Giriş
(8)

Sakil kelimesini kullanmaya çalışan insanlar hakkında

benim icin hic boyle suslenmemistin
Görüşleriniz nedir?
Görüşleriniz nedir?
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(04.12.24)
olur. her türlü olur.
0
sonsuz
(04.12.24)
Hiç denk gelmedim. Eğreti, çirkin, kaba anlamında kullanılıyormuş sanırım anlamına baktığımda. Ben doğrudan bu saydığım sözcükleri kullanıyorum. Bazen hukukçular falan buna benzer kelimeler kullanabiliyor alışkanlıktan.

Benim kafamda bu tür sözcükleri kullanan insanların birbirine zıt iki görünümü var. Biri yeşilçam'daki kibar kadın profili; diğeri elleri hep biraz terli, hafif göbekli, badem bıyıklı muhafazakar patron. Ortası yok :D
0
akhenaten
(04.12.24)
Sakil telaffuzu namümkün bir kelime olduğu için kullanıcıları şöyle görünüyor:
www.sosyalciniz.net
0
🌸benim icin hic boyle suslenmemistin
(05.12.24)
"saakil" şeklinde kullananlar çok iticiler. Bilmediklerini düşünğnce yumuşuyorum ama öğrenmeyi çok büyük çoğunlukla reddedeceklerini düşündükçe huysuzluğum artıyor.

"Sakıyl"

A kısa okunur, y ise ı'nın etkisinden kurtulmak ve i'ye dönüşmesi için kullanılır ama aslında "sakîl" şeklinde yazılır ve k harfi kalın, i harfine de uyum sağlamak zorundadır, l harfi de incelir.

Telaffuzu nâmümkün değildir, sadece küçüklükten beri bol bol rastgelinmediği için âşinâ olunmadı, öğrenilmedi. Kelimeleri terk etmenin sonuçları.

Kelimeyi bilip de doğru kullanana denk gelirsem değeri gözümde anında üçe beşe katlanıyor. Daha bir dikkat ediyorum, saygı duyuyorum ona.
0
muhayyer divan
(05.12.24)
Soruyu soran vatandaş da kullananlar güruhuna dahil ise, onları hiç sevmiyorum çok ayıp ediyorlar.
0
10551037
(05.12.24)
Benim çocukluğumda memlekette aptalla eşanlamlı kullanılıyordu. “Sakil durmak”taki kullanımını duyunca çok şaşırmıştım.
0
auroraaurora
(05.12.24)
15 senedir kullanirim. "sefil sakil" sevdigim bir tamlamadir, siklikla entry'lerimde de yazarim. egreti, cirkin, kaba gibi bir anlami yok benim zihnimde. direkt "aptal" ve "mal" anlami tasiyor. mesela 2020'den bir entry'm: eksisozluk.com
cok normal bir kelime benim icin, duyurusu acilacak kadar garipsendigini görünce sasirdim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.12.24)
özel bi düşüncem yok. nötr.
kelime dağarcığı geniş diye düşünürdüm sanırım.

ben anlamını yanlış biliyormuşum, telaffuzunu da yanlış biliyormuşum.
"sakil durmak" olarak kullanmışımdır belki cümle içinde gelişine, ama özel bi çabam olmadı hiç.
0
biseysorcaktim
(05.12.24)
(13)

Şehirden siz de sıkılıyor musunuz?

ofelia
İzmir'de çok merkezi bi yerde oturuyorum. aslında görece şanslıyım, evimle işim çok yakın, toplu taşıma kullanmıyorum aracım var, normal günde maksimum trafikte kalma sürem 40 dk. ama çok sıkıldım. insanlardan, trafikten, herkesin önce kendini düşünmesinden, çöplerini yere atanlardan, sokağa tüküren
İzmir'de çok merkezi bi yerde oturuyorum. aslında görece şanslıyım, evimle işim çok yakın, toplu taşıma kullanmıyorum aracım var, normal günde maksimum trafikte kalma sürem 40 dk. ama çok sıkıldım. insanlardan, trafikten, herkesin önce kendini düşünmesinden, çöplerini yere atanlardan, sokağa tükürenlerden. hiç yakın zamanda mümkün görünmüyor ama en büyük hayalim sakin bir müstakilde yaşamaya başlamak ve olabildiğince az yabancıya maruz kalmak.

2. mesleğim gereği her pazar ormana gidiyorum. geçtiğimiz pazar çok yağmurluydu, deli ıslandık ekipçe ormanda, en son oturduğum ağacın dibinde yağmur sesinde meditasyon yaptım. (yağmurda bir 30 dakika beklemem gerekiyordu.) ormana gitmesem çoktan delirirdim gibi hissediyorum bazen.

siz nasıl yapıyorsunuz? güvenli alanınız var mı? hele istanbul... nasıl delirmediniz? yoksa seviyor musunuz?
0
ofelia
(03.12.24)
ben de izmir'deyim. yoğun bir iş tempom vardı. plaza hayatı filan. 2 yıl önce künerde bir arazi aldım. duvardan temele, bir sürü inşaat işleri ile uğraştım. bir yaşam alanı oluşturdum.işi gücü bayağı bıraktım. bıraktım derken işverenim, işe 10 günde falan bir gelip kontrol ettim. köpeklerim var. ormanın içindeyim. kuşlar kurbağalar sincap ve tavşanlar daha neler neler. yazın fonda ağustos böcee sesi, sonbahar ve kış karadeniz gibi yağmur sesleri. mangallar mı dersin odun ateşinde yemekler, pizza fırını yaptım börekler çörekler. her neyse 1 ay önce birden bire inanılmaz derecede sıkıldım. şehri özledim. şimdi sadece cuma aklamları kalıyorum. c.tesi pazar sabah gidip 1-2 saat köpeklerle ilgilenip geri geliyorum.çalışmayı, şehri, kalabalığı trafiği özlemişim. demem o ki; ikisi de lazımmış.
0
ground
(03.12.24)
Sehirden bunaldim. Sizin belirttiginiz herkesin kendini dusunmesi durumu yok fazla, bu buyuk arti, ama gene de patladim. Tabii sehir disina gecme durumunda da kendimi kirsala uygun ve uygun olmayan islere adamadiktan sonra muhtemelen bir sonra sehre donmek isterim diye dusunuyorum. Gene de denemek istiyorum.
0
mbond
(03.12.24)
Evet, bunalıyorum. Doğa sporları külübüne üyeyim. Ayda en az 2 hafta sonu hiking, nadiren de olsa trekking yapıyorum.
0
auroraaurora
(03.12.24)
Evden çok çıkmıyorum.
Sessiz sakin, şehrin az dışında, orman + göl yanında sevimli bi muhitte oturuyorum. Durumu iyi yaşlıca insanların tercih ettiği bir mahalle. Ofise de 10 dk arabayla.
Sessiz, tantanasının az olması yeterli benim için oturduğum yerin.
Hiç güvenli alan ihtiyacı hissetmedim açıkçası. Size göre çok içeri dönük bi insanım sanırım, o yüzden sıkıntı çekmiyorum.
0
norek
(03.12.24)
Aşırı kalabalık, kaotik yerleri ben de pek sevmiyorum ama kırsal, orman, @ground'un anlattığı tarzı müstakil evleri daha da sevmiyorum o yüzden şehir <3 ben. İstanbul diye sormuşsun sonunda, İstanbul'da delirirdim ama muhtemelen. Nefret ediyorum İstanbul'dan, umarım orada yaşamak zorunda kalmam.

İzmirliyim, İzmir bile artık kalabalık geliyor bana. İki sene Denizli'de yaşadım, son iki senedir de Eskişehir'deyim (ondan önce ilk 7 yılım Urla'da sonra İzmir merkezde geçti 25 yaşına kadar) Denizli ve Eskişehir tarzı orta büyüklükteki şehirler ideal bence. İşe toplu taşıma ile gidiyorum, dışarı çıkmak istediğimde taksi çok tutmuyor çünkü her yer yakın ya da yine toplu taşıma ile her yere gidebiliyorum. Kalabalık bunaltıcı değil, evim de çok merkezi bir yerde ve konumunu çok seviyorum. O yüzden burda baya mutluyum yani. İzmir'deki hayatımı da seviyordum Balçova'da yaşıyordum ki çok severim Balçovayı. Ama en son gittiğimde o kalabalık falan bunaltıcı geldi artık. Bence ideal hayat 500 bin - 1 milyon arası insanın yaşadığı orta büyüklükteki şehirlerde (Hem Denizli, hem de Eskişehir şehir nüfusu olarak bu klasmanda)
0
nundu
(03.12.24)
Beykoz'dayım. Çok seviyorum. Ön tarafta harika manzara. Arka bahçem göl. Lotus çiçekleri, ördekler, kaplumbağalar. Trafik yok.
0
gabe h coud
(03.12.24)
Bursa'da doğdum kış mevsimini merkezde, yazları ise yine Bursa'nın küçük bir sahil kasabasında geçirirdik. Her haziran oh be dünya varmış, ağustos gibi de yeter artık be okullar açılsın derdim. 10 yaşına kadar çok sorun etmedim gerçi çoluk çocuk parkta bahçede oynuyorduk sonuçta ama ergenlikle beraber kasabada yapılacak bir şeyin olmaması bana batmaya başlamıştı ne bir avm, tiyatro, sinema. Göl, doğa, ağaç, bahçe falan da bir yere kadar. Bir de küçük yer insanını çok sevmem en azından bizim oradakiler insanın işine çok karışıp çok konuşuyordu.

O yüzden ben şehir sevdiğime karar verdim. Ufak yerlerde kısa süreli zaman geçirip kafa dinleyip dönmeyi tercih ediyorum. İstanbul'u seviyorum. Yaklaşık 10 sene metro metrobüs ün dibinde yaşadım. Ani bir tepe atması sonucu arabayla 20 30 dk da şehir merkezine inebileceğim ama aslında merkeze o kadar da yakın olmayan bir yerdeyim yani Göktürk'te. 5 dk da ormana gidiyorum. Şimdilik beni mutlu ediyor <3
0
kullanicadi
(03.12.24)
İzmir'deyim salı günü öğleden sonra trafikte takılı kalınca bazen kafam ısınıyor bu nedir diye. Ama şehrin nimetleri de güzel kırsal iyi hoş 4. gün canım sıkılmaya başlıyor mütemadiyen orada da olmaz gibi geliyor. (Yaş 37 çok genç de sayılmam)

Genel değişiklik lazım bence insana şehirden değil de nerede bulunursak bulunalım belli bir süre tekrara düşünce batmaya başlıyor çoğu irili ufaklı şeyler. Genel bir değişiklik halinde olabilecek bir hayat tarzı çok güzel olurdu gibi geliyor bana.
0
hedep
(03.12.24)
"Aşırı kalabalık, kaotik yerleri ben de pek sevmiyorum ama kırsal, orman, @ground'un anlattığı tarzı müstakil evleri daha da sevmiyorum o yüzden şehir <3 ben." +1
Doğayı uzaktan ve küçük dozlarda seviyorum. Hatta küçük şehir de sevmiyorum, kültürel ve sosyal hayatı, tiyatrosu konseri sergisi olan şehir seviyorum. Bunun için mesela Eskişehir şahane, Denizli Çanakkale falan hayır.

Eskişehir, Antalya, Ankara ve İstanbul'da yaşadıktan sonra İzmir'e taşındım, çok mutluyum. (İstanbul dışında diğer üç şehirde de gayet mutluydum.) Karı koca evden çalıştığımız için sabah akşam trafiğine çok nadir giriyoruz. Sürekli konser/tiyatro izliyoruz. Canımız isterse etraftaki küçük kasabalara köylere koylara gidebiliyoruz. Ben <3 deniz kenarında büyük şehir.

Edit: güvenli alanım = evim. Huzurlu bir aileyiz, kendimize konforlu ve hobilerimize yer ayırabildiğimiz bir ev yaptık. Şehrin kalabalığından yarım saat içinde eve dönmek bana yetiyor.
0
kobuzchu kiz
(03.12.24)
Şehir iyidir. Ben köy kökenliyim ama köyü tavsiye etmem. Çünkü; küçük yerinin başka sıkıntıları var. Herkes biribirini gözetler, dedikodu çok olur, bazıları işine karışmaya kalkar.

Nundu'nun yazdığı gibi orta büyüklükte bir şehir olabilir ya da ekonomik durum iyiyse İzmir'in sessiz fazla gürültülü olmyan bir yerden müstakil ev alınabilir.
0
komando kani var bende
(03.12.24)
30 yaşındayım, bütün hayatımı "şehir bebesi" olarak yaşadım ve gerçekten bunaldım. yaşadığımın hayat olmadığını özellikle dağ-taş-toprak görünce fark ediyorum. köy hayatı romantizmi filan yapmayacağım, büyük şehrin bana sunduğu fırsatların vs. farkındayım ama mental olarak klasik tabirle toprağa/çimene dokunabilsem çok daha iyi durumda olurdum diye düşünüyorum.

güvenli alan sayabileceğim tek yer teyzemlerin trakya'daki minnak arazisi. senede birkaç kez de olsa oraya giderim. genelde kalabalık grup oluyoruz zaten. en yakın köy bile araçla 10-15 dakika mesafede. ormanın dağın içinde. utanmasam yani çıblak koşup ağaçlara tırmanırım. öyle doğal, öyle güzel. orada geçirdiğim 3 gün şehirde geçirdiğim 50 güne bedel resmen yoğunluk ve yaşadığını hissetme açısından. şehirdeyken hep sağlıklı kalma takıntısıyla genç olmayı isterim mesela... oradayken "burda 90 yaşında olsam bile sorun değil" diye düşünüyorum. fiziksel ve ruhsal olarak kötü hissedemiyorum oradayken.

uzun vadede sorunu nasıl çözebilirim onu da bilemiyorum açıkçası. çok zengin olsam şehre araçla 30-40 dakika mesafede kırsalda bahçeli evde vs. yaşamak isterdim ama öyle bir şansım da yok. akıl sağlığımızı korumaya çalışıyoruz işte.
0
mark greg sputnik
(03.12.24)
İsimle evim arası 5dk bile yoktur. Her gün parka yürüyüşe koşmaya gidiyorum. Dün gece koşu dönüşü bildiğin kömür dumanı soludum, üstüm başım hep is kokuyordu. Ağlamak istedim. Bu ve daha pekçok sebeple hayalim köye yerleşmek.
0
Amaranta ursula
(03.12.24)
İstanbul Kadıköy since 1989.

Ara ara darlandığım oluyor tabii ama seviyorum yine de. Bu cuma Kadıköy'e bir restorana gideceğim, muhtemelen arkasından Standup gösterisine giderim.
0
put it in your appropriate place
(03.12.24)
(3)

Kombi bakımı

camlicagazoz
Merhabalar herkese,DemirDöküm marka kombim var. Takılalı 3,5 sene falan oldu. Kış mevsiminde suyu yeterince ısıtmıyor. Yani 50 derece ayarliyorum suyu ama ısıtmıyor. Geçenlerde kombi bakımı mı yaptırsam diye sormuştum ama neredeyse herkes ne gerek var dedi. Gerçekten gereksiz mi?Su ısıtmama problemi
Merhabalar herkese,

DemirDöküm marka kombim var. Takılalı 3,5 sene falan oldu. Kış mevsiminde suyu yeterince ısıtmıyor. Yani 50 derece ayarliyorum suyu ama ısıtmıyor.

Geçenlerde kombi bakımı mı yaptırsam diye sormuştum ama neredeyse herkes ne gerek var dedi. Gerçekten gereksiz mi?

Su ısıtmama problemim kombiyle alakalı olabilir mi?

Ayrıca petekler de pek ısınmıyor. Yani mutfak ve antre peteği çok iyi ısınıyor ama diğerleri iyi ısınmıyor. Ev serin oluyor haliyle. Ya da bunun çözümü petek temizliği mi?
0
camlicagazoz
(01.12.24)
Su ısıtmamadan kastınız petekler ise hava kalmış olabilir. Peteklerden hava almak karmaşık bir iş değil, herhangi bir nalburdan purjör anahtarı alıp her bir peteğe aşağıdaki delinin yaptığını yapacaksınız:

www.youtube.com

Her petekten sonra kombinin su seviyesini kontrol edecek, seviye azalınca (ki havasını alırken azalacak) cihaza su verip 1,5 bar seviyesine geri çıkaracaksınız. Bu kadardı. Deneyin ve kontrol edin, petekler normalden daha iyi ısınıyorsa sorunu çözdünüz demektir.

Eğer petekler yine aynı durumda ise, mutfak-banyoda kullandığınız su da zaten yeterince ısınmıyorsa servisi çağırmanız gerekir.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(01.12.24)
Her sene kombi bakımı yaptırmakta fayda var. Servis için gelen personele anlatırsınız derdinizi. Kombiyle alakalı olup olmadığına bakar. Değilse ne yapmanız gerektiğini de söyler muhtemelen.
0
auroraaurora
(02.12.24)
abi burdaki olay guvenilir bir usta bulmakta, ben o konuda sansliyim neyse ki.
su damlatiyordu kombi adami cagirdim baska bir ariza daha buldu ki o da peteklerin isinmasiyla alakali. adami cagirmis olmasam kisin cayir cayir da yaksam istedigim sekilde isitamayacakmisim evi. adam tabi beyefendi oldugu icin tane tane anlatti her seyi. arada bir bilen birini cagirip goz attirmaktan zarar gelmez. uzun vadede daha cok zarar etmekten dahi kurtulursun.
0
bay b
(02.12.24)
(11)

aylik ne kadar temettü ya da kira geliriyle calismayi birakirdiniz?

robert bosch
sb.ben 5k $/€'ya okayim. 7.5k€ olursa da arkadasmis, aileymis, alayi gelse tanimam kfjghayal iste.. siz?
sb.

ben 5k $/€'ya okayim.
7.5k€ olursa da arkadasmis, aileymis, alayi gelse tanimam kfjg

hayal iste.. siz?
0
robert bosch
(01.12.24)
100k usd
0
gabe h coud
(01.12.24)
nereden geldiği fark etmeksizin ayda 4bin dolar para bi yerden gelirse çalışmam. iyi hoş zaten calısmıyorum keyfi işler kovalarım diyeyim.
0
Aşk Adamı
(01.12.24)
Şöyle bakmak lazım bence; diyelim ki 80 bin tl maaşınız var. 80 bin lira pasif geliriniz varsa zaten maaşınızla aynı olduğu icin teknik olarak çalışmadan da yaşayabiliyor olmalısınız. Bu bana yetmez diyorsanız maaşınız da yetmiyor olmalı. Yani bu sorunun cevabı eğer maaşınız size yetiyorsa en az maaş kadar pasif gelirle çalışmayı bırakabilmeniz lazım. Onbinlerce hatta yüzbinlerce dolar havada uçuşuyor ama gerçekçi gelmiyor bana.
0
orient blue
(01.12.24)
Bugünün 300.000 tl'sine bırakırdım.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(01.12.24)
Bırakmam, çalışmayan adam paslanir. Geri gider. Tatmin konusunda eksik kalır. Elindekini de bir şekilde kaybedebilir.
0
Shepard
(01.12.24)
açık konuşmak gerekirse ben günümüz türkiye ekonomisinde/şartlarında günde 10 saat kendimi paralasam da çok para kazanabileceğimi düşünmüyorum. çalışmak benim için para kazanmaktan ziyade oyalanma, alkole düşmeme, az buçuk sosyalleşme yöntemi oldu artık... o açıdan bugün enflasyona/dolara endeksli aylık 50 bin türk lirası para ver bana hiçbi şey yapmam açıkçası.

öte yandan shepard'ın söylediğine de katılıyorum. asla hustle bustle'cı kapitalist bir gt oğlanı değilim ama yetişkin insanın "yatması" bana sağlıksız geliyor.

ayda 50 bin lirayla yaşayacaksam günde 4 saatlik, gönüllü bile olsa bana bi şey ayarlaman lazım. yoksa alkolik olurum, yalnız kalırım, 3-5 seneye ölürüm.

sabahın 7'sinde olmasa bile sokağa çıkmak, birkaç insanla selamlaşmak, bir şeyler yapmak, sağlıklı ölçüde baskı ve stres hissetmek... bunlar yetişkin insana lazım diye düşünüyorum.

neblim mesela şey olabilir, 9 yaşında çocuklara futbol antrenörlüğü yapacaksın, günde 4 saat, haftada 5 gün. bu durumda 50 bine tavım. yok tamamen serseri gibi zevk itlik serserilik için yaşayacaksın dersen bu YAŞAM SİDİLİni sürdürebilmem için en az 100 bin lazım.
0
mark greg sputnik
(01.12.24)
Bazen o kadar bunalıyorum ki asgari ücrete fitim. Yeter ki çalışmak zorunda olmayayım. Kira derdim yok; çoluk çocuk yok. Azıcık aşım kaygısız başım.
0
auroraaurora
(02.12.24)
Ben de 5k euro tarzı bi paraya fit olurum ya, fazlasında gözüm yok :d

İki sene önce kendi elimde olmayan sebeplerle çalışmadan maaşımı almaya devam ettiğim birkaç aylık bir dönem olmuştu. Böyle diyince etik dışı ATM memurluğu gibi duruyor da öyle değil :d neyse kişisel olarak kendimi en çok geliştirdiğim dönem o zamandı. Her gün yeni bir şeyler öğreniyordum. Sadece sosyal olarak biraz yalnızlaşmıştım ama o da bulunduğum şehirle alakalıydı. Yani çalışmazsam gelişmem konusu, en azından benim için, geçerli değil. Çalışmazsam daha da gelişirim :D
0
nundu
(02.12.24)
evim varsa ve buyuksehirdeysem 1000 dolar
evim varsa ve memleketteysem 750 dolar
evim yoksa 1500-2000 arasi
0
bay b
(02.12.24)
@orient, maasin yetmemesi her ay eksiye cikiyorsun demek degil. sonucta sen 5 seneye ekstra deneyiminle, belki yönetici pozisyonuyla cok daha fazla maas alacaksin. temettü ya da kiralarda öyle büyük sicramalar olmaz ama genelde.
0
🌸robert bosch
(02.12.24)
2bin dolar.
Evim, arabam vs var, çok bir giderim yok. Zaten maaş olarak da o kadar geçiyor elime hemen hemen.
Hatta Türkiye'nin geçmişini ve geleceğini göz önüne alınca 2bin doların yetersiz geldiği/geleceği bi zaman düşünemiyorum ben. Her zaman iyi paraydı ve her zaman iyi para olarak kalacak gibi.
0
norek
(02.12.24)
(5)

Vizesiz gezilebilecek en güzel şehirler?

HellKeePer
34/er kişi. Tek gideceğim. Belgrad'ı gördüm. Pasaport mevcut. Tarihi yerler, gece hayatı, sosyal aktiviteler ilgimi çekiyor. Tavsiyeniz olursa çok sevinirim.
34/er kişi. Tek gideceğim. Belgrad'ı gördüm. Pasaport mevcut. Tarihi yerler, gece hayatı, sosyal aktiviteler ilgimi çekiyor. Tavsiyeniz olursa çok sevinirim.
0
HellKeePer
(30.11.24)
Bakuyu giden çok övüyor ama bu mevsimde değil tabii ki. Karadağ da güzelmiş ama gene yazın. Kış için mısır diyebilirim sanırım ya hem ılık da olur hava.
0
wild honey suckle
(30.11.24)
Singapur
0
gabe h coud
(30.11.24)
Hocam soru biraz geniş olmuş. Zaman ve bütçe bu soruda belirleyici olan.

Japonya, Kore, Tayland da vizesiz, Balkanlar da, Afrika ülkeleri de.

Ama zaman+para varsa Tokyo diyorum
0
tss
(30.11.24)
Batum.
0
auroraaurora
(02.12.24)
ben de Tokyo demeye geldim.
0
Ley
(02.12.24)
(16)

flörtünüzle konusurken chatgpt'yi kullaniyor musunuz

robert bosch
cevap yazmayan üsenirsiniz, konu bulamazsini, ne diyeceginizi bilemezsiniz vs.yararlaniyor musunuz?
cevap yazmayan üsenirsiniz, konu bulamazsini, ne diyeceginizi bilemezsiniz vs.

yararlaniyor musunuz?
0
robert bosch
(29.11.24)
Hiç aklıma gelmemişti ama yapmazdım. MMF müstehcen kategorisi ilişki gibi hissederdim çünkü.
0
encokbenisevinnolur
(29.11.24)
senin troll olmadığını biliyorum ama inan troll sorusu gibi geldi ahaha, flörtümle konuşurken chatgpt'ye başvurmayı geçtim chatgpt aklıma gelse kendimi feshederdim herhalde.
0
mark greg sputnik
(29.11.24)
Ben de troll sorusu sandım. Herhalde Shepard kardeş "kadınlarla konuşamıyorum çünkü çok sıkıcı, cahil ve paragözler" gibi başlayıp yine hikaye yazıyor diye düşündüm.

Hiç aklıma gelmedi kullanmak, bundan sonra da yapmam.
0
morca
(29.11.24)
bir arkadas yapiyormus. bana da komik geldi common bir sey mi diye merak ettim alla alla.
soru troll geldiyse cevaplamadan gecebilirsiniz, soru bana troll geldi yhaaa :SS diyeceginize :)
0
🌸robert bosch
(29.11.24)
chat gpt yi çok kullanıyorum ama bu amaç için kullanmak son tercihim olurdu herhalde
0
ananiyimioguz
(29.11.24)
Chatgpt'ye bu konuda soracağım tek şey nasıl susabilirim ve sessiz kalabilirim olur. Cool nasıl olunur diye sorarım mesela çünkü benim çenem düşüyor konu bulamamak söz konusu değil saatlerce saçma salak konuşurum sonra da "ne gereği vardı yaaa" diye kendime kızarım.
0
kullanicadi
(29.11.24)
Gönül işinde akıl danıştığım oldu. Nasıl tepki vereyim, bir sonraki adımım ne olsun diye soruyorum mesela. Sonuna gülücük bile koyuyor cevaplarının. Çok tatlı bence.
0
auroraaurora
(29.11.24)
nE
0
abuzer
(29.11.24)
AKLIMA hiç gelmedi. Vay be. Kullanmam, ihaleye fesat karıştırmak gibi bir şey bu. Olayın doğallını bozar. İki taraf da flörte varsa zaten konuşulacak konular derya deniz olur. Galiba...
0
Shepard
(29.11.24)
Kullanmam.

Cevap yazmaya üşeneceğim insanla konuşmam. İki kişi de birbiriyle gerçekten ilgileniyorsa konu bitmez. Ne diyeceğimi hep bilirim. :)

Kullanılırsa samimi de olmaz.
0
rock n roll
(29.11.24)
Beynim olmasaydi belki..
0
feastofthedamned
(29.11.24)
Aklıma ne geldi,

Oldu olacak chatgpt - whatsapp entegrasyonu kurup online oyunlarda karakteri bota bırakıp kastırmak gibi birden fazla manita kastırabilirsin.

Hatta başka makina öğrenmeleri ile birleştirerek başarısızları eleyip başarıları doğru kabul ederek en mükemmel manita yapma ve sohbet etme botu geliştirilebilir / eğitilebilir.

Ama bu şekilde insanları denek olarak kullanmak suç teşkil eder mi orasını bilmiyorum.

Hem belki o kadar mükemmel hale gelir ki karşıdaki hiç bir insan yapay zeka olduğunu anlamaz, turing testini de geçmiş olursunuz.
0
ananiyimioguz
(29.11.24)
hayır. konu bulamazsam ilerlemez flört. varsın ilerlemesin. hayra alamettir.
0
gabe h coud
(29.11.24)
Arkadaşın aralarından çekilsin o zaman bence
0
yazdonumu
(29.11.24)
@yaz, hahahrkgdj
0
🌸robert bosch
(29.11.24)
az önce kullandım :p
0
gabe h coud
(29.11.24)
(2)

Yaşlı ve hasta sokak kedisi için daha fazla ne yapmalıyım?

ms brownstone
Kediyi 6-7 hafta önce sokakta bulup veterinere götürdük 2 kişi. Diğer arkadaşım sahiplendirme vs yapan, güya bize yardım bulacak biriydi ama bir şekilde olay şu an tamamen benim üzerime kaldı. Gerçekten ne yapacağımı şaşırdığım için belki aklına başka bir fikir gelen birileri olur diye sormak istedi
Kediyi 6-7 hafta önce sokakta bulup veterinere götürdük 2 kişi. Diğer arkadaşım sahiplendirme vs yapan, güya bize yardım bulacak biriydi ama bir şekilde olay şu an tamamen benim üzerime kaldı. Gerçekten ne yapacağımı şaşırdığım için belki aklına başka bir fikir gelen birileri olur diye sormak istedim.

Kedi 10 küsür yaşında. Hem üst solunum yolu enfeksiyonu var hem de böbrekleri kötü durumda. 4 hafta falan veterinerde kaldı. Sonra ben yurt dışına gidecekken ücreti karşılığında evinde kedi bakan birini buldum ve oraya götürdüm. 2 haftadır falan da orada.

Arkadaşım ölüye yatınca kedinin bütün maddi ve manevi yükü bana kalmış oldu. Böbrek hastası kediler için özel mama aldım bugün 2 kutu. Veterinere zaten bir sürü ödeme yaptım. Şu an bakan kadında her gün kalışı zaten para. Yani kendi köpeğime yapmadığım masrafı bu kedi için yaptım gibi bir şey oldu.

Kedi her gün ilaç kullanıyor, yaşlı ve hasta. Yani az çok tahmin edersiniz durumunu. Fakat ben gerçekten bakan kişinin her gün “biraz halsiz gibi, veterinere mi sorsan”, “bu gece durumu kötü sanki” tarzı mesajlarından aşırı bıkmış durumdayım. Gece 2’de böyle mesajlar alıyorum ya da gece 12’de çat diye arıyor mesela…

Bu arada sosyal medyada hesabım yok. Sahiplendirme işlerinin instagram twitter vsden yürüdüğünü biliyorum ama sahiplendirme için açacağım yeni hesaba kim güvenip hayvan sahiplenir bilmiyorum. Zaten onu da geçtim 10 küsür yaşında her gün pahalı ilaçlar içmesi ve özel mama yemesi gereken bir kedinin sahiplenilme ihtimali çok düşük zaten.

Az önce yine aldığım “bugün kötü gibi” araması ve mesajlarıyla iyice doldum artık. Yani tamam ben hayvanları seviyorum ve bu bu şekilde peşine düşüp yardım ettiğim kim bilir kaçıncı kedidir ama bu kadarı bana fazla gelmeye başladı ya sanırım artık. Yarın yine veterinere götürmem gerekecek mesela ve kadınla yakın da oturmuyoruz. Hem maddi olarak gerçekten artık çok fazla olmaya başladı hem de ne bileyim kendi kedim değil ya sonuçta. O kadar bağ kurduğum bir hayvan değil :( Böyle düşününce de kızıyorum kendime ama böyle bir hayvana ömür boyu bu tempoda bakmaya hazır değilim sanırım ya.

Ne soracağımı da çok bilmiyorum ama aklına bir fikir gelen, bu kedi köpek bakma işini daha profesyonel yapan birilerini tanıyan biri falan vardır belki aramızda. Aklınıza gelen herhangi bir şey varsa yazabilir misiniz? Gerçekten hem arkadaşımın beni böyle ortada bırakmasına hem kadının bu her gün darlamalarına hem de salak gibi böyle her şeye atlamama çok fena dolmuş durumdayım.
0
ms brownstone
(29.11.24)
Veteriner hekim sahiplendirme konusunda yardımcı olabilir mi? Kliniklerde ilanlar oluyor.
Petlebi ve Sahibinden'e de ilan verebilirsiniz. Ama dediğiniz gibi sahiplendirme ihtimalinız çok düşük. Sürekli bakıma ihtiyacı olduğu için Encander'le görüşün bence. Belki bakımını üstlenmeyi kabul ederler. Tedavisi bittikten sonra sokağa dönemez miymiş? Hekim bir şey dedi mi bu konuda?
0
auroraaurora
(29.11.24)
Eskiden barınaklarla ilgilenen bi arkadaşa sordum da şu cevabı verdi :

Yedikuleye sorsun istanbuldaysa, zonguldakta seda hn var. Hande yener seren serengil ve derin nermerciye igden yazsın cenk erene yazsum haytapa sırsun
İnstagram hesaplarından tweet dm vs
"Kurtaran ev" var ona mutlaka sorsun
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(29.11.24)
(19)

en iyi black mirror bölümü

robert bosch
sizce hangisiydi?bence su beyne cip yerlestirdikleri ve tüm olanlarin aslinda 1 snde gerceklestigi bölüm. dating app'li bölüm izledigim ilk black mirror bölümüydü ona da bayagi sasirmistim.
sizce hangisiydi?

bence su beyne cip yerlestirdikleri ve tüm olanlarin aslinda 1 snde gerceklestigi bölüm.

dating app'li bölüm izledigim ilk black mirror bölümüydü ona da bayagi sasirmistim.
0
robert bosch
(28.11.24)
Çip dediğiniz noelli bölüm müydü? O güzeldi evet.

Çok popüler değil sanırım ama bu robot arılarla insanları öldürdükleri bölümü beğenmiştim ben.

Bi de san junipero'ydu sanırım ölenlerin bilincini aktardıkları sanal ada gibi yer. Mutlu sonla biten tek bölümdü (son 1-2 sezonu izlemedim). O kadar kasvetin arasında iyi gelmişti
0
nundu
(28.11.24)
Playtestmis adi.
0
🌸robert bosch
(28.11.24)
Benim en sevdiklerim White Christmas ve şu akbilli olan Entire History Of You idi sanırım adı.
0
(28.11.24)
İzleyeli baya olduğu için bölüm isimlerini şak şak hatırlayamıyorum ama şimdi baktım nosedive bölümünü beğenmiştim. İnsanların birbirlerini puanladıkları bölüm.

Bir de shut up and dance.
0
kullanicadi
(28.11.24)
Ceza verilen kisilere 1 gunu yasatiyorlardi ama 1 sn geciyordu aslinda falan oyle birseydi, bence de cok psikopatti. Dusununce keyif kaciran cinsten bir bolumdu.
0
mbond
(28.11.24)
@mbond, hangi bölümdü o?
0
🌸robert bosch
(28.11.24)
Mbond'un dediğini anladım ben de, White Christmas o diye hatırlıyorum. Playtest fazla korku filmi klişesiydi ve biraz mehh bağlanmıştı çok sevmemiştim.

Bu ilk sezonda bisiklet binerek puan toplanan, siyahi abinin isyan edip en son sistemin çarklısı olduğu bölüm de iyiydi.

Bu ölen eşini robot olarak alan kadının olduğu bölüm ve insan bloklama teknolojisi olan bölümler çok popülerdi ama ben pek beğenmemiştim izlediğimde. O zaman yaşımız gençti belki şimdi izlesem severim :d
0
nundu
(28.11.24)
White Christmas ve San Junipero'yu eşit seviyorum.

White Christmas benim daha önce de kafamda düşündüğüm tarzda bir konuyu çok güzel işlediği için çok etkilenmiştim. Zaten dizinin en iyi bölümleri arasında hemen her listede bulunduğu için çok lafa gerek yok sanırım.

San Junipero ise tam aradığım tarzda bir konuydu. Ölen insanları dijital ortama upload etme konusu cidden çok iyi düşünülmüş bir şey. Bu kadar ilgi çekici bir şey nasıl daha önce düşünülmedi, neden daha sonra Upload gibi komedi dizisi dışında daha ciddi bir tonda işlenmedi bilmiyorum. Ben çok beğenmiştim.

Bu arada bu konu daha önce işlendiyse bile duymamıştım, bilen nerede işlendiğini söylerse bana da izleyecek bir şeyler çıkardı ne güzel.

Dizinin kendisini sevdiğim için Black Museum'u da sevmiştim örneğin ama Black Mirror'u hiç izlemeden onu izlesem öyle çok bayılmazdım.
0
akhenaten
(28.11.24)
white xmas
0
ala09
(28.11.24)
ben white christmasi izlememisim ya. sayenizde izleyecegim. jon hamm oynuyormus bi de.
0
🌸robert bosch
(28.11.24)
bu kadar cevap arasında görmeyince şaşırdım açıkçası. benim için hated in the nation kesinlikle. hikayede belli kopukluklar ve abukluklar yok değil ama "vay ananıski!" etkisi açısından bence inanılmaz bir bölümdü. babadır bizim için.
0
mark greg sputnik
(29.11.24)
ben 4. sezonun tamamını çok seviyorum. o sezon içinde de timsah ve metal kafa bölümleri. o 2 bölümün günümüzde veya yakın gelecekte gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğunu düşünmüştüm. oyunculuklar da çok iyiydi.
0
jepa
(29.11.24)
Entire History of You
Nosedive
The National Anthem
0
black holes in the sky
(29.11.24)
1- entire history of you
2- white christmas
3- san junipero
0
sir gawain
(29.11.24)
@mark

Benim robot arılı dediğim oydu ya çok severim o bölümü
0
nundu
(29.11.24)
san junipero
0
tantunisultansuleyman
(29.11.24)
İlk 2 sezonun tüm bölümleri. Özellikle "White Bear."
0
auroraaurora
(29.11.24)
Fifteen Million Merits
White Christmas
Nosedive
Shut Up and Dance
USS Callister
Black Museum

favori bölümlerim :)
0
sizofren06
(29.11.24)
San Junipero
Black Museum
Nosedive
USS Callister
Arkangel
Crocodile
0
mutekebbir
(29.11.24)
(31)

AKP yönetiminin vatandaşın iyiliği için

Bir ben var benden şurada
yaptığı herhangi bir icraat var mı? Yani gerçekten kendi seçmeni vs demeden topyekün tüm ülke vatandaşlarının hayrına dokunan bir icraatı oldu mu 20 senede, var mı böyle bir şey?
yaptığı herhangi bir icraat var mı? Yani gerçekten kendi seçmeni vs demeden topyekün tüm ülke vatandaşlarının hayrına dokunan bir icraatı oldu mu 20 senede, var mı böyle bir şey?
0
Bir ben var benden şurada
(27.11.24)
demokrasilerde yanındaki, karşındaki, mahallendeki, ülkendeki insanlardan da sen sorumlusun. öyle yok ben oyumu verdim kardeşim daha ne yapayım ile demokrasi yürümez anlayışını öğretti bize sağolsunlar.
0
duyurukullanıcısı
(27.11.24)
Sigara içme konusunda kısıtlamalar AKP'ye maledilir ama bu konuda Dünya'da eş zamanlı bir hareket oldu. Bir yerlerden global bir emir gelmiş gibi. Ben Sigara ile ilintili küresel devlerin, Amerika merkezli olarak diğer devlere mevzi kaptırması olarak yorumladım bu sigara yasağını. Türkiye'ye özgü bir hareket değildi çünkü.
0
Mirket
(27.11.24)
Paradan altı sıfır atmak diyebilirim. Cesur ve yerinde bir karardı.
0
etna
(27.11.24)
sigara kisitlamalari.
posetleri parali yapmak.
c-sectiondan caydirma propagandasi
bes

her yaptiklari kötü degil ama iyi bir sey yapsalar bile akp kafasiyla baskici, dikte eden bir tutumlari var.
0
robert bosch
(27.11.24)
AKP'nin icraati olmasından çok onun dönemine denk geldi diyebiliriz, ama veri sızıntılarını saymazsak e-devlet. Birçok ülkede göbeğiniz çatlayarak yapacağız bürokratik işlerinizi birkaç tıkla hallediyorsunuz.
0
auroraaurora
(27.11.24)
bes tek başına iyi dursa da aslında insanlara "sgk sizin emekliliğinizle mi uğraşacak, gidin kendi başınızın çaresine bakın" demenin kibarcası.

c-sectiondan caydırma politikası tartışmalı. Normal doğumun avantajları olduğu kadar dezavantajları da var. Yapılış şekli de c-section olmak zorunda kalan insanları rahatsız edecek şekilde.

sigara yasakları da biraz akp'den önce cep telefonu mu vardı demek gibi. Yani dünya zaten oraya gidiyordu. akp değil bkp olsa en fazla birkaç yıl sonra yine benzer yasaklar gelirdi
0
nundu
(27.11.24)
Yukarıda "her yaptıkları kötü değil" diyen laleye hatırlatmak isterim bugün taze çıkan kararnameyi;

"30 Euro'luk alışveriş limitine kargo gönderim bedeli de eklendi"
0
feastofthedamned
(27.11.24)
E Devleti de ben gömeyim.

Diğer devletler bu işe girmiyorlarsa bu onların beceriksizliğini mi gösterir, yoksa
bir bildikleri mi var acaba denir?
0
Mirket
(27.11.24)
E-Devlet olayında ben de Mirket gibiyim galiba, e-nabız sızıntısı gibi bir sızıntının E-devlet'te olmayacağının ve milyonlarca insana ait verinin açık hale gelmeyeceği nasıl garanti edilebilir ki? Bence Almanlarının tüm bürokratik işlemleri posta yoluyla yapmasının da bir nedeni var gibi.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(27.11.24)
pratikte artik nerdeyse uygulanmayan kapali alanlarda sigara icme yasagi, ozellikle alkollu mekanlarda istinasi falan yok. pasaj, carsi vb yerlerde de cayir cayir iciliyor. bi kahveciler ve kafeler kaldi sanirim. kahvenaleri bilmiyorum.

paradan 6 sifir atma denmis de yanilmiyorsam 57nci hukumet zamaninda calisilmaya baslanmis ve yol haritasi asagi yukari ortaya cikmisti yaniliyor da olabilirm.
0
bay b
(27.11.24)
@feastofthedamned, soru akp nin yaptigi yararli seyler.
sen yaptiklari iyi bir sey olmadigini düsünüyorsan, bence yok de gec. ama bana saldiriyorsun.

sen ve senin gibiler akp'nin iktidarda olmasinin sebebisiniz. agzindakileri köpükleri sil de öyle konus.
0
robert bosch
(27.11.24)
sence öyle bir düşüncesi var mı? sadece o partinin değil, tüm partilerin ve kişilerin sence memlekete ve vatandaşa hizmet etmek gibi bir derdi var mı? hangisi vatandaşa hizmet aşkı ile yanıp tutuşuyor acaba? Allah ıslah etsin hepsini.
0
since1907
(27.11.24)
akepe ve halkin yararina diye iki farkli ifadeyi ayni cümlede kullanmak bile buradakilerin akliyla alenen dalga geçmektir.
0
feastofthedamned
(27.11.24)
Olması gereken şeyleri olumlu sayılmış, ilişki ufak tefek iyi şeyler vardır ama bence yapılan o kadar büyük usulsüzlükler var ki, küçücük olumlu şeyi yok ediyor gözümde
0
olaylar olaylar
(27.11.24)
Cimer.

Bir de devlet denetleme kurumuna bazı görevler yeni verilmiş hayrımıza olacak şekilde. İleride haberleri gelir.
0
diyecevaplandı
(27.11.24)
harp okullarının kapatılması, başörtüsü yasağının kaldırılması.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(27.11.24)
@benim icin harp okullarinin kapatılması nasıl iyi bir şey açıklayabilir misin?
0
unabomber
(27.11.24)
Akp kaostan beslenen bir parti. ben faydalı icraatlarını görmedim. atatürk ve laiklik düşmanlığı ile Türkiye'yi sömürüp duruyorlar. Aynı osmanlı'daki gibi halk fakirleşti ve cahilleşti. Benzerini yaparak kontrol mekanizması oluşturmaya çalışıyorlar. İktidara geldikleri günden itibaren özgürlükler kademeli olarak azaldı.
0
wd40
(27.11.24)
kılıçlı terör örgütünün kimin subay olup kimin olmayacağına karar verememesine yaradı. ayrıca yeni askerlik kanunu da akp'nin yaptığı faydalı icraatlerden bir tanesidir.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(27.11.24)
20 küsür senede halkın yararına bir şeyler olmuştur muhakkak.

benim aklıma gelenler sadece yukarıda söylenenler. hatta sadece sigara yasağı, diğerleri bile değil.

ancak;
sigara yasağı şimdi uygulanmıyor, her yerde cayır cayır sigara içiliyor.
tüm dünyada öyle bi trend vardı +1 ve doğal bir şeydi belki +1
ayrıca sigara yüzünden çok fazla sağlık harcaması oluyor. belki bu sağlık harcamalarını biraz daha kontrol altına almak için böyle şeyler yapmaya kalktılar.

yani tek argüman da suya düşmüş oluyor.

en başta söylediğim "20 yılda muhakkak iyi şeyler yapmışlardır" bunun arkasındayım, ama bir şey daha var, kendilerine iyi geleceği için yapmışlardır, vatandaşa da faydası olmuştur az ya da çok.

imar barışı vs gibi şeyler sadece kendi tabanını değil tüm ülkeyi etkileyen şeylerdi. kimi insanlarca iyi şeylerdi. ama imar barışını bu haliyle mantıklı kimse savunmaz herhalde. ruhsatsız evi olana, tarlaya kulübe yapmış olana, kaçak kat çıkmış olana iyiydi onlar.
0
biseysorcaktim
(27.11.24)
AKP ne yaparsa kendisi için yapar.

1. Eğer yapılacak şey iktidarlarının devamı için şart ise kesinlikle yaparlar. Gerekirse Apo için af çıkartılar ama yaparlar.
2. Yapılacak şey iktidarın devamı için şart değilse, para kazanılıp kazanılmadığına bakarlar. Önce kendilerine, sonra etrafındakilere para kazandırırlar. Kaldı ki bu para da iktidarın devamı için bir yerde şart.
3. İlk 2 maddeden halkın yararına görünen şeyleri de “Bak halkın için bir şeyler yapıyoruz” diye gözümüze sokarlar.

Bunun haricinde sigara yasağı falan denmiş. Alkol yasakları ile benzer bir şey sigara yasağı. Bizim hayrımıza yapmadılar.

Yaptıkları tek iyi şeyin edevlet olduğunu düşünüyorum ama edevlet’le alakalı olmasa da sürekli bilgilerimizin çalınmasını engelleyememeleri ayrı bir konu.
0
co2s2
(27.11.24)
Sigara kısıtlamaları.
Sadece bu.
Başka da hiçbir şey yok. İlk bakışta var gibi görünüyorsa da arkasında rant ya başka hesap vardır, sonucuna bakınca keşke yapmasalarmış dersin. Demen lazım. Demedikleri için bu haldeyiz.
0
Bruce
(27.11.24)
Ne düşünsem aklıma sonra rezillik geliyor hep. Misal hastanelerdeki sıra muhabbeti biterken bu sefer de devlet hastanelerinin komple bitik halde olmasi, şehir hastaneleri gibi devletmis gibi özel halde olan hastaneler geliyor.

Bruce+1000
Ekonomi, eğitim, hukuk vs sürekli daha geriye daha geriye.
0
logisticsmanager
(27.11.24)
illaki vardır ama vatandaşa faydası olsun diye yaptıklarına inanmıyorum. aklıma gelen tek şey sigara yasağı.

plastik poşetin paralı olmasına güldüm. tam batılı libtard yaklaşımı. taylor swift sçmaya bile özel jetiyle gitsin ama bizim market alışverişimizden 50 kuruş alan akp hükümeti iyi bir şey yapmış olsun haha. gerçekten bu küreselciler yok edilmeden dünyaya huzur yok, ben buna inanıyorum artık.
0
mark greg sputnik
(27.11.24)
Ak Parti'nin yaptigi pek cok seyi zamanin ruhuna atfetmek daha dogru olur. Bir de bu yapilanlarin motivasyonuna bakmak lazim. Yollar, kopruler vatandas icin mi yapiliyor yoksa birileri zengin olsun diye mi? En buyuk kaymagi bu akraba, arkadas zenginler yiyor. Bu koprulerin ve yollarin parasini biz zaten vergilerimizle veriyoruz. Hatta gecis garantisi gibi seylerle gelecekte calisip vergi verecegimize dair bile sozlesmeye imza atiyoruz.
0
Sour
(27.11.24)
edevlet keşke hiç olmasaydı da devlet dairelerinde sürünseydik. gün aşırı yaşlı anne babama adıyla soyadıyla mesajlar telefonlar geliyor olmayan kargolar, icra takipleri için. sigara yasağı da bir işe yaramadı, dallama müptezeller karşı inatlarından sokakta yürünecek yer bırakmadı. her yer dumanaltı.
0
titanyum22
(28.11.24)
ücretsiz kitap dağıtımı. ne sıkıntılar çekerdik ders kitaplarını alabilmek adına yaz tatillerinde çalış parasını çıkartmaya, 2. el kitapçılar gez, sıfır dahi olsa kitapları bulamamak.
0
odiyus
(28.11.24)
@benim için

kılıçlı terör örgütünün kimin subay olup kimin olmayacağına karar verememesine yaradı. ayrıca yeni askerlik kanunu da akp'nin yaptığı faydalı icraatlerden bir tanesidir.

kimin subay olup kimin olamayacağına tabi ki görev başındaki askerler karar verecek. takunyalı imamlar değil. bunda sorun nedir? ordunun içine sokulan çürük yumurtaları sokup ayıklamayı becerememek veya ayıklamak istememek beceriksizlik, ordumuza sızmış 3-5 hain yüzünden silahlı kuvvetlerimize kılıçlı terör örgütü demek ayıp, yüzlerce yıllık kültürü olan harp okullarını yönetemeyip de kapatmak ise en hafif tabiri ile kolaycılığa kaçmaktır.
0
unabomber
(28.11.24)
"akp'nin yaptığı güzel bir şey yok, salaksınız" demekle "ak parti her şeyi yaptı, nankörsünüz" demenin hiçbir farkı yok. ikisini söyleyen de aynı mal, renkleri farklı sadece.

aklıma ilk gelen, sağlık hizmetlerini daha "ulaşılabilir" kıldı.

zorunlu eğitimde kullanılan kitapları ücretsiz hale getirdi.

karayollarını geliştirerek ölümlü trafik kazalarını önemli ölçüde azalttı.

pkklı teröristlerin yurtiçindeki faaliyetlerini önemli derecede azalttı.

ancak tüm bunların yanında koca birer "ama" var. bunları yaparken neye rağmen, neye sebep olarak yaptı, onları gözden kaçırmamak lazım.
0
yemrem
(28.11.24)
Kocam beni yıllardır dövüyor, çalışıp kazandığım paraya kafasına göre el koyuyor, dışarı çıkmama izin vermiyor, çocuklarımızı dilendirmeye çalıştığı için evden kaçtılar, ben kenara köşeye ayırarak biriktirdiğim parayla üst baş almaya çalışıyorum,o ise Gucci'den tom ford'dan giyiniyor. Ama allah için iyi tarafları da var. Mesela sigarayı balkonda içiyor.
0
thracia
(28.11.24)
"akp'nin yaptığı güzel bir şey yok, salaksınız" demekle "ak parti her şeyi yaptı, nankörsünüz" demenin hiçbir farkı yok"

Oo aktroller burayi da basmis.

"Akepeli degilim ama" diye cümleye baslasa daha iyiymis.
0
feastofthedamned
(28.11.24)
(11)

Kurumsal Şirketlerde Günde Kaç Saat Çalışılıyor?

andy kaufman
Selamlar,Sorum beyaz yakalılara. Örneğin Turkcell, Zorlu Holding vs gibi yerlerde standart bir beyaz yakalı çalışan ( müdür falan değil) günde kaç saat çalışır. Yoksa herkes 9.00-17.00 mi çalşıyor günde 8 saat yani. Sevgiler.
Selamlar,

Sorum beyaz yakalılara.

Örneğin Turkcell, Zorlu Holding vs gibi yerlerde standart bir beyaz yakalı çalışan ( müdür falan değil) günde kaç saat çalışır. Yoksa herkes 9.00-17.00 mi çalşıyor günde 8 saat yani.

Sevgiler.
0
andy kaufman
(26.11.24)
saatler degisse de gunde 8 saat calisma 1 saat oglen arasi oluyor genellikle.

turkcell bir ara 07:30 - 16:30 calisiyordu, hala oyle midir bilmiyorum.
07:00 - 10:00 arasi istedigin saatte baslayip 9 saat sonra birakabilecegin yerler de var.
haftada 45 calisip fazla olan 5 saati izin olarak kullanabildigin bir yerde de calistim.
08:00 - 17:00 veya 08:30 - 17:30 veya 09:00 - 18:00 calisan da bir cok yer var.
0
lemmiwinks
(26.11.24)
8.00 17.30 oluyor genelde yemek 45 dk
0
a perfect lie
(26.11.24)
Benim gördüğüm bir holding örneğinde 08.00-17.00 yani sekiz saat.

Onu söylemeye geldim aslında, mevzuata göre öğle tatili mesai saatinden sayılmadığı için haftalık 45 saate eklenmiyor. Dolayısıyla bir saat öğle arasıyla dokuz saatiniz iş yerinde geçince sekiz saat mesai yapmış oluyorsunuz.
0
akhenaten
(26.11.24)
büyük sanayi şirketleri genelde 8:00-17:30 çalışıyor.
0
awlmi
(26.11.24)
siemens
08.00 - 17.00
cuma: 08.00 - 16.00
0
tabudeviren
(26.11.24)
9-17 duymadım. Genellikle 09:00-18:00 olur. Bazısı bu saatleri 1 saat geriye alır. 08:00-18:00 de olabiliyor.

Son dönemde esnek çalışmalar revaçta yani 8'de mi 9'da mı çalışmaya başlayacağına sen karar veriyorsun, akşam ona göre mesaini tamamlıyorsun. Kurumuna göre değişiyor.
0
Lethe
(26.11.24)
En son calistigim gorece kurumsal sirket 8:00-17:00 calisirken kopru calismalarindan dolayi giris ve cikisi erkene alip, biraz da sirketten yarim saat falan vermislerdi. 7:30-16:00 idi sanirim. Sonra bu saatler begenildi diye 7:30-16:30 sabitlendi.

Bir digeri 8:00-10:00 baslangic, 17:00-19:00 bitis yapiyorlardi ama sonradan turnike icinde 37,5 saat tamamladiktan sonra kismen daha esnek olundu. Tabii bu saat siniri baya mesele oldu da sonradan kabullenildi. Patronun serpme kahvalticilara basarili darbesi olarak tarihe gecti.
0
mbond
(26.11.24)
8-17 veya 9-18
0
wd40
(26.11.24)
08:30 -17:30, 1 saat öğle arası
0
mirty
(26.11.24)
Servis kullananlar için 07:30-16:30. Kullanmayanlar ve/ya ofise gelmeyenler işinin durumuna göre esnetebiliyor.
0
auroraaurora
(27.11.24)
Kurumsaldan bildiriyorum:
08:00-18:00
1 saat öğle arası

Cuma 16:00 sonra flex
0
kedidir o kedi
(28.11.24)
(5)

zihinsel engelli rolunde oynayan kadin oyuncular

antikadimag
i am sam izlerken fark ettim. butun zihinsel engelli rollerinde erkekleri hatirliyorum. tom hanks, dustin hoffman, sean penn, di caprio, de niro erkek oyuncular var. boyle kafa yerinde degilmis gibi rol kesen kadin oyuncu var mi?
i am sam izlerken fark ettim. butun zihinsel engelli rollerinde erkekleri hatirliyorum. tom hanks, dustin hoffman, sean penn, di caprio, de niro erkek oyuncular var. boyle kafa yerinde degilmis gibi rol kesen kadin oyuncu var mi?
0
antikadimag
(26.11.24)
İlk aklıma gelen Claire Danes oldu. Otizm spektrumlu bir bilim insanı Temple Grandin'i canlandırdı. Yapmur Adam'dan örnek verdiğiniz için yazdım. Grandin zihinsel engelli değil.
0
auroraaurora
(26.11.24)
aslinda tam kast ettigim sean penn gibi, tom hanks gibi konusmasini degistiren veya di caprio gibi deli deli hareketler yaparak oynayanlari kast ediyorum. 12 monkeys'deki brad pitt de olur. ama kadinlardan boyle davranisi, konusmasini degistirerek oynayan hic hatirlamiyorum.
0
🌸antikadimag
(26.11.24)
ben de hatırlayamadım şimdi
0
edaddy
(26.11.24)
guzel tespit yaptim o zaman. kadinlar pek girmiyor gibi bu topa. zor rol gercekten.
0
🌸antikadimag
(26.11.24)
Senaryo yazılmıyor kadınlar niye girmesin? Poor things örneği daha yeni. Kadın vücudunun her santimetrekaresini konuşturdu o absürt bebek kadın gelişimini göstermek için. Sybil gibi bir kadın karakter var, çoklu kişilik bozukluğunun ilk örneklerinden. Yazılımca oynanmış diyeceğim.
0
sibertenik
(27.11.24)
(22)

Çocuklu ailelere ayar olmak

tahirkemalbozoglu
Ayar olmak ama neyine?“Çocuk değil mi, her istediğini yapar” mantığıyla hareket etmeleri…Tamam, çocuk sonuçta; enerji olacak, ses çıkaracak. Ama bu, onun başkalarını rahatsız etme hakkını doğurmaz! Çocuk hayvan gibi bağırıyor, ortalığı ayağa kaldırıyor, senin tek bir uyarın yok: “Evladım, bağırma; i
Ayar olmak ama neyine?
“Çocuk değil mi, her istediğini yapar” mantığıyla hareket etmeleri…
Tamam, çocuk sonuçta; enerji olacak, ses çıkaracak. Ama bu, onun başkalarını rahatsız etme hakkını doğurmaz! Çocuk hayvan gibi bağırıyor, ortalığı ayağa kaldırıyor, senin tek bir uyarın yok: “Evladım, bağırma; insanları rahatsız etmeye hakkın yok.” demiyor beyefendi, hanımefendi.
Ama yok… Bu basit uyarıyı bile yapmıyorlar. Neden? Çünkü kendileri de yaşamayı bilmiyor. Saygısızlar. Toplum içinde nasıl davranılması gerektiğini öğrenmemişler. Çocuklarına da öğretmiyorlar. Aksine bu çocuklu aile bunu kendilerinde bir hak görüyorlar. Diğer insanların kendileriyle beraber bunu anlayışla karşılamaları gerektiğini düşünüyorlar. Sonra o çocuk büyüyor, aynı saygısızlıkla devam ediyor. Çünkü ne görmüş ki ne öğrensin?
Saygıyı, empatiyi ve başkalarının haklarını önemsemeyi aileden öğrenir insan. Ama aile bunu bilmiyorsa? İşte o zaman ortaya, diğer insanları hiçe sayan bencil bir nesil çıkıyor. Ve böyle bireylerden oluşan bir toplumda huzur aramak da hayal oluyor.
Böyle çocuk yapacaksanız yapmayın, hadi yaptınız size benzeyen o sevimsiz evladınızı da alın ötede yaşayın lütfen.
Sizin çevrenizde var mı böyle çevresine saygısız aile? Huzur içinde yaşayan o mutlu ve nadir azgınlıktan mısınız?
0
tahirkemalbozoglu
(25.11.24)
Her çocuk ebeveyninin aynasıdır. Çünkü annesini ve babasını örnek alır, aynen kopyalar ve davranışlarıyla aynısını sergiler.

Anne baba evde bağırarak konuşuyorsa onlar da bağırırlar. Evde kavga çoksa çocuklar da kavgacıdırlar veya çok pısırıktırlar. Çocukların enerjik ve coşkulu anlardaki gürültüleri aileden değil kendi sağlıklı enerjilerinden gelir ama kontrol sorumluluğu çocuklarda değil anne babalardadır, onlar ise bu zamanda çoğunlukla ilgisizler, çünkü onlarla da ilgilenilmedi, onlara insanlara saygılı olmak yaşayarak gösterilmedi. Yani zihinlerinde böyle hatıralar yok, örnek alma klasörü boş.

Ana babanın saygılı ve ölçülü ve hatta dengeli insanlar olduğu aile çok az. Ben o talihli azınlıktanım. Bunu nasıl aşarız diyorsan bence birbirimize yılmadan ve bıkmadan, yumuşaklıkla ve kendimiz örnek olarak destek teşkil etmek çözüm olacak. Çocuklara karşı saygıyı ve nezaketi asla elden bırakmamak lazım, eğer ailelerinde görmüyorlarsa görmeleri ve kaydedip sorgulamaları için. Hatta içlerinin ısınması için. Muhakkak hatırlayacaklardır.

Bizim kendi davranışlarımız istemesek bile herhangi bir anda herhangi bir insana şahane örnek olabiliyor, hiç ummadığımız kadar. Onun için belki de öncelik bizim kendimizi düzeltmemizdir...
0
muhayyer divan
(25.11.24)
@kullanicadi

Onun derdi sen ve senin gibi ebeveynler değil ki, sen sorumluluğunu bilen, saygılı, insan gibi bir ebeveynsin, onun sıkıntısı sorumsuz saygısız haddini bilmez anne babalar ve onların yetiştirdikleri çocukların zorbalıkları. Ben öyle anladım.

Ben de tam aynı yerden geriliyorum hatta, tam da aynı sebeple anne olmak istemedim, istemiyorum. Çünkü güvenemiyorum, kimseyi güvenilir bulmuyorum ben de. Hepimiz toplumu bir şekilde tecrübe ediyoruz her gün ve benim gördüklerim beni çok huzursuz ediyor. O da sanırım bunun için yazdı buraya. Senle ilgisi yok ki.
0
muhayyer divan
(25.11.24)
@kullanıcıadi
Çocuğun çevreye rahatsızlık veriyorsa ve bunu önleyemiyorsan bu senin suçun olur. Bizim bir günahımız yok ama senin yaptığın çocuğun derdini beraber çekmemizi istemen çok tuhaf.
Keyifsizse senin oğlan bunu sabah kahvaltıya gelen herkese yaşatma. Gelme kahvaltıya.

Çok basit aslında ama çocuğu olanlar sessizliğin lüks olduğunu sanıyorlar.
0
Shepard
(25.11.24)
+1'imle geldim.

Hastayım, yarın işe gitcem dinlenmem lazım diye kapısına gidiyorum çünkü artık mesaj yoluyla uyarmaktan bezdum. Bana diyo ki ben de hastayım nolmuş, şuramdan buramdan ameliyatlıyım. Bu zamana kadar kimse kapımıza şikayete gelmedi diye beni suçlu çıkarmaya çalışıyo üstelik. Apartman hayatında gürültü olurmuş. Ben anlayış gösterecekmişim. Yok erkek çocuğuymuş enerjikmiş, yok muhabbet kuşunu görmüş heyecanlanmış, misafir gelmiş onun çocuğuyla coşmuş, bahaneler bahaneler...

Çocuk napcak, dur diyen sus diyen olmazsa kuduracak tabi. Bana hmm ok diyor ama davranışı asla düzeltmiyolar bi de.

Çok doluyum çoook!
0
beetlejuice
(25.11.24)
aşırı derecede ortadoğulu bir sorun.

şımarık veletler ortadoğulu bir kavram.

anası da babası da gerçek normal insan gibi insan olan veletler zaten çağcıl insanları o kadar da rahatsız etmiyor. 2024 yılında ortadoğulu islamik bi ortamda beklentileri ona göre ayarlamak lazım sanki.

soruya cevap olarak ise evet, huzur içinde yaşıyorum çünkü civarımda pek ortadoğulu yok.
0
fevzi123
(25.11.24)
+1'imle geldim daha dün bu durumu ilk kez aklimdan geçirdim.

İki çok küçük çocuk başta şakalaşıyorlardi, çocuktur dedim. Ama erkek kizi israrla bagirtiyor, diyorsunuz ayni masadalar(!), ana uyaracak herhalde. Hiç bir uyari yok. Ardindan yarim saat belki gaz cikarma sesi yapti cocuklar. Kesintisiz! Cunku uyaran yok. Ve ana baba AYNI restoran masasinda. Geri kalan tum tespitleri siz yapmissiniz zaten.
Buyuyunce normal insanlarin normal cocuklarina zorbalik yapacak cocuklar olacaklar bence. Ana babasinin durdurmadigi cocugu ogretmen nasil durdursun.

Avrupada bu islerin olmadigi ile ilgili cok saglam tespitlerin oldugu bir iki meshur baslik vardi ekside.
0
WithWorth
(25.11.24)
Sizin kadar sert bakmıyorum, ancak bence bu tür durumların ortaya çıkmasının en büyük sebebi bazı ailelerin çocuklarını hiç de çocuklara yönelik olmayan yerlere getirmesi.

Örneğin eşinizle ya da sevgilinizle gayet yetişkinlere yönelik bir tiyatroya, restorana, bir yere gidiyorsunuz. çocuklara yönelik bir şeyler olmadığı besbelli. Ama bir bakıyorsunuz bir çift çocuğunu getirmiş böyle bir ortamı "deneyimlemesini" falan bekliyor. Çocuk ortamı sevmemiş, mızmızlanıyor ancak ailesi hiç oralı olmuyor, gitmeye niyetleri yok. Çocuk sürekli bir şeyler soruyor, konuşulmaması gereken bir ortamda sürekli konuşuyor vs. Bir şey söyleyince de "ama o daha çocuk, ne yapayım?" Deniyor.

Dünyanın en saçma şeylerinden birisi. Çocuklara yönelik, onun yaşına uygun veya genele yönelik birçok yapılacak şey varken hayır; Çocuk illa onu "deneyimleyecek."

Ciddi anlamda sinir bozucu. Hatta bence açık olmak gerekirse çocuğun uygun bir zamanda seveceği varsa bile önüne ket vuruyor o yaşadığı şey. Her şey zamanında güzel.
0
akhenaten
(25.11.24)
Toplumda maalesef aşırı cahil insan var. Sadece çocuk konusu değil konu. İnsanlar birbirine karşı saygı sevgi nedir bilmiyorlar. Kavram karmaşası yaşıyorlar. Bu köpek konusunda da böyle çocuk konusunda da.

Bak neler var. Olayı nasıl da demagoji yapıyor. Dünyadaki en güzel şey çocuk sesi diye. Nasıl da gerçekleri carpitarak eğip büküyor. Bak böyle narsist insanlar gelip çocuk sevgisinden bahseder. Sen bencil bir kişi olarak bireyi önemsemiyorsun ki çocuğu onemseyesin zir cahil, saygısız. İnsanların birbirini rahatsız etmemesi isteğine bile nasıl kudurarak tepki veriyorlar, e nolacak öyle görmüş, öyle öğrenmiş.
0
dedeminhirkasi
(25.11.24)
çocuk sus deyince susan bir canlı değil. keşke öyle olsa. tabi ki abartı durumlarda müdahale edilir, özellikle restoranda, toplu taşımada vs. ama onun dışında çok da şey yapmamak lazım. anne baba etkeni önemli tabi de, bir de genetik var. her çocuk evinin aynası olmuyor.
zor konu yani.
anne olana kadar ben de benzer düşünüyordum. ama anne olduktan sonra asla kınayarak bakmıyorum bu tip durumlara.
0
elorelia
(25.11.24)
duyuruyu okur okumaz sebepsiz veya incir çekirdeğini doldurmayan bir nedenden ötürü atılan çocuk sesi belirdi kulaklarımda bir an, başıma ağrı girdi.

şu hayatta artık çocuklardan daha gıcık olduğum bir şey varsa o da yeryüzüne padişah/kral(içe)/prens(es) doğurduğunu sanıp herkesin bu şizofrenik bakış açılarına uymamızı bekleyen ailelerdir. çocuk bu, kukladan veya yontulmamış odundan farksız. o çocuğun hala yontulmamış odun olarak kalmasında bu tip ebeveynlerin payı çok büyük.


artık bir ortamda çocuklu aile varsa mümkün mertebede kaçmaya çalışıyorum. anlamsız bağırış çağırışlar, pis ayaklarıyla koltuğa basmalar, etrafındakileri rahatsız etmeler, koşturmalar, herhangi bir mekanik sisteme parmak sokmaları ve anne-babalarının buna hiçbir şey dememeleri beni o kadar sinirlendiriyor ki anlatamam.


çocukların hiç dahil edilmediği ortamların yaygınlaşmasını o kadar çok istiyorum ki. hatta buna sosyal faaliyetleri geçiyorum, gündelik ve zorunlu alanlar da dahil edilmeli. örneğin toplu taşıma araçları, kafeler, restoranlar, avm'ler de dahil. eğer iki konu hakkında diktatörlük yapma imkanım olsaydı bunlardan biri futbolu yasaklamak, biri de toplumla entegre olmayı başaramamış çocuklu aileleri sosyal çevreden mahrum etmek üzerine olurdu.

kendi çocuklarına tahammül edemeyen tipler gelip senin tahammül etmeni bekliyor, şaka gibi.


ayrıca çok absürt şekilde kendisi çok anlayışlı, nazik ve etrafındakilere daima kibar olan ince bir arkadaşım söz konusu çocuğu olunca etrafta kim var, kim yok asla önemsemeyip ortalığın çocuğu yüzünden savaş alanına dönmesine asla müdahalede bulunmuyor.
0
m e b
(25.11.24)
çocuk sus deyince susan bir canlı değil. +1

Cocuklarin toplumsal ortamlarda cevreyi rahatsiz ettigi durumlarda ebeveynler genelde bir ihtiyaci karsilamamis olduklari icin hatalidir. Ancak her zaman, her durum on gorulemeyebiliyor. Cocuk yeri geliyor okulda/kreste yasadigi bir sorundan dolayi da gurultu yapabiliyor. Toplumsal ortamda uyarilir, halledilmeye calisilir falan ama bazen de olmuyor.

Ayrica cocuk her zaman ebeveynlerini yansitmiyor. Biz evde hic bagirmiyoruz, cocuk da genelde bagirmiyor ama bir arkadasi falan gelse bagirarak konusmaya basliyorlar. Arada uyararak bir nebze normallestirilebiliyor. Her hareketine mudahale edilen cocugun ileride topluma etkisinin hic de iyi olacagini sanmiyorum.
0
mbond
(25.11.24)
sende çocuk yap bırak onlar düşünsün.
0
nuisance2
(25.11.24)
çocuk sus deyince susan bir canlı değil evet çok doğru ama öyle yetiştirirseniz öyle olur ancak.

istisnai örnekleri var tabi ki ama burada gördüğümüz ortadoğu kafası ile yetişirse istisna olması gereken şey genel geçer hale gelir.
kimse de çocuğu suçlamıyor, onu yetiştiren kafayı suçluyor.
0
kisa
(25.11.24)
Nadir de olsa çocuğunu susturmaya çalışan, bir şekilde dikkatini dağıtmaya çalışan ebeveynlere denk geliyorum, ona bir şey diyemezsin mesela, onları anlayabiliyorum çocuk işte durmuyor susmuyor rahatsız ediyor ne yapabilirsin ki.

Ama çoğu zaman çocuğunun yaptığı gürültüye sesini çıkarmayan insanlarla karşılaşıyorum bu çok kötü bir şey. Deliriyorum sinirden, çocuğa değil de onlara kızıyorum, bir çaba ya bir adım bir şey yap susturmaya çalış.
Bir gün otobüste bir çocuk ayağıma kusmuştu ne diyebilirsin mesela çocuk yani maksimum 3 yaşındaydı ama kadın bir özür dile be bir şey söyle yani kusura bakmayın de hay allah çocuk işte de. bir şey yap.
benden özür dilemesini geçtim çocukla bile ilgilenmedi kadın, o an çocuğa daha çok üzüldüm.
0
mutekebbir
(25.11.24)
mbond muazzam özetlemiş.

biz de insanları rahatsız etmemesi konusunda uyarıyoruz ancak çocuğa her ses çıkardığında sus demek de çok yanlış bir yaklaşım. Çocuk sahibi olmayıp her çocuğu ağlayanı cahil sananlar bilsin ki 200 tane kitap okuyoruz doğru yaklaşımı öğrenmek için. benim oğlan mesela 2 yaş bunalımında. olmadık yerde inadından ağlama krizine giriyor. bu hesaba göre sırf sussun diye istediğini yapmalıyım. öyle bir dünya yok tabii ki.

bu durum suistimale açık. her ne olursa çocuktur yapar diyen ve sadece etraftakiler değil kendi çocuğu da aslında umrunda bile olmayan manyaklara da rastlıyoruz.

işin özü hayat bu gibi şeylere kafayı takmak için çok kısa.
0
brakgn
(25.11.24)
hocam duyurularin hep gozume carpiyor. surekli sosyal problemler ve problemlerin kaynagi hep baska insanlar. tamam zor bir cografyada yasiyoruz insan kalitesi cok dusuk ama boyle bir profil cizmeniz de hic saglikli degil. acaba bir durulup benim dusunce, davranis, tepkilerimde hata olabilir mi diye dusundunuz mu hic? bunu yapici bir elestiri olarak degerlendirin. cunku surekli dert yanmak yeni dertler getirmekten baska bir halta yaramiyor. sad but true.
0
buenosdias
(25.11.24)
3 çocuğum oldu. en büyüğü 7 yaşında.

belirli dönemleri var, ağlama krizlerine girerler 2 hafta kadar (büyüme krizi denir). Dışarda, evde nerede olursak olalım en ufak şeye ağlarlar. Örneğin avm'de yürürken benim ayakkabım neden pembe değil diye dakikalarca yırtındığını hatırlarım.

bu durumlarda üstüne gitmek çocuğu daha da sinirlendiriyor, o an ağlaması gerek ve yapacak bir şey yok :) çevresindeki insanlar rahatsız oluyorlar evet, farkındayım. ama insan olarak toplumda beraber yaşıyorsak bazı zaruri şeyler karşısında birbirimize sabretmemiz gerekiyor. örneğin yaşlıların araba kullanmasına ayar oluyorum, yolda yürümesine ayar oluyorum, toplu taşımada şişmanlara ayar oluyorum, engelli insanlara ayar oluyorum gibi bir sürü benzer bahane çıkartabilirim. ama aynı toplumda yaşıyoruz işte, zaruri sebepler dolayısıyla sabredeceğiz birbirimize.
0
xephyr
(25.11.24)
Daha önce anlatmıştım,
Bir hastanenin bekleme salonundayım, kalabalık epey. İki kadın geldi çocuk arabalı ve eteklerine yapışmış ikişer çocukla. Yani en az üç çocuk sözünü buyruk olarak kabul etmişler. Oturdular bir yere, yıllardır görüşememişler gibi koyu bir muhabbete başladılar.
4 çocuk olay yerini ahıra çevirmekte gecikmedi. Rahatsız olan erkekler, Titanyum korkusuyla kadınlara bir şey diyemediler ama birkaç kadın homurdandı. Kadınlar 'Onlar çocuk.' deyip kestirip attı.
Daha sonra kulağı küpeli saçı tokalı 7-8 tel sakallı bir genç, en küçük çocuk yanından geçerken, 'şu ne?' dedi. Çocuk durdu. Yangın dolabının üstündeki tabelalardan ikisi arası bir diyalog başladı. 'Sen renkleri biliyor musun falan derken sohbete diğer üç çocuk da katıldı. Ortam bir anda sükunete kavuştu. Ben oradan ayrılırken o üniversite öğrencisi o 4 çocukla hala sohbet ediyordu.

Çocuğu birey olarak görürsen o da insan gibi davranabiliyor. Bu işi orada o anneler yapmalıydı. Ama onlar enerjisini boşaltsın diye köpeği parka götürme mantığıyla çıkarıyorlar çocuklarını evden.

İzban'da bir anne çocuğa rasladım. Anne 3-4 yaşlarındaki oğluyla yol boyu büyük bir insanla sohbet eder gibi sohbet etti. Çocuğun sorduğu bir soruya cevap veremedi. Bunun cevabını ben de bilmiyorum, akşam babamıza soralım. Ama ben unutabilirim, sen hatırlatır mısın dedi. Eminim o çocuk evde alt kattakinin tepesinde tepinmiyordur.

Şu an bir komşum var. Her akşam iki oğlunu alıp ön bahçeye iniyor. Önce bankta baba oğul muhabbeti oluyor, yaz kış. Sonra 15-20 dakika, sanırım akşam yemeği hazır telefonu gelene kadar futbol oynuyorlar.

İnsanlar insan yetiştirmenin bilinciyle çocuk yapmalı. Saldım çayıra, mevlam kayıra deyince söylediğiniz görüntüler çıkıyor ortaya.
0
Mirket
(25.11.24)
Çocuk sus deyince susan bir canlı değil diyenler olmuş. Kişisel cevabımı vereyim. Bahsettiğim toddler dediğimiz yaş grubu değil, ilkokul çağına gelmiş çocuklar. Toddlerlara zaten her sosyal ortamda anlayış gösteriyoruz mecbur. Ilkokul çocuklarının da evde öğrenmediği saygıyı okulda random bi öğretmenden öğrenmesi hadi bi nebze mümkün de her ortamda istikrarlı şekilde uygulayabilmesi mümkün görünmüyor aile saygısızsa.

Sus demek zaten birinci adım. Onu bile yapmayan var. Yukarıda da bir kaç örnek verildi, sus deyince susmuyorsa dikkatini dağıtmak, çocuğun enerjisini boşaltacak başka yöntemler, aktiviteler bulmak ebeveynin görevi değil mi? Benim çocuğum yok ama arkadaşlarımın üst level haşarı çocuklarında bunu deneyimledim. Çocuklar bu tarz aktivitelere olumlu ve hızlı geri dönüş yapıyorlar. Sonra da millet sanıyo ki ben çocuklarla iyi anlaşıyorum. Biz bunu yaptık ama canımız ilgilenmek istemiyo diyen yok, o anda kendi keyiflerini sürmek varken... ekonomik durumu kötü insanlar da değiller çocuğa sosyal ve fiziksel aktivite alanları açamasınlar.

Hayır yani ben en doğal hakkım olarak evimde, konfor alanımda dinlenebilmek, uyuyabilmek için komşudan icazet mi almalıyım?
0
beetlejuice
(25.11.24)
Çocuklular ve çocuksuzların tatlı seviyede çatışmasına dönmüş :D

Çocuksuz olarak evimde otururken başkasının çocuk sahibi olma kararının beni rahatsız etmesine çok mana veremeyenlerdenim.

Memlekette sokakta çocuk oynayan kalan son sokaklardan birinde oturuyorum özellikle havalar ısınınca okullar tatil olunca çekilmez bir hal alıyor. "Çocuktur oynuyacaklar elbette"nin üzerinde bir bağırış çığırış var. Evebeynlerinin umrunda değil çocuklar ciddi riske girdiklerinde dahi gayet rahatlar.

Bu rahatsızlığıma şehirde yaşıyorsun bunları göze almışsın argümanı ile gelinmesini de bi yere kadar anlayabiliyorum. Zira o argümanı üzerime savuranın 1 hafta benim çalışma odamda yaşamasından sonra rahatsız olmama ihtimalleri yok :D

Maalesef çocuk ayarsız bişey elimden geldiğince kaçınmaya çalıştıkça gelip ağzıma giriyorlar.
0
hedep
(25.11.24)
Bunların %90'ı kalitesiz anne ve babalar yüzünden. Onların da yarısı fındık kadar beyinleri ile 2-3 kitap okuduktan sonra öz güveni yüksek birey yetiştirdiğini sanan kamiller, diğer yarısı da spermle yumurtayı birleştirmek dışında hiçbir fikri olmayan ve çocuğu tehdit ederek ya da milletin ortasında bağırta bağırta büyüyenler. Her şımarık çocuğun arkasında bir vasıfsız aile vardır.

"Çocuktur.." diye bahane olmaz. Bebek dediğin tabii ki ağlar da etrafı da dağıtır 2 yaşına kadar istenmese de anlaşılır ama 4 ve üzeri çocuğun böyle bir lüksü yok. O artık başarısız ebeveyn hikayesi. Açık hava hayvanat bahçesi değil şehirler. O kısımda +1
0
nawar
(25.11.24)
Mirket çok güzel anlatmış.
Saldım çayıra mevlam kayıra zihniyetinin sonuçları bunlar. Çocuk cıvıltısı, çocuk sesi, çocuk sesi... Bunlar farklı şeyler.
Evde çocuğuyla uğraşmak istemediği için eşlik etmeden sokağa bırakıyor. Çocuk sokaktan evdeki anne babasına sesleniyor 10-15 dakika; bakan yok. Uyarsanız kahabatli oluyorsunuz. Beğenmiyorsan taşın noktasına geliniyor illa ki. Geçenlerde komşum gayet nazik dinlenmeye çalıştığını söylediğinde çocuğun babasının tepkisi bu oldu. Ben domates biber diye aralıksız böğüren veledi direkt azarladım. Gerekirse polise şikayet etmek dahil her şeyi yaparım; hiç çekinmem.
Geçtiğimiz yaz yeğenlerimle 2 hafta aynı evde geçirdim. Tabletlerinin sesini kısmalarını söylemekten dilimde tüy bitti. En sonunda pes edip başka odada takılmakta buldum çareyi -ki bu çocuklar normalde çevrelerine rahatsızlık vermemeleri gerektiğini biliyorlar. Evlerinde ellerine tablet tutuşturulup kendi hallerine bırakıldıkları için onlara göre gayet normal yaptıkları.
Kimse çocuklardan biblo gibi oturmalarını bekleyemez; ama oyun oynayan (tablet, telefon vb. ile değil.), sohbet eden çocuk ile gürültücü çocuk aynı şey değil.
Birkaç hafta önce otobüste gecenin ikisinde yüksek sesle sohbet eden 'yetişkinleri' uyarmak zorunda kaldım. Çok şaşırdılar bu tepkime. Işıklar kapanmış, herkes uyumaya çalışır veya sessizce vakit geçirirken yüksek sesle konuşmak çok normal onlar için. Çoğu insan bulaşmamak için müdahale etmiyor; ama ben dayanamıyorum bazen.
Sessizlik gerçekten lüks bu ülkede. Kulaklıksız evden dışarı adım atmamak lazım.
0
auroraaurora
(26.11.24)
(4)

Atina havaalanı araç kiralama

biseysorucam
1 günlüğüne bir araç kiralamak istiyoruz da daha önce benzer deneyimi olan var mı? Hangi firmayı tercih etmeliyiz sizce? Kurumsal olsun istiyorum enterprise avis budget gibi, bunlardan hangisi iyidir? Sitelerinde depozito olarak ne kadar bloke koyduklarını göremedim de. Tavsiyeniz olur mu?
1 günlüğüne bir araç kiralamak istiyoruz da daha önce benzer deneyimi olan var mı? Hangi firmayı tercih etmeliyiz sizce? Kurumsal olsun istiyorum enterprise avis budget gibi, bunlardan hangisi iyidir? Sitelerinde depozito olarak ne kadar bloke koyduklarını göremedim de. Tavsiyeniz olur mu?
0
biseysorucam
(22.11.24)
ben skyscanner üzerinden ucuz teklifleri araştırmıştım atina havaalanı için. ekim 2024'te kiraladım tek günlük git gel yapmıştım. sorun yaşamadım.

asıl firma iyi olsun demiştim sorun yaşamayayım diye. aracı firmayı yorumlara göre seçtim holiday autos diye bişeymiş. sixt'ten kiraladım asıl firma.. vw seçmiştim opel geldi neyse dedim.

10 euroluk ekstra bi sigorta yapınca 100 euroya düşüyor depozitoyu. sixt yaptı bunu aracı firmadan sigortasız kiraladım düz en düşük sigortayla. diğer türlü 600dü sanırım depozito. sixt hertz enterprise artık hangisi ucuzsa onu seçin, ben de tercih olarak uluslararası firmaları tercih etmiştim.

yollar düzgün, atina havalimanı 45 dk 1 saat arası şehir merkezine, bozuk paranız varsa otoyol için iyi olur 2 euro falan şehir merkezine. araç alma olayı da sorunsuzdu.

otopark araştırmanızı öneririm eğer bir yere yetişecekseniz vb. sorun otoparkları, fiyatlarını internet sitelerinden bulmuştum ben ucuz olan bile günlük 15 euroydu.
0
kveldulv
(22.11.24)
Avis Yunanistan, Koç'un. Tercih edebilirsiniz.
0
auroraaurora
(22.11.24)
Araç kiralama için booking'e de bir bakın derim. eğer booking kullanıyorsanız bazen ekstra teklifler de olabiliyor. Atina'da otopark büyük problem. söylendiği gibi bence de otopark konusunu önden araştırın derim.
0
thracia
(22.11.24)
Atina'da ucuyle de araba kiraladik. 500-600 gibi bir para blokluyor ama bunlar kurumsal oldugu icin bir sorun yasamadik hic geri almada. bir de Hertz var o da ok, bi sorun yasamistik (araba sorunluydu) ve uzak duruyoruz artik ama aslinda sube ile alakaliydi.

Avis ve Budget partner.
Hertz'i de Thrifty olarak gorebilirsiniz.


bana kalirsa hic ucuncu partiye bulasmadan kendilerinden yapin islemi. sorun morun olursa direkt nereye ulasacaginizi bilin.
0
supergirl
(22.11.24)
(6)

Mutluluğunuzu ve iyi oluşunuzu sağlayan şeyler sizce neler?

psmstc
Örneğin; rutinler, sosyalleşmek, multivitamin vb takviyeler almak, düzenli spor yapmak, açık havaya, doğaya çıkmak vs vs vs.
Örneğin; rutinler, sosyalleşmek, multivitamin vb takviyeler almak, düzenli spor yapmak, açık havaya, doğaya çıkmak vs vs vs.
0
psmstc
(22.11.24)
benim için; erken saatte kalkıp şehir kalabalıklaşmadan minimum 20 km olmak üzere uzun mesafe koşular.
0
kumandanim
(22.11.24)
Sağlık (dolayısıyla sipor diyet vs dahil oluyo)
Aşk ;)))))
Güzel aile ilişkileri
Maddi güvence (nispeten)
0
abuzer
(22.11.24)
Doğa yürüyüğü, yüzmek ve scuba diving. Yeni ülke/şehirlere seyahat. Tiyatro, sinema, konser gibi etkinlikler.
Sosyalleşme konusu çetrefilli benim için. Mutluluk kaynağı da olabiliyor, en büyük kabusum da.
0
auroraaurora
(22.11.24)
düzenli seks hayatı, sevildiğini hissetmek, sevmek...

bunlar dışında doğaya karışmak, yürüyüş, çiçekler, bitkiler, böcekler, hayvanlar güneş vs. bana çok şiirsel geliyor samimi gelmiyor. tamam insan doğasında olması gereken şeyler illa ki ruhu ve mutluluğu besliyordur ama en temele indiğinizde iş yine libido ve aşka çıkıyor.
0
ananiyimioguz
(22.11.24)
Doğada yürümek ve koşmak
En az haftada 1 gun insan detoksu
Sağlıklı beslenmek
0
Amaranta ursula
(22.11.24)
akista kalabilmek. oyun oynarken sadece oyuna odaklanabilme, yemek yerken sadece yemege, calisirken sadece ise, spordayken sadece spora vs. kafada surekli baska tilkilerin olmamasi, yatinca uyuyabilmek.
0
taurina
(22.11.24)
(4)

Sigara birakma-zyban

yuvarlanantencereninkapagi
12 yıldır içiyorum. Ara ara bıraktığım donemler oldu ama tekrar başladım. Günlük hayatımı aşırı olumsuz etkiliyor, nefes darlığı öksürük balgam vs. Yaslandiruyor, cildi bozuyor. İğrenç bir şey, uzun süredir bırakmak istiyorum ama cesaret edemiyorum. Çok stresli bir iş hayatım var genelde daha cok ic
12 yıldır içiyorum. Ara ara bıraktığım donemler oldu ama tekrar başladım. Günlük hayatımı aşırı olumsuz etkiliyor, nefes darlığı öksürük balgam vs. Yaslandiruyor, cildi bozuyor. İğrenç bir şey, uzun süredir bırakmak istiyorum ama cesaret edemiyorum. Çok stresli bir iş hayatım var genelde daha cok icmemi tetikleyen iş.

Hiç ilac kullanmayi denemedim. Kullanan fayda gören var mı? Ne şekilde kullanmak lazım? Sigara bırakma hattından ya da polikliniginden fayda gören oldu mu?

Genel olarak sigarayi bırakmakla alakali tavsiyelerinize açığım. umarim basarabilirim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(20.11.24)
bu meretten nasıl kurtulurum diyen kişi diğerlerinden bir adım öndedir ve kesin bırakır.
şimdiden hayırlı olsun.
benim için Allen Carr'ın kitabı yeterli oldu. denemediyseniz önerebilirim.
eksisozluk.com
0
lazpalle
(20.11.24)
yillardir farkli yontemlerle deneyip basaramadim. en son 171 sigara birakma hattini aradim. hastane randevusu icin geri aradilar. doktor bupropan diye bir ilac verdi. onun sayesinde birakabildim. ilk 3 gun sabah bir adet hap, sonraki gunler sabah bir aksam bir hap seklinde aliniyor. 14.gun sigarayi birakmaya karar verip oyle sigara ile birlikte kullandim. 14. gune gelmeden sigaradan sogumustum, zar zor iciyor bitiremiyordum. sonrasinda sigarayi tamamen unuttum, hic aklima gelmiyor. sanki hic icmemisim gibi. ilacla ilgili herhangi bir yan etki de yasamadim.

ek not: doktor ilaci 6 ay kullanmami soylemisti.
0
tahtakafa
(20.11.24)
Zyban, kalp şeker ve antidepresan ilaçlar kullanmamayı gerektiren bir ilaçtır. İlk icat edildiğinde antidepresan olarak tasarlanmış, sonradan özellikle sigara bağımlılığında bağımlılık çözücü özelliği fark edilerek onun üzerine gidilerek oluşturulmuş bir ilaçtır. Kalp hastası, şeker hastası, hamile ve antidepresan kullanan insanlar Zyban kullanamazlar.

Ben vaktiyle Zyban kullandım, muhteşem bir anlamsızlık vermişti, anlatılmaz, yaşanmalıdır. Bırakma sebebim sevgilimin çok rahatsız olmasıydı, kendim için bırakmıyordum yani. İlişkimiz bitince çat diye yaktım sigarayı. Çünkü kafamda bitmemişti.

Ama Zyban'ın kullanılıp nasıl bir etki uyandırdığını görmek lazım, tecrübeye değer diye düşünüyorum. Onun verdiği anlamsızlığı esas sigara bağımlılığından kurtulma sürecimde çok güzel kullanmıştım, bana çok yardımcı olmuştu o tecrübe. Eğer bahsettiğim hastalıklar ve gebelik yoksa kullanabilirsin bence. Yine de öncelikle doktor gözetiminde olmalısın.
0
muhayyer divan
(20.11.24)
Zyban'la bıraktım. 2 ay oldu. İlacı 40 gün kadar kullanıp uykusuzluk yaptığı için onu da bıraktım. Zamanında Champix kullanıp bırakmıştım. Zyban onun kadar etkili değil. Daha çok çaba harcamanız gerekiyor; çünkü yoksunluk belirtilerini tamamen yok etmiyor ve başlagıçta sigaradan tiksinmiyorsunuz. Allen Carr'ın videosunu izledim; zor zamanlarda onun da faydasını gördüm. Şu an kokusuna hiç tahammülüm yok ve nikotin yoksunluğu çekmiyorum. Sadece içki içtiğimde ekstra temkinli olmam gerekiyor ve sigara içilen ortamlara nadiren giriyorum. Birkaç aya tamamen kurtulmuş olurum sanırım. Hülasa; ben ilacı tavsiye ederim. İlk haftaları nistepen kolay atlatmanıza yardımcı oluyor.
0
auroraaurora
(21.11.24)
(7)

eve gelecek temizlikçi/gündelikçi bulamadık

a7x
çevredeki apartman görevlilerine sorduk "imkansız" diyorlar. armut benzeri sitelerden evinize temizlikçi çağırıp memnun kaldığınız oldu mu? google'a temizlik şirketi yazıp oraları arama noktasına geldik ama bu tarz bi sürece çok yabancıyız. daha önceden benzeri bişey deneyimleyen oldu mu? fark edece
çevredeki apartman görevlilerine sorduk "imkansız" diyorlar. armut benzeri sitelerden evinize temizlikçi çağırıp memnun kaldığınız oldu mu? google'a temizlik şirketi yazıp oraları arama noktasına geldik ama bu tarz bi sürece çok yabancıyız. daha önceden benzeri bişey deneyimleyen oldu mu? fark edecekse ankara çankaya'dayız.
0
a7x
(20.11.24)
Komşulara ve esnafa sorulabilir. Zor bulunuyor gerçekten. Armut'ta son dakika iptal olayı var. 40 yılda bir işiniz düşse neyse de sürekli kullanımda yapılan işten memnun kalmazsınız büyük ihtimalle.
0
auroraaurora
(20.11.24)
ben sarıyerde yaşıyorum, benim eve temizlikçi esenyurttan geliyor. illa çevrede yaşamasına gerek yok. aynı şehirde yaşadığınız eş dosta sorarsınız muhakkak onlara gelen birileri, ya da onların tavsiye edeceği birileri vardır.
0
kojonotsuki
(20.11.24)
armuttan gelenler genelde firmalara temizliğe giden tipler gibi oluyor camları sadece çek çek ile temizliyorlar kenar köşe almıyorlar, veya dolap kapağı gibi şeyleri silmiyorlar, yer pencere banyo yer silip gidiyorlar. benim armut deneyimim boş eve bu şekildeydi. armuttan alacağıma kendim yaparım daha temiz olur.
0
eja
(20.11.24)
buraya yazmadan evvel aynı şehirde yaşayan eşe dosta da sorduk tabii ki.
0
🌸a7x
(20.11.24)
Yaşadığınız site/mahallenin facebook grubu var ise oraya post bırakın. Grupları takip ediyorlar, ordan ulaşırlar size.
0
bisorumvardı
(20.11.24)
temizlik şirketine bir kerelik başvurup gelen arkadaştan memnun kalırsanız elden çağırabiliyorsunuz. karşı komşum böyle yaptı ve memnun kaldı. face de de iş ilanlar grupları olabilabilir
0
margi13
(20.11.24)
işin olsun diye bi uygulama var, temizlikçiler yaygın olarak kullanıyor, oraya da ilan bırakabilirsiniz.
0
ofelia
(20.11.24)
(2)

Evde kullanılan lazer epilasyon aleti kullanan var mı?

pembediken
Tecrübesi olan var mı? Online alışveriş yorumları yeterli değil.
Tecrübesi olan var mı? Online alışveriş yorumları yeterli değil.
0
pembediken
(19.11.24)
Profesyonel lazerden sonra tek tük ve ayda yılda bir çıkanları yok etmek için ideal. İşlem görmemiş bölgelerde de kullanılabilir, ama hem zahmetli hem de profesyonel cihazlar kadar hızlı etki etmiyor.
0
auroraaurora
(20.11.24)
ciltte pigmentasyon bozukluklarına neden olduğuyla ilgili çok fazla şikayet duydum. random olarak bazı bölgelerde cilt rengini açıyor bilginiz vitiligo gibi. o kadar yoğun değil tabii ama böyle şeyler çok duydum.
0
matilda
(20.11.24)
(4)

İs yerinde geri bildirim alınca moral bozulması

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar, Her ne kadar geri bildirimleri kişisel almamam gerektiğini bilsem de o gün bazen o hafta moralim bok gibi oluyor. İşin kötü tarafı bunu geri bildirimi veren kişi de fark ediyor. Her fırsatta kendime bunların kariyerdeki ilerlemeler için önemli noktalar olduğunu normal olduğunu ha
Merhaba arkadaşlar,

Her ne kadar geri bildirimleri kişisel almamam gerektiğini bilsem de o gün bazen o hafta moralim bok gibi oluyor. İşin kötü tarafı bunu geri bildirimi veren kişi de fark ediyor. Her fırsatta kendime bunların kariyerdeki ilerlemeler için önemli noktalar olduğunu normal olduğunu hatırlatıyorum ama nafile. Altta yatan seyi anlamaya çalışıyorum hata yapmis olmayi yedirememek mi? Kusursuz is yapma arzusu mu? Tam kestiremedim. Siz bunu nasıl başarıyorsunuz?
Ben nasıl bunu aşmayı öğreneceğim?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(19.11.24)
Abi geri bildirim bir ders değil mi? Kötü bir şey değil ki. Ne zaman dersleri bitirirsen yani ne zaman geri bildirim almazsan sınavı geçmiş olursun işte. Tam olarak "olmuş" olursun.
0
etna
(19.11.24)
Egoya ters bir şey tabii ama sonunda daha rahat çalışmaya başlıyorsun, yaptığın işten daha büyük tatmin alıyorsun.

Bende de var bu. Bu hafta içinde mesela okulun müdürü beni yanına çağırıp sınıfın birinde dirlik,. düzeni sağlayamadığımı söyleyecek, yol yordam gösterecek. Keşke göstermese :p Ama bu haberi aldığımdan beri derslerdeki sınıf hakimiyetim arttı. Kusursuz değiliz de işte kusursuz görünmek istiyoruz. Gelişimin önündeki en büyük engel. Canın başta acıyacak, acısın. Gerisi ferahlık.
0
sekizdokuzon
(19.11.24)
Bence moral bozulması normal ve insani bir tepki. Bunun ardından gelen "Ben bunu hak etmedim" gibi ya da "Peki X kişisnin yaptıkları, Y kişisinin performansı" gibi düşünceler de normal. Ancak bunları aşıp ertesi gün geri bildirimi metodolojik bir şekilde mantık süzgecinden geçirmek moral bozukluğuna iyi gelebilir.

Örneğin:
Geri bildirim haklı mı?
Hayırsa: Neden hak etmediğim bir geri bildirimle karşılaşıyorum? Bu geri bildirimi veren kişinin bir yanlış anlaşılmasından ya da benimle kişisel bir sorunundan mı kaynaklanıyor? Bunları nasıl çözebilirim?

Evetse: Bu geri bildirime yol açan süreç neydi; neyi, neden beklendiği gibi yapamadım. Bu sebepler o ana özgü sebepler mi (Ne yapmam gerektiğini biliyordum ve bunu yapabilecek güce sahiptim) yoksa gerçekten bir şeyler (Bilgi, deneyim, irade, motivasyon) eksik olduğu için mi bu geri bildirimi alıyorum.

vb.

Tabi bir de yapıcı bir şekilde geri bildirim almanın faydasına inanmak lazım. İnsan kendi yaptığı şeyleri, sırf kendi yaptığı için doğru kabul etme eğiliminde. Geri bildirime olumsuz tepki vermek uzun vadede bizim zararımıza zira kendimizi gelişmeye kapatmış oluyoruz. Yaşlı insanların genel olarak yeni şeyler öğrenememelerinin önündeki en büyük engel çoğunlukla zihinsel/fiziksel kapasitelerinin eksikliği değil yıllardır yaptıkları şeylerin daha iyi ya da daha farklı yapılabileceğine dair fikirleri dikkate almamalarıdır mesela.
0
salihdt
(20.11.24)
OKBB ve/ya mükemmelliyetçilik, kişiselleştirme. Ben terapiyle 'değişmeye' çalışıyorum. Şimdilik en azından farkındalık kazandım. Olumsuz eleştiriye zerre tahammülüm yok; dünya başıma yıkılıyor ve günlerce başka hiçbir şey düşünemiyorum.
0
auroraaurora
(20.11.24)
(4)

Bungee Jumping ve tüplü dalış için vücut zindeliği

put it in your appropriate place
Kendimi salmamak için spor salonunu gidiyorum. En köyü kilomu sabit filan tutuyorum. Seneye Bungee Jumping yapmak istiyorum. Tüplü dalışı da düşünüyorum ama yüzme yetim zayıf, pek güvenemiyorum bu açıdan.İkisi için nasıl bir yöntem seçmeliyim?
Kendimi salmamak için spor salonunu gidiyorum. En köyü kilomu sabit filan tutuyorum. Seneye Bungee Jumping yapmak istiyorum. Tüplü dalışı da düşünüyorum ama yüzme yetim zayıf, pek güvenemiyorum bu açıdan.

İkisi için nasıl bir yöntem seçmeliyim?
0
put it in your appropriate place
(19.11.24)
Dayım kiloluydu, spor falan yapmıyordu ve bir dubai gezisinde bodoslama bungee yapmıştı. Dalış için bilmiyorum.
0
prole
(19.11.24)
Tüplü dalış için zindelik gerekmiyor. Yüzme yetisine de pek gerek yok
0
jülsezar
(19.11.24)
Tüplü dalış için bol miktarda nefes egzersizi yap. Ciğer kapasiteni geliştir. Hatta yogaya başla. Faydası olur. Ciğer dışında da bir şey lazım değil diyeceğim de nabzın bu işle alakası var. Uzun mesafe koşularına başla o zaman.

Bugün koşu sorusu diye bir soru vardı. O koşudan yap.

Bir de başlamadan önce çok sağlam bir kulak muayenesinden geç. Bu merakları sonrası kulaklarını ellerine almış iki arkadaşım var. Zarlarda, östaki borunda sorun varsa maceraya hiç gerek yok.

Diğer konudan hiç anlamam. Akıl da erdiremem.
0
Mirket
(19.11.24)
Scuba için genel sağlık durumunuzun iyi olması yeterli. Astım, kalp rahatsızlığı vb. varsa doktorunuzun onay vermesi lazım. Mirket'in bahsettiği serbest dalış sanırım. Nefes tutmamanız gerektiği için akciğer kapasitesi ile bir ilgisi yok tüplü dalışın.
0
auroraaurora
(20.11.24)
(7)

Hayır Diyememek

rock n roll
Merhaba İnsanlar benden bir şey istediklerinde "hayır" demekte bazen çok zorlanıyorum. Kıyamıyorum çünkü ve bunalıyorum. Merhamet yorgunluğu var artık bende. Bu aralar hem fiziken hem ruhen yorucu bir dönem geçiriyorum ve istediğim tek şey sadece istediğim şeyleri yapmak ama hep bir iş çıkıyor. Bu d
Merhaba

İnsanlar benden bir şey istediklerinde "hayır" demekte bazen çok zorlanıyorum. Kıyamıyorum çünkü ve bunalıyorum. Merhamet yorgunluğu var artık bende. Bu aralar hem fiziken hem ruhen yorucu bir dönem geçiriyorum ve istediğim tek şey sadece istediğim şeyleri yapmak ama hep bir iş çıkıyor.

Bu durumdan nasıl kurtulabilirim? Biraz soru biraz dertleşme içeren bir soru.
0
rock n roll
(19.11.24)
Kıyamıyor musunuz, yoksa hayır dediğinizde bu kişilerle aranızın açılacağından ya da ortamda tuhaf bir huzursuzluk hakim olacağından mı çekiniyorsunuz? Konunun bu iki ucu brbirinden farklı bağımsız çözümler gerektiriyor olsa gerek.

Eğer kıyamıyorum diyorsanız şöyle düşünün, bunlar sevdiğiniz insanlar olmalı. Eğer her istediklerinde koşturacaksanız sonuçta büyük ihtimalle ya hiçbir işten anlamayan insanlara dönüşecekler ya da sizin bu zaafınızı kullanmayı öğrenip bundan sonuç alabildiklerini öğrenerek diğer insanlara da bu şekilde davranmaya başlayacaklar. Bu da kıyamıyorum dediğiniz insanlar için nerden baksanız kötü bir şey aslında, bu açıdan onlara kıyamayarak aslında kıymış oluyorsunuz.

Ama bana sorarsanız "kıyamamak" hayır diyemeyen insanların gerçek sorunu örterken kullandığı bir kılıf oluyor daha çok. İlk söylediğim şey üzerine de düşünün lütfen.
0
akhenaten
(19.11.24)
Ya biz 80 doğumlular böyle bir düşünce kalıbının içinde büyüdük, başkalarını kendimizin önüne koyan, "vatana millete dünyaya" fayda sağlaması gereken, elinde ne varsa bunu kendine saklamamak paylaşmak düşüncesiyle yoğurulduk, bu bazen maddi, bazen manevi, bazen zaman, bazen bilgi ve yetenek oldu, sırtımıza sorumluluklar yüklendi

Bunu nasıl değiştirdim, ben zaten kötü bir insan değilim çevremi önemsiyorum ama bu kadar düşünmek bazen benim işlerimi aksatıyor, her şeyden bu kadar sorumlu değilim fikriyle barışarak oldu
0
grimavi
(19.11.24)
Sen hayir dediginde karsindaki sana trip atip kusecekse zaten hic muhattap olma. Her zaman herkesin her istedigi yapilmaz. O zaman sen kendi hayat kalitenden azaltip baskalarina kalite katiyorsun gibi bisey oluyor.

Mesela beni arkadaslar kahve icmeye cagirirlardi hic hayir diyemezdim birgun baktim full vakit kaybediyorum bos bos muhabbet kendi yasam kalitem dusuyor. Hayir demeye basladim sandiginin aksine hocam degerimde daha cok artti.

Bide boyle bi mantik var sen evet dedikce insanlar seni avcunun icine alir degerin olmaz
0
Zetnikov
(19.11.24)
Ben şöyle bir şey öğrendim; size de tavsiye ederim:

1- Karşıdaki kişi benden yardım istedi mi?
2- Ben yardım etmek istiyor muyum?
3- Ben talep edilen konuda yeterli bilgi, beceri, zaman vb.'ye sahip miyim?
4- İşin en az % 51'ini karşı taraf yapacak mı?

Bu 4 maddeden birine bile cevabınız hayır ise kimseye yardım etmiyorsunuz.
0
auroraaurora
(19.11.24)
Kıyamamak ve merhamet etmekle alakası yok bence. Acaba şöyle derler m,i acaba böyle olur mu, kırılır mı gibi sorular bence kişinin kendindeki eksiklikten kaynaklanmaktadir diye düşünüyorum.
0
dedeminhirkasi
(19.11.24)
Önceliğin sende olması seni huzursuz ediyor olabilir mi, acaba ailendeki rol modellerinde böyle bir davranış veya seni "önceliği hep başkalarına verme"ye yönlendirme var mı? Benim ailemde vardı, özellikle annem çok kendinden geçmiş biridir ve annemin kızı olarak benim de hayır demekte problemim var. Fakat öncelik bana ait diye diye, sürekli öncelik benim diye aklımda tuta tuta biraz hafifletebildim bu halimi. Yine de bugün istemediğim bir şeye maruz kaldım ve yaptım. Yarın da isterse (öyle bir ihtimal var) yapmayacam mesela. Bu şeyi yaparken de az miktarda huysuzluk ettim zira takındığı tavırdan rahatsız oldum ve söyleyebileceğim bir durumda değildik ben de o kapıyı kapat, ben biraz dinleneyim, yok biraz daha dinleneyim filan dedim. Bu tarz dengeleme yollarına da gidilebilir yani.

Önceliğin sende olduğu fikri sana iyi gelebilir.
0
muhayyer divan
(19.11.24)
herkesin yaptığı gibi siz de yerli yersiz zamanlarda ne kadar çok işiniz olduğundan şikayet edebilir ve istenen iyiliğe yine evet deyip hemen peşinden o anda aniden aklınıza gelmiş gibi başka bir gerçek veya uydurma işte onlardan yardım isteyebilirsiniz. bir süre sonra azalarak bittiklerini hayretle göreceksiniz.
0
engelbert humperdinck
(19.11.24)
(21)

En sevdiğiniz tatlı hangisi

benim icin hic boyle suslenmemistin
Benimkisi fıstık sarma ve kaymaklı şöbyet.
Benimkisi fıstık sarma ve kaymaklı şöbyet.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(18.11.24)
Islak kek
Acıbadem kurabiyesi
0
gabe h coud
(18.11.24)
Sufle
0
hain kostokk
(18.11.24)
profiterol
0
freedonia
(19.11.24)
Kabak tatlısı ciddiyim
0
grimavi
(19.11.24)
Lokma ya da un helvasi ya da manda sutunden kazandibi ;(

Bunlar beni heyecanlandiranlar, herhalde daha nadir yedigim icin,
0
a perfect lie
(19.11.24)
poires belle helene
0
kullanicadi
(19.11.24)
profiterol ama kasede olandan, fistikli falan. bir de yas pasta, cikolatali fistikli.
0
lemmiwinks
(19.11.24)
ağzının tadını biliyorsun kardeş, valla benimkiler de aynı. bi de kazandibi
0
titanyum22
(19.11.24)
tavukgogsu
0
deckard
(19.11.24)
Fıstıklı baklava.
0
Amaranta ursula
(19.11.24)
tatlı ayırmam hepsi benim bebeklerim ama gönlümün sultanı laz böreği. başka bir evrene ışınlanıyorum sanki yediğimde
0
Hallegadola
(19.11.24)
ben de nadiren tatlı ayırırım hepsini yerim genelde(maalesef) ama listemin ilk 3'ü tahinli kabak, gerçek bir fırın sütlaç ve fıstıklı midye baklava oluşturuyor.
0
Kediyi üzdün
(19.11.24)
Un helvası, kara orman pastası ve bol tarçınlı havuçlu kek.
0
peki madem
(19.11.24)
keşkül üzeri dondurma.
0
tabudeviren
(19.11.24)
Kabak tatlısı hariç hepsini severek yerim. Favorilerim profiterol, ekler ve çikolatalı yaş pasta.
0
auroraaurora
(19.11.24)
Fırın sütlaç, yanık olacak.
0
kumandanim
(19.11.24)
Choux au Craquelin
0
gabe h coud
(19.11.24)
Ekler

Bir de Kemeraltı'nda Süt Çiçeği'nde Bademli Kazandibi.

Şekeri bırakmış biri olarak bu ikisini bırakamıyorum.

Bir de Afyon Uzunçarşı'da şimdi dükkanın adını unuttum da, orda Kaymaklı Ekmek Kadayıfı yemeden geçmem.
0
Mirket
(19.11.24)
güllaç :)
0
sizofren06
(19.11.24)
Gerçek Tavukgöğsü
Dibi iyi yanmış Kazandibi
Sonbahar mevsiminde bol tahinli Kabak tatlısı

aralarında sıralama yapmadan ilk üçüm bu
0
nundu
(19.11.24)
- Kimse yazmamis ama tiramisu tehlikeli ellerde uranyumdan daha tehlikeli olabiliyor. Kahve miktariyla oynamalar, viski, yesil caylar eklemeler binbir cesit turu, kivami olan cok cok degisik bir tatli. 10 uzerinden 10lukta, 10 uzerinden 1 likte olabiliyor ama.
- Ev baklavasi. Ergenken, 20li yaslarda nefret ederdim, 30+ olunca gercek baklava buymus meger dedim. acquired taste phrase'inin sozluk anlami resmen
- Sarayli. Yunan onu da calmis:) saraglaki or saragli
- Ekler ve profiterol. Fransiz kardeslerimiz sagolsun dunyanin her yerinde bu 2 temel lezzete erisebilmek muhtesem bir luks.
0
speedy
(19.11.24)
(6)

Hava temizleyici tavsiyesi

croswell
Selamlarevde köpek var bu nedenle çok tüy ve toz oluyor. Havalar güzelken camı açıyorum da içeride kokuyu tozu toplayacak bir şey arıyorum.dyson var ama açıkçası pahalı geliyorshark diye bir marka gelmiş xiaomi var klasik ne tavsiye edersiniz?
Selamlar
evde köpek var bu nedenle çok tüy ve toz oluyor. Havalar güzelken camı açıyorum da içeride kokuyu tozu toplayacak bir şey arıyorum.

dyson var ama açıkçası pahalı geliyor
shark diye bir marka gelmiş
xiaomi var klasik

ne tavsiye edersiniz?
0
croswell
(18.11.24)
ben de araştırma aşamasındayım yabancı youtuberların evinde falan levoit görüyorum son zamanlarda.
0
alaimisema
(18.11.24)
Evde Philips Ac3033 10 kullanıyorum oldukça memnunum. Evdeki hava kalitesini oldukça arttırıyor, dışarı çıktığımda hapşırmaya başlıyorum.

Şirkette dyson ve xiaomi de var, xiaomi oyuncak gibi kalıyor bunların yanında.
0
kimlanbu
(18.11.24)
Philips Air Performer var bende. Hava temizleyici olarak çok başarılı. Soğutma özelliği de olduğu için tercih etmiştim; ama bu özelliğinden çok memnun kalmadım. Vantilatörden hallice.
0
auroraaurora
(18.11.24)
winix araştırdığımda en iyisiydi, alırken filitrede al zaten onlar pahalı bunları 2-3 ayda 1 değiştirmek gerek.
ps a plus hastanede de bunu kullandıklarını görmüştüm benim için o yüzden öncelikli oldu bu marka
0
eja
(18.11.24)
Filtre değişimi istemediği için Daikin aldım. Evde kedi var, halı yokken bile tozuyordu ortalık hapşırıyordum vs. onlar geçti. Geçen halıları serelim dedik halı daha serilirken hapşırmaya başlardım kaç gündür yerde yine bir şey yok bende.

Diğerlerini de araştırmıştım Levoit falan iyi hoş da sürekli bir filtre değişim masrafı çıkaracağı için eledim hepsini. Daikin 10 sene sülalen rahat diyor, bakalım göreceğiz.
0
chicha_v2
(18.11.24)
ben ucuz yollu bir sey alayim diye Xiaomi aldim. su linkteki. filtre degistirme olayi hos degil evet. cihazin yari parasi filtre...

www.mi.com

artilari
sesi uyku modunda yok denecek kadar az, bence auto mode'da da sorun teskil etmiyor. manuel yani tum gucuyle calisirken baya aspirator calisiyormus gibi sesi cikiyor. mutfakta yumurta kirsan yatak odasindan hissedip hizli calismaya basliyor. sac duzlestiriyorum, yine sinirlenip basliyor. deodorant sikiyorum, ayni sey vs vs.

uygulamadan kontrol edilebiliyor. hava kalitesini gosteriyor. ac kapa, uyku moduna al. ekran isigini kapat. otomasyon yapilabiliyor. misal ben benimkini 12:30'ta uyku moduna gecmesi icin ayarladim. sabah da uyanmak icin tum gucuyle calissin diye ayarladim.

eksisi, bence sapi olmamasi tasimasi zorlastiriyor, koli tasir gibi tasiyorsun. ama tabi asiri hafif. diger eksisi de iste filtresinin pahali olmasi...


benden kiskanan erkek arkadasim da evine almak istedi ama ona levoit al, burda olsa ben kesin onu alirdim diye gaz verdigim icin onu aldi. ama hicbir indikator yokmus onda yani hava kalitesi sensoru yokmus. yani havayi temizliyo ama kalite iyi mi kotu belli degil, sadece istedigin gibi calistirman icin uygulama yapmislar bir de. su arkadas: amzn.eu

simdi iade edip benimkinden aliyor o da.
0
supergirl
(19.11.24)
(16)

A arabasından B arabasına geçince bocalıyor musunuz?

ya ben lan neyse
benim sürüş tecrübem yok.mesela corolla'dan focus'a geçmen pinokyo bisikletten bianchi ye geçinde yaşanan bocalamadan daha mı fazla? bu kaza riskini artırmıyor mu?,edit: mesela dönüşlerde fark yaşıyor musunuz? "a arabasıyla direksiyonu 10 derece çevirince araba daha çok dönüyordu. bu dönmüyor." gibi
benim sürüş tecrübem yok.

mesela corolla'dan focus'a geçmen pinokyo bisikletten bianchi ye geçinde yaşanan bocalamadan daha mı fazla? bu kaza riskini artırmıyor mu?,

edit: mesela dönüşlerde fark yaşıyor musunuz? "a arabasıyla direksiyonu 10 derece çevirince araba daha çok dönüyordu. bu dönmüyor." gibi?
0
ya ben lan neyse
(16.11.24)
Sadece pedallarda özellikle debriyajda sorun yaşarsam yaşıyorum. O da, bazı markalar daha aşağıdan kavrarken bazıları daha yukarıda kavrıyor ondan dolayı oluyo. Otomatik viteslerde o da olmuyor.
0
etna
(16.11.24)
Bir yerde okumuştum hatırlamıyorum. ne kadar uzun süre araba kullanırsan kullan yeni arabaya geçince o arabaya alışman için 3000 ya da 5000 km yol yapman lazımmış.
0
komando kani var bende
(16.11.24)
Bocalıyorum hemen alışamıyorum. Birkaç hafta yakın çevrede sürüyorum önce
0
kullanicadi
(16.11.24)
ben yaşıyorum. düz frene basıyorum ama ani fren gibi zıplatıyor mesela. ama bunu yaşamayanlar da var kendi arabamı birine veriyorum, adapte olması zor olduğunu düşündüğüm halde yağ gibi akıyor
0
ala09
(16.11.24)
Yeni arabanın uzunluk ölçülerine ve oluşturduğu açılara alışamama korkusu yaşıyorum. Arka pencerenin büyüklüğü değişir, açısı değişir, arabanın uzunluğu yüksekliği değişir, dikiz aynalarının yerleşimi değişir... Beni hep bunlar korkutur, dar yerlere yaklaşamam bir süre, geri geri mesafe alamam, park edemem.
0
muhayyer divan
(16.11.24)
Araba afedersiniz vücudumun parçası. Yaşamıyorum bu sorunu.
0
Shepard
(16.11.24)
henüz 2 yılı aşkın bi süredir sürücüyüm, aracımı yeni değiştirdim. ilk fark ettiğim pedallar farklı tepki veriyor fren ve gaz daha hassas mesela, park ederken de alıştığım ölçülerden biraz daha farklı. bir kaç gün yakın civarda denedim sonra alıştım. araçlarım otomatik olduğundan çok zorlanmamış olabilirim tabi.
0
siyah gece
(16.11.24)
max 1 günde alışırım. ama tabii ki her arabanın boyu dönüş yarıçapıı gaz ve fren tepkisi farklı.
0
jelly bear
(16.11.24)
Otomatik viteste birkaç saatte alışırsın. Manuelde daha uzun zaman alabilir. Arabaya alışmak trafiğe alışmaktan kolay. Farklı bir şehirde yol ve trafik akışına alışmak daha zor bence
0
wd40
(17.11.24)
Bir hafta içinde 5 araç farklı araç kullandığım oluyor. Bocalama olmuyor. Riskli hareketler yapmıyorum aracın fren mesafesini hızlanmasını ölçüyorum. Ona göre kullanıyorum.
0
mikahakkinen
(17.11.24)
Uzun yıllardır o arabayı kullanıyor gibi rahat kullanirim
0
abuzer
(17.11.24)
yaşamıyorum 3-4 sene önce düz vites arabamı satıp bikaç gün içinde otomatik vites bir araç aldım açıkçası bir fark hissetmedim. iki araç da C sınıfı. yani sürüş farkı tabi var. ilk birkaç gün gaz-fren tepkisi daha farklı geliyor ama tedirgin edecek bir durum olmadı.
0
orpheus
(17.11.24)
eller serbest ve düğmeli çalıştırmalı manuel arabam var.
babamın arabası da eller serbest ve düğmeli çalıştırmalı otomatik.
babamın arabasını çalıştırırken debriyaja bastığmı zannediyorum.
müzik ve cruise control ayarları da tam tersi konumda.
öte yandan 1 ay 2012 chevrolet impala kullandıktan sonra 2009 astra h'ıma geçince arabanın ne kadar sert olduğunu hissettim.
onun dışında bir kaza riski yaşanacak durum yok.
arabaya alışmak benim için 1-2 dakika maksimum.
0
rain when i die
(17.11.24)
Araba kullanmaya başlayalı 1 ay bile olmadı. Pratik olsun diye birkaç defa araç kiraladım. Hiç sıkıntı yaşamadım. Belki de öğrenme aşamasında farklı araçları denemek lazım.
0
auroraaurora
(18.11.24)
@jelly bear +1 debriyajı, yokuş kalkış desteği şusu busunu da eklemek lazım. Kısa sürede adapte oluyorsun. Ona bocalamak denmiyor ama fren sertliği, kavrama noktasının pozisyonu/açısı ve gaz ilk 100-200 metrede hissettirecek kadar değişiyor tabii.
0
nawar
(18.11.24)
kiralık aracı bu sabah teslime giderken start-stop özelliği yüzünden hafif yokuşta kalkış yapamadım. otomatik araba geri kaçtı. dün gece yollar ıslakken fulya'nın dik yokuşlarında araba epey patinaj yaptı. gaza az bastım çıkamadı. çok bastım tekerlekler boşta döndü. geri viteste arkaya kaldırıma çıkarmaya çalışırken çıkmadı bi türlü, gücü yetmedi, çok basınca da fiyuu uçar diye azar azar bastım. dışarıdan tank gibi görünüyordu araba. nissan juke.

bunları bi kez yaşadım, ikinciye adapte oldum.
yeni araba kiralayınca yine bir kez yaşayacağım bu dertleri. gücünü, torkunu, nazını anlıyorsun.

arabalar arasında en çok fren hissiyatı farklı oluyor benim gözlemlerime göre. birini az basıyorsun hiç basmamış gibi oluyor. diğerinde o kadar dokununca yavaşlıyor. ama çok kolay adapte olunuyor.

sık sık kiralık araç kullanıyorum. hep farklı araç kullanmaya gayret ediyorum meraktan. ilk bir kaç saat ekstra dikkatli oluyorum ilk kez araba sürüyor gibi. sonra normal sürüş dikkatiyle devam ediyorum.
0
biseysorcaktim
(18.11.24)
(3)

paylasilan excel'e kimlerin erisimi oldugunu gorebilir miyim?

fevzi123
selamlar,is arkadaslarimla ortak calistigimiz bir excel dosyasi var. mudurumuz tarafindan olusturulmus bir dosya. bu dosyaya kimlerin erisimi oldugunu gorebilir miyim ben? nasil gorebilirim?tesekkurler.
selamlar,

is arkadaslarimla ortak calistigimiz bir excel dosyasi var. mudurumuz tarafindan olusturulmus bir dosya. bu dosyaya kimlerin erisimi oldugunu gorebilir miyim ben? nasil gorebilirim?

tesekkurler.
0
fevzi123
(13.11.24)
nerde duruyor dosya?
0
king lizard
(13.11.24)
@king lizzo

sharepoint com uzantili online bir yerde.
0
🌸fevzi123
(13.11.24)
Tarayıcıda açtığımda sağ üstte görüyorum ben.
0
auroraaurora
(14.11.24)
(6)

şarjlı diş fırçası ve diş arası temizleyici

yetkili birine benzeyen abi
bu ürünlerin normal diş fırçasına göre daha iyi temizlediğini iddia ediyor markalar.diş hekimleri buna ne diyor?
bu ürünlerin normal diş fırçasına göre daha iyi temizlediğini iddia ediyor markalar.

diş hekimleri buna ne diyor?
0
yetkili birine benzeyen abi
(12.11.24)
şarjlı diş fırçası iyidir. ayrıca diş hekimim ağız duşu da tavsiye etti diş aralarının temizliği için ama fırsat bulup alamadım henüz
0
mustafakesekci
(12.11.24)
sarjli dis fircasi daha iyi diyorlar ama onu da dogru kullanman lazim.

dislerin arasina hicbir firca girmiyor. onun icin dis ipi kullanman lazim.
0
robert bosch
(12.11.24)
Diş hekimlerinin ortak bir görüşü yok çevremde çok fazla akraba arkadaş diş hekimi var.
Bir kısmı o kadar agresif bir fırçalamaya gerek olmadığını zararlı olabileceğini söylüyor.
Bir kısmı elektrikli kullanan hastalarda yoka yakın diş taşına rastladığını söylüyor.
Bir kısmı çok iyi kesin alın diyor.
Bir kısmı tamamen kararsız basınç hassasiyeti konusuna çok dikkat etmek gerek diyor.

Ben kullanıyorum 40 yıllık diş hekimi bi sıkıntı görmedi hatta ulaşamadığım giremediğim yerleri fırçalayabilmem iyi de gelmiş bana.
Benim tecrübemde (ve duyumlarımla) basınç hassasiyeti düzgün çalışan (olmayanları da var zira o mantıksız cidden) bir fırça ile fazla abanmadan fırçalamak hayırlı bir şey.
0
hedep
(12.11.24)
Diş hekimi değilim sağlıklı mi bilmiyorum ama şarjlı diş fırçası inanılmaz etkili. Çok fazla kahve ve sigara tüketen biriyim, dişlerim de çok sık. Özellikle alt iki dişim arasında kahve sigara lekesi oluyordu arka kısmında. Şarjlı firca kullanmaya başladığımdan beri cok azaldi. Fırçaladıktan sonra gerçek temizlik hissini yaşıyorsunuz. Ağız duşu hakkındaki yorumları bekliyorum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(13.11.24)
Ağız duşu ve diş ipi süper olay. Çıkanlara inanamıyorum.
0
auroraaurora
(13.11.24)
Ağız duşu demeye geldim. Ben ara fırça bile kullanan bir insanım. Ara fırçanın çıkarmadığı şeyleri bulup çıkarıyor bir şekilde. Hem de benimki dandik çin mali bir şey.
0
inawen
(13.11.24)
(7)

İmplant mı kaplama mı yapayım?

havadakarada
Çocukken on iki dişim kanal tedavisi olmuştu. Geçenlerde yemek yerken dişin biri kırılmıştı. Doktor iki ön dişi de çekti dibinde lezyon var diye. Ön 6 dişi kaplama köprü yapacağını söyledi. Alternatif olarak implant olabilir ama bu sefer diğer dişlerle renk farkı olur diye düşündüm. Kaplama olunca d
Çocukken on iki dişim kanal tedavisi olmuştu. Geçenlerde yemek yerken dişin biri kırılmıştı. Doktor iki ön dişi de çekti dibinde lezyon var diye. Ön 6 dişi kaplama köprü yapacağını söyledi. Alternatif olarak implant olabilir ama bu sefer diğer dişlerle renk farkı olur diye düşündüm. Kaplama olunca da çok kullanışlı olmayabilir diye düşündüm. Siz olsanız hangisini tercih ederdiniz?
0
havadakarada
(11.11.24)
selamlar, hekime bağlı olarak renk farkı yaşanmayacaktır. İyi bir cerrah ile çalışıyorsanız implant yaptırmaktan çekinmeyin derim. (Diş protez laboratuvarı işletiyorum-teknisyenim)
0
herseysoyledigimgibioldu
(11.11.24)
Neden fark olsun ki doktor skala üzerinden karar verecek hangi renk olacağına.

Maddi olarak sorun yoksa implant daha sağlam bir çözüm tabi ki.
0
robin one persie
(11.11.24)
kaplamada dislerin kaliyor uzerine yapiliyor. dogal dis yapisina en az mudahele eden tedaviyi yaptirmak mantiklidir. yani kaplamada daha cok dis kokun dogal, implant gibi civi cakmiyorlar kemigine.

zaten butun tibbi tedavilerde boyledir en az invasive yani vucuda minimum mudahele yaptiracaksin. hicbir insan mudahelesi milyonlarca yillik evrim kadar verimli olmuyor.
0
antikadimag
(11.11.24)
@antikadimag ben de öyle düşünüp kaplama demiştim ama bu aralar fikrim değişti. Çünkü normal dişleri küçültüyor, üstüne bir şey takiyor, o şeyin içine de küçük küçük şeyler girebilir ve ileride çürük vs yapabilir, bir de normal dişleri de aşağı doğru çekecek. İmplant ise evet ameliyat gibi ama sonra ise kendi dişin gibi devam. Bu sebeple emin olamadım
0
🌸havadakarada
(11.11.24)
çok yakın bir arkadaşım implant konusunda uzman bir doçent. mevcut diş ya da dişten kalanlar kullanılarak yapılacaklar bitmediği sürece implant tavsiye etmiyor.

bu arada renk konusunda diğer arkadaşlar da yazmış ama genel olarak birebir aynı rengi tutturuyorlar.
0
co2s2
(12.11.24)
İki dişiniz çekildi ve alternatifler diğer dişlerinizi kesip köprü yapmak veya implant yapmak mı? İmkan varsa tabii ki implant. Dişler zaten gitmiş. En azından diğerlerine zarar vermeyin. O köprülerin altı iyi temizlenmediği için orta ve uzun vadede bir dünya sorun çıkacak size. Koku yapması da cabası.
0
auroraaurora
(12.11.24)
Doktora muayeneye gittim. Implant yapınca da üstüne kaplama konulduğunu ve bu sebeple diğer kaplamaya göre farkının sadece diğer 4 dişi kurtarmak olduğunu söyledi. Yani kaplamanin icine birdeyler kaçması vs gibi durumun her ikisi için de geçerli olduğunu söyledi. Düşüneyim deyip çıktım.
0
🌸havadakarada
(12.11.24)
(3)

erkek palto, pardösü, trençkot, parka

semaforo de medianoche
bunları hangi markalardan tercih ediyorsunuz. zara'da çeşitler var onlara bakıyorum güzeller var da başka yerlere de bakayım dedim o civar fiyatlara güzel seçenekler pek göremedim. network'te hem az çeşit var ve hem de çoğu deri olduğu için fiyatları fazla. boyner, beymen'deki markalara da baktım bi
bunları hangi markalardan tercih ediyorsunuz. zara'da çeşitler var onlara bakıyorum güzeller var da başka yerlere de bakayım dedim o civar fiyatlara güzel seçenekler pek göremedim. network'te hem az çeşit var ve hem de çoğu deri olduğu için fiyatları fazla. boyner, beymen'deki markalara da baktım bi kısmı aşırı pahalı ucuzlar da vasat geldi.
0
semaforo de medianoche
(07.11.24)
Massimo Dutti'ye de bakın.
0
auroraaurora
(07.11.24)
Büyük ihtimalle yeşil, şapkalı Deniz Gezmiş parkası arıyorsun. Ben daha önce iki defa Mavi'den aldım.İyiydi. Orada vardır.
0
yurtsuz john
(08.11.24)
mango'ya bakmanizi tavsiye ederim
0
bay b
(08.11.24)
(2)

camasir yikama/kurutma makinasi tavsiyesi

kimi raikkonen
7 yildir beko camasir makinam var, memnunum ama vadesi tam da dolmadan daha iyi bir makinaya gecmek istiyorum. kisin da evin icinde camasir kurutmaya calisma islemi yorucu oluyor, bu yüzden camasiri hem yikayan hem kurutan bir makina almak istiyorum. banyo dolabini tek makina girecek sekilde yaptird
7 yildir beko camasir makinam var, memnunum ama vadesi tam da dolmadan daha iyi bir makinaya gecmek istiyorum. kisin da evin icinde camasir kurutmaya calisma islemi yorucu oluyor, bu yüzden camasiri hem yikayan hem kurutan bir makina almak istiyorum. banyo dolabini tek makina girecek sekilde yaptirdigim icin hem camasir hem kurutma makinasi ile ayri ayri ugrasacak yerim yok ne yazik ki.

bulasik makinam miele ve memnunum, bütce de cok mühim degil. camasiri hem yikayan hem kurutan makinalari uzun vadeli kullanmis arkadaslar tecrübelerini paylasirlarsa sevinirim:

* nelere dikkat etmek gerekir
* hangi ürünü ne kadar süre kullandiniz
* bakimi nasil yapiliyor (servis cagirmaktan bahsetmiyorum - icinde biriken kil tüy zart zurt temizligi her kurutmadan sonra manüel mi yapilmali yoksa ekipmanla zimbirtiyla halledilebiliyor mu)

gibi gibi

tsk
0
kimi raikkonen
(06.11.24)
Lg kullanıyoruz memnunuz ama boschtan daha memnun olan tanıdıklarım var.
Makinenin bir uzun temizleme programı var bir de kısa ama en sonunda siz yine içeri topladıklarını bir bezle siliyorsunuz, akıllı bir makine o yüzden pek çok program sonradan indirebiliyorsunuz ondan memnunuz. Servise de işimiz düştü ilk üç yıl ücretsiz her şeyi hallediyorlar üstelik bizim kullanıcı hatasıydı ağırlığı aşan minderler yıkadığımız için sorun çıkmıştı, sonra da motor garantili on yıl.
Bir akrabamda bosch var on senedir kullanıyorlar tık etmedi. Biz alırken ciddi bir fiyat uçurumu vardı bir de ben akıllı olan her şeye düşkünüm ondan lg almıştık.
Önceden kurutmamız ayrıydı ama başka odadaydı ondan dolaptaki tek yere sığacak bir seçim olsun dedik değiştirdik. Diğerinde direk hazneyi çıkar elinde çöpe at tüyü tozu vardı ama su boşaltmak lazımdı bunda temizleme programı üstüne silme lazım çok tüylü şeyler yıkanınca ya da üst üste farklı renkler kuruttuysanız ama bence sorun değil efor olarak yok hükmünde.
Bir de tek seferde makineye atıp hiç uğraşmadan sabaha ya da eve gelince kuru çamaşır çıkarmak lüks bence. Özet olarak memnunum.
0
kullanıcıadımbuolsun
(06.11.24)
İkisi bir arada almanızı tavsiye etmem. Bazı kumaşlar çekiyor, yıpranıyor. Kıldır, tüydür makinenin içinde kalıyor ve bir yerlere sıkışıp makinenin performansını düşürüyor.
Ek garanti yaptırmasaydım benim Arçelik makineme dünyanın masrafını yapmam gerekecekti; ama bu Arçelik'e özgü bir sıkıntı olabilir. Kaç defa tamire gittiğini unuttum.
0
auroraaurora
(07.11.24)
(28)

Rakı sever misiniz?

Bir ben var benden şurada
Ben hiç alışamadım, siz?
Ben hiç alışamadım, siz?
0
Bir ben var benden şurada
(06.11.24)
Bi yaşa kadar pek sevmiyodum. Acı da gelmiyodu aksine fazla tatlı geliyordu. Şimdi seviyorum
0
nundu
(06.11.24)
Mecburen içmeye başladım.
Bir süre sonra her yemeğin yanında ister oldum.
Evet bir ege sahil kasabasına damat gittim ve herkes bizim ayran içtiğimiz gibi rakı iciyorken ben de mecburen içmeye başladım.
0
etna
(06.11.24)
Ben genel olarak içki içmesini seven bir insan değilim ama mecbur kalsam kafama silah dayayıp birinden birini seçmemi isteseler rakı yerine kolonya içmeyi tercih ederdim en azından kokusu güzel.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.11.24)
sevemedim. baskın bir tadı var. ferahlatıcı içkiler vardır kokusuyla falan haz verir tekila gibi, cin gibi... alkol sağlığa zararlıdır...
0
exlibris
(06.11.24)
zaten artık içki içmiyorum da içtiğim zamanlarda da bi daha içersem siksinler beni demiştim. kokusundan bile hoşlanmıyorum geçtim tadını
0
high hopes of the sozluk
(06.11.24)
İçki içtiğim dönemde bira, viski ve rakı içerdim yalnızca. Rakı en son tercihimdi ama canımı da sıkmıyordu.
0
hedep
(06.11.24)
1- küçük yudum al sonra bekle sohbet koy yavas yavas iç acele etme muhabbeti koy cok tatlanıcak o masada

2- meze koyman lazım ozellıkle peynır olmalı baslangıc olarak 1 yudum rakıdan sonra cok az kucucuk peynırden al agzın alıssın acısını alacak peynır yavas yavas devam

3- rakı içerken ozellıkle masadaki insanlarda cok onemlı eger cok sevdıklerın ve sohbet guzel olmazsa da ıcılmez
0
Zetnikov
(06.11.24)
cok severim özellikle yazin karpuz peynir ile.

tekirdag gold, beylerbeyi göbek icimi daha rahattir. yeni raki kötü.
0
robert bosch
(06.11.24)
Sevmem.
0
rock n roll
(06.11.24)
Eskiden epey severdim. Artık sevmiyorum. Adabı var muhabbetini, ikinci kadehte yamulanları, rakı içilen mekanları, üçüncü kadehte bağırarak konuşmaya başlayanları ve bangır bangır müziği ile kültürünü de sevmiyorum. İçtiğim zamanda da arkadaşlarla evde içmeyi severdim. Dili uyuşturduğu için yoğun tatları olanlar ve ısı dışında yediğinden tat olarak bir şey anlamıyorsun zaten. Tadı da ertesi günü de kötü.
0
nawar
(06.11.24)
hastasıyım. 2002den beri keyifle rakı içerim. özellikle yemek yaparken içmeyi severim. yanıma kadehimi koyup, takılır(d)ım.
eskiden kulüp rakıdan başkasını içmezdim. şimdi maalesef ne bulduysam onu içer oldum.
malum, pahalılık.
0
strawberry first
(06.11.24)
Sevmiyorum, lezzetini sevmediğim içkiyi içemiyorum, rakıyı da hiç sevemedim.
0
mutekebbir
(06.11.24)
Muhabbet, eş dost ve mezeyle gidiyor. Bir de şalgam
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.11.24)
Liseden beri icmeme rağmen benim de bünyem alışmadi hiçbir zaman. 3-4 kadehi geçtiğim anda o gecenjn sonunda ya da sabahında kesin kusarim. (Ancak 5-6 kadehle zaten kafa hoslasiyor)

Ancak seneler sonra fark ettim ki benim sorunum meğerse reflu imiş (liseden beri) ve Benim içkim viski imis. (Refluyu harekete geçirmiyor rakı ya da şarap gibi)

Bu sebeple rakı sevmiyorum ama lise arkadaşları ile bir araya gelince bir şekilde içiyorum, o masada etil alkol olsa içersin zaten :)
0
makbur
(06.11.24)
bayılıyorum. olsa da içsek
0
abelardo
(06.11.24)
Minik minik, gıdım gıdım içersen seviyorum. Gerçi bir ara biri bana lıkır lıkır içirmişti ve kafam epey güzelleşmişti ama onun gibi içirebilen olmadı. Kendim öyle içebilecek biri değilim. Severim, ayrı.
0
muhayyer divan
(06.11.24)
Çok severim
0
mirty
(06.11.24)
nefret ediyorum. zaten tadı güzel olsa o kadar meze hazırlanmazdı derler ya, hak veriyorum. fransa'da "aha aynı rakıya benziyor" diye ricard diye bir şey denettiler, meraktan bir kadeh içeyim dedim ondan da nefret ettim. alkole bayılmasam bile bira, şarap, cin, tekila çok severim. viski, vodka da içerim.
0
duguit
(07.11.24)
Her içkiyi eşlik etmek için azar azar içebilirim rakı hariç. Leş gibi kokuyor

Kaleci +1
0
kullanicadi
(07.11.24)
hiç sevmedim. bir tanesi biraz şekerli gibi ondan zorda kalınca içtim. toplamda 5-6 kadeh içmemişimdir ömrü hayatımda. iğrenç bir şey.
0
gabe h coud
(07.11.24)
rakının marka ve yapılışına göre değişen bir şey. sevmediğim şey yoğun ve baskın anason kokusu. ve son dönemde aşırı tatlandırılması. baskın anason kokulu ve yoğun şeker tatlı rakıları içemiyorum.
0
phonex
(07.11.24)
sevmem, alisamadim.
anason hosuma giden bisey degil, millet neden bu kadar bayilip ayiliyor onu da anlamis degilim.
sarap candir, olmadi craft bira.
0
cooperr
(07.11.24)
yaklaşık 30 senedir içiyorum diyebilirim, son 5-6 senesi haftada 4-5 gün ortalama. rakıyı heralde hayatımda 10 defa falan içmişimdir. En son da heralde 20-25 sene önce flndı. Öyle sevmiyorum yani, memleketimi söylesem şaşar kalırsınız :)))
0
kumandanim
(07.11.24)
Severim. Sofrası güzel oluyor.
0
auroraaurora
(07.11.24)
@nundu +1 cin tonik, viski vb. denemelerim oldu ama rakıya döndüm geri.
0
mikahakkinen
(07.11.24)
Sofrası güzel oluyor diye alıştım ben de.
0
ruhen hastayim ben
(07.11.24)
Ben seviyorum, nedeni yok :D Alkollü içecekler görece geç yaşlarda tüketilmeye başladığından damak zevki çoktan yerleşmiş oluyor. Haliyle 20lerin başında bir şeyler içenler zaten genelde tat için değil yarattığı etkiler nedeniyle içiyorlar. Ancak zaman içinde bir damak tadı gelişiyor. Size uymamıştır demek ki, çok da üstüne düşünmeyin bence.
0
akhenaten
(07.11.24)
Rakının markası ve çeşidi inanılmaz fark ediyor. Rakıyı çok sevmeme rağmen beni öldürseniz mesela yeni rakı içmem, içemem. Bir de yanında su değil şalgam, mümkünse acılı (acılı yiyemem normalde ama şalgam acılı olduğu zaman o rahatsız edici koku ya da tadı 0'lıyor). Araya da çay (çay da hiç sevmem ama rakıyı o da 0'lıyor hhahah).
0
charbiel
(07.11.24)
(24)

Aşağıdaki illerden hangisinde yaşamayı tercih ederdiniz?

infernalcadre
En az 3 yıl olacak. Sebep belirtebilirsiniz yada sadece il seçebilirsiniz. Seçimlerinizi kendinize göre belirleyebilirsiniz (ilin büyüklüğü, önemli yerlere yakınlık, ulaşım, sosyal hayat, ekonomi vs.)Lütfen "en fazla" ve "en az" 5 adet seçiniz.1-Afyonkarahisar, 2-Aksaray, 3-Amasya, 4-Ardahan, 5-Artv
En az 3 yıl olacak. Sebep belirtebilirsiniz yada sadece il seçebilirsiniz. Seçimlerinizi kendinize göre belirleyebilirsiniz (ilin büyüklüğü, önemli yerlere yakınlık, ulaşım, sosyal hayat, ekonomi vs.)

Lütfen "en fazla" ve "en az" 5 adet seçiniz.

1-Afyonkarahisar,
2-Aksaray,
3-Amasya,
4-Ardahan,
5-Artvin,
6-Bartın,
7-Bayburt,
8-Bilecik,
9-Bolu,
10-Burdur
11-Çanakkale,
12-Çankırı,
13-Çorum,
14-Düzce,
15-Edirne,
16-Giresun,
17-Gümüşhane,
18-Iğdır,
19-Isparta,
20-Karabük,
21-Kastamonu,
22-Karaman,
23-Kırıkkale,
24-Kırklareli,
25-Kırşehir,
26-Kütahya,
27-Nevşehir,
28-Niğde,
29-Osmaniye,
30-Rize,
31-Sinop,
32-Sivas,
33-Tokat,
34-Uşak,
35-Yalova,
36-Yozgat
37-Zonguldak
0
infernalcadre
(06.11.24)
Bolu, ormanları çok güzel doğası çok güzel ankara istanbul doğrultusunda konumu merkrezi
Düzce, bolu ile aynı sebeplerden
Sinop, ufak şirin bir yer
Çanakkale kuzey ege havası
Edirne, yine batıda büyükşehir imkanları ve çevresi güzel
0
grimavi
(06.11.24)
Amasya
Artvin
Çanakkale
Edirne
Yalova

Sıralamayı tercih değil liste sırasına göre yaptım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.11.24)
Isparta
Burdur
Sinop

isparta ve burdur hem ucuzdur hem de antalyaya yakin. haftasonu kacmak istersen gidebilirsin.

sinop da güzel bir sehir oldugu icin.
0
robert bosch
(06.11.24)
Büyük şehirlere yakın, yaşam tarzıma uygun küçük bir şehri seçerim. Denize de yakın olsun.

Büyük şehire yakın olsun ki sıkılınca gidebilesiniz.
Küçük şehir olsun ki büyük şehir masrafından ucuz olsun.
0
anten
(06.11.24)
çanakkale,
bolu,
düzce (akçakoca güzel yer)

yalova,
edirne

yalova'ya gitmedim.
edirne'ye insanlar güzel diyor, ben çok vakit geçirmedim ama olumsuz yargım yok.

marmara'dan uzaklaşmamaya çalışırdım.
bu şehirler hem küçük ve sakin sayılır, hem de büyük şehirlere ulaşımı iyi.
0
biseysorcaktim
(06.11.24)
Çanakkale
Edirne
Bolu
Yalova
Afyon
0
nawar
(06.11.24)
Bartın
Çanakkale
Edirne
Isparta
Kırklareli
0
inheritance
(06.11.24)
çok farklı iller ve 3 yıl seçeneği olması sebebiyle memur/öğretmen olduğunuzu düşünerek yazıyorum.

1- çanakkale
2 -edirne ( burada yaşıyorum, hele özellikle yeşil pasaportunuz varsa edirne'den yunanistan bulgaristan gibi ülkelere giriş yapmak, semt değiştirmek kadar kolay. sabah birden karar verip yunanistana gidip takılıp akşamına dönebilirsiniz. şehrin kendisi ise ortalama, nihayetinde burası büyükşehir belediyesi bile değil.)

benim kriterlerime göre 1/2 ve diğerleri arasında uçurum var tercih edilebilirlik açısından

3 - bolu
4 - kırıkkale (tek özelliği ankara'nın hemen dibinde olması)
5- sivas (doğu taraflarında bir yer yazacaksam ve seçeneklerde erzurum yoksa sivası seçerim)

bir de bu illerin merkezine göre yorumladım. ilçe bazlı bakılacaksa ooo çok karışır. çünkü anadolu'da genellikle bütün konfor il merkezindedir. merkezi gayet yaşanılır olan ilin ilçesi it bağlasan durmaz mahrumiyet bölgesi çıkabilir.

ekleme: seçeneklerde kırklareli de varmış görmemişim. 1-2-3 çanakkale - edirne- kırklareli diğerlerinde : sivas iptal
0
wilhelmwasmuss
(06.11.24)
çanakkale, edirne, yalova, bolu, sinop.
0
candide
(06.11.24)
1-zonguldak : memleketim, insanı negatif değildir genel olarak, doğası güzel ama kışın muhtemelen baya sıkıcıdır.
2-edirne: üni'yi okumuştum, severim küçük, güzel bi şehir ama öğrenci sayısı galiba çok arttı, o yüzden gereksiz bi kalabalalık olabilir.
3-çanakkale: hep yaşanır bi il olarak geliyor bana, hiç gitmedim ama :)
4-bolu: bi kere arkadaşın düğününe gitmiştim, hoşuma gitmişti baya. zaten şu anda artı temzilik konusu da ayrı bi güzel
5-artvin: sonbahar filminden ötürü hep merak etmişimdir. macera olarak gidebilirdim.
0
high hopes of the sozluk
(06.11.24)
çanakkale edirne sinop
0
mikahakkinen
(06.11.24)
1-yalova ( ege ve marmara ya kara yolu ile çok yakın mesafeler içerisinde.doğası güzel,deniz yolu ile istanbul 35dakika )
2- liste de olmayan trabzon her ne kadar arap akını felan diye kötülenmeye çalışsada çok iyi yatırımlar yapılmakta hava alanı büyümekte,depreme en uzak il ve doğası harika,hırsızlık,anarşi yok )
0
jamswety
(06.11.24)
sinop sinop sinop sinop çanakkale
0
anna sun
(06.11.24)
Edirne (Insani iyi diyorlar, istanbul'a yakin olmasi iyi, cevremin cogu istanbulda)
Giresun (Ailem cogu zaman burada, tanidigim insanlar da var, dogasi harika)
Çanakkale (Aslinda bilmiyorum, iyi deniyor, ne cok sekuler, ne cok muhafazakar, dengeli bir yer gibi hissediyorum genel olarak, deniz baglantisi olmasi onemli)
Yalova (Istanbul'a yakin, kucuk, sakin)
Artvin (Insani iyi sanirim, dogasi iyi, Giresun'a gorece yakin)
0
mbond
(06.11.24)
Yalova
Çanakkale
Edirne
Bolu
Sinop
0
iwasbornonamountainside
(06.11.24)
İnfo, artvine gel
0
abuzer
(06.11.24)
amasya
artvin
canakkale
edirne
sinop
0
antikadimag
(06.11.24)
çanakkale

insanı güzel. bir çok büyük şehire yakın. iklimi güzel. üniversitesi var. adalara ulaşım var. hayat pahalı değil. denizi var.
0
brakgn
(06.11.24)
Çanakkale hepsine tek atar
0
Zetnikov
(06.11.24)
Çanakkale
Edirne
Isparta
Yalova
Bolu
0
essoist
(07.11.24)
canakkale
amasya
duzce
edirne
sinop
0
cooperr
(07.11.24)
canakkale
kirklareli
yalova
edirne

en fazla bunlari isterdim. gelismislik, istanbul'a yakinliktan falan dolayi.
0
baldur2
(07.11.24)
bolu (yeri güzel ist ankara arası)
çanakkale (aralarında en iyi şehir)
ısparta (gittiğimde beklentimin üzerinde çıkmıştı)
sinop (çok sakin güzel bir yer)
yalova (sakin, istanbula yakın)
0
sabenburak
(07.11.24)
Edirne - Memleketim. İstanbul'a yakın. En büyük dezavantajı kışın çok soğuk oluyor.
Kırklareli - İstanbul'a yakın, doğası ve insanı güzel. Soğuk sıkıntı.
Yalova - İstanbul'a yakın
Çanakkale - Yaz turizmi ve insanların birbirine saygısı. İstanbul'a da yakın.
Artvin - Turistik olarak harika bir yer; ama yaşamak için nasıl olduğuna dair fikrim yok. En kötü Batum'a kaçılır.
0
auroraaurora
(07.11.24)
(26)

sizce bir telefon kaç sene kullanılmalı? siz kaç senedir kullanıyorsunuz?

Zetnikov
elimde 5 senelik telefon var yeni cıkan telefonlara özensem de bu baya iyi bi sıkıntı yasamıyorum.tek sorun kamerası mukemmel degıl suan ıcın. bu yuzden seytan durtuyor* sizce kaç sene kullanılmalı bir telefon android / ios?* siz kaç senedir kullanıyorsunuz ve telefonda sıkıntı yoksa sonsuza kadar k
elimde 5 senelik telefon var yeni cıkan telefonlara özensem de bu baya iyi bi sıkıntı yasamıyorum.

tek sorun kamerası mukemmel degıl suan ıcın. bu yuzden seytan durtuyor


* sizce kaç sene kullanılmalı bir telefon android / ios?

* siz kaç senedir kullanıyorsunuz ve telefonda sıkıntı yoksa sonsuza kadar kullanır mısınız?
0
Zetnikov
(04.11.24)
5. yıla giriyorum. Bozulursa tamir ettiririm, düzelmezse yenisini alırım.
0
rock n roll
(04.11.24)
temmuz 2018'den beri hunharca kullanıyorum.
bozulana kadar veya özellikleri yetmemeye başlayıncaya kadar kullanılması gerektiğini düşünüyorum.
0
candide
(04.11.24)
Huawei p20 kullanıyordum 7 sene oldu, sırf hafıza ve kameradan dolayı değiştireyim dedim. Redmi note 12 pro aldım. 108mpxel kamera var ama b.k gibi çekiyor,7 yıllık telefonumun kamerası 100 basardı
0
seindfeld
(04.11.24)
9.aydayım

iphone 15

beter olsun, kafama edeyim alan. şarjı berbat. son ios’la kasılıyor. samsung s20 fe’m vardı. kardeş baskısıyla bunu aldım. memnun değilim.

şahsen snapdragonlu mümkünse gen 3 ve üstü, samsung s serisi bir cihaz alıp ben ölene kadar kullanayım diyorum. başlarım apple’ına da yenilemeye de.
0
baldan kaymak
(04.11.24)
aslında 5 yıl falan rahat gider ama 2-3 yıl içinde çıkan telefonların kameraları gerçekten iyileştiği için insan onlara geçmek istiyor. Artık çoğu anımız bu telefonlarla çekiliyor çünkü. O yüzden benim ortalamam 2-3 yıl işte. Fakat eski telefonu değişim kampanyasına falan sokmazsam bir aile büyüğüne veriyorum telefon işlevini sürdürmeye devam ediyor. Samsung Galaxy S7 halen aktif şekilde annemde :D bi değiştirmenin vakti geldi ama.
0
nhk ni youkosu
(04.11.24)
samsung galaxy j7 ile 7 yıl oldu sanırım.
0
nothing in my way
(04.11.24)
4-5 senedir galaxy note 10+ kullanıyorum, şuan biraz bataryası öldü ama ölüsü bile iş görüyor.

Daha gençken 2 senede bir telefon değiştirirdim. Şimdi bozulana veya işimi görmeyene kadar devam ediyorum.

İşim ne? Yazışma, sosyal medya, oyun, fotoğraf düzenleme, fotoğraf/video çekme... Şuan bunları yerine getiriyor. Bunları yapıp da sürekli telefon yenileyenleri anlamıyorum. Sanki yenisinde farklı bir şey yapıyor... Yenilikleri de takip ediyorum ama hem android hem iphone tarafonda beni aşırı heyacanlandıra bir şey olmadı. Video/fotoğraf kısmında güzel yenilikler var ama profesyonel değilseniz pek gereği olduğunu sanmıyorum.
0
ananiyimioguz
(04.11.24)
Son dört telefonumu aldığım seneleri düşündüm, 2014 2017 2021 2024 diye gitmişim. 3-4 yıl oluyor ortalama olarak. 2021'de aldığım hariç hepsi Samsung son modeldi, 2021de aldığım A serisiydi.

Şimdi S24 Ultra kullanıyorum. Bi 2-3 sene sonra değiştiririm belki şimdilik memnunum gayet. Telefona yapışık yaşayan biri olduğum için teknolojiyi takip etmek hoşuma gidiyor. Her sene yenisini alacak kadar kasmam ama çok eskitmeyi de sevmiyorum. Zaten eski telefonları da ailemden birine veriyorum hep, o yüzden çöpe gitme ya da ikinci elde satma durumum da olmuyor
0
nundu
(04.11.24)
7. nesil iPhone'u 7 sene kullanip 14. nesil almistim. Bunu da gene o kadar kullanirim herhalde. Genel mantigim alirken en guncelin en ust modelini alip uzun sure kullanmak seklinde.
0
sertac akin
(04.11.24)
2012
2017
2023

yeni telefon alma sikligim boyle.
0
hot potato
(04.11.24)
Ülkenin ekonomik şartları gerekçesiyle eğer gözümün tuttuğu bir telefon varsa ve param da yetiyorsa yeni telefon alırım. Çünkü elindeki telefon da planlı eskitme dahil, bugün yarın zaten su koyuverecek. Telefonsuz kalmamış olursun.

Bir önceki telefonum paspas suyuna düştüğü için tamirci görmek zorunda kaldı, 3 yılı geçmişti alalı. Yine de hâlâ tıkır tıkır kullanılıyor. Samsung idi, yenisini General Mobile aldım, daha ilk günlerde "ulan bunu kenara koyup Samsung mu alsam" dedim yani, çok zor alıştım bu telefona, hâlâ hoşlaşmıyorum ama gittiği yere kadar diyorum işte.
0
muhayyer divan
(05.11.24)
Kullanım amacına göre değişir.
Örneğin, benim için sosyal medyada paylaşım yapmak gibi bir amaç söz konusu değil. Bu yüzden gittiği yere kadar kullanırım.
Kapitalizmin kölesi olmak hoşuma gitmiyor.
0
pro9it9is9
(05.11.24)
2016
2019
2022

3 yilda birmis benim.
0
robert bosch
(05.11.24)
Mümkün olduğunca uzun kullanırım, suyunu çıkarırım.

İPhone 4: 2010 Kasım
İPhone 6S Plus: 2016 Mayıs
İPhone 15 Pro Max: 2023 Aralık
0
10551037
(05.11.24)
yavaşlamadığı, daha doğrusu yeni app'leri yeterince hızlı çalıştırdığı sürece telefon değiştirmem. pil değişimi ve benzer bazı değişim/tamirlerle bir telefon 5-6 sene rahatlıkla gider. son yıllarda yeni telefonlarla yeni bir özellik gelmiyor. cezbedecek bir şey yok açıkçası.

akıllı telefonlardan önce telefonların boyutları küçülüyordu, ekranları değişiyordu, zilleri değişiyordu, internetli telefonlar geliyordu, daha iyi kameralı telefonlar geliyordu. ama artık bu tarz kritik değişimler yok. mesela bende şu anda iPhone XS Max var, bu telefon yerine iPhone pro max alsam yeni bir özellik olmayacak. evet daha hızlı, daha iyi kamerası var, daha iyi bok püsürü var ama o telefonda olan her şey bu telefonda da var.
0
co2s2
(05.11.24)
xiaomi mi 6, mayis 2018'de almistim. ana kart arizasi verdi yeni anakart bulup taktirdim. ekran boyunu ve hala cok stabil calismasini sevdigim icin yenilemiyorum. hafizasi az geliyor ama onu da google photos'la cozuyorum. aldigimda iphone kullanan arkadaslar oha kamerasi cok iyi falan diyordu ama su an fersah fersah geri de tabi ozellikle gece cekimleri :D ama cok onemsemiyorum. bozulana ya da 5g cikana kadar devam gibi gorunuyor simdilik.
0
bay b
(05.11.24)
IPhonelar, 4 sene rahat kullanilir, maddi durum iyiyse yegene vs verilip yenilenebilir, degilse 6-7 seneye kadar gideri var.

Iphone 15 kullaniyorum, yani alali cok uzun zaman olmadi. Gunumuz akilli telefonlarinda sonsuza kadar sikinti olmamasi pek mumkun gorunmuyor. Bir noktadan sonra kullanilamayacak kadar yavasliyor. Oncesinde Iphone 2020 SE vardi, 2-3 sene falan kullanmis oldum. Daha fazla kullanmak isterdim de gunumuz telefon kullanim aliskanliklariyla bataryasi yolda birakiyordu.
0
mbond
(05.11.24)
Su an aynı telefonu 5. Senem ama o da google bedavaya değiştirdi telefonu batarya sisince.

Bana kalsa ideali 5-6 yıl. Ben anladığım benim iki derdim oluyor;
Batarya
Güncelleme

Şu ikisi sağlandigi muddetce zerre umrumda olmuyor geri kalan.
0
logisticsmanager
(05.11.24)
3 sene olmuş. Tamir edilemeyecek şekilde bozulana kadar kullanırım. Önceki telefonlarımı da öyle değiştirmiştim.
0
peki madem
(05.11.24)
Android kullanıyorum. Normal kullanımda 4-5 yıl ömürleri var ama iki telefonum tamamen kullanıcı hatası hatta sakarlığı ile gitti. Sonuncusu ömrünü doldurdu. Birkaç ay önce şu an kullandığım telefonu aldım. 13 yılda 3 Android telefon eskittim. Bu 4.
0
nawar
(05.11.24)
önceki iki akıllı telefonu 7şer sene kullandım. şimdiki galiba 3 senelik. ilki windows phonedu, hala canavar gibi ama mağazasında hiçbir şey olmadığı için mecburen androide geçmiştim. diğerleri android. dağılana kadar kullanıyorum.
0
titanyum22
(05.11.24)
2 yıl. iphone 15 pro max var. 17 pro max alırım.
0
gabe h coud
(05.11.24)
Çalıştığı ve aşırı yavaşlamadığı müddetçe kullanmaya devam ederim. Çalıştığım şirket alışveriş çeki verdiği ve telefondan başka bir şey alınamadığı için mecburen 2 yıl önce değiştirdim son telefonumu. Sadece benzer bir durumda hali vakti yerindeyken değiştiririm.
0
auroraaurora
(06.11.24)
Saydım 2012 den beri 4 telefon değiştirmişim şu an bu dördüncü
0
kullanicadi
(06.11.24)
. verimli çalıştığı, idare ettiği, aşırı yavaşlamadığı sürece değiştirmem telefonu - ki bu da hep 3 yıl a denk geliyor benim için.

. ufak tefek hemen şipşak tamiratla hallolmayacak bir arıza varsa, güvenlik endişelerim sebebiyle tamir e bırakmam yenisini alırım.
0
wilhelmwasmuss
(06.11.24)
ilk telefonlarım 2 sene civarındaydı. hem gençtik o zamanlar hem o telefonların ömrü o kadardı.

2018 - 2022 arası yaklaşık 4 yıl kadar huawei orta kalite bi cihaz kullandım. iyiydi bıraktığımda.
sonra iphone'a geçtim. 2buçuk yıldır iyi. değiştirmeyi bi ara düşündüm yakınıma verip kendime daha iyisini almak için ama memnun olduğum için değiştirmedim. yenileri de ateş pahası, gereksiz bir harcama olacaktı.

orta-üst segment telefonlar 4-5 sene rahat kullanılıyor.
alt segment ucuz telefonlar 2 sene sonra değiştirme ihtiyacı doğuruyor.
0
biseysorcaktim
(06.11.24)
(20)

Şehriye pilavı

nundu
Ben bu şehriye pilavını (etli falan yapılınca Ankara pilavı/tava/güveci falan deniyor sanırım) çok seviyorum. Hatta pirinç ve bulgur pilavından daha fazla seviyor olabilirim ki pirinç pilavını da şehriyesiz sevmem pek. Ama etrafa baktığımda pek yapılıp yenen bir pilav türü değil gibi. Genel olarak p
Ben bu şehriye pilavını (etli falan yapılınca Ankara pilavı/tava/güveci falan deniyor sanırım) çok seviyorum. Hatta pirinç ve bulgur pilavından daha fazla seviyor olabilirim ki pirinç pilavını da şehriyesiz sevmem pek. Ama etrafa baktığımda pek yapılıp yenen bir pilav türü değil gibi. Genel olarak pek sevilmiyor mu ya da pirince göre pahalı ya da yapması daha mı zor?

Siz seviyor musunuz şehriye pilavını? Bugün yemekhane menüsüne bakarken görünce aklıma geldi şimdi, pirinç ve bulguru haftada birer kez yapıyorlar ama şehriye pilavını ayda bir anca yapıyorlar.
0
nundu
(23.10.24)
incikle baya güzel oluyor. onun dışında başka yemeğin yanında ya da tek başına yemedim ben de hiç. her yemeğin yanına uyacak bir şey de tek yenecek bir şey de değil gibi sanki.
0
semaforo de medianoche
(23.10.24)
Çok severim. Yapması zor değil ama herkes sevmiyor evet evde yaptığımda sadece ben yiyorum severek, evin diğer üyeleri mecburiyetten yiyor doymak için. Niye pirinç değil, niye bulgur değil diye diye yiyorlar
0
kullanicadi
(23.10.24)
Hastasıyım diyebilirim. Pirinç pilavı sevmem mesela ama şehriye pilavının has ta sı yım, ilk harflerini küçük yazdım diye kahroluyorum öyle saygım, sevgim var.
0
kumandanim
(23.10.24)
bulgurdan iyidir ama wow yok bana biraz yagli bi sey canlaniyo parlak. arpa sehriye salatasi cok eyi ama
0
ala09
(23.10.24)
çok severim. aynı şekilde pirinç pilavını da şehriyeli tercih ederim. ankara tavaya da bayılırım. şehriye sevmek yanlış bir şey değil, tam tersi çoğunluk şehriyeyi hor görerek yanlış yapıyor. ben her ortamda utanmadan söylerim şehriye sevdiğimi.
0
gman
(23.10.24)
@ala09

Ben bulgur da severim ya hatta böyle salçalı yapılan bulgur pilavını da pirinç pilavına göre daha çok seviyorum sanırım :d pirinç pilavı güzel yapılırsa severim de vasat pirinç pilavındansa bulgur tercih ederim dhshd
0
🌸nundu
(23.10.24)
Instagramda bengikurtcebe de çok sever tavuklu mantarlı falan yapıyor arpa şehriyeyi bir ara sayfasına bakarsın.
0
kullanicadi
(23.10.24)
şehriye dediğimiz şey aslında makarnadır. bu şekilde bakınca şehriye pilavı da kavrulmuş makarna oluyor kimine göre. küçük görülüp burun kıvrılmasının nedeni muhtemelen budur. ben şahsen severim yine de, zaten erişteyi falan da kavurup pişiririm kendim yapacağım zaman.
0
shadowfollower
(23.10.24)
Sevmem +100
0
respect
(23.10.24)
Çook severim, yemekhane hastane menülerinde çıkınca da mutlu olurum. Genelde sade tereyağlı ya da domatesli yapıyorum ben. Çok güzel oluyor. Tane tane oluyor diye hoşuma gidiyor sanırım. Pilavda bulgurda o tane tanelik olmuyor pek, yapışık oluyolar birbirlerine.
0
nolmus yani
(23.10.24)
Hayatımda hiç yemedim :/
0
grimavi
(23.10.24)
benim sıralamam
bulgur pilavı(başbaşı bulguru)> arpa şehriye> iç pilavı> pirinç pilavı
0
my fault
(23.10.24)
Varsa yerim, yoksa aramam. Şehriyeli pirinç pilavı ve çorbasını severim.
0
auroraaurora
(23.10.24)
incik yanında kuş üzümlü falan çekilir de sade yemem. çok yağ çekiyor
0
titanyum22
(23.10.24)
Çok severim. Şehriyeli pirinç pilavını da sade pirinç pilavına tercih ederim.
0
asteriks
(23.10.24)
Ben de çok severim ama kafamda makarna olarak kodluyorum, pilav değil.
0
peki madem
(23.10.24)
1- makarna
2- şehriye pilavı
3- bulgur pilavı


pirinç pilavı benim için sıralamada dahi değil.
0
kumandanim
(23.10.24)
Şehriye pilavı çok kaygan çiğnemeye müsait değil gibi geliyor bana o pilav/makarna yiyorum hazzını vermiyor bana heyecanlandırmıyor, o nedenle tercih etmem pek.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.10.24)
Çok severim, şehriyeli herşeyi çok severim.
0
mirty
(23.10.24)
Bayılırım. Pirinç pilavi hiç olmasa da olur.
Ama sevmeyeni çok çevremde.
0
sinematikcrop
(23.10.24)
(4)

Lost - The Constant

don’t panic
Lost’u baştan sona 3 defa dönmüş biri olarak soruyorum: bu bölüm neden dizinin en iyi, diziler tarihinin de en iyi bölümlerinden biri olarak kabul ediliyor. Lost’un ilk sezon finalleri başta olmak üzere çok daha muhteşem bölümleri vardı. Tabi ki zevkler ve renkler; ama bu bölümde kaçırdığım ne var?
Lost’u baştan sona 3 defa dönmüş biri olarak soruyorum: bu bölüm neden dizinin en iyi, diziler tarihinin de en iyi bölümlerinden biri olarak kabul ediliyor. Lost’un ilk sezon finalleri başta olmak üzere çok daha muhteşem bölümleri vardı. Tabi ki zevkler ve renkler; ama bu bölümde kaçırdığım ne var? bana mı o kadar hitap etmedi acaba?

Teşekkürler…
0
don’t panic
(23.10.24)
Bölümün adı çağrışım yapmadı; bir baktım neymiş diye. Seveni çokmuş gerçekten. İlk üç sezonun herhangi bir bölümü, diğer sezonların toplamından daha iyi bence.
0
auroraaurora
(23.10.24)
buna nasıl bir cevap verilebilir ki "çünkü öyle olduğundan"dan başka. epeydir izlemedim hafızamda güncel değil ama dizinin içinde tek başına film gibi olan, baştan sona heyecanla izlenen, yüksek duygular yaşatan bir bölümdü hatırladığım kadarıyla. benim de en sevdiğim bölümdür.
0
semaforo de medianoche
(23.10.24)
çünkü desmond lost'un en mükemmel karakteridir. onun hikayesini anlatan ve zaman yolculuğu, paralel evrenler, aşk, sevgi, sürpriz son gibi şeyleri barındıran bu bölüm lostun en iyi bölümüdür
0
abelardo
(23.10.24)
çünkü öyle +1
lost'un nirvanası bu bölümdür. desmond david hume dude
0
Improbable
(23.10.24)
(16)

Son secimlerde oy vermeye gidenler enayi hissediyo musunuz?

lapaz
İyi ki gitmemisim.
İyi ki gitmemisim.
0
lapaz
(22.10.24)
Oy kullanmayan kıt kafalılar yüzünden seçimi kaybetmiş olabileceğimizi düşünüp biraz üzülüyorum sadece.
0
Bir ben var benden şurada
(22.10.24)
Tavşan dağa küsmüş, dağdaki kötü gidişattan, o dağda yaşadığını unutup kendine pay çıkarmış.
0
Mirket
(22.10.24)
bir ben var benden şurada +1

oy vermek asla enayilik olmaz, vatandaşlık görevidir.
0
blatta hiberna
(22.10.24)
Blatta +1
0
jülsezar
(22.10.24)
Yaş itibariyle ilk oy verdiğim seçim Ekmeleddin'di. Ondan bile pişman olmadıysam diğerlerinden hiç olmam ki tüm seçimlerde oy kullandım. İnce'ye de Kılışdar'a da oy verdim, şu an ikisini de desteklemiyorum ama o tarihlerde doğru olan eylem onlara oy vermekti. Oy verebilecek durumda olup oy vermesem çok pişman olurdum ama. Oy vermeye gitmeyip, verenlere enayi diyecek biri olsam daha da üzülürdüm
0
nundu
(22.10.24)
Bence anlamadığınız husus şu, ülkede büyük ve köklü değişimler yaşanıyor. Uzun süredir yaşanıyor ve bu artık öyle bir noktaya ilerliyor ki ülkenin kültürel ekosistemi değişiyor. Haliyle çölde yaşıyorsanız orada ağaçlarda yayılan mantar hastalıklarına nasıl çare bulacağınızı konuşmazsınız. Yaşadığınız yer eskiden orman olup sonradan çölleştiyse bile bunu konuşmazsınız çünkü ortada ağaç falan kalmamıştır, sizin derdiniz alakasızlaşmıştır. Orada artık çöl fırtınalarına nasıl önlem alacağınızı falan konuşursunuz.

Oy vermemeye devam ettikçe bundan daha çok şaşıracağınız şeyler duymaya da devam edeceksiniz. Oy verenlerin taleplerine göre şekilleniyor bu politikalar, oy getirdiği için partiler bunlara yöneliyor. Ama bu durumda omurgasız oluyorlar, ama şöyle oluyorlar ama böyle oluyorlar. Neticede bir şey oluyorlar, önemli değil. Umursayan yok. Ama sonuçta değişen sizin hayatınız oluyor.
0
akhenaten
(22.10.24)
Oy kullandığım için değil de maalesef chp’ye verdiğim için çok üzgünüm. Tam bir hayal kırıklığı oldu benim için.
0
megalomaniac
(22.10.24)
@Bir ben var benden şurada +6728062

RTE: 26.086.102 oy
KK: 23.873.749 oy
Fark: 2.212.353 oy

Sandığa gitmeyen seçmen: 6.728.062 kişi
Gerçersiz oy (protesto da içerir): 1.020.749 oy

S.Oğan: 2.796.613 oy
M.İnce: 216.470 oy

İnsanlar değişim isteseydi sandıktan değişim çıkardı. 36.847.996 kişi KK'nın cumhurbaşkanı olmasını istemedi. Mevcut durumdan daha kötü olacağını düşünerek oy verdi ya da sandığa gitmedi. Ben sistemden rahatsız olduğumu belirtir şekilde sandığa gidip oyumu verdim. Enayi gibi hissetmiyorum.
0
nawar
(22.10.24)
Kendini gerçekleştiren kehanet: www.psikoterapi.pro:~:text=Kendini%20ger%C3%A7ekle%C5%9Ftiren%20kehanet%20kavram%C4%B1%20g%C3%BCnl%C3%BCk,davran%C4%B1%C5%9F%C4%B1%20de%C4%9Fi%C5%9Ftirme%20g%C3%BCc%C3%BC%20olarak%20tan%C4%B1mlan%C4%B1r.
0
bu ne bilimsizlik
(22.10.24)
kazananlar enayi hissetmeli, teröristler ülkeyi ele geçirmesin diye ve anca akp ülkeyi kurtarır diye düşünerek onlara oy verdiler. Tam tersi olduğunu gördüler(?). İkinci olarak da Sinan Oğan'a verenler enayi gibi hissedebilir.

Muhalefete verenler ülkenin kötüye gittiğini/gideceğini biliyordu ve farklı bi durum yok. Ha muhalefet partileri de hükümetle anlaşmış gibi duruyor pek bir karşıtlıkları yok o açıdan enayi gibi hissediyorum ben.

Ek olarak, bence oy vermeyenlere yüklenmenin anlamı yok. %87 katılım olan bir seçim zaten aşırı katılınmış bir seçimdir. Öyle herkesin gittiği seçim çok zor, gerçekçi değil.
0
nhk ni youkosu
(22.10.24)
şu hayatta yönetimle ilgili söz sahibi olmak için tek hakkımız var, o da oy vermek. elimizden gelen başka hiçbir şey yok. bu sebeple, oy verdiğim için kendimi hiçbir zaman enayi gibi hissetmedim. bilakis, elimden geleni yaptım diye hissettim.
0
inawen
(23.10.24)
hayır. en azından hesap soruyor, halkı örgütlemeye çalıştı. sesi çıkan tek adam. öte yandan gitmeyene de bir söz söyleyemem kendi adıma. ana muhalefet cexap'ın da ne olduğu ortada. ülkedeki en büyük skandala ses çıkaran yok, yasa tasarısı da reddedilmiş. zahmet olmuş yalandan vermişler.

tavşan dağa sürtmüs, dağı şey yaptım demiş +1. ülke(lerdeki) paranın çok zengin bir avuç insanların elinde toplandığı çağda böcekten farkımız ve yetkimiz yok. alınan kararlara karşı olacak, halkı savunacak bir muhalefet de yok. o yüzden bak keyfine evinde.
0
sarahkerrigan
(23.10.24)
Sonuçlar belli olur olmaz atom fiziğine de profesörlüğe de lanet ettim. Karşı cephenin 'koyun sürüsü' olarak gördüğüm fertlerinden farkım yokmuş. Eklemettin mi nedir, o adama bile oy verdim. Bir daha tövbe. Dayatılan adaya oy moy vermem.
0
auroraaurora
(23.10.24)
siyasetten hala medet umanlar bana enayi gibi geliyorlar evet.
0
abelardo
(23.10.24)
Yalnızca oy vermek çözüm için yeterli olmayabilir, bunu kabul ederim, ama "oy vermedin de ne yaptın onun yerine?" diye sorarlar.

Ben, oy vermemiş olsam, keşke verseydim derdim.
0
burfak
(23.10.24)
iyi ki gitmemişim +1
bu ülkede muhalefet yok, iktidarı başta tutmak için muhalif taklidi yapanlar var
bıktım hepsinden
0
titanyum22
(23.10.24)
(2)

İtü-Ayazağa İstasyonundan

beraesad
Uniq İstanbul'a yürüme yol var mıdır? Gidilebilir mi?
Uniq İstanbul'a yürüme yol var mıdır? Gidilebilir mi?
0
beraesad
(22.10.24)
Plaza tarafından geçen dolmuşlar olması lazım. 5-6 km vardır aradaki mesafe.
0
auroraaurora
(22.10.24)
Windowist çıkışından çıktıktan sonra yokuş aşağı yürüyerek 10-15 dakikada son derece rahat bir şekilde ulaşırsınız. Dolmuşa binmeye falan değmez. Maksimum 1 Km civarı bir yol.
0
thracia
(22.10.24)
(14)

seyreklesen saclar - sacin kabarikligini arttirmak

baldur2
erkek icin1- minoxidilli sampuan mi kullanmak gerek? bilimsel olarak is yapiyor bu sanirim?2- dermaroller da is yapiyormus sanirim? kullanan vs var mi?3- sactaki volume'u arttirmak, daha cok gozukmesini saglamak icin kullandiginiz urunler nelerdir? mousse, jel, pudra falan mi?
erkek icin
1- minoxidilli sampuan mi kullanmak gerek? bilimsel olarak is yapiyor bu sanirim?
2- dermaroller da is yapiyormus sanirim? kullanan vs var mi?
3- sactaki volume'u arttirmak, daha cok gozukmesini saglamak icin kullandiginiz urunler nelerdir? mousse, jel, pudra falan mi?
0
baldur2
(22.10.24)
Saç kıvırcıksa kabarmaya müsait oluyor. Düzse zor.

Aktarda satılan yeşilli sarılı bıttım sabunları benim saça hava basmış etkisi yapmıştı.
0
yurtsuz john
(22.10.24)
Minoksidil içeriğinin nasıl saç çıkardığı aslında bilimsel olarak çok açıklanabilmiş bir şey değil, birçok üründe olduğu gibi minoksidilin saç çıkarması da aslında hipertansiyon ilacı üretilirken ortaya çıkmış bir yanetki, en tatmin edici açıklama minoksidilin kan damarlarını genişletip saç dokusuna kan akışı sağlaması yoluyla saç çıkarması ama bu etki ürünü kullandığın sürece görülüyor bıraktığında eski haline dönüyor, bir de sanırım 40 yaş üstünde çok etkili değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.10.24)
9 yıl boyunca minoxil, dermaroller ve her türlü bitkisel tedaviyi uyguladım ancak saç ekiminden kaçamadım. cuma günü ekim yaptıracağım. Şimdiki aklım olsaydı yıllar önce sporu aksatmadan finasteride(proscar) kullanmaya başlardım.
0
HellKeePer
(22.10.24)
Hocam finasterid dediğiniz şey testosteronu dihidrotestosterona çeviren maddedir, testosteron aslında pasif bir hormondur ve çalışır hale gelmesi için dihidrotestosterona dönüştürülmesi gerekir, siz bunu baskılarsanız dihidrotestosteronun etkilerinden mahrum kalırsınız. Yani saç kaybınız azalır ama cinsel fonksiyonlarınız azalır kas gelişimine yönelik çalışmalar yapıyorsanız protein senetziniz azalacağı için kas gelişiminiz olmaz aksine kas kaybı yaşarsınız testisleriniz karnınıza doğru çekilmeye başlar östrojeniniz artar memeleriniz çıkar yağlanıp şişmanlarsınız vs. Hormonlarla böyle cesurca oynamamak lazım düşük dozlarda bile olsa.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.10.24)
redditte tressless subını açıyorsun, o abiler ne derse onu yapıyorsun
hepsini uygulamalı gösteriyorlar orada
edit :Finasteride meme falan çıkarmaz abartmayın, bunu kullanırken çocukmyapan erkekler var
saç ekimi merkezinde çalışıyorum, bütün hastalara minoksidil Finasteride kullandırtıyoruz
0
titanyum22
(22.10.24)
Titanyum, prostat kanseri hastalarının dihidrotestosteronunu baskılamak için kullandığı hormon seviyesini değiştiren bir ilacın yan etkilerini saç ekim merkezinde çalıştığını belirttiğin oldukça tatmin edici oldukça gelişmiş bir bilimsel argümanla çürüttüğün için seni haksız çıkaramayacağım ne yazık ki.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.10.24)
@Kaleci

Hiçbirimiz brazzers'taki kel adam değiliz. Çiftler bile her gün ilişkiye girmiyorlar. Sperm azalması ve cinsel isteksizlik dead line durum değil. Çocuk yapma döneminde finas bırakılır. Göğüs büyümesi için 1 saatlik liposuction ameliyatı çözümleri var.

reddit tressless sub +1
0
HellKeePer
(22.10.24)
HellKeePer devam o zaman brom.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.10.24)
Bir erkeği erkek yapan en önemli hormonlardan biri testosterondur, bu yüzden bu hormonu baskılamanın iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum, testosteron olmadıktan sonra kafada saç olsa neye yarar:)
0
say something loving
(22.10.24)
@kaleci: keşke kullansaydım saç ekimiyle uğraşmazdım

@say something: kafada saç olmayınca testesteronu kullanacak yer de olmuyor
0
HellKeePer
(22.10.24)
Ben erkek tipi saç dökülmesi için yurt dışından şu maddeyi ihtiva eden bir ürünü getirtmeye çalıştım, ama gümrükten geçiremedim.

eksisozluk.com

Türkiye'de satışı yoktu; güncel durumu bilmiyorum.
0
auroraaurora
(22.10.24)
kaleci prostatla meme yapmanın alakası ne? bir argümanın varsa onunla devam et, gelip alakasız bir şey atma ortaya. o kadar zararlı bir ürün olsa piyasada tutmazlar zaten.

biz soran adamlara da söylüyoruz zaten, bu meret testosterone düşürüyor. testosterone kullanan badiciler de geliyor, onlara da diyoruz sen bu hormonu pompaladığın sürece kafanda kendi saçın kalmayacak. seçim kafa sahibinin.
0
titanyum22
(22.10.24)
sozluk'te finasteride basligini okudum, herkes dogru soyluyor gibi. bazilari cinselligi bitiriyor diyor, bazilari bir sey olmaz ve kafamda epey sac cikartti diyor. kararsiz kaldim.
0
🌸baldur2
(22.10.24)
Saci 3 e vur iyi besleniyor
0
Zetnikov
(22.10.24)
(14)

Aşamadıklarınız

gloomy
Aşamadığınız bir şey var mı? Neden? Ne olsa aşardınız/aşarsınız?
Aşamadığınız bir şey var mı? Neden? Ne olsa aşardınız/aşarsınız?
0
gloomy
(20.10.24)
mutsuz bir cocuklugum oldu denebilir. bunu asamadim.
millete bakiyorum ask acisi ya da is yerinde yasadigi mobbingin acisini falan cekiyorlar. insanlarin grown up problemleri var. ben oralara gelemedim bile daha. alakasiz görünen seylerden kendi cocuklugum aklima geliyor ve yaralarim ince ince kaniyor.

bu durum disinda muhtesem bir hayat yasiyorum aslinda kendimce. istedigim her sey oldu, oluyor ya da olacak. cok seviyorum ve de sevildigimi düsünüyorum. o yaralari anca kendi cocugum olunca kapatabilirim yani asabilirim diye düsünüyorum. ama bence bu da olmayacak.

cocuklugum disinda yasadigim hicbir sorunu önemseyemiyorum. oraya takili kaldim. allah baska dert vermesin ne diyelim.
0
robert bosch
(20.10.24)
Var ve aşabileceğimi hiç düşünmüyorum, hayatımı etkilemiyor ama beynimde bir kıymık gibi durup sürekli kendini hatırlatıyor ama yaşayıp gidiyoruz birlikte.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.10.24)
Var. Çünkü bazı şeyler aşılmıyor, kabulleniyorsun.
0
rock n roll
(20.10.24)
rock n roll +1
kabullendim, önüme bakıyorum. benimki bir insanın yaşayabileceği en çok kötü çocukluk olabilir. tabii ki sidik yarışı değil ama akıllara zarar bir çocukluk geçirdim. kendime bile anlatamayacağım şeyler yaşadım.

Ne olsa aşardım? Yaşamamış olsaydım aşardım lol.
Zaman makinesiyle geçmişe gidebilsem, aşardım.
Reenkarne olup bir bok böceği olsaydım, aşardım.
Leo gibi her iki senede bir 23 yaşında bir top model ile birlikte olsam, aşardım.
Bir de farklı bakış açısı olsun. Daha büyük dertlerim olsaydı, aşardım.
0
gabe h coud
(20.10.24)
Cimriyim. Soyle kira getirilerim olsa asarim bunu. Aylik 200k gelmeli
0
lapaz
(21.10.24)
Yamaha’yı halen alamadım.
0
baldan kaymak
(21.10.24)
Yakinlasmak, yakinlik konusunu istedigim kadar asamadim henuz. Hep bir mesafede duruyorum herkese. Evimde tek olmak, yalniz yasamak (evde ve hayatin icinde) cok sevdigim seyler ve bu konforumun bozulmasi biraz beni urkutuyor. Bu da cocuklugumdan gelme bir durum. Buna calisiyorum, bu konunun ustune gidiyorum yani. Manitam evlenmek istiyor, ben bu nedenler yuzunden geri duruyorum. Asmak icin de aslinda adim adim ilerliyorum. Toptan kabul ya da ret durumunda degilim ama suyu yavas yavas isitmak gibi kendimi adim adim ilerletiyorum.
0
mor oje
(21.10.24)
Mutsuz, kötü çocukluk +1
Gençlikte harcadığım emeğin, gösterdiğim çabanın karşılığını yetişkinlikte alamadım.
Bu ikisi yüzünden benden ne köy olur ne kasaba ümitsizliğine düşüyorum bazen.
0
auroraaurora
(21.10.24)
mor oje arti 1.

yalniz olecegim gibi :(
0
baldur2
(21.10.24)
@baldur2 deme oyle ya, asilir hallolur seyler bunlar :’)
0
mor oje
(21.10.24)
Var tabii. Yaşadığım her şeyi aştım ya da alıştım ancak bir tanesini aşamayacağım sanırım. Şu soruyu bile okuduğumda zor yutkundum.
Ne olsa aşardım? “Seni üzdüğüm için ben de çok üzüldüm, özür dilerim.” Cümlesini duyabilseydim aşardım sanırım.
0
irene
(21.10.24)
"asmak"tan ne anladigimiza bagli sanirim. sizin icin asmak ne ifade ediyor? hayatta uzerinde yeterince calisildigina asilamayacak bir sey yok, asilamayan seyler inatla tutundugumuz, birakmak istemedigimiz, belki fark etmeden kimligimiz haline getirdigimiz, ya da kurban modunda kalmayi sectigimiz ve olan'a ragmen farkli secimler yapmayi reddettigimiz ve/veya gucumuzu disariya teslim ettigimiz seylerdir bence.

korkunc bir cocukluk gecirmis olabiliriz, bu nasil asilir? bence eger cocuklugumuzla yuzlestiysek, yarattigi travmalarin hayatimiza, kendimize ve secimlerimize nasil etki ettigini tespit ettiysek ve bu etkilerini gorerek, buna ragmen farkli secimler yaparak ilerleyebiliyorsak bu asmaktir. Asmak benim icin bir seyin olmamis hale gelmesi degildir, cunku olan olmustur. Bu surecte ailenizle gorusmeyi kesersiniz, gorusur ama size hissettiklerini paylasirsiniz vs. vs. Ancak esas olcu noktasi "biz bununla ilgili degistirebilecegimiz konularda ne yapiyoruz"dur bence. X bana bunu derse asarim demek gucumuzu disariya teslim etmektir bence, zira X bir omur boyu bize istedigimiz seyi demeyebilir, o zaman ne yapacagiz? omur boyu vay bana niye bunu demedi, deseydi diye yasamimizi buna bagli yasamayi mi sececegiz?
0
kassiopeia
(21.10.24)
Var. Kilolarım, yaşama düzeni oluşturamamam, disiplinli olamamam. Galiba ayrı eve çıksam veya evlensem aşarım bunları.
0
muhayyer divan
(21.10.24)
Narsist baba/borderline anne geçmişimi %90 aştım sanırım ama %10 luk bir aşamadığım oran zaman zaman beni yokluyor.
0
kullanicadi
(21.10.24)
(9)

Etkinliklere geç kalmak

AlsterWasser
Bulunduğunuz şehirde gittiğiniz oturma düzenli sahne performansı etkinliklerinde etkinlik saati sonrasında gelenleri alıyorlar mı? şehirde dedim ama organizasyona göre değişir tabii ama işte örneğin filarmoni/senfoni orkestrası konserlerinde ya da ne bileyim devlet tiyatroları gibi daha resmi/kurums
Bulunduğunuz şehirde gittiğiniz oturma düzenli sahne performansı etkinliklerinde etkinlik saati sonrasında gelenleri alıyorlar mı?

şehirde dedim ama organizasyona göre değişir tabii ama işte örneğin filarmoni/senfoni orkestrası konserlerinde ya da ne bileyim devlet tiyatroları gibi daha resmi/kurumsallaşmış organizasyonlarda?

zira ben etkinlik saatinden sonra içeri alınmasına baya bozuluyorum. bazen farklı yerlde denk geldi mi de kendi kendime de kuruluyorum bazen önümden geçiyorlar sağıma soluma yerleşip telefonlarıyla mesajlarını çek edene kadar zaten 5 6 dk gidiyor..atıyorum bir uvertür zaten aşağı yukarı 10dk..

ben geç kalırsam beni de almasınlar. haksız mıyım?
0
AlsterWasser
(19.10.24)
alsinlar ya ne olacak. insaniz sonucta.
0
robert bosch
(19.10.24)
Geç kalmak insani bir durum tamam ama bu tür (başkalarının seyir zevkini etkileyecek) etkinliklerde geç kalanlar alınmamalı.
Her türlü aksiliği hesap ederek hareket etmek erken davranmak lazım.

Benim sinemada en nefret ettiğim şey budur, dikkatim çok dağılır çok rahatsız olurum.
Tiyatroda çok denk gelmedim açıkçası.

Kendim geç kalsam girmek istemem içeri.
Haklısınız.
0
mutekebbir
(19.10.24)
Geçen sene uniq hall da aydınlıkevler'e gittim 15 dk geç gelen bile oldu. Çatladım sinirimden. Sadece ben değil çoğu kişi söylenmişti.
0
kullanicadi
(19.10.24)
nikinin hakkını vermişsin almancı kardeş. sonuna kadar haklısın
0
titanyum22
(19.10.24)
Valla devlet tiyatroları almıyor. Özel tiyatrolar ya da salon konserlerinde müsamaha gösteriliyor. Bence de alınmamalı. Hatta keşke içeri girince telefonları dışarıda bırakma kuralı gelse. Bir gün diktatörlüğümde yapmak nasip olur umarım.
0
Amaranta ursula
(19.10.24)
hahah bu ben, ne zaman tiyatroya gitsem sapik gibi saate bakarim.
sehir tiyatrolari biraz da salona gore degisiyor sanirim ama genelde bi 5dk ekleniyor ama bence temsil saati neyse o saatte baslamali ama bizim vatandas da gevsek. en orta sirada oturuyor en son salona o girip 20 kisinin uzerinden atliyor.

ha bazen de insanlari iceri almaya cok gec basladiklari da oluyor o da salon yonetiminin hatasi. benim elimde yetki olsa 20'deki temsil icin dis kapi kapanis saati 19:50 yaparim 19:50'de kapiyi kitlerim kimseyi de almam. iki kere gec kalan ucuncuye ogrenir zaten.
0
bay b
(19.10.24)
Çok haklısın. Çoğunlukla geç kalan insanlarla sürekli telefonunu kontrol eden, sesini açık unutan, hatta açıp x etkinliğindeyim arıycam sonra diyen, yasak diye anons edilse de fotoğraf çeken, kayıt alan vb. tipler aynı kişiler oluyor.

Sağlıklı bir yetişkin birey bunları yapmaz.

Keşke içeriye telefon sokmak da yasak olsa. Haftalarca o festival filmini beklemişim, yanımda ki d.t laleleri wp, instagram vb bildirimlerini kontrol etmezse ölecek hastalığına tutuldukları ve ekran parlaklığıyla herkesi kör etmeye yemin ettikleri için sürekli dikkatim dağılıyor.
0
Phoebe
(20.10.24)
Haklısın.

Alınmaması lazım. Kural tanımayan insanlar var. Tiyatroya geç gittin diyelim; sahnede bulunan sanatçının dikkati dağılır. İzleyicinin dikkati dağılır. Hem sanatçıya hem izleyiciye saygısızlık. Bir taraftan telefonu çalan var sonra açıp konuşan var. Yanindakiyle muhabbet eden var. Sakız çiğneyen var, kraker, bisküvi yiyen var.

Özet olarak; hiçbir yere geç kalmamak gerekir. Gideceğin yere zamanında gitmek kolay aslında evden çıkacağın zamanı belirlemek. Trafik olabileceğini dikkate alıp biraz daha erken çıkmak gibi.
0
rock n roll
(20.10.24)
Geç gelenler alınmıyor, ama zamanında başlayan etkinlik görmedim.
0
auroraaurora
(20.10.24)
(30)

Kedim atsan atılmaz satsan satılmaz

Gradient_tabanlı_mor
Önceki duyuru; https://www.eksiduyuru.com/mobil/duyuru/1575334/kedim-biraz-vahsiKısır erkek kedim yabancılardan hoşlanmıyordu şimdi bebeğimden de hoşlanmıyor. 2 aydır stres içindeym evde rahatça oturamıyorum, bebeğimi gözünden bir saniye bile ayıramıyorum, tuvalete bile kucağımda götürüyorum. Strest
Önceki duyuru; www.eksiduyuru.com

Kısır erkek kedim yabancılardan hoşlanmıyordu şimdi bebeğimden de hoşlanmıyor. 2 aydır stres içindeym evde rahatça oturamıyorum, bebeğimi gözünden bir saniye bile ayıramıyorum, tuvalete bile kucağımda götürüyorum. Stresten sütüm azaldı. Kedim sürekli bana gelmek istiyor acayip kıskançlık yapıyor bebek kucağımdayken deliriyor. Bebek elini ayağını hareket ettirse kitleniyor saldırmak için.

Bir çözüm yolu düşünüyorum yardım eder misiniz?
1- Veterinere sorup sakinleştirici vermek; bitkisel zararsız bir şey var mı bilmiyorum ama nereye kadar ilaç verebilirim ve ilaç çözüm olur mu?
2- sahiplendirmek. Gerçekçi olmak gerekirse kimse devasa boyutta tekir kediyi bu huylarıyla sahiplenmez.
3- ücret karşılığı bakacak birini bulmak. Güzel bakarlar mı veya nereye kadar kaç paraya böyle baktırılır bilmiyorum ama ihtiyaçlarını karşılasak üstüne bir kaç bin versek bakan olmaz mı? Geçici bebek büyüyene kadar?

Başka çözüm yolu aklına gelen var mı?
0
Gradient_tabanlı_mor
(18.10.24)
Çözüm önerilerinden 2.sine çok çok üzüldüm. Bebeğini korumak istemeni anlıyorum ama ben mesela aklımın ucundan geciremezdim bunu. O da benim çocuğum çünkü. Veteriner hekiminle konuşursan sana tavsiyelerde bulunabilir. Başka birine geçici olarak da verme, kedi için depresyon sebebi.
0
rock n roll
(18.10.24)
@rock n roll, ben de çocuğum doğmadan önce böyle düşünüyordum ama bebeğim 2200 gram kedim 6500. Üstüne çıksa öldürür. Elini ısırsa koparır. Başka çarem yok. Sürekli kulaklarını geriye atıp tıslıyor. Evde köşe kapmaca oynuyoruz.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(18.10.24)
Kedi Lolayla isimli bir YouTube hesabı vardı. Kedilerle ilgili güzel bilgiler veriyordu. Hesaba bir mesaj gönderin bence. Belki düşündüğünüzden de basit bir çözümü vardır. Yani umarım...
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(18.10.24)
cat tax???

"kedim var diyip resmini koymayana yazıklar olsun" (küçük düşünür titanyum yirmiiki)
0
titanyum22
(18.10.24)
img.imgyukle.com

Buyurun efendim :)
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(18.10.24)
AHAHAHAHHA tam eşkiya tipi var. inşallah bu mamudoyu eşkiyalığıyla sevecek birini bulursun :) teşekkür ederim annesi
0
titanyum22
(18.10.24)
kedinizin tipi aynı mahpustan yeni çıkmış kabadayı gibi:)
bu arada bebekli evde kedi asla olmaz. olur diyene bakmayın kafası çalışmadıgından olur derler. ciddiye almamak gerek.
hem bebegin saglıgı hem de güvenligi için olmaz. ha bebek, çocuk olur o zaman kedi ok.

size tavsiyem kedinizi asla bebekle yalnız bırakmayın. ve acilen sahiplendirin.

reddit'de sizin durumunuzda bir kullanıcının kıskanan kedinin bebegin tek gözünü kör ettigine dair paylaşımı vardı.

şuan kediniz fiziken bebeginizden çok güçlü ve bebeginiz tamamen savunmasız. ileride pişman olacagınız şeylere sebep olmaktansa riski sıfıra indirin

size ve bebişinize saglıklı ömürler dilerim.
0
limonlu eksi
(19.10.24)
@limonlu eksi, teşekkür ederim. İnşallah sahiplenmek isteyen biri çıkar ama hiç sanmıyorum ya. O yüzden ücretini vermeyi teklif edeceğim.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(19.10.24)
Kedisi olan biri olarak kedim mi cocugum mu ikilemine dussem (cocugum yok ) hic dusunmeden cocugumu secerim.

Kediniz ölse ya da allah korusun cocugunuza bir sey olsa, hangisine daha cok uzulursunuz ? Hangisini daha cabuk atlatirsiniz ? Allah korusun saniyelin bir tirmik ole gozunu cikarabilir ya da hasar birakabilir (saldirgan diyorsunuz ) kendinizi affedebilir misiniz boyle bir sey olsa ? Hic zaman kaybetmeden kediyi ya annenize fln birakin sahiplenilene kadar.
0
oscar
(19.10.24)
Bebek ve kedi aynı evde olur hatta çok da güzel olur. Bebek, hayvan sevgisini öğrenir. Kendi türünden farklı türlerin de varlığını ve yaşam hakkına saygıyı, empatiyi öğrenir, sevgiyi, saygıyı öğrenir. Okumak, araştırmak ve öğrenmeyi istemek lazım biraz. Ayrıca şu da var; her ne kadar bazı insanlar kabul etmek istemese de hayvanlar da aynı insanlar gibi duygulara sahiptir. Severler, bağ kurarlar, üzülürler, kaygılanirlar, ofkelenirler, mutlu olurlar. Hayvanlar eşya değildir. Evimizdeki masamızı, sandalyemizi bile birine verirken duygusallaşıyoruz.

Ben hayvanların kurduğu bağı, çoğu insanın kuramadigini düşünüyorum. İnsanlar bu kadar tedirgin olacaksa kedim çocuğuma zarar verirse diye, baştan o kediyi hiç sahiplenmemeliydi. Kedi için yeni bir ev ve yeni bir aile kaygı demek. Ben kedi sahipleneyim de, çocuğum olursa gerekirse kediyi bırakırım düşüncesi korkunç geliyor bana. O kediyle kurulmayan, kurulamayan bir bağ olduğunu düşündürüyor. Kedinin ne hissedeceği umursanmiyor çünkü onun duyguları olmadığını düşünüyorlar.
0
rock n roll
(19.10.24)
tam bir tenörist tipi var. kapıyı açınca çıkmıyor mu, apartmanın bahçesinde bakın bir süre?
0
spankenstein
(19.10.24)
sakinlestirici surup asiri ise yariyor ve ilac gibi degil zaten bitkisel karisim(benim kullandigim patiografya)
iki kedom anlasamadigi icin vet Feliway onermisti prize takilandan. bu sorunu yasayip zamanla gectigini soyleyenler de var(1 kisi)
0
ala09
(19.10.24)
İkinci çocuğu yaptığınızda da ilk çocuğu evden yollarsınız.
0
my fault
(19.10.24)
@ala09 kullandığının linkini verebilir misin?

@rock, seni bu konuda ikna edemem çünkü bekarken ben de böyle düşünüp kedisini köpeğini verenleri yargılıyordum hakettim yani :)
Bir de kedim bebeğime saldırır mı acaba değil, kedim zaten bebeğime saldırıyor yani kucağımda görünce. Ben engel oluyorum bu sefer beni ısırıyor.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(19.10.24)
Sen burada klavyenin arkasında yaşayan dünyadan bihaber tiplerin yorumuna bakma, zaten kedini önemsemesen buraya sormaz atarsın.

Kedi bebek için gerçekten tehlikeli, alt katimizdaki komşunun kedisi bebeğinin gözünü çizdi ve ameliyat vs cok uğraştılar kediyi de gönderdiler olan bebeğe oldu.

Bir an önce ver gitsin.

Benimde köpeğim var oğluma tehdit oluşturacağını hissetsem, birine veririm.
0
mirty
(19.10.24)
@my fault, kedim bebeğimin gözünü oymadan önce başka bir çözüm yolun var mı yoksa boş bir sjwlik mi?
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(19.10.24)
Çocuğum yok, kediden taraf olmaya meyilliyim. Vardır illa ki bir çözümü diye düşünüyorum.
Evcil hayvan psikolojisi ile ilgili bir uzman bulunamaz mı?
Başkasına sahiplendirmek zorunda kalırsanı yakın çevrenizi zorlayın bence. Bağınız kopmamış olur, vicdanınız daha az sızlar.
0
auroraaurora
(19.10.24)
Benim kedim var çocuğum yok. Minnuşumu çok seviyorum ama çocuğum olsa ve çocuğuma zarar verecek olsa tabi ki sahiplendiririm. Çocuğuma zarar vermesini bekleyecek halim yok.

Bizimki de biraz saldırgan bu arada. Ama daha 8,5 aylık kısır değil. Vete sorduk, kısırlaştıktan sonra da devam ederse sakinleştirici başlarız dedi. O yolu bir dene derim. Bi de yapabiliyorsan kediyi 1 odaya kapatmaya alıştır bence. Mesela biz yemek yerken ve temizlik yaparken 1 odaya kapatıyoruz. Ne olur ne olmaz bu duruma alışsın diye. Her zaman evin içinde özgür dolaşamaz. Vet de söyledi bir cenazeniz vs olsa ne yapacaksınız ,alıştırın 1 odada durmaya dedi. Öyle yaparsan biraz rahatlarsın. İişin olduğunda 1 odaya kapat, bebek de güvende olur
0
turuncu tonlarda
(19.10.24)
veterinere danışın mümknse yaşlı vet bulun araştırarak gidin, bitkisel sakinleştiriciler var, hatta anti depresan başlatan veterinerler var, kediyi atmayın önce tedavi deneyin lütfen sizi çok iyi anlıyorum ama ilaçla sakinleşen kediler var
0
eja
(19.10.24)
Yazdığınız çözümlerin hepsi geçerli çözümler. Ben olsam 1-3-2 sırasıyla giderim. Bilenlerin önereceği davranışsal yöntemler de denenebilir. Bu işten anlayan insanlar var, mesela köpek bi sesten tetiklenip agresif yapıyorsa sahibi köpek ile o sesin arasına giriyor. Köpek sakinleşiuor pozisyonu değişince filan. Tabi ev ortamında izleyecek bilen bi göz lazım bunun için, kedinin agresyonunu sadece hareket mi tetikliyo ve napılabilir diye.
Ama yani çocuk büyütürken filan kınayan yargılayan sözleri çok takmamanızı öneririm. Sizin hayatınız, sonuçlarını siz yaşıyorsunuz. Belli ki yeterince hümanist bi insansınız umarım çözüm bulursunuz.
0
benim bir gizli bildiğim var
(19.10.24)
o kedi kendine sokakta bakabilir, salın gitsin.
0
nuisance2
(19.10.24)
Şunu deneyin, sakinleştirici verin, terapi uygulayın falan diyen arkadaşlar ciddi mi?

Yani denendi ve sonuç alınamadıysa ne olacak? Allah korusun da, 'altı üstü bir gözü çıktı yaa, çocuğa bir göz de yeter, biz diğer yöntemi de bir deneyelim' mi diyecek?

Çözüm arayarak geçirdiğiniz her gün sonrasında çok pişman olacağınız bir olaya gebe.

Kısa sürede sahiplendiremiyorsanız yapacağınız olay şu.

www.youtube.com
0
Mirket
(19.10.24)
kedinin esgale bak, tipten 3 sene yatari var resmen hahahahah :D
0
bay b
(19.10.24)
acaba neden bu kadar agresif? oyun oynamak, bir derdi var mı diye veterinere götürmek, bitkisel sakinleştirici vermek denenebiir belki.

parayla bakan birisinin bakıyorum diyip sokağa salacağı konusunda kaygılanırdım sanırım. kaçtı diye haberi gelir...

biraz vakit geçirseniz, sevseniz, oyun oynasanız kıskançlık azalır mı acaba?
0
master of ceremonies
(20.10.24)
Feliway'in ürünleri var: www.feliway.com

Sinek kovucu tipinde olanı bir üç ay kullanmanızı tavsiye ederim. Fısfıs formunda olanı da belki bebeğin yatağı çevresine filan sıkarsınız. Bebeğe zararı olur mu onu bir araştırın ama lütfen, o kısmı bilmiyorum.

Instagram'da "beneklimorkedi" isimli bir veteriner var bir de. Davranış bozuklukları üzerine çalışıyor. Ona da ulaşabilir misiniz?

Ayrıca kediyi doğrudan dışarı atmayıp çözüm aradığınız için teşekkür etmek istedim. Kedi ve çocuk arasında tabii ki eninde sonunda çocuğu seçmeniz daha mantıklı ama çözüm yolu aramak ve çabalamak çok değerli. Umarım başarılı olursunuz.
0
inawen
(20.10.24)
inawen linklemis
0
ala09
(20.10.24)
fişe takılan sakinleştirici çok iyiymiş ya. bunun insanlar için olanı var mı ki
0
titanyum22
(20.10.24)
Feliway prize takılan skainleştiriciler var. Kedinize ara ara bebek ağlamasını youtubedan açın dinleyin, aslında bebek gelmeden yapılması gerekiyormuş bu tarz şeylerin alışması lazım. Zamanla alışacak. Bu hayvanı sahiplendirirseniz kimse sizin gibi bakmayacak, benim kesim gibi size düşkünse, bu onu kahrından öldürür. Stresten sağlık problemleri cıkar ve aşırı üzülür. Savaşmaya devam edin. Eve sonradan gelen kedi gibi dişünün bebeğinizi. İlk etapta direkt karşılaştırılmaz. Önce koku transferleri yapılır 1 hafta filan. Bebeğinizin giysilerini ara ara kedinizin yanına koyun kokusuna alışsın. Eğer kediniz el ayak hareketlerine ilgiliyse genelde yavruyken olur bu ama, evdeki baba kediye karşı sorumluluğunu üstlenecek, öyle durumlarda ilgi çekici oltasını alıp oltayla oynamaya yönlendirecek. Sadece kabullenme süresi var. Zaten bebek 6 7 ayda hızla büyüyecek sonra o kedinize çektirecek, çok zorlu bir süreç benim kedim de çok zor bir kedidir fakat can, bebeğimizden hiçbir farkı yok. Ömür boyu aklınıza gelip üzüleceksiniz aksi takdirde. Cocuklugumdaki kediye bile cocuk oldugum halde iyi bakamadıgım için ara ara aklıma gelir 32 yaşındayım hala af dilerim ondan keşke bugünkü aklımla sana iyi bakabilseydim diye. Sabredin birkaç aya her şey normale girecek. Koku transferi, feliway bitkisel anti stres takviyeler gerek, vetten öneri alın ve evdeki babanın bol ilgisi. Çözülecek emin olun. :)
0
Semi
(22.10.24)
@semi, aslında alıştırmaları yapmıştık önce kıyafetleri koklattık yaş mama verdik bu kokuyla birlikte filan. Ama yok yani işe yaramadı. Eşim de işten gelince kıskanmasın diye önce kediyle oynar, ilgilenir ama işteyken kedi hep saldırma peşinde.
Az önce bebeğin altını alırken sırtıma atladı ısırdı mesela. Sonra bebeği yatırmıştım koştu üstüne atlamaya çalıştı engel olunca yine sinirlendi filan. Sürekli 7/24 ilgilenemiyoruz ki bebeğe de bakmak gerekiyor sonuçta :)

@master of ceremonies, neden agresif diye bebek doğmadan önce veterinere götürdük herhangi bir sorun yoktu.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(22.10.24)
feliway +1
bitkisel sakinleştiriciler de işe yarar, vermenizde sakınca yok, gerekirse uzun süre kullanabilirsiniz.

kediler kendi boyutlarına yakın olan canlıları tehdit olarak algılayabiliyorlar, o yüzden bebek ve küçük çocuklarla sorun yaşıyor bazıları.
sizinki zaten belli ki biraz da dominant karakterli.
aslında yaptığı şey kendi alanını korumaya çalışmak.
o yüzden bebeğin tehdit oluşturmadığını anlaması lazım.

bunun dışında, kediyi ve bebeği bir şekilde izole etmeye, kediyi de biraz disipline etmeye çalışabilirsiniz ama sanırım biraz geç kalınmış.
şu anda yapacağınız her olumsuz davranış, kedi için ceza demek olacaktır.

bir de şöyle bir şey var, özellikle kediler (ve aslında diğer bütün hayvanlar) için hiyerarşi önemlidir.
şu anda kediniz evin dominant canlısı, bu en başından böyle olmamalıydı.
yani evin içinde at koşturamayacağını bir şekilde ona anlatmanız lazım.
bu yeri geldiğinde yüksek ses olur, yeri geldiğinde korktuğu veya rahatsız olduğu bir ses olur (poşet sesinden korkan da var, sprey sesinden de), bir şekilde evin patronu olduğunuzu kanıtlamanız gerekiyor.
siz kediden korkar hâle gelmişsiniz anladığım kadarıyla.
bunda da haklısınız, bebek dolayısıyla muhtemelen gerçekten çekiniyorsunuz ama enerjinizi daha dominant hale getirmeniz gerekiyor gibi geldi bana.

şu anda bunu sert bir şekilde yapmak ters de tepebilir tabii, dikkatli olmak lazım ama bunun yanı sıra kediyle de ilgilenmeye çalışmalısınız.
yani sevdiği bir ödül maması olur, kontrollü şekilde bebeğe yanaştığında sevgiye boğmak olur, bir şekilde oyun oynatmak olur, yeni bir oyuncak olur, ince bir denge kurmaya çalışabilirsiniz.

mesela yemek yemek ve oyun oynamak kediler için sosyal bir aktivite sayılıyor.
bebeğinize mama yedirirken, kedinize de sevdiği bir yaş mama koyun, tehlikesiz olacak bir yakın mesafede yemesine izin verin.
ya da bebekle oynarken, kediyi de oltalı oyuncakla oynatın falan, biraz yaratıcı düşünürseniz bu tip şeyler bulabilirsiniz.
zaman içinde instagram'dakiler gibi bebeğin koruyucusu ve en sadık dostu gibi romantik bir durum oluşmasa da, en azından tehdit olarak algılamayı bırakacaktır.

kedinin tırnaklarını muhakkak sürekli kısa tutmaya çalışmayı unutmayın.

kolay gelsin.
0
blatta hiberna
(22.10.24)
(21)

Kız arkadaşımın annesi hergün arıyor

infinitedreams
Sabah akşam fark etmeksizin aklına geldikçe kız arkadaşımı arıyor. beraber olduğumuz zamanların içine ediyor. normal mi bu durum? farklı şehirdeler. evlilik yolunda ilerliyoruz, evlendikten sonra da aramaya devam eder mi? kız arkadaşımla konuşmalı mıyım bu konuyu bilemedim, acaba bana mı sağlıksız g
Sabah akşam fark etmeksizin aklına geldikçe kız arkadaşımı arıyor. beraber olduğumuz zamanların içine ediyor. normal mi bu durum? farklı şehirdeler. evlilik yolunda ilerliyoruz, evlendikten sonra da aramaya devam eder mi? kız arkadaşımla konuşmalı mıyım bu konuyu bilemedim, acaba bana mı sağlıksız geliyor bu durum yoksa normal mi?

teşekkürler
0
infinitedreams
(16.10.24)
Belki ilişkileri her zaman böyleydi ve böyle devam edecek. Birbirlerine çok düşkünlerdir. Bunu öğrenebilirsiniz. Her zaman böyle mi devam edecek en iyi kız arkadaşınız bilir? Bu konuyu konuşsanız garipsemez de normal bi konu. Sorun öğrenin.
Ben annemle haftada bi kere konuşuyorum ama ben de her zaman böyleydim. Herkesle böyleyim. Şimdi benimki sağlıklı yukarıdaki örnek sağlıksız diyemeyiz.
0
a perfect lie
(16.10.24)
evli kadınların anneleriyle telefon konuşmaları yerli yabancı bir çok kaynakta ortak mizah konusu. normal olup olmaması duruma ve kişilere göre değişir. rahatsız olduğunuza göre size göre normal değil demektir o yüzden konuşmakta fayda var. evlenince değişmez çünkü.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(16.10.24)
Var öyle insanlar.
Bi arkadaşımın eşi var mesela. Sabah kahvaltıya oturana kadar üç defa araşır annesiyle.
20 yıllık falan evliler. İlk zamanlar sinirden saç baş yolardı arkadaşım. Şimdi kanıksamış.
Yalnız telefonlaşmayla kalmıyor durum. Yılın altı ayı da yatıya gelşyorlar.
Ona göre ayarla kendini.
Bu arada sır falan olmuyor tabi. Senin donunun rengi konusunda bile detaylı bilgi sahibi bir kaynanaya sahip oluyorsun.
0
Mirket
(16.10.24)
ortalama olarak günde kaç kere arıyor ve arama başı veya günlük toplam ne kadar sürüyor bu aramalar?
0
bobinhoo
(16.10.24)
@bobinhoo örneğin haftasonu sabah 10 da arıyor, gün içinde 3 gibi 4 gibi arıyor. kısaca aklına geldikçe arıyor. bazen 3 dakika bazen 15 dakika..
0
🌸infinitedreams
(16.10.24)
günde ortalama yarım saati geçmiyorsa ve asıl önemli olan kısım beraber yaptığınız bir aktivite sırasında kız arkadaşın uzun uzun konuşmuyorsa sıkıntı yaratacak bir durum yok bence.

soracağı bir şey olur, onu sorar kapatır normal bu ama siz beraberken kız arkadaşınız oturup gereksiz muhabbete giriyorsa anormal.
0
bobinhoo
(16.10.24)
Saçmalık. Normal değil.
Oldu ki evliliğinizde bir sorun olursa kendi kızının aklını size karşı çelmeye yönelik hamleleri artacaktır.
Mesele, söylemek istemiyorum ama dışarıdan gelen bu tür uzun süreli etkiyle boşanmaya kadar varabilir.
Eş adayının annesine ileride evliliğinize dair her şeyi anlatabileceğini de bu kapsamda ele alın.

Çocuğunuz olursa, özellikle kitap okumaya alıştırın ki aile veya akrabalar arası tekrar eden gereksiz konuşmalara alışmasınlar.
Ayrıca gereksiz arkadaşlardan da uzak olmuş olurlar.

Evet bir insan annesine bağlı olabilir ama kemdi eşiyle olan yakınlığını da düşünerek arada hassas bir terazi kurmak zorunda.

Annesine bağlı değil, hastalık seviyesinde bağımlı ise sorun daha büyük.
Zamanında biriyle evlilik amaçlı telefonda görüşmüştüm bir tanıdık aracılığı ile.

Uzun konuşmadan sonra bana sorduğu soru kritik soru :
- evlendiğimizde nerede (il) çalışırsınız .
Ben de :
- ekmek neredeyse orada.
Ardından söylediği :
- annem babam burada onlardan ayrılamam.
Bu söyleyenin yaşı az da değildi.
Belli ki konfor alanından çıkmak istemiyordu.

Bir evlilikte erkeğin, anne babasına sürekli yakın olma isteğinde olan eşi varsa onların her an evliliğe müdahalesini de göz önünde bulundurması lazım.
Bu bakımdan eşlerin, dengeyi aile içinde saygı çerçevesinde sağlam kurabilmesi için benliklerinden biraz ödün vermesi lazım.

Evlilik, yatak odasından ibaret bir şey değildir.
0
diyecevaplandı
(16.10.24)
Farklı şehirlerde oldukları için endişeli olabilir. İyi mi, her şey yolunda mı? diye. Aynı şehirde bile olsa endişelenir ki farklı şehirde olunca bu daha da çok olur. Ben de anne olsam sık sık kontrol ederdim çocuğumu.

Birisi ya da birileri musallat mı oldu, yolda yürürken yanından geçen bir ipsiz sapsız yumruk mu attı vs.
0
rock n roll
(16.10.24)
@rock n roll, 35 yaşında bir bireyden bahsediyoruz.
0
🌸infinitedreams
(16.10.24)
7 senelik evliyim, annesi bir gün sektirmez :) rahatsız olmuyorum açıkçası, hele ki çocuğum okuduktan sonra daha iyi anladım.

Eşim benim annemi de benden fazla arar
0
kimlanbu
(16.10.24)
Bunun birey olmakla bir ilgisi yok ki. İsterse 100 yaşında olsun. Özellikle maalesef son zamanlarda her gün bir olay duyuyoruz ve o anne de bunu duyuyor ve endişeleniyor. Birey yine birey bunda bir değişiklik yok. Aynı şehirde bile olsa endiselenir farklı şehirde olunca korkusu katlanarak artar. Anne olsam sürekli ararım çocuğumu.
0
rock n roll
(16.10.24)
Türkiye'de yaşıyorsanız bu durumu sorgulamaya çok da hakkınız yok bence :) (hele ki şu dönemde)

Düşünüyorum da çocuğum olsa şu ülkede kafayı yerdim heralde.
0
makbur
(16.10.24)
Arar kısaca hal hatır eder. Çok önemli değilse daha geniş bir zamanda dönecegini söyleyip kapatabilir. Annesinin kızıyla kızın da annesiyle hergün görüşmesi anormal değil. Asıl anormal oran birbirinden habersiz ebeynler bence. Kız çocuk olmak zorunda değil. Anne hergün oğlunu da arayabilir ve bu bence son derece normal. Ülke koşullarına hiç girmiyorum bile.
0
hepimizkediyiz
(16.10.24)
Telefonda biribirini yeni tanımaya başlayan insanlar hariç kim günlük ve saatlerce konuşuyorsa arama mesafe koyuyorum, boş insana ayıracak ne vaktim var ne de kafam, bu durumda çok yakınlarım bile var.
boş boş konuşma ve dedikodu hariç hiç bir şey yapmıyorlar.
0
eja
(16.10.24)
Hal hatır sormak için aranabilir de uzun uzun sohbet ediyorlarsa eja +1.
Olağanüstü bir gündem yoksa telefon sadece hızlı iletişim aracı benim gözümde.
0
auroraaurora
(16.10.24)
kız arkadaşınızın gelen aramaları açmayarak her aramaya cevap verilmemesine, meşgul olabileceğine annesini alıştırması lazım.
0
bass solo take one
(16.10.24)
bence de herkesin normali farklı. ben mesela ilk öğrencilik zamanlarımda çok konuşuyordum. arkadaşlarım abartma dediler. azalttım sonra. şu an 2 haftada 1 annem ararsa konuşuyoruz, o aramazsa ben zaten aramıyorum.

bi kuzenimle annesi günde 3 kez konuşuyolarmış (kız 32 annesi 50 küsür yaşında) annesi gidip birkaç ay evlerinde kalıyor her sene. benim annem yılda 1 hafta ya gelir ya gelmez.

sizinki eğer buluştuğunuz kısıtlı zamanda arayıp tüm buluşmayı baltalıyorsa normal bi şekilde söyleyebilirsiniz bence alınılacak bi şey değil. ama zaten 3 dk sürüp kapatıyosa sizin tolore etmeniz daha doğru olur.
0
turuncu tonlarda
(16.10.24)
Sevisiyor mu kızım acaba dur rahatsız edeyim kafasında birisi de olabilir, aman dikkat.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.24)
gayet normal bir durum, evliliğinizde de sorun olacağını sanmıyorum (sen sorun etmezsen) komik cevaplar var gerçekten, insanlar kafayı yemiş.
0
ravenudon
(16.10.24)
normal bir durum değil.
içinde bulunduğumuz kötü zamanlarla filan ilgisi olduğunu düşünmüyorum. muhtemelen yıllardır bu şekilde devam ediyordur.

evlenince de değişeceğini sanmıyorum.

her gün aramasındaki asıl problem, evlendiğinizde önemli/önemsiz ikinizin arasında, hayatınızda olan her şey anne tarafından da bilinecektir. özel diye bir şey kalmayacaktır.
0
wilhelmwasmuss
(17.10.24)
Maalesef bazı anneler sınırlarını bilmeyebiliyor evladı da aslında bunun bir istismar olduğunu genç yaşında anlamıyor ve evlat olarak bundan rahatsız olmuyor. Eğer bu konuşmalarda her şeyi eksiksiz annesine anlatiyorsa büyük problem bence. Siz evlilik yolunda ilerlesenizde evli değilsiniz bu yüzden bunu kendisine sormak saldırgan bir tutum gibi görünebilir ama netlikle bunu söylemenin bir yolunu bulmalı ve mantıklı argümanlar ile güven vermelisiniz
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
(13)

Diş hakkında merak ettikleriniz?

ananiyimioguz
Selamlar duyuru, sizden bir ricam var. Eşim için bir video içerik kurgulamaya çalışıyorum. Şimdi meşhur oldu biliyorsunuz psikologlar, diyetisyenler, haberciler... oturuyorlar ambiyansı hoş yerlere, soru cevap yapıyorlar.Biz de eksik kalmayalım dedik. Fakat güzel sorular hazırlamam lazım.Mesela impl
Selamlar duyuru, sizden bir ricam var. Eşim için bir video içerik kurgulamaya çalışıyorum. Şimdi meşhur oldu biliyorsunuz psikologlar, diyetisyenler, haberciler... oturuyorlar ambiyansı hoş yerlere, soru cevap yapıyorlar.

Biz de eksik kalmayalım dedik. Fakat güzel sorular hazırlamam lazım.

Mesela implant yaptırırken marka önemli mi, menşei önemli mi yoksa yapan doktor iyi olsun da hangisi olursa olsun mu demeliyiz... gibi.

Ya da diş fırçalama ile ilgili basit bir soru da olabilir. Aklınıza gelen, gerçekten merak ettiğiniz sorular varsa aşağıya yazar mısınız?
0
ananiyimioguz
(15.10.24)
Ben ilginç bir şey sorayım ama buradan da cevap isterim.

Panoramik diş röntgeninde tespit edilmiş, tamamen yan yatmış, dışardan görüntü ve rahatsızlık vermeyen bir 20 yaş dişi var.

Herhangi bir sinire bası vs. bir sebepten tinnitusa sebebiyet verme ihtimali var mısır?
0
Mirket
(15.10.24)
Diş eti konusundaki gelişmeler olabilir
0
gabe h coud
(15.10.24)
@ Mirket, geldiğinde sorayım ama milyonda bir ihtimalle olabilecek şeyleri değil de daha herkesi ilgilendirebilecek şeyler olursa daha iyi olur. Ama böyle bir şey teoride mümkün olsa bile pratikte hiç karşılaşmamış olabilir. Eğer bu tarz bir vaka varsa araya sırf ilginç diye serpiştirebiliriz.
0
🌸ananiyimioguz
(15.10.24)
kola gazoz falan gercekten ne kadar zarali, hic mi icmemek lazim, sekersizi dahi zararli mi, maden suyu falan da mi zararli, peki ya uludag limonata tarzi seyler, vs vs.
0
hot potato
(15.10.24)
aklıma geleneler;
kaplamaların farkları (kron/zirkon etc)
diş beyazlatma uygulaması işe yarar mı, kalıcı mı
diş ipi kullanımı
diş taşı temizliği gerekli mi
listerine gibi ağız gargaraları işe yarar mı
diş macunu gerçekten fark eder mi
şarjlı fırça mı mekanik fırçalama mı
implant diş çekilir çekilmez yapılmalı mı beklenmeli mi
implant vs köprü
0
awlmi
(15.10.24)
diş-çene kistlerinden bahsede bilir. başıma geldi iki dişim çekilmek zorunda kaldı. kemiği eritmiş sinire yapışmış hemde hiç bir belirti bile vermeden. zor bir operasyon geçirmeme sebep oldu. o zaman kadar duymamıştım.
diş fırçalama şekilleri
diş ipi ve arayüz fırçası kullanımı
şarjlı ve manuel fırça avantaj veya dezavantajları
ağız duşu ne kadar gerekli
diş beyazlatma
diş eti çekilmeleri
tam soru olmadı ama en azından konu başlıkları olarak olabilir.
0
my fault
(15.10.24)
Kemik erimesi, diş tozu.
0
Kahvedesu
(15.10.24)
Diş fırçalemak orucu bo... pardon pardon :))
Diş eti kanaması,
Diş eti çekilmesi,
Ağız hijyeni genel prensipler
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(15.10.24)
Disim kirildi, hayatimi etkilemiyor, tedavi ettirmesem olur mu?
Dis fircalarinda direk piyasa mali ile kaliteli/daha dogal gibi duran markalar arasinda fark var mi?
0
mbond
(15.10.24)
soru olarak değil de; 'google trends'ten o hafta ya da ay arama hacmi artmış terimlerle ilgili video yapabilirsiniz.
0
brkylmz
(15.10.24)
Lütfen diş ipi kullanamıyorsanız üzülmeyin dünyanın sonu değil temalı bir video çeker misin, kullanamıyorum da.
0
muhayyer divan
(15.10.24)
Diş sıkanların botoks yaptırması caiz midir yoksa plakta ısrar mı edilmeli?
0
auroraaurora
(16.10.24)
Cok tesekkurler herkese, temize geçiyorum, ileride daha detayli cevaplandiginda bilgi gecerim tekrar.

@ Mirket, Olabilir ama net bir tanı icin kulak burun bogaz ve nöroloji ile birlikte bakmak gerekir diyor.

@hot potato, şekerli ve asidik olanlar zararli, sade maden suyundan bir sey olmaz diyor.

@mbond, cok kucuk ise idare edilebilir ama yaptirmak lazim diyor. Derinligine de bagliymis ama hassasiyet yapabilir, çürümeye daha elverisli olur ve daha fazla kirilma ihtimali artar diyor.

Ne cok yumusak ne cok sert olsun, fircalayin da nasil ve neyle fircalarsaniz fircalayin diyor shshd sıkıldı sanırım cabucak.

@nuisance2, buna ben cevap vereyim, caizdir tabii ki yapiyorlar. Ama vakaya ve sıkma derecesine bağlı oluyor ne yapacaklari.
0
🌸ananiyimioguz
(16.10.24)
(11)

gelen bildirime onay vermek

kibritsuyu
tahta kafam basmıyor.telefondaki banka uygulamasıyla bankaya giriş yapacağım. müşteri numaramı ve şifremi giriyorum, hatta çoğu zaman müşteri numaramı da bilmiyorum, telefon hatırlıyor.sonra telefonuma bildirim (sms kodu değil, bildirim) geliyor. bildirime onay verince hesaba giriyor.güvenlik bunun
tahta kafam basmıyor.

telefondaki banka uygulamasıyla bankaya giriş yapacağım. müşteri numaramı ve şifremi giriyorum, hatta çoğu zaman müşteri numaramı da bilmiyorum, telefon hatırlıyor.

sonra telefonuma bildirim (sms kodu değil, bildirim) geliyor. bildirime onay verince hesaba giriyor.

güvenlik bunun neresinde? telefon zaten elimde. elimeki telefona şifreyi girdikten sonra yine elimdeki telefona bildirim göndermenin nesi güvenli? sms kodu için bile çıkıp sms'teki kodu okuyup elle yazıp girmen gerekirken, yukarıdan inen pencereye tıklamanın nesi iki aşamalı oluyor?

bildirim başka telefona gelse anlarım. bilgisayardan girerken telefonla doğrulamasını anlarım. telefonla girdiğim şeyi aynı telefonla doğrulamanın, hele sadece bildirime tıklayarak doğrulamanın anlamı nedir?

hesabımı koruyan şey sadece 6 haneli bir kod? müşteriyi htırlıyor, bildirim iaynı telefona atıyor. telefonu eline geçirip kodu da hasbelkader görmüş olan biri istediğini yapabilir?

para gönderirken yine aynı telefona ya bildirim ya sms geliyor. aman ne kadar güvenli.
0
kibritsuyu
(01.10.24)
Cihazı da kaydediyoruz diye hatırlıyorum ben. Başka telefondan giriş yapmaya çalışırsan SMS ile kod geliyor.
0
auroraaurora
(01.10.24)
işte onu diyorum. kayıtlı cihaz elinde olduktan sonra şifreyi de aynı cihaza gir, bildirimi de aynı cihaza yolla.

e hiç bildirim yollama o vakit, kayıtlı telefon elimde zaten elimde. istediğin bildirimi yoll,a tıklayıp onayladıktan sonra neyine bildirim yolluyon?

gelen bildirime parmak iziyle falan onay vermedikten sonra ne anladım o bildirimin güvenliğinden? şifreyi yazıp doğrudan girmekle, şifreyi yazdıktan sonra gelen bildirime tıklayıp girmek arasındaki güvenlik farkı ne yav, biri bana bunu açıklasın.
0
🌸kibritsuyu
(01.10.24)
Adam hem sifreni hem de elinde senin telefonuna sahipse (telefonun sifresini de bilmesi gerek)

Birakta artik hacklen hocam
Bildirim falan olayinantakilman garip geldi
0
Zetnikov
(01.10.24)
evet yapabilir, ben telefon kaybetmeyi cüzdan kaybetmekle bir tutuyorum.

telefon çalındığı/kaybedildiği anda banka applerinin o telefon ile olan ilişkisini kesmek gerekiyor. nasıl cüzdan çalındığında kredi kartlarını vs hemen iptal ediyoruz aynı mevzu.

tabi elimizde telefonumuz olmadığı için şubeye gitmek gerekir muhtemelen, internet bankacılığına giriş bile yapamayacağız çünkü. hayli sıkıntılı telefonun çalınması bence.

bu çok aşamalı güvenlikler bizi bilgi hırsızlığı kısmından koruyor. ama fiziki hırsızlıktan korumuyor.
0
nwnd
(01.10.24)
Haklisiniz. Luzumsuz bir step.
iscep te dediginiz sekilde. Yani telefon kayitliysa (numara degil, telefon) sadece kendi sifrenizi giriyorsunuz, ayrica bir kod onay vs. yok.
Laptop vs. ile girerseniz telefondan onay vermek gerekiyor.
0
wallcan
(01.10.24)
hiç bu açıdan düşünmemiştim ya valla aydınlandım. aşırı mantıksız gerçekten de.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(01.10.24)
bazi seyler standardlara uymak zorunda. uymazsan lisans vermezler. muhtemelen iso bilmem kac bin guvenlik standardinda soyle bir madde vardir.

-internet bankaciliginda farkli cihazdan ekstra onay alinmali.

normalde mobil passkey'ler var. o cihazlari herkese aldiramayacagin icin telefona gonderiyorlar o bildirimi.

senin sorguladigin mantik didininin didisi gibi bisey. kendi icinde mantikli ama baska problemleri cozdugu icin bu ufak mantiksizligi gormezden gelinme durumu var bence.

eyyorlamam bu kadar.
0
buenosdias
(01.10.24)
Bu güvenlik işlerinde kabaca üç kavram var
Something you know - Bildiğin bir şey: Parola, şifre, PIN kodu vb.
Something you have - Sahip olduğun bir şey: Telefon (Buna gelen notification, SMS, bununla ürettiğin tek kullanımlık şifre), kod üretme cihazı vb.
Something you are - Direkt kendin: Parmak izi doğrulaması, göz tanıma, yüz tanıma vb.

Two factor authentication (İki adımlı doğrulama) bunların genelde ilk ikisini kullanıyor. Önce şifreni girip bilinmesi gereken şeyi bildiğini kanıtlıyorsun, sonra da telefonuna gelen SMS ya da notification ile sahip olman gereken şeye sahip olduğunu kanıtlıyorsun. Ama bahsettiğin sorunu anlıyorum zira bu iki faktörü doğrulayan cihazın aynı olması kafaları karıştırıyor.
0
salihdt
(01.10.24)
Haklısınız. Yavaş yavaş değişecek zaten.

Telefonlarda yapabileceğimiz şeyler artıyor ama yönetmeliklerin bunları yakalaması mümkün değil. Sizin örneğinizde aslında sim kart ve telefon da ayrı ayrı sizinle ile eşleştiriliyor. O iki adımı geçtiğiniz için sms'in bir anlamı kalmıyor. Yani telefon değiştirdiğinde de sim kart değiştirdiğinde de süreç değişiyor. Hepsinin ortadan kaldırmaya çalıştığı farklı bir güvenlik riski var

Bu arada biyometrik veriler kullanılmaya ve resmiyet kazanmaya başladı. Yani telefon yüzünüzü doğruladıysa o işlemi sizin yaptığınız kesinleşecek. Telefon çiplerini de kullanarak yapılan doğrulama ve şifrelemeler yaygınlaşıyor.

Ama burada eski teknolojiyi de bir noktaya kadar kapsaması gerekiyor. Yani "yüz tanıma yapmayan uygulamaya giremesin" gibi keskin bir kural koyamıyorlar. "Mümkün olmadığı durumlarda" şeklinde farklı durumlar da belirtiliyor. En sonunda da "sms atsın yeter'e dönüyor.

Bankalar da yasal şeyleri minimumda gerçekleştirecek şekilde ilerliyor. Çünkü yazılım, zaman ve maddi anlamda maliyetli.

Anne kızlık soyisminin 2. ve 5. harfinden buralara geldik. O yüzden çok da mantık aramamak lazım. :)
0
nickini vermek istemeyen uye
(01.10.24)
hepsi senin tercihlerin bu arada. "genelde" banka uygulamaları şifre hatırlamaz, girişte şifre ile giriş bile senin tercihin olur, istersen her seferinde tckn/şifre kombinasyonu ile girişe zorlar. bildirimden, doğrudan işlem yapma tercihi de senin, sms'ile gelen kodu otomatik tamamlayabilme de senin tercihin.

yani istersen bunların tümünü kapatıp daha "güvenli" bankcılık uygulaması haline getirebilirsin.

her bankacılık uygulaması bu seviyede sağlamayabilir ama belirli regülasyonlar var, minimumda bunları sağlamak zorunda.
0
altinci nesil caylak
(01.10.24)
@nwnd'a cevap vereyim.
Telefonu kaybettiğin ya da çaldırdığın zaman, başka herhangi bir telefondan müşteri hizmetlerini arayıp hesabını online işlemlere kapatabiliyorsun. Şubeye gitmene gerek yok. Ayrıca müşteri hizmetlerini aradığın zaman 'kayıp, çalıntı veya şüpheli işlem bildirimi için dediği numarayı tıklarsan, beklemeden, anında bir müşteri temsilcisine bağlanıyorsun.

Soruya cevap vereyim.
Mobil hesabın hacklenmiş ve başka bir telefona kopyalanmış olabilir. Memlekette biri telefon açıp da şimdi telefonunuza gelecek şifreyi söyleyin dendiğinde pat diye söyleyecek salaklıkta insan popülasyonu sanılanın çok üzerinde olduğu için,
Banka sadece imei numarası kendinde kayıtlı telefonla mobil bankacılığa ulaşılabilsin istiyor.
0
Mirket
(01.10.24)
(10)

Ev Kredisi çekip Araba almak

liberal
Aslında nakit ev almaya parası yeten bir kişi 625.000 TL ( maksimum tutar bu kadar ) ev için kredi alıp araba alsa ve bunu 10 senelik çekse çok mu mantıksız?Sonuçta kredi faizleri çok yüksek ama araba kredileri verilmiyorken araba değiştirirken peşin para baglamak yerine böyle kredi çekmek mantıksız
Aslında nakit ev almaya parası yeten bir kişi 625.000 TL ( maksimum tutar bu kadar ) ev için kredi alıp araba alsa ve bunu 10 senelik çekse çok mu mantıksız?

Sonuçta kredi faizleri çok yüksek ama araba kredileri verilmiyorken araba değiştirirken peşin para baglamak yerine böyle kredi çekmek mantıksız mı?
0
liberal
(16.09.24)
bu teknik olarak imkansız olmalı ya, değil mi? ev kredisi dediğin evin kendisine, niteliğine ve tapusuna, o tapunun devrine vs. bağlı olduğu için hiç mümkün gibi gelmiyor bana.
0
harfitarif
(16.09.24)
Ev kredisi sadece evi satana ödendiği için o şekilde çekemezsiniz. Olmaz ama olsa bile 10 yılda 3 araba bankaya, bir araba kendinize alırsınız bu faizlerle.
0
orient blue
(16.09.24)
tek akıllı sen misin :d

ev kredisi çekebilmen için gerçekten ev alıyor olman lazım. kredi çekilince de eve ipotek koyuluyor satamıyorsun. satman için krediyi kapaman gerekiyor.
0
jelly bear
(16.09.24)
ev kredisi çekip boğazda köprü almak varken....
0
elorelia
(16.09.24)
Arkadaşlar bi zeki ben değilim ama sizler de tam okusanız aslında böyle tek akıllı sen misin demeyeceksiniz.

"Aslında nakit ev almaya parası yeten bir kişi"

Yani evi nakit almaya parası yeten bir kişi, bankadan konut kredisi çekecek ve evet biliyorum para evi satan kişinin hesabına gidecek ve satın alan kişinin cebinde nakit parası kalacak.

Aslında nakit ev almaya parası yeten bir kişi diye yazınca böyle detay vermeye gerek duymadım :)

Şimdi buna göre cevap verirseniz sevinirim.
Bana çok mantıklı geliyor, ayda 22.961,63 TL ödeyip 3,15 faiz oranı ile toplam
2.758.989,62 TL ödenecek.
0
🌸liberal
(16.09.24)
@orient blue, evet faizler yüksek ama faizler düşünce tekrar yapılandırma şansım var. sonuçta ev kredisi bu. Bu yüzden ilerleyen dönemde faizler düşünce 5-6 ay içinde yapılandırma ile taksitlerimi düşürürüm gibime geliyor.
0
🌸liberal
(16.09.24)
Ek masraflar (nakliye vb.) için biraz fazla kredi kullanmıştım ben. Ödeyebilecekseniz neden olmasın.
0
auroraaurora
(16.09.24)
Araba almak için ev mi alacaksın yani?
0
osssy
(17.09.24)
@ossy, sorumu okudugun için teşekkür ederim.

hayır ev alınacak para var ama 1 sene içinde araba da almak istiyorum, arabayı satıp ama arabalar için kredi çıkmıyor, ben de kredi çekip arabayı satıp kendime araba alayım diyorum. çok mu mantıksız?
0
🌸liberal
(17.09.24)
Konut kredisi çektiğinde evi satın almış oluyorsun. Evi zaten alacak olsan yine hesap edilir belki ama araba almak için yanına ev almak çok mantıksız evet.
0
osssy
(17.09.24)
(1)

Müzikli İş Yemeği Mekan Önerisi

dizicolleague
Anadolu Yakası'nda bir iş yemeği organizasyonu yapmak istiyoruz. Yemekte iş konuşmayacağız, dolayısıyla müzik olsun dedik ama masanın üzerine çıkan adam/kadın görmek de hoş olmaz. Var mıdır böyle hem nezih olup hem de müzik olan bir mekan? Önerileri beklerim.
Anadolu Yakası'nda bir iş yemeği organizasyonu yapmak istiyoruz. Yemekte iş konuşmayacağız, dolayısıyla müzik olsun dedik ama masanın üzerine çıkan adam/kadın görmek de hoş olmaz. Var mıdır böyle hem nezih olup hem de müzik olan bir mekan? Önerileri beklerim.
0
dizicolleague
(16.09.24)
Ouzo.
0
auroraaurora
(16.09.24)
(7)

Kedi bakımı hakkında yardım?

strawberry first
Merhaba,Yılların kedicisiyim. 7 yaşında kedimi yastık yerine kullanarak başladığım serüveni 30 yaşında yaşadığım astım atağı ile sonlanmak zorunda kaldı. 2010dan beri kedi ile temasım yoktu. Olursa astım hırıltıları başlıyordu çünkü. Ta ki oğlum annemin yazlık evine sokaktaki kediyi getirene kadar.
Merhaba,
Yılların kedicisiyim. 7 yaşında kedimi yastık yerine kullanarak başladığım serüveni 30 yaşında yaşadığım astım atağı ile sonlanmak zorunda kaldı. 2010dan beri kedi ile temasım yoktu. Olursa astım hırıltıları başlıyordu çünkü. Ta ki oğlum annemin yazlık evine sokaktaki kediyi getirene kadar. Şimdi o kediyi sahiplenmek istiyorum. Arada eve kaldığı zamanda rahatsız olmadığımı farkettim. Ancak yine de başlarken alerji ihtimalini minimuma düşürmek istiyorum.

Geçen 15 yılda teknoloji ilerledi. Mama, kum, kum kutusu vb konusunda önerilerini bekliyorum. Maddi olarak çok rahat değilim, çok açıklamam.
Tek bildiğim kristal kum ve kokulu kumlar bana aşırı okunuyordu. Evde de kumun değişimi ile ben ilgileneceğim.

Öneriler için teşekkürler.
0
strawberry first
(14.09.24)
Merhaba. Öncelikle tam bir gönül insanı olduğunuz için size teşekkür ederim. Yılların kedicisiyim, bence kedisiz devam et hayatına. Erkek kediler alerjiyi daha fazla tetikliyor. Alerjen düşüren mamalar var ama pahalı. Kısırlaştırma da alerjen düşürüyor. Tozu daha az kumlar var. Tüm bu şeylerle alerjeni minimuma düşersen bile hayat konforun ve sağlığın kötü etkilenecek. Bence kedilere sadece astımı ve alerjisi olmayanlar bakmalı çünkü yaşadığım birkaç durumda kedi sahibi alerjikler kedileri sahiplendirmek ya da sokağa atmak zorunda kaldı. Benzer bir şeyi vetomuz da söyler hep: alerji varsa bulaşma bence. Sonra kediye yazık olur diye endişe ediyorum sadece.
0
prole
(14.09.24)
hocam bende de astım var, kedi tetikliyor ama kedimi bırakamıyorum. ilaç kullanıyorum. yattığınız odaya kediyi sokmayın, evi sürekli temizleyin, bir nebze faydası oluyor ama kesin çözüm yok.
0
NowWeAreFree
(14.09.24)
7 yasindaki kedini biraktiysan bence de artik sahiplenmemelisin. teknolojiyla alakasi yok
0
ala09
(14.09.24)
Sürekli ilaç kullanmaktan başka çaresi yok. Bende 15 yıl sonra alerji çıktı. Yazın camlar açık olduğu için midir nedir, birkaç aydır daha iyiyim. Sönümlenme dönemleri de olabiliyormuş sanırım. Kedilerim 11 yaşında. Allah uzun ömür versin. Onlardan sonra tekrar sahiplenir miyim, bilmiyorum. Sürekli ilaç kullanmaya razı değilseniz size de tavsiye etmem.
0
auroraaurora
(14.09.24)
kedi alerjisi için kediye yumurta sarısı yedirmenizi tavsiye ediyorum. kedi üzerinden çözülüyor artık bu durum.

kum için de, apartmanda yaşamıyor olsanız kolaydı. evde yarı zamanlı yaşadıklarında bu sorun olmuyor çünkü.

bebekken belki pelete alıştırırsanız kolay olabilir çünkü benim yaşlı kedim alışamamıştı. ilk çıktığında denemiştik ve topaklanmıyordu da. son halini bilmiyorum.
0
janderzel zartanyan
(14.09.24)
eve iyi bir hepa filtreli robot süpürge(2 günde 1 süpürmek bile ok ve yattığınız odaya hava temizleyici alın. kediye alerim max seviyede deri testi ile öğrendim, alerik astımımda düzenli ilaçlı inhaler kullanma seviyesinde. yerler doğru temizlenir ve ek olarak hava temizleyici alıp evide iyi havalandrırsanız aleri çok düşüyor. aleri bazen ilaç kullanmadan bile sıfırlanabiliyor bazen atak yapıyor ama doktorum 1 sene içinde kediye bağışıklık geliştirirsin dedi evdeki mayt olayları ve kedinin evin maytına alışması gibi şeyler sölemişti.

kedi kumuna pro line EXTRA olanı kullanıyorum en tozsuz kum bu, çam peleti falanda deneyebilirsiniz hem tozsuz hem doğal ben daha o topa giremedim. koku yapmasın diye active karbon kullanıyorum www.kolaymama.com

ben kullanmadım ama özel mamalar var kedinin insana az aleri yapmasını sağlayan sadece veteriner tavsiyesi ile alınan ve sadece vetlerde satılan bunu da deneyebilirsiniz.

sholk marka kediler için özel yüzey temizleyici kullanıyorum çamaşır sulu olanıda var benim bile alerime iyi geldi, normal deteranlar rahatsız ederdi bu markayı bulup alın hem iyi temizliyor hem astımlılara iyi geliyor artık evde sadece bunu kullanıyorum.

birde haddime değil ama aleri çıktı diye sonra kediyi gönderme ihtimali olursa kedi sahiplendirmeleri çok zor oluyor eve alışan kedi sokakta 1 hafta bile dayanamıyor, o canı kurtardığınız için teşekkürler
0
eja
(14.09.24)
Eğer olmaz da yapamazsanız ve kediyi verebileceğiniz güvenilir bir tanıdığınız yoksa o kediyi sahiplenmeyin. 1 yıldır evden atılmış bir kediyle yaşıyorum ve hayvan hala bir sürü şeyden korkuyor.
Sokaktaki hayvan bırakın sokakta kalsın. Artık hayvan sahiplendirmek çok zor. Hayvan bakımı maddi manevi zorlaştığı için hele de yavru olmayan bir hayvanın şansı çok düşük. Oğlunuz yetişkin bir birey olduğunda isterse sahiplenir.
Hayvanlar çocuklar istiyor diye eve alınacak bir şey değil. Yapmayın. Anneniz yazlığın bahçesinde arada yemek falan versin yaşasın gitsin hayvan.
0
mrvln
(15.09.24)
(4)

Küçükçiftlik Konser Otopark

eloharp
Selam,Küçükçiftlik parkta konsere arabayla gitme durumu var. Yakınlardaki hangi otoparkı kullanmamız mantıklı olur?Teşekkürler.
Selam,
Küçükçiftlik parkta konsere arabayla gitme durumu var. Yakınlardaki hangi otoparkı kullanmamız mantıklı olur?
Teşekkürler.
0
eloharp
(13.09.24)
Dibinde İspark var.
0
auroraaurora
(13.09.24)
Dibindeki otopark çok küçük ya muhtemelen yer kalmaz orada ama bi 100-150 metre ilerisinde Şişli evlendirme dairesinin otoparkı var orada yer bulursun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.09.24)
dibindeki otopark kucuk ve cikista tikali olur, evlendirme dairesi denmis, diger alternatif yukarda CRR'nin altindaki otopark da olabilir cok yakin yurume mesafesi.
0
bay b
(13.09.24)
Teşekkürler en iyisi crr nin orada bırakmak gibi.
0
🌸eloharp
(13.09.24)
(1)

word'de son değiştiren kısmını silmek

denizzz
word dosyasında "bilgi" kısmında "yazar" kısmından ismimi sildim ama "son değiştiren"den ismimi kaldıramadım. değişiklik yapabilsem o da bana yetecek ama onu da yapamadım. nasıl halledebilirim?
word dosyasında "bilgi" kısmında "yazar" kısmından ismimi sildim ama "son değiştiren"den ismimi kaldıramadım. değişiklik yapabilsem o da bana yetecek ama onu da yapamadım. nasıl halledebilirim?
0
denizzz
(12.09.24)
Remove properties and personal information diye bir seçenek var Properties'in altındaki Detaylar sekmesinde. Türkçe karşılıklarını bilmiyorum, kusura bakmayın.
0
auroraaurora
(12.09.24)
(3)

Yüz Kaslarını Gevşetmek için İlaç

auroraaurora
Yine yeniden tekrar sigarayı bırakmaya çalışıyorum. İkinci günde dayanamayıp içtim bir tane. Geçen hafta beşinci günde paket almıştım. En çok yüz ve gırtlak kaslarımın gerginliği ve ağrısı rahatsız ediyor ilk günlerde. Kas gevşetici mi alsam, ne yapsam? Sağlığım alarm veriyor. Bırakmam lazım.
Yine yeniden tekrar sigarayı bırakmaya çalışıyorum. İkinci günde dayanamayıp içtim bir tane. Geçen hafta beşinci günde paket almıştım. En çok yüz ve gırtlak kaslarımın gerginliği ve ağrısı rahatsız ediyor ilk günlerde. Kas gevşetici mi alsam, ne yapsam? Sağlığım alarm veriyor. Bırakmam lazım.
0
auroraaurora
(11.09.24)
yüz kaslarını gevşetmenin bir yolu boyunu gevşetmek. boyun kasılıyorsa yüz de geriliyor.

ama tabi sigarayı bıraksanız iyi olur alarm veriyorsa.
0
janderzel zartanyan
(11.09.24)
www.druguralfatli.com

bu benim arkadaşım. sigara bıraktırıyor ama nasıl bilmiyorum. fikir olsun diye yolluyorum. türkiye'de tek değildir neticede.
0
janderzel zartanyan
(11.09.24)
Bir de Zyban'ı deneyeceğim. Kısmet. :)
0
🌸auroraaurora
(11.09.24)
(2)

Sanat etkinliklerini nereden nasıl takip ediyorsunuz?

@stubborn inferno
Selamlar. Önümüzdeki birkaç ay boşluğum var, istanbulda çeşitli sergi konser söyleşi vesaire katılabildiğim kadar katılmak, iyi değerlendirmek istiyorum bu zamanı. Sizin takip ettiğiniz müzeler yahut organizasyonlar var mı? Biletix vb mecraları halihazırda takip ediyorum, gözümden kaçması muhtemel o
Selamlar. Önümüzdeki birkaç ay boşluğum var, istanbulda çeşitli sergi konser söyleşi vesaire katılabildiğim kadar katılmak, iyi değerlendirmek istiyorum bu zamanı. Sizin takip ettiğiniz müzeler yahut organizasyonlar var mı? Biletix vb mecraları halihazırda takip ediyorum, gözümden kaçması muhtemel olanları soruyorum aslında
0
@stubborn inferno
(07.09.24)
play.google.com

Radar istanbul uygulamasını indir, ücretli ücretsiz çoğu etkinliği listeliyor
0
grimavi
(07.09.24)
Aposto.
0
auroraaurora
(08.09.24)
(9)

hatırlayamadığım eski bir türk dizisi

fredericzo
2000 2010 arası olduğu kesin. 90lar sonuna da sarkabilir emin değilim. prime time da ve bilindik bir kanalda yayınlanıyordu sanırsam. tek bildiğim, dizide başrollerin ailede çok çocuk var yaşları değişiyor. istanbulda eski bir evleri var. evin bir penceresine yatak gibi bir sey yapmislar. yaninda tü
2000 2010 arası olduğu kesin. 90lar sonuna da sarkabilir emin değilim. prime time da ve bilindik bir kanalda yayınlanıyordu sanırsam. tek bildiğim, dizide başrollerin ailede çok çocuk var yaşları değişiyor. istanbulda eski bir evleri var. evin bir penceresine yatak gibi bir sey yapmislar. yaninda tüplü monitörlü bilgisayar falan da vardı değisik bir ortamdı. tek hatirladigim o pencere. ben de oyle bir sey yapilmasini istemistim cocukken. teşekkürler.
0
fredericzo
(05.09.24)
Bilgisayarı kullanan kız mıydı?
0
oldz
(05.09.24)
Bilgisayar, yatak falan hatırladığımdan değil ama çok çocukları vardı ailenin diyince aklıma en son babalar duyar geldi. Dört kızları Bi oğulları vardı.

Başka bilgi yok mu acaba komedi miydi mesela, akılda kalan Bi olay örgüsü falan

Dadı'da üç çocuk var, sihirli annemde yine üç çocuk vardı. Ama onların evi eski değildi tabi
0
kullanicadi
(05.09.24)
Çok çocuktan yola çıkarak kaygısızlar mıydı dicem ama o hem daha eski hem özenilecek bir dekoru olduğunu sanmıyorum. İnşallah hatırlayan çıkar içime dert oldu şimdi.
Neydi o dizi, ben izledim mi diye kafama takıldı
0
kullanicadi
(05.09.24)
iki aile vardi, emre kinay- iclal aydin

eski bir konakta geciyordu
0
cairo
(05.09.24)
Ekmek teknesi
0
pavlis
(05.09.24)
Intel pentium 4 lü, creative ses kartlı, gigabayt anakartlı, 256 MB ram ve DVD romlu yıllar.


Ekmek teknesi:

i.hizliresim.com
0
diyecevaplandı
(05.09.24)
Ekmek teknesi.
Bir bölümde o bilgisayardan bir erkekle MIRC veya Messenger'dan chat yapıyorlardı da sonra bir şeyler oluyordu.
0
michael_knight
(05.09.24)
tr.wikipedia.org(dizi)
Bu geldi aklıma çok çocuklu deyince.
0
auroraaurora
(06.09.24)
evet ekmek teknesiymiş. cevaplayan herkese teşekkürler.
0
🌸fredericzo
(06.09.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.