Giriş
(13)

bes mantıklı mı değil mi?

duyulmasi gerektigi kadar
türkiye gibi bir ülkede her 5-10 yılda bir enflasyon patlıyor, döviz krizi de üretiyoruz sürekli. bu gibi durumları da göz önüne alınca 35-40 yaş arasındaki biri için bes mantıklı mı yoksa başka yatırım araçlarını mı düşünmeli? aylık 1000 lira gibi bir şey atıp, devlet desteğini de alalım. fonlarla
türkiye gibi bir ülkede her 5-10 yılda bir enflasyon patlıyor, döviz krizi de üretiyoruz sürekli. bu gibi durumları da göz önüne alınca 35-40 yaş arasındaki biri için bes mantıklı mı yoksa başka yatırım araçlarını mı düşünmeli?

aylık 1000 lira gibi bir şey atıp, devlet desteğini de alalım. fonlarla birlikte değerlensin, amaç ileride yandan ufak da olsa bir akış olsun. bu kişinin evi, arabası var. büyük ihtimalle kira getirisi olan mülkü de olacak.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(09.07.24)
paranı kendin çok iyi yönetim anlık manevralarla pozisyon alamıyorsan, düzgün fonlar seçerek mantıklı.
0
rentts
(09.07.24)
Bes mantıklı.

İnsanların %90'ı için BES mantıklı. Çünkü kendi kendimize para biriktirme disiplinimiz yok.
Aslında her ay bir çeyrek altın alsan veya beğendiğin şirketlerden hisse alsan daha fazla kazandırır ama bunu yapsan zaten yapardın. Yapamıyorsun.

Devlet katkısı denen şeyi öyle bedava para gibi düşünme. Zaten sistemde uzun süre kalınca yönetim gideri kesintisi gibi kalemlerle senden kesilen paraları ancak sıfırlıyor o devlet katkısı. O katkının hangi fonda değerleneceğini de seçemiyorsun vs.
Çok detaya girmeyeyim ama "devlet %25 bedava para verecek bana" şeklinde de düşünme.

BES mutlaka yaptır. BES ile alınacak fonların neler olduğunu kendin seç, default halinde bırakma onu. Sonra da unut.
10 yıl o parayı unut. 10 yıl sonra bak ve devam et. Bi 10 yıl sonra yine bakarsın.
0
michael_knight
(09.07.24)
michael_knight+1

Ama, bir şekilde finansal okuryazarlık öğren. Sonra da her ay fon dağılımını gözden geçirip ekonomideki gelişmelere göre yeniden düzenle. Belirli bir fon dağılımı yapar yıllarca hiç ilgilenmezsen tatmin edici bir fayda sağlayamazsın.
0
Mirket
(09.07.24)
2009'dan beri BES'teyim bence de mantıklı (ve çalışan/emekli oranı dikkate alınırsa gelecek için de oldukça önemli)
Ama aktif olarak ben paramı idare ederim yatırımlarımı seçerim ve yönetirim diyorsan gerek olmayabilir.
0
bartholomew87
(09.07.24)
eskiden değildi ama son dönemde şartları daha iyi oldu diye biliyorum.
fon getirisi ve devlet katkısı dışında ödediğin primi maaşından kesilen vergiden düşebiliyorsun bildiğim kadarıyla.
aslında bes'li biri örnek rakamlarla açıklasa çok iyi olur.
ben de soruya yancı olayım.
0
merhum
(09.07.24)
zibilyon tane fon var sürekli yükseldimi düştümü takip etmek gerek, devlet 100 tl ek verecek diye param çar çur oldu, az kaldı 10 senedim dolmasına dahada bes'e girmem.
kendim parayı her ay kesin kenara koyarım diyorsan faiz daha iyi ya, fonum %26 artmış son 3 ayda %13 bu sene, tefeden bile düşük, diğer fonlar çok dalgalı riskli fona giriyorsun bu sefer yatırımından kaybediyorsun.
bence uğraşılmaz

9 sene önce 3.56 dan dolar almıştım artış % kaç sen hesapla. benim için bes pişmanlık.

ps. anadolu hayat emeklilikten uzak dur kaç kere aradım danışmanlık vermiyorlar illa banka şubesine gitcekmişim, şubeye gidiyorsun bes yatırımcımız yok diyorlar. anlamıyorsan bes ek pişmanlık.
0
eja
(09.07.24)
16 yıllık BES aracısı lisansım var.

46 yaşında girip 56 yaşında emekli olacaksan mantıklı. Daha önce girersen mantıklı değil, alternatif yatırımlar daha mantıklı.
0
gabe h coud
(09.07.24)
bes mantıklı olduğunu düşünüyorum, fakat buradan 56 yaşından sonra ele gelecek bir anlamı olacak bir para olabilmesi için mevcut gelirinin %10-15'inin bu tarafa aktarılması lazım.

ayda 1000 tl ile birikim yapsak enflasyon sıfır olsa bugünün parası ile emekli olduğunda (30 yaşında olduğunu varsayıyorum) devlet katkısı ile beraber 400bin tl bir para alacaksın.
0
prezarlatif
(09.07.24)
''Mantıklı'' mı değil mi bilmiyorum ama yatırım bilmeyen biri için garanti olduğu bir gerçek.
0
doharkoman
(09.07.24)
bence bes mantıklı değil enflasyon yüzde 100 besin yılda getirisi yüzde 25
0
sizofren06
(09.07.24)
kime göre neye göre sorusuna göre değişiyor.

vatandaşların çoğunun finansal okuryazarlığı yok ya da yatırımdan anladıkları şey kumarla aynı. birikim yapamıyor ya da ilk fırsatta hemen birikimini bozuyor.
işte böyle tipler için bes mantıklı. danışmanlık ve fon yönetim ücretleri çok yüksek. 10-15yılın sonunda doğru düzgün almadığın danışmanlık için can yakar bir meblağ ödemiş olacaksın. devlet desteği biraz bunu subvanse ediyor.

velhasıl, söylediklerim öncekilere paralel olarak, daha iyi yatırım araçları var ancak ülke insanın hali pür melali ortada finansal okuryazarlık noktasında.
o yüzden çoğu kişi için, az hiçten iyidir minvalinde, mantıklı.
0
biseysorcaktim
(09.07.24)
@sizofren06 %25 getiriyi nasıl başardınız ki? Benim yıllık getirim güncelde %86. O da ben hiç fırsat bulup bakamadım dümdüz önerilen paket neyse ona dağıttım fonları, sıfır efor. Sizin galiba bütün fon sepetiniz mevduat ve türevleri üstüne kurulu. %25 hiç duymamıştım şimdiye kadar. Siz eğilin bence bunun üstüne, bir terslik var.

@duyulmasi gerektiği kadar. Benim gördüğüm kadarıyla bes bu soruyu soran herkes için mantıklı. Bes'e ihtiyaç duymayacak insanlar neden ihtiyaç duymadıklarıyla ilgili sayfalarca bir şeyler söyleyebiliyorlar. Ben söyleyemiyorum örneğin. Benim piyasaya kafa yoracak çok vaktim de yok, işim de finansla içli dışlı değil. Yatırım disiplinim de yok. Bes kredi kartından kendi kendine ekleme yapıyor unutsam da.
0
akhenaten
(09.07.24)
Fikir vermesi açısından yazayım. 2009 kasımda sisteme girdim.
Toplam bugüne kadar benim BES'e ödemem: 22.682 TL
Bugün BES'ten çıkarsam alacağım tutar: 195,398 TL
Genel olarak ödeyebileceğim minimum tutar neyse aylık onu ödüyorum, şu an için aylık 125 TL.
Çok fazla sepet içeriğini değiştirmiyorum ama allianz aylık bilgilendirme gönderiyor fonlar ile ilgili yani bu tutarı yukarı çekmek de mümkün dikkatli şekilde takip edilirse.
0
bartholomew87
(10.07.24)
(25)

Bir Önceki Duyurucu

rock n roll
Geçmişte olmuştu bu tarz bir duyuru hadi yine yapalım. Herkes bir üstte cevabı olan duyurucu hakkındaki görüşlerini yazsın. Belki küsler barışır, barış olanlar küser :))Ama lütfen kötü şeyler yazmayalım. Eğer olumsuz düşünceler varsa hiç yazmayalım, direkt geçelim.
Geçmişte olmuştu bu tarz bir duyuru hadi yine yapalım. Herkes bir üstte cevabı olan duyurucu hakkındaki görüşlerini yazsın. Belki küsler barışır, barış olanlar küser :))
Ama lütfen kötü şeyler yazmayalım. Eğer olumsuz düşünceler varsa hiç yazmayalım, direkt geçelim.
0
rock n roll
(08.07.24)
İlk kurşunu ben sıkıcam.
0
sekizdokuzon
(08.07.24)
Vitrin Duyurucu. Duyuru/cevap trafigini artirdi cok. Site eski ozlenen zamanlarina doner mi bilmem ama fetret doneminden cikti evet kendisinin payi var.
0
isiaha
(08.07.24)
@isiaha ilk defa gördüğüm bir nick, hocam sitedeki kaçıncı hesabın :)
0
grimavi
(08.07.24)
@isiaha: Yani sen bana Çelebi Mehmet mi diyorsun, aşkımın salatası?

@grimavi: Ağır abi. İyi anlamda.
0
sekizdokuzon
(08.07.24)
pek çok mesajı var, staklamadım, yazınım olumlu
0
bir soru sorcam
(08.07.24)
@bir soru sorcam.. o bir sorunun ardından 100 tane soru soracak gibi yapın var
0
olsun demekte zor artik
(08.07.24)
Keşke "de" yi ayırsaydın :)
0
numlock
(08.07.24)
@numlock; de nerede? Varsa bile göremiyorum, kusura bakma.
0
🌸rock n roll
(08.07.24)
@rock sana yazmadım ki? Bir üstteki duyurcunun nickine atıfta bulundum.
0
numlock
(08.07.24)
Sabahtan beri "de" arıyorum çok pardon :))
0
🌸rock n roll
(08.07.24)
Sana her şey serbest. İstersen hiçbişeyi ayırma, biz anlarız.
0
numlock
(08.07.24)
Henüz bayiden gelmemiş arabasını, tatile gitmem için bana vermeyi teklif etti.
Biraz fazla verici bir insan galiba. Bizim için güzel de kendine haksızlık yapıyor olabilir.
Güzel bir insan olduğu çok uzaktan belli oluyor.
0
michael_knight
(08.07.24)
@michael_knight: gizli forvet. Duyurudaki favlarimdan.
0
sekizdokuzon
(08.07.24)
Yakacağımıza yanalım be maykıl :)
0
numlock
(08.07.24)
Kötü şeyler yazmayalım dediğin için sadece 5 kişi cevap verdi galiba, ne güzel uslu durmuş herkese afferim.
0
Bruce
(09.07.24)
@Bruce
Genelde pek kimseyi tanımıyorum ama cevaplarına önem verdiklerimden
0
epitaf
(09.07.24)
@epitaf eti puf musun nesin, kaç yıl oldu duyuruda bilmiyorum, seni de tanımıyorum. zaten bi önemi de yok.
0
baldan kaymak
(09.07.24)
@Bruce; kötü enerji yaymaya gerek yok. İsteyen bu duyuruma sevdiği duyurucuları da yazabilir. İnsanların modu yükselsin biraz.
0
🌸rock n roll
(09.07.24)
Pek çok soru sorup pek çok cevap vermesine rağmen nedense pek tanımadığım, mesajlaşmadığım kişi.
Kötü kalpli biri olsa hemen farkederdim ve hatırlardım. İyi biri olsa gerek. "Satın alma, sahiplen" felsefesini benimseyen biri olduğunu biliyorum sadece.
0
michael_knight
(09.07.24)
Eskilerden yardımsever bir duyurucu ama nickini çıkaramıyorum.
0
Amaranta ursula
(09.07.24)
@Amaranta: Heteroseksüel erkek olsam yüzde yüz yürürdüm. Heteroseksüel kadınım, yürüyemiyorum.
0
sekizdokuzon
(09.07.24)
@rock: ikizler burcunun insan sevgisi bir insan olsa kendisi olurdu.
0
sekizdokuzon
(09.07.24)
Herkese bir sözü, her söze bir cevabı olan kadın.
Ekşi duyurunun neşesi
0
Mirket
(09.07.24)
@Mirket: Akil adam :)
0
sekizdokuzon
(09.07.24)
iki üç gündür görüyorum, ancak olumlu hisler besledim kendisine.
0
biseysorcaktim
(09.07.24)
(3)

şarjı biten bilgisayar ve kurtarılamayan office dokümanları

istanbul beyefendisi
Merhaba arkadaşlar,Yıllardır kullandığım laptopum eskiden kapanmadan "pil az kaldı" falan diye uyarı verirdi. Ama artık pil ömrü epey azaldığı için midir nedir şak diye kapanıyor ve çalışmakta olduğum word ve excel dosyalarındaki veriler kayboluyor. Sık sık kaydetmeyi unutuyorum bazen ve ulaşabildiğ
Merhaba arkadaşlar,

Yıllardır kullandığım laptopum eskiden kapanmadan "pil az kaldı" falan diye uyarı verirdi. Ama artık pil ömrü epey azaldığı için midir nedir şak diye kapanıyor ve çalışmakta olduğum word ve excel dosyalarındaki veriler kayboluyor. Sık sık kaydetmeyi unutuyorum bazen ve ulaşabildiğim kurtarma dosyaları benim çalışmamdan oldukça eski zamanlarda kalmış oluyor.

Sorum şu. Ne bileyim on dakikada bir ara ara otomatik olarak office dosyalarını benim için "save"leyecek bir program olur. (Teknolojisi ne durumda bilmiyorum da) Küçük ve kaba olmayan bana uyarı verecek 30 saniye bile olsa enerji sağlayacak ve işlerimi kaydedebileceğim bir ups olur. Ne yapsam ne etsem bir yol gösterir misiniz? Tabii ki anlamış olduğunuz üzere biraz teknoloji cahiliyim. Not: Windows yüklü bir bilgisayar. Apple değil.

Çok teşekkür ederim.
0
istanbul beyefendisi
(08.07.24)
bu özellik office de var zaten.

www.youtube.com
0
nuevo
(08.07.24)
auto-save özelliği office'te var.

buna ek olarak, dosyanızı cloud'a atabilirsiniz. mesela çalıştığınız dosyaları onedrive'da tutun. hem cloud'da aktarılmış olur hem de cihazdan kullanabilirsiniz. yani sadece pil bitmesini değil, bilgisayarın kapanıp bir daha hiç açılmama durumunu da gözönünde bulundurun.
0
biseysorcaktim
(08.07.24)
Google Docs ve Google Numbers kullanabilirsiniz. İstediğiniz anda başka bilgisayardan çalışmanıza devam edebilme imkanı çok güzel.
0
10551037
(08.07.24)
(1)

Istanbulda / adalarda denize girme

optimistbakunin
Selam arkadaslar cok sapa uç bucak ozel arac gerektiren yerler haric nerelerde denize girebiliriz. Adalar aklimiza geldi orada neler olabilir. Erkegiz
Selam arkadaslar cok sapa uç bucak ozel arac gerektiren yerler haric nerelerde denize girebiliriz. Adalar aklimiza geldi orada neler olabilir. Erkegiz
0
optimistbakunin
(07.07.24)
madam marta koyu var burgazada'da. bir kaç sene önce orada yüzmüştüm. güzeldi.
iskeleye aşağı yukarı 3km uzaklıkta, yürüyerek gidilebilir.
0
biseysorcaktim
(08.07.24)
(24)

Sokak Düğünü

rock n roll
Bu saçmalık hakkında ne düşünüyorsunuz? Aman n'olacak insanlar eğlensin birkaç saat mi dersiniz yoksa olumsuz mu düşünürsünüz?
Bu saçmalık hakkında ne düşünüyorsunuz? Aman n'olacak insanlar eğlensin birkaç saat mi dersiniz yoksa olumsuz mu düşünürsünüz?
0
rock n roll
(05.07.24)
Medeniyetsizlik, edepsizlik ve saygısızlık olduğunu düşünüyorum.
Alan açmak için, milletin park ettiği arabalarını bile taşıyıp götürdüklerine tanık oldum.
Bunu yapmak isteyen köyüne geri dönsün.
0
pro9it9is9
(05.07.24)
Cahillik ve ahmaklık başka bir şey değil. Kötü bir şey yok bunda ne var iki davul çalıp eğleniyorlar meselesi değil. Bir başka insanı rahatsız ediyor olması yapılmaması için yeterli neden ama ülkede saygı duyulan bir şey kaldı mı ki buna saygı duyulsun. Seyyar satıcısı, bangır bangır sela okunması, alt komşu üst komşu... Yani bizim insanımız gerçekten medeniyet nedir öğrenemedi maalesef.
0
dedeminhirkasi
(05.07.24)
Düğün denen olayın angaryası dışarı taşmış her kısmına karşıyım.
Gelinin kapısında davul çalma,
Konvoy yapma,
Korna çalma.
Hepsi çağ dışı uygulamalar.
0
Mirket
(05.07.24)
Berbat bir şey bu sokak düğünü. Ne zevk alıyorlar anlamıyorum. Bazı kişiler n'olacak insanlar eğlensin diye düşünüyor. Çok garip gerçekten.
0
🌸rock n roll
(05.07.24)
olumsuz dusunuyorum, eskiden 2 katli binalarda tum mahalle akraba iken belki sorun yoktu ama su an koca koca sitelerin ortasinda otoparktaki arabalari cektirip ciyak ciyak muzik acip kutlama yapmak bana hic dogru bir sey gibi gelmiyor. gecen gun yan sitede yaptilar. dugun oncesinde de yarim saat son ses kuran okundu dinlemeye mecburmusuz gibi son sesle. ayni desibelde metal muzik acip tum mahalleye yarim saat dinletsem kac kisi polisi arardi acaba diye dusunmedim degil. sonra da erik dali vs. gece 12ye kadar devam etti. saygisizligin dusuncesizligin alasi resmen. uyuyan, hastasi olan, ertesi gun sabahin korunde ise giden var midir dusunmeden sanki evin icinde calan sacma sapan seyleri dinledik butun gece. genelde insanlarin dangozluklarina takilmamaya calisirim ama bu gercekten can sıkıcı bir sey.
0
in vino veritas
(05.07.24)
Berbat bir şey. Herifler sokak kapatiyor yani gecemiyorsun. Otoparki kapatiyorlar park edemiyorsun.
0
logisticsmanager
(05.07.24)
Saygısızlık.
Konvoy, sokak ortasında çalgılı saçmalıklar bir de trafiği durdurup oynamak falan çıktı saçma sapan işler.
İnsanların işi gücü var, uyuyan var, hasta var böyle kepazeliklerden nefret ediyorum.
0
mutekebbir
(05.07.24)
Sokak dugunu hic gormedim. Tam olarak saatlerce sokakta dugun mu yapiliyormus. Vay be. Aninda polis cagirirdim herhalde gorsem :))
Dugunun sokaga tasan her seyi saygisizlik. Hele bi de dugunun kendisi sokakta olacak. Korna calma, gelin istemeye davul zurna getirme. Bizim apartmandan bi gun gelin cikti. Kadin davul zurna getirecekti ama apartmanda bi yasli amca aylardir hastaydi. 10 dakkalik seydi ama hasta komsu icin sessiz sedasiz gitmislerdi. Ben de ne zaman korna morna bi seyler gorsem hastalari dusunuyorum. Cevreye rahatsizliktan baska bi sey degil.
0
Kittie
(05.07.24)
Medeniyetsizlik. Alınan kırılan olacaktır ama 22 yıl medeni insanların olduğu bir semtte yaşadıktan sonra taşındığım pendik’te kız alma diye bir şeye denk gelmiştim. Kapının önünde davul zurna çalıp oynayan kalabalığı polise şikayet etmiştim ve polis iplememişti o gün yaşadığım bu şaşkınlığa inanılmaz gülüyorum şimdi :d

Medeniyetin olduğu hiçbir yerde olmaması gerek. Bunu normal ve şirin göstermek şehir yaşamına uygun değil.
0
ruhen hastayim ben
(05.07.24)
Mobil edit: Kadin dedigim gelinin annesi
0
Kittie
(05.07.24)
sehre uygun degil+1
koylerde de zaten silah sikip birileri kaza kursununa kurban ediyorlar. olmaz kere olmaz yani

dugun zaten sevmedigim berbat otesi bir adet bi de apartmanlarin ortasinda siz neyin kafasi halkimiz. diger oncekileri saymiyorum bile nisan misan of darlandim ha
0
ala09
(05.07.24)
Düğünün her türlüsünden nefret ediyorum ve bencilce buluyorum ama bu hem bencillik hem medeniyetsizlik. .
0
ms brownstone
(05.07.24)
hos degil tabii ama o insanlarin kafasinda da herkesi cagirma ve mekan parasindan kurtulma var. yani cute da geliyor o yüzden.
0
robert bosch
(06.07.24)
Örneğin suadiyede bu cehalettir, kabalıktır, medeniyetsizliktir.
Ama gültepede şarttır, orada yadırgamam.
Bazı şeylere çok çabuk öfkeleniyoruz ama toplumun huzuru, toplumun yapısı için şart olan şeyler var. Sokak düğünü de bunlardan bir tanesi.
0
numlock
(06.07.24)
Etmediğim küfür kalmıyor. Kimsenin keyfi sokak kapayıp gürültü yapmaya hakkı olmamalı.
Genel olarak düğünle alakalı çoğu şeyden tiksinirim, kornalı konvoy, yol kenarı davul zurna dans vs.
0
hedep
(06.07.24)
Yıl olmuş 2024 halen daha sokak düğünü yapanlar var
0
Hallegadola
(06.07.24)
Şehre sokak düğünü çok fazla +1 tamam insanlar eğlensin görece az masraflı da yüzlerce kişi kutu kutu üst üste yaşıyoruz, bebeği var, hastası var. Beraber yaşamanın kuralları var ve hepimiz uymak zorundayız. Davullu zurnalı kız almaya gelmek görece kısa sürdüğü için bence kabul edilebilir ama düğün çok fazla diye düşünüyorum.
0
peki madem
(06.07.24)
fiyatları görünce ben diyemiyorum.

yapsın insanlar. saygısızlık demem.
0
baldan kaymak
(06.07.24)
yaşadığım muhitte düğünü değil ama düğün öncesi davul zurna çalınma kültürü yaygın ve yazları her haftasonum pencere açık olduğu için zehir oluyor. Camı kapıyı kapatamıyoruz da malum sıcak havalar zaten ben neden kapatayım bu gürültü kirliliği kültürü bitmeli.
Çocuk uyutan var, hasta olan var hiçbir şey olmasa da bu çok rahatsız edici. Tam bir varoş kültürü.
0
Kediyi üzdün
(08.07.24)
Sokağı komple kapatıp bangır bangır müzikle eğlendikleri mi, yoksa evlerinin bahçesinde/sitelerinde vs. kutladığı düğün mü? İlki ise onlar mahallenin topluca katıldığı ve herkesin (ya da ezici çoğunluğun) memnun olduğu etkinlik oluyor.

Alternatif güzergahlar olduğu için haberin bile olmuyor ama şu an bile Ümraniye'de, Pendik'te, Esenyurt'ta, Bağcılar'da hatta Üsküdar ve Sarıyer'in bazı yerlerinde sokak düğünü oluyor olabilir. Benim sokağımda olmasını istemem ama mahalle organizasyonu da beni ilgilendirmez. Şurada gelin alma olayı ile 1 saat kafa ütülüyorlar ona laf ediyorum 1 günü komple hiç çekemem. Şu gelin alma olayı da bitsin lütfen. Köyünde ya da kasabasında kim ne yaparsa yapsın ama çevrede kaç site var öğlen davul-zurna ya da YouTube+Bluetooth hoparlör dayanıyor ayıp. Gerçi bunca senedir 4-5 kere falan denk geldim. Yetti arttı bile.

Mahallenin toplu onayı olmayan sokak düğünleri, sebebi ne olursa olsun yol kesip caddede dönen varoşluklar vs. modern toplumlarda yeri olmayan şeyler. Kırsalda isteyen, istediğini kanunlara uygun olduğu sürece istediği gibi kutlamakta özgür tabii.
0
nawar
(08.07.24)
çok uzun olmayan, 100-150 metrelik bir sokak düşünün, yolun iki tarafı da bitişik nizamlı 4 katlı binalarla sıralanmış. bazılarında kot var, bazılarında çatı katı. her apartmanda en az on bağımsız bölüm var. bunların yarısı aile olsa falan filan.

solda 20, sağda 20 bina olsa toplam 40 apartman eder, bu da en az iki yüz aile demek. kız alanı, vereni, sözü, nişanı falan dersek "insan bi kez evleniyor, komşular katlansın o kadar" dendiğinde her hafta bir düğün olur o sokakta.

velhasıl, kırsalda yapıldığında buna eskisi kadar gıcık olmuyorum hatta normal buluyorum ancak şehirlerde; apartmanların olduğu yerlerde buna kesinlikle karşıyım.
0
biseysorcaktim
(08.07.24)
görgüsüzlük.

dün pazar günü evden çıkmadım ve yaklaşık 2 saat falan davul zurna dinledim ki bu düğün bile değil salak salak gelin alma vs.
0
bay b
(08.07.24)
İnsanların bu tarz bir düğünü kendilerine nasıl layık gördüklerine de şaşırıyorum. Plastik sandalyeler yan yana dizilmiş, özensiz kıyafetli insanlar yani markete giderken bile giymeyeceğim, kapı çalsa açmayacağım tarzda giyinmiş insanlar. Uyduruk ses sistemi ile çalınan arabesk müzikler ile oyun havaları. Burada yanlış anlaşılmak istemediğim için ekleme yapmak istiyorum. İnsanların maddi imkanı olmayabilir ama özen maddi durumla ilgili bir şey değil. Böyle bir düğündense düğünsüz evlilik daha iyi.
0
🌸rock n roll
(08.07.24)
şehirlerde yasaklanması gerektiğini düşünüyorum.
0
sizofren06
(08.07.24)
(31)

Nasılsınız, Napıyorsunuz?

rock n roll
Duyurunun en olmazsa olmaz sorusunu bugün de ben sorayım. Sonra bu soruyu sırayla soracağız. Her hafta perşembe sırası gelen soracak :)Şaka bir yana birkaç gündür kafam çok yoğun, biraz sıkıntılı durumlar var da kafam dağılsın diye sordum belki silerim sonra.
Duyurunun en olmazsa olmaz sorusunu bugün de ben sorayım. Sonra bu soruyu sırayla soracağız. Her hafta perşembe sırası gelen soracak :)

Şaka bir yana birkaç gündür kafam çok yoğun, biraz sıkıntılı durumlar var da kafam dağılsın diye sordum belki silerim sonra.
0
rock n roll
(04.07.24)
Düşünüyorum. Sen napiyorsun:) silme duyurunu lütfen.
0
sekizdokuzon
(04.07.24)
Koltuğun kenarıyla oynuyorum
0
ananiyimioguz
(04.07.24)
Sorun ne apla çözelim hemen.

İyiyiz çok şükür, su akıyor.
0
hops
(04.07.24)
Ağrım var. Yıllık iznime daha çok var.. kendime yeni motivasyonlar bulmaya çalışıyorum.
0
jjimyl
(04.07.24)
sıcak, biraz bunaldım. ama yağmur gelecek.

iş-güç bi de. yıllardır işteki her günüm, "bu nasıl olacak ya, neden olmuyor ya" şeklinde. tıkır tıkır çalışmak istiyorum bazen.

aşırı sıkıntılı değilim, ancak kafamı kurcalayan, yüzleşmekten kaçındığım gönül işi sorunlarım var benim de.
0
biseysorcaktim
(04.07.24)
Valla yorgunum işler de yoğun. İş arkadaşım ayrıldı gibi bir şey remote ve haftada 2-3 gün çalışacak. O yokken ekstra dikkatli olmam ve pek çok şeyi takip etmem gerek.

Kalkıp iş ilanlarına bakıp başvuru yapmam gerek ama bense koltukta YouTube shorts batağina düştüm. 3 parça şey aldım terzilik işleri var ama öncesinde yıkamak için çamaşır makinesine attım. Bitse de kuruduktan sonra hemen terziye götürsem ve yarın giysem filan:D
0
Amaranta ursula
(04.07.24)
İyi gülüm. Kedim hasta onla uğraşıyorum, çok üzülüyorum. Tek dert ortağım o, o da gittikçe kötü oluyor. Karaciğerinde sorun varmış, ağlıyorum falan işte.
0
hops
(04.07.24)
hormonal ağrılarla uğraşıyorum bugün :/ iki ilaç aldım, ikincisi faydalı oldu ama şimdi de aşırı uyuşuk hissediyorum. oğlumu özledim, babasında.
0
deartheodosia
(04.07.24)
- Haftaya izin alamadım ki iyi oldu. Gerçi alsam alırdım ama çok gerek yoktu. Geziyi Eylül ayında düzenleyeceğim.

- Sanırım evlilik durumunu kafamdan yüzde 98 oranında sileceğim.

- Bazı şeyleri daha ciddiye almam lazım. Kitap okuma, kendi başıma olabilme yetisini geliştirmek, spora eskisi gibi ciddiyet vermek gibi.
0
put it in your appropriate place
(04.07.24)
Arkadaşlar, Netflix'te bir psikiyatristten öğrendim, size de öğreteyim. Hayatta değişmeyen ve şikayet edilmemesi gereken üç şey: acı, bitmeyen çaba ve belirsizlik. Bunlarla savaşıp da galip gelen yok, kabul etmemiz gerekiyor.
0
sekizdokuzon
(04.07.24)
@ermanen hayırdır kral, ne sıktı canını?
0
hops
(04.07.24)
Bayağı kapsayıcı bir çıkarım. Sadece onu duyup ona iman etmedim. Deneyimlerimle tasdikledim diyelim. Kabul etmeyene, karşı çıkana diyecek bir şeyim yok elbette. Allah kelamı değil neticede.
0
sekizdokuzon
(04.07.24)
Hiç mi fikir beyan etmeyelim:)
0
sekizdokuzon
(04.07.24)
Bugün daha verimli geçebilirdi. Yarın yolculuk var. Çok sıcak :(
0
isiaha
(04.07.24)
Kanka sen istiyorsun ki felsefe doktorası yapmayan kimsenin hayat hakkında bir fikri olmasın. Doktorası olan da belli bir bağlama oturtmadan bildiği bütün kavramları, düşünce adamlarını tek tek sıralasin ama kimse de bir şey anlamasın.
0
sekizdokuzon
(04.07.24)
Kartal kadıköy minibüsündeyim. Perşembe günü kadıköye gidişten nefret ediyorum bu güzergahta. Hem küçükyalıda hem de erenköyde semt pazarı var.

Ne zaman bitecek bunlar
Adeta kara perşembe
0
jülsezar
(04.07.24)
Bağlam diyorum. Kim daha çok biliyor mücadelesinden vazgeçtiğiniz an gerçek iletişim sağlanacak. Neyse sıkıldım.
0
sekizdokuzon
(04.07.24)
8 sene sonra ilk halı saha maçımı yapacağım. Oynamadığım için ayakkabı vs hep atmıştım. Yeni aldım hepsini. Umarım kaymam, ayakta kalabilirim :)
0
gabe h coud
(04.07.24)
@jülsezar oyle deme kucukyali pazari guzeldir :’)
0
mor oje
(04.07.24)
uzun zamandır pek iyi değilim ya. mutlu görünüp içi kan ağlayanlardan. yalnız kalınca duvara vura vura ağlayanlardan.

son zamanlarda beni mutlu edecek, yüzümü güldürecek hiç kimse, hiçbir şey yok.
0
kibritsuyu
(04.07.24)
herşeyin iyi gittiği bi andan, kötü gittiği bi ana geçiş yaptım. can sıkıntısıyla mücadele etmeye çalışıyorum. zaman geçiyor...
0
RojoElefante
(04.07.24)
Arkadaşlar sakin. Nasılsınız diye sordum felsefe tartışmaları olmuş :))
0
🌸rock n roll
(04.07.24)
Kalede Mert Günok vardı resmen. Doksandan iki topumu çıkarttı. 4 gol attım. İyi bir başlangıç.
0
gabe h coud
(04.07.24)
@gabe h coud; karşı takımın kalecisi yok muydu? 4 gol atarken sen, kaleci napiyordu? :))
0
🌸rock n roll
(04.07.24)
@rock: Kant yiyip spinoza s*diyoruz abla :)
0
sekizdokuzon
(04.07.24)
@sekizdokuzon; baktım olacak gibi değil hemen apar topar fularımı taktım tekrar okudum yazdıklarınızı. Cümlelerin içinde "bağlam" kelimesi geçiyor. Konu ciddi :)
0
🌸rock n roll
(04.07.24)
Jsksjsk aşırı ereksel işler peşindesiniz, ayıp ediyorsunuz
0
sekizdokuzon
(04.07.24)
Diyarbakır'a arkadaşımı ziyarete gitmek istiyorum ama uçak biletleri çok uçuk (2500 tl civarı şu anda, 1 ay öncesinde) tcdd'den de bilet bulamıyorum. Hayret bişey.
0
muhayyer divan
(04.07.24)
@rock n roll, 50 şut çekti benim takım 5’i girdi. 4’ünü ben attım. Kaleci panter.
0
gabe h coud
(04.07.24)
Ruh halim dalgali. Bunu sevmiyorum. Ugradigim bi haksizliga sessiz kaldim. Cok sinirliyim. Arada unutuyorum sonra gene diriliyor sinirim. Hayat kisa bosver diye kendimi telkin etmeye calisiyorum. Su an klimanin altinda mayisiyorum. Film izlicem ne izlesem diye dusunuyorum
0
Kittie
(04.07.24)
galatasaray genel kurulunu dinliyorum
spora gidicem
maça gideceğiz sonra
bi date im var akşama - sarışın değilse bb

tüm gün kafada finansal tablo döndüreceğin :d
0
baldan kaymak
(06.07.24)
(10)

Antep'ten Mersin'e i20 kiralık arabayla

ala09
gidilir mi ya sixt ten kiraladım i20 vermezse ne verirler bilmiyorum. internetten kiraladim bu yuzden onceden arayayim mi daha once sadece tatil bolgesi kiraladigim icin umrumda olmadi ama antep mersin guvenmedigim yerler eheh
gidilir mi ya sixt ten kiraladım i20 vermezse ne verirler bilmiyorum. internetten kiraladim bu yuzden onceden arayayim mi daha once sadece tatil bolgesi kiraladigim icin umrumda olmadi ama antep mersin guvenmedigim yerler eheh
0
ala09
(04.07.24)
neden gidilmesin ki. tabi ki gidilir eski bir i20 sahibi olarak.
0
sizofren06
(04.07.24)
Gidilir de en son kiralama firmaları izin vermiyordu şehir dışına. Onu teyit et bence. Araç takip var hepsinde.
0
hops
(04.07.24)
kiralık arabaların günlük km limiti, km aşım ücreti, şehir değiştirme ücreti vs. bir sürü şartı oluyor, o maddelere dikkat ettin mi?
0
hrskrs
(04.07.24)
3000 km yaziyordu ama sehir disi izni bakmadim. tenks dostlar sorgulayayim
0
🌸ala09
(04.07.24)
i20 vermezlerse sevin zaten. hayatımda bundan daha fazla yakın bir araç görmedim çünkü.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.07.24)
şehir dışına izin almaya gerek yok km limitini aşmadıktan sonra. ancak farklı şehirde teslim edecekseniz o zaman ekstra ücrete tabi. aldığınız yere bırakacaksanız türkiye turu atıp (km limiti içinde) bırakabilirsiniz.
0
orient blue
(04.07.24)
@orient var ya, kendim yaşadım. Artivinde cenazem vardı, aracı Trabzonda kiraladım, çocuğu kafaladım da aldım cenaze ayağına. Yoksa veremeyiz dedi.
0
hops
(04.07.24)
i20 diye özellikle neden belirttiniz? normal araba işte neden gidemesin? :)
0
pispinti
(04.07.24)
@pispinti "o araba gitmez, e geçmiş olsun yol bitmez" minvali mansplaninge uğradı da benle gelecek olan arkadaş. işin içinde özel bir durum mu var diye sormak istedim. sonuç şaşırtmadan, tamamen boş yapıldığını teyitliyorum
0
🌸ala09
(04.07.24)
küçük motorlu, düşük performanslı bir araç bildiğim kadarıyla. arkadaşınız o yüzden gidilmez edilmez edilmiştir. istanbul'da yaşayan antepli arkadaşım memleketine bu araç ile sorunsuz gidip gelmişti.

kurumsal araç kiralayıcıları nereye gittin geldin diye sormazlar bile.
istediğiniz yere gidebilirsiniz (özel bi maddesi, şartı varsa bilmem ancak normalde öyle bi kısıtlama yok)
ancak günlük ortalama 400km limit koyarlar. aşımında ücret isterler. araca göre değişmekle beraber 1.5 - 2 lira bugünlerde.

o araba yoksa muadilini verirler aynı segmentte. sitesinde yazar zaten benzer sınıf arabalar.
o sınıfta araba yoksa üst modelini verirler. siz bin liralık araba kiralamışsınızdır ama ikibinbeşyüzlük araba müsaittir, o verilir.
0
biseysorcaktim
(04.07.24)
(10)

Ortadoğu ülkeleri demokrasiye geçtiğinde

WithWorth
Abd'nin bu durumdan menfaati ne olacak ?
Abd'nin bu durumdan menfaati ne olacak ?
0
WithWorth
(03.07.24)
Aynı dili konuşuyor olacaklar. Kimse karizmatik bir liderin peşine takılıp sürpriz hareketlerde bulunmayacak.
0
sekizdokuzon
(03.07.24)
abd orta doğunun tümden demokrasiye geçmesini istemiyor ki
0
Hallegadola
(03.07.24)
Türkiye'de de demokrasi var ama.
Papazı göndermem diyorsun, sonra emir geliyor, hediye paketi yapıp yolluyorsun.
0
parka
(03.07.24)
inanacak kadar saf olanlar için görünürdeki doktrin "demokratik barış teorisi". buna inanmayanların karşıt görüşü "liberal ikiyüzlülüğü". david hume okuyabilirsiniz bu konuda. özetle niye kuveyti, bda'yı değil de libyayı ırakı demokratikleştiriyorsunuz diyorlar.
ama sorun şu amerikanın kimseyi demokratikleştirmek gibi bir derdi yok ki zaten. işine gelmeyen liderleri değiştirmek için bunu bir bahane olarak kullanıyor. (liberal ikiyüzlülüğü buna işaret ediyor zaten)
ayrıca demokrasinin şöyle de bir faydası var, demokrasilerde abd'nin istediği adamın seçimi kazanmasını sağlamak daha az maliyetli ve daha kolay. bu devirde bir darbe ya da iç savaş planlamak ve yürürlüğe koymak demokratik süreçlere el altından müdahale etmekten çok çok daha pahalı ve daha bariz olduğu için daha çok kamuoyu tepkisi çekiyor.
0
halanne
(03.07.24)
halanne +1

ülkenize demokrasi getirelim değil, başa bizim adamımızı getirelim.
o bizim valimiz, siz de bizim sömürgemiz, üvey evladımız olun demek bu "demokrasi getirmek" mevzusu.
0
biseysorcaktim
(03.07.24)
Sanırım bu yönden bir menfaati olmayacak.

ABD/İngiltere'nin yaptığı tek şey bir yerde azınlığı başa getirmek ve çoğunlukta olan halk ile baştakilerin sürekli olarak gerilimini sağlamaktır.
Arada taraflara sakin olmaları çağrıları ile bir tür söylem narkozu yaparlar.
Baktılar ki işler başa getirdiği yönetimde istedikleri gibi gitmiyor. Bu kez de orduyu darbe veya muhtıra ile devreye koyarlar.

Dikkat edildiğinde tam anlamıyla bir demokrasi hiç bir yerde zaten yok.
Halkın kendi kendini yönetmesi, aslında gerçek hayatta asla karşılığı olmayan bir ütopya belki.
Demokrasi, uygulamada halkın kendi kendini yönettiği değil de, halkın önüne konan bazı isimleri seçtiği bir yöntem sadece.
Subjektif bir tanıma göre (tersinden bakıldığında) demokrasi, çoğunluğun despotluğu olarak ifade ediliyor

Kişisel söylemler de öyle olsa da gerçekte ise kendi iç dünyamızda her zaman kral biziz. Hayallerimiz de başrol oynayan yine biziz.
0
diyecevaplandı
(03.07.24)
Demokrasi dedigin sey safsatadir. Aslolan güçtür.

Demokrasisi var dedigin ülkeler aslinda güçlü ülkeler. Türkiye demokrasisi az buçuk varken bile zayif, kirilgan bir ülkeydi.
0
Yourcousinmarvinberry
(04.07.24)
@halanne +1
0
nawar
(04.07.24)
abd sömürecek yer arıyor. abd'nin demokrasi ile hiçbir alakası yok. abd'nin kendi yargısı veya genel olarak sistemi zenginlerden yanadır. fakirin ezildiği zenginin yüceltildiği bir sistem var.

işin içinde bir çıkar yoksa abd suya sabuna dokunmaz.
0
ferenc
(04.07.24)
yeni sömürgecilik.
perspektif.eu

sallıyorum zara tişörtlerini avrupa'da ya da silah zoruyla bir ülkede değil niğde'de bir tekstil atölyesinde yeni sömürge kurallarına göre neredeyse bedava fiyatına yaptırıyor mesela.

avrupalı işçilerin 100'de 1'i fiyata ırak'ta araç fabrikası açmak ya da.
sonra 100'de 1'i ölçüsünde aldıkları maaşı da amerikan şirketi yiyecek içecek giyeceklere harcayıp o parayı da amerikaya taşımak.
0
patronaj1
(04.07.24)
(20)

Ben asla dolandırılmam

michael_knight
diye düşünüyor musunuz?Dolandırıldınız mı? (Siz veya bir arkadaşınız)
diye düşünüyor musunuz?
Dolandırıldınız mı? (Siz veya bir arkadaşınız)
0
michael_knight
(03.07.24)
Dolandırılmadım. Ben asla dolandırılmam diye düşünmem.
0
rock n roll
(03.07.24)
Ben adamı suya götürür susuz getiririm.
0
hops
(03.07.24)
ben cok net dolandirilirim. hayir deme özürlüyüm zaten.
kücük dolandirilmisimdir büyük bir sey cok sükür basima gelmedi.
0
robert bosch
(03.07.24)
Valla demiyorum. Az önce Instagram'dan 0 takipçi, 0 takipli, profil fotosu olmayan bir hesap takip isteği attı. Biosunda "Beni hemen takip etmezsen elimdekileri herkesle paylaşırım." yazıyor. Gerçekten birilerinin elinde bir şeylerim olsa giricem oltaya. Her yerdeler.
0
sekizdokuzon
(03.07.24)
Ben asla dolandirilmam diyen kisi dolandirildigin farkinda olmayan kisidir

Hayat ona guzeldir.
0
duyurukullanıcısı
(03.07.24)
Bal gibi dolandirildim. Hem de cok gerzekce. Sahibinden sahte ilanlardan tutun, tanidigim bir gerizekaliya 3 sene oncenin 1400 tlsiyle borc verip aciklamaya “borc” yazmamak gibi vukuatlarim var. Insan kendini bir cuval bok gibi hissediyor gercekten.
0
nefertarii
(03.07.24)
kolay kolay dolandırılamam. çünkü bütün yolları kapattım.

ha bi ara "aslında havalimanında çalışıyorum parfümcüsüne" denk geldim. duty free ürünü olduğunu iddia ettiği bi ton parfüm saçtı ortaya. parfümlerin sahte olduğunu ne kadar verebilirsin peki dedikten sonra anlamıştım zaten. (ilk kez başıma gelmişti:) söylediği fiyatın çok çok altına hatta zaten piyasada olan çakma parfüm fiyatına 3-4 şişe parfüm almıştım. sanırım sıfır maliyetli bir şeydi onun için, gümrükte el konulan sahte parfümler falandı muhtemelen. bir nevi bağış sayılır bu ya dolandırılmış olamam çünkü giden para çok saçma bir paraydı ve olayın farkındaydım. yani dilenciye versem burun kıvıracağı bir paraydı. eleman da kafa bir çocuktu kıyamadım. parfümleri bizim berbere verdim :)
0
Improbable
(03.07.24)
Ben adamı halıya oturtur, halıyı satıp adamı borçlu çıkarırım. Zamanında dolandırıcı dolandırmışlıgım var. İşin özü babana bile güvenmemekten ve uyanık olmaktan geçiyor
0
limonlu eksi
(03.07.24)
pırıl pırıl dolandırılıyor herkes. bazen de en yakınınız dolandırıyor sizi. kimse başıma gelmez demesin, görürüm sizi.
0
co2s2
(03.07.24)
dolandırılmayan olur mu ya. en fazla farketmemiştir.

bile isteye bir kez dolandırıldım. instagram reklamlarında güzel ve ucuz bi ürün gördüm. ucuz ve yurtdışı olduğu için şüphelendim, sitelerini falan inceledim ama ikna etti yine de. hediye almak istiyordum, benzerini bulamamıştım. neyse, aldım ve gelmedi. tahmin ettiğimiz gibi oldu. bunun dışında bilerek ya da bilmeyerek ve farkında olduğum bi dolandırıcılık yaşamadım. dikkat ediyorum bu tarz şeylere.

"yüzde 90 indirim"le ürün satan dükkanların kendisi tümden dolandırıcı zaten. avm'de dükkan açtıkları için önemsemiyoruz. o yüzden dolandırılmadım diyen yoktur, en fazla farkına varmamıştır.
0
biseysorcaktim
(03.07.24)
Dolandırılanların da tek tesellisi "herkes dolandırılır" herhalde. Dolandurılmadım, dolandırılmam. Herkesin enayiliği kendine, avutmayın kendinizi ajdksklals.
0
hops
(03.07.24)
ben safımdır dolandırılırım. geçmişte dolandırılmadım ama bu dolandırılmayacağım anlamına gelmez.
0
komando kani var bende
(03.07.24)
Ben artık dolandırılınca " vay be, adam beni bu yaştan bu tecrübeden sonra çırak çıkarttı." deyip dersimi alıp devam ediyorum.
0
kumandanim
(03.07.24)
Dolandirilmadim. Ama safimdir potansiyel tasiyorum. Tetikte olmaya calisiyorum
0
Kittie
(03.07.24)
Aaa beni abim dolandirdi yahu. Butun duyuru sahit djfnf atlamisim onu.
0
Kittie
(03.07.24)
Dolandırılmadım. Ama dolandırılmam derdim eskiden. Sonra bir telefon görüşmesi yaptım dolandırıcılarla. Reddettim ama çok pimpiriklilik yaptığımı düşünerek reddettim. Onlar da ben reddedince direk tamam dediler kapattık. Sonra öğrendim ki dolandırıcılık numarasıymış. Ben fazla evham yaptığımı düşünmüştüm.
Demekki bu insanlara inanmak o kadar da zor değil dedim. Artık daha dikkatliyim. Hala dolandırılmadım.
0
zimbirik
(03.07.24)
Dolandirilmam çok zor ama sonunda zarar gorecegimi bile bile bir konudaki teklifine on defa hayır dediğim bir arkadasa en sonunda evet diyerek büyük maadi manevi zarar gördüm. Ha o da gördü ama yine de çok bile bile ladeslik bir durumdu.
0
deer hunter
(03.07.24)
Dolandırılmadım, dolandırılmam.
Bazı kazıklar yedim, yine yiyebilirim bazen belli olmuyor.
0
pispinti
(03.07.24)
neden dolandırılmayayım ya, dolandırılabilirim :) bugüne dek hiç dolandırılmadım ama yaşarsam eğer kesin 60larda benim de anlamadığım şeyler çıkacak ve panik halinde olacağım.
0
deartheodosia
(03.07.24)
Kucukken sahte pokemon kartlari itelemisti bir abi. Ben de ayni gun benden kucuk birilerine itelemistim. Bir daha dolandirilmayacagimi soyleyemem.
0
chickentown
(03.07.24)
(4)

Youtubedaki canli turkiye maclari gercek mi? Playstation karakterler var

Zetnikov
Bi kac video actim youtube dan baktim top oynayanlar playstation fifa oyunu arkada canli yorum yapiyor adam?Amac nedir ve olay nedir anlamadim tr canli mac diye yayinliyorlar
Bi kac video actim youtube dan baktim top oynayanlar playstation fifa oyunu arkada canli yorum yapiyor adam?

Amac nedir ve olay nedir anlamadim tr canli mac diye yayinliyorlar
0
Zetnikov
(02.07.24)
Sizin gibi insanları izleyici olarak çekip, sizden daha az dikkatli kişileri tutmak. Belki para kazanıyolardır belki trolldür. Her maçta bu soru soruluyor, yıllar önceden bu konu hakkında tweet de var. Demek ki yeni bir mevzu değil
0
nundu
(02.07.24)
@nundu

Ohanzi :S bu arada 20 senedir ilk defa mac izliyeyim dedim.
0
🌸Zetnikov
(02.07.24)
Hulk ne kadar gerçekse o maçlar da o kadar gerçek
0
abelardo
(03.07.24)
ben de çekya maçında yakalandım bu olaya.
www.eksiduyuru.com

binlerce anlık izleyici var bi de.
radyodan dinlemenin bir boyut ötesi aslında. tamamen rastgele değil yani maç, gerçekle kısmen paralel. gündüz kuşağı programlarındaki canlandırmalar gibi. ama çok zevksiz.
0
biseysorcaktim
(03.07.24)
(10)

Kedim çiftleşmiş olabilir mi :(

füt
Kedim şuan kızgınlıkta. Kızgınlığı geçtikten sonra kısırlaştırmaya götürecektim:(((Dün biz evde yokken sinekliği açıp dışarı kaçmış :((((Birkaç saat dışarıda geçirdi .Çiftleşip HAMİLE olmasından korkuyorum.Şimdi evde, bu arada hala kızgınlığı geçmedi. Diğer iki kediye saldırıyor, yerlerde yuvarlanıy
Kedim şuan kızgınlıkta. Kızgınlığı geçtikten sonra kısırlaştırmaya götürecektim:(((
Dün biz evde yokken sinekliği açıp dışarı kaçmış :((((
Birkaç saat dışarıda geçirdi .
Çiftleşip HAMİLE olmasından korkuyorum.
Şimdi evde, bu arada hala kızgınlığı geçmedi. Diğer iki kediye saldırıyor, yerlerde yuvarlanıyor, sesler çıkartıyor.
Dün evden kaçtığı o birkaç saatte Çiftleşmiş olsaydı, sakinleşir, kızgınlığı geçerdi değil mi:(((


Kızgınlığı geçer geçmez veterinere götürüp kısırlaitırayım mı?
0
füt
(02.07.24)
Şimdiden götür. Kızgınlığın çok bir önemi yok kısırlaştırma için.
0
hops
(02.07.24)
Ya çiftleştiyse hamile kalmışsa, yine kısırlaitırırlar mı
Yavrular istemiyorum :(
0
🌸füt
(02.07.24)
Çiftleştiyse kızgınlık geçmeyebilir, kızgınlık süresi boyunca birkaç farklı erkekle çiftleşen dişi kedi biliyorum, bir yavrusu farklı renkte diye diğer yavrular onu dövüyorlardı falan. :))

Hemen götür bence de. Gebelik var mı yok mu belli olmuştur diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(02.07.24)
Veterinerle konuştum

Kızgınlığı devam ediyorsa (ses çıkarma, yuvarlanma gibi) çiftleşmemiştir, çiftleşseydi sakinlerdi dediler.

Hemen getirin, kızgınlığı baskılayıcı aşı yapalım (ilaç da olabilir tam hatırlayamadım)
1 hafta sonra da kısırlaştırırız, keseler oluşmadan kısırlaitırırsak yavrular oluşmadan önlemiş oluruz dediler.

Sizce etik mi?
0
🌸füt
(02.07.24)
etik mi diye sormussun da..
sence hayvan kisirlartirmak etik mi? :)
hayvanin bu konudaki dusuncesi ne acaba bir sormak lazim
0
cooperr
(02.07.24)
Etik mi derken, kürtajda olduğu gibi, hayvanların (daha kesesi oluşmamıi organizmaların yaşam hakkını elinden almış olmam değil mi
0
🌸füt
(02.07.24)
Hayvanı kendi isteği dışında kısırlaştırman ne kadar etikse kürtaj yaptırman da o kadar etik.

Bu konu etik tartışmalara girebileceğin bir konu değil.
0
zimbirik
(02.07.24)
Kediyi evde bos bi odaya al kapiyi kapat sakince konus.
Soyle sorabilirsin, kizim disarda erkeklerle takildin mi dogruyu soyle kizmayacagim.
Oda buyuk ihtimal kafasini sallayip sana miyavvvv miyavvv diyecektir.

Bu sekilde anlayabilirsin.
0
Zetnikov
(02.07.24)
Zetkinov

Hahaha tamamdır
0
🌸füt
(02.07.24)
Penceremize gelen bi kedi var. İzin versek eve, koynuma kadar girecek. Su veriyorum sadece. Kışın bir de mama.

Geçen hamileydi. Kısırlaştıralım ama çok küçük biraz büyüsün derken hamile kaldı. yavrusunu aldı getirdi bizim pencereye. Onlara da bakmaya çalıştık ama sonra taşıdı oradan başka yere koydu. Hiç bakmadı. Bi kaç yavru kedinin sesini duyduk ama bulamadık. Galiba terketti.


Velhasıl yavruları doğuyor da noluyor, iyi ihtimalle yarısı ölüyor.

Bence varsa imkan kısırlaştırın. Hem çiftleşmiş de ne güzel.
0
biseysorcaktim
(03.07.24)
(10)

Bizde internet niye böyle bir yere dönüştü?

duygusalatasi
Bir miktar doldum ve konuşalım istiyorum, gönül işlerine açacağım o yüzden soruyu.Twitter'da veya Instagram'da gayet normal bir yorum yapıyorsun, altında onlarca kişi sana "espri" olarak küfrediyor. Bilimsel bir konuda bir çıkarım hakkında bir şeyler soruyorsun, "yanlış anlamışsın amk eziği, senin b
Bir miktar doldum ve konuşalım istiyorum, gönül işlerine açacağım o yüzden soruyu.

Twitter'da veya Instagram'da gayet normal bir yorum yapıyorsun, altında onlarca kişi sana "espri" olarak küfrediyor. Bilimsel bir konuda bir çıkarım hakkında bir şeyler soruyorsun, "yanlış anlamışsın amk eziği, senin beynini s*" yazıyorlar. Düzgün bir şey paylaşıyorsun, kadınsan altına 45 kişi (erkek) kahve emojisiyle "women" yazıyor falan. Tam tersi de oluyor tabii ki.

Ekşi'de bir müzisyen, sunucu, televizyon programı, gazeteci vb. hakkında küfürsüz hakaretsiz kendi yorumunu yazdığında bile üç beş küfürlü mesajla yeşilleniyorsun. Biri onun taptığı müzisyenin son şarkısını son derece yapıcı bir şekilde eleştirdim diye önce bana küfürlü mesaj atmış ve sonra da nick altıma ezik, boş çar falan yazmıştı mesela. Çar diyen birinden fazla bir akılcı beklentim yok zaten, o da ayrı konu.

Çok takipçili yabancı hesapların yorumlarına bakıyorum, insanlar saygılı bir şekilde tartışıyor veya birlikte gülebiliyorlar ya.

Biz niye böyle olduk? Halkın niteliğindeki düşüş bol yankılı mı yansıyor internetteki davranışlara? İnternetteki kimliksizlik insanların ortak yaşamdaki mecburi sınırlarını rahatlıkla yok etmesine mi sebep oluyor?
0
duygusalatasi
(02.07.24)
Bu bizde değil dünyada.
Bu sosyal medyanin getirdiği bir hiyarlik var. Hani bir tweet vardi, hiç dayak yememis, o temkinlilik yok diye. Genel sorun bu.

Misal hate comments falan var Instagram'da. Sisman birine yürüyen diyabet yaziyorlar, tipsiz birine exorcism diyorlar vs.

Kimliksizlik + dayak yememek yapıyor bunu.
0
logisticsmanager
(02.07.24)
Bazı insanların iletişim kurma şekli bu ne yazık ki. Burada da var bunlardan. Keşke, yeni düzenlemeler yapılsa duyuruya. İstemediğimiz kişileri bloklasak, mesela diğer sosyal medyalarimizda bunu yapabiliyoruz. Burada da olsa keşke, herkes diyor toplasan 30 kişiyiz engelle tek tek diye. Fakat bu tiplerin tek hesabı yok. Bir de bu kişi sana mesaj atacak ki engelleyebilesin. Gerek yok, herkesin bize istediği gibi ulaşamaması lazım. Mesaj alımına kapatabilme özelliği sözlükte var, diğer mecralarda da var burada da olsun. Herkesin profili olacak baktın yoğun saçmalama halinde bu kişi engelle butonuna basacaksın mis.
0
rock n roll
(02.07.24)
avam yükselişte.

dönüp dolaşıp konu yine ekonomiye geliyor.
insanlar parasızlık (ve benzeri kısıtlı imkanlar) yüzünden zamanın çoğunluğunu sosyal medyada geçiriyor. bu yaşam biçimi haline geliyor. başka işi gücü güzel bi hayatı olsa bile sosyal medyaya kayıyor. mutlu bi hayatı olsa bile (ki büyük çoğunluğumuzun yok ülkece) yine de olumsuz duygularla, nefretle doluyor. çünkü internet koca bi sirk.

hal böyle olunca insanlar bilhassa iki şeye yöneliyor. nefret ve kıskançlık dolu eleştiri.

kimliksizleşme en büyük faktörlerden biri. adam kendini "hayko cepkin fanı" olmakla inşa etmiş mesela. hayko cepkin'in son şarkısı iyi değil desen, kendine hakaret sayıyor bunu.

yukarıda saydığım insan profilinden ayrı yere koyuyorum kendimi (ekonomik ve sosyal olarak olarak nispeten rahat bi konumdayım) bazen kendimi gözlemliyorum ve söylenen şeyleri ben de ofansif olarak alıyorum. bi çeşit toplumsal virüs belki de.

Halkın niteliğindeki düşüş bol yankılı mı yansıyor internetteki davranışlara. bence çok doğru bi ifade bu. insanlar birbirini çok dert ediyor, birbiri hakkında çok konuşuyor. mind your own business kavramı bizde pek oturmamış.

bu bizde değil tüm dünyada böyle kısmına kısmen katılıyorum.
herkes kirleniyordu birinciliğe bize verdiler meselesine benziyor biraz. redditte yabancı sub'larda uzun uzun güzel yanıtlar okurken türkçe içeriklerde sanki herkes 13 yaşında.
0
biseysorcaktim
(02.07.24)
Yükselen narsizm dalgası bana göre. Herkesin doğrusu en doğru, herkesin lafı bir hikmet. Avamlik hep vardı, bu yeni bir şey.
0
sekizdokuzon
(02.07.24)
Bazen Reddit'te India sub'ına giriyorum. Paragraflarca medeni tartışmalar dönüyor bizde çoğu kişinin fikirsel olarak itip kaktığı Hindistan, Pakistan ve Nepalliler tarafından. Çok modern biz Türklerse birbirini dürtüp kaçıyor gibi, en normal fikrin altında ergenlere özgü cümle ve küfürler gırla. Şaşırtıcı değil aslında, ülkedeki artan kalitesizlik ve varoşa eğilim kendini internette de gösteriyor.
0
moonie
(02.07.24)
Toksik bir toplumuz. Eğitim, ekonomik seviye vb. farketmiyor, genel özelliğimiz toksik olmak.
0
kumandanim
(02.07.24)
90 sonrası nesil (-2,+2) çok basit olaylarda bile nedensellik bağı kuramıyor, düşünemiyor, popüler 5-6 kalıp cümleyle hayatını sürdürüyor

Z kuşağına sallıyormuş gibi olacak ama asıl lafım z kuşağı bir başka geliyor, iş yaşamı tersine dönecek diye çocukları gazlayıp, genç görünmeye çalışan yetişkinlere, gençlere imkan verilmedi ki farklı sonuç olsun, harcanacakları belliydi, sırada alfa kuşağı var
0
grimavi
(02.07.24)
yazdıklarınız doğru, insanlar kalitesiz, cehalet revaçta...

ama.. bu şekilde saldırı almanız kadın olduğunuz için olabilir.

bende 10.000 üzeri entry var.
çok nadiren sataşma mesaji geliyor. onlar da siyasi entryler üzerinden.
sanat sepet bir sürü entryim var. sanatçılar şarkılar hakkında bir sürü. ama henüz sataşan olmadı.

size saldırıyor ki cevap alabilsin.
bi de normalde yanina yaklasamaz böyle tipler ama sosyal medyada sana bulaşıp aşağılayabilir ve bununla kendini tatmin edebilir. bundan zevk alanlar var. reelde yemez ama.
0
tabudeviren
(02.07.24)
biseysorcaktim +1

Ayrıca bkz.Idiocracy
0
hasmetizm 2046
(02.07.24)
ekşide çaylaklara mesaj alımım kapalı. yazarlar başlık altlarından korktugu için öyle abuk subuk mesaj atmıyorlar.
atan olursa çözümü basit. engelle geç. twitterda da engellerim abuk subuk yanıt verenleri.
0
abelardo
(02.07.24)
(4)

site kurulumu

patronaj1
selamlar.bir sürü destek sitesi var biliyorum vix godaddy vs ama çok kolay, teknolojiyle pek arası olmayan bir insanın bile bir şeyler ekleyebileceği bir site kurmamız lazım.6 şubat depremiyle alakalı bir iki alt başlık ve haber vs olacak o kadar.en kolay ve ucuz çözüm yolu için nereyi tercih etmeli
selamlar.
bir sürü destek sitesi var biliyorum vix godaddy vs ama çok kolay, teknolojiyle pek arası olmayan bir insanın bile bir şeyler ekleyebileceği bir site kurmamız lazım.

6 şubat depremiyle alakalı bir iki alt başlık ve haber vs olacak o kadar.

en kolay ve ucuz çözüm yolu için nereyi tercih etmeliyim acaba?
0
patronaj1
(01.07.24)
aylık 200lira karşılığında wix'te çok güzel bi site yapabilirsiniz. html/css/js bilginiz varsa ya da az çok bu işlerden anlıyorsanız şahane işler çıkar ama yoksa da istediğinizi elde edebilirsiniz. daha düşük paketler de işinizi görür hatta ama 200tl aylık makul bi ücret.

godaddy iyi bi firma değil. bir yerden bi şekilde kazık atmayı biliyor hep. web site işinde nasıl bilmiyorum ancak wix kadar iyi olduğunu sanmıyorum.

webflow ile çok daha şahane şeyler yapabilirsiniz ancak (ücretsiz dışındaki) en ucuz paketi 15 dolar aylık. hem şahane şeyler için bilgi sahibi olmak gerekiyor.

wix'i deneyin, varsa vaktiniz yarım gün bi gün harcayın istediğinizi elde edersiniz.
0
biseysorcaktim
(01.07.24)
Blogger ya da wordpress. Blogger bedava googleim
0
optimistbakunin
(01.07.24)
yıllar içinde bir kaç tane denedim. en pratiği, en kolay kullanımlısı wix.
0
co2s2
(02.07.24)
Merhaba,

Uluslararası ödüllü tasarım ajansımız web site tasarımı konusunda size ücretsiz olarak yardımcı olmayı çok ister. Bu tip sosyal sorumluluk projelerinde yer almak bizi onurlandıracaktır.

www.umayajans.com adresinden form doldurup bizimle iletişime geçebilirseniz çok seviniriz.

Sevgiler,
0
umayajans
(04.07.24)
(33)

Konserde Laf Atma

steelseries
Selamlar, Kaç yıldır buradayım, ilk kez gönül işleri için soru soracağım.Eşimle geçenlerde bir konsere gittik. Güzel içki içtik, konserden keyif alacak kıvama geldik, önlere doğru da geçtik. Bir noktada eşimin yanımızdaki bir adama laf attığını gördüm, ne dediğini duymadım. Laf attıktan sonra adam s
Selamlar,
Kaç yıldır buradayım, ilk kez gönül işleri için soru soracağım.
Eşimle geçenlerde bir konsere gittik. Güzel içki içtik, konserden keyif alacak kıvama geldik, önlere doğru da geçtik. Bir noktada eşimin yanımızdaki bir adama laf attığını gördüm, ne dediğini duymadım. Laf attıktan sonra adam sürekli eşimi kesmeye başladı. Birkaç defa baktıktan sonra bakışlarımı diktim, benim baktığımı anlayınca kesmeyi bıraktı ama yine de uzağa gitmedi. O aşamadan sonra konserden bir gram keyif alamadım.

O akşam konuşmadım hem sinirli olduğum hem de konser keyfini baltalamamak için, ertesi gün eşimin tanımadığı kişilere laf atmasının beni rahatsız ettiğini söyledim. Eşim böyle konser ortamlarını kendiyle benzer şekilde düşünen ve kendisini rahat hissedebileceği bir ortam olarak gördüğünü, o yüzden böyle bir şey yaptığını ve yaptığı harekette bir yanlışlık olmadığı söyledi. Olayı kendi açımdan anlattım, ona güvenmem gerektiğiyle alakalı diretti. Attığı laf: yanımızdaki kişi çok coşkuluymuş, "x grubunu çok seviyorsun herhalde" dediğini söyledi. Bunun karşı taraftan flört başlangıcı gibi algılandığını, o yüzden o aşamadan sonra sürekli tetikte olduğum için konserden keyif alamadığımı, eşimin bunun farkında olup zaten böyle bir şeyi yapmamasını beklediğimi söyledim. "Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" dedi. Böyle diyerek bana hakaret ettiğini söyledim.

Şimdi durum şu ki aslında eşimle bu olay olana kadar birbirimize güvendiğimiz, sevgi dolu bir birlikteliğimiz vardı. Eşim laf atsa da atmasa da başkalarının ona yürüyebileceğinin farkındayım, ben olsam da olmasam da yürünebileceğinin farkındayım, eşimin de uygun cevabı vereceği konusunda içimde bir çekince yok. Öte yandan durduk yere neden böyle bir hareket yaptığını da anlamıyorum ve içimde ona olan güvenin azaldığını hissediyorum.

Daha önceden(en az 10 yıl önce) o dönemki kız arkadaşımdan benzer ortamlarda bana güven dediği ve aldatıldığım bir durum yaşadığım için konuyu doğru değerlendirememe riskim var. O yüzden siz sevgili duyuruculardan objektif görüşlerinizi rica ediyorum.
0
steelseries
(30.06.24)
Çok çetrefilli. Kaç yıllık ilişki, kaç yıllık evlilik, bunlar da önemli ama benim tavsiyem, eğer içki içince olduysa bu, içki içip eğlenmeye gitmeyin. Bu elbette ideal taktik değil ancak eğer bahsettiğiniz gibi konuştuysanız eşiniz sizin kadar uzlaşmacı görünmüyor. Siz yine de çok üstelemeyin derim.
0
prole
(30.06.24)
Ya dur hocam saçmalama ne güven azalması falan. Hiç girme o kafalara, gayet olağan bişey olmuş. Ben okurken bunaldım, insanları biraz özgür bırak. Eşim diyorsun, bırak en rahat senin yanında olsun.
0
hops
(30.06.24)
İlişki 6 yıllık, evlilik de 2 yıllık. Daha sonra eşim "seni ne kadar çok sevdiğimi zaten biliyorsun, seni zor durumda bilinçli bırakmam" gibi şeyler söyledi onu da ekleyeyim.
0
🌸steelseries
(30.06.24)
Eşinle ilgili bir şey yazmamışsın. Yani, adam eşine bakmış ama eşin dönüp konsere devam etmiş sanırım. Yani gittiğiniz grubun/kişinin konserine bağlı temelde tabii ki ama eşine, konser zamanında söyleseydin daha iyi olurdu bence. Çünkü eşin flört etmek için değil aynen dediği gibi "böyle konser ortamlarını kendiyle benzer şekilde düşünen ve kendisini rahat hissedebileceği bir ortam olarak gördüğü" için yandakine bir şey demiş olabilir. Yani flörtöz olmadan bu şekilde laf atmış (ingilizcesi "banter" olan, "catcall" olan değil) olabilir. Bunda da bir sorun görmüyorum. Orada uyarsan veya eşinin da baktığını yakalasan farklı olurdu tabii ki.

Özellikle metal konserlerinde çevredekiler ile böyle laf atıp arkadaş grubunu kalabalıklaştırma, birlikte eğlenme, arkadaş edinme ya da sadece laf edip/sokup/atıp ne oluyorsa karşılığı işte sonra yoluna devam etmeyi yeterince tecrübe ettik. Yani her cümlede flört dememek lazım.

"Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" cümlesi, senin canını sıkanı anlamadığını gösteriyor ama.
0
nawar
(30.06.24)
Evet eşiniz tepkisini normal bulan olur bulmayan olur. Değişir. Sorulması gereken soru şu: aynı şeyi siz yapsaydınız eşiniz size ne derdi? Kızar miydi yoksa sorun etmez miydi. Bunun cevabı da sizin tepkinizi ortaya koyacak. Ama bana sorarsanız benim başıma gelse pek hoşuma gitmezdi eşimi sakince uyarırdım.
0
olsun demekte zor artik
(30.06.24)
@nawar eşim konserle ilgiliydi, o yüzden keyfini kaçırmak istemedim. Kendi hislerimi de anlatmam lazım ki bir noktada ortak bir yol bulalım, ertesi gün konuştum o yüzden.
0
🌸steelseries
(30.06.24)
Evlilik biraz da böyle göze soka soka sosyal flört etmekten kendini alıkoymaktir. Sınırları biraz zorlamış eşiniz ama gerekli tepkiyi gostermissiniz gibi de geldi. Tekrarı olmaz.
0
sekizdokuzon
(30.06.24)
yandakiyle konuşmayı gerektirecek bir durum olsa okey ama "x grubunu çok seviyorsun herhalde" öyle bir laf değil.

Sen bir ortamda yandaki kadınla böyle iletişim kurmaya çalışsan o ne düşünür bunu sorabilirsin. Dışarıdan flört gibi görünüyor bence. Ha bilmemkaç yıllık evliyiz flörtü özledik gibi bişey varsa bu da konuşulup çözülmeli.
0
nhk ni youkosu
(30.06.24)
Eşin konserle ilgiliyken yanda kendini kaptırıp coşan birini görüp böyle söyledikten sonra da konsere devam ettiyse bir sorun yok bence. Zaten belli ki flört etmemiş, laf sokmuş hafiften. Konsere ve konser ortamına bağlı olarak gülüp geçebileceğin bir şey diye düşünüyorum. Burada flört çıkarmak istese mutlaka konser bitmeden 2. cümle ya da en azından bakıştığı bir etkileşim çıkardı.

Adamın dönüp birkaç defa baktığını söyleyebilirsin konsere odaklı eşine. Kavga başlatıcı tonda söylemediğin sürece sorun yok. Zaten ya "boşver sallama" derdi ya da rahatsız edici şekilde devam ediyorsa yer değiştirmenizi o isterdi.
0
nawar
(30.06.24)
Böyle bir durumda ben kendimi gavat gibi hissederdim.
0
ferenc
(30.06.24)
Ben de orda burada, dolmuşta bile tanımadığım kişilerle konuşurum, olaylara yorum yaparım filan. Yani buna yatkın bir karakterim var da kendimi kontrol edip susmaya çalışıyorum. Eşiniz, dediği gibi konser ortamında bir kalite benzerliği olacağı düşüncesiyle boş bulunmuş. İyi bir insan olduğu izlenimine kapıldım, kasıntı değil en azından.
Siz de adamın flörte kalkışabileceğini hissettiğiniz için tedirgin olmuşsunuz, o bakımdan bir şey diyemem ama çok uzatacak bir şey değil sanki.
0
firez
(30.06.24)
ben olsam konuşurdum çünkü şahsen benim kabul edebileceğim birşey değil yada ben bu çağın insanı değilim.
0
baldan kaymak
(30.06.24)
Flört seviyor ablam. Sen olmadığında neler yaptı, yapıyor.
0
gabe h coud
(30.06.24)
Alkolün etkisiyle böyle bir şey söylenmiş olabilir. Ben de evliyim. Eşim bu şekilde karşı tarafla konuşsa bozulurum ve senin yaptığın gibi ertesi gün sorarım nedenini ve alkole de vererek anlayışla karşılarım fakat eşinin "... senin bulunduğun yerlerde yapmam" Sözü asla kabul edilebilir bir şey değil. Yanında olmayınca yapacak mı yani. Bu anlam çıkıyor. Bu aynı zamanda konserdeki sözün de alkolün etkisiyle söylenmemiş olduğu anlamına geliyor. Yani ertesi gün yaptığı konuşmayi bana yapsa ben bir daha gözüm kapalı guvenmezdim ki gerçekten de insan karşısındakine güvenmemeyi.

Ee şimdi ne olacak. Bir şey olmayacak tatsız bir gün geçip gitmiş oldu. Bundan sonra yapacağınız şey evli bir kişi olarak söylüyorum kesinlikle gözü kapalı güvenmemek. Bir insan kapıyı aramamali. Ben şunun için dedim böyle bir amacım yoktu vs bunlar lafın boku. Kapıyı aralarsan eğer o kapıdan girmek isterler.
0
dedeminhirkasi
(30.06.24)
Sen ordayken bile sürekli dönüp bakan adam, sen orda olmasan bu lafın üstüne konser bitene kadar dibinden ayrılmayacaktı muhtemelen. Bu kapıyı açması hoş değil bence.

Bazı şeylerin teknik açıklaması olmuyor malesef, sen orda rahatsız hissettiysen, ortada rahatsız olacak bir şey var demektir. Kadınlar bu konuda daha mahirdir oysa ki. 100 kişinin arasından sana ilgi duyabilecek kişiyi sezebilirler. İş kendine gelince salağa yatmış bence. Bir de üstüne üstlük 'senin yanında yapmam' diyerek restini çekmiş. Biraz daha alttan alıp, seni anlamaya çalışabilirmiş.

Modern olacaz diye sezgisel hislerimizi kenara bırakmamalıyız.
0
bambaleyo
(30.06.24)
Tam olarak nasil flört oluyor anlamadim bile. Esiniz yabanci mi? Turkiyede insanin insanla muhabbet kurmasi muthis zor ya. Ne desen flort saniyorlar, normal sohbet edilemiyor herhalde. Dumduz laf etmis niye flort olsun durduk yere? Hem de yaninizda.. Bir de adami kim bilir arkanizdan neler yapiyor diye doldurmuslar. Hocam hem ortamina uygun hem de zaten hicbir anlami olmayan, dumduz, insanin insana karsi kurabilecegi herhangi bir cumleden biri. Baska hal hareket de gormemissiniz zaten esinizden yana. Bence buyutmeyin ne kendinizi uzun ne esinizi uzun. Tanimadigimiz insanlarla da sohbet edebilmeliyiz, cevremize bu kadar kapali olmamaliyiz ya avrupa'da hic tanimadigin insanla da sohbet ediyorsun kimse garipsemiyor da ya bu bana yuruyor diye kendini sisirmiyor da. Belli ki esiniz de boyle medeni biri. Tebrikler.
0
nic cage
(30.06.24)
Eşiniz yanlış yapmış. İçkinin etkisiyle böyle bir laf atma hareketi olabilir ama ertesi gün siz konuyu tartışırken "tamam senin bulunduğun yerde yapmam" demesi bence kavga sebebi.

Güveniniz azalmasın ama bu anlayışsızlığın temelinde ne yatıyor onu arayıp bulmanızı tavsiye ederim.
0
pispinti
(30.06.24)
Bütün aldatmalar böyle başlar.

Abla fikren yeni denizlere yelken açmış.
0
Yourcousinmarvinberry
(30.06.24)
@ nic cage örnek gösterdiğin kültürle olayın yaşandığı ülkenin kültürleri farklı. İnsanların düşünceleri de bu nedenle çok farklı. Evet eşi yabancı olsa o zaman normal karşılanır. Doğup büyüdüğü kültürde gayet normal görülür fakat bu ülkede dediğin şeyi normal karşılayana gülerler sadece.
0
dedeminhirkasi
(30.06.24)
Aşırı elit ortam dışında alkol mekanı her zaman riskli bizim gibi ortadogu kafasındaki ülkelerde.

Ve bizim gibi ortadogu kafasında ki ülkelerde kadının tebessüm etmesi hatta adres sorması dahi erkeğin testesteronu yükseltiyor.

Eşiniz ülke gerçekleri bildiği halde bir erkeğe nasıl davranması gerektiğini mesafe koyması lazım geldiğini önemsemiyorsa....

Bu sorun ciddi bir sorun. Eşiniz kötü niyetli olmasa bile erkek beyni böyle düşünmüyor saçma sapan bir şekilde takıntı haline getiren idiotlar sapıklar var bu ülkede.

Sizi üzmek istemiyorum Eşiniz düşünce tarzını değiştirmedigi sürece siz günün birinde üzüleceksiniz aldatma anlamında söylemedim. Bu davranış şekli takıntılı birini ailenize musallat eder.
0
Fritz-X
(01.07.24)
aynı kültür gurubundan kişilerin olduğu konserlerde sağla solla sohbet etmek çok olağan bir şey, çoğu zaman keyifli de oluyor. ama "x grubunu çok seviyorsun herhalde" cümlesi sanki yaşça küçük ya da şirin bulduğu birine sohbet başlatmak için söylenen bir cümle gibi. ben anlamsız buldum. fakat bu noktada içinizi kemirecek bir şey henüz tam olarak var diyemem, her şeyin anlamlı olması gerekmiyor çünkü. bence sorun aldatmak sorunu değil, aranızda iletişim sorunu var. şöyle ki; öncelikle o kişi konser boyu eşinize baktıysa emin olun eşiniz bunu farketmiştir. bir cümleden sonra hiç bakmadıysa, bunu bir oyun haline getirmiş bile olabilir, tekrar not düşeyim ben eylemleri tartışmıyorum. demek istediğim şu ki, bunu bilmesine rağmen siz ona rahatsızlığınızı dile getirdiğinizde sizinle empati kurmaya yanaşmaması. bunun sonuçlarını anlamıyor olabilir, bence sakin bir zamanda bu durumun sizin iletişiminize kalıcı zarar verebileceğini ona açıkça anlatmalısınız.

"Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" cümlesini ise kırıcı buldum. ya gerçekten yaptığı şeyi hiç sorun etmeyeceğinizi düşünüyor ya da bilemiyorum. üzüldüm. eşiniz gibi insanlarla tanıştım, kafaları nasıl çalışıyor tam olarak bilmiyorum ama muhtemelen sizin dert ettiğiniz konularla ilgili (aldatmak gibi) bir niyeti yok. kendini değiştirmeyecek. bunu kabul ederek yola devam edebilecekseniz edin, yoksa üstüne düşünmeye devam eder kafaya takarsanız deli olursunuz
0
her giriste sifresini unutan adam
(01.07.24)
@Nic cage güzel ifade etmiş.
Ben yorumları hayretle okudum. Tamam bir acayip toplum olduk, tedbirli davranalım ama bir insanın bir insana iki çift laf etmesinde ne var gerçekten anlamadım. Dehşet içindeyim. Bir de güvensizlik ve aldatma korkusu içinde herkes, bana normal gelmiyor.
0
firez
(01.07.24)
Evlendikten sonra bende hoş karşılamazdım,
Sosyalliğin biraz kısıtlanması gerekiyor evlendikten sonra,
Birdenbire türeyen arkadaşlar bu şekilde olup aradaki güveni zedeler bencede.
Kadın yaptığının doğru olduğunu düşünüyor bu sebeple kafasında bir sorunlar var belki ufak tefek arkadaş/sohbet eksikliği yada başka bir şey kadınlar daha iyi analiz eder gerçi.

Ülkemizde şöyle bir durumda var eşit olalım sende birine böyle laf atıp tanışabilirsin dese,
Erkeğin attığı 100 laftan 1tanesi ile tanışırken
Kadının attığı 100 laftan 99uyla tanışır bu sebeple bu konuda eşitlik adaleti getirmez.
0
kararsızataletfilozofu
(01.07.24)
Yorumları okuyunca yaşlandığımı hissetim. Bence bildiğin redflag bu.

Ben evli insanların evlilik sonrası karşı cins arkadaş edinmesine karşıyım o sebeple sosyalleşmeyi de normal bulmuyorum.
Hele yanımda eşim varken erkeklerle diyaloga bile girmem. Sonra adam sizin hikayede olduğu gibi bir ışık görüp dönüp bakar, kocam fiziksel kavgaya girmeye kalkar filan? Ne gerek var ki sırf iki saniyelik cümle söyleyeceğim diye. Anlamsız yani.
0
Gradient_tabanlı_mor
(01.07.24)
ben böyle bir lafı hemcinsime atardım sanırım. insanlarla konuşmayı severim. yanımda içe kapanık ya da modu düşük minnoş bir kız varsa böyle bir laf atardım diye düşünüyorum.

aynısını bir erkeğe yapsam eşim beni o ortamda bırakır giderdi heralde
0
Hallegadola
(01.07.24)
"Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" şu cümleden sonra sükunetinizi koruyabilmenizi gerçekten takdir ettim.
0
WithWorth
(01.07.24)
Hoş değil. Bir arkadaşım da böyle, zaten aldatıyor adamı da.
0
Kahvedesu
(01.07.24)
böyle durumlarda kenarda durup bakışmaya gerek yok, yapılacak doğru davranış muhabbete dahil olmak, varlığını bakışların yerine dahil olarak gösterirsin. aradaki muhabbetin seviyesini dengeleyebilirsin, istediğin gibi yönlendirebilirsin, hatta gel bi içecek bişiyler alalım diye uzaklaştırabilirsin. bu davranışla hatunun gözünde de 10 numara 5 yıldız olmuş olursun.

rahatsız olmuşsun belirtmişsin, bir şeyleri dayatmaya, açıklamaya, rahatsızlığını haklı göstermeye gerek yok, bir dahaki sefere yine böyle bişi olursa bu da eşim diye tanıştırır zaten.

güven azaltacak bir şey yok.
0
selam
(01.07.24)
Esin istemeden karsi tarafin flort olarak algilayacagi bir sekilde farketmeden konusmus olabilir ancak senin bozulmani onemsememesi ve senin bulundugun yerde yapmam demesi direk sari kart.Daha ciddi bir konusma yapardim
0
turkuaz
(01.07.24)
10 üzerinden 9 faul bir hareket bence. kendinizi sorgulamayın. evli bir kadın hareketlerinde son derece dikkatli olmalı, günümüz poligamik piyasasında sadakat iddiası taşıyan bir ilişki içinde ise , karşı cins ile en ufak bir flörtöz temas içinde olmamalıdır. ben bekar bir adamım,sevgilim ile ayrılık aşamasında bir noktadayız. onun olmadığı bir konserde çektiğim videoları instagramdan ekleşip göndermemi isteyen bir kadın oldu, airdrop varsa gönderebileceğimi yoksa instagram hesabıma ekleyemeyeceğimi söyledim geçtim.
0
loch ness
(01.07.24)
Kültür, orta-doğu, alkol falan diyen arkadaşlar 30+ yaşındayım herhalde liseden beri konserlere gidiyorum 276937 defa denk gelmiş hatta parçası olmuşumdur bu tarz şeylerin. İki tarafın da içinden gelirse yine benzer şekilde iletişim sonrası yürümek isteyen, istediğine yürür ama aksi halde geçer gider öyle.

Evet, kadın adres sordu diye adrese birlikte gideceklerini sanıp tahrik olanlar var. Bu tipler ABD'de de var ama neyse konu değil. Yine de eşinin belirttiği gibi, iki insan arasında "acaba ekmek çıkar mı?" amacından farklı iletişim kurulması gayet normal bir şey.

Burada, şu duyuruda "Tamam senin bulunduğun yerlerde yapmam" cümlesi dışında dert edecek bir şey yok. O cümle de iletişim sorunu sebepli olabilir. Tartışma başlantıcı/başlangıcı diye moderasyon uyarısı yememek için detaya girmedim ama sakin! Sosyal medyanın "kadın-erkek seks dışında hiçbir sebeple hiçbir etkileşime gir(e)mez" havasına açmayın yelkenleri. Adamın kafasına kurt düşürme çabasının evliliğe de duruma da faydası yok. Tabii duyuru sahibi de çekinmeden, net ve zamanında belirtsin sıkıntısını.
0
nawar
(01.07.24)
abi 10 üzerinden 10 ofsayt. attığı lafta cok sacma yani. eşinin laf attıgı adam nasıl biriydi peki? cok mu yakısıklıydı? hadi böyle şişko kel birine dese anlarım. o adam sen olmasan eşinle işi konserde bitirirdi.
0
sizofren06
(01.07.24)
tam olarak özrü kabahatinden büyük ifadesine denk gelen bir olay.
durduk yere başkasına laf atması ofsaytsa da, duruma göre kabul edilebilir. sevgili ya da evliyiz diye sosyal ortamlarda hiç sohbetimiz olmayacak ya da arkadaşlık kuramayacak değiliz, ancak bu örnekteki bu tavır biraz gereksiz gibi. büyütülecek bir şey değil, siz de büyütmemişsiniz zaten. rahatsız olmuş ve söylemişsiniz. bunu anlaması ya da rahatsız olunabilecek bir durum olduğunu bilmesi gerekirdi.

ancak onu geçtik "senin olmadığın yerde yapmam" ifadesi daha bi rahatsız edici. sizi ya da sizi rahatsız eden şeyin ne olduğunu pek anlamış gibi değil.
0
biseysorcaktim
(01.07.24)
(10)

Uçak indirip kaldırmak için pilota ne gerek var?

ananiyimioguz
Günümüzde roket kaldırıp dik bir şekilde indirebiliyoruz. Simülasyonlarda uçak kaldırıp indirebiliyoruz. İnsansız hava araçlarını uzaktan kontrol edebiliyoruz.Henüz insansı düzeyde olmasa bile, havadan daha karışık otoyollarda otonom araçlar çalıştırabiliyoruz.E o halde ne diye pilot yetiştirip uçağ
Günümüzde roket kaldırıp dik bir şekilde indirebiliyoruz. Simülasyonlarda uçak kaldırıp indirebiliyoruz.

İnsansız hava araçlarını uzaktan kontrol edebiliyoruz.

Henüz insansı düzeyde olmasa bile, havadan daha karışık otoyollarda otonom araçlar çalıştırabiliyoruz.

E o halde ne diye pilot yetiştirip uçağın başına koyuyoruz?

Diyebilirsiniz ki bir sürü can taşınıyor, çok riskli. Herhangi bir teknik veya elektronik arızada birinin müdehale etmesi gerekir. Veya etik kararlar alması gerekebilir.

Bu durumda da derim ki, o zaman uçağın sistemlerinden bağımsız çalışabilecek robot benzeri bir cihazı kokpite koysunlar. En azından mekanik olarak uçağın kontrolünü ele alıp yine uçağı indirebilir. Kararlar alma konusunda da insansı bir şekilde eğitilinebilir.

Diyeceksiniz ya ona da bişey olursa? E yanına yedek koyarlar. Zaten pilotlar da öyle çalışmıyor mu? Ona bakarsanız, pilotlara bişey olabilir. Tehdit alabilirler, psikolojilerinden ötürü intihara sürükleyebilirler herkesi vs...
0
ananiyimioguz
(28.06.24)
İnsan faktörü hiçbir zaman aşılamaz diye düşünüyorum.

Yapay zeka dedigimiz şeyin adı üstünde, yapay.
0
pavlis
(28.06.24)
Şuan arabalarda 4. seviyeye kadar geldik. 5. seviye insansı düşünüp gidebilen demek. yani aracı bir tarlaya da koysan patika yola da koysan bir şekilde hedefe gidebilen demek. Bundan çok değil 50 yıl önce seviye 2 ve üstü hayal bile edilemezdi bence, gayet hızlı ilerliyoruz. Bence insan faktörü aşılabilir, hatta üstüne bile çıkılabilir.

Seviyeler:

Seviye 0: Hiçbir Otonomi

Araç tamamen insan kontrolündedir. Sadece uyarı sistemleri veya acil durum frenleme gibi yardımcı sistemler bulunabilir.

Seviye 1: Sürücü Destek Sistemi

Araçta hız sabitleyici (cruise control) veya şerit takip sistemi gibi tek bir otomatik fonksiyon bulunur. Ancak sürücü her zaman kontrolü elinde tutar.

Seviye 2: Kısmi Otomasyon

Araç, aynı anda hem direksiyon hem de hız kontrolü gibi iki temel sürüş fonksiyonunu otonom olarak gerçekleştirebilir. Ancak sürücü yine de dikkatli olmalı ve kontrolü elinde tutmalıdır.

Seviye 3: Koşullu Otomasyon

Araç belirli koşullar altında tüm sürüş fonksiyonlarını otonom olarak gerçekleştirebilir. Ancak, sistem bir müdahale gerektiğinde sürücünün kontrolü devralmasını talep edebilir. Sürücü her an müdahale edebilecek durumda olmalıdır.

Seviye 4: Yüksek Otomasyon

Araç, belirli koşullar ve ortamlarda (örneğin otoyollarda veya belirlenmiş şehir bölgelerinde) tamamen otonom olarak çalışabilir. Sürücü, bu koşullar altında kontrolü devralmak zorunda değildir. Ancak, araç bu koşulların dışına çıktığında insan müdahalesi gerekebilir.

Seviye 5: Tam Otomasyon

Araç, her türlü yol ve koşulda tamamen otonom olarak çalışabilir. Direksiyon, gaz ve fren pedalları gibi geleneksel sürüş kontrol elemanlarına ihtiyaç duyulmaz. İnsan müdahalesi gerekmez.
0
🌸ananiyimioguz
(28.06.24)
cevap soruda aslinda. ucak cok can tasiyor ve riskli. arabadan daha karmasik ve buyuk bir arac. insanlar karsi da cikar zaten. trenlerde yapilmasi daha oncelikli olur.

pilotsuz kargo ucagi ucurulmustu mesela. bu ilerde yayginlasabilir:
edition.cnn.com

ama sonucta ucaklar yerlesim yerlerinin ustunden de geciyor. pilotsuz bir kargo ucagi da riskli simdilik. yapay zeka insan beyni seviyesinde degil. inis ve kalkis da cok onemli. o asamalarda iletisim halinde olmak gerekiyor, etrafi gormek gerekiyor vs.
0
ermanen
(28.06.24)
Cok kisa bir zaman da gerek kalmayacak zaten. Su an da muhtemelen gerek yok yani teknoloji birim olarak o seviyede ancak havacilik sektoru suan pilot olmasi gerekliligi uzerinden calisiyor, yani yatirim bunun uzerinden yapildigindan bundan pilotsuz ucusa gecmek ciddi bir maliyet, butun sistemin her seyin buna gore suan.bu tip gecisler ani olusabilen seyler degil. Zamanla olur.
0
wallcan
(28.06.24)
Havacılıkta risk karayollarına göre çok fazla. Uçağın bir gökdelene çarptığını düşün.
Bu yüzden havacılıkta ilerleme yavaş olur, teknolojilerin iyice test edilip oturması lazım. Mesela uçaklarda veri taşımak için 3.5; inçlik disketler kullanıkıyormuş, artık bu disketleri üreten kalmadığından ufak çaplı bir kriz varmış.
0
parka
(28.06.24)
Emin olun havayolu şirketleri buna sizden daha çok kafa yormakta ve istemektedir.

Pilotaj otomasyona müsait bir yetkinlik zaten (Her türlü teknik iş gibi). Hatta zaten oto-pilot sistemleri çoğu zaman aktif kullanılıyor. Bu sistemlere birçok yatırım yapılıyor ancak pilotlar da sık sık devreye giriyor. Şimdi ben pilot değilim, bir pilot varsa sebebini açıklayacaktır ancak şu görüntüye bakarak bu tip sistemlerin henüz yetersiz olduğunu söyleyebiliriz sanırım. Yapmama değil de, yapamama durumu olsa gerekir bu halde.

Bahsettiğiniz roket ve insansız hava araçlarının başarısız uçuş yapma olasılıkları da çok yüksek zaten. Roketler daha başarılı ancak onlar da tahmin ettiğiniz kadar kolay yönetiliyor olmasa gerekir. Neticede bir oda dolusu insan fatafından kontrol ediliyorlar değil mi? Her uçak için bunu yapmak iki pilotu kokpite koymaktan daha maliyetli olurdu sanırım. İnsansız hava araçlarıysa sık sık düşüyor zaten, ayrıca insansız hava araçlarının kontrol sistemleri bir yolcu uçağına göre çok daha basit olsa gerek düşününce. Sonuçta yolcu uçakları iha'lara göre devasa bir kütleye sahip ve çok fazla sistemi içinde barındırıyor.

Böyle sistemler özellikle askeri kullanımda gelişiyor, sonra günlük hayata uyarlanıyor. Ne zaman askeri sistemler için insansız hava araçları yeterince stabil bir hale gelirse o zaman daha ciddi denemeler olacaktır sanırım. Neticede eninde sonunda bu olacaktır heralde.
0
akhenaten
(28.06.24)
2023te dünya çapında 35m uçak yolculuğu yapılmış.
2024'te bu sayı 40milyonu aşacakmış.

tüm araçların otonom olduğunu milyonda bir gibi çok düşük bir hata payı ile çalıştığını düşünsek her hafta bir kaza olur.

milyonda bir hata payı mühendislik açısından kabul edilebilir bir şey mi bilmiyorum ancak uçağın en ufak bir kazası bile büyük miktarda can ve mal kaybına sebep oluyor.

bence milyonda bir hata payı çok iyi, ama kabul edilebilir olmanın da ötesinde.
tamamen insansız kalkan, giden ve inen uçaklar duymuştum. sanırım teknik yetersizlikten ziyade, bu riskler sebebi ile henüz hazır değil.
0
biseysorcaktim
(28.06.24)
şu an için çok erken. gerekli teknoloji ve arge'ye ulaştıktan sonra yapay zeka'ya sorumluluk, korku, karar verme yetisi bile verebilirsin. belki 1000 yıl sürer ama herşey mümkün. 3000 yıl önce çin'deki bir bilim adamına gelecekte amerikadaki birini karsimizda olmadan gorebilecegiz dersen o da imkansiz derdi.
0
buenosdias
(28.06.24)
uçakların maliyeti(+ tazminat v.b. maliyetleri) > pilotların maliyetinden çok fazla olduğu için henüz erken.

fakat bir gün mutlaka olacak.
hatta uçak, hava taşıtı, otomobil bütün taşıtlar otonom olacak insanların kullanması yasak olacak çünkü bütün araçlar otonom olunca en büyük risk faktörü insanların kullanması olackatır)
0
nuisance2
(28.06.24)
Dandik, hayati öneme sahip olmayan makine çevirisini bile bir insan kontrol ediyor illaki. Başka da bir şey demiyorum.
0
inawen
(29.06.24)
(14)

Esnaf yok olacak di mi?

michael_knight
Domestos gerekti. Trendyol market'te 49,50 liraya kapıma kadar getiriyorlar (sepeti 300 liraya tamamlamak gerek galiba ama kolayca tamamlanıyor)Bizim mahalledeki temizlik malzemeleri satan dükkana gidip aldım, 49,50 liraydı orada da.Bu esnaf düzgün bir insan, dükkanı temiz, çeşidi bol, güleryüzlü. P
Domestos gerekti.
Trendyol market'te 49,50 liraya kapıma kadar getiriyorlar (sepeti 300 liraya tamamlamak gerek galiba ama kolayca tamamlanıyor)
Bizim mahalledeki temizlik malzemeleri satan dükkana gidip aldım, 49,50 liraydı orada da.

Bu esnaf düzgün bir insan, dükkanı temiz, çeşidi bol, güleryüzlü. Para kazandırmak isterim. Ama aynı fiyata kapıma getirirlerken, kayıtlı kredi kartımdan otomatik para çekerken nasıl alışveriş yapayım esnaftan?

Bu işin sonunda tüm esnaflar yok mu olacak? Dünyanın başka ülkelerinde bu süreci yaşayıp tamamlamış toplum var mı?
0
michael_knight
(27.06.24)
Herkes online alışveriş yapmıyor/yapmayı tercih etmiyor bu nedenle tüm esnaf yok olmaz öyle ayrıca sürekli müşterileri oluyor. Belki o esnaf Trendyol satıcısı olur yada olmuştur bile
0
pembediken
(27.06.24)
elbette ben esnaf olsam böyle olmasını tercih etmem ama geçmişte olup şimdi olmayan bir çok meslek var.
0
jülsezar
(27.06.24)
Yok olmasa bile sayıları ciddi oranda azalacaktır.

Sancılı ama her daim olan bir şey. Kalaycılar, bakırcılar, kunduracılar, seramikçiler, terzilerin günlük giyime yönelik ezici bir çoğunluğu yok oldu.

İnsanlık tarihinin çok ezici bir bölümü, neredeyse tamamında seramik kaplar hayatın vazgeçilmez parçasıydı örneğin. Bugün kırsalda bile seramik kap kullanımı kalmadı. Özellikle bu konu beni çok şaşırtıyor düşününce. Pişmiş toprak kaplar gerçekten 10 bin yıl boyunca insan hayatında çok büyük öneme sahipken bugün bizim için sanki hiç yok, hiç olmamış gibiler ve bu tarihin geneline kıyasla neredeyse aniden gerçekleşti.

Esnaflığın bitmesi daha çok zaman alır büyük ihtimalle ama küçük perakendecilerin sayısında azalma olacaktır evet. Bu düşüş trendinin geriye dönmesi de çok güç görünüyor.
0
akhenaten
(27.06.24)
esnaf full dolandırıcı olmus zaten online alısverıs daha iyi

tek sıkıntı var alacagın urunu kendın tam olarak ınceleyıp secemıyorsun

mesela karpuz soyledın getırcek cocuk dırek bı tanesını alıp ozellıkle iyi mi diye secmıyorsa kelegı yeme ihtimalın yuzde olarak artabılıyor.
0
Zetnikov
(27.06.24)
Herkes gibi esnaf da farklilasmaz ise yok olur. Burada esnafin sucu herkesin ulasabilecegi bir urunu satmaya calismak, yok kardesim o zmn sen organik deterjan satacaksin, bitkisel satacaksin. Yogurdu sutaş degilde kendi ilcendeki mandiradan getirteceksin
0
duyurukullanıcısı
(27.06.24)
Bir çok ülkede Türkiye'de ki gibi esnaf yok daha çok zincir mağazalar var ticaret Türkiye'de ki kadar gelişmiş değil. Burada e-ticaretin getirmiş olduğu konfor ve avantajdan bahsetmişsiniz. Aslında pazarlama taktiği 300 TL'de limit var. Küçük esnaf tabii ki unicorn trendyol ile rekabet edemez. Gelecekte esnaf yok olmayacak fakat pazar oluşmuş bir bölgede sayıları azalacak. Bir bölgede 10 bakkal varsa bu sayı 3'e düşecek.
0
doharkoman
(27.06.24)
şimdi piyasada yer edinebilmek için düşük fiyat çekiyorlar.
yoksa bir elemanın sadece bir kişiye en az yarım saat hizmet etmesinin maliyeti ve yol hiç de ucuz değil.
küçük esnaf yok olabilir ama üç harfli indirim marketler hep yaşayacaktır.
0
parka
(27.06.24)
abi bahsettiğin şey "ticaret", asla yok olmayacaklar. sayılarının azalacağını da düşünmüyorum.
0
tchuck
(27.06.24)
@tchuck ticaretin yok olacağını düşünmüyorum. Küçük esnafın bu ticarette yer bulamayacağını düşünüyorum.
Ticaretten (dayanıklı tüketim malları satışı mesela) 50 bin şirket ekmek yerken bu sayı 500'e düşecek mesela. Sizce öyle olmayacak mı?
0
🌸michael_knight
(27.06.24)
Bence önlem alınmazsa olacak. Zaten zincir marketler üreticileri de önce kendine bağımlı yapıyor sonra batırana kadar sömürüyor.

Büyük sermaye dediğin toplarken yemesin diye kölelerin kafasına demir maske takan tipler. Buldukları her zaafiyeti değerlendirirler.

Ulus devletler kendilerini korumazlarsa tedricen ücretler de ortadan kalkabilir.
0
hebanon
(27.06.24)
sevsek de sevmesek de en kötü esnaf tekel olmuş büyük şirketlerden iyidir. ucuzsa bugün ucuz. rakibi kalmayınca böyle olmayacak. tekel olursa rakibi olmayacak.

ben esnaflığın tamamen biteceğini düşünmüyorum ancak evet sayıları epey azalacak. belki ekonomik avantajı da olmayacak. az şubeli orta ölçekteki zincir marketler bile yenilik yapmadığı sürece zora girecekler bence.

---
bakkal ya da mahalle marketlerini her zaman sevmesem de; ekmek,yoğurt gibi basit şeyleri buralardan almayı seviyorum. büyük marketlere girdiğimde sadece yoğurt alıp çıkmıyorum yanına daha bir sürü şey alıyorum, üstüne bir de dükkan içinde bir sürü dolaşıyorum kasada uzun süre bekliyorum. açıkçası günlük alışverişlerimde büyük marketler hiç yer etmiyor. benim yaşadığım yerde bakkal ve büyük marketler hepsi bana eşit mesafede. işte bu durumda çok fazla fiyat farkı olmadığı ve olumsuz bir tavrı olmadığı sürece küçük esnafı tercih ederim.

ama trendyol market konusunda haklısınız. günlük ihtiyaç için bile minimum tutara ulaşılıor, kısa sürede eve geliyor ve gidip almamla aynı, hatta bakkalda bulabileceğimden daha iyi. neden trendyol market'i kullanmayayım. ister istemez ben de kullanıyorum kolayıma geldiği için ama küçük esnafın yok olmasını da istemiyorum.
0
biseysorcaktim
(27.06.24)
kucuk esnafa kolay kolay bisey olmaz, olsaydi kuzey amerika'da bakkal kalmazdi.
dukkan senin oldugu surece korkacak bisey yok.
0
cooperr
(27.06.24)
mahalle esnafı özellikle ahlaklı ise bence desteklemek lazım. adamı paket servise yönlendirebilirsin, zaten çoğu esnaf elinden geldiğince yapıyor paket servisi. abi/abla evden çıkamıyoruz eve servis yapar mısınız, kapıda posdan öderiz vb. gibi cümlelerle ikna edebilirsiniz o esnafı. 300 lira harcayacaksanız her alışverişte ben esnaf olsam getirirdim :)
0
duyulmasi gerektigi kadar
(27.06.24)
Online alışverişin en çok eleştirilen yönü bu. Tekelleşme riski.
Türkiye henüz ayırdına varmadı ama dünyada ciddi tartışılıyor.

Aslında bu dediğiniz amerika'daki walmart istilasının online versiyonu gibi.
Amerika'da walmart küçük yerleşim yerlerine gidiyor.
Ama gittiği yerde kasap var, bakkal var, manav var, mobilyacı var...
Walmart müşteri çekmek için ne yapıyor?
Orada zarar etmeyi göze alarak fiyat kırıyor.
Kasaptan daha ucuza et satıyor.
Walmart'ın gücü var, zarar ediyor. Başka dükkanlardan gelen parayla orayı döndürüyor.
Ama kasap tek dükkan fiyat kıramıyor.
İflas ediyor. Başka iş de bilmediği için gidiyor walmart'ta kasap oluyor.
Tüm esnaf yaşıyor bunu.
Bir noktadan sonra dükkanların çoğu kapanıyor.
Dükkan sahipleri o zincir marketin çalışanı oluyor.
Marketin de rakibi kalmıyor istediği ürünü, istediği fiyatı dayatıyor.

Ben bu işin de buraya evrileceğini düşünüyorum ama kişisel fikrim tabii.


Burada şunu tartışmak lazım Türkiye'de bakkallar batarken, her yeri zincir markalar sararken, Almanya'da mesela türk bakkallar nasıl ayakta kalabiliyor?
Mesela hollanda'da bir zincir marketin hemen karşısında dimdik duran bir "bakkal" görebilirsiniz. Çünkü devlet ikisinin de ticari çıkarını koruyor.

Cevap basit, regülasyon ve vergi politikaları.

Şimdi gelelim ilk soruya.

Şöyle bir veri var. Hatırladığım kadarıyla Türkiye'de günlük perakende'nin şu anda sadece %25'i online dönüyor. Buraya kadar sorun yok.

sorun şurada başlıyor. Online perakendenin, yani o %25'in %70 %80'i birkaç büyük markanın elinde.

Gerçek hayatta bu çok mümkün değil fantastik bir oran. Yani düşünün bir avm'de ya da bir çarşıda, bir ilçede dönen ticaretin %80'i sadece 3 mağazada dönüyor ne olur?

Şu anda e-ticaret markalarını seviyoruz. Ucuzlar, eve servis yapıyorlar. Ama bu bir yerde duracaktır. Çünkü şu anda pazarlarını büyütmeye ihtiyaçları var. Rakipleri kalmayınca da ya da güçsüzleşince de bu avantajlar sürecek mi?

Rekabet tüketici lehinedir. Ama biri pazarı domine ettiği zaman tüketici zararlı çıkar.

Burada esnafı "dijitalleşsin o da" diye suçlamak da manasız.

Esnaf tüm bunların farkında. Esnaf da biliyor app yapmayı, e-ticareti vs.
Ama esnafın sermayesi trendyol'la amazon'la rekabet etmeye yetmiyor.

O yüzden o pazaryerlerinde dükkan açıyor.
Orada dükkan açınca da onların kölesi oluyor.

Bu arada mahalle esnafı ahlaklı ve dürüstse desteklensin kısmı da şaibeli.
Yani o büyük zincirler öyle şeyler yapıyor ki bazen en "esnaf" bile yanında masum kalır.

Ama zincir markalar, onlara bayılıyoruz. Esnaf hep kötü gözümüzde.
Bu da algı.
0
anten
(28.06.24)
(17)

30lu yaşların 20lerden daha zor geçmesi. Böyle olan var mı?

pembediken
20 lerde sorumluluk daha az olabilir yinede sanki 30 larin daha rahat olması gerekmez mi? Sanki üzerimde sık sık karabulutlar dolanıyor. Şansım her konuda kapalı/düşük. Bekar/ çocuksuz birey olarak olarak hem de. Yeni birşeylere başlamakta tereddüt ediyorum. Sizin 30 lu yaşlar nasıl geçiyor/geçti?
20 lerde sorumluluk daha az olabilir yinede sanki 30 larin daha rahat olması gerekmez mi? Sanki üzerimde sık sık karabulutlar dolanıyor. Şansım her konuda kapalı/düşük. Bekar/ çocuksuz birey olarak olarak hem de. Yeni birşeylere başlamakta tereddüt ediyorum. Sizin 30 lu yaşlar nasıl geçiyor/geçti?
0
pembediken
(25.06.24)
20 ler lesti, 30 lar efsane.

Azicik ekleme yapmak istedim, sorumluluk olarak 30 yasindayken daha fazla sorumlulugum var ama 20 li yaslar o sorumluluk sahibi olma durumunu elde etmekle gectigi icin hep bi mucadele, hep bi zorluktu benim icin. O yuzden 30 lar cok guzel.
0
Feriyaanim
(25.06.24)
Ben daha bir şey anlamadim sürekli bir mücadele hali.

40 olunca da muhtemelen böyle olur, değişim umudum yok.
0
pavlis
(25.06.24)
Yirmilerdeki sorumlulukları zorlanmadan yerine getirip otuzlardakilerde takılmış olabilirsiniz. Evlenmek,. çocuk yapmak gibi şeyler mesela, laf arasında söylemişsiniz. Ya da kariyerin oturması, yükselme. Bunları yapmak zorunda hissedip yapmamanin ya da yapamamanin huzursuzluğu olabilir. Kırklara doğru geçiyor o trip de.
0
sekizdokuzon
(26.06.24)
Bir sonraki sınavın konularını vereyim:p 35-36 dan sonra muazzam bir anlam arayışı başlıyor. İnsanın görüşü dışarıdan içeriye yöneliyor. Biraz ergenlikte yaşanan kafa karışıklığına benziyor ama hayatınız boyunca yaşadığınız her şeyi kafanızda bir yere oturtup bir çerçeveye oturtmaya çalışıyorsunuz. Hiçbir şey bilmiyorum şoku yaşanıyor, her şeyi yeniden öğreniyor gibi hissediyorsunuz. Bu krizi atlatmak için de bol bol araştırmak,. öğrenmek, dinlemek, sakin kalmak, daha fazla kapsayıcı olmak falan gerekiyor. Diğerlerinden daha doyurucu bir mücadele ama, daha keyifli.
0
sekizdokuzon
(26.06.24)
20 lerin gözünü seveyim içerden bildiriyorum gelmeyin 30 lara
0
spacevan
(26.06.24)
Hayatın en güzel dönemi 30-40 arası bence.

Aileden zenginseniz o ayrı tabii.
0
pispinti
(26.06.24)
30lar bazı açılardan 20lere kıyasla daha iyi olmakla beraber bazı açılardan çok daha kötü geçiyor bende şu ana kadar.
Hayata dair beklentiler netleştikçe, kaygılar da aynı şekilde netleşiyor. Yaşın ilerlemesinden ötürü de hedeflere daha yoğun odaklanma, haliyle kaygıların streslerin de zihnimdeki yerini büyütüyor. Böyle boktan olaylar.
0
cay koy geliyorum
(26.06.24)
30lar çok daha iyi.

Ayrıca bekar olmak zaten ekstra yük o sebeple evli olmamak da etkiliyor olabilir. Evli insanlar hem sorumlulukları paylaşıyor hem birbirine destek oluyor.
0
yenibirgüzelnick
(26.06.24)
30lar daha güzel bence

ben 40ların da güzel olacağını düşünüyorum.

20ler iş güç okul eş bulma denklemi etrafında dönüyor. 30una geldiğinde bunları hallettiysen çok daha rahat geçiyor
0
Hallegadola
(26.06.24)
30'larda kariyerde ilerleme baskısını çok hissediyorum. Aileden tamamen koptuğum ve kendi evime çıktığım için sorumluluklarım ağırlaştı. Tek başıma evi ayakta tutma hissiyatı yaşıyorum. 20'lerde daha gözü pek biriydim sanırım. İnsanın kaybedecek şeyi arttıkça hayatı bir anlamda zorlaşıyor.
0
silverleaf
(26.06.24)
Geleceğe dair umutlarım gitgide azalıyor, herhangi bir şey için çabalamak istemiyorum çünkü anlamsız geliyor. Ama bu 30lar ile mi yoksa ülkenin gidişatı ile mi alakalı bilemiyorum.
0
peki madem
(26.06.24)
40'ıma beş ay var. 20'lerim köle gibi geçti. İnanılmaz çalıştım ama fiziksel olarak dayanıklıydım. Kariyerimde yükseldikçe stres de eklendi. Son işimde hem 20'lerimdekinden fazla çalıştım, hem de dayanılmaz bir stres ve sorumluluk vardı. Uykusuzluk, insomnia baş gösterdi. Son 9 aydır yeni bir işteyim ve harika bir iş, daha iyisi olamaz. Fiziksel olarak en güçlü, en hızlı olduğum yaştayım.
0
gabe h coud
(26.06.24)
@peki ülkenin gidişatı özellikle ekonomik durumlar çoğumuzu olumsuz etkiledi. Insanın amacı olmayınca anlamsız geliyor.
0
🌸pembediken
(26.06.24)
20ler zordu ya, çok fazla duygu karşaması vardı.
zorluklar, ümitsizlik vardı ama ümit de vardı.

30lara gelince daha sıradan, daha tekdüze olmaya başladım. zorluklar bazı konularda azaldı, ama ümit de azaldı.
okuduğum kitap sayısı yılda bire düştü son zamanlarda, bu gidişle iki yıld bir olacak.
dinlediğim müzikler değişti, güldüğüm espriler değişti. artık "osuruklu komedilere gülen adam" oldum.
artık edebiyat, felsefe gibi şeylere ilgim azaldı. daha para ve kariyer odaklı oldum.

yeni bir şeylere başlamak rahatsız ediyor. "dur bakalım pantolonları hiç kaldırmayalım, böyle gidelim" diye iç geçiriyorum her yeni konuda, çoğu kez haksız da çıkmıyorum. herkes yakaladığını...

küfürlü ya da kaba konuşur oldum, ama bakıyorum olan bitene, az bile diyorum.

velhasıl, tüm bunlarda ülkedeki değişimlerin etkili olduğunu düşünüyorum.
hatta şimdiki 20li yaştakiler ile bizim 20li yaşlarımız kıyaslansa, biz onlardan iyi durumdayızdır bence.

demek ki sorun tümden bizde ya da yaşta değil, değişsen düzende.

30ların zor olmasındaki bir diğer şey de, insanlar evleniyor, düzen kuruyor, kimisi yurtdışına gidiyor, çocukları oluyor. bekar biri için bunlar korkutucu olabiliyor ya da farkında olmadan bile özlem oluşturabiliyor. 20lerde böyle şeyler hayatımızın başat gündemi değildi.
0
biseysorcaktim
(26.06.24)
Daha zor/kolay geçmesi yaş grubuyla değil hayat şartlarınla alakalı. Maddi durumun makul seviyedeyse, eşin dostun iyiyse, sağlığın yerindeyse, sosyal bir hayatın varsa iki yaş grubu da birbirinden güzel geçer.

30 yaş grubu evliliklerin daha fazla olduğu grup. Başarılı-uyumlu bir evlilik yaparsan 2+2 = 5 oluyor. Evliliğin sıkıntılıysa, boşanma vb. süreçlere giriyorsan 2+2 = -1 bile olabilir. Ben böyle tanımlıyorum.
0
Lethe
(26.06.24)
20'li yaşları ciddiye almıyorum. Hayat konusunda çok tecrübesiz olduğun yaşlar. 30'lu yaşlar hiçbir şey için geç olmayan yaşlar bana göre. Yapmak istediğin, hayal ettiğin şeyleri dene. 40'lı yaşlar zirve. Birkaç gün önce 40 oldum. 30'lu yaşlarımın ortaları ve sonlarına doğru inanılmaz bir şekilde iyi hissettim kendimi. Hayata bakış olsun, düşünceler, aldığım kararlar olsun, fiziksel görünüm olsun. Bundan sonra da şahane olarak devam edeceğimi biliyorum.
0
rock n roll
(26.06.24)
20'lerimde kendi içimde verdiğim mücadelenin 30'larımda zevkini yaşıyorum.
0
put it in your appropriate place
(26.06.24)
(11)

elektriğim neden kesilmiş olabilir

patronaj1
Selamlar. Bugün fatura kesintisi sanıp başlık açmıştım ama yanlış açmışım.Bayram tatili sonrası eve döndüm. Elektrik 24 saattir yok.bedaş’a göre her şey normal, bi arıza ya da borç bulunmuyor. Dışarıdan da her şey normal görünüyor.Müşteri temsilcisi ile saati şalterleri kontrol ettik her şey normal.
Selamlar. Bugün fatura kesintisi sanıp başlık açmıştım ama yanlış açmışım.

Bayram tatili sonrası eve döndüm. Elektrik 24 saattir yok.
bedaş’a göre her şey normal, bi arıza ya da borç bulunmuyor. Dışarıdan da her şey normal görünüyor.
Müşteri temsilcisi ile saati şalterleri kontrol ettik her şey normal.
Binada sadece bende elektrik yok.

Dolaptaki her şey bozulmuş en az 4-5 gün olmalı her şey leş gibi kokuyor, dolaptan koku zor çıkar sanıyorum.

Sizce neden olabilir? Bedaş en erken yarın mesai sonuna kadar gelebileceğini söylediği için elim kolum bağlandı.

Benzer bir sorun yaşayan oldu mu? Ya da aklına şurayı kontrol et diyen falan olur mu?
0
patronaj1
(25.06.24)
Ev içi şalter
Apartman içi daire numarasındaki şalter

Eğer şalteri kaldırınca geri iniyorsa evde bir şey şalteri attırıyor.

Aklıma başka şey gelmedi
0
pavlis
(25.06.24)
kontrol ettiğiniz şalterleri indirip tekrar kaldırın.
zaman zaman başıma geliyor, sigortalar atıyor ama şalter hala açık pozisyonda kalıyor sebebini bilmediğim şekilde.
0
biseysorcaktim
(25.06.24)
ev içindeki şalterimi indirip kaldırdım ama apartmanda bana ait bir şalter daha mı var? En alt katta falandır eğer varsa.

Evde buzdolabı dışında tüm fişleri çekmiştim şalteri attıracak bir şey olmamalı.
0
🌸patronaj1
(25.06.24)
kaçak akım rolesi devreye girmiş olabilir. apartman girişinde de elektrik panosu ve size ait bir şalter daha vardır.
0
orient blue
(25.06.24)
Evin içindeki sigortaları kontrol ettin mi? yanık falan var mı sigortalarda?
0
komando kani var bende
(25.06.24)
evet apartmanda size ait ana şalter var.
müşteri temsilcisi söylemedi mi ?

onu kontrol edin.
0
jülsezar
(25.06.24)
dışarıdaki ana şalter elektrik sayacının oradadır. sayacı kontrol ettiyseniz görürdünüz onu. benim bildiğim ondan başka ana şalter yok. yeni binalarda sayaçtan da önce başka bir elektrik panosu falan varsa onu bilmiyorum, hiç o kadar yeni apartmanda oturmadım.

kaçak akım rölesi atmış olabilir. o da evdeki sigorta kutusundadır, onu da görürdünüz.

eğer bunlardan biriyse be bedaş yetkilisine rağmen görmediyseniz ben öyle yetkiliyi...
0
kibritsuyu
(25.06.24)
Yarım müşteri temsilcisi insanı elektrikten ediyor olmalı.
Genelde binanın alt katında tüm dairelerin elektrik panosu olur ana şalter de oradadır.
Oraya gitmemek, bakmamak olmaz.
wifi ile gelmiyor ki bu elektrik
0
diyecevaplandı
(25.06.24)
çözüldü:
çok korktum ama sabah bedaş görevlisi geldi.

Dedi ki "sizin sigortanız sökülmüş."

kapı önünde elektrik saatinin üzerinde bi sigorta varmış. o yerinde yok.
onu taktı ve elektrik geldi.

kim neden o sigortayı ben yokken bayramın ortasında söker anlamadım. para eden bir şey de değil gibi.
0
🌸patronaj1
(26.06.24)
"Müşteri temsilcisi ile saati şalterleri kontrol ettik her şey normal."

dün telefonda olması gereken konuşma:

- evet şimdi sayaca bakın, üzerinde bir sigorta olacak onu kontrol edin.
- hmm bakıyorum. sayacın neresinde dediniz?
- üstünde, altında yanında bir sigorta olmalı, onu kontrol eder misiniz?
- bakıyorum. hmmm burada sigorta gibi bir şey göremiyorum ama açıkta kablolar var.

böyle olmadı mı konuşma? müşteri temsilcisi sayacı kontrol ederken neyini kontrol ettirdi size? sayaç yerinde duruyor mu diye mi baktınız, "üstünde sigorta var onu kontrol et" demedi mi?
0
kibritsuyu
(26.06.24)
@kibritsuyu sayaçta bi zarar var mı, üzerindeki ekranda neler yazıyor vs sordu. sigorta kutusundan hiç konu açılmadı.
0
🌸patronaj1
(26.06.24)
(16)

Bayramda tüm dükkanların kapalı olması

nundu
Bir senedir Eskişehirdeyim ve burada geçirdiğim ilk bayram, bayramın dördüncü günü bugün ama hâlâ fırınından, kasabına, şarküterisinden, manavına her yer kapalı mahallemizdeki. Migros olmasa evde aç kalacakmışız yani. Fırınlardan açık olanlar sadece düz beyaz ekmek yapıyor hadi açtık dükkanı zaten b
Bir senedir Eskişehirdeyim ve burada geçirdiğim ilk bayram, bayramın dördüncü günü bugün ama hâlâ fırınından, kasabına, şarküterisinden, manavına her yer kapalı mahallemizdeki. Migros olmasa evde aç kalacakmışız yani. Fırınlardan açık olanlar sadece düz beyaz ekmek yapıyor hadi açtık dükkanı zaten bu size yeter diye. Normalde çok çeşit olan çarşamba pazarı bile çok kısır geçmiş bugün babamın dediğine göre.

Şimdi İzmir mikromilliyetçiliği yapmak istemiyorum ama İzmir'de bayramın birinci hadi bilemedin ikinci günü hemen her esnaf açıktır. Hele üçüncü günden itibaren bayramda açmayan esnaf görmedim 28 sene neredeyse her bayram İzmirde geçirmiş biri olarak. Hadi küçük Anadolu şehrinde olsam anlıycam da Eskişehir'de bayramın son gününde hâlâ mahrumiyet çekiyor olmak çok tuhaf geldi. Öyle muhafazakar bir mahallede de yaşamıyorum en merkezi, modern denebilecek mahallelerinden birindeyim.

Sizde nasıl durumlar? Bayramın dördüncü günü sizin oralarda da tüm dükkanlar kapalı mı hâlâ?
0
nundu
(19.06.24)
Tatil yapıyor insanlar, muhafazakarlık ile ilgisi olduğunu düşünmüyorum.
0
jülsezar
(19.06.24)
Ben bayramlarda ve tatillerde apartman görevlilerinin dahi tastamam tatil yapmalarından yanayım. Sağlıkçılar için de olabildiğince onları da rahatlatacak çözümler getirilmesinden yanayım. 4 günlük bayramın 9 günlük tatile çıkarılması durumunda önceden eve stok yapmak mümkün, derin dondurucu marifetiyle hayatta kalınabilir bence. İsteyenlerin dükkan açmalarını hoş karşılamıyorum çünkü haksız rekabete ve psikolojik baskıya sebep olur bu da ekonomiyi dahi etkiler, nitekim etkiledi de. Bence biraz daha insaflı olmalıyız. Birbirimize karşı, hepimiz.
0
muhayyer divan
(19.06.24)
tatillerde hep beraber tatilde olabiliyorsak bir yerlere varmisizdir diye olumlu buldugumu belirteyim. bizde firin market acik ama sokaklar bombos yani kapatsalar daha iyiydi
0
ala09
(19.06.24)
Belediyenin temizlik görevlisi, migros kasiyeri, devletin polisi, doktoru çalışıyosa mahallenin temel ihtiyaçlarını karşılayan esnafları da en azından bayramın ikinci gününden sonra çalışmalı. Tatil isteyen de dükkanı birine emanet eder, dönüşümlü yapılır. Bayramın dördüncü günü olmuş hâlâ fırında ekmek yok, manav yok, peynir zeytin yok durumu bana tuhaf geldi. İzmir'de böyle bir alışkanlığım olmadığı için de olabilir tabii belki doğrusu budur bilemiyorum ama mahalle kültürü açısından bana doğru gelen diğeri
0
🌸nundu
(19.06.24)
Öyle bir yazmışsınız ki sanki devlet kurumu bunlar , açık olmak zorunda gibi.
0
jülsezar
(19.06.24)
Ortak yaşam kültürü gereği bence olsa iyi olur tarzı :) must/have to değil ama should diyelim :d
0
🌸nundu
(19.06.24)
Bu sene bende ilk defa böyle bir şeyi farkettim. Hala her yer kapalı olduğu gibi sokaklarda bomboş.
0
pavlis
(19.06.24)
tatil yapmaları daha "avrupai" olan şey. Mantıksız değil bence.

Fakat serbest piyasa varsa(?), birileri neden bunu değerlendirmiyor ona şaşırdım. Açsan daha çok satış yaparsın, hatta fiyatları birkaç lira yükseltsen bile satarsın.
0
nhk ni youkosu
(19.06.24)
Dukkan kapatanlarin genelde fakirim diyen kesim olmasi sorunsali asdf
0
Zetnikov
(19.06.24)
Daha "Avrupai" ve medeni olanı tatil yapmaları +1
Hizmet sektörü her gün her an full kapasite çalışsın istemek çok şımarıklık bence (o şımarıklık bende de var, yok etmeye çalışıyorum). Aferin insnlara, dinlensinler.
0
kobuzchu kiz
(19.06.24)
1. Kurban bayramında daha çok olur kapalı olma durumu, insanların kurbanı vs işi gücü var

2. Bu sene bayram ve tatilin aynı anda başlamış olmasından mütevellit insanlar daha iyi bir planlama yapma imkanı buldu. Dolayısıyla memlekete/tatile gitme oranı daha yüksek oldu bence. Yine bu nedenle işi gücü oldu insanların

İstanbul’un geçen haftadan beri tenhalaştığını görüyorum.
Bayramın üçüncü gününde fırın çalışıyordu ama açık olan marketlerde de performans düşüktü. Tedarik ve nakliye sürecinceki aksamalardan olsa gerek geçen bayram da ürünlerde eksikler olduğunu hatırlıyorum

Hasılı bayram dönemi için normal bir durum, önceden tedarikli olmak gerek
0
epitaf
(20.06.24)
kapalı olması muhafazakarlık değil, tam aksine gelişmişlik göstergesi bence.

ben de yurtdışında kısa dönemli öğrenci olarak bulunduğum sene christmas'ta aç kalmıştım. orada sadece küçük bakkallar değil migros, carrefour gibi büyük marketler de kapalıydı. zorluk çektim ama doğrusu bu. çalışanlar ve dükkan sahipleri de izin yapsınlar, kendilerine vakit ayırsınlar.
0
biseysorcaktim
(20.06.24)
benim elimde yetki olsa hicbir resmi tatilde hicbir avm ve marketi actirmam yasa zoruyla. kimse ramazan bayrami ogleden sonra zara magazasina calismaya gitmek zorunda degil ya barbarligin luzumu yok.
0
bay b
(20.06.24)
@bay b+1

Ben ofis çalışanı olarak tatil yapabiliyorum, aynı tatil hakkı hizmet sektöründe çalışanlarda da olmalı. Açık yer olmaması ihtimaline karşı bayramlardan önce stok yapıyorum ben genelde. Yani çok abartı olarak değil ama ihtiyaçlarımı çıkaracak kadar.
0
peki madem
(20.06.24)
91 senesinde oraya gitmiştim. akşam 6 olunca şehir kapanmıştı komple.
zamanında istanbul'da da hafta sonu her yer kapalı olurdu.
aslında doğrusu da bu. bu insanlar nasıl tatil yapacak veya dinlenecek?
0
lazpalle
(20.06.24)
Bayram olduğunu bile bile önceden alışveriş yapmadıysanız bu sizin sorununuz. Bir de mahrumiyetten bahsediyorsunuz siz mahrumiyet görmemişsiniz. Migros açıkmış işte daha ne olsun. (bkz. Muhafazakarlık nedir)
0
doharkoman
(20.06.24)
(5)

İstanbul Şebeke Suyu

Yılmaz920
İçilebilir mi ?
İçilebilir mi ?
0
Yılmaz920
(15.06.24)
hayır. aşırı klor basıyorlar havuzdan farkı yok.
0
neira
(15.06.24)
içilebilir bir ara arıtma cihazı alırken araştırmıştım. şebeke zaten en kapsanlı filtreleme yapıyormuş.
0
buenosdias
(15.06.24)
Bir gün bekletirseniz veya kaynatırsanız kloru da uçar.
0
Mirket
(15.06.24)
Bir kaç saat ağzı açık bekletmek yetiyormuş klorun uçması için. Oldukça temiz ve içilebilirmiş şebekeye verildiğinde ancak bulunduğunuz ilçenin, mahallenin ya da binanın altyapısı nasıl, borular eski ve paslı mı gibi kriterlere göre değişiyormuş bu sorunun cevabı
0
biseysorcaktim
(15.06.24)
Türkiyede şebeke suları denetleniyor periyodik olarak, teorik olarak hepsi içilebilir. Sorun apartmanın boruları oluyor genelde. Bi de tadını sevmeme durumu. Apartmanın borularında bir sıkıntı yoksa sağlığa zararlı bir durum yok yani şebeke sularında
0
nundu
(15.06.24)
(1)

VsCode wrap ayarları

webbrowser
selamlar, youtube da eğitim videosu izlerken oradaki kişilerin editöründe istediği gibi 2 satır vs boşluk bırakabiliyor ve yeniden hizalamıyor editörleri. ama ben cmd-s yaptığımda boşlukta bıraksam otomatik olarak hizalama yapıyor ve kod ilk yazdığım şekilde kalmıyor. bunun ayarını nasıl yapabilirim
selamlar, youtube da eğitim videosu izlerken oradaki kişilerin editöründe istediği gibi 2 satır vs boşluk bırakabiliyor ve yeniden hizalamıyor editörleri. ama ben cmd-s yaptığımda boşlukta bıraksam otomatik olarak hizalama yapıyor ve kod ilk yazdığım şekilde kalmıyor. bunun ayarını nasıl yapabilirim?
0
webbrowser
(14.06.24)
"format on save" siz bundan bahsediyorsunuz.
bu özelliği de-aktif ederseniz dosyanızı her kaydettiğinizde otomatik olarak formatlamaz.

genelde bu istenen bu özelliktir. nasıl açarım diye sorulur, nasıl kapatırım diye değil.
0
biseysorcaktim
(14.06.24)
(8)

Akıllı led ampul sorusu (gün doğumu etkisi)

nundu
Bi iki gün önce benzer bir soru vardı, ona gelen cevapları görünce ilgimi çekti de, tam işime yarayacak özellik var mı bulamadım o yüzden soruyorum.Şimdi benim evde yatak odasının penceresi yok. Böyle diyince zindandan bozma gibi duruyor ama öyle bir ev değil de bina eski, muhtemelen aydınlatmaya ba
Bi iki gün önce benzer bir soru vardı, ona gelen cevapları görünce ilgimi çekti de, tam işime yarayacak özellik var mı bulamadım o yüzden soruyorum.

Şimdi benim evde yatak odasının penceresi yok. Böyle diyince zindandan bozma gibi duruyor ama öyle bir ev değil de bina eski, muhtemelen aydınlatmaya bakan pencere vardı ama iki duvarda kocaman gömme dolap olduğu için bilemiyorum. Gece uyurken kapkaranlık olması çok iyi de sabah uyanma konusunda sıkıntı yaratıyor tabii.

Şimdi bu akıllı led ampulleri alsam, "Sabah 07.30'da aydınlanmaya başla, 08.00'da tam güneş doğmuş aydınlığına ulaş" şeklinde bir ayarlama yapabilir miyim. Yani odanın içine yapay bir gün doğumu oluşturma imkanım var mıdır? Bir anda alarm çalmasıyla birlikte laps diye ışık açılmasın da yarım saat, bir saat ideali neyse işte yavaş yavaş şiddeti artsın, tam 8'de maksimum parlaklığa ulaşsın istiyorum.

İmkanı var mıdır? Varsa hangi marka alayım da ikinci sorum olsun :) Teşekkür ederim şimdiden
0
nundu
(13.06.24)
var; ama o gunes isigi etkisini veren lambalar biraz farkli oluyor daha pahalilar.
0
buenosdias
(13.06.24)
Mi bedside lamp ve mi led bulb'da bu özellik var ama 15 dakikada aydınlanıyor, yarım saatte değil.
0
prole
(13.06.24)
anahtar kelime; Philips hue
0
orient blue
(13.06.24)
çok emin olmamakla birlikte hue ile bunu yapmak için sadece ışık değil, bridge de gerekiyor diye biliyorum. böyle olunca da çok maliyetli oluyor. ben geçen sene tv arka ışığı olarak govee almıştım, onda bu özellik doğrudan var. hatta güneşi simüle etmek için önce hafif kırmızı başlıyor ışık, sonra şiddeti artarak yavaşça sarımsı gün ışığına dönüyor.

amazon'da ara ara indirime giriyor, denk gelirse tavsiye ederim şunu.

www.amazon.com.tr
0
shadowfollower
(13.06.24)
selam,

yıllar önce yeelight adındaki akıllı ampülü bunun için almıştım. hala sağlam bir şekilde çalışıyor (ancak artık bu amaç için kullanmmıyorum)

uygulama üzerinden alarm kurar gibi şu saatte aydınlat diyebliyorduk. 7buçukta başlat 8e kadar aydınlan gibi bir seçenek yoktu. onun yerine yaptığım şey 5-6 tane alarm kurmaktı ve her bir kaç dakikata bir ışığın şiddetini arttırmaktı.

yani istediğiniz işlemi manual olarak yapabiliyordum.
0
biseysorcaktim
(13.06.24)
olay philips hue. üzerinde bluetooth logosu olan ürünler için illa bridge gereksinimi yok.
ben evde 20-25 çeşit ampul, led şerit vs kullanıyorum, bridge o zaman lazım.

baş ucunda da iki tane hue signe var. tam olarak dediğiniz şekilde kullanıyorum, çok güzel oluyor. ucuz olsun isterseniz sadece ampul alıp dışardan da güzel bir abajur bulup ona takabilirsiniz.
0
biergarten
(13.06.24)
Ledvance wifi ampül kullanıyorum bahsettiğiniz özellik var philips hue'den baya baya daha ucuz. Direkt telefon tablet hatta macos'a tek bi uygulama ile kullanabiliyorsunuz alexa ve google asistan desteği var.

X saatte x kelvinde x watt başlasın x saate kadar x kelvin ve watt'a erişmiş olsun gibi rutinler oluşturulabiliyorsunuz.
0
hedep
(14.06.24)
Amazon'dan rastgele aldigim app ile kontrol edilebilen cin mali bir ampul ile dediginiz seyi hallediyorum ben de. Ayni durumdan muzdaribim. Gercek gun isiginin yerini tutmuyor tabi ki ama en azindan gozumu araladigimda isigi gorunce anliyorum ki sabah olmus.
0
mirafiori
(14.06.24)
(3)

Kedi çimi tohumu nedir? Aşurelik buğday çimlendirsem olur mu?

anaphylacticshock
Merhaba,Uzun zamandır kabız olan bir kedim var. Epey zamandır kabız kendisi. İki defa veterinere götürdüm. Allah korusun megakolon vs yok. Ama bol bol macun yemeden ve müshil içmeden maalesef tuvalate çıkamıyor. Devamlı müshil vermek içime sinmiyor. Son 10 gündür evde bulduğu her saksıyı yolar oldu.
Merhaba,

Uzun zamandır kabız olan bir kedim var. Epey zamandır kabız kendisi. İki defa veterinere götürdüm. Allah korusun megakolon vs yok. Ama bol bol macun yemeden ve müshil içmeden maalesef tuvalate çıkamıyor.

Devamlı müshil vermek içime sinmiyor.

Son 10 gündür evde bulduğu her saksıyı yolar oldu. En son saksıya ektiğimiz semizotlarını yedi. İnternetten baktım, toksik bir etkisi yokmuş.

Neyse, mesele şu ki benim bu hayvana kedi çimi vermem lazım.

Hazır kedi çimleri saçma bir şekilde pahalı.

İnterneten baktığıma göre kedi çimi tohumu yulaf, buğday ve arpa karışımıymış. Bu bilgi doğru mu? Eğer doğruysa çimlendirmek için tohum şeklide yulaf, buğday ve arpa nereden bulabilirim? Aşurelik buğday olur mu?

Marketten aşurelik buğday aldım. Bunu toprağa serpip çimlendirsem olur mu?

Buğdayı çimlendirmek için bahçe toprağı yerine çiçekler için özel olarak üretilmiş TORF kullansam hayvana zararı olur mu?

Evde ayrıca çiğ karabuğday var. Karabuğday çimlendirip versem olur mu? Toksik falan olmaz değil mi?

Bu konuda bilgisi olanlar fikir verebilirse çok makbule geçer.
0
anaphylacticshock
(12.06.24)
şimdiki kedimize hiç vermedik, malt veriyoruz ama 1991-2004 yılları arasında beslediğimiz kedi için annem yulaf tohumu alıp saksıya ekerdi, kedi de çatır çatır yerdi. daha hazır kedi otu diye bir şey icat edilmemişti.

parktan behçeden uzamış çimenleri yolup getirirdim, görünce sanki yaş mama görmüş kedi gibi mırıl mırıl dolanır, onları da çatır çutur yerdi.

çimenler pis olabilir de yulaf veya buğday çimi verebilirsiniz.

fakat bunlar bağırsaklarını rahatlatsın diye değil, tüy kussun diye verilir benim bildiğim. yani kusturucu bir etkisi var yeşilliğin.
0
kibritsuyu
(12.06.24)
ben arada bi şundan veriyordum.
pahalı demişsiniz de, tanesi 55 lira. toprağı ve içinde bir avuç tohumu var. bi hafta on günde çimleniyor.
www.hepsiburada.com

zaten sürekli vermeniz gerekmiyor. bir kaç ayda bir verseniz yeterli. bunları yedikten sonra tüylerini kusuyorlar ama.
0
biseysorcaktim
(12.06.24)
Arkadaşlar ikinize de cevaplarınız için çok teşekkür ederim.

Dediğiniz gibi buğday ve yulaf çimlendirip vericem.

Anladım bu çimi yiyince tüylerini kusuyorlarmış.

Peki ben bu hayvana lif ihtiyacını gidermesi için sebze olarak ne verebilirim?

Evde devamlı saksılara saldırıyor. Ne bitki bulursa yemeye çalışıyor. Bu öğrendiğim kadarıyla lif eksikliğinden olurmuş.

Zaten 5-6 aydır çok sık kabızlık yaşıyor.

2 kere veterinere götürdüm ama Allah'a şükür ciddi bir sorun çıkmadı.

3 ay veterinerin verdiği Vırbac digestive support mama kullandım ama sonra ND balkabaklı mama serisine geçtim.

Maalesef ikisi de çok etki etmedi.

Benim bu hayvana lif desteği sağlamam lazım. Yeterinde sıvı alıyorlar o konuda sorun yok ama lif eksik.

Arada bir sade ıspanak pişirip iyice ezip yediriyorum ve gerçekten çok işe yarıyor.

Siz kedilerinize ne tür sebze meyve yediriyorsunuz?

Yeşillik olarak ve meyva olarak ne verebilirim?

Arada bir ıspanak vermeye devam edeyim mi? Elma püresi vs versem olur mu?

Hangi bitkiler kediler için zararlı değil?

İnternette bu konuda çok bilgi var ama ilk elden denenmiş, doğrulanmış bilgi olmadan emin olamıyorum.
0
🌸anaphylacticshock
(14.06.24)
(12)

kitaplık düzenleme programı

ve sen oyle masum bakiyordun ki
şöyle basitinden bir program arıyorum. kitaplarımı künye şeklinde organize edebileceğim, işte anahtar kelimeler verip (mesela kuşlar hakkında, kediler hakkında vs gibi) o anahtar kelimelere göre bulabileceğim bir şey olsun. çok bakındım ama hep okulların kütüphane programları çıktı karşıma. evimdeki
şöyle basitinden bir program arıyorum. kitaplarımı künye şeklinde organize edebileceğim, işte anahtar kelimeler verip (mesela kuşlar hakkında, kediler hakkında vs gibi) o anahtar kelimelere göre bulabileceğim bir şey olsun.

çok bakındım ama hep okulların kütüphane programları çıktı karşıma. evimdeki kendi kitaplığım için kullanacağım.

illa kitaplık programı olmak zorunda da değil. bu amaçla kullanabileceğim herhangi bir program da olur.

şimdiden teşekkürler.
0
ve sen oyle masum bakiyordun ki
(12.06.24)
calibre bi kitaplık programı. ilk akla gelen e-kitap yönetim programı olsa da, basılı kitaplar için de gayet kullanılabiliyor.
0
biseysorcaktim
(12.06.24)
@arakaali, teşekkür ederim fakat hiçbir şey anlayamadım bu programdan :(
0
🌸ve sen oyle masum bakiyordun ki
(12.06.24)
@biseysorcaktim, teşekkür ederim. inceliyorum şimdi onu da.
0
🌸ve sen oyle masum bakiyordun ki
(12.06.24)
Bence sizin ihtiyacınız bir excel dosyası.
Onu da google documents'ta bir Spreadsheet'te yapabilirsiniz.

Hatta şöyle bir önerim var kitapların isimlerini bir liste yapın (10 kitapla başlayın denemeye) ve ChatGPT'ye o kitaplarla ilgili küçük özetler ve anahtar kelimeler çıkarmasını söyleyin. O özet ve anahtar kelimeleri Google Spreadsheet'e yapıştırın vs.

Ben olsam bu zahmete girmezdim.
Çok kısa süre sonra (belki 2 yıl) siz kütüphanenizin fotoğrafını çekeceksiniz ve yapay zeka sizin evinizdeki kitapların isimlerini hafızasına atacak. Hatta arkadaşlarınızın kütüphanelerini de çekersiniz.
"Kütüphanemde kuşlarla ilgili kitapları bul, en yeni olandan en eskiye doğru sırala, ansiklopedileri hariç tut" diyeceksiniz. Tüm bilgiler karşınıza gelecek.
0
michael_knight
(12.06.24)
@michael_knight, excel'i de düşündüm açıkçası. sonum oraya bağlanacak gibi. çünkü tam olarak aradığımı bulamıyorum. bir de uğraşmak hoşuma gidiyor açıkçası. yapay zekanın şu anda halihazırda yaptığı her şeyi ben elde yapmayı seviyorum. oldschool biriyim :) teşekkür ederim bu arada.
0
🌸ve sen oyle masum bakiyordun ki
(12.06.24)
kitapyurdu'nun kutuphanem diye bir uygulamasi vardi, barkoddan veya isminden kitabi bulup kutuphane veritabani olusturuyordu, bunlari kategorize edebiliyordunuz, isterseniz excel ciktisi da veriyordu. ona bir bakabilirsiniz ama stabil calisiyor mu emin degilim.
0
kesmekes laleler
(12.06.24)
@kesmekes laleler, kitapyurdu'nun uygulaması sadece kitapyurdu'nda satışı olan kitapları kategorize ediyor. elimde bol miktarda yabancı menşeli kitap var. o yüzden işimeçok yaramadı o da.

playstore'da benim kütüphanem diye bir uygulama buldum. aradığım bu tarz bir şey ama pc'de çalışmıyor. olmazsa oradan devam edeceğim ya da excel'de yapacağım.

çok teşekkür ederim bu arada.
0
🌸ve sen oyle masum bakiyordun ki
(12.06.24)
iphone varsa ve notes uygulaması boşsa onu kullanabilirsin.

hem klasörleme, hem etiketleme hem de akıllı klasörleme var.
0
buenosdias
(12.06.24)
excel çok pratik bir şekilde istediğiniz şeyi yapacaktır ama bir sonrası olsun, biraz da şekilli olsun istiyorsanız, airtable kullanabilirsiniz. şöyle bir şablonları var:

www.airtable.com
0
co2s2
(12.06.24)
@buenosdias, android kullanıyorum :( teşekkür ederim yine de.

@co2s2, airtable da güzele benziyor. şimdilik notion kullanmaya karar verdim. stabil olmazsa airtable'a geçeceğim. çok teşekkür ederim.
0
🌸ve sen oyle masum bakiyordun ki
(12.06.24)
goodreads.com

Ben okuduğum kitapları işaretliyorum ama bence sizin de işinizi görür.
klasörlere (shelf:raflara) ayırma sistemi de var. Bir kitap birden çok rafa isaretlenebiliyor. Yorum bırakarak not da eklenebilir her kitap için.
0
unalub
(12.06.24)
İstediğini ücretsiz olarak yapmanın en iyi yolu ilk arkadaşın dediği gibi NocoDB.

1. Windows kullandığını varsayarsak buradan istemciyi indir: github.com
2. Daha sonra bu bağlantıyı tarayıcından aç: localhost
3. Bir kullanıcı oluştur ve istediğin sütunları ekleyerek tablo oluştur

Bunu yapabileceğin diğer en iyi program Excel ama onun inceliklerine hakim değilsen NocoDB daha pratiktir.
0
kadirgali huseyin olmayan adam
(13.06.24)
(32)

Sigara İçiyor Musunuz?

rock n roll
Kimi görsem içiyor. Çalıştığım yerde sadece ben icmiyordum. Siz içiyor musunuz? Çok ilginç bir şekilde çoğunluk içiyor sanki.
Kimi görsem içiyor. Çalıştığım yerde sadece ben icmiyordum. Siz içiyor musunuz? Çok ilginç bir şekilde çoğunluk içiyor sanki.
0
rock n roll
(11.06.24)
Ben içiyorum ama ailemde benim haricimde kimse içmiyor. Artık işyerlerinde falan da çok kimsenin içmediğini görüyorum.
0
sekizdokuzon
(11.06.24)
İçmiyorum. 18 sene içtim ve epeydir içmiyorum. İçenleri engelli olarak görüyorum. Evimde arabamda yanımda içirmem. İçilen ortamda bulunmam. Dışarda içilmesinden çok irite oluyorum. Yolda ya da bir şey sırasında içen biriyle bir gün çok kötü şeyler yaşayacağım diye korkuyorum. Tahammül sınırlarımın sonundayım.

Bugün toplu ulaşımda kulaklıksız video izleyenlere karşı da tahammül sınırlarımın sonunda olduğumu farkettim. Son zamanların modası bir rezillik bu.
0
Mirket
(11.06.24)
3 hafta sonra 42 olacam.
hic icmedim, herkesin yaptigini yapmak bana hep ters gelmistir.
0
cooperr
(11.06.24)
Ama sanırım hala Avrupa ortalamasının üstündeyiz. O taraftan gelen eksiksiz herkes "Türkler çok sigara içiyor." diyor.
0
sekizdokuzon
(11.06.24)
Azaldı aslında epey, gençlerde de daha az sigara. En azından benim çevremde.
Ben 10 sene kadar içtim bırakalı 10 seneyi geçti.
0
hedep
(11.06.24)
Yorumlara şaşırdım. Herkes içiyor dışarı çıktığımda. En olmadık yerlerde. Otobüs durakları, atm kuyrukları, kapalı mekanlar. Yürürken nefes alamıyorum.

Arkadaşlarım ve akrabalarım da çoğunlukla içiyor. Sadece otlanarak bile sigara içicisi olabilirim.

Ben uzun süredir arada bir kaç tane içer sonra bırakırdım. Asla bağımlı olmadım, keyif içicisiydim. Son bi kaç aydır bi kaç paket almaya başladım, bi de ikram edilirse geri Çevirmez oldum. O kadar çok sigara içiliyor ki, bŞkasının dumanındansa kendi dumanımı çekerim diyorum
0
biseysorcaktim
(11.06.24)
İçmiyorum. Etrafımda içen çok olduğu için kokusundan nefret ediyorum. Belli bir yaşı sigara içmeyerek atlatınca kurtarıyorsun.
0
sevilen progressive türkücü
(11.06.24)
içiyorum. hatta 22 yaşında başlayarak eşine az rastlanır bir denyoluğa imza attım. şu an 30'um. arada toplam iki yıla yakın içmemiştim. bu yaz tekrar deneyeceğim bırakmayı.

eskiye kıyasla daha az içiliyor ama hem biraz algıda seçicilik hem de rahatsızlık kaynaklı olabilir diye düşünüyorum. yani mesela otobüs durağında sadece bir kişi bile sigara yaksa rahatsızlık oluşabilir, durakta 10 kişi varken birisi sigara içiyorsa bile sigara içmeyen ve doğal olarak kokusundan rahatsız olan biri "her yerde içiliyor" diye düşünebilir. neticede bu hesapta içen yüzde 10 oluyor ama gittiğin her yerde görüyorsun.
0
mark greg sputnik
(11.06.24)
İçmiyorum ama arkadaş çevremde sigara içmeyen yok. Genelde her ortamda tek içmeyen ben oluyorum.
0
mrmlq
(11.06.24)
sevilen progressive türkücü -1
Ben pandemiye kadar paket taşımayan, dışarıya çıkınca otlanarak takılan sosyal içiciyken 3-4 senedir düz içici oldum.
0
Bruce
(11.06.24)
Çok uzun zamandır (yaklaşık 12 senedir falan) sosyal iciciyim. Alkolle ve arkadaslarla icerim. Dönem dönem artış oldugunda bıçak gibi kesiyorum (ornek ailem geldiğinde 3 hafta fazla icildi. Ardindan 1 ay içmedim). En son sigarayi 1 hafta önce ictim, haftaya içeceğim alkol alacagimdan.

Geçen doktor kontrolünde doktor bile "aman keşke herkes sizin gibi yapabilse" dedi. Yalan yok çok bagimlilik yapıcı ama bağımlılık yaptigini düşündüğüm her şeye yaklasimim aynı (çok alkol alirsam da keserim uzun dönem)
0
logisticsmanager
(11.06.24)
"sola dosis facit venenum" her şey ilaçtır zehiri ilaçtan ayıran dozu ve maruz kalma sıklığıdır.
"kullanma" terimi yanlıştır.
savaşa gideceksem yanıma kesin opioid, yani morfin eroin vs. klasından bir şey alırım acil durum olursa acıdan kıvranıp kalmak yerine hastaneye yürüyerek giderim.

sigara da öyle, eğer dindililemez öfke ya da aşırı öğrenme zorluğu çektiğim bir gün ise, ki ortalama 2 ayda bir oluyor, dopaminerjik olduğundan dolayı odağı hemen arttırıp konuyu öğrenir, öfkeden duvarı yumruklamak yerine serinlerim ki bu onu ilaç yapar.
ha ben orgasm olurkenki dopamin salınımını da bir şeyler öğrenirken kullanıyorum, böylece o bilgi beynime kazınıyor. sigara ilacı da aynı ama düzenli kullanımda etkisi tam tersine dönüyor. yani düzensiz, ayda yılda bir kullanıldığında etkili sadece.

nikotin ilaçtır, ona kara propaganda yapılmasının sebebi kullanmayı bilmeyen toplumdur.
0
architects creed
(11.06.24)
@bruce Sosyal içicilik de dediğime dahil.
0
sevilen progressive türkücü
(11.06.24)
İcmiyorum.
0
Feriyaanim
(11.06.24)
İçmiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(11.06.24)
Icmiyorum.
0
mor oje
(11.06.24)
içmek istiyorum ama çok sıkıldığım için içesim gelmiyor, yanlışlıkla bıraktım galiba. nasıl başlayabilirim bilen yardım etsin.
0
nic cage
(11.06.24)
İçmiyorum.
0
brnbrs
(11.06.24)
içmem ve içilen ortamda durmaya da dayanamıyorum. müzik etkinlikleri seviyorum mesela ama oralarda çok sigara içen oluyor. içlerinde duramıyorum.

bazen bazı içen kişilere tahammul edebiliyorum. çok sigara kokmuyor bazıları nedense içtikleri halde. ve yanımda içmiyor mesela.
0
ermanen
(11.06.24)
İçmiyorum.
0
nawar
(11.06.24)
31 yaşındayım, hiç içmedim:)
0
nothing in my way
(11.06.24)
Ben şimdiye kadar hiç içmedim.
0
ms brownstone
(11.06.24)
33, hic icmedim.
0
taurina
(11.06.24)
20 kusur sene içtim 2 hafta oldu bırakalı çevremdekilerden binlerce kere özür diledim ve teşekkür ettim üstümün başımın ağzımın kokusuna onca zaman katlandıkları için ve kendime çok kızdım neden kendime bu işkenceyi senelerce yapmışım diye... Herkesin bu aydınlanmayı yaşamasını dilerim.
0
apocalipy
(11.06.24)
içmiyorum. hiç içmedim. pasif içici olmayı hep reddettim. gerekirse evime giderim ama kimsenin ziftini solumam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.06.24)
13 yaşımdayken bir ay kadar içtim. Başka hiç içmedim.
0
gabe h coud
(11.06.24)
Bu kadar icmiyorum gorunce nedense mutlu oldum.

8-9 yaslarinda mahalledeki abilerin dayatmasi ile bir dal icmistim o kadar. Isin garibi benim cevremde de ya bir ya iki kisidir icmeyen. Nasil ben de icmiyorum garip.
0
va
(12.06.24)
Ben de hiç içmedim ve asla içmem. İş arkadaşlarımın hepsi içerdi, mümkün olduğunca yanlarında durmamaya çalışırdım ama bazen mecbur kalıyordum. Saçıma, üstüme başıma sinerdi. Hatta bir dönem inatçı bir öksürük olmuştu bende aylar boyunca geçmeyen onu da ona bağlıyorum. İçen arkadaşlardan özür dilerim ama bazen gerçekten çok bencilce davranabiliyorsunuz. Linçlerinize hazırım :))
0
🌸rock n roll
(12.06.24)
Lisede denedim o zamandan beri hiç içmiyorum. Kokusundan rahatsız oluyorum. Mesela alt komşu hep camda içiyor, duman direkt yukarı gelip bizim eve giriyor öğürüyorum.
0
wild honey suckle
(12.06.24)
13 sene olacak icmiyorum, icen birini gorunce, dumanina maruz kalinca falan ciddi anlamda midem bulaniyor.
0
bay b
(12.06.24)
çalıştığım oda da 5 kişi var 5ide içmiyor.
0
mikahakkinen
(12.06.24)
Eski iş yerimde mavi yaka personel için bunun listesini yaptırmıştım. 300 kadar işçi çalışıyordu ve sigara içme oranı %70-75 civarındaydı.

Benim gördüğüm yetişkin insanlarda sigara içenler içmeyenlerden daha fazla.

Ben içmiyorum. 2011'de bıraktım.
0
pispinti
(12.06.24)
(10)

Yurtdışında Türk Banka Kartı Kullanılabiliyor Mu?

french lover
Londra'da hırsızlık olaylarını okuyunca biraz korktum. Yanımda çok fazla nakit taşımak istemiyorum.Burada mesela Enpara, Finansbank gibi banka kartlarımız varsa, bunları olduğu gibi yurtdışında da kullanabiliyor muyuz?
Londra'da hırsızlık olaylarını okuyunca biraz korktum. Yanımda çok fazla nakit taşımak istemiyorum.

Burada mesela Enpara, Finansbank gibi banka kartlarımız varsa, bunları olduğu gibi yurtdışında da kullanabiliyor muyuz?
0
french lover
(11.06.24)
Evet ama Troy çok yaygın değil henüz. Master ve Visa sorunsuz çalışır hem kredi hem debit kart için.
0
nuevo
(11.06.24)
dünyanın en dandik yerlerinde türk kredi kartı kullandım hiç bir sorun yaşamadım. yukarıda bahsedilen gibi troy hariç visa ve mastercard sorunsuz.
0
delidir yakalayin
(11.06.24)
Evet kullanabiliyorsunuz ama komisyon oranı ve kur farkı sebebiyle bu pahalı bir yöntem. O yüzden tercih edilmiyor.
Bilen biri açıklayacaktır.
0
michael_knight
(11.06.24)
mastercard/visa ise kullanılır. troy ise üzerinde veya arkasında discover (cobadge) logusu varsa kullanılır.
0
inheritance
(11.06.24)
zaten istesen de çoğu yer nakit kabul etmeyebiliyor. master veya visa ile ödemiştik çoğu yerde.
0
alembic
(11.06.24)
Banka kartı yerine kredi kartı kullansan daha iyi olabilir. Ben garanti ve yapıkredi kartımı arada kullanıyorum, fakat bir iki kere atmden tr hesabımdan burada pound çekmem gerekti ayrıca çekim ücreti vs kesti.(kur farkı dışında) banka kartıyla alışverişte de öyle ayrı bişey var mı bilmiyorum. Kredi kartında tek olay kur farkı. (gbp->usd->tl dönüşümü yapıyorlar:)
0
nhk ni youkosu
(11.06.24)
Aslında komisyonun ve kur farkının da çözümü var. Hesap ekstrenizi usd ve euro'ya çevirebilirsiniz. Diyelim kartınızla 50 euro'luk bir şey aldıysanız kredi kartınızı ödeme zamanı geldiğinde 50 euro yatıracaksınız ve onunla ödeyeceksiniz. Kimsenin yazmamasına şaşırdım :)
0
i am a legal alien
(11.06.24)
Pound dolara çevriliyor. Ben onu yapıyorum ama bankalar sadece dolar ve eur ekstre veriyor gördüğüm kadarıyla. Yine de iyi tabii.
0
nhk ni youkosu
(11.06.24)
bankanızı arayıp (ya da mobil bankacılık üzerinden) kredi kartınızı yurtdışına açın/açtırın. bu işlem önemli.

kredi kartı ekstranızı döviz olarak da alabilirsiniz. ekstre geldiğinde döviz olarak ödersiniz ve zararınız daha az olur. hiç bi şey yapmazsanız sterlin -> dolar -> tl şeklinde o anki kura dair çevrim olduğu için maliyeti biraz yüksek olabilir.

ancak yüklü miktarda alışveriş yapmayacaksanız bu kur çevrimini dert etmeyin, ciddi bir şey değişmez çay/kahve/ulaşım vs gibi şeyler için.
0
biseysorcaktim
(11.06.24)
Evet. TROY Yurtdışında Discovery ve Diners club altyapısı ile çalışıyor.
0
doharkoman
(12.06.24)
(15)

çok soru soran kişiler

deartheodosia
nasıl algılarsınız? zeki/aptal, meraklı/hadsiz vs?
nasıl algılarsınız? zeki/aptal, meraklı/hadsiz vs?
0
deartheodosia
(08.06.24)
Buraya mahsus soruyorsan kesinlikle burayı hareketlendirmeye çalışıyor. Bana göre. Yok genel soruyorsan iletişim ve ilgi ihtiyacını gidermeye çalıştığını düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(08.06.24)
Kararsız. Ben gibi
0
numlock
(08.06.24)
sorudan soruya fark var.

bazen sırf laf olsun, muhabbet diye de sorulabilir. bazen aşikar şeyleri sormak bile gerekebiliyor.

meraklı/zeki derim genelde soru soranlara. aptal demem pek. hadsiz de olabilir çok soruyorsa.
0
biseysorcaktim
(08.06.24)
Ömür törpüsü.

- Seni seviyorum.
- Neden?
0
gabe h coud
(08.06.24)
mal. hepsi gibi
0
pavlis
(08.06.24)
soruya göre degisir.
örnek lütfen?
....
galiba ben de cok soru soruyorum :)
0
robert bosch
(08.06.24)
olumlu veya olumsuz bir sey dusunmem
ama hafiften de sinir gelir abarti sekildeyse
0
aferin cok iyi dusunmussun
(08.06.24)
Mesela üretim yapan bir fabrikada yeni işe giren bir mühendisi düşünelim. Fabrika hakkında hiçbir şey bilmiyor. Her şeyi sormasını, merak etmesini beklerim. Sormuyorsa yadırgarım. Sorduğu soruların özelliğine göre zeki mi yoksa vasat mı onu anlarım.

Çok ufak bir araştırmayla bulabileceği şeyleri soran birisi eğer bunu alışkanlık haline getirmişse pek hoş karşılamam. Zevzek olduğunu düşünürüm.

Özellikle çocukların sordukları sorular onların zekalarıyla ilgili çok güzel ipucu veriyor. İyi soru soran çocuğa rastlayınca mutlu olurum.

Önemlidir soru sormak.
0
pispinti
(08.06.24)
Kesinlikle sordukları soruya bağlı. Sorusuna göre "Vay geri zekalı" ile "Hmm! Çok mantıklı bir soru" arasında geniş bir yelpaze var.
0
nawar
(08.06.24)
ne soruyor, anlamak için mi soruyor. konuşmuş olmak için mi soruyor bu önemli.
0
orpheus
(08.06.24)
Kişisel soruysa tersliyorum.
İş ile ilgiliyse cevaplarım, soru saçma olursa olsun, herhangi birşey düşünmem. Hepimiz öğreniyoruz. İyi bir soruysa, beğenirim kaliteli bir insanmış falan derim.
Ortamla insanlarla ilgiliyse, iyi düşünmem.
0
durgunfoton
(08.06.24)
cok soru sormak biraz aptallik gostergesi bence. dogru sorulari bulamiyor ya da cok dusunmuyor diye dusunurum ben.
0
bohr atom modeli
(09.06.24)
uzmanı dışındakiler soruyorsa aptal, insanları rahatsız ettiği için hadsiz.
0
kurcalamabozarsin
(09.06.24)
istihbaratçı olduğunu düşünürüm
0
Hallegadola
(10.06.24)
aramdaki ilişkiye göre değişir. kadın erkek tanışıklılık süresi. yani sorunun net değil. gerizekalı'dan çok zekalıya kadar geniş bir yelpazede
0
100binZar
(11.06.24)
(20)

Gmail paralıya dönmüş?

muhayyer divan
SelamBabam diyor ki gmail "depolama alanınız dolmak üzere, aylık şu kadar para vermezseniz mailleşmeyi de kullanamayacaksınız, mail adresimdeki her şeyi sildim bu uyarı devam ediyor" diyor. Bunu evernote için annem söylemişti, aynen bana da oldu, şimdi bu gmail de böyle yaparsa biz böyle her şeye pa
Selam

Babam diyor ki gmail "depolama alanınız dolmak üzere, aylık şu kadar para vermezseniz mailleşmeyi de kullanamayacaksınız, mail adresimdeki her şeyi sildim bu uyarı devam ediyor" diyor.

Bunu evernote için annem söylemişti, aynen bana da oldu, şimdi bu gmail de böyle yaparsa biz böyle her şeye para mı ödeyeceğiz, ben uiyemedim al sen ye google mı diyeceğiz arkadaşlar?
0
muhayyer divan
(04.06.24)
Depolama alanınız dolunca ya bir şeyleri sileceksiniz ya da para verip daha büyük depolama alanı alacaksınız.
Her zaman böyleydi.

Babanızın sildiği emailler çöp kutusundadır. Çöp kutusunu boşaltın.
Ayrıca mesela gmail web arayüzünde "larger:15M" yazsın arama kutucuğuna. 15 MB'tan büyük emailleri listelesin gmail. Onları silsin ki yer açılsın.
0
michael_knight
(04.06.24)
Depolamayi dolduran emailler olmayabilir de. Photos ve Drive'i da kontrol edin ve cop kutusunu da bosaltmayi unutmayin.

Gmail arayuzunde en altta sol kosede ne kadar alan kullandiginizi yazar, onu tiklarsaniz hangi servisin ne kadar kullandigini gorebilirsiniz.
0
sertac akin
(04.06.24)
15gb limit var google hesabin icin. sadece gmail degil, toplam google hesabi. backup edilen telefon, uygulamalar (whatsapp mesela), fotograflar, videolar ve de tabii ki email bunun icinde.

temizlik yapmasi ve/veya ayarlarini duzetlmesi gerekiyor (mesela benim telefonda whatsapp'tan gelen videolar backup edilmiyor). ya da para odeyecek aylik.
0
hot potato
(04.06.24)
Ben gmaili ilk çıktığı günden beri kullanıyorum, benim bile mailim daha 13.5gb'larda.

Muhtemelen telefonunda senkronizasyon açtıysa galerideki fotoğraf ve videolar google drive'a atılmıştır ve yer kaplıyordur.
0
kimlanbu
(04.06.24)
Önce bedava hizmetler ile alışkanlık oluştururlar, sonra kullanıcı kitlesi büyüdüğünde iş paraya döner. Her zaman böyledir.
Mynet mail de geçmiş yıllarda ücretli olmuştu ve bırakmak zorunda kaldım.
Bulut depolamalara da çok güvenmiyorum bir sebeple.

Depolama alanının çabuk dolmaması için fotoğraf ve videolarda sıkıştırma uygulayın , gereksizi silin çok büyük oranda yer tasarrufu olacaktır.

Çok önemli veriler buluta değil yanı başınızdaki CD/DVD de olmalı. Usb bellekler bile her yönden güvenilir değildir.
0
diyecevaplandı
(04.06.24)
Ben şunu anlamıyorum,

Youtube da aynı şeyi yaptı, mynet de yaptı, başkaları da yapıyor, yıllarca ücretsiz kullandırıp kendilerine alıştırıyorlar, bu süreçte her türlü gelişimden de geri durmuyorlar, bu gelişmeler bizim para vermemizden tamamen bağımsız oluyor ama bir gün geliyor bütün uygulama kullandırımını tamamen paraya bağlıyorlar.

Bugüne kadar sadece tıklarla bu kadar para kazanıldı, geliştirmelere ve kâra harcandı bu paralar, gittikçe daha da fazla tıklanıyor hatta reklam da kullanıyorlar bizim iznimizin dışında. Bunun nesi yetmiyor da yalnızca para ödeyenler kullanabilir noktasına geliyorlar?

Üstelik youtube, gmail, whatsapp, twitter gibi farklı farklı uygulamalar için de ayrı ayrı para istiyorlar, hepsi aynı şirkete ait olduğu halde. Aklım almıyor, canavarlık bu.
0
🌸muhayyer divan
(04.06.24)
yok canavarlık değil. baban gibi milyarlarca insan var ve bedavadan google'ın serverlarında verileriyle yer kaplıyor. bu hizmetleri döndürebilmeleri için illaki bir ödeme duvarının arkasına geçmek durumunda kalıyorlar. yani senin babanı hayrına bunca zamandır maillerini saklamışlar, babanın kapladığı veri artınca para istemişler. canavarlık değil kapitalizm. para vermek istemiyorsan ya kapladığı verileri sonsuza dek silecek ya da hizmet almayı bırakacak. bu kadar basit.

ayrıca söylemeden edemeyeceğim gmail yine insaflı, depolama alanı açtığında para istemeyecektir. bak mynete. maillerini parayla okutuyor :)
0
false pretension
(04.06.24)
"Bunun nesi yetmiyor da yalnızca para ödeyenler kullanabilir noktasına geliyorlar?"

kapitalizm? kar amaci guden sirketlerin amaci "yettigi kadar" para kazanmak degildir, maksimum kar etmektir.
0
hot potato
(04.06.24)
Maksimum kâr da, bu kadar canavarca olması mı gerekiyor? Sürekli para ödememizi isteyen tek uygulama tek enstrüman google şirketi değil ki, ayrıca dünyanın her yerinde aynı ekonomik imkanlar yaşanmıyor, gerçekten anlamış değilim. 20 yıl gmail kullan sonra da paralı yaptım desin. Bunlar böyle yaparsa diğer bütün şirketler de yaparlar. Bu insan hakları mı yani şimdi?
0
🌸muhayyer divan
(04.06.24)
@false pretension

Babam her şeyi sildiğini, hiçbir veri bırakmadığını söylüyor. Zaten internet üzerinden çok iletişim kullanan biri de değildir. Ona rağmen ya paranı ya canını dercesine bir uygulama gerçekten akıl almaz. Bugüne nasıl gelmişler acaba.
0
🌸muhayyer divan
(04.06.24)
Çöp kutusundan da silmiş mi? Silmediyse alan açılmamıştır.

edit: telefonu androidse, whatsapp da oraya yedekleniyor ve videolar dahil edilmiş olabilir. Ek olarak, telefonun galerisi de yedekleniyor olabilir.
0
nhk ni youkosu
(04.06.24)
yukarida tnz'nin verdigi linkten girip bakacak. Orada neyin ne kadar alan yedigini gosteriyor. Her seyi silmis olsa "alaniniz doluyor, para odemeniz gerekebilir" demez google. dolulugu %80'in altina indirince o uyari gidiyor.
0
hot potato
(04.06.24)
Gmail paralı değil, driveda ek alan almak paralı. Sizin alanınızı dolduran şey de gmaildeki mailler değil yedeklenen dosyalardır arkadaşların dediği gibi. Yani öfkenizi gereksiz bir yere yöneltiyorsunuz şu an.
0
nundu
(04.06.24)
Ayrıca whatsapp, twitter ve gmailin sahipleri farklı. Ha kapitalizmin vahşiliği konusundaki eleştirinizde haklısını da bu durum ona örnek değil :)
0
nundu
(04.06.24)
Whatsapp'ı ve twitter'ı google satın almamış mıydı?? İnstagram ve facebook'u da satın aldı? Çok şaşırmıştım hepsini almış diye düşünmüştüm duyunca...
0
🌸muhayyer divan
(04.06.24)
google saydıklarından hiçbirini satın almadı.

facebook, instagram'ı ve whatsapp'ı satın aldı.

twitter'ı elon musk satın aldı.

kafan çok karışmış senin.
0
false pretension
(05.06.24)
mailler değil resimler ve videolar yer kaplıyor. google fotograflar kota 15 gb.
0
sizofren06
(05.06.24)
fotoğraflardır onlar.

android telefon google hesabınla giriş yapıyorsun, sonra her şey cloud'a yedekleniyor. bu 15gb'ı büyük oranda fotoğraflar oluşturmuştur.

babanın dediği "her şeyi sildim, bir şey kalmadı" mail'ler içindir.

mail'lerin yüzbinlercesi anca doldurur kotayı. kısaca gmail hala ücretsiz pratikte (sürekli büyük eki olan mailler gönderilmesini hariç tutuyorum)

yazılım maliyetleri, depolama, internet maliyetleri hepsi devasa boyutlarda. bi de alphabet inc (google'ın sahibi) halka açık bir şirket. amacı olabildiğince kar etmek, ki hissedarları da para kazansın. işler böyle yürüyor. bana da garip geliyor trilyon dolara ulaşan şirketlerin hala kar peşinde koşması. ama böyle.
0
biseysorcaktim
(05.06.24)
@false

Fazla karışmamış bence, 1 yaklaşık olarak doğru biliyormuşum ne güzel işte :)
0
🌸muhayyer divan
(05.06.24)
drive kullanmaya başlayınca bende de dolmaya başladı. ancak cok cüzi bir miktar oldguğundan koymuyor
0
kondansator
(05.06.24)
(8)

Spor Salonu için

Yılmaz920
ayakkabı öneriniz var mıdır ?
ayakkabı öneriniz var mıdır ?
0
Yılmaz920
(02.06.24)
Düz ayakkabi. Ideali converse. Ben powerlifting ayakkabısı giyiyorum.
0
logisticsmanager
(02.06.24)
Koşu yapmayacaksanız, metcon 7, Reebok Nano vb.modelleri deneyebilirsiniz. Crossfit için idealdir. Yurtdışından temin edebilirseniz vivobarefoot sahanedir.( 5 yıl crossfit yaptım. )
0
nekonustukbiz
(02.06.24)
her yere her ortama decathlon'da satılan gri spor ayakkabı çok iyi oluyor.
spor için de tavsiye ederim.


www.decathlon.com.tr
0
biseysorcaktim
(02.06.24)
biseysorcaktım,çok kalitesiz duruyor
0
🌸Yılmaz920
(02.06.24)
Agirlik calismak icin? Powerlift Adidas serisi.
0
buf-e kür
(02.06.24)
Herhangi bir spor ayakkabısı! biseysorcaktım'ın paylaştığı ayakkabı ideal mesela.
0
doharkoman
(02.06.24)
Oldukça kaliteli ve rahat bir ayakkabı.
0
biseysorcaktim
(03.06.24)
Adidas powerlift ayakkabı almıştım 6-7 senesi vardır hala taş gibi.
0
hasmetizm 2046
(03.06.24)
(15)

herkes yurtdışına taşınıyor, gezmeye gidiyor nasıl?

mikahakkinen
aileden ev, kendi maaşımla araba almış 2 memur ve 1 çocuklu aileyiz. ben her ay kredi kartı ödemelerine zor yetişiyorum. orta seviye bir memurum, aranan bir mesleğim yok. millet yurtdışına çıkıp çatır çatır geziyor. antalya otele gitmeyip avrupaya gidiyorlar deniyor alakası yok 1 hafta aile ile norm
aileden ev, kendi maaşımla araba almış 2 memur ve 1 çocuklu aileyiz. ben her ay kredi kartı ödemelerine zor yetişiyorum. orta seviye bir memurum, aranan bir mesleğim yok.

millet yurtdışına çıkıp çatır çatır geziyor. antalya otele gitmeyip avrupaya gidiyorlar deniyor alakası yok 1 hafta aile ile normal bir almanya gezisi 100 bin tlyi geçiyor nasıl geizyor bu insanlar?

taşınma olayında tamamen iş buldum gittim olamaz bence. yani cesaret en önemlisi ama burada biraz ekonomik gücü var ki oradada bir düzenle başlamıyor mu?

nasıl oluyor?
0
mikahakkinen
(29.05.24)
- Annesinden babasından malı kalmıştır, satıp satıp yiyordur. Benim böyle tanıdığım var, 150 dönüm tarlayı kumarda yedi, birazını da çiftlikbank vb çeşitli yerlerde kaybetti.

- Kredi çekiyordur. (Yakın zamana kadar 12 taksitli kredi çekip 2 hafta tatil yapan, çektiği fotoğrafların paylaşımını da 365 güne yayanlar vardı.)

- Kredi kartı limiti 500-600 bin liradır, yarısına kadar kullanıyordur. Benim böyle çok tanıdığım var.

- Cesareti vardır, biraz da birikmişi vardır, öyle gider. (Taşınanlar için söylüyorum, diğerleri tatilciler için zaten)
0
hayirsiz
(29.05.24)
İş bulup gidenlerin ekonomik iyi durumu olmasa da oda kiralıyor ben gibi.

Ben euronun 4 lira olduğu zamanlar, Roma ve Venedik'e 1 günlük ya da 2 günlük gitmiştim. Yanımda abur cubur götürdüm, hostelde kaldım. Uçağa 400 tl ödemiştim. Şu an pahalı cidden. Yurtdışında yaşayan kardeşim Türkiye'ye geliyor. Ona bile Avrupa pahalı.
0
Kahvedesu
(29.05.24)
yurtdışı tatili kişi başı max 30-40 bin. 15-20 bine bile yapılacak yerler var.

japonya amerika tayland gibi uzak yerler hariç tabii.

30-40 bin tatil için çok gelmiyor artık bana. senede 1-2 yapılabilir gayet. 40 bin maaş alan biri 1 maaşını tatile gömebilir bence.
0
jelly bear
(29.05.24)
Taşınma olayında gayet de "iş buldum gittim" olur.
Avrupa'daki bir şirket o kişi için çalışma izni başvurusu, sponsorluk vs. gibi işlerle uğraşıyorsa o kişi işinde iyidir. Büyük ihtimalle Türkiye'de maaşı 2-3 memur maaşıdır. Eşi de benzer şekilde olabilir.

Hiç değilse 2 milyon liralık yani 57 bin euro'luk bir arabası vardır.
Oraya gidince 17 bin Euro'ya ondan daha güzel bir araba alır, 40 bin euro'yu da taşınma masrafı, depozito, yeni yerde hayat kurmak için birikim olarak kullanır. 40 bin euro tutmaz zaten bu işler.
0
michael_knight
(29.05.24)
Ben su an TR'de yasamiyorum ama gordugum kadariyla ozel sektorde 15 yil tecrubeyi gecen arkadaslarim cok rahat 100-150K arasinda maas aliyorlar.Hemen hepsinde ev-araba vb. temel alimlar yapilmis zaten gecmis yillarda.

Ayrica Almanyada 1 hafta tatilin 100K'yi gectigini dusunmuyorum.Harcamada sinir tabii ki yoktur ama o paraya bircok Alman 1 ay aile gecindiriyor.
0
turkuaz
(29.05.24)
1 haftalık almanya 100bin mi :)

gidenler nasıl mı gidiyor? sorunuzdan anladığım, sizden farkları, araştırmayı ve 1 haftalık tatil fiyatını çıkarmayı bildikleri içindir. google'a "almanya tatil git" gibi şeyler yazıp bakarsanız size milyon $ reklam bütçesi harcayan otelleri turları göreceğiniz için o fiyatlar gelmiştir. ajetten zorlarsanız 2k biletler havada uçuyor bu yaza bile, gidip berlinde kalmayın almanyanın iç kesimlerini, dağlarını köylerini öğrenin. millet mis gibi dağ evlerinde butik otellerde 80-100€'ya otel tutuyor.

ayrıca "herkes" yurtdışına falan gitmiyor gezmiyor. nüfusun %9'unun pasaportu var, onların da yarısı hacı falan
0
avatar is back
(29.05.24)
"1 hafta aile ile normal bir almanya gezisi 100 bin tlyi geçiyor" kısmı böyle olmak zorunda değil. öyle olsa bile bi günde 100bin çıkmayacak cebinizden.

vize almak için bir kaç ay öncesinde başvurup ödemelerini yapıyorsunuz.
vize için uçak bileti almanız gerekiyordu. onu da aylar öncesinden aldınız. 100bin dediğiniz tutarın uçak bileti ve vize kısmı aylar önce ödendi, taksit yaptınız.

ayrıca türkiye'de (özellikle istanbul ya da diğer büyükşehirlerde) yaşam pahalı. yani burada yaşıyorsa, üzerine biraz daha koyup avrupa'da tatil de yapabiliyorlar.

bir hafta antalya'da tatil yapsa ailecek yine benzer bir para tutacak bu arada.
0
biseysorcaktim
(29.05.24)
2 memur 1 çocuklu aileyiz gayet rahat geçinip üstüne yeşil pasaportumuzla gezebiliyoruz.

Artı evi ve arabamızı kendimiz aldık artı aileden destek görmeyi bırakın birde biz onlara destek oluyoruz.
Evin kredisi de devam ediyor ve evimizi kiraya veremediğimiz içn şu anda kirada oturuyoruz ve evimiz boş bekliyor.
(Tayin olursak kiracıyı çıkarmak zor olacak bu yüzden boş)
Tabii bu gezme işi bir anda olan bir şey değil hesabımızı ona göre yapıp ona göre para ayırıyoruz.
Mesela her ay maaşta 50 euro kenara atıyoruz.
Bunu her maaşta mutlaka yapıyoruz.
Minimal yaşiyoruz. Hava yollarının belirli kampanyaları var, turlar var. Vs. Vs.
0
kirmizipilotkalem
(29.05.24)
Benim merak ettigim vize nasil aliyorlar vize almasi cok sikinti
0
Zetnikov
(29.05.24)
Ben iş buldum gittim.
Gittiğim ülkede de ev ve araba almak için yüksek birikime ihtiyaç yoktu. Peşinatı 6 ayda birikti zaten. Şimdi ev ve araba kredimi ödüyorum. Maaşım da yetiyor.

Öyle aileden birikime gerek yok yani. Bazı avrupa ğlkelerinde sistem birikmiş parası olmayan ama düzenli geliri olanları kira öder gibi çooooook uzun vadede ev sahibi yapmak üzerine kurulu.

Türkiyede ise başta boyundan çok büyük krediye girip 5 seneye ödeyebileceğin bir kredi ayarına gelmesi sonrasında ise kuş kadar kalması üzerine kurulu. O yüzden türkiyede ev almak içinbaşka bir gelir de lazım ilk senelerde. Avrupada bu böyle değil.

Avrupaya taşınanlar hep avrupada iş bulabilecek mesleklerde çalışanlar, mesela mühendisler. İstisnasız herkes iş bulup taşınıyor. Türkiyede iyi okullardan mezun mühendisler avrupada iyi şirketlerde çalışabilecek kadar kalifiye. Hatta avrupadaki bir şirketin vize işleriyle uğraşmasına değecek kadar kalifiye çoğunlukla. İş bulup gitme olayı doğru yani. Bir birikim gerektirmiyor. Ev taşımak tabi ki masraflı. Türkiyede a şehrinden b şehrine taşınmak da bir birikim istiyor zaten. Ama avrupaya taşınıyorsan eşyaları götürmüyosun çoğunlukla. Orada da ikeadan bir ev döşüyorsun. İlk 6 ay yavaş yavaş ev eşyaları tamamlanıyo. Başta sadece en gereklileri alıyosun falan. Cidden ötle yüksek birikim gerektiren şeyler değil. 2 3 maaşlık birikim falan lazım. Ama o da yoksa zaten daha büyük sorunlar yaşarsın hayatta.

Tatile gidenler de mühendisler. 100k aylık mühendis maaşı türkiyede. Haliyle rahat rahat geziyorlar avrupada. Türkiyede iyi mühendisler gerçekten avrupa standartlarında kazanıyor ve türkiyede de masraflar avrupaya yaklaştı. Haliyle 10 gün türkiyede tatil yapacağına 1 hafta almanya da yapılıyor.
Öncelik meselesi bir de.
0
zimbirik
(29.05.24)
şahsen biz yılda 1-2 kere gidebiliyorsak gidiyoruz onun dışında da kıt kanaat yaşıyoruz.

bazı arkadaşlar 1 hafta gidiyorlar sonra 1 sene onun borcunu ödüyorlar böyle yaşayanlar da var.
0
ananiyimioguz
(29.05.24)
2 tane çok büyük avantajlara sahibim. Biri muazzam.

- Ailemle kalıp ev bize ait. Dolasıyla kira giderim yok.
- Çalıştığım firmada sayesinde yan hak olarak indirimli bilet (ced bilet) hakkım var.

Kira vermemem de muazzam aslında ama ced bilet ayrı bir muazzam. Avrupa'ya gidiş-dönüş biletler en fazla 3.500 türk lirası.
0
put it in your appropriate place
(29.05.24)
O kadar yüksek bütçelere gerek yok evli çocuklu bir tanıdığım bile 3 odalı evlerinin 2 odasını 2 ayrı öğrenci kıza verip ekonomilerini denkleştirmişti örneğin. Gezi olaylarında da yine yüksek bütçesi olmayanlar 1 sene öncesinden veya kampanyalarla ucuza bilet, 10-15-20 kişilik hosteller,vs en büyük gider kalemleri olan seyahat ve konaklamadan kısılarak hallediliyor.
0
iwasbornonamountainside
(29.05.24)
www.eksiduyuru.com bu tam iki hafta icinde ayni sekilde soruldu tartisildi.

gezme:
eskiden yurtidisi isi kulturel olarak asiri ice donuk ve de malum fakir bir ulke oldugumuz icin sadece ufak bir elit/egitimli kesimin yapabildigi bir seydi. kimse dogru duzgun ingilizce bilmezdi, vs. Son 20 senedir sartlar degisti, sosyal medya falan derken aliskanliklar meraklar daha global bir hal aldi ve yurtidisi gezme isi "halka indi"

oyle olunce herkes habire gidiyor ya ben gitmezsem ezik kalirim algisi olusmakta kacinilmaz olarak. bu trend eskiden de vardi tabii ama son donemde daha da alt tabakalara yayildi.

tasinma:
tasinma isi biraz daha komik bence. adam cekya'ya romanya'ya falan gidiyor uyduruk bir universiteye, "turkiye rezil bir yer haci ya ben defolup gidiyorum buradan" falan yaziyor...

gecenlerde biri "yurtisina gitmek icin aileyi karsima almaya deger mi" diye bir baslik acmisti mesela. ama ortada fol yok yumurta yok. net bir 'yurtdisi' plani soz konusu degil, gurcistan'a mi tanisinor sirbistan'a mi tasiniyor bilmiyor. sadece laf olsun torba dolsun eksik kalmasin diye "yurtdisi" diretmesi yapiyor kendine. garip cok var boyle.
0
hot potato
(29.05.24)
Taşınma öyle kolay değil. Turist vizesi alan taşındım diyor veya dil kursu, ogrencilikle gidip taşındım diyor.

Çalışma izni diye bir olay var. Kalıcı oturum diye bir şey var. Bunlar uzun süreçler. Para, yabancı dil ve zaman gerekiyor.

Evli, çocuklu aileler için çok zor ve değmez.

Çoğu türk gittiği yerde cepten yeyip sonra Türkiye'ye dönüyor. Bu en çok Amerika'da oluyor. Saatlik 6-7 dolardan kaçak çalışıp sonra böyle hayat çekilmez deyip dönüyorlar.

Türklerin çoğu için yurtdışı sadece bir fantazi. Çoğu ingilizce bilmiyor veya bildiğini sanıyor. Gittiği yerde mavi yaka veya işçi olmak istemiyor. Çok zengin olabileceğini sanıyor. Sosyal hayatta çok değer göreceğini sanıyor.

Abd'de 50 bin dolardan fazla para kaptıran Türkler tanıdım. Dil kursu ile gelmiş olmamış, hukuk acentalarına iş bulsun diye para kaptırmış olmamış, kaçak taksi yapacağım derken araba masraflarından zarar etmiş falan filan...Herşey göründüğü gibi değil kısaca

Burada biri sordu geçenlerde gittiğim yerde beyaz yaka olmak istiyorum hukukçuyum dedi. Olamazsın falan deyince kızdı. Kanada'da şöförlük yapan Türk mühendis, doktor falan var .5 sene kebapçılarda çalışanlar var.
0
ferenc
(29.05.24)
(12)

edirnedeki bu tiny house olayında fikriniz nedir?

OgutucuRecep
kim haklı?
kim haklı?
0
OgutucuRecep
(29.05.24)
milletimin çakal insanları kesin bir katakulli yapmıştır, olan da masum tinyhouse çulara olmuştur
0
duyurukullanıcısı
(29.05.24)
Tiny house'çu haklı.

Detaylarına bakmadım ama adam kendi arazisine ruhsatlı taşıt koymuş. Hukuki olarak arabasını kendi arsasına park etmekten bir farkı olmamalı.
Arabamı kendi arsama park etsem gelip kepçeyle parçalamazlar umarım.
Siz ne düşünüyorsunuz Ogutucu?
0
michael_knight
(29.05.24)
arabasını parketmekten farkı orayı konaklamak için kullanmaları.
teknik olarak arabadan farkı var. ha arabamı koydum ha karavanı biraz uyanıkça davranmak.
orada olay bir değil birçok kişinin artık bunu yapmaya başlaması.
konaklama için orayı işletiyor olabilirler.
mantar gibi bittikleri zaman ise gerçekten boku çıkar.
yarın biri arazi alıp 20 tane tiny house koyarsa kim bunu engelleyecek?
tarım arazisi olduğu için orada bir yapılanma olmaması lazım kanun bunu belirtiyor.
şimdi mevzu şuna dönüyor geldiniz bizi mi buldunuz bu kadar hukuksuzluğun içinde?
yani izin verirlerse de olmuyor vermezlerse de bizi mi buldun oluyor.

bence %65 haksızlar %35 haklılar.
0
🌸OgutucuRecep
(29.05.24)
klasik türkiye olayı. sen bu araca ya da karavana artık her ne derseniz, devlet olarak ruhsat vermişsin, plaka vermişsin. belediye olarak oraya elektrik çekmişsin, su çekmişsin (güzelce cukkanı da almışsın tabi). ondan sonra da gelip 'yok ya bu böyle olmadı bunları yıkalım/kaldıralım' diyorsun.

olayın suistimal edilip edilmediğini tartışmıyorum. bu ülkede her şeyin böyle karman çorman olmasını, yetkili makamlar arasında koordinasyon olmayıp hepsinin 'ben yaptım oldu' kafasında takılmasından bahsediyorum. baştan sona saçma sapan bir mesele yani. o yüzden haklı haksız yok, sistem bozuk. (bence)
0
brkylmz
(29.05.24)
Yasal olarak tiny houselar ruhsatlı araç olarak geçiyor. Burası tamam ama ruhsatlı araçların rutin bir muayene işlemi var. O yaptırılmış mı? Çekicisiyle birlikte ruhsatlı araç sayılır. Çekici nerede?

Tarım arazisinde su ancak tarım maksatlı olarak çıkarılabilir ya da alınabilir. Bu suyun bir konaklama aracına sabit bağlanması yasal mı?

Tarım arazisinde elektrik sadece sondaj maksatlı olarak ruhsatlandırılabilir. Ne elektriği aldın ve ne maksatla kullanıyorsun?

Kanunun arkalarından dolaşıp tarım arazisine değişik isimlerde ev yaparsan bir gün Devletin gelip yıkmasını beklemelisin.
0
Mirket
(29.05.24)
tiny house olayinda kullanilan araclar yonetmelige gore hareket edebilir olmak zorunda. bunun net kistasi yok ama jandarma veya belediye geldiginde aracini su noktadan bu noktaya cek dediginde birkac dakika icinde cekebilir olmak gerekiyor. bu zamana kadar boyle bir kontrol yapilmiyordu, sadece arac ruhsatina bakilip trafik vergisi vs. odendi mi diye kontrol ediliyordu. simdi bu hareket edebilir olma kurali da kontrol edildiginden aracina/evine eklentiler yapan (tuvalet cikisi, su/elektrik vs) yapanlar problem yasadi.

biraz da seytanin avukatligini yapalim; muhtemelen otel fiyatlarinin artmasi nedeniyle alternatif olarak halk bu tarz opsiyonlara talep olusturdu. bu talebi degerlendirmek isteyen girisimciler de tarim arazilerine bircok tiny house kurup kiralamaya basladi. bu durum da cesitli otel, pansiyon isletmecilerini rahatsiz etti. ya da bu alandaki ranti goren guclu kisiler yeni bir duzenlemenin pesindeler. devlet de yillardir denetlemedigi ve goz yumdugu kurallari simdi uygulamaya kalkti. yani kisaca kimse masum degil.
0
emrahday
(29.05.24)
haberlerden anladığım durum şu, tarla ve tarım arazileri daha küçük parsellere ayrılıp, satılıyor, bu kişilerde buraya tarımsal faaliyet için sağlanan altyapı (elektrik, su, kuyu v.s) yararlanıyor, burayı konaklama ev amacıyla kullanıyor. Bu durum da amacı dışında kullanım olmuş oluyor. Bundan rahatsız olan köylüler, tarımla uğraşanlar, bölgenin yerlileri şikayetçi olmuş ve bu karar alınmış.

www.edirnehaber.org


Şahsen kararı doğru buluyorum, en başından düzgün denetlenip, kanunda açık varsa değişiklik yapılarak bu durumun önüne geçilmesi gerekirdi. Kocaeli bölgesinde de (sevindikli, akmeşe, maşukiye) çok yaygın bir durum, bir nevi gecekondulaşma, çarpık yapılaşmaya evrildi bu durum.
0
sealth
(29.05.24)
sadece araç olarak kalsa tinyhouse'çu haklı.

fakat bekçi kulübesi için izin alınıyor, oraya elektrik su çekilmesi sağlanıyor, sonra bu elektrik su kanalizasyon hesapta mobil olan tinyhouse'lara bağlanıyor. bir de üstüne pergole gibi sabit çıkmalar inşaa ediliyor ee şimdi ne farklı kaldı gecekondu'dan bu olayın ? ek inşaatlar ve bağlantılar olmasa zaten kimsenin bir şey yapma yetkisi de yok. bu bağlantılar yapıldığı için devlet bunu ruhsatsız yapı olarak değerlendiriyor. olay bu.
0
delidir yakalayin
(29.05.24)
çarpık yapılaşma ve çevre kirliliği yaratıyor. izin verilmemeli.
0
calmdown
(29.05.24)
dün akşam sözlükte bir idare mahkemesi kararı paylaşılmıştı. eksisozluk.com aynı olaysa, kanalizasyon sistemine bağlı, elektrik ve su şebekesine bağlı "tinyhouse" taşınmazdır diyor. adamlar tarım arazisine altyapı çalışması yapmışlar: su ve kanalizasyon için kanal kazmışlar. üstteki tinyhouse'u götürünce tarım arazisi eski haline dönmüyor ki.
0
gnosis
(29.05.24)
tiny'ciler haksız.
---
www.instagram.com

tinyhouse denilen şey bir araca bağlanan, yürüyebilir vaziyette olan bir yapı olmalı değil mi? mesela yukarıda verdiğim linke bakarsanız tinyhouse'lar oluşan site yapmışlar. aracın tekerlekleri var ama bahçe düzenlemesi yapılmış, sabitlenmesi için beton dökülmüş, altyapı gelmiş vs. üstelik bir değil, iki değil bir sürü böyle konut var.

yani olayda, bahçene koydun ve geçici konaklama yaptın gibi bir durum yok. ev fiyatına satılan, ticari amaçla kullanılan yasadaki boşlukları kullanan ya da suistimal eden bir durum var.
0
biseysorcaktim
(29.05.24)
Araziler küçük parçalara bölünüp satılıyor.
Hepsinin üzerinde bunlardan var sadece tarım arazileri bitiyor, bitti.
Sakıncalı bir durum önlem alınması gerekliydi.
Çünkü bazıları suyu, kanalizasyonu geç etrafını çevirip ağaç dikmişti.
0
kirmizipilotkalem
(30.05.24)
(4)

Sirketi bu durumda nereden acmaliyim ?

funl
Yurtdisinda bir sirketle freelancer calismak uzerine anlastim. Odemeyi sirketinize ya da umbrella sirketleri araciligi ile yapabiliriz dediler. Sirketim yok ve daha once avrupaya freelancer calismadim. Boyle tecrubesi olanlar varsa sizce sirketi Turkiyeden mi acmak mantikli? Vergi anlamında daha ava
Yurtdisinda bir sirketle freelancer calismak uzerine anlastim. Odemeyi sirketinize ya da umbrella sirketleri araciligi ile yapabiliriz dediler. Sirketim yok ve daha once avrupaya freelancer calismadim. Boyle tecrubesi olanlar varsa sizce sirketi Turkiyeden mi acmak mantikli? Vergi anlamında daha avantajli ulkeler var mi? Ayrica kendi vergilerimi vs nasil odeyecegim? Bu konuda tecrübeli kisiler yardimci olabilirse sevinirim
0
funl
(20.05.24)
tr için şöyle bir durum var,

senin banka hesabına giren paraların bir fatura karşılığı olmalı. bu miktar sürekli birikirse maliyenin otomatik kontrolüne giriyorsun. o zamanda normalde ödeyeceğin verginin daha üstünü cezası ile ödemen gerekiyor.

yani diyelim x kişisi veya A firması senin iban'a sürekli para gönderiyor. tutar atıyorum 10m TL'yi aştı. maliye gelir sorar kardeşim bu 10m TL'nin faturası nerede diye?

çalışan olsan sgk olduğu için sıkıntı yok tabi.

genelde oranlar değişmek ile beraber tüm ülkelerde buna benzer işlemler var.

tutarın büyüklüğüne göre çözümler var ama 2-3k usd falan ise düz şahıs firması ile fatura kessen yeterli olur belki de

sen yine bi uzmana, muhasebeciye danış.
0
duyurukullanıcısı
(20.05.24)
"gelen giden miktarlar çok yüksek değilse hiç bir şey olmaz, yalandan bir debit note gönder, parayı da şahsi hesabına alırsın." diyenler çıkacaktır ama bir inceleme olduğu anda, cezasıyla birlikte ödersiniz tüm o vergileri.

Estonya'da şirket kurun.
0
co2s2
(20.05.24)
nativeteams.com gibi yerler var (aklımda bu isim kaldığı için burayı verdim, türkiye'de faaller).

böyle şirketlerden hizmet almanız da mümkün. bi bakın bunlara.

fatura ve legal işleri onlar yapıyor. siz de o şirkette çalışan bir eleman gibisiniz. ne kadar vergi vermeli, ssk'nızı nasıl yatırmalısınız bunların hepsini kendiniz seçebiliyorsunuz.

şahış şirketi kurmak da zor değil ancak vergi numaranız olunca denetlemeye girme ihtilaminiz daha yüksek olur. 3bin dolarlık para geliyorsa hesabınıza, gelir vergisini asgariden yatırmak hiç vergi numarası almamaktan daha dikkat çekici olabilir.
0
biseysorcaktim
(20.05.24)
Yazılım işi yapıyorsan Türkiye de açabilirsin, kurumlar vergisi yükü %4 son teşviklerle
0
fistikthecat
(20.05.24)
(22)

Türkiye'de işler rayına mı girdi ?

garavel
Öncelikle durun vurmayın, girmediğini ve hala çok kötü olduğunu biliyorum.Ama şunu da farkediyorum, 1-2 sene önceye kadar toplumun çok büyük çoğunluğu yurt dışına göç etmeyi konuşurken ve tek hayat amacı bu gibi iken sizce de bunda bir azalma yok mu? Ya da benim mi karşıma çıkmıyor artık, eskisi kad
Öncelikle durun vurmayın, girmediğini ve hala çok kötü olduğunu biliyorum.

Ama şunu da farkediyorum, 1-2 sene önceye kadar toplumun çok büyük çoğunluğu yurt dışına göç etmeyi konuşurken ve tek hayat amacı bu gibi iken sizce de bunda bir azalma yok mu? Ya da benim mi karşıma çıkmıyor artık, eskisi kadar twitter'da ekşi'de vs konuşulmuyor gibi.

Ülke döviz olarak pahalı kesinlikle evet kabul, ama maaşlar da saçma bir şekilde döviz olarak yüksek gibi. Asgari ücret mesela, tr'de döviz olarak daha yüksek olduğu bi dönem yok galiba. Yazılımcılar, memurlar, doktorlar vs avrupa'da yaşayacağından daha iyi bir hayat yaşıyor gibi.

Doktor grevleri olurdu mesela, bıçak gibi kesildi. Doktor ortalaması 70k-120k arası diyorlar şimdi ne kadar doğru bilmiyorum ama deli para. Almanya - ingiltere vermiyor yani bu paraları kiraları vs de cabası. ( abartı da olabilir )

İstanbul hariç her yerde karı koca memur 40-40 alsa 80 bine gayet iyi yaşar gibi. Öğretmen maaşı mesela full ek dersler dahil 45i geçiyor diyorlar.

Anadolu'da bu rakamlarla yaşamayı saymıyorum hele.

Ben mi yanlışım ? Ne oldu birden böyle ?

Not : Türkiye'de değilim, dışarıdan gözlemdir.


Edit: Arkadaşlar sosyal çürümeye dair içinizi dökmeniz için açmadım ki postu? Ekonomik olarak bir soru sordum. Doktordan, memurdan , yazılımcıdan bahsettim. Ne diye cinayetlerden emeklilerden bahsediyorsunuz anlamadım anne babamın tek gelir kaynakları emekli maaşları ben de biliyorum emekliler için cehennem olduğunu. Sorunun hangi yerinde emekli geçiyor ? Türkiye hakkında '' bazı '' meslek gruplarına olumlu bir şey dedik diye akp'li olmuyoruz hemen.
0
garavel
(19.05.24)
alışıldı, kabullenildi sadece. ben her zaman yurt dışının daha iyi bir yer olmadığını savundum, hatta çoğu alanda türkiyedeki pratikliğin ve rahatlığın asırlarca gerisinde ama "insan hakları" var. bu da yeter zaten.

ekonomik olarak dersen de, türkiye ve genellikle türkler borcu borçla kapata kapata gününe devam ediyor. buna da karşı çıkan olmadığı için, insanlar buna da alışıyor.
0
numlock
(19.05.24)
asgari ücret ülkede çok küçük bir kesimin ücreti oldu. emekliler ihya oldu artık istedikleri KYK yurdunda dilediği gibi tatil yapabilecekler. kentsel dönüşüm adı altında mükemmel kentler kuruluyor. nüfusu gayet az olan istanbul'a göçü artırmak için yeni projeler devreye alınıyor. kanal istanbul artık konuşulmuyor. ekonomimiz zaten uçuyor. doktorlar grev yapmıyorlar zira doktorlara mhrs üzerinden kolayca ulaşabiliyoruz. doktor bile dövebiliyoruz artık. her şey güllük gülistanlık. ve evet depremler olmuyor ve kimseler ölmüyor. gençler dilediği arabayı kolayca alabiliyor. evlenecekler olanlar hemnececik ucuz evlerden alıp hemen yerleşebiliyorlar. evsahibi kiracı ilişkileri son 10 yılın zirvesinde olumlu anlamda. dilediğimiz telefonu bedava gibi yurtdışından satın alıp hemen kullanmaya başlayabiliyoruz. zaten yurtdışına çıkmak o kadafr kolaylaştı. vize başvurun hemen olumlu sonuçlanıyor. göçmenler gitti. reis elindeki sihirli değnekle her şeyi düzeltti. ortam süper kısaca...
0
exlibris
(19.05.24)
Bir aile düşün.
Evde tencere tava ne varsa satmış.
Gırtlağına kadar borca batmış.
Hiçbir banka kredi vermiyor ve kredi kartlarının hepsi patlamış.
Artık tefeciler de borç vermiyor. Tek tük veren tefeci bulurlarsa sevinç nidaları atılıyor.
Bobrekler satışa çıkarılmış.
Ve hala gideri gelirinden çok fazla
ve yetmezmiş gibi dışarıdan evsizleri çağırıp ağırlanıyor.
0
Mirket
(19.05.24)
şöyle de bir şey var, avrupa ve abd'de paran yoksa yoktur, bittin, that's it. türkiye'de parası olmayan bir şekilde, bir meblağ paraya ulaşabiliyor.
0
numlock
(19.05.24)
@dissendium abd başka bir seviye, hiçbir avrupa ülkesi de ona yakın değil. kıyaslamak gibi gaflete düşmüyorum, soru da troll değil.

ama almanyada yapacağı net 3200-3500 eur mesela. 80k net alsam ben gitmem mesela ( almanya özelinde ) 0’dan düzen kurmaya değecek miktarlar değil onu demek istiyorum. türkiye ile avrupayı kıyaslamıyorum ama bugün 100k alan bir doktor ( özel hastanede daha da yüksektir ) avrupa’daki meslektaşından daha iyi yaşayabilir. benim demek istediğim göçe can atan çok özel meslek grupları bıçak gibi kesildi aslında soru yanlış anlaşıldı.
0
🌸garavel
(19.05.24)
@dissendium; öyle bişey yok abi. 1 çikolataya da ülke kötülenmez. kiralar her ülkenin megakentlerinde yüksektir, ha dersen ki ben yozgatta, tokatta yaşarken rahat edemiyorum yobaz kitle yüzünden onu anlarım, o açıdan konu tartışılır. git tut berlinde yeşillikler içinde iki katlı ev bakayım kaç para, veya londrada veya romada veya viyenada veya amsterdamda :)
0
numlock
(19.05.24)
Seçime yakın olumsuz haberler veya yurt dışı ile bizim kıyaslanmamız artar sosyal medyada ama sosyal medya ile oluşan algı her şey değildir. Bir de sokakataki hayatın gerçekleri vardır.

Avrupa ekonomik krize girdiği an dışarıya gidenler geri gelmek için tekrar düşünecektir.
0
diyecevaplandı
(19.05.24)
Yurtdışı çok kötü, Türkiye çok iyi. Gitmeyin sakin, biz kuru croissant soğan yiyoruz.
Ibani atarim.
0
logisticsmanager
(19.05.24)
Sorun devam ediyor sadece kompanse edilmiş durumda. Herkes 5-6 sene önceye göre çok daha memnuniyetsiz. 2019'dan beri çok hızlı bir bozulma oldu ekonomik olarak.

Benin gözümde bir depremle aynı görüntü canlanıyor. Olay olurken insanlar bağırışır, tepki verir ortalık hareketlidir. İnsanlar ölür, binalar yıkılır. Deprem bittikten sonra ölen ölmüştür, yıkılan yıkılmıştır, bağırış çağırış kesilmiştir ama hiçbir şey daha iyi de değildir. Hiçbir şeyin düzeldiği de yoktur, sadece hareket sonlanmıştır. Kimse can havliyle bir şey yapmıyordur. Enkaz altında kalan dahi sessiz sakin birilerini bekliyordur. Benim gördüğüm manzara bu.

Doktorlar, diğer memurlar ve bazı mesleklerdeki insanlar bu süreçte toplu hareket ederek daha çok öne çıktı ve daha sıkı pazarlık yaptılar. Yazılımcıları örnek vermişsiniz bunlar zaten tüm dünyada yükselen bir grup, hem Türkiye'deki fiyat algısının bozulması, hem talep dolayısıyla dünya geneline oranla çok kazanıyor olabilirler.

Ancak birçok iş kolu döngüsel olarak sorunlarla uğraşıyor. Fiyatların artması ve maaşların artan fiyatlara ulaşma çabasının getirdiği sarmal artık kanıksanmış durumda. Ben şahsen artık dönüp dönüp aynı şeylerden şikayetlenmeyi saçma buluyorum ve daha az konuşuyorum bazı şeyleri. Birçok insan da böyledir.

İlk zamanlar "uff şu fiyatlara bak" diye konuşup duruyordu herkes. Şu şu kadar olur mu, bu bu kadar olur mu diye. E oluyor işte, alıştık artık baydı yani muhabbet. Sıkıp dişimizi yaşıyoruz işte. Olan bu.
0
akhenaten
(19.05.24)
dışarıdan bakınca evet öyle görünüyor. ama değil. insanlar kanıksadı sadece, alıştı biraz.

ben avrupa ederinde bi maaş alıyorum döviz ile ve istanbul'da kirada yaşıyorum. bir aldığım şeyi ikinciye alırken aynı fiyata alamıyorum. her gün dikkatli davranıyorum.

avrupanın pahalı bi şehrine bir kaç günlük tatile gittim ve türkiye ile benzer paralar harcadım! üstelik biraz cimri biriyim, ne giyimim ne yaşantım yüksek standartlara sahip değil.

kiram, 5ten 15e çıktı. başka bi eve geçsem 25-30 ödeyeceğim. barınmak ciddi bi mesele. kirası az (ya da normal) olan evden atılmaktan korkuyor. evden çıkarsa emlakçı+komisyon+taşınma derken kira x 3 ödeyecek iyi ihtimalle.

işsiz oranı çok fazla. dükkan sahipleri çok kazanıyor çoğunlukla çünkü onlar da ansızın gelebilecek kira ve diğer masrafları sübvanse etmek için fazla maddi güç sahibi olmak istiyorlar. bu yüzden çalışanına 25bin brüt verirken kendisi en az 10-15 katını kazanıyor. günün sonunda iki kişilik basit bir dürüme beşyüz, iki burger iki biraya bin lira yazıyorlar. asgari ücret 17bin tl ve 6 ay daha zam beklenmiyor.

ülkenin standart maaşı asgari ücret oldu. yeni işe başlayanlara sigorta yapmıyor bir çok işveren ve işe yeni başlayan çok insan 17bin'in altında maaş alıyor. münferit denmeyecek kadar bir oran bu.

termosa kahve koyalım, dışarıda bir parkta oturalım ya da bir bankta oturalım neredeyse mümkün değil. büyükşehirlerde parasız yol kenarına bile oturamıyorsunuz. belki kırsalda boş bi bank bulunur.

ülkede standartsızlık çok yüksek. param var, sağlıklı ve kaliteli bir şey yiyeyim, güzel bi etkinliğe katılayım, iyi bir kıyafet alayım diye bir şey neredeyse mümkün değil. paran varsa bile kalite yok. marketten aldığın her şey zehir neredeyse.

kırsalda yaşayan ve karı-koca memur olan kişi 80-90 alsın hadi. ülkede 5 milyon memur var. ülkenin kaçta kaçına denk geliyor bu? bu çift çocuk sahibi olsa buna kim bakacak? kreşler çok pahalı. birinin yarı maaşı çocuğa gidecek, çalışmasa daha iyi.

döviz bir süredir fazla yükselmiyor. hafif hafif yükseliyor. o yüzden iyi görünüyor durumlar. ama nereye dek gidecek, bir noktada kırılacak mı bilmiyoruz. ederi yıl sonu 40 civarında diye tahmin edilmişti.

kira sorunu olmasa belki "düzelmeye başladık" diyebilirdik belki.

doktorlar 100'ün üzerinde alsın hadi (ne kadar bilmiyorum da halk öyle biliyor). kaç doktor var, 200bin mi, yine ülkenin kaçta kaçına denk geliyor bu oran.

yazılımcılar ve doktorlar artık pek konuşmuyor diyelim. bu da doğru değil. yazılım sektörü de belli bi dolgunluğa ulaştı 5+ tecrübesi olanlar için çok kötü değilse de junior'lar için iş bulmak zor ve asgari ücret lafları ediliyor.

açıkçası trol bi soru olduğunu düşünmüyorum, çünkü ben de sizin gibi düşünürdüm haberlere ve medyaya bakarak. özellikle doların hafif hafif çıkıyor olması bir şeylerin düzeldiğini hissetmemizi sağlıyor. ancak ödenmeyen kredi kartlarına aylık yüzde 5 faiz geliyor. bankalar kredi vermiyor. verse bile yıllık faizleri çok yüksek.

insanlar paralarını harcamak ya da yatırım yapmak yerine mevduatta tutma eğiliminde, mevduat faizleri yüzde elli civarında. kapanan dükkanlar görüyorum bazen.

anadolu da ucuz değil. ilçeler ya da kırsallarda bile kiralar asgari ücretin yarısı ederinde, hadi olsun üçte biri. orada yaşayanlar (eğer memur değilse) asgari ücretten fazla almıyorlar çoğunlukla.

türkiyede memur sayısı 5milyondan az. ülke nüfusu 80milyon. işsizlik istatistikleriyle çok oynandı. açıklanan rakamların iki katı gibi düşünün (bir yıldır iş aramayan, işkur'a kayıtlı olmayan, öğrenci olan, yükseklisans'a kayıtlı olsan ve bir çok kriter işsiz sayılmıyor. halbuki bu insanların çoğu işsiz)

haliyle, gözlemleriniz doğru değil.
0
biseysorcaktim
(19.05.24)
Katiliyorum dolar bazli yuksek olmasi nedeniyle su an kriz azaldi
0
lapaz
(19.05.24)
düzelen bişey yok ama ilginç şekilde mesela öğretim görevlisi maaşı 600 dolarlara kadar düşmüştü bi ara, ben yaparken 800-900 dolardı, şu an 1500 dolar alıyor arkadaşım. Bu kadar artacak ne oldu? Döviz tutuldu. Ama bunun halka faydası var mı => yok. Çünkü ticaret dolar 45 liraymış gibi dönüyor, herkes fiyatını öyle belirliyor.

Bunun bi artısı var, mesela 2023 seçiminden önce dolar tutulurken eşimle acayip dolar biriktirebilmiştik. (kredi kartının asgarisini ödeyip bol bol dolar alıyorduk) Şimdi de 900 değil de 1500 dolar alan kişi ülkedeki harcamasını kısıp veya kredilendirip dolar biriktirebilir. Tabii faizler yükseldi daha yüksek faizle geri ödeyecek ama sonuç olarak bunu yapabiliyorsun. Beyaz yakalının yurtdışına tatile vs. gitmesinin bir sebebi de bu. 1500 dolar Türkiye'de pek bi halt etmiyor ama biriktirirsen batıda hala 1500 dolar = 1500 dolar. Türkiye'de 1500 doların alım gücü 800 dolar gibi.

Anadolu'da yaşam daha iyi ona hep katılıyorum. Ama İstanbul'da 80 bin alabilen biri başka şehirde o maaşı alamıyor. Ama asgari ve bi tık üstünü alanlar büyük şehirler yerine küçük şehirlerde yaşasa hayatları ciddi fark eder.

Özet(tl,dr): Gördüğüm duyduğum kadarıyla Türkiye içinde maaşın dolar olarak artmış olsa da pek fark etmiyor zira 3 dolarlık kahveye 5 dolar, 30 bin dolarlık arabaya 50 bin dolar vermek zorundasın. Yurtdışına da giden gitti, kalanlar alıştı. Türkiye'de bir şekilde yaşanıyor. Mesela geçen yıldan bu güne benim Türkiye'deki kredi kartı limitlerim 5 katına falan çıktı.(1 yıldır İngiltere'deyim)
0
nhk ni youkosu
(19.05.24)
gerçekten açıklayan ve cevap veren herkese teşekkür ederim. soru biraz amaçtan sapsa da genel bilgiler de verilmiş gayet faydalı oldu. ben şahsen işletme mezunu birisi olduğum için şuan ingiltere’de kazandığım miktarın türkiye’de yakınından geçemem bu çok apayrı bir mevzu. orta lisans sahipleri, vasıfsız, mavi yaka için avrupa cennet. türkiye de hala zaten çok kötü bunu tartışmaya gerek yok. ama yazılımcı, doktor gibi çok üst seviye işlerdeki tr maaşlarının avrupa ile arasında eskisi kadar da uçurum yok, o yüzden beyin göçü furyası bi tık azaldı hatta çevremde dönenler de oldu.

mesela londra’ya finansçı olarak 1 sene önce gelen başlangıç için gayet iyi de kazanan arkadaşım geçen ay komple döndü istanbula.

bir de ekonomiden bağımsız, insanlar avrupa’da ırkçılığı tattı o kadar da güllük gülistanlık olmadığını anladı. almanya göç vermeye başladı, hollanda başlığında sağın yükselişi ve uk - abd’ye gitme konuşuluyor vs. gidenler de seçerek gidiyor avrupa olsun polonya bile olsun kafası bitti artık almanya dahi gerilerde.
0
🌸garavel
(19.05.24)
bu kadar balık hafızalı olmayın ya. dolar euro 6 ay stabil gitti diye ekonomi düzelmiş olmuyor. bu ülke daha şunun şurasında iki üç sene önce doların iki ay içinde 8 liradan 18 liraya çıkışını canlı canlı gördü. oradan göz açıp kapayıncaya kadar 30 lira oluşunu da. bir sene sonra doların 60 lira olmayacağının bir garantisi var mı? yok. döviz bazında yüksek dediğin o maaşların kuş kadar kalması iki aylık yeni bir ralliye bakar. yani bu uçurumdan düşerken eskaza birkaç saniyeliğine dala takılınca "iyi ya artık düşmüyorum" demeye benziyor.

evet avrupa'da da enflasyon var ama 1 euro'ya aldığın çikolatanın seneye 2 euro olmayacağını biliyorsun, bunun rahatlığıyla yaşıyorsun. geleceğe dair kaygın azalıyor. insan doğada aslandan kaçan zebra gibi basit bir canlı değil, sadece o anı düşünerek yaşamıyor. gelecekte her şeyin daha kötüye gideceğini görebildiği için şimdiden önlemini alıyor.

yurt dışına göçte bir azalma olduğunu da sanmıyorum. evet bu son ekonomik çöküşün başlangıcında bir dalga oldu, herkesin dilinleydi ve gidenler gitti zaten. sadece o dönemde toplu bir göç dalgasına evrildiği için gündem olmuştu. şimdiyse daha bireysel, ama gitmek isteyen sessiz sedasız gitmeye devam ediyor. benim türkiye'de neredeyse arkadaşım kalmadı.

ps: adettendir, sona bir alım gücü farkı da sıkıştırayım. geçenlerde avrupa'da aldığım arabanın fiyatını asgari ücrete böldüm. yaşadığım ülkede bu arabayı 7 asgari ücretle alabiliyorsun. sahibinden'de türkiye fiyatına baktım. 47 asgari ücret yapıyor. evet türkiye'de işler gerçekten rayına giriyor.
0
sir gawain
(19.05.24)
bırakın ev araba almayı, artık ayakkabı-mont alırken bile alışveriş kredisi kullanıyor insanlar. bu durumda neresi iyiye gidiyor? şu an yaşanmıyor, hayatta kalmaya çalışıyor insanlar. türlü kısıtlamalar, tasarruflar vb. işler iyiye gidiyor, durumlar düzeliyor demek manipülasyondan farksızdır.
0
kondansator
(19.05.24)
Özet geçiyorum.
* Dövizi sabit tutup yurtdışına göre aşırı yüksek faiz veriyoruz. O yüzden döviz yağıyor ama bir noktada balon patlayacak. Çünkü karşılayacak gelir yok.
0
parka
(19.05.24)
Ha balon patlamadan önce büyükbasların ve yabancıların haberi olur, ama bizim olmaz. Hatırlarsanız nas nas deyip dövizi fırlatıp halka kitlemişlerdi. Şimdi tersi olacak.
0
parka
(19.05.24)
İşler rayına mı girdi derken neyi kastettiğiniz belli değil. Yüksek enflasyon ve ekonomi politikası kastediliyorsa ekonomik program başarıyla devam ediyor yaklaşık 9 ay oldu zamana ihtiyaç var (iktisat bilmeyen birine izah etmesi çok zor bu yüzden manipülasyona açık bir konu) Programa göre mayıs ayında enflasyon pik yapacak daha sonra düşüş eğilimine girecek.

Siz Türk toplumunun kanaatine, ne konuştuklarını vesaire ciddiye almayın onlarda tv'den sosyal medyadan (eksisözlük dahil) ne duyuyorlarsa, ne okuyorlarsa papağan gibi tekrar ediyorlar ne iktisat bilgisi var ne metod ne de dünya siyasetini takip etmek... Bizim toplumumuzda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan çok Kim toplumu manipüle ediyorsa ona inanıyorlar albenili sözlere çok fazla itibar ediliyor. Yurtdışına göç furyasıda sosyal medyada pr'ı en çok pr'ı yapılan konu oldu (Ekonomiden bağımsız olarak dünya genelinde ABD'ye göç furyası vardı ve hatta ilk sıralarda Fransa gibi ülkeler vardı Türkiye bu trendde ilk 10'da bile değildi) yoksa Türkiye'den her anlamda kötü ülkeler var bu ülkelerin vatandaşları sağa sola göç etmiyorlar. Yurtdışında yaşayan biri olarak Türkiye'de yaşamak bir çok ülkeye göre iyi insanların yakınmalarını ciddiye almayın.

Medya özelinde sosyal medya (ekşisözlük,twitter vs.) veya bir konunun yaygın kanaatte olması, çok konuşuluyor olması bir ölçüt değildir bu işlerin metodolojisi var. Bilim var yoksa chp'li teyze muhabbetine döner.
0
doharkoman
(19.05.24)
Sagdan soldan degil kendi gordugumu yazicam

1 - suanda her genc yurtdisina kacmaya calisiyor bir cok genc ozellikle kartellere para verip abd ye kacti hemde binlercesi. Buda abd bebek katili diyen yobazlar dahil.
Sadece istanbul ortasindayim benim semtimde genc kalmadi diyebilirim sokakta kimseyide goremiyorum kimi sorsam yurtdisina gitti diyorlar.
Suanda tr de bi ben kalmisim bunu anladim.

2 haberlere baktiysaniz ki hepsi gostermez ama doktorlarda ozellikle almanya tarzi yerlere kactilar yogun bir sekilde. Suanda hastanelerde bazi bolumlere randevu almak imkansiz bazi bolumlere ise en erken cok kovalsrsan gece gunduz 25 gunde belki bos yer bulursun. Doktor acigi olustu.

3 milyonlarca multeci var ve hastaneden cikmiyorlar ucretsiz diye. Bu yuzden tr vatandasi icin randevu almak ozellikle istanbulda asiri zorlasti.


Dipnot

Avusturalyada 4 sene yasadim. İnsan yurtdisinda yasayinca herkesden uzakta kaliyor sahte haberlere bel bagliyabiliyor. Ekonomi ortada dolar ortada alim gucu ortada. 1 bardak cay 5 liraydi oahali diyorduk bugun 30 lira istediler.

Daha dun 1 ispanyadan 1 arabistandan 1 de bangladeşden arkadasim geldi sohbet ettik ve benimle vedalasmaya calistilar dedim ne oluyor. Bana soyle soylediler ; hocam tr asiri pahali olmus biz seneye gelmeyecegiz ucak fiyatlarida cok pahali.
Ayrica onceden kafeye gelince herkes selam verirdi bisuru insan vardi neden simdi gelmiyor kimse dedi. İnsanlarin sanirim parasi yok dedi.

Vedalastik yapacak bisey yok yani
0
Zetnikov
(20.05.24)
Yurtdışı meselesi: Kalifiye olan, dil bilen, bunu göze alan gitti. Kalan da amiyane tabirle posa zaten. Kim Zort üniversitesi işletme mezunu olan, İngilizcesi a2 seviyesindeki ortalama bir elemanı ülkesine bekler ki?
Maaşlar meselesi: Evet görünürde yükseldi ama enflasyon da bir o kadar arttı. 45 bine nerede yaşıyorsun öğretmen olarak? Evinden çıkmak zorunda kalsan ya da tayin olsa maaşının yarısından fazlasını kiraya vermen lazım. Aynı şey 80 bin kazanan adam için de geçerli. yaşamaktan kastın hayatta kalabilmek ise belki ama çocuk yetiştiremezsin mesela.

bence insanlar sadece hayatta kalmaya çalışıyor. yoksa kapıları açsan türkiye'de 7 kişi falan kalır.
0
wild honey suckle
(20.05.24)
Eğriye eğri, doğruya doğru diyeceksek durum şu.

Türkiye son 4-5 yıldır gerçekten kötü bir dönem geçirdi. Herkes az ya da çok fakirleşti, alım gücü düştü. Bazı sektörler nispeten daha iyi durumda, toplumun bazı grupları felaket durumda.

Son 1 yıldır evet yine yüksek enflasyon var ancak bir şekilde "enkaz kaldırılıyor" tam olarak durumumuz bu. "Rasyonel politikalara" geçildi. Ben bu dönemi böyle tarifliyorum. CDS'lerimiz ciddi düşüşte, ülkeye sıcak para da olsa döviz giriyor, TCMB rezervleri toparlanma aşamasında, halen "yatırım yapılabilir" seviyede değiliz ama derecelendirme kuruluşlarından not artışları geliyor. Haziran ayında Türkiye'nin gri listeden çıkma olasılığı yüksek görünüyor.

Bunlar kısa vadede geniş toplum kesimlerine yansımaz ancak 2001 krizi sonrası dönem gibi düşünmek lazım 2005-2015 gibi bir dönemi yaşayacaksak daha 3-4 seneye ihtiyaç var.

Bana sorarsan ciddi kalıcı hasarlar da var. Örneğin konut konusu. Örneğin gelir dağılımındaki uçurumlar. Bunların giderilmesi artık çoook zor.
0
Lethe
(20.05.24)
Son senelerde yurtdisina gitme orani yukseldi, ayni hizla cozumun orda olmadigini gorenlerin sayisi da artti.

mutlu olan da coktu ama mutlu olmayanlar, her zaman gitmek isteyip nasil yapacagini bilemeyenleri biraz caydirdi.
0
my pink
(20.05.24)
(4)

Airfryer önerisi

prole
Çoğunlukla sebze pişirmek, kızartmak için kullanacağım. Önümüzdeki süreçte almayı düşünüyorum. Tefal mi Philips mi Instant mı? Model önerilerine de açığım. Teşekkürler.
Çoğunlukla sebze pişirmek, kızartmak için kullanacağım. Önümüzdeki süreçte almayı düşünüyorum. Tefal mi Philips mi Instant mı? Model önerilerine de açığım. Teşekkürler.
0
prole
(19.05.24)
Philips'in en temel modelini aldim. Ekran vs yok. Memnunum. Ozellikle sebzeler icin cok iyi.
0
my pink
(19.05.24)
aylardır bunu kullanıyorum, epey memnunum.

www.philips.com.tr
0
penceredengorunenmorbina
(19.05.24)
xiaomi de iyi. içindeki tel ızgara sayesinde çift katlı da pişiriyor. her bir tabana max 6 adet kasap köfte sığıyor, bilginize.
0
numlock
(19.05.24)
iki yıla yakın zamandır xiaomi'nin airfryer'ını kullanıyorum. elim ayağım oldu.
0
biseysorcaktim
(19.05.24)
(2)

Maçka Parkı - Küçük Çiftlik Parkı Konserleri Sesi

michael_knight
Küçük Çiftlik Parkı'ndaki konserlerin sesi Maçka Parkı'na ne kadar geliyor.Ona yakın bir tarafa geçince mükemmel olmasa bile parktan da iyi kötü dinlenebiliyor mu konserler?
Küçük Çiftlik Parkı'ndaki konserlerin sesi Maçka Parkı'na ne kadar geliyor.
Ona yakın bir tarafa geçince mükemmel olmasa bile parktan da iyi kötü dinlenebiliyor mu konserler?
0
michael_knight
(17.05.24)
bok gibi geliyor kimin çaldığını bile anlayamıyorsun çoğu zaman
0
rentts
(17.05.24)
parkın konser alanına yakın yanına oturup yayılınca güzel oluyor.

dinlemek için uygun değil de, arkaplanda çalınca, rastgelince güzel oluyor. mesela bahsettiğim noktada oturup demleniyordunuz, grup çıktı, güzel eşlikçi oluyor.
0
biseysorcaktim
(17.05.24)
(5)

saç prp’si yaptıran var mı?

violetsky
özel hastane cildiye doktoru seans ücreti 2300 tl iken, aynı hastane içerisindeki güzellik merkezinde 1500 tl. bu işlemi güzellik uzmanının yapmasında sakınca var mı sizde? aynı laboratuvarı kullanıyorlarmış kan ayrıştırma işlemi için.
özel hastane cildiye doktoru seans ücreti 2300 tl iken, aynı hastane içerisindeki güzellik merkezinde 1500 tl.

bu işlemi güzellik uzmanının yapmasında sakınca var mı sizde? aynı laboratuvarı kullanıyorlarmış kan ayrıştırma işlemi için.
0
violetsky
(15.05.24)
prp+mezo yaptırdım, faydasını görmedim
0
HellKeePer
(15.05.24)
İğneli işlemleri doktor yapmalı bence. Hastane içinde nasıl izin vermişler doktorsuz işleme, ilginç geldi.

Mezoterapi yaptırdım çok acılı bir işlem. Yanlış ellerde daha da acı verici olabilir kanısındayım
0
mellifica
(15.05.24)
tanıdık doktorum prp saç için olan hedelerin çok çok minimal etk yapacağını söyledi ve saç ekime yönlendirdi
0
eja
(16.05.24)
saçlarım çok gür ama ikisini de yaptırdım. faydasını gördüm. güzellik merkezinde yaptırmazdım.
0
gabe h coud
(16.05.24)
saö ekimi yaptırdıktan sonra doktora prp yapmak gerekli mi diye sormuştum. prp değil, cgf'in daha etkili olduğunu ve onu uygulayacağını söylemişti. 3 seans olarak CGF uyguladık. cgf, prp'ye benzer bir şey. prp uygulamasının içerik yönünden zenginleştirilmiş hali diyebiliriz.

kan alınıyor, santrafüjde yüksek hızda döndürülüp iğne gibi bir şeye doldurulup kafanın muhtelif yerlerine aktarılıyor. keskin bu ucu var, minik minik kesikler atarak deri altına nüfuz ediyor.

güzellik uzmanının da yapabileceği bir şey ama sonuçta cerrahi bi durum. doktora yaptırmayı tercih ederdim sanırım.
0
biseysorcaktim
(16.05.24)
(9)

Pazar alışverişi 430 lira tuttu

noxie
selam dostlar, pazara gittim az önce, 430 tl tuttu. akşam daha ucuz oluyor biliyorum ama şimdi gitmem gerekiyordu. sizce çok mu bu tutar?güncelleyerek yazıyorum. fiyatlarını hatırladıklarımı da ekledim.aldıklarım: 1 kg kuru soğan, otlar (birer adet maydonoz, roka, kuzu kulağı, semiz otu) (10, 10, 10
selam dostlar,

pazara gittim az önce, 430 tl tuttu. akşam daha ucuz oluyor biliyorum ama şimdi gitmem gerekiyordu. sizce çok mu bu tutar?

güncelleyerek yazıyorum. fiyatlarını hatırladıklarımı da ekledim.

aldıklarım:

1 kg kuru soğan,
otlar (birer adet maydonoz, roka, kuzu kulağı, semiz otu) (10, 10, 10, 20 = 50 tl buna verdim)
2 adet enginar (60 tl)
1 kg bezelye (35 tl)
1 kg kabak,
1 kg şeftali (40 tl)
yarım kilo erik (50 tl)
1 kg domates (25 tl)
1 kg biber,
1 kg salatalık (20 tl)
1 küçük yuvarlak sarı kavun (100 tl)

tüm pazarı almışım yuh
0
noxie
(07.05.24)
neyi ne kadar aldınız onu yazmamışsınız.

iki hafta önce enginarın tanesi 25 lira civarındaydı. 4 tane almış olsanız 100 lirası enginar yapıyor sadece.
0
inheritance
(07.05.24)
öncelikle kaçar kilo aldığını bilmeden yorum yapamayız. belki çoğu normal fiyatlıdır ama erik ve kavun toplam tutatı aşırı yükseltmiş olabilir. kalem kalem kıyaslama yapman daha doğru olur.
0
hrskrs
(07.05.24)
maydanozun tanesini kaça aldınız? bana uygun göründü bir tane kıvırcığa 50 tl veriyorum beylikdüzü pazarı çok pahalı ya.
benim pazarın pahalı olması öngörüm maydanoz endeksli

erik kilosu 100 lira burda yarım almışsınız kafadan 50 tl zaten
0
eja
(07.05.24)
İyi fiyata almışsınız.
Elbette her yerde her kalite ve fiyatta ürün var, az veya çok dememiz çok anlam ifade etmez. Ama ben dün 1 kilo erik aldım 295 TL'ye. Ama en güzel erikten.
0
michael_knight
(07.05.24)
enginar, şeftali, kavun zaten şu an pahalı şeyler. 200 lira sadece bunlar zaten.
diğer fiyatlar da uygun.
0
livaneli_kadir
(07.05.24)
ankara güncel market fiyatlarını veriyorum:

1 kg kuru soğan - 15 lira
otlar (birer adet maydonoz, roka, kuzu kulağı, semiz otu) - her biri 9 lira
2 adet enginar - 50 lira
1 kg bezelye - 30 lira
1 kg kabak - 17 lira
1 kg şeftali - 30 lira
yarım kilo erik - 25 lira
1 kg domates - 28 lira
1 kg biber - 30 lira
1 kg salatalık - 20 lira
1 küçük yuvarlak sarı kavun - fikrim yok.
0
summerjam0306
(07.05.24)
şeftali ve bezelye olmadan 500 lira tuttu migrosta.

sizin elliye aldığınız demet yeşilliklerin tümü yaklaşık 80lira sanalmarkette.
bezelye benzer fiyattı ama sepete eklerken stokta kalmadı.
şeftali de benzer olsun.

600e varıyor yine de sizin listede online'da.
böyle kıyaslayınca bana makul geldi 430 tüm bunlar için.

hatta şöyle amme hizmeti olsun:
i.hizliresim.com
enflasyona hayıflanırız resim durdukça
0
biseysorcaktim
(07.05.24)
Sadece kavun ve eriğin mevsimi henüz değil bu yüzden çok pahalı, 2 hafta sonra fiyatlar daha da düşer, diğer fiyatlar normal geldi (aslında normal değil, her yerde aşağı yukarı benzer fiyatlar demek istedim)
0
Tutkun
(07.05.24)
burası normak gibi hocam, kavun ve erik şişirmiş burayı ama mevsimi olmadığı için bu fiyatlar normal.


daha doğrusu yeni normal yani, yoksa ot dediğin şey 10 tl uçuk tabi ama yeni normaller böyle maalesef. 50 liraya avokado alıyorum, 3 sene önce 7-8 tl ye alıyordum 10ar 10ar
0
kumandanim
(07.05.24)
(2)

Barcode oluşturma

rewlack
Satış yaptığımız bir ürünün detaylarını bir barcode’a aktarmak istiyoruz.Yaklaşık bir sayfa bilgi var. Ağırlık, içerik son tüketim tarihi vs gibi. Ama tek satır barcode olması gerek.Bunu nereden nasıl yaptırabiliriz? Reklam ajanslarına mı soralım? App mi indirelim? Parasıyla yaptıracağız ama buna b
Satış yaptığımız bir ürünün detaylarını bir barcode’a aktarmak istiyoruz.
Yaklaşık bir sayfa bilgi var. Ağırlık, içerik son tüketim tarihi vs gibi. Ama tek satır barcode olması gerek.

Bunu nereden nasıl yaptırabiliriz? Reklam ajanslarına mı soralım? App mi indirelim?
Parasıyla yaptıracağız ama buna benzer bir şey için nereden destek alınır?
0
rewlack
(06.05.24)
barcode denilen şey teknik olarak harflerin çubuk ile gösterimi. barcode ile fazla data tutamazsınız.

QR kod'ları çok daha fazla data tutabilir. internetten qr kodu nasıl oluşturulur bakabilirsiniz. cep telefonu ile de okunur qr kodları.

---

barkod ya da qr kodunda satış yaptığınız ürüne dair ID'yi tutabilirsiniz. okutulduğunda da veritabanından bu id ile sorgu yapıp detaylarını getirebilir bi sistem yapabilirsiniz. eminim açık kaynak kodlu yazılımlar vardır bunun için. kullandığınız bi erp yazılımı varsa bu konu üzerine bi modülü olabilir.

---

ürünlerin bir web adresi detayı vs varsa, qr kodunu o ürünün web sitesi olacak şekilde hazırlayın. kamera ile okutup adrese gidince doğrudan o sayfaya erişirsiniz. yalnızca bir adet ürünse, o ürünün özelliklerini bi yere yükleyip o sayfayı açtırın. en basiti bu olur.

böyle mesela:
i.hizliresim.com
0
biseysorcaktim
(06.05.24)
Barkodların alabileceği karakter sayıları sınırlıdır. Tek satır barkodda o derece büyük bir veriyi tutamazsınız. İşinize en uygun olanı QR kod gibi görünmekte. QR kodun maksimum veri kapasitesi 7.089 karaktere kadar olabilmekte.

Google'da qr code generator diye arattığınızda dahi bir çok site vasıtasıyla kod üretebilirsiniz. Buralardan ürettiğiniz resim formatındaki kodları bilgisayarınıza indirip çıktı alabilir ya da bir word dosyasının içine koyabilirsiniz.
0
mylord
(06.05.24)
(7)

1 aydır İstanbul içerisinde araba kullanan birisi Bursa’ya gidebilir mi?

ms brownstone
Kişiye bağlı olduğuyla ilgili yorumlar geleceğini biliyorum ama düşüncelerinizi merak ettim. 10 yıldır ehliyetim var ama araba kullanmıyordum. Daha önceki denemelerimde hep kötüydüm ve trafikte panikliyordum. Tek başıma zaten hiç çıkamıyordum. Şimdi 1 aydır falan İstanbul içinde araba kullanıyorum h
Kişiye bağlı olduğuyla ilgili yorumlar geleceğini biliyorum ama düşüncelerinizi merak ettim.

10 yıldır ehliyetim var ama araba kullanmıyordum. Daha önceki denemelerimde hep kötüydüm ve trafikte panikliyordum. Tek başıma zaten hiç çıkamıyordum.

Şimdi 1 aydır falan İstanbul içinde araba kullanıyorum hemen hemen her gün. O eski paniğim falan kalmadı, çok daha soğukkanlı ve iyiyim gerçekten trafikte. Ama hız yapmaktan biraz korkuyorum açıkçası. İstanbul’da otobanda en fazla 80’i falan görmüşümdür yani.

Yarın Bursa’ya gitmem lazım ama tek başıma gitsem mi bilmiyorum. Bir yandan zaten 1.5 saatlik yol olduğu için uzun yol sayılmaz ve gidebilirim diye düşünüyorum ama çok hız yapamamam yüzünden otobanda sorun yaşamaktan da korkuyorum.

Ne dersiniz? Sizce bir cesaret tek başıma yola çıkmalı mıyım?
0
ms brownstone
(06.05.24)
çok rahat gidersin. istanbul'dan çıktıktan sonrası kolay zaten. dümdüz yol, sağdan sağdan gidersin.

zaten gittikçe ve alıştıkça o trafiksiz dümdüz yola, istemeden de olsa kendin hızını arttıracaksın. güzel de tecrübe olur.
0
numlock
(06.05.24)
Hiç sorun olmaz rahat olun. Yapamam edemem gibi sözlerle kendinizi dinlemeyin.

Bursa’nın şehir içi trafiği İstanbul’dan farklı olabilir, bu konuda biraz daha dikkatli olun.

Şehirlerarası yolda siz çoğunlukla sağ şeritten gidersiniz, sizi sollayıp gider başkaları. Kullanacağınız yolda tek şerit varsa arkadan çok selektör yaparlar size, yeri geldiğinde hızlanın. Aracınız 20-30 yaşlarında ve çok bakımsız değilse 80 ile 100 arasında hissedilir fark olmaz şehirarası yolda.

Hızınız yeterliyse ve buna rağmen birileri selektör yapıp yol istiyorsa, mümkünse yol verin değilse hiç bi şey yapmayın, tahrik olmayın, panik yapmayın.
0
biseysorcaktim
(06.05.24)
çok rahat gidersin.bunu ilk haftasında gebzeye gitmiş biri olarak söylüyorum istanbul trafiğine çıkan her yere gider. zaten yavaş git hızlı gitmek en fazla 5 dakika kazandırır, otobanda hız yapmamaya takılma sağ şeritte takıl milletide hiç kafana takma yol senin araç senin keyif senin, kural olarak otomanda minimum hız sınırı zaen 40 km kimsede bişey diyemez.
0
eja
(06.05.24)
3 şeritli yollarda en sag yerine orta şeritten gitmek daha saglıklı diye düşünüyorum. yan yola girmek isteyen yandan çıkan araçlar, kamyonların otobüslerin bulunmasından dolayı orta şertitten 90-100 arası hızda gidersen, yan aynalara bakmayı ihmal etmezsen sorunsuz gidersin umarım.
0
liberal
(06.05.24)
uzun yol tecrübesi farklı bir tecrübedir. siz sakin sakin giderken büyükçe bir araç dibinizden hızla geçebilir, rüzgarı sizi etkileyebilir. sağdan gidersiniz, kamyon arkasına takılırsınız sollamak istersiniz o tecrübeyle zordur vb. 1.5 saatlik yol gözüküyor olmasının sebebi, yasal sınırla (120km/s) gidildiğinde 1.5 saat veya civarı sürmesidir. 3 saati gözden çıkarmanızı öneririm. ayrıca molaları da hesaba katın. nacizane tavsiyem trafikte şaka olmaz, mümkünse bir arkadaşınız size eşlik etsin. siz kullanın. daha rahat olursunuz. kişisel tecrübelerime dayanarak söylüyorum, bursa şoförlerine dikkat edin. fantastik hareketleri olabiliyor. iyi yolculuklar...
0
jeanluc
(06.05.24)
rahatlıkla gidebilirsin. yavaş yavaş, sağ şeritten değil mümkün olduğunca orta şeritten gitmeye çalış çünkü sağ şeritte otobüsler, kamyonlar vs. ani duruşlar yapabiliyorlar. rotayı yola çıkmadan önce bir kaç kez kafanda tekrar et, önemli sapakları, giriş çıkışları önceden bil ki navigasyonda ilk kez göreceğin bir sapakta tereddüt etmek durumunda kalma. beklenti olarak da söylendiği gibi 1,5 saatlik yol için 3 saat falan koy kendine. stres olursan bir benzinliğe gir yüzünü yıka, çay kahve vs iç.
0
hrskrs
(06.05.24)
ne fazla yavaş ne fazla hızlı, ortalama bir hızda gidebilirsiniz. zaman konusunu dert etme ama. 2 saat 3 saat olur. acele etmeden git. istanbul trafiği ile başka yerlerin trafiği farklıdır. daha dikkatli olman lazım.
0
paintov
(06.05.24)
(7)

araba fiyatları düştü mü gerçekten?

nemo problemo
yani her yerde görüyorum fiyatlar düştü daha da düşecek falan. ama incelediğimde düşen bir şey görmüyorum. 1 yıl önceki fiyatlarla şu anki fiyatlar arasında bile 2x var.yıllar sonra bir araç aldım ama pişman oldum zamanlama konusunda. sizce fiyatlar düşer mi? düşmekten kastım 2 milyonluk araç 1 mily
yani her yerde görüyorum fiyatlar düştü daha da düşecek falan. ama incelediğimde düşen bir şey görmüyorum. 1 yıl önceki fiyatlarla şu anki fiyatlar arasında bile 2x var.

yıllar sonra bir araç aldım ama pişman oldum zamanlama konusunda. sizce fiyatlar düşer mi? düşmekten kastım 2 milyonluk araç 1 milyona geriler mi böyle bir senaryo mümkün mü?
0
nemo problemo
(06.05.24)
“350bine satarım bunu” şeklinde bir arabamız vardı, şimdi bilmiyorum 300e gider mi. Öyle bi düşme var galiba. Ama belirgin düşüşün varlığından emin değilim.

2ydi 1 oldu olmaz mümkün değil. Yollar, trafik, şehir zaten buna imkan sağlamıyor. Her evin önünde iki araba kırsalda doğru. Çünkü ne otopark var ne başka bir şey.

2ydi 1 olmaz, diğer nedeni de araçlar çok pahalı değil aslında, vergileri yüksek. 1 araba firmasına 2 devlete ödüyoruz, böylece 1milyonluk araç 3 oluyor zaten.

ÖTV kalksa bu sefer bunca sene Ödemiş olanlar isyan eder ve 2 milyona aldığım sıfır aracı 500e satıyorum deyip ses çıkarır. Hem devlet bu gelirden mahrum kalmak istemez.

Velev ki bir şey oldu ve araçlar ucuzladı herkes erişebilir oldu, o zaman da ilk bahsettiğim sorun çok daha ciddi olacak. Ne yollar müsait ne park edecek yer var.
0
biseysorcaktim
(06.05.24)
mümkün değil. hiç arabası olmayanların ıslak rüyaları.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(06.05.24)
kimse kredi alamıyor benim etrafımda, almak isteyende faizler yüzünden vazgeçiyor. ev ve araba fiyatlarına bu kredi olayının büyük etkisi olduğu söyleniyor.
0
eja
(06.05.24)
hayvan gibi düştü.
aracım geçen sene seçimden 1 gün önce 1.350 milyon tl teklif almıştı, o dönem için sanırım 60 küsur bin dolar ediyordu.
bugün hala 1.350 anca ediyor, belki o bile etmiyor. bu da 40 küsur bin dolara denk geliyor. %30dan fazla düştü fiyatlar.
0
tchuck
(06.05.24)
Reel olarak kesinlikle düştü. Yani 600lük araba 500 olmadı. Ama %60 enflasyon olan bir yerde 600lük araba 600’de kaldı. Dolayısıyla düşmüş oldu.
0
but that was just a dream
(06.05.24)
geçen yaz 850den aşağı olmayan birebir aynı kondisyon aynı kilometredeki 8 yaşındaki polo'nun şu an en temizi bu fiyata gidiyor mesela.
0
patronaj1
(06.05.24)
tl olarak öyle deli dehşet düşmedi. ama dolar 27 iken x tl olan araba, şu an dolar 32,3 hala aynı para :) bu süreçte parasını dolarda tutan 1 kazandı, parasını tl mevduatta tutan 1,5x kazandı. araba hala aynı. böyle bakarsak düşme tabi yok lol
0
avatar is back
(06.05.24)
(4)

Kredi Kartı Borcumu Geciktirirsem Ne Kadar Faiz Biner?

depresif çocuk
Şirket için gerekli bir harcamayı cebimden yaptım, yaklaşık 65.000 tl. Kart limitim de 75.000 TL zaten.Bana geri vermeleri 1-2 hafta sürecek gibi görünüyor. Bu süreçte ne kadar faiz biner sizce?
Şirket için gerekli bir harcamayı cebimden yaptım, yaklaşık 65.000 tl. Kart limitim de 75.000 TL zaten.

Bana geri vermeleri 1-2 hafta sürecek gibi görünüyor. Bu süreçte ne kadar faiz biner sizce?
0
depresif çocuk
(06.05.24)
1-2 hafta icinde faiz binmez nakit para cekimi yapmadiysan. hesap kesiminden sonraki son odeme tarihinde tum donem borcunu odemezsen faiz baslar.

Diyelim ki senin kredi kartin donemleri ayin 1'inde baslatiyor 31'inde bitiriyor olsun.

5 mayista harcama yaptin diyelim 65bin
31'inde hesap kesimi yapilacak ve bu borc o hesap dokumunde gorunecek.
mayis 1-31 tarihli hesap dokumu icin son odeme tarihi de 12 haziran olsun diyelim. gecirmemen gereken tarih bu.
0
hot potato
(06.05.24)
Yukarıdakine ufak bir ek yapayım; eğer borcunuzun tamamını 12 Haziran'a kadar ödemezseniz, ödemediğiniz kısma gecikme ya da alışveriş faizi (Asgari tutarı ödeyip ödemediğinize göre değişiyor hangisinin ne kadar işleyeceği) hesap kesim tarihinden (örnekte 31 Mayıs) işliyor. Yani "İki gün geciksin bir şey olmaz" derseniz aslında 12 günlük (Hesap kesim ile son ödeme arasında genelde 10 gün oluyor sanırım) faiz ödüyorsunuz.
0
salihdt
(06.05.24)
Bir daha şirket için harcama yaparken son ödeme tarihinizi de bildirip ondan önce geri ödeme almanız hayrınıza olur. Gecikme durumunda şirket belki faizi karşılar ancak düşen kredi notunuzu geri iade edemez. Bu durum birkaç kere tekrarlarsa yarın krediye ihtiyacınız olduğunda zorlanırsınız, şirket de size kredi vermeyecektir haliyle.

Faiz içinse yukarıda denildiği gibi son ödeme tarihiniz önemli.
0
akhenaten
(06.05.24)
son ödeme tarihini geçtiniz ve ödeme yapmadınız, 65000 lira için günlük (vergisi ile birlikte) yaklaşık 120 lira faiz çıkar. faiz oranları yüzde 4.5 - 5 arası değişiyor bankaya göre.
0
biseysorcaktim
(06.05.24)
(4)

Borç ödemek mi yatırıma devam etmek mi?

skr1292
Yatırıma ayırdığım ufak miktar para var şu an BIST ve fonlarda işlem görüyor.kredi kartlarına ve kmh hesaplarında borcum var. eğer borsadaki paramın tamamını çekip borç ödersem aylık 1700 liralık faizden kurtuluyorum. siz olsanız ne yapardınız?
Yatırıma ayırdığım ufak miktar para var şu an BIST ve fonlarda işlem görüyor.

kredi kartlarına ve kmh hesaplarında borcum var. eğer borsadaki paramın tamamını çekip borç ödersem aylık 1700 liralık faizden kurtuluyorum. siz olsanız ne yapardınız?
0
skr1292
(04.05.24)
Vadesi geçmiş borç varken yatırıma para ayrılmamalı. Bunu prensip edinmekte fayda var. Vadesi geçmiş borç miktarında elinizde para varsa teknik olarak o para size ait değil artık.

Eğer gecikme faizinden daha fazla kazanç sağlarsanız teknik olarak ödemeyi geciktirmek işinize gelebilir ancak bu her zaman mümkün olmaz. Ayrıca elde ettiğiniz kazancın faizlere giden kısmı da kârınızdan gereksiz bir kesinti haline dönüşmüş olur. Yani bu tutarı sizden yatırım yaptığınız araç kesse muhtemelen ona yatırım yapmazdınız, neden kendiniz buna sebep olasınız ki?

Bunun yerine borcunuzu düzenli ödemeyi ve bunu hiçbir koşulda bozmamayı prensip edinirseniz bence uzun vadede hem daha sağlıklı borçlanma alışkanlıkları edinirsiniz, hem borç ödeyememekten kaynaklı riskleri azaltırsınız.
0
akhenaten
(04.05.24)
Benzer şeyi düşündüm zamanında, o zaman borç faizleri de yüksek değildi. Asgari ödeyip faize bırakmak yükselen borsa ile birlikte mantıklı olabiliyordu.

Şimdilerde faizler yükseldi, aylardır bir sürü faiz ödüyorum. Borç miktarı da artınca faiz artık dikkate değer bir meblağa ulaştı.

Tavsiyem bunu alışkanlık yapmamanız yönünde.

Ancak elinizde duran birikimi bozdurduğunuzda geri koymak zor olabilir. Eğer birikime para ayırıyorsanız, bir süre onu borca yönlendirin derim. Ama elinizdeki birikimi sıfırlamayın borcu kapatmak pahasına. Belki faizi azaltmak adına bir kısmına nakite döndürmek daha mantıklı olabilir
0
biseysorcaktim
(04.05.24)
Önce borç ödenir her halükarda borç ödemesi öne alınır.
Hayat bu, sürekli değil.Sonu var. Ölümden sonra varislerimizi kalan borçlarla ayrıca üzmemek lazım.
0
diyecevaplandı
(04.05.24)
kmh ve kredi kartı oraları artık eskisi kadar düşük değil, ancak kar ve zarar durumu borsanın durumuna bağlı eğer borsanın dahada çıkacağına inanıyorsunuz , iyi haberler bitene kadar bekleyin. Daha sonra yüksekten bozup borcunuzu kapatırsınız.
Ama her durumda risk alıyorsunuz, olağan dışı bir haberde borsa geriyede gelebilir.
0
Rao
(04.05.24)
(4)

Hisse senedini kime satıyoruz?

ya ben lan neyse
bende bir miktar hisse senedir var diyelim -hiç olmadı- bunu satmak istediğimde kim alıyor? halbuki kimin aldığını bilmeden hemen satabiliyorum. bu nasıl oluyor?
bende bir miktar hisse senedir var diyelim -hiç olmadı- bunu satmak istediğimde kim alıyor? halbuki kimin aldığını bilmeden hemen satabiliyorum. bu nasıl oluyor?
0
ya ben lan neyse
(03.05.24)
Sen 'ben şu fiyattan satıyorum diyorsun. Seninle aynı fiyattan satanlar kuyruğu giriyor.
O fiyattan almak isteyen biri çıkarsa en öndekinin hisselerini alıyor.Çıkmazsa kuyruk öylece bekliyor.

Bütün bunlar dijital ortamda olduğu için sattığını kim almış göremiyorsun.
0
Mirket
(03.05.24)
buraya soru yazdığın gibi hisse senedini koyuyorsun, cevap yazanlar gibi meraklısı varsa gelip alıyor.
0
duyurukullanıcısı
(04.05.24)
Hisse senedini siz satmıyorsunuz aslında. Siz satış emrini veriyorsunuz.

Emir aracı kurumunuzdan borsa istanbula iletiliyor oradaki sistemi tam olarak bilmiyorum ben de açıkçası, halka yönelik kolay ulaşılabilir açıklamalar koysalar keşke

Ama kabaca piyasa yapıcı bir sistem var. Bu sistem gelen satış emirleriyle alış emirlerini eşleştiriyor. En düşük satış teklifleri, en yüksek alış teklifleriyle eşleştiriliyor. Sonra eşleşen emirler arasında takas gerçekleşiyor ve süreç ilerliyor. Bu olayın canlı görsel halini eğer veri paketi satın aldıysanız derinlik analizi tablosunda görürsünüz.

Derinlik analizi tablosunda satış emirleri en küçükten en büyüğe sıralanır (en ucuzdan satanın malı en önce satılır), alış emirleri de en yüksekten en düşüğe sıralanır (en yüksek teklif veren en önce alır) ortada da kesişme noktası bulunur bu iki taraf birbirini nötrleyerek eritir.

Kısaca siz birine satış yapmıyorsunuz, dolayısıyla alıcıyı bilmeniz de olası değil. Siz BIST'e benim bu hissemi şu fiyattan sat ya da şu fiyata kadar sat veya ne kadar verirlerse o fiyata sat diye emir veriyorsunuz. BIST'teki sistem satışı ya da alışı yapıyor.
0
akhenaten
(04.05.24)
Alım satım eşleştirme robotları (yazılımlar) saniyede 500bin ve hatta daha fazla alım-satım işlemini gerçekleştirebilecek kapasitede.

Siz x fiyattan y adet hisseyi sat dediğinizde, zaten kuyrukta olan ve alım bekleyen işlemlerden sizin verdiğiniz fiyatla karşılaştırılıyor.
0
biseysorcaktim
(04.05.24)
(9)

Discord nedir?

michael_knight
Discord nedir? Neden tercih ediliyor? Sahibi kim?
Discord nedir?
Neden tercih ediliyor? Sahibi kim?
0
michael_knight
(03.05.24)
Eski forumların uygulamalı(App) hali gibi düşün.

Sesli, görüntülü görüşmeye de izin veriyor. Genelde oyun oynayanlar onun üzerinden yayın veya paylaşım yapardı ama bizim arkadaş grubumuzun discord serverı da var mesela. WhatsApp veya telegram göre daha düzenli, tablı(başlıklı) sekmeler açabiliyorsun. Bence cidden yeni nesil forum bu işte :D
0
nhk ni youkosu
(03.05.24)
Twitch'in yan ürünü olarak ortaya çikti. Twitch'deki chat'in farkli bir versiyonuna da sahip. Ayrica Telegram gibi yazip konusabiliyorsun private olarak.
0
Yourcousinmarvinberry
(03.05.24)
Arkadaş grubuyla iletişimde kalabilmenin en kolay ve iyi yolu.

Sunduğu özellikleri (bütün server üyelerine görünür, sürekli açık voice channel, ekran paylaşımı vs.) Discord kadar iyi sunan başka bir uygulama benim bildiğim pek yok.

Birisini aramaya üşenen ve çok da sosyal olmayan bir insan olarak, arkadaşlarımın server'da hali hazırda zaten konuşuyor olduğunu görünce direk bağlanıp 15-20 dk. sohbet edip daha sonra istediğin zaman çıkmak kadar sosyal olarak tatmin edici bir şey yok.

Sahibini tanımıyorum.
0
king lizard
(03.05.24)
Arkadaşlar gerçekten aptala anlatır gibi anlatabilir misiniz?
Sadece özel server'lara bağlanarak mı çalışıyor yoksa Whatsapp gibi merkezi bir yere de bağlanıyor mu yoksa ikisi birden mi?
Gizlilik sağlamak için Whatsapp ve Telegram'a göre bir avantajı var mı?

Yapay zeka tool'larından bazılarını kullanabilmek için girmek zorunda kalıyorum ama hiçbir şey anlamıyorum.
0
🌸michael_knight
(03.05.24)
Kurulan server'ları adı server ama aslında kendi altyapını kurmuyorsun tabii ki hepsi Discord'un kendi altyapısında, Discord'a bağlı.

O yüzden Whatsapp ve Telegram'a göre gizlilik sağlamak için bir avantajı olduğunu sanmıyorum.
0
king lizard
(03.05.24)
elinizde 3 kişilik, 500 kişilik ve 100 bin kişilik 3 grup/topluluk var diyelim. bu 3 gruba da aynı anda hizmet verebilen(yönetim veya katılımcı iki taraflı da) bir uygulama olduğu için kullanılıyor.

istediğiniz gibi özelleştirebiliyorsunuz, yönetebiliyorsunuz ve arayüzü de çok kolay. serverlar @king lizard'in dedigi gibi.
0
gule gule
(03.05.24)
bu kadar yaygın olmasının sebeplerinden biri teknik olarak başarılı olması. tüm platformlarda ve web'de iyi şekilde kullanılıyor.

gizlilik konusunda bir iddiası olduğunu sanmıyorum, varsa bile mesnetsizdir ve o amaçla kullanılamaz.

kendisi aynı zamanda kahvehane gibi. server'ları kahvehane, içindeki odaları da masa gibi düşünün. istediğin kahveye gidip istediğin masaya oturabiliyorsun.

özelleştirme oranı yüksek. hem ücretli hem ücretsiz seçeneklerle kullanılıyor.

biz evden çalışıyoruz ve iletişim, dosya paylaşımı, başka araçlarla entegrasyon, geçmiş konuşmalarda arama, video görüşme, ekran paylaşımı gibi amaçlar ile hem slack hem zoom kullanıyoruz.

discord bu işleri iyi yapıyor. o yüzden aramızda "slack ve zoom'a para ödemekten vazgeçip, bedava discord'a mı geçsek" tartışması oldu. bedavasında bazı özellikler kapalı, paralısına geçersek bile daha az ödemiş oluruz şeklinde konuşuldu.

kendine ait bir sunucuya kuramıyorsun. yani data'n onlarda.
hatta oluşan datayı satmak ve özel amaçlar için kullanmak konusunda cömertler bildiğim kadarıyla.
0
biseysorcaktim
(03.05.24)
Biz çok bir özelliğini kullanmıyoruz, en basit olarak server oluşturmayı whatsapp grubu kurmak gibi düşünün bu serverların içerisinde sürekli aktif olan ses kanalları var buraya bağlandığınızda (bağlanmak derken tek tıkla oluyor bu) o an orada olan diğer kişilerle doğrudan konuşmaya başlayabiliyorsunuz, arama kapama çaldırma vesaire yok. Bununla birlikte aynı ekranda yazışma paneli de bulunuyor. Ortak kanaldan müzik vs dinletme, ekran görüntüsü üzerinden yayın açma gibi özellikleri de var.

Ses çözünürlüğü skype gibi muadillere göre daha tatmin edici. Oyun oynarken kullanıyoruz. Başka topluluklarla bir ilişkimiz yok, sadece grup içi iletişim.

Güvenlik konusunu da düşünmedik hiç bu sebeple. Ekstra bir güvenlik sunduğunu sanmıyorum +1
0
akhenaten
(03.05.24)
Eskiden teamspeak vardı, oyunun içerisinde teamspeak ile oyuncular birbiri ile konuşabilirdi. Teamspeak bazı yönlerden yetmediği (arkadaşının oyununu izlemeyediğin, karşılıklı oynayamadığın vs.) için discord geliştirildi diyebiliriz. Discordun çıkış mantığı budur. Gerçek amacı ise; oyun içerisinde sesli sohbet ortamı yaratmasıdır. Misal bu özellikler bugün PS5' e bile entegredir.

Mesajlaşma sistemi merkezidir. Yazdığın yaptığın herşey discord sunucularında saklanır.
0
krtkartal
(03.05.24)
(18)

Bu ölüm nasıl gerçekleşebilir?

stringer
Bir kurgu yazıyorum, kahramanın aynadaki yansımasını başka biri zannedip öldürmesi lazım, fakat bu nasıl gerçekleşebilir? Ne türden bir silah lazım böyle bir ölüm için?
Bir kurgu yazıyorum, kahramanın aynadaki yansımasını başka biri zannedip öldürmesi lazım, fakat bu nasıl gerçekleşebilir? Ne türden bir silah lazım böyle bir ölüm için?
0
stringer
(03.05.24)
aynaya kafa atar, cam parçaları atardamara denk gelir, kan kaybından ölür.
0
hrskrs
(03.05.24)
aynadaki yansımasını başka biri zannedip yansımayı mı öldürecek (öldürdüğünü zannedecek), yoksa yansımayı öldürücem derken kendini mi öldürücek?

ikincisi ise yumruk atıp bileğindeki atardamarı kesebilir.
0
kibritsuyu
(03.05.24)
Hocam şöyle yap, yüksek bir katta olsun. Aynadaki yansımayı görünce cinnet geçirir gibi aynayı iki eliyle tutsun ve psikodelik bi şekilde aynayla beraber kendini camdan aşağı atsın, atarken ve dülerken de hala elleri aynadaki adamın boğazındaymış gibi bağırsın
0
numlock
(03.05.24)
ben de anlamadım olayı.

karakter akıl yönünden bir sorunu yok ve cinnet geçirmediğini farzediyor muyuz? eğer öyleyse, ayndaki yansımayı gerçek bi insan sanıp ona saldıracak (mesela silahla ateş edecek) ve netice olarak kendisi mi ölecek?

ucuz olabilir ama silahtan çıkan kurşun sekip kendisine çarpabilir.
0
biseysorcaktim
(03.05.24)
Kahraman yarı cinnet hâlinde. Çok detay veremiyorum belli olmasın diye. Yansımasını başkası zannedip kendisini öldürecek.
0
🌸stringer
(03.05.24)
Sanrı geçirse olur mu ? Eline bıçak alsın aynaya gider gibi denesin , çarpınca bıçak bir şekilde kendine zarar versin ama bu arada kendi bedenine değil aynaya bakıyor olsun ve aynadaki yansımanın bu şekilde zarar göreceğini düşünüp kendini bıçaklasın.
0
jülsezar
(03.05.24)
cinnet halindeyse aynaya kafasını vura vura kendini öldürmesi en mantıklısı.

ama ilk aklıma silahtan seken kurşunla ölmesi gelmişti.
0
jelly bear
(03.05.24)
Bence ayna yetmez ayrıca pencere boyle hafif rüzgarlı şekilde oynarken birisini görmüş gibi sanıp ateş eder ve oradan seken kurşun kendisine gelebilir.
0
liberal
(03.05.24)
Kurgu olduğu için daha da esneklik yaratılabilir etkiyi güçlendirmek adına. Bir ' Aynalar Dünyası ' mizanseni yaratılabilir. Yansımasıyla bu ortamda yüzleşip dilediği gibi öldürebilir :)
0
lüzumsuz adam
(03.05.24)
lazer ışını gönderir aynadan geri döner kahramanı vurur.
0
rhan
(03.05.24)
Lazer tabancası +1
0
prole
(03.05.24)
Yüzüne kezzap fırlatsın
0
muhayyer divan
(03.05.24)
Bomba atabilirsiniz.
0
prole
(03.05.24)
yapılmışı var hocam, çok orijinal olmaz sanki :)

www.youtube.com

şaka bir yana olayın duygu yoğunluğu, bilimkurgu olup olmaması, komedi unsuru olup olmaması gibi farklı senaryolar üretilebilir. en basit çözüm zaten yazılmış, aynaya kafa göz dalıp kırılan ayna ile kendini kesebilir. ama duygu/gerilim yoğunluğu fazla bir şey olsun isterseniz adam aynadaki yansımasını öldürmeye çalışır, birkaç deneme sonrasında (örneğin kırılmaz ayna olursa aynaya ateş eder, bıçak fırlatır bir şey olmaz) durumunda "kendini feda ederek" düşmanını el bombası ile patlatabilir.
0
shadowfollower
(03.05.24)
Yansımasını öldürmesi lazım diyorsun. Kendisini değil. Tam olarak yazdığın gibiyse, yansıması aslında ikizidir. Ayna sanıp ateş eder.
Ayna 1 salise öncesine ait portal olabilir. Ateş eder, portaldan geçip geçmişteki kendisini vurur ve space time continuum’u kırar. Başka bir evren için big bang olur :)
0
gabe h coud
(03.05.24)
Bak şöyle de fikir geldi aklıma; gerçi karakter hakkında hiçbişey bilmemek çok zorlayıcı bu durumda ama..

Adam biraz deli olsun, kafadan kırık yani. Hafif şizofren gibi. Böyle full değil de, dönem dönem atak gibi.

Önce aynadaki adamla tartışmaya başlasın, git gide çıldırsın, sonra sakinleşsin, sonra tekrar çıldırsın bağırsın çağırsın aynadaki adama. Tartışsın onla. Bu arada da jest-mimik dışında bedeniyle de hareket etsin, saçlarını yolsun, yüzünü tokatlasın falan.
Aynadaki adam da bunu taklit ettikçe daha da çıldırsın, sonra 1 kutu ağır ilacı "hadi bunu da taklit et seni aşağılık koca götlü pis zenci" fondiplesin. Tabi bunu bir anlık sinirle yapsın. Sonra adamın da fondip yaptığını görünce... Gerisini sana bırakıyorum artık :))
Karakter ister üzülsün, ister şaşırsın, ister inada indirsin (ben senden güçlüyüm, önce sen öleceksin VS vs)
0
numlock
(03.05.24)
1) elinde bıçak/hançer gibi bir şey varsa aynaya savururken kırar ve bilekleri kesilir, öyle ölebilir.

2) elinde ateşli silah varsa aynanın arkası doluysa, yani sert bir zemindeyse ateş eder ayna kırılır aynı zamanda sekip kendini vurur.

3) kurguda lazer silahı varsa daha da kolay tabi iş.

4) kahramanın elinde öyle bir silah vardır ki hedeflediği, yani gösterdiği kişiyi başka bir robot, silah, roket vs. vurmaya programlıdır. (bu komutu dijital bir kask veya gözlük ile verebilir belki veya anlık resmini çeker atar vs.)

kahramanımız bir anlık refleks gereği aynadaki görüntüsünü hedef olarak gösterdiği için "hasss..." der ve kendi ölümü için komutu vermiş olur. artık geri dönüş yoktur.
0
ananiyimioguz
(03.05.24)
En üstte
..yansımasını başka biri zannedip..
Sonraki yorumunda,
..yansımasını kendisi zannedip.. yazmışsın.

Hangisi olacak ?
0
diyecevaplandı
(03.05.24)
(8)

Yuksek miktarda doviz bozdururken kur farkı

funl
Bankadaki oran ile doviz burolari arasindaki kur farki, bozduracagim tutar icin 12000 tl fark ediyor. Benim icin hic az bir para degil bu. Ama bi taraftan bankadan al cek, doviz burosuna gotur tekrar bankaya tl yatir cok cetrefilli geliyor. Bu durumlarda napiyorsunuz ?
Bankadaki oran ile doviz burolari arasindaki kur farki, bozduracagim tutar icin 12000 tl fark ediyor. Benim icin hic az bir para degil bu. Ama bi taraftan bankadan al cek, doviz burosuna gotur tekrar bankaya tl yatir cok cetrefilli geliyor. Bu durumlarda napiyorsunuz ?
0
funl
(30.04.24)
Tanıdığım bir bankacı vardı. Bankacı, tanıdığı döviz bürosunu aradı. Anlaştığımız kadar dövizi banka şubesine çocukla gönderdi ben de türk lirasını çocuğa verdim.
0
michael_knight
(30.04.24)
"bankadan al cek, doviz burosuna gotur tekrar bankaya tl yatir"la uğraşmamak için 12 bin lira öderim, öyle üşeniyorum diyorsanız bankadan halledin. Banka-döviz bürosu arası taksiyle gidip gelseniz daha ucuza gelir mesela, 12 bin değil de 200-300 lira harcamış olursunuz.
0
kobuzchu kiz
(30.04.24)
her hafta tam olarak bu dediğini yapıyorum :) hem 12bin az para değil diyorsun, hem de vezneden para çekip büroya götürmek gözünde büyüyor. bana 5bin ver ben yapayım senin yerine tüm bu işlemleri.
0
numlock
(30.04.24)
USDT olarak tutanlar var.
0
karincaezmezuo
(30.04.24)
aynı durumda kalıp bankadan bozdum.
bazı döviz büroları parayı bankaya getiriyor arayıp öğrenip özel kurda veriyorlar size.
üşengeçlikten ziyade paranın çalınacağından falan korkuyorsanız, işlek şubelerde zaten bavul bavul paralar çıkıyor.
döviz burosu ile banka yanyana olan bir yer bulursanız üşenmezsiniz
0
eja
(30.04.24)
Anladigim kadariyla arkadasin derdi ugrasmak veya tembellik degil, o parayi bir yerden bir yere goturme korkusu. Ben de benzer seyi yasadim bir iki sefer, anliyorum. Benim carem, tanidik biriyle bankaya gitmek, aracta onlari bekletip parayla hemen arabaya binip doviz burosune gitmek vs oldu. Para benim de degildi ustelik, iyice strese girmistim.
0
quaker
(30.04.24)
sırt çantasına koyacaksın zaten, sağlam bir şeyse kim ne bilecek. biriyle git. ben ev almak için biriktirdiğim dövizleri bozunca, TL'ler sırt çantasına zor sırdı. şaşkınlığımı gizlemekte zorlandım ama büro dışına çıkana kadar sürdü sadece.

yüksek miktarda bozunca özel kur veriyor bürolar, pazarlık yaparak farkı 12binin üzerine de çıkarma ihtimaliniz olabilir.

bir çanta parayı bankaya yatırmak zaman alabilir sadece.
0
biseysorcaktim
(30.04.24)
Banka yada dovizi cekebileceginiz ATM yaninda bir doviz burosu bulun +1
0
turkuaz
(30.04.24)
(2)

youtube'um bozuldu (ios)

robin crusoe
iphone uzmanlarına soru.birkaç gündür şöyle bir problemim var. youtube tam ekranda video izlerken sarma çubuğu ekranın en altında, home bar'la aynı hizada duruyor. haliyle tutup sarmak falan imkansız oldu. bakınız görsel 1.birkaç gün öncesine kadar ise görsel2'deki gibiydi. yani sarma çubuğu bir par
iphone uzmanlarına soru.

birkaç gündür şöyle bir problemim var. youtube tam ekranda video izlerken sarma çubuğu ekranın en altında, home bar'la aynı hizada duruyor. haliyle tutup sarmak falan imkansız oldu. bakınız görsel 1.

birkaç gün öncesine kadar ise görsel2'deki gibiydi. yani sarma çubuğu bir parça yukarıda, "like, dislike, yorum, kaydetme" gibi ikonların üstünde kalıyordu. bu ikonlar yok oldu çubuk aşağı düştü.

görsel 1: i.ibb.co
görsel 2: i.ibb.co

hem telefondan hem uygulama içinden ne kadar ayar kurcaladıysam beceremedim. epey bi google'ladım ama ordan da bir sonuca varamadım. fikri olan varsa dinlemek isterim.

not: uygulamayı silip tekrar yüklemedim henüz çerezler uçmasın diye. en son çare onu yapacağım. onu yapmadan bir yolu var mı diye arıyorum.
0
robin crusoe
(28.04.24)
kendi kendine düzeldi.
çözümü bilen varsa yazar diye bırakıyorum.
0
🌸robin crusoe
(06.05.24)
iki parmakla genişletip daraltınca ekran büyüyor ya da küçülüyor, kenardaki boşlukları dolduracak şekle geliyor.
öyle yapınca da düzelirdi belki.
0
biseysorcaktim
(06.05.24)
(2)

Ortodontik Tedavi Sonrası Yüzümüzde Değişim

rock n roll
Selamlar, ortodontik tedavi gördükten sonra yüzümüzde değişim oluyor mu, aynı mı kalıyor? Dişler konum değiştiriyor, kemik yapısı değişiyor belki. Bu yüzden yüzde değişim olur mu? Ortodontik tedavi yaptıran arkadaşlar ve diş hekimi arkadaşlardan cevap rica ediyorum. Teşekkürler
Selamlar, ortodontik tedavi gördükten sonra yüzümüzde değişim oluyor mu, aynı mı kalıyor? Dişler konum değiştiriyor, kemik yapısı değişiyor belki. Bu yüzden yüzde değişim olur mu? Ortodontik tedavi yaptıran arkadaşlar ve diş hekimi arkadaşlardan cevap rica ediyorum. Teşekkürler
0
rock n roll
(26.04.24)
Ben kucukken taktirmistim lisede de cikardim ondan gozlemime dayanarak bi sey diyemem.
Ama isyerinde takan oldu 30lu yaslarinda yuzu degismedi onu biliyorum.
Cenede sorun varsa o degistirir.
Ama hafif bir kapanis sorunu falan fark etmez yuzde.
0
Kittie
(27.04.24)
Çene ileri/geri alınabilir ortodonti ile.
Hatta bakınız bazı cevaplar var burada.
akinpisiren.com

Çene değişince yüzde de belirgin değişim oluyor.
0
biseysorcaktim
(27.04.24)
(12)

Dyson tipi süpürgelerin hazneleri cok küçük değil mi

condom kurşunu
Mesela 3+1 100 m2 evi süpürmek için habire haznenin boşaltılması mı lazım yoksa baya bir şey alıyor mu?
Mesela 3+1 100 m2 evi süpürmek için habire haznenin boşaltılması mı lazım yoksa baya bir şey alıyor mu?
0
condom kurşunu
(26.04.24)
Her markanın hazne boyu ayrı, hepsine küçük diyemeyiz. Bu sizin süpürge ve silme sıklığınıza bağlı olarak da değişir. İdeal olanı her kullanımda boşaltmanız az çok bakmadan.
0
orangesandsea
(26.04.24)
sık sık boşaltman lazım. çabuk doluyor. zaten bu tip süpürgeler bütün evin süpürge işini baştan aşağı yapmaya uygun değil. bizde asıl klasik yatay süpürge var. dyson'ı çabuk kirlenen yerleri arada süpürmek için kullanıyoruz.
0
sir gawain
(26.04.24)
4+1 evi komple süpürünce boşaltıyorum hazneyi. Boşaltmasam bir iki yer daha süpürülür aslında. Hemen dolmuyor öyle. Ya da evim temiz ahdkshsk.
0
kaptan maydanoz
(26.04.24)
Evde iki kedi var, sık sık süpürüyor olmama karşın 2+1 evde sürekli doluyor. Küçük yani haznesi. Ama boşaltması çok pratik. O yüzden rahatsızlık vermiyor bu durum
0
biseysorcaktim
(26.04.24)
sık sık boşaltılmalı. bizde genelde kedi tüyü doluyor. halisiz odalarda hic sikinti yok haliya bi geciyoruz hazne doluyor
0
ala09
(26.04.24)
X3 Kedi tüyü dolduruyor hemen.
0
hasmetizm 2046
(26.04.24)
boşaltması aşırı kolay, 2+1 evde dyson v15 3 kere süpürüyor, sonra doluyor.
0
benaslinda
(26.04.24)
bizde v11 var, haznesi gayet genis, en azindan birkac kez supurmek sorun olmuyor evi. ama v15 gordum gecen kuzende, haznesi kucucuk, 1 kerede dolabilir gibi. hepsi ayni degil yani.
0
lemmiwinks
(26.04.24)
Kedi varsa 3+1 evi komple alinca tika basa doluyor. (V12)
Ben ok’im ya, en azindan ruhumu bile cekiyor supururken. Dolsun, bosaltirim. Faydasina bakarim.
0
mor oje
(26.04.24)
Dert edilecek bir konu değil bence. Ev kirliyse belki bir kere boşaltmak gerekebilir ama o bile belki.
Küçük yapmalarının bir sebebi de bize süpürgenin fazla kir topladığını hissettirmek bence. Ayrıca hazne büyüdükçe ağırlık artacak, şekil bozulacak.
Dyson v15'i boşaltmak birkaç saniye sürüyor. O hazneyi her boşaltmak insana ayrı bir keyif veriyor, en azından bana.
0
michael_knight
(26.04.24)
Bir sürü evde kullandım, boşken evi temizleyeme başlayıp da bitirmeden dolduğunu hiç hatırlamıyorum. En kötü tam doluyor ev 4 veya 5 odalı olsa bile.

Kullandıklarım: dyson, philips, grundig
0
ananiyimioguz
(26.04.24)
küçük, ben kullanmıyorum ama köpekli arkadaşımın evinde evi haftada 1 süpüren biri için 2 odada bir boşaltmak gerek ve şarjı yüksek ayarda çabuk bitiyor v15ti sanırım modeli.
hatta neden herkes buna bu kadar yükselmiş ki dedim sadece fırça ucunu sevdim içinde dönen fırça var tüyleri çok güzel alıyor.
0
eja
(26.04.24)
(2)

2007 öncesinde oynadığım çiftlik oyunu

biseysorcaktim
selamlar,2007 veya bir kaç sene öncesinde oynadığım bi bilgisayar oyununu arıyorum. farmville tarzında bir şeydi ve onların öncüsüydü belki de. arada bir kümese ayı giriyordu. ayıya tıklayarak onu kafese koyuyorduk, belli bi sürede araca yüklemezsek kafesini parçalıyordu. animasyonları yoğun, neşeli
selamlar,
2007 veya bir kaç sene öncesinde oynadığım bi bilgisayar oyununu arıyorum. farmville tarzında bir şeydi ve onların öncüsüydü belki de. arada bir kümese ayı giriyordu. ayıya tıklayarak onu kafese koyuyorduk, belli bi sürede araca yüklemezsek kafesini parçalıyordu. animasyonları yoğun, neşeli, müzikli bi oyundu.

reflect studio gibi bir şeydi o oyunu yapan. ama muhtemelen ismini yanlış hatıyorlıyorum çünkü reflect, reflex gibi kelimelerle bulamadım.

o dönemlerde bilgisayar dergiler vardı, onlar her sayıda cd veriyorlardı. o cd'lerden çıkmış olabilir bu oyun.

bahsettiğim oyunu yapan şirketin başka bir sürü daha oyunu vardı. tüm oyunları efektli, müzikli, kendine özgündü o zamanlar için.

bir diğer ünlü oyunları da bir çeşit brick-breaker tarzda bir oyundu. ancak o yaştayken oyunların isimleri aklımda kalmamış.

bu bilgiler ışığında, oyunu ya da yapan firmayı bulabilir miyiz?

aradığım oyun farm frenzy'ye benziyor ancak o kasım 2007'de çıkmış. ben muhtemelen bu tarihten önce oynadım ve çok muhtemelen zaten çıktan epey sonra haberim olmuştur, çünkü interneti aktif kullanmıyordum.

bir de yapımcı şirketleri alawarmış ki bahsettiğim yapımcı bu değil.
0
biseysorcaktim
(24.04.24)
virtual villagers mı?
youtu.be
0
rentts
(24.04.24)
belki yukarıda verdiğim bilgiler yanlıştır.

sanırım bahsettiğim stüdyo reflexive games, brick-breaker dediğim oyun ise ricochet lost worlds. buna neredeyse eminim. ama bu şirketin çiftlik oyunu yok.

belki de bir kaç sene sonra farm-frenzy'i oynadım ve bir şekilde birden fazla anıyı bağdaştırdım.
0
🌸biseysorcaktim
(24.04.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.