hophophoba
Selamlar sevgili dostlar,Okuyabildiğim kadarıyla sözlükteki ve duyurudaki konuyla alakalı başlıkları okudum. Lakin gözümden kaçan yerler olmuş olacak ki, bazı konuları netleştirebilmiş değilim henüz. 1 Örneğin x kişisinin yaptığı hareketi dangalakça diye niteledik. Bana gg'ye girermiş gibi geliyor.
Selamlar sevgili dostlar,
Okuyabildiğim kadarıyla sözlükteki ve duyurudaki konuyla alakalı başlıkları okudum. Lakin gözümden kaçan yerler olmuş olacak ki, bazı konuları netleştirebilmiş değilim henüz.
1 Örneğin x kişisinin yaptığı hareketi dangalakça diye niteledik. Bana gg'ye girermiş gibi geliyor. Ama Ahmet Çakar hep yapıyor bunu, "Bak sen dangalaksın demiyorum, dangalakça hareketler yapıyorsun diyorum." deyi.
2 Ya da ne bileyim ki, devletin bir organının eylemi hakkında yorum yaparken beceriksizce bir hareket dedik. Ya da hükümetin bir kararını aptalca bir karar olarak nitelesek kesin gg mi yine, hı? Akıl yoksunu bir karar desek gg değil ama? Ya da ikisi de mi gg?
3 Delonte West mi, İbrahim Üzülmez mi?
edit: Bu arada entryler göte girebilir gerekçesiyle silinirken, aman neme lazım problem çıkma ihtimali var zihniyetinin işlediğinin farkındayım da, nereye kadar işliyor, onu merak etmem sebebiyle soruyorum.
Okuyabildiğim kadarıyla sözlükteki ve duyurudaki konuyla alakalı başlıkları okudum. Lakin gözümden kaçan yerler olmuş olacak ki, bazı konuları netleştirebilmiş değilim henüz.
1 Örneğin x kişisinin yaptığı hareketi dangalakça diye niteledik. Bana gg'ye girermiş gibi geliyor. Ama Ahmet Çakar hep yapıyor bunu, "Bak sen dangalaksın demiyorum, dangalakça hareketler yapıyorsun diyorum." deyi.
2 Ya da ne bileyim ki, devletin bir organının eylemi hakkında yorum yaparken beceriksizce bir hareket dedik. Ya da hükümetin bir kararını aptalca bir karar olarak nitelesek kesin gg mi yine, hı? Akıl yoksunu bir karar desek gg değil ama? Ya da ikisi de mi gg?
3 Delonte West mi, İbrahim Üzülmez mi?
edit: Bu arada entryler göte girebilir gerekçesiyle silinirken, aman neme lazım problem çıkma ihtimali var zihniyetinin işlediğinin farkındayım da, nereye kadar işliyor, onu merak etmem sebebiyle soruyorum.
0
@x factor,
ehe :)
@ mortifera,
naçizane fikrimce sınır tam orası değil sözlükte. En azından takip ettiğim birçok internet sitesi, televizyon ve gazete yayınında olduğundan çok daha ihtimamlı davranılıyormuş gibi geliyor sözlükte gg konularında. Gerçi, sözlüğün belli bir noktaya kadar bir duruşu olması yazarını koruması gerekmez mi gibi noktalara da gidiyor konu; ama o başka bir zaman başka bir platform vs.
Ne diyordum, ama örneğin okuduklarım arasında diğerlerini değil de gg'yi mutlaka tarihçeye işliyoruz, mealinde bir şey vardı. Lakin, ana avrat düz gitmeden de gg olacak şeyler çıkabiliyor gözden kaçıp, uçacağız çaylak mı olacağız o zaman?[Tarihçesinde de varmış diye.] Moderatörler ne kadar sıkıyönetim uyguluyor, ne kadar empati kuruyor bunu merak ediyorum aslında. Bir şey yazacağımdan da değil de.
ehe :)
@ mortifera,
naçizane fikrimce sınır tam orası değil sözlükte. En azından takip ettiğim birçok internet sitesi, televizyon ve gazete yayınında olduğundan çok daha ihtimamlı davranılıyormuş gibi geliyor sözlükte gg konularında. Gerçi, sözlüğün belli bir noktaya kadar bir duruşu olması yazarını koruması gerekmez mi gibi noktalara da gidiyor konu; ama o başka bir zaman başka bir platform vs.
Ne diyordum, ama örneğin okuduklarım arasında diğerlerini değil de gg'yi mutlaka tarihçeye işliyoruz, mealinde bir şey vardı. Lakin, ana avrat düz gitmeden de gg olacak şeyler çıkabiliyor gözden kaçıp, uçacağız çaylak mı olacağız o zaman?[Tarihçesinde de varmış diye.] Moderatörler ne kadar sıkıyönetim uyguluyor, ne kadar empati kuruyor bunu merak ediyorum aslında. Bir şey yazacağımdan da değil de.
0
esksisözlüğün diğer birçok siteye göre daha çekingen/korkak davranması daha çok kesime ulaşmasından kaynaklanıyor. daha çok ortada kalmak, ek olarak da gelirleri artırma isteği veya bu gelirlerden mahrum kalmama isteği. siteyi kuranın yönetenlerin kişiliği bir bakıma. yoksa birçok sitede daha rahat hareket ediliyor. birisine orospu çocuğu demek hakarettir, ama ünlü birisi tecavüz etmişse çocuğa, ona sapık denilince siliyorlar eksisözlükte gg diye. bence gg değildir çünkü gerçekliktir. veya dawkinsin sitesi kapalıyken türkiyede, harun yahyaya birşey yazamıyorsun, sitenin kapanma pahasına yazmaya devam edilmesi gerekirdi. gg biraz da devletin belirlediği sınırlar içinde kalayım başım derde girmesin ve para akıyor ne güzel'den kaynaklanıyor. sonra eksi sözlüğün üzerine sansüre karşı siyah şerit koyuyorlar, tamamen göstermelik
0
yoldaki isaretler
her gün sıfırdan makarna sosu yapmaktan sıkıldım. şöyle her gün bir iki kaşık ısıtıp kullanacak şekilde bi tencere domates ağırlıklı bi sos yapsam;1 - buzdolabından ne kadar dayanır?2 - dayanma süresini arttırmak için ne yapabilirim?
her gün sıfırdan makarna sosu yapmaktan sıkıldım. şöyle her gün bir iki kaşık ısıtıp kullanacak şekilde bi tencere domates ağırlıklı bi sos yapsam;
1 - buzdolabından ne kadar dayanır?
2 - dayanma süresini arttırmak için ne yapabilirim?
1 - buzdolabından ne kadar dayanır?
2 - dayanma süresini arttırmak için ne yapabilirim?
0
Buzdolabinda herhalde 3-5 gun dayanir. Ama kucuk posetlerde (ya da kucuk kaplarda vs) dondurursan birkac ay durabilir. Yiyecegin porsiyonlarda dondurursan cozmesi de kolay olur.
0
onun yerine pesto da satın alabilirsin (fesleğen yerine domatesli olanından)
ama kendin yapmak istiyorsan, vakumlu bir kaba koymak suretiyle ömrünü uzatabilirsin. (yurt dışında sırf soslar uzun süre kalsın diye satılan özel torbaları var, ama burada hiç görmedim)
vakumlu kap derken kastettiğim o kahvaltılık şeyleri koyduğumuz plastik kapaklı şeyler değil bu arada elbette :)
ama kendin yapmak istiyorsan, vakumlu bir kaba koymak suretiyle ömrünü uzatabilirsin. (yurt dışında sırf soslar uzun süre kalsın diye satılan özel torbaları var, ama burada hiç görmedim)
vakumlu kap derken kastettiğim o kahvaltılık şeyleri koyduğumuz plastik kapaklı şeyler değil bu arada elbette :)
0
yazın güzel domatesleri, biber ve sarımsak ile kaynatıp hava almayacak şekilde küçük cam kavanozlara doldurursanız bir yıl kullanabilirsiniz.
cam kavanozların kapaklarını kaynar su içinde bekletin, domatesleri soğumadan hemen kavanozlara koyun, kapağını sıkıca kapatıp kavanozları ters çevirin. soğuyana kadar o şekilde kalsın. soğuyunca buzdolabının alt kısmında muhafaza edin. hava almazsa bir yıl gider.
açtığınız küçük kavanozlar 3-4 gün gene bozulmaz. kahvaltılarda sızma zeytinyağı ve kekik ekleyip tüketebilir ya da pişirip makarna sosu olarak kullanabilirsiniz.
cam kavanozların kapaklarını kaynar su içinde bekletin, domatesleri soğumadan hemen kavanozlara koyun, kapağını sıkıca kapatıp kavanozları ters çevirin. soğuyana kadar o şekilde kalsın. soğuyunca buzdolabının alt kısmında muhafaza edin. hava almazsa bir yıl gider.
açtığınız küçük kavanozlar 3-4 gün gene bozulmaz. kahvaltılarda sızma zeytinyağı ve kekik ekleyip tüketebilir ya da pişirip makarna sosu olarak kullanabilirsiniz.
0
içine kekik, kimyon, karabiber, canınızın çektiği her türlü baharat eklenmiş bir şişe ketçap şahanedir.
0
@parasut
sarmısak bu sosun dayanması için gerekli değil di mi? sarımsaksız da olur yani?
@kibritsuyu
ben sıcak olsun istiyorum, sos makarnayla haşr-ü neşr olsun istiyorum; ocakta biraz çevirsek bişey olmaz di mi makarnayla ketçabı?
sarmısak bu sosun dayanması için gerekli değil di mi? sarımsaksız da olur yani?
@kibritsuyu
ben sıcak olsun istiyorum, sos makarnayla haşr-ü neşr olsun istiyorum; ocakta biraz çevirsek bişey olmaz di mi makarnayla ketçabı?
0
cam kavanozda satılan domates püreleri var. tavada az çevirin kekikle, 1 dk sürmez hazır olması.
0
ground
remember the days wiyys the şeyyyrememberthe time ay vuz şeyy.....diye gidiyor.erkek söylüyor. aşkı falan anlatıyor ama ben anlayamadım galiba. sütü seven kamyoncu gibi anlattım ama, bakalım.....
remember
the days wiyys the şeyyy
remember
the time ay vuz şeyy.....
diye gidiyor.erkek söylüyor. aşkı falan anlatıyor ama ben anlayamadım galiba. sütü seven kamyoncu gibi anlattım ama, bakalım.....
the days wiyys the şeyyy
remember
the time ay vuz şeyy.....
diye gidiyor.erkek söylüyor. aşkı falan anlatıyor ama ben anlayamadım galiba. sütü seven kamyoncu gibi anlattım ama, bakalım.....
0
morti şaka diyosun galiba maykılın en romantik şarkısı tenekeci bok ye şarkısıdır bence.yani o değil...
0
aklıma those were the days my friend geldi (fener için opera olarak da biliniyor) ama sanırım o değil
0
commorientes
seçtiğim cümleleri nasıl kırmızı yaparım?
seçtiğim cümleleri nasıl kırmızı yaparım?
0
iki dirhem
Çalıştığım kurumunun eğitim alanında en üst düzey insanıyım. Ve hatta çalıştığım kurumda bu işin okulunu okuyan tek adamım. O yüzdendir neredeyse her işe ucundan kenarından yardım ediyorum / etmek zorunda kalıyorum. Yetkili bir kişiyim de ve altımda çalışanlar ile aram harikulade. Bunu ben değil, ku
Çalıştığım kurumunun eğitim alanında en üst düzey insanıyım. Ve hatta çalıştığım kurumda bu işin okulunu okuyan tek adamım. O yüzdendir neredeyse her işe ucundan kenarından yardım ediyorum / etmek zorunda kalıyorum. Yetkili bir kişiyim de ve altımda çalışanlar ile aram harikulade. Bunu ben değil, kurum bünyesindeki herkes söylüyor. Mamafih, üzerimde bulunan 2-3 müdür bu durumdan şikayetçiler. Çalışanlar ile sıcak, samimi ve sorunları çözmeye odaklı muhabbetim sanırım onların gözüne batıyor. Otoriter olmamı istiyorlar. İstiyorlar ama, şimdiye kadar güler yüzümden cesaret alan birisi ne işi savsakladı, ne de bunun bokunu çıkardı. Kendi sorumluğumda olan çalışanlar 2 senedir en ufak bir tartışma bile yaşamadıkları halde başka birimlerde neredeyse her gün kavga oluyor. Garip olan müdürümün bana o birimin şefini örnek olarak göstermesi.
Dediğim gibi müdürlerle aram hiç iyi değil, şirketin en sıradan adamını masasında çağırıp saatlerce kahve içip gülen eğlenen adam bana sabahları günaydın / akşamları iyi akşamlar demiyor. Bildirmediği bir konu hakkında haberim olmadığı için, iş olmayınca bana fırça çekmeye çalışıyor. Hatta konu o kadar ilerledi ki bana hiç bir şeyi haber vermiyor herşeyi son dakikada alakasız kişilerden öğreniyorum.
Pasif değilim, vur kafasına lokmayı ağzından al tipi hiç değilim. Daha önceki işyerimden asabiyetim yüzünden müdüre "fuck off" işareti yaptığım için çıkartıldım. Ancak şimdi işsiz kalma korkusu had safhada, yeni evlendim çünkü.
Arkadaşlar şimdi sizden ricam bana politically correct olarak nasıl intikam olabilir, nasıl laflar sokabilirim. Müdürümü gerekirse göt, gerekirse rezil etmek istiyorum milletin ortasında.
Dediğim gibi müdürlerle aram hiç iyi değil, şirketin en sıradan adamını masasında çağırıp saatlerce kahve içip gülen eğlenen adam bana sabahları günaydın / akşamları iyi akşamlar demiyor. Bildirmediği bir konu hakkında haberim olmadığı için, iş olmayınca bana fırça çekmeye çalışıyor. Hatta konu o kadar ilerledi ki bana hiç bir şeyi haber vermiyor herşeyi son dakikada alakasız kişilerden öğreniyorum.
Pasif değilim, vur kafasına lokmayı ağzından al tipi hiç değilim. Daha önceki işyerimden asabiyetim yüzünden müdüre "fuck off" işareti yaptığım için çıkartıldım. Ancak şimdi işsiz kalma korkusu had safhada, yeni evlendim çünkü.
Arkadaşlar şimdi sizden ricam bana politically correct olarak nasıl intikam olabilir, nasıl laflar sokabilirim. Müdürümü gerekirse göt, gerekirse rezil etmek istiyorum milletin ortasında.
0
arkadaşım öncelikle son işinden ayrılma şeklin biraz kafamı karıştırdı. bir müdür senin "Çalışanlar ile sıcak, samimi ve sorunları çözmeye odaklı muhabbetinden" neden rahatsız olsun ki?
ayrıca emin ol ki müdürünü rezil etmen ya da göt etmen bir işine yaramayacak hatta tersine eninde sonunda sana patlayacak. hiçbir yönetici, sebebi ne olursa olsun sürtüşme, kavga küslük istemez.
madem atılma korkun var, sakin ol. her işyerinde olabilecek sinir savaşları yaşıyorsun, sen de dengeleri gözet, heyecanlanma, dımdızlak kalırsın ortada.
aranı düzeltmeye ve müdürlerinin dediğini yapmaya çalış, adam diyorsa ki "aşırı samimi olma" olmayacaksın. ayrıca diğer başka müdürlerle aranı sıkı tutmaya çalış.
ve son olarak her zaman için, poponu kurtarmaya bak, sana haber verilmeden bir iş yapılıyor ardından senden hesap soruluyorsa, bu işten haberdar olmadığını kesinlikle belgelemeye/ispat etmeye, sana haber vermeyenin suçu olduğunu göstermeye çalış.
kulağını da dört aç.
ayrıca emin ol ki müdürünü rezil etmen ya da göt etmen bir işine yaramayacak hatta tersine eninde sonunda sana patlayacak. hiçbir yönetici, sebebi ne olursa olsun sürtüşme, kavga küslük istemez.
madem atılma korkun var, sakin ol. her işyerinde olabilecek sinir savaşları yaşıyorsun, sen de dengeleri gözet, heyecanlanma, dımdızlak kalırsın ortada.
aranı düzeltmeye ve müdürlerinin dediğini yapmaya çalış, adam diyorsa ki "aşırı samimi olma" olmayacaksın. ayrıca diğer başka müdürlerle aranı sıkı tutmaya çalış.
ve son olarak her zaman için, poponu kurtarmaya bak, sana haber verilmeden bir iş yapılıyor ardından senden hesap soruluyorsa, bu işten haberdar olmadığını kesinlikle belgelemeye/ispat etmeye, sana haber vermeyenin suçu olduğunu göstermeye çalış.
kulağını da dört aç.
0
Eh üstün istiyorsa yapacaksın. Bu işler böyledir. Yapmazsan uğraşırlar atarlar hatta. İş dünyasında yükselen kişilerin profilini çıkarttığımızda altlarıyla değil üstleriyle kanka olanlar göze çarpar bunu da belirteyim. patronla kanka olabilenler ise gmy ya da gm olur.
0
böyle casus gibi birini ayarla. sana söylenmeyip de duyduğun şeyleri bir şekilde sana söylesin. belli ki bilerek söylenmiyor. söylenmeyen bir işi "yaptın mı" dendiği zaman "ama haberim yoktu ki" cevabını alınca "nasıl haberin olmaz ya kaç gün önce söyledim ya" diye fırçaya zemin hazırlanacak. bir şekilde casusluk yapacak, her şeyi sana söyleyecek birini ayarla. müdür o şeyi sana söylenmese de haberin olsun. "ehehe bak şimdi nası fırça kayacam" tavrıyla yaklaşan adam "yaptın mı" diyince "evet yaptım al" der verirsen bundan güzel göt etme olmaz.
0
0
Laf sokmak, intikam almak felan bunlar anlık, sinir alıcı ama senin işyerindeki yaşam kaliteni uzun vadede düzeltmeyecek hareketler bence, daha geniş kapsamlı bir çözüme ihtiyacın var ve bu ,şahsi fikrim, senin o iş yerini kendin için uzun vadeli çalışılamayacak bir yer olarak değerlendirip iş değiştirmen.
Benim de geçmiş iş yaşamında yaptığımı düşündüğüm hataya düşmüşsün bence o da şu ki, iş yaşamının gereklilikleri (maalesef ) senin sorumluluğundaki işin en iyi şekilde yapılmasını sağlamaktan ibaret değil, hatta çoğu zaman bu ikinci üçüncü planda kalıyor. Bundan daha mühimi (alttakilerden çok üsttekilerle tabii ki) olan ilişkin, muhabbetin, kendi reklamını yapabilmen vs. Çoğu vizyonsuz iş sahibi için işini iyi yapmandan daha önemlidir bunlar. Bu çerçeveden bakarsak, senin gelecekte de ilşkilerini düzeltip ,o işyerinde huzurlu olabilmen, yaptıklarına değer verilmesi çok mümkün görünmüyor. Benim önerim bu işe devam ederken bir yandan iş bakıp uygun bir anda (madem intikam istiyorsun, sana en çok ihtiyaçları olan zamanda) istifayı basıp gitmendir. Gelecekteki işin için de işle birlikte işvereni de ona göre seçip, hiş yaşamının bu gerçeğine mümkün olduğunca uygun hareket etmek daha hayırlı olacaktır.
Benim de geçmiş iş yaşamında yaptığımı düşündüğüm hataya düşmüşsün bence o da şu ki, iş yaşamının gereklilikleri (maalesef ) senin sorumluluğundaki işin en iyi şekilde yapılmasını sağlamaktan ibaret değil, hatta çoğu zaman bu ikinci üçüncü planda kalıyor. Bundan daha mühimi (alttakilerden çok üsttekilerle tabii ki) olan ilişkin, muhabbetin, kendi reklamını yapabilmen vs. Çoğu vizyonsuz iş sahibi için işini iyi yapmandan daha önemlidir bunlar. Bu çerçeveden bakarsak, senin gelecekte de ilşkilerini düzeltip ,o işyerinde huzurlu olabilmen, yaptıklarına değer verilmesi çok mümkün görünmüyor. Benim önerim bu işe devam ederken bir yandan iş bakıp uygun bir anda (madem intikam istiyorsun, sana en çok ihtiyaçları olan zamanda) istifayı basıp gitmendir. Gelecekteki işin için de işle birlikte işvereni de ona göre seçip, hiş yaşamının bu gerçeğine mümkün olduğunca uygun hareket etmek daha hayırlı olacaktır.
0
müdürünün arabasının anahtar deliğine japon yapıştırıcısı sıkmak, sanırsam kısa vadede en etkili çözüm.
0
bir iş dünyası klasiği.
kumpasa getirmeye çalışıyorlar.
aslında başına gelenlerin tamamı, üstlerinin senden korkması ve ileride kendi koltukları kaymasın diye seni göndermek oyununun sahneleri bunu erken görüp sabır etmeden fevri davranarak oltaya gelme.
asıl sebep benim söylediğim ama onlar senin davranışını bahane edip senden kurtulmaya çalışıyorlar. nanik yapma kimseye.
intikama gelince, kızgınsın biliyorum ama kasma bu işlere.
kumpası gör, sen istemeden işten çıkarılma, fırsat yakalayınca basar gidersin zaten.
öfkeyle kalkan zararla oturur, intikam gibi çocukça işlere gireceksen bile, sen aynı çatı altında ve onlar müdürken yapma bunu. bas git, ilerde gün olur devran döner, intikam için de fırsat doğar belki. bir yerde patron denk gelir filan...
kumpasa getirmeye çalışıyorlar.
aslında başına gelenlerin tamamı, üstlerinin senden korkması ve ileride kendi koltukları kaymasın diye seni göndermek oyununun sahneleri bunu erken görüp sabır etmeden fevri davranarak oltaya gelme.
asıl sebep benim söylediğim ama onlar senin davranışını bahane edip senden kurtulmaya çalışıyorlar. nanik yapma kimseye.
intikama gelince, kızgınsın biliyorum ama kasma bu işlere.
kumpası gör, sen istemeden işten çıkarılma, fırsat yakalayınca basar gidersin zaten.
öfkeyle kalkan zararla oturur, intikam gibi çocukça işlere gireceksen bile, sen aynı çatı altında ve onlar müdürken yapma bunu. bas git, ilerde gün olur devran döner, intikam için de fırsat doğar belki. bir yerde patron denk gelir filan...
0
"Bildirmediği bir konu hakkında haberim olmadığı için, iş olmayınca bana fırça çekmeye çalışıyor. Hatta konu o kadar ilerledi ki bana hiç bir şeyi haber vermiyor herşeyi son dakikada alakasız kişilerden öğreniyorum" kismi icin en azindan:
"uslubunca" tatli sert bir mail yazip ilgili kisileri de cc edip "sirketimizin ortak cikarlari ve is takibinin saglikli yapilabilmesi amaciyla" ibareli bir mail gondermenizde fayda olabilir. "durumun farkindayim" demis olma hakkinizi kullanmis olursunuz. daha da betere dogru gider ve daha ciddi ifadelerle daha ciddi onlemler almak zorunda kalirsaniz, tavrinizi daha anlasilir kilabilir.
ne olursa olsun, "uslup ve tarz" konusunda centilmenligi elden birakmayin; aksi halde "hakli durumdayken haksiz duruma" dusersiniz; aman diyim..
ve tabi sonsuz sabir ve sans diliyorum (hani olur a surdan burdan bi para cikar; basar insan istifayi aslan gibi!)
"uslubunca" tatli sert bir mail yazip ilgili kisileri de cc edip "sirketimizin ortak cikarlari ve is takibinin saglikli yapilabilmesi amaciyla" ibareli bir mail gondermenizde fayda olabilir. "durumun farkindayim" demis olma hakkinizi kullanmis olursunuz. daha da betere dogru gider ve daha ciddi ifadelerle daha ciddi onlemler almak zorunda kalirsaniz, tavrinizi daha anlasilir kilabilir.
ne olursa olsun, "uslup ve tarz" konusunda centilmenligi elden birakmayin; aksi halde "hakli durumdayken haksiz duruma" dusersiniz; aman diyim..
ve tabi sonsuz sabir ve sans diliyorum (hani olur a surdan burdan bi para cikar; basar insan istifayi aslan gibi!)
0
kermitker
duyuru kullanıcısı olmama rağmen çok ezik gibi göründüğü için başka bir hesap aldım. pişman değilim. bu anketi mortifera, zeykur valekov, turtle, mies, ibn i batuta ve gofret beyin'e iletirseniz sevinirim. ssg bunu doldurur mu emin değilim. hepiniz görüşünü ve üslubunu sevdiğim yazarlarsınız. keşke
duyuru kullanıcısı olmama rağmen çok ezik gibi göründüğü için başka bir hesap aldım. pişman değilim.
bu anketi mortifera, zeykur valekov, turtle, mies, ibn i batuta ve gofret beyin'e iletirseniz sevinirim. ssg bunu doldurur mu emin değilim. hepiniz görüşünü ve üslubunu sevdiğim yazarlarsınız. keşke sizinle tanışma şansım olsa. bir de duyurudakilere sorayım bu yazarlarla tanışma şansım olabilir mi sizce? olursa nasıl olur?
sorular:
takip ettiğiniz ve izlediğiniz diziler:
sevdiğiniz müzik grupları:
badileriniz:
fafori 3 filminiz:
başucu kitaplarınız:
sadece bu kadar. lütfen cevaplayın.
deckard editi: ben niye yokum bu listede :'(
bu anketi mortifera, zeykur valekov, turtle, mies, ibn i batuta ve gofret beyin'e iletirseniz sevinirim. ssg bunu doldurur mu emin değilim. hepiniz görüşünü ve üslubunu sevdiğim yazarlarsınız. keşke sizinle tanışma şansım olsa. bir de duyurudakilere sorayım bu yazarlarla tanışma şansım olabilir mi sizce? olursa nasıl olur?
sorular:
takip ettiğiniz ve izlediğiniz diziler:
sevdiğiniz müzik grupları:
badileriniz:
fafori 3 filminiz:
başucu kitaplarınız:
sadece bu kadar. lütfen cevaplayın.
deckard editi: ben niye yokum bu listede :'(
0
mesaj olarak atıyorum dediğiniz kişilere duyurunun linkini..
ssg dahil olmak söylediğiniz yazarların hepsine mesaj attım. elçilik görevimi yaptım=)
ssg dahil olmak söylediğiniz yazarların hepsine mesaj attım. elçilik görevimi yaptım=)
0
bunların alayı kimsenin bilmediği bir köşkte yaşıyormuş. kapıda 500 güvenlik görevlisi varmış. zor yani, hiç uğraşma bence.
0
74 yazından beri iyi bir anket doldurmuyordum, bu iyi oldu.
dizilere katlanamıyorum. lost izliyordum, baktım fazla heyecanlı olmaya başladı, bıraktım. sonunu bile merak etmiyorum. prison izledim biraz, onda da adrenalin fazla olunca onu da bıraktım. önce sağlık. how i met you motherfucker gibi bişiyden bahsediyorlar, mimar falan varmış. mimar görmeye katlanamadığımdan onu da izlemiyorum. keşke cevaplamasaydım ilk soruyu.
müzik grupları olarak, 2000 öncesi son 50 yılın rock gruplarının hepsini seviyorum. 2000den sonra lavuk çok oldu. numetalli, hardcorelu zımbırtılara katlanamıyorum. ama en iyi 5 grup desen: the beatles, led zepp, nirvana, radiohead, camel, creedence clearwater revival, opeth, haggard, redd ve yaptığı işe inanıp ona saygı gösteren herhangi grup diyebilirim. aslında, serdar ortaç dışında ses çıkaran her şeyi seviyorum.
badi kısmını atlayım, herkesi okumaya çalışıyorum.
favori 3 film sorusu acımasız olmuş: back to the future'ları tek saysam olur mu? lotr, starwars saga, before sunrise&sunset, 400 blows, modern times, the fountain, the fountainhead diye başlar gece yarısına kadar listelerim. sonunda dünyayı kurtarmak, bombayı imha etmek, yara bere-kan revan içinde olup, asıl kızı öpmek gibi yarrakkürrek aksiyonların olmadığı, samimi diyalogların olduğu her şeyi severim. komedi filmlerinden nefret ederim ve istesemde gülemem.
başucu kitabı olarak yine bin tane kitap saymak istemiyorum. tüm zamanlarımı kitap okuyarak geçirecek şekilde düzenlemek isterdim. fantastik edebiyat iyidir. "on the road" kutsal kitabım diyebilirim. aşk romanlarından, aşk filmlerinden ekseriyetle uzak dururum.
aşkın her türlü abartılı temsilinden, aynı teraneyi 50 senedir anlatmalarından, tek dert aşkmış gibi kafa sikmelerinden midem bulanır.
aslolan, insanın hayat içerisindeki yalnız yolculuğunu yansıtmaktır.
bu anket ruhuma iyi geldi, başka varsa onlara da yazayım.
dizilere katlanamıyorum. lost izliyordum, baktım fazla heyecanlı olmaya başladı, bıraktım. sonunu bile merak etmiyorum. prison izledim biraz, onda da adrenalin fazla olunca onu da bıraktım. önce sağlık. how i met you motherfucker gibi bişiyden bahsediyorlar, mimar falan varmış. mimar görmeye katlanamadığımdan onu da izlemiyorum. keşke cevaplamasaydım ilk soruyu.
müzik grupları olarak, 2000 öncesi son 50 yılın rock gruplarının hepsini seviyorum. 2000den sonra lavuk çok oldu. numetalli, hardcorelu zımbırtılara katlanamıyorum. ama en iyi 5 grup desen: the beatles, led zepp, nirvana, radiohead, camel, creedence clearwater revival, opeth, haggard, redd ve yaptığı işe inanıp ona saygı gösteren herhangi grup diyebilirim. aslında, serdar ortaç dışında ses çıkaran her şeyi seviyorum.
badi kısmını atlayım, herkesi okumaya çalışıyorum.
favori 3 film sorusu acımasız olmuş: back to the future'ları tek saysam olur mu? lotr, starwars saga, before sunrise&sunset, 400 blows, modern times, the fountain, the fountainhead diye başlar gece yarısına kadar listelerim. sonunda dünyayı kurtarmak, bombayı imha etmek, yara bere-kan revan içinde olup, asıl kızı öpmek gibi yarrakkürrek aksiyonların olmadığı, samimi diyalogların olduğu her şeyi severim. komedi filmlerinden nefret ederim ve istesemde gülemem.
başucu kitabı olarak yine bin tane kitap saymak istemiyorum. tüm zamanlarımı kitap okuyarak geçirecek şekilde düzenlemek isterdim. fantastik edebiyat iyidir. "on the road" kutsal kitabım diyebilirim. aşk romanlarından, aşk filmlerinden ekseriyetle uzak dururum.
aşkın her türlü abartılı temsilinden, aynı teraneyi 50 senedir anlatmalarından, tek dert aşkmış gibi kafa sikmelerinden midem bulanır.
aslolan, insanın hayat içerisindeki yalnız yolculuğunu yansıtmaktır.
bu anket ruhuma iyi geldi, başka varsa onlara da yazayım.
0
@dambil: teşekkürler.
@mahallenindelis: sorudan bağımsız cevaplar hoş karşılanmıyor diye biliyorum.
@deckard editi: :))) tamam sen de doldur anketimi
@rectoa: peki :(
@mies: çok çok teşekkürler. başka sorum var tabi de onlar özel hayata giriyor. bu kadarla yeterli olsun bakalım :)
@mahallenindelis: sorudan bağımsız cevaplar hoş karşılanmıyor diye biliyorum.
@deckard editi: :))) tamam sen de doldur anketimi
@rectoa: peki :(
@mies: çok çok teşekkürler. başka sorum var tabi de onlar özel hayata giriyor. bu kadarla yeterli olsun bakalım :)
0
-takip ettiğim bir tek "the office" var, onun haricinde bölüm bölüm izlediğim bir şey yok. geçmişte yayınlananlardan en fazla sevdiklerim OZ, The Wire, Sopranos, Battlestar Galactica, Carnivale, Stargate SG1. Dizi olmasa da "who's line is it?" süperdir.
- Led Zeppelin, Black Sabbath, Deep Purple, Replikas, King Crimson, Megadeth, Sneaker Pimps, Pink Floyd.....
- Badilerin hepsini buraya yazmayayım, zira epey fazla sayıdalar. Çoğu eski arkadaşlardan oluşmakta zaten.
- favori 3 film yazmam zor yahu hakikaten. neyse en harikalardan aklıma ilk anda gelenleri yazayım: Dersu Uzala, In Bruges, Brazil, Pi, One flew over the cuckoo's nest, shichinin no samurai, kung pow, Das Boot, Star Wars serisi...
- başucu kitapları olaraaaak... hmm... Cien Anos de Soledad, The Passion, Beyaz Zenciler, Kitab-ul Hiyel.
neyse umarım yeterli olmuştur :)
- Led Zeppelin, Black Sabbath, Deep Purple, Replikas, King Crimson, Megadeth, Sneaker Pimps, Pink Floyd.....
- Badilerin hepsini buraya yazmayayım, zira epey fazla sayıdalar. Çoğu eski arkadaşlardan oluşmakta zaten.
- favori 3 film yazmam zor yahu hakikaten. neyse en harikalardan aklıma ilk anda gelenleri yazayım: Dersu Uzala, In Bruges, Brazil, Pi, One flew over the cuckoo's nest, shichinin no samurai, kung pow, Das Boot, Star Wars serisi...
- başucu kitapları olaraaaak... hmm... Cien Anos de Soledad, The Passion, Beyaz Zenciler, Kitab-ul Hiyel.
neyse umarım yeterli olmuştur :)
0
*bana da dambil mesaj atmi$ sagolsun, i$te geldim buradayim :)
- ek$i sözlük yazari olup "lost" izlemeyeni dövüyorlar diye duymu$tum, onun icin lost'u izliyordum. hala izliyorum gerci, 5.sezon bitsin 3 gün icinde bitirmeyi dü$ünüyorum yine. her hafta her hafta izlemek zor oluyor :)
bundan ba$ka "friends"i daima izlerim, ne zaman canim sikilsa acar bir bölüme bakarim. favori dizim friends, acil cantamda 5 sezon friends dvd'si var. bunun yaninda house m.d filan da izliyorum tabii ama öyle saatlerce oturup dizi izleyecek vaktim olmuyor acikcasi :) ama house m.d'yi de ba$tan sonra bitirecegim bo$ bir vakit bulunca. prison break izledim, ilk iki sezonun lost'tan daha kaliteli oldugunu her yerde iddia ettim, cok hirpalandim, bokunu cikardiklari icin tepki koydum, bayadir izlemiyorum onu da.
-müzik gruplari icin mies'ten kopya cektim. serdar ortac ve hande yener haric her ses cikarani dinliyorum ben de :)
ama müzik calarimda en cok neyi bulunduruyorum dersen; rammstein, dream theater, king crimson, led zeppelin, guns n roses, baba zula, bir de grup degil ama bushido dinliyorum. almanca rap farkli bir tad veriyor :) bir de ne$et erta$'i yazmazsam kendime ayip etmi$ olurum :)
buraya tabi türkleri yazmadim baba zula ve ne$et baba haric, yoksa onlardan da dinlediklerim var ama ben genelde 3-5 $arkisini dinlediklerimi "dinledigim" olarak saymiyorum. buraya yazdiklarimin bütün $arkilarini dinlemeye cali$irim.
-badilerim: spinapubica, elcezire exclusive, jormungand, the beatles, ibn i batuta, otisabi, silencer, jimi the kiwl, rectoa, feyerabend, itaatsiz, gofret beyin, aethewulf, gerrain, pink floyd hasselbaink, orhan perver floydian, master of puppets, brick top.
-favori filmimin ba$inda mortifera'da yazmi$ "in bruges" geliyor. bu filmi izleyip bruge'e gittim, filmin cekildigi yerleri gezdim. o derece favorim, beni bu kadar icine alan ba$ka bir film izledigimi zannetmiyorum. onun yerini de ba$ka filme birakmam kesinlikle. sonraki ikili degi$ebiliyor, birinci belli ikinciyle ücüncü kim durumu yani. boondock saints var bu aralar ikinci olarak da. ücüncü de lotr serisi.
-kitap adi degil de yazar adi verebilirim. panait istrati ve cehov hastasiyim denebilir.
deckard pre-editi; nedense deckard badilist'imde yok ama adamin yazdiklarinin cogunu okuyorum sanirsam. yani en azindan kendi alaniyla ilgili yazdiklari filan gayet ilgi cekici :)
- ek$i sözlük yazari olup "lost" izlemeyeni dövüyorlar diye duymu$tum, onun icin lost'u izliyordum. hala izliyorum gerci, 5.sezon bitsin 3 gün icinde bitirmeyi dü$ünüyorum yine. her hafta her hafta izlemek zor oluyor :)
bundan ba$ka "friends"i daima izlerim, ne zaman canim sikilsa acar bir bölüme bakarim. favori dizim friends, acil cantamda 5 sezon friends dvd'si var. bunun yaninda house m.d filan da izliyorum tabii ama öyle saatlerce oturup dizi izleyecek vaktim olmuyor acikcasi :) ama house m.d'yi de ba$tan sonra bitirecegim bo$ bir vakit bulunca. prison break izledim, ilk iki sezonun lost'tan daha kaliteli oldugunu her yerde iddia ettim, cok hirpalandim, bokunu cikardiklari icin tepki koydum, bayadir izlemiyorum onu da.
-müzik gruplari icin mies'ten kopya cektim. serdar ortac ve hande yener haric her ses cikarani dinliyorum ben de :)
ama müzik calarimda en cok neyi bulunduruyorum dersen; rammstein, dream theater, king crimson, led zeppelin, guns n roses, baba zula, bir de grup degil ama bushido dinliyorum. almanca rap farkli bir tad veriyor :) bir de ne$et erta$'i yazmazsam kendime ayip etmi$ olurum :)
buraya tabi türkleri yazmadim baba zula ve ne$et baba haric, yoksa onlardan da dinlediklerim var ama ben genelde 3-5 $arkisini dinlediklerimi "dinledigim" olarak saymiyorum. buraya yazdiklarimin bütün $arkilarini dinlemeye cali$irim.
-badilerim: spinapubica, elcezire exclusive, jormungand, the beatles, ibn i batuta, otisabi, silencer, jimi the kiwl, rectoa, feyerabend, itaatsiz, gofret beyin, aethewulf, gerrain, pink floyd hasselbaink, orhan perver floydian, master of puppets, brick top.
-favori filmimin ba$inda mortifera'da yazmi$ "in bruges" geliyor. bu filmi izleyip bruge'e gittim, filmin cekildigi yerleri gezdim. o derece favorim, beni bu kadar icine alan ba$ka bir film izledigimi zannetmiyorum. onun yerini de ba$ka filme birakmam kesinlikle. sonraki ikili degi$ebiliyor, birinci belli ikinciyle ücüncü kim durumu yani. boondock saints var bu aralar ikinci olarak da. ücüncü de lotr serisi.
-kitap adi degil de yazar adi verebilirim. panait istrati ve cehov hastasiyim denebilir.
deckard pre-editi; nedense deckard badilist'imde yok ama adamin yazdiklarinin cogunu okuyorum sanirsam. yani en azindan kendi alaniyla ilgili yazdiklari filan gayet ilgi cekici :)
0
anketten beni haberdar eden Dambil'e, anketi düzenleyen kermitker'e ve diğer ilgililere sevgi ve saygılarımı sunuyor, cevaplarıma geçiyorum:
- lost ve damages’i seviyorum. Gerçi damages’in sadece ilk sezonunu seyrettim ama hakkaten çok iyi. Ikinci sezonunun dvd box’ını da çıkınca alacağım. Nip tuck’ın ilk üç sezonu çok iyiydi. Sonra cıvıtttılar. Üçüncü bir dizi pek yok yani… ama denk geldikçe 30 rock, the office ve curb your enthusiasm’ı seyrediyorum. Dizi dediğin “twin peaks” gibi olmalı diye de bir vecizem var, ilgilenirseniz.
- valla şimdi müzik işi biraz karışık. Ecm records diye bir firma var, evde çalışırken falan hep bu firmanın çıkardığı sanatçıların eserlerini dinlerim. Manyakça ama bu firmanın kötü album çıkartmayacağını düşünüyorum. Grup olarak guns n' roses’ı severim, hatırası vardır bende. Bu anket işlerinde verdiğim cevaplarım kulağa “lame” gelmesinden çekiniyorum, o yüzden hemen şunu ekleyeyim: evimde bol miktarda cengiz kurtoğlu full mp3, müslüm albümleri, orhan gencebay mp3’leri ve cd’leri vardır. seviyorum arabeski de. Ama müzik işinde çok dağınım. telefonda ya da bilgisayarda Blonde redhead’in ya da puressence’ın ardından ümit besen ya da ajda pekkan gelebilir. Şarkı düzeyinde düşünmeye eğilimliyimdir. “adam kolpacı ama şu şarkısı da güzelmiş lan” gibi. Bir de müzikle ilgili olarak roll dergisini çok severim. En büyük korkum da şu: bu dergide her ay birileriyle müzikli röportaj yapıyorlar. Işte böyle şarkı dinletip bu kim falan diye sorup, adamı konuşturuyorlar, o da “aa tom waits değil mi bu?” falan diyor. En büyük kabusum bu işte. Benle röportaja gelseler ve şarkı dinletseler bilemezsem diye çok gerilirim. O yüzden de müzik konusunda herkesten bir şey öğrenmeye çalışırım. Her an kapı çalacak ve roll dergisinden geleceklermiş gibi hazırlıyorum kendimi:)
- valla bu soruya cevap veremeyeceğim. aklıma ilk gelenleri yazsam diğerlerine ayıp olacak. o yüzden geçiyorum bunu.
- üç film zor. Gene de ilk akla gelenleri söyleyeyim: the shining, the godfather 1 ve 2, oldboy, idi i smotri, there will be blood, the fall… ve tabii ki the big lebowski.
- ben de zeykur gibi yazar ismi vereyim: dostoyevski, tanpınar, oğuz atay ve john fowles. Sadece onların yazdıklarını değil, onlar hakkında yazılan pek çok şeyi de okurum.
- lost ve damages’i seviyorum. Gerçi damages’in sadece ilk sezonunu seyrettim ama hakkaten çok iyi. Ikinci sezonunun dvd box’ını da çıkınca alacağım. Nip tuck’ın ilk üç sezonu çok iyiydi. Sonra cıvıtttılar. Üçüncü bir dizi pek yok yani… ama denk geldikçe 30 rock, the office ve curb your enthusiasm’ı seyrediyorum. Dizi dediğin “twin peaks” gibi olmalı diye de bir vecizem var, ilgilenirseniz.
- valla şimdi müzik işi biraz karışık. Ecm records diye bir firma var, evde çalışırken falan hep bu firmanın çıkardığı sanatçıların eserlerini dinlerim. Manyakça ama bu firmanın kötü album çıkartmayacağını düşünüyorum. Grup olarak guns n' roses’ı severim, hatırası vardır bende. Bu anket işlerinde verdiğim cevaplarım kulağa “lame” gelmesinden çekiniyorum, o yüzden hemen şunu ekleyeyim: evimde bol miktarda cengiz kurtoğlu full mp3, müslüm albümleri, orhan gencebay mp3’leri ve cd’leri vardır. seviyorum arabeski de. Ama müzik işinde çok dağınım. telefonda ya da bilgisayarda Blonde redhead’in ya da puressence’ın ardından ümit besen ya da ajda pekkan gelebilir. Şarkı düzeyinde düşünmeye eğilimliyimdir. “adam kolpacı ama şu şarkısı da güzelmiş lan” gibi. Bir de müzikle ilgili olarak roll dergisini çok severim. En büyük korkum da şu: bu dergide her ay birileriyle müzikli röportaj yapıyorlar. Işte böyle şarkı dinletip bu kim falan diye sorup, adamı konuşturuyorlar, o da “aa tom waits değil mi bu?” falan diyor. En büyük kabusum bu işte. Benle röportaja gelseler ve şarkı dinletseler bilemezsem diye çok gerilirim. O yüzden de müzik konusunda herkesten bir şey öğrenmeye çalışırım. Her an kapı çalacak ve roll dergisinden geleceklermiş gibi hazırlıyorum kendimi:)
- valla bu soruya cevap veremeyeceğim. aklıma ilk gelenleri yazsam diğerlerine ayıp olacak. o yüzden geçiyorum bunu.
- üç film zor. Gene de ilk akla gelenleri söyleyeyim: the shining, the godfather 1 ve 2, oldboy, idi i smotri, there will be blood, the fall… ve tabii ki the big lebowski.
- ben de zeykur gibi yazar ismi vereyim: dostoyevski, tanpınar, oğuz atay ve john fowles. Sadece onların yazdıklarını değil, onlar hakkında yazılan pek çok şeyi de okurum.
0
Selamlar,
Te$ekkur ederim ilginiz icin. $oyle cevaplamaya cali$ayim.
-pek dizi takip etmiyorum. Takip ettigim bir Futurama vardir. Ha bir de Kaygisizlar'i hala severim ,sayarim. Diziden sayilirsa eger, $u aralar Alaska:The last Frontier adli belgesele e takmi$ durumdayim. Bir de yine diziden sayilirsa, Future Weapons ve Human Weapon'u kacirmam.
-Muzik olarak Bluegrass,Turk Sanat Musikisi ve Klezmer dinliyorum %80 oraninda. Bill Monroe, Dolly Parton, Earl Scruggs, Cheva Alberstein, Theodore Binkel'i severim. Pickin' on diye bir seri vardir, ce$itli gruplari banjo ve three finger ile yeniden soylerler onu severim. Turk Sanat Musikisinde ise Bezmara'yi severim grup olmasa da. Padi$ahlardan Selim'i severim, Abdulmecit'e mesafeiliyim:)
-Badim tabi ki var, lakin en bir badim Diadra'dir.
-Ba$ucu kitabi eger ki cokca okunan donup donup uzerinde cokca cali$ilan kitap demek ise iki-uc tane sayabilirim. Bunlardan biri A$ikpa$azade'nin Tevarih-i Al-i Osman'idir. Eski yazi Ali Bey basimi mevcut bende. Tevarih'in elyazmalarini kar$ila$tiriyorum. Aslinda bir suru not birikti, ama kim yayinlayacak? Hem daha onceden boyle bir cali$ma yapilmi$tir saniyorum. Nihal Atsiz'in vardi bir te$ebbusu misal. Bunun di$inda, Suleymanname'nin tipki basimi mevcut bende. Minyaturler ile bezeli:) Acip onu okurum, ozellikle yer adlarinin etimolojik degi$imlerini inceliyorum. Ho$ bu kitabi da yeni harfler ile bir sozluk yazari yayinlayacak yakinda bildigim kadari ile, hayir ben degilim:) Son olarak Sumer dili ve Grameri, Akadca serileri mevcut. Onlari acip kar$ila$tirmali etimoloji ile kelimeleri olabildigince uzun bir tarih boyunca takip etmeyi seviyorum. En son olarak ise Ilber Ortayli'nin Turkiyenin Idari Tarihi'ni ve Halil Inalcik'in dogu-bati makaleler ikinci cildini okudum. Ayrica Norman Davies'in Europe'unun uzerinden de bir iki $eye bakmak icin ayrintili (ba$tan okuma denilebilecek bir $ekilde) bir gectim. $u anda ise Linux Kernel Architecture ve The Canterbury Tales'i okuyorum.
-Valla favori filmim sanirim cok. O yuzden sayamam. Lakin aklima ilk gelenler Casablanca, Papillion, The Deer Hunter, The Savage Innocents vsvs. .Bir de zombie fimlerine bayilirim:)
Selamlar,
Te$ekkur ederim ilginiz icin. $oyle cevaplamaya cali$ayim.
-pek dizi takip etmiyorum. Takip ettigim bir Futurama vardir. Ha bir de Kaygisizlar'i hala severim ,sayarim. Diziden sayilirsa eger, $u aralar Alaska:The last Frontier adli belgesele e takmi$ durumdayim. Bir de yine diziden sayilirsa, Future Weapons ve Human Weapon'u kacirmam.
-Muzik olarak Bluegrass,Turk Sanat Musikisi ve Klezmer dinliyorum %80 oraninda. Bill Monroe, Dolly Parton, Earl Scruggs, Cheva Alberstein, Theodore Binkel'i severim. Pickin' on diye bir seri vardir, ce$itli gruplari banjo ve three finger ile yeniden soylerler onu severim. Turk Sanat Musikisinde ise Bezmara'yi severim grup olmasa da. Padi$ahlardan Selim'i severim, Abdulmecit'e mesafeiliyim:)
-Badim tabi ki var, lakin en bir badim Diadra'dir.
-Ba$ucu kitabi eger ki cokca okunan donup donup uzerinde cokca cali$ilan kitap demek ise iki-uc tane sayabilirim. Bunlardan biri A$ikpa$azade'nin Tevarih-i Al-i Osman'idir. Eski yazi Ali Bey basimi mevcut bende. Tevarih'in elyazmalarini kar$ila$tiriyorum. Aslinda bir suru not birikti, ama kim yayinlayacak? Hem daha onceden boyle bir cali$ma yapilmi$tir saniyorum. Nihal Atsiz'in vardi bir te$ebbusu misal. Bunun di$inda, Suleymanname'nin tipki basimi mevcut bende. Minyaturler ile bezeli:) Acip onu okurum, ozellikle yer adlarinin etimolojik degi$imlerini inceliyorum. Ho$ bu kitabi da yeni harfler ile bir sozluk yazari yayinlayacak yakinda bildigim kadari ile, hayir ben degilim:) Son olarak Sumer dili ve Grameri, Akadca serileri mevcut. Onlari acip kar$ila$tirmali etimoloji ile kelimeleri olabildigince uzun bir tarih boyunca takip etmeyi seviyorum. En son olarak ise Ilber Ortayli'nin Turkiyenin Idari Tarihi'ni ve Halil Inalcik'in dogu-bati makaleler ikinci cildini okudum. Ayrica Norman Davies'in Europe'unun uzerinden de bir iki $eye bakmak icin ayrintili (ba$tan okuma denilebilecek bir $ekilde) bir gectim. $u anda ise Linux Kernel Architecture ve The Canterbury Tales'i okuyorum.
-Valla favori filmim sanirim cok. O yuzden sayamam. Lakin aklima ilk gelenler Casablanca, Papillion, The Deer Hunter, The Savage Innocents vsvs. .Bir de zombie fimlerine bayilirim:)
Selamlar,
0
theos ek mekhanes
öncelikle söyleyeyim internet hızından ve teknik konulardan çakmam. türktelekom'dan sınırlı adsl ile bağlanıyorum 29 tl artı sabit ücret ile. quiknet broşür atmış eve bize geçin diye.- bu quiknet ne menem bi kurumdur? güvenilir mi? internetler kesilir mi geçsem? açıkçası tt'de hiç sorun yaşamadım a
öncelikle söyleyeyim internet hızından ve teknik konulardan çakmam. türktelekom'dan sınırlı adsl ile bağlanıyorum 29 tl artı sabit ücret ile. quiknet broşür atmış eve bize geçin diye.
- bu quiknet ne menem bi kurumdur? güvenilir mi? internetler kesilir mi geçsem? açıkçası tt'de hiç sorun yaşamadım ancak telefon sabit ücretini ödemeye kıl oluyorum, aynı paraya ya da yakın daha hızlı bir internete kavuşuyorum (5mbps ya da 20mbps).
bu hız farkının bana getirisi ne olur ayrieten? dosya indirmede, yuutuptan video izlemede getirisi ne olur?
- bu quiknet ne menem bi kurumdur? güvenilir mi? internetler kesilir mi geçsem? açıkçası tt'de hiç sorun yaşamadım ancak telefon sabit ücretini ödemeye kıl oluyorum, aynı paraya ya da yakın daha hızlı bir internete kavuşuyorum (5mbps ya da 20mbps).
bu hız farkının bana getirisi ne olur ayrieten? dosya indirmede, yuutuptan video izlemede getirisi ne olur?
0
oha, lann sayin quicknet yetkileleri olumunuz benim elimden olacak bu gidisle.
boyle bir sansiniz varsa dusunmeyin bile derim. 5mbit kotasizi tercih edin gul gibi kullanin. hiz olarak tabii ki fark eder. hali hazirdaki hizinizin yaklasik 5 katindan soz ediyoruz. telefonu sirf adsl icin elinizde tutuyorsaniz bir de kota derdini hesaba katar hesaplarsaniz ayda 49 lira cok daha uyguna gelecektir. gonlunuze gore takilirsiniz.
@morti: fiber hatlardan bahsediyor arkadas. cikis yine telekom omurgasindan ama hic yoktan hat firmanin kendisine ait. bi de bakir degil fiber.
boyle bir sansiniz varsa dusunmeyin bile derim. 5mbit kotasizi tercih edin gul gibi kullanin. hiz olarak tabii ki fark eder. hali hazirdaki hizinizin yaklasik 5 katindan soz ediyoruz. telefonu sirf adsl icin elinizde tutuyorsaniz bir de kota derdini hesaba katar hesaplarsaniz ayda 49 lira cok daha uyguna gelecektir. gonlunuze gore takilirsiniz.
@morti: fiber hatlardan bahsediyor arkadas. cikis yine telekom omurgasindan ama hic yoktan hat firmanin kendisine ait. bi de bakir degil fiber.
0
evet evet fiber, dediğim gibi üzümünü yerim bağını sormam, bir bilene sorayım dedim bağını, olmazsa geçeyim bu quiknete.
0
Merhaba,
Ben quiknet'i biraz araştırdım (Benim bulunduğum bölgede quiknet servisi var.) ama, çok zâhmetli gibi geldiği için bıraktım. Apartmanınızın giriş katına kadar fiber optik kabloyu çekiyorlarmış. Sonra da sizin bulunduğunuz kata kadar cat-5 ile geliyorlar. İnternet istediğiniz yere kadar da kapı aralarından, köşelerden, boru altlarından vs. geçirerek kablo getiriyorlar. Yani inanılmaz çirkin bir görüntü. Ona katlanamayacağımı düşündüğüm için vazgeçtim. Aklınızda o da bulunsun yani.
Kolay gelsin.
Ben quiknet'i biraz araştırdım (Benim bulunduğum bölgede quiknet servisi var.) ama, çok zâhmetli gibi geldiği için bıraktım. Apartmanınızın giriş katına kadar fiber optik kabloyu çekiyorlarmış. Sonra da sizin bulunduğunuz kata kadar cat-5 ile geliyorlar. İnternet istediğiniz yere kadar da kapı aralarından, köşelerden, boru altlarından vs. geçirerek kablo getiriyorlar. Yani inanılmaz çirkin bir görüntü. Ona katlanamayacağımı düşündüğüm için vazgeçtim. Aklınızda o da bulunsun yani.
Kolay gelsin.
0
yalniz kotaliya gecerseniz kota miktarlarini bilmiyorum, kotali pek akil kari degil. 5mbit ile normalden 5 kat daha hizli youtube'dan video izleyeceginiz icin izlediginiz videodan sonra kalan vakitte gidip 4 tane daha izleme istegi duyabilirsiniz. bu nedenle kotasizi daha mantiklidir. zaten telefon sabit ucreti hesapli hat icin 10 tl gibi bir sey. kisaca hali hazirda zaten 39 lira oduyorsunuz 10 lira daha verin, risklere karsi sigortalanmis gibi olun.
bir de elinizdeki adsl modemi quiknet'e gecerseniz kullanamayacaksiniz. 12 aylik anlasmayla modem ve kurulumu ucretsiz yapiyorlar bildigim kadariyla. eger daha sonradan tekrar adsl e gecmeyi dusunmezseniz modeminizi de satip birkac ayin farkini da oradan cikartabilirsiniz =)
bir de elinizdeki adsl modemi quiknet'e gecerseniz kullanamayacaksiniz. 12 aylik anlasmayla modem ve kurulumu ucretsiz yapiyorlar bildigim kadariyla. eger daha sonradan tekrar adsl e gecmeyi dusunmezseniz modeminizi de satip birkac ayin farkini da oradan cikartabilirsiniz =)
0
saturndeki salyangoz
bazi dietisyenler diet sirasinda diet kola icilmesine izin veriorlar. kola zararli bişey hic icmesek daha güzel biliorum dostlar ama rejim zaten can sıkıcı bişey kola da sevdigim bişey, her gün 1 lt diet kola iciorum, sorum 10 kilodan fazla vermiş arkadaşlara, dietteyken diet kola tüketior muydunuz?
bazi dietisyenler diet sirasinda diet kola icilmesine izin veriorlar. kola zararli bişey hic icmesek daha güzel biliorum dostlar ama rejim zaten can sıkıcı bişey kola da sevdigim bişey, her gün 1 lt diet kola iciorum, sorum 10 kilodan fazla vermiş arkadaşlara, dietteyken diet kola tüketior muydunuz?
0
kandaki şeker seviyesini vücudun algılayışını alt üst edeceği için her türlü yapay tatlandırıcı (sadece kola değil) yağ yakımını yavaşlatır.
0
2. oğlum 1 yaşındayken 4 ayda 12 kilo verdim (1.den kalma kilolar da vardı), her gün 2 bardak diyet kola içmeme izin veriyordu diyetisyen. kahve ve çay içmediğimi sadece diyet kola bağımlığım olduğunu söyleyince ekledi listeye.
ama suyun yerine değil, su tüketimini aksatmadığım sürece.
ama suyun yerine değil, su tüketimini aksatmadığım sürece.
0
20kilo verdim
haftada 1 kutu serbestti sadece light cola
fakat bir süre içmeyince alışılıyor içilmiyor sonrasında
kola içmezsem ölürüm yok içmeyin hocam zararlı zaten
bahane olsun bırakmaya
haftada 1 kutu serbestti sadece light cola
fakat bir süre içmeyince alışılıyor içilmiyor sonrasında
kola içmezsem ölürüm yok içmeyin hocam zararlı zaten
bahane olsun bırakmaya
0
bildigim kadari ile gunluk su tuketimini yerinde yapiyorsaniz, belki icindeki kafein miktari yararli bile olabilir. ama ben tuketmiyorum; niyeyse gazli icecekler kilo yapar algisina takilmis durumdayim.
0
babatema
zannımca genzimde mikroplar cirit atıyor ve yarın sabaha hayata ve hastalığa küfrettirerek uyandıracaklar. bademciğimi söküp atmak dışında öyle bir şey söyleyin ki hasta olmadan iyileşiyim...
zannımca genzimde mikroplar cirit atıyor ve yarın sabaha hayata ve hastalığa küfrettirerek uyandıracaklar. bademciğimi söküp atmak dışında öyle bir şey söyleyin ki hasta olmadan iyileşiyim...
0
Grip tarzı bir durum ise first defence önerebilirim, en az 3-4 defa hasta olmadan atlattım sayesinde.
0
artık çok geç ve yok öyle bişi. ama şu boğaza sıkılan sprey antiseptik ilaçlardan deneyebilirsin.
0
bu arada lütfen şu first defence i denersen ve faydası olursa buraya yaz denedim etkili oldu diye çünkü ben de sık sık seninle aynı dertten muzdarip oluyorun ve 10 günden evvel de geçmiyor meret.
0
"Deflu" içerim ben böyle zamanlarda ve dşrek toparlarım. Teraflu gibi tehlikeli de değil..
0
Grip tarzı bir hastalık olduğunu düşünüyorsan kekik suyu öneririm. hamile bir tanıdığımıza doktoru ilaç yerine önermiş. O zamandan beri hasta olacak gibi hissedersem alıyorum kekiği, cezvede biraz kaynatıp içiyorum. (Çok acı ama, pek hoş değil.) Şifa niyetine.
Ayrıca Atom derler Ankara'da, her türlü C vitaminli meyveyi karıştırıp yaptıkları bir meyve suyu var. Tostçularda filan oluyor, gözünün önünde havuç, nar, portakal, mandalina vb. ne bulurlarsa sıkıp veriyorlar. Hemen içmen gerekiyor. Vitamin bombası. Çok iyi geliyor.
Ayrıca Atom derler Ankara'da, her türlü C vitaminli meyveyi karıştırıp yaptıkları bir meyve suyu var. Tostçularda filan oluyor, gözünün önünde havuç, nar, portakal, mandalina vb. ne bulurlarsa sıkıp veriyorlar. Hemen içmen gerekiyor. Vitamin bombası. Çok iyi geliyor.
0
az önce 6. eczane gezip sonunda 1 tane first deffence bulabildim. bakalım noolcek
0
supradynnnn!!! supradyn multivitamin'i alıyorsun arkadaşım bir şeyciğin kalmıyor. ama bunu her gün kullansan çok daha iyi tabi. bir de bunun energy versiyonu var, onu da 3-4 günde bir kullanıcaksın.
0
yoa
ekşisözlükte rumuz değiştirme gibi bir lüks mevcut mudur ?
ekşisözlükte rumuz değiştirme gibi bir lüks mevcut mudur ?
0
Merhaba,
Şimdilik yok. Ama ileride olacak. O da yalnızca Türkçe karakterler için. Tamamen değiştirme hiçbir zaman olmayacak. Onun altından kalkılamaz çünkü.
Kolay gelsin.
Şimdilik yok. Ama ileride olacak. O da yalnızca Türkçe karakterler için. Tamamen değiştirme hiçbir zaman olmayacak. Onun altından kalkılamaz çünkü.
Kolay gelsin.
0
@nuage
ama o zaman da bir parça haksızlık olmaz mı? Zira Türkçe karakter derdi yüzünden böyle dandik bir mahlas aldım("iki kere mi?" elbette hayır; son seferden bahsediyorum).
En azından yabancı dilde mahlas seçenlere de Türkçe mahlas alma olanağı verilsin.
ama o zaman da bir parça haksızlık olmaz mı? Zira Türkçe karakter derdi yüzünden böyle dandik bir mahlas aldım("iki kere mi?" elbette hayır; son seferden bahsediyorum).
En azından yabancı dilde mahlas seçenlere de Türkçe mahlas alma olanağı verilsin.
0
late viper: Ben yalnızca tahminimi söyledim. Hattâ başlığı bile açılmıştı yanılmıyorsam (bkz: nick'lerde türkçe karakter kullanılabilmesi). Ben de Türkçe almadım. Yapacak bir şey yok sanki.
Yine de bilemiyorum. Sözlük yönetimi ne eder, ne yapar ama, belki bir kerelik herkese topluca rumuz değiştirme hakkı verilir. Olabilir bu.
Yine de bilemiyorum. Sözlük yönetimi ne eder, ne yapar ama, belki bir kerelik herkese topluca rumuz değiştirme hakkı verilir. Olabilir bu.
0
var ama kolay değil değiştirmek
herkese her şartta olmuyor
olağan üstü durum lazım
herkese her şartta olmuyor
olağan üstü durum lazım
0
nickini vermek istemeyen suser
2-3 gün bozulmadan kalabilecek, ne götürebilirim yanımda? pişirmek gibi bir lüksüm yok. lembas benzeri, doyurucu ve besin değeri yüksek olması tercihimdir.
2-3 gün bozulmadan kalabilecek, ne götürebilirim yanımda? pişirmek gibi bir lüksüm yok. lembas benzeri, doyurucu ve besin değeri yüksek olması tercihimdir.
0
bizimkiler kangal sucuk ve aluminyum folyo götürüp sonra sucuğu folyoya sarıp ateşte pişiriyorlardı... eğer ateş yakabilecekseniz tavsiye ederim. ateş yakamasanız da tavsiye edeirm. çiğ de yenir ki.
0
aa doğru lan, lembas peksimet zaten.
kangal sucuk için ateş yakabilirim fakat sıcakta bozulmaz mı üç gün içinde?
kangal sucuk için ateş yakabilirim fakat sıcakta bozulmaz mı üç gün içinde?
0
ton balığı.teneke kutu yerine vakumlu pakette olanları var.taşıması kolay.bisküvide de ayı gibi kalori vardır.ayrıca bi adet snickers üstüne bi litre suyu içtiğinizde en hızlısından karnınız doyar.
0
ayiadam
ev arkadasımın bilgisayarı başlıktaki sebepten açılmıyor. dewam etmek için f1'e basın diyor şaka gibi. nedir ne değildir nasıl çözülür_?
ev arkadasımın bilgisayarı başlıktaki sebepten açılmıyor. dewam etmek için f1'e basın diyor şaka gibi. nedir ne değildir nasıl çözülür_?
0
başka keyboard takıp deneyin bakalım açılıyor mu
hata keyboardda ise gidip yenisini alsın
hata keyboardda ise gidip yenisini alsın
0
f1'e basın uyarısı acayip olsa da, işin daha acayipi, klavye bulunamadı devam etmek için f1'e basın uyarısına f1'e basarak yanıt verince devam etmesi oluyor kimi zaman.
gel de çık işin içinden.
gel de çık işin içinden.
0
korkmayin pc'nizde hicbir abukluk yok. ben 3 yildir ne format ne virüs format atmiyorum pc'e gül gibi kullaniyorum. kibritsuyu'nun tespiti de cok dogru:) hem klavyeyi görmüyo hem de f1 e basin diyo. aklima gemide filmi geldi (ki kiz bakireymis, bakire kiz nasil .....? ) :):)
0
sezofren
şimdi benim canım çok sıkıldı. e yapıcak bir şey de yok. belki beğendiğiniz bir film vardır. ben de o filmi izlememişimdir. sayenizde film arşivimi genişletmiş olurum. herhangi bir türden olabilir farketmez.
şimdi benim canım çok sıkıldı. e yapıcak bir şey de yok. belki beğendiğiniz bir film vardır. ben de o filmi izlememişimdir. sayenizde film arşivimi genişletmiş olurum. herhangi bir türden olabilir farketmez.
0
(bkz: dersu uzala)
(bkz: in bruges)
(bkz: shichinin no samurai)
(bkz: hable con ella)
(bkz: once)
(bkz: das leben der anderen)
(bkz: fanny och alexande)
(bkz: kung pow)
(bkz: persona)
(bkz: paprika)
(bkz: a streetcar named desire)
(bkz: der himmel uber berlin)
(bkz: il conformista)
(bkz: fa yeung nin wa)
(bkz: das boot)
(bkz: sátántangó)
(bkz: rashômon)
(bkz: yojimbo)
(bkz: double indemnity)
(bkz: brazil)
(bkz: chinatown)
(bkz: ran)
(bkz: c'era una volta il west)
(bkz: the living and the dead)
(bkz: wo hu cang long)
(bkz: old boy)
(bkz: sympathy for lady vengeance)
(bkz: amores perros)
(bkz: in the mood for love)
(bkz: the wild bunch)
(bkz: a guide to recognizing your saints)
(bkz: in bruges)
(bkz: shichinin no samurai)
(bkz: hable con ella)
(bkz: once)
(bkz: das leben der anderen)
(bkz: fanny och alexande)
(bkz: kung pow)
(bkz: persona)
(bkz: paprika)
(bkz: a streetcar named desire)
(bkz: der himmel uber berlin)
(bkz: il conformista)
(bkz: fa yeung nin wa)
(bkz: das boot)
(bkz: sátántangó)
(bkz: rashômon)
(bkz: yojimbo)
(bkz: double indemnity)
(bkz: brazil)
(bkz: chinatown)
(bkz: ran)
(bkz: c'era una volta il west)
(bkz: the living and the dead)
(bkz: wo hu cang long)
(bkz: old boy)
(bkz: sympathy for lady vengeance)
(bkz: amores perros)
(bkz: in the mood for love)
(bkz: the wild bunch)
(bkz: a guide to recognizing your saints)
0
dehri
4-5 saattir oluyor bu. nasıl anlatsam, kafamın sol üst kısmında (?) (şakak merkezli bir daire içerisinde diyelim) damarlar kabardı, birkaç dakikada bir PIT PIT diye atarak bıçak saplanırmış gibi bir acı/ağrıya yol açıyorlar. sol gözümü aniden kısmak zorunda kalıyorum, her seferinde epeyce kasılıyor
4-5 saattir oluyor bu. nasıl anlatsam, kafamın sol üst kısmında (?) (şakak merkezli bir daire içerisinde diyelim) damarlar kabardı, birkaç dakikada bir PIT PIT diye atarak bıçak saplanırmış gibi bir acı/ağrıya yol açıyorlar. sol gözümü aniden kısmak zorunda kalıyorum, her seferinde epeyce kasılıyor ve acı çekiyorum. elimi damarın üzerinde gezdirdim, hortum gibi kabarmış ve sert. ne oluyor?
migrenim falan yok, sağlıklı sayılabilecek, 20'lerinin ortasını geçmiş bir insanım. çok sigara içerim(~2 paket/gün), pek öyle çay kahve falan tüketmedim bugün, biraz da uykusuzum.
migrenim falan yok, sağlıklı sayılabilecek, 20'lerinin ortasını geçmiş bir insanım. çok sigara içerim(~2 paket/gün), pek öyle çay kahve falan tüketmedim bugün, biraz da uykusuzum.
0
sakinles, bir dus al kendini en iyi hisssetigin sicakligi deneyip bularak ve uyu.
0
uyuyamam ki. zaten kronik uyku problemim var, artı bu sızı üç dakikada bir yerimden hoplatıyor, kafamı ellerimin arasında ezme pratiği yaptırıyor. uyunacak huzur mevcut değil özellikle. duşa da girdim çıktım. 1-2 saat önce çalışmayı (bilgisayarı) bıraktım, müzik açıp uzandım falan, tık yok, beyin kanamam geldi galiba.
0
sarmısak ye bi kaç tane yoksa limon suyu içebilirsin.muhtemelen tansiyonun yükselmiş
0
yahu bir insan da hastaneye gidin dememiş :=0. bruxism olduğunu hiç zannetmiyorum bu arada.
0
frijitbardot
Arkadaşlar ingilizce dersim için 'gençlerde(teenager 13-19 yaş) bilgisayar oyunu bağımlılığı ve bu durumun önlenmesi için öneriler' başlıklı bir makale yazıyorum, bazı çözüm önerileri sundum makalede örneğin oyunlara çok düşkün arkadaşımızın ev ve okul sorumluluklarını aksatmaması için aile içinde b
Arkadaşlar ingilizce dersim için 'gençlerde(teenager 13-19 yaş) bilgisayar oyunu bağımlılığı ve bu durumun önlenmesi için öneriler' başlıklı bir makale yazıyorum, bazı çözüm önerileri sundum makalede örneğin oyunlara çok düşkün arkadaşımızın ev ve okul sorumluluklarını
aksatmaması için aile içinde bi sistem oluşturulmalı, şöyle ki arkadaşımız sorumluluklarını yerine getirdiğinde oyun oynamak için kredi kazanıyor, 2 saat ders = 1 saat bilgisayar oyunu oynama hakkı gibi', şimdi böyle bir yaklaşım doğru mudur değil
midir, işe yarar mı bu sorunun çözümünde, bir uzman ağzından makaleye iliştirmem gerekiyor.
aksatmaması için aile içinde bi sistem oluşturulmalı, şöyle ki arkadaşımız sorumluluklarını yerine getirdiğinde oyun oynamak için kredi kazanıyor, 2 saat ders = 1 saat bilgisayar oyunu oynama hakkı gibi', şimdi böyle bir yaklaşım doğru mudur değil
midir, işe yarar mı bu sorunun çözümünde, bir uzman ağzından makaleye iliştirmem gerekiyor.
0
bence en iyi yöntem değişik hobiler kazandırmak.boş zamanlarında yapabileceği ve bütçeye göre.Spor olabilir, müzik aleti olabilir, dans....
bilgisayar bağımlılığı yaşla alakalı değil bence boş zamanlarında insanın yapabileceği başka seçenekler olması lazım
bilgisayar bağımlılığı yaşla alakalı değil bence boş zamanlarında insanın yapabileceği başka seçenekler olması lazım
0
bu bahettiğin yöntemin adı premack ilkesidir. önce iş, sonra oyun anlamına gelir. işe yarar bir yöntemdir.
0
hatta çocuğun ayağına bir "adımsayar" takıp ne kadar çok gezerse bilgisayarı açmak için o kadar zaman kredisi kazanan bi aletten bahsedildiğini okumuştum. ama nerde haturlayamadım. örnek olarak kullanmak gerekecekse, hıncal uluçun yazılarından birinde olabilir.
0
@gns sağol önerilerin için, aktivite olayı da çözümlerim arasında yer alıyor ama benim asıl ihtiyacım olan bir uzman yorumu ki önerim kabul edilebilir mi uygulanabilir mi filan bi değerlendirme yapabileyim sonuç bölümünde. Yaş olayı da konuyu daraltmak için yoksa yaşla alakası yok tabi.
0
bence de sadece yaşa bağlamamak gerekir bunu. Eşek kadar herifler var hala pes oynayan. Bence bunun en önemli nedenlerinden biri sosyal yaşama uzak kalmaktır. Boş vakitte kitap okuma alışkanlığı veya ne bileyim arkadaşlarıyla gezip tozma alışkanlığı olmayanlar yapacak birşey bulamazlar. Ya televizyon ya da bilgisayar oyunu. Kendimden biliyorum.
Bir de 2 saat ders= 1 saat bilgisayar oyunu olayına pek katılmıyorum açıkçası. Tamam çocuğu kandırıyorsun çaktırmadan ders çalıştırıyorsun ama çocuğun hayatını bilgisayara endekslemiş oluyorsun. Çocuk her ne yapıyorsa bilgisayar için yapacaktır. O yüzden dersler bir amaç değil, bilgisayara ulaşmada bir araç olacaktır çocuk için. Bu tehlikeli olabilir, ayrıca bunu uygulamak isteseniz bile maksimum 13-14 yaşındaki çocuğa uygulayabilirsiniz. 18'ine gelmiş çocuğa "ders çalışırsan oyun oynayabilirsin" demek bir yana "ders çalış demek bile" gereksizdir.
Eğer birşey yapılacaksa bu çocuğu oyundan uzaklaştırılarak veya ona ulaşması için şartlar koyarak yapılmamalıdır. Çocuğu oyun dışında başka alanlara(spor, kitap okuma, tiyatro, arkadaşlık, birlikte dışarda zaman geçirme) çekmek gerekir. Bu şekilde çocuk oyun oynamak dışında başka şeylere yönelecektir.
Oyun oynamasına karşı çıkmak, hatta buna karşı çıkmak için derslerini öne sürmek yapılacak en kötü şeydir. Eğer çocuk oyun oynuyorsa bence baba ona eşlik etmelidir.(anneler pek beceremez ondan baba dedim)
Bir de 2 saat ders= 1 saat bilgisayar oyunu olayına pek katılmıyorum açıkçası. Tamam çocuğu kandırıyorsun çaktırmadan ders çalıştırıyorsun ama çocuğun hayatını bilgisayara endekslemiş oluyorsun. Çocuk her ne yapıyorsa bilgisayar için yapacaktır. O yüzden dersler bir amaç değil, bilgisayara ulaşmada bir araç olacaktır çocuk için. Bu tehlikeli olabilir, ayrıca bunu uygulamak isteseniz bile maksimum 13-14 yaşındaki çocuğa uygulayabilirsiniz. 18'ine gelmiş çocuğa "ders çalışırsan oyun oynayabilirsin" demek bir yana "ders çalış demek bile" gereksizdir.
Eğer birşey yapılacaksa bu çocuğu oyundan uzaklaştırılarak veya ona ulaşması için şartlar koyarak yapılmamalıdır. Çocuğu oyun dışında başka alanlara(spor, kitap okuma, tiyatro, arkadaşlık, birlikte dışarda zaman geçirme) çekmek gerekir. Bu şekilde çocuk oyun oynamak dışında başka şeylere yönelecektir.
Oyun oynamasına karşı çıkmak, hatta buna karşı çıkmak için derslerini öne sürmek yapılacak en kötü şeydir. Eğer çocuk oyun oynuyorsa bence baba ona eşlik etmelidir.(anneler pek beceremez ondan baba dedim)
0
Bence hatalı. Ergenin iradesi ile kararlar alıp uygulamasını engeller.İleride de ödülle ve ya ceza ile yönetilen bir birey olur. Bence iradi olarak bunu üstesinden gelinmesi çocuğun başka şeylere karşı bağımlılığını da azaltır.
İrade terbiyesi diyorum son söz olarak :)
Edit: ben kimim lan. Konu mesleki olarak hiç alakam yok tam okumadan yazmıştım.Kusura bakmayı. ama ne bileyim irade ile kafayı bozdum galiba
İrade terbiyesi diyorum son söz olarak :)
Edit: ben kimim lan. Konu mesleki olarak hiç alakam yok tam okumadan yazmıştım.Kusura bakmayı. ama ne bileyim irade ile kafayı bozdum galiba
0
ayağına alet tak 2 sat ders 1 saat pc, nazi kampı gibi bence tamam bilgisayardan korursun ama asosyal bi çocuğun olur
0
aileler çocuklarını sorumluluklarına karşı duyarlı hale getirmezse, istedikleri kadar ders karşılığı oyun ödülü kazansın, bu çocuğun aleyhine olur. nice insan biliyorum zorla ders çalıştırılıp üniversiteyi kazanan ama eve veya yurda çıkınca okuluna gitmeyip online oyun oynayan. çünkü sorumluluk farkındalıkları yok.
sorumluluklarının farkında olan insan her şeyi dozunda bırakmasını bilir.
sorumluluklarının farkında olan insan her şeyi dozunda bırakmasını bilir.
0
davranışçı vb kuramları dikkate alırsak pek tabiki bu yöntemin işe yarayacağını söyleyebiliriz. lakin ortada sistemli bir durum olduğu için (istenilen 2 birimlik iş için 1 birim ödül vermek) belli bir süre sonra deneğin (ergen bireyin)sisteme refleksif tepkiler vermesi ile başa çıkmak gerekir. aslına bakarsanız ana sorun verilen tepkiler değil istediğimiz etkininn denek üzerinde ne kadar verimli olduğunun tam tesbit edilememesidir.
basitçe şöyle diyebiliriz; eğer denekten istediğimz iş tam verimle yerine getiriliyorsa bu durumda varolan sistem devam ettirilmeli aksi durumda yeni bir düzenek kurulmalıdır. oysa ki ders çalışmak gibi oldukça esnek bir konuda bunu yapmanın tek yolu deneğe ek külfet getirecek (en az yarım saatlik sınavlar)ile mümkündür. bu da denek açısından istenmeyen bir durumdur. sorunu alt edebilmenin en etkili yolu ödül sisteminin rastgele (random) gerçekleştirilmesidir.
basitçe şöyle diyebiliriz; eğer denekten istediğimz iş tam verimle yerine getiriliyorsa bu durumda varolan sistem devam ettirilmeli aksi durumda yeni bir düzenek kurulmalıdır. oysa ki ders çalışmak gibi oldukça esnek bir konuda bunu yapmanın tek yolu deneğe ek külfet getirecek (en az yarım saatlik sınavlar)ile mümkündür. bu da denek açısından istenmeyen bir durumdur. sorunu alt edebilmenin en etkili yolu ödül sisteminin rastgele (random) gerçekleştirilmesidir.
0
0
benefse
soru başlıkta..duyuruda arattım birçok dizi sorusu var ama ben bones tarzı yan karakterleri de önplanda olan ve baş karakterler arasındaki gerilimi baştan sona sıkı tutan dizi arayışımı sürdürüyorum..tavsiyelerinizi bekliyorum..
soru başlıkta..duyuruda arattım birçok dizi sorusu var ama ben bones tarzı yan karakterleri de önplanda olan ve baş karakterler arasındaki gerilimi baştan sona sıkı tutan dizi arayışımı sürdürüyorum..tavsiyelerinizi bekliyorum..
0
bir iki bölümünü izledim fena değildi hakikaten dizi. teşhisim şudur ki.. sizin diziden çok david boreanaz'in oyunculuğundan ve karakterinden etkilenmiş olma olasılığınız yüksek. bu sebeple konusu itibariyle örtüşmese de başka bir david boreanaz dizisi olan angel'ı öneriyorum. hem aradığınız şartları da karşılıyor sayılır.
0
silmaril
yaklaşık 30 kişilik bir grup için 3 filmin ardarda izleneceği bir gece organize ediyorum, ev olarak seçenekler var ancak;- 30 kişiyi rahat sandalye ve koltuklarla sığdırabileceğim- eğer mümkünse o gecelik kapatabileceğim- projeksiyon'u koyduğumda herkesin rahat rahat izleyebileceği (laptop da götürü
yaklaşık 30 kişilik bir grup için 3 filmin ardarda izleneceği bir gece organize ediyorum, ev olarak seçenekler var ancak;
- 30 kişiyi rahat sandalye ve koltuklarla sığdırabileceğim
- eğer mümkünse o gecelik kapatabileceğim
- projeksiyon'u koyduğumda herkesin rahat rahat izleyebileceği (laptop da götürüp arada klip döndürebileceğim)
- hadi içkiyi mekan satacak da en azından yiyecekleri dışarıdan getirip yiyebileceğimiz
- sağına soluna ufak tefek şeyler asmama/koymama izin verilebilecek
bir mekan var mıdır?
limondaki tv/sinema izlemeli zirvelerin mekanlarına baktım açıkcası bir tırt çıkmadı.
tavsiye edebileceğiniz bi yer var mıdır?
not : hafız hardcore fan'ım dibim düşer böyle ortama, gelişim de garanti diyen varsa mesaj atsın.
- 30 kişiyi rahat sandalye ve koltuklarla sığdırabileceğim
- eğer mümkünse o gecelik kapatabileceğim
- projeksiyon'u koyduğumda herkesin rahat rahat izleyebileceği (laptop da götürüp arada klip döndürebileceğim)
- hadi içkiyi mekan satacak da en azından yiyecekleri dışarıdan getirip yiyebileceğimiz
- sağına soluna ufak tefek şeyler asmama/koymama izin verilebilecek
bir mekan var mıdır?
limondaki tv/sinema izlemeli zirvelerin mekanlarına baktım açıkcası bir tırt çıkmadı.
tavsiye edebileceğiniz bi yer var mıdır?
not : hafız hardcore fan'ım dibim düşer böyle ortama, gelişim de garanti diyen varsa mesaj atsın.
0
ya ben lan neyse
ingilizceden pek çakmıyorum. bu yazan her şeye rağmen görüşeceğiz aşkım anlamına mı geliyor?Byebye, we'll see each other though. Take care my love.google translate da çevirdim böyle bir anlam çıktı:Byebye, biz de birbirimizi görürsünüz. Aşkım bak.
ingilizceden pek çakmıyorum. bu yazan her şeye rağmen görüşeceğiz aşkım anlamına mı geliyor?
Byebye, we'll see each other though. Take care my love.
google translate da çevirdim böyle bir anlam çıktı:
Byebye, biz de birbirimizi görürsünüz. Aşkım bak.
Byebye, we'll see each other though. Take care my love.
google translate da çevirdim böyle bir anlam çıktı:
Byebye, biz de birbirimizi görürsünüz. Aşkım bak.
0
Her şeye rağmen değil, "ama görüşeceğiz" gibi yani. önceki yazdıklarına bakar tabi.
0
biyolog olcakmisim
Geçen gün çok sevgili hocamızın verdiği 15 araştırma sorusunun 12 sini yapmış olduğum halde 3 tanesini bulamadım. son çare olarak aklıma burası geldi. en ufak yardımınız bile benim için çok büyük anlam ifade ediyor. o yüzden şimdiden teşekkür ederim. sorular şöyle:- en tehlikeli infeksiyon hastalığı
Geçen gün çok sevgili hocamızın verdiği 15 araştırma sorusunun 12 sini yapmış olduğum halde 3 tanesini bulamadım. son çare olarak aklıma burası geldi. en ufak yardımınız bile benim için çok büyük anlam ifade ediyor. o yüzden şimdiden teşekkür ederim. sorular şöyle:
- en tehlikeli infeksiyon hastalığı hangisidir? neden?
- toz fırtınası sırasında kaldırımda yürürken akciğerleriniz yoluyla aldığınız bakteriler/parazit/prion/virüs nelerdir?
- hayvan deneyi çalışması yapıyorsanız size bulaşacak olan olası hastalıklar nelerdir?
- en tehlikeli infeksiyon hastalığı hangisidir? neden?
- toz fırtınası sırasında kaldırımda yürürken akciğerleriniz yoluyla aldığınız bakteriler/parazit/prion/virüs nelerdir?
- hayvan deneyi çalışması yapıyorsanız size bulaşacak olan olası hastalıklar nelerdir?
0
İnsanoğlunun dünyadaki en tehlikeli enfeksiyon olduğu muhabbeti vardı bir aralar, hoca böyle bir cevap arıyor olabilir mi, yoksa Ebola falan mı bekliyor?
0
@ sui: insanoğlu üzerindeki en tehlikeli infeksiyon hastalığı?
@ mortifera: daha fazla olması lazım ama bu da işime yarıcak teşekkürler şimdiden.
@ mortifera: daha fazla olması lazım ama bu da işime yarıcak teşekkürler şimdiden.
0
ilk soruya cevap: Mycobacterium tuberculosis
dünya sağlık örgütü tarafından en zararlı infectious disease olarak seçilmiş:
www.news-medical.net
dünya sağlık örgütü tarafından en zararlı infectious disease olarak seçilmiş:
www.news-medical.net
0
@ gonium: fowler bilinen menenjit hastalığı olmakla beraber semptomları tanımlanmış. en tehlikeli olması için (sanırım) dünya üzerinde çok yaygın olup, tedavi imkanının olmaması gerekebilir.
mortifera'nın cevabı doğru cevap sanırım.
yine de teşekkürler.
mortifera'nın cevabı doğru cevap sanırım.
yine de teşekkürler.
0
birinci sorunun cevabi "malaria" yani "sitma" da olabilir bence
edit: cunku her yil 350-500 milyon vaka ve 1 ila 3 milyon arasinda olum goruluyor.
edit: cunku her yil 350-500 milyon vaka ve 1 ila 3 milyon arasinda olum goruluyor.
0
@ mortifera: uğraşların için çok teşekkür ederim. toz fırtınası ile ilgili ben sadece akciğerlere yerleşen veya solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan patojenlerle ilgili bir şeyler araştırıyorum. az buçuk bir şeyler bulabildim.
ciddiye alıp değerli vaktinden ayırdığın için tekrar teşekkür ederim. +rep. (keyfim yerine geldi heheh.)
ciddiye alıp değerli vaktinden ayırdığın için tekrar teşekkür ederim. +rep. (keyfim yerine geldi heheh.)
0
atipik bakteriler var akciğere yerlesen hava yoluyla.nadir hastalık yapıyormus gerci
0
1. sorunun cevabı clostridium botulinum olabilirmiş, nanogram düzeyinde tüm insanlığı öldürebilecek güçteymiş falan filan.
0
1. soruya cevaben sanırım AIDS yazıcam. Bütün dünya AIDS tehlikesi altında ve henüz aşısı geliştirilebilmiş değil. Bulaşma yolları ise kan yoluyla, cinsel ilişki yoluyla, şırıngaların birden fazla kullanımıyla bulaşabilirken anneden çocuğuna da plasenta yoluyla bulaşabiliyor. HIV virüsünün bulaştığı kişi ilk başta hiç bir şey anlayamazken virüs yavaş yavaş bağışıklık sistemini çökerterek diğer hastalıkların oluşumuna ön ayak oluyor. HIV virüsü bulaşan kişiler genelde deri kanserinden ölüyorlarmış.
Ama 2005 yılı WHO verilerine göre mycobacterium tuberculosis en tehlikeli infeksiyon hastalığı seçilmiş ve dünya'da her üç kişiden birinde görülüyormuş. Hoca ders esnasında da üzerinde baya durmuştu.
Clostiridium botulinum da çok tehlikeli olmasına rağmen 'en tehlikeli' sıfatını taşımıyor.
Ama 2005 yılı WHO verilerine göre mycobacterium tuberculosis en tehlikeli infeksiyon hastalığı seçilmiş ve dünya'da her üç kişiden birinde görülüyormuş. Hoca ders esnasında da üzerinde baya durmuştu.
Clostiridium botulinum da çok tehlikeli olmasına rağmen 'en tehlikeli' sıfatını taşımıyor.
0
evet dogru cevabini buldun birinci sorunun, dunyanin en olumcul 3 hastaligi sirayla soyleymis:
1. aids
2. tuberkuloz
3. sitma
soyle bir tablo var bir de:
www.who.int
1. aids
2. tuberkuloz
3. sitma
soyle bir tablo var bir de:
www.who.int
0
readmymind
Soru aynen başlıkta yazıldığı gibidir. Bildiğim kadarıyla bazı tezler yök'e gönderiliyor, budan dolayı bir sorun çıkar mı ?Söz konusu tezimiz ise lisans tamamlama tezi olmaktadır.
Soru aynen başlıkta yazıldığı gibidir. Bildiğim kadarıyla bazı tezler yök'e gönderiliyor, budan dolayı bir sorun çıkar mı ?
Söz konusu tezimiz ise lisans tamamlama tezi olmaktadır.
Söz konusu tezimiz ise lisans tamamlama tezi olmaktadır.
0
yuh ya.
bizde normal bir paperda birinin bir cümlesini kaynak göstermesek aylarca uzaklaştırma cezası var..tez çok daha ciddi bir şey. nasıl internetten indirip veriyorsunuz hayret ettim, şok oldum valla.
bizde normal bir paperda birinin bir cümlesini kaynak göstermesek aylarca uzaklaştırma cezası var..tez çok daha ciddi bir şey. nasıl internetten indirip veriyorsunuz hayret ettim, şok oldum valla.
0
kaç tane arkadaşım yaptı, bir halt olmadı.
ama üstüne vakit harcadılar çocuklar yani. öyle olduğu gibi vermediler.
bir de onların verdiklerinin hiçbiri internetten değildi... bulunması zor.
ama üstüne vakit harcadılar çocuklar yani. öyle olduğu gibi vermediler.
bir de onların verdiklerinin hiçbiri internetten değildi... bulunması zor.
0
muassır medeniyet seviyesine ulaşmamız ertelenir. (bkz: elveda ay, elveda feza )
0
lisans tamamlama ile ilgili çalışmalardan tezden çok bitirme ödevi şeklinde. bende bitirme tezi yanlış bir kullanım. neyse eğer ki hoca size verdiği konuda literatüre hakim ise ve verdiğiniz tezin pdf kopyası falan varsa durumu çakabilir. bu tamamen tezi değerlendirecek kişiye bakar. yüksek lisans tezi yaparken intihal olmasın diye bir sürü makaleyi ve tezi inceliyor insanlar. yüksek lisansta yaparsan intihal oluyor çünkü yök e yaptığım alıntılar için kaynak gösterdim şeklinde beyan veriyorsun.
0
Yüksek lisansta da yapsanız, ilkokulda da yapsanız farketmez, intihal olur. Özetle başka birisinin emeğini çalarsınız. Vicdanınızı bir kenara bırakıyorum, suçtur.
0
kusura bakma ama eşşeklik olur be arkadaşım :)Bir yerlerden topla çabucak oluştur fazla zamanını almaz. Elinde nurtopu gibi bir tez olur işte.
0
ulan biri çıkmış, hırsızlık, şerefsizlik, uğruluk yapsam ne olur? diye sormuş. millet de olası kötü sonuçlardan kaçınmanın yolunu anlatmış. yarın bir gün de "bu türkiye böyle amoa goyim" diye sağda solda atıp tutarsınız.
cevap veriyorum arkadaşım, yukarıda yazdığım gibi; bir başkasının emeğini alıp kullanırsan hırsızlık, şerefsizlik, uğruluk ve daha nice iğrençlik olur. velev ki o kişi bilsin bunu...
cevap veriyorum arkadaşım, yukarıda yazdığım gibi; bir başkasının emeğini alıp kullanırsan hırsızlık, şerefsizlik, uğruluk ve daha nice iğrençlik olur. velev ki o kişi bilsin bunu...
0
kurtulan adam
işten dönünce 1-2 bira içmek adetim olmaya başladı.açıkçası biraz çekinmeye başladım.hergün 1-2 bira içmek normal midir?
işten dönünce 1-2 bira içmek adetim olmaya başladı.açıkçası biraz çekinmeye başladım.hergün 1-2 bira içmek normal midir?
0
yaklaşık 10 yıldır hergün en az 6 lı paketlerden içiyorum henüz ölmedim kıçımdan kabakta çıkmadı :)(bkz: anüsteki kabak)
0
alkolik olunması için 1 bira 2 bira fark etmez kanımca. düzenli bir şekilde içiyorsanız, canınız istiyorsa alkoliksiniz. ha soru "bu yaptığım kötü bir şey mi?" ise o zaman da ne alaka 2 biranın nesi kötü olabilir ki derim.
0
"düzenli bir şekilde içiyorsanız, canınız istiyorsa alkoliksiniz"
Bu cok ama cok yanlis bir onerme. Alkolizm kisinin kendisine ve cevresine cok zararli bir hastaliktir ve bundan cok daha ciddiye alinmasi gerekir.
Kurtulan adam, her gun 1-2 bira icmek genelde alkolizm sayilmaz. Ama normalde de sadece ne kadar ve ne siklikta ictigine bakilmiyor, baska kriterler de var. Eger cok ictiginden rahatsiz oluyorsan daha az icmeye karar ver ve kararini uygula.
Ingilizce biliyorsan web'de cok fazla kaynak var alkolizmle alakali. Hatta basit "alkolik miyim?" testleri bulup onlari da yapabilirsin.
Bu cok ama cok yanlis bir onerme. Alkolizm kisinin kendisine ve cevresine cok zararli bir hastaliktir ve bundan cok daha ciddiye alinmasi gerekir.
Kurtulan adam, her gun 1-2 bira icmek genelde alkolizm sayilmaz. Ama normalde de sadece ne kadar ve ne siklikta ictigine bakilmiyor, baska kriterler de var. Eger cok ictiginden rahatsiz oluyorsan daha az icmeye karar ver ve kararini uygula.
Ingilizce biliyorsan web'de cok fazla kaynak var alkolizmle alakali. Hatta basit "alkolik miyim?" testleri bulup onlari da yapabilirsin.
0
abi aynen devam da şu anda düşündüğüm tek şey eve gidip o 1-2 birayı içmek.rahatlatıyor beni.
0
ben ve bir kaç arkadaşım her gün işten- okuldan vs çıkınca nargileye gider 1-2 saat nargile içer öyle eve giderdik. Şimdi arkadaşlarımdan biri yeter nargile içtiğim diyip her gün bu sefer arkadaşlarıyla teachers pub'da takılmaya başladılar. hiç bir alkolik durumu da yok.
ben şöyle söyleyeyim zaten. işten çıkıp eve direkt gitmek iyi değil, şöyle 1 saat en az kafayı dağıtacak birşey yapın.
ben şöyle söyleyeyim zaten. işten çıkıp eve direkt gitmek iyi değil, şöyle 1 saat en az kafayı dağıtacak birşey yapın.
0
alkolik olunacağını sanmıyorum.hani bir aksam içersin ertesi gun gormek istemezsin. gerçek anlamda alkolik insanların gece içip içip ertesi gun daha oglen olmadan aradıklarını duymuştum.
ama karacigerine yazık değil mi. her ne kadar kendi kendini yenileyen bir organ olsa da cok da yuklenmemek gerek.hem durduk yere kilo.
işten sonra insanın canı cok sıkılmış oluyor ve rahatlıyacak birsey arıyor. ben derim ki sevdiginiz birseyle ama sagliga dokunmayan birseyle ugrasin.kafanız dağılsın ha.
ama karacigerine yazık değil mi. her ne kadar kendi kendini yenileyen bir organ olsa da cok da yuklenmemek gerek.hem durduk yere kilo.
işten sonra insanın canı cok sıkılmış oluyor ve rahatlıyacak birsey arıyor. ben derim ki sevdiginiz birseyle ama sagliga dokunmayan birseyle ugrasin.kafanız dağılsın ha.
0
alkolizm diyebilmek için bir sürü kriter gerekiyor olabilir, durum o tanıma girmiyor olabilir dert değil. zaten görünen o ki alkolün kendisine değil, o rutine bağlanmışsın, alışkanlık olmuş. ama içinde bulunduğun durum can sıkıcı bir durum. alkol olmasın mesela kahve olsun, download seyretmek olsun. bunlar gün içersinde sürekli aklına geliyor da ancak bunlara kavuştuğunda oh be dünya varmış diyorsan sık sık, problem budur, "bağımlı"sındır. hele bir de bırakmak isteyip bir türlü bırakamıyorsan sorun büyümüş demektir.
bırakmak istemiyorsan ama hiç bir sakıncası yok bence 1-2 biranın. çeşitlendir derim ben naçizane. her gün bira mı içilir? şarap var, viski var, o var bu var.
bırakmak istemiyorsan ama hiç bir sakıncası yok bence 1-2 biranın. çeşitlendir derim ben naçizane. her gün bira mı içilir? şarap var, viski var, o var bu var.
0
şimdilik gayet normal durumdasın bence, hani akşamcı diye tabir edilen...
yalnız o 1-2 bira 3 oluyo bi zaman sonra, sonra 4, 5, 6,...
mesela ben bu aralar 8-10 arasında gidip gelmekteyim :)
ve evet, sen alkolik diilsin (henüz), ama ben öyleyim...
yalnız o 1-2 bira 3 oluyo bi zaman sonra, sonra 4, 5, 6,...
mesela ben bu aralar 8-10 arasında gidip gelmekteyim :)
ve evet, sen alkolik diilsin (henüz), ama ben öyleyim...
0
sigara bağımlılığı da günde bir-iki taneyle başlıyor. önceleri çok canın istemese de içiyorsun, sonra bir bakmışsın canın istiyor. şimdi günde bir paket içiyorum. allah bilir ileride kaç paket olacak.
her gün içmemenizi öneririm. eğer içmemek için kendinizi zorlamak zorunda kalıyorsanız belki de alkolik olma yolunda ilerlemektesinizdir.
her gün içmemenizi öneririm. eğer içmemek için kendinizi zorlamak zorunda kalıyorsanız belki de alkolik olma yolunda ilerlemektesinizdir.
0
Yalniz basina mi iciyorsun?
Is cikisi dostlarla icilen bir-iki birayla eve gidip yalniz basina icilen arasinda cok fark var, bu ayrimi gozetmelisin.
Su anda gunluk iki bira seni rahatlatmaya yetiyor olabilir. Fakat kisa bir sure sonra bu miktar yetersiz gelecek. Farkli alternatifler arayacaksin. Once saraba gececeksin, oradan votkaya kanyaga vs...
Seni anlayabiliyorum, benim de canim sıkkın oldugu donemlerde icmeden uyuyamadigim zamanlar oldu. Fakat her defasinda icme periyodlarini seyrelttim. Ipin ucunu kacirirsan alkolik olursun.
(bkz: alkolizme giris)
Is cikisi dostlarla icilen bir-iki birayla eve gidip yalniz basina icilen arasinda cok fark var, bu ayrimi gozetmelisin.
Su anda gunluk iki bira seni rahatlatmaya yetiyor olabilir. Fakat kisa bir sure sonra bu miktar yetersiz gelecek. Farkli alternatifler arayacaksin. Once saraba gececeksin, oradan votkaya kanyaga vs...
Seni anlayabiliyorum, benim de canim sıkkın oldugu donemlerde icmeden uyuyamadigim zamanlar oldu. Fakat her defasinda icme periyodlarini seyrelttim. Ipin ucunu kacirirsan alkolik olursun.
(bkz: alkolizme giris)
0
en önemli kriterlerden biri yalnız içmekmiş. psikiyatristim öyle söylemişti. ne kadar seyreltirsen o kadar iyi. bir de o anı beklediğini ve içince de rahatladığını söylemişsin. bence ciddiye alman gereken bir durumla karşı karşıyasın. ne kadar içtiğinin bir önemi yok. ya hemen vazgeç ya da baktın olmuyor profesyonel yardım al. ama acele etmeni öneririm.
psikiyatristle bu konuşmayı yaptığım dönemde her akşam en az bir bira içiyordum. yalnız içiyordum. ve bunları duyunca çok korkup o gün bıraktım. en önemlisi yalnızken rahatlamak, uykuya dalabilmek için vs içmemeye dikkat etmekmiş. sosyal ortamda ya da arkadaşlarla vs içmenin sakıncası olmayacağını söylemişti bana.
lütfen önemse bu durumu.
psikiyatristle bu konuşmayı yaptığım dönemde her akşam en az bir bira içiyordum. yalnız içiyordum. ve bunları duyunca çok korkup o gün bıraktım. en önemlisi yalnızken rahatlamak, uykuya dalabilmek için vs içmemeye dikkat etmekmiş. sosyal ortamda ya da arkadaşlarla vs içmenin sakıncası olmayacağını söylemişti bana.
lütfen önemse bu durumu.
0
alkoliklik, alkol problem olmaya basladigi an baslar. yani eger düzenli alkol alimin sagligina ciddi bir sekilde zarar vermeye basliyor, sevdiklerinle arani aciyor ve hayat düzenini bozuyorsa o zaman alkoliksin. yalniz günde 2 birayla bunun olmasi fiziken imkansiz :). takil kafana göre.
0
ben de feci stresli bir sektörde çalıştığım için aynısını yapıyordum iş dönüşü. bazen rakam artıyordu da. evde yalnız içmenin de, iş arkadaşlarıyla, sevgiliyle, dostlarla içmenin de keyfi başkadır bana göre.
şimdi bir süredir çalışmıyorum, haftada bire fiksledim üniversitedeyken olduğu gibi. ha, para olsa her gün bir dörtlü efes götürürüm o ayrı :)
iki 50lik bira yaklaşık 500 kalori bildiğim kadarıyla, yanında cips, çerez, vb. de tırtıklıyorsan bunlar sana döt göbek olarak geri dönüyor o kesin ama...
özetle: normaldir. zevk meselesi.
şimdi bir süredir çalışmıyorum, haftada bire fiksledim üniversitedeyken olduğu gibi. ha, para olsa her gün bir dörtlü efes götürürüm o ayrı :)
iki 50lik bira yaklaşık 500 kalori bildiğim kadarıyla, yanında cips, çerez, vb. de tırtıklıyorsan bunlar sana döt göbek olarak geri dönüyor o kesin ama...
özetle: normaldir. zevk meselesi.
0
alkolik olmayabilirsiniz ama risk altında olabilirsiniz.
şu entrynin en altında riskin nasıl hesaplanacağı yazıyo
sozluk.sourtimes.org
şu entrynin en altında riskin nasıl hesaplanacağı yazıyo
sozluk.sourtimes.org
0
makineci
Soru başlıkta.not: an itibariyle yüksek lisans yüzünden tecilli
Soru başlıkta.
not: an itibariyle yüksek lisans yüzünden tecilli
not: an itibariyle yüksek lisans yüzünden tecilli
0
yüksek lisans yüzünden tecilliyken 2005 yılının şubat ayında kayıt dondurma dilekçesi verdim, askerliğe de başvurdum, mart 2005'te evraklarımı aldım, nisan 2005 celbinde de askere gittim.
yani yüksek ihtimal ha dediğinizde ağustosta gidersiniz. 2005'ten beri sistem değiştiyse bilmem.
yani yüksek ihtimal ha dediğinizde ağustosta gidersiniz. 2005'ten beri sistem değiştiyse bilmem.
0
mayıs ayındayız. askerlik şuben başka şehirde ise, dilekçe yaz, fax gönder, ordan buraya evraklar gelsin, vs derken yetişmeyebilir ağustos ayı celbine. (nisan içinde hallolması gerekiyor onların sanırım) kasıma sarkabilir, ha deyince.
0
chak 666
bunu nasıl ve ne ile yapabilirim? cd okunabilecek fakat kopyalanamayacak. çok abartı bi koruma olmasına gerek yok. yani biraz kasınca kopyalanabilsin gibi.
bunu nasıl ve ne ile yapabilirim? cd okunabilecek fakat kopyalanamayacak. çok abartı bi koruma olmasına gerek yok. yani biraz kasınca kopyalanabilsin gibi.
0
valla bireysel olarak kopyalama koruması için uğraşmadım şimdiye kadar ama o kadar kolay bir şey olsaydı film şirketleri, müzik şirketleri çoktan halletmişlerdi bu olayı.
uğraşmaya da gerek yok, nero ile kopyalayamadığım cd olmadı şimdiye kadar.
uğraşmaya da gerek yok, nero ile kopyalayamadığım cd olmadı şimdiye kadar.
0
cd ye bi çizik at. %90 kopyalanmaz. ama %82'lik bi okunmama riski de var =)
0
kibritsuyu
şimdi yaz geliyor, bende göbek aldı başını gidiyor. gaze geldim `p90x` adı verilen egzersiz ve diyet programını uygulamaya karar verdim. videolarını, dokümanlarını falan edindim. şimdi bana dambıl lazımmış (barfiks demirim halihazırda mevcut). ham bir adamım. öyle sportif falan değilim. zamanında yü
şimdi yaz geliyor, bende göbek aldı başını gidiyor. gaze geldim p90x adı verilen egzersiz ve diyet programını uygulamaya karar verdim. videolarını, dokümanlarını falan edindim. şimdi bana dambıl lazımmış (barfiks demirim halihazırda mevcut). ham bir adamım. öyle sportif falan değilim. zamanında yüzdüğümden dolayı kollarım ve omuzlarım geniş ama konsiyon sıfır, güç yok. değiştirilebilir setlere ve ayrı ayrı dambıllara verecek param da yok. şimdi kaç kilo dambıl alayım? 2 tane 8 kiloluk alsam ağır gelir de bezer miyim, 5-6 kilo falan alsam bu sefer de hafif gelir de bir işe mi yaramaz? hafif alıp, az gelirse çok tekrar yapsam telafi eder mi? ne önerirsiniz?
dediğim gibi amacım öyle kat kat kas yapmak, vücudu şişirmek falan değil. göbeğimi ve fazlalık yağlarımı eritip fit bir vücuda sahip olmak, kondisyon kazanmak, adama benzemek.
hani başka spor önerecek olrusanız şunu söyleyeyim. başka sporlar yapacak (yüzecek, koşacak) vaktim pek yok, o yüzden evde yapılabilirliği ve işe yarar olması etkiledi beni. yoksa çıkıp koşsam, yüzsem mis gibi olur ama onlara vakit lazım.
dediğim gibi amacım öyle kat kat kas yapmak, vücudu şişirmek falan değil. göbeğimi ve fazlalık yağlarımı eritip fit bir vücuda sahip olmak, kondisyon kazanmak, adama benzemek.
hani başka spor önerecek olrusanız şunu söyleyeyim. başka sporlar yapacak (yüzecek, koşacak) vaktim pek yok, o yüzden evde yapılabilirliği ve işe yarar olması etkiledi beni. yoksa çıkıp koşsam, yüzsem mis gibi olur ama onlara vakit lazım.
0
mümkün olduğu kadar hafif kiloyla çalışmanı öneririm. belki 4 kiloluk bile işini görecektir. önemli olan çalıştığın setlerin ağırlığı (uzunluğu) ve sayısı. "hocam 25 kiloluk al beş on kere indir kaldır kolların anında şişecek" diyenlere kanma. gram kar etmiyor, sonrasında günlerce ağrıyan kol ve omuzlarımı bir ben bilirim.
0
az yahu 8 kilo... yani ilk 1-2 gün kol ağrımasın diye alışmak için kullanılabilir de, ileride cidden anlamsız gelir sana o ağırlığı kaldırıp indirmek.
değiştirilebilen dambıllar var, yani ağırlık eklenebilen filan... onlardan al? daha mantıklı değil mi? zaten pahallı bir şey de değil.
diyet yapacağına yarım saat kardiyo yap derdim hoş, çok daha rahat bir şey sonuçta ama vaktin yokmuş...
değiştirilebilen dambıllar var, yani ağırlık eklenebilen filan... onlardan al? daha mantıklı değil mi? zaten pahallı bir şey de değil.
diyet yapacağına yarım saat kardiyo yap derdim hoş, çok daha rahat bir şey sonuçta ama vaktin yokmuş...
0
az değil yahu 8 kilo. 5-6 kilo bence de ideal ama ne olur ne olmaz derseniz mortifera'nın verdiği linkteki gibi bir şey almak daha mantıklı. kilo işine karar vermek için ayrıca spor eşyaları satan bir mağazaya gidip test edebilirsiniz ağırlıklarını. ilk başta tabii ki zor gelecek, o an rahat kaldırabildiğiniz maksimum ağırlığa 2-3 kilo daha ekleyip alın bence..
0
hareketleri tam olarak yapabileceğiniz maksimum ağırlığı seçmeniz en doğrusu.
0
ayarlı dumbell şart. yeni başlarken 8 çok fazla. önce 5liklerle hamlığı atın bir iki hafta kadar.
8ler sonra. tabi hangi hareket için fazla, biceps curl, konsantrasyon, triceps hareketleri vs vs için fazla. bunlara 5liklerle başlanabilir. yok dumbell bench yapıcam derseniz en azından 10luklarla başlamak lazım.
8ler sonra. tabi hangi hareket için fazla, biceps curl, konsantrasyon, triceps hareketleri vs vs için fazla. bunlara 5liklerle başlanabilir. yok dumbell bench yapıcam derseniz en azından 10luklarla başlamak lazım.
0
morifera'nın verdiği link iyi hoş da 80 lira abi. ne kadar gaza gelsem de devam edip etmeyeceğim, bıkmayacağım şüpheli. gönül ister öyle set alayım ama işte 80 lira dambıla gömecek durumda değilim.
biceps curl hareketini 8 kilo ile yapabiliyorum ama kollar yanlarda aşağı sallanmış vaziyetten, kolları dirsekten kırmadan yanlara doğru açma hareketini (adı nedir bilemedim, kanat çalıştırıyor) 8 kilo ile yapamadım. biraz da belimde sıkıntı var. toplam 15 liraya 5 kiloluk 2 dambıl aldım. deneyelim bakalım. bununla rahat yapabiliyorum. olmazsa çok tekrar yaparak çalışırım.
biceps curl hareketini 8 kilo ile yapabiliyorum ama kollar yanlarda aşağı sallanmış vaziyetten, kolları dirsekten kırmadan yanlara doğru açma hareketini (adı nedir bilemedim, kanat çalıştırıyor) 8 kilo ile yapamadım. biraz da belimde sıkıntı var. toplam 15 liraya 5 kiloluk 2 dambıl aldım. deneyelim bakalım. bununla rahat yapabiliyorum. olmazsa çok tekrar yaparak çalışırım.
0
p90x adami oldurmez surundurur. hele hele ilk yapacaksan kesin isinmadan sonraki yarim saatte allahim yeter dicen.
neyse eger bir fitness gecmisin varsa 6-7 kilo ideal. yoksa kesinlikle 5 kilo ile basla. hatta daha hafif. zaten ucuncu dorduncu haftalarda kelebek gibi hafif gelmeye baslicak, o zaman arttirirsin.
normalde bisepslerimiz gucludur. 8 kiloyu 2x15 kaldiracak kadar yeter gibi bence kilolu bir vucutta.
ama o dedigin kanat acma hareketleri omuza filan cok baski yapar, spor yapmayan bir elemanin da omuz kaslari zayif olur.
neyse kisadan hisse, bence ayarlanabilir bir set al. cok yer kaplamaz. hem lazim oldugunda kolayca ekleme yapabilirsin. tavsiyem, ilk bir ay seni oyle pek zorlamicak agirliklarla idare ediver. sonra zaten havaya giriyosun, abanmak filan istiyosun.
ha bu arada p90x'in zaten kardiyo hareketleri var. onlar da cok pis a.q. zaten. beri taraftan p90x dedigin en az bir saat. sunun surasinda kossan en fazla 40 dakika surer. hem ben kostugumda kendimi daha yorulmus hissediyorum.(ya da es degerdeyse; daha cok kalori yakmis hissediyorum)
neyse eger bir fitness gecmisin varsa 6-7 kilo ideal. yoksa kesinlikle 5 kilo ile basla. hatta daha hafif. zaten ucuncu dorduncu haftalarda kelebek gibi hafif gelmeye baslicak, o zaman arttirirsin.
normalde bisepslerimiz gucludur. 8 kiloyu 2x15 kaldiracak kadar yeter gibi bence kilolu bir vucutta.
ama o dedigin kanat acma hareketleri omuza filan cok baski yapar, spor yapmayan bir elemanin da omuz kaslari zayif olur.
neyse kisadan hisse, bence ayarlanabilir bir set al. cok yer kaplamaz. hem lazim oldugunda kolayca ekleme yapabilirsin. tavsiyem, ilk bir ay seni oyle pek zorlamicak agirliklarla idare ediver. sonra zaten havaya giriyosun, abanmak filan istiyosun.
ha bu arada p90x'in zaten kardiyo hareketleri var. onlar da cok pis a.q. zaten. beri taraftan p90x dedigin en az bir saat. sunun surasinda kossan en fazla 40 dakika surer. hem ben kostugumda kendimi daha yorulmus hissediyorum.(ya da es degerdeyse; daha cok kalori yakmis hissediyorum)
0
annemadamolgeldedi
evet arkadaşlar online oyun ariyorum...şöle saatlerce başindan kalakmayacağim bişey olmalı..kafamdaki sorunları unuttrucak bişey..çok zor olmaması tercihimdir..nolur yardımcı olun depresyona gireceğim çünkü...
evet arkadaşlar online oyun ariyorum...şöle saatlerce başindan kalakmayacağim bişey olmalı..kafamdaki sorunları unuttrucak bişey..çok zor olmaması tercihimdir..nolur yardımcı olun depresyona gireceğim çünkü...
0
online oyun oynayarak depresyona daha kolay girersiniz. bunun yerine çözümü reel ortamda arayın.
kararlıysanız archlord öneririm. ücretsiz ve kalitelidir.
kararlıysanız archlord öneririm. ücretsiz ve kalitelidir.
0
bence oyun yerine kendine şöyle hiç düşünme boşluğu tanımayacak kadar fazla bölümü olan dizilere vermen daha hayırlı, ama illa online oyun istiyorsan warhammer online olabilir.
ama yine de diziye ve filme ver bence. beynin uyuşur.
ama yine de diziye ve filme ver bence. beynin uyuşur.
0
(bkz: pet society) gerçeği söylemek gerekirse depresyonda bayağı yardımcıdır. facebook ve myspace üzerinde eklenebiliyor.
savaşsız, acısız, kansız bir oyun.
facebook'ta bu oyunu ekleyen 11 milyon kişi yanılıyor olamaz.
savaşsız, acısız, kansız bir oyun.
facebook'ta bu oyunu ekleyen 11 milyon kişi yanılıyor olamaz.
0
afush
Zamanında bir restoranda bilgisayarda yapıldığını düşündüğüm 2 adet resim/tablo görmüştüm.Osmanlı padişahı ve cariyelerinin olduğu enine uzun bir resimdi bu.En ilgi çekici noktası hepsinin gözleri kocamandı.Animeleri andıran tarzda büyük gözler yani.Şimdi o resmi ya da ressamını arıyorum muhtemelen
Zamanında bir restoranda bilgisayarda yapıldığını düşündüğüm 2 adet resim/tablo görmüştüm.Osmanlı padişahı ve cariyelerinin olduğu enine uzun bir resimdi bu.En ilgi çekici noktası hepsinin gözleri kocamandı.Animeleri andıran tarzda büyük gözler yani.
Şimdi o resmi ya da ressamını arıyorum muhtemelen türktür,bilen eden var mı?
Restoran kapanmış bu arada,resme bakmaya gittim bomboştu.
Şimdi o resmi ya da ressamını arıyorum muhtemelen türktür,bilen eden var mı?
Restoran kapanmış bu arada,resme bakmaya gittim bomboştu.
0
osmanlı dönemi ressamlarını incelersen bulabilirsin. türk olmayabilir zira osmanlı padişahlarını resmetmiş bir sürü yabancı ressam var. gözleri büyüktü falan dediğine göre şeker ahmet paşa değildir. bir de o şekilde araştır bence. resim olmadan buradan yanıt bulmak zor olsa gerek
0
tanıdık geldi söylediğin tablo, yakın dönem tablolardan ara. türk olmayabilir zaten.
0
bir şekilde resmin örneğine ulaşırsan ama bilgi elde edemezsen şu siteyi kullanabilirsin.
tineye.com
tineye.com
0
daha çok köylü kadınlar vb. resimleri yapsa da eğer dediğiniz gibi kocaman gözlü figürler var ise nuri iyem olabilir ressam.
0
shangrilla
Elimde, arızalarının/bozukluklarının ne olduğunu tam olarak bilmediğim (ama aşırı elektrik yükünden olduğunu tahmin ettiğim) bazı bilgisayar parçaları bulunmakta: 1 adet Asus PCI ekran kartı, 1 adet Asus PCI anakart, 1 adet Epox SLI anakart.Bu parçaları tamir edebilecek "unofficial" fakat işinin ehl
Elimde, arızalarının/bozukluklarının ne olduğunu tam olarak bilmediğim (ama aşırı elektrik yükünden olduğunu tahmin ettiğim) bazı bilgisayar parçaları bulunmakta: 1 adet Asus PCI ekran kartı, 1 adet Asus PCI anakart, 1 adet Epox SLI anakart.
Bu parçaları tamir edebilecek "unofficial" fakat işinin ehli yerler nereleridir, nerededir? Bu tarz dükkanların adresini verebilecek ve tavsiyede bulunabilecek yazarlar, ne de güzel yazarlardır. İnternet kullanıcıları da pek hoştur tabii. Her şey bir yana, astarı yüzünden pahalıya gelir mi acaba?
Bu parçaları tamir edebilecek "unofficial" fakat işinin ehli yerler nereleridir, nerededir? Bu tarz dükkanların adresini verebilecek ve tavsiyede bulunabilecek yazarlar, ne de güzel yazarlardır. İnternet kullanıcıları da pek hoştur tabii. Her şey bir yana, astarı yüzünden pahalıya gelir mi acaba?
0
oem bilgisayar toplayan yazıcıoğlu civarındaki büyük bilgisayarcıların teknik servisleri halledebiliyor bazen de, bilmiyorum ne kadar uğraştığına değer... bir de onlar uğraşırlar mı bilmem.
0
rusdemezale
selam bizans tosunlari,kardes ve bi iki arkadas ortakciyiz.dun bloke etmisler. soyle bi messaj geldiYour Premium Account has been secured, the RapidShare Security-Lock is active.The protection can always be deactivated again, by entering this code.=========================================Account ID:
selam bizans tosunlari,
kardes ve bi iki arkadas ortakciyiz.
dun bloke etmisler. soyle bi messaj geldi
Your Premium Account has been secured, the RapidShare Security-Lock is active.
The protection can always be deactivated again, by entering this code.
=========================================
Account ID: 12345
Release-Code: 123456789 salladim burayi
=========================================
login oldum premium zone'dan, soyle diyo.
Notification
Fraud detected, Account 804359: This Account has been illegally used by several users.
Release Code'u girecegim yer yok :(
nasil oluyo canlar, sirf program film filan indiriyom.rapid expertlerinden yardim lutfen. rapid user interface cok dandik bence, mahsus mu boyle zor ve kullanissiz un-intuitive yapiyoalr nedir!!!
kardes ve bi iki arkadas ortakciyiz.
dun bloke etmisler. soyle bi messaj geldi
Your Premium Account has been secured, the RapidShare Security-Lock is active.
The protection can always be deactivated again, by entering this code.
=========================================
Account ID: 12345
Release-Code: 123456789 salladim burayi
=========================================
login oldum premium zone'dan, soyle diyo.
Notification
Fraud detected, Account 804359: This Account has been illegally used by several users.
Release Code'u girecegim yer yok :(
nasil oluyo canlar, sirf program film filan indiriyom.rapid expertlerinden yardim lutfen. rapid user interface cok dandik bence, mahsus mu boyle zor ve kullanissiz un-intuitive yapiyoalr nedir!!!
0
settings'e tıkla bir. 3 kişi kullanmayın ayrıca hesabı maksimum 2 kişi. 3 farklı ip gördüğünde başınıza gelen şeyi yapıyor rapid..
0
settings gorunmuyo, gizlemisler.
sende acep settings'e giden link var mi? belki link calisiyodur diyorum.
allahsizlar ya. oyle cok bandwidth de kullanmiyoz...
sende acep settings'e giden link var mi? belki link calisiyodur diyorum.
allahsizlar ya. oyle cok bandwidth de kullanmiyoz...
0
login'den sonra benim vereceğim settings işe yaramaz ki ya. mail at, anında cevap veriyorlar=)
0
eh aynı anda farklı ip adreslerinden aynı şifre bilgileriyle indirmeye çalışırsan yasaklarlar tabi haklılar... :)
0
"Security-Lock is active" hesabinizda kontrol disinda degisiklik yapilmasini engellemek icin.
"Premium-Zone" a girisi yaptiktan sonra asagi dogru "Deactivated Security-Lock" butonu olmasi lazim (yeşil kilit işaretinin sag tarafında). oraya tıklayip relase kodu girerseniz. hesabiniz duzenlenmeye yeniden acilacaktir.
"Premium-Zone" a girisi yaptiktan sonra asagi dogru "Deactivated Security-Lock" butonu olmasi lazim (yeşil kilit işaretinin sag tarafında). oraya tıklayip relase kodu girerseniz. hesabiniz duzenlenmeye yeniden acilacaktir.
0
tabudeviren
şu an ehliyete başvursam en erken ne zaman ehliyet sahibi olabilirim?
şu an ehliyete başvursam en erken ne zaman ehliyet sahibi olabilirim?
0
en yakin sinav 04 Temmuz 2009'da gorunuyor. (egitek.meb.gov.tr)
sinavi gecersen 3-4 hafta sonra da direksiyon sinavi olur. onu da gecersen agustos icinde ehliyeti alirsin.
sinavi gecersen 3-4 hafta sonra da direksiyon sinavi olur. onu da gecersen agustos icinde ehliyeti alirsin.
0
ohoo yetismez mi ya. adamlar "hizlandirilmis" diyerek 2 hafta kala bile kayit aliyorlar.
0
naanick
Selam millet.Bir arkadaşımın bu akşam bitirilmek üzere bir ödevi var. Konu bulup yazarak ederek slayt yapmamız lazım birde.Konu; "Rengin diğer alanlarda kullanımı". Bize "Çizgi film", "Tekstil", "Dekorasyon", "Fiziki Mekanlar" bu alanlarda kullanımı lazım.İçerik olmasa bile konu başlıkları ne olabil
Selam millet.
Bir arkadaşımın bu akşam bitirilmek üzere bir ödevi var. Konu bulup yazarak ederek slayt yapmamız lazım birde.
Konu; "Rengin diğer alanlarda kullanımı". Bize "Çizgi film", "Tekstil", "Dekorasyon", "Fiziki Mekanlar" bu alanlarda kullanımı lazım.
İçerik olmasa bile konu başlıkları ne olabilir biraz bilgi edinsek o yöne kaydırıcaz aramamızı ya da ona göre içerik sallarız falan filan.
Aciliyeti var. Konu hakkında önerisi bilgisi olan varsa yazarsa çok sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
Bir arkadaşımın bu akşam bitirilmek üzere bir ödevi var. Konu bulup yazarak ederek slayt yapmamız lazım birde.
Konu; "Rengin diğer alanlarda kullanımı". Bize "Çizgi film", "Tekstil", "Dekorasyon", "Fiziki Mekanlar" bu alanlarda kullanımı lazım.
İçerik olmasa bile konu başlıkları ne olabilir biraz bilgi edinsek o yöne kaydırıcaz aramamızı ya da ona göre içerik sallarız falan filan.
Aciliyeti var. Konu hakkında önerisi bilgisi olan varsa yazarsa çok sevinirim.
Şimdiden teşekkürler.
0
dekorasyonda renkler farklı etkileri yüzünden önemliydi, yok yeşil rahatlatır, kırmızı kışkırtır, sarı huzursuz eder falan diye..
0
@erostrada: Evet onlar çok genel zaten bulduk ve ekledik bile. ama çizgi filmlerde ne şekilde kullanılır mesela? çocukların ilgisini çekecek yöndeki renkler mi tercih edilir. pastel renklere mi kaçılır, neden? gibi durumlar. ya da tekstil ürünlerinde aldığımız giysilerin renklerini neye göre seçiyor olabiliriz.
tabi tüm bunlar renklerin insanlarda yarattığı duygulardan ortaya çıkıyor gene söylediğin gibi. biraz detay lazım bize sanki. (ulan daha bize ne lazım ona bile karar verememişim =) )
tabi tüm bunlar renklerin insanlarda yarattığı duygulardan ortaya çıkıyor gene söylediğin gibi. biraz detay lazım bize sanki. (ulan daha bize ne lazım ona bile karar verememişim =) )
0
bu konuda bir eğitim almıştım; ama elimde yazılı bir materyal yok, özetlemeye çalışayım o yüzden. renkler doğrudan tepkileri ve ruh hallerini belirler.
kırmızı yeme isteği uyandırır mesela. mc donalds nestle ve daha pek çok gıda paketinde kırmızı bulunması bu yüzdendir. tekstilde tutkunun ve kendine güvenin sembolüdür. şirin babanın şapkası kırmızıdır mesela çünkü o liderdir. kırmızı başlıklı kız da iştah açıcıdır kurt için şapkası kırmızıdır.
dekorasyonda da bunların tamamı kullanılır. örneğin kahverenginin çok yoğun kullanıldığı mekanlarda çok uzun süre oturamazsınız veya yoğun beyaz kullanılmış mekanlarda. restoranlar yiyip kalkmanızı, oyalanmamanızı istiyorsa bunları kullanır. kumarhaneler ise orada zaman geçirmenizi istediği için doğal renklere yönlenir.
tekstilde de toprak tonları güveni ve yaşı temsil eder; ama iş görüşmesinde prim yapan bir renk değildir. kahverengi giyen bir adayın şansı siyah giyene göre yarı yarıya yakın azdır. beyaz gömlek şeffaflığın güvenirliğin simgesidir.
bu temellerden yola çıkarak mantık yoluyla hepsine uyarlanabilir sanırım. doğrudan bu konulara ilişkin içerik bulmanız zor. "renklerin imaj üzerindeki etkisi" , "renklerin verimliliği arttırması" gibi başlıklar aratıp google'dan temel bilgileri bu konulara siz uyarlayabilirsiniz.
ama gözlemlediğim kadarıyla çizgi filmler pastel renklerden çok canlı renkleri tercih ediyor: kırmızı, lacivert, sarı çok bol kullanılıyor. çocuğun izlerken kendini huzurlu hissedip uyuklamasındansa, dikkatini çekecek renklere yönelmeleri tercih ediliyor. ama karakter tutup annesinin evinde yemek yiyorsa tabii ki renkler pastelleşecek "huzur" duygusu aşılanmaya çalışılacaktır.
kırmızı yeme isteği uyandırır mesela. mc donalds nestle ve daha pek çok gıda paketinde kırmızı bulunması bu yüzdendir. tekstilde tutkunun ve kendine güvenin sembolüdür. şirin babanın şapkası kırmızıdır mesela çünkü o liderdir. kırmızı başlıklı kız da iştah açıcıdır kurt için şapkası kırmızıdır.
dekorasyonda da bunların tamamı kullanılır. örneğin kahverenginin çok yoğun kullanıldığı mekanlarda çok uzun süre oturamazsınız veya yoğun beyaz kullanılmış mekanlarda. restoranlar yiyip kalkmanızı, oyalanmamanızı istiyorsa bunları kullanır. kumarhaneler ise orada zaman geçirmenizi istediği için doğal renklere yönlenir.
tekstilde de toprak tonları güveni ve yaşı temsil eder; ama iş görüşmesinde prim yapan bir renk değildir. kahverengi giyen bir adayın şansı siyah giyene göre yarı yarıya yakın azdır. beyaz gömlek şeffaflığın güvenirliğin simgesidir.
bu temellerden yola çıkarak mantık yoluyla hepsine uyarlanabilir sanırım. doğrudan bu konulara ilişkin içerik bulmanız zor. "renklerin imaj üzerindeki etkisi" , "renklerin verimliliği arttırması" gibi başlıklar aratıp google'dan temel bilgileri bu konulara siz uyarlayabilirsiniz.
ama gözlemlediğim kadarıyla çizgi filmler pastel renklerden çok canlı renkleri tercih ediyor: kırmızı, lacivert, sarı çok bol kullanılıyor. çocuğun izlerken kendini huzurlu hissedip uyuklamasındansa, dikkatini çekecek renklere yönelmeleri tercih ediliyor. ama karakter tutup annesinin evinde yemek yiyorsa tabii ki renkler pastelleşecek "huzur" duygusu aşılanmaya çalışılacaktır.
0
@zillosh: az ama güzel bilgiler oldu ben şimdi bunları harmanlayıp, uzatıp falan 2 sayfa konu çıkarırım kendime çok teşekkür ederim =)
(kaldı 23 sayfa :P )
(kaldı 23 sayfa :P )
0
neriman koksal
oturmakta olduğumuz eve taşınalı 4,5 yıl oluyor. apartmana taşındığımız ilk günün sabahından bu sabaha kadar hiçbir gün kendiliğimizden uykumuzdan uyanmadık. şimdi bu abartı gibi görünebilir ama inanılmaz istisnai bir durum yaşıyoruz sanırım. bu yıllar boyunca her sabah tadilat gürültüsüyle uyandık.
oturmakta olduğumuz eve taşınalı 4,5 yıl oluyor. apartmana taşındığımız ilk günün sabahından bu sabaha kadar hiçbir gün kendiliğimizden uykumuzdan uyanmadık. şimdi bu abartı gibi görünebilir ama inanılmaz istisnai bir durum yaşıyoruz sanırım.
bu yıllar boyunca her sabah tadilat gürültüsüyle uyandık. apartmandaki sekiz daireden altısı apartmanı birlikte yaptırıp kurdelesini kesen eski komşular. bir dairede biz bir başka dairede de başka birileri oturuyor apartmanın yenisi olarak.
şimdi durum şu ki dairelerden biri tadilat yapıyor (mutfak dolapları değişiyor diyelim), karşı dairesi ondaki usta çıkınca hemen kendi evine alıp dolaplarını değiştirtiyor. ustanın işi bitince diğer dairelerin de dolaplarını değiştiriyor ve sonra döngü, ilk mutfak dolaplarını değiştirdiği evle yeniden başlıyor, bu sefer başka bir yeri yeniliyorlar. bu döngüyü gürültünün seyri sayesinde takip ediyoruz tabii ki tamiratları kafadan attım, ne yaptıklarını bilmiyorum.
eğer büyük tadilat yapılmayacaksa her sabah dokuz - on gibi çekiçle duvara vurmalar, matkapla bir yerleri delmeler başlıyor. cumartesi, pazar, tatil, bayram, öss (kardeşimin öss'ye gireceği sabahın bir gece öncesi 11'e kadar) hatta cenaze (babamın cenazesinin akşamı tepemizden halı silkelemeler vs.) dinlemeden tam gaz gürültü. apartman yöneticimiz yok. her ay başka biri ben yöneticiyim diye aidat istemeye kalkıp apartmana dair tek çivi bile çakmayınca (giriş katındaki ampül yıllarca değiştirilmedi), makbuz vs. de vermeyi de ısrarla reddedince aidat vermeyi kestik.
sanıyorum apartman aidatları da aralarında altın günü falan gibi bişiy oldu. her ay bir daire aidatları toplayıp kendi daire tadilatları için harcadılar.. dolayısıyla apartman yöneticisiyle konuşun seçeneğimiz yok. belediye deseniz, camımızın önüne takılan sanayi tipi havalandırma tam dokuz ay boyunca uğraşarak kaldırtabildik. oturduğum yerin belediyesinden medet ummuyorum yani. polis desen adam tadilat yapıyor diyip gidecek, zaten ne yapacak nöbet tutacak hali yok 24 saat..
şimdi ben bu incrediblesların her birine zarar vermek istiyorum. ama öyle kanunsuz bir zarar değil. bana verdikleri zararlara (yalnızca pazar günleri izni olan ev ahalimizi matkap sesiyle uyandırma, tansiyon hastası annemin tansiyonunu fırlatma, kronik uykusuzluk sorunları yaşamamıza neden olma, sinir bozukluğu, önemli sınav, ödev vs.'ye odaklanamamamıza neden olup türlü türlü zarara neden olma) benzer zararlar vermek istiyorum. gürültüden rahatsız olmazlar sanıyorum. bu insan görünümlü odun yavrularına ne yapsam bana verdikleri zarara yakın bir şeyler yapabilirim? nasıl pislik yaparım ama "bunlar yaptı kesin" gibi de bir iz bırakmam arkamda. kendimi belli etmek istemememin narin bir sebebi var (evcil hayvan) yoksa kendimi de belli etmek istiyorum aslında ama sinsi olmak zorundayım. pislik yapmak için akıl istiyorum evet ne var!!
bu yıllar boyunca her sabah tadilat gürültüsüyle uyandık. apartmandaki sekiz daireden altısı apartmanı birlikte yaptırıp kurdelesini kesen eski komşular. bir dairede biz bir başka dairede de başka birileri oturuyor apartmanın yenisi olarak.
şimdi durum şu ki dairelerden biri tadilat yapıyor (mutfak dolapları değişiyor diyelim), karşı dairesi ondaki usta çıkınca hemen kendi evine alıp dolaplarını değiştirtiyor. ustanın işi bitince diğer dairelerin de dolaplarını değiştiriyor ve sonra döngü, ilk mutfak dolaplarını değiştirdiği evle yeniden başlıyor, bu sefer başka bir yeri yeniliyorlar. bu döngüyü gürültünün seyri sayesinde takip ediyoruz tabii ki tamiratları kafadan attım, ne yaptıklarını bilmiyorum.
eğer büyük tadilat yapılmayacaksa her sabah dokuz - on gibi çekiçle duvara vurmalar, matkapla bir yerleri delmeler başlıyor. cumartesi, pazar, tatil, bayram, öss (kardeşimin öss'ye gireceği sabahın bir gece öncesi 11'e kadar) hatta cenaze (babamın cenazesinin akşamı tepemizden halı silkelemeler vs.) dinlemeden tam gaz gürültü. apartman yöneticimiz yok. her ay başka biri ben yöneticiyim diye aidat istemeye kalkıp apartmana dair tek çivi bile çakmayınca (giriş katındaki ampül yıllarca değiştirilmedi), makbuz vs. de vermeyi de ısrarla reddedince aidat vermeyi kestik.
sanıyorum apartman aidatları da aralarında altın günü falan gibi bişiy oldu. her ay bir daire aidatları toplayıp kendi daire tadilatları için harcadılar.. dolayısıyla apartman yöneticisiyle konuşun seçeneğimiz yok. belediye deseniz, camımızın önüne takılan sanayi tipi havalandırma tam dokuz ay boyunca uğraşarak kaldırtabildik. oturduğum yerin belediyesinden medet ummuyorum yani. polis desen adam tadilat yapıyor diyip gidecek, zaten ne yapacak nöbet tutacak hali yok 24 saat..
şimdi ben bu incrediblesların her birine zarar vermek istiyorum. ama öyle kanunsuz bir zarar değil. bana verdikleri zararlara (yalnızca pazar günleri izni olan ev ahalimizi matkap sesiyle uyandırma, tansiyon hastası annemin tansiyonunu fırlatma, kronik uykusuzluk sorunları yaşamamıza neden olma, sinir bozukluğu, önemli sınav, ödev vs.'ye odaklanamamamıza neden olup türlü türlü zarara neden olma) benzer zararlar vermek istiyorum. gürültüden rahatsız olmazlar sanıyorum. bu insan görünümlü odun yavrularına ne yapsam bana verdikleri zarara yakın bir şeyler yapabilirim? nasıl pislik yaparım ama "bunlar yaptı kesin" gibi de bir iz bırakmam arkamda. kendimi belli etmek istemememin narin bir sebebi var (evcil hayvan) yoksa kendimi de belli etmek istiyorum aslında ama sinsi olmak zorundayım. pislik yapmak için akıl istiyorum evet ne var!!
0
balkonunu kapattıran varsa belediyeye dilekçe yazarak onu yıktırabilirsiniz. diyeceksiniz ki herkes kapattırıyor ama daha önce bir yerde anlatmışlardı sadece belediye şikayet dilekçelerine istinaden yıkmak zorunda hissediyormuş kendini. yani ortada şikayet olduğu zaman kanunsuzluğunu rahat farkediyorlarmış. bunun gibi evin dış görünümünü etkileyen başka birşeyler varsa onları da şikayet ederek yıktırabilirsiniz böylece biraz olsun içiniz rahatlar.
0
valla sabah 9 akşam 17-18 gibi bu gürültüyü yapma hakları var. ama pazar günü falan bu olmamalı. neden kendileriyle konuşmuyorsunuz? belli yılı geçmiş evlerde tadilat elbette yapılır ama bunun bir sonu vardır sonuçta. polis çağırır, belediye çağırır olayı resmileştirebilirsiniz. mesela tadilat için belediyeden ruhsat almaları gerekiyor. belediyeden kesin ruhsatları yoktur her seferinde ceza alabilirler. evcil hayvanı beslememeniz lazım tabi bunlarla güzelcene uğraşmak için.
0
@prodeq; kendi evleri dışında zaten apartmanın kendisiyle bile ilgilenmiyorlar. benim derdim evlerine tadilat yaptırmaları da değil zaten. adamlar tabii ki tadilat yaptıracak ama bunun bir sınırı olmalı artık. 4,5 yıl diyorum, gün hesabı yapmaya üşendim ama her sabah istisnasız her sabah tadilat gürültüsüyle uyandık (saat 8, 9, 10, 11 değişiyor.)
pazar sabahı bilgisayarın başındayım, kulaklıklarım kulağımda ve tadilatları sandalyemin, masamın titreşimlerinden dahi hala hissedip duyuyorum. bu her gün olan bişey. dün evde kalmadım ve belki de aylardır ilk kez kendiliğimden uykumdan uyandım. bu sabah yeniden sabah 9 buçukta gürültüyle fırlayınca delirdim. zarar vermek istiyorum, akıl istiyorum, fikir istiyorum.
@ozdek; evcil hayvanım gürültü yapan bir hayvan değil. balkonumda bir sokak kedisi besliyorum iki yıldır. kimseyle bir alakası yok hayvanın ama zehirlerler, döverler biz görmeden diye korkuyorum. komşularım bu çeşit insan müsveddeleri çünkü.
@tai; teşekkür ederim. gerçekten de böyle fikirlere ihtiyacım var. cazip geldi bu teklif aslında ama bunu yapmak için mide ve cesarete ihtiyacım var. yine de hiç mantıksız değil. son çare olarak bunu düşünebilirim.
@prodeq; kanuni işlemlerden, belediye ve zabıtadan umudum yok. zaten bu yola başvursam bile her hafta zabıtayı arayıp şikayette bulunmam lazım. bir süre sonra adamlar "senle mi uğraşıcaz" diyip gülüp geçiyorlar. ilk taşındığımız dönemler gece yarıları yapılan tadilatlarda (evet evet evet!) polisi aradık. adamlar bir süre sonra sabah belediyeye başvurun demeye başladılar. belediye mühendis yollayıp ses ölçümü yapıcaz, sıradasınız dedi. mühendisler gece yatıya kalacaklardı heralde bizde.. gece tadilatları kesildi. bu insanlar eşi dostu olmayan odun gibi insanlar. akşam dokuz dedi mi top patlasa çıkıp bakmazlar. apartmanda gece çıkan bir yangında bunları uyandırmak için dakikalarca debelendik oradan biliyorum. eşi dostu olmayan adamın misafiri de yok. hayatlarındaki tüm hobileri tadilat, tamirat yapmak. bütün apartmanın aynı akıl hastalığına sahip olduğunu düşünüyorum. yıllardır bir arada oturan ve birbirini hasta eden bir grup akıl hastasından bahsediyorum. alet kullanmayı yeni öğrenen insaoğlu gibi her hareketlerini çekiçle yapan bir grup ilkel bunlar. yalnız yakaladığımda çocuklarını mı korkutsam?
@netizen; hilti'yi onlar kullanıyor. hilti değildir muhtemelen ama perşembe sabahı deprem oluyor diye yataktan fırlayıp can havliyle kapılarına gittiğimde kapının açıldığı koridorlarının taşlarını bu alete benzeyen bir aletle söktüklerini gördüm. "hilti kullanın" derken vücutlarında bir noktaya mı kullanayım evde mi takılayım? :)
@bitter cikolata; ev arıyorum. maceralarım bitmiyor. (bkz: #16049368)(bkz: #16038824)
pazar sabahı bilgisayarın başındayım, kulaklıklarım kulağımda ve tadilatları sandalyemin, masamın titreşimlerinden dahi hala hissedip duyuyorum. bu her gün olan bişey. dün evde kalmadım ve belki de aylardır ilk kez kendiliğimden uykumdan uyandım. bu sabah yeniden sabah 9 buçukta gürültüyle fırlayınca delirdim. zarar vermek istiyorum, akıl istiyorum, fikir istiyorum.
@ozdek; evcil hayvanım gürültü yapan bir hayvan değil. balkonumda bir sokak kedisi besliyorum iki yıldır. kimseyle bir alakası yok hayvanın ama zehirlerler, döverler biz görmeden diye korkuyorum. komşularım bu çeşit insan müsveddeleri çünkü.
@tai; teşekkür ederim. gerçekten de böyle fikirlere ihtiyacım var. cazip geldi bu teklif aslında ama bunu yapmak için mide ve cesarete ihtiyacım var. yine de hiç mantıksız değil. son çare olarak bunu düşünebilirim.
@prodeq; kanuni işlemlerden, belediye ve zabıtadan umudum yok. zaten bu yola başvursam bile her hafta zabıtayı arayıp şikayette bulunmam lazım. bir süre sonra adamlar "senle mi uğraşıcaz" diyip gülüp geçiyorlar. ilk taşındığımız dönemler gece yarıları yapılan tadilatlarda (evet evet evet!) polisi aradık. adamlar bir süre sonra sabah belediyeye başvurun demeye başladılar. belediye mühendis yollayıp ses ölçümü yapıcaz, sıradasınız dedi. mühendisler gece yatıya kalacaklardı heralde bizde.. gece tadilatları kesildi. bu insanlar eşi dostu olmayan odun gibi insanlar. akşam dokuz dedi mi top patlasa çıkıp bakmazlar. apartmanda gece çıkan bir yangında bunları uyandırmak için dakikalarca debelendik oradan biliyorum. eşi dostu olmayan adamın misafiri de yok. hayatlarındaki tüm hobileri tadilat, tamirat yapmak. bütün apartmanın aynı akıl hastalığına sahip olduğunu düşünüyorum. yıllardır bir arada oturan ve birbirini hasta eden bir grup akıl hastasından bahsediyorum. alet kullanmayı yeni öğrenen insaoğlu gibi her hareketlerini çekiçle yapan bir grup ilkel bunlar. yalnız yakaladığımda çocuklarını mı korkutsam?
@netizen; hilti'yi onlar kullanıyor. hilti değildir muhtemelen ama perşembe sabahı deprem oluyor diye yataktan fırlayıp can havliyle kapılarına gittiğimde kapının açıldığı koridorlarının taşlarını bu alete benzeyen bir aletle söktüklerini gördüm. "hilti kullanın" derken vücutlarında bir noktaya mı kullanayım evde mi takılayım? :)
@bitter cikolata; ev arıyorum. maceralarım bitmiyor. (bkz: #16049368)(bkz: #16038824)
0
kapılarına bok atın. gürültüde kesilme vs olmıycak ama bu pisliğin manevi rahatlığı sizi baya bir süre götürür sanırım.
0
benim de kastettiğim özdek' in de dediği gibi direk tadilatlarını engelleyin ruhsat sebebiyle. evin doğramalarını bile değiştirmeleri belediye onayı gerektirir bildiğim kadarıyla. hele bir de evin bir odasının duvarını felan yıktırıp direk kat planına yönelik bir değişiklik yaptılarsa herhalde sizi keyiflendirecek birşeyler çıkar. yine de tabi bu kanunlara daha hakim biri yardımcı olursa boşa dilekçe verilmez. bir de sinir etmek için tadilat olmasa bile 12'den sonra yaptıkları her gürültü benzeri şeyde hatta yüksek sesle gülüşüp misafir davetlerinde bile polise şikayet ederek başlarını ağrıtabilirsiniz.
edit:
evet belediye o şekilde bir yaklaşımda bulunuyorsa devletten çok şey beklemişim. son derece ilkel yollarla çözmek zorundasınız korkarım. hatta sizin tuvaletten birşey yapıp onların tuvaletin taşmasını sağlama imkanınız varsa güzel olabilir. bir de apartmanda yapılan yemek kokusu herkesin evine bir şekilde lavabolardan ulaşır ya, siz de lavaboya koku bombası atsanız ardından kendi evinizdeki tüm delikleri tıkayıp eğlenceyi seyretseniz güzel olabilir :)
edit:
evet belediye o şekilde bir yaklaşımda bulunuyorsa devletten çok şey beklemişim. son derece ilkel yollarla çözmek zorundasınız korkarım. hatta sizin tuvaletten birşey yapıp onların tuvaletin taşmasını sağlama imkanınız varsa güzel olabilir. bir de apartmanda yapılan yemek kokusu herkesin evine bir şekilde lavabolardan ulaşır ya, siz de lavaboya koku bombası atsanız ardından kendi evinizdeki tüm delikleri tıkayıp eğlenceyi seyretseniz güzel olabilir :)
0
daha çok ayrıntıya gerek var, geçen apartmanımda mesela aynen tüm komşulardan illallah gelmişti, merkezi kalorifer sisteminin bodrumda şalterini bulmuştum, kombi gibi evden çıkarken çaktırmadan kapatıyordum apartmanın kaloriferleri :)
bi keşif yapmanız lazım buna benzer ne açıklar bulabilirim diye..
bi keşif yapmanız lazım buna benzer ne açıklar bulabilirim diye..
0
Pazar günü nezaket gereği saat 12 olmadan elektrik süpürgesi bile açmamaları lazım.
Madem öyle, siz onlardan daha önce uyanın. Elbet sabah uykusu çektikleri bir aralık vardır. Mesela pazar sabahı 6'da uyanıp hoparlörleri ev kapısına yakın bir yere dayayarak son ses müziği apartman boşluğuna verin. Sonra evde dans etmeye başlayın. Eğer kapınıza dayanan olursa da 4 senedir tadilat yaptırdıkları için hiç sabah uykusu çekemediniğizi, hep onların sizi uyandırdığını, şimdi konuşmaya hakları olmadığını söyleyin. İğneyi kendinize çuvaldızı başkasına batırın gibi daha anlayacakları laflar ederseniz belki faydalı olabilir. Yani pisliğe pislikle karşılık vermek istiyorsanız bu denk bir yöntem.
Madem öyle, siz onlardan daha önce uyanın. Elbet sabah uykusu çektikleri bir aralık vardır. Mesela pazar sabahı 6'da uyanıp hoparlörleri ev kapısına yakın bir yere dayayarak son ses müziği apartman boşluğuna verin. Sonra evde dans etmeye başlayın. Eğer kapınıza dayanan olursa da 4 senedir tadilat yaptırdıkları için hiç sabah uykusu çekemediniğizi, hep onların sizi uyandırdığını, şimdi konuşmaya hakları olmadığını söyleyin. İğneyi kendinize çuvaldızı başkasına batırın gibi daha anlayacakları laflar ederseniz belki faydalı olabilir. Yani pisliğe pislikle karşılık vermek istiyorsanız bu denk bir yöntem.
0
nette kimyasal bir koku bombası vardı.biraz ararsan bulabilirsin sanırım.şöyle binanın girişinde reaksiyonu başlatırsan..:)
0
matkap ve çekiç sesi download et bence. bir gün evden çıkarken de hoparlörün sesini aç, dönene kadar repeat'te çalsın.
şikayet eden olursa da "bende tadilat yok" dersin :)
şikayet eden olursa da "bende tadilat yok" dersin :)
0
tai'nin dediğine ithafen;
içi bok dolu kese kağıdını yakıp kapının önüne koyun. zile basıp hızlıca kaçın. söndürmeye çalışırlarken her tarafları bok olsun. kaynak;
(bkz: family guy)
içi bok dolu kese kağıdını yakıp kapının önüne koyun. zile basıp hızlıca kaçın. söndürmeye çalışırlarken her tarafları bok olsun. kaynak;
(bkz: family guy)
0
Sırasıyla:
1. Kabahatler kanununa göre zabıta veya kolluk kuvvetleri 50 tl ceza kesebilir: www.mevzuat.adalet.gov.tr
2. Müdahelenin menni diye bir şey var, kat malikleri kanununa bakınız. Tehdit edilebilit, aşırı gürültü yapan ev sahipleri bile bu şekilde düzene girebiliyorlar, avukata danışın.
3. Komşunuzun çıkardığı gürültünün desibelinin ölçülmesi ve talimatlara uygun düzeye getirilmesi için Kaymakamlığa dilekçe ile müracaat edebilirsiniz
3. konuşmaya çalışın. apartman toplantısınd kurallar koydurtun. yöneticinin (de tadilatları yapanlar arasında belli) örnek olmasını sağlayın.
4. merdivenlerden sabha karşı 2de, 3de, paldır küldür takunyalarla filan koşun.
ilgili kanunlar ("apartmanda gürültü" diye arayınca forumlarda çıkıyor)
TCK
Kişilerin huzur ve sükununu bozma
MADDE 123 -
(1) Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Gürültüye neden olma
MADDE 183 -
(1) İlgili Kanunlarla belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak, başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi, iki aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
KMK
KAT MALİKLERİNİN VE KAT İRTİFAKI SAHİPLERİNİN BORÇLARI
A) KAT MALİKLERİNİN BORÇLARI:
I - GENEL KURAL :
MADDE 18 -
Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim plânı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.
Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Süknâ) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur. Giderlere ve sigorta primlerine ait 20 nci madde hükmü saklıdır.
MK 737:
III. Komşu hakkı
Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.
Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır.
Yerel âdete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır.
1. Kabahatler kanununa göre zabıta veya kolluk kuvvetleri 50 tl ceza kesebilir: www.mevzuat.adalet.gov.tr
2. Müdahelenin menni diye bir şey var, kat malikleri kanununa bakınız. Tehdit edilebilit, aşırı gürültü yapan ev sahipleri bile bu şekilde düzene girebiliyorlar, avukata danışın.
3. Komşunuzun çıkardığı gürültünün desibelinin ölçülmesi ve talimatlara uygun düzeye getirilmesi için Kaymakamlığa dilekçe ile müracaat edebilirsiniz
3. konuşmaya çalışın. apartman toplantısınd kurallar koydurtun. yöneticinin (de tadilatları yapanlar arasında belli) örnek olmasını sağlayın.
4. merdivenlerden sabha karşı 2de, 3de, paldır küldür takunyalarla filan koşun.
ilgili kanunlar ("apartmanda gürültü" diye arayınca forumlarda çıkıyor)
TCK
Kişilerin huzur ve sükununu bozma
MADDE 123 -
(1) Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Gürültüye neden olma
MADDE 183 -
(1) İlgili Kanunlarla belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak, başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi, iki aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
KMK
KAT MALİKLERİNİN VE KAT İRTİFAKI SAHİPLERİNİN BORÇLARI
A) KAT MALİKLERİNİN BORÇLARI:
I - GENEL KURAL :
MADDE 18 -
Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim plânı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler.
Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Süknâ) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır; bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur. Giderlere ve sigorta primlerine ait 20 nci madde hükmü saklıdır.
MK 737:
III. Komşu hakkı
Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür.
Özellikle, taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü veya sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır.
Yerel âdete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır.
0
gecenin bir körü apartman içerisine yerleştireceğiniz bir sistemle apartman ses cümbüşü yaratın, bir de bok atma olayı güzelmiş evet denenebilir, eğer pazar günü yapıyorlarsa bizza polis falan çağırın pazar günü yapmak yasak aslında...
0
karşınızda 6 aileden oluşan bir grup varsa afedersiniz ama hiçbir şey yapamazsınız. gösterecek ne tanığınız olur ne başka bir şey. yapacağınız eylemler size misli ile geri döner. en güzeli taşınmanız olacaktır. yapacağınız fiziksel olan her şey size kanunen geri dönebilir bunu unutmayın. aşağıda yazan fikirleri uygularsanız ceza kesilen taraf siz de olabilirsiniz. bırakın allahlarından bulsunlar. ev sizin değilse ne işiniz var orada 4.5 yıl?
0
deliktas
Ya bu oyunun adı brick miydi neydi hani tuğlaları vuruyoduk demir bilyeylen falan. Böyle ekranın altında bi çubuk gibin bişe vardı bilye geliyodu biz buna deydiriyoduk hafiften, sonra bu da gidip tuğlaları kırıyodu. Var mı bunun süper bi versiyonu oyanayabileceğim bilgisayara kaydedip?İlgililenen ar
Ya bu oyunun adı brick miydi neydi hani tuğlaları vuruyoduk demir bilyeylen falan. Böyle ekranın altında bi çubuk gibin bişe vardı bilye geliyodu biz buna deydiriyoduk hafiften, sonra bu da gidip tuğlaları kırıyodu. Var mı bunun süper bi versiyonu oyanayabileceğim bilgisayara kaydedip?
İlgililenen arkadaşlarıma teşekkür ederim.
İlgililenen arkadaşlarıma teşekkür ederim.
0
bu güzel deil be msdos oyunu gibin. daha modern daha hardcore bişeler yok mu?
0
0
aradığın şeyin adı ARCANOID'dir arattığın takdirde envai çeşidini bulabilersen
en doğru adı arkanoid imiş.. düzelttim.
en doğru adı arkanoid imiş.. düzelttim.
0
bunun eskiden atariden oynadığım bir versiyonu vardı (tahminen taito mahsülüydü) tablayı bi eleman tutardı. ekranın ortasından da uçak geçerdi. top uçağa çarpınca bi sürü bok püsür düşerdi. vakti zamanında half-life kadar aksiyon yaşatmıştır bana. belki de bunun gibi bişey arıyorsun. lakin adını bilmiyorum. bi öğrenebilsem:)
0
Break quest, fizzball ve ricochet serisi bulabileceğin en modern arkanoid türevi oyunlardır.
0
karacoğlan der ki
şu hani western filmlerde barlarda filan çalan şarkılar var ya. jig mi deniyo ne deniyo.öyle parçalar arıyorum. enstürmantel olması tercih sebebidir.
şu hani western filmlerde barlarda filan çalan şarkılar var ya. jig mi deniyo ne deniyo.
öyle parçalar arıyorum. enstürmantel olması tercih sebebidir.
öyle parçalar arıyorum. enstürmantel olması tercih sebebidir.
0
mortifera
levent yüksel - zalim 'den samplelar kullanılmış gibi duran yabancı bir şarkı duydum geçen gün. çıkalı çok olduğunu sanmıyorum. tarzı hafif trip-hop'a yakın diyebilirim.şarkının -veya grubun- isminde "red love" geçiyor gibi anımsamıştım ama aradım taradım, bulamadım. var mıdır bilen?
levent yüksel - zalim 'den samplelar kullanılmış gibi duran yabancı bir şarkı duydum geçen gün. çıkalı çok olduğunu sanmıyorum. tarzı hafif trip-hop'a yakın diyebilirim.
şarkının -veya grubun- isminde "red love" geçiyor gibi anımsamıştım ama aradım taradım, bulamadım.
var mıdır bilen?
şarkının -veya grubun- isminde "red love" geçiyor gibi anımsamıştım ama aradım taradım, bulamadım.
var mıdır bilen?
0
Hüseyin Karadayı Vs. Dj. Funky ''C'' - Miracles
number one hits 2007 içinde var.
number one hits 2007 içinde var.
0
yok yok o değil.
o kadar bariz değil benim söylediğinde. o yüzden "yapılmış gibi duran" diyorum :)
o kadar bariz değil benim söylediğinde. o yüzden "yapılmış gibi duran" diyorum :)
0
areels
efendim, derya isminde bir arkadaşımız var, derya daha çok kızlara verilen bir isim olduğundan hayatı boyunca karşısına çıkan bir sorun oluyor. ben de ondan bahsederken erkek olduğunu belirtmek zorunda kalmaktan sıkıldım mesela;- neredeydin?- deryayla denize gittik- ne!?- derya erkek öf...- naptınız
efendim, derya isminde bir arkadaşımız var, derya daha çok kızlara verilen bir isim olduğundan hayatı boyunca karşısına çıkan bir sorun oluyor. ben de ondan bahsederken erkek olduğunu belirtmek zorunda kalmaktan sıkıldım mesela;
- neredeydin?
- deryayla denize gittik
- ne!?
- derya erkek öf...
- naptınız?
- deryayla yemek yedik geldik işte, derya erkektir
- aman bana ne canım erkekse erkek
- pöff
ve evet derya ismini değiştirmeye karar verdi, şimdi ona yeni bir isim arıyoruz, ne bulsak acaba?
- neredeydin?
- deryayla denize gittik
- ne!?
- derya erkek öf...
- naptınız?
- deryayla yemek yedik geldik işte, derya erkektir
- aman bana ne canım erkekse erkek
- pöff
ve evet derya ismini değiştirmeye karar verdi, şimdi ona yeni bir isim arıyoruz, ne bulsak acaba?
0
deniz olsun diyecegim ama o da unisex bir isim yine erkek oldugunu aciklamak zorunda kalacaksiniz büyük ihtimal.
0
ajlan :)
abi nasıl bi insan eğilimleri zevkleri nasıl madem isim değiştiriyo ona göre olsun. ömer?
anlam dersen
barış, özgür?
irfan?
erdem?
yabancı da olur dersen kesin maynard?
daryus?
abi nasıl bi insan eğilimleri zevkleri nasıl madem isim değiştiriyo ona göre olsun. ömer?
anlam dersen
barış, özgür?
irfan?
erdem?
yabancı da olur dersen kesin maynard?
daryus?
0
öncelikle sonucu bildir!! duyuru ahalisi olarak çatlarız alimallah!!
çınar olur
emre olur
ege süper olur
attila olur
aman canım herkesin oğlum olsa kesin bunu koyardım dediği bir favori ismi vardır. onu koysun işte kendininki her neyse artık.
çınar olur
emre olur
ege süper olur
attila olur
aman canım herkesin oğlum olsa kesin bunu koyardım dediği bir favori ismi vardır. onu koysun işte kendininki her neyse artık.
0
Simdi cocuga isim koyar gibi oldum ama sen cocuk degilsin.
Yani cocuga isim koyarsin, ki "adina benzesin" niyetiyle olur. Zaman icinde de benziyor nasil oluyorsa.
Sen yetiskin durumdayken ismini degistiriyorsun. O yuzden "Kesinlikle" karakterinle bir bag icermeli.
Bu yuzden bence once kendini anlatmalisin kisaca. Nasil birisin, ne yer ne icer, nasil davranislar gosterirsin, once bunu bilelim.
Mesela agirbasli mulayim bir adamsindir o zaman "Selim" ol derim. Yok ben kadinsi ozellikler gosteririm arada dersin "Derya kalsin" derim. Ne bileyim kasli-masli irice bir adamim ben dersin, o zaman "Tunç-Taygun" gibi bir sey ol derim.
Yani sozun ozu: Bircok seyde oldugu gibi isim kisiyi yansitmali, isim marka, soyisim model adidir.
Yani cocuga isim koyarsin, ki "adina benzesin" niyetiyle olur. Zaman icinde de benziyor nasil oluyorsa.
Sen yetiskin durumdayken ismini degistiriyorsun. O yuzden "Kesinlikle" karakterinle bir bag icermeli.
Bu yuzden bence once kendini anlatmalisin kisaca. Nasil birisin, ne yer ne icer, nasil davranislar gosterirsin, once bunu bilelim.
Mesela agirbasli mulayim bir adamsindir o zaman "Selim" ol derim. Yok ben kadinsi ozellikler gosteririm arada dersin "Derya kalsin" derim. Ne bileyim kasli-masli irice bir adamim ben dersin, o zaman "Tunç-Taygun" gibi bir sey ol derim.
Yani sozun ozu: Bircok seyde oldugu gibi isim kisiyi yansitmali, isim marka, soyisim model adidir.
0
üniversite mezunu görünümlü mülayim bir insandır. how i met your mother'daki ted'in sakin sessiz olanı, yani ted görünümlü marshall diyebiliriz. fotosunu gösterecektim ama facebook hesabını dondurmuş
0
isim değiştirilir mi yahu? bundan sonra yaşayacağı problemlerin yanında bu anlattıklarınız büyük bir problem değil bence. bi sürü derya var erkek.
0
unisex olarak: doğa
sadece erkek ismi olarak: alper
sevdiğim isimlerdir bunlar :) ama bence adını sevsin yahu. derya diye erkek de çok üstelik. hem mizacına da uygunmuş gibi.
sadece erkek ismi olarak: alper
sevdiğim isimlerdir bunlar :) ama bence adını sevsin yahu. derya diye erkek de çok üstelik. hem mizacına da uygunmuş gibi.
0
Evet cok sey istedigimi biliyorum ama bir kriter daha var, ki bu en onemlilerinden:
Soyadın!
Kesinlikle birlikte dusunulmeli bunlar, hatta ikisi yan yana gelince ince bir esprisi olursa tadindan yenmez, akilda kalir, unutamaz kimse seni...
Soyadın!
Kesinlikle birlikte dusunulmeli bunlar, hatta ikisi yan yana gelince ince bir esprisi olursa tadindan yenmez, akilda kalir, unutamaz kimse seni...
0
derya gayet unisex bir isim. ilkokuldaki servis şoförümüzün adıydı aynı zamanda.
hiç kasmayın bence.
hiç kasmayın bence.
0
etna
tematik film tavsiyeleri kuşağıyla tekrardan merhaba sevgili tarantinolar..bana içinde matematik veya daha doğrusu bilmece bulmaca olan filmler söyler misiniz?mesela içinde `a beatiful mind` gibi hesaplamalar filan yapılsınama sonu `ususal suspect`e benzesin.gibi
tematik film tavsiyeleri kuşağıyla tekrardan merhaba sevgili tarantinolar..
bana içinde matematik veya daha doğrusu bilmece bulmaca olan filmler söyler misiniz?
mesela içinde a beatiful mind gibi hesaplamalar filan yapılsın
ama sonu ususal suspecte benzesin.
gibi
bana içinde matematik veya daha doğrusu bilmece bulmaca olan filmler söyler misiniz?
mesela içinde a beatiful mind gibi hesaplamalar filan yapılsın
ama sonu ususal suspecte benzesin.
gibi
0
daha ben de izleyemedim ama fermat s room a bir göz at.
21 var. biraz benziyor anlattıklarına.
ha cube var bir de.
21 var. biraz benziyor anlattıklarına.
ha cube var bir de.
0
ben de ilk pi derim, ama onu izlemeyen kaldı mı bilmem.
onun haricinde The number 23,
heypercube
sneakers
A Brief History of Time
Numb3rs
bunlar iyidir...
onun haricinde The number 23,
heypercube
sneakers
A Brief History of Time
Numb3rs
bunlar iyidir...
0
Merhaba,
"La habitación de Fermat" başarısız bir matematik ilişkisi içeriyor bana kalırsa. Oldukça basit sorular vardı.
"Cube" iyidir. "Enigma" mükemmel ötesidir (Almanların kullandığı şifreleme sistemi falan. Epey iyiydi.).
Yardımcı olması açısından da: www.imdb.com
Kolay gelsin. İyi seyirler.
"La habitación de Fermat" başarısız bir matematik ilişkisi içeriyor bana kalırsa. Oldukça basit sorular vardı.
"Cube" iyidir. "Enigma" mükemmel ötesidir (Almanların kullandığı şifreleme sistemi falan. Epey iyiydi.).
Yardımcı olması açısından da: www.imdb.com
Kolay gelsin. İyi seyirler.
0
hakkibulut
http://www.imagebam.com/image/56767533947592adresinden görebileceğiniz hanım kızımızın ismini öğrenmektir niyetim. yarım kilo baklava sardırıp istemeye gideceğim. malum önümüz yaz, evlilik mevsimi.
www.imagebam.com
adresinden görebileceğiniz hanım kızımızın ismini öğrenmektir niyetim. yarım kilo baklava sardırıp istemeye gideceğim. malum önümüz yaz, evlilik mevsimi.
adresinden görebileceğiniz hanım kızımızın ismini öğrenmektir niyetim. yarım kilo baklava sardırıp istemeye gideceğim. malum önümüz yaz, evlilik mevsimi.
0
0
photoshoplarken eşeğin bir tarafına su kaçırmanın güzel bir örneği olmuş bu fotoğraf.
belini bacağından ince yapmış hangi angut editlediyse...
belini bacağından ince yapmış hangi angut editlediyse...
0
@mortifera
fotoşap yok, orası kesin. bu bir film çekimiymiş. hayvanlar gibi korse var. muhtemelen bağırsakları ciğerlerine baskı yapıyordur. (tabii megan abla zaten selda bağcan beline sahip değil. ince bir kişi :) )
fotoşap yok, orası kesin. bu bir film çekimiymiş. hayvanlar gibi korse var. muhtemelen bağırsakları ciğerlerine baskı yapıyordur. (tabii megan abla zaten selda bağcan beline sahip değil. ince bir kişi :) )
0
chiquillo
ben üzerine dövme yaptırmak tehlikeli midir a dostlar? kahverengi veya sihay olmasına göre değişir mi?
ben üzerine dövme yaptırmak tehlikeli midir a dostlar? kahverengi veya sihay olmasına göre değişir mi?
0
ben dövme yaptırırken bunu sorup bayağı iyi br dövmeciden "oralara yapmıyoruz, benin oldugu yer bos kalıyor" cevabını almıştım.
0
tehlikeli evet. ben zaten pigment anomalitesi olduğu için az veya çok diğer hücrelere göre daha fazla kanser riski taşır. üstüne bir de dövme yaptırırsan riski arttırırsın.
ben olsam umursamazdım hoş...
ben olsam umursamazdım hoş...
0
deahy
yarın askerlik şubesine gidiyorum ve neyle karşılaşacağıma dair hiç bir fikrim yok. liseyi 2005te bitirmişim şimdi de üniversiteyi bıraktım ve önümüzdeki eylül dönemi yurtdışına gitmeyi planlıyorum üniversite için. fakat okula kayıt yaptırıp ordan gerekli öğrenci belgelerini alana kadar bir 6 ay geç
yarın askerlik şubesine gidiyorum ve neyle karşılaşacağıma dair hiç bir fikrim yok. liseyi 2005te bitirmişim şimdi de üniversiteyi bıraktım ve önümüzdeki eylül dönemi yurtdışına gitmeyi planlıyorum üniversite için. fakat okula kayıt yaptırıp ordan gerekli öğrenci belgelerini alana kadar bir 6 ay geçer sanırım. bu da hem vize hem askerlik için bir dolu sorun demek..
ben de nette araştırırken yurdışında dil okuluna gidenler askerliğini 1 yıla kadar tecil ettirebiliyormuş diye bir şey gördüm. yazın 6 haftalık bir dil okuluna gitmeyi planlıyorum ve yarın askerlik şubesine gidip, bu programa kayıt olup gerçekten de işimi halledip halledemeyeceğimi öğrenmeye çalışacağım. ama bu adamlar, öyle bir şey yok üniversiteden ilişiğin kesilmeden önce yapman gerekirdi bütün bunları gibi bir şeyler diyebilir mi? ve bana askere gelmem için bir tarih verebilirler mi?
ne stresli iş kardeşim türkiyede yaşamak!
evet olası bir felaket senaryosu için tavsiyelerinizi beklemekteyim..
ben de nette araştırırken yurdışında dil okuluna gidenler askerliğini 1 yıla kadar tecil ettirebiliyormuş diye bir şey gördüm. yazın 6 haftalık bir dil okuluna gitmeyi planlıyorum ve yarın askerlik şubesine gidip, bu programa kayıt olup gerçekten de işimi halledip halledemeyeceğimi öğrenmeye çalışacağım. ama bu adamlar, öyle bir şey yok üniversiteden ilişiğin kesilmeden önce yapman gerekirdi bütün bunları gibi bir şeyler diyebilir mi? ve bana askere gelmem için bir tarih verebilirler mi?
ne stresli iş kardeşim türkiyede yaşamak!
evet olası bir felaket senaryosu için tavsiyelerinizi beklemekteyim..
0
O askerlik yapılacak.
Uzaya kaçsan bile yaptırılar. Hiç uçarı kaçarı yok. 21 gün de olsa, 15 ay da olsa ya-pa-cak-sınn :)))
Üniversiteyi ne zaman bıraktın, askerlik şubesi bunu biliyor mu, tecilin ne kadar kalmış bunları öğren. Eğer şube okulu bıraktığını bilmiyorsa bunu söyleme sen de.
Tecilin devam ediyorsa sıkıntı yok. Devam etmiyorsa eğer, bitmişse, şubeye giderken vedalaş ailenle. Karga tulumba götürebilirler belki :)
Ama dediğim gibi, ne kadar uğraşırsan uğraş, o askerlik yapılacak. Yaptırırlar. Sonunda yakalanacaksın, bu erkeklerin makus kaderidir.
Uzaya kaçsan bile yaptırılar. Hiç uçarı kaçarı yok. 21 gün de olsa, 15 ay da olsa ya-pa-cak-sınn :)))
Üniversiteyi ne zaman bıraktın, askerlik şubesi bunu biliyor mu, tecilin ne kadar kalmış bunları öğren. Eğer şube okulu bıraktığını bilmiyorsa bunu söyleme sen de.
Tecilin devam ediyorsa sıkıntı yok. Devam etmiyorsa eğer, bitmişse, şubeye giderken vedalaş ailenle. Karga tulumba götürebilirler belki :)
Ama dediğim gibi, ne kadar uğraşırsan uğraş, o askerlik yapılacak. Yaptırırlar. Sonunda yakalanacaksın, bu erkeklerin makus kaderidir.
0
ya tabii ki yapılacak ama ne zaman?
olay şu ki üniden ilişiğim kesileli daha 2 hafta olmadı. ve internette okul bırakanlar için ilişik kesilmesinden sonra 2 ay içinde ne yapacağını bildirmen gerek diye bir şey okudum. yani benim durumumda yurtdışına gideceğimi bildirmem gerekiyor anladığım kadarıyla, yani kayıt olup oradan alacağım öğrenci belgemle ki dil okulu için bu çok kolay zaten.
üniversite ilişiği keserken şubeye de haber veriyor olması lazım.
benim merak ettiğim okulla ilişiğim kesilir kesilmez adamın elini kolunu bağlıyor mu bunlar.
olay şu ki üniden ilişiğim kesileli daha 2 hafta olmadı. ve internette okul bırakanlar için ilişik kesilmesinden sonra 2 ay içinde ne yapacağını bildirmen gerek diye bir şey okudum. yani benim durumumda yurtdışına gideceğimi bildirmem gerekiyor anladığım kadarıyla, yani kayıt olup oradan alacağım öğrenci belgemle ki dil okulu için bu çok kolay zaten.
üniversite ilişiği keserken şubeye de haber veriyor olması lazım.
benim merak ettiğim okulla ilişiğim kesilir kesilmez adamın elini kolunu bağlıyor mu bunlar.
0
sanmıyorum okulla ilisigin kesilir kesilmez askerlik subesine bu bilgiyi yollasinlar, zaten sanirim celb donemini de kacirdin. olmadi tekrar oss'ye girecegim farkli bolum okuyacagim falan de sube'de yurtdisi mevzusu hic yapma bence, o zaman bilgi verirler ne kadar vaktin oldugu vs konusunda. kimseyi oyle apar topar almazlar merak etme. illa yurtdisinda dil okulu sana 1 yıl tecil vs kazandırır mı diye bilmek istiyorsan sor tabi subede.
0
okulla ilişkin kesildiktensonraki eylül-ekim gibi askerler bundan haberdar oluyor.
askerlik şubesine durumunu sorabilirsin telefondan, hiçbir açıklama yapmana gerek yok, kütük neredeyse oranın askerlik şubsini ara ve şu an durum nedir öğren.
dil okulu tecilinden eminmisiniz ? böyle bir şey pek mümkün değil gibi geldi bana, çünkü yök tarafından tanınan bir üniversiteye kaydın olacak, o ülkede konsolosluktna öürenci dosyası açtırcan ve tecilini ateşelik yapacak diye biliyorm, bizim zamanda öyleydi.
ayrıca askerlik sorununla ilgili, mesela ekimde askerlik şuben üniversiteden ilişkinin kesildiğini öğrendi, şubat 21e kadar bir sorun olmaz, sonrasında ise bakaya olursun, gbt'den aranmak içinde 1-2 ay zaman alıyor, yani üniversite kabul ve vize gibi prosüdürleri halledecek zamanın kalabilir.
askerlik şubesine durumunu sorabilirsin telefondan, hiçbir açıklama yapmana gerek yok, kütük neredeyse oranın askerlik şubsini ara ve şu an durum nedir öğren.
dil okulu tecilinden eminmisiniz ? böyle bir şey pek mümkün değil gibi geldi bana, çünkü yök tarafından tanınan bir üniversiteye kaydın olacak, o ülkede konsolosluktna öürenci dosyası açtırcan ve tecilini ateşelik yapacak diye biliyorm, bizim zamanda öyleydi.
ayrıca askerlik sorununla ilgili, mesela ekimde askerlik şuben üniversiteden ilişkinin kesildiğini öğrendi, şubat 21e kadar bir sorun olmaz, sonrasında ise bakaya olursun, gbt'den aranmak içinde 1-2 ay zaman alıyor, yani üniversite kabul ve vize gibi prosüdürleri halledecek zamanın kalabilir.
0
bazı üniversiteler okulla ilişkini kestiğin anda askerlik şubene bunu bildiren bir ileti yolluyorlar. bazıları da eylülden eylüle...
0
muhtemelen benim ilişik kesilir kesilmez bildirilmiştir. öğrenci işleri böyle bir şeyden bahsetmişti çünkü.
0
şimdi sen bilgi almak için direk şubeni arıyorsun, herşeyi açık açık soruyorsun, onlar da cevaplıyor. için rahatlıyor.
0
sonra ertesi gün kapımda 2 jandarmayla uyanıyorum ve olaylar gelişiyor =D
yarın arayacağım bakalım..
yarın arayacağım bakalım..
0
vallah gerekli cevaplar verilmiş ama sana gayet samimi bir tecrübemi anlatmak istiyorum:
askerlik kaçarak değil, yaparak bitiyor.
bunun dışında sözlükten sangria'ya mesaj atıp öğrenebilirsin ayrıntıları. kısa bir dönem de olsa askerlik şube başkanlığı yapmışlığı var.
askerlik kaçarak değil, yaparak bitiyor.
bunun dışında sözlükten sangria'ya mesaj atıp öğrenebilirsin ayrıntıları. kısa bir dönem de olsa askerlik şube başkanlığı yapmışlığı var.
0
okuldan sonra zaten once yoklamaya cagriliyorsun, eger yoklamaya gitmezsen yoklama kacagi olursun, asker kacagi degil. bu surede de gerekli belgeleri yollarsan tecil ederler askerligini. kaldi ki yoklamani yaptirdigin tarihten 1 yil sonrasina verirler celp tarihini. gene bu surede de tecil ettirebiliyorsun.
yoklama kacagiyken herhangi bir cevirmede yakalanirsan sadece en kisa zamanda subene gitmeni soylerler, arada da evine yolamanizi yaptirin diye kagit gelir baska bir sey olmaz...
yoklama kacagiyken herhangi bir cevirmede yakalanirsan sadece en kisa zamanda subene gitmeni soylerler, arada da evine yolamanizi yaptirin diye kagit gelir baska bir sey olmaz...
0
tearif
bu adamın gözlüklerinden satan gözlükçü var mı? yani böyle tam bi yuvarlak şeklinde şemalinde...
bu adamın gözlüklerinden satan gözlükçü var mı? yani böyle tam bi yuvarlak şeklinde şemalinde...
0
taksimde muhtelif yerlerde oluyor. biraz gezmen gerekir tabi de, iki üç yere sor zaten nerde bulabileceğini söylerler
0
istiklal caddesi'nde galatasaray'dan tünel'e yürürken sağ tarafta darty'nin yanında retro adında bir dükkan var, oraya bakmanızı öneririm; aradığınızı bulabilirsiniz.
0
valla 4 sene önce ben de aldım bu yuvarlak gözlüklerden, john lennon olayım derken harry potter oldum. hiç tavsiye etmem.
0
karaktersiz
sarah connor, battlestar, farscape ve stargate serileri haricinde izleyebilecegim bilim kurgu diziler ariyorum. eski, yeni farketmez. te$ekkurler.
sarah connor, battlestar, farscape ve stargate serileri haricinde izleyebilecegim bilim kurgu diziler ariyorum. eski, yeni farketmez. te$ekkurler.
0
geçtiğimiz hafta caprica'nın pilot bölümü yayınlandı, bsg'nin öncesini anlatıyor. lakin seneye başlayacakmış asıl :(
0
twin peaks diyeceğim ama yukardaki dizileri de bilmediğim için aradığın gibi midir bilmiyorum. katıksız, saf bilim kurgu değildir.
0
valla izlemişsinizdir yüksek ihtimal ama (bkz: visitors) bence.
bir de (bkz: the hitchhiker) tabii.
izlemediyseniz izleyin, ikisi de eskilerin iyileridir.
bi de yine eskilerden (bkz: space 1999) var.
bir de (bkz: the hitchhiker) tabii.
izlemediyseniz izleyin, ikisi de eskilerin iyileridir.
bi de yine eskilerden (bkz: space 1999) var.
0
ermanen
"Dost thou love life? Then do not squander time, for that is the stuff life is made of."
"Dost thou love life? Then do not squander time, for that is the stuff life is made of."
0
Hayatı seviyor musun? O zaman zamanını boşa harcama, zira zamandır hayatın yapı taşı.
0
yaşamı sever misin? o halde, zamanını boşa harcama, yaşam denen şey zamandan oluşur çünkü.
0
november rain
Bilgisayarımda 7gb kadar fotoğraf var ve gün geçtikçe de sayıları artıyor. taşınabilir bir hdd olmadığından fotoları dvd'ye yedeklemeye çalışyorum. fakat en son hangi fotoğrafları yedeklediğimi de kontrol edemediğimden iş çığrundan çıkıyor. elimde aynı fotolarla dolu bir yığın dvd oldu. bu işi siz n
Bilgisayarımda 7gb kadar fotoğraf var ve gün geçtikçe de sayıları artıyor. taşınabilir bir hdd olmadığından fotoları dvd'ye yedeklemeye çalışyorum. fakat en son hangi fotoğrafları yedeklediğimi de kontrol edemediğimden iş çığrundan çıkıyor. elimde aynı fotolarla dolu bir yığın dvd oldu. bu işi siz nasıl çözüyorsunuz?
0
@kadirsavun, önerdiğiniz sitede kullanabileceğimiz bir alan limiti var mı? Yani 20gb bile olsa fotolarımızı arşivliyorlar mı? Siteye baktım ama göremedim bir türlü.
0
collectorz in ben movie collectorini kullaniyorum. o yuzden limiti bimiyorum. fakat basit bir index yapip, fotolarin da thubmnailini koyacaktir diye dusunuyorum. free trial var, bir indirin isterseniz. bunun disinda da faq altinda sunu buldum.
is there a limit to the number of entries in the database?
There is no hard set limit to the number of items you can enter.
5.000 to 10.000 items should be no problem at all. After that, you may experience slightly decreased performance when sorting, searching, etc... But this will of course depend on your computer configuration and your View settings (any Folder view is faster than No Folder mode, List View is faster than Image View, etc..).
Tip
In case you have a somewhat larger collection of Books, CDs, DVDs or Games, you may want to consider purchasing a barcode scanner.
We sell two types of barcode scanners, which will help you speed up cataloging.
These are the
Opticon OPN 2001 laser scanner as well as the simpler
Cuecat scanner.
is there a limit to the number of entries in the database?
There is no hard set limit to the number of items you can enter.
5.000 to 10.000 items should be no problem at all. After that, you may experience slightly decreased performance when sorting, searching, etc... But this will of course depend on your computer configuration and your View settings (any Folder view is faster than No Folder mode, List View is faster than Image View, etc..).
Tip
In case you have a somewhat larger collection of Books, CDs, DVDs or Games, you may want to consider purchasing a barcode scanner.
We sell two types of barcode scanners, which will help you speed up cataloging.
These are the
Opticon OPN 2001 laser scanner as well as the simpler
Cuecat scanner.
0
collectorz'a diyecek bir şeyim yok, ancak ms'in sky drive hizmetini tavsiye ederim, sanırım şu an 20 gb'lık bir alan veriyorlar, başlangıçta 5gb'tı daha da artar bu. resim veya başka dosylarını upload edebilirsin. istersen sadece kendin erişeceğin şekilde, istersen bir kısmını herkese ya da, sadece istediğin kişilere açman mümkün.
0
ben harici harddisk kullaniyorum, yaklasik 135 gb boyutunda raw format fotograf var.
0
noclone diye bir program mevcut aynı resimleri bulmaya yarıyor. deneme sürümünü indirip bilgisyarınıza kuruyorsunuz. sonra search kısmından jpg formatını seçip search diyoruz sonrasını noclone hallediyor birbirinin aynı resimleri bulup önünüze seriyor. tabi arama yapmadan önce arama yapmak istediğiniz dizini seçiyorsunuz.
belki bu programda işinizi görebilir. bilemedim şimdi.
belki bu programda işinizi görebilir. bilemedim şimdi.
0
ben de google ın picasa sını tavsiye ederim.
şahsen çektiğim fotoğrafları direk picasa üzerinden bilgisayara atıyorum. hem çok düzenli albümlenmiş oluyolar hem de küçük düzeltme, kesme, boyut küçültme gibi konularda çok pratik bir program.
En azından bundan sonra daha düzenli arşivlemeniz için yardımcı olur.
şahsen çektiğim fotoğrafları direk picasa üzerinden bilgisayara atıyorum. hem çok düzenli albümlenmiş oluyolar hem de küçük düzeltme, kesme, boyut küçültme gibi konularda çok pratik bir program.
En azından bundan sonra daha düzenli arşivlemeniz için yardımcı olur.
0
narcissa black
Chemical Brothers- Hey Girl Hey BoyRob Dougan- Clubbed to Deathbu iki şarkının ayarında (gerilim filmlerine soundtrack olacak ayarda, arabeskleşmeden) şarkı önerilerine ihtiyacım var.Şimdiden teşekkürler.
Chemical Brothers- Hey Girl Hey Boy
Rob Dougan- Clubbed to Death
bu iki şarkının ayarında (gerilim filmlerine soundtrack olacak ayarda, arabeskleşmeden) şarkı önerilerine ihtiyacım var.
Şimdiden teşekkürler.
Rob Dougan- Clubbed to Death
bu iki şarkının ayarında (gerilim filmlerine soundtrack olacak ayarda, arabeskleşmeden) şarkı önerilerine ihtiyacım var.
Şimdiden teşekkürler.
0
eyke
kısaca tarihî film diyoruz:) ama sadece tarihsel olması yetmiyor. yani mesela the parfume tarihsel bir film ama tarihî değil. aslında dünü anlatan film bile tarihsel olur. neyse konu bu değil.şimdi aradığım filmde tarihe malolmuş bir adam olacak. mesela gladiator'de marcus aralius varken, kingdom of
kısaca tarihî film diyoruz:) ama sadece tarihsel olması yetmiyor. yani mesela the parfume tarihsel bir film ama tarihî değil. aslında dünü anlatan film bile tarihsel olur. neyse konu bu değil.
şimdi aradığım filmde tarihe malolmuş bir adam olacak. mesela gladiator'de marcus aralius varken, kingdom of heaven'da selahattin eyyubi'yi görüyoruz. braveheart'ta wallace var.
başlıkta saydığım filmlerde savaş teması var, ama savaş teması olması da şart değil. abdülhamit düşerken'de istediğim bir filmdir yani. yeter ki filmde ister arkaplanda ister önplanda tarihe malolmuş bir insanı anlatsın.
şimdi aradığım filmde tarihe malolmuş bir adam olacak. mesela gladiator'de marcus aralius varken, kingdom of heaven'da selahattin eyyubi'yi görüyoruz. braveheart'ta wallace var.
başlıkta saydığım filmlerde savaş teması var, ama savaş teması olması da şart değil. abdülhamit düşerken'de istediğim bir filmdir yani. yeter ki filmde ister arkaplanda ister önplanda tarihe malolmuş bir insanı anlatsın.
0
kibritsuyu
banyodan sonra düğüm düğüm olmuş ve zor taranan saçları açmak için "durulanmayan", saçın üstünde kalan bir saç kremi tavsiyesi istiyorum sözlük hanımlarından. veya uzun saçlı beylerden.saçların dalgalı ve boyalı olduğunu belirteyim.
banyodan sonra düğüm düğüm olmuş ve zor taranan saçları açmak için "durulanmayan", saçın üstünde kalan bir saç kremi tavsiyesi istiyorum sözlük hanımlarından. veya uzun saçlı beylerden.
saçların dalgalı ve boyalı olduğunu belirteyim.
saçların dalgalı ve boyalı olduğunu belirteyim.
0
elidor 7 24 var. dalgalı ve boyalı saçlara özel olanı da var.
(bkz: krem 7 24)
eğer bunun gibi bişey aramıyorsanız loreal elseve inkiler iyidir yani
www.google.com.tr
(bkz: krem 7 24)
eğer bunun gibi bişey aramıyorsanız loreal elseve inkiler iyidir yani
www.google.com.tr
0
elidorun ince narin minik yapılı bir kremi var uzun zamandır kullandığım en iyi durulanmayan krem diyebilirim.
0
elseve'in anti-casse diye geçen turuncu şişeli olanları. ama sprey olmayanından alacaksın burası mühim, sıvı sabun gibi olanları güzel. sprey olanları güzel değil.
0
Kerastase in nutritive serisini önerebilirim, bir kaç tane durulanmayan kremi var birini seçebilirsiniz, benim saçlarım da uzun-boyalı, ense kısmım rastalı gibi dolaşırdı hep, iyi geldi bu seri.
bir de gliss in sıvı saç kremi de iyi ama saç derisini yormayan olanı değil,diğeri.
bir de gliss in sıvı saç kremi de iyi ama saç derisini yormayan olanı değil,diğeri.
0
Efenim Swarzkopf Gliss öneriyorum. Bomba ürünleri var. Ama ne gerek var tabii o kadar para vermeye. Avon'un bi kremi vardı bi de papayalı. Yine yıkamadan kullanılanlardan. Arkadaşlarımdan biri o koca afro kafasını açmayı bırak düzleştiriyordu bile! Dene bence ucuz da hem.
0
ben her banyodan sonra mavi su diye bişey kullanıyorum. ablamdan gördüm kullanmaya başladım. saçları m ince telli olduğu için çok zor oluyodu açması ama bu mavi sudan biraz sıkıyorum tarak kayıp gidiyo. fena bişey cidden.
0
body shop'da amlica diye bişi var. banyodan çıktıktan sonra sürüyorum, bezelye kadar minicik kadarı benim omzumla belimin tam arasında uzunluğu olan (tasfir yeteneğimi yitirdim yazarken) dalgalı ama boyasız saçlarımı hemen açıyor, pırıl pırıl yapıyor. reklamcıydım eskiden ebet.
0
gregory
arkadaşım pinball oynamak istiyorum ve cevahir atlantis deki tiltleri hep kaldırmışlar.istanbul içinde başka nerde bulabilirim bu aleti bilen eden var mı?
arkadaşım pinball oynamak istiyorum ve cevahir atlantis deki tiltleri hep kaldırmışlar.
istanbul içinde başka nerde bulabilirim bu aleti bilen eden var mı?
istanbul içinde başka nerde bulabilirim bu aleti bilen eden var mı?
0
bir zamanlar kadıköyde tansaşın yanındaki bowling salonunda vardı ama duruyor mu bilemem.
0
terp
java gibi, flash gibi bir olay vardi, boyle yukardan kum, su gibi biseyler akiyordu. siz mousela geldiginiz yerde suya/kuma mudahale edip akis yonuyle oynuyordunuz. dinlendirici bir olaydi. hatirlayan, bilen var mi?
java gibi, flash gibi bir olay vardi, boyle yukardan kum, su gibi biseyler akiyordu. siz mousela geldiginiz yerde suya/kuma mudahale edip akis yonuyle oynuyordunuz. dinlendirici bir olaydi. hatirlayan, bilen var mi?
0
türk kelekom
Crimsonland benzeri aşmış,çok yer kaplamayan ; zevkli oyunlar önerebilir misiniz?
Crimsonland benzeri aşmış,çok yer kaplamayan ; zevkli oyunlar önerebilir misiniz?
0
kutuyusuk
evrim teorisi kamuflajı nasıl açıklıyor? bunu merak ediyorum. bazı hayvanların inanılmaz kamuflaj yetenekleri var. nedir nasıldır bilen birileri açıklayabilir mi?not: evet adnan hoca karıştırdı kafamı.
evrim teorisi kamuflajı nasıl açıklıyor? bunu merak ediyorum. bazı hayvanların inanılmaz kamuflaj yetenekleri var. nedir nasıldır bilen birileri açıklayabilir mi?
not: evet adnan hoca karıştırdı kafamı.
not: evet adnan hoca karıştırdı kafamı.
0
iste dogal secilim. O familyaya ait hayvanlardan bulundugu ortama kamufle olanlar daha az av olur ve sonraki nesillere genlerini aktarabilme imkanlari artar. Ne diyor ki saygideger Adnan Hoca kamuflaj hakkinda?
0
türün bireyleri arasında farklılıklar vardır (nasıl insanlar çeşit çeşitse aynı şey işte). bu bireylerden en az görünme ihtimali olanlar en çok hayatta kalma olasılığına sahiptir. böylece bu bireylerin sayısı yavaş yavaş artar. bu özelliğe sahip bireyler çiftleştiğinde bu özellik sonraki nesile de aktarılır. böylece yüzlerce nesilde bu özellikler artar ve çok güzel kamuflaj yeteneği kazanır hayvancıklar.
kamuflaj doğrudan yaşama olasılığını etkilediği için diğer bir çok özelliğe göre çok daha kolay kazanılır diye düşünüyorum.
kamuflaj doğrudan yaşama olasılığını etkilediği için diğer bir çok özelliğe göre çok daha kolay kazanılır diye düşünüyorum.
0
yeşil bir orman içinde kırmızı bir kertenkele kolay yem olur, yeşil olanı olmaz.
giderek kırmızı olanları daha fazla yenir, daha az üreme olanağı bulurlar. yeşil olanlar artar, en sonunda da gen havuzundan kırmızı olanların genleri genellikle silinir.
bazı durumlarda bu tip dezavantajlar gen havuzundan tam olarak ayıklanmazlar ve resesif özellikler olarak kalırlar. atıyorum çok nadiren de olsa kırmızı kertenkele çıkar aralarından mesela.
dominant olmaz bu tür özellikler, çünkü bu tip dezavantajların dominant olduğu türler zaten hayatta kalma becerisini gösteremezler.
bu en basidi kamuflajın mantığının...
giderek kırmızı olanları daha fazla yenir, daha az üreme olanağı bulurlar. yeşil olanlar artar, en sonunda da gen havuzundan kırmızı olanların genleri genellikle silinir.
bazı durumlarda bu tip dezavantajlar gen havuzundan tam olarak ayıklanmazlar ve resesif özellikler olarak kalırlar. atıyorum çok nadiren de olsa kırmızı kertenkele çıkar aralarından mesela.
dominant olmaz bu tür özellikler, çünkü bu tip dezavantajların dominant olduğu türler zaten hayatta kalma becerisini gösteremezler.
bu en basidi kamuflajın mantığının...
0
yani doğal seçilime göre, bir ortamda yaşayan diğer canlılar ölür, kamuflaj yapanların sayısı mı artar?
peki bu hayvan kamuflaj yapmaya nsıl başlamış? nereden esmiş yani?
peki bu hayvan kamuflaj yapmaya nsıl başlamış? nereden esmiş yani?
0
bilmediğim için soruyorum, peki bu mutasyonlar neden masum sonuçlar veriyor? bir de renk değiştirenler de mi mutasyon sonucu?
0
sanıldığının zilyon katı daha fazla hayvanlar vardı. kamuflajı olmayanlar öldü. kamuflajı olanlar yaşadı. sanırım ne demek istediğimi anlamışsınızdır.
0
kesinlikle sadece masum sonuclar vermiyor. sadece masum gozuken sonucu olanlar daha fazla yasadigi icin sen sadece onlari goruyorsun. yanlis yerde mutasyonlar canlinin av bile olamadan olmesine sebep verecek degisimler yaratabilir muhakkak.
Insanlarda da genetik sebepli rahatsizliklari dusun mesela.
Eseyli ureyen canlilar arasinda gen aktarimi crossover ve mutasyon ile olur, yani crossoverda genler degis tokus edilir bazen de cevresel faktorlerden dolayi veya sirf sanssizliktan veya "sanstan" genlerden bazilari "yanlis" kopyalanir, bu degisimlerin birikiminin o canlinin o ortamda yasama olasiligini arttirmasi durumunda o canli genlerini aktarma firsati bulur, degilse belki ciftlesemez bile, ciftlesseler de daha kuvvetli bir degisim varsa ortada onlarin yaninda barinamazlar belki, milyon tane farkli sey olabilir ve olmustur. Senin bugun gorduklerinin masum ve faydali olmasinin sebebi, onlarin senin gorebilecegin kadar fazla ureyebilmis olmalarindandir.
Insanlarda da genetik sebepli rahatsizliklari dusun mesela.
Eseyli ureyen canlilar arasinda gen aktarimi crossover ve mutasyon ile olur, yani crossoverda genler degis tokus edilir bazen de cevresel faktorlerden dolayi veya sirf sanssizliktan veya "sanstan" genlerden bazilari "yanlis" kopyalanir, bu degisimlerin birikiminin o canlinin o ortamda yasama olasiligini arttirmasi durumunda o canli genlerini aktarma firsati bulur, degilse belki ciftlesemez bile, ciftlesseler de daha kuvvetli bir degisim varsa ortada onlarin yaninda barinamazlar belki, milyon tane farkli sey olabilir ve olmustur. Senin bugun gorduklerinin masum ve faydali olmasinin sebebi, onlarin senin gorebilecegin kadar fazla ureyebilmis olmalarindandir.
0
ya evrimi reddedenler gibi konuşuyor olabilirim ama, bunlar gerçekten bilmediğimden. kusura bakmayın:
bu kadar hassas bir konunun yani gen yapısının mutasyonlar sonucu, şansla veya tesadüfle masumca değişebileceğine inanamıyorum. yani ne bileyim öyle kolay birşey mi o inanılmaz karmaşık gen diziliminin yine başka bir düzenli forma dönüşmesi? bunun ihtimali nedir?
bu kadar hassas bir konunun yani gen yapısının mutasyonlar sonucu, şansla veya tesadüfle masumca değişebileceğine inanamıyorum. yani ne bileyim öyle kolay birşey mi o inanılmaz karmaşık gen diziliminin yine başka bir düzenli forma dönüşmesi? bunun ihtimali nedir?
0
yukarıdaki linklerden birinde okudum (andan hoca nın linklerinden biri) aslanlar yaşadığı bozkırın renklerinde olduğu için kolay avlanıyorlar. yani daha önceden mavi aslanlar vardı da avlanamadıkları için mi soyu tükendi?
bu mudur mantık?
eğer böyleyse bu soyu tükenen aslanların fosilleri var mıdır?
bu mudur mantık?
eğer böyleyse bu soyu tükenen aslanların fosilleri var mıdır?
0
