Giriş
(21)

1 milyon dolarınız olsa ne yapardınız?

Stoneface
vergisiz, hesabınıza yatırdılar. (dolar olarak)nasıl harcardınız? çatır çatır tüketir miydiniz yoksa mantıklı yatırımlar yapmaya mı çalışırdınız?
vergisiz, hesabınıza yatırdılar. (dolar olarak)

nasıl harcardınız? çatır çatır tüketir miydiniz yoksa mantıklı yatırımlar yapmaya mı çalışırdınız?
0
Stoneface
(03.09.24)
En azindan 100 bin dolarini keyfi harcardim diye dusunuyorum. Sirf gezme tozma gibi degil de, guzel bir otomobil alinabilir mesela. Kalaniyla sanirim cesitli isler denemeye calisirdim diye tahmin ediyorum. Her ne kadar gorece mantikli olsa da hic icimden yatirimlik ev vs almak gelmiyor. Alsam da surpriz bir eve oynardim sanirim.
0
mbond
(03.09.24)
Ev alırım

Yatırımlık değil ama kiracılıktan kurtulmak için
0
king lizard
(03.09.24)
Ev alirdim. Cocuk yapardim otururdum icinde
0
robert bosch
(03.09.24)
Sorgusuz sualsiz önce guzel egitimli insanlarin oldugu bi sentten ev alirdim

En kotu denize bir minubus falan olsun max 20dk

Gerisi umrumda degil paranin
0
Zetnikov
(03.09.24)
para demek guc demek. kesinlikle carcur etmezdim. mesela etrafimdaki insanlarin egitimi sagligi icin falan harcayabilirim ama araba gezme tozma falan bunlara pek para harcamam. %90'ini yatirim icin kullanirdim kafadan diye dusunuyorum.
0
hot potato
(03.09.24)
Yarısı kadar nakite ve bir o kadar taşınmaza sahibim bir süredir. Yıllardır ticaretle uğraşıyorum. Çok yoruldum. Oğlumun yurtdisinda yaşama ve gezme isteğini de düşünerek Karayip adalarindski 4-5 ülkeden birinden ev alarak vatandaşlık alacağız kısmetse. 150 ülkeye vizesiz seyahat hakkı veriyor. Kompedani olduğumuz takı işini o turistik adalarda yılda 3-4 ay yapmaya devam edip kalan aylarda gezecegiz
0
deer hunter
(03.09.24)
En az % 70 gibi bi' kısmını sermaye yapar, işime ayırırdım, net.
0
kumandanim
(03.09.24)
emekli olurdum, ne ugrasacam is kuracam da bilmem ne...
0
bay b
(03.09.24)
Bir şeyin şükrü, yine onun cinsinden olur derler.
O nedenle bazı fakir ailelerin durumunu iyileştirirdim en başta.
Gençlerin evlenmesine de bizzat yardım ederdim.

Sonrasında kendim için bazı harcamaların başında, ilk olarak depremden ve apartman hayatından edindiğim tecrübe sebebiyle şehir kenarında yüksek bir yerden önü geniş alan ağaçlık ve bahçeli bir müstakil ev bakardım.
0
diyecevaplandı
(03.09.24)
35 milyon tl...
Oturduğum evi para verip almam derim hep, bu para 3 tanesi bile etmiyor.
Bu paraya kaliteli bir ev bir arabadan başka bişi alınmıyor esasında. Bunlara yatırım diyen olur ama bir ev bir araba parası çatır çatır yenecek paradır bence.
Premium bir yeme şekli ama. Her kıtada en az 3 mişelin yıldızlı restoran, exclusive viski tadım turları, omakase ziyaretleri, hungry tourist'e senelik abonelik, vegas'ta 1 hafta all in geceleri, tulum'da beach party'ler...
Kaliteli eziş. Ölsem gözümün açık gitmeyeceği bir sene.
0
Bruce
(03.09.24)
İyi bir ev, iyi bir araba alır, iyi bir hizmetçi tutar, iyi bir sağlık sigortası yaptırırdım.

Paranın kalanını yatırım hesaplarıma aktarır, hizmetçi (Asistan diyelin ki daha süslü olsun) yanımda, şehir, şehir, ülke ülke, otel otel gezedim.

Hayatımda kısa süreliğine kadınlar olurdu. (Bir gün onu görene kadar)
0
Mirket
(03.09.24)
Yarısını amerikaya gitmek için e2 yatırımcı vizesi programlarından birine yatırırım. Gerisinide Amerika'da yerim.
0
my fault
(03.09.24)
Gelişine bağlı. Havadan geldiyse bir kısmını çarçur eder bir kısmını sevdiklerime yediririm. Olumlu dünya sonuçta.

Yaptığım iş sonucu kazandığım paraysa da, altın artı fon alırım.
0
encokbenisevinnolur
(03.09.24)
@hot potato+1
0
Amaranta ursula
(03.09.24)
%50'si ile dukkan alirim kiralarim.
%20-25 ile zeytinlik alirim.
gerisi ile de sepet yaparim, altin, doviz, kripto vs.
0
cooperr
(03.09.24)
önce bir gezi planlardım: kore-japonya-avustralya-yeni zelanda
kalan para ile de yerli oyun firmalarına ulaşıp yatırım yapmaya çalışırım.
TaleWorlds olmaz elbet ancak Hero Concept, Rogue Duck, Phew Phew Games gibi firmalara yatırımcı olmak isterim.
0
late viper
(03.09.24)
Ev almam, daha çok para kazanacak bir iş kurardım. Bir kısmını borsaya atardım. Sürücü kursu kurulur o paraya 8-9 tane. Sallıyorum dominos, burger king gibi bayilik işleri de olabilir. Ev alan fakir kalmaya devam eder.
0
Shepard
(04.09.24)
Yurtdışına yerleşirdim, iş kurardım.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(04.09.24)
İlk önce Ortadoğu’dan taşınırdım.
0
dakota
(04.09.24)
araç + karavan, geri kalanı ile kendi işimi kurardım.
0
selam
(04.09.24)
Evi boyatırım. Bir tane corolla cross hybrid alırım. (Hatta bir hovardalık yapar, camry hibrit alırım belki. 100bin dolar olsun) Biraz altın alırım. Şöyle iki kilo falan. 165bin dolar diyelim. 60bin dolarına eşimle hacca giderim. 100bin dolarını ihtiyaç sahiplwrine bağışlarım. 400-500 bin dolara kira getirisi iyi bir semtten inşaat halindeki bir siteden dükkan alırım. Geriye 100bin gibi bir şey kalırsa, tereddütsüz seyahate (yurt içi/yurt dışı) harcarım.
0
yadigar
(04.09.24)
(3)

Yüksek lisans/doktora tez danışmanı

duygusalatasi
Tez danışmanına karşı neden bazı öğrencilerin bir minnet, mahcubiyet hissi var? Bu hocalar işlerini yapmıyor mu, zaten öğrenci almak zorunda değiller mi? Çevremde "Teklif ettim ve danışmanım olmayı kabul etti sağ olsun, yoksa ne yapardım?" düşüncesinde olan çok insan var. Hadi bazıları için hocasını
Tez danışmanına karşı neden bazı öğrencilerin bir minnet, mahcubiyet hissi var? Bu hocalar işlerini yapmıyor mu, zaten öğrenci almak zorunda değiller mi?

Çevremde "Teklif ettim ve danışmanım olmayı kabul etti sağ olsun, yoksa ne yapardım?" düşüncesinde olan çok insan var. Hadi bazıları için hocasını çok seviyor diyelim ama hocasıyla arasında ciddi bir duygusal bağ veya ortak zihniyet olmayanlarda da durum böyle. Açıkta kalacak değildin ki o hoca kabul etmese de.

Demiyorum ki saygısızlık edelim, alelade davranalım ama yapmaları gerekeni yapmıyorlar mı en nihayetinde? Niye Yeşilçam usulü bir vefa borcu hissine girmeliyiz? Arka arkaya benzer insanlara denk geldim.
0
duygusalatasi
(02.09.24)
dereyi gecene kadar ayiya dayi deme olayi.
mezun olduktan sonra %95 yolda gorse selam vermez.
0
cooperr
(02.09.24)
Şahsen Almanya, Hollanda, ABD’de akademi çevrelerinde bulunma şansım oldu. Türk akademisindeki hiyerarşi hastalık seviyesinde bana kalırsa. Teknik bir konuda dahi hocaya itiraz etmekte zorlananlar var. Üzücü bence.
0
but that was just a dream
(02.09.24)
Danışman birçok açıdan çok önemli. Öğrenci memur değil, kağıt işlerini bir noktaya kadar bilebiliyor. Bu tür işler de öğrenim sürecinin dolaylı bir parçası. Kimi hocalar bu konuda ya bilgi sahibi değil ya da kendisi de bilmiyor. Bir arkadaşım ders değişikliği yaptığı halde sildiği dersten sorumlu kalmış bir şekilde, atıldı bu yüzden. Son anda ortaya çıktı. Danışmanı "alla alla nasıl olur hayret" modundaydı.

Ayrıca her konu her danışmanla çalışılmıyor. Dönem ödevi gibi tez yazılmak istenmiyorsa çalışmak istediğiniz konuda yetkin bir danışmanınız olmalı.

Demek istediğinizi anladım ve haklısınız da. Sadece verdiğiniz örnekler çok doğru noktalara temas etmemiş bence. Danışman gerçekten önemli, ancak bu bahsettiğiniz gibi bir mahcubiyet taşımak için sebep olmamalı gerçekten de. Neticede öğretim üyeleri bu konuda zorunda kalmadan sorumluluk alabiliyor olmalı, ancak bizde bazı şeyler lütuf olarak yansıtılıyor. @but that was just a dream'e katılıyorum. "Hocam" gibi hitaplar da buna tuz biber ekiyor, şahsen bana çok aşırı garip gelir ve alışmam da zor olur ancak hocalara isimleriyle hitap etmek belki de doğru olanıdır.
0
akhenaten
(03.09.24)
(20)

Eşek ve at eti, insan sağlığına zararlı olmadığı hâlde

Yourcousinmarvinberry
Neden illegal ve sağlıksızmış gibi muamele görür ?
Neden illegal ve sağlıksızmış gibi muamele görür ?
0
Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
dini açıdan yenmesi uygun olmadığı için.
0
tabudeviren
(02.09.24)
İslama göre de helalmiş.
0
🌸Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
Kesimleri tesislerde yapılmadığı, diğer kesim hayvanlarına uygulanan hastalık vs gibi kontroller uygulanmadığı için.
0
thracia
(02.09.24)
çoğunlukla kültürel ve coğrafi şeyler bunlar. kültüre dini de ekleyebiliriz.

bi de tarihsel olarak eşek, at vs. zaten insanlığa çok faydası olmuş hayvanlar. yemen pek akıllıca olmazdı. öyle bir kültür gelişmedi dünyanın büyük bölümünde. ya şöyle düşün mesela bugün otobüsle yarım saatte gittiğin yolu at üstünde dıgıdık dıgıdık belki 2-3 saatte alabilirdin. at olmasa yağmurda çamurda karda kışta 20 saat yürüyecektin belki. yahut öküz diyelim. koş sabana tarla sürsün. sülalene yetecek kadar buğday-arpa verecek sana. o hayvanı niye kesip yiyesin ki. yakınlarda su varsa balık tut, tavuk-horoz ye, küçükbaş yetiştir vs...

kültür böyle yerleştikten sonra zaten istesen bile yiyemiyorsun çünkü üretimi/satışı olmuyor. çünkü talep yok. e kendim yapayım desen kim uğraşır eşek-at alıp onu kesip biçmekle, yularını tutup kasaba "ustam şu atı kesiver" diyemezsin ki.

domuz da öyle mesela. çok sağlıklı bi et olmadığını biliyorum ama önemli bi protein kaynağı. bakıp büyütmesi kolay, çok yavruluyor. türkiye'de domuz etine talep olsa mesela bence fiyatı uygun olurdu, belki tavuk gibi. e niye yenmiyor? islam haram demiş, müslümanlar yemiyor. üretiliyorsa bile talep çok az olduğundan fiyatı, lojistiği, yerine göre siyasi baskısı vs. sebebiyle istesen de erişimin kısıtlı.
0
mark greg sputnik
(02.09.24)
aşırı kaslı olduğu için sadece sinir gelir dişe. yenebilecek lezzette değildir muhtemelen.
0
neira
(02.09.24)
At "diğer kasaplık hayvanlar" maddesinde serbest ama eşek tebliğde geçmiyor. Bir de sorun olan dana eti diye satarken içinde at eti çıkması zaten. Algı da buradan çıkıyor bence.

Gerisi arz talep meselesi. O da kültürel konu. At ve eşek besi hayvanı olarak üretilen canlılar değil normalde.
0
nawar
(02.09.24)
Tek tırnaklı hayvanların yenmesinin dinen yasak olduğuna inanılıyor.
0
Mirket
(02.09.24)
dini yönünün bilmiyorum ancak 2 hayvanda aşırı kaslı. etleri sert olur.
0
mikahakkinen
(02.09.24)
Ayrımcılık yapıyoruz.
0
prole
(02.09.24)
dini ya da lezzet değil. sen inek eti diye satıyorsan ve içinde at eti çıkıyorsa bunu ucuz diye koymuşsundur. Türkiye düzenli at eti yenen bir ülke değil, bir et ucuzsa ya arzı çoktur ya da kalitesiz/yaşlı/hasta hayvandan yapılan sağlıksız kesimle elde edilmiştir. Denetimden geçmemiştir, hastalık var mı yok mu bilmiyoruzdur vs. O sebeple yani yoksa dini ya da "bizi kandırıyorlar" bakış açısı değil. At eti hangi şartlar altında elde edildi onu bilmediğimizden. Yoksa Orta Asya ülkelerinde at eti baya sevilen ve değer gösterilen bir et diye biliyorum.
0
nundu
(02.09.24)
İslama göre helal değil. Bizim memleketin ekserisi Hanefi mezhebiyle amel ediyor ve Hanefi mezhebine göre helal değil, diğer kezhepleri bilmiyorum. Ayrıca net olarak tek tırnaklı oldukları için helal olmayanlar grubunda sınıflandırılıyorlar diye biliyorum
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(02.09.24)
bence bu hayvanlar normalde seyahat, yük taşıma ve tarla surme gibi işlerde çalıştırıldıkları için biraz kutsallaştırılma yapılmıs olabılır. diger hayvanlara oranla bana daha değerli gibi geliyor. bugun mesela nasıl araba cok lazımsa o zaman da at ve essek cok lazım bısey.
0
Zetnikov
(02.09.24)
At ve eşek eti yemek İslam dinine göre haram değildir, ayrıca at ve eşek etinin sert ya da lezzetsiz olduğunu da zannetmiyorum zira bu etler Avrupa'da ve Orta Asya'da oldukça tüketilen bir et türü ama adamlar tabii ki tutup ömrü boyunca çalışmış ordan oraya koşturmuş yağ oranı düşük kas oranı yüksek atların etini yemiyorlar yemelik at yetiştirip onları yiyorlar, sanırım birkaç İslam ülkesi ve ABD dışında at eti yemeyen yoktur, ABD'liler her şeyi yedikleri halde at etine karşı çok yüksek bir önyargıları var kesinlikle karşılar ama Fransızlar da ABD'de kurdukları at çiftliklerinden at getirip kendi ülkelerinde yiyorlar ironik bir şekilde. Onun dışında bizde genelde hastalıklı ya da ölüme yakın at ve eşek kesilip piyasaya verildiği için böyle bir algı var, onun dışında bu hayvanlar muhtemelen sağlıklı bile olsa gayrıhijyenik şartlarla kesileceği için yine legal bir anlayış olmayacaktır, ayrıca bu hayvanların kesimi de özel bir kasaplık yeteneği istiyor, bizde bu işler olabilecek en illegal şartlarda yapıldığı için böyle bir algı var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.09.24)
Bildiğim kadarıyla at eti helal, eşek eti haram. Ancak bunların yenmemesinin asıl nedeni bence dini değil, sosyolojik.

Lezzet kısmını bir yana bırakıyorum (gerçekten iki hayvan da son derece kaslı olduğundan etlerinin lezzetli olduklarını düşünüyorum), ikisi de koşum hayvanı olarak son derece değerliler. Hele at, Türk tarihinde mitolojik açıdan da önemi çok büyük bir hayvan. Bildiğim kadarıyla atı ehlileştirip tarım ve orduda kullanan ilk milletlerden biri Türkler. Çok eski, muhtemelen göçebe zamanlarda sanırım at eti yeniyor ancak yerleşik hayata geçilip tarım ve hayvancılık yapılmasıyla birlikte at eti tüketme kültürü azalıyor.
0
10551037
(02.09.24)
geleneksel anlayışta yenmesi helal değil diye bilindiği için.

Kuranda yenmesi haram olan yalnızca 4 şey ifade edilmiştir. Onların haricinde dilediğiniz şeyi yiyebilirsiniz(mideniz kaldırırsa).
Bu biraz da kültürel. Nasıl ki asya'da börtü böcek ne bulurlarsa yiyorlar ama biz alışık olmadığımız için bize tuhaf geliyor.

Bu arada kurana göre yenmesi haram olan dört şey şu şekilde.
1-Domuz Eti
2-Allah'tan başkası adına kesilmiş hayvan,
3-Leş,
4-Kan
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(02.09.24)
Ya ikea köftesinde at eti çıktı orda da olay oldu. O da mı haram diye? Dinle ilgili değil olay. Hmm dana köfte lezzetsiz oldu biraz da şu attan koyayım demiyor ki adam. Muhtemelen yıllarca çalışmış hayvanın kesime gönderilmesi sonucu çıkan ve hijyeni tartışmalı eti koyuyor daha ucuz olduğu için
0
nundu
(02.09.24)
Birinci Dünya Savaşı esnasında Bulgarların iş görmez hale gelmiş binek atları kesip yedikleri, Türklerin kayıttan düşebilmek için (sanırım sağ ön idi) bacağı kesip yanlarına alıp ölen hayvanı terkettiklerine dair kayıtlar var. Ve bu olaylar yiyecek bulamayıp hayvan yemi arpaya niyetlendikleri döneme rastgeliyor.

Yine Birinci Dünya Savaşı esnasında Kut ül Amare'de kuşatılan ingiliz ordusu'na General Townhand at yedirmek istediğinde Hintli müslüman askerler karşı çıkıyorlar. Açlıktan ilk telef olan askerler de bu sebeple Hintli Müslümanlar oluyor.

Yani Dinen bir sakıncası olmalı diye araştırıp şunu buldum. Anladığım kadarıyla kafalar karışık olunca yemiyelim olsun bitsin demişler.

www.islamveihsan.com

Şuraya bir de Hintli asker fotoğrafı bırakayım.
player.slideplayer.biz.tr
0
Mirket
(02.09.24)
at eti yedim, pisirirken kokusu bayagi agir, ve kasli yagsiz oldugu icin pek hosuma gitmedi. ama bir aralar yasadigim sehirdeki en pahali restaurantlardan biri sadece at eti satardi, oraya gitmek kismet olmadi fiyatlar sacma sapan oldugu icin.

at yeniyorsa esek de yenir bence, yenmez diye bisey yok.

domuz da duzenli yemesem ve heryerini sevmesem de bazi yerleri oldukca lezzetli olan bir hayvan.
0
cooperr
(03.09.24)
at eti yedim ben bilmeden. gayet yumuşak ama tatsızdı.

olaylar şöyle gelişti, ukrayna'da bi restorana oturdum, açtım menüyü fotoğraflarına bakarak yemek falan seçtim menülerinde ingilizce yoktu ve sadece yerli turistin olduğu azak denizi etrafında küçük bi yerdi., işte patates kızartmasıdır, biradır ettir falan. söyledim menüdeki fotoğraflardan göstererek. et bi acayip geldi, sonra aynı mekana arkadaş geldi 'aa at eti mi söyledin?' muhabbeti oldu.
0
Fodera
(03.09.24)
@Mirket,

Halbuki islama göre, açliktan ölmemek için domuz eti yemek bile caizdir.
0
🌸Yourcousinmarvinberry
(03.09.24)
(3)

sorunlu otomatik arabalar

robert bosch
otomatik olanlarindan sorunlu oldugunu bildiginiz araba modelleri var mi?su markanin su modelinin 20xx yilinda cikanlari sorunlu gibi mesela.
otomatik olanlarindan sorunlu oldugunu bildiginiz araba modelleri var mi?

su markanin su modelinin 20xx yilinda cikanlari sorunlu gibi mesela.
0
robert bosch
(02.09.24)
genelde arabadan çok şanzıman önemli. japonlar bu işte iyi ancak bmwnin kullandığı zf şanzımana en iyi şanzıman diyorlar.

örnek olarak mercedes 9 ileri şanzımanlarda verim alamadı. opele asytronicler tam otomatik olmasa da sıkıntılı ama en sıkıntılı şanzıman vw grubunun kullandığı dsg galiba.
0
mikahakkinen
(02.09.24)
ilk olarak dsg pişmanlıktır. ne kadar geliştirdik, sorunsuz falan deseler de inanma. o şanzıman bir gün illa ki sorun çıkartacak

opel easytronic ve toyota mmt şanzımanlar da sorunlu.

opel, citron ve peugeot yeni nesil eat 6/8 şanzımanlar çok övülüyor.

tork konvertörlü yani eski tip otomatik şanzımanlar genelde sorun çıkarmıyor.
0
delidir yakalayin
(02.09.24)
DSG trafik sevmiyor bildigim kadariyla, kesin patliyor.

sanzuman eskisi 80lerde 90lardaki gibi kolay dagilan bir parca degil artik, cogunun yagini bile degistirmiyorsun.
0
cooperr
(02.09.24)
(26)

Ben 38 kız 24

bonaparte
Arkadaşlar ben 38 yaşında Almanya’da yaşayan birisiyim. Görenler beni 28 falan sanıyor yani genç gösteriyorum. Türkiye’de katıldığım bir düğünde bir kız ile bayağı bir göz temasımız oldu ve karşı tarafın bayağı tanışma isteğinin olduğunu fark ettim. Bir tanıdık kızın 24 yaşında olduğunu söyledi halb
Arkadaşlar ben 38 yaşında Almanya’da yaşayan birisiyim. Görenler beni 28 falan sanıyor yani genç gösteriyorum. Türkiye’de katıldığım bir düğünde bir kız ile bayağı bir göz temasımız oldu ve karşı tarafın bayağı tanışma isteğinin olduğunu fark ettim. Bir tanıdık kızın 24 yaşında olduğunu söyledi halbuki kendisi de 28 gibi gösteriyordu. Tanıdık bir arkadaşı üzerinden tanışma imkanım oldu ama adım atmadım. Kafam karıştı ya bayağı elektrik aldık. Ailesi izin vermez travmaya dönme durumu olabilir. Kızla başka kontağım da olmadı.
0
bonaparte
(31.08.24)
genc kizlarla birlikte olmak isteyen amcalarin ortak özelligi de bu :) genc göstermek..
soru nedir?
0
robert bosch
(31.08.24)
Hocam almanyadasın neden türkiyede düğünde göz kontağı kurduğun insan? Yaş farkı çok. Mesafe çok. Gereksiz vakit kaybı gibi geldi bana.
0
ruhen hastayim ben
(31.08.24)
@robert yok be hocam hakikaten kimse yaşıma inanmıyor, genetik biraz.
0
🌸bonaparte
(31.08.24)
24 yaşındaki bir kızcağız ile kurduğun göz temasına anlam yükleme derim, beklentisiz bir şekilde sosyal medyadan ekle, duruma bak.
0
Bruce
(31.08.24)
Yaş bağlamında sıkıntı yapılacak bir durum yok. Bakarsın duruma.
0
mbond
(31.08.24)
Hocam fiziki olarak olduğundan genç gösterince sorun kalmıyor mu yav, arada jenerasyon farkının olduğu hayattan beklentilerin hayallerin farklı olduğu ilişkiler genelde çok sağlıklı olmuyor hiç o toplara girme, 38 yaşındayım deyince otuzlu yaşlar gibi oluyor ama 2 sene sonra 40 yaşında olacaksın bir de öyle düşün genç değilsin yani karşındakinin aksine.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.08.24)
Her sey dis gorunus degil. Dis gorunus cekici gelmis olabilir de baya nesil farki var aranizda. 2 lafin belini kiramayacagin biriyle ne yapacaksin?
0
floydian
(31.08.24)
simdiki aklim olsa 38-39 yaslarinda evlenmek icin hatun bakardim.
ve baktigim hatun havuzu 25-29 bandinda olurdu.
yardir..
0
cooperr
(01.09.24)
oo ihraç gelin alırım bir dal
www.kitapyurdu.com
0
titanyum22
(01.09.24)
Maksimum iki çocuk yaparsınız.
İkinizin de yaşlılıktan öleceği varsa kız dul kalacak.
Almanya-turkiye, kızın işi gücü ne almanyaya mi gelecek, dil oryantasyonu vs.
Türkiye ortalamasi 24 yas kafasındaysa ne hakkında konusabilirsiniz bilmiyorum.
Kızı büyütüp terkedilmeyi göze alıyor musun?
Aklıma gelen ihtimal ve sorular bunlar.
0
encokbenisevinnolur
(01.09.24)
(Bkz. 28 göstermek) 29 değil ama :D 38 yaşında birine bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi ama sonuçta 28 gösteriyorsun: seviyorsan git konuş:D
0
prole
(01.09.24)
Kız seni golden visa olarak görmüş ondan bakmıştır. Sen istediğin kadar genç gösteriyorum de, geç o işleri.
24 yaşında olduğunu bildiğin halde bunu kafana takıp buraya danışman da bana göre sapıklık.
0
numlock
(01.09.24)
yaşın görünmek/göstermekle alakası ne? aranızda 14 yaş var ve kontak yok. unut coco
0
ala09
(01.09.24)
bişey dicem ben de 39 yaşındayım. bu yaşıma kadar daha 30luk kimseye "yaşını gösteriyorsun" diyenini duymadım. bana da "ay en fazla 25 gösteriyosun inanmiyoruum" diyen gençler oluyor ama yemiyorum çünkü gençler 30 ve 40lı yaşları 80 falan gibi görüyorlar, çok uzak geliyor onlara. yoksa biz genç gösterdiğimizden değil. hele erkeksen imkansız yani.
0
titanyum22
(01.09.24)
Gayet normal bence. Rakamlara takılma. Anormal olan kendi yaşındaki kadınla bir ilişki yaşamak olurdu. Evlilik falan düşünüyorsan zaten minimum 5 yaş fark gerekli.
0
ferenc
(01.09.24)
Güzellik ve yaştan daha önemli olan kızın ne işle meşgul olduğu. Almanya'ya senin yanına yerleşmek istiyor olabilir. Mesleği orada çalışmaya müsait mi? Çalışmayı seven biri mi? ve çalışmak istemezse ona bakabilecek misin?
0
HellKeePer
(01.09.24)
@cooperr +1
0
Mirket
(01.09.24)
bu yaş farkına sapıklık diyenler de moda oldu son zamanda. özellikle sosyal medyada. kız 24 yaşına gelmiş sanki 18'ine yeni basmış. 50'lik acun yapınca bir şey yok 38 yaşındaki filinta kardeşimiz yapınca ouuv.

ayrıca erkekler kendine iyi bakıyorsa 45 e kadar çökmüyor. kadınlar tam aksine 30-35 ten sonra hızlı şekilde patates oluyorlar. tabiki prime dönemindeki kadınlara bakacağız.

nesil farkı da boş muhabbet günceli takip eden biriyse ne alaka. yardır birader bakma şunlara.
0
xrated
(02.09.24)
gayet iyi,
kızın niyeti varsa her türlü olur.
0
nuisance2
(02.09.24)
Buradaki arkadaşları tenzih ederim fakat erkek şu yaşa kadar çökmüyor efsanesi tam bir keriz avuntusu ne yazık ki.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.09.24)
Kaleci +1

Türk erkeklerinin bir türlü çökmediğini sanması... Hangi yaşta olursa olsun hepsi gencecik gösteriyor, hepsi fit, hepsi kadınlar tarafından kapış kapış gidiyor ve bu kadın yağmurunda tek kalemde patatesleri siliyor, hepsi üstün cinsel performansıyla nam salmış ve hepsinin hayatından yüzlerce kadın geçmiş. :d Ben de hepsine bol aynalı evler, mantık soslu düşünceler diliyorum.

Yaşıtları tarafından çekilmeyen, tercih edilmeyen erkeklerin çocukluktan yeni çıkmış kızlara yönelmesi ve bir de bunu aklamak için çırpınması gerçekten komik. Bunu yirmileri boyunca kendinden yaşça büyük erkeklerle birlikte olmuş bir kadın olarak söylüyorum.

Bir de bir eylemi Acun ya da benzer boktan herhangi bir ünlünün yapması bunu doğru yapmıyor, zaten onları da onaylayan veya haklı gören de yok. Daha geçerli avuntular bulmak lazım.
0
moonie
(02.09.24)
çok dogmatik düşünüyorsunuz arkadaşlar. süperiz uçup kaçıyoruz diye bir şey söylemedim. kendi yaşıtlarımla da birlikte olurum. 25 sonrası ile biriyle de birlikte olunabilir. çok absürt bir şey değil. yetişkin insanların ilişkilerine bile sapıklık denmeye başladı. herkes manastırına çekilsin o zaman. mutlu mesut yaşayalım.
0
xrated
(02.09.24)
Biraz abartmışsınız bence belki konuşunca soğuyacaksınız ya da kız sizden soğuyacak. Yani sanki tanıştığınız an deli divane aşık olacaksınız da evlenmeniz gerekecek de ailesi karşı duracak da travma olacak da iki dakikada Romeo ve Juliet'i yeniden yazmışsınız gibi geldi bana.

Bu arada genç göstermeniz genç olduğunuz anlamına gelmiyor yani 28 gösteriyor olabilirsiniz ama bu 38 yıldır yeryüzünde olduğunuz gerçeğini değiştirmiyor. Nasıl gösterdiğinizin bu konu ile ilgisi yok bence.
0
peki madem
(02.09.24)
Lise çağında çocuk yapsaydınız neredeyse kızınız yaşınızda olacaktı.

Bilmiyorum bana tuhaf geliyor. Hiç kendimden yaşça küçük kızlarla bir şey düşünemedim. Muhabbetlerini, hal ve tavırlarını bile çekemiyorum.

Kimi çok olgun oluyor evet bir dikkat çekmiyor değil fakat biraz uzun gözlem yaparsanız o da patlak veriyor.

Cinsellik olarak, yanımda gezdireyim olarak bakılınca genç kadın mantıklı olabilir.

Ama hayatı yaşamak, tartışmak, birbirine kol kanat gelme kısımlarında 10 yaştan altı zor olur gibi ya.

Ben 40 olsam 35-45 aralığında bakardım şahsen. Hadi zorladık 30 olsun.

Ama altı sıkıntı ya. Çok afedersiniz damızlık olarak veya ev işlerini yapsın evde bıcır bıcır dolansın diye görülüyorsa.. ki çok çirkin ama hadi belki. Yoksa çok mantıklı değil.

Kendimi daha güçlü hissederim kararları ben veririm diye iyi hissettirebilir ama neden yani neden kendinizle benzer olgunlukta biri seçmiyorsunuz, ilginç.

Küçük olan da sizi para ve güç olarak görecek. Sizi siz olduğunuz için seveceğini sanmıyorum.
0
ananiyimioguz
(02.09.24)
Dünya kadar aile tanıyorum. 20 li yaşlarda evlenmiş, Anında bir çocuk yapıp iki sokak ötede oturan Anneanneyi bakıcı edinmiş, anında karşılıklı götgöbek salmış, tek eplenceleri komşu gezmesi akşamları tv karşısında çekirdek çitlemek.

Yine dünya kadar aile tanıyorum. Ağrı dağından trekingden gelmiş, bilmemne koyuna dalmaya giden 50 li yaşlarda insanlar.

Soru soran kimdir, kızın yaşam tarzı, hayattan beklentisi nedir bilmeden anında Auuuvvv lar, yakıştıramamalar, hangi cinsiyetin hangi yaşta pörsüyeceğini hesaplamalar falan.

Akıldaki tek ve biricik şey düzüşme kısmı değilse 14 yaş farkı olan iki insanın kafalarının sarmayacağını nasıl iddia edebiliyorsunuz Anlamakta güçlük çekiyorum.
0
Mirket
(02.09.24)
öncelikli birbirinizi tanımaya çalışın kafalar uyuşuyorsa ne ala olmazsa ucunda ölüm yok.
0
bartholomew87
(02.09.24)
(11)

öyle basit bir yiyecek söyleyinki sabah az yedikten sonra ilaç içebileyim

Zetnikov
yoksa midem yanıyor ilaç yan etki yapıyor. ilaç tuzlu bişi zati.sabah ilaç içmem gerekiyor diyetteyim karbonhidrat, süt ürünü, kafein, şekerli birşey istemiyorumne yersem fazla ugrastırmayan böyle seri gömmelik birlikte ilaç içeyimyumurta yapıyorum genelde ama daha basit bişey lazımsüt ürünü ve sıkı
yoksa midem yanıyor ilaç yan etki yapıyor. ilaç tuzlu bişi zati.

sabah ilaç içmem gerekiyor diyetteyim karbonhidrat, süt ürünü, kafein, şekerli birşey istemiyorum

ne yersem fazla ugrastırmayan böyle seri gömmelik birlikte ilaç içeyim

yumurta yapıyorum genelde ama daha basit bişey lazım

süt ürünü ve sıkıntı yapmasaydı ayranla içiyordum ilacı bazı sıkıntılar cıktı

aklınıza bısey gelıyor mu yumurtadan başka
0
Zetnikov
(31.08.24)
haşlanmış patates.
0
tabudeviren
(31.08.24)
Carb yok süt ürünü yok şekerli olmasın diye düşündüm düşündüm, domates salatalık biber söğüş tabağı yap bari. Evde avokado varsa yarım yerdin o da iyi tutardı
0
kullanicadi
(31.08.24)
@tabudeviren
@hier kommt die sonne
@kullanicadi

haslanmıs patatesden baslıyorum gazamız mubarek ola xD
0
🌸Zetnikov
(31.08.24)
Haşlanmış patates karbonhidrat yalnız:)
0
kullanicadi
(31.08.24)
@kullanicadi

Hocam arastirdim haslanmisi diyette akari var yaziyor ama bilemedim
0
🌸Zetnikov
(31.08.24)
Tamam canım ye gitsin arada olur Bi iki gün bişi olmaz ama ilaç bitene kadar her gün yeme istersen. İlaç da ne bilmiyorum gerçi uzun süre mi içeceksin

Sadece karbonhidrat olmasın dedin diye aklım ketojenik diyete uygun bişiler önermeye gitmişti
0
kullanicadi
(31.08.24)
Yarım avuç sarı leblebi 15-20 adet

Her karbonhidrat kötü değil, protein ve lif oranı da iyidir sarı leblebinin
0
grimavi
(31.08.24)
kuruhasan
0
cooperr
(01.09.24)
-ceviz
-muz
0
HellKeePer
(01.09.24)
Haşlanmış Yumurta
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(01.09.24)
Yoğurt
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(01.09.24)
(15)

Müstakil ev vs apartman dairesi

robert bosch
Cocuklu iseniz hangisini secerdiniz ve neden?Eve temizlik, bahce bakimi vs icin yardimci cagrilmayacak.Evcil hayvan yok.
Cocuklu iseniz hangisini secerdiniz ve neden?
Eve temizlik, bahce bakimi vs icin yardimci cagrilmayacak.
Evcil hayvan yok.
0
robert bosch
(30.08.24)
müstakil ev imkanı varsa kim neden apartmanı seçsin?
0
jelly bear
(30.08.24)
Temizligi kolay, sehir merkezine daha yakin, isinma elektrik her türlü masrafi daha az.
Bahce bakimi vs müstakil evi olanlar haftasonu ev, bahceyle ugrasmaktan disari cikamiyorlar. :)
0
🌸robert bosch
(30.08.24)
Ayrica yaslilikta merdiven inip cikmak zorlasiyor.
Müstakil evin bircok eksisi var.
0
🌸robert bosch
(30.08.24)
yok valla az insan fazla huzur demektir. her türlü müstakili seçerdim. merdiven zorsa alt katta yaşarsın. ayrıca 70 yaşına kadar merdiven iner çıkılır rahatça. spor da olur. bahçeyle sürekli uğraş gerekmez.
0
jelly bear
(30.08.24)
Bu iki seçenek arasında müstakil evi seçmek için çooook iyi bir nedenim olmalı. Yani 100 durumdan 99'unda apartman seçerim ben. Müstakil evlere hayatım boyunca hiç özenmedim. Şehir dışında bir hayat ilgimi çekmiyor, bahçe işi hiç sevmem, böcek vs olur. Hiç çekemem.

Çocuk hiç düşünmüyorum ama öyle bi durumda da apartman seçerim. Bahçeli site olabilir mesela.
0
nundu
(30.08.24)
@nundu, tesekkürler.

Ev yurt disinda, site olayi burada yok. Ortak kullanilan bahce olabilir.
0
🌸robert bosch
(30.08.24)
Müstakil ev tercih ederdim, çocuk için de güvenli oyun alanı oluşturulabiliyor. Diğer parametreler aynıysa, çocuğum olmasaydı bile müstakil ev alırdı her türlü. Sonuçta yetişkin olarak da kendine ait açık hava alan olması iyi geliyor.
0
mbond
(30.08.24)
Kesinlikle müstakil ev. Özgür bir hayat sürersiniz
0
limonlu eksi
(30.08.24)
@limon, neyden özgür? Müstakil ev de sizi kendine cok bagliyor sonucta
0
🌸robert bosch
(30.08.24)
1.5 senedir dagda evde yaşıyorum. Bundan sonra apartmana zor dönerim.

Bahçedeki otları kesiyorum, kar olunca kuruyorum, odunlari yerlestiriyorum, kışın şömine yak/temizle vs.

Harbiden tek sorunum böcek yapıyor yani örümcek vs çünkü doğanın icindeyiz yapacak bir şey yok, alıştım.

Apartman hayatı sadece sehir merkezinde, lüks bir yerde olursa birkaç sene dönüp takılıp sonra tekrar müstakil için olur.

Apartmanin bana göre mustakile oranla tek iyi yanı güvenlik. Ev sonuçta birçok girişi çıkışı var ama apartmanin bir tane.

Bu arada Avrupa'dasin sen de, çoğu evde merdiven olmuyor yenilerdi. Misal benim kayinpederlerde yok. Dediğin mobilite olayindan.

Su an ofiste çocuğu olup apartmanda yaşayan insan ya harbiden şehir merkezinde yaşıyor ya da yok. Herkes sehir dışında mustakilde.
0
logisticsmanager
(30.08.24)
Müstakil ev imkanım olursa apartmanın yanından bile geçmem.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(31.08.24)
Son 20 senenin 10 senesini cesitli binalarda, 10 senesini de mustakilde yasamis birisi olarak kesinlikle mustakil..ayagin topraga basmasi, ustunde yabanci birinin tepinmemesi bunlar benim icin degerli.
0
cooperr
(31.08.24)
-bahceli ev is demek
-isten sonra gelip bahcede bisey yapmak demek
- sürekli yeni fikirler bulup onlari yapmak, yaptikca daha cok yapmak demek
- sürekli o bahceyi düzen altinda tutmak demek(bi kere kacinca toplamasi cok zor oluyor)
- cok cok cok daha fazla masraf demek daire yasamina göre
- belediyeden daha fazla ödeme gelmesi demek(zart parasi zurt parasi)

+bahcen var,
+grill yapabilirsin:)
+ serbest alanin var


Bahceli bi daire her zaman daha cok öneririm, özellikle kiraliksa.
0
c1b2k3
(31.08.24)
Şu soruya hiç düşünmeden "müstakil ev" cevap vermeyen bir insanla irtibatı kesmek lazım. Muhtemelen dünyanın en sıkıcı, en pis insanıdır. Müstakil ev, hayattır.
0
arkady svidrigaylov
(31.08.24)
Bu soru daha önce de sorulmuştu, @nundu +1 demiştim. Yine @nundu +1 diyorum.

Dev site değil ama şehir merkezinde düzgün bir apartman her türlü tercihim. Bahçeyle, otla, böcekle, tadilatıyla, güvenliğiyle, çatısıyla, bodrumuyla uğraşmak istemiyorum ben.
0
kobuzchu kiz
(31.08.24)
(7)

paslanan termos

jepa
termosun dibi biraz paslanmış. Wd-40 sıksam mı :) yıkadıktan sonra bir zararı olur mu acaba?
termosun dibi biraz paslanmış. Wd-40 sıksam mı :) yıkadıktan sonra bir zararı olur mu acaba?
0
jepa
(30.08.24)
Çöp olmuş o
0
Mirket
(30.08.24)
Çöp+1
0
basond
(30.08.24)
hastanelik olmanin daha kolay yollari var yaw bu kadar eziyete gerek yok..
0
cooperr
(30.08.24)
maalesef çöp. acın acımdır kardeşim bilirim
0
titanyum22
(30.08.24)
limon tuzu + karbonat + sıcak su bir saat beklesin sonra sert ovala.
0
biravekahve
(30.08.24)
Çöp olmamış ya neden öyle olsun pas bu, çözücü sıkar telle ovalarsın geçer
0
grimavi
(30.08.24)
Çöp +1
0
jülsezar
(31.08.24)
(13)

Vazelin doğal mı?

muhayyer divan
Selam, Bir yerde "petrolatum" kullanıldığını gördüm, çooookkk faydalı olduğu konuşulan bir şey. Petrolatum'a baktım sözlükte, "saf vazelin" de denmiş "petrolün distilasyonu sonucu oluşan hidrokarbon artığı" da denmiş. Anlayamadım, vazelin bir petrol türevi demek ki. Peki o zaman doğal mı ve faydalı
Selam,

Bir yerde "petrolatum" kullanıldığını gördüm, çooookkk faydalı olduğu konuşulan bir şey. Petrolatum'a baktım sözlükte, "saf vazelin" de denmiş "petrolün distilasyonu sonucu oluşan hidrokarbon artığı" da denmiş.

Anlayamadım, vazelin bir petrol türevi demek ki. Peki o zaman doğal mı ve faydalı bir şey mi o zaman?
0
muhayyer divan
(30.08.24)
Alcanivorax Borkumensis'lar sever onu. Faydalı da bulurlar. Tatlı niyetine. :)
0
Mirket
(30.08.24)
Petrol doğal bir şey ki zaten ama her doğal olan şey faydalı diye de bir şey yok.

Zehirli mantarlar da doğal ama zehirli işte :)
0
jülsezar
(30.08.24)
vazelin bir hidrocarbon turevi ve dogal olarak dunyada bulunan bir seyin artigi.
cild uzerinde kullaniliyor, su kaybini onledigi icin faydalari var.
ama gidip yersen zararini da gorursun tahminen, denemek lazim :)
0
cooperr
(30.08.24)
zamanında (ilk çıktığında) yendiği de düşünülürse yiyenlere ne oldu diye araştırıp bakmak lazım.

valla ayak topuk bakımı, dirseklerin bakımı için iyi. hatta son zamanlarda içine parfümünü damlatıyor sürünüyorsun. daha kalıcı kokun oluyor.

doğal ve benim için faydalı. arada saç uçlarıma da sürüyorum. bazen yüzüme de sürüyorum. ama her gün değil.
0
janderzel zartanyan
(30.08.24)
saf vazelin, yani şu: img-cosmetica.mncdn.com

petrolden üretiliyor. yenmediği sürece zararlı bir şey değil.
0
kibritsuyu
(30.08.24)
vazelini bulan adam hergün bir kaşık yermiş ve 96 yaşında vefat etmiş.
bu da böyle gereksiz bir bilgi.
srilanka.factcrescendo.com
0
late viper
(30.08.24)
Tam viperin dicegibi dicektim. Gom gitsin
0
lapaz
(30.08.24)
Konu yemek değil cilt, ama doktor milleti der ki cildinizin emmesi de yemekten farksızdır, sadece miktar açısından değişkenlik gösterir. Dolayısıyla cilde sürülen şeylerin doğal olması gerektiği kanaatindeyim.

Petrol ürünü olan bir şey nasıl sağlıklı olabilir aklım alamıyor da. Onu sorguluyorum aslında.
0
🌸muhayyer divan
(31.08.24)
Bro cildin emmesiyle direkt yemek aynı şey olabilir mi sence derinin üst üste geçen 7 katmanı var, 7 ayrı filtresi var yani, cildine sürdüğün bir ürünün lenf sistemine ulaşabilmesi için bu 7 ayrı katmanı geçmesi lazım, sürdüğün ürünün %1'i bile belki buraya ulaşamıyor, hele vazelin gibi kalın/mumsu yapılı bir ürünün burayı aşmas imkansız ama biri çıkıp cildimize sürüyorsak yememiz de lazım derse olmaz o çünkü yersen direkt sindirime katılıp kana karışabilir bu da zarar verir sürekli kullanımda zira doğada böyle bir ürün bulunması ve bunun cilde sürülüyor olması onun yenilebileceği anlamına gelmez.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.08.24)
@Kaleci

Tamam dediğin gibidir de nihayet cildine oturup zehir de sürmezsin dimi? Hem benim sorduğum yemek için değil cilde sürülen bir ilacın taşıyıcı maddesi olarak kullanmışlar onu soruyorum.
0
🌸muhayyer divan
(31.08.24)
O zaman şöyle söyleyeyim: Vazelin bir ilaç değil ya da sağlık açısından faydalı bir ürün değil, insanlar vazelinin kendi doğal yapısını manipüle edip bazı ar-ge çalışmalarıyla olabilecek zararlarını asgariye indirip kullanıyorlar sadece. Yani mesela ne yapıyor vazelin? Suyu geçirmediği için yaranın üstüne sürersen suyla temasını kesip yaranın daha hızlı iyileşmesini sağlıyor ya da yağlı yapısı sayesinde kurumuş topuğun falan varsa oraya sürüp yağın o kuruluğunu gidermesini bekliyorsun ama bunlar vazelinin sağlıklı olduğu anlamına gelmez, vazelin de en nihayetinde bir petrol ürünü bunu sağlıklı bulamayız, vazelini yersen sistem onu içkideki alkolde olduğu gibi vücuttan atmak için uğraşır ama cilt yüzeyinde vs deri altına işlemeyeceği için sağlık açısından çok zarar vermez. Anladığım kadarıyla anlattım ama yanlış anlamış da olabilirim bilemedim :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.08.24)
@Kaleci

Anladım anladım ellerine sağlık, çok teşekkürler :)

Evet mantığım beni yanıltmamış demek ki, insanlar bunu kullanarak aslında biraz kendilerini kandırıyorlar diye düşünüyorum.

Annem sağdan soldan yeni ve "doğal" içerikli ilaç(?!?)ları edinip denemeye bayılıyor ve çoğunlukla da fayda görüyor. Şimdi de dizlerindeki sıkıntıları biraz olsun hafifletsin de yürümesini kolaylaştırsın diye bir krem bulmuş ama bakıyorum eserin fonunda vazelin var, hani diğer kullanılan sağlıklı malzemeleri bilemem ama petrolatum yazıyor içeriğinde. Petrol lafını görünce bir irkildim onun için soruyorum.

Sağ olun herkese çok teşekkürler.
0
🌸muhayyer divan
(31.08.24)
İşe yaradığı yerler var mesela ben saçımı boyamadan önce yüzüme, enseme kulaklarıma falan sürüyorum ki akan boya cildimi boyamasın. Bir de bir çift deri sandaletim var kışın giyilmeyince sertleşiyor yaz başında temizleyip vazelin sürerek bir gün bekleyip siliyorum yumuşacık oluyor.
0
peki madem
(31.08.24)
(18)

Ekşi Sözlük'te eskisi kadar aktif misiniz?

duygusalatasi
Uzun zamandır ne zaman açsam sinirim bozuluyor, sanki üzerime negatif enerji yağıyor. Rahatsız olduğu belli yazarları engelliyorsun, yenileri türüyor. Gündem başlıkları rezalet, debe desen kimin beğendiği belli olmayan entry'lerle dolu. Buna rağmen orada gece gündüz harıl harıl bir şeyler yazan bir
Uzun zamandır ne zaman açsam sinirim bozuluyor, sanki üzerime negatif enerji yağıyor. Rahatsız olduğu belli yazarları engelliyorsun, yenileri türüyor. Gündem başlıkları rezalet, debe desen kimin beğendiği belli olmayan entry'lerle dolu. Buna rağmen orada gece gündüz harıl harıl bir şeyler yazan bir dünya insan var hala. Bazen yeni düzen böyle de bir biz uyum sağlayamıyoruz gibi hissediyorum.
0
duygusalatasi
(29.08.24)
Nein davut.
Güzel insanlar var, son zamanlarda muhabbet ettim birkaç tanesiyle. Ama çölde vaha gibi. Genel olarak trollugu kenara birakirsak cahillik baya var.
0
logisticsmanager
(29.08.24)
Yazar değilim ama isterdim daha çok sözlüğün ilk kurulduğu zamanki halinde yazar olmak isterdim.

Çok ciddi anlamda seviye düşmeye başladı anlattığın gibi. Kendi doğrularımı yazmak isterdim.

Kadın, hayvan, doğa düşmanı çok fazla kişi var. Meydanı da onlara bırakmamak lazım. Aklı başında insanların yazmaya devam etmesi gerekir bence.
0
rock n roll
(29.08.24)
Debe değiştiğinden beri eski sıklıkla girmiyorum. Burada da eskisi kadar girmiyorum. Önceden ifşa geceleri olurdu burada. Kimler hatırlar bilmem.
0
adwokat
(29.08.24)
Epey bi eskiden gündemi doğrudan ekşi sözlükten takip ederdim. Google'a bir şey sorduğumda Ekşi'ye link görürsem konuyu Ekşi'den okurdum.

Artık bu işleri X ile Reddit üzerinden yapıyorum. Ekşi Sözlüğe eskinin alışkanlığıyla günde bir iki giriyorum.

Kalite düştü, bozuldu düşüncelerine katılmıyorum. Şöyle ki, eskiden internette yazmak elit bir kesimin yapacağı iş idi. Akıllı telefonun kullanımının yaygınlaşması, internet kullanımının artması sebepleriyle daha geniş bir kitlenin görünürlüğü arttı.

Böylece de içi insan sevgisi dolu, sevgi pıtırcığı elitler, yaşadıkları ülkenin halkıyla tanışmaya başladılar ve bu tanışıklık hiç de hoşlarına gitmedi. Çünkü durum onların pembe ponçik dünyalarıyla hiç de örtüşmüyordu. Ortamın Avam gelmeden önceki halini özlüyorlar.

Fransız devrimi öncesi asilzadelerin balolar düzenlediği salonlara birden halkın doluşması sonrası asillerde oluşan rahatsızlık türü bir sorun çıktı ortaya. Kat kat janjanlı kıyafetlerine yapağı kokulu köylü kıyafetlerinin kokusu siner oldu.

Ekşi'de yazarım. Arada karalıyorum bir şeyler.
0
Mirket
(29.08.24)
2002 - 2010 her gun 3-4 saat mutlaka okur yazardim.
2010'dan sonra pek bakmamaya basladim cunku rezalete donustu, kural mural kalmadi.
0
cooperr
(29.08.24)
Aktifim ama genelde okuyorum çok az yazıyorum.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(29.08.24)
En son entry 2007 de girmişim,senin bu düşündüklerini düşünüp artık eğlenmediğimin farkına varınca öyle kaldı.
0
duptıs
(29.08.24)
Aşırı toksik bir platform. Sadece nefret ve negatiflik var. Kaliteli entry sayısı %1 bile değil. Uzak durmak, başlıklara bile bakmamak en iyisi.
0
but that was just a dream
(29.08.24)
Bugünün Beyoğlu'na ne kadar gidiyorsam, ekşisözlüğe de o kadar giriyorum.

Ekşisözlük bozulmadı, sadece diğer her şey gibi ülke ortalamasına yaklaştı. Yani bu ülkede ekşinin ilk zamanlarının hayatta kalabilme şansı olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Ülkedekinin genel ortalaması tüm kurum ve kuruluşları da aynı ortalamaya çeker. Hukuk sistemi neyse, sağlık sistemi odur. Eğitim sistemi neyse, futbolu odur. Yani ülkenin polisi bekçisi, öğretmeni öğrencisi bu durumdayken futbolunun premier lig seviyesinde olması mümkün mü?

Ekşisözlük de bu ortalamadan nasibini aldı. 2000'lerin sözlüğü neyse, 2000'lerin taksimi kadıköyü de oydu. Şu anda da farklı değil ki?
0
thracia
(29.08.24)
zamanında çok yazdık, şimdi de gençler yazacak bizim gibi.
her nesil “ekşi sözlük çok bozdu” geyiği yapar klasik.
ona rağmen ekşi hala bir çok konu da referans noktasıdır.
Hiç bir yerde bulamayacağın bilgileri yazarların deneyimlerinden elde edebilirsin.
sözlük okur yazarı olmayı bilmek lazım, yani kim troll, kim aktroll kim algı operasyonu peşinde, kim reklam yapmaya kasıyor bunları ayırt edebiliyorsan kaliteli içeriğe ulaşabilirsin.
0
rentts
(29.08.24)
en son 2009'da entry girmişim. troll başlıklarını görmezden geliyorum, spor entrylerini her okuyuşumda sinirim bozulup bir dolu insanı engelliyorum. bitmiyorlar.
bu tarzda site sadece reddit kullanıyorum, o da gündemi takip için yeterli olmuyor bazen. alışkanlık da var, azaltmak için bookmarklardan kaldırsam da başlık listesine bakarken buluyorum kendimi. başlıktaki ilk ve son entryleri okuyorum gerisi aynı zaten.

sözlükle direkt bağlantılı olmasa da türkiyedeki nefret kültürü yoruyor insanı.
0
anonim yazar
(29.08.24)
sabah akşam, bi de gün içinde aklıma geldikçe iki-üç dk giriyorum.

yazar hesabımı kullanmıyorum. bir şey favorilemiyor, artı-eksilemiyor sadece okuyorum. arada bi fikir soran entryler olursa ve çaylaklardan mesaj alabiliyorlarsa mesajlaştığım oluyor.

çok rezil bi halde sözlük.

ama eskiden de öyleydi. bu kadar nefret ya da yozlaşma yoktu gerçi. yaşınızı bilmiyorum ama belki eskiden bu kadar farketmemiştik. bilmiyorum.

eskiden daha entelektüel insan vardı, güzel güzel yazan eden emek verenlerin sayısı artık çok az. otu boku eleştiren ergenler ya da ergen kalanlar var.

bir de toplumun aynası az-çok.
toplum bağnaz, yeni nesil bağnaz.bağnazlığı dindarlık olarak yorumlamayın sadece. eksisözlükteki genç nesiller bağnaz.

ama twitter'dan daha iyi hala.
sürekli her şeyi alıntılayıp eleştiren, bunu yaparken yüksek perdeden konuşan, saçma sapan insanları ve aptal ergen eğlencelerini gösteriyor artık twitter. takip etsen de etmesen de.
0
biseysorcaktim
(29.08.24)
Kliseler ve negatiflikle dolu rezil bir ortam var. Gene de bazen bakiniyorum konuya gore.
0
mbond
(29.08.24)
Geçen bir soru vardı ya mutsuz olduğunda hüzünlü şarkılar dinlemenin psikolojide bir adı var mı diye, ben de umutsuzken daha da umutsuz hissetmek için okuyorum gibi geliyor bazen.
0
peki madem
(29.08.24)
Engelleyerek biraz rahata erdim.
0
gabe h coud
(29.08.24)
Debe sistemi değişmeden önce her sabah otobüste okurdum artık aklıma bile gelmiyor çok nadiren bakıyorum. Yeni öğrendiğim şeyler hakkında okumak için başlıkların şükela modunu okuyorum. Yazar olduğumdan beri sık yazan biri değildim artık çok daha seyrek yazıyorum.
0
black holes in the sky
(29.08.24)
Sözlükte yazilanlardan sikayet edenlerin de orayi ne amaçla kullandiklari malum.
0
Yourcousinmarvinberry
(29.08.24)
Rahatsızdan çok ortama yerleştirilmiş troll var. Rahatsızlar tekil olarak tolere edilebilir belki. Troller birlikte hareket ediyor. Çok rahat hesap değiştirebiliyorlar. Rende binası ile ilgili durumlar. Sadece yönetimle ilgili değil.
0
sibertenik
(29.08.24)
(6)

15 kat üstü bina gökdelen tower tarzı evlere eşya nasıl taşınıyor?

Zetnikov
20-30 kat yukarıda evi var diyelim.ona göre büyük asansör mü oluyor? bazı eşyalar asansöre dahi sığmaz diye düşünüyorumadamlar sırtında 30. kata falanda taşıyamazanlamadıgım nokta neresi?
20-30 kat yukarıda evi var diyelim.

ona göre büyük asansör mü oluyor?

bazı eşyalar asansöre dahi sığmaz diye düşünüyorum

adamlar sırtında 30. kata falanda taşıyamaz

anlamadıgım nokta neresi?
0
Zetnikov
(27.08.24)
servis asansörleri var baya büyük, eşyalar da bölünebiliyor genelde
0
azeroth
(27.08.24)
çok düz adam bir cevap vereceğim. 50 katlı gökdelen diken adam herhalde onu oraya dikene kadar "lan bunun en tepesine eşya nasıl çıkarılır" diye bir yolunu da düşünüyordur.

düşünsene bina bitmiş, daireler satılıyor, müteahhit elini şap diye alnına vurup diyor ki "anaaa yukarı kata eşyayı nasıl çıkarıcaz lan bunu hiç düşünmedik".

bu kadar salaklık olası değil. nedir bilmiyorum ama illa ki binayı diken adamın bir yöntemi vardır.
0
kibritsuyu
(27.08.24)
buyuk tasima asansorleri var.
0
cooperr
(27.08.24)
vinç asansörler var eşya taşıma için. o tarz binalara eşya taşıma için ayrı asansör de yapılıyor.
0
jelly bear
(27.08.24)
Benim evde eşyaları evde kurmuşlardı yük asansöründe parça parça taşıyıp. Taşınmak istersem gelip demonte yapıp tekrar başka yerde kuracaklar.
Vinç ile taşınanlar oluyor.
Binanın tepesinde de vinç var camların silinmesi vb. için ama eşya taşınmada kullanıyorlar mı bilmiyorum.
0
marla is in my head
(28.08.24)
Servis ve yük taşıma asansörleri var, gerektiğinde kamyon bile giriyor onların içine.
0
mahsus mahal
(28.08.24)
(18)

hayata karşı önde başlayanlar

tuborg yesili
Olduğunu gördüğünüzde ne hissediyorsunuz ve bu sizin motivasyonunuzu nasıl etkiliyor?Evet hayat adil değil vs.kimisi başkasının elde etmek için deli gibi çaba sarf ettiğine zaten sahip olarak doğuyor.Bu gerçeğe dair tutumunuzu merak ediyorum aslında.
Olduğunu gördüğünüzde ne hissediyorsunuz ve bu sizin motivasyonunuzu nasıl etkiliyor?

Evet hayat adil değil vs.

kimisi başkasının elde etmek için deli gibi çaba sarf ettiğine zaten sahip olarak doğuyor.

Bu gerçeğe dair tutumunuzu merak ediyorum aslında.
0
tuborg yesili
(21.08.24)
Dediğin gibi hayat adil bir yer değil. Ben hayat standartlarımı elimden geldiği kadar yükseltmeye çalışıyorum. Belki bir başkasının hiç zahmet etmeden elde ettiği bir şey için ben mücadele ediyorum. Asla kurban rolüne girmiyorum. Hayat bana örnek veriyorum 1 birim bir şey verdiyse ben onu 2 birim yapmaya çalışıyorum.

Bir de diğer taraftan benim de bazı kişilerden daha şanslı olduğum gerçeği var. Bana imrenen, ne kadar şanslı diyenler olabilir.
0
rock n roll
(21.08.24)
Hayatta sadece kendi isteklerimin pesindeyim. Benim olmam gereken yerde bir baskasi sirf aile sayesinde olmussa bu benim hevesimi baltalar evet.

Ama annesinden apartman kalmis birini de asla sallamam.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
Sahip olduklarımla ve olabilme potansiyelim olanlarla mutlu olmasını öğrendiğim, hiçbir zaman sahip olmayacağım bir konuma doğuştan sahip olanları düşünerek delirmenin bana bir faydası yok, onlar yokmuş gibi hayatıma devam ediyorum gördüğüm zaman da kafamı başka yere çeviriyorum telefonuma bakıyormuş gibi falan yapıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.08.24)
Bilmiyorum beni etkilemiyor. Sadece morbid obez olduğum için incecik çıtı pıtı insanların bu hallerinden ne kadar habersiz oldukları beni şaşırtıyor. Ayaklarının acımaması, bellerinin sırtlarının iki yürüyünce yamulmaması, güzel ve çeşitli giyinebilmeleri, ucuz ucuz kıyafet ayakkabı bulabilmeleri ve bunun farkında olmamaları çok hayret ettiriyor o kadar.
0
muhayyer divan
(21.08.24)
Olumluya odaklanmak gerekir. Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi toz pembe değil.
Kimseyi kıskanmamaya çalışıyorum. Özenmiyorum. Halime şükrediyorum.
0
Cezcez
(21.08.24)
Sınıf kinim yoktur.
0
Amaranta ursula
(21.08.24)
hirslandiriyor beni, motive ediyor.
0
cooperr
(21.08.24)
Hayatta farklılıklar olacak.
ben olaya daha çok inanç yönünden bakıyorum.
fakirin sabrı, zenginin cömertliğine denk geliyor sanırım.

Ve tabi şuna dikkat etmek gerekir ki; en bedbaht kişi kibirli olan fakirdir.. denir eskilerde.
0
diyecevaplandı
(21.08.24)
Evet, hayat adil değil ama bu dMek değil ki kendi yolunda ilerleyemezsin. Herkesin farklı bir hikayesi var. Belki ben daha çok çaba sarf etmek zorundayım, ama bu da beni güçlü kılıyor. Kendi başarımı görmek zorlukları aşmak beni daha da motive ediyor.

Başkalarının avantajlarına fazla odaklanmamaya çalışıyorum. Sonuçta neyi değiştirebilirim? Kendi hayatımı. Kendi şartlarımı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Evet, bazen sinir bozucu olabilir ama bu da beni daha da azimli yapıyor.

Yani, hayatın adil olmadığını kabul etmek bir başlangıç noktası. Orada takılıp kalmaktansa kendi hikayemi yazmaya devam ediyorum.
0
goodz
(21.08.24)
eğer böyle bir değerlendirme yapmaya kalkarsam çocukluğumdan sonra tanıdığım herkes benim önümde olmuş oluyor, her tanıdığım insana ne güzel hayat be, demem lazım,
ben gölcükte doğdum büyüdüm ve tam on yaşına geliyorken depremde her şeyimizi kaybettik, aylarca evimiz yoktu, ev bulunca da aylarca ve hatta yıllarca, bir çok basit şeyimiz bile olamadı, en baştan başladık, uğraştık, 25 yıl geçmiş şimdi her şeyimiz var, yani hayatta her şey olur, geçer, gelir gider,

sporcu ya da sanatçı insanlar gördüğümde sadece belki ben de olabilirdim diyorum geçiyorum ama o kadar yani,

Kimseyi kıskanmıyorum, hırslanmıyorum da hiç beni iyi anlamda motive eden bir şeye de dönüşmedi, insanlara da o şekilde bakmak aklıma gelmiyor, volvosu olanlara bazen diyor olabilirim hdsfvhjd,

yukarıda yazılanlar gibi sadece kendime bakıyorum,
0
a perfect lie
(21.08.24)
hayata onden baslayanlar umrumda degil. ancak ben hayata geriden basladim. malesef ne yaparsam yapayim bunun telafisi olmayacak ve olene kadar eksik kalacagim.
0
arakaali
(21.08.24)
saglikla ilgili degilse cok sacma bir dusunce oldugunu dusunuyorum. boyle bir kiyas yapan kisi de birine gore onde sayilir. ali koc bile birine gore geridedir.

mal mulk onemli degil. gerekirse arkadaslarinla kaldirimda oturur skol bira icersin gene mutlu olursun. ali koc olursun her seye sahip olursun ama mutsuzluktan geberirsin. bir seyin sahibi olduktan sonra o sey onemini yitiriyor. degerli olan seyler hep sahip olmadiklarimiz.
0
bohr atom modeli
(21.08.24)
Benim motivasyonumu hiç etkilemiyor.
Şanslılık sıralamasında genelde ortalara yakın olduğumu düşünüyorum.

Bir de mesela birinin ailesi zengin olduğu için şanslılık listesinde en yükseklerde olduğunu düşünüyoruz ama babasıyla iletişimi çok kötü mesela o yüzden şanslılıkta ortalara doğru geriliyor.
Yani gördüğüm şeyin sadece gördüğüm şeyden ibaret olmadığını öğrendim.
0
michael_knight
(21.08.24)
Kötü etkiliyordu ama bunu düzeltmeye çalışıyorum. Herkesin hayat yolculuğu kendine, onlar belli konularda önde başlamıştır, siz ise başka konularda. Hayat herkesi farklı yollardan yürütüyor ve herkesin bambaşka hikayesi var, herkesin hayatta öğrenmesi gerekenler bambaşka. Belki benim, sizin ve x kişisinin bu hayatta çabalamayı ve vazgeçmemeyi öğrenmesi gerekiyor, avantajlı gördünüz kişilerin ise bambaşka şeyleri.
0
playing star again
(21.08.24)
Ben kendi kulvarımdayım
0
gabe h coud
(22.08.24)
beni hirslandiriyor ve 0'dan gelip su anda ulastigim yerdeysem biraz da bunun sayesindedir. kendim icin degil cunku ben kendimi kurtardim sayilir ama yasama firsati olmayan %80'lik bir grup varken %3-5'in asiri refah ve bolluk icinde yasamasina ayar oluyorum. millette sinif bilinci de yok maalesef ses cikarmiyorlar. yani 10 kisilik bir grupta 1 kisinin her seye sahip oldugunu 7 kisinin sefalet icinde yasadigini dusun. o en zengin 1 kisi 2 kisiyi secip onlara da iyi yasam hakki taniyor ve boylece diger 7 kisinin ustune basarak yasiyorlar.

maalesef cogunlugun bir sansi bile yok. amerika'da dunyanin onde gelen teknoloji sirketlerinden birinde calisiyorum ve buralara gelebilmis turklerin %90'i cankaya, besiktas, kadikoy'de dogmus ve ozel okullarda okumuslar. adam ozel lisede okumus, sonra peder bey amerika'da ozel okula yollamis. bu adamin basarisiz olma sansi var mi simdi.

aynisi amerika'nin zengin sinifinda da var. basariyi satin alabiliyorsun maalesef. yani adam iyi bir liseye gidiyor, prep denilen. sonra oradan sirf buna hazirlandigi icin iyi bir universiteye gidiyor, sonra iyi universite diye iyi sirket bunu ise aliyor. iyi sirkete girdikten sonra tutunamasa bile cv'de oldugu icin alip yuruyor bir sekilde su ustunde kaliyor. cok mal olmadigi surece ailesi iyi bir hayati satin aliyor.

toplumsal devrimi bir sekilde yapmamiz lazim cunku kaynaklari verimli dagitamayinca butun toplumun verimi dusuyor. bastaki zengin cocuklari koko cekerken geri kalan herkes stres ve sefillik icerisinde yasamaya calisiyor. ve isin ilginci kimse de buna sesini cikarmiyor mesela bu duyuruda bile stoaci takiliyorlar masallah.
0
antikadimag
(22.08.24)
hayati kazanılması gereken bir yarış olarak algılarsan evet bazıları onde başlıyor.
ama hayati bir yarış degil de keyif alınması gereken kisisel bir yolculuk olarak algılarsan, kimin nerden basladiginin bir onemi yok.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(22.08.24)
Önde başladıklarım, önde başlayanlardan binlerce kat fazla. Olaya böyle bakınca hayatın hiç adil olmadığını, bana karşı çok bonkör davrandığını düşünüyorum.

Çocukluğumdan bu yana eşitlerimi düşününce, hepsinden fersah fersah ilerde olduğumu görüyorum.

Bence önemli olan da bu.
0
Mirket
(22.08.24)
(10)

amerika gerçekten demokrasinin kalesi mi ?

WithWorth
Gerek "Bir kimse en fazla iki defa Başkan seçilebilir." kuralının dönemlerdir çalışması,gerek Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler arasında yine dönemlerdir gitgellerin yaşanması:https://tr.wikipedia.org/wiki/Amerika_Birle%C5%9Fik_Devletleri_ba%C5%9Fkanlar%C4%B1_listesikomplo teorilerine girilmezse, ka
Gerek "Bir kimse en fazla iki defa Başkan seçilebilir." kuralının dönemlerdir çalışması,
gerek Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler arasında yine dönemlerdir gitgellerin yaşanması:

tr.wikipedia.org

komplo teorilerine girilmezse, kağıt üzerinde bu demokrasi işini hakikaten oturttuklarını söyleyebilir miyiz ? nasıl söyleyemeyiz ki ?
0
WithWorth
(21.08.24)
ABD sisteminde başkanın bizde olduğu gibi bir etkisi yok, etki alanı çok kısıtlı, 2 defadan fazla seçilememesinin nedeni ortama biraz heyecan katmak başkanlığığı 2 parti arasında dönem dönem paylaştırmak gibi bir şey, yoksa 10 defa da seçilse bir şey değişmez pek, bu demokrasinin bir sonucu değil bence, ayrıca sistemin 2 parti arasında turnikeye alınması bile başlı başına demokrasiye aykırı bir olay.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.08.24)
"komplo teorilerine girilmezse" kismi tartismayi cocuklastiriyor oncelikle. direkt "benim inanmadigim her sey komplo teorisi o yuzden kenara birakalim onlari" seklinde basliyoruz.

"demokraisinin kalesi" ilan etmek icin sectigin o iki olcut cok keyfi bence. ozellikle iki parti arasinda gidip gelmesi ovgusu sacma. zira kurtaj, escinsel evliligi gibi genele vurunca aslinda kucuk meseleleri kenara birakirsak, iki partinin ideolojileri, politikalari cok cok benzer. cesitlilige izin yok. haliyle halkin buyuk cogunlugu ya oy kullanmiyor ya da o piti piti yapip rasgele birini seciyor.

bir de bu iki partinin, ucuncu, dorduncu partilarin olusmamasi icin verdigi savas var, butun zenginliklerini ve guclerini kullanarak. bu nasil demokrasi? mesela demokratlar habire yesil partiyi mahkemeye veriyor eyaletlerde, secim pusulalarinda yer almasini engellemek icin. legal sistem de buna izin veriyor. yersen demokrasi.

iki defadan fazla secilememe olayi da abd'ye ozel bir sey degil.
0
hot potato
(21.08.24)
@hot potato, "yani komplo teorilerine girilmezse" ile söylemek istediğim somut deliller ile tartışmak. mesela verdiğiniz yeni parti açılmasına müsade edilmemesi gibi somut, internet araştırması ile doğrulanabilir deliller.

iki defa seçilememe olayı'nın kendinden ziyade uygulanması. bir ülke biliyorum mesela 20 küsür yıldır aynı parti iktidarda.
0
🌸WithWorth
(21.08.24)
Amerikalıların bazılarına sorunca da ABD faşizmin beşiği diyorlar valla orada da kafalar karışık.

Çok detaylı fikrim yok ama seçim bölgelerini belirleme yöntemleri sorunlu diye biliyorum. (bkz: gerrymandering)
0
peki madem
(21.08.24)
Evet.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
amerika tamamen kar amacli kurulmus cok buyuk olcekli ozel bir sirket.
ozel sirketlerde de demokrasi falan olmaz.
karliligin geregi ne ise o yapilarak ilerleyen bir olusum..
0
cooperr
(21.08.24)
ABD'yi sadece demokrasi ile tanımlamak çok eksik olur. Paranın gücü diğer ülkelerdekinden de çok daha fazla sanırım.

1973'ten bu yana her zaman başkan/başkan yardımcısı olarak soyadı Biden, Clinton veya Bush olan biri olmuş mesela. İlginç değil mi?
0
michael_knight
(21.08.24)
Sanıldığının aksine yolsuzluk çok fazla.

Cooper'ın yorumu tam olarak abd'nin tanımıdır:"amerika tamamen kar amacli kurulmus cok buyuk olcekli ozel bir sirket"

Sistem siyasetten eğitime sağlığa kadar her anlamda para ile dönüyor.
0
ferenc
(22.08.24)
Güncel bilgi mi emin değilim, bir yerde Amerika'da seçimlere sponsor olunabildigini okumuştum. Onlardaki ismi ne bilmiyorum, mesela bizdeki bir milletvekili belediye başkanı adayı falan seçimlerden önce x holdingin seçim kampanyasına sponsor olduğunu düşünün. Filmlerde de var bir unsur olarak bu, the adjustment bureau filminde matt damon'in karakteri mesela.

Bakınca "paran kadar konuş" ülkesi gibi görünüyor.
0
encokbenisevinnolur
(23.08.24)
alakasi yok. abd'nin su anda iyi durumda olmasinin tek sebebi cok yuksek bir refah ve zenginlige sahip olmasi. bunu cikardigin anda amerika bir hic. zamanla bu zenginlik de azaliyor zaten.
0
antikadimag
(23.08.24)
(13)

Şirket için otelde kalındığında akşam yemeği hariç mi oluyor genelde?

benaslindayohum
Bizim şirketin cimriliği mi bu? Gece gece yemek arattırıyor
Bizim şirketin cimriliği mi bu? Gece gece yemek arattırıyor
0
benaslindayohum
(20.08.24)
Şirket için otelde kalındığında derken şirket sizi bir yere seyahate yolladı o mu? Öyleyse ben hayatımda böyle cimrilik duymadim.
0
logisticsmanager
(20.08.24)
@logistic
Aynen
0
🌸benaslindayohum
(20.08.24)
İş için gittiginizde günlük masraflarınız için ekstra para vermiyorlar mi? (Yeme-icme, ulaşım vs).
0
fraise
(20.08.24)
Bizim şirket über cimridir. Akşam yemeği için ya da seyahat sırasındaki herhangi bir yemek için 5 kuruş ödediğimi hatırlamıyorum. Harcırah vermedilerse sonradan masraf oluşturmanız bekleniyordur belki.
0
nawar
(20.08.24)
@fraise hayır. Günlük yemeğimiz var tabi
0
🌸benaslindayohum
(20.08.24)
Cimrilikten değil de kalınan otelde öyle bir paket yoktur. Odayı önden öderler. Kahvaltı dahildir.
Ulaşım + yemek masraflarını karşılıyordur. Taksi fişleri ve restoran fişlerini masraf gösterip sonradan şirketten alma gibi yapabilirler. Ama halihazırda yemek kartı veriyorsa ona saymış olabilirler.
0
nickini vermek istemeyen uye
(20.08.24)
bizde genelde konaklama oda+kahvalti seklinde oluyor. aksam yemeklerini ve taksi gibi harcamalari fis alip masraf yaziyoruz. sizde de oyle olabilir belki.
0
in vino veritas
(20.08.24)
gunluk harcirah var ise otelde yemek eklenmez, istedigi yerde yesin personel diye dusunulur diye dusunuyorum
0
The_Lollok
(20.08.24)
Şimdi eğer olay otelde yemek dahil olayiysa zaten otellerde yemek dahil olmaz. Sen harcarsin, şirkete masraf edersin.
Ben iki kere çok geç geldigim için oda servisi kullandim, ikisini de masraf ettim.
Ama normalde yemekli oda almaz şirket.
0
logisticsmanager
(20.08.24)
is gezileri icin gittigin otellerde aksam yemegi dahil olmaz, sabah kahvaltisi dahil olabilir. aksam yemegini bir yerde yersin sonra masraf gosterirsin, oderler.
bazi sirketler ise per diem verir, ordan harcarsin.
0
cooperr
(21.08.24)
bizde de oda kahvalti hep konaklamalar, diger odemeleri de ayrica masraf gosteriyoruz sirkete aksam yemegi dahil.
0
tahtakafa
(21.08.24)
otellerin çoğunda akşam yemeği organizasyonu bile olmaz ki. normal her şey yolunda.
0
enteg
(21.08.24)
otellerin hepsi aynı hizmeti sağlamıyor kimi oteller her şey dahil hizmet verirken kimilerinde kahvaltı servisi bile yok. yani bölgedeki otellere göre bu durum değişir. ayriyeten oteller genelde kurumsal ve kalabalık konaklamalara yemek fiyatı da sunarlar ama işletme cimriyse kabul etmeyebilir.
0
bravoteam
(21.08.24)
(5)

Şehirlerarası yol için elektrikli araba kiralama

vus
MerhabaEskişehir-Antalya gidiş geliş için elektrikli araba kiralamak güvenli midir, yolda yeterli şarj istasyonu var mıdır, şarj etme ile ilgili bir sorun olur mu acaba konu ile ilgili bilgisi olanlardan fikir alabilir miyim?
Merhaba
Eskişehir-Antalya gidiş geliş için elektrikli araba kiralamak güvenli midir, yolda yeterli şarj istasyonu var mıdır, şarj etme ile ilgili bir sorun olur mu acaba konu ile ilgili bilgisi olanlardan fikir alabilir miyim?
0
vus
(19.08.24)
Elektrikli araçların bataryası arızalanırsa masraf oldukça büyük oluyor diye biliyorum.
Yakıtlı olanından kiralayın ve fazla düşünmeyin.
0
diyecevaplandı
(19.08.24)
Uzun yol yapacaksiniz. Neden elektrikli arac kiralamak istiyorsunuz? Yolda ortalama 1 saatlik ekstra, zorunlu mola vermek hosunuza mi gidiyor? Benim icin kesinlikle bir secenek olmazdi bu sebeple.

Sorunuza gelirsek, guven konusunda sorun yasamaz; yolda da, Eskisehir'de de jarj istasyonu rahatlikla bulursunuz. Kiralama yaptiginiz firmaya uzun yol yapacaginizi soylerseniz, ona uygun bir elektrikli arac verir ve gerekli bilgilendirmeleri yaparlar.
0
narod
(20.08.24)
Voltla uygulamasını indirin. Uygulama Türkiye'de hizmet veren şarj istasyonlarını haritada sürekli olarak güncelleyerek paylaşıyor.

Bunun dışında bir elektrikli araç sahibi olarak önerim planlamanızı Trugo şarj istasyonları üzerinden yapmanızdır.

Sanıyorum elektrikli araç almak aklınızda var ve deneyimlemek istiyorsunuz...

Şarj istasyonu bol hiç sorun yaşamazsınız. İlk cevap veren arkadaşın dediği şey batarya ömrü ile alakalı, sizlik bir şey değil.

Edit: Bir de kullanacağınız istasyonların uygulamalarını önceden indirip kredi kartınızı tanımlarsanız zaman kaybetmezsiniz.
0
armagan abanuz
(20.08.24)
baktim iki sehir arasi 400km civari. en son 300km tek yon yolu kiralik tesla ile gidip gelmis biri olarak salla diyorum, benzinli kirala gec.
0
cooperr
(20.08.24)
Cevaplarınız için teşekkür ederim. Sorularınıza cevap olarak: almak niyetinde değilim, kiralık araç olarak da elektrikli benim tercihim değil ama çoğunluğun kararı ile mecbur kalıyorum diyelim. Sadece bu konuda tecrübem olmadığı için ve şarj istasyonlarının altyapısını ve güvenilirliğini bilmediğim için bir sorun çıkar mı diye tedirgin oluyorum. Daha önce elektrikli araç kiralamış ya da elektrikli araçla uzun yol gitmiş kişilerin fikirlerini merak ettim.
0
🌸vus
(20.08.24)
(8)

Sorum evlilere? Düğün-masraf vs.

jackyr
Evlenirken masrafları aileniz mi üstlendi kendiniz mi yaptınız? Takı, düğün, yemek, ev eşyası vs.Aileniz ne kadar destek çıktı? Ne tür sorunlar, kavgalar yaşandı?
Evlenirken masrafları aileniz mi üstlendi kendiniz mi yaptınız? Takı, düğün, yemek, ev eşyası vs.

Aileniz ne kadar destek çıktı? Ne tür sorunlar, kavgalar yaşandı?
0
jackyr
(18.08.24)
Ben evlendiğimde ailem karşı çıkmıştı. Her şeyi kendim aldım, borca harca girdim. Ama en çok koyan ailemin yaptığı psikolojik şiddeti. Bir bayram günü bile içim rahat rahat ailemi ziyarete gidemedim.
0
numlock
(19.08.24)
Eşyalar konusunda her şeyi kendimiz yaptık, herhangi bir sorun yaşamadık, kimseden bir talebimiz olmadığı için kafamız rahattı. aileler ufak tefek hediye aldılar sadece (mutfak eşyası gibi)

Takı da talep etmedim ama iki üç bilezik filan takılmıştı diye hatırlıyorum. Ben yemekli istememiştim eşimin babası yemekli istediği için kendi ödedi. Benim ailem de nişan kına özeniyoruz dediler, kendileri yapıp ödedi. Biz eşimle genelde figüran gibi olduk yani yapın demedik, yapana da katıldık.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.08.24)
biz de her şeyi kendimiz yaptık. çeyizlerimi de kendim aldım. onların verdiği şeylere ek fayda olarak baktık. kına nişandır vs evde oldu. kokteyl nikah yaptık düğün yapmadık. eşimin babası yemek organizasyonu düzenledi nikah sonrası akrabalara ona da biz karışmadık ve hatta gitmedik ahahahahah.

ben de takı istemedim bana nişanda set, nikahta dört bilezik taktılar. eşim apple watch istediği için annem ona onu aldı, babam da bana bir burma bilezik taktı o kadar.
0
Hallegadola
(19.08.24)
Masrafların neredeyse tamamını kendim karşıladım. Annem eşime set tarzı birşey hediye etti. Ev eşyaları tarafında ufak mutfak gereçleri ve nispeten dekoratif sayılabilecek ürünler haricindeki tüm ana kalemleri kendim satın aldım. Kimseden birşey talep etmedim istemiyorum dedim, olmaz diyip altın taktılar.

Ciddi bir sorun yaşamadık kavga tarzı bişey hiç olmadı. Hemen herşeyi kendimiz planlayıp uygulamaya geçtik. Makul bir süreç oldu.
0
Lethe
(19.08.24)
2 sene önce 220k tl bandındaydı.

geçen gün kabalama hesap ile 750-1.000k tl çıktı.
0
baldan kaymak
(19.08.24)
ailem çıgın destek çıktı. peder memleketteki düğünü direk kendisi yaptı zaten cebimden hiç para çıkmadı. annem beyaz eşyaları hediye aldı. çerçöp denen bir çok şeyi de hediye verdi.(yemek takımı zart zurt) kız tarafından saçma sapan bişi yaptık peder ona karışmam dedi onu biz ödedik pahalı değildi zaten. takılar bizimkilerden hediye oldu. Allah başımdan eksik etmesin. imkanı olmayanlar bişi diyemem elbette ama imkanı olup da yardım etmeleri çok büyük nimet.
0
andlee
(20.08.24)
herseyi kendimiz yaptik, 0 sorun cikti.

dugun 35k tutmustu (~200 kisi yemekli dugun + bazi konaklamalar, 2017), ev esyalari sanirim 7-8k civariydi (2016, 1+1, ikea. en pahali sey buzdolabiydi - 1500). gelen takilar bize kaldi, dolara cevirip bankaya koymustuk kisa bir sure sonra. yanlis hatirlamiyorsam dugun masraflariyla kafa kafaya, belki 3-4k uzeri bisey gelmisti.

tam dugun donemi bir suru masraf ciktigi icin ufak bir kredi cekmistik enparadan, 5-6k sanirim, 1-2 ay icinde geri odedik. hayat aynen devam etti sonra.
0
taurina
(21.08.24)
yaklasik 1/4'unu ben ustlendim, 1/4'unu hanimin ailesi, 2/4'unu sagolsun peder ayarladi.
imece usulu..
0
cooperr
(21.08.24)
(16)

Günde kaç kere alkol alıyorsunuz?

goodz
S.B.Alkol alma periyodunuz ne? Sorunun cevabına ek olarak kendinizi alkolik olarak tanımlıyor musunuz?
S.B.

Alkol alma periyodunuz ne? Sorunun cevabına ek olarak kendinizi alkolik olarak tanımlıyor musunuz?
0
goodz
(17.08.24)
ayın 20 günü rahat alkol alıyorumdur.
bazen 1 2 bira. bazen rakı üstüne bira.

sanırım alkoliğim.
0
tekkisilikbirordu
(17.08.24)
Alkol kullanmıyorum. Sadece özel günlerde çok az alırım.
0
rock n roll
(17.08.24)
4-5 sene oncesine kadar her gun aliyordum. Simdi ayda 3-4 defa anca. O zaman da alkolik degildim, simdi de degilim.

Insanlar alkolikligi her gun alkol almak zannediyorlar. Alkolik tanidiklarim oldu, alkolik olmaniz icin alkol almadan duramiyor olmaniz lazim. Tanidigim kisiler sabah kalkinca gune votkayla basliyorlardi, gun boyu durmadan alkol aliyorlardi. Mesela derste su sisesinden votkaya devam ediyorlardi. Bir kac saatten daha uzun sure alkole ara verirlerse ya cok agresif ya da cok depresif oluyorlardi.

Yani her aksam alkol aliyorsaniz alkolik degilsiniz, ama kendinizi kontrol etmezseniz alkolik olma riskiniz yuksek. Test etmek icin ara ara 3 gun alkol almama hedefi koyun kendinize.
0
sertac akin
(17.08.24)
Kardeşim yanıma geldiğinde sadece, o da birkaç ayda bir, bazen biraz daha uzun. Bazen sene içinde sadece bir iki kere içtiğim oluyor bazen de 2-3 sene hiç içki içmediğim oluyor sosyal içinin de bir tık altıyım sanırım. Ben daha çok limonata bağımlısıyım evde yedekte limonata olmayınca elim ayağım titriyor, strese giriyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.08.24)
Tatilde her gün alırım neredeyse. Normalde ayda 1-2
0
gabe h coud
(17.08.24)
26-27 yaşına kadar daha çok aliyordum, sosyal icicilik sigara ile beraber.
Şimdi yaş 32 olacak, vallaha haftada bir belki iki gün o da biraz viski ya da şarap. Sigara da ayda 5-10 tane arkadaşlar ile dışarı cikarsak.

Alkolik değilim tabi:) ama zamanında peaky blinders izlerken 1 sise bourbonu 1 haftada bitirip "oha lan" demiştim kendime.
0
logisticsmanager
(17.08.24)
Ayda 2-3. Ozel bir gun varsa + olarak o eklenir.
Eskiden haftada 2 raki masasi + bazen birkac bira olurdu ama kalmadi onlar artik. Simdi maks haftada 1. O da bazen sarap gecesi, kokteyl gecesi, raki masasi veya hadi bira icelim plani seklinde oluyor.
Ha tatildeysem ogle birasi, ogleden sonra drink’i ve aksam icmecesi kesin olur, asla bos gecmem.
0
mor oje
(17.08.24)
ayda 1 2 bilemedin 3 defa arkadaş ortamında cin tonik içerim 4 5 bardak
öyle durduk yerde gün içinde veya akşam can sıkıntısına içme huyum yoktur
0
neira
(17.08.24)
Ayda 1-2 defa. Alkolik değilim, sosyal içiyim. Sosyal ortamda da 1-2 kadeh/şişe
0
nawar
(17.08.24)
yılda 2

yılbaşı kutlaması
doğum günüm
0
baldan kaymak
(17.08.24)
eskiden neredeyse her gün içiyordum, karaciğer yağlanması çıktı alkolü bıraktım. dengeli beslenmeye başladım. son 3-4 yıldır ancak bir düğün dernek veya özel bir şey olursa anca içiyorum.
bu süre zarfında hiç aramadım, yoksunluk hissetmedim. demek ki her gün içmeme rağmen alkolik değilmişim.
0
my fault
(17.08.24)
Haftada 1. Bazen süre kısaldığı oluyor bazen uzadığı.
0
put it in your appropriate place
(17.08.24)
Cocuktan önce evden calisirken neredeyse her gun aksam ustu 1-2 kadeh sarap ya da 1-2 bira iciyordum zaman gecsin diye. Hamilelikti emzirmekti derken 1 yildir hic alkol almadim
0
passive aggressive
(17.08.24)
haftada 1-2 bira olabilir. 1 ay icmesem aklima gelmez.

alkolik tanidigim oldu, her sabah kalkar kalkmaz bir bira aciyordu.
0
cooperr
(17.08.24)
Haftada iki üç içiyorum ama bu düzeni Vehbi Koç’un her akşam bi kadeh viski sistemine döndürmeyi düşünüyorum. Alkolik kesinlikle değilim.
0
vedatchilipeppers
(17.08.24)
Sadece cok ozel bir gun olursa tas catlasin 2 bira icerim nerdeyse hic seviyesindeyim.

Arkadasim var 7 gun 24 saat iciyor sabah kahvaltisi alkoldur o derece. Sorsak alkolik olmusun diye kabul etmez. Bence kabul etmemekte binsebep alkolik olduguna kanittir insanlarin.
0
Zetnikov
(18.08.24)
(15)

Bu duruma gıcık olmam normal mi?

m e b
Selamlar. Yaşım 33, erkeğim. Bir kuzenim var, 40’larının başında. Onun da eşi 20’li yaşların ortasında. Bu kadın önüne gelen küçük büyük demeden ismiyle hitap ediyor. Kuzenim kime ismiyle hitap etse kendisi de çoğunlukla ismiyle hitap ediyor abi-abla demeden. Hadi, bunu es geçelim. Bir arkadaşım dah
Selamlar.
Yaşım 33, erkeğim.

Bir kuzenim var, 40’larının başında. Onun da eşi 20’li yaşların ortasında.
Bu kadın önüne gelen küçük büyük demeden ismiyle hitap ediyor. Kuzenim kime ismiyle hitap etse kendisi de çoğunlukla ismiyle hitap ediyor abi-abla demeden.

Hadi, bunu es geçelim. Bir arkadaşım daha var. Kendisiyle aramda 4 yaş var. Eşiyle aramda 8 yaş var.
Bu kadın da bana adımla hitap ediyor.

Tabii ki “m e b abi” denilip durmasını istemem ama bana “Sana nasıl hitap edeyim?” sorusu gelmeden böyle cart diye sadece ismimle hitap edilmesine de gıcık oluyorum.

Kısacası arkadaşlarımızla aramızdaki abilik-ablalık yaş farkına rağmen sırf samimiyet var diye abi-abla hitabının ortadan kalkması, muhatabımızın eşlerine de aynı hakkı veriyor da ben mi bilmiyorum?
0
m e b
(16.08.24)
Sen onlara abi/abla diye hitap et. Kıvrak zekâlı olanlar anlar.

Öyle bir hak vermiyor tabii ama o kişiler muhtemelen o "rahatlık"ta insanlar. Çok yüksek ihtimalle de saygı anlayışları, saygı kaliteleri yerlerdedir.

Bu biraz da kendi iç dünyamızla alakalı. İstersek bir anda karar verir ve bu tarz hitaplardan artık etkilenmeyiz. Şalteri ters yöne çevirmek gibi düşün.
0
muhayyer divan
(16.08.24)
Yani benim eşimle aramda 9 yaş fark var. arkadaş grubu da onunla benzer yaşlarda. Hatta bir kısmı daha büyük. Ben 12 yıldır bir kere bile "acaba abi/ abla desem mi?" Diye düşünmedim, hepsine isimleriyle hitap ediyorum. Onlar da sanıyorum ki bunu hiç dert etmedi.

Eşimin arkadaşlarına abla/ abi demek bana çok tuhaf gelir işin açıkçası.
0
fraise
(16.08.24)
Yani bu ''abi abla'' demek sadece bizim kültürümüzde, dilimizde var galiba. 33 yaşındayım 50 yaşında arkadaşım da var benim abi demem mesela ya da benden küçük 20-21 yaşında tanıdıklarım, arkadaşlarımdan da abi demesini beklemem. Demek isteyen desin tabi dert etmem.

ha bu hakkı veriyor mu vermiyor bu sorununun cevabı bende yok maalesef ancak ben saygısızlık olarak görmediğim için bir şey diyemiyorum. Bunun sen-siz olayından farklı bir durum olduğunu düşünüyorum. Ha herkesin beklentisi, bakış açısı farklı olduğu için de sizi rahatsız eden bir durum olabilir elbette.

bunu samimiyetinize göre açıklayabilir ya da bir şekilde hissettirebilirsiniz belki ancak ikinci seçenek için bir fikrim yok maalesef :)
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(16.08.24)
Bahsedilen eşler %99,99 kadın. Kadınlar, yaş farkı olmadan herkese (yürüdüklerini düşündükleri kişiyle araya mesafe koymak istedikleri zaman hariç) ismi ile hitap etmeye yatkın. Bonus olarak ünlülere de isimle hitap etme var. Yani "Burak Kut" yerine "Burak" demek gibi. Bu arada Burak Kut bunun yapılmadığı tek ünlü olabilir sanırım ahahah.

Ekleme yapayım. Bunu tespit olarak yaptım. Bana ağabey/abi de ya da amca/dayı de diye bir beklentim ya da derdim yok.
0
nawar
(16.08.24)
Genelde yaş farklı ilişkiler yaşayan biri olarak merak ettiğim, neden kendime her anlamda denk gördüğüm ve ilişki yaşadığım adamın aynı yaş grubundaki arkadaşlarına abla veya abi demem gerekiyor? Adamla birlikteyim ama aynı adamın yaşıtına abla ve abi diyorum. Garip gelmiyor mu kulağa?

Türkiye ve "gelenekselük, değişmeyeceğük" diye kendini parçalayan Asya toplumları dışında birtakım sıfatlara, sözcüklere bu denli anlamlar yükleyip saygı devşiren kaç tane millet var acaba? Gereksiz şeylere takıyor, anlamsız konuları varlığınıza saygısızlık addedip boş yere alınganlık yapıyorsunuz.
0
moonie
(17.08.24)
hocam oglumla aramizda 30 yas var o da bana adimla hitap ediyor.
bu hitap isleri artik biraz bayatlamadi mi yaw?
sal gitsin..
0
cooperr
(17.08.24)
Bu biraz "herkes benim etik/ahlak anlayışıma uymalı" muhafazakarlığı.

Eşin yanında kendini denk olmayan, dışlanmış hissetmeyi engellemek açısından denmemesi daha mantıklı.
0
Bruce
(17.08.24)
30 umdan sonra insanlara abi/abla demeyi bıraktım. avrupada küçücük çocuklar bile isimle hitap ediyor. Ben neden edeyim?

Zaten kime abi abla dersen kendini üstün görmeye başlıyor. o yüzden bıraktım demeyi, rahatsız olan varsa da umrumda değil
0
respect
(17.08.24)
İsmiyle hitap etmek daha guzel
0
abuzer
(17.08.24)
İsimle hitap ve sen-siz meselesi çok abartılıyor bence. Büyük bir tartışma yaşanıyor sosyal medyada mesela. Biri aniden argüman üretmeyi bırakıp ben size siz diyorum, siz bana sen diyorsunuz diyor. Abi sen dese ne olur siz dese ne olur.

Abi abla da bunun gibi gereksiz kaldı artık. Saygısızlık olmadığı sürece isimle seslenmenin bir mahsuru yok bence. Ayrınca yukarıda @fraise yazmış, katılıyorum. Kadının eşiyle yaşıtsanız size abi demesi de biraz garip kaçar sanki.
0
dre mithatoğlu
(17.08.24)
Yaş kimseye saygınlık kazandırmıyor, sadece isimle hitap edilerek de saygı ve resmiyet korunabilir

Sen eşleri sanki biraz diğer eşe tabii düşük rütbeli insanlar gibi görüyorsun
0
grimavi
(17.08.24)
Hiyerarşiye gönül vermiş bir insan olduğunu görüyorum. Askerliği sevmişsindir. Ben isterim ki herkes bana adımla hitap etsin. Abi hiyerarşinin ilk basamağıdır. Bekarlık ve çapkınlık günlerim geçmiş olmasına rağmen genç kızların abi çekmesini normal karşılıyor ve sebebini de alınıyorum. Abi amca modunu aşmış insanlar cool'dur, medenidir, hayatının anlamını osuruk içinde aramazlar.
0
hasmetizm 2046
(17.08.24)
Üniversitede benden 22 yaş küçük olan da bana adımla hitap ediyor. İsimle hitap bence en güzel hitap şekli. Aşalım bunları.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.08.24)
bence gıcık olma benim eşimde herkese ismiyle hitap eder ben alıştım.
0
sizofren06
(19.08.24)
kimse kocasının arkadaşına abi demez. benim lisede sınıf arkadaşımla evlenen benim üst dönemim abi dediğim adam dönem arkadaşıyla evlenince direk ismi ile hitap etmeye başladım. benim arkadaş da kocasının arkadaşlarına abi abladan isim hitabına geçti.
0
andlee
(20.08.24)
(14)

En yakın arkadaşı olan kadınla tatile giden sevgili (vol. 978)

moonie
Malum kişiyle ilgili durumu burada sormuştum, cümbür cemaat uzun uzun konuşulmuştu. Kendisinden sorudan sonra birkaç gün içinde ayrıldım, orada sorun yok da... Dün beni bir akrabası aradı. Ailenin reisi gibi olan, aklı başında olduğunu iyi bildiğim, herkesi çekip çeviren, tatlı sert yapısı olan ve b
Malum kişiyle ilgili durumu burada sormuştum, cümbür cemaat uzun uzun konuşulmuştu. Kendisinden sorudan sonra birkaç gün içinde ayrıldım, orada sorun yok da...

Dün beni bir akrabası aradı. Ailenin reisi gibi olan, aklı başında olduğunu iyi bildiğim, herkesi çekip çeviren, tatlı sert yapısı olan ve benimkinin de az buçuk çekindiği dayısı. Daha önce birkaç kez görmüştüm, biraz mesafeli ve sert biriydi. Bana "aralarında böyle bir durum olsaydı bunu ilk ben öğrenirdim ve zaten ona ailecek tavır alırdık" dedi. Altını kalın kalın çizdi aralarında asla asla böyle bir durum olmadığının, kadını yıllardır tanıdıklarının, benimkinin ona kardeşim dediğinin, kızın baba sevgisi görmediği için annesinin bütün arkadaşlarına fazla samimiyet gösterdiğinin...

Aklımı bir şey dürtüyor. 86-87 yaşındaki adamı benimki nasıl ikna etsin de bana böyle bir şey dedirtsin? Zaten çekindiği, sert biri dediğim gibi. Ona birinin şöyle de dediğinde bunu yaptırabileceğini sanmıyorum. Adamın bir de benden ne çıkarı olacak da ben ayrılmayayım diye uğraşacak? Dümdüz bir kadınım. Aslında diğer kadın profil olarak benden ballı. Kendi işinin patronu, zengin, eli kolu uzun. Çoğu erkek için daha prestijli bir profildir muhtemelen.

Bu tatil durumu tabii ki bana anormal ve uygunsuz geliyor, kabul edemem. Öte yandan yakın arkadaşlarım bile romantik bir tatil olsaydı kızla sevgilisi olan çocuğun orada olmayacağını söylüyor. Uzaktan durumu duyan pek tanış olmadıklarım bile "ya biz de gittik karşı cinsten arkadaşımla tatile, ne var ki bunda?" diyor.

Malum kişi dediği tarihten önce döndü hiçbir şey demememe rağmen, orada 1,5 gün kalmış oldu. Genelde bir iki erkekle tüm gün iç mekanda takılmış. Onu etiketleyen ve muhtemelen orada tanıştığı bir adamın paylaşımlarında gördüm. Aynı gün 36 farklı şey paylaştığı için onları orada Ruhsar gibi gözetlemiş kadar oldum. Kadınsa sürekli plajda kızı ve çocukla güneşlenirken paylaşımlar yapmış. Bunu duyan arkadaşlarım da adamın günahını aldığımı, her şeyin normal olduğunu söylemeye başladı. Bir de benimkine aslan abim diye diye dilinde tüy bitmiş çocuk o kadının tatil fotoğraflarının altına da kraliçem, aslansın ablam, helal olsun, ömrümüze güneş gibi doğdun, bebek gibisin ablam benzeri şeyler yazmış. :d Çocukta bir sıkıntı var herhalde. Bu ne abi abla aşkıdır yahu?

Ayrılmak en doğru karardı benim için, değil mi? O kadar çok kişi tepki gösterdi ki... Bu yolda "en doğrusunu yaptın, aslansın" diyerek arkamdan ittirecek üç beş destek bekliyorum sanırım. Bu birkaç yeni bilgi (?) ışığında siz önceki düşüncelerinizde devam mı etmektesiniz? Herhangi bir değişiklik oldu mu ya da "yav adamın da bir suçu yokmuş ki" noktasına geldiniz mi? Bana daha fazla vurmayın, kale düştü zaten. :P
0
moonie
(16.08.24)
Eski sevgilimle sırf arkadaşları ile buluşması yüzünden çok sıkılmıştım zaten uzak mesafe zor görüşüyorduk üniversiteden üniversiteye benim üniversite bitti ondan önce hep onu görmeye giderdim kendisi öyle benim gibi çıkıp fazla fazla gelmedi bile en son ilgisizsin diye kavga çıkardı bende ayrıldım daha sonra arkadaşlarını bana savundu sen yokken onlar vardı dedi sonra baktığımda ilerleyen zamanlarda arkadaşları ile gayet mutluydu benle buluştuğunda hep sorun çıkarırdı o yüzden yaptığını doğru buluyorum ayrılmak doğru karar insanı paranoya yapıyorlar
0
Efespilsen
(16.08.24)
bu aileden kimseye inanma ve hepsinden uzaklaş. bu hikaye bana müge anlı'daki aşçı yusufu hatırlatıyor bence kaç bunlardan
0
Hallegadola
(16.08.24)
Bu hikayeyi hatırlıyorum. Fikrim değişmedi. 40 yaşından sonra 1-2 yıldır tanıdığın hiç kimseyle bu kadar büyük kuzu sarması olamazsın.

Adam ve çevresi size sakinlik, güven ve dinginlik getirmemiş. Sürekli tuhaf tuhaf durumlar, karakterler, olaylar serisi. Bugün bu yarın bir diğeri. Hayat zaten yeteri kadar yorucu; bir ilişki bunu daha da zorlaştırdığı ve karmaşıklaştırdığı yerde durumu tekrar gözden geçirmek gerekiyor.

Akrabanın sizi araması konusuna gelince; durum hakkında sadece kısıtlı bilgi ile çıkarım yapmaya çalışıyorsunuz. Sizi araması için ikna edilmesi düşündüğünüz kadar zor değil. Ne zaman bir aile kuracaksın, çocuk yapacaksın sorusuna cevap olarak sizi gösterip böyle biri vardı ama bu sebeple benden ayrıldı diyerek adamın sorusundan kurtulmak için sizi kullanmış olabilir, adam da buna içerleyip sizi aramış olabilir. Bunların hepsi birer kurgu tabii ki. Tıpkı bu sevgilinizi aklamak için söylenen romantik bir durum olsa çocuk gelmezdi söylemi gibi. bu da bir kurgu, temenni. Bunun doğruluğunu bilmemiz mümkün değil.

Özetle hayatınızda size iyi gelecek, sorunlarla birlikte başa çıkabileceğiniz, bir ekip olabileceğiniz birine ihtiyacınız var. Yeni sorunlar getirip sizi onlara ortak edecek birine değil.
0
thracia
(16.08.24)
thracia +1
önceki hikayeyi de hatırlıyorum, hepsini okumuştum. en doğru kararı verdiniz. siz bu adamla evlenip aile kurmak isterseniz hiçbir zaman çekirdek aileniz olmayacak, hep bu kadın ve çocuğunun gölgesinde bir aile kuracaksınız.
başkalarının ne düşündüğü, başkalarının erkek arkadaşlarının kadın arkadaşları ile tatile gitmesi sizi ilgilendirmez/ilgilendirmemeli. benim tüm yazışmalarınızdan anladığım bu adamla birlikte iken huzurlu değilsiniz. Huzurlu olmadığınız yerde bir dakika bile durmayın.
0
wendyangelamoiradarling
(16.08.24)
ben diger soruya da yanit vermistim.
öncelikle bu ailedeki dinamikler cok normal degil. bir haltlar ceviriyorlar hissi var. buna özellikle dayi denen kisinin seni aramasiyla ikna oldum. yegeninin sevgilisini arayip bir iki aydir beraber oldugu iliskisini devam etsin diye iknaya ugrasmak normal bir davranis degil.
bu ailede güven vermeyen, dürüst olmayan bir seyler var.

üstelik dayi denen kisi sana yegeninin iliskideki ücüncü tekerden kurtulacagi ile ilgili hicbir söz vermiyor. onlar arkadas diyor ve senin bu durumu kabul etmeni bekliyorlar. ben esimin bi arkadasindan bu kadar rahatsiz olsam esim o kisiyle görüsmeyi keser. olmasi gereken budur cünkü.

sana daha iliskinin ilk aylarindan itibaren cok büyük soru isaretleri yaratan bir iliski. iliskide bir dinginlik yok. iliskide basbasa kalamiyorsunuz. aile dinamikleri sikintili ve bana dümdüz yalanci bir aile gibi geliyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.08.24)
cocuk gelmezdi ne alaka gayet de gelebilir. onlari neyin tatmin ettigi belli degil ki abla abi diye gezinen yolda yuruse cekirdek aile sanilabilecek bir ekip.
87 yasindaki birini ciddiye almam diyenler neredesinizz
0
ala09
(16.08.24)
86-87 yaşında bir adam, beni arasa güzel amcacım biz iki "yetişkiniz", size saygıda kusur etmek istemem, kastımı da aşmak istemem ancak siz bu konunun tamamen dışındasınız deyip, yoluma bakardım. ayrıldığınız adamın ailesiyle neden bağınızı devam ettiriyorsunuz. ben boşanırken boynuma sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlayan ve her ikisini de ayrı ayrı sevdiğim eski kayınpeder ve kayınvalideyi bile bu tarz kaotik ve dejenere iletişim ağları olmasın diye aramadım sormadım çok üzülsem de.

adamı ve ailesini boşverin, kendinize dönün. burda kaç duyuruya bu yanıtı verdim bilmiyorum. bu kadar toksik, dengesiz, tutarsız, kaotik ilişki ağları / aile bağları size ne ifade ediyor, neden bu tür durumlara alan açıyorsunuz, kendi iç dünyanızda bu nereye temas ediyor bunu bulmaya çalışın. yoksa 10 yıl sonra bu adamdan sonraki toksik tipi soruyor olursunuz forumlarda.

adam ve çevresi komple red flag ama en büyük red flag sizin bu tiplere alan açmanız. ayrıca arkadaş çevrenizi de gözden geçirin. karşı cinsle tatile de gidilebilir, dost kanka da olunabilir ama sizin durumunuzda her şey bu kadar ortadayken adamın günahını almışsın diyen kişiden ne arkadaş ne dost olmaz.
0
Phoebe
(16.08.24)
ay moonie, bu adamda bir şeyler var ben diyeyim sana. kaç yaşındaki dayısı bile satmaya çalışıyor herifi baksana. ya bir fetişi var ya da geçmişinde başka büyük bir sırrı. çocuk bundan olmasın?? amaaan

biliyorum hiçbir şey kesin olmadığı için bu ilişki içinde bir ukte kaldı, ya tamamen masumsa falan diye. ama bu ilişki 2'li olmayacak, belli. aranızda 3. kişi olacak hep, hatta adamın ailesi bile katılabilir. sen kaç, kurtul. sana yakışan, seni arafta bırakmayacak biri çıksın karşına ♡
0
rallied
(16.08.24)
Düşünün ki bu adamla berabersiniz ve hayatınız sürekli böyle saçma sapan kişilerle anlamsız olaylar içerisinde geçecek. Siz de Pepe Silvia arar gibi mantık aramaya çalışacaksınız. İçiniz kararmıyor mu? Boş verin, önünüzdeki maçlara bakın derim.
0
peki madem
(16.08.24)
onceki duyuruyu da hatirliyorum orada da yazilmisti buraya da herkes yazmis ama ben de tekrar etmek isterim. iliskinin daha baslarinda ne olacagi belli bir seye kendinizi dahil etmeye calismayin. sizi uzecek, garip durumlara sokacak, kafanizda bir surlu soru isareti yaratacak insanlari hayatiniza almayin, iliskiden huzur ve mutluluk beklentiniz varsa bu adamla olmaz bosuna kafanizi yormayin. ha "eglence olur azcik kaos ve paranoya hepimize iyi gelir, ben de dedektiflik seviyorum." derseniz dönün tabii ama aksi durumda cevap belli gibi sanki.
0
in vino veritas
(16.08.24)
bu adamin sana borcu olsaydi o dayi oder miydi? sanmam. iliskiye gelince salca da olmasin,

ben konuyu pek bilmiyorum.
kendi arkadaslarima, erkek arkadasim benim istemedigim insanla gorusurse silerim dedigimde beni linc ettiler, ama ben o kisinin hayatinda 1 numara olmayacaksam niye birlikte oluyoruz? ayni mantikla o abla her zaman aranizda olacak. karsi cinsle tatil lafini birak, baska bir kadini bana savunacak bir erkekle isim yok. niye kendini bu kadar dusuruyorsun?
muuhtesem yuzyilda bir laf duymustum, sulu hurreme soyluyordu galiba, 'sadakat, mutlak sadakat', benim iliskilerdeki mottom bu.
sanki bosanmis esi gibi, cocuk ilgi gosteriyormus falan, kimin eli kimin cebinde belli degil.

paylasim yapmak 7-24 canli yayin degil ki, niye ciddiye aliyorsun.

bence konuyu kapat, fakir falan sevindir. Allah kurtarmis.
0
Coma
(16.08.24)
Phoebe +1000

Anayı babayı hatırlı akrabayı boşver kes bağlantıyı onlara ne, hocam şu an senin ilişkilere gerçekliğe dair bilincin bulanık durumda, bir sene sonra ya benim düşüncelerim çarpıtılmış ilişki uğruna ne tavizler vermişim ne aptallıklar yapmışım diye görecek ayakların yere basacak

Yaşadığım "şey" benim istediğim bana uygun bir ilişki değilmiş diyeceksin
0
grimavi
(16.08.24)
durum normal değil. doğru karar %100. zero günah points given.
0
screamshot
(16.08.24)
85 yasindaki adama seni aratmalari da bir garipmis.
kurtulmussun hocam, arkaya bakmaya gerek yok.
0
cooperr
(16.08.24)
(9)

Amerikan vatandasligi olan insanlar neden TR'de ikamet ediyor

Yourcousinmarvinberry
Bunca akliselim insan gelismis bati ülkelerine kapagi atabilmek için ugrasiyorken, US vatandasligi olan kimseler neden bu ülkenin kosullarina teslim oluyor ? Mantik bunun neresinde ?
Bunca akliselim insan gelismis bati ülkelerine kapagi atabilmek için ugrasiyorken, US vatandasligi olan kimseler neden bu ülkenin kosullarina teslim oluyor ? Mantik bunun neresinde ?
0
Yourcousinmarvinberry
(15.08.24)
yani bu sorunun tam olarak mantığı nedir çözemedim? bu mantıkla 80 ildeki tüm insanlar istanbul'a da göç etmeli çünkü en güzel ve sosyal şehir, imkanları olan şehir orası. veya 200 ülkedeki tüm insanlar abd-eu tarafına göçmeli.

hayat böyle bir şey değil. manhattan'da hayale gelmeyecek bir penthouse'un vardır ama annen baban çocuğun biri çok hasta ve yaşlıdır, anadolu x ilindedir ne bilelim yani çok şey vardır. ben londrada 6-7 restoranı olan adam tanıdım "işlek ve dar bir sokakta, dükkan önüne arkadaşlarla sandalye çekip çay içerek boş oturarak geçse keşke ömrüm diyordu.

hayat tamamen mantık üzerinde ilerlemiyor. mantığı da var tabi. tüm fakir ve savaş gören araplar tr'ye geliyor bu mantıkla mesela, tüm eğitimli türklerde abd'ye eu'ya gidiyor. alman doktorlar deli gibi kanada'ya kaçıyor.
0
avatar is back
(15.08.24)
insan kendinde olmayanı sever. Daha geçen gün bir İngiliz arkadaş İstanbul'daki sürekli aktif yaşamı, kuralsızlığı ve yemekleri övdü, eşi Türk zaten, bir noktada belki de Türkiye'ye gidip yaşayacaklar.

Mesela kurallardan bıkmış olanlar, soğukluktan (hem hava hem insan) bıkmış olanlar Akdeniz insanı ve iklimini çok beğeniyor. Tabii neden İspanya-İtalya-Yunanistan değil de Türkiye dersen, orada da gördükleri bişey vardır belki ekonomik durumlar belki Türk halkının onlara özenerek bakıp hayatlarını çok kolaylaştırması vs.
0
nhk ni youkosu
(15.08.24)
sen onlarin gordugu gibi bakmiyorsun anadolu'ya. bikmissin. insanini sevmiyorsun havasini suyunu sevmiyorsun.

onlar oraya bakinca bambaska bir sey goruyor. simdi tek tek yazsam uzun surer ama bu sey gibi mesela, atiyorum fadime genc bir kadin icin kotu bir isimdir ya, ama sen fransizsindir ve bu adin telaffuzu sana hos gelir. bu ismin sende uyandirdigi tek sey fonetigidir. oyle bir sey.
0
bohr atom modeli
(15.08.24)
bunun tek bir cevabi var: mecbur olmamanin verdigi rahatlik.
adam türkiye'ye mecbur degil. ister tatil olsun, ister emeklilik gecirmek icin olsun, ister daha genc yasta gelip yerlesmek olsun fatk etmez. abd vatandasligi olan adam en kötü abd'ye dönerim diyor. bu sebeple sana cok batan seyler ona batmiyor. senin bir alternatifin yok. onun var.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.08.24)
Yaşanacak ülke seçimi düşündüğünüz gibi basit bir karar değil.

Birçok faktör olabilir. Abd’de ekonomik şartlar iyi olabilir ama 0 iş güvencesiyle çalıştığınız bir yer. Her an kapı önüne konabilirsiniz. Eğitim ve sağlık aşırı pahalı. Sosyal çevreniz olmayacak. Aileden uzakta yaşamak zorundaysanız mesela bu bir problem olabilir. Vs vs vs
0
but that was just a dream
(15.08.24)
Çünkü cevap herkes için gelişmiş ulke değil. Ben de böyle düşünüyordum ama dinamikler cok farklı. Sosyal hayatını bitirecek yer gelişmiş olsa da cok bir ise yaramıyor.
0
mbond
(16.08.24)
Amerika herkes için iyi değil o yüzden doğma büyüme abd vatandaşı olup başka ülkeye göç etmek isteyen çok kişi var.

-kişi fakir aileden geliyorsa genelde fakir kalıyor. eğitimden sağlığa herşey ücretli.
-gelir vergisi ve sağlık sigortası ciddi bir yük. abd'de gelir vergisi yüzdeliği zengin fakir herkes için aynı. elon musk ile market tezgahtarının ödediği yüzdelik aynı.
-çalışma hayatı zor. işten atılma çok fazla.

Greencardla gelip tutunamayan çok Türk var. Aldığı eğitimlerin denkliği olmayabiliyor, uygun bir mesleği olmayan dolu insan var falan filan..
0
ferenc
(16.08.24)
kanada vatandasi olup an itibariyle bodrum'da yasayan bir tanidigim var.

- remote calisip dolar kazaniyor, tl harciyor. Aylik geliri tahminim 10 asgari ucret falandir.

- bodrum gibi turistik bir yerde 365 gun yasama luksune sahip, surekli deniz/kum/gunes

- gunluk hayatinda kanunlar insanin bogazini sikmiyor, yok bahcenin cimi uzun ceza, yok arabani buraya part ettin ceza, yok 10km hizli gittin ceza, vs..

- anavataninda anadilini konusma luksu

- gerekirse hizmetci tutup evini butun gun temizletebilme, yemek yaptirabilme vs.

daha da sayarim..

"bati ulkelerine kapagi atabilme" plansiz programsiz parasiz yapildiginda pek de akliselim insan isi degil malesef, direk salaklik. para problemi olmayan bir beyaz yaka isen ucuncu dunya ulkelerinde yasayacagin hayati sana bati sunamaz, adamlarin sistemi buna uygun degil zira ortalama bir mavi yaka ortalama bir beyaz yakadan fazla kazaniyor.
0
cooperr
(16.08.24)
Adam abd vatandasi olunca kafasina gore takilma sansi oluyor hocam

Adam isterse vietnama gider isterse cine gider imkan genis

Bide genelde uzaktan calisiyorlar dolar kazaniyorlar

Adama koymuyor nerede yasadigi

Birde cogu kisinin bilmedigi bir durum var
Eger b.k gibi paran olursa tr gibi ulkelerde sinirsiz zevk yapabilirsin

Suanda guvenlik iyi durumda, adamin dolar maasi var, internet hizli, kira bu adama gore uygun, ayrica 1 ucakla bi kac saate avrupadasin.

Dilimiz karmasik harflerden olusmuyor.

Birde egede yasasigini dusun insanlar daha duzgun anlayisli.

Sen kalmaz misin.
0
Zetnikov
(16.08.24)
(18)

Leş gibi bir ailem var.

kukuleta
Yaş 40 oldu ama "neden benim leş gibi bir ailem var" sorununu atlatamadım bir türlü. 40 senedir ailece mutlu olduğumuz anlar bir elin parmağını geçmez. Kalanı kavga/gürültü/mutsuzluk/rezillik...Aile üyelerinin hepsinde mal mülk gırla ama hiçbiri mutlu değil. Kimse de birbiriyle görüşmüyor konuşmuyor
Yaş 40 oldu ama "neden benim leş gibi bir ailem var" sorununu atlatamadım bir türlü. 40 senedir ailece mutlu olduğumuz anlar bir elin parmağını geçmez. Kalanı kavga/gürültü/mutsuzluk/rezillik...

Aile üyelerinin hepsinde mal mülk gırla ama hiçbiri mutlu değil. Kimse de birbiriyle görüşmüyor konuşmuyor.

Ben ailenin en küçüğüyüm, baba yıllar önce rahmetli oldu. Paraya pula onlar kadar değer vermiyorum. Ama bende de hep bi mutsuzluk hakim. Bu lanet beni bırakmadı. İlaç da kullanıyorum halbuki. Bir aile de kuramadım zaten. Terapiste de gittim ama b.mbok bi tecrübe oldu.

Epeydir buralara girmiyorum, anlık dürtüldüm ve içimden gelenleri yazdım.

Sizde durumlar nasıl?

EK olarak: İyi bir okulda kendi imkanlarımla iyi bir eğitim aldım. Çevresinde talep gören biriydim ama kendi içime kapanıp herkesle irtibatı kestim, alkolik oldum. Bu satırları içerken yazıyorum zaten. Çok uzun yıllardır içmediğim tek bir gün olmadı. Covid geçirdiğimde bile içtim öyle söyleyim. 5-6 aydır Lustral 100 mg kullanıyorum. Biraz iyi geldi evet, yoksa bi yerden atlardım sanırım ama sihirli değnek olmuyor haliyle. Yeni terapist arayacak mecal de kalmadı. Ruh gibi yaşayıp gidiyorum.

En yitik versiyonumdayım.

Bunları da niye yazdım bilmiyorum.

Sevgiler.
0
kukuleta
(13.08.24)
ailen neden kötü neden hep kavga hakim sebepler neler?
0
basond
(13.08.24)
baya kötü bende de. bir de tek cocuk olarak büyüme yalnizligi.
hic standart, toplum normlarina uygun bir iliski yasayamadim. match olabildigim insanlarin bakgroundlari da kötü oldu.

icimdeki husursuzluk, güvensizlik hic gecmedi. ancak kendi cocugum olursa gececegini düsünüyorum.
0
robert bosch
(13.08.24)
Güzel kardeşim, aileni bir kenara bırak. Sen değiştiremezsin onları. Öncelikle alkolü bırakacaksın, ardından kendi alanına geeçeceksin. Sonrasında işine gücüne bakacaksın. Ama en nihayetinde geriye dönüp arkana bakmayacaksın. Alkolü bırakman çok çok önemli, hayat devam ediyor. Yaşamana bak
0
deepest
(13.08.24)
hayatın benim hayatıma cok yakın ben de ilaç kullanıyorum.
sana verecegim en buyuk tavsiye gecmişe takılı kalma, gecmıs bır tuzaktır. o tuzaga gırersen cıkamazsın. daima bugune odaklan ve elin ayagın tutuyor dıye sanslı oldugunu unutma. tekerlekli sandalyede insanlar var yada gozlerı gormeyen sen sanslı oldugunu unutma ayrıca gecmısı degıstıremezsın ama gelecegı degıstırebılırsın. gelecek daha gelmedi dostum sen insaa edebilirsin. alkolu bırak sana tavsıyem kendıne bı spor sec ve yogun olarak spor yap. bunlar bana cok iyi geldi. bir de etrafında toxic insanlara tekmeyi bas varsa..

diger tavsiyem tek basına uzak bir yere tasınabılırsın gerekirse il degiştir yeni bi cevre yap sıfırdan basla. ama tekrar soyluyorum gecmıs bır tuzaktır onu dusunup bu tuzaga yakalanma. bugune ve ilerisine odaklan. sevgiler.
0
Zetnikov
(13.08.24)
Dünyaya 20 kez gelsem yirmisinde de yine aileme gelmek isterdim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.08.24)
Ben de benzer bir hikayeye sahibim, robert bosch gibi seçtiklerim de genelde ''garip'' insanlar oldu ve düzgün bir ilişki tutturamadım. Son dönemde kabullendiğim bazı gerçekler var, sana da yazmak istiyorum.

1. Ailemizi değiştiremeyiz. Yanlışlarını yüzlerine göstersek, düzelmeleri için bizzat uğraşsak da hiçbir sonuç elde edemeyiz. Kendilerinin zaten bu yönde bir isteği de yok. Bunu ummak, beklemek, hüzünle talep etmek sadece bizi yorar. Bu hayali terk edeceğiz.

2. Ailemiz bizim gerçeğimiz olmak zorunda değil. Onların çözmeyi beceremeyip bize yük ettiği hiçbir hali bir damga, bir etiket gibi taşımak zorunda değiliz. Onlara benzeyeceğiz diye bir kaide de yok. Biz farklı insanlarız ve kendi kendimize yeteriz. Kendi hayatımızın sorumluluğunu alamadığımızda bunu aile sorunlarımıza bağlayıp kendimizi derbeder edemeyiz, böyle bir lüksümüz yok.

3. Bizim diğerlerinden daha zor bir hayatımız var. Maddi ve manevi aile desteği almanın kıymetini en iyi biz biliriz, yokluğunu da en derinden biz hissederiz.

Bizi sarıp sarmalayacak, düştüğümüzde düşüşümüzü göğsünde yumuşatacak en yakınlarımız olmadığı için kendi kendimizin ailesi olmak zorundayız. Okuyacağız, çalışacağız, kendimize iyi bakacağız ve sağlıklı olacağız. Kendimize bunu borçluyuz. Sen de derinlerinde köksüzlüğünü hissettiğin o çocuğa bunu borçlusun. O yüzden alkolü bırakıp kendi kendinin yuvası olmalısın.

Ailelerimizin hastalıklı zincirini devam ettirmek zorunda değiliz. Zor gibi geliyor ama her şey gibi bu da bir alışkanlık. Uzun zamandır boğucu düşüncelere, kendini parçası olarak gördüğün sorun yumağına alışkınsın ve kendini ancak orada debelenirken tam ve huzurlu hissediyorsun. Bu döngüyü kırabilirsin, bu döngüyü kırabiliriz. Başta bizzat kendinde, sonra da kuracağın kendi ailende nesillerdir süregelen sorunları devam ettirmeyeceksin.

Ama dediğim gibi, önce kendine iyi gelmelisin. Senin senden başka kimsen yok ve ona bunu borçlusun. Onu daha fazla yorma, olur mu?

Sana bu konuda üç beş kitap da önermek isterim, kalbini çoktan hazır olduğun o değişime yumuşatacağına eminim. İlgilenirsen lütfen bana mesaj at.
0
moonie
(13.08.24)
Babam hariç ailemi çok seviyorum. Kendimi de çok seviyorum. Başka sevgiye ihtiyacım yok. Bana yetiyor. Çok da şey yapmamak lazım.
0
gabe h coud
(13.08.24)
Yanıtlayan herkese ayrı ayrı teşekkür etmekle birlikte;

@moonie,

Şu bulanık gecede uzun süredir yaşamadığım, en altlara ittiğim duyguları yaşarken verdiğiniz yanıt kalın bir kitap kadar ağır ve bi o kadar sade geldi.

Sizin gibi insanları görebilme ihtimaliyle yazdım belki bu duyuruyu. Belki de; bilemiyorum.


Özellikle:

"Bizi sarıp sarmalayacak, düştüğümüzde düşüşümüzü göğsünde yumuşatacak en yakınlarımız olmadığı için kendi kendimizin ailesi olmak zorundayız. Okuyacağız, çalışacağız, kendimize iyi bakacağız ve sağlıklı olacağız. Kendimize bunu borçluyuz. Sen de derinlerinde köksüzlüğünü hissettiğin o çocuğa bunu borçlusun. O yüzden alkolü bırakıp kendi kendinin yuvası olmalısın."

Paragrafından çok etkilendim. Eğer ihtisas alanınız değilse gerçekten bir yaşanmışlık var burada.

@robert, @deepest, @zetnikov ...

ve cevap veren herkes.

Hepinizi çok seviyorum.

Bunu içip içip "öpüjem" yapışkanlığında ve sevecenliğinde hissedin.

Kaçıp sıvışana sözüm yok :)
0
🌸kukuleta
(13.08.24)
Alanım değil fakat hayat bir şeyleri yağdırınca önce çevremizi, sonra kendimizi çözümlüyoruz. Ne yapacağımız kadar ne yapmayacağımızı da öğreniyoruz. Umarım hepimiz mutlu, aklı ve kalbi sağlıklı insanlar oluruz. :)
0
moonie
(13.08.24)
Evleneceğim zaman köstek olana kadar ben de kendi ailemi melek sanırdım.
0
ananiyimioguz
(13.08.24)
Noktasına, virgülüne kadar beni anlattım. Seni o kadar iyi anlıyorum ki, moralim bozuldu. Yazık oluyor bizim gibilere bence.
0
numlock
(13.08.24)
Terapi terapistten terapiste göre değişen bir şey. Evet maalesef diplomayı alır almaz cahilce salak saçma işler yapan terapistler de var(mışlar) Ama size uygun tecrübeli düzgün bir terapist bulduğunuzda mevzu gerçekten değişiyor. Ümidi kesmeyin psikoterapiden bence.

Bi de döngüye girince insan kendi kendini yineliyor durumlar, bi şekilde minik bir motivasyon bulup aniden silkinmek gerekebiliyor mümkün olduğu kadarıyla (çok minik bi silkinme de olabilir)
0
hedep
(13.08.24)
aile-arkadaşlık-ilişki hiç fark etmez insanlar arasında bazı sorunlar aşılamıyorsa orada kapanmamış defterler vardır. ha bunun sorumluluğu kimdedir kimlerdedir bu bilinmez. defterleri kapatamıyorsanız da belki de siz kendinize yeni bir sayfa açmalısınız.
0
hatasızcoololmaz
(14.08.24)
sanirim hala ailenizle yasiyorsunuz.

eger böyleyse tüm bahsettiginiz sorunlarin ana temeli bu.

bir durumu suclamak genelde buna karsi bir cözüm gelistirmekten daha kolaydir, cogumuz bunu tercih ediyoruz zaten. ama bu yanlis. bundan dolayi aslinda cözüme odaklanmak gerekiyor.

ben bu tarz durumlari ise benzetiyorum. nasil is dünyasinda kimse bahaneler ile ilgilenmiyorsa, sadece ama sadece sonuclarla ilgileniyorsa hayatimiza böyle bakmaliyiz bence.

bu yazdiklarim sadece kendi kisisel görüslerim, kesinlikle profesyonel bir yardim alin.
0
bora benim lan aslında
(14.08.24)
senaryo:
dün iki akraban birbiri ile tartışmış olsun.

bu gün senin yataktan kalkıp yatağını toplamana engel olan nedir? çişini yapıp elini yüzünü yıkamaktan geri koyan nedir? kahvaltı etmene nasıl engel oluyor bu durum?

aileni boşver, tam olarak şu anda biri, bir başkasına işkence ediyor dünyanın bir yerinde, bu olay senin gündelik hayatını nasıl etkiliyor?

iki yetişkin insanın kendi aralarındaki problemleri seni ilgilendirmemeli, onunla görüşürsen benimle görüşme gibi şeyler varsa da iyi o zaman dersin, bu lafı söyleyen seni kaybeder. seni kaybetmeyi göze alıyorsa zaten o kişinin duygusu, sana olan saygı/sevgisi, karşı tarafa duyduğu öfkeden daha az demektir. öfke > saygı.

kendi duygu ve düşüncelerinin başkalarının eylemleri ile etkilenmesine izin verme, etkilendiğin durumlarda ise (bazen bu imkansız oluyor) bu duygular ile tepki verme, sessiz kal, duygunun yatışmasını bekle.

hani öldürmeyen şey güçlendirir diyorlar ya hani, işte bu o aslında. yoksa mermi yedin diye daha iyi kaslara sahip olunmuyor.

ayrı evde yaşıyorsan, ailen aralarında tartışıp arayıp şöyle şöyle oldu diye anlatmaya başladıklarında direk o lafı kes ve "bunları dinlemek istemiyorum" de, bunu söylerken net ol, (sesin titremesin, tek nefeste söyle ve kararlı olduğunu sözlerinle değil, davranışlarınla anlat.

insan ilişkilerinde çoğunlukla ne söylediğin ve nasıl söylediğin ile birlikte fiziksel davranışlar ile kuruluyor. bakışı, duruşu, ses tonu, sonra seçtiği kelimeler vs. bunlar ise sözlerinden daha güçlü etki bırakıyor.

Sessizce günaydın demek ile günaydın!!! demek arasında karşı tarafta yarattığı etki farklı, ne söylediğin değil, nasıl söylediğinin etkisi ne söylediğinden daha fazla.

ayrı evde yaşamıyorsan en kısa zamanda bu durumu nasıl çözebilirsin ona odaklan, ev arkadaşı mı olursun, kendi evini mi tutarsın orası nasıl yaparsın o tamamen sana ait bir problem ve çözümü de bir tek sen bulabilirsin.

bir senaryo iki tane farklı son; sen hangisi olmak istersin.

durum:
anne baba ve bir çocuk, anne baba kavga ediyor.
senaryo 1:
çocuk yere çömelmiş, ağlıyor.
senaryo 2:
çocuk anne, babasına dik dik bakarak benim yanımda kavga etmeyin diyor.

sen hangi çocuk olmak isterdin, şu anda hangisisin?
0
selam
(14.08.24)
Asgari ücretle bir işe gir a101e veya lcw ye düzelir.
0
Hallegadola
(14.08.24)
aileyi kimse kendi tercih etmiyor.

iyi olması da kötü olması da şans.

misal şu an gazze'de olanlar da var.

seni mutsuz eden ne varsa bırakıp rahatlayabilirsin.

içine kapanmak bir çözüm sayılmaz. terapi zaten bok gibi bir tecrübe ama uzun sürede işe yarıyor. doktorunu değiştirebilirsin pek tbii.
0
gurur
(14.08.24)
para problemi olmayan akrabalar hayatta kalma mucadelesi vermedikleri icin bosa kalan zamanlarini birbirlerini yiyerek harcalar genelde.

gavurlarin bir lafi vardir, "it is a good problem to have" derler.
0
cooperr
(14.08.24)
(7)

bu teknenin modeli nedir? fiyatı nedir?

duyurukullanıcısı
https://i.hizliresim.com/mnuzas2.jpgçok çok çok pahalı sınıfına mı giriyor mu?
i.hizliresim.com

çok çok çok pahalı sınıfına mı giriyor mu?
0
duyurukullanıcısı
(07.08.24)
www.worldwideboat.com

resime sağ klik & "search image with Google"
0
zakk
(07.08.24)
katamaran ve evet cok pahali sinifina giriyor. iki yelkenli. en az 2 milyon euro vardir.
illa tekne almak istiyorsan tek yelkenli, 15m'yi, zorlarsan 20m'yi gecmeyecek bir deniz teknesi bakmani öneririm. tekne bakarken de bilen biriyle firtina hasarli tekne alip yaptirtirsan manyak kar edersin. ama bilen biri olmasi sart yaninda, asiri hasarli teknelere para gömme.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.08.24)
Bunların küçükleri bile çok pahalı, çok yer kapladığı için marina kirası da pahalı

Fotoğraftakinden daha küçük bir katamarana ikinci el 12 milyon euro demişler www.twwyachts.com
0
grimavi
(07.08.24)
bunun 250-300bin avroluk olanlari var, tek yelken.
Beneteau olarak aratabilirsin..
0
cooperr
(07.08.24)
Bunun fiyatı bir parmak kadar acıtırsa, aldıktan sonraki masrafları kol kadar acıtır ayrıca
0
etna
(08.08.24)
bu bir tekne değildir.
0
tepedeki psychedelic adam
(08.08.24)
bu cok cok buyuk 42 metre katamaran. bunun senelik bakim, eskiyen paracalarinin degisimi ve liman masrafi en az 100 bin euro olur diye tamnin ediyorum. tekne cok buyuk oldugu icin de tek basina amator denizci lisansi ile kullanilamaz, buyuk ihtimalle bir ekip tarafindan hareket ettiriliyordur. yani senelik masrafina ek olarak ekip masrafi da vardir diye tahmin ediyorum.
0
emrahday
(08.08.24)
(14)

dubai mi almanya mı?

my pink
1. dubaiden iş teklifi aldım. maaş iyi. ama gelecek anlamında pek esprisi yok2. almanyada iş aramam lazım. ilerde vatandaş olabilirim (oturumum var, kalacağım yer var)
1. dubaiden iş teklifi aldım. maaş iyi. ama gelecek anlamında pek esprisi yok
2. almanyada iş aramam lazım. ilerde vatandaş olabilirim (oturumum var, kalacağım yer var)
0
my pink
(07.08.24)
ben olsam Almanya derdim gelecek açısından hem kendim hem ailem için. Ama size bağlı BAE de kazançlar genel olarak EU nun üstünde.
0
nuevo
(07.08.24)
1. maas ne kadar iyi? neden yok ki gelecek? bi süre takilirsin.

2. neden almanya olsun istiyorsun ki?

sorularim biraz basit gibi görünebilir ama gercekten anlamak icin öyle yazdim.
(7 senedir master + is sebebiyle almanyada yasayan bir mühendis olarak sordum)
0
vhs kaseti
(07.08.24)
avrupada yükselmekte olan mülteci sorunları yüzünden asya ülkelerine yönelmeyi düşünüyorum ben. ben olsam dubai seçer bir süre takılıp para biriktirir, iyi bir asya ülkesine geçmenin yollarını arardım.

he almanyada yaşayacağın yerde mülteci problemleri yoksa almanya da olabilir belki ama bu problem her yere yayılacak gibi geliyor bana.
0
nolmus yani
(07.08.24)
Dubai'ye gitmek Almanya'da oturum ve vatandaşlık sürecini tamamen durdurmayacaksa (geciktirmesi ya da duraklatması kabul edilebilir bence ama bunu çocuğunuz olmadığını varsayarak söylüyorum) Dubai'de bir süre çalışıp iyi maaşın keyfini çıkarmak ya da para biriktirmek de mümkün.
0
kobuzchu kiz
(07.08.24)
dubai'de üç gün bana çok geldi. beton yığını, boğucu, kısıtlayıcı. her şey para değil. ödubai'de harcayacak bir senem bile yok.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(07.08.24)
Dubai kesinlikle. Bekarsan eglence anlaminda da Dubai, evliysen cocuk yetistirme icin de Dubai.
0
mabl
(07.08.24)
Dubaide yasayabilen biri zaten trde de yasardi. Almanyada yasamak isteyen birinin paradan baska motivasyonlarinin olmasi lazim.
Para icin insan ailesini, arkadaslarini, dogup büyüdügü yeri birakmaz. Paranin yaninda baska motivasyonlarinin olmasi lazim.
0
sonsuz
(07.08.24)
Biraz daha detayli yazmak istedim.

Yazcıysan Dubai, kışçıysan almanya. Bir kışçının Dubai'de hayatta kalma ihtimali yok.

BAE sosyal devlet değil, paran kadar insansın. Gelirin iyiyse yaşam eğlenceli, hem sosyal olarak hem aktivite olarak Almanya'dan fazlasını vaadediyor bence. Dünyanın her yerinden expatlarla sosyalleşeceksin. Keza çocuğun varsa kozmopolit bir okulda iyi bir eğitim alacak ve woke saçmalıklarına maruz kalmayacak.
0
mabl
(07.08.24)
dubai tabii ki. almanya kaciyor mu, dubai'de 1 sene denedikten sonra baktiniz olmadi yine almanya'ya gidersiniz. almanya'ya bos gideceksiniz is guc yok kira su bu bir suru sorun.
0
antikadimag
(07.08.24)
Dubai'de maasin ALmanya maasinin 3-4 kati degilse orayi dusunme derim.
0
turkuaz
(08.08.24)
Dubai’de yaşıyorum, yaklaşık 2 sene olacak. Norveç’e karşı tercih edip yerleştim. Gayet memnunum.

Dubai’de geliri iyi olan beyaz yakalılar için cennet gibi, gelir vergisi yok, Türkiye uçuşları ve diğer uçuşlar ucuz. Haftasonu bi Maldivler’e uçayım 2-3 gün kafa dinleyeyim gibi ütopik gelebilen planları yapabiliyorsun. Misal durup dururken geçen hafta epey indirim var diye Singapur bileti araştırıyordum :)

Alım gücü gayet yüksek, istediğin birşeyi almak için aylarca beklemiyorsun.

Yazları epey sıcak ama sokakta çalışmadığım için bana etkisi minimum diyebilirim.
0
Northern Mariner
(08.08.24)
dubai'den ev satın alıp yaşamak ömrü uzatır, almanyadan alıp oturmak kısaltır o derece yani.

tekce.com
0
deltax
(02.06.25)
Almanya'da vatandaşlık hakkı için kaç senenin kaldığına bağlı. 1 - 2 sene kaldıysa eğer mesela, vatandaşlığı alana kadar teklif ne olursa olsun kabul etmem o süreyi doldururum. Diğer türlü Almanya'da aylık ne kadar birikim yapabileceğin önemli faktör. İyi bir pozisyonda iyi bir maaşın olmayacaksa ve büyük şehirde yaşayacaksan eğer birikim şansın pek olmayacak. Dubai'de birkaç senede ev kredisi için peşinat biriktirirsin herhalde ama bu kez Almanya oturumu tehlikeye girecek. Biraz detay lazım durumunla ilgili
0
beyfendi
(02.06.25)
net dubai yaw..
0
cooperr
(02.06.25)
(9)

Honda Jazz'ı Nasıl Bilirsiniz?

shezo
2024 model hibrit, KIRMIZI renk, elegance modelini bulabiliyorum sadece. 1.290 fiyatı. Çevremde herkesi darladım, biraz da duyurudakileri darlayayım dedim. Tipsiz diyenler var, pahalı diyenler var. O paraya SUV al diyenler var (ki gerek yok).Sizce alınır mı? En az 5-6 yıl kullanılacak.
2024 model hibrit, KIRMIZI renk, elegance modelini bulabiliyorum sadece. 1.290 fiyatı. Çevremde herkesi darladım, biraz da duyurudakileri darlayayım dedim. Tipsiz diyenler var, pahalı diyenler var. O paraya SUV al diyenler var (ki gerek yok).Sizce alınır mı? En az 5-6 yıl kullanılacak.
0
shezo
(06.08.24)
Türkiye'de ikinci eli vs düşünürsen nasıl bilmiyorum ama bana 2012 cvtli modelini öneriyorlar öyle söyleyeyim:) sorunsuzluğuyla ve içinin ferahlığıyla bilinen bi araba.
0
nhk ni youkosu
(06.08.24)
Jazz dunyadaki en problemsiz arabalardan biridir.
Fiyati iyidir kotudur diyemem, kirmizi satarken sikinti yaratabilir ona dikkat etmek lazim.
0
cooperr
(06.08.24)
sonra baska bir aracta karar kildik ama gectigimiz mart ayinda jazz bizim düsündügümüz araclardan biriydi cünkü servis falan cok cikarmiyor. ayni zamanda parca kolay bulunuyor vs. eger road noise seni rahatsiz ediyorsa bir test sürüsü yapmani öneririm. adac raporlarini da okuman iyi olabilir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
2010 modeli anlamda vardı suyunu çıkarana kadar kullandı aracın gıkı çıkmadı, başka birşey olsa elli kere yolda kalmıştı bu anlamda güzel bir araç.
0
mirty
(06.08.24)
Eşimde 2013 modeli vardı. 1.4 i-shift vitesli olanından.

İçi çok ferah, her donanım çok kullanışlı ama motor ve vites performansı azıcık dertliydi o sebeple sattık. Sonrasında Clio, i20 ve son olarak 2023 Taigo ile devam ediyoruz. Eşim en çok Taigo’yu sevdi ama ara ara Jazz’ı da anıyor.

Sizin alacağınız muhtemelen Cvt şanzımanlı bir araç olarak. O sınıfın iç hacmi en geniş aracıdır kendisi. Zırt pırt arıza da çıkarmaz. Tek eksi yanı belki Antalya’da böyledir ama servis bir tık sıkıntılı.
0
en bi orijinal
(06.08.24)
duyuruyu takipteyim.

hazirandan beri ben de yaris ve jazz üzerinde yoğunlaştım. bursa honda bayisine bayram haftası gittiğimde haziran liste fiyatının 1.490 olduğunu ve üstelik ellerinde araç olmadığını temmuzda geleceğini söyledi. temmuzda da liste fiyatının tekrar güncelleneceğini söylediler. fiyat temmuzda da 1.490dı. aynı dönemde yaris 1.255 liste fiyatıyla bayilerde 1.250den satışa sunuldu.

şu an yaris 1.290 oldu. 2 gün önce hondanın sitesine girip jazzın fiyatınında 1.290 olduğunu gördüm. ben şok :o kısacası elinizde para varsa yapıştırın geçin hocam. hem hibrit, yakıt performansı güzel, ben tipini de oldukça beğeniyorum, kadın sürücüler arasında popüler bi model satışa çıkardığınızda çok kısa sürede elinizden çıkarırsınız emin olun, 2. el alıcılarında renk pek aranmıyor araba temiz olsun kafasında oluyoruz bende dahil. ayrıca kırmızı olsun 3 kuruş fazla olsun kadın olarak severiz kırmızıyı :) b segmentinde en genis en ferah otomobil. honda zaten otomatik şanzumanın sorunsuzluğuyla bilinir yağını benzinini koy bakımlarını zamanında yaptır sana asla sorun çıkarmaz. japonların sağlam araba üretmesi zaten herkesçe bilinen bir gercek. sedandır suvdur hatchbacktir araba alırken herkesin bi fikri olur takılmayın. ona o parayı vereceğine üstüne 10 koy şunu al 30 koy şunu alcılar asla bitmez. önemli olan sizin kullanım amacınıza uygunluğu. bizim millete kalsa herkes ekmek almaya xc90la gidecek. böyle şeylere kulak asmayın. kendimi emre özpeynirci gibi hissettim asjsjsjjs

gönlünüze göre olsun. güzel günlerde kullanın. inşallah bana da nasip olur.
0
dedim ben sana
(06.08.24)
@dedim ben sana çok teşekkür ederim yorumunuz için. Sizin gibi arkadaşım olsa çoktan araba sahibi olmuştum demek ki :)
Benim de diğer seçeneğim Yaris ama orada şöyle bir fark var. 1295'e satılan alt paketteki aracın beygir gücü düşük. Onu da almışken 1470 olanı almak daha mantıklı ama çok fiyat çok artıyor bu kez.
0
🌸shezo
(06.08.24)
est ne demek :) toyota da güzel sağlam sorun çıkarmaz ama ikisi arasında benim tercihim jazz olur. imkanınız varsa bayilere gidin ikisininde içine oturun aradaki farkı bence hissedeceksiniz. fiyat güzel cidden, bayilerde sıfır araba da bulmak zorlaştı artık. bütçeniz varsa, içinize de sindiyse alın. bu devirde alınmış alınmıştır çünkü. tuvalet kağıdı bile alsak karda olduğumuz bi dönemdeyiz diğer aya illaki zamlanıyor asjkhjk bi de eksisözlüktedeki yorumları en yakınlı tarihli yazılmış olanlardan başlayarak bi okuyun. gayet güzel yorumlar var yazarlar tarafından.
0
dedim ben sana
(06.08.24)
iki araç da güzel. yaris daha yakışıklı, sportif bir görünümü var. jazz iç hacim olarak daha büyük diye tahmin ediyorum. iki aracı da yakından görüp karar verin.
yaris 125 hp benzinli var eşimde.
116hp ve 130 hp güç arasında o kadar fark hissetmezsiniz bence.
0
unalub
(07.08.24)
(14)

Yurtdışından bebek arabası nasıl havayoluyla gelecek?

wild honey suckle
Merhaba duyuru. Nasipse ay sonu doğum için yurtdışına uçuyoruz ve haliyle pusetimizi de oradan alacağız. Ancak benim anladığım bu puset denilen olan 3 parçadan oluşuyor. Biri iskelet, diğeri bu büyük yaş bebelerin oturduğu koltuğumsu aksam ve minnak bebelerin yattığı ana kucağı. Biz buradaki satış m
Merhaba duyuru.

Nasipse ay sonu doğum için yurtdışına uçuyoruz ve haliyle pusetimizi de oradan alacağız. Ancak benim anladığım bu puset denilen olan 3 parçadan oluşuyor. Biri iskelet, diğeri bu büyük yaş bebelerin oturduğu koltuğumsu aksam ve minnak bebelerin yattığı ana kucağı. Biz buradaki satış merkezine gittiğimizde kutudan iskelet ve oturak çıktığını ana kucağını ekstra alacağımızı söyledir. Oturağı çıkartıp ilk 6 ay ana kucağını takıp kullanıyorsun. Buraya kadar her şey ok. Ancak biz yurtdışından gelirken, ana kucağı takılı olan pusetimizin o eşek kadar oturak kısmını uçağa nasıl alacağız? uçak ücretsiz bir şekilde puseti kabul ediyor zaten ama o oturak kısmı bavula soksak girmeyecek e onu kullansak ana kucağını neremize sokacağız?

yurtdışından puset alıp getirebilmiş olanların yorumlarını rica ediyorum.

teşekkür ederim
0
wild honey suckle
(06.08.24)
anladigim kadariyla böyle bir sey di mi: www.baby-walz.at
besik + anakucagi + gövde. kombi puset.

anakucagini ucagin kargosuna verin, zaten diger kisim arabasi olarak kullaniliyor. siz ucaga bindiginizde onu alacaklar. siz inince bazi yerler vermeyebiliyorlar. hangi havalimanindan bineceksiniz?
vermedikleri durumda bagaj teslime kadar bebegi besik cinde kendiniz tasimalisiniz.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
anakucagi gereksiz, bizim aldigimiz set ile gelmisti cocugu 1-2 kere yatirabildik. bence bosuna para verme.

koltugumsu aksam zaten iskelet ile beraber katlaniyor. ucaga binmeden once katlayip korukte birakiyorsunuz oradan gorevliler alip bagaja koyuyor.

yurtdisinda bebek arabalari icin koruma kiliflari satiliyor, onlardan bir tane almanizi tavsiye ederim. yoksa yere falan koyuyorlar, arabanin kumasi les gibi oluyor.

bir de acikcasi cok pahali bir bebek arabasi ile seyahat etmeyi tavsiye etmem, bizde bir tane semsiye tipi almistik seyahat icin, hafif, katlamasi kolay vs.
0
cooperr
(06.08.24)
@konusma abd miamiden geleceğiz. Ama gelirken bebek 10 günlük olacak o oturma kısmına oturamaz ki:/
0
🌸wild honey suckle
(06.08.24)
@cooper ya biz baya bebeyle gelcez de:) o yüzden baston tipi imkansız şu an. Ya anakucağı dediğim şey işte oto koltuğu da oluyor ya cybex cloud gibi. O zorunlu dediler bize.
0
🌸wild honey suckle
(06.08.24)
oturma kismiyla degil besik kismiyla demistim zaten. bileti aldiginiz havayolu firmasina sorun iyice gene de cünkü bazi havayollari almiyor o besik kismini kabine. cok büyük ihtimalle bebek arabasini her parcasiyla ucagin bagajina verip bebegi hep kucakta tasimaniz gerekebilir. ucakta besikli koltuk isteyin muhakkak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.08.24)
Uçakta ilk sıra ve bassinet dedikleri yataktan alacağız ama çocuk daha doğmadığı ve resmi olarak var olmadığı için biletleyemiyorlar :))
Bakalım ana kucağını alabilirsek diğerini direkt katlar aşağı yollarız inş.
0
🌸wild honey suckle
(06.08.24)
Puset zaten sizinle birlikte gelecek. Elde taşıyarak uçağa bineceksiniz. Büyüyünce takılacak olan koltuğumsu parçayı ve iskeleti de valizle birlikte vereceksiniz. Korumalık vs içine alıp da sararak verirseniz bir şey olmaz.
0
Gradient_tabanlı_mor
(06.08.24)
puset nasıl onlarla gelecek? bebeğe koltuk vermiyorlar ki?

puset ve iskelet kapıda teslim edilecek. büyük parçayı da kayıtlı bagaj olarak vereceksiniz. başka çare göremedim.
0
elorelia
(07.08.24)
@elorelia, aynı şeyden bahsediyoruz. puset sizinle gelecek derken uçak kapısına kadar gelecek.
0
Gradient_tabanlı_mor
(07.08.24)
Hangi havayoluyla geleceginiz belli degil mi? Dogumdan sonra mi bakacaktiniz. Neyse belliyse kurallari sitesinde yazar, en fazla 2 parca der mesela, bu durumda en mantikli 2 parca ucak altina verilecek, digeri sigdirilabiliyorsa bagajla gelecek.
0
mbond
(07.08.24)
Turkcede elli tane terim var kimin neyden bahsettigi cok belli olmuyor.


1 0-13Kg arac koltugu (56-86cm)
2 Tek parca olarka katlanir Bebek arabasi
3 portabebe veya cot

1 ve 2 yi aliyor thy ucretsiz, 2 ayri parca olarak. 3.uncu de varsa onu ek bagaj olarak alir.

Eger 3. bir koltuk alirsaniz yolculukta 1'i koltuga arabada emniyet kemeriyle bagladiginiza benzer sekilde oturtup o sekilde seyahat edebilirsiniz. Ucakta yaninizda yer oldugunda THY nin buna bedava izin veridigi de gorulmus.
0
wallcan
(07.08.24)
Thy ile döneceğiz. Yani ben şeyi anlamıyorum bu ana kucağı dedikleri şey zaten katlanır birşey değil aşağı nasıl verebilirim ki? Minik bebeği olanlar nasıl uçuyor?
Benim bahsettiğim sizin 1 numara dediğiniz zaten 3 numara direkt sepet gibi olandan almayacağım. 1 ve 2 olacak haliyle.
0
🌸wild honey suckle
(07.08.24)
Asagidaki linkte bazi detaylar var. 115 cm'yi gecmemeli denmis. Parca sayisi belirtilmemis, belki de 3 parcayi da verirsiniz ve sorun olmaz. Check in sirasinda soyleyip poset almaniz lazim tabii. Bebek en az 7 gunluk olmaliymis bu arada, bu da sizi etkilemiyor.

www.turkishairlines.com
0
mbond
(07.08.24)
@ wild

ana kucagi ve arabanin iskeletini bagaja vereceksin, baska secenek yok cunku buyuk ucaklarda bile kabinde yer yok.

eger ucak buyukse, bebegi olanlara ona gore yer ayarlayip ucak icindeki pusete cocugu yatiriyorsun: cdn.turkishairlines.com

eger ucak kucukse ve puset imkani yoksa, o zaman bebek kucakta gidiyor.
0
cooperr
(07.08.24)
(4)

Uzun süre kullanılmayan yazıcı - mürekkep kurumuş mudur?

dejame
Daha önce hiç yazıcı kullanmadığım içi soruyorum, yıllardır kullanılmamış mürekkepli Canon yazıcı şu an hiç yazdırmıyor, sanırım mürekkep kurumuş. Peki kartuşları değiştirsek hemen kullanmaya devam edebilir miyiz yoksa yazıcıya da bir bakım gerekiyor mu? Şimdi biz ne yapalım?
Daha önce hiç yazıcı kullanmadığım içi soruyorum, yıllardır kullanılmamış mürekkepli Canon yazıcı şu an hiç yazdırmıyor, sanırım mürekkep kurumuş. Peki kartuşları değiştirsek hemen kullanmaya devam edebilir miyiz yoksa yazıcıya da bir bakım gerekiyor mu? Şimdi biz ne yapalım?
0
dejame
(06.08.24)
Direkt yazıcıyı alıp götürün her şeyine baksınlar.
Elektronik aletler uzun süre açılmayınca bozulabiliyor.
Mürekkepler kurumuştur kesin ama o kartuş değişimiyle hallolur.
Yazıcıdan emin olmak için en iyisi tamirciye göstermek.
0
mutekebbir
(06.08.24)
kurumuştur. bazısına kartuş değiştirmek de işe yaramıyor. benim yazıcı öyle mesela çöp oldu.
0
jelly bear
(06.08.24)
kesin kurumustur, murekkep degistirip devam..
bazen kartuslar yeni printer almaktan daha pahaliya gelebiliyor, ona dikkat etmek lazim.
0
cooperr
(06.08.24)
kartuş kafalarını alkolle temizleyip bir şansınızı deneyin önce, muhtemelen işe yaramayacak ama...

ink jetlerde püskürten mekanizma kartuşta olduğu için değiştirince düzelir.

ayrıca @cooper çok haklı, hele canon'sa siyah beyaz + renkli kartuş bazen yeni yazıcı fiyatını geçiyor. o kadar eskiyee muadil kartuş da bakabilirsiniz.
0
kimlanbu
(06.08.24)
(14)

Ton baligi sicak mi soguk mu yenir

lapaz
Sizin tercihiniz ne?
Sizin tercihiniz ne?
0
lapaz
(06.08.24)
Soğuk.

Sıcak tonbalığı yemedim hiç canlandıramadım da kafamda bilemedim.
0
mutekebbir
(06.08.24)
Ton balıklı makarna yiyeceksem sıcak, "protein krizim geldi biraz protein alayım en iyisi" demişsem soğuk.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.08.24)
sımsıcak yeni haşlanmış makarnanın üzerine ekleyip yemiştim bir kere. çok iğrenç balık koktu her taraf. ısıtmak daha berbat olur herhalde.
0
xrated
(06.08.24)
Konservesi için her zaman yaptığım, soğuk olarak yağının biraz fazlasını almak üsütne pul biber eklemek ve limon sıkmak.
yanında da sadece ve her zaman ekmek, bazen ek olarak salata olabilir.
0
diyecevaplandı
(06.08.24)
Sadece pizzada sıcak, geri kalan her yerde yemeği de soğuk olmak üzere soğuk yiyorum.
0
akhenaten
(06.08.24)
soğuk yerim

pizza makarna vs gibi şeyler ile de sevmem
0
jülsezar
(06.08.24)
Pizzanın da makarnanın da üstüne, ürün piştikten sonra konur, konması gerekir. Ton balığının sıcak yendiği bir senaryo yok, olmamalı da.
0
Bruce
(06.08.24)
Ton balığının kendisinin bile "beni illa soğuk yiyeceksiniz" şeklinde bi şartı yoktur muhtemelen.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.08.24)
haşlanmış sıcak makarna üstüne soğuk tonbalığı konması fikri beni rahatsız etti. Makarnaya konmadan az bi ısıtmak lazım ya
0
nundu
(06.08.24)
Ilık
0
basond
(06.08.24)
konservesi ise soğuk. en fazla pişmiş yemeğin üzerine koyup yemeğin ısısı ile ısınabilir belki.

konserve değil de çiğ ton balığı (seneler önce real varken bulmuştum bir kere (git: 856351)) ise sıcak yenebilir.
0
inheritance
(06.08.24)
Google'da ton balıklı makarna tarifi diye aratıp rastgele üç tane tarif açtım. Hepsi ton balığını pişirip öyle makarnayla karıştırıyordu. Benim hayatımda gördüklerim de hep böyle. Makarnayı haşlayıp, soğuk ton balığını üstüne koymak pratik ama lezzetsiz bir yöntem.

yemek.com

www.dardanel.com.tr

www.nefisyemektarifleri.com
0
nundu
(06.08.24)
ton baligi elbette sicak yenir; görüntü itibariyle biftege benzer. www.google.com

sizim bahsettiginiz saniyorum bu degil ama, konserve ton baligi. konservesi elbette soguk yenir.
0
kimi raikkonen
(06.08.24)
konserve - soguk
sasimi - soguk
bonfile - sicak
0
cooperr
(06.08.24)
(3)

İş değiştirmek mantıklı mı ?

skr1292
Şu an çalıştığım yerde işi öğrendim diyebilirim, doğru düzgün çalıştığım ilk iş yeri 7-8 aydır çalışıyorum. maaşı 27 bin lira. şirket herkese %25 zam yaptı eğer yapmasalardı yöneticiler benim için konuşacaklardı bırakmak istemiyorlar yani.kariyer.net de cv güncellemiştim bilindik bir yer cv yi görmü
Şu an çalıştığım yerde işi öğrendim diyebilirim, doğru düzgün çalıştığım ilk iş yeri 7-8 aydır çalışıyorum. maaşı 27 bin lira. şirket herkese %25 zam yaptı eğer yapmasalardı yöneticiler benim için konuşacaklardı bırakmak istemiyorlar yani.

kariyer.net de cv güncellemiştim bilindik bir yer cv yi görmüş mülakata çağırdılar. muhtemelen olur gibi burası ama içimde korku var çünkü bana göre başlangıç üstü seviyedeyim. maaşım da bu seviye için ideal.

30 bin lira falan verseler kabul etmem gerek yok 3 bin lira için iş değiştirmeye ama 35-40 verseler bu sefer o paranın hakkını vermemi isteyecekler ben de o seviyede olduğumu DÜŞÜNMÜYORUM. birde ne tip insanlarla karşılaşıcam bilmiyorum.

ne yapılır bu tip durumlarda ?
0
skr1292
(02.08.24)
sizin gibi naif insanlar kalmadı lakin artık iş yaşamı yapmadığın/olmadığın 1000lerce özelliğini sıralamak üzerine kurulu, excel biliyoum diyen adam sadece toplama yapabiliyor çıkıyor, bu düşünceleriniz ile iş yaşamında hakkınız çok yenir, kendinizi küçümsemeyin zaten iş görüşmesinde size sorularından anlamışlardır ne kadar biliyorsunuz, bilmesenizde kendileri sormamışsa bu yine onların sorunu. kaldı ki yeni işe girince illa ki birinden yine bazı şeyleri öğrenicesiniz.
fazlasını kovalayın 35-40 kabul edin siz zaten verilen işi hızlı öğrenip yapacak biri gibisiniz.
fırsat doğduysa yeni yerle devam edin, ne kadar çok firma tanırsanız o kadar çok fazla şey öğrenirsiniz
0
eja
(02.08.24)
30 üstü verilerse arkana bakma. para için çalışılır. iş yapamayacağını da düşünme eğer düşürsen aklına (bkz: osman tural) gelsin.
0
paudi
(03.08.24)
+ 7/8 aydan beri calisilan bir yerden +%10 icin cikilmaz.
+ 7/8 ay icinde cok cok iyi bir teklif yok ise, baska yere ziplamak tavsiye edilmez, CV'de sikinti yaratir surekli ziplamak.
+ "ben o seviyede degilim" yanlis bir bakis acisi, bunun kararini isveren verir. Sen pazarligina bakacaksin, yoksa surekli az paraya calisirsin. 1 ay calistigi yer ile alakali 1 tam sayfa CV doldurani gordum, su projeye katki sundum, bu projeyi yuklendim vs diye. Herkes kuru siki salliyor malesef.

ozetle: 40k verirlerse gidilebilir, ben olsam altina gitmem.
0
cooperr
(03.08.24)
(6)

Duyuru'da duyurucu engelleyebiliyor muyuz?

Mirket
Bayhan baydı da
Bayhan baydı da
0
Mirket
(01.08.24)
zamanında yine buradan biri tarayıcı eklentisi yapmıştı kullanıcı engellemeyle ilgili. desktop'ta onu kullanabilirsiniz.

chromewebstore.google.com

www.eksiduyuru.com
başlık altında başka eklentiler de var.

site uzun zamandır güncellenmendiğinden, bir kaç yıl önce yapılmış eklentiler hala çalışıyor.
0
biseysorcaktim
(01.08.24)
Uzantı Microsoft Edge'de de işe yaradı.
Görmezden gelmeye çalıştığım kişileri engelledim ve soruları gitti bir anda.
Cevaplar görünecek herhalde ama olsun ne yapalım, şimdilik bu da iyidir.

@biseysorcaktim; Teşekkürler
0
mutekebbir
(01.08.24)
Bayhan nedir, ben niye bilmiyorum :)
0
gabe h coud
(01.08.24)
moderasyon biz bok yazinca siliyor, hesabimizi askiya aliyor.

obur taraftan siteyi spamliyorlar kimsenin umrunda degil.

(bkz: insan hayret ediyor)
0
cooperr
(01.08.24)
Spam yapmak okeyse ben de deniz seki spami yapmayi planlıyorum.
0
logisticsmanager
(01.08.24)
Kankan olan Bayhan di mi?
0
abuzer
(02.08.24)
(7)

En iyi kalem markası

air
öncelikle internette araştırdığımı söyleyeyim ama içi boş doldurma blog yazılarından ve reklamlardan öteye gidemedim.benim bildiğim bi scrikss var ve modellerini de beğenirim ama ben ufaktan beri biliyorsam daha iyisi mutlaka vardır dedim. aynı roleks gibi, meğersem onun üstünde neler neler vardır.
öncelikle internette araştırdığımı söyleyeyim ama içi boş doldurma blog yazılarından ve reklamlardan öteye gidemedim.

benim bildiğim bi scrikss var ve modellerini de beğenirim ama ben ufaktan beri biliyorsam daha iyisi mutlaka vardır dedim. aynı roleks gibi, meğersem onun üstünde neler neler vardır. (eskiden swatch en iyi saat sanardım ya :D)

neyse sonuç olarak nedir bu işin patek'i roleksi, hadi bilemedin tissot'u omega'sı?
0
air
(01.08.24)
kalemlerin rolex'i montblanc. Yani rolex'ten daha pahalı ya da daha kaliteli saat var ama pahalı/kaliteli/lüks saat diyince rolex anlıyoruz ve zengin saati diyince akla rolex geliyor ya ilk. Kalemlerde de daha pahalı ya da daha kalitelisi vardır belki ama zengin kalemi denince akla ilk montblanc geliyor
0
nundu
(01.08.24)
Lüx dendiğinde tabii ki italyanları da unutmamak lazım. Lüks dolma kalem camiasının iki büyük devinin biri montblanc ise diğeri de Montegrappa dır. 8-9 bin euro'luk kalemlerine ancak uzaktan bakılabiliyor. Listeye benim çok beğendiğim bir diğer italyan Visconte'yi de ekleyeyim.
0
thracia
(01.08.24)
aklima gelen markalar:

montblanc
parker
cross

bunlar da "rolex" ayarinda diyebiliriz.
bu seviyenin ustu beni astigi icin kalemde "patek" seviyesini bilmiyorum.
0
cooperr
(01.08.24)
El yapımı ve taş gövdeli kalemleri araştırın. Markaları meşhur değildir, birim fiyatı 2bin eur civarından başlar. Fiyata göre arayıp, Google veya ChatGPT ile bulabilirsiniz.
0
alfired
(01.08.24)
Montnlanc. Gerisi hikaye
0
numlock
(02.08.24)
Benim için
1 Pilot
2 Montblanc
3 Montegrappa
0
pianeta
(02.08.24)
Omas kalemin Patek Philippe seviyesindedir denebilir bence.

Pelikan vardır, çok severim. Omega denebilir.
0
10551037
(02.08.24)
(9)

ikinci el ürünü kaça alırsanız karlı bir alışveriş olur?

respect
Ürünün kaltesi istediğiniz gibi o yüzden buraları geçelim.tam istediğiniz gibi ürünü buldunuz. bu ürün, sıfırından % kaç ucuz olduğunda karlı bir alışveriş yapmış olursunuz?
Ürünün kaltesi istediğiniz gibi o yüzden buraları geçelim.

tam istediğiniz gibi ürünü buldunuz. bu ürün, sıfırından % kaç ucuz olduğunda karlı bir alışveriş yapmış olursunuz?
0
respect
(01.08.24)
Dumduz cevap istemissiniz ama suruyle faktor var. O yuzden en fazla yari fiyat diyip geceyim.
0
mbond
(01.08.24)
Ürün nedir? Araç mı? Elektronik mi? Diğer bir çeşit dayanıklı mal mı?

Şimdi tam istediğiniz gibi demişsiniz ama 40 bin kilometredeki araçla 150 bin kilometrelerdeki araçların her ikisi de istediğiniz gibi olabilir ama kilometre farkı fiyatın uygunluğundan bahsederken yine de önemli.

Ya da atıyorum elektronikte garanti süresinin dolup dolmaması dolmadıysa ne kadar süresinin kaldığı gibi konular fiyatın iyi mi kötü mü olduğunu değiştirir. Ürün garanti süresi dolmuş olsa da tam istediğiniz gibi olabilir.

Birçok şey var gerçekten.
0
akhenaten
(01.08.24)
66
0
enteg
(01.08.24)
%10 a bulursam çok karlı. %20 ye bulursam az ama yine de çok karlı..
0
bir ileti paylastim
(01.08.24)
elektronik için en fazla yarısını öderim. çünkü kutusu, jelatini açılmamış dahi olsa ürünün yasal sahibi fatura sahibi. üretici veya servis isterse bakmıyor. O yüzden artık 2. el elektronik bir ürün almıyorum. garantisi bitmiş bir ürün ise düşük fiyat veririm ama satıcılar genelde sıfır ürünün biraz aşağısını istediği için genelde satış olmuyor :D
0
cassey
(01.08.24)
ürün sıfır gibiyse ve garantisi devam ediyorsa %25-30 ucuza almak isterim.

ürün iyice kullanılmış, garantisi bitmiş ise %40-50 ucuza almaya çalışırım.

ama ülkemizde ahlak öyle bozuldu ki adam 2. el az kullanılmış ürünü neredeyse sıfır fiyatı ile birebir satıyor,

garantisi bitmiş bir ürünü de sıfır fiyatının çok az altına koyuyor.

Ben 10-15 sene önce de 2. el ufak tefek al-sat yapıyordum, bir şey 2.el oldu mu direkt yarı fiyatına inerdi neredeyse. artık öyle olmuyor.
0
ananiyimioguz
(01.08.24)
Amortismanı, kullanım ömrü önemli. Örneğin bir tablo ikinci el olarak düşündüğünde zamanla değeri artar yani burada işlemez. Zamanla değeri aşınan aktiflerin kullanım ömrüne (yerine koyma süresi) ve kalan kullanım ömrüne göre bir ilişki kurulabilir.
0
gabe h coud
(01.08.24)
%50 ucuza almam lazim minimum.
0
cooperr
(01.08.24)
ananiyimioguz +1
0
merhum
(02.08.24)
(15)

Çocuk sahibi olmak

aykaranlık
Selamlar,Anonim bir ortamda daha rahat konuşulur diye düşündüm, tanıdığım insanlar bana ne kadar dürüst oluyorlar bilmiyorum. Soru bir süre sonra kendini imha edebilir belki. Çok istemesine rağmen çocuk sahibi olup pişman olan (ya da pişman demeyelim de "olmasa da ok'muş" diyen) ya da çocuk istememi
Selamlar,

Anonim bir ortamda daha rahat konuşulur diye düşündüm, tanıdığım insanlar bana ne kadar dürüst oluyorlar bilmiyorum. Soru bir süre sonra kendini imha edebilir belki.

Çok istemesine rağmen çocuk sahibi olup pişman olan (ya da pişman demeyelim de "olmasa da ok'muş" diyen) ya da çocuk istememiş ama sonrasında keşke olsaydı diyenleriniz var mı? Varsa nedenleriniz neler?
0
aykaranlık
(31.07.24)
Ben hayatım boyunca çocuklara hiç bayılmadım. Ay hamile olsam da bebeğim olsa şöyle yapsak böyle yapsak hiç demedim, hiç içimden gelmedi. Ailem ve çevrenim %70'i öğretmen olduğu için sürekli bir çocuk eğitimi ve sorumluluk vurgusu vardı, kendim de çok benimsediğini hissedememiş bir çocuğum, sürekli ikaz edilmek düzeltilmek eleştirilmek yüzünden.

Yaşım 42, evlilik bile olamadı (çok istediğim halde), bu saatten sonra evlilik dahi olacağını sanmıyorum ama olsa bile çocuk istemiyorum...

Ama bugünlerde tatlı güzel aileler, çocuklarıyla ilgilenen anneler babalar gördükçe gözlerim doluyor, içim acıyor. Elimde değil, yönetemiyorum da.

Bu biraz bünye meselesi, içgüdüsel bir şey sanırım.
0
muhayyer divan
(31.07.24)
Hic cocuk istemedim. Artik cocugum olmasi icin son demlerdeyim. Baba adayi da yok hayatimda. Biri olacak da, cocuk yapacagim da zor artik. Tik tak tik tak...

Muhayyer divan gibi bebekli, kucuk cocuklu yasitlarimi gorunce bi ic geciriyorum ama sonra dusunuyorum bi aile kurmus olmalarini begeniyorum. Evlenmek istiyorum cunku ama cocuk sorumlulugunu almak istemiyorum. Disaridan o ciftler tatli geliyor bana ama cocuk fikri o kadar tatli gelmiyor. Bazen hele sokakta olur olmadik bi seye aglayan, mizmizlanan cocuklar goruyorum ve ohh iyi ki cocugum yok diyorum. Benim gozumde buyur gibime geliyor. Bazilari cok sevdigin biri olunca cocuk istersin diyorlar acaba diyorum ve yasimin gectigini fark ediyorum yavastan bu sefer de uzuluyorum.

Sonra kuzenimi goruyorum. Ard arda iki cocuk dogurdu. Neymis birlikte buyurlermis. Cildiriyor su an. Psikologa gitmeye basladi cok bunaldigi icin.

Bi de sakat dogan cocuklar var. Hem onlara hem ailelerine uzuluyorum. Bende anaclik degil de, cocuga karsi gosterebilecegim bi tolerans yok. Arada kaliyorum yani ama o kadar da arada degilim galiba.
0
Kittie
(31.07.24)
Valla ben varım. Eski hayatımı özlüyorum. Ne para kalıyor ne vakit. Bi yandan da iki saat görmezsem özlüyorum. Heralde imkânım olsa zamanı geri alırdım.
0
mirty
(31.07.24)
Reddit kullanıyorsanız r/regretfulparents var, pişman ebeveyn hikayeleri ilginizi çekebilir. www.reddit.com

Çocuk istemeyen (ve 40 yaşında) biri olarak kendi tercihiyle çocuk yapmamış, benden büyük insanlarla konuştuğumda hiç pişman olan görmedim, biri bile "ben ettim sen etme, geç olmadan çocuk yap" demedi. On sene sonra keşke der miyim bilmiyorum ama evli ve çocuksuz hayattan çok memnunum.

Edit: r/childfree cidden toksik bir yer, aklı başında tartışmalar bulana kadar çabalamak gerekiyor. r/truechildfree daha az kalabalık ama daha makul insanlar bulunan bir subreddit.
0
kobuzchu kiz
(31.07.24)
Yine redditte childfree diye bir sub daha var
0
grimavi
(31.07.24)
cocuk evliligin dinamiklerini bastan asagi degistiriyor.

cocuk ile baglantili olarak ciddi problemler yasamis ve yasamaya devam eden birisi olarak olmasada OK'mis diyemem, bir gulumsemesi bana yetiyor. Butun bu cikacak problemleri bastan bilseydim de yinede cocuk yapmaktan kacinmazdim.

cocuk sahibi olmak benim aklimdaki ideal cocuk sayisini degistirdi. Ben hep aralari max. 2ser sene olan 3 cocuk sahibi olmak isterdim. Ama maddi manevi kulfetini gorunce, tek cocukta jubilemi yaptim. 3+ cocugu olup maddi manevi hakkini vererek buyutene helal derim.
0
cooperr
(01.08.24)
Sonunu düşünen kahraman olamaz.
hayat tercihlerden ibarettir. yaşadığımız her şey yaptığımız tercihlerin bir sonucudur.
bu sebeple keşkelerin, pişmanlıkların hiç bir anlamı olmadığını düşünüyorum.
çocuk sahibi biri olarak pişmanım demeyi bırakın bunu demeyi aklımın ucundan geçirmeyi bile hak görmüyorum kendimde.
zira bu benim ve tabii eşimin tercihiydi.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(01.08.24)
çocuk aslında çoğu insanın bilmediği ve sorumluluğunu alamadığı bir konu. geç yaşta çocuk sahibi olan ebeveynler olarak biz halen zorlanıyoruz. benim yaşım 38 eşim 36 yaşında. çocuğu isteyerek yaptık. avantajları tatlı olması, zorunlu sosyalleştirme yönlendirmesi vb. dezavantajları zamanını ve kararlarını çocuk belirliyor. tamamen kendi adıma olan düşüncelerim şöyle ben çocuk doğana kadar özgür bir bireymişim hayatın ne olduğunu çocuk olunca anladım. ekstra sorumluluk,tedirginlik,zamansızlık vb.ayrıca yeni nesil ebeveynlik çok zor. çocuğun doğduğu anda itibaren onu yemesin, şunu izlemesin, aman şu kursa gitsin vs. ana baba yıpranıyor.
şöylede bir durum var, çocuğu görünce sana sarılınca o kızgınlıklarını ve pişmanlıklarını bir süre unutuyorsun. çocuk olmasın demedim ama çocuk olduktan sonra kendi ebevynlerimiz keşke daha yardımcı olabilselerdi diyorum halen.
0
mikahakkinen
(01.08.24)
Çocuk sahibi olup bundan pişman olanlar, pişmanlığını çocuk üzerinden belirtmezler. Bu, genelde evlilik üzerinden aynalanarak ifade edilir. Pişman olunan olunan şey çocuk sahibi olmak değil, kötü giden evliliktir onlara göre. Çünkü çocuk sahibi olmak son derece kutsal bir yere konulduğu, bazen evliliğin amacı olarak tanımlandığı için pişman olunsa bile bununla yüzleşilmez. Mevcut pişmanlığın getirdiği sorunlar hızla büyüyerek evliliğin birçok yerine metastas yapar ve finalde siz bunu kötü giden evlilik olarak duyarsınız.

Şu sözü pek çok kez duymuşsunuzdur; " ben yirmilerimin başındayken sabaha kadar festivallerde içip eğleniyor ertesi gün de hiçbir şey olmamış gibi okula/işe gidiyordum. Şimdi ne içebiliyorum ne de kafam o müzikleri kaldırıyor."

Çünkü evrimsel olarak o enerji sende çocuk büyütebil diye vardı güzel kardeşim ama sen onu festivalde, seyahatlerde, partilerde harcadın. Bunu eleştirmek için söylemiyorum asla. Sadece evrimsel süreçteki durumu açıklıyorum. Kadının en doğurgan ve sağlıklı olduğu, erkeğin sperm kalitesinin en yüksek olduğu dönem yirmilerinin başı. İnsanlık tarihi boyunca döngü bu şekilde gerçekleşmiş. Dolayısıyla o yaşlarda sahip olunan yüksek enerjinin bir sebebi de çocuk büyütebilmek.

35'lerden sonra çocuk sahibi olmak elbette biyolojik olarak mümkün ancak maalesef çocuk büyütmek için gerekli olan enerji, tolerans seviyesi de o yaşlarda düşmüş oluyor. Bu da bir başka biyolojik gerçek. Sanayi devriminden sonra insan hayatı ve gündelik yaşayışın önceki yüzyıllara göre farklı şekillenmeye başlaması ve insan ömrünün de uzamasıyla birlikte geç yaşta çocuk sahibi olmak da yaygınlaştı. Ancak 300 bin yılda şekillenen biyolojik saatimiz öyle 150-200 sene ile değişmez maalesef. Tüm bunlar da günümüzde var olan ama aslında pek de dillendirilemeyen çocuk sahibi olmaktan pişman olmayı ya da hiç çocuk sahibi olmak istememeyi tetikleyen şeyler.
0
thracia
(01.08.24)
Evlenmedim evlensemde cocuk dusunmem yuzde 99

Cevremde goruyorum muthis bir fedakarlik yapman gerek

Full masraf

Belki inanilmaz bir tatile gideceksin senelik stressin kalmayacak ama cocugun okulu bakimi yemegi kurslari bilgisayari vs para kalmayacak derken memlekete gidip dagda cay icicen sadece bi sure

Cok basit ornek verdim dedigim gibi full fedakarlik yaoman lazim grce uykusuzluk var yok cocugun basina bisi geldi faoan cekilmez cile bence
0
Zetnikov
(01.08.24)
Herkes pişman
0
numlock
(01.08.24)
kesinlikle dünyanın hem en güzel şeyi hem de en zor şeyi çocuk sahibi olmak :)
0
sweetoffice
(01.08.24)
bu çok öznel bir konu. ayrıca cinsiyete göre de değişir.
çocuk sahibi olup da pişman olan kadın nadirdir. malum hormonlar vb.
0
parka
(01.08.24)
bunun uzerine cok sey yazilir da gecen olani yaziyim sadece.
aksam yuruyuse cikmistim elinde scooter parka giden ebeveynler gordum, sonra dedim ki lan cocugum olsa her aksam alip parka falan goturmem lazim hava guzelse, degilse baska bir sey icin yine cikacagim edecegim. su an kendi kafama gore ciktim yuruyorum istemesem yurumezdim evde otururdum ne guzel diye dusundum icimden.

genel olarak da cocuklari sevmiyorum, hele ki erkek cocuklarini.
0
bay b
(01.08.24)
planlı yapılan bi çocuktan insan neden pişman olur anlamıyorum. sonuçta dünyadaki ilk bebek o olmayacak. bebek bakmanın ne denli zor olduğu, insanın hayatını çok değiştirdiği, eski hayatın neredeyse ortadan kalktığı, yeni sorumluluklar yükleyeceği, yeni masraflar çıkaracağı belli.

off ben bu çocuğu yaptım ama çok masraflıymış, bilememişim demez kimse. dememeli de zaten çünkü böyle olacağı belli bir şey. sorumluluk, zorluk, zamansızlık, uykusuzluk vs için de aynı şey geçerli.

ayrıca yeterli imkanlara sahip olur yeterli desteği alanlar da pişman olmaz. içten içe pişman olanlar b.ktan kocalarının b.ktan baba olacağını düşünmeden çocuk yapanlardır. ya da yeterli maddi gücü yoktur, sürekli kendisinden kısıp çocuğa veriyordur. o yüzden pişman olur.

mutlu bi evlilik varsa, baba gerçekten babalık yapıyorsa, eşlerin anne babası yardımcı oluyorsa insan çocuktan neden pişman olsun ki?

kendi adıma konuşuyorum. başlarda çoook zorlandığım zamanlar oldu. keşke yapmasaydık diye düşündüğüm zamanlar da oldu. ama kadınların hormonları şusu busu anca kendine geliyor. tabi ki gerçekte pişman değildim ama yenidoğan döneminde ne kadar destek olursa olsun insan biraz kafayı yiyor bebek anneye tam bağımlı olduğu için. ama o dönem harici asla pişman olmadım.

çoook geç evlenmiş bi kuzenim var. eşi de yaşlıydı. o söylemişti mesela pişmanlığını.

ha anne olup da keşke yapmasaydım diyen kadını toplumda taşlarlar. tabi ki fikrini samimiyetle dile getiremez. ama pişmanım diyebilmek için de insanın önce kendisine bakması lazım. yeterince şartlar uygun muymuş da bu işe kalkışmış.

bu çocuk mevzusu da bu ara duyurunun popüler konusu.
0
elorelia
(01.08.24)
(6)

istifa kararı vermenize baz sebep nedir?

baldan kaymak
zor bir dönemden geçiyorumda fikirlere ihtiyaç duyuyorum :d
zor bir dönemden geçiyorumda fikirlere ihtiyaç duyuyorum :d
0
baldan kaymak
(30.07.24)
İki kere sağlığımı tehdit edecek bir stres ve yoğunluk nedeniyle üç kere de daha iyi bir teklif ve kariyer planım nedeniyle istifa ettim. Sağlık söz konusu olanlarda 5-6 sene çalışmışım.

Bu yazdığım senin ne işine yarayacak, istersen zor dönem geçirmene sebep olan şartları yaz, rahatlarsın.
0
gabe h coud
(31.07.24)
1 - onum kesilirse
2 - haksizliga maruz kalirsam

bu ikisine tahammul edemiyorum. is bulmadan cikmayi hic tavsiye etmem ama yeri geliyor aninda istifa etmen gerekiyor. En son sabah ise geldim baktim ortalik karismis, sacma sapan degisiklikler atamalar yapilmis, oglen 12'de bastim istifayi ciktim.
0
cooperr
(31.07.24)
Bir kere gençlik gerizekalılığı yüzünden güzel bir işten istifa etmiştim sebep yoktu.

Bir kere patronumla sorunlarımız vardı gittim sonra özür diledi geri döndüm ama olmadı sonra yine gittim, bu birkaç kez yaşandı çalkantılı bir ilişkimiz vardı :):)

Bir kere patronu hiç sevmiyordum rakibinden güzel bir teklif aldım öyle gittim, onlar da patronuma ders vermek için beni almak istemişlerdi ben de artık adamın iş bilmemezliğinden darlandığım için kabul edip gittim.

Bir kere stresten geçmeyen baş ağrılarım yüzünden gittim doktor ağrıların sebebini bulamayıp strestendir işini değiştir demişti gerçekten işe yaradı.

Bir kere sektörden bunaldım ve tamamen sektörü bırakacağımı söyleyip gittim, gerçekten de bıraktım.
0
mutekebbir
(31.07.24)
Adaletsizliğe gelemiyorum ben genelde o yüzden istifa ederim
0
regina phalange
(31.07.24)
Görev tanımım sündürülür, şirket en başta söz verdiği şeylerin dışına taşmaya başlar
Şirket kültürü değişir, giderek daha toksik bir yer alır
Belli bir süre çalıştıktan sonra aynı şeyleri yapmak sıkmaya başlar; sektörün gerisinde kaldığımı hissederim
0
salihdt
(31.07.24)
Sırasıyla

1- Başta anlaşılan çalışma planına sadık kalınmaması. Ek mesailerin normalleşmesi. Benim için en önemlisi bu. Hele ki sürpriz mesailer ciddi kredi tüketiyor.

2- Karga tulumba, plansız iş yapılması. Özellikle de benim etkim olmadan boş geçen günlerin acısı iş bana gelince "hadi hadi" temposuna dönüştürülerek çıkarılmaya çalışılıyorsa.

3- Sanki "Bir yönetici nasıl olmalıdır" tarzı kitapları okuyup orda gördüklerini taklit eden basiretsiz yöneticiyle çalışmak. Böyle birinin basiretsizliğinin sonuçlarını her zaman siz çekersiniz ve sinirler laçkalaşır. Aslında yukardaki ilk iki madde de genelde yönetici kaynaklı olur, ancak bazen sizin çalıştığınız yöneticiden daha üst noktada ve bazen de şirketin çalışma sistemiyle ilgili zorunlu olarak ortaya çıktığı için 3. sıraya yazdım.

4- Maddi tatminsizlik, eğer yukarıdaki üç madde sorun değilse bunu bir noktaya kadar görmezden gelebilirim. Huzur daha önemli.

Yukarda çok kereler haksızlıktan ve adaletsizlikten bahsedilmiş. Benim için ilk üç madde bunların somut yansımaları. Bu tarz ortamlarda haksızlık, adaletsizlik, gruplaşmalar, adam kayırma, değersizleştirme pakete dahil geliyor. Yani sürekli "bugün kalıyoruz değil mi?" denen bir ortamda plansız programsız kötü bir yöneticiyle çalışıyorsanız orada başınıza her iş gelir.
0
akhenaten
(31.07.24)
(10)

iş hayatı ve ego - hasetlik?

gitdaddy
geçen sağlık raporu için özel bi hastaneye gittim. danışmadan yönlendirdiler işte doktorun kapısında kaydım yapılacakmış. 30 yaşlarında bi kadın aldı kimliğimi, kaydımı yaptı sonra içeri girdim. doktor da 30 yaşlarında bi kadın, muayene etti raporu yazdı vs. işim bitti.aynı yaşlarda iki insan, biri
geçen sağlık raporu için özel bi hastaneye gittim. danışmadan yönlendirdiler işte doktorun kapısında kaydım yapılacakmış. 30 yaşlarında bi kadın aldı kimliğimi, kaydımı yaptı sonra içeri girdim. doktor da 30 yaşlarında bi kadın, muayene etti raporu yazdı vs. işim bitti.

aynı yaşlarda iki insan, biri muhtemelen 100-150k para kazanıyor, sosyal statüsü yüksek, evi-arabası-tatili falan filan var. diğeri en iyi ihtimalle asgariden hallice kazanıyor, belki ailesiyle yaşayıp ucu ucuna bi hayat geçirmeye çalışıyor.

bu tabloda sorun yok tabii ki, kimisinin de özel jeti var yani konu o değil. ama bunlar dipdibe çalışıyor. sürekli telefonlaşıyorlar, yan yanalar vs.

bu sekreter arkadaş, bi ego sorunu yaşamıyor mu? ya da hasetlik/kıskançlık gibi bi durum olmuyor mu? ya da hayata ve düzene karşı inanılmaz bi nefret ya da küçükken şartları iyiyse geçmişteki tembelliğine falan öfke duymuyor mu?

yoksa insanlar gerçekten "hayat şartları işte" diyip bu işi kafasında bitirecek olgunluğa sahip veya zamanla bu olgunluğa erişiyorlar mı? erişmiyorlarsa yıllarca bu ego savaşı çıldırtır zira.

ne yazık ki cringe bi soru oldu ama sağda solda konusunu açsam ayıplanabileceğim bir konuyu anonimliğin de arkasına saklanarak sizlerin düşüncelerini merak ediyorum
0
gitdaddy
(30.07.24)
(bkz: sınıf kini )
0
phonex
(30.07.24)
Cringe bir soru olduğunu düşünmüyorum ayıplanacak bir düşünce de değil bence.

Mutlaka içten içe bir kıskançlık olur, ben olsam olur mesela kötü niyetli bir kıskançlık olmak zorunda değil ama benimle yaşıt olan başarılı kadınlara karşı içimde kıskançlıkla karışık bi "helal olsun" durumu oluyor.
Çalışkan bir çocuk değildim, ders çalışmaktan hiç hoşlanmadım belki kafası çalışan biri olsam daha iyi bir mesleğim olabilirdi ama bu tamamen benim kendimle ilgili olan bir konu bu yüzden hasetlik yok içimde bu insanlara karşı.
Olmamalı da çünkü benim durumum karşımda kişiyle alakalı değil tamamen benim yaşam koşullarımla alakalı. "hayat şartları işte" deyip geçiyorum.

Burada da kadının nasıl bir hayattan geldiğini bilmiyoruz belki çevresine göre şu an yaptığı iş de gayet "başarılı" görünüyor ve durumundan memnun. Daha iyileri her zaman bizi üzmek zorunda değil.
Bu kadar kötü bir hayattan geliyorsa kıskançlık duymaz.

Ama geçmişleri hemen hemen aynıysa ve tek fark ders çalışmamasıysa kendine kızıyor olabilir.

Bahsi geçen doktor zengin bir aileden geliyor ve eğitim hayatı bu zenginliğe bağlı bir şekilde ilerlediyse o zaman da sınıf kini +1 derim.
Ancak böyle bir durumda öfkelenir.
0
mutekebbir
(30.07.24)
bence cringe bir soru degil. cok hayatin icinden bir soru ve bu sorunun cevabi inanin ki sekreterin ve doktorun karakterinde bitiyor. ilk basta sekreter kiskanir diye düsünüyorsunuz ama sekreter zerre haset hissetmezken hic olmayacak bir sebepten ötürü doktor sekretere fesatlanip kiskanabilir. bu tamaman karakter meselesi cünkü ben her iki versiyonu da sayisiz defa gördüm.
bu arada kiskanmak ve imrenmek farkli seyler, bu ayirda da varmak gerek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.07.24)
Kölesi gibi ya da alt sınıf gibi davranmıyorsa bir sorun yoktur. Hayran bile olabilir.
0
gabe h coud
(30.07.24)
öncelikle sorunuz hiç cringe değil, anlamaya çalıştığınız konunun naçizane olarak türkiye'nin en temel sorunlarından biri olduğunu düşünüyorum ben.

eksisozluk.com
eksisozluk.com

"bu sekreter arkadaş, bi ego sorunu yaşamıyor mu? ya da hasetlik/kıskançlık gibi bi durum olmuyor mu?": oluyor, hem de nasıl oluyor. sözlükteki çoğu tartışmanın temelinde bile sınıf nefreti var bence.

ama burada tabii ki kişinin farkındalığı, geldiği aile, karakteri de çok önemli. yani herkes kendisinden bir tık daha fazla zenginden, okumuştan nefret etmiyor tabii ki. hayat, kader deyip geçen var, tembellik yaptım diyen var, hiç takmayan da var. ama haset eden çok daha fazla gibi geliyor bana.

hiç evi olmayan alt sınıf ile bir kışlığı bir yazlığı olan orta sınıf vergi kavgası ediyor günlerce mesela.

genelleme yapmayı hiç sevmiyorum ama türkiye'de şöyle bir durum var: alt sınıf orta sınıftan nefret ediyor. orta sınıf alt sınıfı cahil diye küçümsüyor. alt sınıf küçümsendiğini bildiği için orta sınıftan daha da nefret ediyor ve öfke doluyor, orta sınıfın her kaybını kazanç sayıyor, halbuki o arada kendisi de kaybediyor.

ama güce ve iktidara çok önem, değer veren bir kültürümüz var, resmen güce tapıyoruz. onun için alt sınıf da orta sınıf da üst sınıftan nefret etmiyor, birbirlerinden nefret ediyor.

okumuş, meslek sahibi olmuş gruplara öfkenin temeli de burada yatıyor.

ve hatta benim naçizane fikrim, akp'nin 20 küsür yıllık iktidarının nedeni de burada yatıyor. akp seçmeni akp'yi kendi sınıfından sayıyor, chp seçmeni de chp'yi kendi sınıfından sayıyor(du). yani tamamen sınıfsal düşüncelerle oy kullanılıyor türkiye'de bence yıllardır. akp seçmenine koyun falan deniyordu, hiç alakası yok, herkes kendi sınıfının partisine oy veriyor, herkes neyin ne olduğunun çok iyi farkında. artık doktor bile dövebiliyoruz cümlesi üzerine bu konuda tez yazılır...

ama aslında her şey karşılıklı olarak karakterde ve saygıda bitiyor.
0
la lykia
(30.07.24)
bence olmuyordur. okumayan ya da o kadar yüksek derece vs yapmayan insanlarda kafam bu kadar basti napayim kafasi oluyor. hemsire oldugu icin gururlaniyordur da eger ilkokul arkadaslari vs "bisi" olamadiysa.

doktor olmayi kendinde isteyecek olsa zaten bastan cirpinirdi. simdi ati alan üsküdari gecmis. birbirlerine hasetlenen tayfa asil o doktorlar. ilkokuldan beri deneme sinavi, tus bilmem ne diyee sürekli net yaristirma, birbirlerini yeme pesindeler. ortam bu sekilde... ankara'da tusa hazirlanirken millet ders calisma sürelerini kiyasliyordu kronometreyle.
0
robert bosch
(30.07.24)
Ikisini de oldukları noktaya getiren bir hayat, ve ilişkiler yaşadılar şu ana kadar. Yaşamlarında çok büyük bir kırılma olmadıysa (örneğin sekreterin ailesi vefat etmiş olsun lise universite yıllarında, ve bari garanti is olur diye o alana yonelmis olsun, ama aslında potansiyeli olan biri olsun) zaten çoğu insan, onu olduğu statüye getireceği ihtimal dışı olmayan şartların içinde yaşıyor yaşamını. Dolayısıyla da o meseleler az çok hallolmus olmasa bile dizginlenmis oluyor. "O öyle ben de böyleyim" meselesi.
0
encokbenisevinnolur
(30.07.24)
Merhaba, sorunuz bana hiç "cringe" gelmedi. Aksine; güzel bir tartışma döner diye düşünüyorum. Başkalarının içini bilemem; kendimden bahsedebilirim ve benzer konuları tartıştığım insanlara daim gözlemlerimi aktarabilirim.
Bende oyle duygular uyanmıyor.
0
from where i ride
(30.07.24)
bu sekreter arkadaş, bi ego sorunu yaşamıyor mu? - yasamadigi icin sekreter olarak devam ediyor, yasasa o pozisyonda zaten kal(a)maz.

"boyle iyi yaw" dediginiz anda duraksamaya giriyorsun. hirsli insanlar hicbir zaman boyle iyi demiyor, yetmiyor cunku.. hep sonraki seviyede ne var merak ediyorsun.
0
cooperr
(30.07.24)
bu tür soruları el elalem üzerinden değil de kendin üzerinden kendine sorsan?
sende aynı durumdasın? seninde bir patronun var, o da senden çok kazanıyor, her gün onun zenginliğini korumak hatta arttırmak için uğraşıyorsun, patronunla aranda ego sorunu mu yaşıyorsun?

yok çalışmıyor okuyorsan yine aynı durum, senden daha iyi notlar alan var, seninle aynı sınıfta duruyorlar, ego mu yapıyorsun?

ilk okulda, orta okulda, lisede senden daha iyi notlar alan sınıf arkadaşların vardı, aynı odadaydınız, aynı şartlardaydınız (en azından okulda) ego mu yaptın? muhabbet etmedin mi? arkadaşlık yapmadın mı?

senden durumu daha iyi olan komşun var, egomu yapıyorsun?

senden daha iyi olan arkadaşların var, ego mu yapıyorlar?

sen o sekreterdende doktordan da farklı değilsin. kimine göre sekreter seviyesindesin, kimine göre doktor seviyesindesin.
0
selam
(30.07.24)
(7)

Kardeşime kariyer tavsiyesi

encokbenisevinnolur
Kendisi turizm rehberliği bitirdi, ama lisans olarak. Sanırım çoğunlukla onlisans şeklinde açılıyormuş bölüm, onunki dört yıllık.Okulu 7 senede bitirdi, 2.40 ortalamayla. Liseden beri davul dersi alıyordu, üzerine bir de bir müzik stüdyosunda çalıştı okul boyunca muzik altyapı düzenleme, aranje gibi
Kendisi turizm rehberliği bitirdi, ama lisans olarak. Sanırım çoğunlukla onlisans şeklinde açılıyormuş bölüm, onunki dört yıllık.

Okulu 7 senede bitirdi, 2.40 ortalamayla. Liseden beri davul dersi alıyordu, üzerine bir de bir müzik stüdyosunda çalıştı okul boyunca muzik altyapı düzenleme, aranje gibi işler öğrendi.

Şimdi, felsefede yüksek lisans yapacağım diyor.
Çalıştığı stüdyo ödeme yapmiyormus bir süredir, oradan ayrılacak ve bir süre evden çalışacağım, portfolyo (müzisyenler böyle mi diyor emin değilim) içeren bir websitesi hazırlayıp bir süre evden çalışacağım falan diyor.

YL yapsa bile ne işine yarar emin değilim.
26 yaşında.

Ailecek önerilerinize açığız.
Napsin bu çocuk? Nereye yönelsin?
0
encokbenisevinnolur
(30.07.24)
Şehir neresi
0
numlock
(30.07.24)
- master flaan kovalamasin, cikmaz sokak.
- eli takim tutuyosa gitsin ustalik ogrensin..
- eli takim tutmuyorsa yuksek lisans icin harcayacagi enerjiyi cok bilinmeyen bir dili ogrenmek icin harcasin, en kotu call centerlarda falan calisir ordan yurur. Hem yabanci dil turizm rehberligine de yariyor.
0
cooperr
(30.07.24)
saç ekim / estetik merkezinde yönetici asistanlığı. tek tanıdığım turizm mezunu ırada çalışıyor. aslında dil varsa tercüman olarak da alabilirler. sağlık turizmini bir düşünsün bence
0
titanyum22
(30.07.24)
thy/ajet kabin memurluğuna basvursun.
beğenmezse birkac sene sonra sirket ici baska bir yere gecis isteyebilir. (yerde)
0
tabudeviren
(30.07.24)
@numlock: izmir
0
🌸encokbenisevinnolur
(30.07.24)
Ayarlayalım bir iş bacım? Kardeş gelir mi zora
0
numlock
(30.07.24)
okulu eğer keyfi olarak yedi senede bitirdiyse yüksek lisansa bulaşmasın. zaten şu an çoğu yerin başvuru süresi bitmiş olmalı yarı döneme ya da seneye kalır.
yurt dışındaki kabin memurluğu işlerine başvurabilir.
0
black holes in the sky
(30.07.24)
(4)

Bireysel emeklilik nedir

Kittie
Faydalari zararlari nelerdir?Her ay istedigim kadar para mi atiyorum?Banka hesabinda biriktirmekten farki ne?5 yilda/10 yilda ne tur bir getirisi olur biraz aciklayabilir misiniz?
Faydalari zararlari nelerdir?
Her ay istedigim kadar para mi atiyorum?
Banka hesabinda biriktirmekten farki ne?
5 yilda/10 yilda ne tur bir getirisi olur biraz aciklayabilir misiniz?
0
Kittie
(30.07.24)
bankaya ufak ufak para atiyorsun, onlar da sepet yapip parayi isletiyor, en azindan enflasyona yenilmeni onluyor, sansliysan biraz da karli cikarak emeklilige kadar biriktirmeye devam ediyorsun.

gavuristanda kenara attigin parayi vergiden dusebiliyorsun da turkiye'de bu mumkun mu bilmem.
0
cooperr
(30.07.24)
@Mirket'in dediklerine ek olarak BES fonlarında stopaj yok.

Yine de farklı kesintiler var. Bir tanesi "çıkışa ertelenmiş giriş aidatı." BES hesabı açtığınızda, sizi, bes'ten çıkarken tahsil edilmek üzere borçlandırıyorlar. 5-8 bin lira arası bir miktardı bu en son baktığımda. Bunu "ben bes hesabımı kapatacağım" ya da "başka şirkete taşıyacağım" dediğiniz zaman kesiyorlar. Kısa vadede bes'ten çıkılmasın diye caydırıcı bir unsur aslında.

Ayrıca brüt asgari ücretin %8,5'luk kısmından fazla olmamak kaydıyda en fazla ilk 5 yıl alınabilecek bir yönetim gider kesintisi var. Bunu yıllık alıyorlar. Ancak genelde kampanyalar oluyor, bu ücretin alınmayacağı bir hesap açabiliyorsunuz. BES açarken bunu konuşun temsilciyle, yönetim gider kesintisi alınmayan bir kampanyanız var mı diye.

BES'in nitelik olarak eşdeğeri BES dışı fon yatırımları. Siz kendiniz 3-5 fondan oluşan bir sepet hazırlayıp buna yatırım yapıp, her ay bu fonlara para aktarır ve bunu 58 yaşına kadar devam ettirirseniz BES'in yaptığı şeyi kendiniz yapmış olursunuz. Ancak bu durumda %30 devlet katkısı almazsınız ve fonlarınızdan da stopaj kesintisi olur. Ayrıca bu şekildeki bir yatırıma daha çok zaman ayırmanız, kafa yormanız gerekli ve fonları satmak BES'ten çıkmaktan daha kolay olduğu için bir aşamada bundan vazgeçmeniz yüksek bir ihtimal. Ek olarak BES sistemi kredi kartından otomatik çekim yapıyor eğer isterseniz. Yani arada bir fon performanslarına bakıp birkaç düzenleme yapmak yeterli oluyor. Her ay bir ödeme planı oluşturup bunu takip etmenize ya da fon dağılım oranlarınızı belli bir düzende tutmak için çaba harcamanıza gerek kalmıyor. Ayrıca isterseniz ara ödeme şeklinde aylık taksit tutarının üstünde eklemeler de yapabiliyorsunuz ve bu ek ödemeleriniz de aynı şekilde %30 devlet katkısı alıyor. Ben aldığım kıdem tazminatını bu şekilde BES'e aktardım örneğin.

Haliyle kesintileri de hesaba katınca bir kâr elde etmek için düzgün BES fonlarına yatırım yapmak önemli.
0
akhenaten
(30.07.24)
bes yaptırırken dikkat etmeniz gereken hususları da ben yazayım:

*yönetim gider kesintisi yapmayan bes şirketlerini araştırın seçin
*kredi kartı ile ödeme yapınca yaklaşık 40 gün sonra falan hesaba geçiyor. dolayısıyla o kadar sürelik kazanç kaybı yaşıyorsunuz. kredi kartı ile ödeme yapmanızı tavsiye etmem.
*fon koçu vs kavramlardan uzak durun. fonları kendiniz seçin ve en azından 3-4 fona dağıtın paranızı
0
oekuklu
(30.07.24)
ben fonlara girmeye başladığımda besi tam olarak öğrendm. fona boş para atacağıma bese atayım, devlet desteği de gelsin diye düşündüm. başta ayda 1000tl ödersem bonus var demişlerdi. şimdi 1500 yaptım. hem kesinti yaşamamak için istediğim zaman parayı da çekemiyorum. öyle unuttuğum, sadece aydan aya fatura öder gibi 1500tl ödediğim bir hesap benim için. 3-4 fona dağıttım unuttum
0
kondansator
(30.07.24)
(4)

Sarı sitedeki satılık beylikdüzü lokasyonlu evler

isveperver
Ekseriyetle site içerisinde ve 1 milyondan başlayan evler bunlar. Bu ucuzluğun sebebi nedir? Özellikle cumhuriyet mahallesi diye filtreliyorum.
Ekseriyetle site içerisinde ve 1 milyondan başlayan evler bunlar. Bu ucuzluğun sebebi nedir? Özellikle cumhuriyet mahallesi diye filtreliyorum.
0
isveperver
(30.07.24)
yalan dolandır başka ne olacak yok öyle bişiy amaç oraya getirtmek
0
respect
(30.07.24)
O ilanlar genelde fake çıkıyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.07.24)
bu 3-4 ayda bir soruluyor.
fake imi$..
0
cooperr
(30.07.24)
O ilanların tamam sahte, bazıları aşağıda yazan kapora dolandırıcılığını yapıyor bazıları da müşteri çekmek için. Şöyle ki, arayıp o evi soruyorsun, sana o evin satıldığını söyleyip bütçenin ne kadar olduğunu falan sorup iletişim bilgilerini alıyorlar sonra zırt pırt arayıp şu kadar şu ev var bu kadara şu var diye darlıyorlar.
0
koskoca kirpi
(30.07.24)
(5)

2007 golf vs 2015 yaris

kisakaslicocuk
2007 golf goal paket, ilk sahibinden orjinal 250 bin km de 450 bin lira2015 yaris 1.3 fun special 150 bin km de hasar kaydı 50 bin tl . 600 bin lirane önerirsiniz?not: ikisi otomatik. bebek doğduğu için bakınıyorum
2007 golf goal paket, ilk sahibinden orjinal 250 bin km de 450 bin lira
2015 yaris 1.3 fun special 150 bin km de hasar kaydı 50 bin tl . 600 bin lira

ne önerirsiniz?

not: ikisi otomatik. bebek doğduğu için bakınıyorum
0
kisakaslicocuk
(29.07.24)
15 yasi gecmis alman alinmaz.
o yuzden net yaris.
0
cooperr
(29.07.24)
Golf çok yaşlı, Yaris çok pahalı.
0
pispinti
(29.07.24)
Golf’ün en eski 2010 modelinin kasko değeri görünüyor. Tam dengi olmasa da 2010 model 1.6 fsi modellerin kasko değeri 350 bin civarında. Yani 2007 golf’e 450 kesinlikle verilmez.

2015 yaris’in kasko değeri de 537 bin lira. Hasarı da düşününce maksimum ederi 450 falan.

Özetle ikisi de şişirilmiş, ben olsam hiçbirini almazdım. Ama fiyatları normal olsaydı yaris’i alırdım. Ayrıca 750 civarına sıfır benzinli fiorino var.
0
orient blue
(29.07.24)
Yarise valiz bebek arabası sığmaz. 250 binde araç alınmaz. Egea falan bak bagaj lazım sana.
0
mikahakkinen
(29.07.24)
Buradakilere kalsa kimse iki yaş üstü 20bin kmden fazla arabaya binmiyor.. Hocam o bütçeye alman arabasına girme. Station corolla'lar var, örnek olsun diye bir ilan paylaştım shbd.io
0
mirty
(29.07.24)
(25)

Yerde 200 lira bulsanız naparsınız ?

grimavi
Akşam marketten çıktım 50 metre yürüdüm 200 lira buldum markete döndüm parayı bırakayım markete gelen ya da marketten çıkan biri düşürdüyse belki tekrar dönüp sorar, kimse sormazsa uygun birine verirsiniz dedim parayı kabul edemeyiz dediler
Akşam marketten çıktım 50 metre yürüdüm 200 lira buldum markete döndüm parayı bırakayım markete gelen ya da marketten çıkan biri düşürdüyse belki tekrar dönüp sorar, kimse sormazsa uygun birine verirsiniz dedim parayı kabul edemeyiz dediler
0
grimavi
(29.07.24)
İyi etmişler. Belki marketten çıkan birinden düşmemişti, belki tamamen alakasız bir yerden gelmişti.

Almasaydın iyiydi.
0
muhayyer divan
(29.07.24)
Hiç dokunmam.
0
yenibirgüzelnick
(29.07.24)
Muhtemelen almam, biri görürse diye çekinirim.
Alırsam da döner markete kedi maması alır mahallenin kedilerine ziyafet çekerim.
0
pianeta
(29.07.24)
Aç olanı doyururum.
0
numlock
(29.07.24)
Dokunmam.
Anca cüzdan falansa bakarım içinde bilgi var mı diye o kadar.
0
mutekebbir
(29.07.24)
kaybeden yürüdüğü güzergahı kontrol etmek için geri dönüp arayabilir diye düşünerek almam. isterse 200 dolar olsun.
0
tabudeviren
(29.07.24)
almam da aramak maksadıyla geri dönecek kişi için görünür bir yere koyarım
0
Hallegadola
(29.07.24)
Dokunmam
0
gabe h coud
(29.07.24)
cuzdan bulursam icinde cok daha fazlasi da olsa dokunmam sahibine ulasmaya calisirim, en kotu karakola birakirim.

basibos para bulursam cebime atar devam ederim..
0
cooperr
(29.07.24)
20 liradan az para bulursam hemen cebime atarım.
50 lira ve fazlası para bulursam alırım, ihtiyacı olduğu belli olan (dilenci olmayan) birine veririm.
0
michael_knight
(29.07.24)
Markette sorardım sahibi yoksa cebe atardım. Salaklığın lüzümü yok
0
respect
(29.07.24)
herkes dokunmam demiş kgjhgjhkgh direkt alırım ne alaka
0
veritaslibertas
(29.07.24)
alırım ve kendime bir şey ısmarlarım.
0
elorelia
(29.07.24)
Asla dokunmam.
0
rock n roll
(29.07.24)
Eskiden olsa ihtiyacı olduğunu düşündüğüm birine verirdim. Şimdiki aklımla oralı bile olmam. Üzerime vazife olmayan işleri dert etmemeye karar verdim. Cebime mi atayım, birine mi vereyim, sahibine mi arayayım? Bana ne "amk"!
0
auroraaurora
(29.07.24)
geçenlerde marketin önünde gördüm, markete gidip verdim arayan olursa diye. kabul edemeyiz dediler onlar da. bende bir gün bekleyin alan olmaz ise kedi maması alıp dağıtın dedim o zaman kabul ettiler.
0
delidir yakalayin
(29.07.24)
Geçen sene 50 lira mı 100 lira mı ne bulmuştum attım cebe öğrenci kardeşime o tutarı havale yaptım anında.

Bulduğum yerde ne insan vardı ne dükkan. Biri düşürmüş işte bi şekilde.
0
chicha_v2
(29.07.24)
alir cebe atar yoluma devam ederim. ne yapacagima sonra karar veririm.
0
bay b
(29.07.24)
ben almıyorum gördüğümde.
0
enteg
(29.07.24)
ben yerde görünce alıyorum çantamın ayrı bir yerine koyup yaşlı bir dilenci görünce ona veriyorum.
ben almasam başkası alacak diye düşünüyorum bari ihtiyacı olan biri sevinsin.
geçende 100 lira bulmuştum alıp çöplerden kağıt toplayan yaşlı bir amcaya zorla verdim almak istemedi birkaç defa ısrar edince sevindi aldı.
0
devilone
(29.07.24)
ben losev kutusu varsa ona atiyorum ya da mehmetcik vakfina falan.
0
spherical
(29.07.24)
Mahallede kağıt toplayıcılığı yaparak geçinen adama verdim
0
🌸grimavi
(29.07.24)
alır cebe atarım. ancak çok merkezi bir yerde çanta dolusu para bulursan düşünürüm, belki onu polise veririm. yoksa atar cebe devam ederim.
0
my fault
(29.07.24)
200 lirayda cebe atarım. Yüklü bir meblağ ise ellemem. Bkz. No country for old men
0
mirty
(29.07.24)
alırım.

kedilere, köepklere yaş mama alırım o parayla ama.
0
janderzel zartanyan
(29.07.24)
(8)

Kalçadan 1 tane kortizon vurulacağım tavsiye eder misiniz?

HellKeePer
Ortopedi doktoru vuralım diyor, dahiliye doktoru yan etkileri olur, gerek yok diyor. 1 tane kortizon vurulup pişman olan var mı? Ağrım var ama bu ağrıyla hayatıma devam edebiliyorum.
Ortopedi doktoru vuralım diyor, dahiliye doktoru yan etkileri olur, gerek yok diyor. 1 tane kortizon vurulup pişman olan var mı? Ağrım var ama bu ağrıyla hayatıma devam edebiliyorum.
0
HellKeePer
(25.07.24)
Yan etkilerin ne olacağını sorup buna göre karar vermeniz en doğrusu. Yani illa ki yan etkiler vardır. Her ilacın yan etkisi var, ancak gerekiyorsa kullanılıyor. Herkeste yan etkiler ortaya çıkmıyor veya aynı yoğunlukta ortaya çıkmıyor ama bazen de çıkıyor. Neticede kimse garanti veremez. Doktor da bu yan etkileri gözetmek durumunda sizi bilgilendirirken. Diğer taraftan, hayatı boyunca düzenli kortizon kullanan hastalar var sonuçta. Elbette etkiliyordur ama faydası zararından fazla olacaksa neden yapmayasınız?
0
akhenaten
(25.07.24)
MR temiz çıktı fakat o bölgede doku probleminden şüpheleniyor doktor. Bunun ameliyatı yok diyor tek çare steroid kortizon iğne ile bölgeyi rahatlamak dedi. 1.5 yıldır çekiyorum ağrıyı.
0
🌸HellKeePer
(25.07.24)
kas arası kortizon mu? eğer cevapta anladığım gibi ise normal ağrı kesici gibi popodan vurulan iğne değil bu, ultrason yardımı ile o bölgenin iltihabını veya kas ödemini azaltmak kortizon enjekte ediyorlar.
omuz tendiniti için olmuştum sonra farklı bir doktor ben önermiyorum prp ya da kortizon dedi ama ağrıya iyi geldiği kesin.
0
eja
(25.07.24)
Kesinlikle gerek yok diyeni dinlerdim
0
hebanon
(25.07.24)
Dailiye doktoru "Yan etkileriyle sonra biz uğraşıyoruz. şekeri, tansiyonu yükseltiyor. ben tavsiye etmiyorum" dedi. Ortopedi doktoru "sorun olmaz hele ki 1 dozdan hiçbir şey olmaz" diyor.


Sannırım 1 doz vurduracağım.
0
🌸HellKeePer
(25.07.24)
Kortizon kortizolün sentetik halidir, kortizol başta sabah saatleri olmak üzere günün her saati vücutta salgılanabilir, başlıca görevleri arasında stres anında sistemin mevcut düzene uyumunu sağlamaktır misal adrenalinden önce salgılanır ve vücudun enerji seviyesini arttırmak ister bunu da karbon yapılı olmayan yağ (gliserol) ve aminoasitlerden (alanin) glikoz üretip kan şeker düzeyini arttırır, sağlıklı bir düzende bu döngü kişiye zarar vermez ama ekstrem yükselen kartizol hormonu sürekli yüksek düzeyde seyrediyorsa çok fazla protein yıkımına neden olacaktır bu da öncelikle kas kayıplarına neden olur devamında ise bu yıkımlar lenf sistemindeki proteinlere sıçrayacağı için T hücrelerinin zayıflamasına ve bağışıklığın düşüp hastalıklara açık hale gelinmesine neden olacaktır. Bunları neden anlatıyorum? Başta da dediğim gibi kortizon kortizolün sentetik halidir, sürekli salgılanan kortizol düşük seviyede salgılandığında hayat kurtarır ama periyodik olarak yüksek seviyelerde salgılanırsa aynı derecede yıkıcıdır, kortizon da bir kereden bir şey yapmaz belki aynı mantıkla süreklilik haline gelirse sıkıntı olabilir ama sen muhtemelen iltihaplanma nedeniyle kullanacaksın ama o da biraz tedavide kestirme yoldur. Yani vücudun yeterli kortizolü üretiyorsa kortizona gerek yok ilk aşamada iltihap giderici anti-enflamatuvar ilaçlar kullanılmadıysa yine gerek yok, kafadan kortizol kullanmak "bence" sıkıntı ama ben hekim değilim tabii onlar daha iyi bilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.07.24)
bacak/kalca agrisindan dolayi 4-5 defa kortizon yaptirdim.
bende bir ise yaramiyor malesef.

10 senelik agri deneyimim sonucunda ulastigim nokta su, mekanik arizalarda tip isi cozebiliyor, yani MRda bariz sikinti gozukuyorsa sikinti yok. Ama norolojik bir sikinti var ise goremedikleri icin caresizler, deneme yanilma ile gidiyorlar, kicin basin elege donuyor.

ilacla idare ediyoruz, yapcak bisey yok..
0
cooperr
(25.07.24)
Bosuna parani ve zamanini harcama annem dizine yaptirdi bosa para verdik bi ise yaramadi bide annemi cok kotu etkiledi bu kortizon zikkimi
Tavsiye etmiyorum
0
Zetnikov
(26.07.24)
(3)

saplama demiri betona sabitlemek

kibritsuyu
pencereye takılan demirler, duvar delinip demirden saplama yaparak sabitlenmiş. ama zaman geçtikçe saplandığı yer gevşemiş. demire asılıp çeksem saplamalar duvardan çıkacak gibi gevşek gevşek oynuyor.ben bu demiri betona neyle sabitlerim? sanki deliğe bir şey sıkıp saplamaları itelesem yapışıp tutac
pencereye takılan demirler, duvar delinip demirden saplama yaparak sabitlenmiş. ama zaman geçtikçe saplandığı yer gevşemiş. demire asılıp çeksem saplamalar duvardan çıkacak gibi gevşek gevşek oynuyor.

ben bu demiri betona neyle sabitlerim? sanki deliğe bir şey sıkıp saplamaları itelesem yapışıp tutacak gibi.

nasıl bir malzeme önerirsiniz?saplamanın etrafından deliklere sıkıp doldurayım, sabitlensin.
0
kibritsuyu
(23.07.24)
tabiki epoksi. tüp halinde satılıyor. tabancayla sıkılıyor. deprem güçlendirmede bile betona demir filizi ekerken bu yöntem kullanılır. taş gibi olur

www.hepsiburada.com
0
xrated
(23.07.24)
xrated +1 kimyasal dübel demeye geldim. Tam olarak bu işe yarıyor.
Yalnızca uygulamada delik ve çelik arasındaki boşluğun belli bir büyüklükte olması lazım. Buna dikkat etmek önemli.
0
burfak
(23.07.24)
epoksi +1

deligi icini iyice temizleyin sikmadan once.
0
cooperr
(23.07.24)
(4)

çok fazla medikal durumum var ve bu sinirmi bozuyor artık

semaforo de medianoche
tamam öyle büyük bir rahatsızlığım yok ama küçük küçük o kadar fazla şey var ki hayat yaşanmaz kılınmaya başladı gibi hissediyorum. yaş da 30 bu arada. liste şu şekilde:-seboreik dermatit (10 yıldır şiddetli şekilde devam ediyor sağolsun hiç yalnız bırakmıyor beni), -saç dökülmesi, -yüksek taban (dü
tamam öyle büyük bir rahatsızlığım yok ama küçük küçük o kadar fazla şey var ki hayat yaşanmaz kılınmaya başladı gibi hissediyorum. yaş da 30 bu arada. liste şu şekilde:

-seboreik dermatit (10 yıldır şiddetli şekilde devam ediyor sağolsun hiç yalnız bırakmıyor beni),
-saç dökülmesi,
-yüksek taban (düz tabanın tersi),
-alt çene biraz arkada ameliyat dediler ona da ama olmayı düşünmüyorum görünüş olarak öyle bariz bir sıkıntı yok,
-her çeşit fıtık (göbek fıtığı ameliyatta düzeltildi, kasık için de 1 yıla falan ameliyata girmeyi düşünüyorum, bel ve boyun ciddi seviyede değil şu an),
-omurgada asimetri (skolyoz değil ama asimetrikmiş omurgam mesela sol omuz başım sağdan az bir şey yukarda gibi. tek başına bir şey değil bu ama fıtıklar falan solda oluşuyor bende hep oraya yükleniyormuşum bu asimetri yüzünden),
-içten olan burun eğriliği (bu nerdeyse herkeste var gerçi baya tanıdığım ameliyatını oldu bunun),
-diş etlerinde genetik bir problem normal birine göre çok daha fazla diş taşı oluşumu oluyor o yüzden azami dikkat göstermem gerek yoksa çok hızlı şekilde diş kaybedilirim,
-göz tansiyonu (şu an ilaç kullanmıyorum ama düzenli kontrole gitmem gerek),
-oldukça hafif seviyede de olsa bir el titremesi de var,
-damarlarım inceymiş bir de sanırım 2 dk bağdaş kursam acayip uyuşur bacaklarım. milletle birlikte oturduğumuz yerden birlikte kalkarız herkes normal yürür ben 2 dk uyuşmanın geçmesini beklerim yürüyebilmek için,
-son olarak da iç basurumun olduğunu öğrendim,
-bir de bağırsaklarım fazla kıvrımlıymış onun özel bir adı var mı bilmiyorum da gevşetmek için ilaç verdi doktor.

annem babam da sağlıklı insanlar genel olarak yaşlandıkça bazı ufak tefek sıkıntıları çıktı birçok insan gibi ama benim yaşlarımda falan böyle şeyleri yok pek. evet belki yukarda saydıklarımın hiçbiri aşırı ciddi değil ama hepsi küçük küçük rahatsız edici sinir bozucu şeyler ve bu kadarı bir araya gelince gerçekten sinirim bozulmaya başladı ve kendimi yarı sakat gibi hissediyorum artık. abartıyor muyum acaba yoksa gerçekten sağlıklı denebilecek insanlar arasında en şanssızlardan biri miyim nedir anlamadım.
0
semaforo de medianoche
(22.07.24)
Bir kere "alt çene biraz arkada" diye ameliyat edilmez, önde diye de ameliyat edilmez. Bunu geç, tamamen kendine ameliyat çıkarmak için yapılmış bir konuşma bu.

Yüksek taban için kendine alabildiğine özen göstermen lazım, çok yorulmayacan, uygun ayakkabı ve terlik giyecen vs. Genetik zaten, bunu da geç.

Seboreik dermatit, saç dökülmesi, göz tansiyonu ve iç basur yaşama düzenini ve beslenme anlayışını değiştirip doğruyu uyguladığında %90 düzelecek şeyler. Çözümü var yani.

Omurgada asimetri, içten burun eğriliği, diş eti problemleri ve bağrsak kıvrımlılığı... Bunlardan birinin veya hepsinin yine kendilerine iş çıkarmak için uydurdukları bazı şeyler olup olmadığını bilmiyoruz.

Bir de sanırım sağlık konusunda çok hassaslaşmışsın, sürekli her yerinden ses geliyormuş gibi hissediyorsun anladığım kadarıyla. İnsan tepeden tırnağa bu kadar sıkıntı yaşayınca doğal olarak bu hale gelir, normal bu.

Ben 42 yaşındayım sana sıkıntılarımı saysam ve buradan birkaç kişi daha saysa "ben genelden çok farklı değilim" dersin. Evet şu bilim çağında bu kadar hastalık yaşamak da neyin nesi ama şu anki gerçeklik bu.

Bak sen ne yap: Uykularını düzene sok, mutlak değişmez kural koy kendine, gece en geç 12:00'de derin uykuya geçmiş olacam de (bu da en geç 23:30'da yatmış olmayı gerektirir), sabah vakitlice kalkıp güneşle selamlaş her gün, acıktıkça ye ve doğru beslen, yeterli hareketini eksik etme, temiz havanı suyunu mutlaka al, psikolojik sağlığına hizmet edecek güzel şeyler de yap (aileyle iyi ilişkiler kurmak, doğru mesafe oluşturmak, işini iyi yapmak, helal kazanmak, dedikodudan uzak durmak, arkadaşlarla veya tek başına güzel faaliyetler, tiyatro sinema konser, kitap okumaca hobi yapmaca vs)

Bunların sonucunda yeterince iyi hale geleceksin diye düşünüyorum. bazı şeyler genetik miras kalıyor, olduğu gibi kabul etmekte fayda var. Sözlük'te gedik ahmet pasha nickli bir doktor arkadaş var bir trafik kazasıyla vücudunun belden aşağısı felç kalmış, adam 40 yaşında ve 10 yıldır böyle. Allah korusun böyle şeyler de olabilirdi. Mevcut iyiliğinin tadını çıkarmak da mümkün.

Konuşmak istersen mesajlara buyur gel.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
@titanic kemancısı: listeye bakınca sorunlarımın çoğu omurgasal gibi aslında hocam. daha bugün profesör bir gastroentrologdaydım kolonoskopi falan oldu en son orada bunlar çıktı işte onun sıkkınlığıyla yazdım zaten bunu da. verdiği ilacı kullanıcam bakalım.

@muhayyer divan: normalde dişlerin birbirine basması lazım benim üst dişler öne gelip alt dişleri kapatıyor tamamen. telle tedavi oluyor aslında bu durum ama tellik seviyenin ötesinde dendi benimki için. sağlıklı sindirim, uzun vadeli ağız diş sağlığı ve çeneden başlayan omurga için tavsiye edildi ama zor bir ameliyat olduğu için düşünmüyorum olmayı. diğer kendilerine iş çıkarmak için mi acaba dediğiniz şeyler de net aslında burun eğriliği için semptomların artmazsa bence ameliyata gerek yok dedi zaten doktor ve bu neredeyse bizim millettin hepsinde var az veya çok seviyede, diş eti olayını ablamın birkaç dişini kaybetmesi sonucu öğrendim onda konuyu iyice araştırdılar bir adı vardı durumun da unuttum. ben de diş etlerinden hep sıkıntı yaşadım ve ücretsiz olarak gittiğim diş hekimi arkadaşım hep diş taşı durumumun çok sıkıntılı olduğunu söylerdi sonra ablamda genetik denen durumu söyleyince bende de ondan şüphelendiğini söyledi. yılda 1 diş taşı temizlemeye gitsem bile normal bir insanın temizliği 1 bilemedin 2 seans sürerken benim temizlik 3-4 bol kanlı zorlu seans şeklinde geçiyor. açıkçası kendime sıkıntı aradığımı sanmıyorum. listede bir damar inceliği bir de omurga asimetrisi dediğim durumlar dışında hepsi çok somut tetkikleri olan durumlar zaten. o ikisini de gene doktorlar söyledi ve bir ek kazanç durumları da yoktu bunları söylemekten bilemiyorum.

"Ben 42 yaşındayım sana sıkıntılarımı saysam ve buradan birkaç kişi daha saysa "ben genelden çok farklı değilim" dersin. Evet şu bilim çağında bu kadar hastalık yaşamak da neyin nesi ama şu anki gerçeklik bu."

aslında benim merak ettiğim kısım da bu zaten. yani bende yakın yaşlarımdakilerin ortalamasına göre çok daha fazla mı sağlık sıkıntısı var yoksa biraz fazla olsa bile o kadar da fazla değil mi benim gibi çok insn var mı nedir bunları merak ediyorum.
0
🌸semaforo de medianoche
(22.07.24)
sen doktora çok gitmişsin. muhtemelen özele.

bu ülke söz konusu olunca 30 yaş için hepsi normal. italyaya yerleşip seboreik dermatiti düzelen insan biliyorum. sd'nin olayı eminim sen de biliyorsundur ki gluten. ama gluten var gluten var. italyada her gün sandviç yiyerek sd geçirdi benim arkadaş. yapacak bir şey yok.
0
titanyum22
(22.07.24)
yoldan 10 kisi cevirsen 8inde bu yazdiklarinin cogu vardir.
didikledikce baska seyler de cikacaktir, didiklemeyi ve mukemmelliyetciligi birak.
0
cooperr
(22.07.24)
(9)

Crocs rahat mı?

ferenc
Diz ağrımdan ötürü ortopedik bir terlik almak istiyorum evde giymek için. Crocs'ların rahatlığı konusunda ne dersiniz?
Diz ağrımdan ötürü ortopedik bir terlik almak istiyorum evde giymek için. Crocs'ların rahatlığı konusunda ne dersiniz?
0
ferenc
(22.07.24)
Vücuduna plastik dokundurma, hakiki deri kullan derim. Ceyo ve benzerleri iyidir.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
Orijinal olması şartıyla tavsoyr ederim. Aynı nedenle Crocs (ve benzeri terlikler, Columbia ayakkabı vs) almıştım. Crocs ile diz ağrım (uzun doğa yürüyüşü kaynaklıydı) bir hafta içinde geçti. O günden beri kullanmaya devam ediyorum, diz sorunu tekrarlamadı.

Ama taklitlere dikkat, hiç işe yaramadılar. Ben orj olsun diye Migros'tan almıştım, şimdi var mı bilmiyorum.
0
alfired
(22.07.24)
Not: Ben doğa yürüyüşü için olan ihtiyacım nedeniyle Ceyo hiç denemedim. Yıkaması ve derinin kirlenmesi problem olacağı için. Ama bina içinde kullanacaksınız Ceyo çok iyidir. Bir Ceyo kopyası değil, orj Ceyo alın mutlaka. Diz ağrısı kalıcı hale gelmesin.
0
alfired
(22.07.24)
bana da almışlar ayıp olmasın diye giyiyorum evet sağlam (o paraya olsun zaten)

gezer çok daha iyi bana göre.
0
baldan kaymak
(22.07.24)
Bence gayet rahat. Birkenstock terliklerimden sonra pamuk gibi gelmeye başladı. (Birkaç aydır giyiyorum)
0
hrvl
(22.07.24)
crocs rahat baya, ama kesinlikle ortopedik degil.
0
cooperr
(22.07.24)
crocs ortopedik değil bildiğim kadarıyla ama rahat olduğunu söyleyebilirim. vietnam ve bulgaristan menseili olanları var. biri daha sert. hangisiyle rahat edeceginizi deneyerek anlayabilirsiniz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.07.24)
ben rahat bulmuyorum + terletiyor.
bu arada ben de taban problemim sebebiyle ayakkabımda özel tabanlık kullanıyorum ve doktor evde bile yüksek ve sert tabanlı giymem gerektiğini söyledi o yüzden saatlerce dükkan dükkan terlik aradım. sonunda şunu buldum www.trendyol.com tabi kafayı yemişler fiyata bak ben 500 liraya aldım :)) hani tuvalet terlikleri olur ya o tarz tabanı kalın ve muhakkak düz bir şey bulman lazım. bu attığım kışlık kurtarıyor. yaz için de yine yüksek ve kalın tabanlı plaj terliğim var
0
neira
(22.07.24)
ben cok seviyorum ama bir sey daha var, tabani asinirsa kayiyor. arada kontrol etmen lazim.
0
durgunfoton
(23.07.24)
(6)

deprem üzerine inşaat mühendislerine soru

elastigirl
Bodrum katı olan evler depreme daha dayanıklı söyleminin aslı astarı var mıdır varsa nasıl ve ne düzeyde bir olumlu etki söz konusudur.Konum çanakkale endişelerim depreşti.
Bodrum katı olan evler depreme daha dayanıklı söyleminin aslı astarı var mıdır varsa nasıl ve ne düzeyde bir olumlu etki söz konusudur.Konum çanakkale endişelerim depreşti.
0
elastigirl
(22.07.24)
Evet özellikle maraş depreminden sonra bazı mühendislerinin bunu koruyucu bir tedbir olabileceği ile ilgili söylemleri oldu. Ama bu olursa asla yıkılmaz gibi değil elbet.
0
elastigirl
(22.07.24)
ölmüş dedem 50lerde ankarada müteahhitlik yapmış. 99 depremi olduğunda yerlere kapanıp ağlamıştı "yaptığım evlerin temeli yoktu, yıkılırsa beni de içeri alacaklar" diye. insanların ölmesi mühim değil de 80 yaşında içeri girmek sıkıntı evet. bodrum ne ki, temeli olmayan evler yapılmış bu memlekette.

onun dışında 99 demişken, sakaryada üstünden kiremit düşmeden yan yatarak devrilen evler oldu. bodrumları vardı, bina sağlamdı ama toprağın yumuşaklığı göz önünde bulundurulmamıştı (bkz: zemin etüdü) yani özetle çok fazla parametre var sağlamlık söz konusu olduğunda. eski yeni de fark etmiyor, maraşta iki yıllık evler tuz buz oldu. şansa yaşayıp gidiyoruz işte.
0
titanyum22
(22.07.24)
Mühendis değilim ancak depremle ilgilen ünlü bir mühendis var japonyada özellikle bu konuda araştırma yapmış.5 ila 10 kat arası olan dairelerin depremde en riskli daireler olduğunu söylüyor. Yani 4 katlı ve 10 kattan sonrası depremin etkisinden daha az etkileniyormuş. Hertz vb. Bir şeyler anlattı. Bir de yapışık apartmanların depremde riskli olduğunu söylüyordu.

www.instagram.com
0
mikahakkinen
(22.07.24)
teknik olarak asagiya indikce daha saglam toprak/kaya ya ulasma olasiligin daha yuksek.
dolayisiyla binayi daha duzgun bir zemine oturtmus oluyorsun.
o yuzden istisnalar olsa da deprem acisindan binanin temeli ne kadar derin o kadar iyi diyebiliriz.
0
cooperr
(23.07.24)
Teşekkür ederim.
0
🌸elastigirl
(03.08.24)
teşekkür mahiyetinde cevaplarımıza tik de atsanız keşke :)
0
titanyum22
(03.08.24)
(28)

Boşanmış bir kadınla evlilik hk

Cenk Daniels
Arkadaşlar merhaba,Cinsiyetim erkek. Yaklaşık 3.5 yıl süren bir evlilik yapmış biriyim ve 8 sene önce boşandım. Şu an görüştüğüm birisi var, yaklaşık 1 senedir beraberim. Kendisi de boşanmış bir kadın. Evlilik yolunda ilerliyoruz, muhtemelen bugün teklif etsem kısa süre sonra evleniriz. Fakat evlene
Arkadaşlar merhaba,
Cinsiyetim erkek. Yaklaşık 3.5 yıl süren bir evlilik yapmış biriyim ve 8 sene önce boşandım. Şu an görüştüğüm birisi var, yaklaşık 1 senedir beraberim. Kendisi de boşanmış bir kadın. Evlilik yolunda ilerliyoruz, muhtemelen bugün teklif etsem kısa süre sonra evleniriz. Fakat evleneceğim kişinin geçmişini düşününce biraz duraksıyorum. Acaba evlendikten sonra kıskançlığım olur mu. Yani ne bileyim işte evlenmiş boşanmış vs. Sığ bir bakış açısı olabilir ama özellikle sorum boşanmış bir kadınla evlenmiş olan erkeklere. Siz tekrar evleneceğiniz kadın önceden boşanmışsa ve çok uzun yıllar süren ilişkisi sonrası evlenip boşanmışsa bu durumu kabullendiniz mi? Yani geçmişi hiç rahatsız etmedi mi?

Gayet modern bir ailede yetişmiş bir insanım. Ama evlilik sonrası aklıma eşimin geçmişi gelirse rahatsız olur muyum acaba soruları geliyor. Garip bir durum. Geçmişini tamamen yok sayıp evlilik yoluna devam etmeli miyim?

Kafam karışık biraz. Siz anlamışsınızdır.

Boşanmış ve 2. Evliliğini boşanmış bir kadınla yapmış olan arkadaşların cevap vermesini rica ediyorum.
0
Cenk Daniels
(18.07.24)
Manyak mısın olm. Tabirimi hoş gör ama az erkek olun.
0
numlock
(18.07.24)
E siz kendiniz evlilik yapmış bosanmisken; üstelik ilişkiniz gayet güzel gidiyorken bakış açınız çok yanlış değil mi sizce?

Ayrıca evlenmeyip, yıllarca aynı evde yaşayan bir sürü de insan var. Size belki hiç bunu söylemeyecek olan.

Ben kız arkadaşınız adına üzüldüm bu bakış aciniza.
0
fraise
(18.07.24)
Sen evlenip boşanmışsan gayet normal. Ama evlilik yapmamış adam için Türkiye'de ortam bunu kaldırmaz.
0
ferenc
(18.07.24)
Eline erkek eli değmemiş kız oğlan kız istiyorum yazıp rahatlasanıza. Çok kasmışsınız:) O kadını üzersiniz, ayrılın en iyisi. Kadının vaktini daha fazla çalmayın.
0
gnosis
(18.07.24)
Evlenmeyin. Kıza yazık.
0
Tina
(18.07.24)
Bazı erkekleri, bir kadının cinsel hayatının olması çok rahatsız ediyor.

Umarım kadın erken fark eder bu durumu.
0
rock n roll
(18.07.24)
Linçlenmek için açmadım başlığı. Yazan arkadaşlar boşanmış erkek bireyler mi?
0
🌸Cenk Daniels
(18.07.24)
Evet?
0
numlock
(18.07.24)
Evlenmemiş kadın bireyim. Sayenizde boşanmış erkeklere bakış açım değişti, teşekkürler:)
0
gnosis
(18.07.24)
sen boşanmış bir erkek olarak kendini nasıl konumlandırıyorsun? senin evlenip boşanmış olman senin için bir eksi değil mi? insanlar aynı evde evli gibi yaşayıp ayrılınca boşanmış kadın ya da erkekten daha mı farklı oluyorlar?

troll olduğunu hatırlıyorum, öyle bir izlenim bırakmışsın ya da sosyal zeka konusunda kendini geliştirmen gerekiyor. fikrim troll olduğundan yana.
0
deartheodosia
(18.07.24)
her seferinde hiç evlenmemiş kadınlarla sen evleneceksen biz ne yapacağız kral
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(18.07.24)
mahalle baskısı böyle bişey herhalde, aklımda böyle bişey yok derken bile bu durumun gelecekte sana batabilme ihtimalini düşünüyorsun.

Bence çocuk olsa onu bi düşünmen gerekirdi, şu an düşünecek bişey yok. Fakat ikiniz de neden boşandınız evlilikte ne olmadı onu bi konuşun derim.

Not olarak, "kabullenmek" falan diyorsan bence sen bu durumu normal görmüyorsun, sana batacak, ayrıl coco.
0
nhk ni youkosu
(18.07.24)
Bekar ve bakire bir kadın da sizin için 3,5 sene evlilik yaşamış, sevmiş ki evlenmiş diyecek. Siz kendinize denk görecek misiniz bu kadını?
Giyim tarzı da sizi rahatsız ediyor zaten niye zorluyorsunuz. Lütfen zamanını çalmayın hanımefendinin, kendi kafasına göre birini bulup kursun yuvasını.
0
cilekli pasta
(18.07.24)
Ben bir kadınım, hiç evlenmedim ama fikrimi söylemek istiyorum.

Geçmiş bu kadar önemli idiyse siz neden boşandınız merak ettim. Bir başkası da sizin geçmişinizi en az sizin kadar sorun edebilir. Hatta ayrıldığınız eşinizin geçmişi de sorun edilebilir.

Üstelik "geçmişim sorun edilirse" diyecekseniz geçmişte hiç evlenmemeniz gerekirdi, şimdi de evlenmeniz hiç doğru olmaz.

Ben sizin ilk evliliğinizde çok acaip ilişkiler yaşadığınızı ve ayaklarınızın suya ilk evliliğinizle erdiğini düşünüyorum. Yoksa normal bir evlilik yaşayan hiç kimse bu kadar bunalmaz bana kalırsa.
0
muhayyer divan
(18.07.24)
Bekar kadinlara yönel hocam, bosanmis erkeklerden hoslanan tonla kiz var.
0
Yourcousinmarvinberry
(18.07.24)
Hiç evlenmemiş bir kız arkadaşım boşanmış bir erkekle evlendi. Evlenmeden önce öyle değildi ama evlendikten sonra her gün adamın hayatını zehir edişini izliyorum. Şimdilerde boşansam mı acaba bile diyebiliyor.

Böyle bir kaygınız varsa lütfen evlenmeyin. Hem kendinize hem karşıdaki kişiye bu durumu yaşatmayın.
0
respect
(18.07.24)
bu hasar takintisi ikinci al arac piyasasinin bile icine etti.

eyyorlamam bu kadar, selametle.
0
cooperr
(19.07.24)
"Siz anlamışsınızdır" yazmışsın ama anlamadım.

hani bekar olsan neyse de, kendin de evlenip boşanmışsın..
0
tabudeviren
(19.07.24)
bakacağın tek şey ayrılma sebepleriniz. kafanda bunu analiz edip anlaşıp anlaşamayacağınızı düşünmek.

kadının bedenine yapılan fantezileri aklına getirip kıskanır mıyım diye soruyorsun. hiç eğip bükmeye gerek yok. senin bedenine de başkası dokundu. karşı tarafta aynı şeyleri düşünebilir. bu kendi içinde çözeceğin bir mesele.
0
xrated
(19.07.24)
Bir de cevap veriyo, sus! tüü allah senin belanı .... :)

Şaka bir yana sevmesen zaten evlilik düşünmezdin. Sevdiğin için sorun ettiğin konuyu kafanda çözebilecek görüştesin diye düşünüyorum. Yetiştirilme tarzın farklı olabilir, ama kendi kafa yapını kırabilecek kişi de sensin.

O yüzden seviyorsan, değer veriyorsan evlen hocam, gerisi fasa fiso..
0
artci sarsinti
(19.07.24)
gnosis +1
0
baldan kaymak
(19.07.24)
Erkeklerin kendilerine hak gördüğünü kadınlara suç veya kusur görmemesinin bilmem kaçıncı örneği. Bu zihniyetin boşanmış olmakla alakası yok, eski sevgililer için de aynı kafadasınız muhtemelen. Bunlar belli bir yaştan sonra değişmez, evlenip kadının hayatını da zehir etmeyin.
0
moonie
(19.07.24)
Bosanmis kadin redflagdir hocam. Bosanmalarin %70 ini akdinlar baslatir. Memnuniyetsizlik gostergesidir bu. Ilerde tatmin edemezsiniz. Nafaka vs ugrasirsiniz
0
lapaz
(19.07.24)
Usttekileri salla gec tc'de kadinlar acayip kollaniyor hukuk karsisinda. Nafaka odeyen var mi bunlar arasinda
0
lapaz
(19.07.24)
ben aynı adamdan 2 defa boşanmış bir kadın ile evlilik düşündüğüm bir yola girmiştim. ciddi travmalar yaşamış , şiddet görmüş , aldatılmış, alkolik bir eski eşi var. biz ilişki içindeyken adam 3. defa evlenmek için kapılara dayanıyordu.

sevgilim tabi ki yüz vermedi ve kapıyı gösterdi. ancak ilişkimiz , sevgilimin ayrılık blöfü yapması ve benim kapısında yatıp içip içip dağıtmak yerine , ayrılığı kabullenip usulca çekip gitmem sebebiyle bitti.

demem o ki, hiç kıskançlık yapmasanız bile , siz eski eşten çok daha iyi olsanız bile , ilişkide olduğunuz insan eski eşinin "karaktersizliklerini" bile özleyip sizinle kıyaslayıp , sizden aynı karaktersiz davranışları bekleyip ilişkinizi ateşe atabiliyor.

eski eşini tamamen unutmuş(anılarda kalacak şekilde - özlemeyecek şekilde) , görüşmeyi irtibatı tamamen kesmiş bir kişi ile hiçbir problem yaşamazsınız. retroaktif kıskançlık belli bir yaştan sonra sürdürülebilir bir davranış paterni değil, bunu değiştirmek zorundasınız , er yada geç.
0
loch ness
(21.07.24)
"Boşanmış ve 2. Evliliğini boşanmış bir kadınla yapmış olan arkadaşların cevap vermesini rica ediyorum."

duyuruda zaten 3-5 kişi var, bir de bu tanıma uyan kaç kişi çıkar :)
0
nuisance2
(21.07.24)
Orta doğuda sıradan bir başlık

Cevap: Çok şükür ben her haltı yiyip de hiç ilişkisi olmamış kadın bulayım diyen bir zihniyetten gelmedim.

Benim de 10 küsür ilişkim olduysa geçmişte, eşimin de olmuş.

Bunu övünmek için söylemiyorum fakat benim olduysa onun da olmuştur tabii ki 30una kadar diye düşündüm. Hiç sorun etmedim, geçmişteki ilişkiler de hiç önümüze gelmedi. Aksine iki tarafın da bir şeyleri deneyimlemiş olmaları faydalı bile oluyor.

Eşlerinin/sevgililerinin geçmişteki ilişkilerini dert edenler, eğer kendi geçmişteki ilişkileri olmasına rağmen bunu dert ediyorsa umarım tüm delilleri ortadan kaldırıp bir de üstüne kızlık zarı diktirme ameliyatı olup eş arayan hanımlarla karşılaşırlar <3
0
ananiyimioguz
(21.07.24)
sen eski karını unutamamışsın ve yansıtma yapıyorsun diye yorumladım.
0
titanyum22
(22.07.24)
(6)

Dukkan ve kira getirisi

baldur2
Istanbul'dan 2,5 ya da 3 milyon civarina alinacak bir dukkandan ne kadar gelir beklenmeli sizce? 20-25 bin lira?
Istanbul'dan 2,5 ya da 3 milyon civarina alinacak bir dukkandan ne kadar gelir beklenmeli sizce? 20-25 bin lira?
0
baldur2
(18.07.24)
lokasyon neresi? dükkanın büyüklüğü nedir? ne için kullanılabilir .. bunlar çok önemli.
0
ferenc
(18.07.24)
25 falan getiriyorsa gayet iyi.

20 yılda kendisini çıkarması beklenir. yani 240 ay. bu kurala göre 10,5-12,5 aralığı görünüyor.

bu tabii tam uymak zorunda değil. şayet 25 alabiliyorsanız, bu sayede 10 senede yatırdığınızın karşılığını alırsınız bu da çok iyi tabii.
0
gurur
(18.07.24)
14-15 yıla böl. Aylık kaça vermen gerektiğini bulursun.
0
ramazanali
(18.07.24)
İçinde kiracı olan güncel ederi 3-3,5 olan bir dükkan için emlakçı boş olsa 35-40a kiralanır dedi. İçeride eski kiracı olduğu için ancak 1 ay önce 20 oldu kirası.

1 hafta önceki konuşma, çıkarım yapmaya yardımcı olabilir.
0
nwnd
(18.07.24)
Nwnd ye katılıyorum .
0
dunyatuhaf
(18.07.24)
yaptigim bazi dandik hesaplara gore tr'de evler parasini yasklasik 30 senede, dukkanlar 20 senede cikartiyor.

yani 3 milyonluk bir dukkanin kirasi 12500-15000 bandinda olur.
0
cooperr
(19.07.24)
(17)

İnsanlar neden cruise/gemi turlarına gidiyor?

ermanen
İnsanlar neden cruise/gemi turlarına gidiyor?bana çok saçma ve gereksiz geliyor. okyanusun ortasında olma, kısıtlanılmışlık, belli kalabalıklara mazur kalma, fırtınaya yakalanma riski, gemide salgın riski, batma riski, limanda durunca belli saatte dönme kısıtlaması ve gemiyi kaçırma riski vs. benim
İnsanlar neden cruise/gemi turlarına gidiyor?

bana çok saçma ve gereksiz geliyor. okyanusun ortasında olma, kısıtlanılmışlık, belli kalabalıklara mazur kalma, fırtınaya yakalanma riski, gemide salgın riski, batma riski, limanda durunca belli saatte dönme kısıtlaması ve gemiyi kaçırma riski vs.

benim hiç ilgim yok mesela. tembel tatili gibi ama limanda durunca da koştur koştur yapacaksın. tatil köyü çok daha iyi olur dinlenme tatili olacaksa.
insanların niye ilgisi var? sizin var mı?

not: neden kapadokya'ya gidiyorlar sorusundan esinlendim. cruise turları çok daha rererö.
0
ermanen
(17.07.24)
Çünkü normalde lokasyon degistirmek bissuru iş. Araba ya da uçağa binicen, yolculuk, valiz. Bu haliyle sen havuzda serinlerken birden başka ülkede oluyosun <3
0
abuzer
(17.07.24)
Bu aktivitenin altında bayağı primitif bir dürtü de var gibime geliyor. Hani 150 yıl önce yaşasa balina avına çıkacak insanların torunları paraya kıyıp bir çılgınlık yapıyor gibi.
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
Bu arada param olsa ben giderim. Dedem de Jack London değil ama ben giderdim. Bence bayağı heyecanlı bir aktivite.
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
Cruise fikri çok güzel. Ben duruyorum ama etrafım değişiyor.

Müthiş bir oteldeyim. Bu müthiş otelin kapısından her çıktığım gün başka bir şehre açılıyor kapı. Hem de hiç seyahatle, eşyalarımı toplayıp yeniden odamı düzenlemekle vs. uğraşmadan oluyor bunlar.
0
michael_knight
(17.07.24)
Cruise benim çocukluk hayalim sadece yalnız gitmeye çok korkuyorum denizden biraz korkarım :)
Yanıma gelecek bir yoldaş bulduğumda planlama yapmayı çok istiyorum.
0
mutekebbir
(17.07.24)
@abuzer

cruise'a giderken de çoğu insan oraya seyahat ediyor bi şekilde. sonra onun uzun sırasını bekleme ve yerleşme baya meşakkatli bence. cruise'lar tatil köylerine göre daha kalabalık. havuzları tıklım tıklım genelde öeh.

limanda durunca da koştur koştur görüyorsun karadaki yerleri. pek görmüş gibi olmuyorsun o yüzden.
0
🌸ermanen
(17.07.24)
Herkesin şehir gezme anlayışı bir değil ya. Müzeleri hariç tut, dünyadaki herhangi bir şehri 10 saatte "gezerim". Yani tırnak içine aldım çünkü tabii ki her yerini göremeyeceğim onlarca şehir var ama en azından ortalama turistin görmesi gereken her yeri görürüm, iki öğün güzel yemeğini yerim, bi de içkimi içerim mis gibi.

Cruise turu yapan adam da en meşhur yerlere bakıp çıkacak kafada işte. Otel tatili yaparken denizde gezip iki de şehir görürüm diye yapıyor. Hiç Cruise gezisi yapmadım ama baltık denizinden geçmiştim 12-13 saatti sanırım, o bile aşırı keyifliydi manzarası, çok da turistik olmayan o gemide bile yapılacak aktiviteleri falan. Şöyle kaliteli bi cruise gemisiyke karayipler fena akardı yani :d
0
nundu
(17.07.24)
benim çok istediğim bir şey. okyanusun/denizin ortasında olma fikri süper. ayrıca koy koy, liman liman, şehir şehir geziyorsun. çok güzel.
0
benarrivo
(18.07.24)
benim hayalim. tam da okyanusun ortasında olma fikri çok hoşuma gidiyor. o histen çok hoşlanacakmışım gibi geliyor. onun dışında da, odanda otururken camdan dışarı bakınca deniz göreceksin, yeri geldiğinde deniz ile karışık kıyı göreceksin. çok güzel bir histir. kısıtlanmışlık hissinin rahatsızlık derecesine varacağını sanmıyorum, panik atak vs. muzdaribi değilseniz.

tembel tatili ne demek onu da anlamadım :)
0
ahm1
(18.07.24)
Farklı bir deneyim. Bana da çok iyi bir fikirmiş gibi gelmiyor ama gidilir.
0
sevilen progressive türkücü
(18.07.24)
yuzen otel gibi zaten, mis

bence tam tersi insanlar neden cruise tatili yapmiyor, ulkemizde neden populer degil, onu anlamiyorum
0
foster
(18.07.24)
Katılanlar genelde yaşlı oluyor, o kadar sarkmış meme, kol ve kırışık surat görmek istemiyorum. Özellikle havuzda :) Yoksa çok beğendiğim bir konsept.

Alternatif olarak; kafa insanlarla veya aileyle karışık bir kaç gün - bir hafta tekne, gulet gezisi çok keyifli oluyor. Tavsiye ederim.
0
gabe h coud
(18.07.24)
ortalama olarak baya ucuz, yemekler iyi, servis iyi, normalde arabayla/ucakla gidemeyecegin adalara ulasim imkani, hicbirseyle ugrasmadan kafa rahat tatil yapma imkani, daha sayayim mi? :)

bir kere gittim, inanilmaz keyifliydi ki dandik 4 gunluk bir turdu. imkanim ve vaktim olsa yarin tekrar giderim.
0
cooperr
(18.07.24)
İlgi ile alakalı katıldık beğendik gayet lüks rahat geçti
0
basond
(18.07.24)
Fiyat performans orani muthis ayrica. Resmen luks bir tatil yapiyorsun. Onu yapma, bunu yapma, ne yapacak insanlar?
0
baldur2
(18.07.24)
Öncelikle Icon of the Seas gemisine bakmanı tavsiye ederim. Youtube'da videoları var.

Gemi turunu sadece 10 gün gemide hapis geçiriyorsun gibi düşünme. Örneğin dediğim gemi Miami'den kalkıyor, turuna göre Bahamalar, Meksika, Honduras, Porto Riko gibi bölgelerde demirliyor, gün içinde oralarda gezme, okyanusa girme, beach club'larında takılma imkanın oluyor. Bunu yaparken de valiz topla, yola çık, havalimanına git derdin olmuyor.

Gemideki aksiyonlar sınırsız. Çeşit çeşit restorantlar, aqua parklar, havuzlar, akşam çeşitli gösteriler, casinolar, canlı müzikler, publar vs vs gerçekten sınır yok.

Benim bahsettiğim Royal Caribbean turları. Avrupa tarafındakilere yorum yapamıyorum ama incelediğim turlarda gemiler daha küçüktü. Soğuk birkaç ülkede gemiyle tur atmayı tercih etmezdim.
0
Lethe
(18.07.24)
1 kere gidersen müdavimi olursun yatağından kalkıp en geç 10 dakika içinde ulaşamayacağın aktivite yok.
0
iwasbornonamountainside
(18.07.24)
(21)

Sizce insanlar tek eşli mi?

sekizdokuzon
Sadakat bir ödev midir? Ahlaki olduğu için mi tek eşlilikten yanayız?Atış serbest! Teşekkürler.
Sadakat bir ödev midir? Ahlaki olduğu için mi tek eşlilikten yanayız?

Atış serbest!

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(17.07.24)
Hayir degiliz. Òyleyiz diyen salliyordur.

insanlar sirf yalniz ölmemek için evleniyor yoksa bir ömür tek partner ile geçmez.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.07.24)
Bence bunun kesin bir cevabı yok. Tek eşli olmaya müsait olan da var olmayan da. Çoğunluk değil bence ama modern dünyada tek eşli olmayı gerektiren kanunlar, ahlaki olarak yaratacağı imaj gibi sonradan insanlığın öğrendiği sebeplerle tek eşli olmaya çabalayan çok insan var.

Sadakat ise bir borç. İki kişi bir söz veriyorsunuz tek eşli olacağız diyorsunuz birbirinize ama sonra bir tanesi sözleşmeye aykırı davranıyor ve bunu da söylemiyor.
Yani dürüst değil ama olsa, belki diğer tarafta bunu bilse o da bu çabaya devam etmek için uğraşmayacak. İşte herkesin mabadı rahatını bozmayı yemiyor ve hayatı boyunca birini sömürüyor hem de bir zamanlar sevdiği birini. Bu bir problem kişilik problemi.
0
Kediyi üzdün
(17.07.24)
Evrimsel açıdan bakınca tek eşlilik insan doğasına uygun değil (hem kadın hem erkek için); temel gudumuz en iyi geni bulup, onunla çocuk yapıp bir sonraki nesle aktarım yapmak. E bu noktada ne kadar çok kişi, o kadar çok şans anlamına geliyor. Kadınlarin yumurtlama döneminin dışarıdan anlasilmamamasi bile bu mekanizmaya hizmet ediyor.

Dolayısıyla biyolojik olarak tek eşli değiliz ama modern dünya şartlarında, prefrontal lobun da gelismesiyle üst benlik, ahlak, toplumsal kabul gibi kavramlar da gelişti. Bu noktada iç gudulerimizi ikinci plana atmayı (basarabildigimiz kadar) öğrendik. Sonuçta çıplak da gezmiyoruz artık.
0
fraise
(17.07.24)
Bu bir spektrum, evlilik kurumundan sosyal inşalardan bağımsız, gerçekten içinden gelerek tek eşlisi de olacak çok eşlisi de
0
grimavi
(17.07.24)
Ben tek eşliyim ve sadakatin değil belki ama dürüstlüğün bir ödev oldugunu düşünüyorum. İnsan doğası argümanı sıkıntı: naturalistic fallacy. Etik (ahlak felsefesi) bilmeyenler insan doğası argümanına dayanıyor ama bildiğin hayvanları kendi ahlaki tutumlarına rol model alma sorunu. Ahlak rasyonel varlıklar için vardır ve rasyonalite binlerce yıldır insanı hayvandan ayıran bir nitelik olarak ortaya konur.
0
prole
(17.07.24)
Normalde değiliz ama günümüz şartlarında bazı duyguları bastırmak gerekiyor bununun için de evrimle birlikte ego süper ego id gibi içgüdüler gelişmiş boşuna gelişmemiş bunlar bir amaç var gördüğün herkese çökmeye yeltenme diye var, mağara devrini geçtik.
0
Bir ben var benden şurada
(17.07.24)
Bir kuğu ya da penguen kadar olamadık mı?

Et yiyen sinekler tek eşli örneğin. Kısırlaştırılmış erkek sinekleri diğer sineklerin arasına attığınızda sinekler bir başka sinekle birlikte olmuyor. Nüfusları bir iki nesilde sıfırlanıyor.

Bunları niye örnek veriyorum, biyolojik ya da evrimsel, hayvani içgüdü olarak düşünürsen, bunlar bizden daha hayvani, survival of the fittest hani?

Tek eşlilik doğamızda yok diyenler kendi yüzeyselliğini tümevarıyor.
0
gabe h coud
(17.07.24)
İnsan evrimini sinekle bir tutacak kadar yüzeysel değiliz çok şükür.
0
Bir ben var benden şurada
(17.07.24)
Tek eşli olduğumuza inanmıyorum.
Kendimizi öyle zannediyoruz.

Sadakat önemlidir ama ya, karşılıklı haberli olunmalı baştan öyle anlaşılmalı ya da ilişkiye hiç başlanmamalı.
Aldatma dünyadaki en aşağılık durumlardan biri.
0
mutekebbir
(17.07.24)
Ben insanların tek eşliliğe yatkın olduklarını ama karakter desteği olmayınca sadakatsizliği de normal gördüklerini düşünüyorum.

Şahsım adına tek eşliyim. Bekarken hep aklıma takılırdı acaba sadakatli olabilir miyim vs diye. Ama evlendikten sonra karşı cinse ilgim sıfırlandı. Sadece kocama karşı çekim hissediyorum. Çok ilginç ama bunun da insan/kadın doğası olduğunu düşünüyorum.
0
kaptan maydanoz
(17.07.24)
Bence değiller. penis bile vakum etkisi yaratacak şekilde evrimleşmiş. yani biri gidip döllüyor sonra sen birlikte oldun diyelim, içerideki spermi dışarı atıp kendinininkini bırakabiliyorsun. tabi çok zaman geçmemesi gerek diye düşünüyorum :D yani orada bile mücadele hakim.

fakat aile kurumu, toplum kuralları, din falan derken düzensilikten düzene doğru kavramlar kurgulamışız. akıl mantık veya inanç yolundan gittikçe tek eşlilik yaygınlaşmış.

ben şahsen tek eşliyim. nerede cokluk orada b*kluk olduğunu düşünüyorum. daldan dala atlayınca dalların artık sıradanlaştığını ve zevkin düşeceğini, sonra işte insanın başka fantezilere kayacağını düşünüyorum.

o yüzden tek eslilik bende ve çoğu insanda kafa rahatlığı sağlıyor. ama akıl ve mantığımız çok gelişmeseydi bence çok eşli olurduk. yine belli koloniler halinde takılırdık ama yine de birden fazla partner seçme durumu olurdu. özellikle de sürünün en güçlüsü en savaşçısı için millet sıraya girerdi.

ki biraz geçmişe gitsek bu olay çok uzak da değildir yani.
0
ananiyimioguz
(17.07.24)
insanlığın güzelliği burada; tek eşlisi var, çok eşlisi var, hiç eşlisi var <3 çocuk isteyeni var, çocuk büyütmek için doğanı var, asla istemeyeni var, olsa da olur olmasa da olurcusu var. sevebileni var, travmalarından dolayı sevmek isteyip kaçanı var, kendine göre seveni, başkasına göre sevmeyeni var, hiç sevemeyeni var.

ahlak ve sadakat sorularının cevaplarını bilmiyorum. benim için önemli olan, karşıya kendini anlatabilmek ve ilişki içerisinde olduğun kişinin rızası dahilinde hareket etmek.
0
mizore
(17.07.24)
tek esli degiliz tabiiki.
ahlak, toplum baskisi, modern toplum kurallari, coluk cocuk isleri, hastalik kapip geberme riski, vs..
0
cooperr
(17.07.24)
Tek eşli. Cybh korunmak için de tek eşli olmak gerek. Çok eşli olmak psikolojik açıdan yorucu
0
pembediken
(17.07.24)
Hayvandan farkı olmalı bence insanın. Seks amaçlı partner olarak bir araya geliniyorsa çok eşlilik normal olabilir, tercih meselesi ama evlilik ya da sevgililik durumlarında sadakat olmayınca en yakınıma bile güvenemeyeceksem neden yaşıyorum hissiyatı çöküyor bünyeye ya. Sadakat karakterdir bence.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(17.07.24)
gercekten tek esli insanlar oldugu icin bi onermeyi reddedemeyecegim ama insanlar durust mudur gibi bi soru. normalde icgudusel olduguna inanmadigim ama yapildiginda uyumlu ve huzurlu hissettiren bir sey
0
ala09
(17.07.24)
Tek eşli derken hayat boyu bir kişiyle birlikte olmak mı yoksa ilişkide olduğu süre içinde bir kişiyle birlikte olmak mı? İlki ise büyük oranda tek eşli sayılmıyoruz. Ayırdı zor.
0
beetlejuice
(18.07.24)
Tek eşliyim.
0
numlock
(18.07.24)
toplumun dayatmalarindan biri olarak görüyorum. cocuk yetistirmek icin odagin dagilmamasi lazim, bu acidan faydali görünmüs olabilir belki.
acik iliskiler de giderek artiyor aslinda bir yandan.

herkes farkli farkli ve farkli dönemlerimiz olabiliyor.
0
robert bosch
(18.07.24)
Evrimmiş, insan doğasıymış falan filan bu işleri geçin. insan tek eşlidir.Çokeşliliği savunan insan zevklerinin esiri olmuş bir insandır. Ben evli değilim evlensemde başka kadınlara falan bakmam bile, başkasına da çekim hissetmem.
5-10 yıl önce bir olay okumuştum internette. 1979 sovyet-afgan savaşında bir rus pilot kayboluyor. karısı, ailesi herkes öldü biliyor pilotu, 31 yıl sonra pilotun hayatta olduğu ve ölmediği anlaşılıyor. Rus pilotun karısı hiç evlenmemiş ve kimseyle sevgili olmamış. Böyle insanlara hayranlık besliyorum ve çok saygı duyuyorum.
0
komando kani var bende
(18.07.24)
sadakate ödev ve zorunluluk olarak bakarsanız bir noktada herkes pes eder. içten gelecek. içten gelmesi için de dinamikler biraz şans biraz çaba ile oluyor. yani mesela bir merak anlık çekim için falan aldattınız diyelim partnerinizin üzülmesini göze alabiliyor musunuz? ona kıyabilecek misiniz? yok zaten partnerinize bir çekim sevgi muhabbet hissetmiyorsanız zaten siz bitmişsiniz demektir ayrılın gitsin.
0
iwillsee
(18.07.24)
(4)

yurtdışında 200.000$ ve üstü para ödülü kazanınca hesaba nasıl atıyorlar?

Zetnikov
şunu demek istiyorum mesela türkiyede yaşayan birisi amerikada bir yarışmaya katıldı 1.oldu yüzbinlerce dolar kazandı ( cok para örneği vermek istedim ki durum dahada zorlaşsın.)parayı nasıl hesabına gönderiyorlar yada yatırıyorlar?çünkü TR hesabına gönderseler kesinti falan oluyor diye biliyorum ba
şunu demek istiyorum mesela türkiyede yaşayan birisi amerikada bir yarışmaya katıldı 1.oldu yüzbinlerce dolar kazandı ( cok para örneği vermek istedim ki durum dahada zorlaşsın.)

parayı nasıl hesabına gönderiyorlar yada yatırıyorlar?

çünkü TR hesabına gönderseler kesinti falan oluyor diye biliyorum baya

farklı bi yöntem mi var acaba?
0
Zetnikov
(17.07.24)
200bin alti ustu fark edecegini sanmiyorum, benim komsu her sene las vegas'a poker turnuvasina gidiyor, en son $25000 aldi. ordaki hesabina yatiriyorlar, yarisini hemen devlet cokuyor zaten. kalani kendi lokal hesabina transfer etmis. Bir sonraki sene vergini yapip kesikleri verginin bir kismini kurtarabiliyorsun oranin vatandasi olmadigin icin, vs.
0
cooperr
(17.07.24)
@cooper

hocam mantıklı bir hesaba gonderme yontemı var mı?
amerıkan hesabımı acmıs da yatırmıslar?
ben TR hesabına nasıl gonderıyorlar onu merak edıyorum.
birde adam hangi bankaya acaba gondertmıs belki özel bankalar vardır hani komısyon az kesen vs?
0
🌸Zetnikov
(17.07.24)
@zetnikov

detay bilmiyorum yaw, saglamci biri oldugu icin tahminim ordaki bankalardan birinden hesap acmistir, oraya yatirtiyordur. Herif surekli gidip geliyor zaten kumar icin. Ordan da istedigin hesaba atarsin. Komisyon zaten sinek viziltisi olur. $50k parayi 15-20 dolara yolluyorsun.
0
cooperr
(17.07.24)
Amerikada yaşıyorum. Genelde böyle yerler çek verir. Çek banka hesabınıza yüklenir. Banka uygulamalarında fiziksel çeki hesaba yatır diye seçenek var. Ön arka foto çekip uygulamaya yükleyince para hesabınıza geçiyor.

Us banka hesabimdan tr hesaba göndermek swiftle 15 -20 dolar alır us banka. Bu arada Tr banka da komisyon alıyor. Bu sebeple para gelmeden önce tr bankayı arayıp swift gelecek komisyonu küçük bi miktara sabitleyin demek lazım.200 tl de onlar alır. Detay lazımsa özelden yazarsanz anlatrm
0
isminivermekistemeyensuser
(18.07.24)
(10)

su alırken ph değerine bakıyor musunuz?

Zetnikov
şöyle bi durum var. ph'ına bakıyorum ama bazı sular mesela 8,0 ph var bazılarında 7,1 ph var. düşük olanın daha az lezzetli olması gerek nasıl oluyorda daha dusuk olan daha lezzetli olabiliyor?mesela buzdağı diye bi marka var 7,1 ph. bu su harici su içemiyorum.
şöyle bi durum var. ph'ına bakıyorum ama bazı sular mesela 8,0 ph var bazılarında 7,1 ph var. düşük olanın daha az lezzetli olması gerek nasıl oluyorda daha dusuk olan daha lezzetli olabiliyor?

mesela buzdağı diye bi marka var 7,1 ph. bu su harici su içemiyorum.
0
Zetnikov
(17.07.24)
Alkali sular sağlıklı diye övülüyor (ki tartışılır) ama tatları bence de kötü. Benim favorim de Pürsu. Koçlara ait firma, Ali Koç bu kadar övmüyodur sağda solda. pH'ına baktım şimdi, 7,4'müş.

Ezcümle, pH'a bakmıyorum. Sevdiğim markalardan alıyorum. Sağlığa faydası da kesin değil alkali suyun
0
nundu
(17.07.24)
Hatırladığım kadarı ile ph en nötr konumu 7 idi 7-14 arası asitik 7-0 arası bazik oluyordu(yada tam tersi)

Ben bakmıyorum ph'a markasına bakıyorum
0
basond
(17.07.24)
@basond

0-7 arası asidik, 7-14 arası bazik. Ama alkali (bazikle aynı) denen sular genelde 8 civarı pH'a sahip.

@geveze

Saka hep çok lezzetsizdi ya
0
nundu
(17.07.24)
Ay valla götümde bile değil. Ona da dikkat edemem.
0
sparky
(17.07.24)
nope
0
cooperr
(17.07.24)
@nundu
@geveze yazar

bence saka suyu anormal derecede temiz ve berrak bi su. o kadar temizki suyun lezzeti yok. bu benimde dikkatimi çekti.

ama bazı sularda sanki dagdan akan su tadı lezzeti var.
0
🌸Zetnikov
(17.07.24)
Bakıyorum ama sırf meraktan yani susayınca oturup ph seçemem.

yan hiç aa bunun 8 miş 7 miş deyip bıraktığım olmadı.

hiç demeyim gerçi hayat bilgisi dersinden sonra bırakmışlığım varmıştır belki ilkokulda.
0
ananiyimioguz
(17.07.24)
@Mehmettheslim

özellikle yazın aşırı sıcakta, heliki garanti ambalaş olarak, cam şişede olursa ve buz gibi olmalı bu şekilde içersen lezzet kafası o zaman geliyor.
0
🌸Zetnikov
(17.07.24)
biraz meraktan bakıyorum.
İlla yüksek olsun demiyorum, ama aldığım bir suyun ph'ı 6,5 gibi bir şey çıkıncı almayı bıraktım.
Asidik de olmasın bir zahmet.
0
burfak
(18.07.24)
mide asidimizin pH,ı 1,5-3,5 arasında değişiyor. aslında 6.5 olmuş 7.5 olmuş çok bir şey değil. zaten çok asidik ya da çok bazik şeyler içemeyiz pH olarak ağız ve yemek borusunu tahriş eder.

Neden bazik daha iyi diyorlar onu bilmiyorum araştırmak lazım. Yoksa mideye gidince bir etkisi kalmnıyor pH'ının :)
0
jülsezar
(18.07.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.