Zetnikov
Halen Cay ve kahveye tatlandirici atiyorumTatli tadini aklimdan silmem gerekBir yolunu bulamiyorum bir bakmisim cikolata almisimKomple birakanlar nasil biraktilarLutfen seker kullaniyorsaniz tavsiye vermeyin kullanmayanlar versin rica ediyorum ne hissettiginizi bilmek istiyorum
Halen Cay ve kahveye tatlandirici atiyorum
Tatli tadini aklimdan silmem gerek
Bir yolunu bulamiyorum bir bakmisim cikolata almisim
Komple birakanlar nasil biraktilar
Lutfen seker kullaniyorsaniz tavsiye vermeyin kullanmayanlar versin rica ediyorum ne hissettiginizi bilmek istiyorum
Tatli tadini aklimdan silmem gerek
Bir yolunu bulamiyorum bir bakmisim cikolata almisim
Komple birakanlar nasil biraktilar
Lutfen seker kullaniyorsaniz tavsiye vermeyin kullanmayanlar versin rica ediyorum ne hissettiginizi bilmek istiyorum
0
İrade.
Çay ve kahveyi çok uzun yıllardır şekersiz içiyorum. Tatlı tüketimim hiç yok. Çok nadiren tatlı isteğim olur ama yemiyorum. Çok sağlıklı yaşıyorum. Bence bir anda kes şekeri. Belki zorlanırsın ama geçecek.
Çay ve kahveyi çok uzun yıllardır şekersiz içiyorum. Tatlı tüketimim hiç yok. Çok nadiren tatlı isteğim olur ama yemiyorum. Çok sağlıklı yaşıyorum. Bence bir anda kes şekeri. Belki zorlanırsın ama geçecek.
0
Bunu önce akıl yoluyla temellendirerek yapıyorum
Kafamda neden yapmamam konusunda bi liste hazırlıyorum market rafında almamam gereken bir şeyi görünce kafandaki listeyi hatırlıyorum
- sonrasında ağzımda bıraktığı tuhaf şekerki tat
- ertesi gün midemden gelen cips tadı
- karnımda yarattığı şişkinlik
Bana rahatsızlık veren şeyler gibi
Kafamda neden yapmamam konusunda bi liste hazırlıyorum market rafında almamam gereken bir şeyi görünce kafandaki listeyi hatırlıyorum
- sonrasında ağzımda bıraktığı tuhaf şekerki tat
- ertesi gün midemden gelen cips tadı
- karnımda yarattığı şişkinlik
Bana rahatsızlık veren şeyler gibi
0
17 18 yaşlarımdan beri çayı kahveyi şekersiz içerim. Önce 1 tane şeker atıyordum, sonra bir süre yarım şekerli içtim, bir süre babamın tatlandırıcısını kullandım ondan sonra tak diye şekersize geçmiştim ve çok aramamıştım şeker tadını. Zaten çayın da kahvenin de tadı şekersizken anlaşılıyor
0
Yıllar önce bir gün That Sugar Film'i seyrettim.
Gerçekten dedim ve bir anda şeker ve paketli gıda, işlenmiş gıda türü her şeyi bıraktım. 10 seneyi aşkın, yemedim ve yokluğunu da aramadım. Alakalı mıdır bilmem, yıllardır düşüremediğim kolestrol pat diye düştü.
Son zamanlarda, ölümlü dünyada o kadar kasmaya gerek yok dedim. Kahvenin yanında bir parça bitter çikolata, ayda bir falan bir kazandibi veya bir tane ekler falan yediğim oluyor. Mesela Bravo'nun oradan geçsem, dondurma yerim ama 3 yıl geçmesem aklıma gelmez. Kazandibi de, Kemeraltı'na gidersem Sütçiçeği'nde. Yoksa onu da aramam.
Gerçekten dedim ve bir anda şeker ve paketli gıda, işlenmiş gıda türü her şeyi bıraktım. 10 seneyi aşkın, yemedim ve yokluğunu da aramadım. Alakalı mıdır bilmem, yıllardır düşüremediğim kolestrol pat diye düştü.
Son zamanlarda, ölümlü dünyada o kadar kasmaya gerek yok dedim. Kahvenin yanında bir parça bitter çikolata, ayda bir falan bir kazandibi veya bir tane ekler falan yediğim oluyor. Mesela Bravo'nun oradan geçsem, dondurma yerim ama 3 yıl geçmesem aklıma gelmez. Kazandibi de, Kemeraltı'na gidersem Sütçiçeği'nde. Yoksa onu da aramam.
0
Benim bu tür durumlara bakış açım komple "yapılması gerekiyorsa yapılacak" üstüne kurulu :D
Kolay olması gerekmiyor, istediğiniz bir şeyse zorlana zorlana yapın.
Ben şahsen diyet amaçlı bırakmıştım 17 yıl olmuş.
O dönemde komple terk etmiştim ama 17 sene boyunca ağzıma şeker koymadım diyemem tabi. Sadece normalde 100x şeker yiyorsam artık 10x falandır. İçeceklerde ise 0.
Nasıl yaptım? Sadece yaptım oldu.
Kolay olması gerekmiyor, istediğiniz bir şeyse zorlana zorlana yapın.
Ben şahsen diyet amaçlı bırakmıştım 17 yıl olmuş.
O dönemde komple terk etmiştim ama 17 sene boyunca ağzıma şeker koymadım diyemem tabi. Sadece normalde 100x şeker yiyorsam artık 10x falandır. İçeceklerde ise 0.
Nasıl yaptım? Sadece yaptım oldu.
0
Diyet gibi bir niyetim yoktu. Kendime meydan okudum. Bunu yapacağım dedim ve pat diye çay kahve içerken şekeri kaldırdım.
0
adım adım azalt. kahveyi 4-5 şekerli içerken 1 senede sıfır şekere indirdim. en az 10 yıldır böyle devam ediyorum. daha sonra zaten ağız tadın buna adapte olacak ve çayın kahvenin gerçek tadını almaya başlayacaksın. hatta şekerli kahve - kola içemez hale geliyor insan.
4 şekerli mi içiyorsun 3e düşür ve 1 ay böyle takıl, sonra 2ye düşür ve devam et.
4 şekerli mi içiyorsun 3e düşür ve 1 ay böyle takıl, sonra 2ye düşür ve devam et.
0
tatlandırıcı daha zararlı.
zamanla alışıyorsun, bunu bir zorunluluk olarak görmemen lazım, içinden gelerek yap.
zamanla alışıyorsun, bunu bir zorunluluk olarak görmemen lazım, içinden gelerek yap.
0
Yillar once that sugar belgeseli ile birakanlardanim ben de, asiri bir bagimliligim yoktu zaten ama belgesel bittigi anda evi elden gecirip sekerli her seyi attik. Market alisverisimde paketli gidalar senelerdir yok.
Seker kokain kadar bagimlilik yapan ve zararli bir sey, inanin ya da inanmayin. Hormon dengenizi mahveden, erken yaslanmaniza neden olan, duygu durumunuzu ve psikolojinizi mahveden bir sey. Yasadiginiz sey bagimlilik, irade ile birakip daha iyi bir yasami hak ettiginizi idrak edeceksiniz ve icsellestireceksiniz baska yolu yok. Daha iyi bir yasami hak ediyorsunuz. Gunde 1-2 porsiyon meyve seker ihtiyaciniz icin yetip artmali bile. Ayrica kan sekerinizi stabil tutmanin ne kadar onemli oldugu ile ilgili okuyabilirsiniz. Bir de sizi ne motive ediyor onu bulun. Beni boyle seyler ogrenip kendime iyi bakmak motive ediyor, sizi kilo verme etkisi motive ediyor olabilir, baskasi icin ne bileyim cilt uzerindeki etkisini ogrenmek motive eder. Onu bulup o yonden kendinizi destekleyin.
Seker kokain kadar bagimlilik yapan ve zararli bir sey, inanin ya da inanmayin. Hormon dengenizi mahveden, erken yaslanmaniza neden olan, duygu durumunuzu ve psikolojinizi mahveden bir sey. Yasadiginiz sey bagimlilik, irade ile birakip daha iyi bir yasami hak ettiginizi idrak edeceksiniz ve icsellestireceksiniz baska yolu yok. Daha iyi bir yasami hak ediyorsunuz. Gunde 1-2 porsiyon meyve seker ihtiyaciniz icin yetip artmali bile. Ayrica kan sekerinizi stabil tutmanin ne kadar onemli oldugu ile ilgili okuyabilirsiniz. Bir de sizi ne motive ediyor onu bulun. Beni boyle seyler ogrenip kendime iyi bakmak motive ediyor, sizi kilo verme etkisi motive ediyor olabilir, baskasi icin ne bileyim cilt uzerindeki etkisini ogrenmek motive eder. Onu bulup o yonden kendinizi destekleyin.
0
Bir kaç ay şeker kullanmayınca bir tane abur cubur ya da şeker katkılı bir şey yiyince midem bulanıyor boğazım yanıyor.
İkinci ve sonraki yiyişlerde bu rahatsız edici durum olmuyor. Yine bi kaç ay daha yemeyim, yine beğenmiyorum.
Şeker bırakma sürecim kademeli oldu benim. Önce meraktan çaya bir şeker az at atayım, sonra hiç atmayım dedim. Süreç kademeli ama hızlı oldu.
Bu bir bağımlılık. Birden bırakmak çok zorlayıcı olabilir ve sürekli zihninizi meşgul edebilir. Azaltarak bırakmak daha iyi olabilir.
İkinci ve sonraki yiyişlerde bu rahatsız edici durum olmuyor. Yine bi kaç ay daha yemeyim, yine beğenmiyorum.
Şeker bırakma sürecim kademeli oldu benim. Önce meraktan çaya bir şeker az at atayım, sonra hiç atmayım dedim. Süreç kademeli ama hızlı oldu.
Bu bir bağımlılık. Birden bırakmak çok zorlayıcı olabilir ve sürekli zihninizi meşgul edebilir. Azaltarak bırakmak daha iyi olabilir.
0
Çay'a da kahveye de şeker atan biriydim, çayı bir senedir, kahveyi de 4-5 senedir şekersiz içiyorum...
üstte bir arkadaş da yazmış... yarılama prensibiyle... alışana kadar hep yarıya indirin... bir süre sonra komple bırakabiliyorsunuz...
çay'da örneğin şu kağıt bardaklara kesme şekerin bir köşesinden kırıp atıyordum en son, 5'te biri filan...
ha diyabete yönelik bir faydası var mı dersen, yok... çayda ve kahvede tüketmememe rağmen şeker sınırda... o yüzden içeceklerde bırakmalı mı bırakmamalı mı tartışılır... kola/gazoz/çikolata/meyve/karbonhidrat tüketimini azaltmak daha mantıklı olabilir...
üstte bir arkadaş da yazmış... yarılama prensibiyle... alışana kadar hep yarıya indirin... bir süre sonra komple bırakabiliyorsunuz...
çay'da örneğin şu kağıt bardaklara kesme şekerin bir köşesinden kırıp atıyordum en son, 5'te biri filan...
ha diyabete yönelik bir faydası var mı dersen, yok... çayda ve kahvede tüketmememe rağmen şeker sınırda... o yüzden içeceklerde bırakmalı mı bırakmamalı mı tartışılır... kola/gazoz/çikolata/meyve/karbonhidrat tüketimini azaltmak daha mantıklı olabilir...
0
tulumba
Selamlar,Gün geçmiyor ki her şeyi zorlaştırmayalım. Hediyeleşme etkinliği yapılacak, ama hediyeler çekilen harf ile başlamalı.Bana da r harfi çıktı, ne almalıyıım? Amaç farklı, komik hediye almak. Sizce ne almalıyım?Ekip kadın erken farklı yaşlarda insanlardan oluşmakta.Bütçe de düşük 150-200 tlAkl
Selamlar,
Gün geçmiyor ki her şeyi zorlaştırmayalım. Hediyeleşme etkinliği yapılacak, ama hediyeler çekilen harf ile başlamalı.
Bana da r harfi çıktı, ne almalıyıım? Amaç farklı, komik hediye almak. Sizce ne almalıyım?
Ekip kadın erken farklı yaşlarda insanlardan oluşmakta.
Bütçe de düşük 150-200 tl
Aklıma gelenler,
1)rezene, reyhan , bir r ile daha başlayan bi şey bulursam ,3lü paket-ama hatıra da kalmaz
2)rubik küp
3)rende
4)radyo -ama bu bütçeye uygun bulamadım.
5)rapunzelli bi şeyler
Fikirleriniz için şimdiden tşk
Gün geçmiyor ki her şeyi zorlaştırmayalım. Hediyeleşme etkinliği yapılacak, ama hediyeler çekilen harf ile başlamalı.
Bana da r harfi çıktı, ne almalıyıım? Amaç farklı, komik hediye almak. Sizce ne almalıyım?
Ekip kadın erken farklı yaşlarda insanlardan oluşmakta.
Bütçe de düşük 150-200 tl
Aklıma gelenler,
1)rezene, reyhan , bir r ile daha başlayan bi şey bulursam ,3lü paket-ama hatıra da kalmaz
2)rubik küp
3)rende
4)radyo -ama bu bütçeye uygun bulamadım.
5)rapunzelli bi şeyler
Fikirleriniz için şimdiden tşk
0
İşte alınan hediyeyi kadın mı erkek mi alacak belli değil. Hediyeler ortaya bırakılacak, tekrar bir çekilişle hediyeler sahiplerini bulacak.
0
Rubik küp fikri iyi bence. İki cinsiyete de gider, hem boş beleş kategorisinden eğlenceli hem de alan kişi "ulan bi bakayım nasıl çözülüyomuş" diye uğraşabilir.
Rüya tabiri kitabı olabilir belki kesin ilgilenen birileri vardır böyle şeylerle. Piyasada kaldı mı bilmiyorum ama o fiyat aralığında bulabilirseniz komik olabilir.
Rüya tabiri kitabı olabilir belki kesin ilgilenen birileri vardır böyle şeylerle. Piyasada kaldı mı bilmiyorum ama o fiyat aralığında bulabilirseniz komik olabilir.
0
Rakun Maskesi ya da Figürü
Ruj - Rimel - Kadın icin ok
Rüzgar Gülü - basit ucuz çocukça ve beklenmedik bir şey. masada komik aksesuar gibi
Renkli Raptiyeler - ofiste her şeyi sabitle, düzenle goygoy mesajıyla
Ramen - absürt bişey, ucuz.
Reçel
Raket
Robot minik oyuncak, robot anahtarlık, robot ıvırzıvır
Raf :)
Ruj - Rimel - Kadın icin ok
Rüzgar Gülü - basit ucuz çocukça ve beklenmedik bir şey. masada komik aksesuar gibi
Renkli Raptiyeler - ofiste her şeyi sabitle, düzenle goygoy mesajıyla
Ramen - absürt bişey, ucuz.
Reçel
Raket
Robot minik oyuncak, robot anahtarlık, robot ıvırzıvır
Raf :)
0
robdöşambır diyecektim ama pahalıymış onlar, bir de kadına olmuyor sanırım.
rotring kalem olabilir,
rulman alabilirsiniz, biraz kafası çalışıyorsa araba filan yapar onlardan, enteresan hem...
ruşeym alabilirsiniz, alan kişi ruşeym nedir bilmiyorsa öğrenir
bir tane daha yazayım : rastık... bir çeşit göz kalemi sanıyorum.
rotring kalem olabilir,
rulman alabilirsiniz, biraz kafası çalışıyorsa araba filan yapar onlardan, enteresan hem...
ruşeym alabilirsiniz, alan kişi ruşeym nedir bilmiyorsa öğrenir
bir tane daha yazayım : rastık... bir çeşit göz kalemi sanıyorum.
0
b30wu7f
Merhaba duyuru ahalisi, cuma gününün şerefine yakışan bir yılan hikayesi durumu ile akıl ve fikir bağışlarınızı rica ediyorum.Kariyerimde aynı sektörde ama farklı bir yerde bir seneyi devirdikten sonra, eski alanımda alabileceğim maksimum verimi aldığımı düşünerek sektör değiştirmeye karar verdim ve
Merhaba duyuru ahalisi, cuma gününün şerefine yakışan bir yılan hikayesi durumu ile akıl ve fikir bağışlarınızı rica ediyorum.
Kariyerimde aynı sektörde ama farklı bir yerde bir seneyi devirdikten sonra, eski alanımda alabileceğim maksimum verimi aldığımı düşünerek sektör değiştirmeye karar verdim ve farklı bir sektöre geçiş yaptım. İlk çalışmaya başladığım yer bu farklı sektörde de faaliyet gösteren bir şirketle aynı bünyede, iyi ayrıldığım için beni aralarında görmeyi istediklerini söyleyerek beni kabul ettiler.
bugün itibariyle bu yeni işimde beşinci haftamı doldurdum. iki senelik maceradan sonra sektör değiştirdiğim için zaman zaman kendimi "acaba hata mı yaptım" diye sorgularken buluyorum. kafamın için dağınık, türlü fikirlerle cebelleşiyorum ve zaman zaman performansımı etkiliyor bu durum.
bu önceki bahsetmiş olduğum iki farklı şirket aynı zamanda aynı binayı paylaşıyorlar, eskiden alt kattaydım şimdi bir üst kattayım. eski şirketin de müdürüyle çok samimiydik hatta ben ayrılınca düzenli görüşür araşır muhabbet ederdik. geri dönünce haliyle samimiyet de kaldığı yerden devam ediyor ve ben bir iş çıkışı bu yeni işle ilgili düşüncelerimi açtım kendisine. pişman olur muyum diye endişe ettiğimi, sürekli kafamda soru işaretleri olduğu için aldığım bu radikal karardan emin olamadığımı söyledim. bu arada birlikte çalıştığım insanlarla bir uyum yakalayamadığımı ve pek bir yardım alamadığımı da söylemiş bulundum.
yakın zamanda bu eski şirketten birisi istifasını veriyor ve yıl sonu işten ayrılacağı kesinleşiyor. eski müdürüm bizim mesai dışı yaptığımız konuşmalardan, benim eski işime geri dönmek istediğimi(en azından böyle bir düşüncem olduğunu) göz önünde bulundurarak ik müdürüne ve şuanki müdürüme bu durumdan bahsediyor.
doğal olarak bu sabah iki müdürüm de beni yanlarına çağırdılar ve böyle bir niyetim varsa eski işime dönebileceğimi, hatta istersem direkt bugün geçebileceğimi söylediler. bunu eski müdürümün onlara söylemiş olmasından hoşnut olmadıklarını da belirterek beni yanlış tanımış oldukları gibisinden bir şeyler daha söylediler. oysa ki benim niyetim bu kararı bu kadar kısa süre vermek de değildi. kendilerine de durumun kontrolüm dışında geliştiğini ve geçen sürenin benim karar verebilmem için yeterli olmadığını belirttim fakat ik müdürü bu iş uzamasın kararını ver diyerek konuşmayı sonlandırdı.
yani yalan yok eski işime dönmeyi istiyorum. iş ne kadar yorucu olsa da ait olduğum ortamı biliyorum ve oraya çok daha donanımlı bir şekilde döneceğim için daha farklı bir tarzda çalışabileceğimi düşünüyorum. ama bir yandan da bu kararım kesin olmadığı için kalmalı mıyım yoksa fırsat oluşmuşken dönmeli miyim bilemiyorum.
zaten biraz bozuk konuştular görüşme esnasında, insanların bana bakışı değişmişken daha sıcak karşılanacağım bir ortama dönmek mantıklı geliyor.
orhun kitabelerine döndü ama anlayabilen ve yardımcı olan suserların farklı görüş açılarını paylaşmaları bana çok yardımcı olacaktır. şimdiden vakit ayıran herkese teşekkürler.
Kariyerimde aynı sektörde ama farklı bir yerde bir seneyi devirdikten sonra, eski alanımda alabileceğim maksimum verimi aldığımı düşünerek sektör değiştirmeye karar verdim ve farklı bir sektöre geçiş yaptım. İlk çalışmaya başladığım yer bu farklı sektörde de faaliyet gösteren bir şirketle aynı bünyede, iyi ayrıldığım için beni aralarında görmeyi istediklerini söyleyerek beni kabul ettiler.
bugün itibariyle bu yeni işimde beşinci haftamı doldurdum. iki senelik maceradan sonra sektör değiştirdiğim için zaman zaman kendimi "acaba hata mı yaptım" diye sorgularken buluyorum. kafamın için dağınık, türlü fikirlerle cebelleşiyorum ve zaman zaman performansımı etkiliyor bu durum.
bu önceki bahsetmiş olduğum iki farklı şirket aynı zamanda aynı binayı paylaşıyorlar, eskiden alt kattaydım şimdi bir üst kattayım. eski şirketin de müdürüyle çok samimiydik hatta ben ayrılınca düzenli görüşür araşır muhabbet ederdik. geri dönünce haliyle samimiyet de kaldığı yerden devam ediyor ve ben bir iş çıkışı bu yeni işle ilgili düşüncelerimi açtım kendisine. pişman olur muyum diye endişe ettiğimi, sürekli kafamda soru işaretleri olduğu için aldığım bu radikal karardan emin olamadığımı söyledim. bu arada birlikte çalıştığım insanlarla bir uyum yakalayamadığımı ve pek bir yardım alamadığımı da söylemiş bulundum.
yakın zamanda bu eski şirketten birisi istifasını veriyor ve yıl sonu işten ayrılacağı kesinleşiyor. eski müdürüm bizim mesai dışı yaptığımız konuşmalardan, benim eski işime geri dönmek istediğimi(en azından böyle bir düşüncem olduğunu) göz önünde bulundurarak ik müdürüne ve şuanki müdürüme bu durumdan bahsediyor.
doğal olarak bu sabah iki müdürüm de beni yanlarına çağırdılar ve böyle bir niyetim varsa eski işime dönebileceğimi, hatta istersem direkt bugün geçebileceğimi söylediler. bunu eski müdürümün onlara söylemiş olmasından hoşnut olmadıklarını da belirterek beni yanlış tanımış oldukları gibisinden bir şeyler daha söylediler. oysa ki benim niyetim bu kararı bu kadar kısa süre vermek de değildi. kendilerine de durumun kontrolüm dışında geliştiğini ve geçen sürenin benim karar verebilmem için yeterli olmadığını belirttim fakat ik müdürü bu iş uzamasın kararını ver diyerek konuşmayı sonlandırdı.
yani yalan yok eski işime dönmeyi istiyorum. iş ne kadar yorucu olsa da ait olduğum ortamı biliyorum ve oraya çok daha donanımlı bir şekilde döneceğim için daha farklı bir tarzda çalışabileceğimi düşünüyorum. ama bir yandan da bu kararım kesin olmadığı için kalmalı mıyım yoksa fırsat oluşmuşken dönmeli miyim bilemiyorum.
zaten biraz bozuk konuştular görüşme esnasında, insanların bana bakışı değişmişken daha sıcak karşılanacağım bir ortama dönmek mantıklı geliyor.
orhun kitabelerine döndü ama anlayabilen ve yardımcı olan suserların farklı görüş açılarını paylaşmaları bana çok yardımcı olacaktır. şimdiden vakit ayıran herkese teşekkürler.
0
Cok sinir bozucu bir durum olmus. Buradan cikarilacak ilk ders, ayni ortami paylasma ihtimali olan kisilerle calisilan is hakkinda paylasimda bulunmamak olmali diye dusunuyorum.
Mevcut yoneticiler boyle konusmus olmaniza cok bozulmus diye anliyorum, sizin yazdiklarinizdan oyle hissediliyor. 5 hafta kisa sure sayilir, sizinle daha fazla vakit kaybetmek istemiyorlar. 2 ay dolmadigi icin zaten iki taraf da is anlasmasini feshedebiliyorlar. Siz cikmazsaniz bunlar sizi atabilir. Muhtemelen ise girisiniz, size verilen 5 haftalik emekten dolayi vs moralleri bozulmus. Neyse is dunyasi bu, her zaman kazanilmiyor, duygusalliga gerek yok.
Ayni binadaki diger sirkete gecmek kesin mumkun mu? Bence olabilir ama gene de garip bir durum, insan dogasi sanirim, sana olumsuz bakan insanlarla yuz goz olmak istemiyorum ben sahsen.
Neyse ozetle mumkunse tamamen alakasiz bir isyerinde aradiginiz sekilde(eski veya yeni) bulunabiliyorsa, gecilebilir. Imkan yoksa ayni binadaki sirket de olur mecbur.
Mevcut yoneticiler boyle konusmus olmaniza cok bozulmus diye anliyorum, sizin yazdiklarinizdan oyle hissediliyor. 5 hafta kisa sure sayilir, sizinle daha fazla vakit kaybetmek istemiyorlar. 2 ay dolmadigi icin zaten iki taraf da is anlasmasini feshedebiliyorlar. Siz cikmazsaniz bunlar sizi atabilir. Muhtemelen ise girisiniz, size verilen 5 haftalik emekten dolayi vs moralleri bozulmus. Neyse is dunyasi bu, her zaman kazanilmiyor, duygusalliga gerek yok.
Ayni binadaki diger sirkete gecmek kesin mumkun mu? Bence olabilir ama gene de garip bir durum, insan dogasi sanirim, sana olumsuz bakan insanlarla yuz goz olmak istemiyorum ben sahsen.
Neyse ozetle mumkunse tamamen alakasiz bir isyerinde aradiginiz sekilde(eski veya yeni) bulunabiliyorsa, gecilebilir. Imkan yoksa ayni binadaki sirket de olur mecbur.
0
eski yöneticin biraz boşboğazmış. gelecekte başka konularda başına iş açabilir.
1. yeni yönetici ile de samimi bir sohbet yapıp sıkıntı oluşan ortamı düzeltebilir mi sorgulardım
2. olumlu yanıt alırsam iki taraftan da karar vermek için bir süre talep edip gerçekten ortamı tartardım
3. şartlar olumlu devam ederse yeni işte devam eder, eski müdürüme ne kadar boşboğaz olduğunu söylerdim
4. baktım şartlarda bir düzelme yok, sağolasın eski müdürüm, beni benden çok düşünen, ne kral adamsın sen der yalakalığın kitabını yazardım...
kaç senelik deneyimden bahsediyoruz bilmiyorum ancak sektör değişikliği işveren tarafından kolay kabul edilen bir durum değil, başarabilmek oldukça değerli... 1-2 senelik bir profession'dan bahsediyorsak salla bu dediklerimi...
1. yeni yönetici ile de samimi bir sohbet yapıp sıkıntı oluşan ortamı düzeltebilir mi sorgulardım
2. olumlu yanıt alırsam iki taraftan da karar vermek için bir süre talep edip gerçekten ortamı tartardım
3. şartlar olumlu devam ederse yeni işte devam eder, eski müdürüme ne kadar boşboğaz olduğunu söylerdim
4. baktım şartlarda bir düzelme yok, sağolasın eski müdürüm, beni benden çok düşünen, ne kral adamsın sen der yalakalığın kitabını yazardım...
kaç senelik deneyimden bahsediyoruz bilmiyorum ancak sektör değişikliği işveren tarafından kolay kabul edilen bir durum değil, başarabilmek oldukça değerli... 1-2 senelik bir profession'dan bahsediyorsak salla bu dediklerimi...
0
iron
Merhaba,Bir sitede satış yapabilmek için paypal avustralyada orada yaşayan amcamın oğlunun cep telefonu ve adres bilgisi ile ancak kendi adımı kullanarak hesap açtım. Satış yapmaya başladım, hesaba para da gelmeye başladı ancak Paypal şimdi doğrulama istiyor."Your account access has been temporarily
Merhaba,
Bir sitede satış yapabilmek için paypal avustralyada orada yaşayan amcamın oğlunun cep telefonu ve adres bilgisi ile ancak kendi adımı kullanarak hesap açtım.
Satış yapmaya başladım, hesaba para da gelmeye başladı ancak Paypal şimdi doğrulama istiyor.
"Your account access has been temporarily limited" diyor şimdi, hesaba hala para gönderilebiliyor ancak başka her türlü işleme kısıtlanmış durumda.
Kimlik doğrulama için istenen bilgiler şunlar,
Adı / Soyadı / Doğum tarihi (Bunlar kayıt olurken kullandığım bilgiler, kapalı geliyor)
Bir de ikamet adresi soruluyor. Ayrıca bir seçenek var şu şekilde,
"Hede hödö agrees that PayPal may submit the information shared (name, residential address, and date of birth) to Equifax to confirm Hede’s identity. Equifax will provide PayPal with an assessment of whether this information matches existing credit information on file. You can opt out by proceeding without checking the box."
Tabii burada varolan bir kayıtla eşleştirmesi mümkün olmayacak muhtemelen.
Sizce bu hesabı doğrulamanın bir yöntemi var mı? Gerekirse kuzenimden yardım isteyebilirim.
Bir sitede satış yapabilmek için paypal avustralyada orada yaşayan amcamın oğlunun cep telefonu ve adres bilgisi ile ancak kendi adımı kullanarak hesap açtım.
Satış yapmaya başladım, hesaba para da gelmeye başladı ancak Paypal şimdi doğrulama istiyor.
"Your account access has been temporarily limited" diyor şimdi, hesaba hala para gönderilebiliyor ancak başka her türlü işleme kısıtlanmış durumda.
Kimlik doğrulama için istenen bilgiler şunlar,
Adı / Soyadı / Doğum tarihi (Bunlar kayıt olurken kullandığım bilgiler, kapalı geliyor)
Bir de ikamet adresi soruluyor. Ayrıca bir seçenek var şu şekilde,
"Hede hödö agrees that PayPal may submit the information shared (name, residential address, and date of birth) to Equifax to confirm Hede’s identity. Equifax will provide PayPal with an assessment of whether this information matches existing credit information on file. You can opt out by proceeding without checking the box."
Tabii burada varolan bir kayıtla eşleştirmesi mümkün olmayacak muhtemelen.
Sizce bu hesabı doğrulamanın bir yöntemi var mı? Gerekirse kuzenimden yardım isteyebilirim.
0
Hocam en temizi kuzenin mevzuya el atip kendi kimlik bilgilerini eklemesi. Siz sadece para alin, para gonderin.
Muhtemelen banka ve kullanici adlari eslesmedigi icin PayPal sizi enselemis.
Muhtemelen banka ve kullanici adlari eslesmedigi icin PayPal sizi enselemis.
0
Sms ile verification’ın ötesine geçmedim henüz. Banka hesabı filan girmedim yani daha.
Muhtemelen hesaba gelen paralardan tetiklendi verification süreci.
Bir arkadaş paypal debit card ekleyerek verify edebileceğimi söyledi ama emin olamadım.
Muhtemelen hesaba gelen paralardan tetiklendi verification süreci.
Bir arkadaş paypal debit card ekleyerek verify edebileceğimi söyledi ama emin olamadım.
0
Satici hesaplarinin farkli gereksinimleri oluyor. Normal verification ile ayni sey degil genelde. Adres isim bilgisi de o yuzden soruluyor, o adreste yasayan oyle birisi var mi diye bakiyorlar veritabanlarindan.
Yalniz bu isin vergi ile ilgili kisimlarini arastirdiniz mi? Eger duzenli bir para girisi olacaksa bi yerden sonra Avustralya hukumeti noluyor diye sorabilir. Avrupada felan goz yummazlar boyle vergisiz satisa, Avustralya da benzer olabilir.
Yalniz bu isin vergi ile ilgili kisimlarini arastirdiniz mi? Eger duzenli bir para girisi olacaksa bi yerden sonra Avustralya hukumeti noluyor diye sorabilir. Avrupada felan goz yummazlar boyle vergisiz satisa, Avustralya da benzer olabilir.
0
baldan kaymak
hangisi ve neden? kurs onerilerine de acigim.not: kisisel kazanim icin ogrenmek istiyorum.
hangisi ve neden? kurs onerilerine de acigim.
not: kisisel kazanim icin ogrenmek istiyorum.
not: kisisel kazanim icin ogrenmek istiyorum.
0
Dil öğrenmeye başlamak kolaydır, başta zevkli gelir ama bunu sürdürmek zordur. Dil öğrenmeyi sürdürebilmek için öncelikle bir amaç olmalı. Amaç olmayınca ya da ihtiyaç olmayınca yeterince ilerleme gösterilmiyor. Bunun nedenine siz karar vermelisiniz. Her gün Der Spiegel okumak mı istersiniz yoksa El Mundo mu? Dil öğrenmekteki amacınız ne? Amaçsız gemiye hiçbir rüzgâr yardım etmeyeceği gibi amaçsız dil öğrenmek de bir yere varmayacaktır. Çünkü dil denen şey temelde bilgidir ve bilgi insanın doğası gereği kullanılmadıkça unutulur. Bu yüzden kullanacağınızı düşündüğünüz dili seçerseniz sizin için daha iyi olur. Yine de kendi görüşümü yazacak olursam Almanca tavsiye ederim. Zor bir dil olsa da İngilizceden sonra aranan bir dil.
0
bir dili sıfırdan öğrenmek çok zor ya. almancayı iki yıl önce sıfırdan öğrenmeye başladım. bir yıldır almanya'dayım ve çevrem hep alman ama hala yeterli hissetmiyorum kendimi. en az iki yıl falan lazım bana. bunu da göz önünde bulundurmak lazım. o ülkede bulunmadan öğrenmek ne derece mümkün emin değilim. burada yaşamasaydım bu seviyenin yarısına bile gelemezdim gibi geliyor.
amaç bu dili etkin bir şekilde kullanmak değilse başlayın ama yoksa bir yerde disiplinli bir şekilde öğrenmekten vazgeçmek çok olası.
tercih edecek olsaydım fransızcayı seçerdim fakat şartlar böyle gerektirdiği için almanca oldu, ama sevdim ben. şimdilik çok akıcı olmasa da konuşabiliyor olmak tatmin edici.
amaç bu dili etkin bir şekilde kullanmak değilse başlayın ama yoksa bir yerde disiplinli bir şekilde öğrenmekten vazgeçmek çok olası.
tercih edecek olsaydım fransızcayı seçerdim fakat şartlar böyle gerektirdiği için almanca oldu, ama sevdim ben. şimdilik çok akıcı olmasa da konuşabiliyor olmak tatmin edici.
0
Ben olsam ispanyolcayı seçerdim. hali hazırda ingilizce biliyorsanız almanca daha zor ancak ingilizce bilen birine daha aşina gelebilecek bir dil. şu zamanlarda hit olmuş pek çok parça da ispanyolca + ingilizce, daha sık maruz kalma ihtimaliniz var almancaya nazaran. Almanca ve İngilizce Germanic gibi ortak bir kökten gelirken İspanyolca, Fransızca ve İtalyanca ise Latin kökenli.
Native speaker'ların haricinde ispanyolca konuşabilenlerin sayısı 1 milyardan fazla diyor wikipedia. Ne kadar işe yarar orası ayrı tabii.
Native speaker'ların haricinde ispanyolca konuşabilenlerin sayısı 1 milyardan fazla diyor wikipedia. Ne kadar işe yarar orası ayrı tabii.
0
Ben ispanyolca ogrenmistim, turistik gezi haricinde bir ise yaramadi ne yazik ki.
Ispanyolcayi su kadar insan konusuyor, elbet is yapiliyordur yaaaani diyerek baslamistim hatta.
Italyanca ogrenmeyi tercih ederdim simdiki aklim olsa. Italyanlar ticaret, sanayide gozle gorulur sekilde varlar, yasadigim ulke sebebiyle is ortakligi vs de cok.
Almanca cok iyi biliyorum, ingilizceye en basta benziyor “aaa can-kann, come-kommen” filan diyorsun sonra geciyor dhajshs
Kulturu, ulkeyi, edebiyatini seviyorsaniz ogrenirsiniz ama hangi dili ogrenirseniz ogrenin o ulkede yasamadikca ya da o dili surekli kullanmaniz gereken durum olmayinca korelecek.
Ispanyolca ekonomi makaleleri okuyan kuehles’ten yemek siparis edip hobilerinden ote konusamayan kuehles oldum misal.
Ispanyolcayi su kadar insan konusuyor, elbet is yapiliyordur yaaaani diyerek baslamistim hatta.
Italyanca ogrenmeyi tercih ederdim simdiki aklim olsa. Italyanlar ticaret, sanayide gozle gorulur sekilde varlar, yasadigim ulke sebebiyle is ortakligi vs de cok.
Almanca cok iyi biliyorum, ingilizceye en basta benziyor “aaa can-kann, come-kommen” filan diyorsun sonra geciyor dhajshs
Kulturu, ulkeyi, edebiyatini seviyorsaniz ogrenirsiniz ama hangi dili ogrenirseniz ogrenin o ulkede yasamadikca ya da o dili surekli kullanmaniz gereken durum olmayinca korelecek.
Ispanyolca ekonomi makaleleri okuyan kuehles’ten yemek siparis edip hobilerinden ote konusamayan kuehles oldum misal.
0
ispanyolca; öğrenmesi keyifli. dünyanın en çok kullanılan dillerinden biri. öğrenmesi hızlı olabildiği için çalışma motivasyonunuzu kaybetmiyorsunuz. bir tatilde vs de gidip 1,5 ay kalırsınız orada da kursa gidersiniz falan. ispanya pahalı olursa daha ucuz ülkelere bakarsınız.
almanca; öğrenmesi çok zor, ama göç edecekseniz mantıklı. yani almanya, avusturya gibi ülkeler türk göçmenlerin gitmesi açısından hem daha kolay hem de finansal sebeplerle göç edilesi yerler.
kişisel kazanım için mesleğiniz, gelecek planlarınız önemli. mühendisseniz almanca, ticari bir alanda çalışıyorsanız ispanyolca daha iyi olabilir gibi gibi.
almanca; öğrenmesi çok zor, ama göç edecekseniz mantıklı. yani almanya, avusturya gibi ülkeler türk göçmenlerin gitmesi açısından hem daha kolay hem de finansal sebeplerle göç edilesi yerler.
kişisel kazanım için mesleğiniz, gelecek planlarınız önemli. mühendisseniz almanca, ticari bir alanda çalışıyorsanız ispanyolca daha iyi olabilir gibi gibi.
0
iron
https://www.kickstarter.com/projects/piqabrick/piqabrickŞu projenin bir benzerini bunda olduğu gibi web tabanlı değil de masaüstü uygulaması şeklinde yapsam ve 500-1000 tl aralığında bir fiyat ile crowdfunding'e sunsam Türkiyede kaç kişi alır sizce?Bir adım ötesinde de şu aşağıdaki videoda olduğu gi
www.kickstarter.com
Şu projenin bir benzerini bunda olduğu gibi web tabanlı değil de masaüstü uygulaması şeklinde yapsam ve 500-1000 tl aralığında bir fiyat ile crowdfunding'e sunsam Türkiyede kaç kişi alır sizce?
Bir adım ötesinde de şu aşağıdaki videoda olduğu gibi bu işi tamamen otomatize etme var, yapılan proje daha sonra otomasyona açık bir proje olacak,
www.youtube.com
Şu projenin bir benzerini bunda olduğu gibi web tabanlı değil de masaüstü uygulaması şeklinde yapsam ve 500-1000 tl aralığında bir fiyat ile crowdfunding'e sunsam Türkiyede kaç kişi alır sizce?
Bir adım ötesinde de şu aşağıdaki videoda olduğu gibi bu işi tamamen otomatize etme var, yapılan proje daha sonra otomasyona açık bir proje olacak,
www.youtube.com
0
hangi platformda sunacaksın ? türkiyede crowdfunding işleri pek tutmuyor.
bu işlerin içinden biri olarak ben bile iki defa izledim anlamak için. fayda önerisi çok zayıf geldi bana. ne bileyim lego parçamın kodunu bulmak için kameraya koyacağım tarayacak falan çok saçma.
bu işlerin içinden biri olarak ben bile iki defa izledim anlamak için. fayda önerisi çok zayıf geldi bana. ne bileyim lego parçamın kodunu bulmak için kameraya koyacağım tarayacak falan çok saçma.
0
Hatri sayilir buyuklukte lego sehrim var ama almazdim. Atiyorum 100 parcayi ayni anda koyup sonuc alsam bi nebze ama tek tek koy, scan et, inventory'e ekle... sonuc? Pek bi faydasi yok.
Zaten bu islemleri yapana kadar bricklinkten bulurum parcayi.
Zaten bu islemleri yapana kadar bricklinkten bulurum parcayi.
0
Sonuçta bu bir hobi ve o parçaları ayıklamak için geçen zaman ve verilen emek de bunun bir parçası. Bireysel alıcılara karşı çok şansı yok gibi.
0
Use case'ler şöyle,
- Hazır setleri bozup elinizdeki parçalardan tamamen kafanıza göre yeni bir tasarım yapacaksınız mesela, hızlıca bu parçaları ayırmak istiyorsunuz.
- İkinci el bol miktarda elinize lego geçti bunları ayırmak
- Elinizdeki legoları parça parça satmak için ayırmak
ps: Türkiyede crowdfunding iyi durumda değil farkındayım, o anlamda şansımı denerim, olmazsa bir yandan bu projeyi yapım aşamaları youtube kanalıma içerik olacak şekilde yapmayı düşünüyorum.
- Hazır setleri bozup elinizdeki parçalardan tamamen kafanıza göre yeni bir tasarım yapacaksınız mesela, hızlıca bu parçaları ayırmak istiyorsunuz.
- İkinci el bol miktarda elinize lego geçti bunları ayırmak
- Elinizdeki legoları parça parça satmak için ayırmak
ps: Türkiyede crowdfunding iyi durumda değil farkındayım, o anlamda şansımı denerim, olmazsa bir yandan bu projeyi yapım aşamaları youtube kanalıma içerik olacak şekilde yapmayı düşünüyorum.
0
debian
evde 4 tane ram var laptop için ve birisiyle anlaştım satış için. ancak- cahilce bir soru biliyorum- acaba içerisinde benim kişisel verilerime dair bir şey var mı yok mu konusunda tereddütüm var. bu ram'lerin içerisinde veri tutuluyor muydu? kafama takıldı sormak istedim. çünkü epeydir evde duruyor
evde 4 tane ram var laptop için ve birisiyle anlaştım satış için. ancak- cahilce bir soru biliyorum- acaba içerisinde benim kişisel verilerime dair bir şey var mı yok mu konusunda tereddütüm var. bu ram'lerin içerisinde veri tutuluyor muydu? kafama takıldı sormak istedim. çünkü epeydir evde duruyorlar. ve deneyecek bir cihazım yok malesef.
0
Hayır depolanmaz. Elektrik bağlantısı kesildiği zaman RAM'lerin içindeki veriler silinir.
0
Çalışır vaziyetteyken dondurulmadıysa ve bu vaziyette bekletilmediyse veriler silinir.
arstechnica.com
arstechnica.com
0
Endişelenecek bir durum yok sizin açınızdan. RAM'deki bilgiler elektrik bağlantısı kesilince kaybolur*. Sizin özel bilgilerinize ulaşması mümkün değil.
*Aşırı teknik açıdan anında kaybolmaz, tamamen silinmesi en fazla bir iki saat sürer bilgisayar kapandıktan sonra. Ya da iron'ın dediği gibi bilgisayar kapanınca sıvı azotla felan dondurulursa daha uzun süre ulaşılabilir ama FBI'ın peşinde olduğu bi terörist felan değilseniz sizi ilgilendirmiyor.
*Aşırı teknik açıdan anında kaybolmaz, tamamen silinmesi en fazla bir iki saat sürer bilgisayar kapandıktan sonra. Ya da iron'ın dediği gibi bilgisayar kapanınca sıvı azotla felan dondurulursa daha uzun süre ulaşılabilir ama FBI'ın peşinde olduğu bi terörist felan değilseniz sizi ilgilendirmiyor.
0
docrivers
Youtube'da içeril üretiyorum, 3 4 parça videom var onları birleştirip arkadaki yeşil perdeye video koymak istiyorum, adobe premiere pro 2015 tavsiye ettiler, resmen boğuldum beceremedim, ne önerirsiniz ?
Youtube'da içeril üretiyorum, 3 4 parça videom var onları birleştirip arkadaki yeşil perdeye video koymak istiyorum, adobe premiere pro 2015 tavsiye ettiler, resmen boğuldum beceremedim, ne önerirsiniz ?
0
öncelikle 2015 nedir. 2020 yılındayız. sakın 2015 falan indirmeyiniz. 5 senede acayip gelişti ve kullanımı da kolaylaştı.
programda daha kesme, birleştirme, export gibi basit işlemleri bilmeden yeşil perdeye atlamak zor olabilir. ancak @hem şişko hem deli'nin önerdiği gibi tutoriallar her yerde var. izleyerek uygulayabilirsiniz rahatlıkla. bir süre sonra eliniz alışır zaten.
bana kalırsa adobe photoshop, ai gibi programların yanında premiere en kolayı. çok rahat çözersiniz. lisedeyken bir iki tutorial ile öğrenmiştim halen kendime kadar kullanabiliyorum.
programda daha kesme, birleştirme, export gibi basit işlemleri bilmeden yeşil perdeye atlamak zor olabilir. ancak @hem şişko hem deli'nin önerdiği gibi tutoriallar her yerde var. izleyerek uygulayabilirsiniz rahatlıkla. bir süre sonra eliniz alışır zaten.
bana kalırsa adobe photoshop, ai gibi programların yanında premiere en kolayı. çok rahat çözersiniz. lisedeyken bir iki tutorial ile öğrenmiştim halen kendime kadar kullanabiliyorum.
0
Sadece video editing kısmı değil çekim ile ilgili de epey bir bilgi sahibi olmanız lazım o yeşil ekran efekti için. Düzgün çekemezseniz video edit'i iyi de yapsanız çamur gibi olur.
Premier önerilmiş ancak kırık kullanmayacaksanız (sene 2020 korsan yazılım da kullanmayın bir zahmet) pahalı bir yazılım. Henüz ham iken ucuz çözümü öğreneyim isterseniz Blender'ı öneririm. Kütük gibi yazılım ancak açık kaynaklı ve bedava. Yeşil ekran olayı için bol miktarda tutorial var.
Premier önerilmiş ancak kırık kullanmayacaksanız (sene 2020 korsan yazılım da kullanmayın bir zahmet) pahalı bir yazılım. Henüz ham iken ucuz çözümü öğreneyim isterseniz Blender'ı öneririm. Kütük gibi yazılım ancak açık kaynaklı ve bedava. Yeşil ekran olayı için bol miktarda tutorial var.
0
gayda
Merhabalar,“X benim bilgim dahilinde gerçekleşti” demem lazım. “within my knowledge” yazıyor sözlüklerde fakat türkilizce gibi geldi bana, Google’dan kullanımlara bakınca. İstediğim şeyi söylemiyor.Söylenmek istenen şu: Bir şey olmuş, bana ispiyonlanıyor gibi bi durum var, ben de demek istiyorum ki
Merhabalar,
“X benim bilgim dahilinde gerçekleşti” demem lazım. “within my knowledge” yazıyor sözlüklerde fakat türkilizce gibi geldi bana, Google’dan kullanımlara bakınca. İstediğim şeyi söylemiyor.
Söylenmek istenen şu: Bir şey olmuş, bana ispiyonlanıyor gibi bi durum var, ben de demek istiyorum ki “bu benim bilgim dahilinde oldu“. Karşı tarafın da anadili İngilizce değil. Sözlüklere baksa anlamaz veya yanlış anlar. İçime de sinmedi zaten. Pek çok kalıp denedim farklı kelimelerle ama nasıl söylenir bulamadım.
Bilgisi olan paylaşabilir mi lütfen?
İyi akşamlar.
“X benim bilgim dahilinde gerçekleşti” demem lazım. “within my knowledge” yazıyor sözlüklerde fakat türkilizce gibi geldi bana, Google’dan kullanımlara bakınca. İstediğim şeyi söylemiyor.
Söylenmek istenen şu: Bir şey olmuş, bana ispiyonlanıyor gibi bi durum var, ben de demek istiyorum ki “bu benim bilgim dahilinde oldu“. Karşı tarafın da anadili İngilizce değil. Sözlüklere baksa anlamaz veya yanlış anlar. İçime de sinmedi zaten. Pek çok kalıp denedim farklı kelimelerle ama nasıl söylenir bulamadım.
Bilgisi olan paylaşabilir mi lütfen?
İyi akşamlar.
0
olur within my knowledge. bilgim dışında derken de without my knowledge diyorsun zaten.
in my awareness da olur ama ille de birebir çevirmene de gerek yok. I'm aware of that, x happened falan da diyebilirsin. çok kasmaya gerek yok anlaşılmaması için bayağı saçmalaman lazım.
ayrıca google translate kullansın çok kötüyse artık iyi çeviriyor o bayağı.
in my awareness da olur ama ille de birebir çevirmene de gerek yok. I'm aware of that, x happened falan da diyebilirsin. çok kasmaya gerek yok anlaşılmaması için bayağı saçmalaman lazım.
ayrıca google translate kullansın çok kötüyse artık iyi çeviriyor o bayağı.
0
knowledge yerine information daha isabetli sanki. yani dediğiniz şey anladığım kadarıyla haberim vardı gibi bir şeyin resmi söyleniş biçimi.
i had been informed da denilebilir.
i had been informed da denilebilir.
0
Aynen haberimiz var zaten mealinde bir şey diyeceğim. Within my information, extent, scope, to my information, to my knowledge daha pek şeyi denedim böyle bir kalıp var mı diye.
“Bu işlemler bizim bilgimiz dahilinde yapıldı” demek istiyorum. Been informed olmuyor o sebepten. Authorization filan gibi de değil.
En kötü “within our knowledge” kullanacağım ama içime sinmiyor dediğim gibi. “Bildiğimiz kadarıyla” gibi bi anlam çıkarıyorum ben çıkan örneklerden.
“Bu işlemler bizim bilgimiz dahilinde yapıldı” demek istiyorum. Been informed olmuyor o sebepten. Authorization filan gibi de değil.
En kötü “within our knowledge” kullanacağım ama içime sinmiyor dediğim gibi. “Bildiğimiz kadarıyla” gibi bi anlam çıkarıyorum ben çıkan örneklerden.
0
knowledge da yanlış değil ama yamuk bir anlatım olur gibi geldi bana. türkçesini nasıl tam olarak anlatırım bilmiyorum ama knowledge daha çok anlık bir bilgi değil de öğrenilen, tecrübe benzeri bir bilgi oluyor genel anlatımda.
geometri'nin şu konusunu biliyor musun? evet bilgim dahilinde. burada knowledge daha doğru duruyor.
şunu yapmışlar haberin var mı? evet bilgim dahilinde. burada information gibi geldi doğru kelime bana da.
geometri'nin şu konusunu biliyor musun? evet bilgim dahilinde. burada knowledge daha doğru duruyor.
şunu yapmışlar haberin var mı? evet bilgim dahilinde. burada information gibi geldi doğru kelime bana da.
0
Information doğru gelmedi bana. "within my/our knowledge" bunun için kullanılıyor. Tırnak içinde aratırsanız google'da birçok kullanım görebilirsiniz.
0
@evrim halkası Tam olarak bu şekilde arattım aslında hem books.google’da hem scholar’da. Çıkan kullanımlardaki bağlama bakarsanız bambaşka bir anlam ortaya çıkıyor.
Söylemek istediğim şeyi karşılaması için jenerik bi fiil ekleyerek de aradım. Yine anlamsız. Mesela “sent within our knowledge” için iki, “sent within my knowledge” için bir örnek çıkıyor sadece.
Söylemek istediğim şeyi karşılaması için jenerik bi fiil ekleyerek de aradım. Yine anlamsız. Mesela “sent within our knowledge” için iki, “sent within my knowledge” için bir örnek çıkıyor sadece.
0
Teşekkürler @superfluid ama yine tırnak içinde aradım, örnek cümlelerden çıkan bütün anlamlar “benim bildiğim kadarıyla” gibi bir şey demek oluyor “to my knowledge” denince :/
0
They are telling me he stole the books but I was already aware of it. It isn't a news to me.
0
"done within my knowledge" diye aratınca bir sürü şey çıkıyor.
"I do not know that the States have hitherto exercised the power to change the Christian name of an individual. It has never been done within my knowledge."
Şurada da Yapı Kredi kullanmış mesela aynı kalıbı: www.yapikredi.com.tr
"I do not know that the States have hitherto exercised the power to change the Christian name of an individual. It has never been done within my knowledge."
Şurada da Yapı Kredi kullanmış mesela aynı kalıbı: www.yapikredi.com.tr
0
within my knowledge dogru, ayni kaliplar birden fazla dilde olabiliyor. Cuneyt Ozdemir gibi "good morning after supper" diye birsey uydurmadigin surece sikinti yok.
0
tabudeviren
elimde 2004 model bir org geçti. orgun midi girişi şöyle: https://prnt.sc/t59azdaradan bayağı zaman geçmiş.bu org midi klavye olarak kullanılabilir mi ve kullanılsa verimli olur mu? daha yeni bir şey mi baksam?midi olarak kullanmak için ne almam lazım? (bilgisayara bağlanacak)
elimde 2004 model bir org geçti. orgun midi girişi şöyle: prnt.sc
aradan bayağı zaman geçmiş.
bu org midi klavye olarak kullanılabilir mi ve kullanılsa verimli olur mu? daha yeni bir şey mi baksam?
midi olarak kullanmak için ne almam lazım? (bilgisayara bağlanacak)
aradan bayağı zaman geçmiş.
bu org midi klavye olarak kullanılabilir mi ve kullanılsa verimli olur mu? daha yeni bir şey mi baksam?
midi olarak kullanmak için ne almam lazım? (bilgisayara bağlanacak)
0
Klavyesi rahat ise kullanılır niye kullanılmasın. Pc’ye bağlayacaksan midi to usb kablo diye arat.
0
şimdi teknik olarak kullanabilir misin? midi girişi çıkışı olduğu için kullanırsın, midi kablosuyla bağlarsın, midi kablosu + midi arabirimi ile bağlarsın veya usb midi kablosu ile bağlarsın. bunu anlayabilmen için midi protokolünü açıklamam lazım. tam hatırlayamadım ama sadece tek kablo yetiyordu bilgisayara sinyal göndermek için.
midi protokolü içinde cc kodları var. bu kodlar cc0 dan başlayıp cc127 ye kadar gidiyor.
bu kodların çoğunun farklı özellikleri var ve bazıları da boş.
kendi midi klavyemin arabirim yazılımını göstereyim.
eksiup.com
bak bu gördüğün program sayesinde istediğim herşeyi istediğim herşeye atabiliyorum, bununla da kalmayıp daw içerisinden midi learn komutu vasıtasıyla da istediğim şeyi istediğim şeye atabiliyorum.
böylece kullandığım yüzlerce vst, plugin ya da diğer ses bankalarını, software sampler programlarını tamamen kullanabiliyorum.
yani senin klavyende olsa olsa bir modulation olur, hadi bi kaç tane özelliği de midi learn olarak atadın ama benim gibi tüm özellikleriyle kullanabileceğini sanmıyorum.
midi eski bir olay olduğu için 1990 yılında üretilmiş midi klavyeler ya da midi klavye olarak başarılı şekilde kullanılabilen aletler var ama seninki çocuk orgu diye tabir edilen bir modelse, hiç kabloya falan boşuna para harcama.
ha dersin ki roland xp50 , xp80, jv1000 , ensoniq ts 10 - ts 12 , veya dijital piyano (hangileri midide başarılı bilmiyorum sallıyorum zamanının en iyi aletleri olması dolayısıyla örnek olarak dedim) o zaman uğraşmaya ve araştırmaya değer.
dijital piyanolarda pek özellik yoktur ama klavye yapısı sebebiyle veya bir tercih olarak kullanılabilinir. mesela benim klavyem 4 oktav, geçmişte 5 tane 88tuş workstatiomn ya da midi klavye kullandım.(motif es8, xf8, maudio keystation pro, prokeys88 korg, roland muhtelif klavyeler vb) çok büyük olduğu için kullanırken zorluyordu, 4 oktav aldım, piyano falan kaydedeceğim zaman çok zor oluyor çünkü sağ ve sol eli ayrı ayrı yazmam gerekiyor klavye yetmediği için ama bu piyano olayının dışında acayip mutluyum, koyyuyorum bilgisayar masasının klavye sehpasına saatlerce fıtı fıtı takılıyorum ne bi yerlerim ağrıyor ne tutuluyor.
yeni alacaksan iyi araştır, genelde kullanılan daw a göre midi klavye seçme olayı moda, korg'un tüm programlar için hazır presetleri var ama çoğu markada bu esnekliğin olmadığını tahmin ediyorum.
midi protokolü içinde cc kodları var. bu kodlar cc0 dan başlayıp cc127 ye kadar gidiyor.
bu kodların çoğunun farklı özellikleri var ve bazıları da boş.
kendi midi klavyemin arabirim yazılımını göstereyim.
eksiup.com
bak bu gördüğün program sayesinde istediğim herşeyi istediğim herşeye atabiliyorum, bununla da kalmayıp daw içerisinden midi learn komutu vasıtasıyla da istediğim şeyi istediğim şeye atabiliyorum.
böylece kullandığım yüzlerce vst, plugin ya da diğer ses bankalarını, software sampler programlarını tamamen kullanabiliyorum.
yani senin klavyende olsa olsa bir modulation olur, hadi bi kaç tane özelliği de midi learn olarak atadın ama benim gibi tüm özellikleriyle kullanabileceğini sanmıyorum.
midi eski bir olay olduğu için 1990 yılında üretilmiş midi klavyeler ya da midi klavye olarak başarılı şekilde kullanılabilen aletler var ama seninki çocuk orgu diye tabir edilen bir modelse, hiç kabloya falan boşuna para harcama.
ha dersin ki roland xp50 , xp80, jv1000 , ensoniq ts 10 - ts 12 , veya dijital piyano (hangileri midide başarılı bilmiyorum sallıyorum zamanının en iyi aletleri olması dolayısıyla örnek olarak dedim) o zaman uğraşmaya ve araştırmaya değer.
dijital piyanolarda pek özellik yoktur ama klavye yapısı sebebiyle veya bir tercih olarak kullanılabilinir. mesela benim klavyem 4 oktav, geçmişte 5 tane 88tuş workstatiomn ya da midi klavye kullandım.(motif es8, xf8, maudio keystation pro, prokeys88 korg, roland muhtelif klavyeler vb) çok büyük olduğu için kullanırken zorluyordu, 4 oktav aldım, piyano falan kaydedeceğim zaman çok zor oluyor çünkü sağ ve sol eli ayrı ayrı yazmam gerekiyor klavye yetmediği için ama bu piyano olayının dışında acayip mutluyum, koyyuyorum bilgisayar masasının klavye sehpasına saatlerce fıtı fıtı takılıyorum ne bi yerlerim ağrıyor ne tutuluyor.
yeni alacaksan iyi araştır, genelde kullanılan daw a göre midi klavye seçme olayı moda, korg'un tüm programlar için hazır presetleri var ama çoğu markada bu esnekliğin olmadığını tahmin ediyorum.
0
şunu söylemeyi unuttum.
bilgisayarda kullanılan dawlar içinde kayıt yapmak, sampler, vst ,vsti, kullanmak için ya mac kullanman lazım ya da asio 2.0 destekleyen ses kartının olması lazım.
ekran kartı iyi olmayan bilgisayarlarda nasıl oyun oynayamıyorsak, seste de ya mac(mac de default olarak var ama hepsinde var mı bilmiyorum) ya da alacağın ses kartının ses işlemcisi olmadan kullanamıyoruz çünkü latency oluyor.
örnek aldın gitarı kucağına, guitar rig programını açtın, efekt vermek için kullanılan bir program, tele bir defa vur, ses 15 dakka kesik kesik gelir , aynen ekran kartı yetmeyen bilgisayarda oyun açtığımızda ekranın kare kare tek tek ilerlemesi gibi.
bilgisayarda kullanılan dawlar içinde kayıt yapmak, sampler, vst ,vsti, kullanmak için ya mac kullanman lazım ya da asio 2.0 destekleyen ses kartının olması lazım.
ekran kartı iyi olmayan bilgisayarlarda nasıl oyun oynayamıyorsak, seste de ya mac(mac de default olarak var ama hepsinde var mı bilmiyorum) ya da alacağın ses kartının ses işlemcisi olmadan kullanamıyoruz çünkü latency oluyor.
örnek aldın gitarı kucağına, guitar rig programını açtın, efekt vermek için kullanılan bir program, tele bir defa vur, ses 15 dakka kesik kesik gelir , aynen ekran kartı yetmeyen bilgisayarda oyun açtığımızda ekranın kare kare tek tek ilerlemesi gibi.
0
deju
deniyor ki "ürünü kargocu ile açın ve hasar var ise tutanak tutun". burda kafama takılan bir bazı noktalar var. örnegin;- ürünün hasarlı olup olmadıgı kargocuyu niye ilgilendirsin? bana göre kutuda veya pakette hasar yok ise bu kargocunun sorunu olmamalı.veyahut ben birine hediye aldım ilk onun açma
deniyor ki "ürünü kargocu ile açın ve hasar var ise tutanak tutun".
burda kafama takılan bir bazı noktalar var. örnegin;
- ürünün hasarlı olup olmadıgı kargocuyu niye ilgilendirsin? bana göre kutuda veya pakette hasar yok ise bu kargocunun sorunu olmamalı.veyahut ben birine hediye aldım ilk onun açmasını istiyorum. bu durumda ne olacak.
- kargo geldi ben kutuyu, sagını-solunu inceledim ve hiçbir kusuru yok. ben açtım ve ürün hasarlı çıktı. benim hiçbir hakkım olmuyor mu?
daha önce başınıza gelen buna benzer sıkıntılar oldu mu? aklımdaki soruları giderin. aydınlanmak istiyorum.
teşekkürler.
burda kafama takılan bir bazı noktalar var. örnegin;
- ürünün hasarlı olup olmadıgı kargocuyu niye ilgilendirsin? bana göre kutuda veya pakette hasar yok ise bu kargocunun sorunu olmamalı.veyahut ben birine hediye aldım ilk onun açmasını istiyorum. bu durumda ne olacak.
- kargo geldi ben kutuyu, sagını-solunu inceledim ve hiçbir kusuru yok. ben açtım ve ürün hasarlı çıktı. benim hiçbir hakkım olmuyor mu?
daha önce başınıza gelen buna benzer sıkıntılar oldu mu? aklımdaki soruları giderin. aydınlanmak istiyorum.
teşekkürler.
0
Amaç kırık bozuk olarak geldiğine kargocuyu şahit tutmak. Yoksa sağlam alıp kendiniz zarar vermiş durumuna düşebiliyorsunuz.
0
Satıcının inisiyatifine bağlı da bir şey bu. İki defa farklı ürünlerde, açıldığında tekrar satilamayacak, hasarlı çıktı internet alışverişlerinde. Satıcıya yazdım gönderin paranızı iade edelim demişler, gönderdim, paramı da gönderdiler.
Ama meblağ değişince de tavır farklı olabilir tabii.
Ama meblağ değişince de tavır farklı olabilir tabii.
0
Kargocu sahit olmak zorunda degil ama kuralsizliklar ulkesi turkiyede yasiyoruz birkac bin liralik bir sey aldiysan mecbur bu kuralsizliga ayak uyduracaksin yoksa surunen yine sen olursun(sonunda hakkini alsan da lanet etme seviyesine coktan geldikten sonra bir anlami da kalmaz)
0
pratikte o kargocunun yanında açma işi çok da mümkün olamayabiliyor. şubeden teslim aldın misal, seni sallayıp bakmıyorlar bile. adam diğer müşteriye geçiyor.
kapıya gelen de uzun uzadıya seni beklemez muhtemelen ama şüphelenilen bir durum varsa yapılabilse kargocu da şahit olacağı için mantıklı bir hareket olur.
kapıya gelen de uzun uzadıya seni beklemez muhtemelen ama şüphelenilen bir durum varsa yapılabilse kargocu da şahit olacağı için mantıklı bir hareket olur.
0
gadlemler
video için, ekran kaydı yapacağım laptopra. screencast o matic kullanıyordum ama fligransız ücret istiyor.önereceğiniz başka bir program var mıdır?
video için, ekran kaydı yapacağım laptopra.
screencast o matic kullanıyordum ama fligransız ücret istiyor.
önereceğiniz başka bir program var mıdır?
screencast o matic kullanıyordum ama fligransız ücret istiyor.
önereceğiniz başka bir program var mıdır?
0
nedir bu ekran kaydetme sevdası dün dahil bu 3 ya da 4. aynı cevabım. okumuyorsunuz da diğer cevapları. aramıyorsunuz yani.
OBS Studio öneririm. open source ve free.
ilk başta karışık geliyor ama yapabildikleri baya baya fazla. bununla sadece ekran değil her şeyi yakalarsınız.
OBS Studio öneririm. open source ve free.
ilk başta karışık geliyor ama yapabildikleri baya baya fazla. bununla sadece ekran değil her şeyi yakalarsınız.
0
Komple ekran kaydetmeyecekseniz windows 10 içinde kendi kaydetme fonksiyonu da var. (masaüstünü kaydetmiyor, açtığınız programı kaydediyor sadece)
Windows tuşu ve G'ye bir arada basarak erişebilirsiniz.
Hali hazırda önerilen OBS Studio'yu öneririm. (Ses konusunda sıkıntı yaşadım windows'un capture'unda)
Windows tuşu ve G'ye bir arada basarak erişebilirsiniz.
Hali hazırda önerilen OBS Studio'yu öneririm. (Ses konusunda sıkıntı yaşadım windows'un capture'unda)
0
pccopath
selamlar,çok bilindik bu kahramanların (demir adam, örümcek adam gibi) maketini yapıp satmak istesem, hatta ve hatta 3d yazıcı ile basıp satmak istesem, telif hakları için kiminle irtibat kurmalıyım? nereden iletişim sağlayabilirim?teşekkürler...
selamlar,
çok bilindik bu kahramanların (demir adam, örümcek adam gibi) maketini yapıp satmak istesem, hatta ve hatta 3d yazıcı ile basıp satmak istesem, telif hakları için kiminle irtibat kurmalıyım? nereden iletişim sağlayabilirim?
teşekkürler...
çok bilindik bu kahramanların (demir adam, örümcek adam gibi) maketini yapıp satmak istesem, hatta ve hatta 3d yazıcı ile basıp satmak istesem, telif hakları için kiminle irtibat kurmalıyım? nereden iletişim sağlayabilirim?
teşekkürler...
0
hepsinin pazarlama bölümü var. küçük işlerle uğraşmazlar. 6 yıl önce büyük bir ev tekstili firmasının yeni ürünü olan, çocuk yastık örtüsü + nevresim + hurç a spider man baskısı için 40.000-USD ödemiştik.
0
iron
Bunun sanki hatırlayamadığım özel bir ismi vardı, var mıydı ki? İngilizcesi Reward ama ne olarak türkçeye çevriliyordu ki?
Bunun sanki hatırlayamadığım özel bir ismi vardı, var mıydı ki? İngilizcesi Reward ama ne olarak türkçeye çevriliyordu ki?
0
ingilizcede bounty de deniyor ama x'in kafasına y koymuşlar diye cümle içinde kullanıldığını hatırlıyorum sanki türkçede. basitçe ödül de deniyor olabilir tabii. kafasına yahut kellesine ödül koymak...
0
iron
24 Ağustos'tan önce Las Vegas/Nevada'ya ulaşması gereken küçük bir paketim var (10cm x 10 cm x 2 cm)Hangi kargo şirketi sizce en makul fiyatı sunar? 1 hafta önce PTT ile gönderseydim muhtemelen bana 15-20 tl'ye malolacaktı. Geciktiği için mecbur daha fazla ödeyeceğim ama açıkçası bu kadar küçük bir
24 Ağustos'tan önce Las Vegas/Nevada'ya ulaşması gereken küçük bir paketim var (10cm x 10 cm x 2 cm)
Hangi kargo şirketi sizce en makul fiyatı sunar? 1 hafta önce PTT ile gönderseydim muhtemelen bana 15-20 tl'ye malolacaktı. Geciktiği için mecbur daha fazla ödeyeceğim ama açıkçası bu kadar küçük bir paket için 100 dolar / 50 euro gibi rakamları da ödemek istemiyorum.
Hangi kargo şirketi sizce en makul fiyatı sunar? 1 hafta önce PTT ile gönderseydim muhtemelen bana 15-20 tl'ye malolacaktı. Geciktiği için mecbur daha fazla ödeyeceğim ama açıkçası bu kadar küçük bir paket için 100 dolar / 50 euro gibi rakamları da ödemek istemiyorum.
0
dhl, dhl, dhl diyorum
evrakı 24 saat içinde new york a ulaştırdılar
ama tabii fiyatları sıkıntılı. şirketler dhl ile çalışıyorlarsa onlara indirimli fiyatlar oluyor. eş dostun böyle bir durumu varsa bir sorusturabilirsin. hatta bana da buradan bir arkadas yardımcı olmustu
amerikaya ptt ile gönderilen diğer belgelerimin varması 1 ay sürdü.
evrakı 24 saat içinde new york a ulaştırdılar
ama tabii fiyatları sıkıntılı. şirketler dhl ile çalışıyorlarsa onlara indirimli fiyatlar oluyor. eş dostun böyle bir durumu varsa bir sorusturabilirsin. hatta bana da buradan bir arkadas yardımcı olmustu
amerikaya ptt ile gönderilen diğer belgelerimin varması 1 ay sürdü.
0
23-24'ünde orada olduğu sürece benim için sıkıntı yok. uygun fiyatlı olması benim için daha öncelikli. aslında zamanında gönderseydim ptt'nin gönderim süreleri de gayet makul. tabii şimdi arada bayram olduğu için ptt ile yetişmesinin mümkünatı yok.
0
iron
Yakın zamanda böyle bir şey farkettim, iki defa geldi başıma. Evde belli tipte böceklerin popülasyonunda artış oldu. Yakınlaşmalar yaşanabiliyor.Geçenlerde kafamı sağ omzuma çevirdiğimde omzumda bir böcek olduğunu gördüm. Anlık bir şekilde kulağımda vu vu (çok kısa yarım saniyeden bile az) şeklinde
Yakın zamanda böyle bir şey farkettim, iki defa geldi başıma. Evde belli tipte böceklerin popülasyonunda artış oldu. Yakınlaşmalar yaşanabiliyor.
Geçenlerde kafamı sağ omzuma çevirdiğimde omzumda bir böcek olduğunu gördüm. Anlık bir şekilde kulağımda vu vu (çok kısa yarım saniyeden bile az) şeklinde bir ses oluştu. Sonraki günlerde kafamı yine bir tarafa çevirdiğimde gördüğüm başka bir böcek için de aynı sesi duydum. Bu biraz uzaktaydı.
İşyerinde arkadaşlara sordum siz böyle bir ses duyuyor musunuz diye, duymuyorlarmış. Internette de baktım göremedim bir şey.
Ne olduğunu bilen yahut benzer bir deneyimi olan var mı?
Geçenlerde kafamı sağ omzuma çevirdiğimde omzumda bir böcek olduğunu gördüm. Anlık bir şekilde kulağımda vu vu (çok kısa yarım saniyeden bile az) şeklinde bir ses oluştu. Sonraki günlerde kafamı yine bir tarafa çevirdiğimde gördüğüm başka bir böcek için de aynı sesi duydum. Bu biraz uzaktaydı.
İşyerinde arkadaşlara sordum siz böyle bir ses duyuyor musunuz diye, duymuyorlarmış. Internette de baktım göremedim bir şey.
Ne olduğunu bilen yahut benzer bir deneyimi olan var mı?
0
Alıştık valla bir arada yaşamaya :)
Böcek kanatlı değildi bu arada, böceğin sesi olduğunu sanmıyorum zira daha uzaktan gördüğümde de aynı sesi duymuştum.
Böcek kanatlı değildi bu arada, böceğin sesi olduğunu sanmıyorum zira daha uzaktan gördüğümde de aynı sesi duymuştum.
0
Böcek fobisi varsa anlık tansiyon/adrenalin yükselmesi gibi bir durum olabilir. Kulakta uğultu yapıyordur belki.
0
Kulakta vuuuu vuuuu sesi bana da oluyor bazı bazı. Tek farkla, ben böcek görmüyorum. Genellikle kafamı yastığa koyduğumda ya da gözlerim karardığında oluyor. Tansiyonla alakalı olduğunu düşünüyorum.
0
Böcek fobim yok aslında ama bunu yaşadığımda muhtemelen anlık bir adrenalin sıçraması oluyor. Hani sıradan zamanlarda kulağıma garip bir ses geldi diyebileceğimiz bir olay değil. Bunun için böceği bilfiil görmem gerekiyor. Hani şuramda böcek mi var diye bazen huylanırız, öyle zamanlarda olmuyor.
0
Böcek ve türevlerine karşı fobim var.
Uyumaya çalışırken Duvarda posterler üzerinden örümcek geçtiği için sesi anlayıp ışığı açıp öldürmüştüm.
Tahtakurularının yerini tespit etmem biraz uzun sürmüştü.
Hamamböceğinide artık göz ucuyla görmüş oluyorum herhalde ki anlıyorum ziyaretçiler etrafımda
Örümcek adam vol 7
Uyumaya çalışırken Duvarda posterler üzerinden örümcek geçtiği için sesi anlayıp ışığı açıp öldürmüştüm.
Tahtakurularının yerini tespit etmem biraz uzun sürmüştü.
Hamamböceğinide artık göz ucuyla görmüş oluyorum herhalde ki anlıyorum ziyaretçiler etrafımda
Örümcek adam vol 7
0
freetakilir
https://www.youtube.com/watch?v=p4zluA60hjsçok sevdim 2 gündür çalıyor sıkıldığımda devam edebileceğim bir şey olsun.
0
abi tarz olarak bakmayın direk bu şarkıya benzesin. hareketli olmasın ağır gitar ritimleri olmasın.
sadece @secrexv2'ninkini beğendim.
sadece @secrexv2'ninkini beğendim.
0
binder dandet
Ben Barış Manço diyebilirim. Hala da izi devam ediyor... Ordan oraya dolaşması, ilginç hal ve tavırları bende iz bırakmıştı.. bide şener şen.
Ben Barış Manço diyebilirim. Hala da izi devam ediyor... Ordan oraya dolaşması, ilginç hal ve tavırları bende iz bırakmıştı.. bide şener şen.
0
Hagi, futbol takipçisi değilim fakat hagiyi hayatta hep idol almıştım birkaç yıl öncesine kadar:)
Disiplinini işine olan saygısını ve azmini örnek almaya çalıştım.
Çok değer verdiğim, çok sevdiğim insanlardan biridir.
Disiplinini işine olan saygısını ve azmini örnek almaya çalıştım.
Çok değer verdiğim, çok sevdiğim insanlardan biridir.
0
Kesinlikle Barış Manço. Enerjisine, samimi sevgi dolu haline, tarzına, Yüzüklerine, saçlarına, o sıcacık gülümsemesine, insanlarla iletişimine, bilgisi ve kültürüne, şarkılarına, herşeyine hayrandım, halâ öyledir benim için. Erkek olmadığım halde tarzımı(ve özellikle yüzük ama genel olarak takı hastasıyım), kişiliğimi farkında olmaksızın etkilediğini düşünüyorum. Malesef onun gibi biri bu dünyaya gelmeyecek.
0
Tom sawyer- seruven ruhuma cok faydasi oldu.
Ince memed- hala iki senede bir doner okurum.
Ince memed- hala iki senede bir doner okurum.
0
turist ömer ve şarlo. bu iki karakter kişiliğimi de etkilemiştir, ya da belki halihazırda yatkınlığım vardı onlara meylettim küçükken. maradona da önemli bir figürdü çocukluğumda. dünya kupasından ihraç edildiğinde ilk depresyonumu yaşamıştım. prince de fiziksel açıdan büyüleyici geliyordu.
0
therevo
Ben memurum, esim ev hanımı. Benim ticari faliyet yapmam yasak, esim adına bir isletme kurmak istesek calısan ve is veren kisi esim olacak sekilde bankalar kredi verir mi?yani ufak bir freanchesing isi icin 30.000-50.000 tl gibi bir miktarı edinebilir miyiz merak ettim? Kefil olarak beni gosterek?
Ben memurum, esim ev hanımı. Benim ticari faliyet yapmam yasak, esim adına bir isletme kurmak istesek calısan ve is veren kisi esim olacak sekilde bankalar kredi verir mi?
yani ufak bir freanchesing isi icin 30.000-50.000 tl gibi bir miktarı edinebilir miyiz merak ettim? Kefil olarak beni gosterek? (üzerimize konut kredisi var ayrıca )
kosgeb falan dısında?
yani ufak bir freanchesing isi icin 30.000-50.000 tl gibi bir miktarı edinebilir miyiz merak ettim? Kefil olarak beni gosterek? (üzerimize konut kredisi var ayrıca )
kosgeb falan dısında?
0
Bankayla konusmak gerekir tabi de, boyle bir kredi talebinde bulunursak cevapları ne yonde olur onu merak ettim sadece.
0
ev hanımları için destek fonları oluyordu, o yolları inceleyin derim. hem daha rahat hem de faiz konusunda daha esnek oluyordu
0
kadin girisimci, ayf (avrupa yatirim fonu) gibi ozellikli kredi bulman lazim. bunum disinda ev hanimi olan esiniz bankaya is vs kuracagim diye taleple gittigi zaman red cevabi alacaktir
0
Kosgeb dışında demeyin nolur. Nice destekler var araştırın. Bankayla işe başlamak sizin iş yükünüzü daha ilk günden 3 mat artıracak. Bu stres iş yapma kabiliyetinizi etkileyecek.
destek araştırın. İlgili bakanlıkları soruşturun
destek araştırın. İlgili bakanlıkları soruşturun
0
kgf kefaleti ile kredi kullandıran banka şubelerine başvurunuzun onaylanma ihtimalini sorgulayın isterseniz. kgf kadın girişimciler için bankalara kefil oluyor. kgf kefil olduğunda da bankaların tahsis süreçleri gelir / belirli bir sene faaliyet şartı gibi kriterleri esneterek kredi başvurularını değerlendiriyorlar.
www.kgf.com.tr
tabii başvurunuz reddedilirse kgf'ye başvuru parası cebinizden çıkmış oluyor.
www.kgf.com.tr
tabii başvurunuz reddedilirse kgf'ye başvuru parası cebinizden çıkmış oluyor.
0
d e ayri yazilir
selamlar coin mevzularına yeni yeni başladım. litecoin alacağım ama anne kızlık soyadına kadar bilgi palaşmak istemiyorum.btcturk, koinim, paribu mu neydi... bunlar sanırım fatura matura istiyor. benim adıma fatura yok.internette her yere bilgilerimi yapıştırmak da istemiyorum. ama paranı teslim edi
selamlar coin mevzularına yeni yeni başladım. litecoin alacağım ama anne kızlık soyadına kadar bilgi palaşmak istemiyorum.
btcturk, koinim, paribu mu neydi... bunlar sanırım fatura matura istiyor. benim adıma fatura yok.
internette her yere bilgilerimi yapıştırmak da istemiyorum. ama paranı teslim ediyorsun diyeceksiniz. para daha değersiz...
öncelik bilgilerimi paylaşmada litecoin almak.
yurtdısı gibi ihtimallar var mı? varsa yazın.
btcturk, koinim, paribu mu neydi... bunlar sanırım fatura matura istiyor. benim adıma fatura yok.
internette her yere bilgilerimi yapıştırmak da istemiyorum. ama paranı teslim ediyorsun diyeceksiniz. para daha değersiz...
öncelik bilgilerimi paylaşmada litecoin almak.
yurtdısı gibi ihtimallar var mı? varsa yazın.
0
Güveneceğin bir kişiye nakit toka edip efektif çıkışı olmayan bir exchange'de yahut bir cüzdan uygulamasına alabilirsin coin'leri.
Cüzdan için mutlaka cüzdanın anahtar bilgilerini basılı bir şekilde de sakla. Amerikaya bir kartuş satıp ödemesini bitcoin olarak almıştım. Iphone'u fabrika ayarlarına döndürdüğüm için blockchain dünyasında hapsoldu bitcoin'lerim.
Kara para filan da aklamayacaksan, üye olabilirsin bahsi geçen sitelere. Bitcoin alıp sattığı için yasal bir yaptırım görmüş kimse şimdiye kadar duymadım. Tabii paranoyak olman izlenmediğin anlamına gelmez :)
Cüzdan için mutlaka cüzdanın anahtar bilgilerini basılı bir şekilde de sakla. Amerikaya bir kartuş satıp ödemesini bitcoin olarak almıştım. Iphone'u fabrika ayarlarına döndürdüğüm için blockchain dünyasında hapsoldu bitcoin'lerim.
Kara para filan da aklamayacaksan, üye olabilirsin bahsi geçen sitelere. Bitcoin alıp sattığı için yasal bir yaptırım görmüş kimse şimdiye kadar duymadım. Tabii paranoyak olman izlenmediğin anlamına gelmez :)
0
diffarentiationation
bugüne kadar 1000 bugün de 100 entry girilmiş bu başlığa. etti veya etmedi, bu insanlar neden bu kadar kafa yoruyor buna? başlığa yazanlar kadar işsiz olsam tek tek hepsini engellerim ama vaktim yok ona.
bugüne kadar 1000 bugün de 100 entry girilmiş bu başlığa. etti veya etmedi, bu insanlar neden bu kadar kafa yoruyor buna? başlığa yazanlar kadar işsiz olsam tek tek hepsini engellerim ama vaktim yok ona.
0
bir jenerasyonun dilinden düşmeyen efsanesi olduğu ve senelerdir gerçekliği hakkında kesin bir sonuca varılamadığı için.
konu senin ilgini çekmiyorsa neden bu kadar büyük mesele haline getirdin mesela, ben de onu anlamadım. insanların buna kafa yorduğu zamanı sen de belli ki atomu parçalayarak falan harcamıyor olacaksın ki duyurusunu açıyorsun.
başarılar.
konu senin ilgini çekmiyorsa neden bu kadar büyük mesele haline getirdin mesela, ben de onu anlamadım. insanların buna kafa yorduğu zamanı sen de belli ki atomu parçalayarak falan harcamıyor olacaksın ki duyurusunu açıyorsun.
başarılar.
0
Doğruluğunun kanıtlanamamış olması gizem katıyor bence bundan. O dönemin şartlarında çok popüler olan oyunun takipçileri bugünlerde 30+ yaşlarda geçmişe özlem de var.
Bence elektrikler gittiği için telefonun tuşlarına gelişigüzel basarak rakibini street fighter'da yenen çocuk daha komikti :)
Bence elektrikler gittiği için telefonun tuşlarına gelişigüzel basarak rakibini street fighter'da yenen çocuk daha komikti :)
0
nette bununla ilgili haberler, deneyler falan var.
insanlara gerçeğe uygun bir yalan haber "şunu hatırlıyor musunuz şöyle olmuştu" gibisinden soruluyor, veya araya gerçek detaylar sıkıştrarak tamamen kurgu ürünü olaylar soruluyor, insanlar "aa evet çok net hatırlıyorum" diye ciddi ciddi savunuyor.
şöyle bir şey buldum başangıç olarak: www.sciencedaily.com
psikolojide bunun daha derli toplu bir adı olabilir, emin değilim. "hatırlıyorum yaa kesin vardı ben izledim" diyenler yani farkında olmadan, kötü niyet gütmeden savunuyor olabilirler.
edit: an angineer dedi, mandela etkisi olayın adı.
insanlara gerçeğe uygun bir yalan haber "şunu hatırlıyor musunuz şöyle olmuştu" gibisinden soruluyor, veya araya gerçek detaylar sıkıştrarak tamamen kurgu ürünü olaylar soruluyor, insanlar "aa evet çok net hatırlıyorum" diye ciddi ciddi savunuyor.
şöyle bir şey buldum başangıç olarak: www.sciencedaily.com
psikolojide bunun daha derli toplu bir adı olabilir, emin değilim. "hatırlıyorum yaa kesin vardı ben izledim" diyenler yani farkında olmadan, kötü niyet gütmeden savunuyor olabilirler.
edit: an angineer dedi, mandela etkisi olayın adı.
0
böyle bir olayın yaşanmadığı kesin ve buna rağmen binlerce insanın, bir toplumun hafızasında sanki yaşanmış gibi yer etmiş bir şekilde. ilginç bir olay değil diyemezsin. mandela etkisi deniyor bu duruma. sanırım bizim toplumun en büyük, en geniş mandela etkisi vakası da budur. o yüzden şaşırmaya gerek yok o kadar entry'e.
yukarıda dendiği gibi bu konuda psikoloji alanında yapılmış birçok çalışma var. o çalışmaları, araştırmaları yapan bilim adamları da mı işsizmiş? amerika'da da bu tarz birçok ünlü mandela etkisi vakası varmış. hatta geçen bir parodi video izlemiştim amerikadaki bu konudaki en bilinen vakaları bir araya getirip tiye alıyordu falan. bence insan beyniyle ilgili oldukça ilgi çekici bir şey.
yukarıda dendiği gibi bu konuda psikoloji alanında yapılmış birçok çalışma var. o çalışmaları, araştırmaları yapan bilim adamları da mı işsizmiş? amerika'da da bu tarz birçok ünlü mandela etkisi vakası varmış. hatta geçen bir parodi video izlemiştim amerikadaki bu konudaki en bilinen vakaları bir araya getirip tiye alıyordu falan. bence insan beyniyle ilgili oldukça ilgi çekici bir şey.
0
Buradaki konunun mandela etkisi ile falan alakası yok. Hatırlayanlar birebir diyalogları hatırlıyorlar.
Bizzat ben de izlerken şahit oldum bu olaya. Üçüncü kişilerin hatırladığı ile kendi hatırladığımı kıyasladığımda diyalogların da birebir örtüştüğünü görüyorum.
Şurada eski bir gazete küpürü var.
www.diken.com.tr
Sen nasıl bu kadar net hatırlıyorsan derseniz, işte soruda sorulduğu gibi sürekli konunun ısıtılmasından dolayı hatırlıyorum.
Neden ilgi gördüğü sorusuna gelince de : Malesef sıkıntı şu, insanlar artık doğru düzgün okumuyorlar. Ben mesela o başlığa gidip yazmadım çünkü benim deneyimlediğim şeyin birebir aynısını zaten biri yazmıştı. Günümüz insanı için önemli olan kendisi, +1'ini çakıyor geçiyor. Yarım yamalak okuduğu ile yapıyor bunu da.
Bizzat ben de izlerken şahit oldum bu olaya. Üçüncü kişilerin hatırladığı ile kendi hatırladığımı kıyasladığımda diyalogların da birebir örtüştüğünü görüyorum.
Şurada eski bir gazete küpürü var.
www.diken.com.tr
Sen nasıl bu kadar net hatırlıyorsan derseniz, işte soruda sorulduğu gibi sürekli konunun ısıtılmasından dolayı hatırlıyorum.
Neden ilgi gördüğü sorusuna gelince de : Malesef sıkıntı şu, insanlar artık doğru düzgün okumuyorlar. Ben mesela o başlığa gidip yazmadım çünkü benim deneyimlediğim şeyin birebir aynısını zaten biri yazmıştı. Günümüz insanı için önemli olan kendisi, +1'ini çakıyor geçiyor. Yarım yamalak okuduğu ile yapıyor bunu da.
0
"Sen nasıl bu kadar net hatırlıyorsan derseniz, işte soruda sorulduğu gibi sürekli konunun ısıtılmasından dolayı hatırlıyorum."
bak mesela aslında kendi söylüyor ama farkında değil. konunun sürekli ısıtılmasından dolayı beynine sahte bir anının yerleştiğinden haberi yok çünkü beyin böyle ilginç bir varlık. yaşanmamış bir olayın yaşandığından oldukça emin çünkü beyninde öyle yer etmiş artık o false memory yaşanmış olarak kodlanmış yerleşmiş. hani ne yapsan artık bu adama böyle bir olayın yaşanmadığını inandıramazsın.
bu kadar olay olmasının sebebi de bu işte. bir yanda beynin ilginç işleyişi yüzünden yaşanmayan bir olayın yaşandığına emin olan insanlar diğer yanda onları aslında o anının beyne sonradan yerleştiğine böyle bir şeyin olmadığına ikna etmeye çalışan insanlar. çok ilginç bir durum gerçekten.
bak mesela aslında kendi söylüyor ama farkında değil. konunun sürekli ısıtılmasından dolayı beynine sahte bir anının yerleştiğinden haberi yok çünkü beyin böyle ilginç bir varlık. yaşanmamış bir olayın yaşandığından oldukça emin çünkü beyninde öyle yer etmiş artık o false memory yaşanmış olarak kodlanmış yerleşmiş. hani ne yapsan artık bu adama böyle bir olayın yaşanmadığını inandıramazsın.
bu kadar olay olmasının sebebi de bu işte. bir yanda beynin ilginç işleyişi yüzünden yaşanmayan bir olayın yaşandığına emin olan insanlar diğer yanda onları aslında o anının beyne sonradan yerleştiğine böyle bir şeyin olmadığına ikna etmeye çalışan insanlar. çok ilginç bir durum gerçekten.
0
@rotten
hatırlayanların bazıları hatırladıklarını sanıyor olabilir ama büyük ihtimal gerçek.
çünkü sosyal medyanın olmadığı bir zamanda bu olay farklı ortamlarda konuşulmuştu.
yukardaki linteki gazete kupürü de ispatı.
www.diken.com.tr
hatırlayanların bazıları hatırladıklarını sanıyor olabilir ama büyük ihtimal gerçek.
çünkü sosyal medyanın olmadığı bir zamanda bu olay farklı ortamlarda konuşulmuştu.
yukardaki linteki gazete kupürü de ispatı.
www.diken.com.tr
0
@rotten head
Alıntıladığın şu cümlemde
"Sen nasıl ***bu kadar net*** hatırlıyorsan derseniz, işte soruda sorulduğu gibi sürekli konunun ısıtılmasından dolayı hatırlıyorum."
"bu kadar net" kısmının altını çizmem gerekiyordu.
Alelade hatırlamasına zaten hatırlıyorum ancak olay sürekli pişirildiği için detayları da bu sayede hafızamda güncel kalmaya devam ediyor demek istedim. Yoksa şahsen yakın zamanda yaşanan diyalogları bile net hatırlamam. Bu konuyla ilgili zikredilen farklı diyaloglar da var ancak bende kalmış olan sabah gazetesine sıcağı sıcağına erdoğan sevgin'in yazdığı diyalog ile aynı. Gençler bilmeyebilir ancak orada alıntılanan yazar bir tv yorumcusu, tv programlarının yayınlandığı günün ertesi günü yahut haftasında yorumlar yazardı. Erdoğan Sevgin de mi Mandela etkisinin kurbanı oldu 1 hafta içinde.
Mandela etkisini kendi meşrebimce şurada açıklamaya çalıştım : eksisozluk.com
Burada yaşanan mevhumun mandela etkisiyle çok alakası yok. Mandela etkisi olsaydı buna benzer hatalı anılarımız da olurdu. Şu şuna küfretmemiş miydi ya şeklinde. Ama misal birinin ölüp ölmediğine dair hafızamızı yokladığımızda pek çok sefer bu "mandela etkisi" denen naneden ötürü yanılıyoruz.
False memory dediğin olayın gerçekleşmesi için birinin bana bu olayı anlatıyor olması lazım, bu olay ile ilgili anılarım böyle bir anlatım gerçekleşmeden çok önce de vardı. Sene 93/94 falan.
Alıntıladığın şu cümlemde
"Sen nasıl ***bu kadar net*** hatırlıyorsan derseniz, işte soruda sorulduğu gibi sürekli konunun ısıtılmasından dolayı hatırlıyorum."
"bu kadar net" kısmının altını çizmem gerekiyordu.
Alelade hatırlamasına zaten hatırlıyorum ancak olay sürekli pişirildiği için detayları da bu sayede hafızamda güncel kalmaya devam ediyor demek istedim. Yoksa şahsen yakın zamanda yaşanan diyalogları bile net hatırlamam. Bu konuyla ilgili zikredilen farklı diyaloglar da var ancak bende kalmış olan sabah gazetesine sıcağı sıcağına erdoğan sevgin'in yazdığı diyalog ile aynı. Gençler bilmeyebilir ancak orada alıntılanan yazar bir tv yorumcusu, tv programlarının yayınlandığı günün ertesi günü yahut haftasında yorumlar yazardı. Erdoğan Sevgin de mi Mandela etkisinin kurbanı oldu 1 hafta içinde.
Mandela etkisini kendi meşrebimce şurada açıklamaya çalıştım : eksisozluk.com
Burada yaşanan mevhumun mandela etkisiyle çok alakası yok. Mandela etkisi olsaydı buna benzer hatalı anılarımız da olurdu. Şu şuna küfretmemiş miydi ya şeklinde. Ama misal birinin ölüp ölmediğine dair hafızamızı yokladığımızda pek çok sefer bu "mandela etkisi" denen naneden ötürü yanılıyoruz.
False memory dediğin olayın gerçekleşmesi için birinin bana bu olayı anlatıyor olması lazım, bu olay ile ilgili anılarım böyle bir anlatım gerçekleşmeden çok önce de vardı. Sene 93/94 falan.
0
"ben izlemedim" diye başlayan köşe yazısını olayın kesin kanıtı diye sunup durmak da iyiymiş. bu olayın yaşanmadığına dair bir başka gösterge de bu olabilir. zaten böyle bir şeyin gerçekleşmediği kesin onu tartışmayacağım burada ancak yaşanmamış bir olay hakkında bu kadar kendinizden emin konuşmanız bu kadar net hatırladığınızı iddia etmeniz oldukça büyüleyici. hani cidden o şey beyninizde canlanıyor sonuçta yalan falan söylemiyorsunuz ama öyle bir şey yok aslında. hayretle izliyorum.
0
kanıt diye sunulan yazıya gerçekten bende güldüm, yukarıda arkadaşlar söylemiş mandela etkisi diye insanlara ne yaparsan yap yaşanmadığını inandıramazsın +1
neden bu kadar popüler dersek insanlardaki acaba oldu mu olmadı mı tolga abi yalan mı söylüyor vs parodisi ülkenin en büyük mandela etkisi +1 diyorum.
neden bu kadar popüler dersek insanlardaki acaba oldu mu olmadı mı tolga abi yalan mı söylüyor vs parodisi ülkenin en büyük mandela etkisi +1 diyorum.
0
arkadaş sizi inandırmak için ne yapmak gerekiyor acaba?
gözümle gördüm diyenler var:
mandela etkisidir, öyle sanıyorsunuzdur diyorsunuz.
?????
duyanlar var:
söylentidir diyorsunuz.
benim evle okul arası mesafe 2 otobüsle gidilecek kadar uzaktı.
Bu olayı mahalledeki cocuklardan duyup okulda anlattıgımda,
onlar da baskalarından duyduklarını ya da kendi gözleriyle görmüş olduklarını söylemişlerdi.
Cep telefonunun bile olmadığı bir dönemde bu söylentinin,
farklı semtlerdeki çocuklar arasında aynı anda ortaya çıkmasına imkan yok.
gözümle gördüm diyenler var:
mandela etkisidir, öyle sanıyorsunuzdur diyorsunuz.
?????
duyanlar var:
söylentidir diyorsunuz.
benim evle okul arası mesafe 2 otobüsle gidilecek kadar uzaktı.
Bu olayı mahalledeki cocuklardan duyup okulda anlattıgımda,
onlar da baskalarından duyduklarını ya da kendi gözleriyle görmüş olduklarını söylemişlerdi.
Cep telefonunun bile olmadığı bir dönemde bu söylentinin,
farklı semtlerdeki çocuklar arasında aynı anda ortaya çıkmasına imkan yok.
0
tamam köşeyazarına inanmıyorsunuz da programın yapımcısına da mı inanmıyorsunuz? beynin çalışma şekliyle ilgili madem bu kadar bilgi sahibisiniz. şunu da idrak edebilirsiniz sanırım : olayın yaşanması ve devamında yaşananlar ile beraber yapımcının beyninde tetiklenen hugo ile alakalı nöron sayısı >> olaya dışarıdan tanıklık edenlerin beyinlerinde tetiklenen nöron sayısı.
0
zunkatsar
etle tırnaktan sonraki verdiği örnek nedir?https://youtu.be/BDb__vr8eao?t=3627
0
"honeylen tost gibi olalım" diyor sanırım. honey & toast. kızarmış ekmek ve bal.
kasap açalım ete para vermeyelim diye devam edeydi iyiydi :)
kasap açalım ete para vermeyelim diye devam edeydi iyiydi :)
0
dahinnotha
merhaba,bir script ile oluşturduğum txt biçiminde dosyam var. bunu json formatına çevirmek istiyorum. dosya formatım şuan şöyle;<tr><td>25.08.2017</td><td>lorem ipsum </td></tr><tr><td>31.08.2017</td><td>dolor sit amet</td></tr>split metodunu kullanarak döngü içine döngü yazıp, noktasını virgülünü p
merhaba,
bir script ile oluşturduğum txt biçiminde dosyam var. bunu json formatına çevirmek istiyorum. dosya formatım şuan şöyle;
<tr>
<td>
25.08.2017
</td>
<td>
lorem ipsum
</td>
</tr>
<tr>
<td>
31.08.2017
</td>
<td>
dolor sit amet
</td>
</tr>
split metodunu kullanarak döngü içine döngü yazıp, noktasını virgülünü parantezini kendim koyayım istedim ama içiçe döngüleri doğru düzgün yazamadım. tarih * içerik adetince döngüye giriyor. döngüyü nasıl yazarım ya da json'a çevirmek için daha kolay bir yol var mı?
bir script ile oluşturduğum txt biçiminde dosyam var. bunu json formatına çevirmek istiyorum. dosya formatım şuan şöyle;
<tr>
<td>
25.08.2017
</td>
<td>
lorem ipsum
</td>
</tr>
<tr>
<td>
31.08.2017
</td>
<td>
dolor sit amet
</td>
</tr>
split metodunu kullanarak döngü içine döngü yazıp, noktasını virgülünü parantezini kendim koyayım istedim ama içiçe döngüleri doğru düzgün yazamadım. tarih * içerik adetince döngüye giriyor. döngüyü nasıl yazarım ya da json'a çevirmek için daha kolay bir yol var mı?
0
iç içe for'a gerek yokmuş. tr, td'leri kaldırıp tek bir ifade yaptım ve ona böldüm. aşağıdaki şekilde ayrı ayrı kullanabildim.
for (int i = 0; i < newText.Length; i++)
{
if (i % 2 == 0)
{
Console.WriteLine("tarih: " + newText[i] );
Console.WriteLine("icerik: " + newText[i + 1]);
}
}
şimdi aldığım string ifadelerle köşeli parantez, süslü parantez virgül falan ekleyeceğim.
bu amele yöntemi midir? daha profesyonel bir cevabınız var mı?
for (int i = 0; i < newText.Length; i++)
{
if (i % 2 == 0)
{
Console.WriteLine("tarih: " + newText[i] );
Console.WriteLine("icerik: " + newText[i + 1]);
}
}
şimdi aldığım string ifadelerle köşeli parantez, süslü parantez virgül falan ekleyeceğim.
bu amele yöntemi midir? daha profesyonel bir cevabınız var mı?
0
Kod:
public class Entry
{
public DateTime date;
public string text;
}
List<Entry> list = new List<Entry>();
list.Add(new Entry() { date = new DateTime(2017, 8, 25), text = "lorem ipsum" });
list.Add(new Entry() { date = new DateTime(2017, 8, 31), text = "dolor sit amet" });
Newtonsoft.Json.JsonSerializer serializer = new Newtonsoft.Json.JsonSerializer();
using (StringWriter sw = new StringWriter())
{
serializer.Serialize(sw, list);
Console.Out.WriteLine(sw.ToString());
}
Çıktısı :
[{"date":"2017-08-25T00:00:00","text":"lorem ipsum"},{"date":"2017-08-31T00:00:0
0","text":"dolor sit amet"}]
public class Entry
{
public DateTime date;
public string text;
}
List<Entry> list = new List<Entry>();
list.Add(new Entry() { date = new DateTime(2017, 8, 25), text = "lorem ipsum" });
list.Add(new Entry() { date = new DateTime(2017, 8, 31), text = "dolor sit amet" });
Newtonsoft.Json.JsonSerializer serializer = new Newtonsoft.Json.JsonSerializer();
using (StringWriter sw = new StringWriter())
{
serializer.Serialize(sw, list);
Console.Out.WriteLine(sw.ToString());
}
Çıktısı :
[{"date":"2017-08-25T00:00:00","text":"lorem ipsum"},{"date":"2017-08-31T00:00:0
0","text":"dolor sit amet"}]
0
Birbiri ile alakasız şeyleri aynı array içine toplamak amele bir yöntem evet. Bir yerden bu datayı alıp parse etmeye çalışıyorsun anladığım kadarıyla. Bu iş için class'lar oluşturup belli bir hiyerarşide bir veriyapısında tutabilirsin. Sonrası için de yazdığım örnekteki gibi serialize edilmiş json string'i üretebiliyorsun. Bunu string birleştirme yoluyla kendin yapmaya çalışmak da çok profesyonelce olmaz.
Tabii ileride Dictionary vesaire kullandığında profesyonel yöntemin de başka zorlukları var.
Parse etmeye çalıştığın sayfa Xhtml compliant ise parse işin dom üstünden de yapabilirsin. Bir ara ekşi sözlük için kitlengeç diye bir başlığı takip etmek için bir şeyler yapmıştım. Ekşi'yi ssg daha yeni xhtml compliant yapmıştı o zamanlar. (Hedef ekşi ise bunu bir değerlendir.)
Tabii ileride Dictionary vesaire kullandığında profesyonel yöntemin de başka zorlukları var.
Parse etmeye çalıştığın sayfa Xhtml compliant ise parse işin dom üstünden de yapabilirsin. Bir ara ekşi sözlük için kitlengeç diye bir başlığı takip etmek için bir şeyler yapmıştım. Ekşi'yi ssg daha yeni xhtml compliant yapmıştı o zamanlar. (Hedef ekşi ise bunu bir değerlendir.)
0
teşekkür ederim. veriyi c# ta oluşturmuyorum. veri zaten txt olarak başka bir ortamda oluşturuluyor. script dediğim de javascript değil. autohotkey'de yazdığım bir kod.
ben ilk cevabımdaki gibi bölüp köşeli parantez falan ekledim. düşündüğüm kadar zor olmadı, hatta belki birine lazım olur;
Console.Write("data = '[");
//0'ıncı index'i atlıyorum çünkü o null geliyor.
for (int i = 1; i < newText.Length; i++)
{
if (i % 2 == 1)
{
Console.Write("{");
}
if (i % 2 == 1)
{
Console.Write("\"tarih\":\"" + newText[i] + "\"");
Console.Write(", \"icerik\":\"" + newText[i + 1] + "\"");
}
if (i % 2 == 0)
{
Console.Write("},");
}
}
Console.Write("{}]';");
kod çok sağlıklı değil farkındayım, kendi kişisel kullanımım için yazdığım bir şey bu.
ben ilk cevabımdaki gibi bölüp köşeli parantez falan ekledim. düşündüğüm kadar zor olmadı, hatta belki birine lazım olur;
Console.Write("data = '[");
//0'ıncı index'i atlıyorum çünkü o null geliyor.
for (int i = 1; i < newText.Length; i++)
{
if (i % 2 == 1)
{
Console.Write("{");
}
if (i % 2 == 1)
{
Console.Write("\"tarih\":\"" + newText[i] + "\"");
Console.Write(", \"icerik\":\"" + newText[i + 1] + "\"");
}
if (i % 2 == 0)
{
Console.Write("},");
}
}
Console.Write("{}]';");
kod çok sağlıklı değil farkındayım, kendi kişisel kullanımım için yazdığım bir şey bu.
0
client tarafında direk bu işi ufak bir jquery plugin ile yapabilirsin.
jsfiddle.net
işi client tarafında halletmek daha iyi olabilir.
jsfiddle.net
işi client tarafında halletmek daha iyi olabilir.
0
iron
Tanımadığım, rehberimde ekli olmayan birinden geçenlerde mesaj geldiğine dair böyle bir uyarı geldi. "Mesaj bekleniyor. Bu biraz zamana alabilir." şeklinde.Aradan 4-5 gün geçti, yine aynı uyarı geldi.Listemde olan kişilerle ilgili böyle bir uyarı şimdiye kadar hiç almadım. Nette yazılanlar bu uyarın
Tanımadığım, rehberimde ekli olmayan birinden geçenlerde mesaj geldiğine dair böyle bir uyarı geldi.
"Mesaj bekleniyor. Bu biraz zamana alabilir." şeklinde.
Aradan 4-5 gün geçti, yine aynı uyarı geldi.
Listemde olan kişilerle ilgili böyle bir uyarı şimdiye kadar hiç almadım. Nette yazılanlar bu uyarının geçici bir uyarı olduğunu işaret ediyor.
Tahminim rehbere eklersem elemanın mesajlar artık bana ulaşacak. Ancak bir yandan kıllanıyorum. Başka rehberimde ekli olmayan vatandaşların mesajlarında bu durum olmaz iken, neden bu elemanınkinde oluyor?
Elemanın fotosu da var profilinde, ancak tanımıyorum.
Soruyu sormamışım... Ne ki bu şimdi?
"Mesaj bekleniyor. Bu biraz zamana alabilir." şeklinde.
Aradan 4-5 gün geçti, yine aynı uyarı geldi.
Listemde olan kişilerle ilgili böyle bir uyarı şimdiye kadar hiç almadım. Nette yazılanlar bu uyarının geçici bir uyarı olduğunu işaret ediyor.
Tahminim rehbere eklersem elemanın mesajlar artık bana ulaşacak. Ancak bir yandan kıllanıyorum. Başka rehberimde ekli olmayan vatandaşların mesajlarında bu durum olmaz iken, neden bu elemanınkinde oluyor?
Elemanın fotosu da var profilinde, ancak tanımıyorum.
Soruyu sormamışım... Ne ki bu şimdi?
0
eleman whatsappa girip karşılıklı uçtan uca şifreleme gerçekleştiğinde mesaj gelecek sana. eleman whatsapp'ını açmamış o mesaj sana geldikten sonra hiç.
0
@aşksız prens : mümkün değil bu zira elemanın last seen açık ve sürekli değişiyor. 5 gün içinde hem whatsapp'a hem de bana mesaj yazdığı yere en az bir kez girdiğinden eminiz.
0
Rehbere eklediginde gelecegini sanmiyorum cunku benim rehberde kayitli bir kisi ile boyle bir durumum oldu. Muhtemelen cok fazla kisiye ayni anda mesaj atmayi denedi. 30 ağustos ya da bayram mesajidir.
0
bir3iki7
İs: Özel sektör.1-Kac gun gitmez isek eger isyeri bizi isten cikarma hakkina sahip olur?2-Isten cıkartilirsak eger bu sgk veya baska bir yerde yazar mi ve sonraki is yerimizin bundan bir sekilde haberi olabilir mi?
İs: Özel sektör.
1-Kac gun gitmez isek eger isyeri bizi isten cikarma hakkina sahip olur?
2-Isten cıkartilirsak eger bu sgk veya baska bir yerde yazar mi ve sonraki is yerimizin bundan bir sekilde haberi olabilir mi?
1-Kac gun gitmez isek eger isyeri bizi isten cikarma hakkina sahip olur?
2-Isten cıkartilirsak eger bu sgk veya baska bir yerde yazar mi ve sonraki is yerimizin bundan bir sekilde haberi olabilir mi?
0
1. Sanirim iki gun ust uste kural ama uygulanmayabilir.
2. Senden bunu isteyebilir. Simdi ise girdigim yer edevletten bakmak istedi, buna haklari var mi bilmiyorum ama korktugum bir sey olmadigi icin gosterdim. OHAL'de oldugumuz icin GBT falan filan boyle seylere bakiyorlarmis. Biz de korkuyoruz dedi mudur.
2. Senden bunu isteyebilir. Simdi ise girdigim yer edevletten bakmak istedi, buna haklari var mi bilmiyorum ama korktugum bir sey olmadigi icin gosterdim. OHAL'de oldugumuz icin GBT falan filan boyle seylere bakiyorlarmis. Biz de korkuyoruz dedi mudur.
0
3 gün üst üste işe gitmeme işten tazminatsız çıkarılma sebebidir. Noter ve şahitler eşliğinde belgendirilmek zorundadır.
Sicilinizde çıkarılma sebebi yazar ve yeni işveren bunu görebilir.
Sicilinizde çıkarılma sebebi yazar ve yeni işveren bunu görebilir.
0
İki defa yazılı olarak ihtar edilirsiniz ve savunmanız istenir, üçüncüsünde işten çıkarma hakkı vardır işveren'in.
sadece işe gitmeme değil bildiğim kadarıyla, geç gitmek de aynı kapıya çıkıyor.
geriye dönük işlemez sanıyorum. işveren daha önce geç gittiğiniz / hiç gitmediğiniz günler için bir anda hepsini ihtar etme ve işten çıkarma gibi bir şey yapamaz tahminimce. yani ihtar edildikten sonra kendinizi düzeltirseniz karşı tarafın böyle bir hakkı olmaz.
sadece işe gitmeme değil bildiğim kadarıyla, geç gitmek de aynı kapıya çıkıyor.
geriye dönük işlemez sanıyorum. işveren daha önce geç gittiğiniz / hiç gitmediğiniz günler için bir anda hepsini ihtar etme ve işten çıkarma gibi bir şey yapamaz tahminimce. yani ihtar edildikten sonra kendinizi düzeltirseniz karşı tarafın böyle bir hakkı olmaz.
0
hümanist tabutçu
Bu takıntıya sahip olup da yenen arkadaşlar nasıl yendi? Bende özellikle kağıttan bir yazıyı bilgisayara geçirirken, veri girerken oluyor. "Aynen geçirdim mi acaba?", "Eksik mi yazdım acaba?" vs. diye.
Bu takıntıya sahip olup da yenen arkadaşlar nasıl yendi? Bende özellikle kağıttan bir yazıyı bilgisayara geçirirken, veri girerken oluyor. "Aynen geçirdim mi acaba?", "Eksik mi yazdım acaba?" vs. diye.
0
eksik yazsan ne olur. uzaya mekik mi yolluyorsun. problem olursa göndersinler bi daha yaz.
0
yenemedik. 50 defa kontrol ettiğim şeyler oluyor. allahtan genel olarak hızlıyım da kendimi yavaşlattığım çok belli olmuyor.
0
Tekrar sayısını sen belirle. 1. kontrolü kağıttan monitöre yap, 2. kontrolü monitörden kağıda yap. Bu işlemden sonra "Artık kontrol yapmayacağım." diyerek belgeyi kaydet. Ben şu soruyu kendime soruyorum çok takılırsam: "Ben bunu gerçekten kontrol ettim mi?" Cevabı "Evet." ise hiç uzatmadan işlerime devam ediyorum. Yaptığın işi fark etmen için kendine zaman ver. Zihinsel bir süreç yaşama. Bilgisayar başında hayal alemine daldığın zaman bu takıntıların sıklığı artıyor.
0
@dissendium
Ellerine sağlık :) Bu dediklerinin neredeyse hepsini yapıyorum, tekrar sınırlaması koymak özellikle hiç işe yaramıyor, söz geçiremiyorum kendime. Son söylediğin şey çok doğru.
Ellerine sağlık :) Bu dediklerinin neredeyse hepsini yapıyorum, tekrar sınırlaması koymak özellikle hiç işe yaramıyor, söz geçiremiyorum kendime. Son söylediğin şey çok doğru.
0
kontrol için makul sayıda ve temsil edici nitelikte referans noktaları seçip üzerinden geçersin, hata varsa büyük ihtimalle gözüne çarpar.
her seferinde %100 kontrol yapamazsın. bunu kabul et.
her seferinde %100 kontrol yapamazsın. bunu kabul et.
0
bitmeyen bir şey bu. o evin kapısını acaba kapattım mı diye tüm gün içini kemirir
0
böyle bir işi yaparken başıma kontrol etme gibi ekstra bir iş çıkartacaksa öncelikle onun çaresini düşünürüm. sallıyorum yazılı bir metni bilgisayara geçireceksem yazdığım kısımları işaretler öyle devam ederim.
hata yapmayayım diye çok kasmak ta anlamsız. ne de olsa hata yaparım diyerek hızlı bir şekilde iş yapılıp son bir kez kontrol yapılabilir.
Hafıza gerektiren bu tip aktiviteler için "ayıraç" nesneleri / kavramları her zaman için faydalıdır.
hata yapmayayım diye çok kasmak ta anlamsız. ne de olsa hata yaparım diyerek hızlı bir şekilde iş yapılıp son bir kez kontrol yapılabilir.
Hafıza gerektiren bu tip aktiviteler için "ayıraç" nesneleri / kavramları her zaman için faydalıdır.
0
@zgrydn
Sanırım gözüne çarpacağına güvenmek gerekiyor.
@ercu cozer
Teşhisi konmadı ama herkeste bir miktar var bu rahatsızlık. Bu arada hastalığın adını da yanlış yazmışsın, gözüme çarptı :)
@iron
Hiç kontrol etmemezlik de yapmadım ki diyip 1 kontrolden sonra salınabilir aslında. Deneyelim :)
Sanırım gözüne çarpacağına güvenmek gerekiyor.
@ercu cozer
Teşhisi konmadı ama herkeste bir miktar var bu rahatsızlık. Bu arada hastalığın adını da yanlış yazmışsın, gözüme çarptı :)
@iron
Hiç kontrol etmemezlik de yapmadım ki diyip 1 kontrolden sonra salınabilir aslında. Deneyelim :)
0
diffarentiationation
Mesela erkek mi kız mı yerine cinsiyeti nedir dediğimiz gibi, bunda da kısa olarak sorabileceğimiz bir kelime, cümle, kalıp var mı?
Mesela erkek mi kız mı yerine cinsiyeti nedir dediğimiz gibi, bunda da kısa olarak sorabileceğimiz bir kelime, cümle, kalıp var mı?
0
total paranoia
müzik, enstruman parçaları enstrumanlar ve bilgisayar parçaları alet edevatları vs vs bulabileceğim pazarlar var mı ?
müzik, enstruman parçaları enstrumanlar ve bilgisayar parçaları alet edevatları vs vs bulabileceğim pazarlar var mı ?
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
Japonca kitap, dergi gibi okumalık bir şeyler arıyorum ama birkaç yere baktım, bulamadım. Birkaç tane D&R mağazasını gezdim, başka kitap evlerine de baktım ama hiçbir yerde yok.Sadece internette 10 - 15 sayfalık çocuk kitapları satan birisine rastladım, o kitaplarıda gidip görme ve seçme şansım yok.
Japonca kitap, dergi gibi okumalık bir şeyler arıyorum ama birkaç yere baktım, bulamadım. Birkaç tane D&R mağazasını gezdim, başka kitap evlerine de baktım ama hiçbir yerde yok.
Sadece internette 10 - 15 sayfalık çocuk kitapları satan birisine rastladım, o kitaplarıda gidip görme ve seçme şansım yok. Ankara içerisinde bulabileceğim yer var mıdır ? Veya internetten seçerek sipariş verebileceğim bir yer ?
Sadece internette 10 - 15 sayfalık çocuk kitapları satan birisine rastladım, o kitaplarıda gidip görme ve seçme şansım yok. Ankara içerisinde bulabileceğim yer var mıdır ? Veya internetten seçerek sipariş verebileceğim bir yer ?
0
Amazon.co.jp. Eskiden buradan bir kaç sipariş vermiştim. Kültürel ürünleri hala gönderiyordur tahminim.
Copyright sorunu olmayan ebook tadında şeyleri bulabilirsin tahminimce. Manga tarzı şeyleri de illegal olarak download etmen mümkündür diye tahmin ediyorum.
Copyright sorunu olmayan ebook tadında şeyleri bulabilirsin tahminimce. Manga tarzı şeyleri de illegal olarak download etmen mümkündür diye tahmin ediyorum.
0
Teşekkür ederim cevap için.
Amazon JP ye baktım, işimi görecek kitaplar var ama oradan Türkiye'ye kargo istemenin ücreti çok astronomik çıkabilir mi ? Gümrük vergisi vs. çok pahalı olmayacaksa alabilirim ordan.
Amazon JP ye baktım, işimi görecek kitaplar var ama oradan Türkiye'ye kargo istemenin ücreti çok astronomik çıkabilir mi ? Gümrük vergisi vs. çok pahalı olmayacaksa alabilirim ordan.
0
Gümrük kuralları genel geçer. 30 dolar / euro'nun üstü eğer denetlenir de tespit edilirse gümrüğe tabi.
Eskiden ptt ile geliyordu, artık nasıl geliyor Japonya'dan bilmiyorum.
Ancak shipping epey tuzlu,
www.amazon.co.jp
sipariş başına 1100 yen,
üstüne parça başı 350 yen diyor.
1 kitap alsan sırf shipping 13.5 dolar civarına geliyor. Pek de mantıklı değilmiş. Siparişin 30 doları geçerse de üstüne gümrük vergisi vereceksin.
Şurada serileri almak mantıklı diye yazmışlar.
chic-pixel.com
Sallıyorum 1 kitap yerine 10 kitap için aynı shipping ücretini ödüyorsun bu durumda.
Kindle tarzı bir şey bu iş için sanırım en mantıklısı.
Eskiden ptt ile geliyordu, artık nasıl geliyor Japonya'dan bilmiyorum.
Ancak shipping epey tuzlu,
www.amazon.co.jp
sipariş başına 1100 yen,
üstüne parça başı 350 yen diyor.
1 kitap alsan sırf shipping 13.5 dolar civarına geliyor. Pek de mantıklı değilmiş. Siparişin 30 doları geçerse de üstüne gümrük vergisi vereceksin.
Şurada serileri almak mantıklı diye yazmışlar.
chic-pixel.com
Sallıyorum 1 kitap yerine 10 kitap için aynı shipping ücretini ödüyorsun bu durumda.
Kindle tarzı bir şey bu iş için sanırım en mantıklısı.
0
Haklısın, burada Japonca kitabı kitapçıda bulamazsın. 2 yıldır ortalama 2 ayda bir CDJapan'dan manga alıyorum; iyidir, hoştur. Amazon'un kargo ücretlendirme politikası biraz saçma olduğu için çok pahalıya geliyor. Iron'ın da dediği gibi, Amazon'dan sadece kitap seti (5-10 kitap) almak mantıklı; çünkü bunlarda tüm seti tek parça olarak değerlendirdiği için daha ucuza gelebiliyor.
CDJapan, tüm diğer Japon satıcılar gibi kargonun ağırlığına göre ücretlendirme yapıyor. Kitaplar da ağır olduğu için yine insanı üzen fiyatlar ortaya çıkabiliyor gerçi. Şimdi 9 kitaplık bir sipariş vermek üzereyim, 3610 yen diyor şaka gibi. Registered SAL seçeneği ile maksimum 10-15 günde kitaplar geliyor.
Bir diğer seçenek de Mandarake. İkinci el kitap satıyor ama buradan aldıklarım gayet temiz çıktı. Baskısı tükenmiş kitapları, dergileri edinmede de çok işe yarar. CDJapan ile aynı kargolama mantığına sahip. İkinci el olduğu için daha ucuz kitaplar bulabilirsin. Tabi bu ucuzluk, semeresini yine çok fazla kitap almakla verecektir, yoksa 100-200 yen için değmeyebilir.
Herkesin kullandığı honto var bir de ama CDJ'ye alıştığım için buna pek rağbet etmedim. Bir de bu sitenin her yeri Japonca.
CDJapan, tüm diğer Japon satıcılar gibi kargonun ağırlığına göre ücretlendirme yapıyor. Kitaplar da ağır olduğu için yine insanı üzen fiyatlar ortaya çıkabiliyor gerçi. Şimdi 9 kitaplık bir sipariş vermek üzereyim, 3610 yen diyor şaka gibi. Registered SAL seçeneği ile maksimum 10-15 günde kitaplar geliyor.
Bir diğer seçenek de Mandarake. İkinci el kitap satıyor ama buradan aldıklarım gayet temiz çıktı. Baskısı tükenmiş kitapları, dergileri edinmede de çok işe yarar. CDJapan ile aynı kargolama mantığına sahip. İkinci el olduğu için daha ucuz kitaplar bulabilirsin. Tabi bu ucuzluk, semeresini yine çok fazla kitap almakla verecektir, yoksa 100-200 yen için değmeyebilir.
Herkesin kullandığı honto var bir de ama CDJ'ye alıştığım için buna pek rağbet etmedim. Bir de bu sitenin her yeri Japonca.
0
CDJ ye baktım, kitapların fiyatları uygun ama az sayıda kitap için kargo fiyatı kitap fiyatını geçebiliyor. Buradan toplu almak gerekiyor anladığım kadarıyla, yoksa kargoya daha fazla para harcanıyor.
Kargo türüne göre fiyat değişiyor ama düşük fiyata getiren kargolarda ürünün kaybolması vs. gibi sorun yaşanır mı ? 6 haftaya kadar çıkabilir ürünün gelmesi diyor, bu benim için sorun değil ama kargo takibi de yaptırmıyor düşük fiyatlar.
Amazon.de ye baktım, birkaç kitap var oradan alacağım ama japonca öğrenmeye çalıştığım için benim amacım kitapları görüp, inceleyip almaktı. Bütün dünyada manga, anime bu kadar sevilirken Türkiye'ye orijinal dilinde getirmeyi neden kimse akıl etmiyor bunları, anlayamadım. Gezdiğim çoğu kitap evlerinde yabancı dillerdeki romanlar, dergiler vs. neredeyse hepsi ingilizce. Yani korece, rusça, çince öğrenmeye çalışsam yine aynı sorunu yaşayacaktım demekki.
Kargo türüne göre fiyat değişiyor ama düşük fiyata getiren kargolarda ürünün kaybolması vs. gibi sorun yaşanır mı ? 6 haftaya kadar çıkabilir ürünün gelmesi diyor, bu benim için sorun değil ama kargo takibi de yaptırmıyor düşük fiyatlar.
Amazon.de ye baktım, birkaç kitap var oradan alacağım ama japonca öğrenmeye çalıştığım için benim amacım kitapları görüp, inceleyip almaktı. Bütün dünyada manga, anime bu kadar sevilirken Türkiye'ye orijinal dilinde getirmeyi neden kimse akıl etmiyor bunları, anlayamadım. Gezdiğim çoğu kitap evlerinde yabancı dillerdeki romanlar, dergiler vs. neredeyse hepsi ingilizce. Yani korece, rusça, çince öğrenmeye çalışsam yine aynı sorunu yaşayacaktım demekki.
0
Registered SAL seçeneği takiplidir ve en düşük fiyatlı ikinci posta seçeneğidir. EMS ve DHL gibi seçenekler gereksiz pahalı bence. Ben bugüne kadar RSAL ile hiç sorun yaşamadım, sadece bir paketim yılbaşı trafiğine takılıp 7 haftada gelmişti. Diğerleri hep 1-2 haftada geldi. Takipsiz SAL ve Air Mail'i tavsiye etmem, 410 yen daha verip takip numarası almak daha mantıklı.
Kargo fiyatına rağmen Japonca manga almak, İngilizce/Fransızca manga almaktan daha ucuza geldiği için bu işe başlamıştım. Tabi yen de bu kadar yüksek değildi eskiden. Tek bir kitabın posta ücreti RSAL ile 900 yen civarı tutmalı, birkaç kitap alınca bence dengeliyor. Bir manga 400-600 yen iken İngilizcesi 7-13 dolar arasında sonuçta. Bu kadar da hesaplayan adamım.
Türkiye'de Japonca kitapların satacağı konusunda ise şüpheliyim.
Ankara'da TJV kitaplık falan kurmamış mı bu arada? Merak ettim.
Kargo fiyatına rağmen Japonca manga almak, İngilizce/Fransızca manga almaktan daha ucuza geldiği için bu işe başlamıştım. Tabi yen de bu kadar yüksek değildi eskiden. Tek bir kitabın posta ücreti RSAL ile 900 yen civarı tutmalı, birkaç kitap alınca bence dengeliyor. Bir manga 400-600 yen iken İngilizcesi 7-13 dolar arasında sonuçta. Bu kadar da hesaplayan adamım.
Türkiye'de Japonca kitapların satacağı konusunda ise şüpheliyim.
Ankara'da TJV kitaplık falan kurmamış mı bu arada? Merak ettim.
0
Japonca öğrenmeye yeni başladıysan manga dahil kitaplar yoğun kanji kullanımından dolayı ağır gelebilir. Ben Akira serisinin ilk iki kitabını hem ingilizce hem de japonca olarak almıştım, kenarda süs olarak durdu neredeyse :)
Gittiğim kursun verdiği materyaller daha faydalı oluyordu. Bir dergi vardı mesela, kanjilerin üstünde hep furigana'lar vardı. İyi kötü okunuyordu.
Tabii benim dediğim zamanlar sene 2004 falan, şimdi cep telefonundan google'ın translate'ine fotoğrafını çektirsen çevirisini alırsın.
Gittiğim kursun verdiği materyaller daha faydalı oluyordu. Bir dergi vardı mesela, kanjilerin üstünde hep furigana'lar vardı. İyi kötü okunuyordu.
Tabii benim dediğim zamanlar sene 2004 falan, şimdi cep telefonundan google'ın translate'ine fotoğrafını çektirsen çevirisini alırsın.
0
Ben de bir ek yapayım: Shounen ve shoujo mangaların neredeyse hepsinde furigana oluyor, ondan bu tür mangalar çok rahat okunuyor. Manga okurken kelimeleri tahmin etmek de daha kolay olduğu için tavsiye ederim. Tabi o minicik furiganalar biraz göz düşmanı olabiliyor.
0
Belki başka almak isteyen olur diye yazıyorum, amazon.jp den 2 seri manga sipariş ettim. Birisi 3332 diğeri 3276 yen. İkisi tek kargoyla gelecek 1800 yen, gümrük vergisi 757 yen. Toplamda 2 manga için 9165 yen, 287 lira, 70 euro. Düşündüğüm gibi çok uçuk çıkmadı fiyatlar toplu alınca ama seri yerine tek manga alınırsa fiyatlar değişebilir.
İkinci olarak amazon.jp den Türkiye'ye gelecek manga bulmak biraz zor. Ben bulduğum 2 tane rastgele seriyi sipariş ettim ama eğer özel bir manga arıyorsanız göndermeyebiliyorlar.
İkinci olarak amazon.jp den Türkiye'ye gelecek manga bulmak biraz zor. Ben bulduğum 2 tane rastgele seriyi sipariş ettim ama eğer özel bir manga arıyorsanız göndermeyebiliyorlar.
0
iron
Ekşide entry'lerin arasından bir reklam fırladı geçen. (Evet lanet olsun ki adblocker kullanmıyorum)Video sona erince de kapandı gitti. Kadın alışveriş yapıyor, erkek de nasıl ödeyeceğiz dercesine şaşırıyor. Sonunda kadın bıdı bıdı duty free falan diyor gülerek. (Kabaca hatırladığım kadarıyla)Çilli
Ekşide entry'lerin arasından bir reklam fırladı geçen. (Evet lanet olsun ki adblocker kullanmıyorum)
Video sona erince de kapandı gitti.
Kadın alışveriş yapıyor, erkek de nasıl ödeyeceğiz dercesine şaşırıyor. Sonunda kadın bıdı bıdı duty free falan diyor gülerek. (Kabaca hatırladığım kadarıyla)
Çilli sarışın bir kadın. Eskiden bir tv programında çıktığını hatırlıyorum sanki ama hangi program olduğunu anımsayamadım. Şarkıcı da olabilir.
Kim bu kadın? Reklamın sabit bir yerde videosu?
Video sona erince de kapandı gitti.
Kadın alışveriş yapıyor, erkek de nasıl ödeyeceğiz dercesine şaşırıyor. Sonunda kadın bıdı bıdı duty free falan diyor gülerek. (Kabaca hatırladığım kadarıyla)
Çilli sarışın bir kadın. Eskiden bir tv programında çıktığını hatırlıyorum sanki ama hangi program olduğunu anımsayamadım. Şarkıcı da olabilir.
Kim bu kadın? Reklamın sabit bir yerde videosu?
0
rabitelli
Çeviriye yazdığımda çikan sonuç "farfaralik". Farfara ne demek yahu :))
Çeviriye yazdığımda çikan sonuç "farfaralik". Farfara ne demek yahu :))
0
sinirle, sıkıntıyla falan ya da genel olarak uzunca bırbırbır konuşur ya insan, kopar gider. o tarz konuşmaya deniyor.
0
sözlükler dostunuzdur kullanınız.
www.tdk.gov.tr
www.vocabulary.com
anladığım kadarıyla. çok ve çoşkulu konuşulsa da boş konuşulan durumlar için kullanılıyormuş. tabi örnek cümle verilirse oranın özelinde bilenler yorumlar.
www.tdk.gov.tr
www.vocabulary.com
anladığım kadarıyla. çok ve çoşkulu konuşulsa da boş konuşulan durumlar için kullanılıyormuş. tabi örnek cümle verilirse oranın özelinde bilenler yorumlar.
0
@Ufuk sözlüklerin varlığından haberdarım ve kullanabilme yetisine sahibim. Sadece çıkan sonuçları yorumlamak değil, en doğru kullanımını bilen birine sormak istemiştim.
0
efenim o kadar bilgiye sahipseniz "Farfara ne demek yahu" demez yazar tdk sözlüğüne anlamını öğrenirdiniz. zira sözlükle gayet açıklayıcı şeyler?!
ufacık bir dokundurmaya da bu kadar yükselmeyin sağlığa zararlı.
ufacık bir dokundurmaya da bu kadar yükselmeyin sağlığa zararlı.
0
Benim gözüme çarpan,
Internet çağında bu kelimenin kullanımında negatiflik iyice azalmış durumda.
Genelde belli bir konu etrafında yazı yazan tipler tariflenirken kullanıldığını görüyorum.
"X rants here / on bidibidi.com about something" şeklinde kullanılıyor. "bu konularla ilgili burada uzun yazıları(m) var" denmek isteniyor genelde. Negatif anlamda kullanıldığını görmek için muhtemelen cümlenin içinde buna dair bir ipucu lazım. Bu daha daha çok yazılı şeylerden ziyade gerçek konuşma içindir tahmin ediyorum.
Internet çağında bu kelimenin kullanımında negatiflik iyice azalmış durumda.
Genelde belli bir konu etrafında yazı yazan tipler tariflenirken kullanıldığını görüyorum.
"X rants here / on bidibidi.com about something" şeklinde kullanılıyor. "bu konularla ilgili burada uzun yazıları(m) var" denmek isteniyor genelde. Negatif anlamda kullanıldığını görmek için muhtemelen cümlenin içinde buna dair bir ipucu lazım. Bu daha daha çok yazılı şeylerden ziyade gerçek konuşma içindir tahmin ediyorum.
0
Bir kelime birden fazla anlama gelebiliyor. Bu kelimenin en sık kullanılan anlamını merak ettim.Bunu da geçtim sözlüğe yazmayip buraya yazdım diyelim. Ne gibi bir sakıncası var? Soruyu gereksiz bulan cevaplamaz.
Haklısın sağlığa zararlı ama ukala insana tahammül edemiyorum.
Haklısın sağlığa zararlı ama ukala insana tahammül edemiyorum.
0
bence şu an ilgili kelimeye örnek oluşturuyor sayılırsın.
"A rant is an argument that is fueled by passion, not shaped by facts. When the shouting starts on talk radio, or when a blog commenter resorts to ALL CAPS, you're almost certainly encountering a rant." (:
tabii ki sormanın hiç bir mahsuru yok. yalnız ben verdiğim iki linkteki bilgileri yorumlayarak spekülatif de olsa aşağı yukarı kelimenin anlamını öğrenebildiğimi görüyorum. bu şekilde bilgi edinme daha kalıcı.
yine yukarıda en doğrusunu öğrenmek için örnek cümle vererek sormanın daha iyi olacağını da söylemişim. çok kişisel aldığın için aldı yürüdü başlık neyse öğrenmiş olduk.
no offense *
"A rant is an argument that is fueled by passion, not shaped by facts. When the shouting starts on talk radio, or when a blog commenter resorts to ALL CAPS, you're almost certainly encountering a rant." (:
tabii ki sormanın hiç bir mahsuru yok. yalnız ben verdiğim iki linkteki bilgileri yorumlayarak spekülatif de olsa aşağı yukarı kelimenin anlamını öğrenebildiğimi görüyorum. bu şekilde bilgi edinme daha kalıcı.
yine yukarıda en doğrusunu öğrenmek için örnek cümle vererek sormanın daha iyi olacağını da söylemişim. çok kişisel aldığın için aldı yürüdü başlık neyse öğrenmiş olduk.
no offense *
0
Evet gevezelik etmek türkçe için çok iyi bir karşılık. Benim bahsettiğim anlamı da karşılıyor. Kelimenin hem negatif hem de pozitif anlamda kullanımını da karşılıyor. Geveze diye radyo programcısı vardı hatta. (belki hala yapıyordur program)
0
bir yerden politik araclari kullanarak ya da lobi yaparak haksiz kazanc saglama anlamindaki rant, ingilizce iktisat literaturunde rent diye geciyor. Kira anlamindaki rent'in ne alakasi var bu tanimla diyeceksin haliyle :) David Ricardo'ya sor bence :)
0
@2002ms sordum, rant teorim bile var dedi :) Iktisadi tanımlar beni aşar ama teşekkürler bilgilendirme için.
0
iron
20 seneden fazladır yazılım ile uğraşıyorum. Internetteki kıytırık dersler / kurslar yahut sadece belli bir konuya odaklı dershane eğitiminden farklı özel ders vermeye kalksam. (Bir dil/platform vesaire üstüne değil de hızlandırılmış bilgisayar mühendisliği gibi düşünelim)1. Bununla ilgili talep ne
20 seneden fazladır yazılım ile uğraşıyorum. Internetteki kıytırık dersler / kurslar yahut sadece belli bir konuya odaklı dershane eğitiminden farklı özel ders vermeye kalksam. (Bir dil/platform vesaire üstüne değil de hızlandırılmış bilgisayar mühendisliği gibi düşünelim)
1. Bununla ilgili talep ne olurdu?
2. Böyle bir ders silsilesi için saat ücreti aşağı yukarı ne olurdu?
Herkesin parasına talibim tadında değil de öncesinde sınav yapıp gerçekten kapasitesi olanlara verilecek bir ders şeklinde düşünmek lazım.
1. Bununla ilgili talep ne olurdu?
2. Böyle bir ders silsilesi için saat ücreti aşağı yukarı ne olurdu?
Herkesin parasına talibim tadında değil de öncesinde sınav yapıp gerçekten kapasitesi olanlara verilecek bir ders şeklinde düşünmek lazım.
0
blue eyes white dragon
bir yazı yazacağım da bununla ilgili feedback toplamam lazım.x bölümünde okuyorsunuz ya da okudunuz ya içindeki bir a dersi ya da b dersini nasıl bir hocadan dinlemek isterdiniz.burada olay kolay geçmek ya da kolay kalmak falan değil. tamamen eğitimsel bakacağız. sırf prof diye o dersle ilgili çalış
bir yazı yazacağım da bununla ilgili feedback toplamam lazım.
x bölümünde okuyorsunuz ya da okudunuz ya içindeki bir a dersi ya da b dersini nasıl bir hocadan dinlemek isterdiniz.
burada olay kolay geçmek ya da kolay kalmak falan değil. tamamen eğitimsel bakacağız.
sırf prof diye o dersle ilgili çalışmaları olmasına rağmen yıllarca anlatmamış ama ilk kez o dersi o dönem anlatan birisi mi yoksa doktorasını yapmış o dersi en az 3 yıldır veren biri mi?
uzunca ama açıkça anlatmak gerekirse şöyle sorayım. üniversite kuruyorsunuz, yök size istediğiniz kadar kadro veriyor sınırsız diyor, siz de her bölümün her dersi için bir hoca alacağınızı belirtiyorsunuz. kıstasınız ne olurdu? türkçe ve ingilizce olmak üzere.
x bölümünde okuyorsunuz ya da okudunuz ya içindeki bir a dersi ya da b dersini nasıl bir hocadan dinlemek isterdiniz.
burada olay kolay geçmek ya da kolay kalmak falan değil. tamamen eğitimsel bakacağız.
sırf prof diye o dersle ilgili çalışmaları olmasına rağmen yıllarca anlatmamış ama ilk kez o dersi o dönem anlatan birisi mi yoksa doktorasını yapmış o dersi en az 3 yıldır veren biri mi?
uzunca ama açıkça anlatmak gerekirse şöyle sorayım. üniversite kuruyorsunuz, yök size istediğiniz kadar kadro veriyor sınırsız diyor, siz de her bölümün her dersi için bir hoca alacağınızı belirtiyorsunuz. kıstasınız ne olurdu? türkçe ve ingilizce olmak üzere.
0
Amatör ruhunu kaybetmemiş birinden almak isterdim. Anlattığı konularla ilgili iyi kötü sürekli kendini geliştiren birinden.
ps: Malesef böyle bir hocadan aynı dersi iki kez almak hiç nasip olmadı. (geçtim çünkü o dersleri)
ps: Malesef böyle bir hocadan aynı dersi iki kez almak hiç nasip olmadı. (geçtim çünkü o dersleri)
0
subjektif değil objektif kriter soruyorum daha çok. atıyorum, 5 yıldır ders anlatan, bunun 2 yılını o dersi vererek geçiren vs vs.
0
uzun yıllar aynı dersi veren ve ders içeriğini yenilemeyen hocalar katlanılmaz oluyor.
o nedenle, o dersi vermede tecrübeli ama dersin okumalarını ve yan temalarını 2 yılda bir değiştiren hoca tercih ederdim.
o nedenle, o dersi vermede tecrübeli ama dersin okumalarını ve yan temalarını 2 yılda bir değiştiren hoca tercih ederdim.
0
Yukarıda yazılanların tamamına katılıyorum. Kesinlikle alanla ilgili bilgisini güncel tutan, kendi araştırmalarını da buna göre yönlendiren biri olmalı.
Bunu nicel veriye çevirmek zor, ama o dersi en az iki dönemdir veriyorsa ve o dönemlerin syllabus'larındaki okuma listeleri az da olsa farklıysa buna bir işaret olabilir. Dersin ilk defa veriliyor olması her zaman içerik ile ilgili değil kimi zaman sadece dersin işleyişi ile ilgili problem çıkarabiliyor, o yüzden mutlaka çok deneyimli biri olmalı diyemeyeceğim. Zira hocanın güncel bilgisi ve bu bilgiyi paylaşma motivasyonu çok önemli.
Bunları kıstaslara çevirmek zor diye düşünüyorum. Bölüme hoca alınırken kişinin verdiği job talk bu yüzden çok önemli. Doktora eğitimi boyunca yeterince TA'lik yapmış biri nice deneyimli hocadan daha iyi ders anlatabiliyor. Bunu sadece CV'den anlamak zor.
Bunu nicel veriye çevirmek zor, ama o dersi en az iki dönemdir veriyorsa ve o dönemlerin syllabus'larındaki okuma listeleri az da olsa farklıysa buna bir işaret olabilir. Dersin ilk defa veriliyor olması her zaman içerik ile ilgili değil kimi zaman sadece dersin işleyişi ile ilgili problem çıkarabiliyor, o yüzden mutlaka çok deneyimli biri olmalı diyemeyeceğim. Zira hocanın güncel bilgisi ve bu bilgiyi paylaşma motivasyonu çok önemli.
Bunları kıstaslara çevirmek zor diye düşünüyorum. Bölüme hoca alınırken kişinin verdiği job talk bu yüzden çok önemli. Doktora eğitimi boyunca yeterince TA'lik yapmış biri nice deneyimli hocadan daha iyi ders anlatabiliyor. Bunu sadece CV'den anlamak zor.
0
1- üniversiteyi ben kuruyorsam ve yetkim varsa ders vermek eşit değildir akademisyenliği bilirdim. Sonuçta atıfından tut, hocanın proje getirme olasılığına kadar her şey etki eder eğer en tepedeki bensem bunları tartardım. Genelde alana hakim eski kurtlar projeler vs. parselliyor, atıflarda onlara atıf vermemek kabahat sayılıyor vs. o yüzden bu tip proflar tercihim olurdu. Tabi yeni doktorasını vermiş birinde bunları yapma ışığı varsa onu alırdım.
2- yıllardır ders almış inek öğrenci gözüyle bakarsam, her alanın popi hocaları vardır. Ne dese kanun diye bakılır. Onun öğrencisi olmak şereftir vs. Ama dersi kötü anlatıyordur, hiç yenilemiyordur vs. Eğer böyle bir hoca ise hiç bir şey öğrenememe pahasına yine alırdım o hocadan dersi
3- uzun vadaleli düşünen bir öğrenci isem günlük bakmaz daha uzun vadeli bakardım. Bugün yeni bir hoca alanda tanınmıyor olabilir ama ilerde çok iyi olacak. O kurt profların yerini alacak. e tabi o zaman kimse kıymetini bilmeden alayımda ilerde işime lazım olur derim.
4- tembel öğrenciysem kim daha önceki senelerde daha çok not vermişse onu alır geçerim.
5- bir vakıf üniversitesinin çakal rektörüysem en medyatik isimleri toplarım. ahmette bizde ders veriyor mehmette diyebilmek için.
6-ileri görüşlü bir vakıf üniversitesi rektörü isem gelecek vadeden isimleri toplar kadroya eklerim, sonra bir iki eski kurtlardan alırım öğretin bunlara değim. geleceğin kurtlarını kuruma bağlama derdine düşerim.
7-yine reklam seven ama başka bir vakıf üni rektörüyüm diyelim. yurt dışı doktoralıların reklamı daha iyi yapılıyor. tüm kadro bırak yurt dışını abd nin önde okullarından geliyor diyebilmek için eski kurt olan ama atıyorum odtü doktoralı birini almam direkt yeni ama harvard doktoralı birini kapmaya bakarım.
vs vs vs
Özetle sen alımda objektif kriter sormuşsunda kimin gözünden, nasıl birinin gözünden. O kadar çok değişken var ki anlatamam. daha bir yığın yeni perspektif bulabilirsin. sade senin istediğin pecereden alım yapılmaz. ondan dolayı illa subjektif yorum gelecektir. ikincisi dersler ilahi şeyler değildir, hani dokunulmaz sınırları olsun tüm hocalar aynı okutsun. Aynı sene aynı dersi iki şubede veren iki insan bile felaket fark eder. Bir bakarsın yıllarıdır vermiyor dediğin adam bir izlence yapar bir okuma listesi yapar ki bitiren herkes o dersi, o alanda uzman çıkar. yada diğeri yaptığı izlenceyi takip etmekten bile acizdir, kendisi bile okumamıştır okumaları vs. yada tam terside olur.
2- yıllardır ders almış inek öğrenci gözüyle bakarsam, her alanın popi hocaları vardır. Ne dese kanun diye bakılır. Onun öğrencisi olmak şereftir vs. Ama dersi kötü anlatıyordur, hiç yenilemiyordur vs. Eğer böyle bir hoca ise hiç bir şey öğrenememe pahasına yine alırdım o hocadan dersi
3- uzun vadaleli düşünen bir öğrenci isem günlük bakmaz daha uzun vadeli bakardım. Bugün yeni bir hoca alanda tanınmıyor olabilir ama ilerde çok iyi olacak. O kurt profların yerini alacak. e tabi o zaman kimse kıymetini bilmeden alayımda ilerde işime lazım olur derim.
4- tembel öğrenciysem kim daha önceki senelerde daha çok not vermişse onu alır geçerim.
5- bir vakıf üniversitesinin çakal rektörüysem en medyatik isimleri toplarım. ahmette bizde ders veriyor mehmette diyebilmek için.
6-ileri görüşlü bir vakıf üniversitesi rektörü isem gelecek vadeden isimleri toplar kadroya eklerim, sonra bir iki eski kurtlardan alırım öğretin bunlara değim. geleceğin kurtlarını kuruma bağlama derdine düşerim.
7-yine reklam seven ama başka bir vakıf üni rektörüyüm diyelim. yurt dışı doktoralıların reklamı daha iyi yapılıyor. tüm kadro bırak yurt dışını abd nin önde okullarından geliyor diyebilmek için eski kurt olan ama atıyorum odtü doktoralı birini almam direkt yeni ama harvard doktoralı birini kapmaya bakarım.
vs vs vs
Özetle sen alımda objektif kriter sormuşsunda kimin gözünden, nasıl birinin gözünden. O kadar çok değişken var ki anlatamam. daha bir yığın yeni perspektif bulabilirsin. sade senin istediğin pecereden alım yapılmaz. ondan dolayı illa subjektif yorum gelecektir. ikincisi dersler ilahi şeyler değildir, hani dokunulmaz sınırları olsun tüm hocalar aynı okutsun. Aynı sene aynı dersi iki şubede veren iki insan bile felaket fark eder. Bir bakarsın yıllarıdır vermiyor dediğin adam bir izlence yapar bir okuma listesi yapar ki bitiren herkes o dersi, o alanda uzman çıkar. yada diğeri yaptığı izlenceyi takip etmekten bile acizdir, kendisi bile okumamıştır okumaları vs. yada tam terside olur.
0
songuleniyiguler
Pazar gunu bayram trafigi ve agva yolunu hesaba katinca ne kadar sürede gidebilirim?
Pazar gunu bayram trafigi ve agva yolunu hesaba katinca ne kadar sürede gidebilirim?
0
byco
2010 yılında konut kredisi çeken arkadaşım, uzun süredir maddi sıkıntı yaşadığından dolayı kredi taksitlerini 1-2 ay gecikmeli ödüyordu. banka dün telefonla arayıp, konut kredisinin 2 taksiti ödenmediğinden dolayı bankanın genel müdürlüğü tarafından ev için haciz işlemlerinin başlatıldığını söylemiş
2010 yılında konut kredisi çeken arkadaşım, uzun süredir maddi sıkıntı yaşadığından dolayı kredi taksitlerini 1-2 ay gecikmeli ödüyordu. banka dün telefonla arayıp, konut kredisinin 2 taksiti ödenmediğinden dolayı bankanın genel müdürlüğü tarafından ev için haciz işlemlerinin başlatıldığını söylemişler ve gerekçe olarak da geç ödenen taksitleri göstermişler. arkadaşım da geciken taksiti gün içerisinde yatıracağını söylemiş ve banka işleme koymaktan vazgeçmiş. kredinin temerrüte düşmesi için 90 gün ödemenin gecikmesi gerekmiyor mu?
son olarak; 2015 yılında yürürlüğe giren Tüketici Kredisi Yönetmeliği ile birbirini izleyen iki taksidin ödenmemesi durumunda bankaya kredinin tamamını tüketiciden talep etme hakkı verilmiş. bu yönetmelik, 2015 yılından önce çekilen kredileri de kapsıyor mu?
not: banka, finansbank.
son olarak; 2015 yılında yürürlüğe giren Tüketici Kredisi Yönetmeliği ile birbirini izleyen iki taksidin ödenmemesi durumunda bankaya kredinin tamamını tüketiciden talep etme hakkı verilmiş. bu yönetmelik, 2015 yılından önce çekilen kredileri de kapsıyor mu?
not: banka, finansbank.
0
Anladığım kadarıyla bu kanun bankayı değil tüketiciyi koruyan bir kanun. üstüste iki taksit ödenmediğinde banka müşteriye ödeme için 30 gün süre tanıyor. 90 gün gecikmenin altında olunduğu sürece temerrüde düşülmüyor.
www.resmigazete.gov.tr
www.resmigazete.gov.tr
0
tek teselli yazi haric
Böyle yapıp bağlandığım yerden nasıl kurtulabilirim? Mesela spotify buraya facebook ile kaydoldum ama eposta ile devam etmek istiyorum napcam
Böyle yapıp bağlandığım yerden nasıl kurtulabilirim? Mesela spotify buraya facebook ile kaydoldum ama eposta ile devam etmek istiyorum napcam
0
@blueeyes ne var orda anlamadım.
Örnek verdim spotify a facebook ile bağlan demeden kullanıcı adıyla şifreyle girmek istiyorum onu napcam
Örnek verdim spotify a facebook ile bağlan demeden kullanıcı adıyla şifreyle girmek istiyorum onu napcam
0
gir oraya hangi uygulamalara facebook ile bağlandıysan çarpıya bas kaldır. kaldırdıktan sonra zaten mail adresi falan isteyecektir mecburen.
0
Vse budet horosho
Yoksa ille makine şart mıdır, ne dersiniz?
Yoksa ille makine şart mıdır, ne dersiniz?
0
bana french press daha güzel geliyor. zevkler renkler belki de. bir sürü makineden kahve içtim. güzeldiler evet ama evde kendi firenç piresimle yaptığımın yeri ayrı.
0
Hem French press hem de makine kullanıyorum. Kahve güzel ve taze olduktan sonra lezzet olarak çok çok bir fark olmuyor. Makinenin avantajı sürekli aynı lezzeti yakalamak, pratik oluşu ve kahveyi sıcak tutması.
0
Makine yer kaplıyor ve kahveyi daha çabuk soğutuyor (kahveye buz attıranlardan değilsen farkettiriyor)
Bu yüzden benim tercihim french press.
Bu yüzden benim tercihim french press.
0
Ben ikisini de kullaniyorum. Kahvaltida filtre kahve, French press de "keyif kahvesi" için. French pressin kahvesi daha iri çekilmis olacak -aromali da olabilir- su sicakligina dikkat edilecek (80°'yi geçmeyecek) ve sabirli olunacak. :-)
0
yorgunum
cola turka satışı hala devam ediyor mu yoksa bitti mi?yılmaz özdilin bu yazısından sonra merak ettim ve sordumhttp://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/yilmaz-ozdil/organik-hosaf-1973386/
cola turka satışı hala devam ediyor mu yoksa bitti mi?
yılmaz özdilin bu yazısından sonra merak ettim ve sordum
www.sozcu.com.tr
yılmaz özdilin bu yazısından sonra merak ettim ve sordum
www.sozcu.com.tr
0
Devam ediyor gözüküyor.
www.sanalmarket.com.tr
Ülker markasının kullanımı kalkmış, ilk satıldığında belli bir süre markayı kullanım hakkı olacak alan şirketin denmiş.
şurada ekşi sözlükte yılmaz özdil'den biraz daha objektif yaklaşılmış olaya
eksisozluk.com
www.sanalmarket.com.tr
Ülker markasının kullanımı kalkmış, ilk satıldığında belli bir süre markayı kullanım hakkı olacak alan şirketin denmiş.
şurada ekşi sözlükte yılmaz özdil'den biraz daha objektif yaklaşılmış olaya
eksisozluk.com
0
asocial anchorman
Veya daha genel olarak dış dünyayla benliklerimiz arasındaki çelişkinin varoluşsal kaynağı nedir? Genel bir soru oldu biliyorum ama sorunun sizde uyandırdığı karşılığa dair cevaplarını merak ediyorum.Edit: Daha çok derinliği olan cevaplar da beni tatmin edecektir ne düşündüğünüzü anlama konusunda. Y
Veya daha genel olarak dış dünyayla benliklerimiz arasındaki çelişkinin varoluşsal kaynağı nedir? Genel bir soru oldu biliyorum ama sorunun sizde uyandırdığı karşılığa dair cevaplarını merak ediyorum.
Edit: Daha çok derinliği olan cevaplar da beni tatmin edecektir ne düşündüğünüzü anlama konusunda. Yani kişinin sosyal-fiziksel niteliklerinden bağımsız olarak, herkesten tiksinme potansiyelimiz olduğunu düşünüyorum. Doğumdan itibaren tamamen yabancı bir dışsallığa adım atıyoruz ve kendimizi dünyayı anlamlı kılmaya çalışan canlı varlıklar arasında buluyoruz, bu bile başlı başına tiksinti unsuru benim için
Edit: Daha çok derinliği olan cevaplar da beni tatmin edecektir ne düşündüğünüzü anlama konusunda. Yani kişinin sosyal-fiziksel niteliklerinden bağımsız olarak, herkesten tiksinme potansiyelimiz olduğunu düşünüyorum. Doğumdan itibaren tamamen yabancı bir dışsallığa adım atıyoruz ve kendimizi dünyayı anlamlı kılmaya çalışan canlı varlıklar arasında buluyoruz, bu bile başlı başına tiksinti unsuru benim için
0
bu soruna 2 şekilde cevap vereyim
fiziksel tiksinti: başkası kustuğunda sümkürdüğünde tükürdüğünde ortaya çıkan tiksinme
ruhen/psikolojik şekilde davranışlarından tiksinme sanırım bunu soruyorsun, bendeki cevap fazla bencillik
fiziksel tiksinti: başkası kustuğunda sümkürdüğünde tükürdüğünde ortaya çıkan tiksinme
ruhen/psikolojik şekilde davranışlarından tiksinme sanırım bunu soruyorsun, bendeki cevap fazla bencillik
0
Tiksinme beyinde öğrenilerek kodlanmadığı için zamanla alışkanlığa ve otomatik sergilenen bir davranışa dönüşüyor.
Çocuk burnu ile oynayıp çıkardığı şeyi gösterdiğinde o şeyin iğrenç olduğuna dair bir tepki sergiliyoruz ve çocuğun bunu aynalamasına sebep oluyoruz. Tükürük, kirlilik vesaire yine aynı.
Sonuçta bir insanın iğrençliği algısını beynimizde oluşturan da yine zamanla çocuklarımızın beynine işlediğimiz iğrençlik bileşenlerinin bir bütünü.
Büyüyüp de beynimizin soyutlama yeteneği geliştiğinde tabii bu zamanında işe yarayan beynimizdeki kodlamaları sorgulayıp örtme yeteneğimiz de oluyor. Şu an senin sorgulaman gibi mesela.
Çocuk burnu ile oynayıp çıkardığı şeyi gösterdiğinde o şeyin iğrenç olduğuna dair bir tepki sergiliyoruz ve çocuğun bunu aynalamasına sebep oluyoruz. Tükürük, kirlilik vesaire yine aynı.
Sonuçta bir insanın iğrençliği algısını beynimizde oluşturan da yine zamanla çocuklarımızın beynine işlediğimiz iğrençlik bileşenlerinin bir bütünü.
Büyüyüp de beynimizin soyutlama yeteneği geliştiğinde tabii bu zamanında işe yarayan beynimizdeki kodlamaları sorgulayıp örtme yeteneğimiz de oluyor. Şu an senin sorgulaman gibi mesela.
0
Tiksinilen şeye olan algımızın sosyal olarak öğrenildiğini düşünüyorum ama tiksinme denince aklıma gelen tek şey ve görüntü: Bağcılar - Kabataş tramvayı. Buradaki kokular ve insan görüntüleri yani çirkinlik ve pislik beni tiksindiriyor. Bu fiziksel olanıydı sanırım. Bir de belki ilk zamanlarda tiksinmediğimiz bir şey, sık sık karşılaştığımızda artık bize tiksinti verebilir.
Ruhen de böyle olabilir. Yani bir insan bana bir kere yalan söylerse belki tiksinmeyebilirim ama bu yalanlar sıkça tekrar ederse bu tiksinmeye yol açar. Olumsuz davranışın ya da olayın sıkça tekrarlanması ile de oluşabilir.
Şimdilik böyle yorumlayabilirim kendimce.
Ruhen de böyle olabilir. Yani bir insan bana bir kere yalan söylerse belki tiksinmeyebilirim ama bu yalanlar sıkça tekrar ederse bu tiksinmeye yol açar. Olumsuz davranışın ya da olayın sıkça tekrarlanması ile de oluşabilir.
Şimdilik böyle yorumlayabilirim kendimce.
0
İnsanlardan tiksinmenin itilmenin çok temel ilkel sebepleri oluyor genelde, genelde kendimizi çok daha haklı sebepler olduğuna ve onun tiksinilecek bir insan olduğuna inandırırız. Başkalarını da buna inandırmak isteriz. Bazen bu nedenler gerçekten haklı nedenlerdir, bazen haklı olmaları gerçek neden olduğu anlamına gelmez. İnsanın bu tarz ego çatışmalarını olduğu şekilde görebilmesi önüne geçmesine yardımcı olabilir veya bunu böyle kabul ederek devam edebilir. Bu hâlden rahatsız olup yine yapmaya devam ederek daha fazla ikileme, huzursuzluğa, iç çatışmaya da düşebilir.
Bu nedenleri oldukları gibi görmek ve reddetmemek kolay bir şey değil. Hatta bu nedenler o kadar alçak nedenler olabiliyor ki insanın bırak karşı taraftakiyle münasebetinde bu durumu göz önünde bulundurmasını, kendine kabul ettirmesini, kendi kafasında bunu dile getirmesi bile çok büyük bir zorluk olabiliyor.
Bu nedenleri oldukları gibi görmek ve reddetmemek kolay bir şey değil. Hatta bu nedenler o kadar alçak nedenler olabiliyor ki insanın bırak karşı taraftakiyle münasebetinde bu durumu göz önünde bulundurmasını, kendine kabul ettirmesini, kendi kafasında bunu dile getirmesi bile çok büyük bir zorluk olabiliyor.
0
Bana göre bunun sebebi kibir. Kibrin sebebi güvensiz hissetmek ve güvenlik ihtiyacını karşılamak. "Ben doğruyum/iyiyim/temizim/kaliteliyim/olumluyum/faydalıyım" gibi bir sınıflandırmaya ihtiyaç duyuyoruz ve güvensizlik duyduğumuz kişileri tiksinilecek sınufa dahil edip bi güzel tiksiniyoruz. Çünkü biz iyiyiz onlar kötü, onların bizim yanımızda yeri olamaz, aha da güvendeyiz.
0
su nanesi
abuk bir soru olacak ama kendi arkadaşlarıma sorunca "bu adamlar mal"dan öte cevap alamadım. uzun süreli bir ilişkim vardı, yeni bitti. yani ben mağaraya girmeden önce insanlar biriyle tanışınca, bir süre vakit geçirir, birlikte bir yerlere yemeğe vs gider, en sonunda sevgili olurdu falan... şimdi m
abuk bir soru olacak ama kendi arkadaşlarıma sorunca "bu adamlar mal"dan öte cevap alamadım. uzun süreli bir ilişkim vardı, yeni bitti. yani ben mağaraya girmeden önce insanlar biriyle tanışınca, bir süre vakit geçirir, birlikte bir yerlere yemeğe vs gider, en sonunda sevgili olurdu falan... şimdi mağaradan çıktım ki ikisi iş amaçlı, ikisi öyle çay içelim diye can sıkıntısından görüştüğüm dört kişi de beni dumur etti. havadan sudan konuşurken adamlar bir anda "hadi bana gidelim, akşam bende kalsana" falan diyor. gece içmeye falan da gitmemişiz yani, bildiğin gündüz çay içiyoruz ya! çay falan püskürtücem suratlarına... iş amaçlı görüştüklerim de mevsim yaz diye sıcak başlarına mı vurdu ne "tatile gidelim haftasonu" falan dediler. o kadar alakasız ve ani oluyor ki bu lafları "çüşş ayı" falan da diyemiyorsunuz, çok doğal bir şeymiş gibi "yok ben müsait değilim" falan diyebildim.
kimseye ahlaki kodlarımı empoze etmek istemiyorum ama ben ortalıkta yokken durum böyle mi oldu, yeni mi türedi bu adamlar onu anlamaya çalışıyorum. falla biriyle buluşmaya görüşmeye korktum, sağcı bulup evlenicem eğer ortam böyle olduysa gençler...
kimseye ahlaki kodlarımı empoze etmek istemiyorum ama ben ortalıkta yokken durum böyle mi oldu, yeni mi türedi bu adamlar onu anlamaya çalışıyorum. falla biriyle buluşmaya görüşmeye korktum, sağcı bulup evlenicem eğer ortam böyle olduysa gençler...
0
malesef durumlar öyle, o güzel insanlar da azınlık gibiler. artık insanlar herşeyi çok hızlı yaşayıp bir an önce tüketmeye çalışıyorlar ve bu gerçekten çok üzücü. işler eskiye oranla daha fazla çaba gerektiriyor ve bu karşılaştığın kişiler de uğraşmak istemiyor gibiler.
0
Gelişen iletişim imkanları insanları artık daha az dolaylı olmaya doğru itiyor. Çünkü etraflarındakiler de öyle, rekabette bir adım önde olmanın şartı bu olsa gerek.
0
sikayet ettigin mecraya bak. ne "rizik" olmadigin kalmis ne de "rahat" takilmadigin.
hakediyorsunuz ama. benim gibi adamlara kiymayacaktiniz.
hakediyorsunuz ama. benim gibi adamlara kiymayacaktiniz.
0
theseachange +1
çoğunluk böyle evet ama senin karşına çıkanlar bi de o çoğunluğun da en kötü örnekleri olmuş gibi.
çoğunluk böyle evet ama senin karşına çıkanlar bi de o çoğunluğun da en kötü örnekleri olmuş gibi.
0
Belli bi yaştan sonra bahsettiğin "bir süre konuşma görüşme, birkaç kere buluşma, sonra sevgili olma" süreçleri çok angarya gelmeye başlıyor.
0
"bir süre konuşma görüşme, birkaç kere buluşma, sonra sevgili olma" süreçleri ne kadar angarya olsa da bir insanı daha ilk dakikadan bir yere davet edecek kadar angarya değil. illa ki biraz zaman geçirilir yahu.
isteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü derler ya.. öyle düşünüyor olmalılar.
isteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü derler ya.. öyle düşünüyor olmalılar.
0
iron
Eskiden işe yaklaşık yarım saat yol gidip ulaştığım için arabada dinlemek için mantıklıydı. Ancak şu an premium için boşuna para verdiğimi düşünüyorum. Haftalık keşif yahut listeleri de eskinin last fm'inden bile kat kat kötü.Mp3 korsancılığına dönmeyi tavsiye eder misiniz?ps: Extreme cheapskates bö
Eskiden işe yaklaşık yarım saat yol gidip ulaştığım için arabada dinlemek için mantıklıydı. Ancak şu an premium için boşuna para verdiğimi düşünüyorum. Haftalık keşif yahut listeleri de eskinin last fm'inden bile kat kat kötü.
Mp3 korsancılığına dönmeyi tavsiye eder misiniz?
ps: Extreme cheapskates bölümü izledim geçen :)
Mp3 korsancılığına dönmeyi tavsiye eder misiniz?
ps: Extreme cheapskates bölümü izledim geçen :)
0
liste yapacağın zaman tek tek her şarkının, albümün torrentini indireceksin. bazıları 320 kbps olmayacak, bazıları aac, wav olacak. zaman ve sabrın varsa biz ne diyelim?
0
Aslında zaman benim için değerli ancak son zamanlarda bazı rahatlıkları biraz da popüler kültür ile beraber içten zorla bir dürtü ile tercih ettiğimi düşünüyorum nedense.
0
Ben de uzun zaman premium kullandım, sonra yolculuk sürelerim azalınca gereksiz gördüm. Ama asıl sinir eden şey yeni üyelere çılgın fiyatlar verilirken benden her geçen gün daha fazla para istenmesiydi. İnsanlar 3 aylık 5 lira falan öderken yıllardır kullanan ben aylık 15 civarı ödemeye başlamıştım.
MP3 olayı zahmetli geliyor bana ama spotify'i reklam ile kullanmaya alıştım. Radyo dinlediğimi farz edip geçiyorum.
MP3 olayı zahmetli geliyor bana ama spotify'i reklam ile kullanmaya alıştım. Radyo dinlediğimi farz edip geçiyorum.
0
Androidiniz varsa spoyify crack apklar var. Reklamsız skipli istrdiğin şarkıyı açma vs.
Haftalık keşif, şarkı radyosu bnece de inanılmaz tırt. 3 haftada 1 tane dinlenebilir şey geliyor
Haftalık keşif, şarkı radyosu bnece de inanılmaz tırt. 3 haftada 1 tane dinlenebilir şey geliyor
0
runagain
cevap o kadar iyi ki, duyuru sahibi tık atmamış. kendinizi tık atmaya çalışırken buluyor musunuz?
cevap o kadar iyi ki, duyuru sahibi tık atmamış. kendinizi tık atmaya çalışırken buluyor musunuz?
0
:)
bazen oluyor evet.aynı duyguları paylaştığım insanları çok seviyorum.yalnız duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum bazen.
bazen oluyor evet.aynı duyguları paylaştığım insanları çok seviyorum.yalnız duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum bazen.
0
ooh bugün ikinci bir gerizekalılığımın sadece bana özgü olmadığını öğrenmenin rahatlığını yaşıyorum.
0
landho
Güvenilir olanları hangileridir?Dekorazon, Evidea gibi siteler hakkında sözlükte olumlu yorum göremedim. Tekzen iyidir herhalde dedim ona da bayağı sövmüşler. Teslimat ve ürün sıkıntısını yaşatmayan site önerisine ihtiyacım var.Alınacak ürünler yatak, kanepe, dolap gibi eşyalar.
Güvenilir olanları hangileridir?
Dekorazon, Evidea gibi siteler hakkında sözlükte olumlu yorum göremedim. Tekzen iyidir herhalde dedim ona da bayağı sövmüşler.
Teslimat ve ürün sıkıntısını yaşatmayan site önerisine ihtiyacım var.
Alınacak ürünler yatak, kanepe, dolap gibi eşyalar.
Dekorazon, Evidea gibi siteler hakkında sözlükte olumlu yorum göremedim. Tekzen iyidir herhalde dedim ona da bayağı sövmüşler.
Teslimat ve ürün sıkıntısını yaşatmayan site önerisine ihtiyacım var.
Alınacak ürünler yatak, kanepe, dolap gibi eşyalar.
0
Bir çok ürün internette göründüğünden çok farklı geliyor , kurulumu yaptıktan Sonra anlıyorsunuz tabi , masa sallnıyor resmen ,
Bence hala en iyi yöntem , mağazalara bakıp pazarlık etmek. Veya bir bulunan ürünü nette aramak .
Bence hala en iyi yöntem , mağazalara bakıp pazarlık etmek. Veya bir bulunan ürünü nette aramak .
0
Yakında çamaşır makinesi aldık. Klasik mağazalardaki fiyatlar artık internettekilerden abartı pahalı değil gibi geldi bana. Mağazadan alma alternatifini tekrar değerlendirin bence.
Risk almak istemeyip tercih edeceğiniz sitelerin fiyatları ile büyük dükkanların fiyatları kafa kafaya gelebiliyor, hatta büyük mağazalarda kampanyalarla daha ucuza ürün bulmak da mümkün olabiliyor.
Risk almak istemeyip tercih edeceğiniz sitelerin fiyatları ile büyük dükkanların fiyatları kafa kafaya gelebiliyor, hatta büyük mağazalarda kampanyalarla daha ucuza ürün bulmak da mümkün olabiliyor.
0
ev tipine göre değişkenlik gösteriyor bence. aile eviyse eşyalar uzuuuun yıllar kullanılacaksa gercekten görüp almak mantıklı. ama genel olarak kazık cakma modunda degilseniz, ögrenci, genç vs eviyse evidea, evmanya, dekorazon diyorum ben. hiçbir şey resimlerdeki kadar büyük değil. bazen de hatalı falan geliyor ama iade yapabiliyorsunuz. birkaç yıldır bi ton sey aldım bu üç siteden, teslimat sıkıntısı hiç yaşamadım. ürün sıkıntısı evideada yasadım bi kere.
0
yorgunum
nicklerinizin sizler için anlamları nelerdir detaylı yazarsanız sevinirimrumuzlarınızın sizler için anlamı nelerdir yazacaktım benim kuşağım rumuz kelimesini kullanır ama önceki ilanlarımdan birinde sitenin yaş ortalamasının 20 yaş 30 yaş arası olduğunu anladığımdan onların diliyle nick yazdım.bu so
nicklerinizin sizler için anlamları nelerdir detaylı yazarsanız sevinirim
rumuzlarınızın sizler için anlamı nelerdir yazacaktım benim kuşağım rumuz kelimesini kullanır ama önceki ilanlarımdan birinde sitenin yaş ortalamasının 20 yaş 30 yaş arası olduğunu anladığımdan onların diliyle nick yazdım.
bu soruda öğrenmek istediğim cevaplar şunlar nickinizin anlamı ne, o nicki hangi haleti ruhiye ile aldınız, o nickin sizin için özel bir anlamı var mı ya da o nicki hayattaki hangi yaşanmışlık sonucu bilinç altınız size aldırdı.
son ilanlarımda olduğu gibi soruma gene önce ben cevap yazıyorum
yorgunum rumuzunu aldım çünkü gerçekten yorgunum ruhen yorgunum, ülkenin her geçen gün daha kötüye gitmesinden ve düzelme olasılığının olmamasından, insanların her geçen gün daha menfaatçi ve duyarsız olmasından, hiç bitmeyecek cehaletten ve daha birçok sebepten çok çok yorgunum.
rumuzlarınızın sizler için anlamı nelerdir yazacaktım benim kuşağım rumuz kelimesini kullanır ama önceki ilanlarımdan birinde sitenin yaş ortalamasının 20 yaş 30 yaş arası olduğunu anladığımdan onların diliyle nick yazdım.
bu soruda öğrenmek istediğim cevaplar şunlar nickinizin anlamı ne, o nicki hangi haleti ruhiye ile aldınız, o nickin sizin için özel bir anlamı var mı ya da o nicki hayattaki hangi yaşanmışlık sonucu bilinç altınız size aldırdı.
son ilanlarımda olduğu gibi soruma gene önce ben cevap yazıyorum
yorgunum rumuzunu aldım çünkü gerçekten yorgunum ruhen yorgunum, ülkenin her geçen gün daha kötüye gitmesinden ve düzelme olasılığının olmamasından, insanların her geçen gün daha menfaatçi ve duyarsız olmasından, hiç bitmeyecek cehaletten ve daha birçok sebepten çok çok yorgunum.
0
erik satie'yi seviyorum. daha önceki nicklerim de genellikle roman karakterleri idi.
0
0
kayıt esnasında kütüphanedeki en yakın kitap buydu. hayatımla da doğru orantılı aslında :)
0
Bağlantısını vereceğim entry'de yer alanı olduğu gibi kopyalayıp yapıştırıyorum: eksisozluk.com
"Bundan yıllar yıllar evvel, lise zamanlarında, sırf üniversite sınavına çalışmayı geciktirmek adına dört arkadaş, seçtiğimiz popüler bir animeye başladık. (bkz: ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler)
Gel zaman git zaman, diğer üç kişi çeşitli sebeplerle bu işi bırakır ama tel tokasini duzelten samuray, inatla izlemeye devam eder. Yeri gelir mangasına bırakır kendini, yeri gelir bazı bölümleri tekrar izler, yeri gelir YouTube'dan ilgili videoları alt üst eder.
Bununla da kalmaz, kendini Japonya ve Japonca'ya verir. Kendi çabaları ile Japonca öğrenmeye başlar, Japonya'nın bütün özelliklerini araştırıp her araştırma sonucunda oraya hayran olur ve ileride ciddi bir şekilde, oraya yerleşmeyi planladığını kamuoyuna açıklar. Anlamsız tepkilere ise Japonca cevaplar vererek kararının doğru olduğunu ispatlama çabaları ise görmezden gelinir.
Bununla birlikte, saçını sürekli topuz yapıp kendo ve iaido kursları arayan kahramanımıza, Samurai Jack benzetmesi yapılmaya başlanmıştır bile. Bu zamanlarda, sözlük için nick seçileceği sırada, bu yazarın gözünün önünde son derece absürt bir sahne canlanıverir: Karşı karşıya gelen iki samuray, nefes nefese kalmış bir vaziyette birbirlerinin sonraki hamlesini beklemektedir. Kılıçların saçtığı kıvılcım, artık bir şeyleri yakacak kıvama ulaşmış; tarafların kıyafetleri yırtılmaktan yorulmuş, en ufak hareketi sezen gözler yorgunluktan seğirmeye başlamıştır. Tam birbirlerine son kez saldıracakken, içlerinden biri diğerine ''Hocam bir dakika ya.'' diye seslenir, o kadar hengâmenin arasında gözünün önüne düşen saçı sabitlemek için tokaları ile küçük bir saç ve toka planlamasına girişir. Tabii ki diğerinin ''Manyak mıdır nedir ya.'' bakışları eşliğinde.
Yani tel tokasini duzelten samuray, hiç var olmamış absürt bir karakterin sözlüğe izdüşümüdür sevgili yazarlar.
Diğer üç arkadaş ne mi yaptı? Hepsi taş gibi bölümlerde okuyup adam oldular çoktan, sadece tel tokasini duzelten samuray bir baltaya sap olamadı."
"Bundan yıllar yıllar evvel, lise zamanlarında, sırf üniversite sınavına çalışmayı geciktirmek adına dört arkadaş, seçtiğimiz popüler bir animeye başladık. (bkz: ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler)
Gel zaman git zaman, diğer üç kişi çeşitli sebeplerle bu işi bırakır ama tel tokasini duzelten samuray, inatla izlemeye devam eder. Yeri gelir mangasına bırakır kendini, yeri gelir bazı bölümleri tekrar izler, yeri gelir YouTube'dan ilgili videoları alt üst eder.
Bununla da kalmaz, kendini Japonya ve Japonca'ya verir. Kendi çabaları ile Japonca öğrenmeye başlar, Japonya'nın bütün özelliklerini araştırıp her araştırma sonucunda oraya hayran olur ve ileride ciddi bir şekilde, oraya yerleşmeyi planladığını kamuoyuna açıklar. Anlamsız tepkilere ise Japonca cevaplar vererek kararının doğru olduğunu ispatlama çabaları ise görmezden gelinir.
Bununla birlikte, saçını sürekli topuz yapıp kendo ve iaido kursları arayan kahramanımıza, Samurai Jack benzetmesi yapılmaya başlanmıştır bile. Bu zamanlarda, sözlük için nick seçileceği sırada, bu yazarın gözünün önünde son derece absürt bir sahne canlanıverir: Karşı karşıya gelen iki samuray, nefes nefese kalmış bir vaziyette birbirlerinin sonraki hamlesini beklemektedir. Kılıçların saçtığı kıvılcım, artık bir şeyleri yakacak kıvama ulaşmış; tarafların kıyafetleri yırtılmaktan yorulmuş, en ufak hareketi sezen gözler yorgunluktan seğirmeye başlamıştır. Tam birbirlerine son kez saldıracakken, içlerinden biri diğerine ''Hocam bir dakika ya.'' diye seslenir, o kadar hengâmenin arasında gözünün önüne düşen saçı sabitlemek için tokaları ile küçük bir saç ve toka planlamasına girişir. Tabii ki diğerinin ''Manyak mıdır nedir ya.'' bakışları eşliğinde.
Yani tel tokasini duzelten samuray, hiç var olmamış absürt bir karakterin sözlüğe izdüşümüdür sevgili yazarlar.
Diğer üç arkadaş ne mi yaptı? Hepsi taş gibi bölümlerde okuyup adam oldular çoktan, sadece tel tokasini duzelten samuray bir baltaya sap olamadı."
0
kesik bir nick yapmıştım, yarım bir cümle gibi. tamamını belki bilmediğim, belki istemediğim. run for what? çok bilmişin biri canımı sıktı bir gün... üyeliğimi sildim. run kaldı eski nickten, again eklendi.
0
Guns n' Roses'in hayatımda çok özel bir yeri var. Bütün ergenliğimi ve sonrasını fonda onlar varken geçirdim diyebilirim. Mr Brownstone da en sevdiğim şarkılarından biri. O şarkıyı düşünerek almıştım bu nicki.
0
Herkesin ne güzel hikayeleri varmış.
İstediğim hiçbir kullanıcı adını kabul etmedi, sinirlendim elime bir kitap aldım ne olduğunu hatırlamıyorum içerisinde kullanıcı adı olarak kullanılabilecek kelimeleri denedim bunu kabul etti.
Sonra öğrendim ki allahın isimlerinden biriymiş.
Dönem dönem gerek sözlükten gerek buradan kendisine saygısızlık yaptığıma dair mesajlar alıyorum lakin iradem dışı oldu.
Ya da direkt olarak dini konularla ilgili sorular geliyor. Bu yüzden biraz rahatsızım.
İstediğim hiçbir kullanıcı adını kabul etmedi, sinirlendim elime bir kitap aldım ne olduğunu hatırlamıyorum içerisinde kullanıcı adı olarak kullanılabilecek kelimeleri denedim bunu kabul etti.
Sonra öğrendim ki allahın isimlerinden biriymiş.
Dönem dönem gerek sözlükten gerek buradan kendisine saygısızlık yaptığıma dair mesajlar alıyorum lakin iradem dışı oldu.
Ya da direkt olarak dini konularla ilgili sorular geliyor. Bu yüzden biraz rahatsızım.
0
ortaokuldan itibaren çok sıkı bir rammstein dinleyicisiydim. bi' yerde nick alırken düşünüyordum ne yapsam diye. o sırada der meister çalıyordu. bu yani. işin ironik tarafı, rammstein'ın en az sevdiğin şarkısı hangisidir dersen ilk 3'te der meister vardır. sevmiyor değilim yani ama ne bileyim diğer şarkılarına kıyasla sönük olduğunu düşünüyorum. yine de seviyorum keratayı. kısa ve öz.
0
çerkescede ipek demek. çerkesim ailem bu ismi koymayı düşünmüş sonra kura çekmeye karar vermişler. 100 kızdan 99 unda olan bir ismi çekmişler :( ukte yani.
0
harry potter spinoffu olarak çıkan fantastik canavarlar nelerdir nerede bulunurlar kitabını ilk okuduğum zaman(tahmini 7 yaşındaydım sanırım) en çok beğendiğim ve etkilendiğim canavarın adı nundu'ydu. nefesiyle hastalık yayan ve kocaman cüssesine rağmen aşırı sessiz hareket eden bir leopardı. kayıt olurken bi anda bu aklıma geldi nerden geldiyse ben de bunu yazdım.
0
En sevdiğim meyvenin fransızcasi. Başında 'la' da olmalı ama ilk yazdığımda kabul etmedi, ben de silip böyle yazdım.
0
Ben uyurken dudağımla oynuyorum oda(eski sevgili) neden bu fıytfıyt ı yapıyorsun parmağın yorulmuyor mu fıytfıyt fıytfıyt diyordu.. tabi o zaman aşk vardı. Şimdi elimde olsa bu nicki değiştirecem bir tek bu yapıştı yakama ondan geriye
0
Halil Cibran'ın bi sözünden geliyor benimki.
Sözün tamamı "Hayat yüreğini okuyacak şarkıcı bulamazsa aklını okuyacak filozof üretir".
Kullanıcı adımı aldığım zaman yaşım galiba 44-45 civarıydı, emekli olalı biraz olmuştu. Emeklilik hallerinden biri de daha fazla düşünme fırsatının olması. Düşün düşün... Öhöm, neyse efendim, düşünürken mevzu illa geçmiş yaşam muhasebene geliyor, neler yaptım, nasıl yaşadım filan.
Bu arada da kurulduğundan beri kayıtlı kullanıcı olarak sözlük okuyorum. Bu sanıyprum 5. kayıt oluşumdu. Kullanıcı adı bulmak da sıkıyor bi yerden sonra. Kayıt sırasında masada Halil Cibran'ın kitabı vardı, yukardakı cümle aklıma geldi, o sıra "hayatın şarkısını okumayı beceremdim bari filozof tarafına bakem" deyip bu acayip kullanıcı adıyla kayıt oldum. Gel zaman git zaman hadi ben de yazayım deyip bu adla yazar olmuş bulundum. bin pişmanım, çünkü çok uzun.
Ülke meseleleri hakkında sana bi tavsiyem olacak. Sen sıkılsan da sıkılmasan da su akacak yolunu bulacak. Değiştirebileceğimiz şeyler için uğraşmak, değiştiremeyeceğimiz şeyleri olduğu gibi kabul etmek en sağlıklı yaklaşım. Cehalet konusunda yapılabilecek şeyler var. Gönüllü çalışmalar yapılıyor, bi ucundan tutup katkıda bulunabilirsin, eğitime destek veren kuruluşlara derneklere bağış yapabilirsin...
Deniz yıldızı hikayesini biliyorsundur. Bu işin azı çoğu yok. Destek verdiğin kişi için hayatın başka akmaya başladığınıı görmek sana da iyi geliyor. Yorgunluk morgunluk kalmıyor, daha umutlu, daha dinç, daha mutlu olyorsun.
Sözün tamamı "Hayat yüreğini okuyacak şarkıcı bulamazsa aklını okuyacak filozof üretir".
Kullanıcı adımı aldığım zaman yaşım galiba 44-45 civarıydı, emekli olalı biraz olmuştu. Emeklilik hallerinden biri de daha fazla düşünme fırsatının olması. Düşün düşün... Öhöm, neyse efendim, düşünürken mevzu illa geçmiş yaşam muhasebene geliyor, neler yaptım, nasıl yaşadım filan.
Bu arada da kurulduğundan beri kayıtlı kullanıcı olarak sözlük okuyorum. Bu sanıyprum 5. kayıt oluşumdu. Kullanıcı adı bulmak da sıkıyor bi yerden sonra. Kayıt sırasında masada Halil Cibran'ın kitabı vardı, yukardakı cümle aklıma geldi, o sıra "hayatın şarkısını okumayı beceremdim bari filozof tarafına bakem" deyip bu acayip kullanıcı adıyla kayıt oldum. Gel zaman git zaman hadi ben de yazayım deyip bu adla yazar olmuş bulundum. bin pişmanım, çünkü çok uzun.
Ülke meseleleri hakkında sana bi tavsiyem olacak. Sen sıkılsan da sıkılmasan da su akacak yolunu bulacak. Değiştirebileceğimiz şeyler için uğraşmak, değiştiremeyeceğimiz şeyleri olduğu gibi kabul etmek en sağlıklı yaklaşım. Cehalet konusunda yapılabilecek şeyler var. Gönüllü çalışmalar yapılıyor, bi ucundan tutup katkıda bulunabilirsin, eğitime destek veren kuruluşlara derneklere bağış yapabilirsin...
Deniz yıldızı hikayesini biliyorsundur. Bu işin azı çoğu yok. Destek verdiğin kişi için hayatın başka akmaya başladığınıı görmek sana da iyi geliyor. Yorgunluk morgunluk kalmıyor, daha umutlu, daha dinç, daha mutlu olyorsun.
0
sene 2013 filan herhalde, "hayır" yapacaktım, olmamıştı. ben de "hayırLI olmuyo, hayırSIZ yapayım" dedim, öyle oldu.
Kelimenin olumsuz bir anlamı var, biliyorum ama hesabı açarken bunu düşünmemiştim. Öyle kaldı.
Kelimenin olumsuz bir anlamı var, biliyorum ama hesabı açarken bunu düşünmemiştim. Öyle kaldı.
0
ekşi sözlüğe girerken almadım. daha öncesinde hali hazırda vardı. nick'le iştigal edilen c64 demo camiasından özentilik biraz. izlediğim c64 demolarında makinenin sınırlarını zorlayan demoların tasarımlarının çok kötü olması, makinenin sınırlarını zorlamasa da seyir zevki yüksek demoların daha çok hoşuma gitmesinden ötürü götümden uydurdum nick'imi... imagination rules on diye, kapalı halini şu şekilde yazdım : I.R.on.. 93 senesinden beri tüm mecralarda sistemin izin verdiği ölçüde bu veya buna yakınını kullandım. hatta yeri geldi tüzel kişilik gerektiğinde de şöyle bir şey uydurdum. I.R.on designs unlimited cooperation -> irduco.
0
çevrimiçi bir arkadaş ismimi kısaltıp kai derdi. sözlük alımları tai chi'yle ilgilendiğim bir döneme denk gelince, yazarken bana bi dinginlik versin, gereksiz kavga gürültüye girmeyeyim diye birleştirdim bu ikisini.
0
Almak istediğim nick kullanımda olduğu için odadaki nesnelere bakıp ne koyabilirim diye düşündüm, yatağımın üzerindeki pike çekti ilgimi; halı, masa, dolap, kitaplık da olabilirdim.
0
pamplona
tek tek word kopyala yapıştır yerine bir yazarın tüm entrylerini kolayca indirebilir miyim?
tek tek word kopyala yapıştır yerine bir yazarın tüm entrylerini kolayca indirebilir miyim?
0
matrix
Kadın bir arkadaşımın doğum günü yaklaşıyor. Ben önemsemem ama sezdiğime göre o önemsiyor. Bir şekilde de olsa kutlamak isterim. Farklı bir ilde kendisi. İnternet, telefon iletişimi var. Hediye alıp kargolama imkanımız yok. Zaten adres de isteyemem. Doğum günlerini sevmediğimi bildiğinden, adresini
Kadın bir arkadaşımın doğum günü yaklaşıyor. Ben önemsemem ama sezdiğime göre o önemsiyor. Bir şekilde de olsa kutlamak isterim.
Farklı bir ilde kendisi. İnternet, telefon iletişimi var. Hediye alıp kargolama imkanımız yok. Zaten adres de isteyemem. Doğum günlerini sevmediğimi bildiğinden, adresini istersem anlayabilir. Mesela facebook'ta duvarında kutlamak istemiyorum. Onu yapmayacağım.
Şiir seven biri bu arada. Ve müzik öğretmeni. Vakit bulsam bir şiir falan yazmayı da düşündüm ama belki de o vakti ve odağı hiç bulamayacağım. :) Bu arada benim de çizime yeteneğim var. 3-5 sayfalık bir çizgi roman vari bir şey mi çizsem diye de düşünüyorum ama işte onu yine yollayamam. Anca fotosunu çekebilirim vs vs.
Farklı bir ilde kendisi. İnternet, telefon iletişimi var. Hediye alıp kargolama imkanımız yok. Zaten adres de isteyemem. Doğum günlerini sevmediğimi bildiğinden, adresini istersem anlayabilir. Mesela facebook'ta duvarında kutlamak istemiyorum. Onu yapmayacağım.
Şiir seven biri bu arada. Ve müzik öğretmeni. Vakit bulsam bir şiir falan yazmayı da düşündüm ama belki de o vakti ve odağı hiç bulamayacağım. :) Bu arada benim de çizime yeteneğim var. 3-5 sayfalık bir çizgi roman vari bir şey mi çizsem diye de düşünüyorum ama işte onu yine yollayamam. Anca fotosunu çekebilirim vs vs.
0
Gönül ilişkiniz yoksa şiir yazma lütfen. Tek sayfalık bir şey çizebilirsin. Taratır gönderirsin.
0
Okulda öğretilen şarkıların notalarının konuşma balonlarında olduğu bir çizgi roman olabilir.
0
senolll
Merhaba, Uzun ve sıkıcı olabilecek Türkçe sorusu içerir. Şöyle bir şey gördüm: https://68.media.tumblr.com/62c99a716238f283a30dbd0d6b968567/tumblr_o1b4xtOdAX1uresblo1_1280.jpgOkurken "Dışarıya ne ya?" dedim, arkadaş yazdı sandım meğer Cemal Süreyya yazmış görünüyor. Böyle yanlış yazmamıştır dedim, o
Merhaba,
Uzun ve sıkıcı olabilecek Türkçe sorusu içerir.
Şöyle bir şey gördüm:
68.media.tumblr.com
Okurken "Dışarıya ne ya?" dedim, arkadaş yazdı sandım meğer Cemal Süreyya yazmış görünüyor. Böyle yanlış yazmamıştır dedim, onun olmadığına dair bir site çıktı. Yazan şair iyi bir şair mi Türkçe'si kötü bir ergen mi bilmiyorum.
Sonra kendimden emin olamadım Dışarı mı doğru Dışarıya mı diye.
İsmin hal eklerini düşününce Dışarı kök hali değil mi?
1 Yalın hal.
2 -e hâli (yönelme hâli)
3 -i hâli (belirtme hâli)
4 -de hâli (bulunma hâli)
5 -den hâli (ayrılma hâli)
Dışarı çıkıyorum deriz mesela, yönelme halinde bir şey koymuyoruz.
Dışarıya mı doğru yoksa? İyice kafam karıştı, saçma geliyor çok, dışarıya demek.
Bir de bu kelimenin belirtme hali nasıl oluyor?
Teşekkürler
Uzun ve sıkıcı olabilecek Türkçe sorusu içerir.
Şöyle bir şey gördüm:
68.media.tumblr.com
Okurken "Dışarıya ne ya?" dedim, arkadaş yazdı sandım meğer Cemal Süreyya yazmış görünüyor. Böyle yanlış yazmamıştır dedim, onun olmadığına dair bir site çıktı. Yazan şair iyi bir şair mi Türkçe'si kötü bir ergen mi bilmiyorum.
Sonra kendimden emin olamadım Dışarı mı doğru Dışarıya mı diye.
İsmin hal eklerini düşününce Dışarı kök hali değil mi?
1 Yalın hal.
2 -e hâli (yönelme hâli)
3 -i hâli (belirtme hâli)
4 -de hâli (bulunma hâli)
5 -den hâli (ayrılma hâli)
Dışarı çıkıyorum deriz mesela, yönelme halinde bir şey koymuyoruz.
Dışarıya mı doğru yoksa? İyice kafam karıştı, saçma geliyor çok, dışarıya demek.
Bir de bu kelimenin belirtme hali nasıl oluyor?
Teşekkürler
0
Dışarıya doğru. Kökü dışarı. Sadece dışarı aslında yönelme halinin günlük hayatta kısalmış hali. Parantez içindekiler konuşma dilinde kısaltılmışları.
Dışarıya (Dışarı)
Dışarıyı
Dışarıda (Dışarda)
Dışarıdan (Dışardan)
Belirtme için : Dışarısı
Hani "çık dışarı" diye ünlendiğimizde aslında "çık dışarıya" demek istiyoruz
Dışarıya (Dışarı)
Dışarıyı
Dışarıda (Dışarda)
Dışarıdan (Dışardan)
Belirtme için : Dışarısı
Hani "çık dışarı" diye ünlendiğimizde aslında "çık dışarıya" demek istiyoruz
0
ben dışarıya diyorum ya. yani dışarı çıkıyorum da derim dışarıya çıkıyorum da derim ikisini de kullanırım. Arda turanın kenarıya uydurması gibi bi saçmalık değil yani normal dildeki kullanımı bu şekilde
0
"Dışarı" dersen yer yön zarfı,
"Dışarıya" dersen dolaylı tümleç olur.
Biz bunları kitaplarımızda hep yazdık.
"Dışarıya" dersen dolaylı tümleç olur.
Biz bunları kitaplarımızda hep yazdık.
0
Bunun aynısı içeri kelimesinde de var.
İçeri girdim.
İçeriye girdim.
İçeri,dışarı kelimelerinin sonundaki sesli harfler kafa karıştırıyor bence. Aşağı,yukarı kelimelerinde de aynı kafa karışıklığı var. Ama alıştığımız için hata gibi gelmiyor.
İçeri girdim.
İçeriye girdim.
İçeri,dışarı kelimelerinin sonundaki sesli harfler kafa karıştırıyor bence. Aşağı,yukarı kelimelerinde de aynı kafa karışıklığı var. Ama alıştığımız için hata gibi gelmiyor.
0
Kitap yazan Lim5 arkadaşı sallama,
Dışarı dersen ismin yerini tutan zamir olarak kullanıyorsun demektir. Kökü kullanırsın.
Yönelme hali için de Dışarıya diyeceksin, aradaki y harfi sondaki sesli harften dolayı kaynaşma için.
Esas dışarısı, içerisi kullanımının dilbilgisi karşılığını çözmek lazım.
Dışarı dersen ismin yerini tutan zamir olarak kullanıyorsun demektir. Kökü kullanırsın.
Yönelme hali için de Dışarıya diyeceksin, aradaki y harfi sondaki sesli harften dolayı kaynaşma için.
Esas dışarısı, içerisi kullanımının dilbilgisi karşılığını çözmek lazım.
0
Zarf ile zamiri ayırt edemeyen @iron isimli arkadaşı hiç sallama.
Cümlede
Neye?
Neyde?
Neyden?
Kime?
Kimde?
Kimden?
Nereye?
Nerede?
Nereden? sorularına cevap veren öğe dolaylı tümleçtir.
"Dışarıya" kelimesi bu nedenle dolaylı tümleçtir. Dolaylı tümleç her zaman -e, -de, -den eklerini alır.
"Dışarı" kelimesi yalın halde olduğu için bu sorulara cevap vermez. Zarf görevindedir. Türü de yer-yön zarfıdır.
Şurada MEB EBA sunusu 13. slaytta görülebilir. Bilmeyenler için sununun tamamı bayağı eğitici olacaktır.
img.eba.gov.tr
@iron demiş ki: "Dışarı dersen ismin yerini tutan zamir olarak kullanıyorsun demektir."
Bu bilgiler ışığında "Dışarı" kelimesinin ne tür bir zamir olduğunu da iddia sahibi açıklasın.
ahuunsal.bilkent.edu.tr
ahuunsal.bilkent.edu.tr
Yazmamış mıyız? Yazmışız.
Cümlede
Neye?
Neyde?
Neyden?
Kime?
Kimde?
Kimden?
Nereye?
Nerede?
Nereden? sorularına cevap veren öğe dolaylı tümleçtir.
"Dışarıya" kelimesi bu nedenle dolaylı tümleçtir. Dolaylı tümleç her zaman -e, -de, -den eklerini alır.
"Dışarı" kelimesi yalın halde olduğu için bu sorulara cevap vermez. Zarf görevindedir. Türü de yer-yön zarfıdır.
Şurada MEB EBA sunusu 13. slaytta görülebilir. Bilmeyenler için sununun tamamı bayağı eğitici olacaktır.
img.eba.gov.tr
@iron demiş ki: "Dışarı dersen ismin yerini tutan zamir olarak kullanıyorsun demektir."
Bu bilgiler ışığında "Dışarı" kelimesinin ne tür bir zamir olduğunu da iddia sahibi açıklasın.
ahuunsal.bilkent.edu.tr
ahuunsal.bilkent.edu.tr
Yazmamış mıyız? Yazmışız.
0
baltayı taşa vurduk :)
doğrusun öğretmenim. ancak soru soran arkadaşın sorularına cevap vermemişsiniz.
dışarının zamir olarak kullanılma şekli şöyle.
Örn. Çocuklar dışarıyı çok seviyor.
Misal bu çocuklar kadıköyde oturuyorsa dışarı kadıköy'ün yerini tutuyor. İsmin yerini tuttuğu için zamir :)
doğrusun öğretmenim. ancak soru soran arkadaşın sorularına cevap vermemişsiniz.
dışarının zamir olarak kullanılma şekli şöyle.
Örn. Çocuklar dışarıyı çok seviyor.
Misal bu çocuklar kadıköyde oturuyorsa dışarı kadıköy'ün yerini tutuyor. İsmin yerini tuttuğu için zamir :)
0
mikro patlama
Acil bir durum nedeniyle kendi başına karar verip hareket etmek zorunda olan ve birbirini tanımayan bir grup insan düşünelim. Bu grubun problemi çözene veya yardıma ulaşana dek geçecek sürede kendi içinde bir liderliğe ve iletişim biçimine ihtiyacı olacaktır. Normal şartlarda sesi çok çıkan veya bas
Acil bir durum nedeniyle kendi başına karar verip hareket etmek zorunda olan ve birbirini tanımayan bir grup insan düşünelim. Bu grubun problemi çözene veya yardıma ulaşana dek geçecek sürede kendi içinde bir liderliğe ve iletişim biçimine ihtiyacı olacaktır. Normal şartlarda sesi çok çıkan veya baskın karakterli kişiler kontrolü ele alabilir bu da bazen iyi bazen de felaket olabilir. Görüş ayrılıkları, kavgalar da bazı kişileri veya grubun tümünü tehlikeye atabilir.
Soru şu: Bu tür durumlarda grubun nasıl lider (ve yardımcı görevliler) seçeceği, çatışmaya düşmeden nasıl iletişim kuracağıyla ilgili basit bir prosedür önerisi veya bu konuda araştırma vs. var mıdır?
* Prosedür olsa bile herkes bilmeyeceği için işe yaramayacağı iddia edilebilir ama eğer basit bir yöntem ortaya konur ve çeşitli eğitim kanallarında yer verilir, bilinirliği artarsa (örn. suni solunum gibi), gruptaki 1-2 kişinin bilmesi bile yeterli olur, çünkü bağımsız bir kaynakça tasarlanmış adil bir yöntemi herkes tercih edecektir.
Soru şu: Bu tür durumlarda grubun nasıl lider (ve yardımcı görevliler) seçeceği, çatışmaya düşmeden nasıl iletişim kuracağıyla ilgili basit bir prosedür önerisi veya bu konuda araştırma vs. var mıdır?
* Prosedür olsa bile herkes bilmeyeceği için işe yaramayacağı iddia edilebilir ama eğer basit bir yöntem ortaya konur ve çeşitli eğitim kanallarında yer verilir, bilinirliği artarsa (örn. suni solunum gibi), gruptaki 1-2 kişinin bilmesi bile yeterli olur, çünkü bağımsız bir kaynakça tasarlanmış adil bir yöntemi herkes tercih edecektir.
0
Grubu seçen kişinin ataması lazım.
Dağa çıkan tim gibi, tim komutanı, tim k. yrd., dürbünlü silah sorumlusu, makineli s.s., sıhhiye, vb. gibi.
Dağa çıkan tim gibi, tim komutanı, tim k. yrd., dürbünlü silah sorumlusu, makineli s.s., sıhhiye, vb. gibi.
0
Harika bir fikir mikro ! Bu eğitim sosoyolojik olarak da çok büyük dönüşümlere neden olabilir toplumda. Yönetici olmaya aday kişilerin sahip olması gereken nitelikleri belirlemede, bunların temel kriter haline gelip öğrenilmesinde çok işine yarar ilerde toplumun. Aklına sağlık ! :)))
0
Lider kendini seçer zaten. Kadroyu işe yarar tipten yaramaza doğru seçer. Basit görev dagilimi yapar. Aradan is yapan 1 2 kisi anca cikar zaten.
Kizilay ilk yardım eğitimi veriyor. Isteyen gidip öğrenebilir. Beni şirket yolluyor çok memnunum aldığım bilgilerden. Orda da kriz yönetimi bilgileri alıyoruz
Kizilay ilk yardım eğitimi veriyor. Isteyen gidip öğrenebilir. Beni şirket yolluyor çok memnunum aldığım bilgilerden. Orda da kriz yönetimi bilgileri alıyoruz
0
Lidersiz bir yöntem şöyle olabilir.
Öncelikle, Rastgele yahut gönüllülük usülü prosedürü takip edecek biri seçilir.
1. Gruptaki bireyler kısaca yeterliliklerini anlatırlar.
2. Yapılması gereken işler brainstorming yolu ile ortaya konur, üstünde uzlaşılır.
3. Herkes yeterlilikleri ölçüsünde yapılacak işlerden pay alır, çalışabileceği kişilerle alt takımlar oluşturur.
Bu tip bir yapının dezavantajı bazılarının kolayca sorumluluktan kaçıp az iş yüklenmesi ve gruptan alınabilecek verimin düşmesi olabilir.
Torrent download sistemi gibi peer to peer bir yapı.
Peer to peer işleyen sistemler örn. bitcoin blockchain gibi sistemleri incelemeni tavsiye ederim.
Öncelikle, Rastgele yahut gönüllülük usülü prosedürü takip edecek biri seçilir.
1. Gruptaki bireyler kısaca yeterliliklerini anlatırlar.
2. Yapılması gereken işler brainstorming yolu ile ortaya konur, üstünde uzlaşılır.
3. Herkes yeterlilikleri ölçüsünde yapılacak işlerden pay alır, çalışabileceği kişilerle alt takımlar oluşturur.
Bu tip bir yapının dezavantajı bazılarının kolayca sorumluluktan kaçıp az iş yüklenmesi ve gruptan alınabilecek verimin düşmesi olabilir.
Torrent download sistemi gibi peer to peer bir yapı.
Peer to peer işleyen sistemler örn. bitcoin blockchain gibi sistemleri incelemeni tavsiye ederim.
0
@Trollziya, @hasmetizm
Yetkinliğe bakılır-niteliği olanlar görev alsın, lider işe yarar olanları seçer: Hepsi güzel dilekler tabi, tabiki bir işi en iyi yapacak olan kişi üstlensin, ama kim karar verecek, neden o karar verecek, neye göre? Kişiler rastgele biraraya gelmiş, bir geçmişleri yok. Benim bildiğim kadarıyla mevcut yönetim-kriz eğitimleri hep yöneticilerin baştan mevcut olduğunu varsayıyor. Ben öyle durumlardan zaten bahsetmiyorum.
Fikir vermek için kendi aklıma gelenleri yazayım:
Her şeyden önce aynı anda konuşmak, birinin sözünü kesmek yasak olmalı, önce bir sözcü seçilmeli ve tek görevi konuşmak isteyenlere söz sırası vermek ve bu yasağı korumak olmalı. Yani birincil problem olarak gördüğüm, -adil- iletişim problemi çözülmeli ki grup nitelikli insanların ve iyi fikirlerin farkına varabilsin, ayrıca güven oluşsun. Sözcünün seçimi zor değil çünkü yönetim anlamında yetkisi olmayacak.
Yetkinliğe bakılır-niteliği olanlar görev alsın, lider işe yarar olanları seçer: Hepsi güzel dilekler tabi, tabiki bir işi en iyi yapacak olan kişi üstlensin, ama kim karar verecek, neden o karar verecek, neye göre? Kişiler rastgele biraraya gelmiş, bir geçmişleri yok. Benim bildiğim kadarıyla mevcut yönetim-kriz eğitimleri hep yöneticilerin baştan mevcut olduğunu varsayıyor. Ben öyle durumlardan zaten bahsetmiyorum.
Fikir vermek için kendi aklıma gelenleri yazayım:
Her şeyden önce aynı anda konuşmak, birinin sözünü kesmek yasak olmalı, önce bir sözcü seçilmeli ve tek görevi konuşmak isteyenlere söz sırası vermek ve bu yasağı korumak olmalı. Yani birincil problem olarak gördüğüm, -adil- iletişim problemi çözülmeli ki grup nitelikli insanların ve iyi fikirlerin farkına varabilsin, ayrıca güven oluşsun. Sözcünün seçimi zor değil çünkü yönetim anlamında yetkisi olmayacak.
0
abi zombie istilası olacak da, grup olarak mahsur kalacağız da, senin dediklerin lazım olacak. gezi zamanı katıldıysan eğer, rastgele oluşan grup olarak nasıl davranıldığını görmüşsündür. kaza yapan arabadan yaralı çıkarmaya çalışan bi dünya cahil yerine; dinleyen, muhtaç ve uyumlu insanlar olacaktır genel olarak. savaş çıkmadığı sürece sanmıyorum pek lazım olacağını artık böyle bi birlikteliğin.
afetlerde (yangın deprem vb) bilgisiziz, genel olarak birinin bize yol göstermesini beklememiz lazım.
trafik/iş/ev vb kazalarda bilgisiziz, profesyonel yardım (112) almamız lazım, ama bu olay her an çevremizde olabilecek bişey afete göre. ilk yardım eğitimi bu yüzden çok faydalı. bi hemlik (heimlich) manevrası ile hayat kurtarabilirsiniz, kalp masajının, suni solunumun aslında çok basit olduğunu öğrenebilirsiniz. ha iş o raddeye geldiğinde yapamayabilir insan heyecandan korkundan vs.
afetlerde (yangın deprem vb) bilgisiziz, genel olarak birinin bize yol göstermesini beklememiz lazım.
trafik/iş/ev vb kazalarda bilgisiziz, profesyonel yardım (112) almamız lazım, ama bu olay her an çevremizde olabilecek bişey afete göre. ilk yardım eğitimi bu yüzden çok faydalı. bi hemlik (heimlich) manevrası ile hayat kurtarabilirsiniz, kalp masajının, suni solunumun aslında çok basit olduğunu öğrenebilirsiniz. ha iş o raddeye geldiğinde yapamayabilir insan heyecandan korkundan vs.
0
iron
Hobi olarak yaptığım şeyleri arada sırada youtube'da paylaşıyorum. Ancak konuşmayıp sadece yaptıklarımı gösterdiğim için doğal olarak pek ilgi çekici olmuyor.Sözlü sunumla video çekmeyi düşünüyorum. Bu noktada bir ikileme düştüm, türkçe mi yapsam yoksa ingilizce mi?Şöyle bir durum var, ingilizce yap
Hobi olarak yaptığım şeyleri arada sırada youtube'da paylaşıyorum. Ancak konuşmayıp sadece yaptıklarımı gösterdiğim için doğal olarak pek ilgi çekici olmuyor.
Sözlü sunumla video çekmeyi düşünüyorum. Bu noktada bir ikileme düştüm, türkçe mi yapsam yoksa ingilizce mi?
Şöyle bir durum var, ingilizce yaparsam daha büyük bir kitleye sesimi duyurma imkanım var. Türkçe yaparsam da videoları çekerken daha rahat daha akıcı bir şekilde konuşabileceğim.
Okuma / yazma anlamında ingilizcem iyi olsa da sunum yapmak için o kadar da iyi değil aslında. Bir yandan da bunu geliştirebilmek için bir fırsat olabilir.
Karar veremedim, ne yapmalı?
ps : Elektronik / retro vesaire paylaşıyorum şu ara.
Sözlü sunumla video çekmeyi düşünüyorum. Bu noktada bir ikileme düştüm, türkçe mi yapsam yoksa ingilizce mi?
Şöyle bir durum var, ingilizce yaparsam daha büyük bir kitleye sesimi duyurma imkanım var. Türkçe yaparsam da videoları çekerken daha rahat daha akıcı bir şekilde konuşabileceğim.
Okuma / yazma anlamında ingilizcem iyi olsa da sunum yapmak için o kadar da iyi değil aslında. Bir yandan da bunu geliştirebilmek için bir fırsat olabilir.
Karar veremedim, ne yapmalı?
ps : Elektronik / retro vesaire paylaşıyorum şu ara.
0
Kesinlikle Ingilizce.
Videoyu her zamanki gibi cekip sonra ustune Ingilizce konusabilirsiniz. Bu sekilde eski videolarinizi da seslendirebilirsiniz hatta.
Tabi Ingilizce olunca video basligini ve aciklamalari da Ingilizce yazin ki aratilinca bulunsun.
Videoyu her zamanki gibi cekip sonra ustune Ingilizce konusabilirsiniz. Bu sekilde eski videolarinizi da seslendirebilirsiniz hatta.
Tabi Ingilizce olunca video basligini ve aciklamalari da Ingilizce yazin ki aratilinca bulunsun.
0
Hedef kitle - içerik ilişkisi ile alakalı bir durum. Genelde Türkiyeden izlenme alacağını tahmin ediyorsan hiç ingilizceye girişme. Yalnız ben paylaşacağım dünyaya sunacağım herkesin ilgisini çekebilecek bir içerik oluşturacağım diyorsan dünyanın ana dili ingilizce. Ben ingilizce derim bu arada alt yazı da güzel olur @tncserap ın dediği gibi.
0
Aslında başlıklarım ve açıklamalar hep ingilizce. Videoları keseyim biçeyim, post prodüksiyon yapayım gibi bir yeteneğim yok. O yüzden ne konuşulacaksa çekim esnasında konuşulmalı.
Altyazıyı zaten sessiz olan videolarda tercih ettim şimdiye kadar. Videoda olanlar anlaşılsın diye.
Iphone'da çalışan videonun üstüne ses bindirilebilecek bir uygulama var mıdır acaba? Sessiz çekip üstüne konuşmak mantıklı geldi.
Altyazıyı zaten sessiz olan videolarda tercih ettim şimdiye kadar. Videoda olanlar anlaşılsın diye.
Iphone'da çalışan videonun üstüne ses bindirilebilecek bir uygulama var mıdır acaba? Sessiz çekip üstüne konuşmak mantıklı geldi.
0
ya ben lan neyse
çocuğun genleri kaliteli olsun diye uzak mesafelerden biriyle evlenmek. mümkün olduğunca akraba olmasın diye... hatta bir entryde kedilerin bu iş için içgüdüsel olarak uzaklara gittiğini okumuştum. nedir bu olayın adı?
çocuğun genleri kaliteli olsun diye uzak mesafelerden biriyle evlenmek. mümkün olduğunca akraba olmasın diye... hatta bir entryde kedilerin bu iş için içgüdüsel olarak uzaklara gittiğini okumuştum. nedir bu olayın adı?
0
Genetik olarak uzak biriyle evlenmek? Bunun özel bir adı yok ki, varsa bir yaşıma daha gireceğim :)
0
Bir ihtimal eugenics olabilir. Galton'un hatırladığım kadarıyla bu amaçla kurmuş olduğu bir dernek bile vardı. Yüksek kesim bu dernek üyeleri arasından evlilik yapıyordu.
Sydney Ellen Schultz, Duane P. Schultz'un Modern Psikoloji Tarihi eserinde bunun anlatıldığı bir bölüm var.
Sydney Ellen Schultz, Duane P. Schultz'un Modern Psikoloji Tarihi eserinde bunun anlatıldığı bir bölüm var.
0
Eugenics tamamen başka bir şey. Onda "arı ırk oluşturma" mantığı var ve çoğunlukla populasyon içi çiftleşme var. Sorudakinin tam tersi yani.
0
Melezleme? Mantıken uzağa da gitmeye gerek yok. Global dünyada artık herkes her yerde. Ana babası hali hazırda melez olan birini seçmek bu iş için yeterli olmalı.
Tabii önce DNA analizi yaptırmak da faydalı olabilir.
Tabii önce DNA analizi yaptırmak da faydalı olabilir.
0
dostlar cevaplar için çok teşekkürler. bu olguyla ilgili internette nasıl arama yapabilirim? bununla ilgili bir şeyler okumak istiyorum. güncel diye tekrar yazdım. özür
0
