Giriş
(45)

arkadaşımın evimden zeytinyağı çalması

la lykia
eski bir arkadaşım kahvaltıya gelmişti.evde zeytinyağının içinde duran iki küçük bidon milas yağlı zeytinı var, ondan çıkarmıştım. çıkarırken de anlatmıştım, "işte bu zeytin böyle yağın içinde duruyor, yağda durmazsa hemen küfleniyor, coğrafi işaret aldı daha yakınlarda" vs. diye. o gün kahvaltı yap
eski bir arkadaşım kahvaltıya gelmişti.

evde zeytinyağının içinde duran iki küçük bidon milas yağlı zeytinı var, ondan çıkarmıştım. çıkarırken de anlatmıştım, "işte bu zeytin böyle yağın içinde duruyor, yağda durmazsa hemen küfleniyor, coğrafi işaret aldı daha yakınlarda" vs. diye. o gün kahvaltı yapıldı, dağıldık.

ben bir süre sonra bir baktım o zeytinin içinde durduğu yağ yok olmuş, haliyle zeytin de küflenmiş.

eve de başka kimse gelmemişti. duruma hiçbir anlam veremedim. acaba ben tuvalete gittiğim bir ara arkadaşım biraz daha çıkarmak istedi de yağı mı döküldü, belki elinden kaydı, olur ya insanlık hali. ama öyle bir şey olduysa bana niye söylemedi? belki unutmuştur ya da utanmıştır dedim.

arkadaşıma nazikçe sordum: "bizim o gün çıkardığımız zeytinin yağı mı döküldü o gün? zeytinler yağsız kalmış küflenmiş" dedim. haa evet ya galiba döküldü biraz dedi o kadar.

çok tuhaf buldum tavrını. zeytin de o bölgeye giden birinin getirdiği zeytin, markette falan satılmıyor, üzüldüm haliyle, koca bidon zeytin çöpe gitti. ama yine de zeytinde değilim, tavır ve rahatlığı tuhaf geldi ama neyse dedim üzerinde durmadım.

aynı arkadaşım başka bir gün akşam oturmasına geldi. tuvalete gitmiştim. döndüğümde mutfaktaydı, ben de mutfağa yöneldim, bir şey lazım mı dedim. yok peçete alacaktım dedi, önümü kesti, yani mutfağa girmemem için. bir şey istiyorsan ben vereyim dedi. ben yine bir şaşırdım, ne alaka benim evimde, sen bir şey istiyorsan ben vereyim asıl diye düşündüm ama bir şey demedim. yok su alacaktım ben de dedim, girdim mutfağa.

mutfağa girdiğimde gördüğüm manzara: evinden iki tane cam kavanoz getirmiş, bizim diğer ikinci bidondaki zeytinin yağını onlara aktarmış.

ne yapıyorsun dedim? ya işte bu yağ fazla gelmiş zeytine, aktarayım dedim falan diye saçmaladı. dedim ne alaka, o zeytinler yağın içinde duruyor, diğeri zaten küflendi, anlattım sana. sen ne yapıyorsun bana bir anlatır mısın dedim.

bu sefer itiraf etti, işte benim yağım bitmişti, bu yağ da bu zeytine fazla gelmiş diye düşündüm, bir şey olmaz nasıl olsa diye birazını alayım dedim dedi.

diğer zeytinin yağını da mı almıştın dedim, çok az almıştım dedi.

o kadar afalladım ki, ne diyeceğimi, ne tepki vereceğimi bilemedim. yemin ederim zeytininde, yağında değilim tabii ki, ama evime giren çıkan insan, bu düpedüz hırsızlık değil midir? kendimi salak gibi hissettim.

siz olsaydınız ne yapardınız, nasıl tepki verirdiniz? arkadaşlığınızı bitirir miydiniz, konuşur muydunuz?

*** ekleme 1 ***

ön yargı olmasın diye yazmamıştım başta:

bu kişi çok eski bir çocukluk arkadaşım. aynı mahallede büyüdük, ailesini tanırım. ben tahmin ediyordum ama arkadaşım yakın zamanda itiraf etti; babası ve baba tarafı çok sorunlu tipler maalesef. evde psikolojik, ekonomik, fiziksel şiddetle büyümüş.

kendisinin de kişilik bozukluğu ve/veya psikolojik sorunları olduğuna ve son zamanlarda daha da belirgin hale geldiğine inanıyorum.

işsiz ve aylardır iş bile aramıyor ve her gün düzenli alkol alıyor.

ben biraz manevi destek olmak istemiştim kendisine. aylardır iş aramasına yardımcı oldum, derdini anlamaya çalıştım, konuştum vs vs.

benden zeytin ve yağ istese veya para istese verecek biri olduğumu da, sırt çevirmeyeceğimi, bunun da asla lafını yapacak biri olmadığımı çok iyi biliyor ama bence asıl derdi "istememek" idi çünkü isteseydi kendini ezik hissedecekti muhtemelen.

zeytini anlatma nedenim ise; böyle şeylere çok meraklı ve ilgili olmasıydı. kahvaltıda sofraya çıkarırken bu nasıl zeytin böyle diye sordu. zira dediğim gibi markette olan bir zeytin değil. ben de anlattım.

yağ miktarı: 2 tane 5 litrelik cam kavanozdu. yarısında zeytin vardı. sanırım her iki seferde de 2 litreye yakın yağ yapıyor. bu arada yazmayı unutmuşum. ilkinde de yağ almış, dökülmemiş. benim evden bulduğu boş bir pet şişeye almış.

*** ekleme 2 ***

olay günü yani evden henüz gitmemişken biraz sert bir tepki verdim ve konuştum. bu yaptığın çok yanlış, başkasının evinde yapsan adın direkt hırsıza çıkar, niye benden istemedin vs. gibi bir konuşma. o da evet, çok haklısın, salaklık bu yaptığım, ben de çok üzüldüm seni üzdüğüme falan dedi.

ama ben olay günü ciddi şok yaşadım. hani insanlar bazen der ya, olay anında bağıramadım diye. o kilitlenme hissi nasıl bir şeymiş direkt yaşadım. insan birkaç dakika içinde aa 20 yıldır tanıdığım insan hırsızmış diyemiyor. gerçek anlamda afalladım.

olayın üzerinden birkaç hafta geçti şu anda. olaydan 1 hafta sonra ben bir mesaj attım. kendisini iyi görmediğimi, arkadaşı olarak destek olmaya çalıştığımı ama benim de yapabileceklerimin sınırlı olduğunu, düzenli ve az olmayan miktarda alkol alımının uzun vadede illaki ciddi sorunlara yol açacağını, en kısa sürede profesyonel destek alması gerektiğini nazikçe yazdım.

tamam konuşalım falan dedi ama o zamandan beri ben uzak duruyorum, o da bir tuhaf davranıyor. tersliyor, sonra şaka yaptım diyor. ben de biraz kaçtım açıkçası. zaten hakikaten işlerim de çok yoğundu ama biraz da bahane edip görüşmedim. eve zaten davet edemem artık.

bu arada ben psikoloji mezunuyum ama klinik uzmanlığım yok, terapi eğitimi de almadım. onun için tam bir yorum yapabilecek ya da tanı koyabilecek durumda değilim ama aklıma gelen şeyler var tabii.

son zamanlarda tam olarak şöyle bir tablo çiziyor: sürekli bir haklılık hali var. eleştiriye karşı çok hassas. her şeyi biliyor, herkesten farklı, herkesten zeki, kimse onu anlamıyor. evden çıkmıyor, kimseyle görüşmüyor ve sıkı alkol alıyor. işsiz ve iş aramıyor. şimdiye kadar yaptığı birikim ile geçiniyor. (erkek, yaş 38)

yani baya bitik bir halde aslında. biz de pandemide çok görüşmemiştik. sonra birkaç şey oldu, ben iş aramasına yardımcı oldum, bulduk da iş ama oradan da 2 günde gönderdiler. hatta patron demiş ki, sen çok tuhaf bir tipsin, adını koyamıyorum ama sana güvenemedim, birlikte çalışamayız. belki orada da birşey yaptı bilemiyorum.

benim de bundan sonra görüşmeye niyetim yok zaten.

çocukluk arkadaşımdı, eskiden böyle biri değildi. bir şeyler yapmaya çalıştım, sırtımı çevirmek istemedim bu haldeyken ama çoğu kişinin dediği gibi kimsenin doktoru değiliz, yapabileceklerimiz sınırlı.

yani öyleyken böyle...
0
la lykia
(14.06.24)
Zeytinyağı çalan arkadaş mı olur yahu? O an evinizden ve hayatınızdan kovmanız gerekir o kişiyi. Kovdunuz değil mi?
0
pispinti
(14.06.24)
Bunun adı hırsızlık.
O kişiyi evinize de almayın, yakınınıza da almayın. İletişiminizi kesin.

Basit bir zeytinyağı kaybetmek değil insanı sürekli tedirgin edecek bir şey. Kendi evinde böyle bir olay olunca insan kendini savunmasız ve çaresiz hisseder.

Ben olsaydım "Bence bu hırsızlık ve asla kabul edebileceğim bir şey değil. Seninle arkadaşlığımı sonlandırıyorum." derdim. Siz de öyle deyin hatta umarım o anda söylemişsinizdir bunu.
0
michael_knight
(14.06.24)
Ohaa cok urkutucu bence ya, gercekten insan ne tepki verecegini bilemez. Ciddilesip hadi ordan siee deseydiniz iyi olurdu, direkt arkadasligi bitiririm tabii ki konusmak ne demek.
0
Feriyaanim
(14.06.24)
evime davet etmem. özellikle görüşmem. karşılaşırsam selam selam. çok çok yakın arkadaşlarıma da anlatırım.
0
elorelia
(14.06.24)
hocam zeytinin yağını çalan kişi kesin başka şeyler de çalmıştır. bu şahsın size gelmesi sonrası kaybolan eşyalarınız oldu mu bir onu düşün bence.

her halükarda da şahsı hayatınızdan çıkarın, kabul edilebilecek bir davranış değil bu zira. ayrıca "bir anlık şeytana uydum" gibi bir durum da yok, hazırlık yapıp evden şişe getirmiş diyorsunuz. böyle birine zerre güven olmaz bence.
0
shadowfollower
(14.06.24)
elorelia +1
0
jülsezar
(14.06.24)
Arkadaşınız olduğu için belki daha geniş perspektiften bakamıyorsunuz ama insan sadece zeytinyağı çalmaz. Sizden istemek yerine gizli kapaklı çalmayı tercih etmiş. Huydur bu. Görüşür müsünüz bilmem ama evinize sokmayın okurken rahatsız oldum.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(14.06.24)
çok kötü ya, o kişiyi bir daha evine sokmamanı ve hatta iletişimi tamamen koparmanı gerektirecek bir durum bence bu. resmen hırsızlık.
0
hrskrs
(14.06.24)
Hırsızlık.
Hayatımdan çıkarırım. Böyle bir insana nasıl guveneceksiniz? Ya başka şeyler de çalarsa?
"Ya param bitmişti sende fazla varmış"
0
logisticsmanager
(14.06.24)
herkesin aksine yorum yapacağım. herkes dışarıdan bir insan olarak kesin ve net kıssas istemiş, ama arkadaş var arkadaş var. bazen bazı insanlara karşı o kadar radikal olamıyorsunuz. benim de evime gelen arkadaşlar oluyor. şeytana uymuştur, salaklığına denk gelmiştir, idrak edememiştir vs...o yüzden herkese ikinci bir şans veririm. tabi bu karşıdakinin ne kadar üzüldüğü, sıkıldığı, pişman olduğu ile paralel. eğer bu dediklerim varsa ikinci bir şans veririm. eğer iflah olmaz, rahat biriyse her zaman yapıyor ve yapar demektir. direkt yol verirdim. hatta etrafımdakilere de rezil ederdim herkes dikkat etsin diye.
0
buenosdias
(14.06.24)
ya hırsızlık deyip kriminal tarafına yüklenmeden bu bence direkt mallık. istiyorsan söyle ya zeytinyağı çalmak ne sjkdhfsd ben olsam hırsız da hırsız diye anlatmam da böyle tuhaf hasta değişik biri olduğunu anlatabilirim belki yakın arkadaş çevreme, o da daha çok gülmek için jhgd ve kendisiyle de tabii sohbeti keserim. başka şeyleri almış mı bi kontrol bence de manyak belli ki.

edit: ön yargı dediğiniz şey arkadaşı tamam normal değil ama biraz anlaşılır kılıyor. cidden hastaymış adam.. grimavi ve paintovaa hak verdim, bu hikaye karşılıklı acayiplik olmadan zor.
0
nic cage
(14.06.24)
ovdugun birsey oldugu icin, bana hirsizliktan daha cok sana gicigi var da zarar mi vermek istedi diye dusundum.
0
durgunfoton
(14.06.24)
nic cage +1
Bize göre tabii ki hırsızlık da, benim evime giren çıkan bir arkadaşım bunu yapsa mal mısın aq diye ensesine vurur dalga geçerim. Sonra da neden böyle bir mallık yaptığını anlatması için sıkıştırırım.

Tuhaf bi davranış kesinlikle, hırsızlık gözüyle bakmayabilirim ben de yakın bir arkadaşım bunu yapsa.
Biraz köylü kurnazı, sinsice bir hareket; bu huylarla uyuşan genel bir tavrı varsa bu insanın dikkat etmek gerekebilir.
0
Bruce
(14.06.24)
bu suçtan ceza evinde yatanlar var. aydın bölgesinde yaşıyorum, zeytinyağ hırsızlığı çok yaygın burda.
0
mikahakkinen
(14.06.24)
korkunç ya, bir de böyle bir insanı evime almış olma fikri içimi ürpertir dururdu.

planlamış bi de, evden cam şişe getirmeler falan. daha fazla vakit geçirse, başka şeyleri gözüne kestirse küçük küçük soyacaktı demek ki. asla görüşmem, yakınımdan bile geçirmem.
0
ofelia
(14.06.24)
evinden direkt kov bu hırsızı.
bu yarın senin evinden paranı, pulunu her şeyini çalar.
yuh ya ben tutar küfür ederek kovardım evden.
ayrıca herkese hırsız olduğunu söyle durumu anlat.
başkasının evinden ufak çaplı neler çalmıştır bu aklın durur.
bak konu çok önemli herkese söylemezsen vebali senin boynuna.
0
OgutucuRecep
(14.06.24)
hırsızlık bu. arkadaşın hırsız, kleptomanyak veya düpedüz mal. böyle birisi oldugunu bu zamana kadar nasıl anlayamadın hayret. evine nasıl alıyorsun böyle birisini, evinden başka şeyler de almıştır bu. almadıysa da alır yani, güvenemezsin ki.

yapacağım şey, bir daha asla evime, arabama almamak. yakınlarıma anlatmak. mümkün oldugunca az muhatap olmak.
0
abelardo
(14.06.24)
Evime gelecek kadar yakın arkadaşım beğense ve istese gerekirse tamamını veririm o yağın ama benden çalınca ı ıh. Kavanozdaki yağı geri boşaltıp yollarım kapıdan.
0
nawar
(14.06.24)
Ben hırsızlıktan fazlasını gördüm bu olaylarda. Şöyle ki ilk bidondaki zeytinyağını zeytinler küflensin diye lavaboya dökmüştür. Sizin açıklama yaptığınız gün yapmışsa yanında zeytinyağını koyacak kap vs yoktur çünkü. İkincisinde de yine zeytinler bozulsun amacı var ama zeytinyağı da boşa gitmesin istemiş. Arkadaşınızın amacı hırsızlık değil kötülük yani. Belki sizi kıskandığından da yapıyor olabilir
0
gnosis
(14.06.24)
ikiniz de acayipsiniz. zeytinyağını almışsa ve sana söylememişse salaklık yapmış. muhabbeti azaltırsın en kötü ihtimal. bu kadar büyütmelik bir şey göremiyorum
0
paintov
(14.06.24)
Koşarak uzaklaş ondan.
onu tanıyan arkadaşlarınıza da söyleyin :
- eve geldiğinde yağlarınızı bodruma saklayın.. diye.

@paintov ,
bu tür hırsızlıklar başka hırsızlıklara gebedir.
0
diyecevaplandı
(14.06.24)
Yalnız hocam senin arkadaşına zeytinyağı şovu yapman da gereksiz olmuş, ona da bir hediye boyu alırsın o zaman bilgi verirsin anlarım da

ikiniz de tuhafsınız+1
0
grimavi
(14.06.24)
ya bırak gitsin
insanlar kendini kurtarmak istemiyorsa sen niye fazlasını yapıp kurtarmaya çalışasın ki
0
OgutucuRecep
(14.06.24)
Herkes gerekeni söylemiş zaten ben de ne kadar bir yağ onu merak ettim? 1 litre filan mıydı yoksa daha mı fazla?
0
yenibirgüzelnick
(14.06.24)
bence de hirsizligin disinda birde cekememezlik gibi bir seyde olabilir gibi gorunuyor. korkunc bir durum gercekten, ozel alanin ihlali
0
foster
(14.06.24)
Arkadaşınızın psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyorum (kleptomani) kendisi ile konuşup tedavi olması için ikna edin. Böyle bir durumda nasıl tepki verirdim bilemedim ama soğuk kanlı ve mesafeli olmakta fayda var.
0
doharkoman
(14.06.24)
enteresan valla. son ana kadar hep "kesin bidon delinmistir akmistir, insan arkadasinin evinden zeytinyagi mi calar ne kadar sacma" diyodum. maddi durumu falan mi kotu? ekmek falan da degil ki, zeytinyagi. kleptomani olabilir mi? veya istahina duskun birisi de kaliteli zeytin yagina mi karsi koyamadi?

yani arkadasligimi bitirmem ben muhtemelen, ama baya bozulurum ve arayi da acarim diye dusunuyorum. ama grupla arkadaslik durumu varsa gorusmemezlik etmem yani sahsen. borc alip geri odemeyen arkadaslarima da ayni tarifeyi uyguluyorum, biraz saf olabilirim ben.
0
icim urperiyor
(14.06.24)
"bir şey istiyorsan ben vereyim"
ve
"iki tane cam kavanoz getirmiş"

kısımlarına koptum yalnız.

bu kısa hayatta, kimseyi düzeltmekle falan uğraşmayın. bazı şeyleri tamamen kesmeli insan.
0
la traviata
(14.06.24)
Ben de arayı açardım, bir daha da asla evime almazdım. Ne saçma bir durumdur bu valla dönüp dönüp tekrar okudum duyuruyu.
0
peki madem
(14.06.24)
Olayı normalleştiren ve ''nolcak yeaa'' diyenlere bir anlam veremedim. Bu bildiğin hırsızlık. Hadi amacı hırsızlık değilse bile kasıtlı bir şekilde zarar vermek e bu da hırsızlık kadar kötü bir şey.

insan arkadaşının malına vs. bile isteye neden zarar vermek istesin. İstiyorsa da arkadaş değil düşman denir ona.

Ben olsam arayı açardım ha açmasam bile evime almazdım bir daha.

Hadi ilkinde oldu neyse unutalım desek bile bunu bir daha yapıyorsa bunun devamı da gelir çünkü.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(14.06.24)
Soruyor musun bir de olduğu çıkart gitsin. Mesele zeytinyağı değil düpedüz planlı soyguna gelmiş
0
birmilyonunvarmi
(14.06.24)
Sizi nasıl "ilginç" bulmuş bazı yanıtlayanlar hiç anlamadım.

Bu mevzubahis arkadaşı yaptığı hiçbir şeyin sorumluluğunu almayan, şuursuzca yaşayan, aman nolcak ya diye her senaryoda eğer mümkünse mevzuyu kendine doğru yontan tiplere benzettim ben.

Hayatta tutmak için bi sebep yok, varlığı zarar çıkarın gitsin elbette.
0
hedep
(14.06.24)
ananiyimioguz
(14.06.24)
son zamanlarda okuduğum en garip şeylerden. manyak mı yanında kavanoz taşıyor bir de? zeytinyağı yani bu?? direkt arkadaşlığımı bitiririm ben, bu tiplerin yanında korkuyorum. çevreme de anlatırım tabii.
0
deartheodosia
(14.06.24)
Arkadaşlık bitirilir, sorarsa da içinde olulan her türlü sözü yüzüne boca edersin, her yerden de engellersin. Bu kadar.

Eski bir arkadaş olup senden bir miktar yağ isteyemeyecek kadar seni tanımayan, buna karşılık yaşab söyleyerek yağını çalmaya yeltenecek kadar cüretkâr ve girişken(!!!) olan insan düpedüz hırsızdır kıskançtır hazımsızdır. Üzgünüm, kötü biri o. Acilen hayatından çıkar derim.
0
muhayyer divan
(14.06.24)
Yaşab = yalan
0
muhayyer divan
(14.06.24)
Aradaki açıklamanı şimdi okudum, şahıs işsizmiş, "artık" iş bile aramıyor ise ciddi çıkmaza girmiş ve kafası bulanmış olabilir, hele ki erkekse veya eline bakanlar varsa iyice sıyırmaya yaklaşmış olabilir.

Evet meraklıymış ilgiliymiş ama o ilgisi merakı çok yüksek ihtimalle bundan para kazanılır mı bakış açısından kaynaklı. Yoksa övdüğün şeyin sendeki mevcudiyeti onu kudurtmuş olabilir. Bazı insan gerçekten kıskanç olur, hazımsız olur, hazmedemediği şeyler karşısındakinde de olmasın ister. Öyle biri mi bilmiyorum ama aç kedilerin önünde et yemek gibi olmuş seninki. Keşke yapmasaydın. İnşallah bir daha yapma.
0
muhayyer divan
(14.06.24)
arkadaşının çok ciddi sorunları var. sadece hırsızlık değil akli bir sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. her durumda uzak durmakta eve sokmamakta fayda var.
0
orpheus
(14.06.24)
İletişimi keserdim. Eve kavanozla gelmiş, plan yapmış, kleptoman olduğunu sanmıyorum. Ya art niyetli ya da başka psikolojik sorunları var. Her türlü uzak duymak isterim. Ha param çoktur, psikiyatr ücretine yardım ister, onu öderim, o kadar.
0
asteriks
(14.06.24)
arkadasin balatayi siyirmis..
0
cooperr
(14.06.24)
bence ellerini aç ve tanrıya evden başka birşeyde çalmamıştır inşallah diye dua et.
0
Zetnikov
(14.06.24)
çok çok çok uzun zamandır ne ben bence ne de duyuru böyle bir olaya denk gelmemişti. Bunu yapabilecek "cesaret" içinde olan insan bence sizden isteyebilirdi de. İstemekten utanacak olsa çalmaktan, almaktan daha çok utanmalıydı. Nereden tutsan elinde kalan saçma sapan bir olay. Sırf böyle anlarda yok olmak istiyorum ben. devamını nasıl kotardınız çok merak ettim.
0
sparkle kiddle
(14.06.24)
birine bunun şovunu yapmış kendi yağı gibi sonra o kişi istemiş olabilir mi xd her ne sebeple olursa olsun hırsızlık kötü ve devamı gelir
0
ala09
(14.06.24)
bugün bir entry gördüm, çok hoşuma gitmişti favorilemiştim.

insanlığın sonu hümanizm yüzünden olacak şeklinde bir entry.

hırsız hırsızdır, ailesinden psikolojik şiddet görmesi filan geçin bunları. normalde evinize giren hırsızla arkadaşlık kurmuyorsanız, bu şahısla da olmamalısınız. ayrıca bu rezaletten sonra, mesaj atmanız filan, işte insanlığın sonunu getirecek hümanizmden anladığım mikro örneklerden.
0
wilhelmwasmuss
(15.06.24)
Tabii ki bundan sonra görüşmek olmaz, çevremizdeki kişilere onlar özellikle istemediği sürece yardım etmek maalesef imkansıza yakın, incindiğinizle kalırsınız.

İşsiz olması, zamanla kendini en haklı görmesi, kimsenin onu anlamaması patternleri bir tanıdığımda da vardı. 45 yaşında olmalı şu an hala işi yok ve hiç düzelmedi, biz de görüşmeyi kestik. Umarım destek alır ama kendini her durumda en haklı gören birinin destek almaya gitmesi mümkün olamıyor herhalde.
0
montreal
(15.06.24)
(7)

Neden macbook alalım?

veritaslibertas
sb.şu an iyi birinden photoshop ve illustrator öğreniyorum yeni yeni, belki bir kariyer değişikliği olabilir.onun dışında hobi olarak ableton kullanıyorum.oyun oynarım arada, iyi oyunları da oynayabilsem mutlu olurum.office programlarını özellikle exceli yoğun kullanırım.şimdi bunları düşündüğümüzde
sb.
şu an iyi birinden photoshop ve illustrator öğreniyorum yeni yeni, belki bir kariyer değişikliği olabilir.
onun dışında hobi olarak ableton kullanıyorum.
oyun oynarım arada, iyi oyunları da oynayabilsem mutlu olurum.
office programlarını özellikle exceli yoğun kullanırım.

şimdi bunları düşündüğümüzde, 30-40k bandında bir windows notebook almak mı, yoksa yaklaşık iki katı fiyata macbook almak mı ve neden?
hiç apple ürünlerini kullanmadım hayatımda ve mesafeliyim bana biraz şey geliyor. önyargılı değilim ama kullananların mutlaka iyi bir sebebi vardır ama bu kadar fark yaratan şey nedir? neden almalıyız?
edit: macbooklarda crack vs olayları var diye duydum doğru mu? oyun işleri çözüldü mü?
0
veritaslibertas
(13.06.24)
senin ihtiyaçların için macbook saçma olur, ayrıca çok pişman olursun 1 hafta kullanımdan sonra.
0
hops
(13.06.24)
oyun oynayacaksanız alınmaz hocam
0
jülsezar
(13.06.24)
Macbook al çünkü çok daha uzun süre sorunsuz çalışıyor. Daha pratik, hızlı. Güvenilir.
Eğer iş yapacaksan "güvenilir" kısmı çok önemli.
Hem de oyun oynayamaz kendini geliştirirsin :)

Crack olayları mac'te var ama dertli. Bazı program olmuyor, bazısı düzgün çalışmıyor.
Genelde "parasını vereyim de rahat edeyim" dedirtiyor insana.

Çok güçlü bir bilgisayar almana gerek yok. Aslında MacBook Air M1 16GB yeterli.
Ama herhalde şunu alırsın:
www.pt.com.tr

Mac için hem fazla oyun yok hem de performans pek iyi değil.
store.steampowered.com
0
michael_knight
(13.06.24)
bence bu tercihte iki senaryo var. sana hangisi uyuyorsa onu tercih et.

1. parasini verip uygulamalarimi alirim sadece tasarim ve gunluk islerimi hallederim diyorsan mac
2. sunu yuklerim, sunu da yaparim, arkadasla oyun oynarim, karttan, cdden, hdd'den biseyler yaparim diyosan windows.

haa 2 daha mantikli hem daha ucuz diyebilirsin; ama oyle olmuyor. ne kadar cok ozgurluk o kadar cok problem getiriyor. mac'lerin bu kadar basarili olmasinin sebebi de tam olarak bu.
0
buenosdias
(13.06.24)
Bu sorunun cevabı artık bu kadar garanti değil.

Dokunmatik ekran yok, 8gb ram'den başlatıyor, AI konusunda ciddi atılımı yok.

Yeni çıkacak microsoft surface bence bir adım önde. Tablet ve laptopu bir arada kullanıyorsun.

Macbook'un artısına gelirsek, pro alırsan işlemci gücü nedeniyle tercih edilebilir.
0
ferenc
(13.06.24)
6 yıllık grafik tasarımcıyım.

okurken windows laptopımda kullanıyordum programları. iş hayatında hep imac veriyorlar.

imacler tasarımda daha doğru renkleri sağlıyor. ayrıca ios bu konuda daha kolay ve kullanışlı. cidden fark ediyor. en basitinden dosya önizlemeleri, programa görsel atması. programların daha hızlı çalıştığını hissediyorum. akıyor yani.

after effects de öğreneceksen ona windows daha iyi.

oyun için mac olmaz.
0
art cat chocolate
(13.06.24)
1 - grafi tasarimci falan olmaya calisacaksan bulasma, cikmaz sokak.

2 - neden apple: eksisozluk.com
0
cooperr
(13.06.24)
(6)

Tatil için hangi yunan adası

Mcfly
4-5 gece bi yere kaçalım dedik. Vize var araba var. Hangi adayı önerirsiniz ? Thasos da olabilir. Ada olması da şart değil maksat bizi dudukleyen esnaftan kaçmak. İlk defa Yunan’a tatil amaçlı geçeceğiz.
4-5 gece bi yere kaçalım dedik. Vize var araba var.

Hangi adayı önerirsiniz ? Thasos da olabilir. Ada olması da şart değil maksat bizi dudukleyen esnaftan kaçmak.

İlk defa Yunan’a tatil amaçlı geçeceğiz.
0
Mcfly
(12.06.24)
Halkidiki'ye gidin bence. Ada olmasın, bir de feribotla uğraşmayın.

Halkidiki'yi ben Marmaris'e benzetiyorum. Bir sürü koy ve plaj var, hepsi ayrı güzel. Ben olsam bir Airbnb'de kalır arabayla her gün 1-2 farklı plajına giderdim.
0
michael_knight
(12.06.24)
4-5 gun adalara fazla, dedeagactan devam edip karadan gidin bence
0
mor oje
(12.06.24)
halkidiki +1 bayramda afytos'tayım ben de beklerim
0
karsiyakaliyiz
(12.06.24)
sakız olabilir, dedeağaç olabilir cok güzel plajlar var ve fiyatlar makul dün oradan geldik tavsiye ederim
0
mysql34
(12.06.24)
4-5 gece tek adaya fazla +1

2 gece sakiz tavsiye ederim.
0
cooperr
(12.06.24)
Thasos muazzam bir ada. Denizi cidden bizi mest etti, ayrıca kendi arabanızla geçebildiğiniz için de keyifli oluyor. Rodos mesela pahalı bence. Kos küçük. Sakız'ın plajları aman aman değil. Ya Samos ya Thassos diyorum. 4-5 gece gayet iyi, kafayı sıfırlayıp gelirsiniz.
0
wild honey suckle
(13.06.24)
(10)

Dinleyecek müzik kalmadı

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar,Bir süredir gerçekten müzik kıtlığı yaşıyorum. Spotify haftalık keşif de çare olmuyor. Dönüp dolaşıp aynı şarkıları/ grupları dinlemekten de aşırı sıkıldım. Allah'ını seven üzerime kaliteli şarkılar ve gruplar atabilir mi? Müzik zevkim çok çeşitli olmasına rağmen ağırlıklı olarak:
Merhaba arkadaşlar,

Bir süredir gerçekten müzik kıtlığı yaşıyorum. Spotify haftalık keşif de çare olmuyor. Dönüp dolaşıp aynı şarkıları/ grupları dinlemekten de aşırı sıkıldım. Allah'ını seven üzerime kaliteli şarkılar ve gruplar atabilir mi? Müzik zevkim çok çeşitli olmasına rağmen ağırlıklı olarak:

Indie
Grunge
Rock/ alternative rock
Jazz
Klasik
Metal (melodic genelde)
Tekno/ elektro
Enstrümantal
Latin
Folk diye devam ediyor. Daha vardır da aklıma gelenler bunlar şimdilik.

Var mıdır önerisi olan?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.

Eli boş göndermeyeyim, "We're gonna lose our soul tonight" arkadaşlar.
open.spotify.com
0
Amaranta ursula
(12.06.24)
Diğer dillere dalın. :)

Örneğin Rusça: Kino, Louna, The Slot. Rock grupları.

İtalyancada da Angelina Mango'ya taktım bu aralar. Pop şarkıcısı ama sarıyor.
0
marsli gocmen
(12.06.24)
Ivo Dimchev - I cure
open.spotify.com

Rishloo - Freaks & Animals
open.spotify.com

Moloko - Statues
open.spotify.com
0
pispinti
(12.06.24)
Bruce
(12.06.24)
Latin seviyorsanız ve tanımıyorsanız David Bisbal'ın buleria diye bir albümü var. Bir süre götürür sizi.
0
akhenaten
(12.06.24)
Lisedeyken bach'i çok severdim, sonra o zamanlar torrent'ten 9gb lik bir bach rar'i indirmiştir. 1500 tane falan mp3 vardı içinde. Bunu Ünv dönemi odev gibi dinlemiştim tek tek.

Saydiklarinizdan -diğerlerine gore- en az esere sahip olan grunge kulliyatini bile baştan sona dinlemek aylarınızi alır.

Grupları, sanatçıları araştırarak albüm albüm dinlemek araştırmak çok daha keyifli bence.

Ai'ye bağımlılık da sizi biraz bu kisirdonguye sokmuş.
0
makbur
(12.06.24)
@makbur,
Aksine müzik konusunda çok sistemliyim. Sevdiğim grup ve sanatçıların (hatta türlerin albümlerini) diskografilerini kronolojik sırayla pek çok kez dinledim, dinliyorum. Sanırım ya müzik dinlemeye biraz ara vermeliyim ya da yeni şeyler bulmalıyım.

Herkese çok teşekkür ederim, tüm önerileri dinleyeceğim.
0
🌸Amaranta ursula
(12.06.24)
Odtude tanidigim dj youtubr un algo sunun daha iyi oldugunu soyluyor. Spotify birakip orayi deneyebilirisn
0
lapaz
(12.06.24)
(32)

Sigara İçiyor Musunuz?

rock n roll
Kimi görsem içiyor. Çalıştığım yerde sadece ben icmiyordum. Siz içiyor musunuz? Çok ilginç bir şekilde çoğunluk içiyor sanki.
Kimi görsem içiyor. Çalıştığım yerde sadece ben icmiyordum. Siz içiyor musunuz? Çok ilginç bir şekilde çoğunluk içiyor sanki.
0
rock n roll
(11.06.24)
Ben içiyorum ama ailemde benim haricimde kimse içmiyor. Artık işyerlerinde falan da çok kimsenin içmediğini görüyorum.
0
sekizdokuzon
(11.06.24)
İçmiyorum. 18 sene içtim ve epeydir içmiyorum. İçenleri engelli olarak görüyorum. Evimde arabamda yanımda içirmem. İçilen ortamda bulunmam. Dışarda içilmesinden çok irite oluyorum. Yolda ya da bir şey sırasında içen biriyle bir gün çok kötü şeyler yaşayacağım diye korkuyorum. Tahammül sınırlarımın sonundayım.

Bugün toplu ulaşımda kulaklıksız video izleyenlere karşı da tahammül sınırlarımın sonunda olduğumu farkettim. Son zamanların modası bir rezillik bu.
0
Mirket
(11.06.24)
3 hafta sonra 42 olacam.
hic icmedim, herkesin yaptigini yapmak bana hep ters gelmistir.
0
cooperr
(11.06.24)
Ama sanırım hala Avrupa ortalamasının üstündeyiz. O taraftan gelen eksiksiz herkes "Türkler çok sigara içiyor." diyor.
0
sekizdokuzon
(11.06.24)
Azaldı aslında epey, gençlerde de daha az sigara. En azından benim çevremde.
Ben 10 sene kadar içtim bırakalı 10 seneyi geçti.
0
hedep
(11.06.24)
Yorumlara şaşırdım. Herkes içiyor dışarı çıktığımda. En olmadık yerlerde. Otobüs durakları, atm kuyrukları, kapalı mekanlar. Yürürken nefes alamıyorum.

Arkadaşlarım ve akrabalarım da çoğunlukla içiyor. Sadece otlanarak bile sigara içicisi olabilirim.

Ben uzun süredir arada bir kaç tane içer sonra bırakırdım. Asla bağımlı olmadım, keyif içicisiydim. Son bi kaç aydır bi kaç paket almaya başladım, bi de ikram edilirse geri Çevirmez oldum. O kadar çok sigara içiliyor ki, bŞkasının dumanındansa kendi dumanımı çekerim diyorum
0
biseysorcaktim
(11.06.24)
İçmiyorum. Etrafımda içen çok olduğu için kokusundan nefret ediyorum. Belli bir yaşı sigara içmeyerek atlatınca kurtarıyorsun.
0
sevilen progressive türkücü
(11.06.24)
içiyorum. hatta 22 yaşında başlayarak eşine az rastlanır bir denyoluğa imza attım. şu an 30'um. arada toplam iki yıla yakın içmemiştim. bu yaz tekrar deneyeceğim bırakmayı.

eskiye kıyasla daha az içiliyor ama hem biraz algıda seçicilik hem de rahatsızlık kaynaklı olabilir diye düşünüyorum. yani mesela otobüs durağında sadece bir kişi bile sigara yaksa rahatsızlık oluşabilir, durakta 10 kişi varken birisi sigara içiyorsa bile sigara içmeyen ve doğal olarak kokusundan rahatsız olan biri "her yerde içiliyor" diye düşünebilir. neticede bu hesapta içen yüzde 10 oluyor ama gittiğin her yerde görüyorsun.
0
mark greg sputnik
(11.06.24)
İçmiyorum ama arkadaş çevremde sigara içmeyen yok. Genelde her ortamda tek içmeyen ben oluyorum.
0
mrmlq
(11.06.24)
sevilen progressive türkücü -1
Ben pandemiye kadar paket taşımayan, dışarıya çıkınca otlanarak takılan sosyal içiciyken 3-4 senedir düz içici oldum.
0
Bruce
(11.06.24)
Çok uzun zamandır (yaklaşık 12 senedir falan) sosyal iciciyim. Alkolle ve arkadaslarla icerim. Dönem dönem artış oldugunda bıçak gibi kesiyorum (ornek ailem geldiğinde 3 hafta fazla icildi. Ardindan 1 ay içmedim). En son sigarayi 1 hafta önce ictim, haftaya içeceğim alkol alacagimdan.

Geçen doktor kontrolünde doktor bile "aman keşke herkes sizin gibi yapabilse" dedi. Yalan yok çok bagimlilik yapıcı ama bağımlılık yaptigini düşündüğüm her şeye yaklasimim aynı (çok alkol alirsam da keserim uzun dönem)
0
logisticsmanager
(11.06.24)
"sola dosis facit venenum" her şey ilaçtır zehiri ilaçtan ayıran dozu ve maruz kalma sıklığıdır.
"kullanma" terimi yanlıştır.
savaşa gideceksem yanıma kesin opioid, yani morfin eroin vs. klasından bir şey alırım acil durum olursa acıdan kıvranıp kalmak yerine hastaneye yürüyerek giderim.

sigara da öyle, eğer dindililemez öfke ya da aşırı öğrenme zorluğu çektiğim bir gün ise, ki ortalama 2 ayda bir oluyor, dopaminerjik olduğundan dolayı odağı hemen arttırıp konuyu öğrenir, öfkeden duvarı yumruklamak yerine serinlerim ki bu onu ilaç yapar.
ha ben orgasm olurkenki dopamin salınımını da bir şeyler öğrenirken kullanıyorum, böylece o bilgi beynime kazınıyor. sigara ilacı da aynı ama düzenli kullanımda etkisi tam tersine dönüyor. yani düzensiz, ayda yılda bir kullanıldığında etkili sadece.

nikotin ilaçtır, ona kara propaganda yapılmasının sebebi kullanmayı bilmeyen toplumdur.
0
architects creed
(11.06.24)
@bruce Sosyal içicilik de dediğime dahil.
0
sevilen progressive türkücü
(11.06.24)
İcmiyorum.
0
Feriyaanim
(11.06.24)
İçmiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(11.06.24)
Icmiyorum.
0
mor oje
(11.06.24)
içmek istiyorum ama çok sıkıldığım için içesim gelmiyor, yanlışlıkla bıraktım galiba. nasıl başlayabilirim bilen yardım etsin.
0
nic cage
(11.06.24)
İçmiyorum.
0
brnbrs
(11.06.24)
içmem ve içilen ortamda durmaya da dayanamıyorum. müzik etkinlikleri seviyorum mesela ama oralarda çok sigara içen oluyor. içlerinde duramıyorum.

bazen bazı içen kişilere tahammul edebiliyorum. çok sigara kokmuyor bazıları nedense içtikleri halde. ve yanımda içmiyor mesela.
0
ermanen
(11.06.24)
İçmiyorum.
0
nawar
(11.06.24)
31 yaşındayım, hiç içmedim:)
0
nothing in my way
(11.06.24)
Ben şimdiye kadar hiç içmedim.
0
ms brownstone
(11.06.24)
33, hic icmedim.
0
taurina
(11.06.24)
20 kusur sene içtim 2 hafta oldu bırakalı çevremdekilerden binlerce kere özür diledim ve teşekkür ettim üstümün başımın ağzımın kokusuna onca zaman katlandıkları için ve kendime çok kızdım neden kendime bu işkenceyi senelerce yapmışım diye... Herkesin bu aydınlanmayı yaşamasını dilerim.
0
apocalipy
(11.06.24)
içmiyorum. hiç içmedim. pasif içici olmayı hep reddettim. gerekirse evime giderim ama kimsenin ziftini solumam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.06.24)
13 yaşımdayken bir ay kadar içtim. Başka hiç içmedim.
0
gabe h coud
(11.06.24)
Bu kadar icmiyorum gorunce nedense mutlu oldum.

8-9 yaslarinda mahalledeki abilerin dayatmasi ile bir dal icmistim o kadar. Isin garibi benim cevremde de ya bir ya iki kisidir icmeyen. Nasil ben de icmiyorum garip.
0
va
(12.06.24)
Ben de hiç içmedim ve asla içmem. İş arkadaşlarımın hepsi içerdi, mümkün olduğunca yanlarında durmamaya çalışırdım ama bazen mecbur kalıyordum. Saçıma, üstüme başıma sinerdi. Hatta bir dönem inatçı bir öksürük olmuştu bende aylar boyunca geçmeyen onu da ona bağlıyorum. İçen arkadaşlardan özür dilerim ama bazen gerçekten çok bencilce davranabiliyorsunuz. Linçlerinize hazırım :))
0
🌸rock n roll
(12.06.24)
Lisede denedim o zamandan beri hiç içmiyorum. Kokusundan rahatsız oluyorum. Mesela alt komşu hep camda içiyor, duman direkt yukarı gelip bizim eve giriyor öğürüyorum.
0
wild honey suckle
(12.06.24)
13 sene olacak icmiyorum, icen birini gorunce, dumanina maruz kalinca falan ciddi anlamda midem bulaniyor.
0
bay b
(12.06.24)
çalıştığım oda da 5 kişi var 5ide içmiyor.
0
mikahakkinen
(12.06.24)
Eski iş yerimde mavi yaka personel için bunun listesini yaptırmıştım. 300 kadar işçi çalışıyordu ve sigara içme oranı %70-75 civarındaydı.

Benim gördüğüm yetişkin insanlarda sigara içenler içmeyenlerden daha fazla.

Ben içmiyorum. 2011'de bıraktım.
0
pispinti
(12.06.24)
(15)

İşe girerken planlanmış tatili söylemek. İşe girmeden önce mi sonra mı?

ermanen
Bi işe gireceksiniz diyelim. Aylar önceden planlanmış tatiliniz var ve biletler alınmış. Tatil işe girdikten bikaç hafta veya 1 ay sonra gibi diyelim.İşe girmeden önce mi söylersiniz yoksa girdikten sonra mı? Tecrübelerinize göre nasıl oldu?Girdikten sonra söylenirse mecbur kabul mu ederler ki? ücre
Bi işe gireceksiniz diyelim. Aylar önceden planlanmış tatiliniz var ve biletler alınmış. Tatil işe girdikten bikaç hafta veya 1 ay sonra gibi diyelim.

İşe girmeden önce mi söylersiniz yoksa girdikten sonra mı? Tecrübelerinize göre nasıl oldu?

Girdikten sonra söylenirse mecbur kabul mu ederler ki? ücretsiz izin şeklinde tabii.
0
ermanen
(11.06.24)
tabiiki oncesinden. en azindan dialog, cozum icin adamlara opsiyon saglamis olursun. ha toksik turk sirketiyse "daha yeni basladin ne izni la" diyebilirler.
0
buenosdias
(11.06.24)
girmeden önce anlaşmak ve bilgi vermek gerek.
aynı durumda işe alınanlar hep önden bilgi verdiler bunlardan biri genel müdürdü biride normal uzman ünvanı ile çalışandı.
orta yol bulunuyor işin aciliyetine göre.
0
eja
(11.06.24)
Tabiki önceden.
Sonradan soyleyene iyi gözle bakmam ben.
0
logisticsmanager
(11.06.24)
Ne zaman başlayabilirsiniz sorusunda söyleyebilirsiniz. 5 temmuzda başlayabilirim, ağustosta da 2 hafta tatil planım var vs. gibi.
0
nickini vermek istemeyen uye
(11.06.24)
Ben şimdiki işime girerken senin durumundaydım. 1 haftalık ve işe başladıktan 1 ay sonra gitmem gereken tatilim vardı.

Teklifi kabul ettiğim esnada durumu belirttim. Anlayışla karşılandı, tatilime gittim geldim. Sorun edecek bir durum yok. İşe girdikten sonra bu durumu dayatma derim. Önden bildir kafan rahat olsun.

Ücretsiz izin neden olsun ki. Ücretli şekilde yıllık izninden düşüp gidebilirsin.
0
Lethe
(11.06.24)
tabii ki önceden söylemelisin. önceden söylendiğinde sorun çıkaran şirket görmedim hiç. eğer sorun çıkarırlarsa zaten red flag diyip hiç başlama. sonradan söylersen "mecbur kabul ederler" diye de bir şey olmaz, bir yılı doldurmadan izin kullanamazsın diyebilirler haklı olarak.
0
hrskrs
(11.06.24)
Simdi arastirdim da, Reddit ve Stackexchange sitelerinde de cogu kisi onceden soyle demis.

Sadece bir recruiter'in cevabi "sakin onceden soyleme" demis. bu ise girmeni engelleyebilir demis.
0
🌸ermanen
(11.06.24)
önceden söylemek gerekir, ki sonradan söylerseniz 1 yıl çalışmadan tatil hakkı olmadığı için sorun çıkarabilirler, 1-2 haftadan fazla olmadığı sürece işe alımda da etkisinin olacağını düşünmüyorum, hele kurumsal bir firma ise hiç etkisi olmaz.
0
gezegen olan pluton
(11.06.24)
Abi senin tatilin sebebiyle seni işe almayacak yere neden giresin zaten?
Mantıken düşün misal o döneme her şey planlı, kişi sana hiçbir şey söylemedi. Ise girdi "ha bu arada gelecek ay 2 hafta yokum" dedi. Insanların içinden küfürü yersin.

Herkesin bir fikri var. Ben zamanında bir pozisyona geçmek isteyen geçici pozisyonda olan kişiye bu pozisyon ile arasında fark olduğu ama isterse beraber çalışıp bu eksikleri gidermeye calisabilecegimizi söyledim. Kız da sonra iste birilerinin gazına falan gelip ayrıldı (ki sonra üzgün olduğunu gaza geldiğin söyledi neyse).O dönem liderlik projesindeki arkadaşlar bunun yanlış olduğu, kıza "tabi başvur bakariz" demem gerektiğini böylece temiz 2-3 ay garantiye alacağımı söyledi. Benim etik anlayisima göre bu doğru değil (kisiye umut verip kendimi garantiye almak). Gördüğün üzere herkesin kendi fikri var.

Sen diyorsan ki sonradan söylemek senin anlayisina daha uygun sonuçta kendini garantiye alıyorsun, o zaman sonradan söyle. Ama çoğunluk bulamazsin arkanda, bir de sorun olursa is yerine -1 ile baslarsin direkt.
0
logisticsmanager
(11.06.24)
tatilin süresini kısaltmaya çalışabilirler en fazla
önceden söylemek lazım
0
bir soru sorcam
(11.06.24)
Önceden söylemek lazım. Önceden söylemek işe girişte işe alanın dediği gibi olumsuz dönüş ihtimalini artırabilir ama sonradan söylediğinde işveren o tarihte sana icretli ya da ücretsiz izin vermek zorunda değil. Hatta ilk senede, sözleşmede ek olarak belirtilmediği sürece ücretli izin hakkı yok zaten.

O sebeple yasal olarak çıkan sorunla kalırsın. Önceden söylenince rahat rahat gidersin.
0
nawar
(11.06.24)
önden söylemek daha mantıklı. gireceğiniz iş yerini de zor durumda bırakmamak lazım.
0
co2s2
(11.06.24)
işe bismillah demeden planlı tatil konuşulması negatifte olabilir, her hangi bir etkisi de olmayabilir. bu çalışacağınız firmanın kurumsallaşmasıyla alaklı bir durum. nabza göre şerbet vermenizi önerebilirim.
0
100binZar
(11.06.24)
aklima bisey takildi. ise girmeden onceden kastin nedir? mulakat esnasinda soylemedin mi? eger soylemediysen pratikte ise basladiktan sonra soylemis gibi oluyorsun.
0
buenosdias
(11.06.24)
imzayi atmadan once soylemen lazim.
0
cooperr
(11.06.24)
(16)

2024-2025 sezonu süper lig şampiyonu

toua tokuchi
sizce kim olacak?
sizce kim olacak?
0
toua tokuchi
(10.06.24)
Fenerbahçe olamayacaksa kapatsın gitsin.
0
etna
(10.06.24)
daha takımların kadrolar bile belli değil. yine fener-gs yarışır da sonucu neler belirleyecek göreceğiz.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(10.06.24)
ya gs olur ya fb. bence fb olur.
0
mikahakkinen
(10.06.24)
Beşiktaş olur

Yüksek performans sergileyen takımlar bir sonraki sezon dağılıyorlar
0
HellKeePer
(10.06.24)
olay tamamen kadro gücü.
Beşiktaş, Başakşehir ve trabzonun bir süre daha gs fb seviyesinde kadroya çıkması zor gözüküyor.
1-2 aya netleşir.
0
nuisance2
(10.06.24)
FB
0
gabe h coud
(10.06.24)
Adana Demirspor
0
prole
(10.06.24)
Gsliyim. Fenerbahçe çok gaza geldi aslında bir takımın şampiyon olması için her ortam oluştu. Tek sıkıntı fb olmasi, sene ortasında bir şeyler yapıp gene konsantrasyon dagitirlarsa geçen sene benzeri olabilir.

Gs'de yönetim savaşları da var bir de 3 sene üst üste her zaman zor.
0
logisticsmanager
(10.06.24)
fener saglam kadro kuracak gorunuyor. ama daha sezon acilmadi toksik baskan kavgalariyla basladilar. formula yarisi gibi goruyorum bunu: musabakanin en iyi, en guclu calisan araci sende; ama soforu artistik hareketlerle bu gucu suistimal ediyor. baskan, ortam, mentalite ayni oldugu icin bu sene fener harici bir takim olur diyorum.
0
buenosdias
(10.06.24)
son 15 senede Fenerbahce 2 milyar doların uzerinde para harcamış, gelen şampiyonluk yok. burada gaza gelen arkadaslar fenerbahcenin ne kadar loser bir camia oldugunu göremiyor sanırım. doymusluk hissi sebebiyle besiktas diyorum, okan buruk faktöründen dolayı gs da olabilir
0
monicapp
(10.06.24)
Tek sebep değil ama en büyük sebep olan TFF başkanına bağlı
0
nawar
(10.06.24)
bu sefer fenerbahçe alacak diye düşünüyorum.

beşiktaş bu sezonki kadar kötü olmaz ama bu kadroda değişmesi gereken çok parça var, iyi sezon geçirseler bile şampiyon olmaları bence düşük ihtimal.

galatasaray iyi geçirdiği yıllardan sonra dağılmaya müsait bir takım. tabii daha kadroların kurulması için koca bir yaz var ama ben hem bazı önemli oyuncularını kaybedeceklerini hem de seneye o kadar iyi olmayacaklarını düşünüyorum. icardi mesela süper bi santrfor ama kafası atınca ya da göbeği salınca kaybolup camianın huzurunu da kaçırabilecek bi adam, iki ucu keskin bıçak.

fenerbahçe'de başkanlık kaosu geride kaldı, teknik ekip desen sağlam, kadroları iyi. ersun yanal sezonu gibi nisan'da şampiyonluk ilan ederlerse şaşırmam açıkçası.
0
mark greg sputnik
(10.06.24)
fenerbahçe biraz zor olur. iyi kötü ufak büyük bütün takımlar mouruinho lu fenerbahçe ye diş geçirmek için canını dişine takacak.geçen sezondan daha zor bir sezon olacak.
süpriz bir şekilde beşiktaş ve trabzonspor aradan sıyrılırsa hiç şaşırmm.
0
jamswety
(10.06.24)
FB'nin almasi lazim, alamazlarsa batip yokolacaklar bu gidisle.
FB'nin yok olmasi, bizim isimize gelmez, o yuzden onlar olsun da biraz toparlansinlar diyorum.
0
cooperr
(10.06.24)
Mayıs'a kadar puan farkı yine başa baş giderse Gs, en az 9-10 puan farkı açarsa fb olur.
0
iwasbornonamountainside
(10.06.24)
Kadroları görmek lazım. Çok erken daha.

Bir çok insan "bir daha asla böyle bir sezon yaşanmaz" diyor ama bence yine geçen sezonki gibi bir sezon yaşama ihtimalimiz yüksek. Rekor puanlar tekrarlanabilir.
0
pispinti
(10.06.24)
(12)

Tatile Gittiniz Mi?

rock n roll
Gidecek misiniz, gidecekseniz nereye gideceksiniz?
Gidecek misiniz, gidecekseniz nereye gideceksiniz?
0
rock n roll
(07.06.24)
Antalya'ya sonrasında da Asos-Bozcaada kısmına kültür turu.

Tatili iple çekiyorum desem yeridir. Mental olarak baya yoruldum.
0
drako
(07.06.24)
kas plaj tatili ve dogu karadeniz turu seyahati gibi duruyor simdilik.
0
robert bosch
(07.06.24)
geçen bayram didime gittik annemler orada ve masraf çıkmasın diye sdjfsg

bu bayram da çorum qeyf babam orada ona uğrayıp çorum-amasya-sinop turu düşünüyoruz.

aslında önce gündeydoğu anadolu turu çıkarmıştım ama hem bu sıcakta oralarda gezmek zor hem de babam ısrar edince sonra yaparız dedik.

her şey dahil otel bakayım demiştim fiyatları görünce direkt eledim zaten.
0
ananiyimioguz
(07.06.24)
Tekneyle Fethiye, Kaş, Kalkan, Kekova tatili yaptım
Karadeniz yayla tatili yaptım
Sapanca yaptım

Haftaya ve bayramda Didim, Bodrum, Marmaris civarındayım.

Temmuz'da yurt dışı var, Ağustos Çeşme, Eylül Bodrum, Didim.
0
gabe h coud
(07.06.24)
Su an yoldayim.
0
logisticsmanager
(07.06.24)
bayramda memleket bolu'da olacağım, bayram sonrasında ki iki haftayı da muğla/bodrum/datça arası tatil & arkadaş ziyaretleriyle değerlendireceğim.

bir sonraki tatil eylül ortası, ekim başı gibi olur, yine bodrum civarları veya birkaç yunan adası olabilir diye düşündüm.

havalar biraz serinledikten sonra kısa bir doğu turu yapmakta var aklımızda.
0
sealth
(07.06.24)
Paramız yok, sadece memlekette deniz tatili 2 hafta.
0
prole
(07.06.24)
Kisin ortasinda yaz deneyimi icin Subat ayinda Bahamalar'a gittik. Yazin belki bi ara Mallorca'ya gideriz plaj tatili icin. Eylul gibi de Ege'de bir yerler dusunuyoruz ama daha net degil.

Kisin deniz tatili yapmak hosumuza gitti, bundan sonra da devam edecegiz gibi gozukuyor.
0
sertac akin
(07.06.24)
19 Haziran'da Stockholm'a gideceğim 4 gece. 23'ünde sabah Kopenhang'a geçeceğim.
0
put it in your appropriate place
(07.06.24)
Bayram oncesi guzel ulkem Türkiye'ye geliyorum. Allah ne verdiyse gidebildigim kadar gidicem bakalim. Plan yapmayi sevmiyorum, Akdeniz ve Toroslar'in hepsi benim bir ay kadar.
0
va
(07.06.24)
Ocaktan bu yana 2 yurtdışı tatili yaptık kışın finlandiya kuzey ışıklarına gittik geçen ay abd tatili yaptık bayramda aile ile antalya yapıp tekrar abd tatili planlıyoruz yaz sonu görev icabı tekrar abd ye gideceğim ailemle yarı tatil yarı iş olacak, dönüşünde avrupada tahminen isviçre ye gideriz bu yılın planı bu gibi
0
basond
(07.06.24)
3 gun kiraz toplamaya gidecem, o sirada belki dandik bir gol bulur girerim.
onun disinda tirmalamaya devam, tatil yapacak pek para yok.
0
cooperr
(08.06.24)
(7)

Cocuk gelişiminde okul öncesi kreş ne kadar önemli?

Cherea
Kreşler şüphesiz çocuğun fiziksel ve bilişsel gelişiminde çok etkili fakat bir sürü marka olan değişik değişik egitim metodlarini uyguladıklarını söyleyen, diğerlerine göre hatırı sayılır miktarda daha pahalı olan kreşler var. Bunlarin çocuğa ekstra katacağı şeyler oluyor mu? Yani standart bir mahal
Kreşler şüphesiz çocuğun fiziksel ve bilişsel gelişiminde çok etkili fakat bir sürü marka olan değişik değişik egitim metodlarini uyguladıklarını söyleyen, diğerlerine göre hatırı sayılır miktarda daha pahalı olan kreşler var. Bunlarin çocuğa ekstra katacağı şeyler oluyor mu? Yani standart bir mahalle kreşine göre büyük artilari olduğunu düşünüyor musunuz?
0
Cherea
(06.06.24)
Bence bir artısı yok. Kreş dediğin yer çocuğun sosyal becerilerini geliştirdiği yerdir, ön eğitim yeri değil. En güzel kreş, güvenilir, ilgili insanların olduğu, çocukların sağlıklı bir şekilde sosyalleştiği yerdir.
0
numlock
(06.06.24)
bu soruya eğitimciler daha iyi cevap verir. montesori, walldorf, reggio emilia vb. tarz eğitim sistemlerini benimseyen özel okullar, kreşler var. diğer değişkenlerde fiyatı etkiliyor, yemek kalitesi, bakım vb. değişik özellikleri var okulların. mahalle kreşleri de kötü değil ancak özel kreşler en fazla 15 20 kişilik olurken 30 kişiye dayanan devlet kreşleri de var. okul öncesi eğitim kesinlikle önemli. herkesin beklentileri farklı ona göre özel okullara yolluyor herkes.

numlock +1 eğitim tabii ki önemli ancak çocuğun rahatça oyun oynayacağı ve eğleneceği dönem okul öncesi olduğu için bence çocuklar için eğlenmek daha önemli.
0
mikahakkinen
(06.06.24)
evinize yakın bir kreş seçin. mümkünse referansla gidin.

eğitim metodlarının isimlerine takılmak yerine, normal şartlarda bir günde neler yapıyorlar, saat saat anlatsınlar. kafanıza yatanla, yaklaşımı hoşunuza gidenle devam edin. kreşin fiziksel şartlarını kontrol edin. mümkünse 1-2 gün denemek için götürün.

nerede oturduğunuzu bilmemekle birlikte, artık bu yaşlardaki çoğu çocuk arkadaş edinemiyor ya da toplu şekilde oyun oynamıyor. kreşten beklentiniz, çocuğun sizden biraz olsun ayrılması, sosyalleşmesi olmalı.
0
co2s2
(06.06.24)
İçinde iyi eğitim almış öğretmenler olmalı, açıköğretim mezunu ya da iki yıllık okul bitirmiş genç kızları çalıştıran ticarethane zihniyetli bir yer olmamalı.
0
rumpleteazer
(06.06.24)
ben gitmedim bir eksigini hissetmedim.
cocugu 2 yasindan itibaren gonderdim, bir artisini gordum diyemem.
0
cooperr
(06.06.24)
istisnalar vardır belki ama bu sayılan eğitim metdolarının türkiye'de uygulandığını sanmıyorum. yani tutup da kendi kendine yetebilsin ekolünden bi eğitimde sallıyorum çocuğa yere döktüğü yemeği sildirseler veli okulu basar türkiye'de.

tabi ki kaliteli öğretmenlerin olduğu bi kreş ile aöf mezunu ablaların olduğu kreşin farkı vardır. ama burada her zaman en pahalısı en iyisi diye bir şey yok.

benim kızımda 2 yaşında. seneye kreşe vereceğim muhtemelen.
benim araştırmam referans üzerine olur mesela. eğitim metodu vs hiç bakacağımı sanmıyorum. sınıf mevcudu, yemeklerin kalitesi (sabah üstüne çikolata sürülmüş ekmek ve süt vermesinler biz zahmet), yeterli açık alan var mı vs gibi. yani çocuk sabahtan akşama bi sınıfa takılı kalmasın, etkinliği bol olsun, öğretmenleri iyi olsun, kriz anında doğru tepkiler versin, her sorunda gelin çocuğu alın demesin, çocuk da eğlensin, mutlu olsun, sosyalleşsin kafi.

yoksa iki dil öğreteceğiz diye 3 yaşında çocuğu tahta başına dikmek vs aşırı saçma şeyler.
0
elorelia
(07.06.24)
Eğitimci değilim. O yaşlarda akran öğrenmesi daha yoğun olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle çocukların birbiriyle etkileşimde olduğu bol oyunlu bir düzen daha mantıklı geliyor. Etrafında olabildiğince yetenekli, akıllı ve sizin çocuğunuzla uyum gösterebilen çocuklar olursa gelişimine olumlu etkisi oluyor. Bu da paradan ziyade kısmet işi biraz, kısmetinizi arttırmak için ise çok araştırmanız lazım.
0
iustitia omnibus
(07.06.24)
(7)

Mercedes G serisi

nundu
Bu arabalar niye zenginler arasında bi anda bu kadar popüler oldu? Tabii kişisel zevk ama çok keskin hatlara sahip yani askeri kamyon ya da Afrika safari aracından hallice görünümü olan bir araç gibi geliyor bana ama son bir iki senedir dikkatimi çekiyor özellikle, sosyal medya fenomenlerinden, koca
Bu arabalar niye zenginler arasında bi anda bu kadar popüler oldu? Tabii kişisel zevk ama çok keskin hatlara sahip yani askeri kamyon ya da Afrika safari aracından hallice görünümü olan bir araç gibi geliyor bana ama son bir iki senedir dikkatimi çekiyor özellikle, sosyal medya fenomenlerinden, kocası belediyeden ihale kapan akpli kadınlara, futbolculardan, yeni dönem dizi oyuncularına hepsi bu arabadan sürüyor gibi. Yani öyle magazin takip ettiğimden değil ama sosyal medyada önüme düşenlerden algıda seçicilik yapıyorum artık.

Ben arabalardan hiç anlayan biri değilim. Mercedes a serisiymiş e serisiymiş bilmem yani böyle seriler var mı onu bile bilmiyorum :D sadece bu g serisini öğrendim sokakta görünce model verip yereyim diye ahshsh

Ben mi bi şey kaçırıyorum? Çok mu güzel bu araçlar? Ya da tamamen yüksek, konforlu, güvenli vs diye mi tercih ediliyor? Ama yani klasik jeep, range rover falan da öyle de onlar daha estetik yani bu baya cemse kamyonu gibi duruyor :/
0
nundu
(05.06.24)
G serisi nispeten pahalı ve bizde pahalı neyse o onların gözdesi oluyor.

Bir ara da range rover furyası vardı, kara para aklayanından ihale alanına, komisyoncusundan kaçakçılık yapanına kadar.
0
ananiyimioguz
(05.06.24)
Ben de yeni arabalara kafa çevirip bakmaya başladım çok fikrim yok.
Fakat nasıl ki bir telefonun kırmızı modeli 90bin değil de 150 bin lira deseler o parayı verebildiğini göstermek için alacak pek çok insan var.

Aynı şekilde deli pahalı olduğu için tercih edilmesi çok muhtemel, arabadan anlayan arkadaşlar da trafikte görünce primitiv eğlenceli tepkiler veriyorlar zira :D
0
hedep
(05.06.24)
kult arac, zamanin otesinde tasarim. 80lerde cocukken de hastasiyim, 40 yasini devirdim hala hastasiyim, param olsa alirim. retro tasarimlar one cikinca bu aracda statu sembolu oldu, yurtdisinda da boyle.

tabii butun bunlar araclardan anlamayan birisi icin buyuk ihtimal bisey ifade etmez.
0
cooperr
(05.06.24)
Zenginlik gösterisi. Çok zengin kişiler biraz daha az zenginlerle aralarındaki farkı böyle şeylerle gösteriyorlar. Maybach de aynı mantık.
0
pispinti
(06.06.24)
Tam sonradan görme arabası
0
my fault
(06.06.24)
gelmis gecmis en iyi sonradan gorme arabasi. rangein modasi gecti
0
ala09
(06.06.24)
dönemsel bir şey bu. rangeler zamanında popülerdi şimdi g kasa. para aklama işi bunu alanların çoğu şirketinin üzerine alıp vergiden kaçırıyor.
0
mikahakkinen
(06.06.24)
(11)

Çok değişik bir çete keşfetmiş olabilir miyim?

ananiyimioguz
Bugün tuhaf bir olay yaşadım önceki duyurumdan bakabilirsiniz.Az önce bir şey keşfettim, aynı mahallede, son günlerde girilen ilanların hiç biri, ederinde değil. Yani 2-3 kat altı fiyata girilmiş ürünler.Hepsinde de açıklama kısa, tek cümle sıfır kapalı kutu yeni üründür vs. yazıyor.İşin garibi ilan
Bugün tuhaf bir olay yaşadım önceki duyurumdan bakabilirsiniz.

Az önce bir şey keşfettim, aynı mahallede, son günlerde girilen ilanların hiç biri, ederinde değil. Yani 2-3 kat altı fiyata girilmiş ürünler.

Hepsinde de açıklama kısa, tek cümle sıfır kapalı kutu yeni üründür vs. yazıyor.

İşin garibi ilanların hepsi farklı isimlerle açılmış. Ortak özellikleri, mesaj yoluyla ulaşma kapalı ve telefon numaraları gözükmüyor.

Bugün 2 saate yakın yol gittim konum attılar konum olarak terk edilmiş bir apartman çıkıyor.

Gittiğinizde de sizi engelliyorlar.

Çok garip anlamadım belki milletten kapora da alıyorlardır.

Bu konuda ne yapmak lazım?

Sahibinden ulaşıp inceleyebilir mi bu hesapları?

Ürünlere ve ilanlara bir bakın buyurun:

www.sahibinden.com

Edit: ilan fotoğrafları hepsiburada kullanıcı yorumlarından alınmış.
0
ananiyimioguz
(05.06.24)
Sahibinden'e bildirdim, örnek ilan numaralarını ilettim, ip adreslerinden inceleyecekler. Çete gibi duruyor.

Aynı ip den girildiyse ilanlar, ki bence öyle, umarım bir yaptırım uygularlar.

Btk ya falan da ileteyim mi?

Geçenlerde bir laptop ilana koymuştum, başka koyan var mı diye gezinirken bir ilanda ne göreyim, benim laptobun aynısı. Yani aynısı derken, benim koyduğum fotoğraflarla ilan açmışlar ankaradan bir yerden. küfredince sildi ilanı.

Bir garip yani ortalık, dikkat edin.

Gözümle göreyim gidip bakayım öyle alayım diyorsunuz ama yine totoyu avuclayarak dönebilirsiniz.
0
🌸ananiyimioguz
(05.06.24)
En cok tercih edilen urunlerden sepet yapmislar. (Yaz diye klima fazlaca var).

Lego'nun az bulunan setleri falan ve dediginiz gibi aciklamalar şaibeli. Kapora dolandiriciligi.
0
brkylmz
(05.06.24)
Evet ben neyse ki kapora falan atmadım ve benden istemedi de yani, beni niye bu sıcakta git gel 3-4 saat yordular anlamadım buralar 40 derece :/
0
🌸ananiyimioguz
(05.06.24)
oguzcum kefettigin sey buyuk ihtimal akillarinca tassak gecmeye calisan 2-3 ergen.
sal gitsin..
0
cooperr
(05.06.24)
telefonda konuştuğum büyüktü baya ya. ben aşırı tilt oluyorum böyle şeylere üşenmesem adliye koridorlarında gider gelirim zamanında 300 liralık ürünü iade almayan esnaf için ihbar > icra > haciz derken aracını bağlatmışlığım var :( fakat şimdi eski enerjim kalmamış.
0
🌸ananiyimioguz
(06.06.24)
böyle durumlarda satıcıya güvenmiyorsam whatsapptan görüntülü arama ile ürünü göstermesini istiyorum. whatsapp üzerinde anlık video oluşturamayacağı için eğer elinde ürün yoksa bunu yapamıyor tabi ve vakit kaybetmemiş oluyorum.
0
orpheus
(06.06.24)
Sizin olay kapora dolandiriciligi değildir. Öyle olsa lafini etmeden birakir mi? Acele ettirir bak baskasi istiyor yalovadan falan der.
0
mbond
(06.06.24)
dolandiricilik. muhtemelen kilifini hazirlamislardir. vpn falan kullaniyorlardir. sahibinden de banlanirsa baska yerden devam ederler. ulke dolandirici asalak dolmus. ozellikle antep, adana gibi dogu sehirlerinde konumlanmislar.
0
buenosdias
(06.06.24)
Gelişme: kullandiklari ilanlardaki fotograflarin hemen hepsi hepsiburada kullanici yorumalarindan alınmış.

Yani fotoğraf yalan, kişi yalan, telefon yalan, adres yalan....

Hepsiburadaya talep actim kullanici yorumlarina sahibinden com gibi hologram koyun diye
0
🌸ananiyimioguz
(06.06.24)
burada hedef siz değilsiniz. kapora da değil.

özellikle 50 yaş üstü kadınlar ve emekli amcaalar hedefleniyor. şehir dışından ürünü isteyen çok oluyor, ödemeyi peşin hatta kapıda ödeme alıyorlar. ancak ürün açıldığında dolandırıcılık anlaşılıyor.
0
topkapiaksaray
(06.06.24)
@ topkapiaksaray, olabilir iş yerindekilere anlattım, bir arkadaş şey dedi, benim kuzen böyle telefon alacaktı baya gerçekti fotoğrafları da gönderdi adam sanki kendi elindeymiş gibi, kargocuya gittiğimde ararım takip no atarım ücreti öder misiniz o zaman demiş. ödemiş (keşke ayrıca kargocuda tekrar foto isteseymiş) sonra boş kutu gelmiş tabi para gitmiş.

ama benim sinir olduğum konu, ben adamla öğlen 12den akşam 6ya kadar irtibat halindeydim.

benden kapora da almadı para da almadı. beni durduk yere niye şehir dışına getirtiyor aklım almıyor ulan paramla dolandırılsam en azından bi sonuca varıcam rahatlıycam da bu ne amaçsız boş bi aldatmacadır yani hiç bişey anlamadım.

yani en fazla "ehuehehehe enayiye bak nerden nereye getürdüm ahuhaha"
diye eğlenmiş olabilirler en fazla
0
🌸ananiyimioguz
(06.06.24)
(8)

Araba ön yolcu koltuğu sökülür mü?

michael_knight
Arabanın ön yolcu koltuğunu söktürmek kolay bir işlem mi?Arabanın değer kaybetmesine sebep olur mu?Bayram tatilinde arabaya sığamıyoruz, ön yolcu koltuğunu söktürsem sığarız.
Arabanın ön yolcu koltuğunu söktürmek kolay bir işlem mi?
Arabanın değer kaybetmesine sebep olur mu?

Bayram tatilinde arabaya sığamıyoruz, ön yolcu koltuğunu söktürsem sığarız.
0
michael_knight
(05.06.24)
koltuklar sökülüp takılabilen parçalar. gerekli aletleriniz varsa youtube'dan izleyerek kendiniz bile sökebilirsiniz yoksa da aksesuarcı, döşemeci vb. varsa mahallenizde onlar da sökerler. tatilden dönüşte de takarsınız tekrardan.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(05.06.24)
sökülür diğer arkadaşın da söylediği gibi fakat tekrar takarken vidalarını tork anahtarıyla üreticinin belirlediği değerde sıkmak lazım. mazallah kaza anında gevşek kaldığı için koltuk yerinden çıkarsa facia olur. tam tersi aşırı sıkılırsa da fazla stres altında kırılabilir vidalar (bu düşük ihtimal ama olmaz dememek lazım).

söktürmeden önce ben olsam tork değerlerini bulmaya çalışırdım.
0
orient blue
(05.06.24)
@orient, tork anahtarı ile onun torkuna dikkat edip takacak usta bulamam herhalde. Dikkat ettim dese de ben inanmam.
Koltuğu söktürmeyeyim o zaman :(
0
🌸michael_knight
(05.06.24)
Port bagaj baktın mı? 1 araba bagajı kadar eşya alıyor
0
numlock
(05.06.24)
yaw detailciler surekli sokuyor, takarken tork degerlerine baktiklarini hic sanmiyorum.

koltuklar elektrikli ise benim korkum daha cok ayar bozulmasi falan olur. bir de sokup takarken koltukta airbag varsa patlamasindan korkarim, kutup basini sokmek gerekebilir.

ama basit bir arac ise, koltuklar manuel ise, airbag falan da yoksa sok gitsin bisey olmaz.
0
cooperr
(05.06.24)
@numlock port bagaj almak için 5-10 bin lira gibi bir para vereceğim belli ki. Takmak-söktürmek de 500'er lira galiba. (Port bagaj+çıtası fiyatını da net olarak anlayamadım. 5-25 bin lira arası fiyatlar var)
Kısa süre sonra arabayı satmayı planlıyoruz. Port bagaj elimde kalacak. Onu nereye koyacağımı bile bulamayacağım.

O yüzden koltuk söktürmek geldi aklıma. Ama onda da güvenlik sıkıntısı oluyormuş.
0
🌸michael_knight
(05.06.24)
Şirkete yeni tourier kiraladım. Daha gelmedi ama göya pazartesi teslim olacak (hiç sanmıyorum). Tek seferlik bir ihtiyaçsa vereyim bayramda onla git. Kazadır elbet bilinmez ama ekstra dikkatli kullanmana rica ederim sadece, bordrolu olmadığın için filo karşılamıyor :) tabi bu teklif araç zamanında gelirse olur, yoksa işine yaramaz.
0
numlock
(05.06.24)
ben söktüm. torx denilen uçtan gerekiyor sökmek için. Böyle 48 tane uçlu tornaviada setlerinin içinde var. yoksa tek başına bulmak imkansız bauhaus a bile gitmiştim ama bulamamıştım. İkinci en önemli konu airbag kablosu. O airbag kablosu tırnaklı kolay çıkmasın diye sabitlenmiş resmen o tırnakları kırmadan ve zorlamadan çıkarman gerekir.
0
administ
(05.06.24)
(7)

Kendinizi Bulduğunuz Yaş

rock n roll
Sizin tamam budur, kendimin en iyi versiyonu dediğiniz yaş kaç? Benim tam bu zamanlar. Fiziksel görünüm olsun, aldığım kararlar olsun kendimi zirvede hissediyorum. Sizin için bu kaç yaşında oldu ya da oldu mu?
Sizin tamam budur, kendimin en iyi versiyonu dediğiniz yaş kaç? Benim tam bu zamanlar. Fiziksel görünüm olsun, aldığım kararlar olsun kendimi zirvede hissediyorum. Sizin için bu kaç yaşında oldu ya da oldu mu?
0
rock n roll
(05.06.24)
Son yıllarda hep zirveyim. Her yılım kendimin en iyi versiyonu.
0
ruhen hastayim ben
(05.06.24)
Sanırım bunun fizyolojik bir altyapısı da var; insanlar genelde kırk yaşına doğru ya da kırk yaş civarında daha tutarlı, daha az heyecanlı ama daha akılcı bir ben ve dünya algısı geliştiriyorlar. Bunu kendimde ve çevremdeki yasitlarimda çok sık görüyorum. Dinlerde ve diğer başka öğretilerde de rastlanır: kırk yaşından sonra erme, peygamber olma, dünya işlerinden çekilme ya da bazı sanatçıların işleri mesela kırk yaşından sonra anlamlı gelmeye başlar. "Beden zaman geçtikçe yaşlanır, ruh gençleşir." diye bir şey okumuştum geçende bir yerde. Belki bunlari daha çok insan bilse yaşlanmaktan korkmazlar.
0
sekizdokuzon
(05.06.24)
Kendimi buldum gibi değil ama son birkaç aydır kendimin en iyi versiyonundaymışım gibi hissediyorum.
0
ms brownstone
(05.06.24)
her yıl daha iyiyim. şu anda en iyi versiyonum.
0
gabe h coud
(05.06.24)
bu şekildeyim :)

youtu.be
0
high hopes of the sozluk
(05.06.24)
Son 3 yıldır kendimin en iyi versiyonundayım. Yaşım şu an 40 demek ki 37 - 38 itibariyle başlamışım :)
0
charbiel
(06.06.24)
fiziksel olarak 27 zirveydi, 30 sonrasi cokus basladi.

kariyer olarak 35 gibi "lan bu is maas ile olmayacak" dedim ve cikis yolu aramaya basladim. Bir iki sene sonra sirket actim, simdi bos zamanlarimda baska isler kovaliyorum. Amacim maastan kurtulmak ve 50 itibariyle "calismak zorunda olmadan zevk icin calisma" seviyesine gelmek.
0
cooperr
(06.06.24)
(24)

Birinin ölmesini istediniz mi hiç?

sekizdokuzon
Ben bugün istedim ve 37 yıllık hayatımda ilk kez birinden iliklerime kadar nefret ettim. Odadaki sineği peceteyle öldürmeden dışarı atan bir insanım ama sanırım bu insan yeryüzünden eksilse herkesin hayrına olur.Negative vibe için özür dilerim, iki buçuk senedir hayatımı alt üst eden, benden her tür
Ben bugün istedim ve 37 yıllık hayatımda ilk kez birinden iliklerime kadar nefret ettim. Odadaki sineği peceteyle öldürmeden dışarı atan bir insanım ama sanırım bu insan yeryüzünden eksilse herkesin hayrına olur.

Negative vibe için özür dilerim, iki buçuk senedir hayatımı alt üst eden, benden her türlü faydalanan bir anası vesikalı sinirlerimi allak bullak etti. Bazı insanlar sanırım ölmeli ya. Özellikle bunları niye seviyoruz, kurtarmaya falan çalışıyoruz? Dümdüz ölsün.
0
sekizdokuzon
(04.06.24)
Yok istemedim. Ölmekten beter etmek tercihim genelde. Hayırdır sana noldu?
0
numlock
(04.06.24)
Anlatırsam ne kadar aptal bir insan olduğum anlaşılır. Kısaca bahsettiğim zaman zarfı boyunca fiziksel ve psikolojik şiddete uğradım, ülke değiştirmeme rağmen peşimi bırakmadı ve beni hala bir şekilde kullanmaya yüz buluyor. İnanamıyorum ya. İnanamıyorum. Üstelik beni güzel ve çekici bulmuyor bu adam. Paramı yiyor, aşk vaadiyle kandırıyor. Ya çok özür dilerim, sabahtan beri sinir krizlerindeyim. Çok özür dilerim ama kafama s*çayım ya, kimse mi sevmedi seni. Lanet olsun şu çocuklarınıza ilgi, sevgi gösterin. Her sevgi vaadine tuzlukla koşmasınlar. Kahroluyorum kendime, lanet olsun cidden.
0
🌸sekizdokuzon
(04.06.24)
evet. buna hayir diyen yalan söyler.

keske hic olmasaydin hayatimda, keske seni hic tanimasaydim demek bile keske yok olsaydin in mild versiyonlari.
0
robert bosch
(04.06.24)
çoook
0
jülsezar
(04.06.24)
Evet istedim ben de sıradan kendi halimde zararsız bir insanım oysa

Senin durumun için de aptallık ettiysen ettin, her insanın hayatta farklı tekamül anları var, sen de bunu aştın, bundan sonra hem onun hem başkasının ekmek kırıntılarını farkedip önemsemezsin
0
grimavi
(04.06.24)
Yasadiklarinizda, size dusen sorumlulugu almayi deneyip, sefkatle ve durustlukle kendinize bakarsaniz karsinizdaki insanin olmesini istemek yerine kendiniz icin daha saglikli bir yasam istemeye baslayabilirsiniz.
0
kassiopeia
(04.06.24)
Ben yine daha sağlıklı bir verisyonuma dönüşeyim o başka birine zarar vermeden ölsün istiyorum ya. Hümanistlik buraya kadarmış. Ne geldiyse başıma herkesi eşit düzeyde iyi ya da kötü sanmaktan geldi. Ama öyle insanlar varmış ki, aklım havsalam almıyor bu kötülüğü. Neden? Burada onda öyle görmüş, öyle çevrede yetişmiş, o ihtiyaca cevap versin diyeceksiniz ama bu insanlar sistemli manipülasyon ve beyin yıkamayla onlarca insanın belki de hayat ışığını söndürüyor. Bununla evlendiğimi düşünsenize, öldürülebilirdim. Gerçek kötüyl3, gerçek tiranla gözünüzü seveyim empati yapmayalım. Bunlardan besleniyorlar. BU söyledikleriniz onları daha iyi bir insan yapmıyor, sizi daha kolay av haline getiriyor. Çok büyük paradigma sarsıntısı yaşıyorum.
0
🌸sekizdokuzon
(04.06.24)
Kimin kime zarar verdigine, verecegine siz karar veremezsiniz. Bir insanin size iyi gelmemis olmasi, onu yuzde yuz kotu biri yapmadigi gibi, sizi de iyi biri yapmaz. Size kotu gelen baskasinin o anda tam ihtiyaci olan sey olabilir. Karsinizdakinin yaptiklarina siz nasil bir kolaylastirici rolu oynadiniz onu bilmiyoruz, kendinize bakiniz. Bir iliskide iliskiyi etkileyen en az 2 kisi vardir.

Biri size iyi gelmiyorsa hayatinizdan cikarip yasama devam edin, kendi gucunuzu baskasina teslim etmis burada hic tanimadigimiz birinin olmesini istiyorsunuz.

Ne o yuzde yuz kotu olabilir, ne de siz yuzde yuz iyi. Zaten kotu ve iyi sizin kendi tanimlariniz, kendi deneyimlerinizden ve alginizdan gelen tanimlar. Yasam siyah beyazdan degil, grilerden ibaret.
0
kassiopeia
(04.06.24)
İnşallah bahsettiğim tipte insanlarla karşılaştırmazsin. Gerçekten böyle ponçik kal hayatın boyunca. Tanrıdan dileğim budur.
0
🌸sekizdokuzon
(04.06.24)
Yaşam bazen siyah ve beyaz, fakat biz bu basitliği kabullenemeyecek kadar kibirliyiz. Hayat bazen basit, iki kere iki dört. Dediğim gibi umarım o zone'da kalırsın, düne kadar ben de oradaydım ama dışarıda gerçek kötüler, avcılar, yırtıcılar var. Umarım sana ve kimseye yanaşmazlar.
0
🌸sekizdokuzon
(04.06.24)
Yaşadığın bu öfkeye tutundukça kendi ihtiyaçlarını görmezden gelmeye devam edersin. Şimdiki zamandan yani şu andan bahsediyorum. İntikam soğuk yenen bir yemektir derken lezzetsiz olmasına gönderme vardır. Kafanızın içinden geçen intikam tiyatrosunun sizi daha da öfkelendirdiğinin farkına varın. O kişi kendi ihtiyaçlarını karşılamak için (fiziksel temas, maddi güvenlik vb) sizin hatta belki de tüm dünyanın etik kurallarına uymamayı seçmiş olabilir. Bu veriyi hayatınıza yük yapmak yerine hayatınızı güzelleştirmek için kullanma seçeneğiniz de var. Haklı bulmanız, onay vermeniz gerekmiyor; neden bu davranışları sözleri gerçekleştirdiğine dair empati yaparsanız (şu an zor, öfkenin kızgınlığa dönüşmesini bekleyin) en azından netlik ihtiyacınız karşılanır. Hayat devam ediyor, yeni ilişkilerinizde incinebilirliğinizi kontrol altına almak sizin elinizde. bunun için güzel eğitimler var, insanların duygularını tanıyıp, ihtiyaç karşılama stratejilerini tespit etmek oldukça kolay neye baktığını bilirsen. Duygusal güvenliğe yatırım yaptığını düşün.
0
hasmetizm 2046
(04.06.24)
@hasmetizm2046: tüm bu iki buçuk yıllık süreç boyunca dediğiniz taktiği (deminki arkadaşa sen dediğim için kusura bakmasın) uyguladım. Vardır bir nedeni dedim, kim kötü olmak ister, bu da hayat dersidir dedim. Bir ya da iki kez dışında uğradığım onca şiddete rağmen ne suç duyurusunda bulundum ne de helallik istendiğinde geri çevirdim. Bizim bence biraz nasıl diyeyim yumuşak kaldığımız nokta şu: Bu insanlar bu deliklerden içeri sızıyorlar. Sanki artık bir kaç gün öfkeden deliye dönmem ve bu nesneden ölesiye nefret etmem lazım ki (insanıkamil değilim) henüz, İçim soğusun. Tekrar kapımı çaldığında bu öfkeyi hatirlayayim. Ya ben bana yaptığı onca kötülüğü unutuyorum. Bu aptallık olmuyor mu? Ben hayatıma zaten boyle bir öğeyi katarak çok da üst kalibrede bir hayat yaşamadığımı, patolojik düzeyde davranış örüntülerine sahip olduğumu görüyorum. Şu an aziz taklidi yapamam. Acemilik yaptım ve yem oldum. İstismar edildim, maddi, manevi sömürüldüm. Fiziksel şiddete uğradım hatta rızam dışında olduğunu şu an fark ettiğim birlikteliklere zorlandım.

Elbette kimseyi öldürecek değilim, biri gelse elinde silahla "Vur dersen vururum!" dese vur demem. Ve buradan alır yükümü yola devam ederim. Ama ölsün ya, lütfen ölsün.
0
🌸sekizdokuzon
(04.06.24)
Anlatmaya calistigim tam olarak da bu, karsinizdakinin size ne yaptigina takilmissiniz ok, ama kendi yasam oruntunuzun farkina varir, neden sinir koyamadiginiza sefkatle bakarsaniz ztn derdiniz artik karsinizdakiyle degil, kendinizi iyilestirmekle ilgili oluyor. Bana karsi dilediginiz dilekleri vs de hic uzerime alinmadim acikcasi, benimle ilgili olmadiginin farkindayim. Emin olun tek aci yasayan siz degilsiniz, hic tahmin etmediginiz insanlar hic tahmin etmediginiz yollardan gecip kendine bakmayi ogrenmis olabiliyor. Bunun hayata 'poncik' bakmakla degil, kendi davranislarimizin sorumlulugunu almakla ilgisi var. Kimse size yapilani inkar etmiyor, ancak derdiniz baskasini degistirmek ve bana neden bunu yapiyor oldugu surece pek bir yere gidemezsiniz. Asil soru ben buna neden izin verdim, benim ihtiyaclarim neler ve bu ihtiyaclarimi karsilayabilecegim insanlarla nasil saglikli iliskiler kurabilirim. Buraya yaklastikca, sikayet ettiginiz insanlari hayatiniza almamayi ve yasami saglikli bir yerden yasamayi ve kendinize (iyisiyle kotusuyle tamamen) sahip cikmayi ogreniyorsunuz. Ayrica birinin davranislarinin kokenini anlamak, vardir bir nedeni demek ya da ona empati gostermekle onu hayatiniza kabul etmek birbirinden bagimsiz seyler, biri digerinin tamamlayicisi degil.
0
kassiopeia
(04.06.24)
Tabii. Kimisinin ağzı çalışır, gerçekten düğmeye basınca ölecek deseniz düğmeye basamaz. Benim düğmeye basacağım bir kaç kişi oldu.
0
gabe h coud
(04.06.24)
Çok güzel konuşmuşsunuz, yüzde yüz katılıyorum. Böyle bir soruya büyük ihtimalle ben de böyle cevap verirdim ama gerçek hayatta kaç kişi bu ideallikte? Arada bir, üç beş kişinin girip göz ucuyla baktığı yerde birinin ölmesini tüm kalbinle ölmesini istediğini yazmak da gerçek, hayatın içinde. Yarın sabah kalkicam ve söylediklerinizi yapicam ama kimseye zarar vermeden bugünlük öfkemi doya doya yaşamak istiyorum. Yoksa kanser olurum. Yoksa kendime zarar veririm, yoksa bu yoğun duygular içimde gidecek bir yer bulamaz ve bir yıl sonra "Lan ben niye mutsuz uyandım?" derim.

İdealin hastasıyım, ben de yoga yapıyorum, ben de balık burcuyum ama insanlar ara sıra çok da ideal olmayan hislerini de ifade edebilmeli bana göre ya. Yoksa hayat cidden çok yavan bir şey oluyor. Handbook'undan oku yap. Bırakalım insanlar negatif, kabul görmeyen şeyler hissetsinler. Manyak falan değilse uyur uyanır sakinleşir zaten. Onu demeye çalışıyorum.
0
🌸sekizdokuzon
(04.06.24)
Bir de acımı başkalarının acilariyla karşılaştırmaniz hiç uygun kaçmadı. Belirtmek isterim.
0
🌸sekizdokuzon
(04.06.24)
Malum şahıs ve tayfası için her gün. Ayrıca dayım halam falan sevmediğim kişiler
0
the sound and the fury
(04.06.24)
cok, kimil zararlisi tanidigim bir suru tip var.
ama kotuler kolay kolay geberip gitmiyor.
0
cooperr
(04.06.24)
İstedim. Hatta çok fazla kişi için istedim. Bunların bir kısmı acısız, bir kısmı kıvranarak ölüm şeklinde. Bunun dışında ölmekten beter olmasını istediklerim de var. Böyle insanların hiçbirini sevmiyorum. Kıvranarak ölmesini ya da ölmekten beter olmasını istediğim kimseyi de kurtarmaya çalışmıyorum. Dümdüz ölsünler işte.
0
nawar
(04.06.24)
suçlular dahil, buna karar veremeyiz.

çok olmuştur azalarak bitse dediğim
0
baldan kaymak
(04.06.24)
ÜSt kat komşum, bir de duyurularımı sabote eden tipler. ÜSt kat komşumu polisler gelmese öldürebilirdim ama.
0
Kahvedesu
(04.06.24)
çooook
0
sizofren06
(05.06.24)
Yan komşular, üst komşular, bazı ev arkadaşları, yurtta bazı oda arkadaşları.
0
aloha snackbar 3
(05.06.24)
bizzat tanıdığım insanlar için hayır. nefret düzeyinde hissim zaten birkaç kişiye olmuştur hayat boyu. onların da ölmesinden ziyade kafalarını gözlerini patlatma isteği ağır basıyordu. çok şükür şu ana kadar ölmesini istetecek kadar beni çaresiz bırakan ve üzen birisi olmadı, umarım olmaz da. öyle bi şey olsa kendim öldürmeye kalkabilirim çünkü jdfjd
0
mark greg sputnik
(05.06.24)
(22)

Vicdan sahibi Yahudiler

karanlik yanim
Vicdan sahibi, egitimli, entellektüel Yahudiler veya Israil vatandaslari Gazze saldirilari hakkinda ne düsünüyorlar? Yasanan zulüm o kadar cigrindan cikti ki artik aklim almiyor olan biteni. Acaba diyorum disaridan bakanlar olarak bizim göremedigimiz bir seyler mi var. Neden duymuyoruz bu insanlarin
Vicdan sahibi, egitimli, entellektüel Yahudiler veya Israil vatandaslari Gazze saldirilari hakkinda ne düsünüyorlar? Yasanan zulüm o kadar cigrindan cikti ki artik aklim almiyor olan biteni. Acaba diyorum disaridan bakanlar olarak bizim göremedigimiz bir seyler mi var. Neden duymuyoruz bu insanlarin seslerini? Karsi tarafin elinde hala düzinelerce Israilli rehineler oldugu icin mi sesleri cikmiyor? Ya da ben mi ulasamiyorum bu kaynaklara? Sansüre mi ugruyorlar?
0
karanlik yanim
(02.06.24)
İsrail'deki yayınlara bakıyorum hem tv hem sosyal medyadalarında.
Vicdan namına hiçbir şey yok.Muhalefet edenler niye asker gitti,niye havadan bombalamadık, batı şeria niye bombalanmıyor, hala hamas bitmedi, hizbullah bizi nasıl vurabilir vb.

Karşı çıktıkları tek şey o kadar uçak, bomba varken Gazze'de hala yaşayanların olması. Savaş kabinesi daha temkinli davranıyor israillilere göre.
0
hebanon
(02.06.24)
Oranlayınca sayıca çok az kalıyorlar haliyle sen denk gelmemişsin, akademisyen olarak norman finkelstein var çıkıp yıllardır konuşuyor, yine sıradan bireysel olarak karşı çıkan israilliler var twitterda

Üstteki yorumu görünce ekleyeyim, geçen twitterda savaş karşıtı bir israilli, haber tv programlarının, propagandanın nasıl yapıldığını gösterip anlatıyordu israil içinden, kapalı devre bir propaganda sistemi, haliyle kendini hep haklı görüyorlar
0
grimavi
(02.06.24)
Konuyu Yahudiler diye düşünme. İsrail devletinin kurulmaması gerektiğini düşünen Yahudiler bile var.

Şu an yapılanlar Hükümet kararıdır.

www.youtube.com
0
Mirket
(02.06.24)
ABD vb. yerlerde yaşayan eğitimli entelektüeller sessiz çünkü kendilerine bişey olmasını istemiyorlar. (ayrıca "echo chamber" diye bişey var, kendi okudukları izledikleri şeylere bakarak İsrail haklı da diyor olabilirler)

Fakat İsraildeki aşırı dinci Yahudiler (sanırım bizdeki karşılığı Fatih'teki tarikatlar falan) en başından beri İsrailin bu hamlelerine karşı.
0
nhk ni youkosu
(02.06.24)
sana zulüm gelen seyler onlar icin vatan müdafaasi.
ayni seyi türkiye'de yasasaydik "vicdan sahibi türkler" vatan haini olurdu.
0
arkadakiadam
(02.06.24)
İsrail'deki siyonist ve siyonist hükümetin tutumuna aksi yönde yine İsrail'deki yayın organı Haaretz gazetesi biraz daha gerçekçi yorumlar yapar.
Ayrıca istediklerinin biraz fazlasına örnek ,alt yazılı olarak buradaki videoda:

m.youtube.com
0
diyecevaplandı
(02.06.24)
israil'in tamamen haksız olduğu tartışılmaz bir gerçekmiş gibi sormuşsun. acaba biraz da israil'in acaba haklılık payı olabilir mi diye düşünsen mi?
0
abelardo
(02.06.24)
şuan israilde operasyonlara karşı çıkanlar netanyahu karşıtları ve siyonizm karşıtı katı ultra-ortodoks yahudiler. bizim televizyonlar devamlı halk tepkili diye veriyor ama bunlar küçük topluluklar.

sonuçta terörle mücadele söz konusu ve birçok israillide bunu destekliyor. hatta yurt dışından ülkelerine dönüp orduya katılanlar var.
0
my fault
(02.06.24)
@abelardo Eh yani peki Israil tamamen haksiz olmasin (terörle mücadele, rehineler vs), ama bu bir soykirim midir degil midir tartismalarina yol acan bir insan trajedisi yasaniyor (soykirimdir veya degildir ayri konu). Lan biz ne yapiyoruz diye sorgulayan baskin bir ses, ya da onu gectim bakin bu trajedi yasaniyor ama bizim gözümüzden de duruma söyle bakmaniz lazim diye uluslararasi kamuoyuna sagduyulu bir aciklama yapacak birileri cikmayacak mi diye sordum.
0
🌸karanlik yanim
(02.06.24)
İsrailliler ne düşünüyor için yakın zamanda bir araştırma:
www.pewresearch.org

Spoiler: yahudilerin sadece %4’ü İsrail’in çok ileri gittiğini düşünüyor, %96’sı öyle böyle olanlara ok yaniz

İsrail’e karşı yahudiler: x.com
0
but that was just a dream
(02.06.24)
yapilan seyin dogru/yanlis olduguna bakmaksizin her tezin bir antitezi cikar ortaya. Ama bu yahudilerin ezici cogunlugunun bu mevzunun arkasinda oldugu gercegini degistirmez. dogru/yanlis saglamasi yapilacak cizgi asilmis vaziyette.

musluman/yahudi kavgasini bir kenara birakalim. senin yasadigin x ulkesine 3000 kisi top tufek dalip, evlere kadar girip yaklasik 1200 kisiyi kursuna dizerek oldurdu diyelim, bunlardan 50 kadari coluk cocuk. Bunun disinda yaklasik 3500 kisinin de yarali kurtuldugunu, 250 kisinin de kacirildigini dusunelim.

boyle bir durumda eger mevzubahis bir ulke ise, kabile falan degilse, var gucuyle karsiya dalar haritadan siler. birinin senin evine dalip anani babani kardesini kursuna dizdigini dusun, sonra ben karsina cikip vicdan falan desem ne yaparsin?
0
cooperr
(02.06.24)
bunun vicdanla bir alakası yok. ortada savaş var. savaşın varlığında vicdanmış, sağduyuymuş tiriviri şeyler. savaşta taraf olmayı seçiyorsan iki taraftan birinin diğerine yaptığını onaylıyorsun demektir.
ya savaşa hepten karşısındır ya tarafsındır. taraf olduktan sonra da bunlar bize şöyle yapıyorlar, böyle atlıyorlar, demek ikiyüzlülükten başka bir şey değil. çünkü herkes biliyor ki güçlü olan taraf değişse yaşananlar gene de değişmeyecek.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.06.24)
Haaretz'de IDF'i ve yöneticileri eleştiren makalelere sıklıkla rastlayabilirsiniz. Bunlar dışında isim isterseniz Louis Fishman'ın twitter hesabına göz atabilirsiniz. Noam Chomsky'nin 7 Ekim öncesine ait İsrail eleştirilerini okumuştum, güncel olarak da eleştiriyordur herhalde.
0
zihua
(02.06.24)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
Cenevre İnsan Hakları Sözleşmesi var. Savaş esirlerinin günlük kalori ihtiyacının bile karşılanması uluslararası anlaşmalarla teminat altındadır.
Savaşta sivil öldürülmez. Çocuk hiç öldürülmez. Savaşta siviller yerlerinden edilemez falan
Bunlar yapılıyorsa gerekçe olarak savaş gösterilemez.
Kaldı ki savaş iki ülke arasında ve ilan edilerek yapılan bir faaliyettir.
Yani ortada bir savaş yok.
0
Mirket
(02.06.24)
yok cenevre insan hakları sözleşmesi, yok kalori ihtiyacı falan görüldüğü gibi devletlerin kendi ulusal güvenlikleri tehdit altında olduğunda gayet de rafa kalkıyor. israil de kendi güvenliğini tehdit eden unsurlarla savaşacağını ilan etti. yaşanan olayları da terminolojiye bağlı kalarak savaş olarak niteleyememek sadece israil'in işine yarayacak bir durum olur. ne diyelim? filistin tatsızlığı mı?
israil'e şu an yaptıklarının bedelini belki bir noktada cenevre menevre dedirtilerek ödetilir ama olan olmuş, ölen ölmüş, elde edilen topraklar israil bayrağı altına girmiş olacak o noktadan sonra kim takar cenevre'yi. savaş tam olarak budur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.06.24)
Öncelikle bu konuyu açtığınız için teşekkürler. Gazze'de ki soykırım sürekli gündemde tutulamlı. Yahudilerin hepsi eğitimli ve entellektüel (bizdeki asimile olmuş kesime benzemez hepsi dindar ve muhafazakar kendi değerlerini savunuyorlar) fakat onlarda vicdan merhamet yok yahudi olmayanları hakir görüyorlar. sizin anlamlandırdığınız şeylerler onların anlamlandırdıkları şeyler çok farklı. Gazze'de soykırım yapılırken Çocuklar katledilirken hastaneler okullar bombalanırken kutlama yapıyorlar bu onlar için çok sıradan bir şey. Bu katliamlarda yeni değil 80 yıldan beri devam ediyor adamların tarihi katliam ve işgal üzerine kurulu fakat artık bu işin sonu gelmek üzere bu terör devleti i*rail bu yaptıklarının bedelini ödeyecek dünyada günden güne yalnızlaşıyorlar kuzey kore gibi olacaklar hatta yahudiler sokağa bile çıkamayacak tarih onları affetmeyecek bu durum hollywood'a ısmarlama Holocaust yalanlarına benzemeyecek gerçek soykırımcının kim olduğunu bütün dünya gördü. Şimdi dünya devletleri teker teker Filistin'in bağımsızlığını tanımaya hazırlanıyor deamı gelecek. Sadece Ortodoks yahudiler işgal devletinin kuruluş zamanı konusunda ihtilaflı oldukları için antisiyonistler ve siyaset gereği Filistin'i destekliyorlar. Sansür konusuna gelirsek medyanın, finans sisteminin küresel şirketlerin ezici çoğunluğu siyonistlerin elinde adamlar neredeyse bütün dünyayı kontrol ediyor istedikleri gibi algı yönetimi yapıyorlar. ABD'de ve avrupanın çeşitli yerlerinde her gün protestolar var batılılar ortadoğu, İslam dünyası ve Müslümanlar hakkında doğru bilgiye sahip değiller batı medyası (medya derken her türlü medya, yazılı, basılı, görsel, sosyal, ajanslar, intermedia... aklınıza ne gelirse) tamamen sansür, ırkçılık ve İslam düşmanlığı üzerine kurulu tek taraflı olarak İsrail propagandası yapıyorlar (medya çoğunlukla siyonist lobinin kontrolünde asıl mesele bu) gerçeği öğrenen batılıların tepkisi radikal oluyor (bkz. Özgür Filistin için kendini yakan ABD askeri, Filistin direişinden etkilenip Müslüman olan batılılar) Siyonizm insanlığın en büyük düşmanıdır. Görüyorsunuz adamlar dünyayı esir almış durumda hiç kimse sesini çıkaramıyor siyonizme karşı çıkmak bütün insanlığın görevidir. Sözde demokrasi beşiği ABD'de soykırımı prostesto eden üniversite öğrencilerine yönetimin cevabı keskin nişancı gönderip yaka paça göz altına aldırmak oluyor soykırıma karşı çıkan veya yeteri kadar destek vermediği düşünülen rektörler görevden alınıyor google israili protesto eden çalışanını işten çıkarıyor adamlar yapay zeka ile Gazze soykırımını içeren içerkleri tespit edip özel olarak sansürlüyorlar. Bir tek Çin merkezli Tiktok bu sansürün dışında kaldı ki şimdide ifade özgürlüğü kavramının içini boşaltıp soykırım protestolarını ''antisemitizm'' kapsamında ceza hukukuna yerleştirme hazırlığı yapıyorlar. Bu konular gündeme gelmiyor çünkü gündemide algıyı yöneten siyonistler belirliyor fakat ne yaparlarsa yapsınlar siyonistler Filistin'in altında kalmaya mahkum. Şimdiden bağımsız Filistin'i tanıyan ülke sayısı 147'ye ulaştı.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com
0
doharkoman
(03.06.24)
evvela filistin bizim toprağımız
filistin daha bizimken, britanya, yahudilere vaadetmişti bile o toprakları (balfur deklerasyonu)
düşün liverpoolu vaadediyorsun samsunlulara şimdi. ne garantilemişsindir bu vaat için?
700bin filistinliye karşın 3bin çeteci, 3 kolordu içinden 2 kolordu osmanlı askeri yendi hikayesine inananları bi kenara alırsak, ki filistinden daha çok asker topladığımız garanti, ingilizler 2 kolordumuzu bertaraf etti.
biz oradan çok adi bi şekilde kovulduk
halebi şamı bile itiş kakış hariç savaşmadan terkettik. tam ingilterenin kendisi için arzu ettiği sınırlara çekildik.
ingilizler için bir haçlı seferidir. tekmeyi yiyen de bizleriz
i.hizliresim.com

bunu hafızadan silmekle kalmayıp bizden bile alık siyonistler yeşerttiler

sansüre bizdekiler bile uğruyor. öyle ki yahu bu insanlar o duvarın ardına nasıl sıkışmış diye soracağına neden o duvarı yıkmaya çalışmış o halde israil de haklıdır diye işgale peçete tutuyor.

1900lerin başından beri, yani biz idare ederken bile suikastlerle başlayıp, bugüne dek ne tecavüzler ne katliamlar olmuş, bunları israil ve onun terör çeteleri niye yapmış diye sormazlar.
işte burada ait olduğun esas kimlik ortaya çıkıyor

üstelik dolaşımdaki anlatının tamamı bağrı açılmamış yalan. rehineleri bile raid'de öldürenler israil askerleri. hayatta kalanlarla röportajlar açık kaynaklarda var. dramatik anlatılar kurşunlamalar tamamen hükümet sözcüsü metni. üstelik ölenler de asker. zaten duvarın ardında işgalci olmayan yok. panayırdakiler bile idf. tamamen idf sözcüsü gibi konuşuyorlar. bi de yanına bebeklere t.cavüz edildi eklerlerse tam olur. bu insanların çocuğu falan var, nasıl yüzlerine bakıyorlar anlamıyorum

bu anlatıyı sadece fox seyircisi yahudilerden değil, solcu seküler yahudilerden de işitiyorsun. ingilterede bi tanesi -ama kan revan içindeyken 2 dk sonra gülüşüyorlar- şeklinde internette gördüğü klipi filistin gerçeği diye anlatıyor. bu en ayıkları.
0
lambırcek
(03.06.24)
Bu tür konularda pek yorum yapmıyorum genelde ama buna sessiz kalamadım.

Şöyle bir senaryo düşünelim. Yahudiler yıllardır ortadoğu'da yaşayan bir unsur olsun ve bir grup arap sonradan burada bir bölgeye getirilmiş olsun. Başka büyük güçlerin de desteğiyle devletini kurmuş vs. Zaten burada yaşamakta olan bir grup yahudi, sonradan gelen arapların kurduğu devletin sınırlarını aşıp saldırsa, sivilleri öldürse, gene bildiğimiz hamas gibi terörist mi olacaklardı yoksa kendilerine yapılanlara karşılık direnen bir grup mu?

Türkiye'nin PKK ile savaşında belki tek seferde bu kadar büyük bir saldırı olmadı ama toplamda özellikle 90'lı yılları düşünürsek çok büyük saldırılar oldu. Az veya çok destek de bulmuş olabilirler. Tabii bunların suyunu taşıyan belki de devletin daha önceki politikalarıdır ama konu o değil. Devlet ne yapsaydı o zaman hedef gözetmeksizin sivilleri de bile isteye hedef alarak öldürse miydi?

Burada İsrail kendi güvenliğini sağlıyor diyenlerin çoluğu çocuğu yok herhalde. Bu saldırılarda çocuğu ölen bir babanın terörize olmasından daha tabii ne olabilir. İsrail kendi teröristini yaratıyor. Zaten 7 Ekim meselesi de biraz şaibeli.

Ayrıca İsrail hadi gitti yaktı yıktı komple aldı Gazze ve Batı Şeria'yı diyelim. Orada duracaklar mı sanıyorsunuz. Yarın Lübnan'dan bir "terörist" saldırı gelir oraya dadanırlar. Yıllar sonra bir bakmışız Türkiye'de İsrail'in güvenliğine tehdit olur.

Mesela tehdit oluşturduk İsrail'in güvenliğine "haklı olarak" Mersin'i işgal ettiler. Neyse güvenli bölge ilan edildi bir yer Adana sınırında, ve gelip bombaladılar direk orada kalan insanları, "savaşta olur öyle şeyler" mi gene?

Hadi hepsini geçtim, Gezi olaylarında 6 kişi öldü sanırım. Türkiye bunu kendi güvenliğine tehdit görüp direk sivillere ateş açsaydı normal mi olurdu?
0
mbond
(04.06.24)
Bu seri ilginizi çekebilir belki

7 Ekim ve Sonrasına Dair: Türkiyeli Yahudiler Anlatıyor

www.avlaremoz.com
0
peki madem
(04.06.24)
Mevzunun geziyle zaten bir alakasi yok, onu geciniz.

PKK ile benzerlikleri var denebilir. Bizim Irak'ta yapamadigimizi adamlar yapiyor cunku global olarak bizden cok cok daha gucluler. Oyle olmalari da bana garip gelmiyor zira birkac yahudi ile calisma firsatim oldu, para ile bambaska bir baglantilari olan bir guruh. Ticaret yapan herkese gidip bir yahudinin yaninda calismayi siddetle tavsiye ederim.

Bence tek care buffer zone, kibristaki gibi. 3-5km lik bir alan bosaltilsin iki taraftan da, dipdibe yakin zamanda yasayamayacaklari belli, belki 50 sene sonra farkli olur.
0
cooperr
(04.06.24)
İsrailli Yahudilerde bunun oranı daha düşük. Bu da aslında çok inanılmaz bir şey değil.

7 ekim'de gerçekleştirilen terör saldırısı sonrası festival alanında ve sınırdaki banliyölerde öldürülenler (özellikle sivil kadınlar, çocuklar ve erkekler), kaçırılanlar, tecavüze uğrayanlar, çıplak halde kamyon arkasında gezdirilenler oldu. Bunlar yaşanırken Gazze'de kutlamalar yapılıp sokakta göbek atıyordu insanlar. ABD ve Avrupa gibi 40 yılda bir terör yaşayan ülkeleri geçtim, bugün Türkiye'de bir terör eylemi sonrası random 2-3 hesap kutlama yapsa komple o Kürtlere ya da müslümünalara yönelik sövenler oluyor, o dönemde suçlu ya da suçsuz başlarına ne gelirse sevinenler çıkıyor.

Terör eyleminden başını kaldırıyorsun, bölge seni yok etmek isteyen Araplarla doluyken Arap olmayan en yakın ülke olan Türkiye, Hamaslı teröristleri barındırdığını onların sağlık giderlerini halkına kitlediğini gururla anlatıyor ve o teröristlere halk kahramanı diyor. Halkın belirli bir kesimi terörist elebaşlarından birinin fotoğrafını her yere asıyor.

Üzerinden 7 ay geçmesine rağmen kaçırılan vatandaşlarının bir kısmına hala ulaşabilmiş değiller. Bizim ülkede 2015 yılında Gara'ya kaçırılan 13 evladımızla ilgili doğru düzgün haber yapılmadı, IŞİD tarafından yakılarak öldürülen 2 askerimize sahip çıkılmadı. Bütün bunlar siyasi çıkar amacı ile gizlendi ama orada bunlar gizlenmiyor, aksine hatırlatılıyor. Olması gereken de hatırlatılması ama İsrail yönetimi de bunu olması gerektiği için değil, siyasi çıkar amacı ile yapıyor.

Gizleme-Hatırlatma derken Gazze'de olanlar ile ilgili internetteki haberlerin %1'i doğru. Türkiye'ye yine birçoğu ulaşmıyor ama açıklanan sayılara ve haberlere bakarsan 3-5 tane Filistinli Arap erkek öldü. Geri kalan hepsi bebek ve kadın. Günde binlerce kadın ve bebek ölüyor propagandaya göre. Hastane otoparkına düşen ve 2 metre ötedeki aracın camını bile kıramadığı görülen patlayıcı yüzünden 500 ile 1000 arası kişinin öldüğü (evet, yine neredeyse hepsi bebek ve kadın) haberi yapıldı. Ekşi Sözlük'te de sayfalarca konuşuldu. Bölgeden videolar paylaşılıyor sürekli. Ben 2 kere doktor olarak, 2 kere savaş muhabiri olarak, 1 kere de sıradan vatandaş olarak ölen(!) Filistinli Arap gördüm mesela. 1 tane de sedyede ölü olarak yatan ve arkadaşları çevresinde ağıt yakarken annesi geldiği anda üzülmesin diye canlanan Filistinli Arap gördüm. Böyle gerçek dışı saçma sapan propagandaları görünce o taraftan gelen hiçbir bilgiye inanmıyorlar.

Öte yandan bazı İsrailli hesaplarına baktığımda sanki TSK inceliğinde operasyon yürütüyorlarmış hiç yardım kamplarının ortasına bomba atmamış, halk arasındaki konvoyu vurmamış, korku taktiklerine başvurmamış, sivil katletmemiş gibi haberler yapıyorlar. Haliyle kendi haber kanallarında kendi propaganda yayınlarını izlerlerken, çok fazla asılsız konular temelli propaganda yayına denk geldikleri için hepsine yalan muamelesi yapıyorlar.

O yüzden Filistinli Arapların yurtlarından edilip sürgün halinde olmasını, zaten Hamas'ı seçip onları desteklemeleri ve yukarıdaki diğer konulara bakarak kah umursamıyor kah sanki tüm Araplar teröristmiş gibi tehlikeyi ortadan kaldırdığı için keyifle izliyorlar. Bunu yaparken de masum sivillerin çok az sayıda ve kazara öldüğünü düşünerek yapıyorlar. Bir şekilde bir yere yerleşerek hayatta kalmayan insanlara birkaç saat önceden haber verip bombaladıklarında sorumluluklarını yerine getirmiş sayıyorlar kendilerini. ABD ve Avrupa basınındaki İsrail lobilerinin gücü de uluslararası medyada konunun bir yöne yönlendirilmeye çalışmasına çabaladıkça ve ciddi bir uyarı gelmedikçe kendilerini de haklı görüyorlar. Rusya'ya Ukrayna üzerinden yapılmayan kalmadı, sonra Rusya'ya muhtaç olunduğu için orta yol bulunup ilerlendi. İsrail bunların hiçbirini yaşamadı. Eurovision'a katılıp 5. bile oldular (yapıldılar).

Onların kafalarında Gazze'nin temizlenmesi, bizim Suriye'nin kuzeyinde YPG'nin işgali ile yurdundan edilenler sonrasında oluşturulan terör koridorunu dağıtmak için yaptığımız pençe kalkan harekatı ve güvenlik koridoruna yakın görüyorlar.
0
nawar
(04.06.24)
Buraya Arap İsrail kokelrine sahip ve yıllardır bu alanda mücadele eden birini birakayim:
www.linkedin.com
0
Amaranta ursula
(05.06.24)
(14)

Matematik nasıl anlatılırsa dinlerseniz?

sekizdokuzon
Merhabalar;Diyelim YouTube'da geziniyorsunuz. Karşınıza bir video çıktı, belli ki matematikle alakalı bir şeyler anlatılıyor. Ne olursa, hangi şartlar sağlanırsa "Bu neymiş?" dersiniz ve tıklarsınız, nasıl anlatılırsa izlemeye devam ederseniz? YouTube örneğinden ziyade, yaş fark etmeksizin ne olursa
Merhabalar;

Diyelim YouTube'da geziniyorsunuz. Karşınıza bir video çıktı, belli ki matematikle alakalı bir şeyler anlatılıyor. Ne olursa, hangi şartlar sağlanırsa "Bu neymiş?" dersiniz ve tıklarsınız, nasıl anlatılırsa izlemeye devam ederseniz?

YouTube örneğinden ziyade, yaş fark etmeksizin ne olursa matematik ilginizi çeker?

Not: 13 senelik Matematik öğretmeniyim. Artık bu işi farklı bir metodla yapmak istiyorum. Elbette sahada edindiğim tecrübeler var ama kullanıcı deneyimini daha iyi kavramak adına sizlere de sormak istedim.

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(02.06.24)
Bazı matematik öğretmenleri çok eğlenceli anlatıyorlar. Hem izliyorum hem gülüyorum. Bir de çok şanslısın matematik bilen birisi olarak :)
0
rock n roll
(02.06.24)
Ali Nesin'in birkaç videosuna denk gelip kısa kısa izlemiştim. aklımda kaldığı kadarıyla, işlemleri sorgulatıyordu, bu neden böyle? nasıl sağlaması yapılır? neden öyle olmuş vs. diyerek konunun derinliklerine giriyordu.
bir de, yabancılar sanırım bu işi eğlenceli hale getirerek çözmüş. özellikle amerikadaki fizik, kimya dersleri gibi olursa tadından yenmez.
0
MtKrt
(02.06.24)
3Blue1Brown
0
substituent
(02.06.24)
Konuyu süründürmeden mantığını anlatırsa, küçük ipuçları veriyorsa izlerim.
0
sevilen progressive türkücü
(02.06.24)
benim gibi kalin kafalilar icin gercek hayattan ornekler vemke lazim,. yoksa soyut kavramlar arasinda kaybolup gidiyorsun.

matematigi hic sevemedim, cunku 1-2 kisi haric butun matematik ogretmenlerim ruhsuz tiplerdi. fizigin ile hep hastasi oldum, cunku enerji, surtunme, vs somut kavramlar. matematik benim icin sadece ogrenmem gereken bir dil olarak kaldi.
0
cooperr
(02.06.24)
basitten karmaşığa adım adım anlatma.
lisedeki matematik öğretmenlerim faciaydı. dersanedeki gibi anlatanlar olsaydı matematiği çok severdim.

lisede geometriden 2 ile geçmiştim. öss sınavında full çektim. ama matematik öğretmenleri sayesinde liseden gelen puan çok düşük oldu.
0
tabudeviren
(02.06.24)
Bana mutlak değer konusunu öğretebilirse her anlattığı konuyu dinlerim. Matematikten hocalarım yüzünden hayatım boyunca nefret ettim. Mutlak değer konusu şahsi takıntımdır. Aslında çok kolay konu nesini anlamıyorsun ehe ehe diyenlere otomatik kendimi kapatıyorum. Öğrenemediysem her konu benim için zordur. Mantığını biliyorum uzaklık eksi de olsa artı da olsa aynı falan fistan ama iş soruyu çözmeye gelince yapamıyorum. Yazarken bile daral geldi bak yine.
0
buzbebek
(02.06.24)
-Anlatan kişinin diksiyonu güzel olmalı. Ne çok hızlı ne de çok yavaş konuşmalı.
-Anlatan kişinin kılığı kıyafeti özenli olmalı.
-Dümdüz değil arada yükselerek heyecanlanarak arada şakalar yaparak dinamik bir şekilde anlatmalı.
0
pispinti
(02.06.24)
Ezbere dayalı değil de işlemlerin mantığı ağırlıklı olarak öğretilirse ilgimi çeker. Bizim hocalar müfredattan sebeple ezbere dayalı hatta sınava yönelik eğitim veriyor bu yüzden matematiksel düşünme gelişmiyor ve matematik eğitiminin sıkıcı olduğu düşünülüyor. Müfredata göre giderseniz sizde bu sistemin dışına çıkamazsınız konu anlatımına yönelik giderseniz olabilir. Bir de youtube'da görüyorum öğrencilerin ilgisini çekmek için saçma sapan hareketler yapan eğitimciler var böyle şeylere gerek yok.
0
doharkoman
(02.06.24)
-şaka ve şebeleklik olmamalı, dikkat dağıtıyor. sakin ton olmalı, en fazla şenol hoca kadar.
-öğretme aşamasında cevabı çok aratmamalı, sorunun bir kenarında temel formül yazabilir
-öğretme aşamasında basitten zora çok soru çözmeli. aynı tip sorular özellikle.

üstteki acı hatıralardan da görüleceği üzere eğitim maarifi bitiriyor :D
müfredat hudutları, memuriyet, zorunlu eğitim matematikten nefret ettiriyor

ilk öğrenen kişi mesela ali nesinden öğrenmemeli. o konu anlatım kitabı gibi fırlatıyor insanın üstüne. pdf derslerine bakarsanız görürsünüz
0
lambırcek
(02.06.24)
Matematik değil geometri için diyeceğim, criminal geometri diye bir kanal var, eğlenceli farklı bir iş yapiyor.
0
sibertenik
(02.06.24)
Ali Nesin öğrencisini matematik aşkıyla boğup boğup duvara atar. Tutkusunu taklit edeceğim ama, adam kendini vakfetmiş bu işe.

Cevaplar için çok teşekkür ederim, kanal tutarsa herkese benden çay!
0
🌸sekizdokuzon
(03.06.24)
Kız tavlamakla ilgili olsa çok ilgiyle dinlerdim.
Tabi hedef kitleyi iki katına çıkarmak için kız/erkek tavlamak olması gerek.

Bu veya bunun gibi hedef kitlenin (15-18 yaş olduğunu sanıyorum) ilgisini çekebilecek konularla bağlantılar kurulsa ben de ilgiyle dinlerdim, eminim onlar da dinlerdi.
- Karşı cinsi tavlamak (Olasılık, istatistik)
- Aileden ayrı eve çıkmak (Geometri, trigonometri, evdeki eşyaların yerleşimi)
- Instagram'ta takipçi kasmak (logaritmik artış)
- Para biriktirmek (faiz, yüzdelik hesaplar vs)
0
michael_knight
(03.06.24)
ananiyimioguz
(03.06.24)
(4)

Camlara strafor takmak ısıyı keser mi ?

grimavi
Doğuya bakan pencereler çift cam ve perde olmasına rağmen güneş odayı ısıtıyor, strafor hafif malzeme, cam boyutu kadar kestirip bantla tuttursam mı ?
Doğuya bakan pencereler çift cam ve perde olmasına rağmen güneş odayı ısıtıyor, strafor hafif malzeme, cam boyutu kadar kestirip bantla tuttursam mı ?
0
grimavi
(01.06.24)
Tam çözmez, faydası olur.
Kasa da içeri sıcaklık alıyordur. Sadece cam değil pencere kasasını da kapsayacak şekilde yapsan daha iyi.
Muhtemelen binanın ısı yalıtımı yoktur ve duvar da ısıyı emip içeri kusuyordur. O zaman dış cephe mantolama şart.
Straforu taktın pencereyi açamıyorsun, içerdeki sıcak havayı nasıl sirküle edeceksin konusu var.
Pencerelerin açılır kapanır olma özelliğini korusan iyi olur.
Duvarlarda ısı yalıtımı var ve tek sorun pencerelerse tente veya alttan dışa doğru açılan panjur uzun vade için düşünülebilir.
Alttan dışarı açılmayan motorlu panjurları önermiyorum.
0
Mirket
(01.06.24)
uv cam filmi baya fark yaratır, eski ofiste güneş beynimizi yakıyordu, orta cam filmi bile acayip işe yaradı.
0
kimlanbu
(01.06.24)
strafor ışığı keseceği için hem klostrofobik olur hem de odayı sürekli karanlık yapar. bunun yerine iki şey öneririm.
1. camlara uv filtre. direkt cam yüzeyine yakılanları olduğu gibi, jaluzi gibi cama iç taraftan takılanları, gerektiğinde yukarı toplananları da oluyor.
2. blackout perde. diğer perdelerden daha etkili olur.
bu ikisini de beraber kullanırsanız baya etkili oluyor.
test edildi, onaylandı.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.06.24)
cam filmi +1

straforda ise yarar da mantiga aykiri.
0
cooperr
(02.06.24)
(3)

Yurtdışından reçeteli ilaç alımında özel sağlık sigortası geçerli mi

regina phalange
Hı?
Hı?
0
regina phalange
(29.05.24)
Poliçede yazılı şartlara bakmak gerekir. Eğer şahsınız nezdinde veya özel şartlar belirtilmediyse genellikle yurtdışı kullanımlarda ödeme yapılmaz.
Ancak şirketin bize yapmış olduğu özel sağlık sigortasında var, çünkü şirkete özel hazırlanmış grup özel sağlık sigortamız var.
0
pccopath
(30.05.24)
yurtdisi neresi? ulkeye gore degisir...

Misal Kanada denen dandik ulkede lokal sigortalarda bile bazen problem cikiyor, sonra kendin form doldurup paranin pesine dusuyorsun. Burdaki eczanelerin Turkiye'deki bir sigorta firmasindan para cekebilme olasiliklari sifir bile degil..
0
cooperr
(30.05.24)
benim yurtdışı sağlık sigortamda ilaç karşılanmıyordu mesela, poliçe öyleydi. yani hastaneden çıktıktan sonraki hiçbir şeyine bakmıyor genelde.
0
ofelia
(30.05.24)
(27)

gideyim mi gitmeyeyim mi?

diyojenimtırak
soru bu kadar ya detaya gerek yok. içinizden geleni yazın lütfen
soru bu kadar ya detaya gerek yok. içinizden geleni yazın lütfen
0
diyojenimtırak
(27.05.24)
boşver napıcan gidip, iyi böyle gerek yok şimdi hiç.
0
numlock
(27.05.24)
Gitmezsen "gitseydim nasil olurdu" dersin.
Git begenmezsen dönersin.
0
logisticsmanager
(27.05.24)
Detay vermek istemediğin için, içinden ne geliyorsa onu yap diyorum.
0
rock n roll
(27.05.24)
Git bence...Zaten bu ikilemde kaldıysan sende gitmek istiyorsun ve birazda kendine destek arıyorsun bence...Yoksa bu soruyu sormaz kalırdın...
0
alpicann
(27.05.24)
Gidersen adam değilsin! İnsanda biraz gurur olur.

Detay yok. Ortam gerelim. :P
0
nawar
(27.05.24)
Gitme........
0
ala09
(27.05.24)
Kafana sık git (Ahmet Kaya)
Çek git (Yurtseven kardeşler)
Kim vurduya git (deyim)
Seviyorsan git konuş bence (anonim)
Gölge yapmadan git (neodiyojen)
0
diyecevaplandı
(27.05.24)
Yiyorsa git
Yemiyorsa gitme
0
Zetnikov
(27.05.24)
Oha ço kgüzel soru konsepti çok sevdim yaparım arada bunu.

Gitme. Otur evde kafa dinle.
0
pianeta
(27.05.24)
Gittiğin yer, gideceğin kişinin evine yakınsa gitme

Ortada bir yerdeyse git
0
lafacukur
(27.05.24)
cooperr
(27.05.24)
Uzaksa gitme, yakınsa git.
0
buzbebek
(27.05.24)
Git, içinde kalmasın.
0
kobuzchu kiz
(27.05.24)
N'olur gitme
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(27.05.24)
çok gidesin olsa bu soruya gerek olmazdı, gitme.
0
penceredengorunenmorbina
(27.05.24)
Gitme, evde de durma, bambaşka bir şey yap.
0
Phoebe
(27.05.24)
Gitme
0
mor oje
(28.05.24)
yazı tura at. yazı gelirse git, tura gelirse gitme.
0
inheritance
(28.05.24)
hiç gerek yok.
0
kumandanim
(28.05.24)
Gitme diyorum ben.
0
norek
(28.05.24)
Gitme
0
tuborg yesili
(28.05.24)
Gidecek olsaydın bu saate kadar çoktan gitmiştin.
0
iwasbornonamountainside
(28.05.24)
gitmek zorunda mısın?
0
baldan kaymak
(28.05.24)
Gittiğinde ayrılmış mı olacaksın kavuşmuş mu olacaksın? Ben bu git i anlamadım.

Yorum yazanlar hangi duruma göre git diyorlar belirtmek lazım sanki.

Mesela istenmediğin yerden gitmek/ayrılmak ile uzaktaki sevgiliye gitmek/kavuşmak arasında fark var.

Eğer bir yere varma/kavuşma anlamında bahsediyorsan git. Çünkü sorduğuna göre seni meşgul ediyor, etmese soru oluşmazdı zaten bir eylemde bulunmazdın. @ penceredengorunenmorbina ile tam tersi düşünmüşüm ilginc sdfgh

Ama gitmek derken bir yerden ayrılma, terk edip gitmek, kaçmak anlamında soruyorsan, rahatsızlık veriyorsan git, vermiyorsan gitme mücadele et.
0
ananiyimioguz
(28.05.24)
git
0
Murat1407
(29.05.24)
Mesafeye bağlı
0
Tutkun
(29.05.24)
gittim. acayip de iyi oldu gittiğim. karar alırken milleti dinlemeyin
0
🌸diyojenimtırak
(07.06.24)
(5)

Tecrübesiz bir siyaset bilimi mezunu olarak nasıl iş bulabilirim?

arame
Merhaba, siyaset bilimi alanında lisans ve yüksek lisans yapmış biriyim. Öğrencilik sürecimde iş arama girişimlerim oldu ama hiç iş bulamadım. Pandeminin de iş aramamda olumsuz etkisi oldu. Lisans not ortalamam da 3'ün altında olduğu için araştırma görevlisi olmam mümkün görünmüyor. Daha yeni İstanb
Merhaba, siyaset bilimi alanında lisans ve yüksek lisans yapmış biriyim. Öğrencilik sürecimde iş arama girişimlerim oldu ama hiç iş bulamadım. Pandeminin de iş aramamda olumsuz etkisi oldu. Lisans not ortalamam da 3'ün altında olduğu için araştırma görevlisi olmam mümkün görünmüyor. Daha yeni İstanbul Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi'nden sosyal medya yönetimi ve proje tasarımı ve uygulamaları konularında sertifika aldım. Başka hangi alanlarda kendimi geliştirmemi tavsiye edersiniz ve tecrübesiz biri olarak hangi iş ilanlarına başvurabilirim?
0
arame
(27.05.24)
PR ve idare hukukuna yoğunlaşın. Bu alandaki kitapları okuyun. Liderlik eğitimi alın. Yabancı dil yoksa bir batı bir de doğu dili öğrenin. Staj yapın sabırlı olun gerisi gelir.
0
doharkoman
(28.05.24)
Dil olarak İngilizce ve Fransızca biliyorum onu da ekleyeyim.
0
🌸arame
(28.05.24)
iş çok genel bir kavram. önce hedefini netleştirip somutlaştırmalısın bence. o zaman cevap yavaşça ortaya çıkıyor. birçok iş yapabilirsin. donanımın yetersiz değil. sen ne iş yapmak istiyorsun buna karar ver bence.
0
blackkmamba
(28.05.24)
"Dil olarak İngilizce ve Fransızca biliyorum"

biliyorum derken, seni simdi mulakata cagirip amerika'yi ara sunu sor, ya da fransa'yi ara su konuda bilgi al desek, bunlari sozluge falan bakmadan yapabilecek durumda misin yoksa kagit ustune b1/b2 falan mi?

bunu sormamdaki sebep, cok iyi iki yabanci dil bilen hicbir tanidigim issiz degil, buna lise mezunu birkac kisi de dahil..
0
cooperr
(28.05.24)
Dil üzerinden gitmeye çalıştım, sağlık sektöründeki iş ilanlarına başvurmuştum ama çağırdıkları mülakatlarda dille ilgili bir şey sormadılar. Pazarlama, hasta danışmanlığı gibi işler olduğundan ikna edicilik üzerine sormuşlardı.
0
🌸arame
(28.05.24)
(16)

1000+ saat oynadığınız oyun var mı?

duyurukullanıcısı
benim sea of thieves. tek oyun oynuyorum zaten 5-6 yıldır.sizin neler var listenizde?
benim sea of thieves. tek oyun oynuyorum zaten 5-6 yıldır.

sizin neler var listenizde?
0
duyurukullanıcısı
(27.05.24)
red alert 2 belki
0
lambırcek
(27.05.24)
Battlefield serileri
0
Murat1407
(27.05.24)
dota2, baldurs gate 3, nba 2k20, bfme-I
0
a darkness coming
(27.05.24)
Haftada ortalama 5 saat ayni oyunu oynasan senede 250 saat eder, ki bu ortalama bir deger.

Bunu ikiye katlasan gene 1000 saat etmez.

Cevap: video oyunlarina ömrünü adamis biri olarak hayir o kadar oynamadim diyorum çünkü oynancak çok fazla oyun var. Birini sòmürünce yenisine geçerim.
0
Yourcousinmarvinberry
(27.05.24)
Pandemi döneminde herhalde call of duty mobile oynamışımdır bu kadar.
0
prole
(27.05.24)
şansa bak benim de tek 1000+ saat oyunum sea of thieves
0
tabii lan manyak mısın
(27.05.24)
son yıllarda hiç oyun oynamıyorum.

marvel contest of champions
rise of nations
sniper elite serisi
üniversitede medal of honor ve cs
0
gabe h coud
(27.05.24)
Çok uzun zamandır yok.
Yanlış hatırlamıyorsam fm 2014, skyrim. Oncesini hatırlamıyorum varsa da.
0
logisticsmanager
(27.05.24)
Steame kayıtlı oyunlardan en çok eu4 oynamışım, 750 saat kadar ama son 2 senedir çok az oynadım 1000 saati geçerdim herhalde.

FM 08 çok uzun süreler oynamışlığım var o belki geçmiştir 1000 saati.

Online oyun pek sevmediğim için genelde hikayeli oyunlar oynuyorum, onlar da max 120 saat falan skyrim en uzun 140 saat oynamışım steamde ki öncesinde korsan indirip 100 saatim orda vardır
0
nundu
(27.05.24)
1000 saat olmuş mudur bilmiyorum ama olmuşsa euro truck simulator 2'dir. fm serileri ve eu4 te ets'den sonra en çok oynadıklarım.

son yıllarda çoğunlukla ets 2 oynuyorum.

çünkü evli barklı çocuklu çalışan biriyim.

eu4 ve fm taktik, strateji vs için kafa yormak gerektiriyor o yüzden üşeniyorum genellikle. ets o açıdan hem keyif aldığım hem de yormayan oyun kategorisinde.

online veya aksiyonlu patara çataralı oyunları kendimi bildim bile sevemedim zaten.
0
wilhelmwasmuss
(27.05.24)
Gta V ve Gran Turismo 7
0
kaptan memo
(27.05.24)
Birkaç yıldır sürekli oynanmadıktan sonra 1000+ zor cidden ya.
Benim şunlar olabilir.

ilkokul yıllarımda: quake 3 arena, cs go, half life, age of, red alert olabilir. hatta gerçekçi olmak gerekirse cs go dışında geçmemiş olabilir.
ortaokul yıllarımda: Rappelz (mmorpg) kesin geçmiştir 1000+ saati.
warhammer 40k da geçmiş olabilir.
bir de web tabanlı oynanan ogame tarzı bir oyun vardı: darkorbit. o da geçmiştir.
lisede: pek sabit oynadığım bir şey yoktu.
üniversitede: lol kesin geçmiştir hala arada oynuyorum.
iş hayatında: bir ara conan exiles a sarmıştım ama 1000+ olmamıştır, yakındır.

yaş ilerledikçe uzaklaşıyor insan çok bağlanamıyorum hatta iş, evlilik derken arada komple siliyorum oyunları bağımlılık yaratır gibi olunca

@ Yourcousinmarvinberry, bir şeye sarınca günde en az 2-3 saat oynayabiliyorsun. yada bir iki gün oynayamıyorsun haftasonları 5-10-20 saat oynayabiliyorsun. öyle olunca yılda 1000 saat yapabiliyor. Kaldı ki 1 yıldan fazla oynan oyunlar var, onlar haydi haydi geçiyordur.
0
ananiyimioguz
(27.05.24)
wow ve town of salem.

tos‘ta lobide geçirdiğin zaman da sayılıyor. bir dönem sürekli arkada açık duruyordu ondan 1000’i geçti sanırım.

wow ise hayatımda en çok oynadığım oyundur. third party server’lar da dahil şimdiye kadar kaç bin saat oynamışımdır bilmiyorum, hiç hesaplamadım.
0
sir gawain
(27.05.24)
Warcraft 3
World of Warcraft
Civilization V
Heroes III
Football Manager 13
Ultima Online
Medieval II Total War
Rome Total War

Yıllardır döne döne tekrar oynadığım oyunlar. 25 yıllık oyun var aralarında. Bazıları için tahmin zor. Çünkü Steamsizler veya Steamsiz dönemleri olanlar var. Yine de fazlası vardır, azı yoktur sürelerinin.
0
nawar
(27.05.24)
tek oyun yoktur, diablo serisi belki..
0
cooperr
(27.05.24)
2500+ saat ile age of empires 2: definitive edition. bağımlılığı pistir. zor bıraktım.
0
zen1th
(27.05.24)
(44)

Neden çocuk yapıyorsunuz?

ananiyimioguz
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesel
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesela kendini bildi bileli istemiyormuş, hala istemiyor. Oturup biraz konuştuk, biraz bencil olmak gerekiyor gibi geldi. Pek mantıklı bir sebep bulamadık.

- Olaya ilkel bakamıyoruz. Yani türümüzün devamlılığı gereği doğurmak gerekir falan diye düşünmüyoruz, öyle bir durum söz konusu değil zaten şu an. Hatta nüfus artışı dünyayı felakete sürüklüyor. Millet neden tavşan gibi ürüyor anlamıyoruz.

- Yine ilkel gelen bir görüş, nasıl ki eskilerde "boşanma" gibi bir kavramın olmadığı gibi, "çocuk yapmama" gibi bir bilinç de yokmuş gibi geliyor çoğu insanda.
Yani toplumsal olarak evlenince = çocuk yapılır gibi öğrenilmiş bir kalıplaşmış düşünce var. Kültürel ve dini olarak da bakıyor kimi. Çevre baskısı da had safhada. Bizde böyle şeyler de yok.

- Yine kırsal bir kafayla düşünüp, ya işte çocuk evin neşesidir dolansın ortalıkta, hem bağa bahçeye yardım eder, ne kadar çok çocuk, o kadar iyi. Birlikte büyürler gibi bir olayımız, düşüncemiz de yok. Zaten çok ilkel ve kontrolsüz bir üreme düşüncesi gibi geliyor. Çocuk sayısı arttıkça, çocuklar üzerine düşen refah azalıyor çok çok zengin değilse aile.

- İnsanın anlam arama ihtiyacı. Geçenlerde yaşarken çok boş oyalanmıyor muyuz gibisinden varoluşsal bir soru sormuştum. Öleceğini bilmek ve anlam arayışı zor bir süreç insanoğlu için. Bana çözüm olarak bir kaç kişi çocuk yap demişti. Belki bu bir çözüm olabilir. Fakat bunu yaparsam annelerimiz babalarımızdan ne farkımız kalıyor diye düşünüyorum. Onlar da büyük ihtimalle hayatı yaşamak için bir anlam bulamıyorum bari kendimi çocuğum üzerinden gerçekleştireyim diye düşündüler. Onlar için yaşadılar. Sonra da bişey olsa "yemedim yedirdim içmedim içirdim" diye başlarlar. "Ben kendim yaşamadım sen düzgün yaşa diye" diyerek yakınırlar. Yahu yaşasaydın kardeşim. Biz yaşamayı tercih edenlerdeniz. Bir çocuğa hayat adanması gerekliliğine karşıyız. Asgari düzeyde ayırırsın, ama hayatı kendin için yaşarsın. Ki ben, biz çocuk yapsak bile yine gezeriz tozarız diye düşünüyorum o kadar da paralatmayız kendimizi ama belli de olmaz. Çocuk büyüyüp ailesine dönüp bakınca kendini onun için heba etmiş bir aile görünce mutlu olmuyor ki. Çocuk en başta, birbirini ve hayatı seven ebeveynler görmek istiyorum.

Yani sonuç olarak bencilce bir yaklaşımla, sırf anlam arayışın için çocuk dünyaya getiriyorsan, bu hiç mantıklı gelmiyor. Çocuk sevme ihtiyacı için veya birinin sana bağlanması, sevilme ihtiyacın için vs... Hem belki çocuk sevmeyecek bu dünyayı veya seni.

- "Filmi bırak, peki çocuk olmuş mu?" Çocuk belki senin görüşlerini benimsemeyecek. Benimsemek zorunda değil belki biz özgür yetiştirme taraftarı oluruz ama aşırı aykırı davranacak belki. Hiç istemediğin bir yola sapacak. Sen ne kadar eğitim verirsen ver, görgü öğretirsen öğret dış dünyadan iyice soyutlanacak çocuk. Akran zorbalığına uğrayacak. Herkes aynı eğitim ve bilinç düzeyinde eğitmiyor ki çocuklarını. Sen ne yaparsan yap internet ve arkadaş çevresi sağ olsun beyinleri yıkanacak cocukların. Sana efendiyi oynayacak ama dışarıda bambaşka biri olacak belki. Ama sen kendi çocuğun diye yakıştıramayacaksın onu hep masum ve tatlı çocuğun, güzel kızın, aslan oğlum olarak gibi göreceksin. Ama belki pisliğin teki olacak. Veya aptalın teki olacak. Çocuk istedimiz gibi oluyor mu? Sanki bazen ne yaparsak yapalım olmuyor. Bunlar uç örnekler ama alınan sorumluluğun farkında mısınız?

- Kelebek etkisi. Siz nasıl yetiştirseniz yetiştirin. Yeni gelişen bir canlıya (çocuğa) uyguladığınız en ufak bir yanlışı, çocuk psikolojisiyle ödeyebilir. Başkası, çocuğunuzun büründüğü karakter veya huy yüzünden ödemek zorunda kalabilir. Çocuk, kendine zarar verebilir. İş yerindekilere kötü veya aşırı iyi davranabilir. Eşine ve çocuklarına karşı kötü veya aşırı iyi davranabilir (zarar göreceği düzeyde).

Yani "doğru" çocuk yetiştirmek ne demek? Bence böyle bir şey yok. Nasıl yetiştirirseniz yetiştirin, en ufak bir aktarılan bilginin sonucunu çocuğunuz yüzünden diğer canlılar çekecek. Bu iyi de olabilir kötü de olabilir. Çok iyi yetiştirirseniz kendi zarar görebilir, kötü yetişirse başkaları zarar görebilir. Yani etkisi zincirleme olarak etkileşim kurduğu tüm diğer canlı ve cansız varlıklara aktarılmış olacak. Bunun sorumluluğunu nasıl alabiliyorsunuz?

İşte ben annelik-babalık duygusu tadıcam, çocuk sevicem, ay birisi bana anne veya baba diyecek düşünsene *_* diye bencilce baktığınız bir olayın altındaki sorumluluğun büyüklüğünü görebiliyor musunuz? Bence çok fazla. Çocuk belki dünyayı görünce lanet olsun ne biçim yere geldim diyecek. İntihar edebilir, hassas bir kalbi olabilir sürekli depresif bir halde dolanabilir. Kendi doğrularınızı, kendi dininizi aktardınız diye aslında olabileceğinden, yani potansiyelinden daha kötü şartlarda büyüyüp ölebilir. Veya sizin gerçekliğinizden çıkıp dış dünyayı görünce sizden uzaklaşabilir.

Gerek var mı oyuna bir karakter daha sürmeye?

- Dış dünya tehlikesi. Çocuk her an bir savaşa, virüse, kimyasal bir saldırıya maruz kalabilir. Tecavüz edilebilir, vurulabilir, bıçaklanabilir, psikolojik sorunlar yaşabilir, dayak yiyebilir, veya bunları başka birine uygulayabilir. Dışarısı, aklı başında bir insanın pek de yaşamayı isteyebileceği bir yermiş gibi durmuyor. Ona nasıl koruma garantisi verebiliyorsunuz veya başına bir şey gelse, o sorumluluğu kaldırabilecek güçte misiniz?

Gibi gibi sebepler aklımızda dönüyor...

Edit: İmla.
0
ananiyimioguz
(23.05.24)
Bencilce olabilir. Ama doğal ve insani, bencillik de doğal. Sorumluluk da büyük evet, ama kendi adıma sorumluluk almayı severim. Ya ben bu adamın çocuğumun babası olmasını istiyorum dediğim biriyle tanışsaydım çok net anne olmak isterdim bi 10 sene içinde. Birine o kadar güvenmek bana asıl zor gelen kısım. Neyse nihayetinde bir insan yetiştirmek, beraber büyümek öğrenmek, hayatı deneyimlemek, birini kendinden çok sevmek falan çok fantastik duygular, deneyimler. Yaşamak lazım diye düşünüyorum. Ama hayatın amacı da değil. Çocuk güzel bi lüks bence, fakat ihtiyaç değil. Olsa da olmasa da hayat güzel olabilir, kişiye bağlı.
0
nic cage
(23.05.24)
Yapmiyoruz. Cevremdeki evli ciftlerde de oran yari yariya. Yani yarisi cocuk sahibi oldu ya da olmak istiyor, yarisi hic cocuk istemiyor.
0
sertac akin
(23.05.24)
Mantıklı düşünürsen zaten çocuk işine girmezsin, biraz dürtüsel bir karar. Benim oğlan 2 yaşına geliyor ben daha babalığı yeni anlıyorum. 2 senedir aralıksız ağlıyordum niye yaptık diye ama şimdi uyurken bile özlüyorum, garip bir durum. Mantık aramaman lazım bu işte.
0
mirty
(23.05.24)
Kimse bu kadar düşünerek mantık çerçevesine oturtup çocuk yapmıyor. Bu kadar düşünen yapmaz zaten. Nefes almak, yemek yemek, seks yapmak gibi bir şey çocuk yapmak da. Hayatta kalma içgüdüsünün bir sonucu, kendini çoğaltarak ölümsüz olma çabası. Hatta bu yüzden, mantık çerçevesinde düşünüp çocuk yapmamayı seçmek bir nevi pasif intihar gibi geliyor bana. (Ben de yıllardır antinatalistim)
0
duguit
(23.05.24)
denildiği gibi insanlar istediği için yapıyor direkt bir somut nedeni yok. evlat sahibi olmak anne baba olmak için yapıyorlar.

o kadar düşünen yapmaz zaten +1, yapanlar da o kadar düşünmüyor. sizin için gerek yoksa yoktur. yapana gerek var mıydı diye soramazsınız.

ben de istemiyorum mesela.
0
jülsezar
(23.05.24)
Çocuk sahibi olmak, yeme gibi, içmek gibi biyolojik bir ihtiyaç. Hayatın doğal akışı. Maddi sebeplerle olsun, zamanın modasıyla olsun istenmiyor olabilir. Bu yaşlarda hissedilmiyor olabilir ama travması, yaşam kalitesine olumsuz etkisi, psikolojik sorunları inanın ilerleyen yaşlarda üzerinize çökecektir.
0
Mirket
(23.05.24)
Ekonomik durum iyi değilse cehalet faktörü etkili. Toplum baskısı da var.

Her şey yerindeyse ekonomik durum vb gibi kişisel tercih. Ama evlilik ve çocuk fakiri daha da fakirleştirir.
0
ferenc
(23.05.24)
insanlar cocuk yapiyor cunku bu bizim dogamizda var. boyle hayvansal icguduleri beyaz yakali yaklasimlariyla irdelemek asiri manasiz. cocuk yaparsin ve genlerini aktarirsin cunku bu bizim (dunyada yasayan canlilarin) kodlarimizda var. bu kadar bunun cevabi.
0
bohr atom modeli
(23.05.24)
Ben de şu an 32 yaşındayım ve anne olmak istemiyorum ama çevremde o kadar çok kişi anne olmazsam pişman olacakmışım gibi hissettiriyor ki kabul etmekte zorlansam da etkileniyorum ve bazen "ya sonra keşke dersem" diye düşüncelere gark oluyorum.
istememe nedenim de tamamen sorumluluğundan. kendim kadar çok önemseyeceğim bir varlık kim bilir başına ne dertler açacak hastalanacak üzülecek vs vs seni tasalandıracak diyorum.
Baskın olan hissiyatım yapmamak yönünde. Yaparsam bencilce olsa da merak duygum olabilir.
Ama işin garibi de dışarıda gördüğüm çocuklar olsun kendi yeğenlerim olsun inanılmaz seviyorum ve çoğuyla fazlasıyla ilgileniyorum. Yani anaç yapım yok demiyorum ama kaygılarım ağır basıyor.

çocuk yaptıktan sonra pişman olunca vazgeçebilme hakkımız olsaydı keşke sgjskgksjg
0
Kediyi üzdün
(23.05.24)
@bohr atom modeli, hocam zaten türümüzü diğer hayvanlardan ayıran özellik frontal lobumuzun gelişmiş olması değil mi?

Yani zaten düşünmek ve sorgulamak üzere evrimleşmiyor muyuz?

Hala hayvansal iç güdülerle yaşayacaksak evrimimize haksızlık etmiş olmuyor muyuz?

Tamam ben de hala ilkel olduğumuzu düşünüyorum çoğu yönden ama en azından bir şeyleri yaparken sorgular seviyeye gelmişiz. Kodumuzu aktarıcaz diye düşünmeyelim mi ulan 1dk kodumu aktarıcam ama gerek var mı? İhtiyaç var mı? Herkes kodunu bilinçsiz aktara aktara dünya bu hale geldi zaten demeyelim mi?

O zaman ilkel dürtülerle aile kavramını da hiçe sayalım, birbirimizin üstüne atlayalım. Ne de olsa kodlarımızda vardır o da bir yerlerde.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
Çocuk bakmak aşırı zor bir mesela. Eşini artık çok da sevmiyorsan mesela çocuktaki eşine benzer tarafları görüp çocuktan soguyabiliyorsun bile yer yer. Yeğenimi çok severim normalde, çok da sabırlıýım çocuğa karşı. Ama babasına gıcık olduğum zamanlarda "Baban ne ki sen ne olasın" diye kuruluyorum üç yaşında çocuğa. Bir de ne kadar minyatür bir insan da olsa çocukla frekansınız uymayabiliyor. Sen çok sakinsen hareketli çocuga sinir oluyorsun, ikili diyaloğa giriyorsunuz :p Bir dönem ilkokul öğretmenliği de yapmıştım, oradaki deneyimlerimi de katarak anlatıyorum. Ama günün sonunda sosyopat değilsen ya da çok ciddi bir bunalım geçirmiyorsan barısiyorsunuz, öpüşüp koklasiyorsunuz. Gormediginde özlüyorsun, hayatının merkezine koyuyorsun. Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi bu zamanın argümanlariyla işin içinden çıkamıyoruz. Olacağı varsa oluyor, sen de uyum sağlıyorsun duruma.
0
sekizdokuzon
(23.05.24)
Valla ben yazdıklarını okumaya üşendim. 29 yaşındayım. Ekonomik olarak durumları biraz daha toparlayınca 30ların başında falan çocuk yapmayı düşünüyorum yani sağlık sorunu yaşamazsak. Sebebi yok sadece anne olmak istiyorum, karnımda bebek taşımak böyle emzirmek onu büyütmek bir şeyler öğretmek beraber deneyimlemek vs bunları merak ediyorum. Merak duygumu tatmin etmek için çocuk istiyorum. Tabi ki kendi mersk duygum için çocuk yapayım derken onu perişan etmek de istemem tabi ki. Maddi manevi yeterli hissettiğim zaman yaparım bunu.
0
turuncu tonlarda
(23.05.24)
Tam olarak bahsettiğiniz sebeplerden dolayı yapmıyoruz. 32 yaşındayız, 2 yıldır evliyiz ve çocuk fikrine o kadar uzağız ki, uzak kelimesi bile yakın kalır. Zaten şurda kalmış bir bu kadar daha ömrüm, onu da çocuk derdiyle mi geçireceğim zaten? O kadar dertsiz tasasız bir hayatım olursa da çocuk yapmak yerine gezer tozarım. Evde kronik rahatsızlığı olan bir kedimiz var, gözümüz sürekli üstünde. Sırf 1-2 gün uzaklaştığımız zamanlarda aklımız kalmasın diye eve bebek kamerası bile aldım, arada açıp bakıyorum napıyor keyfi yerinde mi diye. Kedinin bile üstüne bu kadar düşerken, hastalandı mı diye gözünün içine bakarken, kendimden olan bir canlıya karşı olan stresimi düşünemiyorum bile. Ülke şartları falan da cabası tabi.

Çevremde "evimi aldım, arabamı aldım, mesleğimi garantiledim. evlenirsem çocuk yaparım çünkü insana hayatta bir amaç lazım" düşüncesinde olan tanıdıklarım da var. Neresinden baksan hastalıklı ve bencil bir düşünce bu bana göre. Sırf kendine amaç olsun, oyuncak olsun, saçma sapan varoluşsal sancılarına derman olsun diye dünyaya bir canlı getirmek büyük bencillik.


Ayrıca "genlerimizde var, üremek için yaşıyoruz" düşüncesi de bu bencilliğe uydurulmuş bir kılıftan başka bir şey değil bana göre. Genlerimizde üremek varsa, kafamızın içinde de beynimiz var. Neyin ne olduğunu sorgulayıp karar verebilme, muhakeme edebilme yeteneğine sahibiz. Şimdi ben çocuk yapmak istemiyorum diye insanlıktan mı çıkıyorum bu durumda yani... Teallam.
0
pianeta
(23.05.24)
Valla ben dünyaya katkım olsun diye yaptım. Çok iyi bir insanım üstelik müthiş zekiyim. Boşa gitmemesi gereken genlerim vardı.
Hep saçma sapan insanlar çocuk yapıp dünyayı daha kötü bir hale getirmesin, ahlaklı düzgün yetişmiş iyi kalpli insanlar da olsun gelecekte diye istedim.

İleride 3 4 tane daha düşünüyorum. Maddi olarak imkanım olursa tabi.
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.05.24)
@Gradient_tabanlı_mor, gen aktarımının öyle cımbızla seçerek olduğunu düşünmüyorum da, diyelim ki oldu ve çok zeki, çok yakışıklı/güzel bir çocuk dünyaya geldi. Gayet aklı başında, efendi, saygılı vs. oldu.

Dünya bu özellikleri mükafatlandıran bir yer mi?

Diyelim ki sıyrıldı, mükafatlandı, soruyu şuradan sorayım, dünya bu çabaya değecek bir yer mi?

Dünyadaki en zekilere baktığımız zaman genelde kullanıldıklarını görüyoruz. Çok azı şanslı oluyor. Sistem kaşıkla verip kepçeyle alıyor.

Ayrıca cahiller, eğitimsizler çok fazla ürüyor böyle gitmesin terazinin diğer tarafına biraz bastıralım diye çocuk yapılınca çocuğa haksızlık olmuyor mu uğraşacağı insanlar, yani kötü diye gösterdiğimiz taraf daha çoğunlukta.

Mesela ben aksine, kendimiz gibi bir toplum veya ortam varsa oraya çocuğu koyarım.

Pakistanın orta yerine zeki ve bilinçli bir çocuk koymam mesela. Ona da yazık. Haksızlık. Ama norveç e koymak isterdim. Tr nin durumu da pek iyiye gitmiyor kötü tarafın doğum hızlarına bakılırsa.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
bu kadar dusunen yapmaz +1

su an 33-37 yaslarindayiz, 6 senedir evliyiz, henuz cocugumuz yok.

insanlar cocugu tamamen hayattan beklenenler o yonde oldugu icin yapiyor. okula git --> is bul/kur --> evlen --> cocuk yap, model bu. kimse cocuk yaparken "insanlik devam etsin, turumuzun devamliligi" gibisinden seyler dusunmuyor. bu kadar dusununce okula gitmek de mantikli olmayabilir mesela.

dediginiz gibi, eskiden tarlada calisacak adam vs gibi is gucu alaninda ise yaramis epeyce cok cocuk sahibi olmak. bugun tarlasi olan az, sehirde yasamin da kendince finansal guclukleri var, hayat kalitesi tartisilir. ancak:

cocuk buyukmek eglenceli keyifli bisey, minicik beyinleryle biseyleri kesfetmeleri, akil etmeleri, oyun oynamalari, sizin hayatta akliniza gelmeyecek sorular sormalari vs epey keyifli. buyumesinde, dunyayi kesfetmesinde, kendini kesfetmesinde destek olmak, yol gostermek guzel seyler. bundan mahrum kalmak istememek gayet gecerli bir sebep.

diger yandan insanlar yaptiklari degil yapmadiklari seylerden daha cok pismanlik duyabiliyor, bu da bir baska sebep. 20-30lu yaslarda cok dert etmiyoruz ama hic 50-60 olmadik, tam olarak bilmiyoruz o yaslarda neye nasil ihtiyac duyabilecegimizi.

ayrica, cocuklar buyudukten sonra onlarin kurdugu ailelerle kalabalik olmak, arada birlikte biseyler yapabilmek, yanliz kalmamak, hastalikta yaslilikta cenazede davalik durumlarda vs samimiyetle siginabileci insanlar olmasi yine bir baska sebep.

zamanin "cocugu" olarak ben bugun ailemden uzakta yasiyorum oyle cok aman aman birlikte biseyler yapmiyoruz ama gercekten bir ihtiyac oldugunda atlayip gidebiliyor olmam, genel olarak varligim ailem icin guven verici bir durum. anneme kalsa en buyuk pismanligi daha cok cocuk yapmamis olmak.

dediginiz riskler elbette var, benim de kisisel olarak cocuk konusundaki en buyuk cekincem "ya buyudugu zaman cok stresli bir hayati olursa, ya anksiyetesi olursa, ya depresyonda olursa, ya intihar etmek isterse, ya kanser olusa, ya yatalak olursa" gibi seyler. tamam sorumluluk da istemiyroum belki ama erken cocukluk sorumluluklari citir cerez kaliyor bunlarin yaninda.

diger yandan bugun yetiskin insanlar olarak hepimizde belli bir olcude depresiflik, ankiyete bozukluklari fln var; cesitli hastaliklarla ugrasiyor, issiz kaliyoruz, sevgilimiz terk ediyor, dolandiriliyoruz, basimiza sacma sapan olaylar geliyor uzuluyoruz vs ama bir sekilde bunlarla basa cikmayi ve yasamayi ogreniyoruz; hayatin bir parcasi aslinda hepsi. ayni sekilde cok guzel yemekler yiyouz, sevdiklerimizle 2 kadeh tokusturuyoruz, konserlerde bagira cagira sarkilar soyluyoruz, gezip egleniyoruz. cesitli tibbi desteklere erisimimiz de gittikce kolaylasiyor. o yuzden biz bugun yetiskinler olarak bir sekilde var olabiliyorsak, hayatimizda biseyler yolunda gidiyorsa ve intihar etmiyorsak demek ki var olmak o kadar da kotu bir sey degil.

sonuc olarak konu gerek olup olmamasi degil, konu sizin bireysel olarak cocuk buyutmek istiyor olup olmamaniz.
0
taurina
(24.05.24)
Çocuk yapma kararı mantıkla verilen bir karar değil, duyguyla verilen bir karar. Mantıklı düşünürseniz evet sorumluluğu, yorgunluğu, özellikle küçük yaşlarda ihtiyacı olan dikkati verebilmek için kendinizi bile kaybetmeniz, vs. birçok olumsuz yanını bulabilirsiniz. 2 yaşında çocuğu olan bir anne olarak da bunların hiçbirini reddetmem. Ama dünyaları verseler de oğlumu değişmem.

Ben hamileliği bile çok sevmiştim. Ki çocuk yapma düşüncesi yapana kadar çok kafamı meşgul etmemişti bile. Karnımda minicik bir mercimek tanesi kadar olan bebemin şimdi bıcır bıcır konuşmasını duymak, karakterinin geliştiğini izlemek, büyümesine tanık olmak inanılmaz bir şey.

Bencil insan çocuk sahibi olmaz bana kalırsa, olursa da çocuğu hakkıyla yetiştiremez. Yemeyip yediren, uyumayıp uyutan bir anne veya baba nasıl bencil olabilir ki?
0
gmzo
(24.05.24)
@ gmzo, pek katılamıyorum. çocuğun kendisi zaten bencilce geliyor. çocuğa bakıyor olmak insanın eksik yanlarını besleyen bir şey, o durumu bencil olmamakla açıklayamayız.

François de La Rochefoucauld ve Sigmund Freud'un savunduğu şöyle bir görüş var;

"İyiliklerimizin çoğu, kötülüklerimizi gizleme sanatıdır." İnsanların yaptığı iyiliklerin bile aslında kendi kötü yönlerini ve çıkarcı doğalarını gizlemek için bir araç olduğunu söylerler.

"İnsanların yaptığı iyiliklerin çoğu, şeref ve erdemden çok gururdan kaynaklanır." İnsanlar güzel şeyler yaparken bile aslında gururlarını tatmin ettiklerini ve kendilerini daha iyi hissettiklerini öne sürerler.

"Narsisizm" Freud, insanların birincil ve ikincil narsisizm olarak adlandırdığı kavramlarla, kişinin kendi benliğine duyduğu sevgiyi ve bu sevginin nasıl dışa vurulduğunu açıklar. Bu bağlamda, birçok iyilik ve yardım davranışının aslında kişinin kendi narsistik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığını öne sürer.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
ben bekarım evlensem de hem ülke şartlarından hem şahsi ekonomik gücümden ötürü yapmak istemem. ancak milyon dolarlık bir topçu, aktör falan olsam en az 5 çocuk falan yapardım herhalde. harika bir kendini tamamlama aracı çocuk, paran çoksa eksilerinden mümkün olduğunca az etkilenirdin artılarını çok daha fazla yaşardın. çok iyi bir hayat yaşatacağın garanti olurdu zaten o yüzden bencillik değil tam tersine sahip olduğun iyi yaşamı paylaşmış olurdun. ülkede yarın bir gün iç savaş çıkıp millet değneklerin ucunda komşusunun kellesiyle gezse bile iyi hayat yaşayacağı garanti olurdu para böyle bir şey maalesef. ama ortalama beyaz yaka olarak türkiye'de çok zor bir kere muhakkak koleje gönderecek paran olmalı şu meb müfredatında çocuk mu yetiştirilir. bu bencillik olur bence de. avrupa'da bir orta sınıf olsaydım da eşle gezme tozma işlerinden sıkılma hissine gelirsek düşünebilirdim yok bizi kesmiyorsa bir türlü gezmek tozmak gene yapmak istemezdim herhalde.
0
semaforo de medianoche
(24.05.24)
bu inanç gibi bişey. Kalbin/beynin neye yatkınsa onu görürsün. Senin dediğin gibi, kendi genlerinden kendine benzeyen bir varlık yaratıp yetiştirmeyi müthiş bencil egoist bir şey olarak da görebilirsin, bir annenin yazdığı gibi 'kendimizi düşünmeyip onu yetiştiriyoruz bu nasıl bencil olabilir' diye de görülebilir.

Bu arada dünyanın gidişatına bakmak vs. yalan. Evet nüfus çok ve dünya kötüye gidiyor ama belki de en barışçıl çağdayız (tabii üçüncü dünya savaşı geliyor olabilir, gelmiyor da olabilir). Ben mesela üreyen ve üremeyen kesimi görünce "biz üremeliyiz yav" diyorum. Dünyayı b*k eden şeylerden biri de bu çünkü. İngiltere'de çocuklara en çok konulan isim Muhammed'miş. Neden acaba :D Türkiye'de de 20-30 yıla kimler iktidarda olacak tahmin etmek zor değil. Bunu sorgulayan insanlar yeterince üremezse hayatını belirleyen kararları hiç sevmediğin insanlar alacak (demokrasi yönetimi kaldığı sürece). Fakat bu da bencil ve "oy içi mi çocuk yapıyoruz yav" dedirtecek bişey. Bence zaten çocuk yapmak saadet zinciri gibi bişey. Sistemin devamı için üremek gerekiyor, yeterince genç olmazsa emeklilik sistemi bile çöküyor :D
0
nhk ni youkosu
(24.05.24)
@ thetruenorthstrongandfree, sizin şartlarınızda çocuk yapmak değil yapmamak ayıp olurmuş, o şartlarda çocuğa iyi bir ortam sunamayacağım diye kaygılanmayız ki. Verebileceğiniz imkanlar ve çevre bu düşüncemizi etkiler tabii ki.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
1 - bayragi ilerde birine devretmek icin

2 - her di$i hayvan mutlaka bir kere dogurmali, buna insan da dahil. annelik duygusunu yasamamis bir kadin yasliliginda sikinti ceker, cevremde gordugum yasini almis ve dogurmamis kadinlar sikintili, yerine kedi kopek kaplumbaga falan koymaya calisiyorlar ama yetmiyor.
0
cooperr
(24.05.24)
Bu kadar detayli dusunmek cok sacma. Hepimizin genlerinde var. Hayvanlar niye uruyor? Onlara ne faydasi var? Zarari bile var ugrasiyorlar ediyorlar gida bulup besliyorlar vs. Insanlarin ureme sebebi de bu kadar basit. Boyle kodlanmisiz.
0
The_Lollok
(24.05.24)
@ The_Lollok, hayvanlar neden ürüyorlar? bölünme, çoğalma, üreme canlılığın temelinde var. evrimsel sürecin başlama nedeni. bu konuda yetenekli olmayanlar tarih sahnesinden elendiği için günümüzdeki hemen her canlı üreme konusunda yetenekli ve iç güdüsel olarak hazır hale evrilmişler.

Fakat biz insanlar şu an neyin neden olduğunu ve nasıl çalıştığını az çok kavrayabiliyoruz.

Aklımızla düşündüğümüzde, insanlığın günümüzde üremesini gerektirecek bir sebep yok ki? Korunma yöntemlerini neden çıkardık, kontrol altına almak için. Veya hiç ürememek için. Soyumuz tehlikede, çoğalmamız lazım gibi sebep de yok.

Mesela hayvan çiftleştirince hayvanseverler hemen kızarlar ya "Sokakta bir sürü hayvan var kardeşim ne diye hayvan çiftleştirip onları alıyorsunuz veya sahiplendiriyorsunuz!!!" diye.

Ama sen niye ürüyorsun bir sürü kimsesiz çocuk var sahiplen dediğinde kalırlar öyle. İşte ama bağ falan... derler. Bencillik yani.

Nüfusu artırmanın kime ne faydası var şu an?

Mirasımı devredicem diyen var. Yahu ben öldükten sonra biri almış, almamış kime ne. Belki hiç edecekler geride kalanlar mirası. Bilemiyorsun ki. Belki birbirlerine düşecekler. Hadi onlar da idare etti diyelim, torunlar? Nereye kadar gidecek, ne kalacak, kime kalacak, herkes göçecek.

Bazı hayvanların da aklı olsa üremezdi veya çok kontrollü ve az ürerlerdi diye düşünüyorum soyları tehlikede değilse.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
Böyle kişisel bir konuda burada uzun uzun yazdığına göre sende fikirlerinde emin değilsin ve teyit edilmek istiyorsun. Ancak bu tamamen kişisel bir karar. Topluca böyle bir konuda mutabakat oluşmasını beklemen çok mantıklı gelmiyor.
0
dreamsandcolours
(24.05.24)
Biri sahane bi laf etmisti yillar once bana. İsin ozeti gibi. Sedat bak demisti... ne çocukla oluyor ne de cocuksuz. Ama cocuklu daha guzel.

5 yil yapmadik. Sonra gule oynaya cocugumuz oldu.
0
halk
(24.05.24)
Bazen ellerime kollarıma bakıp "olm milyonlarca yıllık bir evrim sürecinin ürünüsün. Bu noktaya gelene kadar ataların ne yollardan ne sıkıntılardan geçti ve sonucunda sana kadar ulaşıldı. Bu nasıl bir kibirdir ki 4.5 milyar yıllık yolu bir anda kesip atıyorsun"

Urememenin getirdiği bu kibir yalan yok hoşuma gidiyor.

Bir de çocuğu olan biri bencil olamaz tabirine takıldım yorumlarda. Ben tam tersini düşünüyorum. Doğanın yüklediği "turun devamliliginin kodlandigi" iç guduler o kadar kuvvetlidir ki, kendi yaşamının önüne koyarsin yavrunu = annelik.

Kesin olarak Bencil olamayacağını iddia edebileceğiniz tek insan türü, Çocuk yapma şansı olup yapmayıp evlat edinenler bence.

Tamamen akıl, merhamet ve kendinden olmayan bir şeyi kendi önüne koymak.

Bu insanları çok seviyorum.
0
makbur
(24.05.24)
Her şey söylenmiş zaten. Ozetle

1-turun devami icgudusu (zeki yaratik olarak aklinla bunun yersizligini kesfetsen de milyon yıllık evrimin getirisini hemen alt edemiyorsun, kervana katiliyorsun mejburr bazen; yakında senin de yapacağın gibi ;))

2-uzerine düşünmemek, standardi bu zaten deyip yapmak

Bence çocuk yine anlaşılabilir asıl delilik evlenmek. Ama onu da yaptık meselaam di mi
0
abuzer
(24.05.24)
Ben yapmiyorum (simdilik). Gereksiz bencillik ve sorumluluk gibi geliyor. Evlat edinme durumlari da var, onun tartismasi farkli olabilir.

Ama o cocuk yapma icgudusu tetiklenebiliyor. Tabii hayvanlar gibi ilkel icgudu degil. Daha cok "istek"
gibi. Gelismis beynimiz var sonucta. Cogu kisi toplumdan, etrafindan da etkileniyordur. Ve sonucta senin anne baban da var ve atalarin. Devam ettirme istegi oluyor. Gelecege yatirim gibi de dusunebiliyor insanlar.

Daha duygusal yonleri de var. Ve sartlari iyi bireylerde duygusal yon daha agir basiyor sanirim. Anne baba olmayi deneyimlemek. Sevecegini birini dunyaya getirmek.

Anne babaya da sorulabilir: "beni neden dunyaya getirdiniz"? :)

Ya da birey kendine de sorabilir. Felsefeye girecek ama "Ben neden dunyaya geldim?"
0
ermanen
(24.05.24)
Simdi biz doguyoruz, gozlemliyoruz ve birseylere alisiyoruz. Aslinda bircok sey aliskanliklarin getirdigi birsey bana kalirsa. Yani bir sekilde boyle kodluyoruz zihnimize. Yani ayni sekilde bizim de buyuyup evlenince bu sekilde olacagimizi, cocuklarimizin olacagini dusunuyoruz tum akis boyunca.
Farkli bir acidan yine bakayim, bizim yasayamadiklarimiz, pismanliklarimiz var bu hayatta ve bunlari birisinin yasamasini istiyoruz, planliyoruz. Bu da iste cocugumuz oluyor.
Butun bunlari durumumuz kotu bile olsa planlamiyoruz cunku durumu iyi olanin da kotu olanin da cocuk yapmak icin sebepleri farkli ancak illaki bir sebebi var.

3 yasinda oglu olan bir baba olarak, cocuk yapmadan once bir bebegi gozlemlemek ve vakit gecirmenin en onemli karari almanizi saglayacagini dusunuyorum. Bu durtu gelecek mi, cocukla zaman gecirmeyi ilgilenmeyi sevecek misiniz, yoksa size zor mu gelecek. Ondan sonra bu kadar detayli dusunmeyeceksiniz emin olun.
0
va
(24.05.24)
Karşı argüman üretiyorum diye katı bir şekilde karşıyım anlamı çıkmasın, dediğim gibi ben daha yakınım çocuk konusuna. Sadece mantıklı bir fikir, görüş var mı, insanlar ne düşünüyor veya düşünmüyor onlara bakıyorum.

Bana kalırsa ben sırf "ya bizim birlikteliğimizden doğan çocuk nasıl bir şey olur acaba, iyi kötü o kadar deneyim elde ettik, biraz da biz aktaralım bakalım kullansın onları çocuk, derdiyle dertlenelim, sevinciyle mutlu olalım.." düşüncesiyle bile çocuk yapabilirim gibi. Şimdilik sadece eşimden bağımsız ekonomik sebepler bizi ve ilişkimizi sarstığı için çocuk mantıklı gelmiyor. Ama bu sorunlar zamanlar çözüldükten sonra olabilir diye bakıyorum. Eşim o zamanda bile mantıklı bakamıyor.

Bu düşünce ile çocuk yapmak bencillik diyor. Ay merak ettim dur bi bakalım diye çocuk mu yapılır diyor. Zaten yoğun çalışıyorum, çocuğa nasıl bakıcam diyor. Hadi baktık büyüttük diyelim, iyi bir eğitim nasıl vericez bu topraklarda diyor. Çok deli rakamlar harcamak lazım veya. Kötü yetişecekse veya ortalama yetişecekse de çocuğa haksızlık değil mi diyor. Ona sonra "seni zor şartlarda büyü diye yaptık yavrum" mu diyeceğiz, demez mi çok daha iyi şartlarda dünyaya gelenler var, benim günahım neydi diye. Belki demez sonuçta biz razı olduk bir şekilde ama derse, bu büyük bir sorumluluk.

Ben kötü de olsa iyi de olsa hayatı deneyimlemenin, hiç gelmemektense bir artı olduğunu düşünüyorum. Ama eşim öyle düşünmüyor. Eğer @ thetruenorthstrongandfree ın sağladığı gibi bir şart sağlanmıyorsa çocuğa haksızlık edileceğini düşünüyor.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
vaaaay demek 30+ yaşında bir çiftsiniz ve çocuk istemiyorsunuz, hatta çocuk yapanların neden çocuk yaptığına anlam veremiyorsunuz. ohaaa ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum :D

nedense hep çocuk istemeyenler kendini uzun uzun açıklama ihtiyacı hissediyor. aslında kimse sizin çocuk yapıp yapmamanızla ilgilenmiyor, merak etmeyin. bu kadar çok kafaya takıp sorguladığınıza göre bence siz kararınızdan emin değilsiniz. emin değilseniz kararsızım filan diyebilirsiniz.

çocuk yapmamak eskisi gibi yadırganmıyor zaten emin olun.

bahsettiğiniz -son paragraf - eşinizin başına da gelebilir. o zaman evlenmek de saçma.
hayatta her an her şey olabilir tabi ki insan en çok çocuğu için korkar da sebep olarak yarın bir gün tecavüze uğrar diye bi seçenek dile getirmek çok saçma.

yani bu iş böyle uzun uzun felsefeye dönüşecek tartışmalar yapılacak bir konu değil bence. isteyen yapar istemeyen yapmaz. herkesin kendince haklı sebepleri var. birine gidip neden kedi sahiplenmiyorsun ya da balkondaki saksına neden çiçek dikiyorsun demek gibi bir şey bu.
0
elorelia
(24.05.24)
Heh yani sen eşine sunmalik argüman istiyosun bı noktada...

Öyle harikayim böyle harikayim diye sallayanlari dinleme öncelikle. Kaldı ki sizin durumunuz da fena değil. Ortalama durumdasınız. Sevgi ve huzur ortamında olan bir çocuk için gaaaayet yeterli sartlariniz. Bı de o kadar kontrolcü olmayın (ben de oluom), belki çocuk ileride bohem bı şekilde kulübede yasamaktan keyif alicak ne bilionuz? Sizin planladiginiz yatlarinizi katlarinizi uçaklarinizi (xd) istemicek?

Çocuk ayakkabisini ysl almadiinizi anlamaz meraq etme. Evcil hayvan gibi düşün xdxd sevgini sakınma, gerektiğinde onu koruyacagini belli et, kalanı ileride kendisi halleder zaten o ozguvenle
0
abuzer
(24.05.24)
Cocuk ne ya hem de turkiyede. aklini peynir ekmek gibi yemen veya hayatsiz olman lazim cocuk icin. zaten doguranin yari akli da gidiyo hepten hayatimiz zorlasiyi
0
ala09
(24.05.24)
Benden iyi bir ebeveyn olmaz o nedenle çocuk asla düşünmedim ve düşünmem. Geçen ofiste bütün öğlen yemeği boyunca doğru kişi ile tanışırsan o isterse ne yapacaksın diye sorguya çekildim bir de yani insanlar her bir şeye burunlarını sokma ihtiyacı duyabiliyorlar.

Size gelince daha geçen boşanma masrafı soruyordunuz şimdi biz hiç çocuk düşünemiyoruz diyorsunuz bence de düşünmeyin zaten.
0
peki madem
(24.05.24)
mahalle baskısı bu konuda büyük rol oynuyor. her ne kadar çocuk istesen de, günümüz şartlarında bunun altına girmek oldukça zor. zorumluluk tarafı ayrı.
0
kondansator
(24.05.24)
kedi götünü görmüş yara zannetmiş.
neden çocuk yapmayayım?

evladım olur. severim işte.
0
OgutucuRecep
(24.05.24)
ben bu olaya deneyim olarak baktım ve bu deneyimden neden mahrum kalayım diyerek istedim. sonuç kelimelerle tarif edilemeyecek kadar muazzam bir şey. bu dünyada başka hiç bir şey çocuğunuzun size hisettirdiklerini asla ama asla hisettiremez. başka hiç bir sevgi, aşk, bağ vs vs çocuk-ebeveyn bağına benzemez. bu işin bir yönü.

evet zorluklar da müthiş. zaten ekonomik koşullardan dolayı 2. düşünemiyorum. siz fazla sorgulamışsınız bir de tam tersi hiç sorgulamadan önüne arkasını düşünmeden birden fazla çocuk doğuranlar var. bu ülkedeki kaynaklar ve sistemin bu kadar çok çocuğa olması gerektiği kadar yetmesi imkansız.zaten düşüncesizce doğurup duranlar yukarıda bahsettiğim bağı falan kurmuyor ortaya salıyor ne eğitimi, ne güzel vakit geçirmesi saldım çayıra modunda. o yüzden de bir sürü psikolojisi bozuk insan var toplumda.

öte yandan evrimsel ve insanlığın gelişmesi açısından kaçırdığınız şeyler var. mesela siz hep 30 lu yaşlarda kalmayacaksınız. 90 yaşınıza geldiğinizde kalçanızı kırıp yatalak olup tuvalete gidemediğinizde bir başkasının doğurduğu eğittiği çocuk (hemşire olur hastabakıcı olur) sizinle ilgilenecek ve ona minettar kalacaksınız. herkes sizin gibi çocuk yapmasaydı sizin de muhtaç olduğunuz şeylere erişiminiz olmayacaktı bir de o yönden bakın.
0
iwillsee
(24.05.24)
@ peki madem, evet bize geliyorlar öyle arada pek sağlıklı olmayabilir zaten bizim çocuk yapmamız bir bakıma haklısınız ama

bazı dinamikler var çiftlerin ikisi de bireysel olarak çok iyi insanlar fakat birlikteliklerinde sorun çıkıyor. hal böyle olunca bir de çocuk varsa ayrılmaları daha mantıklı oluyor.

benim de anne babam ayrı mesela. ben hiç sıkıntısını yaşamadım daha güzel bile denilebilir. evde gürültü yok patırdı yok çatışma yok. istediğinde birine gidiyorsun istediğinde öbürüne gidiyorsun kalıyorsun. herkes kendi hayatında vs.

tabii ki en güzeli çocuğa da aile kavramını geçirmek için mutlu bir aile tablosu çizmek ama herkes kendi ilişkisine veya annesine babasına baksın 4/4lük bir hayat mı yaşıyorlar, bazen ayrılık daha mantıklı olabilir. ben ayrılık ile çocuğu engel olarak görmüyorum o yüzden. ülkeden bir sürü insanın annesi babası ayrı. eğer sıkıntı tipler değillerse öyle de sağlıklı çocuk büyütülebilir. ben bir insanla aynı evde yaşamak istemeyebilirim ama çocuğuna bakmak / çocuğumuza bakmak isteyebilirim.

@ iwillsee, teşekkürler deneyiminiz için. fakat yaşlılık konusuna katılmıyorum. ben kimseye yük olmak istemem gerekirse uyutsunlar diye vasiyet bile verebilirim. yaşlanınca kim bakacak diye çocuk mu yapılır bu iyice bencilce bişey. ben tek çocuğum, kardeşim yok bişey yok. eşimle olur da ölene kadar 'evlilik mücadelesini' :D sürdürebilirsek birbirimize bakıcaz işte çocuk olmasa da. en kötü bakım evi qeyf. o da olmadı uyutsunlar dediğim gibi. eşim de olmazsa bir köşede ölür giderim. nedendir bilmiyorum, böyle kaygılarım/korkularım yok.

Çoğu gelişmiş ülkede durum biraz daha farklı, ebeveynler çocuklarını yetiştirdikten sonra köylere kasabalara çiftliklere yerleşiyorlar. Ki kendi hayatlarını yaşasınlar biz yük olmayalım diye. Bizimkiler de gel evime desen gelir. Şimdi diyeceksiniz ki onlar sana o kadar baktı sen onlara bakmıyor musunuz hayırsız evlat. Bence burada kültürel ön yargılar var. Ben öyle bir sorumluluğu kabul etmiyorum ki, onlar da beklemesin. Doğuran bakmakla yükümlü hatta kimi bakmıyor bile. Ama çocuğun ebeveyne bakmakla yükümlü olduğunu düşünmüyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
bu kadar düşünüyorsanız yapmayın zaten. çocuğa da yazık.
0
Whily
(24.05.24)
Tum bunlari sorgulamis ve cocuk istemeyerek 35 yil gecirmis bir insan olarak bu yil bebegim oldu. Butun hepsi bos muhabbetmis ve gereksiz dusuncelermis gibi geliyor su an bu cocuk yapmama gerekceleri ve varolan yeni insan dunyanin en gerekli ve mukemmel seyi oluyor doğduğu andan itibaren. Bir de ben genel olarak bir seyi isteyip istemedigimden cok emin değilsem yapmayarak pisman olma ihtimalini elemek icin yapmayi tercih ederim, cocugumu da iyi ki yapmisim. Akli basinda bunlari sorgulayan insanların bilincli bir sekilde cocuk yapması da insan ve toplum olma deneyimi açısından değerli.
0
instant crush
(24.05.24)
Maddi durumunuz iyiyse çocuğa büyükşehirde üç ev, bir araba veya bir dükkan ve araba filan ve yüklü miktar nakit para bırakabilecekseniz hiç düşünmeden yapın. Fakat kardeşini de 3-4 sene sonra yapın. İleride birbirlerine yoldaş olurlar.

Eğer maddi durumunuz orta direkse çocuklara çok iyi birer eğitim şansı ve hayat mücadelesi ruhu veririm diyorsanız o zaman da yine aynı şekilde en az iki tane yapın.

Fakat en önemlisi de şu. Aile içi huzurunuz fiziksel ve mental sağlığınız yerinde, eşler arası sevginiz muhabbetiniz karşılıklı saygı ve muhabbet sürekli olarak iyi seviyede varsa en önemlisi bu, tüm şartlar okeyse yapın.
0
psmstc
(24.05.24)
Bir de çocuk yapma işi mantıkla olmaz yoksa yapmazsın katılıyorum +1500
0
psmstc
(24.05.24)
Yazdıklarımı anlamamışsınız. Sizin yaptığınız çocuklar size bakar demiyorum. Evrimsel olarak yaşlanınca birileri tarafından yapılmış çocuklara ihtiyacınız olacak diyorum. Şimdi de öyle hiç mi doktora dişçiye gitmiyorsunuz sonuçta onlar da bi annenin doğurup büyüttüğü çocuklar.kimse çocuk yapmasın derseniz mantıksız oluyor
0
iwillsee
(24.05.24)
(5)

Mini Cooper Countryman

izmitcan
Merhabalar, bu aracın 2016sını düşünüyorum 1.6 benzin otomatik türkiye paketi. Bu aracın sahibindendeki ilanlarına göre biraz daha pahalı olması gerekmez miydi? kronik problemi falan mı var bilgisi olan yardımcı olursa sevinirim
Merhabalar, bu aracın 2016sını düşünüyorum 1.6 benzin otomatik türkiye paketi. Bu aracın sahibindendeki ilanlarına göre biraz daha pahalı olması gerekmez miydi? kronik problemi falan mı var bilgisi olan yardımcı olursa sevinirim
0
izmitcan
(22.05.24)
aracı bilmiyorum. eğer muadillerine göre ucuzsa ya kronik bir problemi vardır ya da ikinci eli çok yavaştır
0
paintov
(22.05.24)
ben bu aracı normal kullanan görmedim. anırta anırta kullanan ise çok gördüm. sakarya nezdinde konuşuyorum.
0
bisorumvargaliba
(23.05.24)
mini cooper tipik bir bmw, 10 yasina gelmisse, hele gecmisinde hor kullanilmissa ocagina incir agaci diker.
0
cooperr
(23.05.24)
sanayide iyi bir usta bulun. o araçları zorlamayan yok. zaten bu tarz araçlarda belli yıldan sonra arızalar oluşuyor.
0
mikahakkinen
(23.05.24)
Tamirci bir yakın arkadaşınız yoksa almayın. Zaten öyle bir arkadaşınız olsa bize kalmazdı, o söylerdi almamanızı.

Dört tanıdığımın Mini Cooper'ı vardı, dördü de sürekli tamircideydi. Uzun süren tamirler sonrası arıza ışığı sönüyordu ve birkaç gün sonra yeni bir şey için yanıyordu. 5-10 yaş arasındaki arabalar bunlar. Bu arkadaşlarımdan biri tamirciyle o kadar samimi oldular ki bir yılbaşında birlikte dışarı eğlenmeye gittiler.

Yüzlerce kişiden feedback almadım ama dörtte dört. Ben o yüzden Mini Cooper'dan korkarım.
0
michael_knight
(23.05.24)
(14)

Görücü usulü evlilik sizce çağdışı mı?

ulukayin
Eskiden daha toyken çok saçma ve çağdışı gelirdi. İki tane uzun ama başarısız ilişkiden sonra gayet mantıklı gelmeye başlıyor bu durum. Her iki ilişkimde de en başından evlilik odaklı yürümüşken yolun ortasında ve sonunda fikirsel anlamda aldatıldığımı gördüm. Evlilik bu kadar korkunç değil bana gör
Eskiden daha toyken çok saçma ve çağdışı gelirdi. İki tane uzun ama başarısız ilişkiden sonra gayet mantıklı gelmeye başlıyor bu durum. Her iki ilişkimde de en başından evlilik odaklı yürümüşken yolun ortasında ve sonunda fikirsel anlamda aldatıldığımı gördüm. Evlilik bu kadar korkunç değil bana göre. Hatta sevdiğin, değer verdiğin insanla bir ömür geçirme fikri bana nirvanaymış gibi geliyor bu hayata dair. Hâl böyle olunca dedim ki kendime madem sonuç odaklı bir şey istiyorsun, madem sürüncemede kalmış ilişkilerden nefret ediyorsun neden görücü usulü düşünmüyorsun?

Erkek tarafı benim bu arada.
0
ulukayin
(22.05.24)
Görücü usulü evlenmek çağ dışı, görücü usulü tanışmak şu devir için en mantıklı şey bence.
Sosyal medya sayesinde herkes istediği dünyayı yaratabiliyoeir, kim gerçek kim değil anlayamıyor insan. Bence arada ortak akrabalar/arkadaşlar gerekiyor artık. Sonra da tanışma süreci başlar.
0
numlock
(22.05.24)
Görücü usulü tanışsanız ne değişecek ki? Yani evlilik temelli ilişkiye başlamak nasıl oluyor ki? Evlilik temelli başlamadığınız ilişki olsa ve bu süreçte birbirinize gerçekten ısınıp evlenmek isteseniz "ama evlenemeyiz, evlilik temelli başlamadık ki biz" mi diyeceksiniz?

Ya da ailenizin uygun gördüğü biriyle tanıştınız diyelim, ikiniz de evliliğe fitsiniz. Böyle olunca sevgi de yanında otomatik mi geliyor?

Benim görücü usulü evlilik yapanlarda gördüğüm genel bir tavır var. Eşlerinden anneleri gibi bahsediyorlar. Evliliği baya kurumsal bir şey olarak görüyorlar genelde. Hatta çoğu evlendikleri kişiye çok bir bağ hissetmiyor, gözleri dışarda oluyor. Elbette herkes böyle değildir.

Eşinizi bulmak ve ilişkinizi düzene sokmak için çaba ve zaman harcayıp kötü ve güzel zamanlar geçirerek bir şeyler kurup öyle evlenme kararı almak yerine başkalarının, işin en zor kısmını sizin için halletmesini bekleyince bunun bir etkisi oluyordur diye düşünüyorum ya. Bu manzara bana şeyi hatırlatıyor,

Aileler ufak çocuklarını tanıştırır ya birbirleriyle "hadi arkadaş olun bakim" diye. Ondan nitelik olarak çok bir farkı yok sanırım.

İnsan kendi yuvasını kurabilecek yeterliliğe sahip olmalı. Bence doğrusu bu. Bu kadar karamsar olmayın.

Tabi burada gerçekten "görücü usulünden" bahsediyorum. Yoksa aileler tanışmada sadece aracı olup sizi bıraktılarsa (ki kaç aile var böyle?) birlikte bir şeyler kurmak için bir alanınız olduysa bunun ortak arkadaş yoluyla tanışmaktan çok bir farkı yok. Görücü usulü böyle bir şey değil.
0
akhenaten
(22.05.24)
çağdışı olsun olmasın, ne fark eder? bu sevgili olaylarından ağzı yanan insanların sarıldığı bir can simidi gibi bi şey. ailelerin/arkadaşların önerdiğinin tanışılan insandan daha uyumlu olacağı beklentisini çok anlamsız buluyorum.
0
deartheodosia
(22.05.24)
annenin, teyzenin "şu kızla konuş bak" diye darladığı görücülükse evet fazla geleneksel ce moderniteden uzak ama birileri aracılığıyla tanışmak diyorsan etrafımdaki çoğu bekar kişi bunu istiyor. e ilişkilerdeki belirsizlik ve beklentiler zorlayınca bu yöntem mantıklı

fekat evliliğe dair görüşünüz biraz gerçeklerden kopuk geldigini söylemeliyim. hayat arkadaşla ömür mömür dediğiniz şey ev arkadaşlığı. hatta içinde çok kez "fikirsel aldatmalar" yaşanabilir biraz daha evli arklardan fikir alabilirsiniz
0
ala09
(22.05.24)
Görücü usülü aslında yanlış biliniyor. Görücü usülünde, evleneceğiniz kişiye sizden başkaları karar veriyor. Bir geliyorsunuz, hiç tanımadığınız biri için: "işte bu senin karın olacak, hafta sonu düğününüz var" diyorlar.

Sizin bahsettiğiniz "şu kişi ile iyi anlaşırsınız", "şu kişiyle bir görüşün" tarzı anlaşmalı, görüşme usülü ilişkilerde hiç bir sorun yok. Görüşürsünüz, beğenirseniz devam edersiniz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(22.05.24)
kartal +1. demek istediğim tam buydu.
0
numlock
(22.05.24)
benim bir omur gecirecegim partnerimi baskalarinin secmesi cagdisiligin otesinde mantiksiz.

benim partnerimde aradigim fiziksel ve fikirsel ozellikleri en yakin akrabayi gectim anne/babanin bile bilmesine imkan yok zira hepimiz bambaska insanlariz.
0
cooperr
(22.05.24)
Yaşadıklarınıza "başarısız ilişki" olarak değil; tecrübe olarak yaklaşırsanız, bir ilişkide yaşadıklarınızı önce sizin nasıl karşıladığınızı öğrenme fırsatınız olur. Daha sonra karşı cinsin hayat stratejilerine maruz kaldığınızda sizin geliştireceğiniz stratejilerin onlardaki tepkilerini öğrenirsiniz.Ailenizin görüşünü önemsemenizi anladığımı düşünüyorum. Bununla birlikte; hayatı, ilişkileri, ihtiyaçları karşılama isteği artık onların zamanındaki gibi değil. Yani, güncel değil. Onların vasıtasıyla tanışmak olabilir. Ancak "evlilik" niyetiyle baştan yaklaşmak, mantıklı olmaz diye düşünüyorum. Aynı şekilde; karşı tarafın da ilişki deneyimi azsa, "akıl almalar" ve yönlendirmelerle süren, ilişkilerden biri yaşanmış olunuyor.
0
from where i ride
(22.05.24)
Çoğu evlilik araştırmaları akademik yayınlar iyi evliliğin kendi benzer sınıfımızla, ekonomimizle, değerlerimizle örtüşen insanlarla olduğunu söylüyor

Yani öngörüsüne inandığın aileden birinin ya da bir arkadaşının, şöyle bir tanıdığım var, kafanız karakteriniz uyuşuyor gibi, bir de tanışıp siz vakit geçirip görün demesi aslında çok iyi bir filtreleme yapabiliyor

Bu tanışma önerme görücü usülü sayılmaz ya da modern görücü usülü diye bir isim takabiliriz :)
0
grimavi
(22.05.24)
bence de kafanizda kavram kargasasi olusmus. kartal +1. duyuru bana su karikaturu hatirlatti: 64.media.tumblr.com

gorucu usulu konseptinin icinde hic tanimadigin biriyle evlenip hop diye ayni eve tasinmak cinsellik yasamaya baslamak falan var. iki tarafin da secim sansi yok, gorucu usulunu radikal bir sey yapan da bu. diger turlu zaten secim ve tanima sansin olsa o normal dating olur, gorusecegin kisiyi ha uygulamadan bulmussun ha halanin karsi komsusu bulmus arada bir fark yok.

gorucu usulune geri donersek, bu devirde hangi kadin hic tanimadigi bir erkekle evlenmeyi kabul eder, onu bir canlandir kafanda.
0
hot potato
(22.05.24)
Cevap veren herkese teşekkür ederim. Fakat benim çevremde ve benim bildiğim görücü usulü evlilik hadi haftaya evleniyorsunuz değil. Bak işte şunun kızı varmış, şöyle şeylerle uğraşıyormuş (iş, hobi vs) görüştürelim mi sizi şeklinde bir görücü şeklindeydi aslında sormak istediğim soru.
Ayrıca bu devirde hadi şununla evleniyorsun, şu gün istemeye gidiyoruz diye bir şey kaldı mı ya? :)
0
🌸ulukayin
(22.05.24)
Şurada çoook güzel bir görücü usulü evlilik hikayesi var.
Kulaklığınızı takın, gözlerinizi kapatın bir 45 dakikanızı ayırın.
Seveceksiniz.

www.youtube.com
0
Mirket
(22.05.24)
Sizin tarif ettiğiniz "görücü usulü evlilik" değil.
Sizin tarif ettiğiniz "referanslı tanıştırılma."

Herkes kendine göre bir eş bulmak ister. Belki de ön yargıdır ama ben bu şekilde biriyle tanışmayı kabul eden bir kadınla mutlu bir evlilik kurabileceğime inanmıyorum. Bu gereksiz bir ön yargı olabilir çünkü annesi-teyzesi değil de kankası-arkadaşı tavsiye etse benim kafamda herhangi bir sorun yok.

Etrafın ne düşündüğünü çok da umursamayın, denemek istiyorsanız girin o işe.
0
michael_knight
(22.05.24)
Görücü usulü ile evlenmek çağ dışı. Birilerinin "iyi anlaşırsınız bence" diyerek tanıştırması, sonucunda evlenseniz bile görücü usulü evlenme sayılmaz. Haliyle çağ dışı da değil.
0
nawar
(22.05.24)
(9)

pantolonun paçası kısa mı?

soft
bu tarz paça hiç giymedim, bunu da özellikle almadım ama kısa kaldı. lakin pantolonun kalitesini ve duruşunu da çok beğendim. alışmadığım için mi komik geliyor yoksa alışır mıyım bilemedim. kısa mı sizce paçaları?https://hizliresim.com/q820hhohttps://hizliresim.com/acgy0cghttps://hizliresim.com/sdgh
bu tarz paça hiç giymedim, bunu da özellikle almadım ama kısa kaldı. lakin pantolonun kalitesini ve duruşunu da çok beğendim. alışmadığım için mi komik geliyor yoksa alışır mıyım bilemedim. kısa mı sizce paçaları?

hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
0
soft
(22.05.24)
Ben de dikkat ederim böyle ayrıntılara. Paöalar kısa.
Sandalye veya kanepeye oturulduğunda paçaların biraz daha yukarı çıkması hissi buradan bile rahatsız ediyor.
0
diyecevaplandı
(22.05.24)
olması gerektiği gibi bence.
0
piotr
(22.05.24)
kisa +1
0
cooperr
(22.05.24)
evet kısa ama günümüz modasında normal. benim gözüme batmadı. giyilir yani
0
elorelia
(22.05.24)
elorelia + 1

normale göre kısa, ama günümüzde normal bu, oyna devam.
0
kumandanim
(22.05.24)
normal +1
0
since1907
(22.05.24)
"boyu uzamasına rağmen geçen seneki pantolunu giyen çocuk" görüntüsünü hatırlattığı için bu tarz maalesef..
0
zakk
(22.05.24)
Kısa

Çorapsız bilek göstermeli nargileci modası vardı. Daha kısa bilekli ayakkabı giydiğin anda ona dönecek.

@zakk +1
0
nawar
(22.05.24)
Kumaş pantolon galiba cepten bakınca o kadar anladım. Ayaktayken çorap gözükmeyecek paçalar örtecek ama yürümeye başlayınca paçalar dalganalacak yani çöküp kalmış vaziyette olmayacak. Standart olan kumasta budur. Ayakkabı da biraz iri sanki dar paça da olunca bir garip durmuş.
0
Topalordek
(22.05.24)
(4)

Turkiyede alinabilecek en iyi egitim nedir

instant crush
Gecen gun bir tanıdığın cocugu hakkinda konusuldu da fransiz lisesi vakfinin anaokuluna gitmis oyle devam edip sonra fransiz lisesine gidip universiteyi fransada okuyacakmis lisedeyken yazlari fransada staj yapiyormus falan abi cok vizyonlu bir hayatmis gibi geldi. Ya da ayse armanin kizi Uluslarara
Gecen gun bir tanıdığın cocugu hakkinda konusuldu da fransiz lisesi vakfinin anaokuluna gitmis oyle devam edip sonra fransiz lisesine gidip universiteyi fransada okuyacakmis lisedeyken yazlari fransada staj yapiyormus falan abi cok vizyonlu bir hayatmis gibi geldi. Ya da ayse armanin kizi Uluslararası Bakalorya Diploma Programındaymis, o da boyle ayricalikli bir seymis. Ben tasrada sikko bi anadolu lisesine gittim, sonra da istanbulda normal bir devlet universitesinde dumduz bir bölüm okudum. Lisedeyken yurtdisinda staj yapmayi birak universitede bile oyle bir sey aklımın ucundan gecmedi. Uzun uzun surundukten sonra sansim yardım etti de uluslararasi sirketlerde ise girebildim ama en bastan boyle vizyonlu bir egitim hayatim olsa hic surunmeden dogru duzgun yerlerde guzel isler yapip kendimi geliştirebilirdim diye dusunuyorum. Dusunuyorum ama o kadar bu vizyondan uzagim ki boyle sil bastan bir egitim hayatim olacak olsa hangi okullara gidilebilir onu bile hayal edemedim. Universitede Boğaziçi itu vs diyebiliyoruz da anaokulunda ilkokulda ortaokulda lisede gidilebilecek en iyi okullar hangileridir? Boyle normal yurdum insani olmak disinda hayatlar yasayabilmek için nasil bir egitim hayati yasiyor insanlar? Anlatin da azcık kulturlenelim...
0
instant crush
(19.05.24)
"international baccalaureate" dedikleri naneyi yapmak lazim, yani bakalorya.

dil secimi de cocugun yeteneklerine gore sekillenmeli.
fransizca mesela hukuk falan okuyacaksa iyi olabilir ama muhendislik okuyacaksa bir faydasi yok, gibi..

tabii butun bunlari yapabilmek icin finansman gucu lazim..
0
cooperr
(19.05.24)
Okuldan ziyade kişinin kendisini geliştirmesi ile alakalı.
0
doharkoman
(19.05.24)
BLIS, TED Ankara aklıma gelenler ancak İstanbul'da iş biraz maalesef keriz söğüşlemeye giriyor bence. İstanbul'da verilen hiçbir eğitim 800 bin tl etmiyor.
0
wild honey suckle
(20.05.24)
Gelenegi olan bir okulda cocuk okutmak lazim bence. Istanbul erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi, Uskudar Amerikan,Kabatas,TED koleji,Robert vs. Tabii ki bu okullar ayni seviyede degiller ama network cok onemli
0
turkuaz
(20.05.24)
(10)

Kariyer değişikligi

sanguine
Esasında sıfırdan yazılım öğrenmek olarak açacaktm ama aynı şey yüz kere sorulduğu için bu şekilde yazdım.Geçen ay Avrupa'ya gitmiştim gezmeye, kendimi bildim bileli orada yaşamak istiyorum ama gerek ailevi problemler gerek maddi gerek manevi sıkıntılar bu işe girismeme engel oldu. Bir kenara bırakt
Esasında sıfırdan yazılım öğrenmek olarak açacaktm ama aynı şey yüz kere sorulduğu için bu şekilde yazdım.

Geçen ay Avrupa'ya gitmiştim gezmeye, kendimi bildim bileli orada yaşamak istiyorum ama gerek ailevi problemler gerek maddi gerek manevi sıkıntılar bu işe girismeme engel oldu. Bir kenara bıraktım, şu anki isimden memnunum, hatta mesleğimden (avukatlık yapıyorum) nefret ediyor olmama rağmen işim dolayısıyla sevmeye bile başladım, çalışma kosullarim iyi, maaşım da idare eder. Tekim, kira vermiyorum, kosullarim da kötü değil yani. Ama Türkiye'de olmaktan tarif edemeyecegim kadar mutsuzum, bunu yurtdışında daha iyi anladım. Burada içimden hiçbir şey yapmak gelmezken orada dışarıda dolaşırken, insanlarla sohbet ederken dahi ruhum inanılmaz besleniyor. Bariz iyi hissediyorum burada değilken. Bunu daha detaylandirmayacagim konu gitmek isteme sebeplerim değil.

Kuzey Avrupa'da bir bilisim şirketinde çalışan yakın bir arkadaşım var yazılım mühendisi. Onunla buluştuk, ona danıştım, ben geç kaldığımi (30 yaşındayim) düşünüyorum dedim o da hayır değil dedi. Benim bir bilgisayar mühendisi kadar onun çalıştığı alana hakim olmam tabi mümkün değil ama belli bir veya birkaç alan, konu üzerine yoğunlaşsam olabilir mi diye sordum. Özetle çalıştığı ülkede
Data scientist mesleğinin fazlaca talep edildiğini, bunun dışında bir kodlama dili öğrenebilecegimi, bunun çok zor olmadığını, spesifik olarak Java yi onerebilecegini söyledi. iş arkadaşlarının çoğunun diplomasi alakasız alanlardaymis. Sonra da bir takım kaynaklar gönderdi ossu computer science eğitimi gibi. İngilizcem ileri seviyede, konuşurken de yazarken de herhangi bir sıkıntı yaşamıyorum. İkinci bir yabanci dilim yok.

Ben sıkı bir şekilde 1-2 yılımı buna vakfetmek istiyorum açıkçası. Ama 32-33 yaşından sonra hiç çalışmadığım alanda, sadece teorik bilgiyle, giriş seviyesi de olsa yurtdışında iş bulabilir ve yerleşebilir miyim çok şüpheliyim açıkçası. Ama arkadaşım bu konuda da beni cesaretlendirdi, sandığım kadar imkansız olmadığı vb. Türkiye'de bir daha iş aramak istemiyorum özellikle de avukatlık dışında bir alanda. Aynı surecleri tekrar yaşamak vb kabus gibi geliyor.

Bu arada Almanya'da çalışan bir arkadaşım da son dönemde yasanin degistigini skilled migrant olarak gelebilmek için iş tecrubesinin arandığını söyledi. Ayrıca kendi alanı dışında başka bir alanda iş aramak için vize başvurusunda bulunmanın da riskli olduğunu, kolay kabul edilmeyecegini söyledi.

Açıkçası kendi alanimda (hukuk) master kovalamak zulüm geliyor, özellikle okul ortamından sıkıldım, yoksa bir şeyler öğrenmeye kapalı değilim. Master işini düşünmüyorum o nedenle.

Ben hemen iş garantili, oturduğum yerden refaha ereceğim bir şey aramıyorum. Öyle yüksek standartlı bir yaşam hayalim de yok. İsteğim Avrupa'da yaşamak, öyle ya da böyle, tabi ki sürünmek de istemiyorum en azından ilk zamanlar dışında. Kendi başıma bu arkadasin önerdiği yoldan kendimi gelistirdikten sonra, ki buna dediğim gibi en az 1 yıl ayırmayı düşünüyorum, başlangıç seviyesinde iş bulabilir miyim Avrupa'da. Gerçekçi yaklaşımları duymak istiyorum bu konuda. Beni Türkiye'ye bağlayan herhangi bir şey yok, evli değilim, yükümlü olduğum birisi yok, bu hedefin makul olduğuna inanırsam odaklanabilirim. Bir miktar para da biriktirdim 1-2 yil çalışmadan kendimi idare edecek kadar, çalışmaya devam ettiğim için önümdeki süreçte de biriktirmeye devam edeceğim. Sanırım olumsuz da sonuclansa denemek istiyorum, en azından olmadı derim. Öğrendiklerim de yanıma kâr kalır ama insan korkuyor işte, hayalkırıklığı da bir süre sonra daha kötü etkiliyor. Ama tabi oluru olmayan bir mesele ise de boşa kürek çekmenin manası yok, bu yöndeki fikirleri de duymak isterim. Ara ara bu konuyla ilgili duyuru açıyorum, sanırım kendimi bir adım atmak için hazır hissettigim zaman şu an. Teşekkür ederim şimdiden görüş bildirecek olanlara.
0
sanguine
(19.05.24)
Yazılım şu saaten sonra çok doğru bir kariyer değil. AI günden güne gelişiyor. 1 yılda çok şey değişti.

Çalışma izni konusunu iyi bir araştır derim. Türkler bu konuyu anlayamıyor. Ülkenin spesifik göç politikası yoksa çalışma izni apayrı bir sorundur.
0
ferenc
(19.05.24)
30+ yeni gocmenler icin bence su maddeler cok onemli:

1 - gidecegin ulkenin dilini en kotu ortalama bir seviyede bileceksin, belki makale yazamazsin ama gunluk kominikasyon problemin olmayacak. "Yaw adamlar zaten ingilizce biliyor" bence yeterli degil.

2- meslegine ustune ufak tefek eklemeler yaparak, master falan gibi 1-2 sene icinde devam edebileceksin.

Bunlardan birisi bile yoksa benim icin NO-GO. Tatile gider gelirim, kalmayi aklimin ucundan bile gecirmem.
0
cooperr
(19.05.24)
Cooperr a hiç katılmıyorum dil konusunda.
Dil asla gerekli değil eğer okul yaşında çocuğun yoksa. Çocuğun varsa da “gerekli” değil, “olsa iyi olur”

Ben kuzey avrupadayım, seni relocation yapmaları için deneyimli olman lazım. Junior birinin relocation ile geldiğini hiç görmedim. Olsa olsa hali hazırda zaten ülke sınırlarındadır o alanda bir yüksek lisans yapmak için, o kişiyi junior olarak değerlendirebilirler.

Senin durumunda bence deneyimsiz junior olarak avrupada sana iş verip, senin relocaion evraklarınla uğraşacak şirket çok azdır. Önce türkiyede biraz deneyim kazanman, mülakatlarda anlatacak konular biriktirmen lazım, sonra mid level olarak başvurursun.

Onu geçtim, junior bir yazılımcı olup avrupada 30 yaşında bir insan olarak rahat şartlarda yaşaman çok olası değil. Hele türkiyede kendi evin, deneyimli olduğun işten gelen düzenli bir gelirin falan varsa avrupada juniordan başlayıp bu rahatlığa varman en az 3 5 sene sürer, çünkü junior gitmeyi düşünüyorsun.

Burada deneyimli mühendisler rahat yaşıyo tamam. Ama junior seviyelerini türkiyede daha iyi atlatırsın bence.
Göç konularını kendin araştırmana gerek yok. Zaten sen kendi şirketinle gitmiyorsun. Seni işe alacak şirket zaten senin gerekli evraklarını toplayıp başvuruyu senin adına yapacak. Bu konu senin tüm detaylarına hakim olman gereken bir konu değil ilk aşamada.

Ama ai konusu bence de her şeyi çok değiştiriyor. Değiştirecek. Yüksek maliyetlerden dolayı çok hızlı bir değişim olmasa da bir 10 seneye bilgisayar başında çalışan her türlü meslekte istihdam azalacak. Yazılımcılar da buna en önden dahil.
0
zimbirik
(19.05.24)
Arkadaşın saçmalamış
0
Cezcez
(19.05.24)
Üsttekilere katılıyorum. Ai artık junior ihtiyacını neredeyse bitirdi. Ben senior olarak bile başka iş yaparım bi 10 yıla diye düşünüyorum. Aklı olan kariyerini yazılım üstüne kurmaz bu saatten sonra.
0
yenibirgüzelnick
(19.05.24)
Ai ve hintliler gibi 2 rakibin varken intihiar. Ustteki yazar gibi ben de bi 10 yilimin kaldigini dusunuyorum, bu yuzden frugal yasiyorum
0
lapaz
(19.05.24)
Neler önerirsiniz peki
0
🌸sanguine
(19.05.24)
avrupa'ya gidip gezip eğlenirken konuşmak falan zaten açar adamı hocam. bunun tr-eu ile alakası çok yok. 2 yıl aralıksız eu yap, 3 günlüğüne istanbula gel 3-5 samimi arkadaşınla görüş güzel mekanlarda yemek tatlı yap, "türkiye cennet cennet" diye gezersin ortalıkta.

yazılım öğrenilir de, teknoloji adaptasyonu seviyeniz ne durumda? hukukçusunuz ok, mesela daha önce bu alanda bi veri işleyeyim dediniz mi? data sc tarafı önerildiği için soruyorum. yani bu işler öyle ki bugün 3-4 yıllık tecrübeli adam bile yıllarca ünide öğrendiklerini yaptıklarını, hatta işe ilk girişte kullandığı teknolojileri bugün hiç kullanmıyor bile. sürekli yenilik, değişim sürekli aksiyon var
0
avatar is back
(30.05.24)
gencler bu gittigin ulkenin dilini konusamam mevzusunu ben yasadim, kimseye tavsiye etmem. seni maymun kategorisine bile sokmazlar, uyarayim. kac tane diploman olursa olsun cahilin cahili muamelesi gorursun.

toplum icinde bir konuma gelmek istiyorsan oranin dilini konusman lazim, yoksa alt kademe lerde bir yerlerde camurun icinde debelenir durursun.

ha bir de sunu soyliyim, bunun tersini de gordum, yonetici pozisyonunda turkiye'ye gelip tek kelime turkce bilmeyen ingiliz/amerikali tipler var. Ama adamlarin olayi farkli, heriflere zaten tanri gozuyle bakiliyor, onlar icin biz marabayiz. Bizim malesef durumumuz ayni degil o yuzden karsilastirma yapmak gereksiz.
0
cooperr
(30.05.24)
Hocam arkadaşın bi noktayı atlamış: 1-2 yıl hayvan gibi çalışsan bile olmayabilir. Bi şekilde okulunu bitirip yazılımcı olamayan bir sürü insan da var.

Yapay zeka konusunda ortadayım. Yani yeni başlayanların işini bi açıdan kolaylaştırıyor, çok iyi bir eğitmen. Video izlemekten falan daha iyi. Öte yandan bi junior dev'in yaptığı işi yapabiliyor cidden. Yani ben mesela AI kullanarak, yanımda 2-3 junior olmasından daha hızlı iş yapabiliyorum. Hatta bazen AI'ı junior'a tercih ettiğim oluyor yani.

Fakat, 10 yıl sonra dahi bir senior developer'ın yaptığı işi yapabileceğini sanmıyorum, çünkü LLM'ler mantık yürütme için icat edilmiş araçlar değiller, onu yapamıyorlar. Hani basit işlerde okey, ama kompleks işlerde şu an da sınıfta kalıyorlar, ileride de başarılı olacaklarını sanmıyorum, çünkü tasarlanma amaçları o değil, "öyle" çalışmıyorlar. Başka biri başka bişey icat eder, onu bilemem.

+ Yazılım piyasası şu aralar çok kötü. 2 seneye düzelir mi bilmem, ama böyle giderse piyasaya sıfırdan girmek çok zor, 2 sene öncesi gibi değil artık. Düzeleceğini kişisel olarak sanmıyorum, yavaştan "quality over quantity" muhabbeti yerleşiyor gibi geliyor bana, ama bunu kesin olarak bilmek zor zaten.

Özetle: %100 imkansız olmayabilir. Ama bu riski almaya değer mi? Bence değmez. Zaten mesleğin var, çalıştığın işin var, kötü de değiller. Oradan yürü yürüyebiliyorsan.
0
plutongezegendegilmi
(30.05.24)
(22)

İç dökme duyurusu: İngiltere'den Türkiye'ye döneyim mi?

slymene
Selamlar, aklım çok karışık, şartları, olanakları önüme koyuyorum ama bir karar veremiyorum. Biliyorum bu sorular çok özel sorular ama biraz da içimi dökmek istediğim için buraya soruyorum.Evliyim, erkeğim, yaşlar ikimizin de 31, 7 aydır skilled worker visa ile İngiltere'deyim, maaşım 2800 pound. Eş
Selamlar, aklım çok karışık, şartları, olanakları önüme koyuyorum ama bir karar veremiyorum. Biliyorum bu sorular çok özel sorular ama biraz da içimi dökmek istediğim için buraya soruyorum.

Evliyim, erkeğim, yaşlar ikimizin de 31, 7 aydır skilled worker visa ile İngiltere'deyim, maaşım 2800 pound. Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten. Hanım Türkiye'de henüz, tam da onu da buraya alma kararını verme aşamasındayız işte, onun maaşı 50000 TL, memur, garanti iş, rahat iş. Ben gelmeden hemen önce Türkiye'den ev aldık, aylık 15000 ev kredimiz var ama o zorlamıyor artık.

Artık uzun süredir ayrı olduğumuz için hasret de binmeye başladı, özellikle eşim duygusal anlamda bana çok bağlı, her gün hasret konuşmaları yapılıyor telefonda, gözyaşları dökülüyor falan.

Bana gelirsek ben her yere adapte olabilen bir tipim, buraya da oldum, ben her yerde mutlu olurum, oluyorum. Türkiye'deki sorunların farkındayım, bazı şeylerden dolayı bedeller de ödedim ama Türkiye'de de gayet mutlu mesut yaşarım, burada da yaşıyorum. Türk insanıyla problemim yok, nerede yaşıyorsam bir şekilde adapte olurum. İngilizi de Türkü de seviyorum, kötü insan her yerde var.

Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var. Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda. Yani ikimiz de burada olursak nispeten güzel maaşlarla rahat rahat geçiniriz.

Ben Türkiye'ye dönersem muhtemelen hem haftada 6 gün, hem de daha uzun saatler çalışacağım, maaşım aşağı yukarı 40000 TL civarı bir şeyler olur. Uzun vadede Türkiye'de de kendi işimi kurma potansiyeli var, tabii bunun için 1.5-2 milyon sermaya lazım, o da bende yok.

İşin özü, şu anda düşündüğüm tek konu eşim, o nasıl yapar, adapte olur mu, Türkiye'deki rahatlığı bırakmalı mı? İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil.

Kısa vadede çocuk da istiyoruz, Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var.

Anlaşılan, ne Türkiye ile ne de İngiltere ile sorunum yok, hayatta geldiğim nokta itibarıyla hiçbir yer beni çok heyecanlandırmıyor zaten, hayatı rutine oturtup mutlu mesut yaşamak istiyorum, yeni yerler göreyim, yeni maceralar edineyim gibi dertlerim yok, önceden vardı, yoruldum artık, dinlenmek istiyorum.

En başta neden İngiltere'ye geldin diyecek olursanız, bir heves geldim işte, Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum, benim İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim.

Eşim ne diyor diye sorarsanız, onun da fikirleri belirsiz, genel anlamda o da çok fazla zorluk istemediği bir noktada, Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir, bir süre sonra adapte de olur. Nihayetinde ben hangi yöne meyilli olursam o da beni takip eder, karar vermek biraz bana kalıyor gibi nihayetinde.

Biraz düzensiz yazmış olabilirim kusura bakmayın. Görüş, öneri, ne söylemek isterseniz dinlemek isterim.
Teşekkürler.

Edit: Birkaç detay daha vermek isterim. İkimiz de veteriner hekimiz, ben burada klinisyenlik yapıyorum, eşimin klinik tecrübesi olmadığı için burada food hygiene, meat hygiene inspector gibi işler yapacak official veterinarian olarak. Mezbahalarda, havaalanları gibi yerlerde çalışabilir. Ben buradaki hayatı da düzene sokuyorum, ufaktan para biriktiriyorum. Orta karar bir araba bile aldım burada.
0
slymene
(18.05.24)
Ben yerinizde olsaydım eğer eşimin 2 yıllık ücretsiz izin alarak yanıma gelmesini saglardim. Bu süre zarfı içerisinde duruma göre ingilteredeki düzenimi kurar yavaş yavaş da Türkiye den elimi çekerdim. Benim yönüm ingilterede kalmak şeklinde olurdu.
0
dedeminhirkasi
(18.05.24)
Şimdi sizin Türkiye'de süper bir kariyeriniz olsa denilebilirdi ki dönün sonuçta Türkiye ile derdiniz yok ki çok önemli nokta. Ben misal Türkiye'de yapamıyorum, o yüzden dönmem ve umarim dönmek zorunda kalmam.

Sizin durumdaki sorun dönüş şartları. Türkiye'de 40 bin lira ve çalışma şartları acayip kötü. Bu sizi özellikle bati Avrupa'nın çalışma şartları sonrasi acayip kötü etkiler (bugün berberle konusuyorduk nasıl oluyor berberde tatil falan diye, 5 hafta bizde ama ben biraz fazla alıyorum 5 hafta yetmiyor dedi. Dedim bunu Türk'ün yanında söyleme). Eğer Türkiye'de daha iyi maaş ve insancil çalışma şartları olacaksak sonuçta bu hayatta önemli olan esimiz, cocugumuz.

Bu arada dedeminhirkasi dediği gibi olabiliyorsa kesin deneyin. Riskiniz cok az sonuçta. Eşiniz de bakar nasılmis ne değilmiş diye.

Bu sorunun cevabı basit değil. Çünkü sizin Türkiye çalışma hayatiniz kötü, esinizin iyi. Esinizin oraya geldiğinde yapacağı belirsiz vs.
0
logisticsmanager
(18.05.24)
Selamlar, eşim nispeten yeni memur olduğu için ücretsiz izin hakkı yok henüz, olsaydı onu düşünüyorduk biz de.
0
🌸slymene
(18.05.24)
aynı yaştayız ve ben eşimle birlikte ingilteredeyim. o yüzden durumunuzu biraz da olsa anlayarak veriyorum cevabı. biz döneceğiz ancak sizin durumunuz özelinde bana göre eşinizin ingiltereye gelmesi daha doğru olacaktır.

türkiyede olup buraya gelmek veya bir avrupa ülkesine gitmek isteyen arkadaşlarıma hep bu işin tek bir doğrusunun olmadığını ve türkiyede neyi bırakıp geleceklerinin çok önemli olduğunu söylerdim hep. yani evet mesele hiçbir zaman sadece maddi değil, ingilterenin bizim ülkemizden daha üstün olduğu maddiyat dışı diğer yanlarını yaşayarak görmüşsünüzdür. çocuk olunca hele eğitim, gelecek, güvenlik açısından müthiş baskın ingiltere türkiyeye göre. adaptasyonun zor olduğunu kabul ediyorum. ama birlikte olduğunuz yerde zamanla bu sorunun halledileceğini düşünüyorum. siz önceden gelip bi hayat kurduğunuz için comfort zone'dan hiç ayrılmamış gibi hissedecek eşiniz eminim ancak tabi şu anda gözünüzde büyük haklı olarak.

diğer taraftan şu da bi gerçek ki, ülkede çok fazla problem var ama türkiyede de çok güzel şartlarda yaşamayı başaran insan da var. ancak arkadaşların da dediği gibi sizin dönüş şartlarınız pek iyi değil. ingilteredeki çalışma şartlarınızı düşününce pişman olma ihtimaliniz daha yüksek geldi bana.
0
bussuru1
(18.05.24)
eşin Türkiye'de iyi durumdaysa ve kaybedeceği şeyler olduğunu düşünüyorsa sıkıntı.

Biz de eşimle İngiltere'deyiz ben çalışıyorum o master yapıyor, pek sevemedi ve mesela iklimin onu çok etkilediğini burada öğrendik. İngilizleri de aklında nasıl hayal ediyordu bilmiyorum ama çok vasat pasaklı tipler olduklarını söylüyor ki biraz da haklı. İşler doğru düzgün yürümüyor emlakçı bile binbir türlü hata yaptı ben fark edip uyardım. Sağlık sistemi yine özellikle Türkiye'de özel sigortaya alışmış birini zorluyor ve korkutuyor(eşim). Yani kimi insan alışmakta zorlanıyor.

Ben 2014-2015'te İngilteredeydim, sevmiştim, şimdi yine mutlu gibiyim ama eş durumundan dönmek zorunda kalırsak naparız bilmiyorum. Bu arada eşimin İngilizcesi baya iyidir, o farklı kültürel şeylerden zorluk yaşıyor, dil bilmeyen eşiniz daha da zorlanabilir veya tam tersi bir şeyleri anlamadığı için belki hiç gözüne batmaz her şey pespembe de gelebilir emin değilim. Ücretsiz izin hakkı olmaması kötü.

Buraya geldiğimde Ankara Anlaşmasının arka kapısını bulup gelen tiplerle tanıştım. Türkiye'de pek iş yapamayan burada olmak 'zorunda olan' kişiler bi şekilde yaşayıp gidiyor, ama Türkiye'ye dönse de fena hayatı olmayacak kişiler bi dönmeyi düşünüyor. Mesela bizim Türkiye'de arabamız var hala satmadık, İngiltere'de henüz yok. Bu bile hanıma batabiliyor bazı rahatlıkları burada elde etmek -doğal olarak- vakit alacak. Türkiye'den gerçekten kafa olarak kopmuş mu o önemli (ben koptum, eşim kopmadı). Gerçi sen de kopmamışsın iki tarafı da severim yaşarım diyorsun. Bazı şeyler de gelince anlaşılıyor. Eşim ülkesini bu kadar sevdiğini buraya gelene kadar bilmiyordu :D

ek olarak, çocuk vs. planı varsa buraya adapte olup iyi konuma gelip çocuk yapmak bilmemkaç yıl alır. Sağlık sisteminde Türkiye'deki kadar ilgi olmaması, doktoru sık görememek, ebe ile doğurmak vs. bile kadınları acayip etkileyebilir. Hele acil bi durumda doktora ulaşılamazsa anında döneriz herhalde. Geçenlerde apandisiti patlayıp son anda müdahale edilen bi Türk'ü dinledik orada eşim böyle bişey olsa anında TR'ye dönerim dedi:)
0
nhk ni youkosu
(18.05.24)
Dön hocam dön,İngiltere alışması kolay bir ülke değil
0
Yılmaz920
(18.05.24)
"Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda." "İngiltere'de ilk 1-2 sene çok zorlanacak biliyorum, İngilizcesi de çok iyi değil."

Hocam yanlis anlama. Bu biraz iyimser bir hesap gibi geldi. Ingilizcesi iyi olmayan biri 2500 pound alamaz.Alir da yani ustaligi, zanaati olmasi lazim. %20 vergi, 5% pension'dan sonra elde bir sey kalmiyor. Fabrika, uretimde gece isi, mesailerle falan uzun saatler calisarak ancak. AB'den cikiliyor diye dogu avrupa can havliyle toplu goc yapti, Ukraynalilara da coktuler ucuz is gucu diye fabrika, depo isi bile kolay degil artik. Esinizi mavi yakaliliga alistirabilecek misiniz o onemli, Turkiye'de memurluk yapan biri iicn 2-3 kat zor. Esiniz bu zamanda is bulduguna sukretsin. Resesyonda zaten ulke.
0
freedonia
(18.05.24)
Mevcut isinden ucretsiz izin alabiliyor ise Ingiltere denemesi yapmak mantikli olur.
Ayrica ingiltere ucakla cok da uzak degil Tr ye. Sanki trene binip 3 gun uzaklara gurbetlere gidiyormus gibi tribe girmeye gerek yok bence :) Belli bir maasla ikiniz de calismaya basladiktan sonra senede 1-2 gidip gelinir.
Biz de gecen sene amerikaya tasindik. Ucak pahali ve 12 saat Tr ye, ayrica havalimani 3 saat mesafede. Pek de sevemedik ama bizim gibi kafa dengi 1-2 aile bulduk onlarla takiliyoruz keyfimiz yerinde, bir derdimiz yok. Biz de ayni yaslardayiz.
Hazir vize varken Ingiltere denemesi tavsiye ediyorum. En kotu ihtimalle sonra donersiniz. Sanki bi karar verdim bidaha donemem gibi bir dusunceye girmeye gerek yok.
0
The_Lollok
(18.05.24)
Hocam o zaman özür dileyerek söylüyorum ben olsam vakit kaybetmeden çocuk yaparım ki zaten öyle bir düşünceniz var. 9 ay içinde de eşiniz gelir siz gidersiniz. Çocuk doğunca da ücretsiz izinle eşiniz gelir. 2 sene yanınızda durur. Ben böyle yapardım.
0
dedeminhirkasi
(18.05.24)
Cevaplar için teşekkür ederim, hepsini dikkatle okuyorum.
Bakıyoruz işte, oturup karar vermeye çalışacağız.
Ücretsiz izin durumumuz yok eşim yeni memur olduğu için, e istifa edip dönerse de memuriyete dönme şansı yok. Eğer memurluk yapmayacaksa ona Türkiye'de güzel maaşlı, rahat bir iş yok maalesef. O yüzden kararımız kesin olacak. Ya o istifa edecek temelli İngiltere'ye yerleşeceğiz, ya da ben döneceğim.

Mesleği gereği o da skilled worker olacak eğer gelirse, nispeten kolay bir iş yapacak, 2500 pound maaş da başlangıç maaşı, 3-5 aylık adaptasyondan sonra rahat alabiliyor.
0
🌸slymene
(19.05.24)
Hocam ozel degilse ne is yapiyorsunuz? Ayrıca ustteki arkadas gibi cocuk +1
Ayrıca turkiyeye dönmek dışındaki tum secenekler +10
Turkiyeye donmeyi gerektiren buyuk bir sebep yok
0
optimistbakunin
(19.05.24)
@optimistbakunin
ikimiz de veteriner hekimiz hocam.
0
🌸slymene
(19.05.24)
Abi veterinersen bence avrupa iyi. Bak hatta ben kendi köpekten soyleyeyim; esinle beraber veterinary psychology alanina girip veterinary behaviorist falan olursanız çok güzel iş ve güzel de para var anglosakson ülkelerde (benim bildiğim batı Avrupa'ya oranla İngiltere'de veteriner daha pahali. Amerika zaten kafalari yemis halde millet sira bekliyor bu tarz şeylere).

Bu meslek ile bence sirtiniz yere gelmez ki çalışma saatlerinizin neden bu kadar fark ettigini de şimdi anladim. Evet Türkiye'de bu tarz meslekler malesef çok kötü genelde.

Bence batı Avrupa'da veterinerlik güzel olay.
0
logisticsmanager
(19.05.24)
mesleği yazmışsınız, gerçekten onun da 2500 net alacağını falan biliyorsanız gelsin. Bak şöyle diyim, Reddit'te falan bak (ki ben içeriden biliyorum) 5-6 ay iş arıyorsun ve yıllık 27000 pound brütlük iş bulmak bile aşırı zor.(ortalama 33 bin deniyor ama Londra ile ortalama o) Sen skilled worker olarak en az 38700 gbp'den bahsediyorsun ve ikiniz de bunu alırsanız İngilizlerin çoğundan daha iyi yaşarsınız. İleride özel kendi işinizi de yaparsınız.

bir not: dependant olarak gelirse istediği işi yapar, skilled worker visa alırsa şirkete ve mesleğe bağlı olur. "Aynı vize tipinde" 5 yıl kalırsan ILR'a başvurabiliyorsun. 3 yıl sonra skilled'den dependanta geçerse vs. o süre sıfırlanıyor haberiniz olsun. Fakat iki taraflı garanti için(işten çıkarılma gibi durumlar açısından) ikiniz de skilled olabilseniz süper tabii. Ama atıyorum sen çalışırken eşine veteriner kliniği açıp özel iş yapsın gibi şeylere girişirseniz ve sen indefinite aldığında onun yanına geçersen falan işler daha parlak olabilir sanki.
0
nhk ni youkosu
(19.05.24)
Ingiltere'de kal. Asiri evham yapan birini okudum bu entry'de. Ortada hicbir sorun yok, sen "ya sorun cikarsa" stresi yapiyorsun.
0
hot potato
(19.05.24)
Ben cevap vermeyeceğim de size kendinize cevap verdireceğim

Neden oradasınız?

- "Türkiye'de 6 gün, günde 12 saat yaptığım işten memnun değildim ve çok yoruluyordum. Buraya her şey harika olacak hayaliyle gelmedim tabii de, hatta gayet güzel de adapte oldum"

Neden kalmayı düşünebilirsiniz

- "Eşimi yanıma alma hakkım var, İngiltere'de 6 seneyi doldurursam vatandaşlık hakkım oluyor, 5 senelik vizem var zaten."

- "Benim buradaki işim gelişmeme çok müsait, çalışma saatlerim çok iyi, haftada 4 gün çalışıyorum. Zor bir iş ama uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var."

- "Eşim gelirse başlarda 3-5 ay bir adaptasyon sürecinin sonunda 2500 pound civarı maaşla o da işe başlayabilecek durumda."

Neden dönmeyi düşünebilirsiniz?

- "Türkiye'de kalırsak aile boyutuyla da çok fazla destek bulabileceğiz her anlamda, ailelerimizle de aralarımız çok iyi, gayet güzel ilişkilerimiz var."

- "İngilizcem gelmeden önce de çok iyiydi, fakat adaptasyonun ne kadar zor olduğunu bizzat gördüm, şimdi eşimin bunu yaşamasını isteyip istemediğimden emin değilim."

- "Eşim Türkiye'de nispeten mutlu, o gelirse benim için, birlikte olmak için gelir"

---

Sonuç: Kalmak için çok somut gerekçeleriniz var, dönmek için öne sürdüklerinizin tamamı ya varsayıma ya da eşinizin kendi konfor alanı konusundaki sizin endişelerinize ya da aile desteği gibi çok da somut olmayan duygusal sebeplere bağlanıyor.

Aslında anladığım kadarıyla eşiniz zaten oraya gelmek istiyor olsa diğer sebeplere hiç kafa yormayıp kalacaksınız. Haliyle tek sorun eşinizle ilgili. Ancak siz eşiniz için hep kendi korku ve endişelerinizi anlatmışsınız. Çok fazla onun payı yok bu akışta, buna rağmen en büyük belirsizlik de onun payına düşen kısım. Ben ne yaparsam o uyar da demişsiniz ama siz tersten gidiyorsunuz sanırım yöntem olarak.

Bence yaşadığınız bu kafa karışıklığını çözebilecek tek kişi eşiniz. Kendinizi boşuna sıkıntıya sokuyorsunuz. Anladığım kadarıyla (eşinizle ilgili belirsizlikler olmasaydı) siz kalmaya daha yakınsınız, eğer durum buysa eşinizle bu eğiliminizi örtülemeden konuşun. O da kendi açısından değerlendirsin.
0
akhenaten
(19.05.24)
"uzun vadede maaşımı ikiye bile katlayabileceğim potansiyel var." - burda uzun vadeden kasit max 2 sene ise, esin de gelip hemen 2500 net ile ise baslayacaksa bence denenebilir. senin maasi da net 2800 olarak farzediyorum.

ama uzun vadeden kasit 5+ sene ise ve garanti degilse, sadece potansiyel ise, salla diyorum, degmez.
0
cooperr
(19.05.24)
siz adapte surecinde yalnizdiniz ama esinizin yaninda siz olacaksiniz zannettiginiz kadar zorlanmaz. burda aklima takilan cocuk ve dogum sureci oldu kadinin annesi gelebilecek durumdaysa, calismayan biriyse vs onu da halledersiniz git gel yaparlar zaten bu uzak plan
0
ala09
(19.05.24)
Dönme.
0
AlsterWasser
(19.05.24)
eline bir firsat gecmis. döneceksen de vatandaslik almadan dönme derim.
0
robert bosch
(19.05.24)
Haftada 4 gun calisiyosun hala donmek kafanda. Eger olum sonrasi hayata inaniyosan eyvallah ama 1 hayatin varsa az calisma fazla eglenmek 1.hedefin olmali.

Donunce esin ve sen toplam 100k ile tc de hic bi sey yapamazsiniz. 65 inize kadar calismaya devam dersiniz.
0
lapaz
(19.05.24)
sonucta orada da ortalama maasli bir insansin
burada kendi isini kurma sansin varmis. orada bu cok daha zor olur diye dusunuyorum

1-5,2 milyon bulunmayacak para degil

2 clio parasi gibi dusunebiliriz
0
foster
(19.05.24)
(18)

Facebook kullanıyor musunuz?

nundu
Ben bi 6-7 sene önce falan hesabımı silmiştim sanırım. O zaman da whatsapp gruplarının katılımcı sınırı var diye dönem grubunu facebookta açmıştık onun için kullanıyodum. O grup dışında hiç kimsenin bir şey paylaşmadığı, sadece orta yaş ve üzerinin kullandığı tamamen ölü bir platformdu benim çevremd
Ben bi 6-7 sene önce falan hesabımı silmiştim sanırım. O zaman da whatsapp gruplarının katılımcı sınırı var diye dönem grubunu facebookta açmıştık onun için kullanıyodum. O grup dışında hiç kimsenin bir şey paylaşmadığı, sadece orta yaş ve üzerinin kullandığı tamamen ölü bir platformdu benim çevremde en azından.

Şimdi son yıllarda yaşıtlarım arasında da facebook'u çok duyuyorum da, eskisine göre daha mı aktif? Yani neredeyse başka bir sosyal medyanın olmadığı 2007-2010 arası dönemden sonra büyük bir düşüş içinde gibi gözlemliyordum da şimdi etrafımda daha çok duymaya başlayınca şaşırdım yani kim facebook kullanır ki diye.

Şu anki durumu nedir facebook'un? Siz kullanıyor musunuz? Evetse hangi amaçlarda nasıl bir işlevi var? Marketplace mesela Türkiye'de aktif kullanılıyor mu? Teşekkürler
0
nundu
(17.05.24)
Etrafımda kullanan kimse yok sanırım. Sadece hesabını hala kapatmayanlar var. Bir de yabancı arkadaşları olanlar kullanıyorlar çünkü avrupada falan hala aktif kullanılıyormuş.
0
veritaslibertas
(17.05.24)
Facebook var ama kullanmıyorum. Instagramı seviyorum.
0
rock n roll
(17.05.24)
var. gruplar için kullanıyorum.
arada scroll da yapıyorum gönderilere bakıyorum.
gruplar için hala vazgeçilmez. çok yardımlaşma dönüyor. bazen 2. el ürünlerimi üniversite gruplarında satıyorum ya da satılan bi ürünü alıyorum.
0
jelly bear
(17.05.24)
Neredeyse en aktif hobi gruplari hala facebook'ta. Aktif kullaniyorum (fake hesap, sahsi paylasim yapmiyorum)
0
brkylmz
(17.05.24)
Gruplar için kullanıyorum +1
0
kobuzchu kiz
(17.05.24)
aktif olan hobi grupları var, onun dışındaki goygoy-eğlence grupları ve kişisel iletişim 5-6 sene önce öldü.
0
orpheus
(17.05.24)
Yaşadığım yerin yabancılar grubu
Oturma izni ve vatandaşlık grubu

Bu ikisi dışında alakam yok.
0
logisticsmanager
(17.05.24)
Gruplar+1
Facebook asmis algoritmasi cok iyi, bana surekli yerli yabanci komikli yazi, yerinde tespit, karikatur dusuruyor, cogu da best of yani salak, sacma, sevmeyecegim seyler degil. Reelsindeki videolar da iyi yani. Pineklerken, toplu tasimada orda burda acayip sariyor.
0
freedonia
(17.05.24)
13 sene önce facebook hesabımı silmiştim, 5 sene önce de instagramı. keşke silmeseydim diye bi an bile düşünmedim, zerre lazım olmadı ikisi de şu zamana kadar :)
0
e mice
(17.05.24)
Yabancı gruplar arasında hala iyi yerler var, arada oralara bir şeyler sormak için giriyorum ama yanlışlıkla önüme düşen genel bir gönderiye bakarsam hayattan soğuyorum. İnanılmaz bir yere dönüştü cidden. Tek bir (1) tane olumlu bir şey bulmak mümkün değil.

Bir bakıyorum hamile bi kadına fotoğraf koymuş diye olmadık laflar eden dayılar, neneler. Bir bakıyorum gayet normal bir film afişinin altında plan yapmayın plan diyen dayılar. Bir bakıyorum kaka sahabe adı, batı bize bunu bilerek kötü bir şey gibi gösterdi diye sayfa sayfa yorum döşemiş kalabalık.

Yazarken fena oldum.
0
akhenaten
(17.05.24)
15 senedir kullanmıyorum çevremde de istisnalar hariç kullanan yok.
0
iwasbornonamountainside
(17.05.24)
Yasadigim ülkede expat gruplari var. Onun için kullaniyorum. Bi anasayfaya da bakar cikarim cok nadir komik bir sey paylasirim belki
0
robert bosch
(17.05.24)
iki sey icin kullaniyorum

1 - marketplace (alim/satim): cok iyi isliyor.
2 - gruplar: yurtdisi gruplarinda guzel geyik donuyor
0
cooperr
(17.05.24)
kullaniyorum. gruplar +1
ama gruplar olmasaydi da kullanirdim.
0
supergirl
(18.05.24)
Birkaç sene önce sildim ama görece biraz pişman oldum. Blender animasyon programı için gruplar vardı, muazzam yardımcı oluyorlardı.
0
put it in your appropriate place
(18.05.24)
8-9 senedir kullanmıyorum sanırım. Askerde eklemek için soruyorlardı. Kullanmadığımı söyleyince inanmıyor, onları "alt sınıf olarak görüp" onlarla askerlik sonrası bağı tamamen kesebilmek için sakladığımı düşünüyorlardı. Yani askerlik sonrası görüşmek istemiyordum çoğuyla, görüşmeyi düşüneceklerimle de saçma sapan triplere girdikleri için son 2 ayı konuşmadan geçirdik ama Facebook'um gerçekten yoktu.

Çevremde kullanan 2-3 kişi kaldı.
0
nawar
(18.05.24)
Aktif kullanmıyorum ama hesabımı silmedim. Bana eski güzel günlerimin hatırasıymış gibi geliyor.
0
ruhen hastayim ben
(18.05.24)
Kullanmıyorum.
0
Amaranta ursula
(18.05.24)
(17)

yurtdışında yaşamak için ailenizi karşınıza almaya değer mi?

the feel good
katiyen yurtdışında yaşamanızı/düzen kurmanızı istemeyen bir aileniz var ve bununla beraber yurtdışında maddi, manevi olarak daha kısıtlı olduğunuz bir senaryo var. yine de bunu kendiniz gerçekleştirebileceğiniz bir durumda bu kısıtlı şartlara rağmen bir şeyler yapmaya çabalar mısınız, yoksa imkanla
katiyen yurtdışında yaşamanızı/düzen kurmanızı istemeyen bir aileniz var ve bununla beraber yurtdışında maddi, manevi olarak daha kısıtlı olduğunuz bir senaryo var. yine de bunu kendiniz gerçekleştirebileceğiniz bir durumda bu kısıtlı şartlara rağmen bir şeyler yapmaya çabalar mısınız, yoksa imkanları daha da genişleterek aile yanında bir şeyler yapmaya çabalarsınız?
0
the feel good
(16.05.24)
Hayat sizin. Yaşayın. Ben hayatımı istediğim gibi yaşamalıyım. Aile ancak tavsiye verebilir, bir şey dayatamaz.
0
pispinti
(16.05.24)
yurtdisina ciktiginda manevi olarak kisitlanacaksin, bundan kacisin yok.
onun yerine zaten cogunluk maddiyati koyuyor dolayisiyla onda da kisitlanacaksan zaten disari cikmanin pek anlami kalmiyor. yani bu topa girmene degmez.
0
cooperr
(16.05.24)
Yurtdışında yaşamak derken nasıl olacağına bağlı. Türklerin çoğu çantayı alıp gideceğini sanıyor ama işin gerçek yüzü öyle değil.

10 senedir öğrenci vizesinde takılanlardan tut doktor olup şöförlük kuryelik yapanlar var. Durumu değerlendirmek lazım. Tam secure bir durum yoksa iyice düşünmek gerekir.

Maddi rahatlık yoksa iyice düşünmek gerekir. Başka ülkeye gidince dostluğu arkadaşlığı hemen bulmuyorsun.

Sonuç olarak hayat senin derim
0
ferenc
(16.05.24)
Değmez. Ben yapmam doğrusu.
0
diyecevaplandı
(16.05.24)
Maddi manevi kısıtlanacaksa kişi, yurtdışına gitmesinin bir manası yok. Ya para için gidilir zaten ya da sessiz sakinlik için gidilir yurtdışına ikisinden de eksi yiyilecekse üstüne aileyi üzecek ve aranın açılmasına sebep olacaksa cevabı çok basit bunun.
0
avatar is back
(16.05.24)
İnsanlar çeşit çeşit. Ailesine akrabasına aşırı bağlı insanlar da var. Şehir dışında yaşayıp kırk yıl ana babasıyla konuşmasa eksikliğini duymayacak da var.

Gittiği yerde kısa sürede kendine bir çevre edinebileni de var, tüm dünyası aile akraba takımı olanı da var.

Fazla bağlı ve bağımlı olanlar zaten gitse de barınamayıp erkenden dönüyor. Kişiliğinize göre kendiniz karar vermelisiniz.
0
Mirket
(16.05.24)
maddi olarak kısıtlı olmayacaksan bile ailen karşı çıkacaktı muhtemelen. bu yüzden onlara göre değil kendine göre karar ver. ama param bitti bana biraz ateşleyin diyeceksen kimseyi zor durumda bırakma.
0
elorelia
(16.05.24)
biraz da aileyle ilişkiye bağlı bence.

bazı insanlar aileleriyle çok kopuk ve aralarında kan bağı dışında bir bağ yok gibi. o durumdaysanız sallamayın, gidin.

benim ailemle bağlarım çok kuvvetli. bir kere olsun destekleri eksik olmadı, varlıklarıyla bile bir güven verdiler. beni karşılarına alıp hakikaten içtenlikle yurtdışına gitmememi isteseler bu fikri siler atarım.
0
gitdaddy
(16.05.24)
@gitdaddy +1

Yalnız hissetmek, yalnız kalmak, yurtiçi ya da yurtdışında olmaktan, ne bileyim ekonomik koşullardan vs vs çok daha büyük bir sorun. İnsan yaşadığı her şeyde sevdiklerini ve ailesini düşünerek ve onlardan güç alarak anlam buluyor. Aynı sebepten Green Card'ımı yaktığım için gönül rahatlığıyla gitmem, gitmedim diyebilirim. Bir gün dönüp pişman da olmadım. İnsanın dünya üzerinde en sevdiklerini bir vize almak zorunda kalmadan gidip görebilmesi bile o kadar büyük bir nimet ki yaşayan bilir...
0
silverleaf
(16.05.24)
Kesinlikle değer. Başarısız ve mutsuz olacaksanız bile "denedim, olmadı" dersiniz.

Eğer cesaret edemezseniz 70 yaşına gelince "acaba yapsaydım nasıl olurdu" diyeceksiniz ve ömrünüzün sonuna kadar da her kötü giden durumda ailenize suç bulup "onların yüzünüzden oldu, izin vermediler" diyeceksiniz.

Tüm bu söylediklerim 50-55 yaşın altındaysanız geçerli. Eğer o yaşlara geldiyseniz denemeyin.
0
michael_knight
(16.05.24)
Michael +1
Yani aileniz hasta olsa vs neyse ama "gitme" diyorlarsa gitmeyeyim bana çok iyi gelmedi. Benim ailem de ben giderken süper degildi uzgunlerdi ama şimdi mutlular çünkü senede bir iki geliyorlar, ben bir iki gidiyorum falan.

Eğer gitmezseniz 10 sene sonra neden yapmadım deme ihtimali var.
0
logisticsmanager
(16.05.24)
Pispinti +1 aileniz size tavsiye verebilir, sizin hayatiniz baska. Kendi istediginize odaklanin, yurtdisinin iyi kotu taraflari sizin icin neler, nasil altindan kalkabilirsiniz bu kisma bakin. Aileye maddi bagimliliginiz varsa bu bagimliligi bitirmeden gitmeyin.
0
tuborg yesili
(16.05.24)
6 yildir yurt disinda yasayan ve benzer hikayeleri cevremde cok gormus biri olarak Mirket +1 diyorum.
0
turkuaz
(16.05.24)
bir suru dinamik var burada.

atiyorum ailesini cok seven, yada gelecekte ihtiyac duyacak karakterde biriysen arayi bozmaya degmez.
tam tersi aile olmasa da olur, tek basima iyiyim diyen biriysen basip gidebilirsin.

ama ongorulu bir yorum yapayim. arabesk bir soylem olarak da gorsem "gurbet" gercekten zorlayici bir kavram. burada problem yasadiginda annen, baban, esin dostun var. ki oraya gidince adaptasyon, yalnizlik, kultur vs.. baslangicta bir suru problem yasama ihtimalin yuksek. ister istemez gozun anani, babani, esini dostunu arayacak.
0
buenosdias
(16.05.24)
yurtdisina cikmazsaniz icinizde kalir. gidip 5 sene para biriktirip dönmek de kötü bir senaryo degil.
0
robert bosch
(16.05.24)
çok fazla ''kişisel'' faktörü olan bir durum.

kişilik olarak pişman olma pahasına yeni bir şeyler deneyimlemeyi göze alan birimisiniz*

aile ile ilişkileriniz nasıl, çok içli dışlı mısınız? büyük kararlarda ailenizin fikri mi sizin için öncelikli yoksa bireysel kararınız mı son aşamada belirleyici

mevcut ekonomik durumunuz, mesleğiniz? yani maddi anlamda yaşam kalitenizin değişimi çok keskin mi olacak olumlu yahut olumsuz anlamda. veya gene bu keskin değişimleri göze alabilen biri misiniz?

ola ki maddi veya manevi sebeplerden ötürü tekrar türkiye'ye dönme kararı alırsanız, türkiye'de geçim durumunuz ne olacak? manevi olarak, deneyimledim olmadı tecrübe edindim öyle veya böyle iyi ki yaptım diyebilecek misiniz?

ve daha bir sürü şey...

ben şahsen türkiye'ye tekrar döndüğümde mesleki anlamda, kaldığım yerden devam edebilme durumum olsa giderim. pişman da olmam.

gitmeme kararı almam da en büyük etken de, türkiye'ye tekrar döndüğümde maddi olarak yeniden başlama opsiyonumun olmaması. çünkü memurum/öğretmenim ve özel sektöre geçiş yapabilecek bir mesleğim yok. yani var da, öğretmenlik özel sektörde yapılabilecek bir iş değil bana göre. ha bu bile kişisel. çünkü benimle aynı şartlarda biri bu derece endişe yaşamayabilir.


şunu da ekleyeyim, küçük bir kızım var. ileride bana yurt dışında yaşamak istiyorum derse, desteklerim. hatta yurt dışında yaşamasını kolaylaştıracak, bilgi, beceri ve mesleki yeterliliği edinmesi için çabalarım, ona göre eğitim hayatı hazırlamaya çalışırım.
0
wilhelmwasmuss
(16.05.24)
zor bir karar.
0
abelardo
(16.05.24)
(6)

Avrupa'ya döküman göndermek için hangi şirket?

michael_knight
Lüksemburg'a 15-20 dosya kağıdı döküman göndermem gerekiyor.İnternetten baktığım fiyatlar sizce doğru mudur? Saçma göründü bana ama belki de böyledir bu iş.- Ptt 175 TL- UPS 3400 TL- DHL 2000 TLSiz nasıl gönderiyorsunuz? PTT'nin ne kadar süreceğine dair bir deneyiminiz var mı?(Toplam ağırlığı 25 gra
Lüksemburg'a 15-20 dosya kağıdı döküman göndermem gerekiyor.
İnternetten baktığım fiyatlar sizce doğru mudur? Saçma göründü bana ama belki de böyledir bu iş.
- Ptt 175 TL
- UPS 3400 TL
- DHL 2000 TL

Siz nasıl gönderiyorsunuz? PTT'nin ne kadar süreceğine dair bir deneyiminiz var mı?
(Toplam ağırlığı 25 gram olan A4 boyutunda dosya kağıtları)
0
michael_knight
(15.05.24)
PTT ile "Turpex" servisini kullanarak gönderebilirsin. Biraz daha pahalı ama çok daha hızlı diyorlar. eksisozluk.com

Bir yakınım bana paket gönderirken o şube Turpex ile göndermiyormuş, düz takipli airmail ile gönderdi(15x10cm gibi kutu 250 lira tutmuştu, turpex olursa 750 falan tutacaktı galiba), İngiltere'ye girip bana ulaşması 1 ay sürdü. Tabii Türkiye'den çıkış mı uzun sürdü İngiltere'de gümrük işleri mi emin değilim ama normalde Aliexpress veya Almanya'dan DHL ile gelen şey 4-5 günde geliyor.

Ups ve DHL doğru olabilir, ben de bi baktığımda 50-60 dolar çıktığını hatırlıyorum.
0
nhk ni youkosu
(15.05.24)
Fransa'dan Türkiye'ye düz posta ile yolladigim evraklar yaklaşık 3 haftada geliyor. Tahminen aynı mantıkla düz şekilde yollarsaniz 3 hafta 1 aya gelir anca.
0
logisticsmanager
(15.05.24)
PTT 175 ama gideceginin garantisi yok bir de yavas.
UPS/DHL garantili, hizli ve pahali. 48 saatde teslim icin $80 verdigimi net hatirliyorum.

Onemli bir dokumansa asla PTT'yi kullanmam.
0
cooperr
(15.05.24)
PTT
0
doharkoman
(15.05.24)
@copper %100 doğru yazmış.

PTT ve turpex I de denedim biri 1 Ayda gitti , turpex daha pahalı olan 1.5 ay oldu kargo nerede olduğu belli değil , bıraktım aramayı.

Dhl 2 kez İtalya ücra köşesine yolladım max. 48 saat de ulaştı. Ama gerçekten pahalı.

Önemliyse DHL
0
coner
(15.05.24)
Çok teşekkürler arkadaşlar.
DHL çağırdım eve.
Printer'dan bir çıktı almamı istedi. Çıktı aldım, bekliyorum kuryeyi.
0
🌸michael_knight
(15.05.24)
(9)

muğla gibi turistik yerlerde insanlar nasıl kışın para kazanıyorlar?

Zetnikov
fethiye ve marmarise gitmiştim adam mesela gozlukcu kuyumcu vs açmış. kış gelince çok az insan yaşıyor oda yerlisi.ayrıca turist kışın gelmiyordur diye düşünüyorum. bu insanlar dükkanımı kapatıyor yada kışın açık kalıp para kazanabiliyorlar mıdır acaba az populasyona ragmen?bu olaydan ayrı bide adam
fethiye ve marmarise gitmiştim adam mesela gozlukcu kuyumcu vs açmış.
kış gelince çok az insan yaşıyor oda yerlisi.
ayrıca turist kışın gelmiyordur diye düşünüyorum.

bu insanlar dükkanımı kapatıyor yada kışın açık kalıp para kazanabiliyorlar mıdır acaba az populasyona ragmen?

bu olaydan ayrı bide adam garson yada otelde calısıyor mesela elemanlar kısın memleketlerine gidiyorlar galiba bildigim kadarıyla.
otel sonbaharda bi sure açık oluyor sanırım. acaba otel soyle bı teklıf sunuyor mudur seni begendik sen as kadroda ol gel 12 ay calıs bizle vs.

bu tarz şeyleri merak ediyorum bilgisi olan aydınlatsın
0
Zetnikov
(14.05.24)
fethiye'ye hic gitmedim ama marmaris o kadar kucuk bir yer degil ki. kisin da kendine gore nufusu var. gozlukcu de kuyumcu da kendi capinda is yapabilir.
0
hot potato
(14.05.24)
kışın da para kazanıyorlar ama yazdan çok daha az
0
abelardo
(14.05.24)
gözlükçü, kuyumcu, takıcı, turistik eşya dükkanları, birçok restaurant genelde sezonluk kiralanıyor, 6 ay iş yapıp gidiyorlar.

onun harici buralarda yerleşik bir nüfus var esnaf kışında iş yapıyor.
özellikle pandemi sonrası yerleşik nüfus sayısı çok arttı.

otel sektöründe genel durum şu şekilde 12 ay kalan küçük bir çekirdek kardo oluyor, bunun haricinde ki çalışanlar sezonluk bulunuyor, nisan-kasım gibi düşünebilirsin. Sezon harici daha düşük ücret verip, eline personel tutanda oluyor.

Sezon harici büyükşehirlerde ki otellerde, restaurantlarda çalışanlarda oluyor. Turizm sektöründe personel sirkülasyonu inanılmaz yüksektir.

Turizm işi ülkemizde çok sıkıntılı maaşlar düşük kaldı, tatil beldelerinde iş sürekliliği yok, hemşericilik çok, bu ve benzeri sebeplerden birçok tanıdığım körfez ülkeleri ve uzak doğu ülkelerine gittiler, gençlikte iyi ancak yaş alınca, aile kurunca sezonluk çalışma işi insanlara çok zor geliyor.
0
sealth
(14.05.24)
tatil köylerini bilmiyorum, ama bodrum merkez ve gündoğan'da kışın oteller çalışıyor, odalarda tadilatlarını yapıyorlar ve kalan odaları da kışın iş yapmaya gelenler olursa diye satıyorlar. personel çok az, housekeeping olarak zaten bodrum'un yerlileri günlük geliyorlar, ön büroda da müdür veya otel sahibi gibi insanlar oluyor. yani personel sıfıra yakınsıyor, ama işletme kapanmıyor.
0
malheiros
(14.05.24)
Fethiyenin yerlisi baya fazla. Kendini döndürecek kadar fazla.
Bir çok tatil yerinin yerlisi var aslında.

Ama restaurantlar falan daha çok sıkıntı çekiyor kışın. Yazın kazanıp kışın cepten yiyor köklü restaurantlar.
0
zimbirik
(14.05.24)
Bodrum 200 bin
Fethiye 180 bin
Marmaris 100 bin

Kalıcı nüfusları yaklaşık bu şekilde. Hiç de ufak yerler değil yani, kendilerini döndürecek kadar iş yapıyorlardır.

Bu kış kasım sonu gibi Muğla'da değil ama Antalya Beldibi'nde bir otelde kongremiz olmuştu. Otel yabancı turistlerle doluydu, personelle konuşunca kışın da neredeyse full dolu olduklarını, pek çok yabancının kışı otelde geçirdiğini söylemişti. Ülkedeki tüm otellerde durum bu değildir tabii ama pek çok otelde kışın da yaşlı İngilizler falan kalıyor kendi ülkelerinde evlerinde harcayacakları paraya denk geliyor neredeyse diye haberler vardı
0
nundu
(14.05.24)
Plaj, beach clup, eğlence yerleri gibi mekanlar kepenk kapatıyorlar. Karınca gibiler. Yazın kazanıp kışın yiyorlar.

Otel ve restoran gibi yerlerin yazlık ve kışlık personel sayıları farklı. Yazın dışardan gelen mevsimlik personelle iş yaparken kışın çekirdek kadro ile faaliyete devam ediyorlar. O bölgelerde kış mevsimi de ılıman olduğu için yakın mesafeden gelen günübirlikçilerle değirmen dönüyor.

Bu arada yazlıklarda 12 ay boyunca yerleşik hayata geçiş de her geçen yıl artmakta. Bu da o bölgeleri kış mevsiminde de hareketli hale getiriyor.
0
Mirket
(14.05.24)
eskiden yazin yaptiklarini yerlerdi, kisin yatarlardi.
bir de kisin yazlik yerlerde insaat sezonudur, oradan beslenirlerdi.

simdi zaten emekli tayfa ve buyuk sehirlerden oraya tasinip online calisanlar sayesinde tahminen butun sene stabil takiliyorlardir.
0
cooperr
(15.05.24)
Sayfiye yerlerinde genelde sezonluk kazandıkları para kışında yetiyor. Turizmde güzel kazanç var. Otel çalışanları ise genelde asgari ücretli olarak sezonluk üniversite öğrencileri veya sigorta için çalışmak isteyen civar köylerden gelen çalışanlardan olur.
0
doharkoman
(15.05.24)
(7)

airpods max deli ediyor

cooperr
selamlar.. airpods max gecti elime ucuz yollu, eski kulakliklarim da hosaf olmustu bunlara geceyim dedim ama pisman oldum gibi. Sikintilar: -surekli BT baglantisi kopuyor, farkli bilgisayarlarla denedim sonuc ayni. -bazen sadece tek taraftan ses geliyor, sarji iyi olsa bile bu sorun var. Tekrar 3-5
selamlar..

airpods max gecti elime ucuz yollu, eski kulakliklarim da hosaf olmustu bunlara geceyim dedim ama pisman oldum gibi.

Sikintilar:
-surekli BT baglantisi kopuyor, farkli bilgisayarlarla denedim sonuc ayni.
-bazen sadece tek taraftan ses geliyor, sarji iyi olsa bile bu sorun var. Tekrar 3-5 dakika sarj etmeden duzelmiyor.
-pili max. 2-3 saat gidiyor, ustune cikamadim.

kullanici olup benzer sikintilar ceken var mi yoksa benimki mi bozuk? Kontrol ettim hala garantisi devam ediyor o yuzden benimki bozuksa goturup degistireyim.

Tsk!
0
cooperr
(13.05.24)
kullanmadım ama bunlar normal değil. Apple olmayan bi cihaza bağlasan bile böyle kopmaması lazım. Pili de ölmüş herhalde ikinci el ise. Apple bunu değiştirir yepyeni veya refurbished düzgün bi ürün verirler daha iyi olur.
0
nhk ni youkosu
(13.05.24)
@nyk

urun ikinci el degil, sifir kutusunda aldim. garantisi 1 ay kadar once baslamisti.
bunun da update edilmesi gerekiyormus, onu bir deneyelim olmadi goturecem herhalde.
deli etti..
0
🌸cooperr
(13.05.24)
sıkıntılı. garantiye götür.
0
jelly bear
(13.05.24)
ucuz yollu diyorsun ve bu sorunlar varsa sahte ürün %99
0
nuisance2
(13.05.24)
Şurdan bir seri numarasını girin bakalım. Sahteyse çıkmaz zaten.

checkcoverage.apple.com
0
nuevo
(14.05.24)
cevaplar icin tesekkurler, sahte malesef. ben de diyorum apple boyle bir urunu nasil piyasaya surmus hahah..
elden sifir olarak aldim, kutusu pakedi falan cok iyiydi.
apple garantisi falan da gozukuyor, oyle olunca ilk etapta suphelenmedim. herifler seri numarasini falan da klonlamis.
$200 civari patladik kisaca, ama takdir ettim adamlari, baya ugrasmislar :)
0
🌸cooperr
(14.05.24)
200 dolara şüphelenmedin mi ya hiç? airpods pro alırdın o paraya.
550 dolara satıyor apple.
0
jelly bear
(15.05.24)
(9)

macbook air’ı olanlar?

sir gawain
elime 2018 macbook air geçti. 256 gb harddisk, 8gb ram. sorun şu ki bilgisayar bomboş olmasına rağmen makine aşırı yavaş, kapanıp açılması işkence. chrome açarken bile abartmıyorum 20 saniye geçiyor. m1 öncesi hepsi böyle mi? bu kadar yavaş olması normal mi? 10 yıllık windows laptop bundan seri çalı
elime 2018 macbook air geçti. 256 gb harddisk, 8gb ram. sorun şu ki bilgisayar bomboş olmasına rağmen makine aşırı yavaş, kapanıp açılması işkence. chrome açarken bile abartmıyorum 20 saniye geçiyor. m1 öncesi hepsi böyle mi? bu kadar yavaş olması normal mi? 10 yıllık windows laptop bundan seri çalışıyor.
0
sir gawain
(13.05.24)
M1'den önce evet gerçekten çok yavaştı.
Sonuçta çok ince ve hafif olsun diye üretiyorlardı. Ama 20 saniyede chrome açacak kadar da değil. O kadarı normal değil.

Arkaplanda başka uygulamalar çalışıyor olabilir.
Bir de Safari kullanmanızı öneririm.
0
michael_knight
(13.05.24)
normal degil, bastan ios yukle..
0
cooperr
(13.05.24)
17 mbp var, 18 air'e denk sayılır, arc browser kullanıyorum bende herhangi bir sıkıntı yok. tek sıkıntısı virtualbox'ta sanal linux/windows kullanmak, çok konforsuz.

browser'i kapatıp tekrar açtım, 2.33 sn.
0
gule gule
(13.05.24)
Bende 2014 Macbook Air var, çatır çatır açıyor tarayıcı sayfalarını.
0
hayirsiz
(13.05.24)
2013 Air'da Chrome canavar gibi calisiyor. M2 Air da var, ona kiyasla daha yavas tabi ama oyle 20 saniyeler degil. Sizdeki makinede baska bir sorun olabilir.
0
sertac akin
(13.05.24)
aynı makineden yazıyorum yaklaşık bi senedir çok aktif kullanıyorum hiç yavaşlama vs yok. bi sıkıntı olmalı hiç normal değil.
0
entropik
(13.05.24)
Bende Mid 2012 var gayet güzel çalışıyor. MacOS High Sierra yüklü. Belki OS fark ediyordur.
0
pispinti
(13.05.24)
çare temiz kurulum

recovery modunda (başlarken cmd+r basılı tutarak)açıp aldığı en son os'i kurun fakat kurmadan önce installer içindeki disk utility ile diski tamamen formatlayın, farketmesi lazım performansın.

tabi tüm disk gidecek yedek almayı unutmayın.
0
hedep
(13.05.24)
2018 modeller destekliyor mu emin olamadım ama boot camp ile windows 10 da kurabilirsiniz. Ben 2017 air’e bootcamp üzerinden windows 10 başlatırsam 6-7 saniyede açılıyor, macos başlatırsam pin girdikten sonra boot etmesi 20 saniye sürüyor. High sierra’dan sonraki os’lar boot hızını iyice yavaşlattı.
0
phoarbix
(13.05.24)
(16)

Şu loafer nasıl nasıl sizce?

we are floating in space
Şık mı? https://www.tamertanca.com.tr/tamer-tanca-erkek-hakiki-deri-siyah-floter-driver-ayakkabi-3566
0
we are floating in space
(10.05.24)
Hic degil :(
0
mor oje
(10.05.24)
ay hayır iğrenç
0
elorelia
(10.05.24)
Çok şık. Hemen al knk
0
sorularimicinfeykhesap
(10.05.24)
baruthane pilavcısı değilsen alma
0
numlock
(10.05.24)
Sorun kişi zaten bu tür ayakkabılar giyiyor ki sormuş.
Niye pilavcı, iğrenç falan...

Al knk.
0
sorularimicinfeykhesap
(10.05.24)
ayakların küçük ve taraksızsa bence güzel ve şık. yazın giyilir
0
exlibris
(10.05.24)
üstüne düdük gibi dar paça pantolon giyilmeyecekse, keten bir pantolonla giyilir al.
0
anthemis nobilis
(10.05.24)
bi numarasi yok..
0
cooperr
(10.05.24)
Kafamda direkt bir tipleme oluştu çorapsız ayaklı şu loaferı görünce. Bir de deseni de mest mi mesh mi şu abdestle ilgili olan ayakkabı gibi geldi. Bence kötü.
0
nawar
(10.05.24)
loafer giymek ne büyük yükmüş arkadaşlar ya. 5 mesajda 55 çeşit şekilde etiketlendim. pek giymediğim için anlamıyorum loaferden. ama öyle dar gömlekli, kısa paçalı nargileci tayfa stili giyinmiyorum. casual ve basic giyinen biriyimdir.

alternatifi de şu: derimod.com.tr
0
🌸we are floating in space
(10.05.24)
iyi de bu tarz ayakkabi israrindaki amac ne? herkes kotu demis. sen de zaten halihazirda giymiyorum anlamam demissin. yani illa ki almak istiyorsan al gitsin de bence laf olsun diye alisveris yapasin gelmis zira bu ihtiyac olsa ihtiyac degil, tarzin olan bir sey degil, moda hic degil.
0
hot potato
(10.05.24)
arkadaşlar heves ettim loafer almak istedim ve siz yılmaz'ın vatkalı ceket mevzusunda maruz kaldığı mahalle baskısını iliklerime kadar hissettirdiniz. ama duruşumu bozmayacağım, geri adım atmayacağım. loafer alacağım.
0
🌸we are floating in space
(10.05.24)
Dar paça giymeyeceksen yakışır olumsuz eleştirilere bakma gayet şık bir parça doğru kullanılırsa
0
olaylar olaylar
(10.05.24)
Giydiğim tek loafer şuna benziyor ama rengi böyle değil ve dizaynı ise çok az farklı:
www.instreet.com.tr

Gören herkes beğeniyor onu da. Ben de beğeniyorum. Tabii seri köz çektiren, dar pantolonlu, çorapsız, ayak bileği açık şekilde giymedim hiç. Bu paylaştıklarında herkeste oluşan ilk izlenim o. Bence şunlardan bir tanesini normal bir pantolon ile çorap giyerek paylaşmış olsaydılar fikrimiz farklı olabilirdi. Belki de deri değil süet ya da bez olsa aynı algı oluşmazdı bilemedim. Hevesini de parçalamak istemezdim ama...
0
nawar
(10.05.24)
sorudaki ayakkabı hiç güzel değil.

şu linkteki daha iyi.
derimod.com.tr

ama bu da her tarz ile hoş olmaz. çok az giyilebilir yani. benim de var böyle bir ayakkabım. 15 yıldır duruyor. senede bir kez giyiyorum.
0
abelardo
(10.05.24)
Abi bence al, şu duruşunla ve hoşgörünle bu ayakkabıyı hak ettin. Ama o seni hak etti mi bilmiyorum. Ayakkabıyı beğenmedim ama sana saygı duydum, ne giysen kabulümüzdür.
0
curukturpkokusu
(10.05.24)
(3)

kabin memurluğu sorusu

hknty
kabin memurluğunu araştırıyordum da okuduğum kadarıyla neredeyse her rahatsızlık bu işe başlamaya engel. bilgisi olan var mı? çünkü bazen bazı durumlar kağıt üzerinde kalabiliyor. havayolları kurallarda katıdır diye düşünüyorum ama gerçekten buradaki hastalıkların hepsi bu işe başlamaya engel mi? me
kabin memurluğunu araştırıyordum da okuduğum kadarıyla neredeyse her rahatsızlık bu işe başlamaya engel. bilgisi olan var mı? çünkü bazen bazı durumlar kağıt üzerinde kalabiliyor. havayolları kurallarda katıdır diye düşünüyorum ama gerçekten buradaki hastalıkların hepsi bu işe başlamaya engel mi?

mesela safra kesesi ameliyatı olmuş olmanız sorun. ya da hastalık geçmiş olsa bile bazı ameliyatları olmuş olmanız sorun. fıtık ameliyatı oldunuz diyelim artık sağlıklı olsanız da başlamanıza engel mi? bunun mantığı nedir? fıtık ameliyatı olmuş olmak neden bu işe başlamaya engel olsun?

şöyle bir şey yazıyor.

“Omurga disk patolojileri (Protrüzyon, taşma, nöral foramen darlığı, indentasyon,
herniasyon, bel ve boyun fıtığı, her türlü bası bulgusu, yırtık ve diğer omurga
hastalıkları).
Yukarıdaki tanısı, tedavisi, ameliyatı olanlar ile güncel MR sonucunda bulgu tespit
edilen tüm adayların işe girişi uygun değildir.”


careers.turkishairlines.com
0
hknty
(10.05.24)
Olmasanda bi seneye kalmaz fitik olursun egilmekten zaten.
Ayrica boy ve kilo orantisina da bakiyorlar
0
Zetnikov
(10.05.24)
boyun/bel fitigi surekli ayakta durmani gerektirecek isleri sevmez, ondandir..
safra kesesi ameliyati neden engel oluyor bilmiyorum.

zor meslek, adamlarin puruzsuz saglikli birini istemeleri normal.
0
cooperr
(10.05.24)
uçuşlarda aşırı basınç a maruz kalıyorsun.bu da eklem gibi yerleri aşırı etkiliyor. eski kız arkadaşım bir yıl içinde 10 yaş yaşlanmış gibi geliyor du bana.
0
jamswety
(10.05.24)
(17)

Haç kolye takılmasını garipsiyor musunuz?

morca
Bu ülkede ve Hristiyan olmayanlar tarafından tabii ki bahsettiğim. Genç kız ve erkeklerde son yıllarda çok fazla görüyorum, çoğunluğu gotik görünmek isteyen veya haç takmanın cool olduğunu düşünenler. Haydi onlara öykünme diyelim en basitinden. Peki kendine rockçı diyen 45-50 yaşındaki abilerin bu t
Bu ülkede ve Hristiyan olmayanlar tarafından tabii ki bahsettiğim. Genç kız ve erkeklerde son yıllarda çok fazla görüyorum, çoğunluğu gotik görünmek isteyen veya haç takmanın cool olduğunu düşünenler. Haydi onlara öykünme diyelim en basitinden. Peki kendine rockçı diyen 45-50 yaşındaki abilerin bu tarz kolye veya küpe kullanması? Hristiyan değiller yani dini bir amaç yok kesinlikle. Doğrudan yargılamaktan kaçınma çabasıyla birlikte zihnimde onlarla ilgili bir miktar ilginç bir profil çizilmesine sebep oluyor açıkçası bu. Siz ne düşünüyorsunuz? Yaştan, olgunluktan bağımsız olarak gayet normal mi?
0
morca
(08.05.24)
Türkiye oksimoronluk merkezi olduğu için garipsemiyorum.
0
ferenc
(08.05.24)
22 yasimda erasmustayken, bir gece tren istasyonunda sabahlarken, evsiz bi bulgar teyze onu diger serseri evsizlere karsi korudugum icin bana boynundaki hac ve isa kolyelerini vermisti. Isa kayboldu da haci takarim hala arada. Boyle bi anlami olmasaydi da takardim pasa keyfim oyle istedigi icin. Takanlara karsi bi fikir de belirmiyor. Taki iste süs püs gayet normal. Dini sebeple takilmasindan cok daha anlasilir buluyorum ve bence estetik bi tarafi da var. 30k
0
nic cage
(08.05.24)
Komik geliyor. He isteyen istedigini yapar tabi.
0
logisticsmanager
(08.05.24)
Normal bir ülkede olsam garipserdim. @ferenc çok güzel özetlemiş.
Ama garipsemem sadece beni ilgilendirir. Takmak istiyorsa taksın tabi.
0
Mirket
(08.05.24)
Müslüman için asla olmayacak bir şey haçlı kolye takmak.
Müslüman olduğunu söyleyen ama bunu takanın daha İslam hakkında bilmediği bir çok şey daha vardır.

Hristiyanlık için olmasa bile öylesine veya şekil olsun takmak bir bahane olamaz ve bu şekil hristiyanlıkla özdeş ve onun alametlerinden biri haline gelmiştir.
0
diyecevaplandı
(08.05.24)
inancindan dolayi takiyorsa hic sikinti yok, insanin bir dinin mensubu olarak dogmasi sacma, sonradan din degistirmek istemek normal.

pbur taraftan sadece estetik kaygisi ile takiliyorsa bu zaten oncelikle dini onemi olan bir objeye saygisizlik. ayrica bence dangalaklik, hersey oyuncak degil.

bunu yapan bir arkadasim vardi, yurtdisinda hatun avina ciktiginda oltadaki yem olarak kullaniyordu mesela. gidip en satafatlisini almisti. partiye gore takip cikartiyordu. araplarin partisine gittiginde osmanli tugrasi falan takardi. te allam..
0
cooperr
(09.05.24)
garipsemiyorum. inançsız birisinin takmasını da garipsemiyorum. inanıp taksa daha çok garipserim hatta. cool görünüyor bence. yakıstırıyorsa takabilir. güzel bir şekil bence haç
0
abelardo
(09.05.24)
Bunu takan Z kuşağının bir çogu ne anlama geldiğini bile bilmiyor. Bunu sadece bir aksesuar sananlar bence çoğunlukta. Mesela K-pop denilen akımın peşinden koşturanlarda epey çok kullanılır bu haçlı kolyeler. Sebebi de K-pop grupların boynunda haçlı kolye görmeleri. Özenip bulup aksesuar niyetine takıyorlar. Yaşı yüksek olup da aslında takan dayı ve teyzelerin marjinal görünmek amacıyla taktıklarını düşünüyorum tabi ( Hristiyan degilseler tabi)

Bir ara gamalı haç kolye takan bir z kuşağına bunun ne anlama geldiğini sorduğumda bana şunu söylemişti.

Bilgisayar oyununda görmüştüm hoşuma gitti ondan takıyorum demişti.

O sebeple bence çok anlam yüklememek lazım. Bence isteyen kafasına huni de takıp gezebilir.
0
limonlu eksi
(09.05.24)
Hıristiyan olmayabilir ama hıristiyanlığa sempati besliyor olabilir. şartlar kendisi için olgunlaşsa belki hıristiyan olacak olabilir. bence milletin ne taktığını kafaya takmayı bırakırsak daha iyi olacak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.05.24)
Valla ben garipseyemiyorum ya :D Ha ama şu var, yansıtmaya çalıştığı tarzı taşıyamıyorsa garip geliyor gözüme evet. Bu her türlü tarz için geçerli. Ama hem karakter olarak, hem görünüş olarak tamamen "o şey" olmuşsa garipsemiyorum. Dinle alakalı hiçbir düşüncem de yok bu arada bunları söylerken, çünkü zaten sizin de fark ettiğiniz üzere dini sembol olarak kullanılmıyor bu. Aklıma bile gelmiyor açıkçası dini açıdan bunu düşünmek.

Haç dini bir sembol olmaktan çok, dini teması olan bir sembol. İçine çok fazla ekstra anlam yükleniyor yıllar boyunca. Örneğin gotik akımlarda haç temelde dini bir simgeden ortaya çıkmış olsa da artık farklı bir ambiyansın parçası aynı zamanda. Şimdi bunu başka neyle anlatacaksınız? Ya da neden buna bu kadar kafa patlatasınız ki? Ortada yıllar boyu içine bir ton imge eklenmiş bir kalıp sembol var zaten. Örneğin aynı durum yin yang sembolü için de geçerli. Bunun gibi tonla şey var. Ama bence burada en önemli nokta haçın imaj anlamında bu kullanımını Hristiyanlar oluşturmuyor zaten. Hatta hristiyanlar bunun böyle kullanılmasına karşı. Yani bu hususu görmezden gelerek yapılacak her türlü çıkarım konuyla alakasız kalıyor bence. Haliyle o haç sembolü hristiyanlık kökenli olsa da "hristiyanca" bir şey asla değil. Olsa da fark etmez de, değil yani.

İnsanların olağan şekilde yaşarken bir felsefi manifesto gibi de dolaşması gerekmiyor bence. Bazı şeyleri sadece yaparsınız. Bizde nedense insanlar her yapılan şeyin derin felsefi bir altyapısı olması gerektiğine inanıyor. Ben uğraşamam şahsen :D ilham öyküleri kitabında yaşamıyoruz sonuçta. Biraz da keyif almaya bakmak gerek.
0
akhenaten
(09.05.24)
Peki o gördüğün insanlar gerçekten hristiyan ise, nasil bu kadar emin olabiliyorsun olmadiklarina sirf bakiş atarak? Hepsiyle tek tek konuştun mu? Sordun mu hayir

Bana sanki senin haç takanlara kıl olma durumun varmış gibi geldi
0
Zetnikov
(09.05.24)
Takanların Hristiyan olduğunu düşünüyorum. Ama Hristiyan değillerse ve onu takıyorlarsa dışarıdan Hristiyan olarak görünmeyi kabul eden kimseler olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan bakınca bunu yapan Müslümansa tabii ki pek akla yatan bir hareket olarak gelmiyor.
0
psipsipsi
(09.05.24)
Birleşik Krallık bayraklı tişörtler falan da yer yer moda oluyor. Herhangi bir ülke bayraklı kıyafet giymek için o ülke vatandaşı olmak gerekmiyorsa, haç kolyesi de bence öyle. İnsanları ne giydiği/ne taktığı üzerinden yargılamam pek fazla. Beğenmiştir takmıştır der geçerim
0
nundu
(09.05.24)
muhtemelen bos adamdir der muhabbeti fazla uzatmam. hatta yurtdisinda da oyle. kiyafetinde dini sembol kullanan hangi dinden olursa olsun bos insandir benim icin.

ayrica gercekten hristiyan bir turke bir kez universitede denk gelmistim. bir daha da gelmedim. genelleme yapmak cogu zaman hayat kurtarir.
0
bohr atom modeli
(09.05.24)
garipsemiyorum. garipseyenleri garipsiyorum.
0
paintov
(09.05.24)
Hristiyan olup takanlar için okay gayet normal diyorum ama hristiyan değil de özentilikten takıyorsa bana aşırı basit ve sığ biri izlenimi veriyor.
Ciddiye aldığım insanlar kategorisine sokmam mesela.
0
Gradient_tabanlı_mor
(09.05.24)
Liseden beri takarım ben, o zamanlar kolye takardım şimdi hem küpem hem kolyem var.
İnançsızlığım lise öncesine kadar gider, görsel olarak hoşuma gittiği için takıyorum gayet de seviyorum, hatta asıl en sevdiğim formu ters haç ama bununla yapılmış küpe ve kolyeye denk gelmedim hiç, gelirsem onu da alır takarım.
0
mutekebbir
(09.05.24)
(15)

Bu İnsanın Maddi Durumu İyi Mi Sizce?

french lover
Yaşına göre durumu nasıl sizce? "Daha fazla şeye sahip olabilirdi" der miydiniz? Birikim için geç mi kaldı?Yaş: 32Tecrübe: 9 yılMeslek: Makine mühendisiSektör: Savunma sanayi (son 3 senedir böyle)Maaş: 95.000 TLMal varlığı: Kendine ait arabası var sadece, değeri 2 milyon TLBorç: YokBirikim: YokEvi:
Yaşına göre durumu nasıl sizce? "Daha fazla şeye sahip olabilirdi" der miydiniz? Birikim için geç mi kaldı?

Yaş: 32
Tecrübe: 9 yıl
Meslek: Makine mühendisi
Sektör: Savunma sanayi (son 3 senedir böyle)
Maaş: 95.000 TL
Mal varlığı: Kendine ait arabası var sadece, değeri 2 milyon TL
Borç: Yok
Birikim: Yok
Evi: Kirada oturuyor (8700 TL kira)
Medeni durumu: Bekar
0
french lover
(08.05.24)
iyi. birikim ihtiyacı hissediyorsan başlayabilirsin ama bu ülkede pek işe yaramaz. her ay en fazla 1-2 çeyrek altın arttırabilirsin o kadar.
0
numlock
(08.05.24)
Birikimi hiç yoksa parayı savuruyordur ve eksiye düşmeye yakındır.

Alınan paranın çokluğu değil, nereye harcandığı mühimdir.
0
diyecevaplandı
(08.05.24)
iyi degil. sahip oldugu tek sey araba o da yerinde deger kaybeder, masraf cikarir, zaten benzin pahali. yani mal varligindan ziyade aylik bir gider kalemi aslinda :)

araba alip giderlerimi artirincaya kadar 9 yilda ekstra gelir olusturacak seylere yatirim yapardim. hisse senedi olur, imkan varsa ev ama onu almak büyük kalem. imkan dahilinde olmayabilir.

3 net maas zaten nakit para olarak kalmali acil durumlar icin. bazilari bunu 1 yil yapiyor.

isini kaybetse borc icinde. yeni is bulana kadar bir soluklanamaz her ay ödemesi gereken bir sürü kalem var ve ekstra gelir yok. o yüzden iyi degil. yoksa 2 milyon da güzel para gayet.
0
robert bosch
(08.05.24)
buna iyi degil demek icin %1'lik kesimde olmak lazim. gayet iyi. birikim yok denmis de araba da birikim sayilir.

maas turkiye sartlarina gore gayet iyi. gecen forddaki muhendisler 50 bin lira aliyoruz diye sikayet etmiyor muydu? makine muhendisi sirket kurmadigi surece turkiye'de fazlasini zor alir zaten.

bence ortalamaya gore epey iyisin.
0
bohr atom modeli
(08.05.24)
Maaş tabi ki ortalamaya göre iyi çünkü 32 yaşında ve savunma sanayinde çalışıyor.

Ama şunu açıkça söylemek gerekir eğer 7-8 senedir çalıştığını varsayarsak bu ortalama üstü maaşa bu birikim az. Çünkü savunma sanayi yıllardır ortalama üstü maaş veriyor hatta eskiden uçurum daha yüksekti. Şayet öyle bi durum yoksa gayet iyi durum.
0
Mcfly
(08.05.24)
Mcfly +1
Bu soruya cevap kişinin kac senedir bu tarz maaş aldığına bağlı. Ben de savunma sanayi maaslarindan haberdarim ve her zaman üst seviyelerdeydi. 9 yıldır burada calisiyorsa birikim olmamasi kötü yani ya da ev işine ucuz kredi zamani girmemis olmasi.
0
logisticsmanager
(08.05.24)
İyi. Bu da soru mu şimdi? Neden geç kalsın arkasından atlı mı kovalıyormuş? Araba satılıp yatırım olarak değerlendirilebilir (ama bu toplumda gereksiz bir araba sevdası var saçma bir şekilde statü simgesi olarak görülüyor)
0
doharkoman
(08.05.24)
Şimdi gördüm 3 senedir savunma sanayinde olduğunu o zaman normal/iyi yani. Bundan sonra daha iyi gider, bu yaslardan sonra asıl paralar kazaniliyor (genele bakarsak tabiki kesin uç örnekler vardir).
0
logisticsmanager
(08.05.24)
bu arkadasa araci satip biran once bir ev almasini oneririm.
simdiden bir tane 25lik sevgili bulsun, 5-6 sene sonra da evlenebilir. 35'den once evlenmesin.
0
cooperr
(08.05.24)
Her ay eline geçen paranın (yolda bulduğu dahil) %10 u ile birikim ve yatırım yapmayanın,

Şu an itibariyle, aylık geliri / 10 X ay olarak çalışma hayatı = kadar birikimi olmayanın,

ve finansal okuryazarlık eğitimi olmayanın

bu günlerini çok yanlış olarak geçirdiğini düşünüyorum ben.

Not: Arabaya yatırım denir mi konusunda tereddütüm var. O zaman cep telefonunada mı yatırım diyeceğiz?
0
Mirket
(08.05.24)
Maddi durumdan bahsederken maaştan ziyade ne kadar birikim yapılabildiği esas konu olur sanırım. Maddi durum diyoruz sonuçta.

Atıyorum bir şirketin maddi durumu hakkında konuşurken bile ne kadar kâr ettiği ettiği konusu kârını ne kadar verimli kullanıyor olduğu kadar önemli değildir. Ortalık yüksek kârlarla batan şirket kaynıyor.

Hayat hep aynı değil, her an her şey değişiyor. Şu an çok yüksek maaşlarla çalışıyor dahi olsa ertesi gün ne olacağını bilemez. Sağlık sorunları, işsizlik, değişen ekonomik şartlar, çalıştığı sektörde değişen şartlar bu kişiyi şimdiki durağan döngüsünden çıkarabilir.

Birikim yoksa ve konu maddi durumsa bence bu kısmı en önde vurgulamakta fayda var.

Bu kişi birikim oluşturabilecek bir maaşa sahip. Maddi durumunu düzeltmek bu durumda bu kişinin seçimine bağlı. Bence bunu yapsın. Aksi takdirde kendisinden çok daha düşük maaşla çalışan birinin kendisinden daha iyi bir maddi duruma sahip olduğu bir noktaya ulaşması çok olası.

Tek başına araba bir yatırım değil. Yatırım konusunda en çok tekrarlanan en temel şeylerden birisi "bütün yumurtaları aynı sepete koymamak" eğer o arabaya bir şey olursa bütün birikim duman olur uçar. Evet şu an ülkede birikim oluşturmak ve bunun değerini koruyabilmek daha zor ancak zor demek gereksiz demek değil. Zorluk ve imkanlar farklı bir konu ama birikim kavramı farklı bir konu. Keşke zor olmasaydı, ama zor. Bana sorarsanız ekonomik olarak daha stabil bir ülkede birikimin önemi şartların daha fırtınalı olduğu yere göre daha az olurdu.
0
akhenaten
(09.05.24)
En azindan 1+1 ev almasi lazim. Zor bi orta yaslilik bekliyor kendisini
0
halk
(09.05.24)
millet asgari ücret ya da bir tık üstüyle bile azıcık da olsa birikim yapıyor. bu maaşla eviniz ve birikiminiz yoksa kötü. ya da mesela 2 milyonluk araba yerine 1 milyonluğa binip 1 milyonla da arsa vs. alınabilir. parayı kötü yönetiyorsunuz.
0
candide
(09.05.24)
abi şöyle söyliyim,

yaş: 29
tecrübe: günü kurtarmak için çalışıyor, herhangi bir uzmanlığı ya da "kariyer" basamaklarını tırmanmada işe yarayacak tek bir gün yok
meslek: yok
sektör: dil/edebiyat (çimenlere uzanıp şiir okuyorum)
maaş: 15 bin (resmiyette işletme sahibiyim, asgari ödeme zorunluluğu yok)
mal varlığı: 200 dolar (dayımdan alcam, borcu var)
borç: 30 bin
birikim: yok
ev: iki ev arkadaşıyla kalıyor (iki ev arkadaşı olduğu sürece 5000 lira)

***

diyeceğim o ki herkesin temposu farklı ve herkes için "daha fazla şeye sahip olabilirdi" diyebiliriz ya, bunun gerçekten sonu yok. yanlış anlama halime bak şükret diye söylemiyorum, zaten şu durumdaki birisi herhangi bir yetişkin için muhatap bile değildir ama sen iyi kötü tecrübe sahibi işinde gücünde bir adamsın belli ki.

yalnız ayda 95 bin kazanıp 8700 kira ödesem ben bile birikim yapardım, onu ekleyeyim. o kısmı enteresan geldi. hani borç filan olsa neyse dicem ama borç da yokmuş. 95 bin lirayı nasıl yiyosun her ay yav.

kısacası bence maddi durumun iyi hatta döviz bazında bile sağlam kazanıyorsun, DÜNYA GENELİ için orta-üst sınıf sayılır bunlar ama para akmaya devam ettiği sürece. bi ev bi şeyler olsa daha iyi olurdu sanki, yapılabilir de.
0
mark greg sputnik
(09.05.24)
95.000 lira maaş ve 9000 lira gibi bir barınma gideriyle bir birikiminiz olmaması normal değil. 1. Dünya ülkesi ortalaması maaşı alıp 3. Dünya ülkesinde birikim yapamıyorsunuz. Harcamalarınızı kontrol etmeniz ve bu maaş skalasında her ay en az 1000 dolar kenara koyabilmelisiniz.
0
denizgonen
(09.05.24)
(5)

Kuru Et Nereden Alınır?

eisberg
Atıştırmalık niyetiyle kuru et almak istiyorum. Sanırım Boşnaklar bu işi iyi yapıyormuş. Bir iki defa şarküteri markalarının ürünlerini aldım ama beğenmedim, üstelik içersinde çok fazla katkı maddesi var. Ankara’da elden alabileceğim ya da kargo ile satan bir yerler var mı bildiğiniz?Danke
Atıştırmalık niyetiyle kuru et almak istiyorum. Sanırım Boşnaklar bu işi iyi yapıyormuş. Bir iki defa şarküteri markalarının ürünlerini aldım ama beğenmedim, üstelik içersinde çok fazla katkı maddesi var. Ankara’da elden alabileceğim ya da kargo ile satan bir yerler var mı bildiğiniz?

Danke
0
eisberg
(08.05.24)
Fiyatları bilmiyorum ama şef Sidar Budak 'ın sitesi. Güvenilir ve kalitelidir
www.etineniyisi.com
0
etna
(08.05.24)
beef jerky istanbul diye aratinca soyle bisey cikiyor:
www.instagram.com

aradiginiz sey "jerky", baya lezzetli doyurucudur, severim..
0
cooperr
(09.05.24)
çeçen köylerine sorun. kuru et olmaması imkansız oralarda. orta anadolu'da rahatça bulursunuz çeçen köyü. kargo ile falan halledebilirsiniz tabii.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.05.24)
kendinizde yapabilirsiniz yazın yapımı cok basit.
www.youtube.com
0
sizofren06
(09.05.24)
beef jerky ile kuru et kesinlikle aynı şey değil. Istanbul'da olsanız pendik sapanbağları'nda her bakkaldan alabilirsiniz mesela. Ankara'da balkan göçmenlerinin sıklıkla oturduğu bir mahalle varsa, oraya gidin.
0
co2s2
(09.05.24)
(7)

İş hayatında üst ile samimiyetle dertleşmek olumsuz bir durum mudur?

psmstc
Amirim yaşça on beş yaş büyük bayan. Ben erkek. Sistemin insana değer vermemesi, özel piyasanın durumları, zam süreçlerinde yeterli artışların olmaması gibi genel kronik problemler hakkında karşılıklı samimi bir şekilde dertleşmek sizce olumsuz bir durum mudur? Ve samimi biçimde içinden gelenleri k
Amirim yaşça on beş yaş büyük bayan. Ben erkek.

Sistemin insana değer vermemesi, özel piyasanın durumları, zam süreçlerinde yeterli artışların olmaması gibi genel kronik problemler hakkında karşılıklı samimi bir şekilde dertleşmek sizce olumsuz bir durum mudur?

Ve samimi biçimde içinden gelenleri karşılıklı sohbet esnasında konuşmak, karşı tarafın yakınmalarını, özel bazı kişisel itiraflarını, düşüncelerini dinlemek bu sizce iş hayatı profesyonelliği ve sürekliliği açısından eksi bir şey midir? Yani oldukça samimi, insan insana iletişimlerden bahsediyorum..

Bunlar profesyonel iş hayatı adına negatif şeyler midir?

Sormamın sebebi her samimi konuşmanız dedikodu malzemesine de dönüşebiliyor veya size karşı kullanılabiliyor da sonra zira. Malum yani…


Şimdiden çok teşekkürler.
0
psmstc
(08.05.24)
değil ama günün sonunda bu diyalog sana bişey kazandırmaz, aksine kaybettirir. bil istedim.
0
numlock
(08.05.24)
cevabını sen vermişsin zaten: "her samimi konuşmanız dedikodu malzemesine de dönüşebiliyor"

iş hayatı = rol yapmak

sana verilen rol ne ise onu oynaman lazım.

bu yüzden iğreniyorum iş hayatından. beyaz yakalılar bu ülkenin en sömürülen ve en değersiz kitlesi. bu değersizliği hak etmiyorlar diyemem.
0
abelardo
(08.05.24)
bunları konussan ne olacak ki. yakın arkadaslarla konusulacak konular bunlar.
0
sizofren06
(08.05.24)
Çok enteresan ki ben bu sorulara ne zaman cevap versem duyuru ile ayri noktada oluyorum.
Ben kendi iş yerimde iki müdürümle de bu şekilde konuşuyorum. 6 yil bitecek ve iş hayatıma sadece pozitif etkisi var.

Tabiki böyle firmaya sokayim demiyorum ama misal "verilen ortalama zam enflasyon altinda, bu şekilde elimizde nasıl tutmayi planlıyoruz" diyorum ya da "verilen bonus ile rakip firmalar arasında fark var" gibi. Gene iş hayatının yoruculugu, sirketin son yillardaki degisimleri vs.

Ben mudurlerimin hayatlarini çok dinledim, yaptıkları hatalar misal. Ha ama ben de müdürüm ayrı konu. Bir de tabi ülke fransa. Bu kişilere müdür gibi değil mentor gibi bakarim.

Belki ben çok güzel yerde çalışıyorum bilmiyorum ama ben calisanlarimla rahatça konuşuyorum yani. Kimsenin bana anlattigini kendisine karşı kullanmam ya da başkasına söylemem.
Neyse yani mudurunuzu taniyorsaniz bunun profesyonel olmayan bir tarafı yok. Profesyonel profesyonel diye diye insanliktan olduk.
0
logisticsmanager
(08.05.24)
@logisticsmanager burası türkiye
0
abelardo
(08.05.24)
genelleme yapmak gerekirse olmasa daha iyi ama karşındaki samimi doğru dürüst bir insansa dert dışında başka şeyler de dinlersin ve çok olumlu da olabilir. sana mentörlük yapabilir, önünü açabilir, hiç farkında olmadığın konuları gündeme getirebilir.
0
gabe h coud
(08.05.24)
ben ust olarak altimdakilerle pek dertlesmek istemiyorum, cunku sonra kovmasi zor oluyor basima geldi.

ayni sekilde ustumdeki adamla da pek dertlesmek istemiyorum ki beni kovmasi gerektiginde zorlanmasin.

isyerinde duyguya yer yok, herkes sonucta para kazanmak icin bir araya geliyor, mevzu gayet net ve basit.
0
cooperr
(08.05.24)
(15)

Tanıdığım her yazılımcının altında porsche var

ananiyimioguz
Bugün bir esnaf söyledi. Ve genelde karşılaştığım insanlar böyle diyor. Ne yapıyor abi bu yazılımcılar?Benim tanıdıklarım 30-120 arası kazanıyor kim bu "her" yazılımcı?Ciddi soruyorum vardır elbet 150k üstü kazanan da...Örnek verir misiniz bu arkadaşların ürettiği şey nedir, hangi dili kullanıyor, h
Bugün bir esnaf söyledi. Ve genelde karşılaştığım insanlar böyle diyor. Ne yapıyor abi bu yazılımcılar?

Benim tanıdıklarım 30-120 arası kazanıyor kim bu "her" yazılımcı?

Ciddi soruyorum vardır elbet 150k üstü kazanan da...

Örnek verir misiniz bu arkadaşların ürettiği şey nedir, hangi dili kullanıyor, hizmet verdiği sektör neresi vs.

Çok mu zeki herkes yani literatüre yeni şeyler kazandıran tipte insanlar mı, expert mi bu adamlar, yoksa sıradan işler yapıyorlar ama bir şekilde ticarete mi atılıyorlar?
0
ananiyimioguz
(08.05.24)
valla ben de it sektöründeyim. okulunu okumadan sonradan itci olanlardanım çevremde de hem bilgisayar mühendisliği mezunu hem de benim gibi sonradan olanlar var en az 2 yıllık tecrübeli hepsi. tanıdıklarımdan 2'si 35k alıyor, 1'i asgariye yakın aldığı işten ayrıldı 40k aldığı bir işe geçti, 1'i 40k aldığı işinden kovuldu, 1'i 60 alıyor, diğeri biraz daha iyi tam bilmemekle birlikte 80 falan olabilir. yani 10-20 yıllıklar mı bu korkunç paraları kazananlar ya da odtü, boğaziçi mezunları mı sadece ben de anlamadım.
0
semaforo de medianoche
(08.05.24)
200 de kazansan parayla porsche alamazsin.
Baktim ortalama 8-10 milyon lira civarı. Kredi cekemezsin zaten. 260 bin euro civarında. Kişi her ay kenara 10 bin euro koysa 2 sene sonra alır.
Bu mantıkla ayda 350 bin lira üstü kazanan yazılımcı alabilir. Peki ayda 350 bin üstü kazanan kaç yazılımci var? Senin tanidiklarin etrafini dolduracak kadar yok.

Bana acayip boş muhabbet, goygoy geldi. Insanlar atmayı çok sever, bir tane örnek gördü mu ilk anlatimda bir olur sonra iki olur sonra herkeste porsche var olur.
0
logisticsmanager
(08.05.24)
3-5 yazilimci taniyorum, ortalama para kazaniyorlar abartacak bisey yok.

ama bir tanesi her ay kilciksiz $15-20bin dolar ve uzeri para yapiyor yurtdisina is yaptigini biliyorum ama ne yaptigini cozemedim. turkiye'de dandik bir vakif universitesinden mezun.

her meslekte saglam para yapabilirsin, hem exper olacaksin hem de isin ticaret kismini yurutebileceksin. experlerin zaten genel olarak sikintisi isin ticaret kismini becerememeleri, becerdigin zaman koseyi donersin.
0
cooperr
(08.05.24)
Tanıdığım her travesdinin altında audi r8 var
0
ferenc
(08.05.24)
Porsche deyip çok büyütmemek lazım. Al bak orta segment suv fiyatına çıkan araçlar

shbd.io
0
numlock
(08.05.24)
abi 94 dogumlu yillik bonus+stock 210 bin $ kazanan da var, 90 dogumlu 50 bin lira kazanan da var.

turkiye'de akademisyenlik yaparken 5 bin eur kazanirken, ayni kisi munih'te(avrupa'da olmasina ragmen) intelde 15 bin eur kazaniyor.

thy'nin ceo'sunun maasi 45 bin $ bile degil, ki bu duyuldugunda yandasliktan bagimsiz sadece maasa ne yaygaralar koptu. bu capta sirketin ceo'su bu parayi kazanmamaliymis..bunu da gectim turkiye'de teknoloji sirketi deyince akla yemeksepeti, trendyol falan geliyor(yavas yavas degisiyor en azindan) bu sirketteki adam isini yaparak maasla ne kazanabilir en fazla.. ki bunlar ortalamanin uzeri kazanan yerler.

bu yuzden turkiye'de herkeste porsche var lafi cok komik.

yukaridaki yazdigim kisiler bayagi ucuk ama salliyorum polonya'da amazon'da calismak zor bir sey degil, porsche olmasa da guzel bir araca binersin maasinla.

ne is yapiyorlar?
intel -> www.youtube.com
210k$ -> vmware mts 3
0
gule gule
(08.05.24)
"Bugün bir esnaf söyledi. Ve genelde karşılaştığım insanlar böyle diyor. "
yalan söyleyene herhangi bir yaptırım olmamasındna kaynaklanıyor
0
bir soru sorcam
(08.05.24)
bizim yöneticilerde bile porshe yok. hatta olan insan sayısı belki 100 binde bir falandır.
adam bariz yalan söylüyor sen de inanıyorsun.

500 bin de kazansan porsche almak kolay bi şey değil.
150-200le alınmaz zaten.
0
jelly bear
(08.05.24)
yazılım sektöründe değilim ama bana bile çok mantıksız geldi bu önerme.

Bi arada yine böyle milletin ağzında "İngilizce yetmez artık, MİLLET 4-5 dil biliyor da öyle iş yapıyor" geyiği vardı. O 4-5 dil bilen millet kim hiç göremedim yani benzer bir sallamasyon işte
0
nundu
(08.05.24)
ekşisözlük yazarı olabilir o esnaf:) aklıma bütün gün sözlükte kendini öven, maaşıyla hava atan tipler geldi. yok bütün mühendisler en az 100 bin alıyormuş da bilmem neymiş. inanmayın hocam o tiplere. @nundu'nun dediği gibi böyle geyikler her dönem var.
0
nothing in my way
(08.05.24)
yıllardır sektördeyim.
aileden durumu iyi olanlar, üst düzey yöneticiler de dahi porsche duymadım görmedim.

en fazla olanda bmw 4, mercedes e kasa fln var.
bu aralar tesla çok, o da 1.8 milyon :)
0
nuisance2
(08.05.24)
adam yazılımcı değil sadece her ne iş yapıyorsa yazılımcıyım cevabını veriyor olsa gerek.
0
neira
(08.05.24)
turkiyede esnaflik = yalan, dolan, abartma, bos, beles

cok ciddiye alma.
0
buenosdias
(08.05.24)
Yazılım işi ölmek üzere. Vur deyince öldüren Türk halkı, burda da limite dayandı. Herkes yazılımcı olma peşinde. Kendini çok yetiştirmeyenler, vasat maaşlara razı olacak.

İyi paralar kazanmak istiyorsanız, mavi yakalı işler peşinde koşun. Araba tamirciliği, elektronik eşya tamirciliği, elektrikçilik, vinç operatörü, ev temizliği vs. vs. Bu tarz meslekler şu an bile çok para kazanıyor, yakında daha da popüler olacak.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.05.24)
cahille sohbeti kesin.
0
adivar
(08.05.24)
(13)

Erkek mini çanta

abelardo
Yaz geliyor. Bir sürü şortum var. Bol bol giyeceğim. Ama neredeyse tamamı cepsiz. O yüzden cüzdan anahtar ıvır zıvır için bir çantaya ihtiyacım olacak. Bel çantası çok demode dimi? Ne kullanabilirim? Öneriniz var mı?
Yaz geliyor. Bir sürü şortum var. Bol bol giyeceğim. Ama neredeyse tamamı cepsiz. O yüzden cüzdan anahtar ıvır zıvır için bir çantaya ihtiyacım olacak. Bel çantası çok demode dimi? Ne kullanabilirim? Öneriniz var mı?
0
abelardo
(07.05.24)
erkek cinsi bu mevsimde ıvır zıvırını koymaya ne kullansa "ıyyy yivreeanç" diyecekler, sözlük'te adına binlerce entry yazılacak, yok bel çantası böyle iğrenç, çapraz çanta böyle kötü.

valla bence bel çantası kadar rahatı da yok. şimdilerde çapraz takılmış sütyen gibi bir şeyle gezen beyler görüyorum. sırf beline takıp yivreanç çok demodeaa demesinler diye adam sütyen gibi memesine takmış.

kahvehane dayısı modeli değil de şık bir model bulursanız güzel bir bel çantası niye olmasın?
0
kibritsuyu
(07.05.24)
elinde sortlari unut git cepli sort al.
yoksa burhan altintop'a donersin.
0
cooperr
(07.05.24)
Ben evde giydiğim şortun bile cepsiz olmasına dayanamıyorum, dışarı şortunun cepsiz olması fikri karşısında ufak çaplı bir kalp krizi geçirdim şu an..

Çantanın demodeliği falan bi yana, cep konforunu sağlamaz asla ya. Kargo pantolon gibi olmasın tabii de şöyle işlevsel iki yan bir arka cebi olan şortlar tüm sorunlarınıza çözüm olur
0
nundu
(07.05.24)
şöyle küçük ve hafif omuz çantalarına bakabilirsiniz belki, çapraz da takabilirsiniz:

www.trendyol.com

www.trendyol.com
0
anna sun
(07.05.24)
Bacak üstü çantalar var, ben kullanıyorum
0
mirty
(07.05.24)
hocam bel çantası veya annasun'un dediği şekilde çantalardan uzak durun. yaşınız kaç bilmiyorum ama bekar bir erkekseniz ve arayışınız varsa bunlar sizi şık göstermeyecektir.

onun yerine koton de-facto tarzı bir yerden 400-500'e küçük bir sırt çantası alın, bir erkeğin takması gereken max çanta sırt çantasıdır.
0
inside story
(07.05.24)
www.google.com

teşekkür edersin
0
HellKeePer
(07.05.24)
HellKeePer
(07.05.24)
www. bershka.com/tr/teknik-çapraz-askılı-çanta-c0p151697765.html?colorId=800

www. pullandbear.com/tr/kare-naylon-bel-cantası-l15023240?cS=040&pelement=593546042

bence bu iki çanta erkekte sırıtmaz. eşim de benzer kullanıyor. deriden kaçmak lazım sadece bence.

linkler sıkıntı çıkardığı için marka isimlerinden önce bir boşluk attım. kopyala yapıştır yaparken düzeltmelisin.
0
elorelia
(08.05.24)
belçantası hiç demode değil, çok erkek de kullanıyor. ben de yıllardır kullanıyorum. çok rahat. yaşınız kaç bilmiyorum, ben 33 yaşındayım, giyim tarzıma göre seçtiğim bel çantası gayet de güzel görünüyor, belime değil de omzuma ya da çapraz takarak kullanıyorum.
0
veritaslibertas
(08.05.24)
Yıllardır bel çantası kullanırım. Son zamanlarda en uzun ayara getirip omza çapraz asıyorum güzel oluyor.
0
thesomberlain
(08.05.24)
Açıkçası uyduruk çantalardansa deri olanlar hem daha şık görünüyor hemde çoğu kıyafetle uyuyor

gettoderi.com

www.guardleather.com
0
Northern Mariner
(08.05.24)
Çözüm tomtoc sling bag. 8L olanı her işinizi görür. Ne çapraz çantalı emekli memur gibi görünürsünüz ne de bel çantalı pazar yeri esnafı gibi. Alta linki bırakıyorum;

www.amazon.com.tr
0
thracia
(08.05.24)
(11)

maaş ve mesleğiniz nedir

olaguerr
ve yetiyor mu?
ve yetiyor mu?
0
olaguerr
(07.05.24)
130k, yazılım, yetmiyor.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(07.05.24)
yan gelirlerle 80bin. turizm. yetmiyor.
0
entropik
(07.05.24)
uzman memur 40k. yukardakilere göre benim yetiyor yazmam olmaz. zaten yetmiyor.
0
mikahakkinen
(07.05.24)
uzman memur 37 bin. 3 ayda bir çift aldığım için 49.600 ortalama.

Kira ödemediğim ve bekar olunca haliyle yetiyor.

Edit müdüt: 48.000 oldu, ortalama 64.000
0
put it in your appropriate place
(07.05.24)
45k özel bir şirkette muhasebe/finans. Nasıl yaşadığına bağlı yetip yetmeyeceği ve benim yaşantımda tabii ki yetmiyor ama benden az alıp ev geçindirenler de tanıyorum.
0
Kediyi üzdün
(07.05.24)
40-50k arası, yazılım, yetmiyor.
Eşim 50-150k arası kazanıyor ona yetiyor gibi. ama sorsak her istediğini de yapamadığı için yetmiyor diyecek.
0
ananiyimioguz
(08.05.24)
50 dolar. yazilim sektoru. is kurmaya calisiyorum

yetiyor :) demeyi cok isterdim
0
foster
(08.05.24)
500k :) üst düzey yönetici. yetiyor
0
gabe h coud
(02.06.24)
40-50k yazılım yetmiyor

ingilizceyi ilerletebilsem doviz kazanınca direkt 2x 3x oluyor aslında o zaman yetebilir ama tr şirketinde bu kadar şimdilik.
0
ananiyimioguz
(02.06.24)
ortalama 45, öğretmen. eşimde 45, yetiyor mu? Temel ihtiyaçlara evet ama içinden geldiği gibi yaşamaya hayır.
0
biravekahve
(02.06.24)
maasli calisana "yetiyor mu" diye sormak mantiksiz, ufak tefek istisnalar haric yetme olasiligi yok, bu gelismis ulkelere de gitsen boyle.

15 senedir muhendis olarak maasli calisiyorum, sirket sahiplerini zengin edip duruyorum. Baktim ben sadece gunu kurtariyorum, baska islere bulasmaya basladim. Eger tutturursam muhendislik falan yalan olur, kartvizit umrumda degil.

bir cin atasozu der ki, herkese bu firsat treni bir kere gelecek. Olay, tren geldiginde istasyonda olmak. Bunu hayat tecrubem bana gosterdi, birkac tanidigim trene bindi ve koseyi dondu. Bazilari ise binmeye cesaret edemedi ve maasli olarak surunmeye devam ediyorlar.
0
cooperr
(02.06.24)
(19)

Kafayı yemek üzereyim.

kozm
Selam seferoğulları, 2 senedir ingilizce ile uğraşıyorum sadece.. işim bile yok. 1.5 sene alt yapımı yapılandırmakla geçti ve 3,4 gramer kitabı bitirdim. Yaklaşık son 5 aydır toplu ingilizce dersi alıyorum. Listening ve reading konusunda gözle görülür bir ilerleme kaydettiğimi görebiliyorum. Fakat h
Selam seferoğulları,

2 senedir ingilizce ile uğraşıyorum sadece.. işim bile yok. 1.5 sene alt yapımı yapılandırmakla geçti ve 3,4 gramer kitabı bitirdim.

Yaklaşık son 5 aydır toplu ingilizce dersi alıyorum. Listening ve reading konusunda gözle görülür bir ilerleme kaydettiğimi görebiliyorum. Fakat her türk evladı gibi speaking konusunda kafayı yemek üzereyim çünkü ne yapacağımı bir türlü kestiremiyorum.

sadece ama sadece tek atımlık bi 400 bin param var ve önümde sadece 1 senem var. Ne yapmalıyım? 1 senede bu iş için 400'ü car cur etmeye hazırım, yeterki adam gibi konuşabileyim. Mesala iş yerinde sunum yapabileyim.

1. irlanda dil kursları, 6 aylık hem çalışma fırsatı hem dil okulu dedikleri,
2. cambly, preply vb.. özel hoca, Allah ne verdiyse iyi hoca bulana kadar aramak
3. Özel bir kurs'ta conversation için iyi bi hocam bul yüz yüze daha anlamlı ve etkili olur.

İngilizce seviyem için bir fikir: Depending on your circumtances you may wish to opt for one method or the other.

Fakat speakingim sıfır. :/

Teşekkürler şimdiden.
0
kozm
(06.05.24)
bence sorun ingilizce degil senin bunu takinti yapman ve mukemmeliyetci olman. 5 aydir toplu ders alip 3,4 gramer kitabi bitirip speakinginin sifir olmasi imkansiz.
0
buenosdias
(06.05.24)
benim tavsiyem turistik bir yerde konusabilecegin bir ise gir, tur sat, barmenlik, garsonluk vs.
0
Ley
(06.05.24)
buenosdias, tespitin çok güzel, fakat bir çözüm yolu sunmadıkça etkisiz.
0
🌸kozm
(06.05.24)
biz türklerin çoğunda bulunan konuşmaya çekinme durumuyla karşı karşıyasın. Önce çekinmeyi bırak. speaking konuştukça gelişir. kendini geriye çekme.

Ayrıca speaking demek kelime demek. Kelime eksiğini gidermen lazım. Kelime çalış. Okuduğunda kelimenin anlamını bilmekle kullanmak farklı şeyler. Bazen kelimenin anlamını bilirsin ama konuşurken aklına gelmez.

cambly vs bence çok faydalı değil. yüzyüze konuşmak her zaman faydalı. Yurt dışında bulunmak kesinlikle fayda sağlar. 3. maddedeki durum da fayda sağlar.

Ama herşeyden önce çekinmeyi bırak ve konuş. Karşındaki yine anlar seni merak etme.
0
nuevo
(06.05.24)
nuevo, teşekkür ederim dostum.
0
🌸kozm
(06.05.24)
dissendium, teşekkür ederim dostum. Sektör itibariyle global şirketlerde konuşmama gibi bir lüksüm yok zaten. İş anlamında fırsatlarımı genişletmeye çalışıyorum, yönetici kaygısı taşımıyorum. Problemim, ingilizce olarak neredeyse hiç ağzımı açmış olmamam.. Sürekli listenin yapıyorum ama, türkçe düşünüp ingilizce konuşmaya çalışıyorum. Pratiğim yok.
0
🌸kozm
(06.05.24)
3 aylık tatile çık. Kurs falan onlar hikaye, gözünü boyamaktan başka bişey değil. Tatile çık, sosyalleş, partiler, arkadaş edin, bomba gibi dönersin. Hem çok daha ucuz.
0
numlock
(06.05.24)
Gerekirse I go you come gibi olsun ama konuşmaya başla. Şu yazdığın cümleyi bi kerede söylemek istiyosun ama öyle olmaz. Bunu yazabiliyorum ama niye söyleyemiyorum diye düşünüp iyice kilitliyosun kendini. Dil konuştukça açılır. Şimdi A0 ile başlarsın konuşmaya, sonra gelişir. Konuşacak kimse bulamıyosan kendi kendine konuş. Kafanın içinde Türkçe olan düşünce konuşmalarını ingilizce yapmaya zorla, sonra da kendini kontrol et yanlış bir cümle mi kurdum doğru muydu diye.

Benim ingilizcem reading ve listeningde c2 seviyesinde ielts sonucuma göre ama speaking ve writing'im b2 civarı çünkü ikisini de çok kullanmıyorum günlük hayatta. Ama yurtdışına tatile gitsem ikinci günden sonra c1 seviyesine çıkar, 2 ay sonra eski hâline döner, böyledir yani bu iş.
0
nundu
(06.05.24)
Soruda ingilizcenizin gayet yeterli bir düzeye ulaştığından ama speaking konusunda zayıf kaldığınızdan bahsetmişsiniz.

Verdiğiniz cevapların birinde ingilizce olarak ağzınızı hiç açmadığınızdan bahsetmişsiniz.

Eh, 5 gramer kitabı bitirmek eminim size gramer konusunda bir şeyler katmıştır. Aynı şekilde uzun süreler listening çalışmak da öyle. Belli ki faydasını görmüşsünüz. Yöntem belli kısaca.

Verdiğiniz 3 örnek de yeterince uygun. Bence en az masraflıdan en masraflıya doğru temkinli bir süreçte ilerleyin. Sadece speakingi geliştirmek için tonla para harcamanın bir alemi yok. Diğer skiller nasıl geliştiyse bu da öyle gelişecek.
0
akhenaten
(06.05.24)
gramer kitabini karsiniza alip dert anlatmiyorsaniz o kadar gramer kitabina gerek yok. speaking icin konusma alistirmasi yapacaksiniz baska yolu yok. bunu desteklemek icin de kitap okuyacaksiniz.

gramer denen sey zaten b2 gibi biter genelde. atla deve degil ki. onemli olan kelime haznesi ve pratik kazanmak.
0
bohr atom modeli
(06.05.24)
madem bu kadar takıntılısın en başta bu işe doğrudan yurt dışında başlayacaktın. türkiyede boşuna 1,5 yıl ve para harcamışsın.

malta, irlanda,ingiltere mümkünse kanada-abd arkana bakmadan koş git.
0
my fault
(06.05.24)
1 sene çok uzun bir süre 400 Bin TL'de ciddi bir rakam. Paranız cebinize kalsın. Belirttiğiniz gibiyse alt yapınız var size en fazla 3-4 ay yeterli. Yapmanız gereken yabancı bir gurbetçi (expat) bulup arkadaşlık etmek ya da ingilizce konuşma kulübü olan kafeler var haftada 1 defa gitseniz yeterli olur. Konuşma olmadığı sürece değişen bir şey olmaz.
0
doharkoman
(06.05.24)
yallah speaking cluba... evde kendi kendine konuşursan, günlük yazarsan vs iyidir. ydışı bilmiyom asosyalsen bi işe yaramaz ama o stresi atmana yarar bkz. malta en uygunu ama kitle önemli full göcmenlerle dil çalışmak no dostum
0
ala09
(06.05.24)
ingilizce konuşmak zorunda kalacağın bir yere 1-2 aylığına tatile git +1

aç kalmamak için illa alışveriş yapacaksın, mecbur kalıp konuşacaksın. sonra açılırsın zaten, kaldığın yerde arkadaş edinirsin falan. hostel, pansiyon gibi yerlerde senin gibi turistler bol olur, sohbet muhabbet ingilizce... gerisi gelir
0
kurbanlik koyun
(06.05.24)
chat gpt ile bi pratik yapmayi dene bence
0
foster
(06.05.24)
Cevap her zaman yurt disina gitmek degil, insanlar neden hep bunu oneriyor pek anlamiyorum. Yani 16 yasinda bir ogrenciyseniz ve yurtdisina gitmek demek egitim hayatinizi bir sure orada devam ettirip mufredati ingilizce gormek ve demek ise tabii kullanmak zorunda kalirsiniz ve ilerleme olabilir, ama yetiskin bir insan icin hicbir plan vs olmadan yurt disina gidip ingilizcenizin gelismesini beklemek luzumsuz. Turkiye'deki kendi hayatinizi dusunun, bircok sey her ulkede digital olarak yapiliyor artik. Markete gidip, alisverise gidip, restorana vs gidip tek kelime konusmamaniz mumkun. Insanlar da "ay bizim dili bilmeyen biri olsa da sohbet etsek" demiyor yani, herkesin vakti yok boyle seye. Bir sekilde denk gelmesi gerek oyle bir ortamin.

Guvenilir bir dil okulundan (yabanci bir ulkede de olabilir) birebir online ders alin derim ben. (Kullandiklari kitap, metod, ogretmen kalitesi vs icin guvenilir okul diyorum.) Bazi okullarda bu ders paketlerini online/yuzyuze olarak degistirme ihtimaliniz oluyor. Birkac hafta deneyip memnun kalirsaniz o ulkeye/sehre gitmeyi biraz da o kulturu tecrube etmeyi deneyebilirsiniz. Olmazsa en azindan ulasim, konaklama, vize masraflariniz cebinize kalmis olur.

Ben zaten Ingilizce ogretmeniyim. Yukarida bahsettigim sekilde baska bir yabanci dil ogreniyorum. Kendi calismam - online ders- ulkede ders kombinasyonunu kullanarak.
0
sopiro
(07.05.24)
anadili ingilizce olan bir ulkeye gidip 400bin bitene kadar kalman, kursa gitmen ve bir yandan da mumkunse part time calisman lazim.

illa buyuk sehirlerden biri olmasina gerek yok, hatta olmasa daha iyi olur, irlandanin ucra kosesindeki bir kursa git ki ingilizce konusmak disinda bir sansin olmasin.

6 ay icinde ozellikle listening/speaking de baya bir fark hissedersin. 1 sene icinde de sunum yapacak kivama gelirsin eger gramer oturduysa ve biraz da yetenek varsa..

onun disinda yok camblyden yardir, yok ozel ders, yok guneye git turistleri parmakla.. bunlarla olmaz. vakit, para ve enerji kaybi..
0
cooperr
(07.05.24)
hepinize çok teşekkür ederim seferoğulları.
0
🌸kozm
(07.05.24)
hocam utanmadan sıkılmadan cambly yada italki gibi yerlerde kendine amerika aksanı hocalar dene. begendiginle calıs. benzer sorun bendede vardı. ispanyolca ögreniyordum baya ders aldım 6 ay falan sımdı canavarım. korkma adamın gorevı senı konusturmak zaten
ıstedıgın kadar kekeleyebılırsın. sımdı lutfen dusunmeyı bırak kaydını olustur.
0
Zetnikov
(20.05.24)
(7)

Benim sorunum ne olabilir? (Tıbbi konu)

bir fincan kahve ile film izlemek
Uzun zamandır hayatımı cehenneme çeviren, deli gibi mutsuz eden bir yorgunlukla boğuşuyorum ama öyle böyle bir yorgunluktan değil, hayat kalitemi son derece etkileyen, gündelik yaşamımı işlemez hale getiren, sinirden ağlatan bir yorgunluk. Kaç dahiliye doktoruna gittim, kaç defa tahlil yaptırdım bil
Uzun zamandır hayatımı cehenneme çeviren, deli gibi mutsuz eden bir yorgunlukla boğuşuyorum ama öyle böyle bir yorgunluktan değil, hayat kalitemi son derece etkileyen, gündelik yaşamımı işlemez hale getiren, sinirden ağlatan bir yorgunluk.

Kaç dahiliye doktoruna gittim, kaç defa tahlil yaptırdım bilmiyorum artık.
Eylülden bu yana doktorun önerisiyle d vitamini takviyesi de denedim, yine bir çare olmadı. Beni artık çok ürkütüyor bu durum, bir çözüm bulmak istiyorum.


Son gittiğimde, doktorum tahlillere baktığında anormal bir durum görmediğini, biraz glikozun düşük çıktığını ama endişe edecek bir şey olmadığını söyledi.
Fakat mesele şu ki hala çözüm de olmadı.

-Ne kadar yatarsam yatayım sabahları mutsuz ve baygın şekilde uyanıyorum.
- gün içinde işlerimi yapamaz, odaklanamaz hale geldim. Aksilik yoğun bir dönemimdeyim ve bu durum çok zarar verdi bana.
- yorgunluktan artık kaldırım taşına oturup sinirden gözlerimin dolduğu oldu mesela.
-bacaklarımda güç kalmıyor, bırakın iş yapmayı yeri geliyor zor yürüyorum.
- sabah uyanınca vücutta garip tepkiler oluyor. Sanki üç gün uyumamaşım gibi elde vücutta hafif titremeler, göğüs bölgesinde baskı.


Ne yapayım ben anlamadım. Melatonin mi deneyeyim, alternatif yöntemlere başvurup hacamat mı yaptırayım? Endokrin'e görün diyen de oldu, napayım bilemedim.

Not: zamanında depresyon tedavisi gördüm. Fakat dört yıldır ilaç kullanmıyorum. Bilmiyorum yeniden psikiyatriste görünmek mi gerekli

Aramızda doktor varsa eğer, tahlil sonuçlarını bırakıyorum şöyle
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(02.05.24)
şu an halihazırda zaten bir mevsimsel yorgunluk var genel olarak insanlarda ama sizinki bunun yanı sıra psikolojik de gibi geliyor.

spor yapmayı denediniz mi, haftalık rutininize size uygun saatleri yapabildiğiniz kadar yarım saat 1 saat spor ekleyin, enerji seviyenizi yükseltecektir.

spordan kastım, ağırlık vs değil, daha çok tempolu yürüyüş, jogging gibi basit cardio egzersizleri.

buradaki amaç kan dolaşımını hızlandırmak, zira şehirli insan olarak çok hareketsiz kalıyoruz. o hareketi sağlamak işe yarayabilir.
0
rentts
(02.05.24)
bir romatologa gorun, o birsey bulamazsa o zaman psikiyatri.
0
cooperr
(02.05.24)
@rentts; aslında hareketsiz bir hayatım da yok, her gün işe bisikletle gidip geliyordum, haftasonları da uzun sürüşlere çıkıyorum. Haftaiçi günde ort. 15-20 km sürüyorumdur.

@cooperr; teşekkür ederim, not ettim
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(02.05.24)
bir süre denemek için ekmeği, tüm unlu gıdaları, işlenmiş gıdalar, şarküteri ürünlerini komple kes, alkol ve kahve de yok. 15 gün kadar bunu dene fark görecek misin.

sindirimin-miden ne durumda, nasıl besleniyorsun ?
0
orpheus
(02.05.24)
@orpheus; sindirim-mide ile ilgili bir rahatsızlık yaşamadım bugüne kadar. Beslenmem şu şekilde diye tarif edebileceğim bir düzen yok açıkçası yemek konusunda. Ama makarnayı haftada iki kere falan, patates, tavuk, arada canım çektiğinde sebze yemeği tüketirim. Öğünlerde ekmek pek tüketmiyorum. Kahvaltı genelde geçiştirme amaçlı mısır gevreği yiyorum.
Alkol yok, kahve günde iki bazen üç bardak tüketiyorum (çoğunlukla americano veya espresso)

Dediğiniz şekilde hiç denemedim ama denerim. Yeter ki bir farklılık olsun
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(02.05.24)
ne zaman basladi bu yorgunluk hissiniz? onu hatirlamaya calismak onemli bence. cunku anlattiginiza gore aktif bir insansiniz, en azindan bir cok kisiden daha aktifsiniz, dolayisiyla enerjiniz var anladigim kadariyla. sanki altinda yasadiginiz bir olay, baska bir sey var gibi geldi bana. beden baska bir seye tepki veriyor sanki. holistik yaklasimi olan bir hekim bulmak yardimci olabilir.
0
kassiopeia
(03.05.24)
Edit: psikiyatriste gidip anlattım. Fonksera ve atarax yazdı. Bir haftadır kullanıyorum, şimdilik berbat bir yan etkisi var. Oturduğum yerden kalkmakta zorlanıyorum.

Bunun yanında dahiliye doktoru Multi vitamin önermişti ama bu iki psikiyatrik ilacın yanında bir de multi vitamin kullanırsam vücudu kötü etkiler mi? Ağır gelir mi acaba?
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(16.05.24)
(24)

Yurtdisinda hayal kirikligina ugradiginiz sehir/ulkeler?

durgunfoton
Sahsen Seul'u hic begenmedim. yemekleri guzeldi o haric. Kan uyusmazligi mi oldu bilmiyorum. Cok rahatsiz oldum ama neden rahatsiz oldugumu bile tam ifade edemiyorum. Is icin gitmistim. bitse de gitsem diye gunleri saydim.Selanik, bu kadar kotu apartmanlasma Turkiye'de bile yok. Ataturk'un memleketi
Sahsen Seul'u hic begenmedim. yemekleri guzeldi o haric. Kan uyusmazligi mi oldu bilmiyorum. Cok rahatsiz oldum ama neden rahatsiz oldugumu bile tam ifade edemiyorum. Is icin gitmistim. bitse de gitsem diye gunleri saydim.

Selanik, bu kadar kotu apartmanlasma Turkiye'de bile yok. Ataturk'un memleketine yazik etmisler.

Insanlari olarak italya. Bunlar kendini hep sempatik italyan olarak dunyaya pazarliyorlar ama benim tecrubelerime gore hic oyle degiller.
0
durgunfoton
(02.05.24)
"hadi be ne kadar kötü bir ülke/şehir" dediğim, beklentilerimi karşılayamayan bir ülke/şehir olmadı. ama yeterince gezemediğim için hayal kırıklığına uğradığım ülkeler oldu. (sektör nedeniyle doğrudan operasyon merkezine gidip, sağa sola bulaşmadan gittiğim geldiğim çok gezi oldu)

örneğin danimarka, İsveç, norveç, fas, yemen, Arabistan.
0
co2s2
(02.05.24)
amerika'ya ilk gidisimden bu yana 20 sene gecmis. gittigim butun amerikan sehirleri cok buyuk hayal kirikligiydi ilk 5-6 sene. artik degil cunku beklentilerim dusuk. yine de bir iki istisna haricinde hicbiri turist olarak gidilecek yerler degil.

onun disinda oslo/norvec bana isvec ve finlandiya'nin tadini vermedi.
0
hot potato
(02.05.24)
Selanik için ben de aynısını düşündüm, çok güzel bir şehir mahvetmişler.
Seattle; doğasi çok güzel ama şehir pislik içinde.
0
wishmaythşngs
(02.05.24)
NewYork'a ilk gidisim buyuk hayal kirikligiydi, Agustos'da gittik inanilmaz kalabalikti, heryer cop yiginiydi, her yerde sira vardi. Ustune bir de neredeyse kafamiza biri dustu, bir sokak ilerde birisi 10. kattan atladi, ona da sahit olduk. 5 gece kalacaktik, 3 gece sonunda kacarak ayrildik. Sonra ilkbaharda gittim bir arkadasin dugunu icin inanilmaz guzeldi..

Bir yere ne zaman gidecegini bilmek lazim, cok farkediyor.
0
cooperr
(02.05.24)
Singapur. Aslında çok da beklentim yoktu zaten ama inanılmaz yapay ve bomboş bir şehir gibi geldi bana. Biraz da mental olarak çok kötü bir dönemde gitmiş olmam etkilemiş olabilir ama başka bir şehirle/ülkeyle birleştirip gezmedikçe buradan kalkıp Singapur’a gitmek çok anlamlı değil bence.

Kuzey Avrupa’da ilk kez Stockholm’e gitmiştim ve ne arıyordum bilmiyorum ama şehri beğenmeme rağmen biraz beklediğimi bulamamıştım. Nordik ülkeleri Avrupa’nın genelinden çok farklı hayal ediyordum ama çok da bir farkı yoktu. Sonra Kopenhag’a daha beklentisiz gidip orayı daha çok beğendim mesela.

Marsilya ise şok etkisi yaratmıştı bende. Avrupa’da onlarca yere gitmişimdir ama insanları bu kadar tuhaf ve sokakta yürürken bu kadar güvensiz hissettiren başka bir yer görmedim.
0
ms brownstone
(02.05.24)
Aksine selaniğin ruhuna bayıldım ben. Geceleri hareketli, insanları gülen yüzlü. Yapı stoğu eski ama balkonlar harikulade.

Benim beğenemediğim yer sanırım malmö oldu. Bu ne ya diyip geri döndüm.
0
wild honey suckle
(02.05.24)
berlin, oslo, brüksel
0
duyurukullanıcısı
(02.05.24)
Milona çok sıradan bir Avrupa şehriydi.
0
HellKeePer
(02.05.24)
Üsküp.

İlk defa yanımda biriyle gittim. Tek gitmiş olsaydım bayardı cidden.
0
put it in your appropriate place
(02.05.24)
Belgrad
0
Amaranta ursula
(02.05.24)
Bahamalar ve Küba tam bir sefalet içindeler videolardaki gibi asla değil. Rabat ve Marakeş hatta genel olarak Fas tam bir turist trap ülke. İzlanda da bence çok abartılıyor araba kiralayıp 3 günde koca ülkeyi gezmiştik ama doğası hariç hiçbir özelliği yok o kadar yola ve masrafa değmez.
0
iwasbornonamountainside
(02.05.24)
Amerika'nın iç bölgelerinde downtownlar evsiz doludur ve ortam çok salaştır. O an Türkiye zenginmiş falan diye düşünüyor insan
0
ferenc
(02.05.24)
beklentinle alakalı biraz. yani üsküp'ü pek beğenmedim. tam tersi olarak batum'u berbat bekliyordum ama iyiydi. mesela milano'dan beklentin yüksekse hayal kırıklığı yaşarsın
0
paintov
(02.05.24)
Viyana.
Millet nesini övüyor anlamış değilim, herhangi bir Avrupa başkentinde olmayıp burada olan hiçbişi yok. Şehrin bi özelliği yok yani.
Avrupa'nın Ankarası.
0
Bruce
(02.05.24)
Ben her yeri olduğu gibi kabul ederim fakat beni rahatsız eden bazıları için

Paris: Kötü kokular fareler evsizler yerlerin pis olması

Bakü: Yeme içme imkanları sınırlı normal yemek yenebilecek yerler fahiş fiyatlı ucuz yerler ise çok pis hiçbir standardı yok bazı bölgeler hariç otellerde dolandırıcılık var.

ABD'nin çeşitli şehirleri: Uyuşturucu bağımlıları, evsizler, güvenlik sorunu, pislik

Napoli: Seyyar satıcılar, sigara isteyenler, tacizciler, hırsızlık, güvenlik sorunu
0
doharkoman
(02.05.24)
çok büyük beklentiyle gitmedim zaten ama brüksel aşırı tırt gelmişti ilk gittiğimde. sonraları iş için vs defalarca gittim ama hala benim için berbat bir şehir.
0
scudman1
(02.05.24)
dallas. dumduz banliyo sehir.
paris, bruksel. paris'i ben anlamamis da olabilirim icine giremedigim yonleri olabilir. yine de londra ve berlin'e kiyasla hayal kirikligiydi.
0
antikadimag
(02.05.24)
Londra tabii ki, 3. dunyadan ne kadar gereksiz varsa gelmis.

Ek olarak baslik sahibine katiliyorum, en hazetmedigim millet Avrupa'nin kekolari Italyanlar. Bagira bagira konusmalar, edep adap bilmemeleri, erkeklerinin macolugu uzar gider. Adamlarin profesoru ders anlatirken cumlesini yarida birakip mendiline var gucuyle sesli sumkuruyordu, hicbir sey olmamis gibi devam ediyordu
0
freedonia
(02.05.24)
Yunanistan, severim aslında sadece hayal kırıklığımın sebebi, 90larda it dalaşı falan olurdu ben de Türkiye gibi bir ülke imajı vardı. Çirkin, kötü değil ama fakir, düzensiz.

Paris’te havaalanından merkeze giden otobüs bir mahalleden geçti, bildigin açık kasap vardı, keçiyi de asmışlar sarkmış falan. Dolap dışında. Şok geçirmiştim.
0
spherical
(02.05.24)
Avrupada gezdiğim şehirlerde hiç beklentimi karşılamayan olmadı sanırım. Çünkü şehre gitmeden önce hepsiyle ilgili iyi kötü bilgim vardı ve ne bulacağımı biliyordum. Görece az beğendiklerim veya bayıldığım şehirler tabii ki var ama beklentim altında kalan şehir yok. Beklentimin üstüne çıkan Budapeşte vardı mesela, güzel şehir bekliyodum ama büyülenmiştim ilk görünce.

Burda yazılanların da çoğu bana tuhaf geldi. Bir İzmirli olarak, Selanik İzmir'in daha iyi yapılanmış, ufak ve sevimli hâli gibiydi mesela. İtalya halkından tanıştığım herkes çok tatlıydı, Brüksel genel olarak çok sövülen bir şehir ama abartıldığı kadar kötü değil diye düşünüyorum, Paris klasik lümpen Paris halkını saymazsak olağanüstü bir şehir. Yani biraz beğenmemek için beğenilmemiş gibi geldi bazı yerler burada yazılan :)

Beklentimi karşılasa da pek beğenmediklerim;

Oslo, yani yaşamak için müthiş de turist olarak mehh

Minsk, beklentim yoktu ama insanları biraz sinir bozucuydu, bi de bomboştu şehir kocaman caddelerde insan yoktu

Göteborg, bak bu gerçekten en beğenmediğim şehir olabilir ama buraya dair de beklentim yoktu. Yol üstünde geçerken 2-3 saatliğine uğramıştık. Sadece hayatımda gördüğüm en çirkin Poseidon heykelini hatırlıyorum :D bi de sokak başı nargile kafe vardı

Sofya, buraya da kısa süreliğine uğramıştık ve çok beklentim yoktu ama pek keyif vermemişti

Avrupa dışındaki kıtalara gitmedim o yüzden bilmiyorum ama Avrupa'daki klasik şehir yapılanmasını seven biri için hayal kırıklığına uğramak zor yani. Tüm şehirler üç aşağı beş yukarı benziyo işte birini seven hepsini sever :d
0
nundu
(03.05.24)
new york ve singapur. para verip gitmeye degmez.
0
The_Lollok
(03.05.24)
Bu konuda yabancilarin agiz birligi edip de yazdigi sehir Paris'dir. Adamlar nasil pazarliyorsa herkesde oyle bir beklenti oluyor ki karsilamalari mumkun olmuyor.
0
turkuaz
(03.05.24)
Sofya. Terkedilmis gibiydi zaten, karanlik cokunce hepten bosaldi, sehir multeci ve cingenelere kalmis.

Cenova da cok garipti, ara sokaklarda bolca Afrikali multeci, g.amerikali fahiseler, u.saticilari falan. Polis icin cantada keklik iste. Sokaktan topla gorut hepsini temizle, meden musaade ediyorsun? 10 sene once de boyleydi. hala ayni old town'daki ara sokaklar.

Italyanlar+1. Istisnasiz her tren yolculugumda bagira bagira tum vagonu inleten biri cikiyor.
0
speedy
(03.05.24)
cok yer gördügümü düsünmüyorum ama gördüklerim arasindan: danimarka

yemekleri, baliklar haric, cok kötü. ekmegin üzerine bir seyler koyup yiyorlar. öyle yemek mi olur kgjhf
herkes sahane görüyor. ince, uzun, sarisin, iskandinav tarzi giyim vücutlarina cok yakisiyor. gel gelelim ki cok da cimriler ama. icki disinda bir seye para harcamak istemiyorlar. bir tane adam yanimda firinciyla 3-5 kron icin kavga etmisti ve saygisiz da davranmisti.
0
robert bosch
(03.05.24)
(6)

Yeni Otomobillerde Gaz Tepkisinin Gecikme Süresi Normal mi?

halitkin
2020 model otomatik ve turbolu Citroen C3 kullanıcısıyım ve ilk arabam. İlk günden beri fark ettiğim bir şey var, sanki araba gaza bastıktan yarım saniye sonra hareket ediyor. Oyun oynarken yaşanan lag gibi adeta. Başta bunun kullandığım arabaya has olduğunu düşünmüştüm ancak şu videoyu izleyince me
2020 model otomatik ve turbolu Citroen C3 kullanıcısıyım ve ilk arabam. İlk günden beri fark ettiğim bir şey var, sanki araba gaza bastıktan yarım saniye sonra hareket ediyor. Oyun oynarken yaşanan lag gibi adeta. Başta bunun kullandığım arabaya has olduğunu düşünmüştüm ancak şu videoyu izleyince merak ettim: www.youtube.com

Buradaki arkadaş eski arabaları överken gaz tepkisinin hızlı olduğundan bahsetmiş. Yeni arabaların hepsinde var mı bu gecikme? Eğer öyleyse nedeni nedir? Güvenlik amacıyla bilinçli olarak mı yapılan bir şey yoksa yeni motor teknolojileri hızlı gaz tepkisine müsaade etmiyor mu?
0
halitkin
(01.05.24)
Devir ayarlarina bagli sanirim ama muhtemelen (bkz: turbo lag) sebebiyle oluyor.

Yeni arabalarin hepsinde yok ama Turkiye'de motor hacmine bagli vergilendirme sebebiyle kucuk motorlu araclar da normal arabalar gibi guc uretebilsin diye turbo uyguluyorlar.
0
sertac akin
(01.05.24)
Gazi yedirerek harcatiyor. Akilli gaz pedali gibi düşün. Çiğ gaz atmiyor motor. Gaz bosa gitmiyor.
0
halk
(01.05.24)
o da vardır ama turbo lag başka bişey. bunu konforu arttırmak ve yakıt ekonomisini arttırmak için bilinçli yapıyorlar. hatta bunu azaltmak için pedal commander gibi ürünler çıktı.

spor araçlarda bu tepki süresi çok daha kısadır.
0
orpheus
(01.05.24)
dediğini bende farkettim.

2013 model f30'um var. bastın mı zıplıyor. hadi daha yakın tarihe gelelim annemin 2021 model 1.1 polo'su var, araba ha keza basar basmaz zıplıyor.

2023'ün sonunda 1.6 tiguan aldım basıyorum araba kalkmıyor. dediğin gibi lag oluyor sanki, böyle geriden toplayıp geliyor araba. aynı şekilde bak dikkat et, geri vitese taktığında da hemen gitmiyor.

kasti bir durum kesin ama 2020'den sonra üretilen her araba aynı değil ve motor hacmiyle kuvvetiyle de alakalı değil ama nedeni nedir bilmiyorum.
0
air
(01.05.24)
Yokuş kalkış destek sistemleri de etkiliyor gaz tepkimesini. Onu kapatıp denediniz mi?
0
kaptan memo
(01.05.24)
1 - videodaki adamin bindigi arac atmosferik, yani turbo lag yok.

2 - eski araclarda gaz teli vardi, artik modern araclarda tel falan yok, sensorle hallediliyor. Telli araclarin tepkimesi daha hizliydi.

modern araclarda tepkime araca software atilarak bir miktar duzeltilebilir, ama bu da aracin garantisini sonlandirir o yuzden c3 gibi bir araca degmez.
0
cooperr
(01.05.24)
(3)

Yurtdışı Seyahatte Kabin Bagajında İlaç

Bluesque
Soru düzenli kullanılan ilaçlarla ilgili.Diyelim bazısı sıvı bazısı jel formda ya da hap olan çeşitli ilaçlar var.Özellikle sıvı ve jel olanlar güvenlikte sorun yaratır mı? Bu ilaçları neden taşıyorsun, reçete göster diyebilirler mi?Teşekkürler
Soru düzenli kullanılan ilaçlarla ilgili.

Diyelim bazısı sıvı bazısı jel formda ya da hap olan çeşitli ilaçlar var.

Özellikle sıvı ve jel olanlar güvenlikte sorun yaratır mı? Bu ilaçları neden taşıyorsun, reçete göster diyebilirler mi?

Teşekkürler
0
Bluesque
(30.04.24)
10 yıldır hiç bir yutdışı uçuşunda sorun yaşamadım
0
HellKeePer
(30.04.24)
100ml uzeri her sivida sikinti yasarsin, ilac olmasi farketmez. recete gostersen bile ucaga almayabilirler.

en temizi 100ml uzeri siseleri bavula atip bagaja vermek.
0
cooperr
(01.05.24)
nhk ni youkosu
(01.05.24)
(10)

hatırladığınız en eski anı kaç yaşınıza ait ve neydi?

tabudeviren
örneğin: dört yaşındaydım babamla lunapark'a gitmiştik.
örneğin: dört yaşındaydım babamla lunapark'a gitmiştik.
0
tabudeviren
(30.04.24)
4 yas, 99 depremini hatirliyorum ve sonrasinda ev saglam olmasina ragmen cadirda kaldigimiz gunler.
0
gule gule
(30.04.24)
3 veya 4 yaş. Giriş kattaki evimizin pencere korkulugunda ağladığımi hatırlıyorum. sokakta ayı oynatiyorlardi.
0
cukur
(30.04.24)
3-4 yas, video olarak degil ama cogunlukla fotograf olarak.
video 5-6 yasindan sonra basliyor.
0
cooperr
(30.04.24)
2 yaş. Babam ve bir arkadaşı pinpon oynuyorlardı. Düşen topun peşinden koşuyordum.
0
Bluesque
(30.04.24)
13-14 aylık evdeyken dışarı bakıp su akıyo demiştim. aaa çocuk konuştu diye evdekiler sevinmişti bunlar neye seviniyor diye bakmıştım.

daha net olan bir anı da 2.5 yaşındayken kardeşimin doğumu, bir süre annanemlerde kalmamız ve eve dönerken kardeşimin metal beşiğini söküp arabanın bagajına yüklememiz. ama asıl net olan kısım uzun süre sonra ilk defa eve girince hissedilen yabancılık ve bunu daha önce tecrübe etmediğimi fark etmem. sonra büyük bir kahverengi örgü sepet içinden oyuncaklarımı çıkarıp bir radyo ile oynuyorum.

bunlar gibi çok var ama bir süre sonra çoğu anının kendisi değil de hatırlaya-hatırlaya oluşan kopyaları gibi.
0
orpheus
(01.05.24)
Yaşı bilmiyorum ama annemin beni ayağında salladığını hatırlıyorum, bir de ablamın bana karyoladan nasıl çıkılacağını öğrettiğini hatırlıyorum.
0
mirty
(01.05.24)
dört yaş, babamı evin penceresinden bekliyordum, yağmur yağıyordu , nasıl eve gelecek diye ağladığımı hatırlıyorum.
0
peri harfler narla
(01.05.24)
3-4 yas. Bana yeni bir ayakkabi almislar ancak yagmur yaginca alti camur oluyor, merdiven basamaklarinin girisinde yere ters bir bicimde bir kurek demiri sabitlenmis, bizimkiler bana ayakkabimi orda nasil temizlemem gerektiginiz anlatiyorlar.

Bir de, otobuse biniyoruz, yan koltukta oturan kadin cocuguna muz veriyor, ben de ona bakiyorum, kadin dayanamayip bana da veriyor. Babam ona tesekkur ediyor.
0
va
(01.05.24)
2 yasimi hatirliyorum. dedemle birlikte uyurken kalp krizi gecirmis. uzerine beyaz carsaf serdiklerini ve bicak koyduklarini hatirliyorum

bi allahin kuluda bu cocuk burada ne yapiyor deyip uzaklastirmamis
0
foster
(01.05.24)
4 yaşımı hatırlıyorum. meşhur 87 istanbul kışını hatırlıyorum. çatı tamamen kar dolmuştu
0
abelardo
(01.05.24)
(6)

Ceo’ya terfi maili atarken let me congrats you diye başlanır mı

condom kurşunu
Ya da nasıl giriş yapılır?
Ya da nasıl giriş yapılır?
0
condom kurşunu
(30.04.24)
Congratulations on your new role. Wishing you continued success on this time.

Ya da şöyle mi yazsam
0
🌸condom kurşunu
(30.04.24)
ChatGPT bu konuda bana çok yardımcı oluyor, size de olur.
Mesela "Let me congrats you" yanlış bir cümle, öyle yazmayın.
0
michael_knight
(30.04.24)
@condom kurşunu neden "on this time" dediniz? Sadece bu seferlik başarılı olsun, başka zaman başarısız olsun mu istiyorsunuz?
Bakın yazdığınız çok yanlış bir anlama gelebiliyor. Mutlaka chatgpt'den yardım alın.

Ondan yardım alınca da emin olmayın. Ona yazdırdığınız metni ona bir daha sorun. Hatalarını bul, yanlış anlaşılan bir şey var mı diye kontrol et diyerek onu yorun.
0
michael_knight
(30.04.24)
“congratulations and all the best on your new position.”

bu kadar yeterli. uzatmaya gerek yok.

ceo’ya congrats denmez, onu eşine dostuna söylersin.

“on this time” bence de çok falso. sanki önceki pozisyonunda başarısız olmuş da bu defa başarılı olmasını diliyormuşsun gibi bir iması var.
0
sir gawain
(30.04.24)
Senin pozisyonun nedir, aranızda kaç dikey var?
Çok varsa "please accept my congratulations on your new role" de.
0
Bruce
(30.04.24)
CEO'ya terfi maili eger CFO, COO falan degilsen atilmaz.
0
cooperr
(30.04.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.