Moripods 400 ü biraz geçiyor o fiyata hem ses hem mikrofon olarak iyi

haylou gt1 pro kullanıyorum. Cok memnunum. 400 tl civarında

haylou gt1 pro'ya bir artı da benden. 1-1.5 sene önce 150 liraya mı ne almıştım. vay aq.

Sanayide motor ustası ve yedek parça satıcısı bir akrabanız varsa alınır.

Sanırım cruze'dan bahsediyorsunuz.

Bildiğim arabanın altyapısı opel astra ile neredeyse aynı.

Opel Astra ile Cruze aynı platform ve aynı motormuş +1

Yani motor mekanik yedek parçası bulunur, ama mesela bir kapı döşemesi, atıyorum kapı kolu, ne bileyim silecek kolu vs lazım olduğunda ne yapılır muamma.

İç donanımdaki parçalarına da bakmak lazım, muadili başka araçlarda var mı?

Aracın yakıt tüketimi günümüz turbo motorlu ya da lpg dönüşümü yapılmış araçlara göre aşırı fazla. O kısmı da değerlendirin derim.

dış kasası hariç elektronik ve motor aksamının yedek parçaları opel astra ile birebir aynı olduğu için parça bulmakta hiç sorun çekmedim. hatta istanbuldaysanız adreslerini verebilirim. 1.6 ecotec motoru var zaten opel'e ait. aksesuar bulmak konusunda da hiç sorun yaşamadım.

yakıt konusuna gelince 2010 model manuel benim arabam. şehir içi benzinde 9-9.3 gibi bir şey yakıyor. 1.6 benzinli bir araca göre normal. 2020 model megane'da da aynı değeri görmüştüm. 2020 golf'te 11 litre görmüştüm. 1.6 benzinli bir araç kullanıyorsanız istanbul trafiğinde şehir içi 7 litre altını görmek bence imkansız. başarabilen varsa saygı duyarım. 1 yıla yaklaştım aşırı fazla bir tüketimle karşılaşmadım. şehir dışı 5.8-6.3 litre civarında yakıyor tabi 90'a sabitleyip giderseniz çok daha düşer tüketim. lpg'de kullandığımda şehir içi 11-12 litre yakıyor, şehir dışı 7-8 arasıydı. bu rakamlar kullanıma göre değişebilir tabi ama ben bir tık agresif kullanıyorum.
son benzin zamlarından önce full benzinde kullanıp 660 km şehir içi şehir dışı karışık yapabilmiştim 1 depo benzinle. deposu 60 litre alıyor.

otomatik vitesi için yakıt biraz daha fazla olacaktır siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum.

iç hacmi olsun bagaj hacmi olsun bu piyasada bence alınabilecek en iyi araba. 170-180 bin liraya tenekeden yapılma 206, punto veya clio alacağınıza bence cruze daha mantıklı. 1.5 ton sağlam bir gövdesi var. temizine denk gelirseniz kaçırmayın.

yaptırdım.
bahsettiğiniz işleri ikea yapmaz.
sadece dört duvar hâlde hazır olan mutfağa dolapları monte eder.

var olan dolapları sökme işini bir marangoza, lavabo yerinin değişmesi işini de borular nedeniyle tesisatçıya yaptırmanız lazım.
ben kendim yaptırmıştım ama eğer bu işlerden anlamıyorsanız ve santim santim hesaplayamayacaksanız ikea'nın mimarlık hizmeti de var.
ondan faydalanmanızı öneririm.
dolaplar modüler olduğu için boru dolabın 2 santim sağında ya da solunda kalırsa montaj yapılamaz.
o yüzden çok iyi ve doğru hesap yapmanız lazım.

@blatta hiberna memnun musunuz peki?

6 sene önce yaptırdım. Evime yaptırdığım en güzel tadilat oldu. Hala keyifle kullaniyoruz. Her türlü soru ve sorunumuzda ikea gayet yeterli ve ilgiliydi.

evet, hiçbir sorun yaşamadım.
ev falan alsam yine ikea mutfak yaptırırdım muhtemelen.

12mt u sekli de ikea mutfak yaptik. Kendimiz monte ettil 1 sene bitti cok memnunuz. En guzeli de mesela basta hesaplayamadigimiz cekmece gibi seyleri sonradan gidip yenisini alip degistirebiliyosunuz. Ve hemen alip getiriyosun. Modüler olmasi muhtesem.

benim doktorum da covid süresince coraspin kullan demişti. kullandım. zaten aspirin gibi basit bi ilaç, zarar gelmez diye düşünüyorum.

kullan abi. benim doktorum da risk grubu dışında faydalı olduğuna dair ispatlanmış bir çalışma yok, sen bilirsin dedi ama ben risk grubu olmamama ve bir atlet gibi kardiyo kapasitem olmasına rağmen kullanıyorum. ispatlanmış çalışma olacak kadar yeterli süre geçmedi. risk grubunda etkiliyse ben kullanırım. risk grubu dışında kanıtlanmış faydasını görmeyi beklemem.

Benim doktor da covid bittikten sonra bir ay gün aşırı olsa da kullan dedi

Mide kanaması iç kanama vs geçmişiniz yoksa 100 mg olanları gece uyumadan önce kullanın

Bende de oldu. Hatta sakroiliak eklemde inflamasyon oldu. Önce bir dahiliye sonra da bir romatolojiye gidip gerekli testleri yaptırın.

Benim de on beş günden fazla oldu, belim ağrıyor. Ama önceden de fıtık başlangıcı olduugu için ona yoruyorum.

Memurda nasıl memur? Öğretmen, vhki, polis, tapu... mesleğe göre değişir.

Geçen sene bir haftalığına gitmiştim. Oranın defterdarıyla görüştüm. Genellikle giden memurların tayin dönemleri geldiğinde dilekçe vererek siirtte kalmaya devam etmek istediklerini söylemişti.

Memur için ucuz ve küçük bir şehir. Güvenlik problemi yok. İnsanları iyiydi gördüğüm kadarıyla. Elbette sosyal anlamda yapacak pek çok şey yok ama herkes evlerinde zaten bu dönem.

2 doz biontech'liyim 2.doz temmuzda olundu. 10 küsür gün önce kovidi biraz ağır geçirdim. 1 gün çok kötü 2 gün kötü 3 gün hafif geçti. aşısız olsam muhtemelen mahvolmuştum dedim kendime

İki arkadaşım üç aşıya rağmen ağır gibi geçirdi. Yani ilk başta söylenen ateş, ağrı, tat kaybı vs. yaşadılar. Tam tersi yaşlı olup nezle öksürük vs. ile atlatan da var galiba. Bu omicron işleri tersine çevirdi aşılı da olsa gençler daha sert atlatıyor gibi geliyor bana.

avatar is back + 1

cevabım birebir aynı

Bir calisanim.

1 ay covid gecirdi. Su an hala covid etkileri var; sürekli baş ağrısı, hafizasi biraz kötü, bazi şeyleri anlayamıyor bas agrisindan falan.

"ağır" derken yine de "hastaneye kaldırılmayı gerektirecek ağırlık"tan bahsedilmiyor sanki cevaplarda. Yanlışsam düzeltin.

evde atlatabilmek, ne kadar kisisel zorlanma ve korku yasansa da "agir atlatmak" degil bence, tibbi tanimina da uymuyor. agir atlatma deyince hastane yatisi, zorunlu oksijen destegi, sitokin firtinasi, hatta entubasyon vs. geliyor aklima benim. ve cevremde asili olup boyle geciren yok (sahsen tanidigim) ama internetten tanidigim takip ettigim boyle geciren sanssiz kisiler var nadir de olsa.

yakin arkadasim 2 doz biontechliyken kari koca cok agir gecirdiler. 1 ay atlatamadilar. hastanelik bi durumlari olmadi ama evdekinin en agiri diyebiliriz.

Üç biontech aşılı ve şu an evde hafif covid geçiren biriyim. evimize gelen doktor, su ana kadar üç doz aşılı oluptda ağır geçiren kimse görmediğini söyledi. Ben onun yalancısıyım.

Ekibimizdeki birisi biontech'le 3 doz oldu. 2 haftadir daha kendine gelemedi :(

Paperwhite 2 ile kobo clara yi karşılaştırıp clara almıştım. Üç sene oldu, çok memnunum.

Clara HD kullandım, gayet memnundum.
Paperwhite 4'ü de birkaç saat kurcalayacak kadar kullandım. Hatta o sıralar Kindle'a mı geçsem diyordum ama vazgeçmiştim.

Kindle bi tık daha hızlıydı yanlış hatırlamıyorsam. Ama Kobo daha kullanışlı. Sayfa ayarları vs daha kapsamlı.

Ben Kindle'dan şaşmam. Hele pw4 ile karşılaştırılabilecek bir cihaz değil clara hd.

Kobo clara hd kullanıyorum memnunum, kindle kullanmadığım icin karsilastirma yapamam.

Ben kobo kullanıyorum, aura h2o. Kindle kullanan arkadaşlarım var, arada onlardan bir şeyler okuduğumda bir iki saat aldığım oluyor.

Neticede birini diğerine üstün kılan bir fark bence yok. Sonuçta elinizde tutarken biri diğeri değil, bunu anlıyorsunuz. Ama ne önemi var ki? İkisi de işlevini gayet güzel yerine getiriyor. Birini seçip alın gitsin.

gider pusulasi düzenleyip size imzalatabilirler. Sonrasında yeni faturayı keserler.

Sahibinden sitesinde hem sıfır hem de ikinci el çok temiz ürünler bulabilirsiniz bence

sahibinden ve letgodan uzak dur kafede içinden geçilmiş ps satarlar fark edemezsin.

dh 2. el referanslı üyelerden bul ben öyle yaptım

sat, gereksiz.

rusyada dövizle çalışacaksınız ya o yüzden satmak mantıklı.

Satmak mantıklı.
Siz çok sevdiğiniz için biraz duygusal bakıyor gibisiniz.

2 sene uzun bir süre. Söylendiği gibi ev almak daha uygun olur.

arabaay orada da ihtiyacın olacak, iş anlaşmasında araç yoksa götürebiliyorsan götür, diğer türlü sat ev mantıklı

sat ev al kiraya ver

Tr nin mevcut durumdan dolayı herhangibir şey sahibi olmak giderek zorlaşacak, araba, konut vs. Arabayı konuta çevirmek daha mantıklı, konut fiyatları bir süre daha artacak çünkü piyasadaki stok azaldı ve yeni konut inşaat maliyetleri arttı. Ben yurtdişına çıkarken böyle yapmıştım.

Kiraya verebileceğin şirketler de var. Ama arabanin durumu iki senede ne olur orası muamma

çok benzer durumdaydım geçen haftalarda ve aynı duyuruyu ben de açmayı düşünüyordum o sıralar.
ben satmaya karar verdim ve sattım. yurt dışında da araca ihtiyacım olacağı için bütçe yaratmam gerekiyordu. senin bütçen vardır belki ya da orada araç satın almana gerek yoktur. ama bence yine de sat. durduğu yerde bekleyen araba eskiyecek. her ne kadar tl bazında değer kazansa da döviz cinsi açısından üzerine ne kadar katabilir ki?

sat gitsin tabii ki, o parayla da ev vs bir yatırım yaparsın.

Rusyada işlerin ters gitme ihtimaline karşı,satma.Güvendiğin birine satış vekaleti verebilirsin.Gerektiğinde satar senin yerine.

Google ile degil browser ayarlarınız ile alakalı o. Ayarlarınızı kurcalarsaniz bulabilirsiniz belki

tarayıcıda autofill - otomatik doldur içeriğini temizleyin, sonra da ayarlarda bir seçenek olması gerek onu kapatmak için.

Valla kullaniyorum ancak duzenli degil. Ne zaman aklima gelirse o zaman aliyorum. A-E vitaminleri.

D vitamini ve bazen magnezyum kullanıyorum.

Supradyn vs gibi multivitaminlerin pek yararlı olmadığını okumuştum.

d+c+magnezyum+kalsiyum+multi

A vitamini gibi bazı vitaminler uzun süreli kullanıma uygun değil karaciğerde birikiyor. B vitamininin de fazlası idrarla atılıyor faydası olmuyor boşuna para veriyorsunuz. O bakımdan bence en güzeli 2-3 ayda bir sağlık ocağına tahlil verip doktor önerisiyle takviye kulanmak.
Ben sadece b12 iğnesi oluyorum emilim sorunum yüzünden. Dediğim gibi tahlilde düşük çıktığı zamanlar alıyorum.

Senelik yayıyorum, kışa girerken bir kutu multivitamin kullanıyorum (solgar vm2000) kışın kullanmıyorum mandalina ve portakal yiyorum hergün c vitamini için, beta karoten için kabak tüketiyorum sık sık.

Yazın demir kullanıyorum (solgar gentle iron 17mg)

Kendimi halsiz hissettiğim dönemlerde de herhangi bir c vitamini efervesan tableti alıyorum.

Milli kütüphane üyeliğiniz varsa tavsiye ederim.

Batıkent atlantis sitesi karşısında flo'nun yanında arkadaş kitapevi var. İçerisinde çalışmak, kitap okumak için de güzel bir ortamı var.

Bahçeli, Tunalı demişsiniz fark etmedim :/

Tunalıda neighbours cafe var, çok ideal.

A4 kahve var kuğulu tarafında.

Pomodore tekniğini araştırın bence. Cok iyi çalışmıştım ben bir sene boyunca

Biontech için konuşuyorum : hayır randevusuz almıyorlar

Nerede olduğunuza göre değişir. Burada il sağlık müdürlüğü afiş asmış her yere "randevusuz bir şekilde aşı olabilirsiniz" şeklinde

benim gittiğim hastanede o güne randevunuz varsa kaçırsanız da alıyorlar ama randevusuz almıyorlar. bence çok ters bir yerde kalmıyorsa gidin, şansınızı deneyin.

Randevusuz gelenleri almazlar ama saat olayına da pek bakmıyorlar.

Şehir hastanesinde gelene yapıyorlar. Kendş cevabımı da vermiş olayım.

Yoğun muydu sıra var mıydı çok?

Milli kütüphane

milli kütüphane çok eski ve kasvetli geldi, güneş alan yeri yok ve çok yan-yana..

millet kütüphane erken gitmelisiniz, maskeyle çalışmak zorundasınız, yemek siparişi için çok uzak yer, sigara kullanıyorsanız bırakırsınız..

uyanık vb. yerlerde şuan liselilerin sosyalleşme mekanı, üniversitelilerin ise okulun ilk yıllarında olanların özellikle sosyalleşelim birazda sevişelim tayfası geliyor...

mükemmel yer yok.. tahammül edilen yer var..

uyanık gibi yerlere birde yanına tez yazan, kitap yazan biri gelirse vay halinize..
10parmak klavye sesi için yetkililere bunların sesli alana alınmalıyı söylememe rağmen oralı bile olunmadı..

uyanık bu konuda acayip paracı. seçim sizin..

ücretler 15tl den başlıyor özel cafelerde.. yemek siparişi su o bu şu derken günde 50tl nizi harcamamanız için sebep yok..

Valla çayyolundaysanız Hotel Excellence Inn içinde starbucks var. Açıksa ve uzun süre oturmanıza izin veriyorlarsa orası mükemmel sessiz ve sakin. Ancak diğer starbuckslardan daha pahalı ve iki boy içecek satılıyor, küçük boy ve ondan da küçük boy. Tall ve small oluyor sanırım.

Valla kotu muydu iyi miydi mesela? Doomsday olabilir mi

Yok iyiydi.. Supermanin paralel evrende üvey kardesimiydi oğlu muydu neydi hatta.

Bizarro. Bulduk.

Bolulu olarak yazıyorum. Kamp yapmayacaksaniz yedigolleri tavsiye etmem. Yedigoller cevresinde otel var mi onu da açıkçası bilmiyorum. Merkezde narven termal oteli var cok guzel. Eger otelde kalcaksaniz orda kalin tabi butcede yeterli ise. Yedigöllerin dogasi cok guzel ama yolu dusununce ben Gölcük ve abanta gitmeyi tercih ederim.

yedigöller çok güzel. bence imkan varsa bi kamp yapın orda.

abanta gitmeyin bir bok yok. 2 kere gitmedim. yedigöllerin doğası çok güzel hele sonbaharda. sadece yolu bile yeter. yapılacak bi şey yok yani bol bol doğa yürüyüşü yapın imkan varsa bi kere çadırda kalın.

Biz geçen yıl tam bu zamanlar ismini yanlış hatırlamıyorsam Pisagor evlerinde kalmıştı. Güzeldi. Bol bol yürüdük başka bir şey yok zaten yapılacak.

geçmişi temizle, ağ ayarlarını sıfırla.

wi-fi hücreselle ayrı ayrı denedin mi? bi de vpn ile dene.

Evet hücresel veri de açıyor kablosuzda açmıyor siz söyleyince farkettim. Cok ilginç.

Ankarada hastaneler her zaman iyi olmuştur. Özel konusunda ise istanbulda çok ve kaliteli seçenekler var.

İstanbul'u önermem. Ankara ya da Antalya düşün. Ben olsam Antalya tercih ederdim.

şehrin filan konuyla çok alakası olduğunu zannetmiyorum, her şehirde bir tane de olsa alanında bilinen ve iyi kabul edilen doktor vardır yani.

Tanı ve tedavi yöntemleri için İstanbul elbette.
Ancak amaç iyi bir doktora muayene olmak ise Antalya’daki hastanelerin doktorlarına tek tek bakmak gerek koca şehirde iyi bir doktor bulunur elbet.

Tunus caddesindekileri beğenirim ben.

tunus +1
bilkent center/ankuva avm (yanyana)
beysukent havuzlu bar güzel, biraz pahalı
çayyolu

Bir hevesle aldım. Memnun kalmadım ve sattım. Ama tersini düşünen de çok kişi çıkacaktır.

robot süpürgeler şöyle bir ortadan alıyor. günlük kullanım için ideal ama yani dyson un işini görmez, bir de o yetmiyor diyorsun.

black fridayde çok fiyatı değişmez bence. bekleme boşa. roborock da alınır.

eksisozluk.com

dyson'ın şarjlı süpürgesi varsa o büyük ve genel ev temizliğine yetmez.
ama dyson yetmiyorsa robot süpürge de bence yetmez.

normal, bildiğimiz büyük süpürgelerden almak daha mantıklı.
ama o zaman temizliği birinin yapması lazım tabii.

dyson'ın yeterli olmadığı durum için alınacak bir şey değil robot süpürgeler. dyson kadar performans beklemeyin zaten. tek farklı her gün çalıştırırsanız evdeki toz/tüy seviyesi daha düşük olur şimdiye göre ama yer dışındaki yüzeyler (koltuk, masa, sehpa vs.) yine tozlu ve kedi tüyleriyle dolu olacak.

Bosch'un ProAnimal model süpürgeleri var. Özel başlığı ile tüy toplama konusunda oldukça başarılı. Onu önerebilirim.

Derin temizlik yapmak mümkün değil ama üç günde bir çalıştırıp tüyleri kontrol altinda tutmamiza imkan sağlıyor. İsimize yariyor yani.

robot supurge normal supurgenin yerinin almaz. zaten amaci bu da degil. ozellikle evde hayvan varsa mumkun degil. robot hergun calisip havada toz kil/tuy ucusmasini onleyecek. haftada bir de sen supurgeyle daha detayli kenar bucak supureceksin. robot sayesinde de bu supurme isi daha hizli ve kolay oluyor.

Evde Dyson var ama hergun süpürge yapacak enerjimiz yoktu. S5 max aldık. Üç kedi olduğu için her gün iki defa otomatik her yeri temizliyor. Normal gözle görmediğimiz tüyler birikip bir tomar tüy çıkıyor içinden. Çok memnunuz, kedili köpekli eve şart robot.

Şüpheli ticari alacak deyip karşılık ayırmış ve gider yazmışsınız yanlış anlamadıysam.

Alacağınızin tahsil edilen kısmını da gelir olarak göstermek zorundasınız, devlete ayri bir bildirime gerek yok

Macro center.
Ama neden mozzarella? Pizzaya vs kullanmayacaksaniz cok tatsiz bir peynir. Rokfor ayrı konu.

@logisticsmanager pizzada deneyeceğim aslinda. Migros vs marketlerin çakma peynirlerinden çok sıkıldım.

Metro'da epey çeşit var. Soğuk kısımda peynirler.

dediğin gibi herhangi bir b veya c sınıfı hb arabaya vermektense aynı paraya bu arabayı almak mantıklı.

fakat en önemli husus bu, olur da ileride ev almak için veya farklı beklenmeyen bir ihtiyaçtan ötürü arabayı satman gerekir mi? eğer gerekirse ne yazık ki 2. el satış konusunda ciddi problem yaşarsın.

"uzun zamandır satılamıyor, adamların elinde kaldı gibi" demişsiniz.

Orta vadede bu cümledeki "adamlar" siz olacaksınız. Onu da goz önünde bulundurmak gerek maalesef.

Evet 2.el mevzusu var o konuda hepimiz hem fikiriz. Ama dediğim gibi olağan şartlar altında 8-10 sene satma planım olmaz alır binerim. Zaten motor ve şanzıman uyumlu ve sorunsuz derdim de olmaz diye düşünüyorum. 2.el faktörü olmadan yorumlarınızı bekliyorum

her araba satılır, her arabanın alıcısı vardır türkiye piyasasında. 10 takla atmış önü 2012 arkası 2014 model arabalar bile biraz uygun yazdıldığında ertesi gün satılıyor. siz de acil satmanız gerektiğinde piyasanın 4-5 bin lira altına koyarsanız peynir ekmek gibi gider her araç. nitekim sizin de elden çıkarma derdiniz olmayacakmış kısa vadede.

bu arabaların tutulmama nedeni usta ve yedek parça kıtlığıydı. ama son zamanlarda bu sorun da aşılmış diye görüyorum forumlarda. 250 bine polo, 350 bine megane satılan yerde bu arabaya bu paralar her türlü verilir. ayrıca sıfır diye ekspere sokmamazlık etmeyin. galericilerden araba alınacaksa sıfır dahi olsa mutlaka ekspere sokulmalı.

kullandığınız süre boyunca yetkili servise neredeyse mecbur olacaksınız, herhangi bir parçasını dışarıdan bulmak zor olacaktır.
dikkatimi çeken, ilandaki araçların yarısı sıfır km sayılabilecek seviyede, 10 bin km altındaki araçlar. alanlar niye bu kadar erken satıyor aracı hemen ki? kötü bir araç değildir eminim, euroncap'ten beş yıldız almış vs. ama beklentilerle mi ilgili bir sorun acaba.
2020 ve üzeri 60 korando (benzin+dizel) varken, 28 tanesi 1 ile 10bin km arası, 36 tanesi 1 ile 25 bin km arası. piyasası olan bir araç olsa al-satçılar para kazanmak için yapıyordur diyeceğim de, bu durumda zor. sıfır alan memnun kalmamış gibi bir izlenim uyandırıyor bende.

Arkadaşım Çin malı araba alınır mı? Uzak dur böyle şeylerden.

araç güney kore markası, kötü değil. parça da illaki bulunur ancak aracı tanıyan bilen servis kısmı sıkıntı. satışçıların bunun garantisi benim abi yalanlarına kanmayın. bu aracın mutlaka fbook'ta veya bir yerlerde kullanıcı forumu vardır. girin bir bakın ne sıkıntılar yaşanmış. gerçekten uzun süre kullanan insanlar ne düşünüyor.

bir de ikinci elde 340-350 bandı benzinli araca çok da öyle bedava değil. o paraya rahatlıkla 2-3 yaşında 3008, 2008, ya da c5 aircross alınıyor. tahminim 3-4 yaşında tiguan bile bulunur.

mesela nerdeyse 0 km c5 aricross:
www.sahibinden.com

Facebook grubu +1

En iyi bilgiyi oradan alırsın

çin malı olması tereddüt ettirir.

Bu tür arabaların en büyük sorunu sağlamlıktır, euroncap testleri aracın yürüyen aksam ve iç tasarım malzemelerinin sağlamlığına ve işçiliğine bakmaz, kaza anında sürücüyü ve içindekileri ne kadar koruduğuna bakar.

Bu tür uzakdoğu araçların en büyük sıkıntısı daha bir kaç bin km'de her yerinden trim sesi gelmeye başlamasıdır. Daha 2. haftada kapı içlerinden, torpidodan, oradan buradan trim sesi duymaya başlarsınız, bu söylediklerim bu markaya özel bir durum değil yanlış anlaşılmasın, verdiğiniz para aslında markaya ve işçiliğe veriliyor yoksa araba arabadır bir motor, 4 lastik ve kaporta hemen hepsinde benzer önemli olan işçilik ve kullanılan malzemenin kalitesi.

Yeni üretilen hemen her aracın içi özellikle Türkiye gibi yüksek vergilerin müşterileri boğduğu ülkelerde olabildiğince düşük kalite plastikle kaplanıyor ve parçaların birbirine uyumu neredeyse vasat, bunu uygun fiyatlı araçların plastik aksamları arasındaki boşluğu ölçerek görmeniz mümkün, eğer bir araçta iki plastik aksam arasındaki boşluk serçe parmağınız girecek kadar fazla ise bilini ki ilk 10 bin km'de arabanın her yerinden gıcırtı duymaya başlayacaksınız, o boşluğu adamlar kendi mallarına güvenmedikleri için o kadar geniş tutuyor.

Diyeceksiniz ki bu adamlar o zaman bu arabayı üretirken düşünmüyor mu bu ayrıntıyı? tabi ki düşünüyor ama adam Türkiye gibi yolları köstebek yuvasına dönmüş, her 100 metrede bir keyfi yerleştirilmiş tümsekler olan yollarda kullanılacağını hesaba katmıyor, kaymak gibi yollarda yürüyeceğini var sayıyor.

Aracın SUV sınıfı olduğuna bakmayın o bir arazi aracı değil öyle görünse de yani arazi aracıdır bu sağlamdır diye düşünmeyin.

Sorunuzun cevabına gelince, eğer a noktasından b noktasına gideceğim zaten beklentim düşük, ben zaten temiz ve soft kullanırım daha uzun ömürlü olur, uzun bir süre de satmayı düşünmüyorum derseniz alın kullanın takılmayın markaya, zaten bu gidişle bir kaç seneye bu araçlar bile mumla aranıyor olacak.

Bayer’in K-hotrin diye bi ilacı var. Üç ay etkili. Öldürmez uzaklaştırır

Hocam önceki cevaben:
K- Othrin onun adı ve bildiğin öldürücü, yuvalarında da yok edici falan yani
www.defansmarket.com
bu da msds i kendiniz karar verin:
www.environmentalscience.bayer.com.tr

Kesin çözüm olabilir, doğrudur ama öldürmeyelim sorunuzun cevabı o değil, ha cevabı ne derseniz onu ben de bilemiyorum ve arıyorum.

Evet öldürüyor sanırım bu ilaç. Hala kıyamıyorum, ne yapsak bilemedim.

Keskin kokulu yağlar (kekik yağı, çin yağı vs) işe yarıyor. Öncelikle karıncaların eve giriş yollarını bulun. Küçük pamuk parçalarını biraz nemlendirip üzerlerine birkaç damla yağ damlatın. Giriş yollarını silin. Karıncaları sık gördüğünüz yerlere kokulu pamuklardan bırakın. Koku azaldıkça yenileyin.

Biz bütün gezdiği yerleri sirkeyle sildik geçti. Ama 3 gün boyunca her gün 15dkda bir sildik. Tekrar gelmesine izin vermedik o şekilde bittiler. Evde bir yere şeker ya da bal dökülmüş olabilir bir de onu kontrol edin.

tuhaf bir şekilde bebek pudrasının uzaklaştırmada, en azından rotalarını zorlaştırmada işe yarama ihtimali var

Biz bi köşeye fındık koyuyoruz sadece o fındığa gidiyolar. Hatta kamera kurup fındığı tüketmelerini çekmiştik hızlı çekime alınca eğlenceli oldu:)

Daha önce cevap verdiğim bu soruya kimyasal ve zararlı olmayan bulduğum çözümü yazyım
China Oel Çin yağı (daha önce yazılmış denememiştim)
Damlatınca o bölgeye asla uğramıyorlar çok etkili. Biraz pahalı birşey ama en azından zararsız. Çok boca etmeyin epey ağır bir nane kokusu oluyor evde geçmiyor.

Alinmaz bence tavalari parasini hak etmiyor. Ama bicaklar guzel
Mesela

bence tencere-tava fiyatları çok yüksek, fiyatını da hak etmiyor.
aynı fiyatlara çok daha iyileri var.

ama fırın kapları ve diğer mutfak eşyaları çok iyi, o ayrı.

edit:
bu arada fiyatları hak etmiyor derken, sapı elinizde kalmaz bence.
o açıdan değil, yani aynı ya da daha düşük fiyatlara daha iyi malzemelisi var demek istedim.

ben de almazdım. Bardakları güzel ama.

Bence de alınmaz ama maşası mükemmel tam bir f/p ürünü.

Başıma bi'şey gelmeyecekse aldım, yaklaşık 2 yıldır da kullanıyorum. Henüz sapı elimde kalmadı, zamanında aldığım fiyata göre de performansından memnunum.

Bizde vardı tavalarindan hepsini atıl olarak ayırdık neden derseniz sebebi alüminyum olmaları. Alüminyum üzerine teflon kaplama olan bu tavalar sağlık için uygun değil kalkıp tefalin koruyucu kesinlikle icermeden ürettiği belgeli tanesi 200-300 lira olan teflon tavalarini alamayacaksınız teflon tava işine hiç bulaşmayın. Emaye kaplı döküm Tava yada çelik tava alın. Biz evdeki sözde granit denen ama özünde alüminyum üzerine granit efekti basılmış meşhur çeyiz satan tüm markalarda müşterilere pompalanan bizimde evlenirken hataya düşüp aldığımız tüm seti elden cikarip çelik tencere tava seti aldık.

Bilkent düveroğlu.

Bilkent duveroglu+1

hacibaba

acik alan isterseniz istanbul yolu petrol ofisi arkasinda kalan çardak restoran, baya orman gibi bir alanin ici orasi guzel.

Ay biz aileler tanışmasını Çayyolu Bolu mangalda yaptık, o zaman bu kadar aşılı değildi herkes açık hava istemiştik. Kalabalık olsa da açık hava ve büyük bir mekan olduğu için hiç rahatsız olmadık çok iyi bir yemekti.

Çayyolu koyuncuoğlu var mekan güzel yemekler kaliteli ama çok kasvetli ortam bir anda çukurambardaki kebapçılara ışınlandık.

Çayyolundaki aspava da fena değil ama açık alanı yok denecek kadar az.

Ümitköy Düveroğlu güzel. Taraflardan biri karadenizli ise Fevzi hoca da olur. Biz Fevzi hocaya gidecektik son anda kararı değiştirdik.

Kebapçı hariç yerler ise Atakule big chefs ve Çayyolu big chefs olabilir, park caddesi quick china da çok iyi.

* Jack London - Martin Eden

Diğer ikisini okumadım. Martin Eden güzeldir.

Martin Eden +1 diğerlerini ben de okumadım.
çok sıkıcı da değildir.bence başlangıç için iyi kalınlığı gözünü korkutmasın

Martin Eden. Tabiki iyi bir yayınevi baskısından.

Gecenin Sonuna Yolculuk Çok güzel olmakla beraber biraz yorabilir, ben zorlanmıştim okurken. Martin eden de çok iyi ama ben yine de Yalnızız'i tavsiye ederim.

aralarından sadece Gecenin Sonuna Yolculuk'u okudum. çok sarsıcı bir kitap. ilk sayfasından sonuna kadar öyle. sağlam zihin ile girmek lazım bu kitaba.

Temiz ve az kullanılmışsa ikinci el de olur.

Sıfır tabii ki. Bu arada saati merak ettim ben de otomatik bakıyorum. Atabilir misiniz?

Orient mako 2 benim aklımdaki.

Bkz: dezenformasyon

haber kaynağı türkçe mi? cdc şu an 12 yaşından büyük çocukların aşı olmasını öneriyor (uygulamada ne durumda bilmiyorum). eğer uygulanan bir ülkenin kaynaklarından yapılan bir çeviri ise normal.

www.cdc.gov

Onu sormamış ya bence. Aşıyı anne-baba oluyorsa çocukta niye belirti olsun demiş heralde :D

Çocuğun takibini ebeveyn yaptığı için o şekilde yazılmış. Olay bu.

@elorelia, evet aşı olmayan çocukta neden belirti olsun diye düşündüm. @amugochi'nin cevabı mantıklı geldi. 12 yaş üzeri aşı yapan ülkelerin olduğunu bilmiyordum. büyük ihtimalle haberi yabancı kaynaklı bir yerden çevirip öylece yayınladılar. yoksa çok saçma. aşı olmayan insan neden aşının yan etkisini göstersin.

benim için olmazsa olmaz ıslak mendildir.

ayrıca stepne yada lastik onarım kiti.

Kaza tutanağı vardır muhtemelen ama yoksa bulundurun. Sigorta ve kasko evrakları da bulunsun.

Microfiber bez. Ne zaman ihtiyac olacağı belli olmaz.
Bir adet büyük sise su, gene ayni mantik.
Isvicre cakisi ya da leatherman tarzi birşey.
El feneri.

ehm bir ara ceset torbasi zorunluydu hala oyle mi bilmiyorum.

sigorta ve kasko evraklarına artık gerek yok çünkü dijital ortamda hemen ulaşabiliyorsunuz.

bana kalırsa en önemli akü takviye kablosu. en kalitelisinden bulundurun. akünün ne zaman biteceği, arıza yapacağını bilemezsiniz.

aracınızın tekerlekleri runflat değilse lastik onarım kiti hayat kurtarır. bide lastik basınç ölçüm cihazı olabilir.

el ile şarj edilebilen fenerlerden bi tane olsun.

aracınızın boyasına dikkat ediyorsanız sıvı cila, yapışan böcekleri silen sprey ve sünger ya da bez bulundurabilirsiniz.


ek olarak araç kamerası öneriyorum. hayırlı olsun.

Not Defteri + Kalem
Su(Araba için bagaja büyük şişede, yolcular ve şoför için ön tarafta)
Güneşlik

ha bir de yedek giyecek bir takim alt ust ve ic camasir.

deodorant bulundurmakta fayda var.

oncelikle hayirli olsun. guvenlik icin reflektor hirka, lastik pompasi, olur da virajli filan bi yerde karanlikta arac bozulursa diye su zimbirtidan (git:www.hepsiburada.com) (yola koyabiliyosun veya miktanisla arabaya takabiliyosun. bi de ben yedek ayakkabi/corap bulunduruyorum. ayakkabilar islanirsa yedek iyi oluyo.

Telefon için çakmak şarj aleti (telefonda hızlı şarj varsa hızlı şarj destekleyenlerden) ve şarj kablosu.

Arabada sürekli su bulundurmanıza gerek yok. Araba güneşin altında bekledikçe bence içilmez hale geliyor. Uzun yola çıkarken yanınıza alsanız yeterli.

Sigorta kasko poliçeleri ve kaza tutanağı da bulunsun. Telefon bozulur, şarjı biter acil bir durumda hemen ulaşamazsınız.

Şöför

mümkün olan bir parayı (20,50 tl vs. ) torpidoda bulundurun. Hayat kurtarıcı olabiliyor zamanı gelince.

2. El aldıysan stepneyi kontrol et. Havası basıncı yerinde mi. Değilse bir benzinlikte şişir. Lastik değiştirmek için gerekli ekipman tam mı kontrol et. (Kapak çıkarma maşası, kriko, bijon anahtarı, varsa anti hırsız somunu). Böyle basit bir iş için yol yardım çağırmak zorunda kalma.

beklenmedik durumlarda tok tutacak abur cubur.
şehirler arası yolda kaza falan olur trafikigin açılmasi saatler sürebilir.

İsviçre çakısı.
Mutlaka mini bir afet çantası olsun. Su olsun.
Şu geçici olarak lastiği şişiren spreyler

2.dozdan sonra antikor oluşması bir aya yakın süre alabiliyor diye okumuştum. O nedenle covid olma ihtimaliniz yok degil bence, dolayısıyla test yaptırmanızda fayda var.

test yaptirmalisin. 2 doz asi icin EN AZ 2 hafta beklemen gerekiyor asi sonrasi. yani asi oldum hemen 2 doz asiliyim diye bir sey yok. is seyahatini 1 doz asili sekilde yapmissin gibi dusun yani.

ote yandan 2 doz asiliyim covid kapmiyorum diye bir sey de yok. yine kapiyorsun, semptom gosterme olasiligin daha dusuk. gosterirsen agirlasma ihtimali cok cok daha dusuk.

Aşılarınız tam da olsa yakalanma riskiniz yine var. Sadece daha hafif atlatıyorsunuz. Aşı oldum artık maskeler fora durumu yok yani.

Maskeye, dezenfektana, mesafeye çok dikkat ettim ama katıldığım toplantılardaki kişilerin çoğu sallamıyordu durumu. Hatta dalga geçen oldu maskeyle devam ettim toplantıya diye.

Test yaptırmaya gidiyorum. Teşekkür ederim herkese.

tekrar gecmis olsun, ne cikti? iyisindir umariz.

ben de merak ettim, nasılsınız?

Çok teşekkür ederim, negatif çıktı şükür. Hala tam toparlanamadım ama yüksek ateş ve baş ağrısı yok artık. Başka bir salgın varmış soğuk algınlığı gibi, acildeki doktor söyledi. pazartesi göğüs hastalıkları doktoruna gideceğim.

Bence iğrenç olur

Gençtim cahildim yapmıştim.
Berbat olmuştu.

Amac bol proteinse mide bulanmadan yenir. Minimum yag bu isi kotarir. En son ustune zeytin yagi gezdirirsin, bol baharat, her lokmada yudumlasan da bitmeyecek buyuklukte taze bir limonata, tamamdir.

Ama maceraya girmeden yumurtanin yanina balik salatasi daha garanti cozum.

başlığı okuyunca bile midem bulandı açıkçası.

ton balıklı pizza yemiştim bence ton balık pişirilmemeli. protein içinse bence omlet yapın jülyen jülyen doğrayıp ve yanına ton balıklı salata yapın

Ton balığı pişince, ısıtılınca çok kötü oluyor.

Elektronik çünkü Sene 2021

Durdugun yerde emniyet kemerini cikarirsan kendi cekiyor bu guzel.
Gaza basarsan da otomatik indiriyor bu kotu, guvensizlik hissi veriyor.

manueldi önceki arabam, zamanla halat sıkıntı çıkarmıştı. el frenini çekiyorsunuz, araç gitmeye devam ediyor, bir yerden sonra iki elle el frenini çekmeye başlıyorsunuz. o yüzden kesinlikle elektronik diyorum.

arkadan itişli bir bmw 5 aracım olsaydı kesinlikle manuel derdim ama :)

sene 2019. eniştemde passat var. yolda gidiyoruz, hız 120 civarı. Baktım, iki koltuğun arasında bir düğme var pencere açma kapama tuşu gibi. "Bu ne lan?" deyip bir yokladım, araba durdu-kalktı, facianın eşiğinden döndük. Bu da böyle bir anımdır. Manuel el freninin öyle çok sık sorun çıkaran bir şey olduğunu sanmıyorum. İkisi arasında ben olsam ben de elektronik olanı seçerdim ama yani çok da elzem değil bence. Alt tarafı arabayı durdurduğun zaman şanzımana yük binmesin diye çektiğin bir dalga. Mekanizması da basit, akmaz kokmaz.

manuel olan cozurt diye ses çıkardığı için zamanla yıpranma, bozulabilme ihtimali varmış gibi geliyordu bana. teknik olarak doğru mu bilmiyorum. elektronik olandan memnunum, daha premium bir hava veriyor. onun dışında insanın el freninden nasıl bir beklentisi olabilir :D

Manuel artık çok eski geliyor ya. O cart sesi acayip demode.

elektronikte "auto hold" da oluyor mis gibi. o yüzden tabi ki elektronik.

Artik modern araclarda manueli unut, yavas yavas tamamen yok olacaklar.

Giderken cekince takla atmak gibi bir durum yok, kiralik araclarla farkli markalarda denedim cunku el freninin olmamasi cok sakincali. Kesinlikle arka lastikleri kitlemiyor, kontrollu bir sekilde fren yaparak araci durduruyor, ki zaten oyle olmasi gerekir. Dolayisiyla bence manuel frenden daha guvenli. Bu tarz fonksiyonlar fool proof yapilir, yoksa hergun onlarca arac takla atardi.

Obur taraftan, arka frenlere bagli iki servo motorla calisiyor. O motorlar ilerde bozulursa kesin degisimi pahaliya patlar. Arabalarin teknoojisi arttikca tamiri pahalilasiyor.

Ozetle eger driftci degilsen elektronikte sikinti yok.

Manuel diyorum. Ben garanticiyim, durduktan sonra o tuşa basınca devrede gibi gözüküp aracı tutmuyor olabilir. Çocuk genç veya sen yanlışlıkla basabilirsin tekrar.Ayrıca kilitli şekilde yolda kaldığında klasik çekici aracı halatla çekerek alamıyor. Yerden kaldırıp alan çekici gerekiyor.

Auto tabi ki. Manuelin o kocaman kolu bile sıkıntı, cok yer kaplıyor. Elektronik freni devreye aldığımda çıkan dizzzzt sesi de çok hoşuma gidiyor ayrıca. :)

Güzel ama biraz fazla yaşlı işi gibi. Günlük giyime uymaz bence. Takım elbiseli kravatlı bi giyimde olabilir.

Valla ben beğendim gayet güzel. Bence günlük de olur, klasik de olur.

çok hoş bence de.

Çok güzel, yapıştır.

Gayet güzel bir dress watch. Ancak ben olsam yakin bütçeye daha iyi mekanizması olan ve ikinci el değerini koruyan tissot ya da orient saatleri tercih ederdim.

para versen takarım. yoksa takmam. baya kotu.

İnanılmaz ama organize olarak sağlık ocağından randevu alan ve gitmeyip diğer insanların da aşı vurulmasıni engellemeye çalışan psikopat aşı karşıtları var bu memlekette.

Unutmak olabilir. Benim annanem unutmuştu gitmeyi günü karıştırmış mesela. Yoğunluktan veya başına farklı şeyler gelenler de olabilir.

bedava olması
yaptırımı olmaması

aslil +1

Aşı randevusu aldığını söyleyince insanlar aniden aşı kötülemeye başlıyor. Muhtemelen gitmeyenler bu laflara kanıp vazgeçiyordur.

@jacque +1

Özellikle aile içinde çok var bu sanırım, eş randevu alıyor öbür eş karşı çıkıyor, ebeveyn alıyor çocuklar yollamıyor vs.

Yeniden oku. Hepsini değil belki ama en sevdiğin ve sevmediğin 2-3 tanesini seçebilirsin.

Hem zaten kesin kaçırdığın şeyler vardır, boşa gitmez, hem de mesela önceden çok sevdiğin bir kitabı şimdi sevmeyebilirsin, o da nasıl değiştiğin hakkında fikir verir kendi kendine. Güzel bi feedback oluyor bence.

Ömür az kitap çok :)

Sesli kitaplar için ben de sen gibi düşünüyordum ama kuyucaklı yusuf'u dinledikten sonra fikrim değişti. Önceden okuduklarını sesli kitap olarak edin bence. Hiç bilmediklerini okursun.

Ben olsam yenilere öncelik verirdim. Daha önce okuduğum ve tekrar okumayı istediğim kitapları da keyif için okurdum. Örnek olarak bende Harry Potter kitapları var. Bu kitapları istediğim zaman açıp okuyorum zaten. Hatta en baştan başlamadan, direkt istediğim bölümleri ya da istediğim kısımları okuduğum da oluyor. Bir de kitap konusunda mükemmeliyetçi davranmak kitaptan alınan keyfi kaçırıyor. Bu yüzden ben katı bir planlama yapmadan, bir kitap bittikten sonra "şimdi hangi kitabı okumak istiyorum" sorusunu sorarak karar vermeyi daha mantıklı buluyorum.

Valla olay kitap okumaya ne gözle baktığına göre değişir. Böyle bişekil yarış olarak görüyorsan ya da ödev olarak görüyorsan tekrar okumak istememen doğal. Yok bişekil mutlu ediyorsa ve zevk alma olarak görüyorsan bu sefer de beğendiğin kitabı/yazarı tekrar okumak istemen doğal çünkü riski minimize ediyorsun.

Ben hiç çekinmeden okuduğum ve çok beğendiğim kitapları bir süre geçtikten sonra tekrar okuyorum. Evet kitap çok ama yeni kitabı beğenmeme riski de var. Eskiden okuduğum, cok hoşlandığım ve çoğu kısmını unuttuğum bir kitabı neden tekrar okumayayim ki?

plutongezegendegilmi +1

Mutlaka en çok yeniden ziyaret etmek istediğiniz 2-3 kitap vardır, araya onları alabilirsiniz. Öbür türlü içinizde hep ukte olarak kalacak. Annem de kendimi bildim bileli tekrar Dostoyevskileri okusam, en son üniversitede okumuştum deyip duruyor ama hala icraata geçmedi. Yine de hep içinde bu istek var.

çok güzel bir kitap bir daha okunabilir. güzel bir film bir daha izlenebilir. ben ikinci kez bir filmi izlemeyi hiç tercih etmezdim. bayağı yüksek sayıda film izledim ve sonra dönüp bazı sevdiğim filmleri yeniden izledim ve fark ettim ki bu aslında beni çok eğlendiriyor çünkü kaliteli içerik.

yeni şeyler deneyimlemek tabii güzel ama güzel şeylerin de tekrar tadına varmak da güzel. ikisini de yapmak lazım. hayat zaten tüm güzel kitapları okumak için çok kısa. en azından bize çok hitap edenlerin tekrar tadını çıkarabiliriz.

tamamen aynı şeyleri düşünüyordum seninle. en sonunda eskileri okumaya karar verdim. hayatımda yaptığım en doğru şeylerden biri olabilir. suç ve ceza'yı 14 yaşında okumuştum mesela. o zaman bile çok sevmiştim tabii ki ama tekrar 25 yaşında okuyunca şok oldum resmen, "ben bunu g*tümle okumuşum" diye düşündüm.

yıllar geçtikçe biz de değişiyor ve gelişiyoruz. bazı eserlerde her zaman farklı bir şeyler bulabilmek, farklı bakış açıları geliştirebilmek mümkün oluyor. bu yüzden tadı damakta kalan, yıllarca unutulmayan, geri dönülmek istenen bazı romanların tekrar okunmasının faydalı olduğu görüşündeyim ben.

ha tabii bunu abartıp yeni şeyler okumamak da güzel değil ama sonuç itibariyle "ne yapsam?" diye düşünüp hiçbir şey yapmamaktansa eski bile olsa okumak iyidir.

Alınmanızı istemem ama gelir uzmanlığı a grubu sayılmaz açıkçası. Dhmi'deki memurluğun da herhangi bir memurluktan daha iyi konumda olduğu aşikar.

Ben olsam gözü kapalı geçerim.

Aslında soru geçilmesinde bir problem çıkarabilirler mi şeklindeydi. Bagli bulunduğun kurum izin vermeyebiliyor çünkü. Ben memur değilim ayrıca.

Tamamen kurumun tutumuna bağlı. Zira kurumlar arası geçişte muvafakat yani kurum amirlerinin onayı gerekiyor. B'den B'ye geçişe bile bir arkadaşıma izin verilmemişti. Çünkü kurum nihayetinde bir memur kaybediyor. Onay veren amir de sonra yeni memur istediğinde "madem memur lazımdı, elindekini tutsaydın" deniliyor. Mümkünse kurumlar arası geçiş için dilekçe vermeden önce kurumda bu onayı hangi amirler veriyorsa tek tek görüşüp ikna etmek, işi baştan sağlama almak gerekir. Yapan zaten böyle yapıyor. Öteki türlü direkt red yersiniz ve alınmış bir kararı değiştirmek çok daha zor. Eskiden B'den A'ya geçişte bile muvafakat vermeyen kurumlar vardı. Üst kadroya geçişte kamu yararı kararı olduğu için Mahkemelerden o kadar çok tokat yediler ki, vazgeçmek zorunda kaldılar. Sizin örneğinizde eğer Mahkemeler maaş arttığı için kişisel yararı da dikkate alırsa belki red halinde böyle bir yol da olabilir.

Pazar günü yaş sınırlaması olmaksızın tüm öğretmenlere açıldı sistem, o sebeple böyle bir algı oluşmuş olabilir.

farklı özel şirketlerde sahada satış işinde çalışan ve herhangi bir sağlık sorunu olmayan 30'lu yaşlarda 2 arkadaşıma çıkmış mesela. öğretmenlere yaşa bakılmaksızın çıktı ama o açıklanmıştı zaten. hepsini açıklamıyor sanırım bakanlık. enabız ve 182 aranarak kontrol edilebiliyor.

E nabiza dusmeden once mhrs'deki randevu alma yerinde gorunuyor.

Ailemdeki herkeste e nabizda henuz asi yok yazarken mhrs'de randevu acilmisti. Siz de direkt oradan kontrol edin.


twitter'da rast geliyorum, karma ve alakasiz bir sekilde (19 yasinda bile okudum.) randevular aciliyor diye, Esin Senol da yazmis hatta ne oldugunu anlamadik gibisinden.

Su an aciklamalara gore 50+ yasta degil miydi? 40 a dustu mu? Etrafimdaki 40li yaslardaki insanlara cikmaya basladigini duyuyorum.

Bakan bir kaç saat önce twit atmıştı, aile hekimleri dahil aşı sistemini genişletecekler sanırım. en son 50 yaş üstü diye duyuru yaptılar. Sonra öğretmenlere, yaş şartı aranmaksızın, hepsine açıldı.

Elde aşı varsa, bir kaç haftaya işler hızlanır.


.

düz sağlıklı olanlara gelmedi galiba çünkü 30+ akademisyen olanlara da gelmedi (öncelikli gruptayız normalde.)

29 yaşındayım ve kurumsal iletişimciyim. Ne alakaysa bana da çıkmış. Çevremde bi tek bana çıktı bu yaş grubundan.

benim de bir araştırma görevlisi arkadaşa gelmiş mesela. bana çıkmadı.

böyle birkaç gelen de duydum da muhtemelen yine bizimkilerin işbilmezliğidir.

bazı iller pilot bölge seçilmiş, 18 yaşa inecek kadar herkese aşı sırası açmışlar ama belli bir sıraya göre ilerliyor tabi gene de. bizim il pilot ama aynı birimde çalışan 40 yaşında akademisyene çıkmayıp 30 yaşındakine çıkıyor, garip bir algoritma yapmışlar. belki duyduklarınız da pilot illerden olanlardır.

Hangi iller pilot? İstanbul değil herhalde

Kamuda bazi meslek gruplarına açıldı. Müfettişim, yarina randevu aldım mesela.

sabah açılmış, şimdi randevu alıyorum hatta en erken bugünü gösteriyor, yer varsa gidip olabilirim. Yaş 30, öğretim görevlisi, İstanbul. (yer yokmuş, cuma aile hekimi vardı en erken)

Youtube üzerinde onlarca kanal var. Bir kaçını takip ederseniz çok şey öğrenirsiniz.

Bana kalırsa böyle hayata yerleşmiş mesleki şeyler daha ilkokuldan müfredata girmeli.
Sağlık bilgisi de aynı şekilde koruyucu hekimlik ve ilk yardım ve sağlıklı beslenme de müfredatta olmalı.

Sorunuza gelirsek YouTube videoları varsa forum ve face grupları da var bu gibi konularda. Araç marka ve modelinize göre arama yapabilirsiniz.

Bir ara nasıl denk geldiyse linki de kaydetmiştim. Kanal sahibi özgün bir anlatım sunuyor bir çok konuda. Özellikle Qashqai'si olan bakmalı:
m.youtube.com

Haftasonu arac bakimi yapan bi abinin yanina gidip (sanayiye) bu isteginizi belirtip, aksama kadar takilin. Elinizi kirletin.

lastik değiştirmeyi öğren ilk önce.

Yeni bir araçsa çok fazla detay bilmene gerek yok aslında çok fazla elektronik sistem kullanılıyor yeni araçlarda, eski tip araçlarda elektronik aksam fazla olmadığı için daha çok mekanik sorunlar olurdu bunlarda tespit etmesi, müdahalesi nispeten kolay şeylerdi, aşağıda belirttiğim temel şeyleri bilmek yeterli aslında.

1-lastik değiştirme, sökme takma
2-akü takviyesi yapma
3-motorun yağını, suyunu kontrol etme
4-eski bir araç ise hararet nedir, neden olur ne yapılması gerekir
5-Far ampül ve sigorta değiştirme
6-Bazı iç aksamları sökme takma kapı içleri, koltuklar, torpido v.s (eski araçlarda cam, silecek motorları, anahtarları sık arıza yapan parçalardır)
7-balataların durumunu nasıl anlarsın.
8-araç uyarı ışıklarının anlamı nedir, ne yapmak gerekir.

bunlar haricinde teorik bilgi olarak, turbo nedir, atmosferik motor nedir, dizel-benzinli motorlar nasıl çalışır, tork-hp nedir, araçların filtreleri ve motorda ki parçaların yerini ve görevini genel olarak bilmek yeterli olur en azından.

bu konuda senin gibiyken öğrendiğim ilk şeyleri aracının kullanma kılavuzunu baştan sona okuyarak öğrendim. şaşırtıcı derecede dolu olabiliyor.

onun dışında araç bozulduğunda anlayayım, sanayide kazıklanmayayım seviyesi bambaşka bir seviye, zor iş. bu yüzden yetkili servise götürüyorum sanayide kimseyle uğraşmıyorum.

Youtubeda anlatan adamlar kanalını takip edebilirsin

Yeni nesil araçlarda pek kolay defilt. O yüzden kaliteli elm cihazı işinizi görür.

Al bı tane eski model zaten anlamaya başlarsın ben de var bitane oylebisey sağolsun haftasonlari sanayiden cikartmiyor

Kadjar.

Nissan qashqai

Civic, dizel takintisi yoksa lpglisi de iyi

3008

Tigem açık mı bilmiyorum ama Çiftlik'teki lokantalardan(şençam vs) yemek alıp oradaki parkta yiyebilirsiniz.
Açık hava için Zafer parkı var Aşti'nin arkasında. İçinde belediyenin işletmesi var, yemek almak için.

Tigemin o güzel bahçesi maalesef kapandı. Yol yabdılar oraya.

Tutumluanne ve dolap siteleri işinize yarayabilir.

dolap ( marka ürünler tercih ediliyor )

Dolap

dolap ve gardrops uygulamalarinda satabilirsiniz. bir de modacruz var sanirim ama onu hic kullanmadim. yazdim 3 kere gondermeyi denedim ama cevabim gorunmedi niyeyse, tekrar deniyorum.

Teşekkür ederim hepinize

Geçen hafta koru çukurambar da dermatoloji randevumuz vardı. Memnun olmadık pek. Onun dışında daha önce göz, dahiliye vs sürekli giderdim Koru'ya ama son olaydan sonra değiştirmeye karar verdim. Memorial'dan aldık randevu bu hafta duruma göre güncellerim.

bayındır söğütözü

Bayındır Söğütözü+1 ve Güven Hastanesi

Güven hastanesini beğenirim ben

ankara'da değilim ama oradayken bir zorunluluktan dolayı tavsiye üzerine bayındır'a gitmiştik ve memnun kalmıştık.

Hayır satamazlar dmk 28. Maddesi çok açık bu konuda.

ya sanki sanatsal üretimlerin satışında sıkıntı yoktu diye aklımda kalmış ama kesin emin değilim

eşinizin annesi üzerinden devam. instagram hesabı açıp maliyeye dilekçe vereceksiniz gelip evde tezgahınıza bakacaklar. vergisiz izin vereceler.

Memurun ticari gelir ekde etme yasağı vardır. Satamaz.

Kitap, müzik gibi eserlerden telif geliri elde edilebiliyor. Zanaat için de öyle bir şey olabilir diye düşündük. Uygulamada bir takım istisnalar var sanırım.

Homend aldik biz üç ay önce. Oldukça memnunuz.

Arçelik K 3282 IM

Şundan kullanıyoruz yıllardır porselen çaydanlık ile çok memnunuz yazacaktım fiyatının 1000 lira üzerine çıktığını görünce hayret mi etsem ağlasam mı bilemedim.

www.tefal.com.tr
Annem 5 senedir kullanıyor çok memnun.

hedep +1
2017 başında hbden 169TLye almıştım. olaya bak.

arada beko/ grundig marka görüyorum 360Tl civarı, tasarım ve performans olarak güzeldi.

tefal tea expert kullanıyoruz, sapı plastik ve koptu maalesef 1 sene olmadan. onun dışındaki seçenekleri değerlendirmeni öneririm.

Tea Expert demeye geldim, gidiyorum.

aklınızda bulunsun, daha geçen aylarda arkadaşım aldı Arçelik K 3282 IM ve malzeme kalitesi eskisi gibi değil, plastiklerinden fark ediliyor. eski modeli de bir başka arkadaşta var, o tavsiye etmişti ikimize de yani ben de alacaktım, ama bir mağazada görüp inceleyince vazgeçtim.

yorumlarınız için tekrardan teşekkür ederim. Ancak buradaki önerileri internette de araştırınca olumsuz yönlerinden bahsediliyor. Hala kararsızım :/

Üst katı cam olursa eğer, ben de şunu önereyim:
www.arzum.com.tr

tefalden şaşmayın.

Tefal için tam yerine oturmuyor sallanma problemi varmis :/

homend her yeri çelik.

%20, odeabank 367 gün vade

%19 burganbank

ing turuncu %17

%18.75 burganbank (günlük faiz)

odeabak 19,50

(günlük)

Halk Bankası ile çalışıyordum ancak bu ay Burgan'a geçtim %19

@aslil @kanlakarisik günlük derken. Gun sonuna mi yuzde 13 vermis oluyorlar anlamadim

yapı kredi, 18

@la lykia pazarlık yaptınız mı bu oran için? Normalde Yapı Kredi faizleri daha düşüktü sanırım.

Enpara 32 gün, %19.1

Tek seferlik mi yoksa devam edecek mi bilmiyorum, 5 gün sonra göreceğiz.

Karışık

Anadolubank 19.75 günlük
Fibabank 19.5 günlük
Ppz fon yaklaşık 19.5 günlük

merhaba, uzgunum, sorunuzu yeni gordum.

pazarlik yapmadim, direkt bu teklif edildi genel mudurluk onayi ile. acikcasi benim de cok detayli bilgim olan konular degil.

maas bankam ayni zamanda. doviz mevduatim da orada. belki kkb puani ve mevduatin ne kadar oldugu ile de ilgilidir?

Psikolojik olma ihtimalini de gözardı etmeyin. Nefes egzersizi öneririm

parmaktan oksimetre ile oksijeninizi ölçün hergün

panik atak da olabilir tiroit de olabilir bir kan testinde tüm bunlara baktırmakta fayda var. bir de kardiyolojide holter taktırırsanız daha doğrusu genel bir kontrol isterseniz doktor önerir muhtemelen bir şeyiniz kalmaz. ben de benzer belirtileri 1 sene çektim sonucunda hipertioridi çıktı.