mimar sinanda da dans kursu açılıyor, göz önünde bulundurursunuz.

taksim viva dans.. gayet düzgün ve temiz bir yer.. isletmecisi bir bayan sanirim bundan olsa gerek.. laçkalik yok..

5 dakikalık iş. neden ısrar etmediniz ki?

çamaşır makinasının bir su girişi vardır bir de gideri. makinenin yanındaki musluğa su girişini takın. gideri de normalde her evde standart olan deliğe sokun. hepsi bu.

@bilge'nin dediği gibi. ama önce vanaları kapatın. muslukla makine arasındaki boruları sökün. yeni makinede aynı bağlantıları yapın. hatta suyu verin. gideri verin, tamamdır.

tamburun/kazanın taşıma kilitleri vardır. onları sökmeyi unutmayın. dönmez motor yanar. veya döner ama süspansiyon çalışmaz..

goo.gl
sayfa 2 sol kısım.

kurulumu kendiniz yaparsanız garanti dışı kalabilir !!!! kurmadan önce mutlaka sorun ??

siz yaparsaniz garanti kapsami disinda kalir.

Malesef kurduk bile, geldiklerinde kontrol ederler artık.
Yalnız şöyle bir sorun var, herhangi bir taşıma kilidi görmedim tamburlarda. Çalıştırdık, hiçbir sorun da çıkmadı. Bu modelde tambur kilidi olmama ihtimali var mı? Akıllı model ayağına vs.?

3 dk önce internetten ödedim, başlığı görünce bir an korktum :)

deprem vergisi olarak çıktı. sonra duble yollara gittiği ortaya çıktı. gitmesi gibi bir şey mümkün gözükmüyor.

telefonda %15
internette %5
akaryakıttada var.

Bu ülkede insanlar ortalama %15 gelir vergisi ödüyor (kayıtdışılık ve vergi dilimleri vb nedenlerle). bordrolu iseniz, verginizin en az %15 daha arttıgını düşünün, net maaşınız kabaca %18 düşecek yani... bu olursa, ÖTV de düşer. zira devlet bütçesi Norveç gibi artı vermediği sürece, kaldırılan her vergi için başka bir yerden vergi toplanması gerekiyor.

telefon ve internetteki özel iletişim vergisi, farklı bir vergi, özel tüketim vergisini ithal ve lüks ile ilişkilendirin, araç, içki, tütün, petrol ürünleri gibi.

petrol ürünlerinde ortalama %64 vergi var (KDV+ÖTV), araçlarda %100'ü aşıyor bu oran.

Ke-sin-lik-le kalkmaz.

maalesef köprü parasi gibi ömür boyu ödeyecegiz.. keske olmasa tabii ki ama zor..

hiç zannetmiyorum. zannetmediğim gibi başka, başka vergiler gelmesinden korkuyorum.

kalkarsa ülke bok yoluna gider. şu anda da gidiyor da gerçi.

genel kültür yerine kisisel gelisimden bahset bence daha iyi..

onu zaten yapıyorum, ama bu konuda da önerilerin varsa memnun olurum.

meslekleri tanıtabilirsin mesela. kitap okuma günleri yapabilirsin karakterlerine uygun kitapları seçerek. ev ekonomisi öğretebilirsin, tasarruflu olmanın, para biriktirmenin yolları vb.

roll on ya da koltukaltı sprey sürmeyi öğret :(

bbc belgeselleri denmiş, çok da güzel denmiş.. tarihten sosyolojiye, fizikten doğal hayata envai çeşit kaynak var.. başla birinden sırayla götür.. zaten ondan da bir şey alamıyorlarsa sofra kuralı anlatsan nolur anlatmasan nolur..

hocam düşünmeyi, sorgulamayı, öğrenmeyi sevdir. senin bunlara öğreteceğin bilgi sınırlı. bu dediklerimi öğretirsen zaten onlar ne istiyorlarsa onu öğrenmeye çalışacaklardır.

güzel fikirleriniz için teşekkür ederim :)

yararlanir

gss için işsiz, mezun ya da 25 yaş üstü olaman lazım. bunlardan herhangi biri size uyumuyorsa sorun yok.

tiger.

tiger iyi guzel de gundelik kullanim icin tabani cok ince, ben uzun surecek bir gun icin tercih etmem mesela, sketchersa bakabilirsin.

lumberjack,dockers by gerli,biraz daha sneaker olsun dersen vans'a bakabilirsin.

nike ve puma..

tramvay cafe. taksimde. tünele doğru. balyoz sokağı geçince.

Al Basha Lebanese Restaurant - Harbiye

herkes bi porsiyon biseyler söylerse ortaya dolu bir masa olusturulabilir..

izi burger.
dürümzade.
bütçenizi artırınca da karaköy lokantası.

asmali mescit merdivenler'de taj mahal hint restorani..

ben akvaryum islerinden anlamiyorum da bu akvaryumlar pahali mi? yani siz onunla beraber veremiyor musunuz?

istanbulda olsaydiniz kesin abim alirdi.. o da sizin gibi akvaryum-balik hastasi..
kismet..

akvaryum.com da ücretsiz ilan açarsan 5 dakikada sahiplendirirsin.

bugün bir arkadaşa verdim vatozumu millet, vedamız çok duygusal oldu.

@elxa, akvaryumlar pahalı mı, ucuzları var tabi ama benim 30 cm'lik vatozum için küçük akvaryumlar onlar. benim akvaryumumsa kimseye veremeyeceğim kadar pahalı malesef. :)

@Mügüs, ben istanbul'dayım da vatoz ankara'da. :) teşekkür ederim yine de.

@memetooo, akvaryum.com'un üyesiyim 5 senedir zaten, burdan önce oraya ilan verdim ama acil olduğu için şansımı arttırmak amacıyla burdan da duyurayım dedim, eyvallah.

@moderatör dostlar, duyuruyu aşağı indirebiliriz, var olun.

buldu mu yuva?

ay yuva diyorum kedilerdeki gibi. yeni bir bakici bulabildi mi?

@elxa, evet buldum. :)

(bkz: p90) konusunu bi araştır derim.

sadece göbekle ilgili sorunlarin varsa pilates tavsiye ederim 1 ayda inanilmaz bel bölgem inceldi.. üstelik 5 kg verdim..
tabii ki kosuda cok mantikli ama rutinde tutuyor..

nemo problemo +1

tasarımcı ücret mi istedi?

sorun ölceklendirmede ayrica cok yogunmus, ücreti zaten her revizede veriyoruz.. tabii ki isteyecek hakki da..

az da olsa yansır bence. mutfağınız küçükse muftağı da kapatabilirsiniz, yemek yaparken falan ısınıyor bir şekilde.

Madem öyle o peteği de diğer odaya taşıyın o nasıl mantıkmış :)

Nasıl taşıyalım yani? Taşınmaz peteklerden bunlar ama :)

fazla oynama yapmaz.

Şöyle söyleyim aralık ayının yarısında 3 odanın 2'sinin peteklerini sürekli kapalı tutmaya çalıştım ve devamlı minimumda çalıştırdık kombiyi buna rağmen 120 lira geldi fatura.

taşıyın derken gerçekten alın götürün demedim yahu :) tabii ki fark eder, fark etmeyecek olur mu hiç? 1 ayda en az %10 luk oynama yapar

Hiç tesisatçı yok mu aranızda gardaşlar? Kimse emin değil mi? Beni çok yıpratan bir konu bu ciddiyim :)

mantıken düşündüğünde o peteği kapatırsan daha az yakar kombi, zira ısıtılması gereken su miktarı azalır YA DA su miktarı eğer sabitse, o petekten geçmez, böylece o peteği ısıtmak zorunda kalmaz, o sıcaklığı diğer peteklere aktarır. yani bence sen haklısın gibi.

evde diger odalar soguk oldugundan, calisan petekler havayi isitmaya calisacaklardir. ısı kaybi denilen bir durum söz konusu.
tüm petekler acilmali ve kombinin ayari sabit kalmali, ac kapa yaparsaniz bu da maliyeti arttirir.
+haksizsin.

bak, kombiniin daha az yakmasını filan istiyorsanız evde olmadığınız zamanlarda kapatıp çıkmayacaksınız. evi sıcak bırakacaksınız. en azından minimum seviyede çalışır vaziyette kalması lazım kombinin. hem petekleri, hem odaları ılık tutabilmesi için. kapatıp açtığınızda evin ısınması için daha çok yüklenir kombi gaza. bu sefer fatura girer bi tarafınıza.. işte bu yüzden petek kapatmayla filan uğraşmayın. o odaya girip çıkacaksanız soğuk odanın havası ile evin diğer kısmının sıcak havası karıştığında ortamın sıcaklığı düşecek. kombiniz yine gaza yüklenecek. dengeyi bozmayın derim.

teorik olarak fark eder ama pratikte kapatmaya değecek kadar büyük olur mu bilemem. şimdi kombinin görevi nedir? içindeki suyun sıcaklığını kaç dereceye ayarladıysanız o sıcaklıkta tutmak. belirlenen sıcaklığı geçtiğinde gaz akışı tamamen kesilmese de mum gibi ateş çıkaracak seviyeye iniyor. yani daha az gaz harcaması için borudaki suyun mümkün olduğu kadar sıcak kalması gerekiyor. e peki borulardaki su neden soğur? soğuk bir ortamda dolaştığı ve ısısını ortama verdiği için. siz şimdi bir odadaki peteği kapatırsanız suyun o soğuk ortama girip ısı kaybetmesini engellemiş olursunuz böylelikle boruda dolaşan su daha yavaş soğur ve daha az gaz ihtiyacı doğar.

Çok çelişkili açıklamalar gelmiş tam karar veremedim ama bildiğimi yapmaya devam edicem sanırım:) Sağolun gardaşlar..

ne için 90? aylık mı? öyleyse normal.

-Şehrinize göre değişmekle beraber bana makul bir fiyat geldi.
-Benim üye olduğum salon aylığı 95 lira saat 16:00'ya kadar akşama kadar ise 120 lira. Başka bir salon var ama çok ufak bir salon orasının aylığı 60 lira, diğer bir salon var o da 100 liraydı geçen yıl.

neler dahil 90 tl'ye ona göre söyleyelim.

benim gittiğim yer aylık 150tl. her akşam grup dersleri var. sauna, hamam, havuz var.

valla kadıköyün göbeğinde 150 veiryorum ben, sauna buhar odası var kullanacağımı sanmıyorum. adam akıllı olan diğer yerler hep yıllık üyelik istedi.

mecidiyeköyde güneş spor salonu var öğrenciye 50 lira valla.

ben 250 tl veriyorum aylik.. hersey var sınırsız kullanim.. 90tl sadece aletler icin bile olsa cok iyi..

bütçeni bilmiyorum ama termini dolaylarında kalırsan 40 euro civarında private roomda (oda+kahvaltı hostel) kalabilirsin. çok düzgün bi muhit olmamasına rağmen ulaşım için avantajlıdır.

termini ye cok yakın hotel marie'de kaldım 27 euromuydu neydi fiyatı. oda +kahvaltı.

yanı sadece uyumak ıcın ugradıgım yer oldugu ıcın cok sorun yasamadım. odada kalan elemanlar da gayet iyi muhabbet ettıgım kısıler oldu.

romada ulasım metro yeterli oluyor. zaten cogu zaman yuruyeceksın . sabah gidis ve aksam donuste belkı metro kullanırsın. belkı de ıhtıyac bıle duymazsın . kucuk yer bıraz istanbulla kıyaslayınca.

nereye girsen bisey yenır pampa cok takma kafana..

sheraton golf medici'de kaldim, odalari yeni ve temiz, kahvaltilari fena sayılmaz.. sehre biraz uzak ama shuttle servisleri var gidis 4 euro dönüs ücretsiz..

ben bi arkadaşıma seramik tava alıcam mesela. ihtiyacı da var biliyorum.
neticede yemek yiyecek değil mi? mutfak eşyası iş görebilir

bir restaurant islettigi icin mutfak esyasi olmaz ne yazik ki cunku evde hic yemek pisirmiyor :/

degisik tasarimlar yapan internet siteleri var, onlari incele aklina birsey mutlaka gelir..

biz hobbite gittik 5 kişi, bi ben iade ettim.

kadıköy rexx de satın alıyorsun 3 liraya senin oluyor.ben etmedim.ama salon çıkışına kutu koymuşlar bende arkadaşlarla gittiğimde para vermeyin gidin kutudan alın dedim aldılar.

parasını alıp sonra gözlüğü geri almaları saçma. arkadaşlar hep geri vermiş.(nautilus)

gözlüğümüzü iade etmedik. ben eve gelince onları bir de temizledim bir güzel. bir dahaki gidişimizde yenisini almadık. fazladan para da vermedik haliyle.
bir seferinde aniden sinemaya gitmeye karar verdik. gözlükler yanımızda değildi yine aldık, yine vermedik. bir biz vermedik sanırım herkes bırakıyordu.
belki gözlerim hassas, mikrop kapacak. toplayıp toplayıp satıyorlar.

@bass solo take one, onların gözlüğün parası değil sadece kullanım ücretiymiş.
o yuzden gerı alınıyormus.

'kendi gözlüğümüzü getirdik' derseniz bir şey demiyorlar. almak için ısrar etmiyorlar.

şu an önümde duruyor, hobbit'ten kalma bir tane. e tabi gece 1 de bitince film, kimse takip etmiyor kutu falan.

nautilus taki durum bu...

ben gittim. her defasinda daha evvelden aldigim gozlugu yanimda goturuyorum. kimse de gozlugu verin demedi. dese de vermem zaten. zira daha evvel bir defa gisede sordum. bu 2 tl ile gozlugu mu aliyoruz yoksa kiraliyor muyuz diye? once kem kum, sonra almis oluyorsunuz dedi.

baktım, geçenlerde sözlükte de konuşuluyordu bu konu. oradan da aklımda kalmıştı. gerçi hepsi cinemaximum'du sanırım ama kaç sefer verdim bunun parasını. the hobbit: an unexpected journey için sanırım yine bir cinemaximum sinemasına gideceğim. bu sefer vermemeye kararlı gibiyim. bu sefer girmeden önce özellike soracağım biletçiye. bakalım nasıl olacak.

tek kullanım olayının doğru olduğunu sanmıyorum hiç. en azından xpand için.

2 tl vermişim geri verir miyim hiç? adam istedi cevap bile vermedim. zamanında 3 tlye satıyorlardı zaten, satın aldıklarımıza saysın.

en son ben de iade etmedim. zaten çıkışta toplayan olursa da, evden getirdim ben bunu der geçilir.

he tabi her sinemaya gittiğinde yanında 3d gözlük taşımak saçma geliyor, her koltuğa bağlı yapsalar bence daha güzel olur. öküzler dışında götüren götürmez, ekstra para da almazlar. (ama niye almasınlar dimi eheh)

o sadece kiralama bedeli, satınalmiyorsunuz ve genelde kutuya birakilmasi gerekir.
kendi gözlügünüzü getirdiginiz takdirde kimsenin sesi cikmiyor cünkü ille de oradan kiralanacak diye bir zorunluluk yok.
normal sartlar altinda sinemaya ne kadar planli programli gidilir muamma? o kadarini hesap edipte sürekli gözlük tasiyamam.. biz is cikisi kafamiza esince gidiyoruz, yada alisveris sonrasi hadi bi de sinema yapalim vs gibi olusuyor..
siz disciye de sadece gitmeden önce dislerinizi fircalayan takim olmalisiniz :)

ben etmedim, evdekilerle aynı benim. kullanırım dedim.

ben de geri verdim, otomatiğe bağlamışım

2 lira verdim ben ona ne geri verecekmişim yaa! güneş gözlüğü gibi boynuma astım çıktım. (natilus)

Ben 2006 yilinda kredi cektim ama ne kadar dosya masrafi odedim bilemiyorum bunu nasil bulabilirim? Hangi banka ve sube oldugunu biliyorum sadece

heather, yapacağın şey o kararı icraya koymak.. s..s.. ödeyecekler. hatta koymayı bilmiyorsan çıkart bir vekalet avukat olarak alayım ifadelerini..

Bende çok merak ediyorum.Konuyu takipteyim.

tekniklerini bilmem de, günlük hayatta sık sık "şu an rüyada mıyım?" diye sormakla başla diyorlardı.

kitap oku.. bunlarla ilgili kitaplar var.. niyet et.. rüyaya dalmadan önce calismalar yap..
sanildigi kadar zor degil.. ama niyet cok önemli..

lucid rüyada atıyorum bi kızla konuşma antremanı yapsam gerçek hayata faydası olur mu?

:) tam tersinin faydasi olur..

senelik bazı bilmem de, başladığım kitabı 1 haftada bitirmeye çalışırım.

ayda 4-5 tane bitiririm.yılda 60 falan oluyor.şuanda çalışmıyorum,çalışırken de yine böyleydi.sürekli ayakta çalışıyordum.kitap okuma sayımdan memnun değilim,daha çok okumalıyım.

1)geçen yıl 25'le kapattım
2)çalışıyorum. o6:30/18:00 fiziksel/masa başı
3)değilim eskiden 50'yi bulurdu

Öğrenciyim, aynı zamanda çalışıyorum. Genellikle 8.30 - 18.00. Bu yıl 25+ okudum yanılmıyorsam. Memnun değilim ancak, daha fazla okumak gerek.

1-) ortalama senede 18-22 kitap
2-) calisiyorum tam zamanli - 8.30/18.30 calisma- masabasi/fiziksel (bazen y.disi isleri vs.) - ogrenci degilim
3-) memnun sayilirim, bazen daha fazla okusam dedigim oluyor ama internette de fasa fiso seyler haric bircok ciddi bilgiyi okuyorum.. toplarsak yeterli gibi..

not.icimde ki kitap okuma aski bambaska

1.Ortalama 55-60. 70'i geçince seviniyorum.
Düzenli takip ettiğim 3-4 dergi var.Bunlardan 2'si haftalık.
2.9-6,5 çalışıyorum. Çalışırken kitap okumama asla imkan yok.Ofisteyim; şantiyede yük indirip kaldırmasam da fiziksel bir yorgunluğu oluyor.
3.Pek değilim. dediğim gibi 70'ten sonra ancak seviniyorum.

10 civarı.

1. 10 civarı
2. haftada 5 gün 9-6 çalışıyorum. masabaşı iş.
3. memnunum, nicelik olarak bakmıyorum zaten olaya.

1) < 1
2) evet, serbest, masa başı
3) çok memnunum

1- 20 tane okuyorumdur
2- çalışmıyorum ama okuyorum haftada 3 gün okula gidiyorum.
3- hayır değilim ama fena da değil bence

300 tane okurum.

1- Haftada bir kesin bitirdiğime göre yılda 50 civarı..
2- Sabah 09.00da evden çıkıp 21.30da eve dönebiliyorum. Yetişkinlere İngilizce öğretiyorum kah oturarak kah ayakta:)
3- Kitap okuma sayımdan memnunum. 2 günde bir kitap bitirecek kadar asosyal olmaya gerek yok sanırım.

en alttaki takımı tepe nautilus daki tepe home da görmüştüm indirimdeydi fiyatını unuttum ama makuldu .

köşe koltuk alacaksan enza'nın boogie modeline bak. babamda, kardeşimde ve benim evimde var. gerçekten çok rahat ve muadillerine göre çok uygun.

cok pahali degiller normaller..

istanbuldasın sanırım birileri bana mobilyacılardan bahsetmişti oralarda ucuz olan. o yoksa bile beşiktaşta görüyordum 400 600 civarında vardı bir köşe koltuk ıhlamurdere caddesi üzerinde ama şekli şemalini bilemiyorum tabii. sen yinede bir sahibindene bak temiz 2. el için.

beşiktaş'ta arıyorum ben de ama genelde çekyat görüyorum, bi denk gelsem 600bile olsa alıcam :/ o mobilyacılar acaba masko mobilyacılar sitesi mi? :/

Benim kardeşim de evlenirken beğendikleri koltuk takımına 7800 lira vericeklerdi ki bi arkadaşları İnegöl'e gidin demiş,onlar da beğendikleri takımın fotosunu alıp dolaşmışlar.Sonuçta aynı koltuk takımını 3800 e yaptırdılar,hem de bi kaç yerini kendi isteklerine göre değiştirterek..Ustanın dediğine göre 2 kat daha sağlammış hatta.Belki gidebilme ihtimalin vardır diye söyledim.

fotoğraf değil adamlara autocad'te çizim bile verebilirim ama öyle özel tasarım diye daha çok alıyor bazı yerler, ama dediğiniz gibi imalatçı firmalar daha uygun fiyata dediğiniz gibi daha sağlam işler çıkarıyolar? ikitelli'ye gitmek gerekiyor o halde sanırım :)

600'e linktekiler gibi bulman çok zor sanırım. çok daha ufak ve az pofudukları bile ben baktığımda 700-800dü.

2. el için sahibinden'e falan bir bak istersen.

elbette herkes daha ucuza almak isteyecek. 2. el alınan şeyler de doğası gereği pazarlığa açık, sıfırsa bile pazarlığa açık, sonuçta burası bir internet platformu. sen konsepti yanlış anladın.

cevaplanabiliyor sanırım artık...

içinizdekileri yazamamanız nedeniyle verdiğim rahatsızlık için özür diler, ayrıca yazamadığı için mesajla destek olanlarınıza teşekkür ederim. bana yazdıklarınızı buraya da yazın, bilsin insanlar, öğrensinler.

ben de öğreneyim.

(git: 528000)
ben de ayni dertten muzdaribim.. yalniz degilsin..

bi örnek versene. duruma göre değişebilir bence dediğin şey.

bana 30 liralık kitabı 20'ye satmak istersen, ben 10 lira veririm derim mesela. gayet de normal bişey.

biz de tam senden bahsediyorduk sezercik..

Mügüs, sen ikinci el ürün satıyorsan, ben de istediğim fiyatı sana teklif etmekte özgürüm. sen de satmamakta özgürsün. bunda alınacak gücenecek bir şey yok. benim verdiğim parayı beğenmezsen anlaşamayız, olur biter.

30 liralık kitabı ikinci el alacaksam 10 liraya alırım, bu kadar basit. 20 lira vereceksem, gider sıfırını alırım. kapiş?

@sezercik yavrum benim; ben ikinci el satmiyorum öncelikle ilani okuyabilmissen bunu anlaman gerekiyordu.

ikinci elde ise durum biraz farkli, sen o kitabi sifir alsan 30tl vereceksin, ikinci el ama cizigi bile yok kitap düzgün kullanilmis neden 20tl verilmesin ki?

adam bir kez okudu diye niye cok cok düsük fiyata satmak zorunda olsun ki?

zaten kitap cok baska birsey aslinda, ben sanmiyorum ki paraya ihtiyaci olmayan birisi kitap satsin?

neyse.. zaten görüs farkliliklari burada basliyor..

duruma iki taraftan da objektif bakabilmek gerekiyor. satıcı nasıl kazanmak istiyorsa alıcı da aynısını ister. bu amaçla da fiyatı düşürmeye çalışır.

@mügüs "sen o kitabi sifir alsan 30tl vereceksin, ikinci el ama cizigi bile yok kitap düzgün kullanilmis neden 20tl verilmesin ki?" demiş, ben de niye verilsin ki diyorum. 15'e alabileceksem, hatta 1 liraya alabilecekken niye 1.0001 lira vereyim? iktisat biliminin temelini oluşturur bu durum.

ayrıca mügüs şunu da eklemiş: "zaten kitap cok baska birsey aslinda, ben sanmiyorum ki paraya ihtiyaci olmayan birisi kitap satsin? " ben de sanmıyorum ki paraya ihtiyacı olmayan birisi ne idüğü belirsiz birinin en son ne zaman yıkadığı belli olmayan elleriyle sayfalarını tek tek tuttuğu, Allah bilir nerelere attığı/soktuğu kitabı alsın. nasıl ki avlanmak bir aslanın doğasında varsa mümkün mertebe en düşük fiyattan istediği ürünü almak da basiretli bir alıcı doğasında vardır. bunun hukukta bile yeri var, o derece yani.

herhengi bir iktisada giriş I kitabı, cevabı basit gibi görünen ama biraz karmaşık bu sorununuza cevap olacaktır.

not:lan olm benim yazmam gereken seminerim var, buraya yazacağıma seminere yazaydım yarısı bitmişti.

Internetten yaptığınız herhangi bir satış, pazarlık ve yoruma açıktır. İşinize gelirse satarsınıız, işinize gelmezse satmazsınız, yorumları beğenmezseniz hesabınızı kapatır gidersiniz. Gelip burada ağlamanıza gerek yok.

Herkes elbette mümkün olan en ucuz fiyatı zorlayacak. Zaten durumu olan adam 3 kuruşu düşünmez, gider burada böyle saçma sapan insanlarla uğraşacağına TeknoSA'dan alır, Vatan'dan alır, garantili bir biçimde keyfine bakar.

mügüs, senin ilanını tabii ki okumadım. niye okuyum ki? konu ikinci el ürün satarken alıcının düşük fiyat teklif etmesi. ben de 30 liralık kitap diye kıçımdan örnek uydurdum.

30 liralık kitapta hiçbir yıpranma yoksa 20 lira eder tabi, buna itirazım yok ki? ben 10 veririm ikinci el olduğu için diyorum.

galaxy3

zannedersem bu fiyata güvenilir garantili s3 yok

1250 civarı nokia lumia 820
950 civarı da HTC WP8S

sony xperia s en düşük o civarda bulabilirsin.

iphone 4s var bende istersen beyaz 16gb ambalajinda garantisi devam ediyor acilmamis kutusunda..

galaxy nexus

lg optimus 4x hd

iphone 4s tabi ki.

bencede 4s. zorlasan iphone 5 bile alırsın ama pasaport kaydıyla bilmem neyle uğraştırır.

bence yağsız olsa iyi olur.

hoşuna bile gider.

ya onun dibindeki suya banmış bayat kocaman ekmek için birbirine saldıran kediler gördüm ben... sen daha idareten diyosun... :) bişey olmaz ver gitsin

bizimkinin en sevdigi sey.. o yagli suyu bile yalana yalana yiyo :)

bizimki yemediydi.

normalini genelde yemezler de, light'ına akıllarını oynatırlar.
light değilse yağını falan iyice süzmeyi dene.
sağlığı açısından da o kadar yağlı olmaması iyi olur.

1 günü geçmemek şartıyla iyi olur.
Daha fazla zamansa 3 5 gün gibi ev yemeği yapmanızı tavsiye ederim.

çok yağlı gelir midesine dokunur. ufak bi miktar balığı ekmekle karıştırıp verebilirsin ama purushanın dediği gibi 3-5 gün sürecekse başka çözüm bulmalısın. süt bile kediye sulandırılıp verilirken o ton balığı sindirim sistemini mahveder.

smirnoff ice diyecektim ama alkol orani diyince bir durdum :)

xuxu var, kirk civari olmali orani. cilekli filan cok hos bir sey, sanki cilek yiyorsun.

xuxu'nun orani onmus ya la. olm ne zamandir icmiyorum unutmusum :(


sadece freeshop

yapabilirim veya gider içerim diyorsan kokteyl iç. sek gitmiyor.

kokteyl önerim ise long island iced tea. 5 beyaz derler, bir çarpar, bir çarpar ki anlamassın bile. ama öyle alkol içmiş sarhoşu değil, bir kadının kollarında kaybolmuş sarhoşu eder adamı (oldu mu, canın çekti mi?).

7 şat tekila at, allahı görürsün.

grimbergen diye bir bira var, kırmızısı var. onu dene. başka çeşitleri de var. onları da dene. türkiyede nerede bulunur bilemiyorum.

porto şarabı diye yüksek alkollü bir şarap var, eğer denemediysen bi tadına bak. ben pek beğenmedim ama beğenen çok.

Bizim tekelden baska bir yerde karsilasmadigim Ursus diye bir icki var. Koyu renkli bir sise ustunde kutup ayisi resmi var. Ustunde yazdigina gore cakal erigi aromaliymis. Tadi acayip guzel. Ozellikle yazin buz gibi cok iyi gidiyor. Bir de visne suyuyla karistirirsan orgazmik bir tad oluyor.

absinthe: Poe'nun ruh halini bir an olsun yaşayabilmek için. Ayrıca çüküne kadar var olan her damarı hissetmek için.

jagermeister: bitkilerin bilgeliğine ulaşmak için.

cin fizz: limon ve pudra şekerinin hafif aroması ve güzel sarhoşluğu için.

konyak olabilir, param var diyorsan martell xo veya vsop.
güzel bir votka, grey goose,
grappa(git: beta.eksisozluk.com)
likör şarap kavaklıdere tatlısert olabilir.(git: beta.eksisozluk.com) vs vs

alkol oranı kriterine uymuyor lakin guinness birası var. rengi siyah, köpüğü kahve köpüğü gibi, içimi gayet yumuşak ama düşük alkollü de değil kesinlikle. türkiye'de belli başlı mekanlar dışında bulmak mimkin değil idi en son. 50'liği 15 lira civarı.

southern comfort.. esasen bir viski likörü, ne viski diyebilirsin ne de likör, içimi inanılmaz yumuşaktır, tadı da şekerli gibi yani lezzetli, kadın viskisi de derler, hafif zannedilir ama tatlı tatlı içerken fena çarpar.
değişen alkol oranlarına göre bir çok çeşidi var, "100 Proof" olanı 50% alkol içerir, "Original"lar 35%tir.

şiddetle tavsiye ederim.

Arkadaşlar bir de NEREDEN alınabileceğini yazarsanız sevinirim. Yani ''SADECE FREESHOP''larda bulunur gibi, ya da küçük yerlerde bulamazsın... MİSALİ.

cider derim, bira kadar genis bir dunya. eksisi var tatlisi var, dunya gozuyle bir biranin tadinda ne buluyorsan cider da bunu verir, yani basittir ama yeri doldurulamaz. ayrica kesinlikle pahali degildir, fekat tr de nerelerde bulunur pek bilmiyorum.
armutlusunu ayrica feci tavsiye ederim.

Ben son zamanlarda kendi içkimi buldum: tekila.
Rahatsız ve rezil etmiyor. Limon ve tuzu da oldum olası sevmişimdir. Şahanedir tavsiye ederim.

30% oraninda alkol icerir.. yaz bahcesi serinliginde gecenin kollarina kendini birakabilirsin.. limoncello!

para varsa, single scotch'ları dene, yalnız içine buz falan atma:)

Jagermeister: Son aylarda populeritesini artırdı. Eğer shot seviyorsan bir şişeyi derin dondurucuya at. Sonrasında bir kaç kişi içmesi eğlenceli olur

Ouzo: Ozellikle rakı seven bir insanın denemesi lazım, gerçekten uzo rakı farkını test etmeli. Keskin bir anason kokusu olmadan uzun soluklu bir gecede denenebilir. Ozellikle Plomari benim tercihim

Smokehead: Eğer viski seven bir bünye ise smoked viskiler arasında iyi bir seçim (freeshop only)
, veya single malt olarak lagavulin denenebilir.

sambuca shot. ateşle de yakıp içebilirsin.

safari: migrosta bile var, southern comfort'un tatlisi gibi dusun.
limoncello: southen comfort'un tarcinli degil limonlusu gibi dusun.

hehe. hep ayni tip ickileri seviyomusum.

"strip twister" oynayın.

meze olayi tamamen kizlarin yetenegine kalmis bi olay.. genelde beyaz peynir kasar eski kasar vs alinir sarap icmek isteyenler olur diye..
yogurlu tüm mezeler ve her türlü z.yaglilar raki ile gider..
cerez, kuruyemis ve cipsler ise votka..
meyve alin bol bol ve limon tekila ile iyi gider.. ayrica bacardi cok güzeldir..
kokteyller icin google i kullanabilirsiniz..

(bkz: bulduğun gibi bırak)

kadin her geldiginde o kapagi örtmek zorunda. muhtemelen de senin çişinin sıcradigi kisimlara dokunacak. buldugun gibi birakmak ne kadar zor olabilir ki?

ben bi kadin olarak anlayamiyorum?
ben indiriyorsam o da kaldiriyor? 1/1 durumu söz konusu?
sen adama herseyi yap (oral vs.) sonra iiyy ben dokunmam??
benim evim her zaman temizdir ayrica wcden cikinca ellerimizi yikamiyor muyuz?

bazen herseyi sorun edip kendimizi cok mutsuz ediyoruz..

bosverin kizlar o nasil kaldiriyorsa biz de indirelim sorun etmeyelim yahu ? :)

Bulduğu gibi bırakacak varsa bu niye erkek? Kaldı ki klozetin o ortası boş kapağının yanında kulp var, en yukarıda duruyor. O olmasa bile iç tarafından pat diye kapak kapatılabiliyor. Zorluğundan falan değil, çocuk olsa görmez düşer anlarım ama bunu anlayamıyorum.

Bir de şöyle bir şey var, erkek her geldiğinde o kapağı kaldırmak zorunda, kadın niye kaldırmadan gidiyor?

olm bütün erkekler ayakta mı işiyo lan evinde falan da? bi ben mi ortadaki kapağı kaldırmadan oturarak işiyorum kadınlar gibi?

çünkü klozet bir pisuvar değil.

@royal oturmak zor olmuyor mu la, gece kalk, otur, ayarla falan?

@eranicus ortadaki kapak niye var o zaman?

@royal tek değilsin. Temizliğinden emin olduğum tuvaletlerde Ben de oturarak yapıyorum. Prostatı önlüyor gibi bir şey de duymuştum gerçi gencim ama olsun :D

Royal, benim eski sevgilim de oturarak işerdi. Eşim de oturarak işiyor. Çok şanslıyım bence :) Çünkü çiş sıçramıyor hiçbiryere. Ayrıca sağlık açısından da faydalı imiş.Prostat olmayı geciktiriyor. Yalnız değilsin :)

Aradaki delikli kapak; otururken klozetin o soguk seramik yuzeyinin popomuzu sogutmamasi ve rahat bir oturus saglamasi icindir.
Ayakta yapacaksan pisuvar kullanmalisin, cunku klozete oturulur.

"na şunun onlar"

hanımefendının dıyorum ben genelde.

bıze 2 tane sundan getır yada bı sundan bı bundan ortaya salata.

onun da bunlardan vardı dedim geçen, çok kaba oldu.

c- "karşımdaki cıvırın"

parmağımla gösteriyorum ben. ama çoğunlukla -tesadüf işte- ilk önce benimkini sorduğu için "benim" diyorum, ötekini de eşime veriyor haliyle tekrar sormadan.

"Hanfendinin... "

İsmi neden söylensin? Nerden tanısın garson? Neden öğrensin ismini?

"biz bi hede bi hödö alalım" derim ben, hanımefendinin ne ya jasfs. ya da hanımefendinin dili yok mu? tek seferde hepsini söyleyelim aradan çıksın diyorsam "biz" derim, ya da sadece kendiminkini söyleyip "hanımefendi"nin de kendi siparişini vermesini beklerim.

abi hanımefendinin de acaip bi resmiyet deil mi ya?

resmiyetten ziyade ona birsey katmis oluyorsun. alelade bir kadin veya erkek olmadigini ima ediyorsun.
bana da bu siparis sizin miydi diye soruldugunda beyefendinin diyorum..

ayrıca karşımda oturan kişi ezik falan değilse benim bir şey dememe gerek kalmıyor. garson "tavuk şiş kimindi" diye sorunca "hanımefendinin" diye atlamak yerine eşim diyor ki "benim". ezik değil ya ben niye onun adına cevap vereyim. ağzı var, dili var, insanlara cevap verebilecek kadar medeni cesareti var. en fazla yaptığım hareket parmağımla göstermek oluyor.

kız kendisi diyemiyor mu benim diye. ben gıcık olurdum yemek kimin dendiğinde sevgilim hanımefendinin falan dese, gülerim zaten çok komik. kendisi söylesin benim diye sen karışma, ağzı dili vardır heralde.

sen bakma onlara bunlar konusmayan insanlar... yada biz cenesi cok düsügüz..
genelde su sekilde olur

bla bla bla bla bla hanimefendinin / beyefendinin bla bla bla sonra bla bla bla

karsinda ki birsey anlatiyorsa ve araya garson giriyorsa kibarca soyler - araya sıkıstırır anlatacagin seye devam edersin..

ama karsilikli susuyorsaniz, tabii ki benim demeyi bileceksiniz..

1. amerika'da yaptım 2 stajımı da

2. iyi para kazandım, ister istemez dile katkısı da baya olmuştur

3. bir yakınım aracılığıyla, çalıştığı şirkette yaptım

1. Hırvatistan,
2. Dil açısından faydalı oldu,
3. Kendim iletişime geçtim.

-almanya (mercedes)
-epey oldu hem almanca ogrendim hem calisma sartlarini insan iliskilerini kültürü vs. vs.
-kendim buldum

1- Portekiz.
2- Faydası oldu, hani bir klişe var ya Avrupa'da insana değer veriliyor diye, işte o klişeyi gözlerimle gördüm, herkesin birbirine, haklarına, her şeye saygısı var. Profesyonel açıdan da faydası oldu.
3- AIESEC

1- ingiltere.
2- uckac'ın dediği gibi + eğer yeni mezun biri olarak yurtdışında çalışmak istiyorsan cv'inde sadece türkiye'de yapılmış stajla iş bulabilme olasılığın sıfıra yakın.
3- ingiltere temelli iş bulma sitelerine sürekli bakarak ve bir sürü başvuru yaparak buldum.

almanya.
muhteşem oldu, para bile biriktirdim. kariyerimin büyük kısmını ona borçlu olacağım gelecekte.
ilanları takip ettim, açık ilanlarla iletişime geçtim.

Ben yurtdisinda staj yapmadim ama yurtdisinda calisiyorum. Cevremdeki Turklere baktigimda buyuk cogunlugu yurtdisinda staj yapip hem o sayede edindikleri baglantilar hem de cv'deki yurtdisi deneyimi sayesinde simdi yurtdisinda calisiyorlar.

Ama tabi yurtdisinda staj yaparsan artik hayat sana guzel denilemez, o senin caliskanlik ve sosyal becerilerine bakiyor gene sonunda.

bende de sorunlu şu an.

+1

evet.

+1

evet

hotmailde sorun yok simdilik

Aynı sorun bende de halen devam etmekte.

+1

carrefour da kurabiyeyi gormustum royal dansk ti galiba..
alman cikolatalari hakkinda bilgim yok ama yine büyük süpermarketlerde bulman olasi..

beylikdüzü carrefour mu bu?

danimarka kurabiyeleri migros'ta var, alman ve amerikan çikolata-şeker-kurabiye ürünleri de real'de var.

beylikdüzü degil ama hangisi maalesef hatirlayamiyorum, cok büyük bir carrefour du onu hatirliyorum sadece..

paket program ise tamamen sizin hiziniza kalmis,
eger birine yazdiracaksaniz da o kisinin hizina baglidir..

tavsiyem simdiden gizlilik iade iptal gibi yazilariniz varsa siz hazirlayin ki yazilim bitince bi de onlarla ugrasmayin..

Macbook air'de cd girişi yok. İnternetten office indirip ürün anahtarıyla aktive edeceksiniz. Mac App Store'da var mı office bilemiyorum kullanıcısı olmadığımdan.

office for mac indirip kurmanız gerek bir de, elinizdeki mevcut pc için olan office ise onu zaten kullanamıyordunuz.

orj.office alacagiz sorun o degil.. kurulumu cd olmadigi icin nasil yapacagimizi sormustum ama neyse..

vatanda ücretsiz kurulum gerceklestiriliyor..

merhaba,

ets tur'la bu yaz gittim. gemidekiler genelde yaşlı çocuklu insanlar oluyor ama kara turlarına katılmayız derseniz pek onlarla işiniz olmuyor zaten. gemide çok yapcak bişey olmuyor, zaten karada çok yorulduğunuzdan bir de balayındaysanız zaten, paso odada geçer sizin gezi. kamaranın balkonu kesin olsun, diğer yerler kalabalık olur çok eğlenemezsiniz.

vize ücreti olmuyor. kara turları pahalı zaten bence onlara katılmayın boşuna.
-santorini de atv kiralayıp onunla gezin. oia'ya kesin gidin.
-mikonos'tan çok erken hareket ediyorsun ondan gece hayatını pek göremiyorsun. beach club'larda hayat 2-3 gibi başlıyor. boşu boşuna onlara gitmek yerine merkeze yakın daha eğlenceli yerler var.
-atina'da da tura gerek yok. 1 çift daha bulun, taksiyle ünlü tepe'ye gidin ismini şimdi hatırlayamadım, ondan sonra yürüyerek eski atina'yı gezin.

diğer turları salla.

gemi turuyla gitmeyin.. ayvaliktan feribotla gidin ada ada gezin derim.. zaten herkese kolayca vize veriyorlar sıkıntı yasatmiyorlar.. benim calismayan parasi olmayan arkadasim bile 3 aylik multi vize aldi..

gemi turlarına bu yaz katıldık. sizin gibi balayına.
öncelikle 1) herkes deneyimini farklı yorumlayabiliyor, o yüzden bu yorumlara hem inanın hem inanmayın.
2)daha önce tura katılmayıp, onu yapacağını tur yerine kafanıza göre takılın hede hödö diyenlere asla inanmayın.

biz apex tour'la katıldık. bu konudaki fiyat/performans'ı en yüksek şirket bence. ets yeni gemi almış ama apex'in louis olympia'sı, ocean majesty'si de iyidir.
gemilerin de oteller gibi yıldızları var, bizim ocean majesty 3 yıldızdı. ama harika derecede lüks ve konforluydu bizce. (birkaç şehir oteli ve yazlık şehirde 5 yıldızlı otellerde kalmış gezi meraklısı bir çiftiz) ets'nin kendi gemiai daha lükstü sanırım.
gemilerde birçok farklı kabin tipi var, fakat şunu bilin ki, en lüks kabinle en ucuz kabin arasında konfor açısından o kadar da fark olmasa da, fiyat olarak nerdeyse 3 katı bir fark vardır. kapıdan çıkınca herkes aynı gemide olmasına, aynı yemekleri yemesine rağmen.

şu var ki, iç kabinlerde pencere yoktur. dış kabinlerde pencere bulunur, iki tür pencere vardır, lomboz cam ve kare cam. kare camlı pencereler daha büyüktür. lombozlar klasik gemi penceresi yuvarlaktır. daha lüks kabinlerde balkon bulunur.

ayrıca lüks kabinler haricinde birçok kabinde yataklar ayrı olabilir. dikkat etmek lazım. balayı çiftleri için sıkıntı olabilir. çift kişilik yatakları olan iç kabinlerde var, deck planda bu belirtilir zaten.


ayrıca gemide içecekler ücretlidir. biz içki paketi almıştık kişi başı 40euro verip. ulan acaba çok mu diye düşünürken, gemiye giriince bu içki paketiyle viskisinden kokteyline, suydu çaydı kahveydi herşeyin sınırsız dahil olduğu söylenince bizim için tatil harika geçti. yemeklerdeki içecekler de dahil.

yemekler demişken. iki tür restoran vardı. biri belli saatler içinde misafir kabul eden alakart diğeri üst kattaki açık büfe.

açık büfe bizim antalyadaki açık büfelerin gemideki mini hali. deniz yemekleri ve damak tadımızın biraz değişik bulacağı yemekler barındırırken. alakart restoranlarda, yemekler, sunum, garsonlar, şef, müzik, ambiyans vs harikaydı.akşam yemekleri harikaydı. kahvaltılar da baya iyiydi.

turlara gelirsek, boş yere para vermeyin. aynı turu kendi başınıza daha kısa sürede ve daha fazla yeri, çok ucuza gezebilirsiniz.
mikonos
santorini
rodos
gezdiğimiz yerler. hiçbirinde de ekstra tura gerek yok. fazlasını gezdik.

tur fiyatı kişi başı 100 euro liman vergisi,180 euro tur bedeli,50 euro vizesi hizmet bedeli 40 euro içecek paketi. bence çok iyi bir fiyata çok eğlenerek lüks bir tatil yaptık. bir de günlük 7 euro bahşişler var gemide ödenen ki bu da gitmeden önce zaten size tebliğ ediliyor tur kapsamı anlatılırken.

daha spesifik sorularınızı yanıtlayabilirim.

feribotla filan gitmeyin, daha fazla para verirsiniz, hiçbirşey anlamazsınız. zaten vize 125 euro tek başına.

gemi turları ekonomik olmasına rağmen çok yorucu ve koşuşturmacalı geçiyor. bazı turların özellikle mikonos'a yanaşma saatleri çok ters oluyor, hiçbir şey görecek vakti olmuyor insanın. zaten genel olarak tüm cruise bir acele içerisinde geçiyor.

eğer kendi kendinize bir şeyler ayarlamak gözünüzü korkutuyorsa ya da kısıtlı bütçeyle çok yer görmek istiyorsanız gemi turu daha iyi, ama ben olsam balayımda cruise yapmak istemem. mikonos'a istanbul'dan uçabilirsiniz, ya da ayvalık'tan/çeşme'den/bodrum'dan vs. feribotla başlayarak araba kiralayıp iki adayı doğru düzgün her yerini görerek, keyfinize göre takılarak gezmiş olursunuz. izmir'den sakız'a geçiş yazın gidiş dönüş 8 euro mesela, gemiye göre çok da pahalıya gelmiyor (ki zaten gemideki içkilere ödenen ekstra para, yanaşılan limanlarda satın alınan turlar falan derken gemi turu fiyatına bir sürü şey ekleniyor).

gemi turu yapacaksanız geminin ekstra turlarına katılmak yerine ya araba falan kiralayıp kendiniz gezin ya da dışarıdan ekstra tur satın alın.

yeşil pasaporta vize yok, normal pasaporta da geçen sene 60 euroydu schengen. şu an ne kadar bilmiyorum.

ilaçlarla tedavi edilen bir hastalık diye biliyorum epilepsiyi. yada en azından nöbetleri geciktiriyor, hafifletiyor diye duymuştum. çok geçmiş olsun.

Geçmiş olsun öncelikle.

Epilepsi pili sıkça nöbet yaşayanlara çözüm olabilecek nitelikte:
www.ntvmsnbc.com

bakirköy türk böbrek vakfinda dünyaca ünlü bir prof. var
Esat Eşkazan

ona gidin, ücreti cok düsüktür. bir ilac verir ömür boyu epilepsi var miydi yok muydu bünyeniz hatirlamaz.

bi kac testten sonra en uygun ilaci verir.. gecmis olsun..

esat eşkazan'ı ben pek tavsiye etmiyorum. ben de bir epilepsi hastası olarak kendisini ziyaret etmiştim. ilaç konusunda çok bilgilidir. ama biraz deneysel çalışmakta. çok hastası var ve beklediğiniz ilgiyi göremeyebilirsiniz.

epilepsinin onlarca çeşidi bulunmakta. sizin yeğeninizin epilepsi türü nedir? mesela ameliyat seçeneği var. benim epilepsi türüm ilaçla tedavi edilemeyen cinsten. yani ömrüm boyunca ilaç kullanmamı gerektircek bir tür. bu yüzden ben de ameliyat olmayı düşünüyorum. ameliyat, benim epilepsi türüm için oldukça başarılı bir yöntem. bence işe üniversite hastanelerinden başlayın.

bu çok çok çok ciddi bir durum. hele günde 6 kere nöbet geçiriyorsa hastalığı çok ileri seviyelerdedir. epilepsi ilaçla tedavi edilebilir bir hastalık. ancak bu hastalığın ilk seviyelerinde etkili olabilir. ileriki seviyelerde hastalar genelde ameliyat edilebiliyor. pek çok üniversite ve araştırma hastanelerinde epilepsi klinikleri var. oralardan yardım alabilirsiniz.

esat eşkazan üniversite hastanesinden emekli olmus daha sonra özele gecmistir. isminizi söylediginiz zaman binlerce hastasi olmasina ragmen size en son ne dedi ne ilac verdi hepsini hatirlar, kilonuzu sorar ve bir önce ki kilonuzla fark var mi yok mu aninda söyler.. tüm bunlari konustuktan sonra dosyaniz gelir inceler vs vs. adamin zekasi muhtesemdir.

baska doktora gittiginizde ise size sunu sorar; daha önce ki doktorunuz kimdi?
esat eşkazan dersiniz, hayranlikla gülümser ve o benim hocamdi, neden doktor degistirme ihtiyaci duydunuz bence onda kalin ama isterseniz ben genel olarak bir bakayim der ve sizi esat bey e geri gönderir :)

amerikada epilepsi üzerine konferans verir! ki bu cok önemli bir konu bence..

tavsiyem esat beyden yardim almanizdir. en azindan iyi bir ögrencisini bile tavsiye edebilir..

cevabın nickinde saklı.

resmi şeyler için evet, pasaportta falan sadece cüzdan bedeli ödüyorsunuz bu işlem içim.
Kredi kartları için, bankaya bildiriyorsunuz değişikliği ama özellikle talep etmezseniz kartları değiştirmiyorlar. Mesela ben soyadımı değiştirdim banka bilgilerinde ama kartlarım hala eski kartlar, sorun çıkmıyor.

iki ismin olup birini sildirdigini sen biliyorsun, digerleri bilemez ve mutlaka n.cuzdani, ehliyet vs gibi devlet kurumlarinin vermis oldugu evraklari belgeleri degistirmek zorundasin.
bununla beraber kimligi degistirmekle hersey bitiyor mu? hayir.. yaninda en az 1-2 sene boyunca mahkeme kararini tasimak zorundasin..

zaten değiştirmek isteyeceksiniz emin olun.

mahkeme kararından birkaç kopya almalısınız. işe girerken filan lazım olur. diplomalar değişmiyor çünkü.

hocam şurada ayrıntılı bilgi var.
isimdegistirme.wordpress.com

çiçekli böcekli olur mu?

yani olmasa daha iyi olur. renkli olabilir, düz olması tercihim. çiçekli böceklisi nerede var peki? belki düzünü de bulurum.

www.englishhome.com.tr

edit: düzü de var sanmıştım ama yokmuş :/

pahali istersen - ikea
ucuz olsun dersen
bahçeşehir pazarında gördüm
kadikoy sali pazarinda da kesin vardir.. kek kalibi tencere saklama kabi vs satan yerlere bakarsan bulursun

ikea'nın cookie kutuları var şöyle www.ikea.com.tr
ikea'ya gidemem dersen bazı lux marketlerde oluyor bunlardan. bebek şarküteri'de görmüştüm mesela.

ayrıca olur mu bilemedim ama,

urun.gittigidiyor.com

urun.gittigidiyor.com

urun.gittigidiyor.com

nutella yı kasıklayarak ye :)

tobleron

Milka

boyle yapabilirsin www.youtube.com

toffifee'li milka.

hay nutella kere aq ya. sarelle ye.

eti browni intense.

damak

nestle damak

Ankarada alışveriş merkezindeki haribo standlarında etrafı beyaz kalplı mantar şeklinde çikolatalar var, görürsen denemelisin

2 Tane Öneririm. Birincisi "Eti Tutku", ikinciside "Nestle Tablet Beyaz". Dostum pişman olmazsın...

sarelle > nutella. nestle'nin bitter çikolatalarını ye ama bence. götün daha az büyür.

hacıbekir'in çifte kavrulmuş lokumu > tüm çikolatalar. öyle bir olay da var yani.

Efsanevi lezzet: mabel çikolata

Tam çikolata değil, çikolata kaplamalı. ancak tadı mükemmel Kinder Bueno White

lindt ye. ilk lindt'imi ilk sevgilimden ayrıldıktan sonra yemiştim şimdi çok mutluyum

www.marieantoinette.com.tr

"Merci" ve "Raffaello"yu tavsiye ederim...

Steam dostum
Tadelle bitter ye
Altın vuruş

rahm mandel!!

oreo milka

RAFFAELLO

Bulabilirsen Ritter sport al hemen hemen tüm çeşitleri güzeldir.

önerilerinizden denediklerim ve hepsini sevdiğim: Nutella, toblerone, Milka, Sarelle, eti browni intense, nestle damak, eti tutku, mabel çikolata, lindt, tadelle bitter, oreo (orjinali),

Bunlar da deneyeceklerim olacak: hacıbekir lokumu, nestle tablet beyaz, kinder bueno white, Merci, Raffaello,rahm mandel, oreo milka, ritter sport

1. çalışmıyorsa gidemez. hele almanyaya hiç gidemez.

almanya da tanidiginiz varsa davetiye mektubu gönderir gidersiniz.

almanya'yı bilmem ama ingiltere davetiye mektubu olsa bile kesinlikle kabul etmiyor bu şekilde.

Davet mektubu da tam garanti değil. İşyeri olan tanıdığınız varsa bi ihtimal.

ucustan 24 saat önce

buraya sormadan www.thy.com a girip bakabilirsin

daha önce yazıldığı gibi 24 saat önceden check-in işlemleri başlar 45 dakika kala sona erer.bagaj teslimi de son 45 dakikaya kadar yapılır.Mutlaka internetten check-in yapın.çıktısını da alın.yazıcınız yoksa da pdf olarak çıktısını alın ki ekranda boarding pass alınmış görünsün.

çanta kullanıyorsanız, belli bir yeri olsun çantada. küçük cepçik gibi. onu oraya koymayı alışkanlık edinin.

çanta kullanıyorum ama günlük çantalarım duruma göre değişebiliyor. bazen laptop çantası, bazen de sırt çantası, bazen iş dışındayken de farklı farklı. sürekli çanta değiştirirken (çantadan çantaya) zaten kaybettim son belleğimi :(

yoksa her çantamdaki bellek taşıma yerim belli ve sabit...

kaybolmaması için değil de, bulan insaflı biriyse, içine iletişim bilgilerini içeren bir not veya word dosyası oluşturabilirsiniz

içine bir dosyaya iletişim bilgilerini yazabilirsin(ben böyle yapıyorum). oda arkadaşım üstüne adını soyadını bantlamış. içinde mutlaka size ulaşabilme bilgisi olsun 3 veya 4 kez usblerini verdim insanlara bu şekilde.

Bütün bilgilerimi şifreli bir şekilde saklıyorum, ayrıca bilgilerin bir yedeği daima dropbox hesabımda duruyor.

Bozuk para cüzdanları var ben onlardan kullanıyorum USB bellekler için.

www.cantacenter.com.tr

anahtarlığına bağlayabilirsin.

cok kücük boy makyaj cantasi alin icine usb yi mendilinizi ne bileyim ufak tefek baska seyleri de koyun böylece cantaniz hem derli toplu olur hem kaybolma derdi olmaz

Çizilse ne olucak ki, tak anahtarlığına. Benimki anahtarlıkta, nerdeyse anahtar boyutunda, her cebe sığıyor.

www.promosyonusbbellek.com bu tarz bir şey belki?

arama gelirken telefonun bir kosesinde aktarma geldigine dair bir sembol cikmasi lazim. benim 3310'da cikiyordu zamaninda. iphone'da cikmiyorsa yazik valla :D

aynen ben de ona sasirdim.. dandik nokia da bile cikiyordu ama iphone da yok o özellik sanirsam :(

yok öyle bir kovboy.. senin kendine yapabileceğin en güzel şey 100-200 arası akıcı kitaplar okuman.

Yazın daha da fazlasını okuyabiliyorum ama dönem içinde pek mümkün değil. En son geçen hafta yaklaşık 800 sayfalık bir kitabı 5-6 günde bitirdim. Okuyamıyor olmaktan çok şikayetçiyim ben de, uykudan vermeye başlayacağım artık.

günlük 50 sayfa, haftasonları 150 sayfa okuyabiliyorum ayda ortalama 5-6 kitap ediyor, arttırmaya çalışmıyorum.

Abim ortalama 3-4 günde bir kitap bitiriyor, genelde 300-500 sayfalık kitaplar. Ki bunu, 8:45 - 18:00 çalışan biri olarak yapıyor.

hazmedilmemiş bilgi, zihinde kargaşaya yol açar. günlük 200-300 sayfalık sürekli okumadan bence en başta verim alınamaz. ancak çok iyi olduğun konularda böyle bir okuma yaparsan işe yarar.

oldukça değişken bir durum. ne okuduğun, nasıl bir zihin yapısına sahip olduğun, entelektüel birikimin vs önemli değişkenler.

'çok okumak' neden iyi, sürekli kitap okunur mu, düşünüp etmek gerek bunları...
okumak yaşamak ve yazmak üzerine'yi tavsiye ettim bir de bu konu üzerine.

bi arkadasim kurtköyde oturup eminönünde calisiyordu yolda okuyabiliyordu.. üstelik o dönem kitapcida calisiyordu.. eline bi ton kitap geciyordu.. sansliydi.. yani bazi seyler imkanla alakali..
beni sorarsan aksamdan aksama 20 sayfa ama her aksam okurum aksatmam..

genelde çok ağır kitaplar okurum ama işte çok hayvan gibi kassam en falza günde 100 sayfa okuyabiliyorum, belkide kitaplardan kaynaklanıyor ama burda da benden farklı kimse yokmuş.

ah be abi ne yaptın sen.. ing. öğreneceğim diye ben artık hiç okuyamıyorum.. idefix'deki sepetim de 79 kitap duruyor yahu.. tarih ve yeraltı edebiyatı çoğu ne zaman biter allah bilir..

ben shantaramı iki ayda falan okudum o sıra üniv.e hazırlanıyordum açıp iki sayfa okuyor kapatıyor 5gün sonra alıp 200falan okuyordum ne hikmetse bu kitabın hatırlamadığım hiç bir bölümü yok.yani benim gibi düzensizlikte bokunu çıkarma ama içinden geldikçe oku adapte olabildiğinde. okuduğun bi ise yarasın.

bir ara yapmıştım öyle birşey
yüzüklerindisi de 3 günde bitmişti övünmek gibi olmasın.

kariyer.net acik ara en dusuk geri donus diyebilirim. en fazlasi hangisidir bilemiyorum

secretcv ve elemanonline

yenibiris kesinlikle geri dönüs oluyor..

Bir kez secretcv'den iş bulmuştum. Gayet iyi bir firmaydı ama bana uymadı 8 ay çalıştım. Kariyer'den aramıyorlar bile ona umut bağlama. elemanonline ise daha çok mavi yakalılara yönelik. yenibiriş'den de ciddi dönüşler almıştım.

ulan onlar dedi diye de hepimiz akşam oturmalarında thy ile ne kadar gurur duyduğumuzu konuşup şuh kahkahalar atıyormuşuz gibi konuşmuşsun...
yok öyle bi gurur kimsede sakin ol :)

bu memleketin markası olduğu için? bugün yurtdışında en çok tanınan şirket thy. kazıkçı da olsa, şerefsiz de olsa türkiye'nin dışarıdaki yüzü. ki thy ile uçan çoğu yabancıların çoğu memnun.

o kârı ve kurumsal kaliteyi yaratanlar türk, siz de bir türk olarak gurur duyarsınız. akrabanızdan birinin mezuniyetine, çocuğunun doğumuna vs. seviniyorsanız veya bir yarışmada başarılı olunca gurur duyuyorsanız aynı şekilde kendi milletinizin havacılıkta 'yükseklerde' olması da bayağı göğsünüzü kabartabilir. illa kârının bir kısmını bağışlaması gerekmez. zaten ülkenizin değerini yükselten bir oluşum olması bile yeterli. thy'ye sahip bir türk vatandaşı ile thy'ye sahip olmayan bir türk vatandaşının konumları bayağı da farklıdır hani..

Abi gavurlar THY'den memnun kalınca ne oluyo?

Gurur duyulacaaaaaaaaaaaaaaaak...

Duy!!!

eksiduyu.ru

tuttuğun takımın sana faydası ne ?
messinin ronaldo mu desek, saatlerce konuşacak adam var, o adamların sana bana faydası var mı ?

THY'yi global olarak düşün, yerel kafa ile değil..
yapı-kredi sana fazladan para veriyor mu, sen türksün diye

British Airways ile gurur duyan bi tane bile ingiliz görmedim ben. Adamlar Darwin, Brunel, Hawking vs. ile gurur duyuyor.

THY yurtdışında en çok reklamımızın yapıldığı platformlardan birisidir.
Gurur duy duyma haklısın eksisi çok ama çoğu ülkeye tek bayrak taşıyan şirkettir kendisi.

Peki British Airlines gurur duyulacak bir şey yapmış mı ?

Gurur duyulacak birşeyse dğnyada concorde kullanabilmiş yani havacılığın uç noktasını görmüş iki şirketten birisi air france ile.

ben de duymuyorum.. bana faydasi olmayan bi kurum / kurulus icin ne gurur duyacagim ki?
isim geregi sürekli y.disi - y.ici seyahatlerim oluyor.. daha toplasam anca 2-3 kez thy ile gitmisimdir..
binmedigim ucak - havayolu kalmadi.. thy iyi güzel olabilir ama makul bir ücret almadiktan sonra gerisi booossss laaaffff

bana faydası olmayan abdurrahman çelebiyi sikim diyorum ve kaçıyorum. sanki kominizm var her şey beleş a.q bana ne lan kol gibi bilet parası çıkıyor mu? çıkıyor. 3.dünya ülkesi vatandaşı olarak sadece elimizde bu var ondan duymamız gerekebilir. daha araba motoru yapamayan ülkeyiz lan reklam yapıyormuş.
hııı old öpt ii gclr.

yalnış düşünüyorsunuz british air, air france uçak işletmecileridir, uçak üreticileri değildir uçak üreticileri airbustur airbusla çok gurur duyarla asla laf ettirmezler.

hiç thy'ye para vermediğim için kendimle gurur duyyuyorum ben!

Nasıl indirim yok, www.turkishairlines.com gir bu siteye bir bak. Tüm Türkiye 44 lira gidiş ben Ulusoy'la gidiyorum 35 e otobüsle. Eğer diyorsan hala pahalı ne işin var uçakta birader gezmek senin neyine, gezmek istiyorsan git bir parka biraz hava al derim.

bir ingiliz o bileti ne kadara alacak hacı?

ohoo sen ona ne bakıyorsun ki? Her ülkede ucuz pahalı olan şeyler vardır. ABD de zeytin çok pahalı örneğin. Bunun sebebi üretim yoğunluğu ,vergiler, para değerleri.

Bir İngiliz ne kadara alıyor diyorsan THY'den değil vergilerden ya da Türk Lirasından yakınmalısın

Hayır dediğim şey şu. Bir ingiliz de gitse istanbul-ankara bileti alsa seninle aynı fiyata alacak THY'den yani türk vatandaşı olmanın sana zerre katkısı yok.

Kola turka dan farkı yok gözümde, milliyetçi duyguları fahiş l ücretlerle iyi törpülüyorlar

nedense alacağım zaman tüm sitelerin altından girip üstünden çıkarım, hep thy daha uyguna gelir fiyat açısından.

verdiği 30kg bagaj hakkı ve yemek'i de işin içine katarsak diğerlerinin önüne zıplıyor.

ayrıca viyana'da tramvayları boydan boya THY reklamları ile giydirebiliyorsa, viyana metrosunun merkezi istasyonlarına reklam verebiliyorsa, bu gurur duyulabilecek bir şey. sonuçta altında bir turkish imzası var.

30 kg bavul hakkiymis! ama ne!
misir havayolu 52 kg veriyor???

@mgüs
o zaman istanbul'dan avrupaya uçarken mısır havayollarını kullan, ne diyim.

buluyorlar.

Marka değeri. Zaten çoğu ithal değil, burada üretiliyorlar. Mavi'nin eski pantolonlarının yaklaşık 10 yıl falan ömrü olabiliyordu, şimdi ne oldu bilinmez. Gerçekten fiyat görmek istiyorsanız diesel'e falan bakın.

urfa'da bir üretim bölgesi varmış büyük mağazalara yollanmadan önce tanıdıklara 5 liraya falan satıyorlarmış bir elbiseyi. üzerinde 160 lira yazıyor iyi bir markanın ürünü ama 5 liraya alıyorsun güzel dimi. çok kaliteli bu kadara mal oluyo olayı yok yani.

bu fiyatlar bu markalar ne ki.. neler neler var.. ee kimisi skilmekten hoslanir ne yapacaksin..

12 senesi tekstilde gecmis biri olarak söyleyebilirim ki.. ayni kumas ayni dikim ayni ütü paket degisen sadece isim..

cok pahali bi marka ile x marka dandik bi markanin t-shirtlerini yanyana yapiyorduk..

gerisini sen düsün..

sadece bizim ülkemize has değil bu durum. bundan 7 sene önce türkiye'de 1 liraya ürettiğimiz çorapları (french connection)üzerilerine 17 sterlin satış fiyatı etiketini yapıştırıp gönderiyorduk.

adam ayda 20.000 kazanıyor mesela...

Sık sık soruyorum kendime bu soruyu. serbest piyasa ekonomisi s*ç*y*r ağzımıza.

kullanılan kumaş vs aynı olabilir ama bu pahalılığın temel sebebi tasarım bence.
evet 50 liraya da yüzde yüz pamuk gömlek alabilirsin ama 110 liraya aldığın dockers ile hem tasarım hem vücuda oturma olaylarında bir fark olabilir.
he sonuç olarak dediğin doğru ortada bir kazık var ama ucuz mal ile pahalı mal arasında da biraz fark var yani.

Iknanın Psikolojisinde Cialdini der, bilimsel deney var, iki tane birbirinin aynısı ürünü mağazanın farkli köşesine koyuyorlar, birine ucuz birine pahalı bir etiket koyuyorlar, pahalı olanlar çok satıyor çünkü hepimizin bilinçaltımıza pahalı olanın daha kaliteli olduğu işlenmiş halde, böyle olduğu sürece Türkiye'nin en iyi okullarından birinde işletme okuyan ve pazarlama tekniklerini benden on kat iyi bilen abim bile marka uğruna yok kaliteli yok adı var diye seve seve eşdeğer iki ürünün pahalı olanına bir dünya para bayılabiliyor.

birkac sene önce bu ateş pahası olan kotların satıldıgı firmalardan birinin merkez ofısınde calısıyordum. 150 tl ye satılan kotları firma çalışanı oldugumuz icin 7.5 -10 tl arası bir fiyata satın alıyorduk ki bu satıstan bile kar ediyorlardı. o yüzden indirime girmeden hiçbir yerden kot almam. mümkün oldugunca outlet magazalardan alısverıs yapın, indirimi bekleyin. yoksa kazıklanmamak mimkin değil

geçen gün arkadaşa bot almaya gittik. lumberjack a girdik indirime girmiş 140 dedi tezgahtar. sonra çıktık ordan, arkadaş dedi ki bu fiyatından kaybetti, ulen dedim noluyoz :D sonra gitti timberlandden 395 liraya bot aldı :D

Çünkü bictikleri fiyatlara rağmen hala deli gibi satislar varda ondan. Gecen next kevekdaki tommy hilfigerdan 3 pantalon bir gomlek aldim indirimli 773 tl tuttu galiba yuzde 40 indirimdi hemde. Ben cok sey aldim galiba derken cevremde millete baktim benim aldigimin 3 kati aliyolardi herhalde 2000 saymislardir en az. Kisacasi millette para varda ondan. Arz talep meselesi.

Sorun yaşar mısın bilemem de sorun yaşarsan öyle hemen yenisini yollayacakları gibi bir kanaate kapılma. Zaten adamlara zor ulaşırsın da hadi ulaştın diyelim günlerce uğraştırırlar.
(bkz: hepsiburada.com )

bazen idefix'te tükenen kitapları oradan bulup alıyorum. Ben de siz gibi bu konuda takıntılıyım, şu ana kadar hepsi tertemiz geldi.

hepsiburada temiz kitap yolluyor.. ancak gittigidiyordan da daha ucuza bulabiliyorsun..

ben kitap alışverişlerimi hepsiburada'dan yapıyorum. şimdiye dek bi yamuğunu görmedim.

örnekse etiket fiyati 25tl olan kitabi gg'de idefixe 15.60 a satiyor..

hic de öyle sıkı falan degil.. biz bi ton sey download ettik, dns den izledik vs hic bisey de olmadi..

dipnot 2 sene kaldim.. 3-5 ay degil.. bulsalar bulurlardi o mana da..

ben de bilmemkaçyüzyuro para cezası ödeyen birisini duydum da, alman ulusal ajansından da özellikle bilgilendirdiler buraya gelmeden, her türlü korsan yazılımı kaldırın, geldiğinizde de film download'una girişmeyin hiç diye. rapidshare serbest yani he mi?

kafan rahat etsin istiyosan paralı vpnler var onlar güvenli olsa gerek

10 cok az aslinda bu isler sayfaya degil kelimeyle ilgili.. bi tercüme bürosuna gönder kaca ceviri yaparlar fiyat al.. ondan biraz daha asagisina sen yap..

Şu adamları ara bakalım. iki sene önce 3+1 evi 30 km ileriye 450 TL'ye taşımışlardı.
www.soytasnakliyat.com

kaçıncı kattan kaçıncı kata taşıtıcan bilader.kmye bakılmaz bu işlerde genelde.

internetten olmaz bu isler.. ineceksin asagiya bi kamyon bulup (ki genelde önlerinde yük ve esya tasinir tabelasi olur) direkt sürücüyle pazarlik yapacaksin..

Ben temmuzda gittim. Uzun uzun yazardim ama cok useniyorum yahu. Mesajla filan yazayim yarin.

gidecegin tarihe göre ucak ve otel ücretleri degisir.. yeme icme aslinda ucuz ama bizim paramizla pahaliya gelebilir..
otel yerine couchsurfing gibi bi siteden birilerini bulursan gezme tozma isi de daha kolay ve eglenceli olabilir..
venedik den önce romaya gitmeni tavsiye ederim oradan da floransaya gecersin..

vize pasaport olaylarinida ilgili sitelerden ücret ve zamanlarini görebilirsin..

venedik-floransa-roma üçlüsü, henüz pasaportu ve vizesi olmayan birine, her bir şehire 2'şer gün ayırdığımızı ve 3-4 yıldızlı otellerde kalınacağını düşünürsek, yeme-içme-lokal transferler-müze vs. derken temiz en az bi 1500 euroya patlar.

romaya gidis dönüs erken bilet alinirsa 150-200 euroya gelir.. floransa ve venedik e otobüs veya trenle gidilirse yaklasik 100 euro da o tutar..
dedigim gibi otelde kalmaz da cs'den birilerini ayarlarsa kalacak yer parasi da verilmemis olunur..
geriye yemek kaliyor ki bu cok degisken.. ama pizza fast food yerim ille de restaurant olmasi gerekmez diyorsan, aksam yemeklerinde saraptan feragat edersen 1 hafta icin yaklasik 250-300 euro harcarsin..

su ana kadar 600 euro yapiyor.. vize 100 euro pasaport kac yillik alacaksan o kadar ödüyorsun yani tas catlasa 900 euroya cok rahat gider gelirsin ama ögrenci hayati seklinde :)

minik yazdım bu çıktı www.hepsiburada.com

woodart.helena.com.tr

mini ve kücük boy olarak bulabilirsin..

izmirde kızlar ağasında satılıyor. nargiledir tahtadan oyma süs eşyasdır falan satan yerlerde buda satılır illaki.