[]

the catcher in the rye
bu kitabın methini çok duydum aldım orjinalini okumaya başladım.
kitap sıkıcı geldi biraz. yani içinde bir şey yok.
kitabın 50. sayfasında falan biraz ekşi sözlük yorumlarına bakayım dedim. bunu düşünen tek kişi ben değilmişim. sizce bu kitabı okuyup bitireyim mi yoksa yeter mi bu kadar? üniversitedeyim yarın öbür gün bana okutmasınlar bu salak kitabı.
kitap sıkıcı geldi biraz. yani içinde bir şey yok.
kitabın 50. sayfasında falan biraz ekşi sözlük yorumlarına bakayım dedim. bunu düşünen tek kişi ben değilmişim. sizce bu kitabı okuyup bitireyim mi yoksa yeter mi bu kadar? üniversitedeyim yarın öbür gün bana okutmasınlar bu salak kitabı.

ingiliz dili ve edebiyatındaysan okuturlar.
- diagonaleklem
(27.10.10 19:57:36)

baslamisken bitir tabi ama bir olay yok kitapta, oyle bir eyler anlatiliyor iste cocugun tekinin hikayesi, kiz kardesi v.s
eksi sozluk'te methedilen seyleri ornek aliyorsan biraz daha sozlugu ogrenmen gerekecek. onlar siradan insanlara gore degil, entellere gore. 2001 yilindan beri yazarim, ogrendigim yegane sey sozlukteki entellerin ovdugu seylerin kesinlikle igrenc oldugu.
orneklemek gerekirse (kisisel tecrubeme dayanarak):
granada (barcelona icin siradan bir sehir, granada icin mukemmel otesi bir yer yaziyordu genel oalrak entry'lerde 3.5 sene evvel. gittik barcelonada super eglenirken granadaya, aglayarak geri donduk barcelonaya)
dead man (johnny depp'in en anlamsiz filmlerinden biri, kizilderilinin tekiyle saga sola dolaniyor, hic bir konu yok ve bu sictigimin filmi sozluk'te acaip ovulmekteydi)
catcher in the rye ile sen de tecrube et bakalim
sozluge guvenip de is yapanin aklina sasarim
eksi sozluk'te methedilen seyleri ornek aliyorsan biraz daha sozlugu ogrenmen gerekecek. onlar siradan insanlara gore degil, entellere gore. 2001 yilindan beri yazarim, ogrendigim yegane sey sozlukteki entellerin ovdugu seylerin kesinlikle igrenc oldugu.
orneklemek gerekirse (kisisel tecrubeme dayanarak):
granada (barcelona icin siradan bir sehir, granada icin mukemmel otesi bir yer yaziyordu genel oalrak entry'lerde 3.5 sene evvel. gittik barcelonada super eglenirken granadaya, aglayarak geri donduk barcelonaya)
dead man (johnny depp'in en anlamsiz filmlerinden biri, kizilderilinin tekiyle saga sola dolaniyor, hic bir konu yok ve bu sictigimin filmi sozluk'te acaip ovulmekteydi)
catcher in the rye ile sen de tecrube et bakalim
sozluge guvenip de is yapanin aklina sasarim
- no christ requiress
(27.10.10 19:59:07)

abi hollywood filmleri ne kadar tek kalıba bağlı ise romanlar da o kadar farklı farklı yapılar gösterirler. çavdar tarlasında çocuklar da roman, yeni hayat da suç ve ceza da; fakat hepsi birbirinden farklı yapıdaki romanlar. çavdar tarlasında çocuklar ya da catcher in the rye olay değil, ana karakterin psikolojisini olaylar üzerinden anlatan bir roman. ilk 50 sayfayı okuduysan beğenmediysen, yeni bir şeyler olmayacak merak etme. çünkü şu ana kadar olanlar oldu. ama çok büyük şeyler yok zaten romanda, normal hayatta olan şeyler var. çok büyük şeyler her romanda olmuyor. zira dead man de ruhani bir yolculuk anlatır. ona bakarsan uzakta hiç bir şey yok. büyük filmler ya da romanlar için ille de büyük olaylar şart değil.
- 2001 kral filmdir
(27.10.10 21:29:03 ~ 21:29:37)

oha dead man harika bi filmdi bi kere :) johnny depp in en sevdiğim filmlerinden biridir direkt ilk 3te bence. zevk meselesi.
catcher in the rye dan ben de çok aradığımı bulamamıştım ama abartı çok şişirildiği için sanırım.
güzel olan bir şey hakkında sözlüğe yazılınca otomatikman overrated oluyor zaten, o kadar çok yazar var ki. birden bi bakıyosun 300 tane yazı hepsi övmüş de övmüş. o böyle insanda yanılsamamsı bişey yaratıyor. az biraz güzel bi eser ya da bi olay aşırı beklenti oluşturabiliyor. tam tersi de oluyo tabii bunun negatif yorumlarla falan.
neyse konu o diil.
catcher in the rye bence orijinalinden okunması gereken bi roman (ben de türkçesini okudum gerçi) çünkü olayı bana sorarsan sadece diliydi. tam bi 15 yaşındaki çocuk elinden yazılmış gibiydi yani. o tarafını takdir etmiştim çok.
ama her neyse yani baydıysa bırak, ne diye kendini zorlayasın ki.
catcher in the rye dan ben de çok aradığımı bulamamıştım ama abartı çok şişirildiği için sanırım.
güzel olan bir şey hakkında sözlüğe yazılınca otomatikman overrated oluyor zaten, o kadar çok yazar var ki. birden bi bakıyosun 300 tane yazı hepsi övmüş de övmüş. o böyle insanda yanılsamamsı bişey yaratıyor. az biraz güzel bi eser ya da bi olay aşırı beklenti oluşturabiliyor. tam tersi de oluyo tabii bunun negatif yorumlarla falan.
neyse konu o diil.
catcher in the rye bence orijinalinden okunması gereken bi roman (ben de türkçesini okudum gerçi) çünkü olayı bana sorarsan sadece diliydi. tam bi 15 yaşındaki çocuk elinden yazılmış gibiydi yani. o tarafını takdir etmiştim çok.
ama her neyse yani baydıysa bırak, ne diye kendini zorlayasın ki.
- cisterna
(27.10.10 21:34:03)

ben de hiç beğenmediydim.
ayrıca ingiliz dili ve edebiyatında bunu okutmazlar. buna gelene kadar ohoooo neler neler var.
amerikan'da okutabilirler ama.
ayrıca ingiliz dili ve edebiyatında bunu okutmazlar. buna gelene kadar ohoooo neler neler var.
amerikan'da okutabilirler ama.
- peki
(28.10.10 00:23:14)
1