Olabilir. Süreli de yapabilirsiniz (15 Ağustos 2021e kadar gibi)

belirli bir is icin ve sureli olabilir +1

ama her bir vekalet ekstra masraf bunu unutmayin.

konu cetrefilli bir konuysa avukatinizin sonradan baska konularda da vekalete ihtiyaci olursa notere gidip masraf yapip yeni vekalet cikarmaniz gerekir ama oyle bir durum yoksa konu ve sure sinirli vermek daha iyi bence.

bir ornek olarak x ilinin y ilcesinde konut alim islemleri icin 01.09.2021 tarihine kadar vekalet veya xxx plakali aracin satisi icin vekalet gibi vekaletler olabilir.

istediğiniz her şekil ve kıvamda olabilir. sadece iş mahkemelerinde görülecek davalarım için diyebilirsiniz mesela. ama bu çok sakattır, sizi daha çok masrafa sokmaktan başka bir işe yaramaz.

dava bitince avukat alacağınızı almak için icra takibi başlatamaz mesela bu durumda. icra takibi açma yetkisi de verdiniz diyelim, icra takibinizi şikayet ederlerse icra hukuktaki davanızı göremez. gibi gibi bir çok ihtimal var.

Konu şu; suç duyurusunda bulunacak, dava açılmayacağını öngörüyorum, o da öyle dedi. Bir bir yere ihtarname çekmesini isteyebilirim (bu muallakta), suç duyurusu ve ihtar için desem olur mu? Yazabiliyor muyuz böyle.

genel vekalet verip geçin derim. her iş için ayrıyeten vekalet ile uğraşmayın. fuzuli evrak masrafı. vatandas.uyap.gov.tr üzerinden e-devlet ile giriş yaparak orada tüm dosyalarınızı, devam eden süreçleri, vekalet sahipleri avukatları falan görüyorsunuz.

onaylamadığınız hiçbir davanıza müdahil olmaz. arkanızdan iş çevirmesi gibi durum olması durumunda baroya şikayet edilmesi avukatlık lisansının iptaline kadar yolu var. hiçbir avukat bu kadar riskli işlere girmez. avukat/müvekkil gizliliği diye bir olay var. ona verdiğiniz bilgi ve yetkileri kötüye kullanamaz.

en kötü durumda azledersiniz.

o sana şi teklif etmeden sen gidip konuşma, maaş pazarlığında elini zayıflatır.

artık büroların kapasitelerine göre avukat maaş skalaları da çok farklı. ama bahsettiğin tarzda butik bir hukuk bürosunda yeni başlayan avukata verilen maaş ortalam 3.500+yan haklar şeklinde olur.

Sene başında (Eylül,ekim, kasım) işe başlayan tanıdıklarım 4-4.5 bandinda basladi İstanbul'da.

ist'da arkadaşım stajı bitince 4 bin liraya işe başladığını söylemişti geçenlerde bana. staj yaptığı yerde mi başlamış bilmiyorum bu arada.

ek olarak karsiyakaliyiz + 1 ( biz de karsiyakaliyiz :) )

sen gitme, illa gidiceksen de staj bitimi icin dusunceniz nedir ? devam mi edecegiz tarzi konusabilirsin istiyorum deme bence de.

gümüssuyundaysa ofis net 5ten aşağı isteme

kurumsal bir şirketten iş teklifi alıp ondan sonra şimdiki işvereninizle konuşursanız, eliniizi güçlendirmiş olursunuz. kariyer.net gibi sitelerden; banka, sigorta şirketi vs ilanlarına bakın ve başvurun. onlardan kabul aldıktan sonra şimdiki işverenle konuşursanız daha iyi olur.

Kamuya geçmeden önce son çalıştığım yer de böyle butik bir büroydu, sekreterimiz, stajyerimiz yoktu, arada hacze de çıkıyordum. ama eşek gibi çalışmıyordum. maaşım da 3500 artı yol ve yemek idi. Ben çıkınca yeni gelene 4.000 vermeye başlamışlar.

Eğer çok sıkı mesaisi olan, fazla çalıştırılan bir büro ise en az 5.000 istenmeli. Yok gelişinize gidişinize, yediğinize içtiğinize karışmıyorlarsa, günde 12 saat mesai yoksa başlangıç için 4.000

@sen nasıl bir insansın Gümüşsuyu ile 5000 TL nin alakasi yok.

Ofis butik ve kendi halinde çalışan bir yerse başlangıç olarak 4000-4500 vereceklerini düşünüyorum.

Ama bu sizin becerilerinize, ofisteki konumunuza, patronun bakış açısına göre değişir.

Üniversiteden üniversiteye değişir. Ben ikinci öğretim okudum, sınavlar genelde sabah oluyordu. Hatta 15.00, 16.00 sonrasında sınav olmazdı.

Sınavdan sınava değişir. Sabahın köründe de sınav olabilir.

İstanbul üniversitesinde iakşamdı sınavlar, iktisat fakültesi için konuşuyorum. Hem de ikinci öğretimin şu özelliği güzeldir gündüz sizindir dersler aksam 5’ten sonradır. Ve blok dersler olur 9’a kadar sürmeyedebilir bazen 10’a kadarda sürer tabi. Örgün öğretimlere çıkan sorulara göre de sınavdaki sorulacak soruları kestirebilirsiniz :)

iu iö okudum hep aksamdi sinavlar

Sınavlar kural olarak ikinci öğretimin ders gördüğü zamanlarda yapılmak zorunda. Bu saatler dışında yapılırsa resmi olarak itiraz hakkı var.

Eğitim fakültesinde akşam ders saatlerinde iken bazı daha kalabalık fakültelerde örgünlerle aynı sabah yapıyorlardı. Garantisi yok

10.000-20.000 TL

10 bini 2 yıl tecrübeli adam alıyor. 20-40 bin arası olması lazım.

10 bin çok az gerçekten ama 40 milyon TL ciro dedğiniz 4 milyon Euro gibi bir şey. O da şirketin epey küçük olduğunu gösteriyor. 40 bin de vermezler. 20 bin diyorum.

Bizim şirketin cirosu senelik 100 milyon tl civarı. Arge yöneticisi 9k alıyor (8 senelik tecrübesi var), arge müdürü olsaydı da 13 fln alırdı max. Bu rakamlar şirketten şirkete değişir. Ancak 10-15 senelik tecrübeniz varsa, 15den aşağısı bana az gibi geliyor.

15.000 falan verirler.
40 milyon para degil bu arada.

40 milyon büyük bir şirket değil.
Tahminim 12.5

@jelly bear 2 yilliga değil 10bin, 5 bin bile vermiyorlar

Ciro ile maas her zaman orantili olmuyor.Olsaydi Eregli ve Tupras'in mudurleri piyasada en fazla maasi alan kisiler olurdu

7-8 bin tl net civarında olur, tamamen sallıyorum.

15 bin +-5 bindir

Brüt 18-20

@dre mithatoğlu aselsan'da yeni mezun 10k ile başlıyor 2 yıla gerek yok.

Pek bilgim yok ama brüt 20k + yan haklar

Aselsan,roketsan tarzı yerleri normal piyasayla karşılaştırmaniz yanlış, istisna yerler. 15 net diye sallıyorum bende.

Şöyle bir önemli detay var:

Patron şirketi mi yoksa kurumsal şitket mi? Kurumsal şirketse eğer min. 15’ten başlar. Patron şirketiyse 10 verirler.

@bluntaf yeni mühendis 10k deyip sonra 15 yıllık mühendise 20k brüt diyorsunuz.

20k brüt aralik ayında 10k net gibi bir şey ediyor zaten

İlginç gerçekten

@dre mithatoğlu 10k örneğini "2 yıllığa 5 bin bile vermiyorlar"a cevaben söyledim. Yeni mezun maaşlarının ne dereceye kadar çıkabildiğini göstermek için.
Benim düzgün bir üniversiteden yeni mezun mühendisten maaş beklentim brüt 8k civarıdır. Maaş artış hızı da genelde her sene düşer. O yüzden ilk yıl bin tl zam aldıktan sonra "her sene bin tl zam alsa, 30 yıl sonra 40 bin alır" gibi bir mantık kuramayız. Ama yan haklar şirkete bağlı olarak yemek kartı + yol + araba + özel sağlık hizmetleri(psikolog dahil) + gym/fitness + hisse gibi gelişmeye devam edebilir. Ayrıca duyuru sahibinin şuan 12.5'ten fazla aldığına eminim.

Duyuru sahibi olarak, kendimden bahsetmedim, arkadaşım için sordum. Ben bambaşka sektörde bambaşka bir pozisyondayim.
Tüm yanıtlar için teşekkür ederim.

detaylar belirtilmemiş. bunu belirleyen bir çok unsur var. örneğin haftalık 45 saat çalışma mesaisini aşmış mı? asgari üzerinden gösterilip elden yüksek maaş mı verilmiş? sigortasız mı çalıştırılmış. sgk devreye girmiş mi? bu konuda bir çok bilinmeyen değişken var. falanca bu para almış ben ne kadar alırım üzerinden yürümez. sizin tüm durumunuzu avukata aktarmanız avukatın da kendi tecrübelerinden size bilgi vermesi lazım.

155 bin temyiz sınırıni da aşıyor. Yerel mahkeme bugün bitse paraya kavuşma min. 5 sene

Hemingway'de maalesef seçme şansımız yok, Bilgi Kitabevi'nden okudunuz sanırım...

İş Kültür'ü oldukça başarılı bulurum ama Kırmızı ve Siyah çevirmeni Bertan Onaran biraz yapay hissettirmişti bana. Can Yayınları Nurullah Ataç çevirisini basmıştı, ondan birkaç sayfa okumama rağmen daha fazla keyif almıştım. Madame Bovary'nin bir kısmını da o çevirmişti gayet iyiydi.

Jack London deyince Levent Cinemre'den şaşmam mesela. Dipnotlarla metni destekliyor.

Roza Hakmen harikadır Fransızca için. Rusça için Nihal Yalaza Taluy. (Yanlış yazmadım umarım.)

Klasik olacak ve muhtemelen benzer cevaplar gelecek ama İş Kültür, Can, İletişim'e bakıyorum önce. Sonra çevirmen özelinde gidiyorum. Editörleri gayet titiz iş yapıyor.

Klasikler dışında ise kesinlikle YKY güzel işler yapıyor. Hem çevirmenlik hem editörlük anlamında. Jaguar Kitap daha butik bir yayınevi olmasına rağmen onun kitaplarından da keyif aldığımı söyleyebilirim.

Ayrıntı'dan roman okumadım ama kurgu dışı kitaplarında güzel çevirileri vardı ve büyük hatalara rastladığımı hatırlamıyorum. Onlar da güzel kurmacalar basıyor.

sözlük, kitapyurdu, 1000kitap, gugıl kitap inceleyerek kanaate varıyoruz.

hemingwayin yaşlı adam ve deniz'inde çeviri hatası olduğunu twitterda birisi duyurmuştu açıktan, bilgi yayınevi de düzelticez diye tivit attı

İş Kültür’ün genel olarak çok övüldüğünü ve güzel kitapları bastıklarını biliyorum ama okuduğum birkaç kitapta çok fazla yazım hatasına denk gelmiştim. Buna örnek olarak en çok aklımda kalan iki kitap da Genç Werther’in Acıları ile Kırmızı ve Siyah. İkisini de yazım hatalarına sinir ola ola okuyup zar zor bitirmiştim. Çevirmenin iyi olduğunu bilsem de özellikle alternatifi olan klasikleri İş Kültür’den almıyorum artık bu yüzden.

En son Roza Hakman çevirisiyle Cennet’in Doğusu’nu okudum Sel Yayınları’ndan. Çeviriyi çok beğendim ama onda da 3-4 kez de olsa çok bariz hatalar gördüm. Mesela metinde yanlış karakterin isminin yazıldığını ilk kez bu kitapta gördüm. Yine de genel olarak Sel’i seviyorum çünkü Steinbeck çevirilerini seviyorum.

Doğan Kitap sayesinde Murakami okuyabildiğimiz için seviyor gibiyim aslında DK’yi ama bazı kitaplarının direkt Japonca’dan değil de farklı dillerden çevirinin çevirisi olarak basılması sinirimi bozmuyor değil.

İmge, Kırmızı Kedi ve Metis’ten son zamanlarda çok kitap okumadım. Çevirilerini ya da kitaplardaki Türkçe kullanımlarını çok hatırlamıyorum bu yüzden. Bilgi’den de son zamanlarda sadece Hemingway okudum sadece ve çok da keyif almadım okurken.

Büyük yayınevlerinden geriye kalan Can, Yky, Ayrıntı ve İletişim en sevdiklerim. Bu dörtlüden okuyup da memnun kalmadığım kitap hiç olmadı şimdiye kadar. Ayrıntı’da bazen zorlayanlar oluyor gerçi ama yayınevini seviyorum genel olarak.

Tercih şansım varsa önce büyük yayınevlerindeki çevirmenlere bakıyorum. Mesela Ergin Altay, Nihal Yalaza Taluy gibi iyi çevirmenlerin aynı kitap için çevirileri varsa İş Kültür’ü eleyip Can ya da İletişim’den artık hangisine daha sıcak bakarsam onu alıyorum.

Yayınevi bağımsız ben genellikle çevirmenin biyografisini okuyorum. Okuduğu okul genellikle genel anlamda bi fikir veriyor; robert kolej mezunları üzmüyor mesela.

Yayinevini bilemiyorum ama Hüseyin Can Erkin çevirilerini çok severim. Hüseyin hocanın adını gördüğümde rahatliyorum bildiğiniz.

Japonca bilmiyorum, aynı kitapları baska cevirmenden de okumadım ama bende bıraktığı his bu.

Yayınevi değil de bazı çevirmenleri gözüm kapalı alırım. Hepsi aklımda değil ancak Begüm Kovulmaz mesela böyle.

uygulamadan şifre belirlemeye çalış bence.

Kartla beraber gelen belgede yazmıyor mu? Bana gelen son kartın yanındaki kâğıtta eski şifremin geçerli olduğu yazıyordu.

eski kartin suresi dolduyordur, 1-2 ay onceden yenisini yolluyorlar, Burgan Bank ozelinde bilgim yok da diger bankalarda yeni kartin sifresi de ayni olur normalde. Kagidinda yazar zaten

Bu kart niye geldi ben anlamadım. Visa kartmış. Güldüren hesap açtırdım, onun için mi geldi? Kartlar kısmında 2 kart görünüyor.

Bir tanesi temassız bir tanesi düz kart olmak üzere iki kartınız oluyor. Her ikisinin numaraları ve şifreleri farklı.

Burgan mobil şubeden şifre belirleyebilirsiniz

Tahminim kadın anal seks istiyordu hep adam istemiyordu. Ben olayı hep böyle yorumladım.

Üstteki arkadasin dediği de olabilir.

Ancak adam zaten kadından tiksiniyor. Ayrılmak istiyor ama ayrılamıyor. Bu kadar tiksindigi biriyle de sevişmek istemiyor adam.

Adam zaten suçluluk duygusundan dolayı kadınla birlikteliğini sürdürüyor, kuyuya saatini düşürdüğünden beri ortak sırlarından dolayı birlikte. Bir de kadının psikolojik sorunları olduğunu düşündüğünden kadından iyice soğuyor.

uyap vatandaşa e-devlet şifresiyle giriş yap, bak bakalım yapılıyor mu

E-imza olmadan mümkün değil

UYAP vatandaş üzerinden e imza yoluyla yapabilirsiniz. Ama siz yaparsanız muhtemelen yanlış yapacaksınız.

O halde Better call saul

elektronik imzanız varsa vatandas uyap'tan takip başlatabilirsiniz, harç ve masrafları da icra dairesinin hesabına yatırabilirsiniz. ama bulunduğunuz şehre/ilçeye göre değişmekle birlikte icra takipleri eğer halen fizikî dosya üzerinden yürütülüyorsa bir de o evrakların çıktılarını götürüp teslim etmeniz gerekir. Diğer türlü kendileri dosya hazırlamıyorlar, telefonla da ulaşmak kolay olmuyor. ayrıca icra takibi icra dairesinin kendiliğinden yürüteceği bir dosya olmadığı için devamlı takip edip taleplerde bulunmanız gerekiyor. tüm usul işlemlerini doğru yapsanız dahi sürekli adliyeye gitmeden kısa sürede çözebileceğinizi sanmıyorum.

En ucuzu 12 tl ye turcell ya da Türk telekom mobil imza ile. İşin bitince istersen iptal edersin.

Yastık altında saklayacaksan yakalanmama ihtimali var. Bankaya yatırırsan nerden geldi bu para diye sorabilirler.

kalın desteyi bulurlar. sonuçta arama yapıyorlar fiziksel olarak. valizde xrayde de gözükür.

kripto para olarak sokarsın ama.

Geçirirsiniz, geçiren birçok kişi oluyordur sanıyorum. Ama yakalanırsanız sıkıntı olur, şimdi baktım paranın tümüne el konması da mümkünmüş. Ben bir defasında uzun uçuştan gelmiş iç hat terminaline geçecekken yorgunluktan hangi yöne gideceğim diye biraz etrafıma bakındım, iç hatta geçiş kapısında normalde kullanılmayan xraydeki görevli şüphelenip beni çağırdı, sadece benim bagajları xrayden geçirdi mesela.

Gurbetçiler de tam olarak böyle düşünüyor. Yastık içine, ceketin içine diktikleri gizli ceplere, çay paketlerine vs. saklıyorlar.
Ve yakalanıyorlar.

turizmavrupa.net

butun parayi kaptirma ihtimali olunca hic bir sekilde degmez.

Bir deste 10000€ Bizim gurbetçiler külotunda getiriyor genelde.

Huawei t3 ile güz dönemi boyunca ders dinledim. 2gb ram var. Ders linkine bastığın sürece kadar biraz kasıyor ama ders anında herhangi bir sorun yok.

Geçen yıl 800 TL'ye almıştım.

haber verilmesine gerek yok ki.

Gidip iptal etmem yeterli o zaman

Vekaletnameler yalnızca çıkarıldığı noterde değil her noterde görülebiliyor.

Vekaletten azil durumunda da söz konusu azil sisteme işleniyor.

Noterde ilgili kişinin adresi de var. Gönderebilirsiniz. Ekstra 19 TL alacak sadece. Göndermekte fayda olduğunu düşünüyorum.

Azil için haber vermene gerek yok. Sen zaten mevcut vekaletin numarası, tarihi, hangi noterden verildiği gibi bilgilerin varsa elinde sıkıntı olmaz. Bankacılıkla alakalı bir durum söz konusuysa eğer sistem tarafından her seferinde sorgu yapılmakta.

Hukukçu değilim ama işyerine tazminat davası açmıştık. Bildiğim kadarıyla dava açıldıktan sonra da herhangi bir zamanda anlasabilirsiniz vrya davayı çekebilirsiniz. Muhtemelen dava masrafları ve avukat masrafı vs havaya gider sadece.

Evet geri çekebilirsiniz istediğiniz zaman. Ama davanizi geri çektiğinizde yargılama giderleri sizin üstünüze kalır, karşı vekalet ücreti (bu sene için 3400TL) sizin üstünüze kalır.
Artı yukarıdaki arkadaşın dediği gibi kendi avukatiniza verdiğiniz para da var.

evet, istediğiniz zaman davanızı çekebilirsiniz ama karşı taraf kendisini avukat ile temsil etmişse vekalet ücreti ödemeniz gerekir.

(üsttekine cevap: bu sene 4080TL)

@trajikomix düzeltme için teşekkürler. 3400 geçen sene miydi? Neden böyle kalmış aklımda bilmiyorum.

Davanın geri cekilebilmesi karşı tarafın rızasına bağlıdır. Ancak feragat ise karsi tarafın kabulüne bağlı değildir. Istediğiniz zaman feragat edebilirsiniz. Geri çekme terimi burada doğru değil.

Cimere yazarsanız tutuşmazlar. Hiçbir yaptırımı yok hocam.

cimer'e yazin. bal gibi de yaptirimi var. sikayetler tepeden asagi gittigi icin kimse sumenalti edemiyor. telefonu yuzume kapattigi icin 155'deki polis memurunu sikayet etmistim. savcilik dava acmisti o memura.

eğer yaş çok geç değilse 1-2 düşülür sonra öğrenilir.
ben şu anda bisiklet sürmeyi öğrenmeyi tahayyül edemiyorum :))

yaş epeyce fazlaysa riske gerek yok bence. bir yaştan sonra kırık çatlağın düzelmesi zor oluyor.

Geçen yaz kadıköy belediyesi ücretsiz kurslar düzenlemişti havalar ısınınca tekrarlanır

Sahilde de yetişkinlere ücretli kurs veren kişiler var, internetten ulaşılabilinir

@teritori yaş 26, kendim öğrenmek istiyorum :D 20'li yaşlarda öğrenen var mı merak ettim...

@freebird evet şimdi zaten covid yüzünden istemem. yazın olabilir dediğiniz gibi.

ben çocukken bisiklet destek tekeri sayesinde öğrenmiştim.. arka tekerin sağına soluna takıyorlar biraz havada duracak şekilde ayarlıyorlar.. eğer sürüş esnasında devrilecek gibi olursanız bu destekler devreye giriyor ama çocukken çok işe yarayan bu sistem kocaman adamları kurtarır mı bilemiyorum :)

şöyle bir şey www.decathlon.com.tr

Hangi şehir? İstanbul'da Kadıköy'de bu işi gönüllü yapan bir ekibe yönlendirebilirim sizi.

@gabe yetişkin bisikletim var. @icha istanbul'dayım.

Pedallarını sökün. Geniş bir alanda bisiklet üzerinde yürüyün. Her gün biraz hızlanınca biraz daha uzun süre olacak şekilde, ayaklarınızı yerden kaldırın. Böyle çalışırsanız bir hafta 10 gün içinde yardımsız olarak öğrenirsiniz.

Universitede 21-22 yasinda olan arkadasima ogretebilmistim. 1 kere dustu sanirim o kadar. Daha kolay ogreniliyor.

30'una yakın bir arkadaşıma öğretmiştim, 1 saatte öğrenirsin.

26 yaşındayım ben de sürmeyi bilmiyorum. Bu yüzden arkadaşlarımın adalar gezisi teklifini hep baltalarim. Bana da öğretin dostlar

tavsiyem vitesli bisiklette öğrenmek.
en düşük viteste, çok pedal çevirerek.

küçük yaşta denge sebebiyle öğrenilememesinin en önemli sebebi bence vitessiz bisiklet kullanılması.

ek bilgi: düşmekten korkmayın. yani neredeyse kesin düşeceksiniz zaten. ve asla bişey olmayacak, bir iki çizilir eliniz kolunuz. düşeceğinizi bilirseniz rahatlarsınız.

29 yaşında ilk olarak bir arkadaşım sayesinde öğrendim ben. Şu an 33 yaşındayım 4 yıldır sürüyorum ve hatta ilerlettim epey. Öğrenebilirsin , 70te bile öğrenirsin öğrenmenin yaşı yok.

www.bostancibisikletdersi.com istanbuldaysan 2 saat şu arkadaşlara gidebilirsin.Karı koca bir çift ders veriyordu bostancı sahilde evlerinin önünde basket sahası içinde .2 saatten fazla gitmedim ben ama gerek yok para vermeye.kendin de ogrenırsın veya arkadasın varsa ogretebılır. bisikletim bile 4 yıl sonra oldu. kiralaya kiralaya öğrendim. önce dağ bisikleti + şehir bisikleti+ en son katlanır bisikletler öneririm.katlanırla yokuş çıkılmaz ve denge kurmak zordur. dağ bisikleti ile başla mutlaka. ve evet yukarda denildiği gibi mutlaka vitesli, ön arka frenleri sağlam bir bisiklet olmalı ki tak diye frenle durduğunu görmeli, o güveni hissetmelisin. tek öğretilebilecek şey de sağ pedal havadayken ona basarak kendini ileri ittirmek ve sağı ittirirken aynı anda sol ayagı basabilip dengede durmak ve düşmemek.(solaksanız tersi de olabilir tabii ki.) hep karşıya bakmak vs. uzun süre yere yakın oturursanız zaten denge zor değil. bir de yine dedikler gibi pedalları söküp ya da sokmeden ayaklar yerde emekleye emekleye hızlı gıtmek de mutlaka yapılması gereken diğer yontem. zamanla ogrendıkce seleyı yukseltırsınız. ben ogrendıysem herkes öğrenir. müthiş bir korkuydu içimde yıllar boyu. azmettim 30da öğrendim :)

36 yasindayim, ilk bisikletimi gecen sene aldim. cocukken kalp hastasi oldugum icin binememistim. simdi ise bisikletle gidiyorum. gidis donus 32km toplam

ogrenirken hic dusmedim yukaridaki arkadaslarin soyledigi gibi. 26 yasina da gec demissin, onu anlamadim. biz ne yapak? olelim mi?

60 yaşında annem öğrendi 3 günde:)
Ders aldı. tekniği YouTube da var. Kısaca, pedalları sökün, seleyi ennakta indirin. Böyle ayak uçlarınla yürür koşar gibi bisikleti iletletip denge sağlamayı öğreniyorsunuz. Sonra da pedallar

20'li yaşların başında bisiklet sürmeyi bilmeden motosiklet ile başladım. nasıl yaptık dersen kullanmayı bilen bir arkadasım ile uzun hafif bir yokus bulduk trafigin olmadıgı bir zamanda o kullanarak motoru yuları cıkardı ben de yokus asagı hafif fren ve hafif ayaklarımdan destek alarak ilk basta 20-30 cm gibi ilerlerken bir iki saat sonra artık ayaklarımı kullanmadan 2-3 metre gidebilmeye basladım. devamında bos bir alanda kısa dur kalklar yapıp surebilmeye basladım.

seneler sonra bir gezide bisiklet kullanmam gerekti daha once motosiklet dısında hiç iki teker sürmemis biri olarak o geziyi dusmeden tamamlayabildim ama zorlanmıstım.

belki aynı yokus asagı hafif hafif salarak ilerleme ve bu arada denge kazanmaya calısma taktigi sizde de is gorebilir.

çok güzel bir karar
hayırlı olsun şimdiden

(bkz: tolstoy'un bisikleti)

25 yaşımda alsancak kordon'da belediyenin kiralık bisim'lerinde arkadaş vasıtasıyla öğrendim. İlk 2 dakikada ben bu işi hayatta beceremem dedim, 5 dk sonrasında arkadaşı geride bırakmış gündoğdu meydanı'nda tur atıyordum. learning curve o derece garip yani. arkadaşın pek katkısı olduğu söylenemez, kendiliğinden ve çok hızlı gelişti her şey.

Ben 23 yasimda bindim ilk kez bisiklete. 24-25 yasimda uzun uzun sürmeye, sehir icinde de kullanmaya basladim.

Kursa gitmedim, biri ogretti bir hafta icinde, her gün yarim saat bisiklet ustunde kalmaya calisiyordum, birkac gun icinde cozdum balans sorununu, ki balansi cok cok kotu bir insanim.

küçükken o zamana kadar hiç bisiklete binmemiş babamın direktifleriyle defalarca düştükten sonra pes etmiştim, bütün arkadaşlarım da binerken iyice travma olmuştu. sonrasında 15 yaşında falanken (evet küçük bir yaş ancak o dediğim travmayı da hesaba katın), uzun hikaye ama olay şöyle oldu, danıştığım kişi bana, "bir ayağını pedala koy", koydum, "diğer ayağınla bas git" dedi, bastım gittim, bu kadar. belki başta teklersiniz ama yani bisikletle basıp gitmek bir dakika, gerisi praktis.

chainbreakingwomen.org

Zincir kıran kadınlar bisiklet inisiyatifinin kadınlar için ücretsiz eğitimleri oluyor, sonuncusunu 20 martta yapmışlar fakat bu haftasonu da var sanırım, sitelerini ve instagram sayfalarını takip ederseniz haberdar olabilirsiniz ya da ihtiyacı olanlara haber verebilirsiniz :)

Ekleme: eğitimler başlamış, mart ayından kasıma kadar devam edecekmiş

22 yaşındayken hiç zedelenmeden 10 dk içinde öğrendim, rahat olun. tolstoy bile 80 küsür yaşında öğrenmiş :)

evet telifli muzikler caliniyor buyuk marketlerde,

mahalle arasindaki sen marketi bilemem ama, carrefour migros vs gibi marketler ve buyuk magazalar boyner, mavi vs. telif odenmis playlistler caliyorlar

exlibris+1
Cafeler ve marketler telifini ödedikleri müzikleri çalmak zorunadırlar. Aksi takdirde mesam, müyobir gibi sanatçı ve telif kuruluşları tazminat davaları ve suç duyurularıyla ortaya çıkıyor hemen

Büyük alışveriş merkezleri için müzik yapan tanıdıklarım var. Meşhur şarkı çalmak yerine yalnızca mağazada kullanılacak müzik yaptırmak çok daha hesaplı ve amacına uygun.

Böyle terbiyesizlik olur mu yahu. Derhal baroya şikayet etsin ayrıca afişe etsin

Stajyerin getir götürcü, icra takip elemanı, sekreter, çay kahve olayları için kullanılması son derece yaygın maalesef.
Tuvaleti ilk defa duydum ama eminim çok örneği vardır. Yukarıdaki arkadaşın dediklerine katılıyorum. Bu piyasada ne oldum delisi insan çok, bana çektirdiler sen de cekeceksin gibi salakça fikirlere sahip insan çok.

iki arkadaşım hali hazırda öğrenciyken staj yapıyorlar şu an. tuvalet temizletmiyorlarmış.

Çay kahve neyse yapılır da tuvalet temizletme de ne biliyim

(bkz: eşek olana semer vuran çok olur )

tabii ki hayır.

Avukat olup da kendi hakkını arayamayan insan da ne bileyim, tez zamanda meslek değiştirsin bence. Genç yaşta bu kadar ezdirmeyin kendinizi, biraz sesiniz çıksın. Siz bunu kendinize layık görüyorsanız, elalem de tepenize biner tabii...

ikinci staj yaptığım büroda dosyaları yere koyuyorlardı, ben yerden dosya almak istemiyorum pis pis dedim, başka yer yok mecbur yere koyup yerden alacaksın dediler, ertesi gün ayrıldım o bürodan.

eşek olana semer vuran çok olur demiş yukarıda bir arkadaş, çok güzel demiş.

Okul bitmeden önce bi büroda sekreterlik yapıyodum, haliyle tüm temizlik-çay vb. işler bana bakıyordu.
Resmi stajıma başladıktan sonra yaptıran olmadı.

Terbiyesizlik. Meslek onuruna, ahlakına aykırı.

avukat ya da stajyer degilim de arkadaslar kendinizi niye bu kadar ezdiriyorsunuz? yapmiyorum deyin. yapmayin. birlik olun. hak hukuk okuyup kendinizi kullandirmaniz cok tuhaf.

Stajyer angarya iş yapar mı? Maalesef yapar, yaptırılır. Aslında yapmaması gerekir. Zira angarya işlerin öğreticiliği yoktur.

Ancak temizlik, çay, kahve ayrı bir boyut. Hiç duymadım. Bunları yaptıran avukatı baroya şikayet edin.

öyle saçma iş mi olur.ilk defa duyuyorum tuvalet temizletildiğini de.

ayrılsın bence o bürodan.zira kendisi ofis temizleyicisi değil,avukat.avukatın yaptığı işleri yapması gerekiyor.ama sesini çıkarmazsa da daha çok temizler..

Parayı gönderirken açıklama kısmına dosya numarasını (x icra dairesi xx/yy dosya ödemesi) yazın çıkacak her sorunun çözümü olur.

haricen tahsil her türlü pisliğe açık bir olaydır.

ben her zaman alacaklıyla protokol yaparak haricen tahsil ödemesi gerçekleştirtirim. aksi halde alacaklılar bide harç vardı, masraf vardı, şu vardı bu vardı diye süründürtebilirler.

@dre mithatoglu öncelikle teşekkürler. O zaten yapılacak ancak dosya normalde 20 ise 15e anlaşılacak ve 15 gönderilecek. burda karşı taraf hala 5 borç var kapatmayız vs gibi bir yola gidebilir mi? amaç onu engellemek

@trajikomix öncelikle teşekkürler.

işte yukarıda bahsettiğim tarzda bir yazı bu protokol yerine geçer mi? gerçi bir googledan da bakacağım sanırım ordan da örnekler çıkar.

yapılacak protokolde "20 lira borcun karşılğı olarak 15 lira tahsil edilerek kalan alacaktan vazgeçilmiştir, ödeme sonrası xxx kişisinden herhangi bir alacağımız kalmayacaktır" benzeri bir ifade yazılmalı, en garanti yol budur.

@zikaro +1

ödenecek borç miktarı ve borç ödendikten sonra dosyanın haricen tahsil ile kapatılmasının yazılması yeterli. harç meselesini mutlaka ekletin ama, sonra "harç dahil etmemiştik, harcı siz ödeyeceksiniz" vs. diyebilirler. haricen tahsilde harç yarı oranında alınır.

@zikardo, @trajikomix teşekkürler.

hem dosya numaralarını, hem ödenecek parayı hem de harç-masraf meselesini dikkate alarak bi anlaşma yaptırmadan parayı yatırmam artık.

Isciyi ücretsiz izne çıkarıyorsunuz, günlük 39 tl tutarında ödemeyi devlet yapıyor. Ay sonunda hesaba yatıyor. Bu durumda işçiyi en zorlayan şey yeni iş arayamamak. Çünkü yeni işe girmek isterse önceki işyerindeki tüm hanlarından feragat etmek zorunda kalacak. Patron için sorun yok. Çünkü 4 ay sonra işçiyi getirmek istediğinde yeni eleman bulmak zorunda kalmayacak eskilerle devam edecek. Istifa etmek isteyen olursa ne ala kıdem ihbar tazminati ödemeyecek.

Çok bilgim yok ama mantık olarak çalışan eğer istifa edemezse ve işe gelmezse bu durumda kendi kusuru nedeniyle "işten çıkarılma" durumuna düşer. Bu da muhtemelen gelecekteki memuriyet haklarına veya siciline zarar verir.

www.aliexpress.com

Delmeden de oluyor.

@msb +1 delmeden de oluyor

çok da bi işe yaramıyor. bıçağın ucuyla, çatalla da delebilirsin istiyorsan. su da göz kararı :D

Toplu iğneyle deliyorum ben. Ben de kaybettim :(

@sour

Pişmemiş yumurtaya ufak bir delik açıyorsun. Çok ufak olduğu için beyazı akmıyor. Bunu kullanmayınca pişirme esnasında yumurta basınçtan dolayı bir yerden patlıyor. Beyazı fışkırıyor.

Ya delmeden yap bence de, ben delince delikten beyazı çıkıp duruyordu, bi gün delmeden yaptım baktım hem güzel pişti hem de çatlamadı.

Devam ettirmezden şekli bozulur kesin de o yoğunluktaki bir kıl için gerek yok bence.

ne epilasyonu abi baska bir seyi dert edin kendine.

Linke tıklarken ne göreceğiz acaba dedim normal bir kol cıktı. Sal kendini hocam.

3 kere girmiştim :D (burası biraz karışık, çok saçma tercihler yapmıştım) olay sadece hız. türkçe soruları çok uzundu ama kolaydı. zamanını çok iyi kullanman lazım. matematik de öyle zor falan değil ya. bir de meslek lisesi mezunuyum, en son lise 2 de matematik görmüştük bak. ona rağmen sadece test kitabı alarak çalışmıştım. günde 20+20 soru çözerek.
teknik olarak 2 seneyi bitirdim, dgs ile 3.sınıftan başlaman gerek ama şöyle bir durum var. dgsden sonra yeni üniye geçerken kayıt sırasında danışman hocanla geldiğin okulda aldığın dersleri saydırıyorsun, yeni ünideki 1.-2. sınıf derslerinin eski ünide aldığın derslerle denk olması lazım. değilse 1. ve 2. sınıftan dersler alarak durumuna tekrar bakılıyor. 2. sınıftan da başlayabilirsin. yani dgsden sonrası asıl iş başlıyor.
o anlardaki modum şöyleydi : "hay meslek lisesinin de... laneti geçmiyor, tam kurtulduk derken hala sürünüyoruz." :D

adalet mezunusun anladığım kadarıyla dgs adaylarının büyük çoğunluğu adalet ve makineyle ilgili bir bölümden mühendisliğe geçmeye çalışan insanlardan oluşuyor, rakiplerin fazla olacak.
dgs genel anlamıyla kolay bir sınav ama hız ön planda, sözel soruları uzun uzun oluyor, her bölümün (sayısal,sözel) son 10 sorusu mantık sorusu oluyor ve genelde kırılım mantık sorularında yaşanıyor. çok kasmana gerek yok ama dershaneye gidersen faydası dokunur, gitmeyi düşünürsen tasarı dershaneleri bu işin en iyisidir.

hangi sınıftan başlayacağın okula bağlı ben 3. sınıftan başlamıştım. ama 3. sınıf derslerine gelene kadar 1. ve 2. sınıf derslerini temizlemekle uğraştım ilk sene. ders saydırma olayı okula ve o dersleri o okulda veren hocaların insafına kalmış. ben 3 tane baba gibi iktisat dersi almama rağmen bana temel iktisat dersini tekrar aldırmışlardı.

1 yıl hazırlık okudum ben de, benim bölümüm almancaydı ama ingilizce okumuş olsaydım muafiyet alır geçerdim muhtemelen çünkü ingilizcem iyi.

bölümü normal öss ile girenlerle aynı okuyon çok farklı bir şey yaşamıyorsun.

ha bir tek tavsiyem dgs ile okuduğunu cv'ne asla yazma. arada 1-2yıl kaybettiysen össye 2-3 kere girdim diye düşünüp 4 yıllık üniversiteni yaz sadece. bazı dangalak ik'lar takılıyor böyle şeylere.

Abi hukuk zaten yol geçen hanı olmuş, gir yks'ye al 250 puan başla bir yerde. neden dgs'yle uğraşıyorsun

bende de aynı durum var senin gibi. kız/erkek fark etmiyor. anlatacağı hikaye 1 dakika sürmesi gerekirken uzattıkça uzatıyor ve acayip bunalıyorum.

ben genelde boş konuştuğunu anlayınca meraklıymış gibi sonuca varacak olan bir soru soruyorum bölüp. yani yönlendiriyorum. o da boş konuştuğu yeri kesmek zorunda kalıyor ve sadede geliyor.

anlatma şevkinin kırıldığını görürsem de yalandan bir soru daha soruyorum sanki ilgiliymiş gibi. sonra yorum vs yapıp işi tatlıya bağlıyorum :)

uyumsuzluk anlamına geliyor benim için. iletişimi kesiyorum.

Açılın, o 1 dakikalık hikayeyi 5 dakikada anlatsn benim ahahah
Ya sanki o aradaki 4 dakikalık detayları vermezsem eksik kalacakmış gibi oluyor :D
Yalnız ben bu durumun, yani uzun ablatıp insanları sıktığımı çok önce fark ettim. Ya da birileri söyledi hatırlamıyorum. O yğzden bakıyorum karşı taraf sıkılmaya başlıyor sadede geliyorum. Bu arada arkadaşlarımın sıkılmasını istemem o yüzden nazikçe sadede gel demelerine de alınmam. Siz de deneyin derim, konuyla ve anlattıklarıyla hala ilgili olduğunuzu belirtip, ama canım biraz çok uzun anlatıyorsun :/, diyin. İyi arkadaşsanız alınmaz zaten bence. Dinlememezlik yapmayın ama o daha kötü. Birinin sadede gel demesini başka şeylerle ilgilenmeye başlamasına tercih ederim.

Konuyla alakalı bir cevabim yok ama aynı sorunu yaşayan biri olarak yazayım dedim. Abi insanlar ne kadar çok konuşuyorlar böyle. "X geldi y'ye dedi ki bundan sonra konusmayalim" cumlesini x'in tüm eğitim hayatını içine alarak anlatan insan var ya. Gerçekten çok yorucu. sabir dilerim.

Çözüm olarak özet geç diyorum ben. Karşıdaki kişi iyi anındaysa gülüyor ve tamam diyor. Ama anlattığı destansı olay onun için kötü bir zamansa "aman be sana da bir şey anlatilmiyor" tepkisi alıyorum.

senin gibiyim. çok konuşan ve boş konuşan insana sinir olurum, üstüne bir de yavaş konuşuyorsa valla çıldırıyorum, daralıyorum. ne anlatmak istediğini anlayıp araya girip cevap veriyorum veya konuyu değiştiriyorum ama genelde işe yaramıyor. içlerinde kalıyor herhalde, anlattıkları şeyi bitirene kadar anlatmaya devam ediyorlar. başka da çözümüm yok. yani içimden geçen "kısa kes, eee?" demek (hatta yavaş konuşuyorsa ağzına vurmak) ama karşımdaki kırılmasın diye demiyorum.

Değişiyor. Aras ya da Ups ile gönderiyor.

Tablet aldım UPS ile geldi.

Bana da arasla geldi yakın zamanda.

hukuk fakültesi kontenjanları aşırı arttığı için ayağa düştü olayı bayağıdır yapılıyor. geçmiş zamanda okuduğum bir haberde sanırım istanbul barosu bir istatistik yayınlamıştı. barodaki avukatların %15i kadarı toplam dosyanın %90ına bakıyor. geri kalan %10una geri kalan yeni yetme %85 bakıyor gibi bir olay vardı. kısacası herkes tecrübeli referanslı avukat aradığından eğer iyi bir çevreniz yoksa bu işten para kazanmanız yıllarınızı alıyormuş. benim avukatım 25 yıllık bir avukat. meslekte ilk 15 yıl kadar kendimi anca geçindirdim. son 10 senedir çevremin genişlemesi ve olumlu referanslarım sayesinde para kazanıyorum demişti.

konudan alakasız olarak gözlemlediğim kadarıyla zaten kazanma ihtimali olmayan dosyayı almıyor. ameliyat masasında kalma ihtimali yüksek hastayı cerrahın kabul etmemesi gibi. gelen adama bu iş zor uğraşamam diyerek kestirip atıyor eğer iyi bir rakam teklif edilirse kabul ediyor. sonuçta hiç kimse verdiği vaadi yerine getiremeyen adamla çalışmak istemez.

edit: dgs'yi bilemem ancak yks'de sadece puan olarak değil. ilk 150-200bin gibi bir sınır getirilmişti hatırladığım kadarıyla. öğretmenliklere de 300bin. sanırım amaç mantar gibi açılan vakıf üniversitelerinden parayla hukuk diploması alınmasın diye.

Açılın yeni mezun geldi. Aslına bakarsanız yeni mezun değilim, 6 ay oldu stajımı bitirip ruhsat alalı.

Çok kısa söyleyeceğim, avukatlığın prestijli olduğunu yalnızca hukuk fakültesi öğrencileri zannediyor. Onlar da gerçeklerden bihaber oldukları için.

Babası zengin olmayan bir stajyer avukat 1.5 sene kadar süren staj dönemini sürünerek geçiriyor. Anadolu şehirlerinde hiç ücret verilmediğini söylüyor oradaki arkadaşlar. Istanbulda ise 1000 tl ve yol yemek ücreti veriliyor. Bazen yol ve yemek dahi yok. Herkes bu rezil haldeyken avukatlığın prestijli olduğunu iddia etmek komik olur. Prestij diye bir şey olmadığını görebilmek için çağlayan adliyesi -2. Kata uğrayıp gerçekleri gözlerinizle görebilirsiniz.

Stajini yeni bitiren birine de asgari ücret ve 3500 tl arası ücret teklif ediyorlar.

Bu cevabim bir kamu spotu olarak kalsın burda ve sevgili liseli kardeşlerime sesleniyorum. Yeteneklerinizi ve enerjinizi başka işe yönlendirin. Zira çok ama çok pişman olacaksınız.

Her tarafim avukat arkadaş dolu. Prestij falan kalmadi.
Hakim/savci olmak istersen tanidik aramaya baslaman lazım, başka sansin yok.
Malesef ne kadar hukukcu olsalar da avukatlarin cogu isci haklarini umursamayan kisiler. Avukat yaninda calismal gerçekten kolay is değil, mühendis olup fabrikada calismayi tercih ederim.
Milyon mezun oldugundan herkes daha az kara is yapiyor haliyle para kazanmak zorlasiyor.

Kisacasi etrafinizda is olacak cok kisi yoksa, babaniz falan avukat degilse mantıklı değil.

Hukuk mezunlarının durumu tek kelimeyle, sıkıntı.

Şurada detaylı cevabım var: www.eksiduyuru.com

Kafana takılan başka şeyler olursa mesajla beni.

eskiden prestijliydi. bizim tercih zamanımızda 10 tane fakülte varsa şimdi 40- 50 tane fakülte var ne kadar prestijli olabilir ki. okula gitmeden mezun olmak matah sayılıyor. öğrenci hocaları görmüyor hiç. hukuk profu olmayan hukuk fakültesi var.

eskiden fakirin çocuğu hukuk okumamalı diyorlardı. şimdi bu söze daha çok inanıyorum.

prestijli mi bilmiyorum ama şu hukuk bitti artık muhabbeti 10 yıl önce de yapılıyordu. bazı şeylerin değiştiği doğrudur ama hangi mesleği sorsan insanlar eksisi gibi değil, yağılmaz artk der.

Bu hikayede sana yer yok hafiz.

@brkylmz +1
Kız arkadaşlarının rahatsız olması ihtimalini düşünüp niye sevgilinizin de rahatsız olması gereken bi durum olduğunu görmüyorsunuz? bir insanın karakterini arkadaşları yansıtır. görüşlerine katılmıyor bile ses çıkarmaması büyük bir sorun ki tapıyor falan diyorsunuz.

6 senelik bir ilişkiyi bitirme sebebim arkadaşlarıma ve çevreme karışmaya başlayıp sınırlarımı ihlal etmeye başlamasıydı hiç de pişmanlık duymadım. Genel olarak erkekler arkadaş çevrelerine müdahale edilmesinden hoşlanmaz, ayrıca herkesin sizinle aynı görüşleri taşımasını bekleyemezsiniz ve arkadaşının kadın üzerindeki düşünceleri sevgilinizin de bu düşünce yapısını taşıyacağı anlamına gelmez. Sınırlara müdahale etmeyin derim.

Ek bilgiler:

Arkadaş kişisi uzun süredir şehir dışında olduğu için yeni tanıştık kendisiyle. Mart başında bir kere gördüm ve orada da bayılmadım çok bu çocuğa. Onun öncesinde bütün gün kendisini dinliyordum benimkinden. Zaten buluşunca bunlar sevgili gibi takıldıklarından (birbirlerine pizza yedirmeleri vs) pek fırsatım olmadı kendisiyle konuşma açısından, merhabalaştık ve birkaç cümle ettik sadece. Ben de onların bu haline gülüp geçtim sadece özlemiştir sevgilim diye ama meğerse normal halleri buymuş.

Benimki tıp okumuyor.

surekli bir araya gelme zorunlulugun yoksa ses cikarma bence, nasilsa kisa sure goreceksin. ya ben ya o genelde ters teper arada o kadar buyuk bi yakinlik varsa. arkadasini secer seni gonderir. dedigim gibi surekli bir arada bulunmayacaksan bisey demek zorunda degilsin ve hatta deme. ama aksi durumda ben de brkylmz+1 diyorum.

Ben açıkçası nedense sevgilinizin gay olduğu hissine kapıldım.

İlginç bi ilişki şekli benim açımdan. Geyiğine yapmadığım sürece sevgilim haricinde arkadaşıma pizza yedirmem.

Üstteki arkadaşa cevaben belirtmek gerekir ki sevgilin gay değil. Nerden mı biliyorum bir arkadaş ekolü.


Asıl meseleye gelirsek, konunun sizle alakası nedir allah aşkına. Biriyle birlikte olunca tüm çevresini domine etme isteği mı doğuyor sizde?
Eğer o arkadaşın fikirleri hayatınızı ve ilişkinizi etkilemiyorsa size ne yahu?
Mevzubahis arkadaşla hicbir şekilde aynı fikirleri taşımıyorum ama herkes aynı cıktı taşısaydı fikrin anlamı olmazdı.

Ezcümle, eğer şu an bir beyanda bulunursanız sevgiliniz siz ve arkadaşı arasında bir çatışma zemini istemeyecek, bu huzursuzluğu istemeyecektir.
Milletin hesaplarını stalk yapmayı bırakın, erkek arkadaşınızı da salın biraz lütfen.

sosyal ağlarda atış serbest ve benzer düşünenlerin biraraya gelip birbirini gaza getirme ihtimali daha yüksek. belki düşündüğünüz kadar olumsuz bir etkisi olmaz size. kendilerini bizzat siz tanıyorsunuz tabi, ona göre de bakın. ama mesela şöyle bir test yapılabilir: "eğer sosyal medya paylaşımlarını görmeseydim, böyle biri olduğunu düşünür müydüm";
şu tarafı da var, sevgiliniz kanka gazıyla dolup taşan, değişebilen bir tipse o da ayrı bir ölçüp tartma konusu.

Geçmiş olsun dostum. Yapacak pek bir şey kalmamış. Bence ayrıl

Vizontele, Müteahhit Fikret (Cem Yılmaz)

Sormadım, kendi cevabım.

muhtemelen fikret forest

@avatar +1 forest muhtemel

Chrome-ayarlar-site ayarlari-bildirim

Bildirim göndermesine izin verdiğiniz sitelerin iznini kaldirin

Chrome'dan mı gelmiş bu mesajlar.

ben yıllarca böyle çalıştım. genelde hepimiz böyle çalışıyoruz. arkadaşına diyorsun ki gel xxx sana iş buldum. maaş sorarsa git kendin konuş agam benim şartlarımla seninki aynı değil. o da diyemiyor ki sen kaç alıyon. derse de tekrar ediyorsun "benim şartlarımla seninki aynı değil". bu kadar bunun neyini anlamadınız?

@ tears of devil +1

çok basit hocam. benim anlaşmam/şartlarım farklı deyip geçeceksin. milyon kere karşılaştım. ayrıca maaş sorma zaten çok ayıp bir davranış. istedğin kadar yakının olsun.

neden ayıp ya? para bu sonuçta yoksa ne kadar para alacağını nerden bileceksin? düşünsenize aynı işi yapıyorsunuz sen 1 alıyor öbürü 5 alıyor.

ücret sorulmaz, ücret paylaşılmaz.

Yakın arkadaşla aynı işi yapsam bana 5 verirken ona 3 verseler haber veririm işten çıksın. Ücret sormak ne ara ayıp oldu o da başka mesele. Bu ülkede her şey ayıp artık zaten.

Aynı iş yerinde aynı işi yapan ve aynı özelliklerde olan ili çalışandan patron istediğine 3 kuruş istediğine 1 kuruş veriyor, 1 kuruş verdiği ayaklanmasin diye maaş sormak ayıp maaş söylemek ayıp olmuş.

Ayıp değil arkadaşım, muadilini bilmezsem uygun şartlarda calistigimi nasil anlayacağım.

Aynı okuldan mezun olduğum 5 arkadaşım maaşını söylesin ki 6. Olarak piyasa şartlarının altında miyim üstünde miyim bileyim. Sinir ediyorsunuz insani

Ben de maaşımı paylaşırım ve sorarım. Çalışanların birbirlerinin maaşlarını bilmemesi sadece işverenin avantajına, işçiye bir faydası yok. Hatta çalışanların maaşlarının açıkça listelenmediği şirketlere şüpheyle yaklaşırım, kötü şirketlerdir büyük ihtimal.

ben olsam söylerdim. 1000 euro vermezlerse arkadaşını kazıklamaya çalışıyorlar denebilir. zaten maaş gizliliğine karşıyım. tamamen işveren için uydurulmuş saçma bir şey.
özellikle aynı işi yapan iki kişi birbirinin maaşını net bilmeli. az alan da çemkirmeli.

durduk yere maaş sormak ayıp ama aynı işi yapan kişiyle konuşulur tabii. (şirketler yasak der ama o çalışanı s.. için)

bu yıl bana zam yaptılar birkaç arkadaşıma zam yapmadılar mesela. Kimisine de daha az yaptılar. Bir şey demedim ama ortalama "biraz zam oldu bana" dedim. Bilsinler.

arkadaşına ucuz yaptırınca seni şutlarlar

rahatça giriyorum vpnsiz.

türk telekom mobil
twitter ve eksi yok gibi bir sey

ekşiye yoğunluktan kimse giremiyor da.

Twitter enteresan.

Haberler yüzünden yavaşlatıyor adiler

Youtube gitti.

internet bilgisayarda sorunlu, telefonda sorunsuz. anlamadım ben de.

twitter.com

ne twitter, ne sözlük açılmıyor, lokasyon istanbul internet türk telekom.

İnstagram da gitti. Eyvah eyvah çok kötü şeyler geliyor aklıma.

İnsgram da gitti

Önce Twitter sonrasında Youtube ve Instagram komple gitti. Türk Telekom.

images2.imgbox.com

Her şey gitti. Turkcell superonline ve mobil hat turkcell.

kablonet ile yavas ama her yere giriliyor.

16000 diyor.

15100
ikinci sayfayı nerdeyse tamamen pas geçtim

basit zamanlar ve basit kelimeler ile yavaş yavaş konuşulduğunda anlaşabilirim. pek ingilizce bilmiyorum denilebilir. 3990 çıktı.

5,6 küsur

9,970

7420

26,500 çıktı

Dil skoru varsa dediğin için iki sene önceki IELTS sonuçlarım:
Listening 9.0
Reading 8.5
Writing 7.0
Speaking 7.0
Toplam 8.0

Bir ton sozcuk vardi bilmedigim ama 14600 cikardi. Hepsini bilene artik 100bin mi veriyor bilemedim.

19600 çıktı

14300 benim de ama test sadece kabaca bir çıkarım yapmak için. Şu alemde düzgün bir teste raslamadım anasını satayım kim takar uxoricide nin anlamını. Oraya bir kaç deyim, phrases, phrasal verb, reduplication sözcükler bir şeyler attırır insan

Aranızda en az benimki çıktı. Üniversiteyi İngilzice okudum lan ben! :/ 4.500

18000 çıktı
toefl tarzı sınava girmedim hiç ama 100 soruluk yds'den 97 almıştım. bu sene 93 aldım. bu sınavlara hiç çalışmadan girdim diyebilirim.

20,500 dedi. Yıllar önce YDS'm 90 civarındaydı, iş hayatım İngilizceyle iç içe.

3040 dedi. ydsden 50 almak icin yırtınıyorum. yukardaki beyanatlara gore mühtemelen dogru. 20bin olan 90 alıyorsa 3 binle 5 alamamak normal :(

16400 dedi.

20,600 palavras diyo.

palavra mı? canın sağolsun.

17100 dedi.
26500 cikan arkadasi gercekten kutlarim. Anadili Ingilizce olanlar 20000'den basliyormus.
Ben pek cok kelimeyi ilk defa gordum.

20.000'in ustunde yapanlar aramizdaki irlandalilar herhalde zira 20-35k arasi native speaker diyor.

ilk sayfada kac taneyi isaretledigine gore diger sayfalar sekilleniyor. ilk sayfada test icin hepsini isaretledim iki sayfada nevrim dondu,valetudinarian, terpsichorean, tatterdemalion gibi abidik gubidik kelimeler cikti, sanirim ingiliz dili edebiyatinda doktora yapip yapmadigini olcmeye calisiyorlar.

7.7bin

Maşallah arkadaşlara

16000. TOEFL 110, IELTS 8.

üni ingilizceydi, iş hayatında günlük kullanıyorum.

Your total vocabulary size is estimated to be:
7,240
words

bildiğim tüm kelimeler, what is your name seviyesindeki şeyler. tabi sadece bunlar da değil, internet ile alakalı ya da oyunlar ile alakalı, mesela dagger, shovel, deflect vb vb.

13800 de benden. 26500 yapan peki madem kullanıcısı yazdım olum seni, Hele bir yabancı dil sorularında cevaplarda görmiyim bak ne oluyor:)

28,600 dedi.

son girdiğim sınav PTE, skorum 85.

Valla ilk sayfada bir sey yok da, ikinci sayfaya gecince isin rengi degisiyor.

20000-35000 arasi nativelerin dustugu aralikmis. Non-native olanlar genelde 2500-9000 araligina dusuyormus. Demek ki eksi duyuru kullanicilarinin kelime hazneleri cok genis, native speakerlar ile asik atacaklar. Helal olsun.

Bak burada grafik var: testyourvocab.com

Demek ki herkes sifir nokta bilmem kaclik dilimde. Masallah.

Ya da ilk sayfaya gore algoritma farkli seyler oneriyor ki ikinci sayfada kolay kelimeler gelip daha yuksek rakam cikiyor. Yoksa arkadaslar, uzgunum, ama "YDS 90" ile o ikinci sayfadaki kelimeleri bilemezsiniz :(

"ilk sayfada az yapayım da ikinci sayfa yüksek skor getiriyor, hem ilk sayfayı az yapınca ikinci sayfadakiler de basit geliyor" diye bir şey yok, deneyin göreceksiniz. ilk sayfada basit kalırsanız ikinci sayfadakilerin tamamını işaretleseniz bile belirli bir puanın üzerine çıkamıyorsunuz.
birinin daha fazla bilmesini neden hep iğneli mesajlarla karşılar bizim vatandaşımız anlamıyorum.
yazan arkadaşlar olmuş, kimi girdiği sınavda aldığı puanı yazmış, kimi işi dolayısıyla sürekli ingilizce kullandığını belirtmiş. mesela ben yabancı bir şirkete çalışıyorum, bütün gün her işimiz ingilizce, dokuz saat boyunca hiç kullanmıyorum anadilimi. bir kez bile ingilizce kursuna gitmedim şimdiye kadar, okulum da düz orta okul ve liseydi, üniversitede de ingilizce değildi eğitimim. yani doğru dürüst ingilizce dersi görmedik desem yeridir. yurt dışında da yaşamadım, sadece iş dolayısıyla sürekli bilgilerimi taze tutabiliyorum her gün kullanarak.
fi tarihinde sınava girip yüksek puan almış vatandaş bir daha kullanmadıysa körelir, veya o zamandan bu yana daha çok kullandıysa artabilir, bundan doğal bir şey yok.

bu bir test arkadaşlar, gerçekten ne kadar kelime bildiğinizi tespit etmesi çok güç. o böyle dedi diye öyle olması gerekmiyor, zaten teste katılanların beyanlarıyla oluşturulmuş bir liste. yaklaşık kaç kişinin katıldığını bile yazmamış, fazla ciddiye almaya gerek yok, boş vaktiniz varsa ilgi de duyuyorsanız takılın, zaman geçirin işte.

@speedy ve @kobuzchu kiz +1

sirkette 3 kisiye yaptirdim, ana dilleri ingilizce, sonuclar:
16400
17300
17600

Ben 18 senedir yurtdisindayim, 10 senedir fulltime calisiyorum, rapor yaziyorum, yeri geliyor anadili ingilizce olanlarin yazdiklarini duzeltiyorum, skorum 14000.

Ozetle: Totonuzdan element uydurmayin :)

Vay arkadaş ne kadar çok laf yemişiz. Niye yalan söyleyeyim burada, internette 3 kişi benim çok iyi İngilizce bildiğimi düşünse elime ne geçiyor olabilir? Kaldı ki @gkhncnzdgn haklı, böyle bir testin hepi topu 50 kelimeye bakıp gerçek bir sonuç vermesi mümkün değil. Zaten ikinci sayfadaki kelimeler kimsenin bilmesine gerek olmayan, bilmeyerek hayatını çok iyi bir şekilde devam ettirebileceği kelimeler. O kelimelerin Türkçe karşılığını da çoğumuz kullanmıyoruzdur. Ama siz bilmiyorsunuz diye kimsenin bilemeyeceğini düşünmeniz ilginçmiş.

6760 cikti

Benim bildiğim kadarı ile Türkiye için erkekler 170 kadınlar ise 160. Bir zamanlar böyle bir şey okumuştum. Belki yeni nesilde biraz daha değişmiştir bu.

Ben bunlarin 7,8 cm uzununu gayet normal ve ayarında bulurum.

kadında orta boy 1.55-1.65
erkekte orta boy 1.70-1.80

üğpoıuy 1.70 cüce evet :/

e: 1.75-1.85
k: 1.65-1.75

@guitarhero 1.70 cüce kanka üzgünüm :(

185 nasil orta boy allahsiz.
175-180 orta boy diyebiliriz erkek icib

Yaşadığım kente yetkinliklerim kapsamında gönüllü hizmet etmek isterim. Alsın ben haftada 1 gün belediye de bedava çalıştırsın. Hem belediyenin yükünü hafifletirim hemde İstanbul'a bir katkım olur

metrolarda wi-fi/internet. sene olmuş 2020 hala metroda internet çekmiyor. resmen skandal.

Yeşim Meltem Şişli gibi yandaşlara 3 maaş(toplam 38 bin tl) verilmemesi.........

Metroda internet +1
Bi de yazın meydanlarda küçük küçük konserler olsun, fazla bilinmeyen gruplar falan, insanlar rahat rahat takılabilsin. - yaşadığımızı anlayalım biraz eğlenelim

Bi de İstanbul un en güzel yerleri otopark olmasın!

Özel otoparklara belediye yaptırimda bulunsun en az çift katli olma zorunluluğu getirilsin. Boş arsaya bekçi kulübesi dikip otopark deniyor. 200 araç alabilecekken 50 araç koyuluyor, yetmiyor, otoparkci yolu da kendi malı gibi gapsediyor. Bunlar yüzünden şehri terk edesim var.

Bazi otobüsler çok bakımsız. (80t mesela) Özel halk otobüsleri. Düz yolda giderken bile içimiz dışımıza çıkıyor. Diye kalk yaparken insanlar düşüyor. Üstelik bu otobüsler sabah saatlerinde aşırı kalabalık, insanlar binemiyor(mübalağa değil) 153e on onbir kez yazdığım halde talebimi kaydetmek dışında bir şey yapmıyorlar.

Öğrenciler için ucuz yemek yapsınlar. Okul yemekhanesinde her saat yemek olmuyor ya da onlar artik karın doyurmuyor. Genç insanların sağlıklı beslenmesi için belediye lokanta açsın muhtelif yerlere (sosyal tesisler hizmeti gibi ama daha ucuzu). Belediyenin işlettigi bir balkan lokantası yani. Sivillere tam, öğrencilere indirimli olsun. Disari 20 30dan aşağı yemek yenmiyor, onlar da sağlıksız.

belediye hele asli ve surekli hizmetlerini eksiksiz ve olması gerektiği gibi yapsın da baska ihsan istemez.
10 dakikada gelen otobüsüm 20 dakikaya çıkarılmış. insanları balık gibi taşıyan, soğuğa havasizliga mahkum eden belediyeden konser ve wi-fi istiyorsunuz cok komik oluyor. belediye yolcu taşımayı öğrensin once.

baska bir sorun da şu ki beyaz masaya yaptığım şikayet başvuruları, evet efendim tamam efendim diyerek geçiştiriliyor. otobus sayısı arttırma talebime "yeteri kadar talep yok" denilerek ret cevabı varıldı. oysaki her allahın günü kalabalıktan ötürü kavga var otobüste.

simdi konser mi isteyelim belediyeden wi-fi mi isteyelim. ben hicbir sey istemiyorum. allahindan bulsun alayı zira bizden bulacak bir şeyleri yok anladığım kadarıyla.

inşallah bu soru ciddi değildir asıl :(

Tabii ki hayır. Bilgisayarı ele geçirsem niye mail atayım, direkt bilgisayar üzerinden götüntülerim mesajımı ki gerçek olduğu anlaşılsın.

800 bitcoin 45 milyon lira yapıyor. Sizce ciddi olabilirler mi?

ya yok. parada ciddi değillerdir de. tamam biliyorum bitcoin ne kadar :D


mailinden bi sey yollamışlardir o da açmıştır. log topluyodur virus'un bilgisayara girdigini anlamışlardır.diye düşündüm yalan yok evet. :D

Benzer mail bir yazara da gelmişti geçen sözlükte başlık açmıştı. Sıradan yolluyorlar herkese sakin olabilirsiniz.

Dayınız mail adresi spam düşmüş bu nedenle gelen maili biliyorum. Bu sıralar Kurumsal adreslerde bile benzer mailler görülüyor. Kişi kendine mail atmış gibi gözükür.


1- İlk önce dayınız mail adresinin şifresini değiştiriniz.
2- Bilgisayar ve telefonu kontrol ediniz. Bilgisayarda av taraması telefonda ise gereksiz uygulamaların silinmesi.
3- Gelen mail dikkate almayın oltalama dediğimiz taktiği yapıyorlar.

Valla kendimi satsam 800 BTC etmem. O yüzden amatör phishing diyorum.

O mailler ciddi değil. Bana da geldi. Videomun aylardır yüklenmesini bekliyorum ayıplı sitelere :d

yamanevler durağına birkaç dakika uzaklıkta

yanında ol ve yalnız olmadığını ona hissettir yeter. Bu gibi durumlar bir şeyler söylenerek iyi hissettirilebilecek meseleler değil.

Ne desen boş konuşmuş olacaksın ama illa bir şey demek istiyorsan "hayat olağan akışı içinde giderse herkes bu acıyı yaşayacak, ve umarım hayat olağan akışı içinde gider, tersi çok korkunç olurdu." de.

İyi hissettirmek için hiçbirşey yapma çaba gösterme. Sadece yanında ol. Arada ortamdan uzaklaştırıp 2 laflayın. Ama senin konuşup iyi hissettirebileceğin bişey değil. Hayat boyunca geçmeyecek bir acı bu. Sadece yanında ol ve dinle.

yanınızda olmanız yeterli.

Abi sakin obur dunya/cennet guzellemesi yapma. Kalanlarin uzun omur surmeleriyle ilgili temennilerde bulunma. Yaninda ol, elini tut yeter.
Dondugun zaman da aramayi ihmal etme yeter.

unutmuyorsun ama alisiyorsun de, bana oyle oldu..
sadece yaninda ol, en buyuk sey onu yapmak, zor ama baska baska seylerden muhabbet ettirmeye calis, bakarsin gulumsetirsin bile..

Bence yapabileceginiz bir sey yok, o aciyi yaşayacak. Baska yolu yok.

@nax+1

@nax +440

başın sağolsun dışında tek kelime etme.
hiçbir sözün anlamı yok.
gündelik olaylardan bahset, hadi yemeğe gidelim falan gibi.

yanina gitmeniz zaten bu donemde cok dusunceli bir davranis, sizi tebrik ederim, masallah.

arkadaslara katiliyorum. acisini hafifletmeye yetmez hicbir kelime, ama yaninda olmak cok sey ifade eder.

astra dizel otomatik

112ye megane vardı ama stokları bitirdiler sanırım. corolla veya civic boş paket var sanırım o fiyatlara. ikinci el pazarı leş zaten.

astra j sıfır dizeli yok. sadece 1.4 turbo 140 hp'lik motorla geliyor. zaten 2020 model yılı son senesi olacak. ikinci elde bulunuyor ama bence "meh" denilecek bir otomobil. teknolojisi 2009'dan kalma.

--------

piyasada çok megane 4 sedan var o fiyat aralığında ikinci elde. yapıştır geç bence.

abim için: 1 kutu çikolata, pazartesi-salı zorunlu izin

yemeğe davet edildim ama parasını benim ödemem gerektiğini söylediler.
bir kuruşluk bile hediye vermediler.

İlk yılbaşı hediyem oldu. 3lü bıçak seti, ayrıca ev malzemeleri mağazasından tutarını bilmediğim hediye çeki. Bir hafta sonra işten çıkarılıyorum ama neyse.

Migros yılbaşı kolisi + 30-31 aralık zorunlu izin. Çocuklar yemek organizasyonu da istedi ama patron onaylamadı.

Küfür etmeyecekseniz söylüyorum.

Bir departman yemeği yapıldı geçen hafta dışarıda. Her şey sınırsızdı. Dün öğleden sonra happy hour tadında sucuk ekmek, kestane, mısır, bira, şarap şeklinde bi etkinlik daha vardı. Pazartesi de biz ekip olarak mesai bitimine doğru ofiste bi şeyler yiyip içeceğiz.

Hediye olarak mi band 4 verdiler. Çikolata daha gelmedi ama her sene dağıtıyorlar onu da.

İzin isteğe bağlıydı ben birleştirmedim.

Kıskançlıktan beni tiklememiş, ühü ühü.

izin isteğe bağlı.

her şey sınırsız şirket yemeği
yine her şey sınırsız happy hour
geçen senelerde bluetooth speaker vs dağıtılmış da geçen sene dandik bi paket dağıtılmıştı bu sene pazartesi belli olu

hediye? hediye ne arar la haris patron firmasında? 1 ocak tatil olursa en büyük hediye olur.

31 aralık yarım gün olsun, bir de maaşları 5'inde değil de yılbaşından önce yatırsınlar başka bir şey istemem.

Özetle kurumsal yapıdan uzak firmalarda genelde babayı alırsınız.

Gecen sene guzel bir kazak almisti patron. Ondan onceki sene de guzel bir gomlek, ikisini de cok beğendim. Eksi firmada da guzel bir yilbasi seoeti vermislerdi. Su an yurtdisinda patron, muhtemelen bir sey alamayacagiz bu yilbasi.

Sınırlı içki diyerek gidip sınırsız içtiğimiz şirket yemeği, bir de kendi ürünlerimizin olduğu hediye paketi.

Kuzenime gelen yılbaşı sepeti, şirket yemeği ve çerez çeşitlerinden oluşan hediye paketi.

İkisi de büyük global firmalar.

yılbaşı yemegi+500 tl hediye çeki

Pazartesi salı zorunlu izin, bir kutu çikolata, 15 gb internet ve kablosuz kulaklık

şirket yemeğe götürdü iş çıkışında hesabı da şirket karşıladı.Bir de ajanda verdiler

kocccaman şirket öyle böyle bütçe kısıntısına gitmedi. kutlamayı 80 km uzaktaki genel merkezin otoparkında yaptılar. servis kaldıracağız dediler 2 saatlik meyve suyu ikramı için. hediye olarak çikolata+kuruyemiş.

26 yaşındayım erkeğim yarışmaya ankaradan katılıyorum beyazlarım var. yaklaşık lise2den beri beyazlarım var.

ama kellik daha büyük problem.

24 e, az da olsa var + tepemde açıklık var.

25/k, beyazım yok, gür saçlarım var.

erken yaşta beyazlaması da büyük dert kellik de ayrı büyük dert :/

32 k, var tabi :) ilk beyaz telim üniversite 3.sınıftayken çıkmıştı, 3 tel beyazla mezun olmuştum. sonra hızla arttılar. bembeyaz değil tabi şu an, o kadar fazla değil beyazlar. kına yakıyorum güzel oluyor, aralarda turuncu teller parlıyor :)

35e,
Saçlarımın neredeyse yarısı beyaz. Lisede tek tük başlamıştı. Sonra üniversitede hızla dökülmeye başladı. Neyse ki o fazla ilerlemeden bir beyazlama dalgası geldi ve dökülme durdu. Beyazlarim olmasa muhtemelen tepem tamamen açılmıştı şimdiye.

33/e beyaz yok ama önlerden açılmaya başladı.

28/E. 18 yaşından beri saçımda beyaz var, göğüs kıllarım bile beyazlamaya başladı dfgsdfg. lakin saçlarım gürdür.

36 e var tabi ilk olarak üniversite son zamanlarında çıktı beyazlar.

31e beyaz yok tamami siyah, oldukca gur, kenarlarda koselede acilma falan yok.

Birkaç tel anca var, saçlarım gür, 22k.

30 erkek. 3-5 tane var. sanirim ilk 26-27 yasinda cikti.

31/e alsancak tarafında bira içebiliriz.

(azcık beyaz var.)

32e saçımda sakalımda belirgin beyazlar var 25-26 yaş civarı saçımda birkaç telle başlamıştı

23 erkek
gür saç, beyazlar git gide artıyor
annem, dayımlar, dedem falan bembeyazdır, biraz ırsi bendeki
seviyorum ben ara ara çıkan beyazları

24e orta kısımlarda beyazlar var. az da diyemeyiz cok da diyemeyiz. gür saçlar, açılma konusunda emin degilim.
yarışmacılara başarılar dilerim.

Benim ilk beyazlarım ilkokul 2. ya da 3. sınıfta falan çıkmaya başlamıştı. Yani 8-9 yaşındayken. Şimdi 26 yaşındayım. Çok beyazım var ve garip bir şekilde zamanla sevmeye bile başladım beyaz saçlarımı. Çok küçüklüğümden beri alışkın olduğum için hiç rahatsız olmuyorum onlardan.

37 hatta şubat'ta 38 olacağım buna rağmen tek tük var..

34e, yığınla.

24e, sol şakakta açıklık hafiften, ön kısımda fazlaca beyaz.
yarışmacı arkadaslara başarılar dilerim

33e beyaz tek tük var.

28 / e

23 yaşından beri saçımda beyaz var. özellikle yanlarda, azıcık kızıla kaçan yerlerim beyazlıyor. burun kılları ve sakalda da beyazlıklar var. saçlar da seyrekleşiyor.

saçım dökülmesin ama komple beyazlasın isterim.

31 yaşındayım, 20’li yaşlardan beri 2 tel beyaz saçım var onları da dipten kesiyorum bir daha görmüyorum.

xiaomi mi7 note

@basond ekranı biraz büyük diyebilir, biraz daha küçük ekranlı alternatifi var mıdır acaba bu modelin?

samsung a40

şurada redmi note 7 ile yanyana boyut olarak nasıl durduğu görünüyor
www.youtube.com

3.50 civarına getirin videoyu, 5.9 inç ekrana göre oldukça kompakt

@hedda gabler hocam bütçe 2000 tl.

Xiaomi redmi note7, mia3 bir tik daha yeni 1900 tl istediğiniz gibi biraz daha ufak. Daha fiyat/fayda oranlı redminote 6pro 64 gb 1379 tl.

Samsung a30 var tavsiye etmem geride bu telelfonlardan. A50 olabilir o da xiaomi'nin resmi türkiye distribütörünün felaketliginden. Ya da huawei mate 20 lite olabilir.


Xiaomi Mia3 hem işlemci, hem arka ve selfie kamerasi, hem de amoled ekranıyla bence en iyisi.

Samsung a40 türkiye'de resmi samsung garantisiyle gelmedi benim bildiğim. Ithalatci garantili.

mi8 lite var biraz daha ufağı ama o da pek küçük sayılmaz.

1 seneden fazladır samsung j7 prime kullanıyorum. şarjı ve kamerası gayet iyi. tavsiye ederim

dostum çikolata kutusu demissin ama bu bayram hediyeliği :(

Sabah sabah güldürdünüz :))

avm'lerde seker standi oluyor, onlardan cam kavonoza karisik bir seyler olabilir.

gayet güzel bence bu? bir çikolata manyağı olarak bana alınsa çok mutlu olurum :D

kalpli güllü falan değil de kutu tasarımı olarak ben daha cool duran şeyleri seviyorum. attığınız çikolatanın turkuazına değil, içindeki gold renkle beraber göz yoran görüntüsüne takıldım mesela. yoksa elbette kalp gül falan gibi şeyler şart değil. aşağıda kendi beğenilerimi de paylaşayım belki fikir olur.

cocoas.com.tr

cocoas.com.tr

open.spotify.com

kesinlikle hukuk

hukuk olabiliyorsa hukuk.

ing işletme şuan psikoloji bölümünden daha iyi iş imkanı sağlıyor.

Abi hukuk olmazsa 2. Ve 3. Tercihiniz ne olurdu hocalar . Cevabınızı bekliyorum saygılar .

seçenekler nedir? ona göre bişey diyelim

www.baskent.edu.tr
Tıp diş hekimliği hariç hepsi olur .

bence hiçbiri. ne yapmak istiyorsun hayatta? sırf çap yapmak için çap yapma bence. onun yerine sağlam stajlar vs. daha faydalı olabilir. ya da hangi okul? birçok değişken var. ya da akademisyen olmak istiyorsan başka bir alana yönelirsin.

hukuk fakültesini rahat bırakın rica ediyorum. baska herhangi bir sey okuyabilirsiniz.

@hknty başkent üni de tam burslu okuyorum . Tek hedefim yurtdışına kendimi atmak , o yüzden çap yapacağım bölüm farketmez , hepsinde kendimi gösterebilirim . Saygılar

ben de farklı bir alandayım o yüzden net bir şey diyemem ama gözlemlerime göre amaca göre yönel. mesela iktisat-siyaset bilimi, iktisat-sosyoloji çapı yapan arkadaşlarım akademisyen oldu. yurtdışına çıkacaksan hukuk faydalı olmayabilir. ama yeditepe gibi okullar sanırım biraz daha farklı. merakın varsa, stajı engellemeyecekse güzel olur tabii. ama ileride çalışacağın alanla alakasız bir çaptansa iyi bir staj daha yararlı da olabilir.

bir de gözlemlediğim kadarıyla en rahat yurtdışına çıkma yolu bir şirketin türkiye ofisinde çalışıp sonra transfer olmak. bunu yapanlar arasında çap yapmayan birçok insan da var.

Yoyoso'daki tatlış kedili cüzdanlar favorim. Online olarak satılanlara baktım da fazlasıyla çirkinler, doğrudan mağazalara gidilmesini tavsiye ederim.

Tergan'dan alıyorum.

Matraş.

Vakko

Derimod

senegalli kardeşlerimizden aldım. bi cüzdana 80-100 lira veremem yani oha kusura bakmasın da kimse öğrenci bütçemle hele. 1 ay lcw, defacto, collezione türevlerini gezdim hepsi kağıt gibi ve minimum 25 liraydı cüzdanlar. metrobüs çıkışı bi gün köprüde senegalli kardeşimiz tezgah açmış baktım o mağazadakilerden inan 10 kat daha kaliteli cüzdan hem de 15 lira. direkt aldım. 6 aydır da sorunsuz kullanıyorum.

Peevv
Çok memnunum.

Cengiz pakel aldım ama adı kartlık diye geçiyor: www.googleadservices.com
Hakiki deri olmasına rağmen sert bir formda olduğu için köşeleri kırıldı ve aşındı. Size tavsiyem yumuşak deri bir cüzdan alın

Guard benimki. İndirimdeyken almıştım tabii ki 250 tl vermedim. Pambık gibi derisi ile mutluyuz :)

boynerde indirim varken almıştım 100 tlye beymen,2015 hala kullanıyorum. boynerde markaların çoğu olduğu için oraya bakmanı tavsiye ederim.
hotiç

cüzdanım yok.

ama alsaydım lc waikiki falan alırdım. sonucta cuzdan yani. altın kaplama mı olmalı?q q

Stradivariusdan ve Hm'den aldım Son cüzdanlarımı çok da severek kullanıyorum/kullandım. Cüzdana 50 60tan fazla verince keriz gibi hissediyorum.

Radley
Ask yasiyoruz kendisiyle

senegal spor

Bottega veneta cakmasi, antalya’dan almistim 4 sene once filan. O zaman 30€ vermistim, hakiki deri, koyu yesil renkli. hala zerre eskime yok, kivrilma, asinma, renk akmasi vs yok.

Ben modelini begendim diye almistim, bottega veneta cakmasi oldugunu satici soylemisti.

mango'dan kartlik aldim. ama cuzdanlari da guzel. kartliklar 35 cuzdanlar 60 lira. uygun yani.

cuzdanim holografik ve kedi yuzu kulagi olan bir cuzdan, teyzemin h&m'den hediyesi. cok tatlis. ama h&m de costu cok pahali artik cuzdan gibi seyleri.

Matmazel’den aldım erkek cüzdanı yıllardır kullanıyorum ilk günkü kadar mutluyuz:)

bir önceki dönem kaydolmuştum. birkac yerle görüştüm 1600-1700 tlden başlatıyorlar. 1300e indirdiler, siz de o fiyatlara bulup kaydolabilirsiniz.

1300 tl kurs+200 tl sinavlar+ 830 tl harçlar

sınav konusunda net fikrim yok ama her ay var sanırım.