Giriş
(2)

kopya wii

reeper redeemer
çipli wii'de (playstation 2'de olduğu gibi) internetten oyun indirip dvd'ye yazıp krallar gibi oynayabiliyor muyuz? okuyor mu yani?ya da orjinal oyun kiralayıp onu evdeki bilgisayarda bi güzel kopyalasam aynı şekilde, okur mu?NOT: İKİNCİ EL WII ALINIR. :)(dışarı kapalı)
çipli wii'de (playstation 2'de olduğu gibi) internetten oyun indirip dvd'ye yazıp krallar gibi oynayabiliyor muyuz? okuyor mu yani?

ya da orjinal oyun kiralayıp onu evdeki bilgisayarda bi güzel kopyalasam aynı şekilde, okur mu?

NOT: İKİNCİ EL WII ALINIR. :)

(dışarı kapalı)
0
reeper redeemer
(15.09.08)
oynanıyor. sadece pal yada ntsc olmasına göre oyunu da pal veya ntsc indirmeniz daha sağlıklı olur yoksa brick olabilir alet (brick nedir ve brick blocker nedir tarzı şeyler için google'da yeterince detaylı kaynak var)
0
darknum
(16.09.08)
farkli bolgeden oyunla firmware update yapmazsaniz kolay kolay brick olmaz, ama bazi oyunlar bolge secer ntsc ise pal makinede cakismaz. darknum'un bahsettigi brickblocker ve regionfrii gibi programlari indirirsiniz direk zaten. pal oyun daha cok bulunuyor gibi torrent'de filan. oyunlari kiran eden vs programlar gani. gamecube oyunlarini da dvd ye yazip oynayabilirsiniz. oyun konusunda bir sikinti yok yani.
0
lykos
(16.09.08)
(6)

nintendo wii

tai
şimdi sorunum şu ki wii almaya karar verdim. yerli mağazaları araştırdığımda örneğin hepsiburada bana şöyle bir fatura çıkartıyorWİİ FİT 185,59 YTL WII PLAY + REMOTE CONTROLLER 126,27 YTL NİNTENDO Wİİ CONSOLE -ÇANTA,Wİİ OYUN HEDİYELİ! 598,00 YTLkdv dahil Toplam: 1.073,64 ytlşimdi bu fiyat
şimdi sorunum şu ki wii almaya karar verdim. yerli mağazaları araştırdığımda örneğin hepsiburada bana şöyle bir fatura çıkartıyor

Wİİ FİT 185,59 YTL
WII PLAY + REMOTE CONTROLLER 126,27 YTL
NİNTENDO Wİİ CONSOLE -ÇANTA,Wİİ OYUN HEDİYELİ! 598,00 YTL
kdv dahil Toplam: 1.073,64 ytl

şimdi bu fiyat yabancı sitelere göre yukarıda malum. ancak yurt dışındaki sitelere yarın birgün sorun olursa nasıl geri göndericem garanti olayları nasıl olur bilmediğimden güvenemiyorum. yurt içinde sahibinden.com tarzı ilanlara da nakit para istediklerinden dolayı yanaşamıyorum. ayrıca 2. el almak da biraz riskli. gittigidiyor desen gayet güvensiz bulduğum bir site.

sözün özü bana bu aleti daha ucuza bulabileceğim bir yol önerebilecek var mıdır? ayrıca izmirdeyim. çoğu ilan benim için geçerli olmuyor.

madem başladım bir soru daha. gerçi daha o chapter'a var ama chip için bir öneri var mıdır izmir içerisinde?
0
tai
(04.09.08)
Her zaman soylediğim gibi chip taktırmak istediğiniz için garantili bir cihaz almanıza gerek yok.Yurtdışından getirme şansınız varsa durmayın getirtin o yuzden.Eger yoksa da gittigidiyor'da islem sayısı yuksek satıcılar gayet guvenilirdir.Ben de oradan almıştım,hem taksit de yaparlar vs

İzmirde çip takan yerler var,onu da aldıktan sonra konusuruz.
0
im2shy
(04.09.08)
bütün oyunları orjinal olarak oynayacaksanız garantili bir ürün almanız mantıklı olur. tabi bir oyun için 100-160 ytl arasında para bayılmanız gerekecek. yok ben torrent'ten indirirrim olmadı 4 ytl'ye satan bir yerden oyun alırım diyorsanız garantili ürünün anlamı nedir diye sormak lazım.
chip taktıracaksanız wiikey'i öneririrm. sahte wiikeyler olabiliyor. güvenilir bir yerden almanız gerekir.
son olarak tüm bunlar için bütçeniz nedir??
0
kafa radyo
(04.09.08)
valla ödeme gücüm 800 - 1000 arası ama tabi 10 - 12 taksit düşünücem. çat diye vermem mantıksız. ek olarak garantiyle çip'in birbirlerini yediği ayrıntısını atlamışım. o zaman 2. el almak biraz daha denenebilir bir hal aldı. çünkü oyun başına 100 lira vermem pek mümkün gözükmüyor.
0
🌸tai
(04.09.08)
Ben 4-5 ay önce buradan bi arkadaşa 250 Ytl'ye satmıştım,ikinci el fiyatını ona göre düşünün,çok para vermeyin.
0
im2shy
(04.09.08)
bana satmıştın. allah razı olsun senden bi 90 kağıt da çipe bayıldım şimdi mis gibi oynuyorum.
0
darknum
(05.09.08)
bilsem ben alirdim, ucuza gitmis :)
cipli 400'e almiistim ben, bu civarda bulunur yine herhalde.
yurtdisi sitelerden elektronik yollamazlar genelde, amerika adreslerine bile turkiye'den alinmis kredi kartiyla zor yolluyorlar.
gg'den filan cipli ikinci el wii icin en mantiklisi.
amerika'dan filan gelecek tanidiginiz varsa ekstra remote ve nunchuk (ikisi 60$), lcd kullanacaksaniz component cable filan getirtebiliirsiniz.
0
lykos
(05.09.08)
(28)

tuvalet kağıdı kullanımı

kibritsuyu
arkadaş yıllardır anlamıyorum şu hadiseyi. biri bana açıklasın noolur.bu tuvalet kağıdı denen şeyin asıl kullanım amacı nedir? nasıl kullanılır?1. kaka yaptıktan sonra tuvalet kağıdı alınıp kuru kuru silinir. (temiz olur mu lan böyle kuru kuru)2. kaka yaptıktan sonra tuvalet kağıdı ıslatılarak silin
arkadaş yıllardır anlamıyorum şu hadiseyi. biri bana açıklasın noolur.

bu tuvalet kağıdı denen şeyin asıl kullanım amacı nedir? nasıl kullanılır?

1. kaka yaptıktan sonra tuvalet kağıdı alınıp kuru kuru silinir. (temiz olur mu lan böyle kuru kuru)
2. kaka yaptıktan sonra tuvalet kağıdı ıslatılarak silinir. (1 rulo bitiririm herhalde)
3. kaka yapıp popo yıkandıktan sonra popo kurulanak için kullanılır.

hangisidir delirecem yeter ya. ben şahsen yıkadıktan sonra kurulamak için kullanıyorum. çevremdeki herkes de böyle yapıyor ama çocuklara temizliği öğreten kitaplarda "ayşe tuvaletten sonra tuvalet kağıdı kullanıyor" diye bir yazı ve klozette oturan bir çocuğun tuvalet kağıdına uzandığını gösteren biz çizim var. tamam ayşe kullansın yine onu da, ne yapıyor 30 yaşımda ben anlamıyorum, çocuk nasıl anlasın.
0
kibritsuyu
(04.09.08)
Batida standart davranis sekli 1 numarali ornekte anlattigin. Temizlik konusunda da cevap "yeteri kadar" diyeyim. Kuru sildikten sonra islak silmek icin satilan urunler var ama cok yaygin kullanilmiyorlar.

Bu durumda senin kitaplarda gordugun de 1 numara oluyor.

2 numara pek mantikli degil cunku tuvalet kagidi buna uygun sekilde uretilmiyor. cogunlukla islaninca parcalanacak sekilde uretiliyor lagim sistemlerinde sorun cikarmamasi icin. aninda parcalanmayip islakliga bir sure dayanan urunler var, ama bunlar tuvalet kagidinin icadindan cok sonra ciktigi icin asil kullanim seklinin 2 numara olmadigina karar verebiliriz.

3 numara da gayet mantikli bir yol. Imkanlar el veriyorsa ve tercih ediyorsan neden olmasin.
0
wpi
(04.09.08)
ben yıllardır 3. seçeneği uygularım.
kuru kuru temiz olmuyo. tuvalet kağıdı ıslatarak ta olmaz. dediğin gibi bir rulo 1 seferde biter.
o ayşenin çiziminde de ayşe taharet musluğuyla yıkamıştır poposunu sonrasında tuvalet kağıdı istiyordur. tabi çizimde gösterememişlerdir haliyle.
0
etna
(04.09.08)
en temizi ve zahmetsizi 3. yol
0
temasettin
(04.09.08)
ilginc tabi.. sahsen once kabasini aliyorum kuru kuru rulonun ic tarafiyla.. dis tarafiyla almiyorum malum toz moz olmustur saglama aliyim kendimi.. sonra yikiyorum.. sonra yine tuvalet kagidiyla kuruluyorum..
bikac kere bu evy babynin yada baska bebek markasinin falan bebekler icin islak tuvalet kagitlarindan var onlardan kullanmak zorunda kaldim onlarda cok guzel cok cici arada aliyorum aninda tak tak bitiyo cisimi yapiyom kakami yapiyom popom kuru kaliyo
0
orange coffee
(04.09.08)
Orjinali 1. yol ama temizlik manyağı olduğumuz için 3. yolu kullanıyoruz genellikle :)
0
ataturkiye
(04.09.08)
Taharet musluğunun bize has olduğunu biliyorsun değil mi? Rusya örneğini vereyim mesela orada tuvaletlerde el yıkama yeri bile odanın dışında olabiliyor. hayal gücüne kalmış artık. genelde kuru silersin ama asla istediğin kadar temiz olmaz. benim bulduğum çözüm tuvalet + duştu.
0
ozdek
(04.09.08)
ben mesela burnumu silmek, peçete olmadığı zaman peçete yerine kullanmak veya ıvır zıvır temizliğinde de kullanmak gibi şeyler yapıyorum.. adı tuvalet kağıdı diye aşağılamamak lazım aleti..
0
metox
(04.09.08)
Benim yaşadığım ülkede taharet musluğu yok, dolayısıyla mecburen 1. yöntemi tercih ediyorum.
Yalnız 3. yöntemde resmen çıplak elle pisliğin ortasına dokunuluyor yahu. Kendi bokunuzu avuçluyorsunuz afedersiniz. Ellerinizi yıkadığınız yerde sabun yoksa napıyorsunuz peki? Ya tırnağınızın arasında kalanlar?
Bu kadar kişinin böyle yapıyor olduğunu duymak iğrenç gerçekten.

Düzenli olarak duş alıyorsanız yalnızca tuvalet kağıdı kullanmak yeterli temizliği sağlar. Sağlamasa dahi pis popoyla gezmek pis elle gezmekten daha mantıklı olsa gerek.

Sanırım en iyisi önce tuvalet kağıdıyla silip sonra yıkayıp sonra da tekrar kurulamanız olacaktır. En fazla 20 saniye daha fazla alır.
0
386 dx
(04.09.08)
islak tuvalet kagitlari var onlardan kullan? hem her yerde de satiliyo...
0
pembeli kiz
(04.09.08)
@386 dx, benim üçüncü yöntemden anladığım poponun taharet musluğu ile yıkanması. e ondan sonra tuvalet kağıdı ile kurulamakta ne var? 1 numaralı yöntemden farkı taharet musluğu ile yıkıyosun işte.
0
deckard
(04.09.08)
386 dx'in düşündüğü sanırım taharet musluğundan akan suyla birlikte bahsedilen bölgeyi elimizle ovaladığımız.

taharet muslukları direk nokta atışı yaptığı için ovalama işini tuvalet kağıdına bırakıyoruz.
0
natnan
(04.09.08)
arkadaşlar, 2. yöntem düşündüğünüz kadar zor değil.
ama tabi bim marka kullanmayacaksınz, solo vs. kullanacaksınız...
0
kahvegibi
(04.09.08)
arkadaslar cok boktan bir muhabbet olacak ama aranizda taharet muslugu ile taharet borusunu karistiranlar var. alaturka tuvalet kullaniyorsaniz, poponuzu bokunuzu avuclamadan nasil yikayacaksiniz ki herkes 3. $ikki tercih ettigini soyluyor? bu konuda 386dx e katilip uzerine de +rep veriyorum.
0
egotm
(04.09.08)
3. yöntemi uyguladıktan sonra bi de üstüne ıslak mendille son rötüşü atıyorum ben şahsen, en temiz yolun da bu olduğu kanısındayım..
0
thefalloftekin
(04.09.08)
@egotm : herneyse işte,ha boru ha musluk :)
alaturkada da mümkünse biraz pis kalalım 1i işleyelim.
gavurlar patır patır ölmediğine göre bir sorun olmayacaktır.
0
natnan
(04.09.08)
3. yöntem tabii ki. ki bazı süper arkadaşlarımız pokunuzu mu elliyorsunuz diyor ama onu da yapmazsan nasıl temiz gezeceksin. sonra afedersin poponda kurumuş boklarla dolaş. iç çamaşırı koleksiyonun ortası kahverenkli donlardan oluşsun. düzenli olarak haftada bir tırnağını kesiyorsan, tuvalet sonrası da elini yıkıyorsan sorun yok. ki şimdi söyleyeceklerim mide bulandırıcı olarak nitelendirilebilir lakin içinden çıkan bir şey ne kadar pis olablir hahahaha
0
yetersiz veri
(04.09.08)
benim yöntemim: 2 + 1 + 2 + 1... Ta ki tuvalet kağıdı daha az boyanana dek. (3 tekrar yetiyor)

Marka olarak Papia'yı öneriyorum bu yöntemde. Hayat Temizlik diye bir firma çıkartıyor.
0
geri yinekel
(04.09.08)
sevgili kibritsuyu; uyguladigin yontem akil ve mantik cercevesinde en uygunu. yaparsin kakani yikarsin kicini silersin guzelce kardesim budur bunun guzeli. yok bokumu ellemem mikrop vs. dien arkadaslar yumusagindan bir firca kullansinlar. tobe ya. sen tirnagini kisa tutarsan elini dezenfektan ozelligi olan duzgun bi sabunla yikarsan bokunu da elle cükünü de. zaten vucudunda en pis yer elin. bokundan daha pis seyleri elliyosun onunla gun icinde merak etme. oeeh ne boktan bi muhabbetmis arkadas. :)
0
palyacopapi
(04.09.08)
Ben tuvalet kagıdından biraz çokca alıyorum sora onu avucumun içinde sıkıyorum böylelikle daha sert oluyor ve suda hemen parçalanmıyor.Daha sora teharet borusundan gelen suyla birlikte tuvalet kagıdıyla popomu siliyorum.
0
carpediem1653
(04.09.08)
Ilginctir bir yerde okumustum kimse bu olayin nasil kullanildigini "ogretmedigi" icin halk kafadan uydurmayla yasiyor diye...

1. + 3.
tuvalet kagidi ile iyice kuru temizleyip (abartiyorum ve detay veriyorum: 2 silme), sonra popo yikanir, sonra 1 silme ile kurulanir. Harcanan yaprak adedi 2x3 (veya 2x2 yaprak) + 2 veya 3 yaprak = 9 veya 6.

Turkiye disinda 3. olamadigi icin olacak olay 1.'den 18x3 seklinde :).

Bir de bu var:
www.treehugger.com
0
compumaster
(04.09.08)
o değil de 10 katlı bile olsa tuvalet kağıdını katlayarak kullanma takıntısı nedir ya? yeter ulan kağıt dayanmıyo kıçıma...
0
bodom
(05.09.08)
eğer 3. yöntemi kullanıyorsanız;

kibarca, herhangi bir enfeksiyona mahal vermemek için tuvaletten sonra ellerinizin hijyenine dikkat ettiğiniz kadar tuvaletten önce de buna dikkat etmelisiniz.

kabaca, eliniz o kadar çok mikrop-bakteri barındırma potansiyeline sahiptir ki, kıçınızdaki boku yıkarken bile kıçınıza mikrop kaptırabilirsiniz. o yüzden sıçmadan önce de ellerinizi yıkayınız.
0
flyalone
(05.09.08)
yikarim temizlenir yanlis bir mantik, el sabunlari bakterileri vs oldurmez. hele sivi degil kati sabun kullaniyorsaniz bakterilerin yasamasi icin sahane bir ortam saglarsiniz. bazi ulkelerde taharet aliskanliklarindan dolayi turk cerrahlara ameliyat yaptirmadiklarini soylemisti doktor bir arkadasim. popom temiz olacagina elim temiz olsun mantigina yurekten katiliyorum.
0
lykos
(05.09.08)
çocukluğumdan beri 1'i kullanıyorsam da kıçımın yeterince temizlenmediğine de hayıflanmıyor değilim. keşke şu japonya'daki el değmeden temizleyen otomatik zamazingolar dünyaya yayılsa.
0
robin
(05.09.08)
ben de 3. seçeneği uyguluyorum ama duyduğum kadarıyla; 4. seçenek gibi, bide çıplak eliyle taharet musluğu açıkken ovalayıp, sonra silenler var. bu da böyle. şimdiye kadar 2 kişiden duydum bu yöntemi.
0
kucukkiz
(05.09.08)
geri yinekel'in dediği gibi yapıyorum ben de. 2 + 1 + 2 + 1 şeklinde giderek kağıda bok bulaşmayana kadar siliyorum. göt yıkamak, çıplak elle boka dokunmak nedir arkadaş ya :S
0
trinitrotoluen
(15.10.11)
anüs bölgesindeki cilt dokusu incedir ve doğru olmayan tuvalet kağıdı kullanımı tahriş kanama ve ilerde basur gibi problemlere neden olur.
1. adım: Dışkıdan sonra tuvalet kağıdını nemlendirerek dışkıyı gidermek.
2.adım: suyla temizlenmek.
3.adım: Bastırarak kurulanmadan kaçınarak (tamponlama hareketiyle)kurulanmaktır.
Elleri ne olursa olsun yıkamak en önemli adımdır!
0
zasch
(15.10.11)
m.çtıktan sonra yavaşça taharet musluğunu ( ya da borusu neyse anladınız ) açıyoruz. tabi bu arada musluğun balistik ayarlarının tam olması gerekiyor. bu şekilde dübürün kabası alınır ve dübür yumuşatılır. dübüre su nazikçe tazyik ederken oturduğunuz yerde hafifçe öne doğru eyilme hareketleriyle suyu dübür ve çevresinde gezdirebilirsiniz. suyu kapadıktan sonra rulodan 3-4 yapraklık bir parça koparıp yemek yediğimiz elin tersi ( yani diğer elimiz ) ile ıslak bölgelerin nemi yavaşça alınır. sonra, m.çmanın derecesine göre ilgili bölgeye gerekli miktarda kağıt ile temizlik tatbik edilir. dübür ve çevresinin temizlendiğinden emin olduktan sonra üstümüzü başımızı düzeltip sifonu çekeriz. elimizi iyice yıkayıp duruluyoruz. tebrikler, başarılı bir şekilde m.çtınız.

bu işlemler sırasında tırnakların uzun olmamasına, dübür ve çevresinin avuçlanırcasına silinmemesine dikkat etmeliyiz. ayrıca temizlik işleminde aceleci olmayınız, tuvalet kağıdı kullanma konusunda ürkek davranmayınız.
0
toshiro
(15.10.11)
(4)

ne yapmalı?

reeper redeemer
bir yandan çılgınlar gibi fallout 3 oynayasım var; diğer yandan da wii alasım var. fallout 3 wii için çıksa sorun kalmayacak kısacası.muhtemel seçeneklerim şöyle sanırım;1- fallout 3 için bilgisayar toplayıp wii sevdasını ertelemek. (bu durumda wii içimde kalır, hiç olmaz)2- ps3 alıp hem fallout 3 o
bir yandan çılgınlar gibi fallout 3 oynayasım var; diğer yandan da wii alasım var. fallout 3 wii için çıksa sorun kalmayacak kısacası.

muhtemel seçeneklerim şöyle sanırım;

1- fallout 3 için bilgisayar toplayıp wii sevdasını ertelemek. (bu durumda wii içimde kalır, hiç olmaz)
2- ps3 alıp hem fallout 3 oynayabilirim, hem de konsol arzumu kısmen tatmin etmiş olurum. (yamalı bohça gibi olur böyle de, hem wii yine de içimde kalır, hem de fallout 3 ps3'te pek olmazmış gibi geliyor.)
3- wii alıp fallout 3 şu anki bilgisayarımda çalışır mı acaba diye boş hayallere girmek - ki çalışmaz - (fallout 3 oynayasım var demiştim, bu da olmuyor gibi bu durumda)

ne yapmalı, ne etmeli, bir yol yordam gösterin.. bir ipucu verin

(hem wii al, hem bilgisayar topla diyecek kişilerden, şahsıma sponsor olmalarını isteyeceğimi peşin peşin bildiririm)
0
reeper redeemer
(23.08.08)
aynı ikilemi yaşamış, sonunda pc'de karar kılmıştım. pc'ye çıkan ve önümüzdeki sene çıkacak olan oyunların haddi hesabı yok. eski patronumun evinde wii vardı, ay sonları tatilimizi ekipçe orada wii oynayarak kutluyorduk. şunu söyleyebilirim ki wii, 5-6 kişi yanyana olmadığın sürece sahip olunacak bir konsol kesinlikle değil! o da yani farklı farklı arkadaş grupları olduğunda zevkli. her defasında aynı kişilerle oynarsanız yine bayar.

kısacası evet wii güzel, hoş bişey ama bayıyor. feci bayıyor. adım gibi eminim ben wii'yi tercih etseydim kafamı duvarlara vurur, "ah ulan diablo 3, starcraft 2, fallout 3, gears of war 2, hl2 ep3, ve daha nice mükemmel oyunlar" diye sayıklıyor olacaktım. eğer imkanın varsa wii sahibi bir arkadaşın evine git ve saatlerce oyna. eve döndüğünde yine oynamak isticeksin, ertesi gün yine git oyna. üçüncü gün feci sıkılıcaksın wii'den.

edit: alakasız olacak emmee fallout 3, ps3'e de çıkacak.
0
deckard
(23.08.08)
wii tek başına oynanır diyen çok yanlış diyor.
bir resident evil 4 olsun bir pes 2008 olsun. bir sürü tek kişilik zevkli oyunu var. tabii orjinali pahalı veya çip taktıracaksınız. bu intibahın oluşmasının sebebi(intibahı cümle içinde kullandım mutluyum) wii sports'dan başka oyun görmemesi insanların çoğunun.

wii gerçekten güzel bir alet. media center filan da oluyor basit bir şekilde. ama fallout 3 wii için baya ters bir oyun. çıkmaz hiçbir zaman. aklında olsun.
0
darknum
(24.08.08)
yok ben resident evil 4 de oynadım kalsın :) oynanabilirlik çok düşük. ayrıca yakın zamanda wii'ye çıkacak oyunlar ile pc'ye çıkacak oyunlar arasında dağlar falezler yaylalar yaylalar var. aslında bu biraz kişinin kişisel tercihlerine bağlı. bence wii gereğinden fazla çocuksu bir yapıda. konsept daha iyi kullanılabilirmiş. renkli renkli cıvıl cıvıl oyunlar oynamaktansa gerek görsel yönden gerek atmosfer bakımından pc'deki oyunları tercih ederim.

dejavu yaşıyor gibiyim. panelde de aynı konuşmayı yaptım zira :)
0
deckard
(24.08.08)
wii'nin parti oyunlarinin kalabalikla guzel tabii, tek basina oynanacak oyunu da yok degil ama. misal godfather blackhand edition beni feci sarmisti. wii alip denemek lazim bir kesinlikle, hem daha star wars force unleashed cikacak. cipli ikinci eli iyi wii'lerin.
0
lykos
(24.08.08)
(5)

Melih Gökçek'in yaptığı şey suç teşkil etmiyor mu?

vita vinum est
Dün galiba sözlükte okuduğum bir entry'den sonra kafama takıldı bu.Bu adam diyor ki ODTÜ'nün %40'ını alacağım. Yasalar bunu emrediyor diyor. Hatta çıkıp bir de "bilmemkaç yıldır bu sorun mevcut zaten, biz şimdi bunu çözeceğiz" falan gibi şeyler söylüyor. Kendisinin yaptığı şu mantıksızlığa ve talihs
Dün galiba sözlükte okuduğum bir entry'den sonra kafama takıldı bu.

Bu adam diyor ki ODTÜ'nün %40'ını alacağım. Yasalar bunu emrediyor diyor. Hatta çıkıp bir de "bilmemkaç yıldır bu sorun mevcut zaten, biz şimdi bunu çözeceğiz" falan gibi şeyler söylüyor. Kendisinin yaptığı şu mantıksızlığa ve talihsiz girişime diyecek laf bulamıyorum zaten.

Merak ettiğim şey şu: Madem bilmemkaç yıldır böyle problemler var, neden çözmedin? Görevini yerine getirmedin sen arkadaş. 15 yıldır belediye başkanı galiba. 15 yıldır bu durumu BİLDİĞİ HALDE çözümlemiyor oluşu suç değil mi? Şimdi çıkıp damarına bastılar diye yetkilerini kötüye kullanmaya çalışması suç değil mi? Tabi şimdi biz bu konuya ahlaki açıdan bakarak "yetkilerini kötüye kullanıyor" diyoruz. Hukuki açıdan bakarsak yetkilerini iyiye kullanıyor, o ayrı.

Şimdi birisi çıkıp bu adama dava açsa "böyle böyle şeyler olduğunu bildiği halde görevini yapmadı" dese, sonuç ne olur? Bu adam ceza alır mı?

Nefret ediyorum lan.
0
vita vinum est
(24.07.08)
bildiğim kadarıyla bu sorunu yaratan imar yasası 15 yıl önce yoktu, daha sonradan çıktı ve tüm devlet kurumları kaçak konuma geldi, TBMM ve neredeyse tüm bakanlıklar dahil... belediyeler de bu kurumlardan imar çalışması yapmalarını istediler... odtü de bu süreçte çalışmalarına başladı ve gereken planlardan 1/20000 ve 1/5000 ölçeklileri yaptırıp çankaya belediyesine verdi... dönemin belediye başkanı doğan taşdelen, işlemlerinizi yapalım ama bize yalıncak köyünü verin orayı değerlendirelim demiş (ural akbulut anlattı bunu)...ural hoca da kabul etmemiş ve 1/1000lik planların yapımını 2004 yeren seçimlerine bırakmış... seçimden sonra bu planlar da yapılmış, çankaya belediyesi ile odtü arasında şu anda planın düzeltmeleri yapılıyormuş... yani sorunun çözümlenme süreci gayet normal ve en geç birkaç ay içinde hallolacak...

gökçeğin aklındakiler şunlar tahminim:

1) yerel seçimlere kadar bu iş hallolmaz nasılsa, ben de bokumu atayım, konuları deiştireyim oyumu koruyayım (malum geçen sene 10 günü geçen su kesintileri ve şu anki boklu sular)
2) eymiri alayım işleteyim süper rantabl arazi
3) eymiri alamasam bile civar arazileri alayım, sevdiklerime aldırayım, fiyatları uçsun (ki dedikodularla bile fiyatları artmış durumda, ve evet o arazileri gerçekten de aldılar)
4) odtüyü sindirebilirsem de kanunların bana vermiş olduğu yetkiyle arazinin %40ını alayım (yasaya göre ilçe belediyesine onay almadan direk baladiyeyle anlaşılınca belediye ruhsat verdiği yerin %40ına kadar olan kısmını pay olarak alabiliyor...
5) odtü bilirkişileri projelerimde önümü çok kesiyor, onlara da gözdağı vermiş olayım
6) mogan gölüne kızılırmaktan su getirdim ama eymir'e vermeyeceğim bu suyu, eymiri bana vermezlerse eymir de kuruyacak böylece (evet böyle de bir plan var)

bu liste daha uzar gider, sadece ilk aklıma gelenleri yazdım... sözlükte ilgili başlıkta detayıyla anlatmaya çalışmıştım bunları, zaman buldukça daha da yazacağım...
0
jokullmagic
(24.07.08)
Teşekkür ederim uzun uzun izah etmişsiniz ama esas soruma cevap alamamışım sanırım.

Biri çıkıp bu adama görevini BİLE BİLE yerine getirmiyor diye dava açabilir mi? Esas sorum bu.
0
🌸vita vinum est
(24.07.08)
evet ya onu unutmuşum haklısınız...

tahminim açılsa bile takipsizlik kararı verilir... mesnetinin ne olacağını düşünüyorum da, odtü için durum böyle, o zaman kaçak bakanlıklar için de bu süreci işletmesi gerekir, bunu yapmıyor ve görevi ihmal davası açıldı diyelim... bakanlıklar için de bu süreci işletir, belediye olarak planlarını hemen yaptırtır ve ışık hızıyle kabul eder sorun çıkmaz... arsa talebinde de bulunmaz...

odtü için geç kalındığıyla ilgili dava açılsa da bu çankayanın sorumluluğundaydı o takip etmeyince ben ettim, iyi bile ettim suçlu mu olacağım bunun için? gibi bir savunma getirebilirler

anladığım kadarıyla yasada ciddi boşluklar var bu konuda...
0
jokullmagic
(24.07.08)
3194 sayılı imar kanunu'na göre, imarsız bir alanın imar planı yapılınca belediye toplam arazi alanının %40'ını geçmeyecek kadarını, "kamu yararına kullanmak şartıyla" (yol, yeşil alan, vs.) bedelsiz olarak alabilir. tabi hiç almayabilir de. belediyenin insiyatifindedir.

gökçek'in amacı aşikâr. eymir gölü'nü alıp, rant sağlamak. tabi oraya villa falan dikemez. (ha, kitabına uydurur, o ayrı...) ek olarak, eymir'de alkollü içki içilmesini yasaklamak istediği muhakkak.

görünüşte herşey yasaldır. seçimle iş başına gelmiş bir belediye başkanının yetkilerini kullanması gayet makuldür. fakat, dediğim gibi, kitabına uydurarak rant sağlanması meselesi gayet pis kokuyor.
0
dursunkaptan
(24.07.08)
mogan'daki sazlıkları kesip doğal yaşamı yok eden (zamanında dsi de çok yapmıştı bunu bataklık kurutma adı altında, konya civrının şu anki hali malumunuz), etrafına beton döküp plastik tren koyan melih, eymir'i de alabilmek için mogan'dan eymir'e akan su yollarını kesip gölün kurumasına sebep oluyor. bir ara da odtü arazisinden otoyol geçirmeye çalışmıştı. beceremeyince yıldırmak için odtü'nün doğal gazını kestirdi, o da ilgili kuruluşlardan döndü. kontrolü altında olmayan bu kadar büyük bir arazinin varlığı bile deli etmeye yetiyor adamı.
0
lykos
(24.07.08)
(5)

ıtalyanca-ispanyolca

databey
arkadaşlar pek bilmiyorum bu dilleri ama girişlerinden gördüm ki gramer yapıları ve pek çok özelliği birbirine benzer. ben ikisini birden aynı anda öğrenmeye kalkarak saçmalamış mı olurum yoksa akıllılık mı? öğreneyim diye kaş göz mü yararım yoksa? ne tavsiye edersiniz?
arkadaşlar pek bilmiyorum bu dilleri ama girişlerinden gördüm ki gramer yapıları ve pek çok özelliği birbirine benzer. ben ikisini birden aynı anda öğrenmeye kalkarak saçmalamış mı olurum yoksa akıllılık mı? öğreneyim diye kaş göz mü yararım yoksa? ne tavsiye edersiniz?
0
databey
(10.07.08)
evet benzerler ve karisir ayni anda ogrenmeye kalkarsan. dil ogrenmek kolay bir sey degil ki ayni anda ogreneyim de aradan ciksin diyebil. once tekini yeterince iyi ogrenebilirsen ki bu simdi baslasan 2 sene sadece italyanca kursu suruyor ve daha sonrasinda pratik v.s 4 sene diyelim. ispanyolcayi daha kisa surede ogrenebilirsin cunku gramer ayni, sadece vocabulary calisacaksin.
0
no christ requiress
(10.07.08)
Öğreneyim diye kaş göz yararsın aman diyim. Ben 3-4 yıllık yoğun ispanyolca eğitiminden sonra, sokakta rahat konuşabilir hale geldikten sonra "hadi şimdi artık italyanca çalışayım nasıl olsa benzer" diyip 3ay italyanca kursuna gittiğimde bile önceki oturmuş ispanyolca bilgime "ket vurmaya" başlamıştı. Anında bırakmıştım. İspanyol arklarla konuşurken böyle bazı kelimeler bazı yapılar italyanca geçmeye başlıyor arada. Çok kısa bir italyanca eğitiminde bile kaç yıllık ispanyolcayı bozmaya başlamıştı.
0
3200
(10.07.08)
ispanyolca daha bi sempatik geliyo nedense...ewet sanırım dünya da çok daha yaygın bi dil olduğu için. teşekkürler arkadaşlar.. ben ispanyolca semalarına kaçıyorum :)
0
🌸databey
(10.07.08)
ispanyolca öğrenirsen portekizceye zıplayabilirsin. ikisinin arasındaki fark türkçe-azerice gibi.
0
winsome
(10.07.08)
şöyle söyleyeyim, üniversite'de 2 yıl italyanca dersi aldıktan sonra "aa bunlar benziyomuş lan" deyip kendi kendime kitap kaset ve saireden fransızca çalışmaya başladım. başta fransızca'ya çok italyanca kelime karışıyordu. bir süre sonra karışma sorunu bitti, fransızca'dan kpds'ye girip c aldım. sonra italyanca'dan da kpds'ye gireyim dedim ve farkettim ki fransızca italyanca'mı folloş etmiş, 57 aldım oturdum.

kısaca, birini çok iyi öğrenmeden öbürüne başlamayın derim. ispanyolca daha yaygındır ama italyanca daha kolay/temiz dildir bu arada :)
0
lykos
(10.07.08)
(6)

hack and slash

baldur
bu tarz oyun önerisi olan var mı arkadaşlar? şöyle fps tarzı değil de karakterimin üstten görüldüğü, salt kesip ilerlemeye dayalı oyun önerisi olsun? eski-yeni fark etmez.yazmayı unutmuşum platform pc olcak arkadaşlar.
bu tarz oyun önerisi olan var mı arkadaşlar? şöyle fps tarzı değil de karakterimin üstten görüldüğü, salt kesip ilerlemeye dayalı oyun önerisi olsun? eski-yeni fark etmez.yazmayı unutmuşum platform pc olcak arkadaşlar.
0
baldur
(05.07.08)
pek tabi diablo serisi.
prince of persia falan da var.
0
sourlemonade
(05.07.08)
god of war?
ninja gaiden?
0
hububrad
(05.07.08)
her ne kadar hayal kırıklığı olsa da; hellgate london
0
deckard
(05.07.08)
god of war olabilir. kes biç.
diablo da güzeldir. bekle 3 çıkıcak uzaklarda.
0
gholeman
(06.07.08)
ilacın crimson land senin. benden söylemesi.
0
darknum
(06.07.08)
nox güzeldir, nethack vardır bir de.
0
lykos
(06.07.08)
(3)

yazar burda ne demek istemiş

yazar kasa
Much of the world's energy, however, is currently produced and consumed in ways that cannot be sustained if technology were to remain constant and if overall quantities were to increase substantially.
Much of the world's energy, however, is currently produced and consumed in ways that cannot be sustained if technology were to remain constant and if overall quantities were to increase substantially.
0
yazar kasa
(02.07.08)
Ancak dünyanın enerjisinin büyük kısmı, teknolojinin sabit kaldığı ve toplam miktarların belirgin şekilde arttığı takdirde sürdürülebilir olmayan yöntemlerle üretilmekte ve tüketilmektedir.
0
lykos
(02.07.08)
Dunya enerjisi sabit kalir ve surdurulebilir yontemlerin buyuk kismi tuketilirse, belirgin bir sekilde artan yontemlerle teknoloji uretilebilir
0
murat mc
(02.07.08)
ancak dünyanın enerjisinin çoğu öyle yollarla üretiliyor ve tüketiliyor ki eğer teknonoji sabit kalsaydı ve toplam miktarlar yeterki kadar artsaydı, bu enerji devamlı-sürekli olamazdı (böyle kalamazdı).
0
kokomichu
(03.07.08)
(2)

yine excel sorusu

sourlemonade
formulle olusturulan sayıları(mesela topla() ) copy-paste yapınca haliyle formul olarak geliyor. benim bu sayıları kopyalayıp bi yere yapıştırmam lazım.
formulle olusturulan sayıları(mesela topla() ) copy-paste yapınca haliyle formul olarak geliyor. benim bu sayıları kopyalayıp bi yere yapıştırmam lazım.
0
sourlemonade
(28.06.08)
"kopyala - özel yapıştır/değerleri" ile olması lazım
0
lykos
(28.06.08)
office 2007 de sağ tıklayınca özel yapıştır var. oradan değerleri.
0
radikalherif
(28.06.08)
(2)

C++ Kitap

suursuz deve
c++'a yeni başlamış biri olarak ve programlamadan üç beş anlayan birine önerebileceğiniz kaynak kitaplar nedir? yapmak istediklerimi ve kullandığım programları da söylersem daha faydalı olur sanırım. c++'ı öğrenip, kendimce 2D ve 3D oyunlar yapmak istiyorum. Süper azimliyimdir, o zor bu zor demeden
c++'a yeni başlamış biri olarak ve programlamadan üç beş anlayan birine önerebileceğiniz kaynak kitaplar nedir? yapmak istediklerimi ve kullandığım programları da söylersem daha faydalı olur sanırım. c++'ı öğrenip, kendimce 2D ve 3D oyunlar yapmak istiyorum. Süper azimliyimdir, o zor bu zor demeden bana yol gösterirseniz yaparım sanıyorum. İyi derecede ingilizce biliyorum ama kitaplar Türkçe olursa daha makbule geçer, öğrenmem kolay olur. kitapları yurtdışından getirmemek şartıyla parası önemli değil. microsoft visual c++ 2008 express kullanıyorum.

teşekkür ederim şimdiden.

edit: hem c++ başlangıç hem de c++ ile oyun programcılığıyla ilgili kitapları öğrenmek istiyorum.
0
suursuz deve
(28.06.08)
tonla e book var. kodları kopyalayıp yapıştırmak da güzel olur hani.
0
radikalherif
(28.06.08)
madem programlama temeliniz var, internetten indirilebilen thinking in c plus plus'a bir bakın derim.
0
lykos
(28.06.08)
(2)

KPSS onlisans/ortaogretim

rurouni
öss ile beraber kpss ye de girdim ikisinide kazandım yeterli puanı da alırsam universite okudugum yıllar boyunca memur olarakta calısabiliyorum ancak universiteyi bitirdikten sonra neler oluyo. üst düzey memur falan olunuyomus galina duyuruların birinde gordum. misal sınıf ogretmenligi okusam ogretm
öss ile beraber kpss ye de girdim ikisinide kazandım yeterli puanı da alırsam universite okudugum yıllar boyunca memur olarakta calısabiliyorum ancak universiteyi bitirdikten sonra neler oluyo. üst düzey memur falan olunuyomus galina duyuruların birinde gordum. misal sınıf ogretmenligi okusam ogretmen olarak atamam yapılır mı? veya işletme/iktisad gibi bir bolum okusam beni nereye atarlar veya oyle bir şey yok tekrar kpss ye mi girmem gerek?
0
rurouni
(26.06.08)
hangi kurumda çalışırsın bilmiyorum ama, görevde yükselme diye bir durum/ sınav var. örnek vermek gerekirse, genelde sağlık alanında çalışan sağlık memuru/ebe hemşire vs. yararlanıyor bunlardan. zaten4 yıllık bölüm sağlıkla ilgiliyse okulun olduğu yere atıyorlar. derse devamı da nöbetle hallediyorlar bildiğim kadarıyla... diğer kurumlarda da ne olup bittiğini bilemeyeceğim.
yalnız şöyle bir sorun var; maliye bakanlığının politikası artık 4-bli personel alma yönünde. 4b'de de çakılı oluyorsun yani tayin isteme hakkın yok, maaşın görece düşük ve özlük haklarında bazı sıkıntılar var. tabi bu dediğimde sağlık bakanlığıyla ilgili diğer kurumlar hala 657'ye bağlı kadrolu personel alıyor olabilir.
0
margi kleinjan
(26.06.08)
memur raconunda a kadro olarak geçen ve özlük hakları vs konularda daha cazip olan kadrolara (uzman, murakıp, müfettiş, denetmen vs kadroları) girebilmek için üniversite mezunu olarak kpss'ye girmeniz gerekir, öğretmenlik için de üniversiteyi bitirecek durumdayken kpss'ye girmek lazım tabii ki.
0
lykos
(26.06.08)
(21)

şu fotoğrafçının yaptığına bakın (hukukçular bi el atıverin sevabına)

kuty
bugün öğle saatlerinde bir fotoğrafçıya gittim. fotoğrafçı 30 a yakın resmimi çekti bunlardan bir kaçtanesini beğenip çıkarttırdım. bir de fotoğrafçının çektiği fotoğraflarımı arşivine koymamasını rica ettim. fotoğrafçı laubali bir şekilde arşivinden silmeyeceğini söyledi bana fotoğrafları. biz kaza
bugün öğle saatlerinde bir fotoğrafçıya gittim. fotoğrafçı 30 a yakın resmimi çekti bunlardan bir kaçtanesini beğenip çıkarttırdım. bir de fotoğrafçının çektiği fotoğraflarımı arşivine koymamasını rica ettim. fotoğrafçı laubali bir şekilde arşivinden silmeyeceğini söyledi bana fotoğrafları. biz kazandığımızın yarısını arşivlerden kazanıyoruz falan dedi. yahu ben bu şehire bir daha gelmeyeceğim ömür billah dediysem de dinlemedi beni. silmedi arşivinden fotoğrafları. benim resimlerim adamda ömür boyu duracak. ama ben istemiyorum. gelene gidene son çektiği fotoğrafları gösterip bak bizim dükkan ne güzel fotoğraflar çekiyor diye gösteriyor bir de hıyar herif. ben sevmem böyle şeyleri. burası küçğk yer hemen tanınıyorsun. yok mudur bu ayıyı şikayet edebileceğim bir yer.

edit: özür diliyorum fakat hakkaten ayı. ayı - insan arası geçiş formu. o laubali tavırlar. senli benli konuşmalar falan.
0
kuty
(12.06.08)
edit: aklıma süper bi fikir geldi, siz de çaktırmadan en salak haliyle onu çekin. siz silmezseniz ben de silmem hatta internette adınıza bu fotoğrafla profiller açarım diyin. kısasa kısas olsun.

şikayet için aklıma ilk olarak bağlı bulunduğu meslek odası geldi. fakat hiçbir zaman tam olarak emin de olamazsınız gerçekten silip, silmediğine.

bunu da sizden izinsiz vitrinin camekanında filan kullanırsa bunun için de dava açabilirsiniz gibi geliyor. fakat o şehirde yaşamıyorsanız denk gelme ihtimaliniz de zor gibi.
0
babatema
(12.06.08)
bir de adam istersem vitrinin camına koyarım falan diyor. kundaklarım allah çarpsın. (son derece ciddi ve sıyırmış smiley)

o zaman niye çektirdin birader denilebilir. haklı da olunur. ben nefret ederim fotoğraf çektirmekten. en yakın arkadaşımın bile çekmesine izin vermem çoğu zaman (hastalık mıdır nedir) ama annem çok ısrar etti mezuniyet fotoğrafıydı.
0
🌸kuty
(12.06.08)
fotoğrafı silmek zorunda. sizden izin almadan saklı tutamaz. ama mutemelen şaka yapıyordur. siler yani. siz böyle davrandıkça kıllığına silmem, etmem diyor olabilir. boşverin sallayın gitsin hıyarı.
0
leontes
(12.06.08)
@leontes: valla silmem dedi kalktı gitti. yerine başka bir hıyar geldi. o da silmem dedi. şaka yaptığını hiç sanmıyorum. ama siz fotoğrafı silmek zorunda diyorsanız. bir şeyler yapmam lazım. avukatla polisle falan mı gideyim sildiğini görmek için ne yapmam gerekiyor?
0
🌸kuty
(12.06.08)
Tüketici Hakları Derneği'ne (dernek miydi bu?) şikayet edin derim. Ne de olsa fotoğrafçıları da kapsar. Adamın elinde fotoğraflarınızın kullanım iznini devrettiğiniz bi sözleşme v.s. olmadığından bi hak da iddia edemez.
0
colonizer
(12.06.08)
bilgisayarımda fotoğraflı cv hazırlamak için çektirdiğim fotoğrafların birini flash belleğe atmasını rica ettiğimde sanki annesine hakaret edilmişcesine itiraz eden versiyonu vardır bi de.
0
sonerblabla
(12.06.08)
çok basit yaw. ciddi bir tavır takınıp "eğer silmezseniz polisi aramak zorunda kalıcam,özel sebeplerim var" deyip cep telefonunuzu çıkarttığınızda,daha kulağınıza götürmeden siler. ahan da buraya yazdım...

silmezse adımı verin :D
0
brkylmz
(12.06.08)
bence de silmez o salak. porno arsivi mi yapiyor o oyle, ne terbiyesizmis. ozel haklar ile ilgili bir yasayi cigniyor olsa gerek. basliginiza hukukcular baksin derseniz size daha kolay yardimci olabilirler kanimca.
0
egotm
(12.06.08)
@egotm: haklısın dostum hukukçuların dikkatini çekmek lazım. hemen düzelttim.
0
🌸kuty
(12.06.08)
benim işim de müşterilerden bu tarz materyaller toplamayı içeriyor. fotoğrafçı deilim ama :P yani biz izin belgesi imzalatıyoruz, böyle görsel materyaller toplanırken fotoğrafı yani öyle kafana göre bilgisayarında tutamazsın. müşteri senden 8 adet vesikalık ister verirsin gider. silmek zorunda. yani avukat değilim ama böyle olduğu kulaktan dolma duyduğumuz için kendimizi koruyoruz. hele camekana asmak demek buna inanamam yani senin iznin yoksa insan haklarına aykırı bir durum. ama bu adamlar %99 sana takılıyorlar, üstüne gidersen şakanın boyutu değişebilir. yani sırf herif bilgisayardan silsin die mahkemelerdemi koşturacaksın, sapıksa zaten telefona, cd ye, usb ye bir yere kaydeder. yani salla hocam bunu unut yani
0
leontes
(12.06.08)
@leontes: bu daha çok koyuyor ama. adam silmeyecğim diyor ve sen bir şey yapamıyorsun. halbuki ben istiyorsam silmek zorunda. daha sonra isterim falan diye düşünüyorsa da ben aptal değilim istemem diyorsam istemem. ne yani sonradan pişman olup "abi seni dinlemeliydim köpek gibi pişmanım keşke sildirmeseydim" diyip ağlıcak mıyım. unutmam zor. eğee bu iş istediğim gibi olmazsa hakikaten kendime saygımı yitiricem.
0
🌸kuty
(12.06.08)
döv ozaman adamı kuty?
0
leontes
(12.06.08)
@leontes: dövsem gıcıklığına internete yayacak belki de. dövmek bir sonraki aşamada işe yarayabilir ama. tartışmada diretirsem zeten kavga da çıkar.

asıl merak ettiğim nokta şu: kanun/yönetmelik/yönerge bu konuda ne diyor. yani adama gösterip bak kardeşim suç işliyorsun diyebileceğim bir şey.
0
🌸kuty
(12.06.08)
silmiş görünse de geri getirmenin yolu var. bu saatten sonra sildiğinden emin olmak da kolay değil. kopyasını almıştır bile belki bir yerlere. dikkat çekici derecede güzel bir arkadaşım resimlerini fotoğrafçının bilumum şubelerinin vitrinlerinde görüp dava açmış, sorarım ne oldu davanın sonucu diye.
0
lykos
(12.06.08)
1- flashdiske sağlam bir trojanla entegre olmuş dijital fotoğraf atılır. baskıya götürülür. akabinde bilgisayara sızılır. trojanla uğraşamam derseniz virüs atın, format atsın.

2- o şehirde yaşamayan arkadaşlar ara ara gönderilip 20şer vesikalık çektirtilir. gidip alınmaz. fotoğrafçıya girer hesap.

pislikten başka yapılacak birşey yok. Hukuki yöntemler sonuç verse de asla gerçekten sildiğini bilemezsiniz.
0
neronas
(12.06.08)
iki adet takım elbise+gözlüklü yarma bu işi çözer bence :)
0
betty puf puf
(12.06.08)
Hukuki yöntemi benimseyecekseniz yapacağınız ilk iş noterden ihtarname göndermek. 3 gün içinde silinmezse hakkınızda hukuki işlem yapılacaktır, kişilik haklarının ihlalinden dolayı müdahalenin men'i ve manevi tazminat davası açılacaktır vs. demek. büyük ihtimalle riski almayıp silecektir.

tüketici heyeti de başarılı bir çözüm, tüketici mahkemesinin harç almıyor olması ve nispeten hızlı bir sonuca ulaşılması artıları.

onun dışında doğal olarak sulh hukuk mahkemesine başvurarak ihtiyati tedbir istenebilir. kişilik haklarına müdahale gibi durumlarda hemen karar çıkar, bu da fotoğrafçıyı yeterince korkutur. ama korkutmazsa 10 gün içinde tazminat ve müdahalenin meni davalarının açılması gerekir ki, o da iyi bir harç ödemek anlamına gelir. (dava kazanılınca masraflar karşı taraftan geri alınabilir)
0
calendil
(12.06.08)
vitrine koyana kadar bekleyin sonra indirin camı çerçeveyi. sildiremezsiniz ki 40 yere yedekleniyor dosyalar onlar artık server falan bulunduruyor.
0
sourlemonade
(12.06.08)
o fotoğrafları çoktan arşivlemiş ve bilgisayarı dışında da bazı platformlara kaydetmiştir söylediğiniz kadar ayı ise. maalesef geçmiş olsun. zira savcılık emriyle dükkanına ekipler gelip bilgisayarının hard disklerini ve foto makinalarının sandisklerini sokup goturseler de, o herif mutlaka bir cd ya da flash disk'e kaydetmiştir. tabi söylediğiniz kadar ayı ise.:)
0
trawmatolog
(13.06.08)
calendil, açık nokta bırakmamış.

fotoğrafçıya gidip resimleri tekrar silmesini söyleyin, silmezlerse mahkemeye başvurup bir heyetle geleceğinizi, mahkemenin inceleme için bilgisayara el koyacağını, sırf bu nedenle işlerinin aksayacağını, aynı zamanda tüketici heyetinede başvuracağınızı söyleyin. eğer biraz inandırıcı olursanız muhtemelen, "tamam silerim" ve/veya "tamam sildim" diyecektir.

ama silip silmediğinden emin olamazsınız. tüm bunları yaptıktan sonra kavgaydı, dövüştü bir şekilde biraz daha çemkirirsiniz olmazsa, iyice caydırıcı olur.

ayrıca, bu fotoğrafçının sizin fotoğraflarınızı arşivde tutma amacı nedir? kaldı ki, siz de bunu çözememişsiniz ama ben güzel olduğunuzdan şüpheleniyorum, haklı mıyım ? ? ?

(ne güzel süper duyarlı bir şekilde yaklaşmıştım cevaba, finali kötü oldu)
0
arpaci kumrusu
(13.06.08)
git savcılığa anlat derdini.. uğraşma meslek odasıyla falan..
0
zubundy
(13.06.08)
(10)

çevirmen e ne hediye alınır?

gereksiz insan
Kendisi ablam olan insan bi kaç hafta içinde boğaziçi mütercim tercumanlıktan (namı diğer çeviribilim) mezun oluyor.Şimdi biz bi hediye alacağız ama ne alsak karar vermedik biraz da absürt bişey olmasıdır gayemiz.imdak.
Kendisi ablam olan insan bi kaç hafta içinde boğaziçi mütercim tercumanlıktan (namı diğer çeviribilim) mezun oluyor.Şimdi biz bi hediye alacağız ama ne alsak karar vermedik biraz da absürt bişey olmasıdır gayemiz.

imdak.
0
gereksiz insan
(09.06.08)
Yel değirmeni maketi?

Çevirmenlikle ilgili mi olması lazım absürt şeyin?
0
ermanen
(09.06.08)
langenschedits (böyle mi yazılıyodu) alın küçük bi tane, bundan daha absürdü de olmaz
veya ingilizceye yeni başlayanlara aldırılan basitleştirilmiş hikaye seti alın
0
lord seithel
(09.06.08)
Thesaurus, collocations gibi kafayı dille bozmuşların kurtarıcısı ürünlerden alabilirsiniz.

Ya da Can Yücel'in "Çeviri kadın gibidir, güzeli sadık olmaz, sadığı güzel olmaz" sözünü çerçeveletin.
0
sui
(09.06.08)
Türkce - Ingilizce (Hangi Dilde okuduysa artik) sözlük alirdim :)
0
trimpot
(09.06.08)
hulahop.
0
lykos
(09.06.08)
bu elektronik ajandalar var yazdıklarınızı kaydeden daha sonra bilgisayara aktarabildiğiniz onlardan alırsanız mesleğinde de yardımı olur belki ;)
0
prodeq
(09.06.08)
lisanslı, kutusunda bir trados alırdım ben olsam. çevirmenim, oradan biliyorum. :)

ama biraz pahalı.
0
actionary
(09.06.08)
yeminli tercüman ünvanı almayı planlıyorsa mesela

ad soyad
yeminli tercüman

şeklinde bir kaşeye ihtiyacı olacaktır, güzelinden bi şey yaptırabilirsiniz.

ama o çoook eziyet çekmiştir ve şimdi çeviriyle ilgili bi şey hatırlamak istemeyebilir bir süre :)
0
quasiromantic
(09.06.08)
ben olsam abaküs alırdım..
0
dalamar
(10.06.08)
eğer kendisinde yoksa babylon sözlüğün lisansını hediye edin. ben fiyatlarının 100 usd civarında olduğunu az önce öğrendim de, keşke birsi hediye etse diye geçti aklımdan, evet ben de çevirmenim.
0
mermaid
(10.06.08)
(11)

hafıza kaybı ile ilgili filmler

masterkoc
akıl defteri dejavu gibi filmleri seyrettim çok güzellerdi buna benzer filmler biliyorsanız yazabilir misiniz?
akıl defteri dejavu gibi filmleri seyrettim çok güzellerdi buna benzer filmler biliyorsanız yazabilir misiniz?
0
masterkoc
(07.06.08)
Memento
0
beltedmanatee
(07.06.08)
akıl defteri= memento.

www.nndb.com
www.imdb.com

ingilizceniz iyiyse ve film gibi fantastik bilgisayar oyunu isterseniz planescape torment ile kotor derim :)
0
lykos
(07.06.08)
(bkz: the jacket) !!!
0
perloneth
(07.06.08)
eternal sunshine of the spotless mind
0
sui
(07.06.08)
El Maquinista, Bourne Identity ve devam filmleri
0
neronas
(08.06.08)
tam olarak hafıza kaybı ile ilgili değil ama "the secret window" tavsiye ederim yada alternatif olarak "the jacket"
0
SoLfej
(08.06.08)
unknown. dünya genelinde beğenilmemişti ama ben beğendim bu filmi.
0
deckard
(08.06.08)
the lookout
www.imdb.com
0
hulleci
(09.06.08)
birebir hafıza kaybı ile ilgili olmamakla beraber, paralel ilginçlikte birkaç film;
(bkz: premonition)
(bkz: the forgotten)
(bkz: lake house) (feci "romantik komedi" cıvıklığında bir film olsa da etkileyici bir hikayesi vardır)
0
delimine
(09.06.08)
herkese çok teşekkürler bayağı film olmuş lşimdi bunları bulamaya geldi :)
0
🌸masterkoc
(10.06.08)
(8)

bir soru

SoLfej
(git: 29770) neden "l" yapılınca " l're bir son vermeli yoksa uçmalı" da $ yapıldığında "$'lere bir son vermeli yoksa uçmalı" değil.edit : soru işareti için özür dilerim. soru işareti olmayınca görüntü bozukluğu yaratacağını, gözleri yoracağını, soru olduğunun anlaşılmayacağını düşünemedim çünkü bir
(git: 29770)

neden "l" yapılınca " l're bir son vermeli yoksa uçmalı" da $ yapıldığında "$'lere bir son vermeli yoksa uçmalı" değil.

edit : soru işareti için özür dilerim. soru işareti olmayınca görüntü bozukluğu yaratacağını, gözleri yoracağını, soru olduğunun anlaşılmayacağını düşünemedim çünkü bir hışımla yazmıştım.
"?"
0
SoLfej
(07.06.08)
"ek$i sozluk"un dogasindan kaynaklaniyor olsa gerek.
0
sourlemonade
(07.06.08)
bence onlara da son verilmeli.
0
babatema
(07.06.08)
$'ı yurtdışında bulunanlar yapıyor falan dicem ama türkiye'de olup da çeşitli sebeplerle yapanlar da var.

bulunduğumuz ortamda $ kabul görmüş artık bu sebeplerin hepsi ile beraber, yapcak bi şey yok. ama L kötü be olm sana daha önce de dedim yapma şunu artık.

tamamen türkçe klavye kullanıyo olup $ yapmak da kötü bence. (kendime de batırdım bak)
0
infernal majesty
(07.06.08)
okurken o L'ler insanın gözünü yoruyor en basiti. ayrıca böyle ilgi çekme çabası, ben farklıyım çabası olarak görüyorum ben bu tarz şeyleri ve bunu yapan kişiler genelde 15 yaş civarı olduğundan otomatikman insan karşısındakini bu yaşta biri olarak görüp ona göre davranıyor.

$ konusunda ise açıkcası aynı durum var da o çook daha eski bir olay sanırım alıştık galiba.
0
darknum
(07.06.08)
L, w, $ ... hepsi aynı derecede antipatik ve okumayı zorlaştırıcı bence. kimse kusura bakmasın ama, sözlük ya da forum gibi yerlerde bu harfleri ya da msn'vari kısaltmaları kullananlar direk charisma ve wisdom'a -2 alıyorlar bence. (bakın ben de ingilizce terim kullandım, bu da aynı derecede nahoş aslında ama frp terimlerinin türkçesini yazınca çok eğreti duruyor.)
0
lykos
(07.06.08)
ş olayı yurtdışında hani klavye yok harf dedik de L lere nasıl bir kılıf . sana sormalı sen neden L yazıyorsun ayrıca shift e basmak zorunda kalıyorsun neden ki ?
0
ccompiler
(07.06.08)
$ ile L'nin bi ilgisi yok. $'nin zorlama da olsa bir açıklaması olabilir ama L için öyle bir şey söz konusu değil.
Ayrıca bunun bir sonu yok ki. Sen neden L'ler sorun oluyor diye sorarsın, yarın çıkar biri "nEdeN BEniM bÖYle YazMaM SOruN OLsUn kİ, aNLaMıYorUM yANee.." diye sorar. Harfleri abuk sabuk kullanarak yazma, okuyanı illet etme merakı nedir anlamış değilim.
Bence o uçuyor da bu niye uçmuyor diyeceğine, ben neden doğru dürüst yaz(a)mıyorum diye kendine sormalasın.
0
inatci kahraman aga
(08.06.08)
çünkü bir soru cümlesinin sonuna soru işareti konur.
0
hlathguth
(09.06.08)
(9)

Cep telefonlarının otobüs frenlerine etkisi

rectoa
Var mıdır böyle bir etki? Bugüne kadar bir kısım "yok yav yalan onlar" der iken, şehirlerarası otobüs camiasından bir kısım "cep telefonlarını kapatalım" deyu uyarılarda bulunuyorlar. Olayın aslı veya herhangi bir astarı var mıdır?
Var mıdır böyle bir etki? Bugüne kadar bir kısım "yok yav yalan onlar" der iken, şehirlerarası otobüs camiasından bir kısım "cep telefonlarını kapatalım" deyu uyarılarda bulunuyorlar.

Olayın aslı veya herhangi bir astarı var mıdır?
0
rectoa
(06.06.08)
Şunu da ekleyeyim, seyahat ettiğim otobüs firmasında her zaman cep telefonları kapattırılır ama muavin veya şoför bürolarıyla konuşmak için cep telefonlarını kullanır. Bu nasıl iştir?
0
🌸rectoa
(06.06.08)
anons sırasında "fren sistemimizi etkilediği için" diyorlar ama, doğrusunu uzmanlar bilir.

bazıları da fren sistemini değil, klima sistemini etkilediğini söylüyor.
0
tabudeviren
(06.06.08)
otobüslerde önceden, "fren sistemine zarar verdiği için cep telefonları kapalı tutmalısınız" gibi bir uyarı vardı şimdilerde ise " rahatınız için cep telefonlarını kapalı tutmanız rica olunur" tarzı bir uyarı var. yani öncelerde bir efsaneyle milleti alıştırıyolar, otobüs içinde cep telefonlarıyla konuşmasınlar diye sonra da gerçeği söyler gibi oluyorlar.
fren mekanik bir sisteme dayanmıyor mu bir kere? yoksa manyetik dalgalarla falan mı tekerlekler kilitleniyor da cep telefonlarının kapalı tutulması isteniyor? efsaneden başka bir şey değil otobüsün içindekiler etkiliyor da dışındakiler etkilemiyor mu sanki. neyse çok sinirlendim galiba bu kadar bile açıklama yapmamam gerekirdi:)
0
baldur
(06.06.08)
bildiğim kadarıyla abs sadece gerektiğinde devreye giren bir sistem. ani fren kızaklaması dışında fren tamamiyle mekanik diye biliyorum ben. ama büyük ihtimalle modelden modele değişen bir şeydir bu da.
0
actionary
(06.06.08)
bence külliyen yalan, 900 mhz dalga boyundaki bir sinyalden bahsediyoruz. Tutup 100 watt çıkış yapsa neyse de miliwatlar ile konuşuyoruz bir girişimden bahsedebilmek için uzaklığın santim falan olması lazım.

Ayrıca, bilgisayar sistemi dediğimiz en baba alet bilgisayarın kendisi değilmidir. Al işte yıllardır cep telefonum laptop ile yapışık ikiz gibi, sürekli yan yana, mesaj gelir mms gelir çalar eder hatta bilgisayara BT ila baalayıp nete girerim, olsa buna lurdu yahu. Var mı etrafınızda cep telefonu yüzünden bilgisayarı bozulan.

Neymiş aracımız bilgisayar donanımına sahip olduğundan cep telleri kullanılmasın. 403 otobüs şehirlerarası olunca cepten etkileniyo bilkent servisi olunca manyetik kalkanla mı kaplanıyor?

kızdım yahu
0
skipper
(06.06.08)
klima sistemine zarar verdiğini biliyorum. hatta bunu bizzat bir firma sahibinden duydum.anons sırasında ''klimalarımızızn zarar görmemesi için cep telefonlarınızı kapatınız''deseler insanlar pek de umursamaz sanırım.o yuzden kaza korkusu vererek cep telefonarının kapatılmasını sağlıyorlar sanırım.aksi taktirde otobus kalkmadan önce şiddetle fren sistemine zarar verdiği için telefonların kapatılmasını soyleyip, yolculuk anında şöförler telefonla konuşmazlardı sanırım.

bir başka boyutu daha var.bazı firmalar cep telefonun kullanılmasına birşey demiyorlar.sonuç çok rahatsız edici oluyor.asmalı konak melodili telefonlar bas bas bağırıyor.amcalar teyzeler hiç çekinmeden telefonla konuşup rahatsız edebiliyrlar.
0
jacksor
(06.06.08)
otobüs gibi kısıtlı hacimli metalden yapılma kapalı alanlarda çok sayıda telefon açık olunca manyetik dalgadan mikrodalga fırına döner içerisi. trenlerde durum daha da vahim.
0
lykos
(06.06.08)
eski model bir setra araçta başıma gelmişliği var aracın ısıtma sistemini rezil ediyor ve yanmıştık kış günü olsa da atletle kalacaktık neredeyse otobüste muavinin söylediğine göre kapatılmayan bir telefon yüzünden.
ama bu aracın bozukluğunu bir sebebe bağlama çabası da olabilir de sonradan yolda düzelmişti birden yani muhtemel birşey cep telefonu yüzünden olması.
0
prodeq
(06.06.08)
386 dx
(07.06.08)
(6)

haftanın en beğenilen entryleri ve yazarın en beğenilen entryleri

swallowed arsenic
geçen hafta haftanın en beğenilen entry'lerine 4 nümerodan giren entry, neden yazarın en beğenilen entry'lerinde gözükmemektedir?
geçen hafta haftanın en beğenilen entry'lerine 4 nümerodan giren entry, neden yazarın en beğenilen entry'lerinde gözükmemektedir?
0
swallowed arsenic
(05.06.08)
entry'nin 1 tane "cok kotu" almasi yazarin en begenilen entry'leri listesinden du$mesini sagliyor. tekrar cikabiliyor tabi de zor oluyor artik.
0
sourlemonade
(05.06.08)
benim tahminimce, yazarin infosundaki en begenilen entrylerindeki guzel entryler, zaman icerisinde cok fazla sukela almislardir, dolayisiyla gecen haftanin begenilenlerine giren entryden daha cok sukelasi vardir o entrylerin.

gecen haftanin en begenilen entrysi ise, o hafta cok oy almistir sadece.

bu demek degildir ki gelecek gunlerde o listeye girmesin bu..

bakalim dogru cikcak mi tahminim : )
0
la traviata
(05.06.08)
geçen haftanın en beğenilen entryleri, son 1 hafta içinde girilmiş entrylerdir(yani eski bir entry son bir haftada çok oylanmışsa o listeye girmez), yazarın en beğenilen ilk 10 entrysi ise haftaların, belki ayların, belki de yılların oylarını taşıyordur üzerinde, ve toplamda, son bir haftada oylanmış entryden daha fazla şukela almış olabilir, gayet normaldir.
0
kurukafa
(05.06.08)
günümüzde genelde geçen haftanın en beğenilenlerine giren entryler yazarın da en beğenilen entryleri arasına girmektedir (çok eski bir yazar değilse) sebebi popüler başlıkların çoğalması, popülasyonun artması.. ancak bir takım kişiler "bu mu lan en beğenilen geçen haftanın entrysi" gibi düşüncelerle o entryi çok kötü bombardımanına tutmakta ve entry'nin yolculuğu kimi zaman zamanının ötesindeye kadar varmaktadır. ben bir kere öyle olan entry görmüştüm galiba.
0
nihilanth
(06.06.08)
haftanin en begenilen entryleri sadece en cok sukela almis entrylerdir. eger sukela kadar cok kotu almissa o entry (yani normalde sukela entry olarak kabul gormez bu durumda o entry, bir entrynin "guzelinden olsun" aramasinda gorunmesi icin sukela ve cok kotu farkinin en az 2 olmasi gerek) yine haftanin en begenilenlerine girer cok sukela almis oldugu icin ama ayni adette cok kotu almis oldugundan senin en begenilenlerine girmez. ben bi kere en begenilenlere girdim, hemen ertesi gun karmami dusurdu len o entry. iki kisiden 10ar kere sukela almis ama 10 yazardan birer cok kotu almis bir entry, hala guzelinden olsunda gorunmesine ragmen (cok kotu sukela farki 2den fazla oldugu icin) begenmeyen yazar sayisi begenen yazar sayisindan fazla oldugundan karmaya eksi yonde etki eder.
0
jupiterianvibe
(06.06.08)
"iki kişiden 10'ar kere şukela almış" demişsiniz, sadece son verilen oy bir kere sayılıyor benim bildiğim.
0
lykos
(06.06.08)
(5)

fotoğraf makinesi tavsiyesi

steyro
fotoğraf makinesi alacağım. fujifilm finepix s5800 ile canon sx 100 arasında kararsız kaldım. tavsiye edeceğiniz marka/model ve site var mı?
fotoğraf makinesi alacağım. fujifilm finepix s5800 ile canon sx 100 arasında kararsız kaldım. tavsiye edeceğiniz marka/model ve site var mı?
0
steyro
(02.06.08)
ben canon sx100 tavsiye ederim. (çünkü bende de bundan var) :)
0
tabudeviren
(02.06.08)
aslında cok yakın secimler degil birbirlerine..ama biraz da kompakt olması acısından sx100 derim ben de..yine de asagiya bir goz atabilirsin.
www.dpreview.com
0
2pac
(02.06.08)
yani canon varken...
0
forrestgump
(02.06.08)
pahalı gelmezse Olympus SP-570UZ alın derim. aradaki boyut farkı çok önemli değil, taşınabilirlikleri aynı sayılır.
söylediğiniz iki model eresında canon derim. (kart tipi, boyut, makro ve en önemlisi image stabilization nedeniyle)
0
lykos
(02.06.08)
az önce sx100 ün siparişini verdim. teşekkürler
0
🌸steyro
(03.06.08)
(8)

Alışılmışın dışında film

flate
belki daha önceden sorulmuştur. bulamadım edemedim. ama belki yeni fikirleri olanlar için ben böyle alışılmışın dışında filmler istiyorum. mesela böyle başrol oyuncusu filan olmasın. ya da başrol oyuncusu filmin başında ölsün mesela (şok etkisi filan). şaşırtsın beni "aaa bu tarz başka film yok süüp
belki daha önceden sorulmuştur. bulamadım edemedim. ama belki yeni fikirleri olanlar için ben böyle alışılmışın dışında filmler istiyorum. mesela böyle başrol oyuncusu filan olmasın. ya da başrol oyuncusu filmin başında ölsün mesela (şok etkisi filan). şaşırtsın beni "aaa bu tarz başka film yok süüpeeer" dedirtsin.
0
flate
(02.06.08)
(git: 29162)
0
egotm
(02.06.08)
0
quicksilver
(02.06.08)
yılmaz güneyin kendi oynadığı değilde, yönettiği filmler genelde bu tarz filmlerdir. atıyorum işte duvar, başrol oyuncusu falan yoktur bunda.
0
krasotkin
(02.06.08)
(git: 25277)
(bkz: sonu bilindigi zaman zevkini yitiren filmler)

david lynch filmleri
(bkz: david lynch)
0
ermanen
(02.06.08)
(git: 29422)
0
kobuzchu kiz
(02.06.08)
identity vardır güzel.
0
lykos
(02.06.08)
cannibal holocaust
0
yuceonder
(02.06.08)
four rooms
0
vampyria
(03.06.08)
(2)

Skype İş Görüşmesi

ermanen
1. Yabancı bir şirket ile skype'den mülakat olacak. Ne gibi sorular sorarlar? İngilizce yazsanız da olur hatta daha mı iyi olur ne...Bilgisayar mühendisi için teknik soru sorarlar mı mesela?2. Böyle bir iş görüşmesinde tavsiyeleriniz ne olur? (heyecanlanma, tane tane konuş gibi şeyler olmasın, daha
1. Yabancı bir şirket ile skype'den mülakat olacak. Ne gibi sorular sorarlar? İngilizce yazsanız da olur hatta daha mı iyi olur ne...Bilgisayar mühendisi için teknik soru sorarlar mı mesela?

2. Böyle bir iş görüşmesinde tavsiyeleriniz ne olur? (heyecanlanma, tane tane konuş gibi şeyler olmasın, daha spesifik şeyler olsun lütfen...)

Teşekkürler...
0
ermanen
(30.05.08)
(bkz: #10345502)
0
xcl ssic
(30.05.08)
microsoft bulmacavari zeka soruları soruyor. böyle bir şeyler gelirse şaşırmayın, hazırlıklı olun.
bunu biliyorum çünkü teyzem yüklü bir çek aldı.
bir arkadaşım microsoft seattle'da çalışıyor da. (ssg değil.)
0
lykos
(30.05.08)
(6)

Meşe Palamudu (Tohumu)

ermanen
Birkaç aydır ekilmemiş meşe palamudu ekilebilir mi?
Birkaç aydır ekilmemiş meşe palamudu ekilebilir mi?
0
ermanen
(30.05.08)
Maalesef en geç 10-15 gün içinde ekmen gerekiyordu ama istersen gene de dene herşey sonuçta niyete bağlı.Palamudun ve ssenin niyetine bakar sonuçta.
Meşen olsun istiyorsan sonbaharda ekim-kasım gibi taze iken topla ve ek.Yavaş büyürler unutma, sabret.
Meşeler gerçekten güzeldirler oylumlu yaprakları güzel palamutları ve hatırlattıkları ile.
Neverland
0
gdduman
(30.05.08)
sonbaharda çoluğa çocuğa at kestanesi toplatıp eksem ne derece verim alırım onu merak ediyorum ben de. hepsini tek tek ekip özel ilgi göstermek gerekir mi, metruk bir araziye 100 tane atsak çıkar mı az biraz, büyürken ne derece bakmak gerekir?
0
lykos
(30.05.08)
lykos
tekrar belirtmek istiyorum ki önce niyetini belirle.
Eğer etrafta kestane ağacı varsa demek ki zaten doğada doğal olark yetişen bu ağaç için uygun koşullar var diye düşünmek gerekiyor. Ama dikiminde yeterli derinlikte ekmen en azından ılıman iklimde olman, ışık da önemli.Sonuçta ağaç olacaklarsa gövde ve dallarını düşünerek aralıkları hesaplamanda yarar var ama önce fide olsunlar sonra taşırım diyorsan o zaman daha sık dikebilirsin.
Ayrıca DENE ve o çoluk ÇOCUKLA beraber DİK kestaneleri, bekleyin heyecanla. Ama metruk bir arazi deyince canım sıkılyor.O kestanecikleri de biraz düşün yarın bugün biri gelir de o arazide başka bilmem neler yapmak isterse ne olacak bi DÜŞÜN.
Tüm koşullarını gözden geçir.E su ve güneş doğal ihtiyacı bitkinin. Bu suyu doğal koşullar sağlıyorsa ne ala ma yoksa biraz yardımına ihtiyaçları olacağı muhakkak. Kendi hallerine bırakabilirsin ama gözünde üstlerinde olsun.
0
gdduman
(30.05.08)
sonra biri gelir kesmeye kalkarsa diye düşündüm, şehrin ortasında bile galeriler "dükkanın önünü kapatıyor" diye kendi arazilerinde olmayan ağaçları kurutup kestirtiyor. fakat benim dikeceğim yer imara filan açılabilecek bir yer değil, kimsenin pek ilişmeyeceği bir yer. çoluk çocuk bulmak da çok kolay değil :)
teşekkürler, ben iyice bir düşüneyim bu işi :)
0
lykos
(30.05.08)
evde kedi falan varsa saksıya at kestanesi dikip yetiştireyim demeyin. nerden buluyorsa gidip o saksının içinden kestaneyi buluyor, eşeleyip çıkartıyor.
0
kibritsuyu
(30.05.08)
zaman ne cabuk geciyor
simdi istedigin kadar mese palamudu dikebilirsin ermanen
tam dokulme zamanı mese palamutlarının, kolaylıkla bulabilirsin her mese agacının altında ve dikebilirsin
0
gdduman
(03.10.08)
(1)

kpss a grubu

dont2
kpss a grubu puanı nasıl hesaplanıyor ya da kaç netle kaç puan alınır bilen var mı?? varsa tam süper olacak....
kpss a grubu puanı nasıl hesaplanıyor ya da kaç netle kaç puan alınır bilen var mı?? varsa tam süper olacak....
0
dont2
(28.05.08)
a grubunda kullanılan yaklaşık 120 tane puan türü var. puan hesaplama formülü kitapçıkta vardı hatırladığım kadarıyla, ama kaç netle kaç puan alınacağı her yıl ortalama ve standart sapmalara göre değişir. önceki yılların verileriyle puan hesaplayan sayfalar bulabilirsiniz aratırsanız, ama sadece eğitim alanı için vardı sanurım bunlar. ben işe yarara bir şey bulamamıştım.
0
lykos
(28.05.08)
(1)

kpss /2 orta öğretim kısmı.

kuty
sınav hakkında yanıtını bulamadığım /ya da tatmin edici bir cevap bulamadığım bir kaç soru var. en azından birisi hakkında bir fikriniz varsa. çok yararı olacak eminim.1.bu sınavın ilk atamaları sınav tarihinden takriben ne kadar sonra yapılıyor? / ilk atamada atanmak için 94 civarı bir puan yeterli
sınav hakkında yanıtını bulamadığım /ya da tatmin edici bir cevap bulamadığım bir kaç soru var. en azından birisi hakkında bir fikriniz varsa. çok yararı olacak eminim.

1.bu sınavın ilk atamaları sınav tarihinden takriben ne kadar sonra yapılıyor? / ilk atamada atanmak için 94 civarı bir puan yeterli midir? (ehliyet, sertifika vs. aramayan memuriyetler-göreceli olarak)

2.bu sınavı kazanıp ilk atamada memuriyete başlayanlar. takip eden 1. yıl içerisinde eğitim fakültesinden lisans diploması alabilecek durumdalarsa. bulundukları memuriyetten öğretmenliğe geçiş için istifa edip 6 ay beklemeleri şart mı? bu konu hakkında muvafakatname diye bir belgeden söz ediliyor. bu belge böyle bir durum için etkin mi? amirler bu belgeyi verme konusunda sorun çıkarıyorlar mı?

son olarak kpss orta öğretim kısmı için puan heaplama programı aradım lakin yok hiç bir yerde. bildiğiniz bir program varsa link verirseniz. işime çok yarayacak.

evet soru yağmuru gibi oldu. bir sinek kaç ay yaşar? mars ne kadar uzakta? hasan sabbah kim?...
0
kuty
(26.05.08)
kpss 1'de atama ocak ayında oluyordu yanlış hatırlamıyorsam, kpss 2 için de ağustos duymuştum sanki memurlar.et forumlarına bakarsanız daha kesin cevap bulursunuz.

ihtiyacınız olan şey muvafakat, kimi kurum hemen verir kimi kastırır dava açmanız gerekir. dava da 6 ay filan sürer.
0
lykos
(26.05.08)
(17)

rusya neden geleceğin süper gücü?

demlikposet
çin ile birlikte yükselen değerlerden biri bildiğimiz üzre rusya,şimdi çinin nüfusu çok,hertür kaynağı bolbol var,putin geldiğiden beri rusya anormal bir çıkışta,rusya rusça rusyaya dair değerler giderek yükseliyor,neden peki?rusyanı avantajları neler şu durumda
çin ile birlikte yükselen değerlerden biri bildiğimiz üzre rusya,

şimdi çinin nüfusu çok,
hertür kaynağı bolbol var,

putin geldiğiden beri rusya anormal bir çıkışta,
rusya rusça rusyaya dair değerler giderek yükseliyor,

neden peki?
rusyanı avantajları neler şu durumda
0
demlikposet
(25.05.08)
super kiz=super guc.

zaten ayni nedenden turkiye gelismis ulkeler arasinda yer alamiyor.
0
egotm
(25.05.08)
doğalgaz.

edit: demin zombiler geldi, uzun yazamadım. orta doğu'nun petrol konusundaki ezici üstünlüğü doğalgaz konusunda sözkonusu değil. rusya tek başına dünya doğal gaz rezervlerinin yaklaşık üçte birine sahip. avrupa'da sadece norveç'te az biraz gaz çıkıyor. abd ile kanada anca keni yağıyla kavruluyor. doğal gazı taşımak petrol kadar kolay da değil, lng pahalı bir teknoloji. bu da evsel kullanım ve elektrik üretiminde nispeten daha temiz ve yüksek kalorifik değerli doğalgaza gitgide gitgide daha bağımlı hale gelen avrupa ülkelerini rusya'ya muhtaç kılıyor. avrupa ülkelerinden biri rusya'ya azıcık muhalif dursa putin "höt keserim doğalgazını" deyince hemen sus pus olup oturuveriyor yerine.

diğer muhtemel kaynaklardan türki cumhuriyetler zaten rusya'nın sözünden çıkamıyor, 2. büyük iran desen durumu belli. ırak'ta da ne olacağı belirsiz. dolayısıyla nabucco projesi de yalan oldu gibi.

dolayısıyla rusya'nın en önemli silahı doğalgazdır. maddi kaynak olmasa sırf iş gücüyle toprakla zor yoksa.
0
lykos
(25.05.08)
askeri gücü, toprak büyüklüğü, tarihi, her daim avrupa birliği ve amerika'ya kafa tutması.
0
baldur
(25.05.08)
öncelikle enerji kaynakları..

daha sonra da enerji ve ekonomik alanda diğer devletlerle yaptığı anlaşmalar.. hepsini duymuyoruz tabi ama iran , çin, rusya harıl harıl çalışıyorlar, nükleer araştırmalar konusunda ortaklıklar yapıyorlar.
0
nihilanth
(26.05.08)
sadece dogal gaz degil bol madenleri de var, petrolu de var. ayrıca petrol ureten diger sovyetler birligi ulkelerine de gayet baskı uygulayabiliyor. bunun yanında teknoloji olarka da gayet iyiler.
0
bryan fury
(26.05.08)
Kimsenin bilmediği bir küçük bilgi:

Sovyetlerin resmen çöktüğü gece, eski komunist yonetim, bir gecede bankalardaki halkın mevduatını sıfırlamıştır. Çoğunluğu eski partili, kgb bağlantılı elemanlar ve bürokratlar bir gecede dünyanın en zenginleri olmuştur.
Para buharlaşmaz. Bu adamlar bu paraları, kapitalist ilkeler doğrultusunda dünyanın her yerinde kullanıyorlar, kullandılar.
Büyük coğrafyada sınırsız petrol ve doğalgaz ile, işsiz ama eğitimli kitleler birleşince, eskiden kalan miras ve artan enerji fiyatları rusya'da sermaye birikimini akıl almaz boyutlara itiyor. Üstelik rusya, sosyalist sistem çökünce fakirleşen, ama şimdi yeniden kıpırdayan, yüksek nüfuslu orta sınıfı biraz daha zenginleşince iç talep motoru da muhtemelen Amerika boyutuna varacak ki, aman diyeyim.
0
delikan76
(26.05.08)
petrolü var tabii, ama petrol piyasasında çok söz sahibi değil. petrolde kuralları %65 rezerve sahip ortadoğu ülkeleri koyuyor. petrolde belli bir ülkeye bağımlılık da doğalgaz'a göre çok daha az. koy varile getir venezuela'dan. maden desen afrika'da da var. sadece doğalgazı olmasa, diğer tüm koşullar aynı olsaydı şu an rusya hala sürünüyor olurdu. gazprom sağolsun.

rusya'nın bu muhtemel büyüme ve talep artışını iyi değerlendirmemiz gerek tabii, yoksa "vayömüni nası büyüdü adamlar" diye bakakalır, adamlara ucuz işgücü sağlamanın ötesine geçemeyiz 20 yıl sonra.
0
lykos
(26.05.08)
yani adamların TEK avantajı doğalgaz mı?

sanki daha fazlası oluyor yahu?

bir de çin mi rusya mı?
0
🌸demlikposet
(26.05.08)
tek değil tabii ama bence en büyük :)
uzun vadede rusya derim, çin'in en büyük avantajı da ucuz iş gücü ve demokratikleşme, yaşam standartlarının yükselmesi vs nedenlerle pahalanacak eninde sonunda. akabinde çevresel kaygıların artmasıyla sanayi üretim maliyetleri de artacak. şu anki gibi pofur pofur kalitesiz linyit yakamayacaklar yani. o zamana kadar iyi büyürler tabii, ama kgb ekolünden kurt poliikacılarıyla rusya her zaman daha etkili olacaktır bence. ha 10 yıl içince ucuz hidrojen elde etme ve depolama konusunda devrim yaşanır ve enerji poltiikaları altüst olursa bilemem tabii :)
0
lykos
(26.05.08)
çinin her türlü kaynağı bol değil. özellikle enerji konusunda sıkıntılılar, nüfus yoğunlukları da gıda fiyatları arttığında başkarına bela olacak. rusya doğal kaynak konusunda daha bi zengin. iş enerjiye, petrole doğalgaza gelince sırtı yere gelmez ruslan.
0
thechosenone
(26.05.08)
Putin'in görevi bırakırken imzaladığı yeni yasa bundan ibaret ;
Rus liderin attığı bu imzayla bundan sonra Rusya’daki stratejik alanlara yabancı yatırımcıların girmesi yasaklanıyor.

İşte yabancılara kapanan Rus stratejik alanları:

-ENERJİ VE STRATEJİK SAYILAN DOĞAL GAZ KAYNAKLARINDA YABANCILARIN ARAŞTIRMA YAPMASI YASAKLANDI.

Rusya dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerini ve geçiş yollarını elinde tutuyor.ABD, İngiliz, Alman ve Fransız firmaların gözü bu rezervlerdeydi.

-TELEKOMİNİKASYON (Ulusal telefon ve her türlü haberleşme) ÜZERİNDE YABANCILARIN HAK SAHİBİ OLMASI YASAKLANDI. YABANCILAR TELEKOMİNAKASYON YATIRIMLARINA GİREMEYECEK

-HAVACILIK UZAY VE SAVUNMA BAŞTA OLMAK ÜZERE AYRICA STRATEJİK OLARAK BELİRLENEN TOPLAM 42 SEKTÖRE YABANCILARIN GİRMESİ YATIRIM YAPMASI YASAKLANDI.

Yeni yasa, nisan ayında Rus Parlamentosu tarafından onaylanmıştı. Federasyon Konseyi'nden de onay alan yasa son olarak Putin'in önüne geldi. O da görevden ayrılmadan bir gün once yabancı yatırımcılar için şok anlamına gelecek son imzayı attı.
0
cozepo
(26.05.08)
BRIC ülkeleri diye bir konsept var, 2050de dünya hakimi olacakları düşünülüyor
Brezilya Rusya Hindistan Çin

Hatta T-BRIC yapıp biz de nasiplenmeye çalışmıştık bu konseptten.

Velhasıl BRIC diye gugıl amcaya sorarsan ülkeler hakkında yazılmış pek çok çalışma bulabilirsin.
0
duk leto
(26.05.08)
brezilyanın ne alakası var yahu,
uzaktan bakınca sürekli popop sallayan sikko bir ülke gibi gözüküyor ama büyük ülkelerden sonra(çin rusya amerika fransa jpn) uzayda uydusu bulunan tek ülke aynı zamanda...

amerikanın maşası mı acaba?
tek başına nasıl bu kadar güçlü olabilir kihele rusya hizasında

hadi hindistanda da nüfus var
0
🌸demlikposet
(26.05.08)
dünyanın en büyük nükleer gücü.
hatunlar güzel olunca süper güç olunsaydı ukrayna'nın daha büyük bir güç olması gerekirdi.
0
kofteburger
(26.05.08)
enerji kaynakları olmazsa olmaz tabi ama "putin effect"i de gözardı etmemek lazım.:) bizdekiler gibi yöneticileri olsa o kaynaklar bir işe yaramazdı sanırım. (?)
0
samanliktaki zuhtu
(26.05.08)
Bir de bir taraflarımdan atmıyorsam Rusya'nın Ortadoğu ve diğer coğrafyalardaki devletlerle olan "gizli" yakınlaşmaları var. Ha çıkar ilişkisidir bilmemnedir o ayrı ama bu da var sonuçta. Daha önce de milyon kere yaşandığı gibi, olası bi amerika Rusya geriliminde ya da diğer devlet(ler) amerika geriliminde Rusya'nın kimin safında olacağı falan da bu süper güçlülüğü tetikliyor sanırım. Kaldı ki daha önce de belirtildiği gibi eski sovyet ülkeleri falan var, bağlar var.
0
colonizer
(28.05.08)
Rusyadaki yeraltı kaynakları ile ilgili mta nın eski tarihli bir araştırması:

www.mta.gov.tr
0
gercektenmi
(07.06.08)
(2)

wii - oyunlarda 2nd player

plt radioman
wii sports ta sorun olmuyor, >more>2 falan diyip 2. 3.leri eklemece var ama bazı oyunlarda , misal lego star wars ta ve bi tene adını hatırlayamadığım 2. dünya savaşı uçak oyununda 2 player seçeneği var ama eklemece aparatı yok.. neye bascaz etcez napalım..
wii sports ta sorun olmuyor, >more>2 falan diyip 2. 3.leri eklemece var ama bazı oyunlarda , misal lego star wars ta ve bi tene adını hatırlayamadığım 2. dünya savaşı uçak oyununda 2 player seçeneği var ama eklemece aparatı yok.. neye bascaz etcez napalım..
0
plt radioman
(25.05.08)
Oyun baslamadan once iki Wii remote'u aciyor musun? Belki o ise yarayabilir.
0
wpi
(25.05.08)
ana menüden ikinci remote'u tanıtmayı oyunu başlattıktan sonra yapmanız gerekiyor, yoksa ikinci remote oyun başlayınca devre dışı kalıyor. ikinci remote görülmediği için ekletmiyor olabilir.
0
lykos
(25.05.08)
(2)

Yunanistan gezisi

extirpation
Eylülün ilk haftasını yunanistan da geçirmek isteyen birine bu bir haftayı en ucuz ve en etkili şekilde geçirmesi için(nerde kalınır,nereleri gezilir,denizi güzel yerler...vs.) tavsiyelerinizi bekliyorum. Yardmıcı olabilecek arkadaşlara şimdiden teşekkürler.
Eylülün ilk haftasını yunanistan da geçirmek isteyen birine bu bir haftayı en ucuz ve en etkili şekilde geçirmesi için(nerde kalınır,nereleri gezilir,denizi güzel yerler...vs.) tavsiyelerinizi bekliyorum. Yardmıcı olabilecek arkadaşlara şimdiden teşekkürler.
0
extirpation
(22.05.08)
nerede kalınır diye sormuşsunuz, özel bir tercihiniz yoksa ve mümkün mertebe çok yer görmek istiyorsanız merkezi olması açısından atina'da ya da yakınlarında bir yerde kalmanız mantıklı olur. biz denizde ziyade arkeoloji ağırlıklı bir gezi yapmıştık ama atina yakınlarındaki sounio'dadenize de girmiştik, denizi güzeldi ve tepede 3,5 tarafı denizle çevrili çok etkileyici bir poseidon tapınağı vardı. başka şehirde kalsanız da gitmişken atina'yı illa ki gezersiniz; antik şehir, akropolis, turistik plaka meydanı, nöbetçileriyle ünlü syntagma filan. pire limanında balık yersiniz. kaleleriyle, begonvilli tipik ege sokaklarıyla nafplion da güzeldir. antik şehirlere özel ilginiz varsa korinthos, delphoi gibi şehirleri de gezebilirsiniz. selanik atina'dan daha güzeldir ama merkezi değildir pek. atina'da omonia'daki oteller ucuz ama harcıalemdir. otel konusunda dikkatli olun, ucuz olun derken kazıklanmayın. önce odaları iyice görün, parayı kesinleştirin (gerçi ertesi gün yine de sorun çıkarabiliyorlar). bir de, türkçe küfürleri biliyor ve kullanıyorlar, bu konuda dikkatli olun :)
0
lykos
(22.05.08)
Varan inanılmaz ucuza Yunanistan seferleri düzenliyor:
Gidiş-Dönüş,
Selanik: 158YTL
Atina: 244YTL
13-26 yaş arasına bu fiyatlar üzerinden %20 indirim de uyguluyor.
www.varan.com.tr
0
the rain baron
(06.08.08)
(6)

afiş tasarım fikri

deckard
astronomi kulübümüzün afiş tasarımı görevini üstlendim. etkinlik afişi olacak bu. gözlemler, sunumlar, uzay ve teknoloji üzerine konuşmalar falan. sade ama ilk bakışta uzayı çağrıştıran bir fikir lazım bana. grafiker değilim, kulüpte herkes işin bir ucundan tutuyor, bana da tasarımlar kaldı, o yüzde
astronomi kulübümüzün afiş tasarımı görevini üstlendim. etkinlik afişi olacak bu. gözlemler, sunumlar, uzay ve teknoloji üzerine konuşmalar falan. sade ama ilk bakışta uzayı çağrıştıran bir fikir lazım bana. grafiker değilim, kulüpte herkes işin bir ucundan tutuyor, bana da tasarımlar kaldı, o yüzden size danışayım dedim. hem siz de davetlisiniz etkinliklere :)

sizce nasıl bir tasarım düşünülebilir?
0
deckard
(22.05.08)
yıldızların burcları yada diger sekilleri olusturacak sekilde dizildıgı resimleri arkaplan olarak kullanabilirsin.ön kısımdada dünya ve çevresinde uydu gibi şeyler koyabilirsin. biraz karışık olmuş olabilir ama sadeleştirisen işini görebiliir.
0
youtube
(22.05.08)
browse.deviantart.com

bu adreste arka plan için yüksek çözünürlüklü kaliteli resimler bulabilirsin.
ben sayfalarca gezdim, çoğu özenle seçilmiş gibi duruyor.
0
buzkran
(22.05.08)
ferrarisini satan bilge kitabının kapağını koy üzerine de satmadan önce bize danışın yaz :)

edit: astrolojiyle karıştırmışım, bir de öyle yüzeysel yaklaşıorum ki şu bilime, adamlar kimbilir kaç saat kafa patlatıolar bu hususlarda. ama fikir güzel beğendim silmicem.
0
tasa oturma soguk ceker
(22.05.08)
www.spacetelescope.org adresinden hubble uzay telekobunun çektiği fotoğraflar, belki işinizi görür. espirili bişey olsun dersen bi astronotun eline pankart tutuşturup, üstüne etkinlikleri, yer zamanı vs yazabilirsin
0
smy
(22.05.08)
tam olarak istediğiniz gibi değil ama "yıldızları sayma" deyimini çağrıştırır şekilde kafasının etrafında takım yıldızlar, nebulalar vs dönen şaşkın başıklı öğrenci tipli bir eleman altına da "görecekleriniz başınızı döndürecek" gibi bir slogan geldi aklıma.
0
lykos
(22.05.08)
www.photoshopmagazin.com adresinden planet brushes 2 dosyasını indirip türlü türlü gezegenleri kendin istediğin gibi yerleştirebilirsin. photoshop tan load brush yapman gerek.
0
tasa oturma soguk ceker
(22.05.08)
(5)

bitki

1001gecemasallariyla1002gece
arkadaslar rüzgarli, pek fazla günes almayan acik mekanda ne tarz bitkiler hayatta kalmayi basarabilir yahu?Çam, mazı, sardunya, menekşe, cam güzeli, gül denedim ama hic biri tutmadi.. zakkumlar hala hayatta.. yardimci olursaniz cok mutlu olurum gercekten.
arkadaslar rüzgarli, pek fazla günes almayan acik mekanda ne tarz bitkiler hayatta kalmayi basarabilir yahu?

Çam, mazı, sardunya, menekşe, cam güzeli, gül denedim ama hic biri tutmadi.. zakkumlar hala hayatta..

yardimci olursaniz cok mutlu olurum gercekten.
0
1001gecemasallariyla1002gece
(19.05.08)
meşe ?
ardıc ?
0
bryan fury
(19.05.08)
Şura yardımcı olur belki:

forums.gardenweb.com
0
ermanen
(19.05.08)
şöule de bir forum varmış, benim hoşuma gitti
www.agaclar.net
0
lykos
(19.05.08)
söylemeyi unuttugum bir sey de bunlarin saksida olmasi gerektigi, yani ardic ve mese malesef ihtimal disi :(
0
🌸1001gecemasallariyla1002gece
(19.05.08)
ama olmaz ki eksik bilgi, gidis yolundan puan ederdi bence.

bonsai?
0
bryan fury
(20.05.08)
(5)

ADSL / KabloNET - Hangisini tercih edeyim..?

vita vinum est
Arkadaşlar merhaba,Yaklaşık bir yıldır evde internet kullanmıyorum. En son kablonet kullanıyordum ama hala kablonete devam edip etmeme konusunda tereddüte düştüm.Yanlış hatırlamıyorsam 1 yıl öncesine kadar kablonet adsl'den teknik servis ve altyapı bakımından daha üstün ve elverişli bir ağdı. Son bi
Arkadaşlar merhaba,

Yaklaşık bir yıldır evde internet kullanmıyorum. En son kablonet kullanıyordum ama hala kablonete devam edip etmeme konusunda tereddüte düştüm.

Yanlış hatırlamıyorsam 1 yıl öncesine kadar kablonet adsl'den teknik servis ve altyapı bakımından daha üstün ve elverişli bir ağdı. Son bir yıldır ne gibi gelişmeler oldu? Kablonete devam etmemi mi yoksa adsl bağlatmamı mı önerirsiniz?

Modem almam gerekecek, telekomun verdiği modemler beni idare eder mi? Gece gündüz bilgisayarım açık kalıyor ve sürekli download yapıyorum, bunları da düşünürsek kablonete devam etmemi mi önerirsiniz?

(bahçelievlerde oturuyorum, komşular falan adsl'den memnunuz diyorlar da ben pek emin olamadım)

Teşekkürler efem.
0
vita vinum est
(15.05.08)
Kablonet'le olan sıkıntınız nedir ki ADSL ye geçmeye çalışıyorsunuz? durup dururken bir insan neden kablonet'ten adsl'e geçmeye çalışır ki?

bu arada komşularınız sizin gibi 7/24 download yapıyorsa önerilerini dikkate alın...

sorunun cevabı da: kablonet daha iyidir..
0
forrestgump
(15.05.08)
tam bir cevabı yok galiba bu soruınun; adsl'de santrale olan uzaklık, kablonet'te bina içi tesisat gibi unsurlardan etkilenebiliyor performans. mesela ben herkes tavsiye ediyor diye yeni evime kablonet bağlattım, ama haftada bir kesiliyor. bina içine yükseltici takılamadı filan. illa adsl kullanacaksanız aynı binada kullanan varsa onlara sorun derim, ama ben olsam sıkıntım olmadığı sürece bağlantı tipi değiştirmezdim.
0
lykos
(15.05.08)
ben adsl'den kabloya gececegim; hatta tam da eksiduyuru'ya ayni soruyu sormaya hazirlaniyodum. ben de diyorum ki:

1- adsl'de musteri hizmetleri diye bisey yok; cumartesi gunu arizalanip sali gunu "hasbelkader" onarilan telefon hattim yuzunden dort gun internet kullanamadigim gibi cep telefonumla ytl'lerce onarimda sifir etkiye sahip call center gorusmesi yaptim. zaten kabloya basvurma nedenim de bu oldu. telefonumu birakiyorum, ariyolar. iste musteri boyle bisey; istedigin kadar vasat hizmet ver, soyle bi ayrintiyla tavlayabiliyosun.

2- daha ucuz (1024k + kablo tv = 39 + 7)

3- daha istikrarli (bundan pek emin diilim. ama en azindan "cunku biz ikinciyiz," mantalitesinin avantaji var)
0
boshi
(15.05.08)
çok kapsamlı bir bilgim yok ama, fiberobtik kabloların, bakır kablolara göre elektronik sinyal taşıma aralığı çok çok yüksek.
bu yüzden kablonet kullanıcıları pek fazla lag problemi yaşamıyorlar diye biliyorum.
özellikle netten oyun oynuyorsan, kesinlike kablonete geçmelisin.

ben de bir süredir adsl den kabloya geçmeyi düşünüyorum.
şu an 2mbit adsl kullanıyorum. acaba 2mbit kabloda daha yüksek perf. alabilir miyim acaba?
0
punkertifo
(15.05.08)
çok teşekkür ederim mrtksn kardeş. şu finaller bitsin, ilk işim kablo modem almak olacak ;)

valla vita kardeş kusura bakma parselledim senin sorunu da ama. kızma artık =)
0
punkertifo
(16.05.08)
(5)

Fujifilm FinePix S5700 vs S5800

einherjer
Bu makinelerden birini alacağım ama hangisini, gerçekten seçemiyorum. açıkçası profesyonel bir yardıma ihtiyacım var.ikisi de kompakt makine, aralarındaki ufak farklar:S5700 7,1 mp- S5800 8mp.S5700 deki noise problemi s5800'de giderilmiş.58000'de ilave olarak bir kart seçeneği daha eklenmiş.bunlar b
Bu makinelerden birini alacağım ama hangisini, gerçekten seçemiyorum. açıkçası profesyonel bir yardıma ihtiyacım var.ikisi de kompakt makine, aralarındaki ufak farklar:

S5700 7,1 mp- S5800 8mp.
S5700 deki noise problemi s5800'de giderilmiş.
58000'de ilave olarak bir kart seçeneği daha eklenmiş.
bunlar benim internette görebildiğim ve yine internette konuşulan şeyler.işin can alıcı kısmı, böylesi kompakt bir makinenin küçük sensörüne 8mp'in çok fazla olduğu söyleniyor. lensin o çözünürlüğü verecek kapasitede olması gerekiyormuş ve yüksek iso performansı daha da düşermiş.ISO400 lerde gece çekiminde bu daha da belli olurmuş.var mıdır bu işin aslı?gerçekten de böylemidir? neleri önerirsiniz?
0
einherjer
(14.05.08)
S6500fd al.
0
axijazz
(14.05.08)
S6500fd kullanıyorum ve öneririm.
0
im2shy
(14.05.08)
noise farki cozunurlukten daha onemlidir, keza 7mp ile 8mp arasinda 1mp olsa bile %5 ancak fark olur (hatta daha az). ancak noise problemi, bir cok fuji'de diger makinelere oranla fazla.
eger ust modelde bunu giderdik diyorlarsa, cozunurluk farkina bakmadan fiyatlari kiyaslayin. fiyatlar arasindaki fark, 50ytl yi geciyorsa iki makineyi de tavsiye etmem.
s5700'un minimum pozlama suresi 4 saniye imis. uzun pozlama gerektiren cekimlerde zorlayabilir. bu deger genelde 30 saniyedir cunku. maksimum pozlama degeri ise, 1/1000 imis. bu da genelde 1/4000 olur. bu da hizli nesnelerin cekiminde zorlayabilir, ya da cok isikli bir ortamdayken yeterli gelmeyebilir.
ek memory kart secenegi iyi gorunmekte ancak zaten bir 4gb bir de yedekte 4gb'lik iki kart is gorur diye dusunuyorum.
yukarida bahsedilen s6500fd, 6.3 megapixel ancak yine cok fark olmayacak. bir diger farklilik, s5800'un objektifi 28-380mm, s6500fd'ninki ise 28-300mm. yani s5800 biraz daha uzaga gidebiliyor. su da bir fark, s5700'un ekrani 2.5 inch, s6500fd'ninki 1.7 inch imis. diger bir fark, s6500fd ile gelen objektifin max. diyafram degeri 1:2.8 imis. gece cekimlerinde bir miktar avantajli olur boylece. s5800'de ise bu deger, 1:3.5 imis.
bu su demek oluyor, 1: den sonraki deger ne kadar kucuk olursa objektife o kadar cok isik girer. yani 1:2.8'e, 1:3.5'den 0.7 oraninda daha fazla isik girmekte. bu da iso'yu zorlamamani saglar.
bi de genelde noise 400 iso'nun uzerinde belli olur, 800'de ve sonrasinda..
biraz uzun ve karisik gelebilir fakat ne tarz fotograflar cekilecegine gore daha fonksiyonel ve benzer duzeyde fiyati olan baska bir makine de incelenebilir.

*edit: s5800 ile ilgili cok fazla teknik veri bulamadigim icin en azindan s5700'le ilgili karsilastirma yapabildim. bi de kisisel gorusumu belirtmek isterim; iki makine de pek fonksiyonel gelmedi acikcasi. son cumleme ek olsun, Canon PowerShot S5 IS'e de bir bakin derim.
0
paradoxical
(15.05.08)
olympus sp 570 ultra zoom da fena görünmüyor bu sınıfta, bir bakın isterseniz.
s6500fd'nin sensörü, zumla odaklamanın objektif üzerinden yapılması vs çok güzel de, ebatları biraz fazla büyük geliyor bana; panasonic fz50 de keza.
0
lykos
(15.05.08)
s5700 kullanıcısıyım
şu anda satmayı düşünüyorum :)
makinadan ne istediğine bağlı
ben amatörlüğümü atmak için aldım attım ve gerççekten makinamı çok seviyorum
5800 almaya değmez 5700 al gitsin sonra nasılsa yetmeyecek slr bakmaya başlayacaksın.
2. el düşünürsen görüşelim, gitti gidiyor üstünden sattıyorum.
0
ben eskiden kucuktum
(26.09.08)
(6)

digital receiver'a program atmak?

eskimo
uyducuların 5 liraya attığı programı ben kendim yüklemek istiyorum alete. forumlara falan baktım da çok karmaşık geldi. kurukafa falan diyolar? bu işi aptala anlatır gibi anlatabilecek birileri var mı? alet: sunny AT-7010 DCIsistem bilgisinde de şunlar yazıyor.model: kaon-teaminfo: ff.ff.ff-ffffs/w:
uyducuların 5 liraya attığı programı ben kendim yüklemek istiyorum alete. forumlara falan baktım da çok karmaşık geldi. kurukafa falan diyolar? bu işi aptala anlatır gibi anlatabilecek birileri var mı?

alet: sunny AT-7010 DCI
sistem bilgisinde de şunlar yazıyor.
model: kaon-team
info: ff.ff.ff-ffff
s/w: v03.00.00
h/w:vff.0c.ff
loader: v.6.1.9
ilgilendiğim uydu: hotbird.
0
eskimo
(13.05.08)
www.turkeyforum.com da hemen her model için detaylı, resimli anlatım vardı bi ara, tek tek neyi nasıl yapmanız gerektiği anlatılıyordu.
0
ravioli
(13.05.08)
moral bozmak gibi olmasin da hotbird uydusu eskisi gibi tat vermiyor insana. cok kaliteli sinema kanallari mevcut, onu da yazilim yuklesen dahi cozemiyorsun, cozsen de ertesi gune kapanmis buluyorsun. bir belgesel ve motorsporlari kanali vardi agiz tadiyla izledigim polsatta, onlar da gitti. bbc de bir yere kadar tabi ama yine de bir sansini dene derim.
0
n tee
(13.05.08)
ben next kullanıyorum, 2-3 aya bir şu fransız kanallarının olduğu multivision paketi çıkarıyolar, onların içinde de gerçekten çok kaliteli kanallar var haksızlık olmasın.

senin sunny modeline göre de biraz araştırma yaptım ama cidden baya karışıkmış kup nedir, kurukafa nedir ben de anlamadım. yalnız mach1digital diye bi yer var, sanırım ilk yazılımları falan buradaki elemanlar çıkarıyor, senin kaon serine uygun yazılımlar ve anlatımlarda var, biraz kurcala burayı:
www.mach1digital.com

ve her şeyden önce şu kabloyu alman lazım, rs-232 diye geçiyor: www.versaquiz.com

kolay gelsin.
0
federal
(13.05.08)
her kanal altyazılı değil sanırım, mesela bu fransız kanallarındaki filmlerde fransızca altyazı da oluyor mu acaba?
0
lykos
(13.05.08)
@lykos, bu fransız paketlerinde 10-15 tane sinema kanalı oluyor. bu kanallarda altyazı yok sadece ingilizce-fransızca dil seçeneği var.
0
federal
(13.05.08)
bende de 7010 dci var ama hw 12.01.a5
hocam 5 ytlye bir rs232 kablo alıyorsun elektronikle ilgili alet satan yerlerden.
zaten uydu içinmi diye sorarlar sonra www.turkeyforum daki olayları takip ediyorsun.
bir yükleme programı bulacaksın.
kup230 kullanıyorum ben
bir de hardware numaran uygun yazılım bulacaksın.
kup230 ile o yazılımı yükleyeceksin.
yalnız başka ayrıntılar da var mesela cihaz sunny kaon işlemci ama genelde multivizyonları çözen kaon paketi çok geç çıkıyor veya çıkmıyor. bu yüzden mesela stream denen yazılımı yüklüyoruz cihaz stream gibi olmuş oluyor ama tpsleri çözüyor menüler değişiyor filan. ilk stream yüklerken kurukafa diye bişi program yüklemen lazım bir de stream den kaona donerken kurukafa yükleme olayı var. bir de makinan çok eskiyse loaderı eski versiyonsa direk kup230 ile yüklüyemiyorsun. önce loader yükseltmen lazım. onu hiç yapmadım biraz karışık. + bu olayları yaparken dikkatli olman lazım makinenin flashını yakarsın.
0
joepiscopo
(14.05.08)
(5)

deniz kabuklari

1001gecemasallariyla1002gece
arkadaslar bugün bir arkadasim inatla deniz kabugunun icinden duyulan o ugultu / deniz sesinin kulagimizin icindeki sivilardan falan geldigini iddaa etti ve bu benim aklima takildi, böyle bir sey imkansiz degil mi?sart degil tabiki ama $öyle hafiften bilimsel falan bir aciklama yaparsaniz bu sesle i
arkadaslar bugün bir arkadasim inatla deniz kabugunun icinden duyulan o ugultu / deniz sesinin kulagimizin icindeki sivilardan falan geldigini iddaa etti ve bu benim aklima takildi, böyle bir sey imkansiz degil mi?
sart degil tabiki ama $öyle hafiften bilimsel falan bir aciklama yaparsaniz bu sesle ilgili cok sevinirim valla..
0
1001gecemasallariyla1002gece
(12.05.08)
kulaktaki kılcal damarlarda dolaşan kanın sesidir o. başka bir şey, hatta elinizi kapatsanız da duyabilirsiniz.

edit: ahah, bizzat tübitak yalanlamış beni, fok yemek düşer bu durumda bana. kalsın bu ibret olarak, kulaktan dolma bilgilerle eminmiş gibi yorum yapmayayım bir daha.
0
lykos
(12.05.08)
Zor işiten insanlar duymak için, ses dalgalarının toplayan konik boruyu kulaklarına yaklaştırırlar.Bazı deniz hayvanları kavkıları da, duyamayacağımız kadar hafif sesleri toplarlar. Bu kavkıları kulağımıza yaklaştırdığımız zaman, denizin uzaktan akseden uğultusuna benzeyen bir ses duyarız.

Deniz hayvanları kavkısı, yeteri kadar ağız genişliğine sahip olmak şartıyla, rezonatör (seselim yoluyla titreşim yapan aygıt) görevini yapar. İçindeki spiral biçiminde olan boşluk, havayla doludur. Ağzının yakınında oluşan sesler içerde birikmiş olan havayı titreştirir. Bu titreşimlerin, kabuğun iç çeperine yansıması, duraklı dalgaların doğmalarına sebep olur. Saniyede belirli bir titreşim sayısından itibaren, ses güçlenir. Böylece, denizin uzaktan akseden uğultusuna benzeyen bir ses duyulur.

kaynak : www.ayi.org

----

konuyla alakali "tubitak" da soyle buyurmus

Sürekli olarak çoğu yerde söylendiğinin aksine, deniz kabuğunu kulağımıza dayadığımızda duyduğumuz sesin nedeni kan basıncımız değildir. Deniz kabuğunun kıvrımlarına çarparak farklı şekilde yansıtılan ses, aslında çevremizdeki olağan ses/sesler. Deniz kabuğunun büyüklüğüne, şekline ve içindeki kıvrımların yapısına göre belirli frekanstaki sesler güçlenir ve geri kalan sesler boğulur. Biz de, etrafımızdaki çevresel sesin bu halini, dalga sesine benzer şekilde duymuş oluruz.


tubitak kilcal damarlardaki kanla alakali degildir diyor yani..
0
la traviata
(13.05.08)
deniz kızının fısıltısı değil miymiş o?
0
babatema
(13.05.08)
yav gitti güzelim çocukluk efsanem!
keşke okumasaydım =(
boşuna demiyorlar bilgi acıtır diye.
0
punkertifo
(13.05.08)
cok tesekkürler arkadaslar bilgiler icin :)
0
🌸1001gecemasallariyla1002gece
(13.05.08)
(4)

Tezsiz Yüksek Lisans - Marmara

karapolisnas
İstediğim bölümlerin (Marmara Üniversitesi Muhasebe Denetimi ve Muhasebe Finansmanı-ing) tezlisine kabul edilmeme ihtimaline karşı tezsizine de başvurmayı düşünüyorum. Ama nasıl oluyor bu tezsiz yüksek lisans, kabul edilme şansı daha mı yüksek, bitirdiğinde normal lisansüstü diplomasından farklı bir
İstediğim bölümlerin (Marmara Üniversitesi Muhasebe Denetimi ve Muhasebe Finansmanı-ing) tezlisine kabul edilmeme ihtimaline karşı tezsizine de başvurmayı düşünüyorum. Ama nasıl oluyor bu tezsiz yüksek lisans, kabul edilme şansı daha mı yüksek, bitirdiğinde normal lisansüstü diplomasından farklı bir diploma mı alıyoruz, kısıtlamalar var mı, ben 30 kredinin parasını ödediğimde istersem okulun müsade ettiği sürece okuyabiliyor muyum gibi bir sürü soru var kafamda. Yardımcı olabilecekler, ya da bu okul/bölümle ilgili tecrübesi olanlardan cevap bekliyorum.
0
karapolisnas
(11.05.08)
marmara'yı bilmem ama genel olarak cevaplayayım.

-kabul edilme şansı daha yüksek genelde, ama akşam yl yapayım diye kasan çok olur aşırı müracaat yapılırsa bilemem.
-diplomada tezsiz- ikinci öğretim vs yazmıyor.
-genelde 2 yıl içinde bitirmek gereiyor tezsiz yl programlarını, merak ettim baktım marmara'da 3 yılmış süre
sbe.marmara.edu.tr
-çalışıyorsanız akşam yl zordur.
0
lykos
(11.05.08)
tezsiz yüksek lisansların hepsi ikinci öğretim olmuyor, örgün tezsiz yüksek lisans programları da var.
0
luzumsuzadam
(11.05.08)
akademik kariyer düşünüyorsan pek bir işe yaramaz ama.
0
unoktad
(11.05.08)
evet, tezsiz yüksek lisans örgün öğretimde de olabilir. ama örgün tezsiz yüksek lisansların genelde ayrı bir başvuru süreci olmaz, girdikten sonra tezsizden tezliye ya da tezliden tezsize geçiş mümkündür. özel üniversitelerde bu şekilde oluyor genelde. devlet üniversiteleri ise ticari amaçla açtıkları tezsiz yl programlarını daha geniş kitleye hitap etmesi için akşam yapar ve tezliye aldıklarından daha çok öğrenci alırlar.
0
lykos
(11.05.08)
(4)

facebook sorusu

maresalx
simdi yanimda bi arkadas var bu adam gelen gecen her elini kolunu sallayan facebook profiline girsin istiyor ben biraz ayarlara felan baktim ama bisey bulamadim. privacy de search kismina gelince Public Search Listing die bi yer var ordaki tiki kaldirmis oraya ben tekrar tik attim ama bu sefer link
simdi yanimda bi arkadas var bu adam gelen gecen her elini kolunu sallayan facebook profiline girsin istiyor ben biraz ayarlara felan baktim ama bisey bulamadim. privacy de search kismina gelince Public Search Listing die bi yer var ordaki tiki kaldirmis oraya ben tekrar tik attim ama bu sefer link verince birine gorunuyor ama search edince adami illa ki eklemek gerekiyor. bu arkadasi biz nasil public yapabiliriz ?

ek bilgi iki networke dahil arkadas
1- turkey
2- metu
0
maresalx
(09.05.08)
www.facebook.com

Privacy > Profile
profili my network and friends yapın..hersey gorunsun istiyosanız hepsını bu sekılde yapın..
daha sonra search kısmından Search Visibility kısmını everyone yapın.alttakı tum kutularada tik atın..

bu sekılde herkes herseyınızı gorur ve sızı arayan bulur..
0
isott
(09.05.08)
saol isott bi tanesin
0
🌸maresalx
(09.05.08)
yok abi senin dedigin gibi yaptik duzeldi evet. sonra ne alakaysa hic bi yerini kurcalamamamiza ragmen yine arkadas siyaha donustu. ebesi ninesi dedesi tum internet alemi gorsun istiyoruz herkese acik olsun bu profil
0
🌸maresalx
(09.05.08)
üye olduğu network'lerden birine üye olmayanlar göremez diye biliyorum ben.
0
lykos
(09.05.08)
(10)

11 mayıs 2008 ales

plt radioman
bu sınavdan bir tek korkan ben miyim?üniv. biteli 1 yıl oldu,7 yıldır da ne matematik ne de türkçe ile ilgili hiçbirşey yapmadım (basit 4 işlem saymazsak)..ve şimdi bu sınava girip napacaksam?!vakit bulup kitap açmadım da,nolecek?
bu sınavdan bir tek korkan ben miyim?

üniv. biteli 1 yıl oldu,7 yıldır da ne matematik ne de türkçe ile ilgili hiçbirşey yapmadım (basit 4 işlem saymazsak)..ve şimdi bu sınava girip napacaksam?!

vakit bulup kitap açmadım da,nolecek?
0
plt radioman
(04.05.08)
Bu sınava birçok öğrenci çalışmaz bile. Korkmana gerek yok, ortalamanın biraz üzerinde bir öğrenciysen yüksek bir puan alabilirsin rahatlıkla.
Başarılar,
Bol şans :)
0
villeneuve
(04.05.08)
ales'e çalışılmaz, çalışılsa da pek bir şey farketmez. hız kazanmak için geömiş yıllardan iki test çözseniz yeter.
0
lykos
(04.05.08)
1 hafta yeterli bir süre çalışmak için sanırım.

Ben de kitap defter açmadım henüz ama 1-2 güne başlarım diye planlıyorum :)
0
blackmore
(04.05.08)
kpss genel yetenek için kitapçıklar var onlardan edinip basit formüller hatırlanabilir. ya da benzeri formül kitaplarıyla.
böylece; mesela 30-60-90 üçgeninin kenarlarının oranlarını hatırlamak için sınavda ispata girişip amerika'yı yeniden keşfetmek zorunda kalmazsınız.
0
caturanga
(04.05.08)
anasını satayım ben de çalışmadım daha :(
0
forrestgump
(04.05.08)
valla ben biraz çalışmayı denedim (yalnız bunu matematiği epey zayıf olan biri olarak söylüyorum) geometri ve grafik soruları hariç bana çok kazık geldi. önceden sağlam bir temeliniz varsa ne ala, ama yoksa bence pek kolay bir sınava benzemiyor.
bir de giriş formları hala adresime postalanmış değil. size geldi mi? bu hafta gelir mi acaba?
0
magdalena
(04.05.08)
geometri yoktu son ales'te. çıkarsa kenarortay, teğet, kiriş vs bakmak faydalı olur tabii.
0
lykos
(04.05.08)
ben seneye girecem bu sınava ve ciddi ciddi sabahlara kadar çalışmayı düşünüyodum. üniversitenin son demlerini yaşayan biri olarak sorabilir miyim neden çalışılmaz ales'e?
0
deckard
(04.05.08)
Eski puan sisteminde, çalışınca 69 çalışmayınca 70 alan bir kişi olarak söylüyorum ki, ALES'e çalışılmaz. Zaten çalışılacak bir şey de yok, en fazla bilgi gerektiren soru çarpanlara ayırma olarak çıkıyor. O gün size denk gelir veya gelmez, bir de A1 kitapçığı gelecek kadar ballı bir insansanız süper olur mesela (o zaman sorular makul sırada geliyor). ALES'ten iyi puan almanın şartı sayısal bölümdeki ilk 20 soruyu 10 dakikada halledebilmektir, eğer ilk 20 soruda 20 dakika harcarsanız hayatta yetişmez.
0
sui
(04.05.08)
Neden çalışılmaz ? Çünkü burada çıkan sorular çok genel nitelikli sorulardır. Bir nevi genel kültür diyelim, derken hafif açalım. Örneğin sözel bölümde soru olarak şu tarz sorular çıkar: Paragrafın anlam bütünlüğüne göre sonuna şıklardan hangisi eklenmelidir ? gibi. Sayısal bölümde de mesela sudoku tarzı kutucuklar olur,işte boş olan kutuya hangi sayı gelmelidir der. Yanlış anlaşılma olmasın soruların tümü bu şekilde değildir. İşlem soruları vs de vardır. En iyisi bir ales kitabı edinip şöyle üstün körü göz gezdirmek. O zaman daha rahat anlayacaksınız.

Bir de son not: master demek çok fazla şey demektir. Davulun sesi uzaktan hoş gelir, Lisansa benzemez uyarmadı demeyin, iyi düşünün :)) Ama bir yandan da uzmanlaşmak, bilgi birikimi edinme fırsatı var ki en güzel yanlarından biri de şüphesiz bu.

Neyse,çok uzatmayalım herkese başarılar.
0
villeneuve
(04.05.08)
(11)

vicdan sorusu

kibritsuyu
arkadaşlar sabah mutfakta küflenmiş sucuğumu (git: 27621) kurtarmaya çalışırken mutfak balkonundan bi haşırtılar tangırtılar duydum. çıktım baktım ne oluyor diye, balkondaki barbekünün içinden bir güvercin uçtu. haydaa lan mangal ve kömür var orda neyi kurcalıyo acaba diye bi baktım ki ot çöp getirm
arkadaşlar sabah mutfakta küflenmiş sucuğumu (git: 27621) kurtarmaya çalışırken mutfak balkonundan bi haşırtılar tangırtılar duydum. çıktım baktım ne oluyor diye, balkondaki barbekünün içinden bir güvercin uçtu. haydaa lan mangal ve kömür var orda neyi kurcalıyo acaba diye bi baktım ki ot çöp getirmiş koymuş oraya, yuva yapıyor. şimdi yapsın problem değil de, orası bizim çok kullandığımız bir yer. zırt pırt o balkona çıkmamız icap ediyor. şimdi bu kuş gelip o yuvaya yumurtlarsa, biz balkona çıktıkça korkup kaçacak. bir türlü kuluçkaya yatamayacak. belki gerektiği kadar oturamadığı için yavruları yumurtadan çıkmayacak. o yüzden ben barbekünün içine naylon poşet falan tıktım, ağzını da büyük çöp torbasıyla kapattım. ama bir yandan da vicdanım kuşun yuva yapmasını engelledim diye beni rahatsız ediyor. ama gitsin daha rahat kuluçkaya yatabileceği bir yerde yumurtlasın diye yaptım. sizce yanlış mı yaptım?
0
kibritsuyu
(30.04.08)
kibritsuyu doğrusunu yapmışsın, ileride yumurta veya yavru olduğunda farketmeden zarar verseydin daha kötü olurdu. sen o zor durumu ortadan kaldırmışsın bana göre.
0
hayatacaylakkaldim
(30.04.08)
kuşlar genelde kuytu ve ulaşılamayacak yerlere yuva yaparlar. ağaçlar, karanlıkta kalan pencere kenarları, soba borusunun çıkışı filan.
zaten sürekli erişiminizin olduğu bi yere yuva yapması mantıklı diylmiş.
rahat edemez yani kuşcağız. iyi etmişsiniz. müsterih olunuz.
0
insensitive
(30.04.08)
Aynı şey bizimde başımıza geldi. Küçük balkonumuza kaç kez çalı çırpı taşıdılar. Annem her seferinde daha yeni yapılmaya başlamış yuvayı bozmak zorunda kaldı. Çok da üzüldük ama elden birşey gelmedi maalesef. :(
0
villeneuve
(30.04.08)
Bizim de basimiza bu olay gelip duruyor. yuvayi yaptigi yer mukemmel bir yer olmamasina ragmen 2 defa yuva yapti, yumurtladi, kuluckaya yatti ama ne yazik ki yumurtalar orada durmadi ve pit diye bizim balkona düstü :(

ben de bir tane sepet (ekmek sepetlerinden) alip yuva yapmak icin kastigi yere telle bagladim. gelsin simdi pasalar gibi yumurtlasin.
0
trimpot
(30.04.08)
güvercin hayvanı biraz aptal oluyor. yuva diye koyduğu şey de iki tane çalı çırpıdan ibaret. oysa doğada birçok kuş yumurtalarını korumak için şahane yuvalar yapıyorlar. of aslında düşündükçe daha da üzülüyorum. annemlerin evinin yanındaki binada tuvalet penceresinin önüne, daracık yere yumurtladı. yavruları çıktı, çıktığı gibi de o daracık yerden aşağı düştüler. iki yavruyu da kaybettik. aynı yere yine yumurtladı, yine yavrular çıktı, biz düşecek diye endişelenirken bu sefer de galiba kargalar kaptı. barbekü kargalr için ve yavrunun aşağı düşmemesi için güvenli. ama bizden rahatsız olabilir. ben de vicdanımı rahatlatmak için mangalı falan oradan çıkardıktan sonra sepetten yuva yapabilirim aslında. balkona da öteki kullanmadığımız kapıdan çıkarız.
0
🌸kibritsuyu
(30.04.08)
daha kötüsü geldi geçen hafta başımıza, kumrunun biri geldi balkondaki kombinin üzerine kondu, korkutup kaçırdık, bir kaç saat sonra bir baktım karşıdan bizim balkonu kesiyor, kıllandım, tabureye çıkp bir baktım kombinin üzerine çalı çırpı olmadan yumurtlamış, erken doğum herhalde, bütün gün çaktırmadan bekledik geri gelir diye gelmedi, kaldı yumurta orda.. ne yapalım şaşırdık, yumurta hala duruyor..
0
ayheytmayselfenvanttuday
(30.04.08)
güvercinlerin aptallığı konusunda hemfikirim, bence yanlış falan yapmamışsın, sabah sabah onların bana yaptıgının yanında az bile..
sabah servis beklerken bi ses duydum, sonra tepemdeki teldeki güvercinleri görünce (o anda pis pis sırıttıklarına eminim) gelen sesin ne oldugunu anlamam uzun sürmedi.. o değil de o nasıl başarıdır bir kerede üstümdeki hırkaya, çantama, ve sabah biraz serin oldugu için yine üstümdeki şala, elimdeki su şişesine ve elimde deney raporlarının oldugu poşete pisletebilme..
dün görmüş olsaydım bu soruyu "yazııık yuva da yapmış" falan derdim ama bugun sinirliyim onlara oh olmuş işte..
0
light beam
(30.04.08)
Arkadaslar güvercin ya da vs kuşların yuva yapmasını istemiyorsanız birkaç tane rüzgar gülü bu işi kökten çözer :)
0
betty puf puf
(30.04.08)
yalnız kibritsuyu adına herkese söylemekte fayda var;
yuva bozanlar, yuva yapmasına engel olanlar filan dışarda hazır değişik ebatlarda kuş yuvaları satılıyor. çoğunluğu ahşap. camilerde filanda görmüşsünüzdür. ha işte onlarda alıp daha tenha yerlere kurarsanız hem vicdan sızısından kurtulursunuz hemde hayırlı bir iş yapmış olursunuz.
yoksa hepinizi panter emel yesin diye beddua ederim.
0
etna
(30.04.08)
normalde çatı pervazlarına falan yuva yapar bunlar. aslına bakarsan o güvercin sana tanrı tarafından gönderilmiş bir hediye. yani gidip barbeküyü bulması ve hatta içine çer-çöp koymasının tek açıklaması var: pişir beni.
0
insanimsi
(30.04.08)
baştan engellediğiniz iyi olmuş. sonra herhangi bir şekilde yuvaya dokununca yumurtaları bırakıp gidiyorlar, daha kötü oluyor. aklımızca daha güvenli ve rahat hale getirmiştik biz de yuvayı. ama kuş evi yapmayı hep istemişimdir, alttaki galericilerin sabote edeceğinden emin olmasam dakka durmazdım.
0
lykos
(30.04.08)
(6)

Votka + Enerji

dambil
Bu çok sevilen karışım tahminime göre en zararlı alkollü içecek olmakta ama bunu sadece enerji içeceklerinin üzerinde yazan alkollü içeceklerle birlikte içmeyin yazısına dayanarak iddia etmekteyim doğru mudur sizce düşüncem doğru değilse de diğer alkollü içeceklerden farklı zararlarını paylaşabilir
Bu çok sevilen karışım tahminime göre en zararlı alkollü içecek olmakta ama bunu sadece enerji içeceklerinin üzerinde yazan alkollü içeceklerle birlikte içmeyin yazısına dayanarak iddia etmekteyim doğru mudur sizce düşüncem doğru değilse de diğer alkollü içeceklerden farklı zararlarını paylaşabilir misiniz?
0
dambil
(28.04.08)
zararı olsa binlerce insan olürdü, ben daha vodka redbull dan ölen komaya giren görmedim, ki tadıda fena olmaz, ama sek içmek en iyisi.

büyük ihtimal ileride zarara falan yol açıyordur ama alkol zaten kötülüklerin anası, redbull olsun olmasın.
0
alchemistt
(28.04.08)
red bull'un üstünde günde 500ml'den fazla içmeyin yazıyor yani 2 kutuya denk geliyor. Enerji içecekleri genellikle içerdiği taurin ve kafein maddesi yüzünden kalp atışlarını hızlandırıyor. Alkol de etkisini katlıyor, haliyle tehlike artıyor.

sek olsun alkolle olsun 2 kutu enerjiden fazlasını tüketmemeye çalışıyorum, nolur nolmaz...
0
kimlanbu
(28.04.08)
yüksek kafein + alkol kalbe ciddi derecede zararlı, eğer kalbinizde farkında olmadığınız bir sorun varsa etkisini anında gözlemleyebilirsiniz.
0
lykos
(28.04.08)
sizin görmemiş olmanız binlerce insanın ölmediği anlamına gelmiyor. biraz açıp araştırma yaparsanız ne kadar çok kişinin bu içki veya viskili türevlerinden mefta olduğunu anlarsınız. bence tam bir saçmalık örneği bu içkinin servis edilmesi ya da bunun üzerie insanların 4-5 taneyi üstüste içmesi.
0
faideli bilgiler
(28.04.08)
bildiğim kadarıyla ilk piyasaya çıktığında kafein oranı çok yüksekmiş.. alkolle karıştırılıp öbür diyara gidenler fazlaca olduktan sonra yurtdışında yasaklanıp toplatılmış.
ardından üreticiler kafein oranını düşürüp alkol etkileşimi konusunda uyarı ekleyerek piyasaya sürmüşler...
2 adetten fazlasını sekde olsa tüketmemek gerek bence...
hergün içmeninde zararlı olabileceği kanısındayım...
0
jeanluc
(28.04.08)
aritmi oluşturması dışında karaciğer yetmezliği riskini de arttırır. 2 kattan daha fazla yüklenirsiniz karaciğerinize, 5 votka red bull içtiniz mi 10 bardaklık işi olur karaciğerin. 10 votka red bull = 20 bardak alkol almışsınız kadar karaciğerinize yük biner, hatta teoride daha fazla orandadır. karaciğer yetmezliğinin de böyle bir durumda tedavisi karaciğer nakli ile oluyor.
0
tom riddle
(28.04.08)
(4)

yavru kediler nasıl alınır?

leylak sarabi
bahçede yavru sayılabilecek bir kedi ve onun parmak kadar yavruları var. yağmurdan ıslanıyorlar, yavrular ağlıyor ama anne kesinlikle yaklaştırmıyor. ne yapmalıyım?
bahçede yavru sayılabilecek bir kedi ve onun parmak kadar yavruları var. yağmurdan ıslanıyorlar, yavrular ağlıyor ama anne kesinlikle yaklaştırmıyor. ne yapmalıyım?
0
leylak sarabi
(27.04.08)
ellemeyin. gerek görürse anne taşır onları.
0
kibritsuyu
(27.04.08)
büyükçe ve kolay su geçirmeyecek sağlamlıkta bir kutu bulabilirseniz yakınca bir yere koyun, yağmur durmadıysa tabii.
0
lykos
(27.04.08)
anneyi rahatsız ederseniz eğer, "aman burası tehlikeli yavruları kaçıracam güvenli yere" diye daha da abuk subuk yerlere taşır. elleşmeyin kesinlikle, eğer deneyimsiz bir anne ise taşırken yavru kaybedebilir veya kendi de araba altında falan kalabilir.
0
raj
(27.04.08)
anne kediyi kocaman olsa da saldırmayacak olan, güven verici yaratık olduğunuza inandırmanız gerekiyor, daha önce bunu kuru, nispeten sıcak, içinde mama bulunan (güzel kokan kaliteli düzgün konserve mamalar mesela) bir ortam hazırlayarak yapmışlığım var ama biraz zaman gerekiyor yine de.

boyu mümkün olduğunca alçaltarak yaklaşmak da mantıklı bir hareket, çömelip falan. yemeği gördüğünden emin olduğunuzda bırakıp uzaklaşın falan. güveniyo bi noktada.
0
myriamonde
(28.04.08)
(4)

igdaş,ayedaş,iski abonelik fiyatlarının ne kadar olduğunu bi bildirin arkadaşlar?

martimge
abonelik fiyatlarını bilen varsa elden ele arkadaşlar.bi zahmet.
abonelik fiyatlarını bilen varsa elden ele arkadaşlar.bi zahmet.
0
martimge
(27.04.08)
Abonelik fiyatı diye bişi olmuyor, depozito istiyor senden, ya bu adam ödemezse diye faturasını, abonelik iptalinde de geri alıyorsun. Elektrikte ve suda, 20-30 lira gibi bişi oluyor. İgdaş da ise 100-150 lira civarı olması lazım.
0
3200
(27.04.08)
igdaş 220 ytl'ydi sanırım. eylül ya da ekim gibi üstümüze almıştık biz, taksit falan da yapıyorlar galiba, çok net hatırlamıyorum.
0
light beam
(27.04.08)
igdaş bağlantı bedelinin 180$ muadili türk lirası olması lazım.
0
lykos
(27.04.08)
igdaş taksit yapmıyor ilk faturada 220 ytl elektrik 28 ytl(nakit) iski bilmiyorum malesef.
0
vadidekikaktus
(28.04.08)
(1)

Shark neden köpek balığı anlamına geliyor?

areels
- Shark ile dog kelimelerinin birbiriyle alakaları yok- shark kelimesi sadece köpekbalığı için kullanılıyor gibi, başka bir anlamı var mı bilmiyorum, muhtemelen sharp'tan geliyordur, keskin - net anlamında.- peki buraya kadar her şey normalken, köpek kulübesinde yaşayan bir köpekbalığının çizgi film
- Shark ile dog kelimelerinin birbiriyle alakaları yok
- shark kelimesi sadece köpekbalığı için kullanılıyor gibi, başka bir anlamı var mı bilmiyorum, muhtemelen sharp'tan geliyordur, keskin - net anlamında.
- peki buraya kadar her şey normalken, köpek kulübesinde yaşayan bir köpekbalığının çizgi filmi şaşınç değil mi?
- besbelli ki shark köpekbalığı anlamına gelmiyor mu?
- nasıl oluyor da oluyor?
0
areels
(26.04.08)
belli bir döneme kadar (1500'ler) ingilizce'de de sea dog olarak geçiyormuş bu arkadaşların ismi, sonra maya dilinden gelme shark kullanılmaya başlanmış.
0
lykos
(26.04.08)
(3)

Rosetta Stone şeysi...

bitti
Rosetta Stone Rusça Eğitim paketlerinin 3ünü de indirdim. Bu sisteme alışık olmadığım için Rosetta Stone Application'u vasıtasıyla onları çalıştırmam gerektiğini öğrendim. Üşenmedim onu da indirdim. Amma velakin programı açınca "Sürücüye Cd yerleştirin" uyarısı veriyor. "Hocam sen bana levellerın ol
Rosetta Stone Rusça Eğitim paketlerinin 3ünü de indirdim. Bu sisteme alışık olmadığım için Rosetta Stone Application'u vasıtasıyla onları çalıştırmam gerektiğini öğrendim. Üşenmedim onu da indirdim. Amma velakin programı açınca "Sürücüye Cd yerleştirin" uyarısı veriyor. "Hocam sen bana levellerın olduğu klasörü göster, ben oradan açıyım sana dosyaları" gibi bir yardımda bulunmuyor. İlle de Cd-romdan okuyacakmış efendimiz.
Yardım, çözüm...
thnx optm kib bye.
0
bitti
(26.04.08)
indirdiğiniz paketler muhtemelen iso'dur, ultraiso gibi iso dosyalarını sanal sürücüye yükleyen bir program işinizi görür öyleyse.
0
lykos
(26.04.08)
programı kurup ne olduguna bakıp sonra da sileceksin herhalde...
0
undarist
(27.04.08)
@undarist
Evet aynen öyle yapacağım, hatta 24 saat içinde silmezsem başıma gelebilecek şeylerden Ekşi sorumlu değildir. (Kayıtlara geçsin)
0
🌸bitti
(27.04.08)
(7)

italyanca mı romence mi ne? romence sanırım ama ne?

nihilanth
"bagami-as poola in gura mea......ce fac turcii astia.......!!!! bravo baieti....ce fac cersetorii p acolo pe strada......fac astia smecheri(cica) la noi!!!!"burda ne demis ne demek istemiş arkadas bilen var mi?
"bagami-as poola in gura mea......ce fac turcii astia.......!!!! bravo baieti....ce fac cersetorii p acolo pe strada......fac astia smecheri(cica) la noi!!!!"

burda ne demis ne demek istemiş arkadas bilen var mi?
0
nihilanth
(26.04.08)
yardımcı olmayacak ama, en azından italyanca olmadığını bilmek bu konuda arastirmamanıza yardımcı olacak diyor ve google translate'e güvenerek italyanca değil diyorum.

cevab veremedi çünkü.
0
schimsonique chaiselongue
(26.04.08)
Bu yazı Romence. İtalyanca ile zaten birbirlerine çok yakın iki dil söz konusu. Kimi kelimeler ortak hatta. Bene(iyi) mesela. Noi(biz)nin de ortak olduğunu buradan öğrenmiş oluyoruz. Orada ne yazdığını anlayacak kadar da romencem yok maalesef :)
0
villeneuve
(26.04.08)
"mea" benim demektir, "ce fac" da yapıyor demek olabilir. turcii malum türkler, bravo da açık. strada italyanca'da yol demek. yok, pek bir şey anlayamadım bundan ben. :(
0
lykos
(26.04.08)
valla ben bi online translation sitesinde çevirttirdim ama şöyle bişey çıktı ortaya:

"bagami - aynı derecede havuz içinde gura mea.... ne fac turkuaz astia...!!!! Bravo küvet..... ne fac cersetorii p ţuradaki pe sokak..... fac astia smecheri cica ) vasıl biz!!!!"

hiçbir şey anlamadım! :-s
nerden buldun, neyle ilgiliydi ki bu yazı?
0
mortanius
(26.04.08)
romence oldugunu anlamistim biraz zaten arkadaslar tercumeyi soruyordum :) ozelden bir arkadas soylemis, "bravo turklere, bu isi cok begendim, bizde de aynisini yapiyorlar" gibi bisey demek istemis. youtube'a koydugum sokak calgicilari videosuna yapilan bir yorumdu bu.
0
🌸nihilanth
(26.04.08)
en başta Romanya'ya küfür var. daha sonra da"türklerin yaptıkları, tebrikler çocuklar, sizin dilencilerinizin yaptıklarını burda en baba adamlar yapıyor" demiş...
0
pispinti
(26.04.08)
hay sikeyim boyle isi.......napiyor bu turkler....!!! aferin cocuklar.... sokaklarda ne isi var bu dilencilerin...... resmen dalga geciyorlar bizimle!!!

gibisinden bir serzenis/isyan gibi geldi bana, tabi yaniliyor da olabilirim. yine de dursun burda.
0
sayisal loto
(18.08.15)
(1)

Rusça Eğitim Seti

bitti
Rusçayı layığıyla öğreten bir eğitim seti arıyorum. Tabi ki Türkçe tercihimdir ama İngilizce de olur. Haa başka dil kullanmadan sadece Rusça anlatan programlar falan varsa da negzel olur o!Hadi canını yediklerim...
Rusçayı layığıyla öğreten bir eğitim seti arıyorum. Tabi ki Türkçe tercihimdir ama İngilizce de olur. Haa başka dil kullanmadan sadece Rusça anlatan programlar falan varsa da negzel olur o!

Hadi canını yediklerim...
0
bitti
(23.04.08)
mp3 dinleyerek yolda kırda bayırda öğrenmek isterseniz "pimsleur russian", bilgisayarda görsel öğeler eşliğinde çalışmak isterseniz "rosetta stone russian" diye aratabilirsiniz paylaşım programlarında. pimsleur için ingilizce bilmek gerek. resmi sitelerinden de programlar hakkında bilgi bulabilirsiniz.
0
lykos
(23.04.08)
(5)

adı ne?

eskimo
yarısı insan(ön), yarısı at(arka) olan mitolojik varlığın adı nedir?
yarısı insan(ön), yarısı at(arka) olan mitolojik varlığın adı nedir?
0
eskimo
(21.04.08)
inat. (yersen)
0
rentts
(21.04.08)
sentör, centaur
0
red g
(21.04.08)
(bkz: centaur) tabii ben bunu ararken red g cevaplamış.
0
colg fusion
(21.04.08)
satir ya da yunanca'dan tam transkripsiyonuyla satiros başka bir yaratık, satirlerin belden aşağısı keçidir, iyi ayaklılardır ve boynuzları vardır. dört ayaklı ve belden aşağısı at olanlar kentauros'lardır. ingilizler centaur der.

"satyr diye de geçer" diyen bi mesaj vardı ben yazana kadar silinmiş, neyse satir değil yani, satir de keçi gibi bir şey :) satan filan hesabı.
0
lykos
(21.04.08)
mitoloji'de satyr'in arka bölümü keçidir. doğrusu centaur olacak.
bazı resimlerde at kuyruğu filan çizmişler ama ben keçi olarak öğrenmiştim.
0
tom riddle
(22.04.08)
(2)

zoom ölçüsü

tabudeviren
mesela optik zoom...10x optik zoom aradaki mesafeyi 10 parçaya bölüp 1 parça mesafeden çekim yapıyormuş gibi mi oluyor? böyle mi bu?
mesela optik zoom...
10x optik zoom aradaki mesafeyi 10 parçaya bölüp 1 parça mesafeden çekim yapıyormuş gibi mi oluyor? böyle mi bu?
0
tabudeviren
(20.04.08)
10x zoom'a sahip bir objektifle zoom yaptığınızda nesnenin sensörün üzerindeki izdüşümünün boyu 10 kat büyür, dolayısıyla aynı çözünürlükte alacağınız görüntü de. fotoğrafın ne kadar yakından çekiyormuş gibi çıkacağı 10x zoom'a sahip objektifin geniş açısının 35mm cinsinden değerine göre değişir. 28mm geniş açılı 10x zoom'la elde edilen görüntü, 35mm'liden daha küçük olacaktır.
www.steves-digicams.com
0
lykos
(20.04.08)
uzun mesafeden zoom'la çekilen görüntü kendisini belli eder ama. yani mesafe çok uzunsa (belki 100m+) araya bir sis girer, kontrast kaybı yaşanır, ne bileyim... yani her zaman öyle olmuyor.

ha, fotoğrafçı değilim ama televizyoncuyum. hareketli görüntüde öyle oluyor.
0
actionary
(21.04.08)
(2)

ankara-izmir uçuş öğlen saatleri

lykos
ankara'dan izmir'e 11-15 arasında herhangi bir havayolunun direk uçuşu var mıdır?
ankara'dan izmir'e 11-15 arasında herhangi bir havayolunun direk uçuşu var mıdır?
0
lykos
(20.04.08)
sali gunu pegasus da gorunuyor.
0
entrapmen
(20.04.08)
teşekkürler, tam aradığım saatte ama sadece salıları var nedense.
0
🌸lykos
(20.04.08)
(5)

cok acil kaplumbagam ölüyor

sakingittarist
Üç gün önce aldığım ve acaip derecede sevmeye başladığım kırmızı yanaklı su kaplumbağam "Cafer Mercimek" üç gündür hiç bir şey yemiyor. İlk başlarda normaldi ama şu sıralar halden düşmeye, tepkisizleşmeye başladı. Neden yemez bu hayvan, naapmam lazım. Veterinere götürsem mi yoksa yapabileceğim bir ş
Üç gün önce aldığım ve acaip derecede sevmeye başladığım kırmızı yanaklı su kaplumbağam "Cafer Mercimek" üç gündür hiç bir şey yemiyor. İlk başlarda normaldi ama şu sıralar halden düşmeye, tepkisizleşmeye başladı. Neden yemez bu hayvan, naapmam lazım. Veterinere götürsem mi yoksa yapabileceğim bir şey var mı. Su sıcaklığı, akvaryumu vs. tam. eksik yok. Kurtarın Cefer'imi:(((
0
sakingittarist
(15.04.08)
bence vetereinere götür hemen :(
yani ben olsam öyle yaparım
işallah iyi olur geçmiş olsun
0
merope
(15.04.08)
sıcaklıktan bahsetmeseniz, bahar da gelmiş olmasa kış uykusuna yatıyor derdim. akvaryumu güneşe koyabilirseniz belki iyi gelir.
0
lykos
(15.04.08)
ben de ekim ayından beri fıstık gibi iki adet su kaplumbağası sahibiyim, ilk söyleyeceğim şey eğer ısıtıcınız filtreniz akvaryumunuz, kuru bölgeniz ve kuru bölgeyi ısıtacak bir spot lambanız tamamsa hiç endişelenmeyin, eğer aldığınızda hareketliyse ve son 3 gündür yemeyi kesip hareketsizleştiyse stresten olabilir, inanmayacaksınız ama ben 2 adet almıştım bu yavruları, bir tanesi ilk günden itibaren haldır haldır yerken, diğeri resmen strese girdi tam 1 ay(evet 1 ay) toplam 2 tane yem yedi diyebilirim(sayıyla 2:)), en azından 1-2 hafta yememesi normal stres içindeyse, ben de tam ümidimi kesmek üzereydim ki bir gün yemeye başladığını farkettim yaklaşık 1 ay sonra birden iştahı açıldı, ki ortamlarında hiç bir değişiklik olmadı, ve şu anda ikisi de canavar gibiler, hatta yakında 1 metrelik bir akvaryuma geçmem gerekecek 6-7 ay içinde 7-8 cm e ulaştı canavarların ikisi de:) Bence en azından ilk 1-2 hafta içinizi ferah tutun, fakat su ısısını bir dereceyle kontrol edin, ve dediğim gibi kuru alan çok önemli, üstlerine 50-60 watt luk spot lamba koyarsanız(yaklaşık 20 cm uzaklıkta durmak kaydıyla) keyifle gerinip güneşlendiklerini görebilirsiniz, bu arada akvaryumu kesinlikle güneş altına koymayın, hem su anında yosunlanır hem de kaplumbağaları haşlama tehlikesiyle karşı karşıya kalırsınız, eğer güneşlendirmek istiyorsanız leğen ya da içinden çıkamayacakları bir kabın içine koyup, (kabın içerisinde çok ısındıkları zaman arkasına saklanabilecekleri kaya gibi bir şey olursa daha iyi olur) her gün yarım saat 45 dakika güneşlendirebilirsiniz, fakat söylediğim gibi ısı kontrol altında olduğu sürece sorun yaşamıyorsunuz benimkiler ekim ayından beri hava şartları ve evin zemin katta olması sebebiyle bir kere bile güneş görmediler fakat çok sağlıklılar:) Bu arada 1 hafta içinde kaplumbağanızın kabuğunu da kontrol edin, yumuşama olmadığı sürece sorun yoktur. Kaplumbağalar çok çabuk strese giren ve özellikle size alışamadıkları ilk 1-2 ay içerisinde hem sizden hem de ortamdaki diğer seslerden gürültülerden çok çabuk korkan canlılar, bu nedenle bulundukları ortamda mümkün olduğunca ani ses ve hareketten de kaçınmanızı tavsiye ederim. Benimkiler bana çok fazla alıştıkları halde, güneşlenirlerken orada olduklarını unutup aniden sağa sola döndüğümde suya atlıyorlar cup diye:) Kaplumbağalarınızın sağlıklı ve uzun bir ömüre sahip olması dileğiyle:)
0
she runs away
(15.04.08)
Su kaplumbağaları özellikle bebeklik dönemlerinde etçil beslenirler, 3-4 yaşlarından sonra hem et hem ot ile beslenip özellikle ileriki yaşlarında tamamen ota dönüyorlar sanırım, fakat ilk 1 sene et türü şeyler vermemek gerek yine de, özellikle sera raffy p,sera reptil carnivor, sanyu karides yemi ve tetrafauna reptomin (ki bu da kapluşlarınızın otçul ihtiyaçlarını gidermelerine yarayacaktır) tavsiye ettiğim yemler, ben son 6-7 aydır bu 4 yemi değişimli olarak veriyorum, ayrıca çeşitli forumlardan da değişik beslenme önerilerine bakabilirsiniz ama çoğu kişi yavruluk dönemlerinde et verme taraftarı değil(ben de onlardan biriyim:)) Fakat 1 yaşlarını geçtikten sonra marul tarzı şeylerle yavaş yavaş yem dışında da gıda takviyesi içeren bir programa geçmeyi düşünüyorum. Bu arada yem konusu önemli, kaplumbağanız yemini sevmediği için de yemiyor olabilir, inanın bazıları çok seçici, ya da 1 ay önce ağzını sürmediği yemi şimdi çok iştahla yiyebiliyor, o yüzden özellikle sera'nın kaliteli yemlerinden vermenizi tavsiye ediyorum.
0
she runs away
(16.04.08)
ben "lamba güneş ışığının yerini tutmaz" diye bir kuruntu ile kısmen güneş alacak şekilde tutuyordum akvaryumu, suyun va kayanın yarısı gölgede kalacak şekilde. biraz yosun oluyordu tabii ama yosunun çok sakıncası olmaz diye düşüyordum. ağırlıklı olarak kuru karides ve arada bir marul veriyordum.
0
lykos
(16.04.08)
(3)

panasonic lumix dmc fz50 kullananlar!!!?

allop
MRBlar...Şimdi ben 750-800 liraya panasonic lumix dmc fz50 almayı düşünüyorum...*nedeni hem fiyat, hem 10mp olması, hem lense mense para vermeyecek olmam hemide vidyo çekebilme özelliği!*fz 18 ile karşılaştırıldığında hem 10 mp, hem dönebilen lke var. Tek eksisi 5cm makro ancak onu da 20-30 dölara m
MRBlar...
Şimdi ben 750-800 liraya panasonic lumix dmc fz50 almayı düşünüyorum...
*nedeni hem fiyat, hem 10mp olması, hem lense mense para vermeyecek olmam hemide vidyo çekebilme özelliği!
*fz 18 ile karşılaştırıldığında hem 10 mp, hem dönebilen lke var. Tek eksisi 5cm makro ancak onu da 20-30 dölara makro lens alarak giderebiliyorsun!
velhasıl kelam bu makineyi kullananlar şöyle iyice bi artısı, eksisi nedir ifşa etse!
Teşekkürler...
0
allop
(15.04.08)
kullanmadım ama epey araştırdım her iki modeli de. fz50 çok güzel makine yalnız, fz18 e göre bir diğer eksiği de hacim ve ağırlık olarak hayli büyük olması. 18x yerine 12x zoom ve objektifin geniş açısı olmaması da dezavantaj, tabii bunlar sizin için ne kadar önemli bilemiyorum. bir diğer avantaj olarak da zoom ve manual focus ayarlarının objektifi çevirerek yapılması, ki bence çok önemli. sensör de daha büyük tabii. zoom manual olduğundan film çekerken zoom da yapılabiliyor iyi kötü. fz50'nin 28mm den başlayan 18x zoom'lu bir modeli çıksa hemen alırdım. ya da şu linkini verdiğim modelin döner ekranlısı çıksa atlayabilirdim üstüne.
www.dpreview.com
velhasıl kelam, şimdilik mükemmel fotoğraf makinesi yok bu sınıfta. neye önem verdiğinize göre en iyi tercih değişir, taşınabilirlik çok önemliyse fz50 konusunda bir daha düşünün derim mesela.
0
lykos
(15.04.08)
tşkler.. lykos
*büyüklük önemli diil! Zati gömlek cebine sığacak bir makine aramıyorum!
*18x 12x de pek sorun değil ancak Olympus SP 570 UZ de 20x zumu görünce anaaa demedim de değil!
*zoom ve manual focus ayarlarını çevirerek yapmak slr deki gibim güzel!
*35 mmlik zoom wide bana 28mm göre ne kaybettirir! Örneğin çekimlerde sabitleme süresi uzar mı?
*birde ben bu makinayı bol ışıklı ortamda model çekimleri(maket model), bunların makro çekimler ve hareketli çekimler için istiyorum-tamam ulan birde milla jovovich:D- ancak gönül istiyor ki altıma bir leica çekeyim! olmuyor! en azından sayısal çıkana kadar...
0
🌸allop
(15.04.08)
manzara filan çok çekmeyecekseniz 35mm geniş açı da idare edebilir, fz50'nin de makrosu iyidir derler. gün ışığında da performansı iyi bildiğim kadarıyla, lumix'lerin sorunu yüksek iso'larda. makro çekecekseniz hareketli ekran da büyük avantaj. objektiften manuel zoom olayı olmasa bir de canon s5 is'e filan bakın derdim ama fz50 size uygun gibi geldi bana da. tabii kullanan birileri de yorum yazsa daha güzel olur :)
0
lykos
(15.04.08)
(7)

telekutu

petekdoku
Cenk Koray'in zamaninda(yirmi yil kadar once) sundugu efsane telekutu yarismasinda verilen hediyeler aklima dustu, isin icinden cikamadim.O zamanlar daha mutevazi bir ulkeydik, sanmiyorum oyle yatlar katlar arabalar verildigini...Neydi bu yarismada verilen en sahane hediye?Hatirlayaniniz var mi?
Cenk Koray'in zamaninda(yirmi yil kadar once) sundugu efsane telekutu yarismasinda verilen hediyeler aklima dustu, isin icinden cikamadim.O zamanlar daha mutevazi bir ulkeydik, sanmiyorum oyle yatlar katlar arabalar verildigini...Neydi bu yarismada verilen en sahane hediye?
Hatirlayaniniz var mi?
0
petekdoku
(15.04.08)
saç kurutma makinası verildiğini hatırlıyorum, yamulmuyosam..
da büyük hediye neydi hatırlamış değilim ben de..
0
t3
(15.04.08)
buzdolabı gibi kalmış aklımda.
0
lykos
(15.04.08)
benim aklımda da buzdolabı kalmış büyük ödül olarak...
0
pispinti
(15.04.08)
ödülleri hatırlamıyorum ama kutular boş çıkınca 'zoooort' diye bi ses çıkıyordu bi de canavarımsı bi resim geliyordu ekrana.
ödül çıkınca da 'bombooooo' diyen bi filcik vardı galiba
0
ravioli
(15.04.08)
Benim hatırladığım kocaman oyuncak bir ayıydı.

bir de haymana tatili vardi, ama onu kimse istemezdi. Hatta bir gazeteye haber bile olmuştu, kimse tatili istemiyor diye,
0
prdeay
(16.04.08)
Ödül olarak "Tuşlu Telefon" vardı bir de.O zamanlar pek yoktu bu aletten o yüzden benim favori ödülümdü.
0
frown
(16.04.08)
0
egotm
(16.04.08)
(2)

southern comfort

disq
istanbul'da nerede satiliyor tercihen anadolu yakasi? gidip gidip sordugum, "siparis verdik abi cuma bi ugra" diyen bi tekel var da yalanci cikacak saniyorum.
istanbul'da nerede satiliyor tercihen anadolu yakasi? gidip gidip sordugum, "siparis verdik abi cuma bi ugra" diyen bi tekel var da yalanci cikacak saniyorum.
0
disq
(14.04.08)
@milesh; verdiğin sitede so co satılmıyor. hatta istinye mağazalarına sormuştum, öyle bir içkinin varlığından haberleri yoktu.
0
hgn
(14.04.08)
azbilindiği için southern comfort pek bulunmuyor (kısır döngü), tek çare freeshop gibi.
0
lykos
(14.04.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.