cevap geç olacak ama yazayım yine de tek tek,
1) evet hocam hayatında bir maç dahi izleyeceksen passolig almak zorundasın. stada girebilmek için ön koşul bu bir nevi. kimlik/pasaport/vize gibi düşün, bu yoksa giremezsin. yıllık ücret eğer yanlış bilmiyorsam otomatik çekilmez passolig kartında para yoksa. kesinlikle maça gitmem diyorsan iptal et gitsin ama ileride bir gün lazım olabilir diye tutulabilir. ama evet öyle bir gün gelir de maça gitmeye karar verirsen önce yıllık ücretini ödemen lazım, anca sonra bilet alabiliyorsun :)
2) avantajı yok ya. varsa da işte herhangi bir hesap/kredi kartının sağladığı "sözde" antin kuntin avantajları var.
3) evet çok büyük şerefsizlik çünkü maç izlemek isteyen 6 yaşında çocuğu bile banka müşterisi olmaya zorlayan, insanların arkadaşlarıyla keyfine göre gidip bilet almasını ve maç izlemesini engelleyen saçmasapan bir sistem. vatandaşa kazık sokmanın yeni bir yöntemi. passolig, aktifbank'ın. kazancın büyük bölümü onlara gidiyordur. kısacası hükümetin "burada futbolu seviyolar, maça gidiyolar, öyle bilet satışı filan yetmez bu gelir direkt bizim cebimize girsin" hamlesi. o yüzden özellikle taraftar grupları çok tepki gösterdi biz maç izlemek için banka kartı almak zorunda mıyız diye. en başta argümanları daha temiz/olaysız tribündü ama hikaye tabii... o kadar kamera var, herkesin kimliği var. 5 bin kişilik tribünde biri hakeme çakmak atıyor mesela, bütün tribün otomatik ceza yiyor sonraki maça. eee ne anladım ben o passo'dan o zaman?
4) rusya'da olduğunu biliyorum. orada da aynı şekilde maça giden taraftar sayısı çok düştü. hatta en son kaldırmayı düşünüyorlardı. yalnız oradaki sistemin detayına vakıf değilim, bizdeki kadar kompleks ve bürokratik bir süreç olmayabilir. passolig'le her maça ayrı bilet almanın bir alakası yok... kombine de alabilirsin. passolig'in kendisi saçmalık en başta. adam bilet alabilmek için önceden passolig kartı sahibi olmanı mecburi kılıyor :)
5) önden araştırmasını yapmayan, passolig'e başvurmayan yabancılar sıkıntı yaşıyor evet. muhtemelen girememişlerdir. yeteri kadar vakit varsa passolig sistemine kayıt olup parasını öderler, kartları gelmese bile qr kodla filan girerler ama.
6) ben hakemlik pek bir şey görmedim. rafa silva'nın ittirildiği pozisyon penaltı değil. aynı oyuncu kasımpaşalı'nın bileğine bastı, normalde net kırmızı, verilmedi. fenerbahçe ve beşiktaş yönetimlerinin şirazesi kaydı bence, her hafta ama her hafta sürekli kendilerine komplo kurulduğunu iddia ediyorlar. böyle bir ortamda oyuncuların motivasyonunun bozulması kaçınılmaz. dünyanın dört bir yanından bir sürü ligi takip ederim. hakemlerimiz iyi değil tamam ama asla çok kötü değiller. milyar dolarlık premier lig'de, la liga'da verilen kararları görse bunlar saçını başını yolup sinirden ağlayacak demek ki. türkiye'de şu veya bu maçta büyük takım aleyhine karar çıkabilir ama genelde kayırılan yine hep onlar olur... kimsenin gücü beşiktaş, fenerbahçe ve galatasaray'ı anadolu takımına karşı "doğramaya" yetmez. taraftar gözüyle çok duygusal bakılıyor sanırım, yoksa çoğu insanın bu kadar futbol bilgisinden veya izandan uzak olduğunu sanmıyorum :)
7) beşiktaş hala türkiye'nin en büyük takımlarından, ona şüphe yok ama geçen sezon kadroları çok kötüydü. bu sene de 2-3 tane iyi topçu aldılar ama gerisi hala kötü. kasımpaşa maçını da evet gerçekten kötü oynadılar, bu sezon izlediğim en kötü beşiktaş'tı. süper lig'de üç istanbul büyüğünün aynı seviyede iyi olduğu sezon zaten nadirdir. genelde ikisi şampiyonluk için çekişirken üçüncüsü 20-30 puan fark yemiş olur. şimdi o sıra beşiktaş'ta gibi... ha ama beşiktaş'ın ölüsü bile iki kupa aldı mesela geçen sezon. kısaca şöyle söyleyebilirim: üç büyükler istediği kadar kötü olsun, tekrar ayağa kalkar. çünkü istanbul dışında istikrarlı, düzgün yönetilen, zengin bir kulüp yok. çıkması da çok zor. haliyle bu takımlar kendi standartlarında "kötü" olsalar bile yine her türlü ligin en iyileri olarak kalabiliyor. galatasaray bir sezon sekizinci olur, sonrasında şampiyon olur, bir sonraki sezon şampiyonlar ligi ikinci turu yapar, sonra gider üçüncü olur vs... beşiktaş keza. burada tek istisna fenerbahçe, bu herifler asla şampiyon olamıyor ama hep ikinci oluyor. beşiktaş-galatasaray gibi keskin iniş çıkışları yok pek.
0