Giriş
(6)

iş yerindeki büyük haksızlık. siz ne yapardınız ?

yalnizlikla sevisen adam
şube şube hizmet verdiğimiz bir kamu sektöründe çalışıyorum. asıl şubemde görev yapıyorum normalde. başka bir şubede yoğunluk nedeniyle geçen sene 2 hafta görevlendirildim(adresime uzak olmasına rağmen) görevimi yapıp geldim. bu sene yine eleman istediler. ben geçen sene gittim bu sene x kişisi gits
şube şube hizmet verdiğimiz bir kamu sektöründe çalışıyorum. asıl şubemde görev yapıyorum normalde. başka bir şubede yoğunluk nedeniyle geçen sene 2 hafta görevlendirildim(adresime uzak olmasına rağmen) görevimi yapıp geldim. bu sene yine eleman istediler. ben geçen sene gittim bu sene x kişisi gitsin dedim. aynı departmanda 2 kişiyiz zira. bu x kişisi hep deliye yatan rapor alan biri olduğu için bunu göndermediler. çünkü 3 ay önce bunu yine görevlendirildiklerinde rapor almıştı gitmemek için(rapor aldığı için görevlendirme iptal oldu ben departmanda tek kaldığım için beni de alamadılar) dediğim gibi 3 ay sonra yine eleman istediler ve görevlendirmeye beni yazdılar. bu deliye yatan arkadaş yine rapor alır diye onu yazmadılar sebebini de açıkça belirttiler. şube amirim(görevlendirmeyi o yapmadı daha üst makam yaptı) bana haksızlık edildiğinin farkında, sana ben özel 2 gün kafa izni vericem dedi. bu izni de en yoğun hafta vericek. amirin elinde olsa o da diğer deli elemanı gönderirdi ama onun yetkisinde değil. bir yandan üst makamın bu görevlendirmesi çok zoruma gitti ama haksızlığı azaltmak adına 2 gün kafa iznini de aldım. hâlâ sakinleşemiyorum bu haksızlık karşısında. sizce artık sakinleşmeli miyim ? ara sıra aklıma geliyor ve sinirden patlıyorum. siz ne yapardınız ? ben rapor alsam, bu deliye uygulamadıkları cezai işlemi bana yaparlar diye alma düşüncem yok, rezil duruma düşmeyi de kabullenemem zira.
0
yalnizlikla sevisen adam
(2 saat)
hem gidip hem de öfkeyi sürdürmenin anlamı yok. çünkü size hiçbir faydası olmayacak sadece daha çok canınız sıkılacak ve hata yapmanıza falan da neden olabilir ki yaptığınız işin önemine göre başınıza ekstra dert açabilir bu durum.

siz de deliye vurup alın kardeşim ben de rapor aldım madem diyerek tavır koyabilirdiniz ama yapmamayı tercih etmişsiniz. amir de kendince size bir imtiyaz sağlamış. yaptığınız fedakarlık karşısında yeterli olmadığını düşünüyorsanız ekstrasını isteyebilirsiniz. amir gerçekten hakkaniyetli ise size karşı daha toleranslı davranır vs. ama kamuda maalesef bu tip vakalara karşı “aman neyse uğraşmayalım hazır işi yapanla devam edelim” yaklaşımı yaygın. o yüzden bu görevlendirmeden dönünce direkt öfkenizi değil ama size nasıl kötü hissettirdiğini mümkünse üst yönetime falan aktarmanız daha mantıklı olur. fakat baktınız karşınızda duvar var o zaman yerinizde olsam tekrar aynı durum yaşanırsa ben de rapor alıp direkt çalışansız bırakırım. rapor aldı diye ceza uygulanmaz en fazla usül ve fenne sevk ederler ondan da bir şey çıkmaz ama başka türlü uğraşabilirler tabi. ondan da çekiniyorsanız yapacak bir şey yok maalesef görevlendirmeler her zaman sizde olacaktır çünkü ağlamayana meme yok.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(2 saat)
İki gün kafa izni iyi. Bir daha olursa 4 gün olsun izin filan dersin. Çok büyütmeye gerek yok.
+1
kaptan maydanoz
(1 saat)
Kişiliğinden vazgeçme ben olsam rapor almaz gider gerekeni yapardım. 2 gün kafa izni sözünü de almışsın. En iyisi sineye çekmek.
0
messina123
(1 saat)
amirin seni biliyor ve destekliyorsa dertlenmene ne gerek var ki, kafa iznide vermiş, ne adam kayıran amirler var, sonuçta amirinde iş yürümesi için bir şey yapmalı senide darlamadan çözüm bulmuş, sanada olanak sağlamış.
sen bir yolunu bulup yanındaki deliyi göndermeye bak ileri vadede.
0
eja
(54 dk)
kişiliğini bozma +1

2 günlük kafa iznini de 4 güne çıkartmaya çalış. haftasonu ile birleştirirsin keyif yaparsın.
0
gercekdunya
(50 dk)
Sonraki bir görevlendirmeden muaf olmanız için amiriniz sizin için özel olarak o üst makamlara konuşsun mümkünse.
O deliye yatan da gerçekte kendince akıllı olduğu için rapor alıyor.
Biliyoruz ki çoğu iş kolunda, gereksiz ve gevşekler terör örgütü mensupları biribirlerinden habersiz olarak şu an çay içip telefonlarına bakıyorlar. Ve bunlara o maaşları da hiç yetmez
0
diyecevaplandı
(15 dk)
(23)

Hamile eşim

camlicagazoz
Merhabalar, eşim 37+4 haftalık hamile. Bugün doktora gitti. Doktor bacakları kısa gibi demis ama öyle olumsuz gibi dememiş. Birde son 1 haftada sadece 50 gram almış. 2750 gr şu an.İçime oturdu sabahtan beri. Bir şey yoktur demi?Şimdiye kadar hiç olumsuz bir şey denmedi. Her şey normal gidiyor. Detay
Merhabalar, eşim 37+4 haftalık hamile. Bugün doktora gitti. Doktor bacakları kısa gibi demis ama öyle olumsuz gibi dememiş. Birde son 1 haftada sadece 50 gram almış. 2750 gr şu an.

İçime oturdu sabahtan beri. Bir şey yoktur demi?

Şimdiye kadar hiç olumsuz bir şey denmedi. Her şey normal gidiyor. Detayli ultrasonu 22 haftada yaptirdik. Onda da her sey normaldi.

Morallerinizi bekliyorum.
+2
camlicagazoz
(17.11.25)
benim kız 2.650 doğmuştu. bir biftek gbi bir şey verdiler elime.dedim bu nasıl büyüyecek yahu.
şimdi 10 yaşında dünya güzeli bir kızım var.
minyon olacak.annesinin boyu kaç mesela.
+13
jamswety
(17.11.25)
Doktorunuzu değiştirin. Nasıl bir hasta bilgilendirmek o öyle.
+6
Mirket
(17.11.25)
Bebeğinizi sağlıkla kucağınıza almanızı, huzurla büyütmenizi dilerim :) Bir şey olsaydı doktor mutlaka söylerdi. Bilgi saklanacak bir durum değil. İçiniz rahat etsin istiyorsanız yarın doktorla bir konuşun.
+4
cosmicstring
(17.11.25)
Ben minyonun. Benim annem babam kardeşim minyon. Eşim de kendi ailesinin en minyonu. Yani birde down sendromlu falan olur mu ki diye düsündüm. Internette öyle şeyler de yaziyor. Eşimin boyu 1.63. Ben 1.70
0
🌸camlicagazoz
(17.11.25)
37+4'te 2750 gram gayet iyi. son iki haftada bebekler her hafta 250-300 gram alabiliyor. gayet kilosu güzel dogar.
ama bir seyi bilin, bu degerler yaklasik olarak söyleniyor. mesela bir arkadasimin bebegine bu bebek cok büyük dediler, 10 gün erken dogurttular kizi, cocuk kirpi kadar 2900 dogdu. bu sekilde en az 3-4 kisi var cevremde ve hayir, sezaryen icin böyle yalan atmadilar doktorlar.
ayrica dogum boyu ve dogum kilosu ilerideki boyu ve kilosu hakkinda zerrrre bilgi vermiyor. tamamen hurafe.
anne dinlensin bol bol, ev isi falan yapmasin.
+3
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.11.25)
İnternetten bilgi almayın. En basit ağrı bile nelere bağlanıyor.
+3
cosmicstring
(17.11.25)
Merhaba inşallah sağlıkla kucağınıza alırsınız. 2750 o hafta için bence de iyi. Detaylı ultrasonda bir sorun çıkmadıysa ve bu haftaya kadar da her şey normal geldiyse sorun yoktur bence. Kilo ölçümü bile yüksek doğrulukta yapılamazken bacak ölçüsü almak da ne bileyim:). Down sendromu da ultrasonda çok belirti veriyor, birinden biri illa ki hekimin gözüne çarpardı bence o konuda da rahat olmak lazım.
+1
eisberg
(17.11.25)
Bu arada ense kalinligi da 1.6 çıkmıştı.
0
🌸camlicagazoz
(17.11.25)
bizim doktor kız demişti erkek çıktı, pembe bir sürü kıyafetle takıldı 6 ay. bacak dediği pipi olmasın :)))
0
yeahbutso
(17.11.25)
Abi benim anneme de doktor senin oğlanın kafası büyük demiş.
Annem de tabi uzaylı gibi kabuslar görüyor yani koca kafa diyince. Doktor sonra "ya kocanın kafasına bak, böyle heriften ufak kafalı çocuk mu çıkar" demiş.

Yani komple minyon aileden shaq çıkacak değil.
Şimdiden sağlıklı büyüsün, mutlu olsun.
+3
logisticsmanager
(17.11.25)
bizim bir gebeye de dr çocuğun poposu kapalı demiş düşün hamile kadına. kadın çocuk doğana kadar 9 doğurdu ve çocuk dünyaya gelip ilk kakasını yapınca bayram etmişlerdi. yani bir şey yokmuş.

ama drler de azcık şüphede bilgilendirmezlerse neden demedi diye suçlanabiliyorlar. onlar da bilgilendirecekler, şüphelerinden falan söz edecekler.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(17.11.25)
37+4 zaten her an doğabilir bu saatten sonra ne değişebilir ki.. canınızın sıkılmasını anlıyorum ama bir şey olsa belli olurdu önceden.

Bu arada oğluma hidrosefali teşhisiyle 32. Haftada gebeliğe son verme kararı almıştı meşhur pahalı özel hastane.. 36+3de doğdu sapasağlam çocuğum çok şükür.

Bebeğiniz sapasağlam doğacak merak etmeyin.. bir an önce sağlıkla kavuşmanızı dilerim.
0
suicides underground
(18.11.25)
bize de kordon kisa normal dogum cok zor denmisti, cocuk normal dogdu, kordon da baku ceyhan boru hatti gibiydi, hatta ben keserken zorlandim.

ozetle salla gitsin, hayirli olsun..
0
cooperr
(18.11.25)
@mirket +1. sağlıklıca doğacak bir sıkıntı var ise de doğduğu gibi müdahale edilir.
0
mikahakkinen
(18.11.25)
cihazlar ortalama sonuç veriyor. yarın farklı bir hastanede farklı bi cihaza girseniz farklı sonuçlar alırsınız.
bence doktorla arada bi iletişim kopukluğu olmuş. yani doktor o an bacakları uzun gibi de diyebilirdi. boyuna dair bi yorumda bulunmuş. kısa : kötü olarak algılayacağınızı düşünmemiş.

bebek de minyon doğacak gibi görünüyor. 41. haftada doğup da 3 kilo altında olan bebek biliyorum. zaten 2500-4000 arası normal kilo aralığı kabul ediliyor. hatta bi doktor videosu izlemiştim. 2500 gr doğan bebek ile 4000 gr doğan bebeğin doktor açısından hiçbir farkı yoktur, ikisi de sağlıklı doğum kilosu olarak kabul edilir diyordu.

hah buldum işte. bu adamın videolarını izleyerek geçirmiştim hamileliği ya.
www.youtube.com
0
elorelia
(18.11.25)
bizimki de öyleydi şimdi tosun gibi oldu maşallah. ilk başta öyle olan çocuklar sonra daha hızlı toparlıyor tontiş oluyorlar. hiç endişe etmeyin.

düzenli doktor konrollerinizi ihmal etmeyin yeterli. endişe edecek birşey yok.
0
psmstc
(18.11.25)
Bizim dana 2.450 doğmuştu. 24 yaşında gayet sağlıklı.
+1
ground
(18.11.25)
benim doktor 2 kg doğacağını öngörüp 8 ayda acil sezaryene aldı, bebe 3.2 kg doğdu. başka bi doktor da aynı şeyi söylemişti, yok kg almıyo, karnında gelişmiyo bu bebek falan. hamile görünmüyordum, problem oydu bence (neremde saklayabildim ben de bilmiyorum) ve bebeğin gelişmediğine yordular halbuki çok sağlıklıymış.

özetle oluyor böyle şeyler.
0
deartheodosia
(18.11.25)
internet okumayın böyle konularda. sağlıkla kucağınıza alın.
0
summerjam0306
(18.11.25)
%99.9 hiç bir şey çıkmıyor o ultrasonda görüp kaygılandığınız şeylerden. gerçekten kaygılandıracak şeyleri gebelik bu kadar ilerlemeden doktorlar söylüyor zaten. siz istemeseniz de söylüyorlar.
0
kaptan maydanoz
(18.11.25)
anne karnında basküle koyup tartacak hali yok. birkaç temel ölçü var, baş çevresi, karın çevresi, femur uzunluğu. bu ölçüleri girince alet hesaplayıp ortalama bir ağırlık veriyor. muhtemelen pozisyonundan ya da el becerisinden femur uzunluğunu kısa ölçtü, ağırlığı da düşük çıktı. açıklamak için de bacakları kısa dedi.

26. hafta olmuş, endişelendiğiniz anomaliler daha gebeliğin başında tespit ediliyor günümüzde. hele ayrıntılı ultrasona da girdiyseniz down sendromu gibi durumlardan endişe etmenize gerek yok.

öyle anası kısa babası kısa diye kısa boylu olacak diye de bir şey yok. o da belli olmaz.

hiç merak etmeyin. sağlıkla kucağınıza alın.
0
kibritsuyu
(18.11.25)
Herşey normal bizimkide küçük doğdu Allah sağlıklı bir ömür versin tebrik ederim şşmdiden
0
basond
(18.11.25)
Gebeliğimin 34.haftasında (son kontrolde 2200 gr ölçülmüştü) bebekte gelişim geriliği var, muhtemelen engelli denildi. Yapılan ölçümde 1800den başlayıp 1600e kadar indiler. 3 ayrı hastane 5 ayrı doktor gördü. En son 39. haftada apartopar yoğun bakım ve küvöz olan bir hastaneye acil sezeryan denilerek sevkim yapıldı. Saat 1de 2400 ölçülldü, 2100 doğarsa küvözden yırtabilir ama engeline bir şey diyemeyiz dediler. Saat 4te yapılan sezeryan sonrası 2780 gr ile sapasağlam doğdu bebeğim ve o gün o hastanede doğan en tombul(!) bebekti. Yaklaşık 1 ay yaşadığım şoku, acıyı, endişeyi bir ben bilirim. O kadar doktor cihaza rağmen yanlış ölçüm. Şimdi 9 yaşında oğlum. Dehb teşhisi hariç sapasağlam. Onun da doğumla bir ilgisi yok malum.

Sağlıkla alın kucağınıza.
0
strawberry first
(19.11.25)
(10)

böyle bir senaryoda işten çıkar mıydınız?

m e b
selamlar.şöyle bir senaryo düşünün; bir nakliye firmasında 4-5 sene boyunca bir müşterinizin uluslararası taşımacılığını yapıyorsunuz. sonra, iş yerinden ayrıldıktan sonra bu eski müşteriniz yılda birkaç kez size kendi bünyesinde birlikte çalışmayı teklif ediyor ve hep reddediyorsunuz. yeni işinizde
selamlar.

şöyle bir senaryo düşünün; bir nakliye firmasında 4-5 sene boyunca bir müşterinizin uluslararası taşımacılığını yapıyorsunuz. sonra, iş yerinden ayrıldıktan sonra bu eski müşteriniz yılda birkaç kez size kendi bünyesinde birlikte çalışmayı teklif ediyor ve hep reddediyorsunuz. yeni işinizde 2,5 sene çalıştıktan sonra bu sefer bu kişi bir kez daha "birlikte çalışalım mı? bizim ithalat sorumlusu işten çıkıyor. sen aklıma geldin, gel konuşalım, şartlar uyarsa birlikte çalışalım." diye teklifte bulunuyor. siz de bu yeni yerden de sıkıldığınız için görüşmeye gidiyorsunuz ve şartları kabul ediyorsunuz ve işinizden istifa edip geçiş yapıyorsunuz. ama...

bu patronun işten çıkacak dediği eleman çıkmıyor, var olan iş ikiye bölünüyor; o sipariş ve uygun fiyatlı mal buluyor ve siz de sadece uluslararası nakliye + gümrük işlemleri kısmıyla ilgileniyorsunuz. sevkiyat az olduğu için ayın bir haftası hariç neredeyse boş oturuyorsunuz.

şimdi bu koşulları düşününce maaş zammı isteme konusunda çekingenlik, iş motivasyonun kırılması, yeni şeyler öğrenecek ve kendinizi gösterecek alanınızın dar olması gibi durumlar vs vs gibi olumsuzluklar hisseder ve yeni iş mi arardınız yoksa "bana ne? adam diğeri işten çıkacak dedi, çıkmadı ve üstüne beni getirdi. bir iş için iki kişiye para veriyorsa ve zor geliyorsa diğerini çıkarsın, beni bağlamaz" mı derdiniz?
0
m e b
(13.11.25)
her türlü senaryoda işten çıkarım :) rahatsızlık varsa en güzeli istifa etmek. keşke bunu daha fazla uygulayabilseydim hayatımda.
0
gabe h coud
(13.11.25)
Yeni iş arardım
+4
artıküyeolmakistiyorum
(13.11.25)
patron bir kişi yerine iki kişi çalıştırıyorsa bundan ben neden rahatsız olayım.
sizin tasalandığınız konu için zaten bişey yapamazsınız, onu patron çözecek.
konuyu patronla görüşürüm maaş konusunda olabildiğinde yukarı çekmesini isterim.
+5
duyuruuser
(13.11.25)
Çok iyi anlıyorum seni. İş hayatında zaman zaman işim az olduğuna ben ve rahatsızlık duyardım.
Yeni iş arayabilirsin. Bulana kadar da orda kalmaya devam et. Kafama yatan bir yer çıkar belki.
+3
kaptan maydanoz
(13.11.25)
ben olsam çıkmam, 1 kişilik işi 2 kişinin yapması benim sorunum değil patronun sorunu. ama çok idealist biriysen ve yükselmek istediğin bir ortam arayışındaysan bir yandan iş aramaya devam etmende bir sakınca yok.
+1
Sadece soruyorum
(13.11.25)
Hayır işten çıkmazdım. Hele iş bulmadan zaten kesin çıkmazdım.

Bence taleplerinizi, bu görevde kabiliyetlerinizi yeterince kullanamadığınızı, köreldiğinizi hissettiğinizi patronla konuşun.
Ama onunla konuşmadan önce ondan ne talep ettiğinizi de netleştirin.

Eğer bu çözüm olmazsa başka bir işe bakarsınız.
Ha tabi her zaman başka bir işe bakın, gözünüz açık olsun.
+1
michael_knight
(13.11.25)
olası işten çıkartılma nedeniyle iş bakardım.

adamların tek işin çok istihdamı kendini bağlar o dert değil ama iş tatmini ve sürekli kovacaklar mı beni gerginliği çekilecek dert değil.
0
gurur
(13.11.25)
Adam tekrar tekrar seninle çalışmak istemiş. Adam açısından hiç bi sorun yok. Normal bi şekilde zam pazarlığımı yaparım ben olsam. Çok aşırı sıkılıyosam bilemicem de az çalışıyo olmak eğer az kazanmıyosam işten çıkma nedenim olmaz. Ama az kazanıyosam her türlü çıkarım.
+1
benim bir gizli bildiğim var
(13.11.25)
maaşım iyiyse ben bi süre rahatıma bakardım.
+1
elorelia
(14.11.25)
anlaştığım maaştan düşük veriyorlarsa hemen başka iş bulup çıkarım, hatta bulmadan da çıkabilirim.

yoksa beni ilgilendiren bir durum yok. aynı yerde 10 kişi de çalışabilir üzerime düşen görevi yapar çekilirim.
0
gercekdunya
(14.11.25)
(14)

Olamıyordu :-)

euteamo
Her şeyin doğrusunu bilen sevgili ekşiciler,Daha önceki bi duyurumda paylaşmıştım, 3 haftadan uzun bir süre önce biriyle çok romantik bir şekilde tanıştım, telefonlar alındı ve ilk yazan o. bu süre içinde ne yazık ki bir türlü görüşemedik ve bana aşırı saçma geliyor bu hal. en sonunda şöyle bir şey
Her şeyin doğrusunu bilen sevgili ekşiciler,

Daha önceki bi duyurumda paylaşmıştım, 3 haftadan uzun bir süre önce biriyle çok romantik bir şekilde tanıştım, telefonlar alındı ve ilk yazan o. bu süre içinde ne yazık ki bir türlü görüşemedik ve bana aşırı saçma geliyor bu hal. en sonunda şöyle bir şey oldu, işte salı günü görüşelim, diye konuştuk ama her sabah günaydın mesajı atan adam o gün hiç birşey yazmadı. Akşam da saat 17:30 gibi "biz galiba bugün buluşacaktık ama senden ses çıkmadı" diye sesli mesaj gönderdi. Error verdim. Eğer normal her zaman ki gibi günaydın mesajı yazsa ben zaten hatırlatırdım ama onu bile yazmayınca ben de hiç bir şey demedim ama bütün gün içim içimi yedi. sonra bütün gün hiç bir şey yapmadığını ama tatil planları yaptığını falan anlatmış sesli mesajla. Neyse önümüzdeki hafta görüşelim dedik ama yine ben yazarsam saatler sonra bana dönüş yapılıyor. Onun dışında ise çok romantik gibi, o yüzden kafam karışıyor zaten. Bi ara gerçekten başka biri daha olduğunu düşündüm ama sanırım yok, gerçekten işinde gücünde biri gibi ama emin de olamıyorum. yorumlayın pls :-) bu iş nereye gider, erkekler neden böyle
0
euteamo
(13.11.25)
Başka biri var
Yoksa bile sen de yoksun aslında.
boşluk zamanını doldurma için hazırda tutuluyorsun.
Ha sana keyifli geliyorsa devam et ama ne olduğunu da bil.
not:erkeğim.
0
kisa
(13.11.25)
aklındaymışsın. "atması gereken" günaydın mesajını beklerken kaybetmişsin. geçmiş olsun. kimse kimseye bir şey yapmaya mecbur değil. istediğinin peşinden gitmeyi böyle böyle öğreneceksiniz. her şeyi bilen sözlükçü.
+2
gabe h coud
(13.11.25)
Sen biraz daha aktif olup bir çay kahve içme niyetine onu davet et böylece onun hayatında şu an başka biri mi var anlarsın, aynı zamanda karakter olarak her zaman mı böyle tutuk biri olup olmadığını sohbet esnasında ve görüşme sonrasındaki davranışlarında anlamış olup buna daha fazla enerji harcayıp harcamayacağına da karar ver
0
grimavi
(13.11.25)
başka biri/leri var. Senin kadar romantik düşünmüyor, hazır değil vs bir sürü opsiyon var. Konuşmak iyi geliyor ancak iş buluşmaya gelince ya hayatındaki insanlardan dolayı planlayamıyor - yani biriyle yeni görüşmüştür, o gün kendine ayırmıştır gibi...
+1
croswell
(13.11.25)
ya birak, zerre caba yok herseyi senden bekliyor. erkekleri boyle yapan sinir cizemiyor olmaniz.
0
warrior princess
(13.11.25)
Bu hikayede en normal şey başka birinin olması bu arada, eğer yoksa daha sıkıntılı bir durum.
Ben de başkalarının olduğunu ve bu yüzden planlamada zorlandığını düşünüyorum.
Daha önce de söylediğim gibi biraz sakinleş, sen de başkalarıyla konuşmaya devam et bence, birine bu kadar takılmak deli eder insanı.
0
mutekebbir
(13.11.25)
3 haftadan uzun suredir ilk bulusmayi gerceklestiremediginiz kisi sizi oyaliyor demektir. Kafanizda yarattiginiz bir karakter icin hem zamaninizi hem enerjinizi harciyorsunuz. Bu insan hakkinda aslinda 'gercek hayatta' hicbir sey bilmiyorsunuz. Lutfen kendinize gelin.
Hem her sabah gunaydin mesaji atiyor hem ertesi gun mesajlara donuyor, o kisim enteresan, celiskili.
Ama her sabah mesaj atan adam ozellikle bulusma gunu atmadiysa ozellikle bulusmak gibi bir derdi yoktur bence.
+1
kassiopeia
(13.11.25)
Böyle çaba göstermeyen senin kadar heyecanlı olmayan erkekten bir cacık olmaz. Hiç vakit kaybetme next next next…
Evli çocuklu teyze olarak uyarmak istiyorum :)
0
kaptan maydanoz
(13.11.25)
hiçbir şey yok. anlattıklarından hiçbir anlam çıkmıyor. (bence, başka biri var benzeri bir sonuç hiç çıkmıyor zaten) herkes kendi yaşından, kendi yaşam tecrübesinden , kendi penceresinden bakarak yorumlamış, ama bin bir çeşit insan var dünyada.

bu kadar çok analiz ediyorsan, ilgin çok yüksektir diye düşünüyorum. rol yapmayı , geri durmayı bırakıp daha atak olmalısın. kız kıza wp gruplarına yada kedi annesi teyzelere kulak asma. abartmamak kaydıyla erkeğin peşinden giden kadın, net , ne istediğini bilen , mermi gibi kadındır. üslupta problem olmadığı ve çok sayıda hedefe yürümediği sürece de gayet karizmatiktir bir çok erkeğin gözünde.
0
loch ness
(13.11.25)
@Loch ness sana katılamıyorum maalesef, erkek milleti maalesef peşinden koşmayı seviyor, tecrübe ile sabit. o yüzden ondan çaba gelmedikçe ben de ses etmeyeceğim, aslında bayaa hoşlandım ama normal şartlarda bu kadar zorlanmamız gerekiyordu, tuhaf bir şey var, yukarıdaki arkadaşların da yazdığı gibi.
0
🌸euteamo
(13.11.25)
başka biri yok ama aslında ilişki istemediği halde bir ilişkisinin olması gerektiğini düşünüyor. ya da özgüvenini etkileyen bi sorunu olabilir. sonuç olarak görüşmekten kaçınıyor. uzaktan konuşurken kolay ama iş ciddiye binince ölü taklidi yapıyor. yorucu olur, siz bilirsiniz tabi yine de
0
mezzosprite
(13.11.25)
"Erkekler neden böyle?"

Değil. O yüzden işin içinde bir iş var :) Hoşunuza gidiyorsa, ciddiye bindirmeden, kendinizden ödün vermeden takılın ama ciddi bir şey beklemeyin.
0
cosmicstring
(14.11.25)
Benim anlamadığım her gün adam günaydın mesajı atıyormuş, o gün de sen atsaydın? Adam da belki bir gün sana mesaj atmayı unuttu ve baktı ki ben yazmasam onun hiç umurunda değil gibi düşündü.
0
bobinhoo
(14.11.25)
bütün gün yazmamasının nedenini açıklamış, mantıklı geldi. bi de demiş ki "bugün konuşamadık ama bu seni özlemediğim anlamına gelmez, hep aklımdasın". inanacağım sanırım ya.
-1
🌸euteamo
(14.11.25)
(21)

ex yöneticimle bir gönül meselesi? Daha buluşmadan ghostlandım lütfen bakın çok acı çekiyorum?

profesormek
Çalıştığım kurumsal şirkette yöneticim olan bir adam vardı. Yıllar önce boşanmış, çocuklu, 40 yaşında, karizmatik bir bey. bana her zaman oldukça dikkatli, nazik ve korumacıydı. Ama düşüneceğiniz gibi tipik genç kızlara sarkan yavşak yönetici tiplemesinde asla değildi. asla profesyonel çizgiyi aşmad
Çalıştığım kurumsal şirkette yöneticim olan bir adam vardı. Yıllar önce boşanmış, çocuklu, 40 yaşında, karizmatik bir bey. bana her zaman oldukça dikkatli, nazik ve korumacıydı. Ama düşüneceğiniz gibi tipik genç kızlara sarkan yavşak yönetici tiplemesinde asla değildi. asla profesyonel çizgiyi aşmadı, mesafesini hep korudu. Şirket flörtü falan hiç olmadı yani zaten şirket yapısı baya muhafazakar ve ben evli olduğum için cesaret edemezdi zaten. Ben de ona karşı bişi hissrtmiyodum yanlış anlaşılmasın yani asla kocamı aldatmadım. aramızda asla en ufak bişi dahi geçmedi bunu üstüne basa basa belirtmek isterim. Beni ekipteki diğer kızlardan 1 tık kayırdığını hissediyordum ama ben diğerlerinden daha panik, duygusal ve hassas olduğum için o yüzden daha dikkatli davranıyo beni abi şefkatiyle seviyo diye düşünüyodum, zaten o da 1-2 kere demişti abin gibi gör beni diye. Ben 20 lerimin sonundayım, ondan yaşça daha küçüğüm ve o sırada evliydim zaten.Eşimden boşandım geçenlerde ama sebebi de asla bu adam değil aşağıda anlatıcam. Zaten o sıralarda bişi hissetmiyodum ona karşı, kocamı seviyodum ama gelinen noktada demek ki içten içe eski kocamın yapamadığını (beni koruyup kollaması) yaptığı için etkilenmişim bilinç altımda. Eski kocam beni ailesine ezdirdi çünkü. Bu adam düğünümüze de geldi bu arada yani ben hala orda çalışırken evlendim işin trajikomik kısmı :d ve adama mesela yani yeri geliyo görevimden dahi mızmızlanıyodum (tabi saygılı üslupla) ve sürekli izinler alıyordum derdim hiç bitmiyordu ahdjdjsj ama hiç sesini çıkarmadı hep alttan aldı. Gerçi genel olarak herkese karşı zaten anlayışlı iyi bi yöneticiydi bu yüzden çalışırken hiç başka anlam aramamıştım çünkü ben onun gözünde hep çömez, duygusal ve panik bi kızım o yüzden sadece şefkat duyuyo gibime geliyodu.

Neyse ben zaten evliliğmde kocamın ailesinden kaynaklı sıkıntılar yaşıyordum, uzun süreli ilişkinin ardından evlendik. Ben yok sayan ailesine karşı beni ezdirdi, beni yok saymalarına ses çıkarmadı vs zaten totalde 1 yıllık süren evliliğimizde defalarca kez kırmalı dökmeli (tabi kıran döken bendim hep :d) kavgalar edip ertesi gün işe gittim. Bu kısımları detaylı anlatmıcam zaten boşandık bitti kendi isteğimle boşandım eşim nerdeyse 40 ına gelmesine rağmen iş tutturamamış, ailesinden para alan (ailesi zengindi) bu nedenle onlara boyun eğen biriydi. Benim salaklığım oldu evlenmek. Beni yıllarca manipüle ederek ilişkide tuttu, beni seviyor sandım ve uzun ilişkiden sonra evlenmezsem yıllarım boşa gider diye düşünerek evlendim. Dıştan bakınca her şey güzeldi ama, sürekki Avrupa seyahatlerine gidiyoduk hatta ona da diyordum işte izin formu imzalatırken, şuraya gidicez, yıldönümümüzü kutlamaya bu şehre gidiyoruz falan diye. Adamın gözünde tam ulaşılmaz, hayatı mükemmel ve güzel bir kızdım yani. Hatta bi keresinde “şu şehre de gidin oraya gitmişken, o şehir için 5 gün fazla sıkılırsınız” falan demişti. Ben de evet ama eşim çok mızmız yorulmayı şehir değiştirmeyi falan sevmiyo zaten müze falan da pek sevmiyo uyuşmuyoruz” falan demiştim adam aa niyeymiş ya falan diyerek kahkaha atmıştı baya djdjdksk . Şimdi düşününce aslında eşimden yavaş yavaş soğumuşum , zaten bu konuşmadan birkaç ay sonra boşandık.

Neyse eşimle sorunlarımızın üstüne bir de işyerinde aylardır sorun yaşıyordum ekipteki kızlarla. Aralarında beni durduk yere dışlayan biri vardı ve dominant bir karakter olduğu için diğerlerini de etkiliyordu vs . Sürekli birlikte dip dibe çalıştığımız için de kötü etkileniyorum. Bunun sebebi de açık söyliyim valla hiç mütevazı olamıcam hem onlardan kat kat güzel olmam, onlara kıyasla rahat bi yaşam sürmem falandı bence :d En son hem evdeki hem işteki strese dayanamadım ve yine bir tatil öncesi bu kızlara biraz patladım. Tatil dönüşü adamla konuyu konuşurum o beni korur diyordum içim rahattı. Meğer ben tatildeyken beni şikayet etmişler adama, bunu sonradan başka şekilde öğrendim. Ama Döndüğümde hiç bana hesap sormadı yani, her zamanki gibi güleryüzlü tatlıydı. Ben kendim konuşmaya gittim anlattım derdimi. Orda bile bişi söylemedi seni şikayet ettiler bana falan demedi uyarmadı ben sonradan öğrendim dediğim gibi. Uzun uzun benle konuştu tamamen profesyonel çizgide, belki sana öyle geliyordur ben dışlandığını düşünmüyorum, zaten herkes istediğiyle arkadaşlık yapabilir ben bişi yapamam ki falan dedi. O zaman ben ayrılmak istiyorum dedim. Tamam dedi mutsuz olduğun yerde de bence kalma, ben senin mutsuzluğunu hissedebiliyorum ruh gibi geziyorsun bazen dedi. Ben de biraz eşimle alakalı sorunlarımı da anlattım ailesi beni yok sayıyo ailesine sesini çıkarmıyo baya kavga ediyoruz biraz da bu yüzden böyleyim falan diye. Yine çizgisini bozmadı, önceliği sana vermesi lazım siz ailesiniz artık falan dedi sadece. Sonra bana nasihatler verdi dışlanma mevzusuyla alakalı. belki de olayları akışına bırakman lazım mizacını değiştirmen lazım insanları takmaman lazım falan dedi, gençliğinde çalıştığı yerden örnek verdi onun da orda arkadaşı olmamış fazla falan filan. Defalarca sordum ona sizce napim bir süre daha burada kalayım mı dayanıyım mı dedim. Hani kal demesini bekledim biraz da. Ama yok mutsuzsan kalma bence ben İk ile konuşayım dedi. Peki dedim. O hafta boyunca işe gidip geldim çıkış kararım çıkana kadar, evde de full ağladım güvendiğim dağlara karlar yağdı diye djjdjdsk. Cuma sabahı karar çıktı ve bana haber verdiler çıkabilirsin pazartesi son defa geliceksin diye. Ben de bunun odasına girdim, gayet mutlu bi şekilde çünkü sonunda kurtuluyorum hissi de vardı içimde. Kapı ile masası arasında baya mesafe olduğu için masasının yanına kadar gittim. Ben çıkıyorum x bey pazartesi görüşürüz dedim. Bilgisayara bakıyodu o sırada. Kafasını bana bir çevirdi gözleri kan çanağı. Onu öyle görmeyi hiç beklemiyodum saniyeler içerisinde kafamdan şunları geçirdim “ya bu adamın gözü niye doldu ki şimdi” falan. İçim öyle titredi ki ve anında benim de gözlerim doldu. 1-2 sn öyle bakıştık, kendimi kötü hissediyorum dedim sesim titreyerek. O da buruk bi sesle gülümseyerek “haftasonunu güzel geçir pazartesi görüşürüz” dedi. Pazartesi sakindi ağlamadı gözü dolmadı sadece vedalaşırken şey dedi “sabah seni şirkete girerken gördüm yine seke seke yürüyodun” dedi kahkahayla ama hüzünlüydü sesi bakışları falan. Chatgpt ye göre bu da benim heyecanımdan falan hoşlandığına bi işaretmiş djdjdj

Neyse ben işten ayrıldıktan sonra, herhalde evde durmanın etkisiyle iyice kafaya takmamdan ötürü eşimden iyice soğudum. Tam da o sıralar aksi gibi ailesiyle alakalı zorunlu olarak üst üste görüşme durumları oldu, hastalık düğün gibi. Bir yandan da zaten boşluğa düşmüştüm işten çıktığıma pişman olmaya başlamıştım. Hepsi birleşince ve sağolsun eski eşim de yine bu görüşmelerde ailesinin bana olan tavırlarına karşı beni yine ezdirdiği için artık illallah dedim, bir gece kıyameti kopardım, evi terkedip aile evine döndüm ve boşanmak istediğimi söyledim. Kısa kısa anlatıyorum ama cidden üste çıkan manipülatif bi tipti, nolmuş ailem seni sevmiyosa bu boşanma sebebi değil falan diyip durdu anca. Ki durduk yere düşmanlık yapıyolardı yani görümcem durduk yere mesela suratıma bakmıyodu benle yaşıt bi kız, asla sesini çıkarmadı kardeşine. gerçekten pasif bi tipti eşim yani 20 yıllık arkadaşı bile bana hak verdi hatta karısı da iyi ki kurtuluyosun ömür geçmezdi onunla dedi. Neyse bunları geçiyorum. İşten ayrıldıktan 1.5 ay sonra biz anlaşmalı boşanma için mahkemeye başvurduk. O sırada da bu adamın doğumgünüydü, dedim bir kutlayayım bakalım nolucak. “İyi ki doğdunuz bla bla, iyi ki sizi tanımışım” diye sıcak bi mesaj attım. Saniyesinde cevap geldi. “çok teşekkür ederim x ciğim aynı duyguları paylaşıyorum” diye. Sonra ben nasılsınız falan dedim bana da sorsun ki boşanıcağımı söyliyim diye dhdjdj . Nitekim söyledim de . Kendim boşanmak istedim ailesiyle alakalı sorunlarımızı çözemedi içim çok rahat dedim. O da “hayırlısı olsun, alınan bir karar hiç karar alınamamasından iyidir, karar alabilmek senin için bir gelişme” dedi gülerek. Orda konuşma kesildi. 2 hafta sonra, tam da bizim duruşma gününün akşamı nasıl bi tesadüfse artık, yazdı bana. İşte nasılsın, duruşmanız oldu mu, var mı verebileceğimiz bir destek falan. Ben de evet bu sabah oldu şimdi arkadaşımla kafa dağıtmaya çıktık hatta dedim. O da oo nerede eğleniyosunuz dikkat et fazla dağıtmayın dedi, günün denk gelmesi için de aklımdaydın tesadüf olmuş dedi gülerek. 2 gün sonra da iş ilanı attı bana, ben de ielts sınavına hazırlanamadım zor zamanlardan geçtiğim için dedim. O da geçer geçer unutmak insana verilmiş en büyük nimet dedi. Sezen aksunun “geçer” şarkısını paylaştı bi ara çok dinlerdim dedi. Ben de sizin için dinlicem, unutmakla alakalı bi derdim yok içimde zaten bişiler bitmişti hatta keşke evlenmeden önce bu kararı alsaydım gibi bişi dedim. O da sadece gülen bir sticker attı başka bişi yazmadı. Sinir oldum ben de yazmadım. Öyle 1 hafta konuşmadık ama içim içimi yedi. 1 hafta sonra bir story attı, dedim yazıyım bari. Esprili bişi yazdım storysine. Bu arada 2 gün öncesinde de wjatsapp pp mi de değiştirmiştim, hafif dekolteli ama kalitesiz durmayan bi abiyeyle fotom vardı onu koymuştum yazsın diye , ama yazmamıştı. Neyse storysine cevap verdiğim gibi yine saniyesinde esprili bir dönüş yaptı. Ben o sırada ne yazsam diye bi 15-20 dk bekledim. Hemen konuyu pp me getirdi, bu fotoyu görümcenin düğününde mi çekilmiştin diye. Evet dedim. “Çok hoş durmuş elbise üzerinde” dedi . Ben de “.benim düğünde giydiği elbisenin intikamını almak için özellikle seçmiştim umarım amacına ulaşmıştır” dedim gülerek. “Bence ulaşmıştır , zaten düğününde de gözler senin üzerindeydi boşver onun kıyafetini” dedi. Ve hemen ardından “bir gün yemek yiyelim jsftaya haberleşelim dertleşiriz” dedi gülerek. Ben de “çok iyi düşünmüşsünüz sizden haber bekliyorum o zaman haftaya” dedim.

AMA YAZMADI. BULUŞMADIK. Bu konuşma 28 ekimde oldu ve hiç yazmadı. 3 gün önce cumartesi akşamı içim içimi yerken arkadaşımın evinde şarap kadehli story attım “sometimes all you need is girls night” diye. Sanırım şirket telefonuna haftasonu bakmadığı için görmedi o akşam. Pazar akşamı da gym den story attım hafif dekolteli crop tayt ikilisiyle “pazar sporu” diye paylaştım. Cidden bir erkeğin o fotoya dayanması zor yani çünkü harbiden doğru estetikler doğru bakımlar doğru sporla falan kendimi üst düzeye taşıyan, nezih steril semtlerde bile baya dikkat çeken tanışmak için can atılan biriyim. Neyse son storyimden 20 dk sonra bu 2 story i de gördü, like attı o kadar. Başka hiçbir şey yazmadı. Hani kusura bakma geçen hafta müsait olamadım, bu hafta şu gün buluşalım falan hiçbir şey yok. Bugün salı ve hala yazmıyor. O kadar canım yanıyor ki. Bi de pms dönemimdeyim bağıra bağıra ağlamak istiyorum. Bi yandan da 2.5 aydır seks hayatım olmadığı için ve kimseyle birlikte olmayıp sadece bu adamı hayal edip ümitlendiğim için aşırı hayal kırıklığı yaşıyorum, tutamıyorum kendimi. Hatta kendimi ağırdan satarım ilk 3 buluşmada yatmam diyordum ama şu geldiğim durumda ilk buluşmada yatmazsam iyi yine yani.

Çok çaresiz hissediyorum. Ve seksin karşılıklı duygusal bağ kurulan biriyle yaşanması gerektiğine inandığım için şuan başkaskyla da birlikte olamıyorum. Yoksa makine gibi çocuklar pt ler falan var gym de falan bana bakan eden. Ama yapamam yani olmaz. Bu adamla yapmam lazım. Bi de güvenlik meselesi var yani hadi duygusallığj geçtim güvenemem kimseye, kamerası var hastalığı var. Belki avrupada yapabilirim diyorum ama eski eşimle uzun ilişkimin ardından ilk seferimi sıradan biriyle yapmak istemiyorum özel biri olsun istiyorum. Çünkü harbiden gençlik yıllarımı sadece eski eşimle geçirdim. Bi yandan da sikerler diyorum bu hafta içi biletimi alıyım (schengenim var) whatsapp storye de atayım kudursun diyorum. Amsterdama gideyim taş gibi bir dutchla birlikte olayım. Ama birlikte olduktan sonra adamı düşünüp ağlayacağıma da yüzde bin eminim. Kendime yakıştıramıyorum yani bi yandan. Ama bi yandan da harbi artık dayanamıyorum nolur bana akıl fikir verin. Ya da whatsapp storye şey mi atsam diyorum “ bir kızı bin kişi ister; ilgisini stabil şekilde koruyup dengesiz tavırlar sergilemeyen net olan kazanır” diye bir twit gördüm geçen gün, bunu mu atsam artık harekete geçsin diye. Niye böyle yapıyo anlamış değilim. Chatgpt ile baya baya her gün hasbihal ediyorum darlıyorum jdjdjddk bana dediği şey “sana bağlanmaktan korkuyo kaybetmekten korkuyo seni çok genç güzel çekici görüyor ya ona yetemezsem diye düşünüyor seni unutmaya duygularını bastırmaya çalışıyor” falan filan. Ne kadar doğru bilmiyorum.

Bu arada bu adamla ciddi ilişki istemiyorum yani. Zaten mesajlarım falan da hep cooldu adama yapışmadım ve henüz yeni boşandım zaten ne ciddi ilişki isticem . Bi de çocuk sayısı 1 den fazla yani başedemem ileride. Bir kez daha sıkıntılı aile dinamiklerinin içine girmek istemiyorum . Sadece takılmak istiyorum ama tabi duygusal bağ da olucak shsjsjs. Anlamıyorum yani tek derdi seks olsa şimdiye kadar kesin buluşurdu benle niye kaçıyor anlamıyorum boşandım artık orda da çalışmıyorum bitti gitti zaten bunları düşünse bu noktaya kadar getirmezdi aramızdaki iletişimi

Nolur bana akıl fikir verin napıyım kafayı yicem düşünmekten
-7
profesormek
(11.11.25)
ay hepsini okudum. eleştirmeyeceğim, kınamayacağım. kendimi tutuyorum şu an.

tamamen düz mantık düşünüyorum. bir şey yapmak istiyorsan yap. bu kadar dolaylı yoldan uğraşmaya gerek yok. doğrudan görüşmek istediğini söyle. haftaya müsaitim, plan yapalım, önceden de konuşmuştuk ama sen yazmadığın için havada kaldı, bu sefer öyle olmasın diyebilirsin.
+6
elorelia
(11.11.25)
hepsini okudum. bence siz bir mesaj atin, unuttun mu yemegi diye. boyle bir yesil isik alirsa ordan yurur artik her turlu. biraz cekiniyor gibi. yine de yurumezse salin gitsin bence. amsterdam'da tas gibi bir dutch bulun. :)
+1
lemmiwinks
(11.11.25)
işim yoktu okudum ahahaha. troll sanırım ama gerçekse de ben böyle bir yapışkanlık görmedim. napıyorsun yahu adam istemediğini daha ne kadar farklı yollarla anlatabilir? istemiyor işte o kadar da güzel süper seksi değilsin onun gözünde. ahahah.
+1
kaptan maydanoz
(11.11.25)
@elorelia @lemmiwinks haklısınız ben de yazmak istiyorum ama işte ya @kaptanmaydonoz haklıysa ya beni istemiyosa (gerçi inanmıyorum istemeyen adam elbise üzerinde çok hoş durmuş yemeğe gidelim falan demezdi) yapışkan gözükmek istemiyorum. İstemediğine inanmıyorum belki de korkusundan vazgeçti belki de çekiniyo dediğiniz gibi
0
🌸profesormek
(11.11.25)
uzun yazmışsın ama oldukça iyi akıcı bir yazı ben de hepsini okudum . aklında kalacağına ara konuş ya da mesaj yaz bir adım at derim. ilgisiz olduğunu ben düşünmüyorum belki başka işleri sorunları oldu sana dönemedi.
+1
devilone
(11.11.25)
Ahshsjs teşekkür ederim biraz alelacele yazdım imlaya çok dikkat etmedim ama :d inşallah dediğiniz gibidir. ben ona gerçi söyledim hani haber bekliyorum sizden diye. Haber verebilirdi müsait olamadım falan diye anlamadım yani. Eski kocam gibi yine hem yaşı büyük hem prenses bi erkeğe mi denk geldim yoksa of :d
0
🌸profesormek
(11.11.25)
bu arada alacağım cevaptan da korkuyorum yani. Çünkü belki de yürütemeyiz çoluk çocuğum var falan diye düşünüp vazgeçti o zaman da red cevabı alırsam veya terslenirsem çok kötü olurum kendimi yapışkan gibi hissederim :( aramızda hala ast üst dili devam ettiği için de referans anlamında da kötü olur hala iş bulamadım çünkü :(
0
🌸profesormek
(11.11.25)
Bi de whatsappa attığım storylere de like atıp geçti yani ben zaten ben buradayım demek için atmıştım onları. Görünce mesaj atabilirdi sadece like atmakla yetindi demek ki vazgeçti belki de of :( belki de muadilimi buldu beni unutmak için Onunla oyalanıyo :(
0
🌸profesormek
(11.11.25)
umut işkenceyi uzatır der Nietzsche , ben senin yerinde olsam net olarak cevabı duymak isterdim.
+1
devilone
(11.11.25)
bırakın adamın peşini.
0
gabe h coud
(11.11.25)
@gabe h coud Peki sana şunu sorucam niye o zaman en son bana yemek yiyelim haberleşelim dedi ve elbisen çok hoş durmuş üzerinde dedi?? Ben sadece storysine esprili bi cevap vermiştim o kadar. Kendi durduk yere bunları yazdı. Tamam belki şuan vazgeçti ama 28 ekimde beni istedi gayet yani. Hiç istemeseydi muhabbet bile etmezdi ignorelardı. Ben kafamda bişi kurmadım yani
0
🌸profesormek
(11.11.25)
ver kurtul.
+1
hold the door
(11.11.25)
@hold the door derdim o zaten ama buluşmuyo bile benle :( başkasıyla da olamam işte tc sınırlarında anca avrupada falan o da çok hoşuma gitmesi bana iyi hissettirmesi kısa bir flört gibi olması lazım işte şak diye veremem kimseye
0
🌸profesormek
(11.11.25)
bu adam öyle story ile kudurtabileceğin biri değil.
0
orpheus
(11.11.25)
@orpheus napıcam peki napmalıyım :( ya madem emin değildi neden bana son konuşmamızda yürüdü yemeğe gidelim dedi of kaç yaşına gelmiş üst düzey yönetici bi zahmet emin olsun kendinden ya
0
🌸profesormek
(11.11.25)
40 yaşında tecrübeli adam diyorsun. belli ki adamın işi gücü haftasonu kaçamağından daha değerli.
bence risk almak istemiyor.
0
orpheus
(11.11.25)
40 yaşında adam artık bazı konularda yetersiz olur. daha genç birini bul.
0
hold the door
(11.11.25)
@orpheus risk mevzusu şimdi mi aklına geldi ya? Zaten risk yok ki ortada ben işten ayrılmışım boşanmışım falan. İşten çıkan bi arkadaşım var ona boşanıcağımı söylemiştim acaba gitti hala çalışan arkadaşına söyledi (gerçi söylemez diye ummuştum güvendim o kıza arkadaş olarak ama) o da diğerlerine söyledi yayıldı bu da korktu mu aacaba aramızdaki ilişki de böyle yayılır mı diye? Ama böyle bişi varsa da beni uyarabilirdi kaldı ki aramızdaki ilişkiyi söyleyecek değildim en başta zaten kendi adımı kötüye çıkarmak olurdu bu
0
🌸profesormek
(11.11.25)
@hold the door sanmıyorum adam 50 değil ki daha 40 yani hem tecrübeli hem de bana iyi hissettirirdi kaldı ki dediğim gibi duygusal bağ kurmam lazım sevişeceğim kişiyle. Yoksa şimdiye kadar zaten çoktan olurdum. Tc sınırları içinde de birine güvenip birlikte olmam için uzun zaman geçmesi lazım tc erkekleri lovebombing sonra ghosting yapıyo date piyasasına uzak kaldım herşey kötüye gitmiş instada falan görüyorum millet yakınıyor piyasa çok kötü olmuş o yüzden çevremde biriyle birlikte olup adımı çıkaramam yok yere. App falan da kullanamam kullan at muamelesi yapıcaklar bana göre değil işte. Anca Avrupada cesaret edebilirim böyle bişeye o da benimle ilgilensin gezdirsin derdimi dinlesün shsjsjsjsk (derdim hesap falan değil param var sadece kendimi iyi hissettirsin)
0
🌸profesormek
(11.11.25)
seni anlamıyor olabilir mi? veya anlıyor ve hayatında biri var. bu durumlarda net olmak iyidir. bi kahve içmeye çağırın konuşun bence hoşlandığınızı direkt söyleyin. olmuyorsa önünüzdeki maçlara bakın uzamasın mevzu.
0
ruhlardan esinlenen karga
(12.11.25)
şunu bir erkek yazsa milyon kere cancel edecek duyuru kullanıcıları hiç uğramamış. vay anasını.
0
gabe h coud
(13.11.25)
(7)

sinirliyim (instagram)

flowerday
evcil hayvanları ve bebekleri takip ettiğim bir instagram sayfam vardı. bugün çat diye kapatıldı. topluluk kurallarını ihlal (!) etmişim, instagram spesifik bir sebep söylemiyor. itiraz etmeme rağmen kalıcı olarak hesabım kapatıldı. etliye sütlüye karışmayan bir hesaptı. sonra aklıma yakınlarda olan
evcil hayvanları ve bebekleri takip ettiğim bir instagram sayfam vardı. bugün çat diye kapatıldı. topluluk kurallarını ihlal (!) etmişim, instagram spesifik bir sebep söylemiyor. itiraz etmeme rağmen kalıcı olarak hesabım kapatıldı. etliye sütlüye karışmayan bir hesaptı. sonra aklıma yakınlarda olan bir olay geldi. koreli bir bebiş vardı çok tatlı. kadının teki (ispanyolca yorum yazıyor) sürekli çocuğun postlarının altına koca kafalı yazıyor veya makyaj yapmış maymun gifi falan atıyor. bir postta da çocuğa şişman, çirkin falan yazınca benim de kafam attı. çocuk çok şirin ama senin için de dışın da çirkin diye yorum yazdım. bir on gün geçmiştir, tam gününü hatırlamıyorum. kapatmalarının nedeni bu diye düşünüyorum. muhtemelen şikayet etti. onun dışında sayfaların altına çocuklar için de hayvanlar için de yorum yaptıysam hep "çok şirin" tadında yorumlar. bir bu yorum böyleydi. şimdi bu insanlıktan nasibini almamışın hesabı duracak, benimki kapanacak öyle mi? allah belasını versin. bine yakın takip ettiğim hesap vardı. login olamadığım için o sayfaları da yedek alamıyorum. mesajlar da gitti. ne olacak şimdi?
0
flowerday
(09.10.25)
Haklısın. Ben sosyal medya platformu patronlarının (kaç kişilerse artık...) özellikle Türklere ırkçı politika uyguladığına inanıyorum. Benzer şekilde hesabı kapatılan çok insan biliyorum. Neye göre yaptıkları belli değil, delikanlı gibi arkasında da durmuyorlar yaptıkları şeyin. Bunu ırkçılıktan başka bir şey açıklamıyor maalesef.
-1
muhayyer divan
(09.10.25)
Bin tane bebek çocuk takip ediyorsan pedofili şüphesiyle kapatılmış hesabın. Muhtemelen şikayet edilmişsin incelenince cidden de kapatılmaya bir sebep gibi duruyor.
0
kaptan maydanoz
(09.10.25)
@kaptan maydanoz ben "bin tane bebek takip ediyorum" mu dedim? bunun rahat 960 tanesi evcil hayvandır. o da çok gibi görünebilir ama instagram sürekli başka hesaplar önerdiği için "a bu da çok tatlıymış", "yazık bunun takipçisi azmış moral olsun" diye diye dört senede bu kadar çok hesap takip ettim. çoğu da hesapların kore'dendi. çünkü onlarda inanılmaz sayıda evcil hayvan hesabı var. inanılmaz komik, özenli, eğlenceli videolar vardı. günlük stres attığım bir alandı. o yüzden çok üzüldüm.
0
🌸flowerday
(09.10.25)
bebek fotoğraflarına baktın diye seni pedofili zannetmiş olma ihtimalleri epey saçma bir çıkarım. instagram binlerce beğenili bebek kaynıyor.

eğer hesabınız yeniyse yapıyor bunu. ama eski ve epey takipçili kendinize ait bir hesabınızsa pek silinmiyor.

silinince kimlik bilgileri, fotoğraf istiyor, verseniz dahi biz size döneceğiz yazıyor ama dönüş olmuyor. kalıyor öylece.

birde hani demişsiniz ya, bir sürü hayvan sayfalarım vardı diye. haddimi aşıyorsam özür dilerim ama sanaldaki hayvan sayfalarını kaybetmek o kadar da önemli değil gibi geldi bana. yine de sizin için anlamlı olabilir. yeni açarsınız yeniden beğenirsiniz.

bu sefer kapanmaz inşAllah.
0
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(09.10.25)
bence dediğim sebepten kapandı. kadın, iğrenç bir kadın. küçücük bebeğe bir sürü yorum yapmış. çirkin, koca kafalı ne demek ya. gıcık olduğum şey, onun hesabının açık dururken benimkinin kapanması. takip ettiklerimin belli başlıların ismini hatırlıyorum ama çoğununkini hatırlamıyorum. çoğu, yandaki benzer sayfalardan eklediğim hesaplardı. instagram'ın inanılmaz saçma bir hesap kapatma politikası var. alanında tekelleşmiş bu tür uygulamaların böyle ali kıran baş kesen tarzı hesap kapatma yöntemleri oluyor. çok adaletsiz.
0
🌸flowerday
(09.10.25)
pedofil olabilir şüphesinden önce anne babaları çocuklarını paylaşmasın madem?

fake görünen hesapları kapatıyorlar. bence 1 yorumdan dolayı kapatılmamıştır ama hiç paylaşım yoksa falan sahte hesap nedeniyle kapatılmıştır.
0
deartheodosia
(09.10.25)
@deartheodosia elli küsür de takipçi vardı. paylaşım yoktu ama yorumlardan da etkileşim alıyordum. yüzü aşkın beğeni alan yorumlarım vardı. öyle 0 takipçi, 0 takip etmeli hesap değildi.
0
🌸flowerday
(09.10.25)
(13)

küçükken tam sayılar konusunu öğrenirken zorlandınız mı

Sadece soruyorum
şimdi ben çocuğa önce şu aşağıdaki örneklerdeki gibi tam sayılarda toplama işlemini çalıştırdım. diyorum ki annen sana 3 tl verdi baban da 8 tl verdi toplam 11 tl paran olur. sonra başka örneğe geçiyorum diyorum ki annen sana 3 tl verdi, sen bakkala gittin 8 tlye bişey aldın bakkala 5 tl borcun kalı
şimdi ben çocuğa önce şu aşağıdaki örneklerdeki gibi tam sayılarda toplama işlemini çalıştırdım. diyorum ki annen sana 3 tl verdi baban da 8 tl verdi toplam 11 tl paran olur. sonra başka örneğe geçiyorum diyorum ki annen sana 3 tl verdi, sen bakkala gittin 8 tlye bişey aldın bakkala 5 tl borcun kalır.
(+3)+(+8)= 11
(+3)+(-8)=-5

sonraki hafta oldu, çıkarmalara geçtik. eşimle anlatmaya çalışıyoruz, diyoruz ki burda artılar bayburtlular, eksiler gümüşhaneliler, iki gümüşhaneli yan yana gelirse birbirlerini severler toplama olur + yaparız; (+3)-(-8)=11

ama bi bayburtlu bi gümüşhaneli karşılaşırsa birbirlerini sevmezler eksi olur çıkarma işlemi yaparız; (+3)-(+8)= -5

şimdi 3.hafta oldu. ben çocuğa (+3)+(+8) işleminin sonucunu soruyorum. iki + yan yana gelirse - olur sanmış gitmiş cevaba -5 diyor. benim verdiğim ödevleri yapmıyo, matematiğe ilgisi sıfır. normal mi böyle yapması yoksa bi sorun mu var sizce. bu kadar zor bi konu mu bu? ben hiç zorlandığımı hatırlamıyorum bu konuyu öğrenirken.


EKLEME: HERKESE CEVAPLAR İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM TİK VERMEYİ DENİYORUM AMA BOZULMUŞ GALİBA.
0
Sadece soruyorum
(06.10.25)
Bir de sayı doğrusu üzerinde göstermeyi deneyin. Negatif taraf, pozitif tarafı anlatarak, iki kez negatife gidersem başladığım yere dönerim şeklinde. Bir de bu noktadan siz çok anlatmayın kendisi kendi cümleleriyle kavramaya çalışsın.
0
sekizdokuzon
(06.10.25)
öğretmenin anlattığı mantıkla sizin anlattığınız mantık aynı mı? çünkü öğretim yöntemleri çok farklı şimdi ve öğretmen farklı bi yöntemle anlatıyorsa iyice kafa karıştırırsınız. a harfinin yazış şekli bile değişti sonuçta.

35 yaşındayım, ilkokulu hatırlamıyorum. bence siz de hatırlamıyorsunuz, kolay öğrendim sanıyorsunuz. şu an size tabi ki kolay gelir. çocuk için atomu parçalamak gibi bir şey. ayrıca bazı çocuklar daha az zeki, bazı çocuklar tembel olur. sizin çocuk da bu grup içinde olabilir :(
0
elorelia
(06.10.25)
@cosmicstring
ama çocuk 7. sınıfta, fasülye işini geçeli çok olmadı mı, bi de fasülye ile negatifleri nasıl anlatacağız?
0
🌸Sadece soruyorum
(06.10.25)
7.sınıf diyene kadar 2-3 filan sandım.

bence çok kompleks şekilde anlatıyorsunuz basit bir konuyu. sayı doğrusu üstünden gösterin, bayburt gümüşhane filan iyice çorba etmişsiniz. 7.sınıf çocuğu artık somut örneğe ihtiyac duymaz sayı doğrusunu bilir.
0
kaptan maydanoz
(06.10.25)
@kaptan maydanoz
ya öyle söyleyince de anlamıyo sanki ne desem ilk defa duymuş gibi yapıyo, defterini kontrol ettiğimde öğretmen de önce bunları anlatmış sayı doğrusunu sonradan göstermiş diye anladım.
0
🌸Sadece soruyorum
(06.10.25)
Bir de lise öğrencileri bile tam sayılarda toplama-cikarma yapmakta zorlanabiliyor. Çocuğu çöpe atma yani :)
0
sekizdokuzon
(06.10.25)
7.sınıf için bir an önce müdahale edilmesi lazım, bu konuların çok önceden halledilmesi gerekiyordu (okulda ve evde)
0
sweetoffice
(06.10.25)
Dostumun (+) dostu (+) dostumdur (+)
Dostumun (+) düşmanı (-) düşmanımdır (-)
Düşmanımın (-) düşmanı (-) dostumdur (+)

Ben bu şekilde öğrendiğimi hatırlıyorum ilkokulda. Artı ve eksinin dönüşümünü imajine etmesini sağlayabilirsiniz.
Bir yandan da çocuğunuzun sanki gelişimine göre matematikteki akademik becerisi geride kalmış gibi geldi.
0
dediysem dedim
(06.10.25)
bayburt gümüşhane örneğinden sonra ben de bildiğimi unuttum.
0
bobinhoo
(06.10.25)
Abi siz bu şehirli örneği ile başarı mı bekliyorsunuz? Bırakın çocuk kendi formülünü bulsun. Ben okulda formülleri anlamıyordum, çünkü birisi bu en iyi böyle olur demiş. Sormamış da kimse kime göre diye. Ben soruyorum kime göre? Formulü uydurana göre işte. Kafalar aynı mı değil? Kafamda mat işlemlerini çok hızlı yapabiliyorum, mühendis arkadaşım var arbre'den iyi olmasın o da formüllerle ışık hızıyla yapıyor. Herkesin yoğurt yiyişi...
0
Shepard
(06.10.25)
7. sınıf çıkartmayı öğrenmemesi için aşırı aşırı geç değil mi?
başka bir yardım mı alsanız? 7. sınıf orta okul oluyor yahu?
matematiğe ilgi ile alakasız, iyi bir eğitimciden destek alın, öğrenme güçlüğü olabilir?
0
eja
(06.10.25)
Eski bir matematik öğretmeni olarak söyleyebilirim ki bu dönemde artık öğrencilerin matematiğe karşı ne ilgisi ne iştahı kaldı.
"Bir tane eksi ile bir tane artı toplanıyorsa, büyükten küçüğü çıkar ve neticede büyüğün işaretini sonuca yaz" de.
0
rakicandir
(06.10.25)
@bobinhoo
@konusma ben konusuyorum

Arkadaşlar, bu çocuğa dostum düşmanım vs dersem beyni direkt kısa devre yapar. (Çocuk benim çocuğum değil komşunun oğlu)

Babası bayburtlu olduğu için ve şakasına bayburtlular çok iyi insanlardır vs vs muhabbetler olduğu için bu şekilde ilerledik. Çocuk ilk başta böyle anlatınca anladı ve 15-20 örnek üzerinden çalıştık, o anda sorun yoktu anlamıştı. Ama aradan 5-6 gün geçti yine geldi bi baktım beynine reset atmış.
0
🌸Sadece soruyorum
(07.10.25)
(3)

Yazılımda alan ne zaman seçilmeli?

Algorix
2. sınıfım şu an için gpa kasmaktan başka bir şey yapmıyorum ama yavaş yavaş bir alan seçip ona yönelmenin gerektiğini düşünmekteyim. Top tier bir üniversitedeyim. PhD yapmanın neredeyse zorunlu olduğu hot topicler (AI,ML,NLP vs.) pek ilgimi çekmiyor hem aşırı rekabet var hem de CS'ten çok istatisti
2. sınıfım şu an için gpa kasmaktan başka bir şey yapmıyorum ama yavaş yavaş bir alan seçip ona yönelmenin gerektiğini düşünmekteyim. Top tier bir üniversitedeyim. PhD yapmanın neredeyse zorunlu olduğu hot topicler (AI,ML,NLP vs.) pek ilgimi çekmiyor hem aşırı rekabet var hem de CS'ten çok istatistik ve matematik temelli. Şu an aklımda distributed systems heavy backend engineer olmak var.

Amacım teknik derinliği olan bir alanda kalifiye bir swe olmak fakat big techlerden (faang) birine giremezsem yukarıda dediğim iş işlevsiz kalıyor mu?

Yoksa CS temellerini iyi öğrenip genel konulara hakim bir yazılımcı olmaya çalışıp iş hayatına başlayınca mı derinleşsem?

bir diğer soru master yapmak swe kariyer için mantıklı mı yoksa 2 senelik iş tecrübesi 2 yıllık top tier (avrupa veya abd taraflarında) üniversitedeki master eğitiminden daha mı değerli.

kafam karıştı ben ne yapayım kısa ve orta vadede?
0
Algorix
(06.10.25)
master bence çok gerekli değil fazla uğraştırıcı. onun yerine o alanda bi işe girsen daha mantıklı. ama idealist ve çalışkansan yapılabilir yine iyi bi ünide.

alan genelde 3-4. sınıfta seçilir. ona göre dersler alırsın ona göre ilerlersin. ha mezun olduktan sonra da seçilebilir geç değil. ona göre işlere başvurursun vs. ama okurken seçmek daha avantajlı tabii.
+1
jelly bear
(06.10.25)
oncelike master derinlesmek istedigin alanda akademik disiplin ve motivasyon saglar. ama master surecinde zaman ve emek harcadigin her konunun is hayatinda karsiligini bulamayabilirsin. master egitimi siradinda istedigin ozgurlugu de bulamayabilirsin, ozellikle tez doneminde uzerine calisacagin konular hocalarin yonlendirmesi on plana cikabiliyor. tabi ilerlemek istedigin yolda master egitimi iyi hocalarla birlikte ufuk acici olabilir.

distributed systems uzmanligi konusunda da onundeki profesyonel seceneklerin sadece faang oldugunu dusunme. bunlarin disinda da uzmanligini konusturacagin avrupa ve amerikada bircok sirket bulabilirsin. o nedenle bu sirketler olmazsa emegin bosa gider diye dusunme.

bence iyi bir swe olabilmek, iyi bir "mindset" gelistirip ve bu sayede sistemler uzerindeki problemleri cok daha iyi algilayip, uygun yaklasimlar gelistirebilmekten geciyor. bunun icin de iyi bir temel sart. cok calismak, birseyler ogrenmek bilinen problemleri cozmek icin en iyi yol. ama kimsenin goremedigi problemleri gorebilmek, farkli alternatif yollar gelistirebilmek tamamen iyi bir temel bilgi sahibi olduktan sonra mumkun.

ama yaklasiminda sunu degistirmeni oneririm, "temel konularda kendini gelisirmek" ile "uzmanlik ve derinlesmek", A veya B gibi iki ayri yol degil. ikisi beraber yurutulmesi gereken ayni yol aslinda. cunku alaninda iyi olmak icin tek bir dogrusal yol yok. bir konuyu ogrenirken biraz temel konularda, biraz da is hayatindaki uygulamalardan beslenmen gerekiyor.

bu durumu su sekilde somutlastirabilirim, ornegin distributed systemler konusuna bakarken onune cloud sistemlerin en onemli konularindan biri "serverless" kavrami cikar. sonra bunun is hayatinda en populer araclarindan biri "aws lambda" ya bakarsin. bunun nasil konfigure edildigini, nasil calistirildigini, avantajlarini dezavantajlarini gorur uygularsin. ama bu noktada derinlesme ihtiyaci duyarsan kendine "buna neden gerek var" diye sorar, sonra "event driven" sistemlerden girer "stateless" sistemlere neden ihtiyac var diye cikarsin. ama belkide tam tersi olur, bazen de temel konulardan yola cikar gercek is hayatindaki uygulamalarina dogru ilerlersin.

kisaca her sey noktalari birlestirmek, sorgulamak, kavramlar arasi iliskileri kurmak. o nedenle hangi noktadan basladigin en kritik mesele degil, cunku herkes icin ve her konu icin tek bir dogru yok. zaten bu isin en guzel tarafi kafalarin once karismasi, sonra o kafa karisikligi icinde kendi dogrunu bulmak. benim nacizane tavsiyem bunlar.
+1
emrahday
(06.10.25)
mezun olduktan sonra seç. ciddiyim bak. ben öğrenciyken ölüp bittiğim alanları mezun olup iş bakarken hiç sevmemiştim sektördeki karşılıkları filan çok farklı, çalışabilieceğin firmalar da önemli. mezun ol sonra seç en temizi.
+1
kaptan maydanoz
(06.10.25)
(21)

sumud gemisi olayı nedir acaba?

i'm gonna start a revolution from my bed
birkaç gündür meaj geliyor bazı arkadaşlarca; bu gemiyi canlı yayında takip edin, yardım gemisi, sizin takiplerinizle ulaşacak insanlara vs. diye. doğruluğunu nasıl teyit edebilirim ve sizin konu hakkınızdaki görüşlerinizi de almak isterim.
birkaç gündür meaj geliyor bazı arkadaşlarca; bu gemiyi canlı yayında takip edin, yardım gemisi, sizin takiplerinizle ulaşacak insanlara vs. diye. doğruluğunu nasıl teyit edebilirim ve sizin konu hakkınızdaki görüşlerinizi de almak isterim.
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(03.10.25)
neyin doğruluğu? filo dünyanın farklı yerinden insanlar ile yola çıktı ancak tüm teknelere israil tarafından el koyuldu. 24 tekne 460 insan vardı hepsi şu an gözaltına alınmış durumda.

takip edin vs konuları tabii ki daha çok yere ulaşsın daha çok ses getirisn diyeydi. 100 milyon like'a israil hükümeti düşüyor, gazee'ye ulaşmasına izin verecekler gibi bir konu yoktu
0
croswell
(03.10.25)
2 yıl kadar aralıksız olarak süren katliama en başta BM ve devletlerin müdahale edememesi, yetersiz kalmaları nedeniyle,
siyonist olmayan küreselcilerin eliyle oluşturulan bir faaliyet olsa da insanlığa yararı bakımından önemli bir aşama diye bakıyorum.
0
diyecevaplandı
(03.10.25)
@croswell'in özetlediği gibi de, ayrıntısını merak ediyorsanız haber vb taramaniz lazım, birçok gelişme oldu adım adım.
0
encokbenisevinnolur
(03.10.25)
Boş iş, telefonları suya atanlar var israil askeri gemilerine baskin yapti diye. Telefonunu suya atan adamın mantıklı bir açıklaması olmaz. Hepsi militan tipli herifler, kadınlar da veganliktan, yogadan çökmüşler. Yolda görsen selam vermezsin.
0
Shepard
(03.10.25)
Sumud insanlığın onuru için mücadele eden sivil bir aktivist hareket. Niçin insanlığın onuru diyorum? Çünkü hiçbir hukuk kuralına, cenevre sözleşmesine, bm kararlarına vs uymadan filistin’deki insanları katleden, katlettiği gibi abluka altında aç, susuz bırakan insanlık düşmanı bir israil’e karşı yeter diyebilme, ablukayı delebilme cesareti söz konusu. Kimse sesini çıkaramıyor. Sesi çıkarmak da değil mesele. İcraate geçebilmekte.

Uluslararası sularsa dünyanın neredeyse her devletinden katılan sivillerin tekneleri israil tarafından kaçırıldı. El konuldu. Bu terörizmdir. Uluslarası sularda diyorum bakın… nerede batının hukuk ve insan hakları söylemleri? Nerede bm sözleşmeleri?
Hepsi bir avuç siyonistin menfaatini ve dokunulmazlığını önceleyen çöp yığınıymış meğer öyle değil mi?

Yukardaki militan arkadaş sanırım herkesi kendisi gibi sanıyor. Ancak tüm telefonların hatta gemilerdeki tüm kesici aletlerin suya atılması israil askerine karşı herhangi bir provokatif veya direniş eylemi yapmayacaklarını, bunun sadece pasif ve barışçıl bir eylem olduğunun göstergesi. Bu insanlar haftalarca bunun eğitimini aldı ve tüm aksiyonlarını önceden tatbik ettiler. Bunların hepsi duyuruldu gizli saklı bir şey yok. Gemilere el konulduğunda dahi hepsi el kaldırıp güvertede toplandılar. Direnmediler bile.

Dünyanın pek çok coğrafyasında, farklı etnik kökenden, farklı inançtan, farklı renkten ve farklı ideolojiden insanlar insanlığın vicdanı için bir araya gelip gazze’ye insani yardımı ulaştırmak ve ablukayı delmek için bir araya geliyor. Herkesiz izlediği bir atmosferde Harekete geçiyor…
Siyonist hayranı herifler de onları militan olarak görüyor. Esas mesele bu işte. Her insan vicdan sahibi olamıyor. Her insansı yaratık insan olamıyor.

Bakın yazımda hiçbir şekilde yahudileri hedef almadım. Çünkü pek çok yahudi inancına sahip “insan” da o sumud filosunda yer alıyordu gönüllü olarak. Yahudiler içinde de büyük bir anti siyonist ve israil karşıtı bir kitle söz konusu.
0
ezkaza
(03.10.25)
Benim merak ettigim, sokakta fazla olmadigim icin mi bilmiyorum ama dunyada gormesi gereken ilgiyi gormuyormus gibi geliyor, ozellikle Turkiye'de. Avrupa'da insanlar meydanlara dokulmus durumda, yasanan olaylar israil-Filistin gerginligi, kim hakli, kim siyonist vs.. gecmis durumda.

Dunyanin her yerinden gonullulerin baslattigi insani yardim eylemi bir ulke tarafindan bloke edildi ve vatandaslar tutuklandi. Olay uzerinde fazla uluslararasi basin oldugu icin cok siddet uygulamadilar sanirim (ben de takip etmedim) ama hatirlanirsa mavi marmara'da insanlari vurdu israil'liler.

Tutuklanacaklarini ve yardimin ulasmayacagini (yardim ne kadardi onu da bilmiyorum ufak tefek gemilerde ne yardimi olacak, erzak ancak murettabata yeter, benim dusuncem..) bilerek ciktilar, amaclari israil'in insanlik sucu isledigini dunyaya duyurmakti ve bunu basardilar.
0
mirafiori
(03.10.25)
Ah ah çok hayalperestsiniz. Bir şey olmayacak arkadaşlar. Öyle gaza gelip gemiye binen hayatsız piyonlar gitti diye, tepedeki adamlar geri adım atmaz. Devletlerin çoğu ambargo yapar İsrail'e , belki bu işe yarayabilir veya başka şeyler. Bir şey başaramadı bu arkadaşlar.

Adamlara konserde saldırmadan önce düşünecektiniz abicim. Müslüman araplarda gram akıl yol. Ne bekliyordunuz? O kadar masum insanı öldürüp, tecavüz ettiler. Lafını etmiyorsunuz ama karşılık alınca ağlıyorsunuz. 50 arap ülkesinin gücü yetmedi, sesleri de çıkmıyor. Sizleri ümmet, din diye uyutuyorlar. Kktc'yi tanımayan filistin, pkk'ya kötü söz etmeyen yine filistin. Atın ayağı kırılıyor, hayatına devam edemiyor. Burası da böyle ama hayalci arkadaşlar vazgeçemiyor pembe rüyalardan.

Bir de şey var önünüze ne atsalar gündeminiz o oluyor hahahha. Yemen'i görmezsiniz, Çin'i görmezsiniz. Hani onu savunmuyorsan bunu savunma demiyorum, size söylenen neyse onu yapıyorsunuz sadece. Herkesin story'leri fake bayraklı fake gemili deniz üstü bir şeyler.

Bir de telefonu suya atmanın mantıklı açıklamasını bulursanız, yazın aydınlanalım. Var göstermekten çekindikleri bir şeyler.
0
Shepard
(03.10.25)
@shaperd insanı sinirlendirmek için bilerek yazıyorsun farkındayım ama yine de söylemeden edemeyeceğim bu konunun Filistin devletiyle de İsrailli sivilleri öldüren Araplarla da ve hatta KKTC’yi tanımamakla filan zerre alakası yok.
Bu gemiler insani yardım götürüyor, daha yürümeyi öğrenemeden bacağı kopan çocuğa gıda götürüyorlar. Açlıktan bakımsızlıktan ölen bebeklere ilaç götürmeye çalışıyorlar. Bu kadar vicdansız kör olmayın. Duyurudan iki karı kızla tanışıcam diye cool görünmeye çalışmanın manası yok.
0
kaptan maydanoz
(03.10.25)
Shepard,

ibb.co
0
🌸i'm gonna start a revolution from my bed
(03.10.25)
merhaba. sumurg/simurg greta falan hiç umrumda değil. bir ilkokul öğretmeni sosyal medyadan takipçi kasmak için "bakın öğrencilerimiz evden yemeklerini getirdi, işte hepsi sağlıklı besleniyor" diye video çekip sosyal medyasına attığında çocukların yarısının önünde "simit, poğaça" varsa sırasına yemek koyamayıp kadrajdan çıkan çocuk varsa ben elalemin çocuğu için duyar kasamam. elin arabı umrumda değil, onu takipçi kasan iskandinav, oy peşinde sümeyyeler, ebu huzeyfeler yalasın.
0
libertine
(03.10.25)
Shepard yüzünün net göründüğü bir ifşa yapar mısın? Renkli çıktısını alıp dart tahtama yapıştırıcam.
0
sekizdokuzon
(03.10.25)
Ah duyurucular haahahah, evet o gemiciklerle kesin yardim yapilir. Erzak tasinir veya tasiniyordur. Bak teror, siyasi isler demiyorum o gemiler yardim götürmüyor o işi geçin. Yardım eden bir çok kurulus var. Yeralti tünelleri var. Siz npc gibisiniz ahahahah
0
Shepard
(03.10.25)
Bu kadar kötü bir kalbi taşımak zor değil mi lan? Allah kolaylık ve ferahlık versin sana da.
0
sekizdokuzon
(03.10.25)
@sekizdokuzon valla sen gibi oturduğum yerde oturuyorum ben de. Tek farkımız siz gazzeeeee diye yırtınıyorsunuz. Ama sonuç olarak ikimizin de bir yardımı yok. Keyfine bakıyorsun, bakıyorum. Arada sana hatırlatıyorlar robot gibi ühühü gazze storileri atıyorsun bitiyor. Ya adam gibi gidin savaşın, veya bu işi bitirebilecek güçte insanları ikna edin ya da susun abi. Şey gibi bu sokak köpekleri aç aç, nolur besleyelim. E besle? Hayır ben yoğunum. Oldu mu şimdi? Boş yapmaya devam arkadaşlar.
0
Shepard
(04.10.25)
Yardım yapmak yahuy yapmamaktan bağımsız, bazı itler susmamızı istiyor diye susmamak bile başlı başına bir şey.

Vicdan herkese nasip olmayan bir haslet. İnsanlık tarihinden beri bu böyle.

Mevzubahis olay zaten göreceli yahut tartışmaya açık bir olay değil. Dünya görüşüne, politik duruşa, kültüre yahut meseleye nerden baktığınıza göre değişen bir şey de değil. Olay insanlığın ne kadar aşağılıklaşabileceğinin tahayyül edilenez seviyeleri zorlaması. Vicdanı olan rahatsız olur. En azından rahatsızlığını dile getirir...
0
yadigar
(04.10.25)
Tüm bu yaşananlar Filistin'in iktidar partisi olan Hamas'ın askeri kanatının İsrail'deki bir festivale planörlerle inip eğlenen insanları katlettikleri bir olayın sonrasında başladı diye hatırlıyorum, oradaki gençlerin de hiçbir suçu yoktu onlar da bir ailenin evladıydı onlar da masumdu, o kamyonetin arkasına attıkları kolu bacağı kırılmış kadın siz de olabilirdiniz neden kimse böyle düşünmüyor? Hayatta yaptığınız her şeyin bir karşılığı muhakkak olur, bu da o karşılıklardan biri, bu olaylar bitince Araplar bir daha böyle bir şey yapmamayı öğrenirler, bu da bir ders onlar için.
0
kizil karga
(04.10.25)
israil herkesin gözünün önünde 100 küsür bin kişi öldürdü yaraladı.

devletlerden çıt çıkmayınca insanlar isyan etti gemilere atladılar gazzeye gittiler.

normalde gazze sahilde olduğundan gemilerin engellenmemesi gerekiyor.

ama israil kalkıp civardaki tüm ülkeleri bombalama hakkını gördüğü gibi hakkı olmayan deniz noktalarında insanları alıkoydu. yaptığı tamamen hukuk dışı.

ez cümle insanlıkla alakalı umut doğuran bir eylem.

bu soykırım dünyadaki kurumların ne kadar etkisiz olduğunu gösteriyor.
0
gurur
(04.10.25)
Yazmayayım diyordum gece gece dellendirdin Shepard ve benzerleri. Ya Shepard bazı cevaplarını basmakalıp olmamasından dolayı seviyorum ama haksızsın ve sana laflar hazırladım. :)

Bu olaylar bir takım teröristlerin toplanıp baskın yapmasıyla başlamadı. İsrail zaten az veya çok yıllardır ızdırap oluyor bölge halkına. Zaten öve öve bitiremediğiniz aşırı teknolojik İsrail nasıl oldu da bu kadar hazırlıksız yakalandı o da çok enteresan bir nokta. Hadi orada bir şaibe yok diyelim, söz gelimi bir insanın çocuğu öldürüldü durup dururken bunlar tarafından, adam niye "terörist" birine dönüşmesin. Elon Musk da bu şekilde yeni teröristler yaratılıyor vs dedi ilk başta da sonra kim kulağını çektiyse hemen kıvırdı.

Bir de dünya üzerinde parçalanmış ülkeleri falan saymazsak 1. Dünya savaşı sonrası bu toprak alma işlerini bitirdiler, bu yapılsa da kimse tanımıyor. ABD demokrasi getiriyordu arada ama onlar sayılmaz. Nasıl oluyorsa İsrail geldi oralara sahip olabildi. Sanırım tek istisna olabilir. Daha önce oradalardı diyebilirsiniz ama sonuçta Anadolu'da da bizden başka farklı kavimler vardı, biz hiç yoktuk. Şu veya bu sebepten geldik yerleştik. Balkan ulusalcılarına sorsan Moğolistan'a gitmemiz lazım.

Yarın bizim mevcut topraklara çökmeye kalktıklarında da böyle dersiniz artık.
-1
mbond
(04.10.25)
basimiza gelmesine veya empatiye ihtiyacimiz yok. soykirima karsiyiz. filo insani yardim tasiyarak ses getirmeye calisiyor, getirdi de. filistin diye baslik acilmafi da sumud diye acildi basaridir bu. simdi o aktivistlerin serbest kalmasi icin ses getirmemiz bekleniyor soykirimcilar onlari nerede tuttuklarina dair goruntuler paylasti(tutuklular gozukmuyor)
0
ala09
(04.10.25)
Geçtiğimiz yüzyılda Avrupa'da el altındam çocuk kaçırıp öldürdükleri için kovulup yerleştiği Filistin'de yine öldürmek için çocuk kovalayan varlıklar denizde seyir halinde bulunan teknelerdeki Türk vatandaşlarına saldırıp alıkoydular.

Elebaşları da medya önünde vatandaşlarımıza hakaretler yağdırdı

Sumud da bu tekneleri oluşturan filonun adı
0
hebanon
(04.10.25)
Bu arada bu filoda terörist arkadaşlar da varmış. İspanyol. Gerisini gugıllayın. Herkesi çok masum sanan arkadaşlarımız bir gün sizler de insanların hiç bir şeyi karşılıksız yapmayacağını öğreneceksiniz.

Bir de şey var mesela müslümanlara her dinden adam destek çıkıyor. Ukrayna olayı var, şeyinizde değil. İkiyüzlülük, mağduriyet beğenmemek artık ne derseniz var. Bunların üzerinden konuşalım isterseniz. Ben devlet başı olsam aynı İsrail gibi bana bu saldırıyı yapanın içinden geçerim. Var başımızda böyle de bir sorun aslında.
0
Shepard
(04.10.25)
(15)

Kaç montunuz var

arbre
2 tane varken 3. yü almak israf mı olur? Her yıl yeni mont alıyor musunuz?
2 tane varken 3. yü almak israf mı olur? Her yıl yeni mont alıyor musunuz?
-1
arbre
(28.09.25)
benim gibi düz erkek için gereksiz mesela. mevcut giydiğim yıpranana dek başka giymem. ama giyimine dikkat edenlere farklı alt üst kombinleri yapanlara gıpta ile bakarım. uzun lafın kısası israf olmaz ama diğerlerinin pabucu dama atılır diyorsan en azından ihtiyaç sahibi birine ver derim.
0
lazpalle
(28.09.25)
6 tane galiba. güzel bir şey görürsem alırım. eskileri de giyerim. hava soğukluğuna, yağışa ve kombinime göre değiştirerek...
0
art cat chocolate
(28.09.25)
Geçen sene 10 tane varmış. 6 tanesini attım. Bu yıl sadece bir tane alacağım.
0
kaptan maydanoz
(28.09.25)
30-40 arası.
0
gabe h coud
(28.09.25)
okuyunca bir gülme geldi. bende 20 tane var.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.09.25)
iki tane normal, bir tane de kara kışlık var.
0
sir gawain
(28.09.25)
1 palto, 1 kalın yağmurluk, 1 ince yağmurluk, 1 kot ceket, 1 kanvas ceket. Bana yetiyor bunlar.

Büdüt: 1 tane de sıkıştırılabilen pofidik mont var onu deprem çantasına koydum. Aktif kullanmıyorum yani.
0
peki madem
(28.09.25)
2 şişme, 3-4 kaşe (2 tane düğünlük gibi şık) 2 kısa pembe-bej 1 polarımsı 1 yağmurlukk 1 kkrem şu herkesin giydiği uzunlardan 2 siyah yarım bomber mı neydi adı. tabi bunların çoğu 10 sene + son dönemde(son 2 yıl) 2 tane aldım
0
eja
(28.09.25)
erkek
6
0
duyurukullanıcısı
(28.09.25)
2 tane biri softshell günlük,
diğeri 3 in 1 kar, kış, yağmur, soğuk için.
0
my fault
(28.09.25)
mevsimlikleri paltoları kabanları hepsini sayarsak 20'yi bulur
0
archmeister8
(29.09.25)
bende 2 tane kışlık mont var, birini yıkayıp kuruturken diğerini giyiyorum. 1 palto ve bi de yağmurluk mont var. hepsini 10 senedir kullanıyorum. hepsi de lazım ama benim için ihtiyacımı karşılayacak şekilde tam kararında olduğu için belki :)
0
truf
(29.09.25)
2 yun kaban
2 yagmurluk
3 sisme
2 mevsimlik
1 deri ceket
1 trenckot
1 kayak montu

bi 7-8 tane de elden cikarttigim var. bazisi nerdeyse 20 yillik, bazisi yepisyeni.

pantolonum daha azmis :D
0
taurina
(30.09.25)
siyah deri ceket
kayak montu
daha janti bir max and spencer mot
nautica yağmurluk var

en yenisi 5 senelik
0
rain when i die
(30.09.25)
Bir tane kalın kot ceket, bir tane de 5-6 yıl önce decathlon'dan aldığım spor mont var. 3 senedir Eskişehir kışını kot ceketle geçiriyorum, diğerini toplam üç defa giymişimdir bu sürede.

Mevsimlik olarak fermuarlı kapşonlularım var da onları saymıyorum, bir iki tane de onlardan vardır.
0
nundu
(30.09.25)
(28)

gözümün içine bakarak yalan söyleyen kreşe sinirim bozuldu

alice in potatoland
dün kızı kreşten aldım. gittiğimde ağlıyordu. küçük yas grubu olduğu için üç tane pedagog duruyor başlarında. o saatte orada ikisi vardı. dedim bir şey mi oldu, yok olmadı bugün çok iyi vakit geçirdi gideceği için ağlıyordur dediler. ama ağlamasında bir gariplik seziyorum. neyse aldım eve geldim. ağ
dün kızı kreşten aldım. gittiğimde ağlıyordu. küçük yas grubu olduğu için üç tane pedagog duruyor başlarında. o saatte orada ikisi vardı. dedim bir şey mi oldu, yok olmadı bugün çok iyi vakit geçirdi gideceği için ağlıyordur dediler.
ama ağlamasında bir gariplik seziyorum. neyse aldım eve geldim. ağlaması durmadı. yıkadım, yedirmeye çalıştım, uyuması için yatırdım ama hep savaş halindeyiz, ateşini ölçüyorum normal, karnını göğsünü dinliyorum normal ama çocuk garip. içime kurt düştü. eşime mesaj attım, kızla hastaneye gidiyoruz diye. hastanede ilk değerlendirmede bir şey yok dediler, eşim bizi aldı biz gene eve geldik ama dün gece hiç uyumadı. bir süre sonra ağlaması durdu ama huzursuz ve uyumuyor pek. bu sabah pediatristini aradım, arkadaşım, hemen bizi sabahtan gördü. çocuklara normalde uyguladığımız değerlendirmelerin baya dışına çıkarak bir sürü tetkik yaptı ve sonuç olarak biz ambulansla hastaneye sevk edildik.
14 aylık kızımın bacağı kırılmış amk.
o yaşta bebeklerde kemik doku jöle gibidir. o çocuğun bacağının kırılması için çocuğa uygulamanız gereken force çok büyüktür. ben kendim pediatristim. ben, hastanedeki acildeki doktorlar, hatta kızımın peditristinin muayenenin ilk 20 dakikasında, herkesin bunu gözden kaçırmamızın sebebi bu durumun bu yaş çocuklarında pek rastlanmaması.

iki seçenek var, çocuk ya yüksek bir yerden düştü ya da yüksek bir yerden üstüne bir şey düçtü. bence başka bir çocuk atladı. düşme ihtimali pek yok çünkü daha tam yürüyemiyor, ancak işte altı falan açılırken düşmüş olabilir. ama ikinci seçenek çok olası çünkü 1-3 yaş grubu oldukları için yürüyebilen, koşabilen çocuklar var. çocuk ağlamaktan helak olmuşken bana bilerek yalan söylediler. eminim travma ilk gerçekleştiğinde de ağlamaya başladı, yani ne olduysa oldu ve olanı pedagogları biliyordu. bana bunu söylemiş olsalar zaten ben kırık çıkık var mı diye çocuğu direkt kendim orada muayene ederdim. koca bir gece çocuğu kırık bacağıyla etrafta gezdirmezdim.

şu an kreşe çok hiddetliyim. kreş yönetimine mail attım, bana verdikleri cevap, buradan aldığınızda kırık yoktu.
ya ne biliyorsun yoktu? doktor musun? kaç tane doktor gözden kaçırdı, sen ne biliyorsun? ben mi kırdım çocuğumun ayağını? bu çocuğun kırığı yoktuysa ben geldiğimde neden ağlıyordu?

ben çocuğumun kreşte düşmesiyle, başka çocukların onu ısırmasıyla falan okayim, bunlar büyümenin bir parçası, ama tutup da öğretmenlerinin gözüme bakarak yalan söylemesi sonra da burada kırık yoktu gibi insanı salak yerine koyan bahaneler üretmeleri aşırı itici ve hiç profesyonelce değil. bu yalanın çok ciddi sonuçları da olabilirdi. kafatası travması almış olsaydı belki şu an bambaşka bir senaryo ile karşı karşıyaydık çünkü vaktinde müdahale gecikmiş olacaktı. hastalık, yaralanma, düşme, düşürülme gibi bir olayda ailelere de yalan söyleyemezler ama.
şu an kreşi belediyeye şikayete gideceğim, ancak başka ne gibi seçeneklerim olduğunu merak ediyorum. kanton st.gallen.
isviçr'de yaşayan kişiler varsa bu konuda fikir bekliyorum.
teşekkürler.

edit: gelişmeleri altta yazdım. gene birkaç gün içinde bir sey olursa yazarım.
0
alice in potatoland
(19.09.25)
Aiy ne yapilacagini bilmiyorum ama icim acidi :( cok gecmis olsun. Hem de up olsun
0
abuzer
(19.09.25)
Bence bir avukatla görüşün acil. Kreşte kamera var mı?
0
anon1m
(19.09.25)
kamera kayıtları ne diyor?
0
xu
(19.09.25)
Ya öncelikle sakinliğinize ve profesyonelliğinize hayran kaldım. 13 aylık oğlum var, daha okurken elim ayağım boşaldı benim.

Bence maille filan olmaz o iş olayların sıcağıyla farketmediniz sanırım ama KIZINIZIN BACAĞINI KIRMIŞLAR.
ortalığı ayağa kaldırın avukat tutun, sorumlular ceza alana kadar da peşini bırakmayın.
0
kaptan maydanoz
(19.09.25)
müthiş soğukkanlı davranmışsınız tebrik ederim. muhtemel bir kırığı kasten saklamak bana gerçek olamayacak kadar fazla canice geliyor ama sonucu değiştirmiyor. bence de avukat tutup gittiği yere kadar götürün, korkutun, terör estirin, hakkınızdır.

14 aylık çocuğun kırığının olması insanın içini acıtıyor gerçekten. büyük geçmiş olsun.
0
beyfendi
(19.09.25)
Oha diyorum hocam, 3 yaşında oğlum var ve sürekli aynı kaygıları yaşayan biri olarak ağzım açık okudum, çok geçmiş olsun. Acil bir avukat ve kamera kayıtlarını talep edin demekten başka bir şey gelmedi elimden.
0
mirty
(19.09.25)
geçmiş olsun.

kırığı bilerek saklamalarını pek mümkün görmüyorum. muhtemelen onlar da kırık olacağını beklememiş, bunun muayenesini yapmamış ve haliyle yok zannetmişlerdir. siz bile hastaneye götürüp rutin kontrol yaptırmanıza ve kendiniz de çocuk doktoru olmanıza rağmen rutin muayenede değil, ekstra muayenede tespit etmişsiniz, kreş bunu nereden tespit etsin. kreş öğretmeni veya pedagog kırıktan çıkıktan ne anlar.

burada sorun, çocuğun başına bir iş geldiğini saklamaları. en azından akşamı bile beklemeden derhal telefon edip çocuğunuz düştü veya çocuğunuzun üstüne arkadaşı düştü, hastaneye götürseniz iyi olur şeklinde bilgilendirme yapmaları gerekirdi.

türkiye'de olsa ne yapılması gerektiğiyle ilgili bir şeyer söyleyebilirdim. avrupa'da bu işler nasıl oluyor bilmiyorum ama illa ki şikayet edilecek bir üst merci, bir denetim mekanizması vardır.
0
kibritsuyu
(19.09.25)
Çocuk ayağı kırık halde yürüyebiliyor muydu?
Çocukların kemiklerinin anlattığınız kadar zor kırılabileceğini bilmiyordum bunu tespit etmenin yolları var mı?
En azından biz de bilinçlenelim.
0
duyuruuser
(19.09.25)
kamera yok maalesef kreste. az önce belediyeye gittim, dilekce verdim. ilk gün aldigimiz raporlari toparladim, kendi doktorundan da tekrar degerlendirme yazisi istedim, hastaneden de aldim. bunlari avukat araciligiyla belediyeye gönderecegim.

@kibritsuyu, zaten kizdigim nokta o. ben de onlarin "bacagi kirilmis" demelerini beklemiyorum zaten ama normalde bu tip olaylarda bilgilendirildigimiz icin ben bu olay sonrasinda da "kizinizin üstüne cocuklardan biri atladi bugün, o yüzden agliyor" demelerini beklerdim. ah cok güzel gün gecirdi, diyip beni yanlis yönlendirmeleri inanilmaz bir salaklik. benim tepki verme süremi geciktirdiler.

normalde de öyle cazgir falan bir veli degilim. cocuktur bunlar, itisirler, düserler, ari sokar bahcede falan, ki olmamis seyler degiller ama bana haber edilmesi gerek. yani kizim cenesini masaya carpinca söyleyen okul, bu kadar büyük bir düsme ya da ezici darbe olayini bilerek söylemedi, sonra da burada kirik yoktu diye isten siyrilmaya calisti. korkunc.

kizim zaten daha iki aydir gidiyor krese. ilk bir ay komple oryantasyondu. daha yeni yeni sabah 7:30'dan öglen 12'ye kadar birakiyorduk. simdi cocuk en az 2 ay krese gidemeyecek. tüm o okul oryantasyonu cöp oldu. yürümesi gecikecek. cok güzel emekliyordu, simdi o da yok tabii. yani gelisimsel olarak da aksatiyor, yerine konmayacak seyler degiller bu yasta ama sinir bozucu oldukca.


@edmond, cocugun aglamasi devam edecegi icin hastaneye kaldirilir, hastanede ikinci tetkikten gecerdi muhtemelen. o sirada fark edilirdi diye düsünüyorum.

@duyuruuser, maalesef daha tay tay yürüyordu, bir yerlere tutunarak, pek kendi basina degil. dün krese gittigimde yerde oturuyordu, ben kucakladim, sonra da zaten hep kucakta kalmak istedi. ayaginin üstüne hic bastirmamistim. muhtemelen bastirmak isteseydim avaz avaz aglayacagi icin o an anlardim kirdigini ama zaten huzursuz diye ben de hic yere koymamistim.
konusamadigi icin derdini de anlatamiyor. soramiyoruz ki cocuga, kizim bir yerden mi düstün, biri üstüne mi atladi, nasil oldu diye.
su an daha iyi, uyuyor, uyaniyor, emiyor, pek bir sey yemek istemiyor ama su an dünkü uykusuzlugun acisini cikariyor.
0
🌸alice in potatoland
(19.09.25)
Çok geçmiş olsun. Benim oğlumun da omzunu morartana kadar ısırmışlardı 2,5 yaşında iken görece lüks bir kreşte. Yönetimi aradım hocam hiç mi görmediler diye okulda olduğunu ne malum evde de ısırılmış olabilir demişlerdi.
Ana oğul yaşıyoruz sabah sağlam verdiğim çocuğu inler cinler mi ısıracak kafasını kırsa bizden değil mi yapacaksınız diye kıyameti koparıp almıştım o okuldan. Demek kırsalar da aynısı olacaktı. Yardımcı öğretmen diye kız meslek mezunu 18 yaşında tecrübesiz kızları koyuyorlar özellikle. Gerçekten rehberlik ve psikolojik danışmanlık mezunu öğretmen ise pedagog dedikleriniz yine iyiymiş.
Kesinlikle avukatla görüşün savcılığa dilekçe verin delillerin korunması için silinmemesi için ayrı bir dilekçe var avukat yönetir süreci.
0
cilekli pasta
(19.09.25)
Türkiyede olsaydı savcılığa şikayet etmeniz gerekirdi, mutlaka orada da buna benzer bi mekanizma olmalı, çok geçmiş olsun okurken ben de çok üzüldüm kıyamadım yavruya. Umarım bir daha yaşamazsınız Allah korusun.
0
Sadece soruyorum
(19.09.25)
Böyle bir durum kabul edilemez. Cocugu kresten alin ve mutlaka dava acin bence.
0
sonsuz
(19.09.25)
14 aylik cocuk kreste ne yapiyor? Siz 14 aylik cocugunuzu krese verirseniz, bu ihtimali de kabul etmis oluyorsunuz. 1 yasini doldurali 2 ay gecmis bir cocugu krese biraktiginizda sizin verdiginiz ilgiyi, sefkati ve ozeni vermelerini mi bekliyorsunuz. Isterse 50 tane pedagog olsun baslarinda. Iş yapiyor bu insanlar, para kazanmak icin oradalar. Adile Nasit sefkati ve ilgisi beklemek fazla hayalperestlik degil mi?
0
narod
(19.09.25)
@narod, sana ne kücük comar?
avrupa'da 6 aydan itibaren krese verilebiliyor.
0
sonsuz
(19.09.25)
@narod, sosyal dinamikler ülkeden ülkeye degisebilen seyler pek tabii biliyorsunuz ki.
insanlar calisiyorlar, büyükanne-büyükbaba her durumda torun bakmak istemiyor ya da bakabilir saglikta olmuyor, bu sebeple devletler sistemlerini buna göre kuruyorlar. ayni zamanda göcmen cocuklarinin ilkokul öncesi kres baslama yasinin mümkün oldugunca erken olmasi, cocugun dil gelisimi icin istenilen bir sey avrupa'da.
cocuklarin bircok avrupa ülkesinde 12 aydan itibaren okula baslamasi cok normal.
op'nin de esi tarafi isvicreli, öyle bizdeki gibi cocugu büyükanneye birakayim dinamikleri yok yani.

Kimse cocugu aman da aman hoppidi hoppidi prensesime diye simartin demiyor kreste, ama 14 cocuga 3 pedagog düsen bir ortamda bu kadar ciddi sorunlar yasanmasin, yasaniyorsa da bir zahmet ailesine dürüstce haber edilsin.
maalesef bilgileriniz ve dünyaya bakis aciniz fazla demode ve türkiye ekseninde kalmis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.09.25)
Benim bile sinirim bozuldu. Ne biçim olmuş. Çok geçmiş olsun.
Dediğiniz gibi kazalar da olur istemeyiz tabi ama garantisi yok. Hiçbiyerde garantisi yok ama burası ekstra güvenilmez bir kurum belli ki. Kötü de bi yaşantınız oldu şimdi. İmkanlarınızı başka bir kreş bulma yönünde zorlayın bence.
Ve umarım yaptıkları yanlarına kalmaz.
0
benim bir gizli bildiğim var
(19.09.25)
@narod, mortgage'imizi sen ödeyeceksen ben bugün isi birakirim.
yok sen ise git, cocugunuza ben bakarim diyorsan ona da okayim.
0
🌸alice in potatoland
(20.09.25)
Abi morgıç birden mi çıktı? Böyle haberiniz yokken mi çektiniz kredileri? Çocuk da mı aynı şekilde? Yani ufacık çocuğun var gidip millete emanet ediyorsun. E orada böyle diyebilirsin ama sen oranın suriyelisi olabilirsin onların gözünde. Bir anne evde kalıp çocuğu ile ilgilenmeli, mümkün değilse de bunların olabileceğini kabullenmeli. Kreştekiler de az şerefli değilmiş, ağzı yüzü kırılmalık. Emanet ediyoruz lan çocumuzu, niye adam gibi bakmıyorlar? Doğru yer değilmiş, şikayetler, yeni yer bakma şeklinde ilerlersiniz zaten. Ama şunu unutmamalı insanın olduğu yerde hata, aman boşver diyip bazı şeyleri her zaman yapmama olabiliyor.

İnşallah iyileşir hızlıca kerata.
0
Shepard
(20.09.25)
yozgat'ın köyünden gelmişçesine yapılan yorumlar gerçekten göz kanatıyor.

avrupa'da kreşler çocukları 1 yaşından sonra kabul ediyor. bunun tek sebebi anne babanın çalışması değil, çocuğun akranları ile sosyalleşmesi, anne-baba dışında başka insanlarla da iletişim kurmaya başlaması, dil öğrenmesi, bir sürü sebebi var.

çocuk kreşe gidiyor diye annesi neden bacağının kırılmasını kabullenmeli, gerçekten kafalar gitmiş.

yaşadığınız olay avrupa, hele isviçre standartlarında büyük bir skandal. öncelikle kreşten yazılı bir savunma isteyin. doktor raporu alın. isviçre'yi çok bilmiyorum ama her kantonun çocukları korumakla yükümlü bir makamı vardır. oraya bu belgelerle şikayetinizi yapın. bu asla öyle örtbas edilecek affedilecek bir olay değil.
0
sir gawain
(20.09.25)
soruya cevabım yok. çok geçmiş olsun demek için yazıyorum. allah belasını versin böyle insanların. gece gece üzüldüm, umarım kızınız daha iyidir :(
0
respect
(20.09.25)
Işinize gelmeyen cevaplari tiklemeyip, karsi tarafa hakaret eden eden cevaplari sizi destekledigi icin tikliyorsaniz siz de karakterinizi az cok belli ediyorsunuz zaten.

Yok mortgage, cok gecim derdi, yok 1 yaştan sonra cocugun sosyallesmesi. Bir seyi oldurmak isterseniz her seye bir aciklama bulabilirsiniz. Bu memlekette neler hangi cumlelerle aciklanip kabul gormuyor ki. Gerekli sebebinizin olmasi yaptiginizin dogru oldugunu gostermiyor.

Siz o yaştaki cocugu krese verirseniz bunu kabul ediyorsunuz. Buraya gelip aglamanin bir anlami yok. Bunlari kabul edemeyecek durumda iseniz buraya baslik acip cevap yetistirmek yerine oturup evladiniza bakin.
0
narod
(20.09.25)
kafalar gidik sahiden ya. bunlar sey zannediyorlar, dünya kendi kücük perspektiflerinden ibaret ve annelik demek telefondan eksi duyuru gibi tirt bir platforma girerek iki üc satir bile bir sey yazmadan cocuk bakmak demek :) halbuki cocugu emzirirken gayet yapilabilir bir sey. sanki kadin cocuk uyurken bile gözünü ayirmadan cocugu izleyecek, asla yasamayacak, calismayacak, nefes almayacak.

halbuki calismiyor olsa bile kadinlara cocugu kücük ¥asta krese vermeleri öneriliyor, cünkü kres demek oyun teyzesi ile vakit gecirmek demek degil. hadi cocugun sosyallesmesi, dil gelisimi falan denmis, belli ki bunlari umursamiyorlar ama kres ayni zamanda 1. cocuk icin daha güclü immün sistem demek 2. anne icin aylar sonra kafasini evden cikarip yavas yavas kendi sosyal hayatina dönebilmesi demek. ücüncü partiden alinan cocuk bakiminin annenin depresyon riskini %64 azalttigi biliniyor.

bu sey gibi, cocugunu kuran kursuna ya da kiliseye gönderen kisi cocugun tecavüze ugramasini kabullenecek.
cocugunu ekmek almaya gönderen araba carpmasini kabul edecek.
cocugu okula yürüyerek gönderen cocugun kacirilmasini kabul edecek.
vay anasini.

www.whijournal.com
hediyem olsun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.09.25)
yahu delireceğim. çocuğunu erken yaşta kreşe verdi diye elinin kolunun kırılmasını niye peşin peşin kabul etmesi gereksin? geç yaşta verse ne fark eder? deli olursun yemin ederim. çıldırırsın.

burada şikayet edilen şey verilen ilginin, eğitimin bir anne baba kalitesinde olmaması değil. kreşte bezini kötü bağlamışlar pişik olmuş dese, al o zaman kendin bağla beğenmiyorsan dersin. bu yaşına geldi renkleri öğrenemedi dese, o yaşta kreşe veriyorsan bunları kabul etmen lazım, al da kendin öğret dersin. konu öyle bir şey değil.

ortada çocuğun bacağının kırılmasına yol açacak bir hadise var, adam doktor olarak bunun olabilmesi için çok ciddi bir darbe almış olması gerektiğini de anlatmış.

ama bu anne babadan saklanıyor. SAK LA NI YOR. bunun fark edilmemiş olma ihtimali ayrı skandal, fark edilip aileye bildirilmemesi ayrı skandal. çocuk kaç yaşında olursa olsun hangi insan bunu niye peşin peşin kabul etsin ulan?

ayrıca okuduğunu anlama özürlüsü müsünüz, kör müsünüz, zihinsel olarak yetersiz misiniz? adam çocuğumu düşürmüşler, ayağını kırmışlar da demiyor. şikayet edilen şey çocuğun kreşte başına bir iş gelmesi de değil. bunun saklanması, bir şey olmadı diye yalan söylenmesi. çocuğu teslim ederken "her şey çok iyiydi lay lay loy" demek yerine "bugün şöyle bir olay oldu, o yüzden huzursuz olabilir, bir kontrol ettirseniz iyi olur" deseler adam ona da okey amk.

şikayet edilen konunun ne olduğunu anlamak için sadece başlığı bile okumak yeter. "çocuğuma iyi bakamayan kreş" dememiş, "çocuğumu düşürüp ayağını kıran kreş" dememiş, "çocuğuma zarar veren kreş" dememiş. ne demiş? her okuma bilenin okuyup anlayabileceği üzere ne demiş, "gözümün içine baka baka yalan söyleyen kreş" demiş. yani neymiş, kreş veliye yalan söylediği için şikayet ediliyormuş. ripit aftır mi, neymiş, kreeeeş evet, veliyeee, yalaaan YALAAANN söylediği için, eveet neymiiş, yalaaan söylediği için şikayet ediliyormuş.

adam senin okuduğunu anlamayan şuursuz yazına niye tik versin.

bir çocuk sahibi olarak delirdim artık, kusura bakmasın kimse.
0
kibritsuyu
(20.09.25)
öncelikle sakin kalıp araştırmanız ne kadar mantıklı olduğunuzu gösteriyor. türkiyede yaşamıyorsunuz galiba. onun için türkiyedekilerin önerileri sizin sorununuzu çözmez. türkiyede de özel kreşlerde çocuk nasıldı dediğinizde kötüydü diyen yüzde 1 yoktur. 1 sene boyunca kızım özel kreşe gitti her sorduğumda iyi dediler, ilerleyen süreçte hocam iyi yanlarını iyi kötü biz de görüyoruz ancak kızımın eksikleri veya geri kalan davranışları neydi diye sorunca söylediler. özel okul olduğu için sürekli gazlamayla veli kandırıyorlar. kızımın bir gün dudağı patlak geldi, öğretmenine sorduğumuzda diğer arkadaşının ittiğini söyledi ancak o dudak ittirmeyle patlayacak görünümde değildi. tabii ki kafa bastırılmış. kreş şakalaşırken olur dedi ve geçiştirdi.

türkiye de de her sınıfta kamera yok. genelde ortak kullanım alanlarında kamera oluyor.

kreşte çocuk düşmüş olabilir. yurt dışında bu olaylar daha farklı ilerliyor. inşallah çözülür.

ayrıca insanları 14 aylıkken kreşe yolladın diye eleştiren kafalar gerçekten size ne? insanları yargılamayın size ne ya herkesin çocuğu kendine. 5 6 yaşına kadar kreşe göndermeyip 5 yaşına kadar emzirmek istiyorsunuz galiba.
0
mikahakkinen
(20.09.25)
Merhaba,
Soran çok olmuş, buradan yazayım dedim.
Öncelikle herkese teşekkür ederim. Gerçekten.
Ben yaşadığımız yerin belediyesine dilekçe verdikten sonraki gün avukatla görüştüm. Sınıflarda kamera yok ancak elimizde çok somut bir şey (kırık bacak) olduğu için ilerlememize engeln olmuyor. Avukat hemen kreşten olayla ilgili rapor istedi. Hem gözetmenlerden hem de kreş müdüründen. Biz raporları beklerken belediyeden aradılar, belediyeden iki kişi ve bir avukat geldi, biz ve bizim avukatla oturup görüştük. Burada hukuki sorun olayın bana aktarılmamış olması tabii ki.
Belediye Genugtuung (bir tür para) verip olayı kapamak istiyor ancak ben öğretmenlerin idari uyarı almalarını ve tekrar eğitime gönderilmelerini de istiyorum.
Eğer bana bunun sözünü vermiş olsalardı dava açmazdım ama bize kvkk gibi sebeplerden öğretmenlere ne yapacağımızı sizle paylaşamayız gibi resmen salakça bir cevap verdiler. Bununla tatmin olacağımı zannettiler, eşim tam bir İsviçreli olarak tatmin de oldu ama ben olamadım. Davayı bugün itibariyle açtırdım. Dava sonucunda muhtemelen istediğim gibi pedagoglar idari ceza alacaklar, yeniden eğitime gönderilecekler ve belediyenin ilk önerdiği paradan daha fazlasını alacağız.
Çocuğu da yeni yılda başka bir kreşe başlatacağım.
0
🌸alice in potatoland
(07.10.25)
sürecin sizin lehinize ilerlemiş olması çok güzel bir haber. evet size yaşananları detaylı olarak aktarmaları gerekirdi, onların hatası ile yaşanan bir şey değilse bile saklayarak sorunun büyümesine neden oldukları için hatalılar, kabul etmeyerek de süreci uzatmaktan başka bir şey yapmamış oluyorlar.
0
Sadece soruyorum
(08.10.25)
çok geçmiş olsun, umarım bunu saklayanlar gereken cezayı alır
0
sweetoffice
(08.10.25)
çok geçmiş olsun.
Eğer istersen Google maps'den saldırırız 1 yıldız ve durumu anlatan yorum ile.
15-20 yorum ile artık onlar sizin peşinizden koşar.
0
high hopes of the sozluk
(08.10.25)
(18)

Duyuru'daki Sürekli Didişen Tipler

auroraaurora
Birbirlerinin sorularının altında mütemadiyen kavga eden duyuruculardan rahatsız oluyor musunuz?Ben bazı atışmaları "cringe" buluyorum. Bazılarıysa komik geliyor.
Birbirlerinin sorularının altında mütemadiyen kavga eden duyuruculardan rahatsız oluyor musunuz?
Ben bazı atışmaları "cringe" buluyorum. Bazılarıysa komik geliyor.
0
auroraaurora
(19.09.25)
bana eğlenceli geliyor.
0
kisa
(19.09.25)
'komik' yerine de funny yazsaydın keşke.
0
mikahakkinen
(19.09.25)
Benim sorduğum soruların altında yapılmadığı sürece beni rahatsız etmiyor.
0
peki madem
(19.09.25)
Hah mesela, Mika tam gollük pas attı. Ama ben taca atacağım topu ajdhjdf.
0
🌸auroraaurora
(19.09.25)
Eskiden duyuruya özel indirim yapan bir psikolog vardı buraya acil öyle biri lazım XD
0
titanic kemancısı
(19.09.25)
arada görüyorum ve bana hepsi aynı kişiymiş gibi geliyor.
0
scudman1
(19.09.25)
Duyuruyu sevgili günlük olarak kullanip, 9 yasindaymiscasina hayata giriş 101 sorular soranlardan daha cok rahatsiz etmiyo. Guzel bence, yerinde oluyor çoğu
0
abuzer
(19.09.25)
Bir de 04.00'te uykusundan sıçrayarak uyanıp Duyuru'da soru soran takıntılı tipler var. Psikolojileri bitik. Devlet bunları 12 ay çalışmasalar da beslediği için (aslında biz vergilerimizle besliyoruz) buna zaman bulabiliyorlar. Çare taş ocağı.

Ben en azından çalışıp helal para kazanıyorum. Türk milletinin sırtına yük olmuyorum.
0
arbre
(19.09.25)
Dedi, haftada 6 gun calisip aldigi maasla aile evinde kendini zor besleyen adam xd
0
abuzer
(19.09.25)
ben soru sorup ondan sonra herkese fırça kayılmasını anlamıyorum mesela bir işini paylaştı diyelim herkesin ona çok güzel demesini falan bekliyor, demedikleri zaman da siz nasıl insanlarsınız siz insan değilsiniz falan bi nöbet geçiriyo ve sürekli şahit oluyoruz. aklının köşesinden bir tane fikir geçti diye günde on tane duyuru açıp da site çok kötü yea diye ağlayanı da anlamıyorum. didisme bunların yanında çerez gibi
0
ala09
(19.09.25)
Ben birbirlerine kur yaptıklarını düşünüyorum. Hep aynı kişiler birbirine “takılıyor”
0
kaptan maydanoz
(19.09.25)
ala09, direkt yanlış. Eleştiri değil, eleştirinin kimden geldiği önemli. Sen şimdi dünya düz değil desen yüzde 100 şüpheyle yaklaşırım çünkü bunu sen yazmışsın. Problem bu. Sizin anlamadığınız bu. Bir insan seni görmek istemiyorsa istemiyordur. Aynı eleştiriyi başkası yapsa hak verecek belki soruyu soran. Ayrıca bu sitede soru sorma sınırı yok troll olmadığı sürece. Gerçekte var olmayan zihinsel engeller var kafanızda. Bu gerici kafa yüzünden bu site hiç zenginleşemedi.
0
arbre
(19.09.25)
Ben bazı kişilerin duyurularına hiç cevap vermiyorum. Bu kişileri seçerken kriterim de lafı götünden anlaması, histeri krizi geçirir gibi tepiniyor hissi vermesi, öğrenmeye değil de kendini mutlu edecek cevabı net şekilde bekliyor olması gibi şeyler.

Hayali bir örnek,
soru: sabah evden çıkarken ellerimi yıkamalı miyim?
Cevap: hijyen önemlidir, her şeyin aşırısınin zarar olduğu gibi temizliğinde aşırısı cilde zarar verebilir
yorum: soru basit yıkayayım mi yikamayayim mi?ne anlatıyorsun.
0
kisa
(19.09.25)
Bel altı olmadığı sürece dozunda roasting iyidir.
0
sekizdokuzon
(19.09.25)
Eğlenceli bence, çünkü ilgini çeken bir duyuru olmasa bile tartisma ilgini cekebilir.

Bazı arkadaşlar duyuru açıyor ve bu duyuruya şu şekilde cevap vermelisiniz gibi kafasinda bir düşüncesi oluyor ama biz bunu bilemeyiz. Cevabi beğenmiyor. Satasiyor, yaptığının farkında değil, yanlışını kabul etmiyor. Özelden taciz ediyor.

Duyuru acmazsa ölecekmiş hastalığı var bazılarında. E sen açmışsın cevap verdik diye kriz geçiriyor bitik gibi.

mika +1 ahahahahah
0
Shepard
(19.09.25)
Ruhen hasta biri var. Arbre ye sardırıyor. Her an bi aşk doğabilir.
Bi de kendini acımasızca harcayan bi soytarı var. Her gün kendini rezil edip gidiyor.
0
luluki
(19.09.25)
Ben kimseyi tanımadığım için beni ilgilendirmiyor, kendi halimde takılıyorum. soru ve cevapları okurken nicklere bakmıyorum bile.

Didişmek isteyen partnerlere açığım.
0
duyuruuser
(19.09.25)
birinin ilgisini cekmek, birinin onlara takmasi hoslarina gidiyordur. aksi durumda gormezden gelinir. ben oyle yapardim yani. nötr bakiyorum.
0
bohr atom modeli
(19.09.25)
(22)

Sizce hızlı mı karar vermişim

encokbenisevinnolur
İki hafta önce tanışıp birkaç kere de buluştuğum biri var.Bu sabah bana lise fotoğraflarını atmış, işte kıyaslama oncesi sonrasi gibi. Sence değişmiş miyim kaç gosteriyorum falan demiş. Ben de yaşında gosteriyorsun dedim (yaş 29). Yok efendim bütün arkadaşları hiç degismemissin demiş sen bana yaşlı
İki hafta önce tanışıp birkaç kere de buluştuğum biri var.

Bu sabah bana lise fotoğraflarını atmış, işte kıyaslama oncesi sonrasi gibi. Sence değişmiş miyim kaç gosteriyorum falan demiş. Ben de yaşında gosteriyorsun dedim (yaş 29). Yok efendim bütün arkadaşları hiç degismemissin demiş sen bana yaşlı mı demeye çalışıyorsun icerikli üç paragraf yazi yazmış. Ben de kötü bir seu söylemedim konuyu nasıl buraya getirdiğini de anlamadım dedim. Hic degismemissin demen gerekiyor demiş, ben de ne alaka anlamadım lise yıllarını mı özledin bir şey mi oldu dedim. Yine benim anlayissizligima dair bir paragraf yazı. En son ben de, seninle ugrasamayacagim, kafanı toplayıp kendi yaşına geldiğinde tekrar konuşabiliriz yazdım.

Neyse, bunu yazdım da direkt iletişimi keseyim diyorum ya.
Daha uzun bir süre olsa tanışalı biraz kaprisini çekerim de amaan bununla mı uğraşacağım duygusu geldi. Yani ancak afedersin kusura bakma içerikli bir dönüş olursa sürdürebilirim gibi.

Ne diyorsunuz, hızlı mı karar veriyorum?
0
encokbenisevinnolur
(19.09.25)
insanlar beklemedikleri cevapları da kabul edebilecek olgunlukta olmalı bu kişide henüz bu olmamış

Çünkü sana cevap biçiyor, biraz da instagramda sosyal medyada gördüğü "ideal çift" lere özeniyor, o çiftler hiç değişmemişsin derdi

Bu durumda doğrudan iletişimi kesmem ama üç kere benzer bir durum olunca keserim
0
grimavi
(19.09.25)
kfjhk çok komikmiş ben deli herhalde der geçerdim dediğin kadar ciddiye aldıysa. ayrıca sana soru sorup cevabının ne olması gerektiğine de kendi mi karar veriyor gjhgjh ben salardım direkt uğraşamam.
0
veritaslibertas
(19.09.25)
Bu şey değil mi ya duyurudaki sonsuz :)

Koşarak uzaklaş +1
0
Rondak
(19.09.25)
Burada da var böyle tipler, soru sorar. Cevapla alakali beklentisini, şeklini söylemez. Sonra verdigin cevap bekledigi gibi olmayinca aglar. Psikolojik deli diyip geçmek lazım. O dönüş yaparsa, duruma göre ilerlersin. Ama sen engelleme, veya bye konusma yok iletisimi kapatiyorum da deme, bence gereksiz olur.
0
Shepard
(19.09.25)
oh be şöyle insanlar olduğunu görmek hayata karşı inancımı arttırıyor, iyi yapmışsın, yapman gerekeni yapmışssın.
vereceğin cevabı kendi verecekse önceden cevabı yazsaymış sana. olmaz böylesinden yolun başında göstermiş kendini git bi fakire sadaka ver valla sağlam atlatmışsın
0
eja
(19.09.25)
Ahahaha çok problemli biriymiş bence iyi kurtulmuşsun
0
kaptan maydanoz
(19.09.25)
Hızlı ama doğru karar, uğraşılmaz bunlarla sürekli istedikleri cevapları veremeyiz ki insanlara.
0
mutekebbir
(19.09.25)
"En son ben de, seninle ugrasamayacagim, kafanı toplayıp kendi yaşına geldiğinde tekrar konuşabiliriz yazdım."

tertemiz, başka da bir şey yapmana gerek yok
0
nwnd
(19.09.25)
çok saçma. 29 yaşında birinin 49 yaşındaymış gibi tribe girmesine anlam veremedim. övgüsüz yaşayamayan biri sanırım.

ayrıl coco
0
art cat chocolate
(19.09.25)
Selametle.
0
kumandanim
(19.09.25)
Engeli bas gec
0
mirty
(19.09.25)
akıl sağlığın için en doğru kararı verdin. arkana bile bakma. akla ilk gelen çoğunlukla en doğru karar oluyor.
0
loch ness
(19.09.25)
"En son ben de, seninle ugrasamayacagim, kafanı toplayıp kendi yaşına geldiğinde tekrar konuşabiliriz yazdım."

Helal, ellerine sağlık. Ben kendimi alıngan sanırdım, burada ord prof varmış ya. Narsisizm hissediyorum, çok iyi demişsin. Kopar gitsin.
0
muhayyer divan
(19.09.25)
Bu hayata kimsenin derdini tasasını tavrını çekmeye gelmedik. Görmezden geldikçe devamı gelir. İyi yapmışsın yaşının insanı olsun. Benim onun yaşındayken 3 yaşında çocuğum vardı millet daha yetişkin olamamış bırak ebeveyn olmayı.
0
cilekli pasta
(19.09.25)
Yorulmuyor musunuz ya böyle şeylerden? Cidden enerjiyi nereden buluyorsunuz kafaya takacak kadar. Salla gitsin tırtoyu ya.
0
gobekliraki
(19.09.25)
@rondak, shepard: abi dediğiniz kişilerle ilgili ne bilmiyorum ama bunun kadar olsaydı farkederdim ben de ya, isim verin bence (:

@muhayyer divan: valla ord prof, narsizm... tam anlamadim ama iltifat olarak aldım, teveccuhunuz.
0
🌸encokbenisevinnolur
(19.09.25)
@encokbenisevinnolur abi vallahi isimler karışıyor ama şimdi sallasam bile tutacak isimler vereyim. Hatta geçen birine burger çevirmeye devam et dedim ahhahaha adam ceo'du.

arbre, sonsuz, sikizdokuzon, lukuki, kızıl karga,dearthodesia mı ne
0
Shepard
(19.09.25)
@encokbenisevinnolur

O dediklerimi sana demedim yalnız o bahsettiğin kişiye dedim, bir alıngan da sen çıktın.
0
muhayyer divan
(19.09.25)
Keşke her insan defosunu bu kadar erken gösterse, çok şanslısın.
0
ekimoloji
(19.09.25)
Eja +1, verdiginiz cevap da 10 numara, geri donerse de sans vermeyin derim.
0
kassiopeia
(20.09.25)
Hizli yavas olayi degil.Kafanizda bu iliskiyi ve karsinizdaki kisiyi degerlendirmissiniz ve haberiniz bile olmadan onu daha altta konumlandirip kendinize layik bulmamissiniz.Firsati gelince de kestirip atmissiniz.Yaptiginiz hatali demiyorum ama isin cozumlemesi bu.
0
turkuaz
(20.09.25)
Kadın kişi bunları yazan, öyle anladım.

Düşünme kaç.
0
Çuvaldızı
(20.09.25)
(14)

Ateşi düşmeyen bebek

administ
Doktora götürdük eve geri yolladı şurup verip, kan tahlilide yapmadı.3 güne geçmezse gelin dedi ama evde dokuz doğuruyoruz. Calpol veriyoruz 37.9 a düştü diyoruz 2 saat sonra 38.3 oluyor. Bir de koltuk altından 38 ölçüyoruz kulak içinden 39 . Ne yapacağımızı şaşırdık. Havaleden korkmayın dedi bir de
Doktora götürdük eve geri yolladı şurup verip, kan tahlilide yapmadı.3 güne geçmezse gelin dedi ama evde dokuz doğuruyoruz. Calpol veriyoruz 37.9 a düştü diyoruz 2 saat sonra 38.3 oluyor. Bir de koltuk altından 38 ölçüyoruz kulak içinden 39 . Ne yapacağımızı şaşırdık. Havaleden korkmayın dedi bir de anlatıldığı gibi değilmiş. Ne yapsak ya devlet hastanesine mi götürsek acaba acile?
0
administ
(15.09.25)
Hayır sakin olun calpol falan da vermeyin yetişkinlikte astıma sebep oluyor.

Ateş vücudun kendini savunma ve iyileştirme yöntemlerinden biridir denir, ateşten korkmayın. 39,5'a yaklaşırsa o zaman acile gidin, doktora gitmişsiniz zaten, korkmayın demiş. Korkmayın. Korkunuz bile onu yatıştıramıyor olabilir. Bi sakin olun, sirkeli ılık su yapın içinizi rahatlatacaksa, dirsek için diz arkası el ve ayak bilekleri gibi yerlere koyun ama bi sakin olun.
0
muhayyer divan
(15.09.25)
öncelikle telaşlanmayın. hepimizin çocuğunun başına geldi bunlar.

40'ı geçmediği sürece havale geçirmez. 6 saatte bir calpol verebilirsiniz. calpol yeterli gelmiyorsa 6 saati beklemeden dolven de verebilirsiniz. aynı ilacı 6 saatten kısa süre içinde vermeyin.

ılık suyla yıkayabilirsiniz. onun dışında koltuk altlarına, bacak içlerine ılık suyla ıslatılmış bezle kompres yapın. bırakın vücut mikropla savaşsın.

ateş inatçı ise, düşmüyorsa 3 gün bana uzun geldi ama yarın veya öbür gün sabah tekrar götürebilirsiniz.

kulak içi ölçümü, koltuk altına göre daha doğru sonuç verir.
0
kibritsuyu
(15.09.25)
dolven bizim çocukta daha etkili oluyordu uyumadan önce içiriyorduk ateşi düşmeye başlıyor 6 saat sonra tekrardan içiriyorduk ama doktor kan tahlili yapıp antibiyotik yazmıştı. Hatta ben serum bile taktırmıştım çocuğa. Ateş vücudun verdiği bir tepki hastalığa karşı 2 günden fazla sürmüyor genelde
0
atcapar
(15.09.25)
Kaç yaşında ya da aylık? Ateş harici belirti var mı?

Çok inatçı ateş bana hep roseola yani 6. Hastalığı düşündürür. 2 yaşın altındaki çocuklarda inatçı ateş olur başka bir belirti olmaz. Ne burun akıntısı ne öksürük. 3 gün ateş yüksek seyreder çok zor düşer, 3 gün sonra ateş düşer düşmez kırmızı döküntü başlar. Semptomatik tedavisi vardır, viral olduğu için antibiyotik kullanılmaz. Bir ihtimal bu hastalık olabilir sizdeki de
0
kullanicadi
(15.09.25)
bebeklerde kac derece üzeri ates sayilir bilmiyorum,

ama Allah korusun yuksek ates oldugunda
aklinizda olsun,
koltuk altlarina,
eklem yerlerine
sirke sürün ve ilik su ile yikayin,

soguk degil sakın ha,
ılık su ile banyo ve sonra acile sevk.
0
designer
(15.09.25)
Cocugun yasi kac? Öncelikle bu önemli. Ilk 12 hafta icinde ates 37 üstüne cikinca hemen acile getirilsin isteriz. 12 hafta sonrasinda cocuklarin atesleri 39'u görnediyse acil yolu henüz gözükmemistir.

Kulakici termometreleri ile daha yüksek almaniz normal. Atesi bebekte popodan ölcmek gerekir ancak bunu ebeveyn olarak siz yapmayin. Koltuk altından ölcüp not etmeye devam. Cocugu üsütmeyecek sekilde dus aldirin, özellikle kasik bölgelerini erkek cocuksa serin tutun, basina nemli bez baglayin. Yemeye zorlamayin. Bu bir sürec. Fiiiirt diye iyilesmiyor vücut. Koltukaltindan 39 dereceyi ölcersebiz hemen acile. Gitnisken acil durumlar icin fitil yazdirin. Su an evinizde ates düsürücü fitil olsaydi verin derdim. Calpol vermeniz yanlisi degilim.
0
alice in potatoland
(15.09.25)
yukarida arkadas ifade etmis, tekrara duşmüşum

+ muhayyer
0
designer
(15.09.25)
geçmiş olsun. bizim oğlanın ateşi çıktığında biz ilk soyardık onu gerekirse üzerinde sadece bez kalırdı. baktık rahatlayamadı ılık bi duşa sokardık kucakta. şurup son çare olarak verirdik.
Bu arada ilk çocuk mu ve kaç aylık?
0
ucurulmamak umidiyle
(15.09.25)
Telefondan rahat yazamadım, bilgisayardan kökleyeyim şimdi.


Çocuklar, özellikle bebekler ve küçük çocuklar, yetişkinlere kıyasla çok daha hızlı ateşlenirler. Sağlık açısından görece düşük risk taşıyan rahatsızlıklar bile onlarda ateşe neden olabilir. Bu, önemli bir savunma mekanizması ve vücudun bağışıklık sisteminin sağlıklı bir tepkisidir. Vücut, yabancı organizmaların (bakteri ve/veya virüsler) hayatta kalamaması için fazladan ısı üretir. Yani yüksek ateş çocuğunuzun hastalıkla savaşmasına yardımcı olur, yani çoğu durumda ateş iyi bir şeydir.

Ateş, ≥38,0°C çekirdek vücut ısısı olarak tanımlanır.
Bebeklerde çekirdek vücut ısısını ölçmenin en güvenilir yolu rektal ölçümdür. 4-5 yaşından büyük ve iş birliği yapabilen çocuklarda oral ölçüm düşünülebilir. Koltuk altı sıcaklığı ölçümleri rektal ölçüme göre daha az doğrudur. Koltuk altı ve rektal sıcaklık ölçümleri arasında bir korelasyon vardır; koltuk altı ölçümü genellikle 0,5-0,85°C daha düşüktür.
Kulak zarı (timpanik membran) termometreleri çocuklarda çoğunlukla doğru sonuç vermez. Temporal arterden yapılan ölçümler bazı çalışmalarda rektal ölçümle iyi bir şekilde örtüşse de hastalar ateşliyken daha zayıf sonuçlar verdiği gösterilmiştir.

Bebekte ateş şüphesi varsa mutlaka çekirdek (rektal) ölçüm yapılmalıdır.

Burada bir nota bene: 3 yaş ve altındaki çocuklarda rektal sıcaklık ölçümü altın standart olarak kabul edilse de bu yöntemin kötüye kullanılmaması gerekir (çocuk için streslidir ve ayrıca bağırsak duvarının delinmesi riski vardır).

Değerlendirmede önemli olan diğer klinik parametreler şunlardır:

*Yorgunluk, halsizlik belirtileri
* Uyuşukluk
* Az beslenme
* Huzursuzluk
* Konsol edilememek
* Ağlama düzeninde değişiklik
* İç çekme, homurdanma
* Hızlı soluma
* Peteşiyel döküntü (küçük kırmızı lekeler)
* Öksürük, burun akıntısı veya hırıltılı solunum
* Kulak ağrısı veya çocuğun kulaklarını tutması
* İshal ve kusma


Çocuklarda ateşe neden olabilecek birçok durum vardır. Bunlar şunları içerebilir:

* Üst solunum yolu enfeksiyonları
* Orta kulak iltihabı (otitis media): kulak ağrısı
* Bronşit
* Tonsillit (bademcik iltihabı)
* Gastrointestinal enfeksiyon
* Akciğer iltihabı (pnömoni): öksürük, artmış solunum hızı, nefes darlığı, şişkin karın ve karın ağrısı
* İdrar yolu enfeksiyonu
* Menenjit: baş ağrısı, boyun tutulması, ışığa hassasiyet
* Su çiçeği, üç günlük ateş (roseola infantum), kızamıkçık, kızıl, kızamık ve kabakulak gibi çocukluk hastalıkları; karakteristik belirtiler ve deri döküntüleri ile birlikte
* Apandisit (apandisit)
* Uzun süre ağlama, sıcak güneşte oturma veya oyun oynama
* Diş çıkarma
* Aşırı ısınma
* Dehidrasyon (sıvı kaybı)


Ateş vücudun enfeksiyona karşı doğal tepkisinin bir parçasıdır, bu nedenle çocuğun huzursuz olmadığı durumlarda tedavi gerektirmez. Çocuğun mutlu ve başka bir rahatsızlık belirtisi göstermediği durumlarda, hemen ilaç kullanmaya odaklanmaya gerek yoktur.

Bebeklerde ateş için güvenli ve evde uygulayabileceğiniz çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemler altta yatan hastalığı tamamen iyileştirmese de vücut ısısını düşürmeye ve çocuğu rahatlatmaya yardımcı olabilir. Yapabilecekleriniz şunlardır:

1. Fazla giysileri çıkarmak

2. Ten tene temas, kanguru yöntemi (babywearing)

3. Oda sıcaklığını normal tutmak, temiz hava almak

4. Ilık suyla banyo yaptırmak

5. Soğuk kompres: temiz, nemli bir bezi çocuğun alnına koymak

6. Bol sıvı ve sevdiği yiyecekleri sunmak (6 aydan büyük bebekler için)

7. Emziriyorsanız sık sık emzirmek

8. Bebeğiniz mama ile besleniyorsa öğünleri atlamadığından emin olmak (zorlamadan)

Eğer çocuğunuzun ateşi 38,5°C’nin üzerindeyse ve rahatsız veya huzursuzsa, pediatrist ateş düşürücü ilaç (örneğin parasetamol veya ibuprofen) vermenizi önerebilir.

Prensip olarak, emin olmadığınız durumlarda ateşli çocuğunuzla doktora gitmek daha iyidir. Doktor, ateşin nedenini belirleyebilir ve uygun tedaviyi başlatabilir.

Ateş bazen daha ciddi bir enfeksiyonun belirtisi olabilir. Bu nedenle çocuğunuzun ateşini yönetmeyi, tedavi etmeyi ve ne zaman tıbbi yardım almanız gerektiğini bilmek önemlidir. Aşağıdaki durumlarda kesinlikle doktora başvurmalısınız:

1. Çok yüksek ateş (39°C veya üzeri)

2. Çocuğunuz yakın zamanda ameliyat olduysa

3. Ateş düşürücü önlemlerle geçmeyen ateş

4. Uzun süreli ateş (3 günden uzun)

5. Üç aydan küçük bebeklerde ateş

6. Hırıltılı veya hırıltı ile nefes alma

7. Işığa karşı hassasiyet

8. Nefes alırken burun deliklerinin açılması

9. Beyaz veya mavi cilt, özellikle tırnak etrafında, ağız veya dilde

10. Nefes alırken kaburga kaslarını içe çekme

11. Baş ağrısı, uyuşukluk, karın ağrısı, ağrılı idrara çıkma, genel durum bozukluğu, nöbetler, susuzluk belirtileri (kuru mukozalar, çökük gözler veya çökük fontanel) gibi ciddi diğer belirtiler

12. Bebeklerde içme güçlüğü

13. Bilinen kronik hastalıklar, örneğin bağışıklık eksikliği, kalp kusurları veya kanser

Bu yazımı ilerisi için kenara kaydedin, gerektiğinde bakarsınız. Ateş çoğu zaman bebeğin değil, ebeveynlerin rahatsızlık sebebidir.
0
alice in potatoland
(15.09.25)
Doktora gerek yok burada bir sürü doktor var. Boşuna özele para verme devletede gitme buradaki doktorları,psikologları,psikiyatristleri dinle sen.
0
mikahakkinen
(16.09.25)
dolven calpol dönüşümlü. duruma göre antibiyotik. verdiğiniz dereceler çok normal derece. soğuk uygulama yapacaksınız. tıpku sizinde hasta olduğunuzda annelerimiz gibi. maalesef yeni nesil anneler üşüyor-kıyamıyorum maalesef böyle. Çocuğun burnu tıkalı acile açtırmaya geliyor. Neyse evhamınızı anlıyorum ama dediğimiz gibi.

vücudun her bölgesinin standartı farklı derecedir. sizin 38iniz bizde subfebrildir.

geçmiş olsun.
0
hunharca ben
(16.09.25)
geçmiş olsun. geçenlerde aynısı 20 aylık kızımızda oldu. tam 3 gün sürdü 3. gün pat diye kesildi. calpol ve ibufen dönüşümü yaptığımız halde ateşi dinmiyordu. meğersem 6. hastalık diye birşeymiş. doktorumuzda 3 gün bekleyin geçmezse antibiyotik yazarız demişti. tam da dediği gibi 3. gün geçti 6. günde deride döküntü oldu ve bitti.
0
bigcaptain
(16.09.25)
doktor değilim öncelikle.
dolven çok etkili oluyor ama 7 kilo üstü bebeklere verilebiliyor. 4 saat arayla dolven + calpol dönüşümlü kullanmak dirençli ateşi 12 saat içinde düşürür. sadece ebeveyn tavsiyesi.

geçen hafta 3 gün dirençli ateşten sonra döktüntü başlayıp el ayak hastalığı olduğunu öğrendik biz de. inşallah sizinki öyle değildir. çok pis bir hastalık.
0
kaptan maydanoz
(16.09.25)
hepinize teşekkürler. o gece hepsini okudum ve rahatlamıştım. tikleri şimdi verdim. 3.güne daha gelmeden ateş ilaçsız olarak kademeli düştü. Şimdi eskisinden de yaramaz bir şekilde emekliyor evin içinde. hepinize teşekkürler.
0
🌸administ
(17.09.25)
(4)

Annelik babalik testi nerde nasil ne kadara?

dogredsector
iyi gunler. bir durum var bilgi edinmek istedigim. simdi bizim 6 aylik bebegimiz var. bebegin bizim bebek oldugundan suphemiz yok ama cocuktan topuk kani alinirken steril sartlarda olmasi adina yogun bakimda aldilar iceri de esimi almamislardi ben yoktum hastanede o sirada. kaynanam da esimin aklind
iyi gunler. bir durum var bilgi edinmek istedigim. simdi bizim 6 aylik bebegimiz var. bebegin bizim bebek oldugundan suphemiz yok ama cocuktan topuk kani alinirken steril sartlarda olmasi adina yogun bakimda aldilar iceri de esimi almamislardi ben yoktum hastanede o sirada. kaynanam da esimin aklinda birsey sokmys niye girmedin ya cocugu degistirirlerse icerde diye. simdi esimin bu aklindan cikmiyor. bazen gece kabuslar goruyor. ben de buna bir son vermek icin babalik veya annelik testi vermek istiyorum esim de tamam dedi ama kime nereye basvuracagiz bilmiyorum.
0
dogredsector
(29.08.25)
Herhangi bir genetik veri bankasindan iki kit alsaniz bile (bir anne bir cocuk icin ya da bir baba bir cocuk icin) sonuc cikar. Mesela FTDNA. Bir ebeveyn ve cocuk test yapinca cikan sonucu sistem direkt ebeveyn ve cocuk diye eslestiriyor.

Bir diger ihtimal Tprkiye'de babalik testi falan yapan özel labaratuvarlar var. Randeve alip gidip kan verirsiniz.

Esiniz iceri giren bebekle, disarida eline verilen bebeği ayırt edemiyor mu bu arada? Kendi bebegini görmüs sonucta, icerde cocuk degismis olsa anlamasi gerekirdi. Heee cooook asiri benzer bir vebek bulup degistirdilerse baska.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(29.08.25)
bebek doğar doğmaz koluna künyesi takılıyor abi kafanız mı iyi ya. şu kocakarı laflarıyla iş yapmayın artık.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(29.08.25)
abicim kunye plastikten bileklik onu degistirmeye ne var. ben zaten suphelenmiyorum cocuk ayni bana benziyor da iste hanimin uykulari kaciyor ne yapalim
0
🌸dogredsector
(29.08.25)
Lohusa psikolojisi bk gibi bir şey olduğu için kadını ikna etmek çok zor. Gidip testi yaptırın
0
kaptan maydanoz
(30.08.25)
(16)

iki isim

sonsuz
iki isimli olmak hakkinda ne düsünüyorsunuz?cocugunuza iki isim koyar misiniz? iki isimli olanlar sikinti yasiyor mu?tr'de ikinci isim asil isim oluyor yabancilarda ilk isim asil isim gibi daha cok. zenginlerin genelde iki ismi mi var?
iki isimli olmak hakkinda ne düsünüyorsunuz?

cocugunuza iki isim koyar misiniz? iki isimli olanlar sikinti yasiyor mu?

tr'de ikinci isim asil isim oluyor yabancilarda ilk isim asil isim gibi daha cok.

zenginlerin genelde iki ismi mi var?
0
sonsuz
(26.08.25)
koyarım. birini beğenmezse diğerini kullanır.

kadın açısından; iki isim + kızlık soyadı + evlenince aldığı soyadı eklenince bir Latin Amerika kafası yaşanmıyor değil :D
0
gabe h coud
(26.08.25)
İki isimciyim , her yerde iki ismi savunacağım.
0
ercu cozer
(26.08.25)
iki isimliyim, eski eşin de iki ismi vardı. tek isim tercih ettik. çok zor ve anlamsız. ikinci ismimi kullanıyor ailem/çevrem ama resmi ortamlarda hep ilk ismim kullanılıyor ve hoşuma gitmiyor. evlendiğimde de kendi soyismimi almamıştım iki isimli olduğumdan.
0
deartheodosia
(26.08.25)
Iki isimliyim, birini hiç kullanmadım. Çocuğum olursa da koymam. Gereksiz.
0
eagofant
(26.08.25)
iki isimliyim, sinavlarda bir harf sigmazdi.
Bir de kullanmadigim için birini unutuyorum ve biri beni o isimle cagirinca anlamıyorum (misal resmi dairede falan)>
0
logisticsmanager
(26.08.25)
ben iki isimliyim. cocuklarim da iki isimli olacak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.08.25)
İki isimliyim, ikisinin de kullanılmasını tercih ediyorum.
Bigün çocuğum olur ve tek isimde anlaşılırsa tek olabilir. Benim kafamdaki isimler karşı taraftan okey görür mü bilemediğim için bişi diyemiyorum net, iki olsa da zararı yok.
0
Bruce
(26.08.25)
evlenirsem ve bir çocuğum olsa iki ismi olmasını isterdim.

erkek olursa babamın, kız olursa annemin ismini taşımasını.

ikinci isimlere ise karışmazdım. hanım ne isterse o olur. itiraz etmem.
0
tabudeviren
(26.08.25)
İki isimli ve iki soyisimliyim. Ben çok memnunum oğluma da iki isim koydum. Bir daha çocuğum olursa inşallah ona da çift isim koyacağım.
0
kaptan maydanoz
(26.08.25)
koymam ama iki isim koyacaksam ikisi de modern isim olur. Yani biri dedemin adı biri de dönemin adı şeklinde değil ya da biri arapça biri türkçe gibi.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(26.08.25)
İki ismim var. İlk ismimden nefret ediyorum. Resmi olmayan hicbir yere yazmıyorum. Çocuğum olursa cok kisa olmak sartiyla 2 isim koyarim belki ama cok da tercihim olmaz.
0
matilda
(26.08.25)
iki ismim var, ilkini hiç kullanmadim çok da severim ama ilkokuldan itibaren hiç söylenmedi öyle de gitti. fazla da gerek olduğunu düşünmüyorum, özellikle büyüklerden aktarılan isimler enerjisel olarak konmamalı çocuklara.
0
sinematikcrop
(26.08.25)
Tek isimliyim, tek isimden yanayım.
Ben fakirim ama bizim patronların çocukları da hep tek isimli.
0
cilacı ökkeş usta
(26.08.25)
iki isimliyim ben de. iki isimli olmak hoşuma gidiyor ve karizmatik bir şey olarak görüyorum ama iki sıkıntı var benim için: ilki, iki ismimi de hiç sevmiyorum, ikincisi ise resmi işlemlerde el ile isim soyisim yazılacak yerlere uzun uzun iki isim + soyadı yazmak zorunda kalmak. bonus olarak da şöyle bir sıkıntı yaşıyorum; ilk ismimi resmi yerlerde anons edince hiç iplemiyorum, bilinçli olarak değil ama sahiplenemediğim için öyle tabii. ben olduğum aklıma gelmiyor o an.

çift isimli olup da birine kısaltma koyanların diğer adını deli gibi merak ederim ben mesela :D

eğer bir gün evlenir ve çocuk yaparsam kız ya da erkek olsun fark etmez, çift isim koyarım. tek isim koyarsam da tek heceli veya modernlik adı altında kedi köpek ismi gibi uyduruk isim koymazdım, o da olumlu.
0
m e b
(26.08.25)
Uyumlu olmayan 2 isimler, ana babaların salaklığıyla alakalı. Sene 2025 bahri ege, yakup ege, zeynep huriye gibi hem uyumsuz hem demode isin koyarsan saçma oluyor. Bu ara her kız isminin sonuna nisa konuyor artık sıkıcı oldu.modernleşme isimle olmuyor.bizim gibi lümpen toplumlarda bu komik oluyor.
0
mikahakkinen
(27.08.25)
Çocuğum olsa fonetik olarak basit ve tek isim koyarım. Ali ayse vs gibi
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.08.25)
(11)

Az görüsüyoruz diye biten iliskiler

karanlik yanim
Son 3 senede 3. kez basima geliyor. Yeni baslayan iliskilerde kadin kisisi bu iliski bana yeterli gelmiyor deyip 2. aydan ayrilik konusmasi yapiyor, 3. aya kalmadan benden bu kadar diyorlar. Haftada 2 gün görüsmek yetiyor bana, zaten 8-19 rutininde calisan, 1 saatten fazla yolda geciren bi insan ola
Son 3 senede 3. kez basima geliyor. Yeni baslayan iliskilerde kadin kisisi bu iliski bana yeterli gelmiyor deyip 2. aydan ayrilik konusmasi yapiyor, 3. aya kalmadan benden bu kadar diyorlar.

Haftada 2 gün görüsmek yetiyor bana, zaten 8-19 rutininde calisan, 1 saatten fazla yolda geciren bi insan olarak ancak yetisebiliyorum. Cuma ya da Cumartesi aksami illa ki birimizin evinde kaliniyor, haftasonu 24 saat beraber geciriyoruz. Görüsülmeyen günlerde mesajlasilmadan gecen tek bir gün bile olmuyor. Ilgisiz veya sevgisiz asla degilsin, gayet sicakkanlisin diyorlar, fiziksel cekim kimya vs. de gayet üst seviyedeydi 3 iliskide de. Ama haftada 1-2 görüsme yetmiyor diyolar. Bu yasa (39) gelmis bir insanin daha önce hic bir kiz arkadasiyla ayni evde yasamamis olmasi normal degil dedi bir tanesi. Garip olan su ki ayrildiktan sonra kopamiyorlar da, bir tanesi 2 yil aradan sonra bile hala instadan bakiyor (takiplesmiyoruz ve hic iletisimde degiliz), digeri 9 ay sonra aradi tekrar deneyelim dedi, o aralar aklimda baskasi vardi istemedim vs.

Bu 3 kadindan ikisi daha önce evlilik yasamis kisilerdi, digerinin de 7+ yillik beraber yasadigi iliskisi olmus. Dediklerini anliyorum, belli ki evlilikte neye alistilarsa en bastan o sekilde bir yogunlukta yasansin istiyorlar ama yine de biraz sasirtiyor beni bu durum. Beraber yasamaya karsi degilim ama 1 yildan önce bunu kesinlikle gündeme getirmem gibi hissediyorum. Sakin sakin yasansin, zamanla gelisen büyüyen bir iliski olsun istiyorum ama yetmiyor demek ki.

Benim yaslarimda olup da (35+) evlilik ya da ayni evde yasamali iliskisi olmamis kadin da pek yok zaten. Dolayisiyla üctür duvara tosluyorum. Nedir yorumunuz?
0
karanlik yanim
(25.08.25)
Beraber olduğun kişiler dulmuş, muhtemelen ilişkileri bu yüzden bitmiştir. Bu yüzden derken seninle bittiği gibi değil, bahse girerim önceki ilişkilerindeki kişiler her şeye tamam tamam demişlerdir. Yine bahse girerim sorunsuzluktan içimde bir sıkıntı boşluk vardan falan bitmiştir.

Beklentilerinin hiçbiri gerçekçi değil çünkü. Senin söylediklerin gayet makul. Napicaktin sadece 6 aydır tanıdığın kişiyle aynı evde mi yaşamaya başlayacaktın.
0
encokbenisevinnolur
(25.08.25)
instagramdan bakmak mi kopamamk? saka misin?
erkekler bakmiyordur belki ama kadinlar dedikodu olsun falan diye meraktan bakar. o tarz yaklasimlari(?) kaale alma derim.

onun disinda kadinlar hakli. birlik vakit gecirmene gerek yok ki... evinde kalir sabah islere gidilir ya da sen onda kalirsin. ergen gibi datelesip duracak haliniz yok bu yastan sonra...

ama senin düzenin bozulmasin dikkat et. bu yasa kadar düzenli iliskinin olmayisi da red flagin alasi evet.
0
sonsuz
(25.08.25)
aynı evde yaşamadın diye çok tuhaf olarak karşılanman garip geldi bana. evet, herkes bir ara beraber yaşıyor ama haftanın birkaç günü birbirinizde kaldığınız ilişkiler de bir miktar buna girer zaten.

2. aydan aynı evde yaşamak istiyorlarsa o sıkıntı geldi bana. ayrıca 7 sene birlikte yaşamak da garip.

yine de her şeye rağmen haftada 2 gün buluşmak bana da çok az geldi. er kişiyim. haftada 3-4 olmalı bence, hatta 5.
0
ahm1
(25.08.25)
Simdi iki taraf da hakli. 39 olup da liseli gibi datelesmek, mesajlasmak falan bence de biraz seyy ya....
ama 39 yasina kadar yalniz yasamayi kendi konfor alanin olarak gormussun. İsten yorgun gelince dinlenmek, kendi basina vakit gecirmek fln filan bunlara alismis olmak 40 tan sonra beraber yasamayi zorlastirmis senin icin. Bence evlen rahatla.
0
sey mi dostum
(25.08.25)
insan belirli bir yaştan sonra kendini çözmüş, hayattan beklentilerini belirlemiş oluyor. geçmiş tecrübeleri sayesinde de bir sonraki ilişkisinde daha hızlı hareket ediyor. örneğin flört, tarafların birbirini tanıma süresi 14 yaşında 5 yıl sürebilirken, 30lu yaşlardan itibaren 6 ayın altına düşüyor. kısacası zannettiğiniz gibi bunun kişilerin evlilik yaşamış olmalarıyla pek alakası yok. tamamen kişilerin olgunlaşmalarıyla ilgili.

partnerleriniz sorunu gayet de açıkça söylemişler aslında, ilişkiden bekledikleri fiziki birlikteliği onlara sunamadığınızdan rahatsız olmuşlar. akşamları boş yatağa girmekten sıkılmışlar. hatta belki ev yaşamınızda da partnerinize bir hayatı/evi paylaşan insanlar gibi davranmıyor olmanızdan rahatsızdırlar.

şu bir gerçek ki birlikte yaşadığınızda paylaşımlarınız artacağı için ilişki de daha hızlı ilerleyecek. ve sanırım siz beraber yaşamayı hemen taraflardan biri mevcut evini kapatsın ve diğerinin evine taşınsın olarak gördüğünüzden bu fikre tavırlısınız. ama öyle olması gerekmiyor. temelli taşınmadan da birlikte yaşanabiliyor. bunu bir düşünün.
0
tnz
(25.08.25)
Kadınlar haklı. 39 yaşında adam liseli gibi haftada 2 gün görüşüyorsa kadınlar sıkılıyordur.
0
kaptan maydanoz
(25.08.25)
Abi sen haklısın. Sen nasıl rahat ediyorsan doğru da odur. Benim de bir ex böyle haftada 2 gün yetmez derdi. 48 saat az gelirdi. Ayrıldık, 2-3 aya evlendi. Herkesin beklentisi farklı ama sevgili ile de 7/24 çok. Yeter kendi hayatına git de diyemiyorsun. Kendi başına sıkılan, sürekli ilgi bekleyen yıkıklarla bu iş zor. Dullarmış zaten, sebebi kendilerinde aramalılar.
0
Shepard
(25.08.25)
hala ailesiyle yasayan tipler de bir zahmet iliski tavsiyesi vermesin :)
büyükler konusuyor , odaniza gidin
0
sonsuz
(25.08.25)
haftada 2 gün ailelerinin izin vermediği ergenler buluşup görüşüyor. yaş 39 demişsin bir de.

ayrıca duyuruda bazılarının kadınlar tarafından reddedile reddedile nasıl incel profiline dönüştüğüne birebir şahit oluyoruz. iyi yapıyo kadınlar size, aferin.
0
deartheodosia
(25.08.25)
Belli bir yaştan sonra uzun uzun flört dönemi yaşamak da mantıksız çünkü iki tarafın da her anlamda ne isteyip ne istemediği zaten netleşmiş oluyor. Bu yüzden süreç daha olgun ve daha hızlı ilerliyor. Ayrıca aynı evde yaşamak illa tek bir eve tıkılmak demek değil. Sizin en azından arada birbirinizde kalmalı ve ortak bir hayat inşa etmeli hiç ilişkiniz olmadığı için anlam verememeniz normal ama 40 yaşına gelmişken hala liseli gibi ilişki yaşamak da çoğu insana cazip gelmez. Kadınları bir kenara bırakalım erkeklerin bile büyük bir kısmı böyle bir ilişki istemez. Haftada iki gün görüşüp ergen sevgililer gibi devam etmeyi garipsemeyecek birini bulmanız bence epey zor ama yine de aramaya devam edin.
0
64654942
(25.08.25)
bunun cinsiyetle, evlenip boşanmış olmakla, alışkanlıkla falan ilgisi yok. sizin bağlanma şemanızla ilgisi var. kaçıngan bağlanma şemasını, daha doğrusu bütün bağlanma şemalarını araştırmanızı öneririm naçizane, tabi ki daha önce bu konuyu duymadıysanız.

bir başka nokta da, sürekli bir ayağı kapının eşiğinde olan birine ne kadın ne erkek hiç kimse güvenmez. ara ara o kapıdan birlikte girilip, kafada belirlenmiş/sınırları çizilmiş bir süre olmadan, akışta kalarak, kendi olağan akışı içinde birlikte birkaç gün geçirilip, birlikte çıkılması da gerekir. adı üstünde, ilişki, işteş. bir kişinin sınırları, talepleri, tatminleri ve kurallarına, ona yeten haline göre ortak bir ritm yakalanamaz. siz ortak bir noktaya açık değilsiniz. ben buyum, bana yetiyor, e daha ne onlara neden yetmiyor ki noktasındasınız. bir dakika ya, ben acaba kişisel alanımı belirlerken/belirtirken fazla mı köşeli/keskinim, kastını aşan söz ve davranışlarım oluyor mu, bu söz ve davranışlarla karşı tarafa özne olmadığını, her daim o çemberin dışında kalacağını mı hissettiriyorum vb. sorgulamalarınız yok gibi görünüyor yazdıklarınızdan.

bir diğer nokta da, evren söylemlere değil, eylemlere bakar. sadece sözlerde, mesajlarda, aramalarda kalan bir sevgi, şefkat ve alaka karşı tarafa temas etmez. temas olmazsa bağ kurulmaz, bağ kurulmazsa ilişki inşa edilemez.

son olarak, bu kadar konfor alanına sıkı sıkıya bağlı kalmak ilerleyen yaşlarda çok zorlar sizi. 50 yaştan sesleniyorum, sizin yaşlarınızda böyle olan tanıdığım kadın ve erkekler şu an arkadaş çevrelerinden de kopmuş, komşularla kavgalı, işyerlerinde selam verilmeyen kişilere dönüştüler çünkü kesişen kümeler kurmadılar insanlarla. çoğunlukla kapsayan küme olmaya çalıştılar. kesişen kümeye odaklanın, kimse kimsenin alt kümesi olmaz uzun vadede. oyun kurucu her zaman siz olamazsınız, oluyorsanız ona ilişki/paylaşım değil, bir yöneticinin yönetimindeki şirket, iş vb. denilir.
0
Phoebe
(25.08.25)
(23)

otel bakarken kötü yorumlar

kaptan maydanoz
tatil için otel bakıyorum. fiyatı ne olursa olsun illa ki kötü yorum yapılmış oluyor. direk eliyorum. gidecek yer bulamıyorum ya. siz otel seçerken dikkat ediyor musunuz kötü yorumlara? mesela yemekleri berbat yazıyorlar nasıl gideyim şimdi? veya oda pisti diyorlar, yüzümüze bakılmadı azarlandık fil
tatil için otel bakıyorum. fiyatı ne olursa olsun illa ki kötü yorum yapılmış oluyor. direk eliyorum. gidecek yer bulamıyorum ya.

siz otel seçerken dikkat ediyor musunuz kötü yorumlara?
mesela yemekleri berbat yazıyorlar nasıl gideyim şimdi? veya oda pisti diyorlar, yüzümüze bakılmadı azarlandık filan diyorlar asdfgh.

tüm yorumları iyi otel bulamıyorum. kötü de yazılsa gitmek mi lazım? eskiden hiç yorum okumadan giderdim bazen iyi bazen kötü çıkardı. şimdi okuduğum için seçemiyorum.
0
kaptan maydanoz
(19.08.25)
ben de boyleyim. cok genel yorumlara prim vermemeye calisiyorum. "yemekleri berbat" cok genel mesela. nesi berbat? detay vermeyen yorumlari cok sallamamaya calisinca, biraz daha kolaylasiyor. bir de ayni konuda ne kadar yorum oldugu da onemli. bir kisinin "yemekleri berbat" demesi cok bir sey ifade etmez genelde. tekrarlayan yorumlar onemli.

"yuzumuze bakilmadi", "azarlandik" gibi seyler de cift tarafli olabiliyor. sorun gercekten otelde mi yoksa yorumu yazanda mi anlamak zor. bazen detayli yaziyorlar, bakiyorsun sence yorumu yazan haksiz. bu tarz yorumlar da genelde tek basina cok anlam ifade etmiyor. yine tekrarlayan yorumlar ve detayli olanlar onemli.

her turlu bir miktar kotu yorumu kabul etmek gerekiyor. neyse ki benim esim kolay karar veriyor. ben biraz eliyorum, kalanlardan o seciyor genelde.

bir de yorumlar, puanlar da cok guvenilir degil artik. parayla hallediyorlar o isleri isletmeler. yani tum yorumlar iyi olsa bile kotu cikabilir. cok da sey yapmamak lazim. (desem de ben de sey yapiyorum :)
0
lemmiwinks
(19.08.25)
kotu yorumlarin nedenlerine bakiyorum +1
eger herkes yemek kotu diyorsa, ya da odalar pis/eski diyorsa ok, ama ben de mesela otelde alisveris merkezi yok, alisveris yapacak yer yok diyeni gordum. ne beklediginize bagli. benim icin onemli degilse dikkat etmiyorum.
0
kassiopeia
(19.08.25)
yorumları analiz kriterlerim var.
her kötü yorumu dikkate almıyorum.
hatta 1 puan olanları çoğu zaman eliyorum bile.

ya münferit bir olaydır ya da yorum yapan kişi aptaldır ve adil davranmamıştır puanlarken.

ne kadar çok yorum varsa puanı o kadar düşük olur. bu doğal.

tek cümlelik, işe yaramayacak, öznel yargıların düşüncemi etkilemesine çoğu zaman izin vermiyorum. adam 4-5 gün tatil yapmış, berbattı yazmış. ne berbat? yemekler kötü yazmış? kötü olan ne, damak tadına mı uymadı, hiijyenik mi değil, çalışanları mı beğenmedin, otelin restorantı yemek mi kokuyordu... belki onlar çok yiyen insanlardı ve porsiyonlar küçüktü o yüzden böyle dedi. belki gerçekten bir aksilik oldu ama münferit bir olaydı. bir sürü şey olabilir.

otel temiz değildi diyorlar bazen. bu önemli ama kusur bulacaksan her yerde bulursun. banyoda arıza mı vardı, senden önce iyi temizlenmedi mi gerçekten yoksa havluda/mobilyada biraz yıpranmıştı da ona mı pis dedin.

ben gittiğim yerler hakkında uzun uzun yazıyorum. eksikleri de artıları da söylüyorum. okuyan kişiler memnun olsun, eksikleri mekan sahipleri düzeltsin, ama gömmeden adaletli şekilde yazayım istiyorum. yazdığım neredeyse tüm yorumlarda mekanın en az bir kusuru var. ama iyi yanlarını da yazıyorum memnunsam.

"berbattı, pisti, kötüydü, çalışanlar kabaydı" şeklindeki -tek cümlelik- değerlendirmeleri çoğu kez gözardı ediyorum. farklı zamanlarda farklı insanlar bunu söylediyse dikkate alıyorum.

imla kurallarına uygun ve hitabeti düzgün olan, uzun uzun yazmış olan yorumları dikkate alıyorum bir de.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
ortalama 8 üstüyse giderim genelde.
0
jelly bear
(19.08.25)
bizim millet yorum yapmayi bilmiyor ne yazik ki. gecen kendi halinde ucuz yollu bir otele adam "dis fircasi koyacak yer yoktu banyoda, lavabonun uzerine biraktim" yazip bir yildiz vermis otele. ben gittim parasinin karsiligini veren bir yerdi mesela.

restoranlarda da oluyor, kola sicak geldi 1 yildiz. e garsona soyle soguk isteseydin. adam orda soyleyemedigini 1 yildizla online soyluyor.

aynisi olumlu yorumlar icin de gecerli, 4.8 almis restoran, gidiyorsun alelade bir yer. bizde 1 ve 5 disinda yildiz veren cok az malesef. o yuzden her olumsuz yoruma takilmiyorum. eger temizlik, bocek vs tarzinda 3-4 yorum varsa ancak onlari eliyorum.
0
bay b
(19.08.25)
Bu bi cukur. :) Ben de yorumlardan etkileniyorum ama son zamanlarda otel hakkinda genel bi olumsuz intiba var mi diye bakmaya calisiyorum.
Bir de tolerans gosterip goz ardi edebilecegim mevzulara gore seciyorum. Bu biraz daha iyi oluyor.
Cok gezen ve detayli yorum yapanlarin gorusunu onemsiyorum.
Cok ilgisizdiler, azarlandik diye yorum yazilan bir yerden gayet yuzunuz gulerek ayrilabiliyorsunuz.
Herkesin beklentisi ve davranislara yukledigi anlamlar farkli.
Gozunuze kestirdiginizi ve akliniza en yatani 1-2 olumsuz yorumla gozden cikarmayin derim.
0
sey mi dostum
(19.08.25)
of bu benim ya. izmirde en pahalı herşey dahile gidip yemeklerini beğenmedim verdiğim paraya oranla(kişi başı gecelik 11k veripte et çıkmazsa çıldırmazmısın) insanların haklılık payı var yorumlarda ama sıralattığında ortalama bir fiyatta bir yere gidiyorsan yemeklerden şikayet edilmesi normal oluyor, o oteller genelde yemekleri kötü yapıyorlar.

yemeklerle ilgili iyi yorumlara bak kötülerden çoksa şans ver
0
eja
(19.08.25)
3 lira ödeyip 10 liralık hizmet bekleyince böyle yorumlar oluyor. ayrıca herkesi memnun etmek mümkün değil. dediğim gibi herkesin beklentisi başka oluyor.

bizim insanlar genelde para verince oranın sahibi olduklarını sanıyorlar, bakıyorsun yabancıya adam efendi gibi geliyor yiyor, içiyor, eğleniyor, gayet de memnun olarak gidiyor. bu yüzden kötü yorumlarda aynı kötü şeyin tekrarı yoksa dikkate almıyorum.
0
gercekdunya
(19.08.25)
Puan ortalamasina bakin hocam. Sadece bir siteden degil farkli sitelerden bakin ayrica google yorumlarina da bakin.

Herkesi memnun etmek imkansiz.
0
nuevo
(19.08.25)
Kötü yorum olmaması imkansız, otellerin kötü yorumlara verdiği cevaplara bakıyorum, bir de yorumun ne hakkında olduğu da önemli, benim umrumda olmayacak bir durum için 1 yıldız verilmiş olabiliyor, aynı konuda art arda çok sayıda kötü yorum varsa eliyorum oteli belli ki gerçekten kötü diyerek. Kendim de yorum yazarken ayrıntılı yazmaya çalışıyorum sonradan bakacaklara fikir olsun diye. Çok büyük sürprizle karşılaştığım olmadı bugüne kadar.
0
(19.08.25)
puan ortalamasına bakın +1
genel yukarıdaki yorumlara katılıyorum. ben de etkileniyorum ama genele bakıyorum. youmları okurken en yeni olanları en üstte sıralayarak bakın. bizim gideceğimiz otele baktım şimdi 10 kişi kahvaltısı çok güzel demiş 1 kişi çok kötüydü demiş. bunu dikkate almam mesela.
0
turuncu tonlarda
(19.08.25)
8 ortalamanın altına gitmiyorum. 9 ve üstü ise genelde iyi çıkıyor.

Ben hep kötü yorumları okuyorum. Tripli müşteri kendini belli ediyor zaten. Temizlik ile alakalı iki farklı kötü yorum varsa direkt eliyorum. Onun dışında eğer yorumlarda tekrarlanan kronik bir sorun yoksa kulak asmıyorum. Varsa da o problemi sorun edip etmememe bakıyorum. Mesela adam diyor fön makinesi yok, kettle yok, ikram yok, minibar iyi değil/pahalı, personel kibar değil vs. umurumda olmuyor. Ama iki üç yorum "gürültüden yatamadık" diyorsa durup tekrar düşünüyorum.
0
yadigar
(19.08.25)
Yorumlari bazilari resimle destekliyor. Ben onlara dikkat ediyorum. Orana da bakmiyorum cunku senin nefret edecegin bir yeri goklere cikaracak cok insan var. Millet gormemis ya. Abuk sabuk seyleri begeniyor cogunluk, pislik icinde yeri sirf iceride bocek yok diyen hijyenik bulup memnun kaliyor falan.
Ben resimli kotu yorumlara bakiyorum. Bir de guvendigim insanlarin onerisine bakiyorum.
0
Kittie
(19.08.25)
Bir de artik turkiyede iyi otel icin maxx royale falan gitmen lazim. Ortalama, ortalamanin biraz ustu yerlerin en dusuk fiyattakilerle farki yok.
0
Kittie
(19.08.25)
Her yorumu dikkate almamak lazim, adam, kadin gitmis barin, gece klubun ustunden oda tutmus, cok gurultuluydu, uyuyamadik diyor:) Resepsiyonist 2-3 hello, good morning cekiyor, staff cok nazikti taksi bile cagirdilar, restoran, cafe tavsiye ettiler diyen var:) Iskandinav ne bilsin, insanlik mi gormus hayatinda, 2 hello, welcome cek, guleryuz goster 10 verir mal:) Beni kotu yorumlardan cok iyi yorumlar ve puanlar rahatsiz eder beni kisaca.

Cogu kotu yorum da bos oluyor. Lokasyon kotu diyor, sehir merkezine uzakmis, kardes, tutarken hic arastirmadin mi, sana sehir merkezi mi dediler. Sokata yerinden dahi kalkamayan 2 junkie goruyor hanimevladi, 2-3 seks icsisi goruyor guvende hissetmedim, bolge tekin degil falan yaziyor, otele dusuk puan veriyor:) Bir de 4-5 yildizli otelde zaten kol gibi fiyat odemissin odaya, haliyle beklenti de yuksek oluyor, o kadar para saydin sonucta, o niye yok, o niye oyle degil diye bir tatminsizlik hasil oluyor.

Yorumlar bir de subjektif tabi. Kisiden kisiye, milletten millete degisir. Benim mesela Temizlik, ses izolasyonu olmazsa olmazim. Yan odanin sifon cekisini, oksurmesini duyuyorsam 1'i basarim. Hayatimda otel havuzu kullanmadim, hep denizde yuzerim, otelin havuzunda .oklar yuzse umrumda olmaz ama. Keza bir yabanci kahvaltida muesli falan arar, bulamazsa kahvalti kotuydu falan diye puan kirabilir, bense beyaz peynir yoksa olay cikartabilirim. Ki basima geldi, herkesin kahvaltisi cok iyi dedigi yerde hem de Yunanistan gibi yerde beyaz peynir yoktu, yuz cesit cer cop, hamur isi, musli, corn flakes, recel vardi. Gel de bu otele iyi pan ver simdi
0
freedonia
(19.08.25)
yorumlara dikkat ediyorum. mesela yorumların çoğunluğu yemekler berbat her gün tavuk ve hindi çıkıyor yazıyorsa orayı eliyorum.
0
scudman1
(19.08.25)
benim temelde iki kriterim var. sonuçta ömürlük orada yaşamayacağım.

paramla rezil olmamak için ilk olarak temizlik hakkındaki yorumları dikkate alıyorum. havluların yenilenmesi özellikle dikkat ettiğim şey.

ikinci olark her şey dahil bir otele gidiyorsam yemek kalitesi ile ilgili yorumlara bakıyorum. hiç kırmızı et çıkmadı hep tavuk vardı yorumlarını görünce eliyorum +1

bir de bazı otellerin youtube da videoları oluyor birkaç acenta gezdiriyor adeta otelleri. reklam amacıyla da olsa o günkü yemek menülerini falan görebiliyorum. o yüzden mutlaka youtube dan izliyorum seçtiğim otelleri
0
Hallegadola
(19.08.25)
önceki mesajımı editlemek yerine yenisini yazmak istedim;
hiç olumsuz yorumu olmayan bir yere gitmeyin zaten, işin içinde bir şey vardır. mümkün değil çünkü. ya yeni açılmıştır olumsuz yorum yapılmaya fırsat olmamıştır, ya da olumsuz yorumlara bir şekilde müdahale edilmiş, sildirilmiş, düzelttirilmiştir.

5 üzerinden 4.7 çoğu zaman belki de hep 5'te 5'ten daha mutlu eder.
0
biseysorcaktim
(19.08.25)
bir kaç siteden ve google review'den bakarım. bazı seyahat siteleri puanları fazla gösterebiliyor. 8 üstü ise olumsuz yorumlara takılmam.
0
merhum
(19.08.25)
Elinde kötü yorumlardan etkilenmemek için çok etkili bir silah var:

Gitmemek.
0
feastofthedamned
(19.08.25)
@arbre bu arada bebişim var Allah olmayanlara da nasip etsin. Kem gözlerden sakınsın amin.
0
🌸kaptan maydanoz
(19.08.25)
Toplamda 5 yorumu ve daha aşağısı olanları dikkate alma. Hele hele bir yorumu olanları hiç alma. Rakip de olabilir kendi adamları da olabilir.
Yerel rehberlerin yorumlarına bak.
0
etna
(19.08.25)
Her türlü internet yorumu okurken 4 Yıldız ve 2 yıldız verenleri okuyorum.
Çok daha dürüst, bilgi veren yorumlar oluyor.

1 veya 5 yıldız verenler genelde aşırı nefret veya sevgi ile yazıyorlar yorumları, okuyanlara faydalı olmuyor.

İnternette bir yerde okumuştum bu taktiği.
0
michael_knight
(19.08.25)
(8)

yiyecek dağıtmak yasal mı?

kaptan maydanoz
yoksa izin almak mı gerekir? (kimden?)hastane servis koridorlarında hasta yakınlarına sandviç ayran tarzı şeyler dağıtmak istiyorum (yoğun bakım önlerinde insanlar saatlerce oturuyor). gelip laf eden olur mu?
yoksa izin almak mı gerekir? (kimden?)

hastane servis koridorlarında hasta yakınlarına sandviç ayran tarzı şeyler dağıtmak istiyorum (yoğun bakım önlerinde insanlar saatlerce oturuyor). gelip laf eden olur mu?
0
kaptan maydanoz
(12.08.25)
hastanelerde genelde yasak oluyor hastane içinde koridorlarda yiyip içmek devletse belki bir nebze izin verirler ama karşılaşacağın adama bağlı tamamen, hijyenik sebeplerden yasak, sinek dökülme gibi durumlardan genel yönerge böyleydi yanlış hatırlamıyorsam.
0
eja
(12.08.25)
Hamidiye Etfal'in gs stadı yanındaki yerleşkesinde yaptım dediğinizi. Kimsebir şey demedi. Makbule geçti. Yalnız, bahsettiğim hastanede bekleyen yakınlar bina önünde açık havada bekliyorlar geceleri. Kaldırımlarda falan oturuyorlar. Orada dağıtmıştım. Bina içi değildi. Teknik olarak "hastane bahçesi" oluyor.

Bence siz poşetlerle dağıtsanız kapalı halde, bir şey demezler. Toplu halde değil de, herkes kendi alanında/dışarıda yiyip gelebilir.
0
yadigar
(12.08.25)
her ne kadar niyetin iyi olsa da suistimale acik bir durum. ulke manyak dolu. fare zehirli sandvic yapip dagitmayacagin ne malum. bence gida disi bir cozum bul. ne bileyim decathlon oturma mati, yastik, armut gibi bisiler dagit.
0
buenosdias
(12.08.25)
Kendiniz yapacaksaniz, biraz birinin gözüne batıp batmamasina bağlı. İşin gıda güvenliği tarafı da var, yoğun bakım onu ruhsal olarak hassas olur, birinin midesi bozulur sizden bilen biri çıkabilir o tarafı da var.

Hastane kantininden alırsanız kimse bir şey demez gibi geliyor, ama tahmin bu da.

Bir ihtimal hastane içi bir yönetmelik vardır, oralardan birine sorulabilir aslında.
0
encokbenisevinnolur
(12.08.25)
Ülke öyle bir durumda ki insanlar yiyecek, içecekten korkabilir.
Her gün neler duyuyoruz.
Niyet çok güzel.
0
kirmizipilotkalem
(12.08.25)
Hastane kantinine peşin ödeme yapıp, sandvich ücretsizdir diye kağıt asmasını isteyebilirsiniz.
0
Mirket
(12.08.25)
Cevaplar için teşekkürler.
Evet haklısınız insanların aklına farklı şeyler gelebilir. Paketli markalı sandviçlerden araştıracağım onlar daha mantıklı olabilir

Özellikle et içerikli olanları eledim zaten bozulur mozulur bir de.
0
🌸kaptan maydanoz
(12.08.25)
hastane önüne lokma arabası vs. getiriyorlar. veya hayır için çorba kamyonu gibi bir şeyler. böyle bir yerle anlaşıp dağıtırsanız insanlar kamyonu görür gelir.
Allah kabul eylesin.
0
kullanıcı adı
(14.08.25)
(5)

web programlamada ai'ın sınırları nedir?

runaway
tamamen ai kullanarak büyük bir portal kodlayabilir miyiz?
tamamen ai kullanarak büyük bir portal kodlayabilir miyiz?
0
runaway
(11.08.25)
büyük bir portaldan kastınız nedir tam olarak o önemli, benim ai'ye yazdırdığım ticket sistemi var, günlük 3bin kullanıcı şimdilik sorunsuz kullanıyor. sadece database sorgularını optimize edip yayına aldım ama hala yapmam gereken optimizasyonlar var. sunucu metriklerine baktığımda hoşuma gitmeyen yerler var, o yüzden biraz fazla kaynak kullanıyorum şimdilik bu da fazla fatura olarak yansıyor.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(11.08.25)
proje buyuyup veri satirlarindaki ekstra bilgiler arttikca, AI yanlis karar veriyor yeni kod yazarken, bu hatalari ya testlerle yakalamaniz ya da cok detayli code-review yapmaniz gerekiyor. son bir haftada 10 tane rapor yazdirdim her seferinde bir kenarini hesaplamayi unuttu agent.
0
compumaster
(11.08.25)
az da olsa programlama bilgin varsa evet,
yoksa hayır.
0
kaptan maydanoz
(12.08.25)
yazilim muhendisliginde her seye "projeye eklenecek ozellik / ozelligi gelistirmek icin harcanacak zaman" ekseninde bakmak lazim. herhangi bir istenen ozellik ai ile de insan emegi ile de yapilabilir. burada en onemli degisken harcanacak zamandir. eklenecek ozelligin etki alani dusukse, daha az entegrasyon gerektiriyorsa, dokunulacak kod miktari nispeten dusukse, ya da bunlarla beraber karisik mantik iceriyorsa ai ile cok iyi isler cikiyor. ama kod buyudukce ai icinden cikilamaz, debug yapilamaz, kaynak kullanimi acisindan kotu kod yaziyor.

ai tarafindan kodun iyi yazilmamamasinin en buyuk nedenlerinden biri prompt secimi. iyi bir yazilim muhendisi kod yazarken sadece bu gun icin degil, kodun ilerde alacagi sekil icin de kod yazar. yani bir ozellik eklenirken "bu ozelligi ekle" demek yerine cok dikkatli sekilde "bu ozelligi ekle, ilerde bu su modullerde kullanilacak, kullanim yogunlugu bu olacak o nedenle daha az memory kullanilmasi lazim, stack kullanimi az olsun heap uzerinde calissin" gibi daha spesifik tarifler gerekiyor. yoksa o kod bu gun calisir, ama ilerdeki gelistirmelerle beraber calismaz olur.

buna ek olarak ai ile yazilan kodlar ya kod denetleme sureclerinden gecmiyor ya da o kadar kod yaziliyor ki denetlemek imkansiz hale geliyor. ornegin bir gelistirici bir satir dahi kod yazsa bu kod baska gelistiriciler tarafindan inceleniyor, performans etkisine kaynak tuketimine bakiliyor, nasil calisitigi bilgisi bir gelistiriciden digerine aktariliyor, testleri yaziliyor vs. ama ai ile yazilan kodlarda bunlar atlandigi icin proje buyuyunce kodun nasil calistigi, performans etkisi, kaynak tuketimi icin ciddi debug surecleri gerektiriyor.

ozetle kucuk isler icin super, buyuk isler icin dikkatli bir gelistirme gerekiyor.
0
emrahday
(12.08.25)
Bence llm çok iyi bir yardımcı ama dediğim gibi, yardımcı. Bu işlerden hiç anlamadan sadece llm’in ipiyle ciddi bir işe girişilmesi uzun vadede orta-üst düzey komplikelikte bir proje için sürdürülebilir olmaz bence.
0
grv
(13.08.25)
(7)

depreme sinemada yakalanmak

gobekliraki
dün depreme sinemada yakalandım (istanbul). film de korku filmiydi. benim dışımda herkes dışarı çıktı, kimisinin deprem alarmı falan çaldı telefondan. herkes dediğim de 3-4 kişi (gold classtaydım). çıkmamakla doğru mu yaptım yanlış mı? o an düşündüm, en üst kattayım zaten, avm'de şimdi panikleyenler
dün depreme sinemada yakalandım (istanbul). film de korku filmiydi. benim dışımda herkes dışarı çıktı, kimisinin deprem alarmı falan çaldı telefondan.
herkes dediğim de 3-4 kişi (gold classtaydım).

çıkmamakla doğru mu yaptım yanlış mı? o an düşündüm, en üst kattayım zaten, avm'de şimdi panikleyenler falan vardır, otopark da kitlenir vs. bu arada depremin büyüklüğünü henüz bilmiyordum ama epeyyyy salladı, ufak bişey olmadığını anladım. film de korku filmi olunca daha bir etki etti psikolojik olarak o gerilim, sesler falan.

en kötü koltukların arasına yatarım falan diye düşündüm.
1-2 kişiyle konuşunca "abi manyak mısın, çıksaydın keşke" falan dedi.

kalmakla doğru mu yaptım, yanlış mı?
0
gobekliraki
(11.08.25)
çıkıp napcaksın ki avmden çıkana kadar 5 dk geçer en az. en yakın güvenli yerde saklanmak lazım.
0
jelly bear
(11.08.25)
5 saniye icinde (ve o bile depremin buyuklugune gore fazla sure olabilir) disari cikamayacaksan bi anlami yok. Merdiven ve asansor depremde en kotu yerler zaten.

Koltuklarin altina yatman daha mantikli dedigin gibi.

Ama deprem durduktan sonra disari cikip bi sure disarda durmak mantikli olur. Baska deprem de olabilir ardindan.
0
ermanen
(11.08.25)
@ermanen deprem bitmişti zaten, yine de çıkmadım. çıkıp napıcam dedim kendi kendime. film de devam ediyordu, izlemeye devam ettim.
0
🌸gobekliraki
(11.08.25)
güvenilir bir avm ise çıkmaman çok mantıklı bence de. o panikle izdiham yapanlar bile olmuştur.
0
elektr10
(11.08.25)
benzer düşüncedeyim ben de.
sinemadan çıkardım sanırım ama avm'den çıkmazdım. ben de dün avm'de yakalandım. kimileri çıktı. henüz depremin büyüklüğünü bilmiyordum ama normal karşıladım. sonra internette bazı sitelere -mesela ekşisözlüğe- giremeyince deprem büyük galiba dedim, yine de çıkmadım.

ne yazık ki avm'lere dışarıdan ve bir çok konuttan daha çok güveniyorum.
gerçi bakırköy carousel avm ile ilgili depreme dayanıksız gibi haberler çıkmıştı, ama çoğu avm'nin güvenilir olduğunu düşünüyorum.
0
biseysorcaktim
(11.08.25)
ben çıkmazdım şahsen. parasını vermişim o filmi izlerim aga. Zaten AVM'deyim çıkıp kapıya koşmam en az beş dakika mümkün değil kaçamam. Filmimi izlerim.
0
Batuhanolabilir
(11.08.25)
deprem anında değil ama bitince çıkmalıydın. öncü depremse arkasından yıkıcı geliyor olabilir. o zaman kaçanlar kurtulurken sen korku filmi izlerken huzur içinde ölmüş olurdun.
0
kaptan maydanoz
(11.08.25)
(29)

Bu arkadaşa napayim ve arkadaşlık etiği

encokbenisevinnolur
Taa lisanstan (12-13 yıl öncesi) yakın arkadaşım zannettiğim biriyle şöyle bir şey oldu:8-9 ay önce bana, hakkında bir soru sordugu (mesleki detay bir konu, öyle aman aman üst düzey bir bilgi de değil ama tecrübe sorusu diyelim) sırada, yanıtladım, mesajlaşırken, sonra birdenbire "la (benimadim) ben
Taa lisanstan (12-13 yıl öncesi) yakın arkadaşım zannettiğim biriyle şöyle bir şey oldu:

8-9 ay önce bana, hakkında bir soru sordugu (mesleki detay bir konu, öyle aman aman üst düzey bir bilgi de değil ama tecrübe sorusu diyelim) sırada, yanıtladım, mesajlaşırken, sonra birdenbire "la (benimadim) ben seni kullanıyor muyum ya" gibi acayip bir şey söyledi. Ben de gayriihtiyari "öyle bir şey yaparsan seni s*kerim beni bilirsin yavşak" dedim, çünkü ne alaka.

Neyse, geri sariyoruz, ben 3-4 yıl önce birkaç ay finansal olarak çöktüm, hiçbir borcumu ödeyemiyorum, o ara daha kritik erteleyemeyecegim bir ödeme vardı, ondan borç istemiştim. Bu arkadaş direkt vereyim ben dedi (konusurken bahsettim), ben başta sordum ne zaman ödeyebilirim önümü göremiyorum şu ara, söyle ona göre, mahcup da olmak istemiyorum sana diye (böyle deme sebebim biraz da şey, ikimiz de aile desteği vs olmayan kendi yağında kavrulmaya çalışan insanlarız). Yok la sende kalsın vs dedi. Ben de iyi dedim, eyvallah. Sonra durumum olunca da birkaç kere vereyim dedim, yok istemez nolacak arkadaşlık böyle bir şey şeklinde konuştu. Ben de dedim ki "sağol, yalnız ileride lafını yapacaksan ayıp edersin" o da işte "Yok la nolacak" dedi, konu kapandı zannediyordum.

5-6 ay önce de (ilk paragrafta anlattığım olaydan birkaç ay sonra) benden borç istedi, işte ne kadar verebilirsen tarzı. O 8-9 ay önceki konuşmadan sonra da, iletisimiz seyreklesti biraz, hıı dedim var bir numara. Su kadar bu kadar, ben kasten tam o 3-4 yıl önce verdiği miktar kadar verdim, bir de kendimce bir tılsım yaptım, düşündüğüm şuydu: biraz borç takip ortadan kaybolacak diye düşündüm, eğer öyleyse verdiğini geri vereyim madem gözü kalmış (çünkü bir de bu olduğu sıralarda ben bayağı iyi kazanmaya başladım da), s*keyim böyle arkadaşlığı derim olur biter. Verirse de, olur derim, eski konunun da içime sinmedigini, elimin rahat olduğunu, isterse onda kalabilecegini karşılık olarak, söylerim diye düşündüm.

Sonucta, tahmin ettiğim gibi oldu ve iletişim sıfır, bahsettiğim miktar da 30k bu arada, vermese de beni bozmuyor. Ama bu arada, instagramda takipcilerden cikarmis. Whatsapptan da birkaç kez naber vs yazdım, kısaca iyi vs diyip konuyu kapatıyor.

Neyse, ben bu kadar zamandır arkadaş zannettiğim birinin böyle kafasında bir çeşit oyunlar çevirmesine bozuldum acikcasi. Bir de yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi kaç senedir.

Laf sokmak + canını sıkmak istiyorum. Ama parayı da geri istemeyeceğim.

Secenekler:
1- Ev adresi var. İcra takibi başlatacağım diyip, baslatmamak.
2- Tavrından belliydi, git anandan babandan fakirliğinin intikamını al vs içerikli bir şey yazmak.
3- Bu arkadaş, yl tezinin istatistik kısmını dışarıdan birine yaptırdı, bana anlatmisti (yazışma vs duruyor) şimdi akademisyen olmaya çalışıyor. "Bir daha böyle bir şey yaparken, akademik sahtecilik yaptığından haberi olmayan birine bu hareketleri yapmadigindan emin ol, basın belaya girmesin :)" gibi bir mesaj atmak, canı sıkılsın yine maksat.
4- Başka ne olabilir? Şöyle bir düşününce, hiçbir şey demesem de içim rahat gibi, ama konuyu da aslında böyle bir son mesaj (engellediyse de e-mail) ile aslında kendim için de kapatmak istiyorum.
0
encokbenisevinnolur
(08.08.25)
bence yazdığın şeyler çok gereksiz ve saçma olur.

ben şöyle düşündüm; bazen misafirlikte aç olduğumuz halde, yemek verilir ama ayıp olmasın diye "tokum gerek yok" deriz ya arkadaşın da öyle bir blöf yapmış olabilir ve sen de üstelemeyince konu senin için kapanmıştır ama onun için kapanmamıştır.

ben olsam "borcunu ne zaman ödeyeceksin kanka" derdim. bu laftan sonra sana patlayacaktır. karşılıklı verip veriştirirsiniz gibi :)
0
respect
(08.08.25)
Bence ona dümdüz soğuk yap. Uzaklaş. O sana yaklaşsa da, arayı düzeltmek istese de, ısrar etse de soğuk yap. Sebep sorarsa o zaman anlat böyle yaptın böyle yaptın diye. Bana benim gibi sağlam adam lazım başkasıyla uğraşamam de. Bence.
0
muhayyer divan
(08.08.25)
Borcu verdiğini ispatlayabiliyorsan ver avukata sessizce yapıştırsın icra takibini
0
apocalipy
(08.08.25)
Muhtemelen seninle alakalı olmayan bir konu var. Sen olayları kendine göre yorumluyorsun. kendine yoruyorsun
0
izmirduyuru
(08.08.25)
Sen de az toksik değilmişsin.
0
Batuhanolabilir
(08.08.25)
Adam sana ihtiyacın varken para vermiş üstelik geri de istememiş şimdi sen icra micra yazmışsın. Seninle irtibatı kestiği iyi olmuş.
0
mirty
(08.08.25)
Arkadaşlıkların da ömrü bitebilir, yollar ayrılabilir, gayet insani, hayata dair şeyler bunlar. Bunda bu kadar bilenecek planlar yapacak ne var? Üstelik zamanında size kritik bir durumda sağlam bir şekilde arka çıkmış birisiymiş bu. Ayrıca iyi günde verilen sözler ve sırlar kötü günde de bakidir.

Thetruenorth+1
0
Phoebe
(08.08.25)
bence sende sorun var. ayrıca o zamanın 30k parası ile şimdinin aynı mı?

adam iyi niyetli sen normal değilsin hemen icra falan demişsin
0
Hallegadola
(08.08.25)
Arkadasliklar bir hediye degil, bir sorumluluktur. Emek ister, fedakarlik ister ve ozen ister. Saglam arkadasliklar Tipki bir ticari yatirima benzer. Surekli yatirim yapman lazim.

Bahsettigin arkadasa uzuldum. Senin gibi bi kararktere yatirim yaparak zarar etmis. Sirf bu yuzden kendini ahmak hissetse yeridir.
0
krmzbvl
(08.08.25)
thetruenorth+1. Arkadaşlığınız bitmiş, bu kadar. Neyin intikamı, neler düşünmüşsünüz, hayret ediyorum.
0
asteriks
(08.08.25)
thetruenorthstrongandfree1 +1000
0
duyuruuser
(08.08.25)
abi oncelikle o borcu kapatmaliydin. yani yok falan demis ama usteleyeceksin ve geri vereceksin. bir ikincisi de ayni miktar demissin ama 4 yil onceki 30k ile simdiki ayni degil. dolar bazinda bile ayni degil. ne kadar ayni miktarda verdigini anlamadim.

bence arkadastan ziyade sen kafanda oyunlar ceviriyorsun. bir de hala daha ne yapayim falan diyorsun. derdin neyse erkek gibi konusacaksin cikip. hala yok santaj mantaj hesaplari pesindesin. ben senin tavirlarini hic begenmedim acikcasi. arkadas bu yuzden uzaklasmis olabilir.
0
antikadimag
(08.08.25)
@izmirduyuru: işte bunu bilmem için iletişim kurması lazım, zaten bu kısmı beni düşündürüyor bu kadar ayrıntı. Konuyu çetrefilli hale getiren de bu.

@thetruenorthstrongandfree: ilk soruda surasini yazmıştım:
"... ondan borç istemiştim. Bu arkadaş direkt vereyim ben dedi (konusurken bahsettim), ben başta sordum ne zaman ödeyebilirim önümü göremiyorum şu ara, söyle ona göre, mahcup da olmak istemiyorum sana diye (böyle deme sebebim biraz da şey, ikimiz de aile desteği vs olmayan kendi yağında kavrulmaya çalışan insanlarız). Yok la sende kalsın vs dedi. Ben de iyi dedim, eyvallah. Sonra durumum olunca da birkaç kere vereyim dedim, yok istemez nolacak arkadaşlık böyle bir şey şeklinde konuştu. Ben de dedim ki "sağol, yalnız ileride lafını yapacaksan ayıp edersin" o da işte "Yok la nolacak" dedi, konu kapandı zannediyordum."

Bir de bir sürü ayrıntı var da amma uzun hikayeymis, onu farkettim, borç dolarlaydi 2021'in 700 doları. Ben de onu hesaplayıp düz 30k verdim eğer öyle düşünüyorsa diye.

Akademi kısmına girmeyeceğim konu dışı, bir şeyi herkesin yapmasının onu doğru yaptığını düşünmüyorum.

Hayatını kaydirayim kafasinda değilim, duyuruda açıkça yazdım, öyle bir şey yapmayacağım diye hem icra hem akademi konusu için, sadece söyleyeceğim ki gerilsin.
0
🌸encokbenisevinnolur
(08.08.25)
@antikadimag: abi işte gıcık tarafı burası. Ben naptgini anlamaya çalışırken konu buraya geldi. Bir de adam konusmuyor, ben de oturup düşündum bunlar geldi aklıma. Düşünsene biri sana, yıllardır süren olaganlasmis diyalogunun/paylaşıma dair "la kanka ben seni kullanıyor muyum" diyor, oturup bir düşünmez misin ne diyor bu diye? O an sakaya vurup cevabini verdim. Konuşma konusu da, sıkıntısı olan ben değilim o belli. Bunu diyecek kadar yuzsuzlesmis adama "hayirdir bir sikintin mi var" demek bana abes geliyor, kocaman yetiskin insanlariz bir zahmet söylesin baska bir sıkıntısı varsa. Bir de tam bundan sonra ufak ufak ortadan kayboluyor,gecistirilen konusmalar disinda son diyalog bu olunca; boyle birine daha neyi soracam diye dusunuyorum, abisi miyim babası mıyım, kocaman insanlariz.

Geri vermem.icin hesap numarası olması lazım bende, aynı şehirde de değiliz o zaman , kac kere de sormusumdur, hesap no da vermiyor, onu iyice ısrar ettiğim zamanlarda bankaya baktım iban da gözükmüyor eski hareketlerde. Ha yine yazmadığım ayrıntı, hatirlamadigim benzerleri geçmişte benim verdiğim de oldu. Benim asil tetiklendigim nokta da burasi "aramizda lafi olmaz" kamuflajiyla bu adam kafasinda borclandirmis beni, ve geri ödeme yapmami engelleyerek. Bunu boyle dusunuyor olma ihtimali bile bana asiri pislik geldi.

Acikcasi bu yuzden hem rahatsiz edip canini sıkayım, hem de pratikte zararina bir sey de yapmamis olacak ne yapabilir söyleyebilirim diye açtım basligi. Ondan arkadaslik etigi diye ekledim basliga.
0
🌸encokbenisevinnolur
(08.08.25)
Benim anlamadigim adamdan 700 dolar borc alip niye geri odemedigin?

Karsi tarafin iyi niyetinden soyledigi "lafi mi olur, arkadasiz" lafini gercek anlamiyla kimse anlamaz. Bu bir jesttir. Salaga yatip da ulan ne guzel istemedi iste demenin alemi yok. Ne arkadasin ne de buradakiler cocuk degil.

Parayi geri verirken bile o gunku dolar kurundan hesaplayip tam ayni tutari odemen senin de zaten o borcu unutmadigini gosteriyor. Madem ustune sunger cektin, niye ayni tutari gonderiyorsun?

Geri odedigin "borc" uzerinden intikam planlari yapmana zaten diyecek bir sey yok.

Sana acik iletisim ve durustluk tavsiye ediyorum; arayip ozur dile. O zaman durumum yoktu, para da tatli geldi bi hata yaptim de. Eger istersen paranin deger kaybini da hesaplayip odeyelim de. Konu da kapansin gitsin.
0
brkylmz
(08.08.25)
@brkylmz: hesap no yoktu, hesap no isteyince vermiyor, elden veremiyorum cunku aynı şehirde değiliz, yaklaşık o zamanlardan beri. Başka geri verme kanalı bulunabiliyorsa da benim aklıma gelmedi.

diğer tarafı da şu, benzerlerini geçmişte ben de yaptım, yani veren bendim o da aldı. O aramızda lafı olmazı ben de birçok kez söylemişimdir. Zaten asıl burasına takıldım. Onun demesi de ondan kabul edilebilir geldi. Ya da bu onun dusundugunu tahmin ettigim sekilde dusunsem, yaptiginin aynısını ben de yaparım.

Benim anladığım borç, verirken adı konulur, o bahsettiğin dolaylı dili ben anlamazdan geliyorum, adam olan en azından "sana borç verdim" demesini bilir. Ha dediğin türkiye'nin geneli olmuşsa, zaten o da politik de bir konu genel bir adilik var demektir, ben öyle düşünüyorum. Ben borç olsun dedim, o hayır dedi, vereyim israrina da hayır dedi.

Açık iletişim kısmına girmiyorum çünkü arkadaş konuşmuyor, arti sosyal medyada falan kayboldu iste.
0
🌸encokbenisevinnolur
(08.08.25)
adama borç takmışsın. yıllarca ödememişsin. arkadaşlığı bozulmasın diye seni yıllarca idare etmiş. yarım ağız yıllar sonra parayı ödemeyi teklif etmişsin. nasıl adamsın bilader?
0
messina123
(08.08.25)
Bir iki ince söz söyledi diye adamın parasının üzerine mi yattın gerçekten?
Az değilmişsin valla.

Arkadaş bilip paylaştığı şeyleri ifşa ile tehdit edeceksin?

Ben arkadaşlarımı bir gözden geçireyim, senin gibisi var mı diye.
0
Mirket
(08.08.25)
Bence buyuk olcude arkadasiniz hatali ama burada daha buyuk hata kulturumuzun bu sekilde sekillenmis olmasinda. Adam nezaketen siz teklif ettiginiz halde parayi kabul etmiyor. Bu tur gevsek kulturel davranislar sosyal iliskilere her zaman bu sekilde zarar veriyor. Sizinki de ilginc bir ornek olmus. Maalesef ya hic borc islerine girmemek yada dove dove parayi vermek falan gerekiyor.

Soylenmis ama ben de belirteyim, secenekler cok sacma, yaklasik benzer tutarlarsa alacak/verecek yok deyip hayatiniza bakacaksiniz.
0
mbond
(08.08.25)
senin gibi bir arkadaşım olmadığı için nasıl sevindim ya. bi de işine gelmeyen cevapları tiklememiş bak bak.
yazdığın intikam(!)lar birine yapabileceğin en büyük kötülükler arasında.
nickin encokbenisevinnolur olsa da sen sevilecek bi insan değilsin. kötü bi insansın.
umarım bi gün iyi bi insan olmaya çabalarsın böyle yaşanmaz.
0
matilda
(08.08.25)
Benim anladigim siz bu arkadasinizi kaziklamissiniz zaten.Daha neye kiziyorsunuz anlamadim. 4 yil once siz 30 bin alip geri odememissiniz.Simdi de siz 30 in vermissiniz karsi tarafin geri odeyip odemeyecegi belli degil.Bu durumda kaziklayan siz kaziklanan diger arkadas oluyor.Neye kizdiniz tam anlamadim
0
turkuaz
(08.08.25)
yukarida saydiginiz seceneklerle nasil hissetmeyi bekliyorsunuz? bunu sorabilirsiniz kendinize, intikam almak mi mesela? intikam almak sizi nasil hissettirecek, neden intikam almak istiyorsunuz? borcu odemedigi icin mi? borcunu odememesi sizi nasil hissettirdi? gormezden gelinmis mi hissediyorsunuz? degerinizin bilinmedigini mi hissediyorsunuz? sizi sevmedigini mi hissettiniz? buralara bakmak yardimci olabilir. olaya karsi vermek istediginiz tepki orantisiz, durtusel ve tepkisel ve altinda yatan sey baska bir sey gibi sanki.
0
kassiopeia
(08.08.25)
@matilda: verdiği cevaptan okumadığı bariz olanları tiklemedim. ayrıca cevapları okumayanlara napilir bilmiyorum.

ama sorduğum şey buydu, yazılan cevabı bile borç olarak mı veriyorsunuz da naptigima hesap soruyorsunuz, işte onu da anlamadım.
0
🌸encokbenisevinnolur
(08.08.25)
3-4 yıl önce size 30bin verdi ve siz de ona 5-6 ay önce 30bin verdiyseniz size 5. bi seçenek sunayım. enflasyona göre borcunuzu tamamlayın.
0
elorelia
(08.08.25)
isinize gelmeyen cevaplari tiklememissiniz, kendinizi yuzde yuz haklı gormussunuz. Pes.

-----
Ben de dedim ki "sağol, yalnız ileride lafını yapacaksan ayıp edersin" o da işte "Yok la nolacak" dedi, konu kapandı zannediyordum."
------

"Peki o halde, yardimin icin tesekkur ederim. Zor durumda oldugunda hic cekinme elimden geldigi kadariyla yardim ederim" demeniz arkadasca olurdu. Daha ince ve dusunulmus bi cevaptir. Benim aklima mesela direkt bu cevap gelirdi.

"İleride lafini yapacaksan ayip edersin" diyerek asil siz ayip etmissiniz. Durumlar degisebilir, bugun size "yok la"diyen insanin 2 yil sonra paraya ihtiyaci olabilir ve siz, bunu dediginizde sizden yardim isteme secenegini kapatmis oluyosunuz.

Saydiginiz secenekleri kâle bile alinacak olcude degil, o derecede.
0
sey mi dostum
(08.08.25)
1- sana borç vermiş-geri almamış
2- kendi sıkışınca borç istemiş-aynı miktarı vermişsin ama verirken aklında binbir türlü hinlikler.

aslına bakarsan, sen borcunu ödemişsin, yanlış mı anlamışım, kaçırdığım bir detay mı var?

arkadaşına niçin bileniyorsun? önce yarım ağız "istemezük" yapıp, dara düşünce istemiş olmasına mı? evet o an elibol'dur nakite ihtiyacı yoktur, "aman nolcak" kafasındadır. ama dünyanın binbir türlü hali var. dara düşünce "borç istemiş"(!) tir ama senin olayı kavrayıp, kardeşim o gün ben zor durumdayken yardım etmiştin, al sana borcumu geri ödeyeyim hatta biraz da fazlası, müsait olunca sen duruma bakarsın" diyip biraz kalender meşrep olmak gerekir ya.

erkekler niye böylesiniz??
0
love and trust
(08.08.25)
galiba sizin arkadaşlığınız döviz kurunun kurbanı olmuş. arkadaşın doların yükselmesini fırsat bilerek borcunu senden istemiş olmalı. sen de "o gün aldığım 700 dolardı şimdi oldu 30 bin tl" diyip bilenmişsin.

ozaman o parayı ondan almayacaktın? o günkü durumunun da çaresine bir şekilde bakacaktın?

biraz da şeye benziyor, eskiden herkese çeyrek altın takan birinin kendi düğününde de gram altına razı olmaması.

ben ona çeyrek taktım o bana gram taktı diye bitirilen 20 yıllık arkadaşlıklar biliyorum.

yanlış anlamadıysam alttaki mevzu bu.
0
love and trust
(08.08.25)
Bu kadar da kör göze parmak nankörlük örneği zor görülür. İnsanı iyilik yapmaktan soğutursun o kadar söyleyeyim.
0
kaptan maydanoz
(09.08.25)
@sey mi dostum: yazdıklarınız konuyu kafamda netlestirmemi sağladı, ayrıca teşekkür ederim. Secenekler konusunda da haklısınız, önceden bir seçenek olmamasına rağmen, icra takibi başlatmaya karar verdim.
0
🌸encokbenisevinnolur
(09.08.25)
(8)

Bebek bakicisi bulmak

rayde
Selamlar 5 aylık kizim var. Onumuzdeki aylarda ise donecegim, bakici bulmam lazim. Nasil bulunur bu bakici? :( konu komsuya sordurduk bulamadik artik sahibindene ilan vermeyi dusunuyorum guvenebilecegimizi anlamak icin neler sormali veya bakicida neler aramaliyim? Ben gun icinde evden calisacagim o
Selamlar 5 aylık kizim var. Onumuzdeki aylarda ise donecegim, bakici bulmam lazim. Nasil bulunur bu bakici? :( konu komsuya sordurduk bulamadik artik sahibindene ilan vermeyi dusunuyorum guvenebilecegimizi anlamak icin neler sormali veya bakicida neler aramaliyim?
Ben gun icinde evden calisacagim o yuzden bi tik icim rahat eder diyorum ama sonucta calisirken yanlarinda olamayacagim. Bu konuda tecrubeliler varsa onerilerinizi yazabilir misiniz nelere dikkat edelim :(
0
rayde
(05.08.25)
Merhaba, ben de benzer durumda ajans üzerinden buldum. Çok çekindim en başta ama. Sizin gibi evden çalışıyordum, çocuğum daha küçüktü. Önce tanıdık üzerinden birini bulduk ve kötü bir tecrübe oldu.Daha sonra baya baya googledan ajans bulup hepsini aradım, ellerindeki kişileri gönderiyorlar fotoğraf ve short bio olarak, istediklerinizle görüşme yapıyorsunuz. İlk ay uyuşmazsak ek ücret almadan değiştirme taahhütü vardı ajansın ama şansımız iyi gitti 3 yıla yakın bu ajanstan bulduğumuz kişi ile çalıştık.
net olmanız gerekiyor istekleriniz ve sınırlarınız konusunda, ve çok doğrudan iletişim kurmak gerekiyor. bakıcı işi işçi-işveren ilişkisini griftleştiriyor duygusal yönü de olduğundan, benim önceliğim çocuğa şefkatle yaklaşması, bize saygılı olması ve yaşının çok ileri olmamasıydı.
evde olmanız avantaj, olmazsa değişiklik yaparsınız ilk aylarda. içinizi ferah tutun iyi düşünün. İyi şanslar dilerim.
0
ansya
(05.08.25)
Sahibinden'e ilan vermek mi :o

Okul öncesi eğitim bölümlerinden öğrenciler bulabilirsin. Aklıma gelmiyor başka ilgili bölümler vardır oralardan bulabilirsin, buradan bir arkadaş vardı eğitimli bir bakıcısı vardı ona sorulabilir...
0
muhayyer divan
(05.08.25)
www.eksiduyuru.com

Bu paylaşıma bir bak istersen.
0
muhayyer divan
(05.08.25)
işin olsun diye bi app var, istediğiniz kriterleri oraya yazıyorsunuz, ilanınızı beğenenler sizi arıyor başvurmak için, hem de uygulama üzerinden arıyorlar yani siz arandığınızda vermedikçe telefon numaranızı bilmiyorlar, uygulama ilan verenden herhangi bir ücret de almıyor. orayı bi deneyin bence
0
ofelia
(05.08.25)
Evden çalışıyorum ve oğluma bakıcı bakıyor. Ben sahibinden comda buldum. Açıkçası bakıcıların en çok baktığı ve bu işlerin hızlı döndüğü site orası. Direk ilan açın orada.
Ben ücreti biraz fazla veriyorum ortalamaya göre o sebeple sanırım ilana 200 kişi başvurdu. 50 kişiyle telefonda görüştüm. 10 tanesini eve davet ettim. (Çok uzaktan gelenlere yol parası verdim)
Hemen 1 hafta içinde buldum şu an çok memnunum bakıcımdan.

Önceki bakıcıyı acemiliğime geldi sırf tanıdık diye sora sora bulmuştum da pişman oldum. Tanıdık filan aramaya gerek yok.
0
kaptan maydanoz
(05.08.25)
1-Olumlu referansı olmayan birini evin kapısından bile sokmayın. Çocuk parklarında dolaşıp bakıcılarla ve ebeveynlerle görüşün. Tavsiye edecekleri bakıcılar olabilir.
2-Mülakatı titiz yapın. Sizin için önemli bazı kritik soruların listesini yapın. Mesela bir zor durum senaryosundan bahsedip böyle bir durumda ne yapacağını sorun. Evli mi değil mi? Mesela evli olabilir ama eşi Türkiye dışında (Özbek vs. olursa) olabilir. 6 ay sonra memlekete dön diyebilir mi? Beklentilerinizi (her yıl şuna göre zam yaparım, çocuk şu saatler arası parka gidecek, yemek, temizlik vs.) net olarak tane tane anlatın. Hatta mümkünse kağıda döküp yazılı olarak verin. Zam kısmı özellikle önemli çocuk alıştıktan sonra avantaj bakıcıya geçtiği için %50-60 zam isteyebilir.
3-İşe aldığınız bakıcıyı en az 1 ay iyi gözlemleyim hatta mümkünse eve kayıt yapan kamera koyun. Kamera varsa 2. maddeye ekleyin.

Seçim en işin önemli kısmı çünkü sonradan çocuk alışınca değiştirmesi zor olabiliyor. O nedenle seçim kısmına iyi mesai harcayın. Ha sonradan arıza çıkmayacağını garanti etmez tabii ama en azından riski düşürür. Mümkünse parklarda gizli ajanlarınız (komşu teyzeler mesela) olsun. Çocuğa davranışını gözlemlesinler.
0
merhum
(05.08.25)
Facebookta bulunduğunuz semtin xxx kadınları, xxx anneleri gibi grupları vardır oraya bakın. Bakıcı, ev yardımcısı gibi kadınlar facebook kullanıyor aktif olarak. Gruba ilan verin, referansını da isteyin. Umarım bulursunuz
0
curukturpkokusu
(06.08.25)
Biz 2 ajansla çalıştık.
Profillerine baktığımız adaylardan uygun olanlarla video görüşme yaptık.
Ajanslardan biri onlarca aday gönderdi, 5-6 kişiyle video görüşme yaptık.
Diğer ajans sadece 2-3 isim önerdi. Biriyle önce video sonra yüzyüze görüşme yaptık. Anlaştık.
Bir maaş ajansa ödedik. Çok memnun kaldık bakıcımızdan.

Türk olmayanlar senede birkaç ay memlekete dönmek zorunda oluyor. O konuda dikkatli olun. Şimdiden konuşun nasıl olacağını.

Ajans “memnun kalmazsanız başka aday buluruz” diyorsa da ödeme yaptıktan sonra pek de çabalamazlar gibi geliyor bana.
0
michael_knight
(06.08.25)
(10)

eylülün ikinci haftası denize girilir mi?

kaptan maydanoz
eylülün ikinci haftasında deniz tatili yapmak istiyorum. hava nasıl olur sizce ve antalya civarında denize girilir mi? hadi biz girdik diyelim 1 yaşındaki bebeğimiz üşür mü?
eylülün ikinci haftasında deniz tatili yapmak istiyorum. hava nasıl olur sizce ve antalya civarında denize girilir mi? hadi biz girdik diyelim 1 yaşındaki bebeğimiz üşür mü?
0
kaptan maydanoz
(01.08.25)
Eylülün değil Ekimin ikinci haftasında bile girersiniz. Eylülde Antalya denizinde üşümek pek mümkün değil.
0
thracia
(01.08.25)
girilir.
0
jelly bear
(01.08.25)
girilir
0
sanal hayvan
(01.08.25)
Girilir. Üşümez.
Ama Antalya’da deniz genellikle dalgalı.
1 yaş çocuk için dalgasız bir deniz, bir koy tercih etmek daha doğru olur.
Fethiye tarafları geliyor aklıma.

Antalya’da deniz çok sıkıcı, sıradan, bulanık, dakgalı, tuzlu.
0
michael_knight
(01.08.25)
girilir. üşümez bebek de. ama öğleden sonra çok dalgalı oluyo antalya denizi cidden.
0
elorelia
(01.08.25)
peki egeye gitsek üşütür mü?

ben sıcak olsun diye antalya demiştim.
0
🌸kaptan maydanoz
(01.08.25)
ekim ortasına kadar Ege'de de girilir.

edit: Marmaris ve güneyi daha mantıklı, bodrum'un kuzeyi olmaz.
0
awlmi
(01.08.25)
kıbrısın sivri kısmı çok iyiymiş bu konuda bafra gazimagusa ve iskele kısmı ekimde bile baya sıcakmış ve sığ denizmiş aileler bebekler için baya iyimiş
0
turuncu tonlarda
(01.08.25)
marmaris koyları ideal.
0
merhum
(01.08.25)
Ekimde gitmiştim Alanya’ya deniz çok sıcaktı…
0
ekimoloji
(02.08.25)
(10)

otuz yaşından sonra evlenenler

tabudeviren
evlenmeye karar verdiğinizde ilişkiniz ne kadar süre olmuştu?
evlenmeye karar verdiğinizde ilişkiniz ne kadar süre olmuştu?
0
tabudeviren
(31.07.25)
2,5 yil olmustu
0
abuzer
(31.07.25)
1,5-2 yıl arasında bir yerde
0
kobuzchu kiz
(31.07.25)
1 haftada sevgili olduk
1.yıl dönümümüzde nikah yaptık

edit: karar verdiğimizi soruyormuşsun, evlenelim dediğimizde 2 aylık sevigliydik.
0
kaptan maydanoz
(31.07.25)
3 ay olmuştu ama yurt dışına yerleşme durumu nedeniyle biraz öne çekilmiş oldu. 3 ay olmasa 1 yılı geçmezdi muhtemelen.
0
himmet dayi
(31.07.25)
4 yil
0
cooperr
(31.07.25)
Ben degil ama esim biz evlendigimizde 34 yasindaydi. iliskimiz yaklasik 10 yillikti evlendigimizde (ben 28 yasindaydim)

Karar verme sorulmus pardon 8.yilimizda karar vermistik.
0
matilda
(31.07.25)
5 yil
0
instant crush
(31.07.25)
2,5-3 yıl
Yurt dışından iş teklifi gelince birlikte gidebilmek için evlendik, iş teklifini kabul etmeye karar verince evlenmeye karar vermiş olduk yani, yoksa evlenmeye gerek görmüyorduk.
0
cilacı ökkeş usta
(31.07.25)
2 yıl galiba.
Ama zaten birlikte yaşıyorduk. Çocuk yapmak istediğimize karar verdiğimiz için evlendik.
0
michael_knight
(01.08.25)
5 6 senedeyken evleniriz bir ara diye diye 8 9 yılda şirketim batıyor tazmınatımı alayım diye evlendik :) yaş 35di.
0
a perfect lie
(01.08.25)
(6)

Otomatik ehliyetten kaldınız mı hiç?

m e b
Selam. Ya öğleden beri moralim aşırı bozuk, kendimi salak gibi hissediyorum biraz. Çalıştığım için direksiyon derslerine sadece hafta sonları eğitmen bulunabildiği zaman gidebildim. En sonki dersimin üstünden de iki-üç hafta geçti. Hafta sonları ekseriyetle sınav olduğu için de paralel parkı sadece
Selam.

Ya öğleden beri moralim aşırı bozuk, kendimi salak gibi hissediyorum biraz.
Çalıştığım için direksiyon derslerine sadece hafta sonları eğitmen bulunabildiği zaman gidebildim.
En sonki dersimin üstünden de iki-üç hafta geçti. Hafta sonları ekseriyetle sınav olduğu için de paralel parkı sadece üç kez deneyebilmiştim. Korktuğum başıma geldi ve bugün sınavda paralel parkta kaldım.
Sınavda hiçbir yere çarpmadım, park alanındaydım ama arkaya vuracağım korkusuyla “Park bitti hocam” dedim ve kaldım :(

Siz de otomatik olmasına rağmen kaldınız mı sınavdan? :(
0
m e b
(26.07.25)
otomatik olmasının park etmede bir avantajı yok ki. soruyu mu yanlış anladım?
biraz pratikle çözersiniz sorun değil.
0
lazpalle
(26.07.25)
Otomatik ile park etmenin hiçbir alakası yok +1

Ben de paralel parkta kaldım bir kere. Hoca bana nasıl yaptığımı söylemişti, işte kelebek camı dubaya getir, şuraya kadar geri gel vs. Sınav günü karıştırdım ve kaldırıma çarptım. Öyle kaldım.

Ama otomatik ile alakası yok. Kaldıki paralel parkı tek seferde kimse geçemez/yapamaz da o taktikleri söylemeseler. Manevra yapmak gerekiyor her türlü. Saçma bi aşama paralel park bence. Belli bir süre içinde park et deseler anlarım mesela..
0
substituent
(26.07.25)
Kaldım. İkincide geçtim. Takma kafaya. Halledersin.
0
glamdr1ng
(26.07.25)
Hayır kalmadık manueli tekte geçtim.
Ama park ederken manuel araç daha avantajlı, bunu düşünüp teselli olabilirsin.
0
kaptan maydanoz
(26.07.25)
Paralel park ehliyetini alıp normal sürmeye başlayınca da ancak pratikle oturan, defalarca denedikten sonra sorunsuz yapılan bir şey. Can sıkmaya gerek yok, bir dahakine olur inşallah.
0
dre mithatoğlu
(27.07.25)
Manuelden az kalsın kalıyordum.

Gerizekalı araba geri vitese geçmedi. Dedim ki gözetmenlere 'kapatıp aracı boşa alıyorum bırakmayın, tekrar geriye takacağım.'

Kafayı yicem. Gözetmenler yanımda. Marş almıyor araç bu kez de. Yanımdaki eğitmene döndüm dedim ki: bırakacaksanız bırakın ama kafayı yiyeceğim, öğreneyim niye çalışmıyor. Şans işte. Anahtarı taktık çıkardık. O geriye takmaya çalıştı o da başaramadı ahaha.

1-2 dk bekledik, anahtarı çıkarıp. Emniyet kemerini çıkardı. zorladı, güç bela geçti araç dişlisi.

Sonra geri parkı yaptım.
Dedim ki 1 dk ben boşa atıp geriye takayım, hani yapıyorum. Bakın bunlardan ötürü bırakmayın, bende sorun yok çünkü.

Tekrar 2. Kez boşa alıp, geriye taktım. Yine bir park :d

Anasını satayım beni bulur bu tür şeyler.

Beni tam sınırda geçirmişler bunca şeye rağmen. 70'ti sınır 70 aldım.

Ya sanki bende sorun amk.

Yıllar sonra bayır yukarı kaldıramadım aracı ben, el freni ile kalkışı asla öğretmemişlerdi. Yokuş kalkış desteğinin önemi büyüktür o sebeple.

Neyse kıssadan hisse: antrenman yapın, geçersiniz merak etmeyin yani. Bazıları çok kıl oluyor, can sıkmayın.

Kimim: on yıldan uzun süredir binlerce km yol yapmış biriyim, kırmızı ışık cezam yok. Araba, motosiklet kullanıyorum. demem o ki bu dünyada tırrekler bile tofaşla yanlıyorsa siz hayli hayli yaparsınız. Sadece daha çok çalışın
0
baldan kaymak
(27.07.25)
(26)

Dünya üzerinde en çok sevdiğiniz insan?

sekizdokuzon
4 yaşındaki yeğenim benim için. Bütün hayatımı mutlu olması için harcayabilirim Gözlerinin içi hep gülsün istiyorum.Siz en çok kimi seviyorsunuz?
4 yaşındaki yeğenim benim için. Bütün hayatımı mutlu olması için harcayabilirim
Gözlerinin içi hep gülsün istiyorum.

Siz en çok kimi seviyorsunuz?
0
sekizdokuzon
(10.07.25)
Kardeşlerim. Tek kişiye indirmek gerekirse, büyük ablam.
0
gabe h coud
(10.07.25)
En çok annemi seviyorum.
0
rock n roll
(10.07.25)
Annem. Başkası yok.
0
muhayyer divan
(10.07.25)
sen (sonuçta en sevdiğimiz kişi her zaman bir "sen" olmuyor mu).
0
encokbenisevinnolur
(10.07.25)
@en çok: kız çok güzel bir cevap olmuş
0
🌸sekizdokuzon
(10.07.25)
Annem, eşim, hayatta olmayanlar da sayılıyorsa babam ve ananem.
0
cilacı ökkeş usta
(10.07.25)
sen (sonuçta en sevdiğimiz kişi her zaman bir "sen" olmuyor mu).
0
Shepard
(10.07.25)
sen degil kesinlikle
0
feastofthedamned
(10.07.25)
Şimdilik 5 adet olan yeğenlerim. Ayrı ayrı çok seviyorum.
0
put it in your appropriate place
(10.07.25)
tek sevgi turu yok benim icin.

o yuzden en cok sevdigim insan diye bisey yok, farkli farkli kategorilerde sevdigim insanlar var.

oglum ile annem arasinda bir siralama yapamam mesela, ikisine olan sevgim de farkli ve yuksek.
0
cooperr
(10.07.25)
1) recep tayyip erdoğan
2) ayetullah seyyid ali hamaney
3) vladimir vladimiroviç putin
4) kim jong-un
5) xi jinping
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(10.07.25)
@arbre: keser atarım, daha logical bir option
0
🌸sekizdokuzon
(10.07.25)
@Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum, sümüm uçtu ahahha.

arbre, sikizdikizin lütfen, kavga etmeyin ben için. Benim sevenim çok, size de yeterim.
0
Shepard
(10.07.25)
@sekizdokuzon: kız mı hahaha.
0
encokbenisevinnolur
(10.07.25)
Çocuğum
0
ekimoloji
(10.07.25)
@en çok: erkek
0
🌸sekizdokuzon
(10.07.25)
@sekizdokuzon: uzatıp takilacaktim ama vazgeçtim, cevabin güzelliği sorunun güzelliginden diyeyim. Maiotik her zaman önemliydi ve önemli kalacak.
0
encokbenisevinnolur
(10.07.25)
Gelen her cevapta yeğenime sevgimi hatırlıyorum, öyle diyeyim. Dünyanın en güzel varlığı.
0
🌸sekizdokuzon
(10.07.25)
@sekizdokuzon: benim de öyle sevdiğim o yaşlarda bir kuzenim vardı. Ne yazık ki öldü cocuk yaşta. Allah seninkine uzun ömür versin.
0
encokbenisevinnolur
(10.07.25)
@en çok: Allah rahmet eylesin, bu dünyanın yükünü çeksin istememiş allah6
0
🌸sekizdokuzon
(10.07.25)
Oğlum, sonra kızım...
0
yadigar
(10.07.25)
@yadigar neden ayrımcılık yapıyorsun?

Benim için oğlum, sonra annem. Sonra baba kardeşler ve koca eşit sevgide.
0
kaptan maydanoz
(10.07.25)
kocam ve kardeşim.
sonra annem babam geliyor.

çocuğum olunca dünyam o olacak gibi geliyor ama..
0
Hallegadola
(11.07.25)
annem
0
baldur2
(11.07.25)
1. peygamberim
2. annem
0
ya ben lan neyse
(11.07.25)
Cocuklarim ve annem.
0
turkuaz
(11.07.25)
(22)

kız arkadaşla ev almak

parcaliham
yurtdışında ev alma durumum var. uzun süredir birlikte olduğum (evli değiliz ama önemli değil) kız arkadaşım da maddi olarak katkı yapmak, mortgage'ı da beraber ödemek istiyor. ancak 70 birim olan eve 10 birim katkı yapabiliyor.benim evi kendi gücümle alabilecek ve sonra mortgage'ı kendi gücümle öde
yurtdışında ev alma durumum var. uzun süredir birlikte olduğum (evli değiliz ama önemli değil) kız arkadaşım da maddi olarak katkı yapmak, mortgage'ı da beraber ödemek istiyor. ancak 70 birim olan eve 10 birim katkı yapabiliyor.

benim evi kendi gücümle alabilecek ve sonra mortgage'ı kendi gücümle ödeyebilecek durumum var.

ancak partnerimin önerisi ise katkısını hesaplayıp, katkı yapabildiği oranda tapuda pay sahibi olması ve sonrasında mortgage ödemeye devam etmesi. (böylelikle mortgage ödeyerek para biriktirebileceğini de düşünüyor)

ben ise evi kendim almayı ve sonrasında onunla aynı evde yaşarken ondan herhangi bir maddi bir şey talep etmemeyi düşünüyordum.

siz olsanız ne yapardınız?
0
parcaliham
(03.07.25)
Abi senin bu romantik konularda kafan biraz karışık

Düşüncen doğru, evi sen al, sevgilinle birlikte yaşarsınız. Evlilik dışında böyle bir ortaklığa girmeniz gereksiz
0
grimavi
(03.07.25)
Kendi gücümle alırdım onun da yatırımını başka bir şeye yönlendirirdim
0
olaylar olaylar
(03.07.25)
sakın böyle bir delilik yapma
0
kaptan maydanoz
(03.07.25)
ben olsam evlenirdim coktan. böyle konularda kafa rahatligi sagliyor.
yoksa senin payin benim pastam vs adil olan kosulu bulmak zorlasiyor.

sevgili olarak devam edecekseniz de ben olsam bu evi kendim alirdim. sana da yatirimlik ev alalim kiraya ver derdim.

edit: olayi türk kizina getirmek nasil bir kafa cözemiyorum cidden. hem türk kizlarinin pesinde kirk takla atiyorlar hem de türk kiziysa olmaz falan diyorlar :D
0
sonsuz
(03.07.25)
aklın yolu bir. evi kendin al. bu tip knular daha evlenmeden kendi aranızda saçma sapan düşüncelere ve ufaktan güven/güvensizlik konularına yol açabilir. ölüm var kalım var. hiç gerek yok.
0
ground
(03.07.25)
kendin al. 1/7 ne alaka bi oran bu bir ikincisi partnerle böyle işlere girilmez. tek yatırım bu değil ya, başka şeye yatırsın
0
ala09
(03.07.25)
kendin al. illa para biriktirmek istiyorsa bes vb. çözümlere bakın.
0
merhum
(03.07.25)
İlişkiye zarar vermeyecekse, hiç bulaştırma. Kendin al.


.
0
kartallar yuksek ucar
(03.07.25)
evlen kızla bra. bazı şeyleri uzatmamak lazım. sonra evi alırsınız
0
messina123
(03.07.25)
sen araba al de. evi de evlenmeden önce al.

boşanınca hak iddaa edemesin =)

kadınlara güvenme.
0
kveldulv
(03.07.25)
Evliyken "ha onun ha benim, ne fark eder ki" derdim ve ona göre hareket ederdim. Şimdi boşanma aşamasındayım, insanların nasıl 180 derece dönüştüğünü gördüğüm için bundan sonra öpseler de öyle bir şey yapmam diyorum.
0
anatomik
(03.07.25)
kendin alabiliyorsan kendin al. %10'luk katkısı için niye ortak oluyor ki o kadar pay da olsa? bana acayip saçma geldi.

kendisi bu kadar meraklıysa kira ödeyebilir sana veya faturalara katkı verebilir.
kız arkadaşınız nereli bilmiyorum ama avrupalı ise zaten bunu söylediğinde anlayışla karşılar.
0
elektr10
(03.07.25)
Parayı sana elden versin şeklinde bir teklif yap, bakalım rengini belli eder?

Sen bana güvenmiyor musun? Derse sen de asıl sen bana güvenmiyor musun dersin?

Cark ederse anlaşılır zaten.

Ya da madem imkan var direkt kendi elindekiyle girmek makul olan.
0
encokbenisevinnolur
(03.07.25)
@encokbenisevinnolur ne alaka? bu teklif kötü niyetli. kaydi olmayan para alisverisini kanitlayamazsin.
kiz arkadas eve ortak olayim derken 8'de 1ini istiyor, yarisini istemiyor ki.
0
sonsuz
(03.07.25)
hocam evlenmek istemiyorsaniz evlenmeyin, hic ayrilmayabilirsiniz de, ancak 1/7 katki yapacagi ev icin tapuda pay sahibi olacak, bir sey olsa, ayrilik bile degil, vefat etse mesela, ya da siz vefat etseniz, kucuk bir miktar icin sacma sapan ugrasacaksiniz. bence gereksiz.

mortgage odeyerek para biriktirmek mantigini anlamadim? bi noktada evi satmayacaksaniz mortgage'a odedigi paranin ona ne katkisi olacak? eve gomulen bir para oluyor, yani hisse senedi almak gibi bir sey degil ki bu ihtiyacim oldugunda bozdurayim, ihtiyaci oldugunda ne yapacaksiniz mesela (para biriktirmek dedigi icin diyorum) evi mi satacaksiniz? ya da biriktirdigi parayi siz mi ona vereceksiniz faiziyle? ya da baska bir eve tasinip o evi kiraya verseniz kiranin 1/7'sini mi alacak? para biriktirmekle baskasinin mortgage'ina girmenin pek bir alakasi yok bence.
0
kassiopeia
(03.07.25)
@sonsuz: kötü niyetli olma ihtimaline karşı bir deneme bu. Değilse ortaya çıkar.


Şu yüzden. Benim dediğimi çıkaralım. @parcaliham teklife hayir derse zaten direkt bir şeyler olacak. O da belli eder.
0
encokbenisevinnolur
(03.07.25)
@encokbenisevinnolur
dediğinizi anlıyorum ama bu şekilde istersem, zaten soru bile sormaz, elden nakit verir kendisi. ama teknik olarak böyle bir karmaşaya 8'de 1'ine dahil etmeye gerek var mı, bilemediğim için sormuştum soruyu. ama teşekkürler geri dönüş için.
0
🌸parcaliham
(03.07.25)
Evlenip alma da ne yaparsan yap
0
lapaz
(03.07.25)
ortak etmezdim.

o 10 birim, sonra %50 gibi kafaya dırdır olur, tahammül etmesi zor olur.

siz ödeyin, ona da hiç lafını etmeyin tabii.
0
gurur
(03.07.25)
Evi kendiniz alın, kız arkadaşınızın parasını farklı bir yatırıma çevirin +1
Gerekirse; ödemeyecek olursam o yatırımından, senden yardım alırım, hepsini tek kaynağa bağlamayalım diyebilirsiniz.

Türk/yabancı, kadın/erkek Farketmez. Canı kötülük yapmak isteyen, sinsi olan her zaman her koşulda olabilir.
0
strawberry first
(04.07.25)
Kadına güvenme, zaten parası da yokmuş. Sorun yaşarsın.
0
Shepard
(04.07.25)
Türkü yabancısı fark etmez.

Rule number 1: Never trust a woman.
0
baldan kaymak
(04.07.25)
(12)

Bakıcı ile orta yol bulma

kaptan maydanoz
20 gün önce 10 aylık oğluma bakacak olan bakıcı ile anlaştık. Anlaşma yaparken yazın tatile gitmek istediğini söyledi biz de hiç detay sormak aklımıza gelmedi tamam dedik. Geçen hafta 5-20 Temmuz arası iki hafta izin istedi. Ben de tamam dedim ve o eşimle birlikte yıllık iznimizi kullandık bu tarihl
20 gün önce 10 aylık oğluma bakacak olan bakıcı ile anlaştık. Anlaşma yaparken yazın tatile gitmek istediğini söyledi biz de hiç detay sormak aklımıza gelmedi tamam dedik.

Geçen hafta 5-20 Temmuz arası iki hafta izin istedi. Ben de tamam dedim ve o eşimle birlikte yıllık iznimizi kullandık bu tarihlere izin aldık.
Ama şimdi bakıcı ablamız o tarihlerde gidemem eşimin izni iptal oldu başka tarihte gideceğim dedi.

Başka tarihte gidemez çünkü bizim başka iznimiz kalmadı. Eylülün ilk haftası annem geldiğinde 1 haftalık gidebilir sadece. Ama baştan söz verdik kadına tatil yapabilirsin dedik. Ne olacak şimdi? Muhtemelen bizim yıllık izinler yalan oldu. Kadın da bu yıl 5 hafta izin yapacak :)

Orta yol bulsak nasıl bulacağız ? Söz verdik. Ama bizim de izinler gitti.
0
kaptan maydanoz
(03.07.25)
çok mu muhteşem bi bakıcı bu yahu. ben 9 yıldır çalıştığım yerde yıllık iznim haricinde izin alamam mesela. kadın daha 20 gün olmuş yıllık izne çıkıyor resmen. ücretli ya da değil fark etmez o zaman tatilinden sonra işe girseymiş üstelik sizin yıllık izninizi de yaktı. bence baştan bu kadar fedakarlık ederseniz sonradan çok başınız ağrır. özellikle hizmet sektöründeki insanlara ne kadar çok iyi davranırsanız o kadar tepenize biniyorlar. ben olsam başka bakıcı bulur bununla yolumu ayırırım. 5 haftalık izni kim kaybetmiş bu buluyor ilginçmiş.

bakıcı lazımsa yarın gelip başlarım bu arada ama 5 hafta izin kullanırım :)
0
matilda
(03.07.25)
Bir ay sonra ise baslasaymis o zaman (:
O tarihte köye gidememesi onun sorunu. Siz nasil ki izin aldiniz isten, o da isten izin aldi. O zaman köyüne gitmeyip evinde oturacak. Izninde ne yapmis, nereye gitmis, nereye gidememis sizi baglamaz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
@matilda vslla sigortayı filan yaptırdık artık o yüzden sabretmek istiyoruz:)
0
🌸kaptan maydanoz
(03.07.25)
ya yılda 22 gün izin var kurumda 35 ayarlama yapıp izne çıkıyor. ablanın keyfe gel. orta yol için o bir hafta izninden feragat etcek sizden de biri bir hafta rapor alıcak.
0
mikahakkinen
(03.07.25)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim

ne yazık ki köye değil her şey dahil otel rezervasyonu yaptırmış o yüzden tarihler konusunda esnemiyor.
ama biz de rezervasyon yaptırdık biz de esneyemiyoruz.
0
🌸kaptan maydanoz
(03.07.25)
Orta yolu yok bunun. Ya size tâbî olacak ya da ayrılacak. Kötüye kullanmış.
0
muhayyer divan
(03.07.25)
fark etmez, ister otel olsun ister köy olsun isterse spacex ile uzaya gidiyor olsun.
o size bir tarih verdi mi? verdi.
siz o tarihe göre isinizi ayarladiniz mi? ayarladiniz.
esinin izninin iptal olmasi falan sizi baglayan seyler degil bu noktada.
o zaman oteli yakip evde oturacak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
@konusma ile aynı fikirdeyim. Vurgulamak için yazıyorum.

Burada senin motivasyonun "söz verdik sözümüzü tutalım" gibi bir erdem, bir ahlâk ilkesi.

Onun motivasyonu para, rahatı, canının isteği. Kusura bakmasın, bizi zarara soktu görevi kötüye kullandı diyerek dava bile açarsın, hiç geri adım atma.
0
muhayyer divan
(03.07.25)
cocugunuzu emanet ettiginiz icin kadinin gönlünü hos tutmak istemenizi anliyorum ama bu hikayede orta yol yok.
burada sizin iyi niyetinizi kullanarak alti ayda 5 hafta izin yapmaya calisan biri var.
siz ona verdiginiz sözü tuttunuz, esinin izni sizi degil onu baglar. o zaman dogru tarih verseymis, fevri davranip degistirilemez tarihlerde otel ayirtmasaymis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
başka tarihe otel ayarlamış ne demek? siz tarihi baştan vermişsiniz zaten? ayarlayacaksa o tarihlere ayarlasaydı, niye başka tarihe otel ayarlıyor ki onu anlamadım.

sizin verdiğiniz tarihler arasına otel ayarlasaydı, eşinin izni iptal olunca otel rezervasyonu yanmış olmalıydı zaten. başka tarih nereden çıktı?

demek ki sizin verdiğiniz tarihlerde değil, başka tarihlerde rezervasyon yaptırdı. size de o tarihlerde eşimin izni falan diye numara yapıyor.

taviz vermeyin. başka tarihte gideceğim derse gidemezsin, baştan konuştuk, izin tarihlerin bunlar, gideceksen o tarihlerde git demelisiniz.
0
kibritsuyu
(03.07.25)
başka bakıcıyla anlaşın, bu sizi suistimal ediyor.
0
nolmus yani
(03.07.25)
0
apocalipy
(04.07.25)
(10)

Evlilikte sürdürülebilirlik

sacrilegious
Bu aralar 2 şey kafama takılıyor: 1- Bir süredir sanki eşimle birlikte geçirdiğimiz kaliteli zamanlar azalmaya başladı gibi hissediyorum. Yani bir kavga gürültü yok belki ama ikimiz de çalışınca çoğu zaman 10dk da yemek yiyip koltuklarda telefonu kaydırıp günü bitiriyoruz. Bu normal mi? Sizde de böy
Bu aralar 2 şey kafama takılıyor:

1- Bir süredir sanki eşimle birlikte geçirdiğimiz kaliteli zamanlar azalmaya başladı gibi hissediyorum. Yani bir kavga gürültü yok belki ama ikimiz de çalışınca çoğu zaman 10dk da yemek yiyip koltuklarda telefonu kaydırıp günü bitiriyoruz. Bu normal mi? Sizde de böyle mi? Hafta sonu enerjimiz kalırsa 1 etkinlik + temizlik + yemek + ailesini ziyaret…

2- kendisi işini fazlasıyla seviyor ve kariyer planları peşinde. Fazla çalışmayı hiç sorun etmez, işinde daima bir şeylere hep kendi gönüllü olur falan. Bir yandan ne mutlu ona diyorum sevdiği şeyin peşinden gidiyor ama ben işimi sadece para kazanmak için yapıyorum ve bu noktada hayatımda bir boşluk oluştuğunu hissediyorum. Yani onu bu hayatta işi tatmin ediyor ama beni tatmin eden bir şey yok. sanki hayatımda beni tatmin edecek bir şey bulmam gerekiyor ona kendi haline bırakmalıyım ve kendime ayrı bir baloncuk oluşturmalıyım başka bir çözüm bulamıyorum gibi. Yani işkolik bir adamla/kadınla beraberseniz beni anlarsınız bence çok da uzatmak istemiyorum.

Sorum şu: bu şekilde bir evlilik hayatının sürdürülebilirliğini ön görmeye çalışıyorum. 2 yıllık evlilikte bu soru işaretlerini yaşamam normal mi? Sizin veya çevrenizdeki evlilikler de böyle mi yoksa bizde mi bir sorun var? (Sevgisel anlamda bir sorun yok bu arada, ikimiz de birbirimizi seviyoruz. Sadece sanırım evlilikten beklentim çok yüksekti ve bu yüzden hep sanki birşeyler eksikmiş gibi hissediyorum)
0
sacrilegious
(26.06.25)
Evlilik tam olarak bu. Hemen çocuk yapın yoksa daha da sıkılacaksınız
0
olaylar olaylar
(26.06.25)
Evlilik; sevgi ve sadakat temelli bir ev arkadaşlığıdır aslında. Bu yüzden eşlerin birbirleriyle iyi arkadaş olması, birlikte yaramazlık yapmaları (ki en temel örneği cinsellik) aralarındaki ilişkiyi ev arkadaşlığından ayıran temel unsurlardır. (bu arada lütfen yanlış anlaşılmasın cinsellik ayıp, günah, yaramaz bir şey değil. Sağlıklı beslenirken aburcubur kaçamağı yapmak gibi bir yaramazlık anlayışından bahsediyorum. Ani gelişen, kişiye keyif veren, içinde muzurluk gizli olan anlamında)

Çiftlerin paylaşımları sürekli olarak her etkinliği elele yapmaları değildir. Paylaşım;iletişime açık olmaktır. Birlikte bir film seçmek ya da eşine bir film önermek, gününün nasıl geçtiğini sormak ve ilgiyle dinlemek, birlikte basit hayaller kurmak ve bunu gerçekleştirmek için çaba sarfetmektir.
Öncelikle evliliğiniz gayet normal ama arada rutinleri kırın. Her hafta sonu aile ziyaretine ayıracağınız ya da temizlik yapacağınız vakti en azından ayda bir kere atlayıp beraber bir şey yapın. Ormanda yürüyün, pikniğe gidin... vb, sizin için değişik bir deneyim olabilecek herhangi bir şey olabilir. evizin 1 hafta kirli kalması ya da bir eksik ziyaret çok da büyütülecek bir şey değil.
İkincisi önce kendinize doyum sağlayacağınız bir hayat kurmaya çalışın. Mesela bir hobiniz olsun. Yeni şeyler öğrenmek hem odağınızı değiştirir, hem sizi diri tutar.
Ve evet evlilikten beklentiniz biraz yüksek sanırım. Televizyon ya da instagramda gördüğünüz şey değil evlilik. Kendi anne babanıza, karşı komşuya, dayınıza falan bakın. Onların yaşadığı şey evlilik. Yeni, imkanları ve vizyonu daha geniş bir kuşak olarak siz hayatınıza dolayısıyla evliliğiniz biraz daha fark katabilirsiniz. Ama o kadar.
Çok sevdiğim bir söz var; rutin rahmettir.
Kimse rutinini bozacak şekilde sağlığıyla, evladıyla, maddiyatıyla sınamasın dilerim.
0
strawberry first
(26.06.25)
Normal olabilir de olmayabilir de. Bunu değiştirebilecek çok şey var sanırım.

İş yoğunluğu içsel bir problem değil, insanın elinde değil çoğunlukla. Günde 24 saat var, gerisi matematik. Bazen elden bir şey gelmiyor.

Siz eşinizle zaman geçirdiğiniz bu kısıtlı dönemde geçirdiğiniz zamandan memnun musunuz, bu önemli. Haftasonu bir etkinlik demişsiniz mesela, bu güzel geçiyorsa bence sorun yoktur.

Diğer taraftan, evet. Eğer eşinizi seviyorsanız, birlikte yaptığınız az şeyden de keyif alıyorsanız kalan zaman için kendi başınıza da keyif alacağınız bir zevk edinmek mantıklı olur. Böyle bir şey yok belli ki hayatınızda, "hayatımda beni tatmin edecek bir şey bulmalıyım" diye düşünmenizden bunu anladım ben.

Benim gördüğüm kadarıyla tek başına kendine yetemeyen insan başkasıyla da mutlu olamıyor.

Bunu sağladıktan sonra eğer hala mutsuzsanız artık bu aşamada ilişkide sorun aramak daha akla yatkın bence.

Ama siz yukarda kendi kişisel alanınızdan bahsederken balon yapıp onun içinde kalmak gibi kendinizi soyutlayan bir tonda konuşmuşsunuz. Bir insanın vakit geçireceği kişisel zevkler edinmesiyle, kendini ilişkiden soyutlaması aynı şey değil. Eğer kişisel zevkleriniz olmasına rağmen evliliğinizde mutlu değilseniz daha farklı sorunları düşünebilirsiniz belki.
0
akhenaten
(26.06.25)
Benim eşim de işkolig ama işten arta kalan vakitlerin tamamını bana ve oğlumuza harcadığı için hiç gözüme batmıyor. Sosyal medya instagram vs hiç bir şey kullanmaz zaten hayatında sadece iş ve ailesi var. Böyle olunca sorun yok ama işin içine bir de sürekli atıyorum arkadaş buluşmaları telefon kaydırmalar başka hobiler girseydi katlanılmaz olurdu.
Sen de kendine bir meşgale bul ama arta kalan vakitleri full odaklı birbirinize ayırın. Zaman ayırmak çok önemli bence evlilikte.
0
kaptan maydanoz
(26.06.25)
Evliliği rutinden çıkaran en iyi etkinlik beraber gezmektir. İlla Roma'ya gidin demiyorum. Mesela istanbul'daysanız arkeoloji müzesine gidin. belki ikiniz de ayrı ayrı gitmiş olabilirsiniz ama beraber gidince mutlaka ilk gittiğinizde fark etmediğiniz veya eşinizin size vereceği bilgiler paylaşma ortamı yaratacaktır. Entelektüel bir paylaşım olmasa da atıyorum kafedeki biri hakkında dedi kodu yapıp gülebilirsiniz.
0
merhum
(26.06.25)
bizim kezbanlar nedense evliligi "free entertainment" olarak goruyor. ayni problem benim evdekinde de var.

surekli adam bir saklabanlik yapsin, sapkadan tavsan cikarsin, sonra soyunsun direk dansi yapsin gibi bir beklenti var. eve yorgun gelme luksum yok, beklenilen sahne performansini veremedigimde ertesi gun surat cekiyorum.

cozemedigim sikintilardan biri, sanirim birini tutacam bunu eglendirsin, baska care kalmadi benim de enerjim eskisi gibi degil 40i devirdim. sende de ayni problem bas gostermeye baslamis gibi.
0
cooperr
(26.06.25)
Telefonları bırakır ya da azaltırsanız biraz daha değişir, iyiye doğru yani.
0
kumandanim
(26.06.25)
telefonları bırakıp birlikte bi şeyler yapın
0
jelly bear
(26.06.25)
bence sende sorun var.

sorun da denmez ama yalniz kalamiyorsun ve bir amacin yok gibi. yoksa esin ve evliliginiz gayet düzgün.
0
sonsuz
(26.06.25)
Hobi edinin, ortak dizi/film izleyin bunun ardından konuşacak konunuz da olur. Okurken ben bile darlandım.
0
ekimoloji
(26.06.25)
(4)

Makyaj malzemeleri ne kadar?

michael_knight
Kadınlar makyaj malzemelerine yaklaşık ne kadar para harcıyor?Elbette çoğu harcama gibi kişiden kişiye değişiyordur ama örnek veriyorum 60 bin lira civarında maaş alan, ofiste her gün hafif makyajlı olan, ayda 3 kere gece dışarı çıkma makyajı yapan ortalama şehirli kadın olduğunu düşündüğüm bir kadı
Kadınlar makyaj malzemelerine yaklaşık ne kadar para harcıyor?

Elbette çoğu harcama gibi kişiden kişiye değişiyordur ama örnek veriyorum 60 bin lira civarında maaş alan, ofiste her gün hafif makyajlı olan, ayda 3 kere gece dışarı çıkma makyajı yapan ortalama şehirli kadın olduğunu düşündüğüm bir kadından bahsediyorum. Çok aşırı makyaj yapmıyor, en pahalı ürünleri kullanmıyor ama en ucuzu da değil tercih ettiği markalar.

Aylık, yıllık. Bu nasıl hesaplanır, ifade edilir ona da emin değilim. Kimi ürün 30 günde bitiyordur, kimisi 3 yıl dayanıyordur.
Makyaj temizleme masrafını da katalım hesaba.
0
michael_knight
(18.06.25)
Ya bunu hesaplaması çok zor. Hafif makyaj nedir? Mesela sadece rimel mi sürüyor yoksa göz çevresini kapatıyor, eye liner sürüyor, hafif allık ve ruj mu?
Bu ürünlerin kullanımı yüzey alanın, kullanım yoğunluğuna göre de değişir.
En ucuz diyince benim aklıma maybelline falan geliyor, “en pahalı” dediğiniz La mer değildir sanırım, armani, dior, chanel, nars, YSL falan mı?
Bunların ortası bana MAC gibi geliyor.
Bir insan her sene far paleti almaz ama kapatıcı alır mesela. Ya da farklı bir renge ihtiyaç duyar, o zaman alır.

Bu hesap tam ne için lazım? Böyle yardımcı olmak çok zor bence.
0
irene
(18.06.25)
yıllık 5-10k tutar maksimum.

günlük rutin bakım vs yaptığını düşünürsek böyle tabi. çok daha az da olabilir.
0
kaptan maydanoz
(18.06.25)
Ben hic makyaj yapmiyorum ve para biriktirebilen tutumlu biriyim ama ona ragmen kutularca dolu makyaj malzemem var.

Zamaninda cok iyi pazarlandi. Su an makyaj harcamaları geriye gitti onun yerine cilt bakimi, serum vs gibi seylere para harcaniyor.

Yillik miktari bilmiyorum. Ama bugün karbon peeling yaptirmaya gidiyorum mesela o 3000TL.
0
sonsuz
(18.06.25)
1 yüz yıkama jeli (1 yıl gider)
1 nemlendirici krem (5-6 ay gider)
1 makyaj silme suyu (1 yıldan fazla gider)
1 göz kalemi (1 yıl gider)
4'lü far (2 yıl gider)
1 allık (2 yıl gider)
1 rimel (2 yıl gider)
1 bb krem (1 yıl gider ama çok kullanıyosa 5-6 ay)
2-3 tane de ruj alsa

6 bin tl tutuyor ortalama bi markadan alırsa. ama gratiste bazen baya indirimler oluyor öyle indirimlere falan denk gelirsen çok daha ucuza alabilirsin.
0
turuncu tonlarda
(18.06.25)
(9)

b2 ingden c1 e gelmek icin ne kadar sure lazim?

Kahvedesu
sb
sb
0
Kahvedesu
(11.06.25)
kurslarda 4 ay sürüyor
0
kaptan maydanoz
(11.06.25)
3 ayda mümkün çok aşırı zorlanmadan
0
kisa
(11.06.25)
B2 seviyesi ingilizceniz varsa kendi kendinize kolaylıkla geliştirebilirsiniz.

İngilizce dilinde yabancı film ve dizileri dublajsız sadece ingilizce altyazıyla izleyin. Konuşmaları anlasanız bile ingilizce altyazıyı açın muhakkak. Kulağınızı çok geliştiriyor.

Ayrıca günlük olaylar hakkında kısa kısa ingilizce yazılar yazın.

Türkçe bir cümleyi farklı şekillerde ingilizceye çevirin. Yani mesela etken ve edilgen formda vs farklı farklı yazın.

Ve ayrıca türkçe bir cümleyi pozitif ve negatif olmayan formda iki farklı şekilde çevirin. Mesela Türkçe "Mülakatın sonucu olumlu" diyecekseniz bunu ingilizce olarak "Mülakatın sonucu olumlu." ve Mülakatın sonucu olumsuz değil." gibi iki farklı şekilde yazın. Tabi cümle bu kadar basit olmasın. Daha kompleks cümleler de yazın bu şekilde.

Bol bol phrase, idiom vs öğrenin.

Devamlı tekrar ederek kelime ezberlemek yerine yazacağınız yazılarda bu kelimeleri kullanarak öğrenmeye yönelin.
0
anaphylacticshock
(11.06.25)
C1 bu kadar kolay olamaz ya.
0
🌸Kahvedesu
(11.06.25)
sinavi gecmek zor degil. calisarak gecersin.

ama önemli olan native biriyle konusabiliyor, her telden yazi okuyabiliyor olmak.
0
sonsuz
(11.06.25)
Ben üniversitedeyken erasmusa başvuru için oxford online placement testine girdim.

Writing ve speaking yoktu.

İlk girdiğimde B1 aldım. 6 ay sonra girdiğimde C1 aldım.

Bu 6 ayda ekstra hiçbir şey yapmadım.

İngilizceyi hayatımın her alanına yerleştirdim.

Telefonumun dili ingilizce, izlediğim diziler ve filmler çoğu ingilizce, okuduğum makaleler vs ingilizce vs.

Sadece konuşma pratiği yapamıyorum ingilizce konuşabileceğim kimse olmadığı için. Onun için de uygulama indirdim telefonuma.

İngilizceyi hayatınızın her alanına yerleştirirseniz kendiliğinden gelişiyor zaten.
0
anaphylacticshock
(11.06.25)
İng hayatimin her alaninda ama yetmiyor teknik konulara.
0
🌸Kahvedesu
(11.06.25)
Yakın zaman IELTS sınavına gireceğim. Mock test çözerek hazırlanıyorum. Sizin de işinize yarayabilir.

C1 çok kolay değil ama inanın çok zor da değil.
0
anaphylacticshock
(11.06.25)
c1 ingilizce akademik bir makaleyi okuyup/dinleyip anlama, akademik bir makale yazabilmek, bir konuda derinlemesine analiz yaparak konusabilmeyi gerektiriyor. bunlari yapabiliyorsaniz c segmentine gecmis oluyorsunuz.
0
deckard
(12.06.25)
(17)

15 gündür hiç tatlı yemedim

kaptan maydanoz
şekerli hiç bir şey yemedim (meyve hariç). ve sadece 2 kilo verdim. çok az verdiğimi düşünüyorum ve son 5 gündür hiç kilom değişmedi. tatlı yemek o kadar da kilo aldıran bir şey değil sanırım. eğer düşündüğüm gibiyse eskisi gibi tatlı yemeye devam edeceğim çünkü ha 2 kilo fazla ha 2 kilo eksik.haksı
şekerli hiç bir şey yemedim (meyve hariç). ve sadece 2 kilo verdim. çok az verdiğimi düşünüyorum ve son 5 gündür hiç kilom değişmedi.

tatlı yemek o kadar da kilo aldıran bir şey değil sanırım. eğer düşündüğüm gibiyse eskisi gibi tatlı yemeye devam edeceğim çünkü ha 2 kilo fazla ha 2 kilo eksik.
haksız mıyım?
0
kaptan maydanoz
(29.05.25)
15 gün daha ne yediğinizi gramı gramına fatsecret vb. bir uygulamayla takip edin.

tatlıyı azaltıp meyveye veya başka birşeye abanmış olabilir misiniz? spor yapıyor musunuz?
0
inheritance
(29.05.25)
Hiçbir gıda ürünü tek başına kilo almaya ya da vermeye neden olmaz, bununla birlikte 1 kilo yağ kaybı ortalama 7500 kalorilik enerji açığı ister, buna göre 15 günde verdiğin 2 kilo da büyük oranda yağ değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.05.25)
@inheritance maalesef spor yapamıyorum ama günde 1-2 saat çocuğu parka çıkarıyorum peşinde gezerken spor oluyordur belki :D

meyveyi pek sevmiyorum ya günde yediğim en fazla 1 muzdur yani.
0
🌸kaptan maydanoz
(29.05.25)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet yağ kas filan ölçen tartılardan kullanıyorum ve yağ oranım azalmış görünüyor :/
0
🌸kaptan maydanoz
(29.05.25)
Sıfır yağ kaybı demiyorum yani illa yağ kaybı oluyor da şöyle düşün: Karbonhidratlar kaslarda gram başına 3 gram su tutar karb'ları metabolize etmek için, karbonhidrat alımını kısıtladığında bu suya ihtiyaç kalmadığı için önce bu sular atılır, ağırlık büyük oranda bunlardan gidiyor kısa dönemde, 2 haftalık süreçte yap kaybı çok az olur ama sıfır değildir tabii ki illa bi kayıp olur ama anlamlı bir sonuç için (yağ oranına da bağlı olarak) en az 2 ay zaman vermek lazım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.05.25)
15 gün tıka basa yiyip hareket de etmediysen bunun tatlıyla pek ilgisi olmuyor.
0
koela
(29.05.25)
bu iş matematik. tatlı yükte hafif kaloride ağır basan bir yiyecek. tatlı yanında başka kalorileri de kesmelisin demek ki.
0
archmeister8
(29.05.25)
@koela, yine de bu beslenmeye full tatlıyı da ekleyip sadece arada 2 kilo ekstra olacaksa ben 2 kiloya razıyım ya. çünkü bir sürü tatlı yiyordum abur cubur vs.
0
🌸kaptan maydanoz
(29.05.25)
Bunu becerebildiysen bı 15 gün daha sabret bence :') bı 2 daha versen 4 edecek. Bayagi fark ettirir aynada. Hem de 1 ayda
0
abuzer
(29.05.25)
haksizsin.
0
bay b
(29.05.25)
kiloyu aldıran şey tatlı değil. günlük kalori ihtiyacının üstüne çıkmak aldırıyor.

kilonu boyunu girerek günlük kaç kalori alman gerektiğini hesaplayan siteler var. atıyorum 3000 diyorsa 2600'ü geçmeyeceksin kalori açığı için. öyle. teorik olarak istersen o gün 2600 kalorilik tatlı ye başka hiçbir şey yeme, kilo verirsin.

ha bütün gün aldığın tek şey proteinsiz full karbonhidrat ve şekerden oluşan niteliksiz bir şey olacağı için hem çok kötü hissedeceksin hem de şekerinin pat diye geri düşmesine dayanamayıp yemeğe saldıracaksın. yani o kalori açığını istesen de oluşturamayacaksın. bu yüzden "teorik" dedim. pratikte vücudun buna katlanamayacak.

bu yüzden tatlıya dikkatli yaklaşıyoruz diyet sürecinde. mümkünse daha temiz içerikli ve daha yüksek proteinli tatlılara yöneliyoruz ki sonrasında çat diye şekerimiz düşmesin. mesela hurmalı, yoğurtlu, muzlu, fıstık ezmeli tatlılar. market ya da pastane işi full şeker ve un basılmış olanlar değil.


kısaca kilo verme işi kalori açığıyla oluyor, yeterli protein almazsan başka şeylere saldırırsın günlük kalori ihtiyacını aşarsın. sen yine de bi açık oluşturmuşsun ki verebilmişsin.



böyle hesaplar da yapman lazım.

not: eşim 60 ben 30 kilo verdim.
0
nolmus yani
(29.05.25)
devam. 15 gün herhangi bir görünür etki için çok kısa bir süre zaten. gözle görülür etkiler 2 aydan sonra ortaya çıkıyor.
tabii tatlıyı kestin ama pizzaları börekleri gömüyorsan olmaz.
ayrıca tatlının zararı sadece kilo değil. bağışıklık sistemine zarar veriyor inflamasyonu enfeksiyonları kanseri besliyor.
0
lamentoftheperishingroses
(29.05.25)
15 günde tek yaptığın sey tatlı yememek ve 2 kiloyu az buluyorsun doğru mu anladım?
İki haftada beş kilo falan mı vermeyi düşünüyordun?
Kilolu insan sevmiyorum elimde değil
0
abelardo
(29.05.25)
@abelardo valla ben de utanıyorum ama evet tak yaptığım tatlı yememekti asdfghj :D
kilolu değilim yahu doğum kilolarımı veremedim 8 kilo fazlam vardı
0
🌸kaptan maydanoz
(29.05.25)
tatli yemeyerek kilo verilecegini düsünüyorsan aynen böyle devam et.
0
feastofthedamned
(29.05.25)
15 gunde 2 kilo cok iyi. Hem de 8 kilo fazlasi olan biri icin. Baya hizli vermissin. 15 gun daha devam et. Ayda 4 kilo iste. Ben mi yanlis anladim. Cok iyi degil mi? Ayda 8 kilo mu hayal etmistin :)
Keske ama olmuyor iste o
0
Kittie
(29.05.25)
@Kittie, evet daha hızlı şekilde kilo vermeyi hayal etmiştim çünkü feragat ettiğim şeyler çok fazlaydı :D
0
🌸kaptan maydanoz
(30.05.25)
(11)

Boşanma davası şahitlik

mutekebbir
İlk kez böyle bir işin içine girmiş bulundum. Normalde şahit ben olmayacaktım ama şahitlik edecek kişi gelemediği için bir şekilde bana kalmış oldu neyse sorularım;Benim davayı açan zeka küpü arkadaşım avukat tutmamış barodan da talep etmemiş avukatımız yok. Benim olaylara olan şahitliğim sadece ark
İlk kez böyle bir işin içine girmiş bulundum.
Normalde şahit ben olmayacaktım ama şahitlik edecek kişi gelemediği için bir şekilde bana kalmış oldu neyse sorularım;

Benim davayı açan zeka küpü arkadaşım avukat tutmamış barodan da talep etmemiş avukatımız yok.
Benim olaylara olan şahitliğim sadece arkadaşımın bana anlattığı şeyler, yani gözümle gördüğüm bir şey yok. Chatgpt bunu özellikle belirtmem gerektiğini vurguluyor çünkü şahitlik demek zaten görgü tanığı olmak demekmiş.
Dün akşam konuştuğum iki kişi beni çok korkuttu gözünle gördüğün bir şey yoksa şahit olamazsın, hakim sana kızar, seni suçlar vs. ödümü kopardılar kısaca, ben de ani bir refleksle chate sordum.
Bu şekilde şahitlik yapabileceğimi ancak benim durumumun "dolaylı bilgi", "dedikodu" olarak nitelenebileceğini söyledi.

Dün arkadaşımla konuştum cayma durumum yok bunu belirttim caymayı düşünmüyorum hatta benden daha iyi bir şahit bulabilirse ben yine psikolojik destek olmak için yanına giderim orası ayrı;
Ama diyor ki ben bana olan bağırmalarını vs. videoya almıştım, whatsapp konuşmalarımız var. Sen bunları izlediğinde zaten durumu görmüş olacaksın. Diğer şahit de bu verilere dayanarak gözüyle görmüş gibi anlatacakmış.
Ben asla böyle bir şey yapmam dedim, zaten şimdiden gerginim panik haldeyim heyecandan ölmek üzereyim bu yüzden ilk etapta hiç bulaşmamıştım bu işe.
Bir de yalan falan asla söyleyemem.

Hakim bana kötü davranır mı ya o kadar gerginim ki.
İyi bir hakim diyor ama bilemedim.

Bu konuda tecrübeli kişiler bana birazcık moral verse ne güzel olur.

Taraflardan birinin anlatımına dayalı bir şahitliğin bu mahkemeye bir yararı olur mu mesela.

Boşanmanın anlaşmalı mı çekişmeli mi olacağı tamamen mahkeme günü erkek tarafının psikolojisine bağlı. Bazen ses çıkarmıyor bazen asla boşanmam diyor.

Öff bunlar ne kadar gergin meseleler böyle.
Ne yapacağım ben.
0
mutekebbir
(23.05.25)
Geçmiş olsun
arkadaşınla aran bozulacak muhtemelen ama dik durman lazım.

Şahit olmadığın şey için şahitlik yapamazsın. Hakim kızabilir evet. Sen bildiğini gördüğünü anlat. Böyle duydum de bana böyle sürekli anlatıyordu de. Neyse onu söyle.
Yalancı şahitlik yapma gerçekten başına dert alabilirsin.
Ve arkadaşını ikna etmeye çalış çekişmeli bosanmanin kimseye faydası yok. İki taraf da çok şey kaybeder
0
kisa
(23.05.25)
Ek: çekişmeli olabilecek bir bir boşanma davasında avukat tutmamak büyük ama. Çok büyük risk
0
kisa
(23.05.25)
Hakim artislik yaparsa imamoğlu davasını emsal göster
0
respect
(23.05.25)
Hakimden önce, doğrudan şahit olmadığınız olaya şahitlik yapacaksınız ve buna gerilmissiniz, asıl bu bana ilginç ve gerginlik verici geldi.
0
encokbenisevinnolur
(23.05.25)
Duyurunu tam okumadım üşendim ama korkacağın nbir şey yok. Mahkeme huzuruna çıkacaksın, hakim doğruyu söyleyeceğine yemin ettirecek. Yalan şahitlik suçtur. Görmediğin şeye gördüm diyemezsin, hakim ne biliyorsn diye soracak. Sen de arkadaşından duyduğun olayları anlatacaksın. Örneğin kavga ettiler ve arkadaşın sana geldi o gece sana ağlayarak olayları anlattı ve o gece sende kaldıysa, sen kavga sırasında ordaydm gördüm demiceksin, arkadaşının kavga sebebiyle o gece sende kaldığını anlatacaksın.

Zaten sen bildiklerini söylersin, hakim sana özellikle şunu sorar "sen bu olayı gözünle gördün mü" sen de "hayır görmedim, ama kapının önündeydim ve bağırmalarını duydum" ya da "o gün saat 2de arkadaşımla buluşacaktım ama geç geldi çünkü eşiyle kavga etmiş ve karakolluk olmuşlar, onu beklerken aradım ve telefonda eşinin bağırma sesleri geliyordu" vs vs gibi ne olduysa onları anlatacaksın. Görmediysen sadece arkadaşım bunları bana akşam buluştuğumuzda anlattı dersin. Arkadaşının bu olaylar yüzünden ne kadar üzüldüğünü çabaladığını filan anlatırsn vs vs.

Yani korkulacak bi şey yok, hakimin sorduğu sorulara net açık ve yalan söylemeden cevap verirsen ve ayrıca sorduğu sorulara alakasız cevaplar vermediğin sürece hakimin kızacağı bi durum yok.
0
turuncu tonlarda
(24.05.25)
Öncelikle hakimden korkmayın o da görevi başında bir memur sonuçta falakaya yatıracak hali yok. Ortamın ciddiyetine uygun durun, net ve doğru cevap verin kafi.

Arkadaşınız sizi tanık gösterdi ise evinize duruşma tarihin yazdığı kağıt gelecek duruşma yaklaştığında. onu görünce de heyecanlanmayın.

Video mu izlediniz, ses kaydı mı dinlediniz neyse aslı astarı anlatın. Hakim zaten size her beyanınızda sorar genellikle kendiniz gördünüz mü diye. Bazı şeylerin kanıtı olamayabiliyor o yüzden sizin ikinci bir ağız olarak anlatmanız işe yarayabilir. Benim dilekçemdeki bazı beyanlarımı karşı tarafın yalancı şahitleri sayesinde çürütmüşlerdi mesela. Bu sebeple tanık çok önemli.

Benim boşanma davam 11 celse ile tam beş buçuk sene sürmüştü. Üst mahkemeye taşınsa daha da sürecekti. Arkadaşınız anlaşmaya baksın. Bütün psikolojisi altüst oluyor insanın.
0
cilekli pasta
(24.05.25)
Hukukçu olarak söyleyeyim, korkmanıza gerek yok. Hakim en fazla biraz sesini yükseltir, gözünle bir şey gördün mü falan der.

Şahitliğiniz görülene dayalı olmadığı için muhtemelen davada etkili olmayacak zaten. Ama öyle gerilecek bir şey de yok. Arkadaşınıza da söyleyin bir an önce bir avukat tutsun.
0
jangbogo
(25.05.25)
Korkacak bir durum yok. Evet genel kural olarak insan görmediği, duymadığı bir şeye şahitlik edemez. Fakat siz arkadaşınızın yaşadıklarına olan tepkisine şahitlik edebilirsiniz. Üzüntüsüne, hayal kırıklığına vs. Boşanma davası katmanlı bir süreçtir. Bildiklerinizi olduğu gibi anlatın. Hakim zaten sorar sen bunları gördün mü diye. Doğru cevaplayın yeter. Neden şahit oldun diye size kızmaz. Ancak dediğim gibi boşanma davalarında kişinin psikolojik durumuna yaşadığı bunalıma şahitlik etmek de önemlidir.
0
antonin artaud
(25.05.25)
babam da bir arkadaşı için böyle şahit olmuştu ama gözüyle gördüğü bir şey yoktu. hakim sadece araları nasıldı diye sormuş babam da iyi diye biliyorduk birlikte tatile gidiyorlardı vs diye anlatmış. kızma etme olmamış yani.

tabi hakim böyle söyleyince boşamadı çifti ve babama küstüler ama olsun asdfgh :D
0
kaptan maydanoz
(26.05.25)
İçim biraz daha rahatladı çok teşekkür ederim.
Heyecanlanma durumuyla ilgili dosya hazırlamayı öneren oldu biz de böyle yapacağız hem elimizde yazılı beyanlar olsun hem de sorulan sorulara net yanıt veririz kısaca hallederiz herhalde.

Arkadaşıma birisi baro avukatı karşı taraftan para alırsa seni savunmaz gibi bir şey dedi diye avukat istememiş ama eğer erteleme olursa mutlaka isteyecek ikna ettim çok şükür.
Cevap veren herkese çok teşekkürler.
0
🌸mutekebbir
(26.05.25)
lütfen gerilmeyin, ben de bi hakaret davasına şahitlik etmiştim, daha önce de tanık dinlemeli başka bi davada bulundum. tanık dinlemeli davada bi tane tanık hakimin sorduklarından çok alakasız bi şeyler anlatmaya kalktı (muhtemelen avukatları kendince dikte etti o da ezbere konuştu hakimin ne sorduğunu anlamadı bile) hakim o zaman biraz sinirlendi. yani benim anladığım hakim ne sorulduysa onu istiyor, yani siz sakinliğinizi korumaya çalışıp hakimi dikkatle dinleyin ona göre cevap verin yeter. kendi tanık olduğum mahkemede ise bütün mevzu 3-5 dakika sürdü ve bitti gitti, boşuna gerilmişim dedim çıkınca, gerçekten kısa sürsün diye çok uğraşıyorlar. en kötü öyle düşünün, 3-5 dakikada bitecek ve rahatlayacaksınız.
0
ofelia
(30.05.25)
(17)

Banyo adabı

kizil karga
Nasıl duş aldığınız ya da almamız gerektiği konusunda bazı sorularım var, yargılamadan cevap verirseniz çok sevinirim "ulan eşşek bu yaşa kadar öğrenemedin mi" şeklinde yaklaşımlar bize bir şey kazandırmaz.Sorularım şöyle:1: Her duş aldığımızda sabunlanmak şart mı, her gün düş alıyorum çünkü her def
Nasıl duş aldığınız ya da almamız gerektiği konusunda bazı sorularım var, yargılamadan cevap verirseniz çok sevinirim "ulan eşşek bu yaşa kadar öğrenemedin mi" şeklinde yaklaşımlar bize bir şey kazandırmaz.

Sorularım şöyle:

1: Her duş aldığımızda sabunlanmak şart mı, her gün düş alıyorum çünkü her defasında sabunlanmalı mıyız?

2: Sabunlanma işlemini lifle yapıyorum, mesela vücudumuza sürdüğümüz lifi erojen bölgemizde de kullanmalı mıyız, kullanmayacaksan o bölge için ayrı bir lif mi kullanmalı mıyız nasıl olacak ya da ayağımız parmak aramız için vs sanki buralar için aynı lifi kullanmak hijyenik değil gibi geliyor ama önyargı da olabilir tam emin değilim.

3: Sabunlanma esnasında suyu kapatıyor muyuz? Kapat-aç yapınca su sıcaklığını tekrar tekrar ayarlamak zaman alıyor diye soruyorum siz nasıl yapıyorsunuz?

4: Kurulanma işini havlu ile yapıyorum, burada da 2. madde ile aynı sıkıntılar başlıyor erojen bölgemizi ayrı bir havlu ile mi kuruluyoruz ve ayaklarımızı, nasıl olmalı?

Aklıma takılan sorular bunlar, yardımcı olan herkese şimdiden teşekkür ederim.
0
kizil karga
(22.05.25)
1.evet. sacini yikamazsin ama tüm vücut sabunlanir.
3. kapatmiyorum :( kapatmaliyiz ama sanirim.
4. bornoz var bende. yetiyor.
0
sonsuz
(22.05.25)
1-evet. sabunlanmayıp sadece suya girenlere has bir koku oluyor. ben alıyorum en azından.
2-sabun bezi kullanıyorum annemin ördüklerinden. yüzüm hariç her yerimde kullanırım. yüzüm için eşek sabunlu tırtıklı bişey var onu kullanıyorum.
3-kapatmıyorum.
4-bornoz kullanmanı öneririm
0
messina123
(22.05.25)
1-evet şart. Sadece su ile teri, ter kokusunu giderebiliyor musun?

2- aynısını kullan işte ne olacak.

3- açık bırakıyoruz. aç kapa yapmak hem fazla enerji tüketimine sebep olur hemde kombiyi yorar. gereksiz.
4- bornoz en güzel çözüm her yerini kurula geç işte.

Bu kadar gereksiz hassasiyetle yaşamak zor olsa gerek.
0
my fault
(22.05.25)
1-evet.
2-yüzüm hariç her yerde kullanıyorum. yüz için sadece yüz temizleyici kullanıyorum.
3-ben kapatıyorum. diş fırçalarken suyu açık bırakmaktan farkı yok bence. tekrar suyu ayarlamak zor geliyorsa termostatik batarya kullanabilirsiniz. bende sıcak suyu sağa koydukları için kullanamıyorum. yoksa şimdiye 10 kere taktırmıştım.
4-ben tek bir havlu ile her yerimi kuruluyorum. isterseniz saç kafa için ayrı, vücut için ayrı, ayaklar için ayrı havlu kullabilirsiniz.
0
inheritance
(22.05.25)
her gün lifle sabunlanmıyorum
koltuk altlarına filan sabun sürüp duş alıyorum
2-3 günde bir lif
0
mantık
(22.05.25)
1. değil vücut senin istersen duvara sürt.
2. yüzüme sürmem her yere tek lif.
3. su yukardan akar durmaz.
4. bornoz icat edilmişti galiba.
0
mikahakkinen
(22.05.25)
1- her duşta sabunlanırım

2- bir tarafı yumuşak bir tarafı sert, tutacaklı kesem var. ara sıra kullanıyorum. erojen bölgeme lif sürmem. elle yıkarım.

3- bazen açık kalıyor bazen kapalı

4- kafamı ayrı bir havlu ile geri kalan tüm vücudumu bornozla kuruluyorum.

ayrıca ben düzenli olarak otel hamamlarına gidip kese- köpük masajı yaptırıyorum. vücudumun arkasının kiri evde yeteri kadar çıkmıyor çünkü.
0
yurtsuz john
(22.05.25)
1- her duşta sabunlanmak daha iyidir. 24 saatte bir insan kirlenir çünkü.
2- aynı lifi kullanmam, ellerimi kullanırım. zaten ayak parmağını filan lifle ovalayamazsın, elinle yap daha temiz olur.
3-ben kapatmıyorum onunla mı uğraşacağım
4-hayır havluyu tüm vücut için kullanmamalıyız. ben kağıt havlu kullanıyorum, eşim de öyle kullanır, hem tamamen kuru olabilmesi hem de hijyen açısından.
0
kaptan maydanoz
(22.05.25)
1. Sabun, dus jeli vs kesin kullaniyorum. Sadece yazin sadece asiri sicak olur da serinlemek istersem, daha yakinda normal dus aldiysam birsey kullanmiyorum.
2. Lif kullanmiyorum bu aralar ama kullanmam lazim aslinda, her yere surerim.
3. Suyu normalde kapatiyordum da bu aralar kapatmiyorum. Gece cocuk uyurken yapiyorsam kesin kapatmiyorum, cok ses gidiyor, sesin devamliligi uyanmama acisindan daha iyi olur diye dusunuyorum.
4. Yani hassas bolgelere degiyor sonucta ama oyle o bolgede derinlemesine bir kurutma da yapmiyorum.
0
mbond
(22.05.25)
Kendi adıma;
Eğer bir günden fazla olmuşsa banyoya girmeyeli, tüm vücut sabunlanıyorum. Eğer bir gün ya da daha az olmuşsa, sadece kol altları ve özel bölgeleri sabunluyorum. Lif genelde kullanmıyorum ama haftada-on günde bir fırçalanıyorum. Suyu ise eğer iyi sabunlanacaksam, yani 20-30 saniyeyi geçecekse kapatıyorum. Su soğumuyor. Aslında en güzeli, eski usûl kova doldurup tas ile yıkanmak. Belki en sonda bir tüm vücut duşun altına girmek. Ama hızlı davranıyorum zaten, aç-kapa yapacak kadar uzun olmuyor. Havlunun ben bir tarafıyla önce yüzü, sonra saçı kurutuyorum. Diğer tarafıyla da önce gövdeyi, en son özel bölgeleri kurutuyorum. Her kurulanma sonrası havlu kirli sepetine gidiyor...
0
yadigar
(22.05.25)
1- Duşta sabunlanıyorum, ama banyo yapar gibi uzun uzadıya detaylı uğraşmıyorum. Duş ve banyo farklı şeyler, bu ikisi bire bir aynıysa birinde bir yanlışlık olmalı.

2- Evet bir mahsuru yok ama lifi yüzünüze sürmeyin, aşındırır. Ben şahsen ayaklarıma lif sürmüyorum duşta.

3- Isınma süresi sabun ve şampuan sürenizden uzunsa kapatmayın veya kova kullanın. Isınma süresi sabun sürenizden kısaysa kapatın. Neticede önemli olan az su harcamak, hedef o.

4- Hiçbir sorun yok, zaten duştan çıktınız. Yani neticede seks diye bir şey var değil mi? Erojen bölgeye vebalı muamelesi yapmanın bir anlamı yok. Deri neticede, yıkıyorsunuz sabunluyorsunuz daha ne yapacaksınız.
0
akhenaten
(22.05.25)
Her gün duş alınmaz, haftada 1 gün yeter. Life gerek yok, kafanı en ucuz şampuanla şampuanlayacaksın, suyu kapatacaksın, orana burana köpük süreceksin, bitecek.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(22.05.25)
1- Evet şart sabunlanmazsanız tam hijyen olmaz. vucut yüzeyindeki tozu kiri sabunlanmadan atamazsınız. önce sadece su ile ıslanıp köpürtme sonra durulama işlemi gerekir.
2-yüz hariç her yere aynı lif. yüz için yüz temizle jeli var onunla elimiz ile yüzü yıkamalıyız
3- su tabiki kapatılmalı. boş boş akan suya yazık. bencilce olmamalıyız. bizden sonraki nesillerin işi temiz su bulma konusunda çok zor.
4 bornoz tek başına yeterli

ayrıca saçınızı şampuanladıgınız zaman onun köpügünün vucunuza gelmemesi önemli. yoksa vucudunuz yaglanır. ayrıca saç şampuanu vucut için uygun bileşenler içermez. saçı şampuanladıktan sonra başımızı hafif egip akan köpüklü suyun vucudumuza bulaşmadan başımızdan direk aşagı akması gerekir
0
limonlu eksi
(22.05.25)
1- Her duşta sabunlanmıyorum ben ama biraz duş jeli sürüyorum boynuma kollarıma koltuk altına vs.

2- Lif yok ama şu saplı zımbırtılardan var, sırtımı haşır huşur yıkıyorum onunla. Erojen bölge için özel bir şey kullanmıyorum açıkçası.

3- Suyu kapatmıyorum hiç.

4- Kurulanma havlu ile. Yerde ayak havlusu, bel için bir havlu bir de kafa için. Ama geçen gün bir arkadaşım akıl verdi; saçlarım kıvır kıvır olduğu için havlu yerine tişörtle kurut farkı göreceksin dedi. Öyle deneyeceğim bir de.
0
vedatchilipeppers
(22.05.25)
1. evet, sacini yikamasan bile vücut sabunlanir. diger türlü sicak su ve buharla kirlerini kabartip kabartip temizlenmeden cikarsin.

2. kadinlarda hayir. sadece su ile temizlik yapilmali. zihnen rahat edilmiyorsa intim bölge icin olan sabunlar kullanilmali. erkeklerde dümdüz yika iste.

3. herhalde yani. bir bardak suyu dahi ziyan etmem.

4. ayak havlum - bornozum - sac havlum var. bu üclüyü kullan (sac havlumla sacimi ve yüzümü kuruluyorum. bornozu giyince de zaten vücut kurulaniyor, popona degen yer baska yerine degmiyor).
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.05.25)
1-tabi ki de.

2-köpük çıkarana kadar lifi sıkıp köpürtüyorum. lifi o bölgelere sürmüyorum ama lifi köpütüp köpüğü alıp ellerimle yıkıyorum o bölgeleri. sonra kabak lifi keseyle kendimi keseliyorum, (eşimden yardım alarak, genellikle birlikte yıkanırız sırayla keseliyoruz birbirimizi) durulanıyorum. yüzüm için lifli sabunumuz var ayrıca onla yıkıyoruz

3-kapatamıyorum çünkü üşüyorum.

4-bornoz yetiyor zaten her yeri yıkamış oluyoruz temiz bir şey olmaz. ayak havlumuz ayrıca var zaten. havlulu terlik giyiyorum banyo terliği ayrı ayağım kuruyunca çoraplarımı giyiyorum.
0
Hallegadola
(23.05.25)
yazın sabah akşam kısın sadece sabahları duş alırım. 1-2 gün sabunsuz 1 gün sabun (duş jeli) kullanırım. dermatologlar da vücudu kimyasallarla fazla temas ettirmememizi tavsiye ediyorlar. asansör araba, masa başı yaşayınca kirlenmek mümkün değil terlemiyorsunuz bile. ama işiniz farklı ise sadece kirli bölgeleri sabunlayıp diğer yerleri suyla durulamanızı öneriririm. bez veya kabak lifinden ziyade şu ucuza satılan rengarenk olanları öneririm. sabunlanırken sırasıyla önce önce boyun ense, sonra kollar bacaklar, sonra gövde. lifi sıkıp durulayıp tekrar köpürtüp önce apış arası sonra kıç arası en son ayaklar sabunlanıp durulanıp çıkarsınız. banyodan çıktıktan sonra havluyla hemen kurulanmak zor. ben bornoz ve kafa havlusuyla 10 dakika falan telefonda vakit geçiriyorum. yoksa nem kokusu oluyor. en az 3 tane bornoz olması lazım benim gibi sık sık duş alıyorsanız. özellikle kışın kurusada nemli kalıyor. yüzünüze fazla müdahale etmeyin aynı bezle falan kesinlikle temas ettirmeyin. haftada bir yüzünüzü sabunlasanız yeter. sıhhatler olsun.
0
ground
(23.05.25)
(15)

Kadınlara soru-kot pantolon ağınız yırtılıyor mu?

Unde bach canim
Erkeklerin son zamanlarda şikayet ettiği ağ yırtığı problemi sizde de yaşanıyor mu?https://eksisozluk.com/img/fcuu00gd
Erkeklerin son zamanlarda şikayet ettiği ağ yırtığı problemi sizde de yaşanıyor mu?

eksisozluk.com
0
Unde bach canim
(21.05.25)
evet. dandik markalardan alinca 10 sefer bile yikamadan gidiyor.
mavi de bunlardan biri.

edit: eksideki gündemden haberim yoktu. bana da sadece mavide oldu.
0
sonsuz
(21.05.25)
Fjjgfvjjgdxc hiç başıma gelmedi
0
abuzer
(21.05.25)
Bu olay benim başıma hiç gelmedi. Marka kotum da var dandik kotum da. Giyme sıklığı: kışın ayda 2-3. Her giyişte yıkayıp ütülüyorum. Yazın kot giyilmez zaten.
0
ruhen hastayim ben
(21.05.25)
Hiç başıma gelmedi. Network, ipekyol ve beymen club almışım genelde (eğer markayla alakası varsa)
0
kullanicadi
(21.05.25)
dandik marka alırım genelde. hiç başıma gelmedi.
0
matilda
(21.05.25)
hiç başıma gelmedi, ama kilolu kadınların iç bacakları birbirine sürtüyorsa oluyordur bence.
hamileyken kilo alınca iç bacağımda sürtünmeye bağlı tahriş oluyordu çünkü asdfghj.
0
kaptan maydanoz
(21.05.25)
Erkek olarak bi ekleme yapayım dedim, çoğu (veya bir kısım) erkek yaz kış sürekli, haftanın belki 7 günü kot giyiyor. Bu da sebep olabilir. İşe şortla gidilmiyor ama takım elbise gerektirmeyen bir işse kotla gidiliyor.
0
nhk ni youkosu
(21.05.25)
herkes marka dusmanligi yapiyor; ama haksiz bir elestri bence. yanlis kullanimda herkesinki yirtilir. cunku oturan bir canliyiz. surtunme en cok orada oluyor. masa basi is, arac kullanimi vs.. cok oturup kalktiginiz gunluk duzeninize gore bu surec hizli yada yavas olabilir. ama haftada 2 gun kot giyinip onda da az oturuyorsaniz yirtilmaz.
0
buenosdias
(21.05.25)
Kotları tam olarak götünde paralansın temennisi ile giyiyorum o nedenle başıma çok gelmiştir.
0
peki madem
(21.05.25)
hayır ama mavi’den aldığım bir kotta garip bir durumla karşılaştım. bir süre giydikten sonra tam olarak ağ kısmı olmasa da ağa yakın baldırın iç kısmında yıpranma fark ettim. yıpranma pantolonun dışında değil tenime değen iç kısmındaydı. pantolonun üstüne mürekkep dökülünce bir daha giymedim. giymeye devam etsem benimki de yırtılırdı kesin, bu yüzden mavi konusundaki şikayetlerde haklılık payı olduğunu düşünüyorum.
0
gnosis
(21.05.25)
benim iki kere mavide başıma geldi o yüzden almayı bıraktım. evet iç bacaklarım sürtüyor böyle bir sorun var ama levista başıma gelmiyor bu. mavinin likra kapasitesini çok arttırmasından oluyor diye düşünüyorum. bir diğer etken de bence ter. erkekler kadınlardan daha çok terliyor veya terlerinin phı daha güçlü olabilir bu şekilde de o bölgeler daha çok zarar görüp sürtünmeyle bozuluyor olabilir. açıkçası ben maviye bi daha bulaşmam levistan devam.
0
red g
(21.05.25)
hiç yaşamadım
0
deartheodosia
(21.05.25)
lee, levis gibi markalarda olmuyor, mavi'de oluyor. mavi baya tirt. kilolu degilim, ic bacaklarim sürtmüyor, kotu da her güne giymiyorum. tamamen markayla alakali yasadim bu sorunu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.05.25)
Hiç başıma gelmedi. Kilodan oluyor genelde.
0
sevilen progressive türkücü
(21.05.25)
agirlikli olarak mavi jeans giyiyorum 20 senedir, hic yasamadim. h&m gibi markalardan da kot aliyorum arada, o markalarla da hic yasamadim. öyle 10 tane pantolonum da yok, genelde iki pantolonu dönüsümlü olarak giyerim.
0
mamu
(22.05.25)
(25)

Otomatik vs manuel

sevilen progressive türkücü
Bugün ekşide gördüm, kaza olmuş kadın sürücü yapmış. Yine kadınlar otomatik kullanmasın muhabbeti dönmüş. Araba almak istiyorum ve manueller daha uygun fiyatlı diye manuel araba düşünüyordum ancak etrafımdaki herkes otomatik almam için ısrar ediyor. Manuel gereksiz diyorlar.Ehliyeti tekte almış biri
Bugün ekşide gördüm, kaza olmuş kadın sürücü yapmış. Yine kadınlar otomatik kullanmasın muhabbeti dönmüş.
Araba almak istiyorum ve manueller daha uygun fiyatlı diye manuel araba düşünüyordum ancak etrafımdaki herkes otomatik almam için ısrar ediyor. Manuel gereksiz diyorlar.

Ehliyeti tekte almış birisiyim. Sizce trafikte otomatik kullanmak bir tehlike midir?
0
sevilen progressive türkücü
(21.05.25)
ya niye tehlike olsun kafayı yemiş millet bakma sen. düz vites arabaların üretiminin durdurulması lazım asıl.

şu zamanda düz vites araba eski tip merdaneli çamaşır makinesi kullanmak gibi bir şey. düz vites araç yaşlı dayılar için.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(21.05.25)
Tehlikeli falan değil. Butcen varsa otomatik al geç

İmza: yıllardır hem manuel hem otomat kullananan girl
0
abuzer
(21.05.25)
bunu söylemelerinin sebebi;
otomatik vitesli arabalarda panik halinde gaza basınca arabanın gitmesi.
manuellerde ayağınızı debriyajdan kaldırmanız lazım. dolayısıyla birini ezme ihtimaliniz düşer. (otomatik D konumunda ve manuel vitesteyse)

bir de bazı kadınların otomatik araçları iki ayağıyla kullandığını duydum bu durumda gaz ve freni karıştırıp fren yerine gaza basabiliyorlar.
0
duyuruuser
(21.05.25)
Otomatik hem tehlikeli hem de değil.

Şöyle açıklayayım bazı aklıevveller otomatik arabayı çift ayakla kullanmaya çalışıyor. Otomatik araba çift ayakla kullanılmaz. kullanılırsa bu şekilde kaza olması kaçınılmaz. Çünkü denge kaybı yaşanıyor. Çift ayak kullanırsanız tehlikeli tek ayak kullanırsanız sorun yok.
0
Rondak
(21.05.25)
@rondak evet aslında çift ayak mevzusunu da öğrendim. Tek ayakla kullanırım ben. Çünkü anlık refleksle muhtemelen iki ayakla güç uyguluyorlar veya karışıyor.
0
🌸sevilen progressive türkücü
(21.05.25)
İstanbuldaysan otomatik. Başka yerlerde trafik düzgünse yokuş desteği vs olan düzgün bi manuel de fark etmez.

O kazalarda benim anlamadığım bişey var. Otomatikle park ederken zaten ayak hep frende durur veya durmalı, araba zaten ayağını frenden çekince hareket ediyor. Gaza basmayı nasıl beceriyorlar anlamıyorum.
0
nhk ni youkosu
(21.05.25)
Manuelde kaza riski çok daha fazla. Otomatikte vites yok, debriyaj yok. Bunlar çeviklik gerektiriyor.

Otomatiğin olayı gaz-fren. Öğrenmesi 1 hafta alıyor
0
runaway
(21.05.25)
hem manuel hem otomatik kullanan bir kadın olarak tabi ki otomatiği tercih etmen gerektiğini düşünüyorum. manuelin eziyeti çekilmez.
çift ayak kullanmazsan da hiç bir şey olmaz.
ben senelerdir araba kullanıyorum daha bir çizik bile yapmadım. erkolar bin tane çizer park ederken bile :) çevremde kaç tane kaza yapmış erkek var ama hiç kadın yok. çünkü haber değeri taşımıyor. arkadaşım park ederken çizdi diye bir hafta bunun muhabbetini yaptılar. ama aynı arkadaşın kocası kırmızıda geçip arabayı perte çıkardı herkes geçmiş olsun dedi geçti. kimse demedi erkolar kaza yapıyor diye :D
0
kaptan maydanoz
(21.05.25)
tehlike araçta değil kullanan kişide. otomatik veya düz vites olması mesele değil. proteinsiz bir dangalak tarafından kullanılan her araç tehlike oluşturur.
0
scudman1
(21.05.25)
cift ayakla otomatik kullanildigini ilk kez burada duydum, sacmalikmis.
otomatik alin, sehir ici trafikte bence manuel iskence, kazayi araba degil kullanan kisi yapiyor. millet kafayi yemis.
0
kassiopeia
(21.05.25)
otomatik al. manuel gerçekten ırgatlık. ara ara manuel'i pratikte ne kadar unutmuşumdur diye kontrol için pederin manuel'i sürüyorum. Gerçekten otomatiğin nasıl büyük bir nimet olduğunu fark ediyorum.
0
sanal hayvan
(21.05.25)
Sonuçta o kaza bir otomatik vites sebebiyle oldu, aklı evvel herkes bilir ki manuelde bu tip kazalar imkansız. Tabi ki otomatik vites rahatlıktır bunu yadırgayamam ama kendinize güvenmiyorsanız manuelde bu tip basit kazalar imkansız.
0
olaylar olaylar
(21.05.25)
yıl olmuş 2025 ne manueli. bu 2025 yılında hala tuşlu telefon kullanmakla aynı kafa.
manuel araç satılmasının tek sebebi ucuz olması. eline üç kuruş para geçen ucuz diye gidip egea, clio alıyor. birde şirket araçları. sırf bunlar yüzünden hala manuel araç çok satılıyor diyorlar.

çift ayak mevzusu mu varmış. böyle kullanan ağır maldır. hiç ehliyet kursunda öğretmemişler mi.

asıl sorun her önüne gelen ehliyet alabiliyor. ehliyet almanın dahada zorlaştırılması lazım.
0
my fault
(21.05.25)
nhk ni+1 kaptan+1
"kadınlar şöyle yapsın" ibaresi görünce tersini yapmak en doğrusudur. etrafımda bir sürü kadın şoför var kadınlar manuel kullansın kullanmasın otomatik kullansın kullanmasın böyle bir şey asla kimse konuşmuyor yani kendisi hangi arabayı tercih ettiyse onu kullanıyor ama erkekler bu konuda çok yorumlar düşünceler fikirler o da ilginç durum. magazin isteği herhalde

kaza tamamen sürücü hatası, bizlik bi durum yok, manuel almak için herhangi bi sebep de yok. sadece ucuz diye tercih edilebilir ya da ailesi arabayı verdi diye kullanmak zorunda kalır:( ama istanbulda sürüş keyfi -10000lerde. kağıthane'ye giderken birinden otomatik araba istiyorum rezaletxd
0
ala09
(21.05.25)
sağlam bir otomatik şanzımanı olan araç alın, bu devirde manuel mi kaldı.

trafikte felan sıkıntı gerçekten manuel.

ben de manuelden geçtim otomatiğe istanbul trafiğinde rahat ediyorsunuz. çoğu büyük şehirde ankara izmir trafik var zaten. uzun yol için çok farketmiyor belki de dur kalk varsa otomatik.
0
kveldulv
(21.05.25)
2015e kadar otomatik gereksiz diyordum şu an hem otomatik hem manuel arabam var. manuel kullanmak amelelik.
kadının kazasına gelince; türkiye de herkese kolayca ehliyet veriliyor. ehliyet almak o kadar zor olmalı ki, bu hatayı yapmamak için 30 kere düşünüp hareket etmeli insanlar.
0
mikahakkinen
(21.05.25)
otomatik boklayip manuel oven en hafif tabiriyle koyludur hangi cagda yasiyoruz ya. bugun bile hala "manuelin verdigi keyif" diyen adam var yemisim keyfini.
0
bay b
(21.05.25)
Manuel şöyle alınır. 200 beygirlik hyundai i20n gibi pistlerde yarışılan, gaza bastı mı koltuğa yapıştıran bir araba olacaksa Manuel zevkli olur.

Ama 85 beygir, benzinli, yokuş kalkışı bile olmayan araba olursa zulüm olur. 3 sene tam da böyle bir araba kullandım ve yokuşta kaydırmadan, bağırtmadan kaldırmayı çözemedim.

Otomatik vites ile daha sakin bir sürüş stiliniz oluyor. Manuel kullanırken çok agresif ve sinirli oluyordum.

Bence bütçe yetiyorsa otomatik.
0
Cesario
(21.05.25)
manuel kullaniyorum. genel anlamda memnunum.
trafikte 3-4 yil pisene kadar manuel cok mantikli bir karar. pistikten sonra amelelik.
bir daha manuel almam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.05.25)
Ay ne manueli, hiç gerek yok. Otomatik aşırı rahat.
0
mor oje
(21.05.25)
iyi bir manuel kullanıcısı isen ve istanbulda değilsen manuelden devam et. bazı araçlarda 400/500 bin tl oynuyor manuel/otomatik arasında. manuelciler için avantaj oluyor böyle fiyat farkı.
0
adivar
(21.05.25)
25 sene oncesi olsaydi manuel derdim. ama artik otomatikler o kadar iyi ki, 3. arac falan degilse ben motorhead biri olarak acikcasi manuel almam.

otomatik daha tehlikeli diye bisey yok, makine kullanmak bir yetenek isi ve malesef bazilari asiri yeteneksiz, ve ehliyet sahibi olmamalari lazim ama bir sekilde ehliyet alip yola cikiyorlar.
0
cooperr
(21.05.25)
@turkuaz her şeyi cinselliğe bağlamanın anlamsızlığını belirttim.
0
mikahakkinen
(21.05.25)
trafikte otomatik kullanmak tehlike değildir tabi ki ama düz vites asla kullanamayacağı için (trafiğe çıkmayı geçtim, ehliyet sınavını geçecek kadar bile) otomatik araç kullanan sürücü tehlikelidir. Fren yerine gaza basmasına gerek yok, illa ki trafiği tehlikeye atar ve çoğu zaman farkında bile olmaz.
0
bobinhoo
(22.05.25)
aradan zaman geçmiş ama denk geldim yazayım.
otomatik araç kullanmak tehlikeli değil, ama otomatik aracı iki ayakla kullanmak tehlikeli.

manuel'i nasıl bir ayağın debrijayda diğer iki ayağın gaz ya da frende kullanıyorsan otomatiği de öyle kullanacaksın. debriyaj olmadığına göre o ayağı hiç kullanmayacaksın, bu kadar basit. o kaza yapanlar çoğunlukla bunu atlıyorlar.

bir de, yine o kaza yapan kişiler eğer otomatik değil manual araç kullanıyor olsaydılar çok yüksek ihtimal araç o durumlarda stop edecek ve kaza olmayacaktı.
0
biseysorcaktim
(13.08.25)
(17)

Asla Yorulmamak

rock n roll
Bu bir sağlık sorunu mudur? Yorulmuyorum, yorgunluk hissetmiyorum. Saatlerce ayakta çalışabiliyorum, yemek ve su ihtiyacı da hissetmiyorum. Saatlerce yürüyebiliyorum. Sadece sıkıldığım için bırakıyorum. Çabuk yorulmak kadar hiç yorulmamak da bir sağlık sorunu mudur?41 yaşıma gireceğim önemliyse.
Bu bir sağlık sorunu mudur? Yorulmuyorum, yorgunluk hissetmiyorum. Saatlerce ayakta çalışabiliyorum, yemek ve su ihtiyacı da hissetmiyorum. Saatlerce yürüyebiliyorum. Sadece sıkıldığım için bırakıyorum. Çabuk yorulmak kadar hiç yorulmamak da bir sağlık sorunu mudur?

41 yaşıma gireceğim önemliyse.
0
rock n roll
(20.05.25)
Süpermenlik alameti olabilir hocam. Sağlık sorunu olduğunu sanmıyorum.
0
prole
(20.05.25)
Annem de senin gibi ve senden iki kat yasli neredeyse.

No big deal yani, böyle insanlar da var.
0
feastofthedamned
(20.05.25)
Sadece gerçekten yorulacak şeyler yapmıyorsunuz :)
0
makbur
(20.05.25)
Mavi yakali olarak fiziksel güç gerektiren bir işe gir sonra konuşalım istersen paşam
0
freedonia
(21.05.25)
Bunlar zaten insanı yoracak şeyler değil
0
kullanicadi
(21.05.25)
İnşaata gel biraz çimento taşıyalım senle
0
olaylar olaylar
(21.05.25)
@kullanicadi

Saatlerce yürümekten bahsediyorum bak dinlenme ihtiyacım yok. 10 saat hiç oturmadan, yemeden ve içmeden ayakta oradan oraya gitmekten bahsediyorum. Bunlar dinlene dinlene yaptığında seni yormaz ama başlayıp bırakmadığında yorucu olacak şeylerdir. Araliksiz yaptığını düşün :)
0
🌸rock n roll
(21.05.25)
Bilemiyorum, konuya hiç hakim değilim ama gıpta ettim. Ben utanmasam bastonla yürüyeceğim, öyle yorgunum.
0
sekizdokuzon
(21.05.25)
@ mirket

Ne zaman olan ne?
0
🌸rock n roll
(21.05.25)
Yani sadece yürüme diyorsun hafif tempolu bişi o yüzden çok yorucu gelmedi belki de bana. Birkaç saat koşu, crossfit, HIIT antrenmanı falan olsa gün içinde nefes nefese kalır illa susuzluk açlık çekersin. Bu arada bunlar da o an yoruyor sadece, sonrasında insan daha dinç hissediyor (endorfin).

Fiziksel güç gerektirmeyen, genelde masa başı çalışan insanların da günde 3 öğüne ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. 10 saat açlık çok bişi değil yani zaten günümüzde neredeyse herkes aralıklı oruç yapıyor. İnsanları genel olarak yoran şeyler aralıksız yürüme, aç kalma, susuz kalma değil de mental yorgunluğun vücuda yansıması. Haftanın 5 günü çalışan birinin sabah 7'de evden çıkıp metrobüste ayakta işe gidip, ya da arabada 1 saat trafik çekip, akşam 7'de evine dönünce bir şeyler yiyip duşa girip kendine çok da vakit ayırmadan uyuması mesela. Ya da kolik bebeği olan kronik uykusuz bir anne. Sorumluluk, bakım verme, kendinden ödün verme gibi şeyler yorucu zaten
0
kullanicadi
(21.05.25)
aynı ben. 3 saatte maraton koşuyorum. üstüne bir tane daha koşarım. yoruldum diye kendimi çimlere atmam. acı eşiğin düşük olabilir. house md olsam, nörolojik bir sorun var derdim.
0
gabe h coud
(21.05.25)
bazı insanlar beden sinyallerine daha duyarsız oluyor. yani siz de muhakkak yoruluyor, üşüyor, acıkıyorsunuzdur ama o sinyallerin size ulaşması, sizi zorlaması çok daha uzun sürüyor. bazılarıysa aşırı duyarlı. bu bazen iyi bazen de kötü bir şey. durunuz olmayınca zaman zaman kendinize ve bedeninize aşırı yüklenerek zarar verebilir ya da hastalıkları geç fark edebilirsiniz. ihtiyaçlarına duyarsız olma durumu bazen yıllar içinde de değişkenlik gösteriyor, böyle bir okuma yapmadım ama çoğu zaman empati kapasitesiyle de bir ilişkisi var gibime geliyor.
0
red g
(21.05.25)
birincisi yürümek ve ayakta durmak pek yorucu şeyler değil.
10 saat yürüsem yorulmam demişsin ama hiç 10 saat yürüdün mü acaba?
başka bir şehire gezmeye tatile gttiğim zaman ben de bir kaç gün peş peşe saatlerce yürüyorum. hiç yorucu olmuyor. çünkü keyifli olıuyor
ama bir hastaneye işim düştüğü zaman koridorda yürümek çok yorucu oluyor.

hissetmiyor olsan da illa ki yoruluyorsun ama etrafındaki insanlarla kendini kıyaslayıp onlardan daha sağlıklı ve güçlü oldugunu düşünüyor olabilirsin. sana bu şekilde gaz verenler de olabilir.
ama senin gibi hiç yorulmadıgını söyleyen akrabalarım oldu ve tık diye gittiler.
0
abelardo
(21.05.25)
Ben yorulmama kısmından ziyade susamamaya takıldım. Ofiste pineklemeli günde bile en az 2 litre su içme ihtiyacı duyuyorum. Nasıl dehidre olmuyorsunuz, anlamıyorum.
0
auroraaurora
(21.05.25)
bana bir süper güç verilecek olsa bunu seçerdim. çok iyi özellik.
0
kaptan maydanoz
(21.05.25)
bazı insanlar böyle suya pek ihtiyaç duymuyor
günde 1-2 defa wc'ye gidiyor
sağlıklı besleniyorsan sorun yok
0
mantık
(21.05.25)
karb ve şekeri ya yemiyosunuzdur ya da çok az yiyosunuzdur diye tahmin ediyorum. doğru mu?
0
zeleno
(21.05.25)
(18)

Afrika'da kurban kesmek

badseed
Simdi bir arkadasimdan duydum ve biraz google'da arama yaptim belki 100lerce boyle dernek var. Buyuk scam gibi duruyor. Hic bu ise girmis biri var mi acaba?
Simdi bir arkadasimdan duydum ve biraz google'da arama yaptim belki 100lerce boyle dernek var. Buyuk scam gibi duruyor. Hic bu ise girmis biri var mi acaba?
0
badseed
(16.05.25)
3 tane kesiyorlarsa 10 tanesinin parasını cebe indiriyorlardır, su kuyusu açanlar da muhtemelen böyle yapıyorlardır, din ve kardeşlik için yapılan bu tür organizasyonların güvenilir olma ihtimali sıfır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.05.25)
Güven meselesi ve tabi iyi araştırmak lazım.
Daha önce katılmıştım bu sene de katılacağım.
Biri Gazze , diğeri de Afrika olmak üzere.
İsmimizin de bulunduğu videoyu sms ile gönderiyorlar.
0
diyecevaplandı
(16.05.25)
Kaleci +7 tüm dini olaylarda olduğu gibi keriz silkme
0
abuzer
(16.05.25)
Oradaki baronlara gidiyor.

Afrika‘da zaten yardimlar yerine ulasabiliyor olsa bu kadar kötü durumda olmazlardı.
0
sonsuz
(16.05.25)
Ben senelerdir güvendiğim bir dernek üzerinden Afrika’da kestiriyorum. Benim adıma vekaleten kestiklerini söyledikleri kurban kesim videosunu gönderiyorlar her sene. Ben Avrupa’da yaşıyorum, Almanya merkezli ama çok uluslu bir sivil toplum örgütüne mensup bir arkadaşım her sene görevli olarak gidiyor Afrika’ya ve onlarca fotoğraf paylaşıyor. Cebe indiriyorlar, keri silkmece diyenlerin kaynaklarını merak ettim. Belki sahtekarlar vardır ancak hiçbir kaynak olmadan bunu yapan bütün oluşumları zan altında bırakmak önyargıdan başka ne ile açıklanabilir bilmiyorum.
0
but that was just a dream
(16.05.25)
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.05.25)
Why nations fail - daron acemoglu

Okuyun da dünyaniz „ bir arkadasim“ seviyesinde kalmasin
0
sonsuz
(16.05.25)
Video gönderiyorlar
0
kaptan maydanoz
(16.05.25)
"video gönderiyorlar" çok da güvenilir bir kaynak değil neticesinde hayvanın kesilme esnasında birden çok kişi adına çekilebilir.

Bu işler güven ve inanç meselesi bunlara sahipsen en kitleli olanlara bakmak lazım. ben güvenmiyorum ve bu kitleye inanmıyorum.
0
biravekahve
(16.05.25)
Yardim kuruluslarin hepsi para kazanmak zorunda ben bunda bir sorun gormuyorum. Yani 30bin'e kurban bagisi alip bunu 15bine kesiyolarsa sorun yok ama kesiyolar mi kismi biraz supheli. Biraz arastirma yaptim ve ilginc olarak sefkateli en mantiklisi gelmisti guvenilirlik bazinda. Diger dernekleri de paylasirsaniz sevinirim.
0
🌸badseed
(16.05.25)
annelerinin isinsinlar diye ellerine fön makinesi verip yan odada intihar ettigi cocuklarimiz olmadigi icin, ne idügü belirsiz kuruluslara para verip ne idügü belirsiz köylerde radikallesmis kabilelerin cocuklarini beslemek muazzam gerekli. bu tip islere para verenin seye sürelecek akli yoktur. ne amacla olursa olsun. din kisminda, kurban kisminda falan degilim. instagram'da da Aynebilim diye bir kadin var, öyle dini bir amaci yok ama kambocya'da bir sikko köy icin para isteyip durur. sahiden, ogluna pantolon alamadigi icin intihar eden baba, ayagi kangren olmasina ragmen 78 yasinda cöp karistiran insanlar yok cünkü bu ülkede, anca kambocya'da buluyorlar müskül durumda insan. ülkenin tuvalet kagidi olmus parasini da afrika'ya, kambocya'ya akitmakta beis görmüyorlar.
kurban kesmek farz degil, sünnet. durumun yoksa kestirtmezsin. kurban kestirtip tamamini fakire dagitmak zengin icindir. ücü besi zor bir araya getirip kurban kestirtene bile kurban etinin üçte bir usulü ögütlenmis, git hepsini afrika'da dagit denmemis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.05.25)
bu adamlar gidecekler dünyanın alakasız bir köşesinde kurban kesmek için organizasyon yapacaklar, bunun için zaman harcayacaklar, bunun için bir dolu para harcayıp sağa sola bir dolu reklam verecekler, ve bunu sadece allah rızası için yaptıklarını iddia edecekler.

bana hiç mantıklı gelmiyor. bu işten maddi bir menfaati olmayan birinin / birilerinin bu kadar zahmete gireceğini düşünemiyorum:

1- ya ceplerine para gidiyor olması lazım.
2- ya da bu kurbanların kesildiği, yardımların yapıldığı bölgelerde bunlara verilen bir misyon var ve bu misyonu gerçekleştirmek için bölge halkına yardım etmeleri gerekiyor (çok eskiden deniz feneri fakirlere yardım yaparken, "bunlar akp'den geliyor" diyordu mesela)
0
co2s2
(16.05.25)
@biravekahve

Kesimden hemen önce biri elindeki panoda kesim için katkıda bulunanların isimlerini gösteriyor. Sesle de ifade ediliyor tam bu esnada kesim oluyor.

Fiyatlar bizim buradaki kurbanlara göre kıyaslanmaz çok daha uygun.
Tabi asıl niyetimiz zor durumda olanlara yardımcı olmak olmalı.
0
diyecevaplandı
(16.05.25)
bkz: deniz feneri davası

bazı şeyleri çabuk unutuyoruz.
0
yurtsuz john
(16.05.25)
kurban kesmiyorum/kestirmiyorum, hele afrikada yok burda, yok surda hiic girmem.

+konusma ben konusuyorum daha bitirmedim' a katiliyorum. illa bir seyler yapayim, birinin hayrina gitsin diye dusunuyorsaniz, bunun icin kurban kesmek gerektigine de inanmiyorum.

peki bu insanlari nereden bulacagim dye soruyorsaniz da belediyeler biliyor, muhtarlar biliyor. gidiyorsunuz, ne yapmak istediginizi soyluyorsunuz size aileleri soyluyorlar, durumlarini anlatiyorlar ve aradan cekilip, yardimin seklini, miktarini suresini size birakiyorlar ve sizi tanistiriyorlar.

arada biri yok, dogrulugu bilinmeyen bagislar, videolar yok.
0
65 derece
(16.05.25)
Konuşma +1. Ben üşenip yazamazdım.
0
asteriks
(16.05.25)
Ben kurban kestiriyorum Afrika’da. Bu güne kadar olumsuz bir durum yaşamadım. Daha önce çocukların katarakt ve çeşitli ameliyatları için de bağış yaptım. Hepsi karşılığını buldu. Hala ara ara görüştüklerim bile var.
0
ezkaza
(16.05.25)
Arkadaşlar bir organizasyonda yolsuzluk olması bütün organizasyonlarda yolsuzluk olduğu anlamına gelmiyor. Her şeyi aynı kefeye koyup bütüncül bir değerlendirme yapmak kognitif açıdan daha rahat bir işlem anlıyorum ama “doğru” cevabı öğrenmek istiyorsanız, analitik biçimde bölerek değerlendirme yapabilmeniz gerekiyor. Ha amaç önyargılar üzerinden siyasi pozisyonunuzu konsolide etmek ya da nefret ettiğiniz belirli bir kitleyi bütün olarak zan altında bırakmaksa, 2 dernekte çıkan yolsuzluk sebebiyle bu işi iyilik amacıyla gönüllü olarak yapan bir dolu insana kin kusmaya devam edebilirsiniz.
0
but that was just a dream
(16.05.25)
(6)

Referansla yazar olma meselesi

parka
Gerçek mi?
Gerçek mi?
0
parka
(12.05.25)
doğru ama yazar olup napacaksın. malum partinin troll çöplüğüne döndü sözlük. yalandan, manipülasyondan doğru entryleri göremiyorsun.
0
yurtsuz john
(12.05.25)
Nasıl işliyor?
0
🌸parka
(12.05.25)
sabahtan beri bir kaç kişiye sordum sözlük yazarı olmak ister misin diye kimse istemedi ahaha
0
kaptan maydanoz
(12.05.25)
Aktroller daha rahat üyelik alabilsin diye getirilmis zirva bir özellik.

Ha bir de meriçler sayesinde yazar yapilacak attention whore'lara da saglam destek olacaktir.
0
feastofthedamned
(12.05.25)
ben de beni yazar yapicak daddy ya da mommy ariyorum bu arada.
0
sonsuz
(12.05.25)
@yurtsuz john eksik ama haklı. Sadece malum parti değil, başka gruplar da var çünkü.

Bu ne zaman aktif hale geliyor? Nasıl çalışacak? Bunları merak ediyorum ben de. Günün sonunda yazarlığa geçen 124124124 çaylak hesap olunca "bunlar nereden çıktı?" dediğimizde bir şekilde görebilecek miyiz, yoksa aslında onay verilen 124214 hesap bize "referans" diye mi kakalanacak?
0
nawar
(12.05.25)
(13)

Eşimin 1,5 yaşında çocuğumuza davranışları normal mi?

psmstc
Daire kapısı açık çocuk haliyle çorabıyla kapıdan dışarı adım atıyor. Kolundan sertçe çocuğu sirkeler gibi çekiyor. İçeri alıyor koşarak. Çocuk haliyle ağlıyor. Sinir olduğunda birleyen düzenli aralıklarla böyle çocuğu silkeler gibi sert hareketler yapıyor. Çocuk böyle davranışlarında bazen ağlıyor
Daire kapısı açık çocuk haliyle çorabıyla kapıdan dışarı adım atıyor. Kolundan sertçe çocuğu sirkeler gibi çekiyor. İçeri alıyor koşarak. Çocuk haliyle ağlıyor. Sinir olduğunda birleyen düzenli aralıklarla böyle çocuğu silkeler gibi sert hareketler yapıyor. Çocuk böyle davranışlarında bazen ağlıyor bazen gülüyor. Ben çok sert tepki verdim defalarca. Anlamıyor davranışında bir değişiklik yok. Bunun dışında normal anneliğinde bir problem yok. Duygu kontrolü düzenlemesi mi artık her neyse sorun var. stresli anlarında anlık böyle çocuğa sert hareketler yapıyor.

Baba olarak Sizce nasıl bir aksiyon almalıyım?
0
psmstc
(11.05.25)
Valla kadınların doğum sonrası hormonal ve psikolojik dengesizlikleri oluyor. Bende bir babayım anneler daha iyi cevap verir bu duruma.
0
mikahakkinen
(11.05.25)
çocuğun çorabı mı kirlensin yoksa kolu mu kopsun diyebilirsin.
0
jepa
(11.05.25)
Eşin aslında sana kızgın ve kırgın, bu tepkilerinin sebebi bu. Bir duyurunda çok dağınık olduğundan bahsetmiştin hatta kıyafetlerini yere çıkarttığını senin deyiminle "yerde unuttuğunu" yazmıştın. Kadın 1,5 yaşındaki bebeğin doktuklerini toplayıp akşama da eşinin doktuklerini topluyor. Bu huyuna devam ediyor musun?

Ben olsam, alırım elime bir çöp poşeti o kıyafetleri yerden alır poşete koyar, çöp konteynerine atarım.
0
rock n roll
(11.05.25)
Yaşanabilecek kazalardan dolayı korkuları olabilir.
Merdivenlerden yuvarlanma bunlar
arasında en çok yaşananlardan.

Ama çocuğun kolunu hızlı çekmemeye çalışsın.
Benzen o yaşlardaki çocuklar için kol omuz arası eklemde ağrılara belki çıkığa vs sebep olabilir.

Beterin beteri var
Ama neyse ki sonunda korkulan olmuyor:

www.dailymotion.com

Eş olarak onunla da sakin şekilde anlaşmaya bakın
0
diyecevaplandı
(11.05.25)
Bir insan ne kadar yorulursa tahammül seviyesi o kadar azalır. Sabır falan kalmaz. Eşinize biraz yardım edin yükünü alın. Davranışlarının değişeceğini düşünüyorum.
0
kullanicadi
(11.05.25)
yorulmuş, sabrı tükenmiş gibi.
0
orpheus
(11.05.25)
Rocknroll+1

Kadini yipratan sensin büyük ihtimalle. Sabri kalmiyor olabilir.
0
sonsuz
(12.05.25)
Senin gibi kocam olsa ben de sinirden naptığımı bilmezdim herhalde.

Benim eşim çok yardımcıdır mesela o yüzden çocuğun yüzüne gülümsemeden baktığım bile olmamıştır, sert bir bakış bile atmadım. Ama eşimin işi oluyor yardım edemiyor o günler sabır çekerek geçiriyorum.

Kadın haklı.
0
kaptan maydanoz
(12.05.25)
çocuğu içeri sen al ikna ederek.
0
elorelia
(12.05.25)
Bir de anneler şunu da demesin mesela eşim bana yardım ediyor, yardımcı oluyor falan. Arkadaşlar, çocuk, anne ve babanın ortak iradesi sonucunda dünyaya geliyor. Çocuğun sorumluluğu anne ve babaya aittir. Eğer, bana yardım ediyor derseniz bu sefer bu sorumluluk anneye aitmiş, baba da jest yapıyor eşinin hayatını kolaylaştırıyor gibi bir anlam çıkar. Aynı şey ev temizliği için de geçerli. " Eşim bana yardım etmiyor ya da yardım ediyor" demeyin. O hane içinde yaşayan herkes o evin her şeyinden sorumlu. Çocuklara bile yapabilecekleri, basit işler verilir. Oyuncaklarını toplatirsin falan.
0
rock n roll
(12.05.25)
Başlık dönüp dolaşmış, erkek tarafını linç mecrası olmuş yine.
Evlilik uzmanından evlilik dersleri falan.
Çok acayip cidden.
0
Mirket
(12.05.25)
@ mirket

Benim tepki gösterdiğim erkek tipi belli. Bu tipe uymayan erkek zaten benim gibi düşünüyor. Kusura bakmasın bazı erkekler ama işlerine gelmeyince mantıklı, olması gereken tepkiyi veren insanlara tepki veriyorlar. Dün birisi duyuruya feminazi, pozitif ayrımcılık diye sacmalamış. Sonra kendi mi sildi yoksa makul mantıklı düşünen bir mod mu sildi cevabını bilmiyorum.

Feminizmin ne olduğunu bilen, bilmese bile öğrendiğinde anlayabilen herkes zaten feminizme çok saygı duyar.
0
rock n roll
(12.05.25)
o zaman çocuğunu içeri sen al. hem k*çınızı devirip yatıyorsunuz hem de suya sabuna dokunmadan eşlerinizi gözünün üstünde kaşı var diye eleştiriyorsunuz (şimdi ben neler neler yapıyorum biliyor musun sen yanıtı gelir).
0
deartheodosia
(12.05.25)
(15)

Evli bir kadının nikah yüzüğü takmaması normal mi?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(07.05.25)
şöyle zihnimi bir taradım. bildiğim 10 evliden 8'i takmıyor.

norm olmayı çoktan geçmiş belli ki. normal yani.
0
yurtsuz john
(07.05.25)
Değil. 30 yaş kadından ulaşıyorum sözlüğe.
Bir yüzükle neeereen nereye gelindi, bir yüzüğe ne kitaplar yazılıp filmler çekildi.
Çok net bu sorunun cevabı. Cool takılanlar, evlilik sözleşmesini tam anlamıyla anlamak istemeyenler ve sağlık kısmını ayırıyorum.
0
mrvln
(07.05.25)
Benim annem 30 yıldır takmıyor :) 34 yıldır evli.

Yakın arkadaşlarımdan da takmayan çok var. Evliliğe bağlılık bir yüzükle mı ifade ediliyor sadece?
0
fraise
(07.05.25)
Bence normal herkes takı takmayı sevecek diye bir şey yok kadın değilim fakat yakın zamanda evleneceğim ben de v e açıkçası yüzük takabilir miyim bilmiyorum hiç bir şekilde takı takmaya alışık değilim çok da istekli olduğumu söyleyemem fakat yüzüğe de o kadar para verildi çabalayacağım.
0
denizgonen
(07.05.25)
Çevremde evli olup da yüzük takmayan sadece bir kadın var. O da ne taksa kabarıyor. Alerji konulu bir sorunu var.

İleri yaşta bir erkek olarak yaşıma uygun ve yüzük takmayan her kadını yürünmeye müsaitim mesajı veriyor olarak algılarım, beğenirsem de yürürüm.

Tekrar söylüyorum bir istisna dışında çevremde hiç görmedim.
0
Mirket
(07.05.25)
Arkadasim takiyor ve aldatiyor.
0
Kahvedesu
(07.05.25)
Normal

İster takar, ister takmaz. Yüzük takmak bir sadakat belirtisi değildir.
0
rock n roll
(07.05.25)
tanidigim annem ve akranlarindan yuzuk takan kadin cok az. y kusagi kendi kendine tekrar anlam yukledi yuzuge, takmayan kadin yok denecek kadar az. sadakat belirtisi degildir ama mesajidir bana gore, kendisini tanimayanlar icin
0
ala09
(07.05.25)
Normal. Bazı kadınların sıklıkla vücutları şişer iner şişer iner, yüzüğün parmağını kesmesindense takmaz daha iyi. Bazı kadınlar hiç takı sevmezler bir de. Suç değil ya.
0
muhayyer divan
(07.05.25)
değil. çevremde evli olup da yüzük takmayan kadın hiç görmedim.

hatta bırak evli olmayı, bekar olduğu halde kimse yavşamasın diye yüzük takan bile gördüm.

yüzük takmayan kadın çevresindeki erkeklerin ilgisini sömürmek isteyen bir tip olabilir.

çok nadir durumlar:

- alerji problemi
- aşırı kilo alıp yüzüğün artık parmağa uymaması
- takı takmayı sevmemesi
0
tabudeviren
(07.05.25)
benim hatun bana sinirlenince cikartiyor.
son 1 senedir bana cesitli konulardan dolayi sinirli, takmiyor.
buna gavular "power trip" diolla, yuzugu kullanarak yapilan bir manipulasyon yontemi.
cok da fifi :)
0
cooperr
(07.05.25)
Biz karı koca nişanlandığımız günden beri takmıyoruz, sevmiyoruz. Çevremizde alyansı hiç çıkarmayan da var, hiç takmayan da var.

@rock n roll +1
0
kobuzchu kiz
(07.05.25)
Ben takmıyorum hamileyken ellerim şişince çıkarmıştım sonra da geri takmayı unuttum 2 sene olmuş. Kocam takar ama o seviyor takmayı.
0
kaptan maydanoz
(08.05.25)
group scene ceken evli pornocular bile takiyor.
anormal olabilir.
0
sonsuz
(08.05.25)
hiçbir mana çıkarılamayacak bir hareket.
0
elorelia
(08.05.25)
(20)

Çocuk sahibi olmayacak olanlar, korkuyor musunuz?

ofelia
Geçenlerde termal otele gittim, çok sakindi ama 3-5 teyze de vardı etrafta. bir kısmı uzaktan akraba diyelim, tabi onların tek derdi "kaç yaşına geldin hadi çocuk yap". yok ben yapmıcam diyorum, tabi aklı almıyor 80 yaşında kadın, onun dünyasında bi kadın nasıl çocuk sahibi olmak istemez. neyse gülü
Geçenlerde termal otele gittim, çok sakindi ama 3-5 teyze de vardı etrafta. bir kısmı uzaktan akraba diyelim, tabi onların tek derdi "kaç yaşına geldin hadi çocuk yap". yok ben yapmıcam diyorum, tabi aklı almıyor 80 yaşında kadın, onun dünyasında bi kadın nasıl çocuk sahibi olmak istemez. neyse gülüyoruz ediyoruz gargaraya geliyor yaşlı akraba darlaması, mevzu o değil.

ama sağıma bakıyorum 50-60 yaşında kadınlar yürüyemiyor, eğilemiyor, soluma bakıyorum 80 yaşında teyzem kendi giyinemiyor. bir yaştan sonrası bakıma muhtaç her türlü.

benim planım net aslında, elimden geldiği kadar sağlıklı yaşlanmaya gayret edip sonrası huzurevi. ama onun da iyisi lazım, ya da yurtdışı huzurevi, tr hastanelerinde bile eziyet ediyorlar insanlara.

bi yandan çocuk yap yaşlandığında bakar argümanı var, yoo, 5 çocuklu tanıdığım vardı huzurevinde, ya da termalde bi teyze vardı iki çocuğu da yurtdışında yaşıyor, hiç gelemedi bizimle havuzlara düşerim ederim diye korktu, ee ne anladık?

yani yaşlılık planınız ne? çocuk sahibi olanlar daha mı rahat bu konuda? çocuk sahibi olmayanlar bu tarz bi kaygınız var mı?
0
ofelia
(07.05.25)
Ben çok sağlıklı bir yaşlı olacağım. Yoga yapıyorum, bedenimi çok iyi kontrol edebiliyorum. Spor yapıyorum, kondisyonum çok iyi. Alkol, sigara yok. Kendi kendimi idare edebilirim gibi geliyor, eğer olmazsa mecburen huzurevine giderim ama yaşlı olmadığımı düşünüp almazlar muhtemelen :))

Belki de bakıcı bulurum yatılı, sohbet muhabbet geçinir gideriz ev arkadaşı gibi olur. Ben kendi işlerimi görürüm aslında ama belki hastalanirsam yanımda biri olursa iyi olur.
0
rock n roll
(07.05.25)
Cocuk sahibi olma plani mi yoksa bakici sahibi olma plani mi kuruyo bunu diyenler. Absürt ya.
Her seyin eksisi ve artisi var. Cocuk buyuk sorumluluk. Su an evli olsaydim da cocuk dusunmezdim. Hayati, cocuktan daha cok seviyorum.
Ileriye dogru dusunulebilir mi? Belki... kaygim? Yok ya.
0
sey mi dostum
(07.05.25)
Sana baksin diye cocuk yapilmaz. Cocugunu seviyorsan ona bakmasin cile cekmesin istersin.

Yalnizlik korkutucu ama. Yasitlarin coluk cocukla ugrasirken sen hayati gittikce daha anlamsiz bulabilirsin. Bunu da aktif bir hayatla önlemek mümkün. Parali ve cocuksuz olmak kötü degil bence.
0
sonsuz
(07.05.25)
2 tane kızım var, bakıma muhtaç kalırsam eşim ile idare ederiz olmazsa giderim huzurevine, kimseye dert olmak istemem, asla "bana bakarlar" diye düşünmedim, hayat yeterince zor bir de benim derdime düşsünler istemem.
0
devorgilla the gunslinger
(07.05.25)
Çevremdeki orta-üst sosyokültürel ve sosyoekonomik kesimde insanların çocuklarına verdikleri emek ve yaptıkları yatırımları gördükçe gerçekten hayret ediyorum.

Eskiden köyde insanlar 5-10 çocuk yapar, çocuklar neredeyse kendi kendilerine büyürlerdi. Üstelik 5-6 yaşından itibaren tarlada, bahçede, hayvancılıkta işe yararlardı. Ebeveynler yaşlandığında da çocuklar onlara bakardı. Zaten herkesin evlenince ayrı eve çıkması gibi bir kültür de yoktu.

Şimdi ise çocuklar adeta birer prens ya da prenses gibi yetiştiriliyor. Sürekli masraf çıkarıyorlar ama pratik anlamda hiçbir katkıları yok. Üstelik büyüdüklerinde genellikle yuvadan uçup gidiyorlar ve anne-babaya bakmak gibi bir sorumluluk da üstlenmiyorlar. Gelecek nesillerin bu konuda daha da duyarsız olacağı açık.

İnsanlar hâlâ alışkanlıkla ya da gördükleri şekilde çocuk yapmayı hayatın doğal ve zorunlu bir parçası sanıyorlar. Ama bu anlayış yakın gelecekte değişecek. 2100’lü yıllara gelmeden, devletler çocuk yapılması için insanlara ciddi teşvikler vermek zorunda kalacak. O dönemin insanları da geçmişte insanların nasıl hiçbir teşvik almadan çocuk yaptığına hayretle bakacak.
0
bobinhoo
(07.05.25)
korkmuyorum. yaşam biçimim nedeniyle ölene kadar elden ayaktan düşmem. huzur evi bir seçenek değil. çocuk kesinlikle yapmam demiyorum ama bana baksın diye yapma ihtimalim sıfır.
0
gabe h coud
(07.05.25)
çocuksuzlara sormuşsun ama çocuklu olarak yazmak istedim. çocuğun yaşlılıktaki artısı çocuğun ebeveyne bakması değil bence, hayat amacı olması, yaşam sevincini diri tutması.
çocuksuz olduğumu düşününce hadi 50 yaşına kadar kariyer kovalayayım amaçlarım olsun gezeyim eğleneyim, ama sonra? sonrası için hiç bir planım yok gezmek de eğlenmek de kariyer de bir yere kadar sana motivasyon olur sonra ölmek için gününü beklersin(çok gördüm bunu)
şimdi çocuğum bana baksın veya bakmasın benim amacım onu iyi yetiştirmek, iyi olduğunu bilmek, torunlarım olması, onların iyi olduğunu bilmek. al sana 100 yaşına kadar yaşam motivasyonu.
huzurevinde yapayalnız yeryüzünde senin hiç bir parçanın olmadığını bilerek sessiz sessiz ağlamak yerine hayırsız evladım gelmedi ama gelir belki haftaya diye ümit içinde ölmek daha iyi asdfkl.

bir de kendime iyi bakıyorum ben yaşlanmam safsatası var çok güldüm onlara ya. evet yaşlanmazsınız çok iyi baktınız :)
0
kaptan maydanoz
(07.05.25)
Haha minnoşlar toplanmış gene, genç yaşta atıp tutmak kolay ama yaş kemale erince öyle olmuyor. Paran olsa da olmasa da birine muhtaç oluyorsun. Çocuğun olsa da olmasa da yaşlanınca korkuyorsun herkes ölmekten farkında olmasada korkar. Benim oğlum var ama ilerde bize baksın amacı hiçbir zaman gütmedik. Çocuğun olur ilerde ölebilir, yurtdışına yerleşebilir, aranız kötü olabilir bin tane ihtimal var. Bizim hanımla bir planımız yok, maddi imkan olursa huzur evi diyoruz.
0
mirty
(07.05.25)
Ben henüz karar vermiş değilim ama olmazsam ileride pişman olmaktan korkuyorum sadece.
0
Proserpina
(07.05.25)
Türkiye'de yaşayan birinin çocuk sahibi olmaya karar verdiğinde korkması gerekir. Masrafları katlayan bir şey sonuçta.

Sen çocuğuna iyi eğitim aldıramazsan, yatırım yapmazsan o da sana yaşlandığında bakabilecek kapasitede olmaz
0
runaway
(07.05.25)
@ kaptan maydanoz

Herkesin yaşam motivasyonu, onu hayata bağlayacak faktörler farklı olabilir. Sen cocugunla hayata baglanirsin ben başka şeylerle. Ayrıca, ben muhakkak hayata kendimden bir parça birakmaliyim kaygısını taşımıyorum. Ben kimim ki ne özelliğim var ki? Ben olmasam dünya yine dönüyor. Var olan çocuğum belki bir ihtimal, minicik bir ihtimal de olsa belki gelir beni görür umudu beni daha çok tüketir.

Ayrıca evet çok sağlıklı bir yaşlı olacagimdan şüphem yok. Yine de seni güldürebildiysek ne mutlu bize.
0
rock n roll
(07.05.25)
ben 3-5 sene daha evlenemezsem evlat edinmeyi kafama koydum. olay bize bakilmasi degil, olay hayata dair motivasyon @kaptan maydanoz'un da dedigi gibi.
0
baldur2
(07.05.25)
Sağlıklı besleniyorum, süper yaşlı olcam diyenlere bir kahkaha da benden o/

Çocuk sahibi olmak akıl karı değil. Ya üzerine çok dusunmeyip topluma uyucan ya da gerçekten hormonlarin tavan olucak, vicudun çocuk çocuk diye bagircak.

Bana bakar motivasyonu çok temelsiz,
artık kimse kimseye bakmaz. Aşırı aşık olup, evlenip, çocuk yapmadan önceki düşüncem "eger yasarsam 70e kadar falan idare ederim, sonra bir şekilde ötenazi"idi. Bu fikir beni çok rahatlatiyordu.
0
abuzer
(07.05.25)
Bu konuda biraz nasip kısmetçiyim. Evet insan bir şeyin olması veya olmaması için çabalamalı ama çabasına rağmen hiçbir şekilde değiştiremiyorsa da orada kısmet değilmiş görüşü devreye giriyor.

Benim hayatımda ise evlilik kısmet olmadığı için çocuk zaten otomatik olarak düşünülemez. Ki zaten istemedim hiç, hep çok korktuğum bir şeydir.

Bir avukatım vardı, evleneli 10 sene olmuş, çocuk düşünmedim değil ama öyle müvekkillerim oldu ki, onca zorluğa sıkıntıya emeğe karşılık onlarınki gibi bir evladım olursa diye çok korktum hâlâ korkuyorum derdi. Sevgiyle büyütülmüş bir evladın yetişkin olunca ana babasına karşı terörist olmasını kastediyor. Yaşlanınca çocuğundan dayak yiyeceksem niye doğurayım ki onu diyor. Haklı.

Hem doğursak da sağlıklı olacağı garanti değil, yaşayacağı garanti değil, iyi insan olacağı garanti değil, anlaşacağın garanti değil, yurt dışına yerleşmeyeceği garanti değil, seni terk etmeyeceği garanti değil... hiçbir şeyin güvencesini kimse kimseye veremez. Çok enteresan bir düzende yaşıyoruz, avukatımı çok haklı buluyorum.

Sağlıklı yaşlanmak gerektiğinden eminim ama kendimi asla kanalize edemiyorum. Sanırım yine antidepresan kullanmam gerekiyor. Çünkü aslında yaşamıyorum.
0
muhayyer divan
(07.05.25)
yaşlanınca bana bakar diye çocuk yapılmaz, aşırı mantıksız bir şey bu.
0
deartheodosia
(07.05.25)
Hayat bu şekilde planlı ve mekanik bir pragmatizm içinde yaşanabilecek bir süreç değil ki.
Yaşlanacağını nerden biliyorsun? Belki de hiç yaşlı olmadan öleceksin. Buna dair de bir planın var mı? Yoksa bile olabilir mi?
Uzun vadede hepimiz zaten ölüyüz. Biz fıtratına/yaradılışına ve hormonlarına karşı koyamayan bir mekanizmayız. Bu tartışmasız bir gerçek. Kimileri kabul edebilecek cesarete sahip değil sadece ve bunu erteleme cenderesiyle meşgul.
Üremek/çocuk yapmak neslini sürdürmek insanı insan yapan başat ve ilkel bir istek. İlkel olması küçümsenesi veya aşağı görülecek bir şey değil asla. İlksek anlamıyla kullanıldığını düşünün.
Elbette bu iç güdüsel istek bile başlı başına bir pragmatizme sahip. Meselede bu zaten.

Ayrıca sağlıklı yaşamak dediğin şey ne? Bunun bir karşılığı var mı?
0
ezkaza
(07.05.25)
cocugu "ilerde bana bakar" umidiyle yapiyorsaniz yapmamanizi siddetle tavsiye ederim, cok fena taklaya gelebilirsiniz..

cocuktan bagimsiz herkes emeklilik ve yaslilik donemini bir sekilde garanti altina almaya calismali, baska secenegimiz yok.hepimiz bir sekilde huzurevine dusecek gibi yasamak durumundayiz, artik evde yasli bakilan donem bitiyor.
0
cooperr
(07.05.25)
Çok sağlıklı bir yaşlı iken minicik bir beyin kanaması veya pıhtı atması, insanı bir başına donunu giyemez hale getirebiliyor.

Belirli bir yaştan sonra küçükük bir kayma ve düşme kalça kırığına, o da kişiyi yatağa bağlayıp yetişkin bezi kuşanmaya götürüyor.

Belirli bir yaştan sonra sağlıklının en süperi, şifresini unutup maaşını çekemez, hat safhadaki tremoruyla atm tuşlayamaz hale gelebiliyor. Artık kafa da durabiliyor.

Kimse ölene kadar asla bakıma muhtaç hale gelmeyeceğini sanmasın.

Bakıma muhtaç halinizle bir ücretli bakıcıyı size adam gibi bakması için sevk ve idare edemezsiniz. Hayal kurmayın.

Huzurevine giderim diyen arkadaşlar, Devlet huzurevlerinin kendine yettiğiniz sürece hizmet ürettiğini ve onun için de epey bir şimdiden kuyruğa girmeniz gerektiğini bilin.

Özel huzurevi düşünüyorsanız da artık çok geç gerçi de şimdiden maaşınızın yarısını falan bir köşeye huzurevi fonu olarak ayırmanızda fayda var. Ayrıca özel huzurevlerini de bugün ekşide epey trend olan türkiye'de gittikçe yükselen esnaf ahlaksızlığı başlığı içinde değerlendirirseniz, size sahip olacak bir yakınınız olmazsa özel huzurevinde de aradığınız huzuru pek bulamayacağınızı bilmenizde fayda var.

Bana baksın diye çocuk yapılmaz gibi boydan büyük laflar etmek güzel ama dünyanın düzeni bu.

Banyoda düşüp kalçayı kırıp kimsenin çalmayacağı kapının arkasında günlerce acıdan bağıra bağıra ölmek, öldükten günler sonra çürümüş ceset kokunuz yayıldığı için farkedilip kapınızın kırılmasını istemiyorsanız, annenize babanıza kardeşlerinize kuzenlerinize sahip çıkın, çocuk yapın, büyük aile olun. Çekirdek aile denen şey sadece safsatadır.

Ek: Ama öyle, Saldım çayıra, mevlam kayıra ile de yetişmiyor çocuk. Beceremeyecekler de yapmasın bizahmet.
0
Mirket
(07.05.25)
darulaceze de gönüllü çalışmıştım bir dönem, çocuğu tarafından dövülen ne teyzeler, zorla elinden evladı tarafından parası alınan amcalar, neler neler gördüm. o yuzden cocugun var diye zor bir yaşlılık geçirmeyeceksin sanmak da boş geliyor bana. ayrıca çok iyi evladı olan ama onu erkenden kaybedenlerde var.
herkesin yaşamındaki sınandığı konu farklı anlayacagın, 40 yaşındayım, korkmuyorum ne olacaksa o olacak. en kötü senaryo için bile iyi bir insanım bence sokakta kalmam birileri evini açar en kötü diye düşünürüm hep.
0
speranza
(07.05.25)
Arkadaşlar evet, çocuk yapın. Geniş aile olun, çekirdek aile safsatadır. Çocuğunuz olursa çok iyi olur. O, size bakmazsa ya da bakamazsa siz ona bakarsınız. 70- 80 yaşınızda, yetişkin ve yatağa bağımlı evladınızı bezlersiniz. Problemli bir çocuğunuz olursa yine o yaslarinizda onunla uğraşırsınız. Karakoldan,adliyeden toplarsınız. Bir diğer senaryo; mesela ben banyoda ayağım kaymış düşmüşüm yerde acılar icinde kıvranıyorum ama o da ne daha bayrama çok var çünkü bazı çocuklar anne ve babalarını bayramdan bayrama arıyorlar.

Demem o ki; doğurun arkadaşlar.Gepgeniş aileler olun.
0
rock n roll
(08.05.25)
(5)

Komikli cikma teklifi konsepti

zararsızamip
Kiz arkadasimla aramizda bi cikma teklifi geyigi var ben de ufak bir organizasyon veya etkinlikle cikma teklifi etmek istiyorum nasil yapilir sizce oneri ariyorum
Kiz arkadasimla aramizda bi cikma teklifi geyigi var ben de ufak bir organizasyon veya etkinlikle cikma teklifi etmek istiyorum nasil yapilir sizce oneri ariyorum
0
zararsızamip
(06.05.25)
Ona mektup yaz, odasinin kapisinin altindan at.
0
feastofthedamned
(06.05.25)
Çok dikkat et. Evlilik teklif edeceksin zannetmesin. Büyük dram olur.

Buket çiçek, kalpli balon ve uygun fiyatlı bir kolye.

Çıkma teklif et kolye ile.
Kabul edersen kolyeyi tak de. Kolyeyi taksın.
0
michael_knight
(06.05.25)
Merdiven temalı bir hediye bulursan onu al.
Belki kolye belki bileklik, belki silgi.
Merdiven temalı ne bulursan. Hiç bulamazsan tişörte bastır.
“Çıkma” teklif et.


Araba varsa oto sanayiye götür. Çıkmacı dükkanı önünde çıkma teklif et. Belediye ve evlendirme dairesi önünden her geçtiğinizde geyiği olur.
Nişan için de poligona götürürsün.

Tişört bastır kendine. “Benimle çıkar mısın [insert name$$$]?”
“Evet. Senine çıkarım” yazan tişörtü giysin bütün gün.

Kafede otururken tuvalete git. Kağıda “benimle çıkar mısın?” Yaz. Kağıdı bir gence ver. Gence 50-100 bahşiş ver. Anlat durumu. Teklif kağıtla gelsin.
(Bu fikir kötü, bunu yapma)

En yakın arkadaşından çıkma teklif etmek için izin iste. Babasından evlilik izni ister gibi bir şekilde izin iste. Sonra teklif et.
0
michael_knight
(06.05.25)
organizasyonu görünce evlilik teklifi zanneder çok kötü olur bence.
0
kaptan maydanoz
(06.05.25)
Cikma teklifi kagitlarindan al
0
Kahvedesu
(06.05.25)
(15)

ilk bulusma

make a wish
farkli ulkelerde yasiyoruz, kadin kisi benim. 2 ay once yurt disinda bir festivalde tanistik. sadece birkac saat sohbet etme firsatimiz oldu ama birbirimizden hoslandik, acikca flort ediyorduk. festival bitiminde gece ikimizin de ucagi oldugu icin vedalasip ayrildik. o benim numarami almisti, ertesi
farkli ulkelerde yasiyoruz, kadin kisi benim. 2 ay once yurt disinda bir festivalde tanistik. sadece birkac saat sohbet etme firsatimiz oldu ama birbirimizden hoslandik, acikca flort ediyorduk. festival bitiminde gece ikimizin de ucagi oldugu icin vedalasip ayrildik. o benim numarami almisti, ertesi gun mesaj attinca ben de onun numarasini kaydettim. sonraki 2 hafta boyunca hic haberlesmedik ve ben aramizda gecenlerin guzel bir ani olarak kalacagina ikna olmustum. sonra bir gun naber nasilsin diye mesaj atti. ama yine hic sohbet etmedik, iki satir yazdik ve oylece kaldi. daha dogrusu mesajlarindan yazismak istemedigini ya da mesajlasmayi sevmedigini tahmin ettim. aradan birkac gun gecti ve yine mesaj atip bana onumuzdeki ay icinde bir hafta sonu musait olup olmadigimi sordu. ben de ona musait oldugum tarihleri yazdim. biletini aldi, haftaya benim yasadigim ulkeye geliyor. bilet aldigi tarihten beri 2,5 hafta daha gecti ve biz yine hic mesajlasmadik. (en son ben ikimizin de sevdigi bir grubun performans videosunu atmistim, o da cok guzel, tesekkur ederim diye cevap verdi)

sorum su: birbirimizden hoslandik ve beni tekrar gormek icin kalkip yasadigim ulkeye geliyor. ama beni ne sosyal medyadan ekledi, ne whatsapptan yaziyor, hic haberlesmiyoruz. bu iki veri bana cok celiskili geliyor. 2 ay once 1-2 saat sohbet ettigim bir adamla haftaya ilk bulusmamizi gerceklestircez ve 2 aydir neredeyse hic konusmadik. yuz yuze sohbet etmeyi tercih ettigi icin ya da sohbet tikanir korkusundan sessiz kaliyor olabilir mi? bir yanim "herkesin iletisim aliskanliklari farklidir" diyor, diger yanim "yazmak isteyen yazardi" diyor. siz ne diyorsunuz?
0
make a wish
(03.05.25)
italyan falansa evlidir, nordik bir seyse normal.
0
sonsuz
(03.05.25)
@sonsuz turk. yani? evlidir mi diyosun?

@arbre nasil ne konusacaksin? ilk bulusma iste. neden bulusmayayim, bakis acini anlayamadim.
0
🌸make a wish
(03.05.25)
Ah ah, bu bir şey değil mi? Melaba, gelirim giderim o sırada takılırız. Ayrı dünyalarda yaşıyoruz demişsin. Senin dünyana gelince muhabbet edersiniz, dolaşırsınız falan fıstık tabii. Beklentin yazması etmesi ama, aslında yoksun. 2 saat, yani ortak paydanız yok. Gelince görürsün ama bir şey çıkmaz.
0
Shepard
(03.05.25)
@shepard takilmak icin baska ulkeye gitmek normal mi yani? ben istanbul'da yasarken bu isler icin karsiya bile gecmiyordum :D
0
🌸make a wish
(03.05.25)
Tahminimi evli olması yönünde kullanıyorum. Bir ihtimal sosyal medya kullanmıyor + sanal iletişim sevmiyor olabilir. Bunu da bence doğrudan sormalıydın.
0
kullanicadi
(04.05.25)
oynaşmaya geliyo o kadar. zehrini atıp gidecek. avrupada başka ülkeye gitmek sıradan bir durum.

senin beklentin de aynıysa sıkıntı yok.
0
yurtsuz john
(04.05.25)
@make a wish evli mi degil mi isin sakasi ama 2 ay yazmamak garip.

sen ondan hoslaniyor musun belli degil. hicbir sey yazmamissin kendi duygularinla ilgili. net degilsin gibi. karsi taraf icin de belli olmayabilir. netlestirmek icin geliyordur belki. müthis macerali baslayan bir ask hikayesi de gelebilir ya da fos da cikabilir.

ben istanbul'a gezmeye de gelinir ama mesela. sen bahanesi olursun. baska arkadaslari da var belki?
0
sonsuz
(04.05.25)
pek oluru yok gibi yorumlarına katılıyorum. biraz daha tanımanda fayda vardı buluşmadan evvel. tarzı mı bu yoksa evli mi ya da sadece takılmak için mi görüşmek istiyor gibi bir sürü soru var. ve evet sadece takılmak için de ülke değiştirilmez bir yandan. gerekirse sadece takılırız, oluru varsa olur diyorsan sorun yok. ilişki niyetin varsa birazcık irdele adamı bence.
0
soft
(04.05.25)
@sonsuz ben hoslaniyorum ama tahmin edersin ki 2 ay sessizlik olunca o ilk gunku heyecan kalmiyor. daha cok merak diyelim. aramizda guzel bir elektrik olmustu, devami gelir mi diye insan merak ediyor.
burada tanidigi baska kimse yok, baska bir plani da yok.
0
🌸make a wish
(04.05.25)
"takilmak icin baska ulkeye gitmek normal mi yani?"
ve türk olduğunu yazmışsın.

ev ödevi veriyorum: google'da

tencere imalatçısı arkadaş tayland

yaz ve arattır.
0
tabudeviren
(04.05.25)
Sadece senin için oraya gelmiyor ve işini görüp gidecek. Başka ihtimal sanmıyorum
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(04.05.25)
@tabudeviren hocam ona bakarsak "kiev otobusu" var, bilmiyorsaniz youtube'da aratin. hem kurgu da degil, tamamen gercek. normal mi derken muge anli'ya konuk olabilecek potansiyelden bahsetmiyoruz heralde.
0
🌸make a wish
(04.05.25)
Ben olumlu bir ihtimal veriyorum çünkü benim eşimle evlilik hikayem de böyle. Ekşisözlükte tanıştık instagramda ekledik ama 2 ay boyunca hiç yazmadı. Sonra durduk yere bulunduğum şehre geldi buluşmak için. Sebebi mesajlaşmayı ve telefonda konuşmayı sevmemesiymiş.
0
kaptan maydanoz
(04.05.25)
Kaptan'a katiliyorum. Yaslari bilemeyecegim ama bana hayatinda 2 saat gordugu birinden hoslanmis olma ihtimali ancak flort etmek icin ve yazismak icin bir kere daha normal ve nispeten uzun sureli bir gorusme ihtiyaci olmasi normal geliyor. Evli olup olmadigini da dogru duzgun gorustugunuzde sorarsiniz ;) yani bence su asamada fazla bir anlam yuklemeden biri geliyor ve bulusacagiz kafasina gecis yapmak daha mamtikli. Siz fazla anlam yuklemis olabilirsiniz su asamada, bir tanisin bakalim biraz vakit gecirin.
0
kassiopeia
(04.05.25)
Az önce mesaj attı, burayı mı okuyor acaba eheh
0
🌸make a wish
(04.05.25)
(13)

M*hafazakar işyerinde dışlanmak? Parası iyi ama yine de çıkmalı mıyım?

profesormek
1 yılı aşkın bir süredir devlete bağlı özel bir şirkette çalışan genç bir kadınım. Maalesef fazla detay veremiyorum ifşa olmamak için. Çalıştığım yer maaş ve yan haklar açısından baya iyi (benim yaşımda olan ve bir şirkette çalışmayan meslektaşlarım asgari ücret alırken ben 3-4 asgari civarı alıyoru
1 yılı aşkın bir süredir devlete bağlı özel bir şirkette çalışan genç bir kadınım. Maalesef fazla detay veremiyorum ifşa olmamak için. Çalıştığım yer maaş ve yan haklar açısından baya iyi (benim yaşımda olan ve bir şirkette çalışmayan meslektaşlarım asgari ücret alırken ben 3-4 asgari civarı alıyorum) . Yöneticilerimle de bir sıkıntım yok hatta üstteki müdürüm çok tatlı iyi ve sorun her zaman yardımcı olmaya çalışan birisi. O olmasa zaten burada hiç dayanamazdım. Maaşıma ek olarak 4-5 net maaş yılsonu primi, ve her 2 bayramda 15-20k arası gelen bayram harçlıkları var. Bu yüzden aslında kime sorsam saçmalama böyle işten çıkılır mı zaten o insanlar sana uygun değil dışlansan nolur tek takıl daha iyi diyorlar. Ama benim küçüklüğümde ciddi dışlanma travmam olduğunu ve fazlasıyla hassas olduğumu bilmiyorlar. Ayrıca nereye kadar tek takılıcam ki haftada 45 saat burdayım insan öğle arasında kahve molalarında yalnız kalınca kötü hissediyo kendini.

Her ne kadar parası çok iyi olsa da İş ortamı psikolojik olarak beni tüketti. Özellikle son zamanlarda kendimi çok yalnız ve dışlanmış hissediyorum. Benim dışımda herkesin en az 1 yakın arkadaşı veya grubu var öğle aralarında kahve molalarında vakit geçirdiği. Ben ise anca davet edildiğimde onların yanına katılabiliyorum. Herkes yüzüme karşı iyi, kibar, kimse açıktan mobbing yapmıyor ama aralarına da dahil etmiyorlar . Tamam ben de işe ilk başladığımda biraz çekingen davrandım ama sonradan açıldım gayet muhabbet eden hafif espri yapabilen biriyim. Tamam çok dışa dönük değilim mesela bi tane kız var herkesle çok iyi muhabbet ilerletiyor öyle değilim ama kendimce elimden geleni yapıyorum muhabbetlere giriyorum small talk lar yapıyorum ama kimseyle derin bağ kuramadım.
İlk zamanlarımda çekingen ürkek davranmamın sebebi de ilk girdiğimde zaten ortam çok değişik geldi tam devlet dairesi gibi çok resmi ve kuralcı. Bir de işe girmeden önce bu işe girmeme vesile olan kişi tarafından fazlasıyla uyarıldım davranışlarına her şeyine çok dikkat et beni mahcup etme aman açık verme diye. Çünkü açık konuşayım ben muhafazakar biri değilim, “onlardan” değilim, ailem de malum kesime yakın değil. Tesadüf bir referansla girdim buraya ve buradan çıkıp benzer başka bir yere geçebilme imkanım yok, bunu isteyebileceğim yakın bir referans değil yani. Burdan ayrılırsam kendi başımayım ve büyük bir şirkete giremezsem küçük yerlerde asgari ücrete veya max 30k ya talim edeceğim . Belki bazılarınız linçleyecek ama uzun süre işsiz kaldığım iş bulamadığım için (bulduğum işler de asgari ücretliydi) böyle bir iş fırsatı bulmuşken şansımı denemek istedim, aldığım paraya bakarım bişi olmaz dedim ama sanırım daha fazla yapamayacağım.

Mesela şirkette oruç tutmayan birkaç kadından biriyim hatta onların da çoğu işten çıkarıldı/ayrıldı. Çoğu kişi kapalı zaten ama açık olan kadınlar da full 30 gün oruç tutuyor. Belki de bundan dolayı yakın hissetmiyorlardır bilemedim. Herkese karşı saygılıyım, ağzımı 1 kez bile açmadım dini siyasi konularda. Ramazanda da hep dışarı çıkıp yedim yemeğimi, su çay kahve hep uzakta içtim. İşyeri kurallarına da uygun giyiniyorum, asla kural dışı birşey giyinmedim. Zaten hep kibar iyi kız olarak biliyorlar beni. Ama onlardan olmadığım için kendilerini bana yakın hissetmiyorlar bence . Kapalı giyinsem de bir kere tip olarak “farklı” duruyorum belki gözünüzde canlanmıştır az çok.

Herkesin kendi grubu, kendi 'işyeri kankisi' var. İkili üçlü dörtlü gruplar var, ben hiçbirinin içinde değilim. Benden sonra gelenler bile hemen kaynaştı gruplaştı. Mesela bir kız var direkt bilinen birinin akrabası, ilk girdiği gün bir kız aldı onu yemeklere çıkardı tamam aileleri tanışıyomuş falan ama ikisi öncesinde arkadaş değilmiş. Neyse ilk günden sıkı fıkı oldular. Önceden benle samimi olan bizim birimden bir kız da şimdi onunla daha samimi oldu.
Bu kız 1 haftadır raporlu olduğum halde döndüğümde bir geçmiş olsun bile demedi, günaydın ile geçiştirdi. O günden sonra ben de onunla günaydın dan öte konuşmuyorum o da bu yeni gelen kızla yemek planları yapıyo mutfağa kahve içmeye gidiyo. Yeni gelen kız da hadi bize katıl diye çağırmıyo mesela :) yeni gelen kız kadar olamadım yani 1.5 senedir :) Bu kız öncesinde de bana bir soğuk yapmıştı o zaman sormuştum bir sorun mu var diye, yok tabii ki denk gelemiyoruz sadece demişti. Sonrasında sıcak davransa da dediğim gibi 1 hafta aradan sonra işe döndüğümde hiçbir şey sormadı.

Dediğim gibi kimsenin açıktan bariz bir dışlaması mobbingi yok ama pasif bir dışlama var. Öğle yemeklerinde çoğunlukla tek kalıyorum. Bu durum bana çocukluğumu hatırlattığı için canım çok yanıyor. O zamanlar da hep grupların dışında kalan çocuktum. Şimdi yetişkinim, ama o küçük kız çocuğunun yaşadığı dışlanmanın aynısını tekrar yaşıyorum. Bazen defalarca tuvalete gidip ağlıyorum. Akşamları eve bitkin dönüyorum. Kalp çarpıntılarım başladı. (Ekg çektirdim bişi çıkmadı ama bariz çarpıntım var) Sabahları işe gitmek istemiyorum. Artık bu ortamda var olmaya çalışmak psikolojimi bozuyor.

Artık işten çıkarılmayı istemeye başladım çünkü işe iade davası açmasınlar diye çıkardıkları kişilere 3-5 maaşını ve kıdemini verip yolladıklarını duydum. Yemin ederim böyle bişi olsa balıklama atlıcam o parayla yaklaşık 1 sene idare ederim. Kendim çıkarsam maddi olarak zorlanıcam. Dediğim gibi eğer bir şirkete giremezsem alıcağım maaş max 30 bin. Burada tamam maaşım iyi, bir kadın olarak ev geçindirmediğim için rahat rahat alışverişimi yapıyorum birikimimi yapıyorum ama burada yavaş yavaş beni tüketen bir düzen var. Diğer yanda ise belirsiz ama belki bana iyi gelecek bir bilinmezlik…

Siz olsanız ne yapardınız? Bu psikolojik yalnızlığa ve dışlanmaya sırf para ve kariyer için katlanır mıydınız yoksa risk alıp başka bir yol mu arardınız? Ciddi anlamda sizlerden fikir almak istiyorum çünkü kendi içimde çıkamıyorum bu döngüden
0
profesormek
(28.04.25)
15 yıldan fazla çalışan birisi işyerinden küçülmeye gidildiği için çıkarıldı. İK da işi yapan arkadaş daha önce neden söylemedi diye bu arkadaş, ikisi de kadın, eşyalarını aldı veda etmeden asansöre binip gitti.

normalde dışlama falan olayı da yoktu. Ki bunlar dediğim gibi 15-20 yıl iş arkadaşlıkları vardı, çokça samimilerdi.

İş arkadaşlıgı işyerinde kalıyor. İşyerinde dışlanma olayları olabiliyor ama bence bu maaş varken gitme, işyerinde çalış bunun yerine yapabiliyorsan dışarıda başka gruplardan sosyalleşmeyi denemelisin.

Ayrılma.
0
liberal
(28.04.25)
Bir de deprem gerçeği var. İstanbulda kalmaktan çok korkuyorum oturduğumuz bina eski hem canımı riske atıp hem de sevmediğim bir işte çalışmak istemiyorum.
0
🌸profesormek
(28.04.25)
terapiye git.
0
elorelia
(28.04.25)
Haklısın liberal benim de mantığım bunu söylüyor ama içimdeki çocuğu sakinleştiremiyorum mesela geçen hafta full tuvalette ağladım artık kalp çarptıntılarım başlası sonrasında deprem oldu daha da kötüleştim. Bu arada evliyim ve eşimin memleketine batıda güzel bir şehre gitme şansımız var ama kurumsal şirket falan yok gibi bişi orda. Yani bu işi asla bulamam büyük ihtimal asgariye çalışırım yine. Eşim de orada kendi işlerini toparlayana kadar kemerleri sıkıcaz bunu göze alabiliyor musun dedi. Şuan gayet orta-üst yaşayan yurtdışı tatillerine giden istediği gibi harcayan bir çiftiz. Ama oturduğumuz ev her ne kadar sağlam kayalık zeminde de olsa 40 yıllık . Zaten stresliyken bi de deprem korkusundan gece uyuyamadım şuan gözümden uyku akıyor iş stresi de cabası. Yeni bir binaya taşınsak bile istanbulda ortam deprem sonrası walking dead’e dönecek yani kurtulsak bile cehennemi yaşayacağız . Bu yüzden gitmek daha mantıklı geliyor. Maddi zorluğu elbet aşarız gibi geliyor orada biraz sabredersek
0
🌸profesormek
(28.04.25)
işyeri senin psikolojik ihtiyaçlarını giderme yeri değil. bunun yeri aile ve arkadaşlar. iş dışında iyi ve sıcak sosyal bağlar kurabilsen. işyerinde yaşadıkların seni değersiz hissetirmezdi. terapi iyi bir seçim olur. başka bir işyerinde de insanlar kollarını açıp seni beklemeyecekler.
0
orpheus
(28.04.25)
Evet doğru söylüyorsunuz dışarıdaki hayatıma odaklanmalıyım ama bir cumartesi pazarım var onda da dinleneyim mi sosyalleşeyim mi yoksa ev işi/yemek mi yapayım zaman yetmiyor. Bu arada sadece eşimin arkadaşları + 1 arkadaşım var başka arkadaşım yok onlar da çok da dertleşebileceğim kişiler değiller. Chatgpt ile dertleşiyorum bayadır :d Evet keşke dışarıda güzel dostluklarım olsaydı o zaman işyeri daha çekilir olurdu ama arkadaşlıklarım hep bir şekilde bitti. Belki sen sorunlusun diyeceksiniz şimdi ama bariz bir hatamı bulamadım hiçbirinde, hatta 1-2 tanesini ben sonlandırdım toksik oldukları için. Şimdi de yalnızım işte. Bu yaştan sonra da edinilen arkadaşlıklar bence sadece “öylesine “ arkadaşlık oluyor derin dostluklardan ziyade (istisnaları vardır tabi ki) Bir de işyerinde böyle olunca insan sorguluyor işte bende mi hata var ben mi sıkıcı biriyim diye.

Haftanın bazı günleri remote olsa çok daha katlanılabilir olurdu ama yok haftada 5x9 ordayım maalesef. eve gelince zaten zihinsel ve duygusal yorgunluktan halim kalmıyor .
0
🌸profesormek
(28.04.25)
"ev işi/yemek mi yapayım zaman yetmiyor." bence burası püf noktası, işte bu kadar çalışıyorum bir de ev işi vb.

Bence gereksi gibi görsen de yemek yapmak veya temizlemek için bir kişi ayarlaman ve bir kaç hafta veya ay bunu denemen lazım.

Böylece kendine vakit ayırabilirsin.

İstanbul'da biz bunu hep yaşıyoruz.

bu arada istanbul'da veya batıdaki kiralara bakıp kendi ilindeki evlere bak. 40 yıl diye şüpheliysen evi değiştirsene.

Belki fazladan ayda yapacagın 10 bin tl seni en azından daha iyi hissedecekse bunu yapmalısın.

dşünsene işi bırakıp git gelir kaybı 50-60 bin. bu şekilde 10-15 bin.
0
liberal
(28.04.25)
çok güzel yazmışlar diğer kullanıcılar da, hepsine ayrı ayrı katılıyorum.

eğer iş arkadaşlarınız sizi çağırmıyorsa, siz çağırın birlikte öğlen yemeğine gitmek istediğiniz kişiyi. neden birilerinin sizi çağırmasını bekliyorsunuz. biliyorum bazı insanlar için daha zor ama deneyin bence.

ayrıca yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil, keyfini çıkarın:)

bir de bu tarz muhafazalar yerlerde çalışanlar ilk başta muhafazakar gibi görünse de sizin gibi "çaktırmamaya" çalışan başka insanlar da vardır illa ki. herkes sandığınız kadar muhafazakar olmayabilir :-)

Hepimizin içinde o yalnız kalmak istememe duygusu var ama bir şekilde bastırıyoruz ve hayata devam ediyoruz. bol şans size umarım keyifle vakit geçirebileceğiniz arkadaşlarınız olur ofisde de
0
euteamo
(28.04.25)
Şu anda bir anksiyete probleminiz de var, ayrıca hergün ağlamak da artan bir problemin göstergesi. İyi bir psikiyatr'a giderseniz sizi yönlendirecektir.
0
montreal
(28.04.25)
problemlerinin iş yeri ile alakası yok bence. muhafazakarlıkla hiç hiç alakası yok, terapi görmen lazım.
0
kaptan maydanoz
(28.04.25)
"Herkesin kendi grubu, kendi 'işyeri kankisi' var. İkili üçlü dörtlü gruplar var, ben hiçbirinin içinde değilim."

Seni isyerinde herkesin bir kankisi olmasi gerektigine kim inandirdi böyle?
Isyeri, calismak zorunda oldugum icin gittigim bir yer, isimi yapar cikarim. Iyi bir arkadas varsa ne güzel, yoksa da önemli değil. Zaten calisilan bir ortamda öyle arkadaslik, kankilik yapmaya kimsenin vakti olmaz. Onlar genelde bos bakkallik müessesesinin alanlari.

Iyi para kazanmak önemli. 4 kat para kazandigim yerden sirf arkadas edinemedim diye cikmam. Mobbing falan hicbir sey yokken hele. Arkadas edinmek istiyorsan hobilerine yönel.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.04.25)
başka işyerlerinin pek de değişik olduğunu sanmıyorum. üç aşağı beş yukarı günümüz ofis ortamları zaten anlattığınız gibi. ekstra bir zorbalık alenen mobing yoksa bence çok da takılmayın. belki de siz den kaynaklanan bir durumdur bu. işe ilk girdiğinizde bıraktığınız algı belki hala devam ediyordur.
0
ground
(28.04.25)
Oturdum neredeyse bütün hepsini okudum ancak ortada bir sorun varmış gibi gelmedi bana. Profesyonel iş hayatıyla alakalı bir konudan bahsetmiyorsunuz ancak sorunlar ağırlıklı olarak sosyal. Küçümsemek gibi olmasın da anlattıklarınız Türkiye’deki ortalama iş hayatı sorunları düşünüldüğünde aşırı hafif kalıyor. Üstelik referansla girdim diyorsunuz, profesyonel bir referanstan ziyade torpil gibi anladım. Eğer öyleyse aynı standartlarda başka bir iş bulmanız da çok kolay olmaz. Sanırım biraz ilgiye ihtiyacınız var ve temel sorun bu.
0
but that was just a dream
(28.04.25)
(5)

Anne yanı yatak

solenkol
Şuan bebeğimiz 5aylık. Chicco next to me yatak kullanıyoruz ama kucuk gelmeye başladı. Zaten arada onda arada bzm yanımızda yatıyor kerata orda cok ağlayınca alıyoruz. Odayı ayıramıyoruz cünkü diğer odamız apartman bosluguna bakıyor cok asansor sesi geliyor ve karanlık. Gene anne yanı ne kullansak?
Şuan bebeğimiz 5aylık. Chicco next to me yatak kullanıyoruz ama kucuk gelmeye başladı. Zaten arada onda arada bzm yanımızda yatıyor kerata orda cok ağlayınca alıyoruz. Odayı ayıramıyoruz cünkü diğer odamız apartman bosluguna bakıyor cok asansor sesi geliyor ve karanlık. Gene anne yanı ne kullansak?
0
solenkol
(25.04.25)
Boşuna masraf. Biz bebek oda takımı aldık yanımızda yattığı için boşuna masraf oldu. Direk bazalı yatak alın ilerde işe yarar.
0
mikahakkinen
(25.04.25)
elele madre park yatak alın.
0
kaptan maydanoz
(25.04.25)
Park yatak alıp içine düzgün bir döşek alın. 2yıl gidiyor.
0
strawberry first
(25.04.25)
Park yatak +1.
0
pro9it9is9
(25.04.25)
Park yatak alın.

Odayı ayırmak için geç kalmışsınızdır ama geç kalmadıysanız o odayı kullanmanızda bir sakınca olduğunu sanmıyorum. Çocuk karanlıkta ve gürültüde uyur zaten. Sizin de hayat kaliteniz bin kat artar.
0
michael_knight
(26.04.25)
(6)

Deprem açısından ne yaptınız ve ne yapılmalı? (Türkiye için genel soru)

ermanen
Belki faydalı olur diye genel duyuru açmak istedim. Konuyla ilgili sorular da var aşağıda. Belki ufacık bir bilgi verir ve fikir oluşturur. Belki hayat da kurtarır kim bilir. **Siz de bildiklerinizi ve önerilerinizi bu duyuru altında paylaşabilirsiniz.**Şimdi ekonomik durum ve devlet politikaları da
Belki faydalı olur diye genel duyuru açmak istedim. Konuyla ilgili sorular da var aşağıda. Belki ufacık bir bilgi verir ve fikir oluşturur. Belki hayat da kurtarır kim bilir.

**Siz de bildiklerinizi ve önerilerinizi bu duyuru altında paylaşabilirsiniz.**

Şimdi ekonomik durum ve devlet politikaları da bazı şeyleri zorlaştırıyor olabilir. büyük bir deprem olup felaketle sonuçlanınca, deprem gündeme geliyor ve bir süre sonra deprem gündemden düşüyor. büyük deprem olunca tekrar başa sarıyoruz. belki de deprem konusunu hep konuşmamız gerekiyor. jeologlar hep konuşuyor da zaten ama dinleyen pek yok. türkiye'nin ekonomik ve politik durumu da ön planda tabii.

kentsel dönüşüm yasası'nın da sorunları var sanırım. sözlük'te de konuşulmuş baya:
(bkz: kentsel dönüşüm)
(bkz: kentsel dönüşüm yasası)
(bkz: riskli yapı)

türkiye bir deprem ülkesi bildiğiniz gibi. bilmeyen varsa da tekrar pekiştirmiş olduk. (bkz: türkiye deprem tehlike haritası)

bir çok fay hattı var. büyük deprem oluşturmuş ve oluşturabilecek faylar var. marmara hattı'nda hala kırılmayı bekleyen yerler var ve 7 üzeri büyüklükte olabilir, tarihte de olmuş. bu bir jeolojik gerçek. jeologlar da söylüyor. sismik boşluk haritası da var. sadece depremin zamanı bilinmiyor. istatistiksel olarak tarihte olmuş depremlere göre tahminde bulunulabiliyor. ve sismik dalgalara göre saniyeler ve belki dakikalar önce uyarı verilebiliyor. bu konuda araştırmalar sürüyor.

- siz ne yaptınız? ne yapacaksınız? ne yapılmalı?
- deprem ve jeoloji hakkında bilgi edindiniz mi?
- evinizi, binanızı kontrol ettirdiniz mi?
- zemini kontrol ettirdiniz mi?
- ev, yer değiştirdiniz mi?
- deprem çantanız var mı?
- deprem anında yapılması gerekeni biliyor musunuz?
evrimagaci.org

öneri olarak: apartmanda yaşıyorsanız birlik olup kontrolleri yaptırabilirsiniz.
uygulama önerisi: (bkz: deprem ağı)

başka faydalı bilgiler paylaşabilirsiniz.
japonya yapmış abi deyip geçmemek lazım bence.

edit:
aklıma gelen ek şeyleri ekleyebilirim buraya.
(bkz: kolon kesmek)
(bkz: kolon kesen dükkanlar denetlensin kampanyası)
0
ermanen
(23.04.25)
Deprem için yaptığım tek şey deprem bölgesinde oturmamak
0
kaptan maydanoz
(23.04.25)
@kaptan maydanoz

en iyisi en az riskli yerde yaşamak tabii. ama türkiye'nin neredeyse her yerinde deprem olabilir, veya her yeri depremden etkilenebilir. başka durumlar için de evin ve zeminin sağlam olması önemli.

sanırım az riskli şehir kastettin. belki faydalı olması açısından daha çok bilgi verebilirsin bu konu hakkında.
0
🌸ermanen
(23.04.25)
Kayalık zeminde, daha güvenli bir eve taşındım ama bir depremde istanbul altüst olacak, istediğin kadar güvenceli evde yaşa. O yüzden güvenli başka bir şehirde yaşama fikri var aklımda. Bilmiyorum henüz aksiyon almadım, cesaretim de yok pek tekrar böyle büyük bir değişikliğe ama istanbul korkutuyor beni artık
0
mor oje
(23.04.25)
open.spotify.com

Depremden sonra bu podcasti dinledim. Apartman 3 katlı. Oturduğumuz bölge deprem bölgesi, bina radyal sisteme göre inşa edilmiş. Acil durum için ailelemle buluşma yerimizi belirledim. Deprem çantamız kapının girişinde. İnternetsiz çalışan haberleşme app indirdim. Oturduğum bölge sıkışık ve şehir içi değil.

Podcastte 5 10 arası olduğu binaların riskli olduğu anlatılıyor. Ayrıca yapışık binalarında risk oluşturduğumu belirtiyor. Bence depremde büyükşehirlerin şansı yok kurtulsan bile izdiham olayı çok tehlikeli. En tehlikeli 2 şehir İstanbul ve İzmir. Buralarda yaşamak zorunda kalanların hayatı gerçekten riskli.
0
mikahakkinen
(23.04.25)
Fay hattının üzerinde oturuyor olabilirim tüm artçılarda da sallandım. bence merdivenlerden inmek daha riskli evde mutafağa yakın takılıyorum.
0
ashleybon
(24.04.25)
Japonyadaki gibi değer görmediğimiz için hükümete isyan etmeli. Öyle zarar görmezsek zaten depremde zarar göreceğiz
0
Unde bach canim
(24.04.25)
(11)

Meditasyon neden yapmadınız?

michael_knight
Hayatınız boyunca neden bir kere bile meditasyon yapmadınız?Geçerli bir sebebiniz var mı?
Hayatınız boyunca neden bir kere bile meditasyon yapmadınız?
Geçerli bir sebebiniz var mı?
0
michael_knight
(08.04.25)
yok. zor geliyor sadece.
0
lemmiwinks
(08.04.25)
Sıkıldım dikkatim dağıldı odaklanamadım, bu işi bilenler başlangıçta bunun olmasının normal olduğunu zamanla iyileştiğini söylüyorlar fakat ilk basamağı geçemedim
0
grimavi
(08.04.25)
çünkü vakit kaybı olarak görüyorum.
0
kaptan maydanoz
(08.04.25)
sacma geliyor.
0
sonsuz
(08.04.25)
Ay ben gülerim
0
anon1m
(08.04.25)
1 kez bile yapmadım diyemem yaptım ama yogaya meraklı birisi olarak sevmediğimi söylediğimde şaşırıyorlar. Hatta yoganın da illa ağır, yavaş, dingin bir spor olması gerektiğini düşünenler de çok nedense. Sadece power yoga, ashtanga ve fast flow seven, hatta zaman zaman akış değil sadece asana practice yapmak isteyen birisi olarak ders sonunda yapılan savasana yani ceset pozu bile bana zul gelirdi. Kaldı ki meditasyon.. Kalkıp gidesim gelirdi uçmalı kaçmalı bi ders sonrası ama saygısızlık olmasın diye katılırdım:/
0
kullanicadi
(08.04.25)
defalarca yapmayı denedim. normalde vur ensesine al ağzından lokmasını seviyesinde sakin bir insanım. meditasyon yaptığım günler aşırı sinirli oluyorum. bir cinnet haberi aktörü olmak istemediğimden uzak duruyorum artık.
0
gnosis
(08.04.25)
Olaylara bize tanıtılan ve hatta yedirilen şekliyle bakmamak lazım. Kavramlar bağlantılı olduğu asıl hususlarla birlikte ele alınmalı.
Yoga, meditasyon vb. uygulamalar uzakdoğu inanışlarından ayrı bir şeymiş gibi gösterilerek bize çoğunlukla batı üstünden getirildiler.
Spor, aktivite deniyor ama
aslında inanç bağlantılı ritüeller oldukları ortada.

Bunlarla kazanıldığı öne sürülen ruhun huzuru, dinginlik derken başka bir şeye inanmaya veya ibadet yapmaya gerek kalıyor mu? Hayır.

Peki tıpkı buna benzer olarak zor hayat şartlarında, çölde, benzeri yerlerde, normal yediğimiz şeyler bulunmadığında asla yiyemeyecemiğiz şeyler normal zamanlarsa insana nasıl yedirilir?
Onlarında içinde bulunduğu söylenen protein, karbonhidrat, vitaminlerin öne çıkarılmasıyla.
Beslenme, inanç ve toplumsal kurallar ve hatta giyim değiştiğinde toplumun zihnen değişmesi de zor olmuyor. Çünkü bu olaylar birbiriyle bağlantılı.

Bir yerde yazıyordu:
hayranı olduğun toplumun tanrısına da hayran olursun.. diye

Üzerinde kitap yazılması gereken bir söz
0
diyecevaplandı
(08.04.25)
meditasyon yapacağıma namaz kılarım.
0
deartheodosia
(08.04.25)
Önyargı ve cehalet nedeniyle 2 sene öncesine kadar hiç teşebbüs etmedim. Astroloji gibi boş beleş bir iştigal sanıyordum. Düzenli devam ettiremedim, ama Meditopia sayesinde "guided meditation" denilen zımbırtıyı arada yapıyorum.
0
auroraaurora
(08.04.25)
nefes kontrolü aklıma gelirse onun dışında
meditasyona ihtiyaç duyacak bir boşluk yaşamadım
din zaten o tatmini sağlıyor
0
mantık
(08.04.25)
(6)

Kedim evde olduk olmadik yerlere tuvaletini yapıyor

su eve bi peynir alamadin diyen fare
Henüz 3 aylık kendisi.Tuvalet alışkanlığı var normalde gidiyor tuvaletine yapıyor ama birkaç kez odada sürekli üzerine uyuduğu battaniyenin üstüne çis yaptığını farkettim. Önceki günlerde de koltuğa yapmıştı idrarını. Nasıl önlerim bunu, nasıl çözerim?Bir diger sorunumuz da dışarınin kapısı her açıl
Henüz 3 aylık kendisi.Tuvalet alışkanlığı var normalde gidiyor tuvaletine yapıyor ama birkaç kez odada sürekli üzerine uyuduğu battaniyenin üstüne çis yaptığını farkettim. Önceki günlerde de koltuğa yapmıştı idrarını. Nasıl önlerim bunu, nasıl çözerim?


Bir diger sorunumuz da dışarınin kapısı her açıldığında fırlayıp dışarı çıkıyor, apartmanda merdivenlerden aşağı iniyor. Çok dikkat ediyoruz ama yine de korkuyoruz işte.Bunun önüne geçmek için ne yapmalıyız, nasıl önlem almalıyız ? Tecrübeli arkadaşlar yazarsa seviniriz.
0
su eve bi peynir alamadin diyen fare
(08.04.25)
Kedi gayet normal. Kendi alanını işaretliyor. Tabiata karşı konmaz.
0
luluki
(08.04.25)
Kızışmaya mı başladı? Tam mevsimi. Küçük ama erken başlıyor bazı kedilerde.
Bir hastalığı varsa kap dışına yapabilir.

Bir de yaptığı yer koktukça gidip aynı yere yapmaya devam edebiliyorlar. Orası tuvalet gibi gelebiliyor. Battaniyeyi ortadan kaldırmak ya da iyice yıkamak gerekebilir.
0
master of ceremonies
(08.04.25)
stresslenmiştir, kediler erken kızgınlığa girebiliyor, tuvaleti temiz değil veya girişini engelleyen bişey olabilir, kediler tuvaletlerini ortalık yerde yapmayı sevmez mümkünse çok ayak altı olmayan olsun. eğer mümkünse evdeki bir başka leğen gibi bişey varsa ek tuvalet koyun farklı bir odaya. yavrular tuvaletin yerini unutabiliyor oyun oynarken. sağlık açısından bir problemide dışarı çiş yapmasına etken. ben ilk yavru iken aldığımda aklıma geldikçe kumunun olduğu yere götürüp kumun üzerine koyuyordum alışsın diye.

kaçma mevzusuda bizimki 3 yaşında hala kaçıyor eve hala hırsız gibi girip çıkıyorum, çıkarken kızabilir şşşt yapabilirsiniz, taşıma kutusuna koyup apartmanın içini tanımasını merakını gidermesi için biraz apartmanda 2-3 bölgede duraklayın bi 5 dakika kadar arada vete giderken yapıyorum bu şekilde merakı gitsin kaçmak istemesin diye. başka bir yöntemde çıkmadan önce mama vermek sizin çıkıcağını anlar gibi olduğunda gidin yaş mama verin o yerken siz çıkın koşullanıp kaçmasını önleyebilirsiniz.

önlem olarak ilk camlara kedi tülünden sineklik yaptırın yaz geliyor meraklı ise camdanda çıkar allah korusun yüksek kattaysanız
0
eja
(08.04.25)
valla benim 12 yaşındaki kedim hala çıkıyor. apartmandan toplamaktan bıktım artık. asansöre binip geliyor kapının önünde ağlıyor merakı gidince :D ufak olduğu için en dış kapıdan kaçıp kaybolabilir ama. bizim apartmana giren çıkan hiç olmadığı için başımıza öyle bir şey gelmedi. her çıkmaya çalıştığında kızıp korkutabilirsiniz. biri kapının dışında dursun mesela. kapıyı açtığınız gibi korkutsun birkaç kere. kalbine de indirmeyin ama.
0
nolmus yani
(08.04.25)
benim kedim de dışarıya çok kaçıyordu kısırlaştırınca düzeldi.
0
kaptan maydanoz
(08.04.25)
Tuvalete alistirmak icin kitler var,

www.trendyol.com
0
designer
(08.04.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.