okula ara veren, donduran ya da bırakanlar
zorunlu haller dışında bunu yapanlar, sorum sizlere, pişman mı oldunuz memnun musunuz?(sınavlarıma çalışıyordum, ne kadar manasız şeyler öğrendiğimizi yine, yine, yine, bi kez daha farkettim ve iki dk ara verdim. cevaplarınızı daha sonra okuyacağım)aşağıları okumasız da olur. okullar yaratıcılığımız
zorunlu haller dışında bunu yapanlar, sorum sizlere, pişman mı oldunuz memnun musunuz?
(sınavlarıma çalışıyordum, ne kadar manasız şeyler öğrendiğimizi yine, yine, yine, bi kez daha farkettim ve iki dk ara verdim. cevaplarınızı daha sonra okuyacağım)
aşağıları okumasız da olur. okullar yaratıcılığımızı köreltip bizi tekdüze yapıyor temalı şeyler.
--
----
hep duyardım bu tarz eleştirileri de bilmezdim ben de bu eleştirileri yapacağımı. allah'ın belası okulda bize sadece eleştirmeyi, yermeyi, yüksek bir ego ile yukarıdan bakmayı, üretmeyi değil tüketmeyi, hazıra konmayı, pratik değil teoriyi, hayatta olanları değil insanların g*tünden çıkanları temel almayı öğretiyorlar. her şey eksik, yanlış. en büyük yanlış da insanların bir şey yapıyor oldukları sanrısı. "kendinizi tatmin etmek dışında hiçbir şey yapmıyorsunuz". her geçen gün okula daha karamsar bakıyorum, herkes farklı şehirlerden gelmiş, kendisine ailesine vatanına ve en sonunda dünyaya hayırlı olacak bireyler olma düşüncesi ile üniversiteye başlamış.
nah! yok öyle bir düşünce kimsede. belki vardı çoook öncelerde ama yok şimdi kimsede! hocalar da salla başını al maaşını modunda, öğrenciler tamamen yüzeysel şeylerle kafalarını dolduruyorlar. "off banane ya kim ne demişse demiş, hoca böyle yazdırmış işte deftere, doğru mu yanlış mı bakmam ben, sınavda bunu yazarım." "nasıl olsa yarın hepsi çıkacak kafamdan"...
hadi lisedeyken bunlar söyleniyordu da, üniversite de bile hala söylenmeye devam ediyor! bu adamlar, yani biz, seneye mezun olacaz lan???
okulu bırakmayı düşünüyorum. en azından bir sene ara vereyim, seneye bir iş bulup biraz çalışayım sonra da son sınıfı okuyayım diyorum bazen. siz yaptınız mı bunu?
-----
büyük umutlarla, ilk tercih ve yüksek puanla buraya yerleşmiştim. 3üncü senemde baktım ki vadedilenlerin neredeyse hiç biri yok burada. hatta ki resmen açıköğretim okuyoruz. iki vize bir final şeklinde bir sistem var. üstelik vizeler ile finallar arasında yalnızca iki haftalık mesafe var. sınav yapmaktan ders işleyemiyoruz. hocalar basıyor ödevi! öğrenciler sağdan soldan arakla kopyayla ödev yapıyorlar. kimse özgün bir fikre sahip değil! ben de öyle. hocalar da farkında. herkes çorbasına bakıyor.
sadece ben değil bütün arkadaşlarım böyle düşünüyor. başka bölümlerdekiler de, başka üniversitede ya da başka şehirlerdekiler de. hatta ispanya'daki ve fransa'daki arkdaşlarımla konuştuğumda da onların görüşleri benimkilerden farklı değil. onların okulları da böyle! yani olay bu okulu bırakayım başka bir yere gideyim değil, belki de her yerde bu bu şekilde.
lakin, eğer okuldan aradığımı bulamıyorsam. şöyle bir nefes almak için bir sene kadar ara mı versem? bu arada geçen sene zaten öğrenci değişim programı ile yurtdışındaydım. okulum hakkında bir sürü laf söyledim ama erasmus ile yurtdışına çıkıp iki ciltlik kitap macerası yaşamama önayak olan da bu sevmediğim okuldu.
fasulyeden okuduk erasmusken. buraya geldim ki herkes fasulye! oğlum iş yapan yok la. bir sayfa yazı okudu diye "öfff bizden bunları öğrenmemizi nasıl bekliyorlar" diye ağlanıyor öğrenciler de. bu kadar hazıra ve basite indirgenmiş yaşantımız. öss'ye hazırlanırken her şey madde madde ve ezber şeklindeydi ya, hah işte hala öyle!
istemiyorum ben basitleşip tek düze olmak. hoş, kimse istemiyor. fikirlerini kabul etmediğim bu dersleri öğrenmek istemiyorum. kitap eleştirileri yerine kendilerini okusam, bu filozof şöyle demiştir yerine o filozofların kitaplarını okusam çok daha büyük bir hayat görüşüm olacak. e öyle yapayım diyorum, okul engel oluyor hayatıma resmen!
tek istediğim bir şeyler öğrenmek, işe yarar şeyler! üniversite gerçekten bunu sağlıyor mu bizlere?
0
ben okulu kendi isteğimle 1 yıl uzattım, kafamı ve kendimi dinlemek için. zaman zaman pişman oluyorum, bazen de çok iyi yapmışım diyorum. ama ne önerirsin dersen, okulu bir an önce bitirip aradan çıkarmak lazım derim.
üniversite, genellikle, pek bir şey katmıyor insana. sadece kullanabileceğin bir diploma ve biraz da teknik bilgi. gerisi senin elinde. ben 4 yılımı bunları düşünerek geçirdim fakat yapıcı bir sonuca ulaşamadım. artık şuna kanaat getirdim, diploma sadece bir araç. yani o diplomayı alırken geçirilen sürecin ve sonrasının iyi olup olmaması tamamen kişinin kendi elinde. kendi alanımda ve gözlemlediğim kadarıyla diğer pek çok alandaki eğitim kalitesi gün geçtikçe düşüyor. dolayısıyla üniversitenin bize verdikleri de gittikçe azalıyor. bahsettiğin bu kaygılara kapılmak yerine kendi yoluna bakmak, bir şeyler öğrenmek için kendi kendine çaba göstermek en sağlıklı yol şu şartlarda. bence okulu bitir, aradan çıksın ve böylece sınavlara çalışırken yaşadığın şu sorgulama sürecini bir daha yaşamak zorunda kalmazsın.
0
ispanyolcada başladım, "bu ne aq" deyip italyancaya geçtim. pişman değilim. "yeaa çok benziyorlar, italyanca için ispanyolca bırakılır mı" diyenlere de kafam girsin.
birisi sadece italya-isviçre-san marino'da konuşuluyor, orta avrupa dili. roması var osu var busu var. biri latin amerika dili, latin edebiyatı vs. var. he çok benziyorlar, tamamen aynılar, italyanca okuyan ispanyolca da okur. yarrak.
0