa da cik. yaparız deyip de yapmazlarsa cik.

Merhaba gumruk limiti 75 euro'dan 30 euro'ya dusuruldu. Agirlik ise 30 kg sanirim. Normalde gumrukten gecirmenin iki tavsiyesi var. mumkun oldugunca posta ile getirin, posta olunca gumrukte takilsa bile gumruk vergisi odeyip kurtuluyorsunuz (elektronik degilse sanirim %18-25 arasi). Isin icine DHL gibi ekspres firmalar giriyorsa sikinti basliyor, ardiyesi (gumruk islemleri suresince depoda bekleme suresi) ve ordino ucreti (bence bi boka yaramiyo, ama tam anlami sizin gumruk islemlerine baslamaniz icin gerekli belge ucreti). Her ikisi de 80'er dolar olsa gerek. DHL'i arayin ve sorun, bazi muhafiyetler olmasi lazim, cagri merkezi sizi en dogru yonlendirecek kisimdir.

mail atıyorlar, kimliğinizi ve yolladıkları formu doldurup imzalayıp gönderiyorsunuz. online olarak ya da paket size geldiğinde gümrük borcunu ödüyorsunuz. hepsi bu kadar. hiç zor bir süreç değil. son haftalarda çok kez gümrüğe takıldım, ustası oldum diyebilirim. göz korkutmasın.

Kargom var almak istiyorum. Gunruk cekim islemi yapalim mi diyorlar evet de. Dhl size bir evrak gonderiyor. Dolduruyorsun
nufus cuzdani arkali onlu ve aldigin urunun web adresi ve order id si gorunecek şekilde ekran goruntusu alip mail atiyorsun mail adresi gobderdikleri evrakta var
ucrek olarak urunun %18 ini aliyorlar iki gune gelir maili attiginda. Konsimento numarasiylada sorgulayabilirsin son durumunu

Konsimento numarası nedir? Sadece yüzde 18dimi ya

ikinizde haksızsınız empati yapınca sen birazcık daha haksız gibisin, ama sevgilinin tepkisi fazla mı fazla.

TV'de bir program var, karşılarındakine kamera şakası yapıyor insanlar. Mikrofondan kendilerine söylenenleri yaparak sinirden delirtiyorlar karşılarında oturan arkadaşları. Genelde verilen görevlerden biri üstüste on defa manasız bir cümleyi tekrarlamak oluyor. Örneğin, on defa "hadi yine iyisin" demesi gerekiyor bir dakika içinde. Siz de sanki belli bir "don" deme kotanız varmış da onu doldurmaya çalışmışsınız gibi olmuş. Duyuru sakinleri olarak bir daha bu kelimeyi görmesek özlemeyiz herhalde.

Bence sevgiliniz "yav sen de ne don meraklısıymışsın, kıza modellik de yapsaydın bir de" falan deseydi de gülseydiniz topluca daha uygun bir tepki olurdu. Abes bir hareket olduğu belli de büyütülecek, trip yapılacak bir şey değil diye düşünüyorum.

yani kız arkadaşınızın annesi üzerinize tuttuğunuz dona bakabiliyor, küçük olup olmayacağı konusunda yorum yapabiliyor da, işi o donu satmak olan kızcağız baktığında mı sorun oluyor?

o kıza sorma nedeniniz, kızın o işten anlıyor, ürünlerin kalıplarını biliyor ve ürünü satıyor olması.

erkek donu dediğiniz, (boxer olduğunu varsayıyorum) şort gibi bir şey zaten.
yani ha şort mayo almışsınız, ha don almışsınız.
ortada seks çağrıştıran bir şey yok.
kimsenin donunuza meraklı olduğunu da sanmıyorum.

kız arkadaşınız kıskandıysa da, görevli kızla gittiğinizde, dükkandan çıkmak yerine yanınıza gelseymiş.

burada asıl saçma olan, kız arkadaşınızın annesi yanınızdayken sizin donunuzun söz konusu olması.
yani o kıza takılıncaya kadar, bence tuhaf karşılanması gereken şey bu.


edit:
konuyu ters çevirince kız arkadaşınız haklı, ama durumlar eşit değil.
erkek boxer'ıyla, kadın iç çamaşırı çok farklı şeyler.
yani birinin düz penye olanı bile başlı başına seksi olabilirken, diğeri bildiğimiz şort.
o yüzden bence öyle değerlendirmemek lazım.

o yapsa sen nasıl tepki verirdin? anahtar soru bu.

ek olarak bence sevgilin haklı.

Kusura bakmayın ama ben biraz eğlendim. Aslında kızılacak bir şey yok gibi geldi başta ama cinsiyetleri ters çevirin aynı şeyi kız arkadaşınız yapsa siz de çok kızardınız bence. Kendim yaptığımı hayal bile edemedim. Onun için sanırım oyumu sevgilin haklıya kullanıcam.

abi gaz vermek gibi olmasin da hic kusurun yok bence.

:ASDASDASD Çok güzel ya.

Şimdi, haksızsın ama farkında olmayarak yaptığın bişey bu. Donu üzerine tutup sizce bu bana olur mu demede yanlış bir şey görmemişsin o an. İlk defa alıyorsun ve hayatın boyunca annen tedarik etmiş. Bu yüzden don almakta acemisin. sevgiline durumu böyle açıkla gönlünü al ama haksız olduğunu da kabul ederek git ona.

Yukarıda biri sevgilinize atarlı bişeyler yazmış ama kızın bunu normal karşılaması garip kaçardı emin olun. Durumu da gayet iyi açıklamış sana. Ben daha yarısındayken aklımdan onun söyledikleri geçti. Kız haklı burada netiz. Şimdi sorun gönlünü nasıl alacağın..

Gaz vermek gibi olmasın da, icim urperiyor + 1
Kızın işi don satmak, bu Kompedan türü mağazalarda ne kadınlar erkek çamaşırcıya "Bu jartiyer benim bedene olur mu" diye soruyor. Pazarcı sutyenci amca bile herkesin içinde "Ablacım yükle içine süngeri, aslanlar gibi olsunlar, gez göğsünü gere gere", "Hanıma aldım, evlilik kurtuldu" diye müşteri çekiyor. Onun yanında, bildiğin şort gibi donu üzerine tutmanın hiç olayı yok.

Ben olursam gülerdim çok fena. Donu tutup "Bu bana olur mu" diyen biri komiğime gitti düşününce.

Edit: istanbul kanatlarımın altında + 1

Edit: Beraber okuyormuşsunuz ya la :ASDASD pardon ben gönlünü al falan dedim ama senin açından yazıyordum.

Bide bu son mesajım, bu kadar don demen donu normal bir şeymiş gibi algıladığını gösteriyor ama o en mahrem giyeceklerden biridir.

Şöyle düşün sevgilin sütyen alıyor ve erkek kasiyere sizce bu bana olur mu diyor. Nasıl hissedersin? Buradan doğru yere ulaşacağına inanıyorum.

Sen tamamen art niyetsiz hareket etmişsin, samimi anlatimina dayanarak bu kanıya vardım. Kız arkadaşın biraz hassas davraniyor onu da anlamak lazım.

Tersini düşün yalnız. Kız arkadaşın dantelli külotu alıp bikini bölgesine tutup, erkek satış görevlisine "Bu bana olur mu sizc? ehehe" dese, sonrada "Ay sen yorulma hayatım ben şimdi beyefendi ile bi reyona gidip geliyorum" dese sen ne yapardın?

Dürüst ol :)

Hiç kasmadan söylüyorum her ne kadar okurken gülümsesem de ben de olsam sinirlenirdim, ne gereği vardı, çok merak ettiyseniz erkek bir çalışana da sorabilirdiniz. Direkt empati derim böyle konularda, sevgiliniz erkek satıcıya sizin ve annenizin yanında aynını yapsa ne hissederdiniz, cevap burda aslında. Rahatsız olan ya da olmayan buna göre cevaplayabilir. Yalnız merak ettim, beden konusunda haklı çıkan kim oldu?

ya ne demek haksiz, adam kafasina tutup mu gosterseydi donu? erkek donuyla kadin donu bir degil ki karsilastirma yapiyorsunuz. erkek donu cogu kadina igrenc gelirken kullanilmis kadin donunu para vererek alanlar var.

ben olsam ben de ayni avm'ye giderim cunku orada istedigim seyi bulabilecegimi biliyorum. ha 'dunku kiz nerde gelsin bisey gostercem ehehe' dediysem oradakilere anca o zaman anlarim, bu sartlarda erkek tarafi sucsuz.

yahu yapmayın, "bu don bana olur mu" diye sormanın ne sakıncası olabilir ki?

herkes cinsiyeti ters çevirince sıkıntı oluyor diyor da, bence o durumda da yok. hatta aychovsky'nin dediği gibi, pazarda bıyıklı amcalar ikizlere takke diye mal satıyor, al bu olur diyor falan. işi bu. hem sanki hatun sormuş olsa ve bir tangayı adama uzatıp "benim popo loblarımı daha güzel gösterir mi sence, kıpss" falan dese tamam da, öteki türlü yine problem olmamalı.

sen gayet iyiniyetli bir şekilde sormuşsun gibi gözüküyor. madem 5 senelik sevgilin ve neye kızdığını anlamadığın için daha da bir kızgın; o zaman o da işin öteki tarafından baksın madem. 5 yıl birlikte olunan sevgiliye, görevliye don gösterdi diye kızmak demek, sanki sevgiliyi biraz abaza yerine koymak demek. senin art niyetle böyle bir hareket yapmanı bekleyebiliyorsa, bence bu daha da vahim.

Editine edit yapıyorum:

Henüz aranızdaki olay çözülmeden don sana oldu diye aynılarından almaya gitmen sanki sevgilini sallamıyormuş gibi bi izlenim bırakmış. Kızdığı nokta bu olabilir. Önce aranızdaki sorunu çözerdiniz haksız olduğunu kabul ederdin (aşağılayarak demiyorum hatayı kabul etmek onurdur) daha sonra derdin ki ya bunlar bana çok iyi oldu aynılarından almaya gidebilir miyim? O zaman sorun yoktu. Biraz daha düşünceli olursan sorun kalmicak aranızda.

@mslny sevgilimle annesi haklı çıktı xl aldım.

Öncelikle lol diyeyim.

Teknik olarak bir sıkıntı görünmese bile cinsiyetleri değiştirince, donun özel kıyafet algısı olduğu düşünülürse problem.

Düşünsene, kız arkadaşın erkek kasiyere bu iç çamaşırı bana olur mu diye soruyor annenin yanında, yetmezmiş gibi bir de erkek kasiyerle iç çamaşırı bakmaya gidiyor. Wow.

Kız arkadaşın haksız. Don denen şeyin kalıbının şort ya da pantolon kalıbından ne farkı var acaba? İkisi de bel basen genişliği ve popo büyüklüğüyle alakalı değil mi? Bu olur mu bana diye çalışan kadına penisini mi gösterdin sanki? Net aşırı tepki. Ama ben en çok çalışan kadına haksızlık buldum bunu. Orada çalıştığı için bu tarz konularda fikir belirtme ve müşteriyi en doğru tercihe yönlendirmekle yükümlü bu insan, uygunsuz bulacak ne var? He insanlar sadece mantıklı durumlarda rahatsız olmuyorlar, yine de kıskanmış olabilir, onu da anlarım. Ama bu rahatsızlığını çok yanlış bir şekilde ifade etmiş. Seni haksız bulduğum tek nokta ise, kim haklı olursa olsun aranızda böyle bir gerilim yaşandıktan sonra aynı yere bir daha gitmen. Sırf kız arkadaşının gönlü olsun, tekrar tatsızlık çıkmasın diye başka bir yere gidebilirdin ikinci seferde.

Bu ne rahatlık :))
1.si kız nasıl ani bir hareketle dokunun bedenine bakıyor.
2.si kızın annesinin yanında nasıl don alabiliyorsun.
3.sü don almaya 3 kişi mi gidiyorsunuz.
4.sü hiç don almamış birisin (ben de daha önce alamadım)ve ilk donunu koskoca bir mağaza da mı alıyorsun. Mesala ben don almaya kalksam uyuşturucu alıyormuşum gibi gizli alırdım.
5.si ve sorunun cevabı kesinlikle kız arkadaşın haklı. Benim sevgilim iç çamaşırı almaya kalksa ve senin yaptıklarını yapsa satıcıyı dövebilirdim.

kız net haklı.

1) don dediğin muhtemelen boxer. ve boxerlarda öyle aman aman bir size farkı yok. ki zaten çoğu lastikli artık, ekstrem şişman değilsen (ki olsan bile) hemen her lastikli boxer, her erkeğe olur. bundan bihaber olmak için hiç don alışverişi yapmamış olmak gerekmez, don giymek bile yeterlidir bunu tahmin edebilmek için.

2) madem işi don satmak olan kadına bu soruların sorulması normal, niye o an üstündeki donun bedenini de o kadına sormadın? sevgilin yerine kadın elleseymiş poponu mesela? işi değil mi? sevgilin don mu satmış daha önce? o konuda ona güveniyosun da, diğer konuda niye güvenmiyosun sevgiline?

3) zaten 3 tane 3'lü don almadın mı arkadaşım? yani 9 tane don almış olmadın mı? 1 gün sonra bi daha niye gidiyosun don almaya? hem de aynı yere?

4) don satılan reyona beraber gitmenize hiç değinmiyorum bile

5) burda yazdığın şey gayet masum gibi görünse de (ki bence bunu masumlaştırmanın asıl sebebi sevgilinin de bunu okuyo olması), aklındaki düşüncenin o kadar da masum olduğunu hiç sanmıyorum. ha tabi ki "off tezgahtar kız da amma taşmış, dur lan, dondan taşaktan muhabbet açayım da belki akşama sikerim" düşüncesi yoktur belki ama ortada net flörtöz bi durum, en iyi ihtimalle sevgilini kıskandırma, hatta belki ego tatmini falan var.

ha bu arada inanılmaz büyük bi kabahat, ayrılık sebebi falan demiyorum tabi, küçücük bi olay aslında ama kızın vermiş olduğu tepki son derece normal.

ucuz donu görünce gözün dönmüş. açgözlülük büyük günahlardandır, cezanı bulmuşsun. bu cepte.

olayın detayına bakıldığında ikiniz de haksızsınız; sen her gün giydiğin don hakkında bu kadar bilgisiz olduğun için, kız arkadaşın da ota çöpe takıldığı için. birbirinizi bulmuş olmanız olumlu. kaynanaya saygıda kusur etme, hayatının devamında sevgilin küsüp gittikçe don bedeni sorabileceğin kadar güvenilir birine benziyor. mutluluklar dilerim, ama evlenin artık yani, 5 sene çıkmak nedir?

@sopiro+1, çok güldüm.
@freetakilir+1

kız arkadaşının baştaki tavrı haklı ama abartılıydı, o yüzden ikiniz eşit derecede haksız ve haklıydınız. yaptıklarından rahatsız olması normal ama çok sinirlenecek bir şey yok. beni asıl rahatsız eden bütün bu olanlardan sonra tekrar tek başına avm'ye gitmen. sonuçta sevgilin bir şeylerden rahatsız olmuş, hatta abartılı tepki vermiş. buna rağmen sanki hiçbir şey olmamış, onun duygusu, düşüncesi hiç önemli değilmiş gibi hareket etmen pek hoş değil. hep böyle davranıyorsan başta abartılı davranması da doğal. abartılı davranınca bile kaale alınmıyor gibi gözüküyor çünkü. bence kız arkadaşın haklı.

yanlış yere yazmışsın, böyle hikayelerden prim kasmak için sözlüğe yazman gerekirdi. serin hikayeymiş birader.

o kadar saçma ve absürd bir olay ki; böyle bir şeyin olduğuna inanmıyorum ve baya salladığını düşünüyorum. 5 yıllık ilişkin varsa yetişkin bir insansın, yetişkin herhangi bir insanın dışarıda don alırken pantolon üzerinden tutup da "bu olur mu bana?" diye bir de oradaki kasiyere soracağını düşünmüyorum. kasiyerin cinsiyeti fark etmeksizin.

Bence kiz arkadasin hakli ama tepkisi biraz abartili. Edit kismiyla iyice yanlis duruma dusmussun.

Böyle eften püften şeylerden büyük olaylar, kavgalar, tartışmalar çıkan kızlarla hayat yaşanmaz.

blatta ve aychovski +1

sevgilin haksız, hem de 5 yıllık sevgilinmiş ki daha da haksız, ama haklı olduğu bir nokta var, neye sinirlendiğini bilmemen, demek ki benzer şeyler daha önce de yaşanmış ve bu konuyu çözmek için yeterince konuşmamış üstünü örtmüşsünüz ki hala benzer şeyler yaşanıyor.

insanların neyi ne zaman kıskanacaklarını bilmediklerini düşünüyorum, bu yüzden de ilişkiler çıkmazlara giriyor, ilişki içindekiler "acaba bunu da kıskanacak mı" diye kendilerini baskılamaya başladıkları ve bu baskılama bir yerde ters teptiği zaman toparlanması pek mümkün olmayan hasarlar oluşuyor. Yazık

Bana biraz kızı kıskandırmaya çalışıp safa yatıyorsun gibi geldi.

@sopiro +1 :))
Ne güzel bi ilişkiniz var.
Sen masumsun orası belli ama çok masumluk da dert oluyor bazen böyle. Ben sevgiline hak verdim, tepkisi abartılı olmuş ama. Senin de editteki davranışın hiç olmamış.
Merak ettim, don değil de başka bişey alıyor olsaydınız sevgilinin tepkisi nasıl olurdu?
Ya da mesela don harici bir giysiyi alırken sevgilin sana sorsa sen fikrini söylesen sonra o dönüp kasiyere sorsa ne hissederdin?

bayan kişisi abartmış

Duyuru ve cevapları okuyup "don" kelimesine doydum öncelikle, sanırım önümüzdeki 5 sene bu kelimeyi kullanma ihtiyacı duymam. O kadar ki, cevapların sonlarına doğru kelime anlamını yitirmeye başladı.

Kim haklı, kim haksız girmiyorum. 2 tane şey söyleyip kaçacağım:

1. 5 senelik ilişki var diyorsunuz, erkek tarafının minimum 25 olduğunu varsayalım. Bu yaşa kadar kendisine "don" almamış olmak nedir? Hadi onu geçtim, bu kadar yıllık don giyme tecrüben var, insan giydiği donun bedenini bilmez mi yahu?
2. Erkek tarafının don bedeni l-xl skalasında çıkınca sanki bir "show off" olmuş durum, bu "bu don bana olur mu bir bakar mısınız" diye üstünde göstermeler falan o yüzden bence. O beden small çıkaydı, hiç böyle şeyler yaşanmadan alınıp gidilecekti o "don".

Haydi hep beraber: don don don don.

Abartmayın Roma'lılar, alt tarafı don

Abi nasil tipsiniz ya, benim anamın yaninda sevgilim donu üstüne tutup oluyo mu falan dicek annem de yok bi büyük bedeni al dicek öyle mi?? Hikayen pek doğru gelmedi ve bunu dusunduren ikinci olay kasadaki kadının kasayı bırakıp reyona gitmesi oldu, gratis dışında hiçbir mağazada kasa elemanının yerini bıraktığını görmedim açıkçası.
Neyse hadi diyelim hikaye doğru, sen kaşınmışım resmen. madem kiz sinirlendi niye hemen yeni don almaya gidiyorsun?
Ha bence sorun mağazadaki kızla konuşmalar falan değil, kadının işi o ama asıl sorun ananın yaninda don işlerine girmiş olman.

bu sıcak havalarda iyi geldi serin serin.

don haklı.

ohoo böyle saçma sebepten sevgili kavgası mı olur ya.

abi sen o donu ne niyetle önüne tuttun onu söyle. "belki kasiyer kız benden etkilenir" falan demedin sonuçta değil mi? gayet işini halletmeye çalışıyorsun. kasiyer kıza yazmak istesen bunun türlü türlü yolları var, kız arkadaşın ve annesinin önünde yapmazdın zaten. sorun olduğunu düşünmüyorum.

benim erkek arkadaşım böyle bişey yapsa en çok ben gülerim. annem de kesin güler.

ama şöyle de bir şey var-ki ben buna çok inanıyorum. herkesin sinirleneceği şeyler başka başka olabiliyor ve an be an değişebiliyor. belki bu olay kız arkadaşının normalde sinirlenmeyeceği bir şey, ama belki o anda yanında annesi olduğu için bütün bu donlu konular yüzünden ona rezil olduğunu düşündü, ya da az önce denediği elbise üstüne olmadığı için zaten sinirliydi, veya sırf o an bir şekide trip atası geldi. çok insani tepki aslında. yani evet bana şu an çok mantıksız geliyor bu don konusunun sorun olması ama benim çok sinirleneceğim bir konu olduğunda da bir başkası "çok saçma, buna mı sinirlendin" diyebiliyor. işte bu nedenle seni haksız buluyorum. çünkü kız arkadaşın x bir sebepten sinirlendiği zaman "buna sinirlenmen çok yersiz, sinirlenmekte haksızsın" demek yerine "hayatım çok pardon yeaa bilemedim napim o anda dalgınlığına geldi" diyip bi öpmek çok daha yerinde olur. yersiz kavgalar büyümez, sorun kalmaz.

kız arkadaşın hala sana kızgınken tekrar mağazaya gitmen de hoş olmamış. kız arkadaşın sinirlenmiş mi, sinirlenmiş. yapacak bir şey yok. üstelik buna sinirlendiğini sana açık açık söylemiş. ama sen inat gibi gene aynı mağazaya gitmişsin. ya biliyorsun ki bu konuda sana kızgın, neden hala üstüne gidiyorsun ki? önce yukarıda yazdığım şekilde kız arkadaşının gönlünü alıp, sonra "ya kızcaksın ama ben gene o mağazaya gidicem sanırım, donları bi harikaymış" desen sorun olmazdı bence. kız arkadaşının sinirlenmesi büyük ihtimalle kasiyer kızla arandaki muhabbetten değil, senin onun bu kızgınlığını sallamayıp, onu yok sayıp umursamamış olmandan kaynaklanıyor.

kız gereksiz kıskançlık yapmış ama sen de körüklemişsin biraz. ikinci gidişin çok saçma mesela. ayrıca don nasıl 60 tl oluyor yahu?

sevgilin haksız.

@istanbul, bence kız 5 senelik nişanlılık yüzünden sinirli.

herkese cevapları için çok teşekkürler.
1. çıkmaya başladığımızda 17 yaşındaydı kendisi, benim birkaç girişimim olsa da henüz evlenmeyi kendisi istemiyor küçük olduğunu düşündüğünden.
2. valla mağaza hm mağazasıydı, gayet kasayı bırakıp reyona geldi kadın. isteyen indirimlere baksın oradaki, ne bileyim?
3. ilk gittiğimizde 3 tane 3'lü almadım, 1 tane aldım ve ertesi gün memnun kaldığım için yeniden gittim. gitmez olaydım.
4. "serin hikaye" diyen arkadaşlara donların fişini mi göndereyim, konuşmamızdan ss mi koyayım bilemedim. ne yapsam?

ciddiye alarak cevap yazanlara gerçekten teşekkür ediyorum. daha önce birçok kez kalbini kırmıştım kız arkadaşımın. bu yüzden abartılı tepki verdi diyen arkadaş doğru söylemiş. ama geride kaldı bunlar, 1 senedir bu tarz şeyler de yaşanmıyor.

güldüm ve sana hak veriyorum.

çok eğlenceli bir duyuru olmuş tebrik ederim sizi :D

haklı haksız taraf var diyemem ama sevgilin biraz abartmış sanki. gereksiz kıskançlık yapıyor.

edit: ayrıca allah başka dert vermesin en büyük derdiniz bu olsun demek istiyorum.

40 liralık bira ve trendyol'dan iki tane gönderilen ayakkabı başlıklarından sonra en çok güldüğüm duyuru bu oldu sanırım.
"Don haklı" cevabına kahkaha atmakla birlikte bence hepimiz gece yarısına kadar sakince oturup "don" kelimesini aklımızdan bile geçirmeyelim. Biraz zamana ihtiyacımız var atlatmak için.

(İkinci kez gitmeniz olmamış demek için gelmiştim ben.)

Kasiyer güzel mi bari?

@humat kasiyer hamileydi arkadaşlar

Ne kadar da komik bir çift.
Donu üzerine tutup başkalarından fikir almak nasıl bir şeydir ya :):)

Bence olay komik neden gülmek yerine kızmayı seçmiş anlayamadım.
Büyütülecek bir şey değil diye düşünüyorum. Bundan sonra donlarını yalnız al.

ne donmuş ya ünlülerin donu bu kadar tartışılmıyor.

ikiniz de haklı ve ikiniz de haksızsınız. sevgilinin hoşuna gitmeyebilir, hoşa gitmeyebilecek bir durum oluşmuş orada.
hatta bence sevgilin %70 haklı.

marks and spencer mı orası?

@pinkpeony h&m

abi ne yap ne et mağazadaki hatunla seviş bari de yediğin trip boşa gitmesin, kızla da ayrıl tripe devam ederse, ömür mü geçer la böyle hatunla. güven 0 gailba...

ahahah koptum arkadaş sevgilinin annesiyle don almaya gitmek ne demek? :D

bir sonrakinde tahtakaleye gidin birbirinizden soğumak için bahaneye ihtiyacınız kalmaz.

sıcaklar bunaltmış senin hatunu bence, tabii aldığın çamaşırlar seksili çamaşırlar değilse, eğer öyle ise hatun haklı, sonuçta kasiyer seni o donların içinde hayal etmiş olabilir, binicem üstüne vuracam kırbacı diye fantezilere dalmış olabilir falan.

yalnız sende aynı yere ikinci kez gitmeseydin iyi olurmuş yangına körükle gitmişsin.

çok net söylüyorum ayrıl kardeşim. sen haksızsın bu konuda, o erkek görevli ile aynı muhabbete girip don bakamaya gitseydi bence sen adama müdahele de ederdin; ama kadın kezbanmış. bak sana şunu söyleyeyim, kadının psikopatından, kezbanından, manyağından, sorunlusundan kaçacaksın can kardeşim. vakit yakınken kaç kurtul, bu zihniyet, bu kafa yapısı yarın sana "evlenince yap boşarım donuna kadar da alırım" diye sataşır. bunlarla evlenmeyeceksin can kardeşim. hayatta ve bu mücadelenle başarılar dilerim. bol şans, Allah kurtarsın.

Sevgilin safkan bir kezban, böylesine ender rastlanır. Bence sakın kaçırma. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Kayınvalideyle avm'de çıldırmacalar ahaha.

Ya hikaye neresinden tutsam elimde kalıyor. Sevgilin haksız da birader, sen böyle tribal bir kadınla nasıl 5 yılını geçirdin? Manyak mısın?

Ayrıca nasıl bir badaksın, nasıl bir ana kuzususun ki donunun bedenini bilmiyorsun? Off devam edemeyeceğim.

çok eğlenceli ve absürd bir hadise.

indirimli don zaafiyetin var. indirimli don gördün mü ruhunu şeytana satacak potansiyel sezinledim.

herkesin donuna saygım sonsuz ama bin yıl yaşasam sevgilimin annesinin olduğu bir ortamda don alışverişi yapamayacak bir karakterim var sanırım o yüzden olay bana absürd geldi o yüzden çok keskin ve net bir yorum yapamayacağım ama, o sırada ilgili don mağazasında alışveriş yapan ve olaya şahit olan 3. kişi olsam, donu üzerinize yaklaştırıp, hanfendi sizce bu don bana olur mu diyen erkek görsem, ohaa ne değişik adamlar var derdim. bence yakışıksız bir hareket ve kız haklı.

ama bir yandan da, annesinin yanında messi'nin kıvrak bir bilek hareketiyle rakip defansı yarım saniyede çalımlaması gibi bir hız ve başarı ile donunuzun bedenini öğrenen, annnesinin bakıp, evladım bu don sana küçük olur demesini garip karşılamayan kızın, sizin donu kasiyere gösterip bu bana olur mu demesine bu kadar sinir olması da garip. benim yapıma göre garip daha doğrusu.

kız sizden daha haklı gibi geldi gene de bana.

ayrıca xl dan devam edin, rahatlık önemli.

2- ingiltereye vizesiz girmekten bahsediyorsun. bu mümkün değil.
3- thy kadar iyi değil ama bir kötülüğünü de görmedim şimdiye kadar.

1- daha önce derken ne zaman? tekrar isterler, esneklik zor.
2- vizeye gerek yok
3- iyidir

ben vizeye gerek yok derken havaalanı için dedim. çıkıp gezemezsin şehirde.

1. Elinde o an pasaport polisine verecek belgen olmak zorunda. Dün versen de fark etmez. Kimse takmaz.

2- maalesef ingiltere vizesiz ingiltere'ye girmen mümkün değil. yeşil pasaport bir şeyi değiştirmiyor, çünkü yeşil pasaport sahipleri de vize almak zorundadır. havalimanında lounge var, ücretini ödeyip orda takılmanızı öneririm, öbür türlü 17 saat çok fazla bir süre. eğer az farkla varsa keşke daha az süreli aktarması olan bir bilet alsaydınız, 17 saatte yemek şu bu vb. rahat 30 pound harcarsınız zaten :)

3- bence thy'den daha rahattır, ancak valiz/ağırlık konularında çok katıdırlar. çok küçük bir ihtimal yardımsever birine denk gelebilirseniz sorun yok, onun dışında kg değerlerine sadık kalınız.

Lomdrada aktarma yapıcaksın vizeye gerek yok

3-yiyecek içecek konusunda thy gibi bir şey beklemeyin. Onun dışında iyi.

store.nike.com

Bu iyidir.

napacan rakibi zemine mi zımbalıcan?
normal bir spor ayakkabı işini görür bence öyle çivili tırtıklı ayakkabılara girmeyin derim.

edit:store.nike.com

tabanı büyük çiviliden kasıtım şunlar

pıtırtıcklı dediğinden al. çivi gitmez halisahaya

çivisizler sahada vıjırt vıjırt kayar diyorlar? söylesene söylee, inanayım mı?

inanma öyle vızırt vızırt diye kaymıyor.
en azından benim giydiğim normal spor ayakkabılar hiç öyle kaymadı. Yağmur vs hariç tabi.

halısahada Lescon giyilir.

www.google.com.tr

@takim elbise ile yuzen adam
bunla topun dibine iyi girilir de koşmak biraz zor olabilir :/ yine de sağ ol karşim.

altı çivililer çim saha içindir, pıtırcık dediğiniz türden alınız. bir de bunun ayıbı utanması yok, oynadığınız altyapı bebeleri de olsa göbekli kel amcalar da olsa aman diyeyim dizlik muhakkak kullanın, 6 aylık halı saha deneyiminden sonra bana dua edersiniz.

Merhaba, Fethiye Hillside Beach Club'ı öneririm. Rezervasyon için dolu olacaklardır muhtemelen, ama yalvar yakar boş zaman buluyorlar genellikle. Bol şans.

+ 1 pietro yer bulmak sorun bi tek

alla alla, ilk bakista cok exclusive gelmedi. balayi icin düsünülüyor. ama iki kisiden de ayni yorum gelince, tekrar bir ayrintili bakacagim. tesekkürler.

Adam&eve hotel deniyor
Bir de bodrum rixos galiba.

Bundan 3 sene kadar önce bir sebepten takip ediyordum; USD ve EUR puanları aynı ancak GBP puanı çok düşüktü. Bunun sebebini araştırdığımda "GBP talebinin az olması sebebiyle bankanın bu parayı değerlendiremeyecek olması" cevabını almıştım.

Şu an ise farkın sebebini bilmiyorum, ancak amatör bilgilerime dayanarak şöyle bir yorum yapabilirim: EUR vs USD oranlarını karşılaştırdığınızda 2014 yılında 1 Euro = 1.39 USD değerini görmüşken son iki yıldır 1 Euro = 1.05 USD seviyelerinde. Yani, USD yatırımları değer kazanmaya devam etmekte ve yatırımcılar arasında popüler; ancak Euro kullanan insanların paraları Dünya genelinde USD karşısında değer kaybetmekte ve bu da riskli bir yatırım anlamına gelir. Talep az olduğu için de muhtemelen oranlar daha düşük olsa gerek. Bence sebep bundan ibarettir.

Not: 30 yıllık tüccar bir ailenin çocuğuyum. Bildiğim en önemli kural: Sakın dövizle borçlanma, sakın döviz birikiminden şaşma. Sorunuz Euro ile ilgili ama yine de söylemek istedim, olur da TL aklınıza girerse bir gün, söyleyin sakın girmesin :) Bol şans.

iş için her ay gidiyorum hemen hemen, daha geçen hafta perşembe gittim. tüh.

Ekstre'den kasıt tam olarak nedir? kredi kartı ekstresi mi yoksa basitçe fatura mı? ilki için bank account statement deniyor herhalde, ikinci için receipt.

Dear x company,

Would you please send a receipt at your convenience.

Best regards
y company

current account statement olarak geçiyor. ha çinlilerle bu iş çok kolay. bro send me sheet of current balance demek yeterli oluyor.

Hello,

Our company's accounting department has been requesting "current account statement" from your side to compare with our records. please prepare for the time period between "1-January-2016 to present" and kindly send us by e-mail. signature and company stamp per each page is necessary. thank you!

regards,
untouchable

---

merhaba,

firmamızın muhasebe departmanı kayıtlarımızla karşılaştırmak için sizin tarafınızdan ekstre talep ediyor. lütfen 1-ocak-2016'dan bugüne kadar olan periyotta hazırlayınız ve e-mail ile gönderiniz. her bir sayfa üzerine imza ve kaşe gereklidir. teşekkürler.

pentax lar ucuz oluyor, 2. el pentax al, donaımhaberde vardır kesin.

Hayyam pasajina yamyam pasaji derler, bir bilenle git ki kandirmasinlar. Bazi esnaflar maalesef kotu. Bir de fiyat calismasini iyi yap, baska yerlerden de ayni modellerin fiyatlarini sor. Giriste bir ikinci elci vardi, adamin tek isi ikinci el ama adini hatirlamiyorum.

Muhtemelen kit lensi ile birlikte alacaksin. Bir hafiza karti ve laptop gotur yaninda. almak istedigin kamerayla farkli ayarlarda deneme cekimleri yap. Hem ayrlari dene, hem de olu piksel sorunu var mi ona bak. sonra onlari laptop'a aktarip incele. Shutter'in sayisina bak, bir programla bakabilirsin kolayca, 150,000 civarinda omru vardir, perde degisimi gerekebilir (250 tl civarinda). Etrafinda darbe izi var mi, dustuyse bir sikinti olma ihtimali daha yuksektir. Vizorde mantar vb tarzi bakteriler olabilir, kilcal kilcal buyur zamanla, temizligine dikkat et.

Arka tarafta bir atabay is hani'nda pamuk ticaret var, sahibi sahabettin abi. Normal isi analog uzerinedir, ama muhakkak yardim eder. Biraz sert mizaclidir ama o bolgede 20-30 tl fazla verip gozum kapali alisveris yapbilecegim tek insandir. Durusttur yani dogru yonlendirme yapar.

Bol sans dilerim.

Bol sans dilerim.

şahidi varsa mobbing'ı kanıtlasın. haklı fesihte tüm tazminatları allır.

Bildigim kadariyla hayati boyunca calistigi tum sureleri arka arkaya birlestirin ve eger toplam 15 yil calisma suresini tamamladiysa hicbir sebep gostermeksizin istifa etme ve kidem tazminati ne kadar ise alma hakkina sahiptir. Bunun icin SGK burolarindan birine gidip hizmet dokumu almasi ve bu dokum ile ihtarname seklinde tazminatini talep etmesi gerekiyor diye biliyorum. Hukukcu degilim ama isverenim, yine de meslegi hukuk olan birisine sorun lutfen. Bol sans.

8 yıllık tazminat maksimum 30 küsür bin olur.
onun hesaplanmasında bir tavan ücret var.

Maaşı isterse 50.000 TL olsun, kovulursa 4.092,53 TL * 8 TL kıdem alacak.

1. teyzenin sgk primleri tam yatırılıyor mu?
2. teyzenin fazla çalışma veya ubgt ücretleri tam olarak ödeniyor mu?
3. teyzen o hükümden faydalanamaz, teyzen zaten emekli.
4. mobbing olayına girmek büyük sıkıntı, ispatlaması çok zor ve hala içtihatlarda ve mahkemelerde tutarsızlıklar var. mobbinge güvenerek işten çıkmayı avukat olarak tavsiye etmiyoruz.

eksisozluk.com

Eyüp sultan camii,
MiniaTürk,
Topkapı Sarayı,
Beyazıt'tan Karaköy'e kadar yürünebilir.

moda çay bahçesine gidin, modada kadıköyde gezin, caddebostan sahile gidin, karşıya geçmek isterseniz, maçka parkına gidin, beşiktaştan ortaköye yürüyün.

Anadolu yakasinda hangi semtte kalacaksiniz?

Ataşehirde kalacağız

araba var mi? ufaklik bebek arabasindaysa, anne fazla yuruyemiyorsa, fazla zorlamadan minik bir gezi yapin. Istanbul hem kalabalik hem trafikli. moda sahil guzel olur, ufaklik cimlerde oynar.

avrupa yakasına hiç geçmeyin derim ben. anadolu yakasında kalın.

kadıköy rıhtım, moda taraflarında güzelce gezebilirsiniz, rahat ve püfür püfür olur. yalnız pazar yağmur geliyor galiba, dikkat.
moda çay bahçesi +1
moda sahili
caddebostan sahil +1
çamlıca (belki)
kanlıca da olabilir bi ihtimal

@jimicik bebek arabasıyla gezeriz evet daha çok yavaş yürüyor çünkü. Annem de yorulur bir noktadan sonra :) birgün moda kesin gibi duruyor diğer gün için de diğer tavsiyelerden birini seçeceğiz artık teşekkürler tekrar.
Son bir soru, hava nasıl şu aralar boğaz turu için soğuk mu?

boğaz manzarası için, otağtepe ve Yoros Kalesi'ne gidebilirsiniz.

Yoros'a giderseniz Anadolu Kavağına da inip dondurma yemenizi de tavsiye ederim :)

www.google.com.tr

www.google.com.tr

pazara yagmur var diyorlar. acik havali planinizi cumartesi yapin. bogaz turu bana biraz tirt geliyor. tekne zaten sallanip duruyor. tam kusmalik. kiyi kiyi gidip geliyor bir saat. bence bosver.

pazar yağmurlu olacak. boğaz turu bence güzel. eğer yalılara, tarihi yapılara falan ilginiz varsa yapın. 1 buçuk saat içinde birçok boğaz semtini de görmüş oluyosunuz ayrıca.

geçmiyor. söğütlüçeşme metrobüs durağına yakın geçiyor. direk kadıköye bağlanıyor ordan. kadıköye gidip metroya binip bir durak sonra ayrılıkçeşmesinde olabilirsiniz.

caddebostan-kadıköy dolmuşları geçmez, söğütlüçeşmeden geçer iskeleye iner

Iki yol var. ya dolmusla Sogutlucesme Metrobus icin stadi gecince sagdan girdigi sapakta (metrobus icin sapakta yolcu indirirken) inip, Marmaray'a dogru olan 800 metre mesafeyi yuruyeceksiniz. Ya da, Kadikoy Iskele'ye kadar gidip, Kartal Metrosu ile 1 durak ilerleyip Ayrilik Cesmesi'nde Marmaray'a aktarma yapacaksiniz. Ben olsam dolmustan Metrobus'un orda yolcu indirirken iner, yururdum. Hava guzel sorun olmaz bence.

Deyin tabii ki sanmıyorum ama belki bir ekip aracını sizin bölgeye yakın dolaştırırlar.

polis olay olmadan gelmez. bence iki kamyon adam getirin dükkana.

bir iki günlüğüne bir kaç kamera ve kayıt cihazı edinin.

seni ciddiye almaz polis :(

polis arkadaşım kavgalara bilerek geç gittiklerini söylüyor. bunları görünce daha da kavga ediyolarmış. zaten polis ayırır diye...

neyse; neticede geleceklerini, hele önceden geleceklerini sanmam. ama yine de ara istersen belli olmaz.

Birkac ay once birisi terbiyesizlik yapti, polisi aradim. Polis bana ortada darp ya da tehdit var mi dedi. Yok ama bir laf daha etsem olacakti dedim. Eger darp varsa ya da tehdit varsa merkeze aliriz hemen; ama yoksa maalesef yasa boyle, darp ya da tehdit olana kadar beklemelisin demisti. Bence size en yakin semt karakolunu arayiniz ve ihbar ediniz.

dayak yiyene kadar polis gelmez gelmesi için mevzu olması lazım.polis gel beni koru gibi bir durum söz konusu olamaz..
gerçi sen benim kim olduğumu biliyomusun la başlayan sözlerden sonra bir sikim de olmaz olacağı varsa o gün olur kafa göz dalardı.saalllaa..
ben olsam gelmezsen akoimm gavat oğlu gavat gel de ananı belliyim diyiverirdim.

Jamswety +1
Havlayan köpek ısırmaz, bi şey yapacak olsa bugün yapardı o sinirle. İçini rahatlatacaksa yine de ofisi kalabalık tut bikaç gün. Eşini dostunu çağır.

hiçbir sik olmaz kelimenin tabiriyle.
3-4 gün sonra kuzu kuzu gelir sessizce dinler sizi.

Sabah karakola git.ifade ver ve basima bi is gelirse sorumlusu bu arkadastir diye belirt.onlar savciliga bildirecekler.ifadenin kopyasini al .seni tehdit eden arkadas yanina gelince uzat ver kendisine.sadece tehdit ettigi icin 6 aya kadar yolu var.isyerine girip tehdit etti vs bayagi ugrasir.

Karakol olurda hadi canim hadi sekerim derse-ki dememeleri lazim-direk savciliga git dilekceni ver.

gerçekten korkuyor musun? burada sorup sorup bir şey yapmayacaksın.

gerçekten bir şey yapmasından korkuyorsanız, çizgili pijamayı dinleyip hemen gecenin bu saatinde gidin polise. gerçekten korkuyorsanız bunu yaparsınız.

sonra güzelce tehdit dolayısı ile dava açıyorsunuz. bir de psikoloğa gidiyorsunuz. rapor alıyorsunuz, aldığınız rapor süresi sallıyorum 1 ay ise 1 aylık maaş tazminatı + manevi kayıp davası açıyorsunuz. bunlar yapmanız gerekenler.

bunları yapmayacaksınız. üşeneceksiniz. bununla da uğraşmayayım diyecksiniz.

Görünür bir yerde güvenlik kamerası ve hatta uyarı levhası olsun mekanın.

Biz didim'denn manavgata bulasik makinasini 130a mi ne yollatmistik.

Anlasmaniz yoksa saglam para alirlar, ben sizin yerinizde olsam Zeytinburnu Nakliyeciler Sitesi'ni aratirdim Google'da; Antalya'ya servis yapan ambar firmalarini arar fiyat alirdim. Asiri ucuza goturuyorlar; normal bir kargo firmasi o kadar agir malzemeyi tasimaz zaten.

adalet bakanlığı na mensup bir tanıdık varsa eğer adalet kart numarasını rica et.

yurtiçi o karta %45 indirim yapıyor.

kargoluk malzeme değil onlar. en kolayı evden eve nakliye yapan bir firmadan araç soruşturun. ya da bulabilirseniz parça bekleyen bir kamyon bulun onunla gönderin. 200-250 tl+kdv gibi rakama gitmesi lazım.

nak kargo'yu arayıp fiyat al. aras, yurtiçi, mng'ye falan sorarsan sıfır dolap fiyatı verirler.

rezervasyonu yap çıktısını al iptal olursa olsun

Rezervasyonu yap çıktısını al +1

thy'den ucretsiz yapabilirsin rezerve aklinda bulunsun.

onun disinda ciktiyi al yeter sikinti degil biterse de

THY'den ucretsiz rezervasyon yaptir. Eger ille de basvuru sirasinda rezervasyonum aktif olsun diyorsan Business ya da Esnek Ekonomi sinifinda yaptir, cunku en uzun biletleme opsiyonunu bu siniflara veriyorlar. Ekobilet.com'dan da yaptirabilirsin, ancak tarihi uzun verip 6 saat sonra duzeltme email'i atiyorlar.

iş bankasının kurları dövizcilerden daha iyi. en azından dolar ve euro için konuşuyorum. mesai saatleri içinde iş bankasında dolar satınca veya alınca dövizcidekinden daha avantajlı olduğunu söyleyebilirim. ben işcep'ten yapıyorum döviz satmam ya da almam gerekince. iş bankası hesabın varsa japon yeni hesabı aç. paranı yatır orada bozup tl hesabına aktar... işcep'te 2 saniyede yapılabilecek bir şey.

50 bin lira döviz bürosu için büyük bir para değil, o kısmı sorun değil de japon yeni için o kadar yeni n'apacaz derlerse bilemiyorum.

önceden konuşmak ve pazarlık yapmak mümkün, 60 bin lira yapacak kadar euro bozdurmuştum levhada yazan kurdan az buçuk daha iyi fiyat vermişlerdi (ama sonra iş bankasının mobilde daha iyi fiyat verdiğini görüp iş bankasından bozdurdum o ayrı)

yok la git döviz bürosuna yap pazarlığını bozdur harca

Yuksek miktarlarda bankadan teklif aliyorsunuz. Doviz burosuna da gidip sorabilirsiniz, bahsettiginiz miktari kolayca cikarabilirler. Pazarlik yapmaktan cekinmeyin.

50 bin tl çok yüksek bir miktar değil, şahsen çok da büyük olmayan bir döviz bürosunda gözümün önünde 2 milyon liranın dolara dönüştürüldüğünü gördüm :) Önceden gidip teklif almayı deneyin bence, 2500 dolar civarı alacağım zaman bile pazarlık yapıp ufak bir indirim yapmışlardı.

ben kisa+1 diyorum, sadece kur acisindan degil ulkenin esnafina guvenmeyen bir insan olarak...

Japonlarla ticaret yapan biri olarak soyluyorum ki is bankasi da vakifbank da japon yenini giseden almiyor ve vermiyor, sadece internet ustunden farkli birimleri cevirerek sanal ortamda islem yapilabiliniyor, sordugumda ise para sayma makinelerinin japon yenine uyumlu olmadigini belirtiyorlar. Benim doviz burom seyahat ettigim zamanlar kaplicarsi'daki tanidiklarindan bulup getiriyor, soyle bir ornek vereyim, gecen ay 600,000 JPY icin 120 TL fazla aldi (TCMB'ye nazaran), motor kurye gonderip getiriyor, guvenilirligi var, bence makul.

Sizin yerinizde olsam, banka almasa bile iyi bir doviz burosuna basvururdum, 200-300 TL fark alsin, bu kadar buyuk parada gozunuz gormesin derim. Bol sans.

hindistan cevizi suyu acı olur zaten.

@inançsız deve geçen gün almıştım onun ki çok tatlıydı o yüzden tereddüt ediyorum

merhaba. yakın zamanda tayland'a gittim. gelirken hindistan cevizi aldım. taylandlı arkadaşlarımın dediğine göre, içinin kar beyaz renkli olması makbuldur. tadı çok ekşi ya da acı değildir. 5 gün civarında son kullanma tarihi vardı marketten aldıklarımda. arkadaşlarımın dediğine göre bu normalmiş. bir de bunun son kullanma tarihi uzasın diye değişikliğe uğrayanları varmış, onları tüketme taze olanları tüket demişlerdi. bir de, suyunu içtikten sonra kaşık ile beyaz kısımları kabak soyar gibi soyup yemenizi tavsiye ederim, meyvesi orda ve çok tatlıdır. :)

acı falan olmaz, bimde satılan o yuvarlak kahverengi sert kabuklu coconut olgun coconuttır. bunun bi de tam olgunlaşmamışı var, baby coconut. onun suyu lezzetli eti lezzetsiz olur. senin aldığının tam tersi.

Genelde 50mm ve 85mm lensler kullanılır...

Portrait alanı için istiyorsun sanırım düşük diyafram sabit lensler tercih edilir. Tutesh in dedikleri en yaygın olanlar

50mm, 85mm, makro çalışıcaksan 60mm makro lensler var. bunlar tercih edilir genelde.
Bütçene göre 1.8, 1.4 hatta para derdin yoksa 1.2...

ben 35mm f1,8 kullanıyorum. çarpan faktöründen dolayı 50mm alıyorum. çarpan faktörü de önemli yani

merhaba. 85mm biraz fazla detaycı olabilir. 35mm de iyi de biraz geniş kalır. ben olsam 50mm alırdım. benim bu amaçla kullandığım lensim 50mm f1.8; ancak biraz daha para verebilecek olsam 50mm f1.4 kullanırdım. diyafram değerinin düşmesi, diyafram açmak olarak belirtilir. her ne kadar f1.8 iyi de olsa; f1.4 olması durumunda az ışıklı ortamlarda daha iyi sonuç elde edersiniz.

50mm 1.8 herturlu isini gorur. 1.4, 1.2 isin fantezisi artik. ayrica en iyi sonucu 100mm 2.8 macro lenste almistim ben profil foto. Uzaktan insan profili cekmek gibisi yok.

50
85
100
70-200
Diye uzar gider.

ne amacla yapilacagina bagli bu cekimler. hobi amacliysa kendini cok kisitlama. 20mm ile de belirttigin kadrajla portre cekebilirsin.
klasik anlamda portre icin 85, 105, 135, 200mm lensler kullanilir. bu degerler 35mm (full frame) icin gecerli.

neden böyle bir atraksiyona girdiniz ki? usb belleğin içindeki bilgileri 256bit şifrelersiniz online olarak gönderirsiniz. karşı taraf da şifreyi girer açar.

program o bellek takili degilken calismiyor. kopyalamaya karsi önlem almislardir diye düsünüyorum.

diyelim ki calisti, bu sefer de update vs. yapilacagi zaman üretici firma anlar muhtemelen. o riske girmeye gerek yok yani bi program yüzünden.

ups ise ups ile, dhl ile gonderildi ise dhl ile oluyor genelde. ptt ile gonderirsen de yerel posta servisi ile iletilir.

cok basit. numune faturasi hazirlayin ve uzerine "no commercial item, no commercial value, sample with free of charge" ibareleri yazin. numune olarak gonderin yani. bu sekilde bir sorun olacagini sanmiyorum.

1- Diğer ülkeye giderken sorun olacağını zannetmiyorum ama Ürün Türkiye'ye dönerken değerini 4000 usd olarak bildirirseniz gümrüğe tabi olur. 100 USD üzeri her mal gümrüğe tabidir.
Burada kilit noktalardan biri kargo ücretini kimin ödeyeceğidir. Gönderirken şirket gönderecek ve karşı taraf ödeyecekse prosedürler farklı oluyor.
Bu konuda durumu yazarsan ayrıntılı cevap vermeye de çalışırım.


2- UPS veya DHL ile gönderirsen ve gönderdiğin ülkede bu şirket kendisi hizmet veriyorsa kendisi dağıtır. Aksi takdirde o ülkede anlaşmalı olduğu kuruluş yapar dağıtımı. Örneğin bir UPS hizmeti olan i-parcel'ın Türkiye dağıtımını yurtiçi kargo yapar.

Naçisane tavsiyem uçak bileti çok tutmuyorsa biri atlasın uçağa götürsün daha ucuza gelir.

gümrügün internet sitesinden de baktim ama anlmadigim yerler var. misal 75€ üzeri vergiye tabiidir demis ama kendine ait esyayi yollarken vergi yok demis.

bir de fiyat konusunu anlamiyorum tam. usb bellegi gösterirsem deger olarak sadece 10$ yapiyor. ama bu durumda 10 dolarlik bellege 4000 dolarlik sigorta yapmazlar saniyorum?

kargo ücretini herhangi bir taraf ödeyebilir, hangisi ucuza gelecekse.

ucakla gidip gelmeyi de düsünmüyor degilim ayda bir.

Vergi olayı şöyle, ürün kendininse veya numune gibi gönderilen ve değeri sadece gümrük beyanı için yazılan gönderilerde gümrük vergisinden muaf olursunuz. Bu vergide ürün değerinin %5 ile %8 arası bir bedele denk gelir.

Ama gümrük vergisinden muafiyet gümrük işlemlerinden muafiyet getirmez. Ürün bedeli 100 Usd (75 Euro) bedelini aşan bir bedel ile değer biçilerek Türkiye'ye göndeirlirse gümrük işlemlerine girmek durumundadır.

O nedenle ürünü kargolarken hazırlayacağınız proformada bedeli için 50 USD gibi bir değer yazmak daha uygun olur.
Burada ki sigorta kısmına gelince bence şirketlerle görüşüp ürün bedeli üzerinden değilde 4000 USD üzerinden bir sigorta istiyorum diye bir görüşün. Belki o şekilde bir sigorta yapabilirler.

Not: kargo bedelinin az olması için bu taşıma şirketleriyle kurumsal anlaşmanızın olması gerekir. Örneğin buradan Rigaya göndereceğim bir kargo için ben buradan UPS, DHL vs şirketlerden en az 2000 TL taşıma fiyatı almıştım. Göndereceğim şirketin anlaşması vardı ve kargoyu buradan onlar aldırdı. 145 Euro ödediler.

Londrada aylık 1000 pounddan aşağı zor yaşanır. Ben gittiğim okulun yurdunda kalmıştım sırf oraya aylık 600 pound verdim. Hani eve çıkayım felan dersen biraz daha ucuz olabilir ama yine de hiben muhtemelen sadece kiraya gidecek.

hiben kiraya bile yetmeyecek, ingiltere'den kaç.

valla ingiltere'ye hiç gitmedim ama canı sıkılınca papua yeni gine'deki emlak sitelerini karıştıran bir ruh hastası olarak londra'nın aşırı pahalı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

yurtta kalacaksan, ailenin göndereceği miktara da bağlı olarak bi ihtimal yaşayabilirsin ama ailen 1000 liradan az gönderecekse ve eve çıkacaksan 500 euro hibeyle ölürsün londra'da. fikir vermesi açısından şuraya bakabilirsin,

www.numbeo.com

12'li yumurta 2 sterlin diyor abi. bugün 2 sterlin 8.30 lira demek. ailen sana 1000 lira gönderse, 240 sterlin yapar günün kuruyla. pii.

Merhaba. Erasmus icin kucuk bir sehri tercih edin. Eger calismiyorsaniz (ki bu Erasmus icin neredeyse imkansiz), ve devletten aldiginiz odenek ile gecinmeyi planliyorsaniz, asiri zengin degilseniz Londra ile basa cikamazsiniz ve tek sosyallesmeniz house party kavramiyla olur. Toplu tasimadan kiralara; her sey pahalidir.

Ulke disina cikmasi yasak olan seyler her ulkede olur. Gizlice gecirmeye calisirsaniz kacakciliktan alabilirler iceri.

(Bkz: Cities sözleşmesi) kapsamındaki türlerden biri ise biyokaçakçılığa kadar gidebilir bu durum. Sonucu ise hapis cezasıdır şakası yoktur. Öyle kargo vs işlerine de girmeyin. Bitkilerin ismini öğrenin muhtemelen türkiye'de de bulabilirsiniz.

hangi bitkiler oldugunu soylerseniz arastiririm ^^

@fakyoras ve @kumlupara; duyuruda yazilanlar daha cok korkuttugu icin en son dayanamadim ve calistigim bir Japon arkadasima sordum. Narita Havalimani'nin Internet sitesini inceledi. Limitli sayida bitkiye izin veriliyormus (ticari ayrimi yapabilmek icin). Onemli olan nokta, gidilen ulkede yasak ise Japonya'dan cikisa izin verilmiyormus ve teslim edilmesi gerekiyormus.

@want2die; bu mantikla kargoyla el bombasi yollayalim, takilirsa kendi haline birakalim desek ayni olur :) postayla gumruk memuruna birakmaktansa birlikte seyahat etmeyi tercih ediyorum, en azindan bir sey olursa aciklayabilirim sebebinin ticari olmadigini. Bakalim, buyuk bir magzadan aldim sanmiyorum Turkiye'de yasak olsun, donunce paylasirim sonucu.

@heygidim; tesekkur ederim ama bilmiyorum isimlerini. Bitkilerle ve hayvanlarla maalesef pek aram yok; ama bu bitkiler cok geleneksel geldi ve hosuma gitti, onlari gercekten sevdim ve yetistirmek istiyorum. Eger sorunsuz bir sekilde getirebilirsem fotograf paylasirim; ama isimlsrini bilmiyorum maalesef. Kanji ile yaziliyordu ve soramadim, maalesef insanlar pek Ingilizce bilmiyorlar hehe

Herkese tesekkurler!

sevgilim yok

Her sevgili AŞKIM olarak kayıtlıdır. Zaman zaman sadece rakamlar güncellenir ama AŞKIM ibaresi kabak gibi kalır.
İsim ve soy ismi ile kaydedin ki gerçekten özel olsun.

ismiyle.

çibuike

Ad Soyad

Ad Soyad

ismiyle

sevgili eşim ismi ve soyismiyle kayıtlı.

eşim isim soyisimle kayıtlıydı kaldıramadı. değiştirdim. sonuna mmmmmmmmmg ekledim.

ad soyad şeklindeydi, geçenlerde sadece ismi olarak yazdım ama telefon bu değişikliği kaldıramadı hala ad soyad haliyle gösteriyo.

ismi ile.
(bkz: düz insan) :)

Eski sevgilim b olarak kayıtlı idi adının baş harfi.

Çünkü bir keresinde kavga ettik ve ona çok sinirlendim sürekli whatsapptan cevap bekler olmuştum. sonra ne yaptim whatsappa girip butun mesajları sildim. Adını da rehberden sildim. Değişik inanılmaz bir rahatlama geldi. Facebooktan fln silmem saçma işler sil tekrar ekle ama o an öyle birsey yaptim iste whatsappta olmasın diye. Sonrasında b diye kaydettim. Sonra yine kavga ettik. Ayni seyler.. ama busefer x diye kaydettim. Belki korktum adiyla kaydedip yanina bir gulucuk koymaktan bilemiyorum. Heran ne yapacagini bilemedigim ve beni yine üzebileceği ihtimalini göz önünde tutmak istedim belki. Sevgilim diyemedim belki. Ne oldu bitti. Ve hala x.

Ondan sonraki de sadece adı ile kayıtlı idi. Sonra o tanistigimiz zamana dair küçük bir detayı benim adimin sonuna koyarak kaydetmis. Sonra iliskimiz ilerleyince bir gun konuşurken sen de öyle kaydetsene ne güzel rehberde ikimizin ortak bir soyadi gibi olur dedi. Öyle kaydettim. Şimdi onun bir kaydi bile yok.

ad soyad

ad ve soyad kısaltmasıyla. ilk 3 yıl ad soyad, bu yıl e.n.e diye kayıtlı. arada saygı ve resmiyet önemli. 4 yılda hiç kavga etmememiz bunu doğruluyor. aşkım, sevgilim nedir be lisede mi kaldınız hala?

Eskiden ad soyad isterdim; ama kizdigi icin adi ile kaydediyordum sadece. Sonradan dusundum de, tek isim olmasi onu daha ozel yapar; cunku o isimden tanidigin bircok kisi olabilir; ama ilk duydugunda aklina bir sevdigin gelir.

Not: sevgilimin ismi avukatimin ismiyle ayni. Avukat Hanim her aradiginda algida secicilik yuzunden siritarak aciyorum telefonu, hos olmuyor. Bu da tek olumsuz yani :)

Aşkım <3 <3 <3

Sadece ad kısmıyla

Sadece ismiyle.

"Kadınım" kendisi karım, eşim, evli olduğum insandır ayrıca

isim *emoji*

mk

Ad Soyad şeklinde. Kendisi bu şekilde kayıtlı olduğunu görünce serzenişte bulundu. Bende şirket kısmına da aşkım yazdım. Şimdi arayınca

Ad Soyad
Aşkım

şeklinde çıkıyor.

sadece adıyla. ben de onda aynı şeklinde kayıtlıyım. bir insanın ismi kadar güzel gelmiyor hiçbir şey bana nedense. herkes aşk olur, aşkım olur vs. ama isim güzel bir şey.

Olunca adıyla.

adı soyadı

g**** ekşi

burda tanışmıştık o yüzden

Ben de düz kadınlardanım sanırım. Bende de sadece isim.

isim

Eski sevgilimi "Mein Geliebter" olarak kaydetmistim. Almanca "sevgilim" demek oldugunu saniyordum. Cok uzun zaman sonra ogrenmistim, meger dost hayati yasadigin kisi anlamina geliyormus. Cok da kotu gelmeyince degistirmemistim.

adı ve soyadı ile

isim?

ad soyad +1 adını söylemek, sonuna iyelik eki getirmek de mutlu ediyor ayrıca.

ad soyad

var: miles and smiles kartı çıkarttırmak

ya abicim ya sorduğum soruyu okumuyorsunuz yada dalga geçiyorsunuz. miles and smiles çıkart bakalım bugün girebilecek misin o lounge'a? elit plus olması gerekiyor kartının ve o bir kişide var diyorum.

o zaman kenarda bekleyip tek gelen birine artı birin olabilir miyim diye rica edeceksin.

is amacli sik sik yurtdisina cikiyorsan miles and smiles karti cikartmadigin hata.

ayrica parasini verip mil satin alip kartini elit plus'a upgrade edebilirsin.
1000 mil 70dolar ama maksimum satin alma limitleri var sanirim.

Merhaba. Burda iki adet yol izleyebilirsiniz. Birincisi www.prioritypass.com; digeri ise www.tavpassport.com. Priority Pass'e bir para veriyorsunuz, listedeki lounge'lari kullanabiliyorsunuz. En dusuk seviyeyi alirsaniz her giris icin ek ucret oduyorsunuz. Tav'in olayi ise sadece Turkiye'de.

Bol sans :)

ya o panikle her şey rayına oturuyor merak etme.

havalimanından sonraki rotayı iyi çiz nereye neyle gideceksin. olmadı oradan o tarafa giden başkalarını bul onlara takıl.

ingiltere'ye ilk gittiğimde taksicinin sözü; sapıtacak kadar içmeyin, iyi eğlenin :D

uçak için zaten şu kadar saat öncesinden checkin yapınız diyor. ondan da erken git.

ben de ilk kez almanyaya gitmiştim :) hangi firma ile uçuyorsun ona göre yardımcı olayım.

firmadan bağımsız olarak şunu söyleyebilirim, bagajına dikkat et, çok dandik bişey olmasın koparabiliyorlar tutulacak yerlerini. bir de fazla doldurma, ek bagaj parası alabiliyorlar. onun dışında uçuşun aktarmalıysa, aktarma yapacağın ülkede tabelaları takip et, diğer uçağını bul. aktarma arasında bagajını almana gerek yok. otomatik geçireceklerdir.

onun dışında havaalanında en geç 8 gibi olmanı tavsiye ederim yurt dışı çıkış pulu alıp, bagajını verip, pasaport kontrolünden geçeceksin çünkü. pegasus falansa uçuş, kontuar çok kalabalık oluyor.

8 geç olabilir, 7:30-7:40 civarı havaalanında olmaya bak sen. ona göre hazırlan.

ilk uçak deneyimi güzeldir. eğer içinde biraz bile korku varsa, her gün dünyanın her yerinde yüz binlerce uçuş oluyor, bi düşün uçakların ne kadar güvenli olduğunu. uçak kalkarken hızlanıyor ya, işte o anın keyfine var, uçak kalktıktan sonra ya da inerken o keyif olmuyor bi daha:)

gitmedem:

- belgelerini hazırla (buradaki ve oradaki okulların bazı belgeler istemiştir)
- belgelerinin / pasaportunun / kimliğinin fotoğraflarını mailine at, kaybedersen çıktısını alırsın
- yanında bozuk euro bulundur. (5-10'luk banknot bulunsun)
- inince ne yapacağını planla, muhtemelen ESN alacaktır. almayacaksa aynı okula gideceğin birini bulmaya çalış havaalanında almanyada.
- belgelerini filan kabin bagajında taşı, aşağıya vereceğine koyma :)

havaalanında:
- 7,45 gibi orada ol
- thy'nin kontuarına gidip bagajını ver, yurt dışı çıkış pulunu alıp ailenle vedalaşıp pasaport kontrolünden geç
- aldığın bilette uçağın hangi kapıda olduğu yazar ama yine de ekranlara bakıp hangi kapıdan kalkacağına emin ol. oklar kapının nerede olduğunu gösteriyor.

hah eğer thy ise yiyecek içecek veriyorlar, o konuda endişelenme. nispeten uzun bir uçuş çünkü. ayrıca thy kontuarı da kalabalık oluyor.

belgeler konusunda @fakyoras a katılıyorum.

Bence 8 ideal bi saat ama gene de erken de gidebilirsin.

Saat 7:45 havalimaninda olmalisin. 1 sirt cantasi (yanina alacaksin) ve 1 bavul olsun sadece. El bagaji hakkin 8 kg (thy pek kontrol etmiyor); bavul icin ise 20 kg hakkin var. Ucustan 24 saat once online check-in aciliyor. Thy'nin sitesinden check-in yaparsan havalimanina gittiginde sadece ayri bir kontuardan bavulunu verirsin, stres yapmaz sectigin koltukta oturursun. Eger eglenceli olur diyorsan cam kenari tavsiye ederim. Eger korkuyorum dersen koridorda oturarak baslayabilirsin. Bagajini hazirlarken, El bagajina parfum, su, cakmak vs sakin koyma. Bunlari bavuluna koy ve ucaga ver. Laptop, tablet vs varsa ben olsam yine ucaga verirdim ve yanima almazdim, cunku guvenlik kontrolunde acip cikartmani istiyorlar. Zaten artik hemen her ucakta eglence sistemi var. Gec kalirsan yemek yemene gerek yok, sabah ucakta kahvaltilik veriyorlar ve muhtemelen omlet ya da borek verecekler. Almanya ucusu gidecegin sehre gore 2.5 ile 3 saat arasinda suruyor. Yine de rahat seyler giyinmeni oneririm. Erkeksen sakal tirasi olmani oneririm, kiyafetin biraz uyumlu olsun. Almanya'ya gittiginde gumrukten rahat gecersin zaten ama bu sekilde daha daha rahat gecersin. Salas olunca bazen salak salak sorular sorup gerebiliyorlar. Neticede geciyorsun ama :) vizeye basvururken yaptirdigin sigortayi, davet yazisini, gidecegin yerin adresini yaninda tasi.

Gitmeden once trene vs bineceksen saatlerini ve planini onceden tapip not almanda fayda var. Ilk olarak bozuk euro da almani oneririm, burda doviz burolari abuk bir sekilde buyuk banknktlar veriyorlar insanlar bozmak istemiyor. 20lik vs alabilirsin biraz. Ilk vardiginda her sey yabanci ve soguk gelebilir, bu duzeni kurmadigindan herkesin yasayabilecegi bir sey, sakin stres yapma, ilk olarak bavulunu ac odani yerlestir ve guzel bir uyku cek. Cevrendeki insanlara dikkat et. Hemen herkesle samimi ol, ama mesafe cizgini iyi koru. Erasmusta insani cok kullanmaya calisirlar, dikkat et. Paranin hesabini yap hic ayip degil.

Muhakkak eglen. Mutlu ol. Ama bunu gorgusuzce yapma. Kimse sana aldigin alkol icin kotu gozle bakmayacak, giydigin kostum kiyafet vs icin ya da katildigin parti icin aptal demeyecek. Rahat insanlarin rahat ortamina gidiyorsun. Cok mutlu ol, ve mutlu bir sekilde gecir zamanini. Ryanair'i easyjet'i, germanwings'i, flybe'yi takip et, planini yap onceden baska sehirlere ucuz ucus muhakkak vardir yakininda, git gez eglen. Sinir sehrindeysen tren ve otobus de vardir. Bir de sakin dersleri atlama, erasmus'un en guzel yanlari aldigin egitim cok farkli usullerde olabilir ve bu sana hayat icin zenginlik katacaktir.

Basari ve bol eglence dilerim :)

dikkat etmen gereken şeyler aslında şu ana kadar duymuş olduğun şeyler. sabihadansa en geç 1.5 saat önceden havaalanında ol derim. valizini teslim ederken "kırılacak eşya" sticker'ı yapıştırmalarını iste yine ordan oraya atıcaklar çantanı ama işte ümit belki insaflı biri görür de usturuplu yerleştirir. indikten sonra asıl pasaport kontrolünden önce uçak çıkışında pasaport kontrolü yapabilirler panikleme. evraklarını ulaşılabilecek bi yere koy. muhtemelen vize kontrolünde niye geldin ne yapıcaksın diye basit şeyler soracaklardır. valizini aldıktan sonra eğer trenle ulaşacaksan işaretleri izle. almanyanın tren sistemi biraz karışıktır. bazen tuhaf işler ama trenle genelde vaktinde gelir. eğer biletin yoksa istasyonda kırmızı renkli otomatlar olur. türkçe dahil istediğin dili seçip işlem yapabilirsin. ucuza gideyim acelem yok diyosan hedef seçtikten sonra ICE hariç/without ICE/ohne ICE seçeneğini seç. hızlı trensiz seçenekleri gösterir. hızlı tren biletleri genelde pahalı olur. eğer merkezi bi yere gidiyosan bilet konrtol edenler genelde ingilizce de konuşuyor hatta büyük ihtimal türkçe bile anlaşabilirsin :) iyi yolculuklar ve başarılar!

hayat kurtaran bilgi: eğer valizini yeni aldıysan faturasını cüzdanına koy. indikten sonra eğer hasar görürsen tutanak tuttur para iadesi alabilirsin. 1.5 yılda 4 valiz değiştirmiş biri olarak yazıyorum bunu.

Bu arada yukarda unuttum. Blind booking noktalari yakinsa blind bookingle bir yerlere de gidebilirsin :) belirli bir miktar para veriyorsun, sectigin havuzdan sana istedigin zamana gidis donus bilet veriyor.

artik istifa edenlerede issizlik maasi veriliyordu. yeni bir haberdi ancak bu. yururluge girdi mi bilmiyorum.

Maas gecikmesi bir problemdir ve size hakli fesih sebebi saglar. Ayni zamanda sigortanizin dusuk yatirilmasi, mesailerinizin verilmemesi de ayni sekilde hakli fesih sebebi saglar. Is guvenligi eksiklikleri (yangin tupu dahil mi bilmiyorum) yine hakli sebep sayilir. Hukukcu degilim ama bu gibi durumlarda noterden ihtar cekmeniz ve delil ayarlamaniz gerekir. Ornegin bir restaurantta calisiyorsaniz, calisma saatlerinin yazdigi ya da ruhsatinin oldugu belgeyi fotograflayip bordronuzun fotokopisini alarak mesai belirtilmedigini gostermelisiniz. Gibi gibi.. Bilginize.

alınıyor alınıyor sorun yok.

Bankalardan da satildigini bilmiyordum. Havalimani'nda 15tl'ye satiliyor, yanina bozuk para al hic beklemezsin. Iki noktada 24 saat satis var.

Son maaşınız üzerinden hesaplanır.

Son maasinizin brut hali. 1. Yildan sonra 6 aylik dilimlerde referans alinir.

Mesai vs duzenli islendiyse sanirim o da ekleniyor (bundan emin degilim.

orda tramvay ile metrobüsün en yakın olduğu yer cevizlibağ sonra uzaklaşıyorlar.

anladım, sağol. o zaman cevizlibağdan aktarma yapayım

çok yok aslında 150-200 metredir max.bayansan gece vakti c.bağ ı kullan biraz tenha olabiliyor topkapı. kalabalık saatlerde kullanacaksan topkapı durağı derim özellikle iş çıkış saatleri c.bağ durağında omuz omuza mücadele oluyor.

Topkapi duragi da cok yakin. Ust gecitin ustune ciktiginda yuzun havalimani yonune bakacak sekildeyken sol taraftaki cikistan cikip, cok kisacik bir mesafe yuruyup tramway durak levhasindan hemen alta iniyorsunuz. (Topkapi tramway duragi bir arac alt gecitinde, bu yuzden merdivenle asagi inmek gerekiyor).

Cevizlibag duraginda ise yine ayni sekilde, ust gecitten inip birazcik yuruyorsunuz. Ikisi arasinda bence mesafe farki yok, tercih size kalmis.

Edit: high hopes of the sozluk yazinca aklima geldi. Hanimsaniz tedirgin olabilirsiniz, cevizlibag acik alan ve daha rahattir o acidan. Maalesef Topkapi duraginin oralarda alt gecitte tenha olmasi yuzunden 3-5 sene once bir tecavuz olayi yasandi gece vakti. Ben oralarda calisiyorum, gaspcisi hirsizi erkek halimle ben bile tedirgin yuruyorum. Hic aklima gelmedi orda yurumeye alistigim icin, Cebizlibag daha guvenli olacaktir aksam vakti ise.

normalde korkak değilimdir ama tırstım olayları okuyunca, ve tehnaysa tırsmalıyım da sanırım. en iyisi cevizlibağı kullanmak ya da edirnekapıdan tramvayı kullanmak. saat olarak da 5 buçuğu falan bulur karanlık olmuş olur zaten.

Yakın ama oralar nispeten ıssız. Zeytinburnu ya da cevizlibağ kullanın.

emin olmamakla birlikte makine olduğu için ve fatura bedeli kargo sınırından yüksek olduğu için ithalat sınıfına girebilir. dış ticaretçi arkadaşlar bilirler.

Ekspres kargo ile gonderirseniz; gumrukten muhafiyet icin yanlis bilmiyorsam 30kg ya da 75 euro sinirlari var. 22 kg agirligindaki bir aleti gecirebilirsiniz; ama endustriyel urun oldugu icin sorun cikartabilirler ve iki ulkede de isi yokusa surup bahanelerle rusvet isteyebilirler. Maalesef gumruklerde her operasyon sonrasi daha kotu insanlar goreve geliyor.

Eger dediginiz gibi hava kargo ile gondermek isterseniz; her iki taraf icin de ordino vereceksiniz (80 USD x 2); siz de ordaki arkadas da gumrukcuye gumruk komisyonu verecek (100 USD x 2); orda havalimani ardiye parasi verecek ki ilk gun cekse bile 100 USD civarinda olur. Ilave olarak hava navlun ucreti vereceksiniz, bu agirlik icin yaklasik 3 USD / kg diyelim.

Ben Sizin yerinizde olsam; iki yol uzerinde dururdum. Birincisi, hava kargo firmasini arar ozel Fiyat rica eder ve malzemenin "bedelsiz numune" adi altinda gumruge takilmadan gidip gidemeyecegini arastirirdim. Bunu en net ekspres kargo ozel musteri temsilcisi bilir ki sizin yoksa ozel mesaj At Pazartesi arastirabilirim sizin icin.

Diger yol, ki sanirim Ben bunu daya cok uygun buluyorum. Istanbul - Aksaray'da bu ulkelere giden otobusler var ya da tirlar. Otobus bulursaniz sofore nakliye parasi (200 tl falandir max) disinda 50 tl verirsiniz, sofor benim der gumrukte direkt gecirir. Eger kamyon varsa da bu tip firmalar sizin gibi insanlar icin kendi hallediyor gumrukleme va islemlerini. Yani kendi Mali gibi fatura ve gumruk islerini yapip sadece tasiyor.

Yazarken aklima geldi, postanenin hizli servisi de var, ekspres kargo parasi da alsa nispeten numune diye gumrukle ugrasmadan afganistana sokabilirsiniz.

Bol şans.

hediye olarak gönder. 2 -3 kargodan fiyat al. tnt, ups omsan

size mesaj attim

mecidiyeköy'de direk laptop mahallesi var. istemediğiniz herşeyi bulursunuz ama yazıcıoğlu daha derli toplu..

Norm bilgisayara bak internetten. Boga'dan inerken sagda kuyumcularin orda bir binanin ust katinda kendi halinde bir servis. Sahibi Mehmet Ali var, 10 yili askin suredir tanirim, namuslu esnaftir, yapamasa da sorunu soyler, yaparsa da kaziklamaz.

valla en ucuz olanı malta'daki okullar sanırım ama kalitelerini pek bilemiyorum, onlara bir bakabilirsiniz.

@captainmrg hocam yanlış anlamada en sevmediğim yorum türünü yapmışsınız. Birşey söylüyorsunuz iyi hoş ama nedenini niye belirtmiyorsunuz.

Merhaba. Daha once bir cok dil okuluna yaz tatili / dil egitimi amaciyla gitmis biri olarak; eger yabanci dil seviyesi dusuk ise siradan bir dil kursunu onermem. Bu is icin bicilmis kaptan Ingiltere'dir. Oyle bir ortam olmali ki, hem kulup meraklisi insanlarla dersleri ekip gece kopmamali, hem de disiplinle ilerlemeli.

Ben abinizin yerinde olsam su yol ile ilerlerdim:

1) Burda orta seviyeye gelene kadar ciddi bir dil kursuna giderdim.

2) Bu sure boyunca evde bilgisayarim 24 saat acik olurdu ve Web sayfasindan online BBC radyo yayini yapardi. Bos zamanlarda ilgi cekici ingilizce haber siteleri ve ingilizce alt yazili diksiyonu duzgun diziler izlerdim.

3) Bu sureyi verimli gecirdikten sonra ciddi bir dil egitimi icin yurt disina cikardim. Mesela ben ciddi anlamda Ingilizce ogrenmeye 19 yasinda basladim. Sonra Universite egitimimi Ingiltere'de aldim. Okula baslamadan once universitemin dil okuluna gittim. Hem piyasanin yari fiyatinaydi hem de asiri etkili profesyonel bir egitimdi. Ben giderken kur yari yariyaydi; su anki sartlar ile butcenize uygun 10'ar haftalik iki donem gecirebilir abiniz (10 hafta egitim, 4 hafta tatil var). Yine abinizin yerinde olsam halka karisirdim ve ders bitiminden sonra (2'de ya da 4'de bitiyordu sanirim) bir cafe'de calisirdim.

Bol şans!

Bigcaptain'a not: Bence captainmrg'nin bahsettigi sey su: yabanci bir dil o dilin anavataninda ogrenilir; ancak turistin ve yerlisi olmayan insanin bol oldugu yerlerde hem yavas ogrenirsiniz hem de gec. Bunun sebebi, o kisilerin de dili %100 dogru konusamiyor olmalaridir. Londra ve Malta gibi yerlerde de bu oran asiri derecede yuksektir. Diger konu, dil okullarinda kizlari goren her er kisisi kursu birakip o kizlarin pesinde kosar. Daha once baskalarindan abartili dinledigi kolpa hikayelerle her gece umut dunyasi sabaha kadar kulup kulup, bar bar gezerler. Dil ogrenmeye giden kisi de onlara uyarsa yine basarisizlikla sonuclanir. Bu yuzden insanlarin sadece dil ogrenmek icin tercih ettigi disiplinli okul ve bolgeler secmelisiniz. Bu is en kisa ve iyi olarak bu sekilde cozumlenir.

@pietro, detaylı açıklaman için çok teşekkür ederim!

ingiltere (londra dışındaki yerler) amaca en uygun yer bence de. sadece fiyatlara bakınca çok uçuk gibi geldi bize. orası ile ilgili daha detaylı bir araştırma yapmamız gerek sanırım.

diğer önerilerini de kendisine iletiyorum :)

Söğütlüçeşme, Kadıköy rıhtım bölgesi, bütün minibüs caddesi üzeri, ziverbey'den bostancı'ya kadar tek araçla gidebilirsiniz, ziverbey, kuyubaşı falan gibi yerlerden yürüyerek de gidebilirsiniz. çok geniş yani skala. Söğütlüçeşme-hasanpaşa civarına bakın, hem fiyatlar daha insani, hem kadıköy'e yakın.

Whoosie'ye ek olarak, cok merkezi bir yerde, Istanbul'da toplu tasimanin en cok oldugu bolgelerden bir tanesi. 5 dakikalik minibus yolculugu ile hem Marmaray hem de Metrobus'e yakin ayrica.

Üsküdara bağlı olan natoyolu caddesi(bosna bulvarı) o taraflar ilke2 sitesi kısımları

1) Budget, Avis ya da Hertz. Bu üçü de neredeyse aynı diyebilirim. Ben en çok Budget'ı tercih etmiştim.
2) Havaalanından kiralayacaksanız çok daha pahalı oluyor. Downtowt ofisinden falan kiralama imkanınız olursa daha ucuza getirebilirsiniz. Tabii ama havaalanından downtown'a gitmek pahalı olabilir. 3-4 günlük kira bedeline göre havaalanından kiralamak daha hesaplı olabilir.
3) Gideceğiniz eyaletin yolları ücretli ise mutlaka Toll auto-pay olmasına özen gösterin. Aksi halde her geçiş için durup para ödemek zorunda kalıyorsunuz. Gereksiz zaman kaybı ve uğraştırıyor.
4) Daha önce ABD'de araç kullandınız mı? Ona göre detayları da verebilirim. Benzin alma, trafik kuralları vs.

www.traveljigsaw.com.tr carhire'ın şubesi.

şirketi de alamo seç. fiyatlar güzel. full kasko sigorta yapıyorlar. günlük 5 dolarlık yol yardımı zamazingosunu da alırsan tek düşüneceğin otoyol polisi olur.

navigasyon alma çok pahalı. igo var north america'sı 30 usd. üç gün için bile navigasyondan ucuza geliyor. belki bir daha gidersin.

iki şeye dikkat et
1.sağa ya da sola dönerken dönüş şeridine önceden gireceksin. son dakikada direksiyonu kırarsan küfrediyorlar.
2. sola dönüşlerde eğer dönüş için trafik ışığı yoksa karşıdan gelen trafik bitene kadar bekleyeceksin. bu arada kırmızı yanarsa, şansın yokmuş. bir sonraki yeşili bekle. kendine güveniyorsan, ışık sarıya dönüp karşıdan gelen araç yavaşlıyorsa yardır. ama alışana kadar pek yemiyor.

İlk defa abd'de araç kullanacağım.

Merhaba. Avis, Thrifty, Budget, Hertz Turkiye'de de bulunan, buyuk kurumsal firmalardir. Bunlarin sitelerinden bak; ama ayni zamanda rentalcars.com'dan da bak muhakkak. Rentalcars.com firmasi Booking.com firmasi ile partner ve cok guvenilir. Ben gectigimiz Kurban Bayrami doneminde rentalcars.com ile Thrifty firmasindan gunluk 165 TL'ye sigorta dahil sinirsiz km cabrio bir Mustang kiralamistim.

ben geçen sene 1 hafta sixtden kiralamıştım ve çok memnun kaldım. kiralarken dikkat edeceğiniz husus sigortalar. hangisi ne anlama geliyor önemli, sixt türkşiye çağrı merkezini arayınca çok yardımcı oluyorlar tek tek anlatıyorlar içeriklerini.

arabada mutlaka navigasyon olsun, hatta navigasyonu içinde araba kiralayın.

otobanlara ücretli yollara çıkacaksanız araba kiralarken belirtin, bizdeki ogs gibi bir sistem olabiliyor.

navigasyonlu araç kiralıyorsun ama navigasyon arabada olmuyor falan. hazırlıklı olmak lazım.

Trafik tavsiyeleri:

- STOP tabelasını gördüğün yolda tam olarak durman şart. Yol bomboş olsa bile durmadan geçme. Birden fazla STOP işaretinin olduğu kavşaklarda geçiş önceliği ilk durandadır, ardından ondan sonra ilk duran geçer. Önünüzde araç varsa önce onun geçmesini, daha sonra karşıdakinin geçmesini beklersiniz.
- Bazı eyaletlerde (belki de hepsinde olabilir) kırmızı yanarken müsait ise sağa dönmek serbest.
- Genelde hızlı şerit diye bir şey yok. En sağdaki araç en hızlısı olabiliyorken bazen bu en soldaki ya da ortadaki de olabilir. O yüzden selektör gibi bir mantık yok. Zaten yapsan da anlamıyorlar.
- Trafik lambalarının en güzel olayı yolun bitiminde değil, karşıda olması. O yüzden ışığı beklerken görebilmek için eğilmek falan zorunda kalmıyorsun.
- Olur da trafik çevirmesine denk gelirsen araçtan sakın inme. Camı aç ve iki elinle direksiyonu tutar pozisyonda bekle.
- Her ne olursa olsun hız sınırını 10 milin üzerinde aşmamaya çalış. Hapis cezasına kadar varıyor iş sonra.
- Araçta toll auto-pay olmazsa geçiş ücretini ödemek istediğinde 100 dolar almıyorlar. Ona göre bozukluk bulundur üstünde.
- Benzini kendin dolduracaksın. Benzinliğe geldiğinde pompanın önüne parkedip ister market kısmından pompa numarasını söyleyerek istediğin kadar para ödeyip gidip dolduracaksın, ödediğinden daha az ile depo dolduysa gidip para üstünü alacaksın ya da kredi kartıyla direkt pompadan alabilirsin.

tüplerin zorunlu kontrolü senede 1 değil 6 ayda bir kere. ilk olarak bunu göz önüne al. anlaşmanı buna göre yap. ben 2 ay önce bir firma ile ücretsiz 6 aylık kontrol, 4 sene garanti şartları ile anlaştım. bu dört senede sadece boşalan tüplerin doldurma parasını ödeyeceğiz.

biz tüpaşla çalışıyoruz. 6 ayda bir gelip ücretsiz kontrol yapıyorlar. biten yada basıncı düşen varsa değiştiriyorlar. bide ilk geldiklerinde yine ücretsiz yönetmeliğe göre nerede ne kadar hangi tüpten kullanılacaksa onu çıkartıp teklif de verdiler.

Verdiginiz bilgiler icin cok tesekkurler. Burayi okuyacak baskalarina da faydasi olmasi icin konu ile ilgili edindigim bilgileri de paylasiyorum:

1-) 250 m2 Alan icin 6kg agirliginda toz adi verileh tup yeterliymis.

2-) kontrollerinin 6 ay ile 12 ay arasinda yapilmasi gerekliymis. Tupas ve hassa, 4 yil boyunca yilda 1 defa bakima/kontrole gelme sozu veriyor.

3-) telefonla gorustugum kisiler arasinda tupas'dakiler tok satici ve burnundan kil aldirmayan ama yardimci olan cinsten. Vakiftaki Hanim konuyla ilgili pek bilgi sahibi degildi, Fiyat bilgisi verdi sadece. Hassa'daki Beyefendi ise kucuk bir firma oldugumu belirtmeme ragmen uzun uzun detayli bir sekilde bu isin her noktasini anlatti.

Fiyatlari ise: tupas'da 75tl + kdv, itfaiye vakfi'nda 63tl + kdv, hassa'da 70tl + kdv.

Yazarin notu: yardimsever kisilikleri ile ilerde sorun yasamama karsin musteri memnuniyeti hususunda daha cok guven verdiler. sanirim hassa'dan alacagim.

Tesekkurler!

ben 2007'de aldığım bir ayakkabıyı uzun süre giymiştim, memnundum.
sonra eskidi diye ihtiyacı olan birine vermiş eşim.
net olarak hatırladığım rahattı.

hayatta verdiğim en doğru karar valla bu ayakkabıyı almak.

Merhaba. Kiz arkadasimin tavsiyesi ile daha once duymadigim icin bu markaya şans vermek istedim, sonrasinda ise cok begendim. Son 1 yil icinde ucuncu ayakkabimi aldim (birini spor salonu icin, birini gunluk, biri de iste daha az yorulmak icin). Ucu de farkli serilerden ve ihtiyacima yonelik. Reklam gibi olacak ama oldukca mutluyum. Tek problem, 45.5 ya da 46 numara hemen hemen hic gelmiyor Turkiye'ye, bu yuzden iki tanesini farkli ulkelerden aldim. Fiyatlari da uygun, bence denemekten cekinmeyin.

adeta havada yurudum diyeceksin, mutlaka almalisin. gercekten cok rahatlar.

cok cok cok memnunum.

valla ben de on yargiliydim, hanim zorla aldirdi. bunca yil yere basarak yuruyormusum dedim. (memory foam serisine bakin derim)

Memory foam. Amaa.... Ayakkabilar cok cabuk eskiyor. Salomonun 3 yilda eskidigi kadar, skechers 3 ayda eskidi. Sürekli giydigimi, gün icinde bolca yürüdügümü ve ayakkabilari dinlendirmedigimi belirtmem gerek.

Bir de taban belli bir süre sonra formunu kaybediyor, sikistigi halinde kaliyor. Ilk günkü yumusakligi 6 ay sonra kaybolmus durumda. Kiloyla kullanimla alakalidir elbet.

Gene alirim, ama ucuza denk getirince alirim. Gidip de baska bir ayakkabimin parasini ona gömmem.

Kapağın girdiği yerin köşeleri pislik dolunca kapanmıyor. Sivri bişey yardımıyla temizlersen kapanır belki?

yok hocam, icerisinde iyi kapanmasini saglayan plastik cercevesi dahil cikti, bildigin yalama su anda :)

ben istanbul bilişim'den aldım aynı telefonu. bi sorunu çıktı kvk'ya gittik bakmadı meger istanbul bilişim'in kendi servisi varmış. 1 günde yaptılar çok şükür. (kapak değildi sorun)

sizin de kendi servisiniz neyse oraya verin.

ya da sorun sadece kapaktaysa şundan alın yedekte dursun. 5 dolara pahalıymış ama neyse
www.aliexpress.com

Merhaba. Teleservice iyi aslinda. Sonradan ogrendim 2000 telefon gelip 2000 telefon gidiyormus gunde ve icerde asiri fazla personel var.

Ayni telefonu kullaniyorum. Ayni sorun vardi bende gecen ay. Elden goturup rica ettim, 2 saat icinde degistirip verdiler. Iyilik olsun diye saglam olan alt kapagi da degistirmisler; ama bu sefer de iyilik olsun diye degisen alt kapak oturmuyordu yerine. Buna ek olarak, telefonun arkasini iyi oturtamamislar. Bu sefer kargo ile yeniden gonderdim. Telefonu sirkete almistim. Resmi biz yazi ile sorunlari anlattim. Bir de telefon fotosu koydum dilekceye numaralarla acikladim sorunlu yerleri. 1 gun icinde hem kapaklari bastan degistirmisler; hem de arkasindaki kapagi yenilemisler. Yazilim guncelleme de yapmislar. Ilk ben de cok kizdim, ama maksimum 1 haftada sorunun cozulebilir, bence Teleservice'i dusun yine.

Bol şans..

genelde şahıs hesaplarından o kadar çıkış oldu mu problemler olabiliyor.
ama resmi bir işe aitse istersen 10 m usd yap kimse bir şey diyemez.
nakit 10 k dan sonrasını beyan etmek zorundasın ulkeden cikarken ve girerken.

arkadasim diyor ki bana, al güzel kardesim bu para senin, ben de bunu alip türkiye'ye götürecegim. bunun nesini beyan edecegiz mesela?

merhaba. gecen yıldan itibaren türkiyeye istediginiz kadar nakit parayla girebiliyorsunuz. reza sonrası oluşan problemlerle alakali herhal herhangi bi sorun olmuyor.

500 adet 200 euro. www.gumrukmusavir.com
Madde 3.

www.google.com.tr

transferwise ı bi araştır

ben oyle bir meblagi gondermek icin yok denecek kadar az masraf odedim. isvicre oldugu icin mi yoksa avrupa'dan boyle mi bilmiyorum.

Merhaba. Banka havalesinde uc adet odeme payi vardir. 1) gonderici banka komisyonu, 2) arasi finans kurulusu komisyonu, 3) alici banka komisyonu. Ben hep gonderen tarafta oldugum icin isin yurt disi ayagini bilmiyorum, ama bazi ulkelerde yuksek komisyonlar yaygindir, bu yuzden bankana sorman en iyisi. Turkiye'den ornek vereyim. Mesela Vakifbank hic istemez, 25 TL'ye para gonderirsin, karsi taraftam 50 USD civari kesinti olur.

Bir diger yontem ise Western Union. Su an Turkiye'de postanede bile anlasmalari var. Internet sitesinde komisyon miktari yazar ve kimse sana paranin kaynagini sormaz ama sanirim limit var onda. Senin icin Isbank sitesine baktim kesela, 5900 Eur icin 240 Eur civarinda bir komisyon talep ediyor.

Yani en iyisi iki hesap arasi para aktarimi yapmaniz. Bol şans.

Şuanki okulunuzun Belçika'daki okullarla bir anlaşması veya herhangi bir konuda ortaklığı yoksa olmaz diye düşünüyorum.

Peki Belçikada dersleri alıp Türkiyedeki üniversitede saydırabilir miyim acaba?

durun ben bu konuda uzmanım :) hocam gayette kabül ederler. sen şöyle yapıyorsun. transcript ve ders içeriklerini ingilizce olcak tabi. yanında götürüyorsun. öğrenci işlerine gidiyorsun onlar seni baska birine yönlendiricek muhtemelen.

2 yolu var. ya fakültenin öğrenci işlerindeki yetkili biir senin icin yapıyor ya da sen teker teker proflara e-mail atıp, durumu ve ders iceriğini gönderiyorsun onlarda sekreterliğe bir imzalı kagıt bırakıyor.

ben 2.sini yapmıştım ve bir sürü dersten denklik aldım. sorun olursa yardımcı olurum.

Bir arkadasim ingiltere'den abd'ye gecerken notlari eslestirmede cok sorun yasamisti. Bunun en kolay yontemi, yeminli bir tercumana transkriptini tercihen ingilizceye ya da fransizcaya cevirttir. Okulun ogrenci islerine ve fakulteye gonder, onlarin denklik ve eslesme hususundaki yorumlarini iste.

Uludag milli park qyni zamanda, izinsiz atesli bir seyler yapmak sikinti olabilir.

Kadikoy iskelede ptt arkasindaki hanin girisindeki kirtasiyede satiliyordu bir zamanlar. Eger birkac gunum var kargo beklerim diyorsan da: www.havaifisekmarketi.com

Eminönünde mercanda ve tahtakalede ucuza bulursun

cok uzun seneler once -resit degilken- jolly joker'a girmeye calistim. buyuk bi arkadas grubuylaydik, bi tek ben resit olmadigim icin mekanin isletmecisi geldi, yaninda resit olan bi akraban olsaydi izin verirdim ama su halde izin veremem demisti.

gizlece girip mekanin basini buyuk derde sokmak yerine, durumu aciklayin bence.

lamartin +1
aynı olay başıma gelmişti. durumu izah edince anlayış gösteriyorlar.

Merhaba. Velisi oldugunuz icin sorun olmayacagini dusunuyorum. Ne olur ne olmaz, cocuga alkol satin almayin sakin, icecekse de sizinkinden icsin :) iyi eglenceler!

Kaskon her türlü ödemek zorunda, zaten amacı bu. Dava açacagini söyleyip sıkıştırabilirsin belki.

ingiliz anahtarini bi taraflarina sokacagimi soyleyip "defolun gidin sigorta sirketiyle halledin davanizi" deyip arabami alirdim. degil 8 gun 8 dakika birakmazdim orda. bu yetkili servislerin anladigi dil bu malesef.

200 tlyi kendin verme sakın hocam. bence de sert çık. tanıdık avukat, polis flan varsa al yanına, git.

Kasko'yu ara, 1 saat icinde arabamin teslim edilmesini saglamazsaniz savciliga suc duyurusunda bulunacagim de (sigorta sirketini degil, kasko islemini yapan acentayi. Cunku bu sayede acente mahkemeyle ugrasmaak icin sigorta genel mudurlugune sizin icin baski yapacak). Haricen, servisin bulundugu ilce emniyete git, durumu anlat, arabam rehin tutuluyor de, arabani polis nezaretinde al. Kasko sirketine fatura kesip seni gonderebilirler cunku vadeli fatura kesip olayi istedikleri zaman cozerler ama arabaya el koymak suctur.

Hocam hiç bir sigorta şirketi, hiç bir servis sizin isteğiniz dışında aracınıza el koyamaz. aracınız ancak ve ancak kolluk kuvvetleri tarafından, o da yanlış park ya da belge eksikliği gibi nedenlerle alıkonulabilir. Aksini iddia eden ya da uygulayan bariz bir şekilde suç işlemektedir. O yüzden polise gidin ve gereğinin yapılması için başvuruda bulunun.

Herkese teşekkürler iki kurumsal şirketinde genel merkezlerine gerekli tehdit mailleri ve telefonlar sonrası öğleden sonra aracımı teslim alabileceğime dair mail ve telefonları aldım. Maalesef bir kez daha öğrendim ki bu ülkede tehdit ve cebir olmadan hiç kimse işini halledemiyor.

Normal şartlar altında 4,30 ile 5 saat arası değişiyor. Eğer şoför basarsa 4,30, normal hızda gelirse 5 saat sürüyor.

5

şirketine göre değişir. bazıları sakaryaya, bileciğe falan uğruyor.

5 saat ile 5 saat 15dk arasında değişir.

2-3 haftaya 1 gider gelirim , kamil koç ,metro, ismail ayaz kullandım 4.30 saatin üzerinde sürmedi hiç

Merhaba. Otobusun Istanbul'dan cikabilmesi burda kilit rol oynuyor. Ben bazem malzeme yolluyorum, Ismail Ayaz icin 5.5 saat diyorlar. Buna ek olarak, otomobil ile Kadikoy cikis 3 saatte gidiyorum. Bu referans ile Esenler'den cikacak otobus icin min. 5 saat diyebiliriz.

Seneler once bir arkadasim bahsetmisti. Turkcell'in soyle bir uygulamasi varmis. Once karsilikli telefonlari sistem ustunde eslestiriyorsun (telefona gelen sifre sms ile). Daha sonra merak mi ettin? Turkcell'e sms atiyorsun, o da sana ilgili kisinin telefonunun en son hangi baz istasyonundan sinyal aldigini soyluyor ve takip ettigin kisinin ruhu bile duymuyor.

Bunu kiskanc olan arkadasim sevgilisi icin yapiyormus, cocugu yakalamis da :) Ben babam icin acil durum amacli yapmayi dusunmustum ama sonra vazgecmistim. Bir arastir derim. Bol şans.

teşekkür ederim buna dün bakmıştım ama karşılıklı onay gerekiyormuş. keşke onay alabilecek kadar diayalogumuz olsaydı da yapabilseydim.

italyanca per me (yazildigi gibi okunuyor)

digerlerini bilmiyorum.

fransızca > pour moi. puğ mua şeklinde telaffuz ederseniz kimse "gardaş sen ne yapıyosun" demez sanırım. azerice menim üçün.

rusçasından da %100 emin olmamakla birlikte dlya menya diye biliyorum. yalnız telaffuzu biraz şey bunun. dl'dan sonraki ya, hızlı ve I gibi okunuyor. menya da minya. aşağı yukarı, dlı minya. veya dlyı minya, yı hızlı okunarak.

Merhaba, Japonca icin; "watashi no tame". Bol şans!

la traviata desteğin cok cok tesekkur ederim.
der meister, pietro, desteginiz icin sizlere de cok tesekkur ederim. Japoncanin okunuşu yazildigi gibi mi?

bu soruna en iyi cevapları gezi blogları ve applerinden alabilirsin bence. burdan cevap beklemek yerine tripadvisor, foursquare, yelp ve zomato'dan gideceğin bölgeye ve damak zevkine özel önerileri hızlıca bulabilirsin. seyahatler için genel tavsiye, turistik yerlerden kaçınmaktır, turistik yerler lezzetli olmadığı gibi fiyatları da şişirilmiş olur. daha geri planda kalmış lezzetleri aramak lazım. kullanıcı yorumlarından, bahsettiğim platformlarda nerenin ne kadar başarılı olup olmadığını da rahatlıkla gözlemleyebilirsin. paris pahalı bir yer bu arada.

amsterdam için

kahvaltı için omelegg
hamburger için lombardo
deniz ürünleri için the seafoof bar
et için cafe de close ve canniballe royal
kanal kenarı cafe için cafe de jaren
elmalı pie için cafe winkel
tavuk için bier fabriek.

Merhaba. Paris için;

Le Bon Bock; 2 Rue Dancourt 75018 Paris; 130 yılı aşkın bir tarihi olan küçük bir mekandır. Yemek sonrasında Sacré Coeur'ü ziyaret edebilirsiniz. Notre-Dame Katedralinden sonra en çok ilgi çeken ikinci turist noktasıdır ve Eyfel Kulesi'ni güzel bir tepeden görür. İyi bir gezi olması dileğiyle :)

Not: Fiyatı uygun sormuşsunuz, Paris standartlarına göre uygun ama bana göre orta dereceliydi.

kadıköy vapur iskelesinin oradan sarı dolmuşlara bin sahilden giden, caddebostan migrosta in. Orada kime sorsan gösterir.

caddebostan migros ilerde kalabilir (ara sokaklardan çıkarsın yine ama oraları bilmiyorsan girme o topa derim). plajyolu sokağında ineceğini söyle şoföre. o sokağa girince ilerde sağda haldun taner sokak var. ckm de o sokakta.

dolmuşa binme 4 numaraya 16 numaraya yada 16d ye bin. eski adı gelengül yeni adı sanırım ırmak okulları olan otobüs durağında in 2 dk yürürsün sadece.

Dolmuşla gidersen migrosta ışıklara tamamen değil de öncesinden soldan yukarı tek çıkış var burger öncesi yukarı doğru 2. Sağ sokakta

Kadikoy vapur iskelesine alternatif, bogadan ters istikamette biraz yuru, ilerde sagda bir durak daha var. Orayi da.kullanabilirsin. Iskeled'den binersen "sahilden" gidene binmeyi ve ve "caddebostan migros" demeyi unutma sakin. Indigin yerden caddeye dogru yuru, solda starbucks'in oldugu yesil binadan iceri gir ve L seklindeki yolu takip et, onune cikacaksin. Normal zamanda dolmusla yolculuk 15 dakika surerken trafikte uzayabilir bu sure. Bol sans!

yok aktarmalı yolculuklarda seni ülkeye almıyorlar. direk dış uçuşların aktarma terminallerinde işini hallediyorsun. o yüzden vizeye falan bakmıyorlar bile.

Merhaba. Aktarmayi bosver, sakin Moskova uzerinden gelme zulum cekebilirsin.

Her ulkenin proseduru farkli. Ingiltere mesela transit vize istiyor.

Bunu ucacagin havalimaninin sitesinden ya da direkt o ulkeye ait kaynaklardan ogrenebilirsin.

Ps. Bu aralar moskova sikintili. Oradan aktarma:/

JFK-Moskova-Istanbul ucusu sorunsuz gerceklesti.Uygun fiyatli, sahane bir alternatif.

keşke öyle olsa dediğim ancak limiti 50k olan kartlar..

bir ara 15 bin limitli kullanıyordum, çalınırsa nasıl ayva yerim diye dusundum. aşağı cektim.

bence 1000 lira olmalı. her seye yeter. istediğin zaman artırırsın.

Çalışıyorsanız 5000 çalışmıyorsanız 500

17,500 limitli bir tane kartım var. Eskiden çok kullanırdım, aylık 2-3 bin lira taksit ödediğim olurdu. Şimdi sadece çok elzem ihtiyaçlar için kullanıyorum. Bir ara borcum yokken kapattırayım dedim. Bankacı, kanunda değişiklik oldu limitiniz gayet iyi, kapatırsanız tekrar bu limitte bir kart alamayabilirsiniz demişti. Ben de kapattırmadım.

Benimkisi gelirimin 5te 1i. Genelde icine yukleyip aliyorum alacagimi. Odeme sekli olarak kullaniyorum yani. Kredi olarak degil. Dogrusuda bu bence

0. kredi kartsızım. çok rahat oluyor böyle.

kredi kartım yok/kredi kartımın olmaması.

0 borcum var, bu gün istifa etsem bir süre idare edecek nakitim var. az harcayıp peşin alışveriş yapıyorum, eğer kredi kartı kullanacaksam başkasınınkini kullanıp ona nakit ödüyorum. kredi kartı sahibinin işine geliyor.

0
Kredi kartı kullanmıyorum. Hayatım boyunca hiç kullanmadım.

Maaşımın yaklaşık 1,5 katı. Kimse taksitle bilgisayar, TV vs almıyor mu, herkes peşin para ile mi alıyor merak ettim. Ben onun için tutuyorum.

kendime ait olanin limiti maasimin 3'te 1'i. is icin kullandigim kartin limiti maasimin 1,5 kati.

ideal maas limit orani 1 bana göre.

3 adet kredi kartim var. Limitleri sirasi ile 11,500; 2,500 ve 6,000.

Genellikle 11,500 olani kullaniyorum, bir bankanin Platinium ozellikli karti oldugu icin ucretsiz seyahat sigortasindan ozel indirimlere kadar her seyini kullaniyorum.

2,500 limitli karti arac kiralarken vs verdigimden, dusuk limitli ve supheli islemde kolayca yenileyebilecegim isimi aksatmayacak kart olarak nadiren kullaniyorum.

6,000 limitli karti ise hic kullanmiyorum. Bir bankanin compact ozellikli karti. Yani kart aidati, taksit vs hicbir ozelligi yok.

Butun bunlara ve hemen hemen hic nakit kullanmamama ragmen aylik kredi karti kullanimim is icin seyahate cikmazsam en fazla 1,500 TL'dir.

Demem o ki, kredi karti kullanmak hayati cok kolaylastirir. Ne harcadiginizi kolayca takip edersiniz, otel bilet vs harcamalarda can kurtarir; ancak ne yalan soyleyeyim, herkesin nakit para kullandigi, kredi kartsiz bir dunyayi cok isterdim. Bu yuzden ne yaparsan yap, mumkun oldugunca az kullanmaya calis. Iyi gunlerde kullanman dilegiyle :)

Bende limit/maaş=65%.

Bence ideali kredi kartı kullanmamak, yani 0%.

maaş x3(belki 4) olmalı bence. Ha parası olmayan almasın diyebilirsiniz ama bence gerektiğinde taksitli alışveriş için gayet iyi oluyor.

maaşın 2000 lira diyelim, 3600 liraya 9 taksitle bilgisayar/kamera alsan aylık 400 lira ama limitinden 3600 lira düşecek başka bir şeye kalmayacak falan.. Sırf bu taksit olayından dolayı limit yüksek olmalı bence. Ama ekstre maaşından fazla gelmeye başlıyorsa oha, orada dur.

1.500 TL limitli ama hiç kullanmadığım bir kredi kartım var. Alış veriş yaparken hesaptan harcadığım başka bir kartım var onu kullanıyorum. Otomatik ödemeler bile hesaplı karttan, arada internetten alış veriş yaparken banka hesap kartını kabul etmiyor siteler, o zaman kredi kartı kullanıyorum. Kart ödemesi olunca da hiç bekletmem, son gün filan beklemeden alış veriş ertesi hemen ödeme yapıyorum. Sevmiyorum kredi kartını, ama para taşımayı da sevmiyorum o yüzden en mantıklısı hesaptan ödemek gibi geliyor.

kredi kartı kullanmıyorum.

dünyanın öbür ucuna iki kişilik gidiş-dönüş uçak bileti alabilecek kadar olmalı :) benim tam maaşım kadar. bilete yetmiyor.

2.5 kat. Taksit ihtimalini düşünüp ona göre ayarlamalısın . Ha bir yerde parasız kalırsan birkaç günlük yol yemek barınma masrafını karşılayabilmeli.

Biri 1800 Diğeri 2300 lira.

Gönül ister limitsiz olsun ama o para henüz yok bende tabi :D

Limit <= kazanc

yakın, yürüyerek gidiliyor (10-15 dakika falandı sanırım)

yakın yakın, taksiyle gitsen 10 tl civari bişi tutar.

Tren gari sehrin icinde sayilir, her yere 10 dakika mesafede. Yaninda Espark AVM ve IBIS Hotel var.

şehrin içi? yakın sayılır? 10 dakika? Ulen şehirin merkezi orası zaten :)

gar şehrin tam ortasında.