c0sh_kun
Merhabalar,Süreç hakkında bilgim olmadığından yönlendirilebilecek her türlü bilgiye açığım.Ortaklığın Giderilmesi Davası açıldı, satış suretiyle ortaklığın giderilmesini talep ettikleri bir tebligat geldi. Tebligatta var 100 küsür ortak. Köydeki bir arsa için açıldı arsa olsa olsa 500 bin hadi abar
Merhabalar,
Süreç hakkında bilgim olmadığından yönlendirilebilecek her türlü bilgiye açığım.
Ortaklığın Giderilmesi Davası açıldı, satış suretiyle ortaklığın giderilmesini talep ettikleri bir tebligat geldi. Tebligatta var 100 küsür ortak. Köydeki bir arsa için açıldı arsa olsa olsa 500 bin hadi abartarak 1 milyon değerinde olsa 100 tane ortak ile kalacak para 5-10 bin TL civarı. Bu durum için avukat tutmak bizim için zarar olcak diyebiliriz. Bu aşamada dilekçe verip biz de satılması taraftarıyız tarzı bir şey demek gerekir mi? Yoksa hiç bir şey yapmadığımız senaryoda zaten ilerleyen süreçte satış gerçekleşecek ve üstümüze düşen tutar adımıza vakıfbank havuzunda tutulacak sanırım. Davayı açan kişi de bir avukatın eşi, muhtemelen üzerine böyle bir şey kaldığı için avukat masrafı çıkmayacağından haklarını almak istediler.
Gelen tebligatta Dava tarihi Mayıs 2025 gözüküyor.
Gereği Düşünüldü:
1- Dilekçeler asamasi tamamlanmakla birlikte dava sartlar, ilk itirazlar, hak düsürücü ve zamanasimi süreleri yönünden bir eksiklik bulunmadigi anlagildigindan HMK 320. maddesi geregince yatinlan avans kullanilarak taraflarin ön inceleme durusmasina davet edilmesine,
Yargilamanin 23/09/2025 günü saat 13:20'a birakilmasina tensiben karar verildi.
Bu aşamada bizim bilgimiz oldu, 4 günlük süre kaldı.
Bu süreç hakkında yönlendirme yapabilecek var ise çok memnun olurum, şimdiden teşekkürler.
Süreç hakkında bilgim olmadığından yönlendirilebilecek her türlü bilgiye açığım.
Ortaklığın Giderilmesi Davası açıldı, satış suretiyle ortaklığın giderilmesini talep ettikleri bir tebligat geldi. Tebligatta var 100 küsür ortak. Köydeki bir arsa için açıldı arsa olsa olsa 500 bin hadi abartarak 1 milyon değerinde olsa 100 tane ortak ile kalacak para 5-10 bin TL civarı. Bu durum için avukat tutmak bizim için zarar olcak diyebiliriz. Bu aşamada dilekçe verip biz de satılması taraftarıyız tarzı bir şey demek gerekir mi? Yoksa hiç bir şey yapmadığımız senaryoda zaten ilerleyen süreçte satış gerçekleşecek ve üstümüze düşen tutar adımıza vakıfbank havuzunda tutulacak sanırım. Davayı açan kişi de bir avukatın eşi, muhtemelen üzerine böyle bir şey kaldığı için avukat masrafı çıkmayacağından haklarını almak istediler.
Gelen tebligatta Dava tarihi Mayıs 2025 gözüküyor.
Gereği Düşünüldü:
1- Dilekçeler asamasi tamamlanmakla birlikte dava sartlar, ilk itirazlar, hak düsürücü ve zamanasimi süreleri yönünden bir eksiklik bulunmadigi anlagildigindan HMK 320. maddesi geregince yatinlan avans kullanilarak taraflarin ön inceleme durusmasina davet edilmesine,
Yargilamanin 23/09/2025 günü saat 13:20'a birakilmasina tensiben karar verildi.
Bu aşamada bizim bilgimiz oldu, 4 günlük süre kaldı.
Bu süreç hakkında yönlendirme yapabilecek var ise çok memnun olurum, şimdiden teşekkürler.
0
Bir itirazınız yoksa bir şey yapmanıza gerek yok. Uyap vatandaş portalına hak sahibi oturum açtığında sosya sorgulama bölümünden gelişmeleri takip edebilirsiniz.
0
bir şey yapmanıza yok, mahkeme ön inceleme duruşması yapıp dosyanın bilirkişiye verilmesine karar verecek. bilirkişi raporu alınacak tüm taraflara tebliğ edilecek. sonraki celse de karar verilecek. muhtemelen 2-3 duruşma sonra karar verilir. sonra da kimse üst mahkemeye başvurmazsa satış aşamasına geçilecek. yeniden bilirkişi raporu alınacak tebliğ edilecek, satış günü verilecek size tebligat gelecek. sonra da internet üzerinden satış yapılacak.
siz de isterseniz satışa teklif verebilirsiniz açık arttırma şeklinde oluyor 1 hafta boyunca e-satış sitesinden teklif verebiliyorsunuz.
taşınmaz satılırsa bu satış bedelinin içinden yapılan masraflar düşülür, masrafı yapan kişiye iade edilir kalan para ortaklara hisseleri oranında paylaştırılır.
davayı açan kişi bu aşamada muhtemelen;
DAVA AŞAMASI (1.AŞAMA)
25 bin dava dilekçesinin tebliği için
25 bin bilirkişi raporunun tebliği için
25 bin gerekçeli kararın tebliği için
SATIŞ AŞAMASI (2.AŞAMA)
25 bin ikinci bilirkişi raporunun tebliği için
25 bin satış ilanının tebliği için ayrıca bilirkişi ücretleri ile birlikte en az 150 bin tl masraf yapacağını öngörüyorum 100 küsür taraf varsa.
süreç bu şekilde olacak tahmini olarak. bu arada adresiniz mesai saatleri içinde kapalı ise postacı tebligatı muhtarlığa bırakır. itiraz haklarınızı tebliğden itibaren 2 hafta içinde kullnmanz gerekiyor, süreleri kaçırmamak için adresinizin açık olmasına dikkat edin, veya vatandaş uyaptan zaman zaman takip edin.
dava sonunda bir miktar avukatlık ücreti çıkabilir ama çok çok düşük olur. dava aşamasında yapılan masrafların herkesin kendi tapu hissesi oranında masrafı yapan kişiye iade edilmesi gerekiyor. Satış aşamasındaki masraflar dediğim gibi satış bedelinden düşürülerek kalan miktar tüm taraflara paylaştırılıyor.
diyelim ki dava aşamasında 100 bin tl masraf yapıldı. hissen de 1/100 ise 1000 tl kendi payına düşeni davayı açan masraf yapan kişiye vermen lazım. bi de davayı açan kişinin avukatı varsa ona düşük bi miktar çıkıyo 2025 yılı için 28.500 tl. bunu da hissen oranında ödemen gerek. yani hissen 1/100 ise 28500/100=285 TL
siz de isterseniz satışa teklif verebilirsiniz açık arttırma şeklinde oluyor 1 hafta boyunca e-satış sitesinden teklif verebiliyorsunuz.
taşınmaz satılırsa bu satış bedelinin içinden yapılan masraflar düşülür, masrafı yapan kişiye iade edilir kalan para ortaklara hisseleri oranında paylaştırılır.
davayı açan kişi bu aşamada muhtemelen;
DAVA AŞAMASI (1.AŞAMA)
25 bin dava dilekçesinin tebliği için
25 bin bilirkişi raporunun tebliği için
25 bin gerekçeli kararın tebliği için
SATIŞ AŞAMASI (2.AŞAMA)
25 bin ikinci bilirkişi raporunun tebliği için
25 bin satış ilanının tebliği için ayrıca bilirkişi ücretleri ile birlikte en az 150 bin tl masraf yapacağını öngörüyorum 100 küsür taraf varsa.
süreç bu şekilde olacak tahmini olarak. bu arada adresiniz mesai saatleri içinde kapalı ise postacı tebligatı muhtarlığa bırakır. itiraz haklarınızı tebliğden itibaren 2 hafta içinde kullnmanz gerekiyor, süreleri kaçırmamak için adresinizin açık olmasına dikkat edin, veya vatandaş uyaptan zaman zaman takip edin.
dava sonunda bir miktar avukatlık ücreti çıkabilir ama çok çok düşük olur. dava aşamasında yapılan masrafların herkesin kendi tapu hissesi oranında masrafı yapan kişiye iade edilmesi gerekiyor. Satış aşamasındaki masraflar dediğim gibi satış bedelinden düşürülerek kalan miktar tüm taraflara paylaştırılıyor.
diyelim ki dava aşamasında 100 bin tl masraf yapıldı. hissen de 1/100 ise 1000 tl kendi payına düşeni davayı açan masraf yapan kişiye vermen lazım. bi de davayı açan kişinin avukatı varsa ona düşük bi miktar çıkıyo 2025 yılı için 28.500 tl. bunu da hissen oranında ödemen gerek. yani hissen 1/100 ise 28500/100=285 TL
0
Bilgiler için teşekkürler, o zaman sadece gelecek tebligatı bekleyip e-devlet ve uyap üzerinden de takibi yapacağız başka bir işlem yapmaya gerek yok.
@Sadece soruyorum bu kadar detay için ayrıca teşekkür ederim.
@Sadece soruyorum bu kadar detay için ayrıca teşekkür ederim.
0
çok güzel özetlemişler, bende kendi sürecimi anlatayım, apartman var arsa üzerine paylı kat mülkiyeti yok komşulardan biri ölüyor mirasta anlaşamıyor mirasçılar, bu yüzden apartman komple satıldı, biz alamak istedik olmadı dava neredeyse 7 sene sürdü, avukat tuttuk ama yinede satıştan döndüremedik(burda denilen gibi üst mahkemeye gitmişti galiba). bilirkişi gelip değer biçti bir ona itiraz ettik az değer biçti diye(çünkü satış fiyatı buna göre belirleniyor), 2. bilirkişiden sonra satılma sürecinde apartman komple uyap üzerinden açık arttırma ile satıldı, apartmanda payı olanlar kendi payına göre parasını aldı.
denilen gibi uyaptan takip edin iban bilgisini falan girmeyi unutmayın(bizde bunları hep avukat yönlendirdi)
denilen gibi uyaptan takip edin iban bilgisini falan girmeyi unutmayın(bizde bunları hep avukat yönlendirdi)
0
@eja davanın sonuçlanmasına o halde çok var ama yine de şimdiden sormuş olayım. IBAN bilgisi UYAP'a mı giriliyor
0
tebligatı almanız yeterli. cevap vermemeniz davayı ikrar değil inkar anlamına gelir. ancak karşı bir argüman da sunmadığınız için hakim satış kararı verip geçecektir. bu tip davaları uzatan tek şey tebligatlardır. aslında toplu bir avukat tutup süreci hızlandırabilirsiniz. 100 kişinin tebliğ süresi yıllar bile alabilir. ancak avukata tebliği uets sayesinde 1 saniye sürüyor. genelde avukatlar kişi başı ücret değil toplu bir rakam talep ederler aksi takdirde 100 kişinin asgari ücret tarifesinden en az 1.800.000 TL alması gerekir ki pratikte imkansız. ön inceleme duruşmasına tarafların tamamı katılmazsa hakim 2. ön inceleme duruşması kararı verebilir. bu da yeni yeni tebligatlar demektir.
0
@ground toplu avukat için, diğer kişileri de organize etmek lazım, 10 kişiye ulaşıp 5 ini ikna etsek yine çok fazla kişi kalıyor geriye.
Davacının avukatı, eşi sanırım. O kişiye vekalet versek yine pek bişi değişeceğine ümidim yok açıkçası. Oradan bir talep gelirse organize olmak adına o zaman düşünülür.
Bütün problemin tebligat olduğunu da öğrenmiş olduk, teşekkürler.
Davacının avukatı, eşi sanırım. O kişiye vekalet versek yine pek bişi değişeceğine ümidim yok açıkçası. Oradan bir talep gelirse organize olmak adına o zaman düşünülür.
Bütün problemin tebligat olduğunu da öğrenmiş olduk, teşekkürler.
0
yanlış hatırlamıyorsam uyaptan girdik iban bilgisini, birde değer biçilen rakamdan aşağıya satılabilirmiş bunun oranları varmış, mesela ilk oturumda satılamadı 2. satışta dahada düşüyormuş değer. ilk satıştada sanırım emsalden düşük bir tutar vardı satış max tutarında, beklentiyi yüksek tutmayın olduğununda 1/3 aşağısına satılabilir.
0
kibritsuyu
bunu daha önce de sormuşum gibime geliyor ama bulamadım. şimdi sözlükte başlığı görünce aklıma geldi.lavaboya dökülen 1 litre atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletiyormuş. yani lavaboya döktüğümüz atık yağ gidip temiz suya karışıyor diyebilir miyiz, doğru mu?peki o zaman suyu açık bırakıp israf
bunu daha önce de sormuşum gibime geliyor ama bulamadım. şimdi sözlükte başlığı görünce aklıma geldi.
lavaboya dökülen 1 litre atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletiyormuş. yani lavaboya döktüğümüz atık yağ gidip temiz suya karışıyor diyebilir miyiz, doğru mu?
peki o zaman suyu açık bırakıp israf ettiğimizde, ne bileyim dişimizi fırçalarken, tıraş olurken şar şar boşa akıttığımız suların da neticede gideceği yer yine temiz su kaynağı değil mi o zaman? israf olmamış oluyor?
atık yağ da aynı yoldan gidip temiz suya karışıyorsa, boşa akıttığımız temiz su da aynı yoldan gidip yine temiz suya karışıyor ve israf olmamış olmuyor mu? ikisi de aynı delikten gidiyor zira.
gayet ciddi soruyorum, anlamadığım için. sanki "atık yağı lavaboya döksek nolcak yaa" veya "suyu boşa akıtalım bir şey olmaz" demişim gibi sulandırmazsanız sevinirim.
lavaboya dökülen 1 litre atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletiyormuş. yani lavaboya döktüğümüz atık yağ gidip temiz suya karışıyor diyebilir miyiz, doğru mu?
peki o zaman suyu açık bırakıp israf ettiğimizde, ne bileyim dişimizi fırçalarken, tıraş olurken şar şar boşa akıttığımız suların da neticede gideceği yer yine temiz su kaynağı değil mi o zaman? israf olmamış oluyor?
atık yağ da aynı yoldan gidip temiz suya karışıyorsa, boşa akıttığımız temiz su da aynı yoldan gidip yine temiz suya karışıyor ve israf olmamış olmuyor mu? ikisi de aynı delikten gidiyor zira.
gayet ciddi soruyorum, anlamadığım için. sanki "atık yağı lavaboya döksek nolcak yaa" veya "suyu boşa akıtalım bir şey olmaz" demişim gibi sulandırmazsanız sevinirim.
0
"yani lavaboya döktüğümüz atık yağ gidip temiz suya karışıyor diyebilir miyiz, doğru mu?"
aslında tam olarak böyle değil. şöyle düşünmek gerekiyor, doğada temiz su yok yani evine ulaşan su doğrudan barajdan nehirden gelen bir su değil, çeşitli process'lerden geçiyor arıtılıyor ve sana ulaşıyor.
Bu yüzden "temiz su" diye bir şey doğada yok aslında. doğada su var ve bu arıtılmamış su oluyor.
Bu suyun sana ulaştığı ana kadar geçilen süreç bir faaliyet. Bu açıdan baktığında aslında boşa akıttığın su arıtılmış bir su olduğu için bir maliyeti var.
çeşitli enerji kaynakları ile artılan 1 lt suyu tekrar lavaboya döktüğünde arıtılması için harcanan enerjiyi israf etmiş oluyorsun suyun kendisini değil.
yağ konusuna gelecek olursak, lavaboya yağ döktüğünde kanalizasyona giriyor yani aslında kirli suyu daha da kirletmiş oluyorsun oluyorsun, bu da ne demek arıtma maliyeti arttı demek. arıtmak için daha fazla enerji harcamak demek.
buna ek olarak bu arıtılması zor olan kısım su + yağ denize doğaya karışıyor, normalde su döngüsünde yağ yoktu sen yağı sokmuş oluyorsun. yağlı tabaka toprağın ve denizin nefes almasını zorlaştırıyor hayvanlar toprak bitki örtüsü etkilenmeş oluyor vs.
aslında tam olarak böyle değil. şöyle düşünmek gerekiyor, doğada temiz su yok yani evine ulaşan su doğrudan barajdan nehirden gelen bir su değil, çeşitli process'lerden geçiyor arıtılıyor ve sana ulaşıyor.
Bu yüzden "temiz su" diye bir şey doğada yok aslında. doğada su var ve bu arıtılmamış su oluyor.
Bu suyun sana ulaştığı ana kadar geçilen süreç bir faaliyet. Bu açıdan baktığında aslında boşa akıttığın su arıtılmış bir su olduğu için bir maliyeti var.
çeşitli enerji kaynakları ile artılan 1 lt suyu tekrar lavaboya döktüğünde arıtılması için harcanan enerjiyi israf etmiş oluyorsun suyun kendisini değil.
yağ konusuna gelecek olursak, lavaboya yağ döktüğünde kanalizasyona giriyor yani aslında kirli suyu daha da kirletmiş oluyorsun oluyorsun, bu da ne demek arıtma maliyeti arttı demek. arıtmak için daha fazla enerji harcamak demek.
buna ek olarak bu arıtılması zor olan kısım su + yağ denize doğaya karışıyor, normalde su döngüsünde yağ yoktu sen yağı sokmuş oluyorsun. yağlı tabaka toprağın ve denizin nefes almasını zorlaştırıyor hayvanlar toprak bitki örtüsü etkilenmeş oluyor vs.
0
Tahminim musluktan giden düz atık suyu dönüştürmek daha basitken işin içine yağ girdiğinde daha zorlaşıyor olduğu yönünde.
Ya da konvansiyonel arıtma yöntemlerine ters geliyor ve çoğunluk düz atık suya uygunken işin içine yağ girince işler değişiyor. Zaten düz atık suyu dönüştürmekle uğraşıyoruz bi de yağ karıştırmayın işin içine gibi anlıyorum ben.
Ya da konvansiyonel arıtma yöntemlerine ters geliyor ve çoğunluk düz atık suya uygunken işin içine yağ girince işler değişiyor. Zaten düz atık suyu dönüştürmekle uğraşıyoruz bi de yağ karıştırmayın işin içine gibi anlıyorum ben.
0
Hocam şimdi şöyle düşünebiliriz: Lavaboya döktüğün yağ kanalizasyona oradan da nehirlere denize vs karışıp çevreyi kirletebilir ama senin boşa akıttığın su artılmış nispeten temizlenmiş ve maaliyet oluşturmuş bir su, onun doğaya karışması doğaya bir katkı sağlamaz bilakis israf, kaynakların boş yere hoyratça kullanılması gibi bir şey olur, doğaya karışması pozitif bir durum oluşturmayabilir, doğanın böyle bir şeye ihtiyacı yok pek.
0
1 litre atık yag 1 milyon litre içme suyunu kirletiyor olsaydi cop ogutuculerin satisi yasaklanirdi. lavaboya attigin atik yagin en kotu yan etkisi borularin tikanmasina yol acmasi, baska bir ise yaramaz.
0
atık yağın ayrışması zor muabbeti bu. ayrıca sene 2025 atık yağı lavabodan döken insanlar bu dünyada yaşamasın bir zahmet.
0
soruyu "atık yağı lavaboya dökmek doğaya zarar vermez" boyutuna indirgemeyelim, soruda özellikle belirttim. o başka bir tartışmanın konusu, isterseniz açıp sorabilirsiniz. ben atık yağın ayrıştırılmasını, doğaya zarar verip vermemesini sormuyorum.
sorum "su israfı, musluktan boşa akan su" üzerine.
diyorum ki; madem lavabo deliğinden giden yağ temiz suya karışıp kirletiyor, aynı lavabo deliğinden giden temiz su da tekrar temiz suya karışıyor demek değil mi?
yani anlıyorum ki asıl israf olan suyun kendisi değil, suyun musluğuma gelene kadar arıtılma maliyeti.
tamam bu da bir israf ama su hala aynı su, arıtma maliyeti boşa gidiyor ama su boşa gitmiyor öyle mi? gezegenimizde tatlı su bitecek diye endişelenmemize gerek yok mu bu durumda?
sorum "su israfı, musluktan boşa akan su" üzerine.
diyorum ki; madem lavabo deliğinden giden yağ temiz suya karışıp kirletiyor, aynı lavabo deliğinden giden temiz su da tekrar temiz suya karışıyor demek değil mi?
yani anlıyorum ki asıl israf olan suyun kendisi değil, suyun musluğuma gelene kadar arıtılma maliyeti.
tamam bu da bir israf ama su hala aynı su, arıtma maliyeti boşa gidiyor ama su boşa gitmiyor öyle mi? gezegenimizde tatlı su bitecek diye endişelenmemize gerek yok mu bu durumda?
0
İsraf olarak baktığınız açı suyun lavabodan gitmesi olarak mı? Bunu tam anlayamadım.
Boşa gidince yerine yeni suyu hemen tedarik edemiyorlar maalesef.
Bahsettiğiniz temiz su yine temiz suya katılıyor ama bize ulaşması daha çok uzun zaman aldı. Belki de yazın barajda su bitecek, ihtiyacımızdan fazlasını kullandığımız için (israf ederek) bu sebeple yeni çözümler gerekecek.
O bahsi geçen diş fırçalarken muslukları kapalı tutalım sayesinde ortalama 30 saniye ile 2 dk'ya varan bir tasarruf söz konusu. Yani 4 kişinin kullanabileceği bir temiz kaynağı daha saklamış olduk. Bu sayede su kaynakları daha az harcandı ve barajların doluluk oranı daha yavaş azalıyor. Bu sayede yeni baraj yapılmasına gerek kalmadı.
-Yani doğal yaşam alanlarımız zarar görmedi.
-Köyler vb. baraj için taşınmak zorunda kalmadı.
-Balıkların göç yolları kesilmemiş oldu.
-Devletin maliyeti olmadı, tasarruf oldu bu sayede refahımız arttı.
Dem doğa kazandı, hem ülkemiz yani biz.
İsraf deyince boşa, hiç bir fayda amacına dahil olmadan akıp gitmesinden bahsediliyor özetle. O musluğun açık kalması balıkların artıp azalmasına bile etkili oldu diyebiliriz.
Ben de emin olmak adına tdk'ya da baktım: "-Gereksiz yere- para, zaman, emek vb.ni harcama; savurganlık." olarak çıkıyor karşılığı.
Boşa gidince yerine yeni suyu hemen tedarik edemiyorlar maalesef.
Bahsettiğiniz temiz su yine temiz suya katılıyor ama bize ulaşması daha çok uzun zaman aldı. Belki de yazın barajda su bitecek, ihtiyacımızdan fazlasını kullandığımız için (israf ederek) bu sebeple yeni çözümler gerekecek.
O bahsi geçen diş fırçalarken muslukları kapalı tutalım sayesinde ortalama 30 saniye ile 2 dk'ya varan bir tasarruf söz konusu. Yani 4 kişinin kullanabileceği bir temiz kaynağı daha saklamış olduk. Bu sayede su kaynakları daha az harcandı ve barajların doluluk oranı daha yavaş azalıyor. Bu sayede yeni baraj yapılmasına gerek kalmadı.
-Yani doğal yaşam alanlarımız zarar görmedi.
-Köyler vb. baraj için taşınmak zorunda kalmadı.
-Balıkların göç yolları kesilmemiş oldu.
-Devletin maliyeti olmadı, tasarruf oldu bu sayede refahımız arttı.
Dem doğa kazandı, hem ülkemiz yani biz.
İsraf deyince boşa, hiç bir fayda amacına dahil olmadan akıp gitmesinden bahsediliyor özetle. O musluğun açık kalması balıkların artıp azalmasına bile etkili oldu diyebiliriz.
Ben de emin olmak adına tdk'ya da baktım: "-Gereksiz yere- para, zaman, emek vb.ni harcama; savurganlık." olarak çıkıyor karşılığı.
0
"ne bileyim dişimizi fırçalarken, tıraş olurken şar şar boşa akıttığımız suların da neticede gideceği yer yine temiz su kaynağı değil mi o zaman? israf olmamış oluyor?"
Gerçekten böyle düşünen insanlar var. Örneğin vegan, aşırı derecede geri dönüşüme ve karbon ayak izine samimi olarak inanan 2 arkadaşım, su tüketimi konusunda hiç dikkatli değil. Bazı Amerikan ve bazı İngilizlerde de gördüm. Galiba geri dönüştüğü bilinen ürünlerde sorun görmüyorlar. Çok basit, karton bardakta kahve içerken 2.yi yeni bir bardakta isteyebilirler ama plastikse aynısına doldurulmasını isterler gibi.
Mantıklı ve bilimsel mi tartışılır ama kültür meselesi bence. Avrupalı da kaynağın sınırlı olduğunu düşündüğünden tasarruflu. Bizim ülkemizde, büyük oranda fakirlikten kaynaklı. Boşa gitmesinin altında "benim para boşa gitmesin." var. Evinde diş fırçalarken suyu açık bırakmayan adam otelin duşunda şarıl şarıl su akıtır.
Gerçekten böyle düşünen insanlar var. Örneğin vegan, aşırı derecede geri dönüşüme ve karbon ayak izine samimi olarak inanan 2 arkadaşım, su tüketimi konusunda hiç dikkatli değil. Bazı Amerikan ve bazı İngilizlerde de gördüm. Galiba geri dönüştüğü bilinen ürünlerde sorun görmüyorlar. Çok basit, karton bardakta kahve içerken 2.yi yeni bir bardakta isteyebilirler ama plastikse aynısına doldurulmasını isterler gibi.
Mantıklı ve bilimsel mi tartışılır ama kültür meselesi bence. Avrupalı da kaynağın sınırlı olduğunu düşündüğünden tasarruflu. Bizim ülkemizde, büyük oranda fakirlikten kaynaklı. Boşa gitmesinin altında "benim para boşa gitmesin." var. Evinde diş fırçalarken suyu açık bırakmayan adam otelin duşunda şarıl şarıl su akıtır.
0
lavabodan giden suyun karıştığı suyun nasıl bir temiz su olduğunu iyi anlamak lazım. evinizin su deposundaki doğrudan musluğunuza gelecek temiz sudan bahsetmiyoruz. musluğa gelen su önce bazı işlemlerden geçiyor da geliyor.
bu işlemler için diş macunu çok dert olmazken, hatta idrarlı dışkılı su bile dert olmazken, yağ bambaşka bir seviye.
bu işlemler için diş macunu çok dert olmazken, hatta idrarlı dışkılı su bile dert olmazken, yağ bambaşka bir seviye.
0
inancsiz deve
biz napcaz hacılar ya..bu çile hiç bitmeyecek mi?niye dünyayı ayağa kaldırmıyoruz?tıp/bilim dünyası niye bu olaya kafa yormuyor?
biz napcaz hacılar ya..
bu çile hiç bitmeyecek mi?
niye dünyayı ayağa kaldırmıyoruz?
tıp/bilim dünyası niye bu olaya kafa yormuyor?
bu çile hiç bitmeyecek mi?
niye dünyayı ayağa kaldırmıyoruz?
tıp/bilim dünyası niye bu olaya kafa yormuyor?
0
kulak çınlaması di mi?
ben çocukken ölümcül bir kaza geçirdim. sağ kulağımı kaybettim. alıştım eksikliğine keşke eski günlerime dönsem ama olmuyor .
ben çocukken ölümcül bir kaza geçirdim. sağ kulağımı kaybettim. alıştım eksikliğine keşke eski günlerime dönsem ama olmuyor .
0
Var.
Ve onunla yaşamayı öğreniyorsun.
Yapacak bir şey yok çünkü.
Ve her geçen sene biraz daha artıyor.
Ve onunla yaşamayı öğreniyorsun.
Yapacak bir şey yok çünkü.
Ve her geçen sene biraz daha artıyor.
0
Yeni oldu galiba. 4. yılım kendisiyle. İlk zamanlar kahrediyordu gitmediğim doktor girmediğim odyoloji testi kalmamıştı. Doktorlar bir şey yok deyip geçiştiriyordu.
Gel zaman git zaman alıştık. Kimisi kitap okumaya Engel olurnfalan diyordu ama yok öyle şeyler. Alıştıktan sonra unutuyorsunuz bile.
İlk süreçlerde psikiyatriden yardım aldım/hala alıyorum. Psikolojik nedenli ise bunu çözebilecek ilaçlar var. Ama kulakta hasar varsa maalesef ki yapılabilecek bir şey yok.
Gel zaman git zaman alıştık. Kimisi kitap okumaya Engel olurnfalan diyordu ama yok öyle şeyler. Alıştıktan sonra unutuyorsunuz bile.
İlk süreçlerde psikiyatriden yardım aldım/hala alıyorum. Psikolojik nedenli ise bunu çözebilecek ilaçlar var. Ama kulakta hasar varsa maalesef ki yapılabilecek bir şey yok.
0
benim de 4. senem hocam. covid döneminde başladı sol kulakta. şimdi yeni sağ kulakta da başladı. soldaki standart dalgalı sinyal sesi gibi. sağdaki daha derin ve stabil bir frekans gibi. bari ikisi de aynı olsaydı ya. tabii ki alıştım yapacak bir şey yok da. sinir hastası ve anksiyete sahibi oldum.
0
Bu arada vertigo kaynaklı bir kulak çınlama çeşidi var. Onun ilacı var. Onu bir denemekte fayda var. Doktorunuzdan isteyiniz.
Ayrıca, henüz tinnitusla tanışmamış olanlar, kulaklıkla birşey dinleme alışkanlığını bırakın. En azından sesi mümkün olduğunca kısın. Sesli ortamlardan kaçının. Filimlerde görmüşsünüzdür. Elin Amerikalısı 3 dakika matkap çalıştıracaksa kulaklık takıyor. Yanınızda hep kulak tıkacı bulundurun.
Ayrıca, henüz tinnitusla tanışmamış olanlar, kulaklıkla birşey dinleme alışkanlığını bırakın. En azından sesi mümkün olduğunca kısın. Sesli ortamlardan kaçının. Filimlerde görmüşsünüzdür. Elin Amerikalısı 3 dakika matkap çalıştıracaksa kulaklık takıyor. Yanınızda hep kulak tıkacı bulundurun.
0
Benim 15. sene falan sanırım. Bildiğim kadarıyla yapacak bir şey maalesef yok, bir kaç yöntem çıkmış galiba ama çok yeni teknoloji (lenire).
Bu konuyu görene kadar tinnitus olduğumu unutmuşum. Böyle ara ara konusu geçince hatırladığım zamanlarda çınlama devam ediyor. Yoksa bu sesle yaşamaya alışıyor insan ve farketmiyor.
Tabii ağır işitmeme de sebep oluyor. Bu sebeple herkesin duyduğu sesleri, konuşmaları duymakta zorluk çekiyorsun o ayrı bir konu.
@mirket'in dediği gibi kulaklıkla yüksek sesle müzik dinlemeyin lütfen. Maalesef ergenlikte yaptık kulaklıkla son ses müzik vb. gerçi ondan kaynaklı olup olmadığını bile teşhis edemiyorlar. Çok garip bir hastalık.
Psikolojik destek de almadım, ortada sorun var diye bakıyorsan vardır. Yok diye bakıyorsan yoktur kafasındayım.
Dünyanın çözmesi gereken daha önemli konular var, en başta kanser gibi. Tinnitus'a biraz daha sıra var bence. :)
Son olarak, tinnitus tam kalıtsal bir hastalık olarak gözükmediği için yaşam şekli de bunu iyi veya kötü yönde etkiliyor. Örneğin yüksek sesli ortam, bolca alkol, uykusuzluk vb. gibi durumlar daha çok çınlamaya sebep olurken. Spor yapmak, sağlıklı beslenmek ve düzenli uyku bu durumu hafifletebiliyor.
Herkese sağlıklar diliyorum.
Bu konuyu görene kadar tinnitus olduğumu unutmuşum. Böyle ara ara konusu geçince hatırladığım zamanlarda çınlama devam ediyor. Yoksa bu sesle yaşamaya alışıyor insan ve farketmiyor.
Tabii ağır işitmeme de sebep oluyor. Bu sebeple herkesin duyduğu sesleri, konuşmaları duymakta zorluk çekiyorsun o ayrı bir konu.
@mirket'in dediği gibi kulaklıkla yüksek sesle müzik dinlemeyin lütfen. Maalesef ergenlikte yaptık kulaklıkla son ses müzik vb. gerçi ondan kaynaklı olup olmadığını bile teşhis edemiyorlar. Çok garip bir hastalık.
Psikolojik destek de almadım, ortada sorun var diye bakıyorsan vardır. Yok diye bakıyorsan yoktur kafasındayım.
Dünyanın çözmesi gereken daha önemli konular var, en başta kanser gibi. Tinnitus'a biraz daha sıra var bence. :)
Son olarak, tinnitus tam kalıtsal bir hastalık olarak gözükmediği için yaşam şekli de bunu iyi veya kötü yönde etkiliyor. Örneğin yüksek sesli ortam, bolca alkol, uykusuzluk vb. gibi durumlar daha çok çınlamaya sebep olurken. Spor yapmak, sağlıklı beslenmek ve düzenli uyku bu durumu hafifletebiliyor.
Herkese sağlıklar diliyorum.
0
duyuruyu okumamla kendisini duymaya başladım yoksa normalde farkında olmuyorsunuz.
maalesef 30 yıldır falan benimle bu illet. ilk zamanlar tedavisi yok deniyordu sonrasında da ben uğraşmadım. bildiğim kadarıyla onlarca sebebi var. yani tedavisi için önce nedenini kesin olarak belirlemek lazım.
maalesef 30 yıldır falan benimle bu illet. ilk zamanlar tedavisi yok deniyordu sonrasında da ben uğraşmadım. bildiğim kadarıyla onlarca sebebi var. yani tedavisi için önce nedenini kesin olarak belirlemek lazım.
0
tanı koyma "diagnose" konusunda bizim ülkemiz tıpçıları çok geride olduğu için hiç uğraşmadım ben de.
bildiğiniz tinnitus konusunda uzmanlaşmış bir doktor/hastane var mı?
bildiğiniz tinnitus konusunda uzmanlaşmış bir doktor/hastane var mı?
0
condom kurşunu
Yani şöyle, anahtarı cebinizden çıkarmadan arabanın kapısını tuttugunuzda kapılar açılıyor ya yeni nesil araçlarda ben buna hala alışamadım ya. Öyle olunca bi güvensiz hissediyorum sanki ben arabyı kapatıp anahtarı cebime attığımda o sırada yoldan geçen biri ben fazla uzaklaşmadan arabanın kapısını
Yani şöyle, anahtarı cebinizden çıkarmadan arabanın kapısını tuttugunuzda kapılar açılıyor ya yeni nesil araçlarda ben buna hala alışamadım ya. Öyle olunca bi güvensiz hissediyorum sanki ben arabyı kapatıp anahtarı cebime attığımda o sırada yoldan geçen biri ben fazla uzaklaşmadan arabanın kapısını açıp içeri girebilir gibi geliyor. Ben mi paranoyaklaştım anlamadım bu zamazingoyu kapatan var mı? Kapatsam çok ilkel mi görünürüm ya
0
hayır yapamaz. 1-2m falan mesafesi var yoksa açamaz. 1m hatta. kapatıldığını sanmıyorum sadece şoför kapısını aç gibi bir seçenek oluyor ama.
0
Ben de kullanıyorum hiç dediğin şekilde bir endişem olmadı. Çünkü anahtarın olduğu taraftaki sadece ön taraf ile kapıyı açabiliyorsun.
Örneğin, sen şoför tarafında kapının dışında birisiyle sohbet ediyorsun, senin olduğun kapı hariç diğerlerini açmak isteseler bile açamazlar. Doğru alanda durduğun halde, sadece şoför kapısının olduğu yerdeki kapı açılır. O sırada birisi o kapıyı açmak isterse, onu da farkedersin diye düşünüyorum.
Eğer mesafe ile alakalı endişen var ise 1,5 metre diye hatırlıyorum mesafeyi, kullanım kılavuzunda yazar aracına göre bu mesafe.
Kapattırma bence, öyle bir imkan var mı gerçi onu da bilmiyorum. Paranoya, endişe ya da adı her neyse onun üzerine gitmelisin.
Örneğin, sen şoför tarafında kapının dışında birisiyle sohbet ediyorsun, senin olduğun kapı hariç diğerlerini açmak isteseler bile açamazlar. Doğru alanda durduğun halde, sadece şoför kapısının olduğu yerdeki kapı açılır. O sırada birisi o kapıyı açmak isterse, onu da farkedersin diye düşünüyorum.
Eğer mesafe ile alakalı endişen var ise 1,5 metre diye hatırlıyorum mesafeyi, kullanım kılavuzunda yazar aracına göre bu mesafe.
Kapattırma bence, öyle bir imkan var mı gerçi onu da bilmiyorum. Paranoya, endişe ya da adı her neyse onun üzerine gitmelisin.
0
yaklaşıncaa açılması iyi değil. benim kullandıklarım dokununca açılıyordu. o da sadece şoför kapısının kolunda bir algılayıcı vardı.
0
ben araçtan iyice uzaklaşana kadar kontrol ediyorum. 10 metre sonra da tekrar kapama tuşuna basıyorum. eğer açık kapı varsa dörtlüler hızlı şekilde yanıyor. paranoya değil, özellikle de kalabalık yerlere park ettiyseniz, içeride eşya varsa da böyle kontrol etmenizde fayda var.
0
tahirkemalbozoglu
merhaba dostlar,iki tane valiz alacaksın ulan altiustu diye düşünebilirsiniz ama düşünmeyin lütfen önemli çünkü bu valiz işi şunu sormak istiyorum baktığım mağazalarda daha çok internetten bakıyorum, pier cardin, benetton, us pili vs markalar var. satisi yapanların çoğu da bilmem ne çanta, bilmem ne
merhaba dostlar,
iki tane valiz alacaksın ulan altiustu diye düşünebilirsiniz ama düşünmeyin lütfen önemli çünkü bu valiz işi
şunu sormak istiyorum baktığım mağazalarda daha çok internetten bakıyorum, pier cardin, benetton, us pili vs markalar var. satisi yapanların çoğu da bilmem ne çanta, bilmem ne bujiteri vs. bu mağazalar orijinal valiz satma durumları oluyor mu, güvenilir mi sizce?
iki tane valiz alacaksın ulan altiustu diye düşünebilirsiniz ama düşünmeyin lütfen önemli çünkü bu valiz işi
şunu sormak istiyorum baktığım mağazalarda daha çok internetten bakıyorum, pier cardin, benetton, us pili vs markalar var. satisi yapanların çoğu da bilmem ne çanta, bilmem ne bujiteri vs. bu mağazalar orijinal valiz satma durumları oluyor mu, güvenilir mi sizce?
0
Kafanı daha çok karıştırmak istemem ama aynı düşüncelere sahip biri olarak araştırmalar sonucu ççs marka valize denk geldim. Bunu da kendi üreticisi hem kendi sitesinden hem de pazaryerleri platformlarından kendi mağazasından satıyor. Diğer mağazaların orijinalliği bende de şüphe oluşturuyordu.
www.hepsiburada.com
www.ccscanta.com
Baya reklam gibi oldu ama reklam değil, kullanıcı memnuniyeti sebepli paylaşıyorum. Kolaylıklar dilerim.
www.hepsiburada.com
www.ccscanta.com
Baya reklam gibi oldu ama reklam değil, kullanıcı memnuniyeti sebepli paylaşıyorum. Kolaylıklar dilerim.
0
ccs +1
fena degiller, fiyat performans urunu. sadece cift teker olanlarina bakin diyecektim ki sayfasinda gordugum kadariyla artik hepsi cift tekerli. alin gecin.
fena degiller, fiyat performans urunu. sadece cift teker olanlarina bakin diyecektim ki sayfasinda gordugum kadariyla artik hepsi cift tekerli. alin gecin.
0
Bez valiz dışında valiz kesinlikle almayın tavsiye etmem.Şuan satılan valizlerin en kalitelisi bile kırılıyor
0
Daha da kafa karıştırmak için @smokee +1
Bütçenizi bilmiyorum ama Eastpak'in şu serisinden aşırı memnunuz biz: www.eastpak.com.tr
Büyük boyu (artı kabin valizi yerine büyük sırt çantalarıyla) iki kişi bir haftalık yolculuğa rahat rahat yetiyor. Üç yıllık yoğun kullanımdan sonra eskime belirtileri göstermeye başladı, eğer yılda 2-3 uçak yolculuğu yapıyorsanız çok uzun süre dayanır muhtemelen.
Bütçenizi bilmiyorum ama Eastpak'in şu serisinden aşırı memnunuz biz: www.eastpak.com.tr
Büyük boyu (artı kabin valizi yerine büyük sırt çantalarıyla) iki kişi bir haftalık yolculuğa rahat rahat yetiyor. Üç yıllık yoğun kullanımdan sonra eskime belirtileri göstermeye başladı, eğer yılda 2-3 uçak yolculuğu yapıyorsanız çok uzun süre dayanır muhtemelen.
0
c0sh_kun
Merhaba duyuru sakinleri,15 Mayıs tarihinde Amsterdama gidip 22 mayısta Brükselden dönen uçağımız var. 4 yetişkin gitmeyi planlıyoruz. Güzergah ve günler konusunda kararsız kaldık, tecrübeleri olanlar yardımcı olursa çok sevinirim. Aklımızdaki;3 gün Amsterdam1 gün Rotterdam1 gün Gent1 gün Brugge1 gü
Merhaba duyuru sakinleri,
15 Mayıs tarihinde Amsterdama gidip 22 mayısta Brükselden dönen uçağımız var. 4 yetişkin gitmeyi planlıyoruz. Güzergah ve günler konusunda kararsız kaldık, tecrübeleri olanlar yardımcı olursa çok sevinirim.
Aklımızdaki;
3 gün Amsterdam
1 gün Rotterdam
1 gün Gent
1 gün Brugge
1 gün Brüksel ve dönüş.
Yalnız bu kadar gün otobüs yolculuğu ve yeni otel valizler yorucu olabilir diye Gent'i 2 gün yapıp Brugge'e gün içerisinde gidip döne de biliriz.
Sizce listeden çıkarmamız gereken ya da gün sayısını değiştirmemiz gereken herhangi bir tavsiyeniz olur mu?
Şimdiden teşekkürler.
15 Mayıs tarihinde Amsterdama gidip 22 mayısta Brükselden dönen uçağımız var. 4 yetişkin gitmeyi planlıyoruz. Güzergah ve günler konusunda kararsız kaldık, tecrübeleri olanlar yardımcı olursa çok sevinirim.
Aklımızdaki;
3 gün Amsterdam
1 gün Rotterdam
1 gün Gent
1 gün Brugge
1 gün Brüksel ve dönüş.
Yalnız bu kadar gün otobüs yolculuğu ve yeni otel valizler yorucu olabilir diye Gent'i 2 gün yapıp Brugge'e gün içerisinde gidip döne de biliriz.
Sizce listeden çıkarmamız gereken ya da gün sayısını değiştirmemiz gereken herhangi bir tavsiyeniz olur mu?
Şimdiden teşekkürler.
0
Selam, bu şehirlerin hepsine (birçoğuna defalarca) gitmiş birisi olarak:
Amsterdam çok da büyük bir şehir değil. 3 gün biraz uzun olabilir. Rotterdam da keza çok alımlı bir yer değil açıkçası, yarım gün de gezebilirsiniz. Hem Amsterdam da hem de Rotterdam/Lahey bölgesinde çok güzel müzeler var, onlara zaman ayırırsanız daha iyi olur. Amsterdam’a yakın Zaanse Schans isimli küçük bir bölge var, güzel turistik bir yer seversiniz sanırım. Valizlerle seyahat dediğiniz gibi zor olabilir. Antwerpen ya da Ghent’i merkez olarak kullanıp günü birlik diğer şehirlere gidip gelmek iyi bir fikir bence. Brugge zaten küçük bir yer.
Amsterdam çok da büyük bir şehir değil. 3 gün biraz uzun olabilir. Rotterdam da keza çok alımlı bir yer değil açıkçası, yarım gün de gezebilirsiniz. Hem Amsterdam da hem de Rotterdam/Lahey bölgesinde çok güzel müzeler var, onlara zaman ayırırsanız daha iyi olur. Amsterdam’a yakın Zaanse Schans isimli küçük bir bölge var, güzel turistik bir yer seversiniz sanırım. Valizlerle seyahat dediğiniz gibi zor olabilir. Antwerpen ya da Ghent’i merkez olarak kullanıp günü birlik diğer şehirlere gidip gelmek iyi bir fikir bence. Brugge zaten küçük bir yer.
0
Rotterdam’da ne yapacaksiniz? Hic gerek yok. +1
Amsterdam’a 3 gun verecekseniz 1 gunu belki tatli bir tura ayirabilirsiniz: www.getyourguide.com
Rotterdam yerine kesinlikle den haag derim ben, alternatif olarak utrecht de olabilir.
Ek olarak muzelere de gidin mutlaka evet.
Amsterdam’a 3 gun verecekseniz 1 gunu belki tatli bir tura ayirabilirsiniz: www.getyourguide.com
Rotterdam yerine kesinlikle den haag derim ben, alternatif olarak utrecht de olabilir.
Ek olarak muzelere de gidin mutlaka evet.
0
roterdam ve bruksel'de gercek anlamda gormeye deger hiçbir şey yok desem yeridir.
amsterdam kişisine göre 3 gün bile fazla gelebilir, yakınlardaki küçük şehirlere uğranabilir onun yerine lahey, delft, harlem, volendam gibi.
ya da utrecht görülebilir bence amsterdam'dan daha güzel yer.
amsterdam kişisine göre 3 gün bile fazla gelebilir, yakınlardaki küçük şehirlere uğranabilir onun yerine lahey, delft, harlem, volendam gibi.
ya da utrecht görülebilir bence amsterdam'dan daha güzel yer.
0
brükselde grand place atomium ve işeyen oğlandan başka bir şey yok. ancak güzel biracıları var. amsterdam 5 günde gezilir, müzeler zaten yarım gün alıyor.
0
rotterdam'a gitmeyin +1
onun yerine giethoorn'a gidebilirseniz hos olur, ama hava guzelse. biraz uzak, araba kiralayabilirseniz rahat gidilir ancak.
onun yerine giethoorn'a gidebilirseniz hos olur, ama hava guzelse. biraz uzak, araba kiralayabilirseniz rahat gidilir ancak.
0
nasil gezmek istiyorsunuz? sadece sokak sokak mi, yoksa müze falan da görmek istiyor musunuz? ben amsterdam'a toplada üc defa gittim, her seyahatim onar gündü ve hep bir seylerin eksik kaldigini düsündüm. amsterdam dönyanin en gözel sehridir :)
bence liste bu haliyle gayet güzel. rotterdam opsiyonel. ben olsam rotterdam'i cikarir utrecht'i eklerdim ya da o günü de direkt amsterdam'a eklerdim.
bence liste bu haliyle gayet güzel. rotterdam opsiyonel. ben olsam rotterdam'i cikarir utrecht'i eklerdim ya da o günü de direkt amsterdam'a eklerdim.
0
Herkese öncelikle çok teşekkürler,
İlk 3 gün Amsterdam'da kalmayı ve şehri yürüyerek dolaşmayı müzelere gitmeyi vb. planlıyoruz.
Sonrasında sizin ilettiğiniz bilgilere istinaden Amsterdam'a yakın şehirleri 1 gün gezerek güney'de bir yerde konaklamak gerekiyor. Bu yüzden Lahey ya da Rottherdam gibi gözüküyor. Bu şekilde 4 geceyi doldurmuş olacağız.
Sonrasında da Anvers, Gent ya da direkt Brüksele geçerek araç kiralayıp diğer şehirleri dolaşmak daha mantıklı olacak, bu şehirlerde ortalama 3-5 saat yeterli olacak gibi sizlerden gelen bilgilere göre.
Başka önereceğiniz tavsiyeler var ise çok memnun olurum.
Teşekkürler bilgiler için,
İlk 3 gün Amsterdam'da kalmayı ve şehri yürüyerek dolaşmayı müzelere gitmeyi vb. planlıyoruz.
Sonrasında sizin ilettiğiniz bilgilere istinaden Amsterdam'a yakın şehirleri 1 gün gezerek güney'de bir yerde konaklamak gerekiyor. Bu yüzden Lahey ya da Rottherdam gibi gözüküyor. Bu şekilde 4 geceyi doldurmuş olacağız.
Sonrasında da Anvers, Gent ya da direkt Brüksele geçerek araç kiralayıp diğer şehirleri dolaşmak daha mantıklı olacak, bu şehirlerde ortalama 3-5 saat yeterli olacak gibi sizlerden gelen bilgilere göre.
Başka önereceğiniz tavsiyeler var ise çok memnun olurum.
Teşekkürler bilgiler için,
0
beyfendi
Tavsiye edebileceğiniz marka/model var mı?
Tavsiye edebileceğiniz marka/model var mı?
0
Kesinlikle LazyBoy marka. Galiba Yatsan satıyor, ama emin değilim yalan olmasın.
Bence iki kusuru var: Temizlemesi bir kabustur. Derisine bakmazsanız hızlı aşınır.
Aslında bu kusurlar her koltukta var tabii.
Bence iki kusuru var: Temizlemesi bir kabustur. Derisine bakmazsanız hızlı aşınır.
Aslında bu kusurlar her koltukta var tabii.
0
İlk akla gelen ikea Poang modelinden almıştım babama, yaklaşık 5-6 sene oldu, istisnasız her gün oturuyor, hatta günlük kullanım süresi en az 6-8 saat vardır. Fiyat performans ürünü. 80-90 kilo olmasına rağmen (yıllara göre değişiklik gösteriyor) eğilme vs yok. Ayak kısmıyla birlikte almanızı tavsiye ederim.
www.ikea.com.tr
www.ikea.com.tr
0
fevzi123
selamlar,turkiye'de hem hic okula gitmemeli hem de para vermemeli uzaktan yuksek lisans diye bir sey var mi?yurt disinda yasiyorum ve turkiye'ye neredeyse hic gelmiyorum. tamamen online sekilde halledebilecegim bir program varsa zor da olsa becerebilirim diye dusunuyorum.yuksek ucretli ozel okullari
selamlar,
turkiye'de hem hic okula gitmemeli hem de para vermemeli uzaktan yuksek lisans diye bir sey var mi?
yurt disinda yasiyorum ve turkiye'ye neredeyse hic gelmiyorum. tamamen online sekilde halledebilecegim bir program varsa zor da olsa becerebilirim diye dusunuyorum.
yuksek ucretli ozel okullari tercih etmem. ucretsiz veya cuzi ucretli bir program olabilir.
tesekkurler.
turkiye'de hem hic okula gitmemeli hem de para vermemeli uzaktan yuksek lisans diye bir sey var mi?
yurt disinda yasiyorum ve turkiye'ye neredeyse hic gelmiyorum. tamamen online sekilde halledebilecegim bir program varsa zor da olsa becerebilirim diye dusunuyorum.
yuksek ucretli ozel okullari tercih etmem. ucretsiz veya cuzi ucretli bir program olabilir.
tesekkurler.
0
Tezsiz programlar paralı ve uzaktan yürütülüyor.
Tezli programlar ise ücretsiz ancak nasıl işleneceği okula bölüme ve hocaya göre değişiklik gösterir. (Kabul almak icin ales yds bilim sınavı mülakat gerekebilir)
Tezli programlar ise ücretsiz ancak nasıl işleneceği okula bölüme ve hocaya göre değişiklik gösterir. (Kabul almak icin ales yds bilim sınavı mülakat gerekebilir)
0
@anonim
cevap icin tesekkurler.
tezsiz ve uzaktan icin ortalama ucret konusunda bir fikriniz var mi acaba?
cevap icin tesekkurler.
tezsiz ve uzaktan icin ortalama ucret konusunda bir fikriniz var mi acaba?
0
Bilgi Üniversitesi E-MBA programına bakabilirsin. Ücretler internet sitesinde yazıyor
0
ground
sık sık harita kullanıyorum ama format işleminden sonra görüntü bir yerden sonra bulanık kalıyor. bir sebebi var mıdır? çözüm önerisi olan?
sık sık harita kullanıyorum ama format işleminden sonra görüntü bir yerden sonra bulanık kalıyor. bir sebebi var mıdır? çözüm önerisi olan?
0
formatla alakası yok, herkeste öyle durum. yandex çok daha net uydu görüntüsü sunuyor Türkiye için
0
İstihbari sebeplerden eskiden sadece askeri alanlara uygulanan durum daha sonra ülke geneline yayıldı.
Bu konuda Yandex'e diş geçmediği ve onun herşeyi gösterdiği söyleniyor ama denemedim.
Bu konuda Yandex'e diş geçmediği ve onun herşeyi gösterdiği söyleniyor ama denemedim.
0
Daha önce google'da dil ve yerleşim seçeneğini yurtdışı yapıldığında Türkiye'nin haritalarında yaklaşıldığına dair bir video görmüştüm ama denememiştim. Siz denemek isteyebilirsiniz. :)
0
atlas.harita.gov.tr
Ben bunu kullanıyorum. Çözüm önerim bu veya ülkeyi türkiye dışında bir ülke yapmak.
Ben bunu kullanıyorum. Çözüm önerim bu veya ülkeyi türkiye dışında bir ülke yapmak.
0
iddaaci
Merhabalar, bir aracımla kaza yaptım. Ben %100 kusurluyum. Karşı taraf arabasını yaptırdı ve değer kaybı davası için avukata vekalet vermiş. Bu vekalet ücretinin de yarısını benden istiyor. Sigortam kaskom hepsi var. Sen bunu vereceksin kusurlusun diyor. Sana tebligat gönderirim diyor. Burada bana y
Merhabalar, bir aracımla kaza yaptım. Ben %100 kusurluyum. Karşı taraf arabasını yaptırdı ve değer kaybı davası için avukata vekalet vermiş. Bu vekalet ücretinin de yarısını benden istiyor. Sigortam kaskom hepsi var. Sen bunu vereceksin kusurlusun diyor. Sana tebligat gönderirim diyor. Burada bana yansıyacak bir durum olur mu?
0
Siz kaskoyu nereden yaptırdıysanız, yani acente olarak diyorum firma değil, orayı arayın, onların çalıştıkları avukatlar oluyor, durumu anlatın öyle parasıyla değil, kardeşim sizden yaptırdım yardımcı olun mesajı verin, gerekirse de o avukatın numarasını alıp ona sorun veya sordurun.
0
%100 kusurlu olsan da, karşı taraf değer kaybını sizin sigortanızdan talep edecek. onlara gerekli belgeleri gönderince sigortanız adama gerekle ödemeyi yapacaktı. avukat tutmasına da gerek yoktu boşa masraf.
siz bir şey vermek zorunda değilsiniz. tebligat gelirse de itiraz edin.
siz bir şey vermek zorunda değilsiniz. tebligat gelirse de itiraz edin.
0
Aynı durumu şirket arabasıyla yaşadım. Bana ayrı, şirkete ayrı dava açmışlar. Araştırdıkça öğrendim ki bu kaza bilgilerine ulaşan(bu bilgi ekranlarına ulaşım pandemide çok genişletilmiş), çantacı dedikleri tipler değer kaybı olan tarafa ulaşıp adınıza dava açalım, kasko şu kadar öder ama biz şu kadarını alırız, komisyonumuz da olur diyorlarmış. Bunun son 3-4 yılda ne kadar yaygınlaştığını görüştüğüm sigortacı ve avukatlardan duyunca şok oldum. Maalesef kasko yaptırdığımız koca koca kurumların avukatları, çağrı merkezleri vb de yalama olmuş bu konuda, salladıkça sallıyorlar.
Ezcümle, avukata vekalet verdiyse zaten dava açacaklar demektir. Hiç bir ödeme yapmayın. Siz de bir avukat edinseniz iyi olur.
Ezcümle, avukata vekalet verdiyse zaten dava açacaklar demektir. Hiç bir ödeme yapmayın. Siz de bir avukat edinseniz iyi olur.
0
Gözünü korkutmasinlar, işleri senin kaskon halledecek. İlle İçim rahat etsin dersen yazıldığı gibi bir avukatla görüş.
0
@mirty, kaskoya da dava açmış oluyorlar zaten. Konunun özü kaskonun karşıladığı rakamın üstünde para koparabilmek.
Daha yeni ofisten arkadaşımızın aracında bir durum oldu, karşı tarafın kaskosu her şeyi karşıladığı halde hiç tanımadığı kişiler cep numarasından ulaşıp hem karşı tarafa hem kaskoya dava açmayı önerdiler. birden fazla kişi aradı, nasıl ulaşıyorlar tüm detaylara diye sormuyoruz artk, alıştık.
Daha yeni ofisten arkadaşımızın aracında bir durum oldu, karşı tarafın kaskosu her şeyi karşıladığı halde hiç tanımadığı kişiler cep numarasından ulaşıp hem karşı tarafa hem kaskoya dava açmayı önerdiler. birden fazla kişi aradı, nasıl ulaşıyorlar tüm detaylara diye sormuyoruz artk, alıştık.
0
vekalet ücretinin yarısını ya da hepsini mahkeme sizin ödemenizi isterse ödersiniz ama birisi "ben avukata para verdim senin yüzünden, yarısını sen ödeyeceksin" diyemez. kaskonuza, sigortanıza haber verin, bu durumda ne yapmanız gerektiğini sorun.
"tebligat gönderirim" -> size ait bazı bilgileri size telefonda okuyup "adınıza olan hesaptan yasadışı örgütlere para gönderilmiş, hemen 10bin lira gönderirseniz meseleyi çözeriz" diyen dolandırıcılara benzemiş.
"tebligat gönderirim" -> size ait bazı bilgileri size telefonda okuyup "adınıza olan hesaptan yasadışı örgütlere para gönderilmiş, hemen 10bin lira gönderirseniz meseleyi çözeriz" diyen dolandırıcılara benzemiş.
0
öncelikle kasko değil trafik sigortası karşılar. kasko da özel olarak ekletilmişse o ayrı. değer kaybından ziyade son yıllarda ikame araç bedeli de isteniyor. o sıkıntı aslında. yani aracın onarımda kaldığı süre boyunca kiralık araç bedeli de talep edilebiliyor. sigorta firması avukatlık ücreti de ödüyor. ama size ikinci kez ödeme yaptırmak mı istiyorlar acaba?
0
@ground karşı tarafın kaskosu vardı. ikame araç hakkını kullanmıştır sanırım. kiralık araç ücretini neden istiyor.
0
Öncelikle geçmiş olsun, benzer bir durumla şuan uğraşıyorum. Değer kaybı değil ama yatar parası isteniyor servis aracı tarafından.
1. Kaskonuz değer kaybını karşılamıyordur diye düşünüyorum, bunun için kasko ile görüşüp bu detayı öğrenmeniz lazım. Zamanında yaptırırken bunu da dahil ettirdiniz mi yoksa hariç mi?
2. Kasko kendini değer kaybı konularında uzak tutuyor avukat vs. oradan talep ederseniz alma şansınız pek yok gibi geliyor ama denemekten zarar gelmez.
3. Avukat ücretinin yarısı ya da bilmem neyin yarası tarzı sizden hiç bir para isteyemez. Ortada karara bağlanmış bir mahkeme sonucu yok. Anca şöyle olur aracımın değer kaybı var diyecek (daha önceden aynı alandan kaza yapılmadıysa) örneğin arka tampodan vurduysanız ve karşı aracın arka tampon daha önce değiştiyse zaten değer kaybı daha önce yaşandığı için yeniden bir kayıp yaşanmamış olacak dava açsa bile bir şey kazanamaz. Ama yok ilk kez bu alandan kazaya karıştıysa burada tercih sizin 20 bin TL vereyim mahkeme ile uğraştırma derseniz anlaşmaya gidebilirsiniz ama karşılığında noterde alacak verecek herhangi bir sebepten dolayı kalmamıştır yazısı almanız lazım.
3) Dava açıldıysa; avukat tutmanız faydanıza olacaktır. Kendi haklarınızı koruyamazsınız örneğin; %100 kusurlu olduğunuza dair bilirkişi raporu ya da polis tutanağı vb. var mı? Eğer bu tarz bir tutanak yoksa neye göre %100 kusurlusunuz davada bilirkişi talep edebilirsiniz % kaç karşı taraf suçlu diye. Bilir kişi de gerekli incelemeleri yapar ve kusur oranını belirtip Örneğin %90 kusurlusunuz aracın değer kaybını belirtir. Burada hem bilirkişi parası (sanırım 15.000 TL), hem karşı tarafın avukatlık ücreti, belirlenen değer kaybı, kendi avukatınızın ücreti ödemeniz gerekebilir.
4) Dava süresi yaklaşık 450 gün sonraya atılıyor İstanbul Anadolu Mahkemelerinde. Bulunduğunuz bölgeye göre süre değişebilir.
En doğru bilgileri avukatlardan alacaksınız, burada bizim gözden kaçırdığımız ve hakim olmadığımız çok konu var.
Örneğin; arkadaşlarında belirttiği son zamanlarda ortaya çıkan çantacılar benzetmesi ile bana açılan ilk dava Ankara'dandı. Daha hızlı sonuçlandırmak için sanırım.
Ben İstanbulda oturuyorum, servis aracı İstanbulda ikamet ediyor, kaza İstanbulda oldu.
Avukat tek bir dilekçe attı, bu dava ile alakalı doğru mahkeme siz değilsiniz dedi. O mahkeme düştü. Avukat olmasaydı nasıl gidip kendimi savunacağım diye düşünürdüm.
Kolaylıklar dilerim.
1. Kaskonuz değer kaybını karşılamıyordur diye düşünüyorum, bunun için kasko ile görüşüp bu detayı öğrenmeniz lazım. Zamanında yaptırırken bunu da dahil ettirdiniz mi yoksa hariç mi?
2. Kasko kendini değer kaybı konularında uzak tutuyor avukat vs. oradan talep ederseniz alma şansınız pek yok gibi geliyor ama denemekten zarar gelmez.
3. Avukat ücretinin yarısı ya da bilmem neyin yarası tarzı sizden hiç bir para isteyemez. Ortada karara bağlanmış bir mahkeme sonucu yok. Anca şöyle olur aracımın değer kaybı var diyecek (daha önceden aynı alandan kaza yapılmadıysa) örneğin arka tampodan vurduysanız ve karşı aracın arka tampon daha önce değiştiyse zaten değer kaybı daha önce yaşandığı için yeniden bir kayıp yaşanmamış olacak dava açsa bile bir şey kazanamaz. Ama yok ilk kez bu alandan kazaya karıştıysa burada tercih sizin 20 bin TL vereyim mahkeme ile uğraştırma derseniz anlaşmaya gidebilirsiniz ama karşılığında noterde alacak verecek herhangi bir sebepten dolayı kalmamıştır yazısı almanız lazım.
3) Dava açıldıysa; avukat tutmanız faydanıza olacaktır. Kendi haklarınızı koruyamazsınız örneğin; %100 kusurlu olduğunuza dair bilirkişi raporu ya da polis tutanağı vb. var mı? Eğer bu tarz bir tutanak yoksa neye göre %100 kusurlusunuz davada bilirkişi talep edebilirsiniz % kaç karşı taraf suçlu diye. Bilir kişi de gerekli incelemeleri yapar ve kusur oranını belirtip Örneğin %90 kusurlusunuz aracın değer kaybını belirtir. Burada hem bilirkişi parası (sanırım 15.000 TL), hem karşı tarafın avukatlık ücreti, belirlenen değer kaybı, kendi avukatınızın ücreti ödemeniz gerekebilir.
4) Dava süresi yaklaşık 450 gün sonraya atılıyor İstanbul Anadolu Mahkemelerinde. Bulunduğunuz bölgeye göre süre değişebilir.
En doğru bilgileri avukatlardan alacaksınız, burada bizim gözden kaçırdığımız ve hakim olmadığımız çok konu var.
Örneğin; arkadaşlarında belirttiği son zamanlarda ortaya çıkan çantacılar benzetmesi ile bana açılan ilk dava Ankara'dandı. Daha hızlı sonuçlandırmak için sanırım.
Ben İstanbulda oturuyorum, servis aracı İstanbulda ikamet ediyor, kaza İstanbulda oldu.
Avukat tek bir dilekçe attı, bu dava ile alakalı doğru mahkeme siz değilsiniz dedi. O mahkeme düştü. Avukat olmasaydı nasıl gidip kendimi savunacağım diye düşünürdüm.
Kolaylıklar dilerim.
0
dedeminhirkasi
Amacım sadece herhangi bir alandan yüksek lisans mezunu olmak. Tezsiz yl veya online vs. En hızlı me kadar sürede ve hangi şekilde alabilirim. Teşekkür ederim.
Amacım sadece herhangi bir alandan yüksek lisans mezunu olmak. Tezsiz yl veya online vs. En hızlı me kadar sürede ve hangi şekilde alabilirim. Teşekkür ederim.
0
En hızlı 1 senede olabilirsin, ister uzaktan istersen ikinci öğretim (tezsiz) olması gerekir.
Normalde yüksek lisans 3 dönemden oluşuyor. 2 dönem dersler, 1 dönem proje sunumu
Yalnız 2. dönem projeyi de dersle birlikte alabiliyorsun ama gerçekten çok yoruyor.
Güz dönemini kaçırdığın için ocak şubat aylarında kayıtların açılmasıyla bahar dönemi için kayıt yaptırıp seneye güz dönemi dersleri verip ve projeni sunup mezun olabilirsin.
Normalde yüksek lisans 3 dönemden oluşuyor. 2 dönem dersler, 1 dönem proje sunumu
Yalnız 2. dönem projeyi de dersle birlikte alabiliyorsun ama gerçekten çok yoruyor.
Güz dönemini kaçırdığın için ocak şubat aylarında kayıtların açılmasıyla bahar dönemi için kayıt yaptırıp seneye güz dönemi dersleri verip ve projeni sunup mezun olabilirsin.
0
mikahakkinen
Neye dikkat etmeli? Marka model işe yarar ortalama bir öneri için teşekkür ederim.
Neye dikkat etmeli? Marka model işe yarar ortalama bir öneri için teşekkür ederim.
0
-12 Volt olması. (6 volt akülü gitmiyor)
-Akım ve ısınma korumalı akü olması,
-Çocuğun yaşına göre kontrol edebilecek yaşta değil ise uzaktan kumandalı olması
-Servis ağının olması
Reklama girecek ama Türkiye'de bu işi en iyi yapan firma sanırım PİLSAN. Servis konusunda çok iyi herhangi bir arızada vs. müşteri hizmetlerinden destek alabilirsin. Ayrıca internetten sipariş verirsen çok büyük ihtimalle kargoda hasar görecek. (pilsan'dan sipariş vermene gerek yok başka mağazalar daha ucuza satabiliyor)
Gidip alabiliyorsanız mağazadan alın. Ya da kargo size ulaştığında kontrol edin, çok büyük hasar yok ise kırık parçalar için firma ücretsiz size kırık parçanın yenisini gönderiyor.
Pilsan fortune piyasada en çok satan modellerden.
-Akım ve ısınma korumalı akü olması,
-Çocuğun yaşına göre kontrol edebilecek yaşta değil ise uzaktan kumandalı olması
-Servis ağının olması
Reklama girecek ama Türkiye'de bu işi en iyi yapan firma sanırım PİLSAN. Servis konusunda çok iyi herhangi bir arızada vs. müşteri hizmetlerinden destek alabilirsin. Ayrıca internetten sipariş verirsen çok büyük ihtimalle kargoda hasar görecek. (pilsan'dan sipariş vermene gerek yok başka mağazalar daha ucuza satabiliyor)
Gidip alabiliyorsanız mağazadan alın. Ya da kargo size ulaştığında kontrol edin, çok büyük hasar yok ise kırık parçalar için firma ücretsiz size kırık parçanın yenisini gönderiyor.
Pilsan fortune piyasada en çok satan modellerden.
0
kibritsuyu
çok büyük ihtimalle evet, ama instagram nasıl buna alet oluyor?instagram'da gezinirken "c.... müzik market" diye SPONSORLU yazan bir post gördüm. marshall (hoparlör, amfi üreticisi) 60. yılı şerefine 14 bin liralık bluetooth hoparlörlerinden 60 tanesini 350 liraya satıyormuş. 14 bin lira nere, 350 l
çok büyük ihtimalle evet, ama instagram nasıl buna alet oluyor?
instagram'da gezinirken "c.... müzik market" diye SPONSORLU yazan bir post gördüm. marshall (hoparlör, amfi üreticisi) 60. yılı şerefine 14 bin liralık bluetooth hoparlörlerinden 60 tanesini 350 liraya satıyormuş. 14 bin lira nere, 350 lira nere. işportadan çin malı alamazsın. aklıma ilk sülün osman'ın "ben hep beni dolandırmak isteyenleri dolandırdım" hikayesi geldi.
olacak iş değil. ama koca firmanın da 60 tane hoparlör için böyle bir güzellik yapıyor olması da gayet mümkün. bir de bulmaca falan yapmışlar, kutuya tıklıyon, üç hakkın var kutudan hoparlör çıkarsa hak kazanıyon falan. üçüncü denemede çıkıyor hoparlör, şans faktörünü de sokmuşlar devreye. sonrası ise form doldurma, ödeme bilgileri vs. kredi kartını sorduğu yere kadar gelip kapattım.
sorum şu. instagram bana bunu "sponsorlu" olarak gösterdi. dolandırıcılar mı reklam veriyor, intagram mı önüne gelenden reklam alıyor? böyle güven sağlamak bu kadar kolay mı?
yoksa 14 bin liralık hoparlörü 350 liraya almak gerçek mi lan?
instagram'da gezinirken "c.... müzik market" diye SPONSORLU yazan bir post gördüm. marshall (hoparlör, amfi üreticisi) 60. yılı şerefine 14 bin liralık bluetooth hoparlörlerinden 60 tanesini 350 liraya satıyormuş. 14 bin lira nere, 350 lira nere. işportadan çin malı alamazsın. aklıma ilk sülün osman'ın "ben hep beni dolandırmak isteyenleri dolandırdım" hikayesi geldi.
olacak iş değil. ama koca firmanın da 60 tane hoparlör için böyle bir güzellik yapıyor olması da gayet mümkün. bir de bulmaca falan yapmışlar, kutuya tıklıyon, üç hakkın var kutudan hoparlör çıkarsa hak kazanıyon falan. üçüncü denemede çıkıyor hoparlör, şans faktörünü de sokmuşlar devreye. sonrası ise form doldurma, ödeme bilgileri vs. kredi kartını sorduğu yere kadar gelip kapattım.
sorum şu. instagram bana bunu "sponsorlu" olarak gösterdi. dolandırıcılar mı reklam veriyor, intagram mı önüne gelenden reklam alıyor? böyle güven sağlamak bu kadar kolay mı?
yoksa 14 bin liralık hoparlörü 350 liraya almak gerçek mi lan?
0
Evet dolandırıcılar reklam veriyor. Çalıştığım firmanın ürünlerini 50 TL'den instagramda gördüm ve firmamızın ürün ile alakalı böyle bir kampanyası olsa kesin bilirdim.
Facebook tarafından veriliyor reklam, instagram ile entegre.
Mağazamızın adı ve görselleri de kullanılıyor. Yasal yollarla şikayet ettiğimizde herhangi bir sonuç alınamıyor, reklam veren merkezini zimbabve vb. ülke olarak göstermiş oluyor ya da facebook'tan bu bilgiler paylaşılmıyor. Sadece facebook'a bu firma dolandırıcı ve bizim adımıza reklam oluşturmuş diye kayıt açabiliyoruz.
O sırada bazı müşteriler kredi kartı bilgilerini çoktan çaldırmış oluyor ve 50 TL'lik ürünün geleceğini sanıyorlar ayrıca bir de tüketici mahkemesine gideceğini söyleyenler bile var.
Facebook tarafından veriliyor reklam, instagram ile entegre.
Mağazamızın adı ve görselleri de kullanılıyor. Yasal yollarla şikayet ettiğimizde herhangi bir sonuç alınamıyor, reklam veren merkezini zimbabve vb. ülke olarak göstermiş oluyor ya da facebook'tan bu bilgiler paylaşılmıyor. Sadece facebook'a bu firma dolandırıcı ve bizim adımıza reklam oluşturmuş diye kayıt açabiliyoruz.
O sırada bazı müşteriler kredi kartı bilgilerini çoktan çaldırmış oluyor ve 50 TL'lik ürünün geleceğini sanıyorlar ayrıca bir de tüketici mahkemesine gideceğini söyleyenler bile var.
0
İnstagram Facebook google'da bir sürü dolandırıcı reklamı var. Bu büyük firmalar reklam verenin ne olduguna bakmıyor reklamın parasına bakıyor. Reklam şikayet yerse o zaman kaldırıyorlar.
Mesela Facebook üzerinden dolandırıcılar x kuşagını öyle bir yiyor ki akıllara zarar.
Google da arama yaptıgında en üstte reklam içerigi sayesinde seni dolandırıcıların sitesine sokuyorlar.
Dikkatli olmak lazım.
Mesela Facebook üzerinden dolandırıcılar x kuşagını öyle bir yiyor ki akıllara zarar.
Google da arama yaptıgında en üstte reklam içerigi sayesinde seni dolandırıcıların sitesine sokuyorlar.
Dikkatli olmak lazım.
0
peki amaç ne burada? yani kart numarasını ele geçirip patlatmak mı, 350 liraya hoparlör alacağını sanan kerizlerden 350 350 toplamak mı? kart numaramı girersem başıma hangisi gelir?
0
Evet kart bilgilerini almak,
Hatta ben zaman zaman öyle siteler gördüm mü arada sırada kart bilgilerine ad soyad kısmına "İşler nasıl" "Düşüyormu Böyle" gibi datalar girip trollemeyi seviyorum, yalnız o sitelere giriş bile çok riskli.
Sipariş veren müşteriler genelde orada gördüğü kadarki tutarı ödemiş oluyorlar. Bu yüzden hemen şüphelenmiyor. Ama kart bilgileri gittiği için gece geç saatlerde kredi kartından paralar çekilmeye başlıyor.
Hatta ben zaman zaman öyle siteler gördüm mü arada sırada kart bilgilerine ad soyad kısmına "İşler nasıl" "Düşüyormu Böyle" gibi datalar girip trollemeyi seviyorum, yalnız o sitelere giriş bile çok riskli.
Sipariş veren müşteriler genelde orada gördüğü kadarki tutarı ödemiş oluyorlar. Bu yüzden hemen şüphelenmiyor. Ama kart bilgileri gittiği için gece geç saatlerde kredi kartından paralar çekilmeye başlıyor.
0
instagram ekmeğine bakıyor sanırım. kaç kere şu türkiye petrollerini falan şikayet ettim. olumsuz geri dönüş yaptılar. adamlar yapay zeka ile rte'yi konuşturarak reklam verecek kadar ileri gitmişler.
0
Dolandırıcılığın dik alası her gördüğümde şikayet ediyorum silmedik reklamı diye geri dönüş yapıyor instagram.
İnstagram sponsorlular baya mayın tarlası istediğiniz şirketin adı logosu ürününü 5 kuruşa koyup bi de benzer web sitesine link atıp kart toplayabiliyorsunuz.
İnstagram sponsorlular baya mayın tarlası istediğiniz şirketin adı logosu ürününü 5 kuruşa koyup bi de benzer web sitesine link atıp kart toplayabiliyorsunuz.
0
instagram reklam vereni araştırmıyor. şikayet edince de kabul edilmiyor. facebook öyle mi? reklamları değerlendirtiyor. reklamdaki ürünü satıp alıp gelip gelmediğini ve gerçek olup olmadığını kargo süresine ve ödediğin vergisine kadar denetliyorsun ve facebooka bildiriyorsun. gizli müşteri gibi yani.
0
@kibritsuyu amaç şu sen mesala kanıyorsun bu olaya kredi kartı bilgilerini giriyorsun. Sanıyorsun ki 350 lira çekecek. Hayır. Kredi kartı bilgilerini sen o ara yüze girdigin zaman onlar senin kredi kartı limitin ne kadarsa o kadar çekiyorlar. Mesela 200 bin lira limit var. Onu dakikalar içinde buhar ediyorlar. Onun için hep derim İnternetten nereden alışveriş yaparsanız yapın limitli sanal kartınızla yapın. En fazla giden 350 liranız olur
0
"ama koca firmanın da 60 tane hoparlör için böyle bir güzellik yapıyor olması da gayet mümkün." alakası yok. Koca firma 60 tane ürün için neden Instagram'da kampanya yapsın? Kaldı ki 350 TL'nin kime ne faydası var? Çekilişle ya da bedavaya dağıtır.
"Sülün Osman'ın 'ben hep beni dolandırmak isteyenleri dolandırdım' hikayesi geldi." konu tamamen bu. Çok pahalı bir şeyi ucuza kapattığını sanan kerizleri tokatlamak. Yani sokakta biri külçe altını fiyatına ya da %10 daha ucuzuna sattığında almazlar ama "Ben Suri geldi. Para lazım" deyince külçe altın kaplamalı çakmağı da üzerinde ülker filigranı olan alüminyum folyolu taşı da külçe altının yarı fiyatına alıyorlar. Kısa yoldan zengin olmak isteyenler kolay yoldan dolandırılırlar.
Muhtemelen kişisel bilgiler, kart bilgileri vs. toplanıyor. Ürünü iletirken ek masraflar çıkıyor ya da boş kutuda salatalık yolluyorlar.
"Sülün Osman'ın 'ben hep beni dolandırmak isteyenleri dolandırdım' hikayesi geldi." konu tamamen bu. Çok pahalı bir şeyi ucuza kapattığını sanan kerizleri tokatlamak. Yani sokakta biri külçe altını fiyatına ya da %10 daha ucuzuna sattığında almazlar ama "Ben Suri geldi. Para lazım" deyince külçe altın kaplamalı çakmağı da üzerinde ülker filigranı olan alüminyum folyolu taşı da külçe altının yarı fiyatına alıyorlar. Kısa yoldan zengin olmak isteyenler kolay yoldan dolandırılırlar.
Muhtemelen kişisel bilgiler, kart bilgileri vs. toplanıyor. Ürünü iletirken ek masraflar çıkıyor ya da boş kutuda salatalık yolluyorlar.
0
prole
Kediler için cam balkon yaptırdım, dün cam balkona bir çıkayım dedim, aman allahım, adana ayağıma gelmiş. O kadar bilimli insanım ama sera etkisi yapacağını öngöremedim. Pencere açmak dışında ne önlem alınabilir? Dışarı panjur istemiyorum aslında ama panjura rağmen ısınır mı? İçeriden perde koysam e
Kediler için cam balkon yaptırdım, dün cam balkona bir çıkayım dedim, aman allahım, adana ayağıma gelmiş. O kadar bilimli insanım ama sera etkisi yapacağını öngöremedim. Pencere açmak dışında ne önlem alınabilir? Dışarı panjur istemiyorum aslında ama panjura rağmen ısınır mı? İçeriden perde koysam etki eder mi? Şöyle stor bambu perde falan?
0
Film kaplanmamış cam balkon mu yaptırdınız? Bunu yapan usta/firma sizi uyarmadı mı ya da teklif etmedi mi? Çok koyu bir film ile içerisi ısınmaz ama bu sefer dışarıyı görmek zor oluyor, filmlerin dereceleri var örneklere bakarak karar verebilirsiniz.
Ne kadar koyu olursa o kadar serin olacaktır, tabii ki gece de dışarıyı görmeniz o kadar zorlaşacak..
Ne kadar koyu olursa o kadar serin olacaktır, tabii ki gece de dışarıyı görmeniz o kadar zorlaşacak..
0
Cam balkonun en üst kısmında sıcak havanın dışarı çıkacağı, kedilerin dışarı çıkamayacağı büyüklükte delikler veya aralıklar gerekiyor.
Doğalgaz kombiler için kullanılan yuvarlak menfezlerden taktırabilirsiniz, en az iki tane olursa (birisi balkonun en sağında, diğeri en solunda mesela) hava akımı iyi kötü sağlanır, sıcak hava birikmez.
Bkz. menfez (hepsiburada filan).
Doğalgaz kombiler için kullanılan yuvarlak menfezlerden taktırabilirsiniz, en az iki tane olursa (birisi balkonun en sağında, diğeri en solunda mesela) hava akımı iyi kötü sağlanır, sıcak hava birikmez.
Bkz. menfez (hepsiburada filan).
0
@alfired'ın önerisini düşündüm, yaptırdım, hiçbir işe yaramadı.
İçerden stor perde yaptırdım, çok az faydası oluyor. Blackout storlar var. Onlar daha da işe yarar ama salonda gündüz ışıkla oturmak gerekir.
Alt komşum aşşırı kalın bir çeşit perde yaptırdı. Babaanne evlerinin kadife perdeleri benzeri bir şey. Isı geçirmez kumaşmış ve çok işe yaradığını söyledi. Ama dış dünyayla irtibat sıfır oluyor. Işık yakarak oturuyor olsa gerek.
Film kaplatma işe yarıyormuş.
@inheritance'ın önerisini düşünmüş ve araştırmıştım. Güneşi keser. İşe yarar ve manzaraya olumsuz etkisi olmaz.
Ancak film ve dışarı tente yapılması konusu binanın dışardan görüntü standardını bozduğu için apartman/site yönetim planına aykırı oluyor. Yönetimle papaz olmamak adına önce bir konuşup izin almak gerekir.
İçerden stor perde yaptırdım, çok az faydası oluyor. Blackout storlar var. Onlar daha da işe yarar ama salonda gündüz ışıkla oturmak gerekir.
Alt komşum aşşırı kalın bir çeşit perde yaptırdı. Babaanne evlerinin kadife perdeleri benzeri bir şey. Isı geçirmez kumaşmış ve çok işe yaradığını söyledi. Ama dış dünyayla irtibat sıfır oluyor. Işık yakarak oturuyor olsa gerek.
Film kaplatma işe yarıyormuş.
@inheritance'ın önerisini düşünmüş ve araştırmıştım. Güneşi keser. İşe yarar ve manzaraya olumsuz etkisi olmaz.
Ancak film ve dışarı tente yapılması konusu binanın dışardan görüntü standardını bozduğu için apartman/site yönetim planına aykırı oluyor. Yönetimle papaz olmamak adına önce bir konuşup izin almak gerekir.
0
Koyu film kaplatmayın sakın. Çok fena kızıyor ve ısısını içeri salıyor. Site güvenlik binasına yaptırdık, içerisi hamama döndü. Sonra, otobüs vs'lerde camlara reklam amaçlı yapılan nokta nokta delikli beyaz zımbırtı kaplattık dışarıdan.
Perdeyi inceleyin bence
Perdeyi inceleyin bence
0
dejame
Önümüzdeki günlerde bir Yunan adasına gideceğim, internet için bir çözüm arıyorum.Önerdiğiniz bir yöntem var mıdır? iPhone 13 kullanıyorum, sanırım telefonum destekliyor.Herhangi bir sorun yaşamadan bağlanabilmek istiyorum, internet hızı çok önemli değil.
Önümüzdeki günlerde bir Yunan adasına gideceğim, internet için bir çözüm arıyorum.
Önerdiğiniz bir yöntem var mıdır? iPhone 13 kullanıyorum, sanırım telefonum destekliyor.
Herhangi bir sorun yaşamadan bağlanabilmek istiyorum, internet hızı çok önemli değil.
Önerdiğiniz bir yöntem var mıdır? iPhone 13 kullanıyorum, sanırım telefonum destekliyor.
Herhangi bir sorun yaşamadan bağlanabilmek istiyorum, internet hızı çok önemli değil.
0
iPhone 13 kullanıyorum ve her seferinde Airalo kullanıyorum hiç sorun yaşamadım, ayrıca internet paketi çok büyük hacimler almayın. Türkiye'de ne kullanıyorsanız ortalama günlük onun yarısı kadar bile alsanız olur. Örneğin 2 gb 4 gün için yeterli olabilir.
Yunanistanda da kullanmıştım sorun yaşamamıştım. Ayrıca ilk defa indirince kod kullanırsanız ekstra 3 dolar indirim de oluyor. Şimdi referans verip de fırsatçılık yapmış olmayayım. İnternette referans kod kullanıp indirimden de faydalanabilirsiniz.
Yunanistanda da kullanmıştım sorun yaşamamıştım. Ayrıca ilk defa indirince kod kullanırsanız ekstra 3 dolar indirim de oluyor. Şimdi referans verip de fırsatçılık yapmış olmayayım. İnternette referans kod kullanıp indirimden de faydalanabilirsiniz.
0
Ben en son yurt dışında Holafly kullandım. Bunun olayı limitsiz internet. italya'da 4 güne 389 TL vermiştim. zaten aramaları da internet üzerinden yapabildiğim için çok dert olmamıştı. ne kadar harcadım ne kaldı diye dert etmek istemiyorsan bir göz atabilirsin,
0
Üsteki iki cevap +2
Şahsen Airalo'yu kullandım hep. Holafly ve başka firmalar da var tabii.
Şahsen Airalo'yu kullandım hep. Holafly ve başka firmalar da var tabii.
0
Turkcell günlük 250.liraya paketinin aynısını yurt kullanmanı sağlıyor. 4 gün için 1000 tl yapar. E sim daha uyguna geliyorsa tabiki mantıklı
0
Airalo Yunanistan'da şu an yalnızca Nova'yı destekliyor ve maalesef Rodos özelinde Nova çok verimli çalışmıyordu. Hatta şikayet e-maili de yolladım. Geçen sene Cosmote'la da çalışıyordu ve o iyiydi.
0
yuvarlanantencereninkapagi
sallanmayan çalışma masası öneriniz var mı? ikeadan sipariş verecektim ama daha önce aldığım masa baya sallanıyor. yaşadığım şehirde ikea yok gidip bakamıyorum.masada ders çalışılacak.
sallanmayan çalışma masası öneriniz var mı? ikeadan sipariş verecektim ama daha önce aldığım masa baya sallanıyor. yaşadığım şehirde ikea yok gidip bakamıyorum.
masada ders çalışılacak.
masada ders çalışılacak.
0
Sallanmasının kaynağı parke veya zemin olabilir mi? 3 masa var evde 2 tanesi ikea'dan çalışma masasıda ikea, hiç sallanmıyorlar. Ya da acaba öncekini monte ederken yamuk vs. montajlama konusundan dolayı farklılık oldu da mı sallanıyor?
Sanki sorun başka bir sebep kaynaklı gibi.
Ayrıca satın aldığım masa da ayakları farklı, üst zemini farklı ayrı ayrı alıp ben montajlamıştım.
www.ikea.com.tr
Adils ayaklar
mittcirkel masa
Sanki sorun başka bir sebep kaynaklı gibi.
Ayrıca satın aldığım masa da ayakları farklı, üst zemini farklı ayrı ayrı alıp ben montajlamıştım.
www.ikea.com.tr
Adils ayaklar
mittcirkel masa
0
Ben duvara sabitledim. Sallanmaması için ayakların alanının büyük olması gerekiyor.
0
Masanin mutlaka hali ustunde olmasi gerek ve uzerindeki agirligin de dengeli olmasi.
0
akatreil
Şu yapacaklarım yeterli olur mu?- haftada 1 gün, o da atıyorum çarşamba günü, 1 gün öncesinden haber vermek şartı ile 19-20 saatleri arası evi gösterebilirsiniz, bunun dışında müsait değilim.- satılık ilanını evin penceresini kapatacak şekilde yapıştıramazsınız, balkon demirine sarkacak şekilde asab
Şu yapacaklarım yeterli olur mu?
- haftada 1 gün, o da atıyorum çarşamba günü, 1 gün öncesinden haber vermek şartı ile 19-20 saatleri arası evi gösterebilirsiniz, bunun dışında müsait değilim.
- satılık ilanını evin penceresini kapatacak şekilde yapıştıramazsınız, balkon demirine sarkacak şekilde asabilirsiniz.
zırt pırt rahatsız edilmek istemiyorum.
yaklaşık 200 dairelik sitede en pahalıya oturan 10 kişiden birisiyim, 5-6 ayda bir sahibinden.com'daki en tepe fiyatı isteyen bir adamla muhatap durumdayım çünkü. kendisine temel sınırlar dışında yardımcı olmak istemiyorum.
- haftada 1 gün, o da atıyorum çarşamba günü, 1 gün öncesinden haber vermek şartı ile 19-20 saatleri arası evi gösterebilirsiniz, bunun dışında müsait değilim.
- satılık ilanını evin penceresini kapatacak şekilde yapıştıramazsınız, balkon demirine sarkacak şekilde asabilirsiniz.
zırt pırt rahatsız edilmek istemiyorum.
yaklaşık 200 dairelik sitede en pahalıya oturan 10 kişiden birisiyim, 5-6 ayda bir sahibinden.com'daki en tepe fiyatı isteyen bir adamla muhatap durumdayım çünkü. kendisine temel sınırlar dışında yardımcı olmak istemiyorum.
0
2. madde OK ama 1. madde bana biraz ters geldi.
Çünkü çoğu insan Çarşamba 19-20 arası ev bakamayacaktır. Eylül ayı da geliyor artık hava erken kararacak. Ayrıca emlakçı o saatte çalışıyor da olmayabilir.
Çünkü çoğu insan Çarşamba 19-20 arası ev bakamayacaktır. Eylül ayı da geliyor artık hava erken kararacak. Ayrıca emlakçı o saatte çalışıyor da olmayabilir.
0
üçünü de isteyebilirsiniz bu maddelerin, hakkınız. baştan demezseniz cumartesi saat 10'da kapınıza dayanırlar. ama sert konuşmayın, yeterli. geçmiş olsun.
0
Selamlar,
Haftada 1 gün o da haberleşerek olacak şekilde planlanmalı.
Ayrıca bu maddeleri kabul etmiyorsa size tebligat ile bilgilendirmesini söyleyebilirsiniz.
Ayrıca sabah saatlerini de yasal olarak iletebilirsiniz ve arkadaşların da bahsettiği gibi kimse kiracılı evi hafta içi sabah saatleri görmek istemez. Akşam saatleri daha uygun oluyor; arkadaşım saat 21:00 de ev bakmaya gittiği durumlar oldu. Burada önemli konu ev sahibiniz size zorluk çıkarıp sizi yıldırması mı? Yoksa gerçekten ihtiyaç vs. mi var? Evi satın almanız için size haber verdi mi? Ben bu evi satmayı düşünüyorum senin durumun da müsait ve senin için de uygunsa pazarlık vs. yapabiliriz şeklinde?
Eğer yıldırarak çıkarmayı düşünüyorsa işin için kötü niyet var ise 2 yıla zor çıkarır.
Ama niyeti kötü değil gerçekten ihtiyaç doğrultusunda ve size karşı davranışları da ılımlı ise de, siz de zorluk çıkarmadan destek olmanız herkes için daha iyi olacaktır.
Haftada 1 gün o da haberleşerek olacak şekilde planlanmalı.
Ayrıca bu maddeleri kabul etmiyorsa size tebligat ile bilgilendirmesini söyleyebilirsiniz.
Ayrıca sabah saatlerini de yasal olarak iletebilirsiniz ve arkadaşların da bahsettiği gibi kimse kiracılı evi hafta içi sabah saatleri görmek istemez. Akşam saatleri daha uygun oluyor; arkadaşım saat 21:00 de ev bakmaya gittiği durumlar oldu. Burada önemli konu ev sahibiniz size zorluk çıkarıp sizi yıldırması mı? Yoksa gerçekten ihtiyaç vs. mi var? Evi satın almanız için size haber verdi mi? Ben bu evi satmayı düşünüyorum senin durumun da müsait ve senin için de uygunsa pazarlık vs. yapabiliriz şeklinde?
Eğer yıldırarak çıkarmayı düşünüyorsa işin için kötü niyet var ise 2 yıla zor çıkarır.
Ama niyeti kötü değil gerçekten ihtiyaç doğrultusunda ve size karşı davranışları da ılımlı ise de, siz de zorluk çıkarmadan destek olmanız herkes için daha iyi olacaktır.
0
İnsani ve etik noktada evin gösterim saatleri konusunda kesinlikle haklısınız. Ama ben karşımdaki insanın o noktayı çoktan geçtiğini düşünüyorum.
Bu yüzden yasal olarak, öne süreceğim bu iki koşul yeterli değil mi?
Bu yüzden yasal olarak, öne süreceğim bu iki koşul yeterli değil mi?
0
@c0sh_kun
Niyeti şöyle söyleyeyim, kiram 21 bin lira olacak önümüzdeki ay. Sahibinden.com'da ilanlar 23-25 bin arası. "24 bin ver yoksa çık" dedi. Çıkmayacağımı, 21 bin verip devam edecegimi söyleyince de "evi satıyorum o zaman" dedi:)
evde 3. yılım bu arada. şimdiye kadar yaptığımız zamlar yüzde 100 ve yüzde 200.
Niyeti şöyle söyleyeyim, kiram 21 bin lira olacak önümüzdeki ay. Sahibinden.com'da ilanlar 23-25 bin arası. "24 bin ver yoksa çık" dedi. Çıkmayacağımı, 21 bin verip devam edecegimi söyleyince de "evi satıyorum o zaman" dedi:)
evde 3. yılım bu arada. şimdiye kadar yaptığımız zamlar yüzde 100 ve yüzde 200.
0
Aynı durumu yaşayan hem kiracı hem de ev sahibiyim, o yüzden devletin bu konuda doğru kararlar almayıp, insanların birbirine düştüğü bu noktada iki tarafı da en iyi anlayanlardan biriyim.
%100 zam yapmak zorunda değilsiniz, ev sahibiniz size evi satılağa çıkaracağını tebligat ile göndermesi gerektiğini aksi taktirde evi kimseye göstermeyeceğinizi söyleyin.
Piyasa koşulunda aç gözlülük yapmaya çalışıyorsa sonucuna da katlanmalı diye düşünüyorum, ama dediğim gibi iyi niyetli olsaydı süreç farklı ilerlerdi. Ama 3 bin tl için bu tarz bir konuşma yapıyor ise yasal olarak gidebildiğiniz kadar gidin. Noterden size bu tebligatı gönderildiğinde çarşamba günleri 09-11 arası uygundur, bu tarihler arası gelecek taliplerin 2 gün önceden haber verilmesi gerekmektedir şeklinde de bilgi verirsiniz.
Eve yazı asılması zorunlu mu o konuda hiç bilgim yok yanlış bilgi vermek istemem.
%100 zam yapmak zorunda değilsiniz, ev sahibiniz size evi satılağa çıkaracağını tebligat ile göndermesi gerektiğini aksi taktirde evi kimseye göstermeyeceğinizi söyleyin.
Piyasa koşulunda aç gözlülük yapmaya çalışıyorsa sonucuna da katlanmalı diye düşünüyorum, ama dediğim gibi iyi niyetli olsaydı süreç farklı ilerlerdi. Ama 3 bin tl için bu tarz bir konuşma yapıyor ise yasal olarak gidebildiğiniz kadar gidin. Noterden size bu tebligatı gönderildiğinde çarşamba günleri 09-11 arası uygundur, bu tarihler arası gelecek taliplerin 2 gün önceden haber verilmesi gerekmektedir şeklinde de bilgi verirsiniz.
Eve yazı asılması zorunlu mu o konuda hiç bilgim yok yanlış bilgi vermek istemem.
0
c0sh_kun
Merhabalar, 70 yaşlarında babam parktaki uysal kediyi severken kucağında yanlışlıkla patisine dokunmuş hayvan da ön patisiyle babamın kolunu çizmiş ama çok ufak sıyrık.Aşağı yukarı 1 toplu iğne ucu kadar, kanamış. Kedi uysal ve ağzında köpürme vs yok tabii ki.Bu sene tetanoz aşısı da olmuştu, şimdi
Merhabalar, 70 yaşlarında babam parktaki uysal kediyi severken kucağında yanlışlıkla patisine dokunmuş hayvan da ön patisiyle babamın kolunu çizmiş ama çok ufak sıyrık.
Aşağı yukarı 1 toplu iğne ucu kadar, kanamış. Kedi uysal ve ağzında köpürme vs yok tabii ki.
Bu sene tetanoz aşısı da olmuştu, şimdi kuduz aşısı olmalı mı?
Olmalıysa öğlen olan bu olay için yarın aşı olması sakıncalı olur mu?
Şimdiden teşekkürler..
Aşağı yukarı 1 toplu iğne ucu kadar, kanamış. Kedi uysal ve ağzında köpürme vs yok tabii ki.
Bu sene tetanoz aşısı da olmuştu, şimdi kuduz aşısı olmalı mı?
Olmalıysa öğlen olan bu olay için yarın aşı olması sakıncalı olur mu?
Şimdiden teşekkürler..
0
Hocam sokaktaki sarman kedilerden yediğim dayağın cırmığın haddi hesabı yok tırmalamayla bulaşmaz bulaşsa bana bulaşırdı her kediye salça olurum çünkü, dişlemedikten sonra problem olmaz.
0
Kuduz aşısını geciktirmeden olmasında yarar var, riske girmeye gerek yok bence.
0
aynısı başıma gelse gidip aşı olmazdım ki gelmişliği çok ama sonuçta milyonda risk var mı, var.
0
Kuduz vakası hali hazırda yok. Ama milyonda bir ihtimal çıkarsa geri dönüş yok.
0
"tırmalamayla bulaşmaz" tamamen yanlış.
tırmalamadan önce patisini yalamadığından nasıl emin oluyorsunuz?
%0,000001 şüphe bile olsa kuduz aşısı yaptırın.
tırmalamadan önce patisini yalamadığından nasıl emin oluyorsunuz?
%0,000001 şüphe bile olsa kuduz aşısı yaptırın.
0
İstatistiksel olarak tırmalamayla da bulaşma ihtimali var ama istatistiksel olarak sokakta yürürken kafamıza göktaşı düşme ihtimali de var o nedenle her kedi tırmalamasında kuduz aşısı olmamız gerektiği gibi açık alanda yürürken sürekli gökyüzünü kontrol etmemiz de bir zaruriyettir kanaatideyim.
Not: Aslında kuruyan salyada virüs hayatta kalmaz, yani 1,5 dakika önce kuduzlu salyası tırnağına bulaşsa bile o süreçte salya kurumuş olacağı için virüs ölecektir, onun dışında yine istatistiksel olarak, en azından İstanbul'da, kediden bulaşmış bir kuduz vakası hiç yok.
Not: Aslında kuruyan salyada virüs hayatta kalmaz, yani 1,5 dakika önce kuduzlu salyası tırnağına bulaşsa bile o süreçte salya kurumuş olacağı için virüs ölecektir, onun dışında yine istatistiksel olarak, en azından İstanbul'da, kediden bulaşmış bir kuduz vakası hiç yok.
0
Tüm cevaplar için teşekkürler, tırnaktan dediğiniz gibi çekme ihtimali çok ama çok düşükmüş, milyonda bir ihtimalden söz ediyor olabiliriz.
Pişman olmamak adına bu sabah aşı için gidildi, kedi 1 hafta içinde ölmemiş ise 3 aşı olacak. Allah korusun kedi ölürse toplam 5 aşı olunması gerekiyormuş.
Doktor da tam olarak sizin söylediklerinizi, tırnak ile olduğundan hiç bir şey olmayacağını yalnız bu konuyu kafadan silip atmak adına aşının da olunmasını ve aşının alerjiniz yoksa hiç bir yan etkisinin olmadığını iletti. Başka okuyan olursa genel bilgi olsun.
Herkese teşekkürler.
Pişman olmamak adına bu sabah aşı için gidildi, kedi 1 hafta içinde ölmemiş ise 3 aşı olacak. Allah korusun kedi ölürse toplam 5 aşı olunması gerekiyormuş.
Doktor da tam olarak sizin söylediklerinizi, tırnak ile olduğundan hiç bir şey olmayacağını yalnız bu konuyu kafadan silip atmak adına aşının da olunmasını ve aşının alerjiniz yoksa hiç bir yan etkisinin olmadığını iletti. Başka okuyan olursa genel bilgi olsun.
Herkese teşekkürler.
0
owaki
ilk bölümler biraz vasat olabiliyor bi öneri varsa çok iyi oluredit : baştan başladım çok iyi oldu
ilk bölümler biraz vasat olabiliyor bi öneri varsa çok iyi olur
edit : baştan başladım çok iyi oldu
edit : baştan başladım çok iyi oldu
0
ağa her zaman birinciden başlamak sonrası için sağlıklıdır yoksa bende biliyorum üçüncü sezondan başla demeyi
0
Ben de senin gibi düşünüyordum, gerçekten de öyle yalnız @pavlis'in dediği gibi 10 bölümde bir espri var, bunu 52. bölümde bu durumdan tekrar bahsediliyor.
Ben de rastgele güzel bölümleri izliyordum sonrasında eşimle 1. bölümden başladık. Şu an 140'lardayız, Burhan gelince dizi iyice yükseliyor 5-10 bölüm sonrasında Burhan'ın karakteri tam oturmuş oluyor. Eğer tamamını izlemek ile uğraşamam diyorsan;
Burhan 3. sezonun başında (59'uncu bölüm) geliyor.
Ben de rastgele güzel bölümleri izliyordum sonrasında eşimle 1. bölümden başladık. Şu an 140'lardayız, Burhan gelince dizi iyice yükseliyor 5-10 bölüm sonrasında Burhan'ın karakteri tam oturmuş oluyor. Eğer tamamını izlemek ile uğraşamam diyorsan;
Burhan 3. sezonun başında (59'uncu bölüm) geliyor.
0
bi ilk bölümden başlayarak izle, sonradan diyeceksin ki ilk iki sezon daha bir başka güzeldi
0
asıl sonradan vasatlaşıyor. baştan başlayın. şesu meşu gittikten sonrası fecaat.
0
sosyal sorunlu
sözlük ahalisi,tez yazıyorum ve sonlarına geldim. word içerisinde 2 sorunu çözemiyorum. google ve youtube yardımcı olamadı.sorular şunlar ve bilen için 1 dakikalık iş.1-Başlıklar sayfanın son satırı olamaz, en az 2 satır daha sığmıyorsa başlık sonraki sayfaya yazılır.2-Bir paragrafın ilk satırı sayf
sözlük ahalisi,
tez yazıyorum ve sonlarına geldim. word içerisinde 2 sorunu çözemiyorum. google ve youtube yardımcı olamadı.
sorular şunlar ve bilen için 1 dakikalık iş.
1-Başlıklar sayfanın son satırı olamaz, en az 2 satır daha sığmıyorsa başlık sonraki sayfaya yazılır.
2-Bir paragrafın ilk satırı sayfanın son satırı, paragrafın son satırı da sayfanın ilk satırı olarak yazılamaz.
teşekkürler.
tez yazıyorum ve sonlarına geldim. word içerisinde 2 sorunu çözemiyorum. google ve youtube yardımcı olamadı.
sorular şunlar ve bilen için 1 dakikalık iş.
1-Başlıklar sayfanın son satırı olamaz, en az 2 satır daha sığmıyorsa başlık sonraki sayfaya yazılır.
2-Bir paragrafın ilk satırı sayfanın son satırı, paragrafın son satırı da sayfanın ilk satırı olarak yazılamaz.
teşekkürler.
0
Bunu manuel yapamıyor musun? Tam olarak anlayamadım.
1-Başlıklar sayfanın son satırı olamaz, en az 2 satır daha sığmıyorsa başlık sonraki sayfaya yazılır.
Benim tezimde başlık sayfanın son satırına geliyordu 1-2 kere enter yapınca yeni sayfanın ilk satırı oluyor?
2-Bir paragrafın ilk satırı sayfanın son satırı, paragrafın son satırı da sayfanın ilk satırı olarak yazılamaz.
Bunda da aynı şekilde; bir paragrafa başladığımda sayfanın sonundaysa; enter yapıyorum yeni sayfadan başlıyorum?
150 sayfalık tez bile olsa bu tarz manuel işlem pek yormaz gibi? Ya da soruyu anlayamadım.
1-Başlıklar sayfanın son satırı olamaz, en az 2 satır daha sığmıyorsa başlık sonraki sayfaya yazılır.
Benim tezimde başlık sayfanın son satırına geliyordu 1-2 kere enter yapınca yeni sayfanın ilk satırı oluyor?
2-Bir paragrafın ilk satırı sayfanın son satırı, paragrafın son satırı da sayfanın ilk satırı olarak yazılamaz.
Bunda da aynı şekilde; bir paragrafa başladığımda sayfanın sonundaysa; enter yapıyorum yeni sayfadan başlıyorum?
150 sayfalık tez bile olsa bu tarz manuel işlem pek yormaz gibi? Ya da soruyu anlayamadım.
0
Soru nedir ben de anlamadım ancak
1- Eğer okulunuzdaki tez yazım kılavuzunda özellikle böyle olamayacağı belirtilmediyse bahsettiğiniz durumların oluşmasında bir sıkıntı yok. Önemli olan kılavuzdaki paragraf girintileri, sayfa boşlukları, satır aralıkları, punto ve başlık-paragraf arasındaki "belirlenmiş" boşluklara dikkat etmeniz. Bunu da sayfa stillerinden ayarlıyorsunuz. Üst bölümde Düzey 1 Başlık, Düzey 2 başlık ve gövde gibi yazı bölümleri görülür. Onların formatını kılavuza uygun değiştirin, gerisini düşünmenize gerek kalmamalı. Kalıyorsa yanlış yaptığınız bir şey vardır. Başlık sona geliyorsa gelir, yapacak bir şey yok.
2- Eğer okulunuz bahsettiğiniz durumların olmamasını şart koştuysa bunu tezin son noktasını koyduktan ve teslime hazır hale getirdikten sonra düzenlemelisiniz. Kaynakça ve varsa tüm ekleri dahil edip tezi bitirdikten sonra denk gelen yerleri manuel düzenlersiniz ancak bir paragrafın son cümlesi diğer sayfanın ilk satırı olamaz durumu çok saçma, sığmıyorsa sığmıyordur işte. Bu işte bir terslik var. Bunları sığdırmak için satır aralarını ya da puntoyu değiştirmemelisiniz, bu daha büyük bir problem olur.
Sayfanın başına gelen son satırı nasıl düzenlersiniz bilmiyorum ancak son satıra gelen başlığı sonraki sayfaya kaydırmak için o sayfada kalmasını istediğiniz son cümlenin sonuna tıklayıp imleci oraya taşıdıktan sonra ekle sekmesine gelip sayfa sonu butonuna basın. Orayı sayfa sonu kabul edip kalan yerleri yeni sayfadan başlatacak. Enterla atlayarak düzenleme yapmanızı önermem, sonra işiniz bittiğinde sayfa düzeni değişmiş olursa aralarda gözden kaçan fazla boşluklar kalabilir. Yazının hiçbir yerinde kelime araları hariç space tuşuyla manuel boşluk koymamalısınız. Yeni paragraf için de tek sefer entera basılmalı. Çünkü bu fazla boşluklar sayfa düzenleme esnasında çileye dönüşüyor.
1- Eğer okulunuzdaki tez yazım kılavuzunda özellikle böyle olamayacağı belirtilmediyse bahsettiğiniz durumların oluşmasında bir sıkıntı yok. Önemli olan kılavuzdaki paragraf girintileri, sayfa boşlukları, satır aralıkları, punto ve başlık-paragraf arasındaki "belirlenmiş" boşluklara dikkat etmeniz. Bunu da sayfa stillerinden ayarlıyorsunuz. Üst bölümde Düzey 1 Başlık, Düzey 2 başlık ve gövde gibi yazı bölümleri görülür. Onların formatını kılavuza uygun değiştirin, gerisini düşünmenize gerek kalmamalı. Kalıyorsa yanlış yaptığınız bir şey vardır. Başlık sona geliyorsa gelir, yapacak bir şey yok.
2- Eğer okulunuz bahsettiğiniz durumların olmamasını şart koştuysa bunu tezin son noktasını koyduktan ve teslime hazır hale getirdikten sonra düzenlemelisiniz. Kaynakça ve varsa tüm ekleri dahil edip tezi bitirdikten sonra denk gelen yerleri manuel düzenlersiniz ancak bir paragrafın son cümlesi diğer sayfanın ilk satırı olamaz durumu çok saçma, sığmıyorsa sığmıyordur işte. Bu işte bir terslik var. Bunları sığdırmak için satır aralarını ya da puntoyu değiştirmemelisiniz, bu daha büyük bir problem olur.
Sayfanın başına gelen son satırı nasıl düzenlersiniz bilmiyorum ancak son satıra gelen başlığı sonraki sayfaya kaydırmak için o sayfada kalmasını istediğiniz son cümlenin sonuna tıklayıp imleci oraya taşıdıktan sonra ekle sekmesine gelip sayfa sonu butonuna basın. Orayı sayfa sonu kabul edip kalan yerleri yeni sayfadan başlatacak. Enterla atlayarak düzenleme yapmanızı önermem, sonra işiniz bittiğinde sayfa düzeni değişmiş olursa aralarda gözden kaçan fazla boşluklar kalabilir. Yazının hiçbir yerinde kelime araları hariç space tuşuyla manuel boşluk koymamalısınız. Yeni paragraf için de tek sefer entera basılmalı. Çünkü bu fazla boşluklar sayfa düzenleme esnasında çileye dönüşüyor.
0
Sumashi
ne ile ilişkili olabilir? yağlı veya hazır ürünler çok tüketmiyorum. alkol kullanmıyorum. 3 sene önce zoretanin kullanmıştım. onun etkisi olabilir mi? Bilirubin (total) 2,20 mg/dL 0,3 - 1,2
ne ile ilişkili olabilir? yağlı veya hazır ürünler çok tüketmiyorum. alkol kullanmıyorum. 3 sene önce zoretanin kullanmıştım. onun etkisi olabilir mi?
Bilirubin (total) 2,20 mg/dL 0,3 - 1,2
Bilirubin (total) 2,20 mg/dL 0,3 - 1,2
0
Selamlar öncelikle geçmiş olsun, Bilirubin değeri çok önemli bir konu. Karaciğer ile alakalı genelde yalnız, safrakesesi gibi karaciğerin yanında bulunan diğer organlardan kaynaklı karaciğerin doğru çalışmaması vb. durumlardan da kaynaklanabiliyor.
Göz aklarınızın sarıya doğru geçiş yapması tamamen bu değerler ile alakalı kayınpederimin değerli 13 lerdeyken hastanede yattı ve gözleri ve tüm teni sarı renkliydi. Yatarak ve ilaçlı tedavilerle şimdi normale döndü çok şükür.
Neyin etkisinin olduğunu muhtemelen buradan kimse bilemez, doktorlar kan değerlerine bakıp bir dünya test sonucuna bakarak yorum yaparken bile kesin teşhis koyamazken buradan edinilen bilginin faydası olmayacaktır.
Değeriniz çok yükselmemişken iç hastalıkları hekimine gözükmenizi tavsiye ederim. Belli bir süre ilaç tedavisi ile bu değerler düşürülebiliyor diye biliyorum.
Göz aklarınızın sarıya doğru geçiş yapması tamamen bu değerler ile alakalı kayınpederimin değerli 13 lerdeyken hastanede yattı ve gözleri ve tüm teni sarı renkliydi. Yatarak ve ilaçlı tedavilerle şimdi normale döndü çok şükür.
Neyin etkisinin olduğunu muhtemelen buradan kimse bilemez, doktorlar kan değerlerine bakıp bir dünya test sonucuna bakarak yorum yaparken bile kesin teşhis koyamazken buradan edinilen bilginin faydası olmayacaktır.
Değeriniz çok yükselmemişken iç hastalıkları hekimine gözükmenizi tavsiye ederim. Belli bir süre ilaç tedavisi ile bu değerler düşürülebiliyor diye biliyorum.
0
kibritsuyu
Apartman görevlisi söyledi, senin arabanın motoruna kedi girmiş bağırıyor diye. Yavru kedi sesi.Fenerle falan kesinlikle göremiyorum. Mama koydum ama sanırım yolunu bulup çıkamıyor, çıkabilse çıkacak zaten.Çok acil çözüm öneriniz var mı?
Apartman görevlisi söyledi, senin arabanın motoruna kedi girmiş bağırıyor diye. Yavru kedi sesi.
Fenerle falan kesinlikle göremiyorum. Mama koydum ama sanırım yolunu bulup çıkamıyor, çıkabilse çıkacak zaten.
Çok acil çözüm öneriniz var mı?
Fenerle falan kesinlikle göremiyorum. Mama koydum ama sanırım yolunu bulup çıkamıyor, çıkabilse çıkacak zaten.
Çok acil çözüm öneriniz var mı?
0
90+ o kedi çıkana kadar :)
süt bırakıp, arabanın çevresinden ayrılmak
yine girmesin diye sonra çözüm arayın. girdiği yerin de fotosunu çekin.
süt bırakıp, arabanın çevresinden ayrılmak
yine girmesin diye sonra çözüm arayın. girdiği yerin de fotosunu çekin.
0
kaportaya biraz vurmayi dene. korkup cikabilir belki.
baska gordugum oneri:
- kediye rahat bi yer hazirlamak. yaninda balik tavuk gibi yiyecek koymak
daha uzun suren oneriler:
- mekanik cagirmak
- kedi kurtarma ekibi cagirmak :) itfaiye yapar mi bilmiyorum
baska gordugum oneri:
- kediye rahat bi yer hazirlamak. yaninda balik tavuk gibi yiyecek koymak
daha uzun suren oneriler:
- mekanik cagirmak
- kedi kurtarma ekibi cagirmak :) itfaiye yapar mi bilmiyorum
0
Sakın arabayı çalıştırma. Kedi sesi dinletmeyi dene istersen, bir de uzağa git belki korktuğu için de cikamiyordur.
0
Kokusu yüksek birşey denemelisiniz salam veya yaş mama ile çıkar yanından ayrılın sakinlesin çıkacaktır biraz zamanınızı alır, gelişmelerden haberdar edin lütfen.
ps ikinci kedi geliyor gibi
ps ikinci kedi geliyor gibi
0
tecrübeyle sabit. ne zaman kaputa vurup ses çıkarsam çıkmıyorlar daha da korkup içeride daha da sıkışık bir yere gizleniyorlar.
tek çare onun keyfi. yaş mama kokusuyla sakin sessiz bırakıp uzakta beklemek maalesef.
sakın çalıştırmayın.
tek çare onun keyfi. yaş mama kokusuyla sakin sessiz bırakıp uzakta beklemek maalesef.
sakın çalıştırmayın.
0
kedi seviyoruz diye illa benim başıma gelir zaten böyle şeyler.
sütle mamayla çıkacak gibi değil.
kaportaya vurdum, tepki vermiyor. çok korkutmadan 1-2 kısa kornaya bastım, olmadı.
kedi sesi dinletince deliriyor. sessizce duruyordu, kedi sesini açınca kıçını yırtarcasına bağırıyor. en azından çıktı mı, hala içeride mi onu anlayabiliyorum kedi sesiyle.
kıç kadar mesafedeki tamirci gelip krikoyla kaldırmak için 1000 lira istedi, şimdilik öyle bir bütçem yok.
itfaiye çağırdım geldi. sağolsun çocuk acayip uğraştı, sayesinde kediyi gördük. sıkışık değil, içeride hareket ediyor.alanı da var ama nereden girdiyse çıkışı bulamıyor.
itfaiyenin kurtarma yöntemi tüple basınçlı hava sıkmak. kedinin üstüne hava sıktı ama kedi kıpırdamıyor bile. karter muhafaza sacının içinde oturuyor. alttan elimi uzatıp dokundum bile.
çocukcağız muhafazayı da sökmeye çalıştı ama elindeki anahtarla sökemedi. çaresiz kaldı gitti.
kedi hala orada. cuma namazından sonra işlerim biterse diyen ustayı tekrar arayacağım namaz bitsin de.
@eja: yok ben bi ikincisine daha bakamam.
sütle mamayla çıkacak gibi değil.
kaportaya vurdum, tepki vermiyor. çok korkutmadan 1-2 kısa kornaya bastım, olmadı.
kedi sesi dinletince deliriyor. sessizce duruyordu, kedi sesini açınca kıçını yırtarcasına bağırıyor. en azından çıktı mı, hala içeride mi onu anlayabiliyorum kedi sesiyle.
kıç kadar mesafedeki tamirci gelip krikoyla kaldırmak için 1000 lira istedi, şimdilik öyle bir bütçem yok.
itfaiye çağırdım geldi. sağolsun çocuk acayip uğraştı, sayesinde kediyi gördük. sıkışık değil, içeride hareket ediyor.alanı da var ama nereden girdiyse çıkışı bulamıyor.
itfaiyenin kurtarma yöntemi tüple basınçlı hava sıkmak. kedinin üstüne hava sıktı ama kedi kıpırdamıyor bile. karter muhafaza sacının içinde oturuyor. alttan elimi uzatıp dokundum bile.
çocukcağız muhafazayı da sökmeye çalıştı ama elindeki anahtarla sökemedi. çaresiz kaldı gitti.
kedi hala orada. cuma namazından sonra işlerim biterse diyen ustayı tekrar arayacağım namaz bitsin de.
@eja: yok ben bi ikincisine daha bakamam.
0
Yaralı olabilir belki.
Aroması en yüksek olan ton balığı konservesidir. Konserveyi açıp, lastiğin yanına koyun ve uzaklaşın. Mutlaka kokuyu alır.
Ancak başka kediler de kokuyu alır tabii. Bir de yavru, siz yaklaşınca tekrar eski yerine girebilir. Yakında veteriner varsa kedi yakalama ağı (sopanın ucunda ağdan sepet) varsa ton balığını ağın içine koyup yakalayabilirsiniz belki.
Aroması en yüksek olan ton balığı konservesidir. Konserveyi açıp, lastiğin yanına koyun ve uzaklaşın. Mutlaka kokuyu alır.
Ancak başka kediler de kokuyu alır tabii. Bir de yavru, siz yaklaşınca tekrar eski yerine girebilir. Yakında veteriner varsa kedi yakalama ağı (sopanın ucunda ağdan sepet) varsa ton balığını ağın içine koyup yakalayabilirsiniz belki.
0
youtubedan kedi miyavlaması açın, kafasını çıkarır.
o da olmazsa itfaiye haber verin.
o da olmazsa itfaiye haber verin.
0
kedi miyavlaması açınca deliriyor, acı acı bağırmaya başlıyor.
itfaiye geldi çıkaramadı, gitti.
itfaiye geldi çıkaramadı, gitti.
0
Geçen pazar sokakta bir aracın motor hizasına kaçmıştı. Hatta jant boşluğundan baktığımda motor bloğunun orda göz göze geldik.
Nası da sevimli ama çok ürkekti, mama bıraktık 10 dk bekledik çıkmadı, kedi sesi açtık youtube'dan. Telefondan kedi miyavlıyor, motordan diğer kedi miyavlıyor öyle 2 dk miyavlaştılar bişi olmadı.
Kediyi görebildiğim için sprey ile su sıktım hayvan ıslandı, yer değiştirdi.
İtfaiyeyi aradık, onlar geldi ve en sonunda ellerinde yangın tüpüne benzer basınçlı bir tüp ve hortum. Motora anlık olarak inanılmaz bir hava verdiler, yavru kedi neye uğradığını şaşırdı. Tüm gücüyle indi o arabadan ve inanılmaz bir hızla başka bir arabanın altına kaçtı. :)
Sonra aynı süreç diğer arabada yapıldı ama ondaki motor blouğunun daha başka yerine kaçtığı için araç sahibi beklendi ve kaput açılarak alındı. Araç sahibi de bu mimik kediyi sahiplendi. (Kendi kedisi 13 yaşındaymış, kısmet)
Sözün özeti sadece hava tutarak kediyi araçtan çıkarabildi itfaiyeciler.
Aynı zamanda pazar günü araçlardan çıkarmaya gittikleri 3. kedi olduğunu söylediler.
Nası da sevimli ama çok ürkekti, mama bıraktık 10 dk bekledik çıkmadı, kedi sesi açtık youtube'dan. Telefondan kedi miyavlıyor, motordan diğer kedi miyavlıyor öyle 2 dk miyavlaştılar bişi olmadı.
Kediyi görebildiğim için sprey ile su sıktım hayvan ıslandı, yer değiştirdi.
İtfaiyeyi aradık, onlar geldi ve en sonunda ellerinde yangın tüpüne benzer basınçlı bir tüp ve hortum. Motora anlık olarak inanılmaz bir hava verdiler, yavru kedi neye uğradığını şaşırdı. Tüm gücüyle indi o arabadan ve inanılmaz bir hızla başka bir arabanın altına kaçtı. :)
Sonra aynı süreç diğer arabada yapıldı ama ondaki motor blouğunun daha başka yerine kaçtığı için araç sahibi beklendi ve kaput açılarak alındı. Araç sahibi de bu mimik kediyi sahiplendi. (Kendi kedisi 13 yaşındaymış, kısmet)
Sözün özeti sadece hava tutarak kediyi araçtan çıkarabildi itfaiyeciler.
Aynı zamanda pazar günü araçlardan çıkarmaya gittikleri 3. kedi olduğunu söylediler.
0
Müjde. Kendiliğinden çıkmış.
Bu sefer elimde ton balığı konservesiyle indim. Youtube'dan kedi sesi açtım hala motorda mı diye, dışarıdan miyavladı, hurda eşyalar var onların altından.
Yakaladım baktım, yarası beresi yok gibi, yürüyebiliyor da. Kuru mamaları ve ton balığını bıraktım ama yüzüne bile bakmadı ve hala acı acı miyavlıyor.
Bu sefer elimde ton balığı konservesiyle indim. Youtube'dan kedi sesi açtım hala motorda mı diye, dışarıdan miyavladı, hurda eşyalar var onların altından.
Yakaladım baktım, yarası beresi yok gibi, yürüyebiliyor da. Kuru mamaları ve ton balığını bıraktım ama yüzüne bile bakmadı ve hala acı acı miyavlıyor.
0
al sana yeni sezon.
dün akşam eve geldim, bu mal sabah bıraktığım yerden fırladı, koştu koştu başka arabanın altına girdi. koyduğum mamalara ve ton balığına dokunmamış bile. daha çok küçük belki yiyemiyor bile olabilir, hala emiyor ve annesini kaybetmiş olabilir, süt emmesi gerekiyor ve aç olabilir.
acı acı bağırıyor. çok uğraştım, kesinlikle ulaşamadım. mecburen bırakıp yukarı çıktım, ta yukarıya geliyordu sesi ara ara.
biraz sonra kedimin taşıma kutusunu alıp ineceğim. hala oralardaysa ve yaşıyorsa bir şekilde yakalayıp veterinere götüreceğim. dün geldiğim saatte bulabileceğim veteriner yoktu, sabaha bıraktım.
gelişmelerden haberdar ederim.
imgur.com
dün akşam eve geldim, bu mal sabah bıraktığım yerden fırladı, koştu koştu başka arabanın altına girdi. koyduğum mamalara ve ton balığına dokunmamış bile. daha çok küçük belki yiyemiyor bile olabilir, hala emiyor ve annesini kaybetmiş olabilir, süt emmesi gerekiyor ve aç olabilir.
acı acı bağırıyor. çok uğraştım, kesinlikle ulaşamadım. mecburen bırakıp yukarı çıktım, ta yukarıya geliyordu sesi ara ara.
biraz sonra kedimin taşıma kutusunu alıp ineceğim. hala oralardaysa ve yaşıyorsa bir şekilde yakalayıp veterinere götüreceğim. dün geldiğim saatte bulabileceğim veteriner yoktu, sabaha bıraktım.
gelişmelerden haberdar ederim.
imgur.com
0
evet merak edenlerden müjdemi istiyorum.
sabah taşıma kutumla indim, kedi sesi açıp kediyi aramaya başladım, cevap vermedi. bu arada açtığım kedi sesini duyan bir kız geldi, o da kediyi arıyormuş, dün yaş mama vermiş beslemiş ama yakalayamamış. ben kedi sesi açınca geri geldi sanmış. neyse biraz aradık, bulamadık. bu arada dün bıraktığım kuru mama ve ton balığı yenmiş, artık bu mu yedi, başkası mı yedi bilmiyorum.
işim vardı 2-3 saat çıktım geri geldim, yine kedi sesi açıp dolaştım biraz, bulamadım yok ortalıkta.
2 bina aşağıda veterine var, benimkinin de ilk aşısını o yapmıştı. ona dedim sorayım. bir gittim ki bizim salak orada, başında iki tane genç çocuk var, biri yan apartmandaymış, tanıdı beni sizin yan apartmandayım dedi. bunlar da kedinin bağırtısına inmişler, kediyi ararken tanışmışlar, zar zor da yakalayıp veterinere getirmişler, bir tanesi (yan apartmandaki) de sahiplenmiş. önüne yaş mama koymuşlar, biri muayene diyor, biri aşısını yapıyor.
bağıra çağıra mahalleyi ayağa kaldırıp kendine ev bulmuş gerzek. dünkü macerayı anlattım, biraz sevip ayrıldım oradan.
çok uzağa gitmemiş, çocuğu görürsem halini hatırını sorar merak edenlere bilgi veririm.
sabah taşıma kutumla indim, kedi sesi açıp kediyi aramaya başladım, cevap vermedi. bu arada açtığım kedi sesini duyan bir kız geldi, o da kediyi arıyormuş, dün yaş mama vermiş beslemiş ama yakalayamamış. ben kedi sesi açınca geri geldi sanmış. neyse biraz aradık, bulamadık. bu arada dün bıraktığım kuru mama ve ton balığı yenmiş, artık bu mu yedi, başkası mı yedi bilmiyorum.
işim vardı 2-3 saat çıktım geri geldim, yine kedi sesi açıp dolaştım biraz, bulamadım yok ortalıkta.
2 bina aşağıda veterine var, benimkinin de ilk aşısını o yapmıştı. ona dedim sorayım. bir gittim ki bizim salak orada, başında iki tane genç çocuk var, biri yan apartmandaymış, tanıdı beni sizin yan apartmandayım dedi. bunlar da kedinin bağırtısına inmişler, kediyi ararken tanışmışlar, zar zor da yakalayıp veterinere getirmişler, bir tanesi (yan apartmandaki) de sahiplenmiş. önüne yaş mama koymuşlar, biri muayene diyor, biri aşısını yapıyor.
bağıra çağıra mahalleyi ayağa kaldırıp kendine ev bulmuş gerzek. dünkü macerayı anlattım, biraz sevip ayrıldım oradan.
çok uzağa gitmemiş, çocuğu görürsem halini hatırını sorar merak edenlere bilgi veririm.
0
kondansator
Selamlar, idata web sitesinde 2675tl yazıyor. Premium Lounge da 3167tl yazıyor. Premium randevusu olan sadece premium ücretini mi ödüyor yoksa 2657tl yi yine alıyorlar mı?
Selamlar, idata web sitesinde 2675tl yazıyor. Premium Lounge da 3167tl yazıyor. Premium randevusu olan sadece premium ücretini mi ödüyor yoksa 2657tl yi yine alıyorlar mı?
0
Schengen Vize Ücreti: 2.675 TL (Herkes ödemek zorunda) İtalya konsolosluğuna gidiyor muhtemelen
iDATA Koordinasyon Ücreti: 1.394 (iData işlem yaptığı için iDataya giden işlem ücreti)
Ek hizmetlerimizin tamamı tercihinize bağlı olup Vize ücreti + iDATA Koordinasyon ücretine ek olarak nakit Türk Lirası veya kredi kartı tahsil edilmektedir.
EK HİZMET=
Premium Lounge Hizmet Bedeli 3.167 TL
Özel premium Lounge için ekstra verilen para.
Özetle Premium'a gideceksen
2.675 TL Schengen Vize
1.394 TL iData İşlem
3.167 TL Premium Lounge
= 7.236 TL toplam ödeme
iDATA Koordinasyon Ücreti: 1.394 (iData işlem yaptığı için iDataya giden işlem ücreti)
Ek hizmetlerimizin tamamı tercihinize bağlı olup Vize ücreti + iDATA Koordinasyon ücretine ek olarak nakit Türk Lirası veya kredi kartı tahsil edilmektedir.
EK HİZMET=
Premium Lounge Hizmet Bedeli 3.167 TL
Özel premium Lounge için ekstra verilen para.
Özetle Premium'a gideceksen
2.675 TL Schengen Vize
1.394 TL iData İşlem
3.167 TL Premium Lounge
= 7.236 TL toplam ödeme
0
zontican
Merhaba,Son zamanlarda aracımın frenine bastığımda ilk kavradığı an yay sesi gibi bir ses geliyor. bu ses anlık oluyor yani frene basmaya devam ettiğimde ses devam etmiyor. İlk baskı uyguladığımda ciyk diye bir ses geliyor sadece. Araç hareket etmezken ya da sabah ilk hareket ettiğimde bunu yapmıyor
Merhaba,
Son zamanlarda aracımın frenine bastığımda ilk kavradığı an yay sesi gibi bir ses geliyor. bu ses anlık oluyor yani frene basmaya devam ettiğimde ses devam etmiyor. İlk baskı uyguladığımda ciyk diye bir ses geliyor sadece. Araç hareket etmezken ya da sabah ilk hareket ettiğimde bunu yapmıyor genelde. Bildiğim kadarıyla balata bitiyor olsa o ıslık sesi frene bastığım müddetçe gelir. Bu ses sadece pedala bastığım ilk an geliyor ve kesiliyor.
Balata mı kirlendi, fren yayında mı bir şey var anlamadım. Çok bilgim de yok açıkçası. Servise götürmem gerekmez sanırım ama fikri olan varsa bilmek isterim.
Son zamanlarda aracımın frenine bastığımda ilk kavradığı an yay sesi gibi bir ses geliyor. bu ses anlık oluyor yani frene basmaya devam ettiğimde ses devam etmiyor. İlk baskı uyguladığımda ciyk diye bir ses geliyor sadece. Araç hareket etmezken ya da sabah ilk hareket ettiğimde bunu yapmıyor genelde. Bildiğim kadarıyla balata bitiyor olsa o ıslık sesi frene bastığım müddetçe gelir. Bu ses sadece pedala bastığım ilk an geliyor ve kesiliyor.
Balata mı kirlendi, fren yayında mı bir şey var anlamadım. Çok bilgim de yok açıkçası. Servise götürmem gerekmez sanırım ama fikri olan varsa bilmek isterim.
0
Genelde yağmur sonrası veya yıkama sonrası balataya toz, kir vb. sebeplerden olabiliyor. Bir dönem kendi aracımda da bu ses gelmeye başlamıştı, balataların daha çok ömrü olmasına rağmen. Fren balatası spreyi aldım, sıktım disklere ve fren balatalarına oradaki tüm lekeler gitti. Sonra da ses vb. bişi kalmadı. Yıkama veya yağmur sonrası nadir de olsa bu durum gerçekleşebiliyor.
Sprey pahalı bişey değil ve arabada yağ, kir vb. için bol bol kullanılıyor. Aklında soru işareti olacağına 2 dk sık. Ses gelmezse muhtemelen dediğim gibi, ses gelmeye devam ediyor sadece ilk başta geldiğinden yine endişe edecek bir konu yok ama yine de bir ustaya veya servise götür, fren konusu ihmale gelmez.
Sprey pahalı bişey değil ve arabada yağ, kir vb. için bol bol kullanılıyor. Aklında soru işareti olacağına 2 dk sık. Ses gelmezse muhtemelen dediğim gibi, ses gelmeye devam ediyor sadece ilk başta geldiğinden yine endişe edecek bir konu yok ama yine de bir ustaya veya servise götür, fren konusu ihmale gelmez.
0
Sanırım sorun toz ya da kirden çünkü yıl başında bakıma götürdüğümde "balata temizliği yapsak iyi olur" gibi bir şey demişti görevli. Ben de acil değilse başka zaman demiştim :) ön tekerlerin jantları simsiyah zaten, yıkasam da iki gün sonra yine siyah balata tozu oluyor. Aracım yeni sayılır. Ben bir würth balata spreyi alıp sıkayım, sonuca bakayım. teşekkür ettim
0
denizzz
normalde böyle değilim de telefonda bu moda giriyorum, var mı sizde de böyle bir durum?
normalde böyle değilim de telefonda bu moda giriyorum, var mı sizde de böyle bir durum?
0
Yok. Sadece disarda, kafede, toplu tasimada vs kisa keserim uzatmam belki hizli da konusuyor olabilirim o gibi durumlarda bilemedim simdi.
0
Aynı durum bende de var. Eşim şikayetçi hatta bu durumdan, insanlar dediğimi anlayamayacak şekilde hızlanıyormuşum. Sanırım durum tamamen psikolojik; çünkü ben çocukken 80'lerin sonu 90'larda ev telefonlarında saniye bazlı mı dakika bazlı mı ne faturalama oluyordu. Ekonomi yapmak adına o zamanlar hızlıca konuşup telefonu boş yere meşgul etmemek gerekiyordu. Sonra da o hissiyat hiç geçmemiş olabilir diye düşünüyorum.
Başka mantıklı seçenek bulamadım şahsen.
Başka mantıklı seçenek bulamadım şahsen.
0
leo1905
Selamlar,Eski nüfus cüzdanlarında hemen hemen tüm bilgiler yazdığı için kişilerin üzerine şirket açıp dolandırılmalar oluyordu. Yeni tarz olanlar da hangi riskler mevcut?İyi akşamlar dilerim.
Selamlar,
Eski nüfus cüzdanlarında hemen hemen tüm bilgiler yazdığı için kişilerin üzerine şirket açıp dolandırılmalar oluyordu. Yeni tarz olanlar da hangi riskler mevcut?
İyi akşamlar dilerim.
Eski nüfus cüzdanlarında hemen hemen tüm bilgiler yazdığı için kişilerin üzerine şirket açıp dolandırılmalar oluyordu. Yeni tarz olanlar da hangi riskler mevcut?
İyi akşamlar dilerim.
0
Selamlar,
Üzerinize şirket açılmasını istemiyorsanız e-devlet üzerinden bir alan var. O alan kapatıldığında siz isteseniz bile şirket açamıyorsunuz, o alanı aktif etmeniz gerekli.
www.turkiye.gov.tr
Onun dışında dolandırıcılık yöntemleri hakkında bilgim yok.
Saygılar.
Üzerinize şirket açılmasını istemiyorsanız e-devlet üzerinden bir alan var. O alan kapatıldığında siz isteseniz bile şirket açamıyorsunuz, o alanı aktif etmeniz gerekli.
www.turkiye.gov.tr
Onun dışında dolandırıcılık yöntemleri hakkında bilgim yok.
Saygılar.
0
balpolen
Gunaydin, ilanlardan da anlayacaginiz uzere araba almak niyetindeyim. Bir kismi icin kredi cekecegim. Daha once hic cekmedim, bilmem gereken neler var?24 ay ve 36 ay vadeye baktigimda, arada 3 bin lira falan oynuyor. Biraz sıkısıp 24 ayda odemek mi, yoksa daha rahat bir sekilde 36 ayda odemek mi? Ne
Gunaydin, ilanlardan da anlayacaginiz uzere araba almak niyetindeyim. Bir kismi icin kredi cekecegim. Daha once hic cekmedim, bilmem gereken neler var?
24 ay ve 36 ay vadeye baktigimda, arada 3 bin lira falan oynuyor. Biraz sıkısıp 24 ayda odemek mi, yoksa daha rahat bir sekilde 36 ayda odemek mi? Ne onerirsiniz? Bir de en uygun krediyi Kuveyt Turk ve Turkiye Finans veriyor. Hic alakam olmayan bankalar bunlar, kredi cekilir mi, tesekkurler
24 ay ve 36 ay vadeye baktigimda, arada 3 bin lira falan oynuyor. Biraz sıkısıp 24 ayda odemek mi, yoksa daha rahat bir sekilde 36 ayda odemek mi? Ne onerirsiniz? Bir de en uygun krediyi Kuveyt Turk ve Turkiye Finans veriyor. Hic alakam olmayan bankalar bunlar, kredi cekilir mi, tesekkurler
0
Günaydın,
Ben de 12 aylık Türkiye Finanstan araç için kredi çektim, araç kredisi olursa oranlar daha uygun oluyordu bundan 4 ay önce.
En önemli koşul bana göre kredi oranınız ve evrak vs. dosya masrafı eklendiğindeki toplam tutar ve aylık ödemeleriniz.
Ayrıca krediyi çekerken size sigorta ve kaskoyu da zorunlu onlardan yapmanızı isteyecekler. Ve araç kredi süreciniz boyunca bankaya rehinli olacak, kredi ödemesi bitince borcum bitti rehini kaldırın diye tekrar gidip evrak işlemi yapmanız lazım.
24 ile 36 ay arasında 3 bin TL fark olduğuna göre çok büyük bir meblağdan bahsetmiyoruz sanırım. Aynı zamanda araç almayı düşündüğünüz yerler ile de görüşün mutlaka onlara özel başka faiz oranları olabiliyor.
Kendi fikrim yılbaşından önce bu durumu halledin, şu anki aylık ödeyeceğiniz örneğin 10 bin TL ile şubat ayından sonraki 10 bin TL aynı değerde olmayacak.
Şimdiden hayırlısı olması dileğiyle.
Ben de 12 aylık Türkiye Finanstan araç için kredi çektim, araç kredisi olursa oranlar daha uygun oluyordu bundan 4 ay önce.
En önemli koşul bana göre kredi oranınız ve evrak vs. dosya masrafı eklendiğindeki toplam tutar ve aylık ödemeleriniz.
Ayrıca krediyi çekerken size sigorta ve kaskoyu da zorunlu onlardan yapmanızı isteyecekler. Ve araç kredi süreciniz boyunca bankaya rehinli olacak, kredi ödemesi bitince borcum bitti rehini kaldırın diye tekrar gidip evrak işlemi yapmanız lazım.
24 ile 36 ay arasında 3 bin TL fark olduğuna göre çok büyük bir meblağdan bahsetmiyoruz sanırım. Aynı zamanda araç almayı düşündüğünüz yerler ile de görüşün mutlaka onlara özel başka faiz oranları olabiliyor.
Kendi fikrim yılbaşından önce bu durumu halledin, şu anki aylık ödeyeceğiniz örneğin 10 bin TL ile şubat ayından sonraki 10 bin TL aynı değerde olmayacak.
Şimdiden hayırlısı olması dileğiyle.
0
Taksit özelinde konuşacak olursak şu ortamda taksitin uzun olması istenen bir şey.
Eğer 36 ayımı bağlamak istemiyorum gibi bir düşünceniz varsa siz yine 24 taksit yapabilirsiniz kendi kendinize. Siz taksit tutarlarınızı 24 ay gibi düşünüp her ay buna denk gelen parayı ayırır para piyasası fonuna aktarırsınız. Taksitlerinizden o ay artan tutar fonda birikir. 24 ay dolduktan sonra artık maaşınızdan ayırmadan o fondan ödersiniz taksitleri. Faizden gelen tutar da sizin cebinize kalır ya da 3.000 liralık farkı kapatmış olursunuz.
Eğer 36 ayımı bağlamak istemiyorum gibi bir düşünceniz varsa siz yine 24 taksit yapabilirsiniz kendi kendinize. Siz taksit tutarlarınızı 24 ay gibi düşünüp her ay buna denk gelen parayı ayırır para piyasası fonuna aktarırsınız. Taksitlerinizden o ay artan tutar fonda birikir. 24 ay dolduktan sonra artık maaşınızdan ayırmadan o fondan ödersiniz taksitleri. Faizden gelen tutar da sizin cebinize kalır ya da 3.000 liralık farkı kapatmış olursunuz.
0
kasko ve sigortayı bankadan yaptırmak zorunda değilsin. dışardan yaptırıp alacaklı bankayı ekletebilirsin. ayrıca kredi bittiğinde rehin kolayca kalkıyor
0
Ben çok salaklık tecrübesi bi tavsiye vereceğim. Krediyi çektikten sonra hesabınıza aktarmayı unutmayın. Eğer birkaç güne (belki 1 bilemedin 2 hafta) aktarmazsanız banka krediyi otomatik olarak geri alıyor. Sonra baştan uğraşmak zorunda kalabilirsiniz. Ben mobil appteki kredi kısmını bir tür hesap gibi düşünmüştüm ve hep orada kalacak sanmıştım. Kimse bana parayı çekmen lazım dememişti :/
0
ananiyimioguz
İki bacağımda da simetrik şekilde avuç içi kadar bir yerde hiç kıl çıkmıyor. Bu uzun süredir böyle, bir zararı olur mu sizce normal mi bu durum, yaşayan oldu mu?
İki bacağımda da simetrik şekilde avuç içi kadar bir yerde hiç kıl çıkmıyor. Bu uzun süredir böyle, bir zararı olur mu sizce normal mi bu durum, yaşayan oldu mu?
0
ayakkabi ya da corabin ucuna denk gelen yerler olabilir mi? esimde boyle, coraptan muhtemelen.
0
Bunun sebebi pantolon veya çorapların her adım attığımızda sürtünen kısmı var ise oradaki kılları tek tek koparıyor olması olabilir, saran kısımdan bahsetmiyorum sürtünme ile kopuyor. Saran bölgelerde hareket olmadığından kopma olmuyor.
Örneğin kalf kısımlarında genelde bahsettiğiniz şekilde tüysüz bir bölge oluşuyor.
Bir de diz kapağı taraflarında da bu durum söz konusu.
Benimkisi tahmin, bunun dışında sağlıksal bir durum var ise o başka bir konu.
Örneğin kalf kısımlarında genelde bahsettiğiniz şekilde tüysüz bir bölge oluşuyor.
Bir de diz kapağı taraflarında da bu durum söz konusu.
Benimkisi tahmin, bunun dışında sağlıksal bir durum var ise o başka bir konu.
0
Teşekkürler ama tam şurada www.hizliresim.com
Çok alakasız değil mi? Etrafındaki kıllar gayet bol o yüzden komik duruyor neyse ki o kadar kısa çok nadir giyiyorum.
Çok alakasız değil mi? Etrafındaki kıllar gayet bol o yüzden komik duruyor neyse ki o kadar kısa çok nadir giyiyorum.
0
:D vardır o zaman evrimsel bir açıklaması
açıkçası ben şeyden zannediyordum, küçükken(6) anneannem teyzemler falan oturmuş ağda partisi yaparlarken aa o ne demiştim acıtmıyor mu?
bak işte bu kadar acıtıyor deyip iki bacağıma yapıştırıp çekmişlerdi sonra ağlayarak geri odaya kaçmıştım :D
yerini tam hatırlamıyorum ama sonra zannediyordum ki oralarda bir daha hiç kıl çıkmadı, oralar da buralar. Ama öyle değilmiş demek ki sizde de varsa. Aynı senaryoyu yaşamadıysanız tabi sdfjg
açıkçası ben şeyden zannediyordum, küçükken(6) anneannem teyzemler falan oturmuş ağda partisi yaparlarken aa o ne demiştim acıtmıyor mu?
bak işte bu kadar acıtıyor deyip iki bacağıma yapıştırıp çekmişlerdi sonra ağlayarak geri odaya kaçmıştım :D
yerini tam hatırlamıyorum ama sonra zannediyordum ki oralarda bir daha hiç kıl çıkmadı, oralar da buralar. Ama öyle değilmiş demek ki sizde de varsa. Aynı senaryoyu yaşamadıysanız tabi sdfjg
0
spartamed
Merhaba annemin epey zamandır eli titriyordu. En son parkinson teşhisi konuldu. Evde o kadar kötü durumdayız ki. Geçen hafta da babamın şah damarına stent takıldı. Hastane odamızda kaskatı kesilmiş kötü durumda bir parkinson hastası geldi şansımıza, annem onu da görünce iyice çöktü. Kaç gündür yalnı
Merhaba annemin epey zamandır eli titriyordu. En son parkinson teşhisi konuldu. Evde o kadar kötü durumdayız ki. Geçen hafta da babamın şah damarına stent takıldı. Hastane odamızda kaskatı kesilmiş kötü durumda bir parkinson hastası geldi şansımıza, annem onu da görünce iyice çöktü. Kaç gündür yalnız kaldığımda ağlama krizlerine giriyorum. Çok az uyuyabiliyorum. Annemin titreyen elini gördükçe üzüntüm katmerleniyor. Ben uzun yıllardır işsiz olduğum için sürekli evdeyim. Kaçabilecek bir yer de yok. Sürekli bir mucize olsun diye dua ediyorum. Annem 63 yaşında bu hastalığından hariç bel ve boyun fıtığı da var. Depresif birisi de. Ne yapmalıyız biz?
0
60 yaş bir önceki kuşağın ölme yaşıydı. Hayat uzadı. Ama artık hastalıklarla tanışma ve barışma dönemi oldu 60 lı yaşlar.. Söylediğin hastalıklar hiç bir tedavisi olmayan hastalıklar değil.
Bir stendi konu etmişsin. 3 stendli tanıdığım var benim. Bisiklet grubu üyesi Feysde. Sık sık Karşıyaka-Urla pedal basıyorlar.
Sen bir stendle çökmüşsün. Toparla kendini. Destek ol onlara.
Annenin sorunu da ilaçla gayet de kontrol altına alınabilir bir durum.
Bir stendi konu etmişsin. 3 stendli tanıdığım var benim. Bisiklet grubu üyesi Feysde. Sık sık Karşıyaka-Urla pedal basıyorlar.
Sen bir stendle çökmüşsün. Toparla kendini. Destek ol onlara.
Annenin sorunu da ilaçla gayet de kontrol altına alınabilir bir durum.
0
Stent değil derdim annemin hastalığı. Şu an dahi yağmur gibi gözyaşlarım akıyor. Hayat çok zor
0
Merhabalar,
Öncelikle geçmiş olsun, babam da parkinson hastası ve dünyanın sonu değil. Tabii ki kimse istemez, annesinin babasının en ufak nezle bile olmasını ama maalesef yaş, yaşadıkları hayat kalitesi vb. durumlar bu hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Aşağıda parkinson hasta ve yakınları için el kitapçığını pdf olarak paylaşıyorum. Burada yazan egzersizler, ilaçlar vs. hepsinin babama faydası oldu ve bambaşka hastalığı var zannettiğimiz şeyler aslında parkinsonun bilmediğimiz belirtilerindenmiş. Bu sayede doktor doktor gezerken, aydınlandık.
Örneğin; uyurken salya, yutma zorluğu, sık idrara çıkma, gündüz aşırı uyku hali. 2 yılda 1-2 kere halüsinasyon görmesi vb.
Allah beterinden sakınsın; Alzheimer, kalp vb. çok daha tehlikeli ve üzücü hastalıklar var. Moralinizi bozmayın ve hastalığın daha da ilerlememesi için ilaç tedavisi ve egzersizleri deneyin mutlaka.
Tekrar geçmiş olsun.
www.turkiyeparkinsonhastaligidernegi.com
Öncelikle geçmiş olsun, babam da parkinson hastası ve dünyanın sonu değil. Tabii ki kimse istemez, annesinin babasının en ufak nezle bile olmasını ama maalesef yaş, yaşadıkları hayat kalitesi vb. durumlar bu hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Aşağıda parkinson hasta ve yakınları için el kitapçığını pdf olarak paylaşıyorum. Burada yazan egzersizler, ilaçlar vs. hepsinin babama faydası oldu ve bambaşka hastalığı var zannettiğimiz şeyler aslında parkinsonun bilmediğimiz belirtilerindenmiş. Bu sayede doktor doktor gezerken, aydınlandık.
Örneğin; uyurken salya, yutma zorluğu, sık idrara çıkma, gündüz aşırı uyku hali. 2 yılda 1-2 kere halüsinasyon görmesi vb.
Allah beterinden sakınsın; Alzheimer, kalp vb. çok daha tehlikeli ve üzücü hastalıklar var. Moralinizi bozmayın ve hastalığın daha da ilerlememesi için ilaç tedavisi ve egzersizleri deneyin mutlaka.
Tekrar geçmiş olsun.
www.turkiyeparkinsonhastaligidernegi.com
0
Hem anneniz hem babanız için geçmiş olsun.
Benim annemde de var parkinson. Elbette üzücü bir şey, ben de arada annemle konuşurken titreyen eline dalıp gidiyorum üzülüyorum ama yıllar geçtikten sonra annem yoğurt çıkarırken ayran yaptın yoğurdu diyerek şakalaştığım, karşılıklı güldüğümüz de oluyor.
Bulunduğumuz şehirde ve İstanbul'da birçok doktora gittik hepsinin farklı yöntemleri/teşhisleri olabiliyor ama en son Sakarya'da gittiği doktorun yazdığı ilaçlarla titremesi stabil halde kaldı ve şu an hayatına devam ediyor. Evet hastalığın ilerlemiş hali maalesef kötü, Allah kimseye göstermesin ancak ilaçlarla kontrol altına alınabiliyor.
Öncelikle siz her şeye rağmen moralinizi yüksek tutun, sonra da ona moral verin. Hareketler, günlük yürüyüş vs. yapması çok önemli. Annem çok yoğun ev işi yaptığında ve yorulduğunda veya üzüldüğünde titremesi bariz artıyor ama dinç ve kafası rahat olduğunda neredeyse fark edilmiyor bile.
Tekrardan çok geçmiş olsun.
Benim annemde de var parkinson. Elbette üzücü bir şey, ben de arada annemle konuşurken titreyen eline dalıp gidiyorum üzülüyorum ama yıllar geçtikten sonra annem yoğurt çıkarırken ayran yaptın yoğurdu diyerek şakalaştığım, karşılıklı güldüğümüz de oluyor.
Bulunduğumuz şehirde ve İstanbul'da birçok doktora gittik hepsinin farklı yöntemleri/teşhisleri olabiliyor ama en son Sakarya'da gittiği doktorun yazdığı ilaçlarla titremesi stabil halde kaldı ve şu an hayatına devam ediyor. Evet hastalığın ilerlemiş hali maalesef kötü, Allah kimseye göstermesin ancak ilaçlarla kontrol altına alınabiliyor.
Öncelikle siz her şeye rağmen moralinizi yüksek tutun, sonra da ona moral verin. Hareketler, günlük yürüyüş vs. yapması çok önemli. Annem çok yoğun ev işi yaptığında ve yorulduğunda veya üzüldüğünde titremesi bariz artıyor ama dinç ve kafası rahat olduğunda neredeyse fark edilmiyor bile.
Tekrardan çok geçmiş olsun.
0
encokbenisevinnolur
Hepsiburadadan bir ürün almıştım. Evdeyken kargonuz teslim edildi diye mesaj geldi. Zile falan basmadilar, aramadilar da. Kapıyı açtım baktım belki kapıya bıraktılar diye. Baktım yok.Şubeye gittim, biz verdik nasıl olur diyorlar. Önce aradık biz sizi diyorlar, ısrar edince telefonlarını kontrol etti
Hepsiburadadan bir ürün almıştım. Evdeyken kargonuz teslim edildi diye mesaj geldi. Zile falan basmadilar, aramadilar da. Kapıyı açtım baktım belki kapıya bıraktılar diye. Baktım yok.
Şubeye gittim, biz verdik nasıl olur diyorlar. Önce aradık biz sizi diyorlar, ısrar edince telefonlarını kontrol ettirdim çağrı geçmişini, benim numaram yokmuş. Dolayısıyla başta yalan söylüyorlardı.
Apartmanda güvenlik kamerası vs yok.
Hepsiburada çağrı merkezine kayıt oluşturdum.
Başka napmali?
Ürün pahalı bir şey değil ama bu pişkinlik sinir bozucu.
Şubeye gittim, biz verdik nasıl olur diyorlar. Önce aradık biz sizi diyorlar, ısrar edince telefonlarını kontrol ettirdim çağrı geçmişini, benim numaram yokmuş. Dolayısıyla başta yalan söylüyorlardı.
Apartmanda güvenlik kamerası vs yok.
Hepsiburada çağrı merkezine kayıt oluşturdum.
Başka napmali?
Ürün pahalı bir şey değil ama bu pişkinlik sinir bozucu.
0
geçen benim paketimi başka birisine bırakmışlar. kadın aradı sizin paketiniz bende dedi, gidip aldım. öyle bir şeyde olmus olabilir. kargo firmasına kayıt oluştur, hepsiburada yerine. kargo teslimi için SMS ile kod geldiyse kimseye söyleme kodu. Teslim ettilerse ellerinde kod olması lazım şubenin. kodu söyleyemedikleri sürece teslim ettiklerini ispat edemezler.
0
bana da oldu sürat kargo ile. akşam geç saatte teslim edildi diye mesaj geldi. ertesi gün getirdiler. o gün yetiştiremeyip ceza yememek için o şekilde yaptılar sanırım.
0
bana da aynisini yaptilar, mesaj geldiginde sehir disindaydim. bi kac gun sonra kargo subesine gittim. yine ayni muhabbet teslim ettik dediler. sonra bekledim sube icinde arayip buldular kargoyu :) saka gibi.
0
bendeki benzeri bi durumda doğalgaz borusunun oraya bi yere sıkıştırmışlar şeklinde çıkmıştı. normalde asla bakmayacağınız ama kapı önü sağa sola baksanız belki çıkar.
0
mesaj akşam saat 6-7 civarında geldiyse bir sonraki gün getirebilirler. şubedeki eleman sırayla otomatik teslim edildi yapmıştır aradan sizinkiler de kaçmıştır. birbirlerinden haberi yok genelde o çalışanların.
0
Sizin imzanız ya da size gelen SMS kodunu iletmediğiniz için kime teslim ederseler etsinler tazmin işlemi yapılır.
HB müşteri hizmetlerine durumu izah edin. Teslim tutanağı talep edecekler kargo şubesinden, kargo şubesi ya gidecek bulacak kargoyu size teslim edecekler. Ya da tutanak yok diyerek tazmin işlemi gerçekleştirecekler.
Var sayalım kapıya bıraktılar, yine siz kodu iletmediğiniz için sorumluluğunuz yok.
Ekstra süreci hızlandırmak istiyorsanız, satın aldığınız mağazaya da durumu iletebilirsiniz, o da göndermiş olduğu şubeye tazmin için işlemleri hızlandırır.
Tazmin işlemi olacağından, siz aynı ürünü tekrar mı istiyorsunuz, yoksa ücret iadesi mi istiyorsunuz bunu da iletebilirsiniz.
HB müşteri hizmetlerine durumu izah edin. Teslim tutanağı talep edecekler kargo şubesinden, kargo şubesi ya gidecek bulacak kargoyu size teslim edecekler. Ya da tutanak yok diyerek tazmin işlemi gerçekleştirecekler.
Var sayalım kapıya bıraktılar, yine siz kodu iletmediğiniz için sorumluluğunuz yok.
Ekstra süreci hızlandırmak istiyorsanız, satın aldığınız mağazaya da durumu iletebilirsiniz, o da göndermiş olduğu şubeye tazmin için işlemleri hızlandırır.
Tazmin işlemi olacağından, siz aynı ürünü tekrar mı istiyorsunuz, yoksa ücret iadesi mi istiyorsunuz bunu da iletebilirsiniz.
0
alt4y
yoksa bulamayacak mıyız? komisyon mu vermek zorundayız:)octavia var mis gibi araç 1.100.000 mesela. ama neredee bulacaksın.bana güzel sıfır bir araç lazım ya.
yoksa bulamayacak mıyız? komisyon mu vermek zorundayız:)
octavia var mis gibi araç 1.100.000 mesela. ama neredee bulacaksın.
bana güzel sıfır bir araç lazım ya.
octavia var mis gibi araç 1.100.000 mesela. ama neredee bulacaksın.
bana güzel sıfır bir araç lazım ya.
0
eşimin kardeşi geçen ay 1.100.000 TL'lik araca 1.350.000 verdi bayide.
onu da zar zor tanıdık sokarak bulduk.
onu da zar zor tanıdık sokarak bulduk.
0
Bulamayacaksınız maalesef, aynı şekilde düşünen binlerce insan var. Ya ekstra para vererek gizli 1-2 stoğu satın alacaksınız. Ya da listeye adınızı yazdırıp 2024 şubat vs. bekleyeceksiniz.
Ben 2023 Şubatta yazdırdım adımı Eylüle doğru anca sıra gelecek gibi gözüküyor.
Ben 2023 Şubatta yazdırdım adımı Eylüle doğru anca sıra gelecek gibi gözüküyor.
0
Parayı TL'de tutmayıp, 3-4 ay beklemekte fayda var.
NOT: Yatırım tavsiyesi değildir. Araba fiyatları uçarsa, kulaklarımı çınlatmayın :)
.
NOT: Yatırım tavsiyesi değildir. Araba fiyatları uçarsa, kulaklarımı çınlatmayın :)
.
0
Galericiler satış temsilcileriyle anlaşmış artık. Bundan bayininde haberi var. Satış temsilcisi aracı galeriye diyor ki bana beni şikayet etmicek müşteri bul diyor. Araç liste fiyatı 800bin olsun. Galeri 50 alıyor bayii 50 satış danışmanı 50 araç oluyor 950. Sistem bu. Yoksa bayilee araç yok çekiyor.
0
sirisum
Merhabalar. Butce max 4bin. Onereboleceginiz makine var mi? tcg4104 bosch modelini biliyor musunuz? Onu alacaktim ama arkasi kalkıyor yazmis herkes. Yardimci olursaniz cok sevinirim
Merhabalar. Butce max 4bin. Onereboleceginiz makine var mi? tcg4104 bosch modelini biliyor musunuz? Onu alacaktim ama arkasi kalkıyor yazmis herkes. Yardimci olursaniz cok sevinirim
0
Korkmaz - Tostkolik 3 yıl önce almıştım her hafta kullanıyorum, hiç bir olumsuz yanını görmedim. Yiyecekler yapışmıyor ve ızgaralar çıkarılabiliyor.
www.trendyol.com
www.trendyol.com
0
temizliği zor ama kantin tostu seviyorsanız dökümix'ten şaşmayın. inanılmaz memnunum
0
TFB4402V var bizde. Eski, en azından 7-8 yıllık olsak gerek. Sık sık kullanıyoruz. Sizin dediğiniz modele çok benziyor görünüşü.
Çok çok fazla ısınıyor. Bu hem iyi hem kötü.
Tost değil de bir şey pişirmek istersem kolayca pişirebiliyorum. Ama tost gibi kolay yanacak bir şeyse ve en yüksek ayarda açtıysam 20-30 saniye dikkat etmeyince ekmeği yakabiliyor.
Bu aşırı ısı sebebiyle plakaları da hafif yanık ve yamuk.
Ama farklı bir makine alsam bu kadar ısıtmayacağını düşündüğüm için başka bir model almaya cesaret de edemiyorum.
Çok çok fazla ısınıyor. Bu hem iyi hem kötü.
Tost değil de bir şey pişirmek istersem kolayca pişirebiliyorum. Ama tost gibi kolay yanacak bir şeyse ve en yüksek ayarda açtıysam 20-30 saniye dikkat etmeyince ekmeği yakabiliyor.
Bu aşırı ısı sebebiyle plakaları da hafif yanık ve yamuk.
Ama farklı bir makine alsam bu kadar ısıtmayacağını düşündüğüm için başka bir model almaya cesaret de edemiyorum.
0
Ben hem siemens TG23331V hem de bosch TFB4402V kullanıyorum (aynı fabrikada üretilen 2 farklı adda aynı ürün). hem ızgaraların çıkması hem dökme demir olması hem de ısı kontrolü konusunda çok başarılılar.
0
encokbenisevinnolur
İsmini bilmediğim için bulamıyorum.Arka planı altigenler şeklinde olan bir yazı tahtası gibi düşünün. Kendine has bir kalemi var ve bir şeyler cizebiliyorsunuz. Altında da bir mandal var, onu çekince tahtadaki siliniyor.Şunu buldum ama, dijital demiş LCD demiş, pilli vs değil benim aradığım:https://
İsmini bilmediğim için bulamıyorum.
Arka planı altigenler şeklinde olan bir yazı tahtası gibi düşünün. Kendine has bir kalemi var ve bir şeyler cizebiliyorsunuz. Altında da bir mandal var, onu çekince tahtadaki siliniyor.
Şunu buldum ama, dijital demiş LCD demiş, pilli vs değil benim aradığım:
www.hepsiburada.com
ben bunun manuel olanını arıyorum. Hatta toy storyde de böyle bir çizim tahtası vardı bilenler bilir.
Arka planı altigenler şeklinde olan bir yazı tahtası gibi düşünün. Kendine has bir kalemi var ve bir şeyler cizebiliyorsunuz. Altında da bir mandal var, onu çekince tahtadaki siliniyor.
Şunu buldum ama, dijital demiş LCD demiş, pilli vs değil benim aradığım:
www.hepsiburada.com
ben bunun manuel olanını arıyorum. Hatta toy storyde de böyle bir çizim tahtası vardı bilenler bilir.
0
solo
Merhaba,Ofiste 24 saat çalışan bir PC var ve 1 adet mini buzdolabı var, aylık 800 TL elektrik faturası geliyor, evde her gün en az 4-5 saat çalışan PC, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, tv, akşamları sürekli açık aydınlatmalar olduğu halde 500-600 TL elektrik faturası geliyor.Bu aradaki
Merhaba,
Ofiste 24 saat çalışan bir PC var ve 1 adet mini buzdolabı var, aylık 800 TL elektrik faturası geliyor, evde her gün en az 4-5 saat çalışan PC, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, tv, akşamları sürekli açık aydınlatmalar olduğu halde 500-600 TL elektrik faturası geliyor.
Bu aradaki farka neden olan şey UPS olabilir mi? ofiste 10Kw'lık bir ups var farklı olarak. Aklıma bu ups'in çok büyük elektrik tükettiği fikri oluştu kafamda.
Ofiste 24 saat çalışan bir PC var ve 1 adet mini buzdolabı var, aylık 800 TL elektrik faturası geliyor, evde her gün en az 4-5 saat çalışan PC, buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, tv, akşamları sürekli açık aydınlatmalar olduğu halde 500-600 TL elektrik faturası geliyor.
Bu aradaki farka neden olan şey UPS olabilir mi? ofiste 10Kw'lık bir ups var farklı olarak. Aklıma bu ups'in çok büyük elektrik tükettiği fikri oluştu kafamda.
0
Merhabalar,
Güncel rakamlar şöyle sanırım;
Mesken (Düşük Kademe): 1.73 TL
Mesken (Yüksek Kademe): 2.6 TL
Ticarethane(Yüksek Kademe): 4.4516 TL
sbsolar.com.tr
Ofis ticarethane geçtiği için birim bazında daha pahalı olduğundan kaynaklı olabilir mi?
Harcadığınız kw'a fatura üzerinde baksanız tüketim aynı mı diye, o zaman belli olur sanırım.
Güncel rakamlar şöyle sanırım;
Mesken (Düşük Kademe): 1.73 TL
Mesken (Yüksek Kademe): 2.6 TL
Ticarethane(Yüksek Kademe): 4.4516 TL
sbsolar.com.tr
Ofis ticarethane geçtiği için birim bazında daha pahalı olduğundan kaynaklı olabilir mi?
Harcadığınız kw'a fatura üzerinde baksanız tüketim aynı mı diye, o zaman belli olur sanırım.
0
baktım 2,32 TL görünüyor birim fiyat ofiste. evde ise 1,33 / 1,98
Tüketim :
Ev : 303,733
Ofis : 285,349
Ev Fatura Toplamı : 494,80
Ofis Fatura Toplamı: 809,80
Ama hala şu sorunun cevabı çıkmıyor ortaya, Ofiste çalışan sadece bir PC var 24 saat çalışıyor, bir de mini buz dolabı ama evde onlarca elektronik alet ve aydınlatma var. Fakat tüketime bakarsanız neredeyse ev ile aynı (fatura tutarı değil tüketim)
Tüketim :
Ev : 303,733
Ofis : 285,349
Ev Fatura Toplamı : 494,80
Ofis Fatura Toplamı: 809,80
Ama hala şu sorunun cevabı çıkmıyor ortaya, Ofiste çalışan sadece bir PC var 24 saat çalışıyor, bir de mini buz dolabı ama evde onlarca elektronik alet ve aydınlatma var. Fakat tüketime bakarsanız neredeyse ev ile aynı (fatura tutarı değil tüketim)
0
Bekleme tüketim değerleri kılavuzunda yazar, büyük bir fark yaratacağını zannetmiyorum.
0
Barbaros59
Merhaba arkadaşlar,200ml el kreminin litresi 149,75 liraya geliyor.300ml el kreminin litresi 179,83 liraya geliyor. Yani daha pahalı.Tam tersi olması gerekmiyor mu? Yani ambalajın içindeki ürünün litresi arttıkça litre fiyatının düşmesi gerekmiyor mu?https://www.migros.com.tr/neutrogena-hizli-emilen
Merhaba arkadaşlar,
200ml el kreminin litresi 149,75 liraya geliyor.
300ml el kreminin litresi 179,83 liraya geliyor. Yani daha pahalı.
Tam tersi olması gerekmiyor mu? Yani ambalajın içindeki ürünün litresi arttıkça litre fiyatının düşmesi gerekmiyor mu?
www.migros.com.tr
www.migros.com.tr
200ml el kreminin litresi 149,75 liraya geliyor.
300ml el kreminin litresi 179,83 liraya geliyor. Yani daha pahalı.
Tam tersi olması gerekmiyor mu? Yani ambalajın içindeki ürünün litresi arttıkça litre fiyatının düşmesi gerekmiyor mu?
www.migros.com.tr
www.migros.com.tr
0
Dediğin gibi olması gerekiyor ama bazen ürünlerin alış zamanı ile alakalı giriş fiyatları farklı olabiliyor.
Şampuanda filan rastlıyorum bazen, 600-700 ml alacağıma 350 ml fazla adet alıyorum mesela daha ucuza geliyor.
300 ml olan yakın zamanda stoğa girmiştir, zamlı fiyattır.
200 ml olan eski fiyattır, uzun süredir stoktadır.
Şampuanda filan rastlıyorum bazen, 600-700 ml alacağıma 350 ml fazla adet alıyorum mesela daha ucuza geliyor.
300 ml olan yakın zamanda stoğa girmiştir, zamlı fiyattır.
200 ml olan eski fiyattır, uzun süredir stoktadır.
0
Skt, eldeki stok gibi değişkenlerden kaynaklı oluyor bu durum genelde.
Örneğin;
200 ml 2021 yılında 50 TL'den 500 adet alınmıştır.
300 ml 2022 yılında 100 TL'den 1000 adet alınmıştır.
SKT yaklaştığı ve satın alma fiyatı enflasyon hariç tutulduğunda stoğu bitirme amaçlı bu tarz tezat durumlar oluşabiliyor.
Ayrıca 200 ml stoğu yok gözüküyor. Muhtemelen yeni satın alma olmadığından, satış fiyatı güncellenmedi, eski fiyat duruyor olabilir. Muhtemel yeni fiyatı litresi 185 TL çıkabilir gibi.
Örneğin;
200 ml 2021 yılında 50 TL'den 500 adet alınmıştır.
300 ml 2022 yılında 100 TL'den 1000 adet alınmıştır.
SKT yaklaştığı ve satın alma fiyatı enflasyon hariç tutulduğunda stoğu bitirme amaçlı bu tarz tezat durumlar oluşabiliyor.
Ayrıca 200 ml stoğu yok gözüküyor. Muhtemelen yeni satın alma olmadığından, satış fiyatı güncellenmedi, eski fiyat duruyor olabilir. Muhtemel yeni fiyatı litresi 185 TL çıkabilir gibi.
0
Dün metrodan çocuğa diş macunu aldım. Tanesi 40 TL, iki tane alırsan tanesi 20TL :) Zannedersem stok bitirme amaçlı.
0
200 ml olan 3 ay önce, 300 ml olan geçen hafta sipariş verildiyse öyle durumlar oluyor evet.
0
alaimisema
Selamlar.Bir yükümüz olduğunu varsayalım örneğin büyük bir kutu.Yurt dışına taşınacak uçakla. Bu yüke gps sinyali alınabilen bir cihaz konması yasal mıdır? Yükümü hem yerdeyken hem uçaktayken takip etmek istiyorum diyelim. Bunu lojistik şirketinin ya da bireysel olarak kişilerin yapması yasal mıdır?
Selamlar.
Bir yükümüz olduğunu varsayalım örneğin büyük bir kutu.
Yurt dışına taşınacak uçakla. Bu yüke gps sinyali alınabilen bir cihaz konması yasal mıdır? Yükümü hem yerdeyken hem uçaktayken takip etmek istiyorum diyelim. Bunu lojistik şirketinin ya da bireysel olarak kişilerin yapması yasal mıdır? Yoksa uçak içinden sinyal alan herhangi bir şeye izin yok mudur? İnternet araştırmamla yeterli sonuca ulaşamadım. Bilgisi olan var mı?
Bir yükümüz olduğunu varsayalım örneğin büyük bir kutu.
Yurt dışına taşınacak uçakla. Bu yüke gps sinyali alınabilen bir cihaz konması yasal mıdır? Yükümü hem yerdeyken hem uçaktayken takip etmek istiyorum diyelim. Bunu lojistik şirketinin ya da bireysel olarak kişilerin yapması yasal mıdır? Yoksa uçak içinden sinyal alan herhangi bir şeye izin yok mudur? İnternet araştırmamla yeterli sonuca ulaşamadım. Bilgisi olan var mı?
0
3 gün önce benzer bi konuda airtag faydalarını haberde okudum. :)
Yurtdışına çıkarken uçataki valizlerde vb. airtag kullanılabiliyor. Herhangi bir zararı yok sadece havada bildirim gelmeyebilir yere indiği anda konum almaya devam edersin.
Yalnız airtag nasıl geri dönecek orasını bilemedim. 600 700 TL civarı bir şey olsa gerek.
Haber de buydu: www.webtekno.com
Yurtdışına çıkarken uçataki valizlerde vb. airtag kullanılabiliyor. Herhangi bir zararı yok sadece havada bildirim gelmeyebilir yere indiği anda konum almaya devam edersin.
Yalnız airtag nasıl geri dönecek orasını bilemedim. 600 700 TL civarı bir şey olsa gerek.
Haber de buydu: www.webtekno.com
0
AirTag’e tekrar ulaşabilirseniz evet bence de o daha mantıklı zira gps verisini alabilmeniz için gsm hattına da ihtiyacınız olacak. 10.000 feet üstünde (gerçi bu yüksekliği aşmıyor sanırım ama) cihaz sinyal yakalayamayacak, yakalasa bile şehir dışı bölgelerde baz istasyon sayısı ve sıklığı çok daha az olduğundan, uçak da çok hızlı gittiğinden (bir bazdan diğerine atlaması açısından) yine verim alamazsınız gibime geliyor. Uçak indikten sonra da kargo kapalı alana girdiğinde bu sefer gsm çalışacak fakat gps çalışmayacak, sıkıntılı.
Yani airtag ve gps işinizi aynı oradan görecek, ikisi de havada çalışmayacak fakat airtag daha basit ve ucuz. Bu arada kargonun yükleneceği uçağın ismini bulabilirseniz (ki tarifeli uçakla gidecekse zaten görünüyor) flightradar’dan en azından uçağı adım adım takip edebilirsiniz, yerdeki işi de airtag yapar.
Yani airtag ve gps işinizi aynı oradan görecek, ikisi de havada çalışmayacak fakat airtag daha basit ve ucuz. Bu arada kargonun yükleneceği uçağın ismini bulabilirseniz (ki tarifeli uçakla gidecekse zaten görünüyor) flightradar’dan en azından uçağı adım adım takip edebilirsiniz, yerdeki işi de airtag yapar.
0
Dark Wizard
Bunu yapanlar var biliyorum. Nasıl yapıyorlar? Yasa dışı mıdır. Tanıdık ile belki onun dışında nasıl olur.
Bunu yapanlar var biliyorum. Nasıl yapıyorlar? Yasa dışı mıdır. Tanıdık ile belki onun dışında nasıl olur.
0
Minik bir açıklama, vergisiz değil. Önce vergisini ödüyorsun, ülkeye dönerken de gittiğin ülkenin havalimanından ayrılırken ürünle birlikte faturalarını ibraz ediyorsun, vergi olan tutarı geri ödüyorlar.
Başka koşullarda var tabii ki; örneğin italyada 150€ ve üzerinde tek seferlik bir fiş/ fatura olması lazım. 1'den fazla da alırsan Türkiyeye girişte gümrükte sorun yaşayabiliyorsun vs.
Vergi iadesi için aracı firma var ise (global blue) %8 civarı komisyon da kendisi alıyor.
%10 - 11 civarı vergi iadesi alınabiliyor.
Başka koşullarda var tabii ki; örneğin italyada 150€ ve üzerinde tek seferlik bir fiş/ fatura olması lazım. 1'den fazla da alırsan Türkiyeye girişte gümrükte sorun yaşayabiliyorsun vs.
Vergi iadesi için aracı firma var ise (global blue) %8 civarı komisyon da kendisi alıyor.
%10 - 11 civarı vergi iadesi alınabiliyor.
0
lemmiwinks
?
?
0
Az önce başka bir konu için bakarken şöyle bir haber ile karşılaştım, bilgim yok sadece faydası olur belki.
www.hurriyet.com.tr
Yurt dışında ödenen kiralar
YABANCI ülkede kira ödeyen, Türkiye’de de konut kira geliri olan kişinin, yurt dışında ödediği kirayı Türkiye’de ödeyeceği kiradan düşmesini Danıştay, değişik tarihlerde verdiği kararlarında kabul etti. Ancak Maliye Bakanlığı kabul etmiyor. Bu aşamada, “Maliye ile ihtilaf yaşamaya gerek yok” diye düşünenlerin indirme-mesinde yarar var. “Ben indiririm, yargıda da hakkımı ararım” diyenler ise “ihtirazi kayıtla” beyanname verip, dava açabilirler.
Mart 07, 2012
www.hurriyet.com.tr
Yurt dışında ödenen kiralar
YABANCI ülkede kira ödeyen, Türkiye’de de konut kira geliri olan kişinin, yurt dışında ödediği kirayı Türkiye’de ödeyeceği kiradan düşmesini Danıştay, değişik tarihlerde verdiği kararlarında kabul etti. Ancak Maliye Bakanlığı kabul etmiyor. Bu aşamada, “Maliye ile ihtilaf yaşamaya gerek yok” diye düşünenlerin indirme-mesinde yarar var. “Ben indiririm, yargıda da hakkımı ararım” diyenler ise “ihtirazi kayıtla” beyanname verip, dava açabilirler.
Mart 07, 2012
0
Kendi beyannamemi oluştururken izlediğim bir video'da da yine sizin konudan bahsediyor.
www.youtube.com
20:32
www.youtube.com
20:32
0
ihtirazi kayıtla beyan verince indirmiyorsun. indirmeden beyan veriyorsun. beyanı ihtirazi kayıtla verdikten sonra dava açıp iade almanın peşine gidiyorsun. çok fazla yaptığım bir şey değil. bir kez ihtirazi kayıtla beyan verdim, o zaman böyleydi. sene de arkadaşın gönderdiği yazıdaki gibi 2012'ydi. herhalde o sene çok ihtilaf dönüyordu.
0
jepa
yaklaşık 2 ay önce trendyoldan bir ürün aldım.. beğenmedim ve iade ettim ancak gönderdiğim paket satıcı adresinde yok denilerek başka şubeye gitmiş orada satıcı aranarak gelip alması söylenmiş ama almaya gelmemiş. böyle olunca kargo firması da ürünü bana geri getirdi. bu arada trendyol bana paramı i
yaklaşık 2 ay önce trendyoldan bir ürün aldım.. beğenmedim ve iade ettim ancak gönderdiğim paket satıcı adresinde yok denilerek başka şubeye gitmiş orada satıcı aranarak gelip alması söylenmiş ama almaya gelmemiş. böyle olunca kargo firması da ürünü bana geri getirdi. bu arada trendyol bana paramı iade etmişti. ürünün bana geldiğini ve ne yapacağımı sorduğumda ise ürünün bende kalabileceğini söylediler. satıcının hakkına girmek istemediğimi, trendyol olarak hediye ediyorsanız kabul edeceğimi ancak satıcı zarar gördüyse iade etmek istediğimi söylediğimde "bize bu bilgiyi zaten satıcı verdi efendim" dediler. teşekkür ettim kapattım konuyu.
bu konuşmadan sonra vicdan yaparak bir de satıcının numarasını buldum ve aradım.. adam "abi yüzlerce ürün gönderiyoruz takip etmemiz zor oluyor trendyol hakkımıza giriyor bizim öyle bir talebimiz olmadı sipariş kodunu verin vs.. dedi. ben de iyi o zaman kargo kodu alın göndereyim dedim.. neredeyse 1 ay olacak hala haber yok.
trendyol'da satış yapanlar varsa böyle bir durum yaşadınız mı daha önce?
ürünün 150 tl'ye yakın bir değeri var. bu durumda satıcının emeğini sömürmüş, haksız bir şekilde ürün elde etmiş mi oluyorum yoksa "amaaan banane trendyol hediye etti mi etti gerisi beni ilgilendirmez" deyip bu kadar detaylı düşünmeye gerek yok mu?
bu konuşmadan sonra vicdan yaparak bir de satıcının numarasını buldum ve aradım.. adam "abi yüzlerce ürün gönderiyoruz takip etmemiz zor oluyor trendyol hakkımıza giriyor bizim öyle bir talebimiz olmadı sipariş kodunu verin vs.. dedi. ben de iyi o zaman kargo kodu alın göndereyim dedim.. neredeyse 1 ay olacak hala haber yok.
trendyol'da satış yapanlar varsa böyle bir durum yaşadınız mı daha önce?
ürünün 150 tl'ye yakın bir değeri var. bu durumda satıcının emeğini sömürmüş, haksız bir şekilde ürün elde etmiş mi oluyorum yoksa "amaaan banane trendyol hediye etti mi etti gerisi beni ilgilendirmez" deyip bu kadar detaylı düşünmeye gerek yok mu?
0
Sözlü iletişimde, Ticaret işlerinde kimin doğru söylediğini bilmek çok zor. Belki satıcı doğruyu söylemiyor.
0
sen yapacağını yapmışsın. takip etmek satıcı sorumluluğunda. 100lerce ürün gönderiyorum, takip edemiyorum diyosa kayıptan da sorumludur. sonuçta sen aramışsın, gerisi onları bağlar.
geçen ben de bi gömlek aldım trendyol kotondan. içinden bi gömlek daha çıktı. benim bedenim, benzer bi model. ölü taklidi yaptım allah affetsin :D
geçen ben de bi gömlek aldım trendyol kotondan. içinden bi gömlek daha çıktı. benim bedenim, benzer bi model. ölü taklidi yaptım allah affetsin :D
0
Dogrusunu yapiyorsun. Saticiya bir kere daha ulasmayi deneyip sonrasinda icini iyice rahatlatabilirsin.
"Gerisi beni ilgilendirmez"den ziyade insanin kendine karsi duygulari biraz onemli burda. Benim icim rahat etmezdi, urunu en kotu birine hediye ederdim veya ucretinin bir kismini ihtiyaci olan birine verirdim.
Markette bir cikolatayi cebimize atsak farketmezler muhtemelen, cunku her seyi takip edemezler. Burdaki takip etmeler benzer bir sey bana kalirsa.
"Gerisi beni ilgilendirmez"den ziyade insanin kendine karsi duygulari biraz onemli burda. Benim icim rahat etmezdi, urunu en kotu birine hediye ederdim veya ucretinin bir kismini ihtiyaci olan birine verirdim.
Markette bir cikolatayi cebimize atsak farketmezler muhtemelen, cunku her seyi takip edemezler. Burdaki takip etmeler benzer bir sey bana kalirsa.
0
@fakyoras zaten ben de bir kere daha aramayı düşünüyorum.. "gerisi beni ilgilendirmez" derken acaba bu benim görevim mi demek istemiştim. müşteri olarak sorumluluğumdan daha fazlasını yaptığımı düşünüyorum.. o kadar zaman ayırıp trendyolla iletişime geçiyorum onlar hediye ediyor "tamam o zaman sağolun deyip olayı kapatmıyorum. hem kargo aşamasında hem daha sonra satıcının peşinde koşuyorum.. bana bunları yaşatmaya hakları var mı bu kadar işin gücün arasında.
ayrıca çikolata örneği yanlış.. ihtiyacı olan birine versem satıcının -eğer varsa- mağduriyeti açısından bir şey değişmeyecek ki. bana şunlardan birini demesini bekliyorum sadece: 1. tamam bu bizden olsun zaten trendyol resmi olarak belirtmiş, biz onlarla hallederiz 2. şu kargoyla gönderirseniz seviniriz.
bir de trendyol satıcıya ücreti aktardı ama satıcı buna rağmen ürünü istiyor olabilir mi diye aklıma takıldı. trendyol ve satıcılar arasında böyle bir uygulama varsa elbette.
ayrıca çikolata örneği yanlış.. ihtiyacı olan birine versem satıcının -eğer varsa- mağduriyeti açısından bir şey değişmeyecek ki. bana şunlardan birini demesini bekliyorum sadece: 1. tamam bu bizden olsun zaten trendyol resmi olarak belirtmiş, biz onlarla hallederiz 2. şu kargoyla gönderirseniz seviniriz.
bir de trendyol satıcıya ücreti aktardı ama satıcı buna rağmen ürünü istiyor olabilir mi diye aklıma takıldı. trendyol ve satıcılar arasında böyle bir uygulama varsa elbette.
0
Merhabalar,
Bahsettiğiniz durum marketplace durumlarında çok yaşanıyor. Siz iade olarak göndermişsiniz, satıcıya da ulaşmadığı halde direkt ücret iadesini size gerçekleştirip satıcıya da o satış gerçekleşmemiş gibi ödeme sağlamıyorlar. Zaten komisyonlar, kargo bedelleri vs. kurtların olduğu bu sofrada kalabalık arasında işletmeci zarara uğruyor. Özellikle küçük işletmeler. Zaten size de satıcı bu şekilde bilgiyi aktarmış.
Bu sebeple en doğrusu adresi öğrenip o adrese karşı ödemeli göndermenizdir diye düşünüyorum en azından arızalı bile olsa ürün ellerine geçer üretici kimse ona yönlendirirler vs.
1 kere daha şansınızı deneyin ama peşinde koşuşturmanıza da değmez tabii ki. Çok fazla yaşanan bir durum tamamen sizin hissettiklerinize göre ilerlemeniz en doğrusu.
Not: satıcıya ücreti aktarma şansı yok, size ücreti iade ettikleri için bunu satıcının gelecek ödemelerinden düşecekler.
Bahsettiğiniz durum marketplace durumlarında çok yaşanıyor. Siz iade olarak göndermişsiniz, satıcıya da ulaşmadığı halde direkt ücret iadesini size gerçekleştirip satıcıya da o satış gerçekleşmemiş gibi ödeme sağlamıyorlar. Zaten komisyonlar, kargo bedelleri vs. kurtların olduğu bu sofrada kalabalık arasında işletmeci zarara uğruyor. Özellikle küçük işletmeler. Zaten size de satıcı bu şekilde bilgiyi aktarmış.
Bu sebeple en doğrusu adresi öğrenip o adrese karşı ödemeli göndermenizdir diye düşünüyorum en azından arızalı bile olsa ürün ellerine geçer üretici kimse ona yönlendirirler vs.
1 kere daha şansınızı deneyin ama peşinde koşuşturmanıza da değmez tabii ki. Çok fazla yaşanan bir durum tamamen sizin hissettiklerinize göre ilerlemeniz en doğrusu.
Not: satıcıya ücreti aktarma şansı yok, size ücreti iade ettikleri için bunu satıcının gelecek ödemelerinden düşecekler.
0
in vino veritas
yakin zamanda bulasik makinesi alaniniz oldu mu acaba? hangi marka ve model sectiniz, neden bu urunu tercih ettiniz, seciminizden memnun musunuz? tavsiyelerinize acigim, piyasa arastirmasi halindeyim.not: vestel'e cok buyuk bir onyargim var ama urunleri guzel gorunuyor ve haliyle fiyatlari piyasaya
yakin zamanda bulasik makinesi alaniniz oldu mu acaba? hangi marka ve model sectiniz, neden bu urunu tercih ettiniz, seciminizden memnun musunuz? tavsiyelerinize acigim, piyasa arastirmasi halindeyim.
not: vestel'e cok buyuk bir onyargim var ama urunleri guzel gorunuyor ve haliyle fiyatlari piyasaya gore epey uygun. onyargilari kirip denemeli mi yoksa hic bulasmamali mi?
edit: ahaha yuh bikac soru altta yine bulasik makinesi sorulmus soruyu gormemistim :) neyse her yerden takipteyim.
not: vestel'e cok buyuk bir onyargim var ama urunleri guzel gorunuyor ve haliyle fiyatlari piyasaya gore epey uygun. onyargilari kirip denemeli mi yoksa hic bulasmamali mi?
edit: ahaha yuh bikac soru altta yine bulasik makinesi sorulmus soruyu gormemistim :) neyse her yerden takipteyim.
0
Ben de az önce başlık açmıştım bu konu hakkında. Vestel için çoğu kişi uzak durun diyor, fiyat olarak çok cazip şuan ama okuduklarım başka firmaların aynı fiyata daha iyi olduğunu söylüyor. Kullanan arkadaşların tavsiyelerini ben de merak ediyorum.
0
yaklasik 10 sene once vestelin en basic modellerinden birini aldim. 5 yil garantiliydi aldigimda, hala tas gibi ve yikamasindan cok memnunum. bi daha alsam direk vestel alirim.
0
Beko aldık, bir yıl önce. Üç programlı olanını. Hiç memnun değiliz• güzel yıkamıyor. Hep yoğun programda yıkıyoruz. Yoksa pis bırakıyor.
0
iyi markalar uçmuş. 1-2 hafta önce grundig aldım. a++ enerji ve 14 kişilik ti.
arçelik satın almış, arçelik servisi kurdu etti. fiyatı uygunda aldık. baya teknolojik sensörlü falan. memnunuz. çok para vermeye gerek yok
arçelik satın almış, arçelik servisi kurdu etti. fiyatı uygunda aldık. baya teknolojik sensörlü falan. memnunuz. çok para vermeye gerek yok
0
JusticeBooster
Merhaba, yarın yurtiçi kargolar yarım gün mü açık olacak? Bilgisi olan var mı? İnternet sitelerinde bir bilgi yok.
Merhaba, yarın yurtiçi kargolar yarım gün mü açık olacak? Bilgisi olan var mı? İnternet sitelerinde bir bilgi yok.
0
Hürriyet'teki haberde bazı kargo şirketleri yarım gün, bazıları tam gün çalışıyor diye belirtilmiş. Firma firma bilgi yok ama.
0
gezegen olan pluton
ev satarken alıcı krediye başvuruyor, alıcı satıcıya kredinin çıktığını söylüyor, tapuya gidip satıcıdan alıcıya ev geçiyor, sonra kredinin çıktığı bankaya gidiyorlar ama alıcı krediye falan başvurmamış.Bu hikayedeki satıcı bunu yaşamamak için adamın krediye başvurduğunu, kredinin çıkıp çıkmadığını
ev satarken alıcı krediye başvuruyor, alıcı satıcıya kredinin çıktığını söylüyor, tapuya gidip satıcıdan alıcıya ev geçiyor, sonra kredinin çıktığı bankaya gidiyorlar ama alıcı krediye falan başvurmamış.
Bu hikayedeki satıcı bunu yaşamamak için adamın krediye başvurduğunu, kredinin çıkıp çıkmadığını nasıl öğrenebilir, daha öncesinde?
Bu hikayedeki satıcı bunu yaşamamak için adamın krediye başvurduğunu, kredinin çıkıp çıkmadığını nasıl öğrenebilir, daha öncesinde?
0
Burada sorulması gerekn aslında şu olmalı. Para transferi gerçekleşmeden, tapuya gidip nasıl evin devrini yapıyorsunuz?
Bir kişiye kredi çıkıp çıkmadığını, başka bir kişi öğrenemez.
Bir kişiye kredi çıkıp çıkmadığını, başka bir kişi öğrenemez.
0
kredi ilk çıktığında blokeli oluyor alıcının üzerine ev geçmeden bloke kalkmıyor, yani evi geçirmeden krediyi satıcıya veremiyorsunuz.
0
Ev kredisi çekilmeden önce eksper gelmesi evin değerini, imarı vs. gibi durumları kontrol etmesi gerekiyor öncelikle. O aşamaları yapması için ev sahibi ile irtibata geçip evi kontrol ediyor. Bu ilk adımı atmış olduğunu gösterir.
Kredinin çıkıp, çıkmadığını alıcıdan başkası öğrenemez diye biliyorum. KVKK gereği kimse de paylaşamaz.
Kredinin çıkıp, çıkmadığını alıcıdan başkası öğrenemez diye biliyorum. KVKK gereği kimse de paylaşamaz.
0
Kredili satışlarda saturn'un dediği gibi para transferi gerçekleşmeden imza atılması konusu var. yani siz tapuda akit odasına girdiğinizde görevli memur para işlemi tamam mı diye sorar. tamam cevabını almadan işlem devam etmez. diğer taraftan kredi ile alınan ev için banka da imza gerçekleşmeden krediyi satıcıya vermez.
bunun çözümü
a) bankadan bloke çek alınır (eski sistem)
b)banka kredi miktarını belirten bir taahhütname verir (satış karşılığı bu bedeli satıcıya odeyeceğimi garanti ederim diye)
sorunuzun cevabı burada yatıyor, satışdan once alıcıdan taahhütnameyi isteyin.
bunun çözümü
a) bankadan bloke çek alınır (eski sistem)
b)banka kredi miktarını belirten bir taahhütname verir (satış karşılığı bu bedeli satıcıya odeyeceğimi garanti ederim diye)
sorunuzun cevabı burada yatıyor, satışdan once alıcıdan taahhütnameyi isteyin.
0
Öyle bir dünya yok, banka ipotek evraklarını tapuya gönderiyor, yeni sistemde web tapu, eski sistem kullanan tapularda banka avukatı da ipotek için imza atıyor. Yok öyle satın aldım krediye başvurmadım demek. Böyle bir senaryo olması alıcının çok saf olmasına eşit.
0
Tapuda evin üstüne ipotek koyuluyorsa kredidir. İpotek koyulmamışsa kredi değildir
0
Kredili satışlarda zaten satış için tapuya başvururken bankanın ipotek evrakları ve avukat bilgileri de iletiliyor tapuya. Satış esnasında bankanın avukatı da gelip alıcı ve satıcı ile birlikte satışı imzalıyor ve kredi blokesini çözmeniz için gerekli evraklrı size veriyor ya da bankaya cepten yolluyor.
Yeni bir sisteme geçilmiş, ben hiç böyle işlem yapmadım ama öğrendiğimi yazayım; banka ve tapu arasında işlemler online yürüyormuş, satış yapıldıktan sonra banka satıcının hesabına parayı eft/havale yapıyormuş. Yanlış aktarılmadıysa bana bu işlemlerde artık tapuya avukat da gelmiyormuş.
Yeni bir sisteme geçilmiş, ben hiç böyle işlem yapmadım ama öğrendiğimi yazayım; banka ve tapu arasında işlemler online yürüyormuş, satış yapıldıktan sonra banka satıcının hesabına parayı eft/havale yapıyormuş. Yanlış aktarılmadıysa bana bu işlemlerde artık tapuya avukat da gelmiyormuş.
0
bu benim teorim
merhaba bankacılıktan anlayan arkadaşlara sorum, örneğin ihtiyaç kredisi çekeceğiz bunun faizi nasıl hesaplanır ? a.n.t./1200 formülü ile hesaplanır diye biliyorum ama hesaplar tutmuyor :)),örneğin 50.000 TL 0,82 faiz oranından 36 ay vadeli kredi çekmek isteyelim bunun hesaplaması nasıl olur ? banka
merhaba bankacılıktan anlayan arkadaşlara sorum,
örneğin ihtiyaç kredisi çekeceğiz bunun faizi nasıl hesaplanır ? a.n.t./1200 formülü ile hesaplanır diye biliyorum ama hesaplar tutmuyor :)),
örneğin 50.000 TL 0,82 faiz oranından 36 ay vadeli kredi çekmek isteyelim bunun hesaplaması nasıl olur ? bankaların rakamlarını bulamıyorum bir türlü :))
not: kkdf ve bsmv'yi faiz üzerinden %20 hesaplıyorum. yine de olmuyor :)
örneğin ihtiyaç kredisi çekeceğiz bunun faizi nasıl hesaplanır ? a.n.t./1200 formülü ile hesaplanır diye biliyorum ama hesaplar tutmuyor :)),
örneğin 50.000 TL 0,82 faiz oranından 36 ay vadeli kredi çekmek isteyelim bunun hesaplaması nasıl olur ? bankaların rakamlarını bulamıyorum bir türlü :))
not: kkdf ve bsmv'yi faiz üzerinden %20 hesaplıyorum. yine de olmuyor :)
0
Tüm bankaların İnternet sitesinde hesaplama araçları var. Oradan hesaplaybilirsiniz. Tüm oranlar masraflar vs tek tek belirtiliyor.
Sizin yazdığınız formülle hesaplanmıyor.
Sizin yazdığınız formülle hesaplanmıyor.
0
Devresel ödeme excel formülü ile sağlanıyor. Detaylı bilgi için; www.youtube.com
0
krstshn
sevk almak sart mi bu olay icin ? ust devrelerimden birisi gerek yok demisti 10 gun rapora kadar ama hastaneye gittigimde seck al dediler. sevk almaya gittigimde de izin yarin bitiyor veremem dedi. var mi bir yolu ? herkes farkli birseyler soyluyor. acile falan gitsem mesaiden sonra ?...
sevk almak sart mi bu olay icin ? ust devrelerimden birisi gerek yok demisti 10 gun rapora kadar ama hastaneye gittigimde seck al dediler. sevk almaya gittigimde de izin yarin bitiyor veremem dedi. var mi bir yolu ? herkes farkli birseyler soyluyor. acile falan gitsem mesaiden sonra ?...
0
Ben de acemilik sonrası hastaneye gittiğimde sevk istediler, başka türlü bakamayız dediler. Ben de acile gittim acil geçici tedavi verip GATA doktoruna görünmem gerektiğini söyledi.
Tekrardan acile gittiğimi belirttiğim halde sevk olmadan işlem yapamacayaklarını söylediler.
Hasta hasta bölge komutanlığına gittim işte. Kendi ilimdeki oradan durumuma baktılar (1 hafta önce zatürre olmuştum) onun için sevk verdiler. Bu arada benim de son günümdü, son 1 gün bile değil.
Gittim yatırdılar beni hastaneye vs. vs.
Yani diyeceğim durumunun ağır olması gerekiyor biraz.
Eğer hastalığın ciddiyse askeriyeye hemen teslim olmasan da problem olmuyor. Ne kadar geç gidersen o kadar geç çıkarsın. Hastalıktan kaynaklı 3 4 gün geçikme için mahkeyeme vermezler.
Edit: Düzeltme
Tekrardan acile gittiğimi belirttiğim halde sevk olmadan işlem yapamacayaklarını söylediler.
Hasta hasta bölge komutanlığına gittim işte. Kendi ilimdeki oradan durumuma baktılar (1 hafta önce zatürre olmuştum) onun için sevk verdiler. Bu arada benim de son günümdü, son 1 gün bile değil.
Gittim yatırdılar beni hastaneye vs. vs.
Yani diyeceğim durumunun ağır olması gerekiyor biraz.
Eğer hastalığın ciddiyse askeriyeye hemen teslim olmasan da problem olmuyor. Ne kadar geç gidersen o kadar geç çıkarsın. Hastalıktan kaynaklı 3 4 gün geçikme için mahkeyeme vermezler.
Edit: Düzeltme
0
erty_ksk
Soru baslikta olsa da kisa bi ozet geceyim efem...Okuyana Not: Paragraf aralarinda verilen şarkılar eşliğinde ve gece okuyunuz lütfen. Okumanız sırasında dinlediğiniz şarkı bitmeden bir sonrakinin sırası geldiyse şarkının bitmesini bekleyip yeni şarkıyla devam ediniz..Heralde bi 13-14 senedir falan
Soru baslikta olsa da kisa bi ozet geceyim efem...Okuyana Not: Paragraf aralarinda verilen şarkılar eşliğinde ve gece okuyunuz lütfen. Okumanız sırasında dinlediğiniz şarkı bitmeden bir sonrakinin sırası geldiyse şarkının bitmesini bekleyip yeni şarkıyla devam ediniz..
Heralde bi 13-14 senedir falan dinlemiyordum radyo 35'i. Zaten ilk dinlemeye baslamam da Özderede geçen yaz tatilleriydi.. toplam 10 radyo çeker 9'u rum 1'i radyo 35...
( Ege Yaz Aşkım: youtu.be )
Yaş itibari ile yeni gençliğe hevesle başlamamızdandır ki her yaz birine aşık olurduk. Bir önceki yaz aşk yaşadığın sevgilinle bir sonraki yaz küsmezdin. Aradan 1 yıl geçmiş ikiniz de unutmuş olurdunuz. Anca çok fırtınalı bi aşk geçirmeniz lazım ki -o da ya 1 kere olur ya hiç olmaz- küsseniz bile öteki yaz barışır konuşmaya devam ederdiniz.
Bi radyo dinleyeyim dedim kanalları gezerken takıldım kaldım radyo 35 e. Yine o eski duygu sırasında şarkılar, yine yaza damgasını vuran sanatçılar..vs... Sanki Özdere Sahildeyim de gecenin karanlığında tanıdıklardan saklanıp yaz aşkımla öpüşüyorum...
İçimi acıtan, o günlere geri dönememek değil, o günlerdeki masum öpüşmelerin kalmayışı..Şimdi hayvan gibi bütün sevgililer hem kız hem erkek, şimdi avlanır gibi bütün ilişkiler. Hafatada kaç farklı kişiyle isterseniz okadarına sahip olabiliyorsunuz ya da okadarı arasında sadece biri sayılıyorsunuz.. İliskilerde3 yılın 5 yılın bir anlamı kalmamış. Ilk fırsatta vazgeçilebiliyor her aşktan ve yerine yenisi konabiliyor bir dost meclisinda yapilan alkollü gecelerde..
Eskiden ayıkken sever, sevgilimizle içmeye giderdik, şimdi ise sarhoşken sevip ayık geziyoruz göt korkusundan..
Eskiden ayrılsak da laf kondurmadığımız sevgililerimizin, şimdi yedi ceddine sövüyoruz halka açık restorantlarda karaoke yaparken..
(Çelik - Hercai: youtu.be )
En son hangi sevgilinizi ya da kız/erkek arkadaşınızı saatlerce haber alamadan beklediniz. Cep telefonunun olmadığı zamanlarda buluşmak dert değil keyifti. Sevdiğini beklerdin saatlerce ya da dakikalarca zaten kaç zaman olmuş görüşmeyeli elde bi gümüş kolye ya da cepte az buçuk güzel bi pizza yiyebilecek harçlık beklerdik sevdiklerimizi.. zaten o da keyiften değil ya trafikten ya da evden izin alamadığı için gecikirdi..
şimdi check in yapıp çağırıyoruz olduğumuz yere ya da bekletmenin bi önemi yok, nasilsa telefonlarımız var diye umursamıyoruz buluşma saatlerini ve yerlerini.. eskiden buluşunca gittiğin yerlere yalnızken gitmezdin bile o büyüsü kaçmasın diye şimdi sevgilinin yatağında aldatıyorsun sevgilini...
Farkediyor musunuz basitliğini ve önemsizliğini sevgililer için birbirlerinin.. aynı kafede oturup saatlerce telefonlarıyla vakit geçiriyorlar. Yemek yerken, yürürken, birşeyler içerken hatta yatıp uyurken bile iyi geceler öpücüğünün yerini tuş kilitleri almış... sesi benzese de verdiği his aynı olmuyor malesef..
( Sezen Aksu - Beni Unutma (1986): youtu.be )
Hal böyle olunca sosyal bi ilişki sosyal bi ayrılığa gebe kalıyor. Sevgilinden ayrıldığını sevgilin ilişkı durumu "bekar" a dönünce öğreniyor. Geçirilen zamanların ve duyguların değerli olmadığı bir ilişkide ayrılığa da haliyle değer verilmiyor. Sevgilisine değer vermediği için ayrılık haberini bile konuşmak gerekmiyor. Eskiden ayrılık konuşmaları günlerce düşünülürdü "Şimdi nasıl söylicem ben bunu?" Diye. Ki çoğu zaman vazgeçilir kıyılamazdı ayrılmak istenilse de ve düzelirdi sevgililer, toparlanırdı ve kurtarılırdı en ümitsiz ilişkiler..
Sevgilini sevmediğini zannettiğin için ayrılmaya kalkardın eskiden, şimdi ise sevmediğini sevdiğin sandığın için birlikte oluyorsun. Yani hüsran aslında baştan belli de görmüyorsun işte..
Ayrılık konuşmaları yapılırken fonda çalan şarkı illaki ciğerini deşerdi ve ondan yıllar sonra bile duysan aynı acıyı yaşatmasa da sızısı mutlaka ciğerini titretirdi.
(Yaşar - Yaz Bitti: youtu.be )
Gelişen teknoloji ve değişen ahlakımızla birlikte güzel olan birçok şey gibi galiba sevdalarımızı da kaybettik.. sanırım sonlarına yetişebildiğimiz o güzel yaz bitti... Şimdi arkadaşlarda 1 yıl görüşemeyeceğimiz bir kış başlıyor. Umarim yaz yeniden gelir de aşklarını özlediğimiz senelerdeki kadar keyifle geçiririz hayatı ve sevgileri..
(Şarkının keyfini çikarin... İyi geceler...
Soruma cevabi unutmayiniz...
Heralde bi 13-14 senedir falan dinlemiyordum radyo 35'i. Zaten ilk dinlemeye baslamam da Özderede geçen yaz tatilleriydi.. toplam 10 radyo çeker 9'u rum 1'i radyo 35...
( Ege Yaz Aşkım: youtu.be )
Yaş itibari ile yeni gençliğe hevesle başlamamızdandır ki her yaz birine aşık olurduk. Bir önceki yaz aşk yaşadığın sevgilinle bir sonraki yaz küsmezdin. Aradan 1 yıl geçmiş ikiniz de unutmuş olurdunuz. Anca çok fırtınalı bi aşk geçirmeniz lazım ki -o da ya 1 kere olur ya hiç olmaz- küsseniz bile öteki yaz barışır konuşmaya devam ederdiniz.
Bi radyo dinleyeyim dedim kanalları gezerken takıldım kaldım radyo 35 e. Yine o eski duygu sırasında şarkılar, yine yaza damgasını vuran sanatçılar..vs... Sanki Özdere Sahildeyim de gecenin karanlığında tanıdıklardan saklanıp yaz aşkımla öpüşüyorum...
İçimi acıtan, o günlere geri dönememek değil, o günlerdeki masum öpüşmelerin kalmayışı..Şimdi hayvan gibi bütün sevgililer hem kız hem erkek, şimdi avlanır gibi bütün ilişkiler. Hafatada kaç farklı kişiyle isterseniz okadarına sahip olabiliyorsunuz ya da okadarı arasında sadece biri sayılıyorsunuz.. İliskilerde3 yılın 5 yılın bir anlamı kalmamış. Ilk fırsatta vazgeçilebiliyor her aşktan ve yerine yenisi konabiliyor bir dost meclisinda yapilan alkollü gecelerde..
Eskiden ayıkken sever, sevgilimizle içmeye giderdik, şimdi ise sarhoşken sevip ayık geziyoruz göt korkusundan..
Eskiden ayrılsak da laf kondurmadığımız sevgililerimizin, şimdi yedi ceddine sövüyoruz halka açık restorantlarda karaoke yaparken..
(Çelik - Hercai: youtu.be )
En son hangi sevgilinizi ya da kız/erkek arkadaşınızı saatlerce haber alamadan beklediniz. Cep telefonunun olmadığı zamanlarda buluşmak dert değil keyifti. Sevdiğini beklerdin saatlerce ya da dakikalarca zaten kaç zaman olmuş görüşmeyeli elde bi gümüş kolye ya da cepte az buçuk güzel bi pizza yiyebilecek harçlık beklerdik sevdiklerimizi.. zaten o da keyiften değil ya trafikten ya da evden izin alamadığı için gecikirdi..
şimdi check in yapıp çağırıyoruz olduğumuz yere ya da bekletmenin bi önemi yok, nasilsa telefonlarımız var diye umursamıyoruz buluşma saatlerini ve yerlerini.. eskiden buluşunca gittiğin yerlere yalnızken gitmezdin bile o büyüsü kaçmasın diye şimdi sevgilinin yatağında aldatıyorsun sevgilini...
Farkediyor musunuz basitliğini ve önemsizliğini sevgililer için birbirlerinin.. aynı kafede oturup saatlerce telefonlarıyla vakit geçiriyorlar. Yemek yerken, yürürken, birşeyler içerken hatta yatıp uyurken bile iyi geceler öpücüğünün yerini tuş kilitleri almış... sesi benzese de verdiği his aynı olmuyor malesef..
( Sezen Aksu - Beni Unutma (1986): youtu.be )
Hal böyle olunca sosyal bi ilişki sosyal bi ayrılığa gebe kalıyor. Sevgilinden ayrıldığını sevgilin ilişkı durumu "bekar" a dönünce öğreniyor. Geçirilen zamanların ve duyguların değerli olmadığı bir ilişkide ayrılığa da haliyle değer verilmiyor. Sevgilisine değer vermediği için ayrılık haberini bile konuşmak gerekmiyor. Eskiden ayrılık konuşmaları günlerce düşünülürdü "Şimdi nasıl söylicem ben bunu?" Diye. Ki çoğu zaman vazgeçilir kıyılamazdı ayrılmak istenilse de ve düzelirdi sevgililer, toparlanırdı ve kurtarılırdı en ümitsiz ilişkiler..
Sevgilini sevmediğini zannettiğin için ayrılmaya kalkardın eskiden, şimdi ise sevmediğini sevdiğin sandığın için birlikte oluyorsun. Yani hüsran aslında baştan belli de görmüyorsun işte..
Ayrılık konuşmaları yapılırken fonda çalan şarkı illaki ciğerini deşerdi ve ondan yıllar sonra bile duysan aynı acıyı yaşatmasa da sızısı mutlaka ciğerini titretirdi.
(Yaşar - Yaz Bitti: youtu.be )
Gelişen teknoloji ve değişen ahlakımızla birlikte güzel olan birçok şey gibi galiba sevdalarımızı da kaybettik.. sanırım sonlarına yetişebildiğimiz o güzel yaz bitti... Şimdi arkadaşlarda 1 yıl görüşemeyeceğimiz bir kış başlıyor. Umarim yaz yeniden gelir de aşklarını özlediğimiz senelerdeki kadar keyifle geçiririz hayatı ve sevgileri..
(Şarkının keyfini çikarin... İyi geceler...
Soruma cevabi unutmayiniz...
0
paylaştığın şarkıları şunun yüzünden dinleyemedim;
www.youtube.com
kapatamadım, yapacak bir şey yok.
soruya gelirsek. her anımı özlem ile yaşıyorum diyebilirim. yalnızlığı düstur edinmiş bir adamım. o yüzden pek muhabbet etmem insalarla. kimi zaman bir taş, kimi zaman kaldırımdaki bir çıkartma, kimi zaman sahildeki bir izmarit, kimi zaman bir yüz ifadesi, kimi zaman bir araba, kimi zaman bir saç, kimi zaman bir yüz, kimi zaman bir göz, kimi zaman bir tshirt, kimi zaman bir yol, kimi zaman bir ses, kimi -ve çoğu- zaman bir şarkı, kimi zaman bir karanlık, kimi zaman bir telaş....
aldığım nefes bile geçmişi hatırlatıyor bazen. salt sevgi ile açıklanmaz bu durum bana kalırsa. bazen bir vapurun korkuluklarına sarılmış bir çocuğun attığı simiti havada kapmaya çalışan, hayasızca kanat çırparak kendi yaşam alanına zarar veren o vapuru takip eden bir martı bile bu hisleri hissettirebiliyor bana. sarsarcasına. şimdi kelimeler hayrattan çıkar gibi çıkıyor fakat o zaman hiçbir anlam ifade etmiyorlar. durup izlemek gerekiyor.
yazıyor yazıyor yazıyorum sonra. ve aklımdan şu namussuz 4 dizeyi asla çıkaramıyorum;
"ben ölmedim…
beni öldürmediler de;
yaşıyorum, yaşıyorum işte,
at kıçında sinek gibi..."
belki unutmak istemiyorumdur bazı şeyleri...
www.youtube.com
kapatamadım, yapacak bir şey yok.
soruya gelirsek. her anımı özlem ile yaşıyorum diyebilirim. yalnızlığı düstur edinmiş bir adamım. o yüzden pek muhabbet etmem insalarla. kimi zaman bir taş, kimi zaman kaldırımdaki bir çıkartma, kimi zaman sahildeki bir izmarit, kimi zaman bir yüz ifadesi, kimi zaman bir araba, kimi zaman bir saç, kimi zaman bir yüz, kimi zaman bir göz, kimi zaman bir tshirt, kimi zaman bir yol, kimi zaman bir ses, kimi -ve çoğu- zaman bir şarkı, kimi zaman bir karanlık, kimi zaman bir telaş....
aldığım nefes bile geçmişi hatırlatıyor bazen. salt sevgi ile açıklanmaz bu durum bana kalırsa. bazen bir vapurun korkuluklarına sarılmış bir çocuğun attığı simiti havada kapmaya çalışan, hayasızca kanat çırparak kendi yaşam alanına zarar veren o vapuru takip eden bir martı bile bu hisleri hissettirebiliyor bana. sarsarcasına. şimdi kelimeler hayrattan çıkar gibi çıkıyor fakat o zaman hiçbir anlam ifade etmiyorlar. durup izlemek gerekiyor.
yazıyor yazıyor yazıyorum sonra. ve aklımdan şu namussuz 4 dizeyi asla çıkaramıyorum;
"ben ölmedim…
beni öldürmediler de;
yaşıyorum, yaşıyorum işte,
at kıçında sinek gibi..."
belki unutmak istemiyorumdur bazı şeyleri...
0
darkknight
Arkadaşlar genel konsept olarak daha duygusal bişeyler çekmek istiyoruz , hayattayken babasına gerekli değeri vermeyen ama ölünce pişman olan bı adamın dramı tadında bişey. bize akıl verırısenız fılmın sonunda senaryo kısmında sızın adınızıda yazarız . Teşekkürler
Arkadaşlar genel konsept olarak daha duygusal bişeyler çekmek istiyoruz , hayattayken babasına gerekli değeri vermeyen ama ölünce pişman olan bı adamın dramı tadında bişey. bize akıl verırısenız fılmın sonunda senaryo kısmında sızın adınızıda yazarız . Teşekkürler
0
www.facebook.com
Şunu muhakkak izleyin dediğiniz konunun aynısı. Belki bi kaç fikir verir ve en azından neyi çekmemeniz gerektiğini de anlarsınız bu şekilde olanı zaten mevcut babında. :)
Şunu muhakkak izleyin dediğiniz konunun aynısı. Belki bi kaç fikir verir ve en azından neyi çekmemeniz gerektiğini de anlarsınız bu şekilde olanı zaten mevcut babında. :)
0
aguilas negras
1,5 yıldır annem galaxy s3 mini kullanıyor. Telefonda şebeke problemi var. Aranınca "aradığınız kişiye ulaşılamıyor" diyor, sorun Turkcell hattıyla ilgili değil. Telefonu servise gönderiyoruz, "bir sıkıntısı yok" diyip geri gönderiyorlar. Ben ne yapayım gidip Samsung servisinde hır gür çıkarsam yeni
1,5 yıldır annem galaxy s3 mini kullanıyor. Telefonda şebeke problemi var. Aranınca "aradığınız kişiye ulaşılamıyor" diyor, sorun Turkcell hattıyla ilgili değil. Telefonu servise gönderiyoruz, "bir sıkıntısı yok" diyip geri gönderiyorlar. Ben ne yapayım gidip Samsung servisinde hır gür çıkarsam yeni telefon verirler mi bize. Yani aynı telefonun sağlamını vermezler mi?
Günde 5 arama gelse 4 tanesi mesaj bırak diyor, birkaç dakika sonra kimaramış'tan mesaj geliyor.
Günde 5 arama gelse 4 tanesi mesaj bırak diyor, birkaç dakika sonra kimaramış'tan mesaj geliyor.
0
ilk ay sorunu fark edip götürseydiniz yenisiyle değiştirirlerdi. yeni telefon alın.
0
Bana problem hatla alakalı gibi geldi. O hattı başka bi telefonda kullanmayı denediniz mi? Yani sim kartlık durum olabilir.
Servis çünkü boş beleş geri göndermez gibi.
Servis çünkü boş beleş geri göndermez gibi.
0
he "yeni telefon alin", parasini sen vereceksin cunku amk.
baska bir hatla deneyin once. ya da mevcut hatla factory reset atin. sonra da sim kartin altina bir kagit sikistirin demisler, en olmadi sim karti yenileyin. asagidaki linkte o tavsiye edilmis cunku.
android.stackexchange.com
baska bir hatla deneyin once. ya da mevcut hatla factory reset atin. sonra da sim kartin altina bir kagit sikistirin demisler, en olmadi sim karti yenileyin. asagidaki linkte o tavsiye edilmis cunku.
android.stackexchange.com
0
Sifirdan rom kurun.Olmadi bir telefoncuya gideceksiniz şebeke dosyalari var onlari yukleteceksiniz
0
Şebeke kayışı kopmuştur muhtemelen, ya da yağı eksilmiştir.
Herkes birşey sallıyor ben de sallayayım dedim. Kağıt sıkıştırmaktan daha mantıksız değil sanırım.
Herkes birşey sallıyor ben de sallayayım dedim. Kağıt sıkıştırmaktan daha mantıksız değil sanırım.
0
Bende daha önce aynı problemi yaşamıştım.benim telefonda sorun anteninde idi değiştirdiler düzeldi.Servise bir daha götür garantisi bitmedi ise durumu anlat yaparlar
0
rock n roll
selam, dışkıda kan olması durumunda hangi bölüme gitmeliyiz? gastritim var, mide kanaması olabilir mi sebebi?
selam, dışkıda kan olması durumunda hangi bölüme gitmeliyiz? gastritim var, mide kanaması olabilir mi sebebi?
0
kan ne renk? parlak kırmızı mı kopkoyu mu? gastroenteroloji bakar. melena mı bak bakalım.
0
çok ciddiye al kardeşim. basit bir şey de olabilir ama ihmale gelmez konu bu.
0
Lim5, parlak kırmızı, hani bir yerimiz kesilir de kan çıkar ya o renkte, çok koyu böyle kahverengimsi değil.
0
Hemoroid yani basur olma ihtimali de var. tr.wikipedia.org
Ufak çapta kanamalar olabilir ve genel cerrahi ilgilenir.
Ufak çapta kanamalar olabilir ve genel cerrahi ilgilenir.
0
Dikkat et bağırsak kanseri de olabilir. Hemoroid de olabilir. Bi git bence şakaya gelmez.
0
mide kanaması değildir. tuvalet kağıdında parlak kırmızı gördüysen büyük ihtimalle hemoroid kanamasıdır. tekrar ederse, dışkılama alışkanlığında bir değişiklik varsa doktora git.
0
Gastroenteroloji bolumune gitsen iyi olur. Kolonoskopi yapmak isteyebilirler.
0
Dışkı zift gibi siyah ise kanama mide ve üstünde olabilir eğer kırmızıya yakın ise duedenumdan anüse kada olan yolda olabilir.
gastroentereoloji bölümüne gitmenizi tavsiye ederim. kanın rengine göre size yapılan endoskopi değişecektir dediğim gibi zift rengindeyse oral yoldan girerler.ancak kırmızıysa anüsten girerler.
edit: çok kırmızıysa genel cerrahide de bakılabilir.
gastroentereoloji bölümüne gitmenizi tavsiye ederim. kanın rengine göre size yapılan endoskopi değişecektir dediğim gibi zift rengindeyse oral yoldan girerler.ancak kırmızıysa anüsten girerler.
edit: çok kırmızıysa genel cerrahide de bakılabilir.
0
armagan
Uyku düzenimin bokluğu nedeniyle bırakırsanız 3-4 saate anca uyurum ama sabah 7 de uykumu almış biçimde uyanmam lazım. Nasıl yapsam da uyuyabilsem hemen? Bilgisayarı bırak yatağa gir demeyin. Olmuyor çünkü. Yoğurt yiyim şimdi. Başka?
Uyku düzenimin bokluğu nedeniyle bırakırsanız 3-4 saate anca uyurum ama sabah 7 de uykumu almış biçimde uyanmam lazım. Nasıl yapsam da uyuyabilsem hemen? Bilgisayarı bırak yatağa gir demeyin. Olmuyor çünkü. Yoğurt yiyim şimdi. Başka?
0
Yatağa gir bi kere pc başında uykun gelmez. Pc'yi kapat @forever-alone'nun dediği gibi bi sıkıcı ders çalış ya da saçma bi kitap varsa onu da okuyabilirsin.
Pc açıkken ve ayaktayken uyumanın imkanı yok gibi.
Pc açıkken ve ayaktayken uyumanın imkanı yok gibi.
0
Rezene çayı içmelisin. Kısa sürede bir hoş oluyorsun. Uykun geliyor.
0
Ah öyle bir mucizevi ve doğal bir şey olsaydı keşke de final haftaları uyku düzeninin anasını ağlattığım zamanlarda uykuyu almış olarak kalkabilseydim.
Ne yersen ye, uyku düzeni şu an bozuksa mucizevi olarak yarım saat içinde uykuya dalamazsın. Ama yine de bilinen şeyleri yazayım:
-Sıcak duş (uykuyu getiren duşun sıcak olması değil, sıcak duştan görece daha soğuk ortama girme halidir)
-Süt
-Yattığında uykunun gelmesi için beynin frontal lobunu meşgul etmen lazım, koyun sayma dedikleri şeyin de amacı budur, koyun saymak zorunda değilsin ama gözlerini kapat ve bir şeyler say.
Ek: Bir de şunu duymuştum. Yatağa uzan, tüm vücudunu 2-3 saniye kas ve bırak. Bunu bir süre yap. Bu kasma-bırakma hareketlerinin uyku getirdiğine dair bilimsel bir araştırma vardı. Ama ben hiç tecrübe etmedim.
Bunlardan daha etkilisi ise kimyasal yöntemler (ilaç) kullanmaktır ama doktor olmadığımdan tavsiye veremem.
Ne yersen ye, uyku düzeni şu an bozuksa mucizevi olarak yarım saat içinde uykuya dalamazsın. Ama yine de bilinen şeyleri yazayım:
-Sıcak duş (uykuyu getiren duşun sıcak olması değil, sıcak duştan görece daha soğuk ortama girme halidir)
-Süt
-Yattığında uykunun gelmesi için beynin frontal lobunu meşgul etmen lazım, koyun sayma dedikleri şeyin de amacı budur, koyun saymak zorunda değilsin ama gözlerini kapat ve bir şeyler say.
Ek: Bir de şunu duymuştum. Yatağa uzan, tüm vücudunu 2-3 saniye kas ve bırak. Bunu bir süre yap. Bu kasma-bırakma hareketlerinin uyku getirdiğine dair bilimsel bir araştırma vardı. Ama ben hiç tecrübe etmedim.
Bunlardan daha etkilisi ise kimyasal yöntemler (ilaç) kullanmaktır ama doktor olmadığımdan tavsiye veremem.
0
selam, 3 adımda huzurlu, verimli ve çabuk bir uykuya adım atmayı öğreneceğiz. kalem kağıt almayı unutmayın.
1-
elinizi yüzünüzü yıkayın, dişlerinizi fırçalayın, ekstradan ayaklarınızı dizlerinize kadar ve kollarınızı dirseklerinize kadar yıkayın. çok ayrıntılı değik, öyle üstünkörü yapsanız da olur. su tabiki sıcak olmasın.
2- rahat ince pijama/şort neyse giyinin ve yatağa girin.
3- yastığı dikleştirin, yaslanın ve elinize bir kitap alın. okumaya başlayın. en, en, en fazla yarım saatinizi alır uykuya dalmak.
1-
elinizi yüzünüzü yıkayın, dişlerinizi fırçalayın, ekstradan ayaklarınızı dizlerinize kadar ve kollarınızı dirseklerinize kadar yıkayın. çok ayrıntılı değik, öyle üstünkörü yapsanız da olur. su tabiki sıcak olmasın.
2- rahat ince pijama/şort neyse giyinin ve yatağa girin.
3- yastığı dikleştirin, yaslanın ve elinize bir kitap alın. okumaya başlayın. en, en, en fazla yarım saatinizi alır uykuya dalmak.
0
yataga yat gozlerini kapa hic birsey dusunmemeye calis. ama oyle yapamayinca hemen vazgecme. aktif olarak 15-20 dakika falan ya hic birsey dusunme ya da gozunun onune getirdigin tek bitane kirmizi noktaya odaklan. baska hic birsey dusunme. dusuncelerin dogal olarak baska yere kayicak. bunu fark ettiginde hemen tekrar sadece kirmizi noktaya don. gariptir ki buna ciddi sekilde konsantre olunca uyuyakalmak cok daha kolay oluyor benim icin.
0
thexa
Yine geldim tüm tükenmişliğimle.Bakıyorum sözlükte "ekşi itiraf" başlığına, sürekli veryansınlar, sürekli ağlamalar. Aklıma geldi yazayım/sorayım dedim.İnsan sonradan farkına varıyor bu olayların, şuan bile birşeyler yaşıyor insanlar. Kimisi mutlu, kimisi büyük hayal kırıklıkları içinde.Kimisi elind
Yine geldim tüm tükenmişliğimle.
Bakıyorum sözlükte "ekşi itiraf" başlığına, sürekli veryansınlar, sürekli ağlamalar. Aklıma geldi yazayım/sorayım dedim.
İnsan sonradan farkına varıyor bu olayların, şuan bile birşeyler yaşıyor insanlar. Kimisi mutlu, kimisi büyük hayal kırıklıkları içinde.
Kimisi elinde rakısı sevgilisiyle gönül eğlendiriyor, kimisi tek başına içip hayatına lanet ediyor.
Soruya geleyim, bir insan kaç defa aşık olur?
Ben bir defa olabildim, yaşadığım hayal kırıklıklarından sonra hayatıma daha iyi insanlar da girse, daha kötüleri de girse, daha iyi/kötü/mutlu/mutsuz vs olsam da sadece sevebildim.
Aşkın anlamını cidden bilen insanlar, Mümkün mü 2. defa birine aşık olabilmek? Yoksa herşeyin ilki özeldir, tektir, bir daha yaşayamazsın kafası mı var sizde de?
Bakıyorum sözlükte "ekşi itiraf" başlığına, sürekli veryansınlar, sürekli ağlamalar. Aklıma geldi yazayım/sorayım dedim.
İnsan sonradan farkına varıyor bu olayların, şuan bile birşeyler yaşıyor insanlar. Kimisi mutlu, kimisi büyük hayal kırıklıkları içinde.
Kimisi elinde rakısı sevgilisiyle gönül eğlendiriyor, kimisi tek başına içip hayatına lanet ediyor.
Soruya geleyim, bir insan kaç defa aşık olur?
Ben bir defa olabildim, yaşadığım hayal kırıklıklarından sonra hayatıma daha iyi insanlar da girse, daha kötüleri de girse, daha iyi/kötü/mutlu/mutsuz vs olsam da sadece sevebildim.
Aşkın anlamını cidden bilen insanlar, Mümkün mü 2. defa birine aşık olabilmek? Yoksa herşeyin ilki özeldir, tektir, bir daha yaşayamazsın kafası mı var sizde de?
0
İnsan yaşamı boyunca bir kişiyi sever; Önceki ve sonrakiler birer arayış, kaçış yada aldanıştır.
- Goethe
- Goethe
0
1
beni ondan çok daha fazla seven, çok daha fazla değer veren kızlarda çıktı ama nopsi deyzi, olmuyor azizim
getirin rakıları
beni ondan çok daha fazla seven, çok daha fazla değer veren kızlarda çıktı ama nopsi deyzi, olmuyor azizim
getirin rakıları
0
ben de sayı sınırı olduğuna inanmıyorum.
insanın her yaşta aşkı algılayışı değişiyor.
dolayısıyla elbette mümkün 2. ya da 3. kez aşık olabilmek.
bir de, her şeyin ilkinin özel ve tek olduğuna inanmam.
benim hayatımda öyle olmadı mesela.
bazı şeyleri biliyorken, tecrübeliyken daha iyi/kaliteli/dolu dolu yaşıyor insan.
insanın her yaşta aşkı algılayışı değişiyor.
dolayısıyla elbette mümkün 2. ya da 3. kez aşık olabilmek.
bir de, her şeyin ilkinin özel ve tek olduğuna inanmam.
benim hayatımda öyle olmadı mesela.
bazı şeyleri biliyorken, tecrübeliyken daha iyi/kaliteli/dolu dolu yaşıyor insan.
0
valla yaş da genç ya daha o yüzden 1 kere aşık oldum ben. İlişki dersen geneli boş ufak bi kısmı pompa.
0
1.
Ama geçen sene 22 aralık günü reddedildim. Hala aklımda, hala gitmiyor.
1 seneden çok geçmiş üstünden, ama unutamıyorum. Deli gibi sevmiştim, ama olmadı işte. olmayınca olmuyor. hala da kimse yok hayatımda.
Ama geçen sene 22 aralık günü reddedildim. Hala aklımda, hala gitmiyor.
1 seneden çok geçmiş üstünden, ama unutamıyorum. Deli gibi sevmiştim, ama olmadı işte. olmayınca olmuyor. hala da kimse yok hayatımda.
0
1. insan bi insanı sever ama ayrıldığında çok koymaz.
2. bi insana da çok alışır, ayrıldığında nereye baksa onunla yaşadığı anıları görür.
bu kadar basite indirgiyorum ben bu durumu. eğer son ilişkisini unutabilmişse kolayca, pek tabii 2. defa aşık olabilir. ama millet tersine, unutmak için yeni ilişkiye başlıyor. kendilerini kandıradursunlar.
ilk olan ikincisi gelene kadar özeldir. bu soruya ilki özeldir diye cevap verenler henüz 2. aşklarını bulamamışlardır. bulduklarında pekala ilk aşklarını unutacaklardır. hatta bu durumdan memnuniyet bile duyabilirler. eyyorlamam bu kadar.
2. bi insana da çok alışır, ayrıldığında nereye baksa onunla yaşadığı anıları görür.
bu kadar basite indirgiyorum ben bu durumu. eğer son ilişkisini unutabilmişse kolayca, pek tabii 2. defa aşık olabilir. ama millet tersine, unutmak için yeni ilişkiye başlıyor. kendilerini kandıradursunlar.
ilk olan ikincisi gelene kadar özeldir. bu soruya ilki özeldir diye cevap verenler henüz 2. aşklarını bulamamışlardır. bulduklarında pekala ilk aşklarını unutacaklardır. hatta bu durumdan memnuniyet bile duyabilirler. eyyorlamam bu kadar.
0
galiba 3. biri ortaokul biri lise. biri de üniversite. yüksek lisansa göz diktim şimdi de. kısfmet.
0
2 kez aşık oldum. herşeyin ilki özeldir, tektir kafası yok. onun bir tip obsesyon olduğunu düşünüyorum.
0
Aşık oluyorum, midede kelebekler uzun eşek oynuyor. E bu aşksa bi önceki değilmiş diyorum. Gün geliyor ayrılıyorum ve bi zaman sonra başkasına aşık oluyorum. Bu seferki öncekinden de şahane. O zaman önceki de aşk değilmiş diyorum. Ama neticede hepsi aşk.
0
Aşkın ne olduğunu tanımlamakla ilgili bu şey en başta. Eğer hormonlarınızın sizi kıpraştırmasına, abuk subuk deli işler yapma dürtüleriniz olmasına, aklınızın sürekli bi insanda olmasına, o insan "ne dedi, ne yaptı, niye öyle yaptı, ben ne yapsaydım keşke" kısmına "aşk" diyorsanız; insan binlerce kez aşık olabilir diyorum. Ama yukarıda saydığım süreçlerin sonrasında, karşınızda size en başta bunları hissettiren insanla hiç kavuşamazsanız, bunun adına da daha büyük aşk dersiniz (ama bu fake bir aşk hissidir maalesef, yenilginin verdiği hezimet hissiyle ve hırsla karıştırılır). İkinci ihtimal, size bunları hissettiren insanla buluşur, görüşür, mümkünse bi süre seks yapabilirseniz büyük ihtimalle bir iki ay içinde o aşırı istekli, histerik ve heyecanlı haliniz sönecektir. Bu durumda insanlar "aşk bitti" diye düşünürken; ben "o aşk değildi" diye düşünüyorum.
İkinci ihtimal de hormonlarınızın tek başına ana rolü oynamadığı, aynı zamanda aklınızın ve ruhunuzun da işin içinde ve bu işten memnun olduğu bir "aşk" ihtimali. Bunu bulmanın gerçekten zor olduğunu düşünüyorum. Bu durumda bi insanla üç beş kez yattıktan sonra isteğiniz düşüş göstermez, aksine 10uncu defada 20nci defada hala daha büyük bir arzuyla istemeye devam edersiniz. Yataktaki işiniz bittikten sonra dokunmaya devam etmek istersiniz, kalkıp gitmek değil. Hem mantık, hem tutku, hem ruh, hepsi bir aradadır. Ve karşınızdaki insanı tanıdıkça katlanırlar. İşte benim tanımımda aşk budur. Bunun için de bir sayı veremem ama genellikle hayatınızda hiç karşılaşmazsınız. Hayatınız, aşk sandığınız imitasyon şeylerin sizi yanıltmasıyla sürüp gider. Bir kere karşılaşırsanız çok şanslı, iki kere karşılaşırsanız dünyadaki en ballı insansınızdır.
İkinci ihtimal de hormonlarınızın tek başına ana rolü oynamadığı, aynı zamanda aklınızın ve ruhunuzun da işin içinde ve bu işten memnun olduğu bir "aşk" ihtimali. Bunu bulmanın gerçekten zor olduğunu düşünüyorum. Bu durumda bi insanla üç beş kez yattıktan sonra isteğiniz düşüş göstermez, aksine 10uncu defada 20nci defada hala daha büyük bir arzuyla istemeye devam edersiniz. Yataktaki işiniz bittikten sonra dokunmaya devam etmek istersiniz, kalkıp gitmek değil. Hem mantık, hem tutku, hem ruh, hepsi bir aradadır. Ve karşınızdaki insanı tanıdıkça katlanırlar. İşte benim tanımımda aşk budur. Bunun için de bir sayı veremem ama genellikle hayatınızda hiç karşılaşmazsınız. Hayatınız, aşk sandığınız imitasyon şeylerin sizi yanıltmasıyla sürüp gider. Bir kere karşılaşırsanız çok şanslı, iki kere karşılaşırsanız dünyadaki en ballı insansınızdır.
0
asik olmak tensel cekimle ilgili cok basit bir durum. yalniz, baglar derinlesirse o zaman vazgecmesi zorlasiyor. senin tekrar baglanabilme (anda yasiyor olman gerekiyor) kabiliyetlerine bagli olarak asik olmak defalarca mumkun. bunu kadinlarda orgazm'a benzetiyorum aslinda.
kadini taniyorsan ne yapman gerektigini bilirsin,
ayrica kadin da ozguvenli, tabularindan biraz siyrilmissa daha rahat orgazm olacaktir.
bu anlamda ask(bakin sevgi demiyorum) beyin orgazmi gibi.
benim gorusumde su anda degil de gecmiste yasayanlar, unutamayanlar cesitli savunma mekanizmalariyla asklarina ket vuruyorlar hepsi bu.
kadini taniyorsan ne yapman gerektigini bilirsin,
ayrica kadin da ozguvenli, tabularindan biraz siyrilmissa daha rahat orgazm olacaktir.
bu anlamda ask(bakin sevgi demiyorum) beyin orgazmi gibi.
benim gorusumde su anda degil de gecmiste yasayanlar, unutamayanlar cesitli savunma mekanizmalariyla asklarina ket vuruyorlar hepsi bu.
0
karşı taraftan ne beklediğine göre değişebiliyor bu durum. aşk olarak adlandırılan şey çok saf, çok temiz bi duygu. o da yalnızca lise dönemlerinde oluyor sanırım. çünkü o anki düşüncen sadece onunla mutlu olmak vs oluyor. yaş ilerledikçe, seneler geçtikçe bazı şeyleri görüyosun. aşk kalmıyor o yüzden. sadece iyi anlaştığın, güzel vakit geçirdiğin birine karşı duyduğun beğeni veya hoşlantı oluyor.
0
vay amk millete bak la herkes istediğini elde etmiş, aşık olmuş ayrılmış, sonra baskasına asık olmus ve onla olmaya baslamıs. aşık oldum ama hep uzakta, skor 0, size soruyorum hayat çok mü güzel lan?
0
1 kere sandığım ama saçmaladığımı analdığım, dolayısıyla ... 0 ...
0
İki kez aşık oldum. İlkler unutulmaz derler ya hani ikincisine aşık olduktan sonra gülüp geçiyorum bu lafa. Sadece ilkti o kadar.
0
1 kez oldum. Ondan sonra birileri ile denedim ama aklım hep onda kaldı böyle olunca da bir süre sonra o insanlara zarar vermiş oldum. Artık kimseyle denemiyorum o yüzden belki de o 2. kişi karşımıza çıkacak bir gün ve 2. kez aşık olunuyor mu o zaman göreceğiz ama her şeyin ilkinin özel olduğuna inanıyorum ben de. Yani yeniden sever insan ama o ilk aşkta yaşanan duygular hep kalır akılda diye düşünüyorum
0
oha, ne çok bir varmış?!
benim de bir. umarım ikinci olur diye umuyorum. yoksa yalnızlık zor ya.
benim de bir. umarım ikinci olur diye umuyorum. yoksa yalnızlık zor ya.
0
