İlginç ve niş bir çözüm üretmişler. Açık kaynak gibi de durmuyor. Ben olsam ilk iş bu firmaya mail atıp teklif isterdim web entegrasyonu için.

Vezuve cikmadim ama Pompeii'ye gittim gercekten etkileyici bir yer tavsiye ederim. Vezuv'e cikanlar da cok guzel oldugunu soylediler. Pasif bir dag tabi, Etna mesela arada tütüp püskürtüyor.

Bonus olarak pompeii'in daha az bilinen kardesi (bkz: ercolano )

Napoli körfezini görebiliyorsun. Bir yanda da yanardağ kraterine kadar yaklaşabiliyorsun. Arabayla gidilen noktanın ötesinde 1 km falan yürümüştüm diye hatırlıyorum. Yol üzerinde çakma değerli taş satan satıcılar var.

Yazın gitmeyin. Yanardağ patlamasına yakın bir sıcağı yaşatıyor o coğrafya size.

Çocuk olduğu için dibine(tepeye) gidemedik ama komple çevresini gezdik pompei antik kentini vs gezdik kesinlikle tavsiye ederim

Tere ve suya dayanlıklı denen bir özelliği var ama kullanımda bir farkını görmedim ben. 2.nesille de spor yaptım, 3.nesille de yapıyorum, bir şey değişmedi hayatımda.

Odyofil değilseniz ses kalitesinde bariz bir fark yok. Hatta bence 2.nesil daha rahat.

Ben bütçem kısıtlıysa 3. Nesil işin kendimi zorlamazdım, bütçem rahatsa 3.nesil alırdım. Öyle de yaptım zaten.

Bomontide moc, belgizar, but first coffee olabilir.

Cevre hastanesinin arka sokaginda chops var. Karsisindaki yol kenari ama sokaktaki daha iyi.

Hileli yeri söylüyorum, normalde de kimseye öğretmem… Bomonti The House Residence altında Cargo Coffee, kimsecikler yok, mekan son derece keyifli ve huzurlu, ayrıca zenginlerin takıldığı bir alan olduğu için +3 coolluk bonusu da verir. Kahve fiyatlarıda 2-3 lira fazla işte, o kadar da olsun artık.

Yukarıda bomonti için önerilen diğer mekanlar nargile kafeden hallicedir, boşuna gidip huzur aramayın.

Wix

Genelde bahsettiğiniz işler için kullanılan 4 site var;

1.Cargo.site
2.Wix
3.Squarespace
4.Webflow

Wix'in ücretsiz versiyonu da var sanırım ama tam verimli kullanmak için tamamına ücret ödemeniz gerekiyor. Genelde basit kişisel portfolyosunu paylaşmak isteyen tasarım alanında uğraşan insanlar arasında cargo kullanmak popüler.

Daha yeni yaptım memnunum. Medyaweb.net inceleyin

5 Yıl aslında apple ürünü için çok uzun bir ömür değil, 8-10 yıla kadar kullanılabiliyor apple laptoplar. 5 yaşında bir macbook'un yenilemem için ya gider göstermek istiyor olmam ya da iş için kullanıyor olmam gerekirdi sanırım.

macbook yerine ipad asla almazdım, tüm aksesuarlarına ve sürüm geliştirmelerine rağmen hala ipad ile laptop'lar aynı işi yapmıyor bana göre.

he ama öyle bir sormuşsunuz ki, para çok, harcayacak yerim yok demişsiniz. o zaman alın tabi... enflasyonist ortamda elde para tutacağınıza ürün almak çok mantıksız da değil.

M1 değil de almışken m2 alınabilir, magsafeli ve çentikli olan. Bence mantıklı bu arada, 2017 air para ediyorken satarsınız onu da.

Hayir yenilemezdim. Senin sorunun paranin eriyor olusu. Doviz yap, mevduata koy, altin al vs vs. Niye durduk yere erisin? Hani cok birikim vardir ve bol aylik gelir vardir hic ihtiyac olmayan seyelere harcarsin arada ama ben senin duyurundan boyle bir sey sezmedim.

Normalde yenilenmez de apple arm değişiminden sonra herkes elindeki intel mac'lerden kurtulmaya çalıştığı için fena olmazdı yeni macbook almak bu senaryoda.

Uygulama takılıyor temiz formatla halledilir ama 2017'den beri sürekli büyük güncellemeleri üzerine formatsız yaptıysanız bi tatsızlık olabilir.

ipad almam, elimdekini satip m2 air alir devam ederim.
elimde 2015 air var, aynisini dusunuyorum, artik zamani geldi.

el cevab
evet peceteye kolonya dokerek onunla temizleyebilirsin
amazon'dan arctic mx4 tavsiye ederim
elektrikli supurge, ozellikle emdiren ucu varsa onu takabilirsin. boyaci fircasi falan varsa daha guzel olur ince temizlik icin. ama kompresorun varsa daha iyi tabi ufletirsin

kolonyanın içindeki esansiyel yağlar süreceğiniz yeni macunun performansını düşürür. mümkünse saf alkolle temizleyin.

izopropil alkolle silmeniz lazım, aman ben uğraşamam öyle şeylerle diyorsanız bulabileceğiniz en saf limon kolonyasıyla çok dikkatlice ve anakarta hiç bulaştırmadan silebilirsiniz. çok da böyle şeyleri sallayan birine benzemiyorsunuz zaten. bir sonraki termal macunun ömrünü kısaltır kalıntı kolonya.

cihazınız ısıdan kapandığına göre 100dereceleri geçiyorsunuz. ucuz da olsa bir termal macun almak zorundasınız. en kötü termal macunla en iyi termal macun arasında 10-15 derece fark edebilir, ona göre kendi hesabınızı yapın.

yukarıdaki arkadaşların söylediği gibi kompresör, süpürge, fırça gibi standart yöntemler işe yaramıyorsa dikkatlice fanın plastik ve elektronik parçaları ile radyatör ızgaranızı birbirinden ayırın, sonra ızgara kısmını suda yıkayabilirsiniz veya izopropil alkol fısfıslayarak temizleyebilirsiniz. youtubeda videoları da vardır.

cevaplar için teşekkürler. önerilen arctic mx4 macun 120 tl. bana göre pahalı. amazon'da en çok satan ürün buymuş, yarı fiyatına hem: www.amazon.com.tr

izopropil temizleme kiti de hediyeymiş yanında. bunu alayım diyorum çok kötü değildir herhalde?

arctic kesin al. cok fark ediyor denedim gordum.

Cevabınızı yine yazın ama sosyal medya'ya değil, bir word belgesine falan yazın. Yazdıktan sonra da kaydedip kapatın, sosyal medyada paylaşmayın.

Şahsen ben böyle yapıyorum, yazana kadar öfkem biraz hafiflemiş oluyor ve yollamasam da rahatlamış oluyorum. Deneyebilirsiniz.

bi şekilde içini dökmen gerek belli ki. bunu arkadaşlarına yap. ben öyle yapıyorum mesela birine sövesim varsa linkini atıp sinkaflı küfürler ediyoruz karşılıklı.

Uzman desteği al üstad. Birgün psikopatın birisine denk gelirsin çeker vurur.

kent sakini +1
ekşi'de olsun başka yerde olsun çoğu zaman uzun uzun yazıyorum tam gönder/enter yapmadan önce düşünüyorum. sonrasında yaa değmez ya da başıma iş açar diye silip geçiyorum. o arada söylemek istediğimi de bir şekilde dile getirmiş oluyorum. biraz otokontrol ile çözersiniz.

yaptığın tepkinin dünyaya, insanlığa faydalı bir sonucu olacak mı bunu düşün, olmayacak ise cahile laf anlatmaya çalışmak boşuna. bu algı yerleştikten sonra olayları kişiselleştirmeyip görmezden gelebiliyorum.

Mesela dün şöyle bir olay oldu;

Golden Retriever’ların paylaşıldığı bir sayfada bir kadın köpeklere etiket yapıştırıyor. 3 köpek, üçü de birbirinden üzgün. Ben de kimseye bulaşmadan, sayfa altına fikrimi yazdım. Şöyle ki; “onlar bizim oyuncaklarımız değil. Patili evlatları olan bir anne olarak her neredeyse o devletin bu hayvanları bu kadının elinden alması gerekir.”

Biliyorum insan çocuklarına eziyet çektirilen bu dünyada, o gariban patililere karşı kasılmış aşırı bir duyar. Ama zaten bu dünya hassas kalpler için bir cehennem değil mi?

Her neyse, altına abuk sabuk “mal” yazanlar, “yohaaamiiinaaaa” yazanlar, “duyarını dükiiimmm” yazanlar oldu. Birine sana ne benim duyarımdan “ergen” yazdım, çenemi tutamayıp. Bana mesaj atmış “düzgün konuşacaksın benimle, senin ağzına s.çarm”. Sansürlemeden, adlı adınca. Şimdi ben bu ergeni dava etmeyeyim de ne yapayım?

Ben acaba hiç mi sosyal medya kullanmasam? Kullanmayı mı beceremiyorum?

Trlye tarafına değil de güzelyalı sahilden gemliğe doğru biraz ilerleyince kısmen temiz girilecek yerler var

tirilye tarafından sabah erken girersen girebileceğin doğru. öğlene doğru deniz hareketleniyor yüzülmez hale geliyor. benim deniz kenarında evim olmasına rağmen 10-15 senede 1 defa girdim. yine de her sabah tirilye'den mudanya sahile doğru yüzüp geri dönenler görüyorum, demek ki yüzülebiliyor.

Diş çevresindeki dokular ve sinirler çok yıpranıyor bu kanal tedavisinde, hissettiğiniz şey normal. Son dolgudan sonra bile 1-2 hafta alışma süresi olacak, sonrasında fark hissetmeyeceksiniz. Anestezi sonrası ağrının geçmemesi ise bundan daha farklı bir durum bence, kanalı hala tam temizlememiş diye anladım, bir sonraki seansınızda yaşadığınız ağrı'yı söyleyin mutlaka.

Yaklaşık üç aydır dolgu sonrası ağrı çekmekteyim. Geçici dolgu sırasında dişlerimi sıkarak ödem yapmışım… Umarım sizin öyle değildir.

2020 aralıkta kanal tedavisi olduydum. dilimle baskı yapınca ya da sıcak bişey içince sızlama oluyordu. ağrı var mıydı hatırlamıyorum ama bi hislenme vardı.

6 ay sürdü...

www.youtube.com

ölümcül bir hastalığınız veya kazanız olmadığı sürece, bu tip kontrollü ameliyatların hepsi aynı sayılır bana göre. hepsinde hastaneye yürüyerek giriyorsunuz ve aynı anesteziyi alıyorsunuz. uyandığınızda yine aynı yatakta uyanıyorsunuz. burun estetiği de olsanız, yağlarınızı da aldırsanız aynı. o yüzden ameliyattan korkmanıza hiç gerek yok, ameliyat sonrası hayatınız değişecek ancak tüp mide ameliyatı olduğunuza göre ilk süreç zor olsa da uzun vadede olumlu anlamda değişiklik olacağı kesin.

Kardeşim oldu, çok mutlu, 120'den 55'e düştü ve sarkması da olmadı. Doktor önerisi isteyen olursa paslarım.

ameliyat korkusunu bir kenara koyarak yaziyorum.

cok yakin bir dostum bu ameliyattan oldu. 2 sene filan sorun cikmadi. sonra "normal" sayilacak bir komplikasyon gelisti ve hayati zehir oldu. tekrar ameliyat oldu, belki yine olmasi gerecek vs. cok ama cok pisman. bu surece sahit olmus biri olarak (ve hic haddim olmayarak) olmamani tavsiye ederim.

Su basliga bir goz at derim www.eksiduyuru.com

Bmi 42.5 olan biri olarak diyet hiç kolay değil.

Yani ilk önce hastane çıkış verecek ve gideceği şehirdeki hastane de kabul edecek. Kafanıza göre hastaneye götürmeyin. Özel ambulans firmaları vardır bulunduğunuz şehirde onlardan fiyat alın. Misal, Ank-İst gibi bir rotada 2.000'den düşük olacağını zannetmiyorum.

özel ambulans şirketleri bu hizmeti verir. maliyetini söylemek için nereden nereye gideceğinizi bilmemiz lazım da, onu buraya yazana kadar arayıp sorun daha kolay olur.

istanbul'dan ığdır'a mı gidecek hasta yoksa istanbul'dan kocaeline mi? arada 1000km mesafe farkı var.

ayrıca hastanın durumu kritikse, bu nakil işini yapmayı tercih etmiyor özel firmalar bile.

İlki, rengi de çok güzelmiş.

Üçü arasından 1

1.si güzel, 2.si de fena değil. 3. seçeneği eledim.

İlki

Birincisi.

1 numara, Modena, bir arkadaşımda var ve çok memnun. Ben de kullanmıştım, çok rahat.

2 3 1 diyorum sirayla. Sepet cok kullanisli gundelik kullanim, bakkala falan gitmek icin.

1. nin rengi çok güzel ve daha sade. hafif gözüküyor.

kullanmadım ama ses yalıtımına sahip boyalar var. ne kadar etkili bilmiyorum

cimer'e şikayet ediyorsun evi test ediyorlar. sonrasında dava edip komşunu astırabiliyorsun.

yalitim = oda icine bir oda daha insa etmek.

yapacagin diger her turlu islemde sesi bir turlu duyarsin.

floating room construction diye arat. gor.

Duvara yumurta kolisi yapıştır.

çift taraflı olursa ancak verim alabilirsin.


çok araştırdım. bazı izolasyon malzemeleri ile duvarı kaplatıp yalıtabilirsin ama asla 0 desibele düşmeyecek. bu da sana duvarda en fazla 5cme patlar mekansal olarak.

yerler için bilemiyorum. kalın halılar her zaman çözüm. ses titreşim olduğu için açık kalan yerden, yayılımdan bir şekilde gidecek.

2017de araştırmıştım. fiyatlar nicedir bilemiyorum ve Ankara'da çok rahat bulursun bu işi yapacak.

sesin geldiği duvarı yalıtım bantlı konstrüksiyon üzerine alçıpan duvar ve içerisine de hava boşluğu kalacak şekilde taş yünü doldurabilirsin ancak bu yöntem bile %30-50 arası keser. titreşimle yayılan ses büyük oranda tavan ve zemin döşemesinden de yürüyerek odaya girmeye devam edecek, %100 kesmek istiyoruz diyorsanız tek çare yukarıdaki arkadaşın dediği gibi oda içinda oda yapmak. Bu da pek kolay bir imalat değil.

etkili çözüm istiyorsan ayrıca gürültünün geldiği duvarı da yalıtman lazım, komşun bu fikre nasıl yaklaşır orasını bilemem.

belki bir iki ay hediye 200 mbps gibi bir şey vardır kampanya vs.

İlk ay hediyesi olabilir. Ben de 25 mbps bağlattığımda ilk ay boyunca 100 kullanmıştım.

çok iyi altyapısı olan bir binada mı oturuyorsunuz? evinize kadar fiber ucu geliyor ve fiber dönüştürücü modemden, normal modeme bağlanacak şekilde çift modem mi kurulu?

bu tarz çok iyi altyapılı sayılı binalarda internet normalde satın aldığınızdan 2 kat kadar yüksek hızları bulabiliyor ama 3 kat farkı ilk defa duydum.

ben 25mbps superonline kullanıyorum, 60mbps hız alıyorum stabil.

Bende de birebir aynı durum var.

www.speedtest.net

İnternetim yeni değil, 6 yıldır S/O fiber kullanıyorum. Bu tarifeye de geçeli 1,5 yıl oldu. Bazen bağlantıdaki gibi 200+ sonuç alıyorum, bazen 100 MBit. Ama 200 aldığım zamanlarda indirme hızına bakıyorum maksimum 12 MB/sn oluyor.
speedtest.net muhtemelen yanlış ölçüyor. Şuralardan bakınca 100-110 gibi çıkıyor:

fast.com
www.hiztesti.com.tr

yeni bağlatınca öyle oluyor, sonra yavaşlıyo ve saat başı kopmalara yaşayabiliyorsun yoğunluğa göre

altın gayet yeterli, yanında da 100-200 liralık bebek kıyafetlerinden falan hediye edebilirsiniz. künyeyi düşünmeye bile gerek yok bence, çok demode.

Yarım Gram altın + 250 TL ebebek hediye çeki aldım ben.

segmentasyondan dolayı bir şişirme var, orası kesin ama yine de maliyetleri standart apartmanlara göre çok yüksek bu binaların. yüksek elektrik harcayan birden fazla asansör, 2 vardiya güvenlik, mekanik anlamda çok yüksek elektrik harcayan ortak makina daireleri, yoğun sirkülasyon sebebiyle sürekli aydınlatılan koridorlar vs vs. pek çok sebep var. ayrıca profesyonel şirketler yönettiği için aidat üzerinden ciddi de bir kar payı alıyorlar.

ben de dap dalga vazo ve adam kuleden daire araştırıyorum ama yönetimle ilgili hep negatif yorumlar okuduğum için vazgeçtim. anladığım kadarıyla ısıtma ve soğutma otel gibi hvac sistemiyle yapıldığı için epey maliyetli

Çünkü ödüyorlar. Kimse oturup da bütçe kırılımlarına, masraflara, yönetimin keyfi harcamalarına bakmıyor. Yönetim 1500 lira yaptım aidatı dese en fazla "ohooo bu ne ya" diye 1 hafta söyleniyor sonra yine ödüyor.

Belki biri otursa baksa kalemlere tek tek daire başı atıyorum 700 TL de yeterli çıkacak. Ama kim uğraşacak :)

1- çok iyi bir yazılımcı
2- merkez bankası teftiş ya da yazılım
3- işbank teftiş
4- uluslararası şirketlerin junior manager tarzı pozisyonları

büyük yabancı şirketlerin görece daha küçük türkiye ofisinde çalışıp dolar/euro üzerinden maaş alanlar var. danışmanlık, pazarlama, yazılım alanlarında olma ihtimali var.

bir çok işte alınabilir.

satış, pazarlama, proje yöneticiliği vs. çok işte alınır yani. çevremdeki herkes de bu maaşın artı-eksi 5000tl civarında çalışıyor.

bizim ofis özelinde bakarsak 11kişinin 8'si bu rakamın üzerinde alıyor ama genel olarak baktığınızda istanbul'da çalışanların %5'i bile değildir bu maaşın üzerinde alan.

hangi işler bu maaşı alır? para kazanan bir şirkette, para kazanılan ürünün/hizmetin para kazanılabilir olmasını sağlayan ve bugün istifa ettiğinde yarın yerine yenisini getiremeyeceğiniz insanlar kazanır bu maaşı.

örnek veriyorum. kaynak ustasının yerine yarın yenisi gelir ama kaynakla yapılan hizmeti / ürünü dizayn eden mühendisin yerine yarın birini bulamıyorsanız, o mühendis bu parayı rahat rahat kazanır.

Kendi çalıştığım kurumda terfilerini zaman kaybetmeden alan ios/android developer, iş analisti, dba admin 28 yaşında 25k dolaylarında kazanıyor.

Yazılımcı geliyor akla ilk. Doktor da rahat alır ama sanırım doktor olmadığından eminsin :)

yurtdışına iş yapan küçük şirketler, herkesin ismini bildiği marka değeri çok yüksek şirketlere göre x2 x3 kat fazla maaş verir.

güzel bir şirkette güzel bir iş yapan, planlamacı da alır, ik cı da alır, satın almacı da alır vs vs.. pozisyonun illa teknik olmasına gerek yok.

Yemeksepeti banabi'de damla su 25TL şuan, istanbuldayım, belki şehirden şehire fiyat artıyor olabilir.

su lezzeti konusunda hassassanız buzdağı denemenizi tavsiye ederim.

hamidiye.

hatta hamidiye satış noktası bulursanız 5 litrelik sular bile daha ucuza geliyor, tadları da gayet güzel

Taşkesti'yi 22,5'a alıyoruz.

bisu biri ile gönderim yapanlar

Trendyolda bazı markalar farklı marka damacanayla değişim yapıyor bakabilirsiniz.

kuzeyden damacana bildiğim kadarıyla BPA'sız şeffaf. O sebeple mi almıyorlar?

Eğer sebep buysa, yemeksepeti banabi'den damla su sipariş edin, kuzeyden damacanayı alır onlar. sonra damla'nın klasik mavi renk damacanasını verip hamidiye'ye geçersiniz.

iğneada longoz, giderken yol üstünde çok güzel köyler var, dupnisa mağarasına da uğrarsınız araba varsa.
çok özel yerler değil ama havası ve doğası güzel, sessiz ve sakin ama bir yandan da turistik yerler.

bolu abant gölü ve çevresindeki yürüyüş parkurları olabilir, oralar haftasonu çok kalabalık oluyor gerçi.

bursa tirilye köyü olabilir, çok ufak bir köy, pek bir şey yok ama oturup rakımı içer kafamı dinlerim diyorsanız olabilir, ucuza gelir.

Şile/Ağva

kontratsız internet istiyorsanız zaten turk.net dışında pek bir seçeneğiniz kalmıyor bence.

Kotasız, taahhütsüz olması olumlu tarafı,
Çağrı merkezi olmaması ise olumsuz tarafı.

Fiber hizmeti o lokasyonda nasıldır, bilemiyorum:)

gigafiber hizmeti varsa, canlı müşteri temsilcisi var. henüz işim düşmedi bağlanmak için kanser ediyor mu bilemiyorum, lakin ben ocaktan beri kullanıyorum sıkıntı yaşamadım. gigafiber varsa davet kodu da paylaşabilirim. kendi altyapısı değil de başka operatör altyapısı varsa bağlatacağınız adreste, o zaman tavsiye etmem. varsa gigafibere şans verin, yoksa adresteki altyapı neyse ona mahkumsunuz. gerçi taahhütü yok deneyin en kötü kapatma zahmetine gireceksiniz.

technopat.net'in anasayfasından ulaşabileceğiniz tavsiyeler kısmını seviyorum ben, farklı bütçelere göre farklı cihazlar öneriyorlar her ay. sponsorlu mu bilmiyorum ama önerdikleri cihazlar genelde gerçekten iyi seçilmiş oluyor, en azından referans olarak kullanılabilir.

Kolektif house ile çalışıyorum, sırf şirket kurmak için kullanacaksanız sanal ofisle sorun yaşamanız bana çok mümkün gelmedi. ben kendi şirketimle sadece vergi memuruna şirket açılışı yapmak için gittim, kahvemi içtim imzamı attım geri döndüm. hiç sorun yaşamadım, ofisleri de pera'da ve çok şık.

SADECE sanal ofis için ise en ucuzunu seç, firma önemli değil bence. ama mekan olarak merkezi görünmesini önemseyebilir müşterilerin. telefon vs. hizmeti alacaksan bir miktar pahalılaşır.

Çok teşekkürler çok sağolun.

photoshopta yaptığınız tasarımı bir yandan illustrator açarak oraya kopyalayabilirsiniz. adobe illustrator vektörel çalışır, oradan çıktı alabilirsiniz istediğiniz gibi.

photoshop'a ulaşma imkanınız varsa illustator'a da ulaşabiliyorsunuzdur diye varsayarak bu şekilde öneride bulundum.

Bildiğim kadarıyla mucizevi bir yöntem yok. Illustrator'da yeniden yapmanız gerekecek aynı tasarımı.
Illustrator'da "Image Trace" özelliği var ama size yetmeyecek sanırım.

Bakın bu arkadaş 100 liraya yapıyor, ciddi bir işse 100 lirayı verin, tertemiz yapsın.
bionluk.com

(Tanımam etmem, google'a yazınca çıktı bu kişi, başkalarına da bakın çalışmadan önce)

tv de gösterilen bu kanıya varmamız ama işin gerçek boyutunu maalesef henüz göremiyoruz bence.

batı tarafından rusya'ya karşı görülmemiş bir karşı propaganda uygulanıyor. piyasada çok büyük bilgi dezenformasyonu var bu savaşa karşı. o sebeple sorunun cevabını bulmak pek kolay değil.

yine de bu kadar köşeye sıkıştırılacağını bence putin bile düşünemezdi. bütün dünya ekonomik sisteminden afaroz edilmek çok ciddi bir yaptırım.

Rusya bir yerde patlayacaktı. O da şimdi oldu. Bence çok fena çuvalladı.

Bunu düşünmüş olması imkansiz. Dusunmusse de demekki halkı, ekonomi umrunda değil.

Abi yoldaki 500 bin euroluk konteynerlerin yönünü değiştirdik Rusya'ya vermemek için, para ödeyemezler diye. Bizim gibi kaç şirket var kim bilir, biz enerji için elektronik parça veriyoruz, önemli şeyler şeker/boncuk değil. Kendi de üretemez kolay kolay.

Yani bu kadar ciddi olacağını düşünmesi imkansiz.

Net bir şekilde çuvalladı ve gitgide bataklığa saplanıyor.

Ekonomik olarak:

Rusya hazırdı yaptırımların simülasyonunu 2014 de yaptı, rezervi biriktirdi, Swift'e alternatif geliştirdi vs.

Askeri olarak:

Çok fazla bilgi kirliliği var. Ama haritaya baktığımız vakit iyi kötü Rusya istediğine ulaşıyor. Ukrayna’nın Karadeniz bağlantısı kesildi sayılır. Zelensky de düşer yakında.

Şu an hem batı medyasında hem rus medyasında aşırı bilgi kirliliği mevcut. Yani kimin aantajlı durumda olduğu, kimin istediğini aldığını kestirmek zor. Eminim bizim duymadığımız ne detaylar dönüyordur. Bu tarz mücadeleler de tek bir muharebeyle net sonuç vermez. Yani rusya kiev'i alır belki. Ama bu ambargolarla uzun vadede kazandığından fazlasını kaybedebilir.

Bir de askeri harekatların hedefi şurayı alayım ooooh şeklinde olmaz. Askeri harekatlar siyasi hedefler için yapılır. Askeri operasyon başarılı olsa bile, siyasi hedefe ulaşamayabilir.

Bence rusya bir tepki bekliyordu, ama bu kadarını beklemiyordu. 2014'ten sonra bir para stokladılar. Ama 1 haftada eldeki rezervin yarısını harcadılar. O yüzden askeri olarak başarılı olsa bile siyasi olarak istediğini elde edemeyecek gibi duruyor.

Rusya kiev'e adım atacak gibi. Ama kiev yönetimini düşürmek uğruna, ülkenin milli serveti gidiyor. Yıllarca sürecek bir ambargodan bahsediliyor ki batı rusya'ya diz çöktürme fırsatı yakalamışken kolay kolay bırakmaz. O yüzden kimin kazandığını bir haftada anlamamız mümkün değil.

Birçok kanalda analistler bu işin en az 1-2 sene sürecek etkileri olduğunu söylüyor. Çatışmaların da 1 seneye kadar uzayabileceğini konuşuyorlardı dün TV'de.

Mesela benim çalıştığım şirket İngiliz ortaklı. rusya'daki ayağını bir gecede kapattı. Yani batı dünyası bu kadar net bir tavırda. 2 ay sonra dönecek adam temelli durduruyoruz çalışmalarımızı demez. Rusya askerleri kievden evlerine döndüklerinde ülkelerinin ekonomik olarak bitmiş olacağını görebilir.

Şu anda mastercard visa bile çalışmıyor. Yani ATM'den nakit bile çekemeyebilirsin. Amerikan sermayesi rus şirketlerini bu kadar değer kaybetmişken ele geçirecektir yok fiyatına satın alacaktır. Yani rusya'yı çok sıkıntı bekliyor gibi.

askeri harekat tarafında işlerin o kadar Ukrayna tarafında olduğunu düşünmüyorum. rusya götüm götüm ilerliyor. biraz uzadı iş ama sonuç olarak rusya dayanabilir ise alacak.

diğer taraftan rusya kırım gibi çok bir tepki gelmeyeceğini, yaptırımların kısıtlı olacağını düşündü ve bu işe girişti ama gelinen noktada düşünülenin - beklenenin çok çok ötesinde bir tepki ve yaptırım var. (bunu ben değil rusya'da ki fabrikadamızda ki rus arkadaşlarım söylüyor) şuan misal iş yapamaz duruma gelmiş durumda bizim fabrika. çalışan yabancı personel memleketlerine geri dönüyor. öte yandan yerel personel acayip de rus hükümetinden - putin'den korkuyorlar, bu konuları konuşmak bile istemiyorlar.

Valla su an bati tarafindan muazz bir dezenformasyon yapiliyor, o yuzden direkt medyadan goruneni dikkate almak gereksiz.

Putin'in sanıldığı kadar kotu durumda oldugunu sanmıyorum.
Bunu düşünmüş olmaso imkansiz falan değil. Bu adamlar okuz falan değil, senin benim düşündüğümuzu onlar da dusunebiliyor.

Bir savasa girdiginde kazansan da kaybetsen de agir bedelleri olur. Devletleri yoneten insanlar da bunun bilincinde. Ote yandan bu savasa girmese ne olacakti ona bakmak lazım Rusya açısından. Savas kolay bir karar değildir, hiçbir lider keyfinden savasa girmez, masada çözebilecegi is icin "dur savaşalım aksiyon olsun havamiz olsun" mantigiyla gitmez. Bu karar verildiyse - cikarlar doğrultusunda - baska secenek kalmamistir. Yani Putin'in aptallik yaptı demek oturdugumuz yerde bu sinirli bilgimizle bu kadar kolay olmamalı.

Putin'in cuvalladigini soyluyor herkes ama eger bu savasa girmeseydi ve NATO tarafından cevrelenmeyo bekleseydo sonuçlari ne olacaktı sorusunu hic sormuyoruz.

Bakin İran yaptırıma bogulmus bir ülke, bugun hala izole bir sekilde de olsa varligini surduren bagimsiz bir devlet ve bir nükleer guc.

Ne biz ne de ekrana cikan stratejistler ve askeri uzmanlar Putin cuvalladi mi cuvallamadi mi su an kesin olarak soyleyemeyiz, uzun vadede gorulecek sonuclsri.

3 gunde Kiev duser bu is biter dedik 12guj oldu hala belirsizlik suruyor Putin cikmaza girdi vs deniyor.
3gunde kiev duser bu is biter diye bir plani oldugunu falan soyledi mi Putin savastan once? 3 gun muhabbeti yapan da bati medyasi zaten ve bunun üzerinden Putin batirdi argümanları donuyor anlatabildim mi?

11bin Rus asker olduruldu diyen Ukrayna hukumetinin hiçbir kaniti yok. Ortada doğru durust bir catisma goruntusu bile yok yahu, nerede oldu bu kadar asker? 11bin az buz bor rakam değil. Bugünün teknolojisinde internette yuzlerce ama yüzlerce sıcak catisma ve cephe goruntusu dolasmasi lazımdı internette ama çok da fazla bir sey yok.

Ukrayna müthiş direnis gosterdi, Rusya ukraybadan beklemedigi direnci gorsu, bilmem kac ucak helikopter düşürüldü Ruslar muhtis kayıplar veriyor deniyor.
Bu kadar saglam direniyorsa Ukrayna ordusu, 64km lik konvoy kiev kapisinda babasinin evindeymis gibi takılıyor, bunlara neden bir sey yapilamiyor? Açık hedef bu konvoy, şehre girmesini bekliyorlar.
Yine ruslar sehir merkezlerine tamamen girmis değiller, kenar mahallelereyiginak yaptılar. Sehir merkezine girilmemişken bu soylenen rakamlarda kayip nerede verildi bu sorunun cevabu yok.


Tum bilgi kirliligi ve "yalan" haberler bir tarafa, baktigin zaman Rusya ukraynanin ciddi bir kismini kontrol altina aldi ve Karadeniz'e kapaisini da kapatmak uzere. Rusya cuvalladi Putin batirdi iddaasini bir kez daha dusunurdum ben. Bakın Putin basardi, Putin sorusunuz ilerliyor diye bir iddaam yok ama bunun aksini de iddaa edemeyiz bu bir gercek.

Bugun Rusya kiev sehir merkezine gitmiyorda bu kesinlille Ukrayna'nın cok kuvvetli direnci oldugundan değil. Oturup soyle bir dusunursen Ukrayna'nın başkentine dalmanin cok da akillics bir hareket olmayacağı asiksr zaten. Halep değil orasi. Ayrica Rusya tarafından bakarsan orasi Rusya toprağı bunu da hatırlayalım.

Yaptırımlar, kara propoganda ve diger her dey bir tarafa, su an ukryaba topraklsrinda Rusya'nın binlerce asker ve zirhlidan olusan ezici bir gucu var, orada bekliyor. Ayrica hava ustunlugu var ve karadenizden de kaoatmak üzere. Haritada baktığında da adim adim ilerliyor.


Bu yaptirimlar oyuncak değil, bunlar Rusya'yi mutlaka sikintiya sokacaktir. Ama Rusya'yı alasagi mi edecek yoksa Rusya bunu göze aldi ve bir sekilde sancili da olsa altindan kalkacak mi zsman gosterecek. Putin cuvalladi, Putin yanlis hesap yapti, Putin ters kose oldu demek için erken oldugunu düşünüyorum.

Merkezi ya da kombi ile ilgisi yok ama merkezi olanını görmedim:)
Petek yok, zemin altında borulardan sıcak su dolanıyor.

@kisa peki kombi yoksa ne ısıtıyor yeri?

Kombili sistem de oluyor, ısı pompası ya da merkezi de oluyor. Isınma mantığı aynı sadece ısının geldiği yer farklı kabaca ve peteğe göre bene daha iyi. Hem ev daha iyi ısınıyor hem de yerler sıcak olduğu İçin daha konforlu. Soğuk taşa basma derdi yok.

Kombi yok demedim.
Kombi de olabilir başka bir ısı kaynağı da merkezi de.
Tek anlamı Petek yerine zeminden geçen sıcak su boruları ile ısınması

petek yerine sıcak su yerden dolaşıyor evin içinde güzel ısnıyor bence kombi veya merkezi sistem olabilir ikisi içinde uygun sistem, ben kullanmadım ama yerden ısıtmanın sonucu sıcak havanın toz kaldırdığını iddaa edenler var.

Daha iyi ısınıyor.

Zeminin altinda sicak su hortumlari döseli. Bu hortumlarda 30-35 derece su dolastirarak evin isinmasi saglaniyor.

Peteklere göre daha az yakarak isiniliyor cunku petekleri isitmak icin 60-70 derecelere ulasilmasi lazim ama yerden isitma icin öyle degil

Isitmasi iyi oluyor ama eksileri de var. Mesela hasar bakim butun zeminler sökülmeli… yere koydugun seyler cok kuruyor. Yerden isi etlisiyle cok toz kalkiyor.

Ben yeni yaptirdigim eve yaptirmadim ki avrupada en cok yapilan uygulama su an ama ilk kurulum maliyeti vs. Cok yüksek. Ama biz cok iyi dis cephe izolasyonuna sahibiz ve otomatik sömine de var bu yüzden iki kat da cok iyi isiniyor. Petekler de sadece evi 24 derecede sabit tutuyor.

Konuya gelecek olursa bence zemin kat daireler haric Daireler gereksiz bisey.

Evlerde de eger alt katta kiler yoksa ve ev cok buyuk degilse gereksiz cunku baska bi cihazlar sicaksu saglaniyor ve o cihaz acaip elektrik yakiyor astari daha pahaliya geliyor.

Şehirdeki evim yerden ısıtma bir daire, merkezi sistemle çalışıyor. Evi her an 24 derecede sabit tutuyor. Bu kış ortalama 200 lira ısıtma faturası ödedim. Doğalgaz ödemiyorum. Ev 120m2

Yazlık evimizde de geçen yaz tadilat ve yenileme yaptım, doğalgaz kombiye yerden ısıtma sistemi kurdurdum. Kışın kullanamadık henüz ama standart kombiyle de kullanılabiliyor. Ancak banyo sayısına göre kullanım suyu ve yerden ısıtma suyunun kullanım miktarına göre ayrı kombi veya yüksek kapasiteli özel kombi modellerini öneriyorlar.

Türkiyede inşaat maliyetine ek yük olmasın diye uygulaması pek yaygın değil ancak kullanım süresince inanılmaz tasarruf sağlıyor.

Ev daha iyi ısınıyor, daha verimli. halı, kilim kullanmamak daha iyi oluyor. uzun yıllar oturdum yerden ısıtmalı evde, şimdi petekli evdeyim, yerden ısıtma açık ara daha konforlu.

Ben de yerden ısıtmalı evde oturuyorum. Bireysel kombi ile. Peteğe göre çok daha konforlu. Toz problemine rastlamadım. Ev kuzey cephe olmasına rağmen iyi ısınıyor ama tabii bu daha çok izolasyonla ilgili. Petekli sistemlere göre çok daha iyiymiş yerden ısıtma bunu görmüş oldum. Benim için ev seçimi konusunda önemli bir kriter haline geldi artık.

yakında ecza deposu varsa oralara sormayı deneybilirsiniz. ben oradan temin etmiştim baya bir koli.

İkeanın kolileri iyiydi ama fiyatları ne oldu bilmiyorum.

ambalaj streç'ine sarmıştım ben güvenmediğim kolileri ya da koli bandını abartmıştım

bauhaus'ta da farklı bütçelere göre çok çeşitli taşınma kolileri var. tavsiye ederim.

hormon testi
özellikle prolaktin kontrolü,
yumurtalık kisti kontrolü şart.

tsh vs tiroidle ilgili şeylere ayrıca bakılsın.

Evet hormon testleri+1 Dermatoloji ye de görünsün.

Bir de Neutrogena kullanmasın mümkünse aşırı kuruttugu için daha da yaglaniyor cilt. Benim ergenlikteki kızım Bioderma Sebium gel moussant actif kullanıyor. Evet daha pahalı ama parasına değiyor.

Marketten ya da parfumeriden ne kadar pahali ust duzey olursa olsun kulanmasin oncelikle hic bir urun. Medikal kokenli olsun, bioderma, la roche posay gibi (ornek olsun diye yazdim). Bir de cilt konusunda her doktora guvenmeyin. İyi skalada (fiyatlari da iyi oluyor) en az iki doktorun gorusunu alin derim. hande ulusal i tavsiye edebilirim kendi adima

Dermatolojiye kesin gitsin. Belirli bi yastan sonra sivilcileri gecmiyorsa hap veriyorlar. Cildini filan da kurutuyor. Oncesinde kan degerlerine bakmalari lazim. Doktora giderse yon gosterirler.

Ben de şunu ekleyeyim, genelde hekimler bu tip kozmetik durumlarda psikolojik yansımaları önemsemez ve ilk tedavide basit ve sonuç verme ihtimali daha düşük olan ancak yan etkisi olmayan yöntemleri hastaya uygularlar. hastanın çözüme ulaşma arzusuna göre de giderek daha etkili ve yan etkisi fazla yöntemleri uygularlar. bu konunun da bilincinde olun lütfen. hasta yakınları genelde "bu doktor bu işi çözemedi" diyerek konuyu yanlış algılıyor.

benim şahsi görüşüm; 18 yaşında genç bir kız için bu konunun psikolojik etkilerinin bazı güçlü tedavilerin ağır yan etkililerinden daha tehlikeli olabileceği yönünde. Bu anlamda da konuyu çok iyi takip edip, genç arkadaşın psikolojisini ve uygulanacak yöntemlerin yan etkilerini de tartarak doğru kararı vermek. bu anlamda yetişkinlerin, genç arkadaşın psikolojik durumunu gözardı etmeden en doğru yöntemi tercih etme sorumluluğu oluyor.

@kent sakini +1 tek kelime eklemeden aynisini dusunuyorum.

birde pcos baktırın

@supergirl,ben 2 kez aknetrend kullanan bir birey olarak cevap vereyim.aknetrend,roaccutane..vs bi çok ülkede yasaklanan bir ilaç.Ben yüzümde ve vücudumdaki akneler icin 2 kez kullanım.2.kez de faydasını gördüm.Ama sürekli olarak eklem,Bel ve sırt ağrıları çekiyorum.Egildigim yerden doğrulamiyorum.Sivilce,akne geçer,Farklı şekilde geri dönüş alması muhteşem bi ilaç.Tabi yan etkisi olmayanlarda vardır.Ama ben 2 senedir resmen 80 yaşında gibi ,edildiği yerden doğrulamiyorum.2 kez de doktor verdi.Kendi istediğim vs ile degildi.Ilk kez sonrası için asla kullanmak akıl karı değil.Ben ettim sizin yiyen etmesin.Daha makul ve yan etkisi az çözümler isteyin lütfen.

Instagram’dan badecanlar adlı hesaba bir baksanız sivilceli ciltlerin değişimine. İşe yarayabilir. Şahsen birkaç farklı akne ilacı kullandım, roaccutane cildimi o sırada gerçekten düzeltti 26 yaşımdaydım o ara, vücudumda da sivilceler vardı, fakat ağır bir depresyona girdim üstelik bağırsak ile ilgili problemler başladı önceden olmayan gıda alerjileri gelişti.

www.instagram.com

Bir tanesini değiştirdikten sonra biçim boyacısı (MA - Matchprop) ile toplu seçim yaptığında hepsinin değişmesi lazım.

maalesef değişmiyor.

Metinler farklı layer'da mı yoksa farklı farklı mı?

"Style" komutunu gireceksin, açılan o ekranda dosya içindeki bütün text stilleri çıkacak, garanti olması için hepsinin fontunu istediğin şekilde değiştirirsen düzelme ihtimali var. Eğer çizim temiz yapıldıysa büyük ihtimalle çözecektir.

metinler farklı layer de.

style komutu ile de olmadı. hatta standart stilini başka seçip tekrar standarta dönünce yazı düzeliyor ancak tüm projeyi böyle düzeltmek günler alır.

rusya'nın niyeti façasını çizmeden ve politik olarak çok zarar almadan o bağımsız bölgeleri toprağına bağlamak. bütün ukrayna'yı almak istediğini sanmıyorum. hükümeti değiştirip kolonize edecektir.

rusya'nın askeri yöntemle işgal etmeye çalıştığı ülke başka bir millet veya dine mensup değil, direkt kendi toplumu ve kültürüne dahil insanlar yaşıyor ukraynada. bu sebeple sivillere zarar vermeden bu işi yapmak zorunda yoksa ukrayna halkıyla arasındaki son kalan ipleri de kendi eliyle kesmiş olur.

kaldı ki sivil zaiyatın önemsenmediği körfez savaşında gördük ki dünyanın en büyük askeri gücü için bile bir ülkeyi "dümdüz etmek" o kadar da kolay değilmiş.

Suriye gibi istedikleri her yeri sorumsuzca darmadağın etmek ayrıca eleştiri/tepki konusu olur Rusya için.
Sosyal medyada da Ukrayna'dan çok Kiev konuşuluyor ki orayı Rusya'nın alması büyük psikolojik yıkım olur.
Vuracağız dedikleri yerleri de vuruyorlar zaten.

Türkiye Azerbaycan'a girip dümdüz edecek gücü olup bunu kullansa, T.C. vatandaşları mevcut yönetime nasıl bakar? Putin yaptığı saçmalıkla maalesef ülke içindeki kötü olan imajını daha da kötüleştirdi. Üstelik, Putin yüzünden Rusya vatandaşlarına uygulanan yaptırımlar da canını çok sıkacak. 2024 seçimlerinde bakalım nasıl bir durum olacak.

her şeyden önce bu Avrupa’nın en kibar savaşı.
Hatırlatırım, daha birkaç sene önce 200-250 tane pkk’lı için bile birkaç mahalleden oluşan sur ilçesi tanklarla dümdüz edilmişti.
köy dahi olsa bir yerleşim yerini fiilen almak imkansıza yakın zorlukta.

Zaten Rusya’nın da baştan beri stratejisi toprak kontrollü işgal değil de Ukrayna yönetiminde kaos çıkarmak, muhalefetteki Rus yanlıları ve ordu gibi kritik yerlerdeki destekleri ile hükümet değiştirmek.

dün hulki cevizoğlu da tvde acayip acayip konuştu bu nasıl iş diye.

arkadaş savaş bu savaş. çatışma değil. hayatımızda kaç tane savaş gördük de bunu kıytırık buluyoruz? en son hatırladığınız savaştan bu yana savaş teknolojileri çok değişti. işler artık o kadar kolay da değil bak adamın haberleşme altyapısını hedef alıyosun amerikalı milyarder başka port açıyor. ayrıca daha 6-7 günlük bir savaş bu. 6-7 günde adamlar yaklaşık 2000 kmlik sınırı kontrol altına aldı. haberleri ukrayna kaynaklarından izliyoruz o yüzden rusyada "tokatlandı" imajı var ama bence pek de öyle değil. ayrıca işler hulki beyciğimin "ukrayna başkbakanı nerde? çıksın halkın arasında poz versin moral olsun" dediği kadar da basit değil. yüzlerce suikastçı göndermişler zelenskiyi indirmek için bir kurşuna bakar işlerin değişmesi. dünkü açıklamalarından sonra hulki beyciğime çok taktım sorry

harkiv'de bizdeki toki'ye benzer yapıları hedef ayırt etmeksizin füzelerle vuran rusya mı sivillere zarar vermekten kaçınıyor? geçiniz.

rusya muhtemelen gerçekten de ukraynalıların direnç göstermeyeceğini düşündü. tüm uçaklarını ve hava gücünü daha yerdeyken patlatırım, 3-5 bin askeri sokup kiev'de yönetimi ele geçiririm dedi. öyle olmadı.

rus askerleri savaşmak istemiyor. moral çok düşük. yoksa kadirov'un çeçenlerinden, kazakistan'dan, belarus'tan medet ummazdı putin.

uzun vadede rusya evet yine kazanır çünkü ukrayna'ya kıyasla ellerinde sınırsız denebilecek kaynak var. amaç kiev'i düşürmekse dünyaları kaybederler ama kiev'i yine alırlar.

rusya'nın son yıllardaki operasyonlarına bakın. kırım'ı kurşun atmadan aldılar. ukrayna'nın hükümeti bile yokken, öylece ortada sahipsizken donetsk ve luhansk'a daldılar. keza gürcistan aynı şekilde, gürcülerin külüstürlerine karşı 2-3 bin iyi eğitimli askerle oldu bittiye getirdiler.

ukrayna çok büyük bir ülke. orada lojistik desteği sağlamak kolay değil. rusya belli ki düşmanını küçümsemiş, dersine hiç çalışmamış. biz suriye'de operasyon yapacağımız zaman bile 5 gün bombalıyoruz oraları. bunlar bir saat füze attıktan sonra girdi. hava savunma sistemlerini yok etmişlerdi güya, hala her gün 3-5 uçakları düşüyor.

saydığın şeyler zor değil ama dediğim gibi rusya bunu öngörememiş, üzerinde durmamış. işin propaganda yönü de va elbet, işler batı'nın gösterdiği kadar ukrayna lehinde olmayabilir ama ruslar cidden aptal gibi "nasılsa vuramazlar" diye konvoy diziyor.

bir de dediğim gibi moral düşük. kurşun atmadan teslim olan adamlar var. tankları gidemesin diye kendi tankının benzinini çeken asker var.

tüm rus propagandasına rağmen sen ortalama bir rusa ukrayna'yla savaşmanın mantığını açıklayamazsın abi, adamlar istemiyor. böyle orduyla savaş kazanamazsın. taş üstünde taş bırakmaz, bomba üstüne bomba atar, ukrayna'nın direncini kırıp yerine göre annesini bile vurabilecek 3-5 bin psikopatı sürersin sahaya anca öyle. zaten işin sonunda olacak olan da bu. hayatında rusya'nın sınırına bile yaklaşmamış, zorunlu askerlik görevini yapan yakutistanlı çocuk ukrayna'da terminatör gibi savaşamaz. aynı şekilde halası, teyzesi, dayısı vs. ukraynalı olan bir rus genci de oralara girip canını riske etmek istemez.

o yüzden bir arpa boyu yol alamadılar.

instagramdan takip ettigim ukraynali hanfendiler var.
Kiev'de yasamalarina ragmen daha 1 tane savas fotosu paylasamadilar.
Paso siginaktayiz selfie'si atiyorlar siginak dedigi de kat otoparki. Bir tanesi 5 gun sonra tekerlekli askeri arac bulmus onla foto atti.

Muhtemelen okudugumuz tum haberler yalan.
Birisi cikip biz daha girmedik ulkeye dese ona da inanirim.
Ne yapiyorlar kimse gercekten bilmiyor.
Birini okuyorum 10000km konvoy geliyor diyor, digeri tek pilot 100bin araci vurdu falan yaziyor.

Eğer Rusya’nın daha agresif davranmamasından işgal komplosu gibi bir sonuç çıkartacaksak işin içinde Rusya da var ki çıkıp kendileri bile “ne İşgali manyak mısın?” demiyor? Sadece daha fazla tehdit. Bağlanan öğrenciler, farklı ajanslardan gazeteciler hepsi tutarlı? Ukrayna yönetiminin elini daha güçlü göstermek için daha fazla zayiat açıklaması genel çerçeveyi değiştirmiyor.
Neyse cevap verilmiş zaten. Halklara rağmen oluyor bütün bunlar. Bu vesileyle Rus diye kafamda kodladığım ama Ukrayna-Rus asıllı olduğunu öğrendiğim insanlar var ve ilk günden Ukrayna’ya destek vermeye başladılar. Referans alıyorum kendi adıma.

bir arkadaş var yengesi rus. onunla konuştum rusyada ne konuşuluyor diye. maalesef rusyanın kiev'i almadan durmayacağı gündemdeymiş. işin özeti daha çok kan dökülecek ve bu müzakereler falan hep yalan

sosyal medyada kısa bir tarama yapılırsa rusya'nın bazı zaaflarını görmek mümkün olur. kendi sınırlarının 40 - 50 km ötesindeki birliklerine lojistik destek sağlayamadıkları, propagandadan ziyade somut bir gerçek gibi görünüyor. mazotunu bitirip yolda kalan zırhlı araçlar, esir düşenler, yanmış rus asker cesetleri görüntüleri işlerin rusya için pek iyi gitmediğini gösteriyor.

operasyon süresi uzadıkça rusya'nın işi daha da zorlaşır, birliklerde disiplin kaybolur, savaş suçlarına varan eylemlere rastlamaya başlarız.

Yıllardır podcast'ini dinlediğim bi Rus var. Severim, aklı başında bi eleman.

Rusya savaştan sonra Ukrayna'da kendine sadık bir rejim kurmak istediği için, şu an sivillere karşı aşırı dikkatli davranıyor, çok tepki çekecek büyük bombalamalar vs. yapmıyor diyor.

Ama Ukrayna'da herkese silah dağıtıldı, kim sivil kim asker belli değil. Arabayla gezen ergen kız molotof atıyor falan. Dolayısıyla bu tutum Rus askerleri arasında huzursuzluğa neden oluyormuş, dikkatli olucaz diye kendimizi riske atıyoruz diyorlarmış.

Bu "yavaşlığın" sebebi buymuş. Gerçi bana sorarsan ortada bi yavaşlık yok, ABD - Irak savaşı bile 40 gün sürmüştü.

Doğru mudur bilemem, ama mantıklı bi teori gibi.

internetteki içerik savaşını kazanmakla sahadaki savaşı kazanmak çok farklı bir şey.
2 yıl önce de hong kong olayları sırasında ya da gezi'de yaşananlardan çok bir farkı yok. internette kazananlarla gerçekte kazananlar çok farklı.
kaldı ki putin'in hiçbir zaman kiev'i alıp kukla bir iktidar ve onları koruyacak silahlı güç vs bırakma planı olduğunu sanmıyorum.
doğu güneydoğu hattına bakarsanız istediğini zaten almış gibi koridoru kurmasına çok az bir şey kaldı. bu sırada da karşı tarafta alt yapı bırakmadı koca bir ülkede travma yarattı vs.
bütün bir ülkeyi almak istediğini düşünseniz bile pc oyununda bile iki turn de bi halt yapamıyorsun ukrayna gibi koca bir ülkeyi nasıl komple ilhak etsin 3 günde?

Burada derinlemesine anlatılmış.

eksisozluk.com

ben hikaye olduğunu düşünüyorum.
rusça ve ingilizce bildiğim için her iki tarafın da kaynaklarına bakabiliyorum. ukrayna ve batı medyası baştan aşağı propaganda. kullanılan yaralı, ölü, patlama görüntülerinin çok çok büyük bir kısmı dünyanın dört bir yanından kotarılmış görüntüler.

aynı şekilde rus medyasında da çok büyük propaganda dönüyor. her iki tarafı da biraz tartınca neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlıyorsun.

kiev'in alınamadığı olayı hikaye. 65 km uzunluğunda tank konvoyu var. şehre daha taarruz yapılmamış, hava desteği henüz tam anlamıyla verilmemiş. çoğunluğu milliyetçi sivillerden oluşan halk nasıl kurtaracak şehri allaşkına bunlar karşısında? öyle bir şey olsaydı bu konuda çok daha profesyonel olan filistinliler şimdiye dek israil'i 10 defa geri almıştı.

bence putin olayları çok daha fazla kızıştırmadan müzakereye zorlamaya çalıştı. çünkü, eğer kiev'e girerse zelenski ölür veya tutsak edilir, tüm ukrayna düşmüş olur. ki bu da işlerin diplomatik olarak da içinden çıkılmaz bir hal alması demek (ki aldı ve bence putin bugün yarın kiev'e girecek). ayrıca, taarruz demek önüne geleni öldürmek demek, bu da her iki taraf için büyük kayıplar demek. şehirde hala daha milyonlarca sivil var. bunların ölmesi demek. altyapının yok olması demek.

putin'in amacı ülkeyi kırıp geçirmek değil, kendine bağlı bir yönetim oluşturmak. bu yüzden ilerisini de düşünüp olayı masada bitirmeye çalıştı şimdiye dek. putin bu yüzden biraz şiddet, biraz müzakere yolunu arayacak gibi. bizim cumhurbaşkanığı da açıklama yaptı "müzakereler büyük ihtimalle ertelenecek, olaylar tırmanacak" diye. belli ki bu yönde bir istihbarat var. ancak buna rağmen belarustaki müzakere masasının dağılmaması yine de müzakere yolunun açık olduğunu gösteriyor. konuşmalar savaşta kimin önde olduğuna göre şekillenecektir büyük ihtimal. zelenski düştüğünde putin'in şartları kabul edilir.

putin istese ukrayna'nin tamamini birkac gun icerisinde isgal eder. adamlar suriye cehenneminde yuzbinlerce isidli elkaideci teroristle sokak savasi yaptilar yillarca. benim okudugum kadariyla putin ordusunu tutuyor gibi. ilk basta putin'in islak hayallerinden dolayi bu isgal gerceklesti diye dusunuyordum, ama zamanla fikrim, putin'i buna zorladilara dogru evrildi. bugun bir video'da geciyordu. obama'nin doneminde putin-obama gorusmesi oluyor. putin, "bu nato bu kadar iyi bir seyse biz de girelim" gibi bir sey diyor. tabi rusya'nin dost olmasindan ziyade dusman olmasi daha iyi bati icin. Rusya, Kirim'i ilhak etti diye Ukrayna Kirim'a giden suyu kesmis bir baraj vasitasiyla. Bu sekilde kirim'daki tarim alaninin %80'ni ekilemez hale gelmis. Sanki Rusya'yi kasitli olarak kasiyorlar gibi. Eger Kirim ilhaki olmasaydi, Ukrayna'nin Nato'ya girmesiyle Kirim'da abd askeri ussu gorecektik muhtemelen. Bu da Karadeniz'in kaybedilmesi demek Rusya icin. Rusya ve Bati Karsilikli olarak ellerini zorluyorlar. Rusya icin Ukrayna'nin topragi asil mesele degil gibi Nato'nun diplerine kadar sokulmasini istemiyorlar.

yav rusya tabii ki kievi alir mesele o degil zaten. mesele istedigi sartlarda alabilir mi? belki alabilirdi... ama alamadi. yani alsa yine alir ama istedigi sartlarda alamadi bitti o mesele. bati tepkisini ve ukraynanin direncini iyi hesaplayamadi, propaganda makinesini modernlestiremedi ve geride kaldi.

putin acik bir sekilde ekonomisinin turkiye gibi olmasindan korkuyordu, daha beter oldu. simdi hem ukraynaya bir kukla yerlestirip hem de yaptirimlari kaldirmasinin kolay bir yolu yok. batirdi yani. amaci gostermelik isgal ve kukla yerlestirmekti, 2 gunde yaparim oldu bittiye gelir kimse de bir sey demez diyordu, kazin ayagi oyle olmadi. aralarini catlatmak icin senelerini harcadigi bati blogundaki butun kazanimlarini geri verdi.

Bu kadar yogun ve koordineli propagandanin oldugu bir ortamda soylemleri ve hikayeleri dikkate almamak lazim.

robokot +1

Mesele alması değil. Rusya bugüne kadar hep Avrupa için risk oluşturmayan yerlerde genişledi. Gürcistan'ın tümünü işgal etse Avrupa sesini çıkarmazdı. Rusya bunun Ukrayna için de böyle olacağını düşündü. Ama öyle olmadı. Askerî başarı siyasi başarıya denk değildir. İsterse bütün köyleri ele geçirsin, siyasi olarak batırdılar. Kiev'i alamadı demek yanlış değil.

Rusya kiev'i alır. Fransa da alır Türkiye de alır.
Ama bu saatten sonra rusya kiev'i vs sivil halka zarar vermeden ve onların desteği ile, Batının tepkilerini almadan nasıl alir? Alamaz gibi. Cok da bilmiyorum. Ekşide link paylasilmis orada sayfalarca açıklama yapılmış detayli, su saatten sonra "abi alir alir propaganda bu" demek garip olur. Eğer bu kadar detayli açıklama yapabilecek olan varsa buraya yazardı, yok gibi iste.

Eğer amaç ukrayna'yi dümdüz etmekse yapar. Bunu yaparken zarar görmemekse gg, wp.

Bu arada progapanda deniliyor ama nedense Türkiye'de tam bir rus progapandasi var gibi. Bütün eksi sözlük büyük oyunu bozmus gibi dolaşıyor. Artık kim ne progapanda yapıyor bilmiyorum ama eminim ki kimsenin bir şey bildiği yok, herkes birbirini gaza getirip bir şey bildiğini göstermeye çalışıyor.

Kiev'i alsalar bile sonrası Rusya için daha zor.
Birbirlerine karşı biraz uzakta siyaset izleyen batı, sayelerinde iyice birleşmeye zorunlu hissetmeye başladı. NATO'da aslında (Sovyet)Rusya'ya karşı kurulmuş temelde abd destekli bir güç.

Ruslar genel olarak batı tarafından önemsemiyor, ötekileştirliyordu tarih boyunca. Rusya'nın ise imparatorluk hayalî var( doğu ve batı roma'dan sonra üçüncü Roma olmak istiyorlar)
Katolik kiliselerine karşı olan Ortodoks Kiliseleri de belli ki destekliyor bu siyaseti.

Şimdilik batı, askeri güç ortaya koymamakla Rusya'yı bir tür tuzağa çekiyor da olabilir.

batı medeniyeti öyle bir propaganda makinası çalıştırıyor ki, savaşa dair doğru haberi alma ihtimalimiz en azından bir süreliğine yok. rusya kiev'i neden alamamış sorusundan ziyade, almak istedi mi onu bile yanıtlamak zor.

bunun haricinde +1 robokot

Kiev'i almak ile kiev'i istedigi sekilde almak kiyaslamasi yapilmis, tamam iste ben de buna parmak basıyorum. Cok sağlam bir batı propogandasi var ortada, Ruslarla birebir carpisilmis da onlara ilerleme firsati verilmemis gibi bir algi yaratılıyor. Kiev'i alamama durumu yok yani benim gördüğüm bu.
Hatta bana sorarsani kiev'i alma durumu hic denenmeyecek bile belki. Baskentin icine girip carpisma secenegi en son seçenektir.

Ben şahsen Rusya Ukrayna direncini hafife aldi iyi hesaplayamadi soylemlerini de temelsiz buluyorum. Ortada kayda değer bir Ukrayna ordusu direnci veya sivil direnci oldugunu falan sanmıyorum, guzel bir mizansen izliyoruz su anda batı tarafından medya mutfağında üretilen. Dogrudan çarpışmaya girilmedi ki henuz, yani ortada sozu edilen sozum ona beklenenden cok daha kuvvetli bir Ukrayna direnci varsa bile bunu gösterecek bir pozisyon olusmadi ki. Ortada boyle bir sicak catisma ortami yok. Rusya birkac gundur yiginak halinde bekliyor ve bu surecte belli noktalari peyderpey vuruyor. Hangi direkten bahsediyoruz burada?
64km konvoy hala bekliyor, bir seye kalkismadi. Kuzeyde ve dogudaki yiginaklari bilmiyirum ama orada da durim benzer.

hayırlı olsun. araç ne kadar yeni? mesela fabrikada ne zaman çıktı. fabrikadan yeni çıkmış araca seramik yapmıyorlar genelde. biraz beklemek gerekiyor.

ben yaptırmıştım 5 sene önce. ıslak cila ile beraber az da olsa etkisi görülüyor. markasını unuttum ama 2000 lira civarı bir ücret vermiştim.

siyah beyaz dışındaki renklerde çok iyi görünüyor fakat bunu yapan usta ve kullandığı markaya bağlı biraz. fireball graphene markasını bilmiyorum o yüzden yorum yapamam.

bu konuda birazcık işçilik önemli. mesela 3m, meguiars, sonax gibi büyük markaların yerlerinden kaçının. butik çalışan yerleri tercih edin. büyük şirketler daha oto yıkamacı daha sallamacı kafada çalışıyorlar. butik yerler detaya daha çok önem veriyor.

seramik dışında jant, cam ve plastik aksamlara da girseniz güzel olur. far ve kaputa "abi gel şeffaf kaplama yapalım çog gözel olur" falan derlerse hayırı diyin. normal bir seramik kaplama 2 sene gider. iyi bakılmazsa etkinliği gider. o yüzden aracı yıkarken kendiniz yıkayıp cilasını da yapmanız görüntü açısından güzel olur.

Teşekkür ederim. 2022 fabrika çıkışlı. Şubat dedilerdi sanki ama emin değilim.

Koyu lacivert renk. Çizilmeye karşı korusa iyi olur tabi. Beklentim en çok o yönde.

Seramiği jant plastik vs süreceğim dedi. Hatta deri koltuğa bile sürecekmiş ki o da garip geldi bana.

5500 dedi seramik için,
2000 de ppf kaput kaplana fiyat verdi.

Kafalar karışık. Yıllardır araba yıkattığımız biri var, eve gelip yapıveriyor seramiği, en iyisini 2.5-3 e yaparım dedi.

Bi fark olmalı diyorum, ya boşa para vercez ya da cidden işçilik çok fark ediyor:)

1 mikron kalinliginda kaplamayla, 150 mikronluk boyayi koruyacagina inaniyorsan yaptir tabi.

20 liralik siviyi 5bine mi cikarmislar?

kaput kaplama gerçekten sıkıntı. çok kaliteli ürün kullanacaklarsa baş ağrıtmaz ama kaput kaplatan kimi görsem çok pişman oluyor. sen kaputu kaplamayla taşlardan korurken boyasından olabiliyorsun.

seramik kaplama işi eve gelip yapılacak bir iş değil. profesyonel birisi ışık kullanır, cila kullanır, aracı demir tozundan arındırır vs vs. bence bu işi yapan birilerini araştırmanız lazım. butik iş yapan yerler büyük yerlere göre her zaman titiz iş çıkarır.

bu arada deri koltuğa seramik süreni ilk defa duyuyorum. acaba seramik dediği şey hidrofobik spreylerden mi?

seramik ne zaman yapılır? bana göre şu 3 şartta yaptırılmalı:
aracı en az 3-5 sene kullanacak mısınız?
maddi durumunuz buna ayıracağınız 5-10bin tl'yi düşünmeyecek kadar iyi mi?
normalde de aracınızı düzenli yıkıyor ve iyi koruyor musunuz?

eğer bu 3 sorunun cevabı evet ise seramik yaptırmanın yararı var, aracınızın boyasının uzun süre ilk günkü gibi kalmasını sağlarsınız. iyi bir coating markası tercih ederseniz ayrıca belli oranda çiziklerden de korur.

ben gyeon marka coating yaptırdım en son. memnun muyum bilmiyorum, bariz şekilde "seramik yaptırdım çok memnunum" diyene de rastlamadım doğrusu. yaptık, içimizi rahatlattık işte.

ama lütfen "deriye de seramik kaplayacağım" diyen adama yaptırmayın bu işi. ulan kimler kimler iş kuruyor bu ülkede...

Seramik hic yaptirmadim, kaputa 3m kaplama mutlaka yaptiriyorum. Yurtdisinda, kisin cok sert gectigi, yola surekli kum atilan bir yerdeyim.

Seramik cizigi onlemez, aracin boyasina kir yapismasini onluyor. Zamanla etkisini kaybediyor, bildigim kadariyla 18 ayda bir yenilenmesi lazim. Iyi firmalar yurtdisinda $1500-2000 civari para istiyorlar. Sifir araca yapilmaz diye birsey duymadim, tersine insanlar alir almaz yaptiriyor. Bana asiri pahali geliyor, ve ne kadar etkili oldugu bence tartisilir.

Deriye seramik kaplama olayini hic duymadim.

3M kaput kaplama, eger iyi marka degilse cabuk sarariyor, 3-4 senede berbat birseye donusuyor. Iyi kalitesi yarim kaput icin $400-500 civari iscilik dahil. Full kaput camurluk falan istersen o zaman rahatlikla $1000 limitini geciyorsun. 3-4 sene kaput ustunde guney yiyen kaplamayi sokmeye calisirsan buyuk ihtimal boyayi almasan bile cilayi kaldirirsin. O yuzden sokmesi dert. Yaptirilacaksa cok iyi marka, cok iyi iscilikle yapilmali ki 7-8 sene sokulmek zorunda kalmasin. Ama isin sonunda mutlaka birisi onu sokecek ve boyanin cilasini kaldiracak.

bu tamamen sektör olmuş durumda. iyisini kötüsünü bilmiyorum ancak tamamen şişirme bir sektör bence. araç preminyum değilse bu tarz şeylere gerek yok.

Kafalar daha cok karisti:)

5-10 vermek beni uzmez ama cidden gerekiyorsa diye dusundum. Bosa verdigim 1 tl den de uzulurum ama en cok zarar vermeden cekindim sizleri okuyunca.

Temiz duracak diye ciladan olmayalim.

4 gran coupe aldim.

4 gran coupe aldıysan işi bilen sağlam bir yere git. 3ten 5ten kısma.

Niye kafan karisti abi, sahte diyoruz ya iste.

Kendi garajin vardir her seferinde kendin ozel sampuanla yikarsin, ya da paran coktur detailling dukkani tanidigin vardir hep ona birakirsin.
2 sene boyunca gider o kaplama.

O zaman yapilir evet.
Ama toplam harcadigin para komple kaputu boyamaktan ya da yeni karbon fiber kaput almaktan pahaliya gelir.
Hobi cunku bu.
Parayi kolay kazaniyorsan dukkan tavsiye edeyim istanbul'da.

Ama normal kosullarda yikiyorsan arabani bu urunler tamamen dolandiricilik.
2 kere benzincideki kopukle yikatsan eriyip akacak zaten.

Adamin kopugu zifti bile sokuyor bunu mu sokemeyecek.

Metro market?

daha zengin semtlerdeki migros, karfur gibi yerlere bakın. mutlaka bulursunuz, bulunmayacak bir şey değil. daha 3 gün önce bomonti karfur'dan satın aldım ben.

edit: macrocenter'da bulamamanız cidden ilginçmiş ama, stoksuz dönem denk gelmiş sanırım.

Beyoğlu La cave mutlaka vardır

diger giderler yazilmamis ama bence 100k nakit cikabiliiyosan, zorlasa da seni, alabilirsin hatta al

250k dan düşük sıfır araba yok, 150k kredi için 48 ayda aylık 5300 civarı bir ödeme yapman gerekiyor + satın alacağın aracın yıllık kasko-veri-bakım ve yakıt masrafları gibi düşünebilirsin.

alınamaz, alınmamalı gibi geldi bana açıkçası. allah korusun bir sağlık sorununuz çıksa, hastaneye yüklü ödeme yapmanız gerekse kenara koyacak paranız bile kalmayacak. ben 1-2 sene daha idare ederdim araba almadan önce.

2.el 150bin liralık çok eski model bir araç alsam da olur deseniz kurtarırdı.

Abi sıfırı en ucuz araba Fiat Egea, o da düz vites, fiyatı 250 bin civarıydı. Otomatik istersen haliye daha pahalı ona göre karar ver işte.

alınmaz. maaşının yarısından fazlasını krediye vereceksin, bunun vergisi, sigortası, benzini ve lastiği de var. tüm hayatını bir araca endekslemek saçma olur, hayatını yaşayamazsın.

geçenlerde ben de hesapladım da akıl karı değil.

150 binlik bir araba alıp onu 200bine satmak daha sonra 250 binlik bi araba alıp onu phahalıya satmak şeklinde daha iyi bence

işin garantiyse geçim sıkıntısı çekmeyeceksen borçlanıp alınabilir. iş garanti değilse de ufak miktarlarda 50 bin kadar mesela kredi çekip borçlanarak yine birşeyler al. ben 3 ay önce oturduğum evi satmak için pazarlık yaptım 525e anlaştım. adam 200 bin TL'ye clio arabasını takas edip üzerine 325 bin verecekti. ben satmaktan vazgeçtim bizim ev oldu 800 bin, adamın arabası oldu 300 bin. ne oldu ikimizde bi halt sahibi olamadık. kesme şeker bile alacaksan TL ile borçlanarak almak bence mantıklı.

Hayaller başlamadan bitti. Ben nasıl sıfır araba alacam ya :(

Hak etmiyor olduğundan değil ama maaş nedeniyle soruyorum; neden sıfır araba? :/

Artık araba sahibi olmak ciddi ciddi zengin işi oldu. 15-20 bin lira geliriniz yoksa bence o topa hiç girmeyin. Kredi ödemekle bitse neyse de, benzini kılı yünü derken her ay sizi ciddi zorlayacağı kanısındayım.

28 yaşına yaklaşıyorum, hala bir araba sahibi olamadım diye ciddi ciddi küfrediyorum her gün.

alabiliyor olsan bile, almali misin?

tek hayatindan 2.5 seneyi SADECE bir araba icin calisarak gecirmeyi kendine yediriyor musun?

neden sıfır araba :/ bence temiz bir 2. el araba bulun. 150k civarına temiz ve sorunsuz araç bulabilirsiniz. o araç sizi hem arabasız bırakmaz hem de yatırımınız olur. sonra da arttırabildiğiniz kadar para arttırın. bir süre sonra satıp ya model yükseltirsiniz ya da sıfır araba alırsınız. çok fazla geliriniz yoksa sıfır araba veya iyi bir arabaya sahip olmak maalesef zaman alıyor bu ülkede. bu sizin hak etmediğinizden değil ülkenin bu rezalet durumundan ötürü.

abi neden 0 araba demişsiniz de o kadar okuduk ettik mühendis olduk. bir sıfır araba alamıyoruz ülkede. ikinci el arabam var zaten geçen sene nisanda almıştım. 2007 model dandik bir araba. türkiye bir mühendis kaybetti ama bir çiğköfteci kazandı twiti atmak üzereyim çiğköfteci benden çok kazanıyor :/

Hayır, eşim 5 yıl boyunca eski soyadı olan pasaportu kullandı.

biletleri pasaporttaki isim soyisimle alacaksınız sadece.

ablam eski soyadıyla kullanıyor, içinde abd vizesi var. bugüne kadar kaç defa girdi çıktı, kimse bir sorun çıkarmadı.

cevaplar icin tesekkürler. yurtdisinda yabanci ile evlendigim icin benden degistirmemi istiyor olabilirler mi? türk konsoloslugu 1 ay icinde onlara bildirmem gerektigini söyledi.

Konsolosluk kuzenime de "yurtdışında yaşıyorsanız bildirmek zorundasınız cezası var" dedi. Ne ceza geldi ne kuzenim bildirdi. Yanlış yönlendirmiş olmayayım tabii, siz aynı olayı yaşayan birini bulursanız ona danışın.

140 170

Kendi hesabıma göre ev düzme ortalama 6500 dolara falan (90bin TL) patlıyor. Beyaz eşya kalitesi orta segment.

200 altına zor diyorum. yok mu arttıran :)

bir arkadaşım düğün, nişan, tektaş vs. bütün masraflar için totalde 1.5 milyon harcadı. evi de 12 milyona satın almışlardı dolar 7 civarlarındayken. içine de mimar tuttular, totalde 2 milyon oraya harcamışlar.

başka bir arkadaşım da geçen yaz evlendi, kendi bahçeli müstakil mütevazi evlerinin bahçesinde yakın çevreyle ufak çaplı bir düğün/kutlama yaptılar. basit ama keyifli bir organizasyon vardı. totalde 120bin tl harcamışlardı.

aralık bu şekilde :) kendi sosyal statünüze göre bir denklem kurarsınız artık.

düğün masrafı 25 30 civarı. (bizim orda biraz ucuz salonlar)
ev eşyası 60 70 civarı.

ps. ocakta yaptım düğün

dandik olmayan ev eşyası şu an 100 bin TLyi buluyor. Diğer masraflara hakim değilim.

ben üstteki arkadaşa katılmıyorum.

para varsa düğün, kına vs hariç konuşuyorum eşya ve ev konusunda alabileceğinin en iyisini al. ama şimdi ucuz alayım, ama şimdi idare eder eve oturayım demek seni ileride daha büyük masrafa sokuyor. bundan emin olabilirsin. tabi bu bütçenin el verdiği ölçüde yapılabilecek bir şey. ama dediğim gibi şimdi paran varsa şimdi harca, kısmanın manası yok.

aynısı başıma geldi oradan biliyorum. aman idareten olsun diye aldığım şeylerin yenisini aldım daha sonra daha iyi hissedebilmek için. çünkü iki gönül bir olunca samanlık seyran olmuyor, insanın vakit geçirdiği ortam çok önemli.

2019 yılında düğünsüz, ortalama ve az eşyalı bi şekilde evlendim. 60bin civarı tuttu. ama bazı büyük kalemler hediye gelmişti.

şu an bence 150'den aşağısı zor.

2 daha sıcak bir ton, bence beyazlı grili soğuk renk ağırlıklı mekanda parkenin biraz daha canlı durması tatlı oluyor. üzerine atılan kilim vs'yi de güzel gösteriyor. kapı ve süpürgelik ne renk, beyaz mı?

1 bana daha doğal geldi.

bence daha sıcak bir ton olması lazım, yani 2 ama o bile açık bana göre.

süpürgelik ve kapıların rengi de önemli.

2nin yanindaki bence.

süpürgelik beyaz olacak.
kapı yok.
açık mutfak var.
mutfak ve antre salon ile birleşik gibi, aynı zemin rengi oraya da devam edecek.
mutfak dolapları beyaz olacak.

1'in iki sağı da fena değil gibi :)

açılın ben mimarım.
seçenekler arasından 2. ama duvar ve mobilya renklerinizi göz önünde bulundurarak 2'nin sağındaki diyorum.

herkese çok teşekkürler.

bana kalsa ben de 2'nin sagindakine gidiyorum ama evin diger sakinleri koyu renk asla istemiyor :(

bu arada ek bilgi olarak; dosenecek ev yazlik bir beldede ama yaz kis oturulacak.

1den sola dogru giderken 3.
odayi da minderlerle vs renklendirirsiniz. bence en klas duran parke rengi o dedigim.

mobil: 1den saga" dogru yazacaktim

koltuk: gri
duvarlar: beyaz
gun isigi alan kucuk ve acik mutfakli salon +1
supurgelik, kapilar ve mutfak dolaplari beyaz. mutfak tezgahi koyu renk.

parke 2'nin sagindakinden koyu ve cok guzel duruyor. o olmuyorsa 2.

Sarılık barındıran tonlardan uzaklaşıyoruz modası geçti.
İkisi arasında seçecek isek 1

Mimar değilim ama her boş kaldığımda tlc izlerim. Koyu bir kahverengi yapmalısın bence. Açık renkle özellikle beyazla çok güzel olur. Açık renk yaparsanız duvara bir de şu sessizlik diyen hemşire ablayı asın bence.

istanbul'da şuan birkaç şubesi olan bir burgerci var, ilk işlerini karavanda satış yaparak başlamışlardı. özel bir üniversite içinde ve rektörlükten izinli olmalarına rağmen bir süre sonra sağlık ve zabıta denetimleri sebebiyle işi bırakmak zorunda kalmışlardı. onlarla sohbetimden hatırladığım kadarıyla türkiye'de bu tip karavan satışının hiç mümkün olmadığı, buna uygun yasal düzenleme olmadığı için belediyelerin izin vermediği ve sorumluluk almaktan kaçındıklarını söylemişti. başları ağrımasın diye direkt engelliyorlarmış bu satışları.

bu işi yapan kokoreççiler vs. genelde kaçak yapıyor, rüşvetle falan idare ediyorlar birkaç sene. ama ben karavan açayım, restoran gibi legal şekilde satış yapayım, yerim yurdum da belli olsun derseniz o pek mümkün değil sanırım.

daha detaylı bilgisi olan birisi yazar belki, takipteyim.

türkiye'de çok zor bu iş. Türkiye'de genel olarak herhangi bir şekilde girişimcilik zor zaten kimse yönetmelikleri tam bilmiyor. Yetkililer bile:D

Yol kenarında gördüğünüz örneklerin birçoğu kaçak satış yapıyor.

Belediye kısmından bahsedilmiş yukarda. Bu işin bir de sokak kısmı var. Türkiye'de sokakta satış yapmak için sadece belediye onayı yetmiyor maalesef. Mutlaka darlayan birileri çıkacaktır. en iyi ihtimalle o civarda satış yapan birileri varsa onlar darlayacaktır noluyor diye.

Türkiye bu tarz romantik girişim planları için fazla sert bir ülke maalesef

www.hurriyet.com.tr

İzmirde bunu deneyen biri ve karşılaştığı bürokrasiyi anlatmıştı, halihazırda satış yapanlar vardı onlar da muhtemelen resmi bir izin olmadan ve olayın bu yönünün riskini alarak yapıyorlar

Geçen yıla kadar linkte verildiği üzereydi, zor bu işler.

Belediyede tanıdığınız varsa, belki bunun mantıklı, hijyenik ve düzgün bir iş olduğuna ikna edebilirseniz izin çıkar belki.

Bulanan midemi daha da bulandirmisti.
Koca bolumden kimse ile duzgun bi ilişki yurutememistim. Tuhaf garip davranislar. Kadın sayisinin baskin oldugu bir bolum oldugu icin zaten samimiyetsizlik diz boyu idi.
Yurtta kalmamin katkisi ile de insanlarin disaridaki kimlikleri ile ev ici oda ici halleri arasindaki farki gormek anlminda baya aydinlanmistim. Hala alli pullu birini görsem asli nedir diye dusunuyorum.

ilk üniversitemiz derken?

@candide, okunan ilk üniversite yani gençliğe açılan ilk ortam. Küçük yaşta insanları tanımaya başlama falan. O yüzden ilk dedim.

Tüm insan ilişkilerimi ve hayata bakış açımı sıfırdan düzenledi diyebilirim. Benim üzerimde çok büyük etkisi oldu. İlkokul ve lise, doğası gereği belli bir sosyal kümenin içerisinde şekillenen, kapalı bir ortam. 18 yaşına kadar edinilen çevre aynı şehirde, yakın mahallelerden gelen, yakın sosyo-ekonomik durumdaki ailelerin çocuklarının buluştuğu daha rafine bir alan. Ancak üniversitede türkiye'nin her yerinden, bambaşka sosyo-ekonomik durumlardan, bambaşka siyasi görüşlerden gelen insanların buluştuğu bir yaşam alanı. Bu yaşam alanı benim tüm yaklaşımlarımı şekillendirmiş, adeta bir akvaryumdan çıkıp okyanusa atlamışım gibi hissettirmişti. Burada madde madde yazmak mümkün değil, bugünkü beni, ben yapan 3 şeyden biriydi kampus hayatım. Diğerleri ise aile ve iş ortamı elbette.

çoğunluğun salak olduğunu öğrendim.

üniversite biteli bir asır oluyor bunu hala deneyimliyorum.

işin güzel tarafı başkaları da beni o gruba sokarak aynı şeyleri düşünüyordur.

işte insan.. ve ilişkileri.

Çok şey kattı. Üniversiteye girdiğim dönemde türban yasağı yeni yeni kalkmıştı, erkek halimle türban eyleminde bulmuştum kendimi. İlk defa LGBT bireyle tanışmıştım, türbanlı, feminist, vegan, radikal solcu ve sağcı arkadaşlarım olmuştu. Eş cinsel biriyle yurtta oda arkadaşıydım, diğer oda arkadaşım 5 vakit namaz kılıyordu:D.
Görece modern, okumuş bir ailede yetişememe rağmen ne kadar ön yargılı olduğumu fark ettim. Öyle ki üniversite dönemimde ve sonrasında özelliklerinden dolayı etiket yapıştırmamayı öğrendim. Bahsettiğim yıllar 2005-2010’lar. Tvde kadınların dövüldüğü, taşfırın kavramının olduğu ve eş cinsellerin adının bile geçmediği dönemler.
Daha sonra yüksek puan alıp Anadolu’da tıp okuyan arkadaşlarımdan ne kadar farklılaştığımı gördüm.
Gerçekten iyi bir üniversitede okumanın farkı aldığınız eğitim değil vizyonunuz değişiyor, genişliyor.
Benzer durumu askerde yaşamıştım. Yedek subay olarak 12 ay yaptım Kayseri’de. Sonrasında ne kadar izole bir çevrem olduğunu Türkiye’den ne kadar bağımsız yaşadığımı fark ettim.

lise gibi gelip gittim pek bi şey katmadı bilgi dışında
zaten şimdiki gibi interaktif olaylar yoktu, hoca için tembellik olsa da öğrenciye sunum yaptırma gibi
zaten öyle marjinal bi olay da yoktu

yemekhane sırasını sabırla bekleme kültürü
metroda ders çalışabilmek
ders aralarındaki çember sohbetler

O kadar yabaniydim ki, uzun ders aralarında akranlarımla aynı ortamı paylaşmaktan kaçınmak için, fakülte binasının hemen bitişiğindeki kafeye oturmak yerine, daha uzaktaki üniversite hastanesinin kantinine yürürdüm. Oraya gidip geri dönmesi bi 20 dakikamı alırdı herhalde ama dert mi? Hasta yakınlarının arasındayken adeta görünmez hissediyordum kendimi, korunaklı sessizliğimin içine daha rahat gömülebiliyordum orada. Üniversite döneminde ve sonrasındaki deneyimlerim, bu toplum kaçkını huyumu bir parça -küçücük bir parça- törpülememe yardımcı oldu. Başka da bir şey katmadı.

Insanlardan buyuk oranda soguttu. Dort yil boyunca kendi istegimle ve tercihimle ilk sozu benim ettigim bir sohbet olmamistir. Mecburi birkac arkadaslik disinda hicbiriyle vakit gecirmedim ki sinifimiz 180 kisiydi. Hicbiriyle iletisim icinde kalmadim. Mezuniyetime gitmedim. Pisman degilim.

Universitenin bana kattigi seyler oldu tabii, ama bu insanlar sebebiyle degildi, okudugum alani sevmem sebebiyleydi.

maalesef bir yolu yok ve bazı servisleri vodafone yanımda uygulamasından dahi iptal edemiyorsunuz. dedeme bu şekilde "güvenli internet paketi" adı altında bir şey itelemişlerdi, müşteri hizmetlerinden bile iptal ettiremedim. en sonunda şikayetvar sitesine yazdım, oradan ulaşıp iptal ettiler.

kapat yazıp 7232'ye gönderin.

Valla ben et, meyve, peynir, ekmek her şeyi getirip götürdüm ya. Ara sıra "ama vakumlu poşette değil" diye caz yapan çıkabiliyor, çantanda dursun, en kötü onun içine koyarsın.

Çok gözlerine sokmazsan umursayan olmuyor genelde. Elimde elma yiyerek girdim geçen sene uçağa (yurtiçiydi bu), maske muhabbeti bile yapmadılar.

yurtici ucuslarda pek sorun edilmiyor. ben genelde iki meyve bulundururum

iç hatlarda taşımanızda bir problem yok. sadece güvenlik kontrolünde durdurma ve ne taşıdığınızı sorgulama ihtimalleri olabilir ancak uçağa almanızı engellemezler, bavulda 6 tane avakado garip bir görüntü sonuçta.

Bir valiz portakal,limon getirdim zamanında memleketten kimse açıp bu ne demedi sıvı olmadığı sürece problem olmaz.

freelance olarak evden çalışan ama fatura kesmesi gereken, şirketi fason kuran, şahıs şirketi motokuryelik gibi ofise ihtiyaç duymayan vs vs. örnekler artırılablir.

bu tip işlerle meşgulseniz ve şirket kurmanız gerekiyorsa yer gösterme zorunluluğu olması sebebiyle sanal ofis denen bu tip yerleri tercih ediyorlar. ofise kira vermekten kurtuluyorsun.

bu ve benzeri meslekleri yapan insanlar şirketleri biraz büyüyünce toplantı yapması veya ekibi ile ortak çalışması gerektiğinde de bu tür yerleri tercih ediyor. eğer buraya vereceğin kira ve risk, bir ofis tutmaktan daha ucuza gelecekse tercih ediliyor.

ihtiyaca binaen son derece faydalı bir sektör.

böyle bir yerde tertip edilen online pazarlama eğitimine katılmıştım, ortam oldukça iyiydi. rahat, nezih, şık.. yani benzeri bir toplantı yada eğitim için bir mekana ihtiyacım olsa bu yerleri kullanmak isterim.

bir süre kolektifte çalışıp sonra kendi ofisimize geçtik.

yeni kurulan bir şirket için çok mantıklıi, keyifli bir çalışma ortamı ve ciddi bir networking sağlıyor.
kira dışında birşeyden sorumlu olmuyorsunuzi temizlik yapılıyor, elektrik vs.. sürekli sıcak çay/kahve var. biz kendi ofisimize geçtik idari işler için birinin uğraşması gerekiyor çaycı /temizlikçi vs.. lazım oluyor.

normalde bu bilgiler gizli, tapu müdürlüğünde bir tanıdığınız varsa öğrenebilirsiniz el altından.

veya tapuda pay sahiplerinden herhangi birine ulaşabiliyorsanız o kişi de online olarak tapusuna ortak diğer isimleri öğrenebiliyor.

son taktik (genelde uygulanan); muhtara veya o bölgenin aktif emlakçılarına gidip soruşturuyorsunuz. ağzınız laf yapıyorsa ve bu kişiler de bilgi sahibiyse öğrenmeniz çok zor değil.

Emin olun size gelene kadar onlarca emlakci, muteahit ususmustur oralara.hepsinin tapu dairelerinde, belediyelerde adamlari var. Size dusmez yani

Bilgiler gizli, ama elbette belli bir bedel karşılığı yasa dışı olarak öğrenilebilir.

Fakat @oscar +1

Bu tür yerleri önceden çok kişi kurcalamıştır zaten, müteahhiti emlakcısı vs.

Ya bir dava haciz ipotek vs vardır çözülemeyecek, ya da ortakları bir araya getirmek zordur.

öyledir zaten mirasçısı çoktur
belediyedeki planlarda filan da çıkmaz herhalde di mi

Belediyelik iş değil, tapuda vardır kayıtlar.

Belediye en son sahibini bilir emlak vergisinden dolayı, mirascılar tapuyu üstüne alıp belediyeye başvurursa kayıtlara onlar geçer.

Ama bu tür yerlerde kimse uğraşmaz bunla, adamlar o kadar malına sahip çıksa binalar o durumda olmaz.

M1 ise ısınmaz, zaten fanı da yok, hava çıkışı da yok. Yine de alüminyum gövdeyi serin tutmak için yatağa olabildiğince az temas etse daha iyi.

büdüt: pro’da fan varmış pardon.

son 7 yılda 2 farklı Mac modeli kullanan biri olarak bir sefer dahi yatakta film izlemedim.

bunun nedeni Mac olduğundan falan değil kesinlikle. yatakta laptoptan film izlemenin bana tamamen bana ters gelen bir eylem olmasından. 2 saat cidden aleti nereye nasıl koycaksın ki?

çekincelerinize gelince; eğer öyle bir alışkanlığınız var ise izleyin bir şey olmaz ısınma falan olmaz.

üzerine devrilip kırmayın yeter :)

MacBook Pro M1'lerde fan var bu arada.(*2020)

Kucağınıza, yatağın üstüne, yüksek olsun diye birkaç yastık üstüne nasıl isterseniz koyun. Film izlerken arkada işlemciyi yoran abartılı şeyler açık değilse cok ısınmıyor ve hicbirsey olmuyor.

Fanli Intel MacBook kullanıyorum, o bile fan çalıştırmıyor. Yazın hava 27 derece üzerinde olunca durum biraz değişiyor.

yatıyorum alıyorum kucağıma mis. hep yaparım
bazen de sıkılır yana dönerim, yatağın ya da masanın üstüne koyar öyle izlerim. yatarak laptop kullanmanın keyfi başka ama boyun ağrısı da getiriyor.

bi şey olmaz yani nesi sıkıntılı?

Laptop sehpası olarak internette aratırsanız karşınıza birçok seçenek çıkacaktır. Uygun bir tane seçerek alabilirsiniz. Ya da yazın yatakta ısınma problemi olabilir diyorsanız fanlı soğutucu alıp onu stand gibi kullanabilirsiniz.

kucağımda Mac, film izlemeden önce duyuruya bakıyordum.

jelly bear +1

size bu yanıtı macbook pro'dan, yatakta yatar pozisyonda ve laptop kucağımda yazıyorum. intel işlemci ise araya yorgan almanızı ve garantisi bittikten sonra 2-3 ayda bir fanlarını temizlemenizi öneririm. m1 işlemci ise yorgana ve temizliğe gerek yok, devamke.

Hocam adı her ne kadar laptop olsada bu cihazlar düz sabit yüzeylerde yani masada kullanmak için tasarlanıp üretilir.

bir sürü yatak / koltuk için notebook sehpası satılıyor her yerde. Rahat edersiniz

eczacı bir arkadaşım internette satılan solgar'ların tamamının kaçak veya çakma olduğunu söylemişti. dediğiniz gibi anlaşmalı eczanenin de çakma ürün satma ihtimali var ancak internete oranla çok daha düşük bir ihtimaldir bence bu.

Elbette tamamı çakma değil. Firma direkt online satış kanallarına vermiyor ama ecza depoları üzerinden verebiliyor. Eczanelerin psf fiyatları çok yüksek. Online da böyle bir kısıt olmayınca fiyat düşük kalabiliyor. Çok kafana takılırsa firmayı arayıp ürünü terste gönderebilirsin. Kimi kullanıcı bu yolu tercih ediyor.

ilgili belediyeye sormalısınız.

yasal düzenleme gelmedi ama belediyeler ve devlet bu durumdan hoşnut değil. bazı belediyeler bir bahanesini bulup taciz ediyor bu işi yapanları. bazıları henüz çok sallamıyor. yerleşeceğiniz yerin belediyesinden fikir almanızı öneririm ben de.

edit: ben karavan statüsündeki tiny house'ları soruyorsunuz sandım. arazi içine konteyner koymak yasal değil, belediyeye göre değişir ama kıl bir belediyeye denk gelirseniz kaldırtırlar. ama çoğu şikayet olmadığı sürece gelip sorun çıkartmaz.

Yeni ve eski pasaportu birlikte taşırsanız hiçbir sorun olmaz.

Evlilik cüzdanınızda yanınızda olsun

Ablam hiç pasaportunu bile değiştirmedi, Amerika'ya gidip geliyor eski pasaportuyla... Resmi soyadı farklı ancak bugüne kadar kimse sormamış niye yenilemediniz diye. Farklı sebeplerle şüphe çekmediyseniz kimse önemsemiyor böyle şeyleri. Zaten elektronik sistemlerde görünüyor artık böyle değişiklikler.

Ben 2013'teki amerika vizemi kullaniyorum, ustune bosandim (adim degisti yani) vs yeni ve eski pasaportu birlikte tasiyorum. Simdiye kadar bir sorun olmadi.

www.eksiduyuru.com

Buraya bir bakın.

shop.nurus.com

ara ara indirime giriyor takip edip 5bin civarina bulabilirsiniz sanıyorum.

bimden 10 liraya plastik cocuk masası aldım kanepede sırtımı dayayarak çalışıyorum ağrı vs kalmadı

ikea markus kullanıyorum, memnunum.

Bütçeniz yeterliyse Herman Miller'lara bakın mutlaka. Bunlar dışında oturduğum tüm diğer çalışma sandalyeleri aynıydı, ikea'dan veya koleksiyon mobilyadan almanızın bir farkı yok.

www.shop.bms.com.tr fiyatlar şurada.

zehirlendiği yere gidip çevredeki mamaları toplayın lütfen, başka hayvanlar da zehirlenmesin bu şerefsizler tarafından.

eğer köpeğin zehirlendiği çevrede kaynağı bulabilirseniz ve o çevrede de bir kamera vs. varsa o şekilde yapana ulaşma ihtimaliniz var. maalesef yasal anlamda bunu yapanların büyük sorumluluğu yok ancak en azından mahallede utandırılmaları ve baskı altına alınmaları bile hiç yoktan iyidir.

Hayvan ölmüş mü? Bir de zehirlenme durumunda belediye falan uzun işler. Hatta hangi belediye bilmiyorum ama doğrudan sorumlu da olabilirler. Acil en yakın veterinere gitmeli.

Maalesef kaybettik.