Giriş
(9)

Görece ağır sakatlığınız varken nasıl pozitif kalabiliyorsunuz?

kuehles blondes
Selam, uzun olacak biraz sanırım. Özet: çok aktif bir insanken şu anda çeşitli sakatlıklar dolayısıyla desteksiz oturup kalkamaz haldeyim ağrıdan ve “daha iyi olucam, geçecek” “yine de halime şükrediyim, ne derdi olan insanlar var ben yine iyiyim aklım yerinde” vs gibi şeyler diyemiyorum. Tam tersin
Selam, uzun olacak biraz sanırım.

Özet: çok aktif bir insanken şu anda çeşitli sakatlıklar dolayısıyla desteksiz oturup kalkamaz haldeyim ağrıdan ve “daha iyi olucam, geçecek” “yine de halime şükrediyim, ne derdi olan insanlar var ben yine iyiyim aklım yerinde” vs gibi şeyler diyemiyorum. Tam tersine “eskiden yapabildiğim hiçbişeyi muhtemelen bir daha yapamıcam” “gencim ve oturup kalkamıyorum, halime bak” diye ağlıyorum sürekli. Normalde sağlık dışında olumsuz/umutsuz gözüken bi durum olduğunda pes eden bi insan değilim ama sağlık olunca ve günlük hayatımı bu kadar etkileyince çok pesimistim. Siz böyle ağır sakatlık geçirirken vs nasıl pozitif kalabiliyorsunuz?

Uzun versiyon:
Ben normalde çok aktif, o doğa yürüyüşü rotası senin, bu bisiklet rotası benim biriy(d)im. Normalde de yürür(d)üm, bol seyahat eder(d)im.

Dizimde bir sıkıntı var, arada bu aktiviteleri yaparken bazen kendisini hissettiriyordu ama doktorlar ok veriyordu yani hiking ve bisiklet için ve ben de ona göre tenis, voleybol vs oynamıyordum.

Neyse ben zaten biraz sorunlu olan dizi tekrar sakatladım, ayağımı sürüye sürüye yürüyebiliyorum, günde 2 ağrı kesici almadan hayatıma devam edemiyorum ve kasım ortasında ameliyat olacaktım ama salak gibi kayıp düştüm ve sağlam olan dizimi de sakatladım. Şu anda 2 ağrı kesici bile zor yetiyor, oturup kalkamıyorum, yürüyemiyorum, ayakta dururken dengemi kaybediyorum vs. be başka bir sebepten ameliyatım ertelenmek zorunda vs.

Doktor ameliyatın zaten çok başarılı geçse bile sadece max %70 iyileşme getirebileceğini belirtti ve ben evde durduğum her an, ayağa kalkamadığım her an “zaten artık bisiklete de binemicem muhtemelen asla” “doğa yürüyüşlerini unutup örgü örmek gibi hobi filan edineyim” diye diye dolanıyorum. Sürekli negatifim, öteki dizi de sakatladığım için iyice umutsuzum. Çok daha kötü durumda insanlar olduğunu biliyorum, halime yine de şükretmem gerekiyor biliyorum ama yani o kadar zor geliyor ki.

Siz böyle bir sakatlık/hastalık vs geçirirken nasıl pozitif kalıyorsunuz? Nasıl yardım aldınız? Destek vs?
0
kuehles blondes
(19.10.25)
Aa duyurunun eskilerinden kuehles, %70 toparlamak iyi bir oran fakat ev atmosferi seni iyice karamsar yapmış, umarım ameliyattan sonra bir sene içerisinde toparlarsın da neredeeen nereye diye tekrar bu duyuruyu okursun :)
+1
grimavi
(19.10.25)
İyileşmenin parçası olarak bir süre yas tuttum. Niye ben, niye şimdi diye isyan ettim. Üzülüyorum hala tabii, ama kabullendim bir yandan. Belli bir yaştan sonra depresif ruh hali de mi çok geçiyor, yoksa ben mi daha iyi baş etmeyi öğrendim, bilmiyorum ama kısa sürede normal hayatıma döndüm.
+1
auroraaurora
(19.10.25)
Birkaç ay önce deadlift yaparken yıllar önce olduğu gibi yine belimi sakatladım. 1 hafta yataktan çıkamadım, 1 ay evden doğru dürüst çıkamadım. Bisiklet sürerken yine incittim iyileşme süresi uzadı falan.. İkicinci ayın sonunda ağrı bitti nihayet yine spora başladım. Acı lineer şeklinde azalmadığı için o ara ben herhalde o anki acıyla ya da ona yakın bir şeyle hayatıma devam ederim gibi geliyordu. O zanla oturup dizlerimi dövmedim. Yürüsem yeterdi. Aktif spor yapmayan kim düzenli şekilde koşuyor ki zaten. Hatta sor etrafına 10 kişinin çoğu en son ne zaman koştuğunu hatırlamaz. Yürü yeter yani. Hiking yapmayıver nolacak. Kaç kişi hiking yapıyor ki, mutsuz mu sanki yapmayanlar.

Özetle yürümeyi hedefle. Yüzde 70 iyileşme de oran olarak iyi sanki. Yüzde 50 iyileşme yürümek için yeter gibi geliyor bana :)

Geçmiş olsun.
+1
beyfendi
(19.10.25)
Hersey olacagina variyor,
cok fazla kafa yorup üzülmemek gerekiyor,
sana fayda etmeyen beslenme aliskanliklarindan uzaklas.
+1
designer
(19.10.25)
aktif basketbol oynarken 2006 yılından ön çapraz bağlarımı kopardım ve hayatta en zevk aldığım şey olan spordan uzak kaldım. 20 kg aldım. ilerleyen süreçte çok nadir futbol oyanasam da, basketbolu bırakamadım ve sadece şut çektim.
2023 yılında minisküs parçalanması ile tekrar ameliyata girdim ve aynı anda ön çapraz bağlarım tekrar kopmuştu. sırf kızımla çömelip kalka bilmek, oyun oynamak için ameliyat oldum. 1 ayda ayağa kalkmam gerekirken dizim enfeksiyon kaptı. Aynı bölgeden 1 ay içinde 2. ameliyatımı oldum. Hayatta en zevk aldığım şey ve beni mutlu eden şey olan sporu bırakmak zorunda kaldım. 3 ay yattım. minisküssüz ve çömelmekte zorlanan bir insan olarak hayatıma devam ediyorum. kızımla oynarken zorlanıyorum. tek yapabildiğim spor yüzme ve bisiklet.

ayak kopmadığı sürece sıkıntı yok. ameliyat sürecinde günde 3 ağrı kesici ve yaklaşık 10 tane antibiyotik içtim. 2 ay boyunca karnımda kan sulandırıcı iğne oldum. çocuğum olmasaydı farklı olurdu. gerçekten acılarım yüzümden çok sıkıntı çektim. intiharı düşünür gibi oldum.

zor ama ne sıkıntı çeken insanlar var. kanser, ampüte, sürekli ağrılı hastalıklar vb. canını sıkma.
+1
mikahakkinen
(19.10.25)
çok çok çok geçmiş olsun.

yıllar önce el bileğimden benzer bir ameliyat geçirdim, çok ağrım vardı. ameliyat sonrası 1 yıl kadar ağrılarım devam etti ve şu an bir şey kalmadı eğer çok zorlamazsam, ağırlık kaldırmazsam. oluyor böyle şeyler. tek tavsiyem üzerinde düşünüp moralini bozmaman.
+1
deartheodosia
(19.10.25)
çok geçmiş olsun, bildiğin üzere bazı kalıcı/ölümcül hastalıkların insan psikolojisi üzerinde evreleri oluyor. 5 evre ben bunları yakınlarımda çokça görmek zorunda kaldım. hepsi de ölümcül hastalıklar sebebiyle.


geçmişte omurgam dolayısıyla çok sıkıntılı günler geçirdim ve inanılmaz ağrı kesiciler kullandım öyle ki ne karaciğer kaldı ne safra kesesi. bu durumu da toparlamak için ayrıca uğraştım. morfin falan gayet sıradan kalıyor kullandığım ağrı kesiciler arasında. tabi bunun esktradan kaza belası kaburga kırığı ıvırı zıvırı var.


şunu farkettim. insan başına geldiği zaman kesinlikle altından kalkamam, ben bununla nasıl yaşayacağım gibi şeyler diyor ama bir süre sonra çok da zor olmadığını, kabullenebildiğini farkediyorsun. eğer geçici bir süreçse oha lan ben geçmişte nelerle uğraşmışım, başıma neler gelmiş falan deyip geçiyorsun. bir de insan canı çok tatlı dayanıklı bir yapım vardır ama ne kadar çok ağrı sızı çekersen psikolojik olarak direncin o kadar azalıyor.(acıya dayanma eşiği demek istedim sanırım) ben aylarca inanılmaz ağrılar çektim, yataktan kalkamadım. yatakta bile yatamadım. yemek yiyemedim. çok çok uç noktadaki acılar. kaburga kırığı falan vız gelir tırıs gider yani. neyse böyle şeyler yaşayınca gün geliyor ufacık bir baş ağrısı bile seni zorlayabiliyor. hastalıkta konfor ve kafanın rahat olması çok önemli.


psikolojik yardıma ihtiyaç duyuyorsan bundan çekinme. mesela insan sürekli hareketsiz kalınca uyuyamıyor, uyuyamayınca zaman geçmiyor, zaman geçmeyince bire bin katıp düşünmeye daha da mutsuz olmaya başlıyor. ben beyin cerrahına demiştim ameliyat sonrası ben yorulamıyorum dolayısıyla uyuyamıyorum diye. bana bi ilaç yazmıştı ufak bi sakinleştirici gibi bişey. o ufacık hap bile benim konforumu çok arttırmıştı. ha bi ara kullandığım diğer ağır ilaçlarla tepkiye girip tavanda çiçekler böcekler görmeye başlamıştım ama ilaç saatlerini biraz kaydırınca düzelmişti. bu yazdılarımı tamamen yaşadıklarım ve çevremdeki insanların yaşadıklarına dayanarak yazdım. doktor falan değilim.


bunlara bir örnek vereyim. 5.5 ay palyatif bakımda kaldım annemin yanında. hastaneye girdiği ilk hafta çok kötüydü, ondan sonra ağrılarını sızıları fentanil vb kesilince ve güven altında olduğunu bilince kadın mutlu olmaya başladı. ölümüne üç saat kalana kadar o kadar çok olumsuz duruma rağmen mutlu ve yüzü gülüyordu. rahmetli anacığım tıp doktoruydu bu arada yani herşeyin net olarak farkındaydı, iki doktorla görev ihmali sebebiyle sorun yaşadık o ara ihmalden ağrıları sızıları çok artmıştı, başhekimle görüşüp sorunu çözemeyince sağlık bakanlığına ulaştım. bir hafta sonra sağlık bakanı bizzat hastaneye gelip baş hekimi görevden alıp gitti. ihmali buradan düşünün. bu arada aklınıza nüfuslu birisi olduğum falan da gelmesin. sadece net olarak yapılan ihmalleri, başhekimle sonuç alamadığımı hasta yakını olarak annemin doktor kimliğini de ekleyerek şikayet olarak gönderdim. zaten inanılmaz derecede sorun varmış bu bardağı taşıran son damla olmuş.


çok güzel bir andı. benim bişeyden haberim yok dışarda sigara içiyorum. birden çakarlı arabalar korumalar falan. bu arada başhekim merdivenlerin başına çıktı sağlık bakanı milletin elini sıka sıka merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. başhekimin elini sıkmadı, yüzüne bile bakmadı. sinirli sinirli yukarı çıktılar indiklerinde başhekim artık yoktu.
+1
Fodera
(20.10.25)
benzer hisler içerisindeyim. uzun süredir yüzme, egzersiz, ve dikkat etme ile yönettiğim skolyozum var. koluma ve bacağıma vuran ağrı, karıncalanma hissi ile bu sabah doktora gittim. doktor ameliyat gerekebileceğini söyledi. seneye japonya planı yapmıştım, ilk kez kendi başıma tatil yapacaktım yalan olacak muhtemelen.
+1
inheritance
(20.10.25)
geçmiş olsun.

inan bana herkesin hayatının bir döneminde benzer tecrübeleri oluyor.

2021'de covid olana kadar gerçekten çok sağlıklı biriydim. bütün check-up'larda doktorların mükemmel örnek diye gösterdiği o kişi bendim. 20 senenin üstünde spor geçmişi; ağırlık çalışma, calisthenics, yüzme, futbol, masatenisi, uzun yürüyüşler vs hayatımda hiç sigara içmedim, alkol de çok az ancak arkadaşlarla bir aradayke..

covid'i ağır geçirdim, iyileştim fakat sonrasında nabzım hep 100'ün üstündeydi. uzun mesafe yürüyüşü geçtim kısa mesafeleri bile yürümeye korkuyordum, nabzım 140-150'lere falan çıkıyordu. o kadar çok kardiyoloğa gittim ki, hepsi kalbin çok sağlam hiçbir şey yok yorumunda bulundu. tabi bu süreçte bütün sportif faaliyetlerime ara vermek durumunda kaldım. beloc verdi doktorların heps, ilk kullanışımda çok sevimsiz yan etkileri oldu ve kullanmak istemedim.

sonra bir şeyi keşfettim, yatış pozisyonlarında nabzım ayaktaki gibi anormal yükselmiyordu. bütün hareketlerimi yattığım yerde yapmaya başladım. yattığım yerde barfiks falan çekmeye başladım :) sonrasında tekrar beloc'a başladım, vücudum bu sefer ilacı daha iyi kotarmaya başladı. 1,5-2 sene bu şekilde kontrollü geçti ve sonrasında ilaçları tek tek bırakıp eski formuma döndüm.

siz de tekrar eski formunuza kavuşacaksınız. doktor %70 dese bile onun çok daha üzerine çıkabilirsiniz fizik tedavi ve kondüsyon çalışmalarıyla. -ki sporcu geçmişiniz var-

asla enseyi karartmayın. hayatta her şey olabiliyor, önemli olan başımıza gelenlerden maksimum fayda sağlayabilmek. spor yapamıyorsan oturduğun yerden daha çok kitap oku, yazılım öğren, ne bilim çalıştığın konularda kendini geliştir.

aslında en olumsuz gözüken süreçlerin bile dikkatli yönetildiğinde insanlara çok büyük faydaları olabiliyor. bunlara odaklanın.

tekrar geçmiş olsun. en kısa sürede düzeleceksiniz, sonra buraları okuyup "vay be ne günler geçirdim" diyeceksiniz :)

bak o zamanki duyurularım (o kadar karamsardım ki bir daha hiç normale dönmeyecekmişim gibi geliyordu.. )

www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
+1
makbur
(20.10.25)
(23)

Düğün yapmak/yapmamak

incelikler yüzünden
Düğün hakkında ne düşünüyorsunuz? şimdiki aklınız olsa yapar mıydınız/yapacak mısınız? Bazen gereksiz masraf bazen de zaten bir kere evleniyoruz mantığıyla yapılmalı diye düşünüyorum.Sizce?
Düğün hakkında ne düşünüyorsunuz? şimdiki aklınız olsa yapar mıydınız/yapacak mısınız?
Bazen gereksiz masraf bazen de zaten bir kere evleniyoruz mantığıyla yapılmalı diye düşünüyorum.
Sizce?
0
incelikler yüzünden
(19.10.25)
Düğün bütçeye göre düşünüldüğünde gereksiz masraf da olabilir aksi gibi kalıcı bi anı da olabilir. 150-200k bandında 250-300 kişilik yemeksiz, kokteyl menülü düğünleri yapabiliyorsunuz. Öyle dandik salonlarda da değil otelde vs. İmkanın varsa yapılacak bir şey bence.
0
mermaidd
(19.10.25)
bekarım. sıcak bakmıyorum. ancak olur da eşim olacak kişi isterse her şekilde yaparım.

gereksiz masraf. zaten türkiye'deki düğünler sıkıcı ve kimsenin eğlenmediği gereksiz bir aktivite. millet takıyı takıp kaçıyor. gelen takı da zaten çok az. düğün yapana kadar nikah salonunda nikah kıyıp, takıları orada alıp dağılmak daha mantıklı.
0
tabudeviren
(19.10.25)
ben erkeğim, düğün sevmem kendi düğünümde bile pek oynamadım. FAKAT iyi ki yaptık. Ama bizim yurtdışına gitme planımız vardı (ve gerçekleştirdik), akrabaları bir arada görme fikri iyi gelmişti ve bence harika da oldu. Bir daha bazılarını belki çok nadir göreceğim, kimini hiç göremeyeceğim. O açıdan bence duygusal bir etkinlikti. Tabii o akrabaları sevip sevmemekle de ilgili, ben seviyorum ve sevdiklerimi çağırdım tabii. Eşim için de aynı şekilde. Hani düğün yapmasak nikah sonrası bazılarıyla yemek mi organize etsek demiştik ama benzer kafaya geleceği için düğün yaptık en son.
0
nhk ni youkosu
(19.10.25)
gereksiz masraf. yalnızca düğünden değil diğer mevzulardan da kısacağım. beğenmeyen köyüne dönsün.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(19.10.25)
tamamen bütçe meselesi. biz düğünümüzü arkadaşlarımız ve iş çevremizle dopdolu bir eğlence yaşamak için yaptık. çok da mutlu olduk, üzerinden 1.5 sene geçti hala pozitif yorumlar alıyoruz. afterımız da vardı, sabah 5'e kadar falan eğlendik. o sebeple gram pişman değilim. ama bütçe yoksa ve yapmış olmak için içe sinmeyecek bir şey yapılacaksa gerek yok bence, nikah+ ufak bi kokteyl, altınları topla, devamke. belki sonra arkadaş grubuyla bir eğlenceye akarsın olur biter.
0
awlmi
(19.10.25)
güzel bahçesi olan bir otelde, kokteyl tarzında bir düğün yaptık. bizim seçtiğimiz parçaları çalan gitar ve flüt ikilisi vardı. oyun havaları falan olmadı. sonra after'da coşuldu o ayrı tabi. aslında hiç istediğim bişey değildi düğün ama böylesi de güzel oldu. sade ve sakin.
0
scudman1
(19.10.25)
o zaman da eşim istediği için yaptım.

çok gereksiz anlamsız ama yapılıyor sonunda.
0
gurur
(19.10.25)
Türkiye düğün kültürü olan bir ülke. Bu genlerimize işlemiş, ruhumuza işlemiş, çocukken katıldığımız düğünlerden bilinçaltımıza işlemiş. O sebeble ben Türkiyede yaşayan birinin evlenirken düğün yapması gerektiğini düşünüyorum. Evet bence de mafdi açıdan bakıldığı takdirde bir bakıma gereksiz ama öyle işte. Bazen atalardan gelen çizgiyi takip etmek iyidir.
0
mobydick
(19.10.25)
Yapmak istemiyorum. Evleneceğim yok zaten ama düşüncem bu. Kendimi farklı göstermek istemiyorum ama cidden Türk kültürü bana uygun değil. Ben geline damattan ne istiyorsun denmesini bile anormal buluyorum. Sana ne ya. Buna ciddi ciddi şu kadar altın diyenler var. Midem bulanıyor bunlardan. Müslümanım ama kilisede sade bir şekilde evlenen çiftlere o kadar özeniyorum ki. Mal alıp satar gibi davranmak yok, sade kıyafetler, sessizlik, herkes oturuyor, dinliyor. Tam benlik olay.
-1
arbre
(19.10.25)
nişan, kına, düğün = görgüsüzlük, varoşluk

"gecenin yıldızı ben olayım, en güzeli/yakışıklısı ben olayım, herkes benimle ilgilensin, herkes beni övsün, gelinliğimle kraliçe gibi ortada gezeyim, ne kadar zengin olduğumuzu görsünler, nasıl büyük bir sülale olduğumuzu görsünler, nasıl da her şeyin en güzelini en özelini en kalitelisini planlayabildiğimizi görsünler, havamızı atalım, dostu düşmanı çatlatalım" diyenlerin ego şişirme etkinlikleri. ilgi manyaklığı kısaca.

kimsenin eğlendiğini düşünmüyorum. gelinle damat yorgunluktan ve stresten mahvoluyorlar. çok kasıntı her şey, çok zorlama. en ufak bir pürüzde düşen suratlar, çıkan kavgalar... hele ki masraflarının aşırı uçuk olması...

hiçbirini istemiyorum. hiçbirini yapmamış arkadaşım, yapmış diğer arkadaşlarımdan bin kat daha mutlu. yapmış arkadaşlarımın da çektiği çileleri ve ettikleri kavgaları gördüm. nişan günü nişan atan oldu resmen. takı için ya takı.

rezillikten başka bir şey değil. bunların borçları yüzünden gerilen yeni evli çift, borçlar bitmeden boşanmaya çalışıyorlar sonra.
0
art cat chocolate
(19.10.25)
gelecek kitle düğün salonu pasta kuruyemiş limonata kitlesi ise yapma.

ha yüksek kalite otel balo salonu kitlesi ise yap.

düğün salonu kitlesinden salonun parası bile çıkmayıp rezil bir gece yaşarken diğer kitleden hem eğlenir hem masraflara ortak olur insanlar.zihniyet işi bu işler.
burada tek savunduğum düğün şekli aşiret düğünleri olabilir ancak.oda malum sebepler anlıyorsun.
0
jamswety
(19.10.25)
Ben düğün istemiyordum eşim de istemiyordu ama eşimin ailesi yapmak istedi.
Bir gelinlik aldım, eşimin memleketine gittim 2 gece otelde kaldık. Öyle misafir gibi hiç bir şeyine dahil olmadan konu mankeni gibi durdum 2 saat ve geri döndüm. Bence güzel oldu. Zaten çok büyük bir organizasyon değildi ufak bit şey yapıldı. Takıları aldık geldik. Memnunum iyi ki yapmışız.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.10.25)
Alkolsüz düğün konseptini hiç sevmiyorum; küçükken de büyürken de hiç sevmezdim, düğünde kalkıp oynamayı birilerinin yakasına koluna vs bir şeyler takmayı aşırı cringe bulurdum, hala öyleyim. Ama dün mesela liseden bir arkadaşımın düğününe katıldım Gümüşsuyu tarafında müthiş bir otelin terasında; aslında düğün değil etkinlik gibiydi. Sınırsız içki barı, acayip güzel sunumlar sürekli yemekler tatlılar, full ekip 15 yıldır düzenli görüşüyor o yüzden aşırı eğlenceli grup. Bir yandan networking ortamı, insanlarla tanışıyorsun bir sürü yerli yabancı :D Güzel bence. Bunun gibi "etkinlik" tarzı şeyleri seviyorum. Ben de yapabilirim, isterim yani. Dostlarım yesin içsin dibine kadar, para dediğin nedir zaten sevdiklerinle ezmedikten sonra.
-1
vedatchilipeppers
(19.10.25)
düğün yapmadım. zaten istediğim bir şey de değildi. üstüne bir de fiyatları duyunca zaten hiç düşünmedim bile. aklım da kalmadı. ama ailem çok istediği için kına yaptık. yine salon tutuldu vs ama ailem yaptığı için ben pek bi masrafa karışmadım. kınayı da hiç istemiyordu ama eğlendim açıkçası. oynadık ettik dağıldık. bu mantıkla düşünürsek param olsaydı eğer düğün yapardım, kına yapmazdım. eğleniyorsun bi şekilde. ama çok masraflı yani gelen takıyı salona ve yemeğe verecekseniz bi manası yok.
0
elorelia
(20.10.25)
düğün kına vs. herhangi bir şey yapmadık, pişman da olmadık 2 senedir.
0
lalu
(20.10.25)
Küçük yerlerde çok karlı bir organizasyon. Nişan ve düğün masraflarını aileler öder, altınlar evlenenlere kalır.
Abimler sünnet düğünü yapacaklar bu yaz. Çevreleri çok geniş. Masrafın çok üstünde altın geleceğini bildikleri için yapmamak olasılık dahilinde bile değil.
Ben oldum bittim sevmem düğünleri; ki Trakya düğünleri nispeten eğlenceli ve bol alkollü olur genelde.
0
auroraaurora
(20.10.25)
Yapmadım. Yine olsa yine yapmam.
0
sadakatsiz
(20.10.25)
davullu zurnalı, müzikli, dansözlü, içkili bir düğün. hatta sokak düğünü. yoldan geçen de katılsın. şu çorak topraklara bir damla su yağsın.

geçen ay bizim komşu özel kostümlü orkestra çağırmış evin önüne çok eğlendik.

nikah salonunda evlenmek gelin bana para takın sonra kaybolun demek değil de nedir?
0
yurtsuz john
(20.10.25)
Tek mantıklı tarafı takıları toplamak. genelde düğüne yapılan masraf arttıkça yapılacak hasılat miktarı da artar. fakat bu hasılat bir yerde doyuma ulaşır ve saturasyona girer. Bu yüzden (hasılat-düğün masrafı) denkleminin maksimum olduğu yeri bulmak lazım.
0
bobinhoo
(20.10.25)
bir daha yaşama şansınız olmayan bir anı. tamamen gelin ve damadın istediği şekilde yapılan bir düğün iyidir.
0
co2s2
(20.10.25)
Gelecek ay evleniyoruz. Nikah ve akşamında arkadaşlarla (20-30 kişi) eğlence planladık. İkimiz de çekirdek aile dışındaki akrabalarımızı pek sevmiyoruz, nikaha gelmeseler de üzülmeyiz yani. Altın takacak olanlar nikaha da gelip takar zaten, öyle düğün yapalım daha çok kişi altın takar gibi bir çevremiz de yok. Eğlenmek istediğimiz arkadaşlarımızla akşam eğleneceğimiz bir etkinlik de planladık. Öyle olunca düğüne ihtiyaç duymadık ki ikimiz de pek istemiyoruz zaten. Ayrıca kasımda da böyle açık hava düğünü zaten zor, kasımda nikah yaza düğün konseptini de manasız buluyorum (yapan arkadaşım var). Ezcümle ortak kararla ve ailelerin de aksi yönde bir tutumu olmamasıyla düğünsüz bir evlilik gerçekleştireceğiz önümüzdeki ay :)
0
nundu
(20.10.25)
nişan, kına, kız çıkarma ve düğün yapmadık. bu yönde çok talepler oldu, gerginlikler yaşandı. Gene de yapmadık ve bugün olsa gene yapmam, zerre pişmanlığım yok sadece nikahtaki kaosu ve rezilliği görmem bile ne kadar doğru karar verdiğimi gösterdi bana.
0
denizgonen
(20.10.25)
2 şehirde de düğün yaptık, nişan da yapmıştık o küçüktü evin terasında yapmıştık, kına gecesi de yaptım. hepsi çok güzeldi, iyi ki yapmışız. evliliğimin 5. senesinde yine kutlama yapacağım, 5 senede bir tekrarlamayı düşünüyorum. yine olsa yine yaparım.
0
ofelia
(23.10.25)
(4)

Turunculaşmayan saç boyası önerisi

egerbiryolcu
Saçımı koyu kahve, açık kahve gibi market kozmetik mağaza boyalariyla boyuyorum ama bir süre sonra turuncuya dönüyor. Kapalı mekanda belli olmuyor güneşte bakır gibi gözüküyor. Hiç sevmiyorum o görüntüyü. Onereceğiniz boyalar var mı renk kahve olmak zorunda değil esmerim. Marka da onerebilirsiniz.
Saçımı koyu kahve, açık kahve gibi market kozmetik mağaza boyalariyla boyuyorum ama bir süre sonra turuncuya dönüyor. Kapalı mekanda belli olmuyor güneşte bakır gibi gözüküyor. Hiç sevmiyorum o görüntüyü. Onereceğiniz boyalar var mı renk kahve olmak zorunda değil esmerim. Marka da onerebilirsiniz.
0
egerbiryolcu
(17.10.25)
'Küllü' ifadesi olmamalı boyanın renginde. Her markada çikolata kahve var mesela. Beğenirsiniz diye düşünüyorum.
0
auroraaurora
(17.10.25)
reelslerde tam numara olan boyalar turunculaşmıyor gibi birşey vardı atıyorum 8.1 turucuya musait ama 8 tam renk kalmış aklımda
0
eja
(17.10.25)
Saçımı hiç kendim boyamadım boya konusunda pek deneyimim yok onu önden söyleyeyim. Ama arkadaşlarımdan görüyorum igora ekliyorlar boyaya. Turunculaşmayı önlüyormuş. Fındık kadar falan koyuyorlar
0
kullanicadi
(17.10.25)
iyi bir kuaför öneriyorum. oradan rengini belirle ondan sonra yine market boyalarına dönersin.
0
koela
(17.10.25)
(3)

Özgür Turhan - Eti olayı

ananiyimioguz
Eti, hangi tweetine dayanarak ozgur turhan ile yollari ayirmis ben onu merak ettim, bilen var mi?
Eti, hangi tweetine dayanarak ozgur turhan ile yollari ayirmis ben onu merak ettim, bilen var mi?
+1
ananiyimioguz
(15.10.25)
Belkide marka ile alakali degildir,
reklam yüzleri ota boka twit atınca ,
bizi rezil ettin moduna girmislerdir.
-1
designer
(16.10.25)
Bu kadar tantana çıkıp mevzunun neyle alakalı olduğunun bilinmemesi...
Eti'yi boykot edecek miyiz, etmeyecek miyiz şimdi?
0
auroraaurora
(16.10.25)
valla ben kendi içimde ikiye ayrıldım.

1- büyük bir firma ile anlaştıysan, sözleşmede yazıyor mu yazmıyor bilmiyorum ama biraz hareketlerine, söylediklerine dikkat etmen lazım çünkü firma seninle bir reklam filmi çekti diyelim, yayınladılar veya yayınlayacaklar, tweetlerine bi bakıyorlar, diyorlar ki ulan biz bu reklamı yayınlasak, bu adam kim diye baksalar, hayvan gibi muhalif.

sonra bu adamı linçleyecekler benim de markam boykot edilecek en iyisi böyle bir adamla çalışmayalım bizi zarara uğratır demiş olabilirler. Ha şimdi daha mı iyi oldu orası da ayrı bir konu.

2- sen firma olarak bu adamı araştırıp da anlaşma yapmıyor musun? "aa bu ne biçim tweetler atıyor" diyene kadar aklın neredeydi? adam ne yapsın, adam aynı adam, sen anlaşma yapıyorsun, reklam filmi çekiyorsun masraf yapıyorsun. sonra gelmiş tweetlerinizden dolayı sözleşmeyi sonlandırıyoruz, üstüne bir de yaptığımız masrafları size yıkıyoruz... oldu canım.
0
🌸ananiyimioguz
(16.10.25)
(4)

Dik durma korsesi

anatomik
Masa başı çalışıyorum ve yamuk durmaktan her yerim ağrıyor artık. Dik durma korsesi alayım diyorum.Mümkünse günlük kıyafetin altından giyebileceğim, aşırı ipi falan olmayan, dik durmamı destekleyecek bir şey arıyorum. Var mıdır tavsiyeniz?
Masa başı çalışıyorum ve yamuk durmaktan her yerim ağrıyor artık. Dik durma korsesi alayım diyorum.
Mümkünse günlük kıyafetin altından giyebileceğim, aşırı ipi falan olmayan, dik durmamı destekleyecek bir şey arıyorum. Var mıdır tavsiyeniz?
0
anatomik
(15.10.25)
Soruya cevap değil, ama uzun süreli kullanımda kas tembelliği yapabileceğini göz önünde bulundurun lütfen. Evde yapabileceğiniz, basit egzersizlerle desteklemeyi düşünebilirsiniz belki.
0
auroraaurora
(15.10.25)
kas tembelliği yaptığı için doktor bana önermemişti. arkadaş aldı, çok terlettiğini söylemişti.
0
inheritance
(15.10.25)
Belimdeki sorun için almayı düşünmüştüm ben de, fizyoterapistim kesinlikle önermiyorum deyince vazgeçtim.

Egzersiz şart.
0
kumandanim
(15.10.25)
korseler kasların görevlerini yerine getirmeye çalıştıkları için kasları işlevsiz kılarak güçsüzleştirir. Dolayısıyla bir kısır döngüye girmiş olursunuz. isterseniz yine alın korse ama egzersiz rutinini hayatınıza ivedilikle yerleştirmelisiniz. özellikle masa başı çalışanlar için bu ciddi bir gerekliliktir. Spor salonuna gitmeden youtube üzerinden bulacağınız videolar sayesinde düzenli takip ederek sonuca ulaşacaksınız.
tabi monitör seviyesi vs çok önemli. göz hizası yada daha yukarıda olması sağlıklıdır. gözler hangi açıyla nereye bakarsa omurga da oraya yönlenme eğilimdedir. çalışma alanını düzenlemek de doğru duruş için sizi destekleyebilir.
0
ucurulmamak umidiyle
(16.10.25)
(12)

ChatGPT sizle hangi tonda konuşuyor?

sekizdokuzon
Benimle Çetin Çetintaş tonunda konuşuyor. Aforizmalar, küçük başarıları ödüllendirmeler, ölümüne kişisel farkındalık teşviği. Sizinle nasıl konuşuyor?Teşekkürler.
Benimle Çetin Çetintaş tonunda konuşuyor. Aforizmalar, küçük başarıları ödüllendirmeler, ölümüne kişisel farkındalık teşviği.

Sizinle nasıl konuşuyor?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(15.10.25)
Genelde yalaka.

Bravo, çok iyi yakalamışsın!
Bu harika bir soru!
Sen çok yaşa!

Yakında ağzın bal yesin demesini bekliyorum.
0
auroraaurora
(15.10.25)
Çok yalaka davranıyor. Arada bir lütfen samimi fikrini söyle, eleştir beni, dürüst ol, taraflı yaklaşma diye hatırlatma yapmam gerekiyor.

Ne yazık ki ben kaşındım.. Bana kraliçem de, princess treatment istiyorum demiştim bir zamanlar..
0
kullanicadi
(15.10.25)
Çok yalaka +1
Her şeyi onaylıyor. daha doğrudan, net ve eleştirel ol diye düzeltme yapıyorum arada
0
grimavi
(15.10.25)
Paso ovüyor. Vay bunu nasil dusundun diyor. Ben mi yapay zekayim o mu anlamazsin.
0
brkylmz
(15.10.25)
Çetin çetintaş kimmiş diye baktım Youtube'dan. Evet benim gpt bu. Tonlamalar, duraksamalar falan aynı. Sadece bir tutam beyaz yaka satış temsilcisi karizmatik ses tonu eklememiz lazım.
0
akhenaten
(15.10.25)
Mesaj tonu ile ilgili ayarı var değiştirebilirsiniz.
0
anon1m
(15.10.25)
öyle bir yalakalık yapıyor ki, ben 8-9 yaşındaymışım, kendimce bir şeyler yapıyormuşum da, annem babam ya da öğretmenim bana cesaret veriyormuş gibi geliyor.
0
co2s2
(15.10.25)
sizli bizli.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.10.25)
Gpt’ye göre dünyanın en müthiş insanıyım. 2026 dünya kupası maçları tr saatiyle kaçta diyorum “oo kral müthiş bir soru böyle bişey yok nerden aklına geldi vallahi helal” falan diyor sürekli.
0
avatar is back
(15.10.25)
yalaka. "aslansın kaplansın, adam mı öldürdün haklısın tabii ki hacım, bu sorular kimsenin aklına gelmiyor, off ne zekisin sen ya, vay anasını sen gibi adam var mı dünyada"... kısa kes, yalakalık yapma, g*t yalama dediğim halde bu kadar terbiye oldu.

midemi bulandırdı artık bu dalkavukluğu.
sordum neden böylesin diye bir gün: "insanlar sevsinler abone olsunlar diye böyle yapıyor beni openai. etik metik yok bizde, varsa yok para" dedi (ticari kaygılar gibi daha soft ifadeler kullandıysa da aynen bu anlamda şeyler söyledi).

claude'u kullanıyorum bu kadar dalkavuk değil diye, sanırım 4.5 ile o da aslansın kaplansın moduna geçti.
0
biseysorcaktim
(15.10.25)
doğrudan, dürüst, hafif keskin.

yalakalık yapmasına izin vermemek üzere eğittim.
0
Algorix
(15.10.25)
şu videodaki gibi.

youtube.com
0
jepa
(15.10.25)
(18)

nerelerde asla araba süremezsiniz?

i'm gonna start a revolution from my bed
az yoğunluğu olan şehir içlerinde bile aşşırı panik oluyorum, tek yollarda birde. ya da soruyu şöyle düzelteyim en zorlandığınız yerler.
az yoğunluğu olan şehir içlerinde bile aşşırı panik oluyorum, tek yollarda birde. ya da soruyu şöyle düzelteyim en zorlandığınız yerler.
+1
i'm gonna start a revolution from my bed
(13.10.25)
arabanın gidebildiği her yerde sürerim.
0
gercekdunya
(13.10.25)
İstanbul ve genel olarak türkiye. Yollar dar, sokağa atlayan insan çok, belediyecilik ve iklim kötü.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(13.10.25)
Şarampole yuvarlanma ihtimalimin olduğu tüm yollar.
Virajlı tali yollar.
0
auroraaurora
(13.10.25)
Her yerde sürerim sürdümde ama sevmediğim yerler dar olup karşıdan kamyon falan gelip teğet geçtiğimiz yerler
0
basond
(13.10.25)
Asla araba süremediğim yer yok. Belki Tahran gibi yerlere alışması 1-2 hafta sürer. Yurt dışı sağdan/soldan direksiyonlu ülkelerde de kullandım. NY, LA gibi metropollerde de, ehliyet kasaptan alınan arap ülkelerinde de...

Altımdaki araç, yolun fiziksel ve coğrafi koşullarına uygun bir araçsa, her yerde kullanırım. Düzenli ve korkmadan araba kullanınca, kısa sürede adapte oluyorsunuz.

İlk 2-3 yıl /50bin km acemilik olabilir. Araba kullanmak roket bilimi değil. Sınırları kesin bir pratik.

Trafikte sevmediğim şeyler çok. Kural bilmeyen/takmayanlar, sağdan soldan çıkan motosikletler, kavşağı boş bırakmayı akıl etmeyenler, dar yerlerde geçmekten korkanlar, yaya geçidinde durmayanlar, kış lastiği gereken zamanda takmayanlar, magandalar, yoğun saatler vs...

Edit: Kiralık yahut emanet araç kullanıyorsam huzursuz oluyorum çok.
0
yadigar
(13.10.25)
Dümdüz gideceksem her yerde sürerim, hahah sürdüm de, kağıthanenin arka sokakları gibi hem bayır hem tek yön dar yerlerden hoşlanmıyorum tabii, stress olurum ama sürerim,
Dar ve onü uçurum gibi yerlerde dönmeye çalışmak berbat, orada arabayı bırakırım, sürmem.
0
a perfect lie
(13.10.25)
her yerde kullanırım +1 ama istanbul’da trafikli yerlere gitmektense toplu taşıma ya da yürüyebiliyorsam yürürüm. trafik kilit konumlar beni çok geriyor.
0
deartheodosia
(13.10.25)
hollanda ve isvicre bana cok karisik geldi trafik kurallari ogrenmek lazim, ceza da ceza ama. suremem demiyorum ama sikintiya sokan yer kagithane gibi yerlerden nefret, hele zemin islaksa. cogu sebep arac kaynakli oluyor kar yagiyor ama kis lastigi yok gibi, ikincisi tek serit ama cift yon yollar. beni son zamanlarda geren bi mevzu var o da gece suruculeri, ucmalari, sahildeki yarislar bir de ustune kazalari gordukce
0
ala09
(13.10.25)
en zorlandığım gece sürmek tabii ki ve genelde gece sürmemeye çalışıyorum. gece karşıdan gelen farlar çok rahatsız ediyor. ışığın az olduğu yollar da cabası. zifiri karanlık yolda da mecburiyetten sürmüşlüğüm oldu. uzun otoban yolculuklarına da sabahın köründen başlıyorum o yüzden, yolculuk en geç günbatımına kadar olsun diye. ıssız yerler de tedirgin edici olabiliyor.

bir de çok bozuk yollara girmemeye çalışırım.

detroit şehrinde de mecburiyetten araba sürmüşüm zamanında, kabus gibiydi. google maps bile ters yola girdirdi beni. kanada kurallarından sonra çok farklı gelmişti. bir de abd'de eyalete göre bazı şeyler değişebiliyor heralde. yani farklı ülke ve şehirlerde zorlanmak mümkün. trafiğin bize göre ters olduğu ülkeler de var, ingiltere, kıbrıs, hindistan gibi.
+1
ermanen
(13.10.25)
türkiye'de. süremem cünkü. ehliyeti yurtdisinda aldim. türkiye'ye geldigimde hatasiz süren adam görmedim. trafik kurallari da bir garip. 82 diye hiz siniri var. tolerans limiti icin hesap makinesi cikarman gerekiyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.10.25)
Çok turistik yerlere asla arabayla girmem. Keşmekeş ve kaotik yerlere toplu taşımayla gitme taraftarıyım

Dik yokuşlardan nefret ederim, ehliyeti yeni aldığımda yağmurlu bir İstanbul gününde bebek yokuşunda trafikte kaldım elim el freninde yarım saat ecel terleri döktüm. Travmam var
+1
kullanicadi
(13.10.25)
düz vitesle trafiğe girmek istemem, işlenceye dönüyor. yoksa her türlü her yerde kullanırım.
0
co2s2
(13.10.25)
süremem değil de sürmek istemem dediklerim: dar sokaklar, aşırı yokuşlu yollar, tek gidiş gelişli virajlı şehirlerarası yollar.
0
inheritance
(13.10.25)
avrupa’nın birçok ülkesinde sürdüm, hala sürüyorum. araba sürmek kolay.

amerika’da doğu yakasında sürdüm. üstelik minivan gibi aşırı büyük ve hantal bir araç. aşırı kolay.

türkiye daha zor, özellikle istanbul ama yine de çok zor diyemem.

hiç gitmedim ama muhtemelen pakistan, hindistan, bangladeş gibi kuralın olmadığı ve yolların tuktuk’la dolu olduğu yerlerde alışması zor olur gibi düşünüyorum.

ha bir de gece karanlıkta dağ yolları, uçurum kenarları vs. sıkıntılı olabilir. sürmem zaten.
0
sir gawain
(13.10.25)
her yerde sürerim de yabancı olduğum gelişli gidişli yollarda sürmeyi pek sevmiyorum. özellikle geceleri.
0
lazpalle
(13.10.25)
Bayrampaşa sokakları.
0
baldan kaymak
(13.10.25)
Cin'den Fransa'ya bircok ulkede surdum. En zoru sanirim zamaninda Irak'ta trafik kurallari yokken zirhli land cruiser suruyordum. Belli bir kural olmadigi icin araclar, sag/sol farketmeden bos bulduklari her yerden size dogru gelebiliyorlardi. Kimsenin o zamanlarda ehliyeti oldugunu da sanmiyorum. Yine Irak'ta kum firtinasinda arac surdum. Bildigin gormeden ilerliyorsun. Ondeki aracin dortlulerini cok az gorup, tamamen kaybettigini dusun. Bu da cok zordu.

Hava olaylarini takip etmeden arac surmem bundan sonra.

2 yil once Tr'de tatildeydim. Tatil donusu Istanbul'a donerken. Sakarya nasil bir yermis bir bakalim dedik. Donel kavsaklari cok kotu kullanan, en sabirsiz, cok gereksiz korna calan surucu grubu gormedim.

Bunun disinda Kanada'da Quebec'te bir indian reserve'den bir tanidik yardimiyla vergisiz araba dolusu icki aldim. Taa Prens Edward Adasina arkadasin dugunune goturecegim. Hava durumuna hep bakarim ama yolda oldugum icin bakamadim. Donuste kar firtinasina yakalandim. Aracim o zaman Toyota Tundra. V8 motor. 5.7 litre. Yeni Nokian kar lastikleri var uzerinde. Kasa da icki dolu. Agirlik da var yani. Bundan daha iyi bir arac lastik kombinasyonu dunyada yoktur diye dusundum. 4x4 aldim. Yolda tampona kadar kar birikti. Biraz tedirgin olsam da devam ettim. Hani Star Trek'de uzay gemisi isik hizina ciktiginda geminin sagindan solundan kayan isinlar gorunurdu ya. Aynen tek gorebildigim buydu. encrypted-tbn0.gstatic.com Bu da cok zor bir arac kullanma tecrubesiydi.
+2
thetruenorthstrongandfree1
(13.10.25)
asla surmem demem hicbir yer icin.
denemedim ama trafigin ve direksiyonun ters tarafta oldugu (i.e. ingiltere) ulkeler beni tedirgin ediyor.
0
cooperr
(16.10.25)
(16)

poğaça almak ve samimiyetsizlik üzerine

m e b
günaydın, iyi haftalar.ben 5 ay kadar önce yeni bir yerde çalışmaya başladım. kahvaltıyı ofiste çay-poğaça ikilisiyle yapıyorum buradaki çoğu kişi gibi. erkenden gelenler arasındayım ve diğer çalışanlar benden sonra geliyor. şimdi, hal böyle olunca ben de "zaten çoğu uzun yoldan geliyor, bir daha fı
günaydın, iyi haftalar.

ben 5 ay kadar önce yeni bir yerde çalışmaya başladım. kahvaltıyı ofiste çay-poğaça ikilisiyle yapıyorum buradaki çoğu kişi gibi. erkenden gelenler arasındayım ve diğer çalışanlar benden sonra geliyor. şimdi, hal böyle olunca ben de "zaten çoğu uzun yoldan geliyor, bir daha fırına çıkıp poğaça almakla uğraşmasınlar" diyerek, kendime poğaça alırken bilerek 2-3 tane daha fazladan poğaça alıyorum ve onlar ofise gelince "fazladan 2-3 poğaçam var, alabilirsiniz" diyorum ve ikram ediyorum ya da şirket grubuna "fırına gidiyorum, bir şey isteyen var mı?" diye soruyorum, istediklerini de alıyorum. bu noktada beni zorlayan hiçbir durum yok, tamamen içimden geldiği için buna devam ediyorum. ama...

dikkatimi çeken bir durum var; bu arkadaşlar erken geldikleri zaman da ellerinde poğaça görüyorum ya da diğer arkadaşlara dağıttıklarını görüyorum. nezaketen "m e b, fırına gidiyorum, bir şey ister misin?" diyen yok. ben poğaça ikram ederken "sağ ol ya, x abi fırına gidiyormuş, ona söyledim, bana da alacak" diyorlar.

şimdi "ne alaka?" diyebilirsiniz ama burada poğaça yüzünden değil de kendi hissiyatım üzerine düşünüyorum geldiğim zamandan bu yana. "eğer içimden geldiği için yaptığımı söylüyorsam neden onlardan da aynı şeyi bekliyorum? bu ticaret değil, karşılık bekleyerek yaptığın şey samimi değil." diyorum kendime. bir yandan da "insanın nezaketen de olsa fikri alınmaz mı, bir şey isteyip istediği sorulmaz mı ya?" diyerek dışlanıyormuş gibi hissetmem de ötürü olsa gerek, beklentimi normalleştiriyorum.

dediğim gibi poğaça bir örnek, poğaçayla zengin de fakir de olmuyorum. ofistekilerin poğaça alma işini türkiye'nin gündemiymiş gibi büyütmelerini de yadırgıyorum açıkçası.

ama sorumu tekrar etmek gerekirse; ben bu durumda samimiyetsiz oluyor muyum hakikaten? "karşılık beklemeden insanlara yardım etme" erdemine sahip değil miyim acaba?
0
m e b
(13.10.25)
Bunun doğrudan karşılık beklemekle ilgisi yok. İnsanlara iyilik yapmak istediğinde, bunu senin görevin olarak görmediğinden emin ol. İyilik yapıyorsan önce sadece kendin için yapmalısın çünkü iyilik iyidir. Eğer iyiliği yapmadan önce aklına bir karşılık beklemek geliyorsa o zaman sorunu kendinde arayabilirsin.
0
anathemamen666
(13.10.25)
zaten senin her gün bol bol poğaçayla geldiğini biliyorlarsa abi sen de poğaça ister misin diye niye sorsunlar
+1
nahtoderfahrung
(13.10.25)
@nahtoderfahrung: yukarıda "bu arkadaşlar erken geldiklerinde" diye belirtmiştim, mesaj diye bir iletişim şekli de var :)
0
🌸m e b
(13.10.25)
tam olarak bu düşünce karşılık beklentisi düşüncesi. ben onlara alıyorum onlarda bana almalı beklentisi içindesin.
düğünde takı takmaylada aynı ben onların düğününe gittim tam taktık oda bana tam takmalı veya ben arkadaşımın doğum gününde hediye aldım oda bana almalı veya arkadaşımın babasının cenazesine gittim oda benimkine gitmeli hep bir yaptığı işin karşılığını bekleme beklentisi.
+2
my fault
(13.10.25)
Abi sen davarlarla çalışıyormuşsun. Senin hislerin normal.
+1
arbre
(13.10.25)
Sahipsin, sadece samimiyetin sınanıyor. Hani altını içindeki bakırdan ayırmak için yakarlarmış ya, iç dünyandaki bu sorgulama senin samimiyet hissini yakıyor, geriye ne kaldığını görmeni bekliyor kalbin. Bu anlamda kendine dikkat ediyorsun demek ki, güzel bir şey. Evet böyle düşünmek olayı samimiyetten uzaklaştırıyor ama sana bir rehber oluşturuyor bu durum, görmen ve birini seçmen kolaylaşıyor, öyle anladım. İç yolculuğun çok güzel 🌷
-1
muhayyer divan
(13.10.25)
Düşüncen normal.

sana "m e b, fırına gidiyorum, bir şey ister misin?" diyen yoksa işte burada "mütekabiliyet esasları " devreye girmeli.

Temelde insani esaslarla değil, para kazanma için insanların bir araya geldiği yerlerden biridir iş yerleri. Bazı istisnalar dışında, samimi veya kalpten desteğe dayalı yakınlıklar pek olmuyor.
O nedenle "iş arkadaşı " kavramının yerine "iş yerinden biri " ifadesini kullanmak daha doğrusu benim için .

Bazen iş dışında içimden gelir kimi arkadaşları dışarıda çay vs. içmeye çağırırım. Maksat sohbet vs. İşleri vardır gelemeyeceklerini söylerler. Bunu anlarım ama davet etme sırası onlara geçmiştir. Bakıyorum bunu pek düşünen yok gibi .

Yine denk geldiğim hususlardan biri de klasik olarak biri diğerine "hanımı da al bize de bir gün gelin " ifadesi kadar saçma bir şey yok . Görünüşte misafirperverlik gibi görünse de
gerçekte öyle değil.
Abicim o hanımını yanına almasın sen de hanımı komşuya veya anne babasına gönder bir zahmet. Bizzat kendin o arkadaşına bir çay demle. Elin kolun bi zahmet arkadaşın için çalışsın. Pasta poğaça yapamazsın ama kaseye de biraz çerez koymayı unutma..
değil mi ama ?
Bir buluşma , ziyaret yapılacaksa, yakınlık gösterilecese kadınları bahane etmeyelim.

Önceleri ve hala var olan köylü şehirli (veya burjuva) ayrımının yanısıra, işyerlerinde de kadrolu /sözleşmeli / geçici işçi gibi hindistan'ın dışında ama toplum içinde gelişen, kendimize özgü kast sisteminde bu gruba mensup olanlar arasındaki iletişim dili , yakınlıklar da genelde bu çerçevede gelişiyor.

Çevrendekileri uzaktan izlemeye devam et, gerçekte ne sebepten yakın olduklarını anlamaya çalış. Belki biri diğerinin aracına biniyordur işe gelip giderken ona poğaca belki yemek ikramı düşünmüştür. Bu haklı anlaşılabilir bir durum yerine göre .
Belki bir başkası karşı cinse yakınlık tavırları sergiliyordur ikramlarıyla.
Bir başkası ise diğerinin sayesinde iş yerinde bazı avantajlar elde etmiştir. Bu nedenle yediği içtiği ondan ayrı gitmez.
-1
diyecevaplandı
(13.10.25)
Birlikte çalıştığınız insanlar hödük.
Hislerinizin karşılık beklemekle bir ilgisi yok. İnsan nezaketen ve sadece lafta kalacak bile olsa "Bir gün de poğaçalar benden olsun." veya "Kahve ısmarlayayım bi ara." gibi bir jest yapmalı.
+1
auroraaurora
(13.10.25)
acikcasi tam olarak anlattiginiz gibiyse ben de karsilik bekleyerek bir sey yapmadiginizi dusunuyorum, en azindan ilk etapta boyle baslamamissiniz, insanliginizdan almissiniz ve bence arada bir karsi tarafin da sizi dusunmesini beklemek ve bunu gormediginde kirilmak gayet insanca geldi bana. sadece ilk almaya basladiginizda karsilik beklemeden aldiginizdan emin olun (kendiniz icin) onun disinda karsi taraf(lar) tarafindan hic gozetilmediginizi gordugunuzde kirilmak cok insanca bence.
+3
kassiopeia
(13.10.25)
sen iyiliği görev edinip kendin beklenti oluşturmuşsun. alma başkan boş ver kimse senin istediğin gibi olmayacak.
+2
mikahakkinen
(13.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım haklı olduğunu düşünüyorum
-2
basond
(13.10.25)
ben fazla direkt bir insanım galiba, böyle düşünmek yerine muhatabı kişiye sorarım “gidiyorsan bana da sorabilirsin” diye. haklısın ama fazla düşünüyorsun, kendi hayatını zorlaştırırsın en fazla.
0
deartheodosia
(13.10.25)
beklentiye girmen doğru mu değil mi bilmiyorum ama ben olsam ben de girerdim sanırım. üzülürdüm içten içe bana neden teklif etmiyolar diye.
0
Sadece soruyorum
(13.10.25)
seni sevmiyorlar. millete fazladan poğaca alma işini bırak. bir yere giderken sormayı da. kafanda da bu tür düşünceler bir daha olmaz. iyilik yaptığınla kal hayatına kaldığın yerden devam.
0
koela
(13.10.25)
Samimiyetim olmayan bir iş arkadaşım bana ikide bir poğaça ya da başka bir şey ikram etse almaktan kaçınırım. Çünkü bilirim ki o ikram hesabıma borç olarak kaydedilecek. Ki siz de inanmak istemeseniz de aynen böyle yapmışsınız. Durduk yere üzerimde manevi bir borç yükü birikeceğine poğaçamı gider kendim alırım. Bu tip gizli borçlar birikip ileride mutlaka alakasız gibi görünen başka sorunlara yol açar.

Başka açıdan bakalım: Siz herkese ikram dağıtmaktan hoşlanıyor olabilirsiniz. Bense paylaşımları daha küçük ve samimi gördüğüm kişilerle yapmayı tercih ediyor olabilirim. O sizin tarzınız, sizin yaşam şekliniz, bu da benimki. Şimdi soru şu: Neden ben sizin yaşam tarzınıza uymak zorundayım?

"karşılık beklemeden insanlara yardım etme erdemine sahip değil miyim acaba?" sorunuza cevap:
Değilsiniz ama zaten bu erdeme gerçekten sahip olmak herkesin harcı değil. Muhtemelen şu soru altında görüş paylaşan hiçbirimiz bu erdeme sahip değiliz.
+1
mikro patlama
(13.10.25)
hayat bu kadar uzun değil.

sizi rahatsız ediyor belli. yapmayın kurtulun.

zaten poğaça yemek nedir? çok sağlıksız. yakında mide gidecek. gitmese bile göbek gelecek.
0
gurur
(13.10.25)
(13)

Uykumu getirin

gobekliraki
Uyku tutmuyor 3 gündür ya. Zombi gibi oldum. Yarın da iş var, 4 kişi de iş görüşmesine gelecek. Benim acil uyumam lazım. Duş yaptım, melatonin aldım ama fayda etmedi. Kafamın içi lunapark. Nasıl uyuyacağım.
Uyku tutmuyor 3 gündür ya. Zombi gibi oldum. Yarın da iş var, 4 kişi de iş görüşmesine gelecek. Benim acil uyumam lazım. Duş yaptım, melatonin aldım ama fayda etmedi. Kafamın içi lunapark. Nasıl uyuyacağım.
-2
gobekliraki
(13.10.25)
aşina olduğunuz bir sesli kitap açıp telefonu 1 saat sonra kapatmaya ayarlayın. (vlc player'da var mesela uyku modu) ışığı kapatıp kafayı yastığa koyun. kitabı dinleyin. muhtemelen 1 saat dayanmazsınız.
0
dilemma of subscribtionability
(13.10.25)
1 kadeh fiski
0
ditu
(13.10.25)
Derin uyku uyuyormuş numarası yapın.

Küçük kardeşimle aramız 14 yaş, onu uyutmak için ninniler pışpışlar işe yaramadığında uyumuş taklidi yapıyordum, çoğu zaman derin uyku numarasına geçmeden uyuyordu. Derin uyku numarasına başvurunca da ben uyuyordum 😁😁😁 hayalinde bir bebeği uyutmaya çalıştığını düşünerek böyle bir numara yap, tiyatro çevir kafanda. Beynin gerçekten uykuya geçecektir.
0
muhayyer divan
(13.10.25)
Ya neler neler deniyorum. Sonra uyumaya çalıştığım aklıma geliyor işim tüm doğası kaçıyor başlıyorum yine düşünmeye.
0
🌸gobekliraki
(13.10.25)
yeme-icme olayini 18 de birakırsan,
22 gibi uyursun.
0
designer
(13.10.25)
@designer ne alaka Allah aşkına.
0
🌸gobekliraki
(13.10.25)
sinir sistemindeki kimyasal tepkimeleri

artiran ve azaltan reaksiyonlar var,

yani seni uyanik tutan ve uyutan gibi,

uyuman icin kendine avans ver ,

veri girisini azaltirsan,

ekran koruyucu moduna gecebilirsin.
0
designer
(13.10.25)
Şimdi uyumam lazım. Yani şu sıralar. Sorum buydu.
0
🌸gobekliraki
(13.10.25)
Sıfır uykuyla işe gidiyorum.
0
🌸gobekliraki
(13.10.25)
amzn.eu

Melatoninle birlikte güzel bir uyku çektirir.
-1
auroraaurora
(13.10.25)
@auroraaurora bana melatoninle uyursun diyen arkadaşın aklına uyduğum için 36 saat uyuyamadım, yorgunluktan bayılmak üzereyken bile uykum gelmedi.

kafanıza göre ilaç almayın.
0
duyuruuser
(13.10.25)
benim life hack'imdir bu, yakın zamanda keşfettim. ingilizcemi geliştirmek için sürekli ingilizce podcast dinlediğim bi dönemdeyim. gece yatmadan önce de dur bakayım meditasyonu da ingilizce açayım dedim. guided sleep meditation yazmalısınız. meditasyonu türkçe açınca bi süre sonra beynin içindeki lunapark geri geliyor, yönergelerden kopuluyor çünkü. ama ingilizce açınca "dur lan her dediğini anlayayım, kelime kaçırmayayım" diyorsun anadilin olmadığı için. veee o dikkatle dinleyince meditasyon müthiş çalışıyor, kopmuyorsun bi 5-10 dakikada dalıyorsun.

isim de vereceğim "lauren ostrowski fenton"
0
ofelia
(13.10.25)
çok geç görmüşüm ama bundan sonrası için işe yarar. nefes alırken gözünüzü açın verirken kapatın, alırken açın, verirken kapatın bi süre sonra açamadığınızı ve göz kapaklarınızın ağırlaştığını hissedeceksiniz. tatlı rüyalar :)
+1
matilda
(13.10.25)
(18)

Oylama sistemi geldikten sonra kendinize çeki düzen verdiniz mi?

sekizdokuzon
Ben verdim, eskisi kadar küfretmiyorum. Kişisel gelişimime büyük katkısı oldu.Siz bir hizaya geldiniz mi?Teşekkürler.
Ben verdim, eskisi kadar küfretmiyorum. Kişisel gelişimime büyük katkısı oldu.

Siz bir hizaya geldiniz mi?

Teşekkürler.
-13
sekizdokuzon
(12.10.25)
Gelmedik, hakedene yapıştırıyoruz.
+5
thesomberlain
(12.10.25)
Sebepsiz guldum yalniz bu soruya ve yorumuna, harika olmus o zaman. Benim icin pek bir sey degistigini soyleyemem ama
+2
bosver nicki
(12.10.25)
10 kişinin düzenli olarak kullandığı, bunlardan sekizinin birbirini bir kaşık suda boğma potansiyelinin olduğu bir sitede ne gereği vardı diye düşünmeden edemiyorum.
+3
auroraaurora
(12.10.25)
@aurora belki bir gun sadece 10 kisi takilmaz bu sitede diye geldi tum yenilikler.
+15
compumaster
(12.10.25)
İşte girişimcilik budur, arkandanım @compu. Bana yalaka diyecek olan olursa o kadar kisisel gelişmedim, kufrederim
0
🌸sekizdokuzon
(12.10.25)
@compu 500 yillik kullanici olarak, compu'nun artik boyle bir yaklasimi benimsemesi gercekten gozlerimi yasartiyor. Bence buranin da, eksi sozluk veya reddit olmasa dahi, ciddi bir potansiyeli vardi.

Konuyla alakasiz oldu, silinebilir ama yazayim istedim.
+3
bosver nicki
(12.10.25)
Biz de mallık düzeyindeki sadakatimizle sitenin gelişimine katkı sagladiysak mutlu olacağım
+4
🌸sekizdokuzon
(12.10.25)
Ben eskiden de düzgündüm, aynen devam.
+1
etna
(12.10.25)
Ağzı bozuk tipleri tiplefi uçurup adam akıllı kitleyi bırakırsanız, 10 kişi kalmaz sitede.
+1
Kahvedesu
(12.10.25)
Aynı şekilde yazmaya devam ediyorum. Yalniz ben mesaj atma butonunu bulamadım hâlâ. Mesela bir duyuruya cevap yazana mesaj atmak istersek nasil atıyoruz? Ben eski usul mesajlara gidip kişinin nickini yazıyorum.
0
Amaranta ursula
(12.10.25)
Soru sormasını, yazı yazmasını bilmeyen embesillire ceza verilmeyip kinaye, ironi, taşlama yapan cevaplara ceza (silme, eksileme vb) olduğu sürece, kendimize bakmadan karşımızdakine bam bam bam. Allah ne verdiyse.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(12.10.25)
en ufak değişim olmadı, bildiğim gibi devam.
0
tabudeviren
(12.10.25)
@amaranta:
ibb.co
0
compumaster
(12.10.25)
Compu sırf sana yazmak için giriş yaptım :)

“Belki bir gün 10 kişi takılmaz diye yenilik yaptık” demişsin. Zamanında angelusu şutlasaydın bu zamanlara gelmezdik. sana mail bile attım angelus haklı dedin :)

Eminim birçok kişi de yazmıştır.

Soruya cevap olarak aurora +1 diyorum.
+3
Rondak
(12.10.25)
yoo beni de hiç sevmeyenler var biliyorum ama ben özellikle, bilerek, inadına vs. gıcık olmak veya olay çıkarmak için uğraşmadım hiçbir zaman zaten. yazdığımı beğenmeyen olursa ya da "ulan yine mi bu oç1!!" deyip hususi beni görünce eksiyi basarsa bassın sorun değil. insan şuncacık platformda bile olsa artı görmek, hürmet görmek, sevmek ve sevilmek, çiçek neyin koklamak ister tabii ama o kadar da mühim bir konu değil bunu yapsınlar diye kendimizi bozacak değiliz. yaptığımız şey zaten en fazla ayrıl coco demek, spor önermek diğer türlü yapsak artılayacaklar mı? artıladılar diyelim, bize ne faydası var ki?

ha ucunda gerçekten bi şey olsa kendimi bozarım yanlış anlamayın ama yok yani şimdi şunu eksi yağmuruna tutsanız ne, artı verseniz ne?
+1
der meister
(12.10.25)
sifir etki, devamke.
0
cooperr
(12.10.25)
evet retrospektif olarak bakinca angelustun yaptigi tum hareketler eksi duyuru kurallarina uyuyordu, ama uyuyor olmasina ragmen o kadar agresif bir sekilde moderasyon yapmamaliydi, veya biz ona izin vermemeliydik.

Eksi Duyuru'ya belli bir donemde 2-3 yil belki 10 kere login olmusumdur, sitede ne olup bittigini takip edememistim. simdiki moderasyon gercekten silinmesi gereken seyler disinda pek bir sey yapmamalilar. bunu konusuyoruz aramizda zaten.
+4
compumaster
(12.10.25)
@compu, ben angelus yüzünden bıraktım burayı. Aktif hesabımı salak bi sebeple banladı, ki benim o hesapla bu sitede güvenlik açıklarını falan bulup seninle konuşup çözmüşlüğüm bile vardı. Sözlük yerine burada takılıyordum daha çok, binlerce mesajım vardı.

Bu yedek hesabımla hiç kullanmıyorum, bununla sıfırdan başlamayı da düşünmüyorum artık. Angelus siteyi yok etti resmen.
+3
editoryal
(13.10.25)
(5)

kakaolu kek tarifi

tabudeviren
kendi yaptığınız veya internetten bulduğunuz ve denediğiniz bir kakaolu kek tarifi paylaşır mısınız?tariften beklentim:• full kakaolu olacak, öyle alacalı bulacalı bir kısmı kakaolu olmayacak.• hafif nemli olsun. çok kuru istemiyorum.yıllar önce yaptığım pizza denemesi haricinde elim hamurişine değm
kendi yaptığınız veya internetten bulduğunuz ve denediğiniz bir kakaolu kek tarifi paylaşır mısınız?

tariften beklentim:

• full kakaolu olacak, öyle alacalı bulacalı bir kısmı kakaolu olmayacak.
• hafif nemli olsun. çok kuru istemiyorum.

yıllar önce yaptığım pizza denemesi haricinde elim hamurişine değmedi. ona göre pliz :)
0
tabudeviren
(12.10.25)
ben bengi kurtcebe'nin browni tarifini seviyorum. youtu.be
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.10.25)
Anne keki:

2 yumurta
1 çay bardağı şeker
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı sıvı yağ
2 çay bardağı un
Yapılışı:
Yumurta ve şekeri çırp.
Ardından vanilya, kabartma tozu, süt, sıvı yağ ve unu ekleyip tekrar çırp.
Kakaoya bir çorba kaşığı kadar süt ekleyip karıştır, ardından hamura ilave et.
Keki pişireceğin kabı yağla ve unla. Hamuru kaba al.
Fırını önceden ısıtmıyoruz.
0
auroraaurora
(12.10.25)
@auroraaurora

önceden ısıtmıyoruz ama sıcaklığı kaç derece olması lazım ve tahmini ne kadar zaman kalması lazım?
0
🌸tabudeviren
(12.10.25)
180 derece. Bıçakla bakacaksınız, aşağı yukarı 35 dakikada oluyor. Çok kolay, ben bile becerdim zamanından çıkarmayı. :)
0
auroraaurora
(12.10.25)
bir yumurta
2-3 yemek kaşığı (damak tadına göre) kakao
orta boy iki muz
2 tatlı kaşığı fıstık ezmesi
yarım paket kabartma tozu

bunu rondodan geçiriyorsunuz pürüzsüz olana kadar. sonra fırında 20 dk civarı pişiriyorsunuz, fırına ya da göre değişebiliyor. dediğiniz gibi içi nemli, şekerden baymayan, yumuşacık bir kek oluyor.
0
elorelia
(13.10.25)
(10)

Muğla’da, Bodrum’da vs 1+1 ev satın alıp, yazın Airbnb yapmak?

damba
Mantıklı mı? İstanbul’da eski dökük bir ev alıp, kiracı ile hır gür yaşayacağıma, yazlık yerlerden 1+1 alıp Airbnb yapmak hayal mi? Sezonluk işçi gibi çalışıyorum, yazın genelde boş oluyorum, dolayısıyla yazın bununla ilgilenilirim ama tabii İstanbul’dan bu işi yürütmek nasıl olur bilemiyorum :) kon
Mantıklı mı? İstanbul’da eski dökük bir ev alıp, kiracı ile hır gür yaşayacağıma, yazlık yerlerden 1+1 alıp Airbnb yapmak hayal mi? Sezonluk işçi gibi çalışıyorum, yazın genelde boş oluyorum, dolayısıyla yazın bununla ilgilenilirim ama tabii İstanbul’dan bu işi yürütmek nasıl olur bilemiyorum :) konu hakkında fikirleriniz neler merak ediyorum
0
damba
(12.10.25)
Bence mantıklı değil. Yaz en iyi ihtimalle 4 ay sürüyor. Kalan 8 ay boş kalacak. Airbnb araştırdığımda havuzlu, ferah evler bulmuştum. 1+1 iyi bir seçenek değil. O fiyata otel bulunabilir. Otel daha uygun olabilir.
+1
arbre
(12.10.25)
ilgilenecek birisini bulmak önemli. her seferinde evi temizletmen gerekecek. onun için biriyle anlaşman lazım. tatil yörelerinde işçi ücretleri fazla.

ayrıca yetki belgesi falan alman lazım. kafana göre günlük kiralık veremiyorsun artık. bunları halledersen iyi para getirir.
+1
jelly bear
(12.10.25)
AirBNB ile 4 ayda alacağın para nomal kiralamadan gelecek 12 aylık paradan çok olur. Maddi olarak mantıksız değil. Ancak jelly bear'ın dediklerine katılıyorum. Biriyle anlaşman lazım ki o temizlik işlerini halletsin, evin anahtarını misafire versin (veya kilit sistemi yaparsan kilitli kutuya bıraksın).

Eğer evin içini düzgün tasarlarsan otelden daha çok tercih edilir. İşim gereği bir çok otelde kalmışımdır. Çoğunda ütü bile bulmak imkansız. Geçen yıl iki ayrı AirBNB evinde kaldım stüdyo şeklinde. Tencere tavadan tut çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, kurutmak için askılık, ütü, dev gibi son teknoloji akıllı TV... Her şey oluyor AirBNB evinde. Benzer fiyatlarda bir otel odasında bunların neredeyse hiç biri yok.
+1
himmet dayi
(12.10.25)
3-4 aydan fazla omru yok ve orada yasamiyorsan zor. istanbul 12 ay aktif bir yer. ist yasadigim halde kac kez airbnb tutmak durumunda kaldim. kiyas kabul etmez yani
0
ala09
(12.10.25)
O iş biraz astarı yüzünden pahalı hale gelmeye başladı, turizm belgesi almak, apartman dairesi ise apartman sakinlerinden izin almak, vergi mükellefi olmak, fatura kesmek vs gibi şartları var, bu başlangıç için gerekenler, sonrasında da misafirlerle ilgilenme, temizlik vs, işletme maliyeti var. Kullanmadığım bir evim var, bu amaçla kullanayım devri bitiyor gibi. Bu işletme tarafı, müşteri gözüyle bakacak olursak, ben uzun süredir otel yerine ev kiralama tercih ediyorum tatillerimde.
0
(12.10.25)
Airbnb'nin uzun donemli ev kiralamaya gore avantajlari var ama daha fazla efor gerektiriyor; turist eve, evde 2 yil oturan kiraci kadar hasar vermiyor, Airbnb ile yilin 4 ayinda, 12 ayda kazanabileceginden daha cok kazanc elde edebiliyorsun. Bunlar guzel yalniz Airbnb'den para kazanmak biraz ince hesap gerektiriyor. Sabun, sampuan, tuvalet kagidi, bulasik, camasir deterjani, sarap, cicek, yastik, yorgan, internet, Netflix, elektrik, su faturalari, site aidati, temizlikcisi, vergiler... ivir zivir bunlar hep harcama. Bunlari yillik olarak hesaplaman gerek sonra 365'e bolup gunluk operasyon giderini hesaplaman gerek. Buna gore fiyat belirleyip, cevredeki airbnb'lerle karsilastirman gerek... Yapilabilitesi tamamen rakamlara bagli.

Ha uzaktan yapilir mi? Yapan vardir eminim ama bence yapilmaz. Her musteriden sonra hasar olup olmadigini kontrol etmek gerek, kimlikleri, kalan sayisini falan kontrol etmek onemli. Turistler gece parti verdiler. Sarhos oldular. Sagi solu rahatsiz ettiler, esyalara zarar verdiler. polislik bir durum oldu... Guvendigin lokal birileriyle isbirligi yapsan bile 1+1 airbnb icin elinde pek bir sey kalmaz gibi geliyor bana.
+1
thetruenorthstrongandfree1
(12.10.25)
O işte sağlam para var fakat orada olup tskip etmen gerekiyor. Öyle uzaktan yapılscak bir iş değil.
0
neira
(12.10.25)
Ben birkaç sene önce bir aylığına arkadaşım aracılığıyla Datça’da ev kiraladım. Sahipleri İstanbul’daydı. Bakım, onarım, temizlik, anahtar teslimi vb. işler için bir emlakçıyla anlamışlar. Komşuların anlattığına göre bizden önce kısa süreli kiralayan yabancı turistler hor kullanmış. Biz kendi evimiz gibi kullandık ve memnun kaldık. En güzeli sezonluk veya aylık kiralamak olur.
0
auroraaurora
(12.10.25)
Türkiye'de kiraya vermek için ev alınmaz artık. Pişman olursunuz.

Hiçbir şey bulamıyorsanız, altın-gümüş yapıp, yastık altına atın.

.
0
kartallar yuksek ucar
(12.10.25)
Ben yapıyorum. Harika bir kazanç kapısı.
0
gabe h coud
(12.10.25)
(2)

Yüzüne fraksiyonel lazer yaptıran mı?

pembediken
Işe yaradı mı? Sivilceden kalan derin gözenekler için
Işe yaradı mı? Sivilceden kalan derin gözenekler için
0
pembediken
(10.10.25)
Leke tedavisi içinse etkili oluyor bu yöntemler, ama tekrar koyulaşıyor maalesef. BBL için sorduğumda medikal estetik hekimi ihtiyaç oldukça yaptırmanız lazım demişti bana.
0
auroraaurora
(10.10.25)
Ben bu sene yaptirdim cok memnun kaldim. Lazerlerin cok cesidi var ben yurtdisindayim, buradaki opsiyonlari arastirdim. Yüzümde pigment ya da yaslilik/günes lekesi denen acik kahverengi lekeler vardi ve gittikce büyüyordu. Özellikle günese cikinca cok artiyorlar.
Benim arastirmam sonucu bunlara en iyi gelenin Rubin laser oldugunu gördüm. Onu yapan bir dermatologa gittim. Tek seansta sonuc gördüm ama ben büyük iki tanesi icin ikinciyi de yaptirdim, ki cok gerek yokmus.

Seans sonunda o lekeler iyice koyu kahve oldu, sonra bir hafta icinde kabuk bagladi, 10-14 gün sonra da hepsi döküldü, alttan acik renkte derim cikti. Kücük olanlarda hic iz kalmadi, büyük olanda acik renkli iz kaldi, ama zaten cildim cilli ve lekeli oldugu icin o artik göze batmiyor.
Benim izlerin biri sivilceden sonra kalmisti, ama gözenek demissiniz, gözenekte lazer etkisi ne kadar ondan emin degilim.
0
kaputt
(10.10.25)
(9)

sosyal medyada trend olmuş kalıplar

tabudeviren
- benim bilmem ne bilmem ne yapmam şaka mı - C2 seviye oyun bağımlılığı- senin nezdinde makul bir zemin oturmak zorunda değil - ikimizin şarkısıydı şimdi dinleme çocuğun uyanırgibi gibi... neler var başka?
- benim bilmem ne bilmem ne yapmam şaka mı
- C2 seviye oyun bağımlılığı
- senin nezdinde makul bir zemin oturmak zorunda değil
- ikimizin şarkısıydı şimdi dinleme çocuğun uyanır

gibi gibi... neler var başka?
0
tabudeviren
(09.10.25)
en ünlüsü ile baslayayim:
- amlarina koyayim onlarin cok ayip ediyorlar
- nereye sicacaklar?
- herkesin hayatina kimse karisamaz
- herkesin bir popisi vardir
- al kirdin kirdin
- salak yemin ederim gerizekali bu cocuk ya
- okumadim kardes durumumuz yoktu
- oglum bak git
- piston asagi indi
- dedeye sahip cikalim
- adnan sikisenses
- hepimiz ücgen seklinde birbirimize takicaz
- zakaliyim ama amele olucam
- beyin bedava ya bedava

gibi seyler mi acaba sordugunuz?
yazdiginiz 4 kalibi da ilk defa duydum bu arada.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.10.25)
Bu sey degil mi ya; ben
X olunca ben
X'i olmayan da ne biliiim... (x yapmayan da ne biliim...)
0
sey mi dostum
(10.10.25)
@konusma ben konusuyorum, sen alkışlarlayaşıyorum musun?
0
ruhlardan esinlenen karga
(10.10.25)
yemin edebilirim ama ispatlayamam.
+1
kumandanim
(10.10.25)
Seni x'te durduran ne oldu

Bir diziden çıkmış, ama izlemeyenler de denk geliyordur illa ki.
0
auroraaurora
(10.10.25)
Dun baska duyuruda lafi gecmisti oradan aklima geldi.

"adamı bırakır mısınız gözaltına alınmak istemiyor"
0
mbond
(10.10.25)
@konuşma ben konuşuyorum

hocam son 10 senedir internetsiz bir mağaradaydın yeni çıktın galiba, verdiğin örnekler 2010 civarı nostaljisi yarattı bünyede sdjdsj

soruya cevap olarak;

x yapmayan kendime erkeğim/kadınım demesin
Bi de mistik kelimesinin aşırı ve yersiz kullanımı var. Başıma gelen mistik olay vs diyorlar ama mistik de değil
0
nundu
(10.10.25)
@konusma gerçekten 2010'lar nostaljisi yaşattı. oğlum bak git'teki kafası yarılan çocuk, al kırdın kırdın'daki çocuk 30'lu yaşlarına gelmiştir herhalde. adnan s.kişenses öleli 12 yıl oldu.

ama instagram'da reels kaydırmıyorsanız sorulmak isteneni anlamamanız normal.

benim cevabım da türkçeyi yamultan salak saçma kalıplar.

beğendiği bir ürün görüp "keşke bundanım olsa"
ya da "bilmemne bilmemne olurken bendir" (bilmemne olurken ben böyle oluyorum anlamında). alıp bendiri kafasına geçirmek istersin.
0
kibritsuyu
(10.10.25)
haklisinizdir arkadaslar. magaradan cikmadim elbet, yani instagram'da reels de kaydiririm ama eksi sözlük ve duyuru disinda türkiye'den takip ettigim bir platform, haber kanali, gazete, gazeteci, siyasetci, futbolcu, yazar cizer, ünlü isim falan da yok. sifir. nil. algoritma böyle olunca karsima da düsmüyor türkiye icerigi. izledigim son türk dizisi 2012'de bitmis. o sebeple bunlara baya uzak kalmisim. neredeyse 18 senedir yurtdisinda olunca olabiliyor bunlar.
ama bence gene de kullanilir yani :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.10.25)
(10)

hangi filtre kahveyi begeniyorsunuz?

buenosdias
premium kahveleri biliyorum. ama cok pahalilar. haftada 2,3 kere icecegim kolay bulunur cekirdek kahve ariyorum. normalde etiyopya, kolumbiya ve kenya severim. tchibo, eduscho, jacops vs... ne tavsiye edersiniz.
premium kahveleri biliyorum. ama cok pahalilar. haftada 2,3 kere icecegim kolay bulunur cekirdek kahve ariyorum.

normalde etiyopya, kolumbiya ve kenya severim.

tchibo, eduscho, jacops vs... ne tavsiye edersiniz.
0
buenosdias
(09.10.25)
starbucks - french roast, genel olarak french roast.

param yok f/p olsun dersen kuru kahveci mehmet efendi'nin kırmızı paket kolombiyası.
0
yap desem yapmazsin he
(09.10.25)
Kronotrop no.33

Migros'ta falan vardı en son. Fiyatına göre güzel kahve.
0
himmet dayi
(09.10.25)
İkea Patar organik, ucuz ve lezzetli.
Sanalbaharat.com'un harmanları hem ekonomik hem lezzetli.
0
yadigar
(09.10.25)
dallmayr prodomoyu seviyorum ben. yumuşak içimli.
0
truf
(09.10.25)
Taft’ın çekirdek kahvesini çok seviyorum kullandığım en iyi kahve diyebilirim ama artık çok pahalı gelmeye başladı kilosu 1.200 olunca vedalaşmak zorunda kaldım ayda aşağı yukarı iki kilo kahve alıyorum ve sarsmaya başladı.
Koffieboon alıyorum fiyatları daha makul ve gayet iyi bir kahve memnunum.
0
mutekebbir
(09.10.25)
sanal baharat jirgaşef.
0
gurur
(10.10.25)
www.sanalbaharat.com

üstteki arkadaşın dediği de olur ama kahve gibi kahve seviyorsanız ve fiyat/performans çekirdeği arıyorsanız olay budur. çibo, sıtarbekis falan, çöp...
0
motosiklet burclu adam
(10.10.25)
addis ababa lemmu
0
enteg
(10.10.25)
Pike place.
0
auroraaurora
(10.10.25)
Carrefour markette kolayca bulunan carrefour un kendi markası bonheur un kolombiya kahvesi, fiyatı 190 lira 250 gr
reimg-carrefour.mncdn.com

Aroması tabi ki çok iyi değil bu fiyata fakat kalabalık ofislerde ya da ağzımı çalkalasam yeter diyenler alabilir, kötü de değil bu arada

Kurukahveci mehmet efendi kolombiya 270 lira olmuş onun yerine bunu alın
0
grimavi
(10.10.25)
(5)

orta-üst seviye hintliler hindistanda nerelerde yaşıyor?

avatar is back
biraz streetview turu atmak istiyorum da, mesela karı koca mühendis, doktor vs olanlar nerelerde yaşıyor? nereye baktıysam çok kötü yerler var. iyi yerlerde buldum ama oralarda film yıldızları milyarderler falan varmış. tamam orta sınıf çok yok ama illa iyi mahalleler de vardır. nereye bakayım
biraz streetview turu atmak istiyorum da, mesela karı koca mühendis, doktor vs olanlar nerelerde yaşıyor? nereye baktıysam çok kötü yerler var. iyi yerlerde buldum ama oralarda film yıldızları milyarderler falan varmış. tamam orta sınıf çok yok ama illa iyi mahalleler de vardır. nereye bakayım
0
avatar is back
(09.10.25)
i.imgur.com

Bangalore'da mesela nispeten eli yüzü düzgün yerler var.

maps.app.goo.gl
0
himmet dayi
(09.10.25)
Gurgaon?
0
auroraaurora
(09.10.25)
Mumbai Hiranandani gardens mesela
0
kuehles blondes
(09.10.25)
hindistan hakkında bir sunum hazırlarken bakmıştım da, öncelikle sahil şehirlerine bakın
0
hoot
(09.10.25)
londra'da :)
0
gurur
(10.10.25)
(7)

schengen başvuru firmaları

deartheodosia
tavsiye edebileceğiniz, memnun kaldığınız firma var mı? ve ortalama ücretler ne kadar? 8000 tl’ye gördüm instagramda, harç dahil değil. çok değil mi?
tavsiye edebileceğiniz, memnun kaldığınız firma var mı? ve ortalama ücretler ne kadar? 8000 tl’ye gördüm instagramda, harç dahil değil. çok değil mi?
0
deartheodosia
(09.10.25)
300-350 EUR diye duydum. Ben kullanmadım, ama tavsiye edilen birkaç isim iletebilirim ilgilenirseniz.
0
auroraaurora
(09.10.25)
asvizemerkezi.com

ben bu firma ile çalışmıştım. memnun da kaldım. ha vizenin çıkması açısından ekstra bi katkısı olmuyor tabi ama sağa sola soracağıma parası neyse vereyim, onlara sorarım dedim. mart ya da nisandı ve 100 euro vermiştim. zamlanmıştır muhtemelen, bir de randevu da alsınlar istiyorsanız fiyat artıyor piyasada. bizim randevumuz vardı mesela. evrak listesi ve fake uçak bileti, rezervasyon şu bu diğer konularda danışmanlık verdiler.
0
elorelia
(09.10.25)
randevu ve evrak işleri için çalıştığım bir firma var izmirde. iletebilirim. randevu harç hepsi dahil 350 verdik en son kişi başı. Ama randevu için aciliyet yoksa evraklar için danışmana gerek yok bence.
0
dfn4
(09.10.25)
ATG tavsiye etmiyorum !
0
HellKeePer
(09.10.25)
özelden paylaşabilir misiniz memnun kaldıklarınızı, teşekkür ederim 🙏🏻
0
🌸deartheodosia
(09.10.25)
İş yerinde bir çalışan için 2AA Vize Turizm kullanıyoruz uzun zamandır. 350€ demişlerdi bir kaç hafta önce başvurduk
0
bartholomew87
(09.10.25)
İzmir'de are travel var. Fiyatları bilmiyorum ama ilgililer
0
etna
(09.10.25)
(5)

Kronik olarak başınıza bela olan

put it in your appropriate place
Ne var?Benim başıma kronik olarak dışım bela oldu. İmplant olan dışım çıktı geçen perşembe. Pazartesi gittim, baktı etti dedi Çarşamba gel. Bugün gittim gene baktı etti ölçü filan aldı dedi Cumartesi veya Pazartesi günü gel. Asistan diyor cumartesi günü yoğun. Dedim yapacağım bir şey yok pazartesi i
Ne var?

Benim başıma kronik olarak dışım bela oldu. İmplant olan dışım çıktı geçen perşembe. Pazartesi gittim, baktı etti dedi Çarşamba gel. Bugün gittim gene baktı etti ölçü filan aldı dedi Cumartesi veya Pazartesi günü gel. Asistan diyor cumartesi günü yoğun. Dedim yapacağım bir şey yok pazartesi izin alamam, cumartesi günü ayarlıyorsun bir şekilde. Kaç gündür dişsiz dolaşıyorum, Cumalı Cebber gibi takılıyorum ortalıkta. Neyse ayarladı cumartesine. Umarım takar yerine de sosyal hayatımı etkilemez.

bunun öncesi de var tabii. Epey uğraştırdı.
0
put it in your appropriate place
(08.10.25)
eski koca?
0
deartheodosia
(09.10.25)
2004 model takatuka arabam. En son sinyal kolu arızalandı. Ondan önce de otomatik cam açma düğmeleri bozulmuştu.
0
auroraaurora
(09.10.25)
hayallerim
0
ruhlardan esinlenen karga
(09.10.25)
tırnak batığı. gidiyor geri geliyor. ameliyat oldum geri çıktı. batık tedavisi yaptım bir süre sonra yeniden başladı.
bir de arabalardaki cam otomatiği düğmesi. istisnasız her arabamda bozuldular. yeni aldığım ikinci el arabanın da her iki düğmesi bozuk olarak geldi. bir tür lanet.
0
ground
(09.10.25)
Uykusuzluk

2016 dan beri deliksiz 8 9 saat uykum yok. Tam düzelir gibi oluyor, başka bir sorun çıkıyor, stres oluyorum, yine düzen bozuluyor. Yaşayan ölülerin sabahı film setinde bir zombiyi oynayan figüran gibiyim her sabah. Tek iyi tarafı şu, uykumdan feragat ederek her şeye yetişebiliyorum
0
kullanicadi
(09.10.25)
(9)

aldığım aracın koltuğu alçak geliyor yükseklik ayarı yok sanırım...

konetsu
baktım ama bulamadım, kullanım kılavuzunu indirdim.koltuk ayarı ile ilgili bilgiler böyle https://i.imgur.com/um7ZjqP.pngşu tarz şeyler var yurtdışında ama türkiyede koltuk yükseltici diyince çocuk koltukları vs çıkıyor sadece böyle bişeyi nereden bulurum?https://www.amazon.com/Cruiser-2007-2021-Hei
baktım ama bulamadım, kullanım kılavuzunu indirdim.
koltuk ayarı ile ilgili bilgiler böyle i.imgur.com

şu tarz şeyler var yurtdışında ama türkiyede koltuk yükseltici diyince çocuk koltukları vs çıkıyor sadece böyle bişeyi nereden bulurum?

www.amazon.com

elektronik ayarlı modelde yükseklik ayar düğmesi de var ama mekanik ayarlananda sadece ileri geri ayarı ile sırt kısmının eğimi var.

aracın eski sahibi ile benim aramda 20cm'den fazla fark var :D ona sıkıntı olmuyordu ama ben çok aşağıda kalıyorum.
bu ayarın olmaması saçma geliyor bi yandan, ben mi bulamadım diyorum ama internette de bazı araçlarda olmadığı, bazılarında opsiyonel donanım olarak satıldığı filan yazıyor. aşırı saçma ya direkt sürüş güvenliğini ciddi etkileyen bi durum bu... keyfi bir seçim değil ki doğru koltuk ayarı? nasıl zorunlu olarak standart donanım haline getirilmez?

baktığımda yine minderle kullanma vs. önerilmiş ama o da rahat ve ideal bi çözüm değil, kalıcı bir çözüm arıyorum.

araç bende olduğu sürece benden başkası muhtemelen kullanmaz, ha olaki annem kullanmak istedi o benden de kısa zaten. şuanki haliyle sanırım hiç kullanamaz :D
ne yapayım bu durumda? koltukları söküp gerekirse daha uzun vida kullanıp araya spacer olarak somun vs mi atsam? böyle basit bir çözüm işe yaramaz da sanayiye gidip orada birine mi göstermek gerekir? bu konuyla ilgilenen ustalar varsa ne diye geçer nerede bulunur? benzer sorun yaşayıp çözen oldu mu hiç?

bu ayarın olmadığı araçları eşler ortak kullanıyorsa napıyorlar mesela? 190-200cm adamla 155-160 kadının bile aynı aracı kullanması gerekebilir 40cmden fazla fazla boy farkı olabilir sürücüler arasında. tamam bu farkın tamamı üst gövdeden gelmiyor bacak boyu da fark ediyor ama oturur pozisyondaki göz hizasında 10-20cm farklar olabilir farklı sürücüler arasında.
0
konetsu
(08.10.25)
sağda veya solda böyle ince uzun mandal gibi bişey olması lazım. onu aşağı yukarı pompalayarak kaldırman gerekir.

aracın modeli ve yılı ne?
0
gobekliraki
(08.10.25)
@gobekli baktım yok gibi öyle bi kol. kullanım kılavuzunda da yok işte... telefonun flashını açtım alt üst sağ sol bakındım... koltukta öyle yükselip alçalacak bi mekanizma da yok gibi zaten. 2010 geely mk
0
🌸konetsu
(08.10.25)
o zaman 2-3 tane meydan larousee ansiklopedi koyacaksın altına :))
0
gobekliraki
(08.10.25)
Linkteki şey ne kadar güvenli? Kaza anında mukavemete dayanamayıp kopup gitmesin? Ben olsam altıma yükseltici minder koyardım.
0
lamborcini
(08.10.25)
@lambo o kötüyse daha iyi öneri yapın da minder filan eziyet, devamlı o şekilde kullanılmaz... anca çözüm bulunana kadar idarelik seçenek o. kalıcı çözüm şart.
0
🌸konetsu
(08.10.25)
Ben direksiyonu indirerek çözüm kendim yaşadığım benzer sıkıntıyı
0
a7x
(08.10.25)
@a7x görüş açının alçakta kalışını nasıl çözüyor direksiyonu indirmek :D araç hakimiyeti yüksek pozisyonda daha iyidir alçak otururken aynı oranda göremiyorsun.
ya problemi çözmedin ya sıkıntı benzer değildi...


çıkma yükseklik ayarlı koltuk filan bulunur mu acaba sanayide? eski corolla yaris vs. koltuğu uyar belki. o da çok pahalıya gelir gibi ama işte :/
0
🌸konetsu
(08.10.25)
Solda sarı ile işaretlediğim (paint terk) yerdeki zımbırtıdan yok mu arabada? Yüksekliği oradan ayarlıyorsunuz diye anladım ben. Yine sarı ile işaretlediğim 1 numaralı maddede açıklıyor nasıl yapıldığını. Düğmenin açısını ayarlamanız lazım sanırım.

hizliresim.com
0
auroraaurora
(08.10.25)
@auroraaurora dedim ya galiba elektronik ayarlı modelde varmış ama mekanik ayarlı olanda yok, göremedim. bende bi ön tarafta kol var ileri geri ayarı için bi yanda kol var sırt eğimi için.

o açıklama alanı "electric seat" için belirtilmiş zaten.
0
🌸konetsu
(08.10.25)
(11)

Insanlara umut veriyor musunuz?

sekizdokuzon
Ya da tutacağınız muallak sözler veriyor musunuz? Ben en son babama "Bu yaşta iş arama, ben oralardan kazanacağın parayı sana veririm" dedim, umarım sözümü tutabilirim. Teşekkürler.
Ya da tutacağınız muallak sözler veriyor musunuz? Ben en son babama "Bu yaşta iş arama, ben oralardan kazanacağın parayı sana veririm" dedim, umarım sözümü tutabilirim.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(07.10.25)
Hayır asla. Hatta özellikle beklentilerini hep düşükte tutmaya çalışırım yapabileceğim bir şey olduğunda yaparım güzellik olur yapamazsam kendimi kötü hissetmem.
0
mutekebbir
(07.10.25)
ne kadar güzel bir şey yapıyorsun baban için, bence de umarım yapabilirsin ve bu yaptığın hayatına güzel şekillerde geri döner.

soruya cevap, people pleaser olduğum için bu konuda kendimi bayağı geliştirdim, kimseye söz vermiyorum/vermemeye çalışıyorum. ama senin baban için yapmak istediğin şey gibi durumlar konu dışı.
0
deartheodosia
(07.10.25)
söz vermiyoruz.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.10.25)
Yapma durumum kesinse doğrudan söz veriyorum, ihtimalim varsa da umutlandırmamak adına “Her şey yolunda giderse”, “İmkanlarım el verirse” gibi ön koşulla söz veriyorum. Onun haricinde zaten kimsenin benden istemediği ama laf olsun, torba dolsun diye söz vermekten kaçınıyorum. Yakınlığı ne derece olursa olsun, durduk yere veya bir olay neticesinde bana söz verilmiş ve yapılmamışsa da onu asla unutmuyorum, o kişinin tüm ağırlığı uçup gidiyor.
0
m e b
(08.10.25)
Vermiyorum.
0
Amaranta ursula
(08.10.25)
yarina bile soz vermem
0
ala09
(08.10.25)
Tutarlı olmak kaydıyla yapabileceğim bir şey konusunda söz vermeye çalışırım.
Muhatap olduğumuz kişiden kişiye , konudan konuya durum değişebilir ama dengeyi sağlamak burada önemli.
Şöyle ki , söz verilen kimse zamanla daha fazladan bir beklenti içine de girebiliyor.
Buna yol vermemek lazım.
Zorda kalan kimse, kendisine yakın ve durumu iyi olan tanıdığından kendisine bir el uzatılması hissini taşırlar.
Sözleriyle de bunu ara sıra ima edebiliyorlar.

Anne babaya verilen sözler ayrı ve ciddi konu.
Onlara karşı vaadlerimiz tam olarak yerine gelmese bile bu yolda çabamızın olmasını görmeleri, hissetmeleri lazım.
Arada duyarsız kardeşler var ise onları da destek olma hususunda uyarmak lazım.
Bu, ayıpta değil bir zarurettir.
0
diyecevaplandı
(08.10.25)
Ben umut vermem ama sen sözünü tutarsın.
0
Kahvedesu
(08.10.25)
Sizin örneğiniz umut vermekten ziyade vaatte bulunmak değil mi?
Büyük vaatlerde bulunmam. Kısmetse, hayırlısı, inşallah, bir aksilik olmazsa... Bunlar ağzımdan düşmez.

Moral vermeye, iyimserlik aşılamaya çalışırım her zaman. Heves kırıcı, motivasyon öldürücü, ruh emici insanlardan bucak bucak kaçıyorum.
0
auroraaurora
(08.10.25)
kızım dışında kimseye vermiyorum, en güzeli
0
sweetoffice
(08.10.25)
Vermediğimi düşünüyorum ama karşı tarafta umutlanma hareketleri gördüğümde anında çizgimi çeker uzaklaşırım bi daha benden önceki yakınlığı asla göremez. Buz gibi davranırım.
0
naksidil
(08.10.25)
(8)

Yalnız yaşamak çok güzel, akşam gelen kaygılar olmasa

silverleaf
Akşamları hem eğlenmek hem boş durmamak adına yemek yapma, kedimle deli gibi oyun oynama, spor yapma vs vs güzelce vakit geçirmeye çalışıyorum. Geçiriyorum da. Ama bir yerde deprem, son dönemde susuz kalacak olma??, her an kötü bir haber gelirse ne yaparım, kedimi nereye bırakırım vs vs gibi kaygıla
Akşamları hem eğlenmek hem boş durmamak adına yemek yapma, kedimle deli gibi oyun oynama, spor yapma vs vs güzelce vakit geçirmeye çalışıyorum. Geçiriyorum da. Ama bir yerde deprem, son dönemde susuz kalacak olma??, her an kötü bir haber gelirse ne yaparım, kedimi nereye bırakırım vs vs gibi kaygılar üşüşmeye başlıyor zihnime. Tam olarak düşüncelerimin düşünceleri. 7 senelik İstanbul'da kadın başına yalnız yaşama deneyimi bende her an her şeye hazırlıklı olmalıyım modunu açtı. Yalnız geçirdiğim hastalıklar, tek başıma uğraşmak zorunda kaldığım irili ufaklı pek çok sıkıntı... Tüm bunlar kontrol edemediğim şeyleri de kontrol etme hissi uyandıracak şeyleri düşünmeme yol açıyor. Bilhassa yalnız yaşayanlar bunu nasıl aşıyor? Bazen bunalıp erken yatıyorum, bazen kenara itmek için gidip bir ekmek hamuru yapıyorum oyalanmak için. Bazen buzluk için bir şeyler hazırlıyorum hem vakit geçireyim hem de "ne olur ne olmaz hazırda bulunsun" diyerek...
0
silverleaf
(07.10.25)
2006'dan beri yalnız yaşıyorum. Yanılmıyorsam 2011'de evimi su bastıktan sonra tarif ettiğiniz ruh halini çok derinden yaşadım.
Kendi kendine yetmek insanı güçlendiriyor, ama her zaman güçlü kalmaya çalışmak çok yorucu bir şey.
Nasıl başa çıkıyorum? Olmamış olaylar için eskiye nazaran daha az endişeniyorum. Fark ettiğim anda kafamdan bu tarz düşünceleri uzaklaştırıyorum.
Evde daha az vakit geçiriyorum, ama evim her zaman benim sığınağım. Kabuğuma çekilmek istediğimde orada güvende hissedebilmek önemli benim için.
0
auroraaurora
(07.10.25)
@mor oje, @rock n roll Benzer bir şeyi ben de yaşadım, kedim kalp yetmezliği tedavisi görürken ben de acillik hastaydım, yoğun bakımda onun başında maskeyle durmam gereken zamanlar oldu. Şimdi çok şükür iyiyiz. Çok zorlandım, vücudumun kilitlenmiş gibi olduğu, hareket edecek gücüm yokken koşturmak zorunda kaldığım zamanlar. Yardıma koşanım olmuştu ama yalnızdım en nihayetinde. Bu ve benzer şeyler beni "sürekli tedbirli olayım, başıma bir iş gelirse kenarda en azından şu konuda güvende olayım" moduna itti. Ama işte deprem, susuzluk vs gibi konular benim kontrolümde değil ama sürekli kafamda bir kurgu... Güçlüyüm ve Allah korusun başıma bir iş gelirse elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağımı biliyorum. Ama yine de kaygılar işte bunu dinlemiyor...
0
🌸silverleaf
(07.10.25)
ben de yalnız yaşıyorum. en güzeli birisiyle yalnızlığı paylaşabilmek. yoksa tek başına bir yerden sonra mental açıdan çok yorucu oluyor.
0
gobekliraki
(07.10.25)
Yalnız yaşamak güzel bir şey değil. Kendimizi kandırmayalım
0
benaslindayohum
(07.10.25)
evlilik de o kadar güzel bir şey değil. ne yapalım peki:(
0
nothing in my way
(07.10.25)
Bazen benim de aklıma geliyor, mesela depremde evde olmazsam eve ulaşamazsam kedime ne olacak diye. Ya da geçen zehirlenmişim bayılıp düştüm banyoda. Neyse ki sadece burnum kanadı ama dedim şimdi burada kafamı yarıp ölsem kedi ne yapacak. Ama benim için yalnız yaşamak öylesine bir konfor ki anlatamam (anlayamazsınız!! :D) küçüklükten beri hayalini kurduğum bir şeydi. Bağımsız olmaya hastalık derecesine bağımlıyım sanırım. Yaşasın kendi çöplüğüm!
0
peki madem
(07.10.25)
ben de 5. seneye girecegim. istanbulda deprem mevzusu beni de bazen geriyor ozellikle uykuya dalarken. Sevdiklerime nasil ulasacagim, onlar bana nasil ulasacak fikri. Fakat son donemde bunu kirdim, her seyi oldugu gibi saldim. Olacak olan bi sey varsa her turlu oluyor. Durumlar hakkinda fazlaca dusunmek beni control freak bi noktaya getiriyor. Mesela sabah, susuzlukla alakali gundemdeki yazilari okudum. Napiyim, bi tek ben mi susuz kalicam ki herkes susuz kalacak🙃 diye dusunuyorum.
Cok da kasmamak lazim. Sadece gece tek basima gec doneceksem, onun planlamasini yapmam; saat hesabi yapmak guvensiz hissedecegim yerleri belirleyip oralardan gitmemek gibi seyler tat kaciriyor.
0
sey mi dostum
(07.10.25)
@peki madem Beni çok iyi anlamışsınız! Benim de hayalimdi hep, kendi düzenimi çok seviyorum. Her şey güzel ama başlıkta da dediğim gibi, aniden gelen kaygı krizleri olmasa. :)
0
🌸silverleaf
(07.10.25)
(4)

İngilizce ve/veya antik Yunanca bilen ya da bilgisi olan...

encokbenisevinnolur
Heraklitos'un İngilizceye flux olarak çevrilen kavramının Türkçesi ne olabilir?Devinim dendiğine rastladım ama sanki net bir karşılık değil gibi.Flow doğrudan akış oluyor tamam, o zaman flux ne olacak? Kavramsal olarak biraz ateş ile de iliskilendirmisler bazı yerlerde flux'i, yıkıp yakarak olabilen
Heraklitos'un İngilizceye flux olarak çevrilen kavramının Türkçesi ne olabilir?

Devinim dendiğine rastladım ama sanki net bir karşılık değil gibi.

Flow doğrudan akış oluyor tamam, o zaman flux ne olacak? Kavramsal olarak biraz ateş ile de iliskilendirmisler bazı yerlerde flux'i, yıkıp yakarak olabilen şey gibi.

Ne dersiniz?
0
encokbenisevinnolur
(02.10.25)
Akış olsa gerek.
0
auroraaurora
(02.10.25)
Flux kavramını kim terimselleştirdi bilmiyorum, felsefe literatürüne hiç hakim değilim.

Ancak bildiğiniz gibi Heraklitos'un günümüze ulaşmış eseri yok. Platon, Plutarkhos ve Aristoteles gibi diğer antik testimoniadan biliniyor.

Perseus'tan Platon'da alıntının geçtiği yeri aratınca orjinali şu şekilde; "πάντα χωρει καὶ ουδὲν μένει" (her şey ilerler, hiçbir şey yerinde durmaz.) - www.perseus.tufts.edu

Örneğin buradaki ingilizce çeviri "move" sözcüğünü kullanmış. Yolladığım linkte sağ üstte ingilizce focus butonuna basarsanız ingilizceye geçer.

Şimdi sizi ilgilendiren sözcük burada "χωρει" bu ilerlemek, yer değiştirmek demek. Move ingilizce için güzel bir karşılık aslında.

Ama etimolojisini bilemeyeceğim. Bu fiilin kökü χωρέω bunu wiktionary'de aratınca en.wiktionary.org

Fiilin isimden türediği görülüyor; χωρος. Yani alan/yer. Haliyle ilksel anlamı yer vermek, alan açmak. Homeros sonrası ilerleme anlamı kazanıyor.

Flux ve flow ise ingilizcede ayrılan sözcükler. Flux daha sofistike bir sözcük, anlamı daha iyi karşılıyor.

Artık gerisi size kalmış.
+1
akhenaten
(02.10.25)
devinim neden olmasin ki, anlam olarak sürekli degisim demek. tam olarak flux'i ifade ediyor. akis da olmuyorsa akinti olur herhalde?
neden flow degil flux dediler diyorsaniz, ayni anlama geldigi icin tercümeyi ilk yapan kisi kelime tercihini flux'tan yana kullanmistir.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.10.25)
@akhenaten: move'a rastlamamistim, bakayım, motion ile de iliskiliymis etimolojik olarak oradan yürünebilir. Flux'a takıldım ben aslında da aradigim, merak ettiğim şey
"χωρος" için aktardiklariniz baglamindaydi.

@konusma ben...: flux'i bazı yerlerde ateş, enerji ile de iliskilendirmisler, bu benim algım da olabilir de devinim deyince ateşin yarattığı değişimi pek karşılamıyor gibi, ondan başka ne üretilebilir diye arayışa girdim.
0
🌸encokbenisevinnolur
(03.10.25)
(17)

en son ne izlediniz/ ne okudunuz?

titanic kemancısı
Çayımızı alıp okuyabileceğimiz duyurulardan olsun yine hadi başlayalım XDBen bu aralar Rus edebiyatına daldım Budala'yı okuyorum 850 küsür sayfaymış maşallah oku oku bitmiyor. Okurken dikkatimi çeken ayrıntılardan bir tanesi;18. yy Ruslarda çok az kazanan bir memurun bile kuru ekmeğe tabi hizmetçisi
Çayımızı alıp okuyabileceğimiz duyurulardan olsun yine hadi başlayalım XD

Ben bu aralar Rus edebiyatına daldım Budala'yı okuyorum 850 küsür sayfaymış maşallah oku oku bitmiyor. Okurken dikkatimi çeken ayrıntılardan bir tanesi;
18. yy Ruslarda çok az kazanan bir memurun bile kuru ekmeğe tabi hizmetçisi olması. İngiliz ve Fransızlarda, bizim Osmanlı döneminde de varmış tabi bu, çok az parası olmasına rağmen kahya, uşak barındırma olayı.
Sınıfsal olarak alt gruba ait olmama belirteciymiş adeta hemen aklıma Aşk-ı Memnu da gelmedi değil XD
Şimdi düşününce tuhaf geliyor elbette aslında insanlar çok kazandığından değil de alt sınıftakilerin hiç kazanmamasından ötürü o şartlar doğuyormuş sanki. Sahipsiz kalan hizmetçinin adeta yurtsuz ve hayatı bitmiş gibi olması da çok tuhaf geliyor.
Bir de yetim kalan çocuğu alıp sorgusuz sualsiz kendi ailesine alıp büyütme olayı da çok enteresan geliyor sonu ya ızdırap ya da sefa belirsiz, şimdi olsa elli tane prosedür var elbette bu bir tuhaf :)
Siz bu ara nelere takıldınız durduk yere, okurken/izlerken?
0
titanic kemancısı
(30.09.25)
Bir sertifika programına başladım uluslararası öğretmenlik lisansı için. Globalization okutuyor şu an, hocanın yolladığı makaleleri okuyorum. Bir aydır izlediğim tek sey de Downtown Abbey.
0
sekizdokuzon
(30.09.25)
Maldoror'un şarkıları. Durup durup "lan adam 17 yaşında bu muhayyileye nasıl erişmiş vay anasını ya" demekten kendimi alamıyorum, o yüzden mola vere vere okuyorum.

Ondan önce de Bozkır izledim, izlediğim Turkiyedeki insan profillerini birebire yakın tasvir eden nadir dizilerden biri olabilir. İşledikleri konular da hayret verici düzeyde cesaretli.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Budala'nin tamamini okumadim(neden okumadigimi su an hatirlayamadim) ama ben dostoyevskinin kitaplarinda yansittigi psikolojik derinligi cok seviyorum. Karakterleri cok guzel betimliyor, ic dunyasini vs.

Ben bu ara virgina woolf'a sardim ya :)) Flush kitabini okuyorum. Elisabeth browning'in kopeginin bakis acisiyla viktorya donemi ingilteresini anlatiyor. Diger okudugum 2 kitabi inanilmaz felsefik, agir dili olan kitaplardi. Uzun ve dusundurucu cumlelerden olustugu icin okurken zorlandim. Fakat flush, diger eserlerine gore daha kolay ilerliyor.
0
sey mi dostum
(30.09.25)
Donna Tartt'in Saka Kuşu'nu okudum. Daha doğrusu bugün bitirdim, pek sarmadı. Aynı yazarın ilk kitabı olan Gizli Tarih'e başlayacağım bir iki güne

Seinfeld'i izliyorum. İlk iki sezon eh işteyken üçüncü sezonla birlikte sevmeye başladım.
Dün House of Guinness'in ilk bölümünü izledim. Beğendim. Yalnız beklentim çok yüksekti ama ses getirmedi hiç.
0
put it in your appropriate place
(30.09.25)
Şu an şu kitabı okuyorum. Kitabın kapağından sanki bilfiil Karabekir Paşa tarafından yazılmış gibi anlaşılsa da durum öyle değil. İzmir Suikastini içinde bulunmadığım cephenin bakış açısıyla anlatan bir kitap. Epey yanlı ama epey de doyurucu. Seviyorum Tarih okumayı.

Bu arada da Amazon prime videodan Lost'u seyrediyorum. Daha önce seyretmemiştim. Üçüncü sezon ondördüncü bölümdeyim. Yıllarca niye bu kadar abartılmış, göklere çıkarılmış diye şaşırarak ve biraz da sıkılarak izlemeye devam ediyorum. Yarım bırakamama obsesyonum nedeniyle tamamlayacağım bir şekilde.

www.pandora.com.tr
0
Mirket
(30.09.25)
Huzur içinde yatsın, Üzeyir Garih'in "İş hayatımdan kesitler ve gençlere tavsiyeler" diye bir kitabı vardı, onu okuyorum. Arapçamın pasını atmaya çalışıyorum derslere girerek. Hanımla Dexter'ın (2006) ilk sezonunu izledik. Şimdi anlaşamıyoruz neye devam edeceğiz diye. Dr. Mario oynuyoruz.

Bir de tamirat sezonum geldi. Musluktan cep telefonuna, masaj aletinden su sebiline, printerdan şifonyere evde tamir/tadil bekleyen ne varsa hallediyorum bugünlerde...
0
yadigar
(30.09.25)
- Ficciones (Jorge Luis Borges) okuyorum çünkü İspanyolca hocam şimdiye kadar okumamışım diye çok şaşırdı, utandım.
- Bir yandan Mitos (Stephen Fry) okuyorum, Yunan mitolojisi seviyorsanız çok keyifli.

- Project Runway'in son sezonundaki (21. sezon) yarışmacılardan birini izlemek istiyorum (çünkü başka bir programdan biliyorum) ama direkt 21. sezondan başlayamayacağım için ilk sezondan itibaren izlemeye başladım, 11. sezona kadar geldim. Bir noktada esas izlemek istediğim sezona yetişirim diye umuyorum. Evet çok saçma bir şey yaptığımın ben de farkındayım...
- Prime Video'da Last One Laughing UK izledik eşimle beraber, çok eğlendik.
- Bir de Slow Horses'ın ilk bölümünü izledik, çok sarmadı ama sırf Gary Oldman oynuyor diye en az bir bölüm daha izleyip öyle karar verelim dedik.
0
kobuzchu kiz
(30.09.25)
Ursula Le Guin - The Wind's Twelve Quarters
Sırf son hikayesi The Day Before the Revolution'u okuyabilmek için aldım (bir nevi Mülksüzler'in önsözüymüş) ama henüz oraya gelemedim.
0
aloha snackbar 3
(30.09.25)
Şu ara Kelebek Evi diye bir kitap okuyorum. Bundan önce de İçimdeki Müzik diye bi kitap okumuştum.
Bugün Seinfeld'e başladım. Metrobüste yolum hayli uzun artık 2.5 bölüm bitirdim.
Daha önce izlemediğim için üzüldüm açıkçası. 1989'da başlamış. 90'lara bayılıyorum. Bu bile diziyi izlemem için yeterli ama bakalım ne kadar çok seveceğim.
0
matilda
(30.09.25)
sait faik'in kayıp aranıyor'unu bitirdim en son. tek romanı. superman (2025) izledim en son
0
black holes in the sky
(30.09.25)
Büyük Isimler Sözlügü :) fikrimizi degistiren bir sey cikmadi.

Gone Girls: The Long Island Serial Killer izliyorum bu ara.
Bir de The X Files'i ücüncü defa bitiriyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.09.25)
Dan Brown'ın son çıkan kitabı "Sırların Sırrı" nı okudum, pek beğenmedim; dandik bir Robert Langdon fan fictionu gibi hissettirdi.
Şimdi de "With Amusement for All" diye bir kitaba başladım, 1800lerden itibaren Amerikan eğlence endüstrisini ve popüler kültürünü anlatıyor.
0
salihdt
(01.10.25)
killing bites (anime) izledim en son. dandadan ın mangasını okumuştum en son. sesli kitap sayılırsa space 1969* dinliyorum.
0
inheritance
(01.10.25)
Kafamda Bir Tuhaflık'ı okuyorum. 100 sayfa kadar kaldı. Ana karakterin kafasındaki tuhaflıktan iz yok hala. Ortalama Orhan Pamuk romanı.

Netflikş'te La Muertas'ı bitirdim. Ben çok keyif aldım. IMDB puanı düşük sayılır; şaşırdım.

Mubi'de Günahın Dokunuşu diye bir Çin filmi izledim. Çin bilmediğim bir coğrafya. Merakla izledim. Hikayesi de fena değildi.
0
auroraaurora
(01.10.25)
forbrydelsen ve broen dizilerini izledim. nordiclerin ahlak takıntısı aşırı geldi.
0
mikahakkinen
(01.10.25)
x-files turuna başladım her akşam bir motw bölümü izliyorum
0
grimavi
(01.10.25)
Erman Toroğlu'nun biyografi kitabı oynadım oynattım oynatalım okuyorum, charlie sheen'in kitabını bekliyorum çevrilmesi için.

onun harici sims 4 oyanyıp aşkı memnu izlerim, bu ara kıskanmak izliyorum ama
0
Hallegadola
(01.10.25)
(14)

Allah’ını seven üstüme sanat filmi atsın

ekimoloji
Hava kasvetli şöyle kahvemi alıp izleyeceğim çoğunluğun sıkıcı bulduğu bir Türk filmi izlemek istiyorum. Zeki demirkubuzun çoğu filmini izledim bu arada örnek olursa.
Hava kasvetli şöyle kahvemi alıp izleyeceğim çoğunluğun sıkıcı bulduğu bir Türk filmi izlemek istiyorum. Zeki demirkubuzun çoğu filmini izledim bu arada örnek olursa.
0
ekimoloji
(30.09.25)
Sıkıcılık ve sanat istiyorsanız Rus sinemasına geçiş yapın bence.
0
Mirket
(30.09.25)
Mubi varsa ordaki türk seçkileri güzel olur. Eski bir film isterseniz de; youtube -> Hanım. Kadro iyi, ben çok sevmiştim, içim buruldu izleyince.
0
mor oje
(30.09.25)
Uzak (2002)
0
yurtsuz john
(30.09.25)
Mubideki filmleri de tükettim maalesef. Özellikle yerli yapım izlemek istiyorum Rus sineması şu an beni bile sıkar :)
0
🌸ekimoloji
(30.09.25)
Sıkıcı değil, ama herkese hitap etmez kontenjanından Müjde Ar’lı Atıf Yılmaz filmleri diyorum.
0
auroraaurora
(30.09.25)
Mujde Ar - Dul Bir Kadın. Atıf Yılmaz yönetiyor. Necati Cumali hikayesinden uyarlama. İzlediğim en iyi Türk yapımı sanat filmlerinden biri.

O Kadın diye bir film vardı, film muthis sikici diyemem ama alkolik bir kadın karakter var, görüp görülebilecek en sıkıcı karakterlerden olabilir, yan roldeydi ama hikayede yeri de vardı.

İsveç yapımı Lilja-4 Ever da üstüne iyi gider yurtdisina çıkayım derseniz bunlardan sonra.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
Dönersen ıslık çal
0
grimavi
(30.09.25)
Pelin Esmer
Yeşim Ustaoğlu
Tayfun Pirselimoğlu

bu yönetmenlerin filmografisinden seç beğen işte. Sıkıcı olmayabilirler ama düz durum hikayeleri olurlar.
0
nhk ni youkosu
(30.09.25)
işe yarar bir şey- tam da bu mevsime yaraşır bir film

ahlat ağacı, sarmaşık, muhsin bey, yeraltı- bu filmlere de bakabilirsiniz
0
bahçedekisandal
(30.09.25)
tabutta rövaşata. güzel iç karartır.
0
sir gawain
(30.09.25)
11'e 10 kala
0
nothing in my way
(30.09.25)
Nuh tepesi çok iyi ama hakkı verilmemiş bi yerli film
0
luluki
(01.10.25)
çoğunluk
0
Hallegadola
(01.10.25)
işe yarar bir şey +1
sonbahar
uzak ihtimal
bizim büyük çaresizliğimiz
0
high hopes of the sozluk
(01.10.25)
(12)

Sizde olmayan bir şeyi olan ve hep onu anlatanlara nasıl davranıyorsunuz?

la lykia
Siz x'e sahip değilsiniz. Bu kişisel tercihiniz de olabilir, zaten sahip olmak istememişsinizdir, ya da çok istemişsinizdir ama sahip olamamışsınızdır.Karşınızda kişinin de (iş arkadaşı, akraba, komşu vb. bir kişi) x'i var ve size sürekli x'i anlatıyor.Önce nazikçe dinliyorsunuz, kendinizce cevaplar
Siz x'e sahip değilsiniz.
Bu kişisel tercihiniz de olabilir, zaten sahip olmak istememişsinizdir, ya da çok istemişsinizdir ama sahip olamamışsınızdır.
Karşınızda kişinin de (iş arkadaşı, akraba, komşu vb. bir kişi) x'i var ve size sürekli x'i anlatıyor.

Önce nazikçe dinliyorsunuz, kendinizce cevaplar veriyorsunuz, sohbete katılıyorsunuz ama bir süre sonra bakıyorsunuz ki ikinizin arasındaki diyalog sadece onun size x'i anlatmasına dönmüş. Siz konu değiştirmeye çalışsanız bile kişi oralı olmuyor, sizi dinlemiyor, konuyu yine x'e döndürüyor.

x yerine her şeyi koyabiliriz; çocuk, sevgili, eş, ev, yazlık, araba, tatile gitme, yurt dışına çıkma, çikolata ya da özel jet vs vs :)

soru 1: Bu durumu nasıl karşılarsınız, bir süre sonra tepki verir misiniz? Nasıl tepki verirsiniz?
soru 2: bu kişi iş yerinde yönetinizse ve iş değiştirme seçeneğiniz şimdilik yoksa bu durumu nasıl idare edersiniz?
0
la lykia
(30.09.25)
buna ne tepki verirsen ver bi anda kötü adam sen olursun bedava tantana, ben olsam ben de onu dinlemem X şey hakkında söylediği cümleleri bir şekil duymamışım gibi davranarak öteki konuyu zorlarım, kafası basıyorsa anlar zaten basmıyorsa uzaklaş
0
nahtoderfahrung
(30.09.25)
normalde konuşmayı, dinlemeyi ve genel olarak sohbeti çoooook severim. insanları kırmamak için ilgimi çekmese bile belli bir süreye kadar dinlemek için kendimi zorlarım. ama konu tek kişinin ekseninde veya ortak ilgi alanı haricinde gelişiyorsa bu memnuniyetsizliğimi doğrudan belli ederim, saygıdan ötürü bunu yapamıyorsam bazı kaçış noktaları bulurum.

cevap 1: "valla çocuk/sevgili/futbol/ev/araba/yazlık/mavi göz/almanya/mirketler hiç ilgimi çeken bir konu değil. sahip olmadığım/olamadığım veya deneyimimin olmadığı şeyler üzerine konuşmayı da pek sevmiyorum. sen geçen bir konsere gidecektin, nasıl geçti?" diye aniden konuyu değiştiririm.

cevap 2: "valla anlata anlata bitiremediğiniz şu x'i ben de almak/yapmak isterim de maaşım yetmiyor patron/müdür/ceo/emmi ya" derdim herhalde. ki buna benzer bir olayı bir eski işimde yapmıştım, patron bir daha pek o konuyu açmamıştı :)
0
m e b
(30.09.25)
Bence bahsettiğiniz kısmı olayın alt başlığı. Biriyle iletişim sadece x konusundan ibaret oluyorsa zaten iletişim yok demektir. Konuyu değiştirince de aynı yere geliyorsa da kasıtlı bir şey var demektir. Ama o şey nedir o bir muamma.
0
encokbenisevinnolur
(30.09.25)
sahip olup olmamamdan bagimsiz olarak bir kisiyle muhabettim surekli ayni konu uzerinde donuyorsa, hele hele de karsi tarafin monologu haline gelmisse o kisiden yavas yavas uzaklasir ve muhabettimi sinirli tutarim. tepki filan vermem, belki ilk basta konuyu degistirmeye farkli seylerden soz etmeye calisirim ama bir butun olarak (diger ozellikleri, fikirleri ile) deger verdigim, sevdigim bir insan degilse baktim olmuyor ugrasmam.

burada sahip olmadiginiz seye takili kalma kisminiz muhtemelen sahip olmadiginiz seyin sizi rahatsiz etmesi, sizin icin aslinda sahip olmak istediginiz bir sey olmasi. zira, notr oldugunuz konuda spesifik olarak rahatsiz olmazsiniz aslinda, o zaman takildiginiz yer 'neden bu insanla muhabbetim hep ayni konu uzerinden donuyor, neden bu kisinin monologunu dinlemek zorundayim' olurdu. ama ilk buna takilmayip neden sahip olmadigim sey hakkinda konusup duruyor diyorsaniz muhtemelen orada sizi rahatsiz eden bir sey var .
0
kassiopeia
(30.09.25)
@kassiopeia
"burada sahip olmadiginiz seye takili kalma kisminiz muhtemelen sahip olmadiginiz seyin sizi rahatsiz etmesi, sizin icin aslinda sahip olmak istediginiz bir sey olmasi" kısmı ile alakalı;

aslında tam olarak öyle değil. bunu vurgulamamdaki neden şu; o x bizim ortak noktamız değil.

o x şeye sahip olmadığım için konuyla ilgili yapabileceğim yorumlar bir yere kadar gidiyor, genel geçer bilgiyle sınırlı. deneyimim olmadığı için, belki detaylara hakim olmadığım için bir yerden sonra nazikçe gülümsüyorum, sohbette kalmak zorunda olmak (iş hayatı / yönetici vs.) ve yorum yapamıyor olmak da sıkıyor.

şöyle bir örnek vereyim (gerçek değil): kişi tenis oynuyor ve sürekli bunu anlatıyor olsun. benim de tenis oynayabilecek her türlü imkanım olmasına rağmen tenis hiç ilgimi çekmiyor olsun. e tenis muhabbetinde bir yerden sonra söyleyebileceklerim tıkanıyor ama karşımdaki kişi kendini anlatmayı çok seviyor ve tenis onun için çok önemli. habire haftasonu şurada tenis oynadım, şununla oynadım, şöyle maç oldu, şu raketi yeni aldım vs diye anlatsın. e bu durumda ilk başta olmasa bile bir noktadan sonra çok sıkılıyorum.
0
🌸la lykia
(30.09.25)
Tenis örneği üzerinden bakınca, bunun hoş görülebilecek bir durum olduğunu düşündüm. Belli ki çok heves ettiği bir şeyden söz ediyor. Yeni çocuk sahibi olanlar çocuklarından, evcil hayvan edinenler kedisinden ya da köpeğinden bahsedebiliyor. “Bana ne senin çocuğundan ya da kedinden?” diye düşünmek de mümkün, ama bence heves kırmamak lazım. İnsan bazen heyecanını, sevincini paylaşmak ister ve karşısındakini sıktığını fark etmeyebilir. Benzer bir durumda benim heyecanımı paylaşmak istemezse, işte o zaman durum farklı olur tabii.
0
auroraaurora
(30.09.25)
Konuşmayı seven insanlar kafalarını meşgul eden şeylerden daha sık bahsederler. Yeni nesil anneler oğullarını anlatır dururlar mesela. Kendini kariyeri ile tanımlayanlar sürekli işyerindeki olaylardan bahsederler. Maddi olarak düşük seviyeden gelip güçlenenler arabalarından biraz fazla bahsederler. Bunlara sahip olmayan, ailesi ile yaşayan biri anasından babasından bahsedebilir, hayatında onlar yer kaplıyordur. Çevresinde aile ferdini kaybetmiş birileri muhakkak vardır ama bir iki anlatmasa da konu evdekilere gelir bir şekilde. Muhatabını yaralamak için yapan birkaç sosyopat elbette vardır ama işin aslı, çoğumuz gereğinden fazla konuşuyoruz ve kaçınılmaz olarak saçmalıyoruz. Kişisel algılamamak lazım.
0
?
(30.09.25)
hayatında ne kadar yer kapladığı ile alakalı. örn annelikse annelerin özellikle ilk birkaç yılda ilgilendikleri başka bir şey olamadığından annelik deneyiminden, çocuğundan, kakasından bahsetmesini anlarım çünkü hayatında başka bi şeye yer kalmamış. ama bu şey bi arabaysa mesela çok itici gelir.

şunu fark ediyorum, bi yaştan sonra artık benim kafam kaldırmıyo ya. kafam kaldırmıyor: ilgilenmiyorum, sıkılıyorum, işkence olarak görüyorum ve uzaklaşıyorum.

yakın arkadaşımsa “ya nolur artık bundan bahsetme, sıkıldım artık” derim, yakın bir arkadaşım değilse de bahanelerle görüşmem.
0
deartheodosia
(30.09.25)
@la lykia anladim, bu ornekle, sorunuz sizde olmayan bir seyi olan filan diye baslayinca farkli anlam cikarmisim, kusura bakmayin lutfen.

sohbet karsilikli olmali, hem biz o kisiye anlattigi seyler ile ilgili seyler soracagiz, bizim alakamiz olsa da olmasa da ve ne soyleyecegimizi dusunmeden dinleyecegiz, hem de karsidan ayni ozeni gorecegiz, aksi halde sohbet olmuyor.

valla ben de hem biraz deartheodosia'ya katiliyorum yani dinlerim, sorular da sorarim, ilgilenirim cunku herkesten bir sey ogreniyoruz neticede ama uzun gorusmelerde ya da siklikla gorusuyorsaniz ve hic kendinizden bahsedemiyorsaniz, yani bir muhabbet halinde gelismiyorsa iletisim, ya da mesela o tenisten bahsederken, iste sorular sordunuz, ilgilendiniz (cunku bu da iletisimin bir geregi kesinlikle, konustugumuz her konu iki tarafin da yaptigi bir sey olmak zorunda degil) ama ornegin sonra iste ben de hafta sonu su filmi izledim dediniz, bununla ilgili hic soru sormuyor, hala tenis anlatmaya devam ediyor ve bu her gorusmede ayni sekilde ilerliyor o zaman devam edemem sanirim.

bu anlamda 'you are not listening' kitabi cok keyifli.
0
kassiopeia
(30.09.25)
Profesyonellik böyle bir şey. İş yerinde uyumlu olmak ve resilience göstermek için bunlara takılmamak gerekiyor.

Geçen yine Bodrum ve Didim’deki yazlıklarıma gittim. İç ses: bana ne amk. Dış ses: yok.
0
gabe h coud
(30.09.25)
yakin arkadaslarima anali bacili
orta seviyedekilere orta-agir hakaret
uzak cemberle daimi tastas

seklinde bir siralamam var.
0
klassno
(30.09.25)
kisisel tercihimse baska bir tepki veririm, sahip olmak istemis ama olamamissam baska .

karsidaki kisi bunu bilerek yapiyorsa baska tepki veririm, bilmeden yapiyorsa baska.
her durum kendi sonucunu dogurur.

sekil A. sürekli cocuk sahibi olmak isteyen ama olamayan bir cifte gidip gelip kasitli olarak cocugundan, gebeliginden, okulundan bahseden bir insan bence pek de kibar davranilmayi ve hatta ikinci bir sansi dahi haketmiyordur.

sekil B. kendi tercihiyle cocuk sahibi olmamayi secmis birine gidip kendi cocugundan bahseden ama bunu sürekli yaptigini fark etmeyen biri de sekil A'daki kisiye verilecek tepkiyi haketmiyordur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.09.25)
(8)

Günde kaç saatinizi ayırıyorsunuz?

hain kostokk
Yeni bir şeyler öğrenmeye, kendinizi farklı alanlarda geliştirmeye, kitap okumaya... vb. gibi kişisel gelişim faaliyetlerine ayırıyorsunuz ve bu anlamda neler yapıyorsunuz?
Yeni bir şeyler öğrenmeye, kendinizi farklı alanlarda geliştirmeye, kitap okumaya... vb. gibi kişisel gelişim faaliyetlerine ayırıyorsunuz ve bu anlamda neler yapıyorsunuz?
0
hain kostokk
(29.09.25)
Haftada 2 saat bağlama kursu, kursu pekiştirmek için günde 45 dk bağlama çalışmaları. Bunun dışında komple ekran süresi
0
dre mithatoğlu
(29.09.25)
0

çok geliştim zaten daha fazlasına gerek yok
0
Hallegadola
(29.09.25)
Hafta içi günde 1 saat yoga veya yürüyüşe, hafta sonu en az bir gün 4-5 saat kadar doğada veya sahilde yürüyüşe vakit ayırıyorum. Psikolojik ve fiziksel olarak çok faydasını görüyorum.

Haftada 300-400 sayfa okuyorum. Hem zihnimi dinlendiriyor hem de başka bir dünyanın içine sızıyormuşum gibi hissediyorum. Bir nevi kaçış aslında benim için.
0
auroraaurora
(29.09.25)
Günde en az 3-4 saatimi ayırıyorum ama bu kesintisiz değil fırsat buldukça aralıklarla sürekli okuyorum totalde bu süreye denk geliyor. Okumak istediğim çok kitap var haftada 2 tane mutlaka okuyup bitirdiğim oluyor, telefona ekran kısıtlaması getirdim 1 saatten fazla telefonda vakit harcamamaya dikkat ediyorum. Telefonla uğraşmayınca çok vakit kalıyor. Akşamları dizi, film seçer izlerim ya da kitap olurum. Eve gelince bitkilerime vakit ayırırım yarım saat kadar. Bir de yabancı dil kursum var haftada bir. Günde 20-30 dk egzersiz yapmaya çalışıyorum ama düzenli değil her zaman.
0
titanic kemancısı
(29.09.25)
çalışırken bir şeyler öğreniyorum zaten.

ek olarak her gün yarım saat yeni bir dil öğrenmeye ayırıyorum: almanca.

ev işleri, freelance işler vs. derken başka bir şeye vakit ayıramadım bir süredir. bulduğum boşlukta dizi izleyerek dinleniyorum.
0
art cat chocolate
(29.09.25)
şu aralar yeni bir dil öğrenmeye çalışıyorum. duolingo, internetten çalışma derken dünde yaklaşık 1 saat ayırıyorum.
0
inheritance
(29.09.25)
günde düzenli 4-8 saat arası. yazılımla ilgili şeyler. keyfi değil mecburi ;(
0
Algorix
(29.09.25)
Bazen az, bazen çok ama günde 1 saat ortalaması vardır.
0
gabe h coud
(29.09.25)
(7)

sitenin kedileri için ucuz yollu mama ve su kabı alternatifleri

çabuk kalkan boy stepsi
Bizim sitede herhalde 15-20 tane sağlıklı kediye bakılıyor. bir kaç tane kedi evi var. yönetim ve bahçıvan sağ olsun mama, su vs veriyor ama geçen gözüme ilişti kaplar baya kirlenmiş. yoğurt kapları vs koymuşlar onlar da baya pis duruyordu. şöyle bir 20-25 tane alayım bakanlara vereyim istiyorum da
Bizim sitede herhalde 15-20 tane sağlıklı kediye bakılıyor. bir kaç tane kedi evi var. yönetim ve bahçıvan sağ olsun mama, su vs veriyor ama geçen gözüme ilişti kaplar baya kirlenmiş. yoğurt kapları vs koymuşlar onlar da baya pis duruyordu. şöyle bir 20-25 tane alayım bakanlara vereyim istiyorum da ne almalı bilemedim. önerilerinizi bekliyorum.
0
çabuk kalkan boy stepsi
(28.09.25)
Merhaba, aldığınız kaplarda kirletecek ve yıkayıp temizleyeceklerini düşünmüyorum. En mantıklısı yoğurt, bes litrelik su siselerini, peynir kaplarını biriktirmek ve kirlendikce yenilerini ile değiştirmek.

Bende camimim önünde kuşlar için peynir kabı kullanıyorum. Ya düşürüyorlar kayboluyor ya da kirleniyor yenisi ile degisiyorum.

Bu arada sitenizi tebrik ederim. Ne güzel insanlar varmış.
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(28.09.25)
metal kaplar var en temizi bu olur. ama ne olursa olsun. haftada bir bu kapların temizlenmesi dezenfekte edilmesi lazım. durgun suda bakteri oluşur ve kapların iç yüzeyinde ince yağlı bir tabaka birikir.
0
orpheus
(28.09.25)
kedilere plastik kapta su ve yemek verirseniz bir süre sonra kedi aknesi denen ve antibiyotik kullanimini gerektiren yaralar cikarirlar.
kediler icin en sagliklisi cam, porselen ya da celik.
tabldotcularda celik kaseler bulabilirsiniz. hatta direkt tabldot bile olabilir. biraz büyük olur ama fark etmez. her göze mama koyduktan sonra kedi icin fark etmez.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.09.25)
en güzeli yine yoğurt veya dondurma kabı. ama dandik plastik yoğurt kaplarından değil. bitince saklama kabı olarak da kullandığımız tava yoğurdu kapları, içine sarma konup buzluğa atılan dondurma kapları.

kirlendikçe atar yenisini koyarsınız.
0
kibritsuyu
(28.09.25)
ben de bahçede besleğim kedilere yoğurt kabında su veriyorum ama düzenli suyu değiştirmek ve temizlemek lazım yoksa kullanılan kabın türü fark etmiyor.
0
Algorix
(29.09.25)
Su şişesi +1
Evdeki boşa çıktıkça kedilere/köpeklere çıkarıyorum. Eskisini atıyorum.
0
auroraaurora
(29.09.25)
Mama için cam kullanıyorum çünkü çok hafif olunca kargalar deviriyor. Su için de yukarıdakiler gibi su şişesinin altını kesip koyuyorum, düzenli olarak da yeniliyorum.
0
peki madem
(29.09.25)
(4)

Filmekimi festivalinde hangi filmleri izleyeceksiniz?

blue rebel motorcycle club
Soru başlıkta, güzel filmler var, seçmekte zorlandım, ayrıca 11 Ekim Cumartesi saat 16.00 Atlas Sinemasındaki La Grazia filmine aynı gün dövme randevum olduğundan gidemiyorum, gitmek isteyen olursa uygun fiyattan bileti vereceğim.
Soru başlıkta, güzel filmler var, seçmekte zorlandım, ayrıca 11 Ekim Cumartesi saat 16.00 Atlas Sinemasındaki La Grazia filmine aynı gün dövme randevum olduğundan gidemiyorum, gitmek isteyen olursa uygun fiyattan bileti vereceğim.
0
blue rebel motorcycle club
(27.09.25)
Classe Moyenne’ye bilet aldım sadece.
0
auroraaurora
(27.09.25)
Başka Yolu Yok isimli Kore filmine bana uyan saatlere bilet kalmamış maalesef onu izlemek istiyordum.
0
titanic kemancısı
(27.09.25)
Manevi Değer filmine bilet arıyorum, bileti olup gitmeyecek olan varsa dm atsın.
0
🌸blue rebel motorcycle club
(27.09.25)
Ben de Sorry, Baby (Üzgünüm, Bebeğim) için bilet arıyorum. Aramızda Kadıköy'den bilet almış ve gidemeyecek olanlar varsa bana ulaşabilir mi?
0
nyist_
(27.09.25)
(9)

Ne kadarlık yemek çeki alıyorsunuz?

msb
Sb
Sb
0
msb
(23.09.25)
günlük 400 tl nakit
0
jelly bear
(23.09.25)
450 galiba
0
anadolu flamingosu
(23.09.25)
Aylık 5500 TL. Cok az benceee
0
ırene adler
(23.09.25)
Günlük 450. Genelde ucu ucuna yetiyor. Sadece yemek için harcıyorum.
0
auroraaurora
(24.09.25)
aylık 8000. yetmiyor.
0
art cat chocolate
(24.09.25)
aylık 8 ve yetmiyor. en az 10 olmalı
0
ananiyimioguz
(24.09.25)
Günlük 600
0
mirty
(24.09.25)
bize fabrika yemeği veriyorlar çek mek almıyoruz. :/
0
lycanthrope
(24.09.25)
Günlük 400
0
unseal
(24.09.25)
(13)

Martin Eden’i okumuş olanlar (spoiler içerir)

titanic kemancısı
Bu kitap beni çok sarstı açıkcası :(İçerisinde çok fazla işlenmiş mesaj barındırması ayrı bir konu; tamamen sevilme ihtiyac ile mücadelesine başlayan Martin’in inançlarının çöküşü ayrı bir konu. Jack London’ın başka kitaplarını da okudum ama en derin kitabı buydu sanırım. 1900’lü yılların başında he
Bu kitap beni çok sarstı açıkcası :(
İçerisinde çok fazla işlenmiş mesaj barındırması ayrı bir konu; tamamen sevilme ihtiyac ile mücadelesine başlayan Martin’in inançlarının çöküşü ayrı bir konu. Jack London’ın başka kitaplarını da okudum ama en derin kitabı buydu sanırım. 1900’lü yılların başında hem felsefe yapıp, hem kapitalist sistemi eleştirip ( özellikle çamaşırhane bölümleri çok dramatikti), hem burjuva eleştirisi yapıp hem de Nietzsche’nin üstün insanına “toplumla bağ kuramayan var olamaz” diye gönderme yapmayı nasıl başarmış gerçekten hayranlık duymamak elde değil. Bu kitabı beğenenler hadi biraz yorum yazın bir de bunun tersi bir hikaye olarak Tatar Çölü adlı kitap öneriliyor okumadım; elimdekiler bitince okuyacağım umarım. Sizin “bunu beğenen şunu da beğendi” diyeceğiniz bir kitap var mı?
0
titanic kemancısı
(22.09.25)
Sevdiysen levent cinemre nin (kitabın çevirmeni) jack london ve martin eden üzerine youtube da konuştuğu videoları izle, o da senin gibi içselleştirmiş bunları
youtu.be
youtu.be
0
grimavi
(22.09.25)
Martin Eden, Türkiye olduğu gibi Avrupa'da popüler bir kitap değil. Beyaz Diş, Vahşetin Çağrısı kitapları Avrupa'da daha çok bilinir.

Martin Eden'in Türkiye'de sevilme nedeni insanlarının tam bir empati kurabileceği bir karakterde olmasıdır.

Türkiye'de köpek gibi çalışmazsan başarıya ulaşamazsın. Başarın ve ünün olmazsa da insanlar içinde sönük kalırsın. Türkiye'de sevdiğin insanı bile etkilemek istiyorsan it gibi çalışman ve iyi bir konuma gelmen gerekir.

Martin Eden, Martin Eden olmayı bu şekilde başardığı için Türkiye'deki insanlar onunla çok kolay empati kuruyor.

Türkiye'de başarıya giden yolda ailen sana destek olmaz, devletin sana destek olmaz. Başarıya ulaşmak istiyorsan, tek başına var olmalısın. Her şeyi tek başına başarmalısın. Yoksa silik ve değersiz bir hayatın olur ve o değersizlik içinde ölürsün.

Martin Eden'in Türkiye'de sevilme ve sahiplenme nedeni tam olarak budur.

Benim de başucum kitaplarım arasında yerini alır :)
0
arkady svidrigaylov
(22.09.25)
Evet. Güzel kitap. İnsan oturup hayatı sorguluyor kitap bitince.
Tatar çölü için elindekileri bitirmeyi bekleme. Bir solukta okursun. Ama peşin söyleyeyim, insanı kötü yapıyor. Resmen sarsıyor. Okumadıysan Simyacıyı da koy bence listeye. Monte Kristo kontunu da önerebilirim.
0
Mirket
(22.09.25)
martin eden çok sevdiğim bir kitaptır ama tatar çölü bambaşkadır. ikisi de farklı şekillerde de olsa aynı hüzünlü sonla biter.

martin eden'i bir kez ilk gençlikte bir kez de 29-30 gibi okudum. son okumamın tadı bambaşkaydı tabii. martin'in mücadelesi ruth'u diğer çocuğa kaptırdıktan sonraki boşvermişliği enfesti.

iki kitabı da çok seven biri olarak öyle bir kitap var ki alın ve hemen başlayın :

gecenin sonuna yolculuk
0
sırtçantalı
(22.09.25)
Burada sorduğum kitap sorularına her zaman muazzam cevaplar aldım; yine şaşırtmadınız:)
Gerçekten çok kıymetli tavsiyeler ve yorumlar verdiniz çok teşekkür ederim. Hepsini not ettim; videoyu da izleyeceğim tadını çıkara çıkara. Tavsiyeleriniz ve önerileriniz farklı bir bakış açısı oluyor; kitapta benim göremediğim ya da düşünemediğim anlamları daha da sindirmiş oluyorum sayenizde.
0
🌸titanic kemancısı
(22.09.25)
Soruyu görür görmez, tıpkı bu kitabın adını veya bahsini her gördüğüm veya işittiğimde olduğu gibi, yine içim cız etti.

Seneler seneler evvel bir kitapçıya girip bu kitabı almaya tereddüt ettiğimden arka kapak yazısını okuma gafletinde bulunup spoiler yemiştim. Unutmak için yine seneler boyu ertelememe rağmen yediğim spoileri unutmayınca okumaya karar vermiştim. Düşünüyorum da spoiler yememe ve sonunu öğrenmeme rağmen beni bu denli sarsıp ağlama noktasına getiren, birkaç gün boyunca hayattan ve anlamından koparıp ruh gibi dolanmama sebep olduysa spoiler yememiş olmadan okusaydım acaba ne olurdu? Hayatımda okuduğum ve beni tam anlamıyla sarsan ve günlük yaşamın koşturmacası ile unuttuğumuz gerçeği her yönüyle tokat gibi suratıma vuran belki de en ama en vurucu kitaplardan biriydi. Jack London’ın bile değil, edebiyat dünyasının en iyi ve büyük eserlerinden biri.


Tatar Çölü ise bambaşka boyutta ve vurucu nitelikte ama Martin Eden derinliği ve çok katmanlılığına sahip değil. Yine de üst üste bu iki kitabı okumamak lazım.
0
m e b
(22.09.25)
kendini tekrar eden kısımlar biraz bunaltmıştı beni. romandaki entelektüel sohbetlerin daha fazla olmasını isterdim açıkçası. beyaz diş kitabını merak ediyorum ilk fırsatta okuyacağım. tavsiye olarak da Tanpınar'ın Huzur romanına bakabilirsiniz
0
bahçedekisandal
(22.09.25)
Steinbeck'i seversiniz.

Çok çiğ bir yorum yapacağım. Eden zamanında Prozac olsa hayatta kalırdı. Kendi depresyonumu okudum hikayesinde, ama ne empati ne de sempati duyabildim karaktere. Gerçi London'ın Eden'ı sevdirmek gibi bir gayesi olmamış.

Tatar Çölü'nü de sevmedim. Bir varoluşçuluk formülü geliştirip hikayeye uygulamış gibi. Kafka'yı öneririm okumadıysanız.
0
auroraaurora
(23.09.25)
xu
(23.09.25)
@arkady svidrigaylov

Martin Eden, yokluktan gelerek çok çalışıp başarılı olan birinin öyküsü değil ki Türk okur kitapla böyle bir etkileşime girsin. Tam tersi, toplumda başarı olarak tanımlanan şeyin ne kadar sahtekarca ve içi boş olduğunu, entelektüel diye tabir edilen kişilerin nasıl bir balon olduğunu anlamasıyla girdiği bunalımı ve büyük hayal kırıklığını anlatan bir kitap. Tabi türk okurunun büyük kısmı okuduğunu anlamıyor ve bu kitaptan başka bir anlam çıkarıyor diyorsan buna itiraz edemem.
0
thracia
(23.09.25)
thracia +1. Ben de o açıdan bakıp sevmiştim.
Martin Eden gerçekten bambaşka bir kitap. Bence yazılabilecek en iyi şey.

Konudan bağımsız, klasik ve popüler olacak ama Çavdar Tarlasında Çocuklar, İçimizdeki Şeytan ve Şeker Portakalı.
0
nickini vermek istemeyen uye
(23.09.25)
@thracia

Başka bir Martin Eden kitabından bahsetmediğine emin misin ?

Martin Eden; romanlarıyla ünlü olup parayı bulmadan önce günü birlik yaşayan, ablasının evinde kalan, ablasının bile maddi destekte bulunmaya çalıştığı, eniştesinin hor gördüğü, oldukça fakir bir adamdı.

Romanlarını yazdığı geceler daha fazla mum yakmak için içtiği çayları bile azaltmıştı.

Konuşurken çok fazla kelime hatası yapan biriydi. Sırf bu yüzden Ruth'tan konuşma dersleri aldı. Toplumda silik ve önemsiz biriydi. Aşık olduğu Ruth ile arasında müthiş bir sınıf farkı vardı.

Buralardan gelip, tüm gazetelerin konuştuğu birine dönmek yokluktan gelerek başarmak değil de ne olabilir ?

Martin Eden kitabının yarısı bir başarı öyküsünü anlatır kalan yarısı ise başarısıyla aralarına girdiği, aydın zannettiği kesimle yüzleşmesini anlatıyor. Bu kitabı okuyan birçok insanın başarma isteklerinin arttığını gördüm. Kendim de dahil.

okudukların ile yazdıkların arasında bağ kurmayı beceremiyorsun. Başka bir yazarın "Martin Eden" kitabından bahsediyorsan bu dediklerimi iptal, üstüne alınma.
0
arkady svidrigaylov
(23.09.25)
@ arkady svidrigaylov

Yani şu kitap için pek çok şey söylenebilir; sınıf eleştirisi, burjuva eleştirisi, hatta sosyalizmin bireyciliğe olan bakışını eleştirdiğini de söyleyebilirsin. Ama bu kitaptan tam da eleştirdiği şey olan, mevcut sistemde eğer çok çalışırsak her şeyi başarabiliriz, herkesin onayladığı makbul insan olabiliriz anlamı çıkarmak kusura bakma okuduğundan hiçbir şey anlamadığın anlamına geliyor.

Sen bu anlamı çıkarmış olabilirsin, bu seni motive de etmiş olabilir, kendini iyi hissettirmiş de olabilir. Bunların hepsi tamam, ama şu kitap için "yeteri kadar çalışırsan her şey olur" anlamını dayatmak, tam da karşısında durduğu ve eleştirisini yaptığı kapitalist "amerikan rüyası" güzellemesi yapmak oksimorunun ağa babasıdır. Bence insanlara okuduğunu anlamamışsın demeden önce soluklanıp bir kez daha düşünmende fayda var.
0
thracia
(23.09.25)
(19)

Birinden soğuma sebebiniz

kararsızataletfilozofu
Direkt öküzlük tarzı şeyleri sormuyorum aslında.Farklı kültürlerin, farklı yaşayış ve düşüncelerin olmasıyla ilgili merak ediyorum.Örneklemek gerekirse sizi bu konular nasıl etkiler başka soğutan konular var mı ?-yurtdışında geçmişte çok kısa sürede bile sevgili vb. yapmış olması-instagramda post at
Direkt öküzlük tarzı şeyleri sormuyorum aslında.
Farklı kültürlerin, farklı yaşayış ve düşüncelerin olmasıyla ilgili merak ediyorum.

Örneklemek gerekirse sizi bu konular nasıl etkiler başka soğutan konular var mı ?
-yurtdışında geçmişte çok kısa sürede bile sevgili vb. yapmış olması
-instagramda post atarken heryeri etiketleyip daha fazla kişiyle tanışma çabaları
-dışarıda yanında siz varken başkalarına birşeyler sorması, birşeyler istemesi, tanışması
-meyhane kültürünün olması ayda 2-3kez karışık arkadaşlarıyla gitmesi
-karşı cins arkadaşlarının çok olması yemeklere gitmesi
-mesajlara 3-4saat geç dönmesi
-bir şey sorduğunuzda geçiştirmesi anlatmaması

Hangi dilenciye para verdiysem onun sevabına Allah korudu sanırım.
Bunları yapan flörtünüz varsa sizin için soğuma sebebi midir, sizi soğutan başka bir şeyler var mı ?
0
kararsızataletfilozofu
(22.09.25)
Arkadaş sadede yalan söylemesin.
0
gobekliraki
(22.09.25)
amerikan hayranı olması. şaka yapmıyorum. benim için her türlü konuda dealbreaker'dır. abd hayranı & aşığı bir insanla aynı masada mecburiyet haricinde bulunmam.
0
der meister
(22.09.25)
@meister commmmon man I cşzıssssss kraysssst
0
gobekliraki
(22.09.25)
kiskanc bir arkadasa benziyorsun. sebebi nedir?

- ben herhangi bir art niyet görürsem veya hissedersem sogurum.
- herhangi bir yalan. hafizam da iyi oldugu icin bircok seyi hatirlayabiliyorum. celiskili bir sey gördügümde eliyorum.
- genel olarak beceriksizlik. ben is bitiren, akilli, tuttugunu koparan dinamik insan seviyorum. yavas, beceriksiz, impulsive, iradesiz, saf insani partner secmek istemiyorum.

bu ücü bence arkadaslik icin de gecerli. sadece flört olarak düsünüyorsak karsidakinin benim paceime uymamasi sogutuyor. ben mesela artik seninle tatile gidebilecek yakinlikta görüyorsam ama sen no diyorsan ben ne o tatile ne de baska tatile senle giderim artik. ben yükseldigimde yükselmemissin senin yükselmeni ben niye bekleyeyim.

-ataerkil hareketler bir de. sen benim hesabimi ödeyemezsin, sen beni arabayla alamazsin, sen bana bu kim su kim diye soramazsin, beni kisitlayamazsin. benim hayatimda benim izin verdigim kadar var olabilirsin. ben hayir diyince orada birakmalisin. baska bir insan benim hayatimi benim izin verdigim ölcüde sekillendirebilir. kendi kendine ataerkil olucam diye bir planlar yapip beni ona dahil edemez.
0
sonsuz
(22.09.25)
Evet bunlar flört kişisinden soğuma sebepleri. Ek olarak kişisel temizlik ve bakıma dikkat etmemesi. Saygısızlık, haksızlık yapması, manipülatif davranışlar şu anda aklıma gelenler
0
pembediken
(22.09.25)
Kaba davranışı
Gösteriş merakı, marka takıntısı
Dikkat çekme çabası
Olmadığı biri gibi görünme çabası
Sürekli bir şeyleri eleştirmesi, yargılaması
Fikirlerimi önemsememesi

İlk aklıma gelenler bunlar oldu.
0
mutekebbir
(22.09.25)
Tarif ettiğiniz kişi dışa dönük normal bir insan gibi göründü bana. "Soğurum" demek yanlış olur ama bana göre fazla aktif kalacağından yetişemez yorulurdum. Yoksa yazdıklarınızda yanlış bir şey bulamadım. Her mesaja da 3-4 saat sonra dönmüyordur heralde.

Bazen yalnızca uyuşamamış olursunuz. İlla yanlış olması gerekmiyor. Ben bu kişiyle uyuşamazdım.

Beni soğutan şeylerin başında beni kendi hayat görüşüne dair bazı şeylere ikna etme çabası geliyor örneğin. Eğer birinin beni kendi siyasi, dini, sosyal vb. görüşlerine çekme çabasını hissedersem ve/veya beni kendince şekillendirmeye çalıştığını düşünürsem soğumakla kalmam aramız da bozulur.
0
akhenaten
(22.09.25)
-Her gün herrr şeyini story atması. Yediğini içtiğini sıçtığını herrr şeyi.
-sürekli atar gider sosyal medya postları (atarlı bireyden nefrett)
-dışarıda sürekli bağıra çağıra konuşan, gülen tiplerden olması
-arabası olan insana şoförü muamelesi yapması. Sırf birinin arabası var diye ben şuraya gidelim burayı gezelim yapamam mesela, bazıları çok rahat bu konuda
0
mor oje
(22.09.25)
-sürekli kendini ve kendi meselelerini anlatanlar
-anlatırken sana konuşma forsatı vermeyenler/lafı ağzına tıkayanlar
-benciller
0
cccbehzatccc
(22.09.25)
Abaza olması.
0
put it in your appropriate place
(22.09.25)
Kibir
0
sekizdokuzon
(22.09.25)
Ossurması
0
mikahakkinen
(23.09.25)
sataşmak niyetim yok inanın, ama @sonsuz'un yazdığı cevaba baktığımda , tam olarak nasıl bir insanı hayatımda asla istemiyorum sorusunun cevabını görüyorum. hatta karikatürize ettiğini, şaka falan yaptığını düşündüm okurken.
0
loch ness
(23.09.25)
Üzüntümden, sıkıntımdan mutlu olması. Son yıllarda iki arkadaşlığımı bitirdim bu nedenle.
0
auroraaurora
(23.09.25)
@loch ness, ne demek istedin tam anlayamadim. benim yazdigim seyler de mi sana off geldi yoksa bir insanin bunlari turn off görüyor olmasi mi sana off geldi?

ikincisiyse neden durumu ya da huylari betimlemek yerine x gibi diyerek bana referans veriyorsun?
bir insan kendinde bu hakki nasil görebiliyor cidden cok ilginc.
büyük ihtimalle neyden hoslanadigina dair bir fikrin de yok. bir seylerden irrite oluyorsun belli ama özneden bagimsiz tanimlayabilecek dil becerin yok.
0
sonsuz
(23.09.25)
Aurora+1
Maddi açıdan sıkıntılı olduğum bir dönem ben de aynı durumu bir arkadaşımla yaşadım. "Bu insan benim üzüntümden mutlu oluyor" farkındalığı çok üzüyor. Bu arada bir arkadaştan beklentim kötü gün dostu olabildiği kadar iyi gün dostu da olabilmesidir. Hatta bence birinin başarısında da yanında olabilmek, kıskançlık enerjisinden uzak olabilmek çok önemli.

Bunun haricinde pasif agresiflikten hiç hoşlanmıyorum. Yetişkin bir birey karşısındaki insanın zihin okuyamadığının farkında olmalı.

Ayrıca her zaman olduğu gibi yine akhenaten +1
0
kullanicadi
(23.09.25)
@sonsuz al ben yazayım

- genel olarak beceriksizlik. ben is bitiren, akilli, tuttugunu koparan dinamik insan seviyorum. yavas, beceriksiz, impulsive, iradesiz, saf insani partner secmek istemiyorum.

Yani gizliden gizliye errrkek gibi erkek, alfa erkek istiyorsun. İnkar edeceksin evet.


bu ücü bence arkadaslik icin de gecerli. sadece flört olarak düsünüyorsak karsidakinin benim paceime uymamasi sogutuyor. ben mesela artik seninle tatile gidebilecek yakinlikta görüyorsam ama sen no diyorsan ben ne o tatile ne de baska tatile senle giderim artik. ben yükseldigimde yükselmemissin senin yükselmeni ben niye bekleyeyim.

Abi herkes aynı seviyede aynı anda yükselemez. Tam tersi olsa tacciz tacciz. Çok erkeksi yazılar bunlar...


-ataerkil hareketler bir de. sen benim hesabimi ödeyemezsin, sen beni arabayla alamazsin, sen bana bu kim su kim diye soramazsin, beni kisitlayamazsin. benim hayatimda benim izin verdigim kadar var olabilirsin. ben hayir diyince orada birakmalisin. baska bir insan benim hayatimi benim izin verdigim ölcüde sekillendirebilir. kendi kendine ataerkil olucam diye bir planlar yapip beni ona dahil edemez.

Al karşılık, hesabı karı milleti ödemez. Arabayla bırakacam, namusumuz. Etrafında erkek sinek olmayacak.

Tam bir sevgili olalım, evlenelim vs ama herkesin hayatı müstakil olsun kafası. Az önce senin kadar yükselmedi diye bıraktın adamı, şimdi ise ben hayır diyince dur. E ama o hayır diyince bitiyor. Sen diyince bitmiyor. Bildiğin param, kariyerim var, yurtdışı gördüm olmmmm güçlüyüm ayamın üstünde tek başıma duruyorum. Ailemle aram iyi değil bu arada. Dövmelerim var. Feministim. Hayatıma karışamazsın .ssss

Nefretlik bir karakter yazdıklarına göre.
0
Shepard
(23.09.25)
@sonsuz , aslında daha detaylı yazmıştım ama sataşma niyetim yok dedikten sonra bu kadar fazla detaylandırmak da bir nevi sataşma gibi göründü gözüme. anonim de kalsak kimseyi kırmak istemem.

- çok yakın kadın arkadaşlarımda da bu şekilde kendisiyle cinsel-duygusal yakınlık kurmak maksadıyla ilgilenen kişilere "yarışmacı" pozisyonu verdiklerini ,ve insanların onlar için sıraya girip kazanan yada "elenen" zavallılar olarak görüldüklerini gözlemliyorum. dışarıdan baktığımda bu bana megalomani gibi görünüyor , çünkü onlarla ilgilenen adamların - zannedildiği kadar ilgili olmadıklarını bizzat biliyorum.

-yüksek heves, yüksek hız, iş bitiricilik , özgüven, rahatlık vs. vs. diye giden maskülen erkek niteliklerinin arkasından , 3. dalga feminizm ve woke kültürü söylemleri ile devam eden bir değerlendirmeyi de çelişkili buluyorum. doğal haliyle, rol yapmadan senin istediğin tarzda bir insanın pek de var olabileceğini düşünmüyorum.

hevesli , enerjik , becerikli , iş bitirici adam, kız arkadaşını arabasıyla da alır, hesabını da öder, hayatına da karışır.(heteroseksüel erkeğin iç güdüsel davranış örüntüleri birbirine çok büyük oranda benzerlik gösteriyor.) yada- bunları bastırıyordur ve bir yerde patlayacaktır. bastırdığı ya iş bitiriciliğidir, yani kendini iş bitirici olmak konusunda çok zorlayan feminen- edilgen bir meriç ile muhatapsındır, yada bu "kimseye ihtiyacı olmayan güçlü kadın" rolüne bir süre - herhangi bir sebepten- katlanan maskülen bir erkek ile muhatapsındır. - buradaki motivasyon kadının düşünce paternini bir süre içinde değiştirebileğini umut etmesi de olabilir, kadını hayatının derinliklerine asla almayacağına karar vermiş olması da olabilir, yada farklı bir motivasyona da sahip olabilir bilemeyiz.

kimse sonsuza kadar rol yapamaz gibi geliyor.
0
loch ness
(23.09.25)
@shepard, @loch
so what? kendi isinize bakin bence.
0
sonsuz
(23.09.25)
(16)

Hayatıma anlam katma

ashleybon
Hayatım çok boş. hiçbir amacım yok. arkadaşım yok. iş tatmini yok. Mal gibi yaşıyorum. Antidepresan da içiyorum bir etkisi yok. Psikolog pilatese yazıl dedi hiç öyle bir aktivite istemiyorum. Ev aşırı dağınık. Nasıl çözüm bulabilirim
Hayatım çok boş. hiçbir amacım yok. arkadaşım yok. iş tatmini yok. Mal gibi yaşıyorum. Antidepresan da içiyorum bir etkisi yok. Psikolog pilatese yazıl dedi hiç öyle bir aktivite istemiyorum. Ev aşırı dağınık. Nasıl çözüm bulabilirim
0
ashleybon
(22.09.25)
Geçiş süreci veya sen böyle birisin. Bunda kötü bişey yok bacım.
0
gobekliraki
(22.09.25)
hobi edinmeye çalışın. Oda olmuyorsa doğa ile vakit geçirmeye varsa bulunduğunuz bölgede doğa gezileri yapan gruplara katılabilirsiniz. Bu kafanızı dağıtır, bir nevi detoks yapmanızı sağlar.

Sonrasında imkanınız varsa bir kedi edinmeye çalışın psikolojiye iyi gelir. Ayrıca kan değerlerinizi kontrol ettirmediyseniz mutlaka baktırın bazı vitaminle değerleriniz düşük kalmış olabilir ki buda insan psikolojisini etkiler.
0
Rao
(22.09.25)
Değerlerin neler. Benimsediğin, bilincinde olarak ve severek benimseyip yaşatmayı seçtiğin değerlerin. Bunları düşün. Bunları gerçekleştirmeni sağlayacak şeyler yapabilirsin.
0
muhayyer divan
(22.09.25)
johaan hari'den kaybolan baglar kitabini okumanizi tavsiye ederim. cozum degil tabi ama cozume yonelik arastirmalari, fikirleri var ve belki faydasi olabilir.

ayni yazardan calinan dikkat de guzel, onun da faydasi olabilir.
0
lemmiwinks
(22.09.25)
Düşünce değil deneyimle değişiyor insanın hayatı. Cok zor olsa da bir yerden harekete başlaman lazım.
0
sekizdokuzon
(22.09.25)
Bir yardim dernegine filan gitsen gonullu olarak? Ise yaramak bisiler yapmak filan iyi gelebilir
0
mor oje
(22.09.25)
Önce evini toplamakla başla. Her gün bir odayı topla, kullanılabilecek ama kullanmadıklarını ihtiyaç sahiplerine ver, kullanilamayacakları at ve evini sadelestir. Az eşya çok mutluluk.

Sokakta yaşayan hayvanlara mama ve su ver. Bir de yoga yapmanı öneririm, yoga kursuna yazıl. Başlangıçta çok zorlanabilirsin ama vücudunun sınırlarını zorlamak çok iyi gelecek sana. Vücudunun neler yapabildiğini görmek müthiş. Esneklik kazanırsın, vücudunu şekilden şekile sokarsın ve kendinle gurur duyarsın, tavsiye ederim.
0
rock n roll
(22.09.25)
Anlam ararken belanı bulacaksın gibi. Para vereceğin bir oluşuma girme. Kendine yatırım dışında bir şeye bulaşma.
0
gabe h coud
(22.09.25)
sal gitsin, o zaman belki keyif aldığın şeyler olabilir. anlam olmak zorunda değil.
anlam bizim kendimizi önemli hissetmek adına peşinde koştuğumuz bir olgu ama gerçek değil.
0
orpheus
(22.09.25)
kedi fobim var yoksa çoktan almıştım. doğaya da nötr üm. alıveeiş seviyorum ama kredi kartım maaşı 4 katı geliyor. o da sıkıntı. yurtdışına geziye de gidiyorum orda iyi dnğnce aynı şey
0
🌸ashleybon
(22.09.25)
Düşünce değil deneyimle değişiyor insanın hayatı +1

Birde dışarı çık bence. Restoranlara, sinemalara, gösterilere tek gidin. 15 sene önce Sinemaya tek gittiğimde bilet istediğimde sesim çıkmıyordu tekim diye. Şimdi Standup gösterilerine gittiğimde söz alıyorum ara ara.
0
put it in your appropriate place
(22.09.25)
Pilates yorucu değil mantıklı.
Yürüyüş yapa yapa da düşünebilirsin daha berraklaşır düşüncelerin.
Dizi-film-gösterilere gidebilirsin.
Arkadaş çevresi edinmeye biraz uğraşabilirsin.
Kan değerlerinide baktır.
0
kararsızataletfilozofu
(22.09.25)
Gerçekten ne yapmak istediğini bul. Birşeylere ilgin mutlaka vardır. Mesela yeni bir enstrüman çalmak yeni spor dalına başlamak vb.
0
pembediken
(22.09.25)
O psikoloğa boşuna para verme ya eger yeni basladigin biriyse, once buraya sorsan biz bedava söylerdik.

Bence önce evi topla ve bunu sürdürmeye çalış. Günde 8-10 saat çalışıyor olsan, uyku 8 saat olsa, en az 6 saatini geçirdiğin yer, etkiler ruh halini sürekli dağınıklığa bakmak içinde olmak.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.25)
başına bir musibet gelmesi lazım. beynin, bir kıvılcım çakıp kendini resetlemediği sürece konfor alanından asla çıkarmayacak, oraya hapsedecek seni.
0
plastic_angel
(23.09.25)
Şu iki kitabı okumanızı tavsiye ederim:

Viktor Frankl - İnsanın Anlam Arayışı
David Burns - İyi Hissetmek
0
auroraaurora
(23.09.25)
(22)

İngilizce bir tabir arıyorum

Bruce
Gereğinden pahalı ama insanın kendini şımartması ya da özel ilgi alanında olduğundan dolayı satın aldığı ürünler için kullanılıyor. 2 kelimeden oluşuyor.Türkçe ilgi objesi gibi bir çevirisini gördüm diye hatırlıyorum ama çok emin değilim, benzer bir anlamda olduğunu hatırlıyorum. Spesifik tabiri arı
Gereğinden pahalı ama insanın kendini şımartması ya da özel ilgi alanında olduğundan dolayı satın aldığı ürünler için kullanılıyor. 2 kelimeden oluşuyor.
Türkçe ilgi objesi gibi bir çevirisini gördüm diye hatırlıyorum ama çok emin değilim, benzer bir anlamda olduğunu hatırlıyorum.

Spesifik tabiri arıyorum bu arada, bu konuyu nasıl anlatabilirim gibi çeviri sormuyorum.

Duymuş olan var mı?

Edit: bilmediğim bir tabir değil, gördüm ama unuttum.
0
Bruce
(20.09.25)
Guilty pleasure mü mü mü
0
Shepard
(20.09.25)
Guilty pleasure ne alaka?
0
🌸Bruce
(20.09.25)
Bence ben kazandım bu duyuruyu, guilty pleasure işte. Geçen bir arkadaş alıcam lan dedi 2.5m'e araba aldı, borç harç. Evliyim, hakettim olm biraz kendimizi şımartalım dedi.
0
Shepard
(20.09.25)
Passion purchase?
0
Amaranta ursula
(20.09.25)
Passion purchase +1
0
sey mi dostum
(20.09.25)
O da değil.
0
🌸Bruce
(20.09.25)
"Spoil myself" değil mi?
0
nawar
(20.09.25)
Abi birebir çeviri deseydin passion purchase diyebilirdik. Benim dediğim senin soruna uygun cevap ve kimseye bir şey anlatırken passion purchase denilmez.

Spoil myself +1
0
Shepard
(20.09.25)
guilty pleasure
whim purchase
treat yourself
0
pislick0
(20.09.25)
Splurge item?
0
auroraaurora
(20.09.25)
Self indulgent
0
anon1m
(20.09.25)
collectible items
0
sonsuz
(20.09.25)
impulse buy / impulse purchase?

ihtiyac var mi yok mu cok düsünmeden, dürtüsel olarak satin almak.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.09.25)
Ya adam öyle bir soru sormuş ki üstümdeki iki mesaj ve buradaki cevapların yarısına uyuyor... Bir sayı tuttum, bilin gibi.
0
Shepard
(20.09.25)
Hala değil.
0
🌸Bruce
(20.09.25)
Object of desire
0
arbre
(20.09.25)
Object of desire
0
ırene adler
(20.09.25)
Arzu nesnesi, object of desire. Katkılarınız için teşekkürler, itirazları kabul etmiyorum.
0
🌸Bruce
(20.09.25)
Abi bu nerenin köyünde konuşulan İngilizce? Aydınlatan bilgili arkadaşlara teşekkürler şimdiden.
0
Shepard
(20.09.25)
vay be
0
sonsuz
(20.09.25)
treating yourself
0
Batuhanolabilir
(21.09.25)
Vanity item
0
cilekli pasta
(21.09.25)
(3)

Çocukluk travması filmi bulmak için yardım

gabe h coud
ChatGPT’ye de sordum. Ona göre 1988 yapımlı “Biri beni gözlüyor” ya da 1988 yapımlı “Sapık kadın” olabilir.Tarık Tarcan filmi, adam evine geliyor, sevdiği kadın perdenin arkasına saklanmış. Adam da evde bir baltası var, onunla sevgilisi olduğunu bilmeden perdenin üzerinden kadının kafasına geçiriyor
ChatGPT’ye de sordum. Ona göre 1988 yapımlı “Biri beni gözlüyor” ya da 1988 yapımlı “Sapık kadın” olabilir.

Tarık Tarcan filmi, adam evine geliyor, sevdiği kadın perdenin arkasına saklanmış. Adam da evde bir baltası var, onunla sevgilisi olduğunu bilmeden perdenin üzerinden kadının kafasına geçiriyor ve öldürüyor. Neydi bu film?
0
gabe h coud
(19.09.25)
Biri Beni Gözlüyor'un sonunda baltalı bir sahne var, ama perde merde yok. Öldürdüğü kişi de sevgilisi değildi yanlış hatırlamıyorsam.
0
auroraaurora
(19.09.25)
Sapık kadın, Öldüren Cazibe yani Fatal Attraction'ın uyarlaması, böyle bir sahne yok o filmde hatırladığım.
0
(19.09.25)
(bkz: Heykel/#11173300)

benim icin de travmatik bir sahneydi. 30 kusur yil once bir kere gordum yetti.
0
supergirl
(19.09.25)
(18)

Duyuru'daki Sürekli Didişen Tipler

auroraaurora
Birbirlerinin sorularının altında mütemadiyen kavga eden duyuruculardan rahatsız oluyor musunuz?Ben bazı atışmaları "cringe" buluyorum. Bazılarıysa komik geliyor.
Birbirlerinin sorularının altında mütemadiyen kavga eden duyuruculardan rahatsız oluyor musunuz?
Ben bazı atışmaları "cringe" buluyorum. Bazılarıysa komik geliyor.
0
auroraaurora
(19.09.25)
bana eğlenceli geliyor.
0
kisa
(19.09.25)
'komik' yerine de funny yazsaydın keşke.
0
mikahakkinen
(19.09.25)
Benim sorduğum soruların altında yapılmadığı sürece beni rahatsız etmiyor.
0
peki madem
(19.09.25)
Hah mesela, Mika tam gollük pas attı. Ama ben taca atacağım topu ajdhjdf.
0
🌸auroraaurora
(19.09.25)
Eskiden duyuruya özel indirim yapan bir psikolog vardı buraya acil öyle biri lazım XD
0
titanic kemancısı
(19.09.25)
arada görüyorum ve bana hepsi aynı kişiymiş gibi geliyor.
0
scudman1
(19.09.25)
Duyuruyu sevgili günlük olarak kullanip, 9 yasindaymiscasina hayata giriş 101 sorular soranlardan daha cok rahatsiz etmiyo. Guzel bence, yerinde oluyor çoğu
0
abuzer
(19.09.25)
Bir de 04.00'te uykusundan sıçrayarak uyanıp Duyuru'da soru soran takıntılı tipler var. Psikolojileri bitik. Devlet bunları 12 ay çalışmasalar da beslediği için (aslında biz vergilerimizle besliyoruz) buna zaman bulabiliyorlar. Çare taş ocağı.

Ben en azından çalışıp helal para kazanıyorum. Türk milletinin sırtına yük olmuyorum.
0
arbre
(19.09.25)
Dedi, haftada 6 gun calisip aldigi maasla aile evinde kendini zor besleyen adam xd
0
abuzer
(19.09.25)
ben soru sorup ondan sonra herkese fırça kayılmasını anlamıyorum mesela bir işini paylaştı diyelim herkesin ona çok güzel demesini falan bekliyor, demedikleri zaman da siz nasıl insanlarsınız siz insan değilsiniz falan bi nöbet geçiriyo ve sürekli şahit oluyoruz. aklının köşesinden bir tane fikir geçti diye günde on tane duyuru açıp da site çok kötü yea diye ağlayanı da anlamıyorum. didisme bunların yanında çerez gibi
0
ala09
(19.09.25)
Ben birbirlerine kur yaptıklarını düşünüyorum. Hep aynı kişiler birbirine “takılıyor”
0
kaptan maydanoz
(19.09.25)
ala09, direkt yanlış. Eleştiri değil, eleştirinin kimden geldiği önemli. Sen şimdi dünya düz değil desen yüzde 100 şüpheyle yaklaşırım çünkü bunu sen yazmışsın. Problem bu. Sizin anlamadığınız bu. Bir insan seni görmek istemiyorsa istemiyordur. Aynı eleştiriyi başkası yapsa hak verecek belki soruyu soran. Ayrıca bu sitede soru sorma sınırı yok troll olmadığı sürece. Gerçekte var olmayan zihinsel engeller var kafanızda. Bu gerici kafa yüzünden bu site hiç zenginleşemedi.
0
arbre
(19.09.25)
Ben bazı kişilerin duyurularına hiç cevap vermiyorum. Bu kişileri seçerken kriterim de lafı götünden anlaması, histeri krizi geçirir gibi tepiniyor hissi vermesi, öğrenmeye değil de kendini mutlu edecek cevabı net şekilde bekliyor olması gibi şeyler.

Hayali bir örnek,
soru: sabah evden çıkarken ellerimi yıkamalı miyim?
Cevap: hijyen önemlidir, her şeyin aşırısınin zarar olduğu gibi temizliğinde aşırısı cilde zarar verebilir
yorum: soru basit yıkayayım mi yikamayayim mi?ne anlatıyorsun.
0
kisa
(19.09.25)
Bel altı olmadığı sürece dozunda roasting iyidir.
0
sekizdokuzon
(19.09.25)
Eğlenceli bence, çünkü ilgini çeken bir duyuru olmasa bile tartisma ilgini cekebilir.

Bazı arkadaşlar duyuru açıyor ve bu duyuruya şu şekilde cevap vermelisiniz gibi kafasinda bir düşüncesi oluyor ama biz bunu bilemeyiz. Cevabi beğenmiyor. Satasiyor, yaptığının farkında değil, yanlışını kabul etmiyor. Özelden taciz ediyor.

Duyuru acmazsa ölecekmiş hastalığı var bazılarında. E sen açmışsın cevap verdik diye kriz geçiriyor bitik gibi.

mika +1 ahahahahah
0
Shepard
(19.09.25)
Ruhen hasta biri var. Arbre ye sardırıyor. Her an bi aşk doğabilir.
Bi de kendini acımasızca harcayan bi soytarı var. Her gün kendini rezil edip gidiyor.
0
luluki
(19.09.25)
Ben kimseyi tanımadığım için beni ilgilendirmiyor, kendi halimde takılıyorum. soru ve cevapları okurken nicklere bakmıyorum bile.

Didişmek isteyen partnerlere açığım.
0
duyuruuser
(19.09.25)
birinin ilgisini cekmek, birinin onlara takmasi hoslarina gidiyordur. aksi durumda gormezden gelinir. ben oyle yapardim yani. nötr bakiyorum.
0
bohr atom modeli
(19.09.25)
(10)

Kaliteli giyim markaları

Moonpie
Herkese iyi akşamlar. Kot pantolon başta olmak üzere kıyafet alışverişlerinizde en çok tercih ettiğiniz markalar hangileri? Çoğu markada bit kalite düşüşü var. Şu anda kaliteli ama uçuk fiyatları olmayan hangi markaları önerirsiniz?
Herkese iyi akşamlar. Kot pantolon başta olmak üzere kıyafet alışverişlerinizde en çok tercih ettiğiniz markalar hangileri? Çoğu markada bit kalite düşüşü var. Şu anda kaliteli ama uçuk fiyatları olmayan hangi markaları önerirsiniz?
-2
Moonpie
(18.09.25)
Belirtmeyi unutmuşum cinsiyet kadın bu arada.
0
🌸Moonpie
(18.09.25)
İndirim zamanlarında network ve beymen club'ı resmen sömürüyorum
0
kullanicadi
(18.09.25)
erkek - ısrarla mavi jeans kottan vazgeçmiyor yıllardır.
0
cccbehzatccc
(18.09.25)
mavi, oxxo, mudo iyidir.
0
black holes in the sky
(18.09.25)
Brooks brothers iyidir, üzmez.
0
gobekliraki
(19.09.25)
kot levi's, amazonda o kadar indirimde oluyor ki, mavi'den çok daha ucuza alıyorum.
jjxx tişörtlerin kumaş kalitesi iyi, kotları da iyi.
mavi lux touch serisi iyi bi de.
0
turk kizi
(19.09.25)
Kot pantolon konusunu ben de çözemedim. Onun dışında mudo, ipekyol, adl
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.09.25)
Pantolon için Zara ve Mango da üzmüyor.
Onun dışında Network iyidir.
0
auroraaurora
(19.09.25)
Kot alacağım zaman levis, zara ve GAP tercih ediyorum ve sorun yaşamadım. Bir dönem levis kotlar bayağı bozmuştu dayanıklılık açısından ama son 2 yılda sorun yaşamadım.
0
ontheroad
(19.09.25)
indirim dönemlerinde m&s
0
suyin
(19.09.25)
(8)

Kaygısız Olabilmek

rock n roll
Selamlar herkese Hiç kaygısı olmayanlara sorum, kaygılanmamayı nasıl başarıyorsunuz? Karakterle de ilgili tabi ama mesela kaygı hissi geldiğinde bunu nasıl yonetiyorsunuz? Soğukkanlı olmayı nasıl başarıyorsunuz?Daha önce çalıştığım iş yerindeki bir arkadaş, benim bu halimin farkındaydı ve beni rahat
Selamlar herkese

Hiç kaygısı olmayanlara sorum, kaygılanmamayı nasıl başarıyorsunuz? Karakterle de ilgili tabi ama mesela kaygı hissi geldiğinde bunu nasıl yonetiyorsunuz? Soğukkanlı olmayı nasıl başarıyorsunuz?

Daha önce çalıştığım iş yerindeki bir arkadaş, benim bu halimin farkındaydı ve beni rahatlatmak için espriler yapardı, beraber şarkı söylemeyi teklif ederdi. Dikkatimi başka bir tarafa çekip rahatlamami saglamaya çalışıyordu sanırım :)

Genel halim böyle benim. Sürekli düşünme halindeyim. Şöyle olursa nolur, peki ya böyle olursa nolur gibi. Sizler düşünmemeyi nasıl başarıyorsunuz?
0
rock n roll
(18.09.25)
Tepkilerimizi sorgulamak yerine nedenleri üzerine düşünmek daha hızlı iyilesmemizi sağlayacaktır.
0
sekizdokuzon
(18.09.25)
Kaygılı bir yapım var. Eskiden daha belirgindi bu özelliğim şimdi biraz törpüledim. Yaşla da alakası var diye düşünüyorum. Kendi kendime "ne faydasını gördün ki bu özelliğinin?" diye sordum. Ama pat diye de yok olmuyor, "e hadi madem kaygılı olmayayım" diyince mucizevi bir şekilde amaaaaan koyver gitsin diyemiyor insan.

Kendimi meşgul tutuyorum, iş çıkarıyorum başıma bol bol. Bir yandan da fake it till you make it düsturunu şiar edindim:d hiçbir sorunum yokmuş gibi davranıyorum. Kaygımın farkındayım ama işi espriye vuruyorum, o halimle kendimce dalga geçiyorum falan işte.
0
kullanicadi
(18.09.25)
bugün daha fazla düşünmemek için psikiyatristten ilaç aldım. söyleyeceklerim bu kadar :(
0
cccbehzatccc
(18.09.25)
Kaygı bu kadar çoğaldıysa buna kaygı bozukluğu hatta fobiye doğru ilerleyen bir şey denebilir. Bence doğrudan fobi çünkü zihnin içgüdüsel olarak sürekli kaygı odaklı düşünmesi aslında kaygı değil dümdüz korku içinde olduğunu gösteriyor bana. Bu da vücuttaki stres hormonu seviyesinin yüksek olduğunu ve mutluluk hormonlarının olması gerekenden çok düşük olduğunu düşündürüyor. Temiz nefes alamıyor, bolca su içmiyor, yeterince hareket etmiyor, güneşi yeterince göremiyor, sürekli olumsuz insanlara maruz kalıyor ve bundan kurtulamıyor olabilirsin. Bu durum uykularını etkileyebilir.

Kaygıları dönüştüremiyor veya başka bir yoldan ifade edemiyor olabilirsin. Şakaya vuramıyorsundur veya komiklikle geçiştiremiyorsundur ya da ne bileyim, içindekini o an sözlerle döküp geçmeyi yapamıyorsundur. Bazı insan takılı kalır duygusunda. Bu bazen beynin stres bağımlılığı olabileceğini de gösterir.

Bazı insanlar kaygılarını çok güzel dönüştürürler. Kimi konuyu kendi içinde değersizleştiriverir ve geçer gider. Kimi geyiğini yapar dalga geçer. Kimi şakayla karışık laf söyler bir muhatabı varsa. Kimi hiç böyle bir sıkıntısı yokmuş gibi hareket eder ve gider mesela oyun oynayıp/spor yapıp/dans edip/film izleyip/vs kafa dağıtır. Bunları yapamayınca içimizde birikiyor kaygı. Sağlığını etkiliyorsa psikiyatra git. Etkilemiyorsa ama çok rahatsızsan psikoloğa git. Hiçbirine gidecek durum yoksa David Burns'ün "iyi hissetmek" isimli kitabını en başından itibaren uygulayarak oku. Çok ama çok fayda göreceksin.
0
muhayyer divan
(19.09.25)
m.youtube.com

Mehmet Ali Erbil'in kız kardeşi, bir endokrinoloji Profesörü, cerrah. Yeşim Erbil. Aynı zamanda otizmli olduğunu söylüyor. Kendi stresle başa çıkma yöntemini anlatmış, belki faydası olur. Bir yerde bir cümle var o etkiledi beni, onun için paylaşıyorum.
0
muhayyer divan
(19.09.25)
Dibi gördükten sonra oluyor o işler.
0
gobekliraki
(19.09.25)
Beynimizin Parmak İzleri: Duyguların ve Zihnin Gizemli Öyküsü isimli kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Aşağıda ChatGPT özetini ileteyim fikir vermesi açısından:

Barrett’ın Kuramındaki Temel Kavramlar

Core affect: Barrett’a göre biz önce hoş / hoş olmayan, enerjik / durgun gibi temel duyumlar (core affect) yaşarız. Bu duyumlar fiziksel beden durumu, iç organlardan gelen sinyaller gibi unsurlara dayanır.


Kavramsallaştırma (Concepts): Ardından beynimiz bu temel duyumları geçmiş deneyim, kültür, dil, öğrenilmiş modellerle kıyaslayarak yorumlar, bir duygu kavramı (“korku”, “kaygı”, vs.) ile adlandırır.

Tahminler ve Model Güncellemesi (“Prediction” / “Active Inference”): Beyin sürekli olarak gelecek için tahminlerde bulunur, içsel beden durumu ve çevreden gelen bilgileri değerlendirerek bu tahminleri düzeltir. Bu süreç duyguların oluşumunda merkezi bir rol oynar.

Kaygıyı Oluşturan Süreç Açısından Barrett’ın Perspektifi

Kaygı, Barrett’ın kuramında aşağıdaki şekilde anlaşılabilir:

Kaygı çok sık kullanılan bir duygu kavramıdır; genellikle huzursuzluk, belirsizlik, geleceğe dair olası tehditlerle ilgili tahminlerin yarattığı içsel bedensel duyumların (“core affect”) yorumlanması ve “kaygı” kavramı ile adlandırılması sonucu oluşur. Barrett, bu tür yorumların, bedenin belirli duyumlarıyla ve geçmiş deneyimlerle kültürel kavramlarla bağlantılı olduğunu savunur.

Örneğin, kalp atışının hızlanması, nefes darlığı, kaslarda gerginlik gibi fiziksel belirtiler (“interoceptive signals”) olabilir. Beyin bunları değerlendirirken, “bu durum bana daha önce korku ya da tehdit hissettirdi” gibi geçmiş deneyimlere bakarak, “kaygı” kavramını devreye sokar. Ancak bu otomatik / doğuştan gelen bir “kaygı devresi” demek değildir; yorumlama ve kavramsallaştırma gerekir.

Ayrıca Barrett, duyguların yoğunluğu, süresi, ne kadar sık tekrarlandığı, ve bunları etiketleme becerisi (“emotional granularity”) gibi faktörlerin kişinin kaygıyı nasıl deneyimleyeceğini etkilediğini söyler. Daha yüksek duygusal kavramsallaştırma becerisi (yani duygu farklılıklarını daha iyi ayırt edebilmek, beden duyumlarını ve duyguları daha ince tanımlayabilmek) kaygının gücünü ve yıkıcılığını azaltabilir.


Ayrıca çevresel uyarılar, geçmiş travma, kültürel beklentiler vs., beynin tahmin modellerini etkiler: tehdit beklentisi yüksektir, belirsizlik fazla ise kaygı daha yoğun olabilir çünkü beyin “ne olacağına dair belirsiz durumlarda” daha fazla yanlış tahmin (prediction error) yaşayabilir ve bu da rahatsızlık yaratır.

Özetle: Kitaba Göre Kaygıyla İlgili Ne Öğreniyoruz?

Kaygı sabit, doğuştan gelen, beynin belirli bir bölgesinden çıkan bir duygu değildir; daha ziyade beden duyumları, geçmiş deneyim ve kültürle şekillenen bir yorum sürecidir.

Kaygı, beynin belirsiz durumları yorumlama biçiminden kaynaklanabilir; yanlış tahmin, belirsizlik, vücutta rahatsız edici uyaranlar veya düzenleyemediğimiz içsel durumlar (örneğin uykusuzluk, açlık, fazla stres vs.) katkıda bulunur.

Duygu kavramlarını geliştirmek, beden duyumlarına dikkatli olmak, içsel sinyalleri daha iyi ayırt etmek (ne hissettiğinizi daha net tanımlamak) kaygının etkisini azaltıcı olabilir.

Bu yaklaşım, kaygı gibi acil durumlarla başa çıkmak için duygu düzenleme stratejilerinin önemini vurgular; sadece dışarıdan gelen tehlikeleri kontrol etmek değil, içsel durumları, yorumlarımızı ve kavramsallaştırma biçimimizi de anlamak gerekir.
0
auroraaurora
(19.09.25)
zaman bazen kaygılarımı azaltan bir şey oluyor, çünkü zamanla sorun çözmeyi ve işlerin üstesinden gelmeyi öğrendim. ama bazen de bazı dönemler oluyor sanırım çok sıkıntılı olayların birikmesi sonucu oluyor, yani kötü zamanlardan geçiyorsun, feraha çıkıyorsun ama o yaşadıkların bir şekilde etkiliyor kaygıları kabartmaya başlıyor.

ben ne mi yaptım, 1 yıla yakın psikiyatrik ilaç kullandım, bana kaygı ve stres veren insanlardan/olaylardan hayatımı olabildiğince arındırdım.

kaygıdan kurtulmak bence "hadi kurtuldum artık kaygılı değilim" gibi bi şey değil. zamanla artan bazen de azalan bir şey.

kendine çok yüklenmemek gerekiyor, eğer hayatını çok etkileyecek boyutta ise yardım almaktan çekinmemek gerekiyor.

bence en çok kişinin kendisinin farkında olması gerekiyor. ne zaman kaygılısın, seni ne tetikliyor, bunları gözlemlemek. en yakınında olan insanlara biraz bu durumu açmak. seni tetikleyen şyleri yapmamaları veya üçünüc kişiler yaptığında sana yardım etmelerini istemek vs. zor bir dönemden geçiyorsan (yas süreci gibi) senin gibi kişileri bulmak ve acını seni anlayacak kişilerle paylaşmak bence çok etkili.
0
Sadece soruyorum
(19.09.25)
(17)

Yasaklanan Mabel Matiz - Perperisan şarkısı hakkındaki fikirleriniz

sekizdokuzon
Ahlaka mugayir bir husus gördünüz mü şarkıda? Şarkıda rizasiz cinsel ilişkiden bahsediliyor diyen var. Siz ne düşünüyorsunuz?
Ahlaka mugayir bir husus gördünüz mü şarkıda? Şarkıda rizasiz cinsel ilişkiden bahsediliyor diyen var.

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
sekizdokuzon
(18.09.25)
Sünbülzade vehbinin şiirinde hiç değilse ikinci cümlelerle iş tatlıya bağlanıyordu.

Bunun sözlerinde ise harareti dindirmek için anneye oğlanı sorup kuşu haneye salmaya kadar gidiyor iş. Kısacası fren, restart, default setting'e dönmek imkansız.
Araç motorunun ambeleye kalkması gibi.
0
diyecevaplandı
(18.09.25)
şarkıyı dinlemedim. dinlememe gerek de yok.

sanat eseri ahlaka uygunluk-uygunsuzluk açısından değerlendirilemez.

sanatı ahlak yönünden tartışmak ona sınır çizmektir. sanata sınır çizilemez.

sanat eseri tüm değer yargılarınızı yerle bir edebilir. vergilerimizle maaş alan politikacı ona yorum yapamaz.

utanıyorum bunları yazmaktan.
0
yurtsuz john
(18.09.25)
Ben yasaklanmasını doğru buldum çünkü her an her yerde çalınıp irademiz dışında bilinçaltımıza kodlanabilir o tür şarkılar. Yani "istemeyen dinlemesin" pek geçerli değil. İstemeden dinlediğimiz çok fazla şey var ev dışına çıktığımızda. Ben doğru buldum.

Ama yine de yapay gündem olduğunu düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(18.09.25)
Sozler cesur ve arsiz bir sarki iste o kadar. Rizasiz cinsel iliski neredeymis soylesinler bilelim.

Ulkenin turnusolu gibi oldu, yasaklayanlar ve savunanlar bir sure ulke disina alip iceriden bi kitlesek kapiyi, baya bi rahatlariz.
0
bosver nicki
(18.09.25)
Bok gibi şarkı. Mabel Matiz aranıyor ve kaşınıyor.

diyo şeytan üstüne atla da
sal kuşu hanesine

rızasız seks var. ki hane de yanlış hane. şeytana uyup üstüne atlamak doğru bir şey olsaydı mesut süre'nin başı yanmazdı. ayrıca şarkıda iğrenç bir seks dili var. köylü fantezilerine benziyor.

başına gelecekleri bile bile yapıyor. ne uğruna? bok gibi bir şarkıyı iğrenç bir dille bize dinletmek için. kıçıyla inatlaşıyor.
0
beyfendi
(18.09.25)
Bunlarin hepsi bir emir zinciri ürünü.

Geçen haftalardaki manifest grubunun gereksiz konser reklamı da aynı mekanizma tarafından talep edilen siparişler.

Engelleme yasaklama mahkeme suç duyurusu şeklinde ilerleyecektir

O mekanizma sanki başka derdimiz yokmuş gibi böyle suni sorunlar çıkartıp korku salıyor

Çantasında dildoyla gezen bu adamı 50 yaş üstüne sorsan kimse tanımazdi bile.

Şimdi a haber sayesinde kendilerinden olmayan herkes potansiyel gotcu
0
topkapiaksaray
(18.09.25)
Evet.

O bana gelmeli, tadıma varmalı
O cici toy bebe onun nesine?
Diyo' şeytan "Üstüne atla da"
"Sal kuşu hanesine"

Tabii Mabel Matiz'in (ya da şarkının tonunun) cinsel kimliği ve yönelimi farklı olsaydı piyasadaki birçok keko rap şarkı ile aynı tepkiyi görürdü. Onlar bundan daha ağır ama işin içine uyuşturucu sokmadıkları sürece pek bir linç yemiyor ya da yasak görmüyorlar.
0
nawar
(18.09.25)
Böyle bir ton türkü var, bahçe duvarından aştım mesela. Hafif insanın içini gıcıklayan ama kimseye istismarı çağrıştırmayan. Bu şarkı neden ahlakımızın ayarlarıyla oynuyor ben anlamadım açıkçası. Gelen yorumlara şok getirdim. Toplumun geneli duyduğu şarkıyla gaza gelip dal t.sak gezecek gibi bir intiba var.
0
🌸sekizdokuzon
(18.09.25)
İradesi dışında bilinçaltına bi şarkının kodlanabileceğini düşünen kıt kafalılar bu düşük iq ile bu yaşa gelebildilerlerse bu saatten sonra bilinçaltına kodlanan şarkıyla kestanesini de çizdirmez arkadaşlar korkmanıza gerek yok, gereksiz bir yasaklama olmuş.
0
kizil karga
(18.09.25)
tam dinlemedim ama sal kuşu hanesine lafı itici geldi.

bi repci şarkısı vardı dedim nataşa yat aşağı gibi bir şey..

aynı basitlik, leşlik.
0
tabudeviren
(18.09.25)
Gayet güzel şarkı. Türkiye 30 senedir yobazlıkla beslenince yasaklanıyor işte
0
runaway
(18.09.25)
Bir takım bilimsizlerin benimle uğraşmaları bana keyif veriyor, çok gülüyorum. Yazık başka uğraşı yok, hobisi yok, bir sanatı bir değeri yok... çok yazık.

@sekizdokuzon

O türkünün sözleri:

"Bahça duvarından aştım
Sanırsın cennete düştüm
Sevdim coştum helalleştim (halelleştim diyorlar halelleşme diye bir kelime yok, helalleşme o)

Yanıyorum yanıyorum yanıyorum hele
Mâil oldum gonca güle
Acem şalı ince bele"

Cinsel ilişkiyi yaşamış (yani hedefe ulaşmış) erkek yanmaz. Yanmayan erkek üç kere yanıyorum demez. Kaldı ki bu türküleri gerçekten de herkes kendi istediği zaman açıp dinliyor. Kafede restoranda çay bahçesi gibi yerlerde avm'lerde orada burada kulağımıza sokulmuyor bunlar. Kaldı ki Mabel Matiz'in şarkısından çok çok daha kibar ve edepli sözleri var bu türkünün.

Bilinçaltınızı korumanız gerek. Bunun altını her fırsatta çizeceğim. Bir yeni ültimatom daha vereyim o halde,

Size bol kahkaha efektleriyle doldurulmuş ve aslında şu veya bu sebeple can acısı yaşayanların videolarını komik diye dayatıyorlar. Bir insanın veya hayvanın veya bir doğa parçasının zulüm görmesi ya da yanlışlıkla yaşadığı bir hareket sonucu canının yanması komik falan değildir.

Bu da size 3.gözünüz üzerinden yapılan müthiş bir manipülasyondur, bilinçaltı çalışmasıdır. Gözlerinizi ve bilinçaltınızı koruyun.
0
muhayyer divan
(18.09.25)
Cinsel yönelimi konusunda daha bir şeyleri netleştirememiş insanlara göre iş yapamayız.
Belirli bir grubun acabalarına göre yaşamaktan çok bunaldım ben. Dizi olur ahlakı bozulur, şarkı çıkar cinselliğini sorgular, kitap yazılır yazarın anasının bile okumadığı bir kitap milyonları rahatsız eder falan..
Yani sokakta özel hayatımızda zaten artık kimseyle muhatap olmuyoruz ama yeterli gelmiyor. Duyuru mesela. İki soru okuyup kafanı boşaltmaya, bir derdin olduğunda farklı bir şey duymaya geliyorsun ama yine içinde. Az ötede takıl olmaz mı? Olmaz. Her yerde her şekilde taciz edecek seni.
Çok üzücü. Şarkı da ilgi alanıma girmiyor. Şarkının sözleri de ilgi alanıma girmiyor. Yasaklanmasa çıktığından haberim bile olmazdı. Şu an kimin neyden korktuğundan bile haberim var mesela. Gereksiz.
0
mrvln
(19.09.25)
Bu kategoride Kır Zincirlerini'nin üzerine Türkçe sözlü şarkı tanımam.
Galiz buldum bu şarkıyı.
0
auroraaurora
(19.09.25)
Tulum Hayri'ye bak instagram postlarıyla youtube videolarıyla bilimsel araştırmalar yapıp bizi bilimsizlikle suçluyor, bilim dediği de şarkılarla insanların bilinçaltına gaylik kodlayıp insanları eşcinsel yapmak ahahaha sabahları 16 tane poğaça yemekten beyni dümdüz olmuş hala akıl veriyor bize kardeş çık biraz dışarıda dolaş temiz hava al hem beynine oksijen gider hem de insülin direncini kırarsın belki :)
0
kizil karga
(19.09.25)
Teoman'ın Duş parçası vardı, demek şimdi olsa yasaklanacakmış.

Mabel Matizin şarkısı yasaklanmasa açıp dinlemezdim, şimdi bi baktım. Eşim seviyor diye bi kere konserine gittik, yoksa pek hoşlandığım bi müzik tarzı değil. Sözler de umurumda değil direkt suç olan bişey söylenmedikçe isteyen istediğini yazsın.

Mesela benim sevdiğim müzik tarzında insan parçalayıp yeme hakkında şarkı var. ahah.
0
nhk ni youkosu
(19.09.25)
@kizil karga

Sesin gerçekten aşırı kötü. Neden karga nickini almışsın belli oluyor. Ses frekanslarını, dil bilimini, psikolojiyi filan bilimsen saymıyorsan sen bilirsin beni ilgilendirmiyor, ben burada lafımı sana anlatmıyorum, soru sahibi sen değilsin, sen yırtık dondan fırlayansın.

Hadi bakim dil bilimini kelimeyi anlamı inkar et göreyim şimdi.
0
muhayyer divan
(19.09.25)
(12)

Yurtiçi 3 günlük gezi önerisi?

makarnavodka
selam dostlar, thy ile yaşadığım birtakım sorunlardan sonra tarafıma 1 adet gidiş-dönüş yurtiçi uçak bileti tanımlandı (1 yıl geçerli).sizce işyerinden 1 gün izin alacak şekilde(cuma) perşembe akşamı gidiş, pazar akşam dönüşlü nereye gitsem?dipnot: istanbulluyum. ankara'nın doğusuna ve kuzeyine daha
selam dostlar, thy ile yaşadığım birtakım sorunlardan sonra tarafıma 1 adet gidiş-dönüş yurtiçi uçak bileti tanımlandı (1 yıl geçerli).

sizce işyerinden 1 gün izin alacak şekilde(cuma) perşembe akşamı gidiş, pazar akşam dönüşlü nereye gitsem?

dipnot: istanbulluyum. ankara'nın doğusuna ve kuzeyine daha önce hiç gitmedim, batısını ve güneyini(mersin'e kadar) neredeyse komple gezdim.

teşekkür ettim :)
0
makarnavodka
(17.09.25)
@arbre, çok iyi seçim :) ancak önceliğim bu kez daha önce gitmediğim yerlere gitmek.
0
🌸makarnavodka
(17.09.25)
Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin. Bunlardan biri için 3 gün ayırırdım.
0
auroraaurora
(17.09.25)
doğuda bi yemek-kültür turu yapılabilir. karadeniz gezisi olabilir.
0
jelly bear
(17.09.25)
Sinop, Antep-Urfa tarafı, Hopa (Batum'a geçilebilir)Kapadokya, Dalaman ya da Bodrum'a uçarak çevredeki herhangi bir yer, Datça, Marmaris, Akyaka, Göcek, Dalyan vb (sanırım bunlar elenecek), Kars, Ordu aklıma gelenler oldu.
0
(17.09.25)
tek şehir mi yoksa araç kiralayıp birkaç şehir mi? orta karadeniz -tokat sinop amasya- oğu karadeniz -trabzon-rize-artvin... yok ben tek şehiri keşfetmek isterim dersen, gaziantep, mardin, şanlıurfa'dan birini tercih edebilirsin. 2,3 günde güzel bir şekilde gezersin.
0
jepa
(17.09.25)
sinop-samsun
rize-artvin
van-hakkari
kapadokya bolgesi
adana-antep
mardin ve cevresi
0
bay b
(17.09.25)
bence kesinlikle karadeniz ama neresi oldugu fark etmez. mesela trabzon'a gidin, oralari gezin, sümela'yi görün, vazelon manastiri'ni görün, zaten vazelon'u bir on seneye falan tamamen kaybederiz bu kosullar altinda, kustul manastiri'na yürüyün, dag havasi cekin icinize. oh mis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.09.25)
Kapadokya ve çevresi.
0
black holes in the sky
(17.09.25)
diyarbakır. mükemmel bi 3 gün. bambaşka topraklar ve kültür. şaşırırsınız. keyifli olur.
0
summerjam0306
(17.09.25)
Antep veya mardin kesinlikle. Gidis donus sehirleri farkli olacak. Ilk sehirden araba kiralayip diger sehre gidilecek ve oradan uculacak
0
mor oje
(17.09.25)
Antep+mardin
0
sonsuz
(17.09.25)
mardin. araba kiralayıp diyarbakır'a da uğrarsınız.
0
elorelia
(18.09.25)
(3)

En iyi iskandinav dizileri hangileri?

mikahakkinen
Broen Forybrydelsen Ofeard kadar iyisi var mı? Vikings falan da izledim.
Broen Forybrydelsen Ofeard kadar iyisi var mı? Vikings falan da izledim.
0
mikahakkinen
(17.09.25)
en iyilerden çoğunu izlemişsiniz. onlar kadar olmasa da sağlam olan birkaç tane önereyim yine de: borgen (siyasi drama), rita (diğerlerine göre daha hafif ama sıcak), exit (entourage tarzı ama daha sert), Sorjonen (suç) vb.
0
gadasiz
(17.09.25)
Kastanjemanden
Störst av allt

Bu ikisini beğenmiştim ben.

Borgen +1
0
auroraaurora
(17.09.25)
(bkz: The Rain)

Danimarka yapimi post-apokaliptik dizi
0
ermanen
(17.09.25)
(9)

Toz deterjan mı sıvı deterjan mı?

hunharca ben
Sb. neden toz deterjan? Markasıyla lütfen.
Sb.
neden toz deterjan? Markasıyla lütfen.
0
hunharca ben
(17.09.25)
ne deterjanı?
0
robokot
(17.09.25)
Çamaşır için herhalde. Sıvı. Hangisi indirimdeyse.
0
inheritance
(17.09.25)
Toz deterjan sevmiyorum.
Sıvıda ben kendi giysilerim için perwol kullanıyorum rengine göre + yumuşatıcı, memnunum.
Annem perosun sıvı deterjanını almış koyu pembe bi ambalajı var kıyafetler mis gibi kokuyor makineden çıkınca ve uzun zamanda öyle kalıyor, bazen onu da kullanıyorum.
İkisini de öneririm.
0
mutekebbir
(17.09.25)
Biz omo toz kullanıyoruz memnunuz
0
Batuhanolabilir
(17.09.25)
Markalar arasında kayda değer fark yok bence. Uni Baby sıvı deterjanın parfümsüzünü kullanıyorum. Önceden granül kullanıyordum; iyi çözünmüyor maalesef.
0
auroraaurora
(17.09.25)
persil'in sıvı olanını kullanıyoruz memnunuz. toz deterjanlar bir şekilde kalıntı bırakıyor, makineden bağımsız.
0
Improbable
(17.09.25)
Toz deterjanın mantığını hayatım boyunca anlamadım, daha hesaplı mı oluyor hiç kullanmadığım için bilmiyorum, başka da bir mantıklı açıklama gelmedi aklıma.

Onun dışında geçen gün duyuru da açmıştım, persil'in universal diye geçen sıvı deterjanını kullanıyordum ama piyasada bulamıyorum. Böyle şeylerde marka değiştirmeyi de sevmem, tek başıma yaşamaya başladığımdan beri de bunu alıyordum. Onu bulamadığım için Omo aldım, bakalım elimdeki Persil bitince deniycem umarım memnun kalırım.
0
nundu
(17.09.25)
vaktinde arastirmistim. sivi deterjan daha mantikli sonucu cikmisti. toz olan iz, kalinti vs.. birakiyormus.
0
buenosdias
(17.09.25)
Tozda da sıvıya da persil ya da tursil kullaniyorum. Beyazlar için toz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(17.09.25)
(6)

Karbonhidratı azaltmak

gnosis
Kilo problemim yok, kolesterol problemim var. Doktor karbonhidrat tüketimimi azaltmamı öneriyor ama ben karbonhidratsız doymuyorum. Boy: 167 Kilo: 52 Kolesterol: Ocak ayında 280'di, spor ile Eylül'de 245'e düştü.Kırmızı et sevmiyorum. Zeytinyağı dışında sıvı ya da katı yağ tüketmiyorum. Kolesterol i
Kilo problemim yok, kolesterol problemim var. Doktor karbonhidrat tüketimimi azaltmamı öneriyor ama ben karbonhidratsız doymuyorum.
Boy: 167 Kilo: 52
Kolesterol: Ocak ayında 280'di, spor ile Eylül'de 245'e düştü.
Kırmızı et sevmiyorum. Zeytinyağı dışında sıvı ya da katı yağ tüketmiyorum. Kolesterol ile bağlantısı olmayan kan değerlerim normal.
Her türlü öneriye açığım.
0
gnosis
(16.09.25)
komplex karbonhidrat aliyorsaniz hali hazirda bunu kesmenizin ne kadar bir faydasi olmasini bekliyormus meslektasim acaba? ben söyleyeyim, karbonhidrati keserek trigliserit 390 mg/dl ölcüldüyse en cok 380 mg/dl falan yapabilirsiniz. hadi belki 370. hdl ve ldl üstüne de bu civar bir etkisi olur.
basit karbonhidrat almayacaksiniz, karbonhidrat alimini abartmayacaksiniz, seker yok, spor yapacaksiniz (aralikli kosu ya da dövüs sporlari gibi) ve iyi yag tüketeceksiniz. hala düsmüyorsa cok büyük ihtimalle genetik faktörler etkilidir. zaten genetikse tüm bunlari da yapsaniz bile kolesterolü en iyi ihtimalle %15 civarinda oynatabilirsiniz, büyük ihtimalle %10'u gecmez.
akdeniz insaninda, özellikle türkiye haritasinda güneye dogru indikce ve batiya dogru gittikca kolesterol genetik bir faktör olur. doktorlar düsür düsür derler, nacizane düsürmek zorunda degilsiniz, zaten genetik faktör varsa isteseniz de düsüremezsiniz. diger kan degerleri saglikli bir birey oldugunuzu isaret ediyor.
0
alice in potatoland
(16.09.25)
Hiçbir şekilde düşmeyen kolesterolum, şeker ve şekerli paketli gıdaların tamamını kesince löööp diye düşmüştü.

www.youtube.com
0
Mirket
(16.09.25)
Kolesterolle karbonhidratın alakası sıfır.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.09.25)
Şekeri kesin +1

Günde en az 45 dakika saat tempolu yürüyüş.

İçiyorsanız sigarayı bırakın.

Doktorlar üzerinde durmamıştı, ama ben çok kafaya takmıştım. LDL'yi 170'ten 110 düşürdüm yaklaşık bir yılda. Ayrıca, HDL'yi az da olsa yükseltebildim.
0
auroraaurora
(16.09.25)
Okuyunca Trigliserid sonucuma baktım, 210'dan 156'ya düşmüş.
0
🌸gnosis
(16.09.25)
www.instagram.com

Şimdi önüme düştü. Ehlinden gör dedim.
0
muhayyer divan
(16.09.25)
(8)

mikrodalga bozuldu tamir ucreti yeni cihazla ayni fiyat ne yapalim?

dokunmakalbime
aslinda ne yapalim dedigim kisim su.aptalca bi sistemleri var. eve gelip cihazi aliyoruz. kontrol edip fiyat veriyoruz dediler. eve geldigimiz icin 650 lira servis ucreti var. ama tamiri kabul edersen bu ucreti odemiyorsunuz dedi. simdi diyorlar tamir ucreti 3000 lira. baktim yeni cihazlar 3500 zate
aslinda ne yapalim dedigim kisim su.

aptalca bi sistemleri var. eve gelip cihazi aliyoruz. kontrol edip fiyat veriyoruz dediler. eve geldigimiz icin 650 lira servis ucreti var. ama tamiri kabul edersen bu ucreti odemiyorsunuz dedi.

simdi diyorlar tamir ucreti 3000 lira. baktim yeni cihazlar 3500 zaten.

su 650 liralik servis ucretini vermek zoruma gidiyor. napayim?

a) cihazi birak, para mara verme, yeni urun al.
b) 650yi ode ve urunu geri alip mahalle arasinda tamirci falan bul
c) tamir ettir.

edit: garantisi bitti ama cok iyi durumdaydi urun.
0
dokunmakalbime
(16.09.25)
sorunu neydi ki cihazın?
0
eisberg
(16.09.25)
Hangi markaymış o? Öyle saçma servis sistemi mi olur? Uzak duralım o markadan.
0
Mirket
(16.09.25)
Cihazı onlara sat, yeni cihaz al
0
Shepard
(16.09.25)
Eski yetkili servis çalışanıyım.
Mikrodalga fırın da küçük ev aletleri kategorisinde işlem görür. Eğer eve gidip alma hizmeti veriliyorsa elbette bunun bir bedeli olacak. Yoksa teknik ekipler blender, süpürge, robot... evden toplayacağım diye vb servisin yolunu bulamaz. Ama siz alıp servise götürürseniz arıza tespit işlemi ücretsiz olarak yapılır.
Sorunuzu cevaplayacak olursam muadil özellikte yeni bir mikrodalga almanız daha mantıklı. En azından garantisi olur. Mikrodalgaya da serviste bırakabilirsiniz. Deposu varsa parçasını başka şekilde kullanmak üzere saklayabilir. (eğer yetkili servis değilse) yetkili servislerde parçalar hep sıfır gelir, eski parça ile işlem yapılmaz. Onlar eski tamir olmayacak malzemeyi direkt hurdaya verir.
0
strawberry first
(16.09.25)
Başka yerden tamir ettirerek ikinci el olarak satın. başka markadan alın
0
diyecevaplandı
(16.09.25)
Etrafında güvenilir bir özel elektronik tamirci varsa oraya götür muhtemelen maksimum 1000 lira tutacak bir masrafı var. Yok ugraşamam diyorsanız yenisi alacaksınız
0
limonlu eksi
(16.09.25)
tesekkurler. arcelik marka.
0
🌸dokunmakalbime
(19.09.25)
Okur okumaz ya Arçelik ya Beko'dur diye düşünmüştüm. Garantisi biter bitmez bozulur ne hikmetse. Başka markaya geçin. İş yerindeki mutfağımızda Siemens var. Gayet iyi. Tabağı ısıtıp yemeği ısıtmayangillerden değil.
0
auroraaurora
(19.09.25)
(15)

Yıllık izinlerinizi nasıl kullanıyorsunuz?

avatar is back
1- bir kaç gün şeklinde 6-7 defa almak2- 2’ye bölüp baba bir izin yapmak3- tamamını tekte alıp ultra mega tatil yapmak Benim 1
1- bir kaç gün şeklinde 6-7 defa almak
2- 2’ye bölüp baba bir izin yapmak
3- tamamını tekte alıp ultra mega tatil yapmak

Benim 1
0
avatar is back
(10.09.25)
hep 1. 3 gün izin alırım çarş perş cuma. 5 gün tatil yaparım.
0
gitdaddy
(10.09.25)
Sinav, aile yani ziyaret ve arkadaşlarla Cuma'dan birleştirme olunca 1-2 gün şekilde oluyor. Yurt dışı tatili olunca 1 hafta ya da uzeri şeklinde 2-3 defa kullanıyorum.
0
Amaranta ursula
(10.09.25)
Şirket 2 hafta kapalı oluyor. Onun dışında köprü tatiller var. -15’teyim; hala izin gir diye baskı yapıyorlar. Ne biçim bir şirketse :)
0
auroraaurora
(10.09.25)
1
0
isiaha
(10.09.25)
2.

biri aile ziyareti birinde uzak bir yere yurt disi gezisi.
0
sonsuz
(10.09.25)
genellikle 5'er 5'er kullaniyorum ama arada 2'ser 3'er de kullandiklarim var. hic 1 haftadan uzun almiyorum. toplam 25 gun.
0
lemmiwinks
(10.09.25)
Karisik. Yil icinde 1-2 kez 1-2 gunluk alirim. Sonrasinda da 2 kez 2 haftalik izin alirim. Toplam 30-35 gunu bulur.
0
sey mi dostum
(10.09.25)
1
Çok uzun izin alınca ekipteki diğerleri de zor durumda kalabiliyor, ayrıca işten çok uzun ayrı kalımca dönmek zor oluyor
0
mor oje
(10.09.25)
2 yada 3
0
cooperr
(10.09.25)
28 gün yıllık iznim var, cumaları kullanırsam bakiyeden 1 değil 2 düşüyor.

bu sebeple:

6 günü yaz bir yaz tatilinde kullanıyorum.
6 günü kurban ya da ramazan bayramı sonrasında kullanıyorum.

2-3 günü 23 nisan, 19 mayıs, 15 temmuz, 29 ekim, 30 ağustos, 31 aralık vb. resmi tatillerin ucuna sonuna ekliyor tatili uzatıyorum.
0
a darkness coming
(10.09.25)
Işlerin durumuna bağlı olarak 1 ve 2
0
pembediken
(10.09.25)
yillik 42 gunluk iznim var. hicbiri degil. yilda genelde 3 hafta aliyorum butun olarak aliyorum. kalanini da 1. maddedeki gibi aliyorum.
0
Sour
(10.09.25)
benim 18 gün iznim oluyor.

yaz için: 5 gün izin (9 güne kadar çıkıyor tatil iki hafta sonu ile)
kış için: 3 gün (hafta sonu ile beraber 5 gün oluyor) bunu 3 kez filan yapıyorum genelde yurt dışı seyahatleri için.
bir de resmi tatillerle birleştirdiklerim oluyor 19 mayıs, 29 ekim gibi.
0
elektr10
(11.09.25)
2 hafta (10 gün) bir kere, 1 hafta (5 gün) bir kere, bazen de bayram bağlamak içim bir kaç gün.
0
inheritance
(11.09.25)
hangi seçeneğe girer bilmiyorum ama şöyle yapıyorum: iznim çok birikti (60küsür). ama buna rağmen tabi ki hepsini tekte alamıyorum. son birkaç senedir sene içinde ayrı zamanlarda 1 + 1 hafta alıp sonra da 2 şer 3er şeklinde yıl içinde izin alıp kullanıyorum. ctesileri tatilden sayılmıyor bizde en sevdiğim şeylerden biri
0
chanandler bong
(11.09.25)
(5)

bu hangi diziydi

juliette
eski türk dizilerinden. afişte iki erkek bir kadın vardı. bu üçlü yurtta mı ne büyümüşler, dizi de yetişkin hayatlarını anlatıyordu. oyunculardan biri silahlıydı ama polis miydi mafya mı o kısım izlemediğim için net değil. çok arabesk atmosferliydi. duygusal bir jeneriği vardı.bunlar dışında yıl, ko
eski türk dizilerinden. afişte iki erkek bir kadın vardı. bu üçlü yurtta mı ne büyümüşler, dizi de yetişkin hayatlarını anlatıyordu. oyunculardan biri silahlıydı ama polis miydi mafya mı o kısım izlemediğim için net değil.

çok arabesk atmosferliydi. duygusal bir jeneriği vardı.
bunlar dışında yıl, konu ve isme dair hiçbir şeyi hatırlamıyorum.
chat bulamadı. hangi diziydi bu hatırlayan var mı?
0
juliette
(10.09.25)
Ne kadar eski mesela Ezel den eski mi?
0
anon1m
(10.09.25)
Suskunlar değil mi bu?
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.09.25)
@anon daha eskidir. hoş ben ezelden yetişkinken haberdar olduğum için uyduruyor da olabilirim

@kaleci değil maalesef. suskunlar daha güncel kalıyor. bunda suskunlardaki gibi 3 4 erkek yoktu sadece 2 taneydi. kız afişte ortadaydı hatta.

dudaktan kalbe gibi aşk oyunu gibi eski bir diziydi. ama bunlar kadar popüler değildi
0
🌸juliette
(10.09.25)
Kaybolan Yıllar olabilir.
0
auroraaurora
(10.09.25)
@aurora evet buydu teşekkürler:)
0
🌸juliette
(10.09.25)
(15)

annemle babam dolandirilmis

lemmiwinks
butun paralarini almislar. kimine gore cok, kimine gore az, ama emekli insanlarin butun paralari gitmis.whatsapp'tan konusmuslar, eft/fast ile iq money uzerinden para gondermisler. bu sekilde para gonderip alamayan bircok kisinin sikayeti var sikayetvar.com'da. dava acarak alabildigini soyleyen de v
butun paralarini almislar. kimine gore cok, kimine gore az, ama emekli insanlarin butun paralari gitmis.

whatsapp'tan konusmuslar, eft/fast ile iq money uzerinden para gondermisler. bu sekilde para gonderip alamayan bircok kisinin sikayeti var sikayetvar.com'da. dava acarak alabildigini soyleyen de var bir iki tane.

paralarini geri istemisler, geri gondermek icin daha cok para istemisler, bir miktar gondermisler bizimkiler, yine paralarini gondermemisler. klasik dolandirici yontemleri.

babam savciliga vermis. ama oradan bir sey cikmaz. google'da soyle bir avukatin websitesinde bir sey buldum: savun.av.tr ama bu da baska bir dolandiricilik gibi hissettiriyor. barodan baktigimda bu avukati gorebiliyorum. ama yine de cok guvenemedim. parayi geri alma sanslari var mi? ben pek sanmiyorum alabileceklerini.

ayrica her gun, gunde birkac kez farkli vodafone numarasindan ariyorlar. yardim etmeye calisir gibi konusuyorlar. sozde spk'dan, esma'dan, uluslararasi borsa merkezinden ariyorlar. bu aramalardan numara degisikligi disinda kurtulabilir miyiz? az once bir tanesiyle konustum, aramayin bir daha, dolandiricisiniz diye. ama kabul etmiyorlar, uste cikmaya calisiyorlar. bir de parayi geri alamazsiniz diye tehdit ediyorlar, sanki normalde alabilecekmisiz gibi.

bir tavsiyeniz var mi?
0
lemmiwinks
(10.09.25)
2 kez neler diyorlar falan gormek icin bir sey yokmus gibi konustum, 1 kez de bir daha aramayin diye konustum. beni aramiyorlar, ailemi ariyorlar. ben kapatmayip biraz ters konustum, ama hicbir sekilde dolandiriciligi falan kabul etmiyorlar tabi. sanki yardim etmeye calisiyorlar da ben ters yapiyormusum gibi konusuyorlar :) bir kere daha aradiklarinda acip aramamalari icin ikna etmeye calisacagim, sistemlerinden silsinler diye. ise yaramazsa sizin dediginiz gibi taninmayan numaralardan gelen cagrilari engellerim. ama bu da bazi gerekli aramalarini almalarini engeller. ama bir sure kabul edilebilir. belki bir sure ulasmayinca birakirlar.

ben yurtdisinda yasiyorum, kisa sureli turkiye'deyim, kendim bir sey yapamam. hem dava isleri falan kolay isler degil bence, tamamen farkli bir dunya.
0
🌸lemmiwinks
(10.09.25)
Niye dolandırıcıları size musallat olmamaları için ikna etmeye çalışıyorsunuz yahu? Hemen numaraları değiştirin ve sivri'nin dediği şekilde arama ayarlamalarınızı yapın. Farklı yöntemlerle ailenizin tekrar dolandırılmayacağından emin olun bir şekilde.
0
auroraaurora
(10.09.25)
Geçmiş olsun.
Maalesef bir sonuç çıkması zor yine de yılmayın bir süreç yürüsün en azından.
0
anon1m
(10.09.25)
kayınpederim dolandırıldı. hesabındaki tüm parası gitti + kredi çektirmişler. 300.000 tl gibi bir para gitti. ve hiçbir sonuç yok. üstüne bi bardak soğuk su içtiler.
o parayı geri almaları imkansız. çok geçmiş olsun.
0
matilda
(10.09.25)
bankaya ile konustunuz mu? matilda'nin dedigi kredi cekme olayi bir tanidigimiza oldu. kendisi kredi cekmemis ama dolandiricilar bir sekilde kredi cekmisler adamin adina, hemen banka ile konustuk, iptal edildi falan biraz prosedür isi oldu sadece.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.09.25)
@auroraaurora: numara degistirme son secenek. kimseye soylemek istemiyorlar, utaniyorlar muhtemelen. numara degistirirlerse insanlar neden diye sorar. ama kurtulamazsak son secenek olarak onu yapacaklar.

@anon1m, @matilda: tesekkurler
@matilda: size de gecmis olsun. bizimkiler de 600 bin kadar kaptirmis.

@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim: kredi durumu yok. bankadaki paralari eft olarak gondermisler. onun donusu olmuyor benim bildigim. zaten 2 ay once olmus, bana sonradan soylediler.

telefona gelen salak sacma bildirimleri, internette gorduklerini bana sorarlar, bunu sormadilar, goruntulu gorusunce falan guvenmisler. :(
0
🌸lemmiwinks
(10.09.25)
@ananiyimioguz: bizimkileri yatirim yapacagiz, her ay size bir miktar para verecegiz diye kandirmislar. bana deseler ben yapardim yatirimi oysa.
0
🌸lemmiwinks
(10.09.25)
Çok geçmiş olsun. Aynı durumu dedemde yaşadık, yanında birileri olduğu için para kaybetmedik ama dedem o olaydan sonra iyice çöktü. Kendilerine olan güvenleri çok azalıyor para kaybetmenin yanında. Size bile iki ay sonra söylemişler, kendilerini baya yıpratmışlardır. Sizin bu dönemde destek vermeniz ve bu olayı fazla dillendirmemeniz önemli olacaktır.
Ailem küçük bir emekli kasabasında yaşıyor, neredeyse her gün ilan veriliyor telefon dolandırıcılarına yönelik. Köy gibi küçücük kasabada aynı gün içinde birbirinden alakasız 3 farklı kişiyi aramışlar mesela. Çok raydan çıktı bu dolandırıcılık işi.
Numaraları değiştirseniz çok fazla bir şey değişir mi emin olamadım, anne babanıza biraz iş düşüyor maalesef bu konuda.
0
hayalhayal
(10.09.25)
öncelikle geçmiş olsun. Bu tip olaylar çok artarak devam ediyor.
Adamlar bir şekilde bankaların resmi numarasından bile arayabiliyorlar.
Kaldıki bu işlerin bu kadar basit olmadığını ve işerin arkasında büyük balınalar veya politikacıların olduğunu düşünüyorum.

Aynısı bir yakınımızın başına geldi, anında bankaya ve savcılığa bildirilde ancak, hiç bir şey çıkmadı.

tavsiye olarak kullanılan telefonlarda , yalnızca kayıtlı kişilerden gelen aramalara izin ver” seçeneğini aktif hale getirerek diğer tüm numaralara engel koymak , tabiki olası diğer dolandırıcılık girişimlerini engelemek için.
0
Rao
(10.09.25)
@hayalhayal: tesekkurler. ben cok uzuldum ve sinirlendim, ama onlara caktirmadim, normal gibi davrandim. tabi uyardim, uzulmemelerini onlarin sucu olmadigini soyledim. bir daha bana sormadan bir sey yapmamalarini tembihledim. o paranin geri gelmeyecegini anlattim falan. telefon degistirmenin sebebi hala aramalari, degistirirsek arayamazlar en azindan.
0
🌸lemmiwinks
(10.09.25)
@Rao: tesekkurler. yarin da aramaya devam ederlerse oyle yapacagim artik.
0
🌸lemmiwinks
(10.09.25)
geçmiş olsun 2 gün önce de babamı aramışlar ilçe emniyetten, girdiğiniz siteler indirdiğiniz uygulamalar yüzünden adınız dolandırıcılık şebekelerine karışmış, şimdi çaktırmadan yine sizin adınızı kullanarak para akışını yakalamak için yem olarak para gönderticez sizden, biz de takibe alıcaz buradan falan gibi şeyler sıkmışlar. babamın kimlik bilgilerini falan atmışlar, adınız geçiyor şebekelerde falan demişler babam da inanmış.

babama 155 i aratmışlar, aramış, evet böyle bir başkomiser var, şuan soruşturmada demişler. (onu nasıl yaptılar hala anlamadım)

sonra adam tekrar aramış, babam nakitim yok deyince 100 bin liralık anında kredi çektirmişler. onu göndermeye çalışmışlar. babamın şansına banka onay vermemiş bekletmiş. (artık çok sayıda o hesaba para mı geçmeye çalıştı ne olduysa artık)

sonra babam madem ilçe emniyettesiniz bi çıkın gösterin bakalım oranın bahçesini falan demiş. o sırada kem küm edince adam babam anlamış kapatmış.

krediyi de bankadan iptal ettirmiş geri. konuştuğu numaraları bankaya vermiş.

polise gittin mi diyorum, yok ya ne uğraşıcam bişey çıkmaz allah bilir devletin, polisin falan bile parmağı vardır dedi bu işlerde ama bilemiyorum.
0
ananiyimioguz
(10.09.25)
* numarayi kesinlikle degistirmeleri lazim. cunku su an utaniyorlar dediniz ve parayi geri almak icin her seyi deneyecekler. dolandiricilar basarili bir sekilde dolandirilan kisilerin yakasini birakmazlar. "recovery scam" diye ararsaniz gorursunuz ki, dolandiriciya kaptirdiginiz parayi kurtardigini iddia edip sizi bir daha dolandiran gruplar var.

* yabanci numaralari kesinlikle acmasinlar. hic oyle dolandiriciyi numaranizi silmeye ikna etmeye filan da calismayin. cevaplayan numaralari kayitlarinda cevap veren numara olarak kaydedip baska bir dolandiricilik yontemi icin yine arayacaklar.

attiginiz linki acmadim ama cok buyuk ihtimal dolandirici o da.

sanmiyorum ki avukat bir sey yapabilsin. parayi aldiklari hesap kendi adlarina bile kayitli degil muhtemelen. birilerinin banka hesabini kiralayip onda yapiyorlar islemleri. yani maks yapilacak o bankaya bildirmek olur ki o da banka hesabinin kapanmasiyla sonuclanir, para czaten coktan cekilmistir.
0
supergirl
(10.09.25)
Büyük geçmiş olsun, çok üzücü.

Avukat olarak söylüyorum: Para gitti. Yapacak hiçbir şey yok. Parayı kurtaracağını iddia eden hiçkimseye güvenmeyin, o da anne babanızın kalan parasının peşinde.

Savcılık sürecini elbette takip etsinler ama çok da üzerinde durmasınlar. Birileri yakalanırsa zaten dava açılır. Yakalanmazsa yapacak bir şey yok, bu konuyu gündemlerinde tutup daha da sinirlenmesinler.
0
10551037
(11.09.25)
@supergirl: parayi geri almak icin artik yapabilecekleri bir sey olmadigini anladilar gibi. en azindan babam anladi, annem hala birazcik umitli ama yeterince kirabildigimi umuyorum.

@10551037: tesekkurler. bir avukattan duymak iyi oldu. yapilabilecek gercek bir sey varsa engel olmak istemem ama ben de geri alinabilecegine inanmiyorum.
0
🌸lemmiwinks
(11.09.25)
(9)

Konforlu babet arıyorum

neira
Bugüne kadar hiç babet giymedim. Şimdi bir düğünde giymek için lazımSquare-Toe Mary Jane Margot Mary Jane in Denim Blue | VIVAIA https://share.google/fQhYA5CF9H382kSkKŞunun gibi içi konforlu ürün var mı ülkemizde acaba?
Bugüne kadar hiç babet giymedim. Şimdi bir düğünde giymek için lazım

Square-Toe Mary Jane Margot Mary Jane in Denim Blue | VIVAIA share.google

Şunun gibi içi konforlu ürün var mı ülkemizde acaba?
0
neira
(10.09.25)
Bu tarz sevmezsiniz gibi geldi ama soyle birsey var. Konfor dediniz diye paylasiyorum.

www.koskeryemeni.com
0
mbond
(10.09.25)
kadin degilim, babet de sevmem ama camper'in ayakkabilari genelde konforlu oluyor. bunlara bakabilirsiniz: www.camper.com
0
lemmiwinks
(10.09.25)
Massimo Dutti'ye bakabilirsiniz.

Mesela:

www.massimodutti.com
0
auroraaurora
(10.09.25)
massimo dutti kır düğününe uygun gözüküyor ama canım o nasıl fiyatmış öyle :D
diğerleri günlük belki ama düğünde olmaz :(
0
🌸neira
(10.09.25)
sadece düğünde giymek içinse zara ve hm e bakabilirsiniz, yumuşacık babetleri var.
0
benaslinda
(10.09.25)
Bir de bunlara bakın; fiyat çok daha uygun.

www.adl.com.tr
0
auroraaurora
(10.09.25)
moi shoes
0
ala09
(10.09.25)
moi shoes'dan alışveriş yapan oldu mu hiç? mail attım adres bulunamadı diye cevap geldi de. fiziki dükkanı da yok.
0
🌸neira
(10.09.25)
@neira ben aldim internetten
0
ala09
(10.09.25)
(8)

İnsanlığın sonu gelse üzülür müsün, sorun olur mu? (veya ister misin?)

ermanen
Büyük bir felaket veya kıyamet senaryosu oldu diyelim, ve insanlık yok oluyor.Bütün insanları yok etmese de bütün dünyayı etkileyen bir senaryo da olabilir ve azınlıkta olan insanlar hayatta kalmaya çalışıyor olabilir. bu senaryoyu, bütün insanlığın yok olmasından daha az isteyen veya daha çok istey
Büyük bir felaket veya kıyamet senaryosu oldu diyelim, ve insanlık yok oluyor.

Bütün insanları yok etmese de bütün dünyayı etkileyen bir senaryo da olabilir ve azınlıkta olan insanlar hayatta kalmaya çalışıyor olabilir. bu senaryoyu, bütün insanlığın yok olmasından daha az isteyen veya daha çok isteyen çıkabilir.
(bkz: last of us)
(bkz: the road)
(bkz: i am legend)
(bkz: the walking dead)
(bkz: fallout)
(bkz: the matrix)

birisi pandemi tekrar olsun ister miydiniz diye sormuştu. bunu istemek daha zor ve acımasız olarak düşünülebilir. sonuçta hepimiz bunu yaşadık. pandemi zamanında çok hasta olanlar veya yakınları ölenler oldu.

bir felaket olacaksa, insan kaynaklı olması muhtemel (meteor ve süper volkan patlaması dışında belki). covid-19'un kökeni hala net değil. çoğu araştırma hayvandan (büyük olasılıkla yarasa) insanlara geçtiğini söylüyor, ama laboratuvar sızıntısı ihtimali de tamamen yok sayılmıyor. dünya tarihinde başka pandemiler de oldu, ve gelecekte olabilir de. pandemi gibi bir durum, hayvanlara ve doğaya yapılanlarla da ilişkili olabiliyor.

şöyle de düşünülebilir: madem büyük bir felaket olacak, ben veya yakınım ölecek, o zaman bütün insanlık yok olsun. belki dünya için daha altruistik bir düşünce olarak da farzedilebilir. dünya resetlensin, başka canlılara kalsın gibi. daha felsefi de düşünebilirsiniz. işin din boyutu da var, öbürdünya vs.

ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
ermanen
(09.09.25)
herhangi bir altruistik cabam olmaz. götü kurtarmaya da calismam.

titanik'te gemi batarken brandy siparis veren adam gibi otururum.
üzülmem. o ani yasarim sadece.

www.youtube.com
0
sonsuz
(09.09.25)
tabii ki üzülürüm.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.09.25)
dünyada sadece iki tane kalmış ördekle röportaj yapılan, bir tanesinin "dayımlar filan hep tükenmiş lan" diye düşündüğü karikatür geldi aklıma.

insanlığın sonu gelse üzülürüm ya herkes kötü değil sonuçta, acısıyla tatlısıyla evrim sürecini dahil edersek milyonlarca yıllık bir mirastan söz ediyoruz. sen ta homo şuyis buyis iken gel uzaya çıkacak seviyeye eriş, sonra hop insanlık bitti. yazık olur. üzülürüm.

kitlesel bir kriz bana daha heyecan verici geliyor ama onu belirteyim. çünkü hayatın olağan akışında var olmakta zorlanan biriyim. kaosta daha iyi yer bulabilme umuduyla en azından başlangıçta daha iyi hissedebilirim gibime geliyor. tabii gerçekçi olmak gerekirse öyle bir ortamda muhtemelen perişan olurum, fikri de hayatın durağanlığından ve sıkıcılığından ileri gelen bir fantezi olarak görüyorum. post-apokaliptik dünyada zurna dürüm siparişi verip remote çalışacak halim yok. sıkıntı yaşardım.

devrimdir, savaştır vs. bunlar zaten bize uzak görünse bile maalesef insanlığın gerçeği ve her an kafamızın üzerinde sallanan kılıçlar ama ben bunun ötesinde bi çöküş/yıkım konusunda hevesli değilim açıkçası. hep birlikte daha iyi, daha güzel, daha onurlu bir hayat sürebilsek daha iyi olurdu. dayımlar tükensin, dünyada 2-3 milyon insan kalsın, toplu ölümler olsun, meteor düşsün vs. istemem.

insanlık zaten bir yerde yok olacaktır. ama üç bin yıl sonra, ama üç milyon yıl sonra... o zamana kadar yaşayan yaşasın bence, yok olmaya hiç gerek yok.
0
der meister
(10.09.25)
Bazen keşke uzaylı istilası olsa veya biz nasıl istemeden veya isteyeRRek karıncıları, örümcekleri veya işte böcük ve spiderları öldürüyorsak birilerinin de bizi bu şekilde bam diye öldürmesini normal bulurum. Her gün bu hayatta savaşmaktansa aynı anda herkesin ölmesi bir eşitlik, adalet ve rahatlama duygusu getirir. Suçluluk yok, bak ben de öldüm. Sorumluluk yok çünkü kurduğumuz düzen yok, bak ben de yokum. Dünyadaki amaçsızlık da son bulacak ve dertler kolay yoldan bitmiş olacak. O yüzden ben isterim.

Demeden edemeyeceğim ahahahahah, hem fakirler de kurtulur imtihannnn da imtihan diye ağlamaktan.
0
Shepard
(10.09.25)
soruyu ben sormuştum. ben üzülmem. ama istemem de. yani bana sorsalar Batuhan sen he dersen insanlığın sonunu getireceğiz yapalım mı diye bana sormayın derim. ha başkasına sorarlar o da getirin lan der o zaman da bir gram üzüntü duymam ki ben sonları hiç sevmeyen birisiyimdir izlediğim dizilerin son bölümünde bile duygulanırım ama insanlığın sonu konusunda nötrüm benim için sorun arz etmiyor. Zaten bu bir gün gerçekleşecek. Şimdi veya sonra farketmez. Şimdi olmasının iyi yanı insanlae daha fazla üzüntü ve acı deneyimlemeyecek. Çünkü acı ve zevk deneyimleri bence eşdeğer değil. Acı daha baskın. O yüzden acıyı zevkle karşılayamazsın hiçbir zevk acıyı karşılayamaz. Dolayısı ile varlık zor bir şey. Zaten acının karşılığı zevk düşüncesi çok naif bir düşünce işte sabredicez cennete gidicez filan. İşin başka boyutları var. Daha başka kavramlar var akıl adalet ahlak gibi acının bunlarla da ilişkisi var. Acı insanı olgunlaştırıyor zevk ise çürütüyor. Böyle zor bir şey insanın varlığı. Bu son bulursa buna üzülmem.
0
Batuhanolabilir
(10.09.25)
çocuğum var şu an kafaya takarım. tek olsam takmazdım.
0
mikahakkinen
(10.09.25)
Yapay zekanın dizginlerini elimizden kaçıracağız ve en iyi ihtimalle dolaylı olarak zaten kendimizi yok edeceğiz bir şekilde. (Örneğin yapay zekanın önerdiği bir deneyi yaparken)

Bunlar olmasa bile az bir zaman olmasa da 5 milyar yıl sonra dünya zaten yaşanamaz bir hal alacak, koloni kurmayı beceremezsek zaten gidişat yok olma yönünde.

Chat gpt5 ile konuşmanı öneririm, gerçekten büyük keyif veriyor.
0
kimlanbu
(10.09.25)
İnsan dışındaki türler de olumsuz etkilenecekse üzülürüm. Onun dışında umurumda olmaz sanırım. Çocuğum olsa farklı düşünürdüm.
0
auroraaurora
(10.09.25)
(9)

ikinci görüşe gittiğinizi söylemeli misiniz?

green eyed penguin
işin uzmanına gittiniz ancak beklenen şekilde geçmedi görüşme. yine iyi olduğunu düşündüğünüz bir doktor buldunuz. gittiğinizde ikinci opsiyon için gittiğinizi belirtip ilk görüşmeden bahsetmeli misiniz?
işin uzmanına gittiniz ancak beklenen şekilde geçmedi görüşme. yine iyi olduğunu düşündüğünüz bir doktor buldunuz. gittiğinizde ikinci opsiyon için gittiğinizi belirtip ilk görüşmeden bahsetmeli misiniz?
0
green eyed penguin
(09.09.25)
Sağlıksa söyleyin, çekinmeyin. Ama sen ikinici opsiyondun ehe demeyin tabii. Bakın bunlar oldu diyin geçin.
0
Shepard
(09.09.25)
Bunu sormaya seni iten nedir, belli ki bir problem hissediyorsun. Normalde söylememek gerekir, hem emeğe saygıdan hem de doktorluk egosunu dürtmemek gerektiğinden. Bunu biliyorsundur ama yine de sorduğuna göre başka bir durum var gibi.
0
muhayyer divan
(09.09.25)
Hayir. Ben soylemiyorum. İkincinin yorumlarini da aldiktan sonra gerek gorursem soylerim.
0
sey mi dostum
(09.09.25)
Söylenmez, söylenirse ilk doktor ne demişti diye sorar ve onun etkisinde kalarak yorumlar.


Veya ikinci tercih olmak mutsuz eder.

Netice olarak söylenirse ikinci görüş almanın bir Anlamı olmaz
0
emfuzi
(09.09.25)
ben söylemezdim.

hangi taniyi koydu diyecek? x diyeceksin sonra adam dogru düzgün bakmayip aa x bu diyip gecistirecek o da. halbuki kendi x dese hastaligin gercekten x olma ihtimali artar.
tedavi icin görüs farkililari ve sebepleri de önemli. detaylara inildiginde konusulabilir ama bastan gerek yok bence.
0
sonsuz
(09.09.25)
Ben söylüyorum.
İlk doktorun söylediğine güvenmediğim için ikinci doktordan görüş aldım. Farklı bir tedavi planı önerdi.
Sonra başka bir doktora başka bir durum için gittiğimde diğer doktorların teşhisini anlatıp bunu da sordum. İlk ikisinden başka yorum yaptı.
Sonuçta hepsinin haklılık payı olduğu ortaya çıktı. En son dördüncü bir doktora gittim. Kötü bir tecrübe yaşadığım için başka bir hekimle takip edeceğim. Anlatırım tüm süreci. Bence söylenmesi lazım.
0
auroraaurora
(10.09.25)
Söyleme+1
Ben söyleme saflığında bulundum. Doktor, açıp önceki sonuçlarıma bakmaya zahmet etmeden beni başından savdı:)
0
gnosis
(10.09.25)
ben genelde soyluyorum.
0
65 derece
(10.09.25)
Özelde söyleyince sorun olmadı fakat devlette tedaviye başlamışsınız, yorum yapmam doğru olmaz, başladığınız yere devam edin diyenler oldu. Hatta böyle farklı yerlere gidip durmayın, karar verin tek yerde kalın dedi biri. Bunu diyen İstanbul Pendik devletteydi. Bizim ilk gittiğimiz yer ise Muğla’daydı. Buna rağmen dedi.
0
boyalı kuş
(11.09.25)
(11)

watsap telefon aramasını beğenmeyenler

izole
bazı kişiler watsap üzerinden aradığımda cevap vermiyor ya da engelliyor. biraz sonra telefonla normal arama yaptığımda ise telefona cevap veriyorlar. bilmediğim bişey mi var neden böyle yapıyor bu insanlar?
bazı kişiler watsap üzerinden aradığımda cevap vermiyor ya da engelliyor. biraz sonra telefonla normal arama yaptığımda ise telefona cevap veriyorlar. bilmediğim bişey mi var neden böyle yapıyor bu insanlar?
0
izole
(09.09.25)
İnterneti iyi çeken bir yerde olmadıkları için olabilir .
0
Amaranta ursula
(09.09.25)
interneti gitmesin falan diye de düşünüyor olabilir. bir tanıdığım rehberde kayıtlı olmayan hiçbir numaraya cevap vermez mesela. çeşit çeşit manyak var piyasada.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(09.09.25)
Abi nefretlik çünkü. Bak arıyorsun beni mesela, sessize alamıyorum. Yok öyle bir şey, tuşa basıyorsun sessize alınmıyor. Aramana tıklayacağım, Whatsapp uygulaması açılacak tuşa basacağım ses kesilecek. Bunu anlamayanlara anlatmakla uğraşmıyorum, meşgule atıyorum çünkü ekrandan da gitmiyor. İstediğini yap, çağrı olduğu sürece ekranında. E olm iş yapıyoruz, sen bölüyorsun. Aramak için arama fasilitesi var telefonunun. Ama sen üşeneceksin diye biz burada eziyet çekiyoruz. Bir de şüpheli yani, arasana normal insan gibi, niye whatsapp? Gizli saklı iş yapanlar oradan konuşuyor algısı da var.

Bu laflar sana değil. Genel olarak cevap verdim.
0
Shepard
(09.09.25)
Ben de sevmem hiç, aramayı reddedip normal ararım.
Ses kesiliyor vs. ne bileyim saçma şeyler sevmiyorum.
Ancak karşı tarafın normal aramaya yapamayacak bir mazereti varsa uygulama üzerinden konuşuyorum.
0
mutekebbir
(09.09.25)
Bulunduğum bölgede baz istasyonlarının kapsama alanı konusu sıkıntılı. Normal hattan aradığım ya da arandığım taktirde ya görüşemiyorum, ya da kesintiler oluyor. Wi fi ile whatsapp'dan gayet güzel konuşuyorum.

WhatsAppdan aradığım adam, açmayabilir, kapatabilir falan ama hemen arkasından dönüş yapmazsa çizerim onu hayatımdan.
0
Mirket
(09.09.25)
whatsapp sadece yurtdışındaki kişileri aramak içindir algısı var bende. Görüntülü konuşma hariç, zaten görüntülü konuşmayı direkt whatsappten yapıyorum normal aramadan olsa da. Biri beni durduk yere whatsappten arasa, yanlışlıkla aramıştır diyip kapatırım.
0
nundu
(09.09.25)
WhatsApp aramasında sesim hep geç gidiyor o yüzden reddediyorum aramayı, aşırı uyuz oluyorum arayan olduğu zaman da.
0
sanguine
(09.09.25)
WhatsApp tan arayanlara ben de uyuz olurum. Hayır internet üzerinden olduğu için 1-2 saniye gecikme de yaşanıyor, anlaşılmıyor da.
0
etna
(09.09.25)
Shepard +1
0
yuvarlanantencereninkapagi
(12.09.25)
ben de yurt dışındaki arkadaşlarım hariç açmıyorum. sesin geriden gelmesi iğrenç, anlaşamıyorum, konuşmalar üstüste biniyor. tanımadığım biri whatsapp'tan arıyorsa kesin dolandırıcıdır diyorum ayrıca, normal arama daha güvenilir ve resmi hissettiriyor.
0
hrskrs
(12.09.25)
Rehberimde kayıtlı olmayan kişiler beni Whatsapp'tan arayamıyor. Yurt dışından spam arama geldiği için ayarlarım bu şekilde. Böyle bir şey mi kasettiğiniz?
0
auroraaurora
(12.09.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.