susan sontag de olabilir. f kimmiş ki? ne diyor? ona göre bulalım?

yok ya susan sontag da değil. ya kafamdan öyle bir silinmiş ki. genelde aşk üzerine yazan bir delikanlı fransız abimizdi. erken yaşta ölmüştü. birde fotoğraf üzerine bir şeyler demişti. resmen beyin silmiş oraları. jan buadilard değil öbürü :D

foucault?

tema, bağlam vb. net belirtmemişsin ama tahminimce dp merkezli bir çerçeve içindesin şunlar işine yarayabilir:

www.idefix.com

www.idefix.com

www.idefix.com

bence atatürk kitaplığına gidip, gazete arşivine bakabilirsin. tabii istanbul'daysan. baya geniş arşivi.

kitap demişsin ve hatta muhtemelen aklına da gelmiştir ama yine de bkz: demirkırat.

sadece "nasıl bir yargılama yapardınız" kısmını okudum. yapmazdım bişi he der geçerdim. bu saatte okunmaz lan bu :))

koltuk normalde inmesi gerekenden daha mı fazla iniyordu ? öyle oluyorsa hostese danışırdım önce. eğer koltuk normal şekilde inmişse kendi koltuğumu da indiririm. o koltuğu indirme hakkın var çünkü.

diğer durumlar insanların karakteri ve hoşgörüsü ile ilgili vs.

bana niye böyleleri denk gelmiyor anlamıyorum, ikisinide olduklara yere yığardım .

ben susmazdım galiba hanım sen ne diyorsun ne, bak hele beri deyip oracıkta saçını elime doladığım gibi :D eheh şaka şaka valla mecbur işte susuyorsun senin de dediğin gibi elin manyağıyla manyak olsan olan sana olacak, bi müddet sinirli geziyorum sonra kendiliğinden geçiyor.

Böyle görgüsüz, seviyesiz, yavuz hırsız kılıklı tipler hep bizim aileye denk gelir sanırdım, yeminle rahatladım gece gece.

He diyip geçeceksiniz o anlık sinirle aptallık yapmaya gerek yok. 1 ay sonra aklınıza bile gelmez bu konu, fazla kafa yormayın geçmiş bitmiş.

insan diyaframı esnek, güzel bir zardır. mide sünek bir kesedir. kaburga kasları ve diyafram kullanarak midemizi hava ile doldurabiliriz. midemizdeki havayı ise istediğimiz gibi, kontrollü kontrolsüz, sesli sessiz geğirme özgürlüğümüz bulunmaktadır. kimse, polis bile topluluk içinde geğirmemizi özgürlüğümüzü kısıtlamak için kullanamaz.
lütfen bu insanların ağzına ağzına geğirmeyi yaygınlaştıralım. bakınız doğada bu tip adaptasyonlar kötü koku keseleri olarak milyonlarca yıldır kullanılmakta. pek çok hayvan gıcık olduğu tipleri kaçırmak için koku salgılamakta.

düşünsene o yaşa kadar ne kadar sevgisiz, itilerek ve aşağılanarak "büyümüşler" ki bu hale gelmişler. yakında ölecekler ve bu denli mutsuz ve karanlık bir hayat yaşamışlar. ("anakin bile sevgiyi tattı lan?!")
gerçekten üzücü, insanlar böyle yaşayıp yaşayıp ölüyorlar sinek gibi.

ha, ama bu da toplumsal normların bir kaçış noktası. bu teyzeler ciddi anlamda toplumu rahatsız etmek isteyerek bilinçli olarak böyle bir performans sergiliyorlarsa da çok zeki olabilirler. o başka meselenin konusu.

Laf anlatmaya çalıştığın anda üstüne çıkmaya çalışırlar. Hanımefendi koltuğunuzu kaldırır mısınız rahatsız oluyorum yerine kaldır koltuğunu lan yaylada mısın görgüsüz derim. Karşılık vereceğ zaman da evrimin bana hediyesi gür sesimi kullanırım.

keşke sen de bağırsaydın, haketmişler. alttan alınca daha beter üste çıkan tipler bunlar, sen çağıracaktın hostesi en başta, kaldırttıracaktın.

kişisel algılamazsan sorun yaşamazsın. çünkü teyze uçağa binme kompleksi yaşamış muhtemelen.
ya da tanımadığın insanlarla konuşurken yüzüne ve sesine hafif sert bir tarz yerleştir. birşey rica ederken veya alırken. ben öyle yapıyorum kimse artistlik yapmadı şimdiye kadar. yani çemkirilecek insan profilinden uzaklaş.

koltuk kaldirtma bir tek biz de var zaten yalnız bunca yıllık kabin memuru olarak şunu söyleyebilirim kötü bir durum fakat o koltuk sadece servis esnasında kaldirtilir yoksa sende yatır kardeşim. Ancak kendini bilmem tiplere catmissin o ayrı konu. geçmiş olsun.

eger cozum bulamazsan, sana sunu onerebilirim. ben epileptik kedide denedim ve basarili oldum:

depakin oral solusyon 200 mg

bu bir antiepileptik. insanlar icin kullanilan bir ilac.

bunun cocuk dozu, cocugun vucut agirliginin her bir kilogrami basina, 10-15 mg.

1 mililitre depakin solusyonda, 200 mg etken madde var.

1 mililitrede yaklasik olarak 20 damla olur. demek ki, bir damla depakin oral solusyonda, 10 mg etken madde var.

kedin bir kilo agirliginda ise, gunluk 10 mg'la yani bir damlayla baslayabilirsin. iki kilo agirliginda ise, iki damla damlatirsin.

kedinin agzina bir ya da iki damla damlat. sonuc alamazsan, gunde 6 damlaya kadar cikabilirsin. bunu da 3 sabah, 3 aksam olacak sekilde ayarlayabilirsin.

tabii butun bunlari, baska hicbir care bulamazsan diye yaziyorum...

Altıntepe/Bostancı'da Migros ve Çilek Mobilya'nın arasından, aşağıya (sahilden kalkan) dolmuşların olduğu yere inen sokakta, (inerken) solda bir pet shop var. Orada Ahmet Bey var.

Arkadaş Pet Klinik 02163672638 Bağdat Cad. Ger Apt. No:26 Altıntepe /Maltepe Istanbul Küçükyalı

merhaba, mesaj yolladım.

Kötü.
Bu ayakkabı her yaşta erkek için kötü, eğer Fedon değilsen.

Nelerle gider sorusuna da gönül hiçbir şeyle gitmez dese de daha düzgün bir cevap vermek adına yazlık kıyafetlerle gider diyorum. Şile bezi, keten, bol ve açık renkli gömlekler, pantolonlar. Fedon demiştim değil mi?

@buff
o kadar kötü diyosun yani. tüh bende dexterda görünce beğenmiştim.

ahahaha fedon +1

fedon dışında kimse giymemeli bence bunu, 21 yaşındaki bir erkek de fedon değilse giymemeli.

o kadarda kötü değil be beyler ben giyerdim en azından her şeyin altına olmasada tam bir yaz ayakkabısı

pekiya bunlar nasıl ? images.hepsiburada.net
images.hepsiburada.net

ilk sorudaki fena değil bence. rengi fedon için biraz koyu.

1.si fena değil en son paylaştığın linkteki

eğer fedon değilsen hahaha:d aynen zevklerini gözden geçirmeliyiz Tam1Hi0n3.

images.hepsiburada.net

şu güzel

yatçı ayakkabısı da diyebiliriz bunlara aslında.
bu tarz ayakkabılardan istiyorsan, en düzgününü sperry'de bulursun bambino.
www.sperrytopsider.com

(bkz: celal tan ve ailesinin aşırı acıklı hikayesi)

adamım aradığın film; ruby sparks.
hadi iyi traşlar.

a clockwork orange
trainspotting
adaptation
groundhog day
dan in real life

www.imdb.com

adamın aradığı ruby sparks da o daha ortamlara akmadı.

groundhog day diyeceğim ben de.
enfestir. ah andie'cim yaş oldu kaç değil mi?

andie diyince aklıma şu geldi www.imdb.com

izlemediysen izle çok ufak ve inceden bir sistem eleştirisi barındırır genel ihtivası romantik komedi gibi olsa da. hafif kara mizah belki.

iyidir iyi.

U turn? umarim henuz izlememissindir..

Dark Horse. www.imdb.com
Moonrise Kingdom. www.imdb.com
Another Earth. www.imdb.com

(:

58 normal bence. hatun 53 kiloymuş yalnız. 53 biraz az cidden.

58 değil, 53.
kilosu bir mankene göre fazla bile hatta, fotoğrafta daha zayıf görünüyor.

bu bagyan olmus. yok haci biseycikler olmaz buna.

ucubelik olduğuna katılıyorum. ama bunu güzellik kıstası olarak dayatıyorlar bize, hatta "bir mankene göre kilolu" diyen bile çıkabiliyor sonuç olarak. tehlikeli sular bunlar.

bu boyda ve 58 kg olduğum zamanlarda ailem zafiyet geçirdiğimi iddia ediyordu. bence normaldi, 60 bile normal bu boy için.

ideal işte?

ama bana göre kadın dediğinin avuca sığacak kadar göbeği olmalı.
kaşık pozisyonundayken o göbek avuçlanmalı.

benim dünyamdaki kadın böyle.

53 az bence de. ama modellik yapıyorsa ancak.

ya hu BMI'i 16 ediyor. . tamam BMI saglik icindir, mankenlik kriterleri degildir anliyorum da, 21'in asagisinin zayif, 18'in asagisinin hastalikli zayif sayildigi bir saglik kriterine gore 16 degeri "ideal" mi oluyor... bu "ideal" kriterlerini kim belirliyor allasen.

ideal kriterini sektör belirliyor. bu alanın normlarına göre ideal.

benim için ideal olanı anlattım zaten.

az bence, benim boyum 1.78'den kısa ve 58 kiloyken bile kaburgalarım sayılıyor, leğen kemiklerim sevdiceğe batıyor.

Kemik, kas ve yag yapisina gore degisir. O olculerle kiminin kemikleri sayilir, tahta gogus olur, iskelete doner. Kimisi yuvarlak hatli, duz karinli vs olur.

Eger sadece 2 3 nicel kritere gore guzellik belli olabilse zaten bu kadar yarismalar olmazdi. Bilgisayara verirdin boyu kiloyu, guzel mi degil mi direkt belli olurdu.

en zayıf olduğum dönemde 48 kilo filandım ki boyum hakketen kısa bu ablaya göre.
bildiğin kırılacak gibiydim kemikliyim de zaten- çarpmamak için dikkat ediyorlardı sanırım, otobüs şöförünün küçük hanım hasta mısınız dediğini biliyorum.
bu kız 18 yaşındaymış o yaşta hadi neyse de erişkin bi kadın için normal değil diye düşünüyorum.

sanırım herkes mesleği kaçırıyor.

şimdi şöyle bir şey; bir sumo güreşcisinin boy-kilo oranına bakıp "bu çok olmuş, tiz kilo vire!" diyen var mı?

bir manken için de 'bu az olmuş' 'zayıf olmuş' olamaz. sonuçta bedeni üzerinden para kazanıyor ve sektör "sen şu ölçülerde gezin kızım!" diyorsa el mahkum.

burada asıl tartışılması gereken sektörün neden böyle iskelet dayattığı?

hepimiz 'ilik gibi hatun' seviyoruz. sizin beğenileriz sektörü, sektörün dayatması sizin beğenilerinizi etkiliyor.

eğer bu kızın kilo almasını istiyorsanız kişisel beğenilerinizi geliştirin. sektör de size göre esnesin.

su ebatlarda kiza bile camur atan, sacma sacma elestiren butun canlilarin amina koyim ya siz nasil kiskanc igrenc sisko pislikler oldunuz. kaşık gibi kiz lan daha nolsun. ustelik cevreniz her gun 2 tencere yemek yiyip sokaga cikan kizlarla doluyken...

53 kulağa hastalıklı geliyor ama resimdeki hatun iyi lan.. bir tek kolları ince, gerisi aşırı zayıf gözükmedi bana..

yaşı çok genç, mesleği göz önüne alınırsa kilosu normal, kilo alsın diyenler, istiyorsanız bıyık da bıraksın. bu kadar kıskanmayın.

eklediğiniz linkteki fotoğraftaki kız 53 kilo değil. normal görünüyor.
178 ise cidden, muhtemelen 58-59 gibi bir şeydir.

ucubelikle alakası yok. ucube ve plastik maksimizasyondan yollu plastik deformasyonlar için tonla yerinde ve güzel örnek var. bu kızın bu örneklerle alakası yok.

hatta aratınca şunlar çıkıyor:
bu ilk fotoğrafında daha ince gibi mesela.
www.efendim.net
www.efendim.net

her neyse kızı beğenmedim. bu konunun tartışması başka ve güzel bir örnek üzerinden gitseydi başka şeyler de derdim.

ed: bu arada kızın kolları çok kısa, elleri-ayakları da küçük gibi. o nedenle türk işi boy ölçümü yapılmış gibi geldi. tanımam etmem, haberim de yok ama, demeden edememek.

Bence rakamlar dogru degil. Boy ile kilo arasinda ennnnnnnnn fazla 20 olsun diyelim 58 olmaliydi. Hastalikli bir kilo 63 daha ideal

ilaçları doktorlar yazar. buradan doktor muayenesi yaptırmak sağlıksız olması bir yana, imkansız.

doktora gitme durumunuzun olmamasının nedeni nedir? ücretse, devlet hastaneleri var. zamansa mesele, sağlık bu? yani bedeninizle yaşıyorsunuz bu dünyada, bedeniniz düzgün fonksiyon göstermezse, hiç zamanınız olmayacak?

doktora danışmadan ilaç, özellikle de antidepresan gibi ilaçları kullanmayın.

Jamais vu olabilir. Bence doktora git, çünkü epilepsi belirtisi olabilir gibi şeyler okumuştum.

Depersonilizasyon bozukluğu.

Edit: İlgili bir kitap okumak istersen: Başına Buyruk Beyin, Cordelia Fine, syf:40/1

Edit2: Buyrunuz: b1211.hizliresim.com

Depersonalization gibi gözüküyor; ama iyi bir doktora gitmen faydalı olur diyorum.

www.amazon.com
Ben de bu kitabı tavsiye ederim.

Yukarıdaki arkadaşlara -bir yaşayan olarak- katılıyorum... Dua et boyle bir şeyin sıkıntı olabileceğini sezmiş ve sormuşsun bundan sonrası kolay...geçer çünkü...(hımmm bu arada sorun, bir çok psikolojk rahatsızlığın semptomları arasındadır.)
not: derealizasyon, daha gerçekci bir tanım olabilir... Eğer bir gerçekdışılık hissi şöyle arada bir geliyorsa,

benim için ölüm gibi bir şey.

(bkz: uff snne be slk)
daha kötüsü tuvaletten/yan koltuktan gelen erkek arkadaşın/abinin kafa göz dalması..

dayak gibi problemi çıkardığımızda, haklısınız aslında. ben o an bi kötü olurum ama 10 dakika sonra unuturum mesela. ama ona rağmen utangaçlığım ve reddedilme korkum kazanıyor. Gel gör ki, en kötü ırkçı bir söylemle karşılaşacağım bir ülkede yaşıyorum..

(bkz: socially awkward penguin)

sonuç ne olursa olsun, bütün iyi hikayeler gizemli bir dünyaya veya hisse adım atmakla başlar.

destekliyorum, katılıyorum.
nezaketle yaklaşıldığında, en kötü ihtimalde, nezaketle olumsuz yanıt almak olur sonuç.
öteki yüzünde sonsuz tatlılıklar, güzellikler, şirinlikleer, şakalaşmalaar...

sadece başlığı okudum. yakışıklı bir adamsan kızın hoşuna bile gider, ama at hırsızı tipindeysen, ki memleketteki erkeklerimizin %90-95'inde tekabül ediyor, uff snne be slk diyip gidebilir ya da direkt kafayı çevirir.

öyle bir kitap yok.

ama iki öneri:
Machiavelli - Prince
ve
Tournier - Gilles et Jeanne (Ayrıntı bastı Türkçe sanırım.)

Dorian Grey'den sonra iyi gider. şehvet.

Senlik bir şey yokmuş, gece 3'te okuduklarımı yanlış anlamadıysam. Düşündüklerini söyle gitsin.

çok ahlaksızsınız. sevişmek istiyorsunuz. SEVİŞMEK YAHU! daha ne ahlaksızlık olsun. iğrenç insanlarsınız. penis vajina falan böyle. düşüncesi bile iğrenç. insanlık dışı. insan doğasına hele tamamen aykırı. midemi bulandırdın gece gece.

senin mezhebin baya bi dar sanırım :) eheh.

3) sen evli veya nişanlı değilsin, sevgilin de yok sanırım. sana yürüyen kızın da sevgilisi yok. ortak arkadaşlarınızın da kendi sevgilileri falan var belli ki, siz ikiniz ile ilgili bi durumu yok. o yüzden ahlaksızlık denecek bir durum değil. alan memnun veren memnun.

diğer soruların cevabı kişilere bağlı, rezillik dediğin şeyin ne olduğuna falan bağlı.

1) hadi muhakemen yok da, hislerin de mi yok arkadaşım? ne hissettiğini, canının ne çektiğini, bir şeyi isteyip-istemediğini anlayamıyor musun kendin?
2) eğer iki insan birlikte herhangi bir şey yapmak istiyorsa; ardından gelebilecek olası türlü rezilliği önemsemek toplumsal baskıya bağlı tasma takıyor olmak demektir. grupta güçlü pozisyon sahibi olunmadığı için, grubun güçlü üyelerinden korkmak ve dışlanmaktan çekinmek demektir. insanın kendi diyeceğinin ve yolunun olmaması pasifliktir.

3) hayır ahlaksız değilsiniz. sadece çok boşsunuz. insan hislerini/isteklerini bilmez mi ya?!

vurkaç

bir şey olmaz seks olur.

direk ingilteredeki oğlan'a soruyorsun durum böyle böyle hocu diye. o sana yapman gerekeni söylüyor. ahlaksız değilsiniz, her erkek gibi abazansınız.

niyetin neyse onu söylediğin ya da belli ettiğin sürece sen dünyanın en düzgün adamısın.

kız ingilteredeyse muhtemelen şu an seks olmaz. ama o tek gecelik ilişkiden namını duymuş sana yürüyor olabilir :) eski sevgilisi kendisinden önce birini bulduğu için elindeki seçenekleri değerlendiriyor olabilir. uzakta yalnız kalmış olabilir. ama bence bunların her durumunda caizdir. kız tatile gelince bi yokla.

ego ego ego.

hepimizde ego var abi, ilk ve ikinci duyurudaki hareketleri yapmıyoruz ama ya (en azından çoğumuz [en azından ben])

evrimsel gerekçeler.
erkekler daha çetin av işlerine girer, ortak çalışmalıdır. dilleri düz ve sonuca yöneliktir.
kadınlar toplayıcı takılırlar. ellerinde veletleri komşu karılarla fındık fıstık kök toplamaya gider. yol boyunca konuşup karşının dikkatini dağıtmaya, iyi malzemeyi kendine ayırmaya kötüyü karşıya kakalamaya çalışma falan.
yukarıdaki kurgunun olağan sonucu: mağara adamı erkeğin müzakere ve hile ustası kıza yaranma ve başaramama çabası. dikine git alfa erkek takıl bence. tesis varsa tabii.. yoksa çabalama. evrenin gizemlerine falan kafa yor. bak ben öyle yaptım sana bu yorumu 8. boyuttan yazıyorum.

onu diyenlerin beyinlerini zombiler yemiş.

ilgi 'düşkünlüğü', kendini en çok ilgi çekmemeye çalıştığını iddia eden insanlarda görülür. (ilgi çekmeye çalışmadığını söyleyenlerde değil.) ilgi çekmemeye çalıştıklarını iddia ediş şekilleri bile bastırılmış, pasif-agresif, itici ve elbette eziktir.
bu meselenin ilgi düşkünlüğü ile alakası yok. herkes ilgi çekmeyi sever, sadece ilgi almak istediği alanlar ve ihtiyaç duyduğu/uğruna yaşadığı ilgi şekilleri değişir.

bunun aksini iddia eden insan bana göre ya cahildir ya eziktir ya da yalancıdır. dünyadaki her insan başkaları tarafından beğenilmek ve en azından bazı insanlar tarafından onaylanmak ister, ve bunlara ihtiyaç duyar.

böyle bir ön-kabul yok. böyle saçma bir iddia yok. ayrıca da dev seksist, o kısma da girmiyorum bile.

*düşkünlük bu anlamıyla oldukça çirkin bir kelime. kimse kimseden ilgi dilenmez. ilgi dilenene; ilgi -zaten- gösterilmez. bu fakir semtte de böyledir, kraliyet ailesinde de.

detaylar:
1.
-eğer bahsi geçen mesajlaşılan erkeklerin hiçbiri ile ilişki yaşanmamaktaysa zaten ilişki öncesindeki date etme süreci çalışır. insanlar aynı anda birkaç kişi ile date ederler, farklı insanlara şans verirler. bu cinsiyet ayrımı gerektirmez ya da cinsiyet ayrımı koşuluyla belirlenmez. bağlılık gerektiren ilişkinin sınırları dışında insanların birbirlerine şans vermeleri kadar doğal ve elzem bir şey yoktur. herkesin kendine en uygun olduğuna inandığı insanı aramaya hakkı vardır. herkesin opsiyonları değerlendirme hakkı kendine mahsustur. kriterleri olsun veya olmasın, kriterleri ne olursa olsun; herkes tanıyabileceği kadar çok insan tanıyıp, istediği ilişki tanımına uygun birilerini bulmak özgürlüğüne sahiptir. bunu da kimsenin yargılamaya hakkı yoktur. başkasının hayatına karışmaya, izin verilmedikçe, kimsenin hakkı yoktur.
- eğer bahsi geçen kızlar saçma şekillerde yabancı kültürlerden sığ bir şekilde aparttıkları dating halini ve de hadisesini yanlış uygulamaya koyuyorlarsa, bu onların taklitçiliği ve cahilliğidir. kendi çevremizdeki insanlardan yola çıkarak böyle genellemelere varmak çok tehlikelidir. bu kızlar aptal konularda ve salakça iş atarak bu insanlarla mesajlaşıyorlarsa bu hem kızların hem de mesajlaştıkları erkeklerin aptallamasındandır. etrafında bulunan insanlar seni gösterir. eğer bir insan bir insana yaklaşım gösteriyorsa (ister dostane ister seksane); bu kişiler birbirlerinin niyetlerini belli bir yaştalarsa bilmektedirler. kimse kimseyi kandırmasın. bu durumda: tek gecelik ilişki yaşadıktan sonra aşk bekleyen kız ne kadar salaksa, mesajlaşma ertesi ilişki bekleyen adam da o kadar salaktır.
- eğer çevrende dönen benzer hadiselerden bu denli rahatsızsan ve 'arkadaşım' dediğin insanları "ilgi muhtaçlıklarından dolayı erkeklerle mesajlaşıyorlar" klasörüne koyabilecek kadar bu insanlara saygı duymuyorsan; niçin bu insanlarla arkadaşsın ya da niçin bu insanlarla hala arkadaşsın? sorgulamak gerekir. sana uymayan ve sende saygı uyandırmayan insanlarla mı arkadaş olmaktan hoşlanıyorsun? ya da neyi paylaşıyorsunuz mesela? mesela olası bir senaryoda saygı duymadığın bir insana neyi hevesle anlatabilirsin, ne konuşursun, muhakemesine ne kadar güvenirsin? bana çok saçma geliyor bu kısım. benim yaşadığım dünyada geçerliliği olmayan / işlevsiz / çalışmayan bir durum çünkü.

2.
bunu seninle daha önce zaten konuştuk, fikirlerimi söyledim.
ama şu yazdıklarının ifade ettiği anlamlarla tekrar ziyaret edelim:
a. kızın 1. tercihi olmadın
b. ilerde olabilirsin. ama bunu en geniş anlamıyla söylüyorum; yani sadece ucu açık bir ihtimal. olası olduğunu düşündüğümden dolayı değil.
c. kız etrafında başkaca opsiyonlar gördüğünde bunları yoklayabilir. hoşnut kalacağına inandığı başka bir opsiyon bulursa ona şans verebilir. bu durumda kızın ilişkisini bitirmiş olup, olmaması -bu kız çerçevesinde- kızın insafına kalmış durumda. tanımadığım insanı yargılayamam. ama bu kız ilişkisinde gerçekten mutlu olsa farklı eğilimleri olmazdı. yani; şu anki ilişkisinde tam manasıyla mutlu/huzurlu (veya aradığı şey ne ise o) olmadığından dolayı arada gözü dışarı bakıyor olabilir. bu insani görünmeyebilir, ahlaksızca, acımasızca veya etikdışı gelebilir. ama her insanın koşulları ve bakış açısı kendine hastır, herkes başka harmanların ürünüdür. kaldı ki, kız başından beri tamamen dostane yaklaşmış ve sonradan senin ilgini gördüğünde geri çekilme amaçlı sevgilisini gündeme getirmiş olabilir. yani hiçbir kötü niyet olmayabilir. dediğim gibi, kız belki de hiçbir farklı meyil veya niyet olmadan davrandı ve senin manevralarını fark eder etmez de arkadaşlığınızın sınırını çizdi? karşımızdaki insanların beyinlerinde değiliz. ondan dolayı onlara kötü niyet payını verebildiğimiz gibi, iyi niyet payını da verebilmeliyiz. yoksa asık suratlı, yanından geçen insana selam vermeyi bırak, arkadaşlarının problemlerinden bihaber insanlar oluruz. kocca bir boşluk.
d. hayatta herkesin hata yapmaya hakkı vardır. senin hata yaptığın insan, başka bir konfigürasyonda hata yapandır. zorbaya zorbalık yapan da, zorbanın zorbalık yaptığı da aynı insan olabilir. insanların hayatlarının ve olasılıklarının nerelerinde karşıklaştıklarına bakar. farklı bakış açıları olayları tamamen değiştirir.

Erkekten uzun ve erkeğin boyuna göre fazla kısa bir kız olmamalı bence. Yakışmıyor.

elbette göreceli soru ama erkekler uzun sevmez olayının meali komplekstir. nasıl ki kadının maaşı fazla olmamalı kadının yaşı büyük olmamalı kompleksi varsa kadın uzun olmamalı kompleksi de var. istisnalara selamlar.
kısa boylu kızlar candır daha sevimli olurlar. kısa derken 1.65 falan tabi. ele gelsin en azından.

Er kişi niyetine;

Sevgili kişisinin boyu 1.58 yani kimilerine göre normal, kimilerine göre çok kısa ama uzun olmadığında hemfikir herkes. Kısa boylu kadın erkeğin egosunu daha fazla tatmin ediyor. Liseli birisi olsam uzun boylu kıza bakıp at gibi beaa bin üstüne vur kırbacı derdim ama kazın ayağı öyle değil. Bi kere sevgili kişisinin kısa olması kendimi dominant hissetmeme yardımcı oluyor. Yani bu hem yanında dururken hem de sevişirken. Uzun boylu bir kadında böyle birşey hissetmek zor.

Yani uzun boylu olmak dikkat çeker, dezavantajı yoktur ama kısa boyun avantajı var bana göre.

PS: Boyum 1.86

kadın kişisiyim ve boyum 170. (evet, tam 170)
erkek arkadaşlarımla ben bile bu boyla hep sıkıntı çektim. topuklu ayakkabı giyince homurdandılar hep vs. uzun boy hakkında güzellemeler yazan çok erkek "topuklu giyme, benden uzun oluyorsun" insanına dönüştü. 176-178 boylarında olsam sanırım şimdiye kadarki hiçbir ilişkimi yaşamamış olurdum.
en ideali şudur denilemez elbette. "sen çok uzun değilsin ki uzun kız neyine" de kimsenin haddine düşen bir açıklama değil. ama kuzey topraklarda da yaşamıyoruz. dengi dengine işte.
ayrıca evet kompleks dolu insanlar olduğumuz da doğru.

1.80 ve sonrası diyelim biraz hantal duruyor sanki. hele basketçi kızlar :(

Kadın-Erkek ilişkileri günümüzde maalesef tamamen erkek bireyin dişiye karşı kendini yeterli görmesiyle, kendini baskın görmesiyle alakalı yani birliktelikten çok sahiplenme gibi birşey oluyor dolayısıyla bu konu kompleksle alakalı, 1.82 yim ama 1.75 lik kıza yanaşıp muhabbet kurarken zorlanıyorum. Ama 1.60 lık kızlar çook fazla güzel olmadığı sürece rahatım.Herhalde uzun boylu kızlar daha havalı olduğundan yazan erkek sayısı az oluyor galiba.Amaan düşündüğünüz şeye bak

onu diyen kız kısaysa ne yapsın :) aradaki farkı çenesiyle kapatacak :)

erkekler yatakta top gibi evirip çevirebildiği kızı istemezler. 168 kısa değil ama 160 ın altından uzak duracaksın. uzun kız uzun bacak demektir. bi de zayıfsa tadından yenmez. kız kısmısının 182 ye kadar yolu vardır. yorulacaksın...

bence erkekler uzun boylu kızları beğeniyor. hatta sarışınlarda olduğu gibi, uzun boyda da bir körlük derecesinde beğeni var. boyu uzun olan ama kendi güzel olmayan kızlar da çok beğeniliyor. basketçi arkadaşlarım vardı, tamam uzun boy güzel de, 1.90ın üzerinde, neredeyse kambur ve uzaktan görenlerin travesti falan sandığı kızlara bile erkeklerin ilgisini net gördüm. gayet beğeniyorlar.

uzun boylu kız.

aksi daha doğru olan bir genellemeye varmanızın nedenini biz bilemeyiz, grup dinamiklerinizi siz daha iyi biliyorsunuz.

mario'nun bir bölümünde böyle bir olaya giriyorduk.

flinstones

megaman x - flame mammoth adlı bossun mekanı.

metal slug olabilir

(bkz: icy tower)

snow bros

Gameboy'daki Wario Oyunu. Mario'nun asabi ikizi. Lavlı bölümden geçmek o zamanlar benim işin dehşetli bir şeydi.

worms1'de sudden death olunca alevde solucan izgara oluyordu.

www.forceforgood.co.uk

sadece çatal.

Kaşık.

kaşık

çatal

çatalla yiyiyorumda bıcak ne alaka:)

çatal kullanıyorum.ama bıçak kullanmam :)

yanında çatalla yenebilecek bir ana yemek var ise çatalla. nadiren kaşıkla

çatal.

çatal

kaşık

kaşık.

kurufasulye, nohut, bezelye vs ile pilav ise kaşıkla.
et, tavuk, döner vs ile pilav ise çatalla.

ayrıca güzel soru, tebrikler.

Çatal, en son sıyırmalık bıçak...

kaşık.

Her zaman çatalla. Yanında bezelye, nohut varsa onları da çatalla yiyorum alışkanlıktan ötürü.

tek tek pilav tanelerini çatallayarak yiyoruz.

çatal,sorunla birlikte kaşığı çok kullanmadığımı idrak ettim saol.

sadece dönercilerde çatalla yerim

çorba, aşırı sıvı muhallebi,komposto vs türü şeyler hariç her şeyi çatalla yiyorum ben.

Pilavı kaşıkla yersem sırf yağ yiyormuşum gibi hissediyorum, kesinlikle çatal.

Kibar olmam gereken yerlerde bıçak :) evde fln Allah ne verdiyse dalıyorum yemeklere.

*utanmasam makale yazacakmışım, uzattıkça uzattım nokta

bir tek çorba ve yoğurt gibi çok sıvı şeyleri kaşıkla yerim. diğer sebze yemekleri dahil her türlü şeyi çatalla.

iki saattir konuşuyoruz bir kere çubuk demedik.

çatalla her zaman.

çatalla ama çok aç olursma kaşıkla.

çatal ve bıçakla...

sol elimdeki çatalı pilava daldırır, sağ elimdeki bıçakla dengeler ve öyle yerim.

edit: solak değilim.

çatal ve kaşıkla yiyorum ben. sonlarını da tabaga kafamı daldırarak.

sadece pilavsa psikolojik olarak çatal.

fakat üstünde altında bişeyler varsa (kuru vs) elim kaşığa gidiyor.

yemekler çatalla yenir.

uzak doğu restoranlarında çubukla yerim

çatalla
uzakdoğu usülü yağsız değilse çubukla yenmiyor.

kaşık

30 yaşıma kadar çatalla yedim, bıçakla destekledim. sonra dedim napıyorum ki amk. babam gibi kaşığı denedim müptelasıyım.

"pilava kaşık saplamak"
"pilavdan dönenin kaşığı kırılsın" gibi ananevi söylemler ve deyimler dikkate alındığında kaşıkla yenmesi gerektiği sonucu çıkarılabilir. Günümüzde ortaya çıkan gereksiz kibarlık tüm işlerimizi zorlaştırıyor maalesef. Ben kaşıkla yiyorum, kibarlıkla bunun bir ilgisi de yok bence.

Çatalla. Zaman zaman kuru fasulyeyi bile çatalla yerim.

nerdeyse her yemeği çatalla

Sadece corba kasikla yenir. Bakin icilir demiyorum:) geri kalan hersey icin cataldir.

mide problemlerin var mi? spazm, bulanti, agri gibi? sadece istahsizliksa hafif birseyler atistirmayi dene. mesela biraz cacik ya da ayran, salata. hazimi kolay seyler olsun, patates ya da pirinc puresi gibi. hem basit hem de mideni rahatsiz etmez.
spazm hissediyorsan buscopan plus cok rahatlatir.
mideni bilmiyorum ama ruhun icin doktora gidebilirsin. o iyilesirse istahin da duzelir cunku.

eğer midede sorun yoksa ve canın hala bir şey yemek istemiyorsa, küçük ama çok kalorili şeyler ye. mesela snickers. en azından enerji verir.

bazı şeyleri kafana yeterince takmadan atlatamayabilirsin.
cidden kötü şeyler yaşadıysan, bunları kendi içinde aşman elbette zaman alacaktır.
ama iştahsız olsan da ye. kendi üzüntünü dinleme yiyeceğin zaman, bir ara ver düşünmeye, beynini devreden çıkarıp, ye.
gerçekten hiç yiyemiyorsan hastaneye git, ama kime gideceksin? acile gitsen belki serum verir yollarlar. durum psikolojik nihayetinde. psikiatr/psikolog/psikanalistten yardım alabilirsen, belki daha iyi olabilir. sonuçta sorunun fiziksel değil, psikolojik kökenli, di mi?

bir de aileyle yaşamadığını düşünüyorum şu anlattıklarından. evde kendine işkence etme. eğer problemini anlatmak istersen dinlerim.

kendine böyle davranmanı hak edecek bir şey yaptığına inanmıyorum. kendini böyle cezalandırma.

birak gitsin ya. ne ugrasiyorsun ki? ben olsam dakika durmazdim. -er kisisiyim-
bir de ergen zihniyette oldugu apacik. kuzenine kizlarla fotografi gondermek nedir allasen. hemen terk et. baska birini bul.

@bohr atom modeli, seviyorum ve güven harici diğer her konuda çok iyi anlaşıyoruz. :(

erkek kisiyim
bence sevgilin degil zaten bunlari yapiyosa.

1. striptiz barda erkegin ne isi var?
2. gitmesi sacmalik hele beraber oldugu kisi mutlu degilse daha bi sacmalik.
3. takip etmesi bile hata
4.aldatimis


kisacasi sizin is bence hic olmamis bile.

sevgilisi varken baska kadinlara bakicak, yanlisligin daniskasi.
hee su olabilir striptiz barlarin ya da cinselligin tema oldugu bi yere gidersiniz, beraber girer gezer eglenirsiniz bu farkli. mesela amsterdam gibi. ama onun disinda bi erkegin striptiz barlara filan gitmesi alenen sacmalik zaten.

hemcinsin olaran diyorum ki kaçkurtul! yoksa ya katil olursun ya kanser.
böyle iş mi olur. adam uçkurunun peşinde dilediğini yapıyor,
hem karnım doysun hem pastam dursun yok canım böyle şey!
defolsun gitsin striptiz bara sonra kuzenine hava atmak için trenden kız kaldırsın.

te allam ya!

er kişiyim
1)evet
2)kızarım, üzülürüm, hatta muhtemelen ilişkiyi bitiririm. zaten ben yeterince atletiğim ve yatakta iyiyim ne ihtiyaç duyuyorsa.
3)ben bi erkek olarak bir kaç tane suicide girl takip ediyorum dövme fetişistiyim bir şey demez sanırım kimse bana, dememeli de.
4) -
5) -

1- kiminle gideceğine bağlı. kötü arkadaşlarla çay içmeye gideceğine, iyi arkadaşlarla striptiz bara gitmesini tercih ederim.
3- kadının kişiliği sadece foto paylaşmaktan ibaretse, etmesi makul. ama sadece bundan ibaret olmayan insanlar da var.
4- kuzenine fotoğraf göndermese, hikayeye inanılabilirdi belki.
erkekim.

1) Evet eder
2) Beni sallamıyor demektir, biter
3) Evet eder
4) Bu aldatma, net. Zaten kuzenle paylaşılan resim aslında şöle demek için "abi bak bu kızı / kızları düttüm" ki bence de dütmüştür. Dütememişse kendi beceremediği içindir.
5) Sen bir şans vermişsin o da seni sallamamış. Bundan sonra vereceğin şanslar sadece "ben boynuzlu şapkayı seviyorum hayatım" demektir. Sizi sallamıyor, bulduğu her fırsatı değerlendiriyor. Mideniz kaldırırsa devam, ama bunun hastalığı var şusu var busu var. Bi tek geleceği yok ...

erkeğim. haklısın.

bu durumda kıskanmıyorsan midesiz olduğun sonucunu çıkarırım. nasıl bir ilişki o yahu? sevgilisi olan bir erkeğin striptiz barda ne işi var? onu geçtim kadınlarla ne işi olur? 4. sorunu yorumlamıyorum bile. erkeğim, ben yapsam bunu kendimden iğrenirdim. sen hala adamla berabersin, ilginç.

kadın oldugumu belirteyim önce,
aslında tüm bunlar yasanabilir ama reklam yapma konusu kişiliği ile ilgili sorunlar gösterdiği için çok kabul edilemez.
striptiz bara gitmesi beni rahatsız etmez. ben de gitmek isterim örneğin. sizi neden rahatsız ettiğini sorgulayın ve aldatmayla neden eşdeğer tuttuğunuzu.
3. konu da üstteki konuyla paralel.
o yüzden 4üncü konuya dönüyorum, geçmişte yaşanmış bişeylerden doğan bi güven probleminiz zaten var. örneğin bu kuzenle paylastıgı seyi sizin öğrenmemeniz gerekirdi ve daha özenli davranması gerekirmiş bu tip konularda. en azından sizin tüm bunları ilişkinizin dışında göreceğiniz algıya sahip olana dek.

sevgilim olduğu halde, Amsterdam ve Hamburg'da striptiz bara gittim. Striptiz barda neler yaşanır anlatayım, öğrenin.

herkesin görebileceği bir yerde on dk on beş dk'lık striptiz performansları olur tamamen profesyonelce, filmlerdeki gibi kadına sulanmalar filan olmaz, kadın tamamen soyunduğunda biter şov, çıplak halde devam etmez. bir şeyler içtiğin müddetçe izlersin kimse sana karışmaz.

lap dance yapan kızlar gelir yanına, onlara da içki ısmarlamanı isterler, belli bir tutar ödersen içeride (private) şovlarının olduğunu söylerler. kabul etmezsen kimse karışmadan içki içtiğin sürece izleyebilirsin striptiz şovu.

ben de böyle yaptım, bir bira (6 eur) ile 2 striptiz şov izledim, gelen kızlarla oturmadım, lap dance, private şov istemedim. böyle davranmışsa aldatmak değil bence, merak ettim, görmüş oldum, kimseyi kucağıma almadım, kimseyi aldatmadım.

1. Evet eder ama gitmek istiyorsa gitme demem. İçinden gitmek geliyorsa gitsin, benim keyfim kaçarsa da sonuçlarına katlansın.
2. Gitme demem bi defa en başta
3. Evet eder ama niye takip ediyosun da demem. Onunla ilgili fikrim değişir, davranışlarıma yansır, falan filan.
4. Aldatma değil. Kızdan hoşlandığından, ona sulandığından ya da birlikte olduklarından emin değilsen aldatma değil. Yurt dışında güzel bi kız görmüş, kuzenine hava atmış. Hepsi bu. Bu adam sağlam ayakkabı değil galiba diyebilirsin, eline fırsat geçse aldatır bu diyebilirsin ama aldattı deme. O kadar ucuz değil o olay :)
5. Sakin ol. Yakın zamanda benzer durumları ben de yaşadım, sevgilim bu anlattığın adam gibi bi kızdı. Gece 2'de 'arkadaşım' dediği bi çocukla başbaşa nargile içmeye gidip eve dörtte falan dönen bi tipti. Birbirimize uygun değiliz dedik ayrıldık. Sen kıskanıyorsan eğer, 'kıskanmamalı mıyım' diye sorma kendine. Kıskanıyorsan kıskanıyorsundur. Eğer o da kıskandığının farkındaysa, ve seni hayatında istiyorsa, ya davranışlarını sana göre ayarlar, sen rahatsız olacaksın diye striptiz bara gitmez mesela, ya da gider ve sonuçlarına katlanır. Canını sıkma. Kendine daha uygun birini bulursun.

bunları kıskanmanın tuhaf bir şey olduğunu ima eder gibi konuşmalar da yaptı mı? sanki sıkıntı yapılmaması gereken, her ilişkide olabilecek şeylermiş ve insanların sorun etmesi onların kezbanlığıymış gibi bir tutum sergiledi mi? genelde öyle yaparlar.

bence koşarak uzaklaş. kadınım, hepsi rahatsız edici ve sen haklısın. şu anda sevdiğin için ve mutlu zamanlarınız olduğu için sana zor geliyor ama kendi tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki ayrılıp da aradan zaman geçmesini sağlarsan o ilişkinin aslında senin karakterinden ödün vermene sebep olan, seni baştan aşağı mutsuz eden bir şey olduğunu fark edeceksin. dik durmaya çalış, mümkünse tartışma çünkü bahsettiğin gibi bir adam ya karaktersizlik yapıp anlattığın gibi tutarsız özürler dileyecek ya da girişte söylediğim şeyleri yapacak. tartışmaya göre bunların çeşitlemelerini göreceksin ve konuşarak çözemeyeceksin yani. sadece seni daha çok yıpratır her şey. farklı insanlarmışsınız, bana göre makul olan taraf sensin. sizin ilişki sorunlarınız çözülebilir gibi değil artık. en azından benimki böyleydi.

1. striptiz bar merak amaçlı gidilip görülebilir, bu illa aldatmak sayılmaz, türkiye'de böyle şeyler yok. yurtdışında da sevgili olanlar bile gidiyor, ayrıca orada sadece bakıp çıktıysa bence o kadar bi sorun yok.
2. siz gitme dediğiniz halde gittiğini nasıl öğrendiniz?böyle bir şey vardı evet gittim mi dedi? yoksa yakaladınız mı?
3. böyle çok kişi mi takip ediyor yoksa sadece 1-2 tane mi? sosyal medyada böyle kendini teşhir edenler çok var siz bu durumu ona söylediğinizde nasıl davrandı?
4. ne zamandır çıkıyorsunuz? ve bunu yakaladıktan sonra bir daha bu tarz bir şey yaptı mı?
anladığım kadarı ile yurtdışında olunca sorun yaşıyorsunuz, türkiye'de olsa pek sorun olmayacaktı galiba.

er kişi niyetine
1-etmez.
2-gitmeni istemiyorum demem.kendi beyni var ve bedava.
3-butun erkek arkadaslarım takip ediyor bende ediyorum hobi bu.
4-asıl konu.erkek arkadasın avelin teki.senden baskasını kandıramamıs seninle takılıyor.hatta ne yaptıgının bilincinde bile değil evlenirde seninle ama yeni bi tık daha giderlisini buldumu aynen kor kapının onune.sana gelince bildiğimiz turk ayse fatmasısın
5-oglan fantezi diyarına kosmus sen nefes alamıyorsun.nedir bu ihtiras.

arkadaşım canım ciğerim sen duygularını at kalbinden beyninden de ona dair düşünceleri sil. ve çıkar hayatından. ben böyle yaşayamam. ya!

@serabetan-meriç
@gercekten mukemmel insan-nikiyle musemma
@fenerli delgado-sensin
@douchebag-douchebag,yapmaz oyle seyler.

boş zamanlarımda kadınım.

1- bana komik gelir

2- ben birlikte gitmemiz doğrultusunda teklif beklerim/yaparım. ille tek başına gidecekse işin içinde bir problem ararım ("mis gibi sevgilisiyle gitmek varken"). sonra kendisi arkadaşlarıyla birlikte gidebilir tekrar. ilk benimle gitsin. ama erkekler bu tarz şeylere heves ettiklerinde erkek erkeğe gitme eğiliminde olabiliyorlar. yani striptiz izlemeye gitmek değil sorun. zaten bir olayı da yok, ama birlikte gitmek varken gereksiz.

3- kadınına bağlı. sırf porno yıldızlarını takip ediyorsa komik olsun diye yapıyor da olabilir ama o komiklik bana uymayabilir. sascha grey'i takip ediyorsa direk ayrılabilirim mesela; çünkü o kadar çirkin bir şeyi beğenen ve izleyen adam beni sevmesin ve izlemesin.
basit görünümlü kadınları takip ediyorsa o ilişki hiç olmamış demektir, aradan sıvışırım.

4- o gece bir şeyler olmuş.
senin durumunda olsam, en minimal şekilde 'niyet' olarak aldatıldığıma inanırdım. hatta aldatılmış olmak bir yana, sevgilimin yaptığını kabul etmemesini büyük hakaret ve saygısızlık olarak anlayabilirdim. gerçekleri söylemeye değer görmediği bir şey miymişim ben? büyük terbiyesizlik ve nezaketsizlik. bana gerçekleri anlatmayan bir insanla işim olmaz.

senin sevgilin de cinsel olarak bastırıldığı bir ortamda yaşamış olabilir, ya da daha önce bu tarz şeyleri hiç görmediği için aç olabilir. aç olmak en fenasıdır. madem sordun, ben böyle bir insanla, bırak ilişki yaşamayı, tanıdık bile olamam. hiçbir konuda sonradan görmeleri sevmem. bu da başka türlü bir sonradan görmelik.

çok teşekkürler arkadaşlar. kendimde suçlayacak bir şey arıyorum, ara ara ben aşırı kıskançlık mı yapıyorum, hata bende mi diye düşünüyorum çünkü sevdiğin ve genellikle çok iyi anlaştığın bir insandan ayrılmak gerçekten çok ama çok zor.

@j000ker:

1) söz konusu kişi yurt dışında defalarca yaşamış ve bu tür bara daha önce bir çok kere gitmiş birisi. birinde lap dance dahi yaptırmış ama benden önce. hatta o kadar ki, o yurt dışında söylediğin çiftler gibi bir yurt dışı seyahatimizde beraber de gittik. ama önceki yaşadıklarımdan olsa gerek, tahammül edemedim, beş dk içinde çıkmak istedim.
2) kendisi itiraf etti. ama zaten öncesi de var, o arkadaşıyla bir şehre gidersen ben yokum artık dememe rağmen gitti o şehre de, striptiz bara da.
3) ne farkeder ki? 2-3 kişi takip ediyordu. ben yakalayınca ve kızınca sildi. ama nereye kadar kontrol edebilirim? bir şeyler hep benim kontrolümle yakalama-düzeltme yoluyla mı olacak?
4) 11 aydır beraberiz. bunu yakaladıktan sonra bu tarz bişi yapmadı (ya da ben yakalamadım) ama bana bir daha asla yapmayacağım diye söz verdiği şeylerin hemen ertesi günü aynılarını ve daha beterlerini yaptığını yakaladım. güven sıfır artık yani.

5) türkiyede de mesela bana evdeyim deyip taksime gittiğini ortaya çıkarttım. hem de ben öncesinde onu kısıtlamamışken. ya da yakın arkadaşımla gidiyorum diyerek tanımadığım kızlarla gitmiş oldugunu farkettim. kızların normal arkadaşları olduğu ortaya çıktı sonra ama neye yarar? yani yurt dışı ve türkiye, kişilik belli. ayrıca yurt dışına her gittiğinde bir şey bekleyecek ve bir şeye uğramayı kabul etmiş mi olacağım ben?

@fauxhumanitas, kendisi erasmusla, wat'la falan epey bir yurt dışında bulunmuş. istediği haltı yemiş zamanında. doymuş olduğunu düşünüyordum...
ayrıca 28 yaşında.

ben de 28 yaşındayım, Hollanda'da ve Almanya'da çalıştım 2 sene, hiç bir şeye doymadım :)

1) evet hemde çok rahatsız eder (bayan taraf benim)
2) ayrılırım
3)çok rahatsız eder, sapık mı yau
4) bence aldattı, 4 ay saklamış, birlikte olduğunu niye saklamasın ki?
5)bence bu adamla ciddi şeyler düşünme. bir kere yapan her zaman yapabilir. kendi babamdan biliyorum şu an 5. karısıyla evli, yaşı müsait olsa kim bilir kaçıncısı olacak...

Erkeğim

1- Eder
2- Ağzına sıçmaktan beter ederim
3- Etmez
4- Resmen boynuzu yemişsin, pişman olsa, sen bunu keşfetmeden kendisi itiraf ederdi. Sen öğrenene kadar hiç vicdan azabı duymadıysa seni umursamıyor, muhtemelen alışkanlıktan beraber hala seninle.

er kişiyim. postala. hayır bi' de anlamadığım sadakatsizlik olması için illa o penisin vajinaya girmesi mi gerekiyor yani? nası' kıstas bu? ciddi ilişki arayışında bi' tip değilsen dursun öyle yedekte. ama aksiyse postala.

"Bırak gitsin, geri dönerse daha uzak bir yere bırakırsın." sözünü bu başlığa uygun görüyorum.

erkeğim, haberim olduktan sonra başkasıyla yatması bile rahatsız etmez.

1)Erkeğim beni eder. Kız arkadaşımı da eder.

2)İlişki biter gibi :/

3)Beni eder, biraz dalga geçerim ama kavga çıkarmam. kız arkadaşımı etmez.

4)Aldatmak, en azından niyet etmek.

1) kiz arakadasim elimden goturdu striptiz klubune
2) sonrasinda gitme demedi. ama ben gittigimi soyleyince bi ton laf etti. halbuki konsept olarak cok uzak oldugunu da biliyor
3) amima kordu. koyduda zaten
4) valla orada sikis oldu, kusura bakma.
5) -

edit: turkce degil cerkezce yazmisim aq. duzeltmiyorum, ibret-i alem olsun.

Cinsiyet: kadın
4-Okudum bütün post'u. 4. maddedeki durumu 2 farklı şekilde değerlendirmek gerek. Ben olsam, sevgilime güveniyor olsam, böyle bir şeyi sorun etmem. Wingmanlik problem yaratacak bir şey değil bence ama siz zaten güvenmiyorsunuz erkek arkadaşınıza, bu güvensizliği hak edip etmediğini bilmediğim için yorum yapamayacağım ama ortada bir sorun olduğu açık. Ayrıca tutup bununla hava atmak nedir arkadaşım? "Hiç mi kız görmedin?" demezler mi adama? Bence sevgiliniz biraz ezikmiş.

1-Bence striptiz bara gitmesi falan sorun değil. İsterse yalnız gider takılır, ister arkadaşlarıyla.

2- "Gitmeni istemiyorum" demişsem önce bir sorarım "Niye gittin?" diye. Sonra da insan gibi neden gitmesini istemediğimi açıklarım. Haklı taraftan özür dilenmesini beklerim. (Ben haksızsam ben de özür dilerim sorun değil.)

3-Sosyal medyada bu tip insanları takip etmesi beni rahatsız eder çünkü beni beğenip beğenmediğini sorgularım ama porno izlemesi rahatsız etmez mesela. Porno başka bir şey, sosyal medya teşhirciliği başka.

Bence ayrım şu olmalı, her insan fantezi kurar, erkek kadın fark etmez. Bu fanteziyi gidip strip club'da da kurabilir, porno da izleyebilir vs. Ama bu fanteziler üzerinden hareket etme ihtiyacı hissediyorsa (aldatma gibi, sosyal medyada teşhirci kızlara zaman ayırmak gibi) o zaman içinde tatmin edemediği bir şeyler var demektir ve bu şekilde eksiği olan insanla uğraşılmaz, anlatamazsınız derdinizi. Uğraşmayın bence.

Edit: gercekten mukemmel bir insan suicide girllerden bahsetmiş, benim bahsettiğim sosyal medya teşhirciliği o değil. hilal cebeci tipi teşhircilikten bahsediyorum.

kadınım. bu söylediklerinin hepsi beni delirtir.

"hem kızlar isteseydi cinsel anlamda birliktelik olacağına da eminim." dediğin bir adamla ne kadar devam edebilirsin ki?

bir çok yorumu okuyamadım. da sen kimsin ki karşı tarafı kısıtlıyorsun?
tayyip misin?
ne pis bi ilişki lan bu?
uymuyorsa ayrıl.
get a life!

okumadım ama, okuduğum kadarıyla senin istediğin tarzda ıyy çok kötü, istemem tarzı cevaplar yazılmış. peki kendine bakmayı hiç denedin mi, şimdi sen şu soruları cevapla bakalım:

1- ne kadar kezbansın?

2- ne kadar kezbansın?

3- ne kadar kezbansın?

bu 3 soruya hayır dediysen, peki bu soruya hayır diyebilecek misin bakalım:

4- ne kadar kezbansın?

ya işte böyleyken böyle..

@based on a true story, şu olayların kezbanlıkla bağlantısını söyle. ayrıca varsayalım ki kezbanım, o zaman en başından bıraksaymış beni, bu tür şeylere ne gerek var, yapmasını haklı mı çıkarıyor? ayrıca kezban olsam sizce bu kadar açık olaylarda dahi kendimi bu kadar sorgular mıydım? hata ben de mi, çok mu kıskancım diye sormuşum farkındaysanız.

dilinize dolanmış bir kezban lafı, ota boka yazın, sonra da gelin o kız beni terketti, şu bunu yaptı, seviyorum diye ağlayın.

hemcinsinim.

1- bir kerelik ve sadece merak için gittiyse bişey demem
2- gitme dememe rağmen gitmişse de ağzına sıçarım.
3- rahatsız olurum ama sırf estetik amaçlı atıyorum suicade girls tarzında bişeyi takip ediyorsa sorun olmaz
4- şans vererek iyi yapmışsın da sonrasında istememene rağmen bunları yaptıysa artık başka bir şansı haketmiyor bence.

bana sorarsan her senden uzakta olduğunda artık içinde bir şüphe olacağı için mutlu olamayacaksın. ayrılabiliyorsan ayrıl derim :/

1.asla gidemez
2.ben gitme dediğim halde bi yere gidiyorsa o sevgilim olamaz artık.ama mantıklı bi nedeni olması lazım gitmesini istemememin.arkadaşlarıyla normal bi barda içmeye gidebilir mesala.
3.sosyal medyada istediğini yapabilir.sanki porno izlemiyor mu ne farklı var çıplak resimleri yayınlayan kızı takip etmesinden?
4.bence de aldatma değil.alt tarafı tanışmışlar ama senden saklaması hata olmuş baştan anlatabilirdi.
5.bence senin erkek arkadaşının gözü dışarda.çünkü bi kadın karşısındakinden şüpheleniyorsa şüphesi pek boşa çıkmaz.
cinsiyet:kadın

diger cevaplari okuyamadim ama, bir kadin olarak.

1 eger bir barney stinson edasinda her gun striptiz clubdan cikmiyor diyorsan, bir problem var evet. ama bence populer kulturde hemen her erkegin bir gorup havasini tatmak isteyecegi bir yer. ki benim bile yurtdisina cikma durumunda en cok yapmak istedigim seylerden biridir.
2 gitmeni istemiyorum dedigin halde 'cok da seyimdeydi bana ne yea' diyip gittiyse o da problem. ama hayatim sen bunu istemiyorsun ama, ben su su sebeplerden istiyorum diye aciklamalariyla ve seni kirmadan gittiyse, tolere edilemeyecek bi sey oldugunu dusunmuyorum. kimse kimsenin sahibi degil, onun hayatinda engelledigin seyler herhangi bir ayrilik durumunda sana kotu puan olarak donmekten baska ise yaramaz.
3 ben bir kiz olarak takip ediyorum. sonucta kiz fotografini vatsaptan adama gonderip sonra da evine gitmiyor.
4 iste tam burda problem var. yukarda soylediklerimden de anlayabilecegin gibi, kizlarla bulusmasi buyuk bir problem yaratmamakla birlikte, bunu senden saklamis olmasi, daha sonra saklamayi bile beceremeyip caktirmis olmasi ciddi bi olay. senin tepkinden korkup 'ben simdi kizlarla bulustugumu soylersem benimki cildirir' korkusuyla soylemediyse yine adama cok yuklenemeyecegim ama, sen ilk soylediginde buna buyuk tepkiler vermeyecektiysen ve yine de sirf mini cakalliklar yuzunden soylemediyse, bile bile guvensizlik yarattiysa, bu ilk degildir, son da olmaz, guvenemedigin adamla yasayip yasayamayacagini bir dusun derim ben.

erkeğim
1- eder, ama karışmam. sevgilimse güveniyorumdur çünkü ve aynı güveni ben de beklerim.
2- ben de giderim o takdirde.
3- etmez.
4- her şekilde sıkıntı. belki sırf ego tatmini için yapmıştır ve aslında öyle bir niyeti yoktur ama yine de affetmesi güç. tam olarak aldatma denemez ama yanlış bir davranış ve affetmeye gerek yok.
5- güveni haketmiyormuş demekki, sal gitsin.

@dark pesıncır mısın kim besıncır mısın dinle bakim sen beni bi.

eveet buraya bak kızım, önünüze dönün bakim kendi aranızda konuşmayın. hşşşş!! dinle burayı..

şimdi sevgili kezban, "hocam ben neden kezban oluyorum, tövbe estağfirullah nasıl kurtulurum bu illetten" cihetinde bir soru sormuşsın.

şimdi okumadım ama, öncelikle based hoca efendiye çemkirdiğin içün kezbansın. sonralıkla, herkese kezban dediğimi düşündüğün için kezbansın. yazılarımı anladığım kadarıyla takip etmediğin içün kezbansın. ki takip etseydin bugünkü maarif takmivi yazımı okuyup feyiz alırdın inşallah. ne yazmışız:

-erkekse: abaza
-kadınsa: kezban
-günün mönüsü: yayla çorba, kuru, pilav, tulumba.

kedi canını senin, esen kal. sevgiyle kal. halalüya.

okumadım ama senin erkek arkadaşın çok sikici bi arkadaş

er kişiyim.
1) hayır gidebilir.
2) Kendi tercihidir canım sıkılır ama gitmek istiyorsa gider.
3) rahatsız eder.
4)Muhtemelen aldatmış

Bir konuya dikkat etmek lazım.Empati yapmak zor olduğu için kendi bakış açımdan durumu açıklamaya çalışayım. Erkeğim ve avrupa'ya gidiyorum ve bir kez striptiz klubune gitmek nasip olmuş,giderim,kız arkadaşımında anlayışlı olmasını isterim.Eğer kız arkadaşım ile aramda cinsellik yok ise beni zorlamamsı gerekir,benim için önemli çünkü.Eğer cinsellik var ise ve kız bunu ciddi sorun ediyor ise gitmem.Bu bir kriz olacak konu değil.Ama Allah Kahretsin derim. Foto falan olayı tam ergen olayı,saçmalamış,Yapılmaz öyle bir şey.

Disi kisiyim.

Icerik cok da önemli diil senden sakladigina göre sakat bi is yaptiginin kendi de farkinda. Aldatma olarak görmese ve kendine biraz saygisi olsa sana anlatirmis. Bu arkadasla gecirdigin her gün ziyan.

1) gidemez.

diğer maddelere gerek yok. striptiz bar ne la. Normal bara bile karşıyım ben.


2) gidemez

3) porno izlemesini bile aldatmadan sayardım.

4) Burada küfür ederdim.

Erkeğim.

o an içimden geçen ''sizin hepinizin amına koyayım, orospu çocukları.'' olur.
espriyi açıklama olayına bence hiç girme. onu yapma. büyük hata :)

beni çok tanımayan kişilerin yanında espri yapmam, suskunca dururum genelde. Çünkü belirttiğiniz gibi mahçup olurum diye düşünüyorum.

Tanıdıklarım beğenmezse espriyi "bu da böyle bi anımdı, zuhauhau" diye birlikte geyik yaptığımız filmlere aktarırım konuyu.

mahsunkul,yok ben hiç açıklamam zaten,açıklayanlar oluyo ama :)

basima geldi de, boktan bi durum, hemen , acilen baska konusya gecmek lazim. yoksa lale gibi kaliyo insan.

espriye gülmedilerse ya espri kötü, ya karşı tarafın espri anlayışı senle örtüşmüyor ya da karşı taraf espriyi anlayamıyor.

yani espriyi yapmadan önce biraz tahmin etmek gerek,

espriyi hiç bir zaman açıklama, o ayrı bir mesele.
açıkladın, yine gülmedilerse çok takmaya gerek yok. susarsın bi daha da onlara espri yapmazsın, mahrum kalsınlar senin esprilerinden

bu durumda olan ben değilim.ama olabilirdim de yani hiç başıma gelmedi şuana kadar.çünkü toplum içinde ben çok çekingenimdir.pek konuşmam.ama yaşayanlar muhakkak vardır.kendimi bianda öyle düşündüm de gerçekten zor olmalı.insanların da tepkisini merak ettim bi sorayım dedim :)

bilmiyorum bana komik gelmişti...diye bitirirseniz belki buna gülerler:))

espriyi açıklamaya kalkmak 'sıçıp üzerine sıvama' safhasını gözümde canlandırır her zaman. o yüzden eğer böyle bir şey ile karşılaşırsam ufaktan içime kapanır yapacağım espirinin .. diye söylenirim.

fıkrasına gülünmeyen adam vol 1564867465 olarak hayatına devam edersin yapcak bişi yok.

karşımdaki dünyanın en kötü espri yapan adamı olsa bile nezaketten gülerim. millet ne gıcık a.k. kimse kendinden ödün vermiyo, empati sıfır.

esprimi anlamayıp bir de öyle tavırlara giriyolarsa 'laf sokmuşum da anlayamamışlar'a yatarım, bu sefer suratları asılır.

kendime kahkahalarla gülerim.
günlük hayattaki klişe deneyimler listesine bir çek daha.

çok mal bir espri oldu sanırım :D falan der gene şakaya vururum

genelde hep gülünür. komik adamım çünkü :) gülmeyen anlamamıştır zaten! veya anlayacak kapasitede değildir.

haklısın. bunu bil.

Allah seni inandırsın, kaynımda da var aynı tip bi arkadaş. Düzelir düzelir, merak etme.

sen de çok duygusuzmuşsun :)e aşık olunca olur öyle

eleman çok yüz veriyo demek ki. eve gelince 3 saat konuştukları kesin kızın dedikodu yapmasıdır. pes oynarken de diyecek kıza "oyun oynuyoruz bitince ararım ben seni" diye. sorun kızdan çok arkadaşında.

çocuğun ilk kez yoğun olarak aşk duygusunu yaşadığı ilişkisi mi bu? ilkse normal. ondan umudu kes. master lig falan yap. oyuncu kas tek başına. ha daha önce sevgilileri olduysa ve hepsinde böyle metamorfoz geçiren bi' tipse. yine master lig yap tek başına. antrenmana gir. serbest vuruş çalış. kondisyon geliştir.

boş muhabbet, ne olabilir ki? haklısınız, oynamayın bence bu şekilde.

tamam telefonda konusmanin bokunu cikarmamak lazim, sevgili disinda da aktiviteler, ugrasmalar olmali ama adam sevgilisni birakip, sevgilsine 'caktigimin kizi' diyen adamla oturup sikko sikko pes mi oynasin? yapsin mi bunu cidden?

Alıntı yapıyorum "lan bizimde sevgilimiz oldu, yeminle 1. yıdan sonra ben sevgilim olduğunu unuturdum lan." Ara ara şimdi neden sevgiliniz olmadığını ya da ilişkilerinizin uzun sürmediğini kendinize sorsanıza. Arkadaşınız aşık, umarım bu uzun sürer. Pes oynamaktan daha eğlenceli aktiviteler var kız arkadaş olunca...

eğer aynı şehirlerde yaşıyorlarsa sevgililerin günde toplam 30 dakikadan uzun telefonda konuşmaları saçma. 60 dk. payını da o gün(lerde) görüşememişlerse diye veriyorum.
hoş, aşık olunca yapışık ikiz olunabilir; ona izin var. ama hem mıcır vicir görüşüp hem de saatlerce telefonda konuşmak gerçekten boş, yeteneksiz, kendilerine zaman ayırmaları gerekmeyen, yaratıcı olmayan insanların işi. onlarla aynı dünyadan olduğumu sanmıyorum.

300bin lira birikir mi la? en azından maaşlı adam işi değildir o.
8.5senedir çalışıyorum sahip olabildiklerimin toplam değeri 3bin lirayı bulmaz bile.
nerde 300bin.
millet borçlanmadan mal sahibi olunmaz diye krediye falan abanıyor ama para biriktiren bir kısım arkadaşımın ise avantajı şu;
-aile ile kalıyor
-ev giderlerine çok az katkı yapıyor
-elektrik-su-doğalgaza para vermiyor
-kira ödemiyor
-yeme içmeyi aile ile sağlıyor..

ee geri ne kaldı... ham maaş...
e biraz da asosyalse arkadaş, tamam işte, balya balya para biriksin.

ben de işte şu an senin bir kısım arkadaşınla aynı durumdayım. diyorum ki biriktireyim. Ama olmuyor işte azıcık birikince tekrar harcamaya başlıyorum. Nereye koymalı, nerelere kilitlemeli o parayı? Neye yatırmalı?

o 300bini biriktirenler biriktirmemiştir. ana-babasından kalmıştır muhtemelen. evlenirken ev alan tipler var bir de. babacım ne kadar zaman çalıştında ev aldın, düğün yaptın.

evlenirken 10bin gibi param vardı. gerisini kredi çektim. o para da yetmedi üstüne borç yaptık. borçlarımın bir kısmını kapatmak için altın bozdurdum hala da borcum var bankaya ödeyemediğim. sözlük kodamanlarına selam ederim :)

memur adam biriktiremez. Uzman yard olsa 3000 TL maaş alır 100 ay = 8.33 yıl sürer 300.000 TL paranın cebine girmesi.. Hiç yemiyecek tabiki paradan.. Var sen düşün. :)

tam da onu diyorum işte. 30-35 yaşında ev alan insanlar var tanıdığım. Ve bunlar kendileri biriktirmişler hep bu paraları. Maaşlı insanlar. Nasıl yapıyorlar aklım almıyor? Onlara da soramıyorum ya arkadaş sen kaç para maaş alıyosun da bu paraları biriktiriyosun denmiyor.

hala nokia 5110 kullanırsan,
pentium 2 100 mhz sana yeterli ise,
broadway marka araç işini görüyorsa,
haftasonu fasıl vs merakın yoksa,
yılda 2 hafta taile gitmiyorsan birikir kardeşim.
harcamadan duramamak nedir bu arada. illa ayfon 6s alma zorunda değilsin. tüketim çılgınlığına bulaşmamışsan gayet birikir efenim.

unutma; işten artmaz dişten artar.

(ben mi; galaxy s2 yi satıp s3 almayı düşünüyorum şu sıralar.)

illaki destek alıyorlardır bi yerden.. Kendilerinden değil yani sakin :)

ailesiyle kalan bir insan maaşı da biraz yüksekse 5-6 yılda biriktirebilir o parayı.

bunu nasıl yaptığını soracak olursan, öncelikle araba veya ev almamıştır, kredi vs. gibi hiçbir borca girmemiştir, borsa oynuyor olabilir, parayı sürekli vadeli mevduata / altın hesabına aktarıyor olabilir. olabilir de olabilir.

dediğim gibi ailesiyle yaşıyorsa çok da imkansız değil yani. tek yaşıyorsa maaşının en az 6.000 olması lazım ama.

sen de biriktirmek istiyorsan her ay sana gelen maaşın sadece yetecek kadarını hesabında tut, artanı da her ay bir başka vadeli hesaba yatır (yani 1 aylığına kilitle). bunu her ay yaptığında vadeli hesabın git gide büyüdüğünü ve faiz gelirinin de arttığını göreceksin.

insanlar düşündüğümüz kadar sosyal değiller.

bak bir örnek: 5bin lira maaşla girdi bir çocuk, iyi bir yere. fakat şehirden şehire gidiyor. gittiği şehir herhangi bir şehir olabilir. 2 kademe üste çıkana kadar şehir şehir geziyor. sosyalliği bırak iletişimin kıt olduğu yerlere bile gidebilir. bu çocuk parayı nerede harcayacak ki? 24 yaşında mı ne girdi bu işe. ailesi zengin değil. ama eminim biriktirmiştir.

maddi yatırım nasıl yapılır bilmiyorum. insanların ana parayı biriktirdikten sonra krediyle ev almaları sık rastlanan bir durum. kendi işinin sahibi olup, güzel para kazananlar zaten yürüyor. ama özel bir şirkette iyi para kazanananlar adım adım ilerliyor sanırım.

erkekler sevgililerine harcıyorlar para bir miktar. kadınlar da alışverişe. gördüğüm eğilim şimdilik bu. beyaz yaka çalışıyorsa erkeğ kısmının ailesinin kirasını ödediği/masraflarına yrd. olduğu ya da direk aldığı bir evi oluyor. kızlarda da benzer durumlar olabiliyor. mavi yakalarda para biriktirme daha zor. masrafları karşılamak için bile zorlanıyorlar.
aile geçmişi, şu an çalışılan işin yapısı belirleyici. bazı insanlar da kendi işlerini kurarlarken ailelerinden kredi alıyorlar aslında. o kredinin ödemesi bankadan daha esnek oluyor elbette (: o sırada yatırım yapıyorlar.

ayda 2-3 bin kenara atabiliyorsan senede 24 bin ediyor min. 2 senede 48bin. 50 diyelim. 50 bin lira evin ilk ödemesi ile kredi alıp yürüyebilirsin gibi oluyor.
böyleyken böyle.

300 bin biraz abartı olsa da iyi para biriktirmeye başladığında mesela 10 binlik bi araba alacaksın ya diyosun biraz daha biriktireyim 15 binlik alayım derken 1 2 sene de 50 bin lira biriktirebilirsin bu da ülkemizdeki en mantıklı yatırım olan gayrimenkul için önceki arkadaşların dediği gibi ana parayı peşinatı vs karşılıyor. bunları yaparken de aşırı asosyalleşmene gerek yok. çoğu insan zaten bütçesine göre sosyallaşebiliyor. fazlası mantıksızlık. öğrenciyken bunu ben de pek anlayamıyordum.

not: memurlar kadar iyi para biriktiren insanlar görmedim. ama 300 bin zor tabi.

kabul ediyorum tamam 300bin fazla söylemişim :) hesabımı bilsem zaten şu an birikmiş param olurdu.

o zaman en mantıklısı altın alıp, bi yere yatırmak oluyor. umarım başarırım.

bankasız, borçsuz ve kredisiz bir hayat istiyorum

özel sektörde "menecer" olarak çalışıyorum, 9k aylık alıyorum, hayvan gibi harcayıp yine de biriktiriyorum. :P

öncelikle harca harca bitmeyecek gelirin olmalı.

parayı para olarak tutarsan ya da hemen paraya çevrilebilecek bir şekilde saklarsan asla biriktiremezsin. arsa alacaksın müdür. deprem de olsa, sel de olsa o arsanın değeri asla düşmez.

İnanmayacaksın ama 10 sene önce aylık 5 milyon gibi paralar koyarak valide hanım arsa aldı. ha nasıl aldı, yıllarca birikti, eline bi para mı geçti attı bankaya, küçük demedi lan bunu üzerine koysam ne olacak demedi, pazar parasından arttı ay sonunda bankaya koydu. sonra peder bey gölbaşında imarsız bi arsa buldu onu aldı. gittiler domates biber yetiştirdiler, sonra imar geldi, hala üzerine birşey dikmediler domates biber ekerlerse ekiyorlar ama o 5 milyonlardan çok daha fazla değeri var.

arsa marsa almadan arsa parası biriktir. birikir o birikir.

sanmam. ilgisiz şeyler değiller ki. edebiyat sosyolojisi diye bir alan var. ama yine de hocalarına filan danış, bir de okulların web sitelerine bak araştırma görevlisi alırken hangi kriterleri arıyorlar diye. örneğin sosyolojiden yüksek lisans da yapmış olma şartı arıyorlarsa o zaman zorlaşabilir.

çok düşük değil bence. başvurup, sonuçları görmek lazım. destekliyoruz.

pamuk ve sigaranın poşedini kullanarak tekrar çıkarılabilecek bir tıpa yaptım. sağlam oldu gibi. daha kalıcı başka öneriler varsa, memnuniyetle.. mesela "tıpa nerden alınır?".

bir pilates salonuna sorabilirsin. belki çıkarıp verecek hemen ordaki kişi? bir umut?

küçük toplar 2,5-3 lira filan. onlardan alıp tıpasını kullansanız?

kargo da bedavaymış bakın. www.hepsiburada.com

bunları da elbette deneyeceğim. deneyene kadar mcgayver tıpam idare edecek gibi; ki yihu!

0.25 rahatsızlık vermez çok fazla ama gözünüzün numarasını büyütebilir.

fark 0.25 ise; fark, fark edilemez de olabilir. takıp, denemek lazım. 1-2 saat taktıktan sonra burun üstünde ağrı, gözlükten de kaynaklanabilir. ama 1-2 gün bu ağrı geçmiyorsa sıkıntı var.

Ya güya aynı numaralı iki gözlük yaptılar. Çerçeveleri farklı şekil olarak. Birini çıkarıp diğerini taktığımda ciddi ciddi derinlik hissi değişiyor. İki gözlükte de gözlerimde ve başımda hafif bir ağrı, huzursuzluk, gözlüğü çıkarma ihtiyacı hissediyorum.

Gözlükleri bi yaptırdım, memnun kalmayınca tekrar doktora gittim, yeni reçeteyle tekrar gözlük yaptırdım. Bununla da memnun değilim. İkinci doktor ilk yapılan gözlükleri mikroskop gibi bir şeyle reçeteden yüksek ölçtü, ama gözlükçü ve başka bir hastane reçetedekiyle aynı ölçtü.

Reçetemin çok hatalı olduğunu düşünmüyorum, çünkü geçen yazki muayeneye yakın sonuçlar çıktı, iki farklı doktora gittim filan. Sorun ne anlamadım. Gözlüklerin odağından mı, camı mı kalitesiz, ne var çözemedim. 1 aydır gözlük sorunu yaşıyorum.

odak hatali alinmasi cok sik karsilasilan bi durum.
odaklarini tekrar kontrol ettir.. bazen, gozlugun seklinden dolayi camda olusan bombe de farkli gormene, bosluktaymissin gibi hissetmene ve basinin agrimasina neden olabilir.. ayrica camlara alisabilmek icin biraz sure gecmesi gerekir, kendine 2-3 gun tani, cok zorlarsa cikarip gozlugu yapan yere tekrar gotur.

1 aydir ayni sorun varsa, gozlukcunu degistir, muhtemelen odak problemin var.

bence odak, cam veya çerçeveden öyle olmuş.
gözlüğün modeli-markası ne ki?

güvenilir bir optikte yaptırdıysanız cam ve odakta sorun olmaması lazım.
ama iki gözlükte de aynı sorunun çıkması enteresan bence.

çerçeve yeni di mi?

Atasun.

Tek gözlükle yaşadığım sorun neyse, alışmakla ilgili diyeceğim de; diğerini takınca ciddi fark hissediyorum. O kadar ölçüp biçip hatalı yapabiliyorlar mı diyeceğim; ama alet edevat yetmiyor tabii, düzgün kullanabilmek de gerekli.

Çerçevelerin ikisi de yeni. Uyduruk, kalın siyah çerçeveler. Daha önce hep ince çerçeve kullanmıştım, bunun da rahatsız ediyor olabileceğinin farkındayım; ama sanki sorun daha başka.

mercek gözünüze göre değilse bulanık görme veya baş ağrısı yapar.
yapmazsa 0.25 çok büyük bir fark değil demektir.

bir arkadaşım da gözlüğünü yenilediğinde aynı sorunu yaşadı.
"ben bunu sevmedim. güzel göstermiyor, vs..." dedi ama sonra alıştı.
sanırım alışmak gerekiyor. göz zamanla gözlüğe göre ayarlıyor görmesini.
gözün adaptasyon sürecinden kaynaklı da olabilir yani.

iki gözlüğü de aynı yerde yaptırdıysanız, ikisinde de sorun varsa cidden camda/odakta sorun olabilir. gözbebekin bulunduğu yeri düzgün işaretlememelerinden bile olabilir. tekrar bir odak ölçümü lazım sanki.

ben de atasundan gözlük aldım aynı sorunları yaşadım hatta burda duyuru da açmıştım. şimdi alıştım. ancak şöyle ki, aynı numara kullanan bir arkadaşımın gözlüğünü taktım ve dünya varmış dedim. benim gözlüğümü kullanırken, yakına bakarken çıkarma ihtiyacı hissediyorum mesela. galiba camın kalitesi deşiyor.

Başka bir Atasun şubesine gidip ölçmelerini kontrol etmelerini isteyeceğim. Toplamda 4 tane gözlük yapmış oldular, 3 çerçeve, 4 çift cam ile. Sonuçta gözlükler hala eğri, hala görüş sorunu var.

aynı senin gibi ben de istemdışı da olsa insanların görünüşüyle ilgili kendi kafamda saçmalar ve sonra da çok utanıp o düşünceyi uzaklaştırırım kafamdan.

dediğin insanlar beni ilgilendirmiyor ama tanrılara da yaratılana da yaratılanın iç güzelliğine de inanmayan bir kuraltanımaz/ahlaksız/pislik/badass olduğum için insanların güzellikleri kadar, çirkinlikleri de benim için üzerine konuşulabilir şeyler.

çirkinlik çok özel bir şey. freaklik de öyle.
sapkın şeylerden hoşlanıyoruz. bu çerçevede istediğim şeyi istediğim kadar aşağılarım.
bu da benim düşünce özgürlüğümün bir parçası.

utanmam da. utanılacak bir şey yok.
fiziksel şeyler dünyasında fiziksel bir şey konuşuyoruz. içinden yapmak daha fena. saklı niyetten nefret ederim.

bir şeyi yapıyorsam GÖSTERE GÖSTERE yapmaktan hoşlanırım.

ek1: gizli gizli fis fis fısır fısırlamak hoş değil.
yüzü yanmış bir insanın yüzüne bakmadan yanından geçmeye çalışmak yerine, direk sorarım:yüzün acıyor mu? direk yanına giderim: nasılsın?

burnunun açısı kötüyse bunu söylerim bir insana. saçını kötü bir renge boyattıysa da söylerim. berbat giyindiyse de söylerim.

bunların hepsini söyleyebiliyorum, çünkü kendime de aynı muameleyi yapabiliyorum.

diğer türlüsüne uyuz oluyorum. dev bastırılmışlık.


ek2:
başlıkta da olabilir böyle şeyler bence. görüş bunlar. fiziksel görünüme takmıyorsa bir insan fiziksel görünümünden dolayı gelen bir yoruma da takmasın o zaman. çok uhrevi ve manevist ya hani insanlar. onlar manevist olsunlar. dış görünüş diye bir şey yokmuş gibi yapsınlar o zaman. hadi. bekliyorum.

internette bu türden zorbalıklar çok yaygın. mesela 4chan'dekilerin tipleriyle dalga geçerek intiharına sebep oldukları ergenler mevcut. şu da aynı durumun sözlükteki en uç örneklerinden:

(bkz: ekşi sözlük pankartının önünde planking yapan kız)

o kızda fazla özgüven var biraz da

@fauxhumanitas sen biraz yanlış mı anlamışsın acaba mevzuyu?

@aeroflot

feci derecede doğru anladım, insanların tipleriyle dalga geçmenin kökeninde bir çok açıklaması vardır. birini çirkin bulup, bu durumu içten belirme halinin de birden çok açıklaması var. sadece başka bir yerden bakıyorum. belki aynı noktalarda durmuyoruzdur?

hatta şimdi girdim sozlukte verilen linklerdeki fotoğraflarına da baktım. kızın suratı(pinkfreud olan) muppet show kuklasına benziyor. ama çok komik bence bu. iyi bir şey yani. ahahha çok şirin. diğer mevzularını hiç bilmiyorum. mesaj, bişey, kitap, twitter falan. ama tipi komikmiş.

her neyse, neden yanlış anladığımı düşündün?

Sadece çirkinlikle dalga geçmek sığlık kabul.

Ama kendini herkesten üstün gören, milleti aşağılayan, hatta Pucca gibi yüzünü daha önce göstermeyerek bir pazarlama malzemesi haline getirmiş birisi daha sonra çirkin çıkınca dalga geçmek ve "bu muymuş milletle dalga geçen kezban" demek saçma değil.

(bkz: pucca/@shelbyl)

yenibosna eskidji

yenibosnada var spotçular.

tim-1 tim-2 isimli işhanları vardı yanlış hatırlamıyorsam topkapı'da.

haramidere. eskidji ve hasırcılar var.

daha merkezi yerlerde var mı? taksim mecidiyeköy osmanbey gibi?

mecidiyekoyde var. dere yokusunda.

şişlide türk kalp vakfından yukarı cevahire doğru çıkılan sokakta var 2. elci ama temiz ürünler de oluyor, bakmakta fayda var.

hemen hemen her semtte var. kadıköy'de de var. fulya'da da var.

Onu bilmiyorum ama BSPlayer eğer altyazı yoksa otomatik olarak o filme ait altyazıları listeliyor ve indirmenize olanak sağlıyor.

ben de bunu bilmiyorum ama SMPlayer opensubs'dan istediğiniz altyazıyı indirme olanağı veriyor.

www.downloadtr.com

altyazı avcısı diye şöyle bir şey vardı ama... son kullandığımda, ki seneler öncesiydi, pek verim alamadığımı hatırlıyorum.

Oscar imiş, hdd te buldum...

Persol.
www.persol.com

dreamers ya da the dreamers olmalı.

Elbette www.imdb.com The Dreamers

yamyam style.

şaka bir yana,kiss yada queen dinlerim ben :)

sana kek yaptım çalsın.

vega- desem de inanma

www.youtube.com

www.youtube.com
buddy holly - everyday

ben olsam böyle yaparım, evet.

fizzy.org derim... mood ları dene:)

burger king ile mcdonalds kıyas bile edilemez
mercedes ile doğan slx gibidir... mc donaldsı kucukken ıyı sanırsın ama buyudugunde en ıyısı burger kıngtır yahu...:)

patates, ekmek ve kolada mc donalds. ancak burger'ın tarzı bizim damak tadımıza daha çok uyuyor. bu big mac kötüdür demek değil tabi.

sanal +1 patates, ekmek, kola mc donalds ama gerisi burger king. big macin sosu güzel değil ama big kingin sosu çok güzel ayrıca doymam diyorsan illa steakhouse alman gerekmiyor, big king xxl da alabilirsin.

tabı bıde bu war
www.burgerhouse.com.tr

triple whopper akarr.

dükkan burger ikisini de ezer.
ama bu ikisi arasından McDonalds.
Burger'in ürünleri daha pis pişiriliyor gibi geliyor, yağı mide bulandırıyor ve lezzetsiz. Hatta suflesi dışında hiçbir şeyini sevmiyorum artık.

Bazen steakhouse,bazen big mac.Bazen de whoopeer.

Steakhouse ile Big mac kıyaslanamaz, Mega mac desen belki.

Steakhouse açık ara öndedir.

Canım çekti

ikisi de kötü bir kere. ama o yağı damakta donan burger king etlerini insanlar nasıl bizim damak tadımıza uyuyor diye seviyor anlamıyorum. damağınızda yağ durması mı abi damak tadınız?

ikisi arasında açık ara mc donalds, aslında ikisi de değil.

mc donaldsın steakhouse gibi bir burgeri yok. en son mc beefy mi ne yaptılar ama ı ıh. mc donalds büfe hamburgeri gibi burger kinge kıyasla ama patates ve ekmekte burgerdan daha iyi olduğu doğrudur. sadece double köfte burger severim mc donaldsın.

burgerhouse da öyle midir bilmem ama friends and burgers (izmir), nusret burger (istanbul) gibi mekanlar hiçbir fastfood zinciri ile kıyaslanamaz. sadece bir burgere 20 lira verebiliyorsan zaten öyle mekanlarda ye.

burger king her türlü çakar

ohannes derim geçerim

istanbuldaysan eğer carl's jr dan başkası yalan.

hacı abi uzun saçın havası kalmadı artık. yakışıyorsa sen bilirsin yine de

never.

bencede artık uzun saçın bi havası yok.aksine 3 numara acayip güzel duruyo. tabi kafa yapınada bağlı.

Ara sıra benim de aklımdan geçmiyor değil de zahmeti çok be usta. Katlanırım diyorsan iyidir aslında.

uzun saç candır.
dalgasaç iyidir.
omuz hizasından da uzun olsun, mis.

bilemedim. modasında falan değilim aslında. kısa saçın bu rahatlığı falan da gayet hoş. ama ne bileyim bir haftadır yadırgamaya başladım ilginçtir ki. neyse biraz daha düşüneyim bu sırada biraz uzayadursun bari.

kulak alti, kulak alti omuz hizasi arasi, orta boy yani hem kisadan hem uzundan iyidir.

omuz hizası nedir allasen ya :/

uzatacaksanız adam gibi uzatın şu saçı ya da hiç uzatmayın. arada kalmasın yeter ki. ha bir de uzun saç hep modadır bazıları için.

uzun saç bir "moda" değildir; "tarz"dır, "zevk"tir.
ve her zaman fark yaratır...

pis, yağlı ve bakımsız şekilde bırakmayacak, hak edeceği şekilde bakacaksan ve hala uzatabilecek kadar saçın varsa düşünerek vakit kaybetme, yap.

Şey yapmalısın, şey...

bayıltıp sik.

"sevme, çocuğum, üzülürsün."

anlamayanlara edit: bir filmdeydi heralde, "çok seviyorum ama o beni sevmiyor" diyordu eleman. filozof balıkçı da "çok sevme oğlum üzülürsün" diyordu. alıntı yaptım.

hadi bunu anlamadınız; "ne yapmalıyım" diyor, "sevme" diyorum.

git konuş bence.

çok sev.

fold pre

söylenmemiş ya çok şaşırdım:

montla zıç!

geçmiş olsun

ilgini başka şeylere ver,koşarak uzaklaş,ders çalış.

kasayı yan yatır

seviyorsan git konuş bence.biri yazacaktı elbette.

goo.gl
goo.gl

bence
www.last.fm
ve
www.8tracks.com'da uygun taglerle aramanı yap ve müzik aksın. Bir de dönemsel torrent koleksiyonları oluyor. Onları da aratabilirsin PB gibi sitelerde.

digitaldreamdoor.com

esogü

istanbul veya ankarada var mı peki ??

esogü yü bilemem ama belli başlı hiçbir üniversite kabul etmez. en az 3. dönem olman şartı getirirler, yani 2. sınıfın başında olman gerekir.

bölüme bağlı; yani her bölümün kendi insiyatifinde diye biliyorum ben.
yatay geçiş yapmak istediğiniz bölümü arayıp, ara dönemde geçiş kabul edip etmediklerini sorun.
genelde ara dönemdeki yatay geçişler 2. sınıfın 1. dönemi sonunda olurdu.
bölüm kontenjanına vs. bağlı olarak, boğaziçi ve odtü gibi üniversiteler de bu şekilde kabul edebiliyorlardı birkaç yıl önce.

ama 1. sınıf 1. dönem sonu hakkında bir fikrim yok. o nedenle ısrarla bölümleri arayınız.

Tüm üniversitelerin yönetmeliklerini okumuş arkadaşlar var sanırım. İlk dönem bitiminde esogü'ye geçen arkadaşım da beni kandırdı heralde. Dur bir arayayım da kızayım o zaman.

Ona sorsan?

facebook bazen kendiliğinden bazı kişileri siliyormuş diye bir efsane var ama gerçekliğini bilemeyeceğim. onun dışında kız biraz yabaniyse dün ne diyeceğini bilemeyip kırmamak için buluşalım deyip sonra da daha fazla uzatmamak için bir anda panik olup silmiştir. açıkçası daha başka da bir çok ihtimal var sonuç olarak cevap e şıkkı - eldeki verilerle bu soru çözülemez.

Bir yerlerde silmeyi unuttuğun eski sevgili yorumları/fotoları/gönderileri var mı? Hoşlanmadığı birileriyle arkadaş mısın? "Tamam :)"ı başından savmak için söylemediğine emin misin?

ahahaha yazdıklarına pişman olmuş kız en kestirmeden seni silerek tamamen bağlantıyı kopardım demiş. ben de yaptım bunu iki üç kez. türk kızı diye genellemek yanlış olur.

sizi, direk düşüncesini söyleyemeyeceği kadar, korkutucu/ürkütücü/tehditkar bulmuş ve uzaklaş(tır)mak amacı ile de hemen silmiş.

insanlara hayır demekte zorlanan biri herhalde. boşver sen yoluna devam et.

ayaküstü küçük çaplı bir senaryo yazmış gibi olucam ama;
şifresini paylaşmış olduğu kişiler olabilir ve bu kişilerden biri olayımızdaki kıza yazıyor olabilir. msjı okumuştur ve sizi silmiştir mesela..

ankarada gece 2-3te toplu taşıma mı olurmuş allasen.

otobüs firmaları ümitköy tarafında da duruyor. bence yola çıkmadan önce ulusoy'la görüş. ümitköy'de duruyor olabilir ya da en azından servisleri vardır.

@ayiadam haklısın sanırım. ama ben-bilmiyorumdur-umudu.

@acemiyazar yoldayım şu anda. muavini bir yoklayayım bakalım.

Dolmuş da mı yok yahu?!

metro 12 de dolmuşlar 1 gibi bitiyor. gerçi kızılaydan dolmuş taksi yapan çok oluyor ama ümitköy insanları nerde olur bir de ümitköy insanı dolmuş taksi yapar mı falan gibi şeyler var.

yoklamayı boşver direkt sor. ben bilmiyorum pek gideceğim yeri ve nasıl gideceğim. oraya yakın bir yerde duruyor musunuz veya beni yakın bir yerde indirebilir misiniz diye sor? dediğim gibi ümitköy tarafından yolcu alan firmalardan biriyse zaten seni bırakacaktır. değilse de yine de zorluk yaşamaman için sana yardımcı olabilir.

yok canım, sordum zaten direk, ürkek-ezilgengillerden değilim. "yola geç çıktınız ve sizin yüzünüzden geciktim; o nedenle beni ümitköy tarafında bırakırsanız iyi olur," dedim. kaptan ile konuşacak. firma dediğim gibi Ulusoy.

ek: kaptan onay vermiyor beyler. hoş değil. 3 saat geciken otobüsün sonuçları.

ankara'da sadece aşti'de bırakıyor otobüs firmaları. başka yerlerde indirmeleri yasak. -ulusoy sögütözü'nde bırakır.- bence size taksi yolu gözüküyor. oradan ümitköy yaklaşık 25 lira tutar. taksiciye geçen gittim 20 lira verdim deyin, anlaşın öyle gidin. ama 5 lira için cazgırlığa gerek yok, 25 liradan fazla tutmaz.

kaptanla müzakereler olumsuz sonuçlandı.

@nouma21 teşekkür ederim fiyat bilgilendirmesi için.
demek ki falımda taksi çıkıyor.

okunuşu biraz sıkıntılı sanki.
u vurgulu mu değil mi bilemedim mesela ben :/

kötü. insanlar ismin anlamına değil kendisine bakıyorlar, sıkıntı çeker. benim de güzel anlamlı ama çok keyif vermeyen ve zor anlaşılan bir ismim var, oradan biliyorum. normal isimler koyun bence çocuğunuza.

memleketin mevcut durumuna bakarsanız bunu algılacak/anlayacak adam yok gibi birşey, çocuk için zor bir geleceğe sebep olabilir. afedersiniz ne rumluğu ne yahudiliği kalır...

koymayın yazık etmeyin.

arkadaşları ve iş hayatındakiler "rum" oldugunu düşünülebilir..

çok güzel.

koymayın.
hem anlamlarıyla ilgili dalga geçebilirler ("hicri yok muydu?/ romalı mısın / takvim misin sen?") hem de söylenişi konusunda sıkıntılar yaşanabilir. (ruumi-rumi)

bütün söylenenlerin yanında, yurtdışında roomie olarak anılması da olası.

kesinlikle olacaktır. statülü insanlarla konuşurken azcık tahrik olanı bile varken :)

elde edilmesi zor,talibi çok diye nitelendirilen biriyle yatmak cinsel manada bi haz sağlamasada ego açısından ayrı bi hazdır. ama buda zevki mutlaka etkiler

bence çok küçük bir etkisi vardır. şöyle ki sevişme önce "büyük iskender'le sevişicem ben yaaaa" diye bir heyecan patlaması olabilir. bunun da sevişmeye bir etkisi olur. ama büyük bir değişiklik olmaz diye tahmin ediyorum.

elde edilmesi zor olan şeylere sahip olan biriyle yatmanın afrodizyak bi etkisi olduğunu düşünüyorum.çünkü kadının gözünde 'farklı' biri oluyosun.

mesela alt sınıftan bi adamla normalde yatmayacak bi kız o çocuk mesela valinin oğlu olduğu için veya zengin popüler bir sanayicinin oğlu olduğu için alt sınıftan olması ya da yaşının küçük olmasını sorun etmeyecektir.

tabiki olur. birincisi kadın kendinden üstün gördüğü birisiyle seviştiği için zaten egosu tavan yapar. ego demek kadınlar için hayatın anlamı demek zaten. güzel soru bu arada.

şımartılmış çocuklardan daha fazla haz alabilmek?
şımartılma da değil tek başına, işkenceli şımartılma aynı zamanda.

bir düzlemde, ego kalkanı oluşmamış olana herhalde haz verebilir.
başka bir düzlemde statü-düşkünü, ezik, sonradan görme burjuva-özentilerinin salyalarını akıtabilir.

ama üzgünüm, bu vadide öyle bir haz arttırıcı faktör yok.

-#6

şu bilimsel bir fikir verebilir goo.gl

kadınları anlamak mümkün değildir sadece anladık sanarız

olmaz, kadınla sevişme noktasına kadar gelen erkek için artık statünün çok önemi yoktur. adam eşiği geçmiştir. o adamın ten uyumu ve yataktaki performansı önemlidir. insanlar sevişirken o kadar derin düşünemezler.

ancak sevişme bittikten sonra o kadının erkeğe bağlanma olasılığı büyük oranda artar.

kadınlar erkeği seçerken sahip oldukları kadar sahip olabilme ihtimallerine de bakarlar. yani tek faktör para ve statü değil. para veya statüye sahip olabilecek zeka, yetenek, karizma varsa neredeyse o statüye sahipmiş kadar çekici olur.

yani büyük iskenderin tek yumurta ikizi fiziksel olarak aynı olsa da verdiğin örnekte karakter olarak alt seviyede olduğu için eş örnek olarak kıyaslanamazlar.

bu arada büyük iskender gay değil miydi ?

orpheus +1. cok buyuk bir onemi yok. yani soyle diyeyim, cok statulu cirkin bir erkektense, yoldan gecen guzel erkek. ama ikisi de ayni fiziksel cekicilikte ise statu ustune bir seyler katabilir. o da belki. o da cok az

ayni fikirdeyim, ama o yavasliklarin sebebi psikolojik hilelerle izleyiciyi etkilemek.

değil

aynen :)
ama çok güzel dizi hala :)

ayni durumdayiz. bence de super dizi. ve evet mayeskuel hakli ama ben de geciriyorum uzatilmis sahneleri.

elbette değil.

artık başlasa da yine baysa, sabrım tükendi resmen.

hayır, olmazdı. breaking bad olmazdı, olan şey de.

hayır, asla böyle değil, umarım olmaz da.
o lastikleşmiş anlarda saklı dizinin harikalığı.

İlerleyerek izlemek de neymiş yahu.. Beğenmiyorsanız, bayıyorsa izlemeyin.. O baygın dediğiniz sahneler dizinin kişiliğinin bir parçası bence, birçok ayrıntı var.O sahneleri çıkart at "Breaking Bad" Breaking Bad olmaktan çıkar kanımca.

Yani bu mantıkla siz zaten breaking bad izlemiyorsunuz ki. Sizin izlediğiniz breaking bad'in aksiyon sahneleri, bütüne çok uzaksınız.

fazla detay var haklısın. bende sarmıstım ılerı. bazen gereksız detaylara yer verıyorlar

adamın 1.sezonda yaptığını 5.sezonda anlıyoruz. atlamaya devam devam edin siz aferin.

yukardaki cevaplardan anladığım, yavaşlıkları izleyenler psikolojik hilelerle etkilenmişler :) einstein'ın 1. sezonda duyup da 5. sezonda anladığı şeyi çok merak ediyorum?

uzayan sahnelerde azıcık öne alan kişiler ise gerçeği görebiliyor. çok da fazla bi detay ayrıntı önemli bi olayı yok. adamların uyuşturucu kullanmaktan beyinleri erimiş ondan yavaş hareket ediyorlar.

www.akilli.tv

o kızdan uzaklaşman gerektiğini sen de biliyorsun, di mi? ben tiksindim kızdan kurduğu cümle yüzünden, senin gözün nasıl bağlandıysa artık hala "hoşlanıyor mu?" diyorsun. bırak hoşlanmasın yea.

ek: ha bir de trollediğini düşünüyorum.

ağır laf hacı, gerçek dediyse kaç..

kız sana vereceğine çalıya sürteceğini açık ve net şekilde beyan etmiş bence.
doğal şeylerden hoşlanıyor. çalı çırpı gibi.

Telefonunu istediğimde de "Defol ya" demişti ama hoşlanıyorum kızdan, düşünmeden edemiyorum :/

ahahahahahha inanılmaz, sürreal deneyimler için ikiye basınız.

mükemmel bir hikaye.

hayır, hoşlanmıyor elbette.

evet yaşar geliyür geliyür ve mükkemmel bir atlayış.

ibretlik bir hikaye kardeş. sanırım böyle şeyler yazıp duran manyaklara ders verme çabasında falansın. neyse ben kızın gönlü var derim. biraz daha zorla, az kalmış.

bence insanlar güzel kafalı olabiliyor. takmamak lazım. bira?

Ne yapmamı önerirsiniz bu noktadan sonra? Gucci'den çanta almayı düşünüyorum kendisine hediye olarak. Gerçi gucci'yi taşıyabilecek endama ve kaliteye sahip değil ama olsun.

1-hoşlanmıyor
2-g.tünü fazla kaldırmışsın, egosu tavan yapmış.
3-karaktersizliğini bu kadar belli eden birisine nasıl hala ilgi duyuyorsun anlamıyorum.
4-selam verince alması senden hoşlandığı için değil sana acıdığı için. seni piç sanmıştı ama sen efendi birisi çıkınca söylediğine pişman oldu, keşke başka türlü söyleseydim dedi.

edit: tabi bizler o lafı neden söylediğini bilmiyoruz tam olarak. eğer sen söylettiysen, yani konuyu cinselliğe getirdiysen bir şey diyemem. ama ortada böyle bir durum yokken bunu sana söylediyse eğer gerçekten karaktersizmiş, kezbanın daniskasıymış.

edit2: oha lan bide hadiye mi alıcan bunun gibisine. kusura bakma ama kardeş hakediyosun bazı şeyleri.

@eyyorlamam bu gadar bu tip kızlar pahalı hediyelerden, paradan vs. çok hoşlanır. Biraz ilgi duysun diye alıcam. Çakma alırdım normalde dikkatimi çekti her şeyin çakmasını kullanıyo zavallı varoş kızı ama olsun.

agent provocateur'den güzel bir iç çamaşırı al kıza.

yapman gerekeni söylüyorum, ne yap ne et kızı tavla, kendine aşık et. kız sana versin, bir güzel sik. sarılıp uyuyun. sabah ondan erken uyan ve sessizce kalk, dışardan bulduğun bir çalı süpürgesini kendi yerine kızın yanına yatır. ucuna da bir not bırak; "bir de bunu dene, beğenmezsen tekrar bana gel." mission completed.

isterse çalı çırpıyla önsevişme yapabileceğinizi söyleyin, ona küçük sürprizler yapın, arkasından sessizce gidip korkutun ve geceleri camına taş atın.

bence hayatının kadınını bulmuşsun arkadaşım sakın kaybetme onu.

hoşlanıyor.