@kibritsuyu Ne zamandır benim de aklımda olan şeylere değinmişsin. Aslında @Techsavvy'in dediği gibi bunlar çok ileri medeniyet düzeyi ile ilişkili konular. Empati, vicdan, irfan, sevgi, saygı, şefkat, sabır v.s. kavramların ete kemiğe büründüğü bir toplumda bu tür şeyler konu bile olmaz, arada kaynar gider. Fakat şimdi sorunu tespitte, bir kural ve standarda bağlama hususunda bile düzeyimiz ortada. İnsanlar birbirine güveni kaybetti bu toplumda. Güvensizlik, suizannı ve şüpheyi getirdi. Hırs, rekabet, bencillik, haset sardı her tarafı. Yayası kusurlu, şoförü kusurlu, hastası kusurlu doktoru kusurlu, alanı kusurlu satanı kusurlu, öğretmeni kusurlu öğrencisi kusurlu v.s. v.s. bir toplum çıktı ortaya. "Tek bir tel kopar ve bütün ahenk bozulur" diyordu bir bilge... Bir dokun bin ah işit oldu bu girizgah... Aslında @kibritsuyu'nun dile getirdiği konuda bir kitap yazabilecek notlar, tespitler var kafamda. Engelliliğin sembolü bile hatalı:Tekerlekli sandalye! @0zzy ile benzer bir durumdayım. Dış görünüm olarak sağlıklı bir bireyim. Fakat mesela elimi uzatmış vaziyette 150-200 gr ağırlığı tutabilme sürem 6 saniyedir. (Teknik olarak detaya girmeden tarif etmek istedim.) Üniversitelerde, bazı kurumlarda personele özel kartlarla çalışır asansörler. Bu insafsızlıktır. Hangi hastalığın, ne tür bir yorgunluğun kimde olduğunu bilemezsiniz. Birbirimize güvenmek durumundayız. Birbirimize anlayış göstermek durumundayız. Bunu da boynumuza tasma gibi geçireceğimiz engelli kartlarına, personel kartlarına v.s. borçlu olmadan yapabilmeliyiz.
0