daha dun kastro'dan geldik, cok bi beklentiyle gidilmedikce fena degil, apaci sayisi biraz fazla gibi, belki de haftasonuna denk geldigimiz icin oyleydi.

(bkz: kıyıköy)

çamlıkoy

(bkz: kabatepe orman kampı)

(bkz: iğneada)

o zamanlar öyle birleşmiş milletler yasasıydı nato' ydu insan haklarıydı bilmem ne yok. eline gücü geçiren direk sağa sola dalıyor. öyle bir düzen var. sen bugün elinde güç varsa ve etrafındakilere dalmıyorsan yarın o etrafındakiler biraz güçlenince direk sana dalıyor. böyle bir durumda her ülke gibi mecburdu osmanlı da öyle davranmaya. günümüz şartlarıyla kıyaslamamak lazım. bugün öyle bişey olsa kötü tabi.

Anakronizm'i bir araştırlamlısın, günün koşullarını dünün koşulları ile karıştırma, eğer osmanlı istila dediğin şeyi yapmasaydı diğerlerinin de buna saygı duyup boş boş bekleyeceğini zannetmek yanlış olur, eğer osmanlı o gün 3 kıtaya hakim olmasa, belki şu an türkiye diye bir yer yoktu.

Osmanlı'nın yönetimi cidden diğer devletlere göre farklı, osmanlı kazandığı topraklara kendi toprağı olarak bakar, dolayısıyla sömürme gibi faaliyetleri yoktur. Hatta osmanlı'nın batıya yaptığı yatırım doğudakine kıyasla kat be kat fazladır. Tamam, zalimlerin hükmündeler miydi bilmiyorum ama batıda çıkan isyanlar ya yerel yöneticilerden ya da milliyetçilik ve batı kışkırtmalarından kaynaklı diye biliyorum.

O zamanki savaşlar ile şimdiki ırak savaşının da çok farkları var, mesela ben atatürk'ü osmanlı padişahlarından daha az savaş yanlısı bulmazken, padişahlar olsun atatürk olsun günümüz koşullarında ırak veya libya'ya saldırmasına imkan vermiyorum.

Aslında savaşlar bitmiş gibi bir his var insanlarda ama öyle değil, öyle veya böyle devam ediyor, tabi savaş anlaşmaları değişti, önceden o toprağı kendine bağlarken artık o topraklarda kukla hükümetler kuruyorsun.

@nawres, kim oluyorsun da böyle hüküm verebiliyorsun anında? başka insanlardan önce kendini sorgulamalısın biraz.

fetih = tecavuz + istila + babarlik + turlu turlu pislikler

bunu osmanli ya da muslumanlar yapinca da ayni.

"onlarca emperyalist ulkelerin ordularina diz cokturen" komikmis bu da.

tarih okumak, resmi tarihten başka şeyler okumak iyi olabilir, atilla'nın türk mü, moğol mu moğolların ayrı bir ırk mı türklerin bir kolu mu olduğu bile tartışmalı. ki mete için bile var böyle söylentiler. bunları bilelim sonra okumaya devam edelim dönemleri için yapılabilecek bir şey yok ama gerekli dönüşümü de gerçekleştiremedikleri bir gerçek türklerin.

bütün dünya tatihine bakmadan sadece osamanlıyı onu da sadece 10. padişahına kadar bilen kimselerle tarih tartışmasına girmeyin, sonra da okuyun. osmanlı kurulurken avrupa'da, amerika'da yanı başımızda neler oluyordu diye bi bakın sonra çok benzer şeylerle birlikte çok farklı şeyler de bulacaksınız. matbaa ne zaman bulunmuş, ya da çiçek aşısı bütüncül bir tarih algısı lazım, parça parça olmaz.
hiç bir türk tarihe bu kadar romantik bakamayacağı gibi hiçbir ulus? da bakamaz.

durduk yere kimse kimseye bir sey yapmiyor. her savasa uygun bir nden bulunuyor ve bunun uzerinde zamanla uzlasiliyor. tarih dedigimiz sey de bu uzlasmalarin birbirine halkalanmis hal bir nevi
degil de tarih denilende senin kusku ile baktigin meseleleri yabanci tarihciler nasil ele almis diyerekten bir miktar bu kapsamda okuma yaparsan, saniyorum soruna tatmin saglar bir yanit bulursun

fatih dışında demişsin ama fatih de istanbul'u alıyor. sonuçta über süper biri olsaydı o kadar bilim adamı kaçıp da italya'da rönesansı başlatmazdı.

tarihi çözmüşsün, sonuçta osmanlı sadece işgal ve talanla biyerlere gelen devletti. tc kurulduğunda eldeki sanayi yalnızca yabancıların kurduğu şeylerdi.

osmanlının en parlak olduğu döneme bakıyorsun, yine talan, yine işgal..

tam dediğin gibi, bizim tarih tezimiz pembe hayaller üzerine kuruludur, hiçbi zaman kendimize toz kondurmayız. zaten almanya yenildiği için biz de yenilmiş sayıldık, 15 cepheyi açan da babamdı.

Osmanlı'nın fetih politikası gaza ve cihat anlayışı üzerine kurulmuştur. aynı soruya bakın ne cevap gelmiş. buyurun : www.tarihpostasi.com

İnsanlar bilip bilmeden ne kadar çok konuşuyor. Osmanlı'da über padişah varsa bu da fatih'tir, ilber ortaylı'nın hakkındaki görüşlerine bakabilirsin.

Ayrıca o sanayici dediğin adamlar'ın afrikada ve hindistan'da yaptıklarına bir bakmanı tavsiye ederim.

Osmanlı devleti'nin büyümesi ordusunun kuvvetiyle ilgilidir, doğrudur, ancak, talan ve işgal olarak nitelendirdiğin şeyleri yapmayan toplum gösterir misin bana, rica ediyorum.

İslam'da ve Osmanlı'daki fetih ile Avrupa'daki conquer'in anlamları çok farklıdır, biraz araştırın, osmanlı fethettiği yerlere ne yapmış, avrupa ne yapmış?

Okuduğum kötü yorumların hepsi bilgisizce ortaya atılmış fikirler, gayet iyi tarihçilerimiz var, alın birer kitaplarını okuyun ondan sonra yorum yapın.

o zamanlar orman kanunu var, ya işgal edersin ya işgal edilirsin. 4 kıtaya hüküm sürecek kadar güçlü olmak da övünülmeyecek bir şey değil. şu an yaşamını devam devletlerin çoğu aynı şekilde bugünlere gelebilmişlerdir. özellikle büyük devletler büyük olmasını buna borçludur.

osmanlı aldığı topraklardaki insanlara iyi davrandığı için, sömürüp onları zorlamadığı için türkiye bugün ingiltereye fransaya muhtaçtır çünkü onlar sömürerek sermayelerini güçlendirmiş, kendi insanlarını rahat ettirmiş ve eğitim ile bilime daha çok para ve zaman yatırabilmişlerdir. osmanlı topraklarında herkes kendi dilini inancını sürdürmüştür, ingiltere hindistana, kendi içinde 3 ayrı dili olan ülkeye ingilizce dayatmıştır.

evet tabi ki savaşmak falan övünülecek şeyler değil, bizim derslerde anlatıldığı gibi de toz pembe değildi, illaki fethedilen şehirde talan yapılıyordur ama roma'nın gladyatörleri eğlence için dövüştürdüğü, vikinglerin kendi halinde yaşayan demiri bilmeyen kabilelere saldırıp onları medeniyet görmemiş yabani olarak adlandırdığı dönemlerden söz ediyoruz. herkes savaşıyor, savaşmayan yok oluyor, böyle bir ortam da varlığını yüzlerce yıl sürdürüp üzerine imparatorluk kurmak kolay işler değil.

bugüne göre değerlendirmemiz imkansız, o zamanki şartlar, düşünceler çok farklı.

inci.sozlukspot.comıl-verdi-acaba-neler-hissetti

mahkeme kararıyla engellenmiş ama bu site :(

oyleyse; ccc.incisozluk.ccıl-verdi-acaba-neler-hissetti/@enlargeyourpenis

dostum çok aksiyon filmi izliyorsun sanırım.

Bu cevap verilebilecek bir soru değil.

baba

Fark etmez.

en yasli olani.

@kratos

nick-cevap uyumu :)

Ailemden bir kişiyi öldürecek ve bunun vebalini benim/ karar verenlerin üzerine atabilecek tıynette bir örgütse benim adını verdiğim kişiyi öldürecekleri ne malum?

annem ve kardeşim gerekli bilgileri bile verebilirim

yasak olduğu için

ekşi duyuru moderasyonunu beğenmeyip "göt gibi yönetiliyor" diyenler cevaplasın bunu.

daha açık yazayım, sizin beğenmediğiniz yönetim siliyor o duyuruları. çünkü yasak. çünkü burayı yardımlaşma amaçlı kullanıyoruz. tartışma, aşağılama, hakaret yasak. gördüğümüzü siliyoruz. siz bu sitede kullanıcılar aynı olduğu halde niye ekşi sözlükteki gibi tartışma, ırk aşağılama falan yok diyorsanız bunun tek nedeni moderasyonun titizlikle inceleyip uygunsuz içeriği silmesidir.

@kibritsuyu adamdır adamın dibidir.dikkat eder öyle şeylere.hakaret içerirse siler hemen yanıtları.ve "neden sildiniz lan benim cevabımı" şeklinde açılan duyurularada yılmadan ve bıkmadan saygılı bi üslupla cevap verir @kibritsuyu.

ekşi duyuru daha çok yardımlaşma amaçlı bir oluşum o yüzden böyle bir üslup farkının olması çok doğal.

bir de burada yazılanlar daha doğal. ekside o küfür edenlerin bir çoğu dikkat çekmek için yapıyor bunu. eksi duyuruda ise öyle yapmacık hareketler görülmüyor. (genel itibariyle)

İki farklı site, iki farklı yönetim, burada herkesin sözlük yazarı olmadığı düşünülürse iki farklı topluluk. E herhalde farklı olacaktır.

göt gibi yönetildiğine katılıyorum.
www.eksiduyuru.com

ekşi duyuru sözlüğün 99-2003 dönemini andırıyor. ( huzursuz ve çükü sorunsalı başlığını hatırlayan kaldı mı ) ( slayorphine ve nychorophine in entrylerini falan ) 2003 - 2004 de biz sözlük ''şen kardeşler kıraathanesine döndü'' diorduk burası hala ''şen kardeşler kıraathanesine dönmüş değil''
sözlüğe kıyasla daha kapalı bir komunite.. sözlük yazarlarının büyük kısmı da şükürler olsun ki burayı çok önemsemiyor kalabalık yapmıyor.

orası eğlence yeri, burası soru-cevap yeri. konspetler farklı.

burayı yazanlardan başka kimse okumuyor çünkü galiba.

amaç farkı var
birinde yazmak, ve devamında bokunu çıkarmak
burada ise yardımcı olmak veya yardım istemek

ancak en önemlisi duyuruların çok kısa süre sonra arka sayfalara taşınması ile fazla follofoş olmaması. o an kime denk geldi ise yardımcı olan geyik yapan 1 saat sonra duyurunun güncelliğini yitirerek kaybolması sonucu burası biraz daha iyi durumda. ekşide ise sürekli sol frameyi işgal etmesi orada durdukça daha çok entry ile bokunun çıkarılması durumu var.
bir e kişelrin cevaplarını arayamıyorsunuz sadece kendi açtığı başlıkları bulabiliyorsunuz.

buranin got gibi yonetilmesinin etkisi var tabi.

bir de burada amac zaten yardim almak oldugundan yardim edilmesi normal gibi.

eksi sozluk kendini ispat etmek isteyen heyecanlilar, yeni yetmeler, liseliler, her konuda bir kac cumlesi olanlar, sakirtler, troller derken sinirsiz konularda sinirsiz yorum yapanlarla dolu. bu yuzden hakaret ya da kaba bir dil cok yerde hakim. zaten bir cok baslikta olmasi gereken de tartismak ve karsit fikirlerin catismasi.

buradaki amac ise daha net ve hedefe yonelik. soru ve cevap seklinde. bu yuzden uslup daha sakin ve ogretici.

bir de burada agzi bozugun agzina kibritsuyu dokuyoruz.

2 ay falan sürecek en az 30 haziran'da sınavı var yetişebilir misin bilmiyorum.
sonra temmuzda da direksiyon

bu dönem kayıtları geçti, sonraki sınavlar eylül civarı olması lazım.

edit: benim sorduğum kursta sürüş dersi vardı, zaten kursun amacı ders verilmesi, eğer ders vermiyorlarsa oraya yazılmayın hatta şikayet edin.

otomobil ehliyet sinavlari ile ayni donemlerde oluyor sinavlari, yani 2 aydan daha fazla bir sure olabilir.

kursta pratik yapma imkani olmuyor genelde, hic duymadim.

mad men ama diğerlerini izlemedim hiç.

Boardwalk Empire dizisini sadece Steve Buscemi için bile izleyenler var. Bkz. ben.

www.imdb.com
4.bp.blogspot.com

Hoş hangi diziyi izleyeceğin hangi tarzdan ve yıllardan hoşlandığına bakar.

Galactica
Boardwalk
Shameless
Mad Mad man sırasını tavsiye ederim

bonus olarak: (bkz: sopranos)

ikisi de on numara dizidir, ikisine birlikte basla.

koskoca tarik menguc o siskoyla mi ugrassin?

2013'e kadar da beklenmez harbiden.

spoylır:

1-) bu adam geyiğe binen biri ile bir münasebette bulunmuştu hatırlarsanız, onun yüzüne olabilir.

2-) craster erkek çocuklarını ormana bırakıyordı, bu çocukları white walkerlar alıyor olabilir. bir yerde "abileri geliyor" gibi bir şey söylemişti dombiliye çocuğun annesi. o white walkerlarda bu çocuğun kanı olabilir, yine bir etkileşim oluyor yani.

düzen: kitapları okuyabilirsin mesela.

Hayır yok

ne olacağını aslında sen de biliyorsun. alacağın cevap ben seni arkadaş olarak görüyorum.

bu arkadaşlık olayı ilerlemeden harekete geçmek gerekiyor.

birader adam universite okuyo belli ki.

buluşmaya cagırıcan başbaşa kalıcan.


eşşek değilse bi süre sonra farkeder

ona göre bi belli eder kendini.

keta gibi arkadaş muhabetine devam edersen, sana sevgilelerinden bahsetmeye başlayabilir.

iki kere basima geldi genckene; hoslandigini soyleyen erkek kisisi. eeee? demekten baska bi cevap yok, zaten bi sasiriyosun, ne demek lazim o da aklina gelmiyor, iki taraf da sap gibi kaliyor boyle. sonra o gerginlikle muabbet ilerlemiyor bir uzaklasma bir cekinme basliyor; o isin olcagi varsa da olmuyor. n`olur birakin artik su sooliim mi hallerini, kizi kacirmaktan baska birsey degil. benden sana abla tavsiyesi, arkadaslik guzeldir, devam et, arada biyerlere davet et, bi kahve bi sinema. ozel bir yerlere de goturup (aksam yemegi gibi) bi demet papatyayla niyetinizi belli edebilirsiniz. guzel seyler bunlar. rahat olursaniz kendiliginden baslar zaten.

eski sevgililisinden bahsetmişti zaten sırf ondan dolayı üniversite fln değiştirmiş, ilişki yaşamak istemiyormuş gibi tavırları falan var.

daha kizin haberi bile yokmus, niye oturup agliyosun, neye agliyorsun?

ferhadi bilmiyorum da, mejnun bile bu kadar heder etmemistir kendini.

olay yeni oluyormuş gibi anlattım kusura bakmayın ama yaklaşık 8 ay önce yaşadım böle bişeyi ve kimseye de hiç bir şey
anlatmadım kafama nasıl eserse öle yaptım.Ve söylemekte de kararlıydım özgüvenimin o kadar fazlaydı ki yapamayacağım şey
yoktu(aşkın etkisi olsa gerek).Bir gün onu aradım ve ona büyük bir problemim olduğunda bahsettim eğer yarın tenefüste 10 dk fln
dinlersen çok sevineceğimi söyledim(bayanlarla alakalı bir soru soracağımı belli ettim ona).Sabah olduğunda ben dolabımdan
bir şey alırken, sevimli bir şekilde ve gülümseyerek geliyordu, bana bir şey anlatıcaktın fln dedi. bende kendimden çok emin
ve sempatik bir şekilde söyledim duygularımı ona(kimsenin duymacağı bir yerde yoksa diğer türlü katiyen söyleyemezdim).
İşte ona anlatmaya başladım birini deli gibi seviyorum, çok güzel kız, çok zeki kız, herşeyi çok mükemmel olmasa da
deli gibi aşığım fln dedim ve bunu o sevdiğim kıza söylemek istiyorum dedim.Olumlu bir yanıt vermesede en azından şu beni salak yapan
aşık olma durumundan kurtulurum belki dedim
.Biraz daha böle konuştuktan sonra o basettiğim
kişi sensin dedim bir afalladı fln güldü ve 'tamam bakarız' dedi.Bir sonraki gün tekrar onu aradım
bazı söyleyemediğim şeyler vardı onları da söylemek istiyorum fln dicektim.Konuşma arasında ona 'tamam bakarız' ı hatırlattım .
Bu 'tamam bakarız' ı o kadar yanlış seçmiş ki seni bu durumdan kurtarırız manasında sölemiş.Bende bu yanıtı olumlu aldım (ki herkes böle bir şeyi olumlu anlar).
Onun için o gün duygularımı çok iyi ifade eden
yaklaşık 7 sayfalık bir yazı hazırlamıştım onu vermeyi düşünyordum.Ona bunu söyledim ve en azından bir oku söz daha rahatsız etmicem dedim.
Oda tmm alırım ama okumam ,hadi görüşürüz deyip yüzüme kapattı.Bende o an refleks olsa gerek direk onun numarasını sildim ve gün boyu kendi cümlelerimle
yazdığım o 7 sayfayı bir anda sildim çünkü gururuma dokunmuştu.Bir süre aynı sınıfta olmamıza rağmen yüzüne bile bakmadım, konuşmadım
1 veya 2 ay sürdü onu unutamamam ama o günden sonra 1 kere olsun bahsini açmadım.Unuttuktan sonra da artık sadece merhabalaşıyorduk.(Yeni bir ilişkimde vardı hemde)
ama benim kafamda bazı sorular kalmıştı ?

Ne yapmalıydım (Ben çok iyi yaptığımı düşünüyordum) ama farklı fikirlere de açığım ?
Bir de acaba o bahsetmişmidir kız arkadaşlarına (sınıftaki diğer kızlarla da aram iyiydi)?

bir şeyler yapman şart. ama nasıl bir şeyler ben de bilmiyorum. gidip açılmayacaksın bu belli, çok klasik olurdu bu.freefroglet'i dinle derim ben, hem bir bayan tavsiyesi almış olursun hem de gerçekten mantıklı yazmış. haa hiçbir şey yapmazsan da benim yaşadıklarımı yaşarsın, o olur;

(bkz: güzel olduğunun farkında olmayan kızlar/@ruhibirbanyo)

@ruhibirbanyo; Artık çok geç olan oldu yani :)
@freefroglet; Yorumunuz çok güzeldi cidden.

Koskoca ekşisözlükten bu kadar mı fikir var yaa :(

çok da yakın bir arkadaşlığın varken bir anda onu kaybetmeden hafif nabız yoklamaları yapman daha mantıklı olacaktır. sonuçta onunla sık sık vakit geçiriyorsun ufak ufak imalarda falan bulun bakalım tepkisi ne olacak. sen de ona göre hareket edersin. baktın hiç şansın yok mecburen arkadaşça devam edip önüne bakacaksın.

hala söylemediysen hemen söyle. bir gün bile bekleme.

zamanla.

beklemek kötü ama.

bir de başkasını bulmak var.

hastalık ama ilaçla geçirilecek cinsten değil. maaaaalesef.

başkasına aşık olarak

başkasına aşık olamıyorum işte sorun orada. takıldım kaldım.

kendine saygı duymaya başlayarak.

hayatının odağını yine öz benliğine kaydırıp, verdiğin kararları, yaptığın şeyleri doğrusuyla yanlışıyla kabullenerek başlayabilirsin.

zamanla.
bir hobi edin, dikkatini ona ver.

dindirelemez, mecbur cekeceksin bir sure.

suresi kafanin ne kadar calistigina bagli olarak, bu ask acisinin kendine zarardan baska bisey olmadigini fark edeceksin.

Aslında kimseyi kendimden daha değerli görmedim bu güne kadar ilk defa bu kadar fena oldum. daha önce başıma gelmediğinden de ne yapacağımı bilemiyorum.

söylemeyi unutmuşum, hüzünlü şarkılardan uzak dur. aşık olmayan adamı bile dertlendiriyorlar, aşk acısı çekeni öldürürler.

Tavsiyelerinizi uygulayacağım kesinlikle umarım faydası olur.

oyun oyna hacı. küçük flash oyunlar var ya on nümero.

aşk acısı 18 aydır. Dişini sıkmaktan başka bi çare yok agacım.

ilk başta neden unutmalıyım sorusunu kendine sor. unutman için mantıklı bir sebebin varsa onun üzerine yoğunlaş. sonu mu yok? sana uygun mu değil?... bunları düşünüp biraz da mantıklı olduktan sonra bence gayet kolay unutmak.

''unutamıyorum'' diyoruzya hep aslında onun doğrusu ''unutmak istemiyorum''. çünkü birine aşık olmak güzel bir şey, mutlu eden bir şey, hele de muhabbetiniz varsa, uzaktan platonik değilse kopmak istemiyor olabilirsiniz, varlığı hoşunuza gidiyor olabilir,... vs vs işte bu nedenlerden dolayı unutmaz insan. unutmaz diyorum bak, unutamaz değil!

sadece sakin kafayla durup düşünmektir bundan kurtulmanın yolu. yoksa bu acının da sonu gelmez. nereye kadar böyle aşk acısı çekerek geçireceksin?

Platonik bir şey. Karşılığı olmasına da imkan yok. Aynı sınıftaydık şimdi mezun oldu gitti. Tek umudum seneye onu görmeden 1 yıl geçirecek olmam.

o zaman kesinlikle aklından biran önce çıkarman lazım çünkü böyle bir daha hiç görmeyeceğin birine bağlanıp kalmak sana çok fazlasıyla zarar verir. bir zaman sonra ona bağlılıktan dolayı başkasına şans vermez duruma gelirsin ki bu da hayatına girebilecek insanlara ve tabi ki sana da büyük haksızlık olur.
bak mezun olmuş gitmiş, ha hala aynı okulda olsaydınız ve platonik deseydin kesinlikle git fırsatı varken tanış konuş derdim ama yok artık. o yüzden unutmam daha kolay deyip yoluna devam et. birdaha görmeyeceğin birine tutulup kalmak sana acı vermekten başka hiçbir işe yaramaz. tekrar söylüyorum bu işin sonu yok nereye kadar böyle acı çekeceksin ki? güzel bir anıydı, güzel insandı ama geçti gitti de artık, demelisin.

fazla uzattım biliyorum ama biraz durup bunun üzerinde düşün bence, aşamayacağın bir şey değil, neyse ki yaşanmışlık yok asıl o zaman senin için çok zor olurdu.

direk cipralex. garantili.

jose saramago, körlük kitabında "zamana zaman verin, her şeyi çözümlesin" der.

mont diyorum başka da bişey demiyorum

"hayal kuraklığı" diye bir başlık var. oradan bulursun bence:)

(bkz: boğazın suları çekildiği zaman)

Kısa hikaye yazarı ve şair olarak söylemem gerekirse edgar allan poe. O yazdığı şeyler için mükemmel bir hayal gücü gerekiyor. The Unparalleled Adventure of One Hans Pfaall hikayesinde adam 200 yıl önce yaşamasına rağmen şu an okuyan biriyle fena kafa bulabiliyor. O hikayeyi okursanız ne demek istediğimi anlarsınız. İnternette pdf formatında var.

galip tekin'in tuhaf hikayeler cizgi roman kitabini bi arkadasimda gorup okudum biraz orda oldugum sure boyunca, deliligi anlatan bi hikayesi vardi, ilk hikaye galiba, kafam cok guzeldi tam hatirlamiyorum. o iyiydi baya.

bir de, one piece'te mangalarin basinda bi sayfalik cizimler oluyordu, onlar da hayalin gucunden gelme.

(bkz: tom robbins)

parfumun dansi (pancarın dansı)
dur bir mola ver
agackakan
siriustan gelen kurbaga

ben mesela kate upton'i gormek istiyorum ruyamda, goremiyorum.

ben de gelecegi gormek istiyorum ama olmuyor bi turlu.

2 kez uçtuğumu görmüştüm, uyandığımda uçmuş kadar olmuştum, çok gerçekçiydi. senelerdir göremiyorum lakin:/

eşim rahmetli babasını görmek istiyor. neden sordun?

kendimi zombi istilasının içinde, mücadele ederken görmeyi çok seviyorum. thriller ın dibine vuruyorum böyle çok başka bi heyecan. eskiden çok görürdüm böyle rüyalar ama artık istesem de olmuyor. adam gibi zombi filmi çıksa bari.

uçsam keşke bende. boktan rüya görüp günümün rezil olduğu oluyor ama güzel rüyalar görüp keyiflendiğim olmuyor.

millet uçuyor ben felç oluyorum, hayret birşey ya.

@babamsaolsun
anca rüyanda ehe ehe desem çok itici olurum di mi

Beyazıt ın arka tarafında var bunu satan yerler.Tam olarak ist üni. nin arka kapısından aşağı doğru indiğin zaman kamp malzemesi satan yerler var.
Şimdi bi çadırda kaç kişinin kalacağı önemli.Taşınma durumu önemli.Biz 8 kişi gitmiştik trenle.Elde taşınacağı için çok büyük çadırlarla gitmemiştik.2 kişilik olanlar yeterli oluyor.Hemde malzemeleri ağır olmaz yerde kaplamaz.
Tepesinde havalandırma için boşluk olanlardan alın.Zira bir sabah uyanıp güneşinde üzerine gelmesiyle ter içinde uyanabiliyorsunuz.
Yağmur yağarsa sakın çadıra içerden değme teşebbüsünde de bulunmayın namussuz çekiyo içerden değdiğin zaman.

decathlon'da da var baya cadir, kamp malzemesi.

metrogrosmarketten al. ben geçen sene 5 kişilik çadırı 55 tlye aldım. 25tlye de çift kişilik şişme yatak aldım. karfurdan da 10ar liraya uyku tulumu aldım. yaz için çok ideal bir set oldu.

çadırı nerde kullancaksın ? 3 mevsimlik, 4 mevsimlik, 5 mevsimlik çadırlar var.

yakin zamanda spora basladim ben de, baslamadan baya bi yere sordum, hepsine baslangicta ve sonra belli araliklarla olcum yapilip ona gore programlar olusturuldugu soylendi.

Orada mutlaka çalışanlar vardır, onlara anlatın, program ve yardımcı olmalarını isteyin. Yardımcı olurlar.

hepsinde oyle degil iste.

ornegin jatomi'ler yapmiyor bunu. (bkz: pure fitness)

İşin profesyoneli değil de eh işte 3-4 farklı salonda toplamda 1 yıl kadar bu işle uğraşmış biri olarak konuşacağım, dolayısıyla sen söylediklerimi ille de doğru diye düşünme.

Benim anladığım şu, o salona kim gelirse gelsin, hangi amaç ve istekle gelmiş olursa olsun, sakatlık ya da kilo durumu hariç aynı program verilir ilk ay. O bir aylık programda vücudun hamlığı giderilir, güçlü ve zayıf yanları ortaya çıkar. Senin dediğin aşamaya ondan sonra geçilir. Bu demek değil ki doğrusu bu, doğrusu senin beklediğin şey aslında ama pratikte uygulanan bu.

Ben kendi payıma şöyle yaptım her zaman: Salondaki ne idüğü belirsiz adama güvenmektense okuyup araştırarak kendi programımı kendim yarattım. Bunun da çok faydasını gördüm. Zaten bu fitness/body building denen nane o kadar yanlış bilinen bir şey ki, işi iyi anlamak için çok okumak şart. Okudukça da insan öğreniyor neyi nasıl yapacağını.

@entrapmen gittiğimiz yer jatomi...
biz boğu yedik mi yani?
kendimizi mi sakatlıycaz? nolcak? internetten program oluşturabileceğimiz siteler falan var mı? gerçi varsa bile çook uzun süre kas çalışmadığı için ideal bir durum değil ve standart programlar bana ne kadar uyar bilemiyorum.

edit: asıl amaç body building değil aslında, daha çok kardio vs.

kaanlazayiflama.blogcu.com

boku yemediniz, sakin olun =) yazdiklarimi okursaniz orada hocalardan nasil yardim alabileceginizi yazmistim. gidip yardim istediginizde yardim etmek zorundalar. sozlu sekilde program hazirlatin kendinize.
vucut olculeri almiyorlar ama kilo olcumunu her ay gidip aldirabilirsiniz.

ayrica buradan, bodyforumtr gibi sitelerden bir fikir edinebilirsiniz. belli bir sure sonra zaten kendinizce kendinize gore ayarlamalar yaparsiniz. simdilik hocadan aydan aya program konusunda yardim isteyin. size paket olarak bir seyler sokmalarina da izin vermeyin.

Her yer boyle sanırım. Ne kadar ekmek o kadar köfte. Ucuz spor salonları bu konuda daha vurdum duymaz olabiliyor. Geçen hafta 7 günlük gitmek suretiyle bir üyeliğimi iptal ettirdim ilgisizlik ve bilgisizlik sebebiyle. Bundan böyle de 3 kuruş daha fazla verip daha iyi bir salon tercih edeceğime eminim.

Resmen salonda 1.5 saat antrenör filan yoktu. Birine birşey olsa, hesabını kim veriyor ilginç.

adam ol deyince oluyor, daha ne kadar cool olsun.

yalniz seytana niye 'efendi ol' dememis bilmiyorum.

çocuk 'masal'larındaki kötü karakter gibi

Şeytan işte adı üstünde. Allah'ın gücünden etkilenecek olsa adı şeytan olmazdı. Ayrıca koskoca bir kainatı milimetrik bir düzende yaratmış bir varlık için şeytanın isyanını kıstas alıp "o beğenmediyse bişeye benzemiyordur" demek de enteresan olmuş. Şeytan kim ki?
Ne kadar cool ve tapılacak bir varlık olup olmadığını mahşerde göreceğiz, nasılsa o gün cümleten oradayız :)

Not the seed of adam we are , nor is abraham our father ; but the seed of proud angel was driven forth from heaven..

Şöyle düşün

Farzedelim ki şeytan da Allah'ın emrine uydu ve insanlara secde etti. İnsanlar cennette yaşamaya başladılar. Şeytan insanları kandırmakla uğraşmadı, akıllarına hiçbir kötü düşünce gelmeden yaşayıp gittiler.

Bu durumda dinlere göre şu anda içinde bulunduğumuz sınav hayatı diye birşey olmazdı. Bana kalırsa Allah şeytanın bu şekilde davranmasını isteyerek insanları sınamak istedi. Dikkat çekmek istediğim bir nokta daha var, yasak meyva.

Yasak meyva kavramı da bu savı destekler nitelikte. Meyvanın da hiç varolmadığını düşünün bakalım ne oluyor ;)

Not : Deistim.

ya işte bozuk çünkü o. kibiri var. karakter sahibi. ukala. kendine güveniyor. din sevmez böyle insanları. itaat, yığın halinde davranmayı gerektirir. bunun için de benliğinin gelişmemiş olması, bireysel hareket etmeyi bilmemen, kendi karar mekanizmandan yoksun olman, dini jargona göre konuşacaksak "nefsini köreltmen" gerekir. yoksa din dünyasında alter kabul edilirsen. günaha yakın olursun. dışlanırsın. hor görülürsün.

ben konuyu kendi masalsı kurgusu içinde hata aramak yerine (ki onun sonu yok, beyhude bir çaba) insanlar dini geliştirirken neden mitleri bu şekilde öykülemişler noktasından aldım. kabul edersen artık.

Şeytan allahı görüp etkilenmediğine göre, onun büyüklüğü karşısında hiçbirşey hiseetmediğine göre bu allah denen şey o kadar cool veya tapılacak bir yaratık olmasa gerekdiye düşünüyorum. siz ne dersiniz?

e yavru aşmışsın sen kendini :) ne diyebiliriz ki? adam haklı der dağılırız en fazla.

@burka ya katılıyorum. bazı kaynaklarda şeytanın aslında allah'a karşı çıkmadığı, tersine herkesin nefretini ve lanetini alacağını, herşeyin günah keçisi olacağını bile bile bu görevi kabul ettiği için allah'ı en çok seven olduğundan bahsedilir.

heyecan olmasa ruh gibi, mal gibi olurduk. heyecan olsun.

heyacan iyidir, anı mahvetme pahasına anın tadını çıkarmaya yarar ^^

heyecan yoksa dünya dursun.

ama bende bu heyecan denen zımbırtı fazlasıyla var. ve de gereksiz şeylere karşı dahi oluşuyor.
kalpten gideceğim bir gün :/

azı karar, çoğu zarar panpa. ataların boşa gitmiş sözü yok.

ben kusuyorum çok heyecanlanınca. istemsiz tabi, kim ister.

internetten bi kızla görüş, 8 ay sonunda 930km tepip onun şehrine gel, 3 gündür hiçbir şey yeme, kızla buluş, gün içinde 2 kere kus.

ilkokul 3-orta 2 arası her sene, okulun ilk günü kus.

lise 3 yaz tatilinde almanya'ya gitmek için ankara'ya alman konsolosluğuna git, randevu saatin gelsin, seansa çağrıl, görüşmenin yarısında koşup bahçeye kus.

ben ne yapayım peki.

seftali olabilir.

şeftali tohumu bu kadar küçük olur mu ki? ayrıca ağaç olur o yav. küçücük bardak gibi plastik saksı vermişler yanında bunun. domates gibi de yetişiyor mu şeftali küçük saksılarda?

oyleyse domates diyorum.

maytap geçme sen de ya :) topraksız yetişen bir şey olmalı suya atıyosun yetişiyor gibi.

şeftali tohumu mu? :D şeftali tohumu dediğiniz şey şeftalinin çekirdeğinin ta kendisi. bu başka bir tohum. çiçek tohumuna benziyor.

maydanoz tohumuna benzettim.

bilmiyorum ama bence ekmeye değer.

jandarma faktörü unutulmamalı.

Tohumuna para mı saydın hocam, ek gitsin. sonra sonucu bizimle paylaş.

farkeder mi ne olduğu? amaçları zaten ekmeye, yeşile özendirmece.

bu arada bu karaçam tohumu gençler.

9gag.com

panik yapma, check minus burada

kate moss mu lan bu? eger oysa kendisine saygim 3 katina, sevgim 4 katina cikti <3

soru disiplinlik?

din hocasinin disipline verme gerekcesi neymis peki?

iki sebepten vermiş bir tanesi dalga geçmekle ilgili kınama cezası gerektiren diğeri de okuldan atılma cezası gerektiren suçlardaki "manevi değerlerle dalga geçme" gibi bir şey. yani böyle yazıyor. durum ciddi

Savunması için ne yazarsa yazsın alacağı en büyük ceza okuldan uzaklaştırılmak olur ki bu da pek mühim değil. Ben lisedeyken kınama almıştım, sene sonunda iyi halden cezanın silineceğini söylemişlerdi, hiçbir şey de olmadı hani sonradan disiplinle alakalı. Çok takmayın.

hahah, kardeşin büyüyünce bu anıyı anlatarak çok canlar yakacak:D

asdlksajdlkjs çok iyiymiş.

bence gidin din hocasıyla konuşun geri çeksin bir şekilde. disiğlin kurulunda da bitane onurlu hoca yok muymuş ya bu disipline gelicek birşey mi diyecek vay amk

ordaki disiplin sucu yazili kagidina karalama gibi birsey olur anca. manevi degerlerle dalga gectigini iddia eden din hocasi inanclarla dalga gecmis resmen. savunma dilekcesi tarzi seylerle sindirilmektense karsisinda durulmasi gerekir böyle bir seyin. disiplin fln yalan seyler bi bok olmaz telaslanmayinz.

sabıkasına işlenmesin de başka bir şey istemiyoruz. ben gidip konuşacağım galiba.

soruya şık ekleyip cevap vermek disiplin suçu kapsamındadır. din kültürü dersi değil de türkçe sınavı sorus "ali rıza bey'in bu davranışı neye örnektir" gibi bir soruya "e) saçma f) komik" gibi şıklar eklense bile dersin öğretmeni öğrenciyi disipline verebilir.

öğretmenin bu koşulda sorduğu soru da sorgulanabilir, ama doğru cevabı "cahil" olarak vermediği sürece fark etmez. soruda anlatılanın islam dinindeki karşılığı açık, bir değerlendirme veya açık bir aşağılama da içermiyor. sorunun dinsizleri aşağıladığı sonucuna varılsa bile bu kardeşinizin disipline gitmesine engel değil.

Liseden liseye değişir ama "disiplin" o kadar korkutucu bir şey değil. Kardeşinizin yaptığı suç mu vs. orasını bilmiyorum.

Savunmayı gözünü korkutmak için almış olabilirler. O yüzden hocanın suyuna gitsin. Manevi değerlerle dalga geçme niyetim yoktu, cevabı bilmiyordum. Bilim adamları ateistmiş diorlar onlara laf attım falan salak yapsın yani. Din hocaları biraz tuhaf olur, uğraşmayı severler. Siz kardeşinizi korursanız, boşuna başınızı ağrır.

Kınama, atılma, uzaklaştırma gerektiren olaylarda genelde bir alt ceza verilir. Kurul karşısındaki iyi halden diye not düşerler. Ufak suçlarda zaten silinir. O yüzden hocanın suyuna gidin.

İşler boka saracak gibiyse (atılma) okul değiştirmeyi de düşünün.

oha, soru zor lan nası yapsın bunu çocuklar?! :s iyi ki mezun olmuşum yıllar önce.. kardeşin de harbi trollmüş

kardeşin +1
la fon doten +1

ceza alıp almaması disiplin kurulundaki hocaların görüşüne bağlı diyebiliriz, ha çoğu muhafazakarsa yapıcak bişey yok okuldan çıkan karara, ama bu karara itiraz edilebilir belki il milli eğitim müdürlüğüne başvurularak. hocanın iddialarını çürütecek bir savunma hazırlayın kardeşinizle yazılı olarak verdiyseniz bile çok geç değil çünkü karara bağlanmadan önce kardeşiniz kurulun önüne çıkıp sözlü ifade vermek durumunda diye hatırlıyorum.

ben kınama almıştım ama bi zararını görmedim, son sene kurul tekrar toplanıp cezayı sildirebiliyormuymuş ne ama silinmese de bişey olmuyor çünkü arkadaş kopyadan dolayı almıştı şu an üniversitede okuyor sorun yok. belki askeri sınavlarda karşısına çıkar herhangi bir ceza almış olması ama o da kardeşinizin ne istediğine bağlı.

umarım her şey yolunda gider.

soru hatalı. allahı reddetmek "bilinçli bir tasarımı" reddetmek anlamına gelmez. bunun budizmi, hinduizmi vesairesi var, deistliği var, allaha inanmıyorum ama bir güç varcılığı var. doğru cevap müşrik veya münafık olsa gerek, ancak onlara inanç grubu denemez. soru iptal edilmeli.

asıl konuda ise, okulda idealist hocalar (hele müdür ve yardımcısı önemli) yoksa işi biraz güç görünüyor.

sınav kağıdı üzerinde değişiklik yapmak disiplin suçuydu sanırım okulda. ekstra olarak şunu söylicem eleştirmiyorum yanlış anlama ama adamların bir inancı var sen nasıl kendi inancına saygı beklersen onlarda kendi inançlarına saygı duyulmasını beklerler yani kardeşinin yaptığı şey yanlış. bunu kendisine açıkca söyle, sonra hocalarla kendin konuş gençtir hata yapmış de kapatırlar birşekilde

kardeşin neyin peşindeymiş anlamadım. hocayı niye tahrik ediyor? ne ispatlamaya çalışıyor. cevap vermek istemiyorsan soruyu boş bırak,, devam et...

ha illa ki din dersi almak istemiyorsan ver mahkemeye alma o dersi. nitekim izmirli bir veli mahkemeye giderek çocuğunun din dersini almasını engellemişti.

özlü söz:

gereksiz kahramanlık disiplinle sonuçlanır.

@babamsagolsun tam olarak istediğim cevabı verdiğin için teşekkürler.

diğer arkadaşlara cevaplarından ötürü teşekkürler ama burada tartıştığımız kardeşimin yaptığının etik olup olmaması değil. soruyu yada kardeşimin yaptığını tartışacak olsaydım o din hocasının eline verirdim o soruyu ama konu bu değil. ateistlerin akıllı tasarımı reddettiği, şıklara cahil'in konulduğu falan bunlar da benim eleştireceğim taraflar.

okulda kardeşimin arkasındaki tek öğretmen felsefe hocası, o da disiplin kurulunda değil. disiplin kurulunda bir tane hristiyan hoca varmış. o daha anlayışlı olacaktır sanırım.

hristiyan olandan medet ummayın bence. konu islam değil burda, din. soru islamla alakalı değil, dinle alakalı.

disiplin konusunda, bişey diyemedim.

@hia, sıradan bir müslümandan daha açık görüşlü olduğunu düşünüyorum. hem din yazılısı olduğu esnada bu hristiyan hoca varmış görevli olarak sınıfta. gayet herkesin kopya çekmesine izin vermiş, sallamamış pek sınavı. bu yüzden daha umutluyuz.

kurcalamabozarsin, ben de liseden beri ateist eğilimliyim ve tek tük, olağan depresyonlar dışında sırf bu yüzden ne yalnızlaştığımı ne de depresyona girdiğimi gözlemledim. o ateizm ile değil kişisinin sosyal yetenekleriyle alakalıdır.

18 yıldır öğrenciyim, hayatımda bundan daha saçma ve salak bir sınav sorusu görmedim.

Müdür iyi güldüm cidden, @2 gerekeni yapmış.

Sizin konuşmanız konusuna bir-iki kelam edeyim; ağabeyi olarak gidip sizin konuşmanız ne kadar doğru, onun tartışmasına girmeyeceğim ama kardeşiniz ağır mal değilse bu tepkisini bilinçli olarak vermiştir. Gidip hocasına "mıy mıy mıy, gençler işte" gibisinden bir ayak çekmeniz, tabii bana kalırsa, kardeşiniz adına disiplinden daha büyük bir cezadır, öncelikle çok onur kırıcı bir davranıştır.

Samimi tavrınız neyse gidip onu sergileyin, en azından çocuk ailesinin yanında olduğunu bilsin. "Yok, ağır maldır kendisi, ilgi çekmek için yaptı." diyorsanız başka tabii, çocuk almıştır onun vitaminini şimdiye dek.

@kurcalamabozarsin; Süphanallah kardeşim, ibretlik bir hikâyeymiş.

Bırakın kendisi yazsın savunmasını.Neden yaptığını yazsın bitsin.Yaptığı doğru yada yanlış demiyorum.Ama soruya cevap verip/vermeyip geçmek varken böyle birşey(ki böyle soru soran hocanın buna sinirlenmemesi beklediyse pek saf kalpliymiş kardeşiniz)yaptıysa arkasında durup savunmasını yazsın.Türk eğitim sisteminde böyle çoktan seçmeli sorulara (hangi ders olursa olsun) şık eklemeye devam edecekse bu savunma yazmaya alışması lazım.ayrıca ceza vermek isterlerse ki hoca taktıysa kesin verecek kanunen "haklı" sebep bulurlar.
İlla ceza vermek isteyecekse ki bu "din" dersi olduğu için hoca vermek isteyecektir.Kurul da buna muhtemelen uyacaktır.Ama öyle pek fazla bir ceza olmaz diye düşünüyorum.

@uyku inadim inat, tek amacımız sabıkasına işlenmemesi sağlamak. askerliğe ilgisiz bir genç değil, sorun olsun istemeyiz. gerçi en son adli psikoloji alanında uzmanlaşmak istiyorum falan demişti de olsun yani.

sürekli onun yanında olduğumu biliyor zaten. kaç abi-kardeş muhammedin kuranı kendisinin uydurduğunu, dinin insanları nasıl zayıflattığını, onları robota dönüştürdüğünü konuşur bilmiyorum ama biz gayet samimi bir şekilde konuşabiliyoruz. anne baba ateist olduğumuzu bilmiyor zaten. henüz bu olaydan da haberleri yok anne-babanın. (ailenin bu tercihi bilip bilmemesi değişik zaten sites.eksiduyuru.com )

ondalikli sayilar icin nokta gerekiyor ama bilgisayarinda virgul kullanilmis, denetim masasindaki bolgesel dil secenekleri mi ne, ordan degistirebilirsin.

HEC-RAS ondalık ayırmalar için . karakterine gerek duyarmış. Ama sizin sisteminizde ondalıklar , ile gösteriliyormuş. Bu durumu Denetim masasından bölge seçeneklerinden düzeltebilirmişsiniz.

hec-ras, ondalıklarda kullanmak üzere "."(nokta) sembolünü gerektiriyor. senin sistemin başka bir karakter büyük ihtimal ","(virgül) sembolünü kullanıyor. bu opsiyon control panelindeki "bölgesel ayarlar" bölümünden değiştirilebilir.

gibi bir şey sanki.

ingilizce için dohuza bas diyor.

sazan.avi olduk sanırım. :|

pires nayn for ingiliş.
press nine for english.

avi mavi. gece eğlencesi işte.

isten cikarken adama ingilizce am gunu yag demek.

firii sıtayl mıydı o?

bitek forint'i anladım nerde diyor bunu?

"velkam tu prezidensi" var bi de.

Başka duyuru açmamak için duyuruna salça oluyorum kusura bakma :P
aynı karı bi keresinde bana "dıp pörsın yuhev kold bilmemne bilmemne" demişti.Biri de onu söylesin yaaağğğ.Ne demek istemiş?

abbas passenger iyi güldüm gece gece :D

blind melon - no rain

su baslikta var baya bisey; (bkz: rainymood.com)

hayret kimse yazmamış. çok klasik ama olsun.

www.youtube.com

www.youtube.com

şebnem ferah - yağmurlar
www.youtube.com

şüphesiz ki riders on the storm.

spyro gyro - love and other obsessions albümü. keith jarrett. kings of convenience.

smiths - there is a light that never goes out

al gardaşşş
bohren & der club of gore - dead end angels
www.youtube.com

www.youtube.com

bunu arıyosun galibaa:

www.youtube.com

muusico.com

www.youtube.com
www.youtube.com

öyle kaldı o hikaye. ondan sonra oky neslihan diye bir şey çizmeye başladı.

ya o ona öyle arada ara veriyor uzunca sonra yine dönüyor. bir zaman sonra yine deönecektir ama ne zaman olur bilemem. öyle italyan muhabbeti vardı en son.

bitmis sozlukteki su entryye gore; www.eksisozluk.com

ben de okurdum, cihangir'de bi ev falan güzeldi bunlar.

valla ben hiç bitti gibi bir şey hatırlamıyorum. eve gidince o tarihlerdeki sayıya bakıcam, merak ettim.

merakla bekliyoruz. bitmedi, oky nin tarzı böyle.

ben arada bi iki hafta alamadim dergiyi, sonra bi baktim neslihan baslamis.

en son sayida da hatirladigim kadariyla bu ipek'in orospu ablasi basak ipek'in kafasini utuluyodu 'burak senin agzina sicmadi mi, daha ne dusunuyon onu' falan filan diye. acaba bundan sonra direkt neslihan mi basladi?

bitti diye bir şey yok. oky'nin çizdiği farklı hikayeler var. hangisi eserse onu çiziyor. saftirikler var mesela arada onu çiziyor, neslihan çiziyor, ipek-burak çiziyor, ne bileyim bambaşka şeyler çiziyor. çizgi dizi gibi bitirene kadar tek mevzuyu çizmiyor.

o değil de şimdi hatırlar gibi oldu. burak yağmurlu bi akşam dışarı bakarak kendi kendine bişeyler söylüyordu ve bitiyordu sanki. sonunda bitti yazısı vardı. bi saate kadar bakıp kesin sonucu söyliycem.

şu anda baktım. o bitti yazan entry'nin tarihi 3 nisan. ondan önce taa 9 şubat'ta var, arada hiç yok. bitmemiş. burak bi tane dengesiz kızla takılıyor gibiydi hani. ipek'in resimlerinin üstünü çizmişti filan. en son karede italyan'la yataktalar. daha doğrusu kız yatakta italyan adamı bekliyor çıplak bir vaziyette. italya'dan dönünce beni ihmal edersen öldürürüm seni filan diyor. öyle.

@tepedeki psychedelic adam

hah, tam orda kalmistim ben de, en son okudugum bolum oydu, hatta bu anlattgiin italyanla tas hatunun yatakta oldugu kareden once ipek'le salak ablasinin konusmalari olmali.
iyi, devam eder heralde.

evet ipek ertesi gün marko'yla italya'ya gidicek, akşam olmuş onu bekliyorlar nerde kaldı filan diyorlar. bi de abla olan ipek. diğeri küçük kardeşi.

dergi gazete falan alip okuyun.

yakınlarda hiçbir şey yok ki
müzik dinle, kitap oku, nette gez

o havaalanının bulunduğu bölge her yere uzak. kitap okuyun ya da azıcık kestirin. yemek yiyin vs.

işallah ilk uçak rötar yapar diye umut edebilirsin =)

anladık ki dışarı çıkamıyoruz...
hiç sabiha gökçene inmemiştim.. iç hatlarda beklenilen yerde var mı bir restorant cafe falan.. (aslında çok önemli değil, merak işte)

viaport'a gidin

@lonelily +1
atla bi taksiye viaporta git.

wings kredi kartı varsa lounge var. fena değildir. sena hanım'a selamımı iletin. :)

bensmyrna +1
wingsin varsa hiç düşünme, gir lounge'a. Aç iki yakut ardı ardına. yanında sandviç, kanepe falan. İnternet tv falan bakarsın.

Yoksa, o bölgede gidebileceğin tek mekan viaport,ama taksi ile o da. Yine de diğer uçağın boarding'i için 30 dk önce orada olmak falan, risk almayın derim. Viaportta da çok birşey yok yane, outlet mağazalar dışında.

viaport uzak kalıyor ama çook yakında atlantis alışveriş merkezi var 2-3 dakika mesafede. haliyle taksi de az yazıyor. içinde pek bir şey yok ama yiyecek içecek yer mevcut. www.worldatlantis.com.tr

yakınlarda gocart var. gidin yarışın :)

vapurda sigara icmek yasaklanmamis miydi?

en son arkadaşa yemin ettirdim 1 ay içme diye haliyle bende ettim.1 ay içmedik.1 ay sonra aynı günün sabahında paketi aldım.bu arada hangi çöp kutusu o ? malum zam gelecek heba olmasın.

görevliler kontrol etmiyor pek, nawres. içmek isteyen içiyor her türlü. yani ben bugüne kadar içiyordum sürekli. görünce de söndür diyorlar, ceza falan yok.

@seindfeld, 1 ay içmemişsin işte ne güzel. niye gidip alıyosun paketi amk. deli mi sikti? ne güzel beynin bile yavaş yavaş uyum sağlamıştır o zaman sigarasızlığa, gidip eşeğin önüne karpu kabuğunu atmışsın.

vapurdan inip eminönü alt geçite doğru yöneldiğinde, soluna çıkan ilk turuncu çöp. run forrest, run!

sigara için evet fizyolojik bağımlılık süreci var. ama kendi deneyimimi de katarak söyleyebilirim ki: eğer kafanıza yeterince koyarsanız bırakırsınız.

anne 9 sene önce bıraktı. aynı senin gibi. bir anda. sonra 2 kere daha içmiş.

ben yılbaşından önce bıraktım. ayda 1 falan olmak üzere arada içiyorum. içerken de çok içmiyordum aslında ama beyin bedava çıkardım hafızadan olayına ben de girdim. öyle bıraktım. hatta yılbaşında bırakıcaktım dedim niye bekleyeyim

öncelikle sigara içilen ortamlara bir süre pek girme. daha sonra sigarayı bağdaştırdığın yer/şeyler için başka bir şey bul. mesela dedin ya vapurda alırım çayımı yakarım sigaramı. o sigara yerine başka bir şey koy işte. ama yiyecek olmasın bu yoksa kilo alırsın. ne biliyim kitap oku, müzik dinle falan. sudoku al yanına yeni hobin vapurda çay + sudoku olsun gibi

bir de sigaranın sana yaptığı maddi ve manevi zararı düşün arada. maddi zarar bende daha etkili. "lan şimdi sigaraya 7 lira versem, 2 günde bir alıyodum ayda şu kadar lira yapar onun yerine ayakkabı alırım" falan diyorum.

bir süre sonra (alışkanlıkların değiştiğinde) geçiyor zaten. 10 haftadır falan hiç içmiyordum (ondan önce 3 gün arka arkaya 1er tane içmişliğim var), 3 gün önce 1 tane içtim, böyk valla boğazım ağrıdı

not: annem de 4-5 gibi kahveyle sigara içerdi. önceleri kahve içmedi. sonra kahve içmeye başladı. ve o sırada şunu fark etti, aslında sigara değil de o sırada böyle bir yalnızlığı seviyormuş, hani mutfağa çekilip rahatlama olayı falan. onu farke dince sigara içerim korkusu da kalmadı

tekrar başlamaktan korkuyorsan alen carr "sigarayı burakmanın kolay yolu"nu oku.

henüz 3. saatinde buraya yazmaman lazımdı :)

video.google.com

farabi'nin vermiş olduğu bu videoda 23:35 teki çocuğumuz theon grevjoy değil midir?

daha 3 saat geçmiş. insaf ya.. 3 saatte sorgulamaya, düşünmeye başladıysan daha önünde çok yol var demektir.. daha bunun çok sert geçecek ilk haftaları var. alkollu ortamı var. sinir stres yaptığında ya da seni hüzünlendiren bi şarkı dinlediğinde sigara içmemek için tişörtünü kemireceğin anları var. bırak 3 saati, 3 hafta geçse bile sigaraya dönme ihtimalin şimdikinden pek farklı olmayacak. önünde gerçekten "sigarayı bıraktım" demek için birkaç ay var yani. bu kadar erken heyecan yapma ve gözünde büyütmemeye çalış. büyüttükçe sigarayı daha çok düşünür, onu daha da değerli kılarsın çünkü.

@la noix,
kafama yeterince koydum valla. okula uğradım bugün, yanımda duman bulutu eşliğinde tiryaki arkadaşlarla takıldım. dediğin gibi sigara tiryakiliğinde esas rol fizyolojiden ziyade zihinde. biraz da işi nefsimle kendi aramda bir inada çevirdim. şu saate kadar hiç canım istemedi. ama sigara içerken yaptığım şeyleri (kahve içmek gibi) yapmamaya çalışıyorum. akşam evde millet içerken nasıl hissedeceğim önemli. o hissiyata göre kestiririm büyük ihtimalle ilerisinde ne olucağını. ama bıraktığımı hissediyorum ya.

@sanzelize canavarı, sir gawain,
dostum şu an bıraktığımı ve bunu sürdürebileceğimi hissediyorum. niyetlendim, bıraktım, sürdürmeye çalışıcam. iddialıyım. pakedi sahaya gömücem!!!11bir1!11

Hacı sabahın 9.30'unda içilir mi

kimi ariyoruz panpa?

senin de kandilin mübarek olsun bro.üç aylar başladı. recep ayının ilk cuma gecesi regaip kandilidir. Bu gece yapılan dua red olmaz ve namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Allah bu geceye hürmet edenleri affeder. Günahlarımız affola..

@nawres, beni arayın hacı. olma mı ? :D

@bir kac yazar once

numarami ozelden gonderdim, sen caldir ben ariyim.

bugunkandilmi.com

cümleten mübarek olsun, arayın arattırın, mesaj atmayın.

ben de sivil insanlari ilgilendiren pek bi degisiklik goremedim, orduda calisan insanlar icin yapilmis degisiklikler galiba.

www.eksiduyuru.com

Buyrun efendim. Sivilden sadece öğrencilere ve öğrenci adaylarına yönelik bir güzellik yapılmış.

kastettiğin anlamda dağcılık değil ama, izlemediysen sebepler açısından bir örnek olur belki:

(bkz: into the wild)

cadir kampa olaylari cazip duruyor aslinda. ama dag tas dolasmak spor ve gezi yapmis olmaktan oteye gecmez gibi, yapanlarin da 'gelisim hedefi, motive' falan dusunerek yaptigni sanmiyorum.

en yükseği hedeflemek! pilotluk dışında tabii :) zevk meselesi işte.

"touching the void" belgeselini izle.

hadi dağcılık iyi, böyle tırmanıyosun, az insanın gördüklerini görüyosun falan da ben esas tırmanışçıları anlamıyorum. el kadar yerde türlü akrobasi. sendne önce çıkılmış yerlere çıkıyorsun (hazır o kopçalar falan adını unuttum işte)

kafayı dinlemek, çekip gitmek. yalnızlık tabi bir de.

Gelişim amacıyla dağa çıkana dağcı denmez. Doğası, yalnızlığı, dinginliği, gecesi çok farklıdır. Yaşaman lazım, dağda kalmadın büyük ihtimal. Bende dağcı değilim ama dağa çıkıp kalmışlığım var.

Köyümüzün dağ yamacında olması sebebiyle bağa gelip giderken birçok defa çıktım ama mahsülü toplayıp dönüyorduk. Her geliş gidiş safi eziyet ki bu adamların tırmandığı dağlar dolayısıyla çok ciddi hayati problemler söz konusu. Bunca tehlikeye değmez yahu.

bence en büyük sebebi toplumdan bunalmak.
yani bana sorarsan dağ bayır her şeye varım.can sıkmayan 2 3 kişi ile doğada takılmak olsun da tırman zıpla atla fark etmez

Spor bana göre insan vücudunun yapabileceklerinin sınırlarını zorlamaktır. Dağcılık da bunun en doğrudan yollarından biri. Ha, her dağcının motivasyonu ayrıdır, onu bilemem. Ama şahsen ben ufak bir tepe görsem bile "şunun tepesine bir çıksam da etrafa baksam" düşüncesine kapılıyorum. Değişik bir zevk, zirvede olmak, herkesten yüksekte olmak.

nasuh mahruki nin kitapları var orda yazar geneli :D

şurada bir şeyler karalamıştım (bkz: #26819465)
ama özet geç dersen, bunun genel geçer bir cevabı yok. herkes motivasyonunu farklı kaynaklardan alır. mesela ben, olmamam gereken bir yerde olmanın verdiği haz için oradayım. zira temel olarak bizim bedensel yapımız havada, su altında ve yüksek irtifada, özellikle de kayada sürekli olarak bulunmaya uygun değil. ama insan arada bir kozasından çıkmak istiyor. bunu uzak bir yerlere yapılan bir çeşit seyahat gibi düşünebilirsin. neticede ispanya'da, amerika'da, rusya'da da asfalt yollar, betondan binalar ve senin benim gibi insanlar var ama insanlar evlerinden çıkıp dünya kadar para harcayıp oralara seyahate gidiyor. öyle sanıyorum ki bunun sebebi, arada bir ait olmadığın bir yerde bulunmayı istemen. bir de sınırlarının ötesine çıkman, kendine dışarıdan bakmanı sağlıyor. neler yapabildiğini, ne kadar kararlı, ne kadar kolay pes eden, ne kadar güçlü, ne kadar korkak, ne kadar cesur olduğunu görebiliyorsun. bir de risk faktörü var. gerçi kullanılan malzemelerle birlikte neredeyse hiç risk almıyoruz artık ama kopması imkansız bir ipe bile bağlı olsan, dimdik bir duvarın üstünde metrelerce aşağıya bakmak, bir çeşit can suyu gibi geliyor. sahip olduklarına daha sıkı sarılıyorsun.

falan işte...

@kaoss

cevap için teşekkürler. en azından durum kafamda şekillenmeye başladı.

iyilik yapmak; do a favor.

do a favor ağır gelir diyorsan daha hafifi için

do a kindness

bence tam karşılıyor.

endearment, to endear nasıl geliyor kulağa? Pek bir mayhoş ve sevgilisine yaparmış gibi mi, yoksa bir şirkete jest olarak bir şey yaparken de kullanılır mı?

to do a favor derim ben buna ?

sakin ol şampiyon.
yok öyle bir şey.
senin gibi kekleri böyle kandırıyorlar.
kafadan bir kere radikal okuman hata.

haberde pek ayrinti yok, infaz edildiler deniyor. muhtemelen teslim olduktan sonra oldurulduler. bir de iclerinden biri her ne kadar kurt de olsa sivil, silahsiz.

PKK’lılar ile rehin aldıkları kişinin infaz edildiğini yazıyor haberde.Eğer doğruysa tabikide ceza almaları gerekli.Eğer yakaladıktan sonra İnfaz etmişlerse, ceza almaları gerektiği kanısındayım.Birde rehin var ortada, eğer asker, rehin olmasına rağmen çatışmaya girdiyse buda yanlış.O zaman her pkk lı rehin aldığında asker bizi kurtarmak yerine iki pkk lı var diye öldürsünler bizide.

şimdi buradan çok polemik çıkar, fazla angaje olmadan;

"Operasyona katılan bir askerin, PKK ’lılar ile rehin aldıkları kişinin infaz edildiğini ileri sürerek yaptığı ihbar üzerine soruşturma başlatıldı."

biri derse ki ama askerler esir düşseydi, öldürülürlerdi. bir taraf devlet diğer taraf silahlı örgüt. elbette devletin kurallara riayet etmesi beklenmeli.

Sanmıyorum. Işığı düzgün dağıtamaz bunlar, odaklar bir yere, okuma keyfi diye bir şey kalmaz.

kitap okuma icin nasil olur bilmiyorum da, gece partilerde falan iyi olur.

normalde gözlük kullanmıyorsanız huylandırır hem de.

Annenizi ikna edin sonra çorap söküğü gibi gelir.Kaza yapmama ihtimali yok denecek kadar az.Motoru her kullanan ilk aldığı zaman "işimi halledeyim yeter" avuntusuyla almasına rağmen ilerde motoru değiştirir ve illaki hız yapar.sonuçta 3-5 kırık ve belli yerlerinizde platin ile dolaşma zorunluluğu oluşur...
Amacınız nedir almaktaki ? Ulan alıp basıcam bende diyorsan gerek yok.Sinirlerine hakim olmak gerekir,sakin olmak vede reflekslerin gayet iyi olması gerekir.
En son taksici altına alıyordu.Daha sonra ben araç kullanırken arkadan aniden biri çıktı sol arka kapıma çarptı 90la giderken.Dikizden gördüm motor sallandı o anda kontrol edemeyip sola kaysaydı 42m adlı otobüs ecelini getirmiş olacaktı.

hangi şehirde motosiklet kullanacağınız da önemli bence

ediyorlar. defansif sürüşü belleyip hep koruma modunda kullanmanız gerek. tabi sizinde elinizden bi şey gelmediği durumlar oluyor.

trafikte diğer sürücüler sizi görmüyormuş gibi davranırsanız o zaman refleks olarak hep korumacı modda sürersiniz.

kazaların çoğu düşük hızda kendi hatanız yüzünden olur. o yüzden güvenlik ekipmanları her zaman tam olsun.

ayrıca mutlaka eğitim alın.

@seindfeld
anneyi ikna ettim. beşiktaş-bebek arası 2-3 deneyimim de oldu motosikletle. cahil cesareti değil ama bu durum. motor akrobasi hocası bir arkadaşımla pratik yapıyorduk zaten.
almaktaki amacım tamamen keyfi. evimle iş yerim yürüyerek 10dk mesafede. gezeyim tozayım tadında alıcam motoru. sürat motorlarından ziyade chopper ların hastasıyım. sakin sakin kullanma yanlısıyım. malum bir platinim var. dahası metal yorgunluğuna girer (:
diğer araçlar trafikte kurallara dikkat etmiyorlar korkusu var şu an bende. sıkıştırırlar falan diye tırsıyorum sadece.

@sli
İstanbul da

uzaya da ciksak taksiciler dolmuscular bi sekilde bazi ozelliklerini korumaya devam edecek, onlardan olabildigince uzak durmak gerekiyor. onun disinda dikkat edilerek risk cok asagilara cekilebilir ama bi yere kadar bu, cunku kazalarin baya bi kismi tamamen dis etkenlerden kaynaklanabiliyor.

gene de o riske girmeye her turlu degiyor motosiklete bi binince. hayattaki en zevkli bikac seyden biri, o derece guzel.

ben de chopper bakiyorum.. surusteki vucut pozisyonu ve hiz bazli olmamasi daha guvenli geliyor.. Ekipman + dikkat olursa kiriksiz bi surus olur umidindeyim. :)
trafikte taciz her yerde.. Eskiden ehliyetler hic derse katilinmadan cerilirdi. Bence bu saglik motordan vs den once trafikte etik dersi filan olmasi lazim. Umarim minibus otobus ve taksilerin yogun oldugu yerlerle pek isin dusmez :)

bu durum nerede süreceğine bağlı olarak değişir. bazı yerlerde diğer motosikletler seni rahatsız eder, bazı yerlerde arabalar falan. ama emin ol arabalar diğer motosikletlerden daha zararsız.

tabi bu olay birazda senin kabiliyetine bağlı. acemi olarak yoğun trafiğe çıkarsan, usta bi motosikletçinin yapacağı hamleyi yapamazsın, bu durumda diğer sürücülerde sabırsızlıklarından dolayı seni arkada bırakmak isterler. bu durum sadece motosikletler için değil, arabalar içinde geçerli tabi. ama motosiklette tampon sensin, o nedenle yeterince ustalaşmadan yoğun trafiğe çıkmaman lazım. usta olduktan sonrada trafik seni değil sen trafiği kontrol edersin zaten, tabi kimseye rahatsızlık vermemek şartıyla.

Ben honda 600rr kullanıyorum, hız ortalamam 150km-----220 km , 15 yıldır r6, hayabusa kullandım, arkadaşlarımdan kaza yapan oldu, sizden ricam kendinizi hangi sınıf motorda hissediyorsanız tercihiniz o yönde olsun, kızılderili atasözü derki 'At binicisini beğenmezse sırtından atar' dengeönemli, tansiyon, göz bozukluğu,dikkat bozukluğu varsa asla yakalaşmayın derim

daha guvenilir bi yerdir, daha cabuk geliyodur.

garantilidir, öteki değildir.
ambalajı açılmamıştır/bi denemek için açılmıştır.
ürün yorumlarında daha az negatif yorum vardır.
özellikleri aynı gibi görünse de, mesajla sorularak öğrenilen bir artısı vardır.

ürünün fotoğraflarının fazla olması etkılıyor benı. bir de google'dan bulunma resımler degıl de satıcının kendı cektıgı fotograflar, farklı acılardan cekılmıs fotograflar vesaıre.

öteki adam biraz daha pahalı olmasına rağmen kargo parası istemiyordur, ucuz olan kargo parasıyla daha da pahalıya geliyordur.

ben 3gnin çok uzak diyarlarda olduğu yerlerden kullanıyorum mobil interneti. aveadayım 500 dk + 500 sms + sınırsız internet (2gbtan sonra hız 2gye düşüyor) 40-45 bir şey veriyorum. paket bu gelelim hıza. valla ben çok memnunum online dizi neyin izliyorum hiç takılmadan.

@zenc

oyleyse hemen bugun avea'ya geciyorum, turkcell'de bazen hava durumu guncellenirken bile bekliyorum, o derece yavaslayabiliyor internet.

geç panpa aveadan nefret ediyorum 2 kere hattıma kapatma kararı aldım. ama şu son 2aydır iyiler.

bende vodafone kullanıyorum. sabıt hatlar ve vodafonlularla sınırsız, diğer operatorlere 750 dakıka konusma ve sınırsız ınternet 67 tl verıyorum

internet hızı guzel ama yukarıdakı dedıklerı gıbı donmadan dızı falan ızleyemıyorum, ne yaptınız abı avea dakı ınternet okadar hızlı mı lan :O

kankalar 60 70 lira nedir ya?
Ben de aveadayım Her yöne 500 dk+ her yöne 2bin sms+ sınırsız internet tarifesindeyim ve 30 lira veriyorum. Sadece 2 Gb'tan sonra yavaşlıyor. Ayrıntılı bilgi isteyene www.avea.com.tr

sana yeten baskasına yetmeyebılır, iş güç eş dosttan herkesin ihtiyacına göre oluyor 60 70 lıra

en azından benım kı oyle

hala mavi.

bi değişiklik oldu orada ama ben de tam anlayamadım. sanırım dediğin gibi.

bende de beyaz.
kişilerin isimleri de siyah önceden yeni mesaj geldiği zaman mavi oluyordu şimdi ne yeni ne eski anlayamıyorum.

röle denen devreyi açıp kapamaya yarayan bi zamazingo var.

role'ye biraz baktim, tam anlayamadim mantigini.
bana da iclerinde timer varmis gibi geliyor, baska turlu kac saniye acik kac saniye kapali kalmasini nasil bilecek?

merkezi sistem daha mantıklı bence, öbür türlü hataya çok açık olurdu. trafik kontrol merkezi tarzı bir yerden aktif olarak kontrol ediliyorlardır.

adana acılı urfa acısız

adana-acı
urfa-acı değil.

adana acılı, urfa acısız olanı.

adana acılı, urfa acısız olanı.

adana kebaptır urda dürümdür.

not:d ile f nin yerine bakan var mı hiç bu yazıyı gördükten sonra?

adana acılı, urfa acısız olanı.

kötü bir kebapçıdaysan

urfa acısız diye daha taze etle yapılır
adana baharatlı, anlamazsın diye daha eski etle.

aklında olsun.

şimdi 2342342 kişi yazmış zaten acılı-acısız olayını.
ama fark sadece bu kadar değil. urfa kebap şişi ile adana kebap şişi farklıdır. biri yuvarlak biri düz gibidir. ama o şişi artık sadece urfa'da kullanıyorlardır diye tahmin ediyorum. istanbul'da vs. yiyorsan sadece baharat farkı var arkadaşların da dediği gibi.

adana kıymadan urfa ise kuş başı etten yapılır.

kıyma derken etin şeklini kastetmiştim.

adana kıymadan yapılmaz. satır etinden yapılır. kıymadan yapılana adana denmez.

ucuz kebapçılara bakarak konuşuyorum. hiçbir fark yoktur. birinde pul biberini basmışlar ötekinde az basmışlar.

farklarindan biri de adana'nin acili urfa'nin acisiz olmasi.

herkes zincirleme reaksiyon bol keseden sallamış , adana ile urfa kebabı arasındaki fark acılı ya da acısız olması değildir, adana zırh dediğimiz bir aletle etin kıyma olana kadar biçilmesi ve bol baharat ve suyla avcarlanmasından yapılır, acılı adana da vardır acısız da vardır bu müşteriye bağlı, ayrıca adana kebabını kabap yapan öncesinde gelen salata ve yeşilliğidir, urfa kebabı biliğiniz kıymadan yapılır onun da acılısı ve acısızı vardır ayrıca.

adana acılı olacak diye birşey yok be. yapılış ve etin kıyımıyla alakalı. ama kebapçıya ve yapana göre de değişir. tamamen aynı bile olabilirler.

Bu acılı acısız muhabbeti de adana dışındaki şehirlerde var zaten.
Adanada urfa kebap diye bişey yoktur. acılı adana vardır, acısız adana vardır.

adana dışında karşılaşabileceğiniz türden bir fark.
biri acılı diğeri ise acısız. sanırsam acılı olan adana'ydı.
ancak adana sınırları içerisinde acılı adana ve acısız adana vardır. urfa kebabı diye bir kebap yoktur.

aralik ayinda oldum ayni ameliyati, kolay bi ameliyat 2 saati gecmiyor, sonrasindaki bikac gun hastanede kaliyosun, dizi en azindan 90derece'ye kadar bukebilmeni bekliyorlar, egzersiz yaptiriyolar bu 90 gun icinde.

ameliyattan daha onemlisi ameliyat sonrasi yapilmasi gereken egzersizler, mutlaka hic aksatmadan yapmak gerekiyor, hatta fizik tedaviye gitmek de mantikli imkan varsa.

aynı ameliyatı olanlardan birisi de benim. yorucu ve acı dolu bir süreç olacak senin için. hareketsizlikten bacağın incelecek, devamlı sırtüstü yatmaktan her yerin ağrıyacak. ama geçiyor. verilen egzersizleri bol bol yap, mutlaka canın çok yanacak ama bizim de yandı. geçiyor. ben tekrar futbola bile başladım 3 sene sonra. çünkü o acıyı çeken kolay kolay göze alamıyor tekrar futbol oynamayı falan. ama şimdi halı sahada aslanlar gibi koşturuyorum, darısı başına :)

Öncelikle çok geçmiş olsun, doktor hakkında bilgim yok. Ancak sözlükte operasyon ve sonrası hakkında mükemmel bir yazı var. www.eksisozluk.com

teşekkürler benim 2009 da halı sahada koptu bağ. sonrasında 4-5 kere daha dizim döndü ki zaten 2009 dan itibaren sporu bıraktım. geçen nisan'dan beri ameliyat sırası bekliyorum, bu süreç içerisinde bayağı araştırdım olayı sözlük ve forumlardan. hatta ameliyat videolarını bile dikkatli şekilde inceledim, tavsiye edilmemesine rağmen:)
fizik tedavi kısmı en çok düşündüren kısım zaten. evim 3. katta ve asansör yok maalesef. bu arada ortaköy-beşiktaş civarı fizik tedavi için önerilerede açığım, varsa bildiğiniz fizyoterapist falan memnun olurum.
açıcası aktif spor'a dönme düşüncem yok ama özellikle kendimi tatmin edecek kadar basketbol oynamak istiyorum, 3 senedir gözümde tütüyor resmen.
benim çekincelerim doktorla ilgili. tam gün yasasından sonra prof. bulabilmek büyük şans. araştırdığım kadarıyla Prof Mehmet Aşık florance nightengale'de de görev yapıyormuş. özellikle doktor hakkında bilgisi olan varsa, çok müteşekkir olacağım vereceği bilgiler için. hastaneyle dün telefonda konuştum, perşembe ameliyat ve duruma göre salı ya da çarşamba taburcu edeceklerini söylüyorlar. bakalım, zorlu bir süreç beni bekliyor gibi...

hocam tekrar geçmiş olsun. ev kısmı can sıkacak gibi, bence sen hastaneden eve gideceğin gün 3-4 sağlam arkadaşını çağır. ben toplam 10 basamak olan yolu nerdeyse ağlayarak çıkabildim (yani 2 kişi çıkarmayı denedi, çok canım yanmıştı yaau:))

prof. dr. ahmet kıral a ameliyat olmuştum o ameliyat sonrası fizyoterapist e gerek görmedi. kendim çalıştım, kum torbası falan. 2-3 ay sonra spor salonuna yazıldım ve bol bol bacakla ilgili ağırlıkları çalıştım, hareket yaptım, güçlendirdim. tamamen senin azminle ilgili bu süreç.

bende ayağa kalktıktan sonra spor salonu ya da fizik tedavi merkezine falan yazılmayı düşünüyorum. pek bilgim yok ama bazılarının havuz da güçlendirme çalımaları yaparak da fizik tedavi sürecini geçirdiğini duymuştum. artık doktorun tavsiyeleriyle bir yol çizeceğim kendime.
bu süreçte tek sevindiğim durum diablo 3'ün çıkması oldu açıkcası, bir nebze çekeceğim acıyı hafifletebileceğimi düşünüyorum :P
hoş içinizden "ben göreceğim seni ameliyattan sonra ağrıdan kıvranırken" diye geçiriyor olabilirsiniz. yapmayın hacı, kırmayın hevesimi. eşimi de öyle sakinleştiriyorum zaten, üzülme hayatım bak mis gibi 6 hafta yatış var. diablo 3 falan canıma minnet diye :)

ben ameliyattan sonra nerdeyse hic aci duymadim, belki de agri kesicileri dayadiklari icin.

su an arkadasım yanımda laptopuyla sürekli komikli videolar izliyor ve gülüyor
youtube a mehmet ali birand yaz gerisi gelir :P

www.youtube.com

www.youtube.com

bu da cok iyiymis: www.youtube.com

www.youtube.com

oynamadiysan limbo oyna kesin, mutlaka oyna, ben boyle super bi oyun gormedim.

limbo oynadım, çok iyi oyundu ama şu an o tarz bir şey aramıyorum :)

limbo'yu da bi tek ben bilmiyormusum, kiminle paylassam biliyor anasini satayim.

skyrim oyna skyrim.. ille fps olsun demiyosan da diablo oyna mis..

eski ama (bkz: icewind dale 2)

fable var, ilerlemeli değil de rpg diye geçiyordu sanırım ama çok çok güzeldi, beklentilerini karşılayabilir.

ben karşılıklı olduğunu düşünüyorum, biz ne kadar tanıyoruz ki avrupa'yı onlar bizi tanımıyor diye hayıflanalım.

haberlerde türkiyenin adı sürekli terör pkk cart curt diye anılıyor da ondan

aynisi burda araplara yapiliyor, alakasi vardir belki.

baş nedeni algılamak istememeleri.

ana dilimizin arapça olduğunu söyleyenlerden tut coğrafyada tamamen bir arap ülkesi yapıyorlar mal mı bunlar

yav bi de 'bizi yanlis taniyorlar :(' ayaklari yapmayalim, bilmeyen de cok duzgun, cagdas bi ulke sanacak, esas o zaman sikinti olur yanlis taninma acisindan.

Ben gemici olduğum için bir çok ülke,şehir gezme şansım oldu.Anladığım kadarıyla bir tek biz değil Bulgaristan,Romanya ve Türkiye üçlemesi Avrupa'da pek iyi bir izlenim bırakmamış.Ama genede gittiğim ülkelerde(Yunanistan'da dahil) kendimi kötü hissettirecek bir söz ya da olay yaşamadım.Belkide yavaş yavaş imajımız düzeliyordur.

alman hocadan anlamli ders

alman prof. naumark'in itiraflari:

"istanbul üniversitesi'nde ögretim üyesi alman asilli prof. naumark ile
bir kisim talebesi bogaziçi'nde geziye çikarlar. talebelerden biri prof.
naumark'a su soruyu sorar:

avrupa bizi neden sevmez hocam? prof. naumark su cevabi verir:
çok samimi olarak itiraf edeyim ki, avrupali türkleri sevmez ve sevmesi de
mümkün degildir, asirlardir kilisenin türk ve islam düsmanligi
hiristiyanlar'in hücrelerine sinmistir. sebeplerine gelince:

1. müslüman oldugunuz için sevmez. ama faraza laik söyle dursun,
hiristiyan olsaniz da size düsman olarak bakmaya devam eder.

2. sizler farkinda degilsiniz ama, onlar su gerçegin farkindadirlar:
tarihten türk çikarilirsa tarih kalmaz. osmanli arsivi tam olarak ortaya
çikarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazilmasi gerekir.

3. avrupa'nin pazari idiniz. simdi avrupa'yi pazar yapmaya basladiniz.

4. en az 400 yil avrupa'da sirtimizda ve ensemizde at kosturdunuz.

5. selçuklular anadolu'yu, osmanlilar ise orta avrupa ve balkanlari
haçli ordusuna mezar ettiler.

6. sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek
hakimiyet sagladilar. once ahlaki degerlerinizi yipratmaya basladilar
giyiminizden yasantiniza kadar sonra kendi içinizde sizi bölmeye
basladilar. a-b-c-d gibi

7. selçuklu ve bilhassa osmanli, islamiyet ugruna her seyini feda
etmeseydiler, islamiyet bugün belki sadece hicaz'da varligini devam
ettirirdi, kaldi ki vehhabiligi kuranlar da, ingiliz dominyon
bakanligi'nin adamlaridir. bati her yerde islamiyet'i, sapik inançlara
kanalize etti. ama osmanli, asr-i saadet'i devam ettirdi.

8. kilise size kin kusmaktadir. ve sebepleri yukaridadir.

9. ben türkiye'ye geldigimde 2 üniversiteniz vardi, simdi 19 üniversite
var. (o tarihte öyle idi simdi ise çok daha fazla.) osmanli zamaninda ise
her yerde bir medrese vardi. tarihinize bakin her medresede bilim egitimi
vardi. ilk denizaltini osmanlinin yaptigini çogunuz bilmiyorsunuzdur belki de ama
avrupa bunu biliyor.

10. sizler, gerçek hüviyetinize döndügünüz an avrupa'nin refahi ve
medeniyeti yikilir. ama sizde bunun olmasi bu sartlarda çok zorrr.

11. yine sizler, avrupa'nin tarihi düsmanisiniz ve daima düsman olarak
kalacaksiniz."

hacı kusura bakmayın da aslında çok da garip değil adamların tr algısı. biz batıda yaşayanlar tr'nin kalanını sanki algılayabiliyoruz da...

he diyip geç.

'gel de bir corba yap bana'

gizli bi mesaj var burda.

ya eleman kızı reddetmiş, kız üzgün. akbaba dedikleri de üzgün kızı teselli edici piçleri oluyor işte hacı :) esmer taylanlar yani :)

öğrenebilirsin

bende denge sorunu var ama artık büyüdüm hallederim gibi geliyor bana da :)

Bisiklete binmek şöyle öğrenilir, binersin, birisi selenden tutar bak gidiyoruz falan der sen de "yaa evet" dersin yanındaki koşmaya başlar ve çaktırmadan seleni bırakır, sonra bak kendin gidiyosun bıraktım ben der, sende o an heyecan yapar düşersin, dizlerin kanar. sonra tekrar bindiğinde öğrenmiş olursun :) O yüzden arkadaşının falan varsa bisikletiyle öğren, motoru düşürme.

ben de senin gibiyim bisiklete binemiyorum ama motor ehliyeti için yazıldım öğreniriz herhalde

ben bu şekilde öğrendim ama zor oldu.

şöyle yapmıştık motorsiklet kullanmayı bilen bir arkadaşım ile yokuş aşağı bir sokak bulduk. sokağın yukarı ucundan motoru çalıştırmadan frenleri bırakarak önce 3-5 defa ayaklarımdan destek alarak indim. her seferinde yere dokunmadığım mesafa artmaya başladı. ilk gün 5-6 metre gidebilir olmuştum. bu şekilde 2 gün çalıştıktan sonra kullanabildim.

tabi yukarı çıkmak için motoru çalıştırıp arkadaşım önde ben arkada çıkıyorduk.

motorda denge bisikletten daha kolay, ustune bi de asiri zevkli, baslamak icin bir suru neden var daha, basla yani.

motorsiklet sürerken de biri arkadan tutsa ya, ama hızlı koşan birini bulmam lazım galiba :)))

kardeşim 6 yaşındayken bisiklete binmesini öğretiyordum, yarım saatimizi almadı. hadi biraz hızlanma, durma, dönüşler desen 3 günde halledersin bisikleti. ben de motorsiklet hayaliyle yanıp tutuşmaktayım, ama şu an alamadığımdan bisikletle fazla hızlanıp dönüş(kontra) çalışıyorum arada, en azından bir fikrim olsun diye. he bu arada bisikletinde zevki ayrıdır bu zamana kadar niye öğrenmedin ki?

bisikleti öğrenirsen motosikleti daha rahat kullanırsın.

otomobil sürmeyi biliyorsan vitesli motosiklet tavsiye ederim. yok bilmiyorsan güzel bir scooter ile başlayabilirsin.

kim ne derse desin herkesin bir motosiklet tarzı vardır. ama en başta scooter mi vitesli mi tercih edilecek, o önemli. scooter için sym, kymco gibi 125-150cc 2. el motosikletler iyidir. vitesli için ise ybr125-honda cbf 150-tvs apache öneririm. en hafif motosiklet ybr125tir. bildiğin pisiklettir bende de bundan var. sürüşü çok rahat. 100 kmde 2-2.5 litre benzin tüketir. sorun çıkarmaz. en dandik şehirde bile tamir edebilecek usta bulabilirsin. honda son zamdan sonra cbf 150 satamaz. cb125 getirdi, o da ne bileyim; eksik birşeyler var. tvs ise en güçlüsü ama kıpraşım var. titreşim yok.

2. motosiklette ise işler değişiyor. scooter kullanıcısı isen sym gts evo öneririm. yamaha xmax candır ama gereksiz pahalı.

2. motosikletin vitesli olacaksa burada tarzın önemli. şehir içi ss kullanmak hamallıksa uzun yolda naked de öyle hamallık bence. kullanım amacı önemli. ben gazcı tayfadanım diyorsan ss. şehir içi kıvrak makina lazım diyorsan naked. uzun yol canavarıyım diyorsan sport touring. bana şekil lazım ses lazım diyorsan cruiser. tavsiyelerim : ybr 250 naked, hyosung gt250 ss, bmw f650 touring, hyosung gv 250 cruiser.

3. motosiklette zaten bu işleri öğreneceğim için tavsiye vermiyorum. kendin seçersin. bu arada ekşiteker'e de bekleriz.

@harbi light necosh gerçekten çok açıklayıcı bilgiler vermişsin, dikkate alacağım teşekkür ederim ;)
@r_u_h vallahi ben küçükken bisiklet istedim "öğren alalım" dediler, ama bisikletim olmadığı için öğrenemedim :) elbette mahalle de bisikleti olan arkadaşlar vardı ama çok ödlek bir çocuktum ben yaaa, hep korkardım düşerim diye :)

www.google.com.tr haklısın Brigitte Bardot.

biricik bardo

@bir bilmecem var çocuklar

benim resmimi mi arattın? nasıl yaptın onu

www.google.com.tr aç bu adresi. Arama textboxının en sagında fotograf makinesi ikonu var tıkla ona gelen pencereye linki yapıştır arat.

Edit: Bu arada o adres google görsel arama. Kafan karışmasın.

ümit besenin bi şarkısı var do you love me diye o olabilir

system of a down - roulette

i don't know how i feel when you are around me

SOAD da severim ama ne yazık ki değil

The White Stripes: I Just Don't Know What To Do With Myself

Şarkıyı buldum :) yanlış yönlendirme yapmışım. İ don't Know değil İ Don't Care ' miş :)

şarkı da ; www.youtube.com

alan memnun satan memnun olmuş, yapacak bişey yok.

kroyum/abazayım ama para bende ve klasik türk kızı ile tanışmışsın.

lan böyle erkekler var ya.. tiksiniyorum lan cinsimden

otostop çeken kızlara "bunun niyeti bozuk binmeyin" demişsin :=)

kızlara kaşar diyesim geldi

bırak dallama herif, ama iyi demişsin niyeti bozuk bence binmeyin diye(: oluyor böyle tipler boşver.

@mtrsykl onu en son sinirlendiğim için söyledim. daha bir çok söyleyebilirdim de işte neyse... ayrıca ne var yani demişsem? bu olayın önemsiz kısmı. kızlara bir şey demediğimi söylemiştim. :)

ben de bazen bunun kadar olmasa da buna yakın olaylarla karşılaşıyorum. şeytan diyor allah ne verdiyse dal. sonra da ibret olsun diğer yavşaklara. sonra derin nefes alıp 10'a kadar sayıyorum, geçiyor.

eleman gercekten 'sen gelme ulan ayi' deseymis iyiymis :)

otostop çektiğin yer manisa kavşağıysa üzülme. bu yavşak adam büyük ihtimalle banada denk geldi. hatta sırf ibneliğine arabaya kızları aldıktan sonra sana nah yaptıysa kesin o adamdır.

la haine

(bkz: je vais bien ne t'en fais pas)

(bkz: delicatessen)

la haine +1

Miden kaldırırsa gaspar noe filmlerini listenin bir kenarına yazabilirsin. Pek getto filmleri olmasa da çok daha sert hayatları anlatıyor.

kelimenin önüne : koyup kelimeyle birlikte seçerek akıllı bakınıza tıklayın. " şeklinde olana.

akıllı değil görünmez bakınıza tıklayın. yine karıştı.

(bkz: akıllı bkz)

anlatamadım sanırım. üslü sayı gibi kelimenin üstünden yazılan bir bkz dan bahsediyorum. keşke caps olsaydı.

su mu: *
<3

o dediğin başlık içinde kelime aratınca çıkıyor. öyle bir bkz yok aslında. sen aradığın kelimeyi görebil diye akıllı bkz'ın açılmış hali.

şöyle: www.eksisozluk.com

şu resimdeki gibi: i.imgur.com

(bkz: mavi yazmayı öğretiyorum beyler)

şurda açıklamalı anlatımı mevcut;

www.eksisozluk.com

valla bunların hiç biri derde derman olmadı. ufo görmüş de anlatamıyor gibi hissettim kendimi.
jangara'nın açıklaması mantıklı gibiydi ama şöyle dediği bkz da ondan değil.

link açılmamış olabilir. linke tıkladıktan sonra adresi bi daha enter'la. kastettiğim şu.

i.imgur.com