Edith Hamilton'ın Mitologya'sı çok iyidir.

ilya yayınevinin çıkardığı mitoloji dizisi var sanırım 20 kitaptı. yunan mitolojisinden japonyaya kadar oldukça geniş bir çerçevede. onu inceleyebilirsin.

muazzez ilmiye çığ - kur'an incil ve tevrat'ın sümer'deki kökeni.
cicero.. ab urbe condita
homer vs..

yunan mitolojisi üzerine edith hamilton'dan daha iyisi yok.

mitoloji üzerine ilya dan kötüsü yok. edith hamilton ya da azra erhat. ingilizce varsa bir sürü kaynak var ciddi yayinevlernin bastıgı.

@atmagaced bu konularda okumaya ingilizcem yetmez sanıyorum. İçerik falan anlama tamam da kafa yormada tıkanırım. İlk etapta türkçe yayınlardan başlamalıyım.

Hepiniz sağolun gençler.

4 kişiyle çok samimiydik.
4'ümüz de şuan ayrı şehirlerdeyiz.
1 tanemiz hepimizle ilişkiyi kopardı. Facebookta bile eklemedi :)
1 tanesi ailesiyle beraber başka şehire taşındı ama internetten hala görüşürüz.
1 tanesiyle hala samimiyiz ama çok sık görüşmeyiz. Fırsat buldukça..

Bu arada 7 yıl olmuş lise biteli..

Ha bi de kardeşim demediğim bi kaç kişiyle lise bittikten sonra daha çok samimi olduk :)

Aynı sınıftan 6 kişilik kemik kadro, aradan 10 yıl geçmesine rağmen hâlen daha haftanın 3-4 günü bir şekilde birlikte. Sadece telefonda görüşmek değil yani...

bir kişi vardı öyle, 9 yıl oldu lise biteli, 5 yıldır ayrı şehirlerdeyiz, lisede olduğumuzdan daha yakınız. erkek - erkek.

telefon yardımınla sürekli iletişim halindeyiz. ayda en az bir iki kere yüz yüze görüşürüz kardeş dediklerimizle. tatillerde de daha kalabalık bir grup buluşuruz.

lisede kimseye kardeşim demedim. ona rağmen üçüyle düzenli görüşüyorum.

Çok nadiren görüşüyorum. Fesbuk tivitır mesene neyin hiçbir şey kullanmadığımdan, telefonla mesajlaşmaktan da pek haz etmediğimden epey nadir oluyor. Ama sanırım biriyle bu yaz interraila gideceğim.

1 kişiye dedim, 10 yıldır kardeşim gibi. Ailemle aynı yeri.

ordaki yakın arkadaş çevrem gibisini bulamadım henüz üniversitede. 1 tanesi istanbulda bizle çok görüşmeye fırsat olmuyor ama hala sever sayar diye düşünüyorum. öbürü eskişehirde memlekette ben her orada oluşumda görüşürüz sürekli, diğeri benle aynı üniversitede zaten çoğu zaman beraberiz.

3 kişi samimiydik. Şu an 3 kişi ortak iş kurduk devam ediyoruz. Üniversitedekilerle o kadar samimi olamadık.

evet görüşüyoruz yıllardır. en samimi arkadaşlarım da liseden kalmadır.

Liseden kimseyle gorusmuyorum, eksikligini de hssetmiyorum.

sadece 1 kişiyle, o da facebookta ekli :))

ev arkadaşım hariç bütün iyi arkadaşlarım ve sevgilim lise döneminden kalma, hepsiyle ayrı şehirlerde hatta ülkelerde yaşıyoruz ama düzenli olarak görüşüyoruz, ama hiçbiriyle gittiğim lisede tanışmadım. liseden kimseyle görüşmüyorum.

ünide ilk iki sene ara ara 'lise buluşması' yaptık, sonra bitti.
4'ü ile aşırı samimiydik. 5. seneye gelince herkes kendi kabuğuna çekildi, artık görüşmüyoruz.

evet.
büyük grup dağıldı ama çekirdek grup görüşüyoruz.

4+3 kişi fln. ama hepimiz aynı anda görüşemiyoruz, tatiller vs uymadığı için.

lise bittikten sonra mümkün oldukça bayramlarda veya üniversiteye gittiğimiz şehirlerde birbirimizle görüşmeye çalıştık. genelde bu durum ilk 1-2 yıl devam eder sonra azalır ama lise bittikten 4 yıl sonra yaptığımız bir buluşmaya 28 kişinin 21'i gelmişti. sadece facebooktan davetiye attık ; facebook hesabı olmayanlara da sms attık. şimdi de buluşmalarda 10-12 kişiye kadar çıkabiliyoruz.

erkeklerin hepsiyle kızların da çoğuyla görüşmüşlüğüm var. arada düğünlerine , nişanlarına çağırıyorlar ; yuvarlanıp gidiyoruz. anadolu lisesini 7 yıl okuyan nesil olmanın da payı var tabi bunda ; çoğumuz ilkokul döneminde de birbirimizi biliyorduk. şimdi bile bir şeye ihtiyacım olduğunda ilk olarak lise arkadaşlarımla iletişime geçiyorum. kardeşim diyebileceğim tek adamla da ilkokul 1'den beri beraberiz ; lise bitene kadar aynı sınıfta okuduk. 21 yıllık bir arkadaşlığımız var kendisiyle.

not : lise biteli 9 yıl oldu.

sadece samimi olarak 1 kişi.

lisedekilerle hala görüşürüz.

Lise biteli 12 yil oldu hala liseden 100 kisiye yakiniyla (belki daha fazla emin degilim 50 si asiri samimi kardesim diyebilecegim kisiler) gorusuyorum. Haftada en az 10 15 I ile irtibatim olur. Hangi ulke hangi sehire gitsem muhakkak biraraya geliriz. Haftasonu kahvalti yapariz. Ki§in boarda gideriz (cogun ben ogrettim) yazin tatile cikariz. Dugun dernek hic eksik olmaz... her bayram tatilde biraya geliriz sabahtan aksama gruba 20 30 kisi dahil olur hun icinde....

(Yatili okul )

oyun için kablosuz mouse ne kadar mantıklıdır?

marka olarak logitech, olmadı a4tech

öyle çok hassasiyet gereken oyunlar oynamıyorum. ama football manager, sleeping dogs oynarken de kanser etmesin bi mouse mümkünse.

en dandiğini al memnun kalırsın. ben öyle yaptım. codegen marka aldım. 1 buçuk yıldır çatır çatır çalışıyor. şikayetim yok.

termos icin konusuyorum, sadece ic ile dis arasindaki bagi kesiyor, yalitkanla donanmis ici ile. Bir sey bildigi yok. disaridan soguk sicak almiyor, o. Mikrodalga da tabagin materyalinden isitmiyor. Kagit koysaniz yakar bile, sakin denemeyin. ya da melamini eritir, sakin!

mikrodalga fırın, ortasındaki bölmeye belli frekanslarda radyo dalgaları yayarak, bu dalgaların içinden geçtiği yiyeceklerdeki su moleküllerinin sürtünmesini sağlar ve sürtünen moleküller, yiyeceği ısıtır. mikrodalga fırın, bir fırın değildir, çalışma prensibi fırından ziyade radyoya, televizyona daha çok benzer.

porselen tabakta su molekülü bulunmadığı için haliyle radyo dalgalarını geçirmezler, bu yüzden boş tabak koyduğunuzda tabak soğuk çıkar.

ayrica dokunmatik falan da full calisiyor, sadece goruntu yok.

ekranı değişince düzelir evet, ama lcd soketli olsa bile telefonu evde açıp değiştirmek pek mantıklı bir şey değil, ekran anakarta bağlı olacağı için bütün telefonu sökmeniz gerekir öyle tak çıkar değiştirlik bir işlem düşünmeyin. bir teknik servis veren telefoncuya götürün olar yapsınlar, siz elleşmeyin.

www.howtogeek.com

seri seri sağ sol tıkla bi arada yakalarsa açıyor sağ tık menüsünü

alla alla, ben gittim denedim çalışıyor? chrome kullanıyorum bu arada.

kalem pil yok ki onun içinde, şarjlı diş fırçası o. yedek pil bulamazsın ki değiştirmek istesen bile

hacu bende de var bundan, şarj aleti falan full plastik nasıl şarj oluyor anlamadım.

sarj cihazları son dönemlerde değişti. alet ile kontağa ihtiyaç duymuyor. indüksiyon bobinleri mantığıyla bir tarafta bobinden akan elektrik alan aracılığı ile aktarılıyor.

@zazazaraeta - duyurudan ziyade size yanıt oldu gibi ama...

edit:bak burda ufak açıklama da var. ilk kısım yeterli ilk izlenime.
www.youtube.com

soruya gelirsek batarya bulunuyor ve değiştiricek yer yoksa dedikleri doğrudur. ha yok batarya bitmedi öldü diyorsanız aleti açarsiniz ancak uygun pili de bulamazsınız muhtemelen plastik kaplama sıcak birleşimden geçmiştir. kırmadan da açmanız zor.

nasıl bir hata veriyor?

Hata yok.Sadece sürekli yüklenme halinde.

Hadi şimdi ayak yapma Sefacığım kötü demedi kimse bizi yeme. Gayet güzel okumuşsun.

Not: Sefacığım aslında senden filmin başında hikayeyi anlatan adam olurmuş, sesin çok efsunlu lan.

ağlama sefa

Hacı onu adama mesaj atacaksınız, hakkat soruyorum bak. Sefa tipi mi var bende? Hem benim öyle sesim olsa gider bir yerde okur öyle onaylatırım hacı kendimi, ekşiduyuru neymiş. Peh.

malesef magic mushroom değiller. bildiğin kültür mantarı işte

rahat olun.

kültür mantarının nesine güvenmiyorsunuz. hepsi aynı işte.

yabani mantarın satışı yasaktır zaten, paketleyip satacak halleri yok. zehirli olan mantarı da tipinden ayırt ederseniz, şekil itibari ile kültür mantarından daha farklı olurlar. kültür mantarı da (bkz: agaricus bisporus) isimli zehirli olmayan bir mantar türünün çiftliklerde üretilmesi ile yapılır, bu türün herhangi bir zehirleme ihtimali yoktur.

valla cepa'da bir yer vardı apple ürünleri satan apple store benzeri. bir de gordion'da olması lazım. varsa oralarda vardır gibi

iwatch çıkacak yanında buna para verme derim.

fluorescein'in dediği yerin adı neo.
cepa neo ve gordion neo diye aratıp telefonla ellerinde olup olmadığını sorabilirsiniz. kızılayda da servis bilgisayar var, oraya da sorabilirsiniz. kendileri premium apple reseller mı neymiş, yetkili bir abiye benziyor :)

sağlıklı bir vücut?

Bir rahatsızlığı yok.

normal ki?

Ha bi de sormayı unuttum ne yesin ne içsin? Cevaplar için teşekkürler

(bkz: arkadaşına de ki) kabız olmuş kendisi. lifli yiyecekler tüketsin. hareket etsin.

(bkz: ucuz mal alacak kadar zengin değilim)

yakın zamanda bir arkadaşın buna benzer bir tabletini masanın üzerinden halı üstüne yaklaşık bir metre yükseklikten düşürmek suretiyle bozdum.

sen gibi arkadaş düşman başına :)

ürünün arkasında lenovo var

ZTE'nin tableti aslen, 4.0 ya da 4.1 filan güncellemesi var mı ona bakın yoksa 3.2 sürümde kalıyorsa hiç ilişmeyin. öteki türlü düşünülebilir, ama hani ekrandan filan çok bir şey beklemeyin parlaklık olsun vs.

750 imkansız. çin malıdır onlar.

Sıfırını 1200 1300 arası satıyorlar normaldir özellikle yurtdışından gelmişse

abi ikinci el s2'yi 800 liraya satıyor millet. o fiyata imkansız. ha 800liraya sıfır s2 satan da var; ama 800 liraya sıfır s2 alıp da kimse ikinci elini 500 liraya satmaz. 700e falan satar anca.

sahibinden.com'daki ucuza satılan s3'ler çin'de üretilen, dubai/kore malı olduğu iddia edilen, replika adı verilen çakma ürünler. android yüklü geliyorlar, ama orijinalleriyle dış kapağının benzerliği ve üzerinde samsung yazmasından başka hiçbir benzerlikleri yok. bozulursa, ki bozulurlar, elinde kalır.

paralel ithalat ile getirilmiş orijinal s3'leri en uygun 1.300 lira civarına bulabiliyorsunuz, ancak garantileri yalnızca istanbul'da geçerli oluyor. türkiye çapında distribütör garantili (telpa) olanları ise şu an satan yere göre 1500 lira civarı.

O fiyata satılıyor olması elbette pek mümkün görünmüyor.Sanırım en uygun fiyat ve güvenilirlik olarak istanbul bilişim mevcut.2 yıl garanti nakit 1309 tl demiş.

www.istanbulbilisim.com.tr

nerede host ederseniz edin her hit icin 10 veritabani sorgusunu sql server ancak kendi basina bir makinede olursa kaldirabilir, ozellikle 50bin tekil kullanici icin.

Amaciniz tum veritabani querylerini memory'de duran key/value store'a cekmek olsun. Su anda eksi duyuru'da login olmamis bir kullanici ana sayfaya girdigi zaman normalde 40 civari olmasi gereken sql querysi yerine 0 (evet sifir) sql querysi ile sayfa render oluyor.

VPS almak zorundasiniz, Microsoft stack'i kullandiginiz icin Microsoft'un Azure sunucularini kullanabilirsiniz, ilk baslarda az hit alirken ufak instance ile baslarsiniz, sonradan buyursunuz. www.windowsazure.com

50 bin tekil ziyaretçi ilk günden gelmeyecek. Daha düşük limitleri olan ama güvenilir bir firmada başlayın. Aylar sonra büyüdüğünüzde, daha tecrübeli olacaksınız ve neye ihtiyacınız olacağını daha iyi bileceksiniz. Hem de projenizi en az bir defa iki hosting arasında taşımanızda fayda var. İleride sorun olduğu zaman eliniz ayağınıza dolaşmasın diye tatbikat olur ilk taşıma.

@harzem aynen dediğin gibi 6-7 ay sonra ancak o sayıya ulaşabiliriz.

vps. küçük alın, aylık ödeyin, ihtiyaca göre upgrade edersiniz.

sadece tr olduğunda sadece türk sitesi olduğunu belirtir. gov.tr olduğunda devlete ait bir türk sitesi olduğunu belirtir.

ayrıca tek kullanan biz değiliz ve bu şekilde bir standardı olması bence çok daha iyi bir durum. ne olacaktı mesela gov.tr yerine dev.tr mi edu.tr yerine uni.tr mi?

iyidir böyle.

.tr'den once gelen her sey istenildigi gibi degistirilebilinir. www.turkiye.tr'de olabilir turkiye.dev.tr'de. sana verdigi rahatsizligi baskalarina vermedigi icin degistirilme ihtiyacagi duyulmamis demekki. yoksa belediyelerin uzantisi bel.tr'dir misal.

amerikan uzantısı olduklarını nereden çıkardın? uzantıların amacı websitelerini kategorilere ayırmak idi, zira amerikan sistemi ile turkiye.tr isimli bir adresi isteyen herhangi bir insan alabilecek iken, turkiye.gov.tr isimli bir adresi yalnızca bir hükümet kurumu kaydedebilir, bu da siteye otomatik olarak güven sağlar. aynı şekilde com.tr, adresin bir şirkete ait olduğunu, gen.tr kişisel olduğunu vs. belirtir. bu ikinci seviye uzantıların kategori belirtmekten başka bir amacı yoktur.

ingiltere de böyle kullanıyor, misal www.dwp.gov.uk, sanmıyorum ki önemsiyorlar bu durumu.

aslında bu sadece biz de yok, diğer ülkelerde de var, milliyetçilikle alakası yok. telefon koduna benzer bir şey diyebiliriz.

Sana rahatsizlik verdigi gibi devletin egemenligine de aykiri oldugundan sadece tr uzantili alan adlari icin calisma yapiliyor, yakinda gecilecek.

kötü değil bence o ön isimler. yani mesela uludağ'ı düşün. uludag.edu.tr uludağ üniversitesi, uludag.gov.tr uludağ belediyesi olsa, uludag.tr neyin olacak?

www.immigration.gov.au

gov, edu, mil vs her ülke kullanıyor da com.tr odtü'nün mallığı

@hjarteblod uludag.com.tr'yi kim alabilmişse .tr de onun olur

tr zamanında alınmadığı için bizde yoktu, son zamanlarda türk şirketi aldı ve artık .tr uzantılı alabiliyorsun

senin gibi ezik hissetmemek için böyle bir girişimde bulunmuşlar

alan var aslında; www.tsk.tr herkese vermiyorlar demek ki.

evet yurtdışında da öyle.
gov zaten government'ın kısaltılmış hali değil mi?

Şurada bütün ülkelerdeki uzantıları vermişler.
www.quackit.com

Sanırım ülkeleri 3 grupta toplayabiliriz.
1. Bizim gibi com, gov, edu uzantıların sonuna ülke kodu koyanlar. (Bu grup İtalya'sından İspanya'sına çoğunlukta)
2. Almanya, Belçika, Norveç, Hollanda gibi bodoslama alan adı verenler. (.de, .be, .no, .nl)
3. Uzantıyı da kendi diline çeviren. (Çoğul takısı koymadım çünkü bir tek Fransa örneği var sanırım. gov.fr yerine gouv.fr gibi)

bende 2 tane orijinal hd2 bataryası var, telefonu sattığımdan beri duruyorlar açık bir halde :) ikisi de çok az kullanıldı, toplamda bir gün bile kullanılmamıştır. tanesini 30 liradan bırakırım istersen, yok sıfır istiyorum diyorsan 50 lira civarı olmalı fiyatı. telefoncularda bulursun azıcık arasan, ben de telefoncudan almıştım

Öznellikler ve öznelliklerarası...

Böyle bi kelime/kavram var mı bilmiyorum.

güdük bilgi dağarcığımla, intersubjectivities = öznelerarası diye biliyorum.
felsefe antropolojisi, fenomenolojik sosyoloji bilgisi olan biri, help!

sırf türkçe anlamı daha iyi verebilir miyiz diye şöyle bişey yaptım:

"Konstrüktivistler, eleştirel kuramcılar, postmodernistler ve feministler, eleştirel anlayışlarını belirleyen öznel ve öznelerarası bağıntıların kapsamına ister istemez normatif çözümlemeleri de dahil ediyorlar."

@kitvidet evet bir nebze daha iyi olmuş böyle, daha da iyisi olamayacak sanıyorum. teşekkür ederim.

sektörden artık götüm götüm kaçan biri olarak yazıyorum:

Dizi zamanlarının artması hem yapım şirketlerinin hem de kanalların işine gelir. ne kadar çok reklam alırlarsa hepsi için kar.Yani sizin diziniz 45 dakika olsa ki eskiden öyleydi, süresi az olduğu için o kadar çok reklam alamayacaktır. Az reklam alacaktır = kazancı daha az olacaktır. bunun için zamanında yerli dizi yersiz uzun diye sesimizi duyurmaya çalıştık ama nafile.

durum kısaca bundan ibaret. işsiz kalıcam korkusuyla ölümüne çalışan ekibin vehametini hiç anlatmayayım bile ben size...

offfffff..
(bkz: yerli dizi yersiz uzun)

türk insanının vakti bol. 3 saat dahi olsa soluksuz izler. millet 40 45er dakikalık dizi yaparken bizimkiler resmen film çekiyor. olsun. 10 sene sonra anca anlarız.

melodrama ekolünü de es geçmemek gerekir. bizim kültür sevemiyor hızlı gelişen dizileri, akşam yemeği kalça kısmına oval şeklini verirken, televizyon karşında erimeye bırakılmış üç gram beyni de yük binmiş naylon poşet gibi gerinsin istiyor.

Açgözlülük / daha çok reklam alma hırsı

yakın zamanda böyle bir olay yapılmıştı sanırım ama o da 2 bölüm arka arkayaydı :D

ismini hatırlayamadım şimdi ama stardaydı sanırım.

nijerya diyor. geç.

eahahah hala var mı bunlar ya

mal avcısıyız. bizi ciddiye alana takarız.

tamam.

soru değil duyuru olarak aç. soru bunun neresinde?

hi hi evet.

iyi yapıyor, saçma sapan fenomen diye geçinen adamlar ne paralar alıyor bu reklamlardan biliyor musun?

cihat çok bozdu

sahtesini istiyorsan kadıköyde çok rahat bulursun, önüne gelen çantacıya sor.

orjinali de uygun fiyata olmaz zaten pek.

sahtelerine hiç girme derim 20 liraya var ama döküntü. eastpak orcinal alcam dersen de 135 tl'den başlıyor.

ne tür müzikle uğraşıyor? değişir çünkü. bas gitarının marka modelini de biliyorsan daha iyi bir tavsiye verebilirim.

markası ibanez ve keskin bir müzik tarzı ayrımı yok. marshall mı alayım?

çaylarda sorun var. kimisinde iyi yapraklar kimisinde bol tomurcuk olabiliyor. oda şansınıza kalmış .

poşet çaylar, diğer çaylardan daha çabuk renk alsın ve demlensin diye yaprakların belli kısımlarıyla yapılıyor ve bu kısımlar her zaman optimum tadı vermiyorlar. şans.

Aromalı çaylar (bergamotlu falan gibi) daha bulanık oluyorlar gibi geliyor bana. Belki ondandır?

hayır. yurtdışında komisyonsuz para çekimi hayal biraz. western union ile toplu halde göndertip gittiğin yerdeki banka hesabına yatır veya yastıkaltı yap, çok daha ucuz oluyor.

hayal sayılmaz pek, avrupa'nın çoğu ülkesinde var bu olay, bi ispanya'da yok nedense.
www.yapikredi.com.tr

arkadaşım ben avrupa'da çeşitli ülkelerde yaşadım. unicredit alavere dalavere yapıp o komisyonu alıyor başka şekillerde, kafanı yorma sen.

orada bir banka hesabı açtıktan sonra tek yapman gereken şey tr hesabından iban ile para yollamak, taş çatlasa 5-10 euro havale ücreti alırlar.

öyle bir dünya yok öncelikle.

yurtdışında bankadan para çekebilmek istiyorsa öncelikle gittiği yerde hesap açtıracak oturma izni aldıktan sonra ve türkiye'de kullandığı bankanın internet bankacılığıyla o açtırdığı hesaba havale yapıcak ki bunun astarı yüzünden pahalıya gelebiliyor, VEYA, -hibe yatıyorsa- ailesine noter'den vekaletname bırakıcak, aile parayı çekip western union ile göndericek, VEYA, yapı kredi'den VADESİZ EURO hesabı açtırıcak, parasını euro'ya çevirip bu hesaba yatırıcak ve gittiği yerde unicredit'e üye bir banka bulucak, parasını onun atm'sinden çekicek ki yine para kesiyorlar.

anlayacağın zor dostum zor. hiçbir mantıklı yol yok bu iş için. en az masraflı olanı gittiği ülkede hesap açtırması.

arkadaşın da diğer tüm erasmus öğrencilerinin yaptığını yapacak ve tl hesabına ait bir adet euro hesabı açtıracak ve yanında bi miktar para götürecek. bu götürdüğü parayı orda hemen bi hesap açtırıp ordaki hesabına yatıracak. (bunun için oturma izni şart değil.en azından fransada değildi) diğer hesaptaki paradan da(türkiyedeki euro hesabı) belirli miktarda komisyonlar karşılığında parasını çekebilecek.

arkadaşınız zaten sorunu halletmiştir ama arama yapıp da bu duyuruyla karşılaşanlar için bi önerim olacak. hiç uğraşmayın bankalarla, hesaplarla falan.
turkish bank.ın nakito isimde bi ön ödemeli kartı var. banka hesabı olmadan bunu temin edwebiliyorsunuz, sadece 5 liraya. siz yurtdışında iken aileniz yine 5 TL karşılığında para yatırabiliyor. yurtdışında yaptığınız alışverişlerden komisyon alınmıyor ve atm.den nakit çekmek isterseniz (max 230 euro sınır var tek seferde) yine yalnızca 5 tl, yani 2 euro düşüyor. oldukça memnun kaldığım bi kart.

benim pasaportta kimlik numarası yazıyor?

yeni pasaportların foto kısmında tc kimlik nosu yazar. Eski pasaportların en arkasında ise aile sıra ot bok yazar

eski pasaport, evet. tc hanesi boş. dikkatlice baktım, arkasında da gerekli bilgilerden hiçbiri bulunmuyor. gerekenler: cilt no, aile sıra no, birey sıra no. üçte üç yok.

şansınıza küsün o zaman, o bilgiler olmadan internet üzerinden öğrenmeniz zor olur. anca nüfus müdürlüğü.

yeni ehliyetlerde tc kimlik var. bir de e devlet nasil bilmem ama nufus idaresinden alinan vukuatli nufus orneginde butun ailenin bilgileri geliyor, yani herhagi aile bireyinden girilirse digerlerininki girulebilir

şöyle bir şey var.. nüfus cüzdanım yanımda. deneme yaptım, kendi tc numaramı bile göstermiyor kıytırık site.
tckimlik.nvi.gov.tr

tc kimlik numarasından isim öğrenmek kolay(mesela akbank'ın kredi kartı başvuru formuna yazın, ismi görün) ancak sadece isimden tc kimlik no öğrenmek yok diye biliyorum, zaten isim benzerlikleri falan ohoo.

ancak bir alternatif şu olabilir, bi ara ülkedeki herkesin tc kimlik no ve adı pdf dosyaları olarak internete yüklenmişti. o dosyaları bulabilirseniz, tc kimlik no da öğrenebilirsiniz.

bir diğer alternatif, bir akrabasının tc kimlik no'sunu biliyorsa sitelerden birinde(mesela: akraba.tatvan.net) olabilecek tc kimlik no'ları çıkarıp akbank'ın kredi kartı başvuru formundan ismi doğrulatmak olabilir.

ilgili kişi muhtemelen ailesine ulaşsa nüfus cüzdanınada ulaşır ama belki farklı bir durum var diye, ailesinden birisiyle cilt no aynı diğerleride ilişkili şeyler oluyordu. belki işinize yarar.

-----spoiler-------

Hiç Merak ettiniz mi icon smile TC Kimlik No Algoritması ne nasil Şu bendeki Tc Kimlik numarasında neler saklı, içinde ne var ne yok ve nasıl hesaplanıyor gibi sorular icon smile TC Kimlik No Algoritması ne nasil ?Hiç Merak ettiniz mi icon smile TC Kimlik No Algoritması ne nasil Şu bendeki Tc Kimlik numarasında neler saklı, içinde ne var ne yok ve nasıl hesaplanıyor gibi sorular icon smile TC Kimlik No Algoritması ne nasil ?
İki kısma ayırdım. İkinci kısmın kullanım alanı farklı olduğu için en alta yazdım.

İlk Kısım ; Soy kütüğündeki kişilerin adı soyadı, doğum tarihi ve Tc.Kimlik numarası bilgilerini bulma

11 Rakamlı TC numarasını 3 Bölüme Ayırın;
İlk 5 rakam – 4 ve son 2 rakam diye

ÖRNEK ;
12345-6789-02
İlk 5 rakam 3 ile toplanır.Sonraki 4 rakamdan çıkarırız eğer 4 sayı 4 ten küçükse başına 1 koyalım.

(İSTİSNAİ DURUM: T.C. KİMLİK NUMARASININ İLK 5 NUMARASININ 3. RAKAMI DEĞİŞTİĞİ ZAMAN, SON RAKAMDAN 4 YERİNE 6 ÇIKARILIR.)

12345-6789-02 BU ÖRNEK TC NOLU KİŞİDEN BİR ÖNCEKİ KİŞİYE BAKALIM.

12345+3=12348

6789-1=6788

02(4TEN KÜÇÜK OLDUĞU İÇİN BAŞINA 1 KOYARIZ. YANİ 12 OLUR). 12-4=8

TC NUMARASI ÇIKAR BÖYLECE: 12348-6788-X8

10.CU RAKAMI BULMAK İÇİN İSE;

İLK 10 RAKAMIN TOPLAMININ BİRLER BASAMAĞINDAKİ SAYI, 11. SAYIYA EŞİT OLMALIDIR.
10 rakam her zaman X olarak tanımlanmalı ve hesaplanmalıdır.

YUKARIDAKİ İŞLEME DEVAM EDERSEK,

1+2+3+4+8+6+7+8+8+X=TOPLAMININ BİRLER BASAMAĞI T.C. KİMLİK NUMARASININ 11. SAYISINA EŞİT OLMASI GEREKİYORDU. O HALDE, 47+X SONUCU ÇIKAR. X YERİNE 1 KONULDUĞUNDA BU EŞİTLİK SAĞLANMAKTADIR.

ELDE EDİLEN T.C. KİMLİK NUMARAMIZ; 12348-6788-18

AYNI ŞEKİLDE DEVAM EDİLEREK (BU T.C. KİMLİK NOSU ÜZERİNDEN AYNI İŞLEMLERİ YAPARAK) AİLE KÜTÜĞÜNÜZDEKİ İLK KİŞİYE ULAŞILIR.

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI NÜFUS VE VATANDAŞLIK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN Kimlik Numarası Sorgulama Sayfası LİNKİ TIKLANIR. ELDE EDİLEN T.C. KİMLİK NO VE RESİM DOĞRULAMA KODU GİRİLİR.

NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNÜN SİTESİNDE BELİRTİLEN T.C. KİMLİK NO BULUNAMADI GİBİ BİR UYARI VERİRSE, BU T.C. KİMLİK NUMARASI DOĞRU AMA HERHANGİ BİRİNE VERİLMEMİŞ ANLAMINA GELİR. YANİ BU T.C. KİMLİK NUMARASINDAN DEVAM EDİLİR. BU UYARI NADİREN KARŞINIZA ÇIKAR..

T.C. KİMLİK NO: XXXXXXXXXXX GEÇERSİZDİR. BU UYARIDA İSE MUHAKKAK BİR İŞLEM HATASIZ YAPMIŞSINIZDIR. İŞLEMİ TEKRAR GÖZDEN GEÇİRMENİZ GEREKİR.

BAZEN SADECE KİŞİNİN ADI, DOĞUM TARİHİ VE T.C. KİMLİK NOSU BULUNURKEN SOYİSMİ GÖRÜLMEZ.

BULACAĞINIZ EN ESKİ KİŞİNİN DOĞUM TARİHİ BÜYÜK BİR OLASILIK 1840LI YILLARDAN İTİBARENDİR. T.C. KİMLİK NO BULMAYA DEVAM EDERKEN 1840LI YILLARDAN BİR ANDA 2000Lİ YILLARA AİT BİR DOĞUM TARİHİ VE FARKLI BİR SOYİSİM GÖRÜLDÜĞÜNDE FARKLI BİR AİLE SIRASINA GELİNMİŞTİR.

B) SOY KÜTÜĞÜNDEKİ KİŞİLERİN EKSİK KALAN DİĞER BİLGİLERİNİ (BABA ADI, ANNE ADI, DOĞUM YERİ, BİREY SIRA NO) BULMA:

YUKARIDA BELİRTİLEN İŞLEMLE AİLE SOY KÜTÜĞÜNÜZDEKİ İLK KİŞİYE KADAR ULAŞILIR. BULUNAN ŞAHSIN ADI SOYADI, DOĞUM YERİ, RESİM DOĞRULAMA ŞİFRESİ, CİLT NO, AİLE SIRA NO VE BİREY SIRA NO GİBİ BİLGİLER GİRİLİR. CİLT NO VE AİLE SIRA NO SİZİN BİLGİLERİNİZLE AYNIDIR. ŞİMDİ BU İŞLEMİ NASIL YAPACAĞIMIZI GÖRELİM.

DAHA ÖNCE YAPTIĞIMIZ İŞLEMLE KİŞİNİN ADI SOYADI T.C. KİMLİK NUMARASINI BULMUŞTUK. ŞİMDİ GERİ KALAN BİLGİLERİNİ BULALIM.

ÖRNEK: SİZİN CİLT NONUZ: 123, SİZİN AİLE SIRA NONUZ: 45,
AİLE SIRANIZDAKİ SİZDEN BİR ÖNCEKİ KİŞİNİN ADI SOYADI: ABCD EFGH (SİZDEN BİR ÖNCEKİ KİŞİYİ İLK YÖNTEMLE BULMUŞTUK)

Kimlik Numarası Sorgulama Sayfası (T.C. KİMLİK NO SORGULAMA) ADRESİNE GİRİLİP İSTENEN BİLGİLER (ADI-SOYADI, DOĞUM YERİ, RESİM DOĞRULAMA KODU, CİLT NO, AİLE SIRA NO, BİREY SIRA NO) BÜYÜK HARFLERLE YAZILIR.

CİLT NO VE AİLE SIRA NO KISMI SİZİN BİLGİLERİNİZLE AYNIDIR. FAKAT SIRA NUMARASINA 44 YAZILIR. (SİZİN SIRA NO 45 VARSAYMIŞTIK) ÇÜNKÜ BU KİŞİ SİZDEN ÖNCEKİ KİŞİDİR.

AİLE SIRANIZDAKİ İLK KİŞİYE DOĞRU ULAŞINCAYA KADAR AYNI İŞLEM YAPILIR

BELİRTİLMİŞ OLAN SORGU BİLGİLERİNE KARŞILIK KİŞİ BULUNMASINA RAĞMEN KİŞİ AD VE SOYAD TUTMAMAKTADIR.

ŞEKLİNDE Bİ UYARIYLA KARŞILAŞIRSANIZ O SIRADAKİ KİŞİNİN BİLGİLERİNİ EKSİK YA DA YANLIŞ GİRMİŞSİNİZDİR.

BELİTİLMİŞ OLAN SORGU BİLGİLERİNE KARŞILIK KİŞİ BULUNAMADI.UYARISINDA O SIRANIN DAHA ÖNCE O AİLEDEKİ BİR BAYANA AİT OLDUĞU VE DOLAYISIYLA EVLENİP GİTTİĞİ AİLENİN SOY KÜTÜĞÜNE KAYIT OLDUĞU İÇİN BOŞ OLDUĞU ANLAŞILIR. BU UYARIYI SIRA NUMARASI 44 TE VERDİĞİNİ DÜŞÜNÜRSEK, SIRA NUMARASINI 43 YAPAR VE AYNI BİLGİLERİ TEKRAR GİRERİZ.

ŞAYET BULDUĞUNUZ İLK KİŞİNİN SOY İSMİ YOKSA SOYADI BÖLÜMÜNÜ DOLDURULMAZ VE YANDAKİ BOŞ KUTUSU İŞARETLENİR

KİMLİĞİNİZDEKİ SIRA NO – BİREY SIRA NO, SİZİN AİLE KÜTÜĞÜNÜZDEKİ SIRANIZI BELİRLER.

T.C. KİMLİK NUMARANIZDAKİ SONRAKİ 4 RAKAM, SİZE O YÖREDEKİ (İLÇE-KÖY) KAYITLI SIRANIZI VERİR.

T.C. KİMLİK NUMARALARININ HEPSİ ÇİFT RAKAMLA BİTER.

AYRICA SİZDEN SONRA BİR KİŞİYİ BULMAK İÇİNSE BU FORMÜLÜN TAM TERSİ UYGULANIR. YANİ İLK 5 RAKAMA 3 EKLİYORSAK BU DURUMDA 3 ÇIKARTIRIZ. SONRAKİ 4 RAKAMDAN 1 ÇIKARTIYORSAK ŞİMDİ 1 EKLERİZ.

------spoiler------

kişinin ssk sicil numarası var ise ben bakıp söyleyebilirim.

dördüncü sezon üçüncü bölüm

o kadar araştırdım bi şey yazmam lazım. bölüm adı da 97 seconds. bakarsın zaten de :D

Allah.

allah.

@vakumlu & @rony : gerçek mi yoksa taşak mı geçiyosunuz?

google a "arapça allah" yazarsan dalga geçmediklerini göreceksin.

tabii ki gerçek. www.google.com.tr

alla yazıyor son harfi unutmuşlar

jilet bıçağı makineden daha iyi. makinalar da sinek kaydı yapabiliyor ama eğimli yerde uğraştırabiliyor ve biraz acıtabiliyor. ustura olur belki.

ustura kullanabilirim dersen ben de onu tavsiye ederim. zamanında 2-3 yıl dayımın erkek kuaföründe çalışmıştım oradan biliyorum. çevrende böyle genç kuaförler değil de daha çok +40-50 yaşlarında berberlik yapan amcaların yanına bir uğra, onlar yardımcı olur mutlaka.

ustura.

sinek kaydı diyon da batık olayına da dikkat etmeni tavsiye ederim. ben de mesela çok fazla oluşuyor o yüzden jilet kullanmıyorum. makine takılıyorum.

Gillette fusion proglide power da kullandın mı? işe yaramaması imkansız gibi de.

kolpa plastik gillette tarzı şeylerle zor hacım.
şu siteleri incele
www.geltir.com
tiraskeyfim.blogspot.com

wilkinson sword classic gittigidiyor da 15 liraya filan bulabilirsin. markette falan daha ucuzdur ama bulabilirsen tabi.

Denedim verdiğiniz linki, wilkinson sword dan memnun kaldım. Hayatımın en rahat traşıydı.

hırdavatçı.

bauhaus'da falan da vardır.

kızılay'ın ortasında yapacaksanız, binerler tepenize. ankara il kültür ve turizm müdürlüğü veriyor izni ama daha önce almadığım için bir şey diyemeyeceğim.

Ben 4-5 şişe alkol getirdiğimde başıma hiçbir şey gelmemişti, yani bir sorun olacağını sanmıyorum. İstisnaen bavulları açıp bakabiliyorlarmış sanırım, onu bertaraf etmek için de bavulunuzu kilitlerseniz içiniz rahat eder.

hayır bişey olmuyo genelde. ben pantolonların arasına sararak 10 şişe şarap getirdim.

thirty years of experience in foreign services

serving in foreign affairs for thirty years.

gecmis bitmis ise,

served in foreign affairs for thirty years.

hangi istasyon?

Ulustaki merkez gar

kızılay'a belediye otobüsüyle geçip meşrutiyet caddesi'nden konutkent otobüsüne bin, önünde indirir

Evet, hepsinde var. İçtikten sonra dilinin rengi değişiyor.
Bütün markaları denemişimdir hemen hemen. En iyisi "doğadan" diyebilirim. Sonra da "lipton'un doğu karadeniz çayı".

en iyisi ne lipton ne de doğadan. En iyisi için (bkz: Twinings)

lutfen:
(bkz: Ahmad tea)

en iyisi çaykurdur saçmalamayın. çaykurun sallama çayları çok iyi. doğuş da fena değil.

sallama cayda toz gübür granül olmuyor pek, su miktari da az olunca daha cabuk gösteriyor etkisini. ahmadtea denemeden iyi cay ictim dememek lazim. migroslarda bulunuyordu bir ara.

ben bir cay fabrikasını gezdim. prosesleri o kadar basit ki gülmekten altınıza sıcarsınız. sallamalar cayın son asamasinda arda kalan en ufak parçalarından oluyor. hızlı demlenmesinin sebebi ufak hacimli parçalar olması demişlerdi...

yok kardeşim öyle bir dünya. bende izledim o filmi, yok 4 yaşında ilk devresini falan yapmış bilmemne. ben dört yaşında kendi b.kumla bile oynayamazdım 6 yaşında başladım oynamaya. Ama şundan eminim çok zeki insanlar eğitim sistemi içinde eleniyorlar yani bir yerlere gelemeden kayboluyorlar zaten dışarda karşılaştığın zeki insanlar okumamış veya bu adam okusaymış çok iyi yerlere gelirmiş dediğin insanlar oluyor.

yok.

evet nerde okumuştum zeki insanlar asla bir baltaya sap olamazlar.misal ben :)

var da yok gibi

amerika'da olabilir. bizim buralarda pek çıkmaz.

amk eleman 14 yaşında ailesinin garajında nükleer füzyon reaktörü yapmış kendi kendine
www.ted.com

yahu var niye bilmeden yok diye salkiyosunuz, ama bu ileride de basarili olacak unlu olacak diye bir onkosul degil. sonucta nasil zeka geriligi normdan dogadan sapma ise zeka ileriligi de boyledir. ayrica zeka tek basina yeterli degildir, benim arkadasi cok zeki diye kesfettiler, amerikadaki bir okul bunu almak istedi aldi, fakat devaminda ailesiyle olan problemler nedeniyle hayatta hic ilerliyemedi. zeka yeterli degil, yaninda caliskanlik ve calismaya uygun ortam falan da gerekiyor. ruh sagliginin yerinde olmasi gerekiyor.

var, bir çoğumuz da olabilir -iz/-dik böyle ama insanın en büyük düşmanı yine kendisidir. kendi kendimizi sınırlandırıyoruz veya imkanlar el vermiyor.

Var öyle dehalar ama sistem olmuş edison mk. Hep önüne çıkıyor insanın, eziyor. (Anlamak için bkz. Nikola tesla-edison ilişkileri)

garanti kapsamina girmez. ipod ve iphone'larda su temasini gosteren sensorler mevcut, anlasilir.
support.apple.com

makineden çıktıktan sonra çalıştırmayı denediyseniz muhtemelen kısa devre yapıp ölmüştür ve servis bunu anlar. bi buzdolabı poşetine pirinç doldurup ipod'u içine atın, ağzını kapayın ve böyle en az bir hafta bekletin, pirinç iyice nemini emsin. bu yöntem çoğu zaman işe yarıyor diyorlar. deneyin bence, hiç yoktan iyidir.

artık hayır gelmez mi yani bundan?

pirinç yönteminden sonra da çalışmazsa servise bi götürün, size zaten bakıp masrafının ne kadar tutacağını söylerler orada. ister tamir ettirirsiniz ister yedek parça olarak satarsınız ister çöpe atarsınız sonra.

üzerine bira dökülen iphone'da pirinç yöntemi işe yaradı. ama çamaşır makinesine girmek ile karşılaştırılmaz herhalde.

ishalden dolayı bulaşmaz hayır, ama kanlı ishal sebebi bilinmeyen bir bakteri enfeksiyonudur ve oral yolla alınan patojenlerin sebep olduğu düşünülmektedir bu yüzden köpeğinizin yediği şeyleri kediden ve insanlardan uzak tutun.

ve ishalin olduğu bölgeleri klorakla yıkayın evet, hijyen için.

aynı virusun farklı suşları kanlı ishal yaptığından vucutta virus değişime uğrayarak kedide de kanlı ishal yapabilir. sana bulaşmaz ama o konuda rahat ol. klorak kullanma, bölgeyi tahriş edersin. hayvanın hiçbir yerinde klorak kullanma.

hayvan değil kanka. malesef hayvanı sabaha karşı kaybettik. onun temas ettiği yerleri temizliyorum şimdi bari kedilere bulaşmasın diye. onlara da bulaşırsa mahvolurum artık ben

başın sağ olsun. bahsettiğin şekilde tüm yüzeyleri temizle evet. dışkı teması ve solunum ile bulaşan bir hastalık çünkü eğer viralse.

kanlı ishal bir köpek hastalığıdır ve bulaşıcı değildir, hele solunum ve temas ile hiç bulaşmaz. kedilere bulaştığını da hayatımda hiç duymadım.

içinizi rahat tutun ve evde her ihtimale karşı hijyeni sağlamaya çalışın sadece. başınız sağolsun.

viral bir enfeksiyonun, hatta vücuttan dışkı ile atılan bir virusun dışkı teması ile bulaşmaması nasıl mümkün olur? özellikle dışkı teması, az olarakta solunum ile ( dışkıya bulanmış tüy alet edevat vs. gibi şeylerin teması ve solunması ) bulaşır.

"Canine parvovirus type 2 (CPV2, colloquially parvo) is a contagious virus mainly affecting dogs. The disease is highly contagious and is spread from dog to dog by direct or indirect contact with their feces."

zefiran diye bir dezanfektan var. eczaneden alabilirsin. suya damlatılıp kullanıyor. oldukça etkilidir.

@just fa viral bir enfeksiyon olmamasıyla mümkün olur. yanlış bir enfeksiyona bakmaktasınız, kanlı ishal'ın tıp adı hemorrhagic gastroenteritis veya kısaca hge'dir ve viral değildir.

beyin ölümü gerçekleştikten sonra eğer kişi organ donörü olacak ise makinelere bağlı tutulmaya devam eder ve ameliyat esnasında, genelde kalp ve akciğer çıkartılmadan önce makineden çekilir, yani ameliyattan önce fiş çekmezler.

aşti'de var, yazıhanelerin olduğu katta berber civarında diye hatırlıyorum. olmadı ankaray'la kızılay'a git karanfilcilerden al güvenpark'ta, geri dön aktarma yapıp. çok çok yarım saat kaybedersin.

var başkan

eyvallah

zati asti de ne yok ki :)

şu linke bir bak güzel çözümler var www.makeuseof.com . Lakin hiç biri pdf dosyanın orijinal halini düzgün bir şekilde koruyamaz. Bu kadar verimli bir sıkıştırma yöntemide duymadım daha. Çözünürlük düşürmek güzel bir seçenek mesela.

60mb pdf 1239123012 sayfa değilse eğer içindeki her sayfa scan edilmiştir. efektif bir şekilde bunu 5mb'ın altına indiremezsin sıkıştırarak.

bir ocr programı kullanarak imaj içinden textleri çıkarman ve onları sıkıştırman gerekiyor, ama nasıl yapıldığı konusunda fikir veremeyeceğim daha önce yaptığım bir şey değil, sadece bu yöntemle yapıldığını biliyorum.

sitting duck basit hedef, savunmasız kurban gibi anlamlara gelir. kolay lokma olabilir mesela.

açık hedef, kolay hedef

demin dilimin ucunda olan ama bir türlü hatırlayamadığım şimdi geldi aklıma çantada keklik tam deyimin karşılığı.

- tereyağından kıl çeker gibi alıcam akıllarını şimdi
+ aman sen kıllanmayasın
veya
+ aman kıl dönmesi olmayasın

asdsdasa kıl dönmesi fena değil aslında.

"savunmasız hedef" veya "savunmasız kurban" da olur

ama zaten "kabak" kullanarak farklı şekilde de diyebilirsin belki:

"oo, hedefler kabak gibi ortada"
"asıl kim kabak gibi ortadaymış şimdi göreceksin".

kolay lokma, cantada keklik mantikli :)

shared hayli hayli yeter yahu, insaf.

facebook paralı oldu. o yüzden. önceden para vermeyince açılmıyor.

(bkz: ttnet'in yurtdışı çıkışlarını kapatması)

kanka o bilgisayarı çöpe at eskiyince öyle oluyo ama atmadan önce bi combofix çalıştır çöpe virüs bulaştırmasın

sıkıntı şurada ki bu bilgisayar alınalı daha yıl olmadı, taksitleri kol gibiyken atmak biraz sıkar sanki :)

ttnet yurtdışı çıkışlarıyla ilgili problem olduğu söyleniyor.
proxy kullanıp deneyin.

allah ttneti bildiği gibi yapsın zaten. teşekkürler..

daha iyisini yapabileceğini düşünüyorsan bence bir sene yeniden hazırlanmanda hiçbir sorun yok

ingiltere'de 36 pound'u geçen her şey için gümrük vergisi ödenir. kargo geldikten birkaç gün sonra eve gümrük faturası gelir, ödenmezse kavga çıkar. ödemeden giderseniz mesela ülkeye bi dahaki girişte pasaport kontrol esnasında alırlar o parayı faiziyle.

600 dolarlık bir şey için 60-70 pound bi vergi ödersiniz.

ara konuş destek ekibiyle, 1 hafta cayma hakkın vardı sanırım

sana 20mbit dedilerse ve bunu sağlayamıyorlarsa cayabilirsin elbet, biraz zorlu olur ama dava etmekle filan tehdit edebilirsin.

uydunet sahiden kafası güzel bir sağlayıcı. yani bunu ben söylediğim gibi çok kimseden de duydum. bana sorarsan bir eve taşınırken aranacak şartların başında uydunet var mı diye gelir. şöyle ki benim hızım 1mb. bu da sonuçları; www.speedtest.net bir başkasına sorsan "ttnet" bile şifa gelir. bu yüzden belki bir sorun vardır. söyle halletsinler. yoksa eğer sanırım sen de bu ikinci kategoriye giriyorsun.

ek: şunu demeyi unuttum. geceleri son bir iki haftadır bende de problemler oluyor. daha doğrusu akşamdan sonra.

1 mb hız üzerinden faturanı hesaplamaları gerektiğini, hesaplamazlarsa dava edeceğini, dolandırıcılık yaptıklarını söyl.e

once bir ariza kaydi actirip herhangi bir problem olup olmadigini kontrol ettirin.

bazen bina kutusunda sorun olabiliyor. kendileri gelip hallediyorlar. sizde 20 den kullanmaya devam edebiliyorsunuz.

5 mbit üstüne docsis 3.0 vermeleri gerekiyormuş.bana 2.0 vermişler.o hızı zaten desteklemiyor.şimdi benim canımı sıkan şu.ben 5 mbitlik de kullanmıyorum.20yi zaten yanlış modemden kullanamam.5mbitlik bile kullanamadığımdan soğudum.şimdi ben modem şimdi 24 ay kullanmak zorundaym.adamlar yanlış modem verdiklerine göre o sözleşme iptal mi sizce ?

Hatayı yapan onlar, sert çıkın telefonda hallederler, şimdi aramayın ama bayramdan sonra arayın, bir yetkili olduğu zaman ararsanız kesin hallolur. Buna benzer bir sorun yaşamıştım, biraz sert çıktım, beni beklemeye alıp, yetkili biriyle görüşüp, geldi, sorunumu çözdü.

yanlış modemi aldığını baştan niye söylemedin ara modemi değiştirirler zaten bunu vereceklerini söylüyor
parayı verirsen tahabüt kalkar
arıza kaydı açtır sinyal sorunu olabiliyor
bende yeni açtığımda sorun oluyordu bir iki hafta uğraştıktan sonra taş gibi çalışıyor

kutusu doğru.aradım kontrol ettiler.o zmn fark ettiler.arıza kaydı açtılar 13ünde.ekipler arayacak dediler, aramadı kımse henüz.
anladığım kadarıyla herkes memnun.sorunla bir şekilde çözülüyo hız konusunda ?

bu kadar süre geçmemesi gerek ara tekrar ben şanşlımıyım bilmiyorum sorunlarımı hemen çözüyorlar

Neler kaybediyor olduğunuz nerede yaşadığınıza göre farklılık gösterecektir. Takdir edersiniz ki İstanbul eski Türk filmlerindeki İstanbul değil fakat gezilecek, görülecek ve hissedilecek güzellikleri kuşkusuz ki birçok.

Bende gitmedim..seninle aynı şeyleri hissediyorum

Gelin olm gelin, ben gezdiririm ikinizi de, ayni haftaya denk getirin

hiçbir şey. istanbul'a gidince şunları görüyorsun: trafik, hırsızlık, yüzsüz insanlar, kalabalık, sınıf ayrımı, yoksulluk, zenginlik, ulaşım zorluğu ve paha. bi ay falan yaşayınca bıkıyosun zaten. manzarası için yaşanmaz ki amına koyayım diyosun. çekilecek dert değil diyorsun.

kimisi de bunları görmeyip post-modern ve güzel bir ruhu olan bir şehir görüyor, göremeyene vizyonu yok diyorlar, taşralı diyorlar, büyük şehirde tutunamaz diyorlar. o da onların bileceği iş.

ha ben ankara'yı da sevmiyorum mesela, o da aynı bokun grisi. bi adana'yı bi de izmir'i sevdim şu ülkede ne yalan söyleyeyim, zira bi o ikisinde insan gibi yaşadığımı hissettim.

ben cok gittim, bi faydasini gormedim.

hatta son gidisim de sabanci universitesineydi. ankara'dan istanbul'a 5.5 saatte, atasehir terminalinden 30 km geride kalan universiteye 2.5 saatte gidebildim.

durumu ozetliyor herhalde az cok.

bunca zaman yaşamamışsınız diyeyim. istanbul farklıdır hacım.

istanbulda yaşayan istanbuldan kaçmak ister kaçtıktan bir hafta sonrada özler 4 yıldır istanbulda yaşıyorum gelmeden önce hayatta yaşayamam diyordum hayat işte getirdi koydu bizi buraya,

Gezmek için görmek için güzel bir yer mutlaka gezmeye gelin ama yaşamak konusunda zorunda kalmadıkça yanaşmayın,