bölgenin aldığı bi tat varsa o da vergisiz kazancın tadı. gülten kışanak'ın dediği gibi "merkezi bütçeden pay alırız ama vergi vermeyiz" lafının arkasında sıkı duruyorlar. yazarkasa olmadan istanbul'da bir restoran açmayı deneyin bakalım ne oluyor. sonra gidin diyarbakır'a, oturup bi yemek yiyin ve fiş isteyin.
hdp'nin halkların kardeşliği gibi bir amacı hedefi yok. kürt çıkarlarından başka bir hedefi olamaz bu hareketin. merkezi sınavlarda cevaplar tahtaya yazılıyor, burada yarış atına dönen küçücük çocukların yıllarca verdiği emeği çalmak değil mi bu? engellemeye çalışmışlar mı arkadaşlar yoksa bu işin bizzat organizasyonunu mu üstlenmişler? "elektriği benim toprağımdan üretiyorsun, bana parayla satamazsın" saçmalığı ile kendine kaçak elektrik kullanmayı hak görürken halkların kardeşliğinden mi bahsediyorlar? 12 tane frigorifik aracın akülerini her akşam şarj eden firma ayda 180 lira elektrik faturası mı öder? tabi öder. bunu eleştirdiğim için ben faşistim asıl. onun elektriğini de ben burada 8 PC için aylık 700 lira olarak ben öderim. yaşasın halkarın kardeşliği.
bence kimse kalkıp bir silahlı kürt bağımsızlık hareketinde sosyalizm ışığı aramasın.
tahminim ise barajı geçemezler. ekşi sözlük'teki trend geneli yansıtıyor olsaydı chp %65 oy alırdı. son genel seçimlerde hdp'nin bağımsızlarla aldığı oy 6,5. akp seçmenindeki chp antipatisinden nemalanmak için de chp'ye muhalefet görevi üstlenmişler gibi. ironik bi durum. bugün "ulusalcı" olmakla suçladıkları o partinin kadroları, 1989'da kürtlerin sorunlarını en doğru haliyle raporlayan, ana dil yasağı ve olağanüstü hal yasasının kaldırılmasını isteyen, 1991'de oy kaybedeceklerini bile bile "kürtler mecliste temsil edilmeli" diyerek bugünkü hdp milletvekillerini kendi bünyesinde meclise taşıyan, bugün de gene temsil edilmeleri gerektiğini düşündükleri için hdp ile tartışma ortamına girmeme kararı alan, en önemlisi de 1980 darbesi öncesi aynı safta yer aldıkları, cezaevlerinde birlikte yattıkları kadroları barındıran parti. hdp'nin ana muhalefet sol partiden bu kadar kopuk ve düşman olmasının nedeni de aslında sosyalizm değil, kürt milliyetçiliği ekseninde hareket etmesi.
edit ve saf arkadaşları: bunu bizzat sınavda salon düzenlerini yeniden ayarlayan, sonra kitapçıkları tekrar ösym salon planına göre düzenleyen, sınıfta 2-3 kişi bırakabildikleri yerlerde tahtaya yazdıklarını, diğer yerlerde kağıtla ulaştırdıklarını anlatan bir adamdan dinletirim. konya'da aynı evde ikamet ediyor görünen yüzlerce kişinin hakimlik sınavında full çektiğine inanıyoruz da bu adama inanmak neden saflık? şöyle diyebilirsin? sonuç nerede? madem kopya çekiyorlar iyi yerlere yerleşiyor olmaları gerekmez mi? gerekir. 2012 kpss sınavında genel kültür alanında en başarılı ilk 10 ilin 9'u nasıl güneydoğu'dan çıkmış mesela. bence saf sensin.
Buyur incele:
www.osym.gov.tr