Giriş
(10)

ev alma işleri

entropik
selamlar. bi ev alma durumumuz var. emlakçı tapuya gitmeden ödeme yapılır dedi. daha önce de aldım sattım hiç duymadım böyle bişey. gerçi benimkiler hep kredili olduğu için bankada bitiyodu işlem. bu sefer havale yapılacak hepsi. tapuda yapmak daha mantıklı değil mi imza sırasında?
selamlar. bi ev alma durumumuz var. emlakçı tapuya gitmeden ödeme yapılır dedi. daha önce de aldım sattım hiç duymadım böyle bişey. gerçi benimkiler hep kredili olduğu için bankada bitiyodu işlem. bu sefer havale yapılacak hepsi. tapuda yapmak daha mantıklı değil mi imza sırasında?
0
entropik
(17.05.24)
imza sırasında yapılır.
0
theseachange
(17.05.24)
Evet, çünkü aldığınız evin üzerinde hak sahipleri olabilir, borcu olabilir, bunları siz imzaya çağırılmadan bilemezsiniz. Satıcı imzaya gelirken ölebilir falan da falan... Bunu size diyen kimse birlikte bakkala bile gitmeyin.
0
malheiros
(17.05.24)
Ben ev alırken benim emlakçı da aynı şeyi söylemişti de 'Bi yürü git.' demiştim. Benim en son güveneceğim meslek grubu.
0
Mirket
(17.05.24)
peki imzayı attınız, tapu size geçti
sonra da bir arabaya atlayıp vın.
hatta şansınıza o gün yurtdışına uçuyormusunuz.

satıcı ne yapacak bu durumda?

bloke çek alternatifi düşünebilir.
ya da bazı büyük emlakçılar parayı satış günü kendi kasalarını koyuyorlar, kasanın başında ise hem satıcı hem alıcı tarafından biri nöbetçi kalıyor.
satış sonrası kasayı açıp ödeme yapılıyor.
0
nuisance2
(17.05.24)
@nuisance2 açarım telefonu havaleyi ayarlarım imza sırasında göndere basarım zate 5 dakka içinde geçer para. imzadan sonra verelim demiyorum zaten parayı imza sırasında vereyim.
0
🌸entropik
(17.05.24)
Bloke çek ile ödeme yap. Imza atarken ver.
0
prole
(17.05.24)
Taputakas.com.tr
0
1917
(18.05.24)
@1917 siteyi açamadım
0
🌸entropik
(18.05.24)
Tapuya gitmeden yapılmaz. Tapudayken yapılır +1. Ama bu karşılıklı güvenle de ilgili. Mesela biz aldığımız evin parasını imzalar atıldıktan sonra bankaya birlikte giderek yaptık.

En güvenilir tapu takas sistemi evet ama orada da tapuda düşük bedel gösteremezsiniz.
0
Mcfly
(18.05.24)
@entropik

işte bu işler karşılıklı güvene bağlı.
sizin dediğiniz örnekte bile diyelim tapuda eft/havale yaptınız sonra satıcı bir anda fenalaşıp hastaneye kaldırıldı ne olacak? :)

bir de ödemeyi bankadan yaparsanız tapuda düşük göstermezsiniz, daha sonra cezası gelir.
tapuda değerinde gösterecekseniz zaten taputakas sistemini kullanın.
0
nuisance2
(20.05.24)
(5)

migros küçük ev aleti iadesinde sorun çıkarıyor mu?

oldtimer
hep gıda ürünü iade ettim bugüne kadar sorunsuz alıyorlar, tarihi yaklaşmış, ürünü beğenmedim vs problem etmeden.geçen kettle aldık altus marka. ne düğmesine basınca kapağı açılıyor, ne su kaynayınca otomatik kapanıyor. alalı 10 gün falan oldu hiç memnun değilim. bunu fişiyle gidip geri versem garan
hep gıda ürünü iade ettim bugüne kadar sorunsuz alıyorlar, tarihi yaklaşmış, ürünü beğenmedim vs problem etmeden.

geçen kettle aldık altus marka. ne düğmesine basınca kapağı açılıyor, ne su kaynayınca otomatik kapanıyor. alalı 10 gün falan oldu hiç memnun değilim. bunu fişiyle gidip geri versem garanti maranti derler mi yoksa sıkıntı çıkarmadan iade alırlar mı?

bir de memnun kaldığınız çelik bir kettle öneriniz varsa alırım.
0
oldtimer
(17.05.24)
verilemiyormuş bende benzer durumdaydım.
www.eksiduyuru.com
0
eja
(17.05.24)
Migros genel olarak iade konusunda en iyi yerlerden biridir.
0
nuisance2
(17.05.24)
@eja yani sizin durumda üründe bir sorun yokmuş. benim aldığım kettle için durum farklı. bir kettle'ın 3 fonksiyonu var aslında.

kapağının düğmesine basınca açılacak ki su doldurabilelim
suyu ısıtacak
su ısınınca da otomatik kapanacak

ama üründe bu 3 fonksiyondan 2'si düzgün çalışmıyor aldığım günden beri. bir tek su ısıtıyor :)
0
🌸oldtimer
(17.05.24)
pardon en önemli kısmı atlamışım, bildiğim kadarı ile bu süreçtede 7 günü geçtiği için servise gönderecekler o şekilde değerlendirip ya para iadesi ya da benzer ürün verecekler.
0
eja
(17.05.24)
Sorun etmezler muhtemelen açıklarsınız böyle böyle diye iade etmek istiyorum dersiniz alırlar muhtemelen, migros genel olarak iade konusunda iyi yerlerden biridir +1
0
atom karincanin torunu
(17.05.24)
(8)

Oversize erkek eşofman altı

qwertyali
Nereden alınır? Moda olarak oversize değil baya şişko biri için nereye bakılacak bulamıyorum.
Nereden alınır? Moda olarak oversize değil baya şişko biri için nereye bakılacak bulamıyorum.
0
qwertyali
(14.05.24)
Normal mağazalarda bulmak zor ama her şehirde bir iki adet sadece büyük beden satan dükkan bulunur

Eskişehir büyük beden giyim
istanbul üsküdar büyük beden giyim gibi il ilçe şeklinde aratırsanız çıkar
0
grimavi
(14.05.24)
Buyuksunabi.com
Starbattal.com
Tambattal.com
Superbattal.com
0
pro9it9is9
(14.05.24)
Erkeklerde 100-120 kiloya kadar normal markalarda ve mağazalarda kolayca bulunuyor diye biliyorum.
Mesela şu ürün 1.70 boy 100kg için 3XL önermiş satıcı.
1.90 180kg için 6XL önermiş.

www.trendyol.com
0
michael_knight
(14.05.24)
Decathlonda da var 4xl'ler. Genelde sadece online satış oluyor.
Defacto ve lc waikikide online büyük beden satıyor. Yalnız "baya şişko biri için" tabirin hem hoş değil hem de açıklayıcı değil. Boy kilo nedir aşağı yukarı?
0
numlock
(15.05.24)
@numlock burada problem tabirde değil de şişkoluğumda bence. 188 boy ve 125 kilo.
0
🌸qwertyali
(15.05.24)
Çok da abartma, 30-35 kilo fazlan varmış. Yarın düzgün beslenmeye başlasan, haftada Bi kilo versen yılbaşına kalmadan kendine large beden giysi alırsın her mağazadan.
0
numlock
(15.05.24)
@qwertyali ben de obes bir yakının için arıyorsun sanıp o siteleri yazdım.
Babam için oralardan alırdım.
Biraz abartmışsın sanki baya şişko diyerek :)
0
pro9it9is9
(15.05.24)
decatlhon
0
nuisance2
(15.05.24)
(7)

airpods max deli ediyor

cooperr
selamlar.. airpods max gecti elime ucuz yollu, eski kulakliklarim da hosaf olmustu bunlara geceyim dedim ama pisman oldum gibi. Sikintilar: -surekli BT baglantisi kopuyor, farkli bilgisayarlarla denedim sonuc ayni. -bazen sadece tek taraftan ses geliyor, sarji iyi olsa bile bu sorun var. Tekrar 3-5
selamlar..

airpods max gecti elime ucuz yollu, eski kulakliklarim da hosaf olmustu bunlara geceyim dedim ama pisman oldum gibi.

Sikintilar:
-surekli BT baglantisi kopuyor, farkli bilgisayarlarla denedim sonuc ayni.
-bazen sadece tek taraftan ses geliyor, sarji iyi olsa bile bu sorun var. Tekrar 3-5 dakika sarj etmeden duzelmiyor.
-pili max. 2-3 saat gidiyor, ustune cikamadim.

kullanici olup benzer sikintilar ceken var mi yoksa benimki mi bozuk? Kontrol ettim hala garantisi devam ediyor o yuzden benimki bozuksa goturup degistireyim.

Tsk!
0
cooperr
(13.05.24)
kullanmadım ama bunlar normal değil. Apple olmayan bi cihaza bağlasan bile böyle kopmaması lazım. Pili de ölmüş herhalde ikinci el ise. Apple bunu değiştirir yepyeni veya refurbished düzgün bi ürün verirler daha iyi olur.
0
nhk ni youkosu
(13.05.24)
@nyk

urun ikinci el degil, sifir kutusunda aldim. garantisi 1 ay kadar once baslamisti.
bunun da update edilmesi gerekiyormus, onu bir deneyelim olmadi goturecem herhalde.
deli etti..
0
🌸cooperr
(13.05.24)
sıkıntılı. garantiye götür.
0
jelly bear
(13.05.24)
ucuz yollu diyorsun ve bu sorunlar varsa sahte ürün %99
0
nuisance2
(13.05.24)
Şurdan bir seri numarasını girin bakalım. Sahteyse çıkmaz zaten.

checkcoverage.apple.com
0
nuevo
(14.05.24)
cevaplar icin tesekkurler, sahte malesef. ben de diyorum apple boyle bir urunu nasil piyasaya surmus hahah..
elden sifir olarak aldim, kutusu pakedi falan cok iyiydi.
apple garantisi falan da gozukuyor, oyle olunca ilk etapta suphelenmedim. herifler seri numarasini falan da klonlamis.
$200 civari patladik kisaca, ama takdir ettim adamlari, baya ugrasmislar :)
0
🌸cooperr
(14.05.24)
200 dolara şüphelenmedin mi ya hiç? airpods pro alırdın o paraya.
550 dolara satıyor apple.
0
jelly bear
(15.05.24)
(16)

Iliski(?) cikmazı tavsiyelere ihtiyacım var

sifreyi tekrar etmeniz lazim
1 kız var.fuckbuddy gibi düzenli sevisiyoruz ama bana duygusal da yaklaşıyor sevgili gibi paylasimlar yapiyor daha cok o yaziyor düzenli konuşuyoruz.tip olarak da birbirimizi begeniyoruz ama Kizin sürekli başkalarıyla (erkek olsun yeter)sürekli yatmak gibi bir amaci var hep yolunu yapmanin peşinde v
1 kız var.fuckbuddy gibi düzenli sevisiyoruz ama bana duygusal da yaklaşıyor sevgili gibi paylasimlar yapiyor daha cok o yaziyor düzenli konuşuyoruz.tip olarak da birbirimizi begeniyoruz ama Kizin sürekli başkalarıyla (erkek olsun yeter)sürekli yatmak gibi bir amaci var hep yolunu yapmanin peşinde ve muhtemelen yatiyor da. Bu da kafamı karistiriyor arada kıskaniyorum bu kizla boyle devam mi etmeli yoksa yol mu vermeli bilemedim. Tavsiyelere ihtiyacım var.
0
sifreyi tekrar etmeniz lazim
(10.05.24)
Sana verebileceğim en güzel tavsiye hpv aşısı olman kanki.
0
hasmetizm 2046
(10.05.24)
+ 1 hasmet
0
oscar
(10.05.24)
+hasmetizm
Bence bedeninize biraz saygınız varsa yollarını ayırmanı tavsiye ederim. İş yerimden bir arkadaşla hikayen kesişiyor. AIDS oldu hayatı kaydı elemanın.
0
limonlu eksi
(10.05.24)
kızdan yana bi sıkıntı yoksa devam et, keyfine bak, sınırlarını zorla.
0
numlock
(10.05.24)
Cinsel hastalik konusunda cok titiz sağlık alanında çalışıyor hastalik kapacagimi zannetmiyorum. Sürekli baska biriyle yatma cabalari çalıştığı yerle sınırlı öyle sokaktan önüne gelenle değil
0
🌸sifreyi tekrar etmeniz lazim
(10.05.24)
sıkılına kadar pompa devam.
0
nuisance2
(10.05.24)
ha bu sorunun dışında, abin olarak söylemek boynumun borcu; böyle insanlarla vakit geçirme, düzgün bir ilişki yaşa.
0
numlock
(10.05.24)
hastalık konusunda kendinden başka kimseye güvenme. Sağlık sektöründe çalışan biri olarak ne hikayeler duydum. Korunmanı ihmal etme yani.

Diğer konuda da, hocam açık ilişki niyeti var mı yok mu git sor kıza işte yani biz ne diyelim şimdi. Sevgili olmak istiyor musun? İstiyorsan kız açık ilişki mi istiyor? Sen açık ilişki yaşamak ister misin? Bu soruların cevabını bilemeden cevap veremeyiz. Hayatımın aşkı demiyorsan yol ver ya da "Bu da bir deneyimdir" diyip açık ilişki dene ne bileyim sonuçta senin şahsi hayatın herkesin keyifleri, kırmızı çizgileri farklı. Ama bunu kızla açık konuş yani, başkasıyla olmasını istemiyosan da söyle, olmuyorsa öyle ayrıl. Ya da sor yani kıza açık ilişki mi istiyorsun, aklındaki ilişki bu mu diye?

Ben böyle şeyleri yadırgamam, kimseye "Böyle ilişki olmaz" diye akıl vermem. Dünyada 8 milyar insan var, herkesin hayata baktığı açı farklı. Ama sağlık önemli, o yüzden korun sen tekrarlıyorum :)

@limonlu eksi

AIDS olmamıştır, HIV + olmuştur, o da şu anki tedavilerle hayat kaydıracak bir durum değil. Ha tabii ki HIV + olmak istemez kimse de, tedavisini düzenli olduktan sonra dümdüz devam eder yani yaşamına
0
nundu
(10.05.24)
36 yaşındayım, tavsiyem şu;
Ten uyumu yakalandıysa köşeye çek konuş, ciddi olabilir miyiz diye nihai yanıt al. Diğer erkekleri senin için hayatından silebilecek mi teminat al. Ömrünün geriye kalan kısmında uyumsuz biriyle karşılaşırsan her zaman bu kişiyi arzulayacaksın. İçinde bulunduğun durumun önemini ve kıymetini idrak et.
0
HellKeePer
(10.05.24)
nuisance2 ne iğrenç bi cevap ya, sıkılana kadar ne demek. oyuncak mı bu?
0
numlock
(10.05.24)
@numlock

bulduğu (ya da beğendiği diyelim) her erkekle yatmaya çalışan fuckbuddy için ne diyelim?

www.youtube.com
0
nuisance2
(10.05.24)
ya allah aşkına bu video ne? yazık.
0
numlock
(10.05.24)
Ciddi iliski ihtimali yok karşılıklı sadakat de yok. Ben duygusal yaklasmasina anlam veremiyorum. Rol mü kesiyor madem duygusal digerlerine niye yazıyor anlam veremiyorum. Bugüne kadar ten uyumu aldigimiz zevk için devam ettim ama dedigim gibi sürekli baskalarinin peşinde olması sinir bozuyor.

(Ben de saglik sektorundeyim seçici değil derken belli meslek erbabina seçici onun üyelerine secici degil anlaminda ama tabi düşük ihtimal de olsa belli olmaz hastalik filan)
0
🌸sifreyi tekrar etmeniz lazim
(10.05.24)
Nasıl sadece doktor mu seçiyor?
0
Kahvedesu
(10.05.24)
Ayrintilardan bahsetmek istemiyorum histriyonik kişilik demisti biri hakkında simdi baktim ozellikler tipatip herkese cevaplar icin teşekkürler
0
🌸sifreyi tekrar etmeniz lazim
(10.05.24)
Sadakat temelli iliski disindakiler insani çürütüyor.
0
halk
(11.05.24)
(4)

Diz üstü mü tablet mi?

adriana lima poposu yaglayicisi
Selam,Oyun oynanmayacak, tarayıcı ve instagram, youtube gibi programları ortalama her insan gibi özellikle evde kullanacak şahsım için tavsiyelerinize ihtiyacım var.Diz üstü mü alsam tablet mi? Ortalama bi şey istiyorum, marka model önerirseniz çok makbule geçer.
Selam,
Oyun oynanmayacak, tarayıcı ve instagram, youtube gibi programları ortalama her insan gibi özellikle evde kullanacak şahsım için tavsiyelerinize ihtiyacım var.

Diz üstü mü alsam tablet mi? Ortalama bi şey istiyorum, marka model önerirseniz çok makbule geçer.
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(10.05.24)
Dizi, film izlemek kitap okumak gibi şeyler yapılacaksa tablet mantıklı olur.

Ödev yapmak (word excel) ihtiyacı olacaksa dizüstünden başka çare yok tablet bu programları kullanmak imkansız.

Multimedya aracı olarak tablet derim. iPad Air m1 uzun yıllar gider.
0
substituent
(10.05.24)
Uygulama mağazında bulabileceğiniz uygulamaların dışında bir şey yapmayacaksanız tablet yeterli.

Tabletlerde office programlarını kullanmak da mümkün. Tabi laptop kafar rahat ve efektif olmuyor ama basit işlemler yapabilirsiniz. Örneğin kırk yılda bir bir dilekçe yazacaksanız yeterli.
0
akhenaten
(10.05.24)
tablet.
gerekirse klavye ve mouse bağlanabilen bir model alırsınız.
0
nuisance2
(10.05.24)
Oyun oynanmayacaksa tablet.
0
HellKeePer
(10.05.24)
(13)

İş başvurusunun olumsuz sonuçlanması

Behemote
2 haftadır geri dönmesini beklediğim bir firma vardı, en sonunda sizinle sürece devam edemeyeceğiz, iş arayışınızda bol şans diliyoruz temalı matbu bir e-posta ile geri dönüş yapmışlar. Acaba nerede yanlış yaptım diye düşünürken buldum kendimi. Brüt ücret beklentisinde piyasa ortalaması bir ücret ya
2 haftadır geri dönmesini beklediğim bir firma vardı, en sonunda sizinle sürece devam edemeyeceğiz, iş arayışınızda bol şans diliyoruz temalı matbu bir e-posta ile geri dönüş yapmışlar. Acaba nerede yanlış yaptım diye düşünürken buldum kendimi. Brüt ücret beklentisinde piyasa ortalaması bir ücret yazmıştım, o pozisyonun ortalamasına kariyer sitelerinin birisinden bakarak. Acaba daha düşük ücret isteyen birisini mi aldılar ya da alacakları kişi belliydi de formalite icabı bir görüşme mi oldu? Kafamda deli sorular. O pozisyonda kısa süreli de olsa bir deneyimimin bulunduğundan iş görüşmesinde bahsetmiştim. Onlar da bunu vurgulamıştı. Yetersiz mi buldular. Nerede yanlış yaptığımı söyleseler de bir dahaki seferde ona göre hareket etsem diyeceğim de ilanları halen kariyer sitesinde duruyor. Ama linkedin'deki ilanı göremedim. Dünyanın sonu değil tamam ama insan bir tuhaf oluyor. Temel seviyede Excel biliyorum dememe mi kıl oldular, ne bileyim istediğim ücret mi anormal geldi ya da şirkette tanıdığı olan birisi mi alındı bilmiyorum. İnsan kendisini yetersizmiş gibi hissediyor.
0
Behemote
(09.05.24)
Daha iyisini bulursun. Dert etme. Hayırlısı değilmiş. Bence ara sor geri bildirim rica ederim de geri bildirim veriyorlar bu tip durumlarda, tabi karşındaki ik ya da şirketin ne kadar profesyonel olduğuna bağlı. oradan anlarsın zaten neyin eksik neyin yanlış ya da neden olmadığını.
bence geri bildirim almayı dene, alamazsan ya da seni tatmin etmezse de takılma yoluna devam et.
0
erty_ksk
(09.05.24)
@erty_ksk işin ilginç yanı beni görüşmeye çağıran ik elemanı kız ile aynı okuldan ve aynı bölümden mezun olduğumuzu fark ettim, eve gidince siması tanıdık geldiği için linkedin'den bir bakayım dedim ve benden 1-2 sene önce mezun olduğunu gördüm. O da görüşmede iyi polisi oynuyordu, müdürü de kötü polis. Elimden geldiğinde kadının sorularına cevap vermeye çalıştım ama muhtemelen tatmin olmamış. Uzun süredir işsiz olunca insan hayal kırıklığına uğramıyor değil. Yazdığım brüt maaşın neti 23-24 civarına geliyordu. Asgari ücret zaten 17.002 TL. Yüksekten mi uçtum diye düşünüyorum. 1-2 küsur da bireysel emeklilik ve tamamlayıcı sigortaya gitse elime kalacak miktar 21-22 civarı olacaktı o yüzden öyle bir rakam yazmıştım. Sağlık olsun, aramak da istemiyorum açıkçası. Yanlış anlaşılır ne bileyim.
0
🌸Behemote
(09.05.24)
Sizinle alakalı ya da sizden bağımsız bir sürü şey olabilir. Kafa takılacak bir şey değil zira kendi kendinize düşünerek çözebilecğiniz bir şey değil. Bir şekilde iletişim kurup sorsanız da yine matbu, politik "Bu role daha uygun bir adayla devam etme kararı aldık" gibi bir cevap alacaksınız.
0
salihdt
(09.05.24)
@salihdt Evet, dediğiniz gibi pek çok etken var, benden kaynaklı ya da bağımsız. Ama uzun süredir iş arayışı içinde olunca ister istemez hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Bu kapı da suratıma kapandı diye. Birkaç ay önce de başka bir firmada işe başlayacaktım ama görüşmede farklı, işe başlayınca farklı konuşulunca kısa sürmüştü. O firmanın İK'sına istifa ederken anlatmamıştım. Kişisel nedenler diye geçiştirdim. Aslında indeed'e yazasım var ama bulurlar vb diye yazmadım. Sırada ne var bilmiyorum. Kafamı toplayım başka ilanlara başvurayım diyorum ama odaklanamıyorum da.
0
🌸Behemote
(09.05.24)
Hizmet sektöründe kendi işimi yapıyorum ve personl alımlarını, görüşmeleri ben yapıyorum. Bazen konuştuğum kişinin her şeyi tam ihtiyacımız olanı karşılayacak şekilde oluyor ama o görüşme sırasında kurduğu bir cümlesi, bir hareketi, bir tepkisi bile işe almaktan vazgeçmeme sebep oluyor. Çünkü yıllardır bu işi yapıyorum ve belki yüzlerce kişiyle iş görüşmesi yapmışımdır, ya da sonrasında eğitimini vermişimdir. O yüzden o görüşme sırasında gözüme batıp da görmezden geldiğim şeyler, genelde sonrasıda tekrar karşıma daha büyük sorun olarak çıkar. Sizde de benzeri durum olmuş olabilir. Kimse kimseyi illa işe almak zorunda değil. İş görüşmesi dediğin kendini pazarlama görüşmesi sonuçta.
0
pianeta
(09.05.24)
Türkiye'de iş bakma. Senin iş yapabilme yetkinliğini sorgulayan kişinin muhtemelen ne kendi işi ne de sorguladığı yetkinlikler konusunda tecrübesi var. Cehennem diğer insanlardır tespitinin vücut bulmuş hali. Yurtdışındaki pozisyonları değerlendir.
0
ThomasJefferson
(09.05.24)
@pianeta evet, haklısınız. ama şunu diyebilirim ki görüşmede söylediğim şeyleri düşünerek seçtim, kendimi en iyi şekilde ifade etmeye çalıştım. tahminim ücret konusunda patlamış olabilirim, onların istediği fiyatın biraz yukarısında kalmış olabilirim ya da iç kaynaktan birisini buldular.

@ThomasJefferson hepimizin gönlünden geçen o yönde ama oralarda da uzun süreli kalıcı oturma izni alana kadar bir şeylere ya sabır çeken insanlarda biliyorum, ülkeyi terk etme ihtimali işverence Demokles'in kılıcı misali çalışanın başında sallanıveriyor. Açıkçası beni tutuk bulmuş da olabilirler de, biraz mizacım içe dönüktür. Sonuçta sürekli şirket içi birimler ve tedarikçilerle iletişim kurulan bir pozisyondu. Ama işe istekli olduğumu ve bir yerden başlamak arzusunda olduğumu karşı tarafa elimden geldiği ölçüde ifade etmeye çalışmıştım. Boşunaymış.
0
🌸Behemote
(09.05.24)
ücret beklentisini firmanın düşündüğü ücretten çok farklı söylemek bir elenme sebebi olabilir (kolay doldurabilecek bir pozisyon değilse gerçi o bile sorun olmaz oturalım konuşalım derler aday uygun görünüyorsa) ama siz 23-24 net söyledim diyorsunuz. asgari ücretin 17 olduğu bir yerde 23-24 çok fazla bir beklenti olamaz bence. sorun daha iyi bir aday çıkması ya da sizin mülakatınızın düşündüğünüz kadar iyi geçmemesi olabilir gibi. problemin maaş beklentisi olması ancak şu durumda olur başvurduğunuz pozisyonun asgari ücret verdiği çok bellidir siz ona rağmen üst bir beklenti söylediyseniz o belki sıkıntı çıkarabilir ama öyle olduğunu sanmıyorum yoksa maaş beklentisi sormazlar veya siz 23-24 demezsiniz zaten.
0
semaforo de medianoche
(09.05.24)
@semaforo de medianoche dediğiniz gibi ya daha iyi birisini buldular ya da beklediğim gibi geçmedi, aslında sordukları sorulara mantıklı cevaplar verdiğimi düşünüyordum, o görüşmeyi gözden geçirdiğimde, ama onlar için öyle olmamış da olabilir. Genel olarak en düşük maaş 22.000 TL civarındaydı o pozisyon için ama bilemedim. Ben de 23-24 civarı olmasını arzuluyordum. Enflasyon ve asgariye yılın ikinci yarısında zayıf da olsa zam yapılma ihtimalini göz önünde bulundurarak. Artık önümüzdeki diğer mülakatlara bakacağız. Bilmiyorum daha çağıran olur mu. Aynı ilanlar dönüp dolaşıyor gibi hissediyorum.
0
🌸Behemote
(09.05.24)
@dissendium sizinle de konuşmuştuk, belki hatırlarsınız. eğer olumlu sonuçlansaydı denemeyi düşünüyordum, en azından bir süre maddi açıdan bana nefes aldırırdı ama bilemedim. belki de böylesi daha iyi oldu diye bardağa dolu tarafından bakmaya çalışıyorum ama günün sonunda yine işsizim. bilemiyorum.
0
🌸Behemote
(09.05.24)
Bu tür şeylere takılıp kalmayın CV'de, görüşmede formalite. Size ihtiyaçları olsaydı ücret konusu müzakere edilebilirdi. Kendinizi geliştirip iş dünyasında aranılan olmaya çalışın.
0
doharkoman
(10.05.24)
kariyeriniz boyunca o e-postlardan daha çok alacaksınız. (sektörün duayanelerinden tanınmış bir isim değilseniz)

o yüzden bu da size bir şeyler katsın üzülmeyin.
reddetme nedenleri maaş değildir öyle olsa size teklif yaparlardı.
0
nuisance2
(10.05.24)
@doharkoman kendini geliştirme konusunda haklısınız, bu pozisyona eminim benim gibi iibf mezunlarından tutunda endüstri mühendislerine hatta diğer mühendisliklerden ya da fen-edebiyat mezunları bile başvurmuş olabilir. iş sayısı az, aday fazla olunca rekabet de yoğun oluyor, olmadı başka bir alanda kariyerime devam edeceğim ki planlarım da o yöndeydi açıkçası uzun dönem için. mali açıdan biraz nefes aldırabilecek bir fırsattı benim için. temmuz'da kpss'ye gireceğim b grubundan ama orada da aynı hikaye var, herkesle aynı potadayız. başka planlara bakacağım olmadı.


@nuisance2 evet, dediğiniz gibi maaş kaynaklı olmadığı aşikar. Zaten şu iş arayışı sürecinde o e-postalardan pek çok kez aldığım için alıştım diyebilirim de yine aynı sonuçlanınca insan hatayı kendisinde arıyor.
0
🌸Behemote
(10.05.24)
(15)

Tanıdığım her yazılımcının altında porsche var

ananiyimioguz
Bugün bir esnaf söyledi. Ve genelde karşılaştığım insanlar böyle diyor. Ne yapıyor abi bu yazılımcılar?Benim tanıdıklarım 30-120 arası kazanıyor kim bu "her" yazılımcı?Ciddi soruyorum vardır elbet 150k üstü kazanan da...Örnek verir misiniz bu arkadaşların ürettiği şey nedir, hangi dili kullanıyor, h
Bugün bir esnaf söyledi. Ve genelde karşılaştığım insanlar böyle diyor. Ne yapıyor abi bu yazılımcılar?

Benim tanıdıklarım 30-120 arası kazanıyor kim bu "her" yazılımcı?

Ciddi soruyorum vardır elbet 150k üstü kazanan da...

Örnek verir misiniz bu arkadaşların ürettiği şey nedir, hangi dili kullanıyor, hizmet verdiği sektör neresi vs.

Çok mu zeki herkes yani literatüre yeni şeyler kazandıran tipte insanlar mı, expert mi bu adamlar, yoksa sıradan işler yapıyorlar ama bir şekilde ticarete mi atılıyorlar?
0
ananiyimioguz
(08.05.24)
valla ben de it sektöründeyim. okulunu okumadan sonradan itci olanlardanım çevremde de hem bilgisayar mühendisliği mezunu hem de benim gibi sonradan olanlar var en az 2 yıllık tecrübeli hepsi. tanıdıklarımdan 2'si 35k alıyor, 1'i asgariye yakın aldığı işten ayrıldı 40k aldığı bir işe geçti, 1'i 40k aldığı işinden kovuldu, 1'i 60 alıyor, diğeri biraz daha iyi tam bilmemekle birlikte 80 falan olabilir. yani 10-20 yıllıklar mı bu korkunç paraları kazananlar ya da odtü, boğaziçi mezunları mı sadece ben de anlamadım.
0
semaforo de medianoche
(08.05.24)
200 de kazansan parayla porsche alamazsin.
Baktim ortalama 8-10 milyon lira civarı. Kredi cekemezsin zaten. 260 bin euro civarında. Kişi her ay kenara 10 bin euro koysa 2 sene sonra alır.
Bu mantıkla ayda 350 bin lira üstü kazanan yazılımcı alabilir. Peki ayda 350 bin üstü kazanan kaç yazılımci var? Senin tanidiklarin etrafini dolduracak kadar yok.

Bana acayip boş muhabbet, goygoy geldi. Insanlar atmayı çok sever, bir tane örnek gördü mu ilk anlatimda bir olur sonra iki olur sonra herkeste porsche var olur.
0
logisticsmanager
(08.05.24)
3-5 yazilimci taniyorum, ortalama para kazaniyorlar abartacak bisey yok.

ama bir tanesi her ay kilciksiz $15-20bin dolar ve uzeri para yapiyor yurtdisina is yaptigini biliyorum ama ne yaptigini cozemedim. turkiye'de dandik bir vakif universitesinden mezun.

her meslekte saglam para yapabilirsin, hem exper olacaksin hem de isin ticaret kismini yurutebileceksin. experlerin zaten genel olarak sikintisi isin ticaret kismini becerememeleri, becerdigin zaman koseyi donersin.
0
cooperr
(08.05.24)
Tanıdığım her travesdinin altında audi r8 var
0
ferenc
(08.05.24)
Porsche deyip çok büyütmemek lazım. Al bak orta segment suv fiyatına çıkan araçlar

shbd.io
0
numlock
(08.05.24)
abi 94 dogumlu yillik bonus+stock 210 bin $ kazanan da var, 90 dogumlu 50 bin lira kazanan da var.

turkiye'de akademisyenlik yaparken 5 bin eur kazanirken, ayni kisi munih'te(avrupa'da olmasina ragmen) intelde 15 bin eur kazaniyor.

thy'nin ceo'sunun maasi 45 bin $ bile degil, ki bu duyuldugunda yandasliktan bagimsiz sadece maasa ne yaygaralar koptu. bu capta sirketin ceo'su bu parayi kazanmamaliymis..bunu da gectim turkiye'de teknoloji sirketi deyince akla yemeksepeti, trendyol falan geliyor(yavas yavas degisiyor en azindan) bu sirketteki adam isini yaparak maasla ne kazanabilir en fazla.. ki bunlar ortalamanin uzeri kazanan yerler.

bu yuzden turkiye'de herkeste porsche var lafi cok komik.

yukaridaki yazdigim kisiler bayagi ucuk ama salliyorum polonya'da amazon'da calismak zor bir sey degil, porsche olmasa da guzel bir araca binersin maasinla.

ne is yapiyorlar?
intel -> www.youtube.com
210k$ -> vmware mts 3
0
gule gule
(08.05.24)
"Bugün bir esnaf söyledi. Ve genelde karşılaştığım insanlar böyle diyor. "
yalan söyleyene herhangi bir yaptırım olmamasındna kaynaklanıyor
0
bir soru sorcam
(08.05.24)
bizim yöneticilerde bile porshe yok. hatta olan insan sayısı belki 100 binde bir falandır.
adam bariz yalan söylüyor sen de inanıyorsun.

500 bin de kazansan porsche almak kolay bi şey değil.
150-200le alınmaz zaten.
0
jelly bear
(08.05.24)
yazılım sektöründe değilim ama bana bile çok mantıksız geldi bu önerme.

Bi arada yine böyle milletin ağzında "İngilizce yetmez artık, MİLLET 4-5 dil biliyor da öyle iş yapıyor" geyiği vardı. O 4-5 dil bilen millet kim hiç göremedim yani benzer bir sallamasyon işte
0
nundu
(08.05.24)
ekşisözlük yazarı olabilir o esnaf:) aklıma bütün gün sözlükte kendini öven, maaşıyla hava atan tipler geldi. yok bütün mühendisler en az 100 bin alıyormuş da bilmem neymiş. inanmayın hocam o tiplere. @nundu'nun dediği gibi böyle geyikler her dönem var.
0
nothing in my way
(08.05.24)
yıllardır sektördeyim.
aileden durumu iyi olanlar, üst düzey yöneticiler de dahi porsche duymadım görmedim.

en fazla olanda bmw 4, mercedes e kasa fln var.
bu aralar tesla çok, o da 1.8 milyon :)
0
nuisance2
(08.05.24)
adam yazılımcı değil sadece her ne iş yapıyorsa yazılımcıyım cevabını veriyor olsa gerek.
0
neira
(08.05.24)
turkiyede esnaflik = yalan, dolan, abartma, bos, beles

cok ciddiye alma.
0
buenosdias
(08.05.24)
Yazılım işi ölmek üzere. Vur deyince öldüren Türk halkı, burda da limite dayandı. Herkes yazılımcı olma peşinde. Kendini çok yetiştirmeyenler, vasat maaşlara razı olacak.

İyi paralar kazanmak istiyorsanız, mavi yakalı işler peşinde koşun. Araba tamirciliği, elektronik eşya tamirciliği, elektrikçilik, vinç operatörü, ev temizliği vs. vs. Bu tarz meslekler şu an bile çok para kazanıyor, yakında daha da popüler olacak.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.05.24)
cahille sohbeti kesin.
0
adivar
(08.05.24)
(9)

Arabayı çekiciden düşüren şoförün para isteyip hakkım haram olsun demesi?

dejame
Geçen gün Kılıçdaroğlu misali böyle bir şey olabilir mi şekilde bir duyuru açmıştım fakat asıl soruyu sormayı unutmuşum telaştan.Mevzu şöyle:Arkadaşımın aracı bozuluyor, çekiciye biniyorlar ve şehre doğru yol alıyorlar. Arabanın içinde üç kişiler, çekicinin üstünde yol alıyorlar. El freni çekili, yo
Geçen gün Kılıçdaroğlu misali böyle bir şey olabilir mi şekilde bir duyuru açmıştım fakat asıl soruyu sormayı unutmuşum telaştan.

Mevzu şöyle:
Arkadaşımın aracı bozuluyor, çekiciye biniyorlar ve şehre doğru yol alıyorlar. Arabanın içinde üç kişiler, çekicinin üstünde yol alıyorlar. El freni çekili, yokuşta halat kopuyor ve araba yola düşüyor. Arkadaşın aracı ağır hasar aldı. Kendileri de canından olabilirdi otobanda.

Şoför olay anında sürücüyü suçlayıp kavga ediyor, el frenini çekmediğini iddia ediyor fakat üç kişi şahit, el freni çekildi. Zaten asıl problem çürüyen halatın kopması, yani çekicinin sorumluluğunda olan bir olau. Ardından aracı sanayiye götürüp yaptırıyor ama ilk andan beri para istiyor. Üstüne hakkım haram olsun diyor.

Bu durumda arkadaşım ne yapmalı?

A. Normal çekici hizmetinin bedeli neyse ödesin, kaza bu, olabilir.
B. Sadece yakıt parasını ödesin, 20 km kadar bir mesafede taşıma yaptı.
C. Araca o kadar hasar vermiş, üstelik canlarından da olabilirdi. Üstüne o kadar kavga etmiş ve hiç özür dilememiş, geçmiş olsun bile dememiş. Hiç ödeme yapmasın.
0
dejame
(04.05.24)
C
0
grimavi
(04.05.24)
Kaza müşterinin sorumluluğunda değil. Çekici, vermesi gereken hizmeti doğru dürüst veremediği gibi bir de kazaya neden olmuş. Normalde sigorta şirketinin bile araçta oluşan hasarı çekici firmasından tahsil etmesi lazım, en azından teorik olarak. Ben olsam para falan vermezdim.
0
salihdt
(04.05.24)
D. Bilirkişiye gidilsin. Bahsedildiği gibi halattaki hasar ile olduysa çekiciden araca gelen hasar için para istensin ve konu ilgili mahkemeye sevk edilsin. Aracın periyodik kontrolünü yapmak müşterinin sorumluluğunda değil.
0
nawar
(04.05.24)
E. şıkkı çekici şöforunu sizden bunu isteyecek kadar kendimi ezik duruma getirmezdim.
normal şartlarda o şoforun sizin isminizi gördüğü yerde gerilmesi mahcup olması lazım.
0
nuisance2
(04.05.24)
Çekiciden aracın hasar masrafı talep edilsin. Ödemezse yargıya gidilsin.

Bildiğim kadarıyla çekiciye yüklenmiş araçta yolculuk edilmez, bunu sağlamak ve el freninin çekili olmasını sağlamak çekicinin sorumluluğunda.

Aracı teslim ettiğiniz gibi teslim alma hakkınız var.

Bir avukatla görüşün.
0
Mirket
(04.05.24)
D hiç birisi. çekici araca hasar verdiyse bedelini ödemek zorunda. tam bir köylü kurnazlığı çekicinin yaptığı.
0
abelardo
(04.05.24)
Aracı kim tamir ettirdi, Cekici mi arkadaşınız mı?

Cekiciye araç içinde binmek yasak hemde 3 kişi araç içinde. Bu konu hakkinda oncesinde yasak vs denildigi halde birsey olmaz denilsi mi?


Halatın kopması araç+3 kisi yuzundense arkadaşinız haksız.
0
Fritz-X
(04.05.24)
Hata arkadaşınızda kanuni olarak hakkını aramak yerine (burada ihmal olduğu anlaşılıyor ) saçma sapan polemiklere giriliyor kavga ediliyor forumlarda çözüm aranmaya çalışılıyor Allah bilir arabanın sigortası kaskosuda yoktur bu kafayla daha çok sıkıntı yaşarsınız. Kaza yok ihmal var suç duyurusunda bulunun ayrıca hasar için tazminat talep edin.
0
doharkoman
(04.05.24)
araba çekici üstüne çıktığı anda çekicinin sorumluluğu başlar, arabanın bütün önlemlerini almak onun sorumluluğunda. ayrıca arabanın içinde de sizi taşımamalıydı siz başka bir şekilde gelmeliydiniz. kural,sistem olmayan güzel ülkemde bu işlerle ilgili mevzuat olduğunu da düşünmüyorum. ben olsam dava açardım, çekicinin iş bilmezliği yüzünden niye arabam zarar görsün. çekici ilk önce kendini garantiye alıp çalışmalı, çocuk oyuncağı değil bu işler.
0
firavunfaresi
(05.05.24)
(8)

1.8 Milyona kadar suv önerisi

harmanyeri
Merhabalar Öncelikle 2. el olarak 2-3 yaşında Honda CR-V düşünüyorum ama başka tavsiyeleriniz varsa bilmek isterim. Önceliğim sağlamlık. Teşekkür ederim şimdiden
Merhabalar

Öncelikle 2. el olarak 2-3 yaşında Honda CR-V düşünüyorum ama başka tavsiyeleriniz varsa bilmek isterim. Önceliğim sağlamlık.

Teşekkür ederim şimdiden
0
harmanyeri
(16.04.24)
408 Gt ama var mı bilmiyorum. Togg da bakardım.
0
baldan kaymak
(16.04.24)
şarz imkanı varsa sıfır togg
0
nuisance2
(16.04.24)
Cherry tiggo yu begeniyorlar ben hiç binmedim ama.
0
allah yazdiysa bozsun
(16.04.24)
2-3 yaşında cr-v de gayet sorunsuz ve güzel olur ancak

Sıfır alabiliyorsanız yeni kia sportage veya toyota corolla cross hybrid bakın derim.

En full tiggo8 pro da çok mantıklı olabilir fiyat/performans açısından. biz tiggo7 aldık memnunuz.

Onun dışında yine sıfır seçenekler seat ateca ve renault austral var.

Az yaksın diyorsanız hibrite ağırlık verin. yakıt sorun değilse chery çok güzel inceleyin derim. yani 1.8m param olsa 2.el cr-v yerine en full tiggo8 pro alırdım arabada yok yok. malzeme kalitesi güzel. çarpışma testlerinden de 5 yıldız aldı falan..

yaktığı da yani o baktığınız cr-v den 1 litre fazladır çok değil
0
ananiyimioguz
(16.04.24)
Öncelik sağlamlıksa Corolla Cross Hybrid tavsiye ederim.
0
pispinti
(16.04.24)
Crv'ye b ek olarak tonale bakılabilir.
0
1917
(16.04.24)
1.5 tsi dsg li vw tiguan
0
rentts
(17.04.24)
Misal
shbd.io
0
rentts
(17.04.24)
(7)

kredi karti ile bagis yapilabilecek siteler

theconqueror
ahbapa yaptim biraz, paylastirmak istiyorum esasinda siz nereleri onerirsiniz?
ahbapa yaptim biraz, paylastirmak istiyorum esasinda siz nereleri onerirsiniz?
0
theconqueror
(16.04.24)
patiliköye mama bağışı yapabilirsiniz
0
jelly bear
(16.04.24)
darussafaka, cydd
0
bay b
(16.04.24)
patiliköy tarzı parayı nereyi kullandığı yerlere para göndermeyin. insana faydası olan yerleri tercih edin lösev, daruşşafaka gibi.
0
nuisance2
(16.04.24)
Lösev Dükkan'dan ürün almakla Lösev'e bağış da yapmış oluyorsunuz. Laf aramızda kaşar peynirleri bir harika.

Ayrıca ürünü satın alma aşamasında ürünü bağışlayabileceğiniz bir sekme de çıkıyor. Yani tüm ürünü bağışlama imkanınız da var.

Tavsiye ederim.

www.lsvdukkan.com

Darülacaze var ayrıca. İdare meclisi sağlam

twitter.com
0
Mirket
(16.04.24)
Çağdaş yaşamı destekleme derneği, Losev ve Darüşşafaka. Ben bu ucune bağış yaparım yıllardır.
0
fraise
(16.04.24)
Ben İHH'ya yapıyorum. Bağış amacınıza göre seçim yapabilirsiniz. Örneğin ben Türkiye'de bir yetim için sponsorluk bağışı yapıyorum. kredi kartından düzenli olarak çekiyor aylık tutarı. Bizzat gönüllü olarak da faaliyetlere katıldığım için yerine ulaşması hususunda tereddütüm de yok.
0
mustafakesekci
(16.04.24)
darussafaka +5
0
put it in your appropriate place
(16.04.24)
(4)

10bin altı hangi tablet

anon1m
Samsung Galaxy tab a9 mu tab s lite miDiğer belirtiniz :)
Samsung Galaxy
tab a9 mu tab s lite mi

Diğer belirtiniz :)
0
anon1m
(02.04.24)
kalem şart değilse a9+ tablet, işlemcisi stabil, tablet olarak internet film kitap okuma iş görür fazlasıyla
0
grimavi
(02.04.24)
Her ne alacaksanız 8 GB ram alın. 4 GB çok yetersiz geliyor.
0
sanguine
(02.04.24)
google servisleriyle işiniz yoksa huawei matepad'lere bakabilirsiniz, varsa xiaomi pad'lere bakabilirsiniz. samsung tabletlerde tft ekran kullanılıyor, ne kadar tatmin edicidir bilmiyorum.
0
kesmekes laleler
(03.04.24)
500 daha verip s9 fe alın?
www.amazon.com.tr

ben de a9 plus 128gb ile arasında kaldım ama arasında 2 önemli fark var.
a9 plus malzemesi plastik tel maşa.
s9 fe de ip68 su geçirmez var.
0
nuisance2
(04.04.24)
(7)

Yatırım Tavsiyesi?

PhoenixRising
Elimde 1-2 ay kullanmayacağım bir miktar para var. Bunun, %15-20 civarında değerlenmesi için, (risk oranı az olacak şekilde) ne gibi yatırımlar yapabilirim? Sizin fikirleriniz nedir?
Elimde 1-2 ay kullanmayacağım bir miktar para var. Bunun, %15-20 civarında değerlenmesi için, (risk oranı az olacak şekilde) ne gibi yatırımlar yapabilirim? Sizin fikirleriniz nedir?
0
PhoenixRising
(02.04.24)
Benim görüşüme göre 1-2 ayda %15-20 riskli bir yatırım gerektirir. Düşük risk ile ben olsam dolar, euro veya altın almayı düşünebilirim. YTD
0
yagmurlu bir gun
(02.04.24)
2 ay surede %20 kar getirecek, riski az olacak... yokum diyor.

2 ayda hem borsada hem fonlarda %20 kar edilebilir bu cok normal ama bunlar hep risk seviyesi yuksek urunlerdir.

Risk seviyesi dusuk, hatta olmayan, mevduat olur, 50 deseniz yillik 2 aylik % 8 civari getirisi olur. Bundan tabii karin %5 stopaj olarak kesilir.


Para getiren seyin riski olur. Risksiz kazanmak diye bir sey soz konusu degil. Bedava peynir anca fare kapaninda...
0
wallcan
(02.04.24)
1-2 ay içinde %15-%20 kazandıracağını ve riskin de az olduğunu söyleyen biriyle karşılaşırsanız paranızı kaptırmayın.

Yatırım fonları sizin için uygun seçenek diye düşünüyorum.
Fonların 1-7 arası risk oranları var. İstediğiniz gibi bir fon mutlaka vardır.
0
michael_knight
(02.04.24)
2 ay için dolar altın fon gibi emtialar riskli olabilir. süre az olduğu için vadeliye atabilirsiniz. şu an bankalar kapıyı %50'den açıyor.
0
spirit crusher
(02.04.24)
1-2 ay için kesinlike PPF
örnek : www.tefas.gov.tr
hemen hemen her bankadan alabilirsiniz.
0
nuisance2
(02.04.24)
Fiziki altin al
www.youtube.com
0
rentts
(02.04.24)
Risk oranı en düşük getirisi sabirt olarak mevduat faizi daha ne olsun %60 faiz garanti. Dövizin hiç bir cazibesi kalmadı.
0
doharkoman
(02.04.24)
(3)

Bu aptal kira beyan sisteminde ne yapacağım

Cezcez
10 bin lira kira gelirim 25 bin lira kira giderim varUlan devlet benim kira aldığımı görüyorsun da verdiğimi niye görmüyorsun? Hepsini de kira olarak bankadan yatırıyordum Geçen sene saçma salak beyan ödedim. Bu sene için sistem değişti mi? Anlamsız anlamsız ekranlar vardı
10 bin lira kira gelirim 25 bin lira kira giderim var
Ulan devlet benim kira aldığımı görüyorsun da verdiğimi niye görmüyorsun? Hepsini de kira olarak bankadan yatırıyordum
Geçen sene saçma salak beyan ödedim.
Bu sene için sistem değişti mi? Anlamsız anlamsız ekranlar vardı
0
Cezcez
(02.04.24)
KİRA gelirine yazacaksın 10.000*12 = 120.000 kira geliri, gerçek gider yöntemini seçip kira gideri kısmına da 300.000 yazıp sadece damga vergisini ödeme olarak çıkacak.

hala ev sahibini göstermiyor el ile giriş yapman lazım.
0
liberal
(02.04.24)
10bin lira kira geliri aylık mı?
yıllık ise beyan vermezsiniz.

aylık ise beyanname verip üzerine 400 küsür damga vergi vereceksiniz maalesef.
devletin işi bu, alacaklı olduğu konularda hemen kaynağından keser ama tersi durumlarda ispat etmenizi başvurmanızı bekler.
0
nuisance2
(02.04.24)
Aptal mı? Sistem çok akıllıca. Masraflarınızı siz takip edeceksiniz. Mülkünüze yaptığınız masrafların faturaları, Emlak vergisi ödemelerinizin dekontlarını saklamak sizin göreviniz. DASK ve özel konut sigortaları sistemde görünüyor zaten. Bir şikayetiniz varsa sistemden geri bildirim yapın.
0
doharkoman
(02.04.24)
(6)

parayı naapmalı

mavicorap
su anda 150 200 bin gibi bir para var elimde, tam su anda, günlük vadeli de duruyor, artık bu para mevzuları dusunmekten cok yoruldum valla, ama 6 ay içinde bir 600 kusur bin lıra bir odemem olacak, ben bu parayı 6 ayda nasıl degerlendirmeliyim?bir de 6 ay sonra bu odemeyi kredı kartıyla taksitle ya
su anda 150 200 bin gibi bir para var elimde, tam su anda, günlük vadeli de duruyor, artık bu para mevzuları dusunmekten cok yoruldum valla, ama 6 ay içinde bir 600 kusur bin lıra bir odemem olacak, ben bu parayı 6 ayda nasıl degerlendirmeliyim?

bir de 6 ay sonra bu odemeyi kredı kartıyla taksitle yapma olasılığım ne kadar, taksıtler bıtecek dıyor herkes, veya oncesinde nasıl bir hazırlık yapabilirim, mesela gidip bir bankayla kredi icin mi konusmalı vs
0
mavicorap
(27.03.24)
Paran hangi bankadaysa o bankada yatırım hesabı aç.
Tefasın şu sayfasına girerek fon ünvan tipi penceresine para piyasası fonu yaz.
1 ayda en fazla kazandırmış 3 fonu seçip o 3 fondan satın al.
Her ay para biriktirip üzerine ilaveler yap.

www.tefas.gov.tr
0
Mirket
(27.03.24)
ppf
0
nuisance2
(27.03.24)
Borsaya yatırın seçimden sonra başlayacak ralli ile 3 - 4 ay sonra meblağ en az iki katına çıkar bana teşekkür edersiniz. YTD.
0
doharkoman
(27.03.24)
Ters bir durumda 6 ay borsa için kısa bir vade , hele ki türkiye gibi siyasi kriz potansiyellerinin yüksek olduğu bir ülkede.
Sizin durumunuzda düşünüyorum, ülkede halen negatif fazi ortamında olduğu için vadeli mevduat veya karşılığı para piyasa fonları ,paranızın zaman karşılğını vermeyecektir.

Ancak 6 aylık vade düşünüldüğünde tüm parayı da yüksek riskli varlıklar ( borsa ) ya yatırmak bana göre doğru değil.

Ancak, risk ve getiri ortalaması yapmak açısından, vadeli mevduat veya ppt , altın, doviz fonları, ve seçim sonrası alınmak şartı ile bist100 içerisine veya holdinglere yatırım yapan, performansı iyi yatırım fonlarından oluşun bir sepet bana göre en doğrusu olacaktır.

Kişisel görüş olup tavsiye değildir.
0
Rao
(27.03.24)
Ppf diyorum ben de. Bitcoin'in de yüzde 15-20 artacağı söyleniyor ama tersi de olabilir tabi, risk almaya değer mi tartışılır.
0
halitkin
(28.03.24)
bu kadar dert oluşturan bir parayı riskli bir varlığa konulmaz. faiz hassasiyetiniz yoksa alabileceğiniz en yüksek faize koyun geçin.

150 bini koydunuz borsaya, kriptoya vs. 70 bin oldu delirirsiniz muhtemelen :)

tefas fonları vs. çıktığı gibi düşebilir de. o nedenle benim anladığım size en iyi alternatif kesin garantili alternatifler.
0
gurur
(28.03.24)
(3)

Bayramda İstanbul

ya volna
Sevgili İstanbuloji uzmanları, Bayram tatilinde istanbul boşalır mı yoksa tam tersi sokaklar insan mı dolar? Teşekkürler
Sevgili İstanbuloji uzmanları,
Bayram tatilinde istanbul boşalır mı yoksa tam tersi sokaklar insan mı dolar?
Teşekkürler
0
ya volna
(22.03.24)
gidenler olur ama artık yaza gelmediği için boşalmaz.
üstüne başka şehirlerden gelenler oluyor bayramda gezmek için.
üstüne hafta içi gezemeyen kitle geziyor.
0
nuisance2
(22.03.24)
merkezı yerler, tarıhı yarımada, kadıköy çarsı, adım atılmıyor, ulasım ucretsız oldugu ıcın uzak semtlerden ınsanlar yerlı veya göçmen, herkes merkeze doluyor, oğleye kadar bıraz sakin olur, sonrakı saatler geceye kadar hep kalabalık olur. kimisi bu kalabalıgı umursamaz o ayrı.
0
deepness
(22.03.24)
İlk günü sakin geçer sonraki günler ana baba günü olur trafikten hiçbir yere çıkılmaz
0
doharkoman
(23.03.24)
(4)

Tahliye taahhütnamesi ve kiraci-ev sahibi meselesi

chihirovekohaku
Büyük gün geldi! Annem daireyi gecen yil nisan basinda 6 bin liraya tuttu. Tahliye taahhütnamesi de imzaladi. Ev sahibi iki gün önce arayip 12 bin istemis. Annem 9 bin liradan fazla veremeyecegini söylemis. Sürecin bu noktadan itibaren nasil yürüyecegini sormak istedim. - ev sahibi mart basinda bir
Büyük gün geldi!

Annem daireyi gecen yil nisan basinda 6 bin liraya tuttu. Tahliye taahhütnamesi de imzaladi.

Ev sahibi iki gün önce arayip 12 bin istemis. Annem 9 bin liradan fazla veremeyecegini söylemis. Sürecin bu noktadan itibaren nasil yürüyecegini sormak istedim.

- ev sahibi mart basinda bir tebligat göndermeli miydi?

- annem yeni bir ev bulacaksa yasal olarak ne kadar zamani var?
0
chihirovekohaku
(22.03.24)
tahliye taahhütnamesi şekil olarak uygunsa size bir tebligat gelecek. siz de mahkemeden karşı tebligat çıkaracaksınız ve süreci durduracaksınız. sonrasında dava açılacak ve o süreç ne kadar sürerse artık. bu süreçte evden çıkmayabilir.
0
tantunisultansuleyman
(22.03.24)
O da aklima geliyor @titanic kemancısı ama 12 bin o ev ve konum icin cok anormal bir istek gibi geliyor. Konumu disinda evin distan görünümü de gördügümde beni cok korkutmustu. Gecen yil depremden sonra aceleyle tutmustu evi. Bakalim...

Ben süreci cok uzatmadan daha iyi bir eve gecme taraftariyim, 10 bin civarina halen iyi evler bulunuyor yasadigi sehirde ama evet daha fazla zaman kaybederse korkarim oraya 12 vermeye mecbur kalacak.
0
🌸chihirovekohaku
(22.03.24)
Sunu unutmayin; şimdi 12 verecek, seneye 20 derse onu da vermek zorunda. Tahliye taahhüdü ile 100 istese de bir hakkı yok. Buna hazır olmaniz lazım.
Ben olsam tahliye taahhüdü olmayan ama bir tik bile daha fazla olan bir yere girmeye çalışır en azından gelecek 10 senede hakkaniyetli zam yapacak bir yer arardim. Bir senede yüzde yüz zam isteyen kişinin bunu enflasyon falan ile açıklaması imkansiz.
0
logisticsmanager
(22.03.24)
10 bine anlaşın.
0
nuisance2
(22.03.24)
(11)

ev almak için doğru zaman mı?

entropik
bir tanıdıklarım yakın zamanda ev almayı planlıyorlar Antalyada. fiyatlar şuan düşüş trendinde. onlar da parayı 3 aylık faize koyalım evler düşer para artar daha iyi bir ev alırız diyolar ama ben 3 ayda evlerin fırlamasından korkuyorum. her türlü fikir yorum plis.
bir tanıdıklarım yakın zamanda ev almayı planlıyorlar Antalyada. fiyatlar şuan düşüş trendinde. onlar da parayı 3 aylık faize koyalım evler düşer para artar daha iyi bir ev alırız diyolar ama ben 3 ayda evlerin fırlamasından korkuyorum. her türlü fikir yorum plis.
0
entropik
(21.03.24)
seçimden sonraya bırakmak daha mantıklı gibi. faiz çok yanlış ama. faizden daha fazla kazanacakları bir yatırıma koysunlar. usd bazlı olsun.
0
gabe h coud
(21.03.24)
Aynı şekilde ev kovalayan biriyim, öncelikle burada iki senaryo üzerinde düşünmek gerekiyor.

1- Ev yatırım için alınacak :

Bu senaryoya göre şu en doğru zaman değil, faizler yükseltildi, seçim sonrasıda yükselmeye devam edecek gibi görünüyor.
Parasal daralmanın sonucu olarak ev fiyatlarında real artış görünmesi beklenmez, bu demek değildir ki , artmayacak evet
artacak ama bu artış enflasyonun altında kalacak.

Bu anlamda parayı diğer yatırım araçlarında değerlendirip, faizlerin düşmeye başladığına yakın bir zamanda
almak daha mantıklı.

2- Ev oturum amaçlı alınacak:

Eğer para yeterli geliyor, ev alacak kişi kendi oturacak ise, huzur, kira gelirinden tasarruf etmek ve gelecekte
olabilecek faiz indirimlerinden dolayı oluşabilcek hızlı fiyat artışlarıdan korunmak için, kısacası oturum
amacı ile ev her zaman alınır.

Kaldıki yeni konut üretim maliyetlerinin artması ve enflasyonun halen yüksek seyretmesi , konut fiyatları üzerindeki basıncı arttırıyor.
0
Rao
(21.03.24)
Seçimden sonra her şey olabilir.

* Oturacak eviniz yoksa, kiradaysanız, alabiliyorsanız hemen alın.

* Eviniz varsa, yatırımlık alıyorsanız, bekleyin. Hatta bir süre, hiç almayın.

Ekonomi yönetimi ısrarla reddediyor ama bir anda devalüasyon olabilir. %50 deval olduğu zaman ev fiyatları da TL bazında artar. Ancak bu olur mu, olursa da ne zaman olur belli değil.


NOT: Yatırım tavsiyesi değildir!


.
0
kartallar yuksek ucar
(21.03.24)
@kartal

Devalüasyon sabit kur rejiminde olur.

Bekleyin faizler arttı daha da düşecek/sabit kalacak evler. Mahallede 7 milyona 4 aydır satılık ev var. Emlakçı tanıdık şakalaşıyodum, 6 milyona versin alırım diye geçen gün aradı “abi 6500e bırakacak alır mısın”, yok 6 ne 1 eksik ne 1 fazla dedim.
0
Mcfly
(21.03.24)
ev fiyatlari dolar bazinda dusecek, dusuyor. neden? cunku insanlarda para yok ve bankalar da kredi vermiyor. dolayisiyla talep dusuyor. insanlar evini satamiyor. ne kadar duser? amerika'da %20 dolaylarinda dustu. fred.stlouisfed.org arkadasimin aldigi 1 milyonluk ev 800 bin oldu, ortalamaya uygun olarak.

ulkelerde kriz oluyor. kriz suresinde ekonomi akmaya devam etsin diye para akisi kolaylastiriliyor faizler dusurulerek. bu gecici onlem yuzunden fiyatlar artiyor ve enflasyon oluyor, cunku herkeste para oluyor. fiyatlar artinca mulk ulasilamaz seviyeye geliyor ve alimlar dusmeye basliyor. sonra faizler yukseltilerek para piyasadan cekiliyor. (bu karar cok gec verildi turkiye'de, sanirim secimden dolayi. abd'de mart 2022'de artan fail turkiye'de 2023 yazinda artmaya basladi) kimsede para olmayinca mulk satilamiyor. satilamayinca ederi dusuyor.

her yerde boyle.

emlak balonu konusu da soyle. enflasyonun surekli arttigi, faizlerin dusuk oldugu yerde fiyatlar dusmez. cunku herkeste para oluyor ve para harcama gudusu oluyor. simdi ise kimsede para yok ve olan parayi tutmak daha mantikli. bu yuzden ev sahipleri de yavas yavas ev satma moduna giriyor. adam 3 milyona okuttugu 50 yillik evini kiraya verse kiraciyla dovuse dovuse 10-20 bin alabilecekken mevduat hesabinda 120 bin alabiliyor.

bu surecler aylar aliyor, o nedenle gormesi zor.
0
antikadimag
(21.03.24)
en dibi bulmak zor.
bi yerde atlamak gerekir, sonra tren kaçınca üzülünüyor.
ama alan kişi evi aldıktan sonra sürekli fiyat takibi yapıp mevduat faizi, altında v.s. karşılaştıracaksa yapmasın.
en az 5 sene sonra baksın.
0
nuisance2
(21.03.24)
Evet, ev almanın tam zamanı ayrıca fiyatlar düşüş trendinde değil faizlerin yüksek oluşundan sebeple sadece eskisi kadar hızlı artmıyor ama gerileme söz konusu değil bilende bilmeyende yorumluyor ne yazık ki fakat gayrimenkulde hiç bir zaman geriye gitme söz konusu değil.
0
doharkoman
(21.03.24)
@Mcfly, biz serbest kur rejiminde miyiz? Serbest kurun sadece adı var. Merkez bankası, dövizi tutmak için cayır cayır dolar satıyor.

Seçimden sonra dövizi serbest bırakırlarsa, ya da olayın kontrolü kaçarsa, bir anda çok hızlı yükselebilir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(22.03.24)
kredi muslukları kapalı kaldıkça nakdi olan her zaman istediğini alır.

istanbul harici şehirlerde ev fiyatlarının ivmesi düştü, fiyatlar tl cinsinden dahi düşüş gösteriyor. daha da düşeceğini düşünüyorum.
0
tantunisultansuleyman
(22.03.24)
@kartal,

Evet serbest kur rejimindesin bugün tcmb satar yarın alır çok dert etme bunu. Bugün satıyorsa da serbest kurdasın demektir. Devalüasyon’un teknik olarak gerçekleşmesi imkansız bi ülkedeyiz.

Ek olarak dünyadaki her merkez bankası kendi kurunu kontrollü degersizlestirebilir ya da değer kazanmasını isteyebilir. Bkz son dönem Japonya.

YouTubedaki çakma ekonomistlerin söylemleriyle ortalıkta dolanmayın. Bu işlerden anlayan ya da gerçek iktisatçılar söylediklerinizi yan masadan duyunca gülüyorlar :)
0
Mcfly
(22.03.24)
ev almayın, bekleyin.

rus ve ukraynalıların gelişiyle fiyatlar 3x yaptı.
şimdi ikamet alamadıkları için gidiyorlar. yeni yeni siteler yapılıyor, projeden alırken verdikleri parayı almaya çalışıyorlar. müteahhitler de siteleri bitirmeyi planlarken maddi sıkıntılarla uğraşıyor.
biz alamıyoruz, onlar alamıyor. pazar kurudu. fiyatlar düşüyor.

işin içinden biri olarak yazıyorum bunları. önce bi kriz görelim, iyice silkenelim. anca öyle alınır.

sevgilerle.
alanya'dan bir emlakçı...
0
MtKrt
(22.03.24)
(24)

Bu şımarıklık mı?

dejame
A kişisi hava soğuk olduğu için kazak giyip işe gidiyor, ama regl olduğu için sıcak basıyor. Hemen B kişisini arayıp evden ince bir kıyafet getirir misin diyor. B kişisi evden çalışıyor, işe başladığı an yarıda bırakıp hazırlanıyor, yağmurlu havada şemsiye ve araba olmadan 20 dakika yokuşlu yollarda
A kişisi hava soğuk olduğu için kazak giyip işe gidiyor, ama regl olduğu için sıcak basıyor. Hemen B kişisini arayıp evden ince bir kıyafet getirir misin diyor. B kişisi evden çalışıyor, işe başladığı an yarıda bırakıp hazırlanıyor, yağmurlu havada şemsiye ve araba olmadan 20 dakika yokuşlu yollarda yürüyerek kıyafeti götürüyor, ama birazcık sinirleri bozuk. Zaten yürüdüğü yollar berbat, hava berbat, üstelik A kişisinin 2. ve 3. dersi boş, aslında gelebilir ama regl olduğu için rica etmiş oluyor sadece.

A kişisi B'ye çok teşekkür ediyor, B de ne demek, her zaman yaparım senin için diye güzel bir cevap veriyor.

Siz A olsanız böyle bir talepte bulunur muydunuz?
B olsaydınız aynı şeyi yapar mıydınız?

edit: kişi sevgilim
0
dejame
(21.03.24)
A olsam böyle talepte bulunmam. Prenseslik yapmış. hem arabası yok. Bye acımamış resmen.

B olsam şu an gelemem derim. Çünkü kıyafet acil değil. darlanmış sadece. Acil bi şey olsa giderim.
0
jelly bear
(21.03.24)
A olsaydım böyle bir talepte bulunmazdımi tam bir premseslik. Kollar çekilir yelpaze falan yapılır öyle deli sıcak basmıyor reglde. ha havasız sıcak ortam ile birleşip fenalaşacak kadar sıcak olsa herkes cam kapı açtırır.

b kişisi olsam zaten benden böyle birşey istenmezdi. annem babam olsa yaparım, arkadaşlığa artık okadar kıymet verilmemesi gerektiğini anladım.
0
eja
(21.03.24)
A ile B arasındaki samimiyet nedir? İlişki durumu nedir?

Mesela sevgilim istese böyle bir şey yapmam. Çocuğum istese yine yapmam. Ama arkadaşımsa eğer, yine yapmam tabi ki. Resmen şımarıklık bu :)
0
mustafakesekci
(21.03.24)
A kişisi, B'nin evden çalıştığı için hiç dışarı çıkmadığını, iki adım da olsa yürüyüş yapmadığını, kilo almaya başladığını, hep ev ortamında olmasının psikolojisini olumsuz etkilediğini düşünüp bir bahaneyle onu evden çıkarayım demiş olabilir.

Düşünceli arkadaş, eş, sevgili veya her neyse.
0
Mirket
(21.03.24)
Ben istemezdim aklıma bile gelmezdi bir insanı 20 dakika o havada yürütmek sırf sıcakladım diye. Kişinin genel tavrı ve talepleri de hep bu şekildeyse sorun bence. Ayrıca siz de o sırada çalışıyormuşsunuz, işiniz bölünmüş. Ama sevgiliniz genelde bu şekilde davranan biri değilse bir seferlik demek ki çok kötü hissetmiş deyip normal karşılanabilir sonuçta o anda ne hissettiğini biz bilemeyiz.
0
Mossy
(21.03.24)
a kişisi olsam çok zorda kalmadıkça böyle bir şey istemezdim, belki araba olsa ancak.
b kişisi olsam büyük ihtimal yapardım, ancak her zaman yapardım senin için gibi yalan bir cevap vermezdim. yani daha dürüst olmakta fayda var, çünkü b kişisi belli ki kızmış. valla getirdim ama çok ıslandım, yolda biraz sinirlerim bozuldu. belki boş dersinde gelsen ikimiz için de daha iyi olurmuş diye düşündüm filan demek en doğrusu ki sınırlar biraz otursun. yoksa karşı tarafa da haksızlık yapılıyor o içeride kalan öfkeyle.
0
red g
(21.03.24)
A olsam böyle bir talepte bulunmam. cocuk degilim.
hayatimdaki b'lere bakiyorum. onlar da getirmezdi heralde. belki ilkinde sasirdiklari icin yaparlardi ama rutinde yapmazlardi.

ben b olsam böyle bir sey hayatta yapmam. yan o zaman biraz der gecerim.
0
robert bosch
(21.03.24)
müdür taksi diye bir şey icat edildi. ben olsam taksiye atlar götürürdüm. 20 dakika yokuş gidilir mi
0
sizofren06
(21.03.24)
Hayatımdaki A kişisi benden böyle bir şey istemezdi zaten. İstedi diyelim, taksiyle göndereyim kapıdan al derdim. Ya da direkt kendisi söylerdi taksiye ver ben alayım diye. 20 dakkalık yokuşlu yol yürütecek de yürünecek de bir durum yok, şımarıklık evet.
0
pianeta
(21.03.24)
regli ve ateş basmasını bilen biri olarak isterdim ne abartmışsınız he. şemsiyen ve yağmurluğunun olmaması veya taksi binmemek (ki git gel muhtemelen indi-bindiye tekabül eder) erkeğin problemi. ayrıca kadını şımartasınız yoksa sevgili olmayın fwb veya ev arkisi olabilirsiniz (erkolara genel cevap). 20 dk yürüdü diye hayıflanan erkeğe selam veren kız kardeşime de yazıklar olsun(hepimizin başına gelir önemli olan ders çıkarmak)
0
ala09
(21.03.24)
A'nın talebi kesinlikle normal değil. O yüzden B'nin buna izin veren tavırları olmasa A'nın böyle bir şey talep etme ihtimali olduğunu sanmıyorum. B'nin konunun mantıksızlığına dikkat çekmeyip o yolu gittikten sonra şikayet etme hakkı yok. A da bu hareketi için çok teşekkür etmiş zaten. Başka ne yapacaktı, cebine harçlık mı sıkıştırsaydı bir de? :)

Hayatımda hiç A da B de olmadım ama B durumuna düşüren çok A gördüm. Tekrar edeyim burada bir hata aranacaksa hatalı olan A değil B. İnsanları belirli bir standarda/şımarıklığa alıştırıp sonra kendi yaptıklarınızdan dolayı onları suçlamamalısınız.
0
nawar
(21.03.24)
Bence simariklik. Ama sevgiliye simariklik yapilabilir. Uygunsa ve getiriyorsa ve soylendigi sekliyle ilerlemisse zaten sorun yok. Cift icin okeyse nasil durdugunun onemi yok. Ben olsam boyle bi simariklik yapmam, sevgilimin de yapmasini istemem. Abarti cunku.
0
nic cage
(21.03.24)
Normal bu durum, sevgiliyse ok.

Ha ciddi değilse yapmam orası ayrı ama hayat da müşterek. Belki şımartılmaya ihtiyacı vardı. Değer böyle ölçülmez tabi ama bazılarımızın bu yanıtlara da ihtiyacı var.
0
baldan kaymak
(21.03.24)
Şımarıklık.
Ama sevgilisine de şımarıklık yapamayacaksa kime yapacak insan?
Kimseye ne sevgilisine şımardığı için, ne kazağı getirdiği ne de getirmediği için yanlışsın demem.

Ama B kişisine derim ki "Eğer sinirleneceksen en başta getirmek istemediğini söyleseydin. Hem getiririm deyip hem sinirlenerek yanlış yapıyorsun. Sevgiline de haksızlık ediyorsun."
0
michael_knight
(21.03.24)
Şımarıklık, ben B olsam A ile o kadar ilerleyebileceğimi sanmıyorum.

Sevgiliye yeri gelir şımarılır tamam da sırf sıcak bastı diye yağmurlu havada birini işinden kaldırıp ince giysi istemezsin ya. O kadar mühimse 20-30dk izin alır kendin çıkarsın en fazla, hiç olmadı öğleni beklersin. Ben utanırım şahsen, ayıp da bir şey.

İlla şımaracaksan bir beklentiye girmeden laf arasında geçirirsin, karşındakinin jest yapası varsa kalkar gelir. Ama arayıp getir demek hoş değil cidden.

Çok daha güç şeyler de yapılır bir ilişkide ama tema sıcaklamak olmamalı bence.
0
akhenaten
(21.03.24)
A prenseslik yapmış burası kesin.
B olsam işim var sevgilim getiremem birtanem derdim.

bu olay ben ve eşim arasında yaşansa ben eşimden böyle bi talepte bulunmam normalde ama çok kötüysem ve istersem o bana çook çok önemli bir işi olmadığı sürece kesin getirirdi. benim prenseslik yaptığımı düşünse bile kesin getirirdi yani. işte bu yüzden evliyiz :D
0
turuncu tonlarda
(21.03.24)
B'nin fazla kilosu varsa A ona spor yaptırmak istemiş olabilir.

A nın böyle bi talepte bulunmaması gerekirdi ama B de kurulmasın. Takmaya başlarsa ayrılık çanları çalar
0
bass solo take one
(21.03.24)
Ben istemem erkeğim. Gerekirse taksiye biner gider gelirim.

Maalesef yapım gereği kimseye yük olmak istemem.
0
drako
(21.03.24)
eşim isterse yaparım çünkü bilirim ki eşim şımarıklık yapmak için böyle bir şey istemez, gerçekten ihtiyacı olduğu için ister. belki "nereden çıktı şimdi bu" diye hafif kendi içimde söylenirdim ama eşime karşı değil, anlık plan değişiklikleri genel olarak beni gerer.

burada kilit nokta sen kız arkadaşının ihtiyacı olduğu için değil şımarıklıktan istediğini düşünüyorsun hatta bundan eminsin. geçmiş şımarıklıklarının bardağı taşıran son damlası gibi görüyorsun belki de ama buradaki insanlar geçmişinizi bilmiyor. aranızdaki dinamiği bilmeyen insanlardan gelecek gazla aksiyon almayın bence, durduk yere gerginlik yaşayabilirsiniz. kız arkadaşınızsa o kadar da şımarabilsin size ki çok da teşekkür etmiş ne güzel.
0
hrskrs
(21.03.24)
Ben istemem kesinlikle ama bir yandan da erkek dediğin nazımı çekmiyorsa neden yanımda dursun diye düşünürüm.

Eşim istese de seve seve götürürüm alt tarafı 20 dk yol yürümüşsün nedir yani. Benden istesin üç tur kazak getirip defile yaptırırım.
0
Gradient_tabanlı_mor
(21.03.24)
A olsam böyle bir şey istemem. bir şekilde idare ederim.

B olsam, mal yaradılışlı bir insan olduğum için A daha bunu talep dahi etmeden "ayh kazan giymişim sıcak bastı" dediği anda " ben sana ince bir şeyler getireyim" diyip kendiliğimden götürürüm. A teşekkür eder, ama iki gün sonra da anlam bile veremediğin bir durumda "sen düşüncesizsin, umursamazsın, beni hiç umursamadın" diyip ağzına sıçar.

o yüzden istese bile götürmemek gerekiyor sanırım.
0
kibritsuyu
(21.03.24)
B kişisi kullanılıyor.
argo tabiri var ama banlanmayalım.
bunu ancak insan çocuğu için felan yapar.
0
nuisance2
(21.03.24)
A olsam istemem ama B olsam yaparim ne olacak gucenmem hic
0
aguen
(21.03.24)
aklıma bile gelmez böyle bir şey istemek. gider kendim alır gelirim. millet ne güzel seviliyor ama orası da ayrı...
0
suyin
(22.03.24)
(5)

Macbook klavye koruyucu kullanımı

harmanyeri
MerhabaMacbook ile birlikte klavye koruyucu kullanıyor musunuz?Koruma sağlaması için avantajlı görünüyor ama kapatıldığında ekranda iz bırakabildiği söylenmiş. ayrıca içerideki hava sirkülasyonunu etkileyebileceği düşündürüyor.
Merhaba
Macbook ile birlikte klavye koruyucu kullanıyor musunuz?

Koruma sağlaması için avantajlı görünüyor ama kapatıldığında ekranda iz bırakabildiği söylenmiş. ayrıca içerideki hava sirkülasyonunu etkileyebileceği düşündürüyor.
0
harmanyeri
(21.03.24)
Kullandım ilk birkaç ay, sonra skerler deyip bıraktım. Kullandıkça gevşiyor yapısı, rahatsız edici olabiliyor.
0
whoosie
(21.03.24)
Kullanmadım, kullanana da yargılar gözle bakıyorum.
O kadar para verip almışısınız madem, o zaman doğru düzgün tam verim alabilecek şekilde kullanın şu aleti diyorum. Klavye koruyucunun olayını da tam anlamıyorum. Maksat tuşların eskimemesi ve soyulmamasıysa, varsın eskisin ve soyulsun. Maksat sıvı dökülmelerien karşı korumaksa, o zaman biraz dikkatli kullanımla sorun olmaz diye düşünüyorum.
0
pianeta
(21.03.24)
klavye koruyucu opsiyonel ama ekran koruyucu kesinlikle kullanin. ekran koruyucu ile birlikte klavye koruyucu da kullandim, tus izlerini koruyucudan silince cikiyor. belirli bir sure sonra zaten sagi solu ayri oynamaya basliyor klavye koruyucunun kaldirip attim.

ben klavye koruyucuyu klavye donusturucu olarak kullaniyordum. ulkemizde ingilizce q modeli satilmiyor malum. evde apple q ingilizce klavye kullaniyorum artik.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(21.03.24)
hayat bu kadar hassas olmak için çok kısa.
ne güzel macbookunuz var, klavyesine dokunmayacaksanız ne yapacaksınız?

ne dış kılıf ne klavye koruyu.
uzun yıllardır kullanırım.
bir şey olursa yenisini alırım.
0
nuisance2
(21.03.24)
ben de ilk günlerde takılıyordum bu konuya ama sadece dışına kılıf aldım. (o da çatladı gerçi.)
almak istememin sebebi ise sakar olmamdı; eşyalarıma çok kolay zarar veriyorum. lakin bir senelik kullanımımla birlikte diyebilirim ki üstteki umursamazlara +1
hiç sıkıntı yaşamadım şimdiye kadar.
0
suyin
(22.03.24)
(1)

iş değişikliği sonrası gelir beyannamesi

baldan kaymak
bordrolarımı aldım başka ne yapmalıyım vergi dairesine mi gitmeliyim?
bordrolarımı aldım başka ne yapmalıyım vergi dairesine mi gitmeliyim?
0
baldan kaymak
(20.03.24)
hazır beyan diye aratın googleda, bi yere gitmenize gerek yok.

ayrıca geçen sene iş değiştirdiyseniz şimdi beyan vereceksiniz. 2024te iş değiştirdiyseniz seneye.
0
nuisance2
(20.03.24)
(17)

aktarmacılık (?) işi yapmak güvenli ve yasal mı?

sassybossy
şimdi, yeni bir işe başladım ama açıkçası ne yaptığımı, niye yaptığımı bile bilmiyorum. bir de işi kendileri yapabilecek olan işverenlerim beni kullanarak kendilerini akladığını düşünmeye başladım, paranoyaklaştım. ortada yasadışı bir şey varsa ben bilmiyorum. şimdi bunlar çeşitli ürünlerden, elektr
şimdi, yeni bir işe başladım ama açıkçası ne yaptığımı, niye yaptığımı bile bilmiyorum. bir de işi kendileri yapabilecek olan işverenlerim beni kullanarak kendilerini akladığını düşünmeye başladım, paranoyaklaştım. ortada yasadışı bir şey varsa ben bilmiyorum. şimdi bunlar çeşitli ürünlerden, elektronik aletlerden falan ödeme alıyor, bu ödemeler de benim banka hesaplarına yatıyor, ben bunları kriptoya çevirip (binance) onların kripto hesabına gönderiyorum. şimdi banka hesaplarımda da yüksek meblağ paralar düştüğü için sürekli teyitten arıyorlar beni, adresimi falan soruyorlar iyice korktum. biri aydınlatsın beni. belki bu işin bir ismi falan vardır, yaygındır, ben ismini bile koyamadım.
0
sassybossy
(19.03.24)
hocam sen napıyosun gözünü seveyim. derhal o hesapları falan kapat, o kişilerden de uzak dur.

sanmıyorum kabul edeceklerini ama sana gelen paraları, gönderen hesaba geri yollamayı teklif et.

durumun varsa parasıyla, yoksa da tanıdığın bir avukatla görüşüp bilgi al.
0
brkylmz
(19.03.24)
Paranın neden geldiğini ve nereye gittiğini açıklayamayacağın bir iş(?) olmuş bu. Kendi hesabına neden alıyorsun? Madem bu bir iş şirketin hesabına gelseydi paralar. Sen de şirketten çevirip aktarırdın böylece. İmza attırıp şirketi de üstüne yaparak terfi aldığını da söylediler mi? :)

Bence önce bir avukat ile görüş, sonra da bağını kes.
0
nawar
(19.03.24)
(bkz: dilan polat)
0
biryazgünü
(19.03.24)
abi ciddi değilsin inşallah?

böyle bir iş yapılır mı? başın şimdiden büyük belada, bu kısmı bile zor temizlersin de bundan sonrasını ne yapacaksın asıl?
0
tchuck
(19.03.24)
derhal avukat ile görüşün
0
bartholomew87
(19.03.24)
abi bu kadar da olamaz :( hemen ayrılın ve avukatla görüşün.
0
summerjam0306
(19.03.24)
yeni bir iş olduğuna nasıl ikna oldun. bildiğin hesabını kiralıyorsun. dolandırılanların muhatabı sensin şu anda. iyi temiz bi şey olsa kendi hesaplarından yaparlardı zaten
0
efruz
(19.03.24)
yasal olmayan parayı senin hesaba aktarıyorlar. (tahminen çalıntı kredi kartı, dolandırıcı parası yada uyuşturucu parası bile olabilir.)
0
sizofren06
(19.03.24)
hesaplarımın hepsini silmem gerek di mi? silmesem ne olur? silsem kurtulur muyum ki? Çok korkuyorum şuan ya
0
🌸sassybossy
(19.03.24)
155'i ararın bile.

emniyete ihbar ettim kardeşim yapacak bir şey yok şu saatten sonra. iş birlikçi olman senin için hayırlı olur.

hizliresim.com
0
gabe h coud
(19.03.24)
Net söylüyeyim süzme safsın. Yakinda hakkinda davalar açılır. Patron vs seni tanımaz.

Ortada şirket varsa onun hesapları da vardır ve muhasebecisi vs vergisi algısı vardır. Hiçbir yasal şirket 3.sahıslar üzerinden para alıp vermez, yil sonu vergi cart curt belli olsun diye.

Bir an önce şuanda hesaplarını kapa. Allah bilir ne parası onlar tahminim var ama bana kalsın.
0
Fritz-X
(19.03.24)
bu işin ismi var
organize dolandırılıkta kullanılan piyon.
0
nuisance2
(19.03.24)
Öncelikle sakin kalın şu an net bir şey yok ve sakın fevri davranmayın. Burada yazılan tavsiyelere uymayın bir avukatla görüşün ve durumu şeffaf biçimde anlatın o size yol gösterecektir.
0
doharkoman
(19.03.24)
yasadışı parayı ülke dışına çıkartıyorsunuz farkında mısınız? avukatla görüşün gerekirse beraber savcılığa gidip suç duyurusunda bulunup etkin pişmanlıktan faydalanın
0
paintov
(20.03.24)
yarin sabah ilk is avukata gidip durumu anlatin. Eger avukata verecek paraniz yok ise direk savciliga gidip kendinizi ihbar edin. Eninde sonunda yakalanacaksiniz ve is isten gecmis olacak. Kendinizi ihbar ederseniz en azindan cezaniz azalir.
0
oscar
(20.03.24)
Büyük geçmiş olsun. Daha önce bi üni başlığı açmışsın yaşın üni 1 civarı sanırım. Dolandırıcılar çokça genç üniversitelilere musallat oluyorlar. Çoğunlukla paparadan yapıyorlar. Muhtemelen haftalık 2-3k’da bir para teklif etmişlerdir. Olan şu, sen illegal parayı hesabına alıp temiz hesabından parayı kripto vasıtasıyla baronlara gönderiyorsun. Ortada bir şirket iş vs hiç bişey yok. Muhtemelen uzaktan çalışma vs’dir zaten. “Hesap silme” demişsin ama öyle bir şey yok. Beni bile bugüne kadar banka hesabıma gelen para için aramamışken seni aramışlarsa büyük paralar gelmiştir.

Direkt burada duyuru açıp iyi bir avukat bulun ve tamamen şeffaf şekilde işlemleri başlatın. Para %70 ihtimalle illegal bahis parasıdır. Bir ihtimal de uyuşturucudur. Eğer bir şey yapmadan ses çıkarmadan bekleyeyim dersen ilerisi için daha kötü olabilir. Bankacılık sektöründe bir kere bu işlerden kara listeye alınırsan 10 sene düze çıkamayabilirsin
0
avatar is back
(20.03.24)
merak ettim ne yaptıniz son durum nedir ?
0
oscar
(28.03.24)
(4)

5000 $ pazarlığa değecek para mı?

ya ben lan neyse
döviz bürosuna gidip tl'ye çevirmek için "hepsini sana bozdurayım, bana biraz fazla tl ver" demeye değer mi bu miktar?yoksa dalga mı geçerler?
döviz bürosuna gidip tl'ye çevirmek için "hepsini sana bozdurayım, bana biraz fazla tl ver" demeye değer mi bu miktar?

yoksa dalga mı geçerler?
0
ya ben lan neyse
(15.03.24)
dalga geçmezler ama yüksek kur vermezler. tabela ne derse o. tabela gezmen lazım. en güzeli yanına birini alıp kapalı çarşı'da 2 tur atmak ve telefonda görüşerek en uyguna denk getirmeye çalışmak. yine de en iyisi genelde nadir oluyor.

100k usd üstünde az da olsa oynatabilirler.
0
gabe h coud
(15.03.24)
5bin için pazarlık yapılır.
yaptım daha önce
ama küçük rakamlar tabi.
0
nuisance2
(15.03.24)
Sizin muhit neresi bilmiyorum ama bugun kapalicarsida,

Ahlatci 32.41
Cavuş 32.44
Bir de nuriosmaniye'de bi dovizci 32.50den bozuyordu. (20 dakikalik kuyruk vardi burda)

Bugunku aldiginiz kurla 5000 dolar icin ne kadar fark ediyor, gitmenize deger mi kendiniz karar verin.

Semtinizdeki buyuk kuyumcu ya da doviz burosu varsa 5000 dolar icin daha iyi kur isteyebilirsiniz. Oralarda genelde millet 50 100 dolar islem yaptigi icin tabela kuru dusuk olur. Kapalicarsi kadar olmasa da oranin 300 400 lira asagisina bozdurmayi teklif edin, muhtemelen kabul edecektir.
0
brkylmz
(15.03.24)
basit bir pazarlık yaparsınız ama çok da şeyetmeyin.
0
kent sakini
(16.03.24)
(4)

eurobond karlı mı?

benarrivo
bence değil. bu fiyatlardan alınan bir eurobond evet kupon ödemelerini düşündüğümüz zaman fena bir getiri sağlamıyor. ancak 5 veya 10 yıllık eurobond aldığımızı düşünürsek, kupon ödemelerini de kira geliri gibi harcadığımızı düşünürsek, bu süre sonunda vadesinde bozulan eurobond dolar enflasyonuna y
bence değil. bu fiyatlardan alınan bir eurobond evet kupon ödemelerini düşündüğümüz zaman fena bir getiri sağlamıyor. ancak 5 veya 10 yıllık eurobond aldığımızı düşünürsek, kupon ödemelerini de kira geliri gibi harcadığımızı düşünürsek, bu süre sonunda vadesinde bozulan eurobond dolar enflasyonuna yenik düşüyor. cdsler yüksekken eurobond ucuz fiyattan alınırsa ancak o zaman karlı oluyor.
siz ne düşünüyorsunuz?
0
benarrivo
(15.03.24)
endeksleme olduğu için karlı.
0
gabe h coud
(15.03.24)
3 çeşit eurobond yatırımı yapılabilir.

1. CDSler yüksekken eurobond alır düşünce satarsın. Eurobond fiyatından iyi para kazanırsın. Kupon gelirleri de bonus olur. Ancak siyaseti de ekonomiyi de iyi okumak, çok iyi finansal okur yazar olmak gerekir.

2. 1-2 sene ihtiyacın olmayacak dövize, vadesi o sürede dolacak eurobond alırsın. Alış fiyatın belli, kupon gelirin belli, vade sonunda alacağın para belli. Sıfır sürpriz, sıfır risk.

3. Paran var, ev alıp kiraya vermeyi düşünüyorsun. kiracı dertleri malum, evin demirbaş harcamaları, amortismanı, ani para gerekme durumunda evi derhal satma imkansızlığı vs. Al 20 yıl vadeli euronond, paran belli, alacağın kupon geliri belli. Mis gibi, ağrısız sızısız gelir. Banka asla telefon etmez, bu ay sıkışığım kupon ödemesini bir dahaki ay yapsam olur mu diye. Hem kısa vadede aksayabilse bile döviz daima TÜFEden fazla getirir.

Vergisi var diyenler olabilir. Beyanından ödemesine kadar kira ile aynıdır. Fark yoktur.
0
Mirket
(15.03.24)
bileşik faiz diye bişe duydunuz mu?
0
zeleno
(15.03.24)
dolar kuru sakinken dolar toplanır.
sonra böyle bir olay çıkıp cds fırladığında topluca eurobond alınır.

ama insan psikolojisi genellikle bunu yapmaya sabrı ya da cesareti olmaz.
mesela cdsler 800ü bulduğunda bir çok insanın eli eurobond almaya gitmemişti acaba devlet bunları ödeyebilir mi diye..
0
nuisance2
(15.03.24)
(28)

bi erkek karısına böyle şaka yapabilir mi?

deartheodosia
evlendiğimiz ilk yıllardaydı, eski eşim (hala boşanamadık) bana “ben iş gezisine gittiğimde sen sütçüyü eve alır çocuk yaparsın” gibi bi şaka (!) yapmıştı. ben çok şaşırmıştım tabii, bu şaka mı şimdi diye. böyle densiz densiz şakalar yapıyordu, bir kere araç bir yere sürtmüştü, “sen sürtüksün, sürtü
evlendiğimiz ilk yıllardaydı, eski eşim (hala boşanamadık) bana “ben iş gezisine gittiğimde sen sütçüyü eve alır çocuk yaparsın” gibi bi şaka (!) yapmıştı. ben çok şaşırmıştım tabii, bu şaka mı şimdi diye. böyle densiz densiz şakalar yapıyordu, bir kere araç bir yere sürtmüştü, “sen sürtüksün, sürtüklerin arabası sürter” falan demişti. bunun gibi çok şey var. bu adam normal değildi, di mi?
0
deartheodosia
(15.03.24)
normal değil.
evlenmeden önceki ilişkinizde bunları yapmıyor muyudu?
0
saturn
(15.03.24)
ben 21 yaşında olduğum için biraz (!) salaktım, anlamıyordum @saturn
0
🌸deartheodosia
(15.03.24)
biraz aptal bence. 'saka'nin iki tarafa da komik olmasi lazim. yetiskin yasa gelip bunu kavrayamamisin zekasindan suphe ederim.
0
hot potato
(15.03.24)
normal değil
0
benarrivo
(15.03.24)
mizah zekanın zekatıdır diye bir laf var islami değil biraz düşününce çok güzel bir söz

yani bir insanın bu kadar düşük bir şaka anlayışı varsa onun hakkında başka konularda da fikir verir
0
grimavi
(15.03.24)
Hay amk, çok komiq aq... Zekasız
0
abuzer
(15.03.24)
ciddi misin? çok geçmiş olsun. her biri ayrı travma. keko kocanın neresinden dönsen kardır. bu insanlar evleniyor, gerçekten hayret ediyorum. evlenmeyi geçtim, sürdürebildiği herhangi bir ilişkisinin olmaması lazım. sabit bakkalı bile yoktur.
0
gabe h coud
(15.03.24)
her ikisi de ağır ama ikincisi çok daha ağır.
insan olan değil karısına, sevgilisine, arkadaşına bile demez, dememeli.

merak ettim, evlendikten sonra bunu diyebilen biri, evlenmeden önce bunları yapabileceğine dair hiç sinyal vermedi mi? hiç "acaba" dediğiniz bir an olmadı mı?
0
tabudeviren
(15.03.24)
Toksikolojiye giriş resmen.
0
rock n roll
(15.03.24)
Karısı rahatsız oluyorsa yapamaz. Yoksa çiftlerin aralarındaki espri kalitesi ya türü bizi ilgilendirmez. Buradaki kilit nokta sen ve ikinizin espri/komedi dinamiği. Sen bundan rahatsız olmayıp aynı türde espri yapıyor olsaydın burada dehşete düşen hassas arkadaşlara, gökten düşen 3. elmayı yemek düşerdi. Hatta bundan çok daha ağırlarını(?) karşılıklı olarak gülerek yapan (hatta arada bizim de dahil olduğumuz) evli çift arkadaşlarım var. Gayet mutlular.

Bu arada ağır falan olup olmamasından ziyade komik değil bence.

@hot potato +1
0
nawar
(15.03.24)
ayrıca bir şey aldığımda/yaptıracağım zaman “yeni kocan için mi” diyordu.
0
🌸deartheodosia
(15.03.24)
Tabi ki normal değil de bana biraz sapıklık var gibi de geldi sanki ağız arıyor gibi. Evet filan desen devamı gelecek gibi. İğrenç ya. İyi ki kurtulmuşsun bundan.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.03.24)
bu bastırılmış cuckold'luk veya gavatlık değilse nedir bilemiyorum. Ha ikinci ihtimal, kendini küçük görüyorsa ve içinden "bu kız niye beni seviyor yav" diyorsa öyle bir gelecek projeksiyonu yapıyor olabilir. Her iki durumda da sıkıntılı bence.
0
nhk ni youkosu
(15.03.24)
yuh ya
ya karakteri olgunlaşmamız birisi ya da cuckold.
0
nuisance2
(15.03.24)
Yapamaz ve yapmamalı ama bu toplumda densizlik hadsizlik yozlaşma öyle bir safhadaki herşey normal karşılanıyor hatta yanlışı kınayanlar kınanır hale geldi. Bu arada yazdığınız ifadeler aynı zamanda hakaret suçuna konu olabilir diye düşünüyorum.
0
doharkoman
(15.03.24)
Umarim bosanmaniz bir an önce sonuclanir <3

normal degil, komik degil... ya cok saygisiz ya da en iyi ihtimalle manyak.
0
chihirovekohaku
(15.03.24)
Bana yaşlanınca tacizci olacak, amigdalası çalışmayan biri gibi geldi
0
durgunfoton
(16.03.24)
İçten içe kendisini aldatmanı istiyor gibi geldi
0
olaylar olaylar
(16.03.24)
normal mi diye sorulması bile anormal olan bir adam.
0
odiyus
(16.03.24)
Cinsel sorunları olduğu ortada. Bu tipler gözü açılmamış saf kızlarla evlenirler.
0
anais
(16.03.24)
"Aman canım bunda ne var" denecek türde sözler değil, resmen bilinçaltını bilinçlice ortaya koyuyor. Psikolojik şiddet uyguluyor.
0
muhayyer divan
(16.03.24)
@nawar çok güzel bir ayrıntı yakalamış.
Şaka iki kişiliktir. Şaka yapılan kişinin o an verdiği tepki önemli.
Bana bir daha bu tarz şeyler söyleme mi dedi.
Kıkırdayıp Ayy Çok hoşsun mu dedi.
Tebessümle mi karşıladı, kızdı mı?
O da ona en az aynı seviyede bir başka sözle mi karşılık verdi.
Bunları bilmeden yaptığımız yorumlar havada kalıyor.
Ben elşer arasında bu tarz şakayı yakıştıramam.
Ben insana küfrü de yakıştırmıyorum ama ağzından küfür düşmeyen insanlar da var.
Her ailenin dinamiği farklı. Yorumlar havada.
0
Mirket
(16.03.24)
Aptalmış
0
basond
(16.03.24)
Kesinlikle normal ve saka dedigin sey zaten böyle olmali.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.03.24)
gavat ve cuckoldcu olduğunu düşünürüm o lafları tek tek müsait yerine enjekte ederdim.
0
Hallegadola
(18.03.24)
manyak galiba
0
sanguine mcqaer
(18.03.24)
Normal değil. Böyle şaka mı olur? İnsan eşine sen sürtüksün mü der?

Umarım kısa zamanda boşanırsınız.
0
drako
(05.04.24)
adamın şüphelendiği,geçmişte veya mevcut dönemde rahatsız olduğu bir şey yapmışsanız bunu ima ediyor olabilir mi?direkt söyleyip soramadığı için böyle saçma şekilde rahatsız edici şeylerle ima ediyor olabilir.bu durumda bile yanlış ama asla böyle bir şey yoksa tedavi olması gerekiyor insan sevdiğini bu cümlelerin öznesi yapmaz.
0
ercu cozer
(05.04.24)
(12)

Bursa'da nerede iskender yiyeyim

aguen
Merhaba duyuru,Yarin Bursa'da olacagiz da sevgili kisisi oruc tutuyor, tercihen rezervasyon yaptirabilecegimiz, iftarda uzmeyecek nereler vardir.
Merhaba duyuru,

Yarin Bursa'da olacagiz da sevgili kisisi oruc tutuyor, tercihen rezervasyon yaptirabilecegimiz, iftarda uzmeyecek nereler vardir.
0
aguen
(14.03.24)
winston insani
(14.03.24)
Tabii ki mavi kapili meshur iskender’de. <3
Cemal cemil ustayi hic sevmedim ben, seveni var tabii
0
mor oje
(14.03.24)
Botanik park İskender
0
piotr
(14.03.24)
mavi kapılı meşhur iskender = bursanın en büyük kazığı

uludağ kebapçısı çok güzel, orada yiyebilirsiniz. ya da kayhan çarşısında pideli köfte yiyebilirsiniz. ben pideli köfteyi tercih ederim.
0
mustafakesekci
(14.03.24)
haydaaaa iskenderoglu'nda yenmiyor muydu konak vs olan
0
ala09
(14.03.24)
Cemal cemil usta, uludag olan. Ayni yer yani. Iskender degil kalin kesilmis et resmen. Fiyat olarak da hic de az degil. Meshur iskender mavi kapili olan her daim number one.

Ek olarak pideli kofte de iyi fikir evet. Cantik da cok guzel ama iftar yemegi icin az gelir. Yemek ustune ulku pastanesinden marsal pastasi veya tarihi abdal firininda tahanli.
0
mor oje
(14.03.24)
Kebapçı İskender, soru mu bu?
0
doharkoman
(14.03.24)
hepsi kazıkcı ve hizmeti kötü mekanlar.
ramazandan nasıl olur bilmiyorum ama popüler mekanlarda sıra beklersin, hemen ye kalk muamelesi yaparlar.
fiyatlar da kol gibidir.
0
nuisance2
(14.03.24)
daha bugün konuştuk, mavi kapılı yer ve cemal cemil hem kazık, hem de eski lezzeti yok, kayhan köftecisi diye bir yer var, balkan köfteleri yapıyor, oraya gidin lezzeti yaşayın.
0
ravenudon
(14.03.24)
illa iskender yemek istiyorsanız başka bir şey ama .
O fiyatı verene kadar, gider Uludağ yolunda mis gibi manzaralı yerde, lezzetli sucuk, et köfte vb. yersiniz.
yer aile işletmesidir, isim de dolubaba et mangal.
0
Rao
(14.03.24)
kebapçı tamer
0
mhm
(14.03.24)
Herkese tesekkurler, bi tur mavi kapılıda bi tur kebapçı iskender'de yedik. ikisi de iyiydi bence.

O degil de cantık olayını iskenderden daha çok sevdim ben :D
0
🌸aguen
(18.03.24)
(39)

Evlilik ve tükenmişlik hissi, boşanma düşünceleri, tavsiye..

ustapasta
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş ki
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş kişiler (özellikle kadın) özelden yazarsa ne güzel olur.

Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.


Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.


Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.


Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?


Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.


Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.


Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.


Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.
0
ustapasta
(13.03.24)
hocam şöyle bir şey var, evliliklerin çok azı aradaki sevgi ve aşkın azalmasından dolayı bitiyor, daha çok böyle sorumsuzluklar ve hayatı paylaşmamak yüzünden bitiyor ve bir taraf tükeniyor

sizin kafanızı karıştıran şey "ama çok iyi bir insan, aileme ve çevreye çok iyi"

bu düşünce karar vermenizi zorlaştırıyor, ben böyle bir insanın değiştiğini görmedim, 50-60 yaşına gelip hayatının çoğu böyle angaryalarla harcanmış, tükenmiş çok kadın var

hocam bir de korunun bu çocuk konusunu hemen araya sıkıştırmayın, çocuğunuz olursa bu sorunlarınızın üstünü bir süre daha örtecek, çocuk büyürken zamandan da yemiş olacaksınız, çocuk bir adet sorumsuz ebeveyn ve bundan dolayı sürekli gergin ve öfkeli ebeveynin olduğu çok huzursuz bir evde büyüyecek, çocuk olunca eşiniz değişmeyecek, siz yine ev işleri, ev dışı sorumluluklar, çocuk bakım sorumluluğu hepsiyle tek başına uğraşmak durumunda olacaksınız

33 yaş çok genç daha, siz içinde bulunduğunuz koşullar yüzünden enerjisiz ve karamsar hissediyorsunuz, 40ındaki kadınlar hayatı yeniden yaşamaya başlıyorlar daha mutlu daha enerjik
0
grimavi
(13.03.24)
Öncelikle şunu söylemeliyim,

Bu olanları maalesef çoğu evli çift yaşıyor. Erkek ve Kadın versiyonu olarak azıcık farklılıklarla çoğu yerde duyuyorum bunları. Yaşayanlardan birisi de benim. Bu yaşadığınızın erkek tarafındayım.

Her şeyi denedim, profesyonel ve geleneksel olarak tüm tavsiyeleri yumuşak başla uyguladım. Olmuyor.

7 yıl sonra Bebek oldu, onun hikayesi de çok başka ama; takibi ve tedaviyi de ben kontrol ediyorum tabi ki. Yani size şunu desem anlarsınız, eşim ne zaman regl olacak bilmiyor ve takip etmiyor. Kendisi de mühendis bu arada. Makina sahasında imkansızı ürettirmeyi başaran kadın. Demekki böyle, evilik başka bir yetenek.

Boşanmak, bana da yorucu geldi. Tam ciddi kararlar evresinde bir sürü major değişiklik ve kayıplarım oldu. Saldım.

Amatörce ama çok doğru; olmayınca gerçekten olmuyor.
0
achilles
(13.03.24)
@edmond honda aslında hiçbir iş yapmıyor değil. Her şeyi yarı yarıya yapıyoruz, ama sorun bunu bir rutin olarak kabullenememesi. Hep benim söylemek zorunda kalmam. Herkesin işi belli, o yapmazsa ben elimi bile sürmem onun işine.

Dünyanın en sevgi dolu insanı bu arada, yeğenim bile ona bayılıyor çok güzel anlaşıyorlar. çocuk yaparsak sevgisiz asla kalmaz ama ev işleri büyük sorun olur. Bu beni de çok düşündürüyor. Sevmekle olmuyor, sevgi dolu ama tembel.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
en doğrusu minik darılmaları biriktirmemek. az önce bulaşık nedeniyle kavga ettiğin insanla sevişmek istemiyorsun. istediği kadar seksi olsun. bunu aklından çıkarma. senin için de öyle değil mi? güzel güzel konuşun. ikiniz de adım atın. birbirinizi yıpratmamak için elinizden geleni yapın. umarım düzelirsiniz ama ayrılmak dünyanın sonu değil. bazı kalıplara girmek zorunda değilsin. evlilik kutsal değil.

edit: imkanınız varsa haftada bir iki kez yardımcı tutun. öncesindeki gün bulaşık temizlik yapmayın, onları da yapar. haftada 2 gün dışarıdan söyleyip bulaşık çıkarmadan işinizi halledin. bir gün arkadaş aile ziyareti yapın. bir gün de dışarıda yiyin :) haftada bir iki günden fazla evde yemek yapmayın. o kadar büyük dert olmaz. eşin bu ve bunu değiştiremezsin. belki orta yolu bulabilirsin. istiyorsan.
0
gabe h coud
(13.03.24)
evli değilim hiç olmadım. o yüzden evlilikle ilgili yerlere girmicem, yaşayanlar daha iyi bilir. ama şunu görmek zor olmasa gerek, şimdiden böyle olan bir adam çocuk olunca sizce kendiliğinden sorumluluk üstlenip de çocukla ilgilenir mi? sizi rahat ettirir mi? yoksa siz 'iki' çocukla uğraşırken heder mi olursunuz? bence cevap ortada. bu senaryoda evet çocuğa da yazık olur ama bence yazığın en büyüğünü kendinize etmiş olursunuz. 33 yaşında böyle hissetmek normal değil, bunu ömrünüzün geri kalanına da yaymayın, bu adamdan çocuk yapmayın.

bu ruh haline girmek mutlak son değil, normal değil, doğal değil, herkes böyle olur evlilik böyledir vs diye bir şey yok, yaşadıklarınız düzeltmeniz gereken şeyleri gösteriyor, kabullenmeniz gerekenleri değil. çocuk fikrinden vazgeçip ilişkinizi değerlendirip iyileştirmeyi deneyebilirsiniz, bunun için çift terapisi iyi olabilir. ama işe yaramazsa da gencecik bi insansınız ayrılıp çok da güzel fıstık gibi yaşarsınız, hem de büyük küçük kimseye annelik veya hizmetçilik etmeden.. savaşacak da bir şey yok. düzgün bi insansa zaten ayrılırken sorun yaşamazsınız. çevreniz dar kafalı değilse sonrası da sorun olmamalı. milyonlarca bekar var, nasıl yaşıyorlarsa öyle yaşayacaksınız. maaşınız varsa kendinize göre evinizi tutuyorsunuz ve sadece kendi mutluluğunuzu dert ederek keyifle yaşamaya başlıyorsunuz. çok güzel oluyor valla, istediğinizde istediğinizi yapıyorsunuz, kimseye hesap vermiyorsunuz, rica minnet iş yaptırmıyorsunuz, laf anlatmıyorsunuz, caz trip çekmiyorsunuz, başkasının derdiyle hantallığıyla uğraşmıyorsunuz, sadece kendinizi düşünüyorsunuz falan şahane bi hayat. daha heyecanlı ilişkiler de yaşayabilirsiniz, size kalmış, istemeseniz de yaşamazsınız, kafanız rahat oh mis. teknik ve halledilebilecek zorluklara takılıp hayatı kaçırmayın, içinde bulunduğunuz ruh halinde olumsuzluklara odaklanmanız normal, ama yaşayınca ya niye daha önce yapmamışım diyeceksiniz sadece. kendinizi sonunu bildiğiniz bu yorucu hayata hapsetmeyin. kendiniz için yaşıyorsunuz, iyileştikçe bunu daha iyi görür insan, iyileşmeye odaklanın.

hiçbirini yapmıyorsanız bile kendinizi seviyorsanız şu an katiyen çocuk yapmayın derim naçizane, denemelere son verin. (30k)

ek: söylediği lafı unutmuşum, direkt o kısım bile ayrılık sebebi ama neyse.. hak etmediğiniz lafları yutmayın. iyi insan falan filan diye onur kırıcı sözlerini alttan almayın. o kısma takılmışsınız diye açasım geldi ama hocam zaten ortalama insan iyi insan oluyor. bariz kötülük yapmadığı sürece herkes iyi valla. sıradan bi şey bence. tek başına tutunulacak bi özellik değil.
0
nic cage
(13.03.24)
İnsanların evliliklerini yürütmemelerindeki temel sebeplerden en önemlilerini saymissiniz. Kadınların çalışma hayatındaki sorumlulukları yetmiyormuş gibi eve gelince de sorumlulukların devam etmesi, erkeklerin anne evinden sonra eşlerini de evin işlerini yapmak zorunda olan kişi olarak mimlemeleri kültürel olarak bizde zaten çok yaygın. Bunu kavga ederek, kuserek de tamir edemezsiniz. Anlaması gerekir. Önemli nokta şu, anlamaya gönlü var mı?


İkinci nokta aslında evliliklerde çok çok önemli fakat bizde kültürel olarak konuşulmaz. Biten evliliklerin çoğunda cinsel problemler vardır. İnsanlar bunu yok sayamazsa boşanır, yoksa da hayatları boyunca evlilik doyumundaki en önemli noktalardan biri eksik olarak hayatına devam eder. Zaten kadının cinsel doyum bekledigini söylemesi de genelde abes karsilanir. Eşinizin söylediği söz karşısında kirilmissiniz ve bu gayet anlasilir. Ama o da zaten sorunun kendinden kaynaklı olduğunu düşündüğü için ve bunu kabullenmekte zorlandığı için agresif bir tutum takinmis.

Yukaridakilere katılıyorum, bence böyle bir durumda çocuk yapmayı bir süre erteleyin ve eşiniz de kabul ederse birlikte çift terapisine gidin. Çözülmeyecek noktadaysa boşanmak dünyanın sonu değil ama en azından çaba sarf etmiş olursunuz. Çözülecek bir sorun varsa da karşılıklı iletişimle cozebilirsiniz. Sevgi ve aşk ise çok farklı olgular. Aşk yıllar içinde elbette şekil değiştirir ama sevginin baki olması gerekir. Birbirinize vakit ayırın, rutinlerim dışına çıkmaya çalışın.

İlişkilerimize duygusal yatırım yapıyoruz, emek veriyoruz. Bu yüzden bittiğini kabullenmekte zorlanıyoruz bazen ama şunu aklimizdan cikarmamak gerekir; "her iyi insan ve iyi baba, iyi bir eş olacak diye bir kaide yok".

Not: ben de evli ve çocuksuz bir kadın olarak yazdım bunları.
0
fraise
(13.03.24)
hepsini okudum.

bence bu sorunu çözebilirsiniz. adam kötü bir adam değil anladığım kadarıyla.
bence çocuk için acele etmeyin. yani şu an çocuk için yeterince enerjiniz yok.
ev işlerini tekrar bir bölüştürün ya da konuşun.
kendinize çok vakit ayırın.
amk otunu bırak bozulursa bozulsun yani.
birbirinze güzel şeyler söyleyin. film izleyin falan.
yani birbirinze vakit bulamamanızın bütün sebebi bu ev işleri mi.
erkekler biraz daha vurdumduymaz oluyor ama bence eşiniz de elinden geldiğini yapıyor.

burada ayrıl falan diyenleri ciddiye almayın. bekara karı boşamak da kolay diye bir laf var.
bence bu evlilik kurtarılır.

ama söylediği o laf biraz ayıp etmiş bence ciddi değil sinirlenince ağzından çıkmış.
0
OgutucuRecep
(13.03.24)
Erkek tarafıyım. Harekete geçme konusunda çok benzer durumlar yaşadım. Zamanla ortada buluştuk.
Her ikinizin de birbirinize doğru adımlar atmanız gerektiğini düşünüyorum. Bulaşıkları yıkamaması değil sizin sorununuz, sizin uygun gördüğünüz saatte yıkamaması.
Siz her konuda onu harekete geçirmek zorunda hissettikçe dürtükleyen bir insan oldunuz, o da dürtüklenme olmadan hareket etmeyen bir insan oldu. Sorun, sorunu doğurdu.
Çift terapisinin işe yarayacağını düşünüyorum.

Akşam eve gitmeme kararınızı bence gözden geçirin çünkü orası sizin eviniz. Zaten iyi bir durumda değilken bir de rahat etmediğiniz bir ortamda uyumakla uğraşmayın.

Çok şanslısınız ki çocuk konusunda acele etmenize gerek yok, henüz 33 yaşındasınız. İlişkiniz istediğiniz hale gelene kadar o işi biraz duraklatabilirsiniz.

Burada okuduğumuz birkaç satırla "bu evlilik devam etmemeli" gibi bir sonuca varan olursa asla kulak asmayın. Yapıcı tüm tavsiyeleri dikkate alıp yıkıcı tüm tavsiyeleri göz ardı etmenizi öneririm.
0
michael_knight
(13.03.24)
bence adamın pasif rol almasından zaten bunalmışken bu çocuk meselesi tuz biber olmuş. bence çocuk konusunu erteleyip diğer sorunları çözmeye odaklanın ve gündeminizden ovulasyonu vs. çıkarın.

gördüğüm kadarıyla ve eşimi de düşünürsem çoğu erkek kendisinden bir şey istenmeden bir şey yapmamaya plan program yapmamaya eğilimliler, bu doğru.

edit: bu arada ettiği laf konusunu unutmuşum ciddi anlamda özür dilemesi gerekiyor. telafi etmesini beklerdim ve eve gitmeyebilirdim ben de.
0
sanguine mcqaer
(13.03.24)
okudum hepsini
çocuk yapma işini durdurun öncelikle böyle bir ilişkiniz varken. bu sağlıksız bir karar, bence. sonrasında da mutlaka iyi bir terapist bulup terapiye gidin birlikte. iki taraf da çözmek istiyorsa halledersiniz. kavga etmeden konuşma ortamı yaratıp oturup konuşun bir de. belli ki bir şeyler yaşandıkça kavga ederek konuşuyorsunuz. sorun çıkmadığı bir anda oturun konuşun, randevulaşın hatta dışarı çıkın bir yerde oturup bir şeyler içerken konuşun.
0
veritaslibertas
(13.03.24)
Genel olarak bu düşüncede misiniz yoksa bir an için sinirlendiğinizde mi böyle hissediyorsunuz?

Bence sıkıntınız büyük. Eşiniz sizin söylediklerinize rağmen konfor alanından vazgeçmiyor. Ben de evlenmeden önce elimi sürmezdim işe. Ailem sağolsun yapardı.

Şimdi evlilikten sonra işbölümümüz var ve uyuyorum buna. Ama buna eşim zorlamadı.Ben kendim uymak zorunda olduğumu idrak ettim. Kimse çocuk değil.

Hatta işleri bir an önce bitirelim de rahat rahat oturalım diyorum eşime de. Bir de bu kadar iş yapmıyor diye söylenirken çocuk düşünüyorsunuz. Çok ilginç.
0
drako
(13.03.24)
bu akşam eve gitmeyeceksen de haber ver yüzünü göresim yok, şuradayım vs gibi. habersiz eve gitmemek büyük hata olur.

ev işi olayı dışında nasılsınız? eğleniyor musunuz? mutlu musun? beraber vakit geçirmekten hoşlanıyor musun? birbirinize hala değer veriyor musunuz? bunların cevabını düşün. olumlu ise kurtarmaya bak. sen boşanmak istemiyorsun çünkü bence.

temizlikçi tutun imkan varsa. yani belli bu adam temizlik yapmak istemiyor. ve iki yetişkinin yaşadığı evde de her hafta detaylı temizlik yapmak gerekmiyordur bence. bizde 1,5 yaşında bebek ve kedi var mesela. bazen sadece süpürge yapıp geçiyoruz. tozu gördüğüm halde toz almadığım hafta sonları oluyor. onun yerine ailemle vakit geçirmeyi tercih ediyorum. gerçekten kılı kırk yaracak kadar önemli mi bu temizlik meselesi? yapmayın evi bok götürsün demiyorum da bazı haftalarda da olduğu kadar yapıverin. inan sen kafana taktığın için bu mesele bu kadar büyük görünüyor gözüne. akşam yemeğinden sonra 10-11e kadar bekler bulaşıklar demişsin. beklesin. ne kadar kokabilir ki? sonuçta 11de de olsa kaldırıyor. yani sen onun öğretmeni, annesi, ev arkadaşı değilsin. senin sınavından 100 almak zorunda değil. 5 sene kavga etmişsin, konuşmuşsun olmamış. demek ki başka bir yol bakılmalı.

ipleri eline alsın diyorsun, edilgen olmasın diyorsun ya. bu adamın karakteri. sen adamdan A değil B olsun istiyorsun. sen zaten A ile evlenmişsin. değişmesini beklemen saçma değil mi? hani farklı bi durum olur değişmesini beklersin ama adam karakter olarak pasif demek ki. şimdi şöyle düşün. sen çok planlı, programlı, her şeyin kendi istediği gibi yapılmasını isteyen birisin diyelim. eşin de 5 sene sonra gelsin desin ki ben bu kadar dominant bir kadın istemiyorum, pasif olsun istiyorum. sence olur mu öyle bir şey? insanın karakteri neyse odur ya, değişmez. hele otuzlardan sonra hiç değişmez. törpülersin, dikkat edersin ama bir yere kadar.

cinsellik konusuna gelirsek. bazı insanlar isteksizdir. bunu kabul edelim. bir de adam yanıma gelsene demiş. kendisine göre gayet hoş bi davet. sen de reddetmişsin. suçu kendinde görmüyor doğal olarak. o güne otları bırakmak, buzluğa atmak filan senin kafanda yarattığın, çok da gerekli olmayan bir iş. iki saatini harcayıp yoruldun ve hırsını ondan çıkardın. hayatımda ot haşlayıp dolaba attığımı hatırlamıyorum bu arada. neyse. sonuç olarak çok da istekli biri değil belli ki ve hamilelik takvimi işi iyice rutine bindirmiş iki taraf için de.

bence çocuk işini erteleyin. zaten bu temizlik durumu çocuktan sonra seni daha da delirtir. hele taze otu buzluğa atan bi insanın bebek ek gıdaya geçince yapacağı şeyleri düşünemedim bile. sen kendini yorarsın eşin sadece güle oynaya ilgileneceği kadar ilgilenir. gelsin daha büyük kavgalar.

çocuk işini erteleyin. evlilik terapisi alın. ama gerçekten boşanma isteği varsa bir süre belirle. değişim görmek istediğini net bi şekilde belirt. baktın değişim yok o zaman boşanırsın.
0
elorelia
(13.03.24)
5 yıllık evli ve 20 aylık çocuk sahibi er birey olarak yazıyorum;

Sizin probleminiz çözülmeyecek bir problem değil ancak ikinizin de gönüllü olması ve psikolog desteği almanız gerekiyor. Buradan ya da cevrenizden alacağınız tavsiye ile çözemezsiniz.
Şunun kararını vermen lazım gerçekten bu kişi ile evliliğini devam ettirmek istiyor musun?

Eğer devam ettirmek istiyorsan eşini karşına alıp de ki "Ben seninle hayatıma devam etmek istiyorum ancak bu şartlarda değil psikolog desteği alalım" de o da eğer seninle devam etmek istiyorsa zaten kabul edecektir.

Eşimle iletişimimiz çok güçlü ve paylaşımcıyızdır ona rağmen çocuk olduktan sonra çok kez tartıştık çok zorlandık çünkü hem yorgun hem de tahammül azaldığı için sürekli gerginlik oluyor, çocuğun uykuları yeni oturmaya başladı ve ancak kendimize gelebildik bu problemleri aşmadan sakın çocuk yapmayın.
0
mirty
(13.03.24)
elorelia +1

1. çocuk işini erteleyin
2. genel temizlik için birini alın, haftalık ya da iki haftada bir mesela
3. mükemmeliyetçi tavrınızı törpülemeye çalışın, her hafta ev süper tertemiz olmak zorunda değil. bulaşıklar da 11 gibi makineye konsun, idare edilir bunlar

bu arada evli biri olarak yazıyorum, diğer şeyler bir yana, eşinizin itiraz etmeyip her programa katılması o kadar güzel bir şey ki. varsın program yapmasın, hepsine uyması bile güzel.
0
noxie
(13.03.24)
yazdıklarınız boşanmayı gerektirecek bir durum değil gibi, düzeltilebilir şeyler. eşiniz ev işleriyle çok istekli olmayabilir. peki boşanıp yeni birini bulduğunuzda istediğiniz gibi biri olacağından emin misiniz ve hatta birini bulabilecek misiniz?

erkeklerin büyük çoğunluğu eşiniz gibi. bence bi orta yol bulmaya çalışın.

bu arada eşiniz kötü konustuysa ayıp etmiş.
0
tabudeviren
(13.03.24)
teşekkür ederim fikirlerinizi okumak iyi oluyor öyle dolmuştum ki. Ot konusuna bu kadar takılmayın evet zamanlaması biraz saçma olsa da:) ot olmaz b.k olur, mesele yetişkin bir insana 5 yıldır hala devamlı ne yapması gerektiğini söylüyor olmak. Cevabın birinde dediği gibi bulaşık için tartıştıktan sonra kimse kimseyi arzulamaz. Birbirinden alakasız gibi görünen bu konular tamamen iç içe geçti ve birbirini etkilemeye başladı.

@eloreila ve diğer herkes, normalde (yani sorumluluklarımız söz konusu olmadığında) gayet iyiyiz. Beni hiç kırmaz hayır dediğini kolay kolay hatırlamam, ben de aynı şekilde ona değer veriyorum, mesela bu akşam eve gitmek istemiyorum ama ailemin evine de gitmek istemiyorum anlarlar onun hakkında kötü düşünürler diye:/ Sanırım gerçekten bizim en sık kavga nedenimiz ev işleri, haftada bir temizlikçi işini düşünebilirim. İkinci sorun bana göre cinsel yaşam, çocuk konusu zaten kötü olan şeyi daha kötü hale getirdi. Bunu bir süre erteleyeceğim. Eşime boşanmanın tüm zorluklarını göze alacak kadar katlanamıyor değilim, sadece bu döngüyü tekrar tekrar tartışmak ve çözememek beni yordu. Tükenmiş ve kendimi anlatamıyormuş gibi hissediyorum. O kadar laf anlatmama rağmen dün mutfakta yardım etmemem mi tüm sorun demesi mesela. Bunların beni ne kadar yıprattığını anlayamıyor, kendisi benim kadar etkilenmediği için.
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Selamlar henüz 2 yıllık evliyim (29E). Hepsini okudum bir şeyler karalamaya geldim.

Ben de ilişki anlatmayı veya okumayı çok severim o yüzden paylaştığınız için ve net, uzun yazınız için teşekkürler.

Biz de bu tarz olmasa da çok kavgalar ettik. Öncelikle şunu anlamak gerekiyor. Kadınların sorun ettiği şeyler bizim beynimizde "bu niye sorun şimdi ya", "bunu niye tartışıyoruz şimdi", "ben nerdeyim zaman dursa keşke uçsam gitsem şuan" gibi şekillerde yorumlanıyor. Yani önce bunu kabul etmek lazım. Ben de şu açıdan eşinize benziyorum, sorun sevmem, gerginlik sevmem. Evde yapılması gereken bir iş varsa o hemen yapılmayabilir yarın yaparım öbür gün yaparım haftaya yaparım. Evlenince tabi bu ertelemeleri biraz kısalttım. Ben biraz kısalttım, hanım biraz rahatlaştı derken ortada buluşmaya çalışıyoruz.

Bazen kadınların tepkileri o kadar anlamsız geliyor ki güne "bugün ne olsa da sorun yapıp büyütsem ve günü, seksi, hafta sonunu, geceyi mahvetsem..." diyerek başladıklarını düşünüyorum. Çünkü yaşanıyor bunlar yani.

Ne oldu diyorum hayatı sorguluyorum. Ne oldu yine yani çöpü mü atmadım gece film izlemedim ve odama mı gittim, belli bir gün geçti de çiçek veya hediye almayı mı unuttum, bulaşıkları mı dizmedim ne oldu??

Çünkü yetişkin bir kadın bunların herhangi biri yüzünden hem kendi hayatını hem partneri için hayatı zindana çevirebilir.

Ve sorun şi ki tam da sizin anlattığınız gibi bir şey anlatmadan bozuluyorsunuz ve neye bozulduğunuzu anlamamız gerekiyor. Bazen 50 kere de olsa söylemeniz gerekiyorsa söyleyin lütfen.

Gelin yardım et deyin. Ben şuna bozuldum deyin. Konuşun biraz iletişim lazım susarak, içten içe kurularak, içerlere gidip ağlayarak bize bir şey anlatamıyorsunuz bunu anlayın artık.

Biraz dümdüzüzdür ama anlarız yani. Ve de ne olsa da bozulsam diye değil de, ne olsa da ben bunu bir güzelliğe çevirebilirim, huzursuzluğa değil de huzura yorarım diye düşünmek lazım.

Siz bizden ince düşünüyorsunuz. Evi, kendinizi, bizi. Biraz salmanız gerekiyor eve de bişey olmaz ota da bişey olmaz. Yani olsa da bişey olmaz yani 3 günlük dünyada ot çöp yüzünden geri gelmeyecek zamanlar bir hiç uğrana gitmemeli ya.

Gidin sırnaşın onun yerine. Veya çok acilse iki ses edin yardım gelmiyorsa onu mutlu mutlu isteyerek yapın. Yok yapmak istemiyorsanız da salın gitsin. Bizim evde mesela bazen 2-3 günlük bulaşık duruyor, kim denk geliyorsa o hallediyor.

Ben hep evdeyim, bazen hanım gelmeden her yeri süpürüyorum, toparlıyorum, çamaşırları bulaşıkları yıkıyorum, yemek hazırlıyorum. Ama bazen de evde olmama rağmen tezgahın üstü bulaşık kaynıyor. Hanım da yorgun geliyor zaten bazen yapıyor bazen yapamıyor. Ama hiç bir zaman sorun etmiyoruz. En azından bu konuda çözdük bir şeyleri. Bizde de başka konular var.

Neyse, bunlar erkek gözünden bir yorum olsun diye yazdıklarım. Objektif bakarsam da şu çıkarımı yapıyorum. Evet bazen anlamıyoruz, dümdüzüz falan diyorum ama işin şu boyutu da var,

Kadın mutsuzsa yerde gördüğü çoraba bile bozuluyor. Ama mutluysa senin coraplarını yerim essek diyor icinden. Kadın mutluysa evin ortasına da sıcsan der ki "yalnız şu ortalıga sıcma olaylarını bir kaç bin yıl önce bırakmıştık hatırlatırım" der kaldırır yıkar.

Tam beyninizin çalışma yapısını anlamasam da mutsuzken pireyi deve yapıyorsunuz gibime geliyor. O yüzden sizin mutlu olduğunuz şeylere odaklanmalı, sizi üzecek şeylere takılmamanız lazım. Sorun ottan çöpten ziyada başka şeyler olabilir, biraz daha derine inip onları çözmeniz lazım.

Çocuk konusuna gelince, bence de sakın kalkışmayın. Mutsuz bir kadın olarak mutluluğu çocuk üzerinden bulmaya çalışmayın. Bir çocuğun en son isteyeceği şey kendisi mutsuz, ilişkisi kötü bir anne tarafından dünyaya getirilmektir.

Ben de bu sorunlarınızın çözülebileceğine inanıyorum ancak, baktınız çözülmüyor. Evliliğin kutsal olduğuna da inanmıyorum. Mutsuzsan ayrılacaksın. Hayata 1 kere geliyorsak öncelik kendi mutluluğunuz olmalı. Eşinizin veya çocuğunuzunki değil.

Siz mutlu olasınız ki eşinize, ailenize, arkadaşlarınıza veya ileride olursa eğer çocuğunuza verecek mutluluğunuz kalsın.

Netflix de "Kuvvetli bir alkış" ı izlemediyseniz birlikte izleyin belki çocuk yapmaktan biraz vazgeçersiniz :D

Teyzem geçen 60 yaşında boşandı. Çocuklar için katlandım yıllarca dedi. Katlanmak zorunda değilsiniz. Yani başından çözebilirsiniz. Bunu siz veya eşiniz kötü olduğu için değil, birbirinize uymadığınız için yapmalısınız. Uymak zorunda da değilsiniz ama zıtlığın uyumunu bile yakalayamıyorsanız o ilişkiyi sürdürmenin hiç bir anlamı yok.

Sanki ayrılsam başkası daha mı iyi olacak düşüncesi yanlış. Sorun daha iyi veya kötü olması değil zaten. "Daha uyumlu" olması. ki bu da vardır.

Ama bazen eşin 6 tane özelliği çok iyidir, 4 tanesiyle baş etmeye alışırsın, devam edersin. Bu da kafidir. Bazen de 9 özelliği çok iyidir, kim gelse eşinizi havada kapar, o kadar iyidir. Oma o kötü 1 tane özelliği size o kadar batar ki koşarak uzaklaşırsınız. Benim daha önce böyle bıraktığım uzun ilişkilerim oldu. Gram pişman değilim. Herkes dengini bulmalı. Zihnen, bedenen, ruhen, mantıken.. artık nereden bakıyorsanız.

İlla %100 anlaşılacak diye bir şey yok ama birbirinizi idare etmeyi, sorunları idare etmeyi öğrenmeniz lazım. Bakın katlanın demiyorum. Baş etmeyi öğrenmek lazım. Baktınız sizi çok zorluyor, olmuyor, ümitsiz vaka. O zaman bitirmek yanlış bir seçenek değil bana göre.
0
ananiyimioguz
(13.03.24)
Hepsini okudum o iş olmaz çocuk sahibi olmayın erteleyin önce aranızı düzeltin derim.
Eşiniz yanlış yapmış
40e 15 yıllık evliyiz
0
basond
(13.03.24)
Evli bir kadın olarak yorum yapmak istiyorum burayı okuyup gaza gelme. Bu saydığın sebepler boşanma sebebi değil.
Sadece sen yönetmeye yatkınsın, eşin de tembelliğe. Tıpkı benim evliliğim gibi :)
Başlarda bizim de böyle problemlerimiz oluyordu çünkü ben tembelim ev işi sevmiyorum yapmak da istemiyorum. Eşim de sizin gibi her şey tam düzenli ve muntazam olmalı diye düşüyordu.
Tezgahta patates soyarken neden altına bir şey sermemişim, neden salatalıkların kabuğunu orda kurutmuşum filan. Dedim bunun sana ne zararı var? Patatesi soyunca en son tezgahı siliyorum o yüzden altına bir şey koymak istemiyorum. Bu sadece bir örnek. Böyle onlarca olay vardı. Bir süre düşündü ve bana hak verdi. Haklısın aslında onun kimseye zararı yok ama ben alışmadığım için yanlış bir şey yapıyorsun gibi geliyor dedi. Dedim yanlış filan değil bu benim tarzım. Benim hayatım. Kimseye zararım yok.
Demem o ki bulaşığın 9 da değil de 11 de yıkanması kimseye zarar etmez. Hatta erkesi güne kalsın. Ne olabilir ki huzurdan önemli mi.
Kocam bu huylarını bıraktı valla 2 senedir cennette yaşıyorum. Kendisi için de öyle büyük bir stres kaynaği kalkmış oldu. Skeym tezgahı da bulaşığı da yani. Takıntı bunlar hep.
0
yenibirgüzelnick
(13.03.24)
yazacak çok şey var ama öncelik olarak çocuktan net olarak vazgeçin.
ondan sonra sağlıklı bir şekilde düşünüp karar verin.
çocuk sonrası boşanmak çok zor hele kadın için.
0
nuisance2
(13.03.24)
sorun sadece ev işleri meselesi ise bu konuda sorumluluğu daha fazla almanız gerektiğini düşünüyorum.
evet bencilce, fakat ev arkadaşı gibi iş bölümü yapmak erkeğin doğasına uymuyor.
modern yaşam erkekleri kadınlaştırıyor sonra da kadınların erkeğin bu şekilde olmasından rahatsız oluyor.

diğer konularda bir sorun olmadığından eminseniz kocanızı ev işlerine hiç bulaştırmayıp bir süre gözlemleyin(gerekirse yardımcı v.s.), bence işler değişecektir.

planlı çocuk yapma konusuna gelirsek, yumurtlama dönemi v.s. takip etmek bunları tamamen çöpe atın. aklınıze bile getirmeyin.
biz bu şekilde 1 yıla yakın uğraştık sonra ara verip normal sürece girdiğimizde çocuk olmuştu.
bu işlerde psikoloji > fizyoloji.
ayrıca kendinize eziyet etmenize gerek yok.
0
nuisance2
(13.03.24)
@ananiyimioguz teşekkürler kendi açından anlattığın için. Meşhur bir kitap var ya Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten, bana onu hatırlattı söylediklerin. İçeriği günümüze göre artık biraz seksist kalıyor ama bakış açımı bayağı değiştirmişti okuduğumda. Erkeklerin bizim gibi olmadığını ve olamayacağını kabul edersek ve bu ön kabule göre davranırsak mutlu olabileceğimizi anlamıştım. Orada da yazıyordu mesela, "Erkeklerin kadınların aklından geçenleri tahmin etme gibi bir sorumluluğu yok": Yalan yok buna çok içerliyorum ama dikkat etmeye çalışıyorum. Mesela ilk çocuk düşünmeye başladığımızda ayın o belli günlerine neden hiç dikkat etmiyor diye sinir olmuştum. Sonra gittim söyledim, her ay şu şu günler önemli, o günlerde lütfen biraz daha birbirimizle ilgilenelim ortam yaratalım, vazife gibi olunca kendimi kötü hissediyorum diye. Şimdi bunu bir iki kere söylemiş olmam ve tamam demiş olması yetmiyor mu? Her ay da söylenmez diye düşünüyorum, her ay gerekliyse pes.
Bir de ben bu kitabı okumuş ve biraz da olsa kendimi düzeltmeye çalışmıştım, ondan da okumasını rica ettim ama okumadı. Aklıma geldi şimdi :|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
Sizin biraz bosvermeniz biraz da kabullenmeniz lazim. Is sizin istediginiz gibi yapildi mi kismina değil is en sonunda yapildi mi kismina odaklanip sukretmek lazim, erkeklerin en beceriklisi bile bu kadar oluyor max, bunun otesi instagramda evin her tarafini fosur fosur yikayan adam.

Ovulasyon gunlerine bağlı seks yapmak sıkıcı ama garanti bir yontem. Ovulasyon takip ederken hamile kalamiyosam takip etmesem hic kalamam diye dusunmustum (kaldim). Ilk gun neyse de sonra ovulasyon donemi diye görev gibi 3 gun arka arkaya yapmak canimi sikiyordu mesela. Artik 3. gun naparsan yap gorev oluyor o.

Benzer yollardan gecmis biri olarak (35 k, 5 yil evlilik) duzelmeyecek şeyler değil ama iki tarafın da kendinden odun vermesi lazim biraz. Bence takmamayi ogrenmenin yollarini gelistirerek mutlu bir evlilige kavusabilirsiniz.
0
instant crush
(13.03.24)
@nuisance2 buna katılmıyorum ya, ev işleri erkeği kadınlaştırıyor diye hem dışarda çalışıp hem evin çoğu yükünü alırsak bizim suçumuz ne? O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de. Çünkü bu kadar yükle ben de kadın olmaktan çıkarım.

çocuk konusunda da, evet yumurtlama takibi nefrettt bir şey. Ama işte dediğim gibi sık sık yapan bir çift olsak zaten denk gelir diye düşünerek özellikle o günleri kovalamam. Ama sık yapmayınca bari o günlerde olsun diye dikkat etmeye başlıyorsun ister istemez:|
0
🌸ustapasta
(13.03.24)
temizlik-yemek işinin kadının vazifesi olması bi şekilde insan örfüne yerleşmiş.

siz rolleri değişmişsiniz, kentli modern çift filan. kocanız yeni rolü pek de kabullenemediği ama söylemeye çekindiği için işi ağırdan alıyor bence.

"O zaman erkekleşiyorum diyip dışarıdaki işimi bırakayım ben de." evet. yapabiliyorsanız yapın. geçim de erkeğin yüküydü. roller değişti. insanlığın son birkaç yüzyılının macerası bu.

çocuk yapamama meselesi evlilikleri sarsıyor. bu normal.

çocuk yapamadığı için erkekliği incinmiş olabilir onun da. diğer ihtimaller de var, evlilik değil bekarlık istiyor olabilir ama bunlar spekülasyon olur.

boşanma lafzı hoş değil ama konuşulabilir

burada afedersiniz d*yy*sluk ettiği şey, gidip başkasından yaparsın demesi. çüş. karı koca birbirine böyle derse, hukuklarını büyük yaralar. o yara özürle bile tamamen kapanmayabilir.

bu sonuncu konuyu bi irdeleyin. meselenin ayıbını tane tane anlatın. pişmanlıkla af dilerse, gafletse söylediğini derse, bi şans verebilirsiniz. size kalmış.
0
lambırcek
(14.03.24)
bi twit vardı, evlilikte kadının en büyük sorunu yemeği kim yapacak değil bugün yemekte ne yapsak ne yesek sorunu. ben de bunu yaşıyorum. yemek işi bende ama cidden bugün napacağım olayı beni yoruyor mesela.

diğer konuda da kimi zaman benim kimi zaman eşimin motivasyonu veya enerjisi olmuyor. darılmamamızın sebebinin birbirimize açık olmak olduğunu düşünüyorum. her şeyimizi açık açık o an söyleyip bitiriyoruz. sonu kavga da olsa seks de olsa bunu yapıyorum ben
0
Hallegadola
(14.03.24)
12 yil evli erkek olarak yazayim.
Sizin durumunuzdaki ciftler bosansa evliliklerin yarisi falan biterdi.
Bence esinizin tabiatinda mutfakda zaman harcamak yok.Is bolumlerini tekrar kontrol edin.Gerekirse alisveris, temizlik vb. esinizin yapabilecegi isleri yapsin.
Esiniz muhtemelen sizin gecimsiz, yuzu gulmeyen, surekli dirdir eden sorun cikartan biri oldugunuzu dusunuyor.Ettigi gereksiz kufurden de bir seyleri yerli yerine oturtmaktan, huzurluzluktan biktigini gosteriyor.bence overthinking yapmayi birakip guler yuzlu biri olmaya calisin. Erkekler icin evin bal dok yala olmasi yada evde guzel yemek yapilmasi degil guler yuzlu ve anlayisli bir es daha onemlidir.Esinizin cocuk ruhlu oldugunu yazmissiniz.Bilmem farkinda misiniz ama cocuk ruhlu birine karsi despot anne rolunu oynuyorsunuz.Bu sekilde gecimsizlik olursa yatakta da sorun olmasi cok normal.Ben sizi daha haksiz buldum.Biliyorum bu yazdiklarim hosunuza gitmeyecek bana kizacaksiniz ama dusunmeye deger bence.Yangina korukle gitmeyin.
0
turkuaz
(14.03.24)
yani mutsuz bir evlilik evet ama toksik bir evlilik değil. sadece rutine ve tekdüzeliğe hapis olmuş gibisiniz. tutku, arzu ne bileyim heyecan kalmamış pek. çocuk yapsanız da eşinizden ekstra destek, anlayış göremeyebilirsiniz. bu sizi daha çok üzebilir. çok çocuk heveslisi olsa eşiniz kendisi zaten bu süreçte takip eder, elinden geleni yapardı.
bu arada şeyi anlıyorum özellikle uzun süreli denemelerde bir noktada neden olmuyor stresi ile beraber insan darlanıyor ve zul gelmeye başlıyor. ama bu başka bir bıkkınlık boyutu gibi. gençsiniz, bence hayatınızı mutlu olmadığınız bir ilişkide feda etmeyin, çocuğu da mutsuz ve anlamsız bir birlikteliğin içine doğurmayın.
anlıyorum anne olmak istiyorsunuz, ama sizin anne olma hakkınız, çocuğunuzun mutlu ve sağlıklı bir ailede büyüme hakkından daha öncelikli değil maalesef.
0
wild honey suckle
(14.03.24)
erkekler gene bildiğimiz gibi... "ne var canım daha fazla fedakarlık yapsan" noktasından bakmışlar.
eşinin sana ettiği laftan sonra diğer şeylerin konuşulmasını çok saçma buluyorum. o sebeple kısa kestim.
0
suyin
(14.03.24)
Benim düsüncem senden beklenen; tipik ev kadınlığı ama adama rahat da vermemişsin o da küfür etmiş. Mutlu değilsen yaşın gençken ayrıl.
0
Coma
(14.03.24)
tüm evlilik ile ilgili sorunların temel sebebi, farkında olmadan yükselen stres seviyemiz. Hızlı yaşam, strese, stres huzursuzluk ve tahammülsüzlüğe , ve bunlarda insan ilişkilerine olumsuz olarak yansıyor, diğer her şey bahane ve teferruattan başka bir şey değildir.

Bunun imkan elverdiğinde doğa içinde küçük bir köy ve ilçede yaşamak için plan yapın , hayatınız yavaşladıkta , toprak ve doğra ile temas ettikçe her şeyin yavaş yavaş düzeldiğini göreceksiniz.

Belki inanmayacaksınız ama deneyin, yoğun şehir hayatı insanın doğasına en baştan uygun değildir .Ne varki bu şekilde yaşamayı farkında olmadan zorlanıyoruz.
0
Rao
(14.03.24)
@Rao, başta kulağa mantıklı gibi gelse de benden 2 önceki kuşak köyde yaşamışlar ve köy ortamında da gayet kavga, atışma, küslükler, cinayetler, adam kaçırma, tecavüz, adam vurma.. biraz daha doğuya gidersek töreler falan...

Ya komşu komşuya bahçesine ağaç sarktı ve bişey yapmadı diye 3 yıl küs kalır mı?

Kalır, onların dünyası da o çünkü.

Babaannem alzheimer olmasaydı da anlatsaydı size neler çektiğini. Kırsalda yaşayan bir kaç nesil öncemizde katlanma diye bir şey vardı. Artık kadınlar 1900lerden sonra iş hayatlarına girdiğinden beri bu pek kalmadı. Kimse birinin kahrını çekmek istemiyor veya sesini çıkarıyor artık.

Yani ben kendi dünyamızı büyültmenin veya küçültmenin sorunu değiştireceğini düşünmüyorum. İnsanın olduğu her yerde huzursuzluk, kavga, atışma olurmuş gibime geliyor. Doğamızda var yani. İstediğiniz kadar küçültük, heidi gibi yaşayın, artık o dünya sizin için yine normal olacak.

Ama şehrin, işlerin, kalabalığın vb. bir dünya etkenin bizi aşağı çektiği konusunda haksız değilsiniz.

@ustapasta, tekrar gelmişken şeyi demeyi unuttum, evet yukarıda da yazmışlar, kadınlar mesela eleştirirler annen miyim ben senin diye ama anne gibi davranmaktan da alıkoymazlar kendilerini. Burada bir çelişki yok mu.

İlişkinin başlarında eşim biraz evhamlı ve biraz kontrolcüydü. Yemek yedim mi, camı kapattım mı, üstüme bişey aldım mı, üşüttüm mü, kurulandım mı vs vs saymakla bitmez. ya kontrol eder ya da arar sorardı sürekli.

Anlam veremeyeceğim şekilde strese girer, meraklanırdı. Huzursuz olurdu. Bazen bir şeyi yapmadıysam sinirlenirdi, küçük çocuğa yapar gibi söylenirdi.

Ben de aşırı sülalem rahat bir insanım. Onu gördükçe iyice heyheyleri geliyordu.

Sonra ne olduysa bir ara aydınlanma geldi. Ya ben niye strese giriyorum koca adam gece yemek yiyemedi mi, dolapta bişey yoktu aç mı kaldı falan diye, huzursuz oluyorum. Gider en kötü makarna yapar, hiç bişey olmazsa yemek söyler açlıktan ölecek hali yok ya.

Diye bir ara gelince söylenmişti. Ondan sonra da böyle kontrolcülük yaptığını görmedim.

Ben onun beni yine düşündüğünü başka şeylerde anlayıp hissedebiliyorum ama bu tarz konularda "annelik taslama" huylarından erkenden uzaklaşmasına ben çok sevindim.

Yani bazen kızdığınız şeyi siz kendiniz yapıyorsunuz, çok takılmamak lazım. Hem siz rahatlarsınız hem eşiniz.
0
ananiyimioguz
(14.03.24)
@ananiyimioguz

Her türlü senaryoda negatif örnekle her zaman vardır, buna şans vb artık ne derseniz.
Ancak şöyle bir durum var ki ,yaşanılan yere bölge insanına , vb. göre çok değişkenlik gösteren bir durum.
Kal di ki, bundan insanlar ve nesiller değişiyor, bundan 50 sene önceki ve bugün ki toplum yapısı aynı değil.

Tüm olumsuzluklara rağmen ,doğanın, sessizliğin, temiz havanın , türlü kirlilikten uzaktan durmanın ve yavaş hayatın insana katacağı pozitif etki gerçeğini değiştirmez.
0
Rao
(15.03.24)
@ananiyimioguz aslında hiç anaç biri değilimdir. Mesela dışarda bir planım varsa onun evde ne yediğini ne yiyeceğini sormuyorum, kadınlar olarak erkeklerin beslenmesinden sorumlu olmamalıyız diye düşünüyorum. Hani tepki anlamında sormamak değil, bunu sormak ya da düşünmek aklıma gelmiyor. Birçok kişi böyle değil. Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız. Bence bu durum erkeklerin de hoşuna gitmiyor zaten. Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım, bunun baya baya yaygın olduğunu fark edince de şok yaşamıştım:D


Eşimin şahsi konularında müdahaleci değilim rahatım, kendi tercihleri sonuçta. Ama ev düzeni beni de etkilediği için her şeye de bana ne diyemiyorum işte. Biraz aşmaya çalışıyorum, bahsettiğim kitaptan sonra oldu bu hatta. Mesela eşimin annesi yemek konusunda çok kendini yoran biri değil, o da öyle alışmış. Önüne bir çeşit koysan ya da kahvaltı gibi geçiştirsen okeydir. Bizde ise yemek çok çok önemliydi, ben de öyle alışmışım öyle devam ettirmem gerekiyor gibi davranıyordum hep. İşten gelip üç çeşit yemek yapmak, ya da uğraştırıcı güzel yemekler yapmak için iki saat uğraşıyordum, haliyle çok yorulup hırçın oluyordum eşime kızıyordum. Ben iki saat ayakta yemek yapayım, o gelsin 10 dkda bulaşıkları toplayıp geçsin oh ne ala diye. Sonra kitapta okudum, sizden talep edilmeyen fedakarlıklar yapıyor ama karşılığını göremeyip üzülüyorsanız, belki de o fedakarlığı yapmamalısınız diye. O anda bir aydınlanma geldi, adamın benden üç çeşit yemek beklediği yok, ben kendime bu işi çıkarıyorum, hem yoruluyorum hem haksızlığa uğradığımı düşünüp kızıyorum. Üstelik annem çalışmıyordu, ben işten gelip neden bunu yapıyorum diye düşündüm ve bıraktım. Basit şeyler yapıyorum, yalnızca yemek konusunda değil diğer konularda da rahatladım.

Ama işte dışardan baktığında mesela iş paylaşımımız var. Etrafımda birçok kadın da "söylediğinde yapıyorsa ona da şükür" modunda. Fakat ben 36 yaşında bir insana devamlı ne yapılması gerektiğini söylemeyi kabullenemiyorum. Erkekler böyledir diyip geçmeyi de öyle, acaba böyle midir yoksa böyle mi alıştırıldılar? Dm'den bu "zihinsel yük" ile ilgili güzel bi çizim gelmiş onu da paylaşayım: ekmekvegul.net
Mesela ben de kahvaltı sonrası çayımı içerken yalnızca çayımı içiyor olmayı isterdim. Çay içerken akşam yemeğinin malzemelerinden neler eksik, dışarı çıkıp ne almak lazım diye düşünmek yerine. O zaman sen de düşünme diyip geçilemiyor, saat akşam 7 olunca o malzemeler bir anda belirmeyecek çünkü. Eşim olsa akşam yemeği saatine kadar bir şey düşünmez, saat 7 olunca duruma ayıkır. Bu kafa rahatlığı acaba nasıl bir şey, biz de bayılmıyoruz bir şey yaparken başka şey düşünmeye. Düşünen olmayınca ev işleri aksadığından mecbur kalıyoruz. Yahu mesela yemeği ocağa ısıtmaya koymuşum bir iş çıkmış beş dk içeri geçmişim, eşim mutfakta sigara içiyor telefonda bir şeyler izliyor. Mutfağa giriyorum ki cazır cuzur ses geliyor yanacak yemek nerdeyse. Mutfakta ama onu fark etmiyor mesela, çünkü kendisine söylenmemiş. Hani bu kadar obvious bir şeyin söylenmesi de biraz insanın zekasına hakaret sayılmaz mı? Bu kadarının da yapısal olduğu bence biz kadınlara yutturulmuş bir yalan.

Eşimle konuştuk bu arada. Ettiği kötü söz ile ilgili, sigarayı bıraktığı için bazen anlamsız bir öfke yaşadığını söyledi, bunun mazeret sayılmadığını biliyorum dedi ve özür diledi. Doktor sperm analizini görünce sigarayı bırakmasını istemişti, çocuk sahibi olmayı çok istediği için hemen bıraktı (oversharing reis online).

Temizlik konusunda da, temizlik günleri yaşadığımız gereksiz gerginlikler için şunu dedi, "ben sana sinir olmuyorum, temizlik yapma eylemine sinirli oluyorum. Yani temizlik yaptığım için gergin oluyorum." Ama bunu yapmak zorunda olduğumuzu, benim de bayılarak yapmadığımı, bu gerginliği bana yansıtmasının saçma olduğunu anlattım dikkat edicem dedi bakalım ne olacak. Çocuk gelince sorumluluğumuzun daha fazla olacağını, şimdi böyleysek ileride daha çok sorun yaşayacağımızı, o yüzden çocuk düşüncesini ertelemek istediğimi söylediğimde üzüldü. Artık daha düzenli olalım ben de dikkat edicem dedi. Temizlik için birini ayarlamayı düşünüyorum, en azından yüzeysel şeyler kalsın bize. Durumlar şimdilik böyle.
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
". Tatile giderken eşinin valizini hazırlayan kadınlar olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım,"

amacım laf söylemek değil ama böyle düşünüyorsanız aile olmanız zor.
çok bencilce bir düşünce bence.
siz ev arkadaşı olarak görüyorsunuz bence.
0
nuisance2
(15.03.24)
@nuisance2 herkesin “kendi” valizini hazırlaması nasıl bencilce oluyor anlamadım. Tam tersi senaryo olsaydı ne diyecektiniz? Eşim benim valizimi hazırlasın o zaman öyle aile olalım, o olmuyor ama dimi? Çocuklar bile 3-4 yaşından sonra ne giyeceğini kendi seçmek istiyorken bu durum bana komik gelmişti ama görüyorum ki burada bile varmış:D
0
🌸ustapasta
(15.03.24)
"Mesela annemlere gittiğimizde eşim tişörtle balkona çıktıysa annem hemen bana döner, "kızım çocuk üşüyecek montunu ver istersen". "Çocuk" üşürse içeri gelip montunu alabilir sanki, bu kadar verici olmamalıyız"

komiklikten ziyade mevzu şu aslında, adam(kadın) üşümüyor olabilir. ama eşi tarafından en azından kendisini düşündüğüne yönelik jesttir, iyi hissettirir. adam(kadın) evde açlıktan ölmez belki, ama dışardaki eşin onu da düşünerek belki yemek hazırlayıp
bırakması da aynı şekilde jesttir. adam(kadın) valiz hazırlamayacak kadar yorgun olabilir. eşin valizi hazırlaması jesttir. adam(kadın) ilaçlarını takip etmeyi unutabilir. eşin bunu bilip onun yerine hatırlaması hoştur. bu tip ufak gibi görünen davranışlarla zaten bir aile ortamı oluyor. nuisance +1 ev arkadaşlığı konusunda.
0
sarahkerrigan
(16.03.24)
Parantez içinde hep kadın da yazmışsınız ama, pratikte bu tür “jest”leri yapanların genelde erkek olmadığını hepimiz biliyoruz.

Daha bugün twitterda bir video gördüm, erkek işten eve kadından önce geliyor ve yemeği hazırlamış oluyor, kadın bunu videoya almış ve gayet mutlular. Yorumları görmeliydiniz, aşağılama ritüeli demişler, kadın erkeği s.kiyor demişler, bir adam bunu nasıl kabul eder demişler:D mesele beraber yenecek yemeği erkeğin hazırlamış olması.

Tam tersini düşünelim, kadın işten eve erkekten önce geliyorsa yemeği hazırlamaması söz konusu bile olabilir miydi? Sanmıyorum. Gerçek hayatta neyin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. “Jest” yapan da, aman nolcak canım seviyorsa yapmalı, bunların hesabını yapıyorsa sevmiyordur denilen de kadın oluyor.

Konu benim konumdan çıktı şu an, şaşkınlıktan eşime şükrederek feminist manifesto yazıcam az kaldı:D
0
🌸ustapasta
(16.03.24)
okumaya bile dayanamıyorum bazı yorumları. sen bildiğin gibi devam et pasta bence...
0
suyin
(16.03.24)
(18)

Starbucks hakkında ne düşünüyorsunuz?

kayranin kedisi
evet, starbucks hakkındaki düşünceleriniz neler? seviyor musunuz, nefret mi ediyorsunuz yoksa herhangi bir kahveci mi? sizce starbucks nasıl bir yer? starbucks dendiğinde aklınıza ilk ne geliyor? starbucks'ı sevenlerdenseniz en çok neyini seviyorsunuz? not: reklam yapar gibi olmuşum ama aslında amac
evet, starbucks hakkındaki düşünceleriniz neler? seviyor musunuz, nefret mi ediyorsunuz yoksa herhangi bir kahveci mi? sizce starbucks nasıl bir yer? starbucks dendiğinde aklınıza ilk ne geliyor? starbucks'ı sevenlerdenseniz en çok neyini seviyorsunuz?

not: reklam yapar gibi olmuşum ama aslında amacım ödevim için türkiye'de yaşayan insanların bu marka konusunda görüşlerini öğrenmek.
0
kayranin kedisi
(06.01.12)
internete girmek ıcın guzel bı ortam:)
0
cmr_sa
(06.01.12)
seviyorum,aklımak ahve kokusu geliyor, Chai tea latte nin ve cinnamon sugar ın hastasıyım. ABD'de fast food coffe shop olup burada biraz lüks gibi algılanması abukta olsa iyiki varlar.
0
skywalkeremre
(06.01.12)
seviyorum

-güzel kahve
-rahat ortam, koltukları müziği herşeyiyle
-hiçbi şekilde karışmayan garsonlar
-sıradan bi kafeyle kıyaslandığında makul fiyatlar
-güleryüz
0
i was there
(06.01.12)
Seviyorum, birini beklerken oturursun, en küçük boyundan sütlü filtre kahveni alırsın (3,75 TL), kimsede sana elleşmez, hadi kahven bitti kalk git artık diye.
İster 1 saat bekle ister 2 saat.
0
june
(06.01.12)
bedavaya istediğim kadar oturabileceğim bi kafe
0
azeriturku
(06.01.12)
tüm dünyada aynı standardı tutturabilmesini seviyorum. amerika'da da endonezya'da da beykoz'da da starbucks aynı starbucks, servis aynı, dizayn aynı her şey aynı. bu çok güzel.

bizim türklerin nasıl?

kahve dünyası? iki üç güzel şube gerisi rezalet. 200 metre arayla iki şubesi iki zıt kutup.

mado, şu bu...hepsi aynı.
0
kuja
(06.01.12)
varlığı da yokluğu da bir. aaa ulan şuradan bir kahve alayım diye düşünmem, ama birisi alsa getirse içerim. ama ben kahve sevmem zaten o yüzden de olabilir.
0
sanal hayvan
(06.01.12)
(bkz: third place)

not: benim için olan tanımı da bu şekilde lksjdf
0
dambil
(06.01.12)
amerikada paso dilenciler gidiyor
0
muslimovic
(06.01.12)
kahvenin hiçbir çeşidini sevmem. çayın da özünü severim fantastik şeylerini değil. e burda kahve var, fantastik envai çeşit çay var. niye giriyim ki ben ? anca grup olursa falan girerim. ya da laptop / tablet ile biraz takılmak istersem.
0
zaraeta
(06.01.12)
Seviyorum. Bence kahveleri fena değil. Ortamı da fena değil. Ayrıca çalışanları her daim saygılı. Sandıldığı gibi pahalı falan da değil. İnternetini falan geçtim, jazz çalan yer pek bilmiyorum ben. Canlı olmasa da, sakin sakin güzel oluyor.
0
alicia_dominica
(06.01.12)
normalde öyle pek kahve içen biri değilim ama white mocha hastası oldum çıktım ayrıca kahveniz bitse bile çalışanlar ya sipariş ver ya da kalk git diye başımıza dikilmediği için seviyorum sturbucks'ı.
0
jonturk
(06.01.12)
kahveleri çok şekerli şerbert gibi
0
nuisance
(09.01.12)
insanların orada sosyal statüye erişme çabasında olduğunu söyleyenleri anlayamıyorum. starbucks gibi sıradan, her yerde bulunan bir kahve zinciri insana nasıl bir statü katabilir ki? starbaksa gidiyorum çok havalıyım heyoo diyecek adam anca liseli falandır yaş olarak.

starbucks'ı seviyorum çünkü tek kahve almayı geçtim, tek bir kahve almadan bile içeride saatlerce oturabilirsiniz. kimse size karışmaz. garsonlar ikide bir gelip "ne alırsınız" diye sizi dürtmez. çalan müzikler kafa sikmez. apaçiler ortamı çok elit zannedip tırstıklarından olsa gerek pek giremezler. içeride bilgisayarını masaya koymuş çalışan 30+ gruplar, gazetesini okuyan insanlar, muhabbet eden arkadaş grupları, sevgililer görebilirsiniz. rahat bir yerdir, adam gibi oturmak isteyen herkese hitap eder. iç düzenlemesinde göze batan çirkin unsurlar yoktur, renkler, duvarlardaki tablomsu şeyler ve desenler uyumludur. güzel bir konsept kısacası. anahtar kelimem: "rahat"

eğer bu mekan bana diğerlerinden daha fazla rahatlık sağlıyorsa da diğerleri yerine bunu tercih etmekte sorun yok. kapitalizm bi tek starbaksta değil ki, giyside, telefonda, mobilyada, arabada, enerjide... özellikle de bizim ülke için. "starbaksa gitmiyorum yaşasın kapitalizm eleştirisi eheloyy" deyip iphone kullanan arkadaşlarım var.

interneti ttnet'e geçtikten sonra (bi 3-4 sene oluyor) siki tuttu. bu büyük bi problem. bunun haricinde boku çıkarılırsa fiyatlar göte girebiliyor, eğer çalışmıyorsanız, cebiniz pek para görmüyorsa devamlı gidilebilecek bir yer değil. devamlı derken, haftada 3 ve üzeri.
0
mistreated
(09.01.12)
her şubesi aynı standartta değil. capucchino mesela, biri başka yapıyor, biri bambaşka. kek aynı kek ama içecekleri standart değil. dışarıya koydukları mobilyaları çok kalitesiz, eskimiş vs.
0
gabe h coud
(16.04.24)
Sakin zamanlarda iyi ama yoğun zamanlarda yakınındaki daha sakin olan yeri tercih ediyorum.
Ofisim çok kapalı olduğu için bazen daralıyorum laptopla gelip oraya geçip ferah ferah çalışıyorum bu günlerde benim için çok iyi oluyor.
Bunun dışında özellikle seviyorum ya da sevmiyorum diyemem ama sadece starbucks özelinde değil bütün kahve zincirleri benim için eşit mesafede. Özellikle Starbucks'a geçmemin sebebi diğer yerlerde ne zaman çalışmaya kalksam internet kesiliyor sürekli, kesintisiz çalışabildiğim bir yer olmadı burası dışında.
0
mutekebbir
(16.04.24)
eskiden severdim ama artık aklıma pislik içindeki şubeleri ve ergen ve keko müşteri profili geliyor o yüzden mümkün olduğunca alternatiflerine gidiyorum.
0
nuisance2
(16.04.24)
Ön bilgi: Dışarıda içtiğim kahve ve kahveli içeceklerin %99'u filtre kahve.

En sevdiğim kahveci değil. İnsanların burayı pahalı ya da "statü kazandıran" bir yer olarak görmesi komik. Tam bir ezik bakışı bu "statü" olayı zaten. Başka bir firma var onun şubesi benim evime yakın yere açıldığından beri uğramadım ama başka herhangi bir yerde canım kahve çekse direkt Starbucks'a giderim. Çünkü:

- Kahvesi çok güzel değil ama herhangi bir Starbucks'a gidince sürprizle karşılaşmıyorsun. Rastgele bir kahveciye-kafeye girince ne gelecek belli değil.
- Fiyatları kafelere göre uygun. French Press ya da 3ü1 arada satıyorlar o fiyatlara
- Başına dikilip "masa işgaliyesi" siparişi bekleyen yok
- Kafelerdeki gibi bangır bangır leş müzik çalmıyor, müzikleri güzel
- İnternetinden, elektriğinden vs. dertsiz tasasız faydalanabiliyorsun

Sevmediğim yanları da var tabii. Toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini bilmeyen ergen ve keko tipler akın ediyor. 5 yaşında öğrenmiş olmaları gerektiği halde ayaklarını sandalyenin oturma kısmına uzatıyorlar, bağıra bağıra (bazen anıra anıra) konuşuyorlar. Bir de artık 11'de kapanmaya başladı. Her yerde böyle mi bilmiyorum.
0
nawar
(16.04.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.