Giriş
(4)

bir bilen varsa buyursun ...

neslişah
tam 3 yıldır şu şarkıyı arıyorum tarıyorum malesef bulamıyorum ... müthiş etkileyici bi müziğe sahip yabancı bi şarkı arkadaşlar .. klibinde şemsiyeler var yani tek hatırladığım kısım o .. böyle büssürü rengarenk şemsiyeleri klip boyunca açıp kapıyolar .. noluuurrr bulun şu şarkıyıı beaaa
tam 3 yıldır şu şarkıyı arıyorum tarıyorum malesef bulamıyorum ... müthiş etkileyici bi müziğe sahip yabancı bi şarkı arkadaşlar .. klibinde şemsiyeler var yani tek hatırladığım kısım o .. böyle büssürü rengarenk şemsiyeleri klip boyunca açıp kapıyolar .. noluuurrr bulun şu şarkıyıı beaaa
0
neslişah
(29.10.10)
kylie minoqu n bi şarkısı mıydı? havuz başında çekilen.youtube tan ara
0
kanan
(29.10.10)
yokk ya kylie mioque değill ... şarkı bi adama ait hatırladığım kadarıyla ...
youtube'dan çok aradım ama saçma sapan şarkılar çıktı aradığım şarkıyı bulamadım ama 2 yıl önce number one fmde klibi çok dönüyodu .. gören varsa hatırlayan falan yazsın herkes ....
0
🌸neslişah
(29.10.10)
motorcycle emptiness olabilir mi?
0
peki
(29.10.10)
motorcycle emptiness değil malesef :( benim dediğim şarkı rock tarzında değil.. ne slow ne de hareketli ... kulağa hoş gelen müziği var ... işte klibide anlattığım gibi klp boyunca şemsiyeler açılıp kapanıyo
0
🌸neslişah
(29.10.10)
(15)

Kadinlar neden cinsel aldatmayi, duygusal aldatmaya tercih ediyor?

SevmeBeni
Cogu kadin "baskasina asik olmasindansa, baskasiyla birlikte olsun" ya da erkek arkadasinin baska kadinlar ile birlikte olmasina, biz erkeklerin sevgililerinin baskalariyla birlikte olmasina nazaran daha anlayisli yaklasiyorlar. bunun sebebi nedir? erkekler cinayete kadar isi goturebilirken, kadinla
Cogu kadin "baskasina asik olmasindansa, baskasiyla birlikte olsun" ya da erkek arkadasinin baska kadinlar ile birlikte olmasina, biz erkeklerin sevgililerinin baskalariyla birlikte olmasina nazaran daha anlayisli yaklasiyorlar. bunun sebebi nedir? erkekler cinayete kadar isi goturebilirken, kadinlar er ya da gec "yapmaz bir daha"/"cani sagolsun" ile olayi kapatabiliyorlar. Neden?
0
SevmeBeni
(28.10.10)
"Elinin kiridir" anlayışı ve "o benim erim" görüşü damarlarında dolaştığı için olabilir.
0
sourlemonade
(28.10.10)
erkeğin başkasına aşkı kalıcı olabilir, bu halde de erkek kendisini terkedebilir, ondan korkuyordur. cinselliğe ise nasıl olsa one night standdir, quickie'dir, gelip geçicidir diye bakıyorlar ve kendilerini avutuyorlar/kandırıyorlar.
0
baldur
(28.10.10)
"ilişkide öncelikli değerler" sıralamasındaki farkla alakalı olabilir.. ben her türlü cinayet işlerim o ayrı =) (şaka lan şaka, her türlü yok sayarım kendisini, daha çok koyar..)
0
vercingetorix
(28.10.10)
cinsel aldatma sadece ihtiyaç giderme gibi düşünüldüğü için..
0
sisljem
(28.10.10)
Türkiyedeki yetiştirilme tarzının o yönde olmasından kaynaklanıyor. Kadının 2. planda olması burda da kendini gösteriyor. Diğer ülkelerde böyle olduğunu sanmıyorum.
0
nesenbilneben
(28.10.10)
kadınlar salak, erkekler daha salak oldukları için (duruma göre vica versa). insan soyu olarak hepimiz komple salağız.
0
sui
(28.10.10)
erkeklerin aldatmasi "ihtiyac giderme" olarak goruluyor, e peki erkekler kadinlarin aldatmasini neden "ihtiyac giderme" olarak gormuyor o zaman diye sorumu tekrar sorayim.
0
🌸SevmeBeni
(28.10.10)
hala evlenmek isteyen erkekler neden bakire kadın tercih ederken bayanlar buna takılmıyorsa o yüzden. kadına erkeğin namusu gibi bakılıyor
0
sisljem
(28.10.10)
cinsel birliktelik öyle acaip birşeyki hiç manası yok ama
15 dk sonra o birleşmeden, erkek o kadını bile unutuyor eger sevgilisi falan degilse.

ama aşk, sevgi başka, hep aklında senin, başkasını seviyorsun tabii dert bu kız için.

ben mesela amsterdam da, red light çıkışı 15 dk sonra karının yüzünü bile unutuyordum.
Ama sevgililik başka, insanın aklından çıkmaz.
0
UnWaNTeD
(28.10.10)
@vakvak, sorum ekonomik ozgurlugu elinde olan kadinlari da fazlasiyla kapsiyor zaten. sagduyu ile kastettigin nedir; "sadece bir eglence fazlasi degil" mi?

@unwanted, yani senin kiz arkadasin da benzer iliskiler yasasa, ayni yaklasimi "15 dakika sonra zaten yuzunu hatirlamayacak cocugun" diye gosterir misin?
0
🌸SevmeBeni
(28.10.10)
tek kelimelik bi cevabı var: rationalization.
0
peki
(28.10.10)
evrimsel olarak kadin icin onemli olan o erkegin onunla beraber olmaya devam edip ona bakmaya devam etmesi. onun disinda disardaki birine gidip asik olup ondan tamamen ayrilmadikca gidip baskasini sikmesinde o yuzden sakinca yok.
yin evrimsel olarak erkekler icin olemli olan bakmaya devam ettigi kadinin ve dogurdugu doguracagi cocuklarin ondan olmasi onemli ki elalemin dolu icin calisip kendini heba etmis olmasin. bu yuzden kadin gidip baskasina siktirirse adamin butun kaleleri yikilmis oluyor.
sonuc: hepimiz hala magarada yasayan atalarimizla ayni dusunceleri paylasiyoruz.
bonus: kendi ekonomik ozgurlugu olan kadinlar o adamin bakimina muhtac olmadiklari icin cinsel aldatmayi digeri kadar kotu karsilayip ayrilabiliyorlar.
0
tryit
(28.10.10)
@SevmeBeni:
ben bu arada bu olayı destekliyorum gibi görünmesin.
Yanlış anlaşıldım sanırım.

Hani kadınlar neden razı oluyordur? diyorsun ya
ben de diyorum ki sex daha gelip geçici birşey ondan razı oluyorlardır.

Yoksa böyle birşey ne yaparım, ne aklımdan bile geçer.
Biriyle berabersem, başkasına hayatta bakmam.
0
UnWaNTeD
(28.10.10)
insan doğasının temeli ve her canlının varlığının tek amacı neslini devam ettirmektir.

bir kadın için sahip olduğu erkeğin bir başka kadınla sevişmesi bu manada çok büyük bir risk teşkil etmez. çünkü kadın bilir ki erkek duygusal olarak bağlı olduğu kadına dönecek ve tüm varlığını onun çocukları için kullanacaktır. seks ise bir oyun olarak kalır. buradaki en büyük risk adamın diğer kadına bağlanması veya ondan bir çocuk sahibi olmasıdır. bu durumda esas kadın adamı kaybetmiş olur.

ancak temelde kadın her zaman karnındaki çocuğun kendine ait olduğunu bilir. bir erkeğin bu şansı yoktur. sahiplendiği kadının başka bir erkek ile onu aldatması ve kendine ait olmayan bir çocuğa bakmak bir erkek için büyük bir risktir. çünkü erkek bunu hiçbir zaman bilemez.

işte bu yüzden içgüdüsel olarak erkek fiziksel aldatılmayı kadın duygusal aldatılmayı kabullenemez.
0
orpheus
(28.10.10)
simdi tamamen bilimsel konusacagim:

bir arastirmaya gore erkegin, soyunun devami icin, cocuklarinin da onun gibi guzel olmasi icin guzel bir kadini istedigi, ama kadinin cocuklarinin rahat bir hayatta guvenli bir sekilde yasamasini ve de zeki olmasini istedigi icin guclü ve zeki erkekleri tercih ettigi bulunmus.
kadin icin onemli olan rahat ettirilmek oldugu icin adamin cinsel aldatmasi bir parca kabul edilebilir oluyor. bir ihtiyacti, adam antropoz donemine girdi ya da daha genc, kani kayniyor o yuzden yapmis olabilir gibi birtakim yuklemelere gidip olayla bas etmeye calisiyor.

erkekse evrimsel olarak, guzel kadinini kaptirdigi icin kuplere biniyor tabiri caizse. affetmesi cok daha zor ve agir bir surec haline geliyor.


cok onemli not! aslinda kadinlar cinsel aldatmayi affeder diye birsey yok. sadece duygusal aldatma daha agir oluyor, cinsel aldatmaya gore. mesela evliyse, evlilikleri her iki aldatma turunde de devam edebiliyor, yine beraber yaptiklari her seyleri yapiyorlar, ama kadin bunu kesinlikle affetmiyor. burada onemli olan, cinsel aldatmada daha fazla olumlu yukleme (attribution) yapmasi, olayin etkisini hafifletmeye calismasi.

ayrica kadin bence "yapmaz bir daha" demiyor kesinlikle. unutulmuyor olay hicbir zaman. hele ki "cani sagolsun"u hic demiyor!
0
Ms._mystery
(28.10.10)
(5)

the catcher in the rye

wessago
bu kitabın methini çok duydum aldım orjinalini okumaya başladım. kitap sıkıcı geldi biraz. yani içinde bir şey yok.kitabın 50. sayfasında falan biraz ekşi sözlük yorumlarına bakayım dedim. bunu düşünen tek kişi ben değilmişim. sizce bu kitabı okuyup bitireyim mi yoksa yeter mi bu kadar? üniversitede
bu kitabın methini çok duydum aldım orjinalini okumaya başladım.


kitap sıkıcı geldi biraz. yani içinde bir şey yok.

kitabın 50. sayfasında falan biraz ekşi sözlük yorumlarına bakayım dedim. bunu düşünen tek kişi ben değilmişim. sizce bu kitabı okuyup bitireyim mi yoksa yeter mi bu kadar? üniversitedeyim yarın öbür gün bana okutmasınlar bu salak kitabı.
0
wessago
(27.10.10)
ingiliz dili ve edebiyatındaysan okuturlar.
0
diagonaleklem
(27.10.10)
baslamisken bitir tabi ama bir olay yok kitapta, oyle bir eyler anlatiliyor iste cocugun tekinin hikayesi, kiz kardesi v.s

eksi sozluk'te methedilen seyleri ornek aliyorsan biraz daha sozlugu ogrenmen gerekecek. onlar siradan insanlara gore degil, entellere gore. 2001 yilindan beri yazarim, ogrendigim yegane sey sozlukteki entellerin ovdugu seylerin kesinlikle igrenc oldugu.

orneklemek gerekirse (kisisel tecrubeme dayanarak):

granada (barcelona icin siradan bir sehir, granada icin mukemmel otesi bir yer yaziyordu genel oalrak entry'lerde 3.5 sene evvel. gittik barcelonada super eglenirken granadaya, aglayarak geri donduk barcelonaya)

dead man (johnny depp'in en anlamsiz filmlerinden biri, kizilderilinin tekiyle saga sola dolaniyor, hic bir konu yok ve bu sictigimin filmi sozluk'te acaip ovulmekteydi)

catcher in the rye ile sen de tecrube et bakalim

sozluge guvenip de is yapanin aklina sasarim
0
no christ requiress
(27.10.10)
abi hollywood filmleri ne kadar tek kalıba bağlı ise romanlar da o kadar farklı farklı yapılar gösterirler. çavdar tarlasında çocuklar da roman, yeni hayat da suç ve ceza da; fakat hepsi birbirinden farklı yapıdaki romanlar. çavdar tarlasında çocuklar ya da catcher in the rye olay değil, ana karakterin psikolojisini olaylar üzerinden anlatan bir roman. ilk 50 sayfayı okuduysan beğenmediysen, yeni bir şeyler olmayacak merak etme. çünkü şu ana kadar olanlar oldu. ama çok büyük şeyler yok zaten romanda, normal hayatta olan şeyler var. çok büyük şeyler her romanda olmuyor. zira dead man de ruhani bir yolculuk anlatır. ona bakarsan uzakta hiç bir şey yok. büyük filmler ya da romanlar için ille de büyük olaylar şart değil.
0
2001 kral filmdir
(27.10.10)
oha dead man harika bi filmdi bi kere :) johnny depp in en sevdiğim filmlerinden biridir direkt ilk 3te bence. zevk meselesi.

catcher in the rye dan ben de çok aradığımı bulamamıştım ama abartı çok şişirildiği için sanırım.
güzel olan bir şey hakkında sözlüğe yazılınca otomatikman overrated oluyor zaten, o kadar çok yazar var ki. birden bi bakıyosun 300 tane yazı hepsi övmüş de övmüş. o böyle insanda yanılsamamsı bişey yaratıyor. az biraz güzel bi eser ya da bi olay aşırı beklenti oluşturabiliyor. tam tersi de oluyo tabii bunun negatif yorumlarla falan.
neyse konu o diil.
catcher in the rye bence orijinalinden okunması gereken bi roman (ben de türkçesini okudum gerçi) çünkü olayı bana sorarsan sadece diliydi. tam bi 15 yaşındaki çocuk elinden yazılmış gibiydi yani. o tarafını takdir etmiştim çok.
ama her neyse yani baydıysa bırak, ne diye kendini zorlayasın ki.
0
cisterna
(27.10.10)
ben de hiç beğenmediydim.

ayrıca ingiliz dili ve edebiyatında bunu okutmazlar. buna gelene kadar ohoooo neler neler var.
amerikan'da okutabilirler ama.
0
peki
(28.10.10)
(7)

Doğum Kontrol Hapı

purpurum
Selamlar,İlk kez doğum kontrol hapı kullanacağım. Cok sayıda yan etkisi olduğunu ama en son geliştirilen ilaçların yan etkilerinin azaltıldığını duydum. Mesela en korkutanları depresif ruh hali, migreni tetikleme(çünkü migrenim var) ve kontakt lense toleransssızlık(çünkü lens takıyorum)Önerdiğiniz,
Selamlar,

İlk kez doğum kontrol hapı kullanacağım.
Cok sayıda yan etkisi olduğunu ama en son geliştirilen ilaçların yan etkilerinin azaltıldığını duydum. Mesela en korkutanları depresif ruh hali, migreni tetikleme(çünkü migrenim var) ve kontakt lense toleransssızlık(çünkü lens takıyorum)

Önerdiğiniz, en az yan etkisi olsuğunu bildiğiniz/duyduğunuz/tecrübe ettiğiniz doğum kontrol hapı hangisi?

Teşekkürler
0
purpurum
(25.10.10)
hepsinde baslarda birtakim yanetki oalbilir. sisikinlik yapabilir mesela..
ben yasmin kullaniyıorum, yan etkisi neredeyse yok. yani yok aslinda. basta biraz depresif gibi olmsutum ama cevremde kullanan herkes yan etki, kilo aldirmamasi acisindan cok memnun yasmin'den.

not: eger doktor tavsiye ettiyse, ya da sadece dogum kontolu sebebiyle kullanmayacaksaniz, doktor raporu alabilir, ucretsiz alabilirsiniz haplari. Normalde 16-17 tl civari...
0
Ms._mystery
(25.10.10)
birkaç sene yasmin kullandı kız arkadaşım, sonra birtakım sağlık problemleri yaşadı ve doktor hapı kesinlikle yasakladı. ayrıldığım için niye yasakladı ne alakası var bilmiyorum
0
staghound
(25.10.10)
kesinlikle kadın doğum uzmanınızla görüşüp; yaş, migren, aile'de ki göğüs ve rahim kanseri vakaları v.b. bilgileri vererek, doktorun tavsiyesine göre almanız gerekir. Ben myralon kullanmıştım, migrenimden dolayı artık hiç birini kullanamıyorum.
0
Phoebe
(25.10.10)
kesinlikle doktor tavsiyesinde kullanmalısınız +1.
her birinin doğum kontrol etkisi yapan madde oranları hemen hemen yakın olmakla birlikte destekleyici diğer etken maddeleri farklı ya da farklı oranlarda olduğundan farklı öyküsü olan hastalara farklı ilaçlar öneriliyor. en sık yasmin veriliyor doğrudur fakat hormonlarınızla epey oynayacak bir şey bu. genel bir tetkik yaptırmanızı, kan-hormon vs değerlerinize baktırmanızı ona göre doktor tavsiyesini dinlemenizi öneririm ben de.
0
ahandanick
(25.10.10)
yasmin kullanıyordum. bir süre ara verdim, tahlillerden sonra devam edecegim galiba. hem miyop hem astigmat oldugum icin lens toleranssizligi beni cok korkutmustu ama oyle bir sey olmadi. migrenim de var ve migren krizlerimde bir artis gozlemedim. tek olumsuz yani 100% selulitsiz olan bende selulit olusumu basladi, spora abanacagim tekrar. bakalim ne olacak..

annem de ginera kullaniyor. memnun gordugum kadariyla..
0
kayranin kedisi
(25.10.10)
@ kayranin kedisi: selulitin yasmin'den kaynaklandigini nasil anladiniz?
yasmin kullanan biri olarak soruyorum...
0
Ms._mystery
(26.10.10)
tavsiye ettiğiniz doğum kontrol hapı?

okumuş etmiş insanlar olarak bari siz şunu yapmayın! doktor önce ultrasonla yumurtalıklarınıza bakacak, sonra kan tahlili yapacak, hormon değerlerinize göre bir hap verecek, adına göre değil.

ayrıca, yan etki de kişiden kişiye değişir. ben 6 ay yasmin kullandım ve libido düşüşü hariç hiçbir sorun yaşamadım. libido düşüşü de ilaç hormonlara etki ettiği için zaten.

hangi doğum kontrol hapını kullanırsanız kullanın, bol su içmeniz lazım. nitekim kendileri vücutta su toplayan, ödem yapan ilaçlar oluyorlar.
0
peki
(26.10.10)
(9)

Göğse Bir Şey Saplanıyor Gibi Hissetmek?

kamera motor
bazen böyle bir his oluşuyor ve derin nefes almamı engelliyor. yani nasıl anlatayım, durduk yere tam kalbimin oralara sanki iğne saplanıyormuş gibi bir his oluşuyor. derin nefes aldıkça yani ciğer şiştikçe ağır inanılmaz artıyor ve bu yüzden küçük küçük nefes almaya çalışıyorum. birkaç dakika sürüp
bazen böyle bir his oluşuyor ve derin nefes almamı engelliyor. yani nasıl anlatayım, durduk yere tam kalbimin oralara sanki iğne saplanıyormuş gibi bir his oluşuyor. derin nefes aldıkça yani ciğer şiştikçe ağır inanılmaz artıyor ve bu yüzden küçük küçük nefes almaya çalışıyorum. birkaç dakika sürüp bitiyor bir süre sonra.

ne olabilir ki bu, yabancı bi madde falan batıyor olabilir mi fi tarihinde içime kaçmış. veya ne bileyim aklıma da bişey gelmiyor sırf merak ettiğim için yazdım.
0
kamera motor
(25.10.10)
bende ve herkeste olan bir şey bu. olur, geçer.
0
bradshaw
(25.10.10)
kaslarla ilintili bir sey diye biliyorum. herkese olur. gecmesi icin ya bir sure derin nefes almayip unutacaksin, ya da cesaretini toplayip acisa bile derin bir nefes alacaksin.
0
kurukafa
(25.10.10)
doktor değilim lakin bende ki sıkıntıyı birebir tarif ettiğiniz için paylaşıyorum; bu şekilde doktora gittiğimde üşüttüğüm için olduğubu söylemişti, kas gevşetici bir iğneyle rahatlamıştım. sonrasında da ne zaman bu keskin ağrıyı hissetsem birkaç gün kas gevşetici sürüyorum bahsettiğiniz bölgeye, geçip gidiyor ağrım...
0
Phoebe
(25.10.10)
"geçer" ne demek ya? ne kadar tuhaf insanlarsınız... arkadaşım git bi doktora görün. böyle şeylerin cevabını burada bulamazsın.
0
click here to see her naked
(25.10.10)
aynısı bende de oluyor, 15 dk içinde kendiliğinden geçiyor. büyütülecek birşey değil.
yine de doktora sorup bizi bilgilendirirsen fena olmaz ehueh.
0
dieselsingle2
(25.10.10)
bende de oluo. insan korkuo dmi ulaa kalpten mi gidiyorum yoksa diye.
0
saykodeli
(25.10.10)
ehehe... doktorlar bizim gibi (evet kaynımda da var aynı) insanlarla aralarında çok dalga geçiyorlar. emin olun kardiyolji servisinini yarısını benzer şikayetlere sahip çoğunlukla da kadın hastalar dolduruyor.

cevap: kardiya bölgesinde stres, soğukalgınlığı vesair ıvır zıvıra bağlı spazm var. psikolojik olma ihitmali daha yüksek. takmayın geçer.
0
no avalon
(25.10.10)
www.imaeh.gov.tr
randevu işi de sıkıntı değil bir görünün isterseniz tabi istanbuldaysanız
0
dr.ramiz
(25.10.10)
gaz olabiler. mide gazı.
0
peki
(26.10.10)
(5)

97 Model Rotring Tikky Ankara (yahut internet)

nevrochaotica
Başlıktan da anlaşılacağı üzere resimdeki kalemi aramaktayım. Daha önce kırtasiyelere tabi ki baktım iki sefer denk geldim. İlk aldığım benim bir hatam yüzünden bozuldu ikinci aldığım orijinal değilmiş 3 günde falan dağıldı zaten.üretimi kesin olarak durdurulmuş olan bu kalemlerden nerede bulabilirm
Başlıktan da anlaşılacağı üzere resimdeki kalemi aramaktayım. Daha önce kırtasiyelere tabi ki baktım iki sefer denk geldim. İlk aldığım benim bir hatam yüzünden bozuldu ikinci aldığım orijinal değilmiş 3 günde falan dağıldı zaten.

üretimi kesin olarak durdurulmuş olan bu kalemlerden nerede bulabilirm acaba. Orijinal olduğuna emin olmamız önemli tabi. İnternet üzerinden ya da ankara içinde bir yerden olursa şahane olur.

teşekkürler
0
nevrochaotica
(16.10.10)
üretimden kalktığını bilmiyordum, mahalle arası kırtasiyelerde bulunma ihtimali var gibime geliyor. Kalemimi sağa sola atardım meğer antika olmuş haberim yok
0
kimlanbu
(16.10.10)
antika olmadı henüz ya, benim uğurlu bir kalemim var bu model, onu sınavlar dışında kullanmak istemiyorum işte yerine aldıklarım da bir şekilde mefta oluyorlar sürekli (:

söylediğin gibi bir mahalle kırtasiyesinde buldum ama orjinal değilmiş. duyuruyu da onun için açtım bulduğum kalemin orijinal olduğundan emin olmak istiyorum
0
🌸nevrochaotica
(16.10.10)
5 tane falan var bende, antika olursa yırtarız =)
0
angelofdeath
(16.10.10)
pek yardımcı olamıyorum ama aynısını ben de çok aramıştım. geçen sene karanfil caddesi'ndeki dost kitabevi'nin yanındaki kırtasiyeden (oha) sonuncuyu aldım. hatta adam hiç kalmadı fln demişti, kalemlerin arasından kendim arayıp bulmuştum, sonra murphy kanunları sağolsun bir hafta içinde kalem yere düştü ve ucu kırıldı.

neyse özet geçiyorum, bu şekilde kırtasiyelerden bulabilirsin belki (gerçi olsa ben çoktan bulmuş olurdum:). hatta fazla bulursan haber ver ben de alayım.
0
bullet-toothh
(16.10.10)
bence bunların asıl antikası tikky'den önceki ince modelleri olur. istanbul'a yolunuz düşerse sirkeci'de, babıali yokuşuna doğru çıkarken sağ tarafta bir dükkanda var gayet. hatta çeşitli büyük kırtasiyelerde de var diye biliyorum. bende 5 senedir beyazından var hâlâ taş gibi.
0
peki
(16.10.10)
(4)

twitter.

kamilinsan
birinin tek bir twitine direk link veriyoruz ya o nasıl oluyor. o twittin üstüne tıklayınca açılmıyor öyle.
birinin tek bir twitine direk link veriyoruz ya o nasıl oluyor. o twittin üstüne tıklayınca açılmıyor öyle.
0
kamilinsan
(14.10.10)
"x minutes ago via y" seklinde yazan bilgiye tiklarsan alirsin permalink'i.
0
fader
(14.10.10)
twit'in altında about bilmemkaç hours/mins ago yazıyor ya, ona tıklıyorsun dediğin gibi açılıyor.
0
peki
(14.10.10)
Mevzubahis twitin hemen altındaki tarih/saat kısmının olduğu yerin adresini kopyalıyorsun sadece. O adres twitin direkt adresi oluyor.
0
godlovesugly
(14.10.10)
aynı şey facebook'ta da geçerli.
0
sanal uyku
(14.10.10)
(12)

nasıl?

angle14
para biriktirmenin bir yolu war mı?
para biriktirmenin bir yolu war mı?
0
angle14
(13.10.10)
ne için biriktireceksin mesela. ev mi gitar mı alacaksın ?
0
ceo
(13.10.10)
parayı yiyemeyeceğin bi işte çalışacaksın. asteğmenken askerde iyi para biriktirmiştim. yatacak yeri veriyorlar, yemeği veriyorlar, şehir boktan sosyal hayat yok. e para da birikiyor.

muadili şantiyelerdir mesela. mühendisler, ustalar, sağ başındaki şantiyelerde çok sevdiklerinden değil bu yüzden çalışıyor. 3000 lira alırsın. evini verirler arabanı verirler yemeğini verirler. yiyemezsin parayı biriktikçe birikir :)
0
mordorlu ziya
(13.10.10)
ilerisi için şimdilik bişi alıcak param olmadıgı için :))
0
🌸angle14
(13.10.10)
banka eskisi kadar vermiyor ama sen yinede sağlam bi fon alırsan 10 yıl sonra baya değer kazanır para.

ya da git hesap işletim ücreti almayan bi bankaya. eline para geçtikçe yatır.
0
unknown doctor
(13.10.10)
harcadığından çok fazla kazanırsan bak ne kadar hızlı para biriktirebiliyosun.
0
orpheus
(13.10.10)
war
0
peki
(13.10.10)
bankada altın hesabı aç her ay sabit olarak altın al.
0
murty
(13.10.10)
para harcamayarak..
0
cacinyus
(13.10.10)
şimdi de "para harcamamanın bir yolu war mı?" diye soracak olursan; irade.
0
:/
(13.10.10)
kumara al bitane
0
kamil5
(13.10.10)
iş arkadaşlarıyla aramızda gün yaptık. her ay 100 tl. sonra kendim ayrıca her ay 100 tl kenara koyuyorum. birde anadolu hayat emeklilik yaptım her ay 50de oradan. yada 250 tl birikmiş oluyor. benim için gayet iyi bir rakam mesela bu.
0
zenc
(13.10.10)
var. bireysel emeklilik sistemlerine goz atmani oneririm.
kesinlikle para biriktiremeyen bir adam olarak, 2 seneye yakindir, 6 milyara yakin para biriktirdim.
kredi kartin varsa, ver numarasini, her ay bir rakam belirle, catir catir ceksin, sabit gider olarak degerlendirir, uzun vadeli hayatini kurtarirsin.
10 sene yatirdiktan sonra, 56 yasinda maasa baglayabiliosun kendini, veya 10 yil sonra paranin tamamini cekebiliyorsun. bi de, yatirdigin paranin %15-20'lik kismini vergiden dusurebiliosun, o da baska bi guzelligi.

kaba bi hesapla, 150 lira her ay para yatirsan, 56 yasina geldiginde, bugunun parasiyla 1.000 lira maasin olacak. ara odemelerle felan takviye edersen, ya cok guzel bi emeklilik maasin olur ya da 56 yasinda bir ev alacak paraya sahip olursun.
siddetle oneriririm.

bide 150 yatirdigin zaman, 20 liraya yakin geri aliosun vergiden dustugunden dolayi. yani, 130 civari para yatirip, her ay 20 lira ekstradan para vermis gibi oluosun.
nefis bi sistem siddetle oneririm.
0
uyku semesi
(13.10.10)
(6)

ekmek kızartma makinası

fuskiyenin oglu
ne marka alayım ? ne tavsiye edersiniiz ?
ne marka alayım ? ne tavsiye edersiniiz ?
0
fuskiyenin oglu
(13.10.10)
tefal'den şaşma. 18.yılı doluyor bizim evdeki halen bir arıza çıkarmadı.
0
icemanr
(13.10.10)
tefal +1
0
saleen
(13.10.10)
tefal yazısını okuyunca tüylerim dikeldi :) pahalıdır tefal.
Tost makinaları çok elektronik parça yada karmaşık mekanızma içermediğinden ütü gibi uzun yıllar dayanır hangi marka olursa olsun. Bizim evdede aksu grill var valla 13. senesinde.
0
ilkdefa
(13.10.10)
Uygun birşey olsun diyorsan Moulinex de fena değildir.
0
aslıgibidir
(13.10.10)
sinbo
0
peki
(13.10.10)
white35
(07.10.14)
(12)

Anketimi Yaptım Bekliyorum

o hikayedeki mal ben miyim?
Hayattan zevk almak için napyorsunuz? Tabi ki hepiniz deli gibi sevişiyorsunuz ama ondan başka
Hayattan zevk almak için napyorsunuz? Tabi ki hepiniz deli gibi sevişiyorsunuz ama ondan başka
0
o hikayedeki mal ben miyim?
(11.10.10)
çay-sigara-muhabbet
0
winstoncash
(11.10.10)
Çalışıyorum.
0
sourlemonade
(11.10.10)
alkol-geyik-izlenilesi şeyleri izlemek- konser müzik vb.. genel olarak bunlar
0
ir10
(11.10.10)
uyuyorum.sabah uyandığım halde hala uyuyorum
hayal kuruyorum
dilek tutuyorum
dedikodu yapıyorum
dizi, film izliyorum
günlük tutuyorum zaman zaman
0
duygumsu
(11.10.10)
1- başarılı olmaya çalışıyorum ki insanı daha fazla mutlandıran birşey yoktur bence.
2- puro
3- sinema
0
deeperdown
(11.10.10)
hobiler, sanatsal etkinlikler. geniş bi tanım oldu ama bunlardır işte.
istanbul.
0
unknown doctor
(11.10.10)
uyumak
turk kahvesi içmek
yabancı dizileri izlemek
kitap okumak
yakışıkli biriyle göz göze gelmek...
0
ennoia_
(11.10.10)
mümkün olduğunca boş durmamaya çalışıyorum.
0
ceo
(11.10.10)
şunları şunları yapıcam diyorum, yapmak için uğraşıyorum, yapıyorum veya yapamıyorum. benim memnuniyetim bu şekilde oluşuyor.
0
peki
(11.10.10)
müzik dinliyorum
arada "ayıp olur yapmayayım öyle" dediğim şeyleri yapıyorum/söylüyorum
hayal kuruyorum
bazen boş boş duruyorum
0
just overjoyed
(11.10.10)
çalışıyorum.
0
sui
(12.10.10)
her fırsatta gezmek
0
merhum
(12.10.10)
(5)

Alerjik cilt tipi için nemlendirici krem

kardeşler kasap
Kışın adını duyunca bile pul pul olmaya başlayan kuru cildime nemlendirici kullanamıyorum, organik dahil hiçbir yağı kullanamıyorum. Kaşıntı dayanılmaz oluyor!Elbette bir cilt doktoruna görüneceğim fakat fikir vermesi açısından önerileriniz olursa çok hoş olur.ps: göz çevresi için de biliyorsanız bi
Kışın adını duyunca bile pul pul olmaya başlayan kuru cildime nemlendirici kullanamıyorum, organik dahil hiçbir yağı kullanamıyorum. Kaşıntı dayanılmaz oluyor!
Elbette bir cilt doktoruna görüneceğim fakat fikir vermesi açısından önerileriniz olursa çok hoş olur.
ps: göz çevresi için de biliyorsanız bir krem tavsiyesi ultra süper olur
0
kardeşler kasap
(09.10.10)
goks
(09.10.10)
Murad kullanıyorum çok memnunum almadan önce Murad ürünleri satan bir eczanede tek kullanımlık testerlarından deneyip kaşınıp kaşınmadığınızı kontrol edebilirsiniz.
0
Kat
(09.10.10)
babe'ninkiler iyi. bu tarz ürünler satan bi eczaneye giderseniz cildinizin ne tipte olduğunu anlayıp ona göre bişi verirler zaten.
0
peki
(09.10.10)
ccc excipial ccc
0
blinking neon roadside attraction
(09.10.10)
@bnra ve neoxolmis
excipial için uzun vadeli kullanımda problem yaratabilir diye bir şeyler okudum forumlarda sizin tavsiyelerden sonra. bu yüzden çekiniyorum açıkçası.

diğer taraftan murad gerçekten başarılı olsa gerek, hakkında hep güzel şeyler okudum lakin o nasıl bir fiyatlandırmadır!
0
🌸kardeşler kasap
(09.10.10)
(21)

kadınlar birbirine ne diyor şekerim?

oldu görüşürüz
yani `samimi` bunlar yoldan geçen iki kişi değil, bir başlık vardı da hatırlamadım; hani kanka, dayı, hacı, hoca, hafız, kardeş, kardeşim, birader, bilader, moruk, başkan, reis, patron, ortak vs vs diyor ya erkekler birbirlerine (sevip sevmememiz değil konu); kadınlar da bir tek "şekerim" filan mı d
yani samimi bunlar yoldan geçen iki kişi değil, bir başlık vardı da hatırlamadım; hani kanka, dayı, hacı, hoca, hafız, kardeş, kardeşim, birader, bilader, moruk, başkan, reis, patron, ortak vs vs diyor ya erkekler birbirlerine (sevip sevmememiz değil konu); kadınlar da bir tek "şekerim" filan mı diyor? genç kızları kastetmiyorum. çünkü yukarıda saydığım erkek seslenişleri her yaşta her kesimde görülüyor.

bebeğim, tatlım, aşkım, kızım, kızııııaaaeem, oğlum, lan, aşkitom, canım.. ee?

allah seni inandırsın yaklaşık 5 yıldır iki kadını yanyana görmedim.
0
oldu görüşürüz
(07.10.10)
kuzum, yavrum.
0
baldur
(07.10.10)
bu aralar ''abi ben böyle şöyle demedim'' vb. şeklinde konuşmalarını çok duyuyorum.( hiç yakışmıyor)
0
romeomustdiee
(07.10.10)
fıstık.
0
zenc
(07.10.10)
balım diyorlar birde.
0
ceo
(07.10.10)
"bacım"
0
yumusakdiken
(07.10.10)
"hatun"
0
yumusakdiken
(07.10.10)
şekoş duydum en son.
0
sui
(07.10.10)
"bacanak" duydum ben!
ciddiyim.
0
entropik
(07.10.10)
elti diyenleri gördüm
0
.aylin.
(07.10.10)
görümcem diye tanıştıranlar var
0
.aylin.
(07.10.10)
memem

:/
0
ermanen
(07.10.10)
kanka, reyiz, moruk diyeni de var
0
Flamel
(07.10.10)
kusum
0
lule
(07.10.10)
en çok canım kullanılır herhalde. güzelim filan da duydum, tiksinirim. canım iyidir ya. ne çok yavşak ve çok soğuk.
0
clementine the tangerine
(07.10.10)
şıllık
kaltak
kız sen çok orospusun.
0
ucamayanadam
(07.10.10)
yeşilçam filmlerinden yadigar, her iki cinse de gideri var, 'cicim' derim. huoop, lan, meniyak gibi ifadeler de samimiyetle paralel kullanıyorum.
0
pyro clustic flow
(07.10.10)
artık bizde sizi itimsi bi gülümsemeyle anarak, hacı naber ya diyoruz, özellikle ben cümlenin sonuna bir de balgam filan atıyorum nokta hesabı anlarsın ya :)
0
merlot
(07.10.10)
@merlot; siz kimsiniz, biz kimiz, itimsi bir gülümseme yapmanız kolay mı oluyor, anlamadım ama sana tavsiyem biraz uygar erkeklerin olduğu ortamlarda da bulunman olacak. yoksa "biz"den nefret edersin ne gerek var ya :DPp
0
🌸oldu görüşürüz
(07.10.10)
kirvem napiyon kirvem diyoruz
0
Çay
(07.10.10)
"yarraam" diyenler de var. ciddi.
0
ksl
(07.10.10)
bebek diyorlar, beybi, bebeeeem, bebik çeşitlemelerini kullanan var.
yavru var, yavrum var.
çok sevgi dolu biriyse köpüğüm filan da diyebilir.
0
peki
(07.10.10)
(19)

Cok paranız olsa gene de calısır mıydınız?

ceo07
Mesela omrunuzun sonuna kadar ayda 4-5 bın harcayarak yasama ımkanınız var.Her sabah pazar kahvaltısı gıbı yayıla yayıla kahvaltı yapma ımkanı,ardından spor,dus ardından hobılerınız kıtap,dergı,ps3,bılardo,yuzmek vs...veya aılenızle ıstedıgınızı hergun yapma ozgurlugunuz var.Bu sartlarda yasam mı,yo
Mesela omrunuzun sonuna kadar ayda 4-5 bın harcayarak yasama ımkanınız var.Her sabah pazar kahvaltısı gıbı yayıla yayıla kahvaltı yapma ımkanı,ardından spor,dus ardından hobılerınız kıtap,dergı,ps3,bılardo,yuzmek vs...veya aılenızle ıstedıgınızı hergun yapma ozgurlugunuz var.Bu sartlarda yasam mı,yoksa bunlarla ılla bır gun ınsan sıkılır,hayatın amacı uretmek ve vatana,mıllete,ınsanlıga faydalı olmaktır dıyıp bu luks hayatı bırakıp,hergun 6-7de kalkıp,hergun ıgrenc trafıge gırıp,bı ton salak adamla aynı havayı solumak zorunda kalıp ,kendınıze ve aılenıze sınırlı zaman ayırıp gene de bu kaosa gırer mıydınız?
0
ceo07
(06.10.10)
bu dediğiniz hayattan sıkılana kadar hayır, çalışmazdım. ama zaman geçirebilmek için insan bir şeylerle meşgul olmak zorunda ve kimi şeylere ulaşabilmek için bu dediğiniz para da yetersiz kalabiliyor. belki bu para için, belki de sıkıntımı giderebilmek için çalışmaya başlardım herhalde. ha, tabii ki bana zevk verecek olduğundan emin olduğum bir iş olurdu bu.
0
i ve been mistreated
(06.10.10)
O parayla yolculuğumu kolaylaştırarak çalışmaya devam ederdim.
0
sourlemonade
(06.10.10)
neden soruyorsun? böyle bir imkanının oluğu için mi yoksa fantazya mı?

ve filmi var biraz yakın, (bkz: about a boy)

kitap aslında.
0
letranger
(06.10.10)
ben çalışmazdım abi, bıkmışım zaten çalışmaktan. haa o boşluk hissi olur tabii ama onu hissetmemek için illa çalışmak zorunda değilsin. paso seyehat edebilirsin. ufak hedefler belirleyip yapabilirsin. uğraşı kesinlikle iş olmak zorunda değil.
0
hollowlife
(06.10.10)
sadece aptalların canı sıkılır. dünyada yapılabilecek o kadar çok şey var ki. zamanı ve parası olan birinin bunların tadını çıkartmak yerine çalışması bence sadece aptallıktır. vatan, millet, fayda, istihdam bence hepsi hikaye. o imkanlarla öyle bir hayat yaşarım ki ibret-i alem olur. tabii kastım aptal gece eğlencesi, sosyete vs değil.
0
crimson king
(06.10.10)
Tüm işi gücü bırakıp ömrümün geri kalanını dünyayı gezerek geçirirdim. Hedefim tüm avrupa ve amerika şehirlerini gezmek olurdu.
0
gyroscope
(06.10.10)
o kadar param olsa çalışmazdım, bişeyler üretmek için sabah 6 akşam 9 mesai yapmaya gerek yok. iyi hissetmek için illa ki para kazanmaya da gerek yok. hobilerimle ilgilenirdim, ilgi duyduğum alanlarda kendimi geliştirmeye çalışırdım vs. bundan sıkılacağımı da sanmıyorum. o kadar paran varsa çalışarak ömrümü çürütmeye gerek yok bence.
0
kabiz kugu
(06.10.10)
dünya turu yapardım önce. sonra beğendiğim yerlerde sıkıana kadar yaşardm. bir yerde sıkılınca başka bir yere. bu şekilde zaten bir ömür geçer.
0
burbat
(06.10.10)
örnek için veriyorum,
www.travelphant.com
www.adelto.co.uk
blog.hotelclub.com
11 farklı yer var burda, her birine 2 hafta ayırsan yılın yarısı gitti, mesela fotoğraf çekmeyi öğrenirim buralara gitmeden, her seyahatten sonra 1 hafta fotoğraflarla uğraşırım. bunu yapabilmek yerine her sabah 7'de kalkıp, traş olup, kravat seçip, trafik çekip, saatlerce ömrümü feda etmek bence sadece aptallıktır. daha fazla konuşursam ağlıycam, üstüme gelmeyin lütfen:)
0
crimson king
(06.10.10)
öncelikle ayda 4-5 bin lira çok büyük bir para değil.

kişişel karakterine göre değişik senaryolar mümkün. çalışmayı seven biri bu parayı biraz biriktirip bir iş kurup yoluna daha hızlı devam eder.

tembel biri her ay gelen parayı yer yan gelir yatar.

açgözlü biri bu azcık para sayesinde hayattaki imkanları zenginlikleri lüksü görür çok daha fazlasını ister hayal eder.

vs. vs.
0
orpheus
(06.10.10)
@letranger
yok be ustad nerdeeee,ben de dırsek curutengıllerdenım,bugun ogle arasında yemekte arkadaslarla tartıstık da,koclardan boynerlerden fln acıldı muhabbet sonra bu konu uzerıne hararetlı bı tartısmaya donustu,bızım masadakı 10 kısıden 8ı anında ıstıfacı :) dıger 2sıne de bu duyurudakılerı okutmayı dusunuyorum,cok guzel cevaplar gelıyor ;)
0
🌸ceo07
(06.10.10)
eğer herkes çalışmamayı düşünseydi kapitalist düzen bozulup gitmişti şimdiye. yani ne ipod kalmıştı ne de microsoft. insan açgözlüdür asla azla yetinmez. birkaç ay içinde o para seni tatmin etmemeye başlar. ferrari istersin, uzaya gitmem lazım dersin, uçak almak istersin...

ben o parayla asla yetinemem sanırım. ayrıca işimi gerçekten çok seviyorum. işimde yeterli başarıya ulaşmadan rahat edemem. o kadar para geçse elime batarsam ne olur korkusuna kapılmadan kendi işimi kurardım.

bu arada tikleri unutmayalım lütfen.
0
ency
(06.10.10)
sadece çalışmam diyenlerin cevaplarını tikle, mesailer sınıfta kalsın. bu ne abi herkes emekçi oluş. 3-5 kuruş için bir ömür heba edip, başkalarına para kazandırmak mıdır hayatın amacı?
0
crimson king
(06.10.10)
kendi işini yapardım, hem yaptığım işten daha çok zevk alırdım, hem de iş muhabbetine dünyayı bilem gezerdim..
0
kveldulv
(06.10.10)
hobi olarak calisirdim belki evimden.. bana ayda 4-5 bin lira vermek isteyen varsa mesaj atabilir..
0
buzzlightyear
(06.10.10)
insan kafayı yer çalışmadan yau
0
peki
(06.10.10)
çalışırdım ama:

- kimsenin emri altında olmayacağım
- zevkle ve sıkılmadan yapabileceğim
- her an değiştirebileceğim
- istediğim zaman yapabileceğim

bir iş olur...
0
ermanen
(06.10.10)
sizin sorduğunuz veya "milli piyangoda büyük ikramiye size çıksa napardınız?" gibi soruların cevaplarını vermek insanın psikolojisini rahatlatıyor olsa gerek.
0
superb
(07.10.10)
"sabah 9, akşam 18 sonra başka mecburiyetler sıkışıp kaldık. sırf yeme, içme, barınmanın bedeli bu kadar ağır olmamalı. hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. bir ömür karşılığı, bir ömür yani"
0
crimson king
(07.10.10)
(1)

gs üniversitesi-fransızca vs diğerleri

salahaddin
gsü 370 tl, tömer 300 tl. Bilen gören varsa eğitimleri hakkında bir kıyaslama yapabilirse pek şükela olur. Fransız Kültür hakkında hiç bilgim yok bilen varsa beri gelsin bu arada. Teşekkür ederim.
gsü 370 tl, tömer 300 tl. Bilen gören varsa eğitimleri hakkında bir kıyaslama yapabilirse pek şükela olur. Fransız Kültür hakkında hiç bilgim yok bilen varsa beri gelsin bu arada. Teşekkür ederim.
0
salahaddin
(03.10.10)
gsü. fransız kültür'den daha iyi. tömer'i bilmiyorum.
0
peki
(03.10.10)
(10)

dıt dıt dıt, dıdıt dıt dıt

november rain
gülmeyin, başka türlü soramıyorum. evet sürekli başlıkta yazdığım gibi bir ritmle devam eden bir tekno (?) şarkı var. bütün mağazalarda falan çalıyor. nedir?
gülmeyin, başka türlü soramıyorum. evet sürekli başlıkta yazdığım gibi bir ritmle devam eden bir tekno (?) şarkı var. bütün mağazalarda falan çalıyor. nedir?
0
november rain
(03.10.10)
(bkz: beggin')
(bkz: daddy cool)

onlar değilse alihandır o
0
ataturkiye
(03.10.10)
apaçi şarkısı?

00:30 dan sonra başlıyor

tinyurl.com
0
combofix
(03.10.10)
ben anladım hangi şarkı olduğunu ama adını ben de bilmiyorum
0
weeping guitar
(03.10.10)
no speak amerikano ?

fizy.com
0
hippokondriyak
(03.10.10)
side kick - deep fear" değilse ben de birşey bilmiyorum.
0
invicta
(03.10.10)
+sonsuz @invicta
0
madagaskar
(03.10.10)
mahsunkul
(03.10.10)
0
peki
(03.10.10)
tebrikler invicta! tam da buymuş...
0
🌸november rain
(03.10.10)
rica ederim.
0
invicta
(04.10.10)
(1)

Twitter

hnoss
Twitter'da following'lerim gözükmüyor/listelenmiyor public olarak. Neden acaba, neden acaba? Evet...
Twitter'da following'lerim gözükmüyor/listelenmiyor public olarak. Neden acaba, neden acaba? Evet...
0
hnoss
(02.10.10)
takip etmeye yeni başladıysan public olarak bir süre sonra göstermeye başlıyor. şimdi ettin mesela, akşama görünür.
0
peki
(02.10.10)
(5)

Smoke Scene ?

nane
Merhaba, ter damlaları mazgallarına bacaklarından akmış ekşiduyuru sakinleri . Bildiğiniz gördüğünüz duyduğunuz hissettiğiniz en güzel sigara içilen sahneleri benimle paylaşırmısınız . .
Merhaba, ter damlaları mazgallarına bacaklarından akmış ekşiduyuru sakinleri .
Bildiğiniz gördüğünüz duyduğunuz hissettiğiniz en güzel sigara içilen sahneleri benimle paylaşırmısınız . .
0
nane
(02.10.10)
inglourious basterds'da fransız hatunun cafedeki sahnesi güzeldi.

ayrı yazmıştım buraya ek yapayım; masumiyet'te haluk bilginer'in cigara içtiği uzun monologlu sahne.
0
hasan
(02.10.10)
İngiliz Hasta'da Katherine'in gece çölde oturmuş, fırtına çıkmadan az önce yıldızları seyrederken sigara içtiği sahne.
0
peki
(02.10.10)
fight club filmindeki marla singer karakterinin o meşhur sigara sahnesi.
0
giptalle
(02.10.10)
www.youtube.com

bu klipte de guzel bir sahne var.
0
theic
(02.10.10)
iyi kötü çirkin filminde de clint eastwood'a ait baya bir sigara sahnesi var.
0
giptalle
(03.10.10)
(2)

burnumdaki korkunç sivilce

rebelli00n
5 sene önce sivilceydi fakat yıllar geçtikçe isim koymaya başladım, arkadaş oldum, sırlarımı paylaştım. bu arkadaş yıllardır aynı noktalardan çeşitli büyüklüklerde çıkıyor. 2-3 sene önce doktora gittiğimde ergenlik sivilcesi demişti. ergenlik geçti gitti hiçbir yerimde sivilce kalmadı ama bu lanet c
5 sene önce sivilceydi fakat yıllar geçtikçe isim koymaya başladım, arkadaş oldum, sırlarımı paylaştım. bu arkadaş yıllardır aynı noktalardan çeşitli büyüklüklerde çıkıyor. 2-3 sene önce doktora gittiğimde ergenlik sivilcesi demişti. ergenlik geçti gitti hiçbir yerimde sivilce kalmadı ama bu lanet canavar hala mağarasından çıkıp duruyor. patladığında da yarım kilo sıvı çıkıyor içinden. vücudumda sınırsız nokta varken suratımın ortasında yarrak gibi.. bıktım lan nedir bu napıyım ben buna?

not: arkadaşlarıma kızdığımda ''patlatırım olm suratına'' diyip korkutabiliyorum. o derece büyük.
0
rebelli00n
(01.10.10)
tam cıkmaya basladığında Zovirax kullanabilirsiniz belki.ucuk kremi ama ben minik sivilcelerde de kullanıyorum.tabi sizin sivilce büyükmüş ama olsun.
0
saleen
(01.10.10)
okurken içim kalktı. abi niye doktora gitmezsiniz ki? 2-3 yıl önce gitmişsin geçmemiş, bi daha git?
0
peki
(01.10.10)
(4)

Öss 2010 sıralamaları

peki
Hangi bölüme en son kaçıncı sıradaki kişi girmiş diye listeler dolanırdı benim girdiğim sene (2006). İnternette bakındım göremedim şimdi. Yeni puan sistemi de anlamlı gelmiyor. Daha çıkmadı mı acaba bu liste?
Hangi bölüme en son kaçıncı sıradaki kişi girmiş diye listeler dolanırdı benim girdiğim sene (2006). İnternette bakındım göremedim şimdi. Yeni puan sistemi de anlamlı gelmiyor. Daha çıkmadı mı acaba bu liste?
0
peki
(01.10.10)
hewit
(01.10.10)
hewit onu biliyoruz zaten ama sıralamalar açıklanmadı diyor arkadaş
0
rain
(01.10.10)
aynen öyle. sıralamalara ulaşmak istiyorum, puanlara ulaşması kolay.
0
🌸peki
(01.10.10)
ygs-lys3.tercih.tv şöyle bir site var sıralamaları buradan bulabilirsiniz.
0
zeplich
(01.10.10)
(5)

İlkokul 1'de neler oluyor?

peki
Bugün iki tane ilkokul birinci sınıf veledinin konuşmalarına şahit oldum. Biri diğerine "Siz hangi harftesiniz, Bı mı Sı mı Vı mı?" dedi. Bana da komik geldi bu. Sonra artık ikokulda harflerin be, ce, de diye değil de önüne sesli getirilmeden okutulduğunu, öğretildiğini duydum. Nedir esas durum? Çoc
Bugün iki tane ilkokul birinci sınıf veledinin konuşmalarına şahit oldum. Biri diğerine "Siz hangi harftesiniz, Bı mı Sı mı Vı mı?" dedi. Bana da komik geldi bu. Sonra artık ikokulda harflerin be, ce, de diye değil de önüne sesli getirilmeden okutulduğunu, öğretildiğini duydum. Nedir esas durum? Çocuklarla boşuna mı eğlendim acaba?
0
peki
(30.09.10)
evet 2-3 yıl önce başladılar sanırım harflerden öğretmeye, eski usül.

harfler-heceler-kelimeler-cümleler şeklinde öğreniyorlar.

kişisel fikrim çocuk bir metni harflerden görerek okuduğu için okuması yavaşlar gibi geliyor bana.
0
ocanal
(30.09.10)
evet bize de öyle öğretiliyordu. hatta ben okula gitmeden önce öğrenmiştim okumayı, okulda harfleri söylerken atlamıştım Be diye hoca kızmıştı. bu da böyle bir anımdır.
0
burbat
(30.09.10)
ya harfler falan çok bulandırdılar veletlerin kafasını. ali ata bak en güzeliydi. bu 1. sınıflarla ilgili ben de birşey ekleyeyim: hepsinin facebook hesabı var ya:o
0
deeperdown
(30.09.10)
aslında demek istediğim, mesela harfleri öğrenirlerken a, be, ce, de, e vs vs diye öğrenmiyorlar mı? b(ı) demeye mi çalışıyorlar yoksa? hani hiç sesli harf koymamaya çalışarak mı b dedirtiyorlar çocuklara? benim bugünkü veletler o yüzden mi Be'de misiniz yerine Bı'da mısınız dedi?
0
🌸peki
(30.09.10)
evet öyle öğretiliyor, yani her şeyden önce harfin sesini çıkarttırmaya çalışıyorlar, daha sonra normal seyrinde devam ediyor.
0
ocanal
(30.09.10)
(4)

tiyatro oyun önerileri

aliscan
merhaba dün de açtım aynı başlığı ama görmeyen çok olur diye tekrar açıyorum kusura bakmayın. çok acil bir durum. eğer sabit kalma imkanı varsa bir süre süper olur.efenim önceki başlıklarda yanlış anlaşılmalar oluyor, sizden güzel bir prodüksüyonun önerisini beklemiyorum okuduğunuz güzel bir tiyatro
merhaba dün de açtım aynı başlığı ama görmeyen çok olur diye tekrar açıyorum kusura bakmayın. çok acil bir durum. eğer sabit kalma imkanı varsa bir süre süper olur.

efenim önceki başlıklarda yanlış anlaşılmalar oluyor, sizden güzel bir prodüksüyonun önerisini beklemiyorum okuduğunuz güzel bir tiyatro oyununun veya izlediğiniz ama senaryosunun/konusunun güzel olduğu oyun önerisi bekliyorum.

dram türü tercihtir ve 30 yaş altı karakterler ile 5-6 kişilik oyun önerilerinizi bekliyorum.
0
aliscan
(29.09.10)
39 basamak
0
cedric tweedledee
(29.09.10)
ingilizceniz var mı?
0
peki
(29.09.10)
ingilizce oyun önerisi de olur.
0
🌸aliscan
(30.09.10)
peki
(02.10.10)
(9)

Borsa nasıl öğrenilir

ryu
Dergilerde gazetelerde gördüğümüz hisse senetlerinin sayısal analizi nasıl anlaşılır defter değeri/piyasa değer, yok karlılık değişiminin etkisi gibi daha anlaşılabilir şeylerden tutunda fiyat değişim grafiklerini çözmeye ,üçgenleme metoduna (böyle birşey duyduğumus anıryorum ama tamamen uydurmamda
Dergilerde gazetelerde gördüğümüz hisse senetlerinin sayısal analizi nasıl anlaşılır defter değeri/piyasa değer, yok karlılık değişiminin etkisi gibi daha anlaşılabilir şeylerden tutunda fiyat değişim grafiklerini çözmeye ,üçgenleme metoduna (böyle birşey duyduğumus anıryorum ama tamamen uydurmamda olaiblir) kadar nedir ne değildir anlayabilmek istiyorum.
herhangi bir finans eğitimim yok ne yazık ki ama
şöyle birisi güzel kaynaklar önerse (web sitesi, kitap, pdf herhangi birşey) deli okur çalışırım. yol gösterebilecek bir var mıdır acep?
0
ryu
(29.09.10)
Hisse.net'e takip ederek kısmen bir bilgi sahibi olabilirsiniz. Teknik analiz için de Ali Perşembe'nin "Teknik Analiz mi Dedin, Hadi Canım Sen de" serisi vardı. Çok faydalı olduğunu söylüyorlar.
0
mytonn
(29.09.10)
yeni başlayanlar için şunu öneririm öncelikle
(bkz: forex)
kitap falan bilmem ama..
finansal analist olmak da uğraş ister
0
.aylin.
(29.09.10)
öyle profesyonel seviyede finansal analist olmak gibi bir hedefim yok zaten. 1000 tl ile borsaya girip biraz öğrenmek istiyorum ama bodoslama yada iddaa eklerindeki tahminlere benzeyen tavsiyelere uyarak birşey almak istemiyorum. batsam da çıksam da kendi bilgimle olsun derdim.

aslında forex süper ama o kaldıraçlarla bu para 1 saatte erir. bana öğrenme süresi tanıyacak daha az gaddar diye hisse senedi ilgimi çekiyor açıkçası
0
🌸ryu
(29.09.10)
www.bilgeyatirimci.com

erdinç hocanın temel ve teknik analiz eğitimleri oluyor. kendi kendine de öğrenrsin ama sana daha pahalıya malolur.
0
titiz
(29.09.10)
para kaybederek öğrenilir
0
al andalus
(29.09.10)
benim peder oynuyo senelerdir. senelerdir her sabah 9'da cnbce'yi açar izler öğlene kadar. arasıra turkish yatırım'a gider orada takılır (bunun amacı ne bilmiyorum. bi kere gitmiştim bir sürü adam sınıf gibi bi yerde oturmuş dev ekrandan cnbce izliyordu). haftasonu borsa dergisi alır okur. böyle öğrendi o sanırım.
0
peki
(29.09.10)
yeni baslayana forex onerilmesi de mukemmel olmus (ara: akil fikir)

kitapyurdu.com adresini acin. temel analiz yazip, cok satan, begendiginiz kitaplari alin. aynisini "teknik analiz" yazip yapin. bu isler internette okuyarak ogrenilmez; kanli canli kitap gerekir. internetten okumayla zengin olunsaydi ulkede 10 milyon zengin var olurdu.

forex'in f'sine bile yaklasmayin.
0
507
(29.09.10)
:)
git burdan
0
.aylin.
(29.09.10)
zaten bodoslama ve riskli girersem paranın tez zamanda bir bardak soğuk su olacağının farkındayım. mümkünse doya doya okuyup çalışıp hatta bir süre almışım gibi düşünerek nasıl gidiyorum diye baktıktan sonra girmek niyetim
0
🌸ryu
(29.09.10)
(9)

bi acayip yabancı sevgili (3) - inşallah son bölüm

biseyler
arkadaş ben artık bunun adını koyamıyorum. çinli ile durumlar malum, ben anlatmaktan bıktım artık. bu sabah kalktığımızda açıkçası eşyalarını toplamasını bekliyordum ama baktım hiç oralı değil. üstelik hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, şaşırdım. şaşkınlığımı görünce gülümseyerek özür falan bekledi
arkadaş ben artık bunun adını koyamıyorum.

çinli ile durumlar malum, ben anlatmaktan bıktım artık. bu sabah kalktığımızda açıkçası eşyalarını toplamasını bekliyordum ama baktım hiç oralı değil. üstelik hiçbir şey olmamış gibi davranıyor, şaşırdım. şaşkınlığımı görünce gülümseyerek özür falan beklediğini söyledi, "yok artık ya" dedim.

kendimi zorla da olsa kontrol ederek onunla konuşmaya karar verdim. "bak" dedim, "yürümüyor, yürümeyecek. saygı kalmadı aramız.." daha cümlemi bitirmemişken beni dinlemeyip makyaja daldığını farkettim ve basıp üniversite'ye gittim.

bütün gün aklımda olan biten döndü durdu. en son duygu patlaması olsa gerek hiç alakası yokken matematik dersinin ortasında çıktım, dekanlığa gidip bölümümü falan değiştirmek için dilekçe yazdım. yetmedi gidip iki tane cinli vodkalı kokteyllerden alıp eve geldim, müzeyyen senar eşliğinde içmeye başladım. normal insan hareketleri değil yani.

rahatlamaya, dünü unutmaya falan çalışıyordum. bi yandan da kendime "üniversite'de yurtla falan konuşur herhalde. birazdan gelecek, eşyalarını toplayıp gidecek. medeni insanlar gibi ayrıl" diye telkin veriyordum. velhasıl kızımız teşrif etti ama o da ne? toplanmak şöyle dursun oturdu karşıma, açtı abi skype'yi, başladı herifin biriyle yüksek sesle çince konuşmaya. gülüşmeler bilmem neler. sanki hiçbir şey olmamış. hala karşımda oturuyor, dizi falan izliyor, skype'dan birileri ile yazışıyor, gülümsüyor falan.

zaten iradesi zayıf, ne yöne çeksen oraya giden, kimseyi kıramayan, kimseye hayır diyemeyen biriyim. o "gidecek yerim yok" derse zaten "git" diyemem. ne yapacağım ben? bunun adı nedir ya? bu çinliler duygusuz, ruhsuz da utanma nedir onu da mı bilmiyorlar? artık dayanamıyorum buna. o kadar rahat ki neredeyse bi ara "herhalde ben suçluyum" diye düşünür oldum. sinirlerimle oynuyor, tahammül edemiyorum. şunları yazarken kendimi sıkmaktan titriyorum. daha kahvaltı etmedim ve şu rahatlığını görünce alkolün falan da etkisi gitti.

n'olur birileri en acil şekilde akl-ı selim bir tavsiyede bulunsun, yoksa bu işin sonu çok ama çok kötüye gidiyor.
0
biseyler
(27.09.10)
sorunu zaten çözmüşsünüz: "zaten iradesi zayıf, ne yöne çeksen oraya giden, kimseyi kıramayan, kimseye hayır diyemeyen biriyim."

şu yazdıklarınıza artık yorum yapılmaz heralde.ev resmi olarak sizin değil mi? neden kovmuyorsunuz? baktınız gitmiyor polisi arayın.zorla evimde kalıyor deyin.ama artık yeter hala onunla aynı çatı altında kalıyorsunuz ve ne yapmalıyım diye yazıyorsunuz.kusura bakmayın ama konuyu ilgisi olmayan biri bile okurken sinirleniyor.artık dehleyin gitsin.bu kadar sevgi kelebeği olmayın.kovun gitsin.zor kullanmayın sizi şikayet edebilir.dediğim gibi,gitmezse polisi arayın alsınlar.tekrar söylüyorum: kovun gitsin.
0
grgn
(27.09.10)
O yüzsüz kız o rahatı bırakıp gitmez. Evde hiç hakkı var mı? Yazılı olarak ev sizin üzerinizeydi diye hatırlıyorum. Yattığı yatak onun mu? Önce attığınız tokatın doktor muayenesinde belirlenemeyeceği kadar bir zaman (ne kadar bilmiyorum) bekleyin. Sonra o dışarıdayken hanımkızımızın tüm eşyalarını bavullarına koyup kapının önüne koyun, ev sahibiyle konuşup kilidi de değiştirin. Onun gidecek yeri hazırdır, merak etmeyin :) Ona daha büyük darbe olsun istiyorsanız şu andan itibaren minnoş bir sevgili olun, evdeki son günlerinde sizi kendisiyle barışmış, ona güvenen tatlı salağı olarak görsün :)

İçinde bulunduğunuz durumun ve ülkenin yasal durumunu bilmiyorum. Uygularken sorumluluk sizin.
0
sourlemonade
(27.09.10)
3 duyurunu da üşenmeden okudum ve hayretler içindeyim.okurken içim şişti.bu ne ya?nasıl tahammül ediyosun?böyle şey mi olur yok colalı yemek yok kız arkadsın yoksa ben burdayım yok para meselesi.sen daha ne duruyosun hemen en acilinden kendini kurtar.boyle iş mi olur ya ne bekliyosun bu ilişkiden neden sabrediyosun?bir omur gecirmeyi planlamıyosun kızla dimi?

bence hiç uzatma nasıl yaparsan yap ama kurtul.uzulcek gidicek yeri yok bilmem ne diye dusunme.olucak iş değil yani.

grgn'in dediği gibi alakasız insan ben bile sinir oldum.boyle bi ilişkien ne hayır gelir ki? kolay gelsin,bence hemen kurtulup kendi hayatını bi duzene sok.diyecek bişey yok cok fazla.
0
saleen
(27.09.10)
vay anasını sayın seyirciler caps yok mu caps
nasıl bir çinli bu böyle...

sen o kızı evden göndermedikçe bu yazıların pembe dizi gibi devam eder.
sen en iyisi kapının kilidini değiştir. merak etme o bu yüzsüzlükle kendi başının çaresine bakar.
0
€xpolerer
(27.09.10)
harbi çok ilginç bir duyuru trilogy si oldu caps koysan süper olur çok merak ettik.
0
rakim efendi
(27.09.10)
(bkz: caps)

gerçekten merak ettim ama artık bu "yaratığı". kardeşim ev senin üstüneyse eşyaları topla kapının önüne koy, kilidi de ev sahibine söyleyerek değiştir. inan bana tam ters istikametteki memleketlerde yaşamasak basıp gelip ben döveceğim elemanı.
0
tekosin
(27.09.10)
çok net ; kovun. biraz kararlı olmanız lazım kız sizi kullanıyor, aldatıyor, sömürüyor, adam yerine koymuyor... daha ne yapmnası lazım? kendinize olan saygınızı hala yitirmediyseniz kovun tabi. sizde de peygamber sabrı varmış

edit: cosmicstring + 1
0
ksl
(27.09.10)
@cosmicstring: abi bende öyle intikam alacak bi yapı yok, düşündüm bi an ama ı ıh. ev ve herşey benim üzerime, o konuda sorun yok. tokada gelince, ne izi yav? :) bişeyciği yok. yine de ayıp ettim o konuda.

uzun olaylar oldu ve bazı sorunları çözdüm. başka bi duyuru konusu olsun. cidden rezalet ve yorucu bi gündü. mesaj atıp cevap veren ve burada vaktini ayırıp, okuyup fikir veren herkese teşekkür ederim. yarın filmin sonunu anlatırım.
0
🌸biseyler
(27.09.10)
bence bizi yiyorsunuz (hadi yaa dediğinizi duyar gibiyim)
0
peki
(27.09.10)
(13)

ben naapmışım böle?

brazzers01
ben anadolu yakasında oturuyorum ve karşıya geçme fırsatım pek olmadı, istiklal caddesine gitmem gerekiyordu ve ben ve 3 arkadaış metrobüs mecidiyeköy durağından istiklale yürüye yürüye gittik konuşa konuşa gittimizden zaman nası geçti anlamadık ama biz naaptık ulan dedik kendi kendimize biz naaptık
ben anadolu yakasında oturuyorum ve karşıya geçme fırsatım pek olmadı, istiklal caddesine gitmem gerekiyordu ve ben ve 3 arkadaış metrobüs mecidiyeköy durağından istiklale yürüye yürüye gittik konuşa konuşa gittimizden zaman nası geçti anlamadık ama biz naaptık ulan dedik kendi kendimize biz naaptık harbiden aşaırı bi yolmu kattetik anadolu yakasından örnekler verebilimsnz mesafe olarak.
0
brazzers01
(26.09.10)
Rekor bizde sanırım,tarabyadan karaköye yürümek:)
0
rokoko
(26.09.10)
çok bir mesafe değil gibime geldi mak 7-8 km. galiba rekor bende avcılardan kadıköye yürümek :)
0
ceo
(26.09.10)
avcılardan kadıköymü yazıyor orda :D
0
🌸brazzers01
(26.09.10)
bir keresinde 15km yürümüştüm.
0
weeping guitar
(26.09.10)
eskiler her yere yürüyerek gidiyor. bu yol aslında onlara göre normal bi mesafe ama bizim nesil pek alışık değil.
0
chavezding
(26.09.10)
naptınız, ne 7-8 kilometresi. orası taş çatlasa 2 km'dir. uzun da bi mesafe değil. 20 dakikada alınan bi yol. sık sık yürümüyorsanız fazla gelmiştir ama.
0
peki
(26.09.10)
bende beykozdan üsküdara yürümüştüm sahilden
0
mr fusion
(26.09.10)
Ya bi kere AKSARAY metro istasyonundan çıkıp, tramway yolunu takip edip KABATAŞ'a, oradan sahilden BEŞİKTAŞ MEYDAN'a oradan da doğruca yukarı 4.LEVENT METRO ya kadar yürüyüp ZİNCİRLİKUYU METROBÜS'E dönmüştüm :) Ne kadar ölçmedim hiç. 2009 yılbaşı gecesi vuku buldu olay.
0
cnky
(26.09.10)
havada durdum şahitlerim var.
0
stroyaa
(26.09.10)
raycharles
(26.09.10)
kutuptan kutuba niyetlenmiştim. ekvatoru geçer geçmez "ne yapıyorum ben?" dedim. bıraktım. nasip değilmiş.
0
cruor
(26.09.10)
İnanmaya ispatlarım tekrar. Pedometre verin, isterseniz gps le takip edin hiç fark etmez.
0
cnky
(27.09.10)
Sanırım rekor bende,,, 2002-2004 yılları arasında, istanbuldan Hindistana kadar yürümüştüm.
0
voyager
(27.09.10)
(9)

Endüstiri mühendisi 2. yabancı dil

vericemparasını
şimdi iyi derecede ingilizcem mevcut. 1. sınıfa geçtim bu sene.2.bir dil daha öğrenmek istiyorum. ama mesleğimde de yararlı olacak bir dil olsun gidip arnavutça öğrenmenin manası yok. hani şunu öğren hacı ilerde senin işine yarıycak ilerde diyebildiğiniz bir dil var mı? ulan endüstiri mühendisliğine
şimdi iyi derecede ingilizcem mevcut.
1. sınıfa geçtim bu sene.
2.bir dil daha öğrenmek istiyorum. ama mesleğimde de yararlı olacak bir dil olsun gidip arnavutça öğrenmenin manası yok. hani şunu öğren hacı ilerde senin işine yarıycak ilerde diyebildiğiniz bir dil var mı? ulan endüstiri mühendisliğine de nasıl önerilecekse. yani iş dünyasında yardımcı olacak bir dil?
0
vericemparasını
(24.09.10)
hocam şimdi derecesini yazış şeklinde belirli sabitler olmadığı için iyi derecede yazdım. 2. bir dili soruyosam demekki ingilizceyle işim bitmiştir. ister çatır çatır de ister çutur çutur.
0
🌸vericemparasını
(24.09.10)
kore?
0
karoyedili
(24.09.10)
bence 2. yabancı dilden önce türkçeni geliştir. mesleğinin nasıl yazıldığını falan iyice öğren mesela.
0
kelimeyounu
(24.09.10)
@kelimeyounu küçük şeylere takılcaksak "türkçenin" yazmanın yanlış olduğunun farkındasındır mesela ?
0
🌸vericemparasını
(24.09.10)
karışmak gibi olmasın ama, türkçenin yazması yanlış değil. "Türkçe" sözcüğünden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz.
0
peki
(24.09.10)
küçük harfden bahsediyorum neyse sapıttı konu
0
🌸vericemparasını
(24.09.10)
girmek istedigin yer bu konuda etkin rol oynayacaktir. ben de endustri son sinif ogrencisiyim. ankara icin konusmam gerekirse turk traktor icin italyanca gerekir mesela, aselsan icin ingilizce olmazsa olmazdir, mercedes icin almanca ise girmende 10 adim one alir seni genel olarak bu sekilde. yaptigim stajlardan edindigim tecrubelerle bunlari soyledim.
Ama bir de sole bi durum var, Cincenin is yapmayacagi yer yoktur bence
0
PoscheN
(24.09.10)
ikinci lisan sorularına hep aynı cevabı veriyorum. özellikle ülkemize en çok yatırım yapan ülkelerin lisanalrını bilmek daha mantıklı geliyor. almanya fransa italya vs. bir de en mantıklı gözüken şirketler falandan yola çıkarak bir seçim yapılmalı.
0
cedric tweedledee
(24.09.10)
banada nedense çince güzel olur gibi geliyor.ben şahsen çince diyorum. artık herkez ing. almanca. rusça vs vs vs biliyor ama çince bilen insan sayısı oldukça az.en azından şu an için öyle birde bu adamların yaptığı atılımları görünce çince çok mantıklı geliyor.
0
killerbee
(24.09.10)
(11)

göçebe hayatı

biseyler
bunları buraya bi yerde kendimle yüzleşmek adına yazıyorum. yaşım 22, iki üni bitirip master yapmış, türkiye'nin en iyi bankalarından birinde yönetici pozisyonunda çalışan bir anne ile meslek yüksek okulu bitirdikten sonra ticarete atılmış, tekstil ile uğraşan esnaf bir babanın oğluyum.ailem ben 1 y
bunları buraya bi yerde kendimle yüzleşmek adına yazıyorum. yaşım 22, iki üni bitirip master yapmış, türkiye'nin en iyi bankalarından birinde yönetici pozisyonunda çalışan bir anne ile meslek yüksek okulu bitirdikten sonra ticarete atılmış, tekstil ile uğraşan esnaf bir babanın oğluyum.

ailem ben 1 yaşına bile girmeden boşanmışlar. ikisini neredeyse bir arada hiç görmedim, o yüzden bunun özlemini çektiğimi sanmıyorum, onu da belirteyim. zaten aralarında uçurum derecesinde bir yaş farkı var.

hayatımın büyük bölümünü babamın yanında geçirdim. benden 35 yaş büyük. ticari zekası felaket yüksektir. girişkendir, cesurdur, girdiği ortamda lider olur. eli açıktır. ama felaket sinirli birisidir. denenmemişi denemeyi, risk almayı sever. temizlik konusunda neredeyse hastadır. hani kadına evi temizletir, sonra beyaz çorap giyip evde dolanıp çorabın altına bakar, o derece. olmadık şeylere beklenmedik reaksiyonlar verebilir. çocukluğumun bir kısmında ara ara babamdan dayak yediğim de olmuştur bu temizlik konusunda ama babam her daim üzerime titremiş, ilgisini hiç esirgememiştir. ha, kaç kere oturup karşılıklı konuştuk ya da ne kadar beni dinler? babamla ilişkimizin büyük bölümünde hep fikir ayrılıkları oldu ve genelde kavga ile geçti.

6 yaşına kadar anneannemle kaldım, annem 17 yaşında evlenip 18'inde boşanınca sınava girip uludağ üniversitesi bilgisayar mühendisliğini kazandı ve okumaya gitti. babam o ara neredeydi, bilemiyorum. ancak 6-7 yaşına kadar bi gün babamda, bi gün anneannemde, bi gün babaannemde kaldığımı hatırlıyorum sadece. sonra bir gün babam geldi ve "gidiyoruz" dedi. başka biri ile evlenmişti. evlendiği kişiyi ilk orada gördüm.

babamla birlikte yaşamaya başlayınca benim için o dönem neler değişti açıkçası tam olarak bilmiyorum. bu arada okula başladım ve babam geç saatlere kadar çalıştığı için günümün büyük bölümünü evlendiği kişi ile geçirmeye başladım. kadınla iletişim neredeyse olanaksızdı. evlenene kadar evinden çıkmamış, ilkokul terk, ev işini asli görevi olarak bilmiş ve yalan rüzgarı dizisi dışında sosyal hayatı olmayan bir kadındı. ilkokul terk derken kesinlikle onu küçümsemiyorum ama daha 2. sınıfa giderken günümün büyük kısmını geçirdiğim insanla aramızda neredeyse hiçbir ilişki kalmamışsa, ondan sorup öğrenebileceğim birşey kalmamışsa ona ne kadar saygı gösterebilirim ki? çocuk aklıyla hemde?

bu arada babamın işleri felaket iyiye gitti, oturduğumuz semtten yaşayış şeklimize kadar herşey bi anda değişti. ilk ve orta okulu kolejlerde okudum ancak bu 8 senelik süre zarfında 7 okul değiştirdim. nedeni ya taşınmamız ya babama birilerinin daha iyi okul tavsiye etmesi ya da ne bileyim benim öğretmenlerimin haylaz olduğum konusundaki şikayetleriydi. aslında hep iyi öğrenciydim ama babam hakkımda küçücük bişey duysa yeni bi okulda yeni bir başlangıç yapmam gerektiğine inanıyordu sanırım.

krizin patlak verdiği günlerde babamın işlerinde de aynı oranda düşüş oldu. ancak buna karşın babamın hareketlerinde de değişiklikler baş gösterdi. eve olmadık saatlerde gelmeye, bazen hiç gelmemeye başladı. geldiğinde de eşi ile kavga ediyorlardı zaten. o eve gelmediğinde kadınla birlikte kalmak zorunda kalıyorduk ki bu benim için gerçekten azap gibi birşeydi.

eve gelmediği günlerden bigün beni aradı ve benimle erkek-erkeğe konuşmak istediğini söyledi, orta sondayım o sıralar. çıktık, geziyoruz. "seni biri ile tanıştıracağım" dedi ve görüşlerimi öğrenmek istediğini söyledi. tanıştırdığı kişi tahmininiz üzere bir bayandı ama yabancı uyruklu birisi. evlendiği kadının aksine ultra sosyal, her konuda bir görüş belirtebilen, girişken falan biri. ne kadar iyi niyetli açıkçası hala bilemiyorum.

bu arada eski sovyet ülkelerine ticarete başladık ve babam evli olduğu kadınla boşanmaya karar verdi. kadını da ortada bırakmadı tabi, ona iki ev bıraktı ne bileyim emekli olana kadar bütün primlerini ödedi vs vs. yeni bir ev tuttuk ve bu sefer ben-kadın-babam yaşamaya başladık. farklı kültürler tabi, pek hoşuma gitmedi bu yeni yaşam açıkçası.

o sıralar liseye başladım ve hayatımda ilk kez bir devlet okulunda bulundum. ortama daha ayak uydurmaya çalışırken babamın eski sovyet ülkelerindeki ticareti hızla gelişti ve herşeyi bırakıp orada yaşamaya karar verdi. ben buna şiddetle karşı çıktım, türkiye'den ayrılmak istemediğimi belirttim. babam pek iplemedi tabi. felaket kavgalar etmeye başladık bu konuda ama babam karar vermişti bi kere. 1-2 kere evden kaçıp anneanneme gitme girişimlerim dahi oldu bu süreçte. liseyi bıraktım, bastık gittik rusya'ya.

orada 7 ay kaldım ve hiç okula gitmedim. açıkçası çokta sevmedim. tek arkadaşım internet cafenin güvenliği ve mağaza çalışanlarıydı. bütün gün ya internet kafede ya da boş boş gezerek takılıyordum. babama böyle yaşamayı sevmediğimi defalarca belirttim ama pek iplemedi. sonra bigün mağaza çalışanlarından bir kız ile bir yakınlaşmamız oldu. ben kızın benden hoşlandığını sandım, gerçi aramızda 10 yaş falan vardı ama umut işte. meğer hatun babamla yakınmış, bana da o yüzden ilgi gösteriyormuş... tabi babam kızın telefonunda benim iyi geceler mesajlarını ya da onun mesajlarına attığım cevapları falan görünce kudurmuş. bana pek bişey belli etmedi ama "sen tr'ye git, orada yaşa istersen" dedi. "peki" diyebildim.

türkiye'ye döner dönmez anneannemle yaşamaya başladık. anneannem akademi mezunu, bir devlet kurumunda yıllarca müdürlük yapmış, iki yabancı dil bilen son derece sosyal ve modern bir kadındır. 30 yıldır aynı yerde oturur. açıkçası göçebe hayatından düzenli hayata dönünce yine bi afalladım. bi süre sonra anneannemle anlaşamamaya başladık. ben daha 15-16 yaşındaydım, gezmek tozmak falan istiyordum. o ise okuldan eve gelip ders çalışmamı, sonra yemek yiyip 8 olmadan yatmamı uygun görüyordu. bu arada annem kendi başına yaşadığı için onunla da haftasonları anneannemi ziyaretleri sırasında görüşüyorduk. uzatmıyayım anneannem benimle yaşamak istemedi, uymuyorduk birbirimize. hayatının büyük bölümünü yalnız geçirmiş, yaşlı ve kendine göre düzeni olan bi kadındı.

annemle yaşamaya başladık. o zamana kadar annemle hiç yaşamamıştım açıkçası. annem babamın aksine bana karşı çok ilgili olmayan, sevgisini pek göstermeyen ve babamdan ayrıldıktan sonra yıllarca yalnız yaşamış; hep idealleri uğruna gitmiş bi kadın. soğuk biri olduğunu bile söyleyebilirim. eğitimin önemine inanır her daim. yıllarca babamla kurallar zinciri içerisinde yaşamışken, eve 10 dakika geç gelsem hesap verme zorunluluğu içindeyken annemle felaket bir serbetiye geçtim. hani eve günlerce gelmesem "neredesin" diye bir arar ya da aramaz.

1 sene böyle boşa harcadıktan sonra tekrar liseye başlama zamanım geldi, ancak babam rusya'ya giderken gidip tasdiknamemi almış; bir daha türkiye'ye dönmeyeceğimi belirtmiş. ya açıköğretim ya da akşam lisesi okuyacaktım, başka alternatif kalmamıştı. akşam lisesine kayıt oldum. 70 yaşında adamlarla-40 yaşında kadınlarla liseyi bitirdim. devam zorunluluğu dahi yoktu ama ben gittim.

liseyi bitirdikten sonra öss'ye girdim. öss sürecinde ne dershaneye gittim, ne sınava hazırlandım. hatta sınava bile 30 dakika geç girdim. gözetmen kadının "oğlum, 30 dakika gecikmişsin" derken gözlerindeki telaşın milyonda biri bile yoktu bende. böyle bir hayat yaşadıktan sonra fena sayılmayacak bir puan aldım. açıkçası barajı bile geçeceğimi sanmıyordum sınava girerken. puan fena değildi ama tercihler sonunda salak saçma, son tercihim bi yere düştüm. niğde'ydi sanırım. gitmedim tabi haliyle. açıkçası ne olmak istediğimi bile bilmiyordum, pek bi idealim olmamıştı yaşam boyu. "tercihi neye göre yaptın?" derseniz onu bile ben yapmadım, annem oturdu kendince yazdı.

tr'de üni yolu kapanınca yurtdışında okuma olayını araştırdım. babam zaten uzak olduğu için her konuda kolay kafalanıyordu. zaten ayda bi kere telefonla konuşuyorduk, hepsi o. ihtiyaçlarımı soruyor, elinden geldiğince anında gideriyordu. annem ise "hayat senin, ne istersen onu yap" yapısındadır. konuşma gereği bile duymadık. "ben şuraya gideceğim" dedim, "peki" dedi. hepsi bu.

atladım, buraya geldim. annemin tavsiyesi ile bilgisayar mühendisliği okumaya başladım. ilk sene sorunsuz geçti, zaten burada kimseyi sıkmıyorlar. 5. sınıf tıp okuyup ingilizce bilmeyen adamlar var, rahat bir ortam. yine de bişeyler öğrenmeye çalıştım ve ortalama bi öğrenci olarak geçip gittim. şimdi ikinci sınıftayım ve okul nokta kadar sikimde değil açıkçası. 4 işlem matematik bilgimle mühendis olacam ya, ona gülüyorum.

ailemle idealim olmaması üzerine konuşmaya çalıştım. babam daha sonunu bile dinlemeden "okulu bırak, gel burada sana mağaza açalım" dedi; annem ise "oku, yakında orada şube açacağız seni şube müdürü yaparız, hayatın kurtulur" nasihatında bulundu. ulan iyide benim zaten geleceğe dair bi kaygım yok ki? hani neden bilmiyorum, "neye güveniyorsun?" deseniz onu da bilmiyorum.

velhasıl çok uzattım ve çok klişe olacak ama kendimi rüzgarda oraya-buraya giden bi yaprak gibi hissediyorum. çok sosyal biriydim bi zamanlar, şimdi insanlarla göz teması kurmaya bile korkuyorum. dikkat ettiyseniz bu kadar yazdım ama bi kere bile "arkadaş" demedim çünkü düzenli bi arkadaşım hiç olmadı belkide. arkadaşı bırak anneanne dışında doğru dürüst akraba ilişkim bile yok, babamın kendi tarafı ile arası pek iyi değildir çünkü. "senin sorunun ne dostum, herşeyin var işte" diyecekler olabilir.

kendimi bildim bileli mutsuzum, hiçbir şeyden zevk almıyorum ve bunun nedenini de bilmiyorum. hayatta umursadığım hiçbir şey yok. bir hobim bile yok, belki arada fenerbahçe maçlarını izlemek. gerçi aragones-daum-aykut kocaman üçlüsünden sonra o da ızdırap haline geldi. :) durduk yere salak saçma şeylere sinirlenip salak saçma şeylere ağlıyorum. hatta olabildiğince yalnız kalmaya çalışıyorum, herkesden kaçıyorum. kimseye karşı bişey hissetmiyorum, duygusuzluk gibi.

sizce benim sorunum ne? rahat batıyor demeyin, sokayım böyle rahata.
0
biseyler
(23.09.10)
kendi sorunlarının farkında olan biri olduğun belli..bu yüzden bir psikoloğa danışmanda fayda olduğunun farkındasındır..bir iki hobi edinmeye çalışırsan kurslara katılarak falan arkadaş edinirsin ve sosyalleşirsin..yalnız başına olduğunda herhangi bir sorun bile daha ağır, olduğundan daha büyük gözükebilir.aile bakımından şansızsın tamam ama bunun tüm yaşamına yayılmasına izin verip vermemek senin elinde ve görünen o ki sen buna pek izin vermemişsin..sosyalleşmeye çalış arkadaş edin konuşabileceğin dostların olsun aşık ol..hayatı daha katlanılır kılan şeyler bunlar bence..
0
birbilsem
(23.09.10)
akıcı yazıyorsun tebrik ederim. edebiyat dergilerinde şansını deneyebilirsin.
0
peki
(23.09.10)
anne babasız büyüyen birisi olarak diyeceğim belki birçok şey var ama cümlelere dökülmez :)
tebrik edilesi yazmışsın... duygulandırdın bizi
0
.aylin.
(23.09.10)
o kadar iş güç arasında oturdum okudum valla. bence de akıcı yazıyorsun, okutabiliyorsun yazdıklarını. sorunun, 'anlam' üzerine olabilir.
oruç aruoba'nın 'hani' adlı kitabını okumanı önerebilirim.
0
kuytu
(23.09.10)
yuh ilk defa çok uzun bir metni biri bana okuttu. bu kadar mı iyi anlatılır ve betimleme yapılır.
0
istanbull
(23.09.10)
bu hikayeden muhteşem bir dizi-film çıkabilir.ayrıca harika bir küçük burjuva hikayesi.bunları yazarken dalga geçmiyorum.tıpkı kafka'nın 21.yüzyılda'ki uyarlaması olabilir.dostum bu hikayeni kesinlikle edebi bir biçimde yaz.ayrıca kafandakileri dağıtmış olursun.ve bunları yayınlat muhakkak.bu hikayenle binlerce insanın hislerine tercüman olabilirsin.çünkü türkiye'de 500.000'e yakın insan senin durumında.tıpkı evlenip boşanmış sonrada çocuğunu iplemeyen kişiler.kesinlikle bunları yaz ve yayınlat....
0
tylolhot
(23.09.10)
Çok büyük adam olacaksınız. Cidden, çok samimi söylüyorum bunu.
0
johan sebastian
(23.09.10)
bence sorunun sevgisizlik. hiç arkadaş demedim demişsin ya senin kim olduğunu önemsemeyecek muhabbet etmekten zevk alacağın buraya nick altında yazdığın şeyleri doldu dolu anlatabileceğin bir kaç dost edinmeye çalış. sonrasında yolunu çizersin zaten..
0
ryu
(23.09.10)
sevgisizlik, ilgisizlik. aslında "aile" olarak nitelendirilen kavramın senin hayatında hiç olmayışı. sen ebeveynlerin olmaya çalışıpta aslında gerçek anlamda olamamış kişilerin sinirlendiğin kızdığın huylarını taklit etmeden aslında olması gerektiği gibi davranarak bir aile kurup tatmadığın mutluluğu sevgiyi onlara gösterip onlarda aldığında pek bir sorunun kalmayacaktır.

o zamana kadar istiyorsan güvendiğin biri ile yada bir psikolog ile düşüncelerini paylaşabilirsin, dertleşebilirsin.

(en yüzeysel en geniş şekilde bunlar senin sorunun)
0
pposeidon_1
(23.09.10)
Tek sorunun arkadaşın olmaması sanırım. Arkadaş edin işte. Bir de şanslı olduğun tarafları daha iyi değerlendir. Hiçbirşey yapmasan bile sana çok iyi bir iş vaadedecek bir annen ve baban var mesela...
0
ermanen
(23.09.10)
vakit ayırıp okuyan, cevap yazan, mesaj atan ve bir nebze de olsa yalnız olmadığımı hissettiren herkese teşekkür ederim. :)

sanatçı-edebiyatçı olayı bambaşka bişey bence. hani sosyoloji ve felsefe gibi konulara hakim olmak gerek. öteki türlü hıncal uluç'un spor yorumlamasından ne farkım kalır? hem sadece yaşam tarzı ile olsaydı üniversiteyi bırakan herkes bill gates ya da steve jobs olurdu. :) şaka tabi. velhasıl uzak geliyor bana, yıllarca bu alanda emek harcayan insanlara da ayıp olur gibi. (ahah, sanki başarımın garantisi var.) ama fikirleriniz karşısında bişeylere yeteneğim olduğunu düşündüm bi an için. belki bi blog açar, yıllar sonra yazdıklarıma bakar ve "nereden nereye" diye iç geçiririm, kim bilir. :)

@wishes: ilk sana söylüyorum, bu kıyağımı unutma. :) çinli ile ayrılmaya karar verdim ama daha kendisine söylemedim.

yarın ilişkimizin üçüncü ayı olacak ve buranın iyi yerlerinden birinde rezervasyon yaptırmıştık. bir-iki gündür pek konuşmuyoruz. bugün yemekten sonra yeni hobim olan bulaşık yıkama ile uğraşırken yanıma geldi ve yavşak yavşak(bu laf pek moda) "hayatımmm, bi sorun mu var? yoksa artık beni sevmiyor musun?" dedi, bişey demedim hatta kafamı bile kaldırmadım. "tatlım, uzun süredir konuşmuyoruz ve bişeyler varsa benimle paylaşmak istemez misin?" dedi kulağıma eğilip. "yarın akşam konuşuruz" dedim, "hem hava değişikliği ikimize de iyi gelecektir." :) yalaşap bi öpücük kondurdu ve gitti.

ben yemek ve bulaşıkla uğraşırken kendisi internetteydi. zaten eve 1'de geldi ve o saatten beri telefonla konuşmak, aynaya bakmak ve internette takılmak dışında bişey yapmadı. bilerek dünkü bulaşıkları mutfakta, çöpü kapının önünde bırakmıştım ama pek oralı olmadı. şimdi yemekten sonra ben geçince ikide bir gelip bakıyor falan, mesaj veriyor yani. "kalk ben oturacağım" demek istiyor, o yüzden şimdi kalkacağım ama yarından sonra olayların devamını mutlaka yazacağım. ahaha, kitle falan oluştu yav. harbiden götüm kalkacak. :)
0
🌸biseyler
(23.09.10)
(11)

ben gerçekten salak mıyım?

aslında
şimdi şöyle, 10 ay önce ayrıldığım bir kız arkadaşım var, yaklaşık 1,5 senedir beraberdik, ayrılma sebebimiz ufak bir problem, aslında ben o problemi ayrılmak için bahane olarak kullandım, şöyle; ben evlenmeyi düşünmüyorum, birlikte olmadan önce de düşünmüyordum ve o da biliyordu, yaşı itibariyle ve
şimdi şöyle, 10 ay önce ayrıldığım bir kız arkadaşım var, yaklaşık 1,5 senedir beraberdik, ayrılma sebebimiz ufak bir problem, aslında ben o problemi ayrılmak için bahane olarak kullandım, şöyle; ben evlenmeyi düşünmüyorum, birlikte olmadan önce de düşünmüyordum ve o da biliyordu, yaşı itibariyle ve ailesinin de bu konu da biraz tutucu olması sebebiyle benimle zaman kaybettiğini düşünüyordum, çok seviyordum, ama benimle mutsuz olacağını biliyordum, ve ufak problemi onu kendimden uzaklaştırmak için bahane olarak kullandım ve ayrıldık. sürekli onu düşünüyordum, çok özlüyordum ama onun benden kopup evleneceği biriyle birlikte olması için aramıyordum. bir zaman sonra ara sıra konuşmaya başladık, ama normal konuşmalardı, hiç ileriye gitmedi, ta ki ben bi gün ipimi koparana kadar, ona sarılıp uyumayı çok özlediğimi söyledim, daha doğrusu mesaj attım, o da, ayrılma sebebibimizin sevgi olmadığını, benim evlenmeyi düşünmeyişimi kastederek başka bir sebep olduğu söyledi ve bunun değişip değişmediğini sordu, son bir kez şans veriyor gibiydi ama ben yine yok dedim, beni çok sevdiğini ama tekrar yalnız kalmak istemediğini söyledi, ben sadece haklısın diyebildim, bir hafta sonra naber nasılsın gibi bir mesaj attım, bana 3 gündür biriyle birlikte olduğunu ve bunu bilmem gerektiğini düşündüğü söyledi. ben mutluluklar diledim. uzun bir süre görüşmedik, sadece 1 kere yine naber nasılsın gibi mailleştik, şimdi ortak bir arkadaşdan, o zaman birlikte olduğunu söylediği kişiyle 2 hafta sonra nişanlanacağını öğrendim. içim acıyor ama bişey yapamıyorum. düşünüyorum, ondan ayrılsa, ben evlenmek istiyor muyum, cevap veremiyorum. onu sevdiğim için onu mutluluğuyla başbaşa mı bırakmalıyım, yoksa gidip mücadele mi etmeliyim? mücadele edip onu kazansam sonunu isteyip istemediğimi bilmiyorum, bu durumda onun mutluluğunu bozma hakkına sahip değilim diye düşünüyorum. soruyorum size, ben ne yapmalıyım?
0
aslında
(20.09.10)
evet.
kız sana geldikçe itmişsin kızı.
0
jameskeenan
(20.09.10)
abi ne evliliği allasen. salak malak degilsin. barizkarpuz kabugu atmıs onune sen de dişlemişin. bırak o karpuz kabugunu. karpuz almaya bak.
0
bryan fury
(20.09.10)
tam nişanlandakları zaman nikah salonuna gir ve itiraz ediyorum hakim bey diye bagır.
0
wessago
(20.09.10)
hakim bey dersen sallamaz ama seni memur bey de. :/
0
jameskeenan
(20.09.10)
hak etmişsin. unut, başka napıcaksın?
0
peki
(20.09.10)
bence sen kendinden emin olmadığın sürece bırak bari o mutlu olsun kafanda kuruyorsun zaten zor geliyorda demişsin ama demekki sen hazır değilsin e bu kızda başka bir durumda seninle birlikte olamayacak,ya evleneceksin yada hiç sen doğru olanı yapmışsın bırak kiminle nişanlanıyorsa nişanlansın insan sadece kendini hazır hissettiği zaman böylesine şeylere kalkışmalı o hazır sen değilsin?
0
copten camurdan adam
(21.09.10)
bu soruyu; "ben kendimden eminim sizce bu saatten sonra durum değişir mi" falan diye sorsaydın cevap verilebilirdi. ama önce senin kendine vermen gereken bir cevap var, o olumlu olursa, hiç bir şey durdurmasın seni. yok şüphen varsa (sonrası için) hiç bir şey harekete geçirmesin seni.
0
adıgüzel
(21.09.10)
ona tekrar sahip olsan, tekrar ayrılırsın. Bırak kız mutluysa evlensin, nişanlansın. ondan ayrılsa ben evlenmek istiyor muyum gibi sözler yanlış misal. bırakın efem.
0
Scruffy
(21.09.10)
salaklık değil de bencillik. kız amacını koymuş, sen de bana uymuyo deyip gitmişsin. şimdi kız kendi amacına uygun davranıyo gidip niye yine aklını bulandıracaksın?madem evlenmeyeceksin yine?(evlenme taraftarı değilim, sadece kızn gözüyle bakıyorum) türk filminde değilseniz normal seyri kızın mutlu mutlu gidip evlenmesidir.
0
kanuniye
(21.09.10)
evlilik çok büyük bi tabu ülkemizde. sevenleri bile ayırıyo şekil 1-a'daki gibi.

sana tavsiyem ikinizin de beklentileri farklı olduğu için uğraşma artık, çünkü o evlenirse mutlu olacak sen ise böyle bişeyi düşünmüyosun bile.
0
everyone looks so good from here
(21.09.10)
evet haklısınız, adam değilim ben. aslında yazarım bu arada ama utandığımdan bu nicki kullandım. hepiniz sağolsun cevap verdiğiniz için.
0
🌸aslında
(21.09.10)
(7)

Düz saça perma?

esma_sultan
Saçlarım çok düz ve bu halinden oldukça sıkıldım.İnce telli aynı zamanda.Fakat hiç kırığım yok.Hiç boyatmadım da.Bel hizasından biraz daha yukarıda.Perma yaptırmak istiyorum ama herkes çok yıpranacağını söylüyor.Ancak sekil verememekten de çok sıkıldım.O kadar düz ki asla şekle girmiyor.Acaba su dal
Saçlarım çok düz ve bu halinden oldukça sıkıldım.İnce telli aynı zamanda.Fakat hiç kırığım yok.Hiç boyatmadım da.Bel hizasından biraz daha yukarıda.Perma yaptırmak istiyorum ama herkes çok yıpranacağını söylüyor.Ancak sekil verememekten de çok sıkıldım.O kadar düz ki asla şekle girmiyor.Acaba su dalgasının permaya oranla yıpratıcılığı daha mı az olur?Bu arada yüzüm yuvarlak kıvırcık saç yakışır mı?
0
esma_sultan
(18.09.10)
hee kıvırcık saç yakışır.. ama permadan ziyade su dalgası daha modern.
uğraşırım yaparım diyorsan al bi maşa (iyisinden al ama dandik diil..) ben banyodan sonra maşalıyorum.. öyle düğüne gider gibi de yapmıyorum.. herkes saçım doğal dalgalı sanıyor
ama azcık bi kestir be.. uğraştırır...
su dalgası da perma gibi yıpratır.. dökülme yapabilir... lakin maşa fön de yapar aynı etkiyi be bacım..
0
photo85
(18.09.10)
yıpranır, hem de çok. önce permasız kıvırcık yaptır saçını, bir dene yakışıyor mu kullanabiliyor musun saçı. yakışmazsa bir de 3 ay 5 ay artık ne kadar sürüyorsa, kıvırcık dolaşmak var. ayrıca ilk yapıldığı gibi durmuyor perma. gün geçtikçe böyle acayip bir şeye dönüşüyor. hem yumuşaklığını kaybediyor hem de dalgalı mı bakımsız mı belli olmayan bir şeye dönüşüyor.
0
uche
(18.09.10)
Remington maşa bile fayda etmiyor saçlarıma.En fazla 10dk, sonrasında yine dümdüz.Saçlarım aslında çok sağlıklı ama nihayetinde ince telli olması düşündürüyor beni.
@photo85,ben de su dalgası düşünüyorum aslında.Bu boy saç için su dalgası ne kadar olur acaba fiyat?
0
🌸esma_sultan
(18.09.10)
saçı ısıdan koruyan kremlerden al. schwarzkopf'unki gayet güzel mesela, hem ucuz. fındık kadar bi miktarda kulak hizasının altından itibaren yedir saça. kalın bir saç maşası edin. (iyonlu seramikli vs. şeyler var, ben braun kullanıyorum çok memnunum.)o kalın saç maşasını en sıcak kademenin bir altında falan kullanarak saçına dalga ver. ama saç tutamlarını kalın kalın alman lazım ki hediye paketi modeli olmasın. sonra geniş bir fırçayla hafifçe bir tara, bukleler açılıp dalga halini alsın, doğal dursun. kafanı eğ biraz karıştır saçlarını ve geriye at. eğer saçının kafana yapışmasından şikayetçiysen çok hafif krepe yapabilirsin saçının tepesine ama doğal duracak kadar olmalı kabarıklığı.

benim saçlarım da boyasız ve düz. ısıdan koruyan kremi ihmal etmez ve iyi şampuan kullanırsan fön de maşa da yıpratmıyor saçı. permayla karşılaştırılamaz bile. bakımı iyi yap yeter.
0
quasiromantic
(18.09.10)
yıpratır ve çok saç döker. bi de ince telli saç perma/su dalgası tutmayabilir. zamanla eski haline yaklaşır.en güzeli ara sıra maşa veya maşa da yıpratıyo derseniz bigudi:)
0
calaquendi
(18.09.10)
hiç tavsiye etmem. yıllar önce yaptırmıştım ve kulladıkları şu adını bilmediğim kimyasaldan dolayı saçlarım yanmıştı, turuncuya çalan bir renge dönüşmüştü. 2 sene boyunca saçımın kendine gelmesini bekledim. habire kestirdim durdum. ille yaptırıcam diyorsanız da güvendiğiniz ve çok iyi bir yere yaptırın derim.
0
peki
(18.09.10)
ne güzel düz işte saçlarınız, ben düzleştirmek için günaşırı kuaföre gidiyorum.
hareketli bir kesim yaptırın, arada sırada da maşa yaptırırsınız.
0
kayranin kedisi
(19.09.10)
(5)

Ecstasy

peki
Bu Türkçede de ecstasy diye mi geçiyor? Direkt okunduğu gibi ekstazi demiyor muyuz?
Bu Türkçede de ecstasy diye mi geçiyor? Direkt okunduğu gibi ekstazi demiyor muyuz?
0
peki
(17.09.10)
tamam okunuşu öyle de takdir edeceğin üzere her yabancı kelimeyi de doğrudan okunuşuyla sokmuyoruz dilimize.
0
baldur
(17.09.10)
bak yaa. sorumun ilk kısmına vereceğin bir cevabın var mı peki?
0
🌸peki
(17.09.10)
halk arasında "pıt" deniliyore.
0
daglien
(17.09.10)
ekstazi diye yazip, okunuyor.
www.bagimlilik.info.tr
0
pyro clustic flow
(17.09.10)
o değil de ecstasy of gold var bi de.. aç dinle..
0
buzzlightyear
(17.09.10)
(15)

bir aptala akıl vermenin dayanılmaz hafifliği

fante
nereye gidiyorum bilemiyorum. kendimle konuşmaktan bıktığım ve artık ilginç de gelmediği için farklı seslere ihtiyacım var. o yüzden buraya yazıyorum.32 yaşındayım. bir kadın tanıdım. o zaman yaşım 25 idi. genç idim. hayallerinin peşinden koşup göt olmuş , büyük hayal kırıklıkları ile anasının babas
nereye gidiyorum bilemiyorum. kendimle konuşmaktan bıktığım ve artık ilginç de gelmediği için farklı seslere ihtiyacım var. o yüzden buraya yazıyorum.

32 yaşındayım. bir kadın tanıdım. o zaman yaşım 25 idi. genç idim. hayallerinin peşinden koşup göt olmuş , büyük hayal kırıklıkları ile anasının babasının evine dönmek zorunda kalan biri idim. o da büyük hayal kırıklıkları yaşayıp hayata yeniden tutunmak için benim olduğum kente gelmiş biri idi. küçük kentte koskocaman yalnızlardık . öyle bulduk birbirimizi. önce çok iyi arkadaş olduk. hergün onun evindeydim.ben işsizdim. o da işsiz kalmıştı. her gün kahvaltı eder, sabahtan akşama kadar kadın programları izler deli gibi gülerdik. eğlendiğimiz zamanlardı. geceleri arabaya atlar , deniz kıyısına çeker öyle sessizce otururduk. sonra o buz gibi beyaz ışığın altında limana yanaşmış gemilere bakıp bana aidiyetsizlikten bahseder , ben de hamamın o nemden insanı bayıltan havasında, kurnanın içinde yüzen hamam tasının sakinliğinden falan bahsederdim. derken ben aşık oldum. ben çok aşık oldum.. ama söyleyemedim. o ise hayata tutunmak için çabalamaya devam ediyordu. erkek arkadşı oldu, ayrıldı, sonra başka biri ve başka biri.. hiç birini bana söylemezdi. ne zaman bi sevgilisi olsa bikaç ay görüşmezdik. ama illa beni arardı. bi ümit bağlardım onu hayata..bazen 6 ay hiç görüşmezdik. başkalarıyla arkadaşlık yapardı. ama sonra yine ben .. ağlardı omuzumda.. onu anlayamadığımı düşünürdüm.. onu çok iyi anladığım için anlayamayacağımı düşünürdüm. ezilirdim. küçücük kalırdım o anlarda.. sonra epey bi süre görüşmedik.. bi sevgilisi vardı.. bana gerek yoktu.. ta ki işler bozulana kadar.. sorunları vardı.. adam öküzün tekiydi. onu yanımdayken bile aşağlamaktan gocunmuyor, yıllardır bastırdığı ezikliğini birlikte olduğu insanlardan çıkarararak rahatlıyordu. uzatmıyayım. adam bunu terketti.. çok ağladı. omuzumda.. adını sayıkladı.. kollarımda.. ama o da geçti gitti..hepsi gibi, herşey gibi... sonra ben artık dayanamadım ve ona karşı ne hissettiğimi söyledim.. olduğu gibi. benimle bir buçuk sene hiç konuşmadı. tek kelime etmedi.. bir gün yine aradı. haberlerini alıyordum.. biriyle nişanlanmıştı o arada.. birlikte yaşıyorlardı.. konuşmaya başladıktan kısa bi süre sonra ayrıldılar. yine başa dönmüştü. olmuyordu çünkü. insan, geçmişinde bir yerlerde boğazına sarılarn elleri çözmeden ne kadar nefes almaya çalışırsa çalışsın, bir gün dizlerinin üstüne çöküverir. o çökmüştü yine.. ben zaten ayağa bile kalkamamıştım. onun boğazında hiç öğrenemediğim geçmişinin elleri, benim boğazımda onunkiler.

sonra aradan yine yıllar geçti. tekrar istanbula dönmüştü. ben de askerden yeni gelmiştim. anlayamadığım bi ilgisi vardı yine bana.. sanırım yine kendini çok yalnız hissediyordu.görmek istiyordu beni.. gördü de. sanki çok iyi dostmuşuz gibi geçen 2 güzel gün. hala hatırladığım ve ömrümün kalanının da öyle geçmesini dilediğim 2 gün.. bilmediğim bişey bizi tekrar yakınlaştırmıştı. bana yine eskisi gibi tüm açıklığıyla hayatın ona hissettirdeklirini söylüyor , ben de eskisinden fazla açık sözlülükle ona cevap veriyordum.hayat yine ikimiz içinde boktandı.. ortak noktamız yine bu olmuştu.. ama ben umut dağıtıyordum. onun kendini kötü hissetme4sine dayanamıyordum.. kendini iyi hissetmesi için elimden geleni yapıyor , ağzıma geleni söylüyordum. inandığım ya da inanmadığım her şeyi.. ve en son geçen sene onunla tatile çıktık. hayatımın en kötü tatili. yanında yüzleşemediği dertlerini getiren biriyle tatile çıkmak nedir bilir misiniz? çok fena..biran önce bitmesi için dualar ettim. her gün ayrı işkence oldu..sonra bitti gitti.. aradan yine dünyanın zamanı geçti.. ben yine onu özlüyorum. yine hayatın ona haksızlık yaptığını düşünüyorum.. onun gülümsediğini görmek için için yine götümü vermeye hazırım. artık görüşmüyoruzda.. aynı kentte yaşıyoruz artık.. ama senede bir kez falan görüşüyoruz.. ama sanırım ben hala onu seviyorum. unutmak istiyorum. başka kadınlarla olmaya çalışıyorum. ama olmuyor. kimsenin elini tutamıyorum. tekrar başka birine karşı bişeyler hissetmek istiyorum. hissedemiyorum..sırf bu durumdan kurtulmak için de alalede , herhangi birini sevemem ki.. onu da denedim olmuyor.birine karşı bişeyler hissedemezken onunla nasıl olurum .. olamıyorum da. yalnızlığa mahkum olmuş hissediyorum kendimi.. onunla olamayacağıı biliyorum... iyi de ben ölümsüz değilim ki.. tek istediğim bi başkasını sevebilmek..

unutmak için değil, tekrar yaşamak için de değil, ben sadece birine gerçekten aşık olmak istiyorum.. başka bi şekilde , başka bi bi biçimde.. bana onu unuttursun istemiyorum.. onu hatırlamama rağmen birine aşık olmak istiyorum.

şimdi söyleyin dostlarım. eğer buraya kadar okuduysanız.. bu mümkünmüdür.? hayatta her şey oluyor ya.. bu da olur mu?
0
fante
(17.09.10)
hepsini okudum pişmanım ama bence

işi kesinleştirin varolan durum size acı veriyorsa gerçekle yüzleşin buraya tanımadığınız insanlara yazdıklarınızı ona da söyleyin. olursa olur olmazsa olmaz ama biyere varmış olursunuz.
0
humin zararlisi
(17.09.10)
ben de okudum, ben de pişmanım. çok uzun yazmışsın :)
böle olmaz ustam. erkek milleti olarak ilgiye aç hatunların birincil besin kaynağı olmaktan kurtulduğumuz gün bir devir kapanacak. sevgilisi oluyomuş senden bikaç ay uzak duruyomuş ona o yetiyomuş, sonra istediği zaman sana dönüyomuş falan filan, afedersin de uzak durmaya çalıştığını düşündüğün kızı siksen beklemeyip, aramayacaksın.

ne hali varsa görsün diceksin. aşık falan da diilsin bence. takıntı olmuş biraz. başka kızları tanı ama aha da sevgilim olsun bu diye değil. bunu nasıl tanıdıysan, bunla nasıl başladıysan öle.

elini tutamıyorm deme, tutma. tutmaya çalışma. çünkü elini tutmak istediğin biri çıkacak, istediğin zaman anlayacaksın yani. melankolik devir bitti hacım. erkeklerin kabul edilir 2 kısmısı kaldı:

1- hatundan hatuna koşanlar
2- doğru kadını arayanlar

bi hatuna takılıp mallar gibi bekleme devri bitmiştir. siktirsin gitsinciler devri başlamıştır.
0
eyke
(17.09.10)
off be arkadaş :(

hayatın ona haksızlık yaptığını düşünüyorum demişsin..hayatı ve onu boşversene sen! en büyük haksızlığı kendine yapıyorsun.'o'nu herşeyi ile bir kenara bırak,bütün duyguarından arınık olarak bir düşün bir an ya!hayatının neredeyse son on yılını, seni sevmeyen,sen farkında olmadan aslında seni kıran ve canını acıtan,seni her mutlu olma denemesinden sonra 'aa benim bir omzum vardı ağlayacak' diye gören,sana karşı duygusallığı sadece arkadaş veya şefkatten öteye geçmeyen (bence tabi ama yazdıklarından bu anlaşılıyor ve nihayetinde bayanız biliriz kadın psikolojisini),aslında sensiz de gayet güzel yaşabilen ve mutlu olabilen biri için harcamışsın!! hep cebinde olmuşsun onun!her yalnız kaldığında kurtarmışsın onu..ama kendini unutmuşsun o arada..
birinin kendi kendine yaptığı kötülüğü kimse yapamazmış derler..
ama farkındasın bunların,en azından sıkılmışsın bu durumdan ki,başka hayatlara ortak olmaya çalışmışsın.ama denk gelmemiş..tekrar aşık olacağın kadına rastlamamışsın sadece..bunu bir süreç gibi gör..bu olmadı,demek ki şimdi değil.ama şuna inan muhakkak tekrar aşık olacaksın..başkasına,başka bir zamanda,çoook farklı şekilde..herkesi farklı sever insanoğlu çünkü..

hayatta herşey mümkündür.. ve bu arada yalnızlığa mahkum biri değilsin sen...bak en kötü biz varız burada :))


ha bir de bu arada,bi bayan olarak şiddetle eyke'ye katılıyorum :) adam haklı
0
lavitaebella
(17.09.10)
okudum çok güzel yazmışsın, o nedenle okudum hocam. gerçekten çok güzel yazmışsın baymadan okudum. ama diyecek bir şey yok. sadece güzel yazmışsın yani okutan o oldu. pişman da olmadım. ama cidden diyecek bir şeyim yok. o kadar. umarım mutluluğu bulursun ne diyeyim.

ama şunu söyleyeyim; mutluluğu bir kadında bulamazsın. ne zaman ki ayakların yere sağlam basar kendi kendine mutlu olursun, işte o zaman mutlu bir ilişki yaşarsın, işte o zaman başka birilerini sevmeye başlarsın bence.
0
cedric tweedledee
(17.09.10)
şu hayatta hiç kimse başka birinin yaptığı fedakarlığı hak edecek seviyede değil, sadece fedakarlığı anlayabilir ve ona göre hareket edebilir. eğer yaptığınız fedakarlığı anlayamayacak seviyedeyse o kişiye bu kadar zaman ayırmanız ve ona bu kadar zaman harcamanız onu inanılmaz derecede sevdiğinize delalettir. o zaman yapacağınız tek bir şey var ;
sizin fedakarlığınızı anlayacak bir dost edinin , eğer o anlayışlı insanlara yaklaşa bilirseniz kendinizi daha rahat ve mutlu hissedeceksiniz ve o sevdiğini sandığınız insanı ne kadar çabuk unuttuğunuzu göreceksiniz. ve unutmayın bu yolda sizi mutlu edecek kişide karşınıza çıkacak.

son olarak : hayatta hiç kimse gözyaşınızı hak edecek seviyede değil bunu da unutmayın. . .
0
busuta
(17.09.10)
ben olsam ben de pişman olurdum. uzun değil mi.. şimdi monitörde şöyle bi karışlayayım dedim. bi karış bile tutmuyor. ki benim karışım 23 santim civarı. bir insan 7 senede yaşadığı şeyleri bi karışa sığdırabilri mi? o kadar zamanda bi karış bile yaşayamıyorsak öelelim be hacılar. tamam biliyoruz, gidiyoruz gidiyoruz bi arpa boyu yol almıyoruz da en azından aşkımız bi karış etsin be.. neyse
0
🌸fante
(17.09.10)
aşkı,koskoca yedi yılı karışla bile ölçmek manyak bi iyimserlik..
insanoğlu uykudadır fante,ölünce uyanır.
0
lavitaebella
(17.09.10)
@cedric tweedledee

hocam soyleyecek bir seyim yok demissin ama bence cok guzel bir sey soylemissin.

ben de ayni sekilde dusunuyorum. once yalnizken mutlu olmayi ogrenmen lazim. once kendini seveceksin ki, sonra baskasini sevebilesin, saglikli bir iliskin olabilsin. ama bunu nasil yaparsin, orasi senin bilecegin is.
0
achelon
(17.09.10)
gece gece iyice umutsuzluk çöktü içime bu duyuruyu okuduktan sonra. daha bugün benzer bir duyuru açmıştım, içimi dökmek amaçlı da olsa belki bir umut ışığı yakalarım gelen cevaplardan umuduyla.

benimki sizden biraz farklı aslında, biz birbirimizi seviyorduk fakat hala kesin olarak bilmediğim bir nedenden ayrıldık ve 3 yıldır, başka kızlar girip çıkmasına rağmen hayatıma, onu unutamadım. bu yüzden diğer kızları da üzmemek için kısa sürede ayrıldım onlardan da.

şimdi sizin duyurunuz iyice karamsarlığa düşürdü beni. söyleyebileceğim tek şey, umarım hakettiğiniz mutluluğu en kısa sürede bulursunuz. ve bu günleri hatırlayıp gülersiniz.
0
msne
(17.09.10)
peksevgili eyke ; haklısın da..ilgiye aç hatunların besin kaynağı olmak demişsin..birini sevmek, böyle birşey değil işte.. sorun o.. biliyorsun ,ilgini istiyor, kendini onunla doyuruyor evet. ama öyle seviyorsun ki. bu şey gibi. elmayı seviyorum diye elmanın da beni sevmesi şart mı? (vay ne yüce sevgi , ne ilahi aşk peyy) ama sonra bir de bakmışsın ki yahu elma hiç mi sevmiyor beni? birazcık bile mi ( evet insanız, kahrolsun ego, freud sen bizim herşeyimizsin)

peksevgili lavitaeblla ; uyanmak nedir? herşeyin farkına varmak mı? herşeyin farkında olan insan bile bile lades demez mi sanıyorsun? farkında olmak yeter mi ki? cevap veriyorum yetmez.. farkında olmak hata yapmaya , engel değil (konudan bağımsız) eğer kastettiğin uyanma , hatasız, saf doğrular üzerine bi yaşamsa , uyunmamamyı tercih ederim..(evet bu kafayla devam edersem peheyyy.. ki zaten peheyy)

peksevgili basuta ; ne yazık ki dostlarımızın bizi anlıyor olması, hatta onların bizi anlıyor olduğunu bilmek acılarımızı hafifletmeye yetmiyor.. sadece bu konuda değil pek çok konuda geçerli bu.. son olarak diyeceğim şu ki size ; çıkacak değil mi?

peksevgili cedric; belki de kalpten bişeyler dileyenlerin dilekleri gerçek olauyordur bi zaman sonra ..kimbilir.. teşekürler..
0
🌸fante
(17.09.10)
pek sevgili fante ; uyanmaktan kastım,bildiğin uykudan uyanmaktır :)

"İnsanoğlu uykudadır,ölünce uyanır" cümlesinin yazılış nedeni,7 yılının yalnızca bir karış kısalığında olmasını kendince eleştirmendir.demek istediğim ; hayat o kadar kısadır ki,öldüğünde rüya gördüğünü sanarsın.bu rüyanın içindeki minik bir sahne senin 7 yılın.

herşeyin farkında olmak hiçbirşeye yetmez,çok iyi bilirim.kesinlikle göre göre,bile bile lades de dersin,yutarsın databiki ama vakti gelince de hazmeder,unutursun da. anlıyorum seni ama dediğin gibi 'cevaplar yetmez'..
ama ne çare.yapacak bişi yok arkadaşım..umarım en kısa zamanda bu halini hatırlamayacak kadar mutlu olursun..
0
lavitaebella
(17.09.10)
aslında "bir an"lık bişey için ne kelime , ne duygu , ne zaman...yinede insanının konuşmaya ihtiyacı olup kimsesi olmayınca , birkaç satır bile olsa kalp atışı duymak gerçekten iyi geldi.. teşekkürler hepinize..(evet biliyorum geçicek. ve hiç bir şey kalmayacak. her geçip giden şey gibi.)


teşekkürler.
0
🌸fante
(17.09.10)
fantecm, uzun yazmışsın olayı filan şakaydı onu önce söyleyeyim, gayet iyi yazmışsın aslında. neyse şeye geleyim şu elmayı seviyorsak o da bizi sevmek zorunda mı filan??

şunu demem lazım. şu felsefeyi bırak ilk önce. realist yaklaş olaya. olay ne:

kız senden beslendi. yalnızlığını giderdi, sonra gitti seni yalnızlığa terketti, düşünmedi hiç. sonra geri geldi filan. döngü.

olay ne? bir nevi kullanıldın.

hiçbir elma seni kullanmaz. elmayı yersin. midene indirirsin. sıkıyosa kaktüsü sev, okşa bakalım.

felsefeyse felsefe.
0
care
(17.09.10)
kimse kimseyi kurtarmak için gelmedi dünyaya. onun mutsuzluğu onun kabahati. siz niye kendinizi harcıyorsunuz ki, yazık değil mi size de? üstelik ilgi budalasının da tekiymiş, kusura bakmayın ama. insanın azıcık yüzü olmaz dönüp dolaşıp yine gelmeye, ne kadar istese de.
sırf kavuşamıyorsunuz diye bunca acıyı çekiyorsunuz bence onu söyliyim. bi beraber olsanız bütün perspektifiniz değişir.
0
peki
(17.09.10)
peki + 1 ; evet, bence de birlikte olsaniz fikriniz coook degisecekti eminim. birine asik olmaya cabalamak yerine once sadece kendinize deger vermeye, kendinizi onemsemeye calisin. yani biraz kendi gelisiminize, ihtiyaclariniza odaklanin. hayat cok guzel ve baskasi yuzunden onu kacirmak gercekten uzucu.
0
freefroglet
(17.09.10)
(1)

edebiyat fakültesi ders seçimi

neyapmali
istanbul üniversitesi edebiyat fakültesinde alınabilecek kolay seçmeli dersler neler olabilir acaba?
istanbul üniversitesi edebiyat fakültesinde alınabilecek kolay seçmeli dersler neler olabilir acaba?
0
neyapmali
(14.09.10)
kır meskenleri (bence kendi bölümünden al gerçi).
0
peki
(14.09.10)
(9)

Çok pis bir durum. İçimde kış gibi bir mevsim üşüyor.

ya ben lan neyse
sevgili kostipe arkadaşlar.hayatımda ilk kez düzenli olarak konstipe olmuş durumdayım. son 1 haftadır durum böyle.gittim denedim, yok. var ama 15 santim çapında bir genişlik elde etmeyi göze almak lazım.tecrübeli olanlardan yardım istiycem. 2 gün önce yine aynı durumda bir çay bardağı sıvıyağ içtim
sevgili kostipe arkadaşlar.

hayatımda ilk kez düzenli olarak konstipe olmuş durumdayım. son 1 haftadır durum böyle.

gittim denedim, yok. var ama 15 santim çapında bir genişlik elde etmeyi göze almak lazım.

tecrübeli olanlardan yardım istiycem. 2 gün önce yine aynı durumda bir çay bardağı sıvıyağ içtim etki etmedi. ama nasıl olduysa çıktı, çıktı ama deldi geçti resmen.

bu seferki çok daha güçlü, çok daha gelişmiş, ultimate version 1.02.

hayatımda hiç sinameki içmedim. evde 25 gram sinameki var. ne kadar içeyim, ne kadar bekleyeyim? daha önce kullanan arkadaşlardan bu konuda tavsiye rica ediyorum.

bir de şu takıldı aklıma. şimdi çıkmadı ve içerde duruyor ya bu şey. şimdi sinameki gidip onun yerini bulup ağzını burnunu kırıp, onu çıkacak hale mi getirecek? yoksa bundan sonra gelenleri mi hazır ve nazır duruma getirecek? yani mevcut durumu etkiliyor mu?

yoksa o bir kere oluştu, ya çıkacak ya çıkacak mı?

edit: 1 haftadır işimi görmüyor değilim, 2 gün oldu. yanlış anlamayı düzletmek için editledim.
0
ya ben lan neyse
(12.09.10)
öncelikle geçmiş olsun.
sinemaki falan bilmem de kahve iyi geliyor diye biliyorum ben.
kuru kahve yiyebilirsin.
0
redtikleep
(12.09.10)
Hiç böyle bir sorunum olmadı diyebilirim rahatlıkla. Sorunu olan pek çok kişiye önerilerimle yardımcı olduğumu söyleyeyim. Önerilerimi ciddiye alman dileği ile.

Bağırsak hareketlerini sağlayan kasların yarı istemli olduğunu söyleyeyim ilk olarak. Bunun anlamı şu: Kendini programlayabilirsin demek. Yani şöyle kahvaltı edince veya eve gelince bağırsaklarının çalışacağını beynine mesaj olarak yollamalısın. Bunu yapmanın yolunu öğrenmen de gerekmiyor. Bunu düşünmen yeterli.

Önemli konulardan birisi ise bol su içmek. Vücudumuza az su aldığımızda, hayati organlara gider. Bağırsak faaliyetleri için filan suyu kullanmaz vücudumuz bu durumda. Bol su içmek, lifli gıdalarla beslenmek önemli. Çok sık yapılan bir hata ise, belirtmeliyim mutlaka, az su içip lifli diye kepekli ekmek yemek çok yanlış. Az su içilince, kepekli ekmek de sorun oluyor,

Bu kasların yarı istemli olduğunu belirtmiştik ya. Bağırsaklarınızın çalışma hissi geldiğinde, asla ertelemeyin. Daha sonra sıkıntı yaşarsınız.

Ben şu andaki durumunuza yönelik değil de, daha sonrası için önerilerde bulundum. Umarım bunları uygularsınız. Şu an içinse, bir ilaç alabilirsiniz. Sinameki de bitkisel bir müshil. Alabilirsiniz. Her tür müshili sürekli kullanmak, bağırsakları tembelleştirir.

Bağırsaklardaki yararlı bakterilerin çoğalması için de yoğurt yemenizi öneririm. Geçmiş olsun.

Evden birisi, elma kurusu yemeni önerdi. Elbette bol su iç üzerine.
0
july14
(12.09.10)
2 gün çıkmamak kabız sayılmaz. içini rahatlatacaksa söyliyim, bir hafta tuvalete çıkmadığım zaman oldu öyle lavman müdahalesi filan da yemedim hiç.
demem o ki, sabahları aç karna sıcak su içiniz, 5-6 tane kuru kayısı yiyiniz. armut yiyiniz bolcana. bildiğim doğal yollar bunlar.
0
peki
(12.09.10)
aslına bakarsanız şu anki durumdan nasıl kurtulurum onu merak ediyorum. bir daha bu durumu yaşamamak için neler yapmak gerektiğini biliyorum (hatta yapıyorum ama gariptir düzelmiyor)

mevcut durumdan nasıl yırtarım bir tarafları yırtmadan? an itibariyle içimdekini uzaklaştırayım yeter. sonra önümüzdeki maçlara bakıcaz.
0
🌸ya ben lan neyse
(12.09.10)
gavurların prune juice dediği, dilimizde yaklaşık olarak mürdüm eriği suyuna tekabül eden içecek. burada marketlerde satılıyor mu bilmiyorum, belki natürel şeyler satan dükkanlarda olabilir.

bu kadar etkili bir şey görmedim ben hayatımda. bir gün içinde 2-3 bardak içseniz her türlü rahatlarsınız. hem de aynı gün içerisinde.
0
resistance is futile
(12.09.10)
kayısı kurusu yemeyi dene, ayrıca eczaneden alin veya benzeri bir ilaç alabilirsin. geçmiş olsun.
0
vampir akrep
(12.09.10)
şöyle yap;
bir tuğla bulursan ısıt ve üzerine otur. sonra da kaynattığın bir leğen suyun buğusunda bekle. tuğla bulamazsan o adımı es geçebilirsin.
kesin çözüm.
0
eldivenler
(12.09.10)
@redtikleep: naptın aga sen? kahve daha çok içini kurutur. onu ishal olanlara tavsiye ediyorlar.
0
cumingsoon
(12.09.10)
eczaneden Duphalac
0
eteria
(13.09.10)
(3)

Şu nakış tekniğinin Türkçesi nedir?

peki
http://en.wikipedia.org/wiki/Slip_%28needlework%29bunun Türkçe muadili var mıdır?
en.wikipedia.org

bunun Türkçe muadili var mıdır?
0
peki
(07.09.10)
iğneleme yöntemi..nerde kullanacaksın?
0
raki masasinin degismez adami
(07.09.10)
kanaviçe, etamin
0
little miss sunshinee
(07.09.10)
yapmıycam, çeviricem. o yüzden tam türkçe muadilini sordum.
0
🌸peki
(07.09.10)
(8)

Ani hakeret - göz kararması sorunsalı?

idja
Şimdi şöyle bir durum var. Son dönemde olmaya başladı bu illet bende. Genelde uzanık vaziyetten ani ayağa kalkma durumlarında gözlerim kararıyor,başım dönüyor,denge olayı yalan oluyor. Birde sanki beynime kan sıçramış gibi oluyorum. Çok sık olmaya başladı bu aralar, eskiden yoktu böyle bir sıkıntım.
Şimdi şöyle bir durum var. Son dönemde olmaya başladı bu illet bende. Genelde uzanık vaziyetten ani ayağa kalkma durumlarında gözlerim kararıyor,başım dönüyor,denge olayı yalan oluyor. Birde sanki beynime kan sıçramış gibi oluyorum. Çok sık olmaya başladı bu aralar, eskiden yoktu böyle bir sıkıntım. Nedir ne değildir? Bilen eden fikir verecek birisi var mıdır acaba?
0
idja
(31.08.10)
oruc tutuyor musunuz?
hayirsa -aslinda evetse de-orta kulakla ilgili bir problem olabilir. ihmale gelmez...
0
lule
(31.08.10)
eskiden çok sık olurken şimdi bana da arada bir olur bu olay. tansiyon düşüklüğünden dolayı demişlerdi evdekiler.. doğru mu bilmiyorum ama sonrasında pek önem vermedim zaten. bilimsel olarak nedenini açıklayan olursa ben de sebeplenmiş olurum
0
onune3012
(31.08.10)
tansiyondan olabilir, tansiyon durumları kansızlıktan olabilir. doktora giderseniz dahiliyeciye gidiniz.
0
peki
(31.08.10)
anıden kalkmak dogru bışey degıl. aynısı bende de çocukken ve ergenlıkte vardı artık hıç yok. yataktan anıden zıplayarak kalkıyodum ve aynı şeylerı hıssedıyodum. sonra yataktan yavaş kalkmak gerektıgını duydum bı yerden.

sebebı de şuymuş; vücut uzanık vazıyetteyken kan dolaşımı yavaşlıyo ve bırden ayaga kalkıldıgında yerçekımının anı etkısıne kalp ve dolaşım cevap veremıyo dolayısıyla beyne gıden kan mıktarı kısa sürelıgıne azalıyo bu da o belırtılere sebep oluyo.

doktor fln degılım ama şunu tavsıye edebılırım; önce yavaşça oturur pozsyona geçın, 5-10 sn sonra yıne yavaşça ayaga kalkın eger devam edıyosa mutlaka doktora gıdın. bışeylerın ışaretçısı de olabılır sonuçta. boşlamamak lazım.
0
squatterbloat
(31.08.10)
kbb uzmanına gidin. ortakulakta bi kristaller varmış. aynı sorun kızımda da vardı.
0
synick
(31.08.10)
bende de genelde yaz aylarında her ayağa kalkışımda oluyor bu(ortostatik hipotansiyon). bol su içmenizi öneririm, ciddi bir şey olacağını sanmıyorum. çok ani ayağa kalkmamaya da özen gösterirseniz problem olmaz.
0
blinking neon roadside attraction
(01.09.10)
yardımlarınız için çok teşekkürler, sıcaklar geçer geçmez doktora gitmekte fayda var anlaşılan.
0
🌸idja
(01.09.10)
çok sık alakasız zamanlarda olmuyor ise tansiyon ile alakalı bir durum. tedavisi düzenli spor yapıp zinde kalmak.
0
orpheus
(01.09.10)
(5)

omuz ve sırtta çıkan minik sivilceler

zane
bıktım. çözüm önerin lütfen.
bıktım. çözüm önerin lütfen.
0
zane
(30.08.10)
Karaciğer yorgunluğunun belirtisi olabilir. Eczaneden bir B vitamini kompleksi alıp yatmadan önce için. Ayrıca yağlı yemekten kaçının, çok alkol tüketmeyin, kırmızı eti abartmayın. Düzelir herhalde.
0
hiko seijuro
(30.08.10)
aynı sorun bende de var. b12 için benexol verdi doktor. bide yağlı yemek yok.
0
zenc
(30.08.10)
kükürtlü sabun diye bişi vardı onla yıkamak ii geliyodu ama gözünüze kaçmasın inanılmaz yakar.
0
red g
(30.08.10)
kardeşimde vardı, deniz ve güneş çok iyi geldi. imkanınız varsa denize girin, güneşlenin.
0
peki
(30.08.10)
Ayda 1 kez hamama gidin iyice keselenin.O minik sivilceler çoğu zaman vücudun ölü deriyi tam olarak dışarı atamamasından kaynaklanıyor(olaya getirdiğim bilimsel bakış açısı)Yine ayda bir hatta 2 kez saunaya gider iyice terlerseniz tüm gözenekleriniz açılmış olur. Bir de hafta bir kez güzel bir vücut fırçasıyla problemli bölgeyi iyice sürtün derim. Tabi abartmadan. Banyo fırçasını Body Shop'da bulabilirsiniz.
0
esma_sultan
(31.08.10)
(26)

Sevgilim beni terketti

ermanen
ne yapim?
ne yapim?
0
ermanen
(28.08.10)
telefonu bir arkadaşına ver. sonra göte kadar iç anır bağır çağır ağla
0
ayiadam
(28.08.10)
montla sıç
0
point guard
(28.08.10)
seviyorsan git konuş bence
0
ksl
(28.08.10)
sen de onu terket.
0
el magico
(28.08.10)
çok değişik şeylerle dolacak sanırım burası.

bence dur öyle.
0
jameskeenan
(28.08.10)
montla sıç'ı ben söylücektim yaa
0
doroty
(28.08.10)
sigaraya başla
0
milesh
(28.08.10)
coca cola'yı tersten oku.
0
noluyo lan iti
(28.08.10)
www.painolympics.info

videoyu sonuna kadar izle. bazı şeylerin değerini daha iyi anlayacaksın emin ol.
0
burbat
(28.08.10)
2 girls 1 cup diye arat google'da, gözünü kırpmadan izle. bi 2 gün uyuşursun kafadan.
0
esenboga
(28.08.10)
neden terk etti, ona göre cevap yazalım
0
kimlanbu
(28.08.10)
eğer durum ciddi değilse ve geri dönmesini istiyosan, sular durulduktan sonra tekrar bi otur konuş.
yok olmaz o iş gitti işte, bulamam onun gibisini, yazık bana diyosan; evine kapan, kendine haksızlık yaptıgının farkına var ve evden öyle çık.
unutma, denizde daha çok balık var.
0
geven kafa
(28.08.10)
şuraya karalamıştım bişeyler. bak iyi gelir. www.uludagsozluk.com
0
cari kacik
(28.08.10)
bağcılar'a git.
0
stephen dedalus
(28.08.10)
o kaybetti dostum. koy götüne rahvan gitsin.
0
0dy
(28.08.10)
boşver, sana kız mı yok koçum?
0
chase
(28.08.10)
glassass de işin görebilir
0
jameskeenan
(28.08.10)
o varken yapamadığın her şeyi yap. al eline bi kalem kağıt. geçen yaz yalnız tatile gitmemi istememişti filan sırala listele. yap onları tek tek. darısı başıma.
0
sarper361
(28.08.10)
erkek adam terkedilir mi olm.sorana ben terkettim de.
0
ronaldo17
(28.08.10)
bi gez dolaş gel
0
buffy de vampir sayilir
(28.08.10)
@bicare25
şu mübarek ramazan ayında ağzınıza hiç yakışmıyor böyle kelamlar. lakin ki ben bunu yaralı kalplere merhem olsun diye yollamıştım, yoksa normal adama fazla gelir.
0
burbat
(28.08.10)
fotoğrafını beyaza boya, bir şeyin kalmaz.
0
desdinova
(28.08.10)
yaz..herşeyi,tüm detayları,iyi ve kötü olan,seni mutlu eden veya canını yakan herşeyi yaz..yaza yaza bitir içinde ne varsa.kendine dahi itiraf edemediğin gerçeklerini, ona söyleyemediğin bir sürü yarım kalan cümlelerini yaz..ona göndermek için yazma ama ..kendin için yaz..bir süre sonra,eğer değeceğini düşünüyorsan,yada olaylar sizi nereye götürürse, o zaman gönderip göndermeyeceğine karar ver.
0
lavitaebella
(28.08.10)
grip aşısı ol
0
muratk18
(28.08.10)
bir süre mastürbasyon
0
turkish tekila
(28.08.10)
hemen bi rebound love bul
0
peki
(28.08.10)
(6)

ingiltere ye posta göndermek?

quadropol
selamlarbir zarf var ingiltereye gidecek. ups falan 45$ çekiyor. var mıdır ucuz ve güvenilir bir yolu. içeriği önemli zira(zira mı?)
selamlar

bir zarf var ingiltereye gidecek. ups falan 45$ çekiyor. var mıdır ucuz ve güvenilir bir yolu. içeriği önemli zira(zira mı?)
0
quadropol
(27.08.10)
ptt? 10 liraya uçakla bir haftada ulaştırıyor.
0
peki
(27.08.10)
ptt 18 liraya 6-7 günde götürür.
0
atmosphere
(27.08.10)
ptt ile iadeli taahhütlü gönderin eğer içerik önemli ise. 3-10 lira arası tutar ağırlığa göre bugüne dek pek çok gönderi yaptım iadeli taahhütlü olarak amerika ve ingiltere kayıp sorunu yaşamadım..
0
cinna monster
(27.08.10)
saclamaliyorsun zira. zira mi?
neyse dun gonderdim tnt ile londraya 43avro bugun ellerine gececek zarfim icinde onemli evraklarim vardi.. gayet sagliikli ama ben aboneyim oraya abone numaram uzerinden islem yapiyorum
bir arastirin derim evraklar onemliymis zira
0
.aylin.
(27.08.10)
bizim şirket anlaşmalı. 20 euro'ya ertesi gün gönderiyor. bana kargolarsanız hallederim.
0
babilbaligi
(27.08.10)
ptt ile rahatça gönder gitsin hem ucuza hem de güvenilirdir yani. avrupa'nın 5-6 ülkesine ptt ile gönderdim ve hiçbir sorun da çıkmadı, param da cebimde kaldı.

not: küçük hesap adamı değilim.
0
BoxCarRacer
(27.08.10)
(2)

sherlock 4. bölüm

wessago
ne zaman geliyor lannnnnnnnnnnnn :(
ne zaman geliyor lannnnnnnnnnnnn :(
0
wessago
(20.08.10)
3 bölümlük bir mini diziydi o sanırım, bitti yani. sitede de no programmes coming up diyor. ama sözlükte bir ara dvdsinin çıkacağını ve içinde ekstra bir bölüm olacağını okumuştum.
0
peki
(21.08.10)
www.imdb.com

burda yazdigina gore 4. bolum de olacak.. ama tarihi belli degil..
0
buzzlightyear
(21.08.10)
(5)

msn'de engellendim, ama aynı zamanda silindim mi?

serkanserkan
iyi geceler arkadaşlar.bi arkadaş beni msn'de engelledi azonce.. eminim.. arkaşlarımda online görünüyor, ben de offline..ama bu kişi aynı zamanda engelledikten sonra sildi mi beni silmedi mi? yani beni engelli halde listesinde tutuyor mu hala?bunu anlamanın bir yolu, bir hilesi, bir trick'i var mı?t
iyi geceler arkadaşlar.
bi arkadaş beni msn'de engelledi azonce.. eminim.. arkaşlarımda online görünüyor, ben de offline..
ama bu kişi aynı zamanda engelledikten sonra sildi mi beni silmedi mi?
yani beni engelli halde listesinde tutuyor mu hala?

bunu anlamanın bir yolu, bir hilesi, bir trick'i var mı?

teşekkürler.
0
serkanserkan
(20.08.10)
msn plus eklentisi ile sizin listenizde olan kişilerin listesinde olup olmadığınızı görebiliyorsunuz.
0
ayiadam
(20.08.10)
şu anda beni engellemiş halde.. bu dakikadan sonra kursam da doğru sonuç verir di mi?
0
🌸serkanserkan
(20.08.10)
herhangi bir hileye gerek yok;

seçenekler > gizlilik > görüntüle diyerek kimlerin listesinde olduğunu görebilirsin.
0
phthalo blue red
(20.08.10)
msn plus'a gerek yok. seçenekler sekmesinden gizlilik oradan izin verilenler listesi sütunu, oradan da sizi silen kişinin nickine sap tıklayın. sil seçeneği aktif görünüyorsa silmiştir. donuksa, silmemiştir yalnızca engellemiştir.
0
peki
(20.08.10)
bir de şöyle bişey var. bazen bug gibi bişi oluyor msnde. arkadaşımla konuşuyoruz ben de çevrimdışı gözüküyor hayır çevrimiçiyim diyor. bana da oldu yani bazı kişilerede onlineken çevrimdışı gözükebiliyorsunuz. öyle bişi de olmasın?=
0
xenophobe
(20.08.10)
(12)

şarkı

radioheadbanger
ya bi kadın opera gibi söylüyodu ya çok bilindik bi fon müziği klişesi uuuheeefaaa dırınııı dırınıı dıı nııı nııı diye böyle haşmetli haşmetli söylüyo nece olduğu belli değil
ya bi kadın opera gibi söylüyodu ya çok bilindik bi fon müziği klişesi uuuheeefaaa dırınııı dırınıı dıı nııı nııı diye böyle haşmetli haşmetli söylüyo nece olduğu belli değil
0
radioheadbanger
(19.08.10)
carmen bence. habanera.
www.youtube.com
0
tepedeki psychedelic adam
(19.08.10)
haha. şampiyonlar liginin müziği olabilir mi?
0
kirk karaktere sigmayacak adam
(19.08.10)
yok ikisi de diil bu daha new age'e yakın bişidi sanki
0
🌸radioheadbanger
(19.08.10)
peki
(19.08.10)
diil
0
🌸radioheadbanger
(19.08.10)
sanki secret garden - nocturne un kadinin oldugu bolum gibi geldi ilk.

mirildanip kaydet veya telefon et sesinle mirildan bi? : )
0
la traviata
(19.08.10)
amk telefonunda nasıl yapıldığını bulsam yapıcam da bulamıyorum, ama çok yaklaştık bununla
0
🌸radioheadbanger
(19.08.10)
ahaha
yok bana telefon et demek istedim ben

: )

merak ettim simdi
0
la traviata
(19.08.10)
acaba 5th element'in parcasini mi soruyosunuz. aklima o geldi
0
la traviata
(19.08.10)
centaur'un verdigi linkteki poloveç dansları prince igor'dan
o da olabilir evet. olmali.

o da olmazsa lara fabian - adagio dicem... ama bu sefer de nece oldugu belli olcak, kritere uymicak.
0
la traviata
(19.08.10)
Sarah Brightman vardı, böyle opera gibi, hatta operadaki hayalet gibi bir tarzı var galiba.
0
firez
(20.08.10)
The Rapsody feat. Warren G and Sissel - Prince Igor


www.dailymotion.com
0
saleen
(21.08.10)
(9)

pazarlık yapmak

wessago
pazarlık yapıp indirim alan evil mastermind ekşi duyuristlerisözüm size. ben hiç pazarlık yapamıyorum. adam ne fiyat söylediyse ha tamam diyip alıyorum.bana şu pazarlıgın nasıl yapıldıgını ögretin . yarın bigün iş hayatına atılırsam kazık yerim diye korkuyorumsaygılar.
pazarlık yapıp indirim alan evil mastermind ekşi duyuristleri

sözüm size. ben hiç pazarlık yapamıyorum. adam ne fiyat söylediyse ha tamam diyip alıyorum.

bana şu pazarlıgın nasıl yapıldıgını ögretin . yarın bigün iş hayatına atılırsam kazık yerim diye korkuyorum

saygılar.
0
wessago
(19.08.10)
bazi kaliplari kullana kullana alisirsiniz

benim kullandiklarim

1- "en son kac olur nakit"

2- bu son fiyat degil heralde

3- y kadar veriyim? (burada y, x'in dediginin en az yuzde 20 azi)


dinci kesim icin "biraz indirim sünnettir" gibi bisey de kullanilabilir, etkilidir.

hayatta soylenen fiyattan almam biseyi. zaten indirimli halinden bile kazaniyolar.

--

bunun disinda, fiyati ilk duydugunuz anda bi kere cat diye yapistiracaksiniz "ooouuvv cokmus" lafini. ama hic beklemeden. dusundugunuz fiyattan ucuz bile gelse, ilk anda bunu bi yapacaksiniz ki, fiyat arastirmasi yapmis falan gibi gorunun, ya da piyasayi biliyor gibi.

onun disinda "gecen hafta surda su kadardi" gibi beyaz yalanlarla da gelebilirsiniz.

"ayagimiz alissin"
ve
"bak zaten bu hafta/onumuzdeki hafta sundan da alcaz, daha bitmedi senle alisverisimiz"
"bak arkadaslarimi da buraya yonlendiricem"

de etkili laflardir.

ek not: haa kimileri tok saticidir, kurus inmez, suratiniza da bakmaz. ben de kil olur bayilsam bile o ürüne, almam hayatta.
0
la traviata
(19.08.10)
sen zenginsin belli yakısmaz sana. onun ıcın kısıtlı butce olması gerek.
0
bryan fury
(19.08.10)
@bryan :)

Hocam direkt şu kadarım var bu kadar olursa alırım yoksa almam diyeceksin. bu blöf işe yarar genelde ama adam kabul etmediğinde almamasını bileceksin.
0
nihilanth
(19.08.10)
öğrenciye ne kadar olur diyosun. kendini acındırıyor da acındırıyorsun daha mutfak alışverişi yapıcam, derslerime yardımcı olsun diye kitap alıcam vs vs gibi.
0
peki
(19.08.10)
babamın bir lafı vardır, şimdiye kadar yaptığım pazarlıklarla en az bir daire parası kurtarmışımdır diye. tabii bu pazarlıklar pazardan aldığımız domateslerle daire etmez...
ben de böyle bir okulda yetiştim.
çünkü memlekette hemen hiç bir ürün kendi rayici ile satılmaz. pazarlık bu durumda haktır. yani önce bunu kendine hak olarak göreceksin.
hocam bi kere pazarlık yapmanın en baş koşulu kendine güvenir görüneceksin. bir miktar sempatik olacaksın. güzel ısrar edeceksin.
satın almaya karar verdiğin ürüne ayılıp bayılsan bile bu ürünü almayı kafasına koymuş insan profilini kesinlikle çizmeyeceksin. o zaman almaya hevesli adam olursun karşındaki satmaya hevesli olan değil kekliği cebe attık satıcısı olur.
bazı klişe laflar heryerde geçmez. 5 liralık ürünü 3 liraya şurda satıyorlar klasik blöf lafının cevabı sen bana 3e ver ben 10 tane alayım klasik blöf cevabıdır her yerde işlemez. almazsan bak çıkıyorum gibi klasik tavırlarının karşılığı e hadi o zaman sana iyi günler olursa o kapıdan geri dönmek de tahmin edersin güzel durmuyor.
benim standart üslubum genelde fazla uzun uzun pazarlık yapıp uzatmam, direkt olarak şuna ver hemen alayım derim. karşıdan gelecek cevap orada pazarlığın yönünü belirler. adam fiyatta kafadan düşüyorsa verdiğin rakamda ısrar edersin. o bir rakam söyler, sen bi tane söylersin. bu sidik yarışındaki son rakam aldığın pazarlıklı rakamdır.
bazıları kuruş düşmez, onlara e sen bilirsin diye hafiften geri dönme taktiği yapabilirsin. eğer adam bi dakka filan derse pazarlık kapın hala açıktır. eğer o da net ise, verdiğin rakamın biraz daha üzerinde ikinci bir rakam daha söylersin. yine nuh diyor peygamber demiyorsa bu adam pazarlığa açık değildir. ama ben yine yılmam, şu kadar param var ver o zaman bu paraya benim işim görülsün sen de para kazan derim.
en pazarlık yapılamayacak adam huysuz satıcılardır. bazı tipler, sırf uyuzluğuna bile malında indirim yapmayabilir. ben eğer bu adamın malı bulunmaz hint kumaşı değilse lafımı eder çıkar giderim.
eğer satıcı uyuz değilse, sempatik pazarlık her zaman iş görür. biraz esnaf tabiyatlı görüneceksin. somurtarak pazarlık sevmem. kendine güvenen arada kontaktı düzgün kuran güzelce de ısrar eden biri her zaman indirimini alır.
tabii bir de şu var, bir pantalonla, bir araba alırken yapılacak pazarlık arasında ciddi farklar vardır. ürün maliyeti büyüdükçe ısrar katsayını artıracaksın. sonuçta pazarıkta alacağın indirim skoru karşılıklı ısrarcılıkla doğru orantılıdır.
bir de alacağın ürünü girdiğin ilk yerden almadan önce malın değerini ya bileceksin ya da başka yerlerden de alacaksın.
en düşüğünü bulsan bile pazarlık hala hakkındır.
pazarlık yaptıkça stiller oluşturursun. kendine göre laflar icat edersin. ben ticaret olayında satıcı deneyimleri de yaşadım. bir oyun gibidir pazarlık pek de keyif verir insana.
bu böyle 3 paragrafla anlatılacak şey değil tabii.
en güzeli pratik pratik ve pratiktir hojam.

şu mühim tabii, adam bir mal satıyor ve onu zarar ettirerek satınalmak değil belli bir avantajla satınalmaktır maksat.
yoksa mazallah kimsenin cebinde gözümüz olmamalı...

yaşasın ibneliberalekonomitosu...
0
agy
(19.08.10)
1: öğrenciyiz abi.
2: ya zaten cebimde o kadar yok.

ikincisi daha çok işe yarıyor gibi.
0
sndnzr
(19.08.10)
@la traviata:memleket kayseri galiba:)

azizim pazarlık bende yapamıyorum ama genelde kazıklanmam.. yani bi malı almadan önce bi kaç yere sor.. gidip ilk bulduğun yerden alma..
ben en kolayı netten alıyorum çoğu şeyi..
ne kazık var ne bişey..
en güzeli de alternatifin bol..
ne alacağına bağlı olarakta netten fiyat araştırması yap..

yok ben ev alıcam araba alıcam diyosan o işin de usulünü bilen adamlarla bu işi yapıcaksın..
0
oz otto
(19.08.10)
bir de pazarlık gidip colins'te levista yapılmıyor ki. bizim neslin sorunu bu. ben de kendimi pazarlık yapamam sanıyordum eve kapı lazım oldu bir baktım adamla valla 170 liram yok yok 170ten aşağısı kurtarmaz muhabbetleri içinde buldum. iş dünyasındaki pazarlık ama tamamen farklı. bir yerden para kırıyorsan başka bişeyler vermen gerekiyor genelde.
0
ayiadam
(19.08.10)
(git: 145494)
0
titiz
(20.08.10)
(17)

şişman kişiye lakap

barış manço
iş yerinde nefret ettiğim şişman bir hemşire var ve sürekli benle uğraşıyor. artık bunaldım ve bir lakap bulup bende onunla uğraşacağım. lakap ne olsun?
iş yerinde nefret ettiğim şişman bir hemşire var ve sürekli benle uğraşıyor. artık bunaldım ve bir lakap bulup bende onunla uğraşacağım. lakap ne olsun?
0
barış manço
(18.08.10)
patates.
0
pyro clustic flow
(18.08.10)
daha orjinal şeyler lazım
0
🌸barış manço
(18.08.10)
götten bacak
0
zenc
(18.08.10)
o biraz kısalar için kullanılırdı sanki bu kız uzun...
0
🌸barış manço
(18.08.10)
hagrid
0
kahvegibi
(18.08.10)
fiona(şrekin sevgilisi) desene :)
0
aeroflot
(18.08.10)
panço
0
advest
(18.08.10)
jabba :)

yada www.eksisozluk.com
0
zenc
(18.08.10)
saçmalama bence.
çok kırıcı olursun muhtemelen...
0
enkolaykullaniciadi
(18.08.10)
minik kuş dersen çıldırtma ihtimalin artar. ama dikkat et üstüne de oturabilir.
0
ozdek
(18.08.10)
şrek
0
bananeasktan
(18.08.10)
miss piggy
0
peki
(18.08.10)
(bkz: dombili)
0
2pac
(18.08.10)
caps verebilsen güzel bişi bulurduk illa, bumbar diyebilirsin :)
0
icemanr
(18.08.10)
(bkz: hümeze)
0
thunder thunder thunder thundercats
(18.08.10)
double dopçik
0
grandmasterc
(18.08.10)
patlıcan
0
spektakuler
(18.08.10)
(1)

Arastirma gorevlisi (Almanca) ne demek

Ms._mystery
soru basliktadir.
soru basliktadir.
0
Ms._mystery
(17.08.10)
wissenschaftlicher Mitarbeiter
0
peki
(17.08.10)
(5)

İstanbul'da nereden ev tutmalı ? (öğrenci+çalışan)

yukes
Sevgili duyuru sakinleri.kardeşim üniversiteden mezun oldu ve İstanbul'da yüksek lisansa başlayacak 1 ay sonra.aynı zamanda haftanın iki günü çalışacak.çok kısa süre içerisinde ev tutmamız gerekiyor.şu ana kadar beklememizin sebebi kardeşimin diğer iş başvurularının sonuçlanmasını beklemesiydi.açıkç
Sevgili duyuru sakinleri.
kardeşim üniversiteden mezun oldu ve İstanbul'da yüksek lisansa başlayacak 1 ay sonra.
aynı zamanda haftanın iki günü çalışacak.

çok kısa süre içerisinde ev tutmamız gerekiyor.şu ana kadar beklememizin sebebi kardeşimin diğer iş başvurularının sonuçlanmasını beklemesiydi.

açıkçası tam olarak nereden ev tutmamız gerekliliği konusunda bir fikrimiz yok.
İstanbul'da yaşayan/çalışan/okuyan kişilerden nerelerden ev tutulacağı konusunda yardımlar bekliyoruz.

kıstaslar aşağıdaki gibidir.

okul: İtü Ayazağa kampüsü (3 gün okul var)
iş yeri: Bayrampaşa metro durağının hemen yanı (2 gün çalışacak)
cinsiyet: Bayan

2+1 veyahut 1+1 ara kat daire
güvenli bir muhit.
ulaşım her iki tarafa da kolay

çok az zamanımız olduğu için bir kaç gün üstlerde kalabilirse çok sevinirim.
0
yukes
(16.08.10)
okula metrobüs + metro ile çok rahat ulaşılır.
tavsiyem, beşiktaş tarafı olabilir, bir otobüs yada bir dolmuşla okuluna ulaşır. 2 vasıta ile de iş yerine.

ya da şunların hepsi olabilir:
beşiktaş mecidiyeköy şişli levent 4. levent maslak

(maslak tarafında ev bulmak zor olabilir, hiç aramadığım için birşey diyemeyeceğim)
yolu uzatır ama metrobüs olduğu içn çok zorlanmaz, kadıköyde metrobüs durağının yakınında bir yerde olabilir.
0
kisa
(16.08.10)
cevap veriyorum: merter, ya da bahçelievler. metro ile bayrampaşa'ya, metrobüs+metro ile de okuluna gidebilir.
0
peki
(16.08.10)
beşiktaş ya da kadıköy her iki noktaya da ya kalabalık trafikte dolmuş otobüs ya da iki vasıta. özellikle bayrampaşa'ya da çok ters. merter veya ileride şirinevler ya da bakırköy incirli tarafı bayrampaşa'ya yakın. metro ile 20 dakika sürer ayazağa'ya metrobüs metro ikilisi ile +/- 45 dakika civarı bir şey tutar. bayrampaşa tarafında bir kadının rahat oturması "bence" zor. maslak civarına bir bakın ama iyi muhitlerin kiraları yüksek. mecidiyeköy civarına bakın isterseniz. şişli'nin de yine metrobüs'e yakın taraflarına. olmazsa denildiği gibi merter civarı. ulaşım ve güvenlik açısından en mantıklısı bu iki yer gibi.
0
gulden kale
(16.08.10)
gulden kale nin söylediğinde doğruluk payı olabilir zira uzun süredir yoğun trafik saatinde trafikte olmuyorum, sizi yanıltmayayım.

sanırım en güzel seçenekler mecidiyeköy civarı gibi.
0
kisa
(16.08.10)
4. levent ve civarı uygundur, hem metroya hem metrobüse yakın.
0
lahavle
(17.08.10)
(7)

KPDS mi ÜDS mi?

peki
Yüksek lisans için dil sınavı olarak bu 2sinden birine girmek gerekiyor değil mi, yanlış mı hatırlıyorum? İkisinin olayı nedir, benzer midir, temaları farklı mıdır, nedir? İngilizce sorunum yok, bu tarz testlere de alışkınım ama olayları nedir bir bileyim diyorum.
Yüksek lisans için dil sınavı olarak bu 2sinden birine girmek gerekiyor değil mi, yanlış mı hatırlıyorum? İkisinin olayı nedir, benzer midir, temaları farklı mıdır, nedir? İngilizce sorunum yok, bu tarz testlere de alışkınım ama olayları nedir bir bileyim diyorum.
0
peki
(16.08.10)
üds daha eğlenceli.
0
tiberius claudius
(16.08.10)
Esasen üniversite yüksek lisansı için esas sınav ÜDS (Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı) olmakla beraber KPDS (Kamu Personeli Dil Sınavı) da olur. Puan olarak da aaşılması gereken puan aynı. Elde TOEFL, IELTS falan varsa onların da belli bir denkliği var, o varsa ve yetiyorsa bu sorduklarına girmeden de başvurulabilir.
0
d max
(16.08.10)
üds hep daha kolay olmuştur..
0
situasyonist
(16.08.10)
ÜDS genel olarak daha kolaydır çünkü KPDS puanına göre devlet memurlarına dil tazminatı veriyorlar.
0
sourlemonade
(16.08.10)
kpds. olurda memur olursan kpds den 70 aldığın takdirde 20 liraya yakın aylık dil tazminatı alırsın. hatta 80 alırsan 35 lira 90 alırsan 45 lira gibi bişeydi tam aklımda değil bordroya bakmam lazım :)
not: 70 den az alırsan tazminat alamazsın.
0
crvena zvezda
(16.08.10)
memur olmıycam, ama olabilir de tabii.
en iyisi sonbaharda ÜDS, ilkbaharda KPDS yapmak herhalde.
0
🌸peki
(16.08.10)
Tazminat olayı yüzde değil mi ya? maksimum %30 dil tazminatı alınıyor diye biliyorum
0
sinad
(16.08.10)
(5)

bayramda nereye gitmeli?

eja
Gezmeyi seven 3 aileyiz, bayramda her gun bir yerde olabilir, istanbula yakın marmara bölgesi içinde, yada çok uzun yol mesafesi olmayan(5 saati geçmese) amasra ve safranbolu hariç, yerler arıyoruz. bursa yeniköy/kurşunlu dedik ama kalıcak yer sorunu varmış.. hem denize girelim hem piknik yapalım he
Gezmeyi seven 3 aileyiz, bayramda her gun bir yerde olabilir, istanbula yakın marmara bölgesi içinde, yada çok uzun yol mesafesi olmayan(5 saati geçmese) amasra ve safranbolu hariç, yerler arıyoruz. bursa yeniköy/kurşunlu dedik ama kalıcak yer sorunu varmış.. hem denize girelim hem piknik yapalım hem göl falanda gezebilelim dedik.. önerisi olan ya da inceleyebileceğimiz bi web sitesi olursa çok iyi olur
0
eja
(15.08.10)
kefken
cebeci araştır ve git..
aile iseniz kafa dinlersiniz memnun kalırsınız.
0
.aylin.
(15.08.10)
kefkene gitmiştik yazmamışım onu.
0
🌸eja
(15.08.10)
gelibolu - (bkz: güneyli)
0
peki
(15.08.10)
çanakkalede hariç
0
🌸eja
(15.08.10)
demirköy,iğneada.
0
skplgl
(16.08.10)
(10)

24-25 Yaşında Tıp Fakültesi Okumak

ya ben lan neyse
çevremde birkaç adam var. üniversite bitirmişler. askerliklerini de yapmışlar. içimde ukte kaldı. giricem okuycam falan diyorlar.25 yaşında kazandılar diyelim. akıl karı mıdır? okunur mu? okunursa kafa alır mı? diğer 18 yaşında giren adamalara göre ileri de daha mı başarısız bir doktor olunur?en erk
çevremde birkaç adam var. üniversite bitirmişler. askerliklerini de yapmışlar. içimde ukte kaldı. giricem okuycam falan diyorlar.

25 yaşında kazandılar diyelim. akıl karı mıdır? okunur mu? okunursa kafa alır mı? diğer 18 yaşında giren adamalara göre ileri de daha mı başarısız bir doktor olunur?

en erken 35 de uzman olunuyor. bunun hesabı yapıldı. çevrenizde böyle insanlar gördünüz mü? akıbetleri ne oldu?

cevaplar için teşekkürler.
0
ya ben lan neyse
(14.08.10)
mesela ben dil çıkışlıyım. ara sıra pozitif bilimler için sınava mı girsem diyorum ama matematik-fen görmemişim hayatımda, yapamam yani. ama fen çıkışlı olsaydım, ve kendi bölümümden memnun olmasaydım ya da üstüne bir şeyler okumak isteseydim yine fenden girilebilecek bir bölüm için şansımı denerdim içimde ukte kaldıysa. hatta şansımı denemeyi bırak, adamakıllı çabalardım. ama bu gibi durumlarda ailenin tepkisi önemli 25 yaşına gelen insanı da hala finansal bakımdan destekleyecek değiller. hem paranı kazanıp hem okuyacaksan, neden olmasın.
0
peki
(14.08.10)
devlet okullarının en düşük tıp'ı 10 bin ile kapatıyor onu belirteyim. o da sütçü imam. bunu söylüyorum çünkü o kadar seneden sonra test kitaplarına uzaydan gelmiş gibi bakabilirsiniz.
0
cro magnon
(14.08.10)
onun dışında, şahsen fırsatım olursa 50 yaşında bile tıp okurum.
0
cro magnon
(14.08.10)
Bir gün amfide oturuyoruz, 40-50 yaşlarında saçları ağarmış biri de derslere giriyor. Asistan olduğunu düşündük. Sonradan anladık ki öğrenci affıyla gelmiş.

Mezun filan oldu bu zat. Ha bir de ikinci hafta saçını boyattı.
:-)

senin soruna cevap: mümkün!
0
apc
(14.08.10)
zamanında kazanılamayan okul şimdi nasıl olsun ya. ben de bitirdim üniversiteyi mesleğimi de yapıyorum. zamanında istediğim bölüm hala içimde kaldı. eğer okumak istersem paralı üniversitesini bile kazanıp kazanamayacağımdan emin değilim.
0
advest
(15.08.10)
Akıl kârıdır, okunur. Kafa alır, hatta muhakeme yetenekleri büyük ihtimalle daha iyidir o yaşta, daha iyi alır. İstediği meslek olduğu için çok başarılı bir hekim olur. Çevremde başka meslekler için böyle insanlar var, çok güzel oluyor.
0
sourlemonade
(15.08.10)
bir insan hayatinda ortalama 5 meslek degistiriyormus. Yurtdisinda, 40 yasindan sonra universite okuyanlarin sayisi azimsanacak gibi degil. Gelecekte neyin ne olacagini da kimse ongoremez. Insan hayatinin 75 yil surdugunu dusunursek, 25 yasinda bir meslek yapmaya karar vermek cok da gec sayilmaz bence.
0
SevmeBeni
(15.08.10)
çukurova tıp'ta okuyan arkadaşımın 33 yaşında mı ne bi sınıf arkadaşı varmış. adam herkesten yüksek puanlar alıyomuş sınavlarda :))

aynı arkadaşın bi arkaaaşı daha var. kız üniversiteyi 3. sınıftan sonra bırakıp tıp okumaya başlıyor. şu an 24 yaşında, tıp 3'e geçti. en başlarda zorlansa da, şimdi gayet memnun hayatından...
0
black sabahat
(15.08.10)
22 yaşında tıp okuyamamış birisi olarak söylüyorum. 25 çok genç bir yaş. eğer öss vs yapabiliyorsa, bu yaşta yapmaması kabahat. çok ciddiyim.
0
ykyt
(15.08.10)
12 yaşında işletme bitirmiş biri olarak nacizane fikirlerim;
eğer maddi sıkıntısı v.b olmayacak ise kesinlikle okusun, şnsan şu hayata on kere gelmiyor (bak çok klasik cümle kurdum) bu zden istediği gibi yaşamalı ki meslek seçimi insanın nasıl bir hayat yaşayacağı konusunda çok önemli bir etken. okusun okusun okusun
0
bir zamanlar cocuktum
(15.08.10)
(6)

göz altı morlukları

peki
gözlerimin altındaki kahverengilik/morluklardan sıkıldım. zombi gibi görünüyorum. çok çökük bir ifade oluşturuyor yüzümde. kozmetik çözümlerle de geçiremem, makyaj yapmıyorum.gecenin köründe yatıp öğlen anca uyanan biri değilim. efendi efendi makul bir saatte uyur uyanırım. 8 saat filan uykum.beslen
gözlerimin altındaki kahverengilik/morluklardan sıkıldım. zombi gibi görünüyorum. çok çökük bir ifade oluşturuyor yüzümde. kozmetik çözümlerle de geçiremem, makyaj yapmıyorum.

gecenin köründe yatıp öğlen anca uyanan biri değilim. efendi efendi makul bir saatte uyur uyanırım. 8 saat filan uykum.
beslenme konusunda biraz sıkıntı var. pek yemek yemem. meyve vs yemeyi sevsem de unuturum, üşenirim. bol su içiyorum. kahve yok, çay var. alkol bir süredir yok.

niye oluyor bu zımbırtılar? her narin ceylan türk kızı gibi bende de kansızlık var. sevimli hayalet casper'dan halliceyim. bundan olabilir mi?

doktora görünmek istesem, hangi birime gitmem gerekir? habire doktora koşmak da istemiyorum, kendi kendine şunu şunu yaparsan sağlıklı bir görünüme kavuşursun, diyebilecek olanınız var mı?

danke şön şimdiden.
0
peki
(14.08.10)
abi ben sigarayı azaltıp meyveye falan abanmıştım biraz, bi gözle görünür düzelme olmuştu. ha bi de karacier problemi derler gözaltı için ama bilemem...
0
deeperdown
(14.08.10)
Beslenmene dikkat et, kansızlıkla ilgili ilaçlarını aksatma. Dediğim gibi dengeli beslenme sebze ve mevye yeterli olacaktır.
0
cnky
(15.08.10)
"Pek yemek yemem" ne demek ya? anoreksiksen psikiyatriste git. Degilsen, kan testi icin herhangi bir doktora git, derim.
0
Ms._mystery
(15.08.10)
anoreksik değilim. iştahsızım.
0
🌸peki
(15.08.10)
dalak ye kan yapar..unutma yiyen dikilir,yemeyen yıkılır..
0
metalman
(15.08.10)
en basta atlanilan birsey var..bu goz alti morluklarin irsi mi yani dogustan mi yoksa sonradan mi olan bir durum? eger dogustan olan morluksa durum cok farkli,oyle meyva-sebzeyle olacak cozumu yoktur. irsi ise msj yoluyla cozumlerini anlatabilirim.
0
purkinje
(15.08.10)
(4)

istanbulda 2. el ingilizce kitap

erich
nerden aliyorsunuz?benim bildigim ozbek carsisinin yukarisinda sari-kirmizi kitapcilar yazan binada labirent kitabevi var bi de akmar var. dun tum `aslihan pasaji`ni ve o ozbek carsisinin yanindaki yeri gezdim ama ise yarar tarih ile ilgili kitap bulamadim hepsi ise yaramaz turden edebiyat kitaplari
nerden aliyorsunuz?

benim bildigim ozbek carsisinin yukarisinda sari-kirmizi kitapcilar yazan binada labirent kitabevi var bi de akmar var. dun tum aslihan pasajini ve o ozbek carsisinin yanindaki yeri gezdim ama ise yarar tarih ile ilgili kitap bulamadim hepsi ise yaramaz turden edebiyat kitaplari. anadolu yakasiyla pek aram olmadigi icin akmari gezmedim henuz.

ozel olarak aradigim my struggle, capital filan var.
0
erich
(14.08.10)
o kitaplar popüler oysa ki. bulunmayacak şey değil. ama orijinali ingilizce olmadığından belki de bulamıyorsun.
taksim'de, istiklal kitabevinde de vardır yabancı dilde romanlar (almanca, fransıca, rusça filan) oraya da bakabilirsiniz.
0
peki
(14.08.10)
ama sifiri pahali oluyor mesela robinson crusoe da capital 1 27tl
0
🌸erich
(14.08.10)
istiklal'de indirim var, ben de ilk orayı tercih etmem üste fiyat bindiriyor robinson ve pandoranın aksine diye, ama makuldu fiyatları gayet gördüğüm kadarıyla
0
peki
(14.08.10)
akmarda vardır %90 da çalışan olup olmadığını bilmiyor olabilir.
0
naraso
(14.08.10)
(6)

fransızca telaffuz sözlüğü

thanksforteaandsympathy
www.howjsay.com var mesela ingilizce için. yazıyorsun kelimeyi, iki saniyede telaffuzu duyuyorsun. ben bunun fransızca için olanını arıyorum. sonra fransızca öğrenmeye faydalı -dün başladım öğrenmeye belirteyim- başka her türlü site tavsiyesi de kabulümdür. ingilizce olabilir bu siteler. french.abou
www.howjsay.com var mesela ingilizce için. yazıyorsun kelimeyi, iki saniyede telaffuzu duyuyorsun. ben bunun fransızca için olanını arıyorum. sonra fransızca öğrenmeye faydalı -dün başladım öğrenmeye belirteyim- başka her türlü site tavsiyesi de kabulümdür. ingilizce olabilir bu siteler. french.about demeyin sadece hiç düzenli değil, bir şey öğreneyim diyorum kayboluyorum sitede.
0
thanksforteaandsympathy
(08.08.10)
rain
(08.08.10)
@keroyelo: ben bu siteyi bulmuştum bir sene önce filan. :) teşekkürler.

@rain: alternatif için teşekkürler.
0
🌸thanksforteaandsympathy
(08.08.10)
livemocha da faydalı bir site ben ordan çalışıyorum. Bir de fransızca telaffuz için podcastlar filan indirdim onları dinliyorum baya iyi oluyo.
0
nevrotik
(08.08.10)
@nevrotik: e bu site harikaymış. :) çok teşekkürler hemen ilk kura kaydoldum :P
0
🌸thanksforteaandsympathy
(08.08.10)
(git: 147481)
0
peki
(08.08.10)
bu numaralı bir entry yok. hiç olmadı ki?
0
🌸thanksforteaandsympathy
(08.08.10)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.