sanki cok yapan var gibi geldi bana.
(bkz: burada yapılmışı var)

tamam da agalar birileri yapıyor diye biz yapmayalım mı? gerek yok mu diyorsunuz? mesela ben tish-o dan daha ucuza satarsam şansım olmaz mı?

telif haklarını da unutmamak gerek...

Üzerine koyduğunuz figür eğer tescilliyse ceza verebilirsiniz.

www.dijibutik.com

tasarımların bu kadar iyi değilse girişme bence hiç. bu elamanların hepsi türk. ticaretten falan anlaman lazım. he anlıyorum diyosan kendine güveniyosan gir ama bu örnek verdiğin tshirtler satmaz gibi geliyor anca çocuklara belki.

ctrl+b
ile hizlica duzeltebilirsin, bu bir yol olabilir.

çok kaliteli bişey aramıyosan 1 milyoncularda bile var. oyuncakçılara da bakbilirsin.

acelem yok çeşit olsun diyorsan www.dealextreme.com
kargo bedava, çeşit sınırsız :)))

dealextreme den sasma bence de.

522B yakınına gitmez onun. uzak kalır. metrobüsle git, topkapıda in. daha yakın olur gibi geldi

metrobus duragi tam onunde.

windows kullanici adinizi ve sifrenizi gireceksiniz. sayet domain falan varsa onu da girmeniz gerekiyor. (domain\kullaniciadi gibi)

windows kullanici adi ve sifre derken bilgisayar acilirken ki sifreyi giricez?

cozemezsen IT ye ugra.

IT derken?

bilgisayarlarla ilgilenen departmanla görüşün diyor

İTÜ Endüstrinin olanakları üst seviyededir, gerek dersleri, gerek klüp ve etkinlikleri ile oldukça iyi hazırlarlar okul sonrasına.Yöneticilik istiyorsanız bir de Boğaziçinden mezun olduğunuz için sizi direk gel yönetici yapalim demeyeceklerdir öyle düşünmeyin hele ki inşaat sektöründe.

Egitimi daha iyidir ya da kotudur diyemem ama is dunyasinda Bogazici'nin sayginligi daha yuksektir. Bir de Ingilizce egitim avantaji var tabi.

siz olsanız ne yapardınız?

ben olsam itü endüstriye giderdim ama yönetici olmak diye bir uğraş, bir hedef olmaz. felsefe bile okusan çalışmaya başladığın yerde başarılı olursan yönetici olursun, okuduğun bölümle pek bir alakası yok.

Boğaziçi İnşaat. Staj imkanların çok olacaktır Boğaziçi etiketiyle. Yöneticiliğe dair çok fazla konferans, sertifika programı vs. de oluyor.

yöneticilik eğitim dışında başka özellikler de gerektirir. örneğin yaratıcılık, sezgi, hitabet yeteneği vs.

bu arada yöneticilik hedefine göre bölüm seçilmez. yazdığın alanlar tamamen farklı. yok "ben iki alanda da çalışmıycam bankada yönetici olucam" diyosan. bü etiketi daha ağır basar tabii. ama itü endüstriden okursan iş alternatifin daha fazla olur bence.

Siz olsanız ne yapardınız?Boğaziçi bilgisayar müh. yerine İTÜ elektronik müh. yazdım geçen sene yöneticilik dersen inşaat düşündürdü beni senin sorduğunda.Bu senin ne istediğinle alakalı biraz da, ikisi de en iyi okullardan ama ince farklılıklar var.Tek yöneticilik olarak bakma, mesleğini ve beş sene geçireceğin okulu seçeceksin sonuçta.

itü endüstri. hem okul hem de kulüp etkinlikleri bakımından ve derslerin kalitesi açısından okul bittiği zaman, kendini geliştirme imkanını da bulursan eğer güzel bir yere girersin. illa boğaziçinde inşaat okuyacağım diyorsan da yapma, inşaat itü'de okunur. :)

bogazici insaat, kesinlikle.

kesinlikle boğaziçi inşaat. hem iş dünyasındaki saygınlığı, hem verdiği dil eğitimi, hem de inşaat sektörünün türkiyedeki öneminden dolayı.

hiç düşünmeden boğaziçi

şahsen schengen vizesi ile her ikisine de gittim, sorun da olmadı.

ikisine de gidebilirsin. vizenin geçerli olduğu süre boyunca da kalırsın.

norveç vizesini eğer istanbuldaysan macaristan konsolosluğu veriyor. yani macar şengeniyle norveçe gidiyorsun. kıssadan hisse evet şengenle o iki ülkeye de gidebilirsin.

norvec e gittim, isvicreyi daha denemedim.

Okuldan okula değişiyor o. Genelde onur ve üstün başarı bursunu kazanan öğrencilere yurt bedava oluyor.Okulu arayıp öğrenmeni öneririm.

Edit: Kıbrıs sıkıntılıdır haberin olsun.

turkiye de alternatifin varsa hic gitme derim, giden tanidiklarim hep pisman oldular,en az 3 kisiyi yakindan biliyorum burslu oalrak gittiler.

orda okuyan 3 tanıdığım da çeşitli zamanlarda depresyona girdi. maddi olarak çok rahatım, her türlü ortama girip çıkarım demiyorsan boşver.

hangi okul bu ?

bazıların da ücretsiz olan o yurtları kullanmak istemeyebilirsin.

kılavuzdan okulun özel koşullarına bak.tolga taner tarlacıyla aynı yurt odasına düşersen sıkıntı yaşarsın :))

uluslararası kıbrıs üni.

bence aileye ne kadar uzak olursa o kadar iyi.. gerçi istanbul'da da seninle beraber kalacaksa pek bi farkı olmayacak o açıdan..

ayrıca cerrahpaşa daha iyi bence..

cerrahpasa.ortami yeter.kolay burs bulur hem arti sen de burdaymissin zaten.

Olum rahat bırakın la çocuğu aile bir yandan sen bir yandan kafasına göre yapsın. izmir'de ege'de kraldır bu arada.

ben istanbulda okudum ama bu şehrin karmaşasından bıktım valla geçmişe dönebilseydim izmir de okurdum.

pratik yapacaksın adamla onun dışında bir yolu yok

aç bi türk televizyonu otursun izlesin sabahtan akşama kadar. ara sıra yemini suyunu ver yeter. öğrenir o kendiliğinden.

www.scribd.com
www.scribd.com
belki isine yarar.

cizik vs durumuna gore maksimum 150-200 eder sanirim.

hacim dalga mi geciyorsunuz 300-400 diyerek?

3gs cok pahali halen cunku hala ios destegi var. yani 5.1.1 kurabiliyorsun ustune. cogu program artik en az 4 istiyor. iphone 3g 4.2.1 destekliyor maksimum 2g ise 3.1.3'de bitti.

250

300 den fazla verilmez. ederi nedir bilmiyorum.

oksijen.
sen burada sorunca ben de merak ettim ve sordum birilerine oksijen dediler:
www.reddit.com

reddit.com/r/worldnews
www.infowars.com
surada yazmistim digerleri icin olanlari vaktin varsa bakarsin:
(bkz: #28277584)

teknoloji için şunları söyleyebilirim:
engadget, mashable, the next web, the verge

haber sitesi
reuters
www.reuters.com edition kısmını da europe olarak

ekonomi için
tartışmasız wsj
europe.wsj.com
piyasalar için de wsj ın marketwatch bölümü

beşiktaş'tan fsm köprüsüne kadar. valla mümkün olduğunda sahil şeridinden git. yoksa sıkılırsın. arada bira filan al tekelden.

ben tophane-sariyer yapmistim bi keresinde
bi kere de sirtimda 15 kg yukle barselona da 6 saat yurudum saat(01-07 arasiydi cok degisik bir tecrube oldu)

saat olarak bilemiecem içerenköy caddebostan - caddebostan içerenköy arası yürümüşlüğüm var birden çok sefer.. kulakta mp3 elde köpek..

25-30 km yürüdüm,

birkaç sene evvel sirkeci'den bakırköy'e yürümüştüm. pek zorlayıcı birşey değil. seninki bir parça daha uzun.

yükün varsa sıkıntı olur sadece, aşırı sıcaklarda 20-25 kilo çantayla geçen sene antalya'da 7 saat, izmir'de 6-7 saat. yürümüştüm, ufak aralarla 17-18 saat kadar yürüdüm aynı lanet çantayla bazı şehirlerde. işte sırtta yükle 35 derecede zorlanılabiliyor.


günlük sağa sola yürümek dışında senelerdir spor namına bişey yaptığım yok ama çocukluktan beri çok yürürüm ben. 9 yaşımda fatih çarşamba'dan alisamiyen'e yürümüştüm, yaşa vurursak rekorum bu evet.

Otostop sonucu bizi arabasina alan adamin baska bi tarafiyla dinlemesi yuzunden 3 arkadas Urla-Cesme arasi 40 km yolu 7-8 saatte yurumustuk. Sureden emin degilim, zaman tuttuysak da hatirlamiyorum, havanin aydinlanmasindan yola cikarak bir tahmin.

Edit: Yuksuz ve hatirladigim kadariyla ilkbahar aylarinda.

8 saatte 30 kmlik dağda indim çıktım
fethiye - likya yolu

Besiktas, sariyer yurudum. 6-7 yıl oldu. Ne bok yedim ben demistim, ertesi gun fenaydı. Yapma bence.

çengelköy'den kanlıca'ya sahilden yürümüştük. ama onun öncesi yürüyüşte vardı. en uzun değil belki ama güzeldi..

haftaiçi her gün beyazıt beşiktaş yürüyorum sahilden
pazar beşiktaş bebek koşup dönüyorum sahliden
:)
üni zamanı bahçeli yedinci caddeden kurtuluşas yürümüşlüğüm var bi' kaç kez.

topkapıdan taksime yürümüştü, 1 mayıs 2007'de. günlük 30 km den fazla yürümenin sorunlara yol açabileceğini de duyduğumu belirteyim.

uzun yürüyüş için yanlış mevsim. ayrıca ilk zaman için 5 saati aşarsan ertesi gün ağrı oluyor

isvec ve diger iskandinavyayi gormus biri olarak tek tavsiyem cuzdani saglam degilse hic bulasmasin bir de bloglarla da ugrasmasin,iskandinav ulkelerinin uluslararasi ogrencilerinin kalacak yerlerini ayarladiklari kurumlar var onlarla irtibat kurun onlar size yardimci olur.

bahsettiginiz sehri/universiteyi ya da ogrenci evlerinin durumunu pek bilmiyorum ancak stockholm icin konusacak olursam kalacak yer bulmanin oldukca zor oldugunu soyleyebilirim. ayrica sizin de belirttiginiz gibi kalacak yer ayarlama bahanesi ile dolandiranlar/dolandirilanlar oldugunu duydum. biraz zor olacak kalacak yer bulmasi.

herneyse, su asagidaki linklerden kalacak yer arayabilir. 2. linkteki sitede arama yapabilir ancak kiralayan bilgisine ulasmak icin ucret odemesi gerekiyor. 2. site daha bir guvenli dolayisiyla, ilk kiraladigim evi oradan bulmustum.

www.blocket.se
www.bostaddirekt.com

asagidaki link ise isvec'ten ingilizce haberler. forumlarina goz atabilir.

www.thelocal.se

ek: universite huddinge'deymis. stockholm'un guneyi. duymuslugum var ama gitmisligim yok. tahminimce pendeltag denilen banliyo treni direk buraya gidiyor stockholm merkezden yani stockholm civarinda ev bakabilir cok sikisirsa.

universite sitesinde de dedigi gibi stockholm merkeze 18 dakika diyormus zaten.

hibe çıkmamasına rağmen isveç'e gidiyorsa bok gibi parası var sanırım.

arkadaşım ağustosta gidiyo isveçe ama bi sürü iş çıktı hibesi falan var bunun ama yurt fiyatlarıda fena çift kişilik odalar için gelecek kişilerle iletişime gçirmişler ama onlarda yok tez yazcaz yok çift kişi istemiyoz flan diye bisürü mazeret sundular şimdi mecbur tek kişi kalacak tabi fiyatı artacak sizde hibe falanda yoksa fena yani tabi maddi duruma bağlı değişir, bizimkine bide ben yazdırdım bölümle ilgili olarak isveç iyidir diye ama şimdi bana saydırıyo:))

eyvallah gencolar
peki ortalama ev yol yemek masrafları aylık ne kadar çıkar?
@fdegir : hojam stockholm dan ev tutması bana da mantıklı gözüktü şu an eğer dediğiniz gibi 18 dakika ise banliyö treniyle... peki siz ne kadara tutmuştunuz evi? tek mi tuttunuz?

650 euro civari diyorum ben./cok disari cikarsan artar tabii/icki pek ucuz degil mekanlarda ama marketlerden ucuza kasayla satin alainabilir/

isvec ve turk hukumetinin yaptigi bir protokol vardi yanilmiyorsam. turklere burs imkani saglaniyordu. detaylara bi bakiversin derim: www.studyinsweden.se

www.sorucevap.com

tamamen kendi gozlemlerimden;
katolikler asiri muhafazakar
protestanlar rahat
katolikler de hz. isa resmi figuru hac ve benzeri seyleri tasimak yoktu galiba

katolikler papaya bağlı. protestanlarda ise böyle bir bağlılık yok. elemanın birinin (martin lutherdi lan galiba) kafasına göre kurduğu bir mezhep bu. katolikler biraz muhafazakar olurlar. hatunları önüne gelene vermez. (istisnalar vardır tabi) protestanlar dine daha pozitif bakarlar bağnaz değillerdir. haç takma vs. benzeri şeyleri katolikler daha fazla ipler.

www.vatanbilgisayar.com

bazen alıyorum. braun cruzer ile. çevrilen başlığı var, alttaki kısım ince ayar yapmak için. burun ve kulak kılları gibi yerler için de iyi.

edit: bu arada hangi kıldan bahsediyoruz. ben içerdeki kıldan bahsettim. biraz gözükmeye başlayınca alıyorum.

peki burunun altindakileri mi aliyorsunuz.yoksa hepsini mi?

makasla alirim genelde

baskısı yok galiba. yayınevine mail atın göndersinler veya bir çözüm yolu sunsunlar. nerede bulunduğuna dair bilgi de verebilirler. yaparlar bunlardan birini.

www.prestijyayinlari.com

www.nadirkitap.com

kitap yeni sayılır ama sahafa düşmüş yahu :)

bildiğim kadarıyla sadece harçsız pasaport yazısı veriyorlar. vizeyi ilk defa duyuyorum. ya da çok pis keklendik.

vizeyi oduyorsun, o sadece pasaport icin gecerli,(iskandinav ulkeleri icin boyle durum)

Millet yanlis anlamis soruyu. Almanya vize icin herhangi bir ucret almiyor ogrencilerden.

karışık cevaplar kafamı karıştırdı şimdi :) bcm'nin dediği gibi biliyorum ben de ama emin olamıyorum

All types of visa: €60.00 (payable in British £ only)

Exceptions:

Children under six years of age, school pupils and students and accompanying teachers on study or educational trips, as well as researchers (if travelling for research purposes only), will be exempt by all Schengen states from the visa fees regardless of their nationality.

Siraselviler'de, Burger'a 4-5 dk yurume mesafesinde. Yalniz gunune dikkat edin dans gecesi varsa tadi olmaz:

www.taksimmyhouse.com

eyv cüknü yirim varsa baska öneri açığım gencler.

(bkz: leylek kafe)

siraselvilere gir oradan istiklale dogru olan sokaklarda ilk ucunde guzel eyrler vardi diye hatirliyorum.

mis sokak da cafe bimelek

biraz offtopic/
malmo de aynisi 150 lira civarindaydi, gecen yaz. en dandik anahtarlik bile 30-40 liraydi.

o vantuzları ıslatıp yapıştırmayı denediniz mi?

hot glue deneyebilirsiniz.

Sıcak silikon tutar ama bir daha oynamaz yerinden.

bahsettiğin şey motor mu iç filtre mi? iç filtreyse zaten suyun içerisinde durması gerekiyor tamamının, yok hava motoruysa onu neden cama yapıştırmaya çalışıyorsun?

iç filtre ise eğer suya dalga veren zımbırtıyı çıkarın. vantuzları ılık suyla tertemiz olacak şekilde yıkayın ve hiç hava kabarcığı kalmayacak şekilde iyice bastırın.

o seçenek cep telefonuna yolluyor. ve ücretli olabilir, emin değilim. her türlü mail geliyor olması lazım.

mail her şekilde geliyor. mesaj ise hatırladığım kadarıyla beleşti.

mail zaten geliyor digeri ucretli diye hatirliyorum

i do not wish

ben sana verebilirim fazla davetiye.

1 tane bile olsa mükemmel olur.

yardimci olamiycam ama bir insan neden bu kadar insani davet eder oraya takildim
alt tarafi mezuniyet sonucta, neyse ins. bulursun.

hiçbiri bir boka yaramıyor desem?

logitech

üzeri metal olsun, fanı büyük olsun 5 derece fark yapabilir, cooler master tercih edilebilir ama fiyatları biraz tuzlu.

servise gönderip içini iyice bir temizletin; yapabiliyorsanız kendiniz yapın. eğer sorun tozdan kaynaklanıyorsa bilgisayar büyük oranda rahatlayacaktır. imkanınız yoksa 'fretboard'ın dediğini yapın.

(bkz: thermaltake)

acer aspire serisi zamanla sıkıntı çıkartıyor. büyük oranla GPU (ekran kartı) ısınma probleminden kapanıyordur. tavsiyem anlıyorsan iyisinden bir thermal macun (MX4, AS 5, Tuniq x4) al ve ekran kartına yeniden uygula.

Ya da servistir, her hangi bir bilgisayarcıdır git CPU (işlemci) ve GPU' nun thermalleri yenileyip bir iç temizlik istiyorum de.

zalman'ın güzel bi modelini kullanıyorum battal boy laptoplar için. metal bir tabanı, kocaman bir fanı var. hala yaz aylarında el yakıyor ama en azından donma/kapanma gibi sorunların varsa denenebilir.

mobilyacilar sitelerine bir bak hatta daha da iyisi tanidik bir usta bul o yapsin her zaman daha ucuza gelir.

ikea da indirim varmis.

topkapı-maltepe de tim iş merkezi var. en ucuz orada

danimark birazcık sıkıntılı vize konusunda. başka ülkeye vize alıp danimarkaya gitme olayını bi araştırın.

gecen yil oturma iznini 10 haftada verdiler iskandinav ulkeleri bu konularda cok sikinti veriyor bu yil da finlandiyaya gidicem kismetse 3 hafta oldu hala bekliyorum
ama sadece vize oldugunda 10-15 gunde alabiliyorsun. ucretler konsolosluk sitelerinde yazar genelde finlandiya oturma izni 1000tl danimarka oturma izni de o civarda.

ben 1 haftalık almıştım zamanında, o kadar da zorlamıyorlardı.. ilk schengen vizemdi, ilk defa yurtdışına çıkmıştım hatta. ama bi şirketten davetiyem vardı o açıdan kolay olmuş olabilir.. mülakata bile çağırmadılar, normalde mesela italya ilk vizenizse mülakata çağırıyor..

ne amaçlı gideceksiniz? başka ülkeye vize alıp gitme olayı için, ilk girişinizin diğer ülkede olması gerek.. vize konusunda eğer banka hesabınızda yeterli paranız varsa, ya da karşı taraftan masraflarınızı karşılatacağınıza dair bir belgeniz varsa (konaklama vesaire), belgeleri doğru doldurdukça bi sorun olmuyor...

Daha önce 5-6 kez yurtdışına çıkmışlığım var. En son ingiltere.

Danimarka menşeili uluslararası bir içki firmasının davetiyesiyle gideceğim.

davetiye varsa çıkar o zaman rahat 3 4 hafta önceden başvurun nolur nolmaz...

ama multiple pass uzun vize (2 3 ay) alabilirseniz güzel olur, belki tatile gidersiniz yazın :) tabi davetiyeye bağlı olarak veriyolar, çok da kasmayın zaten...

O zaman sıçtık vize için 3-5 gün sürem var :)

İngiltere bile 2 günde vermişti.

benim de 1 haftada çıkmıştı sanırım acele diyin bişe diyin yarın hemen gidin o zaman :D

hani ben zaman bol diye düşündüm yoksa bi olayı yok yani, arayın bi konuşun vermeden önce, bi ayar çekerler belki, iş için gidiyorsunuz pasaportunuzda da deli gibi vize varsa bi şekilde halledilir... yoğunluk da yoktur fazla zaten..
neyse kolay gelsin..

en kötü ihtimal, danimarka iş için vize kolaylığı falan feşmekan bişe yapıyodu sanırım...

www.izto.org.tr

şu hatta..

BBC The Life of Birds, full hd olmak kaydı ile BBC earth.

the elegant universe

Carl Sagan's Cosmos 13 bolum hıc bir bolumu sıkılmadan izleyebilirsin.

(bkz: tesla master of lightning)

richard hammands invisible worlds

decathlon,eminonu,karakoy oralarda bulabilirsin.

www.fatihbora.com

Fatih Bora bugün yokmuş, başka bir tavsiyesi olan var mı?

www.accuweather.com
www.weatherforecastmap.com
www.weather.com:1:TU
3 unde de farkli tanimlarla verilmis.

www.nadirkitap.com
soyle bir sey var

yanlış hatırlamıyorsam dost un alt katında gördüm geçenlerde.

5000 kişiyi bekleye bilirsin ya da belli olmaz şansına kalmış biraz.

Yazarlığın bir numarası yok ; yani eğer yazmak sizi rahatlatıyorsa zaten yazıp, kenarda dursuna bastığınızda amacınıza ulaşmış olacaksınız. Ama yazayım yüzbinler beni okusun, popüler olayım diyorsanız, zaten öyle bir dünya yok ama çok isterseniz sizin imzanızla dilediğiniz başlığa entry girdirebilirim.


Onun dışında ne zaman yazar olacağınız belli olmaz, kondüktör mondüktör olcek iş değil bu. Monarşi olduğundan, pek fazla takılmamak lazım. Günde ne kadar ilerliyor gerçi onu da bilmiyorum ama, 5000 kişi varsa sanırım en erken 1 yılınız daha var.

belirli bir süresi yok, ben başvurduğumda 90 bin kişi vardı. 7-8 ayda yazar oldum. bir gün 100 kişi ilerlerken, bir gün 30 bin kişi ilerledi. sadece şunu söyleyebilirim her gün sözlüğe giriş yapın. ben öyle yapmıştım.

2006 haziran 2008 aralik arasi beklemistim zamaninda biraz daha sabret.

70 bin kişi vardı önümde, uyuz uyuz 68 bine falan indi sonra pat diye 20 bine. aynıları tekrarlandı pat diye 7 bine. sonra pat diye 2 bine. şak diye 70e. sonra bom diye uçurdular.. :')

danimarka, isvec, norvec te bol bol bulunuyor ama cogu ithal finlandiya yi birkac hafta sonra bildirebilirim ama durum aynidir orada da.

finlandiya'dan yeni döndüm. evet bulunuyor.

sebze meyve var tabii adamlarda, neden olmasin? sadece bizdeki semt pazarlarindaki kadar taze olmuyor, bazi cesitler hepten olmuyor.

surekli etle beslenmiyorlar benim tum local arkadaslarim bayagi dengeli yiyorlardi, her ogunde mutlaka yesillik oluyor arti duzenli spor yapmayan yok gibi ve bisiklet kullanim orani inanilmaz boyutta o yuzden bence gayet sagliklilar bir de iklim faktorunu katarsak isin icine bir arti da oradan gelir ama en buyuk eksileri camis gibi bira icmeleri ;)

Erik,yeni dünya,çağla falan yoktur zannımca :) Elma boldu ama dayanıklı diye sanırım

hah işte ladybug'ın dediği şey asıl merak ettiğim. erik olmayan ülkeyi kim neylesin:)

erik vardi,ben nerdeyse her meyveyi gordum cogu ithal, almanya uzerinden geliyor genelde. danimarka icin konusuyorum. diger ulkelere nereden geldigine bakmadim

bir de soyle bir sey var benim oldugum yerde sivaslilarin islettigi 3 4 tane manav vardi diger eyrlerde bulamadigin her sey onalrda olurdu.

Eğer erik yoksa hayatta gitmem oralara ben :P

Kim bilir Brezilyalılar filan ne diyordur bize, "Demek türkiyede guarana yok, hayatta gitmem" filan mı diyorlardır acep :)

erikten karpuza her turlu bitki var, merak etmeyin. hatta satanlar da turk manavlar. dolma biberi, carliston vs de var.

stockholm'de hotorget tarafinda pazar kuruluyor, orada var.

@fdegir arkadaşımızı kanıtlar maiyetinde.Danimarka'da Netto marketinde: ff.im
Sebze tamam da usta cidden erik felan bende merak ediyodum bu duyuru çok yararlı bir duyuru oldu :)

nereden,nereye ?

dalamandan, istanbul

getirirsin koy bavula getir kimse bir şey demez.

sivi vb kisitlamalar ucagin icine sokacaginiz el bagaji ile iliskili.. bavulda bal getirmekle ilgili en ufak problem yasamazsiniz..

herkese yorumlarından dolayı teşekkür ederim.

valize koyup kargoya verirsen sorun olmaz, ama çok iyi paketlemelisin, cam kavanoz kırılabilir, çünkü malum bagajlara biraz sert davranılıyor...

geçenlerde antep-istanbul seferinde biri 5'er kiloluk birkaç bidon yağı vermiş kargo kısmına. nereden mi biliyoruz, bi tanesi patlayıp bütün bavulları yıkamış..

bu arada işine yarayan cevapların yanındaki küçük kutulara tıklayıp tik atarsan çok iyi olur çok da güzel iyi falan olur.

nihal atsız hoca efendinin açıklamaları var, kendi kafası öyle değilmiş sanırım bide

o zaman victor valdes büyük başbuğdur :)
s2.lemde.fr

onu bilmem de(bkz: sella turcica) diye bir şey var. türk ve anatomiyle alakalı olarak

(bkz: tuberculum turcum)

tras sirasindaki en buyuk korkum bu kemik yuzunden oluyor, okuz gibi cikintili bazen berber arkadaslarini musterileri cagirip kafami incelettiriyor.

brakisefal vs. gibi tabirler vardı bir de. çıkıntı olabiliyor bu doğru. fakat olacak diye bir şart yok. annenin bebeği yatırış şekline göre dahi o çıkıntının çıkacağı varsa bile çıkamayabiliyor diye biliyorum ben. çok takılmamalı yani.

ırkçılığa kaymadan bilimsel bir soru sorduğuna inanarak, ona bakarsan kan gruplarının da ırklarla alakası var. mesela karışmamış halkların(ki artık böyle bir şey kaldı mı zor) da kan grupları bir. yerli perulular mesela silme 0'dır.

yine kafatası olayına dönersek etrüsk araştırmasında da kafatasları biçimleri anadolu halkınınkine yakın çıkmıştır. etrüskler'in türk olduğunu söylemek yersiz olur. ki doğan avcıoğlu'nun dediği gibi hunlar dahi türk değildir. türkler, hundur. bunlar geçmişin halkları, onları türk'e indirgemek değil, türklük kavramını eğer gerçekten alakadarsa oraya götürmek gerekir. fazlası ahmaklık ve ırkçılık olur.

dediğim gibi latin roma'nın kültürünü üstünde yükselttiği iki efsane vardır. bunlardan biri truva'dan kaçanların efsanesidir ki truva'nın da bir asya kökenli halk olduğuna inanılır ve onların bebelerini italya'da kurtlar emzirir. bir de etrüsk kültüründen beslenmiştir roma ki bu onların asya kökenli olduğu zaten bellidir. ama bu türk oldukları anlamına gelmiyor dediğim gibi. büyük ihtimalle akrabalık vardır ama türkler'le. zaten etrüsk heykelleri bile çekik gözlü, italya'nın göbeğinde yaşamış olmalarına karşı.

biraz konuyu karıştırdım, maksat fikir paylaşımı olsun. kafatası diyince insanlar genelde haklı bir korku yaşarlar muhabbet nereye gidecek diye, oraya gitmediği sürece bu fikir paylaşımları hoş bence.

@rearaze
yok ırkçılıktan değil. milliyetçi bir insan da değilim. sadece ırkların kökeni ilgimi çekiyor, bilimsel bir açıdan sordum yani.

konuyu karıştırabilirsin istediğin gibi :) etrüskleri hiç duymamıştım mesela güzel oldu öğrendiğim.

ırk dediğimiz şey genel olarak kriterleri belirsiz ve sallama bir kavram olduğundan buna dair güvenilir kaynak bulabileceğinden şüpheliyim.

Öncelikle o bahsettiğiniz çıkıntıya "Turan Çıkıntısı" falan denir. Kaynağı da Nihal Atsız falan değil, tam tersine 1930'lu yılların Batı antropolojisidir. O dönemde fiziki antropoloji tüm dünyada çok popülerdi. Türkiye'de de çok ciddi araştırmalar, hatta çoğunluk bilmeyebilir ama devlet destekli bu araştırmalarda kafatası ölçümleri de yapılmıştır.

Şimdi genelde herkes aynı yanlışa düştüğü için Nihal Atsız'dan devam edelim. Nihal Atsız'ın kafatası ölçümleri yaptığı falan doğru değildir. Fakat yaşadığı dönemde bile buna inananlar olmuş ve kendisine bunun için gelenler olmuş bazen. Atsız'în bu kişilerle güya kafatsaı ölçerek nasıl dalga geçtiğini oğlu Yağmur Atsız'ın anılarında okuyabilirsiniz. Kaldı ki her şeyi yazan Atsız böyle bir şek hakkında hiç yazmamıştır da.

Diğer konulara gelelim. Etrüsklerin Türk olduğu ile ilgili iddialar sadece kafatası yapılarından çıkmadı. Etrüsk dilinin Türkçe ile (günümüz Türkçesi değil elbet.) çok büyük benzerlikler taşıdığı da ortaya çıktı. Etrüsklerle ilgili tartışma hala devam ediyor. Etrüsklerin bör Ön Türk kavmi olduğunu ileri sürenler mevcut.

Fakat tartışma olmayan bir konu ise Hunların Türk olması konusu. (Bu konularda Doğan Avcıoğlu'nun neden kaynak gösterildiğini ve kendisinin hangi vasfıyla buna ehil görüldüğünü anlayamamaktayım şahsen.) Daha doğrusu şöyle söyleyelim, bu konuda bir tartışma var, evet; fakat bu Hunlar Türkmü, yoksa Türkler Hun mu şeklinde? Ancak "Yumurta-Tavuk" tartışmasını andırna bu konu da en nihayetinde bir kabileler federasyonu olan Hunlarda yönetici unsurun ve asıl gücün Tük olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Son dönemde Hunların dilinden Çin kayıtlarına Çin dili özelliklerine göre geçmiş kelimelerde yapılan köken incelememeleri de Hunların olan Türklükle ilişkisini gösteriyor.

Kafatası vs. bunlar bir dönem antropolojinin esas çalışma alanı olmuş, nedense hala öyle olduğu sanılıyor. Halbuki antropolojide o alanlardan kayalı çok oldu. Hele kişu dönemde istesen de çalışılamaz sanırım. En azından Türkiye'de. Bir yanlış da milliyetçilerin flan bukonuyla ilgili olduğu sanrısı. O da bir şehir efsanesi. Öyle bir şey de yok. Dediğim gibi mesela Türkiye'deki kafatası araştırmaları o dönemin ruhuna uygun olarak bizzat devlet eliyle yapılmış zamanda. Milliyetçilerde bu konuya ilgi duyulmamış.

Benim suratıma bakan, iki mimik gören "sen oflu musun" diyorsa, bu kemik olayı da doğru olabilir.

erdinc bu kadar güzel gittiğin bir bahiste bana atıfta bulunarak doğan avcıoğlu nasıl kaynak gösterilmiş şeklinde bir aşağılamada bulunarak bir fıçı şaraba bir damla lağım suyu damlatmakla hepsini lağım suyu eyledin.

doğan avcıoğlu bu ülkenin yetiştirdiği ve türk tarihi için en mühim insanlardan biridir. neden şimdi şahsına dadanmayı bu başlıkta vazife belledin bilemedim?

neyse burası bir tartışma ortamı değil. eğer avcıoğlu'nun hunlar türk değil, türkler hun'dur lafıyla aslında hunlar'ın türk olduğunu ama konunun yanlış anlaşıldığı değincesine hidayetin yetmiyorsa yapacak bir şey yok.

kbb yapıyor bizim burda deri prick testini

nerdeyse tum hastaneler yapar ozeller dahil kbb bolumune gitmen gerek.

italya'da pass almak mantıklı değil

www.skyscanner.com 'dan almanya ve fransaya uçuşlara bakın, berlin ve marsilya ucuzdur genellikle.

avrupa ici icin yaziyorum:
ryanair/wizzair ve diger low cost airlines lara bakin car sharing de bir secenek.
eurolines/orangeways de kara yolu seceneklerinden.
interrail a alternatif olabilir mi bilmiyorum.

anlamam da bu işlerden otobüsle sofya, selanik, atina falan yapsan kurtarmıyor mu

(bkz: mcdonald's)
dünyanın her yerinde mevcut. en kötü ihtimal ihtiyacınızı oradan giderirsiniz.

bavulda kuru gıdalar için bir sorun çıkacağını da sanmıyorum.

bence pek bir sey goturme illaki international urunlerin satildigi bir market vardir.
ben bugune kdaar hep aldim hep de niye bunlari tasidim diye pisman oldum bir dah almiycam yanima hicbir sey.

hazır çorba hayat kurtarır. 10 paket al.

@anonim yazar, et yeme derdinde değilim de, şöyle bi durum var gibi www.eksisozluk.com

@nekodunlangafana, herkes aç kalırsın diyince insan bi stok yapma ihtiyacı duyuyor. avrupa olsa +1

ben nereye gidersem gideyim mutlaka konserveyi bavuluma koyuyorum, ne olur ne olmaz. atıştırmalık kraker mutlaka çantamda oluyor; pis boğaz mıyım neyim:D

hindistan da nerede kalacağını ve ne tür bir gezi programın olduğunu bilmiyorum. ben hindistan'a gitmeye hiç niyetlenmedim, temizlik sorunu hala oraya gitmeme engel. giden arkadaşım her gün için bir kıyafet götürüp akşam giydiği o kıyafeti atmış.

@naturelist, en iyisini yapıyosun kraker+1, ama ben konserveden şüpheleniyorum. özellikle yerel uçuşlarda almazlar umarım. hindistan asya'da başlamak için güzel bi nokta gibi geldi bana, pisliğin içindeki temizliğe şahit olucam, vuu! :P

ben de tek kullanımlık t.shirt olayındayım ama dediğim gibi asıl derdim yemek :)

Hindistanda nereye gideceksin? New delhide janpath diye bir carsi var orada mcdonalds ve pizzaci var. Normal tavuk burgerlwrini yiyebilirsin digerleri asiri baharatli. Agrada ise bu tur yerleri bulmak zor. Yanina galeta etinin kizarmis ekmeklerini ve krem pwynir alabilirsin. Havaalaninda sikinti cikmiyor

@zenc sana pm atabiliyor muyum, öyleyse atabilir miyim? (:

Ben attim pm sana karşim

fotografci olarak is bulma ihtimalin var.
isini kendin de bulabilirsin
aile yaninda kalma genelde au pair seklinde oluyor.
ehliyet gerekmez genelde
vize kolay aliniyor
sen bu bolumle iyi kazanamazsin diye dusunuyorum ama 2 ayda 8 10 bin kenara atip doneni gordum.
kalacak yer ve yerlesim tamamen senin burada yaptigin anlasmaya gore belirlenir havaalanindan karsilanip direk dayali doseli eve de goturulebilirisn havaalaninda hostel ilanlarina bakip bir yer de bulabilirsin

baska bir sey olursas sor cvplamaya calisirim.

bu blogu incelemeni tavsiye ederim ...merak ettiğin herşeyi anlatmışlar

alaskaciyiz.wordpress.com

Six Flagste fotoğrafçı olarak çalıştım. Öncelikle şunu söylemeliyim ki kolay bir iş yok. Her işin kendine göre zorlukları var. Ben allahın her günü saatlerce güneşin altında çalışıyordum, artık amele yanıklarım neredeyse geçmeyecek şekildeydi. Değdi mi? Sonuna kadar değdi. Çok zor bir işti fakat getirisi daha çoktu. Para çok kazanmadım ama eğlence parkı olduğu için insanlar zaten muhabbete direk açık, çok eğlenceli geçiyordu vakit, insanlar zaten güler yüzlü. İngilizcem iyi derecedeydi giderken, geldikten sonra çok iyi dereceye yükseldiğine inanıyorum. Tabii şikayetçi olup dönenler de çok oldu.
Ehliyet çok gerekmiyor, işe bağlı olaraktan. Pedicap vardı ehliyet istiyorlardı ama pedicap kaldırıldı, vermiyorlar artık WAT öğrencilerine.
Vize işinde sorun olmaz, kendine güvenin olsun yeter. 2 ortalama istiyorlardı 1.60 ortalamayla aldım. O kadar rahattım ki sanki ortalamam 4.00.
İyi kazanma konusuna gelince, iyi kazanacağın işler olur ama ingilizceni geliştirmenle ters orantılıdır. Örneğin alaskada iyi para kazanırsın ama 300 kişilik kasabanın 400ü türktür.
Kalacak yerin senin için sorun olacağını bilerek git, ama elbet halledersin. Senden önce gidenlerle konuş danış fikir al.
Şiddetle öneririm. Bana çok şey kattı. Amelelik yaptım ama olsun hiç unutamayacağım bir tecrube yaşadım. Filmlerde gördüm American Dream'i yaşıyorsun. İnsanlar zaten rahat.. daha ne deyim ki?

@nekodunlangafana ve @sıfırbir teşekkür ederim. Ve @mira_ blogu da inceleyeceğim teşekkürler.

Özellikle kendi alanımda iş aramıyorum aslında ama öyle imkanlar olabilse iyi olabilirdi diye düşündüm.
Fotoğrafçılıkta profesyonellik bekleniyor mu? Kulağa eğlenceli geliyor sanki, ben de fotoğrafla ilgileniyorum, orta karar bir makinem var ama teknik bilgilerim çok gelişmiş değil.

İngilizcem de çok süper değil o yüzden kalacağım yeri orda kendim ayarlayamam diye düşünüyorum. Madem şirkete bağlı o zaman iyi bir şirket bulmam gerek demek ki.

Öncelikli isteğim iletişim konusunda beni çok zorlamayacak bir iş. Ve elbette haklısınız her işin zorluğu olacaktır.

Not konusunda da sorunum yok ortalamam iyi. Gidene kadar ingilizceye asılırsam idare eder bir hale getirebilirim diye de düşünüyorum. İngilizceye de sözlü görüşme yapılarak mı karar veriliyor?

fotoğrafçılığın profesyonellikle çok alakası yok. Yani insanları durduyorsun, fotoğraf ister misin diyorsun, hiç bilmeyen biri bile çekebilir. Tek sorun biraz hızlı çekmen lazım, insanlar sıkılabiliyor ama ona da zamanla alışıyorsun. 10 Saniyede 10 fotoğraf çekecek kıvama gelebilirsin. İngilizce açısından bakarsan bu işle ingilizcen muhteşem gelişiyor. Ben ilk gittiğimde zorlanıyordum anlamakta ama sosyal anlamda cesur biri olduğum için kısa zamanda çok insanla arkadaşlık yaparak pratik yaptım. Yani diyeceğim şu ki; ingilizcem kötüdür, ben iletişim kuramam diyerekten hareket edersen bence hiç gitme daha iyi.

Tez yazmadığın zamanda ne yapacaksın ki sanki ? Hazır hevesin de varken kastır bence.

Hevesin varsa milleti siktir et ve yaz. Ama birkaç sayfadan sorna 'sikerim kopyalayan da aynı notu alacak' demeyeceğin bi konu seçmeni tavsiye ederim :)

bence de kasma.

lisans projesinde yaptigi calisma gelecekteki hayatini etkileyen pek cok insan gordum ki biri de benim. Tembel, amacsiz, kolayci ve hirsiz olup universite ogrencisiyim diye hava atan, potansiyel issiz ordusuna sakin ha kulak asma.

bu yasta kasmayacan da hangi yasta kasacan? senin lisans tezinden herkese ne? ben sadece zevk aldigi icin kitap yazan, o kitap ugruna kariyi bosayan adam biliyorum. ustelik kitap da ancak 3-5 kisinin anlayabilecegi kadar bilimseldi. Turk gibi baslayip Alman gibi bitirebileceksen, kimsenin dedigini dinleme. tezini de bolumune, arslanlar gibi gogsunu gere gere sunarsin. tembellik iliklerine islemis sana o "sagdan soldan derleyecen" diyen asalaklarin...

yaz

Finallerim var ama çalışmamak için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Güya son senem okulda bir de :(

Gençlerin işi gücü yoksa, toplaşıp dışarı kaçsınlar, yesinler-içsinler bence.

Bireysel takılıyorsa bu genç, diablo candır.

mimari proje çizimimi bitirmem gerek ama ben;

(bkz: procrastination)

Balkona kuruldum, bir yandan internetnradyosu dinliyorum diger yandan İspanyolca calisiyorum. Evde arkadaslar var onlar içeride takılıyor, birazdan dışarı çıkıcaz.

okulu bitirme arefesinde 2 tane finalim kaldı ama ben hala ders çalışmamak için twit duyuru telefon haberler arasında gidip gelişler içerisindeyim.

finallerim ve de ödevlerim var ama ben öğrencilik hayatımın son 3 sınavı olduğundan mütevelit aşırı bir boşvermişliğe sahip olarak internette yepyeni şeyler keşfediyorum. ama ben zaten 5 senedir bunu yapıyorum. gençler ne yapsın... hava yağmurlu buralarda. en iyisi hiç dışarı falan çıkmamak, oturup film izlemek. ya da yatıp uyumak da güzel bir tercih olabilir.

web sitesi yapıyorum :) arada da the office izliyorum.

yarın finaller başlıyor. açılışı iki finalle yapmayı ders çalışarak kutluyorum :)

ürogenital sistem fizyo ve histosu. 10 dakikalık aramdayım 4 dk kaldı :)

radyo eksen açık, soğumuş çayımı içerek çevirisini inceleyeceğim kitapla birbirimize bakıyoruz. havadan olsa gerek kasvetli bir ruh halindeyim. saat 5'teki beşiktaş-galatasaray basket maçını bekliyorum. az önce kitabı bi' köşeye koydum, akşamki şampiyonlar ligi finali'nde drogba'nın essien'in götünü açtığı videoyu izliyorum.

chuck dizisinin üçüncü sezonunu izliyorum. evdekilere çok sinirliyim sinirimi atamıyorum. canım süt içmek istiyor markete gitmeye üşeniyorum çünkü yağmur yağıyo. Kısacası bok gibi ötesi bir gün.

kahvaltı yapıyorum.

(bkz: yalnızlık)

ne yapılır ki?

iki finalim bitti, biri iyi biri kötü geçti, şimdi 3 tane finalim kaldı, 2 saat önce birine çalışmaya çalıştım ama olmadı, şimdi de ne yapsam diye düşünüyorum.

bu arada herkesin son senesiymiş ne güzel mis gibi.

ders çalışıyorum ama yanlış anlaşılmasın telefona paintten resimlerle kopya hazırlıyorum.

heat transfer calismaya calisiyorum.

burger söyledim, çeviri yapıyorum.

şu aptal bunalım dedikleri ruh halinden çıkmak için bir şeyler bulmaya çalışıyorum.
iş güç desen gırla var finaller geliyor short paperların teslimi yaklaştı hali hazırda başlayacak bir maratonum var yeni yeni kararlar aldım uygulamam lazım ... çok yani aslında.

sabahtan beri birazdan kesin çalışmaya başlıycam diyerek internette dolanıyorum.

yaşayabilmen muhtemel. ama birtakım geçerli bahanelerle belki çok aşırı sorun olmadan ülkeye girebilirsin.

misal biz de iş seyahatleri için yapıyoruz bazen, ülkeye girerken "ilk başta toplantı bu ülkedeydi, sonra sizin ülkeye alındı" dediğimizde onların yapacak birşeyi kalmıyor. sen de turistik vize alıyorsan ona göre bir bahane uyduruver, ama sağlam olsun...

galiba ilk once aldigin ulekden giris yapman gerek.

ayıp olur

ben italyadan alıp hollandaya gitmiştim. kapıdaki memur italyaya gidip gitmeyeceğimi sordu ben de tatil programımız değişti dedim bir sorun olmadı.

vize hangi ülkeden alındı ise schengen bölgesine ilk giriş o ülkeye olmalıdır. aksi takdirde havayolu seni götürmeyebileceği gibi, hasbelkader uçağa binip sınıra kadar gelsen bile sınır görevlisinin insafına kaldın demektir. yapma etme...

hatta tavsiyem: schengen'i illa o ülkeden almak kolay olacaksa, o ülke üzerinden diğerine aktarmalı uç (bu durumda aktarma farklı havayolu şirketlerinin uçakları kullanılarak yapılmalıdır).

bunu yapmışlığım var. hiç sorun olmadı...

hmmm evet aktarma olayı mantıklı. gerçi yunanistan'a gitmek istiyorum, kolay vize veriyor diyenler de var.

ya açıkçası özet olarak şöyle söyleyebilirim:

vize alırken sorun yaratan ülkeler, başka ülkenin vizesiyle girmeye çalışınca da sorun yaratmaya meyilli oluyorlar. her türlü iki şekilde de zorlanacaksın gibi, birini seç...

üzülürler.

yok ya bi şey olmaz. ben 2-3 defa böyle gittim. girişte "niye x üklenin var bizim ülkenin yok" derlerse, "x ülkeye gidecektim seyahatim iptal oldu" dersin.

yasal bir yaptırımı yok ss almak zorundalar seni ama yokuşa sürme ihtimalleri var o yüzden canım sıkılmasın diyorsan en güzeli aktarma seçeneği.

ss almak zorunda degiller,hatta o ülkeden almis olsan bile vizeyi bi bahaneyle almayabilir bunu acikliga kavusturalim.

normalde girebiliyorsun o vizeyle ama problem cikma ihtimali var.program iptal oldu,program degisti burdan sonra da o ülkeye gidicem etc gibi seyler derseniz görevli problem etmeyecektir.

@serabetan yasalara aykırı bir durum olmaması halinde(kaçakçılık vs) ss almak zorundalar, seyahat özgürlüğü diye bir şeyler var ve orada kontrol edenler sadece kontrol etmekle yükümlü ha gıcık olurlar sana o zaman 24 saat gibi bir süre tutabilirler fakat herhangi bir kanunsuz durum yoksa 24 saat sonunda paşa paşa alırlar.

ispanya dan vize aldım fransa ya gittim bir sorun olmadı. amma vizen var diye o ülkeye alınacaksın diye de bir durum yok.

@lunedor
teoride olay su,hangi ülkede daha fazla zaman gecireceksen ordan,ya da sabit bir ülken yani amacin xxx deki fuar degilse 5 er gece 3 ülkeyi geziceksen ilk hangisine giris yapacaksan o ülkeden alman gerekiyor vizeyi aksi hallerde seni reddetme haklari var sinirda.

editledim :
teoride bu olay ama pratikte problem cikarmiyorlar sadece bilgi olsun diye belirttim,extreme durumlar olabilir yani adam zaten alir %99,9 ama ihtimaller dahilinde reddedilme durumun da var.en garantisi temizi gidecegin ülkeden almak.

polonya 4 günde verior..sorun yaşamazsın..ben yaptım..

bi görelim demiş nedir ne değildir.

calismasini gormek istemis bence de.

Poc istemis, yani proof of consept.

Gel kur, calistir ben bir goriyim sonra isime yaradigina emin olursam alirim demek istemis.

calisirken görmek istemis.

o seni seviyorum u lügatınızdan çıkarın manyak mısınız. bi öğrenemediniz gitti be

kız senindir.

animasyonu kiza izlettirdiginde uzaktan izlemek isterdim sizi.. bence bu kadar kasma.

açıkçası kızın ilgisi varsa olur yoksa olmaz yani sanmıyorumki bir kız animasyonla kansın birine veya soğusun ha olursa güzel bir anı olur vs vs ama olmazsa kısmını da düşünmek gerek böyle atraksiyonlara girmeden önce.

@radikalherif tamam onun yerine ne söyleyelim? "senden hoşlanıyorum"? "sana aşığım"? ...
ayrıca olursa güzel olur ama olmazsa ne olur? alay konusu filan olur muyum? kız millete söyler mi?

Hiç kasma. Ağla ağla açılırsın..

edit: "Millete söyler mi" diye sormuşsun. Şüphen bile olmasın.. Hele ki geri çevirirse, yedi düvel duyar ne "şebeklikler" yaptığını..

Kızla arandaki muhabbetin seviyesi ne ?

bence fikir dandik.

www.eksisozluk.com

bence fikir güzel ama ilk açılma için ağır kaçabilir güvenini topla yüzüne söyle derim.

kasma bence, kiz loser zannedebilir ters bir durum olursa. bir de seni seviyorum deme simdilik.

kötü bir fikir olduğunu düşünürdüm ben.

saçma sapan bir animasyon bile olsa bence zahmet verdiğin için ona değer verdiğini göstermis oluyorsun bu da kızın gülümsemesi için yeterli. geri kalanı artık kızın sana olan hisleriyle alakalı. sen ona ister seni seviyorum de ister senin için ölürüm de farketmez, olay kızda biter. ve bence de seni seviyorum falan deme hatta kızın yanında da olma çünkü istemediği bir durum içerisinde kalmış bile olabilir ve ne diyeceğini bilemez.

'seni seviyorum' kısmı biraz acemice. onun dışında gayet romantik. bizi bulmuyor mk.

ben yillar yillar once eski sevgilimle ilk tanistigim zamanlarda cok daha basit flashli bi animasyon yapmistim, fotografi falan da vardi, gosterdigimde cok sevinecekti, havalara ucacakti, ben de mutlu olacaktim. gosterdim, tek cumlelik tepkisi su oldu; "aa guzelmis ama bunu internetten kaldir, babamlar gorebilir"

edit: <3

seni seviyorum demek yerine daha sıradan cümleler kur. rahat bir tavrının olması kendine güvenini ön plana çıkarır. "şu an ne düşünüyorsun meraktayım ama artık sana açılabildiğim için çok rahatım" gibisinden şeyler diyebilirsin.

yaptım 2 kez işe yaramadı <3

sen bu fikirle tubitaka başvursan destek alırsın

yardır mürsel hiç durma, odun degilse anlar

anlatmaya çalıştığın şey hissiyat. hislerini animasyon senden, senin kelimelerinden daha iyi anlatabilir mi? korkunun ecele faydası yok, açılamama korkusunu yenip, sana iyi şeyler yaşatacağını umduğun hislerine sahip çıkıp, o insanın karşısına geçip, içinden geldiği gibi anlatacaksın. başka yolu yok. fikir dediğin şey bir kaçış. topa baştan kaçak girmek bir artı olamaz. hatun'un karşısına çıkıp, söyleyemeyeceksen, hiç söyleme bence. ya da çık karşısına ne var ne yok anlat.

abi yazık günah uğraşma bence bu kadar

ben bunu hikayemsişiir ile yapmıştım. kız ağladı. ve ağlama dışında sadece bir teşekkür alabilmiştim.

şimdi düşününce:

1. böyle, yüksek bir giriş ve cevaplanması gereken koca bir soru ile muhatap ediyorsan birini zaten onun seninle o kadar da ilgili olmadığını düşündüğün için yapıyorsun bunu. yani sonuçta teşekkür alman doğal.
2. yukarıdaki nedenle bu ağır baskı yaratan bir eylem olacak, dolayısıyla en azından animasyon görülürken sen orada olma. biraz da zaman tanı. cevap olumluya çevrileceği için değil, seviyorsan üzme diye.
3. eğer senin için içindeki coşumcukları ona sanatlı bir şekilde anlatmak onun kalbini kazanmak kadar önemliyse, hiç düşünme, yap. ama mağrur dur (suratsız değil). o prenses ise sen de prens ol yani. bu durumda bu güzel hareketin niteliği de yükselir.

peki o zaman "senden hoşlanıyorum diyeyim"

Aynen dediğiniz gibi yapın, sonunda da "seni seviyorum "deyin. Anlamıyorm bunu demeyeceksin de ne olacak? Eğer ters bir hareket yaparsa sadece hak etmiyor demektir. Arkanıza bakmadan uzaklaşın. Ne hoş bir düşünce o öyle, animasyon felan!

valla hiç backpack olayına girmedik biz, bildiğin çekçekli kabin bagajıyla gezdik :D çok da güzel oldu

bi tavsiyem olacak; 250 liraya çıkmana hiç gerek yok. askeri malzeme satan yerlere bak. ben de senin gibi en başta tanınmış markalara yönelmiştim daha sonra buralara baktım ve bi tane beğendim. tam 5 yıldır kullanıyorum, tek bir yırtığı dahi yok. 100 tl'ye almıştım. 60 litre. arkadaşım da 15 günlük kayak kampı için aynı yerden farklı versiyonunu aldı o da çok memnun.

illa sırt çantası nostaljisi olsun istiyorsan hem sırt çantası hem de tekerlekli olan modeller var. tekerlekli olanlar büyük rahatlık. avrupa'da yollar ve kaldırımlar düzgün olduğu için problem değil. tabii trekking, kamp vs. yapmayı falan düşünmüyorsan.

Şu boydaki çantalar size yeter; www.adrenalinoutdoor.com
Bende de 55 litre vardı ve yetmişti Interrail'a.

1-Ne kadar farklı yerden açılıyorsa o kadar kolay eşyalarına ulaşıyorsun (üstten, alttan, ortadan)
2-Kendinden yağmurluklu modeller acil durumda rahat ettirir
3-Mutlaka daha ufak bir sırt çantası da alın, (büyüğü kilitli dolaba/hostele bırakıp) günlük geziler için

kardesim, ist daysan decathlona a bi ugra uygun seyler var. 50 litreden az olmasin alacagin canta.

sırt çantası olayına girin girmesine de cidden çok kasıyor onu taşımak yaw. en az 15-20 kg... bence en temizi çekçekli bavul. ben de sırt çantasına çok bi meraklıydım da sırtımın aq sından sonra çekçekliye geçiş yaptım, iyi de yaptım...

optimum nutrition beğenmedin mi?hydrolize whey kullanmadıysan onu kullan derim.

daha iyisi yok gibi, op 100 whey pro kullandigini varsayiyorum.

gaspari myfusion veya muscle pharm

pahalıdır ama tat ve içim kolaylığı, kolay karışması vs. vs. bu konularda weider en iyisi.

optimum iyidir bence devam et
ayrıca kutunun 2.3 kilo olduğunu varsayarak soruyorum
tek bi kutuyu mu 9 ay kullandın ? eğer öleyse faydasını görmemen normal

arkadaşlar =) 9 ay içinde yaklasık 4 kutu falan bitirdim fakat değiştirmeli miyim diye öneriler beklemiştim .

geçen ay Dymatize ISO 100 kullandım(ucuzundan olsun diye 900 gr almıştım), tavsiye ederim iyiydi. Şimdi de Gaspari'ye geçtim. ON'den iyi diyorlar. Param olsa Weider alırım ama şimdilik gaspariyle devam ediyorum.

ofiste boş bir toplantı odasında yapmaya çalış. olmazsa eğer ücra bir starbucks'ta veya cafede de yapabilirsin. ortamda seni rahatsız edecek gürültü ya da insanlar olmamalı. sen mülakat yaparken biri gelip arkandan 10 lira bozuk var mı abi derse youtube'a bile düşebilirsin. dikkatli ol.

konuşmada da klasik mülakatın aynısını genellikle yaparlar. haftaiçi mesai saatinde yapmaya dikkat et. sonuçta karşındaki insanlar da mesai saatleri dışındaki bir süreyi mülakata ayırmak istemeyebilirler.

internet baglantisinin iyi oldugu bir yer sec, sonra benim gibi yarida sinirlenip cikma.
mikrofon iyi olsun, kamera iyi olsun.
takim giyilmeli mi emin degilim gomlek olmali diye dusunuyourm
yanina resume ni cover letter ini al, sirketle ilgili aldigin notlar yaninda bulunsun
bos bir kagit ve kalem olsun yaninda
su al yaninam selpak da olsun.
ODAnin kapisini mutlaka kitle.
soru soracaklar banko, resume nin ustunden gidilebilir bir ihtimal.

bisiklet kirala ve butun gun dolas bilmedigim nereye gitsem bunu yaparim daha hic pisman olmadim. bir suru kisiyle tanisirsin arti turist guide booklarda olmayan bir suru rastgele gorursun.

bisiklet fikrine kesinlikle katılıyorum, en görülmeyecek yerleri görürsün şans eseri. hatta bisikletin varsa, gece tenhalara gir tiergarten, hasenheideye falan gir, atraksiyon yaşarsın. hasenheidedeki ot satıcılarıyla mıuhabbet et, bazen türkü, bazen nijeri denk geliyor. geyik yaparsın, polisten falan kaçarsın denk gelirse. adrenalin işte.

akşam hava güzel olacaksa al biranı, git kanala admiral brücke tarafına, ya da mauerpark'a otur çimlere biryere, içen tiplere kayna muhabbet et.

turistik sayılır bilmem ama; berlin filarmoninin lobbysinde salı öğlenleri 13'de ücretsiz konser olur. yolun potsdamer platzın oralardaysan uğra. filarmoninin sitesinden ulaşabilrisin programa.
www.berliner-philharmoniker.de

@bach birdir ben de tam bugün filarmoninin programına bakmış ve de ücretsiz konsere gitmeyi planlamıştım :)

hadi ya, iyi denk gelmiş o zaman.

Ancak bi 15-20 dk önce gitmedi tavsiye ederim, malum bahar geldi. Berlin turist kaynar, özellikle klasik müzik meraklısı japon turistleri vs. oldukça dolu oluyor. Önlerde durmak açısından iyi olur, bu sırada filarmoni shop'u,binayı falan gezersin.

Müzikle ilgiliysen, gitmişken; binanın arka girişinden girilen, enstrüman müzesini de gezersin.
Bu arada genelde yere oturarak izleniyor, yani ayakta duracak gücün yoksa uzun süre, altına koymalık bir minder ya da çanta götürmen iyi olabilir. Zira mermer zeminden aldığın soğuk, berlin gezinin geri kalan kısmını tuvalette geçirmene sebep olabilir. :)

Git, gör derim; bazen çok vasat, bazen oldukça iyi oluyor filarmonideki lunch concert'ler.

(bkz: james joyce irish bar )

(bkz: nayah)

İlk iki cevaba gönülden + veriyorum. Dans severler için "Pixie" de iyi seçenektir.