kendisi trakya bölgesinin en başarılı taklacı güvercin yetiştiricisidir. saygımız sonsuzdur bu nedenle.

(bkz: ssg)

televidyon.com

ssg hasmetbabımızın hikmetleri cok aslında burda anlatmakla bitmez. nefesi her turlu server a iyi gelir ıısınma donma kitlenme yuzu gormez. her server kurulumunda okuyup ufletiriz.

Bizi o kurtardı, yoksa hepimiz matrix'de esir kalacaktık.

güvendiğim bir kaynak ara ara su içtiğini söyledi bana. bir de yemek yiyormuş her gün.

Sorma
Söyleme
Görme

açılımında olan bir kısaltmadır.

EkşiSözlük ve Bavyera sitelerini kuran gizemli şahsiyettir. Gizli kalmak için bu ismi seçmiştir. WikiLeaks'le de ilişkisi varmış diyorlar. Mabalı boyunlarına...

Tek bir kişi ya da ekip de olabilir.

Basarili derken hedef kitleye uygun olan mi yoksa bizi eglendirenler mi?

Benim hosuma gidenler;
Arcelik
www.youtube.com
Bi de Renault'du galiba, kiz babasina arabanin kapisini actiriyordu.

renault kangoo reklamı. hani şu gelinli damatlı olan. komik bir reklam olmuş bence.

thy türkler uçuyor reklamı
thy barcelona reklamı
thy manu reklamı
garanti 12 dev adam forma değişme reklamı
arçelik nevra serezli reklamı
zaman'ın sanki bir reklamı vardı, ön yargılarınızı kırın diye, ne dersek diyelim başarılıydı

Fanta kan portakalı reklamı

Renault kangoo- gelinli damatlı olan

Yine renaultdu galiba, geniş aile oyuncularının oynadığı bir reklam vardı (markadan emin olamadığıma göre bunu geç, aklımda kalması gerekirdi)

Garanti 12 dev adam

Avea futbollu reklam, çocuğa fasulye dedikleri

Bunlar son iki üç ay vardı, muhakkak hatırlamadıklarım vardır koca yıldan.

kıvanç tatlıtuğlu mavi reklamı baya bi tuttu

vodafone yedikule zindanları reklamı.

ve tabii ki ikea reklamları.
www.vidivodo.com

memleketinde en ucuz 20 dolara satıldığını gördüm ama en dandiklerinin

amerika'da abercrombie and fitch, outlet zincirlerine katılmayan nadir firmalardan. yani 5$'a inanmadığımı söylemek istiyorum.

ben sen diyego'ya 3 kere gittim. bir tane bile outlet'te yok abercrombie and fitch.

Voltaj değiştirici olabilir. Genelde 220-110 Volt arasında geçiş sağlar. Anakart işini bilmiyorum ama bir şeyler yandıysa umarım sadece anakarttır.

fotoğrafını çekip yükleyebilirseniz, biz de merakımızı gideririz. acaba güç kaynağının bir aparatı mı yoksa anakartın mı?

220-110 çeviricisidir o kırmızı düğme. bütün ülkeler türkiye gibi 220 volt şehir şebekesi ile çalışmıyor. 110 ile çalışanlar için de böyle birşey koyuyorlar.

anakartın yandığını pek sanmıyorum. güç kaynağını geçememiştir.

volt'u değiştirince neden patladı peki?

ne satacak

gidiyore
kaptikacti
sinslist

bitpazarı, hatta zorlarsan bytepazarı. çok zorlamamak lazım ama.

alisverismerkezi

paramolsadabenalsam

evet çok uzun bence de...

burdanal
bizdendenal
ondanalmabendenal
tezgah
satınalın
satabülün
alabülün

geldigeliyor.com

buradan en iyi yardımı alabilirsin, forum.donanimhaber.com

oyun oynamayacaksan ekran kartına fazla para verme, çok çabuk eskiyor

iyi bir kasa ve psu 1000 lira eder. bence bunları al, sonra bütçen olunca öbürlerini alırsın. böylece bilgisayarın bizlere ömür olmaz =).

Vegas gibi programlar cok cekirdek destekli oldugundan quad core sistem belki daha mantikli olabilir-di-. fiyat/performans olayina girildiginde pek oyle oldugunu soyleyemeyecegim. ne de olsa quad core'larin fiyatlarinin masallahi var. ustelik eski teknoloji. i7leri hesaba katinca olay zaten abariyor, sizin butcenize sadece islemci ediyor :)
en uygun quad core islemci bile amd'nin benzer sistemlerine gore 2 kat pahali.
ornegin core2 quad 8300 2.5 ghz (4 mb) islemci 270 lira iken, amd phenom ii 955 3.2 ghz (8 mb) 265 lira. benzer sey anakart mevzusuna gelindiginde pek belli olmuyor gerci.

normalde sadece vegas kullanacak olsaniz ekran karti onemsiz olabilirdi. lakin photoshop gibi programlar icin ekran karti da onemli oluyor (yaniliyorsam duzeltin) 3dmax de falan da boyle yamulmuyorsam. bu sebeple her halukarda *en az* orta halli bir harici ekran karti sart diye dusunuyorum.

anakartinizin gelecekte olabilecek degisimlere nispeten uygun (ornegin 6 cekirdek ve yuksek fsb) olmasi ve bol ram slotu ile gelmesi diger onemli nokta.

ornegin donanimhaber bu tur seyler icin bir sistem onermis.

AMD Phenom II X6 1055T (2.8 GHz) 9MB 938p 125W
Asus M4A87TD/USB3 /DDR3 2000MHz
2x A-DATA 2 GB 1333 MHz DDR3 (bunun yerine kingstondan hesapladim)
PNY Quadro FX 580 512 MB 128Bit GDDR3 16X
Gigabyte Setto 1000 550w Atx Kasa Siyah

boyleyken 1300+ liraya mal oluyor sistem. bir fikir vermesi acisindan fena degil. birebir buna uygun urun toplamaniza gerek yok. parca parca dusunerek, sizin icin hangisinin daha uygun olduguna google aramasi ile ulasabilirsiniz.

ben her halukarda madem bahsi gecen programlar coklu cekirdegi destekliyor o halde amd'nin 6 cekirdek seceneklerini dusunun derim. fiyat/performans acisindan en mantikli duran sistem o zira.

surada intel ve amd ile ilgili kucuk bir karsilastirma mevcut; computershopper.com
www.overclock.net
www.legitreviews.com
bunlara da *kesinlikle* bakmak isteyebilirsiniz.

nvidia quadro ilen, fermi 480 arasındaki performans farkını bilmiyorum ama 480 daha iyi gibiydi.

@ erwachsene - gayet güzel tavsiyeler varmış gerçekten değerlendirilesi.
@ desdinova - eheha aslında haklısın, fiyatlara baktım da almak istediğim konfigürasyon uçuk rakamlara doğru gidiyo. acil ihtiyacım olmasa 2 ya da 3 ayda tamamlardım ama çok lazım
@ entrapmen - abi saygıyla eğildim çok faydalı bilgiler vermişsin. belki şansım olursa biraz daha çıkabilirim, ama tabi önümüzdeki pazartesi pc masamda olursa çok daha şükela olacak.
@ büryan günaydın abi naver :) nvidia pek tercih etmediğimden sanırım hangisi daha iyi çok şeyetmedim lan. ati candır diyorum sana da.

o halde ati 5850 veya 5870 kalıyor geriye.

tavsiyelerinize teşekkürler arkadaşlar, bir kaç güne almış oluyorum çok sağolun (=

elbette efsane. yok oyle bir sey. kaynak: kicim.

Evet aktif + pasif > pasif
Bunu ne kadar düşündün bilmiyorum ama doğru sonuca ulaşmışsın hacı. Tebrikler.

çalıntı:
Yanan sigaradan çıkan duman, akciğerlere çekilerek tekrar havaya verilen sigara dumanından çok daha fazla zararlı madde taşır. Çünkü insan sigara içerken çektiği dumanda bulunana zararlı maddelerin bir kısmını vücudunda tutar. Dışarı verdiği duman filtre edilmiş olur ama yine de zararlı maddeler taşır. Bu nedenle pasif içiciler, EN AZ sigara içenler kadar zarar görür.

içen adam filtreden geçmiş dumanı çekiyor, pasif ise filtrelenmemiş dumanı çekiyor. sanki bu yüzden gibi. değil gibi de.

Benim anlamadigim nokta da su, yanan sigaradan cikan duman icene de etki etmiyor mu?

Yani,
icen: filtreden icine cektigi duman + filtreden gecmeyen duman
icmeyen: filtreden gecmeyen duman

Bu durumda icmeyen neden icen kadar veya daha fazla etkileniyor?

elbette efsane.

bunun üzerine kafa yormak bile saçma, tırnaklarını yiyince midende tırnak ağacı da çıkmıyor.

1- ham duman: direk sigaranın ucundan çıkan. en fenası bu, adamın doğrudan gözüne burnuna gelirse kazayla mal eder bi 10 15 saniye.

2- filtrelenmemiş duman: çekince gelen. filtreden geçiyor, yukardakinden biraz daha iyi.

3- duble filtrelenmiş duman: bu da içenin dışarı üflediği. hem sigaranın filtresi, hem de içenin solunum yolları tarafından filtrelenmiş. (mukus, siller, kıllar, vs)

şimdi kapalı bi odada havadaki duman bu 3'ünün karışımı. yani pasif içici de aktif içici de aynı havayı solumakta (sigara içenin dudak tiryakisi olmadığını varsayıyorum) ancak tek fark, aktif içici 1,2,3 numaralı dumanları solurken, pasif içici 1 ve 3 numarayı soluyor.

ancak bildiğim kadarıyla pasifliğin daha zararlı olmasının esas nedeni, içmeyen adamın vücudunun sigaraya karşı herhangi bir tedbir almamış olması. yani her gün 20 sigara içen bir insanın bağışıklığı, solunum yolları, bu bok ile başedebilmek için ekstra önlemler ayarlamış durumda. kısaca pasif içicinin vücudu sigaraya karşı daha hassas.

hatta hayatı hep barlarda marlarda sigara dumanı altında geçen, sigara içmeyen bir ark vardı benim, deli gibi öksürdüğü için doktora gitti, akciğer filmine bakıp "ne kadar sigara içiyosun" demiş doktor. bu da "hiiç" diyince doktor demiş ki "o zaman sigaralı ortama ömür billah girmeyeceksin artık, ya da git sigaraya başla, o bile bundan iyi" demiş bu anlattığımı kastederek. tabi ki ikincisini önermiyor aklı başında her insan gibi.

Aktif içicileri ortamdaki dumandan koruyan ulu bir güç mü var ?

+ yerine 00 deneyin bi

Muhtemelen öyle bir numara yoktur.
Nasıl bir özel hat o öyle yaw :)

arkadaşlar ben de yanlış olduğu kanaatindeyim 00 da olmadı.
Yine de teşekkürler...

hat 9999 değil canım o numarayı sembolik olarak yazmak amacıyla o şekilde yazdım :)

001 şeklinde yazınız.

amerika +1 değil miydi?

amerika +1, yani 001 yeterli.
ayrıca ucamayanadam +1.

+1 ya da 001 yazmalisin.

numarayı oradaki birinden direkt aldıysan sehirler arası alan kodunun basına 0 koyarak vermiş olabilir. 001'den sonra 0 olmamasına dikkat et. 13 hane olmalı numara.

+ = Yurt disina hat alma prefixi >TR icin 00

en kısası şöyle

001 amerika
212 new york
sonra numara

gibi olacak

türkiyeyi ararken birisi
0090 türkiye
212 istanbul
210 10 10 numara

diye arar

ama sen bana numarayı 0212 210 10 10 diye verirsin

Buna göre alan kodu öncesi 0 ı type etme

001 amerika sonra şehir kodu sonra numarayı çevir.

numarayı yanlış vermişler, olay çözüldü, herkese teşekkürler :]

ping ?

evet aynı ip adreslerini veriyor, benim asıl kafama takılan şu proxy hadisesi. acaba bulduğum ip başka birine ait olabilir mi korkusu?

kimseyi hacklemek falan değil amacım istesem de beceremem zaten böyle bişey istediler sadece :)

proxy olarak değil de, aynı ip birden fazla domain/site için kullanılıyor olabilir (bkz: virtual hosting)

dostum senin önce ip nedir onu anlaman lazım, ama sorularına cevap olarak

ping www.google.com

şekliyle www.google.com sitesinin host edildiği makinenin, yani sana (tarayıcına) içeriği gönderen bilgisayarın (daha da doğrusu bu bilgisayarın ağ arayüzünün) ip adresini görürsün.

ip adresi verilip alınan bir şey değildir. her ağ arayüzünün bir ip adresi vardır.

beğenmedim.

(bkz: kolaylaştırınız zorlaştırmayınız)

yaratacağı büyük curcunanın farkındayım fakat en azından entry'nin bahsedilme istatistikleri tutulabilir.

(bkz: böyle iyi)

alt yapı hakkında net bir bilgim olmadığı için itiraz edemiyorum söylediklerinize. fakat siteyi zorlayacağı kesin olan bir değişiklik.

mavi'lere (silivri, çatalca falan olur) bineceksin, ya da belediye otobüsüne

en.wikipedia.org
en.wikipedia.org

buradan iyi kimse açıklayamaz bence.

iPhone'larla çok içli dışlı değilim ama donma problemini sor, çok sık oluyor mu vs. diye.

ikinci el iphone sakat iş.

i7

cpubenchmark.net

i7 sikertir.

Kahve dunyasi ?

çok basit gibi olacak ama kahve dünyasında satılıyor onlar hem de çikolatalarıyla birlikte.

kahve dünyasında satılıyor ama istediğiniz şey tam olarak öyle mi bilmiyorum.

mudo conceptlerde var. tasarımı çok şık . 6 tane de fondü çatalı çıkıyor içinden farklı renklerde hepsi. ben bayılarak aldım tavsiye ediyorum

resimdeki set kahve dünyasında satılanın aynısı.

dilimi sokmak istiyorum şu fondülere

kahve dünyasında sadece çikolatası satılmıyor değil mi. böyle fincanıyla mum koyma yeriyle beraber alabilir miyim.

boyner home da gördmüştüm sanki

efruz; kahve dünyasına gidip aynısını alabilirsin, meyveler hariç gördüklerinin hepsi dahil sete:) mumu da dahil.

mükemmel bir yere gidiyorsun.

özellikle jeitta grotta hakikaten çok güzel.
onun dışında beyrut'un yanı başındaki dağa tırmanıp (araçla tabiki) tarihi bekaa vadisini ayaklarına serebilirsin. vaktin varsa bu vadiye inip, tarihin en eski kilisesi mi ne, onu da görebilirsin. yine bu dağa tırmanırken lübnan bayrağındaki cedar tree ormanını görebilirsin.
beyrut'a yukarıdan bakan ve beyrut'u koruduğu söylenen (nasıl koruyorsa artık) bir meryem heykeli de var. ona da gidersin.
son olarak delikli bir taş var ada gibi. ona bakarsın.

suite home hotel
elite otel

yalnız istanbul'da oteller çok dolu şu anda, erken rezervasyon yapın.

www.ihouseistanbul.com
www.worldhouseistanbul.com
www.libertahostel.com

içlerinde fiyat açısından en uygunu Liberta, i house taksim meydanına 1 dk. w house da galata'da...

aygün plaza otel kaldim gayet memnun kaldim..
Aygün Plaza Otel Kocatepe Mah.Lamartin Cad. No:53-55 Beyoğlu Telefon: 0212 238 90 90

ihouse guvenilirdir, ucuz ve de. oneririm. yalnız rez yaptırın, cok yogun olabiliyor.

bu hostel var ama genelde yer bulunamıyor. bir sor derim. www.chillouthc.com

sultanahmette sakin guzel bir oteli tavsiye ederim.

www.esanshotel.com

evlilik cuzdani sormuyorlar.

veya
www.iphonedownloadblog.com

yok öyle bir şey, şu haliyle olması da mümkün değil. (jb'siz)

bi de bence iç kanama gibi bişey oldu mu filan onun kontrolü. yani işeyince düzelmiyorsun da işte bi sakatlık var mı onu kontrol etmiş oluyorsun.

yamulmuyorsam...
bana da idrar yolunda kan pıhtılaşmasın diye yapılıyor gibi geliyodu. hani yaraya da işenir ya... idrar yolundaki yaraya bu şekilde işenir en basit haliyle gibi gibi.

1- eger darbeyi almadan once idrar torbasi bos degil ise darbe nedeniyle bolgenin hemen uzerinde bulunan kese yirtilabilir/patlayabilir. bu durumda disariya sizan idrar diger organlara zarar vereceginden idrari bir nebze bosaltmaya calismak iyi olur, ama daha onemlisi ve esas amaci da erkek idrar bosaltma sistemi disilerin aksine basinc ile calistigindan iseme sirasinda akis basincina ve agriya gore keseden sizinti olup olmadigi anlasilabilir. lokal agri beklenenden uzun sure devam ederse hastaneye gidilir, idrar kesesinin durumuna bakilir, bence bu mantikli geliyor. hem ayni nedenden oturu cogu spor musabakalarinda, motor sporlarinda vb.. katilimcilarin once idrar yollarini bosaltmalari oneriliyor olmali.
2- darbeden dolayi olusabilecek bir kanama olaydan iki-uc gun sonra bile kendisini gosterebilir, ille de idrar yolunun icine kanama olacak ya da darbeden dolayi bobrekler greve gidecek diye bir sey yok. o yuzden "aa kanamiyormus iyiyiz" demek garanti degil. jockstrap ve uzerine koruma kullanin, kullandirin.

kontrol montrol değil yæ
top gelince çok ağrıyo ya, ağrı geçsin diye beklemek yerine işiyosun direk, ağrı mağrı hemen geçiyo

720p 1280x720 çözünürlükte olduğu anlamına geliyor, ekran çözünürlüğü daha düşükse kalite anlaşılamayabilir.

HD ready veya FULL HD olması gerekiyor.

hd televizyonun yoksa boşuna gigabaytlarca dosya indirmeye kasma, zaten bi fark göremeyecen :)

tv değil pc için.

HD monitör lazım o zaman ya da HD ready

hd görüntü saglayan bir monitor de de bu farkı gözlemleyebilirsin. farkı anlamak icin önemli olan unsur ekran çözünürlüğünün ne oldugu. Buna ragmen anlıyamıyorsan göz doktoruna.

Bu desteklemeyle ilgili. Şöyle ki, 22inch monitörde 1080p izlemek istersen yine fark göremezsin ama aslında fark vardır. 22inch 1080p'yi gösteremez, olması gerektiği gibi. Aynı hd olmayan monitörlerin 720p'yi gösterememesi gibi.

benim monitörüm de 22 inc ve fark göremezsin diyenleri kınıyorum.

@ucamayanadam; fark sana "ahım şahım" gelmemiş olabilir, ama birçok izleyici için önemli demek ki. tahminimce ilk defa bir bölümü 720p indirdin normal çözünürlük yerine. aynı bölümü hem 720p hem normal indirip açmanı tavsiye ederim. uzun süre 720p izledikten sonra normal çözünürlük çok kötü gelecektir.

@desdinova 'ya katılıyorum. Ben evde 32" LCD ye bağlıyorumve 720p olmasına rağmen farkı rahatça görebiliyorum. Nesneler ve karakterler daha keskin. renkler daha net hale geliyor. 1080p olanlarda zaten inanılmaz netlik var.

15.4 inç laptopta da bariz fark oluşuyor. özellikle sakallara, tendeki pürüzlere falan dikkat edin. 720p'de her birini tek tek görebiliyorsunuz. dvdrip'lerde daha karışık görünüyor.

720p demek sadece goruntu boyutunun eski formata oranla buyumesi demek. soyle ki bulundugumuz cografyada eskiden 720x576 cozunurluk yani pal standartti. bu cozunurluk hala tv icin standart cunku hd hala bir opsiyon standart degil henuz. hd bize ne getirdi derseniz soyle aciklayayim; 1280x720 ve 1920x1080, daha buyuk ekranlarda izlenen goruntuleri, kalite kaybi olmadan izlememize yariyor. soyle ki mesela eskiden bir kitap buyuklugunde goruntuyu hem kamera ile kaydedip hem de gosterirken simdi bir poster buyuklugunde devasa bir goruntuyu alabiliyoruz. bu en basta daha fazla"ayrinti" demek. yani gercege yakin en ufak bir toz parcasini bile yakalamak demek.

ha piyasada, tv satmak icin "bunu alirsan bununla goruntu daha iyi oluyo" diye goz gore gore insanlari kandiranlar var. yani siz hd ekranda pal izlemeye calisirsaniz (kucuk cozunurluklu goruntu, buyuk cozunurluklu ekran) olmaz. neden? cunku o ekran o minnacik goruntuyu tam ekran gosterebilmek icin buyutecek. kucuk bir goruntuyu birazcik buyuttugumuzde de ne kadar dandik olacagini hayatinda bir kez bile photoshop kullanmis biri bile bilir.

fakat lakin, buyuk cozunurluklu bir goruntuyu kucuk cozunurluklu bir monitorle izlerseniz kazanciniz olur. ozellikle gunumuzde aslinda video ile ilgili is yapanlarin kullandiklari teknik budur. cunku: goruntu 1920x1080 kaydedildi diyelim, bu da demin dedigim gibi daha fazla ayrinti, daha fazla alan derinligi daha fazla keskinlik demek. daha gercekci renkler (cunku gren sayisi daha fazla, renk karisimi daha fazla) demek. bunu kendi, hd olmayan monitorunuzun boyutuna kuculttugunuzde hala ayni ayrintiyi almaya devam edersiniz kaybiniz olmaz.

kucuk bir seyi buyutemezsiniz cunku buyuttugunuzde buyuyecek kadar hucresi yok, bu da aralarda bosluklar olmasi demek. goruntu dilinde, bugulu, kalitesiz demek
fakat buyuk goruntuyu kuculttugunuzde zaten gereken her hucreye sahipsiniz. olmasi gereken her piksel mevcut.

GELELIM EN ONEMLI KISMA
cozunurlugu ne olursa olsun goruntunun kalitesini belirleyen "codec"tir. eger izlediginiz videonun codecleri boktansa degil 720p, 1080p bile olsa dandiktir. ayni sorunlari yillardir yasiyoruz hd kafanizi karistirmasin. goruntunun hangi codecle sikistirildigi (i ler noktasiz olacak) onemli. bir de internetten dizi izlenebilen sitelerde goruntulerin cozunurlugu yuksek olsa da codecleri, videolarin boyutlari kucuk olsun diye dandik oluyor. oradan anlamak mumkun.

hamileye verirdim. sebebi yok.

Hamile,ani bi frende kotu sonuclar dogabilir.Digerleri duserse pek bisi olmaz ama hamile kadin duserse bebegin ve annenin hayati riske girebilir.

90 yaşındaki adama yer verirdim. diğerleri dayanır gibi geldi bana.

kesinlikle hamileye. sebebi de zaten hamile olması. oturmaya en çok onun ihtiyacı var.

hem oturunca diğer bir aylık çocuğu da annesinden ister kucağına alır. mis.

yasli adam ayakta durmaya dayanamayip olurse pislik olmaz, ayrica sosyal sigorta acisindan topluma yarari olur, elinde 1 aylik cocugu olan abla daha cocugunun bagisiklik sistemi tam oturmadan toplu tasima araclarini kullaniyor, cocugunu elementlere acik birakacak sekilde sokakta gezdiriyor ise cezalandirilmalidir, ayrica 1 aylik cocuk cok agir degil, ve yorgunluktan ikisi de olurse pislik olmaz, kor abi sadece kor, kapilari kapali ve oturacak yer olmadigina gore nispeten dolu olan bir tramvayda goz zaten bir ise yaramaz, hem kapinin oradan fazla ilerlemesin cunku o hengamede koltugundan kalkip disari cikma yolunu bulana kadar ya birisinin uzerine cikar ya da sofor kapilari kapatir, ama sekiz aylik hamile kadin ani bir tramvay freninde $oka girip cocugu orada birakirsa her taraf pislik olur, hatta uzerimize bile sicrayabilir. o nedenle toplum sagligi, tramvay temizleme masraflari, kiyafet temizleme masraflari, kan gorup $oka giren, saga sola kusan genc kizlari engellemek adina, + cia world factbook a daha yuksek canli cocuk dogum orani ile girerek vatana millete hizmet etme istegim nedeniyle kesinlikle hamile kadina yer ve yol verirdim.

oha, çok kolay soru.

bariz hamile kadın.

85-90 yaşındaki amca zaten çok yaşlı, ölse de olur. e 1 aylık anne de bi zahmet 1 aylık çocuğunu tramvay yolculugu suresınce sıkı tutup koruyabılır. e kor abı zaten sorun degıl, kor olması cok da sorun degıl tramvayda. tutar bı dırek ılerler.

daha zor sorular beklıyoruz.

normalde dort tane duyarli vatandas kalkmali, hepsi de oturmali.
hamileye kesinlikle. diyecektim ki, yok yok cocuk 1 ayliksa kesinlikle once cocuklu abla, sonra hamile, sonra yasli ve en son gorme engelli...

hareket eden bir aracta hem denge saglamak icin tutunmak ve hem daha 1 aylik bebegi sarsmadan tutmak en zoru. akabinde gebe bir insan en azindan tutunabilir ama sarsilmamali. cocuk rahmin icinde kucaktaki cocuktan daha stabil bir sekilde duruyor neticede. yasli amca ayakta durabiliyorsa mesele yok onun icin, dizlerinde derman kalmayana kadar dayanir. sonrasinda sendelerse biri mutlaka yer verir. gorme engelli olan ise goremiyor, tutunabiliyor, mesele yok...

hamileye veririm. neden çünkü kör abinin oturmaya ihtiyacı yok zaten, bir aylık bebeği oraya getiren anne en azından kolunda taşıyacağı için hamileye göre daha avantajlı, yaşlı amca ayakta zor duruyor olabilir ama hiç duramayacak olsa tramvayda işi ne, zaten çoğu kabul etmiyor. yani en riskli hamile ve elbette ki cevab hamile olan.

hamileye yer verirdim.

bana mi güvenmişler ak tramvaya binerken, ciddi ciddi kimseye yer vermem, utanmadan gözlerine bakarım.

yok desdinovaya guvendiklerinden degil limuzinleri ariza yaptigi icin taksi icin nakitleri olmadigindan, kart da gecmediginden binmisler...

şimdi kadın 8 aylık hamileyse götündeki basur çay tabağı kadar olmuştur ve de zaten kendisi bir tramvay kadar olmuştur, oturayım kalkayım derken, en az 4 kişiyi deli eder. anasına bacısına küfür ederler, "hay sana yer verenin de" ekolünden sen de küfürü yersin.

çocuklu kadın 1 aylık bebeğiyle tramvaya biniyorsa o bebeği sevmiyordur zaten. kadının kişilik bozukluğu olduğunu hareketlerinden de anlayabilirsiniz. kesinlikle haketmiyor bence.

kör arkadaşa yer vermek istesen bile, tramvay onun oturmasını bekleyemez. adama yer vercem diye yuvarlanıp boynunu kırarsın. acı bir durum ama körlerin kapıdan çok uzaklaşmaması lazım bence.

ah dedem, garip dedem. kim bilir ne ihtiyacı için dışarı çıktı, hayırsız evlatları, torunları gelip bir hal-hatır bile sormazken. belki 300 lira emekli maaşı için 5 saat sırada bekledi. belki de diyabet ilacını almaya taa oralara geldi. ama tek başınaydı, yılmadı. "olmaz olsun öyle evlat" dedi ve kendini çarşıya attı. sırf bu onurlu davranışından dolayı o yeri hakediyor bence. belki de bir kore gazisi idi. hem yaşlı, hem gazi, hem de hasta. per yapmış olm adam. kesin amca diyorum ben.

bi kere köre yer verecektim "bakar mısınız?" dedim. yaşlıya yer veririm ben.

hem yaşlı hem hamile hem de kör ise işte o zaman benim yerimi haketmiştir. "buyrun, soğumadan oturun" derim.

kalkar kaçarım hangisi kaparsa. hiç uğraşamam valla.

orpheus'un cevabını beğendim. birini seçip diğer üçünün bakışlarına hedef olacağıma ses etmeden kalkar giderim.

şimdi onlar düşünsün.

uyuyor numarası yaparım :))

edit: hamileye tabi ki

(bkz: otobüste yer verme önceliği)

ben de hamile diyorum.

hamile.

diğerleri ayakta olmay dayanır gibi ama hamile kadın için cidden eziyet olur o kalabalıkta ayakta durmak, sağa sola savrulmak.

Bu sebeple hamile.

hiç kimseye yer vermezler boşuna takılmayın. engelliye değilde bir hatuna yer veren bir öküzle tanıstım geçen gün. o süslü hamın kızımızda hiç itiraz etmeden oturdu.

yani istanbullu pek sallamıyor bu olayı. başka şehirlerde nasıldır bilemem.

hamileye verirdim

yaşlının zaten işi bitmiş
köre bi şey olmaz

aslında kimi duyuruları nick gözükmeden acabilsek ikinci bir hesabe gerek kalmaz.

abuse etmediginiz surece (spam, ozel mesaj vs.) bir sey olmaz. abartip 8-10 hesap acanlara ise iyi gozle bakmali miyiz bilmiyorum.

2 hesabı olmayan var mı ki

öteki hesaptan yazacağın karizmayı zedeleyici şeyi asıl hesabından yazarsan sanırım baya bi sorun olur :D
en azından çok güleriz heralde *-*

aynı nickte hem i hem es kullanıcım var. çaylakken almıstık yazar olunca o hesapta kaldı garip bir durum mesela.

Two and a Half men"

720p'nin altını çizmek istiyorum.

30 Rock

30 rock +1

modern family.

şu sıralar devam eden komedi dizileri arasında 1 numara olduğunu iddia etmekteyim.

evet, two and a half man uyuyor bu ucunu izleyen bir bunyeye...

her dizinin 720p'lisi var.
the mentalist

Gülelim eğlenelim hayat bayram olsun demişsiniz ama teknoloji nimetlerinden de vazgeçemiyorsunuz. Ama hatırlatmak isterim ki, açıkçası bana göre, en komik şeyler en gerilerden gelenler, bulanıklıktan adamları seçemediğiniz halde yar yar yarılmanız :) ama tabiî saydıklarınızı da fazlasıyla sevmiyor değilim...

(bkz: black books)

the IT Crowd

the IT Crowd un yok galiba ben aramıştım olursa süper olur gerçi

ben buldum vallahi =)

Two and a Half Man'in 8. sezonu 720p tamam ama bana en başından beri 720p olan dizi lazım. 720p çok eskiye uzanmadığı için de 2-3 yaşında bir dizi olacak bu illaki.

Dünya kadar yeni dizi var, hangisine bulaşacağıma dair önerilerinizi bekliyorum.
Şunlardan izlediğiniz yok mu mesela?
30 Rock
90210
Better With You
Cougar Town
The Good Wife
Hellcats
The.Middle
Modern.Family
Nikita
Parenthood
Stargate Universe
Terriers
Undercovers
Ugly Americans
The Vampire Diaries

Ve bi de Californication var. Adayları azaltayım, tekrar başlık açarım madem.

mahmut hoca ne?

ama shaggy vefat etti.

mahmut ustaosmanoğlu ise dediğin evet kaybetik.

oheee lan götümden haberim yok baktımda bişi yok öldüğüne dair

kolpa büyük ihtimalle, yalanlayan çok oldu

Kızı açıklama yaptı. Ölmemiş.

çok şükür ki hayır

aylardır planlanan organizasyon için;

1.bp.blogspot.com

(bkz: core i3)
(bkz: intel core duo)

i3 yeni ve iyi olanı.

performans açısıdan peki hangisi daha öndedir. yukarıdaki linkte ikiside aynı fiyat nerdeyse i3 iyiyse niye diğerine göre aynı fiyatta. kafam karıştı valla.

www.cpubenchmark.net

Hazır çorba ve makarna

yemeksepeti!

Omlet. Ben bile yapabildiğime göre kolaydır :)

omleti günün sabah hariç başka bir zamanında yiyemiyorum.acayip oluyorum.:)

evde ne var tavaya konabilecek ya da var mı?

mikrodalga fırın almalısın.

www.portakalagaci.com yanına da şinitzel güzel olur bence

tost

tahmin edebilirsiniz ki, her oyuncu aynı hızda gelişmez. her oyuncu farklı hızda gelişeceği gibi, ayrıca bu işlerin yaşa bağlı olduğunu da tahmin edebilirsiniz.

bunları söyledikten sonra, fm2010 içinden oyuncu gelişimlerinin çok belli olmadığını kabul etmek lazım. ben de sizin gibi düşünüyordum, sonra fm scout kullanmaya başlayınca daha iyi bir şekilde tüm oyuncuları takip edebildim. inanın artıyorlar.

bende senin gibi düşünmek isterdim ama oyunun ilk sürümünü oynayan arkimde temmuz aında adamların tüm özellikleri full artıo amk bende adam 30 yaşına gelince potasniyeline erişio bende yıllara daılıor o kötü nası düzeltirim adamın fm scoutta pası 20 oluo ama oyunda 30una geline pası 20 oluo .

fm'i bırak, biraz türkçe çalış sen.

maaş standartların altındaysa istenir, standartta ise çalışmaya göre verilebilir.

resmi olarak hakkınız olan bir zam olmalı bir de oralarda bir yerde.

istenir. bütün patronlar cimridir. cimri değilmiş gibi görünenlerin mutlaka bi hesabı vardır kafasında. (hiçbişi karşılıksız değildir zira)
kendilerinin değerinin bilindiği ortamlardaki çalışanlar mutlu olduklarından duymazsınız yorumlarını...
son not: sen değerlisin.. iste ve al zammı bee

bir işveren olarak rahatça istenir diyebilirim.

bence zam verilir. ilk iş görüşmesinde sorarsın yada söylerler yılda şu kadar performansa göre yada enflasyona göre diye konuşursun.

ancak bazı dallama patronlar buna uymaz zamanında yapmaz, maaş vermez. bu durumda kimse zam almamışsa gidip tek başına kendin için zam istemek bence biraz abest olur. toplu hareket etmek lazim.

eğer dallama patron sadece sana zam yapmadıysa yada sana az zam yaptıysa o zaman kendi adına gidip konuşmak en doğal hakkın. bence patrondan önce bir şefin varsa, aranız iyise ibnelik potansiyeli yoksa, onunla konuş tüyo al. sonra patronla konuş derim. ancak sadece sana zam yapmama gibi bir durum varsa en olumsuz şeyi göze al derim.

eğer adeletsizlik varsa maaşlar arasında yine gidip konuşmanda sorun yok bence. ama her türlü zam görüşmesinde şartları iyi analiz etmek lazim.

Patrondan zam istemenin incelikleri: www.yenibiris.com

virtua tennis.son derece iyi.

nba 2k serisinde tanıdığımız 2k sports'un top spin serisi var, ona da bakabilirsin.

2ksports.com

top spin ve virtua tennis'ten başka tenis oyunu yok zaten

soruda PC denmiş hatırlatırım

bahsi geçen her iki oyunun da pc versiyonları var ki?

nereden indirebilirim bunları torrent sitelerinde olmadığını tahmin ediyorum

torrent sitelerinde var, mesela zamunda da var.

avcılar'da pek bişi yok zaten, starbucks, burger king'e falan gidip oturabilirsiniz anca bana kalırsa.

starbucks yok avcılarda. burger a da gidilmez. güzel kafeler var biraz aşağıda. marmara caddesinden dümdüz aşağı inin, büfenin olduğu sokaktan aşağı 100 m daha yürüyün. sağda şaraphane(oturup içilebiliyor, masalar var) nin biraz ilersinde saklıbahçe var. güzel kafe. veya evlendirme dairesinin karşısındaki parkın yanında avrupa kafe var. orasıda güzeldir.

sahile yakin marpuc kafe var. oraya gidebilirsiniz. sahilde de oturabilirsiniz.

metrobüs durağının oradan nasıl gideriz dediğiniz yerlere? oturup konuşmak

marpuç denilen yer modern kahvehanedir
okey, iskambil falan da vardır

yemek yiyecekseniz lara cafe iyidir

alın mangalınızı, biranızı, çıkın bir çatıya inceden demlenin.

gidecek ev gibi bir yer olmadığı için zaten dışarıda buluşmamız gerekli. metrobusten yakın mı dedinlen yerler yürünebilir m,?

marpuç 4 kısım. kıraathane gibi bir kısım, önde dışarda masalar olan yer, arkadaki geniş koltuklu olan yer bir de restoran tarzı kısmı var. iyi güzel de metrobüs durağına uzak. minibüse binmek gerekir tekrar. baya aşağıda

lara'nın (evlendirme dairesinin sağ çaprazı) yanında özsüt de var.

Metrobüse yakın yerlerde oturulacak pek bir yer yok. Metrobüsten inip kampüsün yanından sağa kıvrılırsanız, fotokopicilerin arasında birkaç kafe vardı. Ayışığı, Quo Vadis filandı galiba adları.

Bence merkeze gidin, orada seçenek daha çok. Minibüsle de gidebilirsiniz, ama yağmur filan olmazsa yürüyün bence, 15 dakika tutar. Metrobüsten inip üst geçitten geçin, Marmara Caddesi'ni sorun eğer bilmiyorsanız.

Marpuç kahvehane gibi görünse de muhtemelen başka hiçbir kahvehanede çalınmayan müzikler çalardı bir zamanlar.

Gtarz diye abidik isimli, Marpuç'un az ilerisinde sağda bir yer açılmıştı, rock kafe. Son gittiğimde liseli mekanı olma eğilimindeydi, çoktan olmuştur. Oraya yakın bir rock kafe daha vardı, adını hatırlayamıyorum şu an.

Avrupa güzel, geniş, yemekleri de iyiydi. Dip dibe oturulmayan, geniş ve ferah bir yer.

Marmara Caddesi'ni dik kesen bir sokakta, sanırım Yapı Kredi'ye yakın bir yerde Bulgar kafeleri vardı. Bir kez gitmiştim. Değişik bir boza tadabilirsiniz.

Rasha diye bir kafe vardı eskiden. Rock kulübü tayfasının mekanıydı, sonra el değiştirdi filan. Limonlu soda istediğimde içinde limon çekirdeği olan maden suyu gelince benim için bitti.

Sahile inin ve Tropicano'ya oturun.

Öğretmenler Sitesi'ne gelmeden sağda Saklıbahçe var. (Avcılar Nikah Sarayı'nın karşısındaki park ile Halk Pazarı arasındaki sokaktan aşağıya inerken) Avcılar'da ilk deneyim için iyi bir yer :)

oyun online değil ise, sadece RAM'den yer e haliyle CPU'yu da biraz kullanır. Online ise bandwidth'i de yer eğer kısıtlamazsanız.

çok fazla program açıksa yaratabilir, fakat tek başına çok fazla yüklenmez işlemciye.

online oyun oynuyorsan evet, diğer türlü hayır. torrent çok az ram yer.

Pek bir fark oluşturmaması lazım.

ctrl+alt+del den işlemci ram kullanımına bakın. genelde 100-200 mb ram kullanımının çok sorun çıkartacağını sanmıyorum.

download esnasında diskin sürekli yazma (biraz da okuma) yaptığından meşgul olacak, "loading" lerin biraz daha uzun sürmeli. (düzgün) torrent clientlarının cpu/ram kullanımları oldukça düşük, kare/saniye ölçüsünde çok fark görmemen lazım.

evet, ancak oyununa göre etki miktarı değişir.

öncelikle terkedebileceğinden eminsin dimi? sözleşmeden önce terkedersen boru gibi fatura geliyor.

terk etmezsen de giriyor.

daha hesaplısı yok kanka. hesaplı, ucuz görünüp alıyorsun başka servisi, iki günde bir internet kesiliyor. ttnet wifi, tiibu gibi hizmetleri de kullanamıyorsun zaten. astarı yüzünden pahalıya geliyor.

ama ttnetten ayrılmak isteyenleri destekliyorum. ayrılın ki, adamlar ulan millete pahalı geliyoruz diye düşünüp zam yapmasın, ucuzlatsın. biz de kaymağını yiyelim.

uydunet 1mbit 29tl idi. sınırsız.

kablo ya da fiber gibi bir seçeneğin yoksa; bir şey değişmeyecek. Bütün adsl markalarının fiyatları TTNET'e göre zaten. Sadece başta X ay indirimli oluyor sonra TTNET ile aynı fiyat. Wifi, oyun, müzik, tivibu falan da yok...

uydunet, superonline fiber gibi secenekler yoksa daha ucuz bi secenekte yok.

salça olayım araya. uydunet, superonline gibi seçeneklerimiz varsa n'apıyoruz? hangi kampanya en mantıklısı? uydunet gibi bir düşüncem var benim. evim ortaköy'de. mantıklı mıdır?

uydunet mantıklı 1mbps 29tl kablo tv de beleş.

ttnet'in keyfine kalmış. ben ilk geçtiğimde 8 mbps kullanıyordum. sonra alakasız bir arıza oldu, kendi kafalarına hızımı düşürmüşler. hem de 512 ye. telefonda epeyce cebelleştim kavga dövüş geri yükselttim hızı. "hattınız bu kadarını desteklemiyor" falan gibi bahaneler sunuyorlar. yemeyin. direnin.

biraz normal...ttnet'i arasan bile, santral uzaklığı, hede hödö diye bir sürü şey zırvalayacaklar.halbuki olay şu, ttnet'in fiber optik altyapısı sınırlı.8mbitliklere olabildiğince az hız verme telaşındalar.

ama şöyle yapabilirsin. arıza kaydı ver.vaadettiğiniz hızın 10'da 1'ine bile erişemiyorum diye. gelsinler kabloları falan kontrol etsinler.mümkünse bu sürede olabildiğince aksi ve çetin ceviz bir müşteri gibi davran..nette gördüğüm kadarıyla bazı kullanıcıların hızını santralde arttırma durumlar varmış..biraz demem de bu yüzden.

yok. benim istanbul'da internetim 0.41 mbps.
teşekkürler türkiye.

8 mbite kadar tarifesi olan abonelerin tahminimce yuzde90 ı 1 mbit setlenmiş durumda. dire1 mbit sınırsız daha makul gibi.

karıştırıyorsun, o kural hentbolda var futbolda olmadı asla..

öyle bir şey hiç hatırlamıyorum, google'da falan da arattım ki sanırım kaybettin.

wikipedia'da bir çok futbol makalesini inceledim "two yellow" anahtarıyla maalesef öyle bir şeye ben de rastlamadım.

neden maalesefse :)

hafızama çok güveniyorum

(bkz: #10247395) burdada beni destekleyen bir entry buldum ama bunu yeterli bulmuyor iddiaya girdiğim kişi.

saba tümere katıldığında rıdvan hocaya da mail attım ama okumadılar mailimi. ahmet çakara falan atayım dedim cevap gelmedi mail kullanmıyor bu adamlar malsef.

klinsmanı romario'yu hatırlıyorum o dediğin hikaye, şehir efsanesi bile değil:D

SARI VE KIRMIZI KARTIN DOĞUŞU
Sarı ve kırmızı kart uygulaması, 1966'da İngiltere ve Arjantin arasında oynanan Dünya Kupası maçındaki bir olayla doğdu. O dönemde kart uygulaması olmadığı için hakemler futbolcuları sözle uyarıyor, oyundan atıldıklarında da dışarı çıkmalarını söylüyordu.Maçta Alman hakem Rudolf Kreitlein tarafından uyarılan İngiliz Jack Charlton, sarı kart yerine geçen bu uyarıyı aldığını gazetelerden öğrendi ve doğrulatmak için Hakem Komisyonu Başkanı Aston'u aradı. Wembley Stadı'ndan aracıyla ayrılan Aston, Jack Charlton'ın neden kafasının karıştığını ve buna nasıl çözüm bulunabileceğini düşünürken kırmızı ışıkta durdu. Aston, trafik ışıklarının sarıdan kırmızıya geçişini görünce aklına bunun oyuncular için de kullanılabileceği geldi. Aston'ın aradığı çözüm buydu. Sarı, ''Dikkat et ve sakin ol'', kırmızı, ''Dur, artık oyunda değilsin'' anlamına gelecekti. Aston, böylece özellikle maçı tribünden ya da televizyondan izleyen seyircilerin oyuncuya yapılan uyarı hakkında rahat bilgi alacaklarını düşündü.FIFA, bu öneriyi kabul etti ve kart kuralı ilk kez 1970'te düzenlenen Dünya Kupası'nda uygulandı, daha sonra da tüm dünyada yürürlüğe konuldu.

tamamen çalıntı alınterini yerim

Gençliğinde Antrenörlük ve hakemlik yapmış babama sordum, 3-4 sarı kart alma gibi bir şey söz konusu değildi diyor.

Böyle bir şey asla olmadı. İddiayı kaybettin, formayı hazırla. :)

sağa doğru akıyor gibi. bacaklara direk güç gelmesin diye onu kesen kısımlar yapmışlar sanki

@kaboom un gerekçesi mantıklı. okyanuslardaki petrol rafinelerinin ayaklarında bu tekniğin kullanıldığını okumuştum. ama burdaki örnekte o kadar şiddetli bir akış olmayacaktır. o yüzden @bicare2 5 un arkadan destek olayı daha uygun

fotoğraftaki nehir sabit duruyor gibi görünüyor ama aktığı zaman da sağdan sola doğru akmalı. fotoğraf türkiye' de çekilmiş ise nehir soldan sağa akıyordur, kesin ayakları yanlış monte etmişlerdir.

sağa, çıkıntılar suyu yarmak için. çıkıntılarda görülen su seviyesinin bıraktığı izler daha yüksek, yani hızlı aktığında ilk oraya çarpıyor.

@bicare25 ana okulu terk misin?

Bence akmıyor. Direklerin sudaki yansıması düz ve net çünkü....

fotoşoklu bu

üstten sola doğru, alttan sağa doğru akıyor

nehir olduğu konusunda nasıl eminiz ki? bence normal duran su.

Göl değil, Kama nehri bu. Hatta köprü de trans-sibirya demiryolu. Ayrıca su zaten yavaşken fotoğraf 1/500 gibi hızlı enstantaneyle çekildiyse tabi durgun su gibi gözükür.

Ama sağa mı sola mı bilemedim çünkü gözlemci fotoğrafın hangi taraftan çekildiğiyle alakalı sağa ya da sola aktığını söyleyebilir. Yani şöyle www.transsib.ru
Ha ama sizin sorduğunuz köprüye göre, çok büyük ihtimal sola akıyordur.

edit: oha sağımı solumu karıştırmışım kendimden utandım lan! sağa akıyor demek istemiştim. oha ya.

kaboom transall ve desdinova'nın :) dediği gibi nehir soldan sağa akıyor, çıkıntılar da suyun geliş yönüne konulmuş ki ayaklara ulaşıp baskı yapmadan önce ikiye yarılsın, böylece bacaklara yoğun akış sırasında binecek yük azaltılsın. ayrıca nehrin herdaim hızlı akması da gerekmiyor. bütün nehirlerin mevsimsel akı rejimleri var.

soldan sağa akıyor kesinlikle. ayaklar ona göre yapılmış.

"nehir akmıyo" fikri de komikmiş :p

asagi dogru akiyor

sağa veya sola neden cevabı önemli? sadece merak mı?

iddia:köprü ayaklarının sol tarafındaki su izleri sağ tarafındaki su izlerinden daha yüksek. bu sadece sol taraftan gelen suyun eğimle yükselmesi sebebiyle olabilir.

diğerlerini çürütme: köprü mimarisinin newton mekaniğine göre yapılmış olması şart değil, akışanlar mekaniğine göre yapılmış da olabilir pekala. güç almak için değil, gelen yükü azaltmak için de olabilir yani

dolayısıyla bence soldan sağa akıyordur.

www.loc.gov en buyuk fotograftan akim cizgilerinin yonune bakarsan soldan saga aktıgını gorebilirsin.

sagdan sola akiyor. www.panoramio.com

sağa akıyor olmalı.gemilerde burna ek parça koyarlar suyu yarıp sürtünmeyi azaltması için.trenlerin de (özellikle hızlı trenler) önleri sivriltilir,havayı yarıp sürtünmeyi azaltsın diye.burada da köprüye gelen basıncı azaltıp köprünün fazla sallanmamasını sağlamak istemiş olabilirler.ayrıca 20 küsür kişi yanıt vermiş.şu yanıtlardan işinize yarayanlara,aklınıza yatanlara tik koyun ki insanlar anlasın bir işe yaramış mı yazılanlar.beğenmediyseniz benim yanıtıma koymayın,ama şu yanıtları okudunuz mu doğrusunu öğrendiniz mi belli değil.onu anlamış oluruz.

ille tek bölüm aramiyorsan: OZ.. istisnasız her bölüm gruplar arası çatışma var..

hemen hemen tüm southpark bölümlerinde bulabilirsin, hepsi de olabilir.
kızıllık, şişimanlık, yahudilik, cumhuriyetçilik/demokratlık, tarikatlar....

Coupling'te de bol bol tartışma vardı sanki.

sons of anarchy'de her bölümde farklı çetelerde gerek silahlı, gerek sözlü çatışma var.

Coupling + Seinfeld. Bir iki bölüm seyretsen cevabını bulursun. Her bölüm malzeme.

Seinfeld için... ara bakalım:

www.sonypictures.com

ben ok tuslariyla oynayamiyorum sahsen.. ama arkadaslarim da analogla oynayamiyor.. aliskanlik meselesi yani..

analog bana her zaman daha pratik gelmiştir yön verme ve hareketler açısından ama buzzlightyear'ında dediği gibi tamamen el alışkanlığı.

2010'da, ps3 icin konusursak, ok tuslari ile yapabildigin pek cok ozel hareketi analogda yapamiyordun.
ben de hayatim boyunca analog kullanmis biri olarak ilk aylarda magdur oluyordum. lakin sonradan analog + saha icinde yer yer ok tuslari ile cilgin atmaya basladim, tum kombinasyonlari ogrenip.

lakin 2011 versiyonu icin (pes icin konusuyorum) bagli analog kombinasyonlari cikti. artik sag analogla ve sol analogla gerek tek tek gerek birlesik kullanarak harika hareketleri atayabildiginiz icindir ki, ok tuslarina (analoga alismis kisiler icin) gerek kalmamakta.
fifa icin durumu bilmiyorum ama pes icin durum boyle.

pes 2010 ile alakali eklemek istediigm bir fark daha var.
analog kullanarak, forvetsiniz diyelim, sirtiniz kaleye donukken aldiginiz pas neticesinde topla donme olayiniz, analogda daha kivraktir ok'a gore. bu sebeple pek cok network arkadasima gore daha kivrak donmekteyim.

ikisini de kullanarak ancak hissedebilirsiniz o farklari.
yine de, iyi bir pes 2010 oyuncusu, okla oynar ve tum kombinasyonlari bilir derim.

sıfırdan başlıyorsanız analog la başlayın. ok tuşları eskilerden alışkanlık çoğunda. o zamanlar 360° olayı yoktu. ok tuşlarıyla 8 yönle sınırlı kalıyorsunuz.
yani sadece alışkanlıkla alakalı değil olay, ok ile yönlendirmek bir dezavantaj.

makbulu sana hangisi kolay geliyorsa. bana sorarsan oklara alış çünkü pc den oynarken de zorluk çekmezsin.
edit: pc den derken hani joystick bağlı olmadığını düşünerek klavyeyi kastetmiştim

parnakların ağrımasın istiyorsan analog

oklarla oynuyorum, analog daha makbuldür.

(bkz: hacı şakir)

head & shoulders

(bkz: tresan)

loreal elseve

Herbalife'ın şampuanı ve saç kremi, haftada bir de john frieda, herbalife bulmak zor olursa John Frieda'nın şampuanlarından size uygun olanı deneyebilirsiniz, bende kepek yaptığı için hem john frieda hem kerastas onları pek gönülden öneremiyorum ama sizde işe yarayabilir.

(bkz: organicum)

john frieda şampuan + bakım serumu olabilir. veya organicum + john frieda serum da olur.

h&s'ten çok memnunum

loreal elseve'in arısütü&ballısı.

yasak mı? ilk defa duydum. sadece office te mi yasak?

www.eeggs.com

site down olmuş.. neyse
uTorrent'te about'a gelip T'ye basarsan tetris çıkıyor.

youtube da cogu videoda video oynarken veya durdurulmusken sol ve yukari ok tusuna basili tutarsan snake oyunu cikar.

bir de easter egglerin etik tartismasina konu oldugunu dusunemiyorum divit. baska bir seydir o. gelenektir bu her zaman programcilar arasinda. easter eggler de surumden surume degisir. bir oyun gider baskasi gelir yani.

microsoft'un easter egg'ler hakkındaki tutumunu şurada okuyabilirsin:

blogs.msdn.com

Küçükken oluyordu. Kafam biraz çalışmaya başlayınca bundan pişman olmaya başladım. Şimdi ise sanki turist konuşuyormuş gibi oluyor. Ha ingilizce ha kürtçe ha almanca yani.

Şöyle düşün; yabancı bir ülkeye gittin ve yanında memleketlin var, nece konuşursun? Adamlar doğduklarından beri o dilde konuşuyolar ve ciddi anlamda türkçe konuşurken dertlerini birbirlerine anlatamıyolar.

"bir insanın yanında onun anlamadığı dilde konuşmak ayıbtır" bu gerçeği gözler önüne serdikten sonra bana ne isterse kuş dilinde konuşsun diyerek size cevab veriyorum.

kesinlikle rahatsız oluyorum. birincisi bu kadar itici bir dil olamaz hiç bir zerafeti yok kulağa hoş gelmiyor. ikincisi konuşanlara bakıyorsun belki yarısından çoğu görüntü olarak dağdaki götverenlerden farksız, üçüncüsü türkçe bilip bu ülkede yaşayan bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içen birinin başka bir dil konuşmasına karşıyım. rahatsızlık duyuyorum ve pişmanda olmuyorum. aksine yanımda öyle konuşan tipler oldumu küçümser veya alaycı bakışla gözünün içine bakarım o da eşşek değilse onlardan ne kadar nefret ettiğimi anlar.

peşin edit: demokrasi ve özgürlük abidesi olduğumu söylemedim. kimse laf sokmaya çalışmasın özilin sorusuna cevap versin.

@humin zararlısı
@wishes

+1

ben de çok rahatsız oluyorum lan mesela spor salonunda soyunma odasında vara vara konuşuyolar kendi aralarında amk ne diyon götüme başıma mı laf ediyon ne bilcem ben türkçe konuşsana piç.

hicbir onyargim yok, kulaga cok kotu gelen itici bir dil. bu bakimdan rahatsizlik veriyor. ama konusmalilar.

not: cekce de berbattir mesela.

rahatsız olmuyorum.

ha belki tek bir şekilde rahatsız olurum -ki bu bütün diller için geçerli- diyelim bir diyalogda 3 kişiyiz ve birden karşıdaki iki kişi kendi aralarında benim anlamadığım bir dilde birşey dedi, işte o pek hoş olmaz. hatta dün masamızda bir uzak doğulu vardı, ingilizce anlaşıyorduk, arada kendi aramızda konuşurken ayıp olmasın diye de ingilizce konuşuyorduk tabi masadaki herkes ingilizce biliyordu.

biraz oluyorum, ama dünyanın herhangi bir dili konuşulurken (ermenice, yunanca, lazca dahil) olmuyorum. sebebini kendilerinin düşünmesi lazım.

bir insan bir dilin konuşulmasından neden rahatsız olabilir?
kulağa kaba olduğundan? hayır.
konuşanları ırk olarak aşağı gördüğünden? hayır.
ben ırk olarak kendilerinden düşmanlık hissettiğimden rahatsız oluyorum.

anadilini konuşmak her insanın hakkıdır. bu insanın evrensel kabul görmüş bir hakkıdır. ama rahatsız olduğumu ben söyleyebilim. bunun nedeni kaba ve görgüsüzce konuşmaları. aynısını bir ingiliz yapsa ona da sinirlenirim. yani mesele konuştuğu dilde değil konuşma uslubundadur. ayrıca ispanyol turistlerde çok kaba saba konuşurlar onlarıda sevmem.

"yanında almanca, ingilizce konuşulunca rahatsız oluyor musun" argümanı çok salakça olsa da diğer ırkçı hayvanlıkların yanında bir derece kabul edilebilir oluyor, bu duyuruda onu fark ettim. çünkü kürtçe bu toprakların dillerinden biri, yabancı bir dil değil. içi kin ve nefretle dolu bünyelerinizin bunu kabullenmesi lazım artık. insanların ana dilini konuşmasından rahatsızlık duymak nasıl bir kafadır anlamıyorum. bir ırka topyekün nefret duymak aynı keza..

kürtçe konuşabilmeyi, anlayabilmeyi ve hatta sizleri anlayabilmeyi dilerdim. sonuncusu biraz zor ama...

dipnot: madem bu kadar milliyetçisiniz, önce kendi dilinizi doğru dürüst konuşmayı/yazmayı öğrenin. imla hatalarının bini bir para..

ilke olarak rahatsiz olmuyorum. yurtdisinda filan ve yerliler benim türkce konusmamdan rahatsiz olmuyor.
ancak bal gibi türkce bildikleri halde iett de filan iki kürdün bana yada yanimdaki kiz arkadasima bakarak kürtce birseyler anirmasindan rahatsiz oluyorum. yoksa herkesin istedigi dilde konusma özgürlügü var ama bunu kinama begenmeme hakki kimse de yok.

"bir insanın yanında onun anlamadığı dilde konuşmak ayıbtır" bunu sadece kurtler mi yapiyor? evet kabul hos degil ama ben dahil bunu yurtdisinda yapan cok.

"kaba ve görgüsüzce konuşmalar" da kurtlere has bir durum degil, dili guzel konusan var kotu konusan var.

"bal gibi türkce bildikleri halde iett de filan iki kürdün bana yada yanimdaki kiz arkadasima bakarak kürtce birseyler anirmasindan rahatsiz oluyorum." bunu da sadece kurtler yapmiyor(bkz: yurtdışında türk ile karşılaşmak)

uzun zamandir kurtce sesler duymuyordum, biraz youtube baktim gayet sevimli bir dil:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

sarkilarida pek guzel, severek dinliyorum:
www.youtube.com
bence zazaca lehcesi cok guzel, ogrenmek isterdim:
www.youtube.com

kürtçüler sözlükten sonra duyuruyuda basmış. yok faşist yok bilmem ne yok bıdı bıdı. başka argümanınız yok mu.

Evet, kesinlikle rahatsız oluyorum.

Ne kadar kutuplasmisiz. yazik once insan demeyi hepimiz unutmusuz, sozlugu basmis duyuruyu basmis ne bu kurt diye etiketlediginiz insanlar istilaci mi bir yeri bassin?

yurt disinda barbar turk diye adlandirilmak ne kadar hosumuza gidiyorsa kurt kokenli insanlara yapilan yakistirmalar da iste okadar hosuna gidiyor onlarin.

yapmayin her kurtu terorist her kurtce kelimeyi kotu niyetli yapmayin bilmez misiniz her tavla oynayinisizda aslinda kurtcede de kullanilan rakamlari soyleriz yek du se car....

ne bu insanlarin hepsinin niyeti kotu ne de konustuklari dil beni rahatsiz eder...ha gerekli mi burasi tartisilir benim gozumde turkiye cumhuriyetinde bir turkce bilen turk vatandasinin insanlarin icinde fransizca v.b konusup ortamin dedikodusu yapmasi benim gozumde ayni konumdadir ecnebi avrupa dilini konusmasi onu elit ya da baska bir sey yapmaz.

kisaca ben rahatsiz olmuyorum.

Nefret ediyorsunuz ya bu kadar. O zman neden bu kadar beraber yaşamk istiyorsunuz kardeşisiz diyorsunuz.Bırakın o zman Kürtler kendi topraklarından sizden ayrı yaşasın. siz bıramıyorsunuz ki. yoksa biz de size aşık değiliz. Madem dilimize bile bu kadar saygısızsınız, rahat bırakaın da kendi kendimize yaşayalım.

Bu arada ben dil bilimciyim, Türkçe'nin içinde şu sizin çok nefret ettiğiniz Kürtçe'den ne kadar kelime var bir araştırın bakalım. Yada türkçe bir sözlük alın kaç tanesinin karşısında Türkçe dışında bir dilin kısaltması yok.

Başka dil bilmiyorsa ne yapsın, konuşacak elbette rahatsız olmam, örn. Urfa'da bir ziyare gittiğimde çevremdeki kadınlar ya kürtçe ya arapça konuşuyorlardı, başka dil bildiklerini sanmıyorum (Urfa oxford).

Ancak türkçe bilen biri benim kürtçe bilmediğimi bile bile yanımda kürtçe konuşursa YUH demek isterim. Ben yanımdakiyle sana bakıp bakıp almanca konuşsam hoşuna gider mi?

Bir de tabii bunun meydan okuma hisleriyle yapılanı var, ona da "acınası" diyoruz.

ya bırakın şu faşistsin şusun busun 2010 dayız heeeeey takılıp kalmayın 80 lere !!
olay ne biliyor musunuz arkadaşlar kendini T.C. ye ait hisseden her insanın kanına dokunan durumlar var ! isterse anırsın umrumuzda değil ,niyetleri temiz olduktan sonra !! ama dağa çıkıp gencecik askerlerimizi şehit eden haince arkadan vuran ,10-15 çocuk yapıp devletten yeşil kart alıp elektirikği (kuyuyu elektirikli su ısıtıcısyla ısıtan biliyorum !! )bedavaya kullanıp bide üstüne yardım parası alıp , çocuğuna polise askere taş attıran insanlardan doğal olarak sürekli bir zarar gelir düşüncesi alt bellek üst bellek her yere yerleştiği için elinde olmadan tepki duyuyorsun hepsi öyle olmasada !

Turistle karşılaştıranlar saçmalamış bence. Onlar turist sonuçta bi süre sonra gidecekler. Ama adam doğmuş gelmiş 30-35 yaşına işi gücü yaşamı herşeyi burda öğrensin Türkçe'yi de.

hadi bi derece oradaki cahil halkı anlıyorum çünkü 'cahil' öyle veya böyle cahil bırakılmış sömürülmeye müsait nereye çekersen oraya çok basit anlamsız bahanelerle;yok sizin dilinize müsade etmiyorlar yok susturuluyorsunuz hakkınızı arayın diye galeyana getirilip kışkırtılıyorlar vatana millete karşı !
anlayamadığım nokta ise buraya yazacak kadar imkan ve bilgi dahilinde olan bir kimse bu tür oyunlara nasıl gelir nasıl inanır bu gereksiz saçma sapan bahanelere ??!
son olarak bu ne perhiz bu ne lahana turşusu saçma haklardan bahsedip sonrada başkasının hakkını gasp etmek gerçekten komik bir ironi en komiği ise bunu meşru bir şeymiş gibi savunanlar.bakamayacakları kadar çocuk yapmaları ise tamamen devletin suçu es geçilmiş onuda ben söyleyeyim savunmada sınır yok her şey hak her şey meşru çünkü ifade özgürlükleri elinden alınmış.

sağlam bir firmada yönetici tanıdık bul. gerisi gereksiz.

@antipodes +1

yani bir nevi network evet.

alerjik olsa gerek.yani güneş haricinde de dıs ortama cıktıgında kaşıntı ve akma olduguna göre
ottan çiçekten böcekten de oluyor olabilir.
düzgün bir hastanede test yaptırıp öğrenebilirsin.bir de göz doktorları damla verir,o da az bucuk
rahatlatır.

konjuktivit olabilir, öyleyse çok ciddi olmamakla birlikte doktora gitmelisin. damla verecek ve kısa sürede iyileşecektir.

aynısı bende de var. doktor ilgilendi suni gözyaşının yanında 2 tane daha damla verdi. sabah öğle akşam aç karınla damlat bunları dedi :)

gözyaşını da ne zaman kötü hissetsen boşalt gözüne dedi. şimdilik iyi yönde gelişme var. daha bi parlak görüyorum etrafımı :)

paraya kıyıp polarize özellikli kaliteli bir güneş gözlüğü almanızı tavsiye ederim size kesinlikle. Bende aynı problem vardır (astigmatla birlikte) 2 senedir sorun yok.
Eski güneş gözlüğüm sıradan küçük camlı bir gözlüktü, şimdiki bu iş için secilmiş kaynak bile yapılabilecek kıvamda bir gözlük :)

mini etekli kız yaptırın, şaşmaz.

kesinlikle flash disk. 512 mb bile olsa uzun süre kullanılıyor. daha iyi bir şey olamaz.

Hangi stant gelip ziyaret edelim fuarda :)

@desdinova benim de aklıma gelydiydi ama Müdüre kabul ettiremedik :D,
@alkolik Flash bellek yaptirmistik baya, daha degisik bir sey ariyoruz.

Flash bellek +1
Firma ile ilgili mouse pad veya laptop mouse

bende roche un çok güzel kılıfı da olan mouse u var.

cebit te nevresim dağıtılacak değil sonuçta :)

@janavarorion teşekkürler laptop optik mouse guzel bir fikir olabilir ama fiyatı pahalı olacagindan az kişiye ulaşmiş olacağız yine de etkili olabilir.bir fiyat araştırması yapayım.

zımbasız zımba makinesi görmüştüm dealextreme de. çalışma mantığını linklerdeki fotolardan görebilirsiniz. tr de de satılıyor ancak o bundanistiyorum.com gibi özel şeylerin satıldığı sitelerde olduğu için pahalı. belki gittigidiyordan falan bulunur bilmiyorum. ama pratik güzel bişeye benziyor. popüler olmadığı için de hayli ilginç olacaktır

www.dealextreme.com
www.dealextreme.com

mesela kişinin adına 10 tane kartvizit basıp verin. bir ara amd dağıtıyordu.
tabi "anahtarlık şeklinde flash bellek" iyi olur.
ayrıca LCD ekran temizleme bezi olabilir. ya da kasanın üzerine yapıştırılacak sticker tarzı şeyler,
kasa içi kablo düzenleme malzemeleri ya da benzer kablo düzenleme malzemeleri.

hemen hemen flash bellek ile aynı maliyette diyebilirim sana(1-2 tl oynar). genelde ilaç firmaları 10 tl yi geçecek promosyon üretmiyor :)

mail adresi verirseniz öneriler sunmak isterim. türlü türlü teknolojik alet var. mouse'un kablolusundan, wirelessine, bluetooth'lusuna kadar var. lazerler, kalem usbler. bi tarafı ekran bi tarafı klavye temizleyici ürün var. şimdilik aklıma gelenler. özelden de yazdım zaten.

aklıma gelen naçizane fikirler
1- promosyon yerine standda yarışma yapın
2- üzerinde numara olan kartlar dağıtın, günün belirli saatlerinde çekiliş yapın

1)çekilişle 1 kişiye mekbuk(ya da artık ne uygun görürseniz) ya da daha fazla kişiye aypod verin.. katılanlardan adres, telefon vs bilgilerini alın.. kazanana bildirirsiniz sonra..

not: evet epıl candır..

efx'e ekleme: bi ilaç firması müşterim yapmıştı bunu, bi laptop koydular, çekilişle vericez dediler. form doldurttular millete. tabii gelen ziyaretçiler sırf doktor olunca çok işlerine yaramıştı. sizin işinize, hitap ettiğiniz müşteri kesimine ve CEBİT'es, tandınıza gelen ziyaretçi profiline bakar biraz.

(bkz: magic sysrq key)
(bkz: scroll lock)
(bkz: break/#16767666)

crt/lcd tuşu eğer bağlı bir başka monitör varsa, laptop monitörüyle bağlı monitör arasında geçiş için kullanılır.

excel kullanıyorsanız scroll lock'ı açıp sayfayı ok tuşlarıyla oynatırsanız ne işe yaradığını görürsünüz.

pause ise hala kullanılır. mesela çalışmakta olan bir bat dosyasını, dos ekranında kaymakta olan yazıları pause'a basarak durdurabilirsiniz.

bu tuşların ne işe yaradığını kullandığınız yazılım belirler.
yine de;
scroll lock tuşunu genel amacı, adından da anlaşıldığı gibi scroll'u kitlemesidir. örneğin excel'de bu tuşa bir kere bastıktan sonra ok tuşlarıyla scroll yaparsınız.
diğerlerini yazmış arkadaşlar.

neden sorun çıksın ki? sonuçta postacı da bakınca anlar ne olduğunu. örneğin atatürk bulvarı yazısı yerine ataturk bulvari yazisini gorurse postacı anlayacaktır.

bilgisayardan adresi çıkartıyorlarsa karakterler %95 ihtimalle bozuluyor/çıkmıyor/soru işareti çıkıyor. ingilizce alfabesinde bulunan ortak harfleri kullanın mümkün olduğunca

adreste Türkiye, Turkey, Turqei falan geçiyorsa gerisi Türkiye'nin işidir.

nerde

istanbul default geliyor sanıyordum.
filmekimi ile de ipucu vermişim bence :)

www.istanbul.net.tr
burayi ve biletix'i inceleyebilirsin. bir de etkinlik haritasi var kultur baskenti hesabina. istiklal'deki tunel'e yakin sagda incil satan yerde var, dukkanin hemen girisine yigmislar. ilginc seyler gozume carpmisti.
bu aralar bir de tunel'de sokak festivali olcakti, gecti mi bilemedim ama yukardaki sitede yazar sanirim.
antrepo'daki body works de gorulebilir.

pazar günü sahil yolundan geçir kızı yol kenarında mangal yapan insanları görsün kültür şoku yaşasın! epey bi süre kendine gelemez.

ahaahahahah skywalker haklı. :D

sormanda bir sakınca görmüyorum ben.

bence bu tür durumlarda kaldığınızda, iş görüşmesi olur yada başka bir çıkmaz şey olur. size normali nasıl geliyorsa öyle davranın. mesela bu durumda normal olan sizin arayıp, ben şu kişiyim ve pazartesi en geç geri dönüş yapacağınızı belirtmiştiniz. haber gelmeyince meraklandım, durum nedir acaba diyebilmenizdir.

kargo versiyonunu ben çok sevmiştim.

zeki müren, neşe karaböcük

ben.

Candan Erçetin.

nesrin sipahi

ozdemir erdogan

abi ortak bir yerde buluşamazmıyız. +1 ler gelsin şu dakkadan sonra:)

kargo +1

zeki müren +1 en eski taş plak kaydı

tsm yorumu tarzinda gerekiyorsa; zeki muren, nesrin sipahi ve seyyan hanim. ucunden biri olur ama sadece biri olmuyor :P

Zeki Müren'in taş plak kaydına benden de +1. O kaydı dinlemeden önce alelade bir şarkıydı benim için.

sema diye bi hatun var.. ekho 1 ve 2 adlı albümlerine bi bakıver..
taş plak sesli kadın derler ona..

mp3 olarak niye atmıyorsun

Biraz takıntılıyım, flac destekli bir cihaz alana kadar kulak pek ayırt edemese de (ki 16bit/44100'de bile 320 kbps mp3'e göre çok fark var) dosya boyutunu arka plana atarak elde edebileceğim en kaliteli dönüşümleri istiyorum.

96k'yı 48'e çevirmek daha mantıklıdır, 88.2k yı da 44.1k ya çevirmek. 24bit'den 16 bit e downsample ederken de dither uygulamanız oldukça faydalıdır.

Elindeki alet 48k yı doğal olarak çalmıyor, kendi içinde 44.1'e çeviriyor ise, 96 dan 44.1'e sen çevir.(bunu bilmen biraz zor olabilir bilindik bir alet değilse)

Manuel eklesen footer'dan?

ilk 9 sayfadan sonra section break eklemek lazım. page layout->breaks'in altında section break - next page (2010'da öyle, muhtemelen 2007'de de öyledir). ekledikten sonra ikinci section'daki herhangi bir yere gelip sayfa numarası ekleyince birinciyi boş bırakır. halihazırda numaralandırılmışsa önce numaraları kaldırmak lazım.