gayet güzel ama millet garanti işi seviyor. beden eğitimi öğretmeni olmak baya zor, ataması yok doğru düzgün.

kötü değil aslında. toplumsal şartlanmışlık.
bir de spora önem veren bir ülke değiliz, onun da etkisi var.
sonra neden türk kızı patlıcan kollu, neden türk erkeğinin götü büyük?

istediğin bölüm beden eğitimi öğretmenliği bile olsa ideallerin olmalı.
bütün ömrümü okullarda çürüttüm deme sonra.
ne bileyim spor salonu açmak iste, tr'ye yeni bir spor getirmek iste fln.

Şu anda spor sektöründe çalışıyorum ve bu bölümden mezun olanların kazandığı parayı görünce dudağım uçukluyor. Ne yapın edin, düzgün bir spor kulübünde personal trainer olun derim. Ondan sonra gelsin paralar, laflarını herkes geri alır zaten.
Ayrıca insanın mesleğinin sporla ilgili olması bence gayet güzel.

sen hangi bölümü okumak sitiyosan, hangi hayati yasamak istiyosan onu yasa.

bölüme gelince kimse tip, elektronik müh, hukuk gibi bölümler kazanacakken beden egitimi okumadigindan normal.

ayrica alinmazsan bikac arkadasim vasitasi ile asagi yukari derslerin ne düzeyde islendigini bildigimden ben kisisel olarak beden egitimi bölümünden birinin bilgisine cok güvenmiyorum. kisisel anlamda bunun etksii var.

eğer atanırsanız süper rahat bi meslek. bir de şansınıza atandığınız okulun alt yapısı varsa güzel bi takım kurar ülkeyi gezebilirsiniz.

atanma kısmı falan zor olmaz umarım onun dışında dünyanın en güzel mesleklerinden biri. kıyafet serbest. öğrencilerle sına mınav derdii yok. en güzeli futbol takımı voleybol takımı basketbol takımı. off süper bir şey. hocalık koçluk. birkaç insan evladının hayatını değiştirmen de mümkün. öğrencilere hayata dair şeyler anlatma fırsatın bilinçlendirme fırsatın bol.

zupar meslek bence boşver elalemi.

kpss de diğer bölümlere göre nispeten daha düşük puanla atanıyorlar.Ama öğretmen alımı gittikçe az.Buna rağmen özel sektörde spor salonları vs. gibi yerlerde çalışarak hayatını kazanabilirsin.

öyle sanıldığı kadar sikko bir bölüm değil bence

Sen isteyerek seçmişsen ve istediğin meslekse en "hafif" tabirle "siktir et" insanların düşüncelerini.

öyle bir yazmışsın ki sanki derece yapmış da beden eğitimi öğretmenliğine girmiş gibi. puan alsan sen de tıp, hukuk, mühendislik falan yazacaktın.

1- fakir ve aklı olmayan, aptal insanların spor bölümlerine gittiklerine dair bir önyargı var insanlarda, ondan beğenmiyorlar.

2- bu meslekleri istemek zorunda da değilsin zaten.

3- hayır değil; ama gerçekten sporla ilgili işler yapmak isteyen, kafası çalışan insanları veya o insanlara yetecek hocaları bulmak zor gibi görünüyor. türkiye'de çoğu şeye gereken/yeterli değer/önem verilmiyor. birkaç şey (kavram, akım, araba, meslek, muhit, etc.) ortaya çıkıyor, insanlar bu şeylere ve bunların yarattığı yaşam-stili imajlarına tutulup, özeniyorlar ve hayatlarını bunlar doğrultusunda yönlendiriyorlar. sonra da ömürlerini yapmadıkları diğer şeylere özenmekle tamamlıyorlar.

sana oylesi denk gelmiş, daha dün metroda biriyle tanıştım. o da besyo'da okuyormuş.çok imrendim kıza kürek filan çekiyormuş anadolu hisarı grubunda.antrenorluk sertifikaları varmış filan.ben de mühendisim bu arada.

ayrıca bobinho+1

astigmat büyüdükçe lens kalınlığı artıyor, ben de 0.75 astigmat var gayet alıştım hatta lens olduğunu bile unuttum gitti.. toric lenslerde acuvue oasys'i tavsiye ederim ben de onu kullanıyorum.

Bende 3 astigmat ve 8 miyop var iki gözde de..
Bausch & Lomb Toric 66 kullanıyorum ama bende artık dayanamaz oldum.. SOn 3 aydır lens takmıyorum batmalar yüzünden..
Farklı markalardan bahsediyorlar, Johnson&Johnson falan.. Onlara bakmak gerekebilir..

benim 1.25 fazla yüksek bir derece sayılmaz sanırım ama yine de rahat edemedim.

bende de 2.50 astigmat var her iki gözde de.9 yıldır astigmatlı lens kullanıyordum ama son bir senedir gözlüğe döndüm. Özellikle bilgisayar başında vs çok rahatsız ediyor batıyor. dışarıda iken de en fazla 5 saat sonra gözlerimdeki batma hissi dayanılmaz oluyor.

astigmatım yok ama batma-bulanık görme bende de lens kullanmaya başladığım günden beri var, doktor gözde kuruluk olduğunu söyledi. gözde lens varken kullanılabilen göz damlaları var. ben systane kullanıyorum günde birkaç kez. epey rahatlatıyor. senin de bünyen alerjikse böyle bir şey olabilir, sor doktora. batma ve kızarma normalde olan ve zamanla alışılan bir şey değilmiş.

0,5 astigmatim var 7 numara miyop göze ek olarak lens aldım gündelik hayatta problem yok ama futbol vs. spor yaparken astigmatın eksikliğini bariz hissediyorum, odaklanamıyorsun...

miyop ve astigmatim var, acuvue oasys kullaniyorum, sorun yok.

bir dahaki sefere 0.25 düşük almayı denemeyi düşünüyorum.Belki daha ince olacağından rahat olur

2,75 astigmat var, 10 yılı aşkın süredir kullanıyorum, problem yok. baush&lomb soflens.

dök.

evet dök, at. solüsyonun içinden çıkan lens kutularına koyacaksın. sol ve sağı karıştırma. lensleri çıkarmadan önce kutuyu dezenfekte et. (su kaynatıp bir süre kaynar suda beklet mesela).

gözümden çıkarınca solüsyonla yıkamalı mıyım ? yoksa direk solüsyon kutusunun içine mi koymalıyım ?

solüsyon kutusunu solüsyonla doldur ve lensi içine salla. başka bişeye gerek yok. en az 5-6 saat dinlensin lens.

peki bu lenslerin tersi düzü nasıl anlaşılıyor ?

lanse yandan baktığında yarım küre şeklindeyse düz...
uçları dışa doğru kavisliyse ters.

parmağının ucuna koyduğunda lensi, duruşlarından anlıyorsun. ya da gözüne taktığında gözünü gıdıklıyor gibi bir his olursa ters takmışsın demektir, çıkarıp bi daha tak.

Ters takinca kendin anlarsin zaten bi seylerin ters gittigini

hıyar kabuğu ver. en sevdiği.

Yeşillik verin işte, lahana yaprağı, marul yaprağı falan. Marketlerde kemirgen mamaları da oluyor, onlardan da alabilirsiniz.
Yürüme sıkıntısı konusunda bir bilgim yok ne yazık ki.

marulu çok sever, benzer otlar yedirebilirsiniz. ne kadar ufak olduğuna bağlı ama daha tam yürümeye başlamamış olabilir, sizden korkmuş olabilir mi?

sevin, okşayın, çok mutlu olurlar. uzun süre ilgilenmezseniz gelip kendini sevdirmeye çalışır, kucağınıza tırmanır eder. yine ilgilenmezseniz kızacağınızı bildiği şeyler yapar, halı ya da kablo kemirmek gibi. yine de ilgi çekemezse küser, depresyona girer. dikkatli olun.

@ o deği dee, ne kadar ufak bu şimdi? kemirgen değilde sürüngen gibi yürüyor.

baya küçük görünüyor bence, bugün alın kucağınıza okşayın, yalnız dikkat edin, genel olarak tuvalet eğitiminde çok başarılar ama üstünüz başınız ıslanmasın.

imkanınız varsa da ilk fırsatta veterinere götürüp bir baktırın bacaklarına, yani güvenmeyin şimdi bana, içim rahat etmedi benim :/

bence kucağa falan almamak gerek. bacağında bir problem varsa kırık, yara vs. tuttuğunuz zaman acıtır hemde sizi ısırabilir.

maydonoz dışında bütün sebzeleri yer ama sakın maydonoz vermeyin

duyuruya geldim geleli ilk defa büyük harflerle yazıyorum:

MANYAK MISINIZ?

aferin yeşillik yedirin, ishal olsun, gebertin erkenden hayvanı.
yavru tavşanlara sebze VERİLMEZ. uyarmadılar mı seni?

o kadar küçük tavşana sebze verilmez, en fazla haftada toplam bir avucun yarısı kadar verilir. tavşan yemi al, açıkta satılanlar olur normal markalar olur. arpa ve yulaf ezmesini çok severler.
tavşan ahşap zemine uyum sağlayamadı muhtemelen

öncelikle havuç, marul ve kıvırcık VERMEYİN!! yavru tavşanlar zaten ishale yatkınken bu yazdıklarım her yaştan tavşanı ishal eder. çok az lahana(yaprak veya kök olur) veya brokoli verebilirsin. ama yavru olduğu için avuç içi kadar falan ver(parmaklar hariç). kuru mama satılır petshoplarda onlardan almanız lazım. ayrıca bol bol su içmesi gerek temiz suyu eksik olmasın.

eline alıp fotoğraf çekersen veya boyutunu karşılaştırabileceğim bir şeyin üzerinde(cd falan herkesin boyutunu bileceği şeyler) yürümemesinin ne kadar normal olduğunu söyleyebilirim.

kafes falan yoksa en güzeli tuvalete koyun çünkü tavşanlar baya işer, bu yavrucak henüz çişini tutmak için çok küçük, zaten yürüyemiyor o yüzden bir yer belirleyip oraya gidemez, olduğu yere bırakır. halılardan sidik kokusu çıkarmaya uğraşmak istemiyorsanız banyodan kilimi falan alıp oraya koyun, soğuk olmasın diye gazete kağıdı yığıp üzerine bezler falan koyulup sıcak bir ortam yaratılabilir. ama odada salonda falan bırakırsanız bir yerleri, kabloları falan kemirir kesin ben söyleyeyim.

he manyağız te allam.. bilsek sormayız di mi?

Küçük bir huni yap, içinden dök. Sonra üstten bastırarak sıkıştırırsın.

huniyi nasıl yapayım :) kağıttan olur mu ki ?

Olur olur, külah gibi yap işte.

ya biraz aramaya inansan bulursun
mesela www.youtube.com

bir zararı olmaz.

olmaz..fazlası idrar ve dışkı yoluyla atılıyor zaten.

aç karna içersen iştah açar

birçok hastalığın belirtileri benzer şeyler olabiliyor. ben neyin ne olduğunu bilmeden vitamin hapı da olsa kullanmamanızı öneririm. kör cahil değilsiniz sonuçta. gidin bir hekime sorun, sorun b12 eksikliğiyse yine kullanırsınız.

www.msxlabs.org

zararlı değil gibi.

b vitamini eksikliği kadar fazlalığı da problem yaratır,baş dönmesi,kaşıntı,bulantı gibi bulgulara sebep olur. genelde tahıldan zengin besleniyorsanız,barsak sisteminizde bir problem de yoksa eksiklik olmayabilir.artık aile sağlığı merkezlerinde(eski sağlık ocaklarında)b vitamini düzeyine ücretsiz bakılmaktadır. baktırıp sonuca göre kullanmanızı öneririm.

bir de fazla alkol alımı b vitamini eksikliğine sebep olur,eğer böyle bir durum varsa bir kutu kullanın sonra baktırın kan düzeyine. Aile hekimliği uzmanı olarak cevaplıyorum sorunuzu,eşim adına yazıyorum.

ekleme çıkarma haftanız yok mu ? bırakırdın o dersi, bb olan ders tekrar mı alınır aaaaaaaaa

ders çok basit hacı.Benim salaklığımdan ötürü önceki üni.de BB geldi ve 4 kredi.Ortalamayı çok etkiliyor.

Bırakır. Madem aldın paşa paşa gidiceksin, öyle bedavadan not yok.

hocasına göre değişir. gidip soruver.

he peki. tekrar olan derslerde uygulanan yoklama durumunu araştır bi, okulun sitesinden falan.

hocayla konus

FF ile kalmadıktan sonra devamsızlık önemli değil diye biliyorum. Okuldan okula hocadan hocaya değişir. Git hocana sor...

gereksiz hırs yapmışsın. evet gitmezsen kalırsın.

alanya

side, alanyaya yakın zaten ama bence alanyadan daha güzel.

www.mgm.gov.tr

25. basktebol oyna.

sadece basketbol oyna ve süt iç.

osbiri azalt.

sol el bilek filmini çektir.Bir endokronoloji uzmanına git.Ne kadar uzayacağını hemen hemen söyler.

çinko ve kalsiyum ağırlıklı beslen

basketbol boy uzatmaz,genetik olarak haritanda ne yazıyorsa o. ama esnetici hareketleri yapabilirsin,kalsiyum ve çinko ağırlıklı beslen jolmes'ın dediği gibi

23'e kadar uzarsın

basketbol,voleybol oyna.ben 18'e kadar boy uzar diye biliyorum.

bu genetiğine göre değişir.iyi besleniyorsan artı olarak yapabileceğin birşey yok bence.arkadaşların da dediği gibi doktora git bilek filmi+büyüme hormonuna bir baktır.bu arada boy kaç?

175

önce o elindeki batı klasiklerini ve felsefe kitaplarını bir kenara bırak

böyle bir psikolojik rahatsızlık vardı. bişey anksiyete bozukluğu adı. açılımı da daha olmamış şeyleri olacakmış gibi düşünüp üzülmek.

Cevabım yok konuya ama takdir ettim yaklaşım tarzınızı.

bi yere kaçamazsın :) bu ülkede çocuk yetiştirmek böyle bişey (ha ben de evli çocuklu filan değilim bu arada oku geç)
Sindirmişlik dönemindesin bişeyler böyle dank ediyor bişey olduğu yok başka. Evet moderniz, okuduk flan belki modern takılıyoruz ultra milliyetçi süper muhafazakar filan değiliz belki ama sonuçta bu toprkaların insanıyız işte bunun da ezik bi yanı olmadan gayet yaşanabilir bi tarafı var.
Korkma bir gün çocuğun olursa zaten onu batıdan uzak tutmaya yahut türk kültüründen uzak tutmaya çalışmak için ayrı bir efor harcaman lazım istesen de ekstra uğraşmadıkça ikisinden de uzak tutamazsın. Bu bir memleket gerçeği zaten karma bir toplumda büyüyecek. Endişe etmen gereksiz.

neşet ertaş ölünce, tüm kanallarda "bu toprak, saz, söz, ozan" gibi şeyler duyunca duygusallaştın. bana kalırsa.

elbette kimse kültürüne yabancılaşmamalı ve ona sahip çıkmalı. müzeyyen senar, neşet ertaş, orhan gencebay, sezen aksu vs. hepsi değerli kişiler, hepsini bilsin çocuklarımız. ama bu kadar da takıntıya gerek yok canım; çocuğunuz gene fransız okuluna gitsin mesela gidecekse. iş yaşamında 2 dil önemli, onun işine yarar. falan filan.

yani batı kültürüne sırt çevirmek de, onu gereğinden fazla yüceltmek de manasız. çünkü bizim kültürümüz de, onların kültürü de farklı güzellikler içeriyor.

Ben batı kültürünü öğrenmesin ya da fransız kolejlerinde türk edebiyatı dersi yok demiyorum. Batı kültürü çocuğun hayatında daha baskın olur diye endişeleniyorum. Yoksa benim de bağanazlar gibi düşünmememi ya da "batı ahlaksızlıktır demememin yine batı kültürü ve felsefesinin etkisidir. Beni açık görüşlü, her şeyden anlar, her türlü farklılığı kabul edecek hale getiren yine batı kültürü. Ayrıca yok üzülürüm diye hiç neşet ertaş haberi okumadım, ondan olduğunu zannetmiyorum çünkü iki aydır deli gibi bunu düşünüyorum, benim çocuğum bir şeyleri tam kaçırma noktasında olacak diye.

çocuğun olsun mümkünse. en yakının o olacak. iş işten geçtikten sonra pişman olursun.

ben öyle düşünmüyorum. nasıl ki kimse aşık veysel'i, cem karaca'yı, onno tunç'u, barış manço'yu, adile naşit'i, nubar terziyan'ı unutmuyorsa, hep sevgiyle, saygıyla anıyosa, bu ilerde de böyle olacaktır. kim neşet ertaş'ı, onca sanatçıyı, onca eseri unutabilir ki? üstelik, bize uzak gelse de üreten, hayatımıza anlam katan insanlar halen var. 30 yıl sonra değerine paha biçemeyeceğimiz sanatçılar olacaklar belki. yani ben bi şeylerin yok olup gideceğine değil, çoğalarak süreceğine inanıyorum.

ortada çocuk yok ama çocuk için endişeleniyorsun o da iyiymiş, aslında çocuk yalancı zamir kendi özeleştirini yazmışsın sanki.. sen önce bu özlem duyuğun şeylere bi dön,tabi psikolojini bozacak seviyede kendinle çelişmeyerek aşırı yükleme yapma vesselam..çocuk senin her dediğini yapacak değil zaten,benim anam babamın coldplay dinlediğini sanmıyorum.kendi seçimlerini yapmasına izin verirsin,ilk ve ortaokulu devlette okudumu sırtı yere gelmez :)

nedendir bilemiyorum hiç samimi gelmedi bu yazı bana.
Ya da aşırı doz üstüne düşüyorsun hayatın, kendi hayatına zarar veriyor bu da.

ben anlayabiliyorum demek istediğini. devlet okullarında büyümüş olmasaydın, belki de o -iki kültürü de deneyimleme- olayını yaşayamayacaktın, tek yönlü büyüyecektin. çocuklarını o vizyonu verirsen senin gibi olurlar, gibi geliyo bana.

bir kuzenim var. 2. evliliğini yaptı geçen yıl. ilk evliliği sorunlu bitti. bu da ehh işte, ailenin büyük çocuğu, iki kardeşi var. biri erkek, biri kız. kardeşlerinin çocukları var. birinin bir oğlu, erkek kardeşinin bir oğlu ve bir kızı var. kocaman oldu çocuklar. şu an kuzenimin kafasına dank etti ne kadar yalnız olduğu.'' bir çocuğum olsaydı, kocam olmasa da, bir ailem olurdu'' diyor. ilk eşinin de, 2. eşinin, de ilk evliliklerinden çocukları vardı. kuzen de kariyer şu bu diyerek çocuk yapmadı. sonrası malum işte. şimdi çok pişman, öyle üzülüyor ki, anlatamam.

bu konuyu iyice düşün, babası yanında olsun veya olmasın(olması elbette harika çocuk açısından da) çocuk yap. aklı başında insanların daha çok çocuk yapması gerek aslında, giderek azalıyoruz farkında mısın?

Evet eğitim sistemi kötüye gidiyor ama ben herkes gibi tanrım çoluk çocuk herkes imam hatipli olacak ya da fabrikalarda çocuk işçiler tavan yapacak diye düşünmüyorum. Yani evet kötü yönleri aklımda ama herkes gibi en kötüsünü düşünmüyorum bu konuda.

Kültür bir insanın kimliği demek, bana kimlik mi eğitim mi diye sorarsanız kimlik diyebilirim. Çünkü çocuğun okulda alamayacağı eğitimi evde benim yada binbir kuşak eğitimci ailemin ona sağlama imkanım var. Kültür ise etkileşime çok açık bir kavram aynı çocuk gibi.

senin (bkz: hangi batı)yi okuma zamanin gelmis.

ben acuvue oasys markasının toriklerini kullanıyorum. Gayet memnunum. (bana da purevision yazmıştı doktor)

peki doktor neden bir marka öneriyor ki ? acaba göze uyumluluk açısından mı değerlendiriyor ?

göz çapına göre veriyor. ben de oasys kullanıyorum. başka kullanıyım mı diye sordum doktora gerek yok bu en iyisi zaten dedi.

yaklaşık bir senedir Oasys kullanıyorum. ilk başlarda iyidi, ama artık gözde çapaklanma yapıyor. Bi tek bende mi oluyor bilmiyorum?

Fakat bi de şu var bilgisayar karşısında en rahat olduğum lens Oasys(bausch lomb, airoptix arasında...)

Sırf bu yüzden çapak mapak katlanıyoruz...


EK: Oasys lenslerin kullanım süresi bir ay değil 15 gün. Bunu herkes söylemiyor. Optikçiler dahi söylemiyor. Haberin olsun

ben lensi aldığım yere günlük haftalık falan demedim onlarda sormadılar..3 aylık kutu dediler.

bu haftalık lens mi oluyor yoksa günlük lens mi ?

ben de purevision hd kullanıyorum, oasys'leri iki gün kullanamadım.

80 tl fiyat normal mi peki ? ilk defa aldıgımdan kazıklamasınlar

@milan baros: ACUVUE® OASYS® with HYDRACLEAR® PLUS lensleri günlük olarak takıp çıkartın. İki haftalık değişim süresi önerilmektedir, detaylı bilgi için doktorunuza danışınız.


www.acuvue.com.tr

pahalı. internetten alınca 60 tl

www.lensmarket.com

Pahalı, Bakırköyde 55'e satan var diye biliyorum.

oraya baktım da bende astigmat var :) fiyat artıyor biraz.

Purevision cok iyi. 1.5 ay hic cikarmadan kullaniyorum. Ama her insanin gozu farkli. Ofiste bi arkadas benden gaza gelip purevision aldi, 12 saatte bi cikar,azsa deliriyor cocuk. Belki piskolocikte olabilir tabi. Ama her insanin gozyasi miktari, gozyasinin icindeki protein miktari ayni olmaz. Bulundugun yer, yedigin ictigin bile etkili olabiliyormus. İmkNin varsa ikisinide dene. Sonra hangisinde daha rahat ettiysen ona devam et.

muafiyeti nasıl aldığınıza bağlı sanırım.
Örneğin 3 kredilik bi ingilizce dersini muafiyet sınavına girerek geçtim;dersi almama gerek kalmadı.Transkriptte muaf yazıyor ve yanında da muafiyet notumun eşdeğeri olan harf yazıyorsa (muafiyet sınavından 70 aldım B demek, 60 aldım C demek neblim 90 A olsun mesela)tabiiki ortalamayı etkiler en nihayetinde ben bu 3 kredilik dersi bir notla geçmiş sayılıyorum.

Ha ama kredisiz derstir, üniversite hazırlık sınıfıdır.. böyle bişeyse etkilemez.
Dersin kredisi 0 dan büyükse ve transkirptte not yazıyorsa etkiler.

ben dersleri başka üni.de almıştım. o dersleri saydırdım

ben bir dersten kalmıştım. daha sonra o ders kalktı muaf gözüküyor transkripte f i sildiler m yazdılar. ortalamam 0.02 kadar arttı.

örneğin 4lük sistemde 4 olabilecekken M olması etkiler tabi.

ben koşa koşa basic ingilizceden muaf olmuştum aptal gibi. bilemedim. AA getirebilcekken M olduğu için ortalamaya dahil olmadı. sonuçta ders notları toplanıp kredi sayısına bölünüyor. böyle yani.

okuluna göre değişir belki bilemem ama not hesaplama dediğim gibiyse kabaca hesap yaparak da görebilirsiniz.

uzun lm 5.5 tl

camel soft 7 tl

camel white 7 tl

marlboro light 8 tl

girmem

üçlü fiş nerde ? trafo ?

dünya güzeli olsa dönüp bakmam kaçarım.

dünya güzeli olsa yatarım
(bkz: risk budur)

1 saattir zevk için böyle bi riske girmenin ne manası var ki?

yok be hafız.

Aidsli Adriana Lima olsa prezervatifle ilişkiye girmez misiniz?

yok be hacı aidsli biriyle ilişkiye girceğime,the big bang theory'deki amy ile ilişkiye girerim daha iyi.her zaman her cevabın altına 'işte bunlar hep seks' yazmaya benzemez.

aids dediğiniz an kalkmaz ki..

@incir reçeli

(bkz: atın ölümü arpadan olsun) hehe

aidsli olsam bile girmem ki. kaldı ki hatun aidsli olacak bir de. öyle bir dünya yok hacı.

yemez

maddi olarak zararı az ama diğerini bilmem (: ciğerlerime açıp bakmadım

daha az zarar veriyor gibi hissediyor herkes. Sanki daha az zararlı kimyasal var gibi açık tütünde.

Suçtur. Böyle bişi var hakketten

yanlış anlaşılmasın.pikniğe gittik orada meyve soymak için bıçak yoktu bende meyve soysun diye verdim arkadaşa suçtur oğlum bu dedi..yani meyve soyuyorum

parmak boyunu geçerse suç olarak biliyordum ben.

"Madde 15 - Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak 4 üncü maddede yazılı olan
bıçak veya diğer aletleri veya benzerlerini satanlar, satmaya aracılık edenler, satın alanlar, taşıyanlar veya bulunduranlar
hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis ve yirmibeş günden az olmamak üzere adlî para cezasına hükmolunur."

alala, her köşe başında tezgahta dükkanda orada burada satılıyor bunlar ?

evet yasak
bir aramada filan çıkarsa genelde memurun kafasında dikkate aldığı birçok değişken neticesinde başınız belaya da girebilir, el konulup nasihat de dinleyebilirsiniz..

ben bir kere fransız konsolosluğuna muşta ile girdim, afedersiniz götüme sokacaklardı neredeyse, yalvar yakar kurtardım kendimi.

@divit izinler 2 ayı bulmuyor mu ? isteyen kişi izin kullanmadan 11 ay yapabilir mi ?

çünkü insan yalnız yaşayamaz.yalnızlık bazen iyi gelir insana ama herzaman olmaz.başka insanlarla kaynaşmak,konuşmak topluluk içinde bulunmak lazım.yoksa bi süre sonra kafayı yeriz :)

bilemiyorum ama beyni etkiliyor bir sekilde. cunku yalniz kalan insanlarda bir sure sonra psikolojik sikintilarin bas gosterdigi, sosyallesmenin yine bu tur rahatsizliklari azalttigi gosterilmis. mekanizmayi bilemiyorum ama.

Delirmemek için sosyalleşiyoruz cevabı geldi.

Peki toplum içinde takındığımız maskelerimiz midir bizi akıllı kılan?

Nedense sosyal hayatta herkes samimiyetsiz gelmeye başladı.

yanlış anladınız.asosyallik insan doğasına aykırı :)

nasıl mutluysan öyle yaşa..eleştirenleri siktir et...bir sosyallik tutkusu aldı başını gidiyor bunu diyenlerin de %80 i sulu bira içmeyi sosyalleşme sanan tipler.

zaten sosyal olmak kavramından soğutan da o..

bir şeyler üret..mesela sanatla uğraş ya da bilimle uğraş..bu yönde sarfettiğin çaba kendiliğinden sosyalleştirir ve entelektüelleştirir seni.

katılıyorum orası öyle. ben kitle fikrini almak için sordum.

insan kesinlikle sosyal bir varlık. bundan dolayı sosyalleşmeli ama sosyalleşmenin kalitesi kişinin kendisiyle kurduğu ilişkinin şekliyle de ilgili. ben etrafımda, hem aile hem arkadaş çevresi olsun, fazla sosyal insan göremiyorum. onların sosyalleşme dediği şey aslında toplumsallaşma ve muhtemelen seni sosyalleşme denilen şeyden soğutan da bu yanlış tanım ve bu tanım üzerinden yaşanan ilişkiler.

çok ciddi bir konuya değindiniz.

sosyalleşmenin toplumsallaşmadan farkı nedir?

osyalleşmek istemiyorsan şu an bize soru sormaman, bizim düşüncelerimize ihtiyaç duymaman gerek.
sosyalleşmek demek başka insanlarla iletişim kurmk demektir. başka insanlarla iletişim kurmazsan da delirirsin. delirip delirmemek de akıllı olmakla ilgili değil.
toplum olmadan da sosyallik olabilir.

goldentitan biraz çıtlatmış. ben de ekleyeyim bir şeyler. toplumsallık içtenliksizdir. gerçek anlamda iletişim kurmazlar da iletişim denilen şeyi insanın iletişim ihtiyacından ayrı şekilde kurarlar. kendi iç sesin düşünce dünyan ne kadar zenginse. ne kadar hayata ve yaşamaya inanma çabasındaysan o oranda senin gibi olanlarla canlı bir iletişim ve güzel dostluklar kurabilirsin. toplumsal olma ve sosyal olma arasındaki farkı görmek o kadar da zor olmasa gerek. bugün yığınla ihtiyaç için toplum içinde olmak şart ve bu da yığınla parlak canlı cümle kurmak demek. zamanla bu yapı bizi kuşatıyor ve gerçek iletişimden koparak leyleğin ömrü misali lak lak lak ile geçiyor hayatımız.

aile ile yaşıyorsan haftalık 70-80 normal..yapılacak tek şey arkadaş ortamını değiştirmek gibi..okul dışında kendine göre arkdaşlar bulmaya çalış..

öncelikle koca adam olmussun aileden para mi alinirmis git calis parttime.sonra bak nasil bi özguvenle rahat rahat harciyosun.

1) Part time iş bulun. Hem paranız hem de bahaneniz olsun.
2) Fakirliğinizden utanmayın, söyleyin "ben burslu adamım lan param yok" diyebilmeniz lazım.
3) Vakit geçirmek için masrafı çok olmayan bir öğrenci topluluğuna takılın, kendinizi geliştirme şansınız olabilir.

Bunlara rağmen sizi küçümseyecek adamları takmayın zaten.

bence bunun vakıf üni.de olmakla alakası yok, hayır diyebilmeyi öğrenmek lazım, başklarına da kendine de.
ben de ilk yılımda yakın şeyler yaşamıştım ama bir noktadan sonra hesap kitaptan gittiğim yerden yediğim içtiğimden keyif alamaz oldum zaten. abi ben gelmiyorum bu aralar çok çıkıyoruz bu kadarı beni kasıyor demek çok zor bir durum değil ki adam olan anlıyor zaten durumu, ısrar da etmiyor. kaldı ki bu durumu haftalığın 70-80 değil 200-300 olsa da yaşayabilirsin zira eğlenmenin sınırı yok. bir noktada standartlarına göre yaşamayı öğrenmesi gerekiyor insanın. kendini sıkacak bahane uydurmalık bir durum yok bence genç... metin ol.

@john holmes arkadaş ortamını değiştirmek kolay değil,
@azbirmüsade geçen yıl part-time çalıştım, hem de insanüstü bi çabayla, lanet olası bir yerde. Maaşımı geç verdiler, yemek paramı alamadım, son ay maaşımı bile alamadım. Çıkmak zorunda kaldım. Uzun zamandan beri de part-time iş arıyorum. Oturduğum yerin civarındaki neredeyse her part-time ilana başvurdum. Part-time iş bulmak çok zormuş bunu anladım. Hala arıyorum hala bulamıyorum.

Catering sirketlerinin gunde 50-60 tl e,hiic de yorucu olmayan kongre isleri falan var isterseniz gorusebilirim sirketle.musait oldugun gunlerde gidiyosun bazen yarim bazen tam gun calisiyosun

"param yok olum/kızım, gelmiyorum." de.

Eğer bir mühendislik bölümündeysen 6-7-8. sınıflara matematik ve fen dersi
yabancı dilin iyi ise yabancı dil dersi
yabancı dilin iyi ise alt üst sınıfların çevirileri
alt sınıfların zor dersleri için özel ders
çeşitli firma etkinliklerinde stand hostesliği
ufak okul civarındaki bir cafe de garsonluk
eğer it konusunda bir yetkinliğin varsa freelance iş
takı vs becerin veya görsel hafızan varsa ufak tefek takılar yapıp internetten veya sosyal çevre içerisinde satış
yeterki iş iste :)

işinizi görür..

unisbul.com

ajans islerine git.avrupa yakasi universite ögrencisi calistiran ajans dolu.festivaller kongreler davetler vs.
ayrica disini gecirebilmeyi ögren ve su calistigin parayi almaya bak.

part time iş bul. nitekim haftalık 70-80 arkadaş grubun olmasan da az zaten. yarın bir gün bir ihtiyacın olur alışveriş yapman gerekir şu olur bu olur.

880 mb yetmez yani :(

Gerekirse yettirilir.

Youtube'dan ve Facebook'tan uzak duracaksın bir süre.
Günde 1 kere bakacaksın. Gazetelere de girmesen iyi olur.
Oyun falan oyna bilgisayarda bir süre.

yteer abi abartmayin allasen.

bana 500 mb yetti bi ay.

0 mb'den iyidir. 1 ay intersiz biryerde kaldım kafayı yedim.

yetmez be abi imkanı yok. çok zorlasan belki yeter ama ne anlarım ben öyle netten. resim bile açmaman lazım :(

telefondan bağlansan?
opera mini.yi kurduğunda 100 mb ile aylarca idare edebiliyorsun. bi sayfa 80kb.a düşüyor. ciddiyim. facebook, mail, eksiduyuru ve sözlükler tabi telefondan bağlanınca çoğunlukla takıldığım. diğer siteler opsiyonel oluyor.

bilgisyardan bağlanıcam dersen yine mümkün,
yine operayı kurmak durumundasın. çünkü sayfayı önbelleğe yüklüyor ve oradan çağrıyor. ayrıca turbo modunu aktif hale getirirsen resimleri 3te1e kadar küçültebilirsin boyut olarak. ayrıca bazı eklentiler ile bilgisayarını telefonmuş gibi tanıtarak mobil sitelere yönlenebilirsin. facebook.com yerine m.facebook.com a girmek gibi.

yine de olmazsa çok daha çılgınca bir şey var. yapacağını sanmam ama son çare olarak yapabilirsin. telefonuna kurduğun java opera mini.yi bilgisayarda java emülatörü ile açabilirsin. bilgisayarında telefon operası kullanırsan 880değil 80 bile yeter.

converse giy boşver..popon güzelse seksi gösterir

toms'un ayakkabılarına bakabilirsin spor ama güzel duruyor bence.

normal

babet

t0.gstatic.com şöyle bi şey nasıl mesela, kötü mü?

kalın tabanlı süet ayakkabıları tavsiye ederim.

aynı yaştayız, ben yaza kadar postal giyiyorum. Converse iyidir ya, çekinme bence.

@aseton çok kötü beee ıyyyy :/

Kışın kar yağmıyorsa, topuklu ve siyah çizmelerden. Kar, buz vakitlerinde çivili kar botu.

Yer:Ankara.

Oxford bence gayet klasik.

Ben platform, converse, spor ayakkabı, espadril, dolgu topuk.. her şeyi giyiyorum. Kıyafeti nasıl tamamladığına ve nereye gittiğine göre değişir- değişmelidir de.

hotiçten oxford'la babet arası ayakkabılar alıyorum. çok ta rahat oluyor.

kızlarda converse ve babet güzel duruyor bence.

@puhununbet sesi, özelden bi arkadaş da hotiçten bi ayakkabı gösterdi az önce. hotiç'e bakayım o zaman

oxford.

can sıkıntısı illa ki olacak bunun yanında evin sorumluluklarda oluyor.çamaşırını ütünü kendin yapacaksın yemeğini kendin yapacaksın bunlar çokta kolay değil.

tek iyi tarafı özgürsün istediğin saatte dışarı çık.gece 3 te kokoreç yemeğe çıkıyorum taksicilerle muhabbet ediyorum iyi oluyor yani ama dediğim gibi sorumluluklar da insanı bezdiriyor.

herkesin harcı değil, abisi... tek başına kalınca sofra kurmayı, yatak toplamayı bırakabiliyor insan. misafir gelince gitsinler istiyor, gidince gelsinler... efkara meyyal biriyseniz, civarda yakın ahbabınız yoksa, tavsiye etmem.

*3 gün dışarı çıkmayınca insan kendi sesini unutuyor.
*istanbul gibi bir şehirde, merkezi bir yerde tek başına ev geçindirmek bir dolu masraf.
*aile evinde yediğin içtiğin şeyler kendi evinde yine masraf.
*yemek içmek dert. sürekli dışarıdan söylüyorsun, göt göbek problemleri.

hocam çok klişe olacak belki ama " yalnızlık Allah' a mahsus " derler ya hakikaten öyle. benim gibi kendi kendine eğlenebilmeyi bilen biri bile 2-3 gün evde tek kalınca ne yapacağını şaşırıyor. Boş duvarlara bakmaktan başın dönüyor. canın hiçbir şey yapmak istemiyor. kontrolünü kaybediyorsun.

bir de bu işin hastalığı - sağlığı var. yanında birinin olması her zaman daha iyidir.

kendini tuvalet temizlerken hayal et .

Ders Calismam lazim yurt disinda yasiyorum, dershane felan buralarda yok evde de yegenler felan hep bize geliyorlar okuldan sonra, yani bir kac ayligina da olabilir bakalim tesekkürler cevaplar icin!

''kendi tuvaletini temizlerken hayal et'' diyenler ana babasına yada ev arkadasına bok temizletmeye meraklı insanlar oldugundan bu hayali siktir et.

karışanın olmadığı görüşenininde kendi insayatifinde oldugu bi dünya hayal et

sonra karar ver bok temizletmek mi ? özgürce kendi bokunu temizleyip temizlemeyeceğine karar vermek mi ?

Bunu yap, bireyselliğe bir adımın olmalı. Klasik "yalnız yaşam zordur" tespitlerine kulak asma. Tek başına yaşayan insanlar, çoğunlukla aklı başında ve donanımlı tiplerdir. Bu, kendini zihinsel olarak geliştirebileceğin bir alternatiftir de aynı zamanda. Aksi durumda herhangi biri gibi yaşamını sürdürecek, türk toplumunun "birbirine yapışık yaşamlar" tarzına örnek telkiş edeceksin.

Sor

sor gitsin. cevabından korkuyorsan cevabı biliyorsun demektir.

belki umduğun cevabı almazsın da mutlu olursun.
korktuğun cevabı da verirse... zaten beklediğin bir şeydi.

sor

Sor.

sorarım tabii. sor bakiim

sorarım

gominist kardeşimin dediklerini düşünüyordum.

sormayıp içinde kalmasındansa sorup pişman olmak daha iyidir.

en kötü karar bile kararsızlıktan iyidir neticede.

şüphe varsa şüphe yoktur!

sor gitsin aga en fazla 2 gün hayıflanırsın.

motorsuz tüm taşıtlar yasaktır.

www.kgm.gov.tr

(nasıl kesin cevaplar verilebiliyor, iki adet cevap ikisi de birbirinin zıttı)

ayrıca;
www.mevzuat.adalet.gov.tr
6-7 satır gibi olması lazım)

sanırım yasak ama giren giriyor. ezilmediğim sürece sorun yok gibi:)

yasak ama kimsede engellemez. istanbulda sadece köprüden geçerken sorun olur.

yasak.. kesinlikle yasak.. hatta otobanda 40 km hizin altinda gitmek de yasak diye biliyorum.. ama bu türkiyede de gecerli bir kural mi emin olamadim simdi..

@pollyx otobanda nasıl 40 KM/H nin altında GİTMEK yasak. Otobanda GERİ GERİ giden adamlar gördüm ben!

soruya cevap: Sizin ulaşımda çevre yolunu kullanmanız gerekir otobanlar yassah motorsuz araçlara.

Yasak.

yasak olmasa bile aşırı tehlikeli

@skywalkeremre

yasaya baktim türkiyede de baslamis.. otobanda saatte 40km hizin altinda gitmek yasak..

ben de kirmizida gecen, emniyet kemeri takmayan, hatali sollama yapan insanlar görüyorum.. bu bir sey ifade etmez..

işten gelince biraz çalış..izinli oldugun günler full çalış.femin konu anlatımlı kitaplarını al..konuları sınav tarihine kadar yetişebilecek şekilde ayarla..dershane ile uğraşma.

özel ders ver..saati 30 liradan ders versen çok öğrenci toplarsın.

nerede oturuyorsun ,ders verebilir misin ? ingilizce öğretmeyi öğrendin mi ? yaş ,cinsiyet detay paylaş ..
dizilerde mi oynayabilirsin ,ingilizce mi öğretebilirsin biz de yorum yapalım değil mi ?

tetris oyna.

genelde balkonlara sahip değildirler. darlandırırlar beni şahsen.

altı dolgulu değilse kışın bi taraflarınız donar. ayrıyetten binanın bütün pisliği tozu giriş kata iner diye bişiy de var.

böceği bol olur , cam kapı acık unutursan kedi dadanır.

hırsızlık riski en başta geliyor.
bir de yanlış zeminde yapılmışsa su basabilir.

gece camı açık bırakırsan, çişe kalktığında tuvalette kedinin yattığını görürsün; ama sonra alışıyorsun. kedi de belli bir süre sonra ben çişe kalkmadan gidiyodu.kedi bakmış kadar olursun yani.

çok ses oluyor.millet erken saatte girip çıktıkça apartmana rahatsız olursun

dışarıda oynayan çocukları öldürmek istiyorsun. Sanki yanı başında bağırıyor. Birde balkonun olmaması rahatsız edici. Etrafta bina varsa gökyüzünü göremiyorsun.

rutubette olabilir..genelde ev sahibi kiraya vermeden önce evi boyar rutubeti belli olmasın diye.Sonradan duvarlar dökülebilir.

deprem olursa ve ev çökerse kurtulma şansın %0,028 dir bu oran 3 ve 4. katlarda % 16,239 en üst katlarda ise örneğin 10 katlı bir bine %51,038 dir

muthis bir bocek populasyonu ve gelen gecen arabanin sesi, far isiklari.

-Apartmantdaki bütün kavgaları naklen yayın şeklinde odanda duyulması
-Kedi/fare girer diye içinde bulunmadığın odaların camını açık bırakamamak
-Sokaktaki bütün tozun direk eve girmesi nedeniyle temizliğin ertesi günü koridorda vahşi batı efektleri yakalayabilmek
-Sokakta oynayan çocuklara nasıl hadlerini bildireceğin üzerine kurduğun fantazilerin günün büyük kısmını oluşturmaya başlaması
-Gelin almaya gelindiğinde sanki size gelmişler netliğinde olayları takip edebilmek.

+Evde kitli kalınca camdan atlayıp çilingire gidebilmek
+Ağır yük varken merdiven çıkmak zorunda olmamak
+Ev arkadaşına dışarıdan laf atmak

millet dışarıdan görebilir diye perde açamazsın, binanın önü açık değilse güneşin giriş aralığı da dar olacağı için ev bütün gün karanlık olur.

evde oturup biri ya da bir olay hakkında konuşurken sokaktan geçen biri duyabilir.
"based on a true story"

pencere demirleri ruhunu sıkabilir.

apartmana girmek isteyenler ya da kiralık daireleri sormak isteyenler ilk senin ziline basar.

Kraliçenin seni seçmesi gerekiyor. Büyük Britanya'ya faydalı işler yaparsan sana da verirler bir sir ünvanı. Şurayı imzalıyorsun.

bak bi de şöyle bir şey var. ilanı sahibinden de görmüştüm.

www.eksisozluk.com

senin için kraliçeyle konuşursam belki verebilir.

okek'ini al sayıların...kesirli oldukları için payın okek i / paydanın obeb i şeklinde okek alınır.

Tamsayı olsalar asal çarpanlarına ayırarak sonuca sağlıklı olarak ulaşılabilirdi. Ancak şimdi biraz hileli ya da şıklardan gitmek lazım. İki yolu var aklıma gelen:

1. En küçük pozitif tamsayıyı istiyorsun. O yüzden şıklardan en küçüğünden başlayıp deneyeceksin. 36 hepsine tam bölünür mü, sonra 42, 56 diye gidince hepsine ilk bölünenin 60 olduğunu göreceksin.

2. Üç kesirden en büyüğünü al (24/2). Bunun katları diğerlerine bölünüyor mu diye kontrol et. 24/2=12. Yani şöyle olacak; 12 diğer iki kesire bölünüyor mu? Hayırsa 24? Hayırsa 36? 48? 60? Evet, 60 bölünüyor, cevap 60.

Edit: Evet, john holmes'un dediğini yap :)

Bu tür sorulara cevap verirken hiç öyle yol yordama gerek yok. Şıklara bakıp 12, 2 ve 5'e ortak bölünen sayıyı bulup işaretleyip geçeceksiniz. Muhtemelen siz de öyle yaptınız ama sorunun orijinal gidiş yolunu merak ettiniz. Yine de söyleyeyim dedim. Uzun uzun çözümü john holmes'un dediği gibi zaten.

al bi cevap da ben yazayım..
john holmes yazmış gerçi ama çözümün mantığını kolay göstermek için:

bir tamsayıyı bunlara böleceğine göre, sayıya x dersek x/(15/12), sonra x/(24/2) ve x/(36/15) işlemlerinin sonucu tamsayı olmalı..
o zaman 12x/15, 2x/24 ve 15x/36 tamsayı olmalı.. kesirleri sadeleştirirsen:
4x/5, x/12 ve 5x/12 tamsayı olmalı.. bu durumda x hem 5'e, hem 12'ye bölünebilmeli..
bunu sağlayan en küçük sayı da bunların ortak katlarının en küçüğü yani 5x12=60

kardeş sen o parayla türkiyede bir özelde okusan kızların alayını z.kerdin...

ağzın laf yapmıyorsa abd'de zor ortam kurarsın...zaten yaşta küçükse onların arasında çok küçük görünürsün çünkü onlar bizlere göre gelişkin oluyor..ergenliğe girme yaşları düşük..kızlar sana bakmaz orada

alışırsın panpa. 2 hafta çok kısa bir zaman eğer kültüre yabancıysan.

beklemek lazım.

daha iki hafta olmuş.

"ortam yapamıyorum" telaşın sadece iki haftalık deneyimine mi dayanıyor? türkiye'de de okusaydın, hani kültürüne, diline bilmemnesine daha aşinasındır diye diyordum, bir şey fark etmezdi, iki haftada ne ortamı? üniversiteden önce orada yaşamadığını varsayarsak, zaten memleketin hallerine alışman zaman alır. daha 2 haftada o bahsettiğin adamın mizah anlayışına şaşırmak falan, olmasın böyle şeyler.
valla göz korkutmayayım, bence senin oranın gidişatına ayak uydurup gündelik halleri içselleştirmen 1 yılını alır. yaşın da genç diye söylüyorum. bu 1 yıl bir şeyler yap, kitap oku ne bileyim, kendini geliştir, asansörde tanışacağın kızlardan daha fazlasıyla şansın olur.

zaman sadece birazcık zaman. alış oraya iyice sonra büyü biraz herşey arka arkaya istediğin şekilde gerçekleşir.

hangi üniversite

dostum sigara biryerden sonra insanı içerken sıkıntıya sokuyor, bıraktıktan sonra da vücudun sigara karşı olan toleransından dolayı kendi sıkıntıya giriyor.

yoksunluk hissi diyebiliriz hatta.

valla bir acayip yaptı beni..her yerime iğneler batıyor sanki..kafam hep meşgul

sigarayı bırakılması gereken(bi çaba gerektiren) bişey olarak görmezsen problem ortadan kalkar, hani içmezsen içmezsin yani, bütün olay 'sigarayı bırakmak' dedikten sonra kafanda oluşan o streste bitiyor, azcık düz adam olmak lazım bu olayda, paketi kültablasını çakmağı kaldır ortadan git bişeylerle uğraş, canın isterse git yak bi tane, hani ulaşılabilir olduğunu bil, ama içme

insanlar nelere bağımlı oluyor, onlar bile bırakabiliyoken sigara çok küçük bişey kalıyor, içilmeyedebilir yani

makina almak.

makina alır ütü almazdım

makine almak. deterjanı falan ucuz yada az koyabilir.

makine almak.

zaten kırmızı boxerlarımı çamaşırcıya götürmeye utanıyordum :(

evde halletmek zaman, birine hallettirmek para istiyor. eğer uğraşacak zamanın yok ve kesinlikle temiz, ütülü kıyafete ihtiyacın varsa çamaşırcı; eğer çamaşırcı uzun vadede tuzlu gelecek ve zamanın varsa çamaşır makinasi derim.

20 çokmuş yaw, düşünürdüm.

ama izmir alsancakta bi makine çamaşırı 10 tl ye yıkadıkları için çamaşırcıya götürürdüm eğer benim yerime bu yıkama işiyle ilgilenen biri olmasaydı.

verdiğin parayı saymıyorum ama hala bazı çamaşırlarını utanıp götüremiyosun sorman hata.

kaç sene oturacaksın makine alma ihtimalin olan evde?

4

oha 20 lira ne ya? abd'de 1.bucuk dolara koca camasir makinesi dolusu camasiri yikiyorsun. makine al hacit.

makina al evde temiz temiz yıka bence..düzgün asarsan ütüye bile geek kalmaz.. şahsen ben öyle yapıyorum.gömlek v dışında ütü yapmıyorum

kime cirkin bakmaya baslamıs cümlelerinde kopukluk var anlamadım ama öpüşmek için kızı sarhos edebilirsin daha da baska etik olmayan bi örnek veremem. hem kız istemiyorsa istemiyor alla alla ne tecavüzcüsünüz ya!

senin ilacın eter pampa

17 ise öpme..18 olmasını bekle

ne tecavüzcüsü kardeşim, tecavüzcü olsam sokakta kadın yürütmem. kız, olaya çirkin bakmaya başlamış. bundan iki üç ay önce bunların ilahı olan bir kızdı, bu kadar çabuk değiştiğine inanmıyorum. tetikleyecek bir şeyler olmalı.

uzun zamandir gordugum en komik cevabi veren mortac'a tum iyi dileklerimi gonderiyorum :D

hicbir sey yapma. pasifte kal.

evine çağırıyor ama öpüşmüyor. istemiyorsa öpmiceksin.

ağzından mı öbmüş? (okumadım ama ehehe)

Elimde haydarla bekliyorum ve soruyorum "Sen kaç yaşındasın gardaş?"

Ayrıca şöyle eve çağırınca güzel sevişmeli romantik komedi falan izleyin o zaman tiksinme falan çok olmaz.

hakan peker'e mail atarak sor

tıp okumadıysan git tıp oku, üstüne genetik oku. gençlik yılların boyunca buna çözüm ara. bulursan gençlik senindir, bulamamışsan zaten hiç senin olmamıştır.

dolu dolu yaşa boşa gitmesin öylede böylede g.tndeki kıllar ağaracak

uff ayni dertten muzdaribiz. ben daha da sacmalayip olmek de istemiyorum. kacari yok denince kafayi yiyecek gibi oluyorum. sonra iste gelsin panik ataklar gitsin anksiyeteler. bazi insanlarda daha yogun sanirim bu dusunceler (cesitli sebeplere bagli olarak). boyle dusunup dururken 32 oldum simdi, bir sekilde kabullenip zamani en iyi en pozitif sekilde gecirmek gerekiyor. hayattan, gunluk yasamdan tatmin olamamak bu duygulari pekistirip insani karamsarliga surukluyor. sunu unutmamak lazim : baska secenek yok, senin yasamin bu ve en iyisini yasayacaksin. bu konuda birinin kafasini sisirmek istersen terapiye gitmeni oneririm, bana iyi gelmisti :)

stresten uzak dur ve dengeli beslen.
ölümden ise kaçış yok.

Akademisyen olmayın. "Lisansta üniversitem iyiydi" diye akademisyen olunmaz. Bilimle uğraşacaksanız olun. Üniversite bilim için vardır, başka bir amacı da yoktur.

"üniversite de" devam etme bence sen.

tabiki üniversiteyi seçersem bilimle uğraşmam gerektiğinin farkındayım.zaten lisansı bitirmeden önce yazdığımız tez epeyce yüksek lisans tezi gibiydi. seviyorum araştırma yapmayı..
artık kendime bir rota çizip o yöne yoğunlaşmalıyım.yardım istiyorum

meb, para derdin olmaz.

akademik kariyer.

sizce "neden" olduğunu da sorsam, karar için daha faydalı olurdu.

meb bence..akademık kariyerde onun bunun şeyini öpersin sürekli...mebte al paranı keyfine bak..doktorasıyla yüksek lisansı ile uğraşma.

sen öğretmen ol.

neden;

akademik kariyer şuursuzların işidir. gelecekle ilgili planların olmaz çoğu zaman. evet sürekli sınavların kitapların vs vs işlerin olur ama asla paran olmaz. çekirdek aile için aranan bileşen olmazsın çünkü toplum seni "sarsak bu be" diye tanımlar. sabah akşam ders çalışıp dirhemle ilerlediğin için ve bu ilerleyişin o çevre açısından bir ehemmiyeti olmadığı için.

kilo alıp verirsin sürekli, sürekli sivilce çıkarırsın gözler çoğu zaman mordur, genelde depresif olursun. hele hele hocaların işlerini bak yazmadım bile. "şu masanın bi tozunu al" diyen hocaya hem gülümseyerek hemde hemen bir toz bezi yaratıp toz almaya başlaman gerekir.

ha paran yoktur söylemiş miydim? otobüs bileti bile çoğu zaman sıkıntıdır. babadan para isteye isteye ülser olursun.

bak daha ne tez dedim ne makale dedim ne sınav kağıdı okuma angaryası dedim. daha hiç bişe demedim.

buralara yazıp sorlacak soru değil. akademik kariyeri şuursuz bi şekilde istersin. ve yaparsın. bütün bu olumsuzluğa rağmen hiç kimse seni taktir etmezken kendi kendine mutlu olursun bi gün profesör olup bilim ürettiğin günleri hayal ederek.

paran asla olmaz. ve bir ailende.

ya işte meb rahat ancak hayat çok durağan, olduğun gibi kalıyorsun hatta köreliyorsun.aslında meb'de çalışırken aynı zamanda da kariyer yapmak mümkün olabilir ancak başka illere git gel sürekli çok yorucu olabilir.

meb. sporuna gidersin, kendine vakit ayırırsın, daha stressiz hayatın olur, daha geç yaşlanırsın, maddi olarak daha rahat olursun, vücudun daha şekilli olur.
ha mebde kafana göre çok arkadaşın olmayabilir ama işte spordan falan arkadaş bulursun. daha farklı şeyler istiyorsan triatlonlara ver kendini.
edit: akademik kariyer daha prestijli ama yok yere hürmet görüyorsun

çok güzel ve kendine bakan akademisyenlerde var ama:)
çoğunluk MEB diyo...

akademık kariyerde doktorayı yapana kadar çok zorluk çekersin..32-33 yaşına kadar rahat edemezsin.

bu memlekette bir yerde akademik birşeyler yapacaksan özellikle özel ünilerde (belki odtü itü gibi kaliteli yerlerde girebilir.Yurt dışıda olabilir) mutlaka bu tarz yerler olsun.(NOT:kaideler istisnayı bozmaz).Yoksa bilmem hangi ilin köyünde ben akademik kariyer yapacam hoca olacam üstünede doktora yapacam prof olacam dersen seni yaşatmazlar.Zira bizim buralarda hoca olmanın öncelikli seçeneği babanın akrabanın prof yada hiç değilse üni çalışanı olması gerekir.Zira senin yaptığın tezi 3-5 matematik öğrendikten sonra herkes yazabilir.Yazamasada babasına yazdırır.(Fen bilimleri tarzı bir öğretmenlik okuduğunu ve mühendisliğe yakın olduğunu zannedip , mühendislik için söylüyorum nede olsa matematik temelli olmasından,)ki çok absürt yerlerde yüksek lisans yapıp akrabasının eşinin dostunun yanına hatta boşalttığı koltuğunada geçenlerde var.Eğer biraz tez okumuşsan göreceksin ki memlekette akademik kariyer bitmiştir, bitmeye yakındır(yine mühendislik için konuşuyorum).Zira her doktora (doktora sayılmayabilir hala doktora ÖĞRENCİSİ diyebildiğimizden)doç , yrd.doç tarzi bir çok adam hala aynı tezleri yenileyip yenileyip yazmakta.(herkes üstüne alınmasın)Yeni birşey gibi ortaya koymakta yada daha önce yazılmış 1940 dan kalma dili türkçe olan bir kitabın sadece 2-3 harfini yeniden değiştirip yeni cümleler kurup kitaptaki matematik formülünün 2 satır daha açıp integrali türevini alıp yazmış kitaplar fazlasıyla piyasada bulunmakta.ee tabi böyle hocalık olmaz.Bu nedenle bu memlekette "hoca" olmak için ya üstteki saydığım üniversitelere gideceksin yada baban akraban hoca ise gayet rahatlıkla dünya umrunda olmayıp maaşını alıp yaşayacaksın..

MEB hakkında bir şey diyemem ama gayet rahat çalışma şartları olduğunu ZANNEDİYORUM.

Diğer bir düşünce ise çok kaliteli bir özel yerlerde çalışman sana gerçek huzuru getirebilir.Evet eğer KPPS A ya girip müfettiş yardımcılığından başlamanda sana huzur getirebilir (kurum prestijli ise).Tabiiki böyle bir yerde başlayıp (özellikle devlette) yüksek lisans,doktora yapmana izin vermemezlikte etmezler diye düşünüyorum yada bunlara izin verecek bir yere geçmende mantıklı olabilir.Zira doktora yapana kadar problem olmaz diye düşünüyorum.Daha sonra zaten ne yapacağına karar verirsin.Hem akademik kariyere devam edersin hemde devlette yada özeldeki işine.Birde bu açıdan bakabilirsin.

çok teşekkür ederim. aslında çok haklısın ve mantıklı olanda doktoraya kadar meb'de çalışmaya devam etmek. akademik hayatın içinde gibisin, yaşadığım ile yakın olan herhangi bir üniversiteyi kullansam, doktoradan sonra işe yaramaz mı acaba devamı için. yoksa doktoraya kadar gelebildikten sonra farketmezmi, şansım olur mu ki kabul görmek için.yani illa da iyi üni.lerde mi yapmak lazım yükseği falan...

hearts of iron serisine bakabilirsin.

freedom fighters!

Hearts of Iron. Türkiye bile seçiliyormuş bunda.

en.wikipedia.org

Burada çoğu listelenmiş, yanlarında da oyunun hangi yıl çıktığı yazıyor ki o sayede bilgisayarın yeter mi yetmez mi fikir verebilir.

@1 saat bende 50 dolar

yukarıda da yazmışım ya hocam, hoi2 oynamıştım. :)

@obaa

onu da bitirmiştim hacım taa yıllar öncesinden. gerçi çok kasıyordu ama olsun.

@banagazozalnuri 3'ü oyna aga :)

3 kasar gibime geliyor.

evet beyler yok mu arttıran? :/

blietzkrieg

red alert 2 ??

edit: ve hatta medal of honor un ilk oyunu ile call of duty 1'e bakabilirsin.

cm 01-02

little big adventure 2,
pizza tycoon.

gecen kurdum basindan kalkamadim.

cm 01-02 +1. Sezonun ilk yarısı biter bitmez Shaktar'dan alman gereken 3 oyuncu(isaak,julius,N'diaye) var. Ayrıca Maxim Tsigalko'yu ve Taribo West'i de kadrona katmalısın.

fifa 2002..counter strike...sims..gta2

özellikle fifa 2002 ve sims ikinci dünya savaşı oyunları arasında en iyileri.

torrentte derlenmiş şekilde emulator oyunları var.
ya da starcraft kaldırıyorsa yeter de artar.

(bkz: Urban Terror)

governor of poker 2

commandos 2
age of emp. the conquerers
red alert 2

mario ve 99999999 in 1

(bkz: theme hospital)
(bkz: roller coaster tycoon)
(bkz: industry giant 2)

machinarium denedin mi

(bkz: crimsonland)

supaplex

kendinde kapatabilirsin

deckard'a at bir de. o mutlaka geri dönüyor.

kapatmak istemiyorum . kapatılan hesabımla ilgili konusmak istiyorum.

devlet üni.lerinde yok bildiğim kadarıyla..ama özellerde var.

evet sanırım özellerde var. arkadaşlardan biliyorum.

Turizm Rehberliği...

Mesela;

www.bemyo.ankara.edu.tr

dış ticaret vardı

Biraz param olsa dell alırdım. Bu fiyat aralığında asus yada lenovo tercih ederdim. TAsarıma öenm vermezsen Lenovo çok sağlam modeller üretiyor.

peki nereden alınmalı?
vatan, mediamarkt vs?

dell. yerinde destek herşeye bedel. hepsinin içindeki parçalar aynı sonuçta, ama diğerlerine cihazını servise verirsen 1 aydan önce alamıyorsun, dell ertesi gün evine/işine gelip tamir ediyor gerekirse parça değiştiriyor.

acer, toşiba, lenovo. dışına çıkma pişman olursun

samsung'ta iyi.

asus belki biraz tuzlu gelebilir ama kesinlikle tavsiye ederim. toshiba'ya bulaşma bence.

bence de pahalı.

saçma bi fiyat.

mekan fena değildi..hatta iyi bile..ama düz nescafe işte..3 ü 1 arada :D

saçma tabi de, anla işte; o verdiğin 7 lira gelmesi muhtemel ve gelmemesi kesin kitle için. neskafeye değil yani o para.

içine oturması normal gereksiz pahalıymış. 4 olur taş çatlasın 5 olur hizmet filan derken ama dandik bi üçü bir arada 7 lira olmaz. filtre kahveler bile o kadar değil.

bari üzerine bi iki krema sıksalarmış puuu

normal değil. want2die'ın bahsettiği çok farklı bi mesele. 2 liraya aldığın nescafeyle 10 liraya aldığın nescafe arasında öyle büyük bir hizmet farkı olamaz. onun bahsettiği hesap miktarda daha çok fark ettirse de yüzdelik hesapta seninkinin yanına yaklaşamaz.

kahve nereden gelio,brezilyadanmı hayırdır deseydin ? starbucks da bile 7tl ye en büyük boy içersin

eğer izmir'de yaşıyorsan bir daha ki sefere kıbrıs şehitlerindeki 'cafe bahane'ye git. çok daha uygun fiyatlar.
tek sorunu: denizi göremezsin.

verilmek istenen ana tavsiye: alsancak kordonundaki(yani deniz kenarı) tüm mekanlar oldukça kazıkçı. misal, kıbrıs şehitlerinde çay 1 TL ise kordonda 2,5 ya da 3 TL yani.

o kahve 1 lira, manzara 6 lira.

bari sütle yapsalarmış, direkt 3'ü bir arada mı kullanmışlar?

hocam merak ettim nedir bu mekanın adı? nerdedir?

izmir için pahalı istanbul için kabul edilebilir.

sınavda çalışıyorum. şubesine göre 2500 ile 6000 arasında değişiyor

geçen yıl uğur dershanesine giden arkdaşım 3.500 veriyordu..bu senede 3.500 den başlar iyi dershaneler...7.000 e kadar gider

ohaaa lan bu ne dersane binasının kirası mı ödeniyo abo iyiki kurtulmuşum daha bende 2.ögretimim diye üzülmüştüm beleşmiş lan benim ögretim. .buarada benim zamanımda 1500tl idi dersane.

ya allah aşkına bu nasıl bi sorudur. cevabı sms atmaktan başka ne olabilir ki? numaramı verim mesajlaşalım çok istiyorsan. 15 tane atıyorsan da yapma sms paketi

konuşma olayı iyi diye böyle tarifem. bu da tarifeye dahil. sms paketi aldığım yok. saçmasapan sitelerde sms arkadaşı mı arasam ne yapsam bilemedim. rehberdeki herkese 1 kere atsam 200 eksiliyor.

sms seksi yap..

bayramda millete mesaj atarsın. her türlü özel günde toplu mesaj geç ne bileyim. yada git kız arkadasina at erkek arkadasına at. sapıklık yapma ama.

beni ara dertleşelim:))

telefon sapıklığı falan yap

kullanmak zorunda degilsin.

aşağıda bi duyuruda mesaj hakkı arıyolar. bi el at istersen :)

turkcell in güya hediyesi vodafone a geçtim bu çakallıkları yüzünden turkcellin

kız arkadaşı yap,2 günde biter

(bkz: filf)

kırkından sonra azanı teneşir paklar deniyor.

daddy :D

vars dilf tir :)

kadayıf

azgın teke

dedeler

diğerlerini bilmiyorum ama belki ceza almayabilirsin..

benle benzer durumdaki arkadaşım 270 lira gibi bir rakamdan bahsetti, bir yerde de kaçırılan dönem başına 250 lira gibi bir şey okudum, şu yeni yasayla mı değişti. hukukçuyum ama işte merhemim yok ki başıma süreyim :/

11 ay geç tecil ettirdim ve 100 lira ceza yedim, bu mayıs ayında.

@l ikita acaba ceza neye göre belirleniyor? bir de orada anında ödemek mi gerekiyor. ceza ödemesi falan tecil işlemleri toplam ne kadar sürmüştü?

hocam valla ceza neye göre belirleniyor tam bilmiyorum. bizim burda da birisine ceza gelmişti ve o 2000 liraya yakınn ödemişti. 2 senelikti onun okul ve aradaki süre daha uzundu. ben de öyle bekliyodum ama tam 100 lira ödedim. şubedeki görevliye sormuştum ama o da tam ayrıntı verememişti.

ödeme orada değil, eve ceza kağıdı geliyor. benimki 1 haftada gelmişti. sonra da sanırsam ptt'ye yatırmıştım.

tecil işi şöyle oluyor. gdiyorsun şubeye diyosun tecil ettirmek istiyorum, onlar da seni muayeneye gönderiyolar. sağlık ocağı, aile sağlık merkezi vs. bi kuruma. oraya gidip muayene oluyorsun. sonra tekrar şubeye gidiyorsun ve yapıyolar tecili. eğer buralarda sıra yoksa ve muayene olucak yer yakındaysa 1 saatte biter rahat. zaten muaeyenede de bişey yapmuyolar. boy, kilo bakıyor, sağlık sorunun var mı diyor o kadar. kontrol, bakma falan bişey yok. kağıtları imzalıyor mühürlüyor ve gönderiyor.

eğitim 8 yıl - 2000 TL

www.iskolig.com

fuhuş sektörü--ayda 10 000

özel eğitim, 23 gün, 3000 liralık sözleşme.

Uygunundan cok en cok yapmak istedigini secmeni oneririm, yoksa ondan sonra cekilmez olur dersler de calisma hayati da.

ben üniversiteyi bitirmek üzereyim, hala ne yapmak istediğimi bilmiyorum mesela. üniversitede ya okumaktan zevk alacağın ya da mezun olunca istediğin hayat standartını sana sunabileceğini düşündüğün bölümü seç. sonrasına bakarsın.

seçilecek meslekleri rahatça nerden bulabilirim

Bu yaşa gelmene rağmen hala ne yapacağını bilmiyorsan işin zor. Üniversite de zaten meslek okulu değil. Ben mühendislik okudum ama müzik işi yapıyorum mesela. Ama mühendisik okulunun bana verdiği vizyon hayatımın bir çok alanında işime yarıyor.

Bir yeteneğin, eskiden beri meraklı olup hakkında araştırma yaptığın, ya da yapmaktan zevk aldığın birşey varsa ona yapış. Hayatını o kurtaracak. Okuldan medet ummak acizlikten başka birşey değil.

yönetim bilişim sistemleri seç. boğaziçi üniversitesindekine bile rahatlıkla girilebiliyor ve iş imkanları açısından rakipsiz bir bölüm şu anda.

hangi mesleği seçersin bilemiyorum ama ben sınava hazırlanırken 'uğur dersanesi' bir kitapçık vermişti. orda mesleğe göre sayfa sayfa ayırmışlardı. bu meslek ne iş yapar, hangi yetenekler lazım diye diye anlatıyordu. sonra da puanlarına göre üniversitedeki bölümlerini sıralamıştı. o tarz bir kitapçıktan edinmeye çalış arkadaşım sen.

ne oacagını bilmeyenler icin;

endüstri mühendisliği

4 yıl içinde her türden ders alırsınız, begendiginiz sektore yonelirsiniz yüksek yaparsınız. bu kadar mis bölümdür. insaat bitirip satış pazarlamacılık yapmaktan iyi.

tm misin yoksa mf mi ? ona göre öneriler yapalım veya belki senin düşündüğün mesleği yapanlar vardır burada hangi alana ilgilisin ??

mf ama bir şey farketmiyor o artık

zaten boun mis (yönetim bilişim sistemleri) ygs ile alıyor. nisan dan sonra kafan da rahat olur.

Böyle bir meslekte varmış bi incele istersen :)

youtu.be

ekonomi dergilerine makale yazilmali

okul dışında ek çalışmalar yap ve tecrübeli insanların tecrübelerinden yararlan...makale yazmakta faydalı olur..tanınırsın.

tam aradığım soru ben de iyi bir ekonomist olmak istiyorum...
Onun için en başta gazetedeki ekonomi sayfalarını mutlaka okuyorum her gün..
Ekonomi kitapları okuyorum, makalaler okuyorum tabı bunlar en baştan başlayan biri için ;)

makaleleri boşverip, okulları disiplinleri iyi anlamaya çalışın. makaleler esnaf içindir, kendi fikrinizi geliştirmenizi engeller.

upupup.
(imza: hep bir ekonomist olmak isteyen inşaat mühendisi)

başka fikri olan?

kitaba gerek yok..empati kursunlar yeter..onlarda o yollardan geçti.biraz anlayış sadece bu kadar

Ben bile kuramıyorum 10 yas var aramızda, o yasta insanlar napsin

başlangıç için şu kitabı tavsiye ederim: www.kitapyurdu.com

ergenlik diye aratınca bir sürü kitap çıkıyor kitap sitelerinde.

ebeveynlerin dışında ben ergenliğe giren yeğenime şu kitabı aldım

www.idefix.com

bilinçsiz kullanırsan kanser olabilirsin.hormon ilaçları hastlara bile kolay verlmez.

kullanmaya başlar isem tanıdığım steroid kullanan 4 uzman antrönör var onlara gidip programı nasıl kullanmam gerektiğini sorarım . da etkileri , nedir, katlanmam gereken şeyler nedir bilmiyorum

peşin edit ; şuan 19 küsür yaşındayım , bu sene dershande geçecek 1 yılım yani 20 den sondra 21 yaşlarıma geldiğimde kullanmayı düşünüyorum )
bi sorum daha sadece 1 yıl kullanıp bırakmayı istiyorum bırakamama durumu olabilir mi ?

inan dışardan testosteron almanın herhangi bir zararı olmasaydı erkeklerin yarısı kullanırdı.dışardan testo alımı vücudun dengesini bozar.vücut kendi üreteceği testosteronu dışardan alınca kendi ürettiği miktarı azaltır.testisler küçülür sperm kalitesi ve hareketliliği düşer.buna bağlı olarak kısırlık vs gelişebilir.