Giriş
(8)

Kız Arkadaşa Saat Hediyesi

reyals
Saat konusunda ağır cahilim. Hangisi iyidir, fiyatlar nasıldır hiçbir fikrim yok.Yıldönümü + doğum günü hediyesi olarak şık ve güzel bir saat alayım istiyorum. Biraz yönlendirseniz çok şahane olur.Yer İstanbul ama internet üzerinden güvenilir bir yerden alabiliyorsak ne ala.
Saat konusunda ağır cahilim. Hangisi iyidir, fiyatlar nasıldır hiçbir fikrim yok.

Yıldönümü + doğum günü hediyesi olarak şık ve güzel bir saat alayım istiyorum. Biraz yönlendirseniz çok şahane olur.

Yer İstanbul ama internet üzerinden güvenilir bir yerden alabiliyorsak ne ala.
0
reyals
(24.01.18)
Skagen
0
harvey
(24.01.18)
Saat işi ince iş. Nasıl sevdiğini bilmiyorsan girme o topa. Skagen iyidir. Çok şık saatleri var ama benim kız arkadaşım çok beğenmiyor mesela. Biraz kanına gir öğren.
0
westblack
(24.01.18)
ben saat ve gözlük konusunda üzerinde görülmeden karar verilmesi taraftarı değilim
0
baharat
(24.01.18)
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com

şu ikisini aldım ben geçenlerde. kombinasyon olarak. bilekliği türkiye'den saati almanya'dan aldım. bileklik tr'de daha ucuzdu çünkü
0
burya
(24.01.18)
www.saatvesaat.com.tr (Bu konsepte de uygun bence hediye bütçenizi aşmıyorsa)

www.saatvesaat.com.tr
0
kayranin kedisi
(24.01.18)
Bana fossil marka hediye gelmişti, severek kullanıyorum. Hem kaliteli, hem fiyatı da uygun oluyor diğerlerine göre.
0
peggy
(24.01.18)
Ne yaparsan yap quartz saate 1800 ya da 3500 lira verme. On liralık mekanizma beş liralık pil var içinde.
0
i was made for you
(24.01.18)
0
silah taciri
(24.01.18)
(3)

geç kalmış gelecek planlaması

firemanjonny
merhaba dostlar,açık lise bitmek üzere, yaşım otuz özel sektörde grafik tasarım ile uğraştım son on yıl epey sıkıldım diyebilirim, üniversite okumak istesem hangi bölümü seçmeliyim sizce, siz olsanız hangi fakülteye giderdiniz, sözel kısımları düşünüyorum, sanat tarihi, felsefe, gastronomi gibi haya
merhaba dostlar,

açık lise bitmek üzere, yaşım otuz özel sektörde grafik tasarım ile uğraştım son on yıl epey sıkıldım diyebilirim, üniversite okumak istesem hangi bölümü seçmeliyim sizce, siz olsanız hangi fakülteye giderdiniz, sözel kısımları düşünüyorum, sanat tarihi, felsefe, gastronomi gibi hayatta beni okurkende yaparken de sıkmayacak bir bölüm olabilir, ama bu bölümler hakkında hiçbir fikrim yok, bazılarının adı ve içeriği taban tabana zıt diyorlar. Zor ama akademisyenlikte ileride gündeme alınabilir.

Ne önerirsiniz.
0
firemanjonny
(23.01.18)
Araştırma görevlisi olmak için maksimum 35 yaş şartı var. O nedenle çok şanslı değilseniz akademik kariyer mümkün olmayabilir.

Bu tür sözel bölümleri açıköğretimden de okuyabilirsiniz. Örgün eğitim yerine açıköğretim+meslek edindirme kurslarına gidebilirsiniz. En azından grafik tasarım dışında bir mesleğiniz daha olur.
0
kayranin kedisi
(23.01.18)
Bence biraz daha bilgi vermeniz gerekiyor. İstediklerinizden, hedeflerinizden...

Durumunuzu tam anlayamadığım için de benim nacizane fikrim; iyi bir mesleğiniz var, bunun üzerine gidin, sizi sıkan taraflarından kurtulmanın yollarını düşünün. Şurda, şu sartlarda bu işi yapsam mutsuz olmazdım diyebiliyosaniz onun yollarini arayin
0
klar
(23.01.18)
Yine bilgisayarla alakali olabilir. Simdiki aklim olsa ya yazilim ya grafik secerdim.
0
anarsika
(23.01.18)
(1)

Yuksek lisans mulakati sonrasi referans goturmek

Cursed Chico
Itu cografi bilgi sistemleri yuksej lisansina basvurdum. Tek basvurunmdu.O biraz avantaj saglar gibi oldu da.Projem yok. Yds filan da yok ama girsem yuksek yaoarm dedim. Referans da goturmedim.Dedim ki sirkette cakisiyorum ve sirketin uzun vadeli projeleri arasinda gps konum baZli bilgilerle bir tak
Itu cografi bilgi sistemleri yuksej lisansina basvurdum. Tek basvurunmdu.

O biraz avantaj saglar gibi oldu da.

Projem yok. Yds filan da yok ama girsem yuksek yaoarm dedim. Referans da goturmedim.

Dedim ki sirkette cakisiyorum ve sirketin uzun vadeli projeleri arasinda gps konum baZli bilgilerle bir takim seyler yapmak var.

Bence pek begenmediler beni. Referans goturmekle ugrasayim mi yarin oglene kadar.
0
Cursed Chico
(23.01.18)
Görüşmeyi yaptıktan sonra pek etkili olacağını sanmıyorum kallavi bir hocadan referans götürmeyeceksen. Moralini bozma, diğer adaylara bağlı sonuçta, özel sektörden katılım da katkı sağlıyor. O nedenle kabul de edebilirler.
0
kayranin kedisi
(23.01.18)
(4)

modadan anlayan hanımlara soru - düşük omuzlu bluz

peggy
Şu linkteki gibi bir bluz arıyorum:https://www.forevernew.com.tr/taylor-dusuk-omuz-crop-bluz-23184602Ama bedeni kalmamış. Başka nerelerde bulabilirim buna benzer modelleri?Veya bunu alıp terziye bir beden küçülttürsem becerebilir mi, yoksa kötü mü olur?
Şu linkteki gibi bir bluz arıyorum:
www.forevernew.com.tr

Ama bedeni kalmamış. Başka nerelerde bulabilirim buna benzer modelleri?

Veya bunu alıp terziye bir beden küçülttürsem becerebilir mi, yoksa kötü mü olur?
0
peggy
(23.01.18)
Valla terziye değdirme bana kalırsa.. omuzları yapması zor olabilir.

Trendyolda vs.bakmak lazım. Zara'da da gördüm sanki düşük omuzlu modellerden
0
lcha
(23.01.18)
Bardot top filan diye geciyordu sanki bunlar.

Oyle ararsan daha cok ornek/urun bulabilirsin sanki.
0
kuehles blondes
(23.01.18)
Bulamazsan terzi bi beden küçültebilir. O modeli küçültmek zor değil.
Beden özellikle göğüs kısmı kısmı bol gelirse yakayı tümden çıkarsın. Bedeni küçültüp yakayı takar değilse sadece arka yakayı söküp fazlalığı fermuara yedirerek de yapabilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.01.18)
Prenses yaka diye geçiyor bu model.
0
kayranin kedisi
(23.01.18)
(7)

şarap&peynir için mekan

dedim dedim de kime dedim
2 haftada bir gidilsin şarap&peynir tabağı söylensin mümkünse az insan olsun ve rahat rahat 3-4 saat geçirilsin. bu saat zarfında çalışabilmeyi de planlıyorum.akşam olması şart değil öğlenden sonra da gidilebilsin.böyle 100tl'ye falan çıkabilirsek mekandan süper olur. benim bulduğum yerlerden baya c
2 haftada bir gidilsin şarap&peynir tabağı söylensin mümkünse az insan olsun ve rahat rahat 3-4 saat geçirilsin. bu saat zarfında çalışabilmeyi de planlıyorum.
akşam olması şart değil öğlenden sonra da gidilebilsin.
böyle 100tl'ye falan çıkabilirsek mekandan süper olur. benim bulduğum yerlerden baya cüzdanı ateşe vererek çıkıyorum.

neresi var böyle istanbul'da?
0
dedim dedim de kime dedim
(20.01.18)
Fiyat konusunda emin olamıyorum ama suvla'nın kanyon ve emaar'da yeri var, güzel görünüyor.
0
kayranin kedisi
(20.01.18)
Suvla'ya selam vermek 200 kagit
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(20.01.18)
Galata’da sensus vardı epeydir gitmiyorum ama sizin isteklerinize uygun.
0
wittgenstein
(20.01.18)
galatasaray lisesi'nin orada pano şarap evi var, nizam pide salonu'na giderken. pek sevimli bir yerdir kendi halinde, deneyebilirsiniz.
0
tejeve
(20.01.18)
Pera'da hazzo pulo var şarapları çok güzel.
bütçe olarak da iyi beyaz şarabını tavsiye ediyorum. kırmızı da güzel
www.zomato.comımescit-istanbul/menu#tabtop
0
allaccess
(20.01.18)
Kuruçeşme'de Aşşk vardı ama 100 liraya flaan zor. Zaten şarap dediğinin en ucuzu 60-70 lira, 3-4 saat de vakit geçireceksin, zor değil mi bu?
0
roket adam
(21.01.18)
ya işte kenarda köşede belki daha küçük yerler vardır
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(21.01.18)
(4)

Vize biometrik foto

hlt1985
Vize basvurusunda illa son 6 aylik mi foto lazim?? Bir sene once cekilen biometrik foto is gormez mi?
Vize basvurusunda illa son 6 aylik mi foto lazim?? Bir sene once cekilen biometrik foto is gormez mi?
0
hlt1985
(19.01.18)
Suratın değişmediyse kullanabilirsin. Orada amaç güncel bir fotoğraf olmasını sağlamak, yoksa tarihlerini kontrol edemez kimse.
0
kayranin kedisi
(19.01.18)
Pasaportunda başka yerde yoksa kullanabilirsin.
Ama önceden kullandıysan kontrol ediyorlar.

Bir de fotoğrafın amacına göre (kimlik, schengen vs) boyutu değişiyor.
Aynı olduğuna emin ol.
0
cakabo
(19.01.18)
illa son 6 ay istiyorlar. kural öyle diye.

neticede fotoğrafın üzerinde tarih yazmıyor. başka yerde kullanılmadıysa kullanırsın. 2 yıl önce verilmiş pasaportta, başka vizede falan aynı fotoğraf varsa der ki 2 yıl önce de aynı fotoyu koymuşsun, git yeni çektir.
0
kibritsuyu
(19.01.18)
diğer vizelerinde vs kullanmadıysan sıkıntı cıkmaz.
boyutuda çok öenmli değil, ben 5x5lik götürmüştüm schengen için mesela.
0
jedilance
(19.01.18)
(7)

Çikolata hediye etmek ama nerden?

hede hodo
bir arkadaşıma çikolata yollamak istiyorum. biraz kaliteli diye de arayışım var.ama nerden almalıyım? bu arada netten sipariş verilmeli..
bir arkadaşıma çikolata yollamak istiyorum. biraz kaliteli diye de arayışım var.
ama nerden almalıyım? bu arada netten sipariş verilmeli..
0
hede hodo
(19.01.18)
pelit olsa iyi olurdu ama onlarin netten siparişleri baslamamis henüz.
o zaman
www.divanpastaneleri.com.tr
veya
shop.vakko.com
olabilir.
0
for the record
(19.01.18)
funl
(19.01.18)
sadece çikolata diye bir sınırlama yoksa kesinlikle tavsiye ederim.

www.kafkas.com
0
naksidil
(19.01.18)
yeni açıldı, ileride adını duyucaz çok.
glories.com.tr
0
Bruce
(19.01.18)
@naksidil , bende cok severdim kafkas'i ama icerigine iyice baktiniz mi ?

"Kestane (%50 ), şeker, bitter kokolin ( % 12 ) [ şeker, bitkisel yağ ( palm çekirdeği), kakao tozu, emülgatör ( soya lesitini ), aroma verici ], nem tutucu ( gliserol ), glikoz şurubu, koruyucu madde ( potasyum sorbat )."

artik yemiyorum...
0
kamyonsans
(19.01.18)
(bkz: godiva)
0
kayranin kedisi
(19.01.18)
akilsiz bkz
(19.01.18)
(7)

2.000TL Kâr

liberal
Merhaba,Bir arkadaşım var ve bu kişinin işe ihtiyacı var. Ona düzenli maaş sağlanması için bir iş kurmak istiyorum. 2.000 TL işini görür, mantıklı önerilerinizi bekliyorum ayda 2.000 TL gelir getirebilecek ne tarz işler kurulabilir?
Merhaba,
Bir arkadaşım var ve bu kişinin işe ihtiyacı var. Ona düzenli maaş sağlanması için bir iş kurmak istiyorum. 2.000 TL işini görür, mantıklı önerilerinizi bekliyorum ayda 2.000 TL gelir getirebilecek ne tarz işler kurulabilir?
0
liberal
(18.01.18)
Bitcoin işine girsin?
0
rentts
(18.01.18)
arkadaşınızın fikri, yeteneği, yatkınlığı nedir?
0
gochebe
(18.01.18)
gochebe vasıfsız diyelim.
0
🌸liberal
(18.01.18)
Eger kadinsa veya kadinlarin yogun oldugu bir kurumda calisiyorsa veya aktif sosyal ve geliri bolusebilecegi bir 30 yas civari kadin kankasi varsa yardimci olabilirim.aktif kankadan kastim sosyal cevresi genis veya uc bes hemsire ogretmen bankaci veya adliye personeli arkadasi olan biri.
0
a summer day
(18.01.18)
third wave kahvecilik. basit bir barista kursu, ardından cafe. çok revaçta, rağbet de çok evet, ayda 2k gelir sağlar yine de. tabi ilk sermayesi düşük değil.

yoga/pilates hocalığı olabilir. ya da sadece yoga ve pilates dersi veren spor salonu açıp hocalarla anlaşıp üye bulma işlerini yürütebilir.
0
gochebe
(18.01.18)
Kurumda calismasi sart degil biraz sosyal cevresi varsa, marjinal ya da asiri asosyal biri degilse biraz da 30 yas civari kadin dostlari varsa da olur.mobildeyim msj atamiyorum
0
a summer day
(18.01.18)
Waffle büfesi açabilirsiniz belki.
0
kayranin kedisi
(18.01.18)
(2)

Doğum kontrol hapı

senolll
Merhaba,Şöyle bir şey duydum ve doğruluğundan emin olamadım, Doktor, bir kadın arkadaşıma 21 günlük haptan sonra şeker haplarını es geçip diğer 21 günlük haplara başlamasını söylemiş. 7 gün ara vermeden böyle yapmak normal mi? Bir de bunu yaptığı taktirde adet kanaması HİÇ olmayacakmış. Bu doğru mud
Merhaba,

Şöyle bir şey duydum ve doğruluğundan emin olamadım,

Doktor, bir kadın arkadaşıma 21 günlük haptan sonra şeker haplarını es geçip diğer 21 günlük haplara başlamasını söylemiş. 7 gün ara vermeden böyle yapmak normal mi?
Bir de bunu yaptığı taktirde adet kanaması HİÇ olmayacakmış. Bu doğru mudur?

Teşekkürler
0
senolll
(18.01.18)
İlaca devam ettiği sürece kanama olmuyor ama sürekli bu şekilde olmayacaktır. Ara verdikten sonra yine kanama olacak.
0
kayranin kedisi
(18.01.18)
geciktirmek icin bunu yapiyordum ben de kullanirken

4 gunden fazla birakmamak lazim 24+4 ise hap. 1 hafta sonra 4 hapi icsin ya da 4 gun hic icmesin. sonra kaldigi yerden devam
0
supergirl
(18.01.18)
(17)

Erasmus'daki üçüncü günüm ve maalesef çok korkuyorum

bir fincan kahve ile film izlemek
Erasmus'daki (İsveç) üçüncü günüm ve maalesef dokunsanız ağlayacak haldeyim. Gerçekten moralim, motivasyonum düştü.Evet, belki erken ama daha ilk günlerden yıldım. İngilizcem maalesef akıcı ve iyi değil. Bunun acısını yaşıyorum. Etrafımdaki kimseyle sağlıklı bir şekilde iletişim kuramıyorum. Bu kada
Erasmus'daki (İsveç) üçüncü günüm ve maalesef dokunsanız ağlayacak haldeyim. Gerçekten moralim, motivasyonum düştü.

Evet, belki erken ama daha ilk günlerden yıldım. İngilizcem maalesef akıcı ve iyi değil. Bunun acısını yaşıyorum. Etrafımdaki kimseyle sağlıklı bir şekilde iletişim kuramıyorum. Bu kadar zorlanacağımı tahmin etmiyordum ama maalesef çok zorlanıyorum. Onların ingilizcelerinin yanında ben sönük kalıyorum ve çoğunlukla susmayı tercih ediyorum.

Dersler başladı ve ders programım da yoğun. Gittiğim sınıfta da tek Erasmus öğrencisi benim ve diğer öğrenciler çok iyiler ingilizce konusunda. Hoca falan da anlayışlı bana karşı ama nasıl devam edecek böyle bilmiyorum.
Bavulu toplayıp gitmek bile geldi içimden.

Çıldıracağım, ne yapmalıyım, nasıl üstesinden gelebilirim bilmiyorum. Sakin kalamıyorum.
Sadece yazmak istedim fakat tavsiyelerinize de açığım.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(18.01.18)
Hocam daha çok erken. Herkesin bir ortama uyum sağlama süresi farklıdır. Acele etmeyin. Tavsiyem Afrika ya da Asya ülkelerinden gelen birkaç kişiyi gözünüze kestirip onlarla iletişim kurmanız. Elin Almanı bebeklikten beri İngilizce gördüğü için onlar karşısında zor duruma düşmek normal. Ama Afrika ve Asya'dakiler gibi İngilizceyi sonradan öğrenen insanlar da benzer sıkıntılar yaşıyorlar. Benim Kenyalı bir arkadaşım vardı. Avrupalılara göre daha iyi anlaşıyordum onunla. Biraz daha bir arada bulunmaya çalışın insanlarla. Bir süre sonra düzelir. Hep böyle kalmaz. Bu arada ben Erasmus programından bahsetmiyorum. Yabancı öğrencilerin bir araya geldiği bir topluluğun üyesiydim. Oradaki tecrübemden bahsediyorum.
0
dissendium
(18.01.18)
şu an yaşadığınız her şey aşırı normal. bir hafta sonra hiç dönmesem diyeceksiniz.
0
brakgn
(18.01.18)
@brakgn; teşekkür ederim, umarım öyle olur.
@dissendium; teşekkürler, dikkate alacağım
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(18.01.18)
yaşadığın herşey çok normal. tavsiyem ne olursa olsun hep iyi ingilizce konuşanlarla bir arada ol, kötü ingilzcesi olanlardan ve en önemlisi türkçe konuşanlardan uzak ol. zaman içerisinde ingilizcenin nasıl iyileştiğini sen de göreceksin.

ingilizcen iyileştikçe de sosyal ortamın normalleşecek ve gerçekten de dönmek istemeyeceksin. sadece sabretmen ve kendini zorlaman lazım.

senin yaşadığın sana özel değil bu arada, çok sık görülen bir durum.
0
birak bu isleri
(18.01.18)
İngilizce konuşmaya mecbursun. Bu durum da İngilizceni geliştirmen için fırsat.
Alışma sürecinin olması gayet normal, herkes yaşıyor.
0
kayranin kedisi
(18.01.18)
Hiç telaş etme hocam, çok normal yaşadığın durum. Her gelen yaşadı, yaşıyor ve yaşayacak. Bende de oldu aynısı 3 4 ay önce. İtalya'dayım ve halen iki dilde de iletişim sorunu çekiyorum. Aksan farklılığı, trde dili iyi öğrenememiş olmamız buna etken.

İlk şoku atlattıktan sonra kendini biraz zorlamaya başla. Bir süre sonra a1-a2 düzeyinde isveççe bile öğrenebilirsin.
0
sevgikusunkanadinda
(18.01.18)
3 hafta boyunca açılamamıştım, öyle muhabbetleri dinlemiştim ben. Oysa herkes gramerin kafasını gözünü yarıyordu. Çok da takılma. Senin beyninde var, sadece ağzından çıkacak zamanı vardır. Sınıfta tek erasmuslu senin olman sevimli gelip mazur görülebilir, ana dilin değil sonuçta. “Sorry, i am Erasmus” kilit cümle :)

Yurtta diğer ülkelerden arkadaşlarınla bol bol vakit geçirmeye bak. Çözülürsün yakında
0
fallopian
(18.01.18)
Durum söylediğinden farklı olsaydı anormal olurdu. Çok az oranda insan vardır ki kendini yabancı bir ülkede, hiç kimseyi tanımadığı bir yerde bulunca o an "uoohh cennete düştük be!" diye coşsun. Şimdi gittiğin için ağlamak istiyorsun belki de ağlıyorsun ama erasmus bittiğinde de dönmek istemediğin için ağlarken bulacaksın kendini. Hele bir de döndükten hemen sonraki karanlık dönem var ki... Neyse :)

Ortalama okullarda öğrenim görmüş olduğun önkabulüyle söylüyorum; İngilizce konusunda sorun yaşaman da olası. Bizim memlekette dil eğitimi ÇOK zayıf. Almanya'da İngilizce bilip bilmediğini sorduğum insanların "just a little bit" diye cevap verip de şakır şakır konuştuklarını ve konuştukları seviyeyi gerçekten "just a little bit" bulduklarını gördüğümde çok şaşırmıştım.

Söylendiği gibi, çatada patada diye İngilizce konuşan insanlarla, damdan düşenin halinden anlayacakları için bir arada olma. Senden kat kat daha iyi konuşan insanlarla takılmaya kaynaşmaya çalış. Sessiz kalma. Ucundan bucağından da olsa lafa gir, konuş, anlat sen de meramını, öyle veya böyle, gerektiğine Tarzancayı da kullan. Kimse "ehue godumunun eziği, iki kelimeyi bir araya getiremiyor" diye seni hakir görmeyecek. Zaten yabancılarla takılanlar, senin gibi onlarca insan görüyorlar. Hem alışıklar hem anlayışlılar hem yardımcı olacaklar hem de bu diyaloglardan hoşlandıklarını fark edeceksin. Dil bilgisi kurallarına sıkı sıkı yapışmış, "have'den sonra v3 kullanmak zorundayım ama v3'ü neydi bunun" diye kendini zorlayacak bir dil kullanmaya çalışma. Tamam tabii ki bil, ama konuşurken bunlara takılarak kendini kasma. Türkçe konuşurken çok mu kurallı cümle kuruyoruz? Günlük konuşmada devrik cümlen de olur, yanlış çekimin de "you is ..." dediğin de. Senin kulağına batabilir, karşındakinin umrunda bile olmaz. Önemli olan anlaşmak.

İlk yurtdışı tecrüben olduğunu tahmin ediyorum, dili bu kadar dert etmenden ötürü. Yabancı ortama 1 hafta 10 günde alışırsın, dil de doğrudan pratiğe bağlı bir şey. 1 ay sonraki akıcı konuşmana kendin de şaşıracaksın emin ol. ALTIN KURAL: TÜRKLERDEN UZAK DUR. TÜRKLERDEN UZAK DUR. TÜRKLERDEN UZAK DUR. (Bu söylediğimi Türklere gıcık olmam olarak algılama. Bizim gençlerde -muhtemelen yine dil sorunundan dolayı- gruplaşmaya çok güçlü bir eğilim var. Her yerde sürekli birlikte takılan Türk öğrenci grupları göreceksindir. Sen rahatı tercih edip de o gruplar içinde olma. Tamam tanış, kaynaş, insan tanımak iyidir, ama orada olduğun süreyi onlarla geçirme. Geri döndüğünde kaynaşabileceğin 80 küsur milyon Türk bulacaksın zaten)

Abartıyorsam şerefsizim; markete gidip alışveriş yapabilecek kadar İngilizceden bile yoksun olduğu halde Erasmusa giden insanın, beş ay sonra uykusuna İngilizce sayıkladığına şahidim! Her türlü açılıyorsun.

İsveç'te yerleşik Türk nüfusu ne kadardır bilmiyorum ama illaki orada da Türk kebapçısı, bakkalı kahvesi vs bir şeyler vardır. Bu BİRKAÇ GÜNLÜK "homesick" triplerini, oraları keşfederek de törpüleyebilirsin. Ben mesela altılı ince belli çay bardağı takımımı alıp evime dönerken birden muhiti benimsemiş olduğumu fark etmiştim :)

Derslere gelince; hocaya göre çok şey değişiyor. Kimisi gerçekten insan evladı oluyor, anlayışlı ve yardımsever oluyor, kimisi bildiğin "idare" edip geçiriyor. Bir iki aksi örnek de duymuşluğum var ama genel olarak Erasmusluya tolerans yüksek. Sen yine hocalarınla tek tek ve açık açık konuş. "Erasmusun önemli bir hayat tecrübesi olduğunu düşünerek geldim. Hem dil konusunda hem de derslerin işlenme biçimindeki farklılıklardan dolayı zorluklar yaşıyorum" falan de. Hatta abartmamaya dikkat ederek biraz duygusallık da katabilirsin; "ülkemize bizim (ben ve ailem) gibi ortalama hayatlar süren insanlar için hem dil hem yurtdışı deneyimi açısından bu maddi koşullarda böyle bir fırsat çok önemli" falan filan :)

Diyelim ki hocalar aksi, nalet, nazi kafasında tipler çıktı ve sana Moda'da dilencilik yapan Suriyeli muamelesi yaptılar ve sen derslerden takır takır kaldın, burada da okulun bir dönem yahut bir yıl uzadı. Eğer askerlik, özel okul ücreti vb. gerçekten bağlayıcı sorunlar yoksa HİÇ takma! Orada geçireceğin zaman, hiçbir ders vermesen hiçbir kredi alamasan bile gerçekten ciddi bir kazanç. Tabii gözünün açık olması, etrafta ne oluyor ne bitiyor sürekli meraklı mahalle teyzeleri gibi incelemen, gerekirse yemeğinden bile kısıp, uygun imkanları kollayıp, biraz sağı solu gezmen ve tekrar ediyorum, Türk gruplarından uzak durman şartıyla :)

Gözlerim yanmaya başladığı için devam edemeyeceğim. Erasmus bulunmaz nimet. Hayatın son kıyağı gibi bir şey. Sonrasında tünelin ucu bombok bir yere çıkıyor. Tadını çıkar. Çok da bunalırsan sözlükten yaz, birkaç gün derdini döker sonra zaten sözlüğü mözlüğü bile unutmuş olursun :) Kıymetini bil, tadını çıkar.

erasmus hakkındaki fikirlerimi merak edersen (bkz: erasmus/@lazor)
0
lazor
(18.01.18)
İsveçliler'in o komik kibar British aksanını fazla ipleme boşver.

Anladığın kadar anla, iletişim kurmaya çalışırken de özne fiil zaman yapıştır geç uğraşma gramer ile. İsveçliler anlayışlı insanlardır, bizdeki gibi yargılamazlar. Ama verilen ödevleri falan zamanında bitirmeye çalış. Anlamazsan hocaya mail at sor yazılı, cevap verir hemen.

Förstår du?
Lycka till!
0
bos gezenin bos ustasi
(18.01.18)
baboli gözünü seveyim, ne yapıyorsun?

www.youtube.com

bak bunu mutlaka izle. mutlaka. MUTLAKA. "ilk bir hafta sigara alamadım" diye anlatıyor adam. muhteşem bir hikayedir, dahası durumuna da uyar.

iki tavsiyem olsun:

1- türkçe'den uzak durmaya çalış. türkçe site okuma, türklerle muhabbet etme. mecbur kal ingiliççeye. zihnin "lan ben bu duruma uymazsam boku yedim" desin.

2- dinle. anlasan da, anlamasan da dinle. zihnin dilin kelimelerini seçmeye, sonra cümleleri yapmaya alışsın. isveç'tesin, bu herifler "ama bizim kadınları güzel görünce gavur tecavüz etmek istiyor tabi. ondan bizim kadınlar da kapansın" diye gezen, bu kadar gerzekçe sözde liberal adamlar. sen yavaş konuştun, yanlış kelime kullandın/cümle kurdun diye bir şey demez. sabırla beklerler ne diyeceğini filan.

konfor gelişime engeldir der gavur. konfordan uzaklaşmışsın, ne güzel. gelişirsin işte. 3 günde memlekete döneyim mi denir la.
0
cagdas donem kuramcisi
(18.01.18)
o kadar iyi geldi ki yazdıklarınız. çok teşekkür ederim hepinize.
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(18.01.18)
çat pat ingilizceyle polonya'ya giden arkadaşım ingilizcesini geliştirdi bu 1.
lehçe öğrendi bu 2.
yüksek lisansını polonya'da yapıyor bu 3.

sanırım dönmeyi düşünmüyor.
0
bana nicki gerek nicki
(18.01.18)
ha bir de "because of i am turkish-black?" kalıbının onları inanılmaz boyutta istismar edebileceğini duymuştum.

sarışınsanız bile :D
0
bana nicki gerek nicki
(18.01.18)
bak buradakiler bile pek bilmiyor, isveçlilerde "british" aksanı olduğunu yazmış mesela birisi :)

alışacaksın, ilk başta hep zordur. ingilizceyi sular seller gibi bilen biri olsan bile zor olacaktı zaten. 1-2 hafta kendi hislerini alttan al, ani reaksiyon verme. akışına bırak. düzelecektir.
0
eindaclub
(18.01.18)
arkadaşlar da demiş, sen her türlü alışacaksın ama aklıma şu Atatürk'lü duygusallı hikaye geldi. bilenler vardır mutlaka, bilmeyenlerin de biraz gözlerini doldurayım.

---

"yıl 1923. istanbul üniversitesinde öğrenci olduğum sıralar.

okul duvarında bir ilan görüyorum. "avrupa'ya talebe yollanacaktır."

allah allah diyorum, ülke yıkık dökük yıl 1923. avrupa'ya talebe! lüks gibi gelen bir şey, ama bir şansımı denemek istedim. 150 kişi içerisinde 11 kişi seçilmişiz. benim ismimin yanına atatürk "berlin üniversitesine gitsin" diye yazmış.

zaman geldi. sirkeci garındayım, trene yürüyorum. ama kafam öyle karışık ki. gitsem mi kalsam mı, orada beni unutur mu bunlar, para yollarlar mı, gurbet ellerde ne yaparım? bir an gitmemeye karar verdim, döndüm. tam o sırada bir müvezzi ismimi çağırdı:

"mahmut sadi, mahmut sadi, bir telgrafın var".

telgrafı açtım aynen şunlar yazıyordu: "sizleri birer kıvılcım olarak gönderiyorum; alevler olarak geri dönmelisiniz".

var mı böyle bir şey? 11 öğrencinin nerede, ne zaman, ne düşünebileceğini hesap edebilen bir lider, dünya lideri olmasın da ne olsun! yıl 1923, biz evimizde bir çocuğumuzun huyunu değiştiremiyoruz, tek bir huyunu. tüm ülkenin huyu değişiyor. bununla uğraşan bir insan, yurt dışına yolladığı 11 öğrencinin nerede, ne zaman, ne düşünebileceğini hissedebiliyor."

mahmut sadi devam ediyor: "gel de şimdi gitme, git de orada çalışma, dön de bu ülke için canını verme!" diyor.

---

bu gazla şimdi kolaysa geri dön :D

bu arada bunları "vatanımız milletimiz uğruna okuyalım, çalışalım, ölelim" falan diye yazmadım. ülke için iyi bir şeyler yapma isteğim pek kalmadı artık. ama şunu gör diye yazdım, bundan taaa 95 sene önce bile senin yaşındaki bir adam aşağı yukarı senin gibi düşünmüş. korkmuş, bavulu toplayıp gitmek istemiş. yani bunlar çok normal hisler. hiç kafana takma. bırak birkaç gün kendine alışmak için izin ver. zaman her şeye ilaç. sonra bir bakmışsın dönem sonu gelmiş.

bu arada tabi bu fırsatı iyi değerlendir, ot gibi derse girip çıkma. İsveç'i de çevre ülkeleri de bol bol gez. naçizane önerim; doğada kamp yap. kesin kamp yapan bir grup vardır, onlara yanla. oraların doğası çok güzel -görünüyor fotoğraflardan :( -

allam ne kadar şanslı çocuk ya. bir de dönecekmiş.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(18.01.18)
gidenlerin ingiliccesi zaten berbat oluyor üzülmesene, bu geliştirmen için bir fırsat işte. lafa karışmaya çalış yanlış da olsa konuş.
0
pamuk helvalar cebe
(18.01.18)
linç başlasın

okulda sıralamada nası üste çıktın da gönderildin
0
fenasi kerim
(18.01.18)
(3)

Bir reklam arıyorum!

chicha
Hanımeller diye hatırladım ama izlediğim onlarcası arasında bulamadım.Genç bi adam vardı, baba hani senin şu emekli ikramiyesiyle kurduğumuz hindi(tavuk da olabilir) çiftliği var ya, o artık yok falan diyor, sonra olsun falan diyorlar teselli ediyorlar. Bunun gibi birkaç şey daha vardı, bi bilen çık
Hanımeller diye hatırladım ama izlediğim onlarcası arasında bulamadım.

Genç bi adam vardı, baba hani senin şu emekli ikramiyesiyle kurduğumuz hindi(tavuk da olabilir) çiftliği var ya, o artık yok falan diyor, sonra olsun falan diyorlar teselli ediyorlar. Bunun gibi birkaç şey daha vardı, bi bilen çıksın lütfen :/
0
chicha
(17.01.18)
Hanımellerdi ben hatırlıyorum :’)
Annesine diyordu. Hatta çok bilindik bi oyuncuydu annesini oynayan ama ismini anımsayamadım kadının.

Hatta en sonunda annesi altınları/evi satarız tavuk alırız onlara birşeycik olmaz diyordu
0
helena
(17.01.18)
Halley'dir bence bahsettiğiniz ürün. Bu konseptte reklamları vardı çünkü.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
halley +1 diyorum.

herkese bi halley oluyor serisi olabilir.
0
eurhka
(18.01.18)
(12)

Hangi SUV

delaparma
HelloBir zamanlar Ford Kuga sahibiydim, yüksekliği, otururken verdiği o hissi unutamıyorum. 4x4 olması da cabası (AWD)Benzinli hali eşşşek gibi yakıyordu, ben de daha az yakan, dizel bir araca geçtim.Bu araç biraz daha spor, yere daha yakın. (320d)Yok illa bana suv lazım.en en en maksimum 140 verebi
Hello

Bir zamanlar Ford Kuga sahibiydim, yüksekliği, otururken verdiği o hissi unutamıyorum. 4x4 olması da cabası (AWD)
Benzinli hali eşşşek gibi yakıyordu, ben de daha az yakan, dizel bir araca geçtim.

Bu araç biraz daha spor, yere daha yakın. (320d)

Yok illa bana suv lazım.

en en en maksimum 140 verebilirim.
Hangisini seçmeliyim

1- Nissan Xtrail (Kocaman, ama 4x2)
2- Nissan Qashai (Ucuz, az yakıyor, ama yine 4x2)
3- Volvo XC60 (Kaliteli, içi geniş, güzel, hem pahalı, hem yine malesef 4x2)
4- Honda CRV (4x4, kaliteli, ama diğerlerine göre daha küçük)
5- Forester (4x4, kaliteli, ama diğerlerine göre servisi dez avantaj)

Dizel otomatik olacak, suv olacak.

4x2 çok istemiyorum, ama kaç gün kar yağıyor ki istanbulda, onda da kış lastiği şu bu dikkat edersin derseniz ona da ok.
0
delaparma
(17.01.18)
awd ihtiyacın oluyor mu?
yoksa xtrail seni tatmin eder.
0
cedex
(17.01.18)
Kendime alacak olsam ve bunlardan biri olmak zorunda olsa ilk tercihim Volvo olur, onu Honda ve Nissan'lar takip eder.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
rexton diye bir arac var koreli, marka degeri pek olmadigi icin populer degil ama kardesi kyron vardi, kullandim, iyi araclar,tank gibi..
0
alttaraf
(17.01.18)
nissan xtrail bulabilirsin ancak motor kasaya yeterli gelmiyor. qashai seni kesmez. honda fiyat performansda seni mutlu eder temizini bulursan al. xc60 bulman zor o fiyatlara.
320d den bu araçlara geçmek performans anlamında yere yığılmak gibi bir şey.
0
mikahakkinen
(17.01.18)
çok net forester.
0
biergarten
(17.01.18)
4x2 de olur diyorsan volvo, olmazsa crv, olmazsa forester;

yakıt problemim yok diyorsan
www.sahibinden.com
0
format c
(17.01.18)
forester, olmadı xc60 bence
0
yuto
(17.01.18)
forester. uzun sure 2004 xt ve 2013 modellerini kullandim.

herseyden once subarunun symmetrical awd sistemi listedeki diger tum modellerden kat kat ustun bir sistem. youtube de karsilastirma videolari var incelemeni tavsiye ederim.

boxer motor aracin agirlik merkezinin ciddi anlamda yere yakin olmasini sagliyor, bunu yol tutusu ve deng olarak sana fazlasiyla hissettiriyor.
donanim olarak tatmin eder. servis sikintisi cekmezsin, ben yillarca kullandim, ne parca ne servis sorunum olmadi (ankarada yasiyorum.)

ic mekan kalitesi volvo haric hepsinden daha iyidir. volvonun icini gormedim onun icin ondan iyidir ya da kotudur diyemem.

diger rakiplerinden biraz fazla yakar ve malum ust dilimden oduyorsun vergiyi. tek dezavantaji budur bu arabanin.
0
battal gemalmaz
(17.01.18)
Kamyonet
0
steward
(17.01.18)
4x2 sikinti degilse Volvo. 320D'den inilip digerlerine binilmez.
0
cooperr
(18.01.18)
1- Nissan Xtrail: Cvt şanzımanla işim olmaz ve d sınıfı olmasına rağmen önden qashqai copy-paste.

2- Nissan Qashai: yüzü çok eskidi, tasarım dili hala güncel ama yüzü eskidi işte. İnsignia'nın 2009-2016 efsane tasarımının da yüzünün eskimiş olması gibi.

3- Volvo XC60: Diğerlerine göre Premium ama bedeli ağır. Diğerleri gibi 1.6 dizeli yok, 2.0 vergi mağduru. 140'a imkansız.

4- Honda CRV: diğerlerine göre küçük derken? arka koltukta bacak bacak üstüne bile atabilirsiniz bunda. 9 ileri ZF şanzıman ve 4x4 için alırdım. Ama yeni kasa geliyor bu yıl. Arkadan Volvo'nun jiplerindeki c şeklinde led tipine geçmişler. Yüzü eskiyecek yani.

5- Forester: Ağzıyla kuş tutsa dışarıdaki ve özellikle içerideki tasarım için para vermem. 90'ların kupkuru konsolu var hala araçlarında. Kaldı ki 1.6 dizeli de yok. Evlerden ırak.
0
onemoremile
(18.01.18)
@steward ah ah amarok istiyorum da izin vermiyo hatun :(
0
🌸delaparma
(18.01.18)
(2)

Su bitkiden nasıl bir parça koparmayalım ki...

zannedersem tek eksiginiz bendim
Evde dikebileyim. Neresinden ne koparcam bilmiyorum. Malum trend oldu ve pahalılar. Burdakiler de apartmana koymus. En verimli şekilde nasıl turkiyeye getirebilirim?https://i.hizliresim.com/OokPB4.jpghttps://i.hizliresim.com/z0gbY7.jpg
Evde dikebileyim. Neresinden ne koparcam bilmiyorum. Malum trend oldu ve pahalılar. Burdakiler de apartmana koymus. En verimli şekilde nasıl turkiyeye getirebilirim?

i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(17.01.18)
Türkiye'de bulursun birinden, o kadar uğraştığına değmez.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
devetabanı bitkisi bu. pahalı olduğunu düşünmüyorum ya. yan dallardan 20-25 cm kesilip suda bekletilerek veya kökten ayrılan yavruları ayrı saksıya dikerek çoğaltılıyor.
0
kaichi
(17.01.18)
(3)

Dil puanım olmadan, hacettepe ve Ankara y.l ye başvursam

mete kudur
Ön başvuruda yekten eliyorlar mı ? yoksa, bi' ihtimal doğabilir mi?edit: puan düşüklüğünden değil henüz herhangi bir sınava girmediğimden.
Ön başvuruda yekten eliyorlar mı ? yoksa, bi' ihtimal doğabilir mi?

edit: puan düşüklüğünden değil henüz herhangi bir sınava girmediğimden.
0
mete kudur
(17.01.18)
Ankara'yı bilmiyorum da Hacettepe birkaç saniyede eler başvuruyu.
0
dissendium
(17.01.18)
Başvuru şartlarında dil puanı ibaresi varsa değerlendirmeye bile alınmaz.
Gerçi Bilkent'te ben yüksek lisans yaparken dil puanları olmadığı için misafir öğrenci statüsünde derse gelen bir çift vardı, belli bir sürede dil belgesi ibraz ederlerse normal öğrenci olacaklardı ama zaten ingilizceleri yarım yamalak olduğu için ne dersleri geçebildiler ne de dil belgesi sunabildiler ve atıldılar.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
bazı üniversiteler dil puanı getirene kadar sana 1 sene süre tanıyor -mesela itü, al bu linkte itü için olan koşullar yazıyor: www.sis.itu.edu.tr -. yüksek lisans başvuru koşullarında yazar genelde bu yani. öğrenci işlerinin duyurularına bak ya da hangi enstitüde yl yapacaksan onun sayfasındaki duyurulara bak, en olmadı ilgili enstitüyü arayıp sor, bilgi verirler.
0
pasp
(17.01.18)
(11)

günde 2 saat hangi konuda okuyayım?

nigeo
selamlar,günde 2 saat kadar boş vaktim var. ofisteyken bilgisayar başında 2 saat mal mal sözlüğe falan bakmak istemiyorum.her gün 2 saat okuya okuya kurcalaya kurcalaya bir konuda biraz bir şeyler öğreneyim istiyorum.kitap götürüm okuyamam.bir konuda online araştırma tarzı düşünebilirsiniz.çok konsa
selamlar,

günde 2 saat kadar boş vaktim var. ofisteyken bilgisayar başında 2 saat mal mal sözlüğe falan bakmak istemiyorum.

her gün 2 saat okuya okuya kurcalaya kurcalaya bir konuda biraz bir şeyler öğreneyim istiyorum.

kitap götürüm okuyamam.
bir konuda online araştırma tarzı düşünebilirsiniz.

çok konsantre kesintisiz 2 saat gibi de düşünmeyin ama totalde en az 2 saat okuyacak vaktim var bilgisayar başında her gün.

dil öğrenmek istesem ideal olurdu mesela.
her gün 2 saatlik çalışmaya biraz ilerlerdim bir dilde. ama istemiyorum.

konu adaylarım:
*beslenme
*anatomi. insan vücudu. temel tıp.
*bahis sektörü
*temel fizik

herhangi bir şey önerebilirsiniz.

ne konuda kendimi az da olsa geliştirebilirim sadece online okuma-araştırma ile?

ortalama 3-4 ay günde 2 saat vakit var.

Teşekkürler.


edit: türkiye tarihi, siyaseti vs istemiyorum arkadaşlar bu arada.

belki bir ülke ya da bölge seçip oranın tarihini sosyolojisini okuyabilirim.
0
nigeo
(17.01.18)
Norobolim? Noropsikoloji olur, norobiyoloji olur. Bu konularda bir şeyler bilmek hem kendinizi hem de çevrenizdeki insanları daha iyi tanımanıza, anlamanıza yardımci olur.
0
fraise
(17.01.18)
Antik Mısır tarihi, arkeoloji, botanik, ornitoloji, jeoloji...
0
dissendium
(17.01.18)
anatomi
0
duygusal pehlivan
(17.01.18)
durbikonusucaz
(17.01.18)
Kuantum fiziği.
2.dünya savaşı ve nazi almanyası tarihi.

Benimkiler bunlar.
0
brad pitt
(17.01.18)
Borsa
0
ovungec zeus
(17.01.18)
Coursera’da yanlış hatırlamıyorsam stanford üni’nin hazırladığı bir beslenme konulu kurs vardı. O ve Coursera’daki diğer her şey olabilir, ücretsiz.
0
sopiro
(17.01.18)
Bence youtubedan video izlemek ya da podcastleri takip etmek daha mantıklı.
Okuma olayı daha çok ön hazırlık istiyor.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
Borsa + 1
0
keep out
(17.01.18)
okumak değilde, belirli bi konuda tutorial izleyip kendini geliştirsen?

herşey olabilir bu, fotoğrafçılık, photoshop vs vs
0
Photographer
(17.01.18)
Nörobilim+1

Borsa denmiş ama; yeni teknolojik gelişmelerle birlikte borsa konusu tamamen boyut değiştirecek gibi görünüyor. Değiştirmiştir veya başlamıştır bile belki.
Bu durum olmasaydı bile borsa konusu "az da olsa geliştireyim" denecek bir konu değil.
www.ted.com
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.18)
(2)

Yasmin kullananlar

manuelka
Kanamalarınızda azalma oldu mu normal mi bu durum?
Kanamalarınızda azalma oldu mu normal mi bu durum?
0
manuelka
(17.01.18)
bütün doğum kontrol haplarında oluyor o durum.
0
theseachange
(17.01.18)
3 günün altına düşmediği sürece sorun yok.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
(7)

Kan sonuçlarındaki bilinmezler

kayranin kedisi
Doktor sorun yok dedi ama sonucu alınca referans aralıkları dışında değerler gördüm. Nötrofil 75.9 (Ref. 40.0-70.0) Lenfosit 18.5 (Ref. 20.0-50.0)Eritrosit 5.6 (Ref. 3.9-5.3) Hematokrit 44.3 (Ref. 35.5-44.2) MCV 79.4 (Ref. 82.3-94.6) RDW-SD 34.8 (Ref. 35.0-46.3) Bunlara ek olarak Hemoglobin üst sını
Doktor sorun yok dedi ama sonucu alınca referans aralıkları dışında değerler gördüm.

Nötrofil 75.9 (Ref. 40.0-70.0)
Lenfosit 18.5 (Ref. 20.0-50.0)
Eritrosit 5.6 (Ref. 3.9-5.3)
Hematokrit 44.3 (Ref. 35.5-44.2)
MCV 79.4 (Ref. 82.3-94.6)
RDW-SD 34.8 (Ref. 35.0-46.3)

Bunlara ek olarak Hemoglobin üst sınırda. Neye dikkat etmem gerekiyor? Gerçekten normal mi bu kadar değerin referans değeri dışında olması?
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
bunlar iner çıkar çok önemli değil tek başına bir anlam ifade etmez. şikayet nedir, muayene bulguları, öykü vs. bunlarla bir araya geldiğinde anlam kazanır.
0
nrmnm
(17.01.18)
bu tip kan sayımlarında değerin referans değerinin dışında olmasından ziyade, referans değerinin ne kadar dışında olduğu önem kazanıyor. yani referans değeir 20-50 arasındayken 18 çıkması anlamlı değil. ama 20-50 iken 300 çıkıyorsa o bir anlam ifade ediyor.

ya da birbiriyle bağıntılı olanlar var. örneğin referans değerinin az altında olmasına rağmen, aynı anda birkaç tanesinde bu durum gösleniyorsa bir anlam ifade ediyor. mesela mchi mchc, hgb aynı anda düşükse diyorlar ki kansızlık var.demir de düşük çıkmışsa demir eksikliğine bağlı anemi diyorlar.

doktor değilim. neyin neyle ilişkili olduğunu anca kendimin ve yakınlarımın sonuçlarından biliyorum.

sizde anlamlı bir düşüklük görünmüyor, hafif sapmış sadece. bunların da birbiriyle anlam ifade eden bir ilişkisi yok demek ki, doktor sorun yok demiş.
0
kibritsuyu
(17.01.18)
hemoglobin genelde et ve yağlı şeyler yenince yükseliyor.
0
mikahakkinen
(17.01.18)
halbuki hemoglobin kadınlarda daha düşük olur.

yine de çoksa ve düşürmek istiyorsanız kan bağışı yapabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(17.01.18)
ref 35 iken senin değerin 34.8 ise evham yapma. değerlerin referansa çook yakın o yüzden sorun yok demiş doktor, kendisine güvenmelisin.
0
pamuk helvalar cebe
(17.01.18)
Birçok kişisel faktör etkiler. Yüksek rakımlı yerde mi yaşıyorsunuz?
0
intihar etsem de kendime gelsem
(17.01.18)
Eskişehir, Rakım 788.
0
🌸kayranin kedisi
(17.01.18)
(6)

Araştırma görevlisi sınavı

tequila rainbow
ağırlığı ve içeriği her okula her sınava göre değişiyor mu?ales ve yabancı dil puanlarım yüksek, aday sırasında ilk sıradayım. şimdi sınava hazırlanıyorum, alanla ilgili her şey olabilir dedikleri için biraz ümitsizliğe kapıldım, çalışacak milyon tane konu çıkar ordan. mülakat olup olmayacağı söylen
ağırlığı ve içeriği her okula her sınava göre değişiyor mu?

ales ve yabancı dil puanlarım yüksek, aday sırasında ilk sıradayım. şimdi sınava hazırlanıyorum, alanla ilgili her şey olabilir dedikleri için biraz ümitsizliğe kapıldım, çalışacak milyon tane konu çıkar ordan.

mülakat olup olmayacağı söylenmedi, sadece sınav duyurusu yapıldı.

ne yapmam lazım bilemedim, deli tavuk gibi eşeleniyorum şu an.
0
tequila rainbow
(17.01.18)
torpilin yoksa boşuna çalışıp kendini heba etme. muhtemelen alınacak personeller belirlenmiştir.
0
paudi
(17.01.18)
Evet her okula göre değişiyor. Ve yine evet konu dağılımı çok geniş.
Sanırım mülakat yok. Bizde yoktu yani.

Ve torpil olmayan okullar da var. Sözlükteki torpil mantığını ben hala çözemedim. Her şeye torpil var yazıyorlar. Torpil olduğunu düşündüğüm okullar baştan hem ales hem yds puanımız diğer başvuranlardan iyi olduğu halde bizi direkt sınava almayanlar.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(17.01.18)
Yine çalış ama çok da umutlanma çünkü çok çok büyük bir ihtimalle alacakları kişiye konu çoktan fısıldandı ya da onun tez konusu/çalıştığı alandan soru gelecek.

Halihazırda araştırma görevlisiyim, ben öyp ile girdiğim için torpillik bir durum olmamıştı çünkü merkezi yerleştirme ile atandık; ancak daha sonra başvurduğum üniversitelerde (Anadolu, Hacettepe, vb.) net olarak gördüğüm şey torpilin artık bir norm haline geldiği ve torpillerin yarıştığı oldu. Puanlarım 90 üzeri olduğu için nereye başvursam 1. adayım, yayınlarım, kitap bölümüm vs var ama benim yerime bir tane bile akademik çalışması olmayan (hatta birinde yüksek lisansın 3. senesinde olan) kişiler alındı. Demek ki dil, ALES, ortalama, yayın, vs önemsiz detaylar. Torpilin varsa kadroyu sana uyduruyorlar. Üzücü ama böyle. Kaldı ki Hacettepe ve Anadolu büyük üniversiteler, taşra kadrolarında kim bilir neler dönüyordur.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
torpil vardır mutlaka. onun için bu kadar çaresiz hissediyorum ve panik yaptım sanırım.

insan umutlanıyor yine de. =/
0
🌸tequila rainbow
(17.01.18)
şimdi şöyle durumlar olabiliyor;
1. torpil bazı okullarda aleni olarak yapılıyor, belirli bir kişiyi almak için açılan kadrolar oluyor.
2. adamlar kendi öğrencilerine öncelik tanıyor. çalışmasını bildiği, okulda çalışılan konulara hakim birini almak işlerine geliyor, aslına bakarsanız sırf kendi öğrencisi diye salak birini almadıkları sürece bu bana yanlış gelmiyor.
3. tamamen adayların arasında eleme yapıp sınav sonuçlarına göre alan yerler de var.
bunların hepsi başımıza geldi. hangi okul bilmiyorum ama başvurunu yapmışsın zaten çalışacak çok konu var deyip vazgeçme, hocaların alanlarına bak daha çok onlara göre yoğunlaş, çoğu yer mülakat yapıyor ama yapmayan da var işte ona takılma. kesin torpil vardır diyenlere de bakma, şu an yapacak daha önemli bir işin yoksa otur güzelce çalış, bu okul olmazsa başkası olur ne olacak öğrendiğin yanına kar kalsın. kendini negatif-pozitif etkilemeden git gir sınavına.
0
pamuk helvalar cebe
(17.01.18)
öncelikle herkese yanıtları için teşekkür ederim.

@yere dusup kirilan sarap kadehi söylediklerinde haklısın, öyle ya da böyle çalışıp gireceğim, zaten bugün son gün artık ne kadar yapabilirsem. özel sektörde de tecrübem var, yüksek lisans öğrencisiyim başvurduğum okulda. iş bulamadığım için başvurduğum bir alan değil, gerçekten çok istiyorum. iş istesem girerim ama hedefim o değil. sınava gireceklerden tanıdıklarım var, onlar aman bir iş olsun da derdinde. kimisinin yakın tanıdıkları da var okulda. iş böyle olunca gerildim ama toparlanmam lazım. ne çıkarsa bahtıma artık.
0
🌸tequila rainbow
(18.01.18)
(7)

Polo mu Fiesta mı?

mcserci
Sevgili sürücüler,İkisi de aynı fiyat, alacak olsanız bu iki aractan hangisini alırsınız?Polo 2014 Comfortline 60bin km 1.2 benzin / 1 parca tampon boya.Fiesta 2014 Titanium 30bin km 1.6 lpg / Boyasızhttps://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-ford-satilik-fiesta-titanium-1.6-otomatik-513228943
Sevgili sürücüler,

İkisi de aynı fiyat, alacak olsanız bu iki aractan hangisini alırsınız?

Polo 2014 Comfortline 60bin km 1.2 benzin / 1 parca tampon boya.
Fiesta 2014 Titanium 30bin km 1.6 lpg / Boyasız

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com
0
mcserci
(17.01.18)
Polo.

Orjinal lpg'siz. Fiesta'da Lpg de aldığın yakıt tuketimini polo 5.8 lt ile sana sağlar. Aradaki fark çok fazla.

Polo daha kaliteli hisse sahip.

Polo çeyrek altın.

Polo daha atik.

Fiesta 5 bin ucuz olsa bile Polo.
0
salahaddin
(17.01.18)
Lpg’nin Muayenesi filan uğraştırır. Eğer dokunmatik ekran stop&start çok önemli değil dersen seat İbiza lar aynı model yılında polo’dan 10.000 daha ucuz. Motor ve şanzımanı aynı zaten.
0
kumulatifvergimatrahi
(17.01.18)
fiesta yakıt anlamında tatmin eder. polo yakıt hariç her anlamda tatmin eder. tsiylara tüp takılmıyor. polonun tek dezavantajı rengi. 63lere çıkıyorsan 2013 dizel otomatik fluence lere bakabilirsin. 66 70 arası.
0
mikahakkinen
(17.01.18)
düşünmeden polo alırdım.
0
sta
(17.01.18)
polo sahibi olarak, kesinlikle polo.
0
vejeteryanvampir
(17.01.18)
İkisini de kullanmış biri olarak fiesta diyorum.
Vw belli bir km sonrası iflah olmuyor, servisten beri gelmedik. Fiesta’yı ise sattığıma hala üzülüyorum ama yeni modelleri görsel olarak aynı olduğu için eski sevgiliye döner gibi kendisine dönemiyorum.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
düşünmeseydin polo derdim ama düşündüğüm için fiesta..

polo 60 yaş üstü emekli memur arabası, en ufak bir keyif yok sürüşte. ama fiesta tam tersi araba sürdüğünü anlıyorsun. atik bir araba, içi de polodan kat kat güzel. bir de boyasız araba her zaman avantajdır. yapıştır gitsin.
0
ada meltemi
(17.01.18)
(4)

2011 clio extreme’de aux girişi var mı?

mongol
2011 model clio hb extreme donanımda usb ve aux girişi var mıdır? Araştırdım fakat bulamadım.Edit: kesin bilgi, var.
2011 model clio hb extreme donanımda usb ve aux girişi var mıdır? Araştırdım fakat bulamadım.

Edit: kesin bilgi, var.
0
mongol
(17.01.18)
usb olacağına pek ihtimal vermiyorum ama aux girişi olabilir, sahibinden.com'da bir kaç ilan incelesen bulunur aslında.

Merak edip 5 dk aradım nette, usb yok aux var çoğunda. Radyonun alt kısmına vitesin ön tarafına denk gelen yerde küçük bir kapağın altında.
0
John Bloor
(17.01.18)
bende 2012 si var. aux girişi var, usb yok.
0
wilhelmwasmuss
(17.01.18)
2009’unu kullandım aux vardı, usb yoktu diye hatırlıyorum.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
65 bg olan modelini kullandım. aux var. usb yok.
orta kısımda kapak içinde bulunuyor
0
sttc
(17.01.18)
(23)

sağlık hizmetlerinden memnun musunuz?

demirr
benim pek fazla hastane ve ilaçla işim olmadığı için sağlık sisteminin işleyişini tam olarak bilemiyorum fakat hastane binaları ve randevu sistemleriyle bir iyileşme olduğu aşikar. tabi ki aksayan yanları da vardır. özellikle büyük şehirlerde daha da hissedilir bu.hastane,randevu alma, muayene olma,
benim pek fazla hastane ve ilaçla işim olmadığı için sağlık sisteminin işleyişini tam olarak bilemiyorum fakat hastane binaları ve randevu sistemleriyle bir iyileşme olduğu aşikar. tabi ki aksayan yanları da vardır. özellikle büyük şehirlerde daha da hissedilir bu.

hastane,randevu alma, muayene olma,ilaç tedariği,masraflar gibi konularda sağlık sisteminden memnun musunuz? memnun değilseniz hangi aksaklıklar var?

nedir sağlık sisteminin aksayan yanları?
0
demirr
(16.01.18)
memnun değilim. sürekli özel hastanelere gidiyorum o yüzden. aşırı kalabalık. suriyeliler her yerde. doktorlardan yana bi şikayetim yok. bu konulardan dolayı.
0
sizofren06
(16.01.18)
yaşlılar memnun, randevusunu alma, aynı doktora görünebilme rutin ilaçlarını yazdırma yönünden hiç sıkıntı yok, ama bir şeyin çıktı ameliyat olacaksan o zaman durup yavaşça özele yöneliyorsun varsa birikimini kullanıyorsun yoksa kredi çekiyorsun.
0
eja
(16.01.18)
internetten ya da telefonla randevu alıyosun. sonra hastaneye gidip o randevuyu alabilmek için tekrar sıra alıyosun.
0
elorelia
(16.01.18)
hiç memnun değilim.

anlatılmaz yaşanır, her hangi bir zamanda ülkedeki herhangi bir hastenye git kendin gör.
0
Photographer
(16.01.18)
Hekim sayısı az, hasta sayısı fazla. Sistem optimum muayene süresine göre randevu vermiyor. Psikiyatri hekimini 10 dk arayka hasta görmeye zorluyor. Hekim hastalığın kendisini değil en yüksek olasılıkla ne olabileceğini bulmaya mecbur kalıyor. Muayene süresi biraz uzasa sıra bekleyen diğer hastaların sabırsız tepkisi ile karşılaşıyor. Doğru tanıyı alamayan hasta tekrar tekrar sisteme dahil oluyor hem kendi tedavi süreci aksıyor hem sistemde kısır döngü oluşuyor. Hastalar da sıkıntılı, verilen tedaviyi düzgün uygulayan kişi sayısı o kadar az ki, bunlar da başka bir şekilde tekrar hastaneye geliyorlar. Özel hastanelerde yoğunluk yok ama oradaki sağlık personelllerinin de bir standardı yok, hekim dahil.
0
curukturpkokusu
(16.01.18)
çok memnunum (!) sabah akşam hüloğluyorum.
0
burya
(16.01.18)
Hiç memnun değilim, o nedenle özele gidiyorum artık.

Geçen yaz ya insanlarlar övüyor, belki düzelmiştir diye evimin yakınındaki kadın doğum hastanesinin ek kliniğine gittim. Gitmez olaydım. Herkesin surat zaten bir karış. Hasta koltuğuna yatacağım bir baktım ıslak leke var, hemşireye rica ettim değiştirebilir misiniz diye "Yeni değiştirdik zaten" diye çemkirdi ve ben girdikten sonra değiştirilen bir örtü olmamıştı. Doktor sorması gereken şeyleri sormadı. Smear sonuçları da 40 gün sonra çıkıyormuş (deveyle falan yolluyorlar herhalde laboratuvara). Sonuçları göstermeye gittiğimde de hemşire ayakkabılarınızı çıkarmanıza gerek yok dedi, doktorun önüne yatınca bu defa doktor niye ayakkabılarını çıkarmıyorsun, çıkar da gel dedi (ki ayakkabı hiçbir engel teşkil etmiyor). Bu saçma tavırların üzerine de hayatta devlet hastanesine gitmem.

Bu olaydan 6 ay sonra özele gittim, doktor her şeyi detaylıca anlattı, hangi testi neden yaptığını, neler olabileceğini vs belirtti. Sonuç randevusunda şehir dışında olacağımı söylediğimde telefonla ararız istediğiniz saatte dedi ve telefonla bilgi verdi. Devlet hastanesindeki gibi insanı geren bir ortam ve ilgisizlik+hijyensizlik yoktu.
0
kayranin kedisi
(16.01.18)
en yakın zaman deneyimlerim:
ilaç yazdırmak ile yazdırmamak arasında sizin kârınıza olacak bir fark yok. kalkıp gidip randevu, yol, zaman, program vs, yine para veriyorsunuz, yan binadan alacağınız ilaca.

bir kere, "oha bu kadar iyi doktoru ilk defa görüyorum" dediğim biri vardı, onun dışındakiler ortalama.
iki tane de "bunun burada oturması insan sağlığı ve hayatı için tehlike" dediğim. Hele sonuncu, ruh hastalıkları hastanesinde, sanırım hastaydı.
Ben olumsuz etkisini yaşamadım ama konu hakkında bilgisi olmayana kalıcı hasar verebilecek biri orada oturuyorsa, sağlık sistemine toptan "berbat" demek isterim.

ayrıca saçmasapan kurallar, yaş sınırı ile ilaç vermiyor filan.

ek: online olarak randevu almak ve o zamanda randevuya girmek, memnun olduğum kısmı. ama bu zaten, zamanın gereği.
0
neynep
(16.01.18)
Ankara'nın göbeğinde, Ankara'nın en büyük ilk 3 devlet hastanesinde zatüre olduğumu bilemedikleri için neredeyse ölüyordum. Bu yüzden artık hep özele gidiyorum.
0
mayday
(16.01.18)
değişken genel olarak.

üniversite hastaneleri daha karmaşık ve sistemsiz. çapa'ya gidince ömrümden ömür gidiyor her seferinde ki burada aylarca kemoterapi aldım, ailecek bu iğrenç prosedürler nedeniyle psikolojimiz bozuldu. resmen bok bile hastadan daha kıymetli oralarda. mesela geçen ay bi muayene olacaktım, ücretli olsun çabuk olsun dedim. lan ücreti yatıracağım yerdeki veznede adam yok. belli bi zamanda bankaya kasalarındaki parayı yatırmaları gerekiyormuş. başka binaya geçtim. orada da aynı. son anda başka binanın veznesinden gideceğim polikliniğin parasını yatırabildim. neyse ki kendi ihtiyacımı giderecek durumdaydım o zaman ama daha kötü günlerimi anlatsam roman olur. doktorların da suçu yok. bana 2 kez aynı soruyu sorsa biri bi asabileşiyorum, insanlar napsın günde kaç kaçıkla uğraşıyorlar ki bazı insanların para veriyoruz sen bizim malımızsın tavrıyla doktorla iletişim kurduklarını inkar edemeyiz.

şuan küçük bir yerde memleketimde tatildeyim. annemi hastaneye götürdüm. randevum yoktu, hiç beklemedim. doktor harikulade bir şekilde dinledi. sonra elimizdeki tetkiklere baktı, sonra kendi ufak tefek şeyler istedi ve yine son olarak her şeyi detaylıca anlattı. maaile hayran kaldık doktora. böyle güzel şeyler de yaşayabiliyoruz ama nadir.
0
ruh i tibbiye
(16.01.18)
Sağlık sektörünün bizzat içinde bir insan olarak kimse bu sektördeki çok büyük bir çoğunluğun eline düşmesin diyorum.
0
ms brownstone
(16.01.18)
Hastahanede calisan (devlet, özel, vakif) ve etrafindakileri fazlasiyla hastaneye götüren biri olarak;

-Özel/devlet/vakif hastanesi ayrimi degil, DOKTOR ayrimi yapin.

-Durum ciddi ise en az 2 doktorun görüşünü alin.

Bunlarin disinda polikinlik hizmetlerinde internetten/telefondan randevu alma sistemi güzel. Aile olarak kullaniyoruz.

Muayene de tabiki sizinle ilgilenilen süre ve doktor sayisi az. Ve bu düzelmeyecek.

İlaç tedarigi konusunda asil sorun bence talep degil. O ilaclarin o hasta için gerek olmamasi ve/veya yanlis ilac kullanimi.

Masraflar konusunda ise saglik sistemi su an yari özel gibi bi sey zaten. Ödeyecegimiz para gittikce artacak.
0
bir3iki7
(16.01.18)
acemi ye katılıyorum. kan sırası beklemek baya depresif. ultrasona bi kaç ay sonrasına gün alınabiliyor.
0
barankovan
(16.01.18)
maalesef berbat. yirmi yaş dişi için 2019 haziran'a anca gün bulabildik. yakın zamanda bir çok kez devlet hastanelerine gitmek zorunda kaldım. çok kalabalık. her yer pislik içinde. doktorlar(belki de iş yoğunluğundan) oldukça ilgisiz. allah düşürmesin.
0
tantunisultansuleyman
(16.01.18)
Kuş kadar asgari ücret, kuş kadar emekli maaşı verilip sağlık hizmetinden katkı payı alınması.

-Katkı payları neden sürekli artıyor?
-Bazen sisteme girmeden ilacı direkt eczaneden almak daha ekonomik oluyor.
-Emekliye ve asgari ücretliye neden katkı payı var? Maaşlar geçinmesine yetecek kadar bile değil. 1400 maaş alıp 200 tl sini katkı payı ödeyen biliyorum. Eczaneye ödediği de var artı olarak. Muayeneye gitmek için yolu var, tahlil sonucu beklerken yemeği var...

Doktor başına düşen hasta sayısı çok çok fazla. Devlet hastanelerinde daha çok doktor olmalı.

Kalifiye sağlık persıoneli yetiştirilmeli.
Geçenlerde burada bi duyuruda tıp fakultesinde okuyup stajinda bir tek hasta muayene edemeyen bi arkadaş hasta muayene edip deneyim kazanma arayışındaydı, nasıl yapabilirim diye sormuştu.
Mantar gibi tıp fakültesi açıp içini boş bırakmamak lazım.

Tetkiklerde gün verme olayı olmamalı bir de. Bi alet kaç para? Onun kaç katı tutarlar nerelere harcanıyor. Yapılmayacak bişi değil bu. Neden yapılmıyor?

Bütün olarak;
Bir memlekette halkın mutluluk kaynağı olarak ezici çoğunlukta "sağlık" demesinin işaret ettiği konu; sağlık hizmetlerinin yolunda gittiği değil, o yönde yaygın endişe olduğunun göstergesi olsa gerek.
(Tabii insan sağlığına etki eden diğer etkenler beslenme, karnını doyuruyor olabilme vb. ile birlikte)
dergipark.gov.tr

Teknolojinin sağlık hizmetlerine girmesi konusunda fena değiliz. Daha ileri aşamaları beklemedeyiz.

"Devletin okulu varken dershaneye ne gerek var" sorusundan sonra şimdi "devletin hastanesi varken özel hastaneye ne gerek var" sorusunu sormalıyız.
Sağlık hizmetlerinde bana göre en büyük sıkıntılardan biri devletin hastanesi özel hastane ayrımı.
Devlet özel hastane ihtimamında hastane hizmete sunacak kadar aciz değildir mutlaka.

En önemlisini en arkaya sakladım.
İlaç konusunda da tedavi konusunda da skandal niteliğinde durumlar yaşanıyor. İnsanlar aralarında yardım toplayıp hasta tedavi etmeye çalışıyorlar.
Yalnış tedaviler yapılıyor, yanlış ve fazla ilaçlar veriliyor.

Sonuç:
Sağlık hizmetlerinden bütün olarak bakınca memnun değilim.
İyi ki insan gibi insan, doktor gibi doktor, herşeye rağmen özveriyle çalışan sağlık personellerimiz var. Azalmaya başladılar ama henüz varlar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.01.18)
Hiç memnun değilim. İnsan çok, hekim az. Her hekim devlette çalışacak diye bir kural yok ama resmen devlette çalışmak için boyun eğmek gerekiyor her şeye. Muayene süresinin kısalığı, insanların tahammülsüzlüğü(Hekim kapısında beklemezse ölecek insan çok çok fazla.), hastanelerin yapılırken hiç bir şekilde gelişme göstermemesi gibi(En basitinden bina çok büyük yapılıyor ama nüfus çoğalınca veya gelişen teknoloji hastaneye girmek isteyince yer yok deniliyor. Ama cami yapılırken çok büyük yapılıyor.) bir çok madde sıralayabilirim. Aslında bazen aklıma geliyor hastanelerde işlerin düzenli yürümesi için her gelene bir insan(çoban) verilmesi. Çünkü bizim milletimiz ondan anlıyor ancak. İlla ki biri ona direktif verecek, ona neyi yapıp yapmaması gerektiğini söyleyecek.(Şuraya git, buraya gitme... İçeriyi görmeden kapıyı açma, hekimin kapısının önünde bekleme diyecek.)

Ben dişim için bir sıkıntı olduğunda özel arabamla 220 kilometre yol gidip diş hekimi arkadaşıma gözüküyorum. Hatta belki herkes okumuştur bir yerlerde. "Önceden MHRS yokken hastanelerde sıra bekliyorduk, şimdi aynı sırayı evlerimizde bekliyoruz." diye.
0
ceyhan prensi adana
(16.01.18)
Şehir İstanbul. Şikayetçi olduğum söylenemez. Randevu alma sistemi güzel, daha önce gittiğin bir hastaneyse barkod falan da uğraşmana gerek yok direkt doktorun odaya gidip ekrana bakabiliyorsun. Endoskopi yaptırdım uyuttular falan gayet güzeldi. Sonucuma bakan doktoru beğenmedim, başka doktora gittim dedim şu ilaçları istiyorum o da evet bunlar doğru dedi yazdı.

Geçen mesela burnumda üç dört senedir duran ufak bir kist için gittim, bir de üşenmedim GATA'ya gittim iyi doktor olsun diye, hıyar herif antibiyotik bir sıvı verdi, yani geçirmeyeceğini ben biliyorum o bilmiyor, kullandım geçmedi tabii. Bugün başka doktora gittim o da azot sıktı, geçer umarım. Yani dandik doktorlar var ama iyisi de var.

Ben bir de hep son randevuları alıyorum hastane bomboş oluyor. Neyse Amerika'dan iyi sonuç olarak buna şükür.
0
i was made for you
(16.01.18)
boynu tutulan doktora gitmese veya insanlar kendi sağlıkları konusunda azıcık fikir sahibi olup saçma sapan şehir efsaneleriyle kendilerini tedavi etmeye çalışırken daha da kötüleştirmeseler sağlık hizmetleri o kadar da kötü olmaz sanki. ben ise hep küçük şehirlerde gittiğim için hastanelere hep memnun kaldım ama büyük şehirlerde öyle olmadığını duyuyorsak doğrudur.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.01.18)
Teknolojinin kullanımında daha ileri aşamaları beklemedeyiz demiştim. Vaktim olmadığı için içerik yazamamıştım. cevabı okuyup tiklemişsin o nedenle yeni cevap olarak yazıyorum.

Öğrencilik yıllarından başlayarak meslek hayatı boyunca çalışanların mesleğiyle ilgili yapılan çalışmalara gelişmelere, yayınlara ücretsiz şekilde ulaşabiliyor olması hizmetin kalitesinde, başarısında çok büyük fark yaratır.

Bilgiyi ulaşılabilir kılmak lazım. Türkçe olarak. Çünkü şimdi bilgi çağındayız. Bilgi çığ gibi büyüyor. 1.5 senede iki katına çıkıyor ortalama olarak.
Devlet bilgiyi üretene telifini ödeyip, bilgiyi halkın kullanımına sunabilirse bizim önümüzde kimse duramaz.

Uluslararası düzeyde seminerler, kongreler, çalıştaylar vs olduğunda bas parayı bağla hastanelere. Alanıyla ilgili olan biteni öğrenmek için zaman ve para harcayıp gitmesin insanlar. Bağlanamıyorsan illa gidilmesi gerekiyorsa da sen gömder. Gitsin sonra gelip burada anlatsın.

Yayınların çevirisini yaptır. Gençler işsiz, istihtam olur, ve bedelini fazlasıyla geri alırsın.

Ben eminin ki "ben devlet olarak bilim üretmek, teknoloji geliştirmek istiyorum" dense bu gençler fazladan çalışırlar, ellerindeki işi bırakıp koşarlar. -özellikle 80 kuşağı başı çekecektir-

Kimse duramaz önümüzde kimse.

Hintlinin evinde fırın yok, (en üst kast) ders araç gereci ekmek gibi nimetten sayılıyor. Adamlar ilacın içeriğini çözümlüyorlar hükmet kararıyla.Sonucu görüyoruz. Amerikalı gidip Hindistan'da tedavi olmaya başladı.

Her şey mümkün, çok güzel işler yapabiliriz. Başımızı oraya çevirelim yeter ki.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.18)
Vallahi ben gram memnun değilim, yaşadıklarımı saysam şuradan yol olur. Ulan bir kere şu nasıl bir mantık; 2 ameliyat oldum biri devlet biri özelde (başkent'te) devlete daha fazla para verdim? O zaman niye sigortam var benim, neye prim yatırıyorum?

Acil durumda hastaneler sizi kabul etmemek için takla atıyor, acil durumda bir hastaneden bir hastaneye sevk gerekti diyelim, hastanelerden cevap gelmiyor, 112 tepkisiz kalıyor. Daha da sayarım. 2-3 kere bu durumla karşılaştım, araya 1500 adam sokarak hallettik tüm işleri. Böyle sistem mi olur ya?
0
dilligaf
(17.01.18)
"doktor az" denilmiş. ben de sayı vereyim. küçük bir İLÇEDE devlet hastanesinde göz doktoru olan babam günde 100-120 hasta bakıyor. sağlık sisteminin aksayan yanı bu.

ve gerçekten doktor için önemli değil. mesaisi devam ettiği sürece kalır, elinden geldiğince tedavi eder. işi bu. 10 hasta gelmiş, 500 hasta gelmiş, bir o kadar hasta yakınıyla uğraşmış falan o kadar da çok fark etmez. kafasını yastığa koyar unutur. ama hasta olarak sen bir sürü şey bekliyorken doktorun sana ayıracak 4-5 dakikası var.

ikinci bir konu da doktora güvenememek. bir kere gerçekten çok tecrübesiz ve bilgisiz doktorlar var. görmesem inanmazdım ama lisede en tembel arkadaşlarımdan biri Bulgaristan'da tıp okudu, şimdi doktor. kendisi bile şaşırıyor doktor olduğuna. dediğine göre hiçbir şey öğrenmemişler şimdi stajda falan görüyormuş yeni yeni. bir akrabam ve arkadaşları sırf puanları düşük diye yeni açılan bir özel üniversitenin tıp bölümünü yazdılar, kuş kadar puanla tıp okuyorlar. "ay hem de arkadaşlarımdan ayrılmamış oldum, ne güzel ^^" diyor.

güvensizliğimin ikinci sebebi de, seni doğru dürüst dinlemeden ilaç yazıp gönderiyor artık çoğu doktor. özellikle antibiyotiklerin ve antidepresanların bu kadar kolay yazılabiliyor olmasını aklım almıyor. oysa yan etkileri böyle güçlü olan ilaçlar ancak son çare olarak kullanılmalı. gerçi bu konuda hastada da suç var. çünkü hasta ilaç yazan doktoru seviyor. çoğu insan doktora uyduruktan bir şikayetle gidip muayene olduktan sonra "bir şeyin yok" lafını duymaktan hoşlanmıyor. istiyor ki illa bir rahatsızlığı olsun. illa tedavi edilsin. oysa doktorluk şöyle bir şey; sen kolunu kaldırdığında kalbinin köşesi acıyor diye doktora gidersen aslında doktor sana bakıp "kolunu kaldırma o zaman" demek ister. ama diyemez çünkü sonra olay çıkar "dohtor bağa bahmiyir" diye. yav önemli bir şeyin olsa doktor sana niye bakmasın?

son olarak; sağlığın özelleştirilmesi benim etik değerlerime çok ters. işin içine para girince doktor da hasta da çekilmez oluyor. daha fazla para almak için gereksiz tedavi uygulayan doktorlar ve "parasını verdik o kadar, elbette ki yapacak" modundaki hastalar yüzünden özele gidemeyen kesim asla düzgün sağlık hizmeti alamıyor.

tabi para demişken doktorlara belli sayılarda ilaç hedefleri koyup onları sattırmaya çalışan, karşılığında doktorlara "küçük süprizler" yapan ilaç firmalarını ve bu teklifleri kabul eden doktorları da unutmamak gerek.

hof ben bu sağlık sistemini cidden sevmiyorum ya.

gerçi bu kadar konuştum ama hakkını yemeyeyim, geçen sabah Haydarpaşa numune'deydim rutin kan ve idrar tahlil için. 20 dakikada bütün işlerimi halledip çıktım. şahaneydi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.01.18)
bugün gözüme çarpan (!) bir haber konuyu özetliyor aslında. sosyal güvenlik kurumumuzun üzerinde çok büyük bir baskı var.

"İstanbul Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 5 aylık süreçte gelen, yaşları 18’in altında 39’u Suriyeli 115 çocuğun hamile olduğu saptandı." haber detayı: www.hurriyet.com.tr

zaten yetersiz olan doktorlarımızın bakması gereken hastalara 3-4 milyon suriyeli daha eklenmiş durumda. üstelik bu hastalar ücretsiz bakıldığı için içlerinde (ab'den para alınıyor olması bir şeyi değiştirmez) canları sıkılınca dahi hastaneye gidenlerin olduğunu düşünüyorum ben. 65 yaş üstü vatandaşlarımıza ücretsiz ulaşım hakkı verildikten sonra ihtiyacı olanın da olmayanın da ulaşım araçlarını kullandıklarını biliyoruz. birkaç yıl içinde bu duruma müdahale edilmezse sağlık sistemi çok daha kötü olacaktır
0
burya
(17.01.18)
Ek olarak:
Bir arkadaşın eşi alzheimer. Yatalak ve tek bakıcısı arkadaşım.
Eşinin raporlu ilaçlarını yazdırmak için hastaneye gitmesi gerekiyor. Başka bi yolu bulunmalı bunun diyordu.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.18)
(6)

su ayakkabi sizce nasil?

imnotsureabout
sbcinsiyetinizi de belirtirseniz daha guzel olurhttps://www.brandroom.com.tr/adidas-originals-adidas-originals-spor-ayakkabi_428846?utm_source=criteo&utm_medium=cpc&utm_campaign=lowerfunnel&utm_content=Spor%20Ayakkabı
sb
cinsiyetinizi de belirtirseniz daha guzel olur
www.brandroom.com.tr
0
imnotsureabout
(15.01.18)
Güzel. (-E)
0
dissendium
(15.01.18)
standart, ahım şahım da değil kötü de. erkek.
0
cagdas donem kuramcisi
(15.01.18)
yanlar guzel, onunu sevmedim.
-e-
0
jedilance
(15.01.18)
7/10 k
0
elorelia
(15.01.18)
Önü o şekil bez olan ayakkabıları bi sevemedim. O yüzden pek hoşuma gitmedi. K
0
i m cool with that
(15.01.18)
Çirkin, özellikle çorap gibi olan yerleri.
K.
0
kayranin kedisi
(16.01.18)
(4)

en ucuz doktora nerede?

arkeolojik usb
özel üniversitelerde promosyonlu en ucuz bildiğiniz doktora programı neredesir?
özel üniversitelerde promosyonlu en ucuz bildiğiniz doktora programı neredesir?
0
arkeolojik usb
(15.01.18)
Öncelikle, doktora sandığınız gibi bir şey değil.
Ayrıca çoğu özel üniversite doktora programı açmaz çünkü para getiren bir şey değil. Açanlar da sadece %100 burslu alır, onlara kabul almak da devlet üniversitesinden kabul almaktan zor çoğu zaman.
0
kayranin kedisi
(15.01.18)
Anlasilan askerlik durumlari. Insan icinde telafuz etmeye utanacagim bir okulda yapiyorum ben, burdan yuru derim.

Idealist arkadaslara da bir sozum olacak. Ben universiteyi yurt disinda bitirdim, canimdan can cikti bitirene kadar. Master yaptim tezli, cogu hoca derse gelme kimse gelmiyor diyordu, gitigim dersin hocasi ise surekli ceviri yaptirtiyordu. Gaza gelip odenekle proje yaptim hatta yurt disinda makale yayinlandi, heves ettim is gezimle birlestirdim, danismanim prof ilk gun 30 dk durdu sertifikayi aldi ulke gezisine cikti sonra o kadar diyeyim. Kadro doldurma falan diyorsunuz da, ulke egitim sistemimiz super isliyor da benim mi haberim yok?
0
pietro
(15.01.18)
en ucuz doktora siz nerede yaparsaniz orada olacak.
0
neumann
(15.01.18)
Kelime oyunları ile idealist olmaya gerek yok , saygıdeğer eğitim kurumlarında idealist öğretim görevlileri olarak geleceğin prof. ları olmanızı bekliyorum. Bekliyorum ki papaz eriğini , imam eriğine çeviren nesiller olmasın. Şükür bu ülke ve kendim adıma tezli yüksek lisansımı yaparak kendimi gerçekleştirdim. Bu dakikadan sonra yaptığım meslekten kopmamak adına tecil ihtiyacım olduğu için ülkeye bir şey katamadığınız için ver parayı - al tecili kurumlardan faydalanmak istiyorum. Öyle çok da abartmayın ilk doktora görüşmemde , yeterlilikde mis gibi de kabul aldım. Şimdi sadece evrak, para, tecil üçgenli mükemmel ülkemizin izin verdiği ticari bir kurum arıyorum. Açık mı? Teşekkürler.
0
🌸arkeolojik usb
(15.01.18)
(3)

Ikinci el araba aliyorum oneri lazim...

sen supersin
Yine o hataya düşerek alinik/satılık olarak yazdigimdan duyuruyu soru şeklinde guncelleyemedigim için yeni bi duyuru açtım. Aynı metin geçerli :Selamlar bi araç begendim ve almaya niyetliyim. Bugün gittim gördüm sahibiyle de konuştum. Şimdi aklıma takılan sorular var...Arabanın 3.sahibi 167binde 35b
Yine o hataya düşerek alinik/satılık olarak yazdigimdan duyuruyu soru şeklinde guncelleyemedigim için yeni bi duyuru açtım. Aynı metin geçerli :


Selamlar bi araç begendim ve almaya niyetliyim. Bugün gittim gördüm sahibiyle de konuştum. Şimdi aklıma takılan sorular var...
Arabanın 3.sahibi 167binde 35bin cekmis. Pazarlık için aradım 34 galeri veriyor daha da inemem dedi. 9yildan beri biniyor ve kaskolu imiş. Ben de hasar kaydindan sorguladim ve 2007 yilina ait 2 adet hasar kaydı gözüküyor. 1200 ve 300 tl gibi gayet de kafama yattı. Ama aracın biraz kozmetik sorunları var. Öncelikle tavanı sarkmış ve bunu kendi yaptıracağını söyledi. On tamponda biraz sıkıntı var azcik surtmus sol taraftan hafif ? çarpmış gibi böyle far-tampon birleşimi düzgün durmuyor. Degismese de bi elden geçirilmesi lazım. Tabi kaportanin görünmeyen yerlerini bilmiyorum. Pencerelerin etrafındaki şeritler soyulmuş . Böyle böyle biraz masrafı var. Araç yaklaşık 1aydan fazladır ilanda . Hasar sorgulamasını yaptığımı söyledim kendinde kazası olmadığını bakımlarını haziranda yaptırdığını söyledi.bindim gayet de güzel gidiyor yani :D. Şimdi bu kasko mevzusundan dolayı ağır hasar kayıtlı çıkmasından vs korkuyorum. Onun dışında başka önerileriniz var mi? Yani böyle masraflar+1aydan fazladır ilanda ve sadece 35bin den 34bin e düşüyor. Onu da galeri 34 teklif etti diyerek yolumu tıkıyor.
....
0
sen supersin
(15.01.18)
hasar sorgulamasına güvenme. büyük kaza yapmış ama sigortadan para almadan kendi yaptırmıştır sorguda çıkmaz. 100-200 verip profesyonel ve bağımsızi bir ekspertize sokmak en mantıklı hareket olur.

detaylarda sorun olması bende aracına özen göstermeyen biri olduğu izlenimini bıraktı. periyodik bakımları nasıl ?

çok acil para lazım değil ise tok satıcı rolu yapıyordur. 35 ilanı olan araca galeri 34 teklif etmez. pek inandırıcı değil ama yapacak da birşey yok.
0
orpheus
(15.01.18)
Periyodik bakimlarini sordugumda en son haziranda yaptırdığını söyledi. Yılda 1 kez uzun yola gidiyormuş onun dışında ıstanbul anadolu yakasında kısa mesafeler anladığım kadarıyla...
0
🌸sen supersin
(15.01.18)
1. Galeri 34 teklif etse o ilan 1 aydır orada olmazdı.
2. Tabii ki detaylı bir computest yaptırmadan almayın. Pazarlığı da computest raporundan sonra yaparsınız. Bu yüzlerce yıldır bilinen bir tekniktir. Ağzı laf yapan bir arkadaşınla gidersen muhtemelen daha da ucuza alırsın. Sahibinden.com'daki fiyatlar genelde "Şu arabaya bu fiyat yazdılarsa ben de şunu yazayım, şu da pazarlık payı olur" mantığıyla oluştuğu için fazla da gerçekçi olmayabiliyor. Biraz da üzerine gidersiniz ilan 1 aydır duruyor, ayağına kadar müşteri gelmişken üçü beşi arama diye.
0
kayranin kedisi
(15.01.18)
(5)

5 aylık dişi kedinin kısırlaşması

Cursed Chico
kızgınlık dönemi başlamış. sürekli evde dışarı çıkma şansı yok hiç. kısrlaştırma için riskli olur mu 5 ay yoksa beklemek daha mı iyi bir sene. farklı veteriner görüşleri var da
kızgınlık dönemi başlamış. sürekli evde dışarı çıkma şansı yok hiç. kısrlaştırma için riskli olur mu 5 ay yoksa beklemek daha mı iyi bir sene. farklı veteriner görüşleri var da
0
Cursed Chico
(13.01.18)
5 ay kısa bi süre.
0
nice tnetennba
(13.01.18)
1 sene değil de en azından 1 yaşına kadar bekleseniz daha iyi olabilir. 5 ay çok küçük :(
0
kayranin kedisi
(13.01.18)
5 ay çok küçük. Kızgınlık dönemi tam olarak atlatılmadan kısırlaştırılmaz zaten. 1 yaşını tamamlasın, kızgınlıkla alakasının olmadığı bir zamanda yaptırın.
0
yaren
(13.01.18)
1 yaşını tamamlamasına gerek yok, 6 aylıkken kısırlaştırabilirsiniz. Ancak kızgınlıktan çıkmış olduğu bir dönemde olmalı operasyon.
0
mutlusismankedi2015
(13.01.18)
6 aylıkken kısırlaştırma olabişlyor da. BaZI vetler zararlı diyor.bbazıları 1 yaşına kadar bekleyin diyor. Bilimsel bir şeyler var mı bunla ilgili_
0
🌸Cursed Chico
(17.01.18)
(4)

Hasar kayitli araba / oto ekspertiz

stavro
Agir hasar kayitli arabanin riski nedir? Satisinin zor olmasi disinda. Soyle sorayim, hasar kayitli araci almak tamamen kumar mi yoksa sorunsuz oldugunu anlamanin yolu var mi, hasar kayitli araci alanlar bildigin kumar mi oynuyor?Bir de oto ekspertiz arabanin nesine bakar? Ekspertizin sana soyleyeme
Agir hasar kayitli arabanin riski nedir? Satisinin zor olmasi disinda. Soyle sorayim, hasar kayitli araci almak tamamen kumar mi yoksa sorunsuz oldugunu anlamanin yolu var mi, hasar kayitli araci alanlar bildigin kumar mi oynuyor?


Bir de oto ekspertiz arabanin nesine bakar? Ekspertizin sana soyleyemeyecegi sey nedir araba hakkinda? Hasar kayitli araci ekspertize gosterip kullanilabilir durumda olduguna kanaat getirebilir miyiz?
0
stavro
(12.01.18)
ağır hasar piyango gibi biraz, servis bile onarmış olsa çok dağıldıktan sonra tam düzeltilememiş olması ihtimali oluyor.

yaptırıldığı gibi satılanlardan ziyade birkaç sene önce hasar alıp yaptırılıp kullanıldıktan sonra satılan araçlar bir nebze daha güvenli olabilir gibi geliyo bana, bi sıkıntısı olsa o zamana çıkardı mantığıyla.

ekspertiz mevzusu konusunda bilgim yok, bi kere özel servise göstermiştik arkadaş için, bilmem kaç bin liralık masrafı var diyip pazarlığa oturmuştu herifler satın alınmamış araba için.
0
yuto
(12.01.18)
ağır hasarlı araç almanın riski ciddi bir kazaya karışma durumunda çarpışma enerjisinin direk size aktarılması olabilir. yani ölüm riski ciddi şekilde artar. 2 tane video ekliyorum bunları ağır hasarlı araç almaya karar vermeden bi izleyin. ek olarak araçların kaza sonrası şasisinde ciddi deformasyon mevcut, ite kaka düzeltilen şaside düzen tutmayabilir. otobanda giderken belirli bir hızı geçtiğinizde araç sağa sola çekebilir. motor bir anda kapanabilir, kilitlenebilir. tabi bunlar olmayabilir de. ama risk yüksek bana göre.

www.youtube.com

www.youtube.com
0
sutu seven kamyoncu
(12.01.18)
Son aracım hasarlıydı. Satmayı düşünmezken sattım biri çok istedi diye. Ucuz alıyorsunuz, ucuz satıyorsunuz. Herhangi bir şekilde zarar etmiyorsunuz yani.

Ustama güveniyordum, ekspertizde her şey çıkıyor zaten. Şaselerde herhangi bir şekilde oynama/müdahale yoksa, kaput ve tavanda boya/işlem yoksa, araba sel hasarlı değilse alınabilir.

Tabii o arabayı alana kadar ne arabalar gördüm, şaseye kaynak yapılmış arabayı park halinde çarpılmıştır falan diye itelemeye çalışan vb. İyi baktırmak lazım.
0
kayranin kedisi
(12.01.18)
sutu seven kamyoncu,kayit disinda gercekten agir hasar kayitli araclari guzel aciklamis.kayit disinda dememin sebebi bizde sigortanin standart bir uygulamasi olmadigi icin hangisi agir hasarli,hangisi hafif anlaman mumkun degil.

Bunu sundan soyluyorum,ben parami degerlendirmek,birazda sanayi menemenine hastalik yuzunden bu isi yapiyorum.son aldigm arac 2017 dacia duster.sadece sag kapisi vuruk,marspiyeli kirilmis,bunun disinda marspiyelin altida dahil olmak uzere sifir hatali bir araba.bu arac agir hasarli olarak sigortadan satilmis,ihaleye girenlerden ben aldim.sifir marspiyel alip boyattim,hurdaliktan ayni renk kazali bir aracin kapisini benim kapi ve ucret olmak uzere takas yaptim.aracta su an boyali sadece marspiyel var ama agir hasarli.

Birde bunun tam aksi piyasada gordugum bildigin iki arabadan bir araba yapiyor adamlar ama hafif hasarli yaziyor.

Kisacasi orada ne yazdigina kesinlikle inanma,burada ekspertiz veya aracin servisi onem kazaniyor.son bir iki senede ekspeiz servisleri populer olmaya basladi ancak ben yinede aracin kendi servisinde,mumkunse tanidigin bir serviste kontrol edilmesini dogru bulurum.hayati parcalarda yapilan birlestirme islemleri,sase duzeltmeleri gibi durumlarin kesinlikle kontrol edilmesi gerekir.boya isine cok takilmayin,bu ulkenin bu da sonradan gerceklesen okb lerinden birisi oldu.adam araba cizildi diye cocuguna ates ediyor falan ama asil onemli konuaracin ana aksamlari,boya vs ikinci plan.

Su konuda onemli,bu isi yapan arkadaslarla konusmalarimizda da hep soyledigim,ne olursa olsun,kaza yapmis aracin sifir hata toplansa bile sesinde,gidisinde,calismasinda mutlaka bir iz kaliyor.
0
duptıs
(13.01.18)
(3)

Bu hafta sonu açıköğretim sınavı varmış

etna
Ben vizelere giremedim, final sınavlarıda bu hafta sonuymuş.YouTube'da filan hemen hızlıca çalışabilecegim kanallar var mı?1. Sınıf işletme
Ben vizelere giremedim, final sınavlarıda bu hafta sonuymuş.
YouTube'da filan hemen hızlıca çalışabilecegim kanallar var mı?
1. Sınıf işletme
0
etna
(11.01.18)
bir defa baktım videolara hepsi çöptü. ünite sonlarındaki özetleri okuyup örnek sorulara bak daha faydalı olur. en sonunda da her ders için çıkmış sorulara bakıp halledersin. 1. sınıf dersleri temel şeylerdir zaten çok zorlamaz.
0
nrmnm
(11.01.18)
ya zaten her yıl aşağı yukarı aynı abuk sorular geliyor.

çan, 3 yanlış 1 doğru gibi şeyler getirdiler millet sallamasın diye ama bence hepsini sallasa bile birisi geçecek notu bulur, dünyanın en şanssız elemanlarından değilse.
0
passion rules the game
(11.01.18)
Video'ları boşver, ünite sonlarındaki özetlere ve sorulara bak.
Açıköğretime soru yazdığım için o kadar açıköğretim kitabı okudum, özet ve soru hazırladım. Çoğu zaman özeti yeterli buluyorum.
0
kayranin kedisi
(11.01.18)
(16)

Polisin pantolonuma laf atmasi

bahtiyar
Arkadaslar selam. Bugun basima gelen bi olayi anlatmak isterim. Anadolu yakasi metroya girerken bi polis tarafindan durduruldum ve kimligim istendi. Neyse verdim ben de kimligimi. Sonra polis pantolonuma bakti ve bana, sen ne is yapiyorsun? diye sordu. Ben de yeni mezunum, calismiyorum dedim. Hangi
Arkadaslar selam. Bugun basima gelen bi olayi anlatmak isterim.

Anadolu yakasi metroya girerken bi polis tarafindan durduruldum ve kimligim istendi. Neyse verdim ben de kimligimi. Sonra polis pantolonuma bakti ve bana, sen ne is yapiyorsun? diye sordu. Ben de yeni mezunum, calismiyorum dedim. Hangi bolum dedi. Konservatuvar dedim. Sonra gulerek pantolonuma bakti ve belli oluyor dedi. Ben de belli oluyor derken? diyince o da hemen gulerek pantolon cok degisikmis ya dedi. Ben de bence cok guzel dedim gayet notr bir tonla.
O da zevzek zevzek gulup o degisir bence deyince ben de evet ben de onu diyorum zaten degisir dedim. Hala gulerek pantolonuma bakiyor falan. Kimligimi uzatiyo hadi uza der gibi kafasini salliyor falan...
O kadar sinir oldum ki. Ona laf carpamamak icimde kaldi ve yol boyunca surekli bu olayi dusunup durdum.
Simdi bu polisler kendilerini ne zannediyor?
Bu hukumet bu kadar mi guc verdi bunlarin eline de istedigine laf atip giyimine kusamina soz soyleyebiliyorlar.
Sizce ben bu durumu BİMER’e sikayet etsem mi?

Kimi kime sikayet ediyoruz o da ayri...

Not: pantolonu ekte paylastim. Benim ki bu pantolonun aynisinin siyahi.
0
bahtiyar
(11.01.18)
Şaşırmıştır bol pantelonu görünce, malûm Tayt kız-erkek milli giysi oldu neredeyse.
Hükümetle nasıl bir bağ kurabildiniz bilemiyorum ama bence takılacak bişey değil, şikayet falan. Geçen burada istediğim botu paylaştım demediklerini bırakmadılar, eğlendim çok meselâ.
0
mslny
(11.01.18)
Polis olmak için aranan şartlar belli, kimleri polis yaptıkları da belli. Dolayısıyla çok takılmamak lazım.
0
kompisko
(11.01.18)
Orada korkup ses çıkartmayıp gelip burada ağlamak çözüm değil.

Polis garibanın tekidir aslında, öyle her gün ak parti üst düzey yetkililerinden direktif alıp da size hayatı dar edecek değiller. Adamlara grup amiri geç şurda bekle 12 saat diyor o da orada bekliyor sıkıntıdan vatandaşa sarıyor.

Kantarın topuzunu kaçıran(kaçırdığını düşündüğün) bir polis olursa kolunda sicili yazar. Yazmıyorsa da kimliğini sor, yasal olarak göstermek zorunda. Göstermeyi reddederse amirinle görüşecem de, benim de kardeşim Van'da çevikte komser falan de(sallıyorum) direk gerivites yaparlar.

Sicil no'su ve adı soyadı ile gün saat belirtilerek verilen bimer şikayeti önce İçişlerine, oradan Valiliğe, oradan il emniyete, oradan memurun bağlı olduğu şubeye, oradan ekibine düşer. En sonunda herkesin başı ağrıdığı için o memurun da başı ağrır.

Eski bir polisten taktiği aldın hadi yine iyisin.

Kimseyle politik alt metinler üzerinden tartışma devlette çalışan, zararlı çıkan sen olursun.

Hele hele hiçbir polise maaşını ben ödüyorum deme, çıkartır 20 lira suratına atar, sonra da gözaltı yapar, görevdeki memura mukavemetten rezil olursun.

Pvsk, cmk, dmk ve eödt'yi polisten iyi bilemeyeceğini unutma, fazla bulaşma, direk abi çek polis görünce, kendini büyük görmeye bayılırlar. Özellikle çeviktekilerdeki ego Zlatan'da yoktur.
0
bos gezenin bos ustasi
(11.01.18)
Gay iması yapmış sana.
0
Cruyff
(11.01.18)
pantolon şahane. simit tezgahı açamayan polis oluyor. takılma he de geç. onların da üzerindeki baskı sonucu kafaları pek sağlıklı değil.
0
karlmarx
(11.01.18)
o pantolonla metrodaki polise denk gelene kadar başka kimse nasıl ta*ak geçmemiş onu düşünüyorum, konumuza gelirsek salak bir polise denk gelmişsin , benimde çoraplarımla ta*ak geçerler çevirdiklerinde, o kadar geçerlerki montumun cepleri dopdolu olmasına rağmen aramak akıllarına bile gelmez çoraplardan . devletin ona verdiği yetkiden dolayı seni çevirebilip 1e1 diyalog şansına doğrdudan ulaşıp içinden geleni söylüyor, emin ol gün içinde o pantolona laf etmek isteyen en az 30 40 kişi yanından geçip gitti sessizce, bence bizde bi polis takıntısı oluştu , o pantolonla new york dışında amerikanın her şehrinde makara konusu olursun polisler dünyanın heryerinde aynı , avrupanın her şehrinde bir çevirmede polis laf kondurur o pantolona , ama bizim ülkemizin farkı adam sırf senle dalga geçebilmek için çevirebiliyor, bu da dünyanın hiçbiyerinde olmaz işte , bizde polislik adı altında tanrıcılık oynayan bir memurlar grubu var lanet olsun
0
docrivers
(11.01.18)
5 sene sonra sen de kendine güleceksin, polis değilim ama bence de komik ve belli oluyor :D
0
nocturness
(11.01.18)
Pantül güzel. Sen diyalogu gereksiz uzatmışsın polisle. Saol abi deyip kesip atacaksın geyiği, sen bozulup cevap verdikçe coşmuş adam. Takmayın böyle şeyleri.
0
hasmetizm 2046
(11.01.18)
Yanlış anlama şidmi maksadım dalga geçmek değil ama hatunsan giy neyse de erkeksen yani haketmişsin diyebilirim :D
o ne öyle 7. sınıfa giden fakir çocuğun 5. sınıfa giden kardeşinin okul pantolonunu giymesi gibi. Acayip iğreti ve amele duruyor bence.
0
The_Lollok
(11.01.18)
rezalet oranı 2/10
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(11.01.18)
bence çok şık bir pantolon, takılma sen böyle insanların dediklerine boşver.
0
killerbee
(11.01.18)
Polis biraz sıkıntıdan olsa gerek takılmak istemiş sınırı da az aşmış. Pantolona gelirsek, gerçek pantolon bu olamaz.
0
1adam
(11.01.18)
Tam da bir polisten beklenecek türde davranmış. Türkiye’deki polis profili bu zaten niye bu kadar şaşırıp kızdın anlamadım.
0
i m cool with that
(11.01.18)
insanların ne dediklerini boşverin. pantolonda da bir tuhaflık/komik bir durum falan yok bence.

polise gelince, densizlik ve hadsizlik etmiş üniformasına güvenip. bence de bimer ve cimer'e şikayet edilmeli. kimi kime şikayet ediyoruz diye düşünürsek hiç olmaz. bu iktidar zamanında daha da cozuttukları kesin ama eski iktidarlarda da polisler öyle erdemlilikten ölmüyorlardı.
0
Phoebe
(11.01.18)
Ya ne takılıyorsun salla gitsin. Sanki tek derdimiz polisin tavrı. Değişik bulmuş pantolonunu ve sormuş. Artık havadan nem kapacak derecede psikolojimiz bozulmuş.
0
boran79
(11.01.18)
Bence bir art niyet yok olayda. Adamın çevresini düşünürsek ilginç gelmiş. Çok da olağan bir şey değil şimdi. Sen de konservatuvar deyince adamın kafasındaki marjinal tabloya tam oturmuşsun işte. Bunda alınacak ne var? Sen beğenmişsin giymişsin, adama marjinal gelmiş. Bence uzatmaya gerek yok.

Benim saçım rastalıyken (o zamanlar Türkiye'de bu kadar görülen bir şey değildi) yolda bazı haddini bilmeyen insanlar aaa kaptan logar falan diyordu, gülüp geçiyordum.
0
kayranin kedisi
(11.01.18)
(6)

siyah haribo

dali dili havali korna
linkteki meyan kökü aromalı haribolardan satılıyor mu türkiye sınırlarında?http://4.bp.blogspot.com/-_MSbcaoJHqM/UnFe33BzYfI/AAAAAAAAAvg/4OX_LyGNsX8/s1600/hariboblackwheel.jpg
linkteki meyan kökü aromalı haribolardan satılıyor mu türkiye sınırlarında?

4.bp.blogspot.com
0
dali dili havali korna
(10.01.18)
Hayır.
0
kayranin kedisi
(10.01.18)
Gereksiz bilgi: yediğim en kötü hariboydu. resmini görünce içim ürperdi.

Satılmıyor.
0
aslinda sana ne
(10.01.18)
almanyadan getirirlerdi hey gidi günler hala oralarda satılıyor. yalnız tat olarak en kötü haribo buydu çocukluk kabusu.
0
biravekahve
(10.01.18)
acımsı haribo değil mi bu?ıykkkk aman uzak dursun.
0
jamswety
(10.01.18)
Birkac yil once bursa'da zafer plazada haribo standindan almistim. Deneyip hayattan sogumustum. Avmlerdeki haribo standlarina bakin.
0
ganbatte
(10.01.18)
Satılıyor. Haribo ya da bebeto standlarında oluyor genelde. 7-8 ay önce haribodan almıştım. Tadı iğrenç gerçekten.
0
uyusam iyi olur
(10.01.18)
(15)

Niye yeni araba aliyorsunuz

salahaddin
Arkadaşlar diyelim ki çalışıyorsunuz evlisiniz. Diyelim ki Türkiye şartlarında karı koca 10 bin lira kazaniyorsunuz. Kira ödüyorsunuz sabit. Çocuklarınız var ama özel okula vermiyorsunuz.Peki bu aile kazancını napsa iyi? 5-6 bin lira artırıyor aile. Arabaları eski sizce onu yenilesinler mı yoksa ara
Arkadaşlar diyelim ki çalışıyorsunuz evlisiniz. Diyelim ki Türkiye şartlarında karı koca 10 bin lira kazaniyorsunuz. Kira ödüyorsunuz sabit. Çocuklarınız var ama özel okula vermiyorsunuz.

Peki bu aile kazancını napsa iyi? 5-6 bin lira artırıyor aile. Arabaları eski sizce onu yenilesinler mı yoksa araba gittiği yere kadar gidip birikim mi yapsınlar?

Bi de biriktirip napsinlar?
Erkek tarafı kurtlaniyor iyi bi araba almak için :)
0
salahaddin
(10.01.18)
geçen yıl ocak ayında 60bin olan ""0"" araç bu yıl ocak ayında 85-90bin tl. erkek kurtlanmakta haklı böyle bir ülkede.
0
angelofdeath
(10.01.18)
ev alsınlar niye ev almıyolar? ev alsalar kiradan kurtulurlar bir, ikincisi evlerini istedikleri ve beğendikleri şekilde seçebilirler ve düzenleyebilirler.

1 sene birikim yapıp yüzde 25 ini falan tamamladıktan sonra, aldıkları eve bence 3000 tl ödesinler her ay, geriye kalan 3 bini de değerlendirsinler, belki ilerde ev borcu bitmeden de araba alırlar beli, ara ödeme yaparlar 1 2 senelerini rahatlatırlar.

ev yatırım aracı değildir, sürekli eskir, kiracısı sorun çıkartır, o olur bu olur, ev eğer oturulcaksa alınır? uzun bi araştırma süreci gerektirir.
0
killerbee
(10.01.18)
Ev alıp gencliklerini de borc ödemek için geçirmek istemiyorlar. Hayat sıkınca iyice zor gelir yaşamak nefes almak diye düşünüyorlar.

Erkek kurtlanip 3 4 yaşında bi araba alıp o defteri kapatalım sonra gezelim kafasında.
0
lion de la Turquie
(10.01.18)
Bence araba alsınlar hayata bi daha mı gelecekler :) bu da benim fikrim :)
0
lion de la Turquie
(10.01.18)
araba ne kadar eski o önemli. ne kadar sorun çıkarttığı da önemli.

ama en iyi yatırım evdir bana göre. araba 2. planda kalır.
0
false pretension
(10.01.18)
Altın alsınlar bankaya falan da koymasınlar. Arabayı gittiği yere kadar kullansınlar, tabi aşırıya kaçmadan. Bakımlarını düzenli yaptırsınlar. Hayat sigortası da yaptırsınlar çocuklar için.
0
yaren
(10.01.18)
"Param var fazla arabayı mı yenilesem?" Şeklinde cereyan eden düşünceler silsilesi. Kendimden biliyorum hehe.

Yalnız değilsin. *swh* ama tek kişinin isteği değil, çift kararı olmalı. Aile olmak ihtiyatlılık gerektirir; birlikte karar almalısınız.
0
baldan kaymak
(10.01.18)
kirada oturan bir ailenin yeni araba alması ne saçma. üstelik elinde halihazırda bir araba varken.

önceliğiniz ev olmalı. on sene sonra ne olacağı hiç belli olmaz.
çok uzun gibi görünse de aslında kısa bir zaman on sene.

yerinizde olsam öncelikle ev alırdım. çünkü düzenli bir hayatınız var ve kira ödüyorsunuz. on sene boyunca kira ödeseniz, on senelik kira çöpe gidecek. oysa bir ev almaya niyetlenirseniz, o para evin maliyetini karşılamış olur.
0
tabudeviren
(10.01.18)
Ev tabii ki. Ev kredisi bittikten sonra kralsın. Kira da yok, kredi de yok. O zaman istersen son model arabaya binersin. Çocuklar daha küçük anladığım kadarıyla. Onlara bırak üniversiteyi, liseye başlayınca su gibi para gidecek. Bir bakmışsın elinde 5-6 binden eser yok. Bir de gençliğini borç ödeyerek geçirme geyiği var. 50 yaşında kira ödemek sizi etkilemeyecekse gençliğinizi borç ödeyerek geçirmeyin tabii.
0
dissendium
(10.01.18)
memleketin geleceği belirsiz. ben olsam dolar, euro ya da pound yapıp atardım yastık altına. evet, bankaya da koymazdım. güvenim yok bu hükümete.

altın da almazdım. öyle.
0
cagdas donem kuramcisi
(10.01.18)
2009'dan beri aynı arabayı kullanıyorum. şu aralar aklımda işe girdiğim an, kullandığım arabayı satmanın ardından bankadaki paramı çekip; mercedes a180 cdi için borca girmek var.

bekar 26e
0
rain when i die
(10.01.18)
Couklarinin alacagi egitim arabandan onemli.

Arabanizi gittigi yere kadar kullanin ve biriktirin paranizi,yilda 60k gibi parayla bir sekilde ev alinabilir,istanbul disiysaki 10k nin 5-6 si kaliyorsa oyledir,cok rahat alirsiniz.ya da yettigi bir yerden alin,kiraya verin kendi kiraniza katkida bulunsun.

erkek tarafi vay salahhadin yeni araba yapmis desinler derdinde gibi geldi.
0
duptıs
(10.01.18)
olm 10 bin TL kazanıp nasl 5-6 bin lira arttırıyorsunuz anlayamıyorum ben. ben hep kıt kanaat :(

araba alın. araba acil durumlarda büyük ihtiyaç. öyle "taksi çağırırım" demekle olmuyor. öyle bir zaman gelir ki taksi bulamazsınız.

edit: kıçımla okumuşum soruyu. araba varmış. kalsın araba gidiyorsa.
0
teritori
(10.01.18)
yeni düzgün bir araba yüz bin lira.

yüz bin liraya ev alsınlar, ufak ufak taksit öderler.
0
babilbaligi
(10.01.18)
Çocuklar için birikim yapın.
0
kayranin kedisi
(10.01.18)
(14)

ketçabın anlam ve önemi

binder dandet
ketçap sizin için nedir?Asıl bir tat mı? sadece sos mu?what is ketçap?
ketçap sizin için nedir?

Asıl bir tat mı? sadece sos mu?

what is ketçap?
0
binder dandet
(10.01.18)
Olmasa aramam. Hicbir anlami yok benim icin. Uzgunum ketcap.
0
japon askeri
(10.01.18)
Sadece patates kızartması ve kumpire eklediğim olmasa da olur bir şey benim için. Son 1 senedir 2-3 öğünde ancak tüketmişimdir sos olarak.
0
ms brownstone
(10.01.18)
asla yemem.
0
tepedeki psychedelic adam
(10.01.18)
yemem-aramam-olsa da kullanmam.
0
ya ben lan neyse
(10.01.18)
Normalde yemiyorum. Daha doğrusu ketçap sıkılacak yiyecekler (kızartma makarna vb) tüketmediğim için yemiyorum fakat önüme bol peynirli makarna gelse sıkar mıyım? Madem makarna yiyorum evet :D

Yani benim için hoş anılar barındıran ve telefon rehberinde duran eski bir arkadaş tadında
0
helena
(10.01.18)
Makarnanın tamamlayıcısıdır benim için. Ama heinz marka olacak. Diğerleri çöp.
0
apolitikherif
(10.01.18)
Makarnaya döken garibandır gözümde. Barilla pasta sos, pesto vb varken ketçap mundar eder.

Ketçap sadece hamburger ve patates kızartmasında kullanıyorum.

O da Johnny's Söt Stark olan biber karışık ketçap.

En damdik domatesin tatlandırılmasıyla yapılır. Öğrenci sosudur ketçap.
0
bos gezenin bos ustasi
(10.01.18)
sadece burger, sosisli, tost ve patso türevlerinde seviyorum.

gerçi düşündüm de geriye zaten makarnayla patates kaldı zaten :(
0
yuto
(10.01.18)
Çok tercih etmediğim bir sos
0
all girls dream
(10.01.18)
eskiden ekmegin üzerine salca niyetine sikar, yerdim. katki maddeleri yüzünden kullanmayi biraktim, eve sokmuyoruz artik. disarda da kullanmiyoruz.
0
pilav
(10.01.18)
Gereksiz. Yapay ve şekerli bir tadı var.
Yerli yersiz her şeye sıkanları hiçbir şekilde anlayamıyorum. Mesela pizza üzerine sıkanlar? Pilav üzerine sıkanlar?
0
kayranin kedisi
(10.01.18)
zaten çoğu güzel yapamıyor şimdi. ben sos olarak. damak tadıma göre kıvamlı olmalı akışkan olmammalı
0
faik abi
(10.01.18)
Ketçap yerine salça kullanıyorum. Ketçap sulu tatlı iğrenç bir şey.
0
jazzabel
(11.01.18)
çok severim, hatta bayılırım ama yememeye özen gösterdiğim bişey. fast food ile gelirse affetmem.
0
theseachange
(11.01.18)
(6)

Hangi kredi kartı?

3dillustrator
6 yıldan beri kullandığım wings black kartımı 167 tl kart ücreti yüzünden sinirlenip kapattım.Mümkünse aidatsız ve çip para biriktiren bir kart öneriniz var mıdır?
6 yıldan beri kullandığım wings black kartımı 167 tl kart ücreti yüzünden sinirlenip kapattım.
Mümkünse aidatsız ve çip para biriktiren bir kart öneriniz var mıdır?
0
3dillustrator
(09.01.18)
işbankasının aidatsız kartları var. puan vs biriktirmiyor galiba biriktirse de az biriktiyordu. kullandığınız bankanın da böyle kartı olması lazım.

en son enpara kredi kartı çıkarttı. aidat yok hatta düzenli kullanıma yıllık 200 tl mi neydi size ekstra para veriyor.
0
kablelvuku
(09.01.18)
Aidat kestiğinde telefon edip yaklaşık %75'ini geri aldığım bonus olabilir.

Aidatı sorgusuz iade eden world kart olabilir.

Her sene aidatımı geri iade eden ama bu sene kıllık yaptığı için iptal ettirdiğim Axess olmaz.

Şu da bir gerçek ki puan kazandıran kartlar aidat kestiklerinde "lan bir sürü bedava alışveriş yapmışsın, aidatı da öde ne var?" diyabiliyorlar. Haksız da sayılmazlar :)

Hiç aidat kesmeyen ve 3-4 yıldır kullanmadığım ama hala aktif olan kredi kartlarım da var. Onları da kullanmadığım halde aidat kesildiği için puan kazandıran kart yerine "puansız ama aidatsız kart verin" dediğim bankaların kartları.
0
John Bloor
(09.01.18)
Valla yok öyle bir dünya. Ya aidatsız kart alıp normal harcama yapacaksın (genelde de taksit imkanı dar olacak) ya da aidatı ama iyi bir kart kullanacaksın. Wings black dediğin kart seviyesinde bir kartı aidatsız bulamazsın.
0
mutlusismankedi2015
(09.01.18)
Ben kredi kartı kullanmıyorum ama geçen arkadaşlar KuveytTurk övüyorlardı.
0
soyut park
(09.01.18)
bonus flexi
0
kayranin kedisi
(10.01.18)
Enparanın kredi kartına başvurmuş bulunmaktayım.Önerileri için teşekkürler.
0
🌸3dillustrator
(10.01.18)
(1)

kedi evi

dracox
selamlar,kedim küçükken içinde takılsın diye küçük bir kutudan ev yapmıştım. hiç yüzüne bakmıyor artık. biraz da küçük kaldı galiba.çöpe atacağıma sokağa koayayım küçük de olsa bir kedi falan girer dedim de. karton koli ve dışı kağıtla kaplı. su geçirmesin diye her yerine koli bandı mı yapsam napsam
selamlar,

kedim küçükken içinde takılsın diye küçük bir kutudan ev yapmıştım. hiç yüzüne bakmıyor artık. biraz da küçük kaldı galiba.

çöpe atacağıma sokağa koayayım küçük de olsa bir kedi falan girer dedim de. karton koli ve dışı kağıtla kaplı. su geçirmesin diye her yerine koli bandı mı yapsam napsam?

teşekkürler.
0
dracox
(08.01.18)
izolasyon köpükleri oluyor ya, bulabilirseniz onlardan kaplayıp elektrik bandıyla tutturabilirsiniz.
0
kayranin kedisi
(08.01.18)
(5)

Ankara'yı Bilenlere Bir Soru

Ankara Garı yakınlarında, yürüme mesafesinde Carrefour, Migros ya da bunlara benzer, alkol de satılan bir market var mıdır?
Ankara Garı yakınlarında, yürüme mesafesinde Carrefour, Migros ya da bunlara benzer, alkol de satılan bir market var mıdır?
0
(08.01.18)
Maltepe pazarı karşısında migros var. Ama toptancı diye hatırlıyorum tam emin değilim.

Gara sırtını verip dimdirekt yürü maltepeye çık. Tandoğan göbeğinde migros var.

edit: ben de yeni gara göre tarif ettim bu arada
0
kablelvuku
(08.01.18)
yeni gardan bahsediyorsak garın içinde migros var.
0
who cares wins
(08.01.18)
İstanbul'dan hızlı tren ile geleceğiz, cehaletimi mazur görün ulaştığımız yer yeni gar mı oluyor?
0
🌸
(08.01.18)
Yeni gar ile eski gar bitişik. Farklı yerlerde değiller. Evet yeni gar.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(08.01.18)
Garın içinde Migros var, alkol de satılıyor.
0
kayranin kedisi
(08.01.18)
(1)

Macbook almak için en güvenli adres

fsoceity
Merhaba arkadaşlar önümüzdeki günlerde macbook pro alacağım ancak bir kaç site ve farklı fiyatlar kafamı karıştırdı. Morhipo'da var almak istediğim model 5400 tl ye satılıyor ancak oradan alınır mı bilemedim. Aynı ürünun mediamarkt fiyatı 6300 tl. Teknosada da media markt ile aynı fiyat. Morhipo'da
Merhaba arkadaşlar önümüzdeki günlerde macbook pro alacağım ancak bir kaç site ve farklı fiyatlar kafamı karıştırdı. Morhipo'da var almak istediğim model 5400 tl ye satılıyor ancak oradan alınır mı bilemedim. Aynı ürünun mediamarkt fiyatı 6300 tl. Teknosada da media markt ile aynı fiyat. Morhipo'da neden ucuz merak ettim.

www.morhipo.com

www.mediamarkt.com.trç-macbook-pro-2-3-ghz-dual-core-i5-128gb-space-grey-1175363.html


Ayrıca vatanda aynı bilgisayarın 2.0ghz versiyonu var. O da 5600 tl. sizce nasıl bir fark yaratır turbo boost ile benzer hızlara çıkıyorlar zaten.
0
fsoceity
(08.01.18)
lydia'ya gidip pazarlık yapın.
0
kayranin kedisi
(08.01.18)
(14)

sağlıklı beslenmeyi başarabiliyor musunuz?

soft
sabah 6:40 gibi evden çıkıp akşam 19:00 gibi dönüyorum. kahvaltı yapamıyorum, çıkmadan bir muz yiyorum genelde, sonra da sandviç, börek tipi şeyler. öğlen mecburen dışarıda (green salads veya lokanta tipi yerlerde) yiyorum, sonrasında akşama kadar acıkınca mecburen ayaküstü sandviç vb yaptırıyorum,
sabah 6:40 gibi evden çıkıp akşam 19:00 gibi dönüyorum. kahvaltı yapamıyorum, çıkmadan bir muz yiyorum genelde, sonra da sandviç, börek tipi şeyler. öğlen mecburen dışarıda (green salads veya lokanta tipi yerlerde) yiyorum, sonrasında akşama kadar acıkınca mecburen ayaküstü sandviç vb yaptırıyorum, akşam gelince de yemek yapmak istemiyor insan, ya dışarıdan yada kahvaltılık tipi şeyler yiyorum.

benzer şartlarda yaşayanlar sağlıklı beslenmeyi nasıl başarıyor?
0
soft
(08.01.18)
3 gun evet 4 gun hayir.
0
Traveller
(08.01.18)
Tabii ki hayir. Oncelikle saglikli beslenmek isteyen insan disiplinli yasayaack gunluk hayati. Yatma kalkma saati, hareket saati oturma saati yeme saati bilmemnesi belli olacak. Duzenli yasayacak oncelikle.
0
stavro
(08.01.18)
yumurta haşlayabilirsiniz sabahleyin, yaklaşık on dakika sürüyor haşlanması. o hazırlanırken siz de lavabo ve giyinme işlerinizi yaparsınız. peyniri, zeytini, bir avuç fındık-ceviz içini bir tabağa öncesinden hazırlayıp streç filmle paketlerseniz sabahleyin kahvaltınızı anında hazırlamış olursunuz. genelde böyle yapıyor insanlar. ben son zamanlarda yumurtadan bıktım. kırmızı biberin içine beyaz peynir koyup yemek güzel bir deneyim, bir çeşit sandviç.

öğlende ev yemekleri yapan yere gidiyorum. daha doğrusu esnaf lokantısı. yemeklerin kaliteli malzeme ile yapıldığını pek düşünmesem de fastfood'dan daha iyi olduğunu düşünüyorum.

akşam yemekleri benim için de sorun. çoğu zaman bu öğünü görmezden geliyor. kahvaltılıkla geçiştiriyorum. sabah için kahvaltı da bu sırada hazırlanabilir.

yani evet, üstteki arkadaşların da dediği gibi, kent yaşamında çok zor. bu kadar oluyor, ki hiç yoktan iyidir.
0
dahinnotha
(08.01.18)
Umursamıyorum dolayısıyla başarmıyorum.
0
doxanikee
(08.01.18)
2018 hedeflerime kitap ve düzenli spor-beslenmeyi ekledim. şimdiye kadar bir sorun yaşamadım. aburcubur vs ne varsa kestim.

6,20 evden çıkış. 8 iş başı. hemen sabah küçük kutu sütü+eti litalif 30g ı kaseye bosaltıp yapıyorum kahvaltımı. öğle yemeği hep aynı saatte. 1 de yiyorum. 4 gibi fındık fıstık cok az olacak sekilde. 5 gibi bir kahve. 6 da spora başlıyorum.(fabrika içerisinde spor salonu mevcut.) freeletics yapıyorum. 7 de bitiyor işim. yine kampüs içinde günlük hazırlanmış salata yiyorum. 21.45 evdeyim spor günleri. haftada 3 gün böyle sporla geçiyor. inat etmek kararlı olmak lazım. akşam için işini kolaylaştıracak alışverişi yapman lazım. akşamı hiç düşünmüyorum valide hallediyor sağolsun ama teksen bi tık daha yorulup sağlıklı beslenmek için çaba sarfetmelisin. kolaylıklar diliyorum.
0
hemsta
(08.01.18)
Sabahlari giyinirken yumurta hasliyorum, ofiste peynir yumurta zeytin; mevsimiyse domates yiyorum
Oglenleri haftanin 4 gunu evden goturuyorum. Yemek yapiyorum ozel bu gunler icin.
Aksamlari makarnaya bogulmuyorum. Yemek yoksa da hic olmazsa izgara fish finger ya da makarna yiyeceksem bile ton balikli yiyorum.
Her gun kefir iciyorum. Propolise basladim. Kola vs icmiyorum. Az bisi alkol var tabi ama cook azalttim. Sigara kullanmiyorum. Junk food ve abur cubur severim ama cok azalttim.

Biraz caba ve kararlilikla zor degil.
0
mor oje
(08.01.18)
Mobilde edit yok; ceviz, findik, badem tuketiyorum ogun aralarinda.
0
mor oje
(08.01.18)
Poğaça, sağlıksız şartlarda yapılmış börek vb şeyler yemiyorum kesinlikle. Kahvaltı olarak işe giderken salata , peynir , zeytin tabakları falan oluyor en kötü ihtimalde onlardan alıp yerim. Ekmek hiç tüketmem , makarna ayda yılda bir olabildiğine tüketirim çok az üstelik. Dışarda yemek yiyeceğim zaman da doğrudan protein alacağım besinler tüketiyorum. Yanımda da genelde kuru erik, kayısı , yaban mersini ve üzüm gibi meyvelerden bulundurur, yerim. Geç saatlerde yemek yememeye özen göstersem de onu her zaman başaramıyorum.. Spora da yazılıp gitmeyen biriyim zamanla onu aşarsam şimdilik idare ederim.
0
dyg*dyg
(08.01.18)
@mor oje +1 kahvaltıda ekmek daha bir tercih sebebim olduğu için yerine badem ve ceviz yerim, deneyin siz de seveceksiniz :)
0
dyg*dyg
(08.01.18)
Hafta sonu beyaz ekmek yiyorum kahvaltida. Eger hafta ici ekmek istersem 1 dilim eksi mayali cavdar tercih ediyorum ben. Ama cook uzun zamandir hafta ici kahvaltida ekmek yemiyorum.
Kuruyemis, ara ogunde daha iyi oluyor, gozumun donmesine engel oluyor :)
Sabah ac karna kefir ictigim icin cok acikmami engelliyor aslinda, ekmege gerek kalmiyor ;)
0
mor oje
(08.01.18)
Hiç dikkat etmiyor, canım ne çekiyorsa onu yiyorum imkanlar dahilinde. Lezzeti önemsiyorum ama.
0
m e b
(08.01.18)
Yediğim her şey sağlıklı değil ama belirli bir düzen içinde, denge kurarak besleniyorum. Açıkçası salınca öküz gibi şişeceğimi bilmesem hiç sağlıklı beslenmeye uğraşmazdım, dünya canının çektiğini yiyemeyeceğin bir yerken hiç eğlenceli değil.
0
Bruce
(08.01.18)
Yemek şirketiyle anlaştım, diyetime uygun 3 ana 2 ara öğün bırakıyorlar her sabah. Geçen dönem sizin gibi besleniyordum, yavru ayı gibi oldum :(
0
kayranin kedisi
(08.01.18)
İşe başladıktan sonra çöp gıdayla beslenen biri olarak huzuru, bir gün öncesinden ertesi gün ne yiyeceğimi planlamaya başladığım an buldum. Akşamından yemekleri hazırlıyorum ve yanımda taşıyorum. Atıştırmak için de çantamda sürekli fındık fıstık bulunduruyorum. İlk hafta zorlasa da düzeni oturtunca devamı geliyor, canım yemek yapmak istemiyor bahanesine sığınmamaya çalışıyorum. Zamanla, çok vakit almayacak pratik seçenekler yaratmayı da öğreniyorsun vs..
0
logic
(08.01.18)
(15)

5 liraya ideal erkek yaratmak

cok iyi yol
https://www.youtube.com/watch?v=CJTeVGhxc5Ebir onedio videosu. Fiyatlar şu şekilde:Yakışıklılık: 3tlKomiklik: 1tlSadakat: 3tlLibido: 2tlZeka: 1tlKıskanç olmamak: 1tlMükemmel vücut: 2tlRomantiklik: 2tlZenginlik: 3tlUzunluk: 1tlDuyurunun hanımları paranızı siz nasıl harcardınız?
www.youtube.com

bir onedio videosu. Fiyatlar şu şekilde:

Yakışıklılık: 3tl
Komiklik: 1tl
Sadakat: 3tl
Libido: 2tl
Zeka: 1tl
Kıskanç olmamak: 1tl
Mükemmel vücut: 2tl
Romantiklik: 2tl
Zenginlik: 3tl
Uzunluk: 1tl

Duyurunun hanımları paranızı siz nasıl harcardınız?
0
cok iyi yol
(07.01.18)
Sadık 3 tl
Zeki 1 tl
Romantik 2 tl :( 1 tl borç versenize.

Odun olsun ama mal olmasın. Neyse. Romantiği at, kıskanç olmasın onun yerine.

Al, 5 tl.
0
thomaswantsmore
(07.01.18)
uzunluk ne la?
0
ya ben lan neyse
(07.01.18)
Mükemmel vücut, zeka, libido.

Zeki insan zaten kıskanç olmaz. :) 1 lira kâr ettik.
0
yirmisantim
(07.01.18)
yıldız tilbe'den hallice kızlar uzun istiyor. off ölüm:)
0
nothing in my way
(07.01.18)
Zeka: 1tl aldatsa da çaktırmayacak ve para kazanacak kadar kafası çalışsın. çok ucuza satmışlar bunu.
Libido: 2tl mühim

bu ikisini çat çat seçtim 3.de düşündüm
Mükemmel vücut: 2tl (uzunluk yakışıklık niye ayrı ayrıysa?)
diyorum.
tek sebep: en öküz bildiğim adamın bile romantik olabildiğini gördü bu gözler. daha da gözüm yok.
0
niye ama
(07.01.18)
ZEKA+KOMİKLİK+ZENGİNLİK

5 liralık cem yılmaz :)
0
goodz
(07.01.18)
yakışıklılık
komiklik

zeka ve uzunluk arasında kaldım, bi liram var ajdjdjfjff. komik birinin zeki olmama olasılığı yok, biraz açık uçlu olmuş, o yüzden zeka demeyeyim, komik adam zekidir zaten. uzunluk kalıyor geriye. çok saçma oldu.
0
nice tnetennba
(07.01.18)
Zeka, libido, mükemmel vücut.
Param yetse zenginlik ve sadakat de alırdım. Artık zekayla yolunu bulur umarım :))
0
kayranin kedisi
(07.01.18)
yalnız adamlar bildiğin hem yakışıklı hem de sadık olmanın imkansız olduğu vurgusunu, ikisini de 3'er lira şeklinde belirleyerek yapmışlar. vicdansızlar. (:

biri bana 1 tl borç verirse düşünürüm.
0
treamorg
(07.01.18)
Erkegim ama 4 tane +1 var. al onlarin hepsini iste, bol ozellikli olsun. Geri kalanini da faize yatirin, cocuk yapinca lazim olur.
0
beriberi
(08.01.18)
zenginlik 3
libido 2

parasını yerim kekonun.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.01.18)
zeka + sadakat + libido

5 lira bana yetmedi o zaman yanına bir de +zenginlik alayım.
0
naksidil
(08.01.18)
direkt zenginlik alıyorum. geri kalanları da adam alsın. parası bok değil mi?!
0
mehmed resad
(08.01.18)
Bilemiyorum altan bilemiyorum.

Zira cevap verenler arasında erkekler de var..
0
baldan kaymak
(08.01.18)
Dürüstlük neden yok ?
Şefkat ve anlayış ?

Ha pardon yaa erkekti di mi
0
isimmisimyok
(08.01.18)
(3)

30 gün günde 30 dk durmadan yapılan antrenman vardı?

gezegen olan pluton
Neydi bunun adı?
Neydi bunun adı?
0
gezegen olan pluton
(05.01.18)
30 day shred diye bir şey vardı, o mu ki
0
kobuzchu kiz
(05.01.18)
(bkz: insanity)
(bkz: p90)
(bkz: p90x)
0
kayranin kedisi
(05.01.18)
(bkz: hiit) olabilir mi?
0
femme vitale
(05.01.18)
(3)

Numaralı dipnot yerine parantez ne zaman getirildi?

istambul
Bu akademik makalelerde alıntı yapılan kaynağı metinde parantez içinde gösterme yöntemi ne zaman ortaya çıktı? Bir tek bana mı çirkin geliyor bu iş. Vallahi okurken gözüme takılıyor. Ver dipnot numarasını geç abicim, ilgili kaynağın yazarı, yayın yılı ve sayfasından bana ne? Makalenin esas içeriği i
Bu akademik makalelerde alıntı yapılan kaynağı metinde parantez içinde gösterme yöntemi ne zaman ortaya çıktı? Bir tek bana mı çirkin geliyor bu iş. Vallahi okurken gözüme takılıyor. Ver dipnot numarasını geç abicim, ilgili kaynağın yazarı, yayın yılı ve sayfasından bana ne? Makalenin esas içeriği ile çok mu ilgili bu bilgiler? Metin bütünlüğünü bozup anlamayı zorlaştırmaktan başka bir şey değil ya.
0
istambul
(05.01.18)
farkli yontemler var. biri de bu, yeni bir sey degil. her yayimin kurallari farklidir ve ilgili makale de o yayima uygun hazirlanir. ben de benimsemiyorum ama bazen el mahkum o tarz yaziyoruz. bircok acidan yetersiz geldigi de oluyor bu arada
0
her giriste sifresini unutan adam
(05.01.18)
(bkz: apa)
0
kayranin kedisi
(05.01.18)
Makalenin yayınlandığı derginin seçimi oluyor
0
birdposing
(05.01.18)
(7)

Kredi kartı borcunu fazla ödeme

Haldamir
Yanlışlıkla kredi kartı borcumu biraz fazla ödedim, şu an limitim +300 küsür tl gözüküyor. Bu fazlalığı karttan çekme imkanım var mı? Nakit avans olarak çeksem faiz biner mi?
Yanlışlıkla kredi kartı borcumu biraz fazla ödedim, şu an limitim +300 küsür tl gözüküyor. Bu fazlalığı karttan çekme imkanım var mı? Nakit avans olarak çeksem faiz biner mi?
0
Haldamir
(04.01.18)
Evet faiz alırlar. 300 lira kadar olan alışverişi kartla yapın en iyisi.
0
pavlis
(04.01.18)
mahallendeki bakkala, markete rica et, o 300 lirayı karttan tek çekim çekip sana 300 versin. ama komisyon istememesi gerek.
0
porno film kameramani
(04.01.18)
Altın alıp bozdurmak mantıklı değil. Al-Sat fiyat farkı çok zaten. Kredi kartının mevduat hesabında +300 görünüyor olabilir. Oradan çekince faiz binmez. Karttan nakit çekme gibi değil yani. Bankamatikte 'mevduat hesabı' olarak görünen bir seçenek varsa oraya bakın.
0
himmet dayi
(04.01.18)
Bankan ile görüş, artı bakiyeyi vadesiz hesabına aktarsınlar.
0
hexdizard
(04.01.18)
bankayı ara veriyorlar yada şubeye git.
0
jamswety
(04.01.18)
bankayı ararsan hesabına yatırıyorlar hemen (aynı bankada hesabın varsa tabii).
0
kayranin kedisi
(04.01.18)
Bankayı ara, hesabın varsa aktarırlar. Yoksa da şubeden hesap açtırabilirsin
0
mutlusismankedi2015
(04.01.18)
(1)

iletişim fak. tez konusu yardım

berkeley zencisi
merhabalar, öncelikle gazetecilik bölümü okuduğumu belirteyim. tez konusu bulmada epey zorlanıyorum. aklımda dijital oyunlar ve e-spor(çevrimiçi oyunlar) üstüne bir şeyler var fakat bunu tam olarak tez konusuna dönüştürebilmiş değilim. yeni medya üstüne de kafamda bir şeyler dönüyor olsa da bunlar d
merhabalar, öncelikle gazetecilik bölümü okuduğumu belirteyim. tez konusu bulmada epey zorlanıyorum. aklımda dijital oyunlar ve e-spor(çevrimiçi oyunlar) üstüne bir şeyler var fakat bunu tam olarak tez konusuna dönüştürebilmiş değilim. yeni medya üstüne de kafamda bir şeyler dönüyor olsa da bunlar da tam net değil maalesef. biraz fikir alışverişinin bana faydalı olacağını düşündüğüm için size danışmak istedim.

yardım lütfen
0
berkeley zencisi
(02.01.18)
Ne tezi olduğunu belirtmediğin için lisans (bitirme tezi) olduğunu varsayıyorum.
Şu an her ne kadar sen öyle düşünmüyor olsan da bu tür tezlerde en önemli şey başlamak ve bitirmektir. Alana ciddi bir katkıda bulunman beklenmez, önemli olan düzgün şekilde bir araştırma yürütebilmek ve bunu raporlamaktır. Bu nedenle teze ne kadar zaman ayıracağını belirtsen konu belirlemede daha net olabilirdim.

Eğlenceli ve güncel olduğu için sosyal medya çalışmak istemeni anlıyorum (Alanda akademisyenim, neredeyse herkes bir şekilde sosyal medya çalışıyor şu anda bizde); ancak bu alanın şöyle bir dezavantajı var, güvenilir ve güncel kaynak bulma zorluğu. Çok hızlı değiştiği için bazı şeyler daha kitaplaşmadan eskiyor. Diğer yandan literatürü de McLuhan'lara, Castells'lere, vs bağlayacaksın; ya da Marxist teori (ki bence bu daha zor çünkü ekonomi ve sosyoloji bilgisi de gerektiriyor).

Gazetecilik bölümünde olduğun için benim tavsiyem içerik analizi gibi bir yöntemle derli toplu bir çalışma yapıp tez olayını bitirmen yönünde olabilir (Gazetelerin bahis eklerinde X'in ele alınması gibi bir konuyla hem diğer insanlara bağımlı olmadan hem de hızlı şekilde tezini yazarsın). Gazetenin yeni medya evrimi hakkında yapılmış çalışmalara bakabilirsin. Dijital oyunların gazetecilik alanının dışında kaldığını düşünüyorum, şu aşamada daha çok hakim olduğun alanda ilerlemek daha az tökezlemeni sağlar.
0
kayranin kedisi
(02.01.18)
(9)

İkinci el kitapta hijyeni sorun ediyor musunuz?

vonkhar
Selam, iyisiniz umarım.Sevdiğim kitapların eski, yıpranmış basımına denk geldikçe alıyorum. Şimdiye dek dışını kolonyalı mendil yardımıyla silip geçmekte beis görmedim. Ancak çevremde bunu sorun edenlerin varlığını keşfettim.Sizdeki durumu merak ediyorum evet.
Selam, iyisiniz umarım.
Sevdiğim kitapların eski, yıpranmış basımına denk geldikçe alıyorum.
Şimdiye dek dışını kolonyalı mendil yardımıyla silip geçmekte beis görmedim. Ancak çevremde bunu sorun edenlerin varlığını keşfettim.
Sizdeki durumu merak ediyorum evet.
0
vonkhar
(02.01.18)
Silmiyorum bile.
0
038576
(02.01.18)
Kitapta küf ya da mantar lekesi yoksa sıkıntı yapmam, ama bu ikisinden biri varsa kitaplığına bile koyma derim. Gözle görülür bir pislik barındırmadığını varsayıyorum tabi :)
0
koskoca kirpi
(02.01.18)
Aslında sorun ediyorum ama bir yandan da bazı kitapların sadece sahaflarda bulabileceğim baskılarına sahip olmak istiyorum. Kitaptan da çok 80 ve 90'ların müzik dergilerini biriktiriyorum.

Sahaftan aldığım kitapları önce ben de siliyorum ve asla diğer kitaplarımla yan yana koymuyorum. Onlar için ayrı bir yer ayırıyorum kitaplığımda. Okurken de hiçbir yere değdirmeden hatta çoğu zaman gazetenin üzerine sererek falan okuyup gazeteyi atıyorum. O arada okurken hiçbir yere elimi sürmüyorum, kitabı ikinci el kitap rafına kaldırır kaldırmaz elimi yıkıyorum falan böyle şeyler var yaptığım ama bende biraz manyaklık var bu konularda.
0
ms brownstone
(02.01.18)
@ms, şu an kötü hissettim kendimi evet.
0
🌸vonkhar
(02.01.18)
ediyorum. kirli geliyorlar. insanların bayıldığı koku beni rahatsız ediyor. dokunmak da hoşuma gitmiyor. çok titiz biri de değilim.
0
pinkpeony
(02.01.18)
Rahatsız oluyorum. Yaladığı parmağı ile sayfayı değiştirdiği düşüncesi, kitabı koyduğu kirli yüzeylerden daha rahatsız edici. Sonuçta aşırı düzenli olmayan her insan okuduğu kitabı başucuna koymuştur okurken. Baş ucuna kitap koyacak insan da çok kirli yerlere bırakmaz kitabı. O yüzden kapak çok büyük bir karar mekanizması değil. Daha bunun sayfalar arası mikrobu, kitap kurdu falan var. O yüzden sıfır alırım hep.
0
nawar
(02.01.18)
Şimdi sen söyleyince böyle bir sıkıntı olabileceğini fark ettim :) Pis bi insanım sanırım.
0
roket adam
(02.01.18)
üniversitenin kütüphanesinde kitap duşu var (anadolu).
muhtemelen başka yerlerde de vardır, o şekilde dezenfekte edebilirsiniz.
0
kayranin kedisi
(02.01.18)
Böyle bir şey olabileceği aklımın ucundan dahi geçmedi.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(02.01.18)
(5)

Akademiye Girme Kararı

sanguine
Okuduğu bölümün/edindiği mesleğin açtığı çoğu seçeneği deneyip umduğunu bulamadıktan sonra biraz da 'son çare' olarak araştırma görevlisi olan var mı? Akademinin son seçenek olarak görülmemesi gerektiğini, yaşam boyu üstlenilecek bir görev olduğunu, böyle düşünenlerin girmemesi gerektiğini vs. biliy
Okuduğu bölümün/edindiği mesleğin açtığı çoğu seçeneği deneyip umduğunu bulamadıktan sonra biraz da 'son çare' olarak araştırma görevlisi olan var mı? Akademinin son seçenek olarak görülmemesi gerektiğini, yaşam boyu üstlenilecek bir görev olduğunu, böyle düşünenlerin girmemesi gerektiğini vs. biliyorum.

Sadece bir şekilde seçeneksizlikten, normalde aklının bir köşesinde akademi olup da bu önceliği değilken artık seçeneği haline gelen ve bu yola giren insanlar var mı merak ettim. Sonradan sevdiniz mi, başarılı oldunuz mu veya tersi mi vs.?
0
sanguine
(28.12.17)
Yani bu kişi ben değilim ama şöyle diyeyim akademi sevilmeden daha doğrusu sana motivasyon yaratan bir şey olmadan çekilecek dert değil.

Ama öyle kişiler tanıyordum ki ne yapacağını bilemedigi için akademide devam edip doktorasını aldılar.
Bu örnekten ötürü neden olmasın diyorum ama mezuniyetle arayı çok açmamak lazım.

Ek olarak benim bölümümde anlattığınız duruma benzer biri var. Uzun süre şirketlerde çalışıp beğenmeyip doktoraya "tekrar" baştan başlamış. Verdiğiniz örnekle uyuşmayan yön ise şu: bu abimiz vakti zamanında genç iken stanford'a doktoraya gidiyor ve 2-3 yıl içinde bunalıma girip yüksek lisans diplomasi alarak ve phd'yi yarım bırakıp yurda dönüyor. Arada çalışıyor dediğim gibi ve ona uygun olmadığına karar verip tekrar başlıyor.

İstenirse her şey mümkün diyorum son olarak ama akademi içine girdikten sonra alternatif düşünmemek gerek çok. Dikkatin dağılabilir.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(28.12.17)
hazırda bir gelirin falan yoksa türkiyede o işler yaş. benim para kazanmak için çalışmam gerekiyor. okul bana para vermezse ben okulun kadro açmasını nasıl bekleyeyim? ya da doktoram bittikten sonra ilişiğimi kesecekleri bir araştırma görevlisi işine girip neden düzen kurmaya çalışayım ki?
0
alperz
(28.12.17)
Ben lisansta da akademi diyordum, ancak içine girince benim bile burnumdan fitil fitil geldi. Gönülsüz girenlerin halini düşünemiyorum, işkence olur.
0
kayranin kedisi
(28.12.17)
başka var mıdır?
0
🌸sanguine
(28.12.17)
ben lisansın son senesine kadr hiç akademi demedim
son sene akademisyen olayım ya ben sürekli öğrenirim aktif olurum dışarıda sabit kalacağım en fazla dr. ünvanına sınavla sahip olabiliyorsun dr. olup piyasada ne yapçam ya diye düşündüm kendimce sürekli aktiflik olduğu için akademisyenlik istedim.
akademisyen miyim henüz hayır.
inşallah olcam.
0
antik depresan
(28.12.17)
(12)

İkiden fazla kişinin yaşadığı aşk

amortisman
Merhaba,3 ya da daha fazla kişinin sürdürdüğü ilişkinin bilinen bir adı var mı? Seksten bahsetmiyorum. Aynı evde yaşayan, uzun ömürlü bir aşk sürdüren 3 kişilik aşıklar var mesela. Google'da aratacağım ama nasıl aratacağımı bilemiyorum.Edit: poliamori ve kuma bahsettiğim durumu tanımlamıyor.Örnek: A
Merhaba,

3 ya da daha fazla kişinin sürdürdüğü ilişkinin bilinen bir adı var mı? Seksten bahsetmiyorum. Aynı evde yaşayan, uzun ömürlü bir aşk sürdüren 3 kişilik aşıklar var mesela. Google'da aratacağım ama nasıl aratacağımı bilemiyorum.

Edit: poliamori ve kuma bahsettiğim durumu tanımlamıyor.

Örnek: Ahmet, Mehmet ve Ayşe. Üçü aynı evde yaşıyor ve herkes birbirine aşık. Ahmet hem mehmet'e hem de Ayşe'ye aşık mesela. Diğerleri için de geçerli tabii bu.
0
amortisman
(27.12.17)
Kuma gelmesi :)
Üçlü ilişki, açık ilişki.
0
kayranin kedisi
(27.12.17)
(bkz: poliamori)
0
common of demons
(27.12.17)
ben bunu bizzat yasamis birisi olarak, ozelden sorularini alabilirim.
0
purple rain
(27.12.17)
0
tepedeki psychedelic adam
(27.12.17)
polygamy
0
eksimtrak
(27.12.17)
Menage a trois ^^
0
lamira
(27.12.17)
lupelius
(27.12.17)
kimin eli kimin cebinde
0
uyusam iyi olur
(27.12.17)
Kavatlık.
0
i was made for you
(27.12.17)
poligami bu durumu kapsıyor ama tam tanımı değil anladığım kadarıyla. zaten tam tanımı olduğunu sanmıyorum.

ben böyle bir şey yaşamak isterdim. saygılar. :P
0
tuzumkuru
(27.12.17)
thruple?
0
narudocko
(28.12.17)
0
gman
(28.12.17)
(4)

Ankara'da yılbaşı?

yaraticinick
Eyy Ankaralılar, Yılbaşı planlarınız neler ?Ozellikle şurada yemek yiyeceğiz, burada takılacağız diyenlerin cevaplarını merakla bekliyorum.
Eyy Ankaralılar,

Yılbaşı planlarınız neler ?
Ozellikle şurada yemek yiyeceğiz, burada takılacağız diyenlerin cevaplarını merakla bekliyorum.
0
yaraticinick
(27.12.17)
Ankaralı değilim ama Ankara'ya arkadaşlarımın yanına geliyorum yılbaşı için. Bir arkadaşın evinde br arada kutlayacağız. Sürekli yalnız ya da yabancı şehirlerde girdikten sonra güzel olacak diye umuyorum. Bir ev partisi tarzı bir şey bulabilirsen süper olur bence
0
nickfury
(27.12.17)
evdeyiz, arkadaslar gelecek. tabu mabu bi seyler. ben istemiyordum aslinda hicbir sey ama hepsi masraflarin tamamini ustlenmeye karar verince iyi dedim gelin aq, beles pizza ve 10-12 biraya karsi koyamadim.
0
der meister
(27.12.17)
Ankara'da olsam Sheraton'in duzenledigi etkinlige katilirdim, sahane gozukuyor.
0
purple rain
(27.12.17)
Winner İncek iyi görünüyor, Tan Taşçı ve Ceylan Ertem var.
Ankara'da olsam buna giderdim kesin.
0
kayranin kedisi
(28.12.17)
(3)

Yurtdışı masterı vs türkiyede mba

ryze
Merhaba, türkiyede iyi bir okulda mba yapıyorum. Aynı zamanda mühendisim, çalışıyorum. İngiltere'de birkaç okuldan enerji masterı için kabul aldım. Başta çok istekliydim ama konuştuğum kişiler mba i bitirmemin kendi geleceğim için daha iyi olduğunu söyledi. Yurtdışı masterı eğer Türkiye'ye dönecekse
Merhaba, türkiyede iyi bir okulda mba yapıyorum. Aynı zamanda mühendisim, çalışıyorum. İngiltere'de birkaç okuldan enerji masterı için kabul aldım. Başta çok istekliydim ama konuştuğum kişiler mba i bitirmemin kendi geleceğim için daha iyi olduğunu söyledi. Yurtdışı masterı eğer Türkiye'ye döneceksem pek bir işe yaramazmış. Mba daha fazla kapı açar dediler. Siz ne önerirsiniz? Mba i bırakıp yurtdışına gitmeli mi yoksa mba i bitirmeye mi kasmalı?
0
ryze
(27.12.17)
Ben olsam yurtdışını seçerdim maddi olarak zorlamayacaksa.
Yurtdışı tecrübesi büyük bir artı, global şirketler için de olumlu bir referans.
0
kayranin kedisi
(27.12.17)
imkan varsa yurtdışı hem orda hem burda kapı açar. burada yapacaksan da bir işe devam ediyorsan ve network genişleteceksen mantıklı ancak diğer türlü yurtdışı derim ben.
0
the coolest dude
(27.12.17)
yurtdışında mba
0
kveldulv
(27.12.17)
(6)

duyuru kadınlarına / hangi apple watch sizce

habula
eşime hediye alacağım hangisi sizce1 - https://www.apple.com/tr/shop/buy-watch/apple-watch/gümüş-alüminyum-puslu-gri-spor-kordon?preSelect=false&product=MQKU2TU/A&step=detail#2 - https://www.apple.com/tr/shop/buy-watch/apple-watch/altın-alüminyum-kum-pembesi-spor-kordon?preSelect=false&product=MQKW2
eşime hediye alacağım hangisi sizce

1 - www.apple.comümüş-alüminyum-puslu-gri-spor-kordon?preSelect=false&product=MQKU2TU/A&step=detail#

2 - www.apple.comın-alüminyum-kum-pembesi-spor-kordon?preSelect=false&product=MQKW2TU/A&step=detail#
0
habula
(27.12.17)
2 kum pembesi
0
anksiyetik pia
(27.12.17)
tlfu ne renk?
0
antik depresan
(27.12.17)
ben gri olanı daha çok beğendim. mesela tlf um mat siyah, bu yüzden pembe yerine gri seçerim pembeyi çok sevemedim. siyahlarda güzel değil.
0
antik depresan
(27.12.17)
kum pembesi
0
jimicik
(27.12.17)
Ben kendime siyahını aldım çünkü kullandığım diğer aksesuarlar gold ve gümüş renkte. Pembesini alsam diğer aksesuarları kullanımımı kısıtlayacaktı.

O nedenle eşiniz gümüş renkte aksesuar kullanıyorsa gümüş, karışık kullanıyorsa siyah almanızı tavsiye ederim. Siyah için güzel deri ve metal kılıflar da bulunuyor; pembede hoş durmuyor.
0
kayranin kedisi
(27.12.17)
gümüş
0
fragile lady
(27.12.17)
(32)

Sigarayı ilk ne sebeple içtiniz? Pişman mısınız? Bıraktınız mı?

taktikmaktikyokbambambam
Sb
Sb
0
taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
özentilik. değilim çünkü güzel bir şey sağlığa zararlı olmasa ve maddi yük olmasa bırakmazdım ama bıraktım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.12.17)
Cevap için teşekkürler. Nesinin güzel olduğundan bahsetmeniz mümkün mü acaba? Ben hiç içmedim ve bu merete neden bulaşılıp neden devam edilir anlamak istiyorum.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
Tepki. Yarı bilinçli yarı bilinç dışı bir tepkiydi. Bir de tutunacak bir şey arayışıydı. 9.5 yıl içtim, çok pişman oldum. 3 yılı geçti bağımlılıktan tamamen kurtuldum.
0
yaren
(27.12.17)
Meraktan içtim. Başlamadım, o yüzden bırakmak gibi bir derdim olmadı. Senede üç beş tane içerim ortam olursa.
0
i was made for you
(27.12.17)
26 yaşında başladım. aslında sigara da değil önce nargile sonra puro. nargile meraktan, puro y.. pardon, o da bir nebze merak olabilir. canım istedi yaktım bir tane hoşuma gitti. keyif veriyor ve ağzımda bıraktığı tadı, dumanının kokusu hoşuma gidiyor. pişman değilim. devam ediyorum.
0
air
(27.12.17)
Arkadaslarim iciyordu onlardan gorup basladim. Pismanim. Dusen hayat kaliteme mi yanayim verdigim tonla paraya mi?
0
voyager 1
(27.12.17)
@air cevap için çok teşekkürler

@voyager hiçbirine yanmayıp bırakmayı deneyebilirsiniz hocam. En önemli eşiği geçmişsiniz bile. Çok da severek içmiyorsunuz.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
aşıktım. marlboro kutusunun içinden samsun vermişti arkadaşım. bandrollü sigara içmiyorum artık. paket tütün (drum) arada da açık tütün içiyorum. pişman değilim.
0
mind mischief
(27.12.17)
merak. arkadaşlara ''versene bir tane'' diye diye başlamıştım. 10 sene olmuş, pişman değilim, severek içiyorum :)
0
eazy
(27.12.17)
@mimd @eazy içerken havalı olduğunuzu düşünüyor musunuz? Eğer cevap evet ise hâlâ içiyor olmanızda bunun bir etkisi var mı sizce?
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
Çok ergence gelecek belki ama üniversitede bir arkadaşım sigaraya başlamıştı. Ben o zamana dek sigara bağımlılığını anlayamaz ve içenlere hor bakardım kendilerine durduk yere zaaf yarattıklarından dolayı. Hem dumanını yel, parasını el almıyor mu? Ha, neyse, o sürekli bana "Bir tane iç, ne olacak?" diyip durdu, günde bir dal içtim, hiç paket almadım. Bağımlı olmadığımı iddia ederdim üç yıl önce. Sigara yokken delirmezdim yani. Şimdi de kardeşim evde, ben de işsizim mezun olduğumdan beri. Kardeşim içtikçe ben de içiyorum, arkadaşlarla buluştukça paket alıyorum. Sigara yokken de hala delirmiyorum ama abarttım içmeyi. Yine de bağımlı değilim herhalde.


Şimdi o arkadaşla küsüm, her yönden irtibatı kestim ama onun sunduğu, benim de kabul ettiğim bu alışkanlık (?) kaldı. Büyük konuşmamak lazım, evet.
0
m e b
(27.12.17)
@meb haklısınız hocam kazara ben de başlarsam hayvanlar gibi içerim sanırım, çünkü aşırılık benim içimde olan bir şey. Kokusundan tiksinen, tek bir fırt bile denememiş birinin sigara içen hâli de orta hâlli olamaz.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
Ortaokul öğrencisi falandım havalı olmak için özentilikten denedim bu ne lan bok gibi dedim bir daha da içmedim.
0
Ufuk
(27.12.17)
Meraktan içtim. Lisede hiç içmemiştim ama üniversiteye girince yurttaki ilk günümde kantinden sigara alıp denedim. Sonra sıkıntılıydı o zamanlar aileden ayrılmak falan, sıkıntılı olunca içilir diye yee etmiş beynimde üzüldükçe içtim. Ama bağımlı olmamıştım taa ki 3. sınıfa kadar. 3.sınıfta yurtta oda arkadaşlarım fosue fosur içiyordu bwn de alıştım onlarla içerken. Evet pişmanım çünkü birşeye kontrolsüzce bağımlı olmak, kokmak, sigara yüzünden bir sürü sağlık sorunu yaşamak iğrenç birşey.çok denedim ama bırakacak motivasyona sahip olamadım. Issız bir adaya düşsem o zaman bırakırım heralde yokluktan.
0
curukturpkokusu
(27.12.17)
@taktikmaktikyokbambambam hayır, içerken havalı olduğumu düşünmüyorum :)
0
eazy
(27.12.17)
@ufuk hocam çok sevindim.

@turp hocam yeni yıl yaklaşıyor. Yeni bir yıl yeni bir sayfa olabilir. Kalan şu dört günde tiksinene kadar içip 1 ocak itibarıyla da bırakmayı düşünebilirsiniz belki. Yeni yılla birlikte geçen her gün size motivasyon kaynağı da olur hem. Zinciri kırma yazıp aratın lütfen.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
Lisedeyiz, arkadaşlarla sigara içmeye özenmiştik. İçmeye çalışıyoruz ama beceremiyoruz,o sırada yaşlı bir amca gelip "oğlum siz gerizekalı mısınız, sigara içmeyi bile beceremiyorsunuz" gibi bir şey demişti.

İlk ve son sigara içişim :)
0
hayirsiz
(27.12.17)
@taktikmaktik hocam, bu ufak kıvılcımlar bende birşeyler yaratıyor ama o motivasyon kalıcı olmuyor. Yine de neden olmasın bir kez daha denenebilir.
0
curukturpkokusu
(27.12.17)
Öve öve bitiremedikleri orgazm sigarasını denemek için içtim. İlk ve son oldu. İçtim dediğim de bi nefes. Ölüyordum.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.12.17)
14 yasinda basladim. Yatili okuduğum icin zor olmadi baslamasi. Evde icildigini gordugum ve algiladigim 6-7 yaslarindan beri icmek istiyordum. Dünyanın en pişman içicisi olabilirim. Farkli zamanlarda 2 sene 4 ay ve bikac kez 1 ay biraktim. Su anda yine içiyorum. Son 4 senedir falan sürekli birakma egilimindeyim. Mevcut durumda bosluk hissi ve motivasyon eksikliği kalıcı kurutuluşa engel maalesef.
0
japon askeri
(27.12.17)
Silivrikapı çocuğuyum, minnakken başladım içmeye. Araya spor girince bıraktım. Sonra can sıkıntısından 2 defa daha başladım, biri spor kariyerimi bitirdi. 2 sene önce tekrar bıraktım. Mutlu veya mutsuz değilim, değişen bir şey yok. Daha içmem ama.
0
Tears of Devil
(27.12.17)
Çok ama çok sıkıldığım ve bozulduğum bir zamandı. Gittim kafeteryadan cigarillo'lardan aldım. Kokuya karşı hassasım, arkadaşlarım içerken bir tek o (cafe creme olanlardan) kokmazdı. Üst üste 4 tane içmişimdir herhalde o hırsla.
Devamında midem bulandı, kustum. Sonrası da gelmedi zaten.
0
SiyamkedisiZorro
(27.12.17)
lisede denemiştim. sırf meraktan. bi bok anlamadığım için içmedim. üniversitede vs hiç içmedim sanırım belki bir iki tanedir. son iki senedir alkol yanında tüketiyorum sadece. iyi oluyor.
0
elorelia
(27.12.17)
askerde içtim can sıkıntısından. pişmanım. tövbe ettim, canım çok nadir de olsa çekiyor ama kafam rahat
0
silah taciri
(27.12.17)
uzun olacak ama anlatıcam. serin hikaye.

23 yaşındaydım. tam gezi olaylarının olduğu dönem. canım sıkkındı, bir sürü kötü şey olmuştu. sigaraya başlamaya karar verdim. filmlerde kötü bir dönem geçirenlere hep "yak bi' sigara" derler çünkü.

yaz okulundan 2 ders almıştım. arkadaşlarımdan da kimse yoktu. okul bahçesinde tek başıma otururken yaktım bir tane. biri görecek, aa sen sigara mı içiyorsun diyecek diye ödüm koptu :D akşam eve gittim, tek yaşıyordum. bira aldım onunla içtim. ağladım içtim, üzüldüm içtim, kafam attı içtim. sigara bana hep o çirkin günleri hatırlatıyor. aylarca kimselere söylemedim ama sigaraya başladığımı, en yakın arkadaşlarıma bile. ki o dönem zaten kimselerle sık görüşmüyordum. hayatımın bunalım devriydi :)

ilk 2 sene boyunca piyasadaki en ağır sigaralardan birini içtim, hem de büyük bir keyifle. sonra da en light sigaralardan birine geçtim birden. dedim ki ben ne içiyormuşum 2 senedir, ciğerim solmuş. 1.5 sene de o light olanı içtim.

valla sonra bana birden ilginç bir şey oldu. bıraktım. daha doğrusu sigara beni bıraktı. neden böyle oldu tam bilmiyorum. 3 yıllık içiciliğimde hiç bırakmayı denememiştim, aklımdan bırakmak geçmiyordu bile. her gün net 1 paketimi içerdim yani. ama bir gün geldi, sabah içtiğim sigara midemi bulandırdı, yemekten sonra içtiğim sigara ağzımın tadını bozdu, evde içtiğim sigara bana bile leş gibi kokmaya başladı. tiksindim. 8-9 aydır içmiyorum. canım çok çekerse içeceğim dedim kendi kendime, gerçekten de bu 8-9 ayda belki 3-4 tane içmişimdir alkolle ama hepsi o yani.

böyle istemeden de olsa bırakmamın olası sebeplerinden biri yogaya başlamış olmam bence. yogaya ilk başladığımda kursa gitmeden içiyordum, çıkınca içiyordum. başta güzel bile geliyordu o hareketler sonrasında sigara içmek. ama yogayla hiç de bağdaşmayan bir şey yani düşününce. o yüzden vücudum zamanla onu istemedi, tepki gösterdi diye düşünüyorum. diğer bir sebep de, artık hayatımın gerçekten düzenli olması, huzurlu ve mutlu olmam. çünkü sigarayı kötü günlerimi atlatmada yardımcı bir araç olarak görüyordum, başlama sebebim bile buydu. şimdi ise mutluyum, dertsizim. sigaraya ihtiyacım yok.

sonuç olarak pişman değilim. 3-4 sene sigara içmemin ciğerlerim açısından büyük kayıp olduğunu düşünmüyorum. ama saçma bir şekilde de olsa bıraktığım için çok mutluyum. sigara eskiden hava atma aracı olabiliyorken günümüzde "yazık ya, iradesiz demek" gözüyle bakıyorlar, içenlere acıyorlar. artık o konumda olmadığım için mutluyum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.12.17)
40 yil icmedim, ihtiyac da duymadim etrafimdaki herkes iciyordu. sıkıntılı zamanlarımda basldim. 1 yildir günde 1 paket iciyorum. pisman degilim.
0
eriksatie
(27.12.17)
ilk ne sebeple içtim... ilk kez coğrafya hocamız evde deneysel takılıp anne babamızdan sigara isteyip içmemizi ve tadını beğenmeyeceğimi iddia etti ama senelerdir evde ailem içtiği için pasif içiciyim ve etkilenmedim. üstünden çok zaman geçmeden de zaten alkolle birlikte sigara tüketimi başladı. sigarayı senelerdir kullanıyorum çünkü seviyorum. pişman mıyım ? bazen. çok tıkıyor nefesimi gerçekten. neden mi seviyorum ? her ruh halime uyum sağlıyor. mutluyken içince keyif veriyor, mutsuzken içince eşlik ediyor.
bırakamadım. 1 aylık içmeme serüvenim oldu, en uzunu bu ve sene 2010 veya 2011di. o günden beri maksimum verebildiğim ara uyku sürelerim oldu.
bırakmayı da düşünüyor muyum ? bazen ama çok nadiren. yani seviyorum, belki elektronik sigaraya başlayıp biraz azaltabilirim ama tamamen bırakacağımı pek düşünmüyorum. spora olan bağlılığımla alakalı bu durum da değişebilir belki ama bilemedim.
0
vedderbaug
(27.12.17)
Lisede tüm arkadaşlarım içiyordu, onlarla denedim. 2-3 paket almışımdır ama tamamen mantık insanı olduğumdan devam etmek için sebep bulamadım.

Üniversitede de bölümün %98'i sigara içiyordu. Öyle olunca aralarda sigara içme bahanesiyle sohbet muhabbet oluyordu kendi aralarında. Fazla sosyal bir insan olmadığım için kaynaşma amaçlı başlasam mı diye düşündüm ama bunu da saçma buldum.

Şu anda da cahil işi geliyor bana sigara (özellikle avrupada bulunduktan sonra), kendini geçtim başka insanlara saygısızlık. Bazen trene binmek için beklerken daha inerken sigara yakanlar oluyor, ya da binmeden büyük nefes alıp yanımda verenler; pisliğe bakar gibi bakıyorum bu insanlara, tam bir saygısızlık.
0
kayranin kedisi
(27.12.17)
5. sınıftaydım, bir arkadaş vardı anne-babası olmayan, yaşlı halasıyla yaşıyordu. hiç arkadaşı yoktu, aksi bir çocuktu, üzülüyordum haline ama arkadaşlarım onunla takılmak istemiyor diye sadece okul dışında yanına gidiyordum, bizim mahallede oturuyordu. evine gitmeye başlamıştım, sigara içtiğini görünce tuhaf gelmişti o yaşta nasıl içiyor diye. muhtemelen aynı sebepten havalı da geldi, tam hatırlamıyorum. o zamanlar içmiştim 1-2 hafta, sonra şahin taşındı mahalleden, ben de içmedim. bir daha sigara istemedi canım hiç, zaten 1-2 sene sonra ne kadar boş bir şey olduğunu anlamıştım, o yüzden lisede-üniversitede içmedim.

sonra; stresli bir işim vardı, ilk iş tecrübem. normal sigara hala tatsız tuzsuz geliyordu, o ara djarum'la tanıştım, onun tadını beğenince başladım. 1,5 sene civarı kullandım, sonra işi bırakınca sigarayı da bıraktım. o zamandan beri düzenli içmiyorum, ortamına göre. bilerek paket almıyordum ki başlamayayım diye, şu aralar boşluktayım baya, ara ara alıyorum paket, yalnız başıma biyerlere gidip oturdukça içiyorum kahve ya da birayla. paket bitince ara veriyorum ki yeniden başlamayayım diye.
0
Bruce
(27.12.17)
ilk puroyla başlayıp 4 yıl kadar sigara içtim. maddiyat ve sağlık sebeplerinden bıraktım. ana etken özgürlüğümü kısıtlıyor oluşuydu. otobüste uçakta sınavda vs belli süre üstünde duramıyorsun. ilk hevesle küçük yaşta içmiştim. kimse kusura bakmasın sigaranın özentiden başka başlama sebebi yok.
0
vassal
(27.12.17)
ben de özentilikle başladım. 18 yıl içtikten sonra 10 aylığına bıraktım, sonra yine başladım ve 5 yıl daha içtim. 2 hafta önce yeniden bıraktım.

Başladığıma pişmanım.
0
pano
(27.12.17)
13-14 yaşındayken en yakın arkadaşım ailesinden gizli balkonda içiyordu. Sonra birkaç arkadaşımız daha geldi, onlar da fosur fosur içmeye başladılar. Evde kimse yoktu. Bana da yarım sigara verdiler. İçmeyi denedim. 'Eee, bu böyle mi, olayı ne. Zevkli de gelmedi' dedim, bir daha içmedim.
0
aychovsky
(27.12.17)
(5)

yilbasi icin minik hediyeler

her giriste sifresini unutan adam
yilbasini birlikte gecirecegimiz arkadas grubundakilere ufak ufak hediyeler alalim istiyoruz. neler olabilir? (hediyelesme disinda ekstra)
yilbasini birlikte gecirecegimiz arkadas grubundakilere ufak ufak hediyeler alalim istiyoruz. neler olabilir? (hediyelesme disinda ekstra)
0
her giriste sifresini unutan adam
(26.12.17)
"köstebek" ve türevi bir dükkandan; bardak altlığı, çakmak vs. alabilirsiniz. envai çeşit mevcut. tam bir ufak hediye alma dünyası :)
0
flame of feanor
(26.12.17)
don, çorap, bere, şal
0
sta
(26.12.17)
miniso yazmaya geldim
çok tatlı minik hediyeler var orda da
istanbulda watergarden ve nautilus da var diye biliyorum
0
interview with the vampire
(26.12.17)
yer ankara(:
0
🌸her giriste sifresini unutan adam
(26.12.17)
Ankara'da da Kentpark'a açılmış, girişin bir üst katına.
0
kayranin kedisi
(27.12.17)
(9)

spor salonunda su içmek için ne tarz bir şey tavsiye edersiniz?

iwillsee
salonda çalışırken el altında duracak kullanışlı bir şey termos vs. tavsiyeniz var mı marka model olarak?
salonda çalışırken el altında duracak kullanışlı bir şey termos vs. tavsiyeniz var mı marka model olarak?
0
iwillsee
(26.12.17)
sigg marka olanlara bakabilirsiniz
uzun vadede temizlik gereksinimi, az da olsa koku vs gibi etmenlerden dolayı ben pet şişe tercih ediyorum
0
superb
(26.12.17)
Stanley d&r'da indirimde. Öneririm.
0
EasyTiger
(26.12.17)
Ben nike'ın pipetli olan suluklarından kullanıyorum. Koşarken falan içmek daha rahat oluyor.
0
kayranin kedisi
(26.12.17)
ben migroslarda satan 750 ml lik cam şişeleri kullanıyorum. abant, sırma, damla herhangi biri ok.
0
charlotte blanc
(26.12.17)
gozu acik sevisen yahudi
(26.12.17)
Suco'lar var ama küçük kalırlar. Ben cam şişe aldım onu dolduruyorum aürekli. Öncesinde de marketten tek seferlik şişelerden kullandım hep. Spor esnasında da 1 lt filan net içiyorum.
0
mor oje
(26.12.17)
Laken marka bir su matarası kullanıyorum 3 senedir. Koku vs sıfır, gayet sağlıklı.
0
peggy
(26.12.17)
koşu-bisiklet seansların çoksa ağızlıklı ve kolay dökülmeyen, genelde bisikletler için tasarlanmış sulukları tercih et derim. ben daha çok koşarken susuyorum mesela, o yüzden şunu kullanıyorum.
camlar temiz ama çok ağır oluyor, düşüp kırılma ihtimali de cabası.
www.contigo.com.tr
0
Bruce
(26.12.17)
Nike sport water bottle Google yazınca cikandan şiddetle tavsiye ederim.

Tutması kolay kapağı yok ama sikmadan dökülmüyor oraya buraya
0
schwannoma
(26.12.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.