Durum değişmeli, seni haberdar ederim.

gibi bir anlam çıkardım ben.

Bunu değiştirmek gerek. Seninle iletişime geçeceğim.

durum değişirse sizinle irtibata geçeceklermiş.

(eğer) durum değişirse

doğru olan marcalorios'un çevirisidir. durum değişmeli diye bir çeviri nedir? ama okumanın yaşı yok, devam.

Şu anda size uygun iş yok, durum değişirse bildiririm.

(bkz: p90x)

insanity
p90
p90x

abs icin cesitli programlar var. ben su siralar android uygulamasi olan caynax'in abs diye bir seyini yapiyorum.

bir de yine android ve ios uygulamasi olan workout trainer diye bir sey var. size yapilabilecek antremanlar oneriyor vs.

emeksiz ekmek yok.90 günde forma sokar p90x mesela, mesele programa uyabilmek.

hic gecmisi olmayan adamin p90x yapmasi gercekten cok zor. yani 2 gune pertiniz cikabilir. hele cabuk birakan bir insansaniz p90x sonrasi spordan komple kopabilirsiniz. bu isler biraz sabir isleri. ustune inatci olacaksiniz ama inat ederken kendinizi sakatlamayacaksiniz. misal p90x benim dizlerimi cok zorlamisti (uzun boylu zayif birisiyim).

p90x insanity falan donusumleri dogru oluyor genelde ama o kadar radikal donusumleri yapanlar programi diyetinden sporundan uyku duzenine cok disiplinli uygulayanlar oluyor.
yani ne ka ekmek o ka kofte ganyotcu nun dedigi gibi.

Çoğu vadettiği kadar kolay değil. Ki karın kası 8 dakikalık antrenmanla değil, diyetle ortaya çıkar.

(bkz: kaos teorisi)

belki yanılıyorum ama o savı oluşturan teori daha çok bazı parçaların aynı anda hem hızını hem de yerini bilemeyeceğimizden dolayıydı. bunun için schrödingerin kedisini araştırabilirsiniz.

laplace'ın şeytanı olabilir mi?

aynen laplace şeytanı. çok teşekkür ettim.

in-of kısmını düşünmeyin, bir kalıp bu sonuçta. "to praise" övmek ise "in praise of" da -e övgü anlamında. içinde falan yok yani orada.

edit: başka bir örnek vereyim, "in the name of god" bu da aynı hesap, çevirirken "tanrının adı içinde" olmuyor, tanrı adına/aşkına oluyor :)

in praise of love ve in praise of slow'un çevirisini nasıl yapardınız peki ?

"aşka övgü" eyvallah da slow bi acayipmiş, "yavaşlığa/sakinliğe övgü" olabilir belki.

Tanıyorum. Sen tanımıyor olabilirsin. Buradan popüler kültürün ne kadar dışarısında yaşıyorum, bohem bir hayatım var, ben bir entelektüelim çıkmaz ama, sorry:/

öyle bir izlenim yaratma amacım yok zaten. farklı bir nickle açmayı düşünmüştüm duyuruyu ama uğraşmadım.

taniyorum.

Zibilyon tane şarkıcı var memlekette. Popüler kültür bile artık ortalama bir insanın takip edebilirlik sınırını aştı bence. Sıla'yı bir kere gördüm, o da başka bir amaçla televizyonda izlediğim bir ödül töreninde. Şu an görsem tanır mıyım bilmem. Şarkılarını da bilmiyorum. Bunda da bir anormallik görmüyorum.

@lunker sadece isim olarak duydum,illaki şarkılarını duymuşumdur ama hangi şarkıyı kim söylüyo bilemem. zaten konserine gidelim geliyomuş gibisinden konuşulunca açıldı konu. Gazete okuma alışkanlığım yok yalnızca belli başlı gazetelerin internet sitelerinin manşet haberlerini günlük takip eder 5-10 dk bakar çıkarım. evet hiç rastlamadım =/ algıda seçiçilikle ilgili bişey olsa gerek. utandım şimdi kendimden.

özgür mumcu'nun manitası yahu.. ordan çıkartırsın belki..

ben de tanımıyorum. hiç dinlemedim, bi tek albüm kapağını biliyorum Mehmet Turgut'tan dolayı.

tanımıyorum. ne bir şarkısını dinledim ne kendisini gördüm. görsem tanımam sesini duysam "sıla bu ya" diyemem yani.

şimdi google'a yazıp nasıl biriymiş diye aratasım bile gelmedi yani. merak da etmiyorum.

ben de tanımıyorum. çok büyük bir kaybım yok muhtemelen.

görüntüsünü biliyorum ama sadece bir kaç poz fotoğrafını gördüm, hiç bir klbini seyretmedim, şarkılarını duymuş olmalıyım ama duyduğumda ''hıh bu sıla'' diyemem. bir karikatür dolayısıyla geniş omuzlu olduğu bilgisine sahibim. sokakta görsem tanımam. dünya kadar şarkıcı var, hangi birini takip edelim yahu?hepsi de gelip geçici, değmez zaten takibe, ama demet akalın öyle mi? görür görmez tanırım, duyar duymaz aha bu kesin demet derim yani :)

tanımıyor ve bilmiyordum. dinlemiştim. geçen perşembe birisi ile tanıştım. o konserine bile gitmiş. öyle olunca merak ettim kimmiş. dinledim. ama benim tarzım değil müziği.

tanımıyorum ben de, aklıma bir yüz gelmiyor sıla denildiğinde.

dota 2 yi yalnızca 6 aydır(cık) oynayan biri olarak guidelardan ezbere yapıyorum itemleri genellikle. profesyonel şekilde oynayan arkadaşlarıma bende item yapmanın mantığını sormuştum ama fazla tecrübe istediğini şuan ezbere oynamamın en doğrusu olduğunu söylemişlerdi.

Çok kapsamlı bir çalışma gerekli dota'yı anlatmak için. Ben bir forum sitesindeki başlığı okumanı tavsiye ederim;

3. postta herolar ve itemları yazmışlar;

forum.donanimhaber.com

heronun skillerine, türüne(str /agi /int), takımının ve rakibinin hero durumuna göre çok değişkenlik gösteriyor item kasma olayı. pratik asıl önemli etken öğrenme konusunda. internette de hero buildler var anlatılıyor. oyuna girdiğinde arkada onları aç. sıradan, kolay gelenleri kasmaya bak. biz (arkadaşlarımla) ilk başladığımızda power treads+vanguard garanti çıkardık her heroya :). şimdi çeşitlilik de arttı tabi. zamanla oynaya oynaya oturur mantığı.

çok fazla bilgim yok. Yalnız islamda ölüm iki şekilde mevcut. Ya kısas-a kısas gereği bir insanı öldürebilirsiniz (yani o da başka bir insanı yok yere öldürmüşse) ya da cihad ediyorsanız.

İlki iyi güzel hoşda ikincisi aman aman yaklaşma bile derim. Bu bağlamda senin dediğin de doğru o arkadaşın dediği de. Yani sen islamdan dönen birisini üç kez islama davet edebilir ve sonunda yola gelmezse onu gönül rahatlığıyla öldürebilir karısını hizmetçi köle, kızınıda s......! neyse konuyu dağıtmayalım. Yani bunun dışında islam anlayışında kimseyi öldüremezsin diye biliyorum. Yani arkadaşında islamdan dönen birini tekrar islama çağırmaz ve cihad mantığı gütmezse yine insan öldürmek çok büyük günah diye biliyorum.

ben de ölüm olduğunu okuduğumu hatırlıyorum tabi bu konu hakkında çalışmalar yapan biri olmadığımdan bildiğim şeyden emin olamam. fakat genellikle din karşıtı argümanlar islamcılar tarafından uydurma, okumadan yorum yapmak, cahilce vs. gibi sözlerle geçiştirilmeye çalıştığı için kesin bir kaynak arıyorum.

ben cezasının ölüm olduğunu duymamıştım ama "büyük günah"lardan biri olarak nitelendirilmekte.

(bkz: mürtedin öldürülmesi)

olumdur dogru mecellede olabilir

mürted öldürülür, aynen kafir de öldürülür. ama durup dururken kapısını çalıp kafasına sıkmazsın. savaş halinde olur bu işler. yoksa komşun dininden döndü diye kapısına dayanılmaz.

elverissiz yuklemenin ingilizcesi nedir?

o şekilde arıyacaktım ama bende bulamadım.

www.itusozluk.com
www.yildiz.edu.tr
bole bisi var.
elverissiz yukleme out of plane loading ise sap yapabilmeli.

Binaya gelen yatay yükleri taşiyici sisteme ileten elemanlara diyafram deniyor. Daha basitçe bildigin döşeme. Rijit diyafram kabulunden de benim anladigim, gelen yatay yüklerin döşemede deformasyona sebep olup kayba ugramadan, bire bir kolonlara veya kirislere aktarilmasi.

teşekkürler açıklama için.

ışığın rengi yoktur camın rengi o, beyaz sa beyazdır sarıysa sarı.

öyle bişey oluyor, tam sarı ampul gibi değil ama daha acık bi sarı ısındıkça tam beyaz oluyor.

camın rengi beyaz fakat sapsarı yanıyor. kutusunda sarı falanda yazmıyor =/

beyaz ampuller -kalitesine bağlı olmakla birlikte- ilk başta sarı yanmaz ama ilk 20-30 saniye gibi bir süre tam olarak beyaz değil kısmen soluk beyaz rengi veriyor. 20-30 saniyeden sonra normal beyaz aydınlatıyor.

bugax öyle ampuller de var yine tam sarı gibi değil ama di mi, daha solukbir sarı ama hep sarı.

@amkalit evet soluk sarı ama kamere için almıştım 12 tl verdik boşuna. değiştirme şansım var mı ki koçtaştan aldım ? üzerinde beyaz ya da sarı olduğunu belirten birşey de yok.

ben olsam gider değiştiririm pek tabi, içinize mi dogacaktı sarı oldugu:)

keşke almadan deneseydin. üzerinde ampul markalarının yazılı olduğu panolar oluyo koçtaşta vs de ona sok dene bir daha ki sefere

Kelvin değerine bakabilirsin ampül alırken. Genellikle sıcak yanan ampüller daha beyaz ışık verir.

(bkz: renk sıcaklığı)

Kamera için aldım demişin, youtube'da tonla güzel video var "color temperature" üstüne. Hangi tip ampül nasıl ışık verir, hangi tip renkleri karıştırmamak gerekir vs vs. Öneririm.

www.youtube.com

bu da güzelmiş. bu tarz var mı başka ?

yasal değil. türkiye kumarın her türlüsü yasak. ama böyle bi araştırma yaparlar mı yaparlarsa nasıl yaparlar bilmemekle birlikte, çok büyük meblağlar kazanmadıktan sonra bişey olmaz heralde. ama yakalarlarsa öperler tabi orası kesin :)

yabancı kaynaklı bir poker sitesi olsa bile mi ?

zaten türk kaynaklı olamıyor. bizim bi arkadaş internetten spor bahisleri yapıyordu. ona bi tane kart göndermişlerdi sanırım çünkü rusça yazılar vardı üzerinden. kazandıklarını oraya yatırıyorlardı. o da burda herhangi bi bankadan artık işlem ücreti vererek falan parasını mı alıyordu neydi. başka bi arkadaş da garanti bankasındaki hesabından oynuyordu. ama dediğim gibi çok büyük meblağlar olmadıktan sonra üzerine düşeceklerini sanmıyorum.

ha bi de yabancı kaynaklı olması daha kötü çünkü zaten kafadan bu şirketler türkiyeye vergi vermiyorlar ki spor bahislerinin türkiyede yasaklanıp sadece iddaa tekeline bırakılmasında ve hatta youtube un yasaklanmasında öne sürdükleri argüman buydu diye hatırlıyorum.

türkiye'de resmi olarak poker oynatan bir site yok. hiçbir poker sitesi yasal değil ülkemizde. tam olarak emin olmamakla birlikte oynayan kişinin herhangi bir suç işlemiş olabaileceğini zannetmiyorum anca oynatan suçlu olur. ama şöyle de bir durum var. atıyorum siz bu siteden 1000 lira kazandınız, site paranızı yatırmazsa hiçbir hak iddia edemezsiniz. kumar ve bahis (devletin yasal olarak oynattıkları dışında) hukuken korunan haklar değil. yani aradığınız hakkınız hukuka aykırı oluyo. bu durumda dava bile açamazsınız.

oynayan kişinin de suçlu olması gerek bence. yani ben satıcı değilim içiciyim gibi bi sonuç çıkıyo ortaya. kaldı ki oynayanlar olmasa oynatan da olmaz. o yüzden sorunun kaynağı oynayanlarda ve bence asıl suçlu onlar :)

ahanda yaziyorum buraya konuyla ilgim oldukca fazla idi bi aralar
oncelile kanunlar nezdinde kumar oynamak degil oynatmak suctur ve belli miktarda ceza vardir.oynamak ise kabahattir ve yakalanmasi halinde 100 lira idari para cezasi kesilir.
simdi soyle bakalim turk sitelere guvenilmeyeceginden yabanci bir site uzerinden oynadigimizi varsayalim.uye olurken site 3. sahislara bilgi paylasimi yapilamayacagini zaten garanti ediyor, bizim ulke yetkilileri de o ulkedeki sitenin veri tabanina hic bir gerekceyle resmi yoldan yaptirimda bulunamayacagi icin sizin bahis-kumar olayindan kimsenin haberi olmaz ve ceza almazsiniz.simdi ile baslayan paragraf tamamen istanbul emniyeti bilgi islem polisi bir yakinin sozleridir.
tabi sitelerin size verecegi ozel kartlara turk bankalari uzerinden para yatirirsaniz ekstrenizde kumar-bahisle ilgili bir ibare olmamasi gerekir.su an turkiyeye hitap eden siteler zaten buna dikkat ediyor falanca-filanca ltd diye isimler oluyor ekstrenizde.sakin ola kredi kartinizdan direk para yatirmayin ertesi gun bankadan ariyorlar.bahsi gecen sitelein size verecegi ozel kartlari kullanarak para yatirin.
zaten ulkeye giren yuklu miktarda meblaglar takip ediliyor diye biliyorum.en iyisi hirs yapmayin tirtiklayin kacin :)

led ayrı plazma ayrı.

teşk. düzelttim.

led tv'ler yeni çıktı, yeni olduğuna göre daha iyidir heralde..

silinen duyuru ve cevapların, silinme sebebinin mesaj olarak gönderilmesi zamanı geldi. Katılanlar +1 yapsın.

3. kişinin yaptığı çok bilmişlik ve ayıp bir şey. dalgınlıkla yanlış yazılmış şeyler olabilir. kimse türkçeyi kurallarıyla tam olarak bilmek zorunda da değil ayrıca burası bir forum da değil.
edit: moderatör değilim ama bu bahsedilen 3.kişilere hep uyuz olmuşumdur. Beni uyaranları inadına dikkate almıyorum çoğu duyuruda da zaten.

paketinsonundakiğrençekirdek +1111 de yapsan bazı adamlar gücü eline alınca evrim geçiriyorlar, internet ortamında olsa dahi. bak bunlar da silinecektir; görecek, göreceksin. (böyle diyince belki silmezler)

bugax bak bu bir 'tercih'tir. sen dikkate alabilirsin veya almazsın; ama onu yok edemezsin. dikte etmek ile diğeri çok ayrı $eyler; aradaki farkı anlayabileceğini ümit ederek bu yazıyı sonlandırıyorum.

duyuru ispiyonlama butonunda yazar sebepler. onlara bakınca hangisinin sebep olduğunu anlayabilirsiniz. ama bu sadece tahmin olur. biraz esnek buradaki duyuru veya cevap silme prosedürü. sözlük gibi değil.
gerçi hoş orası daha beter.

@ateistanbul
gerçekten muhalefet olma gibi bir amacım yok fakat buranın kullanım amacı sözlük vs. değil. insanlar merak ettikleri şeyleri sormaya veya bir şeyler duyurmaya geliyorlar ve arada çok bilmişlerin çıkıp "önce şunu yazmayı öğren, şu ayrı yazılır." gibi cevaplar vermesi hoş bir görüntü değil. çok rahatsız oluyorlarsa türkçenin yanlış kullanımından özel mesaj ile uyarmaları daha doğru olur diye düşünüyorum.

take me rufee2 $u yazdığını bile oradaki sebeplerden birine sokabilirim. aksi dü$ünceye sahip iki dü$ünceyi direkt sil o zaman tartı$maya açık diye? hangi dünya'da ya$ıyorsunuz arkada$ım siz? tamam basın masın gitti de beyinleriniz de mi onlarla birlikte göçtü? dü$ünceye özgürlük, demokrasi falan; yok mu bir çağrı$ım! (soru cümlesi değil bu) yazık.

bugax, o açıdan bakınca da bana göre öncelikle onu öğrenmeli (bilmediğini farz ediyorum; tıpkı diğer arkada$ın soruyu soran arkada$ın 'bir şey' bilmediğini farz ettiği gibi) biraz nesnel bakabilseniz göreceksiniz aslında bunun sözlük/duyuru problemi olmadığını.

karşılıklı diyalog mesaj silinme sebebi. sistem basitçe şöyle

soru : durum bu, evet mi hayır ?

c1:evet
c2:hayır
c3:bence evet

c3 gidip @c1 dediği an o mesaj silinir, iki kişi arası diyaloğa girer bu durum.

Anlaması zor olan nedir?

buranın formatı sözlük gibi değil.

duyuru'da sorulan soruya bir cevap içermiyor 3 cevap da. silinmesi çok doğru hepsinin.

ayrıca 3. cevap silinmiş diyorsun ama dediğine göre 2 cevap var duyuru'da.

@ ateistanbul
peki ısrarcıysanız madem bu konuda bir şey demiyeceğim. son yazınızda yok mu bir çağrışım cümlesinin sonuna soru işareti koymalıydınız.

Sağ olsun o mod, var olsun; iyi ki silmiş. Adam gibi yanıtlamayacaksa ne b.k yemeye yazıyor? Ha nedir, bu yanıt da silinsin arkadaş. B.klu m.klu yanıt mı verilir?

öncelikle moderasyonun egoya sahip olmayan, kişilik özelliklerinden sıyrılmış bireyler olduğunu düşünmeyi mantıklı bulmuyorum. dolayısıyla, adaletli olmak için bağlayıcı sebepleri olmayan insanları adil olmamakla suçlamak da saçma. bağlayıcı sebepten kastım o kişiye olumsuz etkisi olması mesela. 'burası adil bir yerdir' demek veya bir yerlerde öyle yazması aslen pek bağlayıcı sebep değil. gerçek hayatta da ceza verici kurumlar o bağlayıcı sebebi yaratmak için kurulmuş birşey. burada ise sadece olumsuz kullanıcı feedback'i bir nebze o etkiyi yaratır.

örneğin ben moderatör olsam doğru düzgün türkçe kullanılmamış çoğu cevabı silerim. 'önce türkçe öğren gel' derim ve bence haklıyım.

algılayamadığınız nokta $u: ikisi de soruya cevap veriyor. 'tartı$ma ba$latmasın' gözüyle ilk cevap da adamın bir $ey bilmediğini varsayıyor. sen bir $ey bilmiyorsun git bir $ey öğren diyor. ikisi de silinse anlarım. kapi$?

dambil, duruyor orada 'bir şey' öğren denen cevap. diğeri soruydu zaten, 3. de artık r.i.p oldu

"ilk cevapta" şeklinde olucak. önce onu yazmayı öğrenin. bulunma eki olan de ayrı yazılmaz.
hoş oldu mu ?

ateist, ispiyonlasanız bu tip gördüğünüz hatalı cevapları, çok tatlı olmaz mı?

o dediğin gibi olursa burası, burada "montla sıç, seviş geçer, abi seviyosan git konuş bence" türünün boku çıkar.
çünkü burası sözlükteki gibi herkesin ortaya salladığı bi yer değil. insanların ihtiyacı olduğunda geldiği bi yer burası. sözlükte bile yazarlar yine moderasyonun ve formatın izin verdiği sürece özgür.

moderasyon da ciddi ciddi cevaplara ihtiyacı olan insanın mağdur olmasını engellemek için böyle çalışıyor. onun dışında zaten burada geyik yapmak için açılan duyurulardaki cevaplara ilişmiyorlar.

hangi işlemi hangi moderatörün yaptığını görebilsek, şu moderatör yanlış kararlar veriyor moderatörlükten çıkarılmalı diyebileceğiz kullanıcılar olarak. ama malesef bize öyle bir hak sunulmuş değil. moderatör atarken de 'şu kişi moderatör olsun mu?' veya, 'kim moderatör olsun?' diye sormuyor kimse kullanıcılara. dolayısıyla burada zaten bize adalet vaad edilmiyor. 'bu site benim, moderatörü ben atarım, kuralları ben koyarım' mantığı var. bunu kötü birşey olarak söylemiyorum. çünkü site hakkaten onun(kimse artık). dolayısıyla isterse yarın kapatır gider yani. bu hakka sahip. kuralları koyma, konsepti belirleme hakkına da sahip. biz bunu kabul ederek giriyoruz bu siteye.

lakin şunu demek lazım, "biz adalet vaad etmiyoruz, böyle bir iddiamız yok." bunun aksini iddia ediyorlarsa hangi moderatörün hangi işlemi yaptığını görebilmemiz, moderatör atanırken kullanıcılara danışılması gerekir. burada 'kullanıcı ve site yararına kurallarımız var ama esnek bişey bu' mantığı var, bence bu şekilde olmasında sakınca yok. zaten bunu kabul etmesem bu siteye girmezdim. bir gün olsun 'şu cevabım neden silindi' demedim silinmesini doğru bulmasam dahi.

bugax türkçe hocana acıyorum. ilk cevap da (ikinci hatalı sayılınca 'o da' anlamında) anlamında kullanılmı$. sen onu kastederek bile 'ilk cevapta' yazsan duyuruda kabul görür ama; hiç merak etme ;)

dambil, ispiyon çukuruna döner o zaman; nerde kaldı sarkazm, ek$i ruhu? e o zaman direkt duyurucular diye falan açsınlar siteyi; sözlükten bağımsız olarak.

take me, bu tarz sorulara mantıklı bir cevap bekleyen insanların bu dünya'da var olduğu gerçeği; onların me$ru olduğu anlamına gelmiyor ne yazık ki.

nedir bu modlara yüklenme olayı/modası anlamadım.şimdiye kadar siteyi gayet güzel yönetip biyerlere getiren adamlar daha çok taktiri hak ediyor.sen mi?sen napıyorsun biliyor musun?sırf millete sataşmak hava atmak saldırmak için olaya maydanoz oluyorsun.sorulan soruya bi faydan var mı yok.olaya bi katkın var mı yok.sonra vaaay efendim nasıl silerler.kamu malı mı bu.silen siler.faydasızlığa tahammülü yok belkide adamın.soru hoşuna gitmediyse cevap yazma diye açık açık söylemişler.hadi şimdi git önce kendini düzelt.öptm.by

dilediğinizi ispiyonlayın, ispiyon havuzunu istediğiniz duruma sokun. ama yeter ki hatalı gördüklerinizi ispiyonlayın.

vassal gerçekten yazdıklarını bir daha okumalısın; daha okunur yazdığında cevap bulabilirsin belki.

o moderatör hala 'ben sildim; ve yazılan $u sebepten yanlı$tı' demiyor i$in güzeli. çok mu zor yahu? en kötü ihtimalle duyuruyu toptan siler kurtulursun ama bir bilgilendir yeter ki; diğerlerinin legal onun problematik bir cevap olduğu yönünde.

@ateistanbul
soru cümlesi değil demişsin peki ne cümlesi o ? farz-ı muhal soru anlamı taşımıyor olsun. eğer soru eki varsa soru işareti kullanmamanın iki sebebi olmalı.
1.soru kelimesinin nesneye dahil olma durumu
2.soru eki zaman anlamı katmalı.
hangisi ? o muazzam türkçe bilginle beni aydınlatmanı bekliyorum.

dambil, peki bu sebepler çok ucu açık $eyler değil mi? yazım kuralları ne ölçüde dikkate alınıyor mesela; veya tartı$ma ba$latıcı diyalog nedir? nereden bileceğiz adamın tartı$ma e$iğini?

tecahül-i arif.

ateistanbul

bence gayet anlaşılıyor yazdıklarım.nokta virgün mü yanlış yoksa ne yapacaksın yerine napacaksın yazmam mı.nedir bu yahu.edebiyat yazılısındamıyız?evet açıklama isteyebilirsiniz.ve bu konuda kendinizi haklı görebilirsiniz.ama burası farklı işliyor.sözlük gibi şundan bundan silindi diye bi olay yok.bunun üstüne gitmek neye çözüm getirecek .bırakıp bu şu ayrı şu bitişik olayını esas meseleyi halletmek için çaba sarfetmeli.burda bulunuş amacımız insanlara yardım etme ve yardım alma.eğer amaç milletin hatasını aramaksa zaten duyuruda ne işi var kişinin.

kadir gecesi hatrına herkese de tik attım, maksat duyuru sağlamla$sın (dini konularda ekstra hassasiyet)

EWT YZM KRLLARNA DİKKT SRNU WAR

bu gibi saçmalıklarda direkt siliyoruz. ufak tefek yazım hatalarına (typo vs), noktalama eksiklik/fazlalıklarına takılacak kadar tdk değiliz.

tartışma başlatıcı içerik zaten silinme sebeplerinde ucu en açık olan şey. tartışma başlatıcı içerikte ilk dikkat ettiğimiz, din, politika vs gibi hassas konular. bu duyurudan örnek verirsem de, cevaplar kişiler arasında @bilmem ne, sana laflar diyorum. @bilmem kim, bilmem ne sen bana laflar diyemezsin. asıl ben sana laflar diyorum. şekline dönüşürse, cevapların durumuna göre toptan duyuru ya da sadece cevaplar siliniyor işte. misal, taraflar küfür ediliyor olsa, duyuru silinmeli bence. (örneklerde, duyuru sahibinin diyaloglarında başrol oynadığı gerçeğini ihmal etmeyin. o da önemli)

beğenmediğim bir duyuruyu sildirmek için küfür edebilirim öyleyse? taraflardan biri olarak küfür edince duyuru silinmesi saçma değil mi? onun yerine küfür edene ceza vermeyi dü$ünseniz daha doğru olmaz mı? olur bence.

"cevapların durumuna göre toptan duyuru ya da sadece cevaplar siliniyor işte." 2-3 tane birbirine küfür eden adam varsa, onları sileriz. toptan dönüşmesi ayrı bir şey.

diyorum ki topu da küfür etse, çıkı$a gelse, öyle bir $ey olmamalı.

atıyorum ben diyorum 'bugün nasıl hissediyorsunuz beyler?' altına

-sanane ...
+adama öyle diyemezsin ...
x ...
y ...

diye bi anda birbirlerine giren adamlar dolu$uyor ve o duyuru siliniyor. daha önce de oldu bu (hata olarak da duyuruyu dı$arıya açık tutmam gösterildi; 'duyuruyu silmek yerine dı$arıya kapatsaydınız' dediğimde cevap verilmedi) olayların i$leyi$i genel olarak yanlı$ burada. ben hala $u sevdiğimin konu ba$lığına spesifik bir cevap bulamıyorum misal. her seferinde böyle sormak ve konudan bağımsız milyon adama açıklamak zorunda mıyım? bir tarihçe koymak çok mu zor? haydi koyulmuyor; $u kadar laf edilmi$ken bile net olarak ben sildim, $u sebepten sildim demek çok mu zor? diyalogla her $eyin çözülebileceğini; ama böyle gizli kapaklı 'sildim oldu' tavırlarıyla daha çok tartı$manın var olabileceğini dü$ünüyorum.

bezdim hepsini okumadım ama galiba kimse yazmamış.

iki kişi arası diyalog her koşulda silinmez canlar. yani biri benim verdiğim cevaba qibritsuyu ama şöyle böyle derse o illa silinmek zorunda değil.

ne zaman silinir? o adamın bana verdiği cevabın, soruyu sorana katkısı yoksa, adamın tek dersi bana sataşmaksa silinir. ama ben demişimdir ki "vergi dairesine dilekçe ver", o da der ki "@kibritsuyu: ama o zaman da defter incelemsi isterler". evet adam bana cevap veriyor ama soruya da cevap bu aynı zamanda. bu silinmez. ama adam bana "@kibritsuyu: hadi lan ordan git de mesleği öğren" falan derse bu silinir. soruya cevap olabilecek hiçbir şey yok çünkü, amaç sataşmak.

bu silinende de durum bu. verilmiş cevabın imlasından ona ne ki düzeltiyor sonraki cevap veren arkadaş.. çok rahatsız olduysa mesaj atıp söyleyebilir. ya da illa insan içinde rezil edecem diyorsa "bir şey ayrı yazlır sen de bunu öğren" yazdıktan sonra soruya cevap da ver ki silinmesin.

ateist, abi zaten duyuru'nun içeriğine de bağlı olay.

şu okulda şu bölümde okuyan var mı?
- yok
- @1, belki vardır amk.
- @2, kapa çeneni amk.
- ben o bölümdeyim, buyur.

cevaplar silinir zaten.

duyuru kontrolden tamamen çıktıysa, o duyuru'nun varlığı bir amaca hizmet etmekten çıkıyor. mesela bu tip cevaplardan 89234 tane olursa duyuru altında ve dediğim gibi duyuru sahibi de dahil olursa, onun da umrunda olmadığını anlarım ben cevap almanın.

son gün 12ye yakın

bankaya verilmiş otomatik ödeme talimatlarında banka parayı elinde tutmak istediği için son gün çekiyorlarmış ama direkt vodafone üzerinden çekilecek ödeme talimatlarında da aynı durum olur mu ?

evet aynen öyle, benim faturamın son ödemesi her ayın 5inde, kartımdan çekimi de 5inde oluyor. vodafone a geçerken ben de sizin gibi kredi kartı otomatik ödeme talimatı verdim, her ay son ödeme tarihinde çekiyorlar kartımdan tutaruı.

1500

Kesin kuralları bilmiyorum ama benim oynadığım blackjack'te (internette oynamadım) kağıtlar sıra ile dağıtılıyordu. senin soruna gelecek olursak, 2. kağıt dağıtımında durum 13-14 oluyor. işin özeti sıra ile gidiyor.

kıbrıs' da oynadığımda, yanlış hatırlamıyorsam, sırayla dağıtılıyordu

eski ve kısa süreli bir dealer olarak kartları bölmek double değil split oluyor. yani split ile double'ı birleştirmişsiniz sorunuzda. bu bir. ikincisi mesela

9-----9
4-----x
5-----x

şeklinde gider. yani sanki ayrı bir bet gibi, önce splitin bir ayağı bitiriliri sonra diğer ayağı..

doküman için öğlenden sonrayı bekleyeceksiniz. ayrıca merak ettim, 21 'de nasılmış ona da bakacağım. ancak, eğer bu kurallara göre hata ise imdb'de goof kısmında yazıyordur hemen bakalım.
yazmıyor
buradan bi bakın var mı bilemem.
goo.gl

o degil de, iki tane sinek dokuzu nasil boluyorsunuz ki (split) ortada iki tane sinek dokuz olmamasi lazim degil mi?

tek desteyle oynanmıyor, 2 de sinek 9 olur 3 te

@ben smyrna
verdiğiniz linkte dağıtım kuralından bahsetmemiş malesef bölme işleminde.

svpam bi ayrıntı eklemiş ve sanırım (orasını hatırlayamadım şimdi) doğru söylemiş. önce kağıtlara birer adet açar. sonra splitin bir bacağı sonra diğeri...

birinde soruyu yönelttiğiniz kişi hala gittiği yerde mesela telefonla konuşurken soruyorsunuz, diğerinde ise gittiği yerden dönmüş.

Artificial intelligence. En iyisi mi bilemem ama en çok etkileyeniydi. Hüngür hüngür ağlamıştım.

kesinlikle en iyisi budur demem normalde ama benim de aklıma requiem for a dream gelir.

yakın zamanda temple grandin i çok beğendim, bir de forrest gump var.

the man from earth ile fight club arasında gidip geliyorum ama çok daha az bilinen olduğu için the man from earth.

back to the future
the man from earth de çok güzel filmdir.

Tereddutsuz the godfather

the lord of the rings extended versiyonu tabii ki de.

Tek bir film baya zor ama:

Citizen Kane.

loft - en iyi kurgu
once - en iyi müzikal
leaving las vegas - en iyi dram
spoorloos - en iyi gerilim
in the name of the father - en iyi senaryo
the killing - en iyi hede (çok iyi ama neyde iyi bulamadım)

ama en iyi film "los lunes al sol" bence.

the dark knight ve fight club birinciliği paylaşır.

yukarıda yazan filmlerin çoğunu beğenmediğimi söylemek istiyorum sadece.

green mile (çok düşünmedim aslında filmleri görünce reserved yazcaktım. bi durdum hangisidir lan dedim bu çıktı)

her karşıma gelişinde sıkılmadan izleyebileceğim tek film: a beautiful mind

in bruges
baxter

Scarface

hehe kimse the boondock saints dememiş.

Amelie

iyi kötü çirkin
hatta daha da daraltmak gerekirse sadece tuco

matrix ve the usual suspects

before the rain

tereddütsüz la vie en rose. senelerdir kaç kere izlerim, ayrı tad alırım.

Fight Club
Trainspotting

Hiç bakmadan: The Last Samurai

tereddütsüz şeysiz; 12 maymun.

insanın aklından binlercesi geçiyormuş be.

schindler's list ve good-bye Lenin! aklıma ilk gelenler her zaman.

yeterince sermayen varsa ya da çok sosyal şeytan tüylü falan bir adamsan yapabilirsin. aksi halde zor be hacı.

benimde beni zengin ediceğine inandığım bir projem var başlamaya hiç cesaret edememiştim, türkiyede olmayan birşey ama 3 gün önce ilk adımları attım,geri dönüş yok arttık,başladım. kesinlikle sende korkmadan başla işine.batsan bile tecrübe olur.ilerde yapmadım demezsin.

Şu zenginlerin klasik sözü her zaman beni gaza getirir: başlangıçta hiç birşeyim yoktu sadece parlak bir fikrim vardı.

bugax: umarım projen hayata geçer ve istediğini elde edersin dostum, bu gibi parlak fikirler akla geldikten sonra projenin batma ihtimali bile hoşuna gidiyor insanın gerçekten.
korkmaktan ziyade nereden başlayacağımı bilememenin verdiği endişe var sadece bahsettiğim gibi.

yahu bende de birkaç fikir var bir türlü fiziki bir adım atamadım... çok da alakasız bir meslek erbabıyım. birleşip voltranı oluştursak? en azından oturup bi konuşsak olma mı ?

benim de çok pis birşeyler yapasım var ama fikir bulamıyorum..

hayat tuhaf

jeanluc: abi şimdi oturup bi konuşsak deyince ayakta kalmışız gibi oldu. oturalım, konuşalım elbette. öncesinde ufak çaplı bi msn konferansı da yapabiliriz "bi fikrim var" kafasında arkadaşlar olarak. özel mesaj atarak ulaşanları bekliyorum.

lan yoksa hepimiz aynı şeyi mi düşünüyoruz?

sizi forum.iyibey.com a bekleriz.

orada adam gibi cevap gelmiyor genellikle ve kullanıcılar sallayabiliyor,cevap gelse bile çok geç geliyor. o yüzden buradan sordum.

dediğin doğru :) priority benim bildiğim sigortali oluyor takip kodu yok diyebiliyorun pttden çok çektim ben arkadaş o ikinci dediğin daha sakat saldım çayıra misali 45günde geliyor gerçi sen şanslisindir sana 1 haftada gelmiştir diye düşünüyorum.

Ayni tur degil bildigim kadariyla. Priority Mail daha hizli yollaniyor. Turkiye gumruge ulastigi ana kadar takip edebiliyorsun. Haliyle fiyati diger opsiyonlara gore daha pahali. First Class Mail daha ucuz, ama gonderim suresi daha uzun suren versiyonu. usps.com'da butun gonderim cesitlerine ulasabilirsin.

abuk sitelere bakmak yerine (iyibey ne be?) bakınız goo.gl usps'in kendi sitesi size en doğru fiyatı verecektir değil mi?

iyi bey türkiyenin ebay platformu orada bu işlerle uğraşan gayet bilgili insanlar var mesaj çevirisinden tut tavsiye edilen satıcılarla ilk önce orada satıcı güvenilirmi diye araştırırsan geniş kapsamlı bulabilirsin hatta ülkelerin kargo isimleri veri dağıtım süreleride mevcut.Gümrük sorularıda ayrıca bir bölümde cevaplanmaktadır. Paypala kadar geniş bir yelpazesi olan forumdur.

buradan tracking yapabilir www.track-trace.com

Tracking Kodları:

* CC : Canapost XpressPost (4-5 gün) (ekleyen: elektronick)
* CE : .....?
* CP : Priority Mail Int. (6-12 gün - Takibi mümkün) (ekleyen: kesikbas & bills212 & sarpkaya92)
* CJ : Priority Mail Int. (10-15 gün) (ekleyen: shogun)
* CV : Avusturalya Airmail (10-15 gün) (ekleyen: elektronick)
* EA : EMS (ekleyen: haXan)
* EB : EMS'nin daha hızlısı (ekleyen: tunaangin) Çin için takip süresi: 7-10 gün (ekleyen: serdalkiziltug)
* EC : Express Mail Int. (3-5 gün)
* EE : Avusturalya Express Post (5-10 gün) (ekleyen: elektronick)
* EV : .....?
* LC : First Class Mail (Takibi yapılamıyor. Gümrükten geçebiliyor ama beklemesi zulümmüş. - ekleyen : tunaangin)
* LJ : First Class Mail Int.(Takibi yapılamıyor. 10-20 gün)
* RA : Royal Mail Airmail (7-10 gün)
* RE : .....?
* RC : .....?
* RI : .....?
* RJ : Royalmail (ekleyen: PARLIAMENT)
* RR : .....?
* VF : .....?
* DHL 12 Rakamlı : (Takibi yapılamıyor. Takip için DHL'ye mail atılması gerekir.) (ekleyen: sozberk)
* DHL 10 Rakamlı : DHL hava yolu - Sitesinden takip edilir. (ekleyen: sozberk)Alıntı.


AMERIKA BIRLESIK DEVLETLERI
Global Express Guaranteed.....1-3 isgunu
Express Mail International.....3-5 isgunu
Priority Mail International.....6-10 isgunu
Priority Mail Flat Rate Box.....6-10 isgunu
First Class Mail International.....degisken 10-20 gun arası eve geliyor,takip numarası yok.

buda günleri detayli konu linklerini istersen eğer.

forum.iyibey.com


forum.iyibey.com


vssini forumu inceleyerek bakabilirsin arkadaşim.

siz de sitenin sahibisiniz sanırım böyle peşine düştüğünüze göre... yine de bir kurumun (ebay veya ups veya mcdonalds farketmez) kendi sitesi varken başka siteden bilgi almak bana hiç bir zaman sağlıklı gelmemiştir. o nedenle burada mümkün olduğunca şirketlerin kendi sitelerinin linklerini vermeye çalışırım şimdi olduğu gibi.

malesefki sitenin sahibi değilim ebaydan başıma çok kötü bir iş gelmişti ve param yanıyordu saolsunlar ilgilendiler ve çok yardımcı oldular herneyse arkadaşa yardımcı olabildiysek ne mutlu.

cunda

datça, arada bodruma gitmekte mümkün. bir de gitmedim ama anlatıldığı kadarıyla gökçeada.

adrasan kesinlikle senin istedigin..
www.tatilde.org

cunda nin kalabalikligi ve kucukluguyle 1 hafta boyu dolu dolu gezilecek bir yer olmasi kriterine uydugunu pek dusunmuyorum ama cok guzel orasi ayri.

gökçeada. boş durmama konusunda söz veremem, ulaşımı biraz zordur.

datça tarafları.
knidos,palamutbükü fln gezilecek bir dolu yer var.
bişiler okudum şimdi misal,güzel anlatmış.

"Palamutbükü mesela:
Döne döne ilerleyen manzaralı yolunu mu, akvaryum gibi denizini mi,
pansiyon ve aparttan ibaret sayılı konaklaması ile sakinliği mi,
geleni kazıklamayan esnafını mı, lezzetli menü seçeneklerini mi, önce hangisinden bahsedeyim?
Palamutbükü'nü Can Yücel de çok severmiş.
Aslında "gizli ünlü" yerlerden burası. Kimse bahsetmiyor, bahsedince de yeni mi bildin havasında
"Ah, biliyorum, bilmem mi!" diyor, hasbinallah!"

adrasan güzelmişi gerçekten istediğim gibi bir yere benziyor. teşekkür ederim herkese.

adrasan sakindir evet ama, gezip görebileceğiniz yerler için arabaya ihtiyaç olur, yani olimpos tarafına en azından gitmeniz gerekir...
cunda ise biraz daha tuzluya malolur ama gerek kültürel anlamda gerekse deniz açısından sizi tatmin eder.
ama ben sizin yerinizde olsam fethiye/kabak tarafına geçer, kekova, kaş, patara, kalkan'a takılırdım:)

ramazan yaklaşıyor, alayı sakinleşecek zaten. bilginiz olsun.

(bkz: american beauty)

(bkz: eşkıya)

hikayeyi görmeden ne desek boş, onun dışında ölümle ilgili araştırsan daha iyi, zannediyorum ki bizden direk cümleyi beklemiyorsun.. ne zaman ölüyor? neden ölüyor?

www.google.com.tr

www.google.com.tr

karakter kitabın sonunda mı ölüyor ? yoksa başından beri ölümüydü ?

@idexo; yani tabi ki cümleyi beklemiyorum ama insanın kendi ölümünü ifade etmesini yazacağım ama bir türlü nasıl ifade edeceğimi bulamadım. hikaye vüsüat o. bener'in havva adlı öyküsündeki havva'nın kendi ağzından olayları anlatımı.

@bugax; birinci şahıs anlatıcı rolünde sonunda ölüyor. ölü falan değil başından beri. onu da düşündüm olabilir diye ama bir bakış açısı değişimi metni için uygun bir anlatım tarzı değil ama.

ekleme: bir de film önermişsiz tabi güzel filmler hiç kuşkusuz ki fakat görsel bir eserde ölümü anlatması daha kolay bir bakıma kamera üçüncü kişi anlatıcısı yerine geçiyor fakat yazılı bir metinde herhangi bir görsellik olmadığı için birinci ağızdan karakterin kendisini anlatması bir hayli zor. (ya da bana öyle geldi) bir de şunu diyeyim. üçüncü şahısın ölümünü anlatması kısmen daha kolay. ama kendi ölümünü bir bakıma kendi belli etmesi lazım. öldüm diyemez en basitinden.

Bi seferde ölecek cesaretim yok, zaten hiç olmadı da. Şakaklarımı okşayan namlunun soğuk olduğunu hissettiğim akşam...
Pardoooon bakarmısınız? …….. Aloooo ……. Kimse yok mu ulan!…… evet kimse yok. Üzerinde beyaz girinti ve çıkntıların olduğu bir yeri görüyorum. Amaa bu benim odamın tavanı.

-'gozlerim kapaniyordu.'
-'akan sicak kandan dolayi mayisiyordum'
-'ileride isik goruyordum'
-'sonunda huzura eriyordum'
vs. vs.

başkan öldür karakteri, sonra ölüsü anlatmaya devam etsin, gökyüzünde süzülsün, gördüklerini anlatsın. en tercih edilen budur.

bildiginiz gibi besir fuad bunu deneysel olarak ele almis, kendini kan yitiminden oldurmus ve hissettiklerini deftere kaydetmisti. yardimi olabilir.

bir de, aziz nesin sonradan olumune neden olacak kalp krizinin onculunu nasil yasadigini, neler duydugunu, yakin oldugu olumu o anda nasil karsiladigini bir oykusunde yazmisti.

zemini güçlendirmek işte.

ikisi arasındaki fark nedir ?(uygulamadaki değil, yani hangi yönetimin uygun olduğunu nasıl anlıyoruz ?)

genellikle eğer güçsüz zemin tabakası fazla kalın değilse jet grout yapılır. istenmeyen malzemenin tabaka kalınlığı fazlaysa fore kazık yapılır. düşük maliyetli olan tercih edilir.

çünkü firmaların %90 ı herhangi biryere şikayet edilmedikçe işlerini doğru düzgün yapmıyorlar. 5 günde yapacakları işi şikayet alınca 1 günde yapabiliyorlar.

hayata dair hayal kırıklıkları. bir şeyi kafanda hayal ettiğin şekilde bulamazsan bu sende hayal kırıklığı yaratır. hayal kırıklığı = öfke = eleştiri.

edit : tabi bunları iş güç ile alakalı söylemiyorum. temel olarak insana dair.

@bugax, kastım doğru yapılmayan işi şikayet değil; en olmadık, ufacık, göz ardı edilebilecek hataların bile şikayet edilmesi. işini doğru yapmayanı etsinler, bu hakkı zaten herkesin

firmaları şikayet etme işinin içinde biraz da ego tatmini olduğunu düşünüyorum. ego doğru kelime olmayabilir ama bunun gibi birşey. kendilerini daha iyi hissediyorlar sanırım.

bir de şu var tabi senin için ufacık ve göz ardı edilebilecek bir şeyken karşıdaki insan için öyle olmayabilir. özellikle insan, işin içindeyken bazı şeylerin çok küçük olduğunu düşünüyor ama karşındakiyle aynı durumda sen olsan belki senin için de büyük bir şikayet nedeni olacaktı aynı durum.

arkadaşım para artık o kadar değerli ki adam ekmek bile alırken afra tafra yapacak bişeyler buluyor.

İşyerinde ayak kaydırmak için şikayet ederler.

Diğerlerinin söylediği gibi, iş yaptırmanın kolay yollarından biri de şikayet etmek olabiliyor.

aynı grubun antijen ve antikorları bir araya geldiği için kanda çökelme olur ve kan işlev görmez hale gelir. kişi muhtemelen ölür.

alabileceği kan grupları olayı da hikayedir, kendi kan grubundan başka bir gruptan kan almak (teorik olarak uygun dense bile) büyük ihtimal yine çökme ile son bulacaktır.

çok ama çok zor durumlarda ab genel alıcı, 0 genel verici olabilir küçük bi ihtimalde olsa diye biliyorum.tabi lise biyoloji hocamız ne kadar bilgiliydi bilemem.

hd ile sd arasında dağlar kadar fark var ama derseniz ki toshiba'nın hd'si ne kadar farkeder orasını bilemem işte.

sony'nin hd bi modeline yönelseniz ? (bütçeyi aşamıyor musunuz?)

@brkylmz
fazla para vermek istemiyorum. sony'nin hd kameraları çok pahalı. siz olsaydınız hangisini alırdınız ?

Sanyo SH1 veya FH1 al rahat et bence. Bunlar ölü yatırım olur.

Klasik olacak ama bu tür işler için amatör düzeyde en pratik araç Windows Movie Maker.

windows movie maker da video akışını yavaşlayabiliyor muyuz ?

hayır. sony vegas kullanın.

ulead?

türkiye'ye gönderim yaptığı ürünler türkiye'nin her yerine gider. ama amazon her kategorideki ürünü türkiye'ye göndermiyor. eğer göndermediği bir ürün ise alırken zaten bu ürün bu adrese gönderilemez uyarısı çıkar.

kargo konusunda bir bilgim yok, ama yurtdışı alışverişleri genelde 2 hafta-1 ay arası bir sürede gelir. ama express shipping gibi seçeneklerde 5 gün-1 haftaya düşebiliyor bu süre.

99$üzeri bir sipariş vermedikçe kolay kolay sorun yaşamassın. 100$ üzerinde gümrüğe girer ürün, sana haber gelir vergisini öder alırsın

@cro magnon

oyun destesi alıcaktım fakat adresimin o ürün için uygun olmadığını söyledi. neye göre yapıyorlar bunu =/

malesef amazon belli kategorilerdeki ürünleri türkiye'ye yolluyor sadece. bu kısıtlamayı sorun yaşadıkları için getirdiler sanırım. kitap, cd-dvd tarzı şeyleri yolluyorlar. tam liste sitede mevcuttur sanıyorum.

gümrük sınırı 200 dolar veya 150 euro bu arada. kargo ücretiyle beraber. iki hafta önce gümrük müdürlüğünü aradığımda rakamları bunlar olarak verdi.

alacağınız ürünü ebay'de de bulabilirsiniz belki. orada da arama kriterlerinde international shipping'i seçerseniz türkiye'ye gönderim yapan satıcılardan alırsınız.

gümrük ile ilgili bir konuya açıklık getireyim gümrükte eğer vergi alınacaksa, vergi ürünün üstünden alınır shipping yani kargo ücreti için vergi alınmaz.

ayrıca evet bir 150 geyiği var doğru fakat, neyin gümrüke takılıp vergi ödeneceği veya takılmasına rağmen vergi ödenmeyeceği bağlı olan gümrük binasının içindeki müdürün kıçının keyfine kalmış bu çok net. adamın eşref saatidir alır gidersiniz ürünü yok aksidir illa ister o vergiyi hatta alışverişn banka dekontlarını varsa paypal sayfasını vssini de ister.

velhasılı illa gümrüğe takılacak ya da takılsa bile vergi vereceksiniz diye bir şey de yok, bu biraz da kutunun boyutuyla alakalı kendi kişisel tecrübeme dayanarak söylüyorum, anakart almıştım server anakartı zaten kendi normal kutusu bir desktop anakartı kutusuyla beraber içine alır, adamlar onu da bi kutu yapmışlar kocaman bir kutu olmuş express le gelmişti, adamlar gümrüğe çağırdılar beni ama içinde ne var nedir ne değildir diye sordular sonrada teslim ettiler (expressti bu etkisi olabilir) sonrasında o anakart için 2 işlemci soğutucular ve ramlar aldım bunlarında kutusu büyüktü ve ürünler bi bakıma ticari gibiydi (yani herşeyden 1 den fazla vardı) gittim paşa paşa vergisini ödedim(ürün bedeli üstünden %20 çok bişey değil aslında 500 lira veren 100 lira da verir türkiyede bulunmayan bir şey için) paşa paşa vergisini ödedim. bu ikisi amerikadan idi.

sonrasında başka bir ürün aldım çinden büyük bir zarfa sığabilecek bir alet(torrent indirme aleti nas diyeyim bilen bilir) ne gümrüğe takıldı ne upim'e girdi, direk evime kadar geldi. bundan hemen sonrada taiwandan işlemci almıştım küçücük zarfta geldi haliyle bu da takılmadı (bunda gift yazıyordu ama takılabilirdi de,300 dolarlık işlemci, i7 875k) evime kadar geldi.

dhl easyshop'u araştırın, en son o sayede türkiyede 450 milyon olan saati 260 milyona aldım. olayın mantığı şu; dhl size amerika içinde bir adres veriyor, amazon.com'dan ürünleri oraya yollatıyorsunuz. amerika içi kargo çoğunlukla ücretsiz olduğu için fazladan para vermiyorsunuz. daha sonra dhl'in adresinden o ürünü türkiye'ye yollatıyorsunuz, istanbul içi belli şubelerden birini seçip paketi ordan alıyorsunuz. amerika'dan türkiye'ye gelmesi 4 iş günü sürüyor sadece. ordan da aldığınız ürünün ağırlığına göre(boyut hiç önemli değil) ücretini ödeyip teslim alıyorsunuz. 1 kg kargo 13 euro ediyor. bu sayede birkaç alışveriş yaptım ve hem türkiye'de olmayan ürünleri hem de türkiye'de olup pahalı olan ürünleri aldım.

dhl easy kargoda da gumruge takilma riski varmis ama.

gümrüğe takılma riski her zaman var. 200 doları geçmemek lazım. 5 alışverişte gümrüğe takılan bir ürünüm olmadı.

dhl gümrük masrafını baştan alıyormuş biraz önce baktım da 200 dolar için 40 dolar (olması gereken bu) alıcaktı yasaklı ve takılabilecek ürünleri yazmış zaten.

en iyisi ebaydan bulmak, hatta ebayda çinli taiwanlı bulursanız çok iyi fiyatlara bişeyler bulabilirsiniz(gerçi bu bilgisayarda böyle de herşeyde böyle mi bilmiyorm)

150 euro kargo dahil takılmama limitimiz var. bayram ve yılbaşı öncesi 1 aylık zaman diliminde 400 euroya kadar çıkıyor.
bugüne kadar amazondan aldığım en baba şey kinect oldu. 2.5 günde elime geldi :) en az 100 kişi daha kinect getirdi bu şekilde amazondan. ilginçtir bize gönderdikleri oyun haricinde tek şey kinect :(

dy/dx=(x^2+1)*(y^2+1)
dy/(y^2+1)=dx*(x^2+1)

buradan sonrasini birisi devralsin

of kafam durmuş. görememişim ayrılabilir dif olduğunu.çok sağol

çok sıkıcı gelmiştir hep bana dama.

satranç bilmelerine rağmen damayı tercih ederek oynayan arkadaşlarım vardı okulda. damada daha bi "arcade" havası var sanki.

bence de farklı tadlar.

Dama sıkıcı.

kağıt oyunları yerine satranç oynanan kahveler vardı eskiden. çok iyi oyuncuların aynı zamanda çok iyi dama oynadığını da gördüm.

beyin tek yönlü çalışmayı sevmiyor. obsesiflerin bile kafa dağıtmaya ihtiyacı var. dikkat damaya yönlenince bilinçaltı arka planda satranç oynamaya devam ediyor, oyunları sindiriyor. ben satranç molalarında poker'i tercih ediyorum, şans faktörü yüzünden lanet ettirip koşa koşa geri döndürüyor zira =)


dama da güzel bir oyundur bu arada. iki ustayı saatlerce izleyebilirsiniz.

dama bana da her zaman sıkıcı gelmiştir satrancın yanında.

öğrenciysen maximum işbank

bonus ama garantiden nefret ediyorum.

o yüzden bonus değil.

maximum işbank'a kimse taksit yapmıyor doğru düzgün.

muhtemelen kullanıcı hatası derler.. yani eğer "aldığımdan beri zaten oranın çatlamaması mümkün değildi,ekran kapağını açıp kapattığımda, evdekiler uyanıyordu sesten.o derece bi gürültü vardı." diyorsan ilk farkettiğinde götürmeliydin..

benimkide casper ve aynen dedıgın gıbı çatur çutur sesler cıkıyoo acıp kaparkenn benımde alalı 8 ay oldu ben hıc memnun degılm valla hıc kımseye tavsıye etmıyrmm ayrıca şarjı cok az dayanıyoo yarım saat ıcınde bıtıyoo hemenn nasıl bı maldır bu yaa

@seker_melinda

images.gittigidiyor.com

kasanız buradakiyle aynı mı ?

hayır aynı degıl ama bende napcagımı bılmıyrm servıse versem iyice mahvedıceklerrr bugax senın ne kadar dayanıyoo sarjın ayrıca masa üstune resım de atılmıyoo benımkındeee

vakıf bank da web şubesiyle giriş yapabilmek için abartısız 1 ay uğraştım. şube ye gidiorum, tamam aktifleştirmeyi unutmuşuz bu sefer girebilirsiniz diyorlar, geliorum bişi yok, tekrar gidiorum hmm şöyle olmuş tamam bu sefer oldu diyorlar. hiç abartmıyorum 7 kez gittim. olmadı.sonunda hesabı kapattırdım. zaten çok saçma bir banka.

Fortran derleyicileri var. Netten bakın, paralısı, beleşi, her türlüsü var. Diğer programların linux versiyonlarına bakın. Wine üzerinden çalıştırırsanız uyum sorunlarını geçtim, sistem kaynaklarını verimli kullanabileceğinizi düşünmüyorum.

wine her ne kadar windows betiklerini linux altında çalıştırsa da sonuç MAC OSX'teki paralels ile aynı olmaktadır özellikle autocad gibi directx teknolojisini sonuna kadar sömüren teknolojiyi wine altında çalıştırmak demek halay başı olmak demek sorunlara. Sıklıkla hata verebilir çökebilir dx betikleri asla iyi çalışmaz hele de dx10 betikleri aman aman. bence siz ya linux altında sanal OS kurun yada bir bilgisayara açılışta seçmeli çoklu OS kurun sorun hallolur. Matlab ama güzel çalışıyor linuxta :D sap2000den anladığımda inşaatçısın sanırım. fortlana gelince hacım fortlan mı kaldı yaa kçaıncı sınıf hangi ünidesin C bile değil fortlan mı gösteriyorlar size tarih oldu o :))

@kaiserclown
fortranı örnek olarak verdim. meraklıyım programlamaya.

açıkcası işime yarayan programları çalıştırmak için ikinci bir işletim sistemi kurmak saçma geliyor. zaten windowsla her istediğimi yapabiliyorum, ozaman ubuntu yu niye kuruyorum ki. forumlarda okadar savunulunca vardır mutlaka bi yolu diye heveslenerek bir an kurmak istemiştim.sonuç olarak autocad vs. gibi programların linux versiyonu çıkana kadar başka bahara kaldı hevesim =/

@kaiserclown:
Fortran tarih olmadı. Bilimsel programlamanın en iyi yapıldığı dil halen.

qcad diye bir şey var belki yarar işinize

aryton senna.

schumachere bile nal toplatırdı ne ya. senna yarışırken schumi daha çocuktu. ikisinin hiç bir zaman birbirleriyle yarışma fırsatları olmadı.

@durdenist

yanlış hatırlıyosun.

mika hakkinen

Hakkinen ölmedi Burjuva. Ama Hakkinen Schumacher'in en büyük rakibiydi.

Ricardo Zonta

bölgende bulunan turk telekom şefliğine git. önce güzelce anlat sonra gerekirse kavga çıkar.

cılkını çıkarmışlar.

ben olsam 4440375'i arar, bugün içerisinde sorunumu çözmezseniz sizi rekabet kurumuna ardından tüketici hakem heyetine şikayet edicem derdim.

bulunduğunuz yerde kablotv döşeliyse direk kablonete bağlanırdım. sonuçta bütün adsl iss'ler telekomun alt yapısını kullanıyor.

ikna süreci max. 1 hafta sürüyor, olmazsa hafta içi bi günde sabah erkenden arayıp acilen kapatılmasını istediğinizi bildirin, gerekeni yapacaklardır.

küçükken benimde böyle birşey başıma gelmişti fakat şuan hiç iz yok.

açık yara tamamen kapanınca kullanılan scarex diye bir krem var jel şeklinde. yara izinin yok olmasını sağlıyor. işe de yarayan bir şey. iz kalacak gibi duruyorsa 1-2 ay kullanın. günde iki defa.

hiç bişi yapma yaa noluyo size anlamıyorum ki
küçükken beni (yüzümü-gözümü) kedi çırmalamıştı boydan boya, iki bant yapıştırdık geçti, üstelik kedi tırnağı fareyi enfeksiyondan öldürecek kadar pis bişidir.
ne bir iz kaldı ne bişi
ilaç dayamayı bırakın çocuklara
ayrıca ne olacak yani iz kalsa, yaşanmışlığını gösterir alala allaaaaa
delisiniz olm hepiniz valla.

4 sene sonra bile çocuğunuzun tüm derisi tamamen değişmiş olur büyük ihtimalle. aynı hücreler kalmaz bile. yara izleri de kapanır gider. bugüne kadar ne yaralarım oldu, buna ameliyat izi de dahildir. izi kalsın istedim de kalmadı yani o kadar basit bişi için üzüldüğünüze, paranıza, zamanınıza, doktorun vaktine, çocuğunuzun engellediğiniz bağışıklık sistemine ve ilaçlarla doğasından saptırdığınız sağlığına hepsine yazık. biraz rahat olun :)
ben de rahat olayım da böyle haşlamayayım insanları di mi
ommmmmmmm

şöyle diyeyim size bir örnek vereyim mesela;
bağışıklık kazanmasını engelleyeceğiniz her hareket ile çocuğunuz benim gibi ilkokul boyunca her gün uçuk çıkarır ve o uçukların izi kalır işte :) onlar ömür billah geçmez. hatta yeni bitane oldu dudağımın üstünde aynı harry potter'ın alnındaki şimşek yarası gibi iz bıraktı. ben de o izi seviyorum, uçuğu çok acı çektirmiş olsa da.. :)

ehe eklemeye doyamayan kediebesi

oğlunuzun yaşının önemini anlıyorum da çırmıkçının yaşını niye yazdınız allasen, gazete haberi gibi olmuş heheheheh

bir ekleme daha bu da şirketten olsun
yara izleri yerine yaranın nedenini irdeleyin ve kuzenle sorununu aşıp, barışmasını sağlayın. emeğinizi, zamanınızı buna yöneltin. :)
sevgiler.

hani kimisinin teni çabuk iyileşir, iz miz de kalmaz ya işte ben onlardan değilim.
tahminen oğlunuzun yaşlarındayken yüzüm komple bir kedi tarafından tırmalandı, aynı şekilde gözümün altına denk geleni baya derindi. vücudumun birçok yerinde çocukluğumdan kalma envai çeşit yara izi olmasına rağmen yüzümde tırmalanma nedeniyle oluşan ve kalan tek bir iz dahi yok. panik yapmayın, dikilecek kadar derin olmayan yaranın izi kalmıyor. hatta ben en fazla bikaç aya geçer diye tahmin ediyorum.

Geçmiş olsun öncelikle. Aklınızda bulunsun diye söylüyorum. Şu anda yapabilir misiniz bilemiyorum. Bu tip yaralanmalarda ve küçük kesiklerde derinin çiziğin etrafındaki iki tarafını mümkün olduğunca yaklaştırıp, henüz yeniyken minik striplerle tutturunca, aradaki boş yer onarıldığında çok daha hafif ve belirsiz bir iz kalıyor. Tamamen geçmesi de daha kolay oluyor. O striplerden bulundurun evinizde. Elbette hiç yaralanmaması dileği ile.
Aralarındaki sorunu çözmelisiniz bir an önce. O yaşlarda tırmalama olmamalı. Daha küçük yaşlarda görülen bir davranış biçimi. Çok çok küçük yaşlarda.

aynısı başıma geldi. üstüne su çiçeği felan geçirince de yüzümü kendim tırmalamıştım. harika yanaklarım var. =)

madecasol diye bir krem var geçirmediği iz yok. kesinlikle tavsiye ediyorum.

iz kalmaz, iz kalsa da ufak bir iz kalır. daha ne feci yara izi, ameliyat izi olanlar var suratlarında. affedersiniz ama bunu kafaya takmak biraz bela aramak bence.

kediebesine ++ rep veriyorum ve endişeleniyorum kedi tırnağı o kadar mı pis bişidir diye. çünkü yaklaşık bi 5 dakika kadar önce tırmalandım ve elim kanıyoo... benim valideye bişi olmuyo tırmalanınca bakalım bende olcak mı?

yavşağız evet.

adam gibi biriyle karşılaşmamışsın henüz.

phonex yavşağız diyorsa öyleyizdir. yavşak olmamızın sebebi de ilk insanlardan gelir sanırsam.

@bugax, 23 yasındayım. cunup da gezmem ki.

dedemin bir lafını hatırladım onu yazayım, dedem dedi ki;
"deseler ki uzayda am var ilk biz türkler oraya çıkardık"
böyleyiz biz ya
ve bir gün o dertten gidecez sanırsam...
kızlara nedense herkes ayrı bir yardımsever atasözüde var bende şans olsaydı anamdan kız doğardım diye ama ben halimden memnunum erkek olmak var be kardeşim, kız doğmayı neden isterler anlamam.

@seyduna6687, kız olmak yetmez, bi de guzel olman lazım.

"insanın günlük hayattaki her davranışı karşı cinsi etkilemek içindir. hayvani dürtülerinin önüne geçemez." diye bi laf var. şopen olması lazım.

bence bu kadar karamsar ve net olunmamalı ama.

@lazuri düşün artık hacı bizim insanımız oraya kadar düşünüyo kız olayım kurtulayım :))
senin dediğinde doğrudur çirkinsen kızda olay biter ama erkekte paran varsa olayı aşarsın.

hacı maalesef normal bunlar, mümkün olduğu kadar anormal olmaya çalışalım yeter.

Çevreni değiştirmeyi dene, öyle olamyan inssanlar da var, hatta benim çevremde anlattığın gibi insan yok...
herkes ortamına göre davranıyor belki ve sen istediğinden farklı bir ortamda olduğun için yaşıyorsun bu sıkıntıları...

www.warrock.net

bu mmorg tarzı değil mi ? internetten değil de lan dan oynayabileceğimiz bişey arıyoruz.

splinter cell conviction

cod mw 2

diablo'nun 3'ü çıkıyomuş. :D

rainbow 6 vegas'a başladık biz. ttnet oyun diye bi şey de çıkmış, orda da varmış falan filan. bakın derim.

resident evil 5

özür dilerim belirtmeyi unutmuşum; türkçe lazım

@gilbertus albans
ne yazık ki ingilizce verdiğin kaynak da =/

:/

keşke kod falan değiştireceğinize nokia servis noktasında yaptırsaydınız.
normal kullanımda 3 gün gidiyor pili.

maalesef, konya dayım ve servis yok bildiğim kadarıyla.

www.eksiduyuru.com

şurada 4. sorunun cevabında verdiğim linke bi bak istersen

etna, orada denilenleri yapmıştım zaten ama düzelmemişti. (o soruda benim sorum) şimdi ovi suite üzerinden tekrar kurdum ve hard format attım, bakalım ne olacak, bu arada yeni bir sorunla karşılaştım benim pislik arkadaşım senin telefonuna pislik yaptım demişti(kilit kodunu değiştirmiş, bunu da öğrenmiş oldum).

bende product kodunu değiştirerek yaptım fakat hiçbir sorun yok telefonda =/

1- simdi eger sen *#0000#'de versiyon 40 update'ini gördüysen product code degistirmene gerek yoktu, o product kodu degistirmenin amaci zaten aleti v40'a geçmis product code araliginda gösterip v40'i alabilmek. sonra nemesis service suite ile eski kodunu geri almani tavsiye ederim ki garantiye geri girsin (bataryanin oralarda bir yerde yaziyor bulabilirsin)
2- sarj problemini anlayamadim problem nedir ama tavsiyem: telefon v40 yüklenen bir product code'a sahip iken nokia software update'i çalistir, zaten v40 diyecek. yeniden yükle de. birak yeniden yüklensin. sonra eski product kodunu geri al. oh mis. ben yaptim oldu.

@samfisher
evet *#0000# den baktım vardı fakat nokia software update i bilgisayara kurdum görmedi(keşke direk ovi kursaymışım) o yüzden nss ile kod değiştirdim ve ardından nokia software updater ile yükledim.

dün bu mesajı yazdıktan sonra cevap beklemeden tekrar ovi suite üzerinden yazılım yükledim ve hard format attım, sanırım düzeliyor, zaten batarya sipariş ettim, yolculukta kesinlikle yetmeyecek.

köprü

gemi

aynen, böyle birtakım hatunlar var hiçbirini tanımıyorum. eskiden daha işe yarar öneriler getiriyordu.

bi arkadaşım kendisine önerilen bir kızın profil fotoğrafını photoshop cdlerinde örnek fotoğraf olarak gördüğünü söylemişti. acaba kızlara da erkek mi öneriyorlar, şu an merak ettim bunu.

facebook sadece kendi arkadaşlarınızla muhabbet etmeyin, yeni yeni insanlarla tanışın, sosyalleşin ulan demeye çalışıyo galiba, öyleyse çok saçma.

kurtuluş yok bundan galiba. ben çarpıya basıp yok ediyorum.

(bkz: facebook'ta arkadaş olarak önerilen motorlar)
(bkz: facebook suggestions'lardaki taş karılar)

@emraah

evet kişilerin fake olduğundan %100 eminim çünkü firefox kızlarının resimlerinide gördüm.

100 mbit

köşedeki tarih stiline bakınca yurtdışıdır büyük ihtimalle

rapid de bayağı taşaklıymış. Bu şu demek oluyor: Free ile Premium Türkiye standartlarında aynı:D

htm dosyalarını "idm" internet sayfası cinsinden indiriyor .onlar niye 200 mb ? fake olabilir.

@bugax
onlar ".htm" değil ".rar.html"
yani özünde rar dosyası, tabi birlikte aç yaparak açabilir.

yanlış bilgilendirmişler. bu kadar uzun süre çaylak olarak kalman son derece normal.

siraniz normal; (bkz: #17100480)

edit: caylak olmaniza sebep olan seyi yapmaya devam ediyorsunuz. hicbir seyi okumasiniz bile olan biteni dikkatli okuyun.

@entrapmen

Olan bitenleri takip ettim ancak, benden sonra çaylak olan kişiler bile geri dönüşlerini tamamladı. O yüzden zaten buraya duyuru açtım.

gg sebebiyle caylak olanlar dondu otomatik olarak (bir entryde 600 den fazla deniliyordu). oyle olup olmadiklarini bir sorun derim. zira onlarin durumu apayri bir mevzu zira kurallarda bir degisiklik yapildi.

hanı nerde her lafa atlayan sozluk moderasyonu ya, biri de cıkıp bi cevap versın.

sistemden kaynaklanann hata o.ugrasıolar o bug'ı düzeltmek icin en kısa zamanda yazar olursun.sen iki günde bi kontrol et.

@galadnikov

Bilgilendirme için teşekkürler.

sonuçlar açıklanmadı. yalnızca belge gönderilmesini istenen kişiler için o.

yani başvuru yaparken öğrenim ve burs istemişsin. burs kazanıp kazanmadığın belli değil henüz.

bana da aynısını diyor.

3-YUKARIDA ÖNCELİK BELGESİ KISMI DOLU OYSA SİZİN BÖYLE BİR DURUMUNUZ YOK SEHVEN İŞARETLEMİŞ İSENİZ HER HANGİ BİRŞEY YAPMANIZA GEREK YOKTUR. KURUMUMUZ ÖNCELİK BELGESİ ALANI DOLU OLUP DA BELGESİNİ GÖNDERMEYENLERİN ÖNCELİĞİNİ OTOMATİKMAN SİLECEKTİR. BUNUN İÇİN DİLEKÇE YAZMANIZA GEREK YOKTUR..


bir müslüman evladı şunu tercüme edebilir mi? bu ne lan.

nhl, şu an bekleme aşamasındasın. Ailenle ilgili her hangi bir gelir beyanında bulunmayacaksın.

karacoğlan, başvuru yaparken öncelikli bir durumun olduğunu beyan etmişsin sanırım ama kurumun resen araştırması sonucu böyle bir durumun olmadığına kanaat etmişler. Eğer yanlışlıkla öncelikli durum beyan ettiysen bir şey yapmana gerek yok öncelikli bir durumun olmadığını kabul edecekler. Fakat varsa dilekçe ve ekinde öncelikli durum belgenle başvurabilirsin.

@karacoğlan der ki

eğer başvuru yaparken , örneğin ; öncelik belgen olmadığı halde öncelik belgem varı işaretlediysen öncelik belgenin olmadığına dair dilekçe yollamana gerek yok. belgeni yollayamadığın için onlar otomatikman öncelik belgesine sahip olmayanlar statüsüne koyucaklar seni

@karacaoğlan der ki!
başvuru yaparken öncelikli(engelli,şehit gazi yakını vs.) olan kısma yanlışlıkla işaret koyduysan bişi yapma,senin yaptığın hatayı biz senin yerine hallederiz.
yok böle bi önceliğim var diyo isen,bunun belgelerini bize göndermen gerekiyo!
diyo....

ha bu arada kredi almak isteyenlere benden bi önemli uyarı;
alırken çok güzel ama öderken çok kazık şöyle söliim 2007 de mezun oldum şimdi 8 bin lira borcum var. 3 ayda bir 800 küsür ödemem gerekiyor. gerisini siz düşünün artık. aman diyim burs alabiliyosanız alın ama kredi sakın. keşke birileri de beni zamanında uyarsaydı gittik mal gbi bisürü de uğraşıp kredi aldık peeh.

chrome candır

chrome cansa firefox da tanrıdır.

www.mozilla.com

chrome

uninstall yapmanıza gerek yok. hatta başka internet tarayıcınız yoksa yapmayın. microsoft'un sitesine girip ordan yeni versionu bulabilirsiniz. firefox mu chrome mu derseniz chrome derim ama bazı sitelerdeki form vs sadece explorer 6 ve üstünde çalışıyor bu yüzden düzgün çalışan bir internet explorer bulundurmakta fayda var.

dvd ye yazmayı dene.ya da internete upload et.

selamlar, bad sector olma ihtimali var. bence bir disk denetlemesi yapıp kontrol edin hdd'nin sağlıklı olup olmadığını. benim de aynı şekilde başlayan problemim binlerce bozuk sector ile sonlanmıştı ve hdd çöpe gitmişti. problem kopyapasta sorunu olmadığı için dvd'ye falan da yazamazsınız böyle bir durumda. sonuçta kaynaktan okuyamıyor o dosyayı.

ha yok sizin durumunuzda hangi dosyayı seçerseniz seçin bu hatayı veriyorsa yazılımsal bir problem olma ihtimali daha yüksek. ben yine de gördüğünüz üzere ilk etapta BS'den şüpheleniyorum. kolay gelsin.

diski başka bir bilgisayara takıp alabilirsiniz dosyaları eğer arıza windows'dan kaynaklanıyorsa...

kesinlikle 5800 derim. fiyat/performans olarak konusuyorum su an piyasadaki en iyi tercih.

n79 ile 5800 ın müzik dinleme kalitesinde fark var mıdır peki?

(bkz: #15806045)

gerci 2-3 entry sonra bir baskasi farkli seyler soylemis ama xpressmusic daha muzik odakli bir alet. gidip deneyip kendiniz gorun derim.

bana sorarsan 5800 xpress müzik al.hepsi burada da %33 indirim var.540 tl ye falan düşmüştü yanılmıyorsam. 2 gün içinde almayı planlıyorum bende.

Çok sağolun da n79 nin müzik kalitesi nasıldır, kullanan yok mu? Birde 5800 ın fiyatı düştü ya birden herkesin eline düşer mi diye düşünüyorum 3310,6300 gibi?
Peki dış görünüş olarak hangisi güzel? n79un 4 aylık 2.el garantili temiz 500tl verilir mi? sıfırı 600.

müzik diyorsan 5800
ha ben hem dokunmatik sevmediğimden hem de şöyle güzel fotoğraf da çeksin diye n79 aldım memnunum o ayrı.

aynı soruyu ben de telefonumu (n79) almadan önce sormuştum. şu anda yurttaki oda arkadaşım 5800 kullanıyor ve detaylı olarak telefonu kurcalama fırsatı bulmuş bir n79 kullanıcısı olarak dokunmatik ekran sempatin yoksa iyi bir telefonum olsun, hızlı ve pratik olsun diyorsan n79 derim ben...

not: iki telefonun da kulaklık performansları birbirinin aynı. ama 5800'ın kendi hoparlörlerinin sesi n79'dan daha yüksek.

Teşekkürler hepinize. @vito andolini son kez mesela kulaklıkla müzik dinlerken ikisi arasında bariz fark var/ yada o kadar da yok gibi bir fikrini söylersen kararımı vereceğim(4 aylık garantili temiz 2.eline 500 vereyim mi?). Teşekkürler tekrar.

-Ses konusunda cevabı vermişsin. fiyat nasıl?(530 a sıfır 5800 mı 500 e 4 aylık temiz garantili n79 mu)

hem goruntusu hem ses çıkışı hem de kullanım kolaylığı açısından ben kesinlikle 5800 derim.hatta azonce 3 kişi mukayese ettik(arkadaşlardan birinde var(n79).sonuç 5800.fiyatının düşmüş olması önemli değil,otekinin de düşücek bi gün boşwer.fiyat açısından 4 aylık bi telefona o parayı vermektense bence sıfır telefona ver yani.pişman olmazsın inan bana ;)