sparkle kiddle
merhaba,havalarin sogumasiyla ne zaman banyoya girsemacayip buhar oluyor, duvarlardan sular akiyor.duvarlari dis cephe ve soguk oluyor dolayisiylabeklenen bir durum bu ama cok buyuk zul oluyor.ne yapmali? tavanda da kuflenme oluyor mesela.girmeden once elektrik sobasiyla falan banyoyuisitmaya mu cal
merhaba,
havalarin sogumasiyla ne zaman banyoya girsem
acayip buhar oluyor, duvarlardan sular akiyor.
duvarlari dis cephe ve soguk oluyor dolayisiyla
beklenen bir durum bu ama cok buyuk zul oluyor.
ne yapmali? tavanda da kuflenme oluyor mesela.
girmeden once elektrik sobasiyla falan banyoyu
isitmaya mu calissam cam acik mi banyo yapsam
ne yapsam?
havalarin sogumasiyla ne zaman banyoya girsem
acayip buhar oluyor, duvarlardan sular akiyor.
duvarlari dis cephe ve soguk oluyor dolayisiyla
beklenen bir durum bu ama cok buyuk zul oluyor.
ne yapmali? tavanda da kuflenme oluyor mesela.
girmeden once elektrik sobasiyla falan banyoyu
isitmaya mu calissam cam acik mi banyo yapsam
ne yapsam?
0
Benzer bir sorun bende de var. Cam ve banyo kapısı açık banyo yapıyorum ve olabildiğince düşük sıcaklıkta su ile.
0
çıktıktan hemen sonra açın camları gider buhar.
ayrıca ısı değil sıcaklık. ısı enerji birimidir.
ayrıca ısı değil sıcaklık. ısı enerji birimidir.
0
Ayna için duşa girmeden önce aynaya sabun sürünce o kısım buhar yapmıyor. Yapıyor ama az yapıyor. Onun dışında geri kalanlar için mastercard (buharla savaşacak sağlam bi klima, banyoyu oda sıcaklığında tutması için).
0
antikadimag
avrupa'da çoğu ülkeyi gördüm ve hepsinin vatandaşlarıyla müşerref oldum. ancak almanlar kadar kaba ve hödük bir millet tanımadım. schwarzkopf olduğum için mi bilmiyorum ama sadece almanya'da kendimi turist gibi hissedemedim, hissettirmediler.örnekle açayım ki, nsdap türkiye kolu üyeleri konuyu amacı
avrupa'da çoğu ülkeyi gördüm ve hepsinin vatandaşlarıyla müşerref oldum. ancak almanlar kadar kaba ve hödük bir millet tanımadım. schwarzkopf olduğum için mi bilmiyorum ama sadece almanya'da kendimi turist gibi hissedemedim, hissettirmediler.
örnekle açayım ki, nsdap türkiye kolu üyeleri konuyu amacından saptırmasın.
sabah kahvaltı yapacağım, mekana girdim. tabloya baktım almanca yazmışlar menüyü. eyvallah. toast gördüm aha dedim tamam tost alacağım. elemana ingilizce tosta ne koyuyorsunuz dedim, tabloyu gösterdi. allah allah heralde ben görmedim diye tekrar baktım. e hacı güzel ama almança dedim. artist bir tavırla, it is clear diye bu sefer tek tek çevirmeye başladı. hayır almanca da bütün herkesin ambulans dediği şeye krankenwagen denilen bir dil biliyorsunuz.
dünyanın her yerinde bu işin raconu ingilizce bilmiyorsanız bile gülerek ingilizce bilmiyorum demektir.
çok fazla türk olduğundan mı acaba schwarzkopf gördüklerinde böyle bir gaza geliyorlar? sizin tecrübeleriniz nasıldı? hayır, fransada da çok ciddi arap ve türk nüfusu var ama böyle değiller.
ha elbette şeker gibi almanlar da var (benim alman arkadaşlarım da var!) ancak benim kastettiğim hödük oranının yüksek olması. yoksa müzede öğrenci kartımdan türk olduğumu görüp gülümseyerek hoşgeldiniz diyen adam da alman. yine müzede 3 sene önceki öğrenci kartıma önce eski diye indirim yapmayı reddedip, ilk defa siz taktınız bunu demem üzerine peki tamam indirim yapıyorum diyerek milletine ve milletinin kuralcılığına ihanet eden de alman.
ne dersiniz? bana mı ters adamlar denk geldi acep? almanlara yönelik de önyargım yoktu hiç.
örnekle açayım ki, nsdap türkiye kolu üyeleri konuyu amacından saptırmasın.
sabah kahvaltı yapacağım, mekana girdim. tabloya baktım almanca yazmışlar menüyü. eyvallah. toast gördüm aha dedim tamam tost alacağım. elemana ingilizce tosta ne koyuyorsunuz dedim, tabloyu gösterdi. allah allah heralde ben görmedim diye tekrar baktım. e hacı güzel ama almança dedim. artist bir tavırla, it is clear diye bu sefer tek tek çevirmeye başladı. hayır almanca da bütün herkesin ambulans dediği şeye krankenwagen denilen bir dil biliyorsunuz.
dünyanın her yerinde bu işin raconu ingilizce bilmiyorsanız bile gülerek ingilizce bilmiyorum demektir.
çok fazla türk olduğundan mı acaba schwarzkopf gördüklerinde böyle bir gaza geliyorlar? sizin tecrübeleriniz nasıldı? hayır, fransada da çok ciddi arap ve türk nüfusu var ama böyle değiller.
ha elbette şeker gibi almanlar da var (benim alman arkadaşlarım da var!) ancak benim kastettiğim hödük oranının yüksek olması. yoksa müzede öğrenci kartımdan türk olduğumu görüp gülümseyerek hoşgeldiniz diyen adam da alman. yine müzede 3 sene önceki öğrenci kartıma önce eski diye indirim yapmayı reddedip, ilk defa siz taktınız bunu demem üzerine peki tamam indirim yapıyorum diyerek milletine ve milletinin kuralcılığına ihanet eden de alman.
ne dersiniz? bana mı ters adamlar denk geldi acep? almanlara yönelik de önyargım yoktu hiç.
0
Cok az sayilacak veriyle genelleme yapmaya calisiyorsun. Bence hoduk felan degiller. 2 milyonn kadar reisci turk yasiyor orda. Bunu da hesaba katmak lazim.
0
Genelde öyleler yahu. Ben hiç normaline denk gelmedim zaten. Özellikle Alman kadınlarından koşarak uzaklaşmalı. Hayatımda böyle garip bir kadın türü görmedim (olumsuz anlamda ve en hafif sıfatları kullanarak).
0
Kopuk kopuk olsa da muhtelif Almanya şehirlerinde toplam bir yıla yakın süre geçirdim. Başka bir ülkedeki "hödük" oranından daha fazlasına denk gelmedim.
0
Almanya'da servis sektoru oyle. Garsonlar genel olarak herkese -bize gore- kaba davraniyor, Almanlara da dahil. Dolayisiyla garsonlar ya da cafe calisanlari ile saglikli bir genelleme yapamazsiniz.
Mesela Alman arkadaslarla bir restorana girmistik, ileriye dogru oldukca ilerliyordu restoran ve gozukmuyordu otesi. O sirada yanimizdan gecen garsona arkadas "ileride oturacak bos masa var mi" diye sordu. Garson "ilerleyip bakin bos yer varsa oturursunuz" dedi direkt ve ben haric kimse bunu tuhaf karsilamadi.
Mesela Alman arkadaslarla bir restorana girmistik, ileriye dogru oldukca ilerliyordu restoran ve gozukmuyordu otesi. O sirada yanimizdan gecen garsona arkadas "ileride oturacak bos masa var mi" diye sordu. Garson "ilerleyip bakin bos yer varsa oturursunuz" dedi direkt ve ben haric kimse bunu tuhaf karsilamadi.
0
media.altersozluk.com 
Saka saka.
Almanlar genel olarak fazla samimi -ve hatta samimi- olmayi gereksiz bulup sevmezler ama hoduk de diyemeyiz bence. Iki bucuk yildir almanya’da yasiyorum, oncesinde de almanya’nin cesitli yerlerinde 2-3 ay kalmisligim vardir. Eger almancamin yeterli gelmeyecegini dusunuyorsam konusmaya oncelikle bunu ya almanca ya da ingilizce belirterek basliyorum, bu durumda simdiye kadar yardimci olmayan hic kimse olmadi. Ha bunu yapmak zorunda degilsiniz elbette ama bir sonraki almanya ziyaretinizde isinize yarar diye soyluyorum ^^
Saka saka.
Almanlar genel olarak fazla samimi -ve hatta samimi- olmayi gereksiz bulup sevmezler ama hoduk de diyemeyiz bence. Iki bucuk yildir almanya’da yasiyorum, oncesinde de almanya’nin cesitli yerlerinde 2-3 ay kalmisligim vardir. Eger almancamin yeterli gelmeyecegini dusunuyorsam konusmaya oncelikle bunu ya almanca ya da ingilizce belirterek basliyorum, bu durumda simdiye kadar yardimci olmayan hic kimse olmadi. Ha bunu yapmak zorunda degilsiniz elbette ama bir sonraki almanya ziyaretinizde isinize yarar diye soyluyorum ^^
0
Almanya'da İngilizce sorarsan öyle davranır, yine kibarlık yapmış yardımcı olmuş. İngilizce takıntısı sadece bize özgü aşağılık kompleksi. Akp ile Türklere kötü bakmadılar daha önceden beri gelen kin vardı. Türklerin evini yaktılar seneler önce. Herşeyi akp bağlayanlar sıktı artık.
Edit: Almanya doğumluyum
Edit: Almanya doğumluyum
0
Cok Almanya gormedim, kisa bir süre Trier’i ziyaret ettim. İletişim kurduğum herkes samimi bir şekilde yardımcı oldu.
0
Cryptoricus
Yurtdışından gelen arkadaşları gezdireceğim ama ben de sadece bir yıldır İstanbul'da olduğum için çok bir yer bilmiyorum. Kendileri turistik olmayan, alternatif yerleri görmek istiyor. Nereleri önerirsiniz? Mesela bit pazarlarını çok severler. Hamama da gitmek istiyorlar. En iyi seçenek hangisi? Ayr
Yurtdışından gelen arkadaşları gezdireceğim ama ben de sadece bir yıldır İstanbul'da olduğum için çok bir yer bilmiyorum. Kendileri turistik olmayan, alternatif yerleri görmek istiyor. Nereleri önerirsiniz? Mesela bit pazarlarını çok severler. Hamama da gitmek istiyorlar. En iyi seçenek hangisi? Ayrıca Türk mutfağını iyi bir şekilde tanıtabileceğimiz lokanta önerilerinize de açığız.
0
feriköy bit pazarı(pazarları açık oluyodu galiba, sabah erkenden gidebilirsiniz.)
0
Kuzguncukta salep içebilirsiniz mesela, ben hiç gitmedim ama Edirnekapı tarafında Asithane diye bir yer varmış(Osmanlı mutfağı), Cihangirde ara sokaklarda barlarda takılabilirsiniz. Kadıköy'de Akmarın alt tarafında İskenderci vardı orada iskeder yiyebilirsiniz, Kadıköy'deki plakçılarda ve antikacılar sokağında dolaşabilirsiniz. Kadıköy Cafer Erol'da boza,Bebek'teki Bebek kahvesinde türk kahvesi içebilirsiniz.
0
Çorlulu ali paşa medresesi. ağırlıklı olarak yerli müşterileri var nargilecilerin. belki hoşlarına gider..
0
kesinlikle çorlulu ali paşaya gitme istanbul bir çomarland olsaydı başkenti kesinlikle çorlulu ali paşa olurdu
0
Kadikoy carsisi-moda. Gayet alternatif.
Balat
Kuzguncuk
Karakoy
Onun disinda acikcasi ilk defa istanbula geliyolarsa duz turistik yerleri de bi gezsinler. Bence keisnlikle deger sonucta avruapdan filan farkli.
Hamam olarak, uskudardaki valide atik hamami. Giris+kese+kopuk masaji 30 tl mi ne, bir de 3-5 bisey bahsis tabi. Havlu mavlu veriyolar orada tertemiz valla. Ben istanbula her geldigimde gidiyorum.
Balat
Kuzguncuk
Karakoy
Onun disinda acikcasi ilk defa istanbula geliyolarsa duz turistik yerleri de bi gezsinler. Bence keisnlikle deger sonucta avruapdan filan farkli.
Hamam olarak, uskudardaki valide atik hamami. Giris+kese+kopuk masaji 30 tl mi ne, bir de 3-5 bisey bahsis tabi. Havlu mavlu veriyolar orada tertemiz valla. Ben istanbula her geldigimde gidiyorum.
0
Sultanahmet vs ortamlarindan uzak durmanizi tavsiye ederim zira yakin zamanda gelen arkadasimla eminonu civarinda dolasinca "hayatimda hic bu kadar burkaliyi bir arada gormedim" demisti. Agir suriye populasyonu ve arap sokak kulturunde bogulabilirsiniz.
Kariye muzesi ve cevresi cok guzel. Sokak dokusu hala tarih kokuyor, pek turistik degil.
Yemek icin çiya+1
Kariye muzesi ve cevresi cok guzel. Sokak dokusu hala tarih kokuyor, pek turistik degil.
Yemek icin çiya+1
0
Erkut
hapşırdığınızda çok yaşa diyene ne diyorsunuz?sende çok yaşasende görsendehep beraberhttp://yumurtaliekmek.com/hapsirinca-niye-cok-yasa-denir/
hapşırdığınızda çok yaşa diyene ne diyorsunuz?
sende çok yaşa
sende gör
sende
hep beraber
yumurtaliekmek.com
sende çok yaşa
sende gör
sende
hep beraber
yumurtaliekmek.com
0
İki kişiysek "sen de gör"
Kalabalık ortamda isek ya da en az üç kişiysek "hep beraber"
Kalabalık ortamda isek ya da en az üç kişiysek "hep beraber"
0
Hep beraber - eger tanidigim biriyse.
Alakamin olmadigi biriyse "sagol" :D
Alakamin olmadigi biriyse "sagol" :D
0
Bir kişi ise 'Sen de gör', birden fazla kişi ise 'Hep birlikte' derim.
Babam hapşırdığında "Çok yaşayım" der, annem "Ben de göreyim" der; onlarınki de öyle.
Babam hapşırdığında "Çok yaşayım" der, annem "Ben de göreyim" der; onlarınki de öyle.
0
ben hapşırığım biter bitmez kimseye fırsat vermeden hep beraber ya da siz de görün diyorum. neğy diye kalıyorlar. error verip sağ ol diyen bile çıkıyor. gülüşüyoruz, eğleniyoruz, öyle muziplikler.
0
contavolta
zeytinyağı kullananlar;1) zeytinyağınızı nerden alıyosunuz? (market, toptan satıcı, köy vb.)2) hangi marka?3) hangi çeşit?4) litre fiyatı nedir?
zeytinyağı kullananlar;
1) zeytinyağınızı nerden alıyosunuz? (market, toptan satıcı, köy vb.)
2) hangi marka?
3) hangi çeşit?
4) litre fiyatı nedir?
1) zeytinyağınızı nerden alıyosunuz? (market, toptan satıcı, köy vb.)
2) hangi marka?
3) hangi çeşit?
4) litre fiyatı nedir?
0
www.semercioglu.com internetten almadım ama hiç, fuara geliyorlar bizim buraya hem zeytinleri hem zeytinyağları muhteşem. En son 5 lt'sini yanlış hatırlamıyorsam 125'e almıştık, ama yanılıyor da olabilirim. Bunun dışında Mut'taki zeytinyağı fabrikasından da her yıl tatil dönüşü yine zeytinyağı ve zeytin alıyoruz. Oradaki fiyatlar çok değişken, zeytini bazen kurmak için aldığımızdan ve toplu ödediğimizden fiyatını bilmiyorum. Hepsi de soğuk sıkım sızma zeytinyağı.
0
Şarköy den. Hanımın akrabaları sağolsun. 3 yıldır yağ ve zeytine para ödemedik.
0
tr.nargourmet.com
Ben buradan alıyorum. Uluslararası ödüllü zeytinyağları var. Teneke alındığında fiyatları da makul.
Ben buradan alıyorum. Uluslararası ödüllü zeytinyağları var. Teneke alındığında fiyatları da makul.
0
Kadıköy Kooperatif'inden alıyorum, 2 litrelik şişe 45 tl idi, izmir'den geliyor. www.facebook.com
0
0
köy +1 annemin bir arkadaşı mersin'den getiriyor. 5 litreyi 100'e aldım galiba en son.
o bittiğinde yenisini beklerken idareten komili sızma alıyorum.
o bittiğinde yenisini beklerken idareten komili sızma alıyorum.
0
çanakkale'den geliyor. benim ailem ya da erkek arkadaşımın ailesi buluyor oranın yerlilerinden. markası yok, fiyatını bilmiyorum.
0
www.zeytindukkani.com
canemre diye geçiyor sanırım markası
sızma
22 tl'ye geliyor. 2 tane 5 lt'lik alıyorum.
canemre diye geçiyor sanırım markası
sızma
22 tl'ye geliyor. 2 tane 5 lt'lik alıyorum.
0
1 arkadaşımdan
2 markasız direk üretici
3 gemlik
4 yılına göre değişiyor 20-25 arası.
zeytinyağında asid oranı önemlidir. bütük fabrikalar dengeleyici kullanıp dengeliyor bu iyi bir şey değil. şu an zeytinler yeni toplanıyor iyi zeytin yağları yeni yeni çıkar.
2 markasız direk üretici
3 gemlik
4 yılına göre değişiyor 20-25 arası.
zeytinyağında asid oranı önemlidir. bütük fabrikalar dengeleyici kullanıp dengeliyor bu iyi bir şey değil. şu an zeytinler yeni toplanıyor iyi zeytin yağları yeni yeni çıkar.
0
sizofren06
peyniri bulduk zeytini de bulduk sıra balda. bal lazım arkadaşlar. ama doğal olanından nereden buluruz nasıl buluruz? iyi bal oldugunu nasıl anlarız?
peyniri bulduk zeytini de bulduk sıra balda. bal lazım arkadaşlar. ama doğal olanından nereden buluruz nasıl buluruz? iyi bal oldugunu nasıl anlarız?
0
Dostum iyi bal bulman neredeyse imkansiz. Arisina seker vermeyen arici yok.Daha once sekersiz bal yemis olsan, en azindan kotunun iyisini secebilirdin. Bal secerken senin yogunlasman gereken konu, balin kokusu olmali. Sekersiz balin cok yogun bir kokusu olur. Onun disinda rengi onemsizdir bazen daha koyu bazen daha acik renklerde olabilir.
0
Bal her türlü çok az yenmesi gereken bir şeker kuyusu, doğal moğal diye gidip bir kilo bala 100 lira verme derim.
0
annemin sözü: iyi bal şekerlenir :) gerçekten de öyle. bizde de kavanozdaki bal bi süre sonra böyle tane tane, içine toz şeker atmışsın gibi oluyor. onu bir kaseye döküp kasenin altına sıcak su koyup benmari usulü eritiyorsun yemeden önce.
bizimkiler gerçek balı buluyor valla, küçük bir ilçede yaşamanın güzellikleri. bana da gönderiyorlar. tadından bile anlaşılıyor aslında. bizim orada (çanakkale çevresi) köylerde yapan çok. bulunduğun yerde de küçük ilçelerin pazarlarına gidip bir iki soruştursan, özellikle yaşlılara falan sorsan bulursun bence. internettekilere güvenme ama.
ayrıca bal dünyadaki en yararlı şey olabilir. ben boğazım falan acırsa direk bi kaşık bal ya da ballı limon falan atıyorum yatmadan önce, hiçbir şeyim kalmıyor. nurofen falan hikaye. daha bir sürü şeye de iyi diyolla. yiyiniz.
bizimkiler gerçek balı buluyor valla, küçük bir ilçede yaşamanın güzellikleri. bana da gönderiyorlar. tadından bile anlaşılıyor aslında. bizim orada (çanakkale çevresi) köylerde yapan çok. bulunduğun yerde de küçük ilçelerin pazarlarına gidip bir iki soruştursan, özellikle yaşlılara falan sorsan bulursun bence. internettekilere güvenme ama.
ayrıca bal dünyadaki en yararlı şey olabilir. ben boğazım falan acırsa direk bi kaşık bal ya da ballı limon falan atıyorum yatmadan önce, hiçbir şeyim kalmıyor. nurofen falan hikaye. daha bir sürü şeye de iyi diyolla. yiyiniz.
0
dedem arıcıdır. Daha doğrusu arıcılığı pek maddi amaçla yapmıyor. Arıya şeker/şerbet vermeyen nadirdir. Dedem yazın arılarını yaylaya götürür ve orada organik/doğal bal elde eder. Şekersiz bir balı ancak ve ancak tanıdığından alabilirsin. Çünkü bal olayında şerefsizlik çoktur. Bu sene dedemden 1 petek bal anca alabildim çünkü bu sene arı bal yapmamış.
Şeker verilmiş balı kaşığın/çatalın ucundan sarkıtırsan damlamaya yakın bir şekilde akar. Doğal bal ise uzayabildiği kadar uzayıp öyle akar. Doğal balda yoğun çiçek kokusunu alırsın. Petekli bal alacaksan dümdüz, bembeyaz ballara şüpheyle yaklaş. Petekte hafif renk farklılıkları varsa, koyuya yakınsa o balın şekersiz olma olasılığı daha yüksektir.
Bir de belli başlı bal çeşitleri vardır. Ayçiçeği, çam balı, kekik balı vb. gibi. Ayçiçeği balı değer açısından düşüktür. Çam balı da öyle yüksek değere sahip değildir. Benim tavsiyem kekik balı bulman. Kokusu efsanedir. Alışık değilsen birazcık boğazını yakabilir ama doğal bir antibiyotiktir.
aahh ahh 1999 senesindeki bal bir daha olmadı.. 120 kovan arı, yaklaşık 6 ton doğal, organik bal..
Şeker verilmiş balı kaşığın/çatalın ucundan sarkıtırsan damlamaya yakın bir şekilde akar. Doğal bal ise uzayabildiği kadar uzayıp öyle akar. Doğal balda yoğun çiçek kokusunu alırsın. Petekli bal alacaksan dümdüz, bembeyaz ballara şüpheyle yaklaş. Petekte hafif renk farklılıkları varsa, koyuya yakınsa o balın şekersiz olma olasılığı daha yüksektir.
Bir de belli başlı bal çeşitleri vardır. Ayçiçeği, çam balı, kekik balı vb. gibi. Ayçiçeği balı değer açısından düşüktür. Çam balı da öyle yüksek değere sahip değildir. Benim tavsiyem kekik balı bulman. Kokusu efsanedir. Alışık değilsen birazcık boğazını yakabilir ama doğal bir antibiyotiktir.
aahh ahh 1999 senesindeki bal bir daha olmadı.. 120 kovan arı, yaklaşık 6 ton doğal, organik bal..
0
Bana ulaşıyor.
Beğenmezse, şüphesi varsa da parasını iade alıyor =)
Beğenmezse, şüphesi varsa da parasını iade alıyor =)
0
issiz karga
selamlar,acemi öğrenci bir yakİNİM ödevi için anket hazırlayacakmış.esnek, soruları ve cevapları istediği gibi düzenleyebileceği bir anket sitesi arıyor. cevapların kiminde tek seçenek seçilebilecek, kimisinde de birden fazla cevap seçilmesi gerekiyormuş.ödev, yl tezi gibi bir şey de kullanılmayacağ
selamlar,
acemi öğrenci bir yakİNİM ödevi için anket hazırlayacakmış.
esnek, soruları ve cevapları istediği gibi düzenleyebileceği bir anket sitesi arıyor. cevapların kiminde tek seçenek seçilebilecek, kimisinde de birden fazla cevap seçilmesi gerekiyormuş.
ödev, yl tezi gibi bir şey de kullanılmayacağı için anket biraz yarı - profesyonel olacakmış kendi tabiri ile.
öneride bulunacak yol gösterecek abi ve ablalarının ellerinden öpüyormuş kendisi.
acemi öğrenci bir yakİNİM ödevi için anket hazırlayacakmış.
esnek, soruları ve cevapları istediği gibi düzenleyebileceği bir anket sitesi arıyor. cevapların kiminde tek seçenek seçilebilecek, kimisinde de birden fazla cevap seçilmesi gerekiyormuş.
ödev, yl tezi gibi bir şey de kullanılmayacağı için anket biraz yarı - profesyonel olacakmış kendi tabiri ile.
öneride bulunacak yol gösterecek abi ve ablalarının ellerinden öpüyormuş kendisi.
0
ucurumdanasagiyadogruyuvarlananyaprak
türkiye'de şu an 70 yaşındaki insanı yaşlı kabul eder misiniz?yoksa gelişen teknoloji, sağlık sistemi vb. karşısında artık 70 yaşı orta yaş (orta yaşın sonları) olarak mı görüyorsunuz, eğer böyleyse sizce yaşlılığın "başlangıç yaşı" kaç?bu konuyla ilgili varsa başka eklemek istediklerinizi de merakl
türkiye'de şu an 70 yaşındaki insanı yaşlı kabul eder misiniz?
yoksa gelişen teknoloji, sağlık sistemi vb. karşısında artık 70 yaşı orta yaş (orta yaşın sonları) olarak mı görüyorsunuz, eğer böyleyse sizce yaşlılığın "başlangıç yaşı" kaç?
bu konuyla ilgili varsa başka eklemek istediklerinizi de merakla bekliyorum.
yoksa gelişen teknoloji, sağlık sistemi vb. karşısında artık 70 yaşı orta yaş (orta yaşın sonları) olarak mı görüyorsunuz, eğer böyleyse sizce yaşlılığın "başlangıç yaşı" kaç?
bu konuyla ilgili varsa başka eklemek istediklerinizi de merakla bekliyorum.
0
Dünyanın her yerinde yaşlı kabul ederim. Max gideceği 80, üzeri nadir.
0
1. Evet.
2. Orta yaşın sonları 45. Yaşlılık başlangıcı 55.
Teknoloji sayesinde hastalıklar yok oluyor ve ömür uzuyor ama yapay gıdalar, hava kirliliği gibi etkenler nedeniyle de ömür kısalıyor. Ağaç sayısı benim çocukluğumdan beri çok azaldı. Karşı komşu on metrelik çam ağacını kesti kaç yıl önce. Diğer bir komşumuz kendi evlerinden daha yüksek boydaki incir ağacını kesti. İnsanlar artık eskisi kadar iyi beslenmiyor. Bunları dikkate alarak insan ömrünün 150 yıl olacağını düşünmüyorum. İnsan ömrü 150 yıl olsa da eski insanlar kadar güçlü olacağımızı düşünmüyorum. Alkol ve sigara kullanan çok insan var. 20 yaşındaki çocuk 50 yaşında gibi gösteriyor. Spor yok, hareket yok. Böyle olunca 70 yaşına kadar yaşamanın manası yok.
2. Orta yaşın sonları 45. Yaşlılık başlangıcı 55.
Teknoloji sayesinde hastalıklar yok oluyor ve ömür uzuyor ama yapay gıdalar, hava kirliliği gibi etkenler nedeniyle de ömür kısalıyor. Ağaç sayısı benim çocukluğumdan beri çok azaldı. Karşı komşu on metrelik çam ağacını kesti kaç yıl önce. Diğer bir komşumuz kendi evlerinden daha yüksek boydaki incir ağacını kesti. İnsanlar artık eskisi kadar iyi beslenmiyor. Bunları dikkate alarak insan ömrünün 150 yıl olacağını düşünmüyorum. İnsan ömrü 150 yıl olsa da eski insanlar kadar güçlü olacağımızı düşünmüyorum. Alkol ve sigara kullanan çok insan var. 20 yaşındaki çocuk 50 yaşında gibi gösteriyor. Spor yok, hareket yok. Böyle olunca 70 yaşına kadar yaşamanın manası yok.
0
Geçenlerde bir yerde yaş aralıklarının değiştiğini okumuştum. 70 yaş artık o kadar yaşlı değil.
0
hayalci olmaya gerek yok. 70 yaş dünyanın her yerinde yaşlıdır.
60 ile yaşlılık başlıyor.
60 ile yaşlılık başlıyor.
0
evet yaşlı. 65 dedimmi başlar zaten.
bak şimdi şunu fark ettim, yaşlı olarak adlandırılmama hala 40 yıl var. gençlik vallahi güzel. hayırlısıyla genç mi ölsek...
bak şimdi şunu fark ettim, yaşlı olarak adlandırılmama hala 40 yıl var. gençlik vallahi güzel. hayırlısıyla genç mi ölsek...
0
Geçende okudum artık 65'e kadar genç oluyoruz ve 80'e kadar olgun. Sonra yaşlılık başlıyor.
Bana göre yaşlılık 70-75te başlıyor. Kendine iyi bakan ve ciddi sağlık problemleri geçirmemiş biri 75'inde bile gayet dinç ve akıllı olabiliyor bence.
Bana göre yaşlılık 70-75te başlıyor. Kendine iyi bakan ve ciddi sağlık problemleri geçirmemiş biri 75'inde bile gayet dinç ve akıllı olabiliyor bence.
0
cevap verenlerin simdiki yasina gore degisir. bana 20'li yaslarimda sorsaydin yaslilik 60'da baslar derdim, simdi 35 olduk ben artik yaslilik 70'de baslar diyorum. 50imde sorarsan 70 orta yas diyebilirim. insan bahsedilen yaslara yaklastikca farkli dusunuyor ve bu arada insan omrude uzuyor.
0
ortaçağda insan ömrü 30-40 arasıymış. hastalıklar kıtlık savaşlar vs .
şimdi bu hijyen ve teknoloji ile sağlıkta bu kadar ileri gidilmişken ömrün uzaması çok normal ve 70 yaş üzeri çok dinç çok genç ruhlu ve sağlıklı insanlar tanıyorum . bence yaşlı olmaya başlayan yılların başıdır .
şimdi bu hijyen ve teknoloji ile sağlıkta bu kadar ileri gidilmişken ömrün uzaması çok normal ve 70 yaş üzeri çok dinç çok genç ruhlu ve sağlıklı insanlar tanıyorum . bence yaşlı olmaya başlayan yılların başıdır .
0
İhtiyarlik kaç yaşında başlar?
Kristof Kolomb Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı...
Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı...
Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu...
Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı...
Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı...
Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. 83'dü...
Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.
İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.
Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.
İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.
Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.
Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.
William Gladstone
Kristof Kolomb Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı...
Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı...
Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu...
Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı...
Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı...
Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. 83'dü...
Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.
İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.
Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.
İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.
Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.
Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.
William Gladstone
0
jeanjack
Perşembe Cuma ve Cumartesi günleri bir iş için istanbul'da olacağım ve bu üç günde de öğleden sonra boşum. bu süreleri verimli bir şekilde doldurmak istiyorum. istanbulu hiç bilmeyen birine ne yapmasını önerirsiniz?ayasofya, sultanahmet, galata gibi aşırı turistik yerlerden çok etkinlik, mekan öneri
Perşembe Cuma ve Cumartesi günleri bir iş için istanbul'da olacağım ve bu üç günde de öğleden sonra boşum. bu süreleri verimli bir şekilde doldurmak istiyorum. istanbulu hiç bilmeyen birine ne yapmasını önerirsiniz?
ayasofya, sultanahmet, galata gibi aşırı turistik yerlerden çok etkinlik, mekan önerisi istiyorum daha çok.
teşekkürler.
ayasofya, sultanahmet, galata gibi aşırı turistik yerlerden çok etkinlik, mekan önerisi istiyorum daha çok.
teşekkürler.
0
Tarihe meraklıysan sultanahmet meydanı, sultanahmet camisi, ayasofya ve yerebatan sarnıcı gezebilirsin. İlk ikisinde çeşitli yerlerde bilgilendirici levhalar var. Son ikisinde de kulaklıklı elektronik gezi rehberleri var.
0
0
buenosdias
100 lira da o tutmus; ama o paraya canak, comlek alirdim. sizce yatak basligini iade edeyim mi?
100 lira da o tutmus; ama o paraya canak, comlek alirdim. sizce yatak basligini iade edeyim mi?
0
Basliksiz cok kotu duruyor ve beni rahatsiz ediyor.
0
Hocam yastıklarla filan tutabilirsin ama bence olmasında bir zarar yok. Hatta ben çok kolumu çarptığımdan iyi oluyo olması :D
0
Ben kitap okurken sırtımı yaslamayı sevdiğim için başlık kullanıyorum. Ama böyle bir kullanımınız yoksa, sadece görüntü için aldıysanız iade edebilirsiniz belki.
0
Kafa yaglari duvara bulasiyormus basliksiz. Arkadasimin annesi soylemisti :D
0
ben başlık sevmiyorum, birincisi ekstra yer kaplıyor odada. büyük ve hantal duruyor. ikincisi de dediğin gibi gereksiz masraf. onun yerine iki uzun yastık alıp yatağın baş tarafına koysan daha güzel ve modern durur. hem daha kullanışlı.
şunun gibi
3.bp.blogspot.com
şunun gibi
3.bp.blogspot.com
0
Çok gerekli değil, çanak çömlek kadar hiç değil. İade et.
Daha ekonomik altarnatifler de var sonra elin erince şık bişey de ayarlayabilirsin. Hem sana özel olur hem bazılar daha kullanışlı bile oluyorlar. Yatak başlığı yapmak zor bişey değil. Çok fazla sayıda ve ekonomik yelpazede seçenek var.
mesela;
www.homify.com.tr
Daha ekonomik altarnatifler de var sonra elin erince şık bişey de ayarlayabilirsin. Hem sana özel olur hem bazılar daha kullanışlı bile oluyorlar. Yatak başlığı yapmak zor bişey değil. Çok fazla sayıda ve ekonomik yelpazede seçenek var.
mesela;
www.homify.com.tr
0
lambada
Yarın İstanbul da 1 günüm var, yalnız başıma bir şeyler yapmak istiyorum..Ne yapayım, nerelere gideyim dersiniz?
Yarın İstanbul da 1 günüm var, yalnız başıma bir şeyler yapmak istiyorum..
Ne yapayım, nerelere gideyim dersiniz?
Ne yapayım, nerelere gideyim dersiniz?
0
@Robokot+1
Ben de Burgazada demeye gelmiştim. Büyükada'ya yıllardır hep giderim ve çok da severim (son senelerde epey bozdu maalesef) ama salak gibi Burgazada'ya ilk defa 2 hafta önce gittim ve gitmediğim yıllar için kendime sinir oldum. Tabii aradığınız şey tam olarak nedir bilmiyorum, sessiz sakin doğayla baş başa yürüyüş yapabileceğiniz bir yer arıyorsanız doğru yer Burgazada.
Ben de Burgazada demeye gelmiştim. Büyükada'ya yıllardır hep giderim ve çok da severim (son senelerde epey bozdu maalesef) ama salak gibi Burgazada'ya ilk defa 2 hafta önce gittim ve gitmediğim yıllar için kendime sinir oldum. Tabii aradığınız şey tam olarak nedir bilmiyorum, sessiz sakin doğayla baş başa yürüyüş yapabileceğiniz bir yer arıyorsanız doğru yer Burgazada.
0
Teşekkürler
Burgazada da seneler önce gitmiştim ama Sait Faik müzesinden ve adada tur atmaktan başka bişey yapmamıştım. Başka neler yapılabilir adada?
Burgazada da seneler önce gitmiştim ama Sait Faik müzesinden ve adada tur atmaktan başka bişey yapmamıştım. Başka neler yapılabilir adada?
0
dilemma of subscribtionability
Mümkü se bolu dağı dolaylari, duzce,ne bileyim, kaz daglari da olur. Boyle kendine has o yogun aromasiyla hakiki suzme xam bali lazim bir yahut uc kg arasi. Bir ara duyuruda ailecek bal isi yuzde yuz guvenle yapan bir arkadas vardi ama nickini unuttum. Yardimlariniz makbul karsilabacaktir. Yer istan
Mümkü se bolu dağı dolaylari, duzce,ne bileyim, kaz daglari da olur. Boyle kendine has o yogun aromasiyla hakiki suzme xam bali lazim bir yahut uc kg arasi.
Bir ara duyuruda ailecek bal isi yuzde yuz guvenle yapan bir arkadas vardi ama nickini unuttum. Yardimlariniz makbul karsilabacaktir. Yer istanbul
Bir ara duyuruda ailecek bal isi yuzde yuz guvenle yapan bir arkadas vardi ama nickini unuttum. Yardimlariniz makbul karsilabacaktir. Yer istanbul
0
Ufak miktarlarda satıyorlar ve fiyatları yüksek ama gerçek çam balı: www.kocamaar.com
0
cedex
ingilizce de olabilir, hem antik hem cagdas sanat icersin, bol gorseli olsun zira gorsel sanatlar tercihimdir.
ingilizce de olabilir, hem antik hem cagdas sanat icersin, bol gorseli olsun zira gorsel sanatlar tercihimdir.
0
nocturnus
yakında yeni evimizi döşemeye başlayacağız. istiyorum ki böyle kardeşler mobilya tarzı olmasın, hafif cosy bir ev olsun güzel olsun. herkes böyle istiyor ama etrafımdaki en kekoluktan uzak çiftlerin bile evi eninde sonunda birbirinin tıpkısının aynısı. 1. görsel hayaller, 2. görsel hayatlar oluyor h
yakında yeni evimizi döşemeye başlayacağız. istiyorum ki böyle kardeşler mobilya tarzı olmasın, hafif cosy bir ev olsun güzel olsun. herkes böyle istiyor ama etrafımdaki en kekoluktan uzak çiftlerin bile evi eninde sonunda birbirinin tıpkısının aynısı. 1. görsel hayaller, 2. görsel hayatlar oluyor her seferinde. neden böyle oluyor? çok mu para gerekiyor güzel bir oda için, yoksa çok mu zevksiziz?
evinizin dekorasyonunu nasıl yaptınız, nerelerden fikir aldınız, şunu şunu yaptır odanın havasını bayağı değiştiriyor modern görünüyor dediğiniz bir şey var mı?
evinizin dekorasyonunu nasıl yaptınız, nerelerden fikir aldınız, şunu şunu yaptır odanın havasını bayağı değiştiriyor modern görünüyor dediğiniz bir şey var mı?
0
Çok para gerekmiyor ama düşünerek satın almak ve zamana yaymak gerekiyor. Evlenecek çiftlerin çoğunda ise "salon takımı" / "koltuk takımı" alma hevesi oluyor. Dolayısıyla genelde bakılan mağazalar aynı oluveriyor.
Odayı doldurmak için yapmazsanız ev döşeme işini, gayet kullanışlı ve keyfinize göre eşyalar bulabiliyorsunuz, zaman içinde de (eve alıştıkça, ihtiyaç nedir belirledikçe) daha doğru eşya seçimleri yapabiliyorsunuz.
Odayı doldurmak için yapmazsanız ev döşeme işini, gayet kullanışlı ve keyfinize göre eşyalar bulabiliyorsunuz, zaman içinde de (eve alıştıkça, ihtiyaç nedir belirledikçe) daha doğru eşya seçimleri yapabiliyorsunuz.
0
aynı instagram hesapları, aynı pinterest, aynı ikea, aynı english home - madame coco vs. yüzünden oluyor diye düşünüyorum.
0
Cok paradan ziyade dekorasyon ve zevk gerekiyor. Mesela ikinci fotograftaki ev ogrenci evi gibi. Ayrica olay mobilyada degil.
Halbuki tablolar, bitkiler ve bir kac dekoratif sey evin havasii degistirir. Tabi isigin kullanimi da onemli, ikinci evde gupegunduz olmasina ragmen TV pencerenin onune konuldugu icin perde kapatilmis mesela.
Halbuki tablolar, bitkiler ve bir kac dekoratif sey evin havasii degistirir. Tabi isigin kullanimi da onemli, ikinci evde gupegunduz olmasina ragmen TV pencerenin onune konuldugu icin perde kapatilmis mesela.
0
standart benzerliklerden en goze carpani zaten kanepe karsisi led televizyon ve yanina hafif isik veren lamba. sadece renkleri degisiyor. onun disinda tekli koltuk veya sehpa kullanan da var. eskiden de ayniydi da iste internet bu kadar yaygin olmadigindan goremiyorduk.
0
çünkü dışarı çıkıp mobilya almak istediğinde bulacağın şeyler üç aşağı beş yukarı aynı oluyor. o cosy, sade ama şık evlerden yapmak için bu işi bilen bir iç mimar-dekorasyon uzmanı ile çalışmak lazım.
0
iki tane ikea kivik kanepe aldık biz. evde yemek masa takımı da yok.
masa ve ondan bagimsiz sandalyelerle bir şey yaptık. haliyle yemek takımı koyacak büfe, gümüşlük.vb ivirzivir da yok.
gayet sade spor bir yaşam alanı oldu.
masa ve ondan bagimsiz sandalyelerle bir şey yaptık. haliyle yemek takımı koyacak büfe, gümüşlük.vb ivirzivir da yok.
gayet sade spor bir yaşam alanı oldu.
0
Kimi durumda ailelerin karışması bu durumu yaratıyor. Çiftin değil o evde oturmayacak olan büyüklerin zevkleri eve yansıyor maalesef.
İçinize sinecek bir ev dekorasyonu çok fazla para değil ama zaman meselesi. Biz şanslıydık, ikimizin de yıllar içinde yaşadığımız evlerde severek biriktirdiği eşyaları bir araya getirdik. Evlenmeden önce bir süre birlikte yaşadığımız için de düğünden önceki bir iki aya sıkıştırmamış olduk dekorasyon işini. İçimize sindikçe ilerledik. Zamanın burda kilit unsur olduğunu düşünüyorum. Ev bir anda 0'dan 100'e çıkmıyor. Evinizin ihtiyaçlarını ve kişisel alışkanlıklarınızı gördükçe evi şekillendirmek daha iyi oluyor.
İçinize sinecek bir ev dekorasyonu çok fazla para değil ama zaman meselesi. Biz şanslıydık, ikimizin de yıllar içinde yaşadığımız evlerde severek biriktirdiği eşyaları bir araya getirdik. Evlenmeden önce bir süre birlikte yaşadığımız için de düğünden önceki bir iki aya sıkıştırmamış olduk dekorasyon işini. İçimize sindikçe ilerledik. Zamanın burda kilit unsur olduğunu düşünüyorum. Ev bir anda 0'dan 100'e çıkmıyor. Evinizin ihtiyaçlarını ve kişisel alışkanlıklarınızı gördükçe evi şekillendirmek daha iyi oluyor.
0
Her seyi ayni magazadan aliyorlar.
Her seyin uyumlu olmasini bekliyolar.
Ben her seyimi farkli farkli magazalardan aldim, genelde dogal istedigim icin masif sehpa, masif kutuphane, masif tv sehpasi aldim mesela. L koltuk istiyodum, kose koltuk degil harbici L koltuk aldim. Manzaram cok guzel diye camin onune yuksek bar masasi ve 2 sandalye koydum.
Yemek masamda 3 sandalye ayni, dorduncusu cok alakasiz bi sandalye ama ben cok begeniyorum mesela. Yastiklarla koltugumu hareketlendirdim (renkli yastiklarla)
Koltuk bi magazadan, hali bi maGazadan, masifler baska magazadan oldu.
Berjer koyacak yerim olsaydi onu cok canli bi renk sececektim mesela. Falan filan.
Koltuk/yemek/sehpa/x/y takimi en buyuk dusmaninizdir.
Her parcayi begenerek secmenizi oneririm :)
Her seyin uyumlu olmasini bekliyolar.
Ben her seyimi farkli farkli magazalardan aldim, genelde dogal istedigim icin masif sehpa, masif kutuphane, masif tv sehpasi aldim mesela. L koltuk istiyodum, kose koltuk degil harbici L koltuk aldim. Manzaram cok guzel diye camin onune yuksek bar masasi ve 2 sandalye koydum.
Yemek masamda 3 sandalye ayni, dorduncusu cok alakasiz bi sandalye ama ben cok begeniyorum mesela. Yastiklarla koltugumu hareketlendirdim (renkli yastiklarla)
Koltuk bi magazadan, hali bi maGazadan, masifler baska magazadan oldu.
Berjer koyacak yerim olsaydi onu cok canli bi renk sececektim mesela. Falan filan.
Koltuk/yemek/sehpa/x/y takimi en buyuk dusmaninizdir.
Her parcayi begenerek secmenizi oneririm :)
0
bir residence ve bir bağcılardaki evi aynı eşyaları koysan da istediğin havaya sokamazsın çünkü her eşya her eve gitmiyor.
evi döşemek uzun bir süreç ve aslında maliyetli. çünkü evinize standartın dışında bir koltuk almak istediğinizde ekstra fiyat biniyor, bunu yapacak ustayı bulmak da vakit. tüm bunlar birleşince insan eh yeter diyor.
genel olarak üretilen eşyalar ve evler uyumlu değil. küçük bir odaya 2 çekyat atınca tabiki daralır.
bana kalırsa minimalist takılmak lazım ama gelenek ve görenekler işin içine girince gümüşlük olmadan olmaza evriliyor ev. ayrıca ev kendin için değil sanki gelecek insanlar için dekore ediliyor.
evi döşemek uzun bir süreç ve aslında maliyetli. çünkü evinize standartın dışında bir koltuk almak istediğinizde ekstra fiyat biniyor, bunu yapacak ustayı bulmak da vakit. tüm bunlar birleşince insan eh yeter diyor.
genel olarak üretilen eşyalar ve evler uyumlu değil. küçük bir odaya 2 çekyat atınca tabiki daralır.
bana kalırsa minimalist takılmak lazım ama gelenek ve görenekler işin içine girince gümüşlük olmadan olmaza evriliyor ev. ayrıca ev kendin için değil sanki gelecek insanlar için dekore ediliyor.
0
Parasızlık, zamansızlık ve uğraşmama isteği.
Bir arkadaşım evlenmişti. Nişanın düğün arasında 5 ay vardı. İkisi de aile evindeydi. Beş ayın 3 ayı ev aramaya, kiralamaya gitti zaten. İki ayın da sadece haftasonları bazı günler buluşup döşemeleri gerekti. Bir yandan düğün yağmadılar ama davetiyesiydi, aile ile yemekti, onları da ayarlamaları gerekti. Haliyle "Şu ayrıntıyı gördüm. Evin şurasına şu yakışır" tarzı değerlendirme yapacak halleri kalmadı. Paraları da yoktu pek ama eşyalar sağlam olsun istiyorlardı. O yüzden birçok eşyayı almadılar. Halı, televizyon falan almadılar mesela. "Misafrlerimiz olur" dye koltuk takımı baktılar Masko'dan, artık neye denk getirdilerse. Baktığımda da daha önceden birlikte kalmayan arkadaşlarım, apar topar ev döşeme, düğün yapma telaşından öyle ince eleyip sık dokuyacak kıvama gelmediler.
Bana bıraksan, dünya kadar param olsa yine aynı olur, çünkü dekorasyon ilgimi çekmiyor. Güzel olduğunda beğeniyorum ama iki resim arasındaki farkı da anlamıyorum mesela. Bir 3-5 dakika "E ikisi de normal ev" dediö.Hayatta aklına gelmez mesela o battaniyeti yatağın üstüne o şekilde koymak. Onu öyle görsem dağınık gelir bana, "Katlayıp dolaba kaldırayım" derim. Koltuk için de ilk girdiğimiz yerden "Şu evladiyelik gibiymiş, bu iyi" der alırım. Pis değilse, eşyalar bel ve but ağrıtmıyorsa iki ev de aynı bana. Hani, renk körlüğü gibi dekorasyon körüyüm ben. Anlamıyorum. Zevkli ya da zevksiz değilim; zevkim yok, zevkin ne olduğunu da bilmiyorum. "Kışın sıcak tutuyormuş, soba ykman gerekmiyormuş" deseler duvara geyiğin su içtiği halılardan da asarım, çekinmem. Eski evde büfeyi istememiştim, "Büfe mi kaldı, hiç ıyyy" demiştim; sonra tabağı, çanağı koyacak yer bulamayınca "Anne sen bir büfe diyordun" diye 180 derece döndüm. Bir tek renk uyumuna bakıyorum, bir ondan anlarım biraz. Gerisinde her eşya aynı bana. Kervan Mobilya olmaması, evin Topkapı Sarayı gibi görünmemesi dışında eşya çok da umrumda değil.
Edit: IKEA'nın ucuz malları çok dandik, iyi malları da çok pahalı. O bazasız yataklar depremde ilk ezilecek şey. Eve iki eşya az alırım, çelik bazalı yatak alırım ilk. Elimde daha da örnek var ama ahan da en yakınımdaki Ikea. Düzeltiyorum, üstünde yük olmasa bile bu hale geliyor. Ben de savaşmaktan vazgeçtim. Düzgün bir şey alana kadar idare ediyorum. Üstünü de sonradan yükledim. Ikea malının ucuz olanlrı tipi güzel ama ömrü kelebek gibi demek.
i.hizliresim.com
Bir arkadaşım evlenmişti. Nişanın düğün arasında 5 ay vardı. İkisi de aile evindeydi. Beş ayın 3 ayı ev aramaya, kiralamaya gitti zaten. İki ayın da sadece haftasonları bazı günler buluşup döşemeleri gerekti. Bir yandan düğün yağmadılar ama davetiyesiydi, aile ile yemekti, onları da ayarlamaları gerekti. Haliyle "Şu ayrıntıyı gördüm. Evin şurasına şu yakışır" tarzı değerlendirme yapacak halleri kalmadı. Paraları da yoktu pek ama eşyalar sağlam olsun istiyorlardı. O yüzden birçok eşyayı almadılar. Halı, televizyon falan almadılar mesela. "Misafrlerimiz olur" dye koltuk takımı baktılar Masko'dan, artık neye denk getirdilerse. Baktığımda da daha önceden birlikte kalmayan arkadaşlarım, apar topar ev döşeme, düğün yapma telaşından öyle ince eleyip sık dokuyacak kıvama gelmediler.
Bana bıraksan, dünya kadar param olsa yine aynı olur, çünkü dekorasyon ilgimi çekmiyor. Güzel olduğunda beğeniyorum ama iki resim arasındaki farkı da anlamıyorum mesela. Bir 3-5 dakika "E ikisi de normal ev" dediö.Hayatta aklına gelmez mesela o battaniyeti yatağın üstüne o şekilde koymak. Onu öyle görsem dağınık gelir bana, "Katlayıp dolaba kaldırayım" derim. Koltuk için de ilk girdiğimiz yerden "Şu evladiyelik gibiymiş, bu iyi" der alırım. Pis değilse, eşyalar bel ve but ağrıtmıyorsa iki ev de aynı bana. Hani, renk körlüğü gibi dekorasyon körüyüm ben. Anlamıyorum. Zevkli ya da zevksiz değilim; zevkim yok, zevkin ne olduğunu da bilmiyorum. "Kışın sıcak tutuyormuş, soba ykman gerekmiyormuş" deseler duvara geyiğin su içtiği halılardan da asarım, çekinmem. Eski evde büfeyi istememiştim, "Büfe mi kaldı, hiç ıyyy" demiştim; sonra tabağı, çanağı koyacak yer bulamayınca "Anne sen bir büfe diyordun" diye 180 derece döndüm. Bir tek renk uyumuna bakıyorum, bir ondan anlarım biraz. Gerisinde her eşya aynı bana. Kervan Mobilya olmaması, evin Topkapı Sarayı gibi görünmemesi dışında eşya çok da umrumda değil.
Edit: IKEA'nın ucuz malları çok dandik, iyi malları da çok pahalı. O bazasız yataklar depremde ilk ezilecek şey. Eve iki eşya az alırım, çelik bazalı yatak alırım ilk. Elimde daha da örnek var ama ahan da en yakınımdaki Ikea. Düzeltiyorum, üstünde yük olmasa bile bu hale geliyor. Ben de savaşmaktan vazgeçtim. Düzgün bir şey alana kadar idare ediyorum. Üstünü de sonradan yükledim. Ikea malının ucuz olanlrı tipi güzel ama ömrü kelebek gibi demek.
i.hizliresim.com
0
@aychovsky uğraşmama isteği ve dekorasyona ilgisizlik de bana çok ilginç geliyor:) atiyorum gelinliği direkt alır geçerim, bakan kimse de anlamaz ben o gelinliği bir günde mi seçtim yoksa bir ay mı gezdim. hepsi benzer çünkü. ama ev öyle değil, baktığımda her şeyini sevmem lazım. mutlaka sevdiğim renkler olması lazım, hardal,koyu mavi, orman yeşili, kahverengi. masif mobilyalar, bitkiler, boho kilimler mmm ağzım sulandı:D
sanırım olay zamana yaymakta, haklısınız
sanırım olay zamana yaymakta, haklısınız
0
IKEA tam bu hayaller için ama insanlar diğer mobilya şirketlerine göre ucuz olduğunu görünce kalitesiz sanıyor, gidip hantal zevksiz mobilya setlerini dünyalar kadar para harcıyorlar.
Sanırım IKEA benim için evlenilecek kızın turnusol kağıdı olacak.
Sanırım IKEA benim için evlenilecek kızın turnusol kağıdı olacak.
0
Ilk gorselin oyle olmasinin nedeni iyi aydinlatma ve bitki kullanimi
Bir de ulkemizde genelde odalar kucuk oluyor ve alan kalmiyor fazla
Bir de ulkemizde genelde odalar kucuk oluyor ve alan kalmiyor fazla
0
çok para gerekmiyor öncelikle onu söyleyeyim.
bizim evimiz 1. tarz bir ev (tip olarak alakası yok, ama tarz olarak öyle) ve gayet ucuza döşedik. ikea kullandık,i nternetten de haftalar içersinde güzel güzel aksesuarlar aldık.
2. evin maliyeti genelde daha yüksek oluyor. "kardeşler mobilya"ya gidiliyor ve o biçimsiz koltuklara 4000-5000 lira para veriliyor. ikeada ise daha şık duran koltukları yarı parasına alabiliyorsunuz.
bizim evimiz 1. tarz bir ev (tip olarak alakası yok, ama tarz olarak öyle) ve gayet ucuza döşedik. ikea kullandık,i nternetten de haftalar içersinde güzel güzel aksesuarlar aldık.
2. evin maliyeti genelde daha yüksek oluyor. "kardeşler mobilya"ya gidiliyor ve o biçimsiz koltuklara 4000-5000 lira para veriliyor. ikeada ise daha şık duran koltukları yarı parasına alabiliyorsunuz.
0
bu arada residance muhabbetine de katılmıyorum. mecidiyeköyde 30 yıllık bir binada yaşıyoruz.
eve girdikten sonra ilk yaptığımız şey salonnu bir duvarını koyu griye boyamak oldu, ardından koridor ve yatak odasının da rengini değiştirdik. pinterestten vs. destek alarak ev için eşyalar baktık, 5-6 ay içinde dekore ettik fıstık gibi oldu. dışarıdan bakınca "bok gibi" gözüken binada, gayet güzel evimiz oldu.
bol ışık alan ve "biçimli salonu" olan her ev fıstık gibi dekore edilir. zaten bu iki şarta uygun bir ev bulacak maddi durumunuz da yoksa, dekorasyonla pek uğraşamazsınız.
eve girdikten sonra ilk yaptığımız şey salonnu bir duvarını koyu griye boyamak oldu, ardından koridor ve yatak odasının da rengini değiştirdik. pinterestten vs. destek alarak ev için eşyalar baktık, 5-6 ay içinde dekore ettik fıstık gibi oldu. dışarıdan bakınca "bok gibi" gözüken binada, gayet güzel evimiz oldu.
bol ışık alan ve "biçimli salonu" olan her ev fıstık gibi dekore edilir. zaten bu iki şarta uygun bir ev bulacak maddi durumunuz da yoksa, dekorasyonla pek uğraşamazsınız.
0
ilkot
merhaba,izmirde yıldönümü için yemek yeri önerisi neresi olur?ya da başka yıldönümü aktivitesi de olur. çevrede butik otel, bağ bahçe vs. teşekkürler,
merhaba,
izmirde yıldönümü için yemek yeri önerisi neresi olur?
ya da başka yıldönümü aktivitesi de olur. çevrede butik otel, bağ bahçe vs.
teşekkürler,
izmirde yıldönümü için yemek yeri önerisi neresi olur?
ya da başka yıldönümü aktivitesi de olur. çevrede butik otel, bağ bahçe vs.
teşekkürler,
0
Asansör restaurant olabilir
yer ayırtın
Güzelbahçedeki balık restaurantları olabilir
yer ayırtın
Güzelbahçedeki balık restaurantları olabilir
0
swiss otel'de equinox gayet iyidir. şefleri michelin yıldızı sahibi daha önceki çalıştığı yerden. ciddi manada güzel bir yer:
fiyat 2 kişi yemek (alkol olmadan) su, soda, tatlı 200-250 civarında tutar.
www.swissotel.com.tr
ben gitmedim ama rafine zevkleri olan bir arkadaşım gitmiş. sanırım belkahve tarafındaydı. orası da izmirin en iyi yerlerinden(miş):
www.tripadvisor.com.tr
hava değişken ama bence yine gidilir.
alaçatıda butik otele gidip kalabilirsiniz. ama arven restaurant gittiğim 6-7 yerin içinde açık ara en iyisiydi. büyük bir bahçede oturuyorsunuz, valla 600 çeşit mi ne dedi garson kız şarap varmış.
fiyat 2 kişi yemek (alkol olmadan) su, soda, tatlı 200-250 civarında tutar.
www.swissotel.com.tr
ben gitmedim ama rafine zevkleri olan bir arkadaşım gitmiş. sanırım belkahve tarafındaydı. orası da izmirin en iyi yerlerinden(miş):
www.tripadvisor.com.tr
hava değişken ama bence yine gidilir.
alaçatıda butik otele gidip kalabilirsiniz. ama arven restaurant gittiğim 6-7 yerin içinde açık ara en iyisiydi. büyük bir bahçede oturuyorsunuz, valla 600 çeşit mi ne dedi garson kız şarap varmış.
0
ben doğada başbaşa geçirmeyi tercih ederdim açıkçası. kadın bişeyler hazırlar. taraflar seviyorsa mangal yanar.
ha tabi instagramda "kıro" görüneceği için insanlar dışarıda kutlamak istiyor. toplum geleneği öyle, uymak lazım sanırım. urla şarapçılığın da kendi bağı içerisinde özel suiti var. gezmiştim çok güzel. şarapları da çok lezzetlidir zaten. yemeği için bişe diyemem
ha tabi instagramda "kıro" görüneceği için insanlar dışarıda kutlamak istiyor. toplum geleneği öyle, uymak lazım sanırım. urla şarapçılığın da kendi bağı içerisinde özel suiti var. gezmiştim çok güzel. şarapları da çok lezzetlidir zaten. yemeği için bişe diyemem
0
ssiradanbirigibi
dandik marka da alsam, kaliteli bir marka da alsam, kıyafetlerimin hepsi 2-3 yıkama sonrasında bozarmış/rengi atmış oluyor. güneşli havalarda da koyu renk giymemeye özen gösteriyorum halbuki. şimdi sizce yıkamada mı yanlış yapıyoruz, yoksa marka seçiminde mi?en nefret ettiğim şeydir bu yaw bezdim ar
dandik marka da alsam, kaliteli bir marka da alsam, kıyafetlerimin hepsi 2-3 yıkama sonrasında bozarmış/rengi atmış oluyor. güneşli havalarda da koyu renk giymemeye özen gösteriyorum halbuki.
şimdi sizce yıkamada mı yanlış yapıyoruz, yoksa marka seçiminde mi?
en nefret ettiğim şeydir bu yaw bezdim artık :s bir tişört istiyorum 2 yıkama sonra da aynı tişört olarak kalsın, siyah keten pantolon istiyorum 1 ay sonra gri pantolon olmasın. fiyatı önemli değil lanet olsun, lütfen bana bir marka önerin en azından aylarca ilk günkü gibi kalabilsin.......
(peki sizde durum nedir? mesela bir lacivert gömleğinizin rengini aynen muhafaza edebiliyor musunuz?)
şimdi sizce yıkamada mı yanlış yapıyoruz, yoksa marka seçiminde mi?
en nefret ettiğim şeydir bu yaw bezdim artık :s bir tişört istiyorum 2 yıkama sonra da aynı tişört olarak kalsın, siyah keten pantolon istiyorum 1 ay sonra gri pantolon olmasın. fiyatı önemli değil lanet olsun, lütfen bana bir marka önerin en azından aylarca ilk günkü gibi kalabilsin.......
(peki sizde durum nedir? mesela bir lacivert gömleğinizin rengini aynen muhafaza edebiliyor musunuz?)
0
deterjan ve yıkama şekli sanırım ama bilgili birinden duymak isterim ben de, takip.
0
Böyle bir sıkıntı yaşamadım hiç. Kıyafetlerimi en fazla (o da çok kirliyse) 40 derecede yıkıyorum ve düşük devirde sıkıyorum. Acaba çok sıcakta yıkıyor ve fazla sıktırma yaptırıyor olabilir misiniz?
0
ben sıvı deterjan kullanmaya başladığımdan beri böyle bir sorun yaşamıyorum. 30-40 derecede sıvı deterjanla yıkamayı deneyin.
0
valla bende hic sikinti olmuyor.
ilk kez yikadigim ürünlerde dikkat ederim sadece, onda renk menk vermezse zaten kolay kolay vermez.
deterjaniniz beyazlar icinse ya da icinde extra güclü enzimler varsa bunlar olabilir. beyazlar icin olan deterjanlarda agartici olur.
yumusatici kullanin ek olarak.
yikama sekli de önemli, makinanin marka modeli ve deterjan nedir?
ilk kez yikadigim ürünlerde dikkat ederim sadece, onda renk menk vermezse zaten kolay kolay vermez.
deterjaniniz beyazlar icinse ya da icinde extra güclü enzimler varsa bunlar olabilir. beyazlar icin olan deterjanlarda agartici olur.
yumusatici kullanin ek olarak.
yikama sekli de önemli, makinanin marka modeli ve deterjan nedir?
0
douglas
bu mevsimi seviyor musunuz? sürekli soğukla mücadele etmek zorundasınız, hava genellikle kapalı olur ve üstünüzde birçok ağırlık olur. hastalıklar da cabası. ben yaz mevsimini rahat ve parlak bir mevsim olduğu için daha çok seviyorum ama her mevsimin kendine göre güzellikleri vardır. ben bu sebepten
bu mevsimi seviyor musunuz? sürekli soğukla mücadele etmek zorundasınız, hava genellikle kapalı olur ve üstünüzde birçok ağırlık olur. hastalıklar da cabası. ben yaz mevsimini rahat ve parlak bir mevsim olduğu için daha çok seviyorum ama her mevsimin kendine göre güzellikleri vardır. ben bu sebepten sevemiyorum kışı.
kışı sevenler neden seviyor? :)
kışı sevenler neden seviyor? :)
0
Öf hiç sevmiyorum :(
Bir tek kestane çıkıyor ve kış ortasında ucuzluyor, onu seviyorum.
Bu soru daha önce de sorulmuştu gerçi ama ben yine kışa homurdanayım biraz. Kat kat giyinmeyi, rüzgar yemeyi, atkıyla, eldivenle, şemsiyeyle bilmemneyle uğraşmayı, yağmurda yürürken insanların şemsiyesinden kaçmaya çalışmayı, kar yağınca buzlu/çamurlu yollarda düşmemek için yavaş yavaş yürümek zorunda kalmayı, kapalı havayı hiç sevmiyorum. Keşke hep bahar olsa yaz olsa :(
Bir tek kestane çıkıyor ve kış ortasında ucuzluyor, onu seviyorum.
Bu soru daha önce de sorulmuştu gerçi ama ben yine kışa homurdanayım biraz. Kat kat giyinmeyi, rüzgar yemeyi, atkıyla, eldivenle, şemsiyeyle bilmemneyle uğraşmayı, yağmurda yürürken insanların şemsiyesinden kaçmaya çalışmayı, kar yağınca buzlu/çamurlu yollarda düşmemek için yavaş yavaş yürümek zorunda kalmayı, kapalı havayı hiç sevmiyorum. Keşke hep bahar olsa yaz olsa :(
0
Evet çok seviyorum, soğuk olunca istediğim şeyi giyebiliyorum terleme kaygısı olmadan. Yanmadan rahatça evde takılabiliyorum. Kış gibisi var mı ya.
0
Yazın pek çok kişinin üstünde olan rehavet ve tembellik duygusunun olmamasını seviyorum. Kışla özdeşleşen yiyecek ve içecekleri seviyorum. Hava durumunu özellikle çok seviyorum, karlı ve yağmurlu günler çok güzel. Güneşli günler yine oluyor, oldu mu daha kıymetli oluyor. Kış güneşini seviyorum. Onun dışında da soğuktan rahatsız olmuyorum zaten.
0
sıcaktan nefret ediyorum, kertenkele değilim sonuçta; ama kışı da sevmiyorum. soğuk. sonbahar seviyorum ben. hava kapalı, serin, sıcak değil, soğuk değil. mis.
0
her mevsimi ayrı seviyorum. hepsinin kendince güzel yanları var, onu yaşamayı seviyorum.
0
sabah soğuk ve karanlıkta uyanmak dışında pek sıkıntım yok kışla.. ama yaz candır +35 dışında..
0
İnsanlar daha samimi geliyor bana kışları. Tüm insanların ortak bir mücadelesi var kışın aynı yağmurda ıslanıyorsun, aynı rüzgarı yiyorsun bağrına bağrına. Diğer her şey daha az öneme sahip oluyor. Belki de bu yüzden seviyorum.
Evet belki en çok Ankara'ya yakışırdı Kar ama
İstanbul'da Kış bambaşka
Kış'ı İstanbul'da, İstanbul'u Kış'la sevdim diyebilirim.
Evet belki en çok Ankara'ya yakışırdı Kar ama
İstanbul'da Kış bambaşka
Kış'ı İstanbul'da, İstanbul'u Kış'la sevdim diyebilirim.
0
Ne yazı ne kışı severim. Tam geçiş mevsimi insanıyım, bana hep bahar olsun.
Ha yaz mı kış mı diye soracak olursan koşulsuz şartsız kış derim.
Ha yaz mı kış mı diye soracak olursan koşulsuz şartsız kış derim.
0
soğuk ama güneşli bir kış günü gibisi yok bence. yağışsız kapalı hava da iyidir tabii ama güneşli gibi değil. kar severim ancak çok yağacak. az yağacaksa hiç yağmasın daha iyi, o çamurlaşan zemini sevmiyorum. yaz mevsimini ise sevmem, biraz pis geliyor bana. ayrıca kışın bere, atkı takmayı seviyorum. kat kat giyinmeyi bile seviyorum. kış gelince huzur da geliyor bana, çok acayip. 10 dereceden düşük havalarda hakikaten kendimi daha iyi hissediyorum, daha rahat motive olabiliyorum. neden böyleyim, neye dayanarak böyle oldum bilemiyorum, saçma da biraz aslında.
0
kış gibisi var mı ya. mis mis. mevsim dediğin karakterli olucak ne öyle yağsam mı yağmasam mı gündüz kavurayım gece serin olun üşüteyim felan. kış öyle mi gece gündüz soğuk net. yazın beynim kaynıyo ne giyeceğimi şaşırıyorum. kışın giy kazağı parkayı çık git. hele mevsim geçişlerine de iyice gıcığım.
0
eveeeet coook <3
kisin dogdugum icin sanirim ayri bir sempatim var. yazin surekli bir arayista hissediyorum kendimi surekli bir yerlere gitmem gerekiyormus gibi ama kisin evde takilmak bile cok guzel geliyor. ruhuma bir sakinlik ve dinginlik geliyor.
kisin dogdugum icin sanirim ayri bir sempatim var. yazin surekli bir arayista hissediyorum kendimi surekli bir yerlere gitmem gerekiyormus gibi ama kisin evde takilmak bile cok guzel geliyor. ruhuma bir sakinlik ve dinginlik geliyor.
0
Hayır hiç sevmem.
Küçükken en büyük hayalim çok zengin olup hayatımı sürekli yaz olan ülkelerde geçirmekti.
Bir yerde kış yaklaşınca hemen başka bir ülkeye yaza gitmek isterdim.
Ben de yazın doğdum diye herhalde ayrı bir sevgim var yaza karşı.
Küçükken en büyük hayalim çok zengin olup hayatımı sürekli yaz olan ülkelerde geçirmekti.
Bir yerde kış yaklaşınca hemen başka bir ülkeye yaza gitmek isterdim.
Ben de yazın doğdum diye herhalde ayrı bir sevgim var yaza karşı.
0
yazı ayrı kışı ayrı severim. baharları sevmem. sıcak mı soğuk mu belli değil. elde ceket,belirsizlik almış başını gidiyor.
0
Sevmiyorum hatta nefret ediyorum. Islak, pis, soğuk, renksiz. Bunları seven insan normal olamaz.
0
kışçıyız elbette. yazın özellikle deniz kenarında nemle boğuşmaktansa kapalı havada donacak da olsam dolaşmayı severim. soğuğa çare var ama sıcağa çare yok demiş atalarımız ben de bu düşüncedeyim. kış sevenlere anormal diyenler olmuş, hadi ordan!
0
sonbaharı seviyorum aslında. kışı da severim ama en çok sonbahar.
yağmur, toprak, doğanın her hali, renklerin uv ışığı olmadan daha doğal görünmesi...
sonbahar sanattır, diğerleri mevsim.
yağmur, toprak, doğanın her hali, renklerin uv ışığı olmadan daha doğal görünmesi...
sonbahar sanattır, diğerleri mevsim.
0
karın sakin sakin yağmasına, üzerinde kütür kütür ses çıkararak yürümeye bayılıyorum. sonra dışarıda olan insanlar, hayvanlar, evinde ısınamayanlar aklıma geliyor. bütün keyfim kaçıyor.
0
Eskisi kadar sevmiyorum.
-Kar çok güzel-Çok az yağsa da-
-Sokaklar yaza göre daha temiz ve boş oluyor
-Yandım piştim derdin olmuyor
-Mutlu değilsen günlerin kısalığı ve bulutlu havalar da bir artı sayılabilir
-Kar çok güzel-Çok az yağsa da-
-Sokaklar yaza göre daha temiz ve boş oluyor
-Yandım piştim derdin olmuyor
-Mutlu değilsen günlerin kısalığı ve bulutlu havalar da bir artı sayılabilir
0
sevmiyorum hatta nefret ediyorum. karanlık havalar ve güneşsiz günler beni daraltıyor.
diğer yandan fakir büyüdük biz. fakirler kışı sevmez.
diğer yandan fakir büyüdük biz. fakirler kışı sevmez.
0
çok seviyorum kışı. öyle böyle değil. toplu taşımada koku yok denecek kadar aza iniyor. havanın kapalı olması da güzel bence. üstümde ağırlık neden olsun? kafamda buhar ile dolaşacağıma, kıyafetimi taşırım mis gibi. gereksiz gürültü azalıyor mesela kışın. yürümek keyifli hale geliyor. kışın hasta da olmam mesela. bütün hastalıkları yazın geçiriyorum. dinç uyanıyorum, uykumu alabiliyorum. arabanın camını açıp manasız müziklerini yoldakilere dinletenler bile azalıyor kışın. kimse sallanarak yürümüyor, bundan güzeli var mı? yazın hep bir yolun ortasında durma eğilimi var.
tiyatro yok yazın mesela, genelde kapalı. sinemalarda kötü filmler oluyor genel olarak. kışın öyle mi? kış güneşini de severim ben. soğuğa dair her şeyi seviyorum.
tiyatro yok yazın mesela, genelde kapalı. sinemalarda kötü filmler oluyor genel olarak. kışın öyle mi? kış güneşini de severim ben. soğuğa dair her şeyi seviyorum.
0
gündüzlerin kısa olması ve kış saati uygulamasının kaldırılması haricinde seviyorum. soğuk oluyor soğuk iyidir. rahat spor yapabiliyorum (doğa sporları ve kış sporlarını seviyorum)
bir tek sokak hayvanları konusunda üzüntülerim oluyor. onlara da elimden geldiğince mama barınak vb ayarlayıp kışı rahat geçirmelerini sağlıyorum.
bir tek sokak hayvanları konusunda üzüntülerim oluyor. onlara da elimden geldiğince mama barınak vb ayarlayıp kışı rahat geçirmelerini sağlıyorum.
0
mutekebbir + 1
Hep yaz olan bir yerde yaşamak isterim. Kışı hayatım boyunca görmesem en büyük mutluluğum olur. Hani, "Yazın soyunsam bile terliyorum, kışın giyinince üşümüyorum" derler ya, bende tam tersi. Milletin "Yandım Allah" dediği sıcaklıkta çok rahat dışarıda gezineviliyoruö. Terlersem bir duş alırım, o bana tüm gün yeter. Kışın kaç kat giyinsem bile donuyorum, örneğin burnum ve yanağım açıktaysa iğne gibi batıyor soğuk hava o 3-5 cm2 açıklıktan. 5 kiloluk bir paltom var, tutması bile ayrı sorun ama Kanada'da gitiyorlarmış onu. Tam bir soğuk hava paltosu. O bile zar zor yetiyor. Titremekten yürümekte zorlanıyorum. Dişlerim takır takır titriyor. Kışın dışarı çıkamıyorum, 10 derecenin altında evde hapisim. Şu an bulunduğun yerde de sık sık 10 derecenin altında. Şöyle söyleyeyim "Norveç'te insan gibi yaşayacaksın ya da Suudi Arabistan'da hiçbir özgürlüğün kalmayacak" deseler, Suudi Arabistan'ı tercih ederim. Hayatımda bir iki çok sıcak gün dışında "Yandım, çok sıcak" derdim olmadı, anca ısınıyorum ve şarj oluyorum. Hele İstanbul'dayken yaz o kadar sıcak gelmiyor.
Hep yaz olan bir yerde yaşamak isterim. Kışı hayatım boyunca görmesem en büyük mutluluğum olur. Hani, "Yazın soyunsam bile terliyorum, kışın giyinince üşümüyorum" derler ya, bende tam tersi. Milletin "Yandım Allah" dediği sıcaklıkta çok rahat dışarıda gezineviliyoruö. Terlersem bir duş alırım, o bana tüm gün yeter. Kışın kaç kat giyinsem bile donuyorum, örneğin burnum ve yanağım açıktaysa iğne gibi batıyor soğuk hava o 3-5 cm2 açıklıktan. 5 kiloluk bir paltom var, tutması bile ayrı sorun ama Kanada'da gitiyorlarmış onu. Tam bir soğuk hava paltosu. O bile zar zor yetiyor. Titremekten yürümekte zorlanıyorum. Dişlerim takır takır titriyor. Kışın dışarı çıkamıyorum, 10 derecenin altında evde hapisim. Şu an bulunduğun yerde de sık sık 10 derecenin altında. Şöyle söyleyeyim "Norveç'te insan gibi yaşayacaksın ya da Suudi Arabistan'da hiçbir özgürlüğün kalmayacak" deseler, Suudi Arabistan'ı tercih ederim. Hayatımda bir iki çok sıcak gün dışında "Yandım, çok sıcak" derdim olmadı, anca ısınıyorum ve şarj oluyorum. Hele İstanbul'dayken yaz o kadar sıcak gelmiyor.
0
soğuğu sevmem, yağmuru sevmem; bir tek karı severim. o da çok az yağdığı için kış mevsimi totalde hoş bir tecrübe olmuyor.
yalnız @mkrk'nin hakkını vermem lazım, şu ana kadar gördüğüm en güzel kışı sevme sebebini yazmış. cidden de insanların o çaresizliği, beraber hareketi, bir şekilde dayanışma göstermesi, aynı kaderi paylaşması detayları daha önce düşünemediğim ve güzel, izlemesi hoş detaylar. önceden "nesini seviyorsunuz be" derken bunu düşünüp "hmm" diyebilirim.
yalnız @mkrk'nin hakkını vermem lazım, şu ana kadar gördüğüm en güzel kışı sevme sebebini yazmış. cidden de insanların o çaresizliği, beraber hareketi, bir şekilde dayanışma göstermesi, aynı kaderi paylaşması detayları daha önce düşünemediğim ve güzel, izlemesi hoş detaylar. önceden "nesini seviyorsunuz be" derken bunu düşünüp "hmm" diyebilirim.
0
chezsoi
Var mi oneriniz... bana iyi geldi dediginiz... tesekkürler...
Var mi oneriniz... bana iyi geldi dediginiz... tesekkürler...
0
Aziz Nesin ve Muzaffer İzgü'nün kitapları. Çocukluğumda kahkahalar içinde kalırdım, gülmekten karnıma ağrılar girerdi. Şimdi o kadar olmasa da yine de gülümsetiyor hala. Hatta, geçen gün Şimdiki Çocuklar Harika'yı internetten buldum. Koyunla ilgili şiir yazılan bir bölüm var, oraya hala gülüp duruyorum.
0
Tesekkür ederim. Mahalleden arkadaslari yeni okudum. Ben de size Alper Canigüz - Alper Kamu'yu oneririm. Simdinin gücü bende var ama sürünuyor elimde :)
0
archery
e-devletten oluyor mu?
e-devletten oluyor mu?
0
Bruce
bu iki kelimeyi daha önce duydunuz mu, ne anlama geldiklerini biliyor musunuz?ne olduklarını görünce "hee bu muymuş" diyeceksiniz muhtemelen, ben kelime olarak duyup duymadığınızı merak ettim.gamboç: http://dogangamboc.com/uploads/productsimages/c543895c-4da1-40fe-8710-7e0894f9dde4Elbise-kilifi.pnga
bu iki kelimeyi daha önce duydunuz mu, ne anlama geldiklerini biliyor musunuz?
ne olduklarını görünce "hee bu muymuş" diyeceksiniz muhtemelen, ben kelime olarak duyup duymadığınızı merak ettim.
gamboç: dogangamboc.com
agraf: www.kardes1.com
ne olduklarını görünce "hee bu muymuş" diyeceksiniz muhtemelen, ben kelime olarak duyup duymadığınızı merak ettim.
gamboç: dogangamboc.com
agraf: www.kardes1.com
0
ikisini de biliyorum.
gamboç halk arasında bilinmez, günlük kullanımda yeri yok pek. daha çok elbise kılıfı deniyor.
agrafı daha çok anneler bilir.
gamboç halk arasında bilinmez, günlük kullanımda yeri yok pek. daha çok elbise kılıfı deniyor.
agrafı daha çok anneler bilir.
0
superb
neden?
neden?
0
rs fm dinliyorum. müzikleri tam benim tarzım, daha bugüne kadar sevmediğim ve hatta hiç duymadığım şarkı çalmadılar. sanki playlisti ben yapmışım. programları ise çölde vaha gibi. özellikle yavuz oğhan'ın hazırlayıp sunduğu bi de bunu dinle mükemmel.
0
Joytürk modern sabahlar
CNN Türk Parametre
RS ve Müebbet Muhabbet de günün herhangi bir saati.
CNN Türk Parametre
RS ve Müebbet Muhabbet de günün herhangi bir saati.
0
açık radyo dinliyorum.
açık gazete programı var, hafta içi her sabah, haberleri oradan dinliyorum. bir sürü şey öğreniyorum. açık dergi var yine hafta içi akşamları, kent rehberi kısmı bile dinlememem için yeterli. dünyanın cazı var o da güzel fakat 17:00 saatinde başladığı için iş yerinde her zaman dinleyemiyorum.
genel olarak bir sürü farklı konuda bir sürü şey öğrenebildiğim ve keşfedebildiğim için dinliyorum.
açık gazete programı var, hafta içi her sabah, haberleri oradan dinliyorum. bir sürü şey öğreniyorum. açık dergi var yine hafta içi akşamları, kent rehberi kısmı bile dinlememem için yeterli. dünyanın cazı var o da güzel fakat 17:00 saatinde başladığı için iş yerinde her zaman dinleyemiyorum.
genel olarak bir sürü farklı konuda bir sürü şey öğrenebildiğim ve keşfedebildiğim için dinliyorum.
0
kent fm mete var sabahları keyifli oluyor
bazen mesut için joy
her gün rock kafe yada zetzet - izzet öz ile rock and more. bunları radyonom üzerinden dinliyorum.
bazen türkçe dinlemek isteyince türkçe rock var yine radyonomda.
bazen mesut için joy
her gün rock kafe yada zetzet - izzet öz ile rock and more. bunları radyonom üzerinden dinliyorum.
bazen türkçe dinlemek isteyince türkçe rock var yine radyonomda.
0
sabahları gülşah güray ile eksen radyo kesinlikle favorim
0
Geçenlerde bikaç ay doğancan ı dinledim, radyo viva. Bazen uykum kaçarsa zeki'yi halâ dinleyebiliyorum. Onun dışında radyo kulesi nde 90lar müziği çalan radyoları dinliyorum bişeyle ilgilenirken.
0
yol durumunu öğrenmek için işe gidiş geliş saatlerinde radio trafik dinlerim mutlaka.
müzik için virgin, radio bilkent filan dinliyorum, birkaç istasyon daha vardı arada takıldığım ama isimlerini unuttum.
müzik için virgin, radio bilkent filan dinliyorum, birkaç istasyon daha vardı arada takıldığım ama isimlerini unuttum.
0
rs fm kaliteli yayın yapıyor, türk radyolarından daha iyi kaliteli parçalar çalıyor
0
Eksen, Joy, Capital, Power Love diye bir şey var - arada bir 80-90'lardan çalıyor, Kent FM'i bulamıyorum bir türlü - olsa o da güzel ve ruh haline göre Voyage
0
voyager 1
Ozellikle inis ve kalkislarda cok oluyor. Oncesinde yapabilecegim bir sey var mi? Burnumun bir tarafi daima tikali, acaba etkisi oluyor mudur?
Ozellikle inis ve kalkislarda cok oluyor. Oncesinde yapabilecegim bir sey var mi? Burnumun bir tarafi daima tikali, acaba etkisi oluyor mudur?
0
Mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına görünün. Burun tıkanıklığından olması kuvvetle muhtemel, ancak "daima" dediğinize göre tedavi görmediğinizi varsayıyorum. Doktor sizi yönlendirecektir.
0
@fotrsapka 1 sene once bu zamanlar konka hipertrofisi operasyonu gecirdim. Operasyondan sonraki 6 ay her sey cok guzeldi fakat sonrasinda tekrar ufak ufak tikanikliklar basladi ve su an neredeyse operasyon oncesine donmus durumdayim. Duyurudan sonra sozluge baktim burun tikanikligi yasayanlar daha cok karsilasiyormus bu sorunla. Bir dahakine burun spreyiyle gideyim.
0
Eğer tıkanıyorsa aynı zamanda uçak yolculukları için tasarlanmış özel bşr tıkaç var, deneyebilirsiniz belki www.otifleks.com.tr
0
Çok geçmiş olsun. Doktorunuza sorup Otrivine kullanabilirsiniz belki uçağa binmeden önce, bende çok işe yarıyor.
0
m e b
Şimdi abur cubur yerken aklıma geldi. Yiyorum ama çok kalitesiz geliyor tadı. Sanki hep bir şeyler eksik de tatsızlığı ondan kaynaklı gibi. Hani leş markaları es geçiyorum ama kötünün iyisi markalar bile tatsız ve hala vasat vasat işler yapıyorlar.Neyse. Cidden diğer ülkedeki abur cuburlar daha mı l
Şimdi abur cubur yerken aklıma geldi. Yiyorum ama çok kalitesiz geliyor tadı. Sanki hep bir şeyler eksik de tatsızlığı ondan kaynaklı gibi. Hani leş markaları es geçiyorum ama kötünün iyisi markalar bile tatsız ve hala vasat vasat işler yapıyorlar.
Neyse. Cidden diğer ülkedeki abur cuburlar daha mı lezzetli ve kaliteli?
Neyse. Cidden diğer ülkedeki abur cuburlar daha mı lezzetli ve kaliteli?
0
Ben de bu tespiti yaptığımdan beri abur cubur niyetine kuruyemiş tüketiyorum. Türkiye'de onun seçeneği ve lezzeti beni tatmin ediyor.
0
bizdeki bazı markaların tadını ben de dışarıda bulamıyorum.
mesela:
-ülker rulo kat
-eti browni kek
-nestle damak
-eti tartini (turtini miydi yoksa?)
bunlar benim yerelde favorilerim. ha bir de oreo abartılmış bir balondur :)
mesela:
-ülker rulo kat
-eti browni kek
-nestle damak
-eti tartini (turtini miydi yoksa?)
bunlar benim yerelde favorilerim. ha bir de oreo abartılmış bir balondur :)
0
Ayni markanin bile icerigi degisik olabiliyor. Bu nedenle tadi da kotu burada, fiyati da daha ucuz ama.
0
her şey öyle değil belki ama ben İngiltere'de Waitrose marketin cookie'sine bayılıyordum, burada o tür şeyler çok aradım Macrocenter'da benzer bişey buldum ama 25 lira, oha dedim henüz almadım. Orada 2-3 pounda alıyordum. Bir de acayip bi marka falan değil ha market ürünü.
1.75'miş,şu
www.waitrose.com
not: paranın alım gücüyle ilgili olabilir ya. bizde mesela bisküvi fiyatlarını 2-3-4 lira civarında tutmak için kimbilir nerelerden kısıyorlar, adamların £1.75'u bizim 4 liradan daha fazla şey alıyor, herhalde kısmaları gerekmiyor. ne biliyim.
1.75'miş,şu
www.waitrose.com
not: paranın alım gücüyle ilgili olabilir ya. bizde mesela bisküvi fiyatlarını 2-3-4 lira civarında tutmak için kimbilir nerelerden kısıyorlar, adamların £1.75'u bizim 4 liradan daha fazla şey alıyor, herhalde kısmaları gerekmiyor. ne biliyim.
0
elektr10
Geretsried yakınlarında bir ev kiraladık kız arkadaşımla beraber. Daha çok doğa gezisi vs yapmayı planlıyoruz. Var mıdır şurayı mutlaka görün, gezin dediğiniz yerler? Hiking için yer önerilerine açığız.
Geretsried yakınlarında bir ev kiraladık kız arkadaşımla beraber. Daha çok doğa gezisi vs yapmayı planlıyoruz. Var mıdır şurayı mutlaka görün, gezin dediğiniz yerler? Hiking için yer önerilerine açığız.
0
Starnberger See ve Ammersee çok güzel. Bir de bizzat gitmedim ama Garmisch-Partenkirchen ve Partnachklamm çok güzel diye duydum.
0
Siz doğa gezisi demişsiniz ama yazmazsam içim rahat etmezdi, BMW müzesini görün mutlaka, hele ki arabalara ilginiz varsa.
0
Garmisch-partenkirchen (zugspitze)
Mittenwald (lauter see vb)
Hemen mittenwald in arkasi seefeld in tirol, orada da cok meshur bi klamm (kanyon) vardi da adini unuttum. Yine leutasch (seefeld in orasi) hiking vb yapilir rahatca.
Kiraladiginiz yerin bi touris inforsy vardir, oradan wanderkarte edinin. Eger yoksa munih icine gittiginizde bi kitapcidan ya da touristinfodan bayern wanderkarte filan alin derim ya da bloglari okumak wandern icin :)
Mittenwald (lauter see vb)
Hemen mittenwald in arkasi seefeld in tirol, orada da cok meshur bi klamm (kanyon) vardi da adini unuttum. Yine leutasch (seefeld in orasi) hiking vb yapilir rahatca.
Kiraladiginiz yerin bi touris inforsy vardir, oradan wanderkarte edinin. Eger yoksa munih icine gittiginizde bi kitapcidan ya da touristinfodan bayern wanderkarte filan alin derim ya da bloglari okumak wandern icin :)
0
sack jparrow
Gittiğiniz ve otantik tarzıyla bir daha izmire gelsem buraya giderim diyeceğiniz, maliyet bakımından da aynı bakışla geleceğiniz mekan önerisi bekliyorum.
Gittiğiniz ve otantik tarzıyla bir daha izmire gelsem buraya giderim diyeceğiniz, maliyet bakımından da aynı bakışla geleceğiniz mekan önerisi bekliyorum.
0
0
jix
SPSS ile ilgili başlangıç seviyesinde pdf aramaktayım. Önerebileceğiniz kitap varsa o da olabilir.
SPSS ile ilgili başlangıç seviyesinde pdf aramaktayım. Önerebileceğiniz kitap varsa o da olabilir.
0
blue eyes white dragon
bir yazı yazacağım da bununla ilgili feedback toplamam lazım.x bölümünde okuyorsunuz ya da okudunuz ya içindeki bir a dersi ya da b dersini nasıl bir hocadan dinlemek isterdiniz.burada olay kolay geçmek ya da kolay kalmak falan değil. tamamen eğitimsel bakacağız. sırf prof diye o dersle ilgili çalış
bir yazı yazacağım da bununla ilgili feedback toplamam lazım.
x bölümünde okuyorsunuz ya da okudunuz ya içindeki bir a dersi ya da b dersini nasıl bir hocadan dinlemek isterdiniz.
burada olay kolay geçmek ya da kolay kalmak falan değil. tamamen eğitimsel bakacağız.
sırf prof diye o dersle ilgili çalışmaları olmasına rağmen yıllarca anlatmamış ama ilk kez o dersi o dönem anlatan birisi mi yoksa doktorasını yapmış o dersi en az 3 yıldır veren biri mi?
uzunca ama açıkça anlatmak gerekirse şöyle sorayım. üniversite kuruyorsunuz, yök size istediğiniz kadar kadro veriyor sınırsız diyor, siz de her bölümün her dersi için bir hoca alacağınızı belirtiyorsunuz. kıstasınız ne olurdu? türkçe ve ingilizce olmak üzere.
x bölümünde okuyorsunuz ya da okudunuz ya içindeki bir a dersi ya da b dersini nasıl bir hocadan dinlemek isterdiniz.
burada olay kolay geçmek ya da kolay kalmak falan değil. tamamen eğitimsel bakacağız.
sırf prof diye o dersle ilgili çalışmaları olmasına rağmen yıllarca anlatmamış ama ilk kez o dersi o dönem anlatan birisi mi yoksa doktorasını yapmış o dersi en az 3 yıldır veren biri mi?
uzunca ama açıkça anlatmak gerekirse şöyle sorayım. üniversite kuruyorsunuz, yök size istediğiniz kadar kadro veriyor sınırsız diyor, siz de her bölümün her dersi için bir hoca alacağınızı belirtiyorsunuz. kıstasınız ne olurdu? türkçe ve ingilizce olmak üzere.
0
Amatör ruhunu kaybetmemiş birinden almak isterdim. Anlattığı konularla ilgili iyi kötü sürekli kendini geliştiren birinden.
ps: Malesef böyle bir hocadan aynı dersi iki kez almak hiç nasip olmadı. (geçtim çünkü o dersleri)
ps: Malesef böyle bir hocadan aynı dersi iki kez almak hiç nasip olmadı. (geçtim çünkü o dersleri)
0
subjektif değil objektif kriter soruyorum daha çok. atıyorum, 5 yıldır ders anlatan, bunun 2 yılını o dersi vererek geçiren vs vs.
0
uzun yıllar aynı dersi veren ve ders içeriğini yenilemeyen hocalar katlanılmaz oluyor.
o nedenle, o dersi vermede tecrübeli ama dersin okumalarını ve yan temalarını 2 yılda bir değiştiren hoca tercih ederdim.
o nedenle, o dersi vermede tecrübeli ama dersin okumalarını ve yan temalarını 2 yılda bir değiştiren hoca tercih ederdim.
0
Yukarıda yazılanların tamamına katılıyorum. Kesinlikle alanla ilgili bilgisini güncel tutan, kendi araştırmalarını da buna göre yönlendiren biri olmalı.
Bunu nicel veriye çevirmek zor, ama o dersi en az iki dönemdir veriyorsa ve o dönemlerin syllabus'larındaki okuma listeleri az da olsa farklıysa buna bir işaret olabilir. Dersin ilk defa veriliyor olması her zaman içerik ile ilgili değil kimi zaman sadece dersin işleyişi ile ilgili problem çıkarabiliyor, o yüzden mutlaka çok deneyimli biri olmalı diyemeyeceğim. Zira hocanın güncel bilgisi ve bu bilgiyi paylaşma motivasyonu çok önemli.
Bunları kıstaslara çevirmek zor diye düşünüyorum. Bölüme hoca alınırken kişinin verdiği job talk bu yüzden çok önemli. Doktora eğitimi boyunca yeterince TA'lik yapmış biri nice deneyimli hocadan daha iyi ders anlatabiliyor. Bunu sadece CV'den anlamak zor.
Bunu nicel veriye çevirmek zor, ama o dersi en az iki dönemdir veriyorsa ve o dönemlerin syllabus'larındaki okuma listeleri az da olsa farklıysa buna bir işaret olabilir. Dersin ilk defa veriliyor olması her zaman içerik ile ilgili değil kimi zaman sadece dersin işleyişi ile ilgili problem çıkarabiliyor, o yüzden mutlaka çok deneyimli biri olmalı diyemeyeceğim. Zira hocanın güncel bilgisi ve bu bilgiyi paylaşma motivasyonu çok önemli.
Bunları kıstaslara çevirmek zor diye düşünüyorum. Bölüme hoca alınırken kişinin verdiği job talk bu yüzden çok önemli. Doktora eğitimi boyunca yeterince TA'lik yapmış biri nice deneyimli hocadan daha iyi ders anlatabiliyor. Bunu sadece CV'den anlamak zor.
0
1- üniversiteyi ben kuruyorsam ve yetkim varsa ders vermek eşit değildir akademisyenliği bilirdim. Sonuçta atıfından tut, hocanın proje getirme olasılığına kadar her şey etki eder eğer en tepedeki bensem bunları tartardım. Genelde alana hakim eski kurtlar projeler vs. parselliyor, atıflarda onlara atıf vermemek kabahat sayılıyor vs. o yüzden bu tip proflar tercihim olurdu. Tabi yeni doktorasını vermiş birinde bunları yapma ışığı varsa onu alırdım.
2- yıllardır ders almış inek öğrenci gözüyle bakarsam, her alanın popi hocaları vardır. Ne dese kanun diye bakılır. Onun öğrencisi olmak şereftir vs. Ama dersi kötü anlatıyordur, hiç yenilemiyordur vs. Eğer böyle bir hoca ise hiç bir şey öğrenememe pahasına yine alırdım o hocadan dersi
3- uzun vadaleli düşünen bir öğrenci isem günlük bakmaz daha uzun vadeli bakardım. Bugün yeni bir hoca alanda tanınmıyor olabilir ama ilerde çok iyi olacak. O kurt profların yerini alacak. e tabi o zaman kimse kıymetini bilmeden alayımda ilerde işime lazım olur derim.
4- tembel öğrenciysem kim daha önceki senelerde daha çok not vermişse onu alır geçerim.
5- bir vakıf üniversitesinin çakal rektörüysem en medyatik isimleri toplarım. ahmette bizde ders veriyor mehmette diyebilmek için.
6-ileri görüşlü bir vakıf üniversitesi rektörü isem gelecek vadeden isimleri toplar kadroya eklerim, sonra bir iki eski kurtlardan alırım öğretin bunlara değim. geleceğin kurtlarını kuruma bağlama derdine düşerim.
7-yine reklam seven ama başka bir vakıf üni rektörüyüm diyelim. yurt dışı doktoralıların reklamı daha iyi yapılıyor. tüm kadro bırak yurt dışını abd nin önde okullarından geliyor diyebilmek için eski kurt olan ama atıyorum odtü doktoralı birini almam direkt yeni ama harvard doktoralı birini kapmaya bakarım.
vs vs vs
Özetle sen alımda objektif kriter sormuşsunda kimin gözünden, nasıl birinin gözünden. O kadar çok değişken var ki anlatamam. daha bir yığın yeni perspektif bulabilirsin. sade senin istediğin pecereden alım yapılmaz. ondan dolayı illa subjektif yorum gelecektir. ikincisi dersler ilahi şeyler değildir, hani dokunulmaz sınırları olsun tüm hocalar aynı okutsun. Aynı sene aynı dersi iki şubede veren iki insan bile felaket fark eder. Bir bakarsın yıllarıdır vermiyor dediğin adam bir izlence yapar bir okuma listesi yapar ki bitiren herkes o dersi, o alanda uzman çıkar. yada diğeri yaptığı izlenceyi takip etmekten bile acizdir, kendisi bile okumamıştır okumaları vs. yada tam terside olur.
2- yıllardır ders almış inek öğrenci gözüyle bakarsam, her alanın popi hocaları vardır. Ne dese kanun diye bakılır. Onun öğrencisi olmak şereftir vs. Ama dersi kötü anlatıyordur, hiç yenilemiyordur vs. Eğer böyle bir hoca ise hiç bir şey öğrenememe pahasına yine alırdım o hocadan dersi
3- uzun vadaleli düşünen bir öğrenci isem günlük bakmaz daha uzun vadeli bakardım. Bugün yeni bir hoca alanda tanınmıyor olabilir ama ilerde çok iyi olacak. O kurt profların yerini alacak. e tabi o zaman kimse kıymetini bilmeden alayımda ilerde işime lazım olur derim.
4- tembel öğrenciysem kim daha önceki senelerde daha çok not vermişse onu alır geçerim.
5- bir vakıf üniversitesinin çakal rektörüysem en medyatik isimleri toplarım. ahmette bizde ders veriyor mehmette diyebilmek için.
6-ileri görüşlü bir vakıf üniversitesi rektörü isem gelecek vadeden isimleri toplar kadroya eklerim, sonra bir iki eski kurtlardan alırım öğretin bunlara değim. geleceğin kurtlarını kuruma bağlama derdine düşerim.
7-yine reklam seven ama başka bir vakıf üni rektörüyüm diyelim. yurt dışı doktoralıların reklamı daha iyi yapılıyor. tüm kadro bırak yurt dışını abd nin önde okullarından geliyor diyebilmek için eski kurt olan ama atıyorum odtü doktoralı birini almam direkt yeni ama harvard doktoralı birini kapmaya bakarım.
vs vs vs
Özetle sen alımda objektif kriter sormuşsunda kimin gözünden, nasıl birinin gözünden. O kadar çok değişken var ki anlatamam. daha bir yığın yeni perspektif bulabilirsin. sade senin istediğin pecereden alım yapılmaz. ondan dolayı illa subjektif yorum gelecektir. ikincisi dersler ilahi şeyler değildir, hani dokunulmaz sınırları olsun tüm hocalar aynı okutsun. Aynı sene aynı dersi iki şubede veren iki insan bile felaket fark eder. Bir bakarsın yıllarıdır vermiyor dediğin adam bir izlence yapar bir okuma listesi yapar ki bitiren herkes o dersi, o alanda uzman çıkar. yada diğeri yaptığı izlenceyi takip etmekten bile acizdir, kendisi bile okumamıştır okumaları vs. yada tam terside olur.
0
sergerde
fesatlik icinde izleyebolecegim canli prodcast en iyi kim yapiyor?nasa falan yapar mi?
fesatlik icinde izleyebolecegim canli prodcast en iyi kim yapiyor?
nasa falan yapar mi?
nasa falan yapar mi?
0
AlsterWasser
Merhaba,Türkçede başlıktaki kelimelerin bir ayrımı var mı? Yoksa ikisi de aynı durum için mi kullanılıyor genel olarak?Türkçede soruyorum.
Merhaba,
Türkçede başlıktaki kelimelerin bir ayrımı var mı? Yoksa ikisi de aynı durum için mi kullanılıyor genel olarak?
Türkçede soruyorum.
Türkçede başlıktaki kelimelerin bir ayrımı var mı? Yoksa ikisi de aynı durum için mi kullanılıyor genel olarak?
Türkçede soruyorum.
0
@camussar
worry yi telas olarak düşünmedim.
@fotrsapka
endişe ve kaygı türkçe de aynı anlamlı kelimeler değil mi? ya da olabilir mi? çünkü worry ve anxiety terminolojik olarak aynı şeyler değil.
worry yi telas olarak düşünmedim.
@fotrsapka
endişe ve kaygı türkçe de aynı anlamlı kelimeler değil mi? ya da olabilir mi? çünkü worry ve anxiety terminolojik olarak aynı şeyler değil.
0
İlkinin daha normal ve kabul edilebilir bir seviye olduğu söylenmiş zaten, "anxiety" için "kaygı"nın yanında "vesvese" anlamı da kullanılırsa daha anlaşılır olacağına inanıyorum. Klinikte veya formal kullanımda yeri olduğunu sanmıyorum ama o abartı, aslından fazla olma anlamını karşılamak için bu düşünülebilir.
0
maria puder
Bu bkm express nedir tam olarak?Üye olayım mi?Bir cok yerde kampanyası var.
Bu bkm express nedir tam olarak?Üye olayım mi?Bir cok yerde kampanyası var.
0
yerli paypal. kart(lar)ını bir kere tanımlıyorsun sonra geçerli olan yerlerde sadece bkm şifreni girerek ödeme yapabiliyorsun.
0
mystb
Selamlar,DNS/VPN kullananlar için en çok kullandığınız, kullanmayanlar için en çok eksikliğini hissettiğiniz yasaklanan web siteleri nelerdir? Mesela kendi açımdan goalsarena.org çok sık kullandığım bir siteydi. NOT: +18 Yetişkin içerikli siteler hariç.Teşekkürler
Selamlar,
DNS/VPN kullananlar için en çok kullandığınız, kullanmayanlar için en çok eksikliğini hissettiğiniz yasaklanan web siteleri nelerdir? Mesela kendi açımdan goalsarena.org çok sık kullandığım bir siteydi.
NOT: +18 Yetişkin içerikli siteler hariç.
Teşekkürler
DNS/VPN kullananlar için en çok kullandığınız, kullanmayanlar için en çok eksikliğini hissettiğiniz yasaklanan web siteleri nelerdir? Mesela kendi açımdan goalsarena.org çok sık kullandığım bir siteydi.
NOT: +18 Yetişkin içerikli siteler hariç.
Teşekkürler
0
Wikipedia ve Imgur
Edit: Ben de Wikipedia'yı aşağıda bahsedilen şekilde açabiliyorum ama böyle saçma yollara başvurmak zorunda kalmak beni daha çok sinirlendiriyor.
Edit: Ben de Wikipedia'yı aşağıda bahsedilen şekilde açabiliyorum ama böyle saçma yollara başvurmak zorunda kalmak beni daha çok sinirlendiriyor.
0
wikipedia'ya giremiyordum, ona üzülüyordum. şimdi wikipedia'nın başına go yazıyorum, giriyorum. Türkçe Vikipedi'de ise 0wikipedia ile giriyorum.
örnek:
en.gowikipedia.org
tr.0wikipedia.org
ancak bu sitenin yasaklanmasını hala yediremem kendime.
örnek:
en.gowikipedia.org
tr.0wikipedia.org
ancak bu sitenin yasaklanmasını hala yediremem kendime.
0
vikipedya ama onu da şöyle kullanıyorum:
tr.wikipedia.org (açılmıyor)
tr.0wikipedia.org (ta taa açılıyor. sıfır ekledim)
tavsiye ederim özellikle vikiye ağlayanlara.
edit: himmet dayı benden önce yazmış, şimdi gördüm. bu arada ingilizcesinde de 0 çalışıyor.
tr.wikipedia.org (açılmıyor)
tr.0wikipedia.org (ta taa açılıyor. sıfır ekledim)
tavsiye ederim özellikle vikiye ağlayanlara.
edit: himmet dayı benden önce yazmış, şimdi gördüm. bu arada ingilizcesinde de 0 çalışıyor.
0
rajaz
giden var mı?güzel etkinlikler ve djler varmış, gitmek istiyoruz da.nasıl bi mekan? kitlesi nasıl? yeme içme nasıl? bi aydınlatırsanız sevinirim.
giden var mı?
güzel etkinlikler ve djler varmış, gitmek istiyoruz da.
nasıl bi mekan? kitlesi nasıl? yeme içme nasıl? bi aydınlatırsanız sevinirim.
güzel etkinlikler ve djler varmış, gitmek istiyoruz da.
nasıl bi mekan? kitlesi nasıl? yeme içme nasıl? bi aydınlatırsanız sevinirim.
0
Ferah ve havadar bir şekilde açık havada dans etmek büyük keyif. Yeme içme çok kuvvetli değil ama ortam çok güzel.
0
alkol ve yemek fiyatları nasıl peki ortalama olarak?
aslında, cumartesi öğlenden gitsek; denize girip, kurulanıp, üst baş değiştirip, akşam takıldıktan sonra gece dönebilinecek bir yer mi?
aslında, cumartesi öğlenden gitsek; denize girip, kurulanıp, üst baş değiştirip, akşam takıldıktan sonra gece dönebilinecek bir yer mi?
0
Denize girme olanağı yok Peyote'de. Fiyatları hatırlamıyorum ama ne çok ucuz ne çok pahalı gibi kalmış aklımda, fıçı bira ~15 olabilir.
0
gevende konserine gitmistik bir ay falan once. bayildim ben. cok guzel ortam. genisce bir bahce gibi. sahne var, kofte ekmek veren bir stand var, bir de bar tezgahi var. etkinlige gore sandalye oluyor orta alanda. koselerde buyuk hoparlorler var. birani alip, duvara oturup muzigini dinleyebiliyorsun. acik hava mis gibi, arkanda deniz. agaclar kuslar. mutlaka gidin derim. vapurun yanastigi yerden yuruyerek 15-20 dakika suruyor, hafif yokus var. keske istanbul'da daha yakinda olsa oyle mekan.
0
Gittim mekan çok ferah ve eğlenceli. Yemek yemedim ama alkol vs var işte.
Havalar güzelken bolbol gidilesi.
Havalar güzelken bolbol gidilesi.
0
peki peyote'ye yakın girebileceğimiz bi plaj var mı? bunun da tavsiyesini alırsam süper olur.
sabahtan gidelim yüzelim, akşamüstü peyote'ye geçelim istiyorum.
sabahtan gidelim yüzelim, akşamüstü peyote'ye geçelim istiyorum.
0
evrenos gazi
Ne olmalidir?Biliyoruz ki cocuklarin kimlikleri, cinsel kimlikleri, psikolojik gelisimk bebeklikten basliyor. Ben de bir kiz babasi olarak merak ediyorum bunu. Ornegin mecbur kalmadikca babanin bez degistirmemesi, ne bileyim dudaktan opmemesi vs gibi yaklasimlar dogru mu?Zira cocougum benim canim. H
Ne olmalidir?
Biliyoruz ki cocuklarin kimlikleri, cinsel kimlikleri, psikolojik gelisimk bebeklikten basliyor. Ben de bir kiz babasi olarak merak ediyorum bunu.
Ornegin mecbur kalmadikca babanin bez degistirmemesi, ne bileyim dudaktan opmemesi vs gibi yaklasimlar dogru mu?
Zira cocougum benim canim. Hayattaki hazinem. Onun her anlamda en iyiye yakin, fiziksel ve ruhsal anlamda cok saglikli bir insan olarak buyumesi su hayattaki tek amacim. Ve oyle bir sevgi ki bu siniri yok. İnsan nasil sevecegini sasiriyor. Resmen sevgisi yetmiyor.
İcimden gelen bu sevgiyi ona aktarirken onun ozellikle ruhi gelisimine farkinda olmadan zarar vermek asla istemem.
Yani bir babanin kiz bebegiyle olan sevgi alisverisinde nasil bir sınır olmali? Anne ile erkek evlat arasinda da boyle bir sinir olmali mi? Neler dikkat etmeli?
Ayrica akraba ve es dost, arkadas cevresi icin de ne sekilde sinirlar cizmeli?
Not: çocuklara cinsel kimlik bicmeyin, akisina birakin onlar neyi sececekkerse secsinler gibi absurt yaklasimlar midemi bulandiriyor. Bu dogrultuda fikirleri olanlar lutfen yazmasin. Ayrica burada cinsel kimlikten ziyade ruh ve beden sagligindan bahsediyorum.
Biliyoruz ki cocuklarin kimlikleri, cinsel kimlikleri, psikolojik gelisimk bebeklikten basliyor. Ben de bir kiz babasi olarak merak ediyorum bunu.
Ornegin mecbur kalmadikca babanin bez degistirmemesi, ne bileyim dudaktan opmemesi vs gibi yaklasimlar dogru mu?
Zira cocougum benim canim. Hayattaki hazinem. Onun her anlamda en iyiye yakin, fiziksel ve ruhsal anlamda cok saglikli bir insan olarak buyumesi su hayattaki tek amacim. Ve oyle bir sevgi ki bu siniri yok. İnsan nasil sevecegini sasiriyor. Resmen sevgisi yetmiyor.
İcimden gelen bu sevgiyi ona aktarirken onun ozellikle ruhi gelisimine farkinda olmadan zarar vermek asla istemem.
Yani bir babanin kiz bebegiyle olan sevgi alisverisinde nasil bir sınır olmali? Anne ile erkek evlat arasinda da boyle bir sinir olmali mi? Neler dikkat etmeli?
Ayrica akraba ve es dost, arkadas cevresi icin de ne sekilde sinirlar cizmeli?
Not: çocuklara cinsel kimlik bicmeyin, akisina birakin onlar neyi sececekkerse secsinler gibi absurt yaklasimlar midemi bulandiriyor. Bu dogrultuda fikirleri olanlar lutfen yazmasin. Ayrica burada cinsel kimlikten ziyade ruh ve beden sagligindan bahsediyorum.
0
Notta bahsettiğiniz "absürt yaklaşımlar"a sahibim ancak bir psikolog olarak kaygınızı anlıyorum, ve yazmak istedim.
Bez değiştirmek, banyo yaptırmak gibi bakım süreçlerine babası olarak katılmalısınız, bu aranızdaki bağı kuvvetlendirmek ve eşinizle yapacağınız iş bölümü açısından önemli. Ancak yaşı büyüdükçe (anaokulu döneminden itibaren) kızınız bedenini tanımaya, sorgulamaya başlayacaktır. Bu dönemde ona hakettiği izolasyonu vermelisiniz. Bedeniyle ilgili sorularını ebeveyni olarak yanıtlamalısınız. Tuvalet eğitimini aldıktan sonraki dönemde yavaş yavaş sınırınızı koymaya başlayabilirsiniz: Bir erkek veya babasından öte, bir birey olarak. Bu demek değildir ki ihtiyacı olan durumda yardımına koşmayacaksınız. Ama kişisel sınırlar bu dönemde çizilmeye başlar ve bunu ebeveynleri olarak en başta siz öğreteceksiniz.
Ebeveyn ve çocuğun cinsiyetinden bağımsız olarak dudaktan öpmek, çocuk istemediği halde mıncırmak, sıkıştırmak kişisel sınırların ihlaline girer. Ten teması, dokunarak sevgi paylaşımı çocuk gelişiminde çok önemli. Ancak ebeveynler, akrabalar ve komşular olarak çocuğa, onun isteği haricinde kimsenin bedenine dokunamayacağını öğretmek de biz yetişkinlerin görevi. Hele ki çocuk ile samimi olmayan birinin yeri geldiğinde çocuktan izin alması doğrudur, "seni öpebilir miyim?" gibi.
Kısacası, babası olarak çocuğunuzla sağlıklı ve keyifli bir ilişki kurmak için elbette birbirinize dokunacaksınız, sarılacaksınız; ona banyo yaptıracaksınız, altını değiştireceksiniz. Ve en önemlisi büyüdükçe kendi ve başkalarının bedeni ile ilgili sorularına doğru yanıt vereceksiniz. Onun ipuçlarını iyi takip edin, yüz ifadelerini ve jestlerini okuyun. Hoşlanmadığı temasları en iyi bu şekilde tespit edebilirsiniz.
Bez değiştirmek, banyo yaptırmak gibi bakım süreçlerine babası olarak katılmalısınız, bu aranızdaki bağı kuvvetlendirmek ve eşinizle yapacağınız iş bölümü açısından önemli. Ancak yaşı büyüdükçe (anaokulu döneminden itibaren) kızınız bedenini tanımaya, sorgulamaya başlayacaktır. Bu dönemde ona hakettiği izolasyonu vermelisiniz. Bedeniyle ilgili sorularını ebeveyni olarak yanıtlamalısınız. Tuvalet eğitimini aldıktan sonraki dönemde yavaş yavaş sınırınızı koymaya başlayabilirsiniz: Bir erkek veya babasından öte, bir birey olarak. Bu demek değildir ki ihtiyacı olan durumda yardımına koşmayacaksınız. Ama kişisel sınırlar bu dönemde çizilmeye başlar ve bunu ebeveynleri olarak en başta siz öğreteceksiniz.
Ebeveyn ve çocuğun cinsiyetinden bağımsız olarak dudaktan öpmek, çocuk istemediği halde mıncırmak, sıkıştırmak kişisel sınırların ihlaline girer. Ten teması, dokunarak sevgi paylaşımı çocuk gelişiminde çok önemli. Ancak ebeveynler, akrabalar ve komşular olarak çocuğa, onun isteği haricinde kimsenin bedenine dokunamayacağını öğretmek de biz yetişkinlerin görevi. Hele ki çocuk ile samimi olmayan birinin yeri geldiğinde çocuktan izin alması doğrudur, "seni öpebilir miyim?" gibi.
Kısacası, babası olarak çocuğunuzla sağlıklı ve keyifli bir ilişki kurmak için elbette birbirinize dokunacaksınız, sarılacaksınız; ona banyo yaptıracaksınız, altını değiştireceksiniz. Ve en önemlisi büyüdükçe kendi ve başkalarının bedeni ile ilgili sorularına doğru yanıt vereceksiniz. Onun ipuçlarını iyi takip edin, yüz ifadelerini ve jestlerini okuyun. Hoşlanmadığı temasları en iyi bu şekilde tespit edebilirsiniz.
0
@fotrsapka, vakit ayirip yazdiginiz icin tesekkur ederim. Notta yazdigim kismin dogrusunu bir psikolog olarak tabii ki siz benden daha iyi bilirsiniz. Ben dogru yanlisligindan ziyade kisisel bir bakis acisiyla yazdim o notu. Ona rağmen ceval vermeniz daha da mutlu etti beni. Tesekkurler.
0
Bez değişimi ile dudaktan öpme farklı alanlar. Bu konular buradan iki kelime ile anlatılamayacak kadar karmaşık. Atalay Yörükoğlu'nun serisini okumanızı öneririm.
Bunu merak etmeniz çocuğunuza en iyisini vermek için, bunu iyi anlamak lazım. Bence sınırlarınızı çocuğun sağlıklı gelişimine göre çizmek istemeniz şahane bir davranış, öncelikle sizi tebrik ederim.
Genel çerçevesi itibariyle eşiniz ile kardeşiniz arasında nasıl bir ayrım yapıyosanız, çocuğunuz ile de benzer bir ayrım yapmalısınız. Eşinize hitap etttiğiniz gibi hitap etmemeye dikkat etmelisiniz. Kardeşinizi öptüğünüz gibi öpmeli, ötesine geçmemelisiniz. Burada aile içinde ilişkilerinizin standardı önemli. Çocuk açısından kendini konumlayacağı yeri algılaması kritik.
Fakat tuvalet eğitimi bir eğitim. Bez değiştirmek bir ihtiyaç. Bu ihityacın karşılanmasında ve eğitimin verilmesinde payınız mutlaka olmalı.
Anne ile oğul arasında da benzer sınırlar olmalı. Hoca hepsini detaylı detaylı anlatmış. Zaman ayırıp okuyun mutlaka.
Bunu merak etmeniz çocuğunuza en iyisini vermek için, bunu iyi anlamak lazım. Bence sınırlarınızı çocuğun sağlıklı gelişimine göre çizmek istemeniz şahane bir davranış, öncelikle sizi tebrik ederim.
Genel çerçevesi itibariyle eşiniz ile kardeşiniz arasında nasıl bir ayrım yapıyosanız, çocuğunuz ile de benzer bir ayrım yapmalısınız. Eşinize hitap etttiğiniz gibi hitap etmemeye dikkat etmelisiniz. Kardeşinizi öptüğünüz gibi öpmeli, ötesine geçmemelisiniz. Burada aile içinde ilişkilerinizin standardı önemli. Çocuk açısından kendini konumlayacağı yeri algılaması kritik.
Fakat tuvalet eğitimi bir eğitim. Bez değiştirmek bir ihtiyaç. Bu ihityacın karşılanmasında ve eğitimin verilmesinde payınız mutlaka olmalı.
Anne ile oğul arasında da benzer sınırlar olmalı. Hoca hepsini detaylı detaylı anlatmış. Zaman ayırıp okuyun mutlaka.
0
Sinir cizilirken konu yalnizca cinsiyetle ilgili olmamali. Kiz cocugu annesini zaman zaman arkadasi olarak gordugu gibi babasini da gorebilmeli. Kendi babama ozel yasamimi anlatabildigim gibi bunu anneme de anlatirim cunku annem de benim erkek ya da kadin olmamdan ote bir birey oldugumu bilir. Kizinizi kizlarin konusacagi konular uzerinden soyutlarsaniz size bircok seyi anlatmamaya baslar. Kizini bir sure sonra erkek ve kadinlar arasindaki farklari anlamaya baslayacak ve size sorular soracak, ornegin benim neden pipim yok diye soru gelecek. Bu soruyu annesi gibi sizin de yanitlamaniz gerekiyor.
Ayrica cocugu dudaktan opmek onu cinsel tacizlere karsi savunmasiz birakiyor. Insanlar yalnizca izin verdikleri kisiler tarafindan dokunulmali, yani cocugu sevmek yalnizca dudakla sinirli degil. Bir sure sonra ona dokunmadan once izin almaniz gerekecek. Ondan izin almaniz cocugun karsisinda kendinizi ezdirmeniz anlamina gelmiyor. Bircok aile cocuktan izin almayi otorite boslugu olarak goruyor. Aslinda ondan izin almaniz cocugunuzun yabancilar karsisinda da sinirlarini cizmesini saglayacak.
Bir de notta yazdiginiz durumlara karsi olup cocugunu gercekten de diger cinsiyete gore abartili bir sekilde farkli yetistiren aileler var. Erkek cocugu odevini yaparken kiz cocuguna kahvalti hazirlatmak hos degil. Erkek cocuk de kiz cocuk da kahvalti hazirlamayi, camasirini yikamayi zamani geldiginde ogrenmeli. Modern cagin hayatta kalma teknikleri bunlar.
Ayrica cocugu dudaktan opmek onu cinsel tacizlere karsi savunmasiz birakiyor. Insanlar yalnizca izin verdikleri kisiler tarafindan dokunulmali, yani cocugu sevmek yalnizca dudakla sinirli degil. Bir sure sonra ona dokunmadan once izin almaniz gerekecek. Ondan izin almaniz cocugun karsisinda kendinizi ezdirmeniz anlamina gelmiyor. Bircok aile cocuktan izin almayi otorite boslugu olarak goruyor. Aslinda ondan izin almaniz cocugunuzun yabancilar karsisinda da sinirlarini cizmesini saglayacak.
Bir de notta yazdiginiz durumlara karsi olup cocugunu gercekten de diger cinsiyete gore abartili bir sekilde farkli yetistiren aileler var. Erkek cocugu odevini yaparken kiz cocuguna kahvalti hazirlatmak hos degil. Erkek cocuk de kiz cocuk da kahvalti hazirlamayi, camasirini yikamayi zamani geldiginde ogrenmeli. Modern cagin hayatta kalma teknikleri bunlar.
0
altını değiştirmeyin, anne değiştiriyorsa hep annesi değiştirsin. dudağından öpmeyin. bol bol sevin, sarılın, öpün. büyüdükçe onu ne kadar sevdiğinizi söylemekten çekinmeyin. annesi olmadan ayrı, size özel vakit geçirin. bu dondurmacıya götürmek olur, parka götürmek olur, kitapçıya götürmek olur. nasıl isterseniz. ama annesiz de yalnız kalın ve aranızda baba kız bağı geliştirin.
yabancıların kızınıza sarılmasına izin vermeyin.
çocuklar için iç çamaşır kuralı (underwear rule) araştırın. hayır demeyi ve istenmediği taktirde ona kimsenin dokunamayacağını anlatın.
yabancıların kızınıza sarılmasına izin vermeyin.
çocuklar için iç çamaşır kuralı (underwear rule) araştırın. hayır demeyi ve istenmediği taktirde ona kimsenin dokunamayacağını anlatın.
0
gozlugunuarayanadam
üniversiteden mezun olduğu için hediye alacağız kardeşime, bir saat düşünüyoruz. aklımızda iki tane var ama hangisi karar veremedik. sizce hangisi? renk opsiyonumuz var, kararsız kaldığımız nokta saatlerin görünüşleri.1- http://www.casio-intl.com/tr/tr/wat/watch_detail/PRW-7000-3/2- http://www.casio
üniversiteden mezun olduğu için hediye alacağız kardeşime, bir saat düşünüyoruz. aklımızda iki tane var ama hangisi karar veremedik. sizce hangisi? renk opsiyonumuz var, kararsız kaldığımız nokta saatlerin görünüşleri.
1- www.casio-intl.com
2- www.casio-intl.com
dip not: kendisi bir doğa aşığı. zamanını kamplarda, dağlarda, balık avlarından, yürüyüşlerde, doğa yürüyüşlerinde geçiriyor. yani saatleri bu tip seçmemizin sebebi bu.
1- www.casio-intl.com
2- www.casio-intl.com
dip not: kendisi bir doğa aşığı. zamanını kamplarda, dağlarda, balık avlarından, yürüyüşlerde, doğa yürüyüşlerinde geçiriyor. yani saatleri bu tip seçmemizin sebebi bu.
0
hem 1500 tl ye yakın parayı gözden çıkarıyorsunuz hem casio almayı düşünüyorsunuz enterasan
0
aynı kalitede, şıklıkta ve özellikte outdoor saat bulamadık biz. sizin varsa bildiğiniz marka öğrenelim biz de değerlendirelim.
0
Cursed Chico
Temizlendikten sonra koyduğunuz Rafta örtü var mı?Ben eskiden ters koyardım ve daha sonra altına örtü sermeye başladım. Örtü kirlenmeye başladı bir şeklde. Islaklıktan aslında bulaşıkların (kurumasını veklemeden koyuyorum da). Peçete sermeye bvaşladım da yoruldum artık.Dümdüz kouyoyoru boş rafa artı
Temizlendikten sonra koyduğunuz Rafta örtü var mı?
Ben eskiden ters koyardım ve daha sonra altına örtü sermeye başladım. Örtü kirlenmeye başladı bir şeklde. Islaklıktan aslında bulaşıkların (kurumasını veklemeden koyuyorum da). Peçete sermeye bvaşladım da yoruldum artık.
Dümdüz kouyoyoru boş rafa artık.
Ben eskiden ters koyardım ve daha sonra altına örtü sermeye başladım. Örtü kirlenmeye başladı bir şeklde. Islaklıktan aslında bulaşıkların (kurumasını veklemeden koyuyorum da). Peçete sermeye bvaşladım da yoruldum artık.
Dümdüz kouyoyoru boş rafa artık.
0
Bardak ters, tabak düz.
Bardağın altında örtü var ama bazen de yok, duruma göre. Hepsi kuru.
Bardağın altında örtü var ama bazen de yok, duruma göre. Hepsi kuru.
0
Bardaklar ters tabaklar düz, altta örtü yok. Tamamen kurutup öyle yerleştiriyorum. 3 ayda bir de komple bardakları tabakları indirip hepsini yıkayıp dolap içlerini temizliyorum.
0
partizan
Bu tarz seyler icin nereye güvenilir?Online veya dükkan olur İstanbul?
Bu tarz seyler icin nereye güvenilir?
Online veya dükkan olur İstanbul?
Online veya dükkan olur İstanbul?
0
Cursed Chico
- YOksa dışarda çıkarıp mı- YOksa küçük bir ayak basma yerine basmaya kadar izin var- Ya da zaten evde her yerde ayakakbıyla dolaşıyorsunuzMermere basıp da çıkarma olabilşiyor eğer varsa mermer. Bu kadar takıntılı dfeğilim de düşününce tuvalete çamura her yere basıyorsun somra gelip oraya basıyorsun
- YOksa dışarda çıkarıp mı
- YOksa küçük bir ayak basma yerine basmaya kadar izin var
- Ya da zaten evde her yerde ayakakbıyla dolaşıyorsunuz
Mermere basıp da çıkarma olabilşiyor eğer varsa mermer.
Bu kadar takıntılı dfeğilim de düşününce tuvalete çamura her yere basıyorsun somra gelip oraya basıyorsun. Bir şekildfe ayağa bulaşarak mutfağa yatağa gidiyor o şeyler.
evduzenleme.com
örnek olarak bu daire. Belli ki bvasmıyorlar içeri. Dışarda çıkarıp eline alıp koyuyorlar dolaba
Or
- YOksa küçük bir ayak basma yerine basmaya kadar izin var
- Ya da zaten evde her yerde ayakakbıyla dolaşıyorsunuz
Mermere basıp da çıkarma olabilşiyor eğer varsa mermer.
Bu kadar takıntılı dfeğilim de düşününce tuvalete çamura her yere basıyorsun somra gelip oraya basıyorsun. Bir şekildfe ayağa bulaşarak mutfağa yatağa gidiyor o şeyler.
evduzenleme.com
örnek olarak bu daire. Belli ki bvasmıyorlar içeri. Dışarda çıkarıp eline alıp koyuyorlar dolaba
Or
0
içerde, kapı önünde çıkarır, orda bırakırım. halı yok zaten, temizlikte temizleniyor oralar. annem görmediği zamanlarda eğer bişey unuttuysam odama ayakkabı ile giderim. kıyafet vs deneyeceksem ayakkabıları odaya alır odada da giyerim. o kadar takıntılı dğeilimdir.
0
kapının önünde çıkarıp, alıp içeride ayakkabılığa bırakıyoruz ayakkabıları. hijyen açısından çok önemli bence.
0
bizim evde de böyleydi. ama halı kapının 80cm kadar gerisindeydi.
ben o mermere basıyordum daha sonra ayakkabıyı oradan alıp ayakkabılığa koyuyordum.
ama ailem bu şekilde yapmamı kabul etmiyordu. dışarıda çıkart diyordular. :)
ben o mermere basıyordum daha sonra ayakkabıyı oradan alıp ayakkabılığa koyuyordum.
ama ailem bu şekilde yapmamı kabul etmiyordu. dışarıda çıkart diyordular. :)
0
içerde kapının hemen önünde çıkarıyoruz. yağmur, kar varsa dışarda çıkarıp yere gazete veya bez serdikten sonra içeriye alıyoruz.
0
Aile evimizde disarida cikaririz. Kendi evimde ilk girdigimiz anda halidan çok önce buyuk bir bosluk ve yan tarafta ayakkabilari cikardigimiz kiler gibi bir bölme var. Orada cikarip giriyorum. Girişin müsaitlik durumuna bagli yani. Ama musait de olsa annem eve oyle girmemize izin vermezdi herhalde.
0
Evin içinde antrede çıkarırım, ama misafire ayakkabı çıkarttırmam. İçeri ayakkabıyla girilmesinden rahatsız olmuyorum. Evi düzenli olarak temizliyorum zaten, sıkıntı olmuyor.
0
içeride kapı önünde çıkarmak +1
o kadar mikrop fobisi oluşturmamak lazım. kaçamazsınız her şeyden.
o kadar mikrop fobisi oluşturmamak lazım. kaçamazsınız her şeyden.
0
Dışarıda çıkarıp içerideki ayakkabılığa koyarım, asla içeride çıkarmam. Evde kombin denemeleri yaparken de yere gazete serer sonra giyerim ayakkabıları. Takıntı boyutunda bir davranış değil bence, gün içinde nerelere basıyoruz ohoo.
0
Bu biraz şart şurt işi. Asla içerde çıkarmayız, eşiğe ayakkabıyla basmayız, çoraplı çorapsız katiyen ayakkabıyı çıkarıp apartman içindeki yere basıp eve girmeyiz. Ayakkabı çıkacak eşiğe basmadan direkt eve ayak basılacak. Ayakkabı da kapıda konmayacak tabii. Bu düzende olan dikkat eden çok yoktur, bunlardan birini yapanı tümüyle temiz kabul etmem açıkçası=)
0
Dışarıda çıkarır, içeride paspasa ya da ayakkabılığa koyarım. İçeriye girmeyi/ girilmesinden hoşlanmam.
0
İçeri girerim, ayakkabımı öyle çıkarırım.
Evde bir şey unuttuysam geri döndüğümde çıkarmam alacağımı alır öyle çıkarım.
Evde bir şey unuttuysam geri döndüğümde çıkarmam alacağımı alır öyle çıkarım.
0
Mutekkebir +1
Obsesif degiliz diyenlerin de hepsi obsesif:))
Annem yillarca misafirlere ayakkabi da cikarttirmadi, ben de istemeyecek tiplere cikarttirmam. Ya da ev pek temiz degilse cikarmayin ev cok temiz degil zati derim. Koleradan filan olmuyoruz cok sukur:)
Bizjm basimiza onlarin basina gelmeyen ne geliuor acaba meraktayim.
Obsesif degiliz diyenlerin de hepsi obsesif:))
Annem yillarca misafirlere ayakkabi da cikarttirmadi, ben de istemeyecek tiplere cikarttirmam. Ya da ev pek temiz degilse cikarmayin ev cok temiz degil zati derim. Koleradan filan olmuyoruz cok sukur:)
Bizjm basimiza onlarin basina gelmeyen ne geliuor acaba meraktayim.
0
Misâl şöyle şeyler oluyor bizde, halılar leş olmuyor, ayaklarımızın altı gayet temiz oluyor, yatağımız, koltuğumuz kirlenmiyor. Dışarının çamuru pisliği eve girmiyor, temizlik için ayrı bir güç harcamıyoruz çünkü evin her yeri aynı oranda tozlanıyor, Kapının önünde yığıntı olmuyor vs. Ki bu obsesiflik değildir, obsesif; evine temiz olduğunu bildiği komşu-evlat-torun farketmeksizin gelip gittikten sonra dahi oturduğu yeri silmek, ola ki diğer odalarda da gezdi yedi içti vs tüm evi temizlemek, halı koltuk silmek vesaire. Anormal olan bunlardır.
0
lucky strike
lütfen bir şeyleri olumladığımı zannetmeyin ama internete erişebilen birini geri kalan tüm medya kuvvetlerinizle (atv/sabah gazetesi falan) yalan habere boğsanız dahi, internet üzerinden muhalif medya haberlerine ulaşabilecek durumda olduğu sürece medyanın bağımlı/bağımsız olması çok önem arz eder m
lütfen bir şeyleri olumladığımı zannetmeyin ama internete erişebilen birini geri kalan tüm medya kuvvetlerinizle (atv/sabah gazetesi falan) yalan habere boğsanız dahi, internet üzerinden muhalif medya haberlerine ulaşabilecek durumda olduğu sürece medyanın bağımlı/bağımsız olması çok önem arz eder mi? kişilerin neye inanmak istediğine bağlı işler değişiyor yani sadece basılı medya çağı geçti neticede.
islam'da meşhur olayı bilirsiniz, bir kişi dağ başında islam'dan habersiz doğsa/yaşasa dahi rasyonel aklını kullanarak (güneş'in nizami doğuşu batışını falan görerek) allah'a iman etmelidir/ahirette sorumludur, der meşhur hadisler. ona benzetmeye çalışıyorum işi.
islam'da meşhur olayı bilirsiniz, bir kişi dağ başında islam'dan habersiz doğsa/yaşasa dahi rasyonel aklını kullanarak (güneş'in nizami doğuşu batışını falan görerek) allah'a iman etmelidir/ahirette sorumludur, der meşhur hadisler. ona benzetmeye çalışıyorum işi.
0
maalesef ülkemizde orta yaş ve üzeri çoğu kişinin haber alma kaynağı sadece gazete ve televizyondur. ayrıca yediden yetmişe genci de yaşlısı da hepimiz ister istemez televizyonda akşam ana haberlere göz atıyoruz. yani yeni nesil teknolojiler, sosyal medya yaygınlaşsa dahi hakimiyet hala gazete, çoğunlukla da televizyonda. belli bir yaş aralığındaki kişiler internetten alternatif kaynaklara bakıyor yani. ayrıca ülkenin eğitim ve gelişmişlik seviyesi ile de ilgili bu durum.
0
Bu ülkede bırak internete girmeyi, dişini fırçalamayı bilmeyen insanlar var ve toplumun en az %25'ini oluşturuyorlar.
Ayrıca yandaş medyanın yandaş sosyal medyası da var. Her gazetenin, her haber ajansının, her kanalın bir de sosyal medya ağı var.
Aktroll denen bir kavram var.
Olay sadece bu da değil elbette. Akp ve Erdoğan garabeti gittikten sonra belki bir 50 sene sonra tüm dünyada siyasal ve sosyolojik olarak akademik ders konusu olur.
Görmek için bakmak lazım. Ben sana şimdi et yemek bla bla desem belki de hasiktir diyeceksin. Ama gerçekten de hayvansal diyetin kötü bir şey olduğu gerçeğini değiştirmez ne düşündüğün. Bu da öyle işte. İnsanların önce önyargısını yıkması, sonra da aydınlanması lazım. Bu çok zor bir şey.
Ayrıca yandaş medyanın yandaş sosyal medyası da var. Her gazetenin, her haber ajansının, her kanalın bir de sosyal medya ağı var.
Aktroll denen bir kavram var.
Olay sadece bu da değil elbette. Akp ve Erdoğan garabeti gittikten sonra belki bir 50 sene sonra tüm dünyada siyasal ve sosyolojik olarak akademik ders konusu olur.
Görmek için bakmak lazım. Ben sana şimdi et yemek bla bla desem belki de hasiktir diyeceksin. Ama gerçekten de hayvansal diyetin kötü bir şey olduğu gerçeğini değiştirmez ne düşündüğün. Bu da öyle işte. İnsanların önce önyargısını yıkması, sonra da aydınlanması lazım. Bu çok zor bir şey.
0
Eder tabii ki. Internetten erisebiliyor olman kaynaginin gazeteciler oldugunu degistirmiyor. Muhalif gazeteciler hapisteyken, tum gazeteciler baski altindayken bu seni de etkiler.
0
Yukarıda söylenenlere ek olarak, sosyal medyada hepimiz kendi görüşlerimize uyan sayfaları ve dolayısıyla haberleri takip ediyoruz. Oysa bağımsız bir ana akım medya, farklı görüşlerden bağımsız olarak haber yapar, yapabilmelidir.
Sosyal medya günümüzde toplumun tamamı için bir haber kaynağı olmaktan çok uzak. Üstelik içinde barındırdığı yanlış veya yeterince araştırılmamış haber sayısı da çok fazla. Gazetecilik çok önemli bir meslek, düzgün icra eden insanların ana akım medyada haber yapması (yapabilme özgürlüğünün olması) toplumun doğru haber alma hakkı açısından çok önemli.
Sosyal medya günümüzde toplumun tamamı için bir haber kaynağı olmaktan çok uzak. Üstelik içinde barındırdığı yanlış veya yeterince araştırılmamış haber sayısı da çok fazla. Gazetecilik çok önemli bir meslek, düzgün icra eden insanların ana akım medyada haber yapması (yapabilme özgürlüğünün olması) toplumun doğru haber alma hakkı açısından çok önemli.
0
gadjodilo
Ders kitabı olmayan, okurken bu konuda başlangıç seviyesindeki birini sıkmayacak, ufuk açan psikolojik kitap önerilerinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler
Ders kitabı olmayan, okurken bu konuda başlangıç seviyesindeki birini sıkmayacak, ufuk açan psikolojik kitap önerilerinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler
0
Psikolojinin hangi alanı ile ilgileniyorsunuz bilmiyorum ama bilişsel gelişim için şunu öneririm: www.dr.com.tr
0
yons
İSKİ'de çalışan arkadaşımla muhabbet ederken laf İstanbul'daki çeşme suyundan açıldı. insanların çoğunun dışarıdan su siparişi vermesinden ötürü çeşme suyu kalitesinin herhalde kötü olduğunu düşündüğümü söyledim. o da şu anda su kalitesinin iyi olduğunu, su değerlerinin ölçümüne bizzat katıldığını v
İSKİ'de çalışan arkadaşımla muhabbet ederken laf İstanbul'daki çeşme suyundan açıldı. insanların çoğunun dışarıdan su siparişi vermesinden ötürü çeşme suyu kalitesinin herhalde kötü olduğunu düşündüğümü söyledim. o da şu anda su kalitesinin iyi olduğunu, su değerlerinin ölçümüne bizzat katıldığını ve erikli (bursa) marka su ile hemen hemen aynı değerlere sahip olduğunu söyledi. kendim de dışarıdan su alıyorum ama bunu hep böyle görüp alıştığım için yapıyorum. bu muhabbet üzerine düşününce mantıklı geldi.
insanlar bu algıdan ötürü mü dışarıdan su siparişi veriyor gerçekten?
insanlar bu algıdan ötürü mü dışarıdan su siparişi veriyor gerçekten?
0
Olay sadece su kalitesi değil, bina kalitesi aynı zamanda. Eski bir apartmanda oturuyorum ve suyun ne rengi ne kokusu ne de dokusu hiç içilesi değil.
0
geçen gün su almaya erindiğimden (damacana kullanmıyorum), bir gün boyunca çeşme suyu içtim. ölmedim, hasta da olmadım.
0
İSKİ'de çalışan arkadaşının siyasi görüşüyle alakalı olabilir. bilen sensin, sen yorumla. ama musluk suyundan gözünün önünde 1 litre içsin, sen doldur o 1 litre suyu da. görelim şeklini sonra.
0
Türkiye'de satılan ambalajlı suların çoğu dandik zaten. Erikli 294 marka arasından 163. sırada mesela. Musluk suyunu kıyaslamak için doğru marka değil.
www.gidahareketi.org
www.gidahareketi.org
0
5 yıldır İstanbul'da yaşıyorum, hep musluk suyu içtim. Sebebi de susadığım zaman musluktan bardağa su koymak daha kolay geliyo. Evde su olsa dahi böyle yapıyorum. Bişi olmadı bana. Suyun tadından da hiç anlamam, ya da ben artık koku duyumu yitirdim, bilemiyorum.
0
2 yildir hep musluktan iciyorum ev halki damacana kullaniyor. Tadina alistim sise su yavan geliyor o derece. Halkali dayim bu arada
0
neil manke
bir arkadaşım türkiye'de kürtajın tamamen yasak olduğunu, ancak para dökerek yasadışı yollarla yapıldığını söylüyor.başka bir arkadaşım ilk 1 aydan sonra yasal olarak yapılmadığını söylüyor,bir başkası 2 aydan sonra diyor,nasıldır tam olarak bu? benim bildiğim de ilk 1 aydan sonra yasak ama yine de
bir arkadaşım türkiye'de kürtajın tamamen yasak olduğunu, ancak para dökerek yasadışı yollarla yapıldığını söylüyor.
başka bir arkadaşım ilk 1 aydan sonra yasal olarak yapılmadığını söylüyor,
bir başkası 2 aydan sonra diyor,
nasıldır tam olarak bu? benim bildiğim de ilk 1 aydan sonra yasak ama yine de emin olmak istiyorum.
başka bir arkadaşım ilk 1 aydan sonra yasal olarak yapılmadığını söylüyor,
bir başkası 2 aydan sonra diyor,
nasıldır tam olarak bu? benim bildiğim de ilk 1 aydan sonra yasak ama yine de emin olmak istiyorum.
0
Yedi haftaya kadar yasal.
Edit: Yanlış yazdım, on hafta. Arkadaşım yedi haftalıkken aldırmıştı, o yüzden aklımda yedi diye kalmış.
Edit: Yanlış yazdım, on hafta. Arkadaşım yedi haftalıkken aldırmıştı, o yüzden aklımda yedi diye kalmış.
0
Isteğe bağlı 10 hafta. Tıbbi sebeplerle 20 hafta. Adetin ilk gününden itibaren sayılır. Her hastane yapmıyor. İzmir'de bildiğim bir devlet hastanesi isteğe bağlı kürtaj yapıyor mesela. Üniversite hastaneleri yapmıyor. Yasadışı filan değil. Hastaneye bağlı.
Edit: Tıbbi sebepler 22 de olabilir tekrar bakayım.
Edit: Tıbbi sebepler 22 de olabilir tekrar bakayım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
outsmart baya bilinen bir kelime ama bunun hızla alakalı olanı var mıdır biliyor musunuz?
outsmart baya bilinen bir kelime ama bunun hızla alakalı olanı var mıdır biliyor musunuz?
0
eriksatie
hep liseli dolu degil herhalde burasi. alanlarınızi da yazarsaniz güzel olur, yarin öbür gün bir sey danisacak olursak lazim olur. ben yazayim ilk olarak. edebiyat doktoram var.
hep liseli dolu degil herhalde burasi. alanlarınızi da yazarsaniz güzel olur, yarin öbür gün bir sey danisacak olursak lazim olur.
ben yazayim ilk olarak. edebiyat doktoram var.
ben yazayim ilk olarak. edebiyat doktoram var.
0
sevgikusunkanadinda
5-6 günlüğüne Marmaris/Gökova taraflarına gitme niyetimiz var. Uygun fiyatlı bungalov veya pansiyonlarda kalabiliriz. Lüks özellikler aramıyoruz kesinlikle ama temel ihtiyaçları karşılaması ve temiz bir yer olması önemli. Çadır maalesef seçenek dışı.Mekan olarak gidip de beğendiğiniz bir yer oldu mu
5-6 günlüğüne Marmaris/Gökova taraflarına gitme niyetimiz var. Uygun fiyatlı bungalov veya pansiyonlarda kalabiliriz. Lüks özellikler aramıyoruz kesinlikle ama temel ihtiyaçları karşılaması ve temiz bir yer olması önemli. Çadır maalesef seçenek dışı.
Mekan olarak gidip de beğendiğiniz bir yer oldu mu? Nerede kalınabilir?
Gidildiğinde "mutlaka gez" diyebileceğiniz nereler olur?
Mekan olarak gidip de beğendiğiniz bir yer oldu mu? Nerede kalınabilir?
Gidildiğinde "mutlaka gez" diyebileceğiniz nereler olur?
0
Fiyatlari malesef yuksek ama Amazon'a mutlaka gitmenizi oneririm. Harika bir koy ve harika insanlar: www.clubamazon.com.tr Arabaniz varsa civarinda kafaniza gore arabayi cekip durabileceginiz, denize girebileceginiz, gun batimi ve dogumunu izleyebileceginiz cok guzel yerler var.
0
zirrealist
votka mı tekila mı? mecbur kalsanız hangisini tercih edersiniz?edit: teşekkürler.
votka mı tekila mı? mecbur kalsanız hangisini tercih edersiniz?
edit: teşekkürler.
edit: teşekkürler.
0
sarhoş olmak için tekila shot
gece boyunca elimde dursun vodka-meyvesuyu
ama tekila bir tık önde gibi
gece boyunca elimde dursun vodka-meyvesuyu
ama tekila bir tık önde gibi
0
alaimisema
Yakında 1 yaşına basacak yeğenim için psikolojisini vs doğru etkilemek adına kaynak olarak kullanacağımız bir kitap önerebilir misiniz?Doğum öncesi ve sonrasında 'Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler' isimli kitabı okumuştuk çok aydınlatıcıydı ve anlatımı çok akıcıydı. Benzer bir kitabın daha büyü
Yakında 1 yaşına basacak yeğenim için psikolojisini vs doğru etkilemek adına kaynak olarak kullanacağımız bir kitap önerebilir misiniz?
Doğum öncesi ve sonrasında 'Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler' isimli kitabı okumuştuk çok aydınlatıcıydı ve anlatımı çok akıcıydı. Benzer bir kitabın daha büyük çocuklar için olan versiyonu olabilir misal.
Doğum öncesi ve sonrasında 'Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler' isimli kitabı okumuştuk çok aydınlatıcıydı ve anlatımı çok akıcıydı. Benzer bir kitabın daha büyük çocuklar için olan versiyonu olabilir misal.
0
Sizin istediğinizden daha teori ağırlıklı ancak tamamen bilimsel verilere dayalı bir kitap olduğu için uzun vadede bilgilendirici olacağını düşünüyorum.
www.dr.com.tr
www.dr.com.tr
0
archery
Tavsiye edebileceğiniz/takip ettiğiniz bir sayfa/kişi/blog var mı ?
Tavsiye edebileceğiniz/takip ettiğiniz bir sayfa/kişi/blog var mı ?
0
www.facebook.com
www.facebook.com
www.facebook.com
Ben bilişsel gelişim ile ilgilendiğim için bunları ekledim. Psikolojinin hangi alanlarıyla ilgilendiğinizi yazarsanız belki daha spesifik önerilerde bulunabilirim.
İngilizce olur derseniz hemen aklıma gelenlerden şu var: www.facebook.com
www.facebook.com
www.facebook.com
Ben bilişsel gelişim ile ilgilendiğim için bunları ekledim. Psikolojinin hangi alanlarıyla ilgilendiğinizi yazarsanız belki daha spesifik önerilerde bulunabilirim.
İngilizce olur derseniz hemen aklıma gelenlerden şu var: www.facebook.com
0
bartman
Nasıl vakit geçirirsiniz? İnsanlarla nasıl tanışırsınız? Muhabbeti ne derece sürdürebilirsiniz? Ve en önemlisi zevk alır mısınız bu tarz durumlardan?
Nasıl vakit geçirirsiniz? İnsanlarla nasıl tanışırsınız? Muhabbeti ne derece sürdürebilirsiniz? Ve en önemlisi zevk alır mısınız bu tarz durumlardan?
0
Ben severim. Başta tabi ki biraz zor oluyor ama yeni insanlar tanımak güzel. Olabildiğince çok soru sorarım karşımdakine, rahatsız etmeyecek şekilde tabi ki. Maksat kendisini tanımak, o sorarsa ben de anlatırım ama dinlemeye odaklanırım daha çok.
0
Tek takilir, tek cikarim mekandan. Yuzde 99'u boyle oldu.
Pek ilk tanisma, muhabbet kurma yetenegim yok.
Pek ilk tanisma, muhabbet kurma yetenegim yok.
0
Anammm, çok gerilirim ama milletin durumuna da bağlı. Herkes birbirini tanımıyorsa ne güzel, hemen birleriyle muhabbeti başlatırım, çok süper arkadaş kaynağı olur, fıstık gibi cennet. Herkes birbirini tanıyorsa ya da gruplaşmalar varsa ve ben sonradan gelmişsem, anksiyete tavan yapar. Serengeti düzlüklerinde benim gibi sürünün zayıf antilobunu ararım ya da kimin gözü daha insani bakıyorsa ona yanaşırım. Gruplardan uzak dururum. Bir de parti gibi bir yerse muhtemelen ya dans ederim ya da kaçarım. Çünkü müzikten benimle tanışanı da duymam. Barda veya diskoda milleti duymuyorum hiç. Bir de müzik olunca insanları sallamıyorum ben, müzikle ilgileniyorum. Yanımda bir ikinci kişi varsa kendime çok güvenirim ama tek başıma hacmimin, kapladığım yerin, kollarımın falan çok farkına varıp paniklerin.
0
Çoğunluğun veya herkesin az çok birbirini tanıdığı bir ortam ise kötü bir durum zira herkesin birbirini tanıyıp senin kimseyi tanımadığın ortamda iletişime geçmek, kimsenin birbirini tanımadığı ve senin de kimseyi tanımadığın bir ortama göre çok daha zor. Böyle durumları da pek sevmem. Tek istisnası da, dediğim gibi kimsenin kimseyi tanımadığı durumlar olabilir. Orada tam bir eşitlik durumu sözkonusu çünkü ve gerisi sana kalmış.
Birinci anlattığım gibi bir ortamdaysam, birkaç defa göz göze geldiğimi fark ettiğim birileri varsa selam verip bir şekilde muhabbet etmeye çalışırım. O da olmadı, biraz vakit geçirip (bar, club tarzı bir ortamsa belki biraz içip dans edebilirim) fazla uzatmadan çıkmaya bakarım.
Birinci anlattığım gibi bir ortamdaysam, birkaç defa göz göze geldiğimi fark ettiğim birileri varsa selam verip bir şekilde muhabbet etmeye çalışırım. O da olmadı, biraz vakit geçirip (bar, club tarzı bir ortamsa belki biraz içip dans edebilirim) fazla uzatmadan çıkmaya bakarım.
0
girmiştim birinde ve hiç zevk almamıştım. üstelik onlardan bazıları birbirini tanıyordu. buna rağmen onların diyalogları bile bana çok samimiyetsiz gelmişti. geçmişin olmayan biriyle ne konuşacaksın ki? ortak nokta bulabilmen için de biraz konuşman lazım.
0
Herkesin rahat olduğu gülüp eğlendiği ortamlarda sıkıntı yaşamıyorum ve çok seviyorum. Ciddi, resmi bir ortamsa inanılmaz geriliyorum.
İlk seçenek için en sesli gülen gruba doğru yöneliyorum. Çok konuşkan değilim ama tanımadığım insanların yanında saçmalamayı ve o kişileri bir daha görmemeyi severim.
İlk seçenek için en sesli gülen gruba doğru yöneliyorum. Çok konuşkan değilim ama tanımadığım insanların yanında saçmalamayı ve o kişileri bir daha görmemeyi severim.
0
Kimse genel olarak birbirini tanımıyorsa hiç gerilmem aksine iyi ve rahat hissederim. Muhabbet kurmakta zorlanmam. Gruplasmalar varsa yine kotu hissetmem ama bu kez ortama ısınmam zor olur.
0
Ortama sonradan girmişsem ve gruplar oluşmuşsa, şöyle bir dolaşıp muhabbeti bana en çok uyan gruba dahil olur laflarım. Yeni insanlarla tanışmayı severim ben. Yani çok bayılmam ama pek samimiyetimin olmadığı yarı tanıdıklarla mecburiyetten konuşmaktan daha iyi bence.
0
Ortamina gore degisir bu. Bazi ortam vardir yabanciya aciktir, bazi ortam da kemiklesmistir, ortada kontrast yapar siritirsin.
Bir sekilde yenilerin gelmesinin normal oldugu ortamlarda gerilmem, akisina birakirim bir sekilde ilerler.
Yerine gore ortamda gruplasma olsun olmasin direkt dalarim ortaya. Bazi ortam vardir disa kapalidir, orada olmasan daha iyidir. O ortamlara da girmem zaten kolay kolay tek basima.
Ortamda insanlarin birbirini taniyor olup olmamasi da degil mesele.
Ornegin okula gidiyor olsam ve okulu degistirip yeni bir sinifa gecsem herkes birbirini taniyor oldugu halde sikinti cekmem, kaynasirim bir sekilde.
Kimi ortamda herkes yeni olsa bile gerilebilirim.
Avrupa'da boyle ortamlarda pek sikinti olmuyor, en kotu ihtimalle ortada mal gibi kalirsin, o durumda da genelde biri gelip bir yerden giriyor, seni muhabbete sokuyor:) Eline telefonu alip ekrana gomulmedigin surece bir sekilde kayniyorsun. Awkward pozisyonda kalma ihtimali tr'ye gore biraz daha dusuk.
Bu konuda - sahsi gozlemlerime gore - uzakdogulular biraz sikinitli. Uzakdogulular kaynasamiyorlar ya da kaynasmiyorlar. Genelde yuz ifadeleri de gayet ciddi oluyor ortamlarda ve kendi aralarinda kaynasiyorlar ya da tek kaliyorlar. En fazla soru soran olursa cevaplayip birakiyorlar, muhabbete girip kaynasma olaylari yok. Genelde de gulumsemezler. Herhangi birini cekip sorsan Dunya'nin dort bir tarafini da gezmistir halbuki. Ulke ulke ayiramayacagim, genel olarak cekik gozlu milletlerden bahsediyorum (no offence). Yine dagittim konuyu:)
Bir sekilde yenilerin gelmesinin normal oldugu ortamlarda gerilmem, akisina birakirim bir sekilde ilerler.
Yerine gore ortamda gruplasma olsun olmasin direkt dalarim ortaya. Bazi ortam vardir disa kapalidir, orada olmasan daha iyidir. O ortamlara da girmem zaten kolay kolay tek basima.
Ortamda insanlarin birbirini taniyor olup olmamasi da degil mesele.
Ornegin okula gidiyor olsam ve okulu degistirip yeni bir sinifa gecsem herkes birbirini taniyor oldugu halde sikinti cekmem, kaynasirim bir sekilde.
Kimi ortamda herkes yeni olsa bile gerilebilirim.
Avrupa'da boyle ortamlarda pek sikinti olmuyor, en kotu ihtimalle ortada mal gibi kalirsin, o durumda da genelde biri gelip bir yerden giriyor, seni muhabbete sokuyor:) Eline telefonu alip ekrana gomulmedigin surece bir sekilde kayniyorsun. Awkward pozisyonda kalma ihtimali tr'ye gore biraz daha dusuk.
Bu konuda - sahsi gozlemlerime gore - uzakdogulular biraz sikinitli. Uzakdogulular kaynasamiyorlar ya da kaynasmiyorlar. Genelde yuz ifadeleri de gayet ciddi oluyor ortamlarda ve kendi aralarinda kaynasiyorlar ya da tek kaliyorlar. En fazla soru soran olursa cevaplayip birakiyorlar, muhabbete girip kaynasma olaylari yok. Genelde de gulumsemezler. Herhangi birini cekip sorsan Dunya'nin dort bir tarafini da gezmistir halbuki. Ulke ulke ayiramayacagim, genel olarak cekik gozlu milletlerden bahsediyorum (no offence). Yine dagittim konuyu:)
0
Girdiğim ortama bağlı. Sözlük/duyuru vb. ortamların zirvelerinde, gezerken kaldığım hostellerde ve diğer organizasyonlarda bulduğum boşluğa geçip yanımdaki veya karşımdaki kişiyle tanışıp konuşmaya çalışıyorum. Sonra diğer çevredekilere de sıçrıyor. Şansıma hep eğlenceli, sohbeti güzel insanların yanına düştüm. Bir arkadaş grubunun ortamına yabancı biri olarak girdiysem de konuya dahil olmaya çalışırım. Herhangi bir arkadaş edinmek istemediğim bir yer ya da hiç elektrik alamadıysam ortamdan, öyle oturur sonra dönerim.
@stavro uzak doğulular kısmı hariç +1
not. süper girişkenmişim gibi anlaşılmasın. hoşlandığım, düzel bulduğum bir kızla cafe/bar/disko/balo/düğün salonu/insan avı/teenslasher kamp falan farketmez gidip asla tanışamam, tanışamıyorum.
@stavro uzak doğulular kısmı hariç +1
not. süper girişkenmişim gibi anlaşılmasın. hoşlandığım, düzel bulduğum bir kızla cafe/bar/disko/balo/düğün salonu/insan avı/teenslasher kamp falan farketmez gidip asla tanışamam, tanışamıyorum.
0
Bruce
ortam güzele benziyor, duyduğum yorumlar da olumlu; güzel bir girişim gitmek lazım diyorum. peki dönüş işini nasıl yapıyoruz? bulabildiğim en geç vapur 22:45'te kalkıyor burgaz'dan. konser saatlerine bakıyorum, mesela sattas 21:15'te çıkıcakmış, 1 saati geçer diye düşünüyorum. anakaradan gelen izley
ortam güzele benziyor, duyduğum yorumlar da olumlu; güzel bir girişim gitmek lazım diyorum. peki dönüş işini nasıl yapıyoruz? bulabildiğim en geç vapur 22:45'te kalkıyor burgaz'dan. konser saatlerine bakıyorum, mesela sattas 21:15'te çıkıcakmış, 1 saati geçer diye düşünüyorum. anakaradan gelen izleyici sayısının çokluğuna bakarsak buna istinaden bir ulaşım çözümleri oluyor mu yoksa kaçırdığım bir nokta mı var? dönüş olmayacaksa kimse gitmez ki, bi de otel parası mı verecek insanlar?
0
Muhtelif seçenekler var nereye gideceğinize bağlı olarak. Eminönü ve Bostancı'ya görece geç saate kadar vapur var (Sanırım Bostancı en son 00:20 ama kontrol edin). Ben Avrupa yakasında oturduğum için bir kere Taksim dolmuşuna bir kere de metrobüse bindim, uzun sürse de sorun olmadı.
0
@fotrsapka, şehir hatlarından bakınca gördüğüm burgaz'dan kalkan en son 22:45 görünüyor, başka yerden mi baktınız ya da şehir hatları değil miydi? bulamadım mı ben yoksa :/
0
dentur ya da turyolun bostancıya var saat 12 sularında.
bu arada ben de durmadım facebook sayfalarına mesaj attım bu durumu. koysunlar gece 3'e bi tane motor parasını verip dönsün millet
bu arada ben de durmadım facebook sayfalarına mesaj attım bu durumu. koysunlar gece 3'e bi tane motor parasını verip dönsün millet
0
proletarier aller lander vereinigt euch
kargolar ne kadar sürede teslim edilmiş diye eski duyurulara bakarken böyle bir şeyler yazmış birkaç kişi, internetten sipariş vermek için şehrinizde ikea olmamalı diye, böyle bir şey var mı?
kargolar ne kadar sürede teslim edilmiş diye eski duyurulara bakarken böyle bir şeyler yazmış birkaç kişi, internetten sipariş vermek için şehrinizde ikea olmamalı diye, böyle bir şey var mı?
0
Hayır yok, yanlış bilgi. İstanbul'da oturuyorum, pek çok kere sipariş verdim.
0
Eskiden öyle bir uygulama vardı. Ama en az bir senedir-benim bildiğim- yok
0
