hacı yatılır yatılmasına da camı aralık bırakmazsan terden geberirsin.
havalandırma olayına bir çözüm bul.

ben de o çözümü soruyorum :)

Pencereye yapıştırmak için sineklik satılıyor marketlerde. Ondan alıp dene.

sakın camı açmadan uyuma, uyurken oksijensizlikten ölürsün haberin bile olmaz.

yapışkanlı sineklikler en iyi çözüm gibi görünüyor

transporter'da arka koltuk varsa her türlü yatılır. yatan koltuk varsa da yatılır. 2+1 panelvan transporter ise, yere yatak atıp yatılır.

camların ikisini birden azcık açık bırak, rahat rahat uyursun. o kadarcık yerden kolay kolay böcek de girmez, bişey olmaz. ama karşılıklı en az iki cam açık olacak.

sen söyle bi daha yapmasınlar abisi

zaten güme gideceklerdi. bari dediler, aksyon olsun da kuzu,kuzu gitmeyelim.

terorizm iste. darbe demek yanlis.

Bilmiyorum anlatmali mi ama bizim evde konusulmadi. Herkes farkinda ama o konuya girilmedi. Bence mecbur kalmadikca pek girmesek mi? Zaten biliyorlardir.

kızı taciz etmişler diyebilirsin. bence duymuşlardır zaten.

muavin taciz etti de. en yüksek kaza oranı metroda falan de.

Bence bir şekilde söylenmeli, taciz çok geniş bir kelime, bu iğrençliği yapan sadece o firmanın çalışanı değil aynı zamanda bu ülkenin vatandaşı, yeri geldiğinde herhangi bir yerde karşılaşabileceğin bir mahluk.

bugün aynı stresi ben de yaşadım ama o cümle nasıl kurulur bilemedim. belki "cinsel organını çıkarıp kıza sürtmüş" falan denebilir. illa boşaldığı ayrıntısına girilmeyebilir. konuşması bile iğrenç bir şey. şerefsiz herif.

metro turizmi kullanmayın desen yetmez mi?

@ cekilmis kayfe

neden diye sorarlarsa?

çok kaza yapıyor dersin

Yolcu uyurken tecavüze teşebbüs etmiş başarılı olamamış dedim.

Valla az önce bizim evde tvde haber gösteriliyodu ama tam anlaşılmadı gürültü vs.den. Ben de anlattım direk valla mastürbasyon yapmış adam dedim.

ben anlattım direk. işte feribottalarmış kız uyuyormuş muavin gelmiş mastürbasyon yapmış sonra yüzüne boşalmış dedim.
ne var ki bunda aileye anlatılmayacak? onun yaptığı ayıp yüzünden ben mi utanıcam..

ben anneme direk söyledim:)

ben de boşalmış dedim direkt. biz neden utanalım ki. aksine sesli sesli söylemek gerek ki herkes duysun.

sabah taciz olayı yaşandı dedim ben

Ben direkt söyledim aile içinde konuyu açmak için. Hatta amcam "Aman sus sus biliyorum." dediğinde ayrıntılarıyla anlattım ki o da zaten kızın kıyafetine bulaştığını düşünüyormuş. Kızın yüzünde 1 saat boyunca avukat-polis gelene kadar bekletildiğinden, etrafındakilerin "saçmalama muavin yapmaz öyle şey, sudur o su!!" deyip psikolojisine oynadığından falan haberi yokmuş.

İnsanlar sapıklık yaparken utanmıyor da biz böyle bir "cinsel saldırı"yı konuşmaktan mı utanacağız! Umarım Metro Turizm çöküşe geçer de diğer otobüs firmalarına da ders olur bu durum. Çalışanlarını işe alırken daha sık eleyip dokurlar, denetimden geçirirler.

çok muhattap olmayın. artık sizin aileniz onlar değil, eşiniz.

E söylemeyin her aldığınızı, her yaptığınızı? Hayatınızla ilgili her detayı bilmek zorunda değiller ki.

Bazı aileler böyle maalesef, ciddi bir şekilde konuşup bu tutumlarının sizi rahatsız ettiğini eşinizle birlikte anlatın. Hala anlamamakta ısrar ederlerse tepki koyun biraz. Duzelmiyorlarsa da dediğimi yapıp söylemeyin hicbir şey. Hem de baska sehirdelermis. Onlar da kendi gönüllerince sizin iyi olmanızı istiyorlar belli ki ama baskı oluşturduklarının farkında değiller sanırım.

sadece maddi konular değil ki, her şey.
gelip gidiliyor muhattap ile olunuyor.

Sonu yok. Muhtemelen de durduramayacaksiniz. Onun icin saklayin. Ne yaptiginizi ne ettiginizi. Zaten ayri sehirlerdesiniz.

bosa gıtsın

kusura bakma ama benim bu ailelerin karismasina kafam atiyo


sikerim sizin desteginizi de akil vermelerinizi de diyip susturmak gerek bence. anne baba x y z ne bok olursa olsun herkes haddini bilmeli bu hayatta

Vallaa ben tersliyorum. Ama sizde işe mi yarar ters mi teper bilmem. Bayramda niye buraya gelmedin falan sorularına biraz kafa dinleyelim dedik diyip geçiyorum. Ya da ev falan konusu acarlarsa "alın bi müstakil ev de torunuz bahçesinde koştursun" diyorum. Ev almayacakları kesin ama bir daha lafını etmiyorlar.

Biraz pislik bir insanım evet ama bende işe yarıyor. Denerseniz kendi riskinizi kendiniz alın.

kardeşim de aynı dertten muzdarip, çare bulamadım

Baska şehirlerde olması açısından çok şanslısınız aslında . (Tabi çok sık gelmiyorlarsa ) çok fazla iletişimde bulunmayın ya da herşeyinizi anlatmayın .

Eşiniz sizin aileniz sta +1

Ben çok çektim bu konuda ama düzelmezler iyileşme beklemeyin sadece uzak durun eşinizle ilgili bişi asla anlatmayın .

Benim annem babam bi kere olsun karışmamışlardır bana ve evliliğime ama kaynanadan neler çektim ben bilirim . Ama siz baya dengeli görünüyorsunuz bu soruyu sorduğunuza göre , umarım ki çözülür

he de geç

1000 kron dedigin 100 euro. 5 gecede 100 euro ile artik 2. geceden itibaren birbirinizi yemeye baslarsiniz.

norvec'e 20 kron ile gittim. tuvalette bile kredi karti geciyor.
tekrar kron almam gerekmemisti.

birçok yer euro da kabul ediyor. ayrıca kartlar da varsa sorun olmaz bence.

değildi.

bineklerde 2 ticarilerde 1 yıl

O araç 2012 modeldir. 2013te satılmıştır. Hususi araçlarda sıfır araç 3. yaşında muayeneye girer

sıfır araçlar 3 yıl fakat ;

aracı sizin aldığınız tarih değil,aracın banda indiği tarih baz alınır. Yani 2014te banda inmiş arabayı 2015te alırsanız 2yıl sonra muayeneye girersiniz.

anladim o zaman muayene gecmis

Çocuk yoksa Disneyland yerine Six Flags tavsiye ederim.
New York'u eleyip sadece California turu yapabilirsin eğer mümkünse tabii.
Las Vegas görmeden dönmemek gerek.

six flagsa 11 gunluk SF icerisinde gidicem,
esim las vegas icin hicbirsey yok gun kaybetmeyelim orda diyor kararsizim:)

Kumar oynamasan bile açık büfeler, oteller, show'lar var.
David Copperfield var, daha ne olsun :)

ama iste bir secim yapmak zorundaydim. 3 gun ayirabiliyorum sadece o kisim icin. san diego LA'a daha yakin oldugu icin birkac saatligine oraya gitme planimiz var.

San Diego'da Seaport Village tarafında takılabilirsiniz birkaç saat.
Sahil güzel, savaş gemisi kocaman falan.

Bronx Pizza'yı da şiddetle tavsiye ederim yemek için :)

4 gün ny için ideal bir planlamayla rahat rahat yeter.

4 gün ny bence de yeter ama müze gezmezsen.

yine de bana kalırsa tek seferde hem doğu hem batı yorucu olabilir.

Los Angeles ta santa monica ya gidin, rıhtımda gezin. tgr_prod.s3.amazonaws.com
venice'te ocean front walk denilen yeri gezin, gitmişken venice canal evlerini görün.
www.smartlayover.com

go to eminönü.

ankara'dayım ya :(

go to ülkealan pasajı

Insatagram'da satıcılar var. Galiba @newseasonjerseys, @sekiz8numara 75 tlye isim de basıp getiriyorlar.
Kendi söylemlerine göre direk fabrikadan orjinal gönderiliyrmuş

bak güzel kardeşim işgüzarlığın lüzümu yok. nakit dolar almayı unutmuşum yanıma anladın mı? "Amerikaya geldim" diyorum ilk cümlede..

protrans
ankara'da en iyi bu

Www.iklimnakliyat.com fiyatı uygundur

zerkalo
stalker

Dönem belirtmemissin ama bastan baslamak istiyorsan eisenstein i es gecmemeni öneririm

leviathan. o filmdeki havayı başka hiçbirinde bulamadım. yeni bir film ama şehirde geçmiyor. teriberka'da çekilmiş.

kuleshov, pudovkin, eisenstein, vertov. bu isimleri kurcalayabilirsin. (sovyet sineması, sovyet toplumcu sineması, toplumsal gerçekçi sovyet sineması, rus devrim sineması gibi başlıkları aratırsan daha iyi bilgi edinebilirsin. misal vertov izlemek kimilerine göre sıkıcıdır fln)

sadece bazı şubelerde var diye duydum o yüzden sordum

kurum %50 indirimi her türlü kabul yapan şubeden yapar.
uyanıklık kitapla beraber %50'yi kapmaksa memur yemiyor.
tabii işi aceleye getirip size içinde ne var hepsi kitabmı der göz ucuyla bakar bantlarsanız şansa 15 liraya gidiyorsa 7 liraya gider.

ama böyle bi şansın yok. dene istersen :)

hem varsa pttcelli biri %20'i indirimi var değerlendirilebilir.

solyaris en bilineni sanırım

solaris en bilineni ama ben yıldız güncesi ve geleccek bilim kongresini daha çok sevmiştim.

polisiye seviyorsan, kör talih de ilginç bir kitap.

Gelecekbilim Kongresi'ni çok beğenerek okumuştum.

üzerine bol bol güneş kremi sür ve kapat dövmeni. yani kolsuz giyip gezme. biliyorum insanlar dövmeni görsün istiyorsun ama bir aylık dövmeyi antalyada güneşe çıkarmak cidden mantıklı değil

Yok insanlar görsün diye degil ama antalya sicagini bildigim icin, sahilde tshirtle oturacagima pek ihtimal veremiyorum.

- Dövmeyi yaptirma amacim, farkli olmaktan ziyade, yaptirmis oldugum eski amatör dövmeyi kapattirma cabasiydi :)

sargı beziyle sarıp kapatabilirsin.

kesinlikle kapatmalısın. Güneş kremi yeterli olmaz. Sargı bezi olabilir mantıklı

Bu son dövme kremini bir arastiricam. Tesekkürler.

yeni yaş yazılır.

yaş yazılmaz, iyi ki doğdun, nice senelere felan yazılır.

21 mi yani?

20

ilk doğum gününde kaç muma üfledin?

21

tabiki 20 yazılır. 1. yaş gününde 1 yazılıyorsa bu senekinde de 20 yazılır

eğer doğumgünü bugünse, dün 19 yaşındaydı. bugünse 20'yi doldurdu yani 20 oldu. 21'den gün aldı sadece. 20 yazılır. kesin bilgi, yayalım.

20. bu yaş karmaşası da bir tek türk insanında var çok ilginç. girilen yaş yoktur geride bıraktığın yıllar vardır. kaç yıl geride bıraktıysan o yaşındasın işte.

sanırım yaş çubuklarından koyacaksınız pastaya. o halde 20 tabii ki. 95li birisi 20 yaşına girmiş oluyor.

"ciddi ciddi 20 diyenler var" diyen arkadaşa sevgiler.
95 doğumlu insan 2015 yılında 20 yaşını dolduruyor, 20 yazılacak ofkors.

mumları üfleme ritüeli devirdiğin yılları ifade eder. hangi yaşı bitirdiysen o kadar mum konur üflenir, yaşanmış bitmiştir artık o yıllar, çaktın? kaç yaşında olduğu ise farklı bir durum, bu kişinin kaç yaşındasın sorusuna vereceği yanıt içinde bulunduğu yaştır bitirdiği değil. "kaç yaşındasın" anlam itibariyle "kaçıncı yaşındasın" ile aynıdır. tıpkı 2014 yılının bittiği günden itibaren "hangi yıl" sorusuna 2015 yanıtı vermemiz gibi..

20

20

20 yazılır girdiği yaş yani, 95 doğumlu biri 20 yaşına girer 21 değil vay anasını 95 doğumlular var yaşlanmışız :(

yaş yazılmaz, hiç hoş değil.

herhangi bir sigorta acentasindan yaptırabilirsiniz.
seyahat sigortasi için herhangi bir iş sahibi/calisan olmaniz gerekmez.

ne kadara mal olur yaklaşık?

ben 2010 yılında J1 vizesiyle gittim. komşumuza yaptırdım sigortayı 50tl tuttu. parasını bile almamıştı.

bizim spor salonuna misafir olarak gelip ölçüm yaptırabilirsin diye düşünüyorum

aynısını ben de yaptırmak istiyordum. sadece diyetisyenlerde var bu alet spor salonunda yoksa. ben sırf ölçüm yapmak istiyorum diyet istemiyorum dedim. olmaz ille de diyetisyen ücreti alırız dediler. o da 50 tl... doğal ilaç satan bazı dükkanlar oluyor onların önünde yazıyor ücretsiz vücut analiz testi diye. oralara bir bak görürsen. yalnız ürün satmak için sülük gibi yapışıyorlar haberin olsun.

evde kendin de yapabilirsin aslında o analizi. tabi o analizi yapan bir baskül alman lazım. mesela 60 liraya şu var: www.hepsiburada.com

peki o alet nedir, nasıl ölçüyor ki?

dinlenme tesislerinde 1-2 lira atılarak çalışan basküller var. iki elle tutamaçları tutunca sanırım vücudundan çok düşük akımlı elektrik geçirerek bir oranlar veriyor. yağ şu kadar kas bu kadar diye. ben bunları hiç ciddiye almadım.

lan yoksa ölçüm dedikleri olay bu mudur? yoksa daha profesyonel, götünden şırıngayla yağ çekme falan gibi hadiseler mi var? hep öyle şeyler hayal ettim çünkü.

sadece ayağımla bastığım bir cihaz vücut yağımı nasıl bilebilir ki? o basküller sanırım oraya girdiğin boy ve kendi tarttığı kilo arasında bir formülasyon yapıp "şişkosun, şu kadarın yağ" diyor. yani komple kas olan mike tyson çıksa ona da yağlısın der gibime geliyor arzum baskül. acaba o da ayaklardan mı akım geçirerek ölçüm yapıyor ki?

gittiğim spor salonunda çıkan sonuçlarla bi avm de 1tl vererek yaptırdığım sonuçlar hemen hemen aynı. hiç boşuna o kadar para verme git 1 tlye ölçtür.

@kibritsuyu ben de sinbo'nun yağ-kas ölçer aleti var. zayıflıktan iskelete dönüşmüş yeğenimi çıkardım hiç yağ yok dedi mesela:D kullanım kılavuzuna baktım yağ oranı %10'un altında olanlarda yağ yok diyormuş. ben de %22 buldu mesela. birebir doğru değildir tabii ki ama takip açısından iyi bence her ay.

tanita bc serisini öneririm 250 tl civarı

spor salonlarında da bu basküllerin daha gelişmiş olanları var onlarla ölçüm yapılıyor. öyle şırıngayla yağ çekme gibi hadiseler yok. :)

omron'un varmış daha gelişkin analizli baskülü, o da fena değildir. omron iyi marka. tabi bu yüzden de daha pahalı. tutamaçları falan da var.

peki olay tutamaçsa bu dinlenme tesislerinde 1 lira atılan basküller de aynı işi yapıyor o zaman. gördükçe tartılayım bunlarla.

elimdeki şunun aynısı:
i.ebayimg.com$T2eC16J,!)8E9s4l5+pUBQ--4TBiKg~~60_35.JPG

bildiğim kadarıyla cümbüş dersi veren bir yer yok. zaten cümbüş yeni bir enstruman olduğu için herhangi bir metodu vardır diyemez kimse. bildiğin üzere daha çok udiler çalar bunu ancak onlar da ud metodlarına göre icra ederler. benim tavrım ise mızraplı tambur tuşe basımlarını kullanıp cümbüş çalmak. bir nevi perdesiz gitar tuşesi gibi kullanıyorum. yani özetle; kendine göre bir tavır bulmalısın cümbüşte. çünkü herkes birbirinden çok farklı bir tuşeye sahip ve herkes farklı bir şekilde çalıyor. arz ederim.

ortak bir geleceğe yelken açıyorlar ;_;

nuh'un gemisi değil mi o:p

bu düğüncülük işinin sonu iyi değil aga

kuvet mi o? :{

kuvet kuvet...:p

artık aynı gemideyiz mesajı.

Bana tencere gibi geldi kulpları falan var gri, bildiğin çelik tencere. Aynı tencerede kaynamaya hazırız mesajı vermişler bence.

:)))
nuh'un gemisine binmiş onlar...:p

bunu dusunup tasarlayan/tasarlatan, bu sayede ek para kazanan isletme sahibini tebrik ediyorum.

o gerzolari oraya oturtup ondan para kazanan adamin ellerinden opup basbakan yapmak gerek.

aklı başında insanların lan oğlum siz napıonuz ne bok işiniz var orda deyip gelin ile damadı indirmesi lazımdı ama yapamamışlar...

aynı dayıt, 6-7 ay önce leviathan diye bir film çekmiş. onu tavsiye ederim. harikaydı. gerçi teriberka'da geçiyor hikaye, o yüzden aslında halkla ilgili pek bir şey bulamayabilirsin.

film değil ama brigada diye bir dizi var, 12-13 bölüm mü ne. onu da çok sevmiştim. hatta leviathan'ı, sırf brigada'daki vladimir vdoviçenko'ydu sanırım, o var diye izlemiştim. brigada mafyalı falan ama şehirde geçiyo. anneler var babalar var çocuklar var var oğlu var.

en son baktığımda sadece tek bölümünün türkçe altyazısı vardı yalnız, ben ingilizce altyazılı izlemiştim.

the thief

film değil ama youtube'da rt docs kanalını öneririm

der meister, aynen hocam brigada ve leviathanı da izlemiştim. İkisi de harikaydı. rus dizi önerisi de alabilirim. adam gibi dizi çıkarmıyolar pek sanırsam :)

stalker
belorusskiy vokzal
letyat zhuravli
tema
stilyagi

80-85 arası

Benim görev aldığım sandıkda neredeyse %90 civarındaydı. 1923 doğumlu bir nine ve yaşı büyükler gelmedi, bir kaç tane de genç.

İyiydi katılım, keşke her yerde öyle olsaydı.

yedek ara filtreler satiliyor. standart mi oluyor boyutlari bilmiyorum ama o filtreyi degistirebilirsiniz sanirim.

Kesinlikle bulaşık makinesinde yıkamayın diyolar aleti. Muhtemelen ondandır, yoksa kullanmayla bozulcak bi şey değil. Nasıl çektiriyorsun kahveyi?

conta filan yamulmuştur. başka bir ihtimal yok gibi.

aldığınız kahveyi daha ince çekmiş olabilirler mi? kahvenin incelik ayarı da çok etkiliyor ortaya çıkan ürünü.

Ürünün lensi DC. IS planlarına bakmaniz daha iyi. Image stabilizer yok onda

başlangıç düzeyi için iyi bir dslr. alınır.

başlangıç için ürün iyi ama fiyat da normal. yani ucuz değil.

fiyatını bilmem. ürün iyi ama, kullanıyorum ben.

şehir?

goethe'den şaşma derim ben 7 kur gittim.

şehir İstabul
Goethe kesinlikle çok iyiydi ama bir kuru 840 lira olmuş daha ekonomik bir şey bulabilirsem sevirim. belki a1 a2 yi başka bir yerde alıp sonra goethe'ye giderim tekrar.

zamaninda goetheye gitmis biri olarak kendi kendine ilerleyebilecek asamaya gelene kadar goetheden sasma derim.

ama kendim grammer kitabi, babbel, duolingo ve almanca kitap-film seklinde bir metod izlemeyi dusunuyorum yazin. param yok:)

benim de aynı kitaplar falan aldım ama kendi kendime çalışmakta pek disiplinli ilerleyemiyorum malesef :/

üniversitelerin eğitim merkezleri oluyor onlara bakabilirsin

Duolingo+pimsleur kullan bitince goethe'ye devam et.

ben geçen haftasonu konyaaltında denedim soğuktu. çocuk için uygun değil.
ha plajda bir sürü ruslar hayvanlar gibi yüzüyordu o ayrı.

denizin en soğuk olduğu ayların sonlarındayız su an. havuz deneyin.

amerikan futbolu, voleybol, bilardo ilk aklima gelenler

basketbolda da cok olmuyor, ozellikle ev sahibi kazanira verirsen.

Voleybol

voleybol, tenis.

Valeye verip 10 tl ile halledebilirsin. Otelin valesine 10 tl az olur ayıp olur diyorsan karşısındaki Nusr'et'in valesine ver. Onlar 10 tl'ye takla atar. O bölgede otopark yok.

2.alternatif olarak bir üst sokak (Boğaz sk) veya onun arkası Kennedy Caddesi'nde yer bulursun.

Sheraton otelin yaninda otopark var vakko karsisi. Saati 8.5 tl, 2 saati 12 tl.

tamamen şahsi fikrim sabah açken olanı.en azından benim yaptığım o.açlığın da geçtiği için koşudan sonra olan kahvaltı çok güzel oluyor

sert bir filtre kahve sonrası sabah aç

sabah açken

Tokkenleri eleyip geri kalanlarla devam edebilirsin.

soruyu görünce daha önce okuduğum bir yazı aklıma geldi. nerede okuduğumu hatırlamıyorum. insan metabolizması koştuğu zaman bir salgı salgılıyor vücuda, sebebi ise genetik olarak sadece acıktığımızda av kovalarken ya da av olmaktan kaçarken koşmak için kodlanmışız.

eğer sabah aç karna koşarsanız bu salgı psikolojinizi olumsuz yönde etkileyebiliyormuş.

bir sporcu olarak zaten tok karna koşmanızı önermem.. zaten koşamazsınız yedikleriniz ağzınıza gelir. koşmadan iki buçuk saat önce yemeğinizi yemiş olun ve spor yaptıktan sonra bir saat de yemek yemeyin lütfen.

İnsülin seviyesi düşük yağ asitleri kanda serbest halde dolaştığı için rahat yağ yakmaksa amaç sabah aç karnına hiit tipi kısa süreli fakat yüksek yoğunluklu koşular. Bununla birlikte, sabah saatlerinde kanda bol miktarda kortizol bulunur. Koşunun süresi uzarsa eğer kortizol salınımı artacağı için yağ yakımı olmaz. Yağ yakımı olmayacağı gibi insülin/kan şekeri nedeniyle mevcut yağlanmaya neden olacaktır.

sabah açken

sabah aç koşmanın kas yapmak için, akşam aç koşmanında yağ yakmak için faydalı olduğunu bi yerlerde okumuştum. angelus un yazdığı da bunu destekler gibi.

honda civic bak. çok eski bir araba alacaksan sağlam markalardan biri olmasına özen göster hyundai'nin yeni modelleri güzel olsa da eskileri çöp.

Civic iyidir de o paraya 90-91 falan gelir muhtenelen. Ford escort diyorum 97-98 falan bulunur

Fiat Palio alabilirsin. Her zaman piyasası vardır, parçası ucuzdur.

Bir de yukarıda arkadaşlar Civic demiş. Benim ilk arabam 94 model tek kapı civic'ti. o modeli de öneririm.

Palio

Accent alacaksan Taksi çıkması olmasın ama bulmak çok zor.

98-99 polo

Palio +1

toyota corolla 1.3 terra. 130 bin km falan benzin + lpg kilometresi geri alınmamış.

Palio konusunda karar kildim, yarin pazarda bakcam ins dugzun bisey cikar. Sagolun ayrica.

hangi yarımküre de

bir de 15bin'e devreden de var 60 bin'e de neye gore degisiyor? Kar miktarina gore mi?

Ayda 4bin getirse 7 aylık kazancına devredeceğini sanmıyorum. Bulunduğu konuma bağlı olarak sorularının cevapları tamamen değişebilir.

Genelde bu tarz yerlerin devir fiyatı 10-12 aylık kar üzerinden hesaplanarak yapılıyor. Eğer bir gün içine girip biraz oturur, adamlarla muhabbet ederseniz, ya da kenarında köşesinde bir kafede oturursanız gelen giden sayısını rahatça gözlemleme şansınız olur.

Her yer çiğköfteci bu arada, onu da aklınızda bulundurun. Ciddi anlamda farkınız olmalı ki (lokasyon, fazladan sunduğunuz imkanlar, hızlı servis, güleryüz vs.) insanlar size gelsinler.

çok işlek bir yerde değilse kesinlikle hayır hatta avm içinde falan anca iş yapar. ülkede 2 dükkandan biri çiğ köfte veya telefoncu. hatta millet netten alıyor 3 kilo 20 lavaş 20-30 tl falan.

Sorunun cevabı "devretmek"de gizli.
Girme o işe.

git bir ay takıl dukkanda

O işe bulaşma hacı geçti çiğ köftenin meşhur olduğu zamanlar. Şimdi insanlar arada bir yiyor, zaten her yer çiğ köfteci oldu.
Sebzeli döner patladı geçen sene satışları azaldı ama hala iyi, oraya yönelebilirsin bence.
Devir alacağına kendin açmayı denesen? Hani ilgi çekici bir şeyler dene derim, sermaye olsa aklımda çok fikir varda sermaye yok.

dostum siyah opel corsa m vardı.

yetkili servisinde boya koruma vs işlem yaptılar.

1 ay tatil donüşü sonrasında karşılaştığım manzara Kuş pisliğinden dolayı yanık tavan ve kaporta idi.
Altın'da kaplasan devamlı bakım gerektiriyor. kısacası ben faydasını görmedim.

bende de siyah mercedes vardi boya koruma hikaye bir sey.
kaputu kaplattim ama o iyiydi bak.

tamamen işe yaramaz bir uygulama değil fakat mucize de beklemeyin. özellikle kuş pislediği an direk bol suyla çıkarmanız lazım. yaptıracaksanız sonax ve ziebart tercih edebilirsiniz ama şube özelinde de araştırın.

Bence az. Kansas City gibi bir yerde tecrübesiz mühendis yıllık 60 bin dolar kazanıyor. Ona göre az tabi ama yaşam şartları için kalacak yer, kaç kişi geçinecek vb. gibi bililere ihtiyaç var.

Bana biraz kitlik yasanir bu maasla gibi geldi ama yasam sartlarini pek bilmiyorum.

bana da az geldi ama sadece bir tahmin. belki ev arkadaşı ile ya da varsa nispeten ucuz semtlerde yaşanabilir gibi.

NYC için yetersiz

çok az.

new york city için az gibi ama ölmezsin.
araba almazsın, tatile çıkmazsın, 1000 dolar kira vereceğin ortak bir eve çıkarsın tercihen brooklyn'de. insan gibi yaşamazsın ama 2-3 yıl yaşarsan iyi bir tecrübe olur.

bu maastan vergi dusecek mi o da onemli. yukarda tecrubesiz muhendis 60k aliyor denilmis ama bu para vergilendirilmemis hali. yapilan ise gore degisir ama net 3000 az gibi newyork icin ama yasanilabilir bir para diye tahmin ediyorum.

Yaptığın ise bağlı ek is yapmaya yada prim falan almaya tip vs. Imkan varsa yeter zaten yasalar sınırlıyor ücretleri taban olarak az veremezlwr

Yasayan biri olarak: yeter. Ama pek para tutamayabilirsin, yasadigin muhite bagli olarak.
Ama benden sana ufak bir tavsiye, orda yasama:) cok daha yasam kalitesi yuksek yerler var dogu yakasinda

19tl etmez

allah beterinden korusun.

çok zenginsen, "hiçbir şeyi siklemiyorum" havası vermek için uygun. yoksa zaten söylenmiş her şey.

sibel canın oğlugiller modasını takip edenler giyebilir.

off hayır yaaa :(

baya iyi bence

sıçmak için iyi.

Yolda denk gelirsem gülerim. Pis gülerim.

zara montları çok kalitesiz.

çok güzelmiş hangi zara'da gördün?

serin hawaii aksamlarinda giyeceksen guzel bence

hayatta giyizlmez. üstüne para verseler bile.

naptin kanka aldin mi

ince filetoysa tava da olur. somon kalın olduğu için fırında yapıyorum.

panga oldukça güzel, tavaya istediğin baharatlarla at sadece. çok da güzel oluyor. tavuğumsu bi balık ama bence.

yaz aylarına doğru elbette somon ağırlıklı seçim yapmak mantıklı bütçe ve tazelik açısından, bazı zamanlar çupra gibi balıkları fileto yaptırmışlığım vardır, biraz fire veriyor ama pratik oluyor, balıkçın işi biliyorsa istediğin balığı fileto olarak hazırlar.

benimde favorimdir kendisi onu seven bunlarıda sevdi

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

last fm falan tarzi yerlerde boyle adamlari sevince onlara benzeyen tipleri de gosteriyor

maitre gims

Tek bir avm halinde olmasa da, Ostim denebilir.

istoç gıda toptancıları ise gimat.

istanbul toptancılar çarşısının kısaltılmış ismi istoç
ankarada sadece gıda üzerine değil aklımıza gelecek her şeyin toptancısının bulunduğu yerler nereler?

Gıda için Akköprü(sebze - meyve) ve Yenimahalle-GİMAT vardır. Sonra Ege Mahallesi'nde METRO var.

olsa olsa gimat olur.

www.fashionbeans.com

buradan bakabilirsin..

bu arada uzun saç,

şimdi istediğin fotoğrafı göster berber o saçı bir kerede imkanı yok kesemez..zaten uzun erkek saçı kesicek berber bulmak sorun..bulsan bile kestirmen apayrı bir sorun..bir de saçlar uzadı diyorsun yani ara ara hiç berbere gitmedin sanırım..saç uzadıkça kıvrımlı br hal alıyor ne kadar düz de olsa..işte güzel bir uzun saça sahip olmak için bu kıvrımları aldırmak gerekiyor zaman zaman..mesela 3mm'lik kıvrımı aldırıyorsun 10mm düz uzuyor sonra yine kıvrılmaya başlıyor sonra yine 2-3mm aldırıyorsun..böylelikle güzel bir saça kavuşuyorsun..tabi bunu kesicek berber vs zor iş..

Andrea pirlo stili

singapur'u boşver. sosyal bir insansan new york, yoksa london.

eğer asya kültürüyle biraz haşır neşirsen singapur'da hiç sıkıntı çekmeden yaşarsın. çok temiz, aşırı kurallı ve düzenli bir yer. singapur asya'nın iş merkezi olduğu için çok fazla expat var, ingilizce resmi dil. hayat standartları oldukça yüksek ve pahalı, ama herkesin işi gücü ona göre zaten. insanların çoğunluğu çok kibar ve eğitimli.

ama birkaç gün uzakdoğu seyahati yapıp abi aç kaldık diye ağlayan, farklı kültürlerle iç içe yaşamakta sıkıntı çeken tipik türk insanı gelemez bunlara. çinliler, malaylar, hintliler ve batılı expatlar olmak üzere çok karışık bir nüfusu var. yemekler süper. şehir inanılmaz temiz. hava bütün yıl 30 derece ve nemli.

ben çok çok beğenmiş ve üzülerek ayrılmıştım. orada yıllarca yaşamış bir yakınım da çok övgüyle bahseder. bence süper bir yer ama işte herkesin beklentileri farklı olduğu için kesin seversin veya sevmezsin diyemiyorum. ama kesinlikle boşver yeaa denecek bir yer değil.

uyurum.

üşürsün

"sadece uyku tulumu" derken "mat almim mi" diye soruyorsan olmaz o iş.ikinci günde sonra hastalanırsın.

Mat olmadan olmaz, sıcak bir yaz gününde bile mat olmadan çoğu zaman üşürsün.

seferihisar'da tam da bu zamanlarda tek bir battaniyeyle sezlong uzerinde sabahlamistim. bu haliyle usunuyor sabaha karsi. dedikleri gibi mat daha iyi olur

matsiz topu dikersin. toprak soguk oluyor sabahlari.

zamanin otesinden gelen edit +1
kullanimindan sen sorumlusun. ama senin icin boylesi daha iyiyse bize yargilamak dusmez.

sigarayı yeni bırakmış, duman avcısı gibisin.

Senin bu dediklerini avuç içindeki alet ile zaten yapıyorum ben, bilgisayar kullanmak dediğin bumu yani? Alışveriş ve fatura ödemek mi? Saatlerce pc oyunu oynamayıp gelipte şöyle böyle deme bana bağımlılıktan bahsediyorum, sende olmaya bilir ama bir kafanı kaldırıp bakarsan saatlerini bilgisayar başında geçiren insanlar çok uzakta değiller.
interneti tamamen mi kötüledim ki bana teknolojiyi savundun şimdi? E ben orada ihtiyaçlarımı (sosyal medya, fatura ödemek, alışveriş) telefon ile hallediyorum yazmışım demekki tamamen hayatımdan çıkartmayıp azaltmışım hemde baya bir.
sen yine alışverişini yap tabi yapma diyemem ama hobi olarak yap.

@Kuzey Onuda içmeyin bak, gözümde farkı yok ikisinin. Zararlı bağımlılık değil mi sonuçta?

asla yapamam.

sen yokken buralarda parti yapcaz.

@shotgunwoman oo hemen sevinmeyin pcdeki neti kapadım tel. Hala duruyor

hayırlı olsun birader. takıl kafana göre, ha ben kapamam o ayrı da, çok kafa açmış arkadaşlar, yok çağdışılık falan.

Biraz irade sorunu gibi geliyor bana böyle şeyler. İstediğim zaman kitap da okuyorum istediğim zaman 5 saat Aralıksız internette de dolanıyorum. Ama her seferinde bir şey Öğrenerek kapatmış oluyorum. Verimli kullanıp kullanmamak insanın elinde olan bir şey.

State eyalet demek. Bir şey yazmayın illa yazacaksanız marmara yazın.

@Sarix,

State/Province/Region olarak tek alan var.

bölge kısaca o üçü

vakit durumu nedir?
cikart: pisa
ekle: amalfi kiyisi

milano'da duomo var ama vakit darsa gerek yok. digerleri iyi olmus, napoli gezilmeli.

çıkart: pisa
ekle: siena

milano gereksiz. duomo'nun kralı floransa'da. ek olarak -bence- venedik de gereksiz. napoli bildiğimiz adana :) ama pompeii çok güzeldir.

Bologna ve Floransa' ya gittik biz Aralık ayında. Floransa' ya zaten gidiyorsunuz, kesinlikle görülmeli. Bologna' da bir şey yok. Çok sıkıcı bir şehir bence, gene görülecek şeyler varda zmaan sıkıntısı varsa listeden çıkarabilrisin.z

venedik gereksiz diyenleri bir türlü anlayamıyorum. eskişehir mi iyi venedikten nere iyi? :D dünyada nevişahsınamünhasır şehirlerden biri venedik. hiç öyle romantik vs değilimdir ama ben hayran kalmıştım, kesinlikle gidin.
bologna öğrenci şehri gibi, sakin keyifli ama diğer şehirlerin arasında sönük kalıyor bence gerek yok. pisada da 2-3 saatten fazlası geçirilmez.

@hamitt
siena, floransa, roma gibi yerlere nazaran venedik gereksiz ve çok cıvık. ilk veya sonbaharda gidilecek bir yer. yazın asla. bırakın şu eskişehir mi hakkari mi kinayelerini. özellikle "bence"yi vurgulamışım ki sizin gibi fenomen fenomen konuşanlar bulaşmasın ama bulaşmışsınız. milletçe alkışlıyoruz.

@uuth ben de gülücük koydum ki ciddi bir sitem olmadığı belli olsun. neyse öyle anladıysan da kusura bakma, alkış yerine aksiyon dileklerimle :)

Arkadasim sienada erasmus yapmisti. Oranin mimari yapisini ove ove bitiremedi. Ne yapip edin sienaya gidin bence.

italyada 8 gün 5 farklı yer çalışmaz, tadı çıkmaz. Romaya temiz 5 gün yazıyorum. 5 az bile 1 hafta aslında. 3 günde floransa için. yoksa koştur koştur helak olursun.

Haziran gibi 1 haftalık gezi düşünüyorum ben de. benim rotam şöyle olacak belki fikir verir. Venedik - La Spezia'ya bağlı Cinque Terre bölgesi - Floransa - Pisa - Siena - Roma

Cinque Terre'yi araştırmanı öneririm.

sienaci arkadaslara katiliyor ve losteye iki yer ekliyorum lucca ve san gimignano.

annen ve kardeşinin vizesi var mı? Yoksa onlara da ds160 doldurulacak.

Varsa randevuya sadece kendini yaz.

Şehir efsosu.

yok la öyle bir şey.

ingiliz kültürünü bilmiyorum da, bir arkadaşımın ingiliz bir arkadaşı vardı, kız 34-35 yaşında falanmış, ailesiyle yaşıyormuş, hatta babası araba almış yakınlarda, böyle çok da aile varmış çocuklarıyla beraber yaşayan. tabi kız çalışıp eve katkıda bulunuyormuş da, yani öyle kira falan isteme gibi birşeyleri yokmuş. o "18 yaşına gelince ailesi atıyor." olayı da efso yani..

ben biliyorum böyle biri ama amerika'da polonya göçmeni bir ailenin kızı. ailesine kira ödüyordu. birebir kendisi anlattı.

Oyle bir sey yok. Ama su var, Avrupa ve Amerika'da calismak ayip degil. Turkiye'de ayip mi diyeceksiniz evet diyecegim. Insanlarin cogu universite ogrencisi olup calisana huzunlu gozlerle bakiyor. Calisan insanin illa ailesinin durumu kotu diyebdusunuluyor. Oysa eli ayagi tutan yetiskin bir insanin calismasi normal olmali. Ha bizde part time is vardiyali is kavramlari duzgun olmadigi icin calismak guc tabii. Avrupa'da ise benim gordugum kadariyla hep calisiyor insanlar. 15 16 yaslarindan itibaren ufak ufak is yapiyorlar yani. Bunu goren turkler de "bak calisitiriyor para getirmeyene ekmek yok diyor" diye yorumlamis olabilirler. 22 yasina kadat cocugu fanusta buyutup dunyaya salinca elimize ne gececek acaba? Daha iyi mi anne baba olmus olacagiz?

galeri.uludagsozluk.com

danimarkalı eski sevgilim ailesine kira veriyodu

Onur sen misin la hahahahahaha :)

yok Onur değil. başkasıyım ben :)

Adana saray otel.geçen yaz kalmıştık.yine de ucuzu vardır ama temiz ve Güvenli geldi bize.

Şehirlerde öyle soru soran hotel kaldığını sanmıyorum

daha iki hafta önce sultanahmette 3 yıldızlı bir otel bize sordu, dolayısıyla önerim en azından 4 yıldız bir yerde kalın.

airbnb.com dan günlük evlere de bakabilirsin. sahibinden.com'da da var sanırım günlük kiralık evler

oncelikle diyanet isleri bakanlik degil, direkt basbakanliga bagli kendi tuzel kisiligi bile olmayan bir kurum.
onun haricinde diyosan genelde kiliseler bagimsiz olur mesela hiristiyan agirlikli gelismis ulkelerden soz edersek.

Batıda gelişmiş ülkelerde daha ağırı bile var.
Bağımsız kliseler adeta lobş şirketleri gibi çalışıyor.

benim bildiğim devlete ait bir kurum yok çoğunda. düzenleyen kanunlar var ama devlet ait din kurumu yok.

bildiğim bu kapsamda yok. fakat diyanet'in çok çok önemli bir vazifesi var türkiye'de. orta doğu'da sık sık islami olduğunu iddia eden büyük-küçük terör örgütlerinin ortaya çıkmasının sebebi, dini başıboş bırakmış olmaları. öyle olunca, her ufak caminin hocası, kendi müridlerini topluyor; oradan güç devşirip, iktidar odağı haline gelmeye çalışıyor. bunun için dini eğip-bükmekten; yeniden yorumlamaktan hiç çekinmiyor. birbiriyle rekabet halinde olan bu 'tarikatlar' daha köktenci kim yarışına başlıyor (zira iktidarı kutsala bağlayınca, marjinalleştikçe, ılımlı olan cazibesini kaybediyor).

durumu gözünde canlandırabilmen için: biraz 1900'lerin başında sağın yükselişini hayal edebilirsin (ülkeyi ben daha çok seviyorum kavgası). bir diğer örnek de holiganlık (takımımı en çok ben severim kavgaları). insan denen canlının, ait olma hissine çok ihtiyacı var. dolayısıyla din öyle bir vazife görüyor, kaygının olduğu yerde.

tarikatlar bizde de var ama düşün ki devlet bu kadar kontrol altında tutmasa, onlar da eskaza tehlikeli bir şeyhe denk gelip, birer silahlı güç odağına dönüşmeye çalışabilir. normal çalışan bir hücrenin, yanlış dna sentezi ile kanser hücresine dönüşme ihtimali gibi.

çok cevap gibi olmadı ama arka planı budur işin.

krysrn +1

türkiye'de bağımsız kilise tarzı yapılanmalar olursa sağlam radikalizm döner. en azından şu an kontrol altında.
ama şu var diyanet bu sıralar din-devlet ayrımının dışına çıkıyor, konumunu bilmesi lazım. iki ucu bilmemne işte bu konu.

devletlerin kurumsal yapısında bakanlık, başkanlık vb. dini bir yapı olmasa da, dini toplulukların, cemaatlerin kurumsal olarak tanınırlığı var.

genellikle tabi kiliseler oluyor bu. çeşitli eğitim, kültür, sosyal hizmet vs. alanlarında doğrudan faaliyet gösterebilme imkanları var. direk kiliseye bağlı okullar filan.

türkiye'de bir dini cemaatin filan, resmi olarak ''cemaat'' sıfatı ile, bu tip faaliyetlerde bulunması engellenmek için diyanet işleri başkanlığı kuruluyor zaten. (ha uygulamada tartışılır ama en azından diyanetin kuruluş gerekçesinde bu var)

avrupa da durum daha vahim aslında
kiliseler bağımsız ve her doğan kiliseye vergi ile direkt bağlı ister müslüman ol ister ateist kiliseye vergi veriyorsun.

bundan çıkma hakkın var tabi ki 18 yaşından sonra dava açabiliyorsun
ancak çıkınca kilisede evlenememe gibi çocuğunu vaftiz edememe gibi olaylar var :)

@croswell Yanlis biliyorsun + soyledigin celiskili. Avrupa'da(neresindeyse artik) sanki insanlar dogduklarindan itibaren 18 sene boyunca kiliseye vergi vermek zorundaymis gibi anlatmissin. Halbuki aslina suradan bakilabilir: en.wikipedia.org

Kisacasi kimi ulkelerde sadece belli dini organizasyonlar bu vergiyi topluyor, kimisinde devlet kendisi topluyor ve ilgili coktan secenekli(hangisini sectiysen) kurumlara dagitiyor (hinduysan hindulara gidiyor paran, katoliksen katoliklere) veya para devletin kendisine kaliyor(dini gruplara uye degilsen ve ulkende boyle bir uygulama varsa) veya ateistsen kilise vergisi vermiyorsun.

Diyanetin avrupali karsiligini bulmak da zor, belki en yakini Church of England'dir. Ama bizimki gibi mantiken her dini temsil etmesi gereken bir kurumun, bir dinin sadece tek bir mezhebinin kurallarina gore isler yapmasi, digerlerini dinden saymamasi kabul edilemez, bunun yerine 6000 cemaatimiz olsun daha iyi, en azindan kendi iclerinde para toplar ne yaparlarsa yaparlar -ki bugun bile 1000 tane seyh su bu vardir. Su anki durumda, croswell'in guya avrupada varmis gibi anlattigi sistem Turkiye'de var. Ister ateist ol ister mormon, verdigin vergi Sunnilere yariyor sadece ve sadece. Ustelik bu toplanan paranin nasil carcur edildigi de ortada.

Cumhuriyetin devletin dini yoktur deyip mezhepcilik yapmasi o zamankilerin halt yemesi, bence ulkedeki ahlaksizliklarin onemli bir sebebi.

Yari-avrupali geldi; @croswell'in soyledikleri gercekdisi. Hatta bir kismiyla Turkiye'yi anlatiyor.

Soruyada cevap vereyim, yok. Church of England, bazi anayasalarda devlet dini vb ibareler var. Ancak bunlar tamamen sekli ve gecmise yonelik saygidan kaynaklaniyor. Bu kurum ve cesitli ibareler olsa bile, gercek anlamda laikler. Yani tek bir mezhebin otekiler ustunde ve devlet nezdinde yaptirim gucu yok.

Sorunun cevabi biraz "devlet" sozcugunden ne anladigina bagli. Devlet cok kabaca belli sinirlar icinde yasayan, bir arada olma iradesindeki insanlarin, bireysel ya da kucuk topluluklar halinde hayata geciremeyecekleri, cogunlugun yararina ve gerekli isler yapmak icin varolan bir kurum. sinirlarin savunulmasi, yol yapmak gibi isler bunlara guzel ornekler. devlet bu isleri yapabilmek icin senin gelirinin ya da emeginin bir kismini vergi olarak aliyor. bu islerin gorulmesini sagliyor. bu idealde tabi.

turkiye'yi dusunursen bu ulke sinirlari icinde farkli milliyetten, farkli dinlerden, farkli irklardan insanlar var. devlet bunlarin hepsinden vergi aliyor. yol yaptigi zaman bunlarin hepsi faydalaniyor. ulke sinirlarini korudugu zaman bundan hepsi faydalaniyor. bunlar arasinda anlasmazliklar oldugu zaman aralardaki anlasmazliklari karmasa olmadan, mahkemede cozmeye calisiyor. bundan da herkes faydalaniyor. bu dediklerim de teoride tabi.

simdi turkiye gibi farkli dinlerden insanlarin yasadigi bir ulkede, sen butun dinlerden, musluman, hiristiyan, musevi, ateist, budist hepsinden para toplayip bunlarin yalnizca birisine hizmet eden bir kurum kuramazsin. ya hic birisi icin boyle bir kurum kurmayacaksin ya da hepsine benzer hizmetler saglayacaksin. boyle yaptigin zaman musevi vatandas gelir derki "haci sen benim parami aliyorsun, karsiliginda bana hizmet saglamiyorsun". ustelik turkiye'de boyle bir kurumun basindaki adam abuk subuk aciklamalari ile cogunlugun uyesi oldugu inancin diger inanclar uzerinde daha ustun oldugunu, yine cogunluk olmayan inanclarin inananlarinin da cogunlugun inancinin kurallarina gore yasamasi gerektigini savunan aciklamalar yaptiriyorsun ya da yapmasina izin veriyorsun; aha iste bu muz cumhuriyetliginin gostergesidir.

daha fazla uzatmadan toplamaya calisayim. diyanet turkiye'de devletin din uzerindeki denetimini saglamak icin, yeni kurulan devlette, cahil insanlarin dini kullanip guc elde etmeye calisanlarin guc elde edip, ulkenin altini oymamasi icin kurulmus bir organizma. yerine gore etkin bir arac. ancak devletin kendisi dini kullanip guc elde edenlerin elinde olunca bu muhteremlerin konumunu saglamlastirmaya yarayan bir seye donusuyor. yine uzamaya basladi, dogrudan soruya cevap vereyim; adam gibi demokrasilerde vatandasin hepsinin vergisi ile, vatandaslarin arasindaki bir etnik, dini, irk topluluguna hizmet veren kurum olmaz. muz cumhuriyetlerinde olur.

Ülkeden ülkeye değişiyor bu ünvan olayları. Almanya'da sanırım MEng diye geçiyor, bir de litvanya'da böyle bir şey görmüştüm. Türkiye'de fen bilimlerindekilerin topu MSc olarak geçiyor. Faydalı oldu mu bilmem, eyyolamam da bu kadar.

amerika'da genelde MSc almak için tez yazman gerekiyor ve doktoraya devam etmek istiyorsan bu önemli. MEng almak için research paper tarzı bir şey yazman yeterli (teze gerek yok) ama doktoraya kabul alman daha zor. endüstride çalışanlar için daha light bir Msc diyebiliriz.

1. a4'e yakın: yürüyerek 10-15 dakika araç ile 2-3 dakika.
2. Bir Kapıdan girebiliyorsanız diğer kapılardan da girebilirsiniz. (Yalnız ODTU havuzuna ODTU ile tamamen alakasız insanlar kayıt yapabiliyor mu emin Değilim, bir tanıdığınız var mi ODTU personelinde)
3. Araba ile girerken bazen ugrastirabilirler.

3. eşinizden her seferinde kimlik isterler. Odtüye giriş çok gıcık

siz istediğiniz kapıdan girebilirsiniz ancak eşinizin arabayla girişine hiç izin vermeyebilirler.

dediğim gibi kapıya yakınsa problem değil, çıkışa gelir, ben yürürüm. ama girebiliyor olmasını da tercih ederim.

odtü ile alakasız insanlardan iki adet personel referansı isteniyor, bir de ücreti farklı. orası kolay. işin prosedür kısmını hallettim, ulaşım kısmını öğrenmeye çalışıyorum.

peki bonus soru sorayım. otobüs/dolmuş duraklarına mesafe nedir?

Havuz-dolmuş Durağı arası yürüyerek 5-6 dk Sürer.
Saat 20:00'ye kadar Astı 22:00'ye kadar Kızılay dolmuşları kalkiyor o duraktan.

3 hafta kadar önceki Cuma günü süresi bitti, artık adres değişikliği yapsan da o tarihte kayıtlı olduğun yerde kullanacaksın.

iptal iptal iptal

adresten düştüm diye korkuyordum. sıra numarası yerine kütük giriyordum, sayfa imiş. sorun çözüldü eksi adreste kullanıyorum, pusulaya başkanlık yazıp israil'i çıldırtıyorum.

"BABY BACK RIBS or BACK RIBS
While most people think of baby back ribs (or simply, back ribs) as pork, they are also available from a steer. Also called loin ribs, they come from the top back of the rib cage, where the bones are short (“baby”) but meaty. Spare ribs, which come from the front, or belly side, have more fat, but the meat is “spare.”"

upload.wikimedia.org

sarı kısmın arka üst tarafı.

tam türkçe karşılığını ise bilmiyorum.

Ama der ki, loin ribs yerine spare ribs kullanacağız. Etobur olmak ne zor :( Ne denir ki bu kısımlara Türkçe?

Düzelttim. Nazik uyarın için de teşekkürler.