sprinter tosbaga
entrapmen'in sorduğu soruyu okuyunca uzun süre önce gecenin bi yarısı aklıma gelen ve hala tam olarak mantıklı bir yanıtını bulamadığım bir soru var sizlere de bir danışayım dedim. Soru : Parmağınızı bir mandalinanın içinden geçirdiğinizde oluşan bir delik hayal edin. Ya da içinden ip geçirilebilece
entrapmen'in sorduğu soruyu okuyunca uzun süre önce gecenin bi yarısı aklıma gelen ve hala tam olarak mantıklı bir yanıtını bulamadığım bir soru var sizlere de bir danışayım dedim.
Soru : Parmağınızı bir mandalinanın içinden geçirdiğinizde oluşan bir delik hayal edin. Ya da içinden ip geçirilebilecek bir boncuk (bu daha anlaşılır herhalde). İşte bu deliğin dünyada da olduğunu düşünün. Bu deliğin bir ucundan atlarsanız aşağıya düşmeye başlarsınız. Ve farzedin ki magma falan yok dünyanın çekirdeği püfür püfür esiyo yanmıyorsunuz yani, kütle mütle hepsi sabit kalıyor. Ortam sürtünmesiz farzedilirse büyük ihtimalle diğer uçtaki delikten tam olarak çıkamadan tam ters yönde düşmeye başlar böyle kısır döngü içinde bir salınım yaparsınız. ama ya sürtünme olursa? o zaman bir süre azalan bir salınım yaptıktan sonra tam ortada asılı mı kalırsınız??
Soru : Parmağınızı bir mandalinanın içinden geçirdiğinizde oluşan bir delik hayal edin. Ya da içinden ip geçirilebilecek bir boncuk (bu daha anlaşılır herhalde). İşte bu deliğin dünyada da olduğunu düşünün. Bu deliğin bir ucundan atlarsanız aşağıya düşmeye başlarsınız. Ve farzedin ki magma falan yok dünyanın çekirdeği püfür püfür esiyo yanmıyorsunuz yani, kütle mütle hepsi sabit kalıyor. Ortam sürtünmesiz farzedilirse büyük ihtimalle diğer uçtaki delikten tam olarak çıkamadan tam ters yönde düşmeye başlar böyle kısır döngü içinde bir salınım yaparsınız. ama ya sürtünme olursa? o zaman bir süre azalan bir salınım yaptıktan sonra tam ortada asılı mı kalırsınız??
0
magma olmadığını farzediyorum zaten ben de öyle düşünmüştüm. peki tam merkezden geçmezse bu delik, tünelin fazla kütleye yakın çeperine mi yaklaşırsın? böyle bir durumda o çeperde oturup senden sonra atlayanların önünden geçişlerini mi izlersin?
0
ortada durursun ama bu olay olana kadar defalarca parçalarına ayrılmış olursun basınç nedeniyle zaten. parçaların durur.
0
kisaca iki nokta arasinda salinim yapip, enerjini yavas yavas kaybederek dunyanin ortasinda durursun.
suralarda da tartisilmis:
answers.yahoo.com
au.answers.yahoo.com
surda da daha profesyonel bir soru sorulmus:
answers.yahoo.com
suralarda da tartisilmis:
answers.yahoo.com
au.answers.yahoo.com
surda da daha profesyonel bir soru sorulmus:
answers.yahoo.com
0
aklıma yeni yeni şeyler geliyor sürekli. peki tam ortada asılı kaldığımızı farzedersek (parçalanmadan) ayın ya da güneşin kütle çekiminden ne kadar etkileniriz??
saçmalıyorum mütemadiyen
saçmalıyorum mütemadiyen
0
aslında şimdi aklıma geldi dik bir açıyla kendisine çeken hiç bir kütle olmayacaktır ve çekim kuvvetini yaratan sadece tünelin tam ortasına kadar olan yol boyunca çeperlerdeki kütlenin etkisi olur. o da tüneli enlemesine kesen bir düzlem, yanal yüzey ve cisim arasında oluşan açının sinüsü kadar olur. bu da zamanla azalıp tam merkezde 0 olacağından büyük ihtimalle cisim salınım bile yapmadan merkezde zınk diye duracaktır. hele bir de havanın sürtünme kuvveti göz önüne alınırsa çok daha hızlı yavaşlar cisim. bu da eğer cisim tünelin ağız kısmının dışarısında bırakılırsa geçerli çünkü içinde bırakılan cismin ilk hızı "0" olacağından bırakıldığı yerde asılı kalır tahminimce. gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var? (bu da cartel'den)
0
Şurada daha evvel tartışılmıştı: (git: 18242)
Bunun yanında bazı hatalı yorumlara değinelim:
@mrtskn;
Sizin de dediğiniz gibi, verdiğiniz formül noktasal kütleler arasında geçerli. Ama aynı formül küre cisminin yarattığı çekim kuvvetinde de kullanılabiliyor (diğer cisim kürenin dışında ise). yani G×m1×m2/r² formülü, kürenin dış yüzünden itibaren geçerliliğini sürdürüyor.
Kürenin içine girildiğinde ise, daha evvel uzaklığın karesiyle ters orantılı olduğunu gördüğümüz kuvvetin davranışı değişiyor. küre içinde kuvvet dağılımı lineer. (kürenin insanla çekimsel etkileşime giren tüm noktalarının çekim kuvveti entegre edildiğinde bu sonuç bulunuyor.)
toparlarsak; merkezde sıfır, küre yüzeyine kadar lineer bir şekilde artış, yüzeyden sonra karesel oranda düşüş.
Bu nitelikteki bir kuvvet korunumlu olduğu için de etkilediği cisimlerde serbest salınım hareketine neden oluyor. Yani dünyanın merkezine kadar hız artışı, merkezi geçtikten sonra hız düşüşü, tünelin diğer ucunda ise ilk giriş hızıyla çıkış ve tekrar tünele düşüş.
sürtünme olduğu zaman bu salınım genliği azalarak sönümlenir ve sürtünmenin büyüklüğüne göre tünelin herhangi bir yerinde kalınabilir.
@mortifera:
hangi madddenin ürettiği basınç parçalayacak ki?
@sprinter tosbağa:
ayın ya da güneşin çekimiyle etkileşim biçiminiz değişmez. aranızda oluşan kütleçekim kuvveti, aranızdaki mesafeye göre değişir sadece.
ayrıca, cismin zınk diye durması için başka bir kuvvet gerekli, ama sorunun kurgusunda böyle bir kuvveti oluşturacak hiçbir etken yok. bu şartlar altında dediğiniz olmaz.
----
not: tüm yorumlarda newton mekaniğini esas aldım.
Bunun yanında bazı hatalı yorumlara değinelim:
@mrtskn;
Sizin de dediğiniz gibi, verdiğiniz formül noktasal kütleler arasında geçerli. Ama aynı formül küre cisminin yarattığı çekim kuvvetinde de kullanılabiliyor (diğer cisim kürenin dışında ise). yani G×m1×m2/r² formülü, kürenin dış yüzünden itibaren geçerliliğini sürdürüyor.
Kürenin içine girildiğinde ise, daha evvel uzaklığın karesiyle ters orantılı olduğunu gördüğümüz kuvvetin davranışı değişiyor. küre içinde kuvvet dağılımı lineer. (kürenin insanla çekimsel etkileşime giren tüm noktalarının çekim kuvveti entegre edildiğinde bu sonuç bulunuyor.)
toparlarsak; merkezde sıfır, küre yüzeyine kadar lineer bir şekilde artış, yüzeyden sonra karesel oranda düşüş.
Bu nitelikteki bir kuvvet korunumlu olduğu için de etkilediği cisimlerde serbest salınım hareketine neden oluyor. Yani dünyanın merkezine kadar hız artışı, merkezi geçtikten sonra hız düşüşü, tünelin diğer ucunda ise ilk giriş hızıyla çıkış ve tekrar tünele düşüş.
sürtünme olduğu zaman bu salınım genliği azalarak sönümlenir ve sürtünmenin büyüklüğüne göre tünelin herhangi bir yerinde kalınabilir.
@mortifera:
hangi madddenin ürettiği basınç parçalayacak ki?
@sprinter tosbağa:
ayın ya da güneşin çekimiyle etkileşim biçiminiz değişmez. aranızda oluşan kütleçekim kuvveti, aranızdaki mesafeye göre değişir sadece.
ayrıca, cismin zınk diye durması için başka bir kuvvet gerekli, ama sorunun kurgusunda böyle bir kuvveti oluşturacak hiçbir etken yok. bu şartlar altında dediğiniz olmaz.
----
not: tüm yorumlarda newton mekaniğini esas aldım.
0
@vulpius zınk diye tabiri uymamış olabilir haklısın. cismin düşüş doğrultusunda etki eden kuvvet non-lineer bir şekilde azalacaktır, merkezde tüm etki eden kuvvetler birbirini sıfırlayacağından ben salınım yapacağını tahmin etmiyorum. ama tünelin içinde düşmeye bırakılan cisim nereye kadar hızlarıp nerden sonra yavaşlar onu pek çıkartamadım.
0
@sprinter tosbağa, kuvvetin sıfır olduğu anda hareketin de duracağını düşündüğünüzü tahmin ediyorum. burada eylemsizlik etkisini gözden kaçırmamak gerek. kuvvet olmasa da hareket olabilir; ya da daha doğrusu,kuvvetin olmadığı yerde mevcut hız korunur.
kürenin dış çeperinden itibaren merkeze kadar lineer bir şekilde azalan kuvvet etkisi altında hızlanarak hareket eden cisim, kuvvetin sıfır olduğu nokta olan merkezde maksimum hıza erişecek, ardından hareketinin yönüne ters etkiyen ve merkezden uzaklaştıkça artan kuvvet sebebiyle yavaşlamaya geçecek, ta ki bu kuvvet hareketin yönünü yeniden merkeze yöneltene kadar uzaklaşacak, sonra yeniden merkeze doğru düşmeye başlayacaktır. yani bir salınım hareketi sergileyecektir.
aslında bildiğimiz saat sarkacının hareketine benziyor. sarkacın topuzunu biraz yukarıya kaydırıp serbest bırakırsanız, sarkaç düşey konum etrafında salınıma geçer. sarkaç düşey konumdan geçerken aslında sarkacı hareket ettiren yatay bir kuvvet yoktur, ama önceden kazandığı hız sayesinde (eylemsizliği ile) düşey konumu geçer, ve eskisine zıt kuvvetlere maruz kalarak yavaşlamaya başlar. dünya tünelindeki davranış da tamamen buna benziyor.
tabi burada bir sürü basitleştirme ve kabul var. sürtünmesizlik, dünyanın dönüşünün harekete etkisi, dünyayı yoğunluğu sabit bir küre gibi kabul etmek (ki öyle değil)... şurada daha detaylı değerlendirilmiş gibi(ingilizce):
www.lhup.edu
("a boring problem" başlığı)
kürenin dış çeperinden itibaren merkeze kadar lineer bir şekilde azalan kuvvet etkisi altında hızlanarak hareket eden cisim, kuvvetin sıfır olduğu nokta olan merkezde maksimum hıza erişecek, ardından hareketinin yönüne ters etkiyen ve merkezden uzaklaştıkça artan kuvvet sebebiyle yavaşlamaya geçecek, ta ki bu kuvvet hareketin yönünü yeniden merkeze yöneltene kadar uzaklaşacak, sonra yeniden merkeze doğru düşmeye başlayacaktır. yani bir salınım hareketi sergileyecektir.
aslında bildiğimiz saat sarkacının hareketine benziyor. sarkacın topuzunu biraz yukarıya kaydırıp serbest bırakırsanız, sarkaç düşey konum etrafında salınıma geçer. sarkaç düşey konumdan geçerken aslında sarkacı hareket ettiren yatay bir kuvvet yoktur, ama önceden kazandığı hız sayesinde (eylemsizliği ile) düşey konumu geçer, ve eskisine zıt kuvvetlere maruz kalarak yavaşlamaya başlar. dünya tünelindeki davranış da tamamen buna benziyor.
tabi burada bir sürü basitleştirme ve kabul var. sürtünmesizlik, dünyanın dönüşünün harekete etkisi, dünyayı yoğunluğu sabit bir küre gibi kabul etmek (ki öyle değil)... şurada daha detaylı değerlendirilmiş gibi(ingilizce):
www.lhup.edu
("a boring problem" başlığı)
0
@vulpius cismin katettiği mesafenin uzunluğu ve sürtünmenin etkisi de göz önüne alınırsa çok çok az bir salınım yapar diye düşünüyorum. bir kütleye kuvvet uyguladığınızı farzedin. uyguladığınız kuvveti birden keser ya da büyük miktarda düşürürseniz kütle harekete devam edecektir, ama eğer uygulanan kuvvet uzun bir yol boyunca lineer bir şekilde ta ki "0" oluncaya kadar uygulanmaya devam ederse sonunda salınım olacağını pek zannetmiyorum.
0
elbette sürtünme cismin davranışını belirler, ama cismin hareketinin salınıma yönelik olduğunu baştan ortaya koymalıyız. bundan sonrası problemin verilerine göre değişir. sürtünme çok az ise uzun zamana yayılı bir salınım gözlemlenirken, belirli bir kritik değeri aşarsa tek bir çevrim bile yapamadan hareket durabilir. tüm bu yorumları yapabilmek için problemin niceliksel özelliklerine (cismin kütlesi, sürtünme katsayıları, vs.) sahip olmamız gerekir. bunlar olmadan "az gider, çok gider, iki tur döner" gibi yorumlar yapamayız; sadece sistemin doğal eğilimlerinden bahsedebiliriz -ki bu da salınımdır.
aslında dünyanın dönüşünün cisme etkisi göz önüne alındığında soru daha da güzelleşiyor. dış yüzeyde en büyük çizgisel hıza sahip cisim, dünyanın içine ilerledikçe kendinden daha yavaş hareket eden sınırlarla karşılaşıyor, bu da cismin tünelde kenara temas etmesine sebep oluyor, bu temas bir sürtünme doğuruyor, merkezden uzaklaşırken de tam tersi bir sürece giriyor vs... böyle bir problemi çözmek zevkli olurdu.
aslında dünyanın dönüşünün cisme etkisi göz önüne alındığında soru daha da güzelleşiyor. dış yüzeyde en büyük çizgisel hıza sahip cisim, dünyanın içine ilerledikçe kendinden daha yavaş hareket eden sınırlarla karşılaşıyor, bu da cismin tünelde kenara temas etmesine sebep oluyor, bu temas bir sürtünme doğuruyor, merkezden uzaklaşırken de tam tersi bir sürece giriyor vs... böyle bir problemi çözmek zevkli olurdu.
0
entrapmen
Gece gece bir soruyu okudum kafam karisti feci derecede.Dunyanin kendi eksenindeki donus hizi saatte yaklasik 1670 km'dir. Anladigim kadariyla bu hiz tam ekvatordaki hiz? Dogru mudur? (Cevre hesabi uzerinden gidildigine gore oyle olmali)Tam kutup noktasindayken donus hizimiz nedir? 0 mi?Bir de havad
Gece gece bir soruyu okudum kafam karisti feci derecede.
Dunyanin kendi eksenindeki donus hizi saatte yaklasik 1670 km'dir. Anladigim kadariyla bu hiz tam ekvatordaki hiz? Dogru mudur? (Cevre hesabi uzerinden gidildigine gore oyle olmali)
Tam kutup noktasindayken donus hizimiz nedir? 0 mi?
Bir de havada asili duran helikopter tam karsimizda oylece asili dururken, ucak neden donus hizindan etkileniyor? (Bu soru diger soruyla iliskilidir - ilgili soru icin (git: 51998)) Iste bu noktada kafam karisti ama birkac kisi birden kendilerinden gayet emin bir sekilde ucagin rotasi bundan dolayi 2 saat daha kisadir demis.
Dunya bir butun olarak donmuyor mu? Ben bir robot yapsam, bu robotu ekvator cizgisine gotursem ve uzayda yaptigim denemelerde her ziplayisinda havada 1 saniye kalarak tam 100 cm ilerleyebildigini gorsem; dogudan batiya dogru zipladiginda yola ciktigi noktanin 363 cm gerisine duserken, batidan doguya zipladiginda 563cm uzaga mi dusecek?
Sunu yazarken ucagin o sekilde rotasini kisaltamayacagi sonucuna vardim. Sacmalamiyorum degil mi?
Bir de uranus ve venus batidan doguya degil de dogudan batiya donuyor bildigim kadariyla. Neden boyle oldugunu bilmiyorum yalniz. Neden?
Dunyanin kendi eksenindeki donus hizi saatte yaklasik 1670 km'dir. Anladigim kadariyla bu hiz tam ekvatordaki hiz? Dogru mudur? (Cevre hesabi uzerinden gidildigine gore oyle olmali)
Tam kutup noktasindayken donus hizimiz nedir? 0 mi?
Bir de havada asili duran helikopter tam karsimizda oylece asili dururken, ucak neden donus hizindan etkileniyor? (Bu soru diger soruyla iliskilidir - ilgili soru icin (git: 51998)) Iste bu noktada kafam karisti ama birkac kisi birden kendilerinden gayet emin bir sekilde ucagin rotasi bundan dolayi 2 saat daha kisadir demis.
Dunya bir butun olarak donmuyor mu? Ben bir robot yapsam, bu robotu ekvator cizgisine gotursem ve uzayda yaptigim denemelerde her ziplayisinda havada 1 saniye kalarak tam 100 cm ilerleyebildigini gorsem; dogudan batiya dogru zipladiginda yola ciktigi noktanin 363 cm gerisine duserken, batidan doguya zipladiginda 563cm uzaga mi dusecek?
Sunu yazarken ucagin o sekilde rotasini kisaltamayacagi sonucuna vardim. Sacmalamiyorum degil mi?
Bir de uranus ve venus batidan doguya degil de dogudan batiya donuyor bildigim kadariyla. Neden boyle oldugunu bilmiyorum yalniz. Neden?
0
evet dünyanın kendi ekseni etrafında dönüş hızı yaklaşık 1668,9167 km/h dir. yani ekvatordaki bir nokta ya da farketmez yeryüzündeki herhangi bir nokta satte 1670 km yol alıyor. neye göre? dünyanın merkezine göre. eğer dünyanın çapı daha büyük olsaydı bu hızda yükselirdi. tam kutup noktasında bulunmamız pratik olarak mümkün değildir. bulunursak eğer, bizde kendi etrafımızda dönmüş oluruz. hem hızımız neye göre sıfır olmalı mı? bildiğiniz gibi dünya güneşin etrafında da döndüğü için herzaman güneşe göre de hızımız vardır.
uçakların uçuş süresi etkileniyormu bu durumdan? bahsettiğiniz uçağın dönüş hızından etkilenmesini araştırmak gerek onu bilemiyorum.
bu hız o kadar büyüktür ki saniyede 463,5 m ye denkgelmektedir. yani o robot yerden 1 sn zıplasa 463,5 metre doğuda bulur kendini. ama tam atladığı sırada zaten o hızdan etkilendiği için bunun olması mümkün değildir. yani bir hareketli kamyon kasasında zıplasanız gene aynı noktaya düşersiniz ama zıpladığınız anda kamyon dursa siz daha ileriye düşersiniz. çünkü yere göre belli bir hızla kamyondan zıplamış olursunuz. umarım anlatabilmişimdir.
uçakların uçuş süresi etkileniyormu bu durumdan? bahsettiğiniz uçağın dönüş hızından etkilenmesini araştırmak gerek onu bilemiyorum.
bu hız o kadar büyüktür ki saniyede 463,5 m ye denkgelmektedir. yani o robot yerden 1 sn zıplasa 463,5 metre doğuda bulur kendini. ama tam atladığı sırada zaten o hızdan etkilendiği için bunun olması mümkün değildir. yani bir hareketli kamyon kasasında zıplasanız gene aynı noktaya düşersiniz ama zıpladığınız anda kamyon dursa siz daha ileriye düşersiniz. çünkü yere göre belli bir hızla kamyondan zıplamış olursunuz. umarım anlatabilmişimdir.
0
uçaklardaki yolculuk sürelerindeki farklar hava akımlarıyla ilgili. dünyanın dönmesiyle ilgili değil çünkü atmosfer de dünyayla dönüyor. yani bir hovercraftı havalandırıp havada 1 saat tutsan ekvatorda 1670 km yol kat edecek hali yok.
0
1) evet ekvatorun çapını 24 saate böleceksin kabaca.
2) burada konuştuğumuz hız dünyanın merkezine göre çizgizel hızdır. o yüzden evet, sıfırdır.
3) helikopter de etkilenir, ancak uçak 10 bin metrede uçtuğundan daha fazla etkilenir.
4) bu sorunun cevabı yukarıda bahsettiğimiz etki değildir. bir kere dünya batıdan doğuya doğru döndüğünden, sebep bu etki olsa, doğuya gitmek daha uzun sürmesi gerekirdi. çünkü o mantığa göre dünya da ayağının altından doğuya doğru gidiyor. doğru cevap ise havanın da bir akışkan olmasından kaynaklanıyor. dünya dönerken atmosfer de elinden geldiğince dünyayla birlikte hareket ediyor. farzetki hava yerine su var ve su akıyor. batıya doğru yüzerken akıntıya karşı yüzüyorsun ve dünyaya göre çizgizel hızın düştüğünden varış süren artıyor. bu sebepten dolayıdır ki doğuya doğru uçarken de çizgizel hızın artıyor ve varış süren kısalıyor. burada bahsedilen etki bir üst maddedeki etkiden çok daha belirleyici bir etkendir.
5) robot sorusu için.. robotu oldukça yükseğe zıplatman lazım =) yani bu soruda başka bir çok daha etken var, o yüzden biraz basitleştirerek başlamanda fayda var. ancak şöyle diyeyim, dönen veya hareket eden diyelim, bir cismin üzerinde zıpladığın zaman aslında düz zıplamıyorsun, eğik zıplıyorsun ve o yüzden bahsettiğin yer değişimi gerçekleşmiyor aşağı indiğinde. eğik atış falan hatırlıyorsan liseden düşey düzlemde ilk hızın senin zıplaman, fakat yatay düzlemde de ilk hızın dünyanın hızına eşit.
edit: 1) çapını değil, çevresini...
2) burada konuştuğumuz hız dünyanın merkezine göre çizgizel hızdır. o yüzden evet, sıfırdır.
3) helikopter de etkilenir, ancak uçak 10 bin metrede uçtuğundan daha fazla etkilenir.
4) bu sorunun cevabı yukarıda bahsettiğimiz etki değildir. bir kere dünya batıdan doğuya doğru döndüğünden, sebep bu etki olsa, doğuya gitmek daha uzun sürmesi gerekirdi. çünkü o mantığa göre dünya da ayağının altından doğuya doğru gidiyor. doğru cevap ise havanın da bir akışkan olmasından kaynaklanıyor. dünya dönerken atmosfer de elinden geldiğince dünyayla birlikte hareket ediyor. farzetki hava yerine su var ve su akıyor. batıya doğru yüzerken akıntıya karşı yüzüyorsun ve dünyaya göre çizgizel hızın düştüğünden varış süren artıyor. bu sebepten dolayıdır ki doğuya doğru uçarken de çizgizel hızın artıyor ve varış süren kısalıyor. burada bahsedilen etki bir üst maddedeki etkiden çok daha belirleyici bir etkendir.
5) robot sorusu için.. robotu oldukça yükseğe zıplatman lazım =) yani bu soruda başka bir çok daha etken var, o yüzden biraz basitleştirerek başlamanda fayda var. ancak şöyle diyeyim, dönen veya hareket eden diyelim, bir cismin üzerinde zıpladığın zaman aslında düz zıplamıyorsun, eğik zıplıyorsun ve o yüzden bahsettiğin yer değişimi gerçekleşmiyor aşağı indiğinde. eğik atış falan hatırlıyorsan liseden düşey düzlemde ilk hızın senin zıplaman, fakat yatay düzlemde de ilk hızın dünyanın hızına eşit.
edit: 1) çapını değil, çevresini...
0
@mortifera
haklisin, tek ekleyebilecegim hava ve okyanus hareketleri dunyanin donme yonu, yercekimi ve hiziyla (daha dogrusu bu hizdaki farkla) alakali. corialis etkisi mi neydi. hava yercekimiyle uzerinde bulundugu kara parcasiyla donuyor, sonra kutba dogru gittikce bu hiz azaliyor (usendim aciklamaya, muhendis veya fizikcilere biraktim). ben surada (git: 51998) bunu demeye calistimdi ama cok kisa yoldan oldu. tabii lisesyi bitireli de 15 sene oldu:)
bu tartismalar isiginda c. sinan sagiroglu'nu anmadan edemiycem...
not: bunlar kuzey yarimkure icin
haklisin, tek ekleyebilecegim hava ve okyanus hareketleri dunyanin donme yonu, yercekimi ve hiziyla (daha dogrusu bu hizdaki farkla) alakali. corialis etkisi mi neydi. hava yercekimiyle uzerinde bulundugu kara parcasiyla donuyor, sonra kutba dogru gittikce bu hiz azaliyor (usendim aciklamaya, muhendis veya fizikcilere biraktim). ben surada (git: 51998) bunu demeye calistimdi ama cok kisa yoldan oldu. tabii lisesyi bitireli de 15 sene oldu:)
bu tartismalar isiginda c. sinan sagiroglu'nu anmadan edemiycem...
not: bunlar kuzey yarimkure icin
0
buldum rüzgarın adını!!!!
jet stream. troposferle stratosfer arası bi yerdeydi, ya da değildi. vallah budur.
not: alakasız olarak, bissürü değerli yazarı sözlük yerine burada bilgi paylaşırken görüyorum. acep ne ola?
jet stream. troposferle stratosfer arası bi yerdeydi, ya da değildi. vallah budur.
not: alakasız olarak, bissürü değerli yazarı sözlük yerine burada bilgi paylaşırken görüyorum. acep ne ola?
0
@mrtksn,
evet odur. hatta şimdi baktım sağolsun wikipedia, sebebinden ticari kullanıma (evet uçaklar), ordan iklim değişikliğine etkilerini açıklamış.
en.wikipedia.org
not: aynı rotanın neden farklı sürelerde aşıldığının tam cevabı bu imiş.
evet odur. hatta şimdi baktım sağolsun wikipedia, sebebinden ticari kullanıma (evet uçaklar), ordan iklim değişikliğine etkilerini açıklamış.
en.wikipedia.org
not: aynı rotanın neden farklı sürelerde aşıldığının tam cevabı bu imiş.
0
entrapmen, sözkonusu başlıkta dünyanın dönüşüne bağlayan kişilerden bir ide bendim ama orada senin anlattığın gibi "zıplasak 400 metre öteye düşmüyoruz" gibi bir fenomenden bahsetmiyordum. dünyanın dönüşünün yarattığı nerdeyse sabit karakterde olan hava akımları uçan cisimlere özellikle yüksek hızlarda ciddi etkilerde bulunur. böyle bir şeyden bahsediyordum. Yoksa helikopterle yükselip olduğumuz yerde durarak bir günde dünyanın çevresini dolaşma imkanımız yok tabii ki.
0
forumtrak
Nedir bunun sınırları? örnek 1: bir televizyon programına hakaret edilince entry legal oluyor mu? yani iğrenç televizyon programımsı dersek bu entry götümüze girebilir mi? (sonuçta bir kişiye insanımsı diyince giriyor, bunun da girmesi lazım diye düşünüyorum)örnek 2: kimsenin tanımadığı, gözlerden ı
Nedir bunun sınırları?
örnek 1: bir televizyon programına hakaret edilince entry legal oluyor mu? yani iğrenç televizyon programımsı dersek bu entry götümüze girebilir mi? (sonuçta bir kişiye insanımsı diyince giriyor, bunun da girmesi lazım diye düşünüyorum)
örnek 2: kimsenin tanımadığı, gözlerden ırak mağarada yaşayan "kırcan soyadsız" adlı kişiye hakaret edebilir miyim?
örnek 3: atıyorum aynı "kırcan" amcaya saçmalık ötesi korkunç bir yaşam anlayışı var dedim. bu entry götümüze girebilir mi? girmezse aynı lafı bir siyasetçiye söylersem o girebilir mi? fark eder mi?
örnek 1: bir televizyon programına hakaret edilince entry legal oluyor mu? yani iğrenç televizyon programımsı dersek bu entry götümüze girebilir mi? (sonuçta bir kişiye insanımsı diyince giriyor, bunun da girmesi lazım diye düşünüyorum)
örnek 2: kimsenin tanımadığı, gözlerden ırak mağarada yaşayan "kırcan soyadsız" adlı kişiye hakaret edebilir miyim?
örnek 3: atıyorum aynı "kırcan" amcaya saçmalık ötesi korkunç bir yaşam anlayışı var dedim. bu entry götümüze girebilir mi? girmezse aynı lafı bir siyasetçiye söylersem o girebilir mi? fark eder mi?
0
gotumuze girer mi girmez mi diye ikilemde kaldiginiz hersey gotumuze girebilir, o yuzden hic ugrasmamak boyle seylerle, icini rahat tutmak, vapurlar falan..
0
Bana kalırsa sözlükte bunun sınırı moderatör+praetor kombosudur. Niden? Çünkü, herifin birisi kendi hakkında yazılan bir şey için, TCK kapsamında kaybedecek olsa dahi, dava açabilir ve dava sonuçlanana kadar sözlüğe erişimin durdurulmasını isteyebilir, ki bunun örneklerini bol bol gördük geçmişte. Bu ihtimal dahi, sözlük avukatlarının itiraz edip yasağı kaldırma kararı almasına kadar geçen süre içerisinde sözlüğün maddi ve manevi zarara uğramasına neden olabiliyor. Bu da takdir edeceğin gibi tercih edilmeyen bir seçenek. O nedenle, böyle bir duruma yol açma ihtimali olduğunu hissettiğin şeyleri yazarken beş kere düşünmekte fayda var.
0
1) televizyon programı türkiye yapımı ise gg olur büyük ihtimalle, çünkü kişi ve kurumu da rencide etmiş oluyorsun.
2) edebilirsin ama birisi ispiyonladığı anda silinir. bunun arka sokak yolları var tabi.
3) duruma çok bakar.
2) edebilirsin ama birisi ispiyonladığı anda silinir. bunun arka sokak yolları var tabi.
3) duruma çok bakar.
0
şöyle de bir şey var. bir yazar niye bir yapıma/kuruma/belli bir kesime hakaret etmek için bu kadar kasıyor ki? hakaret etmeden eleştiremiyor muyuz?
o yüzden bence çok takmamak lazım gg mevzusuna. kaliteli yazar, küfretmeden de yazar (hacı çok pis karizma yaptım son cümleyle).
o yüzden bence çok takmamak lazım gg mevzusuna. kaliteli yazar, küfretmeden de yazar (hacı çok pis karizma yaptım son cümleyle).
0
aheste cek kurekleri millet uyanmasin
Arkadaslar bir mevzu icin (iyi) bir iki komedi film ismi önerisi rica ediyorum sizden. Ben de biliyorum bir cok isim ama, gözden kacmis unutmus olabileceklerim olabilir. Eskilerden de olabilir önereceginiz film isimleri...
Arkadaslar bir mevzu icin (iyi) bir iki komedi film ismi önerisi rica ediyorum sizden. Ben de biliyorum bir cok isim ama, gözden kacmis unutmus olabileceklerim olabilir.
Eskilerden de olabilir önereceginiz film isimleri...
Eskilerden de olabilir önereceginiz film isimleri...
0
fedaialkolik
Ayıptır söylemesi bilgisayarımın cd-romunda bir salaklık var. çok güzel çalışırken filmler izlerken birden hiçbir şey yokken kafayı yedi şimdi hiçbir cdyi çalıştırmıyor, nedendir? ne yapabilirim?
Ayıptır söylemesi bilgisayarımın cd-romunda bir salaklık var. çok güzel çalışırken filmler izlerken birden hiçbir şey yokken kafayı yedi şimdi hiçbir cdyi çalıştırmıyor, nedendir? ne yapabilirim?
0
çalıştırmıyor derken tam olarak ne oluyor, cd sürücünün içinde dönüyor mu ? kapataki kırmızı ışık yanıyor mu ? sistemi geri alabilirsiniz işe yaramazsa firmware update yine olmazsa format yine olmadı ise geçmiş olsun değiştirilmeye kadar gider.
0
yoldaki isaretler
önce fare kontorlden çıktı. bilgisayarı kapatıp açayım geçer dedim. bu sefer açıldıktan sonra bana bir dakika süre verip yine kapandı bilgisayar. ve bunu daha sonra da tekrar etti. sebep ne olabilir ben ne yapabilirim?
önce fare kontorlden çıktı. bilgisayarı kapatıp açayım geçer dedim. bu sefer açıldıktan sonra bana bir dakika süre verip yine kapandı bilgisayar. ve bunu daha sonra da tekrar etti. sebep ne olabilir ben ne yapabilirim?
0
pascha d
sonuçta tabi plastik kaplı bişey hissediyor onlar da, hoş olmasa gerek.. ancak bizdeki kadar da kötü değildir diye tahmin ediyorum.. yoksa öyle midir?soru sadece bayanları da kapsamıyor olaydan soğuyan bi ben miyim merak ettim.
sonuçta tabi plastik kaplı bişey hissediyor onlar da, hoş olmasa gerek.. ancak bizdeki kadar da kötü değildir diye tahmin ediyorum.. yoksa öyle midir?
soru sadece bayanları da kapsamıyor olaydan soğuyan bi ben miyim merak ettim.
soru sadece bayanları da kapsamıyor olaydan soğuyan bi ben miyim merak ettim.
0
seni plastik (mesela şişme hanımefendi) ne kadar tatmin ederse tersi durumda plastik kaplı bi şey de kadını o kadar tatmin eder diye akıl yürüteyim dedim.
0
cinselliğini salt klitorisi ile yaşayan ve dişiliğini pek sallamayan kadınlar genelde prezervatif olayını önemsemez çünkü fiziksel olarak çok fazla değişiklik yoktur, ilişkiye fiziksel iletim harici etki eden faktörler de kafada oldukça minimaldir/geri plana atılmıştır. fakat ciddi ve köklü bir ilişkide prezervatife kesinlikle hayır diyen bir sürü kadın bulmak mümkündür. kimisi erkeklerden daha çok önemseyebiliyor bu durumu. tabi bilemiyorum ama bunun bir his kaybı benzeri bir sebeple olduğunu sanmıyorum.
0
Mümkün mertebe kullandırtmıyorlar partnerlerine. Biraz da psikolojik olsa gerek bu hissiyatsızlık meselesi.
0
partneri ile olan ilişkisine bakar.
partnerinin zevk almadığını biliyorsa onun aldığı zevkte de epey azalma olur tabi.
diğer türlü de azalır da, biraz psikolojik tarafı da var.
partnerinin zevk almadığını biliyorsa onun aldığı zevkte de epey azalma olur tabi.
diğer türlü de azalır da, biraz psikolojik tarafı da var.
0
babatema
jean pantolondan nasıl çıkar?
jean pantolondan nasıl çıkar?
0
tuzla ovmak lazım önce. zeytinyağı damladığında işe yarıyor, motor yağında neden olmasın?
0
"domestos rengarenk" çıkartır. lekeye hiç müdahale etmeyin ve işi kullanma talimatında yazdığı şekliyle domestos rengarenk'e bırakın. yüksek ihtimalle halledecektir.
eğer lekeye müdahale etmişseniz (suyla yıkamak, sabun kullanmak..vs) yüksek ihtimalle halledemeyecektir.
eğer lekeye müdahale etmişseniz (suyla yıkamak, sabun kullanmak..vs) yüksek ihtimalle halledemeyecektir.
0
eğer hiç müdahale etmemişseniz kuru temizlemeciye götürün..onların özel kimyasalları var, çok daha iyi netice alabilirsiniz. müdahale etmişseniz yine götürün, belki son bir kurtarma şansları olabilir
0
silya
Pina Colada yapmak icin hindistan cevizi sütü nereden bulabilirim?
Pina Colada yapmak icin hindistan cevizi sütü nereden bulabilirim?
0
yok ya bildiğin bütün büyük marketlerde rahatlıkla bulabilirsin. migroslar'da felan hep var, hatta bizim mahalledeki büyük markette bile var.
0
eastnbull diye bir marka var kokteyl karışımları yapan. onların pina colada karışımları var. ondan alıp içine alkol katıyorsun. migroslarda ve tansaşlarda ve bir sürü yerde bulunuyor...
0
Eastnbull'un kokteyl karisimlarini hic denemedim. Ama Pina Colada'nin cok malzemesi yok, karisim satin almadan kendin yapabilirsin bence.
Kendime link vermek olacak ama soyle bir tarif en sade hali sanirim:
sozluk.sourtimes.org
Hindistan cevizi sutunu buldugun yerde ananas suyu da bulabilecegini tahmin ediyorum. Bu sekilde aldigin malzeme, kesin olmasa da buyuk ihtimalle hazir bir karisimdan daha kaliteli olacaktir. Ayrica sana malzemelerin oranlarini degistirme, damak tadina uydurma firsati verecektir.
Kendime link vermek olacak ama soyle bir tarif en sade hali sanirim:
sozluk.sourtimes.org
Hindistan cevizi sutunu buldugun yerde ananas suyu da bulabilecegini tahmin ediyorum. Bu sekilde aldigin malzeme, kesin olmasa da buyuk ihtimalle hazir bir karisimdan daha kaliteli olacaktir. Ayrica sana malzemelerin oranlarini degistirme, damak tadina uydurma firsati verecektir.
0
Migroslar da her yerde ayni urun cesitlerini bulundurmuyorlar. Ondan baskasi Migros'ta bulmus, sen bulamamis olabilirsin.
0
mortifera
var mı olan? kaç tane buldum bozuk çıktı. bir tane 4 gblık buldum fazla geldi. kotam motam yok ama bilgisayarımı insan gibi gördüğümden yormak istemiyorum. yazık ona.dışarıya kapalı diye not düşeyim, gelenek yerini bulsun
var mı olan? kaç tane buldum bozuk çıktı. bir tane 4 gblık buldum fazla geldi. kotam motam yok ama bilgisayarımı insan gibi gördüğümden yormak istemiyorum. yazık ona.
dışarıya kapalı diye not düşeyim, gelenek yerini bulsun
dışarıya kapalı diye not düşeyim, gelenek yerini bulsun
0
ataturkiye
Merhaba Bahalca'lı köylü kardeşlerim!Evimin barında içkileri koklarken (evet lan artık içmiyorum sadece kokluyorum) tee 1994'den kalma bir şarap buldum. Markası Sefa Birinci. Üzerinde 1994 yapım olduğu yazıyor. Öyle çok dandik bir şarap değil.İşte soru geliyor. Acep bu şarap yıllanmış mıdır? 94'den
Merhaba Bahalca'lı köylü kardeşlerim!
Evimin barında içkileri koklarken (evet lan artık içmiyorum sadece kokluyorum) tee 1994'den kalma bir şarap buldum. Markası Sefa Birinci. Üzerinde 1994 yapım olduğu yazıyor. Öyle çok dandik bir şarap değil.
İşte soru geliyor. Acep bu şarap yıllanmış mıdır? 94'den kalma bu şarabın ederi ne olabilir? 94 eski yıl mı sayılır (tabii sayılır lan o zamanlar kaygısızlar yayındaydı daha)?
Best Regards!
Evimin barında içkileri koklarken (evet lan artık içmiyorum sadece kokluyorum) tee 1994'den kalma bir şarap buldum. Markası Sefa Birinci. Üzerinde 1994 yapım olduğu yazıyor. Öyle çok dandik bir şarap değil.
İşte soru geliyor. Acep bu şarap yıllanmış mıdır? 94'den kalma bu şarabın ederi ne olabilir? 94 eski yıl mı sayılır (tabii sayılır lan o zamanlar kaygısızlar yayındaydı daha)?
Best Regards!
0
yıllanması için yıllanmaya uygun şarap olmalı, uygun sıcaklıkta hiç ışık görmeden yatık vaziyette saklanmalı(aksi taktirde mantar kurur ve sonrasında alkol uçar geriye sadece sirke kalır)
bence yıllanmamıştır, açtığınızda salataya koyacak kıvamda olabilir
bence yıllanmamıştır, açtığınızda salataya koyacak kıvamda olabilir
0
etiketine falan bak, eğer "sofra şarabı" yazıyorsa yıllandıkça bozulanlardandır.
0
türkiye'de yıllanmaya müsait şarap neredeyse hiç yapılmıyor. saklanması gerektiği gibi saklanmış olsa (ideal sıcaklık, hava ve ışık almayacak, vs vs) dahi sirkeye dönmüştür o şarap.
0
sargon
selam arkadaşlaristanbulda en çok 300-350 ytl kirası olan sahibinden olup bizi emlakçı parası derdinden kurtaracak (mümkünse bikaç eşyası da olabilir) kiralık ev arıyoruz 2 bay arkadaşız istanbulda iş dolayısıyla uzun dönem kalıcaz kiralar şimdiden gözümüzü korkuttu not:satılık eşyası olan arkadaşla
selam arkadaşlar
istanbulda en çok 300-350 ytl kirası olan sahibinden olup bizi emlakçı parası derdinden kurtaracak (mümkünse bikaç eşyası da olabilir) kiralık ev arıyoruz
2 bay arkadaşız istanbulda iş dolayısıyla uzun dönem kalıcaz kiralar şimdiden gözümüzü korkuttu
not:satılık eşyası olan arkadaşlar da iletişime geçebilir
ocak sonuna kadar acil!!!
istanbulda en çok 300-350 ytl kirası olan sahibinden olup bizi emlakçı parası derdinden kurtaracak (mümkünse bikaç eşyası da olabilir) kiralık ev arıyoruz
2 bay arkadaşız istanbulda iş dolayısıyla uzun dönem kalıcaz kiralar şimdiden gözümüzü korkuttu
not:satılık eşyası olan arkadaşlar da iletişime geçebilir
ocak sonuna kadar acil!!!
0
kişi başı 300-350 mi? detay verir misiniz?
not: yardımcı olabileceğimden değil sırf meraktan
not: yardımcı olabileceğimden değil sırf meraktan
0
sobalı ev bile yok o fiyata. tuzla tarafında gecekondu tarzı, evi andıran yerler 400ytl falan. istanbul'a hoşgeldiniz. inşaatta çalışmaya geldiyseniz aynı ekipten 5-6 kişi bir ev tutarsınız daha ekonomik oluyor.
0
izmitte sobalı gecekondu tutsanız 200-250 ytl bi de kişi başı 55 ytlden adapazarı ekspresi abonmanı alırsanız istediğiniz fiyata yakın bir şey olur.
0
avcılar'ın çok ücra köşelerinde var hatta paraya kıyarsanız 400'e falan yine avcılar'ın biraz merkezi yerlerinde o fiyata ev bulabilrisiniz. bir de hadımköy toki konutlarında 300-350 ytl ye evler var ama hadımköy neresidir nasıl gidilir diye sorarsan orasını bilmiyorum.
0
anadolu yakasında kartal da 450 ye evler var diye biliyorum. sahibinden.com da candır canandır böyle konularda.
0
bütçeniz bu kadar ise, yeni eve çıkmak yerine "2 adet ev arkadaşı aranıyor" ilanlarına bakmanızı da öneririm. istanbulun pek çok semtinde o fiyatlara ev bulmak zor olabilir.
0
gerçekten yardımcı olmak için cevaplayan arkadaşlara teşekkürler(tabiki ilk sıradaki komedi üçlüsü hariç!!)
belki bu konudan muzdarip başka arkadaşlara da bilgi açısından yeni aldığım duyumları paylaşmak istedim ümraniye civarında da gecekondu tarzı olmayıp hatta düzgün yerlerinde 350-400 civarında evler buldum bikaç tane ilgilenenler olursa yönlendirebilirim
belki bu konudan muzdarip başka arkadaşlara da bilgi açısından yeni aldığım duyumları paylaşmak istedim ümraniye civarında da gecekondu tarzı olmayıp hatta düzgün yerlerinde 350-400 civarında evler buldum bikaç tane ilgilenenler olursa yönlendirebilirim
0
sanio
az once rapidshare hesabimin sifresi degisti. security lock herzaman acikti, mail adresime gelen sifreyle hesabin sifresi degistirilebiliyodu. bu sorunu yasayan varmi. sifremi unuttuma tikliyorum fakat rapid mail adresime sifre gondermiyor.
az once rapidshare hesabimin sifresi degisti. security lock herzaman acikti, mail adresime gelen sifreyle hesabin sifresi degistirilebiliyodu. bu sorunu yasayan varmi. sifremi unuttuma tikliyorum fakat rapid mail adresime sifre gondermiyor.
0
ben de şifremi birkaç arkadaşa vermiştim. farklı ip'lerden kullanıldığı için şifremi değiştirmiş bugün. mail attı kerata. rapidshare mail'leri geç gelebiliyor heyecana gerek yok.
bu arada security lock'u kilitli olsun. iyi bi şey o. mail adresini kaybetmedikçe herşeyin kontrolü sende oluyor.
bu arada security lock'u kilitli olsun. iyi bi şey o. mail adresini kaybetmedikçe herşeyin kontrolü sende oluyor.
0
kisisel bir ileti yaz
ben bu yoyo meretine sardım çok fena. nereden başlamak lazım var mıdır tavsiye edeceğiniz bir yoyo for dummies?
ben bu yoyo meretine sardım çok fena. nereden başlamak lazım var mıdır tavsiye edeceğiniz bir yoyo for dummies?
0
sanio
arkadaslar soyle bi sorunum var: ne zaman bira icsem cok sik araliklarla tuvalete gitme ihtiyaci hissediyorum. gecen iki sise bira ictim arkadaslarla, tam 10 kere gittim isemeye. bu neden olur? sadece bira da oluyor boyle. su icsem olmaz, viski icsem olmaz birada boyle sadece.
arkadaslar soyle bi sorunum var: ne zaman bira icsem cok sik araliklarla tuvalete gitme ihtiyaci hissediyorum. gecen iki sise bira ictim arkadaslarla, tam 10 kere gittim isemeye. bu neden olur? sadece bira da oluyor boyle. su icsem olmaz, viski icsem olmaz birada boyle sadece.
0
2 sise birada da 10 kere gidilmiyo isemeye heralde yahu. yani arkadaslar 2 kere gitti ben 10 kere gittim.
0
her zaman mı bu şikayetiniz nüksediyor bilmiyorum ama hem biranın etkisi, hemde soğuk havanın etkisi ile fazla çıkmış olabilirsiniz.
ayaklarınızı üşütmüş olabilirsiniz.
2 birada 10 defa cok fazla gercekten
ayaklarınızı üşütmüş olabilirsiniz.
2 birada 10 defa cok fazla gercekten
0
sadece biradaysa psikolojik bence. çünkü biranın kişiye özel çiş yaratımı diye bir şey yok.
belki soğuk bir mekanda bira içmişsindir?
yok değilse o zaman durum farklı tabi.
belki soğuk bir mekanda bira içmişsindir?
yok değilse o zaman durum farklı tabi.
0
her vücudun (böbrek ve diğer boşaltım sistemleri ve bu sistemlerle bağlantılı diğer sistemler) ayrı bir düzeni varır. herkesin genel olarak kan biyokimya sonucu farklıdır. dikkat ederseniz üst ve alt sınırları vardır. bu da insanların farklı metabolizmaları olmasından kaynaklanır. sen 10 kere işemişsin arkadaşın 1 kere, diğeri 5 kere. önemli olan günlük aldığınız sıvı miktarı ile çıkarttığınız miktarın eşit olmasıdır. ve o arkadaşlarınızla aynı derecede düzgün işleyen böbrekleriniz var inanın... geçmiş olsun
0
trista
Konu başlığı doğru olmadı sanırım. Orta derecede İngilizce ve Rusça biliyorum. Animelerden de Japonca üç beş cümle kelime vs. Şimdi sorun şu, özellikle İngilizcede dinlemem ve anlamam aşırı zayıf. Okuma-anlamada fena sayılmam. Yıllardır ingilizce altyazılı filmler izlerim, müzik dinlerim ama kesinli
Konu başlığı doğru olmadı sanırım. Orta derecede İngilizce ve Rusça biliyorum. Animelerden de Japonca üç beş cümle kelime vs. Şimdi sorun şu, özellikle İngilizcede dinlemem ve anlamam aşırı zayıf. Okuma-anlamada fena sayılmam. Yıllardır ingilizce altyazılı filmler izlerim, müzik dinlerim ama kesinlikle dinlerken hiçbir şey anlamıyorum. Anca BBC gibi kanallarda konuşulanları biraz anlayabiliyorum. Çünkü daha "net" konuşuyorlar, sanırım ingiliz aksanı öyle oluyor. Biraz daha benzeri Rusçada geçerli. Rusçayı memleketinde öğrenmeye başladığım için konuşmaları az çok anlıyorum ama bu da gerçekten zayıf. Ama şunu farkettim, Japonca kelime haznem 100 kelimeyi geçmediği halde gerçekten söylenen şeyleri net olarak algılayabiliyorum. Ha tabii ki ne konuştuğunu neredeyse hiç anlamıyorum ama heceleri olsun, kelimeleri olsun ayırt etmek çok kolay geliyor. Fakat nedense ingilizcede kelimeleri bildiğim ve söyledikleri halde anlayamıyorum, ayırt edemiyorum.
Ne yapmak lazım, çoğu insanın dinlerken anlayabilmesini kıskanır hale geldim (Tabii bu anadili ingilizce olan birisinden olacak). Sizin de böyle sorununuz var mı?
Ne yapmak lazım, çoğu insanın dinlerken anlayabilmesini kıskanır hale geldim (Tabii bu anadili ingilizce olan birisinden olacak). Sizin de böyle sorununuz var mı?
0
yabancı dizileri filmleri falan alt yazısız izleyin bol bol böylede konuşma dilini de kaparsınız. altyazı beyninizi yormamanızı sağlıyor olabilir belki.
0
filmleri altyazılı izliyormuşsunuz. artık yavaş yavaş dikkatinizi altyazıdan çok konuşulanlara vermeye bakın. popüler amerikan dizilerinin çok temiz bir ingilizcesi var, lost, heroes, family guy gibi diziler gayet anlaşılır. eğer ingilizce verilen bir seminere katılma veya derse girme olanağınız varsa bunu yapın, kulağınız alışsın. eğer yabancı bir arkadaşınız varsa ne ala! onla takılıp kanka moduna girmeye bakın!
0
Bu dillerin ozellikleri ve anadiline yakinligi ile ilgili birsey sanirim. Japonya'da sadece 12 gun kaldim, ama ben de kelimeleri anlayabilir duruma gelmistim, hatta konusmalardan anladiklarim bile vardi. Benzer birsey, ispanya'da da basima geldi. Ingilizce ise, oldukca iyi konustugum bir dil, amerika'da hic zorluk cekmiyorken, Dublin'de konusulanlari anlamak icin can kulagi ile dinlemem gerekiyordu konusan kisiyi, gerci bu da bir kac gun sonra gecti.
Tahminim, beynimizin dil konusunda secici oldugu yonunde, kendine yakin hissediyorsa, cabucak adapte olabiliyor.
Tahminim, beynimizin dil konusunda secici oldugu yonunde, kendine yakin hissediyorsa, cabucak adapte olabiliyor.
0
büyük bi ihtimalle öğrenme şeklinizden kaynaklanıyordur. ingilizceyi ders olarak ve türkiyede öğrendiyseniz sıkmış olabilir diğer iki dili kendiniz ister istmez öğrenmişsiniz gibi anladım.. ingilizce anlarım konuşum ama şarkıları ben de dinlemem mesela ne diyo acaba diye. biri sorunca falan farkediyorum sözleri dinlemediğimi.. ingilizceyi ite kaka anlamya başladığım yıllara kıyasla ruscayı çok daha hızlı anlayabildiğimi farkettim(dili anlamaya başlama süresi olarak) ben de az bucuk pratikle. dilin yapısıyla alakalıdır belki..
bu arada anadili ingilizce olmayan biriyle, olan birine kıyasla daha kolay anlaşılabiliyor nedense bu da böle alakasız bi tespit oldu
bu arada anadili ingilizce olmayan biriyle, olan birine kıyasla daha kolay anlaşılabiliyor nedense bu da böle alakasız bi tespit oldu
0
pascha d, evet genellikle anadili ingilizce olmayan biriyle diyalog sorunu yaşamıyorum. bir tek finlandiyalı biriyle yaşamıştım o da sonradan düzelmişti.
0
bir teoriye göre yabancı dil anlamadaki en büyük sorun, kelimeleri birbirinden ayıramamaktır. bu yüzden çok hızlı konuşulduğunu düşünür, bildiğimiz kelimeleri bile algılayamaz, bir kelimenin nerede bitip, diğerinin nerede başladığını anlayamayız. bu yüzden dvd vs. izlereken ingilizce ses ile ingilizce alt yazının açılmasını öneriyorlar. bence bir denemekte fayda var. o zaman çok daha fazla şeyi anladığınızı fark eder ve ilerleme sağlayabilirsiniz.
0
mermaid, haklısınız sanırım. bir deneyeyim sizin ve diğer arkadaşların önerdiği yöntemleri.
0
mermaid'e katılıyorum, zamanında ispanya'da yaşarken, tv'yi, sağır-dilsiz altyazısından izliyordum, 555 mi, 888 mi, her kanalın teletextinde sabittir o numara. 3-5 ayda marketti kasaptı manavdı, kendim halleder olmuştum.
0
Ben hem japon hem çinlileri dinleyince şu kanıya ulaştım: Girtlak yapımız, bir dilin sesini çıkarmaya elverişli-yatkın değilse, dinlemede de sorun yaşıyoruz.
ingilizce bizim zor seslendirebildiğimiz bir dil, dinlerken de aynı şekilde zor anlayabiliyoruz. japonca gerçi bizle aynı dil ailesinden biliyorsunuz, ural altay, anlamamız normal. Ama, bizle aynı dil grubundan olmadığı halde ben de her zaman italyanca ve ispanyolcayı, net konuşulduğu için kolay öğrenebileceğimi düşünmüşümdür. Çinliler ise maalesef bana kedi mırlaması gibi gelen, gırtaktan gelen bir sesle konuşuyorlar. onları dinlerken içimden öfke ve kıskançlıkla "bunlar eminim ingilizceyi kolay öğreniyorlardır" diye düşündüm, bir japona bu konuyu sorduğumda bana yine biraz kıskançlıkla "evet, onlar bizim gibi değil, güzel ingilizce konuşurlar" demişti. tabii, tekil örnek verdim, doğru mudur, genellenebilir mi bilmiyorum.
ingilizce bizim zor seslendirebildiğimiz bir dil, dinlerken de aynı şekilde zor anlayabiliyoruz. japonca gerçi bizle aynı dil ailesinden biliyorsunuz, ural altay, anlamamız normal. Ama, bizle aynı dil grubundan olmadığı halde ben de her zaman italyanca ve ispanyolcayı, net konuşulduğu için kolay öğrenebileceğimi düşünmüşümdür. Çinliler ise maalesef bana kedi mırlaması gibi gelen, gırtaktan gelen bir sesle konuşuyorlar. onları dinlerken içimden öfke ve kıskançlıkla "bunlar eminim ingilizceyi kolay öğreniyorlardır" diye düşündüm, bir japona bu konuyu sorduğumda bana yine biraz kıskançlıkla "evet, onlar bizim gibi değil, güzel ingilizce konuşurlar" demişti. tabii, tekil örnek verdim, doğru mudur, genellenebilir mi bilmiyorum.
0
@mortifera
bence de filmi önce altyazılı sonra altyazısız izlemekte yarar var. ama bence o altyazı da ingilizce olmalı yani ingilizce filmi ingilizce altyazıyla izleyin derim önce.
bence de filmi önce altyazılı sonra altyazısız izlemekte yarar var. ama bence o altyazı da ingilizce olmalı yani ingilizce filmi ingilizce altyazıyla izleyin derim önce.
0
Arkadaşların dediği gibi ingilizce filmleri/dizileri ingilizce altyazıyla izlemeye devam edin. Belli bir süre/birçok film sonra altyazıdan bağımsız da takip edebildiğinizi anlayacaksınız. Eğer istiyorsanız altyazıyı tamamen kapatıp da deneyebilirsiniz, özellikle popüler dizilerde zorluk çekeceğinizi sanmıyorum. Zaten popüler dizileri hemen izlemek isterseniz altyazısız izlemek zorunda kalıyorsunuz. Bu da bir motivasyon olabilir...
Kelime olayına gelirsek; siz "bildiğim kelimeler" demişsiniz ama yine de kelime dağarcığınız ne kadar zenginse cümleleri de o kadar rahat kavrayabileceğinizi ekleyebilirim. Hızla söylenmiş bir cümlede tam çıkarılamayan veya bilinmeyen bir kelime bazen akışı bozabiliyor, haliyle anlamakta güçlük çekebiliyorsunuz.
Ek olarak, the to of gonna wanna gibi kelimeler/kısaltmalar ve bunların "cümlede ilgili yerde bulunması gerektiğini" bilmek de faydalı olabilir. Yani illa to'yu duymanız şart değil, ama bağlamdan orada bir to olduğunu çıkarabiliyorsanız zaten işiniz kolaylaşacaktır. Bu zamanla (okumak, dinlemek, izlemek) otomatik bir hal alıyor. İşte "kulak dolgunluğu" denilen şey de bu sanırım. Üstüne de zengin bir kelime dağarcığı eklersek, sorun olacağını sanmam. Ama bir dil için en önemli şey pratik tabii ki...
Good Luck :)
Kelime olayına gelirsek; siz "bildiğim kelimeler" demişsiniz ama yine de kelime dağarcığınız ne kadar zenginse cümleleri de o kadar rahat kavrayabileceğinizi ekleyebilirim. Hızla söylenmiş bir cümlede tam çıkarılamayan veya bilinmeyen bir kelime bazen akışı bozabiliyor, haliyle anlamakta güçlük çekebiliyorsunuz.
Ek olarak, the to of gonna wanna gibi kelimeler/kısaltmalar ve bunların "cümlede ilgili yerde bulunması gerektiğini" bilmek de faydalı olabilir. Yani illa to'yu duymanız şart değil, ama bağlamdan orada bir to olduğunu çıkarabiliyorsanız zaten işiniz kolaylaşacaktır. Bu zamanla (okumak, dinlemek, izlemek) otomatik bir hal alıyor. İşte "kulak dolgunluğu" denilen şey de bu sanırım. Üstüne de zengin bir kelime dağarcığı eklersek, sorun olacağını sanmam. Ama bir dil için en önemli şey pratik tabii ki...
Good Luck :)
0
iris
doğal gözüktüğünü varsayarak soruyorum, en güzel saç rengi - göz rengi kombinasyonu nedir sizce?
doğal gözüktüğünü varsayarak soruyorum, en güzel saç rengi - göz rengi kombinasyonu nedir sizce?
0
point guard
interneti sınırsıza yükselttim..dayancam filme, dayancam müziğe.ama gel gör ki hiç bir bilgim yok bu torrent-emule olaylarından. divx'tir bilmemnedir.nerelerden öğrenirim ? yardımcı olacak siteler falan.bi de diyelim bi film veya dizi indirdim. ama alt yazısını indirmedim.. onları nasıl ayarlayacağı
interneti sınırsıza yükselttim..dayancam filme, dayancam müziğe.
ama gel gör ki hiç bir bilgim yok bu torrent-emule olaylarından. divx'tir bilmemnedir.
nerelerden öğrenirim ? yardımcı olacak siteler falan.
bi de diyelim bi film veya dizi indirdim. ama alt yazısını indirmedim.. onları nasıl ayarlayacağım ?. çok mu zor bunları öğrenmek ? işi kapmak ?
illa bi arkadaşımın 1. elden mi göstermesi lazım olayları.
ama gel gör ki hiç bir bilgim yok bu torrent-emule olaylarından. divx'tir bilmemnedir.
nerelerden öğrenirim ? yardımcı olacak siteler falan.
bi de diyelim bi film veya dizi indirdim. ama alt yazısını indirmedim.. onları nasıl ayarlayacağım ?. çok mu zor bunları öğrenmek ? işi kapmak ?
illa bi arkadaşımın 1. elden mi göstermesi lazım olayları.
0
torrent olayına gireceksen eğer tavsiyem yerli/yabancı hiç birine para vereyim deme (vip gibi geyikler yapıyorlar).
tabii torrent tavsiyedir, (bkz: torrent siteleri) (bkz: utorrent)
altyazı olayı kolay, gom player yükle, altyazılar divxplanet'te var olmadı turkcealtyazi.com yedincigemi.com gibi sitelerde var.
ben de epeydir limitsizdeyim aylık ortalama 110gb download yapıyorum, güzel oluyor, çoğu filme göz atıyor beğenmiyorsam siliyorum.
tabii torrent tavsiyedir, (bkz: torrent siteleri) (bkz: utorrent)
altyazı olayı kolay, gom player yükle, altyazılar divxplanet'te var olmadı turkcealtyazi.com yedincigemi.com gibi sitelerde var.
ben de epeydir limitsizdeyim aylık ortalama 110gb download yapıyorum, güzel oluyor, çoğu filme göz atıyor beğenmiyorsam siliyorum.
0
torrent candır. utorrent indir, sonra mininova'dan istediğin torrenti indir ve utorrent'te aç. seed'i yüksek torrenti indirmeni öneririm. bu, dosyanın kaç kişide tam olarak bulunduğunu gösterir. torrent'in en uyuz yanlarından birisi port açma gerekliliğidir ve acemi bir kullanıcı için problem olabilir. utorrent'te options>speed guide>test port if forwarded properly seçeneğinden portun açık olup olmadığını test edebilirsin. açık değilse modem ayarlarından açman gerekir bu da her modemde farklılık gösterir.
altyazı için divxplanet, divxforever, yedincigemi, ekşi tercüme önde gelir genelde. film ve diziler için altyazı indirirken fps'ye dikkat etmelisin. genelde 23 ve 25 fps'lik filmler/diziler olur ve indirdiğin dosya .avi dosyası ise sağ tık>özellikler>ayrıntılar>resim karesi hızı kısmında dosyanın kaç fps olduğu yazar ve ona uygun bir altyazı indirmen gerekir.
gom player iyidir, filmi açtıktan sonra altyazıyı gom'un üzerine sürükleyerek ya da aynı klasördelerse altyazı ismiyle film/dizi dosyasının ismini aynı yapman yeterli.
daha çok şey var da temel olarak bunlar şimdilik. :)
altyazı için divxplanet, divxforever, yedincigemi, ekşi tercüme önde gelir genelde. film ve diziler için altyazı indirirken fps'ye dikkat etmelisin. genelde 23 ve 25 fps'lik filmler/diziler olur ve indirdiğin dosya .avi dosyası ise sağ tık>özellikler>ayrıntılar>resim karesi hızı kısmında dosyanın kaç fps olduğu yazar ve ona uygun bir altyazı indirmen gerekir.
gom player iyidir, filmi açtıktan sonra altyazıyı gom'un üzerine sürükleyerek ya da aynı klasördelerse altyazı ismiyle film/dizi dosyasının ismini aynı yapman yeterli.
daha çok şey var da temel olarak bunlar şimdilik. :)
0
rapid'e para verme, yeni hali bombok zaten.. torrent iyi, torrent guzel, torrent hos (ama bos degil :p).. yannizzzz; sen simdi sikayet edeceksin download yaparken nette gezemiyorum diye, o yuzden yaninda cfosspeed kullan. client olarak da utorrent'ten sasma e mi?
0
film icin cinedroom var bi de, rapid kullanacaksan. yeni hali dot net.. eski adi ile cithiz, hey gidi..
0
rapid al.
3 aylığı 34 milyon
kafan rahat olsun, en güzeli.
bir de böyle ne bileyim, serbest sinemaya, ya da avrupa uzak doğu sinemasına filan meraklıysan misal benim gibi, torrent yorar seni. rapid en güzeli.
3 aylığı 34 milyon
kafan rahat olsun, en güzeli.
bir de böyle ne bileyim, serbest sinemaya, ya da avrupa uzak doğu sinemasına filan meraklıysan misal benim gibi, torrent yorar seni. rapid en güzeli.
0
thepiratebay de güzel bir torrent sitesidir.
ayrıca demonoid ve arena-tr davetiyesi ya da davetiyesiz üye olma imkanı bulursan kaçırma. demonoid son zamanlarda pek dikkat etmemeye başlamış fakat arena-tr ratio'ya dikkat eder. ratio dediğimiz şey de upload/download oranıdır. yani basitçe, "download yapıp programı kapatma, sen de biraz paylaş" amacı vardır.
ayrıca demonoid ve arena-tr davetiyesi ya da davetiyesiz üye olma imkanı bulursan kaçırma. demonoid son zamanlarda pek dikkat etmemeye başlamış fakat arena-tr ratio'ya dikkat eder. ratio dediğimiz şey de upload/download oranıdır. yani basitçe, "download yapıp programı kapatma, sen de biraz paylaş" amacı vardır.
0
ben de kendi yöntemimi anlatayım bari (bu arada ben kadınım büryan ve yardıma ihtiyacım yok, ayrımcı seni)
türktelekoma uğrayıp statik ip istiyorsun, bu sana ayda 3 ytl.ye patlıyor.
sonraki aydan itibaren high id alabiliyor oluyorsun.
bu arada güzel bir emule kuruyorsun, en son sürümünden,
sitesinden ücretsiz indirebilirsin, hatta türk sitesinde türkçesi de var.
modem ayarlarından emule için bir takım portlar açıyorsun TCP/UDP için,
bu portları kurarken emule'e de kaydediyorsun.
kullandığın firewall varsa onda da gerekli izinleri ayarlıyorsun.
sonra gidip divxplanet'a üye falan oluyorsun,
filmlerin hem en iyi sürümlerini, hem de ona uygun altyazıları tek seferde buluyorsun.
ed2k linklerini emule'e eklediğin anda başlıyorsun indirmeye.
sınır getirmezsen 100 kbps.nin üstüne rahat çıkarsın
ama aradığın şeyin kaynak bolluğuna bağlı tabii.
lost ya da heroes gibi bir şeyi kesintisiz saatte 100 mb gibi bir hızla indirirken,
kimsenin bilmediği bir svankmajer filmini haftalarca bekleyebilirsin.
sıra sistemiyle çalıştığı için bilgisayarın mümkün olduğunca uzun süre bağlı kalması gerekiyor, yoksa her kapattığında saatlerdir bekleyip geldiğin üst sıraları kaybedip sona düşmüş oluyorsun. ben hiç kapatmıyorum mesela, haftada bir sadece..
başka bir sürü program detayı da var ama hepsi forumlarda yazıyor.
bu program sayesinde istersen hemen izlemek istediğin birşeyin en yaygın sürümünü indiriveriyorsun, istersen gelmiş geçmiş en iyi filmlerin 4gb. versiyonlarını ekliyorsun listeye onlar bir yandan geleduruyorlar. müzik anlamında da kaynak çok fazla, özellikle albüm aratırsan. arama aparken yazdıklarına göre, istenmediği kadar da porno var, tek bir isim yazmak yeterli, ama indirmeyi divxplanet aracılığıyla yapan rastlamaz hiç.
torent'ten rapid'ten iyidir gibi bir iddiam yok, sadece ben bunu kullanıyorum.
çok ayar söz konusu ama hepsini yapınca çok memnun kalıyor insan. bir yılda 300-400 film indirmek mümkün..
türktelekoma uğrayıp statik ip istiyorsun, bu sana ayda 3 ytl.ye patlıyor.
sonraki aydan itibaren high id alabiliyor oluyorsun.
bu arada güzel bir emule kuruyorsun, en son sürümünden,
sitesinden ücretsiz indirebilirsin, hatta türk sitesinde türkçesi de var.
modem ayarlarından emule için bir takım portlar açıyorsun TCP/UDP için,
bu portları kurarken emule'e de kaydediyorsun.
kullandığın firewall varsa onda da gerekli izinleri ayarlıyorsun.
sonra gidip divxplanet'a üye falan oluyorsun,
filmlerin hem en iyi sürümlerini, hem de ona uygun altyazıları tek seferde buluyorsun.
ed2k linklerini emule'e eklediğin anda başlıyorsun indirmeye.
sınır getirmezsen 100 kbps.nin üstüne rahat çıkarsın
ama aradığın şeyin kaynak bolluğuna bağlı tabii.
lost ya da heroes gibi bir şeyi kesintisiz saatte 100 mb gibi bir hızla indirirken,
kimsenin bilmediği bir svankmajer filmini haftalarca bekleyebilirsin.
sıra sistemiyle çalıştığı için bilgisayarın mümkün olduğunca uzun süre bağlı kalması gerekiyor, yoksa her kapattığında saatlerdir bekleyip geldiğin üst sıraları kaybedip sona düşmüş oluyorsun. ben hiç kapatmıyorum mesela, haftada bir sadece..
başka bir sürü program detayı da var ama hepsi forumlarda yazıyor.
bu program sayesinde istersen hemen izlemek istediğin birşeyin en yaygın sürümünü indiriveriyorsun, istersen gelmiş geçmiş en iyi filmlerin 4gb. versiyonlarını ekliyorsun listeye onlar bir yandan geleduruyorlar. müzik anlamında da kaynak çok fazla, özellikle albüm aratırsan. arama aparken yazdıklarına göre, istenmediği kadar da porno var, tek bir isim yazmak yeterli, ama indirmeyi divxplanet aracılığıyla yapan rastlamaz hiç.
torent'ten rapid'ten iyidir gibi bir iddiam yok, sadece ben bunu kullanıyorum.
çok ayar söz konusu ama hepsini yapınca çok memnun kalıyor insan. bir yılda 300-400 film indirmek mümkün..
0
@ oligomer
evet. torrent kullanacağım.
davetiye iyi olur.
bide bişe daha sorcam.
ben şimdi indirdim utorrenti. bundan sonra her hangi bir torrent sitesinden adres alıp utorrent aracılığı ile indirecek miyim ?.nedir ?
evet. torrent kullanacağım.
davetiye iyi olur.
bide bişe daha sorcam.
ben şimdi indirdim utorrenti. bundan sonra her hangi bir torrent sitesinden adres alıp utorrent aracılığı ile indirecek miyim ?.nedir ?
0
no christ requiress
Istanbul Universitesinde son sinif ogrencisiyim yani biraz gec kalmis gibi. Olsun, nasil katiliniyor bunlara ? Ne siteleri var ne baska bir seyleri. Bizim okulda var mi ? Ariyorum senelerdir bulamiyorum.Uyesi olan falan biri anlatsin lutfen proseduru
Istanbul Universitesinde son sinif ogrencisiyim yani biraz gec kalmis gibi. Olsun, nasil katiliniyor bunlara ? Ne siteleri var ne baska bir seyleri. Bizim okulda var mi ? Ariyorum senelerdir bulamiyorum.
Uyesi olan falan biri anlatsin lutfen proseduru
Uyesi olan falan biri anlatsin lutfen proseduru
0
amaç sonuc iliskisine bakar.yanı sımdıye kadar gıdıp arastırmadıysan son sınıfta neden geldın dıyebılırler..aslında siteleri var ama sanırım su anda sorun yasanıyor.aegee avrupa nın sıtesınden localler bolumunden de bakabılırsın.telefon numaraları falan yazar orada..
tam olarak uye olmak ıcın bı prosedur falan yok ancak istanbul a uye alımı biraz zor.yapacaklarını ve amacını tam olarak anlatman gerek..
tam olarak uye olmak ıcın bı prosedur falan yok ancak istanbul a uye alımı biraz zor.yapacaklarını ve amacını tam olarak anlatman gerek..
0
I.T.Ü. Gümüşsuyu Erkek Öğrenci Yurdu, Giriş Katı, Taksim
TR-34437 ISTANBUL
tel: +90-212-244 00 98
fax: +90-212-244 00 98
E-mail: aegee *AT* aegeeistanbul.org
Web: www.aegeeistanbul.org
TR-34437 ISTANBUL
tel: +90-212-244 00 98
fax: +90-212-244 00 98
E-mail: aegee *AT* aegeeistanbul.org
Web: www.aegeeistanbul.org
0
zillosh
Üstte kaç gram esrar yakalandığında kullanıcı, kaç gramdan fazlası yakalandığında satıcı olarak kabul ediliyor bilen var mı acaba?
Üstte kaç gram esrar yakalandığında kullanıcı, kaç gramdan fazlası yakalandığında satıcı olarak kabul ediliyor bilen var mı acaba?
0
öyle belli bir sınırı yok bu işlerin. zaten şundan aşağısı kullanıcı, şundan yukarısı satıcı diye o şekilde ayırmıyorlar türkiye'de. başka metodları var.
0
1 sarmalıkla bile uyuşturucu temininden tutuklanabilirsiniz, bir tane ifadeye bakar. uyuşturucu kullanmak cezaevine girmeyi gerektirmeyen (1 yıllık denetimli serbestliğe hükmediliyor artık) bir suç haline geldiğinden beri, polis içicileri azimle satıcılığa daha çok sokar hale geldi. uyuşturucu kullanan her insan cezaevine girme riskini de aldığını bilmeli, ona göre hareket etmeli derim ben.
0
üstündeki miktardan ziyade(tabi burda bir içimlik olarak varsayıyorum)içine koyduğun şey onemli sarılı veya kağıda koyduysan içiciyim diye yırtabilirsin o da senin konuşma şekli tipin (bkz: gbt) bulunduğun yere göre değişir. ama jelatine sarılı yani fişeklenmiş şekildeyse torbacı olarak hakkında işlem yapabilirler.
0
@mrtksn: "uyusturucu tabu kelime hakkında bir şey sormak bile yasaklansın cıss!" durumunda halimden anladığınız icin tesekkur ederim.
elimde bir dava dosyası var. TCK 189/2 ile 191 maddelerinin ikisinde de satın almak, bulundurmak gibi fiillere yer verilmiş, ancak birinde amac "satmak", birinde "kullanmak" ama malum gundelik hayatta amacın ne oldugunu ayırt etmek o kdr kolay değil. yargıtay kararlarında genelde miktara gore kullanıcı-satıcı ayrımı yapıLmış.
az gramajlı birden fazla jelatine sarılı esrar var, ancak polisler para alınıp verilmeden sadece uyuşturucu el değiştirmişken olaya müdahale ediyorlar. elinizde buna ilişkin yargıtay kararı veya örnek bir olay varsa, [email protected] adresinden bana ulaştırırsanız çok sevinirim. Mortifera sizden de o "başka metotlar" hakkında onemle bilgi rica edeceğim.
elimde bir dava dosyası var. TCK 189/2 ile 191 maddelerinin ikisinde de satın almak, bulundurmak gibi fiillere yer verilmiş, ancak birinde amac "satmak", birinde "kullanmak" ama malum gundelik hayatta amacın ne oldugunu ayırt etmek o kdr kolay değil. yargıtay kararlarında genelde miktara gore kullanıcı-satıcı ayrımı yapıLmış.
az gramajlı birden fazla jelatine sarılı esrar var, ancak polisler para alınıp verilmeden sadece uyuşturucu el değiştirmişken olaya müdahale ediyorlar. elinizde buna ilişkin yargıtay kararı veya örnek bir olay varsa, [email protected] adresinden bana ulaştırırsanız çok sevinirim. Mortifera sizden de o "başka metotlar" hakkında onemle bilgi rica edeceğim.
0
kişinin satıcı veya kullanıcı olması uyuşturucunun miktarına göre belirlenen bir şey değil. önemli olan şüpheli veya sanığın uyuşturucu sattığının yahut uyuşturucu kullandığının kanıtlanmasıdır. uyuşturucunun miktarı bu kanıtlama çabası sırasında önem kazanmakta. mesela tutup da iki cigaralık esrar bulunduran bir kişinin satıcı değil de kullanıcı olma olasılığı daha yüksektir. ama evinde kubar kubar, paket paket, haplar dolusu uyuşturucu/uyarıcı madde bulunduran bir kişinin kullanıcı değil de neredeyse satıcı olduğu aşikardır. yani uyuşturucu miktarı yalnızca sanığın satıcı yahut kullanıcı olduğunu tespitte bir kanıtlama unsuru olarak yardımcı olmaktadır. yoksa adam çok cüzi bir miktar uyuşturucuyu satarken yakalanmışsa bu sattığı miktarın ne kadar az olduğuna bakılmaz. dediğin yargıtay kararlarında gördüklerin de muhtemelen "falanca miktar uyuşturucu maddenin salt kullanım amacıyla bulundurulmadığı açık olduğundan..." gibi ifadelerdir sanırım. yani önemli olan miktar değil, sanığın satıcı veya kullanıcı olduğunun kanıtlanam meselesidir. miktar, kanıtlamak için yardımcı olan ölçütlerden yalnızca birisidir.
0
kurtulan adam
efendim eskiden beri aklımda bir soru var. "istediğin kızı elde edeceksin ama x olcak" tarzında bişey.diyelim bir uzay yolculuğuna çıkacaksınız.bu yolculukta size evrenin bütün sırları verilecek.oluşumu,başka bir evrenin var olup olmadığı,başka yaşam türleri,tanrının var olup olmadığı... bunun gibi
efendim eskiden beri aklımda bir soru var. "istediğin kızı elde edeceksin ama x olcak" tarzında bişey.diyelim bir uzay yolculuğuna çıkacaksınız.bu yolculukta size evrenin bütün sırları verilecek.oluşumu,başka bir evrenin var olup olmadığı,başka yaşam türleri,tanrının var olup olmadığı... bunun gibi uçuk olaylar.merak ettiğiniz her şey...yalnız bu işin dönüşü yok.aileni arkadaşlarını hepsini geride bırakacaksın.bu işe he der misiniz?bu sorunun yerinin burası olduğundan tam emin değilim onun için üstte kalsın gibi isteğim olmayacak.
0
cevaplari baska birinede verebilceksem evet, yoksa banane la evrenden. birami cipsi koyarim acarim family guy i ohhh. :P saka bi yana insanliga faydasi olucaksa eger o cevaplari ogrenmemin girerdim. yoksa bana faydasi olmaz zaten.
0
dunyayi gezmek olursa olur, aileme geri donmem bir nebze daha kolay ve hayat sartlari daha iyi, ama uzaya uzun yolculuk olarak gitmem, belki bir ugrarim.
0
Yanıma bi tane de güzel hatun vereceklerse kabul ederim. Öğrendikten sonra bize ne olacak peki ? İnfaz edeceklerse daha çok gencim.
0
uzaya gidebileceksem babamı bile tanımam. arkama bakmadan giderim. ezdirmem sana kendimi.
0
riskli tabi şimdi... diyelim kabul ettik çıktık yolculuğa, sonra bi de diyolar mı evrende başka canlı yok, tanrı da yok, hiçbir bok yok... ölünce yok olup gidiyoruz. işte o zaman sıçtığımızın resmidir.
0
ölüm, az çok buna yakın birşey bence. aceleye lüzum yok der, yaşamın tadını çıkarırdım.
filozof ruhuma ters geliyor, ama pragmatist mantaliteme de cuk oturuyor, merak overrated bir kavram bence, insanlıkta başını almış yürümüş.
merak bana pragmatik bir değer sağlamıyorsa, bu merakı kamçılaya kamçılaya üzerine bir de kendime yoktan dert yaratmazdım :)
şuan kesin olak tek şeye; varoluşa konsantre olmak lazım, hele yokoluşun kaçınılmazlığı bir ihtimalken.
filozof ruhuma ters geliyor, ama pragmatist mantaliteme de cuk oturuyor, merak overrated bir kavram bence, insanlıkta başını almış yürümüş.
merak bana pragmatik bir değer sağlamıyorsa, bu merakı kamçılaya kamçılaya üzerine bir de kendime yoktan dert yaratmazdım :)
şuan kesin olak tek şeye; varoluşa konsantre olmak lazım, hele yokoluşun kaçınılmazlığı bir ihtimalken.
0
ya isin sirri olin'de, iki kere rafineyse? tüm olay aşk, meşk, sevgi, cümbür cemaat ise? çok emo bi cevap oldu belki ama oyle lan. eğer dünyada herkes aşk meşk sevgi böcüü olup kedinin ölümü meraktan olmasaydı hayat bayram olsaydı diyorum ve gidiyorum...
0
elbette.
hatta deseler ki "bunu ogrendikten kisa bir sure sonra nallari dikeceksin" yine de kabul ederim.
hatta deseler ki "bunu ogrendikten kisa bir sure sonra nallari dikeceksin" yine de kabul ederim.
0
o degilde melisa sözen ile bir gece yan yana uyuyum(valla sadece uyumak istiyorum) sabah kalktıgımda dünya yıkılmış olsun.hayatım bitsin.hic umrumda olmaz.ben bunu kabul ederdim..
0
chernowwa
bir arkadasima dogumgunu hediyesi alacam. bu arkadas, isikli ,kimil kimil seyleri cok seviyor. gece lambalarini , isiklandirmalini, morlu pembel falan. mantikli tavsiyeleri olan beri gelsin lutfen . simdilik disco topu almayi dusunuyorum, olur da baska birsey bulamassam hediye olarak, disco topunu n
bir arkadasima dogumgunu hediyesi alacam. bu arkadas, isikli ,kimil kimil seyleri cok seviyor. gece lambalarini , isiklandirmalini, morlu pembel falan. mantikli tavsiyeleri olan beri gelsin lutfen . simdilik disco topu almayi dusunuyorum, olur da baska birsey bulamassam hediye olarak, disco topunu nerden bulabilirim?
0
diski topunu sanırım atlas ya da aznavur pasajında girince biraz ilride sağda bi dükkanda vardı.
bir de gittigidiyor da bulabilirsin.
yine atlas a bak öyle kımıl kımıl renkli tüylü şeyler var.
bir de gittigidiyor da bulabilirsin.
yine atlas a bak öyle kımıl kımıl renkli tüylü şeyler var.
0
Kadıköy'de Söğütlüçeşme'den boğa'ya çıkan yolda sol taraftaki bütün elektrikçilerde var. her boyunu bulabilirsin. Rıhtımdaki çarşıda da bütün elektrikçilerde var.
edit: disco topundan bahsediyorum.
edit: disco topundan bahsediyorum.
0
disko topu, istanbul şişhane'de bulunuyor, zamanında ben de bakmıştım. hatta üreticileri de orada, istediğiniz boy sipariş verebilirsiniz. fakat gerçek bir disko ortamı yaratmak için topu döndürecek motor ve topun üzerine yansıtılacak spot lamba da almak gerekiyor. disko topu satan yerlerde bunlar da bulunuyor genellikle.
disko topu yerine yine şişhane'den ya da eminönü'nden yılbaşı ağacına, vitrinlere vs takılan yanıp sönen lambalardan da alabilirsiniz. lava lambası, mumlu fener (şunun gibi: www.sanaltedarik.com
) falan da güzel hediye olabilir.
disko topu yerine yine şişhane'den ya da eminönü'nden yılbaşı ağacına, vitrinlere vs takılan yanıp sönen lambalardan da alabilirsiniz. lava lambası, mumlu fener (şunun gibi: www.sanaltedarik.com
) falan da güzel hediye olabilir.
0
Benzer şeyler Sirkeci'de Doğubank'ın bulunduğu cadde üzerinde ve çaprazında bulunan, ismi Murad Elektrik -idi sanırım- olan küçük dükkanda da var.
0
disko topu alma allahaşkına. gidip plazma tabağı ya da plazma küresi al alacaksan.
0
ali87
yılbasşında kız arkadaşımı da yanıma alıp şehir içi olmayan bir yerde 3-4 gün konaklıyım diyorum. nereleri önerebilirsiniz?
yılbasşında kız arkadaşımı da yanıma alıp şehir içi olmayan bir yerde 3-4 gün konaklıyım diyorum. nereleri önerebilirsiniz?
0
balikci filozof
Sitede benzer konu vardır diyerek aradım ama bulamadım. Gözümden de kaçmış olabilir. Derdim şu, bilgisayarda duyulan herhangi bir sesi mikrofondan değil de kendi içinden nasıl kayıt edeceğim. Dün gece internette elbette konuyu aradım ama ya süre kısıtlı sound recorder programları var ya da daha mevu
Sitede benzer konu vardır diyerek aradım ama bulamadım. Gözümden de kaçmış olabilir.
Derdim şu, bilgisayarda duyulan herhangi bir sesi mikrofondan değil de kendi içinden nasıl kayıt edeceğim.
Dün gece internette elbette konuyu aradım ama ya süre kısıtlı sound recorder programları var ya da daha mevut programlar ya da bilgisayarın kendi donamımı ile ilgili çözümler var.
Daha ne istiyorsun, diyeceksiniz?
sorunum şudur ki, özellikle bilgisayarın kendi sistemleri içinde sorunu çöznlerin hiç birisi konuyu ya konuyu tam anlatamamış ya da çözümler Vista öncesine dayalı.
Örneğin donaımdaki ses mikresinde bir şeyler yap diyor vatandaş. ama Vista'deki ses mikserinde bir şeyler yap denen yeri bulamadım. Ya da audition da bu oluyor şunu yap demiş, o yapılacak yer yok orada. Ya da movie maker'dan da oluyor demiş ara ki bularsın.
Şimdi bana çözümü bir aptala anlatır gibi anlatacak bir yiğit arıyorum.
Şimdiden teşekkürler.
Not: bir dalgınlık yapıp işletim sistemimi Visya yerine XP yazmışım.Özür.
Derdim şu, bilgisayarda duyulan herhangi bir sesi mikrofondan değil de kendi içinden nasıl kayıt edeceğim.
Dün gece internette elbette konuyu aradım ama ya süre kısıtlı sound recorder programları var ya da daha mevut programlar ya da bilgisayarın kendi donamımı ile ilgili çözümler var.
Daha ne istiyorsun, diyeceksiniz?
sorunum şudur ki, özellikle bilgisayarın kendi sistemleri içinde sorunu çöznlerin hiç birisi konuyu ya konuyu tam anlatamamış ya da çözümler Vista öncesine dayalı.
Örneğin donaımdaki ses mikresinde bir şeyler yap diyor vatandaş. ama Vista'deki ses mikserinde bir şeyler yap denen yeri bulamadım. Ya da audition da bu oluyor şunu yap demiş, o yapılacak yer yok orada. Ya da movie maker'dan da oluyor demiş ara ki bularsın.
Şimdi bana çözümü bir aptala anlatır gibi anlatacak bir yiğit arıyorum.
Şimdiden teşekkürler.
Not: bir dalgınlık yapıp işletim sistemimi Visya yerine XP yazmışım.Özür.
0
önce mp3directcut adlı programı indir, kur. daha sonra lame_enc.dll adlı dosyayı da internetten bulup indir. bu dosyayı mp3directcut'ın klasörüne attıktan sonra programı açıp f12'ye bas ve lame_enc.dll seçeneğini seç. daha sonra programda önce rec ve ardından play tuşlarına basarak kayda başla (play'a basmazsan kaydetmez). afiyet olsun.
0
eskiden hoparlör outputunu mikrofon inputuna takarak hallederdik bu işi, ama zaman değişti...
0
tam olarak isimlerini hatırlamıyorum ses ayarlarındaki sekmelerin ama $öyle bi$iler olucak ses özelliklerinde kaydederken ve kayıt çalarken gibi iki seçenek vardır yan yana sıralanmı$ $ekilde, kaydederken diyceksiniz ordan yanına tik koyarak bazı olmayan kayıt seçeneklerini aktif hala getirebiliyorsunuz. onlardan biri ismini hatırlamıyorum maalesef hepsini tikliyip windows ses kaydediciyle arkada mp3 falan çalarken deneyin kaydetmeyi hangisi oldugunu bulursunuz.
ü$enmedim gittim baktım geldim: sistem çubuğundaki ses ikonuna sag tu$ > ses denetimlerini aç> yukarıdaki sekmelerden özellikler vs (unuttum lan) > çalarken ve kaydederken diye iki adet radio button var > kaydederken > orda a$agıda stereo mix vb. bi$i var onu tik > sonra öyle i$te olmalı
ü$enmedim gittim baktım geldim: sistem çubuğundaki ses ikonuna sag tu$ > ses denetimlerini aç> yukarıdaki sekmelerden özellikler vs (unuttum lan) > çalarken ve kaydederken diye iki adet radio button var > kaydederken > orda a$agıda stereo mix vb. bi$i var onu tik > sonra öyle i$te olmalı
0
Yanıtlar için teşekkürler.
Sorunu Vistan'ın stereo karıştırıcını bularak çözdüm. . Vista'da devre dışı halde olduğu içinde görülmüyormuş. Şans eseri bir sağ tıklama ile çözdüm.
Çözümü anlatayım, arayan olursa işe yarar.
Vista'da sağ taraftaki hopörler simgesi sağ tıklanır. Kayıt aygıtları seçilir. Kayıttan yürüt sekmesi seçilir. Eğer orada Stereo Karışımı varsa sorun yok demektir. Yoksa sağ tıklatıp "devre dışı bırakılmış aygıtları göster"i tıklatın ve orada Stereo Karışımını seçiğ etkin hale getirin İşte çözüm.
Sorunu Vistan'ın stereo karıştırıcını bularak çözdüm. . Vista'da devre dışı halde olduğu içinde görülmüyormuş. Şans eseri bir sağ tıklama ile çözdüm.
Çözümü anlatayım, arayan olursa işe yarar.
Vista'da sağ taraftaki hopörler simgesi sağ tıklanır. Kayıt aygıtları seçilir. Kayıttan yürüt sekmesi seçilir. Eğer orada Stereo Karışımı varsa sorun yok demektir. Yoksa sağ tıklatıp "devre dışı bırakılmış aygıtları göster"i tıklatın ve orada Stereo Karışımını seçiğ etkin hale getirin İşte çözüm.
0
sharon and hope
Beni fazla online görmemeleri için iki hocamı blockladım. Anlarlar mı?
Beni fazla online görmemeleri için iki hocamı blockladım. Anlarlar mı?
0
bi kere blockladığım biri bana telefonla mesaj atıp terslenmişti. bi takım programlar veya internet siteleri üzerinden öğreniliyormuş. ama hocanın uğraşması lazım, bence uğraşmazlar böyle şeylerle.
0
engellenen kişi engellendiğini anlayamaz. anlama yolu var da bi hoca bu kadar ayrıntıyla uğraşmaz zaten. kısacası anlaşılmaz, rahat ol.
0
block olayının anlaşılması diye bir durum yok. ancak sizi kimin listesinden sildiğini öğrenebiliyorsunuz. bunun teknik yönünü tam olarak hatırlamıyorum ancak böyle bir şey var.
0
engellendiginizi anlamanin yolu sanirim suphelendiginiz kisinin msn space'ini acip bakmak. sayet messenger appearance listede yoksa o kisi sizi engellemis demekti galiba.
diger appearance da web appearance .
diger appearance da web appearance .
0
oyy bu bloklanma mevzuusu gene. bakın anlamanın yolu ikinci bir e-posta ile karşı eklemek ve kabul etmesini beklemek. budur. ha onun dışında şu space mevzuusu var profile vs ama pek işe yaramıyor. yani kiminde yarıyor kiminde alakası yok.
baştan paranoyak olmamak veya edecek kimseleri eklememek lazım. budur.
ha sharon evet hocaların uğraşmaz bunların hiçbiriyle. sanmıyorum yani. ama sen birini engelleyip diğerine açarsan çakabilirler bak. olur a denk gelir vs.
baştan paranoyak olmamak veya edecek kimseleri eklememek lazım. budur.
ha sharon evet hocaların uğraşmaz bunların hiçbiriyle. sanmıyorum yani. ama sen birini engelleyip diğerine açarsan çakabilirler bak. olur a denk gelir vs.
0
@htf: yaniliyor/yanlis hatirliyor olabilirim, sozlukte mi burada mi okumustum onu bile hatirlamiyorum. denedigim herkeste ise yaramisti sanirim.
0
engelleyen kişinin profilini görüntülediğinizde messenger görünümü seçeneği olmuyor. sadece web görünümü seçeneği oluyor. bana göre doğru bi yöntem. henüz yanlış çıktığını görmedim.
0
www.blockstatus.com
[her ihtimale karşı, önce şifreni değiştir, sonra şifreni gir, ardından tekrar değiştir]
[her ihtimale karşı, önce şifreni değiştir, sonra şifreni gir, ardından tekrar değiştir]
0
bu verilen link engelleyenleri göstermez, silenleri gösterir ki zaten silenleri görmek için bu tür sitelere ihtiyaç yok. gizlilikten bakılabilir zaten. şifrenizi kaptırmayın bu sitelere.
0
ben hocayım. pekala da anlıyorum engelleyenleri :) ama anlamam onlara öfkelenmeme sebep olmuyor.
0
www.blockstatus.com engelleyeni değil sileni gösteriyor ve doğru sonuçlar vermiyor, ben de oradan bakıp babamın beni sildiğini görünce çok kızmıştım ama babamın şifresini bildiğimden msn ine girip baktım engellememiş. sonra tekrar kontrol ettim blockstatus ten ve yine silmiş göründüğünü farkettim. zaten artık silenleri görmek için böyle sitelere gerek yok, allah windows live messenger ı gönderdi de rahatladık.. ama block layanları nası görrüz, öyle bişe' var mıdır nedir? orası muamma..
@yalnız bir opera
ahahhahaohoohoh :)))
@yalnız bir opera
ahahhahaohoohoh :)))
0
silenleri sitelerle veya programlarla gorebiliyoruz, en basitinden msn discovery gosyeriyor, ama engelleyenleri programlarla veya sitelerle goremeyiz, engelleyenleri anlamak icin biraz cinlik yapmak gerekiyor burda dendigi gibi, ortak arkadaslara bakmak, baska adresle eklemek falan..
0
huzursuz
Merhaba, elektrikle uğraşan arkadaşlarıma bir soru sormak istiyorum...bir aletin tükettiği elektriğin ne kadar paraya denk geldiği nasıl hesaplanır ?aletin kW * elektriğin_saatlik_değeridiye düşünüyorum... bu mudur ?
Merhaba, elektrikle uğraşan arkadaşlarıma bir soru sormak istiyorum...
bir aletin tükettiği elektriğin ne kadar paraya denk geldiği nasıl hesaplanır ?
aletin kW * elektriğin_saatlik_değeri
diye düşünüyorum... bu mudur ?
bir aletin tükettiği elektriğin ne kadar paraya denk geldiği nasıl hesaplanır ?
aletin kW * elektriğin_saatlik_değeri
diye düşünüyorum... bu mudur ?
0
tam değil. alet sürekli olarak onu tüketmiyor sonuçta. ortalaması nedir onu bulmak lazım.
0
Hesabın doğru, elektriğin birim fiyatına elektrik faturasından bakabilirsin. Birimi ykr/kWh 'dir.
kW * Ykr/kWh = Ykr/h şeklinde cihazın bir saatte harcadığı parayı bulursun.
edit: net bir sonuç almak için @mortifera'nın dediği gibi ortalamayı düşünmek gerekli. cihazın üstünde yazan güce bakılırsa hata yapılabilir.
kW * Ykr/kWh = Ykr/h şeklinde cihazın bir saatte harcadığı parayı bulursun.
edit: net bir sonuç almak için @mortifera'nın dediği gibi ortalamayı düşünmek gerekli. cihazın üstünde yazan güce bakılırsa hata yapılabilir.
0
tamam teşekkür ederim... benim merak ettiğim saatlik gider yani ortalamaya gerek yok... iki cihazı karşılaştıracağım da ondan... :)
0
mortifera
valla ya, ne isteyeyim?parayı ben de verebilirim pahalı bir şey de olabilir o yüzden.haydin tavsiye!
valla ya, ne isteyeyim?
parayı ben de verebilirim pahalı bir şey de olabilir o yüzden.
haydin tavsiye!
parayı ben de verebilirim pahalı bir şey de olabilir o yüzden.
haydin tavsiye!
0
ayurveda tabletleri, bitkisel ve işe yarayan güzellik kremleri, akne kremleri vs.
0
buralarda pek bulunmayacak baharatlar ve bitkisel yağlar var. bir de taş ya da ahsap oyma diyecegim ama sultanahmet te görünenlerden farkli güzel birsey bulabilirse bir anlami olabilir elbet.
0
inek, kutsal inek. Çok büyük dersen bir adet kobra da getirebilir. Daha mantıklı bir şeyler dersen Goatrance plakları getirsin.
0
ben olsam bu ilginc ilginc calgilari var flüt gibi onlardan isterdim, ya da sihlerin taktigi sariklardan alinabilir, saclar uzunsa evde takilip onunla dolasilabilinir.
ama o sarikla da dilber hala'ya benzeme olasiligi var, göz önünde bulundurulmali
ama o sarikla da dilber hala'ya benzeme olasiligi var, göz önünde bulundurulmali
0
kumaş iste ciddiyim. buradakine kıyasla komik paralara acayip kumaşlar alabiliyorsun.
0
hindistan sigarası hariç her şey olur. sakın denemeyin dostlar, kendinize acıyın.
0
boshi
Bir zar oyunu var. Bu oyunu bilgisayara 20 bin kere oynatıyorum. 10600'ünde kaybediyorum, 9400'ünde kazanıyorum. Sonra "hmm..." diyorum, bu "20 binlik denemelerden 10 kere" yapıyorum ve her seferinde kaybetme sayım >10 bin ise kayıp hanesine 1, tam aksi ise (kazanma sayım >10 bin) kazanç hanesine 1
Bir zar oyunu var. Bu oyunu bilgisayara 20 bin kere oynatıyorum. 10600'ünde kaybediyorum, 9400'ünde kazanıyorum.
Sonra "hmm..." diyorum, bu "20 binlik denemelerden 10 kere" yapıyorum ve her seferinde kaybetme sayım >10 bin ise kayıp hanesine 1, tam aksi ise (kazanma sayım >10 bin) kazanç hanesine 1 ekliyorum. sonuç kayıp: 10 - kazanç: 0 oluyor. bu 10'luk setleri tekrar tekrar denediğimde 10-0, 9-1 gibi sonuçlar elde ediyorum ama büyük çoğunluk 10-0.
Sonra bu "20 binlik denemelerden 10'luk değil de 100'lük bir set" oluşturuyorum. Kayıp: 80 - Kazanç: 20 gibi bir orana ulaşıyorum. (bazen 78-22 veriyor, bazen 81-19 veriyor falan).
Sonra bu "20 binlik denemelerden 20 binlik set" oluşturuyorum. Haliyle CPU acayip kasılıyor ve uzun bir beklemenin ardından bana Kayıp: 10036 - Kazanç: 9964 gibi bir sonuç veriyor.
Sorum şu: Ben şimdi ne yapıyorum? Neyi kanıtlıyor bu olay? Olasılığın türevinin türevini falan mı alıyorum, nedir (matematik öğrencisi değilim ve terminolojiyi yanlış kullanıyor olmam kuvvetle muhtemeldir). Bu durum nasıl yorumlanabilir (20 binlik denemelerin 10'luk setinin 0 kazanç, 100'lük setinin %80-%20 kayıp-kazanç, 20 binlik setinin =~%50 kazanç vermesi)? Bu hesaplamalar bize şunu mu demek istiyor: "Bu oyunu uzun vadeye yayıp ömrün boyunca oynasan hemen hemen %50'sinde kazanacaksın (ama kesinlikle %50'den daha az. Totalde servetinde bir azalma olacak). Senin dünyana dışarıdan bakan bir adam ise 20 binlik oyun setinin totalde kumarhane lehine sonuçlanacağına bahis oynasa,
a) %99 ihtimalle kazanacak (20 binlik denemelerin 10'luk setine göre)
b) %80 ihtimalle kazanacak (20 binlik denemelerin 100'lük setine göre)
c) %50 ihtimalle kazanacak (20 binlik denemelerin 20 binlik setine göre)."
Hangisi doğru bunların?
Sonra "hmm..." diyorum, bu "20 binlik denemelerden 10 kere" yapıyorum ve her seferinde kaybetme sayım >10 bin ise kayıp hanesine 1, tam aksi ise (kazanma sayım >10 bin) kazanç hanesine 1 ekliyorum. sonuç kayıp: 10 - kazanç: 0 oluyor. bu 10'luk setleri tekrar tekrar denediğimde 10-0, 9-1 gibi sonuçlar elde ediyorum ama büyük çoğunluk 10-0.
Sonra bu "20 binlik denemelerden 10'luk değil de 100'lük bir set" oluşturuyorum. Kayıp: 80 - Kazanç: 20 gibi bir orana ulaşıyorum. (bazen 78-22 veriyor, bazen 81-19 veriyor falan).
Sonra bu "20 binlik denemelerden 20 binlik set" oluşturuyorum. Haliyle CPU acayip kasılıyor ve uzun bir beklemenin ardından bana Kayıp: 10036 - Kazanç: 9964 gibi bir sonuç veriyor.
Sorum şu: Ben şimdi ne yapıyorum? Neyi kanıtlıyor bu olay? Olasılığın türevinin türevini falan mı alıyorum, nedir (matematik öğrencisi değilim ve terminolojiyi yanlış kullanıyor olmam kuvvetle muhtemeldir). Bu durum nasıl yorumlanabilir (20 binlik denemelerin 10'luk setinin 0 kazanç, 100'lük setinin %80-%20 kayıp-kazanç, 20 binlik setinin =~%50 kazanç vermesi)? Bu hesaplamalar bize şunu mu demek istiyor: "Bu oyunu uzun vadeye yayıp ömrün boyunca oynasan hemen hemen %50'sinde kazanacaksın (ama kesinlikle %50'den daha az. Totalde servetinde bir azalma olacak). Senin dünyana dışarıdan bakan bir adam ise 20 binlik oyun setinin totalde kumarhane lehine sonuçlanacağına bahis oynasa,
a) %99 ihtimalle kazanacak (20 binlik denemelerin 10'luk setine göre)
b) %80 ihtimalle kazanacak (20 binlik denemelerin 100'lük setine göre)
c) %50 ihtimalle kazanacak (20 binlik denemelerin 20 binlik setine göre)."
Hangisi doğru bunların?
0
kayip y, kazanc y
şimdi yazını okurken, 3. paragrafa kadar gayet anlayarak gitmeme rağmen; 3. paragrafta bir nasıl yani dedim. 20 binlik denemelerden 10 kere yapman bile zaten güvenilirdir ve onlarda genelde 10-0, bazen de 9-1 alıyorsan; 100'lü denemelerde cok rahat x > 90 beklenir. x icin 80 civari sonuclar ilk iki paragraftaki denemelerinle celisiyor.
4. paragraf da nerdeyse bunu ispatlar nitelikte. diyor ki "evet, bi hata var" ama nerde oldugunu bulmak onemli.
bana sorarsan bilgisayarin ya zar attirilma algoritmasinda bir hata var, ya da bu bir buyuk/kucuk oyunuysa bilgisayarin kasildikca kucuk zar atmaya falan basliyor. oyun hakkinda bilgi vermedigin icin pek tahmin yurutemiyorum.
en son paragraf icin ise sunu soyleyebilirim. cumleyi tam hatirlamiyorum ama bu da is gorecektir herhalde: "olasilik onceki sonuclardan bagimsiz olarak kendini tekrar eder". bu da demek oluyor ki, eger zar oyunun basit bir oyunsa (20 bin kere oynatiyorum dediginde her bir oyun birbirinden bagimsizsa) her oyunun olasiligi aynidir. 100 kere de oynasan, 10 bin kere de oynasan, 100 binlik setler haline getirsen de aynidir. zaten bilgisayarin sictigi kanisina da buradan variyorum.
peki hangisi dogru bunlarin? bilgisayarin dogru hesapladigi.
şimdi yazını okurken, 3. paragrafa kadar gayet anlayarak gitmeme rağmen; 3. paragrafta bir nasıl yani dedim. 20 binlik denemelerden 10 kere yapman bile zaten güvenilirdir ve onlarda genelde 10-0, bazen de 9-1 alıyorsan; 100'lü denemelerde cok rahat x > 90 beklenir. x icin 80 civari sonuclar ilk iki paragraftaki denemelerinle celisiyor.
4. paragraf da nerdeyse bunu ispatlar nitelikte. diyor ki "evet, bi hata var" ama nerde oldugunu bulmak onemli.
bana sorarsan bilgisayarin ya zar attirilma algoritmasinda bir hata var, ya da bu bir buyuk/kucuk oyunuysa bilgisayarin kasildikca kucuk zar atmaya falan basliyor. oyun hakkinda bilgi vermedigin icin pek tahmin yurutemiyorum.
en son paragraf icin ise sunu soyleyebilirim. cumleyi tam hatirlamiyorum ama bu da is gorecektir herhalde: "olasilik onceki sonuclardan bagimsiz olarak kendini tekrar eder". bu da demek oluyor ki, eger zar oyunun basit bir oyunsa (20 bin kere oynatiyorum dediginde her bir oyun birbirinden bagimsizsa) her oyunun olasiligi aynidir. 100 kere de oynasan, 10 bin kere de oynasan, 100 binlik setler haline getirsen de aynidir. zaten bilgisayarin sictigi kanisina da buradan variyorum.
peki hangisi dogru bunlarin? bilgisayarin dogru hesapladigi.
0
kanıtladığın tek şey, yeterli deney sayısına ulaşmadan sağlıklı kazanma ihtimali hesaplayamayacağın.
0
kibritsuyu
efendim şimdi içi su dolu bir cam bardak var. ben bu bardağa 1 metre gibi yakın bir mesafeden sapanla taş atsam, bu bardak parçalanırken cam parçaları bana doğru da sıçrar mı, yoksa yanlara, ileriye doğru mu gider? içindeki suyun akbeti ne olur, çok mu saçılır? high speed videoları izledim ama genel
efendim şimdi içi su dolu bir cam bardak var. ben bu bardağa 1 metre gibi yakın bir mesafeden sapanla taş atsam, bu bardak parçalanırken cam parçaları bana doğru da sıçrar mı, yoksa yanlara, ileriye doğru mu gider? içindeki suyun akbeti ne olur, çok mu saçılır? high speed videoları izledim ama genel bir yargıya varamadım. siz ne dersiniz? kırık camdan ve/veya sudan nasibimi alır mıyım?
0
Pek sanmıyorum sana doğru bişey geleceğini. En fazla su sıçrar gibi sanki.
Ha ama bardağın türü de önemli.
Ha ama bardağın türü de önemli.
0
"duvara kurşun sıksam seker mi" gibi olmuş
duvar nasıl bir duvar? kurşun nasıl bir kurşun? ne hızla gidiyor? .... ......
duvar nasıl bir duvar? kurşun nasıl bir kurşun? ne hızla gidiyor? .... ......
0
ilk başta aklıma gelen şunlar oldu:
1.kurşunun sekmesi cam kırılırken oluşan stress vektörlerinin yönüyle alakalı olacaktır. yani gerilimler atıcıya doğru olursa kırılma da o yönde olacağından dolayı atıcıya doğru kırılması camın yapısına bağlı.
2.cisim kırılınca oluşan stress birim alanla çarpınca kıvvete dönüşecektir ve bu kuvvete ters yönde oluşan(atıcıya doğru) kuvvet bir momentum etkisi yaratıp cam kırıklarına itme verecektir(merminin hızı bu denklemde vardır:yani uzaklık) ama tepki oluşturacak maddemiz akışkan olduğu için bu momentum denklemi elastik olarak algılanamayacaktır yani cam suyun tepki kuvvetinden çok da nasiplenemez gibi geliyor bana.
neyse bu varsayımlarımın doğrultusunda cam esnek olmayan bir madde olduğu için(brittle olduğu için) ilk maddede söylediğim stress çok büyük olacaktır ve mermi camı atıcının doğrultusundan kıracağı için deformasyonun o noktadan başlıyacağını bildiğimize göre bence cam kırıklarının büyük bir miktarı,(eğer mermi cama tam dik açıyla girerse) merminin girme noktasından 45 derecelik bir açıyla yanlara savrulacaklardır.
Tabiki bunlar aklıma ilk gelenler bilimsel bir makale okumadan deneme derim okuduğun bir anda bile gerekli önlemleri al ve deneyi o şekilde gerçekleştir.
1.kurşunun sekmesi cam kırılırken oluşan stress vektörlerinin yönüyle alakalı olacaktır. yani gerilimler atıcıya doğru olursa kırılma da o yönde olacağından dolayı atıcıya doğru kırılması camın yapısına bağlı.
2.cisim kırılınca oluşan stress birim alanla çarpınca kıvvete dönüşecektir ve bu kuvvete ters yönde oluşan(atıcıya doğru) kuvvet bir momentum etkisi yaratıp cam kırıklarına itme verecektir(merminin hızı bu denklemde vardır:yani uzaklık) ama tepki oluşturacak maddemiz akışkan olduğu için bu momentum denklemi elastik olarak algılanamayacaktır yani cam suyun tepki kuvvetinden çok da nasiplenemez gibi geliyor bana.
neyse bu varsayımlarımın doğrultusunda cam esnek olmayan bir madde olduğu için(brittle olduğu için) ilk maddede söylediğim stress çok büyük olacaktır ve mermi camı atıcının doğrultusundan kıracağı için deformasyonun o noktadan başlıyacağını bildiğimize göre bence cam kırıklarının büyük bir miktarı,(eğer mermi cama tam dik açıyla girerse) merminin girme noktasından 45 derecelik bir açıyla yanlara savrulacaklardır.
Tabiki bunlar aklıma ilk gelenler bilimsel bir makale okumadan deneme derim okuduğun bir anda bile gerekli önlemleri al ve deneyi o şekilde gerçekleştir.
0
morticim yazmışım ya işte :)
"duvar nasıl bir duvar?" - camdan bir bardak içi su dolu.
"kurşun nasıl bir kurşun?" - sapanla atılabilecek ölçüde (fındık kadar diyelim) bir taş.
"ne hızla gidiyor?" - 1 metre mesafeden kolumun gerebileceği ve gözünle nişan alabileceğim kadar gerilmiş bir sapandan çıkma hızında gidiyor.
kurşun dedin kafaları karıştırdın :) kurşun mermi falan değil sapanla taş atıyoruz. bardak kırılırken de fotoğrafını çekiyoruz. makineyi veya kendimizi yamultmadan bu işi nasıl yaparız onu araştırıyoruz :)
"duvar nasıl bir duvar?" - camdan bir bardak içi su dolu.
"kurşun nasıl bir kurşun?" - sapanla atılabilecek ölçüde (fındık kadar diyelim) bir taş.
"ne hızla gidiyor?" - 1 metre mesafeden kolumun gerebileceği ve gözünle nişan alabileceğim kadar gerilmiş bir sapandan çıkma hızında gidiyor.
kurşun dedin kafaları karıştırdın :) kurşun mermi falan değil sapanla taş atıyoruz. bardak kırılırken de fotoğrafını çekiyoruz. makineyi veya kendimizi yamultmadan bu işi nasıl yaparız onu araştırıyoruz :)
0
elimizdeki bu verilerle kimse size cam parçasının gelmeyeceğini garanti edemez. bence sapanınız sağlamsa, ayağını biryere sabitleyin; ve kendinize bir korungaç bulun büyükçe mukavva, karton vs. onun arkasından sapanı ateşleyin. :) gerçi fotoğrafını çekecekmişsiniz, fotoğraf makinenizede cam kırıklarının gelme riski var, eğer bir zoom lens ile uzaktan çekmiyorsanız fotoğrafları.
0
merope
Google calendar sanırım sms atıyor, ama böyle kitlesel bir gönderim yapabiliyor mu?Bunu yapabilen şirket içinde kullanılacak kadar güvenilir bir free veya hesaplı uygulama önerebilecek olan var mı?
Google calendar sanırım sms atıyor, ama böyle kitlesel bir gönderim yapabiliyor mu?
Bunu yapabilen şirket içinde kullanılacak kadar güvenilir bir free veya hesaplı uygulama önerebilecek olan var mı?
Bunu yapabilen şirket içinde kullanılacak kadar güvenilir bir free veya hesaplı uygulama önerebilecek olan var mı?
0
ya bunun sektörü oldugunu tabi ki biliyorum
program satın alınacaktı ama akıllının teki toplantıda çıkıp bu bedava yapılıyor deyince ne diyeceksin? cidden var mı böyle beleş veya cok ucuz bi imkan onu soruyorum.
program satın alınacaktı ama akıllının teki toplantıda çıkıp bu bedava yapılıyor deyince ne diyeceksin? cidden var mı böyle beleş veya cok ucuz bi imkan onu soruyorum.
0
Turkcell'in bu tarz kurumsal hizmetleri var. Yazilima para alcaklarini sanmiyorum ve sms basina daha dusuk fiyat olmasi lazim sizin bireysel gonderiminizle kiyaslarsak.
0
ya beleş olmaz tabi; böyle promosyon babında ücretsiz sms sunan siteler olurdu eskiden ama o site türkler tarafından anında göçertilirdi;
twitter.com sms ile uyarı servisini türkiye için. vs kaldırdı çünkü kullanıcı başına maliyeti 1000$ ı buluyormuş;
o smsexplorer sitesindeki fiyatlar zaten turkcellin fiyatları, aşağıda not olarak düşülmüş bu durum; onlar bayisimidir artık ne tam bilemeyeceğim;
sallayın siz öyle akıllıları; 3-5 sms beleş olabilir, sonuna kendi reklamlarını ekleyerek olabilir(bi ara vardı öyle siteler de pek tutmadı) ama kurumsal için olmaz o iş; Yada mesela hepiniz avea hatlarınıza 39 kontör karşılığı her yöne 500sms yada aveaya 5000 sms yükletirsiniz sonra uygun programlarla telefonu bilgisayara bağlayarak ucuza getirebilirsiniz; Ama onda da hat başına ayda 1 defa alınabiliyor bu miktardaki sms;
twitter.com sms ile uyarı servisini türkiye için. vs kaldırdı çünkü kullanıcı başına maliyeti 1000$ ı buluyormuş;
o smsexplorer sitesindeki fiyatlar zaten turkcellin fiyatları, aşağıda not olarak düşülmüş bu durum; onlar bayisimidir artık ne tam bilemeyeceğim;
sallayın siz öyle akıllıları; 3-5 sms beleş olabilir, sonuna kendi reklamlarını ekleyerek olabilir(bi ara vardı öyle siteler de pek tutmadı) ama kurumsal için olmaz o iş; Yada mesela hepiniz avea hatlarınıza 39 kontör karşılığı her yöne 500sms yada aveaya 5000 sms yükletirsiniz sonra uygun programlarla telefonu bilgisayara bağlayarak ucuza getirebilirsiniz; Ama onda da hat başına ayda 1 defa alınabiliyor bu miktardaki sms;
0
kurukafa
son kullanma tarihi aralık 2007 olan bir tylolhot paketi var. ne olur ki bunu içsem?
son kullanma tarihi aralık 2007 olan bir tylolhot paketi var. ne olur ki bunu içsem?
0
olmaz be ne olacak...
(şimdi gelip fazla duyarlı biri aaah hiç öyle olur mu filan der de, ne olacak abi, parasetamol...)
(şimdi gelip fazla duyarlı biri aaah hiç öyle olur mu filan der de, ne olacak abi, parasetamol...)
0
hiçbir şey olmaz. etki anlamında. etken madde bayatlamıştır. karaciğer enzimlerini gereksiz yere yorar. 2 bardak su iç daha iyi
0
tylol hot a zaten asla içmeyin diyorlar. zararlıymış falan.
artı bi de zamanı geçmişse hiç içme. su kaynat limon sık içine bi tatlı kaşığı da bal. mis.
artı bi de zamanı geçmişse hiç içme. su kaynat limon sık içine bi tatlı kaşığı da bal. mis.
0
icmeden once prospektusunu okuyunuz ama bence ictikten sonra okumak daha eglenceli. +)
0
tylol hot icmeyin yahu iciyosaniz yaninda baska bi grip ilaci almayin yahu. parasetamol zehirlenmesi yapiyor bu ilaclar sonra benim gibi gozunuzu acilde acarsiniz
0
fazla icme nolur nolmaz, zaten bircok doktor gerekmedikce kullanmayin ilac derler. tylol hot ve remidon plus yuzunden hastanelerin acil servislerinde dolandim o gun bugundur sadece aspirin icerim oda basim agridiginda.
0
comptrol
1) sadece ev icin alinacak bir pc'de laptop'un desktop'a gore ne gibi ustunlukleri vardir? bir tanidigim laptop'da israr ediyor ve ben de kendisinin desktop almasini tavsiye ediyordum. yanlis mi yapiyorum sizce?Tesekkurler
1) sadece ev icin alinacak bir pc'de laptop'un desktop'a gore ne gibi ustunlukleri vardir? bir tanidigim laptop'da israr ediyor ve ben de kendisinin desktop almasini tavsiye ediyordum. yanlis mi yapiyorum sizce?
Tesekkurler
Tesekkurler
0
kablolardan bağımsızlıktır tek üstünlüğü bence. ama zamanla onu da kaybeder masaüstü gibi kullanılır genelde.
0
Laptop almanı öneriyorum. Yılların desktopçusuyum. Yazlığa veya herhangi bir yerde değil 1 hafta 3 gün geçtikten sonra yana yana pc aradım ve anladım ki, LAPTOP CANDIR, HAYAT SUYUDUR. Bağlanma boşver internete, ya o ekranı görmek bile yetiyo lan adama. Al götür evde istediğin yere. Baktın gürültü var ses var, git başka odada işini gör. Wireless denen bir teknoloji varken, niye bu nimetten yararlanmayasın. Daha bir sürü faydaları olacak sana şuan anlatamam gribi atlatamadım yorgunum. Ama laptop al ha!
0
laptop'un anlamı yolculuklar da ortaya çıkarsın. Uzun sürecek bir seyahat öncesi masaüstü bilgisayarından ayrılacağına laptopun seyahatın keyfini çıkarırsın.
0
doğru yapıyorsunuz. ben de her laptop diyeni vazgeçirmeye çalışırım.
laptop: -rahat odadan odaya taşımak
-kucağına alıp yatakta vs. surf yapmak, film izlemek
desktop: -aynı fiyata çok daha iyi bi konfigürasyon/vice versa
- çalınmasının laptop'a göre çok daha zahmetli olması.
- daha büyük bi monitör
- upgrade imkanı. kişi bilisayardan anlamasa bile kolaylıkla istediği parçayı söküp takması. her parçanın da tek tek, min. 2 yıl garantisi var.
- adam akıllı oyun oynama imkanı.
bi laptop alındıktan 2 yıl sonra eski bi cihaza dönüşür. güncel oyunları oynayamazsın. ancak ram ve disk alıp takabilirsin. desktopta anakartın uyumluysa işlemciyi, ram'i, ekran kartını değiştirip yepyeni canavar bi sistem elde edebilirsin.
laptop biraz da prestij meselesi halini aldı. halkımızın cep telefonu görgüsüzlüğü gibi bi hava atma aracı sanki ama şimdi 19" güzel bi lcd ekran çok daha şahane bence. ayrıca laptop pili çok kısa sürede 10-15dk.dan fazla şarj tutmaz hale gelecek, o pili çıkarıp sürekli prize mahkum kullanacaksın.
bir de tekrar: çalınır. benim yakın çevremde 2 arkadaşınki çalındı. o evde laptop olduğunu bilen hırsız sadece onun için giriyorlar eve.
ev kullancısına laptop, 12 yaşında çocuğa 1000ytl'lik cep telefonu almak gibi bişey.
laptop: -rahat odadan odaya taşımak
-kucağına alıp yatakta vs. surf yapmak, film izlemek
desktop: -aynı fiyata çok daha iyi bi konfigürasyon/vice versa
- çalınmasının laptop'a göre çok daha zahmetli olması.
- daha büyük bi monitör
- upgrade imkanı. kişi bilisayardan anlamasa bile kolaylıkla istediği parçayı söküp takması. her parçanın da tek tek, min. 2 yıl garantisi var.
- adam akıllı oyun oynama imkanı.
bi laptop alındıktan 2 yıl sonra eski bi cihaza dönüşür. güncel oyunları oynayamazsın. ancak ram ve disk alıp takabilirsin. desktopta anakartın uyumluysa işlemciyi, ram'i, ekran kartını değiştirip yepyeni canavar bi sistem elde edebilirsin.
laptop biraz da prestij meselesi halini aldı. halkımızın cep telefonu görgüsüzlüğü gibi bi hava atma aracı sanki ama şimdi 19" güzel bi lcd ekran çok daha şahane bence. ayrıca laptop pili çok kısa sürede 10-15dk.dan fazla şarj tutmaz hale gelecek, o pili çıkarıp sürekli prize mahkum kullanacaksın.
bir de tekrar: çalınır. benim yakın çevremde 2 arkadaşınki çalındı. o evde laptop olduğunu bilen hırsız sadece onun için giriyorlar eve.
ev kullancısına laptop, 12 yaşında çocuğa 1000ytl'lik cep telefonu almak gibi bişey.
0
Hem laptop hem desktop sahibi birisi olarak söyleyebilirim ki evde laptop'ı dosya transferi ihtiyacı dışında açmıyorum bile. Ya da misafir gelirse o kullansın diye açıyorum ama desktop dururken laptop'a mahkum olmak pek mantıklı değil...
0
ne uğraşacaksın desktop'un pisliği ile..her yer toz duman oluyor.kasa yı açsan bi dert açmasan bi dert..klavyesi ile yok işte hoperlörleri ile heryer toz oluyor..temizlemesi çok büyük dert..temizle temizle 2 gün sonra gene heryer toz..bide fişleri de cabası..yok monitörün fişi yok ses sistmelerinin fişi yok kasanın fişi modemin di şuyuydu buyuydu walla masanın arkası bağırsak gibi kablolarla doluyor..al laptop ister odan da ister oturma odasında tv karşısında ister hasta iken yatakta kucağında ohh mis gibi...
0
benim yazdıklarım tarihin tozlu sayfaları arasına karışmış.
bizim evde, super performans toplanmış bir desktop var. kasası monitörü klavyesi götü başı ayrı yer kaplıyor. kabloları da toz topluyor. bu da cabası. performanslık birşey yaptığımız da yok.
o bilgisayar ilk tık deyişinde kapıya konulacak ve yerine laptop alınacak. tertemiz, az kablolu. yani ne var ki, sırf masaüstünde kullanacak olsan bile bağla oraya gitsin. akarı yok kokarı yok.
ben kesinlikle laptop derim. ohh miss.
bizim evde, super performans toplanmış bir desktop var. kasası monitörü klavyesi götü başı ayrı yer kaplıyor. kabloları da toz topluyor. bu da cabası. performanslık birşey yaptığımız da yok.
o bilgisayar ilk tık deyişinde kapıya konulacak ve yerine laptop alınacak. tertemiz, az kablolu. yani ne var ki, sırf masaüstünde kullanacak olsan bile bağla oraya gitsin. akarı yok kokarı yok.
ben kesinlikle laptop derim. ohh miss.
0
Kullanacak kisinin aliskanliklarina gore degisir.
Ornegin bir tanidigim bilgisayari hep ayni odada ayni masada tutuyor. Laptop olmasi hic bir ise yaramiyor. Ayni isi goren bir alet icin daha cok para odemis oldu.
Karsi ornek olarak ben ise bilgisayar masasina sahip degilim. Siklikla bilgisayari salonda koltukta ve yatakta kullaniyorum. Laptopim olmasa devamli evin belli bir yerine gitmek beni cok rahatsiz eder.
Ornegin bir tanidigim bilgisayari hep ayni odada ayni masada tutuyor. Laptop olmasi hic bir ise yaramiyor. Ayni isi goren bir alet icin daha cok para odemis oldu.
Karsi ornek olarak ben ise bilgisayar masasina sahip degilim. Siklikla bilgisayari salonda koltukta ve yatakta kullaniyorum. Laptopim olmasa devamli evin belli bir yerine gitmek beni cok rahatsiz eder.
0
benim ne zamandır şöyle bir fikrim var. oyun oynamayan bir insanım. çift çekirdekli, 1 gb ramli bir laptop'ım var. laptop'ı evde kasa niyetine kullanmayı düşünüyorum. bir monitör bir klavye bir mouse'a bakar. evde masaüstü keyfini sürerken, dışarı gidildiğinde de taşınabilirlik devreye girer. ha performans için bilemedim edemedim. ben yazdığım konfigürasyonla emule çalıştırıp, maxthon'da oraya buraya saldırıp, word ve pdf açıyorum nod32 de çalışır olduğu halde bir kasılma yaşamıyorum. tek sorun uzun süre açık kalmadan kaynaklanabilir. onu da harici soğutma yöntemleriyle çözebilirsin. bir düşün bence.
0
22' ekran çaktın mı sadece oda değil evin havası bile değişir, hey gidi. yerim leptabı.
0
iş için laptop kullanıyorum geri kalan işler için 24" monitörlü ortalama üstü bir dekstop. açıkcası laptop için docking station ve sabit bir adaptör kullanıyorum. çantadan çıkartıp raftaki yerine yerleştirip kapağını bile açmıyorum remote ile kullanıyorum. daha rahat oluyor.
dışardeyken zaten laptop alternatifsiz.
dışardeyken zaten laptop alternatifsiz.
0
amaç amaç amaç... eğer hız isteyen işler yapmayacaksanız laptop tabi ki. genel olarak laptoplar daha sorunsuzdur, daha az yer kaplar ve tabi ki taşınabilir. ama render alıcam, x oyununu y çözünürlükte oynayacam, aynı anda 10 iş birden yapıcam hırsıyla kullanılırsa tat vermez. internette gezinmek ve film, müzik vb için para sorunu olmayan (yani bilgisayar işini 300-500e halletmeliyim demeyen) birinin mutlaka laptop kullanması lazım.
0
desktop + wireless modem&adaptor + uzun kablolu priz kablosu + tekerlekli minik bir bilgisayar masası.
ben de çok düşündüm laptop mu desktop mu diye. sonunda normal bir laptop alabileceğim parayla gidip hayvanlar gibi desktop aldım. yukarıda yazdığım konfigurasyon sayesinde gayet rahat ediyorum. film izleyeceğim zaman alıyorum masayı yatağın baş ucuna hoop kıçımı devirerek izliyorum.
ben de çok düşündüm laptop mu desktop mu diye. sonunda normal bir laptop alabileceğim parayla gidip hayvanlar gibi desktop aldım. yukarıda yazdığım konfigurasyon sayesinde gayet rahat ediyorum. film izleyeceğim zaman alıyorum masayı yatağın baş ucuna hoop kıçımı devirerek izliyorum.
0
the dream seller
"nöronlarda impuls taşınırken enerji gerekli. bu da oksijenli solunumla sağlanıyor. glikoz ve o2 kullanılıyor. atp ve co2 oluşuyor. sıcaklık artıyor." buraya kadar yazdığım şekli ile geçiyor tüm kaynaklarda. ama benim takıldığım nokta şudur, h2o oluşmuyor mu yha??? oksijenli solunum formülü bu bilid
"nöronlarda impuls taşınırken enerji gerekli. bu da oksijenli solunumla sağlanıyor. glikoz ve o2 kullanılıyor. atp ve co2 oluşuyor. sıcaklık artıyor." buraya kadar yazdığım şekli ile geçiyor tüm kaynaklarda. ama benim takıldığım nokta şudur, h2o oluşmuyor mu yha??? oksijenli solunum formülü bu bilidğim kadarıyla:
Glikoz + 6 O2 -> 6 CO2 + 6 H2O + 38 ATP
veya oluşuyor da hemen oracıkta başka bir tepkimede mi kullanılıyor? özel bir durumu mu var nöron hücrelerinin?? tek kaynakta bile rastlamadım h2o açığa çıkar diye.. nedir bu işin aslı?
Glikoz + 6 O2 -> 6 CO2 + 6 H2O + 38 ATP
veya oluşuyor da hemen oracıkta başka bir tepkimede mi kullanılıyor? özel bir durumu mu var nöron hücrelerinin?? tek kaynakta bile rastlamadım h2o açığa çıkar diye.. nedir bu işin aslı?
0
hatırladığım kadarıyla.. impuls iletiminde oksijenli solunum yoktur. iyon pompası dediğimiz şey sayesinde ortaya çıkan elektrik yükleri farkı iletim için gerekli olan potansiyali sağlar. yani işin içinde hiç su olmadığından var olmayanın harcanması da mümkün olmaz.
0
derectus
Yüksek lisansa başvurmak için ille de eylül ayını beklemek mi gereki yoksa ikinci dönem başında da öğrenci alan okullar var mıdır?
Yüksek lisansa başvurmak için ille de eylül ayını beklemek mi gereki yoksa ikinci dönem başında da öğrenci alan okullar var mıdır?
0
tezsiz yüksek lisans programları (2.öğretim) ikinci dönemde de açılıyor ama tezliler açılmıyor sanırım.bahar yarıyılında açılan tezli programlar da olsa hayat ne güzel olurdu...=)
0
eğer açmışsa okul eylül'ü bekülemek diye bi şart yok. bölümden bölüme kontenjanlar değişmekle birlikte, çoğu okul ara dönemde öğrenci alır.
0
bölüme ve üniversiteye bakar tam olarak. hatta daha spesifik olmak gerekirse bölümde -misal- altında asistanlık yapacağın hocaya bakar.
yüksek lisansın kuralları lisanstaki gibi sabit değil. daha subjektif. birebir konuşmakta daha fazla fayda var.
yüksek lisansın kuralları lisanstaki gibi sabit değil. daha subjektif. birebir konuşmakta daha fazla fayda var.
0
tezli tezsiz olmasına bağlı değil. tezli yüksek lisansa ara dönemde girmiştim çünkü.
0
ilgili bölümün lisansüstü kontenjanı şişmemişse mutlaka açılır. hatta bölümler şu aralar kontenjan dilekçelerini enstitülere gönderiyorlar. ilgili bölümü arayıp öğrenebilirsin.
0
biglebowsky
şimdi nette tonla walkthrough var ama spoiler kapmadan 2 soruya cevap bulmak istiyorum, 1. g.e.c.k. i bulmak için belirli bir sürem var sanırım(?) bu süreyi aşınca oyun çat diye bitecek mi?2. oyunun sonu mevcutmu yoksa tüm görevler bitince aferim şimdi kafana göre takılabilirsin mi diyolar?
şimdi nette tonla walkthrough var ama spoiler kapmadan 2 soruya cevap bulmak istiyorum, 1. g.e.c.k. i bulmak için belirli bir sürem var sanırım(?) bu süreyi aşınca oyun çat diye bitecek mi?
2. oyunun sonu mevcutmu yoksa tüm görevler bitince aferim şimdi kafana göre takılabilirsin mi diyolar?
2. oyunun sonu mevcutmu yoksa tüm görevler bitince aferim şimdi kafana göre takılabilirsin mi diyolar?
0
belli bir süren yok. istediğin kadar takıl.
son demosu filan var, oyun bitiyor tabi de, sonra takılabiliyorsun kafana göre...
hoş benim tecrübelerime göre bitirdiğin bir oyunda takılmak pek zevk vermiyor.
son demosu filan var, oyun bitiyor tabi de, sonra takılabiliyorsun kafana göre...
hoş benim tecrübelerime göre bitirdiğin bir oyunda takılmak pek zevk vermiyor.
0
1. GECK'i bulman için senaryo sana baskı yapıyor, fakat bu oyun içinde belirli bir sürede bulman gerektiği anlamına gelmiyor. (Daha fazlası spoiler)
2. Oyunu bir sonu mevcut, fakat oyun bittikten sonra belirli bir süre daha wasteland'de gezmene olanak veriyor. Bu da senin sıkılmana yetecek kadar uzun bir süre. Yanlış hatırlamıyorsam, o süre de dolduğunda ilk ekrana falan dönüyordu oyun. Yine random encounter'lar çıkıyor. Master's army, raiders falan dövüşebiliyorsun. Ama görev olmadığı için sıkılıyorsun bayıyor...
2. Oyunu bir sonu mevcut, fakat oyun bittikten sonra belirli bir süre daha wasteland'de gezmene olanak veriyor. Bu da senin sıkılmana yetecek kadar uzun bir süre. Yanlış hatırlamıyorsam, o süre de dolduğunda ilk ekrana falan dönüyordu oyun. Yine random encounter'lar çıkıyor. Master's army, raiders falan dövüşebiliyorsun. Ama görev olmadığı için sıkılıyorsun bayıyor...
0
2- oyunun ana görevini bitirince oyunda yaptığın işlerin sonuçlarını görüyorsun (spoiler vermeden söylemeye çalıştım) sonra oyun haritasında istediğin yere gidebiliyorsun ve bir çok matrak şeyler görüyorsun. mesela adını unuttum sanırım cats paw'dı new renodaki kerhanenin adı. oraya filan gidebiliyorsun. yada fallout hintbook isimli bilmem kaç milyon xp veren kitabı birilerinden edinebiliyorsun falan filan.
kısaca oyun bittikten sonra bir 3-5 saat daha sıkılmadan oynayabilirsin.
kısaca oyun bittikten sonra bir 3-5 saat daha sıkılmadan oynayabilirsin.
0
haktan
Artık Sabıka kaydım yok, ama arşiv kaydım var (bir yurtdışı gezisi sırasında shoplifting yaparken yakalanmıştım. Bu ülke ab ülkesi olduğu için benim suçumu buraya bildirmiş. 5 yıllık süresi yeni doldu ve sabıka kaydından arşiv kaydına taşındı.) Şu an bir devlet üniversitesinde yüksek lisan yapıyorum
Artık Sabıka kaydım yok, ama arşiv kaydım var (bir yurtdışı gezisi sırasında shoplifting yaparken yakalanmıştım. Bu ülke ab ülkesi olduğu için benim suçumu buraya bildirmiş. 5 yıllık süresi yeni doldu ve sabıka kaydından arşiv kaydına taşındı.) Şu an bir devlet üniversitesinde yüksek lisan yapıyorum. Acaba öğrenci asistanı olabilir miyim yoksa arşiv kaydım buna engel olur mu? Peki ya öğretim görevlisi veya devlet memuru olmak konusunda durum nasıl?
0
merak etme engel olmaz arşiv kaydı.
zaten arşiv kaydı hiçbir şekilde engel olmaz benzer şeylere benim bildiğim kadarı ile, yeni bir suç işleyince bakılınabilecek bir şey o. yeni suç işlemediğin takdirde herhangi bir kurumun senden isteyebileceği tek belge sabıka kaydı belgesidir.
zaten arşiv kaydı hiçbir şekilde engel olmaz benzer şeylere benim bildiğim kadarı ile, yeni bir suç işleyince bakılınabilecek bir şey o. yeni suç işlemediğin takdirde herhangi bir kurumun senden isteyebileceği tek belge sabıka kaydı belgesidir.
0
aslında oluyor bildiğim kadarıyla. Yani en azından suçu türkiye'de işlemiş olsaydım kesin oluyordu. Yüz kızartıcı suça girdiği için ömür boyu devlet memurluğu yapma hakkından men ediliyorum. Resmi kurumlar için sabıka kaydı istediğimde aşağıda arşiv kaydım ve işlediğim suç görünüyor.
Soruyu netleştirirsem; 1) Öğrenci asistanı olmak için sabıka kaydı isteniyor mu? 2)İsteniyorsa bu yüz kızartıcı suçu yurtdışında işlemiş olmam durumda değişiklik yaratır mı? (Ne bileyim, yurtdışında muhtemelen yüz kızartıcı diye bir mevhum yoktur dolayısıyla oluyordur gibi)
Soruyu netleştirirsem; 1) Öğrenci asistanı olmak için sabıka kaydı isteniyor mu? 2)İsteniyorsa bu yüz kızartıcı suçu yurtdışında işlemiş olmam durumda değişiklik yaratır mı? (Ne bileyim, yurtdışında muhtemelen yüz kızartıcı diye bir mevhum yoktur dolayısıyla oluyordur gibi)
0
ben 4 yil once lisans ogrencisiyken ogrenci asistanligi yaptigimda sabika kaydi filan istememislerdi bizden. simdi de istediklerini sanmiyorum. zaten haftalik yevmiyeli part time eleman gibi bir sey oluyorsun (teknik terimini bilmiyorum).
yuksek lisans dedigine gore, yok benim dedigim arastirma gorevliligi (daha bilinen adiyla asistanlik) dersen, onda teknik olarak devlet memuru oluyorsun ve sabika kaydi istiyorlar. ama senin tarif ettigin durum alinip alinmamana etki eder mi onu bilmiyorum.
yuksek lisans dedigine gore, yok benim dedigim arastirma gorevliligi (daha bilinen adiyla asistanlik) dersen, onda teknik olarak devlet memuru oluyorsun ve sabika kaydi istiyorlar. ama senin tarif ettigin durum alinip alinmamana etki eder mi onu bilmiyorum.
0
üniversiteden üniversiteye değişim gösterebilir. isteyen üniversiteler çıkabilir. ege üniversitesi'nde istiyorlar diye biliyorum örneğin. üniversite ile görüşmeniz gerekiyor.
kolay gelsin. özel sektörde çalıştığım yerlerin tümü benden sabıka kaydımı istemişlerdi.
yurtdışında da isteniyor bu. yurtdışında böyle olaylara dikkat edilmeli. ben ukrayna'da güvercin kovalıyorum diye (bu hayvanlar kiev'de uçmuyorlardı ve ben uçmayan güvercine güvercin demem, uçsunlar diye kovalayıvermiştim) milisler kızmışlardı. aynı şey amerika'da olsa (ki yine etrafımdaki arkadaşlarım böyle şeyler yaşadılar örneğin satış elemanı olarak çalışan bir arkadaş sesini yükseltti diye kadın bu adam beni öldürmek istiyor imdat diye bağırmış ve polis gelmiş, neyse ki müdürler olayı çözmüşler filan falan) hemen ceza alabiliyorsunuz hem de kamu suçu işlemiş olarak.
kolay gelsin. özel sektörde çalıştığım yerlerin tümü benden sabıka kaydımı istemişlerdi.
yurtdışında da isteniyor bu. yurtdışında böyle olaylara dikkat edilmeli. ben ukrayna'da güvercin kovalıyorum diye (bu hayvanlar kiev'de uçmuyorlardı ve ben uçmayan güvercine güvercin demem, uçsunlar diye kovalayıvermiştim) milisler kızmışlardı. aynı şey amerika'da olsa (ki yine etrafımdaki arkadaşlarım böyle şeyler yaşadılar örneğin satış elemanı olarak çalışan bir arkadaş sesini yükseltti diye kadın bu adam beni öldürmek istiyor imdat diye bağırmış ve polis gelmiş, neyse ki müdürler olayı çözmüşler filan falan) hemen ceza alabiliyorsunuz hem de kamu suçu işlemiş olarak.
0
sefapezevengi
merhaba canlar...yine, yeniden "ah ulen istanbul'da olmak vardı" dedirten bir mesele daha.denizli'de krav maga kursu varmıdır? istanbul'da olsaydım var biliyorum. yardımınızla denizli'de de bulurum umarım. ha illa kurs değil de, "ben biliyorum aga, gel öğreteyim" diyen varsa da olur. teşekkürler...
merhaba canlar...
yine, yeniden "ah ulen istanbul'da olmak vardı" dedirten bir mesele daha.
denizli'de krav maga kursu varmıdır? istanbul'da olsaydım var biliyorum. yardımınızla denizli'de de bulurum umarım. ha illa kurs değil de, "ben biliyorum aga, gel öğreteyim" diyen varsa da olur.
teşekkürler...
yine, yeniden "ah ulen istanbul'da olmak vardı" dedirten bir mesele daha.
denizli'de krav maga kursu varmıdır? istanbul'da olsaydım var biliyorum. yardımınızla denizli'de de bulurum umarım. ha illa kurs değil de, "ben biliyorum aga, gel öğreteyim" diyen varsa da olur.
teşekkürler...
0
bulabileceğini hiç sanmıyorum..
varsa işte bilen birisi varsa ondan alabilirsin ama bilen birisi olduğunu da tahmin etmiyorum..
varsa işte bilen birisi varsa ondan alabilirsin ama bilen birisi olduğunu da tahmin etmiyorum..
0
bu krav maga, how i met your mother'dan sonra mı moda oldu, yoksa önceden de var mıydı? hani hemen hemen her türlü vurdu kırdı sporunu duyarız bir türk insanı olarak ama bunu ben ilk himym'da duymuştum mesela.
0
istanbul'da bile kursu yok. o yüzden istanbul'da olmak vardı demene gerek de yok.
sadece şirketlere eğitim veren toplam 1 kuruluş var...
ayrıca krav maga son 10 senedir filan popüler. türkiye'ye neden gelmediğini bilmem de...
himym'dan da daha popüler olduğunu söyleyebilirim eheh =)
sadece şirketlere eğitim veren toplam 1 kuruluş var...
ayrıca krav maga son 10 senedir filan popüler. türkiye'ye neden gelmediğini bilmem de...
himym'dan da daha popüler olduğunu söyleyebilirim eheh =)
0
moda mı oldu derken türkiye şartlarını konu ediyordum elbette. türkiye'de bile kursu yok dediğin şey nasıl bu kadar popüler olabiliyorsa, hem de 10 yıldır, tam bir muamma!.. ama sen bir dünya vatandaşısın ve dünyadaki popülerdiğinden bahsediyorsan o ayrı tabii :)
herhalde ya israil'in kültürünü yansıtabildiği ülkeleri ya da ortadoğu bölgesindeki popülariteyi kastediyorsun ya da sadece dövüş sporları yapanların oluşturduğu kısıtlı bir kitleyi.
10 yıldır krav maga bilen kaç kişi var allah aşkına :)
aikido bile son 5-10 yılda yaygınlaştı bu ülkede ki biz ağırlıklı olarak israil ordusundan çıkma bir dövüş tekniğinden bahsediyoruz...
herhalde ya israil'in kültürünü yansıtabildiği ülkeleri ya da ortadoğu bölgesindeki popülariteyi kastediyorsun ya da sadece dövüş sporları yapanların oluşturduğu kısıtlı bir kitleyi.
10 yıldır krav maga bilen kaç kişi var allah aşkına :)
aikido bile son 5-10 yılda yaygınlaştı bu ülkede ki biz ağırlıklı olarak israil ordusundan çıkma bir dövüş tekniğinden bahsediyoruz...
0
sanilanin aksine istanbul'da kursu var.. ama istanbul disinda herhangi bir sehirde var midir? hic bilmiyorum, ki sanmiyorum oldugunu.
krav maga kursu mahalle arasimda karate kursu acmaktan biraz farkli.
krav maga kursu mahalle arasimda karate kursu acmaktan biraz farkli.
0
blackbasat
taksim'de fasıl yapacak mekan arıyorum var mıdır bildiğiniz bir yer bir öneri? şöyle kişi başı 40-50 bırakıp çıkalım.
taksim'de fasıl yapacak mekan arıyorum var mıdır bildiğiniz bir yer bir öneri? şöyle kişi başı 40-50 bırakıp çıkalım.
0
"local pera" diye bir yer var.
tünele doğru galatasaray lisesi'nin biraz ilersinde mısır apartmanındaydı galiba...
"lokal pera" da olabilir ismi
tünele doğru galatasaray lisesi'nin biraz ilersinde mısır apartmanındaydı galiba...
"lokal pera" da olabilir ismi
0
megavizyon karsısında "gazeteciler lokali" var, pek pahalı değilidir, hatta ucuz bile denilebilir. hoştur, güzeldir.
0
taksim diil ama sıraselviler de soğancı mı ne öyle bi sokak var orada rol var rehberler odası lokali. atakan'ın sesini dinlemeniz lazım derim, ki kendisini az çok tanıyoruz aslında çünkü
(bkz: yaralı kalbim)
(bkz: yaralı kalbim)
0
www.elmadagmeyhanesi.com
Taksim karga$asından biraz önce olması da avantaj olabilir.
"bu ak$aaaam bütün meyha....." pardon kaptırdım bir an için. ;-))
Taksim karga$asından biraz önce olması da avantaj olabilir.
"bu ak$aaaam bütün meyha....." pardon kaptırdım bir an için. ;-))
0
www.beyzade.net
terkos çıkmazında...
fiyatlar uygun, müzik çok iyi. ama yemekler için aynı şeyi söyleyemem.
terkos çıkmazında...
fiyatlar uygun, müzik çok iyi. ama yemekler için aynı şeyi söyleyemem.
0
kimlanbu
Toplu linkler içeren bir sayfada sağ tuş/download all by orbit'e tıklayınca çıkan pencereden ilgili dosyaları seçiyorum. "More" butonuna tıklayıp, "Login to Server" seçeneğini işaretleyip kullanıcı adı ve şifremi de giriyorum. Ama bu küfrettiğimin programı indiremiyor. 12kb lık ufak dosyalar halinde
Toplu linkler içeren bir sayfada sağ tuş/download all by orbit'e tıklayınca çıkan pencereden ilgili dosyaları seçiyorum. "More" butonuna tıklayıp, "Login to Server" seçeneğini işaretleyip kullanıcı adı ve şifremi de giriyorum. Ama bu küfrettiğimin programı indiremiyor. 12kb lık ufak dosyalar halinde inmiş olarak gösteriyor.
Internet Dowload Manager kurdum, paşalar gibi indiriyor ama gönlüm orbiti terketmeye hazır değil. Nasıl olacak bu ? sanki daha önce birisi daha sormuştu azıcık aradım bulamadım.
edit: premium zone'a tarayıcıdan girdikten sonra linkleri ekliyorum, yani tabiri caizse login oluyorum(*)
Internet Dowload Manager kurdum, paşalar gibi indiriyor ama gönlüm orbiti terketmeye hazır değil. Nasıl olacak bu ? sanki daha önce birisi daha sormuştu azıcık aradım bulamadım.
edit: premium zone'a tarayıcıdan girdikten sonra linkleri ekliyorum, yani tabiri caizse login oluyorum(*)
0
Ben premium + orbit kullanarak güzelce indiriyorum ama farklı şekilde.
1. Rapidshare'in ayarlarında "linkleri doğrudan indir" anlamına gelen seçenek seçilir.
2. Internet Explorer(kesinlikle IE olacak)ile login olduktan sonra dosya indirir gibi yapıp cookie elde edilecek. Zaten o kendisi diyor, "ayarladım cookiye." diye. Son kullanma tarihi de 1 ay sonra oluyor o cookienin. Yani her seferinde yapmaya gerek yok.
3. Orbit'te Tool menüsünde "Clipboard Monitoring" ve "Browser Monitoring" seçenekleri aktif olacak.
4. Rapid linkleri "hepsini indir" şeklinde değil linki kopyalayarak yapılacak. Eğer zip, rar, avi, wmv gibi çok kullanılan uzantılara sahiplerse Orbit bunları otomatik sunacak önüne.
5. Eğer kopyala demene rağmen orbit anlamadıysa zoraki linkler tek tek "New" seçeneğinden eklenecek.
Ben de orbit için çok uğraşmıştım ve bulabildiğim en pratik yol bu oldu.
1. Rapidshare'in ayarlarında "linkleri doğrudan indir" anlamına gelen seçenek seçilir.
2. Internet Explorer(kesinlikle IE olacak)ile login olduktan sonra dosya indirir gibi yapıp cookie elde edilecek. Zaten o kendisi diyor, "ayarladım cookiye." diye. Son kullanma tarihi de 1 ay sonra oluyor o cookienin. Yani her seferinde yapmaya gerek yok.
3. Orbit'te Tool menüsünde "Clipboard Monitoring" ve "Browser Monitoring" seçenekleri aktif olacak.
4. Rapid linkleri "hepsini indir" şeklinde değil linki kopyalayarak yapılacak. Eğer zip, rar, avi, wmv gibi çok kullanılan uzantılara sahiplerse Orbit bunları otomatik sunacak önüne.
5. Eğer kopyala demene rağmen orbit anlamadıysa zoraki linkler tek tek "New" seçeneğinden eklenecek.
Ben de orbit için çok uğraşmıştım ve bulabildiğim en pratik yol bu oldu.
0
mortifera
2 yıllık dekstopumun spesifikasyonları şöyle:E6300 CPU INTEL Core2 Duo E6300, MB-MSI 7235-010, Core2 Duo, P965 Neo-F, i965P 1GB 800MHz DDR2 Ram WD2500KS HDD-W.DIGITAL 250 GB, SERIAL ATA II, 7200 Rpm, 16MB CacheH22N DVD RW 18X, LG H22N, 8X Dual Double layer, InternalCAC-T05-UWB KASA Cooler Master
2 yıllık dekstopumun spesifikasyonları şöyle:
E6300 CPU INTEL Core2 Duo E6300,
MB-MSI 7235-010, Core2 Duo, P965 Neo-F, i965P
1GB 800MHz DDR2 Ram
WD2500KS HDD-W.DIGITAL 250 GB, SERIAL ATA II, 7200 Rpm, 16MB Cache
H22N DVD RW 18X, LG H22N, 8X Dual Double layer, Internal
CAC-T05-UWB KASA Cooler Master CENTURON5, (350W)
WINFAST PX7600GT TDH , 256 MB, PCIex16,
neyi değiştireyim? 1 tane daha 1 gblık 800mhz rem almam kesin gibi bir şey sanırsam?
fallout 3 ve warhammer online oynamayı planlıyorum...
E6300 CPU INTEL Core2 Duo E6300,
MB-MSI 7235-010, Core2 Duo, P965 Neo-F, i965P
1GB 800MHz DDR2 Ram
WD2500KS HDD-W.DIGITAL 250 GB, SERIAL ATA II, 7200 Rpm, 16MB Cache
H22N DVD RW 18X, LG H22N, 8X Dual Double layer, Internal
CAC-T05-UWB KASA Cooler Master CENTURON5, (350W)
WINFAST PX7600GT TDH , 256 MB, PCIex16,
neyi değiştireyim? 1 tane daha 1 gblık 800mhz rem almam kesin gibi bir şey sanırsam?
fallout 3 ve warhammer online oynamayı planlıyorum...
0
ram 2 gb olmali en asagi. 1 gb ile yazik ediyorsunuz o bilgisayara.
bir de ekran kartina az biraz yatirim yapmayi dusunebilirsiniz. 4850 veya 4870 e paraniz yeterse tadindan yenmez. gerci bu ekran kartlarini aldiginizda islemci yetersiz gelecektir... yine de performansta deli gibi bir artis olacagi asikar.
ha bu ekran kartlari saydiginiz oyunlar icin "kesinkes" gerekli seyler mi? degil. hali hazirdaki ekran kartinizla da hic sorun yasamazsiniz.
bir de ekran kartina az biraz yatirim yapmayi dusunebilirsiniz. 4850 veya 4870 e paraniz yeterse tadindan yenmez. gerci bu ekran kartlarini aldiginizda islemci yetersiz gelecektir... yine de performansta deli gibi bir artis olacagi asikar.
ha bu ekran kartlari saydiginiz oyunlar icin "kesinkes" gerekli seyler mi? degil. hali hazirdaki ekran kartinizla da hic sorun yasamazsiniz.
0
ram'in mhz'ini arttırın. işlemci idare eder.
warhammer online için söyleyeyim, gayet yeterli sistem.
warhammer online için söyleyeyim, gayet yeterli sistem.
0
ram'in mhz'sini arttırmak???
anakart cart curt 800 destekliyor sonuçta gidip kafama göre takılamam ki?
anakart cart curt 800 destekliyor sonuçta gidip kafama göre takılamam ki?
0
en az bir tane daha ram lazım. bir de arkadaşların yazdığı gibi ekran kartını değiştirin. tabi anakartla sorun çıkarmayacak bir tane edinin
0
warhammer online için sanki bu ekran kartı yeter gibi? emin olamadım.
1 gb rem almam kesinleşti de, ekran kartı konusunda kararsız kaldım cidden.
ne kadarlık bir şey alayım? ana kartıma hangisi uyar?? ne kadardır?
1 gb rem almam kesinleşti de, ekran kartı konusunda kararsız kaldım cidden.
ne kadarlık bir şey alayım? ana kartıma hangisi uyar?? ne kadardır?
0
Merhabalar,
Arkadaşların da dediği gibi RAM'i 2GB yapın.
Üstüne de bir adet güçlü ekran kartı işinizi görecektir.
Benzer bir konfigürasyon bende de vardi. İşlemci C2D E6400 ve RAM 2GB idi.
Grafik kartını 7950GT'den 9800GT'ye upgrade ettim. Gayet memnunum. Son çıkan oyunlarda hiçbir problem yaşamıyorum.
Aşağıdaki kartla Fallout 3 @1680x1050 gayet rahat oynayabilirsiniz. WO'ı bilemiyorum ki onu da çok rahat oynatacağından şüphem yok.
NOT:
Genelde nVidia kartlar kullandım. ATi'de belki daha iyi ve ucuz bulabilirsiniz.
Bahsettiğim kart bu, biraz uzun (alacaksanız kasada yer olmalı).
www.hepsiburada.com
Bu arada kart PCI-Express 2.0 kartı AMA PCI-Express 1.0 ile de uyumlu. Bendeki anakartta(Asus P5B) PciEx2.0 yok ama sorunsuz çalışıyor.
Arkadaşların da dediği gibi RAM'i 2GB yapın.
Üstüne de bir adet güçlü ekran kartı işinizi görecektir.
Benzer bir konfigürasyon bende de vardi. İşlemci C2D E6400 ve RAM 2GB idi.
Grafik kartını 7950GT'den 9800GT'ye upgrade ettim. Gayet memnunum. Son çıkan oyunlarda hiçbir problem yaşamıyorum.
Aşağıdaki kartla Fallout 3 @1680x1050 gayet rahat oynayabilirsiniz. WO'ı bilemiyorum ki onu da çok rahat oynatacağından şüphem yok.
NOT:
Genelde nVidia kartlar kullandım. ATi'de belki daha iyi ve ucuz bulabilirsiniz.
Bahsettiğim kart bu, biraz uzun (alacaksanız kasada yer olmalı).
www.hepsiburada.com
Bu arada kart PCI-Express 2.0 kartı AMA PCI-Express 1.0 ile de uyumlu. Bendeki anakartta(Asus P5B) PciEx2.0 yok ama sorunsuz çalışıyor.
0
Ekran karti elzem degil dedigim gibi.
Illa karsilastirma yapmak istiyorsaniz;
www.thgtr.com
www.thgtr.com
burdaki karsilastirmalara goz gezdirmek isteyebilirsiniz.
Bir de ram'i 2gb dedim ama o windows xp icin. Vista kullaniyorsaniz ve anakartiniz destekliyorsa daha ust secenekleri de dusunebilirsiniz.
Illa karsilastirma yapmak istiyorsaniz;
www.thgtr.com
www.thgtr.com
burdaki karsilastirmalara goz gezdirmek isteyebilirsiniz.
Bir de ram'i 2gb dedim ama o windows xp icin. Vista kullaniyorsaniz ve anakartiniz destekliyorsa daha ust secenekleri de dusunebilirsiniz.
0
themindseye
uçuruldum.eywallah.şu anda aynı nick ve e mail adresiyle giriş yapamıyorum.tamam.ama aynı mail adresimle okur kaydıda yapamıyorum.zira aynı mail ve nick i kullanan bir yazar sözlükte mevcuttur gibi bi uyarı alıyorum.uçurulduktan sonra her hangi bi kayıt başvurusu için yeni bi mail ve yeni bi nick le
uçuruldum.eywallah.
şu anda aynı nick ve e mail adresiyle giriş yapamıyorum.tamam.
ama aynı mail adresimle okur kaydıda yapamıyorum.zira aynı mail ve nick i kullanan bir yazar sözlükte mevcuttur gibi bi uyarı alıyorum.uçurulduktan sonra her hangi bi kayıt başvurusu için yeni bi mail ve yeni bi nick le mi başvuru yapmamız gerekecek.madem uçurulduk mail adresi ve nick kaydı niye tabandan silinmiyor ?
şu anda aynı nick ve e mail adresiyle giriş yapamıyorum.tamam.
ama aynı mail adresimle okur kaydıda yapamıyorum.zira aynı mail ve nick i kullanan bir yazar sözlükte mevcuttur gibi bi uyarı alıyorum.uçurulduktan sonra her hangi bi kayıt başvurusu için yeni bi mail ve yeni bi nick le mi başvuru yapmamız gerekecek.madem uçurulduk mail adresi ve nick kaydı niye tabandan silinmiyor ?
0
bende de öyle bir sorun var. dahası ben entry girmemiştim sadece okur olarak takılıyordum 3 ay boyunca giriş yapmayınca doğal olarak uçtu hesap. tekrar kayıt olmam gerektiğinde ise mail adresi kullanımda dedi.
0
Bence hiçbir şey veritabanından silinmiyor. Uçurulan birisinin aslında tüm entryleri duruyor bir yerlerde. Zaten komple siliniyor olsalar eksi sozluk yedinci yil nostalji sekansi nasıl mümkün olacaktı ki?
0
forumtrak
ktunnel'den bağlanıyorum, ve ktunnel'den girince kullanıcı girişi yapılamıyor. birisi linkini versede yapıştırıp giriş yapsam?edit: linkini dediysem kullanıcı girişi yapılan yerin direk linki.
ktunnel'den bağlanıyorum, ve ktunnel'den girince kullanıcı girişi yapılamıyor. birisi linkini versede yapıştırıp giriş yapsam?
edit: linkini dediysem kullanıcı girişi yapılan yerin direk linki.
edit: linkini dediysem kullanıcı girişi yapılan yerin direk linki.
0
ermanen
Vucudumuzun icinden gelen sesleri nasil kaydederiz?edit: organlarin sesleri, kanin akis sesi, nefesin akcigerlere girerken ve cikarken cikardigi ses, midedeki asitin yemekleri eritirken cikardigi ses, noronlarimizda giden elektrik akiminin cikardigi ses gibi artik akliniza baska ne geliyorsa.. genel
Vucudumuzun icinden gelen sesleri nasil kaydederiz?
edit: organlarin sesleri, kanin akis sesi, nefesin akcigerlere girerken ve cikarken cikardigi ses, midedeki asitin yemekleri eritirken cikardigi ses, noronlarimizda giden elektrik akiminin cikardigi ses gibi artik akliniza baska ne geliyorsa.. genelde disardan duyulmayan sesler yani.. cok zayif sesleri algilayip kaydedebilen bir alet var mi, hele ki vucudumuzun icindeki...
edit: organlarin sesleri, kanin akis sesi, nefesin akcigerlere girerken ve cikarken cikardigi ses, midedeki asitin yemekleri eritirken cikardigi ses, noronlarimizda giden elektrik akiminin cikardigi ses gibi artik akliniza baska ne geliyorsa.. genelde disardan duyulmayan sesler yani.. cok zayif sesleri algilayip kaydedebilen bir alet var mi, hele ki vucudumuzun icindeki...
0
Bir kadın oğumcudan yardım alabilirsin. Serçe parmağı kadar bebeğin kalp atışını dinletebildiğine göre her bir şeyi duyurabilecektir sana. Senin ses kayıt cihazı ile yanına oturman yeterli olabilir:)
0
anne karnındaki bebeğin kalp sesini dinlediğimiz alet olabilir mi? (bkz: nst)de de var galiba böyle bir sistem.
0
kisisel bir ileti yaz
dell'e benziyor uzaktan bakınca. modeli falan belli mi öyle trivia bilgisi niyetine
dell'e benziyor uzaktan bakınca. modeli falan belli mi öyle trivia bilgisi niyetine
0
filmlerde ve dizilerde eğer markadan sponsorluk neyin alamamışlarsa bazen set ekibinden biri kasa neyin yapıyor, cep telefonu kapağı gibi takıyorlar =)
saatler, cep telefonları filan için geçerli bu, kolay şeyler için.
bilmem belki bu dizide de böyledir
saatler, cep telefonları filan için geçerli bu, kolay şeyler için.
bilmem belki bu dizide de böyledir
0
1337 diye bi dükkana girdiği bi bölüm vardı. orada dell xps bi laptopla oynaşıyodu. acaba parayı basıp onu mu aldı dedim bende. zaten anlamadım nerden geliyor bu degirmenin suyu sarah hanım. her şehirde bi ev altında araban oglan gidiyor koreden iki tane süper işlemcili bişeyler falan alıyor. bu cameron geceleri işe mi çıkıyor nedir.
0
deckard
ne sıklıkta güncelleniyor buradaki bilgiler?
ne sıklıkta güncelleniyor buradaki bilgiler?
0
o günkü server durumuna göre değişiyor.
ortalama 20 dakika filan diyelim... ama 5-10 saat de olduğu oluyor.
ortalama 20 dakika filan diyelim... ama 5-10 saat de olduğu oluyor.
0
pwnedf myself
tam olarak anlamı nedir bu kelimenin? mesela contingency of geography. nasıl çevirebilirim ben bunu?
tam olarak anlamı nedir bu kelimenin? mesela contingency of geography. nasıl çevirebilirim ben bunu?
0
zorunsuzluk. misal kadınsan rahmin olmak zorunda, ama bunu kullanmak zorunda değilsin. ikinci kısım contingency hudutları içinde.
contingency of geography ise "coğrafi zorunsuzluİ(ğu)" olarak veyahut "coğrafyanın olumsallığı" olarak çevirebilirsin.
olumsallık biraz daha şey formu bu kelimenin... resmi...
contingency of geography ise "coğrafi zorunsuzluİ(ğu)" olarak veyahut "coğrafyanın olumsallığı" olarak çevirebilirsin.
olumsallık biraz daha şey formu bu kelimenin... resmi...
0
Contingent:
"Olmayabilirdi ama oldu"
"Olabilirdi de olmayabilirdi de"
Mesela bilmem kaç bin yıl önce Bereketli Hilal'de birtakım bitkilerin evcilleştirilip yerleşik tarıma geçilmesi buna güzel bi örnektir. Ya da tüm insanlık tarihini böyle okumak da mümkün. Ama Marksistler sevmez bunu. : )
Yani Isaac Newton'ın anası ve babası bi gece şarabı (belki de viskiyi) fazla kaçırmasalardı öyle bir adam dünyaya gelmeyecekti ve büyük ihtimalle şu güzelim ortamda olamayak idik. Burada Newton'ın ebeveynlerinin seks yapması, ya da Newton'ın babasının coitus interruptus'taki bilamuvaffakiyeti işte contingent bir hadisedir. : )
"Olmayabilirdi ama oldu"
"Olabilirdi de olmayabilirdi de"
Mesela bilmem kaç bin yıl önce Bereketli Hilal'de birtakım bitkilerin evcilleştirilip yerleşik tarıma geçilmesi buna güzel bi örnektir. Ya da tüm insanlık tarihini böyle okumak da mümkün. Ama Marksistler sevmez bunu. : )
Yani Isaac Newton'ın anası ve babası bi gece şarabı (belki de viskiyi) fazla kaçırmasalardı öyle bir adam dünyaya gelmeyecekti ve büyük ihtimalle şu güzelim ortamda olamayak idik. Burada Newton'ın ebeveynlerinin seks yapması, ya da Newton'ın babasının coitus interruptus'taki bilamuvaffakiyeti işte contingent bir hadisedir. : )
0
olumsallık demektir. onun ne olduğu hakkında örneğin şöyle bir entry var :
"felsefedeki anlamı: ortaya çıkabilen, fakat ortaya çıkışı kesin ve zorunlu olmayan, gerçekte var olmayabilen ya da olduğundan başka türlü olabilen, bir doğa yasası tarafından gerektirilmeyen var oluşu başka bir şeye bağlı olan şeyin özelliği olarak, bir olay ya da olgunun, kendileri de zorunlu olmayan başka olgulara zamansal ya da nedensel olarak bağımlı olması durumu.
biraz karışık tabi ama nur vergin tarafından yapılan bu tanım en sadesidir sanırım"
"felsefedeki anlamı: ortaya çıkabilen, fakat ortaya çıkışı kesin ve zorunlu olmayan, gerçekte var olmayabilen ya da olduğundan başka türlü olabilen, bir doğa yasası tarafından gerektirilmeyen var oluşu başka bir şeye bağlı olan şeyin özelliği olarak, bir olay ya da olgunun, kendileri de zorunlu olmayan başka olgulara zamansal ya da nedensel olarak bağımlı olması durumu.
biraz karışık tabi ama nur vergin tarafından yapılan bu tanım en sadesidir sanırım"
0
miss antartika
evet şarkının adını biliyoruz: sevdayla hesaplaşılmazpeki bu şarkı neyin başlangıcında çalardı bi hatırlayan varsa, süper olur.
evet şarkının adını biliyoruz: sevdayla hesaplaşılmaz
peki bu şarkı neyin başlangıcında çalardı bi hatırlayan varsa, süper olur.
peki bu şarkı neyin başlangıcında çalardı bi hatırlayan varsa, süper olur.
0
ymerdiveni
selamlar"alt shift e basınca bilgisayarın dilini değiştirmesini istemiyorum nasıl kapatabiliriz. photoshopta iş yaparken canımı sıkıyor devamlı dil değişmesi.
selamlar
"alt shift e basınca bilgisayarın dilini değiştirmesini istemiyorum nasıl kapatabiliriz. photoshopta iş yaparken canımı sıkıyor devamlı dil değişmesi.
"alt shift e basınca bilgisayarın dilini değiştirmesini istemiyorum nasıl kapatabiliriz. photoshopta iş yaparken canımı sıkıyor devamlı dil değişmesi.
0
kontrol paneli > regional and language options (dil seçenekleri olabilir türkçesi) > diller > detaylar > aşağıda tuş özellikleri var
böyle
böyle
0
ataturkiye
Merhaba arkadaşlar;Dün koltuğa oturmuş training day izleyip cipsimi yiyip kolamı içerken örtünün üzerinde zıp zıp zıplayan bir canlıya rastladım. Evet, bildiğiniz pireydi bu. Ve 2-3 hafta önce evime izinsiz giren bir kediden olması olası.Örtü üzerinde zıplarken bir anda yakaladım 2 parmağımla. Ancak
Merhaba arkadaşlar;
Dün koltuğa oturmuş training day izleyip cipsimi yiyip kolamı içerken örtünün üzerinde zıp zıp zıplayan bir canlıya rastladım. Evet, bildiğiniz pireydi bu. Ve 2-3 hafta önce evime izinsiz giren bir kediden olması olası.
Örtü üzerinde zıplarken bir anda yakaladım 2 parmağımla. Ancak bu felaket zararlı parmağımdan da zıplayıp kaçtı. Akşam bütün aramalarıma rağmen bulamadım.
Bugün itibarıyla kendisine yine aynı koltukta rastladım. Bir süre bakıştık kendisiyle. Sanki bana "la yörü git, senden önce de ben vardım; senden sonra da ben olacağım" der gibiydi. Ya da bana öyle geldi, bilemiyorum.
Şimdi bu dahili bedhahla nasıl mücadele edebilirim ben?
Önemli not: Evi ilaçlat gibi klişe cevaplarla gelmeyin bana. Detay cevap istiyorum lütfen.
Dün koltuğa oturmuş training day izleyip cipsimi yiyip kolamı içerken örtünün üzerinde zıp zıp zıplayan bir canlıya rastladım. Evet, bildiğiniz pireydi bu. Ve 2-3 hafta önce evime izinsiz giren bir kediden olması olası.
Örtü üzerinde zıplarken bir anda yakaladım 2 parmağımla. Ancak bu felaket zararlı parmağımdan da zıplayıp kaçtı. Akşam bütün aramalarıma rağmen bulamadım.
Bugün itibarıyla kendisine yine aynı koltukta rastladım. Bir süre bakıştık kendisiyle. Sanki bana "la yörü git, senden önce de ben vardım; senden sonra da ben olacağım" der gibiydi. Ya da bana öyle geldi, bilemiyorum.
Şimdi bu dahili bedhahla nasıl mücadele edebilirim ben?
Önemli not: Evi ilaçlat gibi klişe cevaplarla gelmeyin bana. Detay cevap istiyorum lütfen.
0
eheh bekar evi temizlenmesi konusunda fikir arayan da sendin di mi:)) olay başka bi boyuta geçmiş..
pirenin öyle pis baktığına aldanma, mazmoz atıyor sana, bişi yapmasan da çoğalmaya vakit bulamadan ölür de gider, insandan beslenmek bünyelerine ters diye biliyorum. biz de sokaktan aldığımız kedi ve pireleriyle 24 saat yaşadık, 1-2 tane de evde gördük, sonra kedi de temizlendi, bir daha da görmedik, sadece kediye tasma alıp evdekilere herhangi bir müdahale yapmadan oldu bu.
yaa, öyle işte, olmaz bişi..
pirenin öyle pis baktığına aldanma, mazmoz atıyor sana, bişi yapmasan da çoğalmaya vakit bulamadan ölür de gider, insandan beslenmek bünyelerine ters diye biliyorum. biz de sokaktan aldığımız kedi ve pireleriyle 24 saat yaşadık, 1-2 tane de evde gördük, sonra kedi de temizlendi, bir daha da görmedik, sadece kediye tasma alıp evdekilere herhangi bir müdahale yapmadan oldu bu.
yaa, öyle işte, olmaz bişi..
0
Hiçbişey yapmana gerek yok, yani pire için yorgan yakmana gerek yok.
Bahçemizde bir keresinde nasıl oluştuysa pire kolonisi oluştu. Bir insanı 7,5 dakika içinde yiyip bitirebilecek sayıda pire vardı. Ve eve girip çıkarken illa bi kaç yüz tanesi paçamıza tutunup geliyorlardı bizle. Ne kadar özen göstersek te bi kaç tanesi giriyordu illaki içeri. Ama uzun kalamadılar, çoğalmadılar, sorun oluşturmadılar, yokolup gittiler.
Yani kıssadan hisse, evi pire bassa bile bişe olmaz.
Bahçemizde bir keresinde nasıl oluştuysa pire kolonisi oluştu. Bir insanı 7,5 dakika içinde yiyip bitirebilecek sayıda pire vardı. Ve eve girip çıkarken illa bi kaç yüz tanesi paçamıza tutunup geliyorlardı bizle. Ne kadar özen göstersek te bi kaç tanesi giriyordu illaki içeri. Ama uzun kalamadılar, çoğalmadılar, sorun oluşturmadılar, yokolup gittiler.
Yani kıssadan hisse, evi pire bassa bile bişe olmaz.
0
@Herkes Evet, evi temizleten arkadaş bendim :)
Bir şey yapma kendi kendine gider diyorsunuz yani?
Bir şey yapma kendi kendine gider diyorsunuz yani?
0
yakalarsan önce parmaklarının arasında ezip sersemlet, sonra iki tırnağının arasına koyarak ez. başka türlü öldüremezsin.
0
sinek ilaci, bocek ilaci gibi pire icin de ozel bir ilac varmis. hangi markanin bilmiyorum. eczaneye sorun isterseniz.
(asagida sulandirilan bir ilactan bahsedilmis. benim dedigim ise raid filan gibi sprey tarzinda)
(asagida sulandirilan bir ilactan bahsedilmis. benim dedigim ise raid filan gibi sprey tarzinda)
0
sen yine de ortada bi yerde bi kap su bulundur. bi daha yakalarsan öyle iki parmağınla, hemen leğenin içine sok elini ki zıplayamasın. leğenin içinde iyice sıkarsan parmaklarınla çıt diye çıtlıyo pire. bi zaman kedi temizlerken çok çıtlatmıştık biz, işe yarar bu yöntem.
0
her ne kadar ilaçlama cevabı istemiyor olsanız da başka türlü kurtulamazsınız. emin olun o gördüğünüz pireden şu an evinizde yüzlercesi var. bir zamanlar pire hakkında "kasım ayında bir evde tek bir yumurta varsa, önlem alınmadığında mayısta 500.000 pireye ulaşır"
elektrik süpürgesi falan işe yaramaz. zamanla yok olmazlar. bğışıklık sisteminizin zayıf bir anında çok ciddi hastalıklara yol açabilirler.
öğrenciyken yağmurlu bir akşam acıyıp içeri aldığımız kedinin pireleri ile 1,5 ay (evet yanlış duymadınız)savaştıktan sonra ancak yok edebilmiştik. ardından 1 yıla yakın da psikolojik dertleriyle uğraşmıştık (sürekli evin kıyısını köşesini kontrol, hatır hutur kaşınma vb) öncelikle zirai ilaçlar satan bir yerden pire ilacı alın (1'e 3 oranında sulandırılan beyaz bir sıvı) bununla evin her köşesini özellikle kıyafetlerinizi iyice ilaçlayın. daha sonra bağlı olduğunuz belediyenin "haşeratla mücadele ekibi"ni arayıp evin ilaçlanmasını isteyin. ev 2 gün kapalı kalsın. sonra tekrar kendiniz pire ilacıyla ilaçlayın.
biz emin olmak için belediyenin ekibinden sonra 2 kez ilaçlamıştık. en sonunda evi çamaşır suyula dip köşe silin ki yumurta kalmasın.
"mabl"ın dediğini yapıp boşvermeyin bence, çok ciddi boyutlara ulaşıyor iş. kolay gelsin
elektrik süpürgesi falan işe yaramaz. zamanla yok olmazlar. bğışıklık sisteminizin zayıf bir anında çok ciddi hastalıklara yol açabilirler.
öğrenciyken yağmurlu bir akşam acıyıp içeri aldığımız kedinin pireleri ile 1,5 ay (evet yanlış duymadınız)savaştıktan sonra ancak yok edebilmiştik. ardından 1 yıla yakın da psikolojik dertleriyle uğraşmıştık (sürekli evin kıyısını köşesini kontrol, hatır hutur kaşınma vb) öncelikle zirai ilaçlar satan bir yerden pire ilacı alın (1'e 3 oranında sulandırılan beyaz bir sıvı) bununla evin her köşesini özellikle kıyafetlerinizi iyice ilaçlayın. daha sonra bağlı olduğunuz belediyenin "haşeratla mücadele ekibi"ni arayıp evin ilaçlanmasını isteyin. ev 2 gün kapalı kalsın. sonra tekrar kendiniz pire ilacıyla ilaçlayın.
biz emin olmak için belediyenin ekibinden sonra 2 kez ilaçlamıştık. en sonunda evi çamaşır suyula dip köşe silin ki yumurta kalmasın.
"mabl"ın dediğini yapıp boşvermeyin bence, çok ciddi boyutlara ulaşıyor iş. kolay gelsin
0
