Giriş
(11)

Yuksek bi yerdeyken gelen atlama istegi

Kittie
Sizde de oluyor mu? Yaygin bir seymis. Burada yasayan var mi merak ettim.ne siklikla yasiyorsunuz. Bende hep var.Metro beklerken de metro onune atlama istegi, istek de degil de oyle bir his. Atlamak da istemiyorum. Kendimden korkup sari cizginin iyice gerisine geciyorum. Sanki kendime engel olamayac
Sizde de oluyor mu? Yaygin bir seymis. Burada yasayan var mi merak ettim.ne siklikla yasiyorsunuz. Bende hep var.

Metro beklerken de metro onune atlama istegi, istek de degil de oyle bir his. Atlamak da istemiyorum. Kendimden korkup sari cizginin iyice gerisine geciyorum. Sanki kendime engel olamayacakmisim gibi garabet bir his iste. Terasli yuksek bir yere gittigimde mesela ki gecen gittim biriyle ilk bulusmamdi. Korkuluklara oyle tutundum ki manzaraya bakarken adam yukseklik korkun var galiba dedi. Evet diyip gecistirdim. Aslinda atlamaktan korktum :)

Internette bu durumu intihara meyilli olmakla iliskilendirmis yazilar goruyorum. Veya saldirganlikla ilgili oldugu soylenmis. Bi bilirkisiden bununla ilgili bilgi almis olan var mi aramizda? Veya sizce neden bu his?
0
Kittie
(12.11.23)
Yani öyle kendimden korkup bir yerlere tutunacak kadar olmadı hiç ama evet bahsettiğiniz hissi biliyorum.

"Atlama isteği" değil de oradan düşme ihtimali bulunduğu gerçeğini bi an idrak edince, hani böyle bir şeyin sıcak olup olmadığını anlamaya çalışırken bi tereddütle elinizle hızlıca dokunup çekmek gibi bir tepkinin devreye girmesi korkusu geliyor. Anlık bir ürperti.
0
akhenaten
(12.11.23)
(bkz: call of the void)

olur öyle arada.
0
inheritance
(12.11.23)
Psikolojik anlamda kötü hissettiğim dönemlerde bu tarz hisler ve fobiler bende artış gösteriyor
0
personaa
(12.11.23)
0
Amaranta ursula
(12.11.23)
Korkudan ziyade sanrı oluyordu bir ara. Atlarsam sonrasında ne olur diye. What If, kafamda canlıyordu.
0
put it in your appropriate place
(12.11.23)
Sen ucuruma bakarsan ucurum da sana bakar.
0
brkylmz
(12.11.23)
koşa koşa psikiyatriste koşa koşa.
0
yurtsuz john
(12.11.23)
Yurtsuz john: soyle isinin ehli birini bi bulsam kosa kosa gidicem de...
0
🌸Kittie
(12.11.23)
Bana da oluyor bu, hele metroda anlattığınız her seferinde oluyor. Adı da "intrusive thought" bildiğim kadarıyla. Türkçesini bulamadım.
0
peki madem
(13.11.23)
normalde canım tatlıdır, canımı yakacağını bildiğim herhangi bir şey varsa sağlık açısından elzem olsa dahi yapmamak veya kaçınmak için elimden geleni yaparım.

ama bu durum bende de oluyor; vapurdayken aniden aşağı atlama, metro gelirken önüne atlama, balkondan ya da yüksek katlı bir yerin penceresinden aşağı bakarken atlama isteği geliyor. ayrıca bunu YAPMAK KESİNLİKLE İSTEMİYORUM ama mesela bebek tutarken, bıçak tutarken vs de tehlikeli şeyler aklıma gelebiliyor. Sonra da insanların ne kadar aciz olduğunu ve kolayca ölebileceğini görüp çok üzülüyorum açıkçası.
0
m e b
(13.11.23)
Bende sonradan sonraya yükseklik korkusu gelişti. Bendeki en azından "call of the void" gibi. Maazallah ya düşersem, korkusu. Ama bir yandan da dibine kadar gidip bakıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(13.11.23)
(9)

kadınlara soru: bir erkek sizin yanınızda heyecanlanıyorsa

sorusoranadam
eli ayağına dolaşıyor, saçmalıyor, kızarıyor bozarıyor..dolayısıyla hoşlanma olduğunu anladınız. bu durumda ona bakışınız nasıl olur?hoşunuza gider mi, acınacak bir durum olarak mı görürsünüz?
eli ayağına dolaşıyor, saçmalıyor, kızarıyor bozarıyor..
dolayısıyla hoşlanma olduğunu anladınız. bu durumda ona bakışınız nasıl olur?

hoşunuza gider mi, acınacak bir durum olarak mı görürsünüz?
0
sorusoranadam
(10.10.23)
Niye aciyayim ki? Cok tatli bi duygu. Acimam icin sevilecek biri olmadigima inanmam gerekir benim bakis acima gore
0
mor oje
(10.10.23)
Yakışıklıysa hoşuma gider
0
personaa
(10.10.23)
Hoşlanıyorsam hoşuma gider hoşlanmıyorsam Allah’ın eziği derim.
0
yenibirgüzelnick
(10.10.23)
Hoslaniyorsam hosuma gider. Hoslanmiyorsam herhangi bir his belirmez, fikir olusmaz, en fazla gulumser gecerim.
0
nic cage
(10.10.23)
bana hitap etmez hayirdir kardes ilk defa mi bayan goruyorsun diye dusunurum malesefkk
0
mess
(10.10.23)
Güzel bir şey, kaldı mı öyle erkekler.
0
babemsi
(10.10.23)
hoşlanıyorsam hoşuma gider ama çok da şapşaloza bağlamasın
0
Mossy
(11.10.23)
çok insanca bulurum, sempatik gelir.
0
elma
(12.10.23)
duygum nolursa olsun, hoşuma gider. acımak ne kelime!? :)
0
cccbehzatccc
(12.10.23)
(12)

özellikle kadınlar için soruyorum, huylarınız annenize benziyor mu?

playing star again
Yaşım ilerledikçe bazı huylarımı annemden birebir kopyaladığımı fark ediyorum. Hatta annemde kızdığım birkaç huy var, ben de aynı şeyi yapıyormuşum meğerse aynı durumda kalınca. son zamanlarda iyice net fark ediyorum. Sizler de bunu gözlemlediniz mi?
Yaşım ilerledikçe bazı huylarımı annemden birebir kopyaladığımı fark ediyorum. Hatta annemde kızdığım birkaç huy var, ben de aynı şeyi yapıyormuşum meğerse aynı durumda kalınca. son zamanlarda iyice net fark ediyorum.

Sizler de bunu gözlemlediniz mi?
0
playing star again
(24.09.23)
30+ yaşlara gelince bunu fark ediyorsun, aynısı erkekler ve babaları için de geçerli.(Ben erkeğim bazı şeylerde bunu fark ediyorum, eşim de annesine benziyor bazı açılardan)
0
nhk ni youkosu
(24.09.23)
Annemin iyi, babamın kötü huylarını aldığımı düşünüyorum. Annemle aram iyi, babamla iyi değil.
0
personaa
(24.09.23)
annemden de babamdan da bazı kötü huylar almışım. özellikle anne değil. yaşadığınız şey normal, büyürken ebeveynlerimizden gördüğümüz muameleyi içselleştiriyoruz ve başkalarına öyle davranabiliyoruz. içgörünüz bunu farkedecek kadar kuvvetliyse muhtemelen düzeltebilecek adımları da atacaksınızdır zamanla. pskikonet yayınları şema terapi kitabı dikkatinizi çekerse bakmanızı öneririm.
0
Mossy
(24.09.23)
Dunyanin en cool, tasasiz, eglenceli, candan kadini. Umarim benzerim, su an alakam yok.
0
nic cage
(24.09.23)
Evet. Annem de annesinin sevmediği huylarını taşıyor. Önemli olan farkına varıp kontrol etmek.
0
ruhen hastayim ben
(24.09.23)
Yaşım ilerledikçe+7
0
abuzer
(25.09.23)
İyisiyle kötüsüyle annemi kopyasıyım. Bazı huylarının yanlışlarını görüp kendimde düzeltmeye çalışıyorum, o kadar.
0
SiyamkedisiZorro
(25.09.23)
Hayır, kendimden nefert ederdim herhalde.
0
Kahvedesu
(25.09.23)
34 yasindayim hicbir huyum benzemiyor sanirim.
0
instant crush
(25.09.23)
Geçenlerde evde kaybolan kedimi ararken "bir ses ver" diye seslendim, tam olarak o an dedim ki annem oluyorum galiba çünkü bir süre konuşmamışsak öyle der.
0
peki madem
(25.09.23)
Ev içi işleyişle ilgili kesinlikle annemin bir kopyasıyım. Onca iş ve okul derdinin arasında tek başıma yaşadığım halde kavanozlarca yazlık konserve ve marmelat işine girişmemin başka hiçbir izahı yok sanırım. Kendi kendime ev hissini annemleşerek veriyor olabilirim...
0
silverleaf
(25.09.23)
Benzeyen huylarım vardı, 30umdan sonra daha da arttı
0
gadlemler
(25.09.23)
(9)

Kendimiz gibi biriyle er geç karşılaşacak miyiz?

sanguine
Bunu sadece romantik anlamda söylemiyorum geniş kapsamlı, sevgili, arkadaş, is arkadaşı vs. Kendimiz gibi biri derken yanlış anlaşılmasın, aynı şeyden hoşlanmak, aynı dünya görüşü değil kesinlikle.Davranış konusunda benzer; ben kimseyi rencide etmem mesela, vefaliyimdir, yakın arkadaşlarımı asla yal
Bunu sadece romantik anlamda söylemiyorum geniş kapsamlı, sevgili, arkadaş, is arkadaşı vs.

Kendimiz gibi biri derken yanlış anlaşılmasın, aynı şeyden hoşlanmak, aynı dünya görüşü değil kesinlikle.

Davranış konusunda benzer; ben kimseyi rencide etmem mesela, vefaliyimdir, yakın arkadaşlarımı asla yalnız bırakmam, her türlü dertlerini dinlerim, maddi olarak da elimden geleni yaparım, kötü anlarını paylaşırım

30 yaşındayım, 15 yıllık arkadaşlarim saçmalamaya başladı. 4-5 yıldır tanıdıklarim da keza. Rencide edici şeyler duyuyorum, ya da iş dusulunce araniyorum, dert anlatilacagi zaman araniyorum. Bu son ikisiyle ilgili gene çok önemli değil demek ki güveniyorlar da paylaşıyorlar ama bir üstüne rencide edilmek çok koymaya başladı.

Insanları iyi tanırım zannediyordum onun da şaşkınlığı içindeyim. Benimle çok yakın derin paylaşımlar yapan benim de yaptığım insanlar bazen öyle bir söz söylüyor ki şaşıp kaliyorum. Bu densizlikleri ben kimseye yapmıyorum .Ve iletişimi kesiyorum direkt. Özür gelmeyince de engelliyorum, bu insanlarla sık sik aynı ortamı da paylaşıyoruz. Şimdi uzun vadede etkilerini bilmiyorum belki dönüp barışmak isterler ama gene bir anlamı yok, yüz göz olduktan sonra soğuyorum zaten


Ama hep böyle mi olacak, gerçekten yıldım. Kendimi açabileceğim bir insan olmayacak mı bu arkadaş da olur sevgili de başka bir şey de
0
sanguine
(19.09.23)
Yabancılaşıyorsunuz. Doğal akışı hayatın... Bu devirde insanlar ekonomik olarak ne kadar bağımsız ve güçlü olurlarsa o kadar tahammülsüz oluyorlar. Kopuyorlar insanlardan. Birçok insanda durum aynı. Yaşınızdan ötürü doğal bu... Arkadaşlıklar bitiyor, tanıdıklıklar başlıyor.

Üzülerek söylüyorum, kafanıza göre bir insanın hayatınıza girme ihtimali daha da azaldı. Ama bitmiş değil. Bir tane kafa dengi insan sizi uzun müddet idare edebilir. Nasip meselesi.

Yani anlaşma potansiyeliniz olan insan dünyada çok var ama yaş, hayat koşuşturması, tercihler vs. imkan tanımıyor...
0
yadigar
(19.09.23)
Bende siz gibiydim, bunun altında gizli bir egoistlik olduğunu düşünüyorum. Gizli egoistim bence ben. Kendimi sürekli diğer insanlardan daha vefali, daha iyi niyetli gördüm ve yalnız kaldım. Şu an çok ağır bi hatası olmadığı sürece daha az insan siliyorum, herkesle beklentisiz şekilde iletişim kuruyorum. Kötü bir tepki alırsam şaşırmıyorum, iyi tepki alırsam seviniyorum. Beklentiyi düşük tutmak hayat kurtarır. Kimse olduğu haliyle kalmıyor, kendimiz de öyle. Hayat insana yeri geliyor yapmayacağı şeyler yaptırıyor. Kişilik olarak daha tutarlı davranışlar gösteren insanlarla daha çok vakit geçiriyorum, fakat yine de insanların değişebileceği ihtimalini göz ardı etmiyorum.
0
personaa
(19.09.23)
malesef hayat hassas insanlar için zor oluyor. insanların büyük kısmı sizin istediğiniz gibi değiller ve kibar insanı eziyorlar, hadleri bildirilince insafa geliyorlar. cabası güçlünün yanında olmayı tercih ediyorlar. dilerim istediğiniz gibi insanları bulursunuz ama bulana dek beklentiyi düşük tutun ve üzülmeyin
0
abelardo
(19.09.23)
Sanmıyorum. Ben yakında şöyle olurum www.instagram.com
0
Kahvedesu
(19.09.23)
bence yaşın ilerlemesi ile alakalı. ben de birkaç ay sonra 27'ye giriş yapacağım. üniversite bittikten sonra yavaş yavaş böyle oluyor. iş hayatı başlıyor, sonra evlilikler falan istesen de istemesen de kopuluyor arkadaşlardan. benzer durumdayım ama ufaktan kabullenmeye başladım, hayat böyle. insanların öncelikleri farklılaşıyor ve pek çoğunun da arkadaşları umrunda olmuyor çünkü zaten bir eşi var o bana yeter kafasında oluyorlar. bir de çocuk varsa hepten yoklar yani. bir de iş hayatı var sabahtan akşama kadar çalışma vs.

sonuç olarak yalnızsanız ve evlenmeyecekseniz aşırı berbat bir durum.
0
candide
(19.09.23)
Ben bunu oldum olası hissettim, şuanda da 28 yaşındayım. Günümüzde insanlar karakteristik olarak daha berbat bir hale geldi, kaçınılmaz bir gerçek. Karşındakinin menfaatlerini karşıladığın sürece varsın, seni kullanamadığı anda yok oluyor. Ancak her zaman iyi insanlar olduğunun kanaatindeyim ve bu insanlarla tanışmanın belli bir zamanı olduğuna inanıyorum. Yani bizim hayatımızın her şeyi oturmuş (maddi manevi çok büyük bir problem yoksa) ve karşı tarafın da bu anlamda bir eksiği yoksa, o zaman insan ilişkileri daha sağlam oluyor. Tabi bu çok nadir bir durum. En önemlisi düzgün insan bulmak ve bu da zor, artı şans meselesi.

Bir de derler, hayatı tren gibi düşünürsek, herkesin bizimle kalacağı bir süre vardır. Kimisi 1 durak 2 durak derken kimisi daha fazla gelecektir. Bizi yaralarken bize öğretecekleri şeyler de vardır. Ama yanlış istasyona bindiğimizde inmeliyiz çünkü dönüş maliyeti o kadar artar. 20li yaşlarda ne kadar iyi seçimler yaparsak hayatımızın geri kalanını o kadar iyi geçireceğimizi düşünüyorum. Siz 30 yaşındasınız ki yeni başlıyorsunuz sağlam bir hayata. Seçtiğimiz insanlar önemli faktör ve asıl o kötü insanları hayatınızda tutmayarak iyi bir seçim yapıyorsunuz. Hayatınızdan çıkarın ki yenilerine yer açılsın.
0
babemsi
(20.09.23)
Insanlardan kopmak, arkadaslarin zaman icinde sekil degistirmesi baska, en hassas benim, en kibar benim herkes kotu demek baska. Personaa'nin dediklerine buyuk oranda katiliyorum.

Ayrica kendini degersiz gorup, sevilmek icin, ihtiyac duyulmak icin sinirlarinizi alt ust edip ve belki de baskalarinin sinirlarini cigneyip, sonra herkes bana ayip ediyor diyerek kurban ucgenine girmediginizden emin olmanizi tavsiye ederim. Ne yazik ki sinir koymanin ne oldugu (ve buna benzer bir cok gerekli bilgi) hicbir yerde bizlere ogretilmiyor.

Bir seye kirilip, bunu kibarca ifade edip sinir koymak ve iliskiyi saglikli bir yerden devam ettirmek de bir secenek. Beni rencide etti, ben de sildim, sonra da ozur dilemedi demek de bir secenek. boylesine aslinda yanlis bir yerden iliski kurmadiginiza/iliskilerinizi bitirmediginize emin olun. Sinir koymak duvar ormek degil aksine benimde daha derin ve daha saglikli iliskiler kurabilmen icin yollarim budur demektir. Once sinirlarinizin ne oldugunu belirlemeyi deneyin, kendini gercekten seven, bagimli degil bagli iliski kuran insanlarin sinirlari vardir, sonra kibarlikla ve sevgiyle sinir koymayi ogrenin, yine sinirlariniz ihlal ediliyorsa o zaman yavas yavas insanlari hayatinizdan cikarirsiniz. Son olarak, herkese ayni sinirlari koymayabiliri, sinirlarimiz iliskimiz gelistikce ve derinlestikce esneyebilir ve degisebilir. Bunlarin hepsi mumkun.
0
songforsomeone
(20.09.23)
otuz yaşındaymışsın, on beş yıllık arkadaşlarım diyorsun. muhtemelen onların ve senin kalbinin kararmadığı ergenlik zamanında tanıştınız. ergenlikte ne yapsan mübah. karşındaki deccal olmadığı sürece arkadaşlığını sürdürüyorsun çoğu zaman. devam ettikçe de sevdiğinden ve yılların hatrından kopamıyorsun. ama hepimiz değişiyoruz. aradaki on beş yıl insanın hayatındaki ciddi dönüm noktalarını barındırıyor. o noktaları geçince neye dönüşeceğini sen bile tahmin edemiyorsun. belki senin de eski inceliğinde olmadığın, çevrene tatsızlık veren farkında olmadan yaptığın şeyler vardır. gururuna dokunuyorsa açıkça söyle, çözümcül olmaya bak bence niye böyle oluyor diye buraya yazacak kadar dertleniyorsan. bunu yaptığın halde beklediğin gibi davranılmıyorsa da boşver gitsin.
0
black holes in the sky
(20.09.23)
Başlığa cevap; mümkün değil…
0
hayalhayal
(20.09.23)
(6)

Taraftarı olunan takımın değiştirilememesi

Bir ben var benden şurada
Tamam münferit de olsa değiştiren vardır ama sorum onlarla ilgili değil daha genel, bir insan neden mensubu olduğu dinden eşinden ya da ne bileyim ülkesinden çoluğundan çocuğundan gerekli şartlar oluşursa vazgeçebiliyor da taraftarı olduğu takımdan vazgeçemiyor, bunun altında yatan sebep ne olabili
Tamam münferit de olsa değiştiren vardır ama sorum onlarla ilgili değil daha genel, bir insan neden mensubu olduğu dinden eşinden ya da ne bileyim ülkesinden çoluğundan çocuğundan gerekli şartlar oluşursa vazgeçebiliyor da taraftarı olduğu takımdan vazgeçemiyor, bunun altında yatan sebep ne olabilir?
0
Bir ben var benden şurada
(10.09.23)
çevresi tarafından alaya/linçe uğramamak için olabilir ancak bahsettiğin diğer değerleri değiştirmek bence takım değiştirmeye göre daha zor ve dikkat çekici.
0
makarnavodka
(10.09.23)
niye değiştirsin ki. değiştirdiği takımın tutuğu takımdan ne farkı var ki? ha ancak belki çok sevdiği bir oyuncu gelir onun etkisiyle bir sempatisi olabilir.
verilen örneklerde çok doğru gelmedi bana. insan zamanla eşiyle sorunlar yaşaya bilir veya din konusunda okuyarak doğru yolu bulabilir(din değiştirmekte aynı mantıkla gereksiz dinlerin birbirlerinden farkı yok) ama taraftarlıkta bir mantık yok ki.
0
my fault
(10.09.23)
Bence güzel soru düşündürdü. Küçüklükten kurduğumuz bağ ile ilgili sanırım. Kadınım, fenerbahçenin hiçbir maçını izlemem taraftar falan değilim ama takıma hep sempatim var. Fanatik baba kardeşler göre göre, hmm bu önemli bir şey duygusu küçüklükten yerleşmiş olabilir. Çünkü takım tutmayan eski erkek arkadaşımın babasının da futbola ilgisi yoktu mesela. Din insanın yaşam amacını belirleyen önemli unsurlardan biri, hayatını buna göre şekillendiriyorsun ya da din sebebiyle hayatın ciddi şekilde etkilenebiliyor günümüzde olduğu gibi. O sebepten onunla kurulan bağ zamanla zayıfladı.

Bu arada evrimsel bi açıklaması da olabilir. Erkekler grup halinde avlanırlar ve grup halinde yapılan aktiviteler hala olduğu gibi onlara keyif verir. Rekabet doğasında var erkeklerin. Evrimsel baktığında takımını bırakıp karşıya geçmen takıma zarar vereceğinden sosyal baskıya neden olacak bir durum. Zaten takım mevzusunun öldürmeye varacak kadar abartılmasının sebebi evrimsel bence.
0
personaa
(10.09.23)
evet, bu lafı biri demişti yıllar önce. "din değiştirirsin, cinsiyet değiştirirsin saygıyla karşılanır ama takım değiştirirsen dalga geçilir" vs. diye.

diğerlerini değiştirirken bir argümanın var çünkü. "okudum, düşündüm, ettim, artık dinler mantıklı gelmiyor" dersin değiştirirsin. "milliyetçilik de saçma. nüfus cüzdanımda türkiye vatandaşı yazsa ne olacak, brezilya vatandaşı yazsa ne olacak" dersin değiştirirsin.

ama takım değiştirirsen "lan adamlar iki güzel transfer yaptı diye takım mı değiştiriyorsun. her sene transferlere göre takım mı değiştiricen" falan denir. çıkar amaçlı bir ilişki hissi verir.

başka istisnai bir sebebin varsa değiştirebilirsin. atıyorum kulübün, taraftarların yıllardır ciddi bir duruşu vardır, o zaman değiştirsen fazla bir insanın bir şey diyeceğini sanmıyorum. ama sağlam bir duruş olmalı bu. iki politik slogan attı diye takım değiştirirsen dalga geçilir. o sloganları atanlar da iki ay sonra ne slogan attıklarını bile unutur çünkü.
0
ahm1
(10.09.23)
Tamamen kıçımdan sallıyorum: Taraftarlık zaten sonradan edinilen, kendi inşa ettiğin zamanla da irrasyonelleşen bir olgu. İlk başta, çocukken değiştirilebiliyor zira taraftarlığa duygusal yatırım yapılmamış; sebep de çoğunlukla ya doğal (Trabzonluyuz), ya dışsal (Babam da Beşiktaşlı) ya yüzeysel (Geçen sene Galatasaray şampiyon oldu), ya da mantıksal (En güçlü takım Fenerbahçe)

Ama yıllar geçince taraftarlık derinleşiyor; hem maddi, hem manevi yatırım yapılıyor, uğruna zaman ve para harcanıyor... Bu süreçte de taraftarlığın o ilk sebebi yeniden yorumlanıp sanki o takımın taraftarı olmak kişinin özünde olan bir şeymiş de, ilk sebep sadece vesile olmuş gibi bir hikaye oluşuyor. Yani bir nevi gerçeklikten kopuş söz konusu. Tabi bu sırada kişi o taraftar grubunun bir parçası da oluyor. Yani o noktada taraftarlık bir yandan kişinin benliğinin, diğer yandan da toplumsal kimliğinin parçası... Bu noktada bunu oturup düşünerek değiştirmek mümkün değil zira kişi ile tuttuğu takım arasındaki bağ rasyonel değil, duygusal bir bağ. Kişi inancını sorgulayıp, dinini değiştirebiliyor çünkü onun özünde hala "Denileni yap, cezadan kaç, ödülünü al" gibi temel bir mantık var.

Özetle bir yalan inşa edip ona inanıyorsun, aynı yalana inanmış inanlarla bir aradasın. Yetişkin halinle daha önce yarattığın yalanı inkar edip yeni bir yalana inanman pek mümkün değil, zira bu hem kendini reddetmek, hem de ait olduğun gruptan başka bir yalan inşa etmeye çalışmak için (Yani özünde herhangi bir fayda sağlamadan) ayrılmak demek.
0
salihdt
(11.09.23)
Ben de cevaplarla paralel bir şey diyecektim, çünkü takım "takım tutulur gibi tutuluyor"

Takım değiştirmek temelde hayata bakış açınızı değiştiren bir şey değil. A takımını ya da B takımını tutuyor olmak sizin hakkınızda sosyal bir çıkarım yapmaya sebep olmuyor. Dahası bir takımı desteklerken onun başarılı ya da başarısız gitmesinin sizin hayatınıza yansıyan bir yönü yok.

Örneğin insanlar bu futbol takımlarının hisse senetlerinden hangisine yatırım yapacakları konusundaki fikirleri gayet de değişiyor :D

Konu basit aslında. Takım değiştirmek için bir sebep yok, kendinize sebep bulursanız değiştirirsiniz.
0
akhenaten
(11.09.23)
(8)

Sevdiğiniz metal müzik şarkıları?

personaa
Metal müziğe çok ön yargılıydım fakat aynı suşiyi ilk yiyişte sevmeyip sonradan sevmek gibi zamanla çok keyif almaya başladım. Yine de metal kültürüm 0, dönüp dolaşıp aynı sevdiklerimi dinliyorum. Belki ilgimi çeken birkaç şarkı çıkar, tek tek dinleyeceğim önerileri. Teşekkürler.
Metal müziğe çok ön yargılıydım fakat aynı suşiyi ilk yiyişte sevmeyip sonradan sevmek gibi zamanla çok keyif almaya başladım. Yine de metal kültürüm 0, dönüp dolaşıp aynı sevdiklerimi dinliyorum. Belki ilgimi çeken birkaç şarkı çıkar, tek tek dinleyeceğim önerileri. Teşekkürler.
0
personaa
(08.09.23)
ben en cok sentenced severim, favorim: vengeance is mine

senfonik metal tavsiye edecegim, nightwish, therion...
0
in vino veritas
(08.09.23)
şu an dinliyorum katatonia - my twin, ne kadar metal ihtiyacını karşılar orası başka. genelde metalden kasıt heavy metal olduğu için tutmayabilir.

dönüp dolaşıp hangi şarkıları dinlediğinizi yazsanız daha iyi tavsiyeler çıkabilir. türk arıyorsanız da almora'yı dinleyin.
0
gule gule
(08.09.23)
Dinleyip sevdiklerim pentagram, slipknot, dissection, pantera, opeth, megadeth gibi gruplar. İnanın metal türü ayrımını bile yapamıyorum fakat hüzünlü tınısı olanları sevmiyorum sanırım temposu düşük olmamalı. My twin öyle sanırım daha ağır.
0
🌸personaa
(08.09.23)
şarkı değil ama sevdiğim grup isimlerini yazayım, youtube veya spotift en çok dinlenenleri önerir zaten.

nevermore
between the buried and me
protest the hero
revocation
symphony x
dgm
stratovarius
ensiferum
fleshgod apocalypse
decapitated
0
nhk ni youkosu
(08.09.23)
daha hızlı tarz power metal diye geçiyor buradan aratıp dinleyebilirsiniz.

bunun dışında ekimde epica konseri var harbiye'de lise yıllarımın aşkı. istanbul'daysanız kesinlikle tavsiye ederim.

www.youtube.com
0
gule gule
(08.09.23)
Iron Maidendan bir tane şarkı yazmamışsınız be yazıklar olsun metalciler....ayıp ayıp.

Neyse, şey olsun o zaman giriş namına:

Iron Maiden - Hallowed be thy name

youtu.be

Amma zorlandım seçerken. Hepsini yazmaya da üşendim.
0
AlsterWasser
(08.09.23)
deep purple www.youtube.com

black sabbath www.youtube.com

rainbow www.youtube.com

dio www.youtube.com

guns n roses www.youtube.com
0
unalub
(09.09.23)
(4)

Boş adam enerjisi

bluewhale
Bu gercekten benim dikkatimi ozellikle suan tatilde iyice cekmeye basladi. Espirili şakali falan olmaya calismiyorum: hani ben tatildeyim kafamda birsuru sey var adamlar yaş fark etmeksizin hop kop falan seri bos muhabbet. Bos insan enerjisi diye bir fenomen var mi :) ? Ekside bulamadim.
Bu gercekten benim dikkatimi ozellikle suan tatilde iyice cekmeye basladi. Espirili şakali falan olmaya calismiyorum: hani ben tatildeyim kafamda birsuru sey var adamlar yaş fark etmeksizin hop kop falan seri bos muhabbet. Bos insan enerjisi diye bir fenomen var mi :) ? Ekside bulamadim.
0
bluewhale
(08.09.23)
Boş adam enerjisinden ziyade kafası rahat adam enerji diyelim. Aşırı relax derdi tasası olmayan insan.
0
olaylar olaylar
(08.09.23)
Kafasi rahat adam diyemem, paralari da yok. Finansal kaygin, varolus krizi falan olmaz mi abi insanin.
0
🌸bluewhale
(08.09.23)
Depresif realizm diye bi kavram var mesela. Gereksiz mutlu olan adamlar gerçekliği depresiflerden bile daha çarpık değerlendirebiliyor olumlu anlamda. Anda kalmak güzel bir şey elbette ama uzun vadeli anlık yaşayan tipler kendileri mutlu olsa da acısı başkalarından çıkabiliyor(aileleri gibi)
0
personaa
(08.09.23)
hocam, iş, aile, aşk, huzur vs. derdi hepimizin var, her an deprem korkumuz var, adalet korkumuz var, par derdimiz var, bunca senedir çalışıyorum daha kendi emeğimle doğru dürüst bir şeye sahip olamadım onun derdi var, bunları uyurken ruyamızda bile düşünüyoruz, kafamızın bir kenarında hep dönüyor bunlar.

senede bir hafta 15 gün bu dertlerden sıyrılmak bir normalimizin dışına çıkmak lazım. yoksa kafayı yeriz ve hatta yiyoruz da.


hani ecnebinin carpe diem dedikleri var ya, hani an'ı yaşamak diye bizde bahsi geçiyor işte biraz o bu dediğin.
0
selam
(08.09.23)
(7)

insanlara karsi daha samimi nasil olunur?

my pink
mesela isyerinde. ben konustugumuzda belirli olcude sicak davraniyorum fakat sonra ofisime gecip kendi halime donuyorum. uzun konusmuyorum. aklima soyleyecek birsey gelmiyor. kisa kesiyorum. birsey soracaksam sorup hemen kaciyorum vakitlerini almamak icin. ama istedigim uzun uzun konusmak ve samimiy
mesela isyerinde. ben konustugumuzda belirli olcude sicak davraniyorum fakat sonra ofisime gecip kendi halime donuyorum. uzun konusmuyorum. aklima soyleyecek birsey gelmiyor. kisa kesiyorum. birsey soracaksam sorup hemen kaciyorum vakitlerini almamak icin.
ama istedigim uzun uzun konusmak ve samimiyet kurmak.yeni birileri geldi ofise ornegin. onlarla iletisim kurmak istiyorum.

iz nasil yapiyorsunuz?
0
my pink
(07.09.23)
vakit oldukça türk kahvesi partisi yapıyoruz genelde. herkes aynı anda mola veriyor beraber oturuyoruz. sen de hadi kahve yapayım birlikte oturalım azcık diyip insanları molaya davet edebilirsin. eğer ekibe yeni biri geldiyse de hadi kalk bize kahve yap da iki oturalım diye mutfağa yolluyoruz :D
0
theseachange
(07.09.23)
içinizden gelmiyorsa bence olmayın, sonra gereksiz bir rol yapma sürecinin içinde bulabilirsiniz kendinizi.
0
lüzumsuz adam
(07.09.23)
Yani iş yerinde bi süre sonra herkes sıkılıp iki muhabbet çevirip boş yapmak ister bence. Gün içinde başınızdan geçenleri anlatmaktan başlayabilirsiniz. Aynı iş yerinde herkesin benzer anıları oluyor. Oradan muhabbet alıp yürüyor zaten bizim işte.
0
benoyledemekistemedim
(07.09.23)
Lüzumsuz adam +1
İçinizden gelmiyorsa neden zorlayasınız ki kendinizi? Neticede kaba saba davranmadığınız sürece insanlarla aradaki mesafeyi korumak, ölçülü olmak ayıp değil. Bu da sizin karakteriniz kime ne
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.09.23)
Ben de siz gibiyim çünkü yaşadığım ilginç bir durum varsa anlatıyorum genelde, günlük iletişimi sürdürmekte zorlanıyorum. Mesela annem aşırı konuşkan biri, market alışverişini bile tüm betimlemesiyle anlatır. İnsanları sıkıyor muyum diye düşünmeden konuşmak lazım ama ben çabaladığımda daha çok kastığımdan doğal akışına bıraktım.
0
personaa
(07.09.23)
Mış gibi yapıyorum. Bir süre sonra beyin buna inanıyor. Sürekli tekrar eden şeyler alışkanlık haline dönüşüyor.
0
ruhen hastayim ben
(07.09.23)
zorlama asla. zaten zorlama ihtiyacı duyuyorsan belli ki karşındaki de konuşkan değil. göz temasını bırak, diğer insanlara doğru yüzünü çevirmek bile istemeyen insanlarla bir şey paylaşamazsın. insanın modu düşük olabilir ama bu bir özellik haline geldiyse vah vah.

özet: yabani ve buz gibi insancıklardan mümkün olduğunca uzak olun, sıcak kanlılar zaten gelir sizi bulur. öyle bir modelleyken de ne söylesem diye düşünmezsiniz, sohbet bir şekilde akar.
0
isveperver
(08.09.23)
(21)

olmekten korkuyor musunuz

Kittie
ve ne olacagini dusunuyorsunuz? ben karanlikta kalacagimi, yalnizliktan aglayacagimi falan dusunuyorum nedense. bir de birisi 1 yasinda, bir digeri 100 yasinda oluyor. cok garip degil mi?bana cok garip geliyor.peki ruha inaniyor musunuz, yani hepimizin bir ruhu var da, hayalet hikayelerine? akli bas
ve ne olacagini dusunuyorsunuz? ben karanlikta kalacagimi, yalnizliktan aglayacagimi falan dusunuyorum nedense.

bir de birisi 1 yasinda, bir digeri 100 yasinda oluyor. cok garip degil mi?
bana cok garip geliyor.

peki ruha inaniyor musunuz, yani hepimizin bir ruhu var da, hayalet hikayelerine? akli basi yerinde bir akrabam, olen kocasinin bir gun eve geldigini soyluyor. once soke olmus, sonra bir anda kendine gelmis dua okumus. bir anda kaybolmus adam. ne dindar biri kendisi, ne paranormal seylere inanan biri. ruya da degilmis, ondan da emin.

*marsa falan gidecegimize keske biri olumu, olum sonrasini arastirsa assf

bonus soru :) birkac hayat yasiyor olabilir miyiz? yani birileri fakir, birileri zengin. birileri abdde doguyor, birileri afrikada aclik cekiyor gibi seyler neye gore belirleniyor. yoksa bunlarin hepsi farkli zamanlarda deneyimleniyor olabilir mi?

mistik bi seyler konusasim, okuyasim var. ister hepsine, ister birine cevap verin, ister bi paragraf yazin iste oradan buradan alakali.

tesekkurler
0
Kittie
(02.09.23)
Nedense ben ölüm anının acılı olacağını düşünüyorum. Bu ve bilinmezlik beni korkutuyor.
Bir de bunu izlemek iyi gelir belki

youtu.be
0
kisa
(02.09.23)
Bu hayatta tamamlayamadigim işler için tekrar tekrar dünyaya geleceğime inanmıyorum, bir tık biliyorum.
0
sekizdokuzon
(02.09.23)
Korkmamız gereken ölüm değil layıkıyla yaşamamak.
0
sekizdokuzon
(02.09.23)
Değer verdiğimiz bir şeyi kaybedince bile çok üzülebiliyoruz. Bir insan canını nasıl kaybedebilir? Bana akıl almaz geliyor. Korkuyorum. Umarım hayırlı bir ölüm olur.
0
dissendium
(02.09.23)
Ölümden korkmuyorum, hayatla ilgili beklentim baya düşük sanırım ondan. Hayallerimdeki gibi hayat yaşasam belki daha çok korkardım. Ruha hiç inanmıyorum, bilinci ruhla özleştirmiyorum yani. İnsanı diğer canlılardan çok ayrı bir varlık olarak göremiyorum, alet yapabilen ve dil geliştiren bir primatız çok özel bulamıyorum. İnancın toplumsal düzeni sağlamak için evrilmesi oldukça mantıklı, benim gibi inançsızların hayatını kendi kendine anlamlı hale getirmesi gerekiyor. Dine inanmayı, sığınmayı isterdim ama mantığıma yatmıyor. Yine de araştırdıkça fikrim değişebilir bilmiyorum.
0
personaa
(02.09.23)
Ruha inanmıyorum. Bence zaten tüm dinlerin çıkış noktası insanların ölümden sonra hayat arayışları, buna bağlı olarak ruh kavramını geliştirmeleri. Ama bence ne ruh var ne de ölümden sonra hayat. Ölünce bilinç gidecek. Fişi çekilmiş bilgisayar gibi olacağız yani :)

Ölümden korkma değil de ben öldükten sonra yaşanacak olayları kaçırma korkum var. FOMO'nun ekstrem seviyesi gibi :d yani öldükten sonra ne kaçırmışsın tabii umrunda değil de ölmeden olabildiğince şeye şahit olmak istiyorum. Ölümden ziyade uzun ve acılı süreç yaşamaktan korkuyorum. Felç, depremde enkaz vs vs. Öyle bir ölüm yaşamadıktan sonra ölümle ilgili çok korkum yok.

Hatta yıllar önce yine sanırım burda bi soruya denk gelmiştim. Bir tuş var ve basarsanız tüm dünya bir anda yok olacak acısız bir şekilde, basar mıydınız diye. İlk okuduğumda 18 yaşlarındaydım sanırım ve niye basayım ya demiştim. Şimdi en azından basan niye basar onu anlayabiliyorum :d

Edit: çocukluktan beri tamamen pozitivist kafada, tüm metafizik konuları reddeden, bilim takıntılı biriyim. O yüzden ölü geldi, hayalet falan hepsi ya yalan ya halüsinasyon. Birinin 1 birinin 100 yaşinda ölmesi de enteresan bir şey değil. İnsan sadece neokorteks geliştirmiş, baş parmağını kullanabilen bir hayvan. Herhangi bir hayvan nasıl bebekken de ölebiliyor yaşlanınca da, bizde de durum farklı değil
0
nundu
(02.09.23)
hem de nasıl
0
estranged
(02.09.23)
Hayatı seviyorum ölmekten korkmuyorum acaba nolacak diye merak içindeyim :)

Bu akşam mistik bir kafadaysan andy weir'ın the egg diye bir öyküsü var, kurzesagt kanalı bunu 7 dakikalık bir animasyon haline getirmişti sana uygun
youtu.be

Türkçe altyazısı da var seçeneklerde
0
freebird5406_2
(02.09.23)
başlarda inançlıydım baya ahiret inancım da vardı haliyle. Ona hazırlık yapıyoruz zannediyordum.

sonra bir dönem dogmatik bilgilerimizin geçmiş yaşamlarımızdan geldiğini veya yaşadıklarımızın atalarımızın yaptığı şeyler yüzünden olduğunu falan düşünmeye başlamıştım.

yakın geçmişte de hiç bir inancım yok. bu tarz kurguların tamamen insan beyninden çıktığını düşünüyorum. kitleleri inandırabildiğin, mantığa yatırabildiğin kadar yayılıyor bu tarz düşünceler.

ölüme gelirsek, korkum değişken ya. bazen hiç korkmuyorum, sadece ben ölürsem üzülecek insanların üzülmesini düşünmek bir miktar üzüyor. Keşke ölümlere alışsak da kimse üzülmese.

bazen de geleceği görememek, son, bilinmezlik, hiçlik gibi şeyler korkutuyor.

ve de uçlarda da olsa, tamam dinlere inanmıyorum insan icadı olduğu için ama içimde bir yerlerde evrenin kendi kendine oluşması mantığını çok yatıramıyorum. Yani bir yaratıcı olmuş olabilir ve farklı bir gerçekliğe uyanabileceğimizin ihtimalini de bulunduruyorum.

Tabi bunun alışageldik öbür dünya tasvirlerinden farklı olacağını düşünüyorum eğer olursa da.
0
ananiyimioguz
(02.09.23)
Hiç mal varlığım yada borcum kalmadı bugün. Hiç korkmuyorum artık.
0
baldan kaymak
(03.09.23)
hiç umrumda değil. zerre korkmuyorum.
sadece çaresizce veya öleceğini bilerek ölmek istemiyorum. örneğin depremde bir enkaz altında kalıp ölümü beklemek gibi. veya yoğun bakımda bilinçli olarak kalmak, ölümü beklemek şeklinde olursa...
0
tabudeviren
(03.09.23)
Yunus emre'nin ruhunu cagirip muhabbet etmisler. Erol sayan anlatiyor. murat bardakci da az degil o da zamaninda katilmis 30 40 kere seanslara.

Ilginc bi muhabbet; youtu.be
0
brkylmz
(03.09.23)
jsgflkjhsdf hayatimda ilk kez olum korkusunu bu sabah 5te yasadim. normalde korkmazdim hic. optimistik bilimkurgu gorunce dun gece ters tepki yapti bende.

dindar degilim ruha da inanmiyorum o yuzden yok olacak olma fikri delirtti beni. ne hakla yani madem yok olucam neden varoldum.

mesela yetmedi, eger benim canim bu kadar kiymetliyse, diger canlilarin da oyle degil mi dedim. sabahtan beri et yiyemedim ki bir gun uzun bir sure. 2-3 gune et yemeye donerim ama hos degil.

bi tik da anne babama sinir oldum neden beni boyle bir sonucla randevulasmak uzere dunyaya getirdiler ki. bilmiyorum. korkunc. yok olma fikri bence cok aci bi sey
0
aguen
(03.09.23)
karanlıkta kalıp acı çekeceğimizi hiç düşünmüyorum. ölümden sonra bir bilinç-ruh devam eden bir süreç bence yok. var olduğuna inanıyor olmamız tamamen insan egosu ve dinlerin ölümden sonraki hayatı pazarlayarak çıkar elde etme stratjisi.

birkaç hayat yaşama da hindistandaki kast sistemi-sömürü düzeni. şimdiki hayatta sürünüyorsun ama sabret bak bir sonraki haytatta kral olacaksın yalanı.
0
orpheus
(03.09.23)
Caner taslaman ruh ölüm diye youtube ta aratinca guzel seyler var.
0
halk
(03.09.23)
olum anindan degil de olume giden yolun farkindaligindan korkuyorum. sanirim olumun kendisi bir daha uyanmayacagin bir uykuya dalmak gibi olacak. hissedecegimizi falan da sanmiyorum. ama mesela kanser oldun ve 3 ay icinde yavas yavas oluyorsun. hayatin muhasebesi falan. iste o kotu. veya enkaz altinda yavas yavas olmek...

olumden sonra bir sey olacagini sanmiyorum, ruha inanmiyorum. vegas'ta olan vegas'ta kalacak gibime geliyor. kainat, varolus bunlar askin kavramlar ve asil devam edenler bunlar olacak. biz bu karmasikligin anlik kopuklerinden ibaretiz gibi geliyor.

yani dalgali denizde olusan kopukler gibi. denizin kendisi devam ediyor ama olusan kopukler patliyor ve yerine yenisi olusuyor. sonsuza kadar devam eden bir bilinc fikri cok asiri absurd. asla patlamadan devam eden bir kopuk gibi. kaldi ki bilincimiz, benligimiz ve ben dedigimiz sey materyal dunya ile etkilesimler sonucu degisen, gelisen; dolayisiyla maddeden farkli bir varolus duzeyi olsa da bir yandan da nedensellik bagiyla onlara da siki sikiya bagli.

bazen yuksek farkindalik anlarinda, yalniz basima dusuncelere kapilmisken oha lan bir an gelecek ve butun bu bilinc olmayacak, ben dedigim bu seyin sonu gelecek diye anlik bir aydinlanma yasadigim oluyor. bu fikir bireysel olarak korkutucu tabi, ama hayatin karmasikligi bu korkunc gercekle yuzlesmemizi erteliyor. gercekten olumle yuzlesmeden olumle yuzlesebilecegimizi sanmiyorum. o yuzden bunlarin cogu laf. olumden korkmuyorum diyen adami elinin ayaginin bosalmasi ufak bir kazaya bakar.
0
antikadimag
(03.09.23)
Doğumdan öncesini hatırlamadığım için ölümün de aynı olacağını ve fişi çekilmiş bir makine gibi bir anda olmayacağım ve bunun da farkında olmayacagim.

Ben de yavaş yavaş ölmek ve olecegimi bilmekten biraz korkarim. Ama bir anda olsem bunda korkacagim tek sey esim, ailem ve yapamadigim şeyler olur.

Ne ruha ne farklı hayatlara inanıyorum. Farklı hayatlarin falan zenginlerin ve güç sahiplerinin şükür etmek, karla, öteki dünya gibi fakirleri kontrol altinda tutmak için çıkardığı şeyler olduğunu düşünüyorum. Başka dünya olmadığı inanilan bir düzende insanlar daha çok reaksiyon verirdi. Ya da şükür etmek gerekmediği zamanda. Bunlar hep işte topluluklarin kontrolu.
0
logisticsmanager
(03.09.23)
Hepimizin ortak bilincten geldigi ve ortak bilince gidecegimiz, bu dunyadaki gorevimiz tamamlanana kadar defalarca dunyaya gelecegimiz dogu felsefesinde fazlasiyla anlatilmis, deneyimlenmis ve kabul edilmis bir gorus. Ben de katiliyorum. 'Near death experience' yasarsaniz fazlasiyla huzurlu bir sure olacagini gorursunuz, o asamaya kadar aci cekip cekmeyecegimizi bilemeyiz. Kendi adima tam olarak Anita Moorjani'nin anlattigi gibi deneyimledim.
0
kassiopeia
(04.09.23)
Korkuyorum. Ölümsüz olmak istemem; ama uzun yaşamak istiyorum.
10 yıl kadar önce ölümün ucundan döndüm. Bilincim kapanmadan önceki son anlarda en büyük endişem "ya Tanrı yoksa, ya her şey bitiyorsa" kaygısıydı. İnançlı bir insanım; ölüme o kadar yaklaşmışken şüpheye düşmek çok ilginç gelmişti sonradan. Genelde tam tersinin olacağı farz edilir.
0
auroraaurora
(04.09.23)
evet olumden korkuyorum ciddi sekilde. Olumden sonra nasil bir ortama gidecek olursam olayim olumden korkarim. Normal olan olumden korkmaktir zaten bana sorarsan.

Yani su hayaytimda olumden daha cok korktugum bir sey yok, bununla kiyaslanabilecek bile bir korkum yok.
0
stavro
(04.09.23)
ölü olmaktan korkmuyorum.

ölüm sürecinin kendisinden, öldüğümde sevdiklerimin yaşayacağı üzüntüden çok korkuyorum ama. çaresi olmayan bir hastalığımın olması, 3-5 ay veya 1-2 yıl sonra öleceğimi bilmek; arkamda bırakacaklarımın yaşayacağı acılar... bunun kadar ürkütücü, perişan edici çok az şey var bence. bu cepte.

ama "ölüp gitme" fikrinden korkmuyorum, zaman zaman özgürlük ve güç verici nitelik taşıdığını bile söyleyebilirim benim için. düşünsene türlü türlü şey. gurur, kibir, aşk, meşk, geçim sıkıntısı, şu, bu... bir gün geliyor zort. üstüne toprak atıyorlar, artık yoksun. baybay. bitti gitti. şahane bi olay bence.
0
mark greg sputnik
(04.09.23)
(5)

Memur olmak

dissendium
Merhaba arkadaşlar. Bir kariyer sorum var. 30 yaşında makine mühendisiyim. Bir fabrikada çalışıyorum. Cumartesi de işe gidiyorum ve dinlenemiyorum istediğim şekilde. Memurluk çalışma saati ve günü olarak istediğim gibi. Ama özelde tecrübe kazandıkça sorumluluğum, maaşım artıyor. Bir haftaya yakın ür
Merhaba arkadaşlar. Bir kariyer sorum var. 30 yaşında makine mühendisiyim. Bir fabrikada çalışıyorum. Cumartesi de işe gidiyorum ve dinlenemiyorum istediğim şekilde. Memurluk çalışma saati ve günü olarak istediğim gibi. Ama özelde tecrübe kazandıkça sorumluluğum, maaşım artıyor. Bir haftaya yakın üretim müdürlüğü tecrübem bile oldu. Bölümümde genelde Doğu'da yer oluyor. Kocaeli'de yaşıyorum. İzmir, Antalya falan olabilir ama kalkıp Kars'a gitnek bana mantıksız geliyor. Kısaca hem memur olmak istiyorum hem memur olmak istemiyorum. Bu da Kpss motivasyonumu düşürüyor. Ne yapmam mantıklı sizce? Kişisel bir soru olduğu için gönül işlerinde açtım. Sağ olun. Son olarak DHMİ gibi yerler için kafam yetmez. 98 falan alamam. :D
0
dissendium
(01.09.23)
seni tanimadan kimse bu cevabi veremez bence, bugun kitapta okudum insanlar genelde ne istemedigini bilirler ve ne istedikleri hakkinda fikirleri yoktur diyor. bir seyler benim istedigim gibi olsun ama ben karar vermeyeyim gibi. iliskiler de boyle ne istiyorsun diye sorulunca cevaplar biri olsun ben soylemeden ne istediklerimi bilsin ona gore davransin seklinde oluyor. ve dogal olarak umduklarini bulamiyorlar.

kisaca oturup ne istemedigindense ne istedigine odaklanman en iyisi olur bu mu su mu olsun diye dusunmeden. ihtiyacini buldugun zaman soyledigin motivasyon kaybi yerine strateji gelistirmeye daha kolay baslarsin istediklerinle ilgili. yoksa su soyle boyle diye alinan motivasyon pek kalici olmuyor.
0
gule gule
(01.09.23)
Şu hayatta isteyeceğim son şey.
Ama kişiden kişiye değişir. Misal annem bir daha dünyaya gelirse memur gelecekmis.

Hocam ben senin milyon tane farklı fikrini gördüm, gule güle dediği gibi ne istediğini bulup ona odaklanman lazım.

Yani şu anki çalışma sartina bakarsak zaten ne yaparsan daha iyi olacak gibi de benim memur gibi çalışan fabrika tanidiklarim var. Onlara sorsan banane derler misal. Yani biraz bulunduğun konum ile alakalı. Sallıyorum bugün mercedes'te calissan eminim "memur mu olsam" demezsin.

O yüzden biraz düşün; kariyer istiyorsan bunun gerekliliklerini yerine getir ve su an çalıştığın yerden kacmaya bak. Yok kafa rahat olsun diyorsan da memurluk dene ama memurluğun olayi tabiki garip sehirlere gitmek, üstlerinde garip tiplerin olması ve torpille gelmeleri vs demek. Bunlara da hazır ol.
0
logisticsmanager
(01.09.23)
Memurum. Çalışma koşulları gerçekten rahat ama o bedeli bir şekilde ödüyorsun. Ya ağrıya giderek, ya istanbulda maaşının yarısını kiraya vererek. Rahat, sakin, yormuyor ve memnunum ama paranın yetme olasılığı yok yani eskisi gibi değil memurluk da. Ben mesleğimdeki yığılma sebebiyle mecbur seçtim. Ya asgari ücretle günde 25 saat çalışacaktım ya da memurluk. Aileden falan bi destek de olmayınca mecbur. Kısacası az maaş ve sakin hayat da insanı bi süre sonra sıkıyor 50 yaşında olsam neyse de insan çabasının sonucunda hiçbir maddi karşılık almayınca motive olamıyor. Yl yapmaya başlıcam mesela, doktora falan da istiyorum. Ee sonuç cebime fazla 1 kuruş girmeyecek. Tatil önemli tabi ama para olmayınca boş vaktin çok bir anlamı var mı emin değilim
0
personaa
(01.09.23)
ben de 30 yaşında kamuda mühendisim. özele göre çok rahat olduğuna hemfikirim ancak hem maddi hem manevi tatmin açısından düşündüğüm kadar uygun bir yer değil. sizin yerinizde olsam yurtdışı kovalardım
0
gizemli dede
(01.09.23)
memurluk artık yapılacak iş değil. maaşı yerlerde. yükselme imkansız. sen 2 senede özelde müdür olursun devlette 20 senede şef olamazsın.
0
sizofren06
(08.09.23)
(4)

20'lik Diş Çekimi Sonrası Dilin Bir Tarafında Hissizlik

twelfth
Cumartesi günü eşimin 20'lik dişini çektirdik. Bayağı zorlandı hekim. Dikiş falan attı dişin olduğu yere. Yüzü şişti. Antibiyotik alıyor şimdi. Ancak uyuşturucunun etkisinin geçmiş olması gereken Pazar günü ve hatta bu sabah bile dilinin bir tarafında hissizlik var. Parmağı ile dokununca bile hisset
Cumartesi günü eşimin 20'lik dişini çektirdik. Bayağı zorlandı hekim. Dikiş falan attı dişin olduğu yere. Yüzü şişti. Antibiyotik alıyor şimdi. Ancak uyuşturucunun etkisinin geçmiş olması gereken Pazar günü ve hatta bu sabah bile dilinin bir tarafında hissizlik var. Parmağı ile dokununca bile hissetmiyor. Endişe etmeli miyiz?
0
twelfth
(21.08.23)
birkaç gün daha bekleyin bence. ama doktorun uyarmış olması gerek kalıcı hissizlik için. 6 ay falan da sürebiliyor.
0
jelly bear
(21.08.23)
bence biraz daha bekleyin jelly nin dediği gibi uzun da sürebiliyor.

eğer işlem yapılan yer sinire çok yakın ise sinire ister istemez zarar verilebiliyor ve bu komple kalıcı hissizliğe de dönebiliyor. ama şu an o tarz bir şeye endişelenmek için erken bence.

doktora sormanız lazım filmde elf gözleri neler görüyor, sinire dokunmuş olabilir mi..
0
ananiyimioguz
(21.08.23)
Dikiş ve ödem nedeniyle hissizlik oluşabiliyor. Normalde her ameliyat sonrasında dikiş yeri çevresinde hissizlik olabiliyor bir süre.

Ben olsam normal olup olmadığını doktora sorardım arayıp. Ama bence normal
0
zimbirik
(21.08.23)
Bence belli bir bölgede hissizlik varsa önemseyin. Bir tanıdığım aynı şekilde ağzının kenarında belli bir bölgeyi hissetmiyor kalıcı olarak. Ne olur ne olmaz sorun bence
0
personaa
(21.08.23)
(3)

Twitterda kimin profilinize baktıgı özelliği geldi mi

regina phalange
Herkese geldi mi yoksa daha gelmedi mi geldiyse nerden bakıyoruz?
Herkese geldi mi yoksa daha gelmedi mi geldiyse nerden bakıyoruz?
0
regina phalange
(27.07.23)
öyle bi özellik yok
0
jelly bear
(27.07.23)
Mavi tiki olanlar görebiliyor sadece diye biliyorum
0
personaa
(27.07.23)
hayir ne normalde ne mavi tikte oyle bir sey yok.
0
hot potato
(27.07.23)
(18)

Apartman gorevlisi sorunu

personaa
Yasadigim apartmanda 55 yaslarinda zemin katta kalan bir gorevli var. birkac kez gec saatte aidatlarla ilgili birkac belge vermek icin kapimi calmisti sagol amca dedim kapattim kapiyi. Eski erkek arkadasimla ayrildigimda siyah posetlere resimlerimizi ve alinan hediyeleri doldurup kapiya birakmistim.
Yasadigim apartmanda 55 yaslarinda zemin katta kalan bir gorevli var. birkac kez gec saatte aidatlarla ilgili birkac belge vermek icin kapimi calmisti sagol amca dedim kapattim kapiyi. Eski erkek arkadasimla ayrildigimda siyah posetlere resimlerimizi ve alinan hediyeleri doldurup kapiya birakmistim. Ertesi sabah adam yine bir belge teslim etmek icin kapimi caldi, kizim attigin esyalari da gordum uzulme gibisinden bir seyler dedi. Bana cok yersiz geldi ama artniyet aramadim yasli adam sonucta dedim. dun gece gec vakitte twitterdan ekleyip geri cekmis. Baktim profile cinsel icerikli surusuyle tweet rt var. tirstim haliyle. Tek yasadigimi da bence anlamistir. Hicbir sey yapmadim hesabi engelledim sadece. Bir sey yapip ekmegiyle oynamak istemiyorum ama susarak da fazla mi risk aliyorum? Sizce bir sey yapmali miyim?
0
personaa
(23.07.23)
Aslında tam da o anda "ne münasebet çöpleri mi karıştırıyorsunuz siz" tepkisi verilmeliydi. Siz rahatsızlığınızı dile getirdiniz diye işten atılmaz bence, uyarılır. Ki bence uyarılmalı gibi duruyor. Yaşlı deyip geçmeyin ya ne kadar beter olabildiklerini hepimiz biliyoruz.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(23.07.23)
2. olay bambaşka bi şey de ilki için şunu sorayım çöpün ağzı bağlı mıydı, adam alacakken gayri ihtiyari görmüş olabilir mi içindekileri
0
mimo
(23.07.23)
Mimo evet kapaliydi. Kiyafetler falan da oldugu icin acmistir diye dusundum. Hadi acti diyelim bana soylemesi cok sacma ama iste kotu niyetli algilamadim o an bende de var saflik
0
🌸personaa
(23.07.23)
Özel şeyler kapıya bırakılır mı ya. Kapı çalarsa açmayın bile. Ya da bir kere açıp bu saatte niye rahatsız ediyorsun falan deyin. Adam belki eşyalarını aldı, çöpe atmadı.
0
dissendium
(23.07.23)
Böyle durumlarda ben de algılamakta zorlanıyorum bu yüzden en başta vermem tepkiyi veremeyebiliyorum.

Bu konu çok çok rahatsız edici ve hatta ürkütücü.
Belki bir süre normalden abartılı şekilde mesafeli davranılıp bu durum engellenebilir ama adamı tanımıyoruz öyle yüz bulamayınca konuyu kapatacak biri mi yoksa hırs yapıp daha da rahatsız edecek bir tip mi bilmiyoruz.

Bu yüzden çok riskli apartmanınız ve yöneticiniz normal tiplerse bu konuyu gündeme aldırabilirsiniz belki. Ekmeğinden etmek falan diye düşünmeye gerek yok evimizde bile huzurla oturamayacak mıyız milletin ekmek derdinden. Kendi düşünsün o kadarını siz değil. Ya da bu seçenek siz soğuk davrandıktan sonraki tepkilerine göre de gündeme alınabilir belki üstelemez.

Bilmiyorum çok tırstım ben.
Bol şans.
0
Dağcı
(23.07.23)
Kendisine apartman kapısı önünde bir kez söyleyin "gece geç saatlerde" belge vs. vermek için gelmesin.
Kapıya bırakılanları karıştırmasın çöpe atsın. Twitter'dan da takip etme teşebbüsü göstermesin. Tersine davrandığı ve şüphe uyandırdığı durumlarda artık apartman yönetimine yansıtmayı düşünün.
Siz de özel şeyleri kapıya çöp diyerek neden bırakıyorsunuz? bunu anlamak imkansız.

Olabildiğince kargo ambalajındaki kişisel bilgilerimi bile siler veya yırtar öyle çöpe bırakırım.
0
diyecevaplandı
(23.07.23)
Öncelikle 'Yaşlı deyip geçmeyin ya ne kadar beter olabildiklerini hepimiz biliyoruz' diyen arkadaşın sözlerine katılmadığımı söylemek isterim. Alsheimer rahatsızlığında beynin ahlak ile ilgili bölümünde bozulma meydana gelir. Cezai ehliyeti olmayan bu kişilerin serbest dolaşabiliyor olması yanlıştır. Bu konudaki haberleri medyanın yaşlı ahlaksızlığı olarak göstermesi de yanlıştır ve yaşlılar bunları yapabilir demek de yanlıştır.

Ben erkek halimle, kapının önüne çöp poşeti çıkarırken, poşeti bir şekilde yırtılması, açılması durumunda görünmesinden rahatsızlık duyacağım şeyleri ya parça pincik yapıp atarım, ya da kendim götürüp atarım.

'Üzülme' demesi dışında, twitter'da eklemesi dışında hiç bir hareketi olmayan bir adamı neyle şikayet edeceksiniz ki? 'Ben onu stalkladım, cinsel konulara ilgi duyuyor' mu diyeceksiniz. Her cinsel içerikli konuya ilgi duyan erkek tecavüzcü olsaydı, memleket tecavüzden geçilmezdi.

Yüz vermezsiniz, gerekme durumunda çok korkuyorsanız zincir aralığından görüşürsünüz, olur biter.
0
Mirket
(23.07.23)
Adam evli 60 yasinda, neler yazdigini bir gorseniz sadece pornografik paylasimlar degil yazilar da var :(. Herkes ozel esya diye yuklenmis bana ama yirtilmis fotograflar, kazak, bluz, cicek, battaniye bunlar yani ozel olan seyler ve ben sinirle atmis bulundum 10. kattan asagi indiremedim ve evde de o an gormek istemedim. Kendimi suclamaya basladim adami birakip simdi :D
0
🌸personaa
(23.07.23)
'neler yazdigini bir gorseniz' lafınızdan sonra, diğer tüm konulardan bağımsız olarak, sizin yerinize olsam, o twitleri yöneticiyle (kiracıysanız kat malikiyle) paylaşır, kız başıma öyle birinin bana hizmet etmesini istemediğimi belirtirdim.
0
Mirket
(23.07.23)
yöneticiyle görüş ve durumu bildir, apartmanın whatsapp grubu vardır orada da kısaca uygunsuz hareketler yaptığını belirt. şimdiden önlem almazsan yarın öbür gün ciddi rahatsızlık verdiğinde kimseyi ikna edemezsin. geç saatte geldiğinde kapını açma, hatta hiç açma evrak neyse kapıya bıraksın.
0
orpheus
(23.07.23)
tr'de yalniz kadin olsam kesin bir tane Rottweiler beslerim, mumkun oldugu kadar da yanimda gezdiririm..

benim tavsiyem, saglam bir kopek al yeter.
0
cooperr
(23.07.23)
Yöneticinize durumu yazılı olarak verin, elden aldığına dair de imza alın, yani yazının fotokopisini çekin ve fotokopisine elden aldım diye imza atsın. Almam derse taahhütlü olarak yönetime bu dilekçenizi gönderin. Bunu yapmaktan imtina etmeyin.
0
malheiros
(23.07.23)
Ya stalklamışta durduk yere kapıcıyı stalklayayım dememiş ki, ilk o stalklanmış, rahatsız edilmiş. Büyük ihtimal yanlışlıkla ekledi. Hem niye zincir aralığından falan çöp bırakmak zorunda kalasın ki, sen çekineceğine o çekinsin.
Komşular varken, twitter olayı üstünden uyar. Yöneticiye de söyle. Olayı kapatma.
0
wishmaythşngs
(23.07.23)
Sizin kendinizi suçlayacağınız bir durum yok. Apartman görevlisi varsa ben de çöp bırakılır. Poşeti açık bıraksanız anlarım da siz niye kendinizi suçlayacaksınız,daha neler. Bence de yöneticiye bildirin. Yazılı olarak bildirmeniz daha sağlıklı olur.
0
asteriks
(23.07.23)
çöp karıştırması normal işine yarar bir şey var mı diye bakmış da olabilir
geri bildirimi anormal ve fazla üzerine dşünülmüş

twitter aktivitesini gizleyecek kadar teknoloji bilmeyen porn batağına düşmüş bir orta yaş üzeri abazanlığı profili

zarar gelir mi (muhtemelen gelmez), sanal alemde kendi kendine mi takılıyor bilemeyiz

araya koyduğun mesafeyi algılayamaz ise önce eşiyle sonra da yöneticiyle konuşabilirsin bence

bu davranışlar kolayca düzelebilecek şeyler ama kimse uğraşmaz
psikoloğa gönderin insan kazanın diycem yazarken bile garip geliyor
0
mantık
(23.07.23)
Kesinlikle üst merciilere bildirilmeli. Geç saatte gelmek de poşet karıştırmak da sosyal medyadan eklemek de bence etik dışı. Uyarılmaksızın işten atılmalı. Sebep olarak siz gösterilmemelisiniz. Yönetimle konuşurken bu konunun altını çizmek lazım.
0
Tisatiaşer
(23.07.23)
öncelikle yöneticiye "ben geç saatte bana aidat vs.. için kapıcı gelmesin" diyin. eğer "biz o saatlerde yönlendirmedik derse" direkt durumu anlatın. çünkü o zaman sıkıntı var demektir.
0
teritori
(24.07.23)
diyecevaplandı+1
kargo ambalajını yırtarsın faturaları yırtarsın
çöpe atılacak don atleti parçalarsın.

victim blaming gibi olacak ama disneylandda yaşamıyoruz, o çöpleri karıştıranlar var hiç mi görmediniz ailede çöpe dönüşüm süreçlerine şahit olmadınız

bu arada ben de diyordum ki, kim fotoğlarını eskicilere veriyor da onlar da sahaflara veriyor ve sahaflar da efemera olarak dükkanlarında fuarlarda satıyor filan
0
mimo
(25.07.23)
(11)

Stalk konusu

kraltaci
Merhaba, nişanlınızın 3-4 yıl önce hoşlandığı ancakelemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.) olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmenhala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir) görseniz evlilik düşünmeye devam
Merhaba, nişanlınızın 3-4 yıl önce hoşlandığı ancak
elemanın pek yüz vermeyerek başlatmadığı bir ilişkisinin (veya tanışıklık vs.)
olduğunu bilseniz ve nişanlınızın aradan geçen 3-4 seneye rağmen
hala instagramdan o elemanı stalkladığını (haftada bir, iki haftada bir)
görseniz evlilik düşünmeye devam eder misiniz?
0
kraltaci
(21.07.23)
lamı cimi olmadan hayır benlik değil, 3-4 sene önce yüz alamadığı elemana da gerek yok. herhangi bir kişiyi stalklayan birisine diyeceğim tek şey güle güle.
0
gule gule
(21.07.23)
1 gram duygu hissetmediğim eski sevgililerimi bile zaman zaman stalklıyorum, ne yapıyorlar merak ediyorum. Bunu yapan da bence oldukça fazla insan var. Çok sinir olurdum görsem ama fevri karar da vermezdim. Haftada 1 pek normal gelmedi yalnız
0
personaa
(21.07.23)
düşünmezdim ben de. hatta genel olarak evlilik düşünmezdim bu devirde ama siz bilirsiniz.
0
orient blue
(21.07.23)
Ya zamanında elde edemediği birini sırf meraktan stalklıyor da olabilir. Yani belki elemanın battığını vs görse, çok kötü duruma düştüğünü vs görse rahatlayacak ve tekrar stalklamayacak.

Yani bu romantik anlamda bir merak olmayabilir. Bu öyle bir his ki aynı hislerle sevgiliniz bir hemcinsini de stalklıyor olabilirdi.

Bu biraz takıklık evet ama romantik anlamda olmayabilir.

Ben çok büyük kararlar vermezdim. Önemli olan onun nasıl bir duygu ile stalkladığı, sizinle iletişiminin nasıl olduğu ve birbirinize verdiğiniz güven.

Evet haftada 1 baya yüksek bi oran. O çocuk şimdi gelse sevgilinize “hadi sevgili olalım ben aşığım sana bitiyorum dese” bence sevgiliniz yüz vermez. Böyle bir istek ile stalkladığını sanmıyorum. Dediğim gibi önceden olan bir kuyruk acısı zamanla takıntıya dönmüştür.

Ama işte sizin şuan sevgilinizle çok açık iletişiminiz olmalı. Herkes ne olduğunu, neden olduğunu, ne hissettiğini açık yüreklilikle ortaya koymalı, siz de bu konuda beklemtinizi açık açık gerginlik çıkarmadan belirtmelisiniz vs. çözebilirsiniz de sorunu.
0
zimbirik
(21.07.23)
Sevgilin de benim gibi midir değil midir bilmiyorum ama ben de hiç bir duygu beslemediğim seneler önce kısa süre görüştüğüm insanları bile stalklarım arada. Sadece merak.
Komşu kızını bile stalklarım yani normal diye düşünüyorum.
0
yenibirgüzelnick
(21.07.23)
Eskiden bir şeyler hissedilmiş biri olmasına gerek yok, herhangi bir karşı cinsi sürekli stalklamanın altında bir şeyler aramak normal. Ayda yılda bir öylesine bakılmış olsa anlaşılabilir ama düzenli ve sık stalklıyorsa bi durup düşünürdüm ben. Açıkça konuşun bence, konuşurken halinden tavrından anlarsınız az çok.
0
dfn4
(21.07.23)
Biraz soğumuşsunuz sanki, ben olsam bende soğurdum. Ama böyle durumlarda açık iletişim gerekiyor, bende harekete geçmeden önce mutlaka konuşun derim.
0
olimpia
(21.07.23)
haftada bir/iki haftada bir itici geldi. sorun ederdim. ayda yilda bir olsa herkes stalklanabilir hic takilmam.

kiz arkadasin takintili bir insan olabilir. birkac saatini ayirip herkesi haftada bir stalkluyor da olabilir yani. ona da bakmak lazim.
0
Kittie
(21.07.23)
Kanka ona bakıp senle kıyas yapıyor doğru tercih yapmış mıyım diye. Bunu kaldırabilirsen devam et keke
0
olaylar olaylar
(21.07.23)
Haftada bir iki bana da çok fazla geldi. Yani evleneceğim kişi geçmişte sevdiği birini sürekli takip ediyor olsun istemem. Bu durumun tek başına rahatsız edici olmasının yanında, bu kişi bir göz kırpsa beni bırakıp gitmesi kesin falan heralde. Böyle bir risk alamam. Nişanı iptal ederim.

Ayrılır mıyım? Bilmiyorum açıkçası... Aniden ayrılmam ama sanırım eninde sonunda ayrılıkla biter sonu.
0
akhenaten
(21.07.23)
Öyle birisini nereden biliyorsun, yani sana neden anlattı. Haftada bir bilgisine nasıl ulaştı? Haftada bir bakmak Stalk olmuyor, takip etmek oluyor. Takip etmesindeki amaç ne onu öğrenmek gerekiyor.
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(22.07.23)
(15)

Neden doğuştan gelen bir anatomi/biyoloji bilgimiz yok

sanguine
Ifade etmek istediğim şey şu, vücudumuzda bir sürü organ, milyon çeşit hücre, kemik vs var. Ve bu yapılar kendi kendine bir düzen içinde işliyor. Gereken kodları (en azından kendi hücre grupları ile ilgili olan kısımları) biliyor ve uyguluyorlar. Peki biz neden doğuştan bu bilgilere sahip degiliz? B
Ifade etmek istediğim şey şu, vücudumuzda bir sürü organ, milyon çeşit hücre, kemik vs var. Ve bu yapılar kendi kendine bir düzen içinde işliyor. Gereken kodları (en azından kendi hücre grupları ile ilgili olan kısımları) biliyor ve uyguluyorlar. Peki biz neden doğuştan bu bilgilere sahip degiliz? Beyin hangi koşullarda hangi hormonların sağlanması gerektiğini, hangi müdahalenin uygulanacağını biliyor ve yapıyor. Ben neden doğduğum andan itibaren organlarimin neler olduğunu nasıl çalıştığını vs bilmiyorum? Niye yüklü gelmiyor daha doğrusu yüklü olduğu halde bu bilgilere sonradan okuyup öğrenerek erişebiliyoruz?

Umarım anlatabilmisimdir. Bir de bu durumu İngilizce araştırmak istiyorum ama tam olarak bir türlü yaziya dokemedim, eminim bu durumun İngilizce kavramsal bir adı vardır.
0
sanguine
(20.07.23)
Çünkü bilinç sürekli aktif ve devrede olursa, beyin inanılmaz enerji harcar, yürümek gibi yaptığımız gözümüze en basit görünen eylemde vücutta neler olduğunun farkındalığına sahip olsak herhalde başka hiçbir şeye odaklanamazdık. Vücudun bunu otomatik gerçekleştirmesi zaten etkileyici olan kısım bence. Beyin işinin %99ını otomatik halledip %1inde bilinci devreye sokuyor sallıyorum. Otomatik şekilde gerçekleşen nefes alışverişini düşünmeye başladığımızda bile düzen sarsılıyor, bunu tüm vücutta yaptığını düşün
0
personaa
(20.07.23)
Bilmek sözcüğü kilit nokta aslında.

Çok derin gibi görünen ancak çok da basit bir konu aslında. Kısaca beyniniz bir şey bilmiyor, bilgisayar kendini ne kadar biliyorsa beyniniz de o kadar biliyor. Ancak beynin bilişsel fonkiyonları bütün bir organizma olarak sizde kişisel farkındalık sağlıyor. Bunlar duyular yoluyla dışardan aldığınız uyaranlara karşı tepki vererek çalışıyor ışık, ses, dokunma, koku ve tat.

Bir organizma olarak beyniniz gibi siz de bir bilgisayar gibisiniz. Kendinizle ilgili şeyleri bilmenize gerek yok, dna'nın kendini kopyalama tekniğini geliştirmesinin sonucu oluşmuş bir organizmasınız. Biyolojik olarak bütün göreviniz bu kopyalanmayı sağlamak, ama sağlayamasanız da olur. Doğa müsriftir bir ağaçtan milyonlarca polen çıkar onlardan bir tane ağaç belki yetişir. Bu açıdan siz de o şaşırdığınız hücrelerin ne yaptığını bildiği kadar ne yapacağınızı biliyorsunuz aslında (ya da bilmiyorsunuz, bu durumda ikisi de aynı şey)

Diğer taraftan insan ses duyusunu kullanarak dil geliştirme kapasitesine sahip bir canlı. Bu şekilde diğer duyularınızla algıladığınız şeyleri başkalarıyla paylaşıp bu bilgiyi saklayıp gelecek nesillere aktarabiliyorsunuz. "Bilmek" aslında bu. Yoksa ne beynin ne de başka dokuların bir şey biliyor olduğundan bahsedemeyiz. Ancak kültür çok güçlü bir şey, insan hayatının da özü. Bu yüzden insanlar kültürel olarak edindikleri şeyleri doğanın temel kanunları sanmaya çok eğilimli canlılar. Bütün uyarlanma mekanizmamız kültür geliştirmek üzerine kurulu.

Bilinç ve bilinç dışı kavramları ve hayatımızın aslında büyük bölümünün bilinçdışı dürtülerle yönlendiği hakkında bir şey okumak isterseniz incognito kolay okunur ve akıcı bir kitap.

Ayrıca bir adet kültürel antropoloji kitabı edinip okumanızı da şiddetle öneriyorum
0
akhenaten
(20.07.23)
Ingilizce'de "innate knowledge" deniyor. Yani dogustan gelen bilgi. Filozofide "innatism" olarak geciyor. Bazi bilimsel arastirmalar var bunun hakkinda.

Mesela su arastirmaya gore bebekler sezgisel fizik (intuitive physics) bilgisiyle doguyorlarmis: www.sciencedaily.com

Evrimden gelen bir "bilgi" de olabilir. Bu otomatik, içgüdüsel oluyor tabii. Mesela doğar doğmaz annesinden bağımsız hareket etmeye başlayan yavru hayvanlar var. Ingilizce'de "precocial" deniyor. Ornek olarak wildebeest yavrulari dogduktan 6 dakika icinde yurumeye basliyor. Bu dogada hayatta kalmayla ilgili evrimsel bir durum tabii.
0
ermanen
(20.07.23)
soruyu anlamadim. sperm gibi ufacik biseyden 170lik bir insana donusuyorsun. dunyada hersey boyle calisiyor. bitkiler, hayvanlar...
0
buenosdias
(20.07.23)
Çünkü ruh diye bir şey yok. Haliyle bilinç oluşup gelişirken hali hazırda bilgilerle döşeli olarak gelmiyor. İç güdü bundan farklı bir konu.
0
nawar
(20.07.23)
@nawar

Gene benim dedigimle alakası yok. Ben diyorum ki beyin hangi anda neyin salgılanması gerektiğini biliyor, vücudun neresinde problem olduğunu biliyor. Benim bir parcamin bildiği bir şeyi ben neden sonradan okuyarak öğreniyorum da en başından beri bilmiyorum. Niye temel biyolojiyi sonradan öğrenmek zorundayiz
0
🌸sanguine
(20.07.23)
"Bilmek" diyorsan cevap bu. Susadığında damağında kuruluk hissediyorsun. Su içmen gerektiğini "biliyorsun" ve gidip su içiyorsun. Beynin bilgisi de bu kadar zaten. Daha fazla değil. Kaldı ki "beyin" zaten sensin, o da bazı şeyleri bilerek değil kodlanmış bir ezber ile gerçekleştiriyor. Evrimsel süreçte vücuda eklenen bazı kodlar var. Buna sahip olanlar varlığını genetik olarak aktarana kadar sürdürmeyi başarmış, diğerleri başaramamış.

Yani vücuduna yabancı bir mikroorganizma giriyor. Vücut bunun DNA/RNA kodunu okur ve tanırsa sorun yok. Tanıyamazsa bunu yabancı olarak gördüğü için mücadeleye geçiyor ama "dur ısıyı yükseltip virüsün çoğunlukta olduğu şu bölgeye hücum edeyim" demiyor. Tüm vücuda salıyor. Onda da fagositoz ile lökositler mücadele etmeye çalışıyor. Bildikleri başka bir şey yok. Vücudun bir kısmında bölünmeler sırasında oluşan ya da hastalık ile değişen hücre DNA/RNAları yüzünden bu sefer sağlıklı hücreleri "farklı" olarak okuyup yok edebiliyor. Yani beyinde de bir "bilme" konusu yok. Olsa otoimmün hastalıklar olmazdı en basitinden.

O yüzden "ruh" üzerinden açıkladım. Yani ihtiyacın kadar bilgiye zaten "susamak" ya da ağrıyan yerine müdahale etmek gibi basit çözümler ile "biliyorsun."
0
nawar
(20.07.23)
Vücudunuz da bilmiyor.

Örneğin öldükten sonra, sinire dokunursanız vücut hareket edebilir vs. Otonon reflex veya motor hareketler ile, bilinçli hareketler aynı şey değil.

Refleksler milyon yılda gelişmiş ve bir çoğu kalıtımsal. Ancak öğrendikleriniz ise bilinçli davranış.
0
alfired
(20.07.23)
(otonom reflex)
0
alfired
(20.07.23)
@sanguine

Beyniniz hangi anda neyin salgılanması gerektiğini bilmiyor aslında.

Öylece duran bir demir, durmaktan vazgeçip kendisine yaklaşan bir mıknatısa doğru harekete geçmesi gerektiğini, hem de bunu mıknatısın boyutunu ve mesafesini tahmin ederek belli bir şiddetle yapması gerektiğini nasıl biliyorsa beyniniz de o şekilde biliyor. Yani bilmiyor. Bu önemsiz gibi görünen önemli bir durum. Beyniniz yalnızca bir uyarana tepki veriyor.

Bilmek, farkında olmak gibi bilişsel sözcükleri kullanmadan bu soruyu tekrar sormaya çalışsanız bunun zor olacağını fark edeceksiniz. Beyni kişileştirerek sadece anlatımı kolaylaştırmış olmuyorsunuz aslında, aynı zamanda paralel bir gerçeklik de yaratmış oluyorsunuz.

Ben de merak ettim, soruyu yukarda tarif ettiğim gibi beyni kişileştirmeden yeniden sormayı dener misiniz? Belki bir faydası olur tartışmaya.
0
akhenaten
(20.07.23)
Bilmemize gerek yok. İnsan belli basit refleksler dışında boş bir bir zihinle doğuyor. İnsan beyninin güzelliği de burada. Tamamen boş olduğu için inanılmaz bir plastisite kabiliyeti var. Bir bebeği at hırsızı da yapabiliriz doktor da akrobat da. Insan beyni hayvanlarda olduğu gibi daha fazla bilgi içerseydi (yüzme, yavrusuna bakabilme, doğuracağı veya öleceği zamanı hissedip ıssız ve güvenli bir yere çekilebilme vb) bu kadar muazzam bir plastisite imkanı olmazdı. Organlarımızın yerinin doğuştan beynimizde olmasına gerek yok, hatta kötü bile olabilirdi.
0
pembe mezarlık
(20.07.23)
@akhenaten vd

Beyin sadece bir örnek beyin demeseydim keşke, örneğin benim ellerimdeki veya bacagimdaki herhangi bir hücre, nasıl bölünecegini, hangi parçaların nereye dizilecegini, hangi maddelerin kullanilacagini, bütün bu bilgileri DNAdan veya başka bir şeyden aldığı kodlari da kullanarak bunları bir düzen ve bilgi icerisinde yapıyor. Milyonlarca hücrenin her gün uyguladığı işlemlerin ne olduğunu ben doğduğum andan itibaren built-in biçimde neden bilmiyorum?
0
🌸sanguine
(20.07.23)
Soyle biraz daha ek yapayim. Sonucta farkli "bilgi" kavramlari var. Dna koduna islenmis bilgi farkli, beyin noronlari ile ogrenilmis bilgi farkli. Mesela icgudu de dna'ya islenmis bir bilgi ve farkli canlilarda atalarindan gelen farkli aktarimlar olabiliyor. Canlilarda ortak icguduler de var tabii. Dna'daki bilgiler biyolojik olarak isleyisimizi sagliyor. "Neden" sorusu filozofiye de girebilir. Ama cevap verirsek, en basitinden gerekmedigi icin ya da evrimsel olarak boyle bilgere dogustan gerek olmamis. Dna'ya islenmis zaten bilgi, beyin noronlarimiz neden otomatik bilsin ki. Yasayarak, deneyimleyerek ogrenmek farkli bir "bilgi" kavrami. Bununla birlikte dogusta beynimiz daha az gelismis bir seviyede, buyudukce ve ogrendikce beyin daha cok gelisiyor (daha cok noron, daha cok noron baglantisi vs.)

Daha ayrintili ogrenmek istersen dna'yi, dna koduna bilgilerin nasil islendigini, ogrenmenin beyinde noronlarla nasil oldugunu, nörobilimi arastirabilirsin.

Edit: konu genis baya. Bazi onemli ek kisimlari daha yazayim. Dna'ya islenmis bilgi dedigim azimsanacak bisey degil tabii. Bir cok hucre, hucre cesidi ve iclerindeki nukleus, ve icindeki dna kodlarini dusunursen biyolojik isleyisimiz icin o kadar cok kodlanmis "bilgi" var ki. Bu beynimizin (hele ki dogustaki) kaldiramayacagi kadar bilgi, ve farkli bir bilgi cesidi. Ogrenmekten gelen bilgi noronlarin, noral agin etkilesimiyle ilgili ve beyin noronlari bu cesit bilgiye gore isliyor. Bu arada noronlarin da dna'si var tabii ve onlarin dna'sinda da onlarin isleyisi ile ilgili kodlanmis bilgi var. Umarim aciklayici olmustur.

Kim bilir belki evrende bir yerde milyonlarca yil evrimlesmis bi canli vardir ve dogusta bile genis bilgilerle donatilmistir.
0
ermanen
(20.07.23)
@Sanguine

Çünkü sizi oluşturan yapıtaşlarının işleyişini anlamanızı zorunlu kılan bir sebepten bahsedemiyoruz. Şu ana kadar gözlemleyebildiğimiz her şey başka bir yapı grubunun birleşiminin bir sonucu olarak var. İnsan özelinde, toplumlar insanlardan, insanlar organlardan, organlar dokulardan, dokular hücrelerden, hücreler çeşitli organik ve inorganik maddelerden, bunlarsa atomlardan, atomlarsa atom altı parçacıklardan oluşuyor. Bunun ucunun nereye kadar gittiği bilimi hali hazırda fazlasıyla meşgul eden bir husus. Ancak neticede oluşturulmuş bir yapı doğrudan kendisini oluşturan yapıtaşlarıyla bilinçli bir farkındalığın doğurduğu bir iletişim içinde değil. Bu sadece doğru olmayan bir ön kabul.

Örneğin size elinizi nasıl havaya kaldırdığınızı sorsam sadece yapıyorum dersiniz. Kalbinizin dili olsa ve ona nasıl kan pompaladığını sorsak muhtemelen o da sadece yapıyorum diyebilirdi. DNA'ya nasıl bölünüyorsun diye sorsak aynı şekilde o da sadece yapıyorum diyebilirdi. Çünkü gerçekte olan sadece bu.

Bu sıralama içerisinde siz de diğer organlarınız kadar ne yaptığınızı biliyorsunuz aslında. Size iğne batırıyoruz ve siz kendinizi geri çekiyorsunuz, yaptığınız bu, bunu biliyorsunuz. Bu sırada eş zamanlı olarak böbreküstü bezlerinize ve beyninize sinirler üzerinden sinyaller gidiyor ve o adrenalin salgılanmasına yol açacak süreci başlatıyor, onların bildiği bu, aynı anda vücudunuzdaki diğer ilgili hücreler salgıların dolaylı etkisiyle atp sentezini artırıyor, onların bildiği de bu.

Ne hücrelerin iğneden haberi var ne de sizin hücrelerin ne yaptığından haberiniz var. Hepiniz kendi klasmanınızda ne yapmanız gerektiğini "biliyorsunuz" zaten. Tabi bu daha karmaşık bir süreç, bu sırada olan birden fazla eş zamanlı işlem var. Ancak neticede iğne batması sonucu makro boyuttan mikro boyuta kadar işleyen tek bir bütün süreç var. Organizma bu demek zaten. Siz sizi oluşturan yapıtaşlarıyla aynı şey de değilsiniz, farklı ve bağımsız da değilsiniz bütünsünüz.

Beyninizin bildiğini söylediğiniz şey sizin de bildiğiniz şey zaten doğal olarak. Ancak sizin düşünce akışınızdaki aksaklık son basamak organizma olan kendinizi kendi yapısal elemanlarınızla kıyaslamak bir yerde.

Neyse, benden bu kadar sanırım :) iyi akşamlar dileyeyim.
0
akhenaten
(20.07.23)
@amenhotep ben de anlamaya çalışıyorum işte ki soruyorum, güzel de aciklamissiniz teşekkür ederim
0
🌸sanguine
(20.07.23)
(9)

narsist olup olmadığımızı nasıl anlarız?

unidentified floating object
narsistlerle ilgili, özellikle ne beter insanlar olduklarıyla ilgili, çok içerik görüyoruz, en azından ben görüyorum ve bu içerikler hep narsistlere maruz kalanlar için yazılmış oluyor. ama narsistler de sonuçta aramızdalar ve eğer değişmek istiyorlarsa buna dair bi içerik ben hiç görmedim. ha bu be
narsistlerle ilgili, özellikle ne beter insanlar olduklarıyla ilgili, çok içerik görüyoruz, en azından ben görüyorum ve bu içerikler hep narsistlere maruz kalanlar için yazılmış oluyor. ama narsistler de sonuçta aramızdalar ve eğer değişmek istiyorlarsa buna dair bi içerik ben hiç görmedim. ha bu benim neden umrumda? çünkü açıkçası okudukça yer yer acaba ben de mi narsistim diye düşündüğüm oldu. aslında kötü biri değilim ama eski ilişkimi düşününce kötü bir sevgili olmuş olmamdan yola çıkarak acaba narsist miyim diye sorguluyorum. nasıl anlıcaz bunu?
0
unidentified floating object
(20.07.23)
Evet doğru tespit, burada kolay kolay bir narsistin itirafını da görmezsiniz terapiye de pek gitmeyi tercih etmezler. Çünkü sorunun başka insanlardan kaynaklandığına inanıyorlar, kendilerinden değil. Değişim için ilk adım içgörüdür. Bu insanlarda içgörü çok zayıf oluyor. Narsist olduğundan şüphelendiğim eski sevgilimin empati becerisi de inanılmaz düşüktü mesela. Üzüldüğümü görüp üzülemiyordu, dur noktası yoktu. Haklılık hissiyatları o kadar baskın ki sürekli haksızlığını ona kanıtlamaya çalışıyorsun ama bir türlü anlayamıyor bunu, en son çileden çıkıp duyuru açan sen oluyorsun...
Genelde arkadaş olarak da kendilerini destekleyen insanları yanlarında barındırıyorlar bence, bu da içgörü olasılığını daha da zayıflatıyor. Düşüncelerine güvendiğiniz insanlardan objektif fikir almaya çalışın çevrenizde varlarsa. Benim mesela çok alıngan olduğumu söylüyorlar, söylediklerine sinir olup kabul etmek istemiyorum, ama öyleyim işte. Ama narsistler zaten kötü özelliği olduğunu kabul etmediği için, sinir bozucu davranışlar sergilediğinin söylenmesi hoşlarına bile gidebilir..
0
personaa
(20.07.23)
Geri bildirim alarak insanlardan. Narsist tanımına bakıp 10 soru belirleyip sormayı dene. Bak bakalım dönüşler nasıl olacak? Ha narsist çıkarsan kendini kötü hissedip etiketleme. Narsistler empatiyi de öğrenebilir, duyguları önemsemeyi de. Sonuçta bu psikolojik bir etiket sadece. Sözlüğe bakarsan narsistlere olan öfkeyi görürsün ama.onlara olan hayranlığı gizler insanlar. Kafası çalışan adamdır narsistler. Herkesten bir şeyler kapar, herkesi sömürür derler. Herkese bir şeyler katmaya çalışır, manipüle ediyor derler. Tek gerçek vardır, ilişkide olduğun insanların senden ne beklediği ve senin onlara ne verdiğin. Ben narsist büyüdüm, empatiyi öğrendim eğitim alarak sonradan. İnsanları üzmüş olmam kötülükten değildi, savunmaydı. Sevindiriyor olmam da iyilikten değil, sevgidendi. Bakış açımdan yargıyı çıkartıp sevgiyi koymuş olsam da her insanı her hâliyle kabul etmekte zorlanıyorum hala. Karşılıklılık diye bir ihtiyaç var. Alınan ve verilen gönülden olduğu sürece terazi eşit tartiyor. Bu gerçeği görmezden gelemez narsistler.
0
hasmetizm
(20.07.23)
Bir narsistin kendine bu soruyu sorma olasılığı oldukça düşük. Ama dsm5 narsistik kişilik bozukluğu kriterlerine bakabilirsiniz.
0
playing star again
(20.07.23)
Ikili iliskide olduğunuz Insanları istediğinizi elde etmek için manipüle ediyorsaniz; örnek olarak başta yoğun ilgi gösterip sonra istediğiniz herhangi bir şey olmayınca bu ilgiyi birden kesmek, yalan soyleyip ya da aldatip bu durum ortaya çıkınca buna onun sizi mecbur ettiginize inandırmak. Sürekli yalan söylemek.
0
sanguine
(20.07.23)
alkol alip sarhos olarak.

ben mesela kendimi fazla kontrol ettigim icin narsist tarafimi goremiyordum. alkol alinca kontrol gidiyor daha iyi taniyorsun kendini.
0
buenosdias
(20.07.23)
şayet bu soruyu kendinize sorabiliyorsanız narsisistik kişilik bozukluğuna sahip olmanız çok çok düşük bir olasılık.
0
lamentoftheperishingroses
(20.07.23)
OttoLilienthal
(20.07.23)
www.psychmechanics.com

Acik narsist degilim o kesin. Ucundan gizli narsist olabilir miyim diye sorguladim biraz. Teste gore degilim, normalmisim ama abuk subuk hareketlerim oldugu bir gercek. Bakalim onlari da duzelticez ins.
0
🌸unidentified floating object
(20.07.23)
bence hepimizde bir miktar narsisim var ve bu sağlıksız bir şey değil fikrimce. sonuçta insan kendini sevmeli ve kendisinin değerli olduğunu hissetmeli sağlıklı bir psikoloji için.
sizin bahsettiğiniz tipler, kantarın topuzunu kaçırmış arkadaşlar. onların kendilerini değerli hissetmelerinin tek yolu muazzam, harika, müthiş, fevkalade yeteneklerinin olması ve sürekli başkalarından daha üstün ve iyi olduklarının kendilerine hatırlatılması.
zaten bu kadar beğenilme ihtiyacı da özdeki, çekirdekteki sevgisizlikten, beğenilmemişlikten geliyor... adam veya kadın kendini olağan haliyle bir türlü sevemediğinden sürekli müthiş olması gerektiği, çok farklı, çok olağan dışı birisi olması lazımmış gibi geliyor. konuyla ilgili şu videoyu tavsiye ederim:
www.youtube.com
0
pangea
(21.07.23)
(19)

En toksik özelliğiniz?

sekizdokuzon
Benimki tembellik. Sizinki?
Benimki tembellik. Sizinki?
0
sekizdokuzon
(19.07.23)
çok konuşuyorum :) bir şeyi anlatmanın uzun yolu varsa mutlaka onu seçerim.
0
in vino veritas
(19.07.23)
kindarlık
0
pide
(19.07.23)
küçük yaşlarımdan beri dünyanın en iyi grubunun hangisi olduğu konulu tartışmalarla inatla girer ve her zaman çirkinleşirim.
cevap basittir.
0
AlsterWasser
(19.07.23)
Lafı bazen çok uzatmak :)
0
gadlemler
(19.07.23)
Kesin yargılı olmam.
0
Amaranta ursula
(19.07.23)
Bir konu hakkında kendimi çok yeterli görüyorsam ve o konu hakkında kulaktan dolma yalan yanlış bilgilere sahip olan birileriyle bi tartışma içindeysem karşımdaki kişiye aptal olduğunu iliklerine kadar hissettirmeyi çok seviyorum, hatta bazen anlattığım konuyu gerçeklerden saparak kendi içinde çelişerek anlatıyorum ki bakalım fark edip bana "sen ne anlatıyorsun birader" desin ama onu da anlamadıklarında daha çok zevk alıyorum, en toksik özelliğim bu olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.07.23)
Eleştiriye aşırı duyarlılık,
Yoğun sevgi beklentisi

Toksik ama beni sevenler de bu özelliklerim dolayısıyla seviyor. Yani problem yok.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.07.23)
kendimi cok elestiren birisiyim, ben buna alistim.
aynisini diger insanlar uzerinde uygulayinca kavga cikiyor.
elestirmeyi birakmam lazim.
0
cooperr
(20.07.23)
dengesiz ruh hali
0
personaa
(20.07.23)
Lovebombing, ıssız adam sendromu.
0
Bruce
(20.07.23)
Çok kuralcıyım, zıt tipte olanları çok yargılarım. Her şey planlı, her şey zamanlı. Dakika hesabıyla yaşıyorum. Bazen zor geliyor örneğin evden 5dk geç çıkıyorum, kendime de kızıyorum :D Dışardan bakınca mesleki anlamda iyi bir şey gibi durabiliyor bu ama mesela iş yerinde savsaklayan üstlerimi de çeşitli şekillerde hizaya getiriyorum :D onlar için hoş olmuyor olsa gerek.
0
akhenaten
(20.07.23)
Manipülatif biriyim. Karşımdakini iyi tanıyorsam bazen keyfi bir şekilde düşüncelerini değiştirmeyi seviyorum. Kendi sınırlarımı deniyorum sürekli acaba buna da ikna eder miyim diye kendi kendime meydan okuyorum.
0
jazzabel
(20.07.23)
Tembellik. Hatta üşengeçlik direkt. Buna bağlı olarak yapmam gereken bir işi manipülasyonla başkalarına yaptırmak. Başkalarına yaptırdıkça işin nasıl yapıldığını teorik olarak bilmek ama pratikte eksik kalmak.

Çocukluktan beri bu şekildeydim ama artık üniversiteden mezun olup iş hayatına girince bunu değiştirmeye çalışıyorum. Yine de bazen kolay geldiği için yapabiliyorum. Bunu yaparken başka ve kendime kolay gelen işleri yaptığım için çok da göze batmıyorum.

Mesela intörnken sonda takmak gibi el becerisi gerektiren işleri sevmediğim için bilgisayardaki dosya işlerini alıp sevmediğim işleri arkadaşlara bırakıyodum. Şansıma genelde grup arkadaşlarım da bilgisayar işlerini sevmiyordu o sayede denge buluyoduk.
0
nundu
(20.07.23)
tembellik ve bunun getirdigi erteleme aliskanligi.
0
baldur2
(20.07.23)
arkadaslik yapamiyorum, biri bir yere davet etse gidemiyorum, mesela sinema. misir kokusunun, telefon isiginin rahatsizligi o kuracagim iliskinin degerinden daha büyük oluyor.
0
wishmaythşngs
(20.07.23)
kıskançlık, önyargı, önyargıyla bağlantılı olarak hararetli anlarda karşıdakini dinlemeyip aşırı yükselmek.
0
naksidil
(20.07.23)
yedi büyük günahın hepsi
0
Hallegadola
(20.07.23)
Yakın çevreme elin oğlunun "sugar-coating" dediği şeyi yapmayı, yapmacık olmayı, yalandan ümit satmayı, haksız oldukları konuda yalan ile konuyu geçiştirmeyi vs. sevmiyorum. Samimiyetsiz yalanları amaçları ne olursa olsun sevmiyorum. Hem hayal kırıklığının parçası olmak istemiyorum hem de bir hata varsa iş yerinde, yeni tanıştığı grupta, flörtüyleyken şurada burada bilmeden o kötü huyuyla/olayla devam etmesindense burada biz bizeyken doğruyu öğrenmesi daha önemli bence. Bana da aynısının yapılması hoşuma gider.

Bir de mesela bir arkadaşım saçını kestikten sonra kötüyse, kıyafeti/makyajı kötüyse vs. direkt söylerim. Bir aile üyesinin sağlık durumu karamsar olan muhtemelen de kaybedeceğimiz bir arkadaşım var. Arkadaşıma o aile üyesinin sağlık raporları üzerinden yaptığım çıkarımı ve öğrendiğim durumu doğrudan söylememek için biraz laf geveliyorum. O da az çok farkında ve iyi bir şey duymak istiyor muhtemelen ama ben o yalanı söyleyemiyorum. O hayal kırıklığının sebebi olmak istemiyorum. Ne bileyim yemek kötü olduysa "eline sağlık, çok güzel olmuş" demem. Ha tabii bunları da kırma amaçlı ya da dobrayım ben diyen öküzler/odunlar gibi yapmıyorum. O samimiyetsiz yalanları istemiyorum ama
0
nawar
(20.07.23)
kendi kafama göre hareket ederim.
grup mrup hiç dinlemem.
kimse umrumda değil.
bunu bana zaman gösterdi.
0
rain when i die
(20.07.23)
(4)

odaklanma sorunu

anlamsiz geliyor
neredeyse hiçbir şeye odaklanamıyorum. film izliyorum 3 parçada ancak izleyebiliyorum. kitap okumaya çalışıyorum 20 sayfayı geçebilirsem öp başına koy. bir tek işime odaklanabiliyorum o da ekmek parası işte. nasıl yapılır nasıl geçer bu? destek mi almak gerekir?
neredeyse hiçbir şeye odaklanamıyorum. film izliyorum 3 parçada ancak izleyebiliyorum. kitap okumaya çalışıyorum 20 sayfayı geçebilirsem öp başına koy. bir tek işime odaklanabiliyorum o da ekmek parası işte. nasıl yapılır nasıl geçer bu? destek mi almak gerekir?
0
anlamsiz geliyor
(17.07.23)
Son dönemde kendim de dahil birçok insanda aynı yakınmayı görüyorum. Maddi zorluklar ve ülke gidişatını düşüne düşüne, sosyal medya hariç eğlencemiz kalmadı. Sosyal medya da odaklanma sorununu yüze katladı. Ben instagram hesabımı kapattım. Twitterda sadece fake hesap kullanıyorum sevdiğim birkaç hesabı okumak için. Kendi kendime rutin oluşturmaya çalışıyorum, her gün kitap okuyorum mesela ama çok az bir sayfa sayısı kadar. her gün az da olsa spor yapıyorum. Bu gibi bazı aktiviteleri rutine dönüştürerek keyif almaya çalışıyorum. Beyni uzun vadede iyi sonuç verecek aktivitelere alıştırmak lazım. sosyal medyada olduğu gibi dopamin kısa süreli hazza yol açtığında hepimiz zombiye dönüşmeye başlıyoruz.
0
personaa
(17.07.23)
dahiliye / sağlık ocağı -> kan tahlili

sonuçlara göre demir + immuneks + b12 takviyesi.

başıma geldiği için biliyorum, kabul etmesi zor olsa da iyi beslenemiyoruz bugüne kadar takviyesiz nasıl yaşadım bilmiyorum meğer herkes takviye vitamin vs. alıyormuş.
0
aydogank
(18.07.23)
aydogan +1

bizim kulturumuzde, yemek yapma seklimizle beslinlerin besleyiciligi cok azaliyor.
Ama isine odaklanabiliyorsan belki de yalnizca diger aktiviteler sikici geliyordur. Aslinda problem odaklanma problemi degildir.
0
poliamid
(18.07.23)
Fazla masturbasyon ve porno izlemekte odaklanma sorununa yol açar.
0
slm ben yalnız komando yasin
(18.07.23)
(7)

evde hazırlamalık soğuk içecek tarifleri

semaforo de medianoche
soğuk kahve, churchill falan hazırlıyorum bazen kendim bunalınca da bu konudaki repertuarımı genişletmek güzel olurdu. önerileriniz varsa bekliyorum.not: her türlü içeceğe açığım. şekerli şekersiz olu bulu farketmez soğuk olsun yeter.edit: bir farklı öneri de benden gelsin geçen sene içiyodum da unu
soğuk kahve, churchill falan hazırlıyorum bazen kendim bunalınca da bu konudaki repertuarımı genişletmek güzel olurdu. önerileriniz varsa bekliyorum.

not: her türlü içeceğe açığım. şekerli şekersiz olu bulu farketmez soğuk olsun yeter.

edit: bir farklı öneri de benden gelsin geçen sene içiyodum da unutmuşum bu sene yeni aklıma geldi. pancar kvas. pek zor değil turşu kurar gibi ayarlayıp bir süre fermentasyona bırakıyorsunuz sonra dolaba atıp bunaldıkça için. biraz şalgamı andırıyor ama aroması o kadar keskin değil.
0
semaforo de medianoche
(16.07.23)
reyhan şerbeti

reyhan mor yapraklı nane fesleğen gibi bir bitki, taze reyhan demet olarak pazarda yeşillikler marul vs satan tezgahlarda bulunuyor demeti 10 lira civarı 1.5 litre civarı suya denk geliyor

ayrıca 4-5 yaprak reyhanı kenara ayır, yaptığın en basit salatanın içine doğra seveceksin

şeftalili buzlu çay, tarifi youtubeda var
0
freebird5406_2
(16.07.23)
karadut özünü alıyorsun, yapacağın şey sadece su eklemek. on numara götürüyor.
0
gule gule
(16.07.23)
Shewps in (yazamam bunun doğrusunu bakmadan) bitter limon u var ya, yeşil. 3 birim O +bol buz + 1 birim dandik viski.
0
kisa
(16.07.23)
Yeşil elma, limon dilimleri, taze nane, demlenmiş siyah veya yeşil çay, şeker yok. 1 aydır her gün içiyorum inanılmaz serinletiyor.
0
personaa
(16.07.23)
Ben dün evdeki malzemelerden uydurarak bir şey yaptım çok güzel oldu.
Önce bir tane limonata hazırladım şekersiz. Youtube’da bir sürü tarifi var, beğendiğinizi seçebilirsiniz. Ama konsantre haliyle bırakın, sulandırmayın.
Sonra bergamotlu yeşilçay demledim. Dolaba koydum soğusun diye.
En son da salataya koymak için rendelediğim salatalıklar vardı. Onların suyunu sıktım.

Şimdi bu üçünü bir sürahi veya şişede karıştırın. Limonata konsantresi, 1 fincan yeşilçay ve salatalık suyu. Bu dolapta hazır dursun. Soğuk bir şey içmek istediğiniz zaman maden suyu ile karıştırıp için. Ben 1’e 1 şeklinde karıştırdım ama siz isterseniz maden suyunu daha az koyabilirsiniz.
Bir de bunu şöyle buzla içmek daha güzel:
images.app.goo.gl
0
irene
(16.07.23)
Vişne soda - vişne suyuyla soda karışımı ve buz

Ayran soda - Aynı şekilde ve değişik bir tat

Kombuçha çayı - Mantarını şuradan alıp kolayca yapabilirsiniz. Beğeneceğinize garanti veririm. Yapması çok kolay ama fermentesi biraz zaman alıyor.

www.trendyol.com
0
Mirket
(16.07.23)
Bu aralar Dimes cool lime'a çok fena sardım. Harika bir şey, bolca buz ve sodayla da çok iyi sonuç veriyor. Tavsiye ederim
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(17.07.23)
(5)

kedi sorusu

füt
kediler sahibi olarak kimi görürler? 4 ay önce bir kedi aldım, bu kedi hem bana hem de ev arkadaşıma gidiyor. beni bulamadığı zamanlar ev arkadaşımın odasının kapısında miyavlayıp duruyor. ona gitmesini istemiyorum. bu doğrultuda eğitilebilir mi? ev arkadaşımın onu sevmemesi, yatağına almaması işe y
kediler sahibi olarak kimi görürler? 4 ay önce bir kedi aldım, bu kedi hem bana hem de ev arkadaşıma gidiyor. beni bulamadığı zamanlar ev arkadaşımın odasının kapısında miyavlayıp duruyor. ona gitmesini istemiyorum. bu doğrultuda eğitilebilir mi? ev arkadaşımın onu sevmemesi, yatağına almaması işe yarar mı?
bir kedi hem sahibiyle hem de başka kişiyle uyur mu?
0
füt
(13.07.23)
ikiniz eveyken kimle uyuyorsa ona aittir :)
kedi kişi seçer karşıdaki ne yaparsa yapsın, aynı davranın bazen ters tepiyor ilgi göstermemek, daha çok ilgi göstermeyene sarıyorlar.
0
eja
(13.07.23)
Bence güvendiği kişiye. Mesela ben hayvanı çok sevdiğimden arada kucağıma alıp o sevdirmek istemezken sevmeye çalışıyorum. Bundan rahatsız oluyorlar. Annem ise yalnızca kedim sevdirmek istediği zamanlarda seviyor, mamasını suyunu çoğunlukla o koyuyor. Anneme deli gibi bağlı, benden nefret ediyor hayvan.
0
personaa
(13.07.23)
kedi bu hepsinin huyu suyu çok farklı. genelde güven duyduğu insana daha yakın olur. yemek veren, bakım yapana yakın olmak gibi bir huyları yok.
0
orpheus
(13.07.23)
Tek bi sahip mevzusu tam doğru değil çok karışık bi dinamik oluyor. Bundan önceki kedim evdeki kimseye kendini elletmeyip benim tepemden inmezken aha evet tek sahip oluyo işte diyordum fakat şu anki arkadaş iki kişiye de benzer samimiyette. Kafasına göre iki kişiyle de uyuyor sırnaşıyor, bir kişi ortadan yokolunca canı sıkılıyor.

Biriyle samimiyetini nasıl bozarız ise olacak iş değil, kedi bu ne isterse onu yapar. Arkadaşınız yemek vermesin, çok arası yoksa sevmesin vs bundan öteye bir şey yapılmaz sanırım. Durduk yere su falan fıslayıp canını sıkmayın hayvanın bence :D
0
hedep
(13.07.23)
kedi sahip mi görür, kimin en çok sahibiyse nazı geçiyorsa ona işi düştüğünde yanaşır :D.

evde tek birisi varsa ona gitmeme gibi bir durum olmaz.
0
gule gule
(13.07.23)
(5)

izmir koku sorunu çözüldü mü?

anlamsiz geliyor
yaklaşık 7-8 ay önce göztepe goethe inst. olduğu yerlerden bir ev tutacaktım ta ki ana caddeye inene kadar. özellikle yağmur suyu için olduğunu tahmin ettiğim menfez aralıklarından inanılmaz bir koku geliyordu. esnafa sormuştum o zaman, sürekli böyle demişti. geçenlerde başkan koku sorunu kalmadı ar
yaklaşık 7-8 ay önce göztepe goethe inst. olduğu yerlerden bir ev tutacaktım ta ki ana caddeye inene kadar. özellikle yağmur suyu için olduğunu tahmin ettiğim menfez aralıklarından inanılmaz bir koku geliyordu. esnafa sormuştum o zaman, sürekli böyle demişti. geçenlerde başkan koku sorunu kalmadı artık neredeyse dedi. izmirli olanlar bir yorum yapabilir mi gerçekten koku sorunu çözüldü mü?
0
anlamsiz geliyor
(30.06.23)
Hayır çözülmediği gibi kendi ilçemde sinek sorunu da var. Belediye seçimlerine saklıyorum öfkemi
0
personaa
(30.06.23)
İzmir, bir körfezin içinde zaman içinde kurumuş ya da kurutulmuş bataklık zemin üzerinde kurulmuş bir şehirdir. Hala bataklık bölgeleri vardır ve buralar kuş cennetidir.
Gediz nehri sürekli olarak alüvyon taşımakta körfez ağzı gün geçtikçe kapanmakta ve körfez suyunun açık denizlerle irtibatı kesilmektedir.
Körfezde bazı bölgelerde su bel boyunu geçmeden yüzlerce metre yürünebilmektedir.
Bu aşırı sığ bölgeler yosunlar için doğal bir habitat oluşturmakta, yılın belirli ayları köklerinden kopan yosunlar sahile vurup çürüyük oluşturmakta ve koku salmaktadır.
Kurumuş ya da kurutulmuş bataklık bölgelerde gerekli eğim sağlanamadığı için drenaj sistemi olması gerektiği şekilde oluşturulamamaktadır. Bu durum sistemin koku salgılamasına neden olmaktadır.
Bataklık bölgeler metan gazı salgılar. Bu gazın kokusu yılın belirli zamanlarında şehrin üzerine çöker.
İzmir, Meles deltası ıslahı öncesi çok daha fazla kokar, koku İzmir'e gelirken, Belkahve'den itibaren hissedilirdi.
Bu şehir hep koktu. Kokacak da. Gerçek İzmirliler bu duruma alışkındırlar. Bir rahatsızlık duymamaktadırlar.
Eğer başkan, artık kokmuyor dediyse, bu durum hava şartlarındandır ve insanlar sussun diyedir.

Bataklıkları kurutalım, kuşları öldürelim, sığ yerleri kazıyıp derinleştirelim ve de direkt ege denizine açılan devasa bir arıtma sistemiyle tüm altyapıyı sıfırdan yapalım denmiyorsa ki denebilir mi, bilemem, bu şehir kokacaktır ve sinek de olacaktır. Rahatsız olmamak gerekir diye düşünüyorum.

Yazdıklarım, alıntı değil, kendi yorumum.

Ayrıca, sinek, asfalt ve çöp konuları, Büyükşehir Belediyesinin değil, ilçe Belediyelerinin konusudur.
0
Mirket
(30.06.23)
Başkanın yaşadığı şehirden haberi olmadığı için kendisi öyle cümleler kullanabiliyor.
Ahmet Piriştina’dan sonra koku problemi hiç çözülmedi İzmir’de.
Üzerine şu anda ciddi bir asfalt, sivrisinek ve haşere problemi de var. Hiç olmadığı kadar var hem de.
0
invictae
(30.06.23)
Bornova'da yaşıyorum 2018-2022 arası evde otururken dahi camdan kanalizasyon kokusu geliyordu şu an o yok. Bahsettiğim yıllar arası halkapınar aktarma merkezi özellikle yazın güneşli saatlerde yürünmesi çok güçtü şu an o kadar yoğun değil koku.

Koku bitti falan diyemem ama azaldı gibi geliyor bana. Fakat sivrisinek mevzusu hiç abartılmıyor, sokakta hareketsiz 5 dakika durduğunuzda mutlaka üç beş ısırılıyorsunuz, yürürken yüzünüze falan geliyor sinekler o derece.
0
hedep
(30.06.23)
Büyük oranda çözüldü. Troller belediye seçimleri öncesi atak yapıyorlar
0
useless
(01.07.23)
(6)

Bel yağlanması

personaa
Vücut ölçülerime göre bel yağlanmamın çok fazla olduğunu düşünüyorum. (Omuz 103 bel 78 kalca 100) hatta alt karın belden de fena çıktı 81 civarı. 20 li yaşlarda bi kadın için çok fazla değil mi? Yürüyüş, evde egzersiz ve diyetle hallolur mu bu iş spor salonu şart mı?
Vücut ölçülerime göre bel yağlanmamın çok fazla olduğunu düşünüyorum. (Omuz 103 bel 78 kalca 100) hatta alt karın belden de fena çıktı 81 civarı. 20 li yaşlarda bi kadın için çok fazla değil mi? Yürüyüş, evde egzersiz ve diyetle hallolur mu bu iş spor salonu şart mı?
0
personaa
(24.06.23)
İnsülin direncinin düşmüş olabilir. Bu durumebel, karın bölgesinde yağlanma yapıyor çünkü. Karbonhidrat tüketimini azaltabilirsiniz.
0
sekizdokuzon
(24.06.23)
En geç 16.30’da yemek yemeyi bırakın. 1 haftada incelme görürsünüz. 2 aydır zaman zaman omad ile uyguluyorum inanılmaz faydasını gördüm. If geçmişiniz yoksa iki öğün ile yapabiliriniz zorlanmamak adına.
0
ruhen hastayim ben
(24.06.23)
Ruhen hastayım ben, bendeki sorun şu ki kilo vermeye başlayınca safinaza dönüyorum. Boy 170 kilo 60 karın bölgesi hariç memnunum mesela. Kilo 55 olunca bacaklar çok cılız gözüküyor. Bir de genel anlamda zayıflıktan hoşlanmıyorum. Vücudum göbeklenmeye çok müsait maalesef.
0
🌸personaa
(24.06.23)
Öncelikle aklınıza genetik miras gelsin. Annenizin halanızın sizin yaşlarınızdaki fotoğraflarına bakın.

Orada bir sorun yok ise yanlış besleniyorsunuz ve skiny fat'siniz demektir.

Telefonunuza FatSecret uygulamasını yükleyin. Yediğiniz içtiğiniz her şeyi kaydedin. Sayfanın altında aldığınız Protein, karbonhidrat ve yağ miktarları yazar.

Gün sonunda
Yağda !/3 ü asla aşmayın.
Ağırlığınızın gram cinsinden değeri kadar protein almış olun.
Kalori olarak kalan eksiğinizi karbonhidrattan almış olun.

Bir hafta bunu başarırsanız ve her hafta vücur yağ oranını ölçerseniz haftalık olarak gelişmenizi görürsünüz. 15 gün sonra eteklerinizin belini daraltmak için terzi ararsınız.

Bu kısmı halledin. Sporu sonra düşünelim.
0
Mirket
(24.06.23)
Yürüyüş yapman lazım. Bel yağlanması hareketsiz bir yaşam ve fazla şeker tüketimi belirtisi
0
roe
(24.06.23)
@personaa, ben de on yıldır spor yapan biri olarak bel çevremden o kadar memnun değildim, saati 16.30’a çekmemle birlikte belim 65 cm’lere geldi. Bacaklarımda, kalçamda herhangi bir kayıp yaşamadım çünkü ağırlık çalışıyorum aynı zamanda.

Sebze, kırmızı/beyaz et ağırlıklı beslenmeye gayret ediyorum. Meyveyi yerken bile porsiyonu geçmiyorum. Örneğin yarım armut yiyorum onu da sabah yiyorum akşam saatlerine bırakmıyorum kesinlikle. Bel bölgesi ancak böyle gidiyor maalesef. Yürüyüşle vs tam verim alamazsınız diyorum kendi tecrübelerimden yola çıkarak.

Edit: YAZIO uygulamasını kullanıyorum. Eskiden makrolarımı kendim tartıp hesaplardım artık bu uygulamadan çok ince hesaplara girmeden yapıyorum. İş görüyor. Yormuyor.
0
ruhen hastayim ben
(24.06.23)
(5)

güneş kremi öneriniz var mı?

stationary traveller
günlük hayatta kullanabileceğimiz, herhangi bir yan etkisi olmayan güneş kremi öneriniz var mı? la roche posay almayı düşünüyorum.
günlük hayatta kullanabileceğimiz, herhangi bir yan etkisi olmayan güneş kremi öneriniz var mı? la roche posay almayı düşünüyorum.
0
stationary traveller
(11.06.23)
twitter.com

geçen doakozmetik güneş kremi ile ilgili şöyle bi zincir yaptı
0
freebird5406_2
(11.06.23)
Bioderma güneş kremleri bence tam günlük kullanıma uygun. Avene kullanırken yüzümü sivilce basmıştı, biodermada sıfır yan etki.
0
personaa
(11.06.23)
Bioderma kullanıyorum, memnunum ama hayvani artmış, o para verilir mi emin değilim.
0
Amaranta ursula
(11.06.23)
la roche>bioderma bana gore. ben avene seviyorum ama yüz icin la rocheninji epeyi iyi
0
ala09
(11.06.23)
www.instagram.com şurayı incelemenizi öneririm. la roche posay düşük puan almış. hatta marka bazlı şöyle bakılabilir: www.instagram.com
0
mezzosprite
(12.06.23)
(7)

Matematik, problemler

dissendium
Merhabalar. KPSS matematiğindeki problemleri hiç yapamıyorum. Neden bilmiyorum. Problemlerde kafam çalışmıyor. Mühendisim bir de. Benim 90 hedefim var. 2024 için çalışmak istiyorum. Problemleri çözebilirsem puanım artacak. Nasıl bir yol izlemeliyim? Soru çözümlü kitap önerir misiniz? Her gün 1 2 tan
Merhabalar. KPSS matematiğindeki problemleri hiç yapamıyorum. Neden bilmiyorum. Problemlerde kafam çalışmıyor. Mühendisim bir de. Benim 90 hedefim var. 2024 için çalışmak istiyorum. Problemleri çözebilirsem puanım artacak. Nasıl bir yol izlemeliyim? Soru çözümlü kitap önerir misiniz? Her gün 1 2 tane de olsa çözüp kafa yormak istiyorum. Sağ olun.
0
dissendium
(23.05.23)
sıkıntı denklem kurmada mı? problemin istediğini anlamakta mı? problemlerde türüne göre yapılacaklar bellidir aslında. her bir problem türünde birkaç soru tipi olur illa, çözüm yöntemleri de bellidir. yayın öneremiyorum ama, en basitinden başlayın, boool boool çözün bunun başka ilacı yok.
0
pide
(23.05.23)
657 yayıevi ales matematik kitabını öneririm. Kpss kitapları matematiği çok basit kalıyor bence. Aynı şekilde youtube 657 yayınevi problemler videolarını izleyebilirsin.
Bir de ben her gün 1 matematik 1 türkçe denemesi çözdüm konular bitmese bile, denemede problemlerle bol bol uğraştım çözemesem de çözümünü izleyerek not aldım.
0
personaa
(23.05.23)
problemlerin bariz taktiği yok. sorular bir şekilde, farklı farklı yöntemlerle çözülüyor ama burada önemli olan zaman yönetimi. Başlarda soruyu çözene kadar uğraşın, bir süre sonra zaman tutarak çözün.

Mühendislik mezunu olarak kolay kaynaklardan başlamanız tamamen vakit kaybı. Bunlara genelde ilkokul seviyesinde matematik bilgisi olanlar başlıyor.

Kaynak olarak apotemi öneririm.

ps: eski bir mat öğretmeni
0
Erestor
(23.05.23)
Kpss matematiği mat1’den oluşuyor. Üç tane de geometri vardı en son. Ben 30’da 28 net yapmıştım. Okuduğunu anlama soruları direkt. Ales kitabından çalışmanızı öneririm ben de. Sakın temelden başlamaya kalkıp vakit kaybetmeyin ortasından dalın temelinize güvenin. Püf noktası dakikada bir soru çözebilecek kıvama gelebilmek.

Çok küçük yaştaki çocuklara problem çözdürürken her şeyi somutlaştırıyorum. Problemi zihinlerinde canlandırmalarını bunu alışkanlık haline getirmelerini sağlıyorum. Aynı çocuklar şimdi bilsem’e falan girdiler çoğu şimdiden gelecek yıl için %50’nin üzerinde burs kazandı. Soruları olabildiğince kafanızda canlandırmaya çalışın. Gerisi toplama çıkarma çarpma bölme.
0
ruhen hastayim ben
(23.05.23)
Çözebildiğim sorular oluyor ama 1 dakikada çözemiyorum. 5 dakikada çözüyorum. 5 dakikada çözünce bir anlamı olmuyor. Zehir gibi değilim. Bir sürü yaş problemi çözdüm. Ösym sınavında yaş problemi çözemedim. Nasıl iş anlamıyorum.
0
🌸dissendium
(23.05.23)
Mehmet bilge yıldız ders videolarını yine onun mat nasıl çalışılır, stratejik çalışma konulu videolarını özümseyerek izle. Bilsen de tüm konularını izle. Bu süreçte yine onun kitabını cozebilirsin. Bol soru görmek önemli. Çıkmış sorular en önemlisi. 10 kere çözdüm desen 11 i de çöz derim. 15 de çöz 20 de çöz ama anla, ezberleme. Özümseme önemli.

ÖSYM nin herhangi bir sınavı için ales, kpss, tyt, dgs vs için bulabileceğin en iyi hoca ve kaynakları ise yektugmat! YouTube kanalı mevcut. ÖSYM'nin önünde giden bir hoca ve şahane muhakeme yeteneği var. Ama 20 net yapmaya başladıktan sonra tavsiye ederim. Bol şans.
0
mekaniker
(23.05.23)
ps: eski bir mat öğretmeni.

Erestor +1
Verdiği kaynak +1

Ek olarak acil yayınlarının örneklerini de ekleyebiliriz.Çözümleri youtube'a da yüklenmişti sanırım. Benim önerim youtube kanalından öğrenmeye çalışmamanız yönünde, sadece çözümlerini dinlemeye ayırın vaktinizi.
0
rakicandir
(23.05.23)
(4)

Kas'ta Ne Yapilir

14
4 gunlugune geldim. Tek kisi. Arac yok.Tekne turu vs ne onerirsiniz tek biri icin?Kastellorizo adasina gidilir mi mesela?Otobuste birileri safariden bahsediyordu mesela o nasil olur?Tesekkurler.
4 gunlugune geldim. Tek kisi. Arac yok.

Tekne turu vs ne onerirsiniz tek biri icin?

Kastellorizo adasina gidilir mi mesela?

Otobuste birileri safariden bahsediyordu mesela o nasil olur?

Tesekkurler.
0
14
(21.05.23)
Bermuda tekne turu icin.bu onerdigim olmasa da mutlaka tekne turu yapilmali cok cok iyi koylar. yanina ickini meyveni alip patara'ya gidebilirsin merkezden minibusler kalkiyor ben o uzuuun kumsaldan o issizliktan cok hoslaniyorum iyi eglenceler
0
ala09
(21.05.23)
Tekne turu yapılmalı kesinlikle(simena boat tavsiyem yemekleri çok iyiydi).
0
personaa
(21.05.23)
Geçen sene bu dönemde gitmiştim 4 gene, tektim sizin gibi. Yedim, içtim ve denize girdim çıktım. Başka bir şey yapmadım.
0
put it in your appropriate place
(21.05.23)
biz safari denen bir tura katılmıştık bundan çok önce. safari araçlarıyla önce kahvaltı etmek için bir köye, sonra çamur banyosuna, ardından saklıkent'e, oradan xanthos'a ve finalde kaputaş'a gitmiştik. araban yoksa çarşıda bu tür turlar düzenleyen yerler var, onlardan birine katıl. hem bir günde birçok yer gezmiş olursun, hem de ulaşım sorunun olmaz. bir de o araçların arkasında açık havada seyahat etmek epey zevkli oluyor.

tekne turlarının en bilineni kekova turu. bu da tüm gününü alır ve güzel koylar görürsün. bu da olabilir.

son olarak bir gününü de limanağzı'nda tembellik yaparak geçirmeni öneririm.
0
sir gawain
(21.05.23)
(3)

Koltuk aralığı geniş otobüs firması

jjimyl
Merhabalar, İstanbul Antalya arası yolculuk için koltuk aralığı geniş diğer firmalara göre rahat bir uzun yolculuk geçirilebilecek bir öneriniz var mı?
Merhabalar,

İstanbul Antalya arası yolculuk için koltuk aralığı geniş diğer firmalara göre rahat bir uzun yolculuk geçirilebilecek bir öneriniz var mı?
0
jjimyl
(06.05.23)
Kamil Koç 2+1
0
Mirket
(06.05.23)
Pamukkale jumbo gayet iyi
0
personaa
(06.05.23)
Pamukkale Jumbo'da hem mesafe ideal hem de baldır desteği var koltuklarda.
0
mada
(07.05.23)
(12)

bir şey dinleyerek uyumayı sevenler neler dinliyorsunuz ?

freebird5406_2
podcast ile uyurum: (podcast ismi)müzik dinleyerek uyurumsesli kitap dinleyerek uyurumasmr ile uyurum (ne dinliyosunuz merak ettim :))spor programları dinleyerek uyurumradyo tiyatrosu dinleyerek uyurumgenelde ne dinliyorsunuz şu sıralar spesifik ne dinliyorsunuz çeşit olsun merak ettimbu ara mahir ü
podcast ile uyurum: (podcast ismi)
müzik dinleyerek uyurum
sesli kitap dinleyerek uyurum
asmr ile uyurum (ne dinliyosunuz merak ettim :))
spor programları dinleyerek uyurum
radyo tiyatrosu dinleyerek uyurum

genelde ne dinliyorsunuz şu sıralar spesifik ne dinliyorsunuz çeşit olsun merak ettim

bu ara mahir ünsal eriş ve töre sivrioğlu nun geri dönüyoruz podcasti güzel, bir şey bulamazsam kaan kural'lı potacast/amerikan mutfak hangisi varsa
0
freebird5406_2
(05.05.23)
Vizyonumun kısıtlı olması sebebiyle; Radyomadyo uygulamasını indirdim, radio45'lik çalarken uyku zamanlayıcı kuruyorum.
Aslında şurada iki ay önceye kadar TV'de NTV veya Habertürk açarak zamanlayıcı kurar öyle uyurdum. Sonra onun büyüsü bozuldu, ses ve ışık rahatsız etmeye başladı. Tabii bunda çatı katı bir eve taşınmam ve kafamı çevirince gökyüzünü görüyor olmak da etkili olmuş olabilir. Çünkü neden olmasın?
0
pavlis
(05.05.23)
youtube'da bir şey anlatan birinin videosunu açıyorum. ana sayfamdan, aboneliklerimden rastgele seçiyorum. bu aralar müzik teori videoları mesela.
0
floydian
(05.05.23)
Tam bir uyku ilacı: www.youtube.com

Bonus: www.youtube.com
0
halitkin
(05.05.23)
Sadece hiç uykum yoksa ve uyumaya çalışıyorsam şu ablayı dinliyorum çok garip şekilde hızlıca uykuya dalıyorum
youtu.be
Bir de ateş bana huzur veriyor. Şömine ateşi sesiyle uyumak çok rahatlatıyor
youtu.be
0
personaa
(05.05.23)
ferdi tayfur - içim yanar (repeat)
ya da kendi yaptığım müslüm baba listesi
arada orhan baba da takılıyorum
0
thedepressed
(05.05.23)
kardes payi en komik sahneler.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(05.05.23)
asmr hikaye dinliyorum fısıltılı. çocukken bize okudukları gibi. subodifay'da.
0
mark greg sputnik
(05.05.23)
Ben konusma acar uyurum, bu konusma podcastte de olabilir, radyo programi da film de. Yeter ki birileri konusuyor olsun ve arka planda ya ses olmasin ya da muzik varsa pozitif/notr bi tinisi olsun. Yuzde 98 ingilizce konusmalari dinlerim cok nadir de turkce. Birileri konusmadan uyuyamiyorum, kafamin icinde kendim konusmaya basliyorum yoksa.
0
unidentified floating object
(05.05.23)
cok fazla sey. genelde rahatsiz edici sesle. ismini vermek istemiyorum....... deniz goktas selam selami dinlerken uyudum aksam
0
ala09
(06.05.23)
Podcast ile uyurum: Teknoseyir haftalık gündem değerlendirmesi ya da haftalık muhabbet programı. Levent pekcan'ın sakin sakin bir şeyler anlatışı beni kıvama getiriyor.
0
Bruce
(06.05.23)
spor programı dinler uyurum ya da bi yayının tekrarını. arkada konuşan olsun yeterli.
0
koela
(06.05.23)
podcast: spurensuche (true crime)

hem dil açısından iyi oluyor hem de enteresan hikayeler var. yalnız ben hep ilk 2-3 dakikasından sonra uyuyakalıyorum.
0
bohr atom modeli
(06.05.23)
(27)

muharrem ince'ye yapılan zorbalık ve millet ittifakına katılma olasılığı

debian
şu sanat sepet tayfası ve kendisini ayrı ve yüksek bir entelejansiyaya ait gören güruh günaşırı adamı linçliyor sürekli. twitter'daki fetö hesapları bile kaset tehditler savuruyor artık o derece! işbu durum beni muharrem ince safına daha da kenetledi son kertede. açıkça seçimlerde ince'ye oy verecek
şu sanat sepet tayfası ve kendisini ayrı ve yüksek bir entelejansiyaya ait gören güruh günaşırı adamı linçliyor sürekli. twitter'daki fetö hesapları bile kaset tehditler savuruyor artık o derece! işbu durum beni muharrem ince safına daha da kenetledi son kertede. açıkça seçimlerde ince'ye oy verecek bir seçmen olarak; muhalif cenahtan muharrem ince'ye yönelik yapılan psikolojik şiddet ve zorbalığı muhalefet kesiminin kendisiyle yüzleşmekten korktuğu ilkel bir çelişki olarak tanımlıyorum. çevremde her siyasi görüşten insan var. hepsiyle siyaset hakkında konuşabiliyorum. ama bu linç sever tayfa hakikaten bambaşka bir seviye değil mi sizce de? onlar gibi olmayana ve düşünmeyene tahammülleri yok. direkt engizisyonu kurmak derdindeler tabiri caizse.

sürekli bir şekilde adaylıktan çekil, kk'ye katıl diye bir zorbalık yapılıyor kitlesel olarak. ben buna karşıyım ciddi manada. muharrem ince yarın öbür gün kılıçdaroğlu'na katılsa dahi ben kesinlikle kk'ye oy vermem mesela bir seçmen olarak ve biliyorum ki benim gibi düşünen çok sayıda muharrem ince'ye oy veren ve bu şekilde düşünen seçmen var. biz zaten kkye oy vermemek için direniyoruz. bizim fikrmizi önemsemeyen bir zihniyete direniyoruz. velev ki kılıçdaroğlu dayatmasına boyun eğerse ve millet ittifakını katılırsa muharrem ince bizlerin olduğu gibi gidip kılıçdaroğlu'na oy vereceğimizi zannetmeleri çok gülünç değil mi? etrafımda daha önce chp'ye ve iyi parti'ye oy vermiş arkadaşlarımın çoğunluğu kılıçdaroğlu dayatması ve saçma sapan ifadeler sebebiyle ince tarafında konuşlandı. yani ince'nin tabanı tepkisel ve refleksel bir taban. böyle bir kararda kendi tabanını kaybetme riski de ortaya çıkmaz mı? siz de ince'nin millet ittifakına katılacağını düşünenlerden misiniz?
0
debian
(27.03.23)
bence de abartıldı adama yapılan bullying ve mobbing. adamın o kadar da karşılığı yoksa zaten alır perinçek gibi 0.20 oturur aşağı. neden bu anti demokratik tavır. adı üstünde ilk tur. tüm dünyada ilk turda en az 10-12 aday oluyor. şu hali bile çok az zaten.
0
tantavizisyon
(27.03.23)
katılıyorum.
m.ince'yi k.kılıçdaroğlu'na oy vermeyecek olan muhalif kitlenin alternatifi olarak gördüğü için bütün bu olup biten. halbuki bilmiyorlar ki m.ince geri çekilse ve m.ittifakına katılsa bile bu seçmen tıpış tıpış gidip k.kılıçdaroğlu ve 7-8 yardımcısına oy vermeyecek. insanların tatava yapmayıp gidip k.kılıçdaroğlu'na o vermesini istiyorlar şaka gibi. bunun o eleştirdikleri akp zihniyetinden hiçbir farkları yok benim fikrimce. ben de senin gibi düşünenlerden birisiyim ve m.ince diyorum. geçmişte k.kılıçdaroğlu'na oy vermiş bir kişi olarak bu kadar başarısızlığa karşı ısrarla aynı şekilde aday olabilen bir kişiye tekrar oy vermem imkan dahilinde değil kimse kusura bakmasın. temellendirme istiyorsanız alın size oldukça rasyonel bir temellendirme. herkes 12. şansı hakediyor deyip kendimi kandıramam. kendimi bu durumun içinde tutamam. benim bir oyum var. kim kazanıyorsa kazansın bakalım kazabilirse. dayatmalara ve tek adamlığa karşı olup bunu kendi tarafı yaptığında polyannacılık oynayamam ben. aynaya bakıyorum her gün...
0
ezkaza
(27.03.23)
Kriterleri sağlayan herkesin aday olma hakkı var elbette. Ama ben İnce'ye yapılan bir zorbalık görmüyorum. Hatta iktidar gayretiyle sürekli olarak görünürlük kazanıyor. Ben İnce'ye bakınca tamamen intikam alma hevesiyle, sosyal medyanın gazına gelerek, RTE'ye benzer ama içi boş bir kibirle kendini dev aynasında gören bir siyasetçi görüyorum.

Kendisinin siyasi görüşü esas olarak CHP ile İyi Parti arası bir yere düşüyor. Yani öyle Millet İttifakı'ndan çok farklı bir şekilde, insanlara muazzam bir perspektif sunan, bambaşka bir vizyon orta koyan biri değil. Hiç olmadı. Geçen Fatih Altaylı'nın programında da ne kadar sığ bir insan olduğunu resmen afişe etti.

İnce'nin bu süreçten kazançlı çıkması gibi seçenek yok.
RTE kazanırsa İnce oyları böldüğü için halkın önemli bir kesimi kendisine nefret kusacak.
KK kazanırsa İnce'nin oyları bölmesine rağmen, siyasette o kadar da ağırlığı olmadığı anlaşılacak.

Ama kendisi bu durumu bile analiz edemeyecek şekilde bilinçsiz bir süreç yönetiyor. Sonra toplumun tepkisi zorbalık olarak adlandırılıyor.
0
sailor
(27.03.23)
ofiste muharrem ince sempatisi yüzünden akpli ilan edildi geçen stajyerler :)))) düşün onlar bile zorbalık görüyor seçmeni olarak adamın kendisinin yaşadığı linci hayal bile edemiyorum. üstelik bugün bu hunharca saldırıyı yapanlar 5 yıl önce muharrem ince'yi idolleştiren insanlardı. bence asıl ironi burada gizli.
insanların kılıçdaroğlu "anti"liğini çok hafife alıyorlar. ince vazcaysa dahi taban ciddi tepki gösterir. belki de kendisi bunu bildiği için katılmıyor ittifaka. bakalım görelim önümüzdeki günler neler olur.
0
pardus
(27.03.23)
ne kadar doğru bilmem şöyle bi şey okudum: ince katılmazsa muhalefetin ilk turda kazanma şansı var, katılırsa ve iş ikinci tura kalırsa rte'nin eli güçleniyor kazanma şansı oluyor. ben ince'nin kk'dan daha çok zorbalığa maruz kaldığına inanmıyorum. sırf şu küfür etme olayı bile benim için yeterliyken 'adam kazandı' var, mengüyle gereksiz bir telefon konuşması var. twitter bot olayı var. akp'nin pek fazla ince'ye yüklenmemesi var. var oğlu var. twitterda zorbalık yapıyorlar dediğiniz şey bot bile olabilir yani. muhalefetin güçlü bir adayı oldukça ince'ye oy vermem, ama nefret etmek için bir nedenim yok kimsenin de öyle bi motivasyonu olacağını düşünmüyorum.
0
curious mind
(27.03.23)
Muharrem İnce'nin 2018 yılında seçmenine yaptığı ayıptan sonra herkesin eleştirmeye hakkı var, kimse kusura bakmasın. O gece bütün bir akşam televizyon önünde bekledik biz, 'adam kazandı' dışında da bir şey göremedik, duyamadık. Beyefendi çıkıp benim oyuma sahip çıkmaya bile tenezzül etmedi. Sinirden hüngür hüngür agladığımi, üç gün başımın ağrısının geçmediğini unutmam. O günden sonra bitti benim için. Çok ciddi gördüğüm an kanal degistiriyorum.

31 Mart seçimlerinde aynı o gece gibi yine televizyon başında bekledik ve Ekrem İmamoğlu her yarım saatte bir çıktı, bizi habersiz bırakmadı. Oyum benim için çok önemli, çok değerli. İmamoğlu benim o değerli oyuma çok güzel sahip çıktı. B

Dolayısıyla o kadar sinirleniyorum ki Muharrem İnce'nin yaptığına. Sonuna kadar da eleştiririm, buna hakkım var. Su anda da sırf egosu yüzünden bu seçimlere katılıyor.
0
fraise
(27.03.23)
İktidar olacağım diyip katıldığın programlarda, attığın tweetlerde erdoğan'a bir laf söylerken muhalefete 100 laf söylersen, %30 oy alıp ikinci tura kalıcam diye hava basıp 100 bin imzaya zar zor ulaşınca "Ben zaten yavaş olsun istedim, yoksa akpliler imza attı derlerdi" diye kimsenin inanmayacağı bahaneler uydurursan, her programda "CHP beni yalnız bıraktı, beni sırtımdan bıçakladı" diye yalanlar atıp, 24 haziran gecesi sandık başında bekleyen milyonlarca seçmenin hakkını yersen üstüne bi de onlara şizofren dersen evet zorbalanmayı hak edersin üzgünüm siyaset böyle bir olay.

İki turlu seçimde 10 küsür aday olmalı diyen arkadaş haklı ama o seçim bu seçim değil. Bu seçim ilk turda bitmeli ki ülkenin siyasi yapısı normale dönsün, sizin istediğiniz gibi 10 adaylı seçimler olsun. İkinci tura kadar olan iki haftada erdoğan'ın koltuğunu korumak için neler yapabileceğini tahmin bile edemeyiz. İlk turda bu işi bitirip ülkeyi normal bir yola sokmamız lazım. Karşı tarafta hizbullahçılar, talibandan halliceler var. Şakası olan bir seçim değil. Yani burda hangi aday en iyi diye oy vermiycez, türkiye'nin geleceğini korumak için oy vereceğiz.

daha önce de söylenmiştir, brezilya seçimlerindeki motto geçerli. Cennetin kapılarını açmamıza gerek yok ama cehennemin kapılarını kapatmamız gerekiyor. O yüzden İnce'nin çekilmesi, seçimin ilk turda bitmesi gerek.
0
nundu
(27.03.23)
çünkü ince'nin de hedefi cumhur ittifakı değil de millet ittifakı olduğu için olabilir mi? her konuşmasında rte ağzıyla muhalefete saldırması, ona 2018'de oy verenlere ve onun için çabalayanlara sürekli hakaret etmesinden dolayı da olabilir mi?

ince'nin bir önce seçimden bir karın ağrısı var. chp yüzünden kazanamadığını düşünüyor. inanılmaz bir intikam hırsıyla hareket ediyor. her konuşmasından bu çok net anlaşılır durumda. halbuki o "adamın kazandığı" seçimden sonra çıkıp aslanlar gibi aldığı oyun arkasında dursa, çabaladığını ve sonrasında "çabalayacağını" gösterseydi muhtemelen şu an chp'den ayrılmamış ve tekrar cumhurbaşkanı adayı olmuştu. ancak iyi ki olmamış çünkü ben şahsen chp'li bir erdoğan görmek istemezdim. muhalefete bütün argümanları rte'nin söylemlerinin aynısı. bir önceki seçimde demirtaş'a imza veren, hdp bayraklanın önünde miting yapan kendisi değilmiş gibi şimdi hdp ile ittifak olunca terörist ilan ediyor muhalefeti. e sen de cumhurbaşkanı adayıyken aynısını yaptın mesela?

ayrıca ben bu "bize aday dayatıyorlar o yüzden ince'ye vereceğim" laflarını da "akp'ye vermem lazım" diye yorumlarım hep. çünkü bunu diyen kişi asla aday beğenmez, beğenmeyecek. bunu diyenin "kime oy vereceğim? bi liderlik vasfı yok" diyen akp'li dedelerden hiçbir farkı yok. mansur olsa başka bahane, imamoğlu olsa başka bahaneleri olurdu. sen yine tepkini göster tabii, cumhur ittifakı öyle bir ittifa dönüştü ki oldukça demokratik (!), vatandaşın seçimlerine önem veren (!) bir yapı. elbette sen yine "tepki oyunu" göster çünkü 20 senede ülke yeterince battı zaten artık senin "tepki" oyunu göstereceğin bir seçim de olmadığında görürsün o "tepki oyunun" nasıl bir "ülkeyi batırdım" oyu olduğunu.

son olarak şunu söyleyebilirim, ince'ye yapılanlar, ince'nin muhalefete söylediği ve verdiği zarardan çok çok daha az. ince'nin çok daha fazla şeyi hak ettiğini düşünüyorum.
0
ilgeru
(27.03.23)
Herkes fikrini beyan ediyor ancak siyaset biraz sabır işi bunu Akşener olayında da gördük çok erken konuşmamak lazım bu kamuoyu bir araya gelmelerini de zorlaşıyor aslında ama bu sanatçı kanat önderi ünlü her neyse söylediklerinin önemi yok sonuçta onlar karar alıcı bir mekanizmada değiller.
İnce nin kendisi de bunu mümkünsüz kılacak çok beyan verdi.
Ayrıca İnce'nin ideolojik bir ayrım içinde değil kişisel bir intikam güttüğü ortada.
Erdoğan gitsin isteyen dostlar iktidarın kendine göre ayarladığı seçim kanunun genelde az oy almalarına karşın meclis aritmetiğini kendi lehlerine çevireceğini görüyor musunuz. İkinci tura taşımanın korkunç sonuçları olabileceğinin ayırdında değil misiniz?
Geldiğimiz noktada kk olmasın demek şimarıklıktan ötesi değil. İnce'ye oy vermek de Erdoğan'a vermekten farklı değil.
Tercih sizin.
0
Ufuk
(27.03.23)
Zorbalığa uğradığını düşünmüyorum. Ne zorbalıklar oldu kimlere kimlere...
Ve kendisine verilen tepkiler de durduk yere değil...
Sorunuza cevaben millet ittifakına katılacağını sanmam
0
cccbehzatccc
(27.03.23)
Chp'nin zorbalik yapmadigi kesim kaldi mi?
0
fatihreis
(27.03.23)
Zorbalığı geç, adama resmen fetö taktikleriyle saldırıyorlar. En son kasedin var elimizde diye tehdit ediyorlardı. Aday konusunda onay vermedi diye Meral Akşener'e, İYİP'e edilen lafların haddi hesabı yok.

Lise çağlarında falan insan şey sanıyor, hani solcular / sosyalistler var, biraz azınlıktalar ya da farklı şeyler söylüyorlar diye özgürlükçü / modern falan zannediyorsun onu. Sonra biraz aklın erince bakıyorsun adamlar RTE'den beter.

CHP'nin olayı da o. İktidarda olmadıkları için adamları demokrat / modern / kibar falan zannediyorlar ama değil, tabanının da AKP tabanına benzer bir zorbalığı var. Hatta belki bi tık daha fazladır, dandik bir üniversite bitirdiği için kendini "aydın" sanan insanlarla dolu ortalık.

Kaldı ki adama saldırmaları mantıklı da değil. Anketlere bakıyorsun, İnce'nin aldığı oyun çoğu Cumhur ittifakından geliyor. E adam karşıdan oy çekebiliyorsa senin faydana bu. Adam aday olmasa daha az oy alacaksın. Buradan yürüyüp olayı ikinci turda nasıl lehine çevirebilirsin onu düşünmek yerine adamı eleyip, ilk turdan seçimi vermeye çalışmanın akılla izah edilebilir bir tarafı yok. Aynı şey Sinan Oğan için de geçerli, milliyetçi adam HDP sevdalısı KK'ya oy vermeyecek, MHP oylarını böleceksen SO'ya destek olman lazım, ama yok. Onun yerine Erbakan'a falan oy veriyorlar, adamın pazarlıkta elini güçlendirdiler, adam istediğini alıp Cumhur'a katıldı :) Durduk yere adamları meclise soktun :)

Aday göstermediğin sürece (başkanlık seçimi açısından) İnce'yi Millet ittifakına çekmenin bir faydası yok, o yüzden davet edileceğini sanmam. Edilse katılırdı gibi hissediyorum ama.
0
plutongezegendegilmi
(27.03.23)
Vay arkadaş yine birileri mağdur olmuş.

Kılıçdaroğlu'na yüz yıllardır zorbalık yapılıyor. Adamın her şeyiyle dalga geçti bizzat RTE, linç ettirdi, Ankara'da olanları falan unuttunuz herhalde.

Benim kızdığım konu bizi bir önceki cb seçiminde göt gibi ortada bırakmasına rağmen günden güne ağzından ve gözlerinden tıpkı yerine geçmeye çalıştığı zata benzer şeyler çıkması ve birbiriyle çok da alakası olmayan partiler bir araya gelip bölüm sonu canavarını yenmek için bir şeyler yapmaya çalışırken bana ne ben aday olacağım ve kazanacağım hayalleri kurması. Doğu Perinçek de aynı şeyi yapıyor ama onun seçimin kaderini etkileyecek bir kitlesi yok. Muharrem İnce ise AKP tarafından net bir şekilde fonlanıyor ve rende binası sosyal medyada inanılmaz bir propaganda yürütüyor.

Kendi isteğiyle İnce'ye verecek varsa da buyursun versin ne diyeyim. Bir sonraki seçim olur mu bilmem ama her şeyin bugünden farklı olacağı bir geleceğe oy verildiğinin farkında olmak lazım.
0
chicha_v2
(27.03.23)
Ulkede olmayan kalmadi, deprem oldu kac sehir yikildi, adamlar hizbullahla ittifak yapti vs tonla sey hala kkye vermem falan pes hakikaten. Ama vermeyin cidden, rteye verin hatta direkt adrese teslim olur. Su durumda bile bu triplere girenler hakikaten kkye vermesin, ayni tarafta degiliz cunku.
0
unidentified floating object
(27.03.23)
İnce'nin aldığı oyların çoğunu Cumhur ittifakından aldığına dair tek bir net araştırma var mı?

Az önce gördüğüm bi araştırma ikinci turda kime verirsiniz diye sormuş ilk turda ince diyenlere;

%55 Kılıçdaroğlu
%20 Erdoğan
%25 boş oy

Gibi sonuç çıkmış. Bu %55 ilk turda Kılıçdaroğlu'na verse zaten hiç dert tasa kalmıycak sorun burda. Ha bence ince aday olsa da ilk turda bitecek de boşuna şamata yaratıyor. Asıl zorbalık yapan kendisi, sözde sanatçılar gibi laflarla. Az önce de tweet atıp R yapmış bu konuda :d
0
nundu
(27.03.23)
doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. adam doğruları ve gerçekleri söylüyor.
0
izole
(28.03.23)
Çok yazmaya niyetim yok, 2002den evveli dahil Erdoğan muhalifiyim ve bu adam yargılanmazsa gözüm açık giderim... Şu anki siyasi iklimde akp MHP seçmenleri dahil en saygı duymadığı. ince seçmenleri, tam bir karikatür, Trump gibi...

Bu arada CHP'nin de yetersiz bir parti olduğunun farkındayım...
0
hewit
(28.03.23)
m. ince bu seçim için stratejisini millet ittifakından oy toplamak üzerine kurdu. en başından beri kendisini kk'nin alternatifi olarak konuşlandırdı. katıldığı programlarda 2 dakika akp'yi eleştiriyorsa 22 dakika altılı masayı eleştiriyor. akp'nin adamı olduğu iddiası komik, elbette böyle bir şey söz konusu bile olamaz ama şu anki politikası dolaylı olarak chp'nin değil akp'nin işine geliyor. tayyip bu adamın adaylığından eminim ki memnundur.

aslen seküler ya da akp karşıtı olup m.ince'ye sempati besleyenler önümüzdeki seçimin ne anlama geldiğini ve büyüklüğünü bence kavrayamıyorlar. bu seçim, (akp döneminin bitmesini isteyen bizler için) aday beğenme/beğenmeme lüksünün olmadığı bir seçim. rte'nin karşısında terlik aday olsa terliğe oy basacağız. kk aday oldu, ona oy vereceğiz. bu seçim en basit cümleyle 'tayyip gitsin mi kalsın mı?' seçimi. dolayısıyla akp karşısındaki oyların tek bir adayda birleşmesi gerekiyor.

m.ince olur da akp giderse bir sonraki seçimde istediği koltuğa aday olsun. güle oynaya demokratik seçim yapalım. ama yeri ve zamanı şimdi değil. insanlar kendisine hem 'adam kazandı' gecesi yaşattıkları için hem de bu yüzden öfkeliler, haklı olarak da eleştiriyorlar.
0
sir gawain
(28.03.23)
erdogan'i gondermemiz bu kadar onemliyken egosunu kenara koyamayip aday oldugu icin kk'yi hic affetmeyecegim. ve gorun kaybedecek. kazansa da kil payi kazanir %51-52 falan. millet hayallerde yasiyor.

muharrem ince'ye yapilan zorbalik mi zorbalik. cok net. adamin ne saray icin calismadigi ne baska sey kaldi. su fazil say'in laflari, bu cehap'li kitle inanilmaz soguttu beni. bir sey diyeyim ben kk ve rte ilk tura iki kisi girseler secimi ilk turda erdogan alir. adam yanina yrp, hudapari falan cekti tutusunca. kitlesini buyuttu. bizim masa ne yapiyor? birlestirici kucaklastirici masa niye buyumeye kapali. simdi hdp ile paslasiyorlar gibi bir durum da oldu ki butun bunlara bakinca erdogan yine alacak gibi.

secimden sonra sozlukte kk basligini gorur gibiyim. sizi de beklerim.
0
antikadimag
(28.03.23)
Katılıyorum. Bu davranışların chpye eksi oy yazdıgına da kesinlikle eminim resmen incenin oyunu yükselttiler. Adamı salsalar oyu bu kadar yükselmezdi. Ayan beyan zorbalık bu.
0
personaa
(28.03.23)
sailor +1
fraise +1
nundu +1

hizbullah'tı, erbakan'dı derken bu iş kimsenin kaprisini ve egosantrik hırslarını kaldıramayacak kadar ciddiye bindi artık.
gündemi boşuna meşgul etmesi bile şu süreçte zarar.
üstelik kendisinin kafa yapısı seçmene şizofren dediğinde ortaya çıkmıştı.
şimdi de eleştiriye tahammülü olmayan hırçın çocuklar gibi davranıyor.

bu adam zamanında seçimlere girerken 80 bin avukatla sahada sandıkları koruyacağını falan söyledikten sonra ortadan kaybolmuş biri.
lafına ancak maalesef biraz saf olan, hayat deneyimi yetersiz gençler inanıyor ve insanların da bu saflığa tahammülü yok şu süreçte.
durum bundan ibaret.

millet ittifakına katılacağını düşünmüyorum.
zira, mottosu muhalefete de muhalefet etmek ve bir alternatif oluşturmak ama fatih altaylı'nın programında hakaret edip durduğu insanlardan sandık başında destek isteyebildiği için yine de ne yapacağı belli olmaz tabii.
0
blatta hiberna
(28.03.23)
aday açıklanana kadar muhaliflerin %90'ı "gılışdar aday olmasın" diyor, capsler yapılıyor, chp önünde protestolar falan oluyordu. birden kılıçdaroğlu yüzyılın en birleştirici, en naif, en dürüst, alevi olduğu için zorbalığa maruz kalan muazzam bir aday oluverdi.
demem o ki muhalif kesimin de bir önceki seçimde yere göğe sığdıramadığı ince'yi şimdi yerin dibine sokmasını yadırgamıyorum.
çekirdeğimi aldım, izliyorum. önümüzdeki 47 gün çok eğlenceli geçecek.
0
faberkastelli
(28.03.23)
bana millete katılacak gibi geliyor ya.
0
Hallegadola
(28.03.23)
Muharrem İnce herhangi bir potansiyeli olmayan bir siyasetçi, zaten RTE'nin içki içeni yakıştırması da boşuna yapılmıyor. İçki içeni ve diplomalı olanı, tek farkı bu. Zamanında RTE'yi indirmek için yapılan Ekmeleddin hamlesi gibi bir hamle, o dönem sahip olduğu popülarite kullanılmak istendi ama kendisi kendine inanları yüzüstü bırakıp gidecek kadar da etik yoksunu olduğunu göstermişti ama ben Muharrem İnce'de bi kabahat bulmuyorum tabii ki, biz Muharrem İnce'ye asla olamayacağı bir insan olma hayali verdik zamanında, o da kendini buna inandırdı böyle davranıyor, insanlar da şimdi "sen böyle değilsin birader sana bu hayali biz verdik, gerçekleri gör artık" diyor. Hepsi bu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.03.23)
Özellikle belirtmeliyim ki 'bu seçimin' deneme tahtasıymış gibi görülmesini gülünç ve anlamsız buluyorum.

Muharrem İnce, tabi ki aday olabilir; ancak kendisi yakın zamanda yaşamış biri olarak seçim sürecinin ülkede nasıl ilerlediğinin, sosyal medyanın ne denli acımasız olduğunun gayet de bilincinde olduğunu düşünüyorum. 2018 seçimlerinde benzer propaganda faaliyetlerini, dahil olduğu örgüt ile lehine gayet de iyi sürdürmüştü. Aday olan kişinin bu sataşmaları göze alması gerekiyor.

Şu an ülkede siyaset yapılabilecek bir sistem yok. Gerçekten siyaset yapmak amacı olan biri kanımca bu süreci bekleyip, destek verip akabinde oluşacak uygun ortamda elinden geleni yapmalıdır ki kendi doğru seçmen sayısını böyle bir ortamda çok daha rahat görebilsin. Muharrem İnce üzerinde şu an öyle bir belirsizlik hakim ki, oy oranını tahmin etmek diğer adayların oy oranlarını tahmin etmekten çok daha zor. Bu seçimin böyle bir muğlaklığı kaldıracağını sanmıyorum. Yorulan, yıpranan, zorbalığa maruz kalan biziz, 555 bin 980 tl ödeyip aday olan herhangi biri değil! O yüzden gerçekten değişiklik isteyen adayların, seçmenlerin mantıklı olup, geleceğe dönük aksiyon alması gerekiyor.

Yarın adaylıklar için son gün ama gördük ki saatler içinde dengeler değişebiliyor :)
Görüşme olursa ben Muharrem İnce'nin adaylıktan çekileceğini düşünüyorum.
0
lüzumsuz adam
(28.03.23)
ben sizin gibi düşünenlerin derdini anlamıyorum. kardeşim bırakın bi önce adam kaybetsin. sonra ne yapıyorsanız yapın. bizim normalleşmeye ihtiyacımız var önce. şu an ideooloji falan kalmadı zaten. o kadar kutuplaştık ve sistem o kadar kilitlendi ki bildiğin cumhuriyetçiler-demokratlar gibi kaldık.

ben ciddi anlamda erdoğan ve ali babacan arasında bile olsa gidip ali babacan'a oy veririm ki siyasal islam hayatımda en nefret ettiğim şeydir. sağcı da olsa bi değişim yaşansın ya yeter abi.

oy alma potansiyeli kimin yüksekse o kazansın. bu seçim anormal bir seçim. onu seviyorum bunun kaşı gözü güzel seçimi değil. değişim için ne gerekiyoorsa yapma seçimi.
0
bohr atom modeli
(28.03.23)
Tam tersine inceye yapılan bir pohpohlama var. Oyları böldüğü için aslında çok büyük tepki çekmesi gerekirdi çünkü oyları bölmek şuan yapılması gereken son şey. Cumhur ittifakının hali ortada. Kazanması demek bizler için, çocuklarımız için ölüm demek, hapis demek, eğitimsizlik, cahillik demek.
Şuan oyları böldüğü halde bir grup tarafından çok destekleniyor. Tüm ak parti trolleri inceyi destekliyor şuanda. ne kadar çok oy alırsa cumhur ittifakının o kadar işine geliyor bu durum.
İnceye giden her oy, ak partiye atılmış gibi.
Bunun karşısında inceye yapılan millet ittifakına katıl baskısı çok masum. Gerçekten gerekli. Çünkü ince oyları böldüğü için kk 1 puanla falan kaybederse o zaman ortaya çıkan görüntü çok korkunç olacak.
0
zimbirik
(28.03.23)
(16)

istanbul'da yaşayanlar

rakicandir
Son facianın ardından şehirden taşınma planı yapanlar arttı mı? yoksa genel eğilim kadere boyun eğmek yönünde mi?
Son facianın ardından şehirden taşınma planı yapanlar arttı mı? yoksa genel eğilim kadere boyun eğmek yönünde mi?
0
rakicandir
(26.02.23)
Yaşadığı evi kontrol ettirme ya da olduğu ilçeden daha güvenli bir yere göç etme planları yapanlar arttı.
0
Cesario
(26.02.23)
Kadere boyun eğdim. Tek deprem tedbirim düdük... işten dolayı mecbur çakılıyım birkaç yıl buraya. Zorunda olmasam 2 sn durmam en iyi yerinde olsam bile. Canım izmirimin tezek kokusunu tercih ederim. Gerçi orası da deprem bölgesi de istanbuldansa her yer bana daha güvenli geliyor şimdilik.
0
personaa
(26.02.23)
Tüm kardeşler yeni binalarda oturuyoruz. Hayatımıza -sağ kalır isek- annemlerin beykozda hiç kiraya vermediği hobi olarak kullandığı müstakil bahçeli bir villası var. Orada toplanmayı düşünüyoruz. Başka da yapacak bir şey yok. Benim bulunduğum bina haldur huldur testlere falan başvurdu ciddiye alıyorlar yani.
0
ruhen hastayim ben
(26.02.23)
taşınmaya çalışan tanıdığım tek biri bile yok
zaten etrafımdaki çoğu kişi yeni binalara taşındı son 10-15 senede. eski binada oturan kimse kalmadı çevremde neredeyse

kafası çalışan insanlar zaten 99 depreminden sonra bunu düşünmeye başladı. fay hatları yeni tespit edilmedi sonuçta, 30 yıldır bu muhabbet var büyük istanbul depremi de yıllardır konuşuluyor. sırf güzel semt diye fay hattının üstünde yaşayanlar şimdi bunu düşünmeye başladı. şu an ise artık çok geç, ev fiyatları da inanılmaz arttığı için şu an istanbulda güvenli bir yerde yaşamak isteyen adamın çok büyük paralar harcaması ya da şehri terk etmesi lazım.
0
roket adam
(26.02.23)
biz de tasinmistik daha once ama benim yasadigim ev eski fakat saglam dendi. istanbuldan gitmeyi dusunmuyorum cevremdekilerden deprem sebebiyle tasinan veya dusunen olmadi. deprem bolgesindeki arkadasim da evinin catlaklarini yaptirip oturmayi dusunuyor
0
ala09
(26.02.23)
Memurum. Ev benim. Tayin isteme imkanım yok ki zaten istanbuldan kaçabilen memur çoktan kaçtı.

Ev benim olmasa istanbulda yaşayamam bile 12.000 maaş+5000 ek gelir ile. Tayin alabilirsem bir dakika durmam giderim, fakat öyle bir şey olmayacağı besbelli. Kaderime boyun eğdim, 60 yıllık binada yaşıyorum. Dönüşüme girmeden yenileyebilme imkanım yok.
0
anneterligi
(26.02.23)
Tüm denklemleri bozdu ki duyarlı, bilinçli ve eğitimli bir insanım...

Ev eşimin ve yine bina olması su serpiyor...

Ama işyerimiz en sıkıntılı mahallelerden birinde ve kolonların demirleri bile gözükşyor.

Yeni bi denklem arıyoruz bir yere taşınmak için, ben mahalleden gitmek istiyorum ama işi yeni kurduk; taşınırsak iş yapamaz hale geliriz...

Şu aşamada deprem olursa, hiç umursamayan insanlar gibi olacak sonumuz; bu da çok sinir bozucu ki binanın çürüklüğüyle ilgili aylardır mal sahipleriyle konuşuyoruz.
Eşim de görmezden gelmeye başladı o da borçları düşünüyor.

Konu konuyu açıyor; başka dğkkana geçecek masraf yaparsam semt değiştiriyorum diyorum; e semt değiştirsen nolcak şehir mahvolacak. Memlekete gidelim diyoruz o da istanbulda çok etkilenecek bir yerde. En azından ailemin yanında olur; koşarak yanlarına giderim diyorum.

Sonra da böyle olmaz diyip ülke mi değiştirsek diyoruz o da imkasıza yakın.

Sonuç: gözlerim tavana dikili, 'napacağız şimdi' diyerek gözlerim doldu geçende...
0
gadlemler
(26.02.23)
ben ülkeyi terketmeyi düşünüyorum. bu ülkede hiçbir şey düzelmeyecek, 33 yılımı çöpe attım. yarın bir gün bir şey elde etsem; ertesi gün devletin, insanların, ülkenin sahip olduğu kayıtsızlıklar yüzünden o şeylerimi yitirme ihtimalimin ne kadar yüksek olduğunu gördüm. hayatımın 20 yılını daha "ülkenin düzelme ihtimaline" harcayacak motivasyonum kalmadı.

istanbul belki yıkılacak, belki ben öldükten sonra yıkılacak. ama böyle bir kumarın içinde yer almak istemiyorum. bu düşünceyle yaşamak istemiyorum
0
tchuck
(26.02.23)
Taşınma-gitme geyikleri lafta kalıyor, yıllardır insanlar birçok konuda şikayet etse de bir yere gitmiyor. İstanbul'a alışan imkanı olsa da kolay kolay bir yere gitmez. İmkanı olan Avrupa'ya göçtü ama farklı nedenlerden. Depremden ötürü insanlar tabi ki tedirgin ama hadi kalkın farklı bir şehre taşınalım diyen yok.

Genel eğilim oturduğu binayı/siteyi kontrol ettirme, kentsel dönüşüm sürecine hız verme yönünde.
0
Lethe
(26.02.23)
Yil sonuna kadar ulkeyi, en olmadi istanbul'u terk edecegim sanirim. Zaten sevmiyorum, bombok bi sehir, cirkin, pis gurultulu, kalabalik vs vs.
0
unidentified floating object
(26.02.23)
güney egede arsa bakıyorum, alabilirsem daha sonra 2 katlı bir konut yapacağım.

amacım oraya temelli taşınmak değil, yazları orada geçirme ve artı olası bir marmara depreminde gidebileceğim bir kapının olması. şiddetli bir depremde evinizden çıkabilseniz bile buralarda en az 1 yıl sıkıntlı gececektir, o yüzden dönemi atlabilecek alternatif bir ev lazım.
0
nuisance
(26.02.23)
Depremden bağımsız olarak istanbul'u sevmiyorum. İstanbul'da fazla kazanmanın hiçbir anlamı yok çünkü şehir pahalı yıpratıcı.
0
romario
(26.02.23)
Kader...
0
fakat
(26.02.23)
ankara veya izmir'e taşınmaya yeşil ışık yaktım ama özellikle izmir'de kiralar istanbul ile yarışıyor, ankara'da ise aynı pozisyonda çalışsam alacağım maaş çok daha az. oturduğum bina 54 yıllık olduğu için hemen ev bakmaya başladım, en kısa zamanda taşınacağım. önce bu evden kendimi bir atayım, sonra yurt dışı planlarına hız veririm sanıyorum.
0
saveur
(27.02.23)
yaşadığım ev güvenli ama önceden aldığım bir Ağustos'ta evden çıkma planım var. Göktürk'te bir villa satın almayı/kiralamayı düşünüyorum.

şirket regional yönetimi, bu sene bir başka ülkede yeni bir şirket satın alırsak, seni başına koyarız dedi ama ona göre plan yapmıyorum.
0
gabe h coud
(27.02.23)
taşınma planı çok da uygulanabilirliği yok. işi gücü, aileyi, düzeni alıp gitmek çok zor
0
kondansator
(27.02.23)
(27)

ekşi'ye giriyor musunuz

benibulmanlazim
vpn le falan. yoksa aman ne uğraşacam sağa sola bakayım video falan izleyeyim mi diyorsunuz. şayet benim elim arada bir ekşiye bi bakayıma gidiyor.
vpn le falan. yoksa aman ne uğraşacam sağa sola bakayım video falan izleyeyim mi diyorsunuz. şayet benim elim arada bir ekşiye bi bakayıma gidiyor.
0
benibulmanlazim
(26.02.23)
Uğraşmıyorum hiç.
0
mekaniker
(26.02.23)
Girmiyorum uğraşmıyorum ben de. Bi eksiklik oluşturmadı şimdilik
0
ikikerekac
(26.02.23)
vpn ile ugrasmadım hiç. mevcut dnslerimle girebiliyorum

telefondan girince vpn istiyor bende. onu da kurdum ama telden pek girmiyorum
0
abelardo
(26.02.23)
gereksiz, vakit kaybı bir alışkanlık olduğunu daha iyi anladım bu süreçte. gündemi takip etmek için haber sitelerine göz atmak çok daha mantıklı.
0
p133mmx
(26.02.23)
ekşi ve reddit okurdum zaten, artık sadece reddit'e bakıyorum.
0
mrtkp1234
(26.02.23)
Uğraşmıyorum hic
0
instant crush
(26.02.23)
Girmiyorum ama çok büyük eksiklik hissediyorum 4 gündür.
Güncel ve gerçek haberleri twitter dan okumaya çalışıyorum.
Tatsız.
0
ditu
(26.02.23)
Hayatımdan çıkardım diyebilirim.

Zaten son yıllarda artarak kalitesini kaybetmişti. Yıldık artık, önceden bir ağırlığı vardı.
0
baldan kaymak
(26.02.23)
Giremiyorum vpn internet kalitesini düşürüyor. Ama çok sinirliyim giremediğim için ve neden bu olaya bu kadar az tepki verildi ben anlamadım. Aslına bakarsanız çok tehlikeli bir adım. Bilgi alabileceğimiz tek kaynak televizyon kalırsa iki günden, welcome to 1984
0
personaa
(26.02.23)
taaa windows xp döneminden beri dns ayarlıdır bende. alışkanlık artık... ve bu engelde benim internet servis sağlayıcımda dns yeterli oluyor engel filan yaşamadım. üstüne vpn de lise döneminden beri yüklü türkiyede yaşadığım için bu bir ihtiyaç. ekşiye özel bir durum yok. engel sonrasında da normalde ne sıklıkla giriyorsam aynen devam. yani uğraşmıyorum +1 ama giriyorum.
0
konetsu
(26.02.23)
okulun internetinde yasaklar geçerli olmadığı için, okuldan sıkıntısız giriyorum. zaten sabahtan akşama kadar okulda olduğum için beni çok etkilemedi yasak. ben nasılsam bundan önce aynıyım yani: giriyorum baya çok.
0
substituent
(26.02.23)
Gunde 1 defa sadece vpnle girip 5 dk bakip cikiyorum.
0
another satisfied lover
(26.02.23)
ilk iki gün girmedim. ama sıkıldım vpn açıp girdim. hani takılmak falan değil ama merak ettiğim şeyleri sözlükte arardım. kapanınca eksiklik oldu
0
paintov
(26.02.23)
dns ile giriliyor 1.1.1.1 yazabilirsiniz. vpn gerek yok şimdilik.
0
xrated
(26.02.23)
benim internet sağlayıcım ekşiye yasak koymamış
ha kullanıyor muyum yoo
0
neira
(26.02.23)
Ben de ilk 2 gün girmedim. Hatta bunu ekşi bağımlılığımı bitirmek için bir fırsat olarak gördüm. Ama sonra ekşi sözlüğün benim için çok daha fazla şey ifade ettiğini anladım. Zaten güncel siyasi başlıklara artık hep aynı şeyler konuşulduğu için çok fazla bakmazdım. Gündem başlığında da sosyal medyada ne konuşulduğunu az çok görüyordum, bu bana yetiyordu. Twitter ı da sıkı takip ederim ama ekşinin yerini çok tutmuyor benim açımdan.
Benim açımdan ekşi sözlük bazı başlıklarla güzel. Aramaya inanınca ne cevherler var. Ekşi sözlüğün trol yuvası olduğu bir gerçek ama onların zaten girdiği başlıklar belli, oralara girmezsen onları görmezsin. Ama iyi kullanınca insanın ufkunu açan çok güzel entryler var. Örneğin tarihi olaylar, tarihi kişilikler ya da kitap, film başlıkları, bilimsel terimler bunlar için elim istemsizce ekşiye gidiyor benim. Şu 2 günde bile bu anlamda yokluğunu hissettim bu yüzden ve opera yı indirdim telefona, login olmadan kullanıyorum şimdilik.
0
desktopu
(26.02.23)
vpn ile giriyorum ama canlılık yok, sıkıcı. o yüzden pek bakmıyorum.
0
candide
(26.02.23)
Girdiğimde zamanımın büyük çoğunluğu troll engellemekle geçiyordu zaten. Vpn le falan ugrasamam. Kanzuk ve trolleri takılsınlar artık rahat rahat.
0
melancholia
(26.02.23)
ben de ekşi bağımlılığımı bitirmek için bir fırsat olarak gördüm başta ve sadece geçen gün bi girip bakayım dedim. onda da çaylak olan hesabım onaylanmıştı. sonra daha da girmedim.
0
debian
(26.02.23)
Vpn’e rağmen ne uğraşacağım diyorum. Twittera giriyorum onun yerine.
0
ruhen hastayim ben
(26.02.23)
vpn kurmak zor bi şey değil. yorumlara da şaşırdım. giriyorum ben gayet. takip ettiğim güncel başlıklar var hala ihtiyaçlarını yazıyorlar insanlar. bu sebeple giriyorum sık sık.
0
anna sun
(26.02.23)
günde 1-2 kere açıp bakıyorum, rutinim değişmedi. gündemini takip ediyorum. şu an kızılay’ın ahbap’a 42 milyon liralık çadır satması başlığı var mesela gündemde.
0
deartheodosia
(26.02.23)
tabii ki giriyorum. yurtdisindayim zaten ama vpn kullanmam gerekseydi de kullanirdim. eksi sozluk en cok girdigim internet sitesi olabilir.
0
supergirl
(26.02.23)
baska haber kaynagi yok benim icin. evet giriyorum.
0
camussar
(26.02.23)
giriyorum vpn ile. Ama genelde duyuruya giriş yapmak için kullanıyorum
0
nundu
(26.02.23)
dns over https yapildigi surece giriliyor. ben hic zahmet cekmiyorum. firefox. duyuruya yoksa giremeyiz. baska hesabim yok

(bkz: dnscrypt)
(bkz: goodbyedpi)
0
kobretti
(26.02.23)
Sözlük eski sözlük olsaydı uğraşırdım belki ama şu aldığı son hali için uğraşmam.
0
yazdonumu
(27.02.23)
(6)

en atatürkçü parti hangisidir?

abelardo
niyetim siyasi tartışma veya gerginlik yaratmak değil. sizce atatürk ilke ve inkılaplarını en çok içselleştirmiş parti hangisidir. eskiden olsa chp derdim ancak şu an değil gibi. bence memleket partisi veya zafer partisi olsa gerek
niyetim siyasi tartışma veya gerginlik yaratmak değil. sizce atatürk ilke ve inkılaplarını en çok içselleştirmiş parti hangisidir. eskiden olsa chp derdim ancak şu an değil gibi. bence memleket partisi veya zafer partisi olsa gerek
0
abelardo
(25.02.23)
Chp. Memleket partisi zafer partisinin bir benzeri.
0
prole
(25.02.23)
CHP'nin kemik tabanı Atatürkçüdür. Zaman zaman tepede yalpalamalar olsa da hiçbir parti kemik tabanına sırtını dönemez.

İsmi geçen diğer partilerin ne olduğu bu seçimlerden sonra daha netlik kazanır. Şu an konumlarında bir netlik yok. Hiçbir partiyi de sadece liderinin söylemleriyle değerlendirmemek lazım. O partiden bildiğin 5 kişinin ismini say dendiğinde sayamıyorsan da o partiye parti demek ve o liderin peşinden de tuzu kapıp gitmek ne derece doğru bilmiyorum.
0
Mirket
(25.02.23)
Bana kalırsa, Atatürk'ün en belirgin karakteristik özelliği; batılı tarzda bir modernleşme/ilerleme tahayyül etmesi. Ayrıca, o dönem için eşine az rastlanır bir vizyona sahip. Döneminin ilerisinde bir adam. Dogmaları büyük oranda reddediyor.

Bu nedenle, bence Atatürkçülüğün olmazsa olmazı; ilerlemeci olma ve belirli kalıplardan/dogmalardan kurtulma gibi görünüyor.

Bugün Türkiye'de yurttaşların birçok "kırmızı çizgi"si bulunuyor. Atatürk yaşasa, bu çizgilerin çoğunun ötesinde bir yerde olurdu.

Sonuç olarak, memleket, zafer ve hatta eski chp (deniz baykal, önder sav chp'si) Atatürkçülükle çok örtüşmüyor.
0
sailor
(25.02.23)
Günümüz chpsi olmadığı aşikar. Atatürk ve Türk düşmanlarının odağı haline gelmiş durumda.
Net Atatürkçü parti maalesef yok. Memleket partisi, zafer partisi ve kısmen vatan partisi denebilir şimdilik.
0
astronom bey
(25.02.23)
Atatürk'ün ideolojik bakış açısının temeli çağdaşlık kavramının çeşitli şekillerde ve farklı kavramlar kullanılarak tekrar tekrar açıklanmasından ibaret aslında. Bu, yani çağdaş olmak, yani çağa ayak uydurabilmek ya da eğer zaten ayak uydurulmuşsa çağa yön verebilmek, muhafazakarlığın kökten tersi olan bir hareket.

Atatürk'ün kendi yaşam süresi içerisindeki hayat hikayesi üzerine muhafazakar bir görüş oluşturan hiçbir parti onu temsil ediyor olamaz. O günlerde 1920'li yıllardı, bugün 2023 yılındayız. Bu sürede dünyada inanılmaz değişimler yaşandı

Ancak hala nostaljik ruhu yaşatmaya çalışan siyasi karakterler var. Ben bunların hiçbirisi Atatürk'ü yansıtıyor diyemem.
0
akhenaten
(25.02.23)
Memleket ve zaferi, günümüz chpsine tercih ederim şuan için Atatürkçülükte. Keşke böyle olmasa.
0
personaa
(26.02.23)
(20)

Haksız mıyım?

personaa
Şimdi uzaktan ilişki yürütüyorsunuz iş sebebiyle ayrı yerlerdesiniz sevgilinizle. Kısıtlı vakitte görüşebiliyosunuz. Tatil planı yapıyorsunuz sapancaya. Tatile gitmeden önce bi işiniz var ondan istanbula uğramanız lazım.izmir istanbul arası yol var yani. sevgiliniz size hiç sormadan, bi abisi ve eşi
Şimdi uzaktan ilişki yürütüyorsunuz iş sebebiyle ayrı yerlerdesiniz sevgilinizle. Kısıtlı vakitte görüşebiliyosunuz. Tatil planı yapıyorsunuz sapancaya. Tatile gitmeden önce bi işiniz var ondan istanbula uğramanız lazım.izmir istanbul arası yol var yani. sevgiliniz size hiç sormadan, bi abisi ve eşini olaya dahil ediyor diyor ki onları da ist bırakalım geçerken. Size hiç sormadan planı en son size söylüyor. Sinirlenmekte haksız mıyım? Sonuçta kısıtlı bi vaktimiz var ve ben tatile yayıla yayıla gitmek istiyo da olabilirim her gün görüşen çiftler değiliz ki biz? Sinirlendikten sonra yaptığı açıklama da kızlarını göremiyorlar zaten maddi durumlar sebebiyle, bizi de bırak dediler kıramadım. Ben de zaten başka yaptığı şeylerin birikimiyle ciddi patladım. Şuan sinirlenen ben olduğum için kendisi suçlu hissettiriyor beni. Sizce sinirlenmekte haksız mıyım
0
personaa
(30.01.23)
haklısın bence. aşırı derecede düşüncesizce bir hareket.
0
roket adam
(30.01.23)
Haklısın bence de. Ya da biz fazla takintiliyiz
0
abuzer
(30.01.23)
bence o kadar da abartılacak bir şey olmayabilir.
evet, elbette sorması çok daha iyi olurdu da, maddi sebeplerden kızını göremeyen abisi, "bizi de bırak" dediklerinde, "hayır bırakamam" mı diyecek?
o da ayrı saçma olurdu.

zaten gideceğiniz bir yol bu.
arabayla toplasanız beş saat sürüyor, yani tatile davet etmiş gibi davranmak biraz abartılı bence.
şu ekonomik ortamda insanlar çocuklarını görmek istemiş, keyif yapmak için işgüzarlıktan yapılan bir şey değil.
0
blatta hiberna
(30.01.23)
haklisin bence de. "ne var ki bunda idare et iste" diyenler olacaktir ama ben hic hoslanmam zorakiden.
0
hot potato
(30.01.23)
Blatta hiberna, abisi öz değil tanıdığı sevdiği bir abi yanlış anlaşıldıysa eğer
0
🌸personaa
(30.01.23)
yine de siz, "hayır gelmesinler" diyebilecek miydiniz?
ya da siz bunu deseniz de, o buna ses çıkartmadan "tamam" diyecek miydi?

tatile gideceğinden haberi olacak kadar yakın biriyse öz veya üvey veya tanıdık fark etmez ki.
özet olarak, "giderken bizi de bırakıverin" diye rica etmişler, o da kıramamış.
tatilinize engel olan bir şey yok ki, o süre zaten yolda geçirilecek.

yani siz de aynı şekilde tatil planınızdan önce iş için istanbul'a uğruyorsunuz.
sizin işiniz önemliyse, onun da tanıdığı abisi onun için önemli olabilir.
"tatile gideceğiz, ne istanbul'u, ne işi şimdi? yolu uzatıyorsun" demiyorsa, siz de abiyi götürüverin arka koltukta.
ilişkiler karşılıklı çabayla yürüyor.
0
blatta hiberna
(30.01.23)
haksız sayılırsın, hayatı bu kadar bireysel yaşamak istiyorsanız ilişki de yürütmeyeceksiniz.
0
nuisance
(30.01.23)
Haklsınız, sorması gerekirdi. İlişki karşılıklı çabayla yürüyor, doğru. Tam da bu yüzden size önceden haber vermesi gerekiyordu.
0
pispinti
(30.01.23)
El iyisi denen tabir varya hani ayıp kaçacak farkındayım ancak herkesin yardımına koşma gibi bi zorunluluk yok bence. Çok zorunlu olmadığı sürece ben yapayalnızken kimseden yardım istemeden bir şeyler hallediyorum. Mesela kredi kartıyla yol paramı ödüyorum. Benim babam çok el iyisi bir insan travmatik derecede, o tarz hareketler benim canımı sıkıyor. Önce bana sorması gerekmez mi? Aynı şekilde arkadaşıyla plan yaptı diyelim. Beni çağıracaksa arkadaşına söylemeli öncelikle bence doğrusu böyle değil midir?
0
🌸personaa
(30.01.23)
Bireysel takılan karşı taraf +3

Hayır diyememesini anlarım, bazen spontan gelişir böyle durumlar. Ama en azından bir mahcubiyet ve "idare edelim" ricası hoş olur.
Yine de istemiyorsa partner, "x'in teyzesi de gelecekmiş" şeklinde bir bahane söylenebilir abiye.
0
abuzer
(30.01.23)
Haklısın, buz gibi haklısın. Hayatını nasıl yasayacağını sen belirlersin, bireysel de olabilir asosyal de olabilir. Burada önemli olan bu değil, sevdiğinizin bunu düşünmemesi. Hele ki özlem varken böyle çer çöp az olan zamanı gaspediyorsa ben de sinirlenirdim
0
her giriste sifresini unutan adam
(30.01.23)
Valla araba kimin, kim kullaniyor arabayi orasini anlamadim ben. Eger araba sevgilininse ve o kullanacaksa yaptiginda pek bisey yok, bazen oyle emrivaki gelisebiliyor olaylar. O gibi durumda 'dur bi sevgilime sorayim' demek kolay olmayabiliyor.

Yok araba seninse ve sen kullanacaksan sen haklisin. Cunku o durumda 'dur bir sevgilime sorayim' demek direkt kabul etmekten daha kolay.
0
j r r tolkien hayrani
(30.01.23)
Sonuna kadar haklısın. Emrivaki yapılacak hukuk anca evlendikten en az 10 yıl sonrasıdır diye düşünüyorum. Emrivaki öyle bir şey. Ben hâlâ kend anneme emrivaki yapamam. Hakkı var çünkü, ne münasebet yani. Haklısın.
0
muhayyer divan
(30.01.23)
neye sinirlendiğini bilmiyorsun bence;

sinirlenmenin sebebi saygısızlık yapıldığını düşünüyorsun. eğer sorulsaydı zaten kabul edecektin, bir iki dakika düşünecektin, belki şakasına yolu bölüşürüz diyecektin, pazarlık yapma, kuralları belirleme şansın vardı.

bu tür durumlarda en güzel tepki aslında biraz sessiz kalmaktır, kısa kelimeler kullanmak, iletişimi azaltmak gibi davranışlarla karşı tarafa yaptığı şeyin bir sonucu olduğunu göstermiş olursunuz. bağırmanın çağırmanın, tehdit etmenin, ültimatom vermenin bir faydası yok. tam aksine sinirlenip bağırdıkça daha da artar.

Bu olay artık bir şekilde bağlanacak, o sizin bileceğiniz iş. bundan sonrasında kavga etmeyin, bağırmayın çağırmayın, laf sokmayın. çok içinizden geçecek çok fırsatlar çıkacak karşınıza bunlar için ama yapmayın, iletişimi biraz azaltın sadece, her şeyden bahsetmeyin falan.
0
selam
(30.01.23)
Ben de aşırı sinirlenirdim.
Hayir diyemezsin anlarim da hemen ardindan hsber verirsin boyle böyle bir durum oldu evet demek zorunda kaldım diye. Son dk soylemezsin yani.
0
stavro
(30.01.23)
Haklısın ama abartmaya gerek yok, olur böyle şeyler, başbaşa da kalırsınız yani bu son görüşmeniz değil sonuçta.
0
turuncu tonlarda
(30.01.23)
blatta hiberna +1 +1 +1

önceki şeylerin birikimiyle ciddi patladım falan hele en büyük hata. önceki şeyleri önceden söyleseydiniz? şimdi karşı taraf da pireyi deve ettiğinizi düşünüyor haklı olarak. madem kısıtlı vakit zaten yayıla yayıla gitmeyeceksiniz istanbul izmir yolunu, otobandan 4 saatte patlatacaksınız. kaldı ki siz izmirden sapancaya doğrudan gitmek varken istanbul diye bi şey çıkarmışsınız (dönüşte olsa neyse) ona bir şey dememiş karşı taraf. yaptığınız kıymet bilmezlik, ayrıca çevresine iyilik yaptı diye böyle kızıp bağıracaksanız hem sizden hem çevresinden soğur, ona zarar verirsiniz... seviyorsanız yapmazsınız, sevmiyorsanız da bitirin gidin böyle şeylerle zarar vermeyin.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
blatta hiberna ve sert siyah krom +1 +1 +1
bu kadar sinirlenmekte haksizsiniz.
0
65 derece
(31.01.23)
bu mevzu o kadar eşimin yapabileceği bir şey ki daha okurken tetiklendim. kızım doğduktan sonra ailecek gittiğimiz ve ev kiraladığımız ilk tatilimizin ertesi gün kiraladığımız ev 2+1 diye abisi, yengesi, annesi, teyzesi ve 3 çocuğu damlamıştı siz çocuğu yanınıza alırsınız biz öteki odada ayak bacak yatarız diyerek lol :D sonra ben yaz tatilinde evimde rahatça yatıp kalkıp çocuğumu emziremeyecek miyim diye arıza çıkarınca eşim kaldığımız yerin üst katını onlara tutmuştu, ben ücretsiz izinde ve tek maaşla dişten tırnaktan arttırıp tatile gelebilmişken tatil masrafımız onların kirası ve mutfak masrafıyla durduk yere 3e 4e katlanmıştı. durduk yere sanki biz onları evimize davet etmişiz gibi davranıp hiçbir masrafa ortak olmadıkları gibi sürekli eşimi bizi çay bahçesine götür, bize dondurma al vs diye de darlamışlardı çünkü.

sevgiliniz de muhtemelen böyle biri, ille aile olması gerekmez hiç tanımadığı yoldan geçen biri bile bir şey istese acaba şu an kullanılıyor muyum, enayi yerine koyuluyor olabilir miyim diye düşünmeden varını yoğunu ortaya koyuyor. iyi biri belli ki, ama birlikte yaşayanı yoruyor, çeken bilir eşim sürekli ortaya atladığı için elalemi memnun etmek adına maddi manevi nelerden taviz verildiğini. o yüzden önceki olayların birikimini ve patlayışı da çok iyi anlıyorum.

siz belki açacaktınız son ses müziği, canınız istediği yerde durup yemek yiyecektiniz, kenara çekip manzara izleyecektiniz, öpüşe koklaşa, romantik sohbetler eşliğinde gidecektiniz. hayatınızda ilk kez göreceğiniz insanların yanında rahat olamayacaksınız, kötü bir başlangıç olacak ama sevdiğinizle ömür geçirecekseniz bu ne ilk ne de son olacak, bunları göze almanız gerekiyor onun karakteri açısından. o yüzden zaten kısıtlı bir zaman diyerek çok da mevzuyu uzatmadan baş başa olan zamanınızın tadını çıkarmaya bakın derim ben.
0
kakamelsokoban
(31.01.23)
kakamelsokoban+1
Yol da tatilin bir parçası çünkü. Hele ilişkinin başlarında, hele uzaktan ilişkide, her dakika değerliyken. Bu konuda sevgili haksız.
İnsanın sinirine hakim olması her türlü ilişkide ama en çok da sevgili / eş ilişkilerinde önemli. Patlamamak, yaptığı hatayla kişiyi yüzleştirmek her ne kadar bir patlamadaki ferahlığı vermiyorsa da bünyeye uzun vadede gerekli saygı, sevgi ve haklılığı sağlıyor insana.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.23)
(18)

Erkek çocuk ismi

etna
1. "Ataer" nasıl bir isim?2. Kadının kızlık soyadının erkek çocuğa koyulması nasıl olur?
1. "Ataer" nasıl bir isim?
2. Kadının kızlık soyadının erkek çocuğa koyulması nasıl olur?
0
etna
(29.01.23)
Leş gibi bir isim.
Lütfen marjinal olacağız diye manasız, saçma sapan isimler düşünmekten vazgeçin.
Bunu yazarken aklıma Namık ismi geldi, bin kez daha güzel.
0
pavlis
(29.01.23)
Berbat.
0
dissendium
(29.01.23)
1 - boka gibi
2 - güzel olabilir.
0
allah yazdiysa bozsun
(29.01.23)
1. Fonetiği güzel değil, kulağa hoş gelmiyor. TRT spikeri diksiyonuyla konuşmayan herkes ateer diye hitap eder çocuğa.
Klasik isimler iyidir.

2. Soyadına bağlı.
0
kobuzchu kiz
(29.01.23)
Çocuğa herkes ataerkil diyecek, ismi düşünürken bunun akla gelmemesi mümkün değil. Aşırı fazla zorlama isim. Daraldım.
0
personaa
(29.01.23)
Waaow müthiş.
0
melancholia
(29.01.23)
atali isim turetmek cok demode. illa ki o vurgu yapilmak isteniyorsa kemal koyun. gercek bir isim koyun yani.
0
hot potato
(29.01.23)
1. kulaga hos gelen bir isim degil. adi soruldugunda hep kodlamak zorunda kalabilir ayrica

2. cok gereksiz geldi bana. soya saygi falan boyle bir sey degil bence.
0
Kittie
(29.01.23)
1.kötü. ayrıca militarist. üstelik söylemesi de zor.
2.güzel olur, neden olmasın.
0
jimjim
(29.01.23)
1. çok kötü
2. kızlık soyadının ne olduguna bağlı. soyadını isim olarak koyacaksınız sanırım. mesela soyadı yılmaz ise isim olarak olur tabi.
0
abelardo
(29.01.23)
1- iyi değil yani isim ve sesleniş olarak pek olmuyor ve zorlama gibi
2- soyadına göre değişir
0
crackcodemood
(29.01.23)
Bu çocuk elbet büyüyecek ve iş hayatına girecek. Ataer bey diye yüksek sesle birkaç defa söyleyin. Cıks. Yazık olur çocuğa.
0
Phoebe
(29.01.23)
Hızlı söyleyince ve ilk bakışta atari gibi gözüküyor öyle de dalga geçerler.

Demir Ali koymuşlar çocuğa öyle de sesleniyorlardı geçenlerde. İlk başta Demirel zannettim çocuğun adını. Oha çocuğun adını ne koymuşlar dedim, annesi de duydu heralde bozuldu daha yüksek sesle ismini söylemeye başladı çocuğun.

İkinci fikir de kötü bir arkadaşım vardı annesinin kızlık soyadını taşıyan, kullanmıyordu yani.
0
Hallegadola
(29.01.23)
Soyadına bağlı. Mesela ben soyadımı koymak istemem diriliş ertuğrulvari olur çocuğum. Üzülürüz ailecek. Ataer de ataerkil gibi ayrıca.
0
ruhen hastayim ben
(29.01.23)
kötü
kötü
0
pardus
(30.01.23)
10 Ataer, tüm hayatı boyunca zorluk çekmesine neden olacak bir isim. "Ata" olsun bari.
20 Soyadını bilmeden ne yazsak anlamsız. Soyadı "Ataer" ise goto 10
0
late viper
(30.01.23)
1. Bir çok yerde Atamer olarak yanlış yazılır, sürekli düzeltme ihtiyacı duyar. Fonetik değil +1

2. Soy isme bağlı +1
0
John Bloor
(30.01.23)
Çocuklarına zeus, tokmak, yontguç, zozan, barganç, welat, hazot, mazot, kimyon gibi isimler koyanlarınkine nazaran yine fena sayılmaz. Baba er anlamında yani babacan adam böyle garibi koruyan yiğit bir kişiliği anlatıyor.Soyadınız da Kil ise mükemmel uyumu yakalarsınız Ataer Kil.

İlk bahsettiğim sınıfa mensup değişiklik arayan biriyseniz biraz kalıpların dışına çıkın. Ortalık toprak volkan yağmur çamur gibi kızılderili isimlerinden geçilmiyor. Sesli harfleri tamamen çıkarın atın mesela Aaea koyun ya da sadece sessiz harf kullannın gcbvzd koyun. Hatta mesela Türkselle anlaşın GCBVZD yazıp 2222'ye gönderene 10 dakika bedava verilsin çocuğunuz da reklam geliri alsın. Erkenden ekmeğini eline alsın dakka bir gol bir. hatta ünlem işareti koyun sadece ama ! değil
Yazıyla Ünlem İşareti.

Çünkü Mete'nin Oğuz'un Ali'nin suyu çıktığı için.
0
Batuhanolabilir
(31.01.23)
(18)

Kim aday olsa asla vermem diyorsunuz?

tessera-tessera
Benimkiler:EkmeleddinBabacanDavutogluVe tabi ki asla ama asla Abdullah Gul isimli zevata oy vermem.Ben cok sikildim arkadaslar bu belirsizlikten. Cikartin bir ya da birden fazla aday da ne olacagini bilelim.Rakamsal olarak da ben muhalefetin en az uc aday cikartmasi gerektigini dusunuyorum.
Benimkiler:
Ekmeleddin
Babacan
Davutoglu

Ve tabi ki asla ama asla Abdullah Gul isimli zevata oy vermem.

Ben cok sikildim arkadaslar bu belirsizlikten. Cikartin bir ya da birden fazla aday da ne olacagini bilelim.

Rakamsal olarak da ben muhalefetin en az uc aday cikartmasi gerektigini dusunuyorum.
0
tessera-tessera
(19.01.23)
Rte kaybetmemek için kendisini kopyalatıp ikinci bir rte ile seçime giderse ancak o zaman oy kullanmam.
0
ruhen hastayim ben
(19.01.23)
RTE karşına bizzat Deccal'ın kendisi çıksa yine oy veririm, sonra Deccal'ı adam etmek için bi şansımız olur yine.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
Altılı masadan sağduyusuna güvendiğim tek isim Kılıçdaroğlu. İmamoğlu aday gösterilirse ya oy kullanmam ya da tepki olarak erdoğan'a oy veririm. Onun dışında muhalefetten kim çıkarsa oy veririm. Ama dediğim gibi kılışdar çıkarsa canı gönülden veririm.
0
IncredibleMau
(19.01.23)
gecmiste mhp ve akp ile iliskisi/bagi olan kimseye oy vermem. davutoglu, aksener, babacan da dahil.
0
chemical dependency
(19.01.23)
Asla vermem dediğim yok herkese veririm
0
ananiyimioguz
(19.01.23)
davutoğlu’ndan nefret ediyorum. neye güveniyor da hala siyasette ve ne alaka onu hala alıyorlar asla anlamıyorum. stratejik derinliğiyle ülkeyi orada burada savaşa sürükler. berbatın da kötüsü bence davutoğlu.
0
deartheodosia
(19.01.23)
duruşumuz net pbs.twimg.com
0
pide
(19.01.23)
@ruhen hastayim ben +1

Ekmel'den dolayı midem bulanıyor olsa da tek adam rejiminde RTE yerine gelen kişiye, ona taptıkları gibi tapmazlar malum partililer. Aynı güçte istediği gibi oynayamayacağı gibi, başka seçimi de kazanamaz.

Normal şartlar altında Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu, Demirtaş, İmamoğlu vb. gibi isimleri istemem. Aralarında sürpriz çıkmayacak tek isim Karamollaoğlu, o da siyasal islamcı zaten. Yine de @Kaleci Saçlı Forvet +1
0
nawar
(19.01.23)
Siyasal islamcı ve ülkücüye vermem. Kılıçdaroğlu ve imamoğlu dışında bir seçenek yok benim için.
0
cilekli krep
(19.01.23)
Bence insanların anlamadığı şu: Bu seçimde amaç gönlümüzden geçen adayın kazanması değil, bu seçmde amaç RTE'yi devirmek. Yani tek adam rejimini bitirmek mutlak otoriteyi sonlandırmak. Yani bu bir demokrasi şöleni değil. Bu uğurda da beğensek de beğenmesek de her şey göze alınabilir her yol kullanılabilir. Ha RTE iner sonrasına sonra bakılır zaten bu süreçe ben şuna oy vermem ben buna oy vermem deme lüksümüz gerçekten yok. Böyle diyebilen biri durumun vahametini idrak edemiyordur benim gözümde.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
KK'ya çok isteksiz vereceğim açıkçası. Zaten sol kesim deccale bile oy vericek bunu tartışmak manasız. mesele kararsız kesime de hitap edecek aday çıkartmak. Sadece bizim oylarımız yetmiyor çünkü. Kaçak çay yakmakla uğraşacaklarına insanların güncel problemlerine değinebilseler keşke. Kim hangi tarafa çalışıyor anlamak çok zor.
0
personaa
(19.01.23)
maske zorunluluğuna karşı çıkmayan kimseye oy vermem. bu konuda yanlış karar veren bizi satar da.
0
sert siyah krom
(19.01.23)
deccal zuhur etse hoşgeldin horasan'ın yiğidi derim tweeti +1

Saydığın isimlerin aday olma ihtimali inanılmaz düşük zaten. Anca dediğin gibi 3+ aday durumunda aday olabilirler o zaman da zaten senin tercih edeceğin başkası aday olur.

Ama bence en mantıklısı tek adayla işi bitirmek. 2018 seçiminde gördük işte fazla aday durumunu.

Ayrıca şu seçimde aday seçme lüksü görmeyi anlamıyorum. İçimden geçen aday yoksa oy vermem durumu yaşansın diye bu seçimde kim olursa olsun oy vermemiz lazım yoksa Azerbaycan vs gibi %95le seçim kazanılan ülkelere dönücez bunu anlamak çok mu zor?

Son olarak, bence ideal cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olur çünkü altılı masanın çizdiği yolda bu sistemi bitirip parlamenter sisteme dönüldüğünde seçilecek cumhurbaşkanının kariyeri bitecek. Kılıçdar'ı her şeye rağmen sevmek istiyorum ve ona iyi bir jübile olur. Ama gerçekçi olursak en heyecanlandıran aday İmamoğlu olur.
0
nundu
(19.01.23)
türkiye'de öncelik demokrasiyi ve seçimle lider değişebileceğini hatırlamak olmalı. erdoğan gittiğinin ertesi günü isveç olmayacağız. bu beklentiyle sandığa giden/gitmeyen ülkeden hiçbir zaman bir halt olmaz.

ben o yüzden hiç istemeyerek bile olsa aday kim olursa olsun ona vereceğim. çünkü bu tek adam rejimi dağılır, ülke idari anlamda bir nefes alırsa bir sonraki seçimde o adayı gönderme şansımız olur. sırf ekmek yahut demokrat dede var diye oy vermezseniz her şey çok daha kötü olacak. şu an aday seçme lüksümüz olduğunu düşünmüyorum. bu seçim demokrasiyi hatırlama, sandıkta koltuk değişebileceğini hatırlama seçimi... aday seçme şansı da umarım bir sonrakinde olur.

bu benim şahsi düşüncem tabii, vermeyen vermesin, ben çok yoruldum çünkü bu ülkenin siyasetinden. vay sen niye vermedin senin yüzünden bu haldeyiz diyesim gelmiyor kimseye. sağcısıyla solcusuyla, şusuyla busuyla cahil ve saçmasapan bir kitleyiz maalesef. belki de hak ettiğimiz budur yani.
0
mark greg sputnik
(19.01.23)
Her türlü karşıdakine oy veririm. İktidar değiştikten sonraki seçimde seçme şansım olabilir. Şu anda Pakistan ya da Venezuela olma eşiğindeyiz. Seçme şansımız yok.
0
gabe h coud
(19.01.23)
seninkilerin aynısı.
0
roket adam
(20.01.23)
6'lı masanın adayına oy verdikten sonra kime oy verdiğinin bir önemi yok ki.

6 ocak 2023 ahmet davutoğlu açıklamalarına göre %1 oy alan partinin bile istediği her şeyi veto etme yetkisi olacak. O yüzden "babacan'a / davutoğlu'na oy vermem, kılışdar'a vereceğim" demenin bir anlamı olmuyor, her türlü oyun onlara gidiyor.

Biraz eğlenceli yani, AKP gitsin diye oy veriyorsun, kazanırsan yine AKP'liler bakan oluyor. Kaybedersen yine aynı :)

6'lı masadan ayrılıp kendi bi aday gösterirse (İmamoğlu, Mansur vs) İYİP'e basarım belki. Yoksa oy kullanmam. Davutoğlu'na bakanlık vermek istiyorsan git reis'e bas daha iyi.
0
plutongezegendegilmi
(20.01.23)
davutoğlu'na vermem. gerisine veririm. davutoğlu kazanacağına rte bir dönem daha götürsün ülkenin geleceği kurtulur en azından. çünkü o kadar kötü olur ki bir daha bunların hiçbirr uzantısı bir şey kkazanamaz bu ülkede.

ha davutoğlu kazansa da chp güdümünde olacağı için o kadar kötü olmaz ama kendi ideolojisiyle yönetebilecekse rte diyorum.

edit: ben de deccali RTE'ye tercih ederim. sıralamam deccal>RTE>davutoğlu şeklinde.
0
bohr atom modeli
(20.01.23)
(11)

Insan hayatta ne istedigine nasil karar veriyor?

ermanen
Evet agir filozofi sorusu gibi ama gercekliginde ta kendisi. hayatta ne istedigimiz aslinda daha cok okumak ve isle alakali ama daha farkli durumlar da olabilir. cogunlukla paraya da variyor bir nevi, durum nasil para kazanilira geliyor. evlenmek de var secenekler icinde.evet bircok kriter ve etkile
Evet agir filozofi sorusu gibi ama gercekliginde ta kendisi. hayatta ne istedigimiz aslinda daha cok okumak ve isle alakali ama daha farkli durumlar da olabilir. cogunlukla paraya da variyor bir nevi, durum nasil para kazanilira geliyor. evlenmek de var secenekler icinde.

evet bircok kriter ve etkileyen faktor var. toplum/cevre, aile, okul hayati, unv/bolum secimi, unv sinavi (ulkesine gore), hobiler, biriyle beraber olmak vs. zaman da buyuk bir faktor.

mesela neden o kadar bolum varken bu bolumu okuyorum, neden bu ise giriyorum, neden bu kisiyle evleniyorum. insanlar sanki kendini belli bir seye mecbur kiliyor gibi ve genelde lineer bir hayata. bi de sosyal medyacilar var tabii, orda da bisey olmaya calisanlar. internet ve sosyal medya aslinda cok fazla firsat ve secenek de getirdi.

cogu kisi icin kolay degil farkli seyler denemek, dusunmek, istedigini yapabilmek. turkiye ve enflasyon durumlari bu tip sorulari biraz hafife itiyor gibi ama daha genel dusunebiliriz. kendinizden ornek de verebilirsiniz. felsefi veya norofizyolojik de dusunebilirsiniz.
0
ermanen
(15.01.23)
27 yaşındayım bu zamana kadar hiç tam olarak ne istediğimi bilemedim, bilebileceğimi de zannetmiyorum. Her zaman “neyi istemediğim” ile hareket ettim. Sonsuz seçenek içinde istemediğimiz şeyleri yapmayı eleyerek mutluluğa yaklaşabiliriz gibi geliyor bana.
0
ruhen hastayim ben
(15.01.23)
Bu soruya ben de çok kafa yoruyorum. Ne istediğimi bilmek yerine genelde neyi istemediğimi bilme üzerinden ilerliyor ve bu da seçenekleri bir nebze azaltsa da bilinmezlik baki kalıyor. Allah'ını seven biliyorsa bana da söylesin.
0
Amaranta ursula
(15.01.23)
Yaşayıp görerek, hayal kurarak karar veriyorum ben. Olacak olan var, olmayacak olan var. Meksika ilgimi çekiyor ama gidip yaşamam, yaşayamam. Bu bir çeşit alışveriş. İstediklerini yapmak için bir şeyler veriyorsun. Karşılığında aldığın şeyler verdiklerine değmeli. Hayatımızı bu kadar kolay değiştiremeyeceğimiz için çoğu hayalimiz gerçekleşmiyor. Ben ABD'de yaşamak istiyordum. Ama şu an hem ekonomik hem de hayat düzeni olarak kalkıp gidemem. Gitsem de hayalimdeki ABD'den farklı olabilir. Sonuçta oranın da gerçekleri, sorunları var. Karışık bir konu.
0
dissendium
(15.01.23)
Valla ben hep gelişine vura vura 28’e geldim; bundan sonra daha planlı ve stratejik hareket ederim ama yaptıklarımdan da pişman değilim…
0
vedatchilipeppers
(15.01.23)
Karar veremeyen, verdiği her kararda pişman olan biri olarak takipteyim.
0
Kahvedesu
(15.01.23)
schopenhauer'in dedigi gibi insanin iradesi uzerinde hicbir kontrolu yoktur. tam tersine irade bizi kontrol eden kor bir guctur. yani insan evladi istedigini yapabilir de, istedigini isteyemez.

hayatimizdaki her sey cevresel sartlarla belirleniyor. burada kati bir determinizm var bence. mesela ben muhendis oldum. istiyor muydum hayir. niye oldum? cunku ajlik cok kotu bir sey. amerika'da millet neuroscience'ini felsefesini rahat rahat okuyor halbuse.

insanlar degil de cevreler bizi belirliyor. meshur 1927 solvey konferansi fotosu mesela. hepsi mi beyaz avrupali erkek olur arkadas (curie haric) nedensellikle aciklanamaz gibi gozuken seylerin baglantisini kavrayamadigimiz icin oyle gozukuyor. ve yine spinoza'nin dedigi gibi serbest dusus halinde taslar olarak, dustugumuz yere isteyerek dustugumuzu dusunuyoruz. ancak bunlar hep ilizyon.
0
antikadimag
(15.01.23)
antikadimag +1

Öğrencilik hayatımın başından sonuna kadar ne istediğimi bulamadım. Üniversiteyi çoktan bitirmeme rağmen hala kariyer testlerine bakıyorum.

İstediğinizi sandığınız şeyler gerçekleştiğinde de mutsuz olmanız olası. Bazı insanlar küçük yaşlarda karar veriyor ve arkasında durup mutlu bir hayat yaşıyor. Ama onlar azınlık bir grup. Aslında çok istediğiniz bir şey olmadığından karar veremeyebiliriz. Bu bir problem değil zaten.

Ben deniyorum. Denemeden, saatlerce kafa patlatarak keşfedilecek bir şey değil.
0
perfectlysplendid
(15.01.23)
Bir yerden başlayarak. Ciddi kararsızlık yaşayan kişilerde mükemmelliyetçilik eğilimi olabiliyor. Verdiğim her karar en doğrusu olmalı gibi. Zaten düşüncelerimiz, duygu ve deneyimlerimiz kararlarımız için ipuçları oluşturuyor. Kendimizce en mantıklı yola bu şekilde yöneliyoruz. Eğer ki yanlış kararsa, o süreçte yaşananları tecrübe olarak nitelendiriyoruz. Zaten büyüme ve kendini tanıma süreci dediğimiz şey de bu. Adım atmayıp en doğru hamleyi yapmayı beklediğimizde, konfor alanımızdan çıkamamış oluyoruz bence. Mesela evlilik kararı. Kendi kişiliğimize uygun, birlikte güzel vakit geçirebildiğimiz sağlıklı bir ilişkimiz var. Bu noktada sezgilere ve deneyimlere, düşüncelere güvenerek bi adım atılıyor. Bu adımı evleneceğim kişi benim için en ideal en doğru kişi olmalı biçiminde bi algıyla atmak var, bir de bu insan bana uygun birisi evleniriz anlaşamazsak boşanırız çözümsüz bir şey değil diye düşünmek var. Rahat bir bakış açısına ihtiyaç var hayatı deneyimlemek ve gelişebilmek için bence.
0
personaa
(15.01.23)
bizler biyolojik olarak hayvan sınıfındayız. beynimiz ve zayıflığımız bizi beraber yaşamaya ve doğaya hükmetmeye kadar götürdü. doktor, mühendis, öğretmen, yazılımcı, imam, tarihçi veya bilim insanı.. tüm bunlar insani icatlar. toplumsal yaşantımızın çıktıları. doğal değil. yerden bitmiyor yani.
dolayısıyla ben bunu yapmak için doğdum demek kendini kandırmak olur. insanlar hangisinde çok şöhret ve para varsa oraya yönelir veya çocuğunu yöneltir. parada, güvenlik ve dolayısıyla daha kolay bir şekilde hayatta kalma güdüsü var. şöhrette ise ego ve dolayısıyla zevk vardır.

hepimiz aynı makineden çıkıyoruz. düşüncelerimiz ve hayatımız temelde aynı. bir başka insandan farklı veya özel değiliz.
peki ben kimim derseniz, size şunu söylemek isterim; kendinizi ilişkilerde görebilirsiniz. kitaplarda veya aynada değil. bir başka kişinini ağzından da kendinizi göremezsiniz.
insanlarla olan ilişkinizide, doğa ve hayvanlarla olan ilişkinizde kendinizi görebilirsiniz. ilişkiniz sizi farklı kılar.

hayattan ne istiyorum diye soru soruyorum. sonra hayatın bana bir şey verme gibi bir görevi olmadığını hatırlıyorum. gelen giden hayattan bir şey istiyor. hayat oldukça yoğun, hayattan bir şey istemiyorum. hayatın yanına oturmuş, akıp gidiyorum. bir gün oturduğum yerden düşüp yok olacağım ve hayat varolmaya devam edecek. yüzyıllardır devam ettiği gibi.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.01.23)
biraz deli edici bir düşünce fakat kırıklarla dolu bir betona dökülmüş su gibi -çok şanslı değilsek- bir yüzeye rastgele kırıklardan akıyoruz, biraz da isteğimizle mümkün olan yolu takip ederek ömrümüzü geçiriyoruz. içine doğduğumuz aile, din, ülke; yaşayabilme olasılığımız olan akabileceğimiz daha "iyi" kırıkları daha "iyi" hayatları baştan kesip atıyor, biz de önümüzde kalan kırıklardan akarak bir şekilde yüzeye düşmeye devam ediyoruz. adil mi? değil ama en azından hepimiz sonunda yüzeye düşüyoruz yani ölüyoruz, böyle bir adilane tarafı var, yersen.
0
marlonbranda
(16.01.23)
fularsız entellik podcastinin özgür irade serisini dinleyin bence.
open.spotify.com
0
unalub
(16.01.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.