sevgili lyricfinder lar ne yaptıysam bulamadım şu şarkıyı bugün c/a da gezerken duydum çok da gürütülüydü ortam.

içinde round round round geçiyor baya tell me / call me kısımları da var böyle ince sesli uzun bir aaaa lama da vardır.

sanırım alternatif rock tı türü de.


bir el atsanız?

yardim ahali soru baslikta :)

Allah uzun omur versin mazallah olurda elizabeth olurde charles kral olursa queen-> king donusumumu olacak? Ya da elizabeth ten de once king miydi?

Amin

sözlükte hakkında "yazarin son 1o gun icerisinde entry girdigi en yakin tarihi secer ve bu entry'lerin karakter sayilarinin ortalamasini alir." denmiş.

ben bu acıklamadan hic bir sey anlamadım. son 10 gün içinde entry girdiğim en yakın tarih dün diyelim ne olacak:)

Merhabalar. İnterneti daha iyi bir yer yapmak için ne yapabiliriz? Bütün fikirlere açığım..

arkadaşlar merhaba,

slr fotoğraf makinesi bakıyorum. ebay gayet uygun türkiyedeki fiyatlara göre.

ama tabi gümrük vs epey sıkıntılı. oradan böyle bi ürün getiren var mı? yorumlar öneriler nedir ?

cnntürkte yayınlanan frozen planet-kutuplar atlası belgeselinin orijinal dvdsi türkiye'de satılıyor mu? gören bilen var mı, nereden alabiliriz? tşk.

buradan, florida'ya mı orlando'ya mı ne bir uçak gidiyor diyelim ankara'dan. önce almanya'da, sonra da doğu amerika'da bir yerde aktarma yapıyor yani toplamda üç uçak kullanılıyor. biletler de 8 ay önceden alınıyor.

3 ay kalınacağı için de, dönüş bileti de 11 ay önceden alınmış oluyor.

şimdi, dönüş biletine 11 ay var daha alındığı günden itibaren. ben aldıktan 3 ay sonra, yani daha 8 ay varken bu dönüş biletini 1 ay falan erkene almak istersem, ne kadar ücret talep ederler ?

hangi şirket bilmiyorum ama tahmini bir rakam vardır mutlaka. yani öyle uçuşa 1-2 gün ya da 1-2 ay kala değil. 11 ay önceden alınmış bilet, 3 ay geçtikten sonra biraz erkene almak istedik diyelim.

"olur mu lan 3 uçak değişcek" falan diye çok para mı alırlar ? tahmin falan ?

saçma bir soru oldu ama gerçekten cevabına ihtiyacım var. çok teşekkür ederim. =)

edit: havayolu lufthansa. 400 lira gibi saçma bir rakam istenir mi 8 ay önceden ?

fotografa çok meraklı biri olarak dijital klasik makinamla tatmin olmuyorum. Slr fiyatları fazla. Kullanılmış analog zenit-canon vs. ucuz makina alabilir miyim? Nereden? Iso vb değerlerle oynamayı bilmeyen biri olarak kullanabilir miyim?

dün gece bu takıldı aklıma? acaba biraz spor falan yapsam fitleşeyim derken damacana gibi mi olurum? kilo 58(50 kiloluk adamdan daha sıska görünüyorum yalnız nedense); kafa kocaman..

1 den fazla fotoğrafı seçip mail atamıyormuyuz?

bir yazarın tüm başucu eserleri görülebiliyor mu?

Diyelim 15-16. yy anadolu topraklarına gittik. İnsanlarla, halkla, köylülerle filan anlaşabilir miyiz? Sarayda durumlar nasıl olur? Fatih ile karşılıklı konuşabilir miydik? Veya Kanuni'nin günlük kullandığı dil nasıldı, bizim için anlaşılabilir midir?

Bu şekilde en erken hangi tarihe gidebiliriz? Göktürkler ile hiç mi anlaşamazdık? Veya şu anki diğer Türki dilleri konuşanlar için durum ne olurdu? Örneğin şimdiki Uygur Türkleri Uygur devletine gitseler anlaşabilirler mi?

ekşisözlükte araştırdım ama millet cebinde paralarla mı geziyor anlamıyorum. Bu riske değer mi? Kredi kartından harcasam ya da bittikçe atm'den çeksem, geri döndüğümde banka evime bir bardak soğuk su yollar mı? Geçen sene atm'den çektim biraz, oturup hesaplamadım ama baya iyi komisyon verdim sanki. Kredi kartıyla ödesem çoğunluğu durum aynı mıdır?

Herhangi tavsiyesi olan var mıdır?

10 gün ingiltere olacak benim için. şimdi 10 kişilik hosteller falan var. özel odam da yok. şimdi o kadar yol, o kadar para cepte. öğrenciyiz, deli gibi biriktirdik.

özet: yaşadığım rahatsızlık sürecisini, bir ara iyileştiğim dönemi detaylı anlattım. burun eti büyümesi suratımda rahatsızlık yaratıyor, bir ara ilaç kullandım iyileşir gibi oldu ama şimdi yine kötüyüm. ok ile işaretlenen paragraftan devam edebilirsiniz... vakit varsa hepsini okuyun...

----hikaye kısmı----

nereden başlanır bilmiyorum. yaklaşık 6 senedir bu illeti çekiyorum. yüzümün sağ tarafında bir ağırlık var. gözümün çevresinde, yanaklarımdan kulaklarıma doğru, boynuma hatta omzuma varan bir rahatsızlık hissi... giydiğim kıyafetin yakası boynumun sağ tarafını rahatsız ediyor mesela. batıyor gibi ama değil. suratımın sağ tarafında hep bir ağırlık var.

ben bunun sebebini uzun süre farkedemedim. burnumun tıkalı olduğunu biliyordum. zaman zaman kulak burun boğaz'a gittiysem de verilen ilaçlar benim de düzensiz kullanmam hatta belki de kullanmamam sonucunda herhangi bir etki yapmadı. okul vs. gibi şeylerden dolayı çok meşgul olduğum dönemlerde beni çok rahatsız etmeyen bu durum, meşgalesiz kaldığım zamanlarda kendimi dinlememle zaman zaman çok rahatsızlık verdi. bir şekilde işe güce devam ettiğimden, biraz da korkutuğumdan bu durumun sebebini çok araştırmadım. doktora da fazla gitmedim.

ama bundan yaklaşık 5 ay önce bu durum canıma tak etti. bir şekilde çözmeliydim. kulak-burun-boğaz doktoru burun etinde büyüme var dedi. önce verilen spreyi(rinoclenil) kullanmaya başladım. 4 gün sonra uyumaya yakın birşeylerin farklı olduğunu ufaktan hissetmiştim. uyandığımda ise yeni doğmuş bir bebek gibiydim. gerçek olamayacak kadar güzel bir durumla karşılaştım. burnum tamamen açılmıştı ve yüzümdeki o ağırlık yok olmuştu. o zaman durumun tamamen burun tıkanıklığı ile ilgili olduğu sonucuna vardım. o etki ertesi gün geçti, eski halime döndüm. rinoclenil'i 25 gün kadar kullandım ama daha sonrasında fayda etmedi.

daha sonra başka bir kbb doktoruna gittim. burnuma kamera soktu ve o devasa eti gördüm. gerçekten burnun sağ deliğini komple tıkamış(bu arada tıkanıklık değişiyor ama çoğunlukla sağ tarafta). bu doktor avamys yazdı, bir de bunu dene diyerekten. onu da belli bir süre kullandıktan burnumu tam açmasa da yüzümdeki ağırlığı söküp atmıştı. çok ama çok hafiflemiştim...

2 kutu avamys bitirdim, daha sonra bir mallık sonucu ilacı 2 gün kullanmadım. burun tekrar eski(kötü) haline döndü. 17 gündür yeni avamys'e başladım ama aynı etkiyi yakayalamadım. (burada önemli bir nokta, ilk avamys'in bana ne zaman olumlu etki ettiğini hatırlamıyorum. yani belki daha vardır etki etmesine)...

----hikaye kısmı----



-----> yani iyileştikten sonra şu an eski(kötü) halime geri döndüm. bu durumda vakit geçirmeye başlayınca günler geçmez oldu. yeri geliyor sürekli uyuyorum. sürekli evdeyim. kafaya inanılmaz taktım bu durumu. bana avamys'i yazan doktor ilaç etki etmezse radyofrekans yapacağını söylemişti, bunun üzerine geçen salı radyofrekans tedavisi oldum. şu ana kadar bir iyileşme olmadı. doktor da daha ilk 10 gün iyileşme beklememem gerektiğini söylemişti zaten. bu arada tedaviyi florance nightingale'de oldum. doktor tanıdık. çok ilgileniyor. 2 kez kontrole gittim. bu arada merak eden varsa doktor tanıdık olduğu için para falan almadı.

her neyse, ben şimdi bu durumu inanılmaz kafaya taktım. gerçekten sabredemez oldum. dediğim gibi sabah uyanıyorum, kahvaltı yapıp bir daha uyuyorum mesela. sabah kalktığımdan akşam yatana kadar bu durumu düşünüp kendimi yiyorum. o yaşadığım hafiflik duygusundan sonra bu durumu kabullenemiyorum. yaptığım hiçbir şeyden zevk alamıyorum.

durumu kabullenemedim dedim ya... mesela kitap okurken veya ders çalışırken eskiden de(yani bu ilaçlar olumlu etki yapmadan önce) bunalırdım. ayrı bir efor sarfederdim resmen. kafamda resmen bir ağırlık var. bazen bu rahatsızlığı hissetmemek için dudaklarımı falan sıkıyorum. ama bu "hafifleme dönemi"ni kaybettikten sonra öyle bir huysuzum ki elime kitap alıp okuyamıyorum. eskiden bunaldığımın 2 katı bunalıyorum. okuduğumdan hiçbir zevk alamıyorum...

o hafifleme dönemi dediğim zamanda şunu düşündüm: ben bu kadar sene nasıl yaşamışım? nasıl bunca sene okul okumuşum? bu durumu lisenin sonlarına yakın bir zamandan beri çekiyorum. yani öss vs. bir sürü sınav atlattım. üniversite neredeyse bitecek(itü maden müh. bu arada). yani öyle üstdüzey bir başarıdan bahsetmiyorum da "ben nasıl yaşamışım da 4 sene okula gidip gelmişim üstüne bu kadar da sınav vermişim?" diye düşündüm. şu an mesela açıp bir sayfa kitap okuyasım yok. gerçekten yüzümdeki bu ağırlıkla başardıklarımı nasıl başardığımı anlamadım.

durum böyle. şu an bir iyileşsem diyorum neler yapıcam. sahile gidip serinlikte uzanacağım, ama yok... mesela hatırlayan varsa geçenlerde sultanahmet'e gidip turistlerle konuşuyoruz diye bir duyuru açmıştım. en çok sevdiğim şeylerden ve bana çok fayda getiren birşey olmasına rağmen zerre gidesim yok. gidemiyorum ya çok kötü birşey. gerçekten çok üzülüyorum. yani çılgınlar gibi gitmek istiyorum ama kendimi iyi hissetmiyorum, ah bir iyileşsem diyorum...

bir de bu durumdan dolayı çabuk öfkeleniyorum. en ufak bir şeye tahammülüm yok. evde kardeşime falan bağırıyorum.

sürekli kendimle başbaşa kaldığımdan ve bu konuyu her dakika düşündüğümden, ben olayı psikolojik olarak da büyütüyorum gibime geliyor.

şimdi bende bir acelecilik var. ilaçlar etki etmeden önceki yaklaşık 5 senelik dönemde biraz bu duruma alışmıştım veya kabullenmiştim, her neyse. ama şimdi, hemen iyileşmek istiyorum. son günlerde ancak kendimi frenledim. doktorun da dediği gibi biraz sabretmem lazım diyorum kendime. ayriyetten apayrı bir ruh haliyle ya hiç iyileşemezsem, ya hep bu şekilde yaşamak zorunda kalırsam diyorum. ve bundan gerçekten bazen korkuyorum. kafayı yiyebilirim. kafayı yemekten de korkuyorum. resmen iyileşmek için herşeye razıyım. birisi beni iyileştirsin, herşeyimi alsın diyorum. (zenginlikle uzaktan yakından alakam yok da ruh halimi anlayın diye diyorum)

bunca yazıyı biraz içimi dökmek, biraz da tavsiye, moral, işin içinde olan varsa teknik, medikal bilgi istemek için yazdım.

aranıza 3 gün önce katıldım gerçi tam katıldım mı onu da bilmiyorum. şuan ekşistats'daki profilime baktığımda nesil başlığında n/a yazıyor. şuan ben yazar mıyım? yoksa başka bir şey miyim? kaçırdığım bir şeyler var mı?

eskiden 3. rakamlı olan profil numarasıydı simdi onu gizlemişler napıcaz?

şimdi benim bi fikrim var. bi fikrimi hayata geçirmeden önce patent almamı önerdiler. patent nasıl alınır la?
adamları karşına alıp fikrini mi anlatırsın... yoksa tüm ayrıntılarıyla projeyi hazırlayıp götürür gösterir misin...

nedir aga olay tam olarak?
masrafı neye göre değişir?

Ekşi sözlükte şunu da okumadan geçme dediğiniz başlıklar nelerdir?

malum sözlük 13. yılında pek çok başlıkta içinde kaybolacağınız kadar entry var. ben bunları okumaya başladım mı, ki eğer vaktim bolsa hepsini okumaya çalışıyorum.

her zaman yapamayacağım bu durumdan "bir başlıkta aldığı şükela sayısına göre sıralanmış entryleri görebileceğim bir uygulama" ile kurtulabileceğimi düşünüyorum.

not: belki böyle bir şey var benim haberim yok.

sözlükte zaman aralığı vererek arama yapabiliyor muyuz? "şu tarihler arasında içinde şu kelimeler geçen başlıklar" gibi..

Ben küçük ürünlerin, lightbox’da makro fotoğraflarını çekiyorum, tamamen hobi amaçlı bazı projelerim için. Çektiğim objeler genelde minik şişeler, kavanoz gibi şeyler, aksesuarlar. Profesyonel fotoğrafçılıktan anlamam, ama beyaz zeminde arkası tertemiz resimler çekebildiğim, makro modu işimi gören bir Canon s2’im vardı ve şimdi artık öldü. Ben şimdi nasıl bir makine alayım? Böyle temiz alanlarda makro fotoğraflarım güzel çıksın, bunun dışında da belki sokakta üç-beş resim çekerim. DSLR almama gerek var mı? DSLR alıp AUTO modu dışında kullanmayacaksam para vermem anlamsız olmaz mı? Yoksa kesenin ağzını açmışken öyle mi yapsam, naapsam? Makine önerileri verebilirseniz süper olur. Kompakt bir makine alırsam üst sınırım 800TL, DSLR tarzı birşeyler içinse max 1500TL.

"başlık ara" da herhangi birşey arattıgımda eger aradıgım şey hakkında herhangi bir entry yoksa sayfa ekşisözlük görünümünden çıkıp bir arama moturu görünümüne giriyor ve bu yüzden geçen haftadan beri laptopumdan (acaba ip'm ile ilgili bir sıkıntı mı var?)yeni başlık açamıyorum. ilk zamanlarda moderasyondan bir ceza yediğimi düşündüm ancak başkaca herhangi bir kısıtlama yaşamıyorum. söz konusu açılan sayfada şu yazıyor,

"whoops! the page could not be found. try giving it another chance below"

bu konuda bir fikri olan?

şişenin 30 ml'si falan boş tahminen. arkadaşım uçakla bunu götürebilir mi amerika'ya ?

çok teşekkürler.

simdi filmi izlemis ve sevmis birisiyim ama oyle herseyini incik cincik bilmiyorum.

-----spoiler-----

simdi biz insanalr aslinda makinelerin kolesiyiz ya. bize bu bilgisayar programi matrixi yazmislar onun icinde dusunsel olarak yasiyoruz. ama aslinda bedenimiz gercek dunyada tarlalarda tutuluyor. iste biz simdi matrix aleminde evlenip coluk cocuk yapiyoruz. peki o sanal alemde yaptigimiz cocuklar gercek dunya'da da hayata geliyorlar mi? geliyorlarsa nasil geliyorlar? sonucta butun omrumuzu kapsulumuzde bir sivinin icinde geciriyoruz. gercek dunya'da o pil gorevi goren bizler oluyor muyuz yaslanarak?? makineler yapay olarak uretiyolarmi bizi spermlerimizi yumurtalarimiz kullanarak?? ee eger uruyorsak gercek dunyada dogan cocugumuz matrixteki cocugumuz ile ayni mi? ayni senkronda mi uretiyorlar??

bu konuyu hic bilmiyorum , cevap atanlara simdiden tesekkurler.

selamlar.. pegasus'un muhteşem rötarından sonra aklıma şu sorular takıldı: bir uçak o veya bu sebepten süresiz rötar yapabilir mi? hastası var işi gücü olanı var.. bi ayran verip geçiştirilir mi 3 saatlik rötar? operasyonel sebepler diye bi zırva olabilir mi? yok mudur yolcu hakları, bi prosedür vs?

kitapyurdundan 45,58 TL lik alışveriş yaptım, sitenin teknik yapısına güvenmediğim için ödemeyi paypal ile yaptım paypal da 45,58 TL i gördüm onayı bastım lakin paypala bağlı garanti bankası kredi kartımdan "46.63" çekildi. allah allah kontesi kim öptü?

Ipad için kart okuyucular satılıyor..şarj girişinden takılarak hafıza kartını okuyormuş..var mı kullananınız

Büyük boy bavullar 23 kg alır mı aceba almaz mı aceba

Merabayin Ara Gulerler. Simdi ben oldum olasi hayvani bir foto makinesi alayim, sumugu akan cocuk, kapi esiginde oturan dede cekeyim hevesindeyim. Ancak para olmadigindan makine alma hayallerine girmedim hic, cep telefoni kamerasi + instagram ile takildim. Simdi param var anliyor musun? Ama nette baktim hemen kezban gibi dslr makineye atlamayin slr ile baslayin bilmem ne bilmem ne ahkamlar kesilmis! Ben ne alayim nasil baslayayim bu ise? Baslangic icin hangi makine alinmalidir? Sevgiler....

Edit: aklimdaki makine nikon coolpix p510 slr olarak. Dslr icin ise canon eos rebel t3 diyorum.

Anlamadım bir türlü. Yani espri olsun diye mi yapılıyor.

Arkadaşlar merhaba,

yıldırım çarpıp süper zeka olan adamın filmi vardı. ansiklopedileri ezperlemiş, albino ve kel görünüşlü.

acaba karşıtırıyor muyum?

teşekkürler

Ne zaman gelir bu sıra bana sizce?

Sevgili dostlar;

Bir kişiden elden para vermek kaydıyla ürün alacağım.Elimde yaklaşık 800 sterlin var.bu parayı merkez bankasının döviz kuruna göre hesap edip direk sterlin mi ödeyeyim?

Yoksa döviz bürolarında mı TL'ye çevireyim?(böyle olursa 800 sterlini satmakta sorun yaşarmıyım.Döviz bürosu kasamda para yok der mi? )

Son seçenek olarak; (kendi banka hesaplarımda döviz hesabı yok) ama başka bir şekilde bankada TL'ye çevirme ihtimalim var mı?

Hangi seçenek bana daha kârlı gelecektir?

ekşisözlük yazarlığımda nesil N\A gözüküyor, aynı şekilde karma da öyle. Nedir bu? nesil kendiliğinden gelir mi? aralık 2011'de üye oldum.

şimdiden teşekkürler!

Resimlerdeki hard diskimin devresi yandı. Böyle hard disk devreleri satan yerler var mı? Bu diskten satan bir yer ya da ikinci el satan bulursam daha da iyi olacak? Sadece devresi lazım bana.

Herkese selamlar,

Bir suredir aklimda vardi boyle bir sey, Serabetan'in duyurusunu (git: 374891) gorunce bi konusunu acayim istedim. Ilgilenenler ile ustune konusur, tartisiriz.

Malum azimsanmayacak sayida sozluk yazari yurtdisinda yasiyor. Amerika'da 1150 kisi varmis misal. Avrupa'da ise sadece Almanya/Ingiltere/Fransa'da yasayanlarimizin sayisi 1000'i geciyor. Tabi bunlarin kaci aktif olarak sozlukte takiliyor, aralarindan da kaci boyle bir fikre ilgi duyar orasini simdiden kestirmek guc ama yine de denemeye deger gibi geldi.

Aklimdan gecen ise su; Sub-etha'da bir veritabani olustursak, katilmak isteyen yazarlar ulke/eyalet/sehir bilgilerini detaylar kisiye bagli olmak uzere belirli bir formatta bu veritabanina aktarsa. Bunun yaninda opsiyonel olarak atiyorum statu(ogrenci/calisan), yas vb. kriterler de eklenebilir. Isteyen e-mail adresini birakir, isteyene sozluk uzerinden ulasilir. Bu veritabanina ozel bir mesaj/forum da yaratilabilir. Boyle bir seye kalkisilacak olursa bu tur detaylar uzerine ayrica kafa yorulur zaten.

Peki bu tur bir olusumun ne gibi faydalari olabilir?

* Her seyden once ayni ulkede/sehirde yasayan sozluk yazarlarinin birbirinden haberi olur.

* Bir sehir hakkinda orada yasayan/yasamis kisilerden fikir alinmak istenildiginde buraya gelip "Londra'da yasayan var mi?" diye duyuru acmak veya sozlukte Londra ile ilgili basliklara bakip orada kim yasiyor/yasamis kestirmeye calismak yerine veritabanina girip dogrudan orada yasayan kisiler bulunabilir.

* Yurtdisinda duzenlenen zirvelerin daha bol katilimli olmasina, daha geleneksel bir hale getirilmesine on ayak olabilir.

* Is/tatil vb. nedenlerle gidilecek yerlerdeki kisilerle onceden irtibata gecilip isteyen ve uygun olanlar ile mini zirve duzenlenebilir. Agirlayan konumundaki kisi diledigi takdirde gelenleri gezdirebilir. Burada donem donem goruyoruz "Su tarihlerde suraya geliyorum, o civarda yasayan ve musait olan varsa paslasabiliriz." gibisinden duyurulari, ki ben de zamaninda buna benzer bi duyuru acmistim.

* Bu olusum tercihe bagli olarak coachsurfing niyetine de kullanilabilir. Sozluk yazarligi bir nevi referans olarak gorulur, isteyen istedigini agirlar. Hostellere gidecek para yemeye, icmeye, alisverise gider.

Birkac yildir yurtdisinda yasayan, arada bir ulke/sehir degistiren ve is gezilerine cikan biri olarak bazen boyle bir olusum olsa idi fena olmazdi diye dusunuyorum.

Ne dersiniz, boyle bir sey yapilsa ilginizi ceker mi, katilir misiniz?

Modlardan ricam, birkac gun ustte kalabilir mi? Tesekkurler.

merhaba, sadece ipad değil, konuşma özelliği olmayıp 3g özelliği olan cihazları da pasaportla işletmek gerekiyor mu?

ne yaptıysam olmadı. bir türlü kilo veremiyorum. yeterince hareket ettiğimi düşünüyorum. yediklerime dikkat ediyorum aslında. kepekli ekmek yiyorum. yemeğin yanında bir dilim ekmek yiyorum sadece. acaba ara öğünlerde yediğim abur cuburlardan mı oluyor bilmiyorum. hele o mekik hiç bir işe yaramadı. hiç bir etkisini görmedim. erkeğim, 165 cm 75 kiloyum. 10 kilo vermek istiyorum. ne yapmalı sizce?

en bi sessiz çalışan, iyi de çeken elektrik süpürgesi hangisi? sağlam bişe arıyoruz.. teşekkürler. ama çok sessiz olacak.

Altta yağ yakmayla ilgili bi duyuru görmüşken ben de aklımdaki soruyu sorayım dedim.
Sağlık sorunları nedeniyle 1 ay yürüyemedim, haliyle kilo aldım. Çogafedersiniz göt göbek yaptım. Şimdi de sağlığım düzelmiş sayılmaz, ayağımın üzerine zar zor basabiliyorum. Yani, koşup kilo vermem hayal.
Peki bu durumda ne gibi egzersizler yapabilirim kilo vermek için?
(diyet olmasın, hareket etmek istiyorum)

geçen bir arkadaş muhabbet kuşunu yıkadığını ardından saç kurutma makinesi ile kuruttuğunu belirtmişti. cevaplardan bazıları "ölecek o, sabaha çıkmaz" şeklindeydi. o duyuruyu bulamadım. sildi mi sahibi? kuşun akıbeti ne oldu?

gencler selam, cok soruldu biliyorum ama bir de ben sorayim dedim.

oluru var mi? iki schengen olmuyor pasaportta diye biliyorum. multiple girisim de agustos'a kadar var zaten.

ve direk kopenhag'a ucuyorum.

poşetin dibinde az bi su varmış, ıslanmış, 3-4 saat beklemiş öyle. şimdi takıyorum dıt dıt ses geliyor okumuyor ne yapmalı?

son 3 gündür hangi eletronik alete dokunsam hani böyle çıt diye elektrik çarparya öyle oluyo ve çok sık olmaya başladı neden olabilir?

nereler?

uçakla veya herhangi bir hava taşıtı ile soruyorum öncelikle. mesela dünyanın en küçük ülkelerinde (lihtenştayn, andorra, vatikan, san marino, monako) havaalanı yokmuş ama helikopter alanı var.

onun dışında dünyanın büyük ormanlarının ve yerleşim olan adaların vs. hepsinde hava aracının inebileceği pistler var mı? dünyanın her yerine yolculuk edilebilir mi?

veya daha geniş sorarsam, dünyada hiçbir şekilde gidilemeyen ve keşfedilemeyen yerler nereler, bunlardan da bahsedebilirsiniz...

son zamanlarda (birkaç yıllık son zamanlar..) hasta olmamama rağmen nefes almakta güçlük çekiyordum. ya kardiyovasküler sistemimde, ya da solunum yollarımda bir arıza mutlaka var diye doktora gittim. ciğerler körük gibi, kalp dinamo gibi çıktı neyse ki. lakin üst solunum yollarında bir haltlar olduğu aşikar tıkanıklık ve geniz akıntısı sebebiyle.. ama tam tespit ettirecek vaktim yoktu o gün, bir de kbb'ye gitmeyeyim dedim. neyse ki doktor bir iki ilaç, gargara felan yazdı. bunlardan biri de otrivine isimli mucizevi burun spreyiydi. sıkı sıkı tembih etti, beş gün kullanıp bırakayım diye. dinlemedim sözünü yalnız, hala kullanıyorum belirsiz aralıklarla. milletin de senelerce kullandığını duyunca böyle bir güven geldi zımbırtıya karşı. bilenler söylesin, kesmem mi icap eder illa, yoksa nefes aldırıyorsa kullan mı dersiniz?

Bildigim kadariyla bunu bulmanin pratik bi yolu yok, haliyle anca cikarimlarda bulunarak bi liste olusturulabilir.

Turkce romanlardan benim bildigim Kurk Mantolu Madonna var, 689 entry girilmis. Muhtemelen hakkinda en cok yazilan cizilen Turkce kitap bu olsa gerek. Sonra Tutunamayanlar (600) ve Puslu kitalar atlasi (484) var. Benim ilk aklima gelenler bunlar.

Yabancilardan, le petit prince var 473 entry ile. nineteen eighty-four (301) ve Improbable (294) da baya entry almis.

Elbette unuttugum, gozden kacirdiklarim vardir. Sizin bildiginiz baska neler var? Soyle bi yerli/yabanci ilk 5 yapacak olsak misal, siralama nasil olur?

Ekleme: Le Petit Prince

Simdiden tesekkurler.

ekşistats'da tek paragraf, özetçi, konsantre gibi yanında (BETA) yazan bir kısım var. nedir bu bilen var mı?
neyi ifade eder?
ne olursa hangisi olur?

bu ve bunun gibi yanıt aradığım sorular var.

not: ekşistats'da profillere baktığınız zaman göreceksiniz.

nasıl olur?