galadnikov
pazartesi gidebileceğim doktora, ölecek miyim bileğe veda mı ettik kısmını şimdiden öğrensem de kurtulsam."elbileği proksimal kesiminde ve pronotor kas düzeyinde yumuşak dokularda ödem, radiokarpal ve interkarpal eklemlerde effüzyon, skafoid ve lunatum kemik yapılarında fokal kemik iliği ödem alanla
pazartesi gidebileceğim doktora, ölecek miyim bileğe veda mı ettik kısmını şimdiden öğrensem de kurtulsam.
"elbileği proksimal kesiminde ve pronotor kas düzeyinde yumuşak dokularda ödem, radiokarpal ve interkarpal eklemlerde effüzyon, skafoid ve lunatum kemik yapılarında fokal kemik iliği ödem alanları, radiokarpal eklem düzeyinde ulna stiloidi komşuluğunda kistik lezyonlar (eklem kapsülü kaynaklı ganglion kistleri?)"
alıştıra alıştıra söyleyin. tenkü.
"elbileği proksimal kesiminde ve pronotor kas düzeyinde yumuşak dokularda ödem, radiokarpal ve interkarpal eklemlerde effüzyon, skafoid ve lunatum kemik yapılarında fokal kemik iliği ödem alanları, radiokarpal eklem düzeyinde ulna stiloidi komşuluğunda kistik lezyonlar (eklem kapsülü kaynaklı ganglion kistleri?)"
alıştıra alıştıra söyleyin. tenkü.
0
www.emot.com.tr
sanıyorum zorlamayla ilgili ufak rahatsızlıklar oluşmuş geçmiş olsun, tedavisi zor, çok ciddi bişi olduğunu sanmıyorum.
sanıyorum zorlamayla ilgili ufak rahatsızlıklar oluşmuş geçmiş olsun, tedavisi zor, çok ciddi bişi olduğunu sanmıyorum.
0
matilda
Önündeki boş kağıda dikkatini vermeye çalıştı kız. Ne yazmalıydı? Nerden başlamalıydı? "Belki de hiç yazmamalıyım, açıklama yapmak zorunda değilim" dedi kendi kendine ama yazmak zorundaydı. Daha fazla mücadele edemezdi. "Belki" dedi, "Belki herşey gibi buna da onların karar vermesi gerekir ama buna
Önündeki boş kağıda dikkatini vermeye çalıştı kız. Ne yazmalıydı? Nerden başlamalıydı? "Belki de hiç yazmamalıyım, açıklama yapmak zorunda değilim" dedi kendi kendine ama yazmak zorundaydı. Daha fazla mücadele edemezdi. "Belki" dedi, "Belki herşey gibi buna da onların karar vermesi gerekir ama buna izin vermezler ki" dedi. Bu hayat onun değildi ki başkalarının kuklasıydı. İstediği okula gidemezdi çünkü ordan mezun olunca iş bulamazdı, istediği adamla evlenemezdi yeterince zengin değildi, istediği kitabı okuyamazdı öğretici değildi, istediği renkte elbise alamazdı çünkü sarı onu şişman gösteriyordu, pembe ruj dudaklarını solgun, sarı saç kendini basit yapıyordu. "İstediğim hiç birşeye kavuşamam, tek istediğim bu" dedi. Bu hayatta başkalarının kuklasıydı. Kendi seçimlerini yapamazdı, bir yere gitmeye karar veremezdi. Herhangi bir arkadaşında kalamazdı çünkü yeterince güvenli değildi. Herşeyi bir yana bırakıp aynada kendini izledi. Pembe ruj yakışıyordu, sarı elbisesi onu biraz şişman gösterse bile çok hoş duruyordu. Saçlarını sarıya boyatmamıştı ama bunun da yakışacağından emindi ve o okumak istediği kitap gerçekten zevkliydi. Hadi amaa Madam Bovary'i okumak ona ne öğretecekti ki. Gözyaşlarına karışıp yüzünde iz yapmış rimellerine baktı, simsiyah, Gökyüzüne baktı, simsiyah. Gözlerine baktı, simsiyah. Kalemi kağıtta bıraktığı renge baktı, simsiyah. Saçları hangi renkti bilin bakalım.. Hepsi dedi beni ifade ediyor. Bütün renkler var bende. Siyah, hepsinin karışımıyla oluşuyor. "Hayır!" diye çığlık attı. Kendini kandırıyordu. Bitmeliydi. Bu notu yazmalıydı ve herşeyi burda bu odada bırakmalıydı. Ötekileşemezdi artık. Hayatı kendi kontrolünden çıkmıştı.
Gardrobunu açtı. Herşeyi ama herşeyi annesinin seçtiğini anımsadı. Yoo anımsamadı bunu hiç bir zaman unutmuyordu. Bir makas alıp hepsini kesmek istedi. Ama bu yapamazdı, israf olurdu. Ona böyle öğretilmişti. Kendi başına kıyafet seçemezdi. Ya gider en ucuz markanın en pahalı kazağını alır ya da en pahalı ayakkabının en kötü rengini seçerdi. Artık bitmeliydi. Açıklama yapmak istemiyordu. Mecbur olduğunu biliyordu. Bir hışımla masanın önündeki tekrar siyah- gri karışımı renkteki plastik sandalyeye oturdu. Kağıdı eliyle düzleştirdi, kalemi aldı. Solaktı. Ama sol eliyle yazmamalıydı. Sağ el, her zaman sağ el. İnsanlara ters geliyordu solak olması. Kağıda sözler dökülmeye başladı "Gök kuşağıydım ben, her gülümsememde ayrı renk vardı. 7 rengim ve hepsi bendim. Siz, hayatıma yön vermeye çalışan ressamlar, 7 rengi birbirine karıştırıp kendi içiniz gibi simsiyah yaptınız. Zamanında kendi yapamadığınız şeyleri benim de yapmamı engellediniz. Ben bu rengi görmekten sıkıldım. Bu yüzden odamı kırmızıya boyuyorum."
Kalemi yere attı. Notu kalemliğe yasladı. Babasının odasından çaldığı silahı aldı. Tam çenesine dayadı, gözlerini kapattı. "Kırmızıya boyuyorum" cümlesi gözlerinin önünden simsiyah yazılarla geçti. Buna bir son vermeliydi. Tetiği çekmeden önce son kez dışarı baktı, yıldızlara." Biri öldüğünde yıldız kayar" demişti izlediği filmdeki kadın. O gökyüzünden bir yıldız daha almak istiyordu. Çünkü emindi, kendisi gibi yıldızı da sıkılmıştı bu biçimsiz siyah'tan. Tekrar gözlerini kapattı. "Size armağan ediyorum bu rengi" dedi. "Bana bilerek vermediğiniz herşey sizin olsun." Ve gücünü toplayıp tetiği çekti. Ruhu boşluk hissetti. Oda kıpkırmızı oldu. Gökyüzünden yıldız kaydı. Ama planlamadığı bir şey oldu. Bir güç onu o simsiyah gökyüzüne doğru çekiyordu. Öğretildiği gibi ahireti gidiyordu ve orda bu tür şeyler pek hoş karşılanmazdı. Sonsuza kadar siyaha mahkum kalacaktı. Kaderine engel olamazdı. Orda bunalırsa çekebileceği başka bir tetik yoktu. Kayıp giden yıldızına baktı. En azından onu kurtarmıştı ve odasını düşündü artık o da simsiyah değildi ve bomboş kalacaktı. Yine de mutluydu. Yeni "simsiyah" hayatında en azından artık canı acımayacaktı. Ruhu acı çekecekti belki. Odası gözünün önüne geldi yine. Pek çok hayat bitiyordu her gün. Birisi de onunkisiydi. Tüm bunları düşünerek gökyüzünde süzülüp, diğer ruhların görüş açısından kaybolup gitti..
Gardrobunu açtı. Herşeyi ama herşeyi annesinin seçtiğini anımsadı. Yoo anımsamadı bunu hiç bir zaman unutmuyordu. Bir makas alıp hepsini kesmek istedi. Ama bu yapamazdı, israf olurdu. Ona böyle öğretilmişti. Kendi başına kıyafet seçemezdi. Ya gider en ucuz markanın en pahalı kazağını alır ya da en pahalı ayakkabının en kötü rengini seçerdi. Artık bitmeliydi. Açıklama yapmak istemiyordu. Mecbur olduğunu biliyordu. Bir hışımla masanın önündeki tekrar siyah- gri karışımı renkteki plastik sandalyeye oturdu. Kağıdı eliyle düzleştirdi, kalemi aldı. Solaktı. Ama sol eliyle yazmamalıydı. Sağ el, her zaman sağ el. İnsanlara ters geliyordu solak olması. Kağıda sözler dökülmeye başladı "Gök kuşağıydım ben, her gülümsememde ayrı renk vardı. 7 rengim ve hepsi bendim. Siz, hayatıma yön vermeye çalışan ressamlar, 7 rengi birbirine karıştırıp kendi içiniz gibi simsiyah yaptınız. Zamanında kendi yapamadığınız şeyleri benim de yapmamı engellediniz. Ben bu rengi görmekten sıkıldım. Bu yüzden odamı kırmızıya boyuyorum."
Kalemi yere attı. Notu kalemliğe yasladı. Babasının odasından çaldığı silahı aldı. Tam çenesine dayadı, gözlerini kapattı. "Kırmızıya boyuyorum" cümlesi gözlerinin önünden simsiyah yazılarla geçti. Buna bir son vermeliydi. Tetiği çekmeden önce son kez dışarı baktı, yıldızlara." Biri öldüğünde yıldız kayar" demişti izlediği filmdeki kadın. O gökyüzünden bir yıldız daha almak istiyordu. Çünkü emindi, kendisi gibi yıldızı da sıkılmıştı bu biçimsiz siyah'tan. Tekrar gözlerini kapattı. "Size armağan ediyorum bu rengi" dedi. "Bana bilerek vermediğiniz herşey sizin olsun." Ve gücünü toplayıp tetiği çekti. Ruhu boşluk hissetti. Oda kıpkırmızı oldu. Gökyüzünden yıldız kaydı. Ama planlamadığı bir şey oldu. Bir güç onu o simsiyah gökyüzüne doğru çekiyordu. Öğretildiği gibi ahireti gidiyordu ve orda bu tür şeyler pek hoş karşılanmazdı. Sonsuza kadar siyaha mahkum kalacaktı. Kaderine engel olamazdı. Orda bunalırsa çekebileceği başka bir tetik yoktu. Kayıp giden yıldızına baktı. En azından onu kurtarmıştı ve odasını düşündü artık o da simsiyah değildi ve bomboş kalacaktı. Yine de mutluydu. Yeni "simsiyah" hayatında en azından artık canı acımayacaktı. Ruhu acı çekecekti belki. Odası gözünün önüne geldi yine. Pek çok hayat bitiyordu her gün. Birisi de onunkisiydi. Tüm bunları düşünerek gökyüzünde süzülüp, diğer ruhların görüş açısından kaybolup gitti..
0
Beğendim de, yanlış anlamadıysam, "bak böyle her şeye isyan edersen seni kapkara bir öte dünya bekliyor genç!" mesajı aldım ben. (dolaylı olarak yani; yazıdaki aşırı karamsar depresif durumdan zorlamayla çıkabilecek bir sonuç olarak yazdım) Şöyle azıcık iyimsere bağlasaymışsınız keşke...
0
son paragrafa kadar birinci tekil şahıstan anlatsan, sonra olayı dışarıdan takip etsek, belki daha ilgi çekici olabilir. bir dene istersen.
0
iyi güzel hoş. daha bir tasvir ve arada birazcık uzun ve devrik cümleler olabilir, renk olsun diye.
0
zunuduko relkirbet
kriter olarak her şey dahil. yani sadece işsizlik enflasyon değil. eğlence, özgürlük, manzara ve tarihi doku çeşitliliği, insanların sıcakkanlılığı mutluluğu falan... totalde hangi ülke mükemmelmiş gibi geliyor size?benim aklıma hep irlanda geliyor amma siz ne dersiniz ki?
kriter olarak her şey dahil. yani sadece işsizlik enflasyon değil. eğlence, özgürlük, manzara ve tarihi doku çeşitliliği, insanların sıcakkanlılığı mutluluğu falan... totalde hangi ülke mükemmelmiş gibi geliyor size?
benim aklıma hep irlanda geliyor amma siz ne dersiniz ki?
benim aklıma hep irlanda geliyor amma siz ne dersiniz ki?
0
benim kriterlerimi tam olarak isveç karşılıyor.
ama bu çok subjektif bir konu. herkesin ülkesi başkadır bunun için.
isveç, irlanda, kanada diyroum ben.
ama bu çok subjektif bir konu. herkesin ülkesi başkadır bunun için.
isveç, irlanda, kanada diyroum ben.
0
irlanda kesinlikle.. folk eşliğinde, mükemmel manzaraya karşı buz gibi bira. off.
0
galler de iyi gibi. ulan en temizi avustralya ama ya. gerçi düşününce türkiye de iyi lan kendi halimizde yaşıyoruz amınake.
0
ben nedense türkiye'de dünyanın göbeğindeymiş gibi hissediyorum. hiç bi yeri bilmesem haritadan baksam yine burayı beğenebilirdim sanırım.
0
2011 gayrimenkul zirvesinde açıklanan araştırma sonuçlarına göre insanların en ideal bulduğu ve en çok yaşamak istedikleri şehir stockhol/isveç, ardından toronto/kanada. zaten bu iki şehir refah seviyesi olarak da dünyanın en tepesinde geliyorlar. suç oranı düşük, işsizlik yok, evsiz yok, zart zurt.
irlanda yaşanacak ülkeler arasında değil eğer ki kıstasımız rahat bir yaşam, iş vb. ise, ama öte yandan da doğa, bira, muhabbet ve mutluluk açısından nefis bi ülke.
ben kaos sevdiğim için kendi adıma kalabalık şehirler diyorum. bkz: istanbul, new york, şangay.
irlanda yaşanacak ülkeler arasında değil eğer ki kıstasımız rahat bir yaşam, iş vb. ise, ama öte yandan da doğa, bira, muhabbet ve mutluluk açısından nefis bi ülke.
ben kaos sevdiğim için kendi adıma kalabalık şehirler diyorum. bkz: istanbul, new york, şangay.
0
hacı bence de italyadır, istek arzu beklenti olayı, mesela yaşadığım ülke iklimi akdeniz ikliminde olmalı britanya gibi bol yağmurlu yada norveç gibi soğuk ülkeleri sevmem...
0
isveç norveç tarzı iskandinavya tarafı yani.geliri gayet yüksek,her türlü gerilimden uzak sessz sakin oh mis. gızlarıda güzel sarışın mavi gözlü.
0
İsveç veya Kanada derim ben de. Ama ikisinde de öyle çok bi eğlence durumu falan yok. Huzurlu ve sakin, yaşam standardı çok yüksek ikisinin de. Bi de İsveç'in kahvesi çok güzel.
Starbucks'ta yazılan bu entry, sahibini an itibariyle hüzünlere boğmuştur. İsveç'e gitmek istiyorum :(
Starbucks'ta yazılan bu entry, sahibini an itibariyle hüzünlere boğmuştur. İsveç'e gitmek istiyorum :(
0
birkaç kere daha sorulmuştu tabi cevaplayalım yine :)
en yaşanılır ülkeler genelde şunlar:
1. kanada
- genelde bütün büyük şehirlerinin refah seviyesi yüksek,
- uzun kışı ve soğuğu tek kötü yanı sanırım, bunu da seveni vardır tabi
- bazı şehirleri sıkıcı olabilir tabi, eğlence anlayışınıza bağlı..
- manzarası doğası bol bol, özgür ve güvende hissettiğin en güzel ülke..
2. avustralya
- kanada'nın ılıman versiyonu diyebiliriz sanırım..
- büyük şehirleri refah seviyesi yüksek, yaşanılır şehirler..
- okyanus, kumsal, güneş..
- kötü yanı fazla çöl olması ve tehlikeli hayvanlar olabilir..
3. yeni zelanda
- doğa, okyanus, koyun :)
- güzel yaşanılır, pek sorunu olmayan bir ülke..
- avustralya'nın ufak versiyonu gibi...
4. isviçre
- ülke genel olarak sorunsuz, rahat, ferah...
- dağlar kuzular falan.. keçi peyniri ve çikolatalar :P
5. iskandinav ülkeleri sırayla isveç, finlandiya, norveç ve danimarka diyebiliriz...
6. burayı da alternatif ülkeler paylaşabilir.. avusturya, irlanda, malta gibi..
bir de şehir bazında yaşanabilirliği düşünmek daha anlamlı olabilir.. mesela amerika ülke çapında yaşanılır değil pek ama bazı şehirleri/bölgeleri çok iyi..suç oranları yüzünden pek listelere giremiyorlar tabi..
en yaşanılır ülkeler genelde şunlar:
1. kanada
- genelde bütün büyük şehirlerinin refah seviyesi yüksek,
- uzun kışı ve soğuğu tek kötü yanı sanırım, bunu da seveni vardır tabi
- bazı şehirleri sıkıcı olabilir tabi, eğlence anlayışınıza bağlı..
- manzarası doğası bol bol, özgür ve güvende hissettiğin en güzel ülke..
2. avustralya
- kanada'nın ılıman versiyonu diyebiliriz sanırım..
- büyük şehirleri refah seviyesi yüksek, yaşanılır şehirler..
- okyanus, kumsal, güneş..
- kötü yanı fazla çöl olması ve tehlikeli hayvanlar olabilir..
3. yeni zelanda
- doğa, okyanus, koyun :)
- güzel yaşanılır, pek sorunu olmayan bir ülke..
- avustralya'nın ufak versiyonu gibi...
4. isviçre
- ülke genel olarak sorunsuz, rahat, ferah...
- dağlar kuzular falan.. keçi peyniri ve çikolatalar :P
5. iskandinav ülkeleri sırayla isveç, finlandiya, norveç ve danimarka diyebiliriz...
6. burayı da alternatif ülkeler paylaşabilir.. avusturya, irlanda, malta gibi..
bir de şehir bazında yaşanabilirliği düşünmek daha anlamlı olabilir.. mesela amerika ülke çapında yaşanılır değil pek ama bazı şehirleri/bölgeleri çok iyi..suç oranları yüzünden pek listelere giremiyorlar tabi..
0
yeniyetme
Soru başlıkta... İçimizde neler oluyo da hıçkırıyoruz biz?
Soru başlıkta... İçimizde neler oluyo da hıçkırıyoruz biz?
0
mide genişlemesinden dolayı ortaya çıkan ve ağız açık bi şekilde bırakıldığında daha da şiddetli çıkan ses.
(easyaslife/@ekşi sözlük)
Hıçkırık, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyafram kasının birden kasılması sonucunda ses telleri arasındaki açıklığın istem dışı kapanması ile gerçekleşen ani soluk alımı ve bu sırada bir sesin dışarı çıkmasıdır.
tr.wikipedia.org
(easyaslife/@ekşi sözlük)
Hıçkırık, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyafram kasının birden kasılması sonucunda ses telleri arasındaki açıklığın istem dışı kapanması ile gerçekleşen ani soluk alımı ve bu sırada bir sesin dışarı çıkmasıdır.
tr.wikipedia.org
0
neysene
vavienaşk tesadüfleri s.recep ivedik 123vedahür adamromantik komedikaybedenler klübüçakallarla danskutsal damacana draculaçalgı çengiüç maymun + nuri bilge ceylan filmlerikosmosprensesin uykusuacı aşkkanalizasyonbeyaz melekbaşka dilde aşkadını sen koyav mevsimieyveh eyvah 1-2ıssız adamincir reçelika
vavien
aşk tesadüfleri s.
recep ivedik 123
veda
hür adam
romantik komedi
kaybedenler klübü
çakallarla dans
kutsal damacana dracula
çalgı çengi
üç maymun + nuri bilge ceylan filmleri
kosmos
prensesin uykusu
acı aşk
kanalizasyon
beyaz melek
başka dilde aşk
adını sen koy
av mevsimi
eyveh eyvah 1-2
ıssız adam
incir reçeli
kampüste çıplak ayaklar
kurtlar vadisi filistin
edit: bunların dışında 2007-2011 olursa güzel olur. teşk.
aşk geliyorum demez
anlat istanbul
gelecekten bir gün
ilk aşk
okul
pak panter
romantik
newyorkta 5 minare
aşk tesadüfleri s.
recep ivedik 123
veda
hür adam
romantik komedi
kaybedenler klübü
çakallarla dans
kutsal damacana dracula
çalgı çengi
üç maymun + nuri bilge ceylan filmleri
kosmos
prensesin uykusu
acı aşk
kanalizasyon
beyaz melek
başka dilde aşk
adını sen koy
av mevsimi
eyveh eyvah 1-2
ıssız adam
incir reçeli
kampüste çıplak ayaklar
kurtlar vadisi filistin
edit: bunların dışında 2007-2011 olursa güzel olur. teşk.
aşk geliyorum demez
anlat istanbul
gelecekten bir gün
ilk aşk
okul
pak panter
romantik
newyorkta 5 minare
0
inşaat var ama daha eskiymiş www.imdb.com
adem'in trenleri de ucundan sıyırmış.
adem'in trenleri de ucundan sıyırmış.
0
0
saksel
Bir yıl muhabbet kuşu dışında hayvan besleme deneyimim olmadı.Şu köpekle metroya binmek duyurusundaki bütün cevapları okudukdan sonra bu soru kafama takıldı.Bu soruyu olumsuz anlamda yani ne gerek var? yapacak başka işleri mi yok? anlamında sormuyorum.Sadece empati yapmak, öğrenmek istiyorum.Dünyada
Bir yıl muhabbet kuşu dışında hayvan besleme deneyimim olmadı.Şu köpekle metroya binmek duyurusundaki bütün cevapları okudukdan sonra bu soru kafama takıldı.Bu soruyu olumsuz anlamda yani ne gerek var? yapacak başka işleri mi yok? anlamında sormuyorum.Sadece empati yapmak, öğrenmek istiyorum.Dünyadaki insanları hayvan sevenler ve hayvan düşmanları diye ayıran bunun arasında başka insanların olmadığını düşünen bir kitle olduğunu düşünüyorum.Örneğin ben sokakta yavru bir kedi gördüğümde yanına gidip,okşayıp,seven evine alıp bakmak isteğiyle yanıp tutuşanlardan değilim.Ama pis kedi ne işin var burada deyip tekme atmakda aklımın ucundan geçmez.Yani kötü bir insan değilim..
Bir insanın neden bir hayvan besleme ihtiyacı hissedebileceğine dair kafamdaki cevaplar şunlar.
1- Onlara acırlar...
Bu cevap her besleyen için doğru olamaz.Çoğu büyük paralarla alıp hayvanın rahatını bozma pahasına alınır.Eğer amaç bu olsa idi.Bu işin en iyi yapıldığı hayvan barınaklarına destek olmaları gerekirdi.Böylece daha ulvi bir görev yapılmış olurdu.
Diğer taraftan gününü bir somun ekmekle geçiren milyonlarca insana yardım etmek mi Aç bir kediye yardım etmek mi daha yardımsever iyi bir insan olduğumuzun göstergesidir sorusu havada kalır.Tabi bir hayvana bakmanın yardıma muhtaç insanlara yardım etmeye engel olmadığının bilincinde olsamda soru hala havada duruyor.
2- Onlara ihtiyaçları vardır...
En mantıklı yanıt bu gibi görünüyor.Genelde hayatda bir boşluğu doldurur bu tür uğraşlar.Başta merak,özenti,iletişim eksikliği,sevgi boşluğu gibi nedenlerle alınıp ailenin bir parçası haline gelen hayvanla nostaljik bir bağ kurulur.Bu bazen öyle hale gelir ki hayvanı her kese karşı koruma içgüdüsü oluşur.Ondan korkan insanlardan nefret edilir.Zavallı bulunur.Bir süre sonra en iyi dostu o hayvan haline gelen bir hal alır durum.Tabi bu her hayvan besleyen için doğru olamaz.Hayvan karşılıksız sever,sahibine insanlarla kıyaslanamayacak kadar sadıktır.Bu durum bağımlılık yaratır.Ama bu bence sorunlu bir durumdur.
3- Bir nedeni yok...
Bu durumu bir nedene bağlamaya gerek yok.Yemek yemek su içmek gibi doğal bir şeydir hayvan beslemek denilebilir. Hatta beslememk ayıplanabilir.Ama benim burada sorguladığım patalojik boyuttaki hayvan sevgisidir.Yani sosyal hayatını etkilemeyen insanlarla iletişimi en az hayvanıyla olan iletişimi kadar olan insanlar değil merak ettiğim.Eğer zaten kendi kendine bu cevabı dürüstce verebiliyorsa onu anlayabiliyorum
4- Özenti...
Bazen hayvan besleme statü durumlarınıda belirliyor gibi.Bunu bağdat caddesinde elinde el kadar köpeğiyle dolaşanlarda hissediyorum.Cafede oturuken bazen duyuyorum.Konuştuklarının en az yarısı yanındaki köpekle ilgili.Hayvan besleme sanki bir zenginlik göstegesi gibi olmuş bu insanlarda.Elinde köpekle gezerken etrafı süzüyorlar bana bakıyorlar mı diye?Kendilerini asil, ayrıcalıklı görüyorlar.Bir tür hava atma aracı. Genç tiplerde kız tavlamak için aynı nedenle elinde köpek dolaşanlar var.Kızlar köpeği sevdikce kendi sevilmiş gibi hissediyor olabilir...
5- Sana ne...
Tabi sanane kardeşim seni niye gerdi bu durum diyenler çoğunlukta olacaktır.Ama artık her 2-3 duyurunun biri hayvanlar üzerine olunca kendi kendime aklıma takıldı.
Bir insanın neden bir hayvan besleme ihtiyacı hissedebileceğine dair kafamdaki cevaplar şunlar.
1- Onlara acırlar...
Bu cevap her besleyen için doğru olamaz.Çoğu büyük paralarla alıp hayvanın rahatını bozma pahasına alınır.Eğer amaç bu olsa idi.Bu işin en iyi yapıldığı hayvan barınaklarına destek olmaları gerekirdi.Böylece daha ulvi bir görev yapılmış olurdu.
Diğer taraftan gününü bir somun ekmekle geçiren milyonlarca insana yardım etmek mi Aç bir kediye yardım etmek mi daha yardımsever iyi bir insan olduğumuzun göstergesidir sorusu havada kalır.Tabi bir hayvana bakmanın yardıma muhtaç insanlara yardım etmeye engel olmadığının bilincinde olsamda soru hala havada duruyor.
2- Onlara ihtiyaçları vardır...
En mantıklı yanıt bu gibi görünüyor.Genelde hayatda bir boşluğu doldurur bu tür uğraşlar.Başta merak,özenti,iletişim eksikliği,sevgi boşluğu gibi nedenlerle alınıp ailenin bir parçası haline gelen hayvanla nostaljik bir bağ kurulur.Bu bazen öyle hale gelir ki hayvanı her kese karşı koruma içgüdüsü oluşur.Ondan korkan insanlardan nefret edilir.Zavallı bulunur.Bir süre sonra en iyi dostu o hayvan haline gelen bir hal alır durum.Tabi bu her hayvan besleyen için doğru olamaz.Hayvan karşılıksız sever,sahibine insanlarla kıyaslanamayacak kadar sadıktır.Bu durum bağımlılık yaratır.Ama bu bence sorunlu bir durumdur.
3- Bir nedeni yok...
Bu durumu bir nedene bağlamaya gerek yok.Yemek yemek su içmek gibi doğal bir şeydir hayvan beslemek denilebilir. Hatta beslememk ayıplanabilir.Ama benim burada sorguladığım patalojik boyuttaki hayvan sevgisidir.Yani sosyal hayatını etkilemeyen insanlarla iletişimi en az hayvanıyla olan iletişimi kadar olan insanlar değil merak ettiğim.Eğer zaten kendi kendine bu cevabı dürüstce verebiliyorsa onu anlayabiliyorum
4- Özenti...
Bazen hayvan besleme statü durumlarınıda belirliyor gibi.Bunu bağdat caddesinde elinde el kadar köpeğiyle dolaşanlarda hissediyorum.Cafede oturuken bazen duyuyorum.Konuştuklarının en az yarısı yanındaki köpekle ilgili.Hayvan besleme sanki bir zenginlik göstegesi gibi olmuş bu insanlarda.Elinde köpekle gezerken etrafı süzüyorlar bana bakıyorlar mı diye?Kendilerini asil, ayrıcalıklı görüyorlar.Bir tür hava atma aracı. Genç tiplerde kız tavlamak için aynı nedenle elinde köpek dolaşanlar var.Kızlar köpeği sevdikce kendi sevilmiş gibi hissediyor olabilir...
5- Sana ne...
Tabi sanane kardeşim seni niye gerdi bu durum diyenler çoğunlukta olacaktır.Ama artık her 2-3 duyurunun biri hayvanlar üzerine olunca kendi kendime aklıma takıldı.
0
biz de hayvanlar gibi evrenin, doğanın , kozmozun bir parçasıyız.asıl bütünü ayırırsan sıkıntı başlar
0
insanların evcil hayvanlara ihtiyacı var. mesela planet of the apes serisini seyredersen, evcil hayvanlar yok olmuş, adamlar maymunları evlerinde beslemeye başlamışlar. Bir ihtiyaç.
0
kedi köpek karakterleri olan evin içinde dolaşan seninle birlikte sevinen üzülen zaman zaman depresyona giren, ya da ne bileyim hastalanan yemek yemeyen ve bunların hepsini sana yansıtan hayvanlar. Baktığında bir çocuktan gerçekten çok farkı olmadığını anlıyorsun yavaş yavaş. Aynı zamanda özellikle köpekler sosyal hayvanlar yani aynı insanlar gibi çıkmak dolaşmak gezmek tozmak başka köpekler insanlar görmek istiyorlar. Bunun içinde sahipleri ile birlikte dolaşmaları gerekiyor. (Öbür türlü sahipleri onları ancak akşam kısa bir süre çiş kaka için gezdiriyor o da ihtiyaç açısından yeterli olsa bile sosyal açıdan çok yeterli olmıyor).
Daha sonra özellikle avrupa'da görüyorsunuz ki köpekler her yerde metrolarda alışveriş merkezlerinde yollarda normal bir şekilde geziyor. Oysa siz burada köpeği kucağınıza alıp bir yere girmeye çalıştığınız anda bir güvenlik görevlisi gelip size hönkürüyor resmen. Onların da hayatın bir parçası olduğunu kabul edemiyorlar. Bu bir şekilde kültürümüze de yerleşmiş çünkü günah/yasak şeklinde.
Daha sonra özellikle avrupa'da görüyorsunuz ki köpekler her yerde metrolarda alışveriş merkezlerinde yollarda normal bir şekilde geziyor. Oysa siz burada köpeği kucağınıza alıp bir yere girmeye çalıştığınız anda bir güvenlik görevlisi gelip size hönkürüyor resmen. Onların da hayatın bir parçası olduğunu kabul edemiyorlar. Bu bir şekilde kültürümüze de yerleşmiş çünkü günah/yasak şeklinde.
0
Ben bunun tam tersini de merak ediyorum. Bazı kediler sevilmeyi çok sever. Kendini paralar sevdirmek için. Köpekler barınaklarda falan bunalıma girerler, ilgisizlikten. Onlar neden kendi türleri arasında sevgi ihtiyacını karşılamıyor da, illa ki bir insanın sevgisine muhtaçlar gibi...
0
biz kedimizi sokaktan bulduk ve çaresizdi, küçüktü. eve aldık güzelce pakladık. bahçe imkanımız var orada bakıyoruz. çaresizliği ve yaşama tutunma mücadelesi var. sen bakmazsan eriyip gidecek. onun büyüdüğünü, verdiğin sevginin karşılığını görünce daha bir bağlanıyorsun. ona bir şey olduğunda üzülüyor, tırnakları kesildiğinde ağaca tutunamayıp düşmesine gülüyorsun. giderek aranızda bir bağ oluyor ve ne o senden kopuyor ne sen ondan kopuyorsun. hayvan sevmeyen insan sevemez gibi bir cümle kullanmak istemiyorum. sevgi illa ki onu eve alıp beslemek değildir ama kötü de davranmamaktır. daha önce de kedilerimiz vardı besledik büyüttük devrettik. imkanımız var bakıyoruz. evde boş oturmaktansa onunla ilgileniyoruz, avlanmaya çalışmasını, türlü şebekliklerini izliyoruz. çok eğlenceli. aşılarını yaptırıyorsun. biliyorsun ki diğerlerine göre çok şanslı, daha güçlü.
demem o ki hayvanları dışarıda sevmekle evde beslemek farklı şeyler. önceleri ben sokaktaki hayvanlarla hiç ilgilenmezdim. sokağın demirbaşı olarak bakardım. ama ne zaman evde kedi bakmaya başladık işte o zaman çok daha derin bir bağ olduğunu gördük.
ama gidip de başka hayvanlara mama falan vermiyorum. benim gücüm bir tanesine yetiyor. bence deneyimlemelisin. patolojik boyutlara taşıyanları ben de sevmiyorum. hayvan ne hava atma aracıdır ne de oyuncak. onun da bir canı var. ve hatta biz hayvan sahipleri onlara mümkün olduğunca doğal ortam sunmalıyız. kedi olsun kuş olsun köpek olsun eve bütün gün tıkıyoruz. hayvanı doğal ortamından ayırmamak lazım. hı bi de sokaktaki kedilere köpeklere mama verenleri de anlamıyorum. hangi birini besleyeceksin? bir kedi yılda en az 8 yavru doğuruyor ona keza köpekler...
çook uzattım evet ama biz gerçekten patolojik olmayan bir sevgiyle bakıyoruz. belki yavrunun çaresizliği ve sevimlilikleri etkili oluyordur.
demem o ki hayvanları dışarıda sevmekle evde beslemek farklı şeyler. önceleri ben sokaktaki hayvanlarla hiç ilgilenmezdim. sokağın demirbaşı olarak bakardım. ama ne zaman evde kedi bakmaya başladık işte o zaman çok daha derin bir bağ olduğunu gördük.
ama gidip de başka hayvanlara mama falan vermiyorum. benim gücüm bir tanesine yetiyor. bence deneyimlemelisin. patolojik boyutlara taşıyanları ben de sevmiyorum. hayvan ne hava atma aracıdır ne de oyuncak. onun da bir canı var. ve hatta biz hayvan sahipleri onlara mümkün olduğunca doğal ortam sunmalıyız. kedi olsun kuş olsun köpek olsun eve bütün gün tıkıyoruz. hayvanı doğal ortamından ayırmamak lazım. hı bi de sokaktaki kedilere köpeklere mama verenleri de anlamıyorum. hangi birini besleyeceksin? bir kedi yılda en az 8 yavru doğuruyor ona keza köpekler...
çook uzattım evet ama biz gerçekten patolojik olmayan bir sevgiyle bakıyoruz. belki yavrunun çaresizliği ve sevimlilikleri etkili oluyordur.
0
öncelikle onlarla iletişimimiz 'pet' hadisesinden çok çok eskiden kalma bir durum. ama bence de bugün gelinen nokta çok değişik. bu hayvanların evrimine çok doğrudan etkilerimiz oluyor ve iyi ya da kötü demiyorum, sadece bir durum. şehirde evde beslenmelerini ben de yadırgıyorum. yazdıklarına da kısmen katılıyorum. şu an beslediğim hayvanların hepsi bir şekilde gelip yardım istemiş hayvanlar. köpeğim de şehirli bile olmayan bir sokak köpeği. köpeğimle sokakta gezerken çok dikkat etmek zorundayım ve pek kolay olmadığı için (hain ankara yokuşları da sağolsun) çok sık gezdiremiyorum. gayet eğitimli, uslu bir köpek olmasına rağmen sanırım kız olduğum için sokakta köpekten çekinen insanlar köpeği tutamayacağımı düşünüp bazen karşı kaldırıma bile kaçıyor. bunu sadece kızlar, kadınlar yapmıyor, koca koca adamlar 'off kötü bakıyo laaynn' diyip kaçıyorlar. her ne kadar dikkat etsen de etrafına bakmadan dolaşan insanlar yüzünden çeşitli ani karşılaşmalar da oluyor.
ama bütün bunların yanında başka bir şey var benim hoşuma giden, köpek sahibi olmak ve onu gezdirmekle ilgili. her gezimizde bir kaç çocuk ve bazı insanlar onunla ilgileniyor, gelip sevmek istiyor. reyhanım da uslu bir köpek olduğu için sakin durup sevdiriyor, göbeğini açıyor. bir seferinde zihin özürlü olduğunu sandığım, konuşması bozuk, genç bir arkadaşımız çok sevdi onu, askerde beslediği köpeklere benzetti. elimden aldı koşa koşa annesine gösterip geri getirdi filan. çocukların adını sorup sevdirdiğim için teşekkür etmeleri, bunlar bir başka mutluluklar... netekim kedi ve köpeklerin empatisi çok güçlü olduğu için inanılmaz birer rehabilitasyon araçları. o da senin 2. şıkta bahsettiğin konu, evet ihtiyaçları var.
www.bhrescue.com şu resimlere bir bakın rica ediyorum.
ama bütün bunların yanında başka bir şey var benim hoşuma giden, köpek sahibi olmak ve onu gezdirmekle ilgili. her gezimizde bir kaç çocuk ve bazı insanlar onunla ilgileniyor, gelip sevmek istiyor. reyhanım da uslu bir köpek olduğu için sakin durup sevdiriyor, göbeğini açıyor. bir seferinde zihin özürlü olduğunu sandığım, konuşması bozuk, genç bir arkadaşımız çok sevdi onu, askerde beslediği köpeklere benzetti. elimden aldı koşa koşa annesine gösterip geri getirdi filan. çocukların adını sorup sevdirdiğim için teşekkür etmeleri, bunlar bir başka mutluluklar... netekim kedi ve köpeklerin empatisi çok güçlü olduğu için inanılmaz birer rehabilitasyon araçları. o da senin 2. şıkta bahsettiğin konu, evet ihtiyaçları var.
www.bhrescue.com şu resimlere bir bakın rica ediyorum.
0
romali kole marcuss
5 dakka önce internetten izmirden kahramanmarasa gitmek için bilet alacaktım fakat zulümüne bir aptallık yaptım binecegim yer kısmını kahramanmaras varacagım yer kısmını izmir olarak işaretlemişim.yaptıgım bu hatayı nasıl düzeltirim daha dogrusu nasıl düzeltirebilirim.?
5 dakka önce internetten izmirden kahramanmarasa gitmek için bilet alacaktım fakat zulümüne bir aptallık yaptım binecegim yer kısmını kahramanmaras varacagım yer kısmını izmir olarak işaretlemişim.yaptıgım bu hatayı nasıl düzeltirim daha dogrusu nasıl düzeltirebilirim.?
0
Otobüs hareket saatine 12 (veya 24'te olabilir) saat kalana kadar bilet üzerinde değişiklik yapma hakkın var diye biliyorum. Bilet aldığın sayfada iletişim yazan bir yer olması gerek orada yazan numarayı arayarak bilet alırken yanlışlık yaptığını ve gerekli düzenlemenin yapılmasını talep edebilirsin..
0
Neyle gieceksin yazmamışsın bile, uçak mı otobüs mü planör mü, müstehak bence sana :)
0
kapalı ya her tarafı aradım.erzurumdaki şubesi bile kapalı dusun yanı:)
0
otobüsle gidecegim bilet tarihini erteletebiliyosun tamamda kahramanmarastakı bileti iptal ettirip izmire alıyolarmı ki acaba sorun bu.kandil kandil cenabetligim tuttu namaza da gitmıstım halbukı !!!
0
bu kadar yaygara yapacak ne var. ulasmaya calisin iste firmaya. bari firmanin ismini de soyleyin de belki fimada calisan veya tanidig olan biri cikar.
0
(212) 658 02 50
telefonu açan adamdan da yerime özür dilersin artık, suratına kapattım.
telefonu açan adamdan da yerime özür dilersin artık, suratına kapattım.
0
ne zaman için aldın ki bileti? yine internetten değiştirebilirsin. önce açığa alırsın bileti, sonra tekrar seçersin koltuğunu. veya geri döneceksen bunu dönüş bileti yap tarihi değiştir. bir de gidiş bileti al.
0
Vicy89
Selamlar :)An itibariyle Man from Earth filmini ikinci kez izledim ve yine Buddha hakkında hiç bilgim olmadığını farkettim. Buddha felsefesini ve hayatını okuyabileceğim bir kitap önerir misiniz? Not: Wikipedia ile uğraşmayı pek sevmiyorum da :)
Selamlar :)
An itibariyle Man from Earth filmini ikinci kez izledim ve yine Buddha hakkında hiç bilgim olmadığını farkettim. Buddha felsefesini ve hayatını okuyabileceğim bir kitap önerir misiniz?
Not: Wikipedia ile uğraşmayı pek sevmiyorum da :)
An itibariyle Man from Earth filmini ikinci kez izledim ve yine Buddha hakkında hiç bilgim olmadığını farkettim. Buddha felsefesini ve hayatını okuyabileceğim bir kitap önerir misiniz?
Not: Wikipedia ile uğraşmayı pek sevmiyorum da :)
0
bbc nin çok güzel bir belgeseli var life of buddha diye. gugıl videos da bedava bulunuyor, izleyebilirsin. yine keanu reeves in little buddha sı da çok güzel anlatıyor bence. en azından bunlardan hayatı hakkında fikirler edinebilirsin. felsefesi için de four noble truths diye araştırırsan bir temele ulaşabilirsin.
0
jjwa
ya bi şarkı vardı hani lal lal lal lalala diye giren(anlamadınız tabi) italyan yemekleriyle özdeşleşmiş bi şarkı vardı. neydi o? hep makarna yaparkan arkadan çalsın isterdim de buraya sormak ilkkez aklıma geldi
ya bi şarkı vardı hani lal lal lal lalala diye giren(anlamadınız tabi) italyan yemekleriyle özdeşleşmiş bi şarkı vardı. neydi o? hep makarna yaparkan arkadan çalsın isterdim de buraya sormak ilkkez aklıma geldi
0
soyledigin lalalalalar ile anca profondo rosso'nun soundtrack'indeki cocuklu sarkiyi akla getirebilirsin. daha fazla ipucu gerek
www.youtube.com
www.youtube.com
0
oyumu laşatemi kantare'den yana kullanıyorum lalalala kısmından ötürü. bir şarkı daha var aklımda lakin ismini bilmiyorum.. bu mu?
www.youtube.com
www.youtube.com
0
saksel
Dün bir yerde okudum aklıma takıldı.Bildiğiniz gibi 21-12-2012 de maya takvimi sonlandığı için dünyanın sonu gelecek iddiaları var.sorum bunu tartışmak değil tabiki.Ama diyelim Nasa gibi çok güvenilir bir kaynak dünyanın bir yılı kaldı dese.(Örneğin uydu çarpacak yapacak bir şey yok gibi) Nasıl bir
Dün bir yerde okudum aklıma takıldı.Bildiğiniz gibi 21-12-2012 de maya takvimi sonlandığı için dünyanın sonu gelecek iddiaları var.sorum bunu tartışmak değil tabiki.Ama diyelim Nasa gibi çok güvenilir bir kaynak dünyanın bir yılı kaldı dese.(Örneğin uydu çarpacak yapacak bir şey yok gibi) Nasıl bir son yıl yaşar dünya.Her kes ne yapar.Bir karmaşamı yaşanır nasıl olur dünyanın sonu sizce...
0
Bunu bilipde hiçbir şey yokmuş gibi davranabilecek adam tanımıyorum.Muhakak bir yerden kopar
0
herşey yok olacaksa niye açıklama yapsın ki? kurtuluş olmadığına göre :) kasmanın alemi de yok.
0
www.youtube.com <----- nasanın deşifre olan hain planı (illuminati araştırın kesinlikle hayata bakışınız değişcek kesinlikle!!!)
<----- nasanın deşifre olan hain planı (illuminati araştırın kesinlikle hayata bakışınız değişcek kesinlikle!!!)
0
hedonizmin altın çağı yaşanır.orgyler threesome lar havada uçuşur. amaan nasıl olsa seneye ölücem koy götüne deyip herkes birbirinin göbeğinden zeytin yer.
(bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler)
(bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler)
0
kaos olur. çok zenginler falan abd başkanına gider, onun ineceği sığınağa gitmek için yalvarır.
ama bilinse bile kimse duyurmaz bunu bence de.
ama bilinse bile kimse duyurmaz bunu bence de.
0
günümüzde nasa dahil, dünyanın sonu gibi olağanüstü bir bilgiyi saklayabilecek kapasitede kimsenin olabileceğini sanmam. internet, telefon ve bilimum iletişim ağı ile illa birisi çıkar ve bunu yumurtlar.
ayrıca hayatınızı yaşamak için dünyanın sonunu beklemeye gerek yok. (gereksiz tespit)
ayrıca hayatınızı yaşamak için dünyanın sonunu beklemeye gerek yok. (gereksiz tespit)
0
İki cevap vereceğim:
1. Tüm ülkeler birleşip bir uzay üssü inşa ederler, sonra dünyanın en çok güç sahibi olan insanları uzaya kaçar.
2. İstanbul ve çevresinde büyük bir deprem olacağı uzun süredir biliniyor ama neredeyse hiç önlem alınmıyor. Buna göre, Türkiye'deki yaşamın çok etkilenmeyeceğini düşünebiliriz. Başımıza gelmeden inanmayız biz :)
1. Tüm ülkeler birleşip bir uzay üssü inşa ederler, sonra dünyanın en çok güç sahibi olan insanları uzaya kaçar.
2. İstanbul ve çevresinde büyük bir deprem olacağı uzun süredir biliniyor ama neredeyse hiç önlem alınmıyor. Buna göre, Türkiye'deki yaşamın çok etkilenmeyeceğini düşünebiliriz. Başımıza gelmeden inanmayız biz :)
0
kaos en mantıklısı. insanlar ellerinde olmayanları denemek için çılgınca zenginlere saldırır muhtemelen.
0
Efendim önce başbakanlık ve içişleri bakanlığı valilere birer genelge yayımlar.Valiliklerde oluşturulacak kriz masaları hemen toplantı ve seminerler yaparak birlik ve bütünlüğü bozacak hareketlerden kaçınılmasını isterler.Hükümet sözcüsü de TV ye çıkıp tüm gerekli tedbirlerin alındığı,kriz masalarının kurulduğu ve hatta gök taşının ülkemizi teğet geçeceği yönünde bir açıklama yapar.Ayrıca konusu "göktaşı" olan sayısız matbu kağıt bürokrasinin arşivlerinde yerini alır.
0
dynamic0de
3.kez oluyor bu yatağımda yanıma kadar gelmiş bi uyandım bide ne göreyim,geçen seferde yatağımdaydı napayım şimdi ben bu hayvana?zararsızdır falan demeyin ağzımın içine girecek neredeyse.
3.kez oluyor bu yatağımda yanıma kadar gelmiş bi uyandım bide ne göreyim
,geçen seferde yatağımdaydı napayım şimdi ben bu hayvana?zararsızdır falan demeyin ağzımın içine girecek neredeyse.
,geçen seferde yatağımdaydı napayım şimdi ben bu hayvana?zararsızdır falan demeyin ağzımın içine girecek neredeyse.
0
böyle şeffafımsı; turuncu, krem bi rengi mi var? öyleyse, annem ona süleymancık diyor, öyle ağza mağza girmez, cidden zararsız da dediğin gibi tedirgin ediyor. bizim de yazlıkta vardılar, küçükken tüm hoyratlığımla yuvasına su sıktım, tuttum attım, kuyruğunu bırakıp kaçmasına neden oldum, yine de gitmedi ya. bikaç güne yine arzı endam etti. o sebeple tek çözüm öldürmek sanırım. ama süleymancıksa, kertenkele değilse öldürme ya, zarar vermez o, sinek böcük yer hatta, yararlı bile. :;)
0
belki de sen onun evindesindir. bir de böyle düşünmek lazım. :)
zararsız hayvandır. senin ondan korktuğundan çok daha fazla o senden korkuyor. merak etme hiçbir zarar vermez. ben olsam besler büyütürdüm hatta.
zararsız hayvandır. senin ondan korktuğundan çok daha fazla o senden korkuyor. merak etme hiçbir zarar vermez. ben olsam besler büyütürdüm hatta.
0
yusufçuk böcektir, süleymancık ya da tuzatüküren denilen de ecnebilerin gecko dediği hayvan. sivrisinekleri filan yiyor onlar, keşke benim evde de olsa.
0
yemeğini karşılayabildiği için geliyordur. yediklerini önlerseniz (ufak sinek, böcek, örümcek gibi) gelmezler. kendisine bişi yapmayın, zararsızdır, bir kutu bişile alıp atın dışarı.
keler, elöpen, köygöçüren de derler gekkoya.
keler, elöpen, köygöçüren de derler gekkoya.
0
eğer şöyle bir hayvansa dokunma hiç:
img.donanimhaber.com
bütün yaz ne sivrisinek, ne karınca, ne börtü böcek sıkıntısı çekersin. çok da ürkek oluyorlar, genelde yanına gelmezler, görmezsin bile. ama ağzına girecek kadar yanına geliyorsa bundan değil sanırım.
img.donanimhaber.com
bütün yaz ne sivrisinek, ne karınca, ne börtü böcek sıkıntısı çekersin. çok da ürkek oluyorlar, genelde yanına gelmezler, görmezsin bile. ama ağzına girecek kadar yanına geliyorsa bundan değil sanırım.
0
evet şeffafımsı bir rengi varsa dokunma
evde sinektir böcektir karıncadır ne varsa temizler, zararsızdır bu süleymancık
evde sinektir böcektir karıncadır ne varsa temizler, zararsızdır bu süleymancık
0
yok beyler yusufcuk,süleymancık flan değil halis muhlis safkan kertenkele.süleymancık bulursam size vericem ne çok fanı varmış amk.
0
koskoca devletin adi osmanli lan
Selam uçuksavar romalılar,Dudağımın üstünde uçuk çıktı. Denize gitmiştim ondan olabileceğini düşünüyorum.Perşembe günü önemli bir görüşmem var.Zovirax aldım biraz önce sürdüm ama okuduğum kadarıya bu ilaç çıktığını hissettiğin anda kullanılması gerekiyormuş.Perşembeye kadar ne yaparım?edit: kendimi
Selam uçuksavar romalılar,
Dudağımın üstünde uçuk çıktı. Denize gitmiştim ondan olabileceğini düşünüyorum.
Perşembe günü önemli bir görüşmem var.
Zovirax aldım biraz önce sürdüm ama okuduğum kadarıya bu ilaç çıktığını hissettiğin anda kullanılması gerekiyormuş.
Perşembeye kadar ne yaparım?
edit: kendimi iyi hissetmiyorum bu uçukla..
Dudağımın üstünde uçuk çıktı. Denize gitmiştim ondan olabileceğini düşünüyorum.
Perşembe günü önemli bir görüşmem var.
Zovirax aldım biraz önce sürdüm ama okuduğum kadarıya bu ilaç çıktığını hissettiğin anda kullanılması gerekiyormuş.
Perşembeye kadar ne yaparım?
edit: kendimi iyi hissetmiyorum bu uçukla..
0
tamamen ayni dertten muzdaribim su anda. persembe sunumum var ve bu sabah ucuk cikti. aslinda dun gece baslamisti ama gidip krem surmeye usenmistim.
bu ucuk kremlerinin etkisindeki en onemli etken kremin surekli olarak orada kalmasi. bu sebeple gunde 6 veya daha fazla sefer sureceksiniz. 2 saatte bire kadar inilirse 1 gunde gorunmeyecek hale getirdigini biliyorum. bakalim bende de bu sefer ise yarayacak mi?
bu ucuk kremlerinin etkisindeki en onemli etken kremin surekli olarak orada kalmasi. bu sebeple gunde 6 veya daha fazla sefer sureceksiniz. 2 saatte bire kadar inilirse 1 gunde gorunmeyecek hale getirdigini biliyorum. bakalim bende de bu sefer ise yarayacak mi?
0
uçuk kremi + b vitamini.
benim gibi alerjik bir bünyeye sahipseniz, uçuk lenflerinize vurup size 4 gün rapor aldıracak ebatlara geliyorsa da öncelikle kurutucu 5 günlük valtrex hap tedavisi, ardından doktorun onayıyla 6 aylık baskılayıcı tedavi.
benim gibi alerjik bir bünyeye sahipseniz, uçuk lenflerinize vurup size 4 gün rapor aldıracak ebatlara geliyorsa da öncelikle kurutucu 5 günlük valtrex hap tedavisi, ardından doktorun onayıyla 6 aylık baskılayıcı tedavi.
0
Asiviral hacı, veya eski usul tahta kaşık ısıtıp basmaca ama denemedim %100 çalışmıyor olabilir.
0
çıkmış uçuğa bir şey yapmak pek mümkün değil zaten o vücutta ona sebep olan bir virüs sebebinden oluşuyor ya ni dışarı atması iyi çok kurcalama, sonuçta doğal bir şey. ama uçuk derdinden sık sık muzdarip olan biri olarak VİROSİL kullan. Bir kaç saat için de bile sonuca şaşıracaksın yarın büyük ölçü de halletmiş olursun uçuğunu
0
Önce elinizi yıkayın sonra kurumasını bekleyin Kuruduktan sonra 1-2 damla bulaşık deterjanini ( piril türevleri) parmağınıza damlatın Ve uçuğa sürün 1 gün içerisinde kendiliğinden kurur.
Not:profesör tavsiyesidir
Not:profesör tavsiyesidir
0
uçuk çıktıktan sonra uçuk ilaçları bir işe yaramıyor ( benim kullandıklarım öyleydi en azından). bende de sık sık uçuk çıkar, kontrollü deneylerim sonucu uçuk çıktıktan pek bir şey yapılamadığı kanaatine vardım. ancak uçuğun yarılmasını çatlamasını kanamasını engellemen lazım en kısa sürede iyileşmesi için. bu nedenle sürekli nemlendirici krem sür. hep yumuşak olsun orası
0
konuyla ilgili zamanında yaptığım küçük bir araştırmanın sonucunda öğrendiklerim;
uçuğa neden olan şey virüstür. bağışıklık sistemi belli nedenle zayıflayınca virüsler yerleştikleri bölgede büyük hızla çoğalırlar. sonra da ölürler. pek çok uçuk kreminin amacı süreci hızlandırarak virüslerin çok daha hızlı çoğalmaları ve sonrada ölmeye başlamalarını sağlamaktır.
şimdi gelelim kocakarı çözümü dediğimiz, deneme-yanılma ile bulunmuş ancak bilimsel bir gerçeğe dayanan ve benim sürekli kullandığım çözüme. ısıtılmış tahta kaşık, yanık ekmek vs basmak. bu çözüm %100 çalışır çünkü esasında çok temel bir prensibe dayanır. virüslerin hayatları bir protein dizisine bağlıdır. bu dizinin yapısı bozulduğu zaman virüslerin yaşaması mümkün olmaz. tahmin edin bakalım proteinin yapısını ne bozar. evet doğru bildiniz. yüksek ısı. yani ısıtıp bastığımız tahta kaşık esasında virüslerin çoğaldığı bölgede anlık yüksek bir sıcaklığa neden olur. bu virüslerin protein yapısını bozar ve ölmelerine neden olur. tabi bu çözüm en çok, uçuğu ilk hissettiğiniz anda yaparsanız etkilidir. ben bu şekilde hiç bir uçukla bir günden fazla zaman geçirmem. sık aralıklarla sıcak pres uygularım (tahtadan ziyade yakmayacak derecede ancak mümkün olduğu kadar ısıtılmış normal kaşık kullanırım).
uçuğa neden olan şey virüstür. bağışıklık sistemi belli nedenle zayıflayınca virüsler yerleştikleri bölgede büyük hızla çoğalırlar. sonra da ölürler. pek çok uçuk kreminin amacı süreci hızlandırarak virüslerin çok daha hızlı çoğalmaları ve sonrada ölmeye başlamalarını sağlamaktır.
şimdi gelelim kocakarı çözümü dediğimiz, deneme-yanılma ile bulunmuş ancak bilimsel bir gerçeğe dayanan ve benim sürekli kullandığım çözüme. ısıtılmış tahta kaşık, yanık ekmek vs basmak. bu çözüm %100 çalışır çünkü esasında çok temel bir prensibe dayanır. virüslerin hayatları bir protein dizisine bağlıdır. bu dizinin yapısı bozulduğu zaman virüslerin yaşaması mümkün olmaz. tahmin edin bakalım proteinin yapısını ne bozar. evet doğru bildiniz. yüksek ısı. yani ısıtıp bastığımız tahta kaşık esasında virüslerin çoğaldığı bölgede anlık yüksek bir sıcaklığa neden olur. bu virüslerin protein yapısını bozar ve ölmelerine neden olur. tabi bu çözüm en çok, uçuğu ilk hissettiğiniz anda yaparsanız etkilidir. ben bu şekilde hiç bir uçukla bir günden fazla zaman geçirmem. sık aralıklarla sıcak pres uygularım (tahtadan ziyade yakmayacak derecede ancak mümkün olduğu kadar ısıtılmış normal kaşık kullanırım).
0
roket adam
odamın tek penceresi direkt olarak bir ağaca bakıyor, öyle ki rüzgarlı havalarda içeri giriyor yaprakları camdan. çok sıcak olmasından ötürü camı kapatma şansım yok.son birkaç gündür -havaların çılgınca ısındığı birkaç güne tekabül eder bu- bir takım uçan canlıların tavandaki florasan lambamı tavaf
odamın tek penceresi direkt olarak bir ağaca bakıyor, öyle ki rüzgarlı havalarda içeri giriyor yaprakları camdan. çok sıcak olmasından ötürü camı kapatma şansım yok.
son birkaç gündür -havaların çılgınca ısındığı birkaç güne tekabül eder bu- bir takım uçan canlıların tavandaki florasan lambamı tavaf ettiklerini fark ettim. büyük bir kısmı ise duvarlarda, sağda solda konuşlanmış, mal gibi duruyorlardı. dün gece temizledim hepsini.
bugün ise, camı tam açmamama, vasistası açmama rağmen içerisi yine çok dolmuş ve bu kez birkaç tane de örümcek kardeşimiz var. örümcek kardeşimiz 7-8 santim çapında ve tavanı birkaç saniyede boydan boya ilerleyebilecek hızda. an itibariyle gözden kaybettim. yine ara ara ufak örümcekler görüyorum sağda solda yuvalanmaya başlamışlar.
asıl korkum, tavan beton değil, kaplama gibi bir şey. azıcık ittin mi yukarı çıkıyor ve üstü boş. oralara yuva falan mı yaptı bunlar?
bu orospu çocuklarından nasıl kurtuluruz? teker teker avlamak, odayı tavana kadar suyla doldurmak veya ilaçlamak dışında çözüm var mıdır?
son birkaç gündür -havaların çılgınca ısındığı birkaç güne tekabül eder bu- bir takım uçan canlıların tavandaki florasan lambamı tavaf ettiklerini fark ettim. büyük bir kısmı ise duvarlarda, sağda solda konuşlanmış, mal gibi duruyorlardı. dün gece temizledim hepsini.
bugün ise, camı tam açmamama, vasistası açmama rağmen içerisi yine çok dolmuş ve bu kez birkaç tane de örümcek kardeşimiz var. örümcek kardeşimiz 7-8 santim çapında ve tavanı birkaç saniyede boydan boya ilerleyebilecek hızda. an itibariyle gözden kaybettim. yine ara ara ufak örümcekler görüyorum sağda solda yuvalanmaya başlamışlar.
asıl korkum, tavan beton değil, kaplama gibi bir şey. azıcık ittin mi yukarı çıkıyor ve üstü boş. oralara yuva falan mı yaptı bunlar?
bu orospu çocuklarından nasıl kurtuluruz? teker teker avlamak, odayı tavana kadar suyla doldurmak veya ilaçlamak dışında çözüm var mıdır?
0
sanırım led ışıklara daha az geliyolar. veya tel takın cama tül gerin bişi. pek yuvalanmaz onlar. hem örümcek iyidir yir onları işte.
0
koçtaş vb. marketlerde 10tl karşılığında kapılar için böceklikler satılıyor. kapı dedim çünkü kumaşı fazla çıktığından kendiniz kesip takabiliyorsunuz bantı ile. böylece böcekleri engelliyoruz.
ikincisi raid marka böcek savar var. 20tl civarında. oda kokusu şeklinde. ileride her durumda kanser olacağımızı göz önüne alırsak gönül rahatlığı ile kullanılabilir. her türlü böceğe karşı etkili.
gebersin soysuzlar!
ikincisi raid marka böcek savar var. 20tl civarında. oda kokusu şeklinde. ileride her durumda kanser olacağımızı göz önüne alırsak gönül rahatlığı ile kullanılabilir. her türlü böceğe karşı etkili.
gebersin soysuzlar!
0
Koçtaş yok kaldığım yerde, sineklik bulabileceğimi sanmıyorum. RAID böcek savar deneyeyim bakalım.
Örümcek iyi de abi hayvan 5 metreyi 2 saniyede falan koşuyor. Bir de irili ufaklı bir sürü görünce dedim boku yedik gece yatarken. Şu an bile kaşınıyorum bunları yazarken.
Örümcek iyi de abi hayvan 5 metreyi 2 saniyede falan koşuyor. Bir de irili ufaklı bir sürü görünce dedim boku yedik gece yatarken. Şu an bile kaşınıyorum bunları yazarken.
0
edit: raid böcek savar derken; elektronik bir cihaz şeklinde. pilli. içine tüpünü yerleştiriyorsunuz. o sıkıyor belirli aralıklarla odaya. normal spreylerle karıştırılmasın :)
0
petrelli_39
derdimin yerini tam ifade etmekte zorlanıyorum. skrotumu kasıklara bağlayan bir kas vs gibi bir şey varmıdır. bu dediğim yerde elime bir şey geliyor ama beze vs gibi değil. kasıklara kadar devam ediyor ve her iki tarafta da var.
derdimin yerini tam ifade etmekte zorlanıyorum. skrotumu kasıklara bağlayan bir kas vs gibi bir şey varmıdır. bu dediğim yerde elime bir şey geliyor ama beze vs gibi değil. kasıklara kadar devam ediyor ve her iki tarafta da var.
0
lenfleriniz olabilir doktora görünün. bir de anatomi atlaslarına bakın, normal de olabilir.
0
lenf gibi değil pek, öyle beze gibi ele gelen bir şey değil. daha çok elle tutunca dediğim yeri hissedilen bi yapı.
0
ermanen
Türkiye dışında dünyanın hiçbir yerinden alınamayacak şeyler neler?
Türkiye dışında dünyanın hiçbir yerinden alınamayacak şeyler neler?
0
serbest çağrışımla aklıma iki şey gelebildi: çeşmibülbül ve yaprak salma aleti. :) lokum da sayılır mı acaba?
he bi de cezve
he bi de cezve
0
ronaldo17
http://9gag.com/gag/151086/olay nedir? me snoozsta var bir de yeni mi bu? hiç görmedim daha önce.
0
olay battaniyenin yavaş yavaş insanın üstüne sinmesi. me snoozsta büyük ihtimalle şekerleme oh uyuklama manasında denmiş.
0
evet sinmek komik bir fiil oldu ama battaniyenin insanın üzerine yavaş yavaş inişini anlatmak isterken aklıma bir tek bu kelime geldi. bence fena olmadı. :)
0
marjinal kereste
soru başlıkta belli. bir zaman önce sanırım discovery de mythbusters sanırım bu konuyu işlemişlerdi. sonucunda ninjalar dövüşürken çeşitli hilelere başvurduklarından ama samuraylar ise asil dövüşçüler olduğundan ikisinin karşılaşmasında ninja daha avantajlı çıkmıştı.
soru başlıkta belli. bir zaman önce sanırım discovery de mythbusters sanırım bu konuyu işlemişlerdi. sonucunda ninjalar dövüşürken çeşitli hilelere başvurduklarından ama samuraylar ise asil dövüşçüler olduğundan ikisinin karşılaşmasında ninja daha avantajlı çıkmıştı.
0
Duz ovadaysa ve birbirlerine yakinlarsa samurai.
Bi odanin evin icindeyse mesela ninja.
Bi odanin evin icindeyse mesela ninja.
0
ninjalar Assassin kültüründne geldikleri için kaçak dövüşüyorlarmış. ve hepsi zehir ustasıymışlar. mesela bir gölün içinde saatlerce saklanıp düşmanı zehirli okla vururlarmış ama açık alanda hilesiz hurdasız bir karşılaşmada samuray bir oturtturursa ninjayı tarumar edermiş. bire bir dövüşte samuray ama gece dövüşü ve dar alanda ninja.
0
benim bildiğim samuray asil dövüşçü dediğin gibi kutsal şeyleri, sarayı, halkı korur vs. ancak ninja özel öğretilerle yetişir ve bir nevi zihinötesi hallere geçebilir, görünmez olmak, uçmak gibi. samuraysa özel yetişmiş savaşçı gibi, komando gibi bişi gibi sanki. www.youtube.com
0
Katana darbesiyle yaralanan adam ölür. Bu kadar net bir şey var mesela. Katana = Ölüm.
Öyle aksiyon filmlerindeki gibi 15 dakika sürmeyen, maksimum 3. hamlede biten dövüşlerden bahsediyoruz. Tabi ki birebir dövüşte Samuray yenecektir. Odanın içinde samuray diyenler olmuş; fakat unutuyorlar, odanın içinde ninjanın kaçacağı yerler pek azdır. Eninde sonunda bushidoyu izleyen onu yakalayacaktır.
Öyle aksiyon filmlerindeki gibi 15 dakika sürmeyen, maksimum 3. hamlede biten dövüşlerden bahsediyoruz. Tabi ki birebir dövüşte Samuray yenecektir. Odanın içinde samuray diyenler olmuş; fakat unutuyorlar, odanın içinde ninjanın kaçacağı yerler pek azdır. Eninde sonunda bushidoyu izleyen onu yakalayacaktır.
0
Ninja yener diyorum ama ninjalar da çeşit çeşit. Mesela videodaki ninjayı samuray 78 parçaya ayırır.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
cCc yakuza cCc
unutmayın ki her canlının 2 liralık canı var.
kaynak : mkek.gov.tr
unutmayın ki her canlının 2 liralık canı var.
kaynak : mkek.gov.tr
0
duruma göre değişkenlik gösterir. kavgadan kasıt ne? ikisini de eline birer katana verip kapıştırırsan elbette samuray ikiye böler. samuray dövüşleri filmlerdeki gibi öyle yaldır yaldır kılıç çarpışması şeklinde olmaz. 3 hamleyi geçen dövüşler ancak iki acemi arasında olur diye değerlendirilir. ninja dediğin mezhebi geniş adamın olayı sinsilik marifetiyle adam öldürmektir. bir samurayla açık kılıç dövüşüne sokarsan dişle soyulmuş salataya döner. ancak verirsen ekipmanı adam zaten açık dövüşe girmez. yıldız atar, piçak atar mançıka atar, ayakkabısının tekini atar. atarlı kimselerdir nincalar.
0
fikir vermesi açısından bir de örnek vereyim. (bkz: miyamoto musaşi)
musashi reyiz artık adam kesmekten sıkılıp kendini edebiyata şiire vermiş bir abimiz. ortamda kokoreç doğrar gibi adam doğrayan bu abimizin karşısına hiç çıkmamış mıdır ninja denen sırtlan tapir kırmalarından? çıkmıştır muhakkak diye tahmin ediyorum.
musashi reyiz artık adam kesmekten sıkılıp kendini edebiyata şiire vermiş bir abimiz. ortamda kokoreç doğrar gibi adam doğrayan bu abimizin karşısına hiç çıkmamış mıdır ninja denen sırtlan tapir kırmalarından? çıkmıştır muhakkak diye tahmin ediyorum.
0
Ninja alır bence. Klasik siyah giysili bir ninja ve kırmızı renk zırhı ve kaskıyla bir samuray düşünüyorsak üzerindeki ağırlıklar sebebiyle hareketleri kısıtlanacaktır. Kaldı ki ninjalar yanlarında genelde uzak mesafe silahı taşırlar. Ve yine şöyle bir şey var bu adamlar genelde teke tek kalmazlar çoktan rakiplerini öldürmüş olurlar. Hadi diyelim teke tek kaldılar. Ben derim ki ninja ilk kılıç darbesini atlatacaktır. Ve sonrasında samurayın hiç şansı yok. Şunu da ekleyeyim ninjalar da katana kullanır. (bkz: wakizashi)
0
@vexations ; müdür, soru bir ninja samuraya suikast düzenleyebilir mi değil; ikisi kapışsa ne olur. yani soruya göre ikisi karşı karşıya gelse durumundan bahsediyoruz. yoksa çalıların arasından göte zehirli iğne atmak bir karşılaşma olmuyor. burada da değişkenler devreye giriyor. mesela sadece kılıçla mı kapışacaklar, defoult edevatları ile mi girişecekler yoksa her ikisine de kıspet giydirip çayırda mı güreştireceğiz gibi. ama her durumda soruya göre zaten bir karşı karşıya gelmiş olma şartı mevcut.
bu arada samuraylar o elbiseleri sadece bayramlarda ve 30 ağustos zafer bayramı resmi geçitlerinde giyiyorlar. yoksa standart kıyafetleri gayet rahat, efil efil adamların. ayrıca öyle ilk kılıç darbesini atlatırız sonra şampanya patlatırız demekle olmuyor. neye dayanarak ?
bu arada samuraylar o elbiseleri sadece bayramlarda ve 30 ağustos zafer bayramı resmi geçitlerinde giyiyorlar. yoksa standart kıyafetleri gayet rahat, efil efil adamların. ayrıca öyle ilk kılıç darbesini atlatırız sonra şampanya patlatırız demekle olmuyor. neye dayanarak ?
0
babooshka
"bir konuyu tartışmaya açmak" İngilizce'de nasıl ifade edilir?aradım fakat bulamadım, yardımlarınız için şimdiden teşekkürler:)
"bir konuyu tartışmaya açmak" İngilizce'de nasıl ifade edilir?
aradım fakat bulamadım, yardımlarınız için şimdiden teşekkürler:)
aradım fakat bulamadım, yardımlarınız için şimdiden teşekkürler:)
0
funkyfun
Benim aklıma wesley snipes ın bosna savaşı ile ilgili bir filmi geliyor bunun dışında hangi örnekler var?
Benim aklıma wesley snipes ın bosna savaşı ile ilgili bir filmi geliyor bunun dışında hangi örnekler var?
0
roket adam
böyle bir şey yaşayan var mı, tek ben miyim?birkaç senaryo var ve çok uzun aralıklarla, belki 6 ay, belki 1 senede bir çok çok ufak farklılıklarla görüyorum. her şey birebir aynı, sadece şu anki hayatıma uyarlanmış oluyor ve konular bilim kurgu, yolculuk falan.çok enteresan ya. kafayı yiyicem lan, n
böyle bir şey yaşayan var mı, tek ben miyim?
birkaç senaryo var ve çok uzun aralıklarla, belki 6 ay, belki 1 senede bir çok çok ufak farklılıklarla görüyorum. her şey birebir aynı, sadece şu anki hayatıma uyarlanmış oluyor ve konular bilim kurgu, yolculuk falan.
çok enteresan ya. kafayı yiyicem lan, nasıl bi bilinçaltı bu ki direkt aynı rüyaları aynı detaylar aynı görünümlerle yaratıyor, hem de aylarca süre geçtikten sonra, cidden çok enteresan.
birkaç senaryo var ve çok uzun aralıklarla, belki 6 ay, belki 1 senede bir çok çok ufak farklılıklarla görüyorum. her şey birebir aynı, sadece şu anki hayatıma uyarlanmış oluyor ve konular bilim kurgu, yolculuk falan.
çok enteresan ya. kafayı yiyicem lan, nasıl bi bilinçaltı bu ki direkt aynı rüyaları aynı detaylar aynı görünümlerle yaratıyor, hem de aylarca süre geçtikten sonra, cidden çok enteresan.
0
böyle bişey var ve bu konuda uzman bir psikiyatrist yada psikiyatr sizi tanıdıktan sonra bu rüyanızı yorumlayarak kafanızda geçmişe ait sorun ne ise onu bulup çıkarabilir.
0
bende de oluyor bazen.
sonuçta rüyayı gören biziz. hayat bizim ve tek. çevre, aile vs. herkes aynı olunca yani kişiler ve yaptıklarınız, eylemler, karakter falan, rüya da aynı olabiliyor. ben böyle düşünüyorum.
sonuçta rüyayı gören biziz. hayat bizim ve tek. çevre, aile vs. herkes aynı olunca yani kişiler ve yaptıklarınız, eylemler, karakter falan, rüya da aynı olabiliyor. ben böyle düşünüyorum.
0
İşin garibi çok net de hatırlamıyorum, bir dahakine elime kağıt kalem alıp yazacağım yani. Kalktığımda senaryosunu yazıp film mi çevirsem lan acaba dedim hatta.
0
hatırlayamamak uyku evresinden ileri geliyor. rem de uyanınca hatırlanıyor ancak. yazabilmeniz için ancak o evrede uyanmanız gerekiyor. yoksa yine hatırlamazsınız kalkınca. sabun köpüğü misali.
0
benim de var böyle rüyalarım. hep aynı kişiler... olaylar nerdeyse birbirine yakın ama rüya aynı değil. hep olaylar...
0
deeperdown
selamlar, nil karaibrahimgil tarafından anlatılan şu kitabın adını bilen var mıdır acaba?"Boğaziçi Üniversitesi'nde Felsefeye Giriş dersinde öyle bir kitap okumuştuk ki unutmam mümkün değil. Sayfaların tepesinde bir soru dururdu. Mesela: “Kürtaj yasak mı olmalı serbest mi?” ya da “Adamın çocuğu çok
selamlar, nil karaibrahimgil tarafından anlatılan şu kitabın adını bilen var mıdır acaba?
"Boğaziçi Üniversitesi'nde Felsefeye Giriş dersinde öyle bir kitap okumuştuk ki unutmam mümkün değil. Sayfaların tepesinde bir soru dururdu. Mesela: “Kürtaj yasak mı olmalı serbest mi?” ya da “Adamın çocuğu çok hasta parası yok, eczaneden ilaç çalsa suç mu değil mi?”
Sonra sol sayfada bir argüman, sağ sayfada da tam tersi argüman olurdu. Biri kürtajı savunur, öbürü yererdi. Biri adamı savunurdu, öbürü eczacıyı. İkisi de öyle iyi yazılırdı ki, benimki gibi değil yani, bir sağa bir sola döner hangisine inanacağını bilemezdin, ikisine de hak verdiğin noktalar olurdu. Zaten dersin amacı buydu, ahlak madalyonunun her zaman bir de arka tarafı olduğunu göstermekti"
"Boğaziçi Üniversitesi'nde Felsefeye Giriş dersinde öyle bir kitap okumuştuk ki unutmam mümkün değil. Sayfaların tepesinde bir soru dururdu. Mesela: “Kürtaj yasak mı olmalı serbest mi?” ya da “Adamın çocuğu çok hasta parası yok, eczaneden ilaç çalsa suç mu değil mi?”
Sonra sol sayfada bir argüman, sağ sayfada da tam tersi argüman olurdu. Biri kürtajı savunur, öbürü yererdi. Biri adamı savunurdu, öbürü eczacıyı. İkisi de öyle iyi yazılırdı ki, benimki gibi değil yani, bir sağa bir sola döner hangisine inanacağını bilemezdin, ikisine de hak verdiğin noktalar olurdu. Zaten dersin amacı buydu, ahlak madalyonunun her zaman bir de arka tarafı olduğunu göstermekti"
0
ben dahil herkes kitabın derdine düştü twitter ı olan bi hayırsever sorsa ya şunu nil e ? rahatlasak hepimiz
0
gecen donem ethics almis biri olarak bu fotmatta bir suru kitap oldugunu soyleyebilirim. turkce' de bu ikisi vardi mesela aklimda kalan. ingilizce olanlara verdigim referanslardan ulasayim dedim de paper'larim diger bilgisayarda kalmis. yarin unutmazsam mesaj atayim. :)
www.dr.com.tr
www.dr.com.tr
www.dr.com.tr
www.dr.com.tr
0
allanpoe
shamelesstbbthung the closerizleyen birine ne önerirsiniz?
shameless
tbbt
hung
the closer
izleyen birine ne önerirsiniz?
tbbt
hung
the closer
izleyen birine ne önerirsiniz?
0
guro1907
akşam yemeği için gidilecek, romantik bir restoran arıyorum. aklıma ilk gelen yerler; fige, mezzaluna, budakaltı falan ama belki bilmediğim başka yerler de vardır o yüzden fikrinizi almak istedim. aramaya da inandım fakat taa 2008'den kalma bir duyuru var. ha bir de fiyat olarak ucuz olmasına gerek
akşam yemeği için gidilecek, romantik bir restoran arıyorum. aklıma ilk gelen yerler; fige, mezzaluna, budakaltı falan ama belki bilmediğim başka yerler de vardır o yüzden fikrinizi almak istedim. aramaya da inandım fakat taa 2008'den kalma bir duyuru var. ha bir de fiyat olarak ucuz olmasına gerek yok, zaten kaçacak biliyorum :)
0
gelidonya feneri olabilir belki. web siteleri de var. quick china benzeri çin-japon yemeği hadisesine de girebilirsiniz.
0
abcde5
bbc creativity in full bloom videosunda karşılaştığım bu çiçeğin ne olduğunu bilen var mı?
bbc creativity in full bloom videosunda karşılaştığım bu çiçeğin ne olduğunu bilen var mı?
0
exla
Arkadaşlar Ankara'da bahçeli ya da tunus'a yakın bi yerlerde elektrik su doğal gaz ve kirayı 500e getirebileceğim bir ev aramaktayım, sizce bulabilir miyim? bulabilirsem nerelerde, çok teşekkürler.
Arkadaşlar Ankara'da bahçeli ya da tunus'a yakın bi yerlerde elektrik su doğal gaz ve kirayı 500e getirebileceğim bir ev aramaktayım, sizce bulabilir miyim? bulabilirsem nerelerde, çok teşekkürler.
0
sanırım bilkent'te okuyorsun.
eğer öyleyse semt servisleri var bazı semtlere, o güzergahlarda bulabilirsin. (eryaman, batıkent, vs.)
eğer öyleyse semt servisleri var bazı semtlere, o güzergahlarda bulabilirsin. (eryaman, batıkent, vs.)
0
@kayra, evet fakat semt servisi günde iki kere. sabah 8de alıyor akşam 5.40'ta da bırakıyor. diğer vakitlerde yine bana uzak kalacak haliyle :/
0
en iyisi guzel 1 ev arkadasi bul kendine... 2 kisi o para ile bahceli civarinda bulursunuz guzel evler
0
thefalloftekin
selamlar,hastanin ameliyat olmasina karar verilmesine ragmen, sonradan ilac tedavisine gecmesi mumkun olan minor (kalp, beyin hastaliklari haricinde mesela) hastaliklara ornek verebilir misiniz?yani oyle bi hastalik olsun ki, adam ameliyat olacakken ilac tedavisiyle iyilesmesi mumkun olsun, ameliyat
selamlar,
hastanin ameliyat olmasina karar verilmesine ragmen, sonradan ilac tedavisine gecmesi mumkun olan minor (kalp, beyin hastaliklari haricinde mesela) hastaliklara ornek verebilir misiniz?
yani oyle bi hastalik olsun ki, adam ameliyat olacakken ilac tedavisiyle iyilesmesi mumkun olsun, ameliyattan yirtsin, sevinsin.
(not: soru medikal basliginda olsa da aslinda yazilmakta olan bi hikayeyi tamamlamak amaciyla, bilgi toplamak icin sorulmaktadir.)
tesekkurler.
hastanin ameliyat olmasina karar verilmesine ragmen, sonradan ilac tedavisine gecmesi mumkun olan minor (kalp, beyin hastaliklari haricinde mesela) hastaliklara ornek verebilir misiniz?
yani oyle bi hastalik olsun ki, adam ameliyat olacakken ilac tedavisiyle iyilesmesi mumkun olsun, ameliyattan yirtsin, sevinsin.
(not: soru medikal basliginda olsa da aslinda yazilmakta olan bi hikayeyi tamamlamak amaciyla, bilgi toplamak icin sorulmaktadir.)
tesekkurler.
0
reflü olu mu? ülser? bi de damar açıcı ilaç verip stente şimdilik gerek yok deniliyor ama o kalp-damar hastalığı.
hipertriodi var adamda. troidini alacaklar ama ilaç veriyorlar. ama ilacı sürekli kullanması lazım.
bademcik de olur bence. penisilin yazıyor doktor. almayalım daha kötü olursa alırız diyor. geniz eti de öyle.
öyle işte.
hipertriodi var adamda. troidini alacaklar ama ilaç veriyorlar. ama ilacı sürekli kullanması lazım.
bademcik de olur bence. penisilin yazıyor doktor. almayalım daha kötü olursa alırız diyor. geniz eti de öyle.
öyle işte.
0
the icicle melts
$25K ne demek? o K ne oluyo?
$25K ne demek? o K ne oluyo?
0
neden k diyecek olursan o k aslında kilo'nun kısaltması. kilo x1000 demek metrik sistemde.
0
amerikan usulü bin demek. türkçe duyuyorsan tamamen görgüsüzlük. bi o eksikti. onu da söylediler. tam oldu.
0
the kene
sevgili akdenizliler, bana rusça aşk şarkısı lazım, ama sağlam olsun, damardan girsin.. youtube den klibi de olursa tadından yenmez
sevgili akdenizliler, bana rusça aşk şarkısı lazım, ama sağlam olsun, damardan girsin.. youtube den klibi de olursa tadından yenmez
0
bildiğim en damardan rus aşk şarkısının bence en güzel yorumlarından. linklere bakmadım önceden yazıldıysa +1 olsun.
www.youtube.com
sözleri de: en.wikipedia.org
www.youtube.com
sözleri de: en.wikipedia.org
0
hari
http://www.youtube.com/watch?v=6fSFGrhsBpMvoltaire , thomas paine , gandhi ve sir thomas scott tam olarak ne demiş çözemedim.bi yardım edin arkadaşlar lütfen.
www.youtube.com
voltaire , thomas paine , gandhi ve sir thomas scott tam olarak ne demiş çözemedim.bi yardım edin arkadaşlar lütfen.
voltaire , thomas paine , gandhi ve sir thomas scott tam olarak ne demiş çözemedim.bi yardım edin arkadaşlar lütfen.
0
allah da insanlar da beni terk etti, yalnız bıraktı.. cehenneme gidicem. volter
ölmeden 15 yıl önce gandi: tüm içtenliğimle söyleyebilirim ki bildiğim şekliyle hinduizm ruhumu tümüyle tatmin ediyor, benliğimi dolduruyor ve Bagavat gita ile Upanişad larda huzur (teselli) buluyorum.
ölmeden önce: günlerim sayılı, belki bir yıl yaşarım, yaşamam. elli yıldır ilk kez kendimi umutsuzluğun bataklığında buluyorum, hakkımdaki herşey karanlık, ışık için dua ediyorum.
volter bi de şunu demiş: ömür boyu duman çektim, kafa buldum. bu minval bişiler.
scott: şu ana kadar tanrı veya cehennemin varlığına inanmadım, ama artık biliyorum ki ikisi de var ve yüce tanrının hakkaniyetiyle yok olmaya mahkumum.
ölmeden 15 yıl önce gandi: tüm içtenliğimle söyleyebilirim ki bildiğim şekliyle hinduizm ruhumu tümüyle tatmin ediyor, benliğimi dolduruyor ve Bagavat gita ile Upanişad larda huzur (teselli) buluyorum.
ölmeden önce: günlerim sayılı, belki bir yıl yaşarım, yaşamam. elli yıldır ilk kez kendimi umutsuzluğun bataklığında buluyorum, hakkımdaki herşey karanlık, ışık için dua ediyorum.
volter bi de şunu demiş: ömür boyu duman çektim, kafa buldum. bu minval bişiler.
scott: şu ana kadar tanrı veya cehennemin varlığına inanmadım, ama artık biliyorum ki ikisi de var ve yüce tanrının hakkaniyetiyle yok olmaya mahkumum.
0
lion de la Turquie
Arkadaşlar satın almam lazım nerden bulabilirim? Yardımcı olan arkadaşlardan Allah razı olsun..
Arkadaşlar satın almam lazım nerden bulabilirim? Yardımcı olan arkadaşlardan Allah razı olsun..
0
hayatkafe
Arkadaşlar daha önce bir duyuru açmıştım bu konuyla ilgili...Cevaplar geldi, cevap sahiplerine teşekkür ediyorum.Ama devamına yazdığım cevapları görmediler sanıyorum.Artık psikolojim bozuldu.Yüzme kursuna gittiğim halde yüzemiyorum.(Aptal hoca vakası)Birileri bana yardım edebilir mi?Havuzun kenarınd
Arkadaşlar daha önce bir duyuru açmıştım bu konuyla ilgili...
Cevaplar geldi, cevap sahiplerine teşekkür ediyorum.Ama devamına yazdığım cevapları görmediler sanıyorum.
Artık psikolojim bozuldu.Yüzme kursuna gittiğim halde yüzemiyorum.(Aptal hoca vakası)Birileri bana yardım edebilir mi?Havuzun kenarından tutarak ayaklarımı çırpabiliyorum.Ama bıraktığım zaman ayaklarım direk suya giriyor ve kaldıramıyorum.Telaştan değil...N'pacağım ben ya??? Off yardım edin lütfen...Birde ağızdan mı nefes vereceğim burundan mı ? Bu gidişle kursu bırakacağım ve yüzme hayatım başlamadan bitecek!
Cevaplar geldi, cevap sahiplerine teşekkür ediyorum.Ama devamına yazdığım cevapları görmediler sanıyorum.
Artık psikolojim bozuldu.Yüzme kursuna gittiğim halde yüzemiyorum.(Aptal hoca vakası)Birileri bana yardım edebilir mi?Havuzun kenarından tutarak ayaklarımı çırpabiliyorum.Ama bıraktığım zaman ayaklarım direk suya giriyor ve kaldıramıyorum.Telaştan değil...N'pacağım ben ya??? Off yardım edin lütfen...Birde ağızdan mı nefes vereceğim burundan mı ? Bu gidişle kursu bırakacağım ve yüzme hayatım başlamadan bitecek!
0
burundan nefes alıp ağızdan verirsen daha rahat edersin. ayaklarını ya da tüm vücudunu suyun üstünde tutmak için kasma kendini, kastıkça batarsın. mümkün olduğunca yere paralel şekilde bırakıver kendini, su seni zaten kaldıracaktır. profesyonel yüzücü değilim ama ben bu şekilde yüzebiliyorum en azından.
0
yüzüstü tam uzanmalısın. ayaklar ve kafan ortantılı olacak yani. nefesi burundan alman daha iyi ama çokta farketmiyo bence.
0
Ben 3 kulaç ağızdan derin nefes suyun içinde burundan nefes verme yapıyorum. Böylece burnuma su girme ihtimali ortadan kalkıyor. 3 kulaç olmasının sebebi bir sefer soldan bir sefer de sağdan nefes almak.
0
Burundan nefes alınmaz kesinlikle denemeyin.Ağızdan alıp burundan vermeniz gerekir.Ayak çırpma olayı ise sizin sudaki rahatlık seviyenize bağlıdır.Kasmayın kendinizi ve nefesinizi tamamen boşaltmayın.Akciğerlerdeki hava sizi yukarı taşır.Bacak kısmını kalçadan,dizden kırmadan çırpmalısınız.Parmak uçları suyun dibini değil arkayı göstermeli.Seri,güçlü en önemlisi dizden kırmadan çırparsanız batmazsınız.
0
Teşekkürler arkadaşlar bu dediklerinizi yapıyorum ama yok, yüzemiyorum.Galiba yeteneksizim...
0
O bebek nasıl duruyor anlamadım?Dizlerini de kırıyor...
Birde burundan nefes verince hemen bitiyor acaba nerde yanlış yapıyorum?
Birde burundan nefes verince hemen bitiyor acaba nerde yanlış yapıyorum?
0
Sırt üstü yüzüyor çünkü.Sizde derin bir nefes alsanız hareketsiz suyun üzerinde durursunuz.Ama sizin batmanızın nedeni doğru ayak çırpmamak bence.
0
ayaklarını kaldırmakla uğraşma, vücudunun üst kısmını suya paralel tutmaya çalış. ayakların zaten takip eder. sok kafayı içeri :) ver burnundan nefesi.
0
arkadaş ne dir bu kadar sitres yapmak kurs falan...
rahat bırak kendini ve bir bakarsın batmak o kadar kolay değil, nefesi ister ağzından ver ister burnundan nefesini tutma yeter, bu işin en kesin öğrenilesi çıkarsın tekne turuna önceleri uzaya çıkacak astronotlar gibi can yeleklerine sarılır makarnamıydı sosismiydi ne halt sa işte ona sarılır yüzmeye çalışırsın sonra bir bakmışsın teknede ki alkışlarla beraber yüzmeyi başarmışsın.
rahat bırak kendini ve bir bakarsın batmak o kadar kolay değil, nefesi ister ağzından ver ister burnundan nefesini tutma yeter, bu işin en kesin öğrenilesi çıkarsın tekne turuna önceleri uzaya çıkacak astronotlar gibi can yeleklerine sarılır makarnamıydı sosismiydi ne halt sa işte ona sarılır yüzmeye çalışırsın sonra bir bakmışsın teknede ki alkışlarla beraber yüzmeyi başarmışsın.
0
Evet arkadaşların dediğine katılıyorum kendini ne kadar kasarsan ya da çırpınırsan o kadar çabuk batarsın.Rahatla ve suyun üzerine uzan minik minik hareketlerlerle suyun üzerinde durmaya çalış eğer suyun üzerinde durma zamanın çoğalırsa ileriye doğru bir kaçtane kulaç at.artık yüzebilirsin.özgürlüğün tadını çıkar.(ek olarak ben yüzmenin insanın kendi yeteneğinde saklı olduğunu düşünürüm.dışardakilerin söylemlerini fazla takma işi kendinde bitirmeye bak.En iyi hoca sensin.elinden geleni suda yapmaya çalış.)
0
hari
soruyu açayım...çok merak ettiğiniz bi fırsat bulsam da izlesem dediğiniz ama izlediğinizde bu muymuş lan! iğrençmiş yahu dediğiniz filmleri soruyorum.başka şekilde anlatayım:entel zonta kesimce sıkça adından övgülerle bahsedilir, internet aleminin en meşhur filmleridir ama işte kenarda kıyıda kalm
soruyu açayım...çok merak ettiğiniz bi fırsat bulsam da izlesem dediğiniz ama izlediğinizde bu muymuş lan! iğrençmiş yahu dediğiniz filmleri soruyorum.başka şekilde anlatayım:entel zonta kesimce sıkça adından övgülerle bahsedilir, internet aleminin en meşhur filmleridir ama işte kenarda kıyıda kalmıştır.ulaşması bulması zordur.çok gayret edip bulur izlersiniz sonrası mide bulantısı...
var mı bildiğiniz böyle filmler?
ben başlayayım:zabreskie point , requiem for a dream , kaybedenler kulübü , üçüncü sayfa dışında zeki demirkubuz' un tüm filmleri, herkes kendi evinde... başka?
var mı bildiğiniz böyle filmler?
ben başlayayım:zabreskie point , requiem for a dream , kaybedenler kulübü , üçüncü sayfa dışında zeki demirkubuz' un tüm filmleri, herkes kendi evinde... başka?
0
requiem for a dream iyiydi be abi (:
2001 a space oddsey benimki de bu. o zaman yapılan görsel efektler dışında bi numarası yok bence veya cok uykulu izledim. kubrick bizi affetsin.
2001 a space oddsey benimki de bu. o zaman yapılan görsel efektler dışında bi numarası yok bence veya cok uykulu izledim. kubrick bizi affetsin.
0
taslanmaya hazirim ama yine de soyleyecem cogunluk. birseyler soyleyecekmis gibi yapip hicbirsey soylemeyen bi film.
0
eat pray love çok gayret edip bulmadım, boş bir anıma denk geldi.
sonuç: 'gözlerim acıdı'
ayrıca rurouni +1 kubrick hadisesi beni de benden almıştır. deneysel ötesi.
sonuç: 'gözlerim acıdı'
ayrıca rurouni +1 kubrick hadisesi beni de benden almıştır. deneysel ötesi.
0
çağan ırmak zaten yönetmen sınıfında yer almıyor.o daha çok varoş delikanlılarına, mızmız kızlara hitap ediyor.unutmak, görmek dahi istemediğimiz 70 lerin yeşilçamını taklit eden bi melodramcı.
0
bence stalker.
(bkz: #23909412)
@rurouni
space odyssey de iyiydi be abi.:)
68 yapımı bir film olmasına rağmen yapay zekanın ele alındığı ve gayet başarılı kotarıldığı ender filmlerdendir. beğenmek için uykulu olmaya gerek yok. filmin tarihinden haberdar ve ele aldığı şeyi gerçekten kavramış isen bu filmi beğenmemek için sebep bulamazsın bence.
(bkz: #23909412)
@rurouni
space odyssey de iyiydi be abi.:)
68 yapımı bir film olmasına rağmen yapay zekanın ele alındığı ve gayet başarılı kotarıldığı ender filmlerdendir. beğenmek için uykulu olmaya gerek yok. filmin tarihinden haberdar ve ele aldığı şeyi gerçekten kavramış isen bu filmi beğenmemek için sebep bulamazsın bence.
0
ekşi sözlük aleminin meşhur ama kof çıkan filmleri dersek donnie darko ve time traveller's wife.
0
of ben de trouble every day ve donnie darko önerilerine karşı çıkıyorum!! nayır nolamaz. :)
0
requiem for a dream diyorum ben de. gayet sıradan bir film lan. niye bu kadar abartılıyor anlamıyorum.
0
how to train your dragon'u bu listede gördüğüm için ben de godfather diyorum. o güzelim film yanlız kalmasın buralarda. :)
--ciddi mode on--
the fountain
birde zamanın ötesindekiler listemin zirvesinde olan film the imaginarium of doctor parnassus
--ciddi mode off--
--ciddi mode on--
the fountain
birde zamanın ötesindekiler listemin zirvesinde olan film the imaginarium of doctor parnassus
--ciddi mode off--
0
gereksiz insan
Şimdi bu millet diyor ya 20-25 yaşımda aldım çantamı sırtıma arada çalışarak ederek tüm dünyayı gezdim, dolaştım. Yahu nasıl oluyo bu mesele anlamış değilim. Ben sırf Fransa'ya gelebilmek için 2 hafta vize işleriyle uğraştım şimdi de gezeyim desem orası için ayrı vize burası için ayrı vize lazım...m
Şimdi bu millet diyor ya 20-25 yaşımda aldım çantamı sırtıma arada çalışarak ederek tüm dünyayı gezdim, dolaştım. Yahu nasıl oluyo bu mesele anlamış değilim. Ben sırf Fransa'ya gelebilmek için 2 hafta vize işleriyle uğraştım şimdi de gezeyim desem orası için ayrı vize burası için ayrı vize lazım...
milet nasıl oluyor da avrupa'dan bilmem nereden yola çıkıp nepal'e kadar karayoluyla gidebiliyor? sınır kapısında mı dağıtıyolar la bu vizeyi?
milet nasıl oluyor da avrupa'dan bilmem nereden yola çıkıp nepal'e kadar karayoluyla gidebiliyor? sınır kapısında mı dağıtıyolar la bu vizeyi?
0
amerika ve avrupa birliği üyesi ülkelerin vatandaşları bizim gibi vize çilesi çekmiyor. havaalanına gelip bi form dolduruyorlar geçip gidiyorlar. bütün ülkeler için geçerli değil tabiki bu ama çoğu böyle.
0
türk vatandaşları için çok fantastik bir durum bu. kim yaptım diyorsa önce bir şüphe etmeli. eğer doğruysa da saygı duymalı.
dünya türk'e o kadar da güzel değil malesef..
dünya türk'e o kadar da güzel değil malesef..
0
çantayı sırta atıp karadan (trenle) hindistan'a gidenler var mesela benim tanıdığım.
0
the kene
"seni bi arkadaşıma benzettim"
"seni bi arkadaşıma benzettim"
0
0
misery loves company
Çalanın gitarı ağlattığı şarkı önerisi istiyorum bu sefer de sizden, teşekkürler.
Çalanın gitarı ağlattığı şarkı önerisi istiyorum bu sefer de sizden, teşekkürler.
0
ya pek isteğine uygun birşey değil herhalde ama beni hep etkilemiştir enrico macias - j'ai quitte mon pays ouverture. yazasım geldi :)
hatta bak canlısı da var www.youtube.com
bu da stüdyoda www.youtube.com
bu daha da güzel kayıtmış www.youtube.com
tabi bi de jimi hendrix her daim ağlatmıştır.
hatta bak canlısı da var www.youtube.com
bu da stüdyoda www.youtube.com
bu daha da güzel kayıtmış www.youtube.com
tabi bi de jimi hendrix her daim ağlatmıştır.
0
0
0
ozzy - mr crowley (randy rhoads)
ozzy - i dont know (randy rhoads)
savatage - strange wings (criss oliva)
malmsteen - black star
ozzy - i dont know (randy rhoads)
savatage - strange wings (criss oliva)
malmsteen - black star
0
jimicik
görünüşe göre en kolay seyahat şekli bu ama nasıl yürüyo işler? yani şimdi parise gidiyim deyip pariste mi oluveriyosun? o sırada başka varlıklar görüyo musun? nasıl bi his? tehlike var mı? astral seyahat sırasında biriyle buluşabilir misin? gezip dolandığın gene bildiğimiz yerküre mi başka yerlere
görünüşe göre en kolay seyahat şekli bu ama nasıl yürüyo işler? yani şimdi parise gidiyim deyip pariste mi oluveriyosun? o sırada başka varlıklar görüyo musun? nasıl bi his? tehlike var mı? astral seyahat sırasında biriyle buluşabilir misin? gezip dolandığın gene bildiğimiz yerküre mi başka yerlere gidilebiliyo mu? falan falan..
0
var olan ama varlığı ispatı zor olan bir konu..öncelikle bu ciddi bir olay böyle bakmak gerek o şekilde yaklaşmak gerek.diğer boyutlara geçiş olduğu savunulur.
0
@othervoices hee bence de olabilir zaten. herşeyin olamama ihtimali kadar olabilme ihtimali de var. ama daha doğru düzgün uyku uyuyamıyorum gürültü yüzünden astral daha da zor gibi bikere bişiler olayazdı ama olmadı :/ aslında müzikle denemek lazım belki de..
0
kafayı fazla bulunca evin tavanından aşağı baktığını söylerdi bir arkadaş, bilmiyorum astral sayılır mı ?
0
farketmez o da olur mühim olan o duyguyu yakalamak yani uyku felci de astral de trip de ne dersen de neticede havalarda geziyosun ve gördüğün şeyleri hatırlıyosun :)
0
'lucid dream' denilen olay da aynı kapıya çıkıyor aslında. www.simgesel.com ben yapmıştım bir keresinde. istediğim yere gidebilmiştim, kimleri görebileceğin gitmek istediğin yere bağlı.
0
siyah renkli kupa kizi
pek sevgili kedisever duyurucular,p.tesi akşamı 1,5 aylık bir iran kedisi ile yaşamaya başladık. İlk kedi deneyimimiz olduğundan panik içerisindeyiz zira garibim geldiği günden beri kakasını yapmadı. royal canin'in bebek kedi mamasını yiyor (gayet iştahla) suyunu da içiyor ama... karnına masaj yaptı
pek sevgili kedisever duyurucular,
p.tesi akşamı 1,5 aylık bir iran kedisi ile yaşamaya başladık. İlk kedi deneyimimiz olduğundan panik içerisindeyiz zira garibim geldiği günden beri kakasını yapmadı.
royal canin'in bebek kedi mamasını yiyor (gayet iştahla) suyunu da içiyor ama... karnına masaj yaptık, poposunu ılık sulu pamukla ovduk.. başka napabiliriz, veterinere götürsek mi yarın?
p.tesi akşamı 1,5 aylık bir iran kedisi ile yaşamaya başladık. İlk kedi deneyimimiz olduğundan panik içerisindeyiz zira garibim geldiği günden beri kakasını yapmadı.
royal canin'in bebek kedi mamasını yiyor (gayet iştahla) suyunu da içiyor ama... karnına masaj yaptık, poposunu ılık sulu pamukla ovduk.. başka napabiliriz, veterinere götürsek mi yarın?
0
kabız olmuş olabilir, zeytinyağı içirin biraz.
fazla veririz diye korkmayın, çünkü fazlasının zararı yoktur.
ama boca etmeyin tabii.
yani bir çay kaşığıyla, tatlı kaşığı arası gibi bir ölçü verebilirsiniz.
sabaha kadar yapmazsa sabah yine verin.
eğer yarın da yapmazsa, gün içinde götürün bir veterinere, lavman yaparlar olmazsa.
ama sanmıyorum yapmayacağını.
fazla veririz diye korkmayın, çünkü fazlasının zararı yoktur.
ama boca etmeyin tabii.
yani bir çay kaşığıyla, tatlı kaşığı arası gibi bir ölçü verebilirsiniz.
sabaha kadar yapmazsa sabah yine verin.
eğer yarın da yapmazsa, gün içinde götürün bir veterinere, lavman yaparlar olmazsa.
ama sanmıyorum yapmayacağını.
0
fazla yemedikleri için bize etmiyor gibi geliyor. zaten enerjikler. ki en aktif büyüme çağları. mamalarımız da kaliteli ve vitaminli oldukları için pek artık oluşmuyor. benim kedimin misal 1. aydan beri haftada 2 kez eder. deli gibi yakıyor. hiç de sorun çıkmadı. ederken bakıyorum. hiç zorlanması yok. yağ gibi çıkıyor. ama zeytinyağını 2 gündeneyin. olmadı normal yağ da iş görür. ama meraklanmaya gerek yok. yapacağınızı yapmışsınız.
0
b00x
bu işin "garaj satışı" dışında bir türkçe çevirisi var mıdır?
bu işin "garaj satışı" dışında bir türkçe çevirisi var mıdır?
0
kullanilmis ikinci el esya satisi olabilir. turkceye ceviriyorsan garaj satisi kesinlikle kullanmak istedigin anlama gelmez.
0
her yerde is goren
Nişanlımla bu konuda birbirimizi yeme durumundayız. Şimdi iki sorum var, Birincisini mümkünse herkes cevaplasın. 2.yi cevaplamak zorunda değilsiniz kesinlikle.1. Hangi ayakkabı alınmalı ? (kırmızının biraz daha az topuklu olanı. yani 1 cm falan daha az topuğu var.)2. Bu soru aslında 1. sorunun cevab
Nişanlımla bu konuda birbirimizi yeme durumundayız. Şimdi iki sorum var,
Birincisini mümkünse herkes cevaplasın. 2.yi cevaplamak zorunda değilsiniz kesinlikle.
1. Hangi ayakkabı alınmalı ? (kırmızının biraz daha az topuklu olanı. yani 1 cm falan daha az topuğu var.)
2. Bu soru aslında 1. sorunun cevabına göre şekillenecek de, şimdiden sorayım, pembe ayakkabının aynısını nereden bulurum ? Google amcaya "mat kırmızı ayakkabı" yazınca çıkıyor da.
Birincisini mümkünse herkes cevaplasın. 2.yi cevaplamak zorunda değilsiniz kesinlikle.
1. Hangi ayakkabı alınmalı ? (kırmızının biraz daha az topuklu olanı. yani 1 cm falan daha az topuğu var.)
2. Bu soru aslında 1. sorunun cevabına göre şekillenecek de, şimdiden sorayım, pembe ayakkabının aynısını nereden bulurum ? Google amcaya "mat kırmızı ayakkabı" yazınca çıkıyor da.
0
bence sağdaki daha iyi.
yani yan duran.
hotiç'e ve inci'ye bak bence, sanırım vitrinlerinde rugan bir şeyler görmüştüm.
galiba incideydi.
yani yan duran.
hotiç'e ve inci'ye bak bence, sanırım vitrinlerinde rugan bir şeyler görmüştüm.
galiba incideydi.
0
Kesinlikle ikinci, kırmızı olan.
İnci'de bu sezon var pembeye benzer ayakkabılar.
İnci'de bu sezon var pembeye benzer ayakkabılar.
0
ulan ekşiciler! öhm
ne var be şu kırmızı ayakkabıda? hırs yaptım almam da aldırmam da diye. buradan çıkan cevaba göre hareket edicem dedim, herkes mi kırmızı der yahu (ağzı açık kalmış smiley)
ne var be şu kırmızı ayakkabıda? hırs yaptım almam da aldırmam da diye. buradan çıkan cevaba göre hareket edicem dedim, herkes mi kırmızı der yahu (ağzı açık kalmış smiley)
0
dikkat ettiyseniz ilk ayakkabının burnunda dikiş var ve bence hoş değil. ama rengi güzel. yine de ikinci diyorum. (ben katiyetle ikisini de giyemem tabi o ayrı)
0
Bence bir, bunun benzeri Elle'de var ama renkleri farklı, iki renk önleri nar çiçeği, kalanı bejimsi bir renk. İki bence kötü, kırmızı topuklu çok güzel ayakkıbılar var, bunun rengi de modeli de kötü bence, Kadıköy'de çok çeşit bulabilirsiniz. İnternette de çok çeşit var denemeden alabiliyorsanız.
0
ikisi de çok güzel. ikisini de her bişeyle kullanabilirsin. bence pembe daha hoş. daha cıvıl cıvıl. ama diğeri daha kadınsı. tekrar tekrar baktım. kırmızı her yerde bulunabilir ama pembeyi bulursan kaçırma. indirimdeyse kırmızıyı da al. daha günlük için pembe. daha özel dah güzel giyinirim dersen kırmızı. hotiç, derimod, inci, bi de bişi daha vardı adı aklıma gelirse yazarım.
0
@dasblankewesen : mümkünatı yok giymez..
@bıdıbıdı : pembe ayakkabıyı bulmadık. hırs yaptım mat olacak diye parlak parlak gözüme hoş gözükmedi. mat kırmızı diye ararken buldum goguldan. istanbulu yıkarım gerekirse de, kamuoyu kırmızıyı alsın olarak gösteriyor, bu arada fiyatı 59TL'ydi (Metrocity'de)
@hair freak : Maalesef, kendisi denemeden almıyor, üstüne bana da aldırmıyor.
@bıdıbıdı : pembe ayakkabıyı bulmadık. hırs yaptım mat olacak diye parlak parlak gözüme hoş gözükmedi. mat kırmızı diye ararken buldum goguldan. istanbulu yıkarım gerekirse de, kamuoyu kırmızıyı alsın olarak gösteriyor, bu arada fiyatı 59TL'ydi (Metrocity'de)
@hair freak : Maalesef, kendisi denemeden almıyor, üstüne bana da aldırmıyor.
0
ikincisinin tabanından dolayı birincisi.benim barbie bebeklerimin çirkin ayakkabıları gibi duruyor ikincisi.hatta safinazı anımsatıyor nedense.şu tabanı burundan ayrık duruyor ya o çok çirkin bea.
o dikişe uygunsa elbisen gel sen ilkini al.
o dikişe uygunsa elbisen gel sen ilkini al.
0
pardonnez
bunun basima gelecegi hic aklima gelmezdi. Kisitli param var ve 3 ay boyunca evde yasamam lazim. Disarda yersem para biter. Bana aksamlari ne pisirebilecegim hakkinda oneriler verin. Unutmayin, 3 ay boyunca dolayisiyla herkesten bir suru oneri bekliyorum.NOT; Erkegim ve yumurtadan baska birsey su an
bunun basima gelecegi hic aklima gelmezdi. Kisitli param var ve 3 ay boyunca evde yasamam lazim. Disarda yersem para biter. Bana aksamlari ne pisirebilecegim hakkinda oneriler verin. Unutmayin, 3 ay boyunca dolayisiyla herkesten bir suru oneri bekliyorum.
NOT; Erkegim ve yumurtadan baska birsey su ana kadar pisirmedim. Yapabilecegim kolay seyler neler?
NOT; Erkegim ve yumurtadan baska birsey su ana kadar pisirmedim. Yapabilecegim kolay seyler neler?
0
makarna, salatalar, melemen (menemen?). fritöz al işine yarar.
sözlükte ilgili bir başlık vardı hatırlayamadım.
sözlükte ilgili bir başlık vardı hatırlayamadım.
0
bir fırın alın, hazır pizza türü şeyleri yapabilirsiniz. tavuk falan yapması kolaydır fırında üstelik.
0
patates yemeği yapabilirsin.
soğanları doğra yağda kavur.biraz salça koy baharat tuz ekle.sonra küp küp kestiğin patatesleri at karıştır.
sonra su ekle üzerine göz kararı.yani suyun buharlaşacağını da hesap ederek biraz fazla koy.tabii bi de tadına bak o an.salçası fazla olmasın.Sonra pişirmeye bırak ara ara karıştır.dibine falan tutmasın.
Belli bi zamandan sonra bi patatesin tadına bakarsın pişmişse olmuştur.Ekmeği bandıra bandıra yersin.
soğanları doğra yağda kavur.biraz salça koy baharat tuz ekle.sonra küp küp kestiğin patatesleri at karıştır.
sonra su ekle üzerine göz kararı.yani suyun buharlaşacağını da hesap ederek biraz fazla koy.tabii bi de tadına bak o an.salçası fazla olmasın.Sonra pişirmeye bırak ara ara karıştır.dibine falan tutmasın.
Belli bi zamandan sonra bi patatesin tadına bakarsın pişmişse olmuştur.Ekmeği bandıra bandıra yersin.
0
mercimek çorbası. internette bir yığın yerde tarifi var. malzemeleri koyuyorsun, suyu koyuyorsun, kendi kendine kaynıyor. en ufak bir ustalık, el ayarı falan gerekmiyor. ucuz, lezzetli. daha ne olsun.
0
- hazır yufkalardan al, tam ortasına domates-biber-zeytin-peynir ne istersen koy,
sonra yanlardan katla kare haline getir, çok ama çok az yağladığın tavaya yerleştir, kızarıncaya kadar pişir, ters çevir üst yüzü de kızarsın sonra afiyetle ye.
- patates haşla, küp küp doğra, bir tabağa koy, sonra üzerine yoğurt dök, tavada bir kaşık yağ-bir kaşık salça- her türlü baharat ve salçanın erimesi için biraz suyu karıştır, o sosu da yoğurtlu patatesin üzerine dök, nefis.
- 1 su bardağı pirinci ılık suda beklet, nişata çözülür, hemen dök, sonra soğuk sudan geçir, tekrar süz. tencereye(geniş bir tava daha güzel olur) 1-2 kaşık yağ dök, sonra süzdüğün pirinci dök, bir süre karıştır, pirinç kavrulunca(2-3 dakika) 1.5 su bardağı sıcak suyu dök tencereyi kapat, suyu çekinceye kadar kısık ateşte pişir. suyu çekince şöyle bir güzel karıştır,biraz bekledikten sonra afiyetle yiyebilirsin.
sonra yanlardan katla kare haline getir, çok ama çok az yağladığın tavaya yerleştir, kızarıncaya kadar pişir, ters çevir üst yüzü de kızarsın sonra afiyetle ye.
- patates haşla, küp küp doğra, bir tabağa koy, sonra üzerine yoğurt dök, tavada bir kaşık yağ-bir kaşık salça- her türlü baharat ve salçanın erimesi için biraz suyu karıştır, o sosu da yoğurtlu patatesin üzerine dök, nefis.
- 1 su bardağı pirinci ılık suda beklet, nişata çözülür, hemen dök, sonra soğuk sudan geçir, tekrar süz. tencereye(geniş bir tava daha güzel olur) 1-2 kaşık yağ dök, sonra süzdüğün pirinci dök, bir süre karıştır, pirinç kavrulunca(2-3 dakika) 1.5 su bardağı sıcak suyu dök tencereyi kapat, suyu çekinceye kadar kısık ateşte pişir. suyu çekince şöyle bir güzel karıştır,biraz bekledikten sonra afiyetle yiyebilirsin.
0
ya zorlasan pirinç pilavı bile yapabilirsin.
pirinçleri yıka bi güzel.mesela tek kişi isen 1 su bardağı yeter.tencereye tereyağ/sıvı yağ koy yıkanmış pirinçleri dök kısık ateşte karıştır 3-4 dk. sonra kaynar suyu getir dök üstüne.mesela 1 su bardağı için 3 su bardağı su yeterli olur.varsa bulyon at içine ez onu biraz da tuz at.sonra kapa kapağını altını da kıs.
belli bi süreden sonra pirinçler şişecek su dibe inecek.Kaşıkla dibini kontrol et su bitmiş cızlamaya başlamışsa kapa altını.Tencere kapağına bi gazete kağıdı havlu peçete sıkıştır kapa.
dinlensin pilavın.15-20 dk sonra da yemek için hazır.
bak bi kaç defa dene ayarı tutturmaya başladıktan sonra seninde hoşuna gidecek.sonuçta çok fazla sevilen bi yemek.Köfteyle tavukla yersin salata da yaparsın yaına mis gibi.Canım çekti lan şimdi valla.
not:pirinç/su oranı pirinçten pirince değişiyor bazen bakarsın suyu çabuk bitmişse biraz eklersin pişerken bişey olmaz.
bide çok aşırı pişmesini bekleme o zaman lapa olur ama normal piştikten sonra dinlenme anında bile pilav kendini toparlar aklında olsun.
pirinçleri yıka bi güzel.mesela tek kişi isen 1 su bardağı yeter.tencereye tereyağ/sıvı yağ koy yıkanmış pirinçleri dök kısık ateşte karıştır 3-4 dk. sonra kaynar suyu getir dök üstüne.mesela 1 su bardağı için 3 su bardağı su yeterli olur.varsa bulyon at içine ez onu biraz da tuz at.sonra kapa kapağını altını da kıs.
belli bi süreden sonra pirinçler şişecek su dibe inecek.Kaşıkla dibini kontrol et su bitmiş cızlamaya başlamışsa kapa altını.Tencere kapağına bi gazete kağıdı havlu peçete sıkıştır kapa.
dinlensin pilavın.15-20 dk sonra da yemek için hazır.
bak bi kaç defa dene ayarı tutturmaya başladıktan sonra seninde hoşuna gidecek.sonuçta çok fazla sevilen bi yemek.Köfteyle tavukla yersin salata da yaparsın yaına mis gibi.Canım çekti lan şimdi valla.
not:pirinç/su oranı pirinçten pirince değişiyor bazen bakarsın suyu çabuk bitmişse biraz eklersin pişerken bişey olmaz.
bide çok aşırı pişmesini bekleme o zaman lapa olur ama normal piştikten sonra dinlenme anında bile pilav kendini toparlar aklında olsun.
0
hocam tesisin varsa kendi yaptığım ucuz ve çok kolay yemekler:
- tavuk butlarını al, önce zeytinyağıyla arkasından kırmızı toz biberle ovala at fırına. yanıa da evde varsa yarım kestiğin soğanları ve bütün biberleri at.
- 3-4 liralık kuşbaşı et al, her birinin arasında 5 dakika geçecek şekilde sırasıyla et+soğan+biber+domates at, kapağı kapalı tencerede pişir. bu, ekmek banılacak kadar sulu olur. susuz olsun istersen, domatesi eksilterek tencere değil tavada yapabilirsin.
- ah komşum evde de yiyecek bişey yok akşam ne yapsam cinsinden: fiyonk-burgu makarnayı haşla, sarımsaklı yoğurt artı üzerine kırmızı biberli kızgın yağ, mis gibi gider.
- ben çok severim ama herkes sevmez: yeşil mercimek yemeği çok kolaydır, soğanı ince doğrayıp biraz kavur, ardından tencereye su, yağ, mercimek, karabiber-tozbiber ekle kapağını kapat. istersen küp doğranmış patates de ekleyebilirsin.
- konserve bezelye al, tavuk göğsünü küp küp doğra, yağ-salça, bezelye ve tavukları bi arada at kapağı kapalı tencerede pişir.
- yine fırın varsa, milföy hamurunun arasına evde ne varsa koysan gider, peynir, zeytin, sucuk, salam, hatta küçük doğranmış patates, bezelye gibi sebzeler, ikiye katle fırına at, üstüne az bişey yumurta sür.
bu yemeklerin hiç birinin tek kişiliğinin maliyeti 4-5 lirayı geçmez. bunlar da zor gelirse, paket çorba da iyi bi alternatiftir. çoğu paket çorbayı yumurta+bi kaşık yoğurtla terbiye edip daha doygun hale getirebilirsin.
- tavuk butlarını al, önce zeytinyağıyla arkasından kırmızı toz biberle ovala at fırına. yanıa da evde varsa yarım kestiğin soğanları ve bütün biberleri at.
- 3-4 liralık kuşbaşı et al, her birinin arasında 5 dakika geçecek şekilde sırasıyla et+soğan+biber+domates at, kapağı kapalı tencerede pişir. bu, ekmek banılacak kadar sulu olur. susuz olsun istersen, domatesi eksilterek tencere değil tavada yapabilirsin.
- ah komşum evde de yiyecek bişey yok akşam ne yapsam cinsinden: fiyonk-burgu makarnayı haşla, sarımsaklı yoğurt artı üzerine kırmızı biberli kızgın yağ, mis gibi gider.
- ben çok severim ama herkes sevmez: yeşil mercimek yemeği çok kolaydır, soğanı ince doğrayıp biraz kavur, ardından tencereye su, yağ, mercimek, karabiber-tozbiber ekle kapağını kapat. istersen küp doğranmış patates de ekleyebilirsin.
- konserve bezelye al, tavuk göğsünü küp küp doğra, yağ-salça, bezelye ve tavukları bi arada at kapağı kapalı tencerede pişir.
- yine fırın varsa, milföy hamurunun arasına evde ne varsa koysan gider, peynir, zeytin, sucuk, salam, hatta küçük doğranmış patates, bezelye gibi sebzeler, ikiye katle fırına at, üstüne az bişey yumurta sür.
bu yemeklerin hiç birinin tek kişiliğinin maliyeti 4-5 lirayı geçmez. bunlar da zor gelirse, paket çorba da iyi bi alternatiftir. çoğu paket çorbayı yumurta+bi kaşık yoğurtla terbiye edip daha doygun hale getirebilirsin.
0
bolca sebze al. bir tencere seni en azından 2 gün idare eder. dışarıdan abur cubur yeme. hazır pizzadır bilmem ne bunları boş ver.
0
en güzel yemek hazır yemektir haftada bir iki eline bi şişe meyve suyu al bi arkadaşına git yemeğe. insanlarla yemek yaptırmasına iddaya gir, tavla felan oyna (kazanabileceksen)veya sevgili edin.
ama hazır pizza 5liler dia'da çok ucuz. bulgur da haşlayıp ketçap mayonez fln dökünce yeniyor.
ama hazır pizza 5liler dia'da çok ucuz. bulgur da haşlayıp ketçap mayonez fln dökünce yeniyor.
0
oncelikle sanslisin. yaz aylarinda sebze-meyve ucuz olur. planlarini en azindan haftalik yapabilirsen cok ucuza bu isi halledebilirsin.
1 - salata yapmak cok ama cok kolay ve bir o kadar da ucuzdur. domates, salatalik, marul vs dograyip uzerine biraz zeytinyagi, tuz, limon. cok yiyen bir insan degilsen seni doyuracaktir. her ne kadar lukse kacacaksa da ton baligi, misir gibi ekstralar da dusunebilirsin.
2 - makarna yapmak, salata yapmaktan da kolaydir. tahminimce de en ucuz yemektir. en kotu ihtimalle, sade makarnanin uzerine ketcap dokup yenebilir.
3 - bim ya da benzeri bir markete gidip ucuz donmus urunlere bakin. kofte, tavuk vs ucuza bulabilirsin. eger kiloluk ya da benzeri yuksek gramajli alirsan cok ekonomik olur.
1 - salata yapmak cok ama cok kolay ve bir o kadar da ucuzdur. domates, salatalik, marul vs dograyip uzerine biraz zeytinyagi, tuz, limon. cok yiyen bir insan degilsen seni doyuracaktir. her ne kadar lukse kacacaksa da ton baligi, misir gibi ekstralar da dusunebilirsin.
2 - makarna yapmak, salata yapmaktan da kolaydir. tahminimce de en ucuz yemektir. en kotu ihtimalle, sade makarnanin uzerine ketcap dokup yenebilir.
3 - bim ya da benzeri bir markete gidip ucuz donmus urunlere bakin. kofte, tavuk vs ucuza bulabilirsin. eger kiloluk ya da benzeri yuksek gramajli alirsan cok ekonomik olur.
0
hazır harçlardan al, mesela inegöl köfte harcı. az-orta yağlı yarım kilo kıyma al. yap köfteleri, at buzluğa. yiyeceğin zaman tavayı ısıt az yağ koy, at köfteleri. iki çevir. biraz altını kıs, üstüne bi kapak ört. anlarsın zaten piştiğinde. yanına da makarna, yoğurt, salata, veya cacık bişi. oh.
0
krep/akıtma denen şeyi mutlaka öneriyorum. süt+su+unla yapılıyordu yumurtada vardı galiba.bilen birileri mutlaka vardır.içine domates peynir koyuyorsun.çayda demle.malzeme konusunda istediğin ne varsa ona uyar.ve çokta ucuza gelir.
0
ssyumusakg
nedir
nedir
0
konuya göre subscription contract de denebilir. mesela dergi vs aboneliklerinde. membership daha çok üyelik demek.
0
serseri marti
Son 4 yıldır deli gibi film izliyorum. Hollywood sineması bitti benim için. kelime anlamıyla bitti hatta, bazı klasikleri saymazsak izlemediğim kaydadeğer film kalmadı neredeyse. Avrupa sineması Almanya dışında açmıyor beni. O yüzden izlediğim 5-6 popüler film etkisiyle uzakdğu sinemasına geçiş yap
Son 4 yıldır deli gibi film izliyorum. Hollywood sineması bitti benim için. kelime anlamıyla bitti hatta, bazı klasikleri saymazsak izlemediğim kaydadeğer film kalmadı neredeyse.
Avrupa sineması Almanya dışında açmıyor beni. O yüzden izlediğim 5-6 popüler film etkisiyle uzakdğu sinemasına geçiş yapayım diyorum. Özellikle kore işi filmler çok güzel oluyor. nedir tavsiyeniz hanımlar beyler? Her türlü tavsiyeye açığım, belki anime hariç. (onlarında en meşhurlarını izledim bu arada)
torrentin başına oturdum da indirecek film bulamayınca dank etti bunlar kafama.
Saygılarımla, yanıtlarınıza şimdiden müteşekkirim.
Avrupa sineması Almanya dışında açmıyor beni. O yüzden izlediğim 5-6 popüler film etkisiyle uzakdğu sinemasına geçiş yapayım diyorum. Özellikle kore işi filmler çok güzel oluyor. nedir tavsiyeniz hanımlar beyler? Her türlü tavsiyeye açığım, belki anime hariç. (onlarında en meşhurlarını izledim bu arada)
torrentin başına oturdum da indirecek film bulamayınca dank etti bunlar kafama.
Saygılarımla, yanıtlarınıza şimdiden müteşekkirim.
0
çin:
- ba wang bie ji (farewell my concubine)
- shi mian mai fu (house of flying daggers)
- man cheng jin dai huang jin jia (curse of the golden flower)
- huozhe (to live)
- da hong deng long gao gao hua (raise the red lantern)
- wo hu cang long (crouching tiger hidden dragon)
- wo de fuqin muqin (the road home)
- zhou yu de huo che (zhou yu's train)
- ba wang bie ji (farewell my concubine)
- shi mian mai fu (house of flying daggers)
- man cheng jin dai huang jin jia (curse of the golden flower)
- huozhe (to live)
- da hong deng long gao gao hua (raise the red lantern)
- wo hu cang long (crouching tiger hidden dragon)
- wo de fuqin muqin (the road home)
- zhou yu de huo che (zhou yu's train)
0
hong kong:
- sien nui yau wan (a chinese ghost story)
- chungking express
- fa yeung nin wa (in the mood for love)
- 2046
- se, jie (lust,caution)
- a fei zheng chuan (days of being wild)
- city on fire
- zong heng si hai (once a thief)
- mou gaan dou (infernal affairs)
- sien nui yau wan (a chinese ghost story)
- chungking express
- fa yeung nin wa (in the mood for love)
- 2046
- se, jie (lust,caution)
- a fei zheng chuan (days of being wild)
- city on fire
- zong heng si hai (once a thief)
- mou gaan dou (infernal affairs)
0
taiwan:
- yin shi nan nu (eat drink man woman)
- yi yi
- the joy luck club
japonya:
- picture bride
- howl's moving castle, spirited away ve komple hayao miyazaki filmleri, tek tek saymıyorum imdb'den bakarsınız.
- shall we dansu?
- okuribito
kore:
- oldboy
- nae meorisokui jiwoogae (a moment to remember)
- taegukgi (brotherhood)
- arumdabda (beautiful)
- bin-jip (3 iron)
- yeopgijeogin geunyeo (my sassy girl)
- yin shi nan nu (eat drink man woman)
- yi yi
- the joy luck club
japonya:
- picture bride
- howl's moving castle, spirited away ve komple hayao miyazaki filmleri, tek tek saymıyorum imdb'den bakarsınız.
- shall we dansu?
- okuribito
kore:
- oldboy
- nae meorisokui jiwoogae (a moment to remember)
- taegukgi (brotherhood)
- arumdabda (beautiful)
- bin-jip (3 iron)
- yeopgijeogin geunyeo (my sassy girl)
0
anime ama izlememiş olabilirsin mindgame.
urga
spring, summer, autumn, winter and spring
daha da çoklarını yazarlar ama bence bağımsız amerikan sinemasına da bir şans vermelisin. holivuddan ibaret değil sonuçta. yeni zelanda ve avusturalya filmleri de fena olmuyor.
urga
spring, summer, autumn, winter and spring
daha da çoklarını yazarlar ama bence bağımsız amerikan sinemasına da bir şans vermelisin. holivuddan ibaret değil sonuçta. yeni zelanda ve avusturalya filmleri de fena olmuyor.
0
bollywood:
- water
- rab ne bana di jodi
- main hoon na
- om shanti om
- kabhi khushi kabhie gham
- devdas
- rang de basanti
- slumdog millionaire
- dor
- kama sutra: a tale of love
- water
- rab ne bana di jodi
- main hoon na
- om shanti om
- kabhi khushi kabhie gham
- devdas
- rang de basanti
- slumdog millionaire
- dor
- kama sutra: a tale of love
0
dynamic0de
Beyler şöyle roman haricinde felsefe,siyasi,kişisel gelişim,psikoloji vs. vs. olabilir."ağa şu kitabı mutlaka oku çok güzel" dediğiniz kitaplar bekliyorum.şimdiden teşekkürler...
Beyler şöyle roman haricinde felsefe,siyasi,kişisel gelişim,psikoloji vs. vs. olabilir."ağa şu kitabı mutlaka oku çok güzel" dediğiniz kitaplar bekliyorum.
şimdiden teşekkürler...
şimdiden teşekkürler...
0
vamık volkan'ın
atlarla yaşayan kadın
kozmik kahkaha
kusursuz kadının peşinde
adlı kitapları.
yüksek dozda psikiyatri içerir.
ama anlaşılmayacak gibi de değil.
atlarla yaşayan kadın
kozmik kahkaha
kusursuz kadının peşinde
adlı kitapları.
yüksek dozda psikiyatri içerir.
ama anlaşılmayacak gibi de değil.
0
çoğunu içeren ama yine de roman olan şibumi'yi bi oku derim.
shbz aklımı okumuş, düşündüğüm ikinci kitap da oydu.
shbz aklımı okumuş, düşündüğüm ikinci kitap da oydu.
0
amin maoluf-çivisi çıkmış dünya denemedir ortadoğu üzerine müthiş kitap kesinlikle okumalısın yazarın ismini harfsel eksiklikler olabilir affola:)
0
kiral
Geline saygısızlık olmasın diye...
Geline saygısızlık olmasın diye...
0
evet, öyle bir şey var.
hem de amerika'dan türkiye'ye kadar her yerde :)
o gün tek beyazlı gelin oluyor.
hem de amerika'dan türkiye'ye kadar her yerde :)
o gün tek beyazlı gelin oluyor.
0
valla bnim dugunumde birisi beyaz elbise giyse bayaa sinir olurdum, kesinlikle var ole bisey.
0
evet var.
hatta bu kuralı düşünemeyen insanlar için bazen davetiyelerde kadın ve erkekler için renk kodları oluyor. (mesela kadınlar kırmızı, erkekler siyah)
hatta bu kuralı düşünemeyen insanlar için bazen davetiyelerde kadın ve erkekler için renk kodları oluyor. (mesela kadınlar kırmızı, erkekler siyah)
0
eşimle düğünümüzde abimin eşi giymişti. tüm akrabalardan ayar üstüne ayar yemişti. pek hoş karşılanmıyor.
0
beyaz zaten zor renk yahu, düğünün sonuna gri çıkar o elbise :)
bunca yıllık ömrümde düğünde beyaz giyilmez diye bir şey duymadım şahsen ama yukarıdaki sebepten ötürü tercih edemiyorum zaten.
bunca yıllık ömrümde düğünde beyaz giyilmez diye bir şey duymadım şahsen ama yukarıdaki sebepten ötürü tercih edemiyorum zaten.
0
abiye elbiseler zaten gelinlik niyetine giyelebilecek denli şatafatlı bir de bunun beyazını düşünün.. cık ayıp.
0
bunun aslı hem beyaz hem siyah giyilmemesi diye duymuştum, beyaz o gün gelinin rengi olduğu için, siyah da cenaze rengi olduğu için. Hatta bir amerikan filminde işlenmişti, düğünü istemeyen kaynana huzursuzluk yaratmak için beyaz giyip geliyordu.
ama kişisel fikrimce beyaz giyilmemesi mantıklı, yani ben de istemezdim beyaz giyen olsun.
ama kişisel fikrimce beyaz giyilmemesi mantıklı, yani ben de istemezdim beyaz giyen olsun.
0
ben kişisel batıl inançlarıma dayanarak siyah ve beyazdan kaçınıyorum, giyeceksem de başka renklerle birlikte giyiyorum. batıl inanç derken kötü bişiler olur, evlerden ırak gibi bir tarzım yok, sadece hoş olmaz gibi geliyor nedense. mesela buna rağmen bir nişana siyah-beyaz bi elbise giydim. çiçek desenli bişi. düğüne de giyebilirim. ya da kıyafetin tarzına, giyen insana göre mesela siyah bir döpiyes giyilebilir, veya hep görüyorum olgun hanımlar doğal olarak siyah tercih ediyor, öyle kasvetli de olmuyor pek. veya genç kızlar nedime modunda beyaz elbiseler giyebilir vs vs değişir yani son tahlilde.
0
evet var, arkadaşım abisi evlenirken, gelini pek sevmediği için, görür o bembeyaz bir elbise giyicem inadına demiş ve uzun beyaz bir elbise giymişti düğünde. gelin de ona uyuz olmuştu öyle elektrikli bakışmışlardı bütün gece.
0
saksel
Asansöre elinde 2 köpeğiyle bir kadın bindi.o, ben ve 2 köpek yalnızız asansörde.Köpeklerden biri ha saldırdı ha saldıracak beni kesiyor. Bende gülücüklerle korktuğumu belli etmemeye çalışıyorum kadına.10 kat boyunca yüzümdeki ifade hiç değişmedi.Zemin kata gelince asansör durdu.Bende bir rahatlama
Asansöre elinde 2 köpeğiyle bir kadın bindi.o, ben ve 2 köpek yalnızız asansörde.Köpeklerden biri ha saldırdı ha saldıracak beni kesiyor. Bende gülücüklerle korktuğumu belli etmemeye çalışıyorum kadına.10 kat boyunca yüzümdeki ifade hiç değişmedi.Zemin kata gelince asansör durdu.Bende bir rahatlama oldu tabi.Köpeklerden iri olanı çıkmak için atlayınca kadın köpeğin ipini çekti ve,
- Dur önce amcan çıksın demez mi...
Ulan ben nerden bu itin amcası oluyorum derken içimden bir taraftan da yürüyorum.Başlarda bir itin amcası olmak koydu.Ancak sonra düşündüm daha kötüsü bir köpekle akraba olmak galiba.Geri dönüp kadının ağzının payını vereyim diye aklımdan geçirdim.Ama yoksa bu laf hayvan sevenler arasında normal bir hitap şekli mi?onu bilemedim... Bir hayvanı bu kadar içselleştirmek de fazla değil mi ?
Ya şimdi ben amca dendiğine mi üzüleyim yoksa bir köpeğin amcası olduğuma mı karar veremedim.Abi deseydi de çok normal olmazdı herhalde..
- Dur önce amcan çıksın demez mi...
Ulan ben nerden bu itin amcası oluyorum derken içimden bir taraftan da yürüyorum.Başlarda bir itin amcası olmak koydu.Ancak sonra düşündüm daha kötüsü bir köpekle akraba olmak galiba.Geri dönüp kadının ağzının payını vereyim diye aklımdan geçirdim.Ama yoksa bu laf hayvan sevenler arasında normal bir hitap şekli mi?onu bilemedim... Bir hayvanı bu kadar içselleştirmek de fazla değil mi ?
Ya şimdi ben amca dendiğine mi üzüleyim yoksa bir köpeğin amcası olduğuma mı karar veremedim.Abi deseydi de çok normal olmazdı herhalde..
0
ben de hoşlanmam annecim babacım hitaplarından ama "ben bu itin nerden amcası oluyorum" çıkışı da fazla agresif ve gereksiz geldi.
0
hayvanlar da canlı birer varlık değil mi? ailemizin bir parçası olmuyorlar mı?
neden bu kadar rahatsızlık duyduğunuzu anlayamadım. Gerçi ben olsam eğer tanımadığım biriyse "amca" yerine "beyefendi" derdim ama kadının amca demesi de bu kadar dert edinilecek bir şey değil bence, ne güzel size yol vermişler işte..
neden bu kadar rahatsızlık duyduğunuzu anlayamadım. Gerçi ben olsam eğer tanımadığım biriyse "amca" yerine "beyefendi" derdim ama kadının amca demesi de bu kadar dert edinilecek bir şey değil bence, ne güzel size yol vermişler işte..
0
ahahahaha sesli güldüm. kızma amcası olur öyle şeyler. kuşa da kızımız vs. diyoruz:p
0
kayranin kedisi(nick inizden bu konuda hasas olduğunuz anlaşılıyor zaten) onlarda canlı ailemizi parçası derken onlarda bir insan mı demek istiyorsunuz.Ben hayvanlarla bu denli içli dışlı olmayı sevmiyorum.arama bir mesafe koymuşumdur hep(eminim bu cümle hayvanlar için başka türlü kurulur ama ben bilmiyorum) Ama onun aileden biri görene de hor gözle bakmam beni işin içine bulaştırmadığı sürece
0
hayvanseverle öyle diyor. sevmiyorsanız anlayamazsınız. evet gerçekten çok saçma ama sevince kendin doğurmuş gibi seviyorsun. çok salakça evet ama öyle:)
ayrıca kadın ne desin dur şu adam çıksın mı desin. amca demiş işte kibarlık etmiş sanki.
ayrıca kadın ne desin dur şu adam çıksın mı desin. amca demiş işte kibarlık etmiş sanki.
0
nickimdeki kedi schrödinger'in kedisi'nden geliyor, o nick alınmış olduğu için kayranin kedisi oldu. (önyargı kötü bir şey bence.)
tabii ki akıl ve mantığa değer veren biri olarak hayvanlar insandır demiyorum; ancak benim gözümde hayvan da insan da can taşıyor ve aynı ölçüde önemliler. sırf bana benzemiyor diye başka bir canlıyı aşağı göremiyorum. tabii bu benim düşüncem, siz başka türlü düşünüyor olabilirsiniz..
tabii ki akıl ve mantığa değer veren biri olarak hayvanlar insandır demiyorum; ancak benim gözümde hayvan da insan da can taşıyor ve aynı ölçüde önemliler. sırf bana benzemiyor diye başka bir canlıyı aşağı göremiyorum. tabii bu benim düşüncem, siz başka türlü düşünüyor olabilirsiniz..
0
iletişim bozukluğumun ya da sevgi eksikliğimin olduğu kanısına nereden vardınız ki? evimde bir adet psikoloji mezunu insan var, onun bile koyamadığı tanıları iki saniyede koyuverdiniz.
bundan sonra sokakta gördüğüm hayvanları tekmeleyeyim (kesin bana ısıracak gibi bakıyorlardır zaten). ben zaten bu zavallılardan çok üstünüm. hayvan ne ya, pis zavallı sefiller. kesin pire falan da vardır, ipeksi kutsal saçlarıma bulaşmasını hiç istemem çünkü. köpek giren eve melek de girmiyormuş hem :(
edit: ne yazık ki toplumumuza ışık tutacak o şahane sosyal gözleminizi ve hakkımdaki psikolojik çıkarımlarınızı silmişsiniz, üzüldüm.
postedit: bir mevlana vardır bildin mi?
bundan sonra sokakta gördüğüm hayvanları tekmeleyeyim (kesin bana ısıracak gibi bakıyorlardır zaten). ben zaten bu zavallılardan çok üstünüm. hayvan ne ya, pis zavallı sefiller. kesin pire falan da vardır, ipeksi kutsal saçlarıma bulaşmasını hiç istemem çünkü. köpek giren eve melek de girmiyormuş hem :(
edit: ne yazık ki toplumumuza ışık tutacak o şahane sosyal gözleminizi ve hakkımdaki psikolojik çıkarımlarınızı silmişsiniz, üzüldüm.
postedit: bir mevlana vardır bildin mi?
0
Bu kadarı nor bir ruh hali gibi gelmiyor bana.Ya insanlarda göremediği sevgiyi hayvanlarda arama yada iletişim bozukluğununbir yansıması gibi.Tekrar ediyorum.Bu düzyde hayvanlarla arasındaki bağı abartmış olanları kastediyorum.
Bir yazarda şu linki göndermiş.
www.eksisozluk.com
Bir yazarda şu linki göndermiş.
www.eksisozluk.com
0
kayranin kedisi Sizi kastedmemiştim ki zaten. siz ben tanımadığım birine amcası demezdim diyerek bu durumdan sıyırdınız.Benim kastediğim bütün dünyayı aynı düzeyde hayvanlara bağlı insanlardan oluştuğunu zanneden tanımadığı birine köpeğe amcası diyecek kadar uçmuş birisi için.
Üstelik bir fizikci olarak Schrödinger in kedisi benimde ilgi alanım dahilinde isterseniz o deneyi tartışalım.
Üstelik bir fizikci olarak Schrödinger in kedisi benimde ilgi alanım dahilinde isterseniz o deneyi tartışalım.
0
aynını benim babam yapıyor kuş için. eve kendi arkadaşı gelsin "parmağını tut amcası, ısırmaz o" diyo kuş için. 60 yaşında adam yani, kadın da değil. kendisini kuşun babası, beni de kuşun ablası olarak görüyo. ablası aç kafesi çocuk hava alsın diyo. hayvana çocuk bile diyo. daha ne diyim. kötü bişi değil yani.
0
benim de iki kedim var. çocuklarım. birisi kızım, birisi oğlum. anneme anneanneleri, kardeşime teyzeleri, babama dedeleri diyorum. yeğenime de onlar da senin bir kardeşin sayılır diyorum. ne var yani :)) ben bunda garip bir şey göremedim amcası.
bizim evde kullandığım başka sözler: anneye gel, anneye kızılmaz, anneye pati kalkmaz :)
bizim evde kullandığım başka sözler: anneye gel, anneye kızılmaz, anneye pati kalkmaz :)
0
'biz seninle evde ne konuşmuştuk?' diyen kadını gördükten sonra bu tip şeylere şaşmıyorum. :) ama insan kendini kaptırıyor gerçekten. bir de öyle bir durum ki bu, mesela şöyle tarif edebilirim. çok insan vardır yalnız gömülür. benim yaşlı bir köpeğim vardı, cenazesini yapsak epey adam gelirdi. çok arkadaş edindi yani hayatında. bunun hayat kurtaranı var, savaşa gideni var, öyle bir köpeğin teyzesi olmak beni gururlandırabilir bile mesela, nikimden de anlaşılacağı gibi... ama tabi işin iletişimsizlik, yalnızlık boyutu filan çok acı. mesela be forever young'ın babasında bu acınası hal yok, adamcağız hayatından memnun, kuştan memnun.
madalyonun bir de öbür yüzü var ki o da kaldırımda köpeği gördüğü gibi sinire kesenler. fobi filan anlayabiliyorum ama kimi zaman biraz abartılı olabiliyor tepkileri. fobi bile olsa insan madem bu kadar korkuyor daha çok bilgi edinmeye çalışır başına bir iş gelmemesi için. hangi köpeğin saldıracağını filan az çok kestirmeyi öğrenir.
bir başka yönü de bu tip insanların hayvanlar aracığıyla insanlarla iletişim kurması. mesela gitmek istediklerinde görüşürüz demek yerine 'hadi amcaya baybay yapalım' gibi dolaylı konuşuyorlar, o da değişik. amma gevezeyim bugün.
he bi de ben herhalde asla asansördekine sormadan köpeği yanına sokmazdım. saldırgan köpek gibi hayvansever de gözünden anlaşılıyor neyse ki, çoğu zaman sormaya gerek kalmıyor.
madalyonun bir de öbür yüzü var ki o da kaldırımda köpeği gördüğü gibi sinire kesenler. fobi filan anlayabiliyorum ama kimi zaman biraz abartılı olabiliyor tepkileri. fobi bile olsa insan madem bu kadar korkuyor daha çok bilgi edinmeye çalışır başına bir iş gelmemesi için. hangi köpeğin saldıracağını filan az çok kestirmeyi öğrenir.
bir başka yönü de bu tip insanların hayvanlar aracığıyla insanlarla iletişim kurması. mesela gitmek istediklerinde görüşürüz demek yerine 'hadi amcaya baybay yapalım' gibi dolaylı konuşuyorlar, o da değişik. amma gevezeyim bugün.
he bi de ben herhalde asla asansördekine sormadan köpeği yanına sokmazdım. saldırgan köpek gibi hayvansever de gözünden anlaşılıyor neyse ki, çoğu zaman sormaya gerek kalmıyor.
0
cucu
dehşetengiz bir anket gibi görünebilir:ne sıklıkta ölümü düşündüğünüzü ve ölüm konusunda hissettiğiniz en yoğun hissi yazar mısınız? neden soruyorum çünkü ben her gün sevdiklerimin, benim filan bir gün öleceğimizi düşünüp herşeye yabancılaşıyorum ve bunu yapmaktan zevk almaya başladım. çünkü yaptıkç
dehşetengiz bir anket gibi görünebilir:
ne sıklıkta ölümü düşündüğünüzü ve ölüm konusunda hissettiğiniz en yoğun hissi yazar mısınız?
neden soruyorum çünkü ben her gün sevdiklerimin, benim filan bir gün öleceğimizi düşünüp herşeye yabancılaşıyorum ve bunu yapmaktan zevk almaya başladım. çünkü yaptıkça daha yoğun şeyler hissetmeye başlıyorum, orgazmdan daha zevk veren bişey olmaya başladı resmen. what do?
ne sıklıkta ölümü düşündüğünüzü ve ölüm konusunda hissettiğiniz en yoğun hissi yazar mısınız?
neden soruyorum çünkü ben her gün sevdiklerimin, benim filan bir gün öleceğimizi düşünüp herşeye yabancılaşıyorum ve bunu yapmaktan zevk almaya başladım. çünkü yaptıkça daha yoğun şeyler hissetmeye başlıyorum, orgazmdan daha zevk veren bişey olmaya başladı resmen. what do?
0
çok sık düşünürüm. gerçi daha çok ölümden sonra unutuluyor olmak biraz sinir ediyor.
0
çok sık düşünürüm. korkmam, hani ne bileyim, korkamam.
başkalarının ölmesinden daha çok korkarım sanırım.
başkalarının ölmesinden daha çok korkarım sanırım.
0
vay be tek değilmişim bende hergun sanırım 20 öğün düşünüyodum. sonra artık kalbime vurmaya başladı şöyle 2 hafta daha kendımı toparlamasam panik atak olucaktım şaka yapmıyorum ölümü unut güzel şeyler düşün hatta bi ara trafik kazasında ölücem sanıp saçma sapan yerlerde otobüsden inesim geliyodu hehehe ya valla cok komık olaylar yasadım bu ölüm korkusundan buna inan ;)
0
pek düşünmem, aklıma gelmez öyle. ölümü hayatın bir parçası olarak görüyorum, olunca olacak işte kafa yormak gereksiz. sevdiklerimin ölümünü de düşünmüyorum. öldüklerinde üzülücem zaten, neden sapasağlamlarken peşinen üzülmeye başlayayım? saçma.
bence oturup ölümü düşünen insanların yapacak hiçbir şeyleri yok, canları çok sıkılıyor. ölümü düşünen sizlere tavsiyem, birer sevgili edinin gezip tozun canolar. hayat ölümü düşünmek için çok kısa.
konulu karikatür:
27.media.tumblr.com
bence oturup ölümü düşünen insanların yapacak hiçbir şeyleri yok, canları çok sıkılıyor. ölümü düşünen sizlere tavsiyem, birer sevgili edinin gezip tozun canolar. hayat ölümü düşünmek için çok kısa.
konulu karikatür:
27.media.tumblr.com
0
ölüm olduğunu bilmek beni rahatlatıyor.
en azından bir gün borçlardan, işlerden, kızlardan, paradan vs kurtulabileceğimi biliyorum.
en azından bir gün borçlardan, işlerden, kızlardan, paradan vs kurtulabileceğimi biliyorum.
0
her belediye otobüsüne bindiğimde. bir tanesinin de adam gibi kullandığını görmedim aracı. sanki odun taşıyor adamlar.
canım çok yanar yaaa diyorum her seferinde, içim bir garip oluyor. can tatlı.
canım çok yanar yaaa diyorum her seferinde, içim bir garip oluyor. can tatlı.
0
intihar edesim yok ama epey fazla düşünüyorum.
düşündükçe basitleşiyo sanki.
düşündükçe basitleşiyo sanki.
0
hic dusunmuyorum. hic. aklima gelmiyor nedense. cok cok nadiren sevdiklerimin olumu gelir aklima, kendiminki hic gelmez.
0
ben de çok sık düşünüyorum, ama kötü anlamda değil. hayatta bildiğim tek gerçek bu ve bence yaşama anlam katıyor. dediklerine göre son tabumuz da buymuş. sanıyorum kötü bişey olsaydı ölümü düşünmek, dalai lama her sabah ilk iş olarak bu konu üzerine meditasyon yapmazdı. :) o gün içinde ölebilecekmiş gibi yaşamak insanın hayata bakışını tamamen değiştiriyor. bir bakoıyorsun ki mesela sen ölümlü olsan da, genler, yaşam ölümsüz.
0
neredeyse hiç. korkmuyorum da. nasılsa hepimiz öleceğiz bir gün.
bir de hiç ölmeyecekmiş gibiyim, merak da etmiyorum, "ölüm varsa sen yoksun, sen varsan ölüm yok" derler ya, ölücem ve arkasından acaba neler olacak gibi değil de, ölünce ölmüş olmam umrumda olmuycak, çünkü zaten ben olmuycam diye düşünüyorum.
ama bir de şu var, ölüm, çok şükür bana çok uzak kaldı şimdiye dek, çok yakınlarımdan, çok sevdiklerimden henüz buraları terkeden yok. belki o yüzden bu kadar umursamazım.
bir de hiç ölmeyecekmiş gibiyim, merak da etmiyorum, "ölüm varsa sen yoksun, sen varsan ölüm yok" derler ya, ölücem ve arkasından acaba neler olacak gibi değil de, ölünce ölmüş olmam umrumda olmuycak, çünkü zaten ben olmuycam diye düşünüyorum.
ama bir de şu var, ölüm, çok şükür bana çok uzak kaldı şimdiye dek, çok yakınlarımdan, çok sevdiklerimden henüz buraları terkeden yok. belki o yüzden bu kadar umursamazım.
0
ailemin ölümlerini düşünüyorum. nasıl öleceklerini düşünüyorum ve ani olmasını dilerim. yatalak vs kalmamasını. ölürken ve onların ölümlerinde acı çekmemelerini... sonrasında nasıl yaşardım acaba hayat nasıl giderdi gibi aklıma bin bir türlü düşünce geliyor. ölüm fikrine, bir gün onların varken yok olacaklarına alıştırmak için başladım kendimi ama şimdi sanırım korkuyorum. tek düşünenin ben olmadığımı görünce epey rahatladım bak. yaş ilerledikçe daha bir düşünüyor insan. üniversitedeyken bunları hiç düşünmezdim.
0
Ben buna cevap vermiştim, duyuruyu uçurmuşsun toptan tekrar yazayım. Depresyonun en büyük belirtilerinden biridir bu ve tedavi gerektirir. Haberiniz olsun.
0
düşünüyorum, çoğu zaman günde bir kereden fazla. ancak bunun nedeni zaman öldürmek ve yaşamaktan kaçmak, ne ölüm korkusu, ne de intihar düşüncesi. kendimin ya da yakınlarımın ölümünün aklımdan geçmesi de diyil bahsettiğim. yukarıdaki açıklamalardan ve şahsımın genel durumundan da, depresyonla ilgisi olmadığını çok rahat söyleyebilirim.
ölümü düşünmek yaşamayı düşünmek kadar olağandır, çünkü ölüm yaşamın asal parçasıdır bence. ama bundan acayip zevk aldığımı söyleyemem, acı da duymuyorum öte yandan. neticede bir olgu...
ölümü düşünmek yaşamayı düşünmek kadar olağandır, çünkü ölüm yaşamın asal parçasıdır bence. ama bundan acayip zevk aldığımı söyleyemem, acı da duymuyorum öte yandan. neticede bir olgu...
0
bir gün öleceğini düşünmek güzel, ölümü kabullen abi yapabileceğin bir şey yok. bugün aynaya baktığında gördüğün o insanın bir gün olmayacağını düşün, ve sen gittikten sonra herşeyin aynı şekilde devam edeceğini unutma. kendini önemsemeden yaşarsan negzel kimsenin ayağına basmadan güzel güzel yaşamış ölmüş gitmiş olursun. birde istediğin kadar düşün taşın ölüm karşısında hiç bir şey yapamayacağını unutma, bu seni yeni ve DAHA sağlıklı düşüncelere sevk edecektir.
0
asq me
sevgili angaralilar, sihhiye-kizilay cevresinde bildiniz bi camasirhane var mi? angara'yi hic bilmiyorum da :)
sevgili angaralilar, sihhiye-kizilay cevresinde bildiniz bi camasirhane var mi? angara'yi hic bilmiyorum da :)
0
kurtuluşta benzin istasyonunun karşısında büyükşehir belediyesinin çamaşırhanesi vardı 1 sene öncesine kadar..kapandı mı bilemem..
0
kobuzchu kiz
nerede satılır bu? bi de ne işe yarar ki? kuzenim istemiş, alıp ona göndericem, faydalı bi şey mi? (faydalı bi şeyse kendime de alayım) =)
nerede satılır bu? bi de ne işe yarar ki? kuzenim istemiş, alıp ona göndericem, faydalı bi şey mi? (faydalı bi şeyse kendime de alayım) =)
0
valla son zamanlarda kafamı ne yöne çevirsem pembe maske geldi yazısı görüyorum, sokağa bi çıkın, mutlaka bulursunuz, aktarda, eczanede, kozmetikçide.
0
Extreme Ways
--`Ergen ve altı için sakıncalı içerik`--Peşin not: Fake hesabım, bu açıklamaları kendi nikimle yapacak götüm yok.Zamandan mı yoksa insanlardan mı iğreniyorum bunu tam olarak anlamış değilim. "Bizi ne bu hale ne getirdi?" diye iç sesimin kendimi çok defa yargıladığını hatırlıyorum.Neyse direk yaşadı
--Ergen ve altı için sakıncalı içerik--
Peşin not: Fake hesabım, bu açıklamaları kendi nikimle yapacak götüm yok.
Zamandan mı yoksa insanlardan mı iğreniyorum bunu tam olarak anlamış değilim. "Bizi ne bu hale ne getirdi?" diye iç sesimin kendimi çok defa yargıladığını hatırlıyorum.Neyse direk yaşadığım birkaç olaylara gireceğim.
Abi şimdi kızı görüyorum, konuşuyoruz ortamda, sohbet gırgır şamata, hem sohbetin, hemde karşılıklı hayvani duygularımızın da etkisiyle bir gün sonra evinde buluyuoruz kendimizi. Tama güzel hoş, giderken şarabımı da alıyorum. Malumunuz o gece birlikte oluyoruz. Gözlerim yarım bakıyodu artık güneş doğarken, uyuyakalmışım. Doğal, yorgunum. Gece bi ara 2 defa arama geldi, sessize alındı. Üstüne düşmedim.
Ondan erken uyandım, mesaj mesaj mesaj mesaj canıma tak etti, telefonu aldım(sessize almak amaçlı),ekranda Kimden yazısında :Aşkım...
Telefonu koydum, çıplaktı zaten, sadece üzerini biraz örttüm. Teli eski yerine koydum, ayrıldım. Tekrar birlikte olmadık.
***
Yine bizim evde oturuyoruz arkadaşlarla, arkadaşların arkadaşının arkadaşı gibi uzaktan bir grupta var.(Sebebini açıklamak istemiyorum.) Büfeden en yüklü alkol aldığım gün, kalabalığız. İçkinin de etkisiyle biraz lakayıt davranışlar, fazla yakınlaşmalar gösterdik . Sevgililer odalara sevişmeye gitti, bizde salonda sızdık. Öğlene doğru herkes gitti ama bu arkadaşla kahvaltı falan hazırladık yedik derken o gün "kal" dedim.
Film falan derken (arayı acayip kısa tutuyorum) o gün birlikte olduk. Sonra birkaç defa tekrar . sadece iç, yakın arkadaş grubum durumu biliyor. Neyse lafı çok uzatmak istemiyorum, bigün çat aradı beni "bi planın var mı?" " sevgilim geldi bugün tanışmak istiyo artık arkadaşlarımla" dedi.
Zamanın getirdikleri ile fazla süprizle karşılaşan bu bünye, lan acaba threesome falan mı var gibi fikirlere de bürünmedim değil.
Neyse efendim geldi sevgilisi,gayet efendi, geniş fikirlere sahip, babayiğit bir sevgilisi var. O gün o masada ileriki evlilik planlarını dahi konuştuk...
****
Ev arkadaşımın eski sevgilisi; Ezgi (isimleri değiştiriyorum).
Ezgilerin eve çok nadirde olsa girip çıkıyorum. Ezginin ilişkisi olduğunu cümle alem bilmekte. Ciddi bir ilişki düzeyinde.
Ben bigün yine ezgilere giderken Ezgi "ya bişey olmaz o'da gelsin dedi(bahsi geçen eski sevgilisi)". İyi dedik, benimde hedef en başından beri Ezgi'nin ev arkadaşı. Velhasıl o gece ben amacıma ulaştım tabi biraz erken odaya gidince biz onların durumlarını sabah bizimle birlikte uyanınca gördüm.
Mide genişledi artık abi, rahatım. Rahatız da...
2 gün sonra ezgilere yine gittim (yalnızım), Ezginin erkek arkadaşının annesi ezgilerde idi. Yani müstakbel kaynana, gelinini ziyarete gelmiş. Bunu söylememin sebebi ezginin mevcut ilişkinin ciddiyeti...
Bu arada benim ev arkadaşı bu olaydan sonra gitmeye devam etti. Belkide hala devam etmektedir bilmiyorum ama ben ilişiğimi kestim burda bahsi geçen şahıslarla.
En garibime gideni de, er birey kızın sevgilisini arayıp "aldatılıyorsun ben tarafından" dedikten sonra ilişkinin 7 ay devam etmesi, aynı zamanda da bunu dillendirenin de yardımıyla kızın bu kişiyi bu 7 ay boyunca aldatmaya devam etmesi. Sonra artık bi şekilde inandırılıp, ayrıldılar.
Merak etmedim değil, birde sevgilililerinin zehirli bi çekiciliği de var. Bununda etkisiyle, bazı gördüğüm, kırılmaz dedikleri, yıllanmış ilişkilerin karşı cinslerinin üzerine gittim. Neden olduğunu tam bilmiyorum, sadakat çizgisi nerede bu insanlarda? Gördüğüm bunca midesizliklerinde sebebi olabilir. Sadakat var mı gerçekten? Uğraştım abi, sandığımdan da kolay oldu. Sadece biraz zaman aldı, birazda ızdıraplıydı. Ne yalan söyleyeyim en zevklisiydi. Ama anlamsız bi rahatlama geldi bana.
Zevkli ya, tekrar denedim bu sebepten. Malesef ki bu ağır geldi bana, bizden sonra yaşadıkları, duygusal yıkım falan filan. Bir daha böyle bir işe girişmediğim gibi sadakat kavramının koskoca bir palavra olduğunu gördüm.
Bunu neden yazdım? Bir bok olduğundan değil, sadece gördüğüm, tanık olduğum olayların üzerine biraz fazla gittim, bir nevi insanların iç yüzünü anlayabilmek gibi... Kötü mü ? Bence rezalet. Ben de iğrenç mi iğrenç bi insanım. Daha burda yazıya almadığım, alamadığım birçok şey var. Sevgilisi es yazarı olanda var...
Sadece farkında olun diyorum, en azından aldatıldığınızı bilerek uykuya dalmak daha güzel. Bu rezil durumu düzeltemezsiniz, illa ki aldatılacaksınız da. Şunu da farkettim, yatmak istemeyeceğin bir kişiyle arkadaş olunmuyor nedense...
Velhasıl, benim de sevgilim var.Bende aldatıldım. Yatağında uykuya dalarken, üzerinde bulunduğum yatakta sevgilimin iyi tanıdığım bir kişi tarafından hunharca becerildiğini de biliyorum.
Bilin istiyorum sadece, üzülmedim değil o evlilik planına, üzülmedim değil o sabah sevgilisinin attığı mesajlara. Bu kadar körü körüne bağlanmak hiç akıllıca bi hareket değil. Bunun farkında mısınız?
Edit: Okudum da çok üstün körü gitmişim rahat bir ortamda olamamamdan ötürü. Kusurum afolla.
Peşin not: Fake hesabım, bu açıklamaları kendi nikimle yapacak götüm yok.
Zamandan mı yoksa insanlardan mı iğreniyorum bunu tam olarak anlamış değilim. "Bizi ne bu hale ne getirdi?" diye iç sesimin kendimi çok defa yargıladığını hatırlıyorum.Neyse direk yaşadığım birkaç olaylara gireceğim.
Abi şimdi kızı görüyorum, konuşuyoruz ortamda, sohbet gırgır şamata, hem sohbetin, hemde karşılıklı hayvani duygularımızın da etkisiyle bir gün sonra evinde buluyuoruz kendimizi. Tama güzel hoş, giderken şarabımı da alıyorum. Malumunuz o gece birlikte oluyoruz. Gözlerim yarım bakıyodu artık güneş doğarken, uyuyakalmışım. Doğal, yorgunum. Gece bi ara 2 defa arama geldi, sessize alındı. Üstüne düşmedim.
Ondan erken uyandım, mesaj mesaj mesaj mesaj canıma tak etti, telefonu aldım(sessize almak amaçlı),ekranda Kimden yazısında :Aşkım...
Telefonu koydum, çıplaktı zaten, sadece üzerini biraz örttüm. Teli eski yerine koydum, ayrıldım. Tekrar birlikte olmadık.
***
Yine bizim evde oturuyoruz arkadaşlarla, arkadaşların arkadaşının arkadaşı gibi uzaktan bir grupta var.(Sebebini açıklamak istemiyorum.) Büfeden en yüklü alkol aldığım gün, kalabalığız. İçkinin de etkisiyle biraz lakayıt davranışlar, fazla yakınlaşmalar gösterdik . Sevgililer odalara sevişmeye gitti, bizde salonda sızdık. Öğlene doğru herkes gitti ama bu arkadaşla kahvaltı falan hazırladık yedik derken o gün "kal" dedim.
Film falan derken (arayı acayip kısa tutuyorum) o gün birlikte olduk. Sonra birkaç defa tekrar . sadece iç, yakın arkadaş grubum durumu biliyor. Neyse lafı çok uzatmak istemiyorum, bigün çat aradı beni "bi planın var mı?" " sevgilim geldi bugün tanışmak istiyo artık arkadaşlarımla" dedi.
Zamanın getirdikleri ile fazla süprizle karşılaşan bu bünye, lan acaba threesome falan mı var gibi fikirlere de bürünmedim değil.
Neyse efendim geldi sevgilisi,gayet efendi, geniş fikirlere sahip, babayiğit bir sevgilisi var. O gün o masada ileriki evlilik planlarını dahi konuştuk...
****
Ev arkadaşımın eski sevgilisi; Ezgi (isimleri değiştiriyorum).
Ezgilerin eve çok nadirde olsa girip çıkıyorum. Ezginin ilişkisi olduğunu cümle alem bilmekte. Ciddi bir ilişki düzeyinde.
Ben bigün yine ezgilere giderken Ezgi "ya bişey olmaz o'da gelsin dedi(bahsi geçen eski sevgilisi)". İyi dedik, benimde hedef en başından beri Ezgi'nin ev arkadaşı. Velhasıl o gece ben amacıma ulaştım tabi biraz erken odaya gidince biz onların durumlarını sabah bizimle birlikte uyanınca gördüm.
Mide genişledi artık abi, rahatım. Rahatız da...
2 gün sonra ezgilere yine gittim (yalnızım), Ezginin erkek arkadaşının annesi ezgilerde idi. Yani müstakbel kaynana, gelinini ziyarete gelmiş. Bunu söylememin sebebi ezginin mevcut ilişkinin ciddiyeti...
Bu arada benim ev arkadaşı bu olaydan sonra gitmeye devam etti. Belkide hala devam etmektedir bilmiyorum ama ben ilişiğimi kestim burda bahsi geçen şahıslarla.
En garibime gideni de, er birey kızın sevgilisini arayıp "aldatılıyorsun ben tarafından" dedikten sonra ilişkinin 7 ay devam etmesi, aynı zamanda da bunu dillendirenin de yardımıyla kızın bu kişiyi bu 7 ay boyunca aldatmaya devam etmesi. Sonra artık bi şekilde inandırılıp, ayrıldılar.
Merak etmedim değil, birde sevgilililerinin zehirli bi çekiciliği de var. Bununda etkisiyle, bazı gördüğüm, kırılmaz dedikleri, yıllanmış ilişkilerin karşı cinslerinin üzerine gittim. Neden olduğunu tam bilmiyorum, sadakat çizgisi nerede bu insanlarda? Gördüğüm bunca midesizliklerinde sebebi olabilir. Sadakat var mı gerçekten? Uğraştım abi, sandığımdan da kolay oldu. Sadece biraz zaman aldı, birazda ızdıraplıydı. Ne yalan söyleyeyim en zevklisiydi. Ama anlamsız bi rahatlama geldi bana.
Zevkli ya, tekrar denedim bu sebepten. Malesef ki bu ağır geldi bana, bizden sonra yaşadıkları, duygusal yıkım falan filan. Bir daha böyle bir işe girişmediğim gibi sadakat kavramının koskoca bir palavra olduğunu gördüm.
Bunu neden yazdım? Bir bok olduğundan değil, sadece gördüğüm, tanık olduğum olayların üzerine biraz fazla gittim, bir nevi insanların iç yüzünü anlayabilmek gibi... Kötü mü ? Bence rezalet. Ben de iğrenç mi iğrenç bi insanım. Daha burda yazıya almadığım, alamadığım birçok şey var. Sevgilisi es yazarı olanda var...
Sadece farkında olun diyorum, en azından aldatıldığınızı bilerek uykuya dalmak daha güzel. Bu rezil durumu düzeltemezsiniz, illa ki aldatılacaksınız da. Şunu da farkettim, yatmak istemeyeceğin bir kişiyle arkadaş olunmuyor nedense...
Velhasıl, benim de sevgilim var.Bende aldatıldım. Yatağında uykuya dalarken, üzerinde bulunduğum yatakta sevgilimin iyi tanıdığım bir kişi tarafından hunharca becerildiğini de biliyorum.
Bilin istiyorum sadece, üzülmedim değil o evlilik planına, üzülmedim değil o sabah sevgilisinin attığı mesajlara. Bu kadar körü körüne bağlanmak hiç akıllıca bi hareket değil. Bunun farkında mısınız?
Edit: Okudum da çok üstün körü gitmişim rahat bir ortamda olamamamdan ötürü. Kusurum afolla.
0
evet, maalesef insanlar böyle artık. sanırım bunu hayatın acı bir gerçeği olarak kabul etmemiz gerekiyor. herkesin herkesle takıldığı amerikan dizileri artık sadece entrika değil, gerçekleri de içeriyor sanırım bu durumda :)
ama umudu kesmek ya da düzgün olan kişiyi bulmak için çaba göstermek insanın kendisine bağlı.
belki de ülkemizde aşırı tabu olan seksin, tabu olmasın diye abartılarak rahatça yapılması sonucu bu hale geldik. yani bu sefer de suyu çıktı, ortasını bulamadık.
yani tabu olmaması; herkesin istediğiyle, istediği şekilde, gerekirse karşısındakini aptal yerine koyacak şekilde yatması demek midir? bu ayrı bir tartışma konusu.
ama umudu kesmek ya da düzgün olan kişiyi bulmak için çaba göstermek insanın kendisine bağlı.
belki de ülkemizde aşırı tabu olan seksin, tabu olmasın diye abartılarak rahatça yapılması sonucu bu hale geldik. yani bu sefer de suyu çıktı, ortasını bulamadık.
yani tabu olmaması; herkesin istediğiyle, istediği şekilde, gerekirse karşısındakini aptal yerine koyacak şekilde yatması demek midir? bu ayrı bir tartışma konusu.
0
normalde taşak için falan yazarım böyle ilişki milişki duyurularına. ama güzel yazmışsın kardeş, benim gibi odaklanma problemi olan adam bile okuduysa sfjlsfsd...
her neyse çok şaşırarak okumadım. hepimizin yaşadığı, yaşayacağı şeyler. şimdi birileri çıkacak, "kız dediğin evde oturcak" "ipini kısa tut ki yenisa hip bulmasın" mealinde şeyler diyecekler eminim. onlara da akıl fikir diliyorum.
olay umudu kesmek değil, insanız amına koyim yaşıyoruz işte. öyle ya da böyle. aslında diyecek fazla bir şey yok...
yaşandı bitti saygısızca
aldatmanın tadına varında
demiş şair.
ne salak şarkıydı o da amına koyim. ama klipteki kız çok iyiydi.
dediğim gibi. midelerimiz dolsa nooluuur boşalsaa nooolluuur? sokayım böyle düzene, insan kendisine bile güvenemedikten sonra.
hadi eyvallah kardeş. güzel yazmışsın dediğim gibi sdljfsdfs
her neyse çok şaşırarak okumadım. hepimizin yaşadığı, yaşayacağı şeyler. şimdi birileri çıkacak, "kız dediğin evde oturcak" "ipini kısa tut ki yenisa hip bulmasın" mealinde şeyler diyecekler eminim. onlara da akıl fikir diliyorum.
olay umudu kesmek değil, insanız amına koyim yaşıyoruz işte. öyle ya da böyle. aslında diyecek fazla bir şey yok...
yaşandı bitti saygısızca
aldatmanın tadına varında
demiş şair.
ne salak şarkıydı o da amına koyim. ama klipteki kız çok iyiydi.
dediğim gibi. midelerimiz dolsa nooluuur boşalsaa nooolluuur? sokayım böyle düzene, insan kendisine bile güvenemedikten sonra.
hadi eyvallah kardeş. güzel yazmışsın dediğim gibi sdljfsdfs
0
var benim de böyle çevremde. insanları tanıyamıyorum artık dediğim bir çok olay oldu. herkes birbirini aldatıyor. erkekler aldatıyor diye kadınlar 1-0 öne geçmeye çalışıyor, kadınların aldattığını gördükçe erkekler öç almaya çalışıyorlar derken bu bir kısır döngüye giriyor. bir 7 sene önce böyle değildi. devir çok değişmiş. bir iki yıl bile farkeder olmuş. insanlar çok midesiz ve geniş olmaya başlamış. buna rağmen iyi insanların hala var olduğu düşüncesindeyim. sonuçta senin de yaşadıkların bir süreç. bunlar deneyim olarak kazanacaksın ve ilerleyen yılllarda daha farklı düşüneceksin. ama saf da olmayacaksın. bunların seni kötüleştirmesine izin vermedikten sonra problem yok deniyor artık.
0
sorgulamaya gerek yok, herkes istediği gibi yaşıyor. tercih meselesi bu; takmak ya da takmamak, midesiz olmak ya da olmamak, midesizliğe devam etmemek ya da etmek, farkına varmak ya da varmamak. sen neyi seçersen seç başkalarınınkini değiştiremiyorsun.
0
I should have cheated on you (*howl*)
I was everything you wanted and more
I should have cheated on you (*howl*)
Nobody told me I was dating a whore
I should have cheated cheated cheated
radyoda bangır bangır çalıyo bu şarkı... daha ne olsun.
I was everything you wanted and more
I should have cheated on you (*howl*)
Nobody told me I was dating a whore
I should have cheated cheated cheated
radyoda bangır bangır çalıyo bu şarkı... daha ne olsun.
0
1. alkol bütün kötülüklerin anasıdır.
çok beylik bir laf güya ama, değil. insanların yüzde doksan üç nokta yedisi alkol alınca normalde yapmayacakları şeyleri yapıyorlar.
2. ortada bir ahlaksızlık varsa, bunu duymamak, veya söylememek ahlaklıdır anlayışı mevcut.
3. insanların yüzde yetmiş iki nokta otuzbeşine iyilik, sevmek, adam yerine koymak falan yaramıyor.
bu anlattığınız aldatanlar, aldatmıyor olsalar bu defa diğer taraf bir şeyler yapacak. hatta belki onlar da yapıyorlar da haberiniz yok.
4. işin içinde bence illa bir danışıklı dövüş vardır.
insan üç aşağı beş yukarı, karşısıdakinin ne kadar dürüst bir insan olduğunu bilir. ve bu anlattıklarından değil, anlattıklarının mantıklı ve tutarlı oluşundan anlaşılır bence.
süperim muhteşem bir insanım hiç hata yapmadım dese biri bana, yüzde seksen yedi nokta beş inanmam.
bir de alakalı olduğunu düşüdüğüm bir örnek var: evliliğe doğru giden, iki buçuk sene civarında güzel devam eden bir ilişkileri olan bir çiftle aynı masadayız. konuşulan konu da şu: insan, sevgilisinin evinde karşı cins bir arkadaşının kalmasını arzu etmiyorsa bu iyi midir kötü müdür? ben, insanoğluna belli olmaz, haklıdır, olur, aynen ben de istemem sevgilim tanımadığım elalemin kadınıyla aynı evde kalsın, çıldırırım hatta, tezini savunurken; çift, bana inanmaz gözlerle bakıp ne kadar geri kafalı ve güvensiz olduğumu filan söylüyorlar. arka plana bakalım, çiftin kız tarafı, sevgilisini henüz aldatmış değil (bildiğim kadarıyla) ama, bana sık sık arayışta olduğunu, yani daha iyisini bulur bulmaz atlayacağını söylüyor, hatta olabilecek kişilerle ufaktan yakınlaşıyor filan...
dışardan baksan, bu kız kendisi ile ilgili bir şeyler anlatsa, ahlak timsali. sütten çıkmış ak kaşık. eh, yani, yeni bir sevgilisi olsa yarın öbür gün, herkes de yer ne derece tertemiz ve masum olduğunu.
özet: şu evlilik programlarında, evi olsun arabası olsun döşü kıllı olsun veya güzel olsun zayıf olsun iyi yemek yapsın falan diyorlar da, sonra DÜRÜST olsun diyorlar ya, o da beylik bir laf gibi geliyor ama haklılar. dürüstlük çok önemli.
çok beylik bir laf güya ama, değil. insanların yüzde doksan üç nokta yedisi alkol alınca normalde yapmayacakları şeyleri yapıyorlar.
2. ortada bir ahlaksızlık varsa, bunu duymamak, veya söylememek ahlaklıdır anlayışı mevcut.
3. insanların yüzde yetmiş iki nokta otuzbeşine iyilik, sevmek, adam yerine koymak falan yaramıyor.
bu anlattığınız aldatanlar, aldatmıyor olsalar bu defa diğer taraf bir şeyler yapacak. hatta belki onlar da yapıyorlar da haberiniz yok.
4. işin içinde bence illa bir danışıklı dövüş vardır.
insan üç aşağı beş yukarı, karşısıdakinin ne kadar dürüst bir insan olduğunu bilir. ve bu anlattıklarından değil, anlattıklarının mantıklı ve tutarlı oluşundan anlaşılır bence.
süperim muhteşem bir insanım hiç hata yapmadım dese biri bana, yüzde seksen yedi nokta beş inanmam.
bir de alakalı olduğunu düşüdüğüm bir örnek var: evliliğe doğru giden, iki buçuk sene civarında güzel devam eden bir ilişkileri olan bir çiftle aynı masadayız. konuşulan konu da şu: insan, sevgilisinin evinde karşı cins bir arkadaşının kalmasını arzu etmiyorsa bu iyi midir kötü müdür? ben, insanoğluna belli olmaz, haklıdır, olur, aynen ben de istemem sevgilim tanımadığım elalemin kadınıyla aynı evde kalsın, çıldırırım hatta, tezini savunurken; çift, bana inanmaz gözlerle bakıp ne kadar geri kafalı ve güvensiz olduğumu filan söylüyorlar. arka plana bakalım, çiftin kız tarafı, sevgilisini henüz aldatmış değil (bildiğim kadarıyla) ama, bana sık sık arayışta olduğunu, yani daha iyisini bulur bulmaz atlayacağını söylüyor, hatta olabilecek kişilerle ufaktan yakınlaşıyor filan...
dışardan baksan, bu kız kendisi ile ilgili bir şeyler anlatsa, ahlak timsali. sütten çıkmış ak kaşık. eh, yani, yeni bir sevgilisi olsa yarın öbür gün, herkes de yer ne derece tertemiz ve masum olduğunu.
özet: şu evlilik programlarında, evi olsun arabası olsun döşü kıllı olsun veya güzel olsun zayıf olsun iyi yemek yapsın falan diyorlar da, sonra DÜRÜST olsun diyorlar ya, o da beylik bir laf gibi geliyor ama haklılar. dürüstlük çok önemli.
0
bu yeni bir şey değil, insan hep adiydi. şimdi daha kolay bilinir oldu belki, tek fark bu. aldatmak nerede başlar? asıl düşünülmesi gereken bu sanırım. biri bir başkasıyla olanın beynine girmişse o aldatmadır kanaatimce ve evet insanız, insani zaaflarımız var. kimseye tuhaf gözle bakamaz oldum bu konularda zamanla. alışıyoruz sanırım ve bir sahte hesabım olsaydı çok daha başka şeyler yazardım :)
0
bence bünye rahatsız olmuş sinyal veriyor..buda iyii herkez kendinden sorumlu.. oldu bitti ypk bence.. tabiiki böyle ilişkiler vardır.. çeşit çeşit insan da var.. ortamına saçma sapan insan sokmazsan bence düzgün yaşammak için bi adım atmış olursun.. kullananabilene irade diye bişy vermiş.. dağıtmaya gerek yok.. bunun sonuda yok..ben aldatılmış olabilirim bilmiyorum.. ama gönül rahatlığıyla söylerim ben aldatmadım aldatmam da..ve aldatıldığımı bilirsemde bile bile lades demem..aldatmadım ve hep kazandım.. benim kafamı yastığa koyduğumda huzurlu olmam yeterli..
0
jesterdvine
Az önce sözlükte "kel" başlığına denk geldim. Hep de düşündüğüm bişey vardı, yabancı filmler / dizilerde sıfır kafa adamlar neden hep kötü - arızalı veya en hafif halde şüphelidir?Bak valla, kafamdan utancam nerdeyse :)
Az önce sözlükte "kel" başlığına denk geldim. Hep de düşündüğüm bişey vardı, yabancı filmler / dizilerde sıfır kafa adamlar neden hep kötü - arızalı veya en hafif halde şüphelidir?
Bak valla, kafamdan utancam nerdeyse :)
Bak valla, kafamdan utancam nerdeyse :)
0
çünkü onun öyle bir imajı var. biliyorum tatmin etmedi ama, uzun saçlı birisi de hippi geliyor insanlara. çünkü onun da öyle bir havası var. ve aynı şekilde yumuşak hatlar tatlı sivri hatlar sert, ince bel seksi geliyor. öyle işte garip garip şeyler. utanma kafandan.
0
İnsan psikolojisi sürekli birşeyleri belli kalıplara oturtma peşindedir çünkü. Mekanizma böyle işliyor.
0
hollywood'un yarattığı fiziksel sembolizmde
keller: serseri - bıçkın
zenciler: suça meyilli - ikinci sınıf - bedenen güçlü
sarışınlar: güzel ve aptal
kızıllar: şehvetli ve sinsi
şişmanlar: aşağılık ve çirkin gibi pek çok görünüm / anlam eşlemesi yapılmıştır.
İsviçre'deki bütün sarışınlar aptal değildir.
Afrika'daki bütün zenciler hizmetkarlık yapmıyor ve de penisi 25 cm değil.
Kel ilacı olsa başına sürecek ama bulamıyor.
keller: serseri - bıçkın
zenciler: suça meyilli - ikinci sınıf - bedenen güçlü
sarışınlar: güzel ve aptal
kızıllar: şehvetli ve sinsi
şişmanlar: aşağılık ve çirkin gibi pek çok görünüm / anlam eşlemesi yapılmıştır.
İsviçre'deki bütün sarışınlar aptal değildir.
Afrika'daki bütün zenciler hizmetkarlık yapmıyor ve de penisi 25 cm değil.
Kel ilacı olsa başına sürecek ama bulamıyor.
0
O kadarda kötü değil.Bütün budist rahipler kafalarını kazıtmak zorundadır. Belkide saçın kötü bir şey olduğunu düşündüklerinden
0
