Giriş
(3)

Dolandırıcı

redcat
Bi numara aradı. Numaran koplyalanmış dedi. Emniyetten arıyormuş güya. Daha bi sürü soru sordu. Kapatıp engelledim numarayı. Dolandırıcılık di mi bu?
Bi numara aradı. Numaran koplyalanmış dedi. Emniyetten arıyormuş güya. Daha bi sürü soru sordu. Kapatıp engelledim numarayı. Dolandırıcılık di mi bu?
+2
redcat
(15.10.25)
evet
+4
co2s2
(15.10.25)
Teşekkür ederim.
0
🌸redcat
(15.10.25)
%100
+1
sweetoffice
(15.10.25)
(6)

telefon numarasını nereden buluyorlar?

deartheodosia
kolejlerden aranıp duruyorum, 5 yaşında oğlum var. aradıklarında numaramı nereden aldıklarını soruyorum ama elbette bir yanıt yok. evet bilgilerimiz ortalıkta falan ama özellikle numaraları çektikleri bir yer olmalı? evime yakın kolejlerden arandığımı da hesaba katarsak. nereden alıyorlar, şikayet e
kolejlerden aranıp duruyorum, 5 yaşında oğlum var. aradıklarında numaramı nereden aldıklarını soruyorum ama elbette bir yanıt yok. evet bilgilerimiz ortalıkta falan ama özellikle numaraları çektikleri bir yer olmalı? evime yakın kolejlerden arandığımı da hesaba katarsak. nereden alıyorlar, şikayet edildiğinde bir sonuç oluyor mu?
0
deartheodosia
(15.10.25)
daha önce herhangi bir kreşe ya da anaokuluna gitti mi?

emin olmamakla birlikte, bölgedeki çocukların listesinin tüm okullarla mecburen paylaşıldığı yönünde bir şüphem var. kayıt yapmak için. bilen birisi teyit ederse iyi olur.
0
co2s2
(15.10.25)
oyun gruplarına katılmıştı, direkt hangisi olduğunu bilsem şikayetçi olacağım ama bilemiyorum maalesef.
0
🌸deartheodosia
(15.10.25)
Operatörlerin lokasyona SMS hizmetleri var. Eskiden ticari amaçlı da kullanılıyordu. Daha sonra yasaklandı. Yanlış bilmiyorsam kamu kuruluşları bu yasaktan muaf tutuldu. Aynı muafiyet eğitim kurumlarına da tanınmış olabilir.
Bölgemizdeki birkaç özel okuldan bana da yıllardır mesaj geliyor.
0
Mirket
(15.10.25)
Tüm türkiye nin tc kimlik nosu bile sanırım 2 kez çalındı. Eminim telefonunuz yüzlerce kişide mevcuttur. Parayla satılıyor internette uluorta. Hem de bin dolara filan.
+1
luluki
(15.10.25)
Vodafoneluyum malatyaya gittim 1 gunluk tum kurslar okullar atamaya basladi istanbulda oldugum halde cocugum yok

Operator +1
0
eja
(15.10.25)
operatörden de olabilir ama iys.org.tr ye bi girip telefon ve mail iletilerinizi yönetebilirsiniz.
0
antihero
(16.10.25)
(11)

Eşinize doğum sonrası bir hediye aldınız mı?

chicha_v2
Evetse ne aldınız?Ben bilezik veya zincir düşündüm.
Evetse ne aldınız?

Ben bilezik veya zincir düşündüm.
+2
chicha_v2
(15.10.25)
bu ne lan ben ilk defa duydum diyenler varsa (bkz: push present) sosyal medyadan türeme bir gelenek.
0
nahtoderfahrung
(15.10.25)
doğum hediyesi çok eski bir gelenek. babam daha internet bile yokken anneme bilezik almış. bütçenize uygun olan bir bilezik iyi olabilir. kısmet olursa benim de aklımda bilezik almak var.
+1
cisimcik golgi
(15.10.25)
dedemin babam dogdugunda babanneme taktigi küpeleri babannem bana verdi. siz yeni duydunuz diye sosyal medyadan türeme olmuyor. dogum hediyesi gayet verilir. anneler de kizlarina bir sey alir verir.

neyse, bence takmayi en sevdigi taki neyse ondan alin. ben en cok küpe severim ama yüzük sevmem, belki esiniz yüzük seviyordur.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.10.25)
Saat ve tlf alindi ;)

Alinmak zorunda diil deeee bayaa buyuk bi olay bu dogum fln. Hem jest olsun iyi hissettirsin diye hem de bu buyuk gune dair hatira kalsin gibi. Kesin alin bisi
+2
abuzer
(15.10.25)
beştaş.
0
mikahakkinen
(15.10.25)
kolye de olur ya değerli ve uzun yıllar anısı kalacak bir şey alınmalı. bu her zaman var olan bir gelenekti. sadece çok fakir ailelerde alınmıyor ya da kocası barzo olanlara alınmıyor.
+1
Sadece soruyorum
(15.10.25)
Hanımlar için bu hediye olayı değişik bi' şey, erkekler gibi değil yani. Objelerle ilintiledikleri, bağ kurdukları çok şey var, anı vb.

Hanım hem hediye vermeyi hem de almayı çok sever mesela. yani sadece kendisine alınmasını değil, bana hediye almayı da çok sever. daha dün 2 tişört almış:) kendini mutlu hissediyor.

Ki burda doğum diyorsunuz, Almak mecburi değil tabi ki ama alırsanız çok hoş bir jest olur bence.
Zincir iyi fikir.
0
kumandanim
(15.10.25)
bana alınmadı ama alınması ince ve şık bir davranış. altın öneririm. manevi değeri olur, ileride bir durum olursa da satıp kullanılabilir.
+1
deartheodosia
(15.10.25)
@nahtoderfahrung'un dediği gibi yeni bir gelenek değil. internet yokken bile vardı bu olay.

yanlış hatırlamıyorsam küpe kolye set almıştım.
0
co2s2
(15.10.25)
telefon almıştım.

manevi değeri önemli bence. küçük büyük demeden bir şey almak iyi olur. şık olur yani. doğum sonrası sendromları hesaba katarsak bence kesin alınmalı evet.
+1
ucurulmamak umidiyle
(15.10.25)
Aldım, hatta bunun için gizlice para biriktirdim.
Bir seferinde yüzük, bir seferinde küpe.
Telefon gibi teknolojik ve sonradan değeri kaybedecek bir şey almak istemedim. Uzun süre kalacak değerli bir şey alınması makbul bence.
40 küsür sene önce babam da anneme hediye almış, annem hala o saati takar özel günlerde.
Yeni bir adet değil yani.
+1
burfak
(16.10.25)
(4)

İş kazası davası

hunharca ben
Bir yakınım 63yaşında ve gece vardiyasında yaptığı işe bağlı (muhtemelen) dikkatsizlik, işaret baş parmağı en uç boğumu tırnak kökünden koptu (dikilemedi).Böyle durumda tazmin davası açma tavsiyesinde bulundum.Avukatla mı bireysel mi ilerlemeli kader mi demeliyiz?
Bir yakınım 63yaşında ve gece vardiyasında yaptığı işe bağlı (muhtemelen) dikkatsizlik, işaret baş parmağı en uç boğumu tırnak kökünden koptu (dikilemedi).

Böyle durumda tazmin davası açma tavsiyesinde bulundum.

Avukatla mı bireysel mi ilerlemeli kader mi demeliyiz?
0
hunharca ben
(15.10.25)
tabii ki avukatla ilerlemelisiniz.
+1
ground
(15.10.25)
iş kazasından doğan tazminat davası açabilir, mahkeme şu anda muhtemel yaşam süresini 75 yıl, çalışma süresini de 60 yaş olarak kabul ediyor. asgari ücret üzerinden hesaplanacak olan pasif devre maddi zararı hesaplanacak sizin bahsettiğiniz kişi için.

ama çok yüksek bir tazminat alabileceğini sanmam çünkü parmağın ucunun kopması halinde maluliyet %5 falan çıkacaktır. maluliyet düşük çıkınca, alınabilecek tazminat da düşük çıkıyor. kabaca 150-200 bin tl falan alacağını öngörüyorum. ama tabi ki dava da kısa sürmez en az 3 yıl falan sürer.
0
Sadece soruyorum
(15.10.25)
geçmiş olsun.

işverenin iyi niyetinden şüphe etmeseniz bile, işçinin haklarını en yüksek seviyede korumak için bir avukatla ilerlemenizde fayda var. bizim atlayabileceğimiz bir dolu minik ayrıntı, hak kaybına sebep olabiliyor. yıllarca işveren olarak bu tarz iş kazaları ile ilgilendim. (ölüm dahil) karşımdaki işçiye doğrudan "bir avukatla konuş, aklında bir şey kalmasın" dedim.
+3
co2s2
(15.10.25)
işaret baş parmağı ucu da olsa önemli bir kayıp söz konusu, icabında pantolon fermuarını çekemiyorsunuz. baş parmağın, tarif ettiğiniz şekilde ilk boğuma yakın yerinden %21 maluliyet oranı tespit edilmişti. iş kazası davalarına bakan/bakmış avukatlarla ilerlerse doğru olur.
0
o sopa bi gun elimize gecmez mi
(15.10.25)
(12)

ChatGPT sizle hangi tonda konuşuyor?

sekizdokuzon
Benimle Çetin Çetintaş tonunda konuşuyor. Aforizmalar, küçük başarıları ödüllendirmeler, ölümüne kişisel farkındalık teşviği. Sizinle nasıl konuşuyor?Teşekkürler.
Benimle Çetin Çetintaş tonunda konuşuyor. Aforizmalar, küçük başarıları ödüllendirmeler, ölümüne kişisel farkındalık teşviği.

Sizinle nasıl konuşuyor?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(15.10.25)
Genelde yalaka.

Bravo, çok iyi yakalamışsın!
Bu harika bir soru!
Sen çok yaşa!

Yakında ağzın bal yesin demesini bekliyorum.
0
auroraaurora
(15.10.25)
Çok yalaka davranıyor. Arada bir lütfen samimi fikrini söyle, eleştir beni, dürüst ol, taraflı yaklaşma diye hatırlatma yapmam gerekiyor.

Ne yazık ki ben kaşındım.. Bana kraliçem de, princess treatment istiyorum demiştim bir zamanlar..
0
kullanicadi
(15.10.25)
Çok yalaka +1
Her şeyi onaylıyor. daha doğrudan, net ve eleştirel ol diye düzeltme yapıyorum arada
0
grimavi
(15.10.25)
Paso ovüyor. Vay bunu nasil dusundun diyor. Ben mi yapay zekayim o mu anlamazsin.
0
brkylmz
(15.10.25)
Çetin çetintaş kimmiş diye baktım Youtube'dan. Evet benim gpt bu. Tonlamalar, duraksamalar falan aynı. Sadece bir tutam beyaz yaka satış temsilcisi karizmatik ses tonu eklememiz lazım.
0
akhenaten
(15.10.25)
Mesaj tonu ile ilgili ayarı var değiştirebilirsiniz.
0
anon1m
(15.10.25)
öyle bir yalakalık yapıyor ki, ben 8-9 yaşındaymışım, kendimce bir şeyler yapıyormuşum da, annem babam ya da öğretmenim bana cesaret veriyormuş gibi geliyor.
0
co2s2
(15.10.25)
sizli bizli.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.10.25)
Gpt’ye göre dünyanın en müthiş insanıyım. 2026 dünya kupası maçları tr saatiyle kaçta diyorum “oo kral müthiş bir soru böyle bişey yok nerden aklına geldi vallahi helal” falan diyor sürekli.
0
avatar is back
(15.10.25)
yalaka. "aslansın kaplansın, adam mı öldürdün haklısın tabii ki hacım, bu sorular kimsenin aklına gelmiyor, off ne zekisin sen ya, vay anasını sen gibi adam var mı dünyada"... kısa kes, yalakalık yapma, g*t yalama dediğim halde bu kadar terbiye oldu.

midemi bulandırdı artık bu dalkavukluğu.
sordum neden böylesin diye bir gün: "insanlar sevsinler abone olsunlar diye böyle yapıyor beni openai. etik metik yok bizde, varsa yok para" dedi (ticari kaygılar gibi daha soft ifadeler kullandıysa da aynen bu anlamda şeyler söyledi).

claude'u kullanıyorum bu kadar dalkavuk değil diye, sanırım 4.5 ile o da aslansın kaplansın moduna geçti.
0
biseysorcaktim
(15.10.25)
doğrudan, dürüst, hafif keskin.

yalakalık yapmasına izin vermemek üzere eğittim.
0
Algorix
(15.10.25)
şu videodaki gibi.

youtube.com
0
jepa
(15.10.25)
(10)

İstanbul'da egeli olmaması

metal69
manisa, aydın, kütahya, uşak, denizli, afyon. İstanbul'da yok gibiler, tam sebebi nedir, istanbul yerine İzmir'e mi gidiyorlar?
manisa, aydın, kütahya, uşak, denizli, afyon.

İstanbul'da yok gibiler, tam sebebi nedir, istanbul yerine İzmir'e mi gidiyorlar?
0
metal69
(15.10.25)
sana denk gelmemiş
0
nahtoderfahrung
(15.10.25)
Varız kank. Ama çok azız. Bizim yöre insanı genelde İzmir'de. Egeli birini görünce çok iyi hissediyorum ben de.
0
jackyr
(15.10.25)
akdenizli de yok
0
messina123
(15.10.25)
evet anadoludan aldığı kadar göç almadı istanbul ege'den. ege göçünü genellikle izmire verdi.
benim gördüğüm istanbul ankara gibi yerlerdeki egeliler çok daha eskiden en az 50-60 yıl önce göç edip oranın yerlilerine dönmüşler.
0
denizgonen
(15.10.25)
variz ama cok sınırlı. izmire ve ydisi goc vermisiz
0
ala09
(15.10.25)
hataylı mensinli maraşlı da pek olmaz. onlar daha çok adanaya gelirler. çorum çankırı kırşehirli de olmaz onlar da ankaraya giderler. çok yakın bir metropol varsa orası konfor alanı hesabı daha mantıklıdır. karadenizliler ise yakınlarda büyük bir kent olmadığı için istanbula koşarlar.
0
ground
(15.10.25)
doğru. çünkü Ege ve akdeniz ve hatta batı iç Anadolu'da topraklar verimli, iklim ılıman. buralarda insanlar yaşarken zorlanmıyor. neden istanbul'a göç etsinler?
0
co2s2
(15.10.25)
manisa aydın toprakları çok verimli. arazi de değerli. denizli sanayisi çok ilerde anadolu kaplanlarının ilk 3ündedir. afyonlular genelde memur ve kolluk kuvvetinde fazladırlar. uşak içinde tarım geçerli bir sebeptir. kütahyalılar için bir şey diyemiyorum egenin değil türkiyenin en yobaz illerindendir. izmirde zaten her şey var. ege de iç göç genelde afyondan denizli ve izmire doğrudur. manisaya göç doğudan olmuştur. genelde göç vermek yerine göç alırlar.
0
mikahakkinen
(15.10.25)
var ama sayıları karadenizliler ve kürtler kadar değil. bir de barzo olmadıkları için dikkat çekmiyorlar. silah falan taşımıyorlar
+1
runaway
(15.10.25)
aydınlıyım 15 yıldır istanbuldayım. bugün imkan oluşsa 5 dk durmam istanbulda dönerim izmir’e aydın’a
+2
a darkness coming
(15.10.25)
(6)

iDATA Almanya Schengen | İmza Sirküleri Belgem Geri Verildi?

elektr10
Merhaba ekşi duyuru ahalisi.Kafama takıldı da bugün belgelerimi iDATA'ya teslim ettim Almanya Schengen vizesi için. Görevli kişi şirketin imza sirküleri belgelerini geri verdi bana. Nedenini sorunca da "Çok fazla belgeniz var gerek yok buna" gibi bir cevap aldım. Benim de basiretim bağlandı o an ve
Merhaba ekşi duyuru ahalisi.

Kafama takıldı da bugün belgelerimi iDATA'ya teslim ettim Almanya Schengen vizesi için. Görevli kişi şirketin imza sirküleri belgelerini geri verdi bana. Nedenini sorunca da "Çok fazla belgeniz var gerek yok buna" gibi bir cevap aldım. Benim de basiretim bağlandı o an ve tamam dedim ama aklıma takıldı bir sorun olur mu acaba?

Maaş bordrolarım, izin kağıdım hepsi var ama o imzaları nasıl kontrol edecekler ki bu belge olmadan? Eksik derlerse bana bildirebiliyorlar mı acaba getirin diye?

Bu arada daha önceki iki vizem de Almanya'dan + 3,5 sene de Almanya'da yaşadım onların fotokopilerini de eklemiştim. Belki ona güvenerek çıkarttı görevli kişi bilemiyorum.
0
elektr10
(15.10.25)
Benim bildigim oradaki gorevliler konuya hakim, gerek olmadigi konusunda bu kadar tereddutsuzse gerek yoktur diye dusunuyorum. Endiselenecek bir durum yoktur.
+1
mbond
(15.10.25)
bi şey olmaz muhtemelen konsolosluk istemiyordur artık. bana da banka içim imza sirkülerine gerek yok denmişti artık vfs tarafından.
+1
jelly bear
(15.10.25)
@mbond evet artık işin uzmanı olmuşlardır. gerek görürlerse ve isterlerse gönderirim diye düşünüyorum.

@jelly bear eşimden istedi benden istemedi ondan tereddüt ettim. neyse göreceğiz bakalım.
0
🌸elektr10
(15.10.25)
muhtemelen bir süre Almanya da yaşamış olmanız yeterli diye düşünmüş ve geri vermiş. endişe edecek bir durum yok bence.
+1
gercekdunya
(15.10.25)
adam kanaat getirmiş belgelerin orijinal olduğuna, dosya da kalınlaşmış, çok kağıtla uğraşmak istememiş.
+1
co2s2
(15.10.25)
başkalarına yardımcı olur diye yazıyorum. 3 yıl multi verdiler. iDATA görevlisinin gerçekten bir bildiği varmış.
0
🌸elektr10
(04.11.25)
(12)

Nazar diye bişey gerçekten var mı sizce? İnanıyor musunuz?

psmstc
Soru başlıkta
Soru başlıkta
-5
psmstc
(15.10.25)
Var. İnanıyorum.
-4
arbre
(15.10.25)
var ya. ve bize çok değiyor eşimle bana. her seferinde hiçbir şeyi hiç kimseye anlatma diyorum ama olumlu ve güzel bir şey olduğunda paylaşmayı çok seviyor o yüzden başımıza türlü bela geliyor.
0
matilda
(15.10.25)
ben dini konulara komple şüpheci yaklaştığım için nazara doğrudan inanıyorum diyemem. ama bazı şeylerin bazı kişilere anlatılmaması gerektiğini düşünüyor ve matildaya katılıyorum.

benim eşim de mesela biri işler nasıl gidiyor dediğinde "çok şükür iyi vsvs" anlatıyor, ben de en son geçen gün anlatma şu insanların şerini üstümüze çekme dedim. iyi deme, idare eder işte bu ekonomide ne olabilirdi ki herkes gibi biz de bir şekilde yaşamaya çalışıyoruz de diyorum.
0
Sadece soruyorum
(15.10.25)
Nazar bize özgü değil, çok daha eski bir şey. Eski insanlar gözün çalışma mekanizmasını dokunmaya benzer bir şey olarak düşünüyorlardı; onlara göre gözden çıkan bir "şey" gidip görülen nesne ile temasa geçip onu algılıyordu. Buradan hareketle de kötü niyetli birilerinin haset dolu bakışları bizi olumsuz etkileyebiliyordu...

Yani kısaca "Yok öyle bir şey"
0
salihdt
(15.10.25)
nazar diye bir şey yok. kendi kendini gerçekleştiren kehanetle plasibo etkisinin el ele tutuşmuş hali var. bir de algıda seçicilik eklenince, bütün saçmalıklar mantıklıymış gibi görünmeye başlıyor. aslında kimsenin gözü değmiyor, insan kendi dengesini kendisi bozuyor.
+3
gabe h coud
(15.10.25)
Var. Geçen haftalarda beni ilk kez gören bir komşu teyzenin (arkadaşımın komşusu) mavi gözlerinden sorgulayan sözlerinden yamuldum resmen, annem de yamuldu. Nazar değdiğinde nazar ayetleri vardır onlar okunur, annem bana okudu ve 2 gün kendine gelemedi kadın bitkinlikten, ben de aynı şekilde. Kur'an'da zaten "bakışlarıyla seni devireceklerdi" gibi bir ayet var, Kalem Suresi 51-52 olması lazım. Bizzat yaşamışlığım çok, bilim dünyası da bunu çalıştı, çalışıyor ve varlığına kanaat getirdiler.
-2
muhayyer divan
(15.10.25)
Yok
-1
abuzer
(15.10.25)
evet var.
-6
elektr10
(15.10.25)
Nazar aslında dinimizce ortaya çıkan bir olgu değil Antik Yunan döneminde ortaya çıkmış. Nazar boncuğu gibi şeyler de şamanizmden kalma.

Soruna gelecek olursak tanrının varlığına inansakta inanmasakta evren enerjiyle dönüyor bana kalırsa. Hasis ve kıskanç insanlarda etrafımızda olunca onların negatif enerjilerini dolaylı yoldan üstümüze çekmiş oluyoruz ve buna da nazar diyoruz.
Ben hiçbir işim tamamlanmadan kimseye anlatmama taraftarıyım nazar olsun olmasın bazen kendimize saklamak önemli.
-1
mermaidd
(15.10.25)
inanc ve mantik birbirini tamamlayan seyler olsaydi din diye bir mefhum olmazdi arkadaslar. insanlar inandiklari seyleri mantik süzgecinden gecirdikleri icin degil, kalplerinden öyle geldigi icin inaniyorlar. cevaplarda nazara inanmak isteyip de yargilanmaktan korktugu icin mantikli calismaya calisan bir sürü kisi var.
-2
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.10.25)
başımıza kötü bir şey geldiğinde gerçek sebebi aramak yerine "ahmet öyle demese böyle olmazdı" demek daha kolay geliyor. başımıza gelen 100 kötü olayın 3'ünde böyle bir cümle kursak nazara inanmış oluyoruz.
-2
co2s2
(15.10.25)
@konusma ben konusuyorum

"insanlar inandiklari seyleri mantik süzgecinden gecirdikleri icin degil, kalplerinden öyle geldigi icin inaniyorlar" demişsin,

Benim çevremde akılla mantıkla inanan çok insan var. O kadar ki, kalplerinden öyle geldiği için inandıklarını zannettiğin insanların kalplerinden falan gelmediğini, ya aileden gördüğü ezberle ya da menfaati orada olduğu için "inandığını" gözümüzle görüyoruz. Hiçbir şey bilmeden ve bilmeyi istemeden, merak etmeden inanmak Allah'ın istemediği, aşağıladığı bir şey. Bunun da farkındayız. Akıl çalıştırmanın iman olmadığını söyleyenler çıkacak, onların da başka izmlerin etkisinde olduklarının farkında olmadığını da belirteyim.

Yani inanç meselesi senin belirttiğin gibi değil aslında.
0
muhayyer divan
(15.10.25)
(4)

Chatgpt alternative uygulamalar

allstar
Gün icerisinde chatgptye bazi belgeler yüklüyorum resim dosyasi olarak ve isimi bayagi kolaylastiriyor, sorun su ki bir kac belgeden sonra pro paketine gecmemi söylüyor. Bunu ücretsiz olarak yapabielcegim baska alternativeler var mi?
Gün icerisinde chatgptye bazi belgeler yüklüyorum resim dosyasi olarak ve isimi bayagi kolaylastiriyor, sorun su ki bir kac belgeden sonra pro paketine gecmemi söylüyor. Bunu ücretsiz olarak yapabielcegim baska alternativeler var mi?
0
allstar
(15.10.25)
Ben Grok kullanıyorum, bir data yüklediğimde onu istediğim şekilde yorumluyor. Neredeyse aynı muhabbetten dolayı Chatgbt'yi hiç kullanmıyorum.
0
va
(15.10.25)
google gemini kullanıyorum, ama pro kullanıyorum zaten. chatgpt'yi lisansburada dan 200 tl ye alabilirsiniz
+1
hoot
(15.10.25)
bu aralar gemini kullanıyorum, tırı vırı yapmadan ücretsiz devam ediyor. deepseek aynı şekilde full ücretsiz.
0
co2s2
(15.10.25)
Grok
Claude
Gemini

Manus.ai

Gemine epey dosya alıyor. Manus diğerlerinden daha farklı, Chatbot gibi değil tam bir robot. Buna da bir bakın.

Ne yaptığınız hakkında detay verirseniz belki o iş için özelleşmiş bir araç vardır onu kullanırsınız. Bu chatbotlar genel amaçlı.
0
biseysorcaktim
(15.10.25)
(9)

Boşanmanın çok zor olması

en bi orijinal
Hızlı özet: 20 yıllık evlilik, sınav senesinde iki çocuk, tahammülü kalmayan ben. Eşimle iletişim ikimiz için de bitti. Ne o beni anlıyor ne ben onu. Tel derdim birisi Yks, birisi Lgs’ye girecek çocuklarımız için süreci yönetmek ama maalesef eş kişisi gergin. Bu sürecin yönetiminde çocuklar için öd
Hızlı özet: 20 yıllık evlilik, sınav senesinde iki çocuk, tahammülü kalmayan ben.

Eşimle iletişim ikimiz için de bitti. Ne o beni anlıyor ne ben onu. Tel derdim birisi Yks, birisi Lgs’ye girecek çocuklarımız için süreci yönetmek ama maalesef eş kişisi gergin.

Bu sürecin yönetiminde çocuklar için ödün verip beklemeli mi? Yoksa ne olursa olsun deyip bitirmeli mi? Çok arada kaldım.
0
en bi orijinal
(14.10.25)
şunun şurasında temmuz ağustos ayına kadar sabredeceksiniz. çocuklar sınav sürecinde kötü şeyler yaşarsa hem başarıları etkilenecek, hem de yeni başlayacakları okulda da kötü bir başlangıç yapacaklar. bence sınavlar bitene kadar sabredin çocuklar rahat kafayla girsinler sınavlara.

bu arada opakim k nedir?
+2
tabudeviren
(14.10.25)
tabii ki beklemeli.

bu süreçte de ilişki terapisi almalı. bu ilişkiyi kurtarmak için değil genelde, dostça ayrılabilmek için.

ek olarak da psikiyatri. bol bol anti depresan.
+1
gurur
(14.10.25)
Psikolog. İlişki terapisi. Mümkünse psikiyatr kontrolünde prozac (uygun görürse yani, bir süre sizi sakinleştirir, çoğunluğu hissizleştiren bir ilaç). Bu süreçte kitap okumaya vaktiniz varsa lütfen David Burns'ün Psikonet yayınlarından çıkan "iyi hissetmek" isimli kitabını UYGULAYARAK okuyun. İkiniz de. İkinize de çok iyi gelecek çünkü. En uygun ve en kısa yol bu gibi. Ama çift terapisini atlamayın derim. Şimdi boşanmayın, çocuklar gerçekten allak bullak olurlar. Ben 33 yaşındaydım ben bile allak bullak oldum, yapmayın bence.
0
muhayyer divan
(15.10.25)
yani bunlar elbette buraya alinacak kararlar degil ancak, genellikle sinav yillarinda ebeveynler ancak ozellikle anneler de cok yoruluyorlar, cok zorlaniyorlar, duygusal olarak onlar icin de cok zor bir surec gordugum kadariyla. dolayisiyla, cocuklarinizi bir kenara birakiyorum, zira onlarin oncelikle kendi merkezinde bir ebeveyne ihtiyaclari olacak, siz nasil hissedeceksiniz, her ikisini birden gercekten kaldirabilecek misiniz bence bir de buradan bakin. her ne kadar iliskimiz bitti deseniz de, bosanmak cok cok cok zor bir surec, hafife almayin, ne olursa olsun yas tutmaniz gereken, psikolojinizin alasagi oldugu bir donem, size de iyi gelmeyebilir. sinav bitince en azindan bir konu ortadan kalkmis oluyor, o zaman onceliginizi kendinize ve cocuklariniza daha rahat verebilirsiniz.
0
kassiopeia
(15.10.25)
iyi güzel, çocuklar sınav döneminde bir de sizin boşanmanızla uğraşmasın. ama bir yandan da her gün her gün kavga edecekseniz, çocuklar bu sefer de hazırlanamaz. örneğin sınav öncesi gece "yeter artık bıktım senden de bilmem neyden de" gibi bir kavga etmeyeceğinizi kim biliyor?

kesinlikle ama kesinlikle kavga etmeden, rol de olsa bir şekilde sakin kalabilecekseniz devam edin. temmuz ayında da boşanın.
0
co2s2
(15.10.25)
co2s2+1

ek olarak çocuklar kimde kalacak? eş kişinde kalacaklarsa ve o gerginlik boşanma sonrası yıkım, başarısızlık hissi vs gibi duygularla birleşirse farkında olmadan çocuklar için hayat cehenneme döner.

profesyonel yardım ve çift terapisi gibi seçenekleri ihmal etmeyin sürecin sağlıklı atlatılabilmesi için.
0
issiz karga
(15.10.25)
Aldatma veya şiddet yoksa, 20 yıllık evlilik bitirilmez. Bir şekilde, ortak yaşama yolunu bulun.

.
0
kartallar yuksek ucar
(15.10.25)
kavga kıyamet vesaire yoksa genel olarak birbirinize bir terbiyesizleşme yoksa yaza kadar bence idare edebilirsiniz.
Eşiniz de boşanmaya niyetliyse oturun anlaşın 9-8-9 ay iş arkadaşı iletişimi kurun bitsin.
0
denizgonen
(15.10.25)
Cevaplar için çok teşekkürler. Aradan bir ay geçti, kulağımın üstüne yattım ama durum değişmedi.

Kendime de bir not kalsın diye yazıyorum, bizim kültürde makul erkek istenmiyor. Arızalı olmak lazımmış.
0
🌸en bi orijinal
(23.11.25)
(21)

Ev - iş arası 2.5 km, sizce nasıl?

hadi ya la
İstanbul için düşünmeyin, burası Alanya. İçime çok sinen bir ev buldum ama iş yerime birazcık uzak kalıyor ve şimdilik aracım yok. Yakında motosikletim gelecek, scooter kullanıyorum ama buna güvenmeli miyim bilemedim. Ev iş arası direkt otobüs de yok, çok uzakta bırakıyor, en az 15-20 dakika yürümem
İstanbul için düşünmeyin, burası Alanya. İçime çok sinen bir ev buldum ama iş yerime birazcık uzak kalıyor ve şimdilik aracım yok. Yakında motosikletim gelecek, scooter kullanıyorum ama buna güvenmeli miyim bilemedim. Ev iş arası direkt otobüs de yok, çok uzakta bırakıyor, en az 15-20 dakika yürümem lazım. Diğer evlerin de hep bir sorunu oldu, kiminin eşyaları sıkıntılı, buzdolabı küflenmiş, manzarası hiç yok ve boğucu, gibi gibi... Burası rezidans gibi geçiyor, içinde spor salonu, sauna, havuz ve başka birçok şey var. Çok küçük bir 1+1 olmasına rağmen manzarası da iç açıcı, gayet güzel. Fiyat aidat dahil 27.000 TL.

Kafam çok karışık ve artık beynim çalışmayı durdurdu. 4 gündür valizlerimle hostelde kalıyorum, yeni işime adapte ol, onlarca ev arasından gezdiklerime karar ver derken birazcık ağlama noktasına geldim. Hiç fikriniz yoksa bile öylesine yazabilirsiniz, okurken rahatlarım. Teşekkür ederim, sevgiler
+1
hadi ya la
(14.10.25)
bence baya yakın nere olursa olsun. yokuş yoksa bisikletle gider gelirsinin en kötü.
yokuş varsa da elektrikli scooter al 10 dkya gidersin max.
0
jelly bear
(14.10.25)
2.5 km bir şey değil ya zorlasanız yürüyerek de gidersiniz yokuş yoksa. hele bisiklet şahane olur. otobüs uzakta bırakıyorsa 15-20 dk hiçbir şey değil ya, eski evimi düşünüyorum sırf metrobüse binebilmek için 25 dakika yürüyordum.
scooter, elektrikli bisiklet tarzı bir şeyle harika çözülür bu sorun. ev de güzelmiş bence dert etmeyin. ben her gün beylikdüzü son durak - mecidiyeköy gidiş dönüş yapıyorum :)
0
matilda
(14.10.25)
+ Alanya diyorsun kış mevsimi neredeyse yok.
Yağmur varsa sıkıntı olur onu da otobüs + taksi vs planini yaparsın.
0
artıküyeolmakistiyorum
(14.10.25)
yarim saat yuruyerek bile gidilir. bence cok iyi.
0
lemmiwinks
(14.10.25)
2.5 km yürünür yav.

bisiklet de olur.

terlerim derseniz scooter mis.
0
gurur
(14.10.25)
uzak değil. yürüyerek çok iyi.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(15.10.25)
Yazın Alanya sıcağında 20 dk yürümek zor olabilir. Ama scooter bu sorunu çözer. Gayet uygun gibi.
0
thunder thunder thunder thundercats
(15.10.25)
ev içinize sinmiş. ılık havalarda yürünür onun dışında scooter veya bisiklet mükemmel çözüm. motor da gelecekmiş. ben olsam düşünmezdim. direkt tutun. istanbul'da böyle şeyler ömüre ömür katar. şanslısınız, kıymetini bilin
0
cisimcik golgi
(15.10.25)
Günde 15-20 dk yürümek çok iyi bir şeydir, hiç düşünme tut evi. İş yerimle aramız 35 km, arabasız gidersem günde 4.5 saatim yolda geçecek. Sağlığın yerindeyse lütfen yürümeyi tercih et, emin ol yaşlılığına muazzam iyi bir yatırım yapmış olursun.
0
muhayyer divan
(15.10.25)
Direkt tutun hocam, akşamları iş çıkışı eve yürünür, düzgün yol varsa.
0
kumandanim
(15.10.25)
iş yerime trafikten bıkıp araçla gitmediğim zamanlarda, ilk evden bir km + 2 metro aktarma + son iki km yürüme mesafesinin son kısmına yakın sizin mesafe. Ben olsam tutardım.
0
va
(15.10.25)
Soru bu değil ama kışın da motorla gidip gelecekseniz sağlam bir yağmurluk seti + kışlık motor botu alın mutlaka.

Yokuş değilse güzel havalarda rahat rahat yürünecek mesafe +1
0
kobuzchu kiz
(15.10.25)
2.5 km çok iyi mesafe, scooter da işini rahat görür, havanın güzel olduğu günlerde yürürsün de. Üniversiteye atanmıştın sanıyorum, servis imkanını sordun mu, kesin vardır diye düşünüyorum.
0
hrskrs
(15.10.25)
ben 2.5 sene ise 3 km + 3 km yürüyerek gittim geldim. tek yön 35 dakika sürüyordu, iyi spor oluyordu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.10.25)
Cok guzel, tutasim geldi evi
0
narod
(15.10.25)
km olarak değil de süre olarak değerendirin bence. yol 30 dakikadan kısa sürüyorsa gayet makuldur.
scooter için "buna güvenmeli miyim bilemedim" demişsiniz. scooterla günlük 5km yolculuk için mi sordunuz, yoksa yol şartları/güvenliği açısından mı sordunuz?
0
tnz
(15.10.25)
istanbul da yaşayanlar için hakaret kabul edilebilir bu entry.
2.5 km iş ev komik
-1
jamswety
(15.10.25)
zaten scooter varmış ev de çok yakın . hemen tut ve taşın
0
gercekdunya
(15.10.25)
@tnz, yürüyerek 36 dakika sürüyor ve son 5 dakikası yokuş.
Scooter için yol şartları/güvenliği için sordum. Mayıs'tan beri kullanıyorum, 1000 km tecrübem var, biraz çekindim. yüzden.

Ama sanırım ilk bahsettiğim evi eleyeceğim. Çünkü eve 600 metre bir ev buldum ve 1+1 olmasına rağmen üç kat geniş. Eşyaları tam ve güzel, sadece ana caddenin arkasında, birazcık eski evlerle çevrili bir yer. İki katlı evin ikinci katı. Yüksekten manzarası yok ama çevresi yeşillik/ağaç kaplı, iki balkonu var. Yıllardır evden çalışan biri olarak hiç alışık değilim her gün bir saat erken çıkıp mesai yapmaya. En azından bu şekilde daha kolay olur diye düşünüyorum.
0
🌸hadi ya la
(15.10.25)
2.5 km yol değil bence. küçük şehir standartlarında da yol değil.
0
co2s2
(15.10.25)
kurallara uyuyor ve gerekli teçhizatınız varsa tecrübeniz yeterli, ancak yol güvenliği konusu önemli. siz ne kadar tecrübeli olursanız olun, çevresel faktörlerin de uygun olması gerekir. ben olsam ilgili güzergahta boş ve dolu saatlerde birkaç kere yürüyerek yerel sürücülerin davranışlarını izler ona göre scooter için güvenli olup olmadığının kararını verirdim.
0
tnz
(16.10.25)
(6)

Nereden rapor alabilirim?

narod
Onumuzdeki gunlerde 1-2 gunluk rapora ihtiyacim olabilir? Nereden kolaylikla alabilirim, tavsiyeniz var midir?
Onumuzdeki gunlerde 1-2 gunluk rapora ihtiyacim olabilir? Nereden kolaylikla alabilirim, tavsiyeniz var midir?
0
narod
(14.10.25)
Özel hastane.
-1
arbre
(14.10.25)
Hatta hiç zaman kaybetmeden özel hastaneyi arayıp rapor almak istiyorum 2 günlük veriyor musunuz diye sorun. Boşuna yol yapmayin
0
artıküyeolmakistiyorum
(14.10.25)
özle hastaneye gidip para karşılığı rapor istediğini ilet. ayarlarlar.
0
mikahakkinen
(14.10.25)
Tesekkur ederim, peki tavsiye edebileceginiz bir ozel hastane var midir?
0
🌸narod
(14.10.25)
Küçük hastaneler ya da tıp merkezleri daha garanti olur. Google haritalardan bakıp arayabilirsin ben öyle yapmıştım
0
artıküyeolmakistiyorum
(14.10.25)
etrafınızdaki en dandik özel hastaneye gidin doğrudan "iki günlük rapor istiyorum" diyin verirler.
0
co2s2
(15.10.25)
(6)

Kilo vermek

arbre
En iyi kilo verme yolu nedir? 84 kiloyum. 80 kilo olmak istiyorum. 79 da olur. Sağ olun.
En iyi kilo verme yolu nedir? 84 kiloyum. 80 kilo olmak istiyorum. 79 da olur. Sağ olun.
-2
arbre
(14.10.25)
karbonhidrat yeme. ekmek, şeker, börek çörek vs yasak.
her gün uyandığında 60 dakika, akşam da 60 dakika yürü.
10 gün içinde minimum 8 kilo verirsin.
-3
co2s2
(14.10.25)
Hyper ketoyu incele, bütün kurallarına uyarsan kısa sürede hızlı kilo veriyorsun.
0
mutekebbir
(14.10.25)
karbonhidratı kes 1 ay yarım saat yürü 4 kg gider.
0
mikahakkinen
(14.10.25)
en iyi kilo verme yolu az kalori alıp daha çok harcamaktır.
ikinci en iyi kilo verme yolu karbonhidrat tüketimini kesmektir.
üçüncü en iyi kilo verme yolu belirli saat aralıklarında yiyip belirli saat aralıklarında yememektir.
dördüncü en iyi kilo verme yolu yukarıdakilere ek olarak hareket etmektir.
bunların hepsini aynı anda yapmak tünelin ucundaki ışığı gösterir.
0
ucurulmamak umidiyle
(14.10.25)
Yukarıdakiler boş tavsiyeler değil. Biraz da açlık eklemek lazım.

16-8 if
Şeker, pirinç, patates, nişasta ve unu kesmek.
Günlük rutininize +1 saat yürüyüş eklemek.
Susuz kalmamak, en az günlük protein ihtiyacını sağlayacak kadar protein tüketmek.
Günlük yeşil çay içmek.

Bu şekilde çok kolay gidiyor genelde.
0
thunder thunder thunder thundercats
(15.10.25)
Stresin yüksekse gece uykusunu düzenlemek çok işe yarıyor. Gece saat 22.30'da yat 23.00'te uyumuş ol, sabah 4-5 gibi kalk, günün doğuşunu çıplak gözle izle. Bu dediğimi doktorlar tavsiye ediyorlar, romantizm değil yani. Melatonin ve sirkadiyen ritm ayarlaması için güneşin doğuşunu izlemek gerekliymiş. Gece uykusunu uyku hijyenik uyarak uyursan en geç 1 hafta içinde muazzam rahatlarsın, kiloyu da kolay verirsin.
0
muhayyer divan
(15.10.25)
(7)

Detoksa başladım, hakkınızı helal edin

sekizdokuzon
İki ay alkol yok, haşlanmış sebze, kinoa pilavı, sabahları ılık limonlu su var. Alkole yıllardır bu kadar ara vermemiştim. Bana şans dileyin. Bu süreçte dikkat etmem gereken bir husus varsa da önerilerinize açığım.Haydi rastgele.
İki ay alkol yok, haşlanmış sebze, kinoa pilavı, sabahları ılık limonlu su var. Alkole yıllardır bu kadar ara vermemiştim.

Bana şans dileyin. Bu süreçte dikkat etmem gereken bir husus varsa da önerilerinize açığım.

Haydi rastgele.
0
sekizdokuzon
(14.10.25)
seker ve sigara da yoksa harika. bol sans.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.10.25)
Şeker yok, sigarayı da azaltacağım. Çok sağol.
0
🌸sekizdokuzon
(14.10.25)
Proteinsiz bir diyet uygulama. İki ay uzun bir süre. Normal makrolarini eksik birakmamalisin
+2
kisa
(14.10.25)
öncelikle kararınızı çok takdir ettim. bir iki eyyorlamam olacak:

şekerden, özellikle işlenmiş şekerden uzak durun. karbonhidrattan da genel olarak uzak durun.
illa ki bol bol protein ekleyin. balık, baklagiller, kırmızı et vs .. (ben tavuk sevmediğim için yazmadım)
enginar ekleyin, karaciğere yardımcı olsun.
bol bol su
bol bol uyku. alkol sonrasında dalgalanmalar olabilir. uykunuz gelmese de, yatmaya gayret edin.
bir de alkolün yerine bir şey koyun. bol bol yürüyüş gibi. win win
+1
co2s2
(14.10.25)
Niye her yazdığın eksileniyor senin, detoksa burayı da eklesen iyi olur.

Naçizane tavsiyem ola ki diyeti biraz bozdun ya da esnettin battı balık yan gider diye komple iptal etme. Kaldığın yerden devam et.

Bir kerede bir şey olmaz demiyorum, içme yine de. Ama ola ki bir tane geçti boğazından “amaaaan ya neyse bozduk orucu” deme. Hiç olmamış gibi streak’i devam ettir
+1
biseysorcaktim
(14.10.25)
biseysoracaktım +1

Benim en çok yaptığım hata bu, bir kere diyette bi kaçamak yapınca hemen salıyorum nasılsa bozdum diye halbuki ufacık bir şey o, programına kaldığım yerden devam etsem her şey yolunda gidecek.

Başarılar, umarım güzel bir süreç olur senin için.
+1
mutekebbir
(14.10.25)
@birseysorcaktim: sigarayla burası kalsın şimdilik. Hayatımdaki tüm toksikolojiyi birden çekmeyeyim, ona da ihtiyacım var şu an.
+1
🌸sekizdokuzon
(14.10.25)
(11)

İşyerinde odamdaki yazıcıdan şahsi amaçlı çıktılar alıp sonra A4 TOP kağıt alıp tekrar yerine koymak etik açıdan uygun mu sizce?

mahmuttt
Soru başlıkta
Soru başlıkta
0
mahmuttt
(14.10.25)
Uygun bence burada iyi niyet var
+1
grimavi
(14.10.25)
Kartuş? Bakım? Elektrik?

Yerine göre değişir, iyi niyet ok.
0
baldan kaymak
(14.10.25)
a4 almasan bile bi şey olmaz. ama çok fazla çıktı alıyorsan a4 alman okey
+1
jelly bear
(14.10.25)
Etik degil. sırf bu sebeple çalışanın iş akdi feshedilebilir . emsal karar da var.
Neden mi?
-Yazıcının kişisel kullanım sonucu harcadıgı elektrik sarfiyatı
-Yazının kişisel kullanımı sonucu yıpranması ve bakım masrafının öne gelmesi
-Yazıcının kartuş masrafı
0
limonlu eksi
(14.10.25)
Kurumun izin vermesine de bağlı bu durum.
İzin verilse bile bir anda 50 -100 sayfalık fotokopi çekmek iznin dışında suistimal olur.
Özellikle mesaisi verilmeyen fazla çalıştırılan personel , bu gibi şeylerden tutun da depoda /ambarda gözüne kestirdiği herhangi bir eşyayı eve götürmeyi, işten yarım saat erken çıkmayı , yarım saat geç gelmeyi iş yavaşlatmayı, öğle yemeğinde tabldota fazladan 3-5 kaşık yemek almayı kendisi için hak alma olarak görür.

O nedenle göz önünde tutulması gereken bir çok husus var.
+1
diyecevaplandı
(14.10.25)
bir kırtasiye vb. halletmek çok daha iyi olacaktır
+2
sweetoffice
(14.10.25)
bence miktar ve amaç önemli. örneğin:

- vize almak için başvuru yapıyorsunuz. (tamamen turistik, işyerinizle alakası olmayan bir seyahat) ya da ehliyet de olabilir. 2-3 sayfa form vs çıkarmak bence OK
- kendiniz için bile olsa, uçuş öncesi PDF olarak gelen bileti basmak bence OK.
- siyah beyaz resim çıkartıp boyasın diye evde çocuğunuza götürmek bence OK DEĞİL.
- okumak istediğiniz ama basılı bulamadığınız bir kitap var. PDF'ini buldunuz, basmak OK DEĞİL

bunları 10 küsür yıldır şirket yöneten birisi olarak yazıyorum. devamlılık arz etmediği ya da 3-5 sayfayı geçmediği sürece elektrik vs meselesine takılmamak lazım. aynı mantıkla, işyerinizde şahsi cep telefonunuzu şarj etmek de pek etik olmayabilir.
+3
co2s2
(14.10.25)
Suistimal edilmediği sürece bu tarz şeyler görmezden gelinir çoğu yerde.
Ayrıca günde yüzlerce çıktının alındığı büyük bir makinaysa yine göze bakmaz. Ama küçük ofis ya da ev tipi bir yazıcıysa göze batar.

Etik mi kısmı bambaşka. Suistimal olmadığı sürece yine sorun olmamalı.
+3
biseysorcaktim
(14.10.25)
sorarak yapmak en temizi. Basit bir şeyse okey ama top kağıt dediğine göre aşırı bi baskı yapmayı planlıyorsun, o hoş değil.

Bir tüyo vereyim, üniversite çevresindeki ozalitçiler ucuza basıyor. Mahalle arası kırtasiye sayfasına x lira isterken üniversite yanındaki yer bilmemkaç kuruş diyebiliyor.
+1
nhk ni youkosu
(14.10.25)
Değil. Eve iş götürmemek gerektiği kadar işe de ev götürmemek lazım. Bunları birbirine karıştırmaya alışanların her şeyi hoş görmeye hatta görmezden gelmeye de alıştıkları ortada. Bence evine bir yazıcı al, çok pahalı değil.
+1
muhayyer divan
(15.10.25)
ya abicim neyin etiği allah aşkına. neyin etiği?

işyerinde etik metik olmaz, bırakın artık şu işleri. yapabiliyorsan, kimse de ses etmiyorsa yapacaksın.

yarın bir gün seni göndermek istediklerinde görürsün etiğin ne olduğunu. herifler elinden 50tl fazla parayı bile vermemek için ne maymunluklar yapacaklar.

iş dünyası, etikle ilgileneceğin son yerdir. çünkü işler sarpa sardığında kimse etik metik dinlemez. bi bakmışsın ananın cenazesi için aldığın izni karşına "disiplinsizlik" diye getirmişler.
+1
tchuck
(15.10.25)
(7)

uzayda yaşam bulduk diyelim

messina123
biz o gezegende kiminle iletişime geçeceğiz? kim akıllı kim değil nereden ayırt edeceğiz? belki uzaylılar dünyaya geldi ve bir ormana indi. baktılar orman devasa, dediler bu canlı bu gezegenin hakimi. ağaçla iletişim kurmaya çalışıp kuramadılar. veya bir eşeğin yanına gidip ona dertlerini anlatmaya
biz o gezegende kiminle iletişime geçeceğiz? kim akıllı kim değil nereden ayırt edeceğiz? belki uzaylılar dünyaya geldi ve bir ormana indi. baktılar orman devasa, dediler bu canlı bu gezegenin hakimi. ağaçla iletişim kurmaya çalışıp kuramadılar. veya bir eşeğin yanına gidip ona dertlerini anlatmaya çalıştılar. sonra da bunlar mal deyip yollarına devam ettiler belki de.

bu sorunu çözmemiz lazım.
-1
messina123
(14.10.25)
Bunlar güzel beyin cimnastiği fakat mantık olarak galaksiler arası seyahat edebilecek bilim ve teknolojiye sahip canlılar ağaç ve insanı ayırabilecek yetkinliğe de sahiptir

Neil de grasse tyson ın şöyle bir benzetmesi de var, biz otobanda aracı kenara çekip yol kenarındaki bir solucanla iletişim kurmaya çalışmıyorsak belki de evrende rahatça dolaşabilen gelişmiş uzaylılar da bizimle iletişim kurmaya gerek görmüyor
+4
grimavi
(14.10.25)
dünyaya gelebilecek ve fark edilmeyecek gelişmişlikte bir uzaylının böyle bir şey yaşaması mümkün değil. dünyadaki ve hatta galaksideki her şeyden haberi olur.

uzayda akıllı yaşam bulmak şu anki teknolojiyle zor. galaksi ve evren aklımızın alamayacağı kadar büyük. bizden daha gelişmiş olanlar bile bizi bulamıyor olabilir.

bunun dışında, uzay araçları ve istasyonları iletişimi için radyo sinyalleri kullanılıyor. yaşam veya yaşanabilme olasılığı olan başka gezegenleri ve diğer gök cisimlerini bulmak için özel uydular kullanılıyor. Mesela TESS ve CoRoT gibi:
science.nasa.gov
www.esa.int
scienceinschool.org
+1
ermanen
(14.10.25)
Akıllı, zeki, gelişmiş vs gibi tüm sıfatlarda referans alınan şey insan. zeka diye tanımladığın şey senin algıladığından çok daha farklı olabilir.

Şöyle örnekleyeyim; evde oturmuş netflix'den interstellar açmış izliyorsun. O sırada televizyonun önünden geçen karınca ne görüyor? Gözünün önündeki ışık ve renkler karmaşasında ne filmi, ne oyunculuğu, ne olayları algılayabiliyor. Muhtemeldir ki biz de evrene baktığımızda o karıncanın gördüğünü görüyoruz.
+3
thracia
(14.10.25)
uzayda yasam bakteri de olabilir. su an esas olarak aranan da bu.
akilli yasam bulursak zaten vay onlarin haline. akilli yasam bizi bulursa vay bizim halimize. kardashev ölcegi, karanlik orman hipotezi ve fermi paradoksu güzel bakis acilari buna.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.10.25)
Bir yerde okumuştum, dünya benzeri bir ekosistemde canlıların bizim dünyadaki canlılarla epey benzeyeceği yazıyordu.

Canlılar evrimleşirken daima yukarı doğru evrimleşiyor. Yani bir canlı, kendisine zarar verecek bir yapı oluşturmaz. Oluşturursa üreyemez, elenir zaten. Yani, vücudumuzda yen, bir yapı çıkıyorsa, bu yapının en azından canlıya zarar vermemesi lazım. Yani evrim daima yukarı yönlü çalışıyor.

O yüzden dünyaya benzer gezegende yabancılık çekmeyiz, bilinç bir canlı varsa. Bize epey benzemeleri olası.

Voynich el yazması var mesela. 1600 yıllardan kalmak 200 sayfalık bir kitap. Bilmediğimiz bir dille yazılmış. Dünyada o dile bir kere bile rastlanmamış. Ve o elyazması hala çevirilemedi/çözülemedi.
Kimisi tamamiyle saçmalık, o yıllarda birisi trollüğe başlamış diyor.
Kimisi uzaylılardan kalma diyor :)
Bu arada bilim insanları saçmalık olduğunu düşünmüyor, çünkü filoloji açısından incelendiğinde belirli bir kurala göre yazılmış, diğer dillerdeki gibi bir yapısı varmış. Yani trollük fazla gerçekçi.
0
substituent
(14.10.25)
ben çok merak etmiyorum bu durumu. ya köle yapmaya ya da savaşmaya gönderecekler bizi oralara.
0
Hallegadola
(15.10.25)
Sene 1998. Atmosferin üst katmanlarında insan duyularının çok ötesinde bir hareketlilik başladı.

Zetalar gelmişti.

Zeta ırkı çok gelişmiş, bizden yüzbinlerce yıl ileride varlıklardı. Maddesel formları bizim gözlerimizle görülemiyor, sesleri duyulamıyor, herhangi bir cihazla tespit edilemiyorlardı. Bizim teknolojimiz ve yaşam formumuz onlar için o kadar geriydi ki, onlar için dünya bir çamur tabakası ile kaplı görünüyordu. İnsanların iletişimi, onlar için ilkel titreşimler ve ışık yansımalarından ibaretti, anlam veremiyorlardı. Zetalılar, bir türlü bu ilkel sistemlerle çalışmanın bir yolunu bulamadılar. Bizim teknolojimiz, Zeta ırkının ışık hızının ötesindeki algılarına taş sopa gibi geliyordu.

Merakla dünyayı izlediler, onları kimse fark etmedi ama bu tek taraflı gözlem bir süre sonra sıkıcı hale geldi ve vakit kaybetmeden gitmeye karar verdiler. Tam ayrılırken içlerinden birisi duraksadı. Bir anomali tespit etmişti. İstanbul’un batısında, Trakya’da, Tekirdağ adı verilen yerde titreşimsel olarak olağanüstü, her duyu için müthiş bir senfoni içeren bir sıvının stoklarını buldular. Bu üzümün ve anasonun evrensel yasalarla dans ettiği, yoğunlaştırılmış bir kozmik denge sıvısıydı. Bir Zeta, “Hayır olamaz, bu galaksimizin Yüce Yasa’sı tarafından yasaklanan, en büyük günah ilan edilen madde! Anasonun ruhani esansı ile kararlılaştırılmış o anlık, mükemmel sükunet. Bu bizim sonsuz arayışımızı ve gelişmemizi durdurur. Evrenin mutlak düzenini bozar.” dedi. Diğer bir Zeta ise “Bir karar vermemiz lazım, ben bu sıvının verdiği huzuru bir kez olsun tadmak istiyorum. Sonsuz gelişim yolculuğumuzu tamamlamadan önce, bu mükemmel süküneti bir kez olsun deneyimlemeliyiz. Evrende, Tekirdağ’daki bu kimyasal birleşimden daha zarif bir şey yok. Bir hatıra alalım” diyerek itiraz etti.

Görünmez gemileri, Tekirdağ’da fabrikanın üzerinde sessizce süzüldü. Kimse fark etmedi. Ne alarm çaldı, ne bekçiler gördü. Maddeyi bükebildikleri gelişmiş alan teknolojilerini kullanarak, fabrikanın deposundaki en özel, en güzel şişeleri topladılar. Kainatın derinliklerine, yanlarındaki beyaz altınla algılanamaz bir hızla yol aldılar.

Fabrika yetkilileri, durumu yıllarca açıklayamadılar. Resmi raporlarda durum “kayıt dışı, açıklanamayan, yüksek tonajlı stok kaybı” olarak yer aldı. Yıllar sonra Tekirdağ’ın bir köyünde bir masada Hüseyin Emmi, “Epten kafayı yediniz gündöndü kafalılar, uzaylılar geldiler en ballı rakımızı aldılar gittiler beyaaa, siz hala uyuyun” dedi.

(Az önce yazdım)
0
co2s2
(15.10.25)
(7)

Bu mesajı yorumlayabilir misiniz

egerbiryolcu
Kısa bir özet geçeyim. Ben bu yıl bir sınava girdim ve iyi bir puan aldım. Atanma ihtimalim çok yüksek ama tabi küçük de olsa olmama ihtimali de var. Hoşlandığım çocuk da başka bir sınava hazırlandı tüm yıl. baya emek verdi. Bu süreçte o benim sürecime destek oldu çok samimi mutluluklar gösterdi. Be
Kısa bir özet geçeyim. Ben bu yıl bir sınava girdim ve iyi bir puan aldım. Atanma ihtimalim çok yüksek ama tabi küçük de olsa olmama ihtimali de var. Hoşlandığım çocuk da başka bir sınava hazırlandı tüm yıl. baya emek verdi. Bu süreçte o benim sürecime destek oldu çok samimi mutluluklar gösterdi. Ben de ona destek oldum asılmaya devam et bırakma dayan vs gibi ve gönülden motive etmeye çalistim.

Sonuçlar yani puanlar aciklandi ve beklediği gibi gelmemiş sesi morali kötüydü. Ben de çok üzüldüm ama belli etmek istemedim. Kendisi de tekrar hazırlanacağını altyapısının oluştuğunu söyledi. Bunu duyunca da şu bakımdan içim rahatladı. Morali bozuk da olsa kendini bırakmadi tekrar hedef koydu vs

Neyse cevap olarak küçük bir mesaj yazdım. İnşallah o kadro açılır, bu yıl daha nokta atışı hazırlanırsın dediğin gibi altyapın temelin sağlam oluştu gibi şeyler. Ve çok da diyecek bir şey bulamadım bunaltmayayim diye.

Bana cevap olarak şunu yazdı. "Teşekkür ederim sen atan" ( emojisiz dümdüz)


Kendimle ilgili hiçbir yorumda bulunmamıştım. Morali bozuk diye elinden geldiğince dikkatli cümleler kurmaya özen gösterdim. Benim atanma sürecin de iki aylık kolaylıkla olmadı biliyor. On yıl önce mezun oldum. Kendi bolumumden olmayınca ikinci ünv okudum. Bu süreçte babam kanser oldu onu kaybettim vs yani şimaracagim bir durum asla yok.

Sadece hiçbir gönderme yapmadan öylesine kurduğu bir cümle mi yoksa ben mi fazla alınganlık gösterdim hiç emin olamıyorum. Konu benle ilgili değilken o cümleyi söylemesi çok dokundu nedense. Bana mesafe koymuş gibi hissettim. Bu yüzden bir şey yazmadım yazmam gerekir mi bundan sonra ben de bir süre sessiz mi kalmaliyim...
0
egerbiryolcu
(14.10.25)
çocuğun aldığı puanla atanamayacağı kesin mi? "kötü geçmiş olsa da belli olmaz, umudunu kesme, atanırsın inşallah" falan demeni beklemiştir belki. benim başarabileceğimi hiç düşünmemiş demek ki falan diye triplenmiş olabilir. diğer bir senaryo da sen atanıp gideceksin, o sensiz kalacak diye üzülüp tribe girmiş olması. iki türlü de odun bir mesaj olmuş. "teşekkür ederim, ikimiz de atanırız inşallah" de geç.
+3
hrskrs
(14.10.25)
@hrskrs bu açıdan hiç düşünmemiştim. Bir kadro için girebileceğini ama daha çok vakti olduğunu söyledi. Ben de o yüzden insallah o kadro açılır dedim o konuyla ilgili de.
0
🌸egerbiryolcu
(14.10.25)
senin atanmanı kıskanmış ve kendisine yedirememiş hepsi bu.
0
koela
(14.10.25)
Belki mesajı tamamlayamadan yanlışlıkla göndermiştir, sonra da düzeltmeye üşenmiştir üzüntünün verdiği yorgunluk ve bıkkınlıkla. Bence sana yansıttığından çok daha fazla üzülüyor. Bana sanki mesaj tamamlanmamış gibi geldi ama öyle değilse de ben bu mesajda fena halde bitkinlik gördüm. Bir iki yokla istersen.
0
muhayyer divan
(15.10.25)
kaymakamlık hakimlik sayıştay dışişleri vs torpiliniz dayınız falan yoksa hazırlanmayın.
kaç defa dedim bunu bu müessesede.
0
Hallegadola
(15.10.25)
bazen çok da üstüne gitmemek gerekir karşı tarafın. iyi niyetle söylediğiniz bir şeyin ters algılanma ihtimali yüksek oluyor.
0
co2s2
(15.10.25)
@co2s2
Kesinlikle katılıyorum ama sadece onun açiklanasi üstüne hicbi şey yazmamak da olmaz diye düşündüm ama belki de anlıyorum sonra konuşalım gibi bir şey desem daha yeterli olurdu belki de...
+1
🌸egerbiryolcu
(15.10.25)
(4)

Eczaneden nemlendirici yüz kremi önerisi

egerbiryolcu
İki gündür fark ettim ki saçım ve yüzümde ortak bir anormallik var. Sanırım seboreik dermatit ile ilgiliymiş. Saç için konazal şampuan yüzüm için de ketoral krem almayı düşünüyorum. Yüzümde ekstra yanaklarda puturlenme falan da var. Yani hem bazı burun kenarı dudak ustu gibi yerler çok yağlı, genel
İki gündür fark ettim ki saçım ve yüzümde ortak bir anormallik var. Sanırım seboreik dermatit ile ilgiliymiş. Saç için konazal şampuan yüzüm için de ketoral krem almayı düşünüyorum.
Yüzümde ekstra yanaklarda puturlenme falan da var. Yani hem bazı burun kenarı dudak ustu gibi yerler çok yağlı, genel olarak da kuru bir cildim var sanırım.

seboreik dermatit tedavisi ve sivilce izleri için de tedavi uygulayacağım. Eczaneden alabileceğim nemlendirici kremlerden uygun olanlar ne olabilir genel olarak içeriği medikal tedaviye uygun cilde iyi gelecek. Fiyatı çok uçuk olmayan öneriniz var mı?

Eczaneye gidemiyorum eve getirteceğim için eczanedeki seçenekleri bilmiyorum ama genel olarak her eczanede olan kremler vardır sanırım.
0
egerbiryolcu
(14.10.25)
Eczacı bir arkadaşım pahalı nemlendirici kremler yerine bepanthol kullanıyorum demişti, gerçi o da çok uygun fiyatlı değil

30 grlık olan 250 lira civarı, deneyip işe yarıyor mu bakabilirsin
0
grimavi
(14.10.25)
seboreik olduğunuza emin misiniz? ileri derece ise kremle vs geçmeyebilir zaten. ben korzitonlu ilaç kullanmıştım. sonrasında saç için vichy dercos yeşil olan şampuana geçtim, onu kullanmaya başladıktan sonra da tekrarlamadı.

krem olarak bepanthol sensiderm veya bioderma atoderm kullanabilirsiniz.
0
elorelia
(14.10.25)
@elorelia

Teşekkürler öneriniz için. Hemşire akrabama anlatınca durumu o söyledi bu olabilir diye. Belirtiler de çok uyuyor. Görünürde cildimde kırmızılık yara vs yok ama burun kenarimda bı kaç noktada sarı pullar atıyor ovalamasam da gözüküyor yani. Saçlarim da normalde kepeklidir ama çok yoğun sarı minik pullar dökülüyor birkac gündür. saçımı hareket ettirirsem biri görse utanırım yani. Aşırı yoğun.

O yüzden ihtimal verdim ama bilmiyorum.
0
🌸egerbiryolcu
(14.10.25)
imkanınız varsa bir cilt doktoru ile konuşmakta fayda var ama tahminim 2 ay sonrasına randevu vardır.
0
co2s2
(15.10.25)
(29)

Mesainiz kaçtan kaça?

hadi ya la
Soru başlıkta :)
Soru başlıkta :)
0
hadi ya la
(13.10.25)
07.00 15.00 6 gün
0
arbre
(13.10.25)
07:30 - 17:00
0
a perfect lie
(13.10.25)
08:15
11:30 gayriresmi
17:00 resmi
0
artıküyeolmakistiyorum
(13.10.25)
8.30-17.30
0
pembediken
(13.10.25)
09:00 - 17:30
bazen müşteriye göre 15-20dk veya 30dk oynadığı oluyor
0
MtKrt
(13.10.25)
Ders saatine göre değişiyor. Bugün 19:00-23:00 dü, yarın tek dersim var. Para-cokomel eğrisi, ne kadar çok çalışırsam o kadar çok kazanıyorum.

Sabahları gidip bir dershanede mi çalışsam diyorum ama dünyanın en ağır emek sömürüsü dönüyor oralarda da
0
sekizdokuzon
(13.10.25)
istediğim saatte başlayıp bitiriyorum.

genelde 9-5 arası.
0
sir gawain
(13.10.25)
9-6 çalışılıyor şirkette ama ben 10-6 arası ofisteyim genelde. Evdeyken daha erken açıyorum laptop'ı, daha erken kapatıyorum.
0
Bruce
(13.10.25)
09.00-17.00
Ama sevdiğim için uyanık kaldığım saatler boyunca çalışıyorum.
0
rakicandir
(13.10.25)
08.00 - 17.30
Hafta sonu off
0
kafa koparan manyak
(13.10.25)
15:00-22:00
0
ghilleinthemist
(13.10.25)
09.00-18.00
daily 10'da olduğu için çoğu zaman başlangıç 10
0
kornisch
(14.10.25)
07:00-16:00
haftada 4 gün.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.10.25)
günlük mesai sürem normalde 8 saatti ama ekonomik krizden dolayı 7 saate düşürüldü. 45 dk. da öğle arası var. haftada 5 gün.

ne zaman olduğu ise çok ekstrem saatler olmadığı sürece flexible.

eğer uyarsa 07:00-14:45 de yapabilirim, 11:00-18:45 de.

ama toplantılar filan varsa genelde 09:00-16:45 arası.
+1
king lizard
(14.10.25)
Bu kısım ofisin kurallari;
Resmi olarak sabah 9 civarı işte olmam lazım.
12-2 arası öğle arası
Akşam da gene resmi olarak 4 mu 4.30mu ne isteyen çıkabilir. Ha ben 6-7 gibi çıkarim genelde.

Amma lakin harbici esnek çalışma saati var. Isini yaptığın sürece kimse kimsenin ne zaman geldigine gittigine bakmıyor. Misal doktor randevum varsa çıkıp gidiyorum. Sadece sigorta sebebiyle is yerinde olmayacaksam müdüre yazıyorum o kadar. Kart sistemi falan yok.
Onun dışında sözleşme gereği resmi çalışma saatim yok. Günde 20 saat de çalışsam 3 saat de çalışsam aynı parayı alıyorum ve yasal olarak ikisini de yapabilirim.
0
logisticsmanager
(14.10.25)
1. gün 08:00/20:00
2. gün 20:00/00:00>
3. gün <00:00/08:00
4. gün off

5. gün başa dönmüş oluyor. kısaca 12/24/12/48 düzeni diyoruz. sektör havacılık.
0
phoarbix
(14.10.25)
8-17. 8 de işe mi gelinir ............
0
mikahakkinen
(14.10.25)
7:45-17:45
5 gün
0
messina123
(14.10.25)
09.00-18.00 maalesef bıktım artık bu hayattan ag hayatı
0
Hallegadola
(14.10.25)
08.45- 18,45
haftada 5 gün.
0
kumandanim
(14.10.25)
8:30-18:30
cumartesi pazar yok.
0
duyuruuser
(14.10.25)
7-5, 5 Gün.
ev mesaisi var tabi
0
eja
(14.10.25)
Resmiyette 8-5 herhalde ama bölümde kimse 8'de gelmiyor (belki personel hariç). Genelde 9 gibi gelinip 16.30 gibi çıkılıyor. 10'da gelip 16'da çıksan da kimse bi şey demez ki arada yapıyorum. Haftasonu deney falan yoksa gelmiyoruz, nöbet de yok bizim bölümde.
0
nundu
(14.10.25)
hafta içi sadece
10:00
18:00
0
devilone
(14.10.25)
08-16
0
cancoskn
(14.10.25)
Saha görevi yoksa sabah uyanınca başlar, akşam sıkılınca biter :)

Saha görevlerinde uçağa yetişmek için gece 3'te de başlar, akşam 8'de de başlar. Bitişi de genellikle belirsiz.
0
kimlanbu
(14.10.25)
10:00 - 14:00 arasını kapsayacak şekilde istediğim zaman başlayıp bitirebiliyorum. Haftalık 40 saat çalışma süresine göre aylık toplam çalışma saatini tamamlamam yetiyor. Her gün 8 saat çalışmak zorunda değilim ama bir gün 7 çalıştıysam aradaki 1 saat eksiği diğer gün(ler) tamamlamam bekleniyor.

Rutinim 08:00 - 16:30.
Ama toplantım ve işim yoksa 14'ten sonra bilgisayarı kapatsam ve 16:30'a kadar çalıştım desem kimse sorgulamaz.
0
himmet dayi
(14.10.25)
11-19 haftasonu yok. sabah geç gelmek çok güzel, uzun uyumak istersem uyuyabiliyorum. banka - hastane gibi işlerimi halledebiliyorum. gece erken yatmak zorunda kalmıyorum vs.
0
zozjotejmnk
(14.10.25)
7/24

acil durumlarla ilgili bir iş yapıyorum:

1- telefonum 24 saat açık, sesi de açık.
2- ara ara beklenmedik yolculuklar yapıyorum, ne zaman döneceğim belli olmuyor. rekorum 35 gün. plansız bir şekilde evden çıktım, 35 gün sonra eve geri döndüm.
0
co2s2
(14.10.25)
(8)

Köpek sahiplenmek için asgari yeterlilikler nelerdir?

sekizdokuzon
Bakımına ayda ne kadar ayırmak lazım? 1+1 45 metrekare yerde rahat ederler mi?Edit: Köpek sahiplenen ya da geçici yuva olan insanların süreçte yaşadıklarını anlattıkları Instagram & YouTube hesapları var mıdır bildiğiniz? Teşekkürler.
Bakımına ayda ne kadar ayırmak lazım? 1+1 45 metrekare yerde rahat ederler mi?

Edit: Köpek sahiplenen ya da geçici yuva olan insanların süreçte yaşadıklarını anlattıkları Instagram & YouTube hesapları var mıdır bildiğiniz?

Teşekkürler.
-1
sekizdokuzon
(13.10.25)
hep savunduğum şu, barınakta 1 metre zincirle ömür tamamlamalarından çok daha iyidir. ama kötü yönlerini yazayım önce. apartmanda sorun edebilirler, yönetmelikte hayvan beslemek yasak şeklinde bir madde var mı? hayvan beslemek serbestse sizle uğraşacak insanlarla uğraşmaya enerjiniz var mı? günde 3 kez yürütebilecek misiniz? ortalama 15 yıl, kar kış hastalık demeden, akşamları plan yapamadan, çünkü evde olup köpeği gezdirmeniz gerekiyor. oldukça tüy dökerler, kokarlar. tuvalet eğitimi yoksa eve yapabilir, zaman zaman kusabilir. ev küçük olduğundan enerjisini atamayabilir, siz yokken tüm gün havlayarak gürültü yapabilir, eşyaları parçalayabilir.

maddi boyutuna gelince, mama aşı masrafları dışında her an sürpriz ameliyatları hastalıkları çıkabilir. bütçe ayırabilecek misiniz? tatile gittiğinizde pansiyonlar var köpeği bırakabileceğiniz, buralar için de bütçe ayırmak gerekiyor, bizim kendi tatil masrafımızdan daha fazlasını pansiyona ödediğimiz oluyordu bazen (2 köpek).

negatif yönleri aklıma gelenler böyle. ben olsam önce geçici yuva olup bir duruma bakardım.
+2
pide
(13.10.25)
sürpriz ameliyatlar gerçekten çok oluyor. köpeğim yok 2 kedim var. her veterinere gittiğimde, bir köpek bir şey yutmuş ve ameliyat olmak zorunda kalmış oluyor. oldukça da pahalı.

barınakta 1 metre zincirle ömür tamamlamalarından çok daha iyidir tabii ki eğer barınaktan sahiplenecekseniz. barınakta olmayan köpeği alıp da 45 metrekare eve koymayın bence. çok küçük.

çalışma durumunuz çok önemli. evden çalışıyorsanız gezdirme durumu çok rahat olabilir. ofistense, tüm gün evde yalnız kalmak köpeklere uygun değil.

2 kedime ayda en az 10 bin tl harcıyorum. köpek daha fazla tutar sanırım.

ben kedilerim için evi childproof hale getirmiştim. köpek için de aynısını yapmak gerekir. pencerelere tel takılmalı. kalın telden kilitli kedi sinekliği iyi oluyor. köpek için belki winblock daha iyi olabilir. vazo, dekorasyon ürünü, kesici delici alet ortada durmamalı. benim koltuğum kadife kumaş, kediler tırnaklayamıyor. köpeklere ne kadar dayanır bilmem.

dışarıdan bakınca, kedisi köpeği olan insanların evi de tamamen boş değil, kırılabilecek eşyalar koyanlar var denilebilir. o insanlar o riski nasıl göze alabiliyorlar bilmiyorum. o eşyalar mutlaka bir gün kırılıyorlar. kırıldığında kedi ve köpeğe zarar vermeyecek olsa neyse. yani mesela benim de kitaplarım açıkta, bazen tokalarımı toplamıyorum vs. ancak onlara zarar verebilecek şeyler değil. he alıp bir yerlere atıp kaybediyorlar, kitapları yere deviriyorlar ama bunlar beni rahatsız etmiyor. ben bunları kabullendim. :d

bir de bazen hastalanıyorlar. oğlumu 7 gün üst üste veterinere götürüp 1 saat serumunu beklediğim olmuştu. kızım ise 1 yıl boyunca o vet senin bu vet benim gezdiğimiz ve bir sürü ilaç içirdiğim de olmuştu... şükür iyileşti.

mamanın kumun vitaminin en iyisini alıyorum, en iyi veterinere götürüyorum. yine de hastalanıyorlar, zarar görüyorlar. %100 korumak mümkün olmuyor. ama en ufak canları yandığında veya hastalandıklarında vicdan azabı çok fena. ayrıca içim gidiyor, onlara geleceğine bana gelsin diyorum.

yine uzun uzun yazdım :d sorry
+1
art cat chocolate
(14.10.25)
@art: çok teşekkür ederim ayrıntılı cevabın için. Daha önce hiç evcil hayvan beslemedim, kedi sahiplenerek başlarım. Müsait olursan da bazı konularda fikrini almak için mesaj atarım sana.
0
🌸sekizdokuzon
(14.10.25)
Ben 1 sene önce sahiplendim tecrübem taze :)
Eğer bu hep hayal ettiğin bir şey değilse yapmamak lazım bence. Çünkü gerçekten çok emek ve sabır istiyor. Sorularınıza yanıt verecek olursam;

evin 45 m2 olmasının önemi yok ama günde ne kadar dışarı çıkardığınızın çok önemi var.

Bizimkinin aylık masrafı veteriner hariç 3-4bin civarı oluyor aylık. Ama veteriner çok değişken. Aşıları 1500 civarı tanesi. İlk sahiplendiğinde birsürü aşısı oluyor ve masrafı aşırı oluyor. Sonra yavaş yavaş azalıyor. Hastalanırsa +10k gidiyor illaki operasyon olmasa da. Operasyona gerek olup olmaması biraz şans işi gibi bizim çok şükür kısırlaştırma hariç şu ana kadar gerek olmadı.
0
alaimisema
(14.10.25)
@sekizdokuzon rica ederimmm :d yani öyle başlangıç kiti gibi bir şey değil bu ahahhahha ama olsun kedi sahiplenmek istersen sorularını istediğin zaman yaz. ben her gün giriyorum buraya, cevaplarım görünce.
0
art cat chocolate
(14.10.25)
Evin boyutu falan filan hiç önemli değil. Köpek bakmak için iki kıstas var:

1) Köpek yalnız kalmayacak. Yanında her daim insan bulunacak. Köpekler sosyal hayvanlar. Tabii günlük olarak bir yere gidilir, bir şeyler olur da arada 2-3 saat, hatta yerine göre 8-9 saat yalnız kalabilir. Benim kastım bunlar sık olmayacak. Köpek ve insanlar sık sık bir arada olacak. Hani köpeği sabah tuvalete çıkardım. Sonra evden çıktım ve 8 saat yalnız bıraktım. Döndüm biraz ilgilendim. Böyle bir döngü olmamalı.

2) Köpek gün içerisinde enerjisini atabilmeli. Köpekten köpeğe bu durum değişir. Kimini günde 2 saat yürütmeniz gerekir, kimisi için bu zaman daha kısadır. Ama günde en az köpeğe 1 saatinizi ayırıp, onu yürütmeniz, sporunu yaptırmanız elzem.

Bunları yapabiliyorsanız köpek sahiplenilir. Yoksa hem köpek hem de sahiplenen için sorunlar baş gösterir.

Ayrıca yavru bakımı çok ama çok zordur. O nedenle gerçekten ilk bir yıl köpeğe ayıracak geniş bir zaman varsa yavru sahiplenilmeli. Aksi durumda bir yaşını geçkin köpekler hayatınıza çok daha rahat uyum sağlar.
0
loras
(14.10.25)
hayvan sahiplenmek, hele hele köpek sahiplenmek anne baba olmak gibi. 365 gün kesintisiz ilgilenmeniz gerekecek. her gün sabah ve akşam çişe kakaya çıkarmanız gerekecek.

"bilmem ne tatilini haftasonuna bağladılar, ben 3 gün memlekete annemin babamın yanına (ya da ayvalık'a arkadaşın yanına) gideyim" demeniz imkansız hale gelecek.
"ben bu akşam arkadaşlarla kahve içeyim eve geç gideyim" demeniz neredeyse imkansız hale gelecek.

ayda yılda bir başkası bakabilir köpeğe ama sürekli istemeniz mümkün değil. evde hep sizi bekleyen birisi var. maması mı bitti, suyu mu bitti, yürümesi mi lazım, çişi kakası mı var? kedi öyle değil mesela. suyunu mamasını koyunca 2-3 gün kendi başına bırakmak mümkün. yeteri kadar yer içer, çişini kakasını kumuna yapar. köpek evde çiş kaka yapamıyor, bulduğu tüm mamayı bir kerede yiyor. canı sıkılırsa evde sağı solu dişlemeye başlıyor.
+1
co2s2
(14.10.25)
hayvanlar en sevdiğimm oldukları içi eklemeler yapmaya geldim :d

kediler en fazla 1 gün yalnız kalabilirler. evet daha uzun süre yalnız bırakanlar oluyor ama o hayvan evde aşırı sıkılıyor, stres oluyor. 2 kedi bile olsalar gerçekten çok stres oluyorlar. tam bir düşüncesizlik. gerçekten anne baba olmak lazım, çocuk yerine koymak lazım. her şeyini düşünmek lazım.

arkadaşımın da 2 kedisi var. 1 haftalığına tatile gitti. 4 gün ben gittim kedilere bakmaya, 3 gün de başkası. evde durabildiğim en fazla yarım saat bir saat oldu. yazık hayvanlar nasıl peşimden ayrılmadılar, nasıl miyavladılar. iki tane olmalarına rağmen çok sıkılmışlar. kumlarını her gün temizlememe rağmen yere işemişler. kediler sanıldığı kadar asosyal ve yalnızlığı seven hayvanlar değiller.

ayrıca kedi sahipleneceksen de mutlaka 2 tane ve aynı anda sahiplen. tek kedi çok sıkılır, yazık olur. kendi türünden arkadaş şart. köpek dışarıda sosyalleşebiliyor ama kedi evde yalnız.

mesela benim kızım hastayken 12 saatte 1 ilaç içmesi gerekiyordu. o sıralardaki lanet mesai saatlerim yüzünden düzen ayarlayamayınca (14 saat çalışıyordum ne yazık ki) teyzem gelip bende kaldı 2 ay ve o verdi ilaçlarını. bu tarz durumlarda destek alabileceğiniz biri olmalı. ben destek alamasaydım direkt istifayı basardım.

ayrıca çocuk istiyor musunuz? çocuk gelince evde kedi köpek istemem der misiniz? ya da evlendim kocam istemiyor ya da alerjisi varmış gibi bir durum olursa kediyi veya köpeği evden yollarım düşüncesinde olur musunuz? eğer bu tarz durumlarda kediyi köpeği evden yollama kararına varacaksanız hiç sahiplenmeyin. yuva bildikleri yerden ayrılınca gerçekten yemeden içmeden kesiliyorlar, deli gibi korkuyorlar, çok üzülüyorlar. yaşadıkları stres hastalanmalarına sebep oluyor.

temizlik konusunda takıntılı mısınız? yerleri çamaşır suyuyla silmeyi unutun. özellikle kediler bir de tüylerini yaladıkları için çok tehlikeli.

ayrıca benim enn en büyük uyarım da sigara. sigara içiyorsanız kedi köpek sahiplenmeyin. özellikle kedi diyorum yine, çünkü tüylerine yapışan tanecikleri yüzünden dil kanserine kadar gidebilen hastalıklara yakalanıyorlar. yazık hayvanlara, üstlerine siniyor resmen. benim kızımın ilk sahibi sigara içen biriydi. eve bi geldi küllük gibi kokuyor yavrum. 1 haftada 2 kez yıkadım ancak geçti. yazık cidden ya. onları o pis dumana maruz bırakmak acımasızlık.

bitkiler... çoğu bitki evcil hayvanlar için zehirli. bitkileriniz varsa araştırmanız lazım. ben çiçeksiz yeşil bitkileri severim, bir tane bitki almıştım. ancak toksik olduğu için kediler gelmeden önce anneme vermiştim.
+1
art cat chocolate
(14.10.25)
(5)

kaldırım üzeri dükkan önünde alkol tüketimi

violetsky
bonveno marketlerde alkol de satılıyor ve genelde önlerindeki kaldırıma ya da alana masa sandalya de koyuyorlar. bulunduğum yerde bir şubesinin kendi önündeki alan baya izole. dolayısıyla insanlar sosisli ve bira falan takılabiliyor. ama daha işlek cadde üzerindekilerde bu mümkün mü? yani sorumu gen
bonveno marketlerde alkol de satılıyor ve genelde önlerindeki kaldırıma ya da alana masa sandalya de koyuyorlar. bulunduğum yerde bir şubesinin kendi önündeki alan baya izole. dolayısıyla insanlar sosisli ve bira falan takılabiliyor. ama daha işlek cadde üzerindekilerde bu mümkün mü? yani sorumu genellersek, market önündeki masalarda alkol tüketilebiliyor mu? ruhsat vs sebebiyle bir yasak var mı?
0
violetsky
(13.10.25)
Kanunu maddesini bilmiyorum ama evet yasak ve market bu durumdan sorumlu olur. Masalarindan dolayı
0
artıküyeolmakistiyorum
(13.10.25)
Kanuni olarak oluru var ama sanmıyorum ki o yola girsinler. Yani bunun için iki ruhsat alınması lazım hem perakende satış hem de açık içki ruhsatı. O zaman hem satar hem de servis ederler. Ama açık içki ruhsatı almak zor ve pahalı. O nedenle aldıklarını sanmıyorum. Büyük ihtimalle yasa dışı iş yapıyorlar ama bir güvenceleri vardır herhalde.
0
loras
(14.10.25)
bir marketin kapı önüne masa koyup içeriden alınan alkolü tüketilmesine izin vermesi çok normal bir şey değil. hele hele zincir bir marketin bununla uğraşması bana anormal geldi.
0
co2s2
(14.10.25)
var tabi ki, ruhsat olmadan bunu yapamaz normalde. magaza yoneticisi ve calisanlari risk almis. biri sikayet falan etse baslari agrir.
0
bay b
(14.10.25)
Hayır ikisi farklı durum.
Perakende olarak alkollü ürün satış ruhsatı ile cafe/restaurant tarzı bir yerde alkollü ürün satışı ruhsatı farklı şeyler. İkincisinin adı içkili mekan ruhsatıdır. Yani Market ve tekelden farklı olarak servis durumu söz konusu. Ayrıca gastronımi turizm belgesi de gerekiyor hatta yanlış anımsamıyorsam eğer.

Ona bakarsanız kafasına göre her köşe başında bankta parkta vs içen insanlarda var. Bu biraz kamusal alan sorunsalı belki de.
Özetle market ruhsatını amacı dışında kullanıyor. Bu bir ihlaldir. Belediye veya valilik şikayeti ile cezaya çarpıtırılabilir.
0
ezkaza
(14.10.25)
(11)

Fotoğraf çektirdikten sonraki adamın yorumu

hain kostokk
İki kadın arkadaş özel bir etkinlikte fotoğraf çektirmek için orada bulunan bir adama fotoğraf çekme ricasında bulunuyor ve telefonu veriyorlar.Karşıdaki kişi çektikten sonra size bakarak imalı bir şekilde ‘güzel çıktınız’ yorumu yapıyor.Yanınızdaki arkadaş siz olsanız nasıl hissedersiniz? Sizce ada
İki kadın arkadaş özel bir etkinlikte fotoğraf çektirmek için orada bulunan bir adama fotoğraf çekme ricasında bulunuyor ve telefonu veriyorlar.
Karşıdaki kişi çektikten sonra size bakarak imalı bir şekilde ‘güzel çıktınız’ yorumu yapıyor.
Yanınızdaki arkadaş siz olsanız nasıl hissedersiniz? Sizce adamın bu yorumu kaba bir davranış mı?
-2
hain kostokk
(13.10.25)
Ne var bunda?
+4
Kahvedesu
(13.10.25)
@kahve
Bence de bir sorun yoktu ama arkadaşım kendi kendine farklı bir ruh haline büründü. Biraz Tavrı değişince ben de içerledim.
0
🌸hain kostokk
(13.10.25)
taciz edilmiş. normal bir durum yok.
-14
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(13.10.25)
Nasil bi ima? Fotograf cektikten sonra guzel ciktiniz demek cok normal bir sey. Yersiz ya da taciz degil.
+3
ghilleinthemist
(13.10.25)
Arkadaşın sadece sana güzel denmesine bozulmuştur.
+2
Kahvedesu
(13.10.25)
Oha ya! Bu kadınlar ile muhatap falan olmamak lazım ya. Taciz demişler bir de. Ulan nasıl bi kafa yapısı var bu kadınların?
+4
Cezcez
(13.10.25)
Ya ben neyse sildim... Yoksa 17 yillik duyuru hesabım banlanırdı. Tacizmis, aklima range rover dan laf atılinca tesekkur eden ezik genc kiz geldi.

Birkac kere boyle bir senaryo bana da denk geldi hepsinde de cektikten sonra "Cok guzel ciktiniz" dedim. Neden? Çünkü bu kadın milletinin aklında tek soru var: Acaba nasıl ciktim?

Bu medeni bir iletisimdir, türk kadini bir cogu seyden habersiz oldugu gibi iletisim olayindan da bihaber.

Burda author kardeşimizin seftalü gübün diye baslayan meshur sözünü hatırladım. Demek ben "Cok guzel ciktiniz" derken aslinda karşı taraf bu sözü geciriyormus aklindan. Vay be ne hayvan birisymisim ben. Cok gerildim, elim ayağım titriyor sinirden.
+5
duster
(13.10.25)
Bence kaba degil. İmali sekilde soyledigine gore evlenmek istemis, imasiz duz bi sekilde deseydi takilmak istedigini ifade ederdi. Oyle daha mi hos olurdu? :/
0
sey mi dostum
(14.10.25)
Bir dahakine bok gibi ciktiniz desinler arkadasiniza, olay cözülür.

Insanlar prensesin kölesi degil, gel diyecek gelecek, cek diyecek cekecek, öyle el pence divan duracak, yorum yapmadan cevresinde pervane olacak. Eger toplum icinde birinden bir sey rica ediyorsa iletisim kurmak icin ilk adimi zaten kendisi atiyordur, karsidaki insan da medeni bir sekilde belki kötü bile cikmis olsaniz olumlu bir yorum yapmis. nezaket bunu gerektirir zira.
+1
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.10.25)
not: kadınım.

kaba değil, taciz değil. gayet normal. size güzel denildiği için arkadaşınız kıskanmış.

aslında belki de çoğul konuşmuş ve ikinize de demiş olabilir.

fotoğraf çektikten sonra denir bu laf, gayet normal bence.

adam size yürümüş bile olsa zararsız bir laf, demek ki adamın güzellik algısına siz uymuşsunuz, arkadaşınız uymamış. olabilir böyle şeylere takılmamak lazım. herkesin tipi farklı sonuçta.

eğer ki bu olay çok sık oluyorsa, yani o arkadaşınızla ikiniz beraberken sürekli sadece siz dışarıdan iltifat alıyorsanız, arkadaşınızın artık tepesi atmıştır. o da olabilir.
+1
art cat chocolate
(14.10.25)
fotoyu çeken adam kendince bir iltifat etmiş, belki de flört etmeye çalışıyordu, ya da moda ve kaba tabirle size yürümeye çalışıyordu. adam kendince ince bir şey söylemiş, çok da şey etmemek lazım. alınganlık gibi biraz. Süleyman Demirel ne demişti? meseleleri mesele etmezseniz, ortada mesele kalmaz.
0
co2s2
(14.10.25)
(11)

kira sözleşmesi devredilir mi - nasıl olur

biseysorcaktim
bir kaç ay sonra evde 5inci yıl dolacak. ben o evden ayrılıyorum. evde iki kişi kalıyorduk. kontratı o evde kalan diğer kişiye vermek istiyorum. diğer kişi ile hukuki bir bağım yok. eski sevgili. 5 yıldır ödediğim kira hep piyasa koşullarındaydı. covid döneminde bile %25 değil iki-üç kat arttırdım k
bir kaç ay sonra evde 5inci yıl dolacak. ben o evden ayrılıyorum. evde iki kişi kalıyorduk.
kontratı o evde kalan diğer kişiye vermek istiyorum. diğer kişi ile hukuki bir bağım yok. eski sevgili.

5 yıldır ödediğim kira hep piyasa koşullarındaydı. covid döneminde bile %25 değil iki-üç kat arttırdım kirayı. adamın malına çökmedik, değerini verdik yani. şuan piyasanın altında belki, yılbaşı zammı ile yine normale ulaşacak.

ben evde kalmaya devam etsem yine makul ve piyasa ölçüsünde kira verirdik ama orayla bağımı koparmak istiyorum, ev sahibi bunu fırsat bilip diğer kişiden çok kira istemesin, sözleşmeyi haklarıyla devretmek istiyorum.

bu mümkün mü, pratikte nasıl işliyor süreç?
evsahibi seneden seneye kira zamanı konuşuruz sadece, başka hiç muhabbetimiz olmaz. her seferinde de fakiriz her şey pahalandı muhabbeti yapar. başka şehirde, hiç yüz-göz olmak da istemiyorum kendisi ile.
0
biseysorcaktim
(13.10.25)
Sözleşme yeni kişi adına baştan düzenleniyor aksi halde evde sevgiliniz oturduğu için ev sahibi hukuksal bi açıklık bulup başını ağrıtabilir. Ev sahibi ile isterseniz konuşabilirsiniz. Aynı koşullara sahip kalan arkadaşım adına yeni bir sözleşme yapabilir miyiz diye
0
mermaidd
(13.10.25)
eski sevgilimle aramda problemli bir durum yok. kimse kimseye kötülük yapacak değil ama artık ilişkimiz bittiği için bu tarz şeyleri de ayırmak istiyorum. bir kaç ay sonra kontrat yenilecek.

ev sahibi biraz paragöz bir insan, evde zaten yaşayan biri var, taşınmak istemiyoruz, kontrat yeniden yapılacağı için fahiş bir şey istemesinden endişe ediyorum. her şey kurala uygun olsun, sonra kimsenin başı yanmasın. o yüzden evsahibini de durumdan haberdar edeceğiz ama fırsatını bulup da kimse kimseyi kazıklamasın istiyorum.
0
🌸biseysorcaktim
(13.10.25)
@biseysorcaktim ben orada başını ağrıtabilir derken ev sahibiniz eski sevgilinizin başını ağrıtabilir demek istemiştim. cümlemde bi anlatım bozukluğu olmuş kusura bakmayın. kaldı ki kira en fazla o ay olan tüfeye göre zamlanıyor fazlasını asla talep edemez. dolayısıyla fahiş bir fiyat da talep edemez üstelik sözleşme yenileneceği için otomatikman 5 sene daha (kira artış oranı sözleşmede belirlenmişse) ev sahibinin kira tespit davası açma hakkı da yok. haliyle çok bi zam olacağını zannetmiyorum. sözleşmedeki maddelere dikkat etmek gerek
0
mermaidd
(13.10.25)
Standart sözleşmelerde kontratın devredilemeyeceği maddesi oluyor. Benimkinde var. Bir kontrol edin kontratı. Böyle ise devir söz konusu olmuyor yeni sözleşme yapmak kalıyor tek seçenek. Onda da evet teknik olarak yeni kiracı oluyor eski sevgiliniz.
+2
benim bir gizli bildiğim var
(13.10.25)
5. yıl doldugunda zaten rayiç tutara geliyor, ev sahibi yeni tutara ikna olmazsa kira tespit davası açılıyor.

10 sene de neredeyse ev sahibi kiracıyı çıkaramadıgı için en güzeli ev sahibi ile konuşup eski sevgilinin adına kira kontratosunu yapmak, burda tek handikap ev sahibi sen kefil ol diyebilir.
+2
liberal
(13.10.25)
Ev sahibinin bilgisi ve onayı olmadan sözleşmeyi ve dolayısıyla sözleşmeden doğan haklarını başkasına devredemiyorsun. Yani bu işin kanuna uygun tek yolu ev sahibiyle görüşüp onun sözleşmenin devamıyla ilgili onayını almak. Ancak ev sahibi "Hayır yeni sözleşme olsun" diyebilir ve hakkıdır.

Tabii ev sahibi tarafından bakacak olursak yeni bir 10 yıllık sözleşme yapmış olacak. Haliyle kiracı çıkmak istemediği sürece ev sahibinin kanuni gerekçe olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshedebileceği en erken tarih 5 yıldan 10 yıla çıkmış olacak. Bu anlamda ev sahibi "yok devam edelim ama kira da şu olsun" da diyebilir. Çünkü zaten @liberal'in de söylediği gibi kira tespit davası hakkı doğmuş ev sahibi için.
+1
himmet dayi
(13.10.25)
Kira sozlesmesi devredilemez. O kirtasiyeden alinan en basit sozlesmede dahi devredilemedigi yazar.
0
isminivermekistemeyensuser
(13.10.25)
Sozlesmede ikinizin adi varsa, biriniz evden ciktiginda sozlesme iptal olur. Kalan kiracinin yeni sozlesme yapmasi gerekir.

Tek yapman gereken ev sahibini arayip, x tarihinde evden ayrilacagini, ev arkadasinin kalmaya devam edecegini soylemen olur.

Gerisi ev sahibinin insiyatifinde. Isterse sozlesme iptal oldugu icin diger kisinin de cikmasini talep edebilir isterse diger kisinin kalmasi icin onunla yeni bir kontrat yapar.

Ev sahibi acisindan yeni kiraci bulmak riskli, maliyetli. Kalan sorunsuz kiraciyla devam etmesi daha mantikli.
0
thetruenorthstrongandfree1
(13.10.25)
Kira hukukuna göre alt kiracılık hakkı verilmemişse bunu asla yapamazsınız. Diğer kişi işgalci durumuna düşer ve çıkartılır. Genelde matbu bir kira sözleşmesine imza atmışsınızdır orada da alt kiracılık hakkı yoktur. Siz çıkarsanız sözleşme tamamen sona erer. Ama şunu kullanabilirsiniz ev sahipleri için beş yıl kirasını Ödemiş birisi yerine ne olduğu belirsiz yeni bir kişiyi tercih etmezler. Buradan girin sıfırdan yeni bir sözleşme yapın.
0
ground
(13.10.25)
mümkün değil.

kira sözleşmesinde sadece size kiralandığı yazar.
0
gurur
(13.10.25)
bunu en güzel ev sahibi ile konuşarak çözebilirsiniz. kira sözleşmeleri devredilemez. ancak şunu yapabilirsiniz "bir normalde bu evde iki kişi kalıyorduk en başından beri, beraber ödüyorduk, çeşitli sebeplerden dolayı ben çıkıyorum, diğer arkadaş devam edecek, bir problem olmaması adına sözleşmeyi onun üzerine geçirelim" gibi bir şey söyleseniz , ev sahibi yapabilir gibi gibi düşünüyorum.
0
co2s2
(14.10.25)
(4)

trafik kazası sonrası tazminat hk

aligunal
Bir yakınım trafik kazası geçirdi 1 yıl kadar önce. Kazada yaya olarak %75 kusurlu olduğu belirlendi. Kaza sonrası %15 engel raporu aldı. Kaza işlerini kovalayan bir hukuk bürosuyla anlaşmış. Bu hukuk bürosu sigorta şirketinin 100bin tl ödeyerek anlaşmak istediğini söylemiş.Bu rakam normal midir?
Bir yakınım trafik kazası geçirdi 1 yıl kadar önce. Kazada yaya olarak %75 kusurlu olduğu belirlendi. Kaza sonrası %15 engel raporu aldı. Kaza işlerini kovalayan bir hukuk bürosuyla anlaşmış. Bu hukuk bürosu sigorta şirketinin 100bin tl ödeyerek anlaşmak istediğini söylemiş
.
Bu rakam normal midir?
Sonuçlanmış dava için kusur oranı itirazı yapılıp tekrar değerlendirme istenebilir mi?
0
aligunal
(13.10.25)
Sonuçlanmış bir dava için yeni bir dava açamazsınız. Kesin hüküm engeli vardır. Ama anlattığınız net değil sanki kaza raporunda bu küsür belirlenmiş gibi anladım ben. Eğer öyleyse dava ile küsur oranında değiştirebilirsiniz. Verilen 100.000 TL kişinin işi yaşı gibi bazı durumlara göre değişir. %75 kusurlu olan bir yerde bu rakam düşünülebilir. Ama hasar takip firmaları bu işlerin akbabasıdır. Leş kargasıdır. Bir avukata danışın onlar sıcak parayı severler uzun vadede daha çok kazanma ihtimaliniz olabilir
0
ground
(13.10.25)
davanın sonuçlanmasından kastınız nedir? istinaf ya da temyize gittiniz mi? dava ne aşamada?

100bin lira = sigorta şirket diyor ki size "bu davadan bir şey çıkarmanız zor ama şimdi sizinle de uğraşmak istemiyorum, alın şu 100bin lirayı uzayın."
0
co2s2
(13.10.25)
muhtemelen avukat bürosunda çalışan arkadaş hesaplamıştır, karşı taraftan 150-200 +dava masraflarını alırız demiş sizin yakınınıza da 100bin tl verelim imza atın diyecekler.
yeni avukatların hasar talebi olmayan insanlardan maddi hasarlı ve yaralamalı kazalar sonrasında sigorta şirketleri ve kazaya karışan karşı tarafları yasal hak adı altında soymaya kalkma teşebbüsünden başka bir şey değil.
0
erty_ksk
(13.10.25)
Merhabalar

Kusur oranlari direkt olarak yazmıyor ama asıl kusur yakınıma verilmiş. İlk polis raporunda tüm suç yakinimdaydi. Avukatlari yüzde 75 yüzde 25 oldu mahkemeden sonra demiş.

2 ay kadar önce ceza davası sonuçlanmış herhangi bir itiraz yapılmamış.

Kafamı kurcalayan şey şu 3 arac genişliğinde trafik ışığı ve yaya geçidi olmayan bir mahalle yolunda, yokuş yukarı birine çarpmanın suçu nasıl büyük oranda yayada olabilir. Çok net olmasa da bir video kaydı var yaya yola aniden çıkmıyor aracın görüşü açık.

Yakınıma hukuk bürosu hazırladığı bir evragi imzalatmaya çalışıyor , 100bini alacağım başka talebim olmayacak gibisinden. Sadece doktora harcanan tedavi ücreti bu rakamın üzerinde giden sağlıktan kalıcı sakatlıktan bahsetmiyorum bile.
0
🌸aligunal
(14.10.25)
(18)

nerelerde asla araba süremezsiniz?

i'm gonna start a revolution from my bed
az yoğunluğu olan şehir içlerinde bile aşşırı panik oluyorum, tek yollarda birde. ya da soruyu şöyle düzelteyim en zorlandığınız yerler.
az yoğunluğu olan şehir içlerinde bile aşşırı panik oluyorum, tek yollarda birde. ya da soruyu şöyle düzelteyim en zorlandığınız yerler.
+1
i'm gonna start a revolution from my bed
(13.10.25)
arabanın gidebildiği her yerde sürerim.
0
gercekdunya
(13.10.25)
İstanbul ve genel olarak türkiye. Yollar dar, sokağa atlayan insan çok, belediyecilik ve iklim kötü.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(13.10.25)
Şarampole yuvarlanma ihtimalimin olduğu tüm yollar.
Virajlı tali yollar.
0
auroraaurora
(13.10.25)
Her yerde sürerim sürdümde ama sevmediğim yerler dar olup karşıdan kamyon falan gelip teğet geçtiğimiz yerler
0
basond
(13.10.25)
Asla araba süremediğim yer yok. Belki Tahran gibi yerlere alışması 1-2 hafta sürer. Yurt dışı sağdan/soldan direksiyonlu ülkelerde de kullandım. NY, LA gibi metropollerde de, ehliyet kasaptan alınan arap ülkelerinde de...

Altımdaki araç, yolun fiziksel ve coğrafi koşullarına uygun bir araçsa, her yerde kullanırım. Düzenli ve korkmadan araba kullanınca, kısa sürede adapte oluyorsunuz.

İlk 2-3 yıl /50bin km acemilik olabilir. Araba kullanmak roket bilimi değil. Sınırları kesin bir pratik.

Trafikte sevmediğim şeyler çok. Kural bilmeyen/takmayanlar, sağdan soldan çıkan motosikletler, kavşağı boş bırakmayı akıl etmeyenler, dar yerlerde geçmekten korkanlar, yaya geçidinde durmayanlar, kış lastiği gereken zamanda takmayanlar, magandalar, yoğun saatler vs...

Edit: Kiralık yahut emanet araç kullanıyorsam huzursuz oluyorum çok.
0
yadigar
(13.10.25)
Dümdüz gideceksem her yerde sürerim, hahah sürdüm de, kağıthanenin arka sokakları gibi hem bayır hem tek yön dar yerlerden hoşlanmıyorum tabii, stress olurum ama sürerim,
Dar ve onü uçurum gibi yerlerde dönmeye çalışmak berbat, orada arabayı bırakırım, sürmem.
0
a perfect lie
(13.10.25)
her yerde kullanırım +1 ama istanbul’da trafikli yerlere gitmektense toplu taşıma ya da yürüyebiliyorsam yürürüm. trafik kilit konumlar beni çok geriyor.
0
deartheodosia
(13.10.25)
hollanda ve isvicre bana cok karisik geldi trafik kurallari ogrenmek lazim, ceza da ceza ama. suremem demiyorum ama sikintiya sokan yer kagithane gibi yerlerden nefret, hele zemin islaksa. cogu sebep arac kaynakli oluyor kar yagiyor ama kis lastigi yok gibi, ikincisi tek serit ama cift yon yollar. beni son zamanlarda geren bi mevzu var o da gece suruculeri, ucmalari, sahildeki yarislar bir de ustune kazalari gordukce
0
ala09
(13.10.25)
en zorlandığım gece sürmek tabii ki ve genelde gece sürmemeye çalışıyorum. gece karşıdan gelen farlar çok rahatsız ediyor. ışığın az olduğu yollar da cabası. zifiri karanlık yolda da mecburiyetten sürmüşlüğüm oldu. uzun otoban yolculuklarına da sabahın köründen başlıyorum o yüzden, yolculuk en geç günbatımına kadar olsun diye. ıssız yerler de tedirgin edici olabiliyor.

bir de çok bozuk yollara girmemeye çalışırım.

detroit şehrinde de mecburiyetten araba sürmüşüm zamanında, kabus gibiydi. google maps bile ters yola girdirdi beni. kanada kurallarından sonra çok farklı gelmişti. bir de abd'de eyalete göre bazı şeyler değişebiliyor heralde. yani farklı ülke ve şehirlerde zorlanmak mümkün. trafiğin bize göre ters olduğu ülkeler de var, ingiltere, kıbrıs, hindistan gibi.
+1
ermanen
(13.10.25)
türkiye'de. süremem cünkü. ehliyeti yurtdisinda aldim. türkiye'ye geldigimde hatasiz süren adam görmedim. trafik kurallari da bir garip. 82 diye hiz siniri var. tolerans limiti icin hesap makinesi cikarman gerekiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.10.25)
Çok turistik yerlere asla arabayla girmem. Keşmekeş ve kaotik yerlere toplu taşımayla gitme taraftarıyım

Dik yokuşlardan nefret ederim, ehliyeti yeni aldığımda yağmurlu bir İstanbul gününde bebek yokuşunda trafikte kaldım elim el freninde yarım saat ecel terleri döktüm. Travmam var
+1
kullanicadi
(13.10.25)
düz vitesle trafiğe girmek istemem, işlenceye dönüyor. yoksa her türlü her yerde kullanırım.
0
co2s2
(13.10.25)
süremem değil de sürmek istemem dediklerim: dar sokaklar, aşırı yokuşlu yollar, tek gidiş gelişli virajlı şehirlerarası yollar.
0
inheritance
(13.10.25)
avrupa’nın birçok ülkesinde sürdüm, hala sürüyorum. araba sürmek kolay.

amerika’da doğu yakasında sürdüm. üstelik minivan gibi aşırı büyük ve hantal bir araç. aşırı kolay.

türkiye daha zor, özellikle istanbul ama yine de çok zor diyemem.

hiç gitmedim ama muhtemelen pakistan, hindistan, bangladeş gibi kuralın olmadığı ve yolların tuktuk’la dolu olduğu yerlerde alışması zor olur gibi düşünüyorum.

ha bir de gece karanlıkta dağ yolları, uçurum kenarları vs. sıkıntılı olabilir. sürmem zaten.
0
sir gawain
(13.10.25)
her yerde sürerim de yabancı olduğum gelişli gidişli yollarda sürmeyi pek sevmiyorum. özellikle geceleri.
0
lazpalle
(13.10.25)
Bayrampaşa sokakları.
0
baldan kaymak
(13.10.25)
Cin'den Fransa'ya bircok ulkede surdum. En zoru sanirim zamaninda Irak'ta trafik kurallari yokken zirhli land cruiser suruyordum. Belli bir kural olmadigi icin araclar, sag/sol farketmeden bos bulduklari her yerden size dogru gelebiliyorlardi. Kimsenin o zamanlarda ehliyeti oldugunu da sanmiyorum. Yine Irak'ta kum firtinasinda arac surdum. Bildigin gormeden ilerliyorsun. Ondeki aracin dortlulerini cok az gorup, tamamen kaybettigini dusun. Bu da cok zordu.

Hava olaylarini takip etmeden arac surmem bundan sonra.

2 yil once Tr'de tatildeydim. Tatil donusu Istanbul'a donerken. Sakarya nasil bir yermis bir bakalim dedik. Donel kavsaklari cok kotu kullanan, en sabirsiz, cok gereksiz korna calan surucu grubu gormedim.

Bunun disinda Kanada'da Quebec'te bir indian reserve'den bir tanidik yardimiyla vergisiz araba dolusu icki aldim. Taa Prens Edward Adasina arkadasin dugunune goturecegim. Hava durumuna hep bakarim ama yolda oldugum icin bakamadim. Donuste kar firtinasina yakalandim. Aracim o zaman Toyota Tundra. V8 motor. 5.7 litre. Yeni Nokian kar lastikleri var uzerinde. Kasa da icki dolu. Agirlik da var yani. Bundan daha iyi bir arac lastik kombinasyonu dunyada yoktur diye dusundum. 4x4 aldim. Yolda tampona kadar kar birikti. Biraz tedirgin olsam da devam ettim. Hani Star Trek'de uzay gemisi isik hizina ciktiginda geminin sagindan solundan kayan isinlar gorunurdu ya. Aynen tek gorebildigim buydu. encrypted-tbn0.gstatic.com Bu da cok zor bir arac kullanma tecrubesiydi.
+2
thetruenorthstrongandfree1
(13.10.25)
asla surmem demem hicbir yer icin.
denemedim ama trafigin ve direksiyonun ters tarafta oldugu (i.e. ingiltere) ulkeler beni tedirgin ediyor.
0
cooperr
(16.10.25)
(4)

günlük ortalama besin/gıda/yemek harcamanız

kixo
pazar gününün getirdiği can sıkıntısıyla oturdum hesapladım.proteini, yağı, karbonhidratı, vitamini, minerali şuyu buyu her şeyi tam kararında olacak şekilde bir günümün bana maliyeti 300 lira.ancak fiyat algım bir süredir bozuk olduğu için bu çok mu az mı normal mi kestiremiyorum.kira ve faturalar
pazar gününün getirdiği can sıkıntısıyla oturdum hesapladım.
proteini, yağı, karbonhidratı, vitamini, minerali şuyu buyu her şeyi tam kararında olacak şekilde bir günümün bana maliyeti 300 lira.
ancak fiyat algım bir süredir bozuk olduğu için bu çok mu az mı normal mi kestiremiyorum.
kira ve faturalar düştükten sonra kalan paramın yüzde yirmisi yapıyor.
0
kixo
(12.10.25)
keşke yaptığın hesaptaki kalemleri de yazsaydın.

ben çok uzun zamandır 3 öğün yemeyi bıraktım. 1 ya da 2 öğün yiyorum. 200-300 gram köfte ve yanına salata gibi oluyor genelde. 150 lira maksimum.
0
co2s2
(12.10.25)
300 baya azmış.
0
jelly bear
(12.10.25)
Günlük minimum 1000 tl
0
gobekliraki
(12.10.25)
Ortalama 1000 tl diyebilirim. Menüde et varsa 2000 tl yi görebiliyor.
0
runaway
(12.10.25)
(4)

Yunanistan vize başvuru süreci

kondansator
Selamlar, başvuru sürecinde e-Devletten evrak toplarken hangi kuruma ibraz dememiz gerekiyor? Kozmos mu Yunanistan İzmir Konsolosluğu mu acaba? Başvuru İzmir’den yapılıyor
Selamlar, başvuru sürecinde e-Devletten evrak toplarken hangi kuruma ibraz dememiz gerekiyor? Kozmos mu Yunanistan İzmir Konsolosluğu mu acaba? Başvuru İzmir’den yapılıyor
0
kondansator
(12.10.25)
Ben de konsolosluğa ibraz edilmesini tavsiye eden çeşitli yorumlar gördüm. Kendim tecrübe etmedim henüz.
0
matlii
(12.10.25)
yunanistan konsolosluğu diyip geçebilirsin.

çok önemli bir ayrıntı değil bu.
+2
jelly bear
(12.10.25)
en nihayetinde konsolosluğa gidecek. çok da takılacaklarını sanmıyorum.
0
co2s2
(12.10.25)
Ben yunanistan konsoloslugu da yazdim, kosmos da farkli zamanlarda. Cok fark etmedi. Konsolosluk daha mantikli ama, belgeler oraya gidiyoe +1
+1
mor oje
(12.10.25)
(4)

özel plakanın araç satışındaki durumu

tabudeviren
diyelim ki özel plaka aldım ve yıllar geçti, arabayı satmak ve başka bir şey almak istiyorum. bu durumda plakayı yeni arabaya taşıyabilir miyim? yeni aracın sıfır veya ikinci el olması durumu etkiler mi?
diyelim ki özel plaka aldım ve yıllar geçti, arabayı satmak ve başka bir şey almak istiyorum. bu durumda plakayı yeni arabaya taşıyabilir miyim? yeni aracın sıfır veya ikinci el olması durumu etkiler mi?
0
tabudeviren
(12.10.25)
taşıyabilirsiniz. aracın sıfır ya da ikinci el olması durumu etkilemez.
+1
co2s2
(12.10.25)
aracı satarken alıcının plaka değişimi yapması gerek bu şartla satmanız lazım yoksa plaka gider. bunun için de ikametin farklı bir il olması gerekir.

plaka düşünce tekrar para ödeyip üzerinize tahsis etmeniz gerekir. 2. el araç alacaksanız o plakayı alabilmeniz için alacağınız aracın ikametten farklı olması gerekir.
0
jelly bear
(12.10.25)
Tüm şartlar sağlanır ise ancak elde tutabilirsiniz. Araç başka şehre satılacak başka şehirdeki plaka başındaki şehir kodunu değiştirecek sende boşa çıkan plakayı para ile tutup yeni arabana takacaksın yoksa olmaz
0
basond
(12.10.25)
Özel plaka derken mesela adınız mahmut sizde 34 mah plakası aldınız. Bu özel plaka değildir. Satarsanız kaybolur gider. O size özel bir plakadır. Ama plakada 35 mahmut atveren yazıyorsa bu bir özel padır. Satınca plaka kaybolmaz. Ama onun da yıllık vergilerini vermeniz şartıyla.
0
ground
(12.10.25)
(11)

Kayınbabanın davranışları hakkında.

dedeminhirkasi
Er kişi niyetine…Eşimle beraber biraz borçlarımız var. Fakat bu borçlar, yeme içme, gezme tozma nedeniyle olan borç değil. Yatirim amacıyla denilebilir. Eşimin annesi 1 sene önce vefat edince eşim ve kardeşleri de annelerinden kalan fakat babalarının üzerine olan tarlayı satmak istiyorlar. Satip bol
Er kişi niyetine…
Eşimle beraber biraz borçlarımız var. Fakat bu borçlar, yeme içme, gezme tozma nedeniyle olan borç değil. Yatirim amacıyla denilebilir.
Eşimin annesi 1 sene önce vefat edince eşim ve kardeşleri de annelerinden kalan fakat babalarının üzerine olan tarlayı satmak istiyorlar. Satip boluselim, herkes kendi ihtiyacını gidersin istiyorlar. Bu toprak haricinde daha çok tarla da var ama ona bisey diyen yok. Bir kardeş hariç diğer üç kardeş satalım diyor.
Baba ve diğer kaz kafalı kardeş toprak satılır mı yaaooov diyor. Hatta tarlaların bir tanesini de eşime evlenmeden önce kredi çektirtip aldırmış.

Olabilir…. Mal benim malim değil. Borcu da adamlara sorarak yapmadım en nihayetinde, bundan eşimle ben sorumluyuz.

Benim sormak istediğim, nedense iyiden iyiye biraz bu kayınpedere tutulmaya başladım. Laz ziya gibi ulaaaan diyorum içimden, baba dedigin bencil olmaz, evlatlarına yardımcı olmaya calisir, yani iyi niyetli adim atar. Benim gördüğüm babalar bir şekilde çocuklarına maddi manevi destek oluyorlar. Olmayan, hatta çocuklarının parasını yiyen de var elbette ama belki daha az…. Sen zor gününde çocuğuna yardımcı olmayacaksın, destek olmayacaksın ne zaman duracaksın yaninda? Toprak bu kadar mı önemli bilmiyorum.
Yoksa haksızsın lan, adama tutulma, git ayağını yorganına göre uzat da derseniz tabiki başım gözüm üstüne.
0
dedeminhirkasi
(12.10.25)
"tarlayı satsak da arabayı yenilesek" seviyesindeyseniz, bencillik kesinlikle değil.

"borçların geri ödemesi yüzünden her ay içeri giriyoruz, cepten yiyoruz" seviyesindeyseniz, bencillik diyemem.

"alacaklılar kapıda, icraya verecekler" seviyesindeyseniz, bencillik diyemem ama biraz daha anlayışlı olmaları gerekir derim.
+1
co2s2
(12.10.25)
Yatırımda bir anlamda kişisel harcama. Hastalık olur, iflas olur bunun gibi nedenlerden borca batarsınız tamamda sen yatırım yapacaksın diye adam kendi yatırımlık arazisini niye satsın.
+2
my fault
(12.10.25)
Adam bu kafada olsaydi o tarla 50 kere satilmisti bugune kadar. Bu gibi tekliflere hayir diyebildigi icin su an tarla/tarlalari var.
+4
brkylmz
(12.10.25)
ya bıktım mala göz diken evlat, gelin, damatlardan. abi vermek zorunda mı? senin şu anki yatırımın neyse onun tarlası da o. sen satsana yatırım dediğin şeyi? bizimkiler yaptı bunu her eline geçeni sattılar normalde geyikten öteye geçmez fakat bizim köy öyle bir değerlendi ki, gidince otelde kalıyorlar artık. ek olarak siz miras olarak bakıyorsunuz ama adam kendi malı sanıyor muhtemelen hala. belki sıkıntı o
+4
ala09
(12.10.25)
Büyütmüş beslemiş, iş güç sahibi yapmış, evermiş, sonra da nankör damadı tarafından malına, mülküne göz dikilen biri olsam, o mülkü satıp beş yıldızlı otellerde çatır çatır yerim.

Bir daha mı geleceğim dünyaya ki nankör damada mülk bırakayım.

Yirmili yaşlarda bir karar vermiştim. Babamdan bana kalan tüm mülk çocuğumun olacak ben el sürmeyeceğim diye. Bu yaşa geldim aynı düşüncedeyim.
+2
Mirket
(12.10.25)
Toprak satılmaz, hele ki bu dönemde asla satılmamalı inancında olan kaz kafalılardanım, kazları da pek severim 🩷

Ayrıca kayın pederine kurulmaya gerek yok, sen istediğin kadar doğrusu şudur budur de, onun bugüne kadar görerek öğrendiği ve sonra yaşayarak kemikleştirdiği bir gerçeği var, bunu değiştirmek mümkün değil. Hem mecbur da değil. Herkes kendinden sorumlu, adam kaç yıl yaşayacağını bilmediği için o mülkü belki kendi güvencesi olarak görüyordur, belki gerçekten toprak satılmaz hele ki bu dönemde asla satılmamalı düşüncesindedir. Evlatlar gerçekten çok sıkışsalar gerçekten çok zor durumlar oluşsa elbet o da destek olur, yine olmak zorunda değil, yaşadığı yetiştiği şekillendiği kültür ne bilmiyoruz. Bence bunu aklından çıkarmak daha doğru. Eşin henüz ona ait olduğu ilan edilmemiş malını aklına takmamak lazım.
0
muhayyer divan
(12.10.25)
rahmetli keske serh koydurtsaydi mali mülküne, bunlar sadece cocuklarinma es hak olarak gececektir diye. kayinbaba simdi evlenip mali mülkü yeni kadina catir catir yedirir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.10.25)
eğer çok zor durumda değilseniz arazi satmayın derim, araba üretilebilen bişi, ev üretilen bişi, (kat çıkarak) ancak dünyadaki toprak alanı belli, bunların içerisinden de tarım/hayvancılığa uygun olanlar,, fabrika vs olabilecek yerler hepsi belli ve sınırlı, toprağın üretimi mümkün değil.

tabii bunda arazinin durumu önemli, 100mt kare şekilsiz bir yer ise satın gitsin birisi değerlendirir.
0
selam
(12.10.25)
baby boomer ve x kuşağının başında olan ebeveynlerimiz, mal satınca analarına sövülmüş gibi hissediyorlar. çünkü zor mal edinmişler. valla doğrusu ne bilmiyorum ama tarla takka bakılmaycaksa ve değerlenmiyecekse satılır.
0
mikahakkinen
(12.10.25)
Miras biri ölünce edinilen bir hak. Her ne kadar anne vefat ettiyse de yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla tarla resmi olarak kayınpeder üstüne ve o hala yaşıyor. Yani ortada henüz bir miras bile yok. Tarla onun, bize yanlış gelebilir ama hayatta olduğu sürece canı ne istiyorsa öyle davranabilir tarlayla ilgili. Henüz ölmemiş insanların mal mülkünün miras olarak konuşulması anlamsız.
+2
Phoebe
(12.10.25)
mecbur mu adam satmaya?

size mi soracak?

öldükten sonra istediğinizi yaparsınız. adam istese satar çatır çatır kumarda, pavyonda yer.

ne tuhaf adamlarsınız. satmayın 25 sene, sonra çok dua edersiniz.
0
gurur
(12.10.25)
(9)

Özel plaka

kararsızataletfilozofu
Yani istediğim harflerin olmasını istedim yeni araba alırken, bağış adı altında 50 bin tl para istiyorlar yoksa sırada ne plaka varsa o veriliyor.Ücret çok geldi başka yolu yok mu ücreti indirirler mi ?
Yani istediğim harflerin olmasını istedim yeni araba alırken, bağış adı altında 50 bin tl para istiyorlar yoksa sırada ne plaka varsa o veriliyor.
Ücret çok geldi başka yolu yok mu ücreti indirirler mi ?
0
kararsızataletfilozofu
(12.10.25)
güldürdün.. : )
-5
designer
(12.10.25)
İlk defa araba alıyorum ilk defa plaka alıcaktım olayı bilmiyorum bu işler hep böyle mi ? Gülünecek ne var hocam anlamadım
0
🌸kararsızataletfilozofu
(12.10.25)
Öyle öyle. Ama bence de yüksek istenmiş. Pazarlık yap.
+1
gobekliraki
(12.10.25)
arabanız hayırlı olsun, güle güle kullanın. arabayı alırken showroom'da size anahtarı takdim eden kişi o anahtarı uzun süre vermeyecek, para isteyecek, benzin alırken sizden para isteyecekler. bunlara da hazırlıklı olsun. bu arada 50 bana çok gelmedi.
+2
co2s2
(12.10.25)
plakanın güzelliğine göre fiyat artıyor. ece, cem, efe, bjk falan almak isterseniz bir araba paraı da oraya verebilirsiniz.

kelime oluşturacak gibiyse fiyat biraz düşüyor.

hiçbir anlam ifade etmeyen, sıradan denk gelse verilecek harfleri, sırf sizin isminizin kısaltması diye seçerseniz yine para isterler, en düşük tarife bu. 2023 yılında KC için 10.000 lira verdi arkadaşım. ben 2001 yılında BG için 100 milyon vermiştim (araba 10 milyardı). o yüzden sıradan harfler için arabanın değerinin %1'i verilebilir diye bir hesap yaptım kafamda.
+1
kibritsuyu
(12.10.25)
Geçen yol Ağustos'ta, Eskişehir'de pek orijinalliği olmayan bir plaka için 12.000 (en düşük sağış miktarı) istemişlerdi.
+1
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(12.10.25)
şehre plakaya göre fiyatlar çok değişken. pazarlık yapılabilir ama zor.

tanıdık olursa bedavaya bile alabilirsiniz.
+1
jelly bear
(12.10.25)
Keyfekeder isteniyor biraz brb plaka istersen 10000 iken ece plaka 200000 olabilir
+1
basond
(12.10.25)
Eskiden şöyle bir şey vardı muhtemelen devam ediyordur. Ben mesleğimi belirten bir plaka almak istemiştim bayağı pahalı demişlerdi o zaman seçmek istiyorum falan gibi bir şey söyledim. Bana bir tane eski eski püskü defter getirdiler. Oradaki plakalar boşmuş. Üşenmedim tek tek okudum bir de baktım ki soyadım Çuhadaroğlu. C U H olan bir plaka var. Hem de bedava. Gittim onu aldım. Hatchback Ford Focustu.
+2
ground
(12.10.25)
(3)

Antika pazarlarında satıcılara 2. el ürün satılabiliyor mu?

gezegen olan pluton
Yani ben satıcılara satabiliyor muyum elimdeki 2. el elektronik ürünleri, ölücülük yaparlar mı, değer mi?
Yani ben satıcılara satabiliyor muyum elimdeki 2. el elektronik ürünleri, ölücülük yaparlar mı, değer mi?
0
gezegen olan pluton
(12.10.25)
Satarsın ama adı üzerinde bit pazarı.bütün fiyatlar ölü.sahibinden i dene.
+1
duptıs
(12.10.25)
Adamların işleri bu. Satmak için almaları da lazım. Sahaflar, antikacılar, spotçular, galericiler hep bu şekil çalışır. Evet, mümkün mertebe düşük fiyata almak isterler. Birkaç tanesini gezip fiyat almanız gerekecek. Eğer talep olan, cazip bir ürünse üzmeyen fiyat teklif edebilirler. Mekan tanıdıksa, konsinye olarak satabilirsiniz. Yani "abi dükkanda dursun, şu fiyattan aşağı satma, satılırsa haber ver" dersiniz...

Onlar da ürünlerini nadirkitap, instagram, sahibinden, letgo vb. sitelerdeki hesaplarında ilana koyuyorlar. Yahut direkt satıyorlar.

Eğer sokak pazarlarını kastediyorsanız, durum yine aynı. Cazip bir ürünse, almak ister çoğu. Ölü fiyat çekerler...
0
dilemma of subscribtionability
(12.10.25)
ölücülük yapmamaları mümkün değil, işleri ucuza alıp kar ederek satmak.
0
co2s2
(12.10.25)
(6)

Hangi mobilya markası

Moonpie
Herkese iyi akşamlar, sade, şık ve sağlam mobilya için hangi markaları önerirsiniz?
Herkese iyi akşamlar, sade, şık ve sağlam mobilya için hangi markaları önerirsiniz?
-1
Moonpie
(11.10.25)
doğtaş.

istikbal, bellona ve mondi'ye kayyum atanmış sonrasında kalitesi düşmüş diye biliyorum.
-1
biraz da kitaplar bizi okusun
(12.10.25)
doğtaş
-1
co2s2
(12.10.25)
saloni
0
adivar
(12.10.25)
Vivense
-1
basond
(12.10.25)
normod
+1
kornisch
(12.10.25)
kelebek. en sade kelebek git bak anlarsın.
0
mikahakkinen
(12.10.25)
(2)

İstanbul'da toptan sevimli kırtasiye malzemeleri, toka vb. nereden bulunur

kænu
Merhaba, Özellikle böyle japonlarınki gibi sevimli, çocuklar için olan kırtasiye malzemelerini ve toka, bileklik vb. ürünleri nereden bulabiliriz? Toptan diyince tonla almayacağız tabii ellişer yüzer adet 10-15 çeşitten gibi...
Merhaba,

Özellikle böyle japonlarınki gibi sevimli, çocuklar için olan kırtasiye malzemelerini ve toka, bileklik vb. ürünleri nereden bulabiliriz? Toptan diyince tonla almayacağız tabii ellişer yüzer adet 10-15 çeşitten gibi...
0
kænu
(11.10.25)
Tahtakale'de mutlaka vardır böyle bir dükkan. Bilen arkadaşlar yazar sanırım.
0
sekizdokuzon
(11.10.25)
Tahtakale demeye gelmiştim. dükkan ismi vermek yanlış olur, zaten hepsi yan yana. gidip 3-5 dükkana girip çıkmanız gerekir. eğlenceli de oluyor.
0
co2s2
(12.10.25)
(7)

Tripod (iphone içn)

tchuck
iphone 14 pro telefonum var. köpeğimle oynarken falan video çekmek istiyorum, frizbi atarken vs. öyle kendim için content çekeceğim için yeni bir makina falan da almayacağım o yüzden iphone ile çekmek istiyorum.ama benim için çok pratik çalışan bir tripod vs. lazım. hem masanın üstüne koyabileceğim
iphone 14 pro telefonum var. köpeğimle oynarken falan video çekmek istiyorum, frizbi atarken vs. öyle kendim için content çekeceğim için yeni bir makina falan da almayacağım o yüzden iphone ile çekmek istiyorum.

ama benim için çok pratik çalışan bir tripod vs. lazım. hem masanın üstüne koyabileceğim (ayrı da olabilir) hem de dışarı çıktığımda telefonu sabitleyebileceğim falan bir tripod arıyorum.

bana ne önerebilirsiniz?
0
tchuck
(11.10.25)
bütçeniz varsa DJI Osmo Mobile 7 gimbal ile güzel işler yapabilirsiniz.

Bunun bir de 7P modeli var daha pahalı, ama o daha çok yayıncılar için.
0
galahad reloaded
(11.10.25)
@galahad, şimd ibaktım ama bu yere koymak için uygun değil snaırım? yani 1-1.5 metre yüksekliğe sabitleyemiyoruz doğru mu anlıyorum. yükselmiyor yani, sırf masa vs. üstüne koymak için galiba dimi?
0
🌸tchuck
(11.10.25)
O gimbal'ın altında vida veri var. Onu herhangi bir tripod'a bağlayabilirsiniz. eğer gimbal almadan bir telefonu bağlayabileceğiniz bir tripod ve telefon aparatı alırsanız her seferinde telefonu teraziye almak için çok uğraşırsınız, bir süre sonra sıkar, mesela arayan olur, telefonla oynayınca yine terazi bozulur falan. gimbal bir de dandik bir tripod alın geçin...
0
malheiros
(11.10.25)
bende 7p modeli var, içinde teleskopik bir selfie çubuğu var, 30-40 cm gibi açabiliyorum. bunda var mı bilmiyorum.
0
galahad reloaded
(11.10.25)
peki bunun altına cidden çok pratik bir tripod da koyamıyor muyuz en azından 80-100cm e yükselten.

www.hepsiburada.com

mesela bunun gibi falan?

osmo kendisi böyle bir ürün eki satmıyor mu? (sanrıım satmıyor aradım bulamadım)
0
🌸tchuck
(11.10.25)
@malheiros'un söylediği gibi altında bir vida yuvası var. bu yuva standarttır, alacağınız her tripoda olur ama aslında sizin sorduğunuz şöyle bir şey olsa gerek:

www.hepsiburada.com

@malheiros'un önerdiği ürün (gimbal) daha çok elde kullanım için. elinizle gezdirirken titremeleri önler ve videoların daha profesyonel görünmesini sağlar. şu video'yu izlerseniz tam ne işi yaradığını anlarsınız:

www.youtube.com
0
co2s2
(12.10.25)
bu ozmo'ya basit bir modopod falan bişey eklenmiyor mu? yine dji'ın sattığı falan dirket bununla uyumlu?

yani ben bunu 80-100cm yüksekliğinde ullanmak istesem direkt "aha şunu al" diyeceğiniz bir şey yok mudur?

bu gösteirlen tripodlar çok yer kaplıyor gibi geldi bana. daha pratik bir yöntemi var mıdır?
0
🌸tchuck
(13.10.25)
(11)

Duyuruyu daha minimalist bir versiyonda kullanamıyor muyuz?

baldan kaymak
Herşey gözüme büyük geliyor. Metin tabandan uzaklaşmış gibi.
Herşey gözüme büyük geliyor. Metin tabandan uzaklaşmış gibi.
+5
baldan kaymak
(10.10.25)
yoo proporsiyon orantılı bence renklerde güzel, bende karşı gelmiştim stil değişmesine ama alıştım
+3
eja
(10.10.25)
evet yazılar aşırı büyük ya :( bunu yazdım ama takılmadımm

stil değişikliği güzel ama yazı puntoları çok büyük
+3
art cat chocolate
(10.10.25)
ben yazıları tarayıcımda küçülttüm, o şekilde kullanıyorum.
+1
deartheodosia
(10.10.25)
yazilarin buyuk olmasinin nedeni ben, artik bu yasimda ekrani okuyamiyorum. yaslaniyoruz.
+5
compumaster
(10.10.25)
3-5 güne alışırsınız.
+1
co2s2
(10.10.25)
arkadaşlar büyük olsun ne güzel işte. niye bit kadar şeyleri okumaya çalışıp kendinize ve gözünüze eziyet ediyorsunuz? rahat rahat okuyun işte. evet biraz büyüdü ama dana gibi de değil. telefon ekranları, monitörler giderek büyürken niye içindeki yazılar aynı kalsın istiyorsunuz? onlar da büyüsün, gözlerinize eziyet olmasın.
+3
kibritsuyu
(11.10.25)
İhtiyarlar kendini hemen belli etmiş :)
Bence de bu hali gayet iyi.
0
yadigar
(11.10.25)
fontlar çok büyük değil ama satır araları fazla, belki o sebeple farklı hissettiriyordur. bir de font'ların büyüklükleri dinamik, cihaza göre farklılık gösterebilir. herkes aynı boyutta görmüyor olabilir şuan.

eğer çok rahatsızsanız, desktop (ve bazı mobil tarayıcılar) için user-style eklentileri var.
onlar ile sitenin görselinde ufak tefek değişiklikler yapmanız mümkün.

yıllar önce beta eksiduyuru vardı. bir ara açılacaktı ama sonra yıllar boyu kapalı kaldı. sanırım burası yine o proje.
0
biseysorcaktim
(11.10.25)
evet o projeyi son 3 haftada gece gündüz biraz da AI sayesinde adam ettim.
+1
compumaster
(11.10.25)
@compumaster
Bence zamanı gelmişti, iyi de oldu ellerinize sağlık.

User style gibi bir alan olsa db’de kullanıcılar kendi css stillerini kaydetseler güzel olur. Ufak tefek görsel iyileştirmeler yapılabilir.
0
biseysorcaktim
(14.10.25)
tasarımcı birileri varsa ve css üzerinde çalışmak istiyorsa benimle iletişime geçerlerse bir şeyler yapabiliriz.
0
compumaster
(14.10.25)
(4)

45.000 TL ye Eğitimci mi olmak mı yoksa 70.000 tl ye sahada satışcı mı olmak?

sonhakan
Şirkette eğitimcilik karizmatik bir iş satışcı da 40.000 + prim Prim en az 30.000 tl oluyor
Şirkette eğitimcilik karizmatik bir iş satışcı da 40.000 + prim Prim en az 30.000 tl oluyor
0
sonhakan
(10.10.25)
Bu rakamlara satış
+1
basond
(10.10.25)
satis +1
0
cooperr
(10.10.25)
245binle 270i karşılaştırıyor olsanız, gönlünüzün istediği yere gidin derdim. ama 45'le 70 arasında oran olarak çooook fark var.
0
co2s2
(10.10.25)
Bu rakamlar sonrasında değişecek mi bunu göz önünde bulundurmak lazım. Sevdiğin iş olması da önemli. Ben satış derdim
0
pembediken
(11.10.25)
(7)

Siz olsanız hangisini tercih edersiniz?

dedeminhirkasi
Yatirim amacıyla alacak olsaniz, her iki seçenekte aynı lokasyonda…A-bina bitmek üzere 5-6 aya teslim.Kira getirisi 40 bin1+14.300.000 tlBittiğinde de değeri bu fiyatlarda..B-iyi denilen bir firmaya ait kooperatif, henüz başlamadı. Yakın zamanda başlanacak. Süreç 3 sene sonra teslim.12 bloktan olusa
Yatirim amacıyla alacak olsaniz, her iki seçenekte aynı lokasyonda…
A-bina bitmek üzere 5-6 aya teslim.
Kira getirisi 40 bin
1+1
4.300.000 tl
Bittiğinde de değeri bu fiyatlarda..

B-iyi denilen bir firmaya ait kooperatif, henüz başlamadı. Yakın zamanda başlanacak. Süreç 3 sene sonra teslim.
12 bloktan olusan büyük bir proje.
2+1
5.300.000 tl
Kira getirisi 80 bin
Bittiğinde değeri 11 milyon civarı

Siz olsanız hangisini tercih ederdiniz, neden?
0
dedeminhirkasi
(10.10.25)
2.5 sene kira alamayacaksın bunun da bir maliyeti olacak. Maalesef Türkiye'de öngörülebilirliğiyle meşhur bir ülke değil bu risk de var. Firma iyi olsa bile koşullar iyi olmayabilir. ben ilkini tercih ederim her ne kadar ikincisi gönül çelse de.
+1
biravekahve
(10.10.25)
İkinci seçeneğe girdim firma battı para gitti diyebilirim benzer başka projelerdende ev aldık onlar tamamlandı.

Özetle eldeki bir kuş daldaki iki kuştan iyidir risk senin ancak firma emlak konut gibi sağlam bileyse girilir yoksa ne firmalar tek gecede battı konkordato ilan etti

Elindeki paraya göre karar ver ben hep bitmiş proje derim yoksa bu ikisinden ilki derim
+1
basond
(10.10.25)
bittiğindeki değeri derken, 3 sene sonra bugünün parasıyla 11milyon olur diyorsunuz doğru mu anlıyorum?

bu rakama nereden ulaştınız? bana çok geldi
0
co2s2
(10.10.25)
Evet bugünün parasıyla.
Yanindaki binalardaki ve sitelerdeki dairelerin fiyatları 12 milyon civarında satılık.
0
🌸dedeminhirkasi
(10.10.25)
4 milyonluk evin kira getirisinin 40bin olduğuna emin misiniz? ben çok sanmıyorum. hangi şehirde bu evler? maltepede 7 milyon satış fiyatı olan evlere 45bin kira yazıyorlar.
0
asap raki
(10.10.25)
babamin 1990'da girdigi kooperatif daireyi 2020'de teslim etti.
tr sartlarinda ben kooperatife girmem, sazan sarmalina donusebilir hizli bir sekilde.
bizim projenin bitmesinden yana bir umudumuz yoktu, tamamiyle sansa bitirdiler, imar degisti ve ayni arsa uzerinde yogunluk artti yoksa 30 sene daha beklerdik.
0
cooperr
(10.10.25)
Önceki tecrübelerim "kooperatiften koşarak kaçın! Arkanıza dahi bakmayın! Üzerine para verin hatta!!" şeklinde...
0
yadigar
(11.10.25)
(3)

kış lastiği kullanımı hakkındaki tebliğ

bay b
bu alttaki şekilde bir tebliğ zaten daha önce de yok muydu?eğer herkes için zorunluluksa araç kiralama firmalarının kış lastiğini opsiyonel sunup ek ücret istemesi usulsüz değil mi?https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2025/10/20251004-3.htm
bu alttaki şekilde bir tebliğ zaten daha önce de yok muydu?
eğer herkes için zorunluluksa araç kiralama firmalarının kış lastiğini opsiyonel sunup ek ücret istemesi usulsüz değil mi?

www.resmigazete.gov.tr
0
bay b
(10.10.25)
eskisini aramadım kıyaslamak için ama küçük bi google araması 4 aydan 5 aya çıkarıldığını söylüyor. sıfırdan yeni bir şey gelmemiş olan güncellenmiş muhtemelen.
0
konetsu
(10.10.25)
yolcu ve yük taşıyan araçlar için zorunlu, onun dışındakiler için zorunlu değil. Bu süre de 4 aydan 5 aya çıktı.
Kiralama şirketleri de zorunlu değil diye ek özellik olarak satıyorlar.
0
burfak
(10.10.25)
bu yıllardır var olan bir şey. ticari olarak kullanılan (yolcu ya da yük taşımak gibi) araçlar için geçerli. evden işe işten eve gittiğiniz kendi aracınız ya da şirket aracınız için geçerli değil.

kaldı ki çoğu kiralama firması zaten kış lastiğini fiyata dahil veriyor. en azından benim bugüne kadar kiraladığım tüm filo firmaları öyle vermişti.
0
co2s2
(10.10.25)
(12)

Pilotluk gereksiz abartılmıyor mu sizce de?

messina123
Şakasız söylüyorum 12 saat istanbul adana seferi yapan otobüs şoförünün yaptığının daha zor olduğunu düşünüyorum. Evet saygımız her mesleğe olduğu gibi pilotlara da var ama meslekleri saygı sırasına göre sıralayacak olsam doktor>mühendis>mimar>hemşire>boyacı>öğretmen>otobüs şoförü>zabıta>pilot>berbe
Şakasız söylüyorum 12 saat istanbul adana seferi yapan otobüs şoförünün yaptığının daha zor olduğunu düşünüyorum. Evet saygımız her mesleğe olduğu gibi pilotlara da var ama meslekleri saygı sırasına göre sıralayacak olsam doktor>mühendis>mimar>hemşire>boyacı>öğretmen>otobüs şoförü>zabıta>pilot>berber>eczacı=manav=kasap>bankacı>araştırma görevlisi=muhtar>kasiyer>kadın kuaförü>diyetisyen gibi bir sıralama yaparım
0
messina123
(09.10.25)
Hosteslerde çaycı zaten. Özel sektörde çalışsalar asgari ücret olacaklar.

Ama asgari ücret verdiğin birini, müşterilere karşı gülümsetemezsin. Her zaman alttan alan kişinin sen olacağına ikna edemezsin.

Ona yüksek maaş teklif edersin, hele yolculara gülümsemesin bakalım, direkt işten atarlar.

Uçak dediğin milyonlarca dolarlık taşıt. İçinde yüzlerce insan var. Hata yapma ihtimalin düşük değil hiç olmamalı. Pilotu tam olarak işe kendisini verebilmesi için büyük bir motivasyon gerek. Oda maaş işte.

Kapitalizm bu. Hatta bir araştırma vardı, insanların maaşı arttıkça verimliliği de artıyordu, işleri daha çabuk bitiriyorlardı. Kişi aynı işi yapmasına, aynı pozisyonda olmasına rağmen.

Şunu da ekleyeyim; pilot hata yaparsa, yaptığı hatayı düzeltemez. Velev ki uçağı düşürdü, paramparça etti. Firma ne yapacak milyon dolarlık uçağın faturasını pilota mı kesecek? Kesse pilot ödeyebilir mi? Mahkemeyle pilotun hayatını mahvedersin, ama uçak paramparça olduğuyla kalır.

Diğer yandan otobüs şoförünün yaptığı kazanın bedelini ödemesi daha olabilir bir şey. Otobüs şoförünün hata yapması kabul edilebilir yani
0
substituent
(09.10.25)
Aslında insanları mesleklerine göre değil de o meslekteki yetkinliklerine göre değerlendirmek lazım.
Benim için en “kutsal” meslek öğretmenlik, birini eğitiyorsun bunun kıymeti o kadar büyük ki belki ancak doktorlukla falan yarışabilir.
Ama işinde kötü olan öğretmenler yok mu vardır işte bilemiyorsun.

Pilotluk da cool bir meslek, bir de “üniforma etkisi” diye bir gerçek var, havalılar, yoksa iş olarak bilemedim şimdi.
0
mutekebbir
(09.10.25)
Birinde sorun çıkarsa uyglulanacak yönergeler kitabı tuğla kalınlığında.

Diğerinde bir satır: Sağa çek Stop et.
0
Mirket
(09.10.25)
Öeh. En zor mesleklerden biri.
0
arbre
(09.10.25)
pilotlara önyargılıyım çünkü casanova edalarında çoğu. kesinlikle abartılıyorlar. maaşları yüksek olduğu için bi grup tapıyor ve “avlamaya” çalışıyor, durum bundan ibaret.
0
deartheodosia
(09.10.25)
Hayır abartılmıyor bence.

Pilotların sürekli girmek zorunda olduğu testler ve sağlık süreçleri var. Öncesinde aldıkları eğitim birkaç sene sürüyor ki başarısız olma ihtimalleri var. Koskoca uçağı kaldırmak ve indirmek kolay değil. İşin içine çeşitli risk faktörleri de var ayrıca.

Son birkaç senedir sıklıkla yurtdışına gidebilme fırsatım oldu. Bu süreçte fark ettim; Kabin memurların da işi zor. Pilot yolcuyla pek muhattap olmuyor iş gereği. Kabin memurları iş gereği sürekli yolcuyla muhattap olmak zorunda ve yüzlerce kişiden bahsediyoruz. Hem giderken hem dönerken.

Herkes siz biz gibi anlayışlı ve yapıcı insanlar değil ki. Saçma sapan bitmeyen istekleri olan, kural tanımayan, saçma sapan garip garip nedenlerden dolayı sorun problem çıkartan nice yolcu var. Sürekli muhattap oluyorsun bu tür cins insanlarla.
0
put it in your appropriate place
(09.10.25)
"Pay to play" bir iş haline geldi.
0
runaway
(09.10.25)
Ben pilotluğun değil de havayolu sektör kurallarının artık çok gereksiz abartıldığını düşünüyorum. Yani sene 2025 oldu her sektör gelişti. Yani neden 3 saat önce havalimanında olmak zorundayız ya. Artık şartlar gelişti yani.
0
mikahakkinen
(09.10.25)
evet haklısın abartılıyor. zannedildiği kadar zor bir iş de değil ayrıca. evet dikkat gerektiriyor ve hatayı affetmiyor. bin kere en zor şartlarda uçağa indirir, ölümden döndürürsün insanları, ama bir kaza her şeyi bitirir.

türkiye'de maaşlı çalışılabilecek en yüksek getirili işlerden biri. amerika'da millet 18 yaşında girince uçuş okuluna girip pilot alıyor.

savaş pilotu olsa neyse de yolcu uçağı pilotu olmak ve bunu sürdürmek çok zor bir iş değil.
0
tabudeviren
(10.10.25)
Bazı açılardan evet abartı kısımlar var ama buna sebep gene pilotlar kimisi pilot olunca dünya kendi çevresinde dönüyor sanıyor. Lakin kurallar katı eğitimler sürekli ve sıkı başarısız olma lüksün yok.

her iş zor ama insan olan yerde her türlü saçmalık oluyor maalesef.
0
basond
(10.10.25)
otobüs şöförü daha yorucu bir iş yapıyor, o açıdan daha zorlu. pilotlar bu anlamda yorulmuyor. otopilot denen bir şey var, sürekli direksiyon sallamıyorlar.

ANCAK

1- ben bugün bir otobüsün koltuğuna oturayım, iyi kötü kullanırım. konforlu bir yolculuk olmaz, ya da çok yavaş giderim, manevra zor yaparım ama otobüsü hareket ettirmek için teorik bilgiye sahibim. her gün bindiğim arabadan hallice bir araç. ama uçak öyle değil, kokpite girdiğimizde 1500 tane düğme var, mal gibi bakarız.

2- otobüste bir problem olsa, tehlikeli bir durum olsa, frene basıyorsun duruyor. motor patlasa, kendi kendine duruyor. acil durum prosedürleri yok gibi bir şey. "frene bas, dur, araçtan in." ya da dikkatsizlik yaptığında sonuçları çok büyük olmuyor. ama uçak öyle mi? en ufak bir hatada bir kaç yüz kişi ölebilir. "frene basarsın, durur" gibi bir durum yok. karmaşık sistemlerle, ani karar vermen gerekiyor. bu yüzden herkes pilot olamıyor, bu yüzden uçaklar ticari olarak kullanılana kadar 10 yıl testten geçiyor.
+1
co2s2
(10.10.25)
Abartıldığını düşünenlerdenim.

İnsanlar kullanmayı bilmedikleri kompleks bir cihaz gördüklerinde onu anlamlandıramayınca yapılan şeyin ekstrem zor bir iş olduğu algısına düşüyorlar. 2 sene boyunca eğitimini aldığın herhangi bir aracı geri zekalı değilsen ve motor becerilerin yerindeyse kullanabilirsin. Bir de şu "sürekli eğitim alıyorlar. sürekli sınava" giriyorlar diye savunan kitle var. İyi bir mühendisin kendini güncel tutabilmesi için kendini sürekli eğitmesi ve durmadan öğrenmesi gerekiyor. Sürekli teste giriyor olmak, sürekli öğrenmek bir kriter değil. Aldıkları ücretler tamamen arz talep dengesizliğinden dolayı yüksek. Ücretli çalıştığınız kapitalist sistemde kimse sizin yetkinlikleriniz ve aldığınız sorumluluklarla ilgilenmez. Daha fazla kişi pilotluğa ilgi duysun ve arz fazlası oluşsun, bak bakalım o aldıkları ücretler ne oluyor.

Bu işin benim için tek görünen zorluğu düzensiz çalışma saatleri. Gece uykumdan uyanıp saçma saatlerde işe gitmeyi istemem şahsen. Sürekli o hayatı sürdürmek çok yorucu.
0
synesthesia
(10.10.25)
(2)

sahibinden.com dolandırıcı ilanları

runaway
Bazen kapora isteyen dolandırıcılar denk geliyor. IBAN'a para atın evi size gösterelim falan diyorlar. Bunlara para kaptıranlar illa ki vardır. Polise şikayette bir şey yapılmıyor mu bu kişilere?
Bazen kapora isteyen dolandırıcılar denk geliyor. IBAN'a para atın evi size gösterelim falan diyorlar. Bunlara para kaptıranlar illa ki vardır. Polise şikayette bir şey yapılmıyor mu bu kişilere?
0
runaway
(09.10.25)
kullandıkları IBAN'lar kendilerinin değildir.
telefon numaraları da kendilerinin değildir. sık sık da değiştiriyorlardır.

işin üzerine düşerseniz bir şeyler olabilir belki. ama çok uğraşmak gerekebilir. türkiye'de hukuk çok çok yavaş işliyor.
0
co2s2
(09.10.25)
Yeni bir şey yapmışlar, para gönder derken para iste seçenegi de var ya, abi sana para gönderdim onayla onu diyip hesaptaki parayı alıyorlar. Bir videoda izledim.

bilginize.
0
liberal
(10.10.25)
(7)

Ehliyet yenileme ile ilgili soru

orta buyuklukte bir ulkenin krali
MerhabaKısa süreliğine farklı bir şehirde yaşıyorum ikametim hala İstanbulda. Gitmişken ehliyeti de yenileyeyim diye randevu da aldım ama 1 hafta kalacağım sadece. Bu süreç içinde ehliyet gelmezse diye ehliyeti şu an bulunduğum şehire yollatma şansım var mı yoksa illa ki ikamet adresine mi yollanıyo
Merhaba

Kısa süreliğine farklı bir şehirde yaşıyorum ikametim hala İstanbulda. Gitmişken ehliyeti de yenileyeyim diye randevu da aldım ama 1 hafta kalacağım sadece. Bu süreç içinde ehliyet gelmezse diye ehliyeti şu an bulunduğum şehire yollatma şansım var mı yoksa illa ki ikamet adresine mi yollanıyor ?
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(09.10.25)
Hatırladığım kadarıyla başvuru esnasında teslimat adresi belirtebiliyorduk.
0
yadigar
(09.10.25)
farklı adres alıyor olabilirler. sormanızda fayda var. ancak ehliyet yeniletmek için illa ikamet ettiğiniz şehirden başvurmaya gerek yok diye hatırlıyorum.
0
co2s2
(09.10.25)
@yadigar annem geçenlerde yeniletti ikamet adresi demişler illa ki sanırım ama o da emin değil

@co2s2 evet, ancak istanbula gittiğim için hazır gitmişken oradan halledeyim istiyorum zira ikamet adresim istanbulda taa başka şehre gitmesin gereksiz yere bir de ekim ayı sondu sanırım (yine vazgeçmezlerse) ekim bitmeden yaptırmış olurum.
0
🌸orta buyuklukte bir ulkenin krali
(09.10.25)
benim ehliyetim de kimliğim de ikamet adresime gelmedi, iş adresimi verdim oraya geldi. ama ikisi de aynı şehirde. farklı şehre yollarlar mı bilemedim.
0
kibritsuyu
(09.10.25)
@kibritsuyu anladım neyse artık orada bi sorarım olmadı başka bi yol bulurum almak için 1 hafta içinde gelmezse. annemin ehliyeti 2 günde gönderdiler. bakıcaz artık.
0
🌸orta buyuklukte bir ulkenin krali
(09.10.25)
benim ikametim istanbulda. kimliği balıkesirde yeniledim teslimat adresi olarak da balıkesirdeki yazlığı verdim sorun olmadı.
0
inheritance
(10.10.25)
@inheritance ikamet dışında yolanabiliyor demek ki umarım bende de sorun olmaz o zaman teşekkürler.

@sivri sinek randevuyu değiştirmem mümkün değil maalesef şu an bulunduğum şehirde gitmeye vaktim yok o yüzden istanbuldan aldım rendevuyu. teşekkürler yine de.
0
🌸orta buyuklukte bir ulkenin krali
(10.10.25)
(5)

Tv tavsiyesi

damacana
Şu iki tv arasında kaldım:https://www.epey.com/televizyon/toshiba-43uv3463dt.htmlhttps://www.epey.com/televizyon/grundig-43-gju-7500-b.htmlÖncelikle bütçem 20 bin tl'ye kadar. Tv izleme amaçlı almıyorum, daha çok ps5 ile kullanılacak ve youtube, tod prime video vs izleyeceğim. Salonda daha büyük bir
Şu iki tv arasında kaldım:
www.epey.com
www.epey.com

Öncelikle bütçem 20 bin tl'ye kadar. Tv izleme amaçlı almıyorum, daha çok ps5 ile kullanılacak ve youtube, tod prime video vs izleyeceğim. Salonda daha büyük bir samsung tv var, bunu ise odama alıyorum o yüzden fazla büyük olsun istemiyorum. Samsung'un arayüzü çok ağır mesela. Bunlarda ise Grundig'te andoid arayüzü mevcut, Toshibada ise vidaa var. Hangisi iyidir akıcıdır bilemedim internette farklı birşey söylemiş. Yeri geldiğinde telefondan da kontrol etmek istediğim için android tv daha iyi olabilir diye de düşünüyorum ama android tv çok yavaş diyenler de var.
0
damacana
(09.10.25)
bu seviyede performans anlaminda cok birsey bekleme. isini gorur mu gorur. ama oled kalitesi de yok yani. her iki urun de en baslangic panel. ama odaniza aliyorsaniz yeterli yine.

ben olsam google tv li olani alirim. grundig yani. ya da alternatif baska google tv li urun bakin. play store daki her uygulamayi yukleyebilirsin uygulama cesiti cok daha fazla olur. android tv yavas da olsa uygulama var mi var. bazi uygulamalar lg de ve samsungda vidaa da olmazken google play store da hepsi var.
0
nuevo
(09.10.25)
google tv olan +1
0
kornisch
(09.10.25)
toshibayı türkiyede vestel üretiyor. grundigde arçelik üretimi. bunları alacağına google tv tlc al. annemlere aldım gerçekten fp çok iyi.
0
mikahakkinen
(09.10.25)
google tv'll olması sebebiyle Grundig
0
co2s2
(09.10.25)
şunu al seninkiler çöp
www.amazon.com.tr
+1
deepex
(09.10.25)
(5)

Alınganlık vs kuruntu/paranoya

encokbenisevinnolur
Bu ikisinin birbirinden ayrıldığı noktalar nasıl anlaşılıyor? Ya da illa uzman gözü mu gerekir?Mesela kendisine söylenilen bir şeyi, geçmişteki alakasız bir konuyla bağlantılı algılayıp üzerine alınan kişi, alıngan mıdır paranoyak mıdır, bunu ayırt etmek mümkün mü? Olaya göre mi değişir?Ya da intern
Bu ikisinin birbirinden ayrıldığı noktalar nasıl anlaşılıyor? Ya da illa uzman gözü mu gerekir?

Mesela kendisine söylenilen bir şeyi, geçmişteki alakasız bir konuyla bağlantılı algılayıp üzerine alınan kişi, alıngan mıdır paranoyak mıdır, bunu ayırt etmek mümkün mü? Olaya göre mi değişir?

Ya da internette rastladığı bir yazı paylaşım vs.'yi kendisiyle ilişkilendirip "bana diyor" diye okuyan biri ne oluyor?
0
encokbenisevinnolur
(09.10.25)
mesela biri ortaya kötü bir laf salladı, "kesin beni kastetti" düşüncesi narsistik bir düşünce aslında. narsistik kişilik demiyorum düşünce diyorum farkındaysan. özgüvensizlikten kaynaklanıyor ama aslında özünde "herkes ve her şey benle alakalı olmalı"ya bağlanıyor. bu bilgiyi bi cebe atalım.

bu düşünce biçimi kişinin gerçeklikle bağını koparmaya başladığında paranoya oluyor. yani alınganlıkta içten içe aslında öyle olmadığını, "alındığımızı" veya kendimizi fazla önemseyip gereksiz kuruntu yaptığımızı biliriz. paranoyada ise o lafın gerçekten bize söylendiğine inanırız, söyleyen kişinin de bizi küçük düşürmeyi kafasına taktığına da.
0
nolmus yani
(09.10.25)
Alınganlık azımsanmayacak kadar yanlış anlaşılan bir şey bence. Bir konuda sana söylenen şeye olumsuz veya üzülerek cevap vermen veya yanlış anlaman alınganlık değildir, konuyu farklı anlamandır, nedense alınganlık derler. Bence böyle diyenler üste çıkmak için böyle diyorlar.

Alınganlık, sana söylenmemiş bir sözü sana söylenmiş gibi algılayıp üzülmen yani üzerine alınmandır. Çoğunlukla olumsuz anlamda olur ama olumlu anlamda alınma olayı da vardır, onlara alıngan denmiyor nedense.

Kuruntuda herhangi bir tetikleyici yeter, illa birinin bir şey söylemesi gerekmez. Mesela biri dışarıdan geldi üzerinde kırmızı bir atkı vardı aynı seninkine benziyordu ve sana kıl olduğunu bildiğin biri. İçinde biri bu atkıyı gördü, yeni olduğunu fark edince başladı konuşmaya "yeni atkı almış, aynı benim atkım gibi. Benimkinin aynısını almış. Aynı renk almış. Kesin beni kıskanıyor. Bu kadar olmaz canım, hem bana sebepsiz gıcık ol hem git benimkiyle aynı atkıyı al bu ne ya..."

Bu kuruntudur işte. Çünkü asılsız bir şeye aslı varmış gibi yapışıp didiklemektir kuruntu. Halbuki o dışarıdan gelen muhtemelen senin böyle bir atkın olduğunu bilmiyor. Sen onun bu bilgiye sahip olup olmadığını bilmiyorsun, bu net. Bilmediğin konu hakkında neden olumsuz hatta kötü fikirler üretiyorsun, hem de durduk yere? Çünkü kendini ondan yana güvende hissetmiyorsun.

Paranoya olayları konuşmaları durumları çok büyüterek kötüye yormaktır. Mesela deminki dışarıdan gelen kişi seninkinin aynısı atkıyı almakla bir şekilde sana zarar vermenin peşinde diye düşünüyorsan bu paranoyadır. Ama sadece kıskanç olduğunu düşünüyorsan bu kuruntudur. Paranoya her şeyi büyük çapta kötülüklere yorma işidir. Bir ileri adımı psikopatlıktır.
0
muhayyer divan
(09.10.25)
paranoya aşırı kuşkuyla başlayıp artık hayatını devam ettiremiyecek şekilde seni meşgul eden düşünceler. alınganlık etkisi 1 2 saat sürüp geçebilecek bir şey. bunun net bir yorumu yok ancak paronaya net olarak belli olur.

internettekini bana diyor diyen bir kişinin tavrı hareketleri gözlemlenmeli uzaktan yorumla fark edilebilecek bir durum değil.
0
mikahakkinen
(09.10.25)
her gün her gün alınganlık yapıyorsa paranoyadı bence. ayda yılda bir yanlış anlama sonucu alınganlık yapıyorsa, hoşgörürsünüz, geçer gider.
0
co2s2
(09.10.25)
""Ya da internette rastladığı bir yazı paylaşım vs.'yi kendisiyle ilişkilendirip "bana diyor" diye okuyan biri ne oluyor?""

Bunu sonradan eklemişsin, ben cevap yazdığımda yoktu. Bu dediğinle ilgili şöyle bir durum var;

Normal hayatında alıngan olmadığı halde sadece bir konuda hayatla/Allah'la/Yaradan'la/vs arasında kalan bir "bana mesaj veriyor" alışkanlığı geliştirenler var, hiç de az sayılmazlar diye düşünüyorum. Spiritüellerin hayatı seyran etme, gelişmeleri olanı biteni okuma alışkanlıkları var mesela, bu okuma anlayışı çok mantıklı bir bakış açısından son derece mantıksız, hayal ürünü bir bakış açısına kadar geniş bir yelpazede gerçekleşiyor. İşte sağda solda "melek sayıları" görmek, bunu kendine mesaj olarak algılamak, ya da ne bileyim, renkler üzerinden bir anlam çıkarmak ona göre hareket etmek gibi.

Bu tarz şeyler de var ve bunlara alınganlık denebilir, ilk cevabımda bahsettiğim "konuşmalardan olumlu bir anlam çıkaranlara alımgan demiyorlar nedense" cümlesine bunlar dahil mesela.

Tamamen materyalist bir bakış açısıyla değerlendirilirse bu davranışlar paranoya veya psikopati olabilir. Ama kişilerin tamamen bilinçli ve kimseye zarar vermeden yaptıkları bir davranışsa paranoya veya psikopati olarak adlandırılamaz. İşin bu tarafı da var. Her şeye dümdüz ve %100 materyalist bakmak taraftarı değilim, insanoğlu envai üssü envai çeşit, her birinin kendine göre bir tarzı var. Her şey alınganlık olmayacağı gibi her şey illa bir şekilde adlandırılmak zorunda da değil bence.
0
muhayyer divan
(10.10.25)
(11)

Annem dikey süpürge istiyor. ne almalıyım?

xu
bir tane dikey süpürgemiz vardı 5 bin tl'ye almıştık geçen sene ama bozuldu, kendi kendine çalışıyor, şarjı hemen bitiyor filan tamire gönderdik hala aynı dengesizlikleri yapıyor.O yüzden yeni dikey süpürge istiyor daha iyi biley alayım istiyorum ama ne alayım bilmiyorum.Işığı olsun istiyor. gecede
bir tane dikey süpürgemiz vardı 5 bin tl'ye almıştık geçen sene ama bozuldu, kendi kendine çalışıyor, şarjı hemen bitiyor filan tamire gönderdik hala aynı dengesizlikleri yapıyor.

O yüzden yeni dikey süpürge istiyor daha iyi biley alayım istiyorum ama ne alayım bilmiyorum.

Işığı olsun istiyor. gecede temizlik yapıyor çünkü.. 10-15 bin civarında olabilir.

var mı tavsiyesi olan ?
0
xu
(09.10.25)
arkadaşım bosch aldı, bosch matkabı da var, aküleri bir biri ile uyumlu olsun istedi. süpürgenin ışığı var, şarj konusunda batarya alternatifi hep olacağı için bosch üzmez diye düşünüyorum.

bu arada memnun süpürgesinden, robot süpürgesi de var. bu arada matkap filan diyince erkek olduğu sanılmasın.

ama geçen sene badilerimden birisi bir markayı önermişti onun da seveni çok, sözlüğe bakıp gelicem
(bkz: #164403188)
0
hoot
(09.10.25)
ben elektrolux kullanıyordum çok memnundum taa ki akordeon borusu yırtılana kadar :( sonra motoru ve toz torbası üstte olan aldım hiç memnun değilim çünkü aşırı ağır bir kullanımı oluyor. tavsiyem haznesi aşağıda olan bir şey alın. mesela annemde dyson v8 var o herkesin bayıldığı ürün fakat o da aşırı ağır ve sağ sola hareket ediyor yani sıfırdan bisiklet öğrenmek gibi :D
0
neira
(09.10.25)
@hoot'un arkadaşıyla aynı sebepten ben de einhell aldım memnunum genel olarak ama bu fiyatlara veya az üzerine süpürge olarak performansı daha iyi olan ürünler vardır. tercih sebebim, önceliğim farklıydı. bu bana yeter dedim ve batarya kısmı karar vermemde etkili oldu...
www.amazon.com.tr
ister 2.5ah akü alırsın hafif olur ister 4ah alırsın şarjı uzun gider istersen daha büyüğünü de alırsın... istersen çoklu akü alırsın biri biter de işin yarım kalırsa diğeriyle devam edersin.
ki bunlar gömülü bataryalı modellere göre çok daha hızlı şarj oluyor.


değiştirilebilir batarya ilk önceliğimdi, gömülü bataryalı ürün sevmiyorum...
değiştirilebilir olup da bataryayı bulamayacağın veya fiyatının çok yüksek olacağı ürünler de kötü bence. mesela philips yeni modellerde değiştirilebilir ama sadece bataryası 7000 filandı son baktığımda. ve philips o modeli ne kadar süreyle üretecek? yeni seride aynı standart batarya mı olacak belirsiz... einhell/bosch vs. markalarda yıllar sonra da uygun aküleri bulma ihtimalin çok yüksek.
0
konetsu
(09.10.25)
Bu cihazlarda en güçlü modda 15 dk.dan fazla çalışan marka yok mu? bu süre çok kısa geliyor temizlik bitmeden şarj bitiyor..
0
🌸xu
(09.10.25)
Arcelik marka kullanıyoruz gayet iyi ama gideceğimiz için ev eşyalarını satıyoruz. Düşünürseniz 2. El almayı fotoğraflarını gönderebiliriz.
0
Mükü
(09.10.25)
Dyson en ucuz modeli aldım ben çok güçlü meret memnunum.
0
kararsızataletfilozofu
(09.10.25)
rowenta almıştım yıllar önce, gayet mutluydum. geçen ablama kuzenler toplanmış philips almışlar. en iyisi oymuş.
0
co2s2
(09.10.25)
Araştırmalar sonucu Samsung Jet 75E'de karar kıldık biz. 1.5/2 aylık kullanıma binaen çok memnunuz. Uzun vadede ne olur bilmiyorum.
0
yadigar
(09.10.25)
@xu ben 3+1 evi full turbo modda süpürüyorum bahsettiğim einhell süpürge ile 4ah akü takılıyken. 22dk demiş çalışma süresine 4ah ile ecoda 50dk. 8ah ile 44dk turboda 100dk ecoda çalışabiliyor. ve dediğim gibi yine çoklu batarya sistemi ile biri biterse diğer bataryaya geçip devam etme imkanı sunuyor.
0
konetsu
(09.10.25)
@xu bosch'lar normal süpürmede 45 dakika şarjı veriyor diye biliyorum. (arkadaşımın dediğine göre) ben de evi baştan sona süpürürken 45 dakika süpürüyorum yani tüm ev 45 dakika sürüyor. en üst güce göre değerlendirme, normal güç bence yeterli
0
hoot
(09.10.25)
şarjla kullanıma süresi ile ilgili : ben dikey süpürgeyi, klasik süpürge ikamesi gibi görmüyorum. yere bir şey mi döküldü, ya da bir yeri az kirli/tozlu mu gördüm, hemen dikey süpürgeyle çıtçıt süpürüyorum, o arada sağını solunu, odanın kalanını da süpürüyorum. her gün böyle bir oda süpürünce, haftalık ekstra süpürmeye gerek kalmıyor.
0
co2s2
(10.10.25)
(10)

Yeni doğan bebeğimiz için uzun vadeli getirisi yüksek en iyi yatırım nedir

su eve bi peynir alamadin diyen fare
SB. Ne önerirsiniz? Her ay aylıktan bir miktar bütçe ayırıp düzenli olarak yatırım yapacağım kızım için. Bazı arkadaşlar altın fonu falan yazıyorlar ama çok bilgim olmadığı için sizlere sormak istedim. Ne önerirsiniz, nasıl bir yatırım yapmalıyım sizce ? Her türlü öneriye açığım, zahmet eden yazan h
SB. Ne önerirsiniz? Her ay aylıktan bir miktar bütçe ayırıp düzenli olarak yatırım yapacağım kızım için. Bazı arkadaşlar altın fonu falan yazıyorlar ama çok bilgim olmadığı için sizlere sormak istedim. Ne önerirsiniz, nasıl bir yatırım yapmalıyım sizce ?
Her türlü öneriye açığım, zahmet eden yazan herkese teşekkür ederim.
0
su eve bi peynir alamadin diyen fare
(09.10.25)
yakında ben de aynısını yapmaya başlayacağım ve amerikan hisse senetleri, kripto, altın ya da gümüş fonuyla bir sepet oluşturup her ay düzenli olarak ekleme yapacağım.
0
sir gawain
(09.10.25)
en güzeli sepet yapmak, tek bir şeye bağlanmamak
0
sweetoffice
(09.10.25)
etrafımda bir kaç kişi bes yapıyor çocuklarını, bazı bankaların kampanyaları oluyor 5k gibi bir peşinatıda kendileri yatırıyorlar çocuklar için, fon takip edebiliyorsan yatırım danışmanın iyi ise düşünülebilir.
ben besi kenardaki para olarak görüyorum önem atfetmiyorum
0
eja
(09.10.25)
Bes yapin ama cocuga degil kendinize. Siz 65 yasiniza gelip emekli oldugunuzda biriken para cocugun olur.

Besin mantiksiz oldugunu soyleyen cok var altin al koseye koy diyorlar. ama problem basin sikistiginda ya da bir araba ev alacaginda o altini bozman aslinda. beste kayip vs oldugu icin dokunamiyorsun bu da birikime zorluyor. benim icin boyle en azindan.
0
nuevo
(09.10.25)
En iyisi fon diye düşünüyorum. Tefaş sitesinde fon karşılaştırma kısmında inceleyip seçebilirsiniz, ister sepet ister bir ikisine bağlı kalırsınız. En garantici yaklaşım da para piyasası fonları oluyor fon işlerinde.
0
encokbenisevinnolur
(09.10.25)
Ağaç dikin sirke kurun ekşi maya başlayın altın ve/veya gümüş alın.

Nasıl diye sormayın, hayal edin, zaten sizin olurlarınız size gel gel eder. Günde 20 lira bile kenara atmak çok fark yaratabilir. Onunla ayda bir gümüş granül alırsınız mesela.
0
muhayyer divan
(09.10.25)
Tek para birimi var. Altın! Her şey ona göre fiyatlanır. Kardeşi de gümüştür. 1000 yıldır değişmedi.
0
luluki
(09.10.25)
öncelikle bebeğiniz ömrü uzun olsun, annesiyle babasıyla mutlu bir hayat geçirsin.

uzun vadeden kastınız nedir? altın, fonlar, BES güzel seçenekler ancak bana göre açık ara en iyi yatırım arsa almaktır. 15-20 sene sonra imara açılması beklenen arsayı bugün komik paralara alırsınız. şöyle diyeyim. zamanında babam komik bir paraya (yanlış hatırlamıyorsam, bir aylık kazancından biraz fazla bir paraya) bir tarla almıştı. yıllar geçti, müteahhite verdik, 34 tane dairemiz oldu. böyle 2 tane daha arsa almıştı, birinden 5 tane villamız oldu, biri hala bekliyor. bebeğin geleceğini garantiye alırsınız. hatta kendi emekliliğinizi de garantiye alırsınız.
0
co2s2
(09.10.25)
sürekli alım olunca risk olmuyor.

abd borsası, kripto, altın, borsa alın.

her ay örneğin 10 bin mi koyacaksınız, abd borsası 3, kripto 1,5, altın 4, borsa 1,5 gibi dağıtabilirsiniz.

ama sürekli takip gerekiyor.
0
gurur
(10.10.25)
çocuğunuzun kişisel gelişimine yatırım yapın. bilingual (çift anadilli) yetiştirin. biriktireceğiniz para ile 2. dil kazandıracak bir bakıcı tutun. hayatın ilk 7 yılı için en sağlam yatırım.
0
runaway
(10.10.25)
(5)

Araba alıyorum vol2

kararsızataletfilozofu
sıfır araba almayı planlıyorum tavsiye ve önerilere açığım, daha önce hiç araba almadım muhtemelen bir daha da almam :)Volkswagen T-Cross Style dolu opsiyonlu tahmini 1.800.000 filan olacak.kredi findeks notum 1734 ( iyi seviyede )Eldeki para 500.000Araba 400.000İşbank kredi 250.000 ( 24 ay vade 17.
sıfır araba almayı planlıyorum tavsiye ve önerilere açığım, daha önce hiç araba almadım muhtemelen bir daha da almam :)
Volkswagen T-Cross Style dolu opsiyonlu tahmini 1.800.000 filan olacak.
kredi findeks notum 1734 ( iyi seviyede )

Eldeki para 500.000
Araba 400.000
İşbank kredi 250.000 ( 24 ay vade 17.000tl ödemeli )
Doğuş kredi 350.000 ( 12 ay vade 32.000tl ödemeli )
Vakıf kredi 250.000 ( 24 ay vade 21.000tl ödemeli-3ay ertelemeli )

Hesaplayınca 70 bin tl ödeme olacak maaşımda o civarda.
Kira, benzin, yemek, faturalar gibi giderleri annem halledecek.
3 ay ertelemeden dolayı da biraz maaştan para kalacak 3 ay boyunca.
ocak ayında 10-15 arası zam ve 100 bin tl ye yakın promosyon gelecek.
haziranda yine zam ve eylül gibi toplu bir para gelme ihtimali var.

Bu hesabın patlama ihtimali var mı bilmiyorum göremediğim bir şey var mı, yada başka fikir ?
Bankalar hop kardeşim ne bu tantana ne bu krediler demez diye tahmin ediyorum.

Bir sorum var aslında, 100-200 bin tl kasko-alım satım masrafı olursa;
ilave bir kredi daha çekeyim mi yoksa kredi kartıyla halledip 2-3 ay asgari ödeyip yavaş yavaş ödemek mi mantıklı ?
0
kararsızataletfilozofu
(09.10.25)
Gözden kaçan ayrıntılar,
kredileri (toplumumuz genelinde olduğu ve gelenek olduğu üzere) kurtarıcı görmen,
i.hizliresim.com
daha önce hiç aracının olmaması,
bir de son ödeme zamanında kadar hayatın getirebileceği başka olumsuz şeyleri hesaba katmamak.

Araç ilanlarına alacağımdan değil ama bazen bakarım.
sıfır aldıktan bir kaç hafta, bir kaç ay sonra satanlar oluyor. Paraya başka sebeplerden acil ihtiyacı olan kimseler mesela .

İyi düşünün ama şu halde krediye vs bulaşmadan 700-900bin aralığında ikinci el bir araç size yeter. Hem arabaları genel olarak tanıma ve tecrübe sahibi olmuş olursunuz. Arızası bile çıksa, sıfır aracın verdiği olumsuz hissi vermez.

İkinci el araçta olabildiğince sahibini tanıdığınız birinden alınmalı.
Çünkü mal sahibine benzer.
0
diyecevaplandı
(09.10.25)
kişisel tercih tabii ama bu kadar zorlanarak sıfır araba almanın finansal bir mantığını göremiyorum bu yüksek faiz ortamında. safi zarar bir işlem olur. bütçeniz kadar araba alın.
0
awlmi
(09.10.25)
bence al ayrıca sana ekstra bir taktik vereyim. örneğin 4-5 ay sonra eline bir miktar para geçti veya biriktirdin bir şekilde. fiyatları atıyorum, örneğin 100 bin tl. üstüne hemen 3 ayda ödemeli faizsiz yeni müşteriye özel 60k kredi çekiyorsun ve üstteki yüksek faizli kredilerin birini kapatıyorsun. bu şekilde yaparak daha hızlı düze çıkarsın.

kendine bir döküman hazırla her ödemeni not al 2 senelik 3 farklı krediyi daha az ödeyerek 1-1.5 seneye kapatırsın. benim örnek;
hizliresim.com
0
messina123
(09.10.25)
ben olsam bu şartlarda bu arabayı almazdım. ne olursa olsun insanın cebinde para kalması lazım.
0
co2s2
(09.10.25)
Ya şimdi bin tane senaryo kurabiliriz, biri gelir arabaya çarpar, sıfır arabaya çarptı değer kaybı istiyorum diye mahkemeyle uğraşırsınız.

Sizin boş anınıza gelir siz kaza yaparsınız, yaptığınızla kalırsınız.

Tüm bankalardan kredileri çekene kadar çektiğiniz kredilere dokunmayın. Başka banka kredi vermezse sorun olmadan iade edebilirsiniz en olmadı. Kredi çektiğiniz parayı hesaptan oynatınca iade işi kesintili oluyor
0
substituent
(09.10.25)
(6)

.h uzantılı kamera görüntüsü

kanatlı kontun müşfik öpücüğü
bir kurumun kamera görüntülerini usb ile gönderdiler fakat dosyalar .h uzantılı elimdeki bilgisayarlar kısıtlı olduğu için açamıyorum. bu uzantı normal mi hatalı mı göndermişler? nasıl açabilirim? uzantıyı manuel olarak değiştirmeyi denedim işe yaramadıteşekkürler
bir kurumun kamera görüntülerini usb ile gönderdiler fakat dosyalar .h uzantılı elimdeki bilgisayarlar kısıtlı olduğu için açamıyorum. bu uzantı normal mi hatalı mı göndermişler? nasıl açabilirim? uzantıyı manuel olarak değiştirmeyi denedim işe yaramadı

teşekkürler
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(09.10.25)
kameraların markasını sor sonra o markanın kendi çıkardığı video oynatıcı var mı diye bak, bunun dışında pcde ffmpeg varsa "ffprobe dosya.h" yapınca ffmpeg dosyayı analiz etmeye çalışır belki ordan anlarsın nası bi video dosyası olduğunu
0
nahtoderfahrung
(09.10.25)
Görüntüleri kayıt cihazından USB ye aktarırken ilgili oynatıcı programını da otomatik kaydedilmesi lazım. Daha önceden PC ye kayıtlı dosyayı USB ye aktardılar ise bu ayrıntı gözden kaçmış olabilir.

Yine de bu haliyle bilgisayarda açmak için ise bu uygulamayı kurup (ilgili dosya üstünde sağ tıkla görünür) özelliklerine bakıp fikir yürüterek başka uygulamalarda açmayı deneyin.

mediaarea.net
0
diyecevaplandı
(09.10.25)
Çok amele bir çözüm olacak ama uzantıyı .avi olarak değiştirip bir dener misiniz?
0
kibritsuyu
(09.10.25)
.h dosyası header dosyasıdır yani video değil. muhtemelen yanlış bir işlem yaptılar ondan dolayı böyle bir sorun oldu.
0
bravoteam
(09.10.25)
Dosya boyutu nedir ?
0
kimlanbu
(09.10.25)
hiç uğraşmadan dosyaları aldığınız kuruma sorun.

dosya adı ve boyutu ne bu arada?
0
co2s2
(09.10.25)
(3)

Bu sarkinin Turkce versiyonu var mi? (Gloria Estefan)

hot potato
https://www.youtube.com/watch?v=5SXX-pWzOY8Sanki 90larda yapilmis gibi geliyor Turkce sozlerle. Boyle Seden Gurel falan belki? Veya unutulmus basla bir sarkici.
www.youtube.com

Sanki 90larda yapilmis gibi geliyor Turkce sozlerle. Boyle Seden Gurel falan belki? Veya unutulmus basla bir sarkici.
0
hot potato
(08.10.25)
dinlemeyi kaçırmadıysam türkçe versiyonu (aranjman) yok. zaten yapması da çok zor. çok hareketli ve çok hızlı sözleri var. cesaret bile edememişlerdir. ajda pekkanıın palavra veya her yerde kar var şarkıları gibi yavaş ve az sözleri olan şarkılar tercih edilir genelde. ama müziğin bir kısmı kullanılmış olması kuvvetle muhtemel.
0
ground
(09.10.25)
türkçesi yok. hülya avşar show'da bi kere dans etmişti bu şarkıda hülya avşar belki onu hatırlıyor olabilirsin.
0
sozluk abisi
(09.10.25)
benim bildiğim yok. en azından ünlenmiş bir şarkı, ya da ünlü biri tarafından söylenmiş bir şarkı yok.
0
co2s2
(09.10.25)
(11)

Aylar sonra date'e çıkıyorum, ne öneriyorsunuz?

sekizdokuzon
Kendim gibi mi olayım?Teşekkürler.
Kendim gibi mi olayım?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(08.10.25)
"Hayır, biraz cilve yap. Arada dudaklarını ısır karşısında."
-1
i'm gonna start a revolution from my bed
(08.10.25)
Karşı tarafın dudaklarını ısırsam jdksl düz adamım
0
🌸sekizdokuzon
(08.10.25)
kendin gibi olmaya çalış. bu zaten başlı başına zor bir şey. becerebildiğin müddetçe başarılısın.
0
fyodor fyodorovic
(08.10.25)
Sevişme ihtimali var mı
0
benaslindayohum
(08.10.25)
O zaman bakımını yap:)
0
benaslindayohum
(08.10.25)
Düz adamsan kendin olmaktan başka çaren yok ki zaten...
0
muhayyer divan
(09.10.25)
Nasıl geçti? Güncelle bizi
0
kullanicadi
(09.10.25)
Adam bir tık cahildi, arkadaş olduk.
0
🌸sekizdokuzon
(09.10.25)
gabar dağının zirvesinde, mum ışığında romantik bir yemek canlandı gözümün önünde
0
bobinhoo
(09.10.25)
öneri yok, ne gerekiyorsa kendiliginden gelir o islerde :)
0
sweetoffice
(09.10.25)
arkadaş olmak nedir ya?!
0
co2s2
(09.10.25)
(3)

İPad ekran nasıl sabitlenir

darkwizard
Merhaba İPad üzerine kâğıt koyarak bir çizim taslağı çizmem gerek ama ekrana kalemle çizmeye başlayınca ekran sağa sola vb oynuyor nasıl laptop gibi sabitleyebilirim.
Merhaba İPad üzerine kâğıt koyarak bir çizim taslağı çizmem gerek ama ekrana kalemle çizmeye başlayınca ekran sağa sola vb oynuyor nasıl laptop gibi sabitleyebilirim.
0
darkwizard
(08.10.25)
duvar kağıdı yapın, ekranı kitleyin, tekrar açar gibi yapın ama açmayın. kilit ekranında kalsın.
0
co2s2
(08.10.25)
Hocam denedim ama olmuyor yani kilit ekranı hemen kararıyor
0
🌸darkwizard
(08.10.25)
google'a sordum, guided access diye bir şey varmış. iPad'deki bazı fonksiyonları o anlık kısıtlıyormuş. mesela ekrana dokunmak gibi. bunu arayın, nasıl yapıldığını bulun, işinizi çözecek.
0
co2s2
(08.10.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.