Giriş
(4)

Restoran İndirimli Kredi Kartları

princess eugenie
Merhaba restoran alışverişleri için tavsiye edilebilecek kredi kartları hangileri?
Merhaba restoran alışverişleri için tavsiye edilebilecek kredi kartları hangileri?
0
princess eugenie
(03.09.24)
Ziraat Prestige
Maximum Black
0
Mirket
(03.09.24)
Maximiles black +1
0
chicha_v2
(03.09.24)
Maximiles black eskisi gibi değil

Net wings black kart. 1.5 milypn tl üzeri paranız varsa %15 indirim var alt tutar olmadan.
0
bir ileti paylastim
(04.09.24)
Wings +1
Özel anlaşmalı restoranları da fena değil.
0
Bruce
(04.09.24)
(7)

İş yerine şu şekilde kat çıkmak yasal mı? Maliyeti ne olur? (Fotoğraflı)

ananiyimioguz
Selamlar şu şekilde 130m2 bir alan var. İş yerinin üstü komple bu şekilde kaplı. Fotoğrafta gözükmüyor ama sola doğru uzunca devam ediyor. Sadece merdivenle çıkılan yerde (fotoğrafta sağda kalıyor) ufak bir asma balkon gibi bir yer bırakmışlar. Kalanı böyle. İş yeri zemin katta. -1 de de deposu var.
Selamlar şu şekilde 130m2 bir alan var. İş yerinin üstü komple bu şekilde kaplı. Fotoğrafta gözükmüyor ama sola doğru uzunca devam ediyor. Sadece merdivenle çıkılan yerde (fotoğrafta sağda kalıyor) ufak bir asma balkon gibi bir yer bırakmışlar. Kalanı böyle. İş yeri zemin katta. -1 de de deposu var. Üst katı da yaparsak 3 katlı gibi olabilir.

hizliresim.com

1 - Burayı komple kapatıp iş yerini 2 katlı hale getirsek? Yasal mıdır?

Yani bir yere bildirmemiz gerekiyorsa bildiririz yeni planı ama tapusal anlamda bir maliyeti çıkar mı? Veya bildirmeye gerek var mı?

2 - Sanırım çelik konstrüksiyonlarla kapatılıp üstüne zemin yapılması gerekiyor. Duvarları da alçıpanla değil de düzgün bir şekilde yapmak lazım sesi fazla geçirmesin yani.

Bu şekilde 130m2 alanı kapatmak aşağı yukarı neye mal olur? Zemin yapıldıktan sonra aşağı katın ışıklandırmaları tekrar yerleştirilecek + üst katın da tavanını elden geçirmek gerekecek.

500bin i bulur mu tüm bu masraflar?

Bonus soru: üst katı ev gibi dizayn etsek bir sıkıntı olur mu :D

Normalde ev de kiralık iş yeri de kiralık. Ama biraz mal mülk satıp iş yerini satın alabiliriz, satıyormuş sahibi. Alıp böyle bir aksiyona girsek mi onu düşünüyorum. Üst katına da yerleşiriz, mis. Hem ev kirasından hem iş yeri kirasından kurtuluruz. Yeri güzel, bina 4 yıllık falan, yeni. Köşe başı bir yer. Deposu da var en altta bi 130m2 daha. Yani güzel bir yatırım olabilir gibi geldi.
0
ananiyimioguz
(03.09.24)
Armut.com'dan fiyat al

armut.com
0
Mirket
(03.09.24)
Mantıklı, bir talep oluşturdum bakalım.

Bir de bu işin yasal durumu hakkında bilgi verebilecek var mı?

Kaçak çıksak olmaz çünkü hem iş yeri arada denetleniyor hem de ev gibi yaparsak ikamet ve aboneliklerde falan uğraşabiliriz çünkü burası iş yeri diye geçiyor, nasıl olacak 2 katlı ayrı ayrı bilemedim. Bunu bir yere bildiriyor muyuz, mimari çizim falan değişiyor mu? Belediyeden izin gerekiyor mu? O kısımları bilmiyoruz.

Gerçi katı bir şekilde iş yeri olarak da işletsek olur sanırım kimse yukarıya niye mobilya koydunuz demez herhalde.
0
🌸ananiyimioguz
(03.09.24)
www.google.com

İlk iki link cevap verecektir
0
kisa
(03.09.24)
1- Yasal değil. Projeye aykırı. Orası asma kat olarak tasarlanmadı. Hangi şehir bilmiyorum başınız ağrır. Bildirirseniz izin alamazsınız. Yasal izin alamazsınız. Para bağış vs isteyip göz yumabilirler. Tapuya işletemezsiniz. (İmar affı vs çıkmazsa)

2- Basit asma kat yapacaksınız. Çelikçi, atölyeci herkes yapar. Elektrik vs basit işler. Ağırlık asma kat çeliği tutar maliyet olarak. Türkiyede değilim piyasayı tahmin edemiyorum şu an.
Karkası oluşturduktan sonra ister ev ister ofis gibi dizayn edin. Ayrı kapı açmazsanız ev olarak biraz zor kullanırsınız.

Tüm bunlarla birlikte bunu kaçak yapabileceğinizi sanmıyorum. Binadan mutlaka şikayet eden çıkacaktır haklı olarak. Ben olsam hayatta izin vermem kendi binamda.
0
artci sarsinti
(03.09.24)
@ kisa, bişey anlamadım ki :( asma tavanı söksek zaten 7 metre alan var yukarıya doğru. e merdiven de koymuşlar. asma tavanın yerine neden zemin yapamıyoruz? iş yeri zaten ince uzun yani ek kolona da gerek olmayabilir. 2ye bölsek zaten alt kata da üst kata da 3-3.5 metre yükseklik düşüyor.

@ artci sarsinti, teşekkürler ancak uygun değilse neden merdiven koymuşlar?

ben şöyle anlıyorum, maliyetli olduğu için bu şekilde bıraktık, isteyen kendi isterse buraya kat çıkabilir.

Burası büyük sağlam bir site ve alt katları hep bu şekilde dükkan. Diğer dükkanlarda çıkanlar gördüm onlara da bir sorayım. Kimse bir şey demiyor sanki.
0
🌸ananiyimioguz
(03.09.24)
Sebebi çok açık:) Asma kat çıkmak için. Balkon emsale dahil değil. Oraya balkon koymuş ki merdiven koyabilsin. Merdiven koyabilsin ki kaçak yapacağı asma kata çıkabilsin..
0
artci sarsinti
(03.09.24)
d) Asma kat: Zemin katı ticari olarak kullanılmayan konut alanları haricinde, zemin katta ait olduğu bağımsız bölümü tamamlayan ve bu bölümden bağlantı sağlanan, ait olduğu bağımsız bölümün 1/3’ünden az yapılamayan, iç yüksekliği 2.40 metreden az olmayan, yola bakan cephe veya cephelerde merdiveni de dâhil 3.00 metreden fazla yaklaşmayan katı (İmar planlarında konut alanı olarak gösterilen yerlerde aynı yol güzergâhındaki mevcut yapılaşmaya bakılarak asma kat yapılıp yapılamayacağına karar vermeye ilgili idare yetkilidir.),

diyor ki, iç yüksekliği en az 2.4 m olacak, yol tarafındaki duvara (cepheye en fazla 3 metre yakın olabilir)
ama artçı sarsıntı daha bir bilerek yazıyor gibi. belediyeye adres vermeden de sorulabilir.
0
kisa
(03.09.24)
(4)

Bu ceyrek midir yarim midir gram midir nasil anlarim?

twelfth
https://i.ibb.co/jwjLyWk/IMG-0745.jpghttps://i.ibb.co/6Fmdv08/IMG-0746.jpg
0
twelfth
(03.09.24)
Çapını ölç
0
Mirket
(03.09.24)
Çeyrek.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(03.09.24)
www.nadirgold.com

1995te gram altın yokmuş. çeyrek bu. gramlarda zaten 1 gr yazıyor üstünde.

çapları aynı ama bildiğim kadarı ile.
0
elorelia
(03.09.24)
Çeyrek 18, yarım 22 mm.
0
Mirket
(03.09.24)
(8)

en iyi sabun

antikadimag
turkiye'de satilan en iyi sabunlar hangileri? yerel marka ariyorum. duru, haci sakir biliyorum baska guzel sabunlar neler? daha butik markalar da olur.
turkiye'de satilan en iyi sabunlar hangileri? yerel marka ariyorum. duru, haci sakir biliyorum baska guzel sabunlar neler? daha butik markalar da olur.
0
antikadimag
(02.09.24)
eyüp sabri tuncer iyi
0
jelly bear
(02.09.24)
Cilt doktoru önermişti.
İyi olduğu için midir, fonlandığı için midir bilemem.

www.beisyaonline.com
0
Mirket
(02.09.24)
Valla annem ve babam yıllardır Dalan'in kalıp yeşil zeytinyağlı sabununu kullaniyorlar çok memnunlar. Başka bir şeyi denemek bile istemiyorlar.
0
Amaranta ursula
(02.09.24)
Olivos tabii ki
0
gabe h coud
(03.09.24)
Dalan Geleneksel Doğal Zeytinyağlı Sabun
+1

diğer versiyonları da denenebilir tercihe göre
www.dalan.com.tr
0
ermanen
(03.09.24)
www.kocamaar.com

Tariş'in sabunlarını da beğeniyorum. Genel olarak zeytinyağı üreticilerinin sabunlarını tercih etmeye çalışıyorum.
0
fotrsapka
(03.09.24)
mecitefendi doğal organik sabunları müthiştir. hem şampuan hem sabun olarak kullanıyorum.
0
titanyum22
(03.09.24)
İnstagramda badecanlar hesabı. Zehirsiz.
0
strawberry first
(05.09.24)
(7)

Banyo duşakabin küf sorunu? Çözümü var mı?

mikahakkinen
6 ayda bir duşakabin silikonları küf oluyor ve yeniliyorum yok mu çözümü?
6 ayda bir duşakabin silikonları küf oluyor ve yeniliyorum yok mu çözümü?
0
mikahakkinen
(02.09.24)
şeffaf olmayan beyaz renkli kaliteli silikon alın. şu an 300tl olması lazım fiyatı. ayrıca duş aldıktan sonra duşakabinin içini ıslak bırakmayın, vileda ile kurulayın.
0
HellKeePer
(02.09.24)
Bir higrometre edinip günün farklı saatlerinde banyonun rutubet durumunu ölçün. Rutubet yüksek çıkıyorsa (ki öyle çıkacak gibi) bir pencere tipi aspiratör edinin.
0
Mirket
(02.09.24)
insta hikayelerinde görüp denediğim küf olan yere peçete serip üzerine ıslanıncaya kadar çamaşır suyu döküp bekletiyorsun bir gün, ertesi gün çok aşırı ovmadan kolayca çıkıyor
+1 havalandırma
0
eja
(02.09.24)
Duyuruyu bu yüzden seviyorum. Ben de bunu soracaktım. Bizim banyo penceresi 7/24 açık havalandırma tek başına çözüm değil yani. Islak bırakmamayı deneyelim bir bakalım.
0
Kediyi üzdün
(02.09.24)
Kağıt havlulardan ikişer yaprağı uzunlamasına sarma kalınlığında rulolar yaparak çepeçevre yerleştirin, 1:1 ölçü domestos ve su karışımıyla tamamen ıslatın ve bir gece öyle bırakın. Ertesi gün bunları çöpe atıp silikonların üstünü nemli bir mikrofiber bezle sildiğinizde küf kalmayacaktır. Ancak gördüğünüz kararmalar küf değil de silikonların çürümesinden sebep ise mecburen çürüyenleri sökmeniz ve Sista beyaz renk silikonla yenilemeniz gerekir.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(02.09.24)
@Kediyi üzdün
Pencerenin açık olması her zaman sirküle işini sağlayamıyor maalesef. Ölçmeyi ve aspiratörü onun için önermiştim.

Islak bırakmamanın faydası da küçümsenemez tabii ki
0
Mirket
(02.09.24)
Evvela aqua olan silikon kullanilmasi lazim. Havuz ve akvaryumlarda kullanılan suya temas için ozel uretilen.

2. Silikonlara çamasır suyu yerine daha soft az kimsayasal içeren arap sabunu gibi temizlik yapilmasi lazim.
0
Fritz-X
(03.09.24)
(5)

Turkce soru

WithWorth
"Ona sür'aten yardımcı olmuştur."Buradaki "sür'aten" deki "en" eki ne oluyor ?Farsça mi ?Bir de anlam "hizla yardimci olmustur" mu ?2.bir de "hizmetkar" daki "kar" eki farsca mi ?
"Ona sür'aten yardımcı olmuştur."

Buradaki "sür'aten" deki "en" eki ne oluyor ?
Farsça mi ?
Bir de anlam "hizla yardimci olmustur" mu ?

2.bir de "hizmetkar" daki "kar" eki farsca mi ?
0
WithWorth
(02.09.24)
Defaten, gıyaben, hitaben kelimeleri geldi aklıma.

'...ile' anlamı çıkardım ben.
0
Mirket
(02.09.24)
Kâr eki Farsça.
Sür'aten diye bir kullanım hiç duymadım sür'atle olabilir o. Hızla, çabucak, hemen demek olur.
0
muhayyer divan
(02.09.24)
Evet, Farsça.

Farsça kār کار “1. yapma, etme, iş, fiil, 2. yapan, eden, 3. meslek, gelir, getiri” sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Farsça ve Orta Farsça kardan, kār- کردن, کار “yapmak, etmek” fiilinden türetilmiştir. Bu fiil Avestaca aynı anlama gelen kərəta- sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Hintavrupa Anadili aynı anlama gelen yazılı örneği bulunmayan *kʷer- biçiminden türetilmiştir.
www.nisanyansozluk.com
0
kobuzchu kiz
(02.09.24)
1. soru muhtemelen:
dergipark.org.tr
"Arapça hakikaten zarfına karşılık olarak kullanılan gerçekten sözünün
sonundaki +ten eki, hakikat kelimesinin sonundaki tenvin olan -ten kısmına
benzeştirilerek ortaya çıkmıştır."
ve
fasiharapca.com

yani "-en" eki arapça tenvin'den geliyor.
0
🌸WithWorth
(02.09.24)
1) ifadeyi zarflaştıran arapça bir ek gibi düşünülebilir. ifade sonunda fiilimsiye dönüşür. türkçede sıfatlar zarfların yerine sıkça kullanıldığından aradaki fark ilk başta anlaşılmayabilir.

2) evet.
0
kesmekes laleler
(02.09.24)
(20)

Eşek ve at eti, insan sağlığına zararlı olmadığı hâlde

Yourcousinmarvinberry
Neden illegal ve sağlıksızmış gibi muamele görür ?
Neden illegal ve sağlıksızmış gibi muamele görür ?
0
Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
dini açıdan yenmesi uygun olmadığı için.
0
tabudeviren
(02.09.24)
İslama göre de helalmiş.
0
🌸Yourcousinmarvinberry
(02.09.24)
Kesimleri tesislerde yapılmadığı, diğer kesim hayvanlarına uygulanan hastalık vs gibi kontroller uygulanmadığı için.
0
thracia
(02.09.24)
çoğunlukla kültürel ve coğrafi şeyler bunlar. kültüre dini de ekleyebiliriz.

bi de tarihsel olarak eşek, at vs. zaten insanlığa çok faydası olmuş hayvanlar. yemen pek akıllıca olmazdı. öyle bir kültür gelişmedi dünyanın büyük bölümünde. ya şöyle düşün mesela bugün otobüsle yarım saatte gittiğin yolu at üstünde dıgıdık dıgıdık belki 2-3 saatte alabilirdin. at olmasa yağmurda çamurda karda kışta 20 saat yürüyecektin belki. yahut öküz diyelim. koş sabana tarla sürsün. sülalene yetecek kadar buğday-arpa verecek sana. o hayvanı niye kesip yiyesin ki. yakınlarda su varsa balık tut, tavuk-horoz ye, küçükbaş yetiştir vs...

kültür böyle yerleştikten sonra zaten istesen bile yiyemiyorsun çünkü üretimi/satışı olmuyor. çünkü talep yok. e kendim yapayım desen kim uğraşır eşek-at alıp onu kesip biçmekle, yularını tutup kasaba "ustam şu atı kesiver" diyemezsin ki.

domuz da öyle mesela. çok sağlıklı bi et olmadığını biliyorum ama önemli bi protein kaynağı. bakıp büyütmesi kolay, çok yavruluyor. türkiye'de domuz etine talep olsa mesela bence fiyatı uygun olurdu, belki tavuk gibi. e niye yenmiyor? islam haram demiş, müslümanlar yemiyor. üretiliyorsa bile talep çok az olduğundan fiyatı, lojistiği, yerine göre siyasi baskısı vs. sebebiyle istesen de erişimin kısıtlı.
0
mark greg sputnik
(02.09.24)
aşırı kaslı olduğu için sadece sinir gelir dişe. yenebilecek lezzette değildir muhtemelen.
0
neira
(02.09.24)
At "diğer kasaplık hayvanlar" maddesinde serbest ama eşek tebliğde geçmiyor. Bir de sorun olan dana eti diye satarken içinde at eti çıkması zaten. Algı da buradan çıkıyor bence.

Gerisi arz talep meselesi. O da kültürel konu. At ve eşek besi hayvanı olarak üretilen canlılar değil normalde.
0
nawar
(02.09.24)
Tek tırnaklı hayvanların yenmesinin dinen yasak olduğuna inanılıyor.
0
Mirket
(02.09.24)
dini yönünün bilmiyorum ancak 2 hayvanda aşırı kaslı. etleri sert olur.
0
mikahakkinen
(02.09.24)
Ayrımcılık yapıyoruz.
0
prole
(02.09.24)
dini ya da lezzet değil. sen inek eti diye satıyorsan ve içinde at eti çıkıyorsa bunu ucuz diye koymuşsundur. Türkiye düzenli at eti yenen bir ülke değil, bir et ucuzsa ya arzı çoktur ya da kalitesiz/yaşlı/hasta hayvandan yapılan sağlıksız kesimle elde edilmiştir. Denetimden geçmemiştir, hastalık var mı yok mu bilmiyoruzdur vs. O sebeple yani yoksa dini ya da "bizi kandırıyorlar" bakış açısı değil. At eti hangi şartlar altında elde edildi onu bilmediğimizden. Yoksa Orta Asya ülkelerinde at eti baya sevilen ve değer gösterilen bir et diye biliyorum.
0
nundu
(02.09.24)
İslama göre helal değil. Bizim memleketin ekserisi Hanefi mezhebiyle amel ediyor ve Hanefi mezhebine göre helal değil, diğer kezhepleri bilmiyorum. Ayrıca net olarak tek tırnaklı oldukları için helal olmayanlar grubunda sınıflandırılıyorlar diye biliyorum
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(02.09.24)
bence bu hayvanlar normalde seyahat, yük taşıma ve tarla surme gibi işlerde çalıştırıldıkları için biraz kutsallaştırılma yapılmıs olabılır. diger hayvanlara oranla bana daha değerli gibi geliyor. bugun mesela nasıl araba cok lazımsa o zaman da at ve essek cok lazım bısey.
0
Zetnikov
(02.09.24)
At ve eşek eti yemek İslam dinine göre haram değildir, ayrıca at ve eşek etinin sert ya da lezzetsiz olduğunu da zannetmiyorum zira bu etler Avrupa'da ve Orta Asya'da oldukça tüketilen bir et türü ama adamlar tabii ki tutup ömrü boyunca çalışmış ordan oraya koşturmuş yağ oranı düşük kas oranı yüksek atların etini yemiyorlar yemelik at yetiştirip onları yiyorlar, sanırım birkaç İslam ülkesi ve ABD dışında at eti yemeyen yoktur, ABD'liler her şeyi yedikleri halde at etine karşı çok yüksek bir önyargıları var kesinlikle karşılar ama Fransızlar da ABD'de kurdukları at çiftliklerinden at getirip kendi ülkelerinde yiyorlar ironik bir şekilde. Onun dışında bizde genelde hastalıklı ya da ölüme yakın at ve eşek kesilip piyasaya verildiği için böyle bir algı var, onun dışında bu hayvanlar muhtemelen sağlıklı bile olsa gayrıhijyenik şartlarla kesileceği için yine legal bir anlayış olmayacaktır, ayrıca bu hayvanların kesimi de özel bir kasaplık yeteneği istiyor, bizde bu işler olabilecek en illegal şartlarda yapıldığı için böyle bir algı var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.09.24)
Bildiğim kadarıyla at eti helal, eşek eti haram. Ancak bunların yenmemesinin asıl nedeni bence dini değil, sosyolojik.

Lezzet kısmını bir yana bırakıyorum (gerçekten iki hayvan da son derece kaslı olduğundan etlerinin lezzetli olduklarını düşünüyorum), ikisi de koşum hayvanı olarak son derece değerliler. Hele at, Türk tarihinde mitolojik açıdan da önemi çok büyük bir hayvan. Bildiğim kadarıyla atı ehlileştirip tarım ve orduda kullanan ilk milletlerden biri Türkler. Çok eski, muhtemelen göçebe zamanlarda sanırım at eti yeniyor ancak yerleşik hayata geçilip tarım ve hayvancılık yapılmasıyla birlikte at eti tüketme kültürü azalıyor.
0
10551037
(02.09.24)
geleneksel anlayışta yenmesi helal değil diye bilindiği için.

Kuranda yenmesi haram olan yalnızca 4 şey ifade edilmiştir. Onların haricinde dilediğiniz şeyi yiyebilirsiniz(mideniz kaldırırsa).
Bu biraz da kültürel. Nasıl ki asya'da börtü böcek ne bulurlarsa yiyorlar ama biz alışık olmadığımız için bize tuhaf geliyor.

Bu arada kurana göre yenmesi haram olan dört şey şu şekilde.
1-Domuz Eti
2-Allah'tan başkası adına kesilmiş hayvan,
3-Leş,
4-Kan
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(02.09.24)
Ya ikea köftesinde at eti çıktı orda da olay oldu. O da mı haram diye? Dinle ilgili değil olay. Hmm dana köfte lezzetsiz oldu biraz da şu attan koyayım demiyor ki adam. Muhtemelen yıllarca çalışmış hayvanın kesime gönderilmesi sonucu çıkan ve hijyeni tartışmalı eti koyuyor daha ucuz olduğu için
0
nundu
(02.09.24)
Birinci Dünya Savaşı esnasında Bulgarların iş görmez hale gelmiş binek atları kesip yedikleri, Türklerin kayıttan düşebilmek için (sanırım sağ ön idi) bacağı kesip yanlarına alıp ölen hayvanı terkettiklerine dair kayıtlar var. Ve bu olaylar yiyecek bulamayıp hayvan yemi arpaya niyetlendikleri döneme rastgeliyor.

Yine Birinci Dünya Savaşı esnasında Kut ül Amare'de kuşatılan ingiliz ordusu'na General Townhand at yedirmek istediğinde Hintli müslüman askerler karşı çıkıyorlar. Açlıktan ilk telef olan askerler de bu sebeple Hintli Müslümanlar oluyor.

Yani Dinen bir sakıncası olmalı diye araştırıp şunu buldum. Anladığım kadarıyla kafalar karışık olunca yemiyelim olsun bitsin demişler.

www.islamveihsan.com

Şuraya bir de Hintli asker fotoğrafı bırakayım.
player.slideplayer.biz.tr
0
Mirket
(02.09.24)
at eti yedim, pisirirken kokusu bayagi agir, ve kasli yagsiz oldugu icin pek hosuma gitmedi. ama bir aralar yasadigim sehirdeki en pahali restaurantlardan biri sadece at eti satardi, oraya gitmek kismet olmadi fiyatlar sacma sapan oldugu icin.

at yeniyorsa esek de yenir bence, yenmez diye bisey yok.

domuz da duzenli yemesem ve heryerini sevmesem de bazi yerleri oldukca lezzetli olan bir hayvan.
0
cooperr
(03.09.24)
at eti yedim ben bilmeden. gayet yumuşak ama tatsızdı.

olaylar şöyle gelişti, ukrayna'da bi restorana oturdum, açtım menüyü fotoğraflarına bakarak yemek falan seçtim menülerinde ingilizce yoktu ve sadece yerli turistin olduğu azak denizi etrafında küçük bi yerdi., işte patates kızartmasıdır, biradır ettir falan. söyledim menüdeki fotoğraflardan göstererek. et bi acayip geldi, sonra aynı mekana arkadaş geldi 'aa at eti mi söyledin?' muhabbeti oldu.
0
Fodera
(03.09.24)
@Mirket,

Halbuki islama göre, açliktan ölmemek için domuz eti yemek bile caizdir.
0
🌸Yourcousinmarvinberry
(03.09.24)
(2)

Holter Testi - Devlet hastanesi

high hopes of the sozluk
selamlar haftaya perşembe için bu test için randevum var da şimdi bu alet takılıp bir gün takip yapılıyor. Daha sonrasında ben randevu alıp sonuçları doktora yorumlatacağım da sorum şu;bu alet beni takip edecek bir gün boyunca daha sonra bu aleti ben ne zaman geri veriyorum. çünkü bu testten 2-3 gün
selamlar haftaya perşembe için bu test için randevum var da şimdi bu alet takılıp bir gün takip yapılıyor. Daha sonrasında ben randevu alıp sonuçları doktora yorumlatacağım da sorum şu;
bu alet beni takip edecek bir gün boyunca daha sonra bu aleti ben ne zaman geri veriyorum. çünkü bu testten 2-3 gün sonra bi tatil düşünyorum da bi planlama yapayım dedim kafamda.

bu testi devlette yaptıranlar nasıl bi işleyiş oldu acaba?
cevaplar için teşekkürler şimdiden.
0
high hopes of the sozluk
(02.09.24)
Takarken 24 saat sonra gel diyecekler. 24 saat sonra gideceksin, çıkaracaklar.
O hastanede işleyiş farklı olabilir de, yarım saat sonra eline 5-6 sayfalık bir çıktı verecekler. Onu götürüp kontrol muayenesi adı altında varsa diğer sonuçlarla doktora göstereceksin.

Onu boynuna taktılar diye günlük hayatından kalıp gidip eve yatma. Günlük hayatta ne yapıyorsan onları yap ki, kalbin her zamanki seyrinde çalışıp kayıt versin.

Döşü gıllı biriysen kıllarını al. Zaten bu sıcakta 24 saat zor durur o elektrotların yapışkanları. (Ritm holterse böyle tabi. Tansiyon holterse zaten elektrot yok.)
0
Mirket
(02.09.24)
@arbre siz de 1 gün sonra hastaneye gidip verdiniz aleti?
0
🌸high hopes of the sozluk
(02.09.24)
(7)

bendeki mantığa yorum yapar mısınız? (çözümümde var)

Zetnikov
arkadaşlarıma tekmeyi bastım sadece 2 tane kaldı onlara da bu sene tekmeyi basmayı düşünüyorum.neden böyle oldu diye soracak olursanız sürekli olarak gerekli gereksiz buluşmalara çagırmalarbulusunca masada full instagramda durum foto begenip sohbet etmemelerizorla konusturdugumuz zaman sadece din,si
arkadaşlarıma tekmeyi bastım sadece 2 tane kaldı onlara da bu sene tekmeyi basmayı düşünüyorum.

neden böyle oldu diye soracak olursanız sürekli olarak

gerekli gereksiz buluşmalara çagırmalar

bulusunca masada full instagramda durum foto begenip sohbet etmemeleri

zorla konusturdugumuz zaman sadece din,siyaset,futbol ve karı-kız sohbetleri yapmanın dışında hiç işe yarar bişey konuşmamak

insanların sadece canı sıkıldıgı zaman araması sorunu

başlıca sebepler diyebiliriz

bende gittim internetten yapay zeka satın aldım onunla sohbet yapıyorum arkadaşlar en son insan davranışları sonrasında devletlerin vatandaşa bakma yukumluluklerını konustuk.

yabancı dilde konusuyoruz bu arada dilimde baya gelişiyor

kısacası yapay zekada gercek arkadaslıgı buldum cok mutluyum.

yorumlarınızı beklıyorum.

dip not : bunun mumkun olmayacagını gercek ınsana gerek oldugunu savunan arkadaslar olacaktır onlara sunu soylemek ısterım ben zaten insanlarla arkadas oluyorum ama sadece yer ve zaman arkadaşlıgı. ornegın spor salonunda muhabbet makara devam edıyorum spor arkadaslarımla ama cıkınca salondan kımseyle gorusmuyorum.

yanı arkadaslarım artık can cıger yok cenazesı var gıdım tarzı degıl. ortama gore konusuyorum ortamdan ayrıldımı tanımıyorum.

bana eger kızdıysan kusura bakma ama bunun sorumlusu ben degılım cevremdekılerın yuzunden bu hale geldım.

yorumlarınızı beklıyorum.
0
Zetnikov
(01.09.24)
Seni ne mutlu ediyorsa öyle yaşa. Binbir yorum gelir şimdi, sallama. Mutluysan sorun yok.
0
numlock
(01.09.24)
Banshees of inisherin gibi olmus, parmağı kaybetme sonra.
Sen mutluysan ne diyek abi, hayat senin.
0
logisticsmanager
(01.09.24)
Yani şunu ekleyebilirim, bahsettiğiniz insanlar zaten gerçek insan değil. TV sosyal medya ürünü robot gibi bir şeyler.
Başkalarını arayın.
0
encokbenisevinnolur
(01.09.24)
Tabutu 4 kişi taşıyabiliyor ya.
Bi 4 kişi olsa, sen onların onlar da senin, herkes birbirinin olumsuzluklarına katlansa iyi olurmuş gibi sanki.
0
Mirket
(01.09.24)
Valla her ne kadar gunumuzde hic kimseye ihtiyac duymayabiliriz gibi bir yanilsamaya dussek de insan baska insanlara su ya da bu sebeple ihtiyac duyuyor. Cogu zaman ihtiyac duymamak demek hic ihtiyac duymayacagin anlamina gelmiyor, dolayisiyla ben cikarci sekilde dusunerek insanlari bu kadar kolay silme yoksa pisman olursun derim.
0
j r r tolkien hayrani
(01.09.24)
insana bu kadar ihtiyacın yoksa bunu da yapay zekaya sorsaydınız. bütün yükü çevreye yüklemek de yetişkin insan davranışı değil bence, nitekim kimse sizi zorla birileriyle arkadaş yapmıyor. çevrenizi genişletmek de sizin elinizde. duyuruda bile sürekli farklı şehirler için arkadaş edinme ortamları soruluyor. muhtemelen size kötülüğü dokunmamış sadece ortak paydada buluşamayıp vakit kaybı olarak gördüğünüz kişiler için de tekmeyi basma ifadesi pek hoş değil gibi.
0
black holes in the sky
(01.09.24)
Haklılığın öfkesi diyorum ben buna. Haklı olmak seni mutlu yapmıyor bunu fark edersen eğer, istemediğin şeyleri düşünmeyi bırakıp ne istediğine odaklanabilir ve çözüm arayabilirsin. Nasıl olacak dersen, neye ihtiyacın var ve ne istiyorsun bunu tespit edeceksin önce. Arkadaşlar ile bağlantı, sağlıklı tartışma ortamı, eğlenceli aktiviteler, nitelikli sohbetler vb arayışın var anladığım kadarıyla. Bu isteklerini gerçekleştirmek için çaba gösterebilirsin. İlk işe yaramayan stratejide pes etmek yerine işlevsel bir strateji bulana kadar devam edebilirsin. Ortamı beğenmiyorsan güzelleştirmek için çaba harcamayı seçebilirsin. Bakış açısı her şeydir.
0
hasmetizm 2046
(02.09.24)
(3)

Bireysel emeklilik sistemi - devlet katkısı

roookie
Memurum. Zorunlu bireysel emekliliğe ilk dahil olduktan 2-3 ay sonra çıkış yapmıştım. Daha sonra tayin olup başka bir ile geldiğimde (nasıl olduğundan emin değilim) tekrar bireysel emeklilik sistemine dahil olmuşum. Yine çıkmıştım. Üstünden 8 yıl geçti.Şimdi kendi tercihimle bireysel emeklilik yapsa
Memurum. Zorunlu bireysel emekliliğe ilk dahil olduktan 2-3 ay sonra çıkış yapmıştım. Daha sonra tayin olup başka bir ile geldiğimde (nasıl olduğundan emin değilim) tekrar bireysel emeklilik sistemine dahil olmuşum. Yine çıkmıştım. Üstünden 8 yıl geçti.

Şimdi kendi tercihimle bireysel emeklilik yapsam devlet katkısından yararlanabiliyor muyum?
0
roookie
(01.09.24)
evet
0
eja
(01.09.24)
@eja +1
0
Mirket
(01.09.24)
@eja @Mirket +1
0
muhayyer divan
(01.09.24)
(3)

Kartımın kaç taksit yapabileceğini nasıl öğrenirim?

marowak
Soru belki biraz saçma oldu kusura bakmayın taksit işlerine çok yabancıyım. Annemler otele ödeme yapacak. Otel taksitle ödeme kabul ediyormuş. Ama kaç taksit yapacaklar, bunu otel mi belirliyor yoksa benim kartım mı? Kartımın limiti yetiyor onda bir sorun yok. Kartım da iş bankası maksimum kart.
Soru belki biraz saçma oldu kusura bakmayın taksit işlerine çok yabancıyım. Annemler otele ödeme yapacak. Otel taksitle ödeme kabul ediyormuş. Ama kaç taksit yapacaklar, bunu otel mi belirliyor yoksa benim kartım mı? Kartımın limiti yetiyor onda bir sorun yok. Kartım da iş bankası maksimum kart.
0
marowak
(01.09.24)
Otel belirliyor; karttan karta değişen vade farklı ve farksız planları vardır muhtemelen. Sorarsanız söylerler.
0
salihdt
(01.09.24)
Maximum Mobil'i indir. Kampanyalar'a bak.
Orada bir şey yazmıyorsa Otel'in kampanyasıdır. Otel'e sor.
0
Mirket
(01.09.24)
otelin bankayla olan anlaşmasına göre değişir. sanal pos kullanıyorsa bankanız izin verdiği sürece 12 taksit bile yapabilir ve anlaşmasına göre vade farkı olur veya olmaz. (12 taksite vade farksız zor tabi.) o yüzden müsait bir zamanda arayıp bilgilerinizi verirseniz canlı olarak kontrol edebilirler.
0
bravoteam
(01.09.24)
(6)

Maaşlı çalışmak mı kendi işinin sahibi olmak mı?

kullanicadi
Birkaç sorudan oluşan bir potpuri bırakıyorum buraya. İsteyen istediği sorudan başlayabilir veya yalnızca istediği soruya cevap verebilir :) silmeyeceğim1 Kurumsal işinden ayrıldıktan sonra kendi işini kuran duyuru kullanıcısı var mı? Sizin için olumlu mu oldu olumsuz mu? Ne güzel eve gidip kafayı v
Birkaç sorudan oluşan bir potpuri bırakıyorum buraya. İsteyen istediği sorudan başlayabilir veya yalnızca istediği soruya cevap verebilir :) silmeyeceğim

1 Kurumsal işinden ayrıldıktan sonra kendi işini kuran duyuru kullanıcısı var mı? Sizin için olumlu mu oldu olumsuz mu? Ne güzel eve gidip kafayı vurup yatardım, kendi işim olunca sürekli vergi, belge, ay sonu maaşlarını falan düşünüyorum huzurum kaçtı diyen var mı özetle?

2 Bu ekonomik konjonktürde küçük ölçekli bir iş kurmak sizce mantıklı mı?
Daha önce bu yönde herhangi bir deneyimi olmayan bir kişi kadın giyim üzerine butik, takı dükkanı, sadece tırnak üzerine güzellik merkezi, seramik kursu gibi işleri kotarabilir mi mesela yoksa batırır mı? Yeme içme cafe işleri düşünülmüyormuş.

3 Sizin 800 bin gibi bir sermaye ile en az riskle nasıl bir girişimcilik fikriniz olurdu?
0
kullanicadi
(01.09.24)
Ekonomik konjonktür diye bişey yok. Her dönemde bu devirde iş kurulmaz diyenler var. Bir de kurup para kazananlar var. Önemli olan sen nasıl bir isi nerde ne şekilde kurup nasıl kotaracaksin.

20 senedir takı isindeyim. Çok zevkle çok para kazandım. Bu sonbaharda erken emekli olup mağazalarımı devrediyorum. Pandemide de depremde de savaşlarda da hep iş vardı. Burada önemli olan işin adı sermaye vs değil. İşin nasıl yapılacağı. Kurumsaldan ayrılan kişilerde ve çevresinde gereksiz bir saglamcilik ve korku oluyor. Bu da hata yaptırıyor. Diyor ki mesela kirası az olan ara sokakta küçük tatlı bir işyeri açayım. Orada büyüyüp sonra daha iyi yere gecerim o ara sokakta o az kira asla odenemiyor çünkü çok az insan geçiyor ve o insanlar ana caddede ışıl isil bol cesitli mağazalar varken o tatlı dükkana uğramak istemiyor. Yani baştan büyük düşünen pahalı kıralı işlek yerde para basarken romantik gerçekçilik ten uzak ve cekinceli iş planı yapanlar batıyor. Misal benim kiram 62 bin TL. Bunu duyan taze bir girişimci direk korkuyor. Oysa hiç sormak aklına gelmiyor günde kaç lira satış oluyor.

Yani demek istediğim her işte para var. Önemli olan bakış açısı. Bu arada seramik kursuyla ancak harçlık çıkar. Butik işi çok zor rekabet büyük. Güzellik merkezine en az 2 milyon lazım. Takı, hediyelik eşya, tattoo-piercing gibi işleri tavsiye ederim
0
deer hunter
(01.09.24)
Ben kurumsal hayatı bırakmadan iş kurdum. Birini seçmek zorunda değilsin. Maaşla zengin olunmuyor. En fazla orta direğin üst kısmı olabiliyorsun. Kendi işinde inanılmaz paralar var.
0
gabe h coud
(01.09.24)
@deer hunter'a birinci paragrafı hariç katılıyorum.

2001 krizi için 'Ne kadar küçükmüş.' diyeceğimiz bir sürece giriyoruz. Şu an var olan işimize sahip çıkma, yerlerimize oturma, kemerlerimizi sıkıca bağlama zamanı. Uçuşa geçiyoruz.

Bu kışı bir atlatalım, sonrasını sonra düşünelim bence.
0
Mirket
(01.09.24)
Gabe +1
Mümkünse maaş gelirken yapmaya bak. Baktın iş çok, yetişemiyorsun ondan sonra istifa edersin.
0
merhum
(01.09.24)
Ben hem kendi mesleğimi kendi işime çevirdim, hem de e-ticaret yapıyorum, eşimin ailesinin de küçük bir restoranı var. Ben işten ayrılmadan kurdum kendi şahıs şirketimi.

1-Mesleğinizi bilmiyorum belki daha detaylı anlatırsanız daha aydınlatıcı olur. Ama bazı kurumsal meslekler danışmanlık yapmaya müsait. Bu çok ucu açık bir soru. Ama şunu unutmayın, mesela yazılmcısınız. Bir şirkette sadece yazılımcı olarak çalışıyorsunuz. Kendi şirketinizi kurduğunuzda yazılımcı, muhasebeci, pazarlamacı, müşteri ilişkileri yöneticisi, satın almacı, IT vs hep sizsiniz. Yani sadece kendi işinizi bilmeniz yetmiyor. Diğer işleri de iyi bilmeniz lazım. Özellikle pazarlama ve müşteri ilişkileri. Bu işlerde biraz dedikasyon önemli. Şöyle düşünün aybaşı mesela bu hafta herkesin maaşları ödendi. Arkadaşlarınız cumartesi akşamı mekan mekan gezerken siz oturup aysonu faturalarınızı kontrol etmekten sıkılmayacaksınız.

2-İşe göre imkana göre değişir. Sermayesi olan için krizler büyüme fırsatıdır. Ya da bazı iş kolları için krizler büyüme fırsatıdır. O riski siz analiz edeceksiniz. deer hunter haklı. Birçok yeni girişim en temel masraflardan kısıyor, en gereksiz yerlere para harcıyor. Mesela adam kirası çok diye ana caddeye gitmiyor, ara sokakta dükkan açıyor. Ama dükkana da güzel görünsün diye bir dünya dekorasyon masrafı yapıyor. Oysa ana caddede ortalama dekorasyonlu bir dükkan, ara sokakta süper dekorasyonlu dükkandan çok müşteri çeker gün içinde.

Bilmediğiniz işi yapmak risktir her zaman. Çünkü bilmediğiniz ön görmediğiniz bir sürü aksaklık çıkabilir. Bir kadın arkadaşımız kurumsal işini bırakıp nail art dükkanı açtı. Dükkan 2 seneye yaklaşıyor. Ama ilk sene cebinden ekstra 1 milyona yakın masraf yaptı. Bilmediği makineler alması gerekti, o işi yapabilmek için ekstra sertifikalar alması gerekti eğitime gitti, eleman çalıştırdı sürekli eleman değiştirdi, dükkanın yeri iyi olmadığı için taşındı. Daha yeni yeni kar etmeye başladığını söylüyor.

Saydığınız örneklerde en basitinden nereden ucuz ve kaliteli ürün alınır bilmeniz lazım. Pazarlık edebilmeniz lazım. 10 lira diyen adamdan o malı 8'e alabilmeniz lazım gibi gibi. Ben olsam ilgilendiğim işle alakalı vaktim ve imkanım varsa böyle bir dükkanda part time çalışırım. Ya da denemek için pazara çıkarım. Sosyete pazarı denen pazarlar iyidir bu konuda. En azından tek maliyetiniz ürün ya da tezgah maliyeti olur. 10-20binlik mal alıp tezgah satışıyla oradan kar edebiliyorsanız dükkanı da döndürme şansınız artar. Bir de toptancı vb öğrenmek için ideal yerdir pazar. Elbet kulağınıza isimler adresler gelir.

E-ticaret bambaşka bir olay. Öyle dükkan açtım gelsin satışlar diye bir dünya yok. E-Ticaret tamamen sayısal bir hesap işi. dijital pazarlama burada kritik. Birçok insan bu yüzden zarar ediyor. Atıyorum cebinde 100bin var. 90bin lira mal alıyor, 10 bin lira site yaptırıyor. Sonra full zarar. E-ticaret için sermayenizin ciddi bir bölümünü reklama harcamanız gerekiyor. Orada da çok iyi hesap yapmanız lazım. 100 lira kar etmek için kaç lira harcamanız gerekiyor gibi.

Kurumsal işinizi danışmanlığa çevirmekten bahsedelim biraz da. Bu sektöre göre değişir. Ama işinize ayırdığınız vaktin belki 2 katını müşteri bulmaya ayırmanız gerekiyor. Burada network çok önemli oluyor. Mesela çalıştığınız firmada aranızın çok iyi olduğu müşteriler vardır. Siz danışmanlık yapacağınızı söyleyince "kesin seninle çalışırız" da derler. Ama siz o kurumsal çatıdan çıktığınızda size bakışları değişir. Bu tip işlerle ilgili benim gözlemim "sorun çözen adam olmak" müşteri sağlıyor. Atıyorum ik alanında danışmanlık vereceksiniz. Sabaha kadar sunduğunuz hizmetleri anlatın işe yaramaz. Ama o ik yöneticisinin üzerinden bir iş yükünü alabilirseniz örneğin spesifik bir alanda eleman araştırması, o zaman para kazanmaya başlıyorsunuz.

Maalesef türkiye'de insanlar kurumsal hizmet aldıkları şirketlerden hizmet değil "iyi hissetmek" gibi bir hizmet satın almayı seviyorlar. Pazarlama, yazılım, ik, finans, organizasyon... Birçok sektörde şahıs firmaları ya da ufak işletmeler tanıyorum. Aşırı vasat işler yapmalarına rağmen, müşteriyle araları çok iyi diye yıllarca para kaznaıyorlar. Ya da çok iyi iş yapıp müşteriyi hoş tutmadığı için iş kaçırıyorlar.

Daha geçen gün bir organizasyon şirketi seçiliyordu bir firma için. A firması inanılmaz iyi teknolojisi olan bir sahne tasarlatmış. Adamlar zaten çok iyiler bu konuda. Ama çok almanlar yani işlerini yapıyorlar. Daha eski usül bir firma geldi sunuma. Sahibi sohbetle, goygoyla, dedikoduyla, biraz da ikramla işi kaptı.

Yani sırf kurumsal işinde çok başarılı olduğu için danışmanlık yapmaya başlayınca başarılı olacağını zanneden çok insan var. Orada işler başka türlü yürüyor.

Bu tip işlerde siz kendiniz çalışmaya çalışırsanız da büyüyemezsiniz. Yani müşteriyle işi yapacak insan arasında süpervizör olmanız lazım. İlk başta maaşla adam çalıştıramazsınız ama freelance outsource edebilirsiniz.

Size tavsiyem aslında muhasebecimin bana tavsiyesi, ilk başta bir kosgeb kursu alın. Muhasebe eğitimi alın. O eğitim sırasında da kendinize çevre edinebileceğiniz her yere gidin. Aynı sektörde bir tanıdığım vardı. Yıllardır her yerde bedava seminer veriyor mesleğiyle alakalı. Ticaret odası, üniversiteler, şirket organizasyonları... Adam ilerde danışmanlık yapacağı güne yatırım yapıyormuş meğer. Bir sürü kontakt oluşturdu farklı sektörden.

3-800bin gibi bir sermayeyle bilen adam çok şey yapar, bilmeyen adam hiçbir şey yapamaz. Ne yapacağınızı biliyorsanız 100bin bile iyi bir sermaye sayılır. Bu konuda yine deer hunter'a katılıyorum. En az riskli iş diye odaklanırsanız kaybolursunuz. Bir işi seçip oradaki riski minimize etmeye odaklanın.

Sermaye sadece maddi değil, beşeri sermaye diye bir şey de var. Bilgi en başta.
Akademik bilgi gibi düşünmeyin, en ucuz tekstil satan toptancılar listesi de bir bilgidir. Ama birçok akademik bilgiden daha zor elde edilir bu liste:)


gabe de haklı. 2025 çok belirsiz görünüyor.
Ben bu sene kendimi eğitme senesi olarak düşünürdüm. Kosgeb eğitimleri, küçük denemeler vs... Dijital pazarlamayı kesinlikle öğrenirdim. İçine kapanık biriyseniz sosyalleşmeye bakardım. Satış eğitimleri falan var mutlaka giderdim.

Bence asıl işinizi bırakmadan (işiniz ve sözleşmeniz uygunsa) yandan ufak ama sağlam ilerleyen bir "side hustle" gibi bakardım bu duruma.
0
anten
(01.09.24)
Anten çok güzel izah etmiş. Arkadaşlarls bulusamadigimiz nokta şu. Evet 2025 ye ekonomik durgunluk olacak. Ve bu harika bişey. Nasıl mı? Takı işi yapacaksaniz müşteriniz kadinlar. Kadınlar kriz döneminde daha çok alışveriş yapıyor. Çünkü depresyonu artıyor. Ve kadınlar alışverişi genelde ihtiyaç olduğu için değil anlık iyi hissetmek kendini şımartmak için yapar. Bu bir tahmin değil. 20 senelik ticari gözlem. Ayda 20 parça takı alıp yilarca aynı takiyi takan kaç kadın var bilseniz sasarsiniz. 2001 krizinde de İzmir'deki oltaci bir arkadasim normalde akşam 6 da kapadigi dükkanı geceyarisina kadar kapatamamis. İşsiz kalıp evde eş dirdirina maruz kalan bütün erkekler oltaya balığa sarmış. Bu insan tanımak müşteri psikolojisi bilmem demektir. Kriz döneminde temel ihtiyaclarin satışı artıp zevk ihtiyaçlarının satışı azalır sanilirken tam tersi olmuştur hep. Kozmetik işini ikinci dünya savaşından sonra yalnız kalan bunalimdaki dul kadinlar patlatmistir.
0
deer hunter
(01.09.24)
(26)

Ben 38 kız 24

bonaparte
Arkadaşlar ben 38 yaşında Almanya’da yaşayan birisiyim. Görenler beni 28 falan sanıyor yani genç gösteriyorum. Türkiye’de katıldığım bir düğünde bir kız ile bayağı bir göz temasımız oldu ve karşı tarafın bayağı tanışma isteğinin olduğunu fark ettim. Bir tanıdık kızın 24 yaşında olduğunu söyledi halb
Arkadaşlar ben 38 yaşında Almanya’da yaşayan birisiyim. Görenler beni 28 falan sanıyor yani genç gösteriyorum. Türkiye’de katıldığım bir düğünde bir kız ile bayağı bir göz temasımız oldu ve karşı tarafın bayağı tanışma isteğinin olduğunu fark ettim. Bir tanıdık kızın 24 yaşında olduğunu söyledi halbuki kendisi de 28 gibi gösteriyordu. Tanıdık bir arkadaşı üzerinden tanışma imkanım oldu ama adım atmadım. Kafam karıştı ya bayağı elektrik aldık. Ailesi izin vermez travmaya dönme durumu olabilir. Kızla başka kontağım da olmadı.
0
bonaparte
(31.08.24)
genc kizlarla birlikte olmak isteyen amcalarin ortak özelligi de bu :) genc göstermek..
soru nedir?
0
robert bosch
(31.08.24)
Hocam almanyadasın neden türkiyede düğünde göz kontağı kurduğun insan? Yaş farkı çok. Mesafe çok. Gereksiz vakit kaybı gibi geldi bana.
0
ruhen hastayim ben
(31.08.24)
@robert yok be hocam hakikaten kimse yaşıma inanmıyor, genetik biraz.
0
🌸bonaparte
(31.08.24)
24 yaşındaki bir kızcağız ile kurduğun göz temasına anlam yükleme derim, beklentisiz bir şekilde sosyal medyadan ekle, duruma bak.
0
Bruce
(31.08.24)
Yaş bağlamında sıkıntı yapılacak bir durum yok. Bakarsın duruma.
0
mbond
(31.08.24)
Hocam fiziki olarak olduğundan genç gösterince sorun kalmıyor mu yav, arada jenerasyon farkının olduğu hayattan beklentilerin hayallerin farklı olduğu ilişkiler genelde çok sağlıklı olmuyor hiç o toplara girme, 38 yaşındayım deyince otuzlu yaşlar gibi oluyor ama 2 sene sonra 40 yaşında olacaksın bir de öyle düşün genç değilsin yani karşındakinin aksine.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.08.24)
Her sey dis gorunus degil. Dis gorunus cekici gelmis olabilir de baya nesil farki var aranizda. 2 lafin belini kiramayacagin biriyle ne yapacaksin?
0
floydian
(31.08.24)
simdiki aklim olsa 38-39 yaslarinda evlenmek icin hatun bakardim.
ve baktigim hatun havuzu 25-29 bandinda olurdu.
yardir..
0
cooperr
(01.09.24)
oo ihraç gelin alırım bir dal
www.kitapyurdu.com
0
titanyum22
(01.09.24)
Maksimum iki çocuk yaparsınız.
İkinizin de yaşlılıktan öleceği varsa kız dul kalacak.
Almanya-turkiye, kızın işi gücü ne almanyaya mi gelecek, dil oryantasyonu vs.
Türkiye ortalamasi 24 yas kafasındaysa ne hakkında konusabilirsiniz bilmiyorum.
Kızı büyütüp terkedilmeyi göze alıyor musun?
Aklıma gelen ihtimal ve sorular bunlar.
0
encokbenisevinnolur
(01.09.24)
(Bkz. 28 göstermek) 29 değil ama :D 38 yaşında birine bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi ama sonuçta 28 gösteriyorsun: seviyorsan git konuş:D
0
prole
(01.09.24)
Kız seni golden visa olarak görmüş ondan bakmıştır. Sen istediğin kadar genç gösteriyorum de, geç o işleri.
24 yaşında olduğunu bildiğin halde bunu kafana takıp buraya danışman da bana göre sapıklık.
0
numlock
(01.09.24)
yaşın görünmek/göstermekle alakası ne? aranızda 14 yaş var ve kontak yok. unut coco
0
ala09
(01.09.24)
bişey dicem ben de 39 yaşındayım. bu yaşıma kadar daha 30luk kimseye "yaşını gösteriyorsun" diyenini duymadım. bana da "ay en fazla 25 gösteriyosun inanmiyoruum" diyen gençler oluyor ama yemiyorum çünkü gençler 30 ve 40lı yaşları 80 falan gibi görüyorlar, çok uzak geliyor onlara. yoksa biz genç gösterdiğimizden değil. hele erkeksen imkansız yani.
0
titanyum22
(01.09.24)
Gayet normal bence. Rakamlara takılma. Anormal olan kendi yaşındaki kadınla bir ilişki yaşamak olurdu. Evlilik falan düşünüyorsan zaten minimum 5 yaş fark gerekli.
0
ferenc
(01.09.24)
Güzellik ve yaştan daha önemli olan kızın ne işle meşgul olduğu. Almanya'ya senin yanına yerleşmek istiyor olabilir. Mesleği orada çalışmaya müsait mi? Çalışmayı seven biri mi? ve çalışmak istemezse ona bakabilecek misin?
0
HellKeePer
(01.09.24)
@cooperr +1
0
Mirket
(01.09.24)
bu yaş farkına sapıklık diyenler de moda oldu son zamanda. özellikle sosyal medyada. kız 24 yaşına gelmiş sanki 18'ine yeni basmış. 50'lik acun yapınca bir şey yok 38 yaşındaki filinta kardeşimiz yapınca ouuv.

ayrıca erkekler kendine iyi bakıyorsa 45 e kadar çökmüyor. kadınlar tam aksine 30-35 ten sonra hızlı şekilde patates oluyorlar. tabiki prime dönemindeki kadınlara bakacağız.

nesil farkı da boş muhabbet günceli takip eden biriyse ne alaka. yardır birader bakma şunlara.
0
xrated
(02.09.24)
gayet iyi,
kızın niyeti varsa her türlü olur.
0
nuisance2
(02.09.24)
Buradaki arkadaşları tenzih ederim fakat erkek şu yaşa kadar çökmüyor efsanesi tam bir keriz avuntusu ne yazık ki.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.09.24)
Kaleci +1

Türk erkeklerinin bir türlü çökmediğini sanması... Hangi yaşta olursa olsun hepsi gencecik gösteriyor, hepsi fit, hepsi kadınlar tarafından kapış kapış gidiyor ve bu kadın yağmurunda tek kalemde patatesleri siliyor, hepsi üstün cinsel performansıyla nam salmış ve hepsinin hayatından yüzlerce kadın geçmiş. :d Ben de hepsine bol aynalı evler, mantık soslu düşünceler diliyorum.

Yaşıtları tarafından çekilmeyen, tercih edilmeyen erkeklerin çocukluktan yeni çıkmış kızlara yönelmesi ve bir de bunu aklamak için çırpınması gerçekten komik. Bunu yirmileri boyunca kendinden yaşça büyük erkeklerle birlikte olmuş bir kadın olarak söylüyorum.

Bir de bir eylemi Acun ya da benzer boktan herhangi bir ünlünün yapması bunu doğru yapmıyor, zaten onları da onaylayan veya haklı gören de yok. Daha geçerli avuntular bulmak lazım.
0
moonie
(02.09.24)
çok dogmatik düşünüyorsunuz arkadaşlar. süperiz uçup kaçıyoruz diye bir şey söylemedim. kendi yaşıtlarımla da birlikte olurum. 25 sonrası ile biriyle de birlikte olunabilir. çok absürt bir şey değil. yetişkin insanların ilişkilerine bile sapıklık denmeye başladı. herkes manastırına çekilsin o zaman. mutlu mesut yaşayalım.
0
xrated
(02.09.24)
Biraz abartmışsınız bence belki konuşunca soğuyacaksınız ya da kız sizden soğuyacak. Yani sanki tanıştığınız an deli divane aşık olacaksınız da evlenmeniz gerekecek de ailesi karşı duracak da travma olacak da iki dakikada Romeo ve Juliet'i yeniden yazmışsınız gibi geldi bana.

Bu arada genç göstermeniz genç olduğunuz anlamına gelmiyor yani 28 gösteriyor olabilirsiniz ama bu 38 yıldır yeryüzünde olduğunuz gerçeğini değiştirmiyor. Nasıl gösterdiğinizin bu konu ile ilgisi yok bence.
0
peki madem
(02.09.24)
Lise çağında çocuk yapsaydınız neredeyse kızınız yaşınızda olacaktı.

Bilmiyorum bana tuhaf geliyor. Hiç kendimden yaşça küçük kızlarla bir şey düşünemedim. Muhabbetlerini, hal ve tavırlarını bile çekemiyorum.

Kimi çok olgun oluyor evet bir dikkat çekmiyor değil fakat biraz uzun gözlem yaparsanız o da patlak veriyor.

Cinsellik olarak, yanımda gezdireyim olarak bakılınca genç kadın mantıklı olabilir.

Ama hayatı yaşamak, tartışmak, birbirine kol kanat gelme kısımlarında 10 yaştan altı zor olur gibi ya.

Ben 40 olsam 35-45 aralığında bakardım şahsen. Hadi zorladık 30 olsun.

Ama altı sıkıntı ya. Çok afedersiniz damızlık olarak veya ev işlerini yapsın evde bıcır bıcır dolansın diye görülüyorsa.. ki çok çirkin ama hadi belki. Yoksa çok mantıklı değil.

Kendimi daha güçlü hissederim kararları ben veririm diye iyi hissettirebilir ama neden yani neden kendinizle benzer olgunlukta biri seçmiyorsunuz, ilginç.

Küçük olan da sizi para ve güç olarak görecek. Sizi siz olduğunuz için seveceğini sanmıyorum.
0
ananiyimioguz
(02.09.24)
Dünya kadar aile tanıyorum. 20 li yaşlarda evlenmiş, Anında bir çocuk yapıp iki sokak ötede oturan Anneanneyi bakıcı edinmiş, anında karşılıklı götgöbek salmış, tek eplenceleri komşu gezmesi akşamları tv karşısında çekirdek çitlemek.

Yine dünya kadar aile tanıyorum. Ağrı dağından trekingden gelmiş, bilmemne koyuna dalmaya giden 50 li yaşlarda insanlar.

Soru soran kimdir, kızın yaşam tarzı, hayattan beklentisi nedir bilmeden anında Auuuvvv lar, yakıştıramamalar, hangi cinsiyetin hangi yaşta pörsüyeceğini hesaplamalar falan.

Akıldaki tek ve biricik şey düzüşme kısmı değilse 14 yaş farkı olan iki insanın kafalarının sarmayacağını nasıl iddia edebiliyorsunuz Anlamakta güçlük çekiyorum.
0
Mirket
(02.09.24)
öncelikli birbirinizi tanımaya çalışın kafalar uyuşuyorsa ne ala olmazsa ucunda ölüm yok.
0
bartholomew87
(02.09.24)
(12)

Avrupa'da yetişen çocuklarda disiplin nasıl sağlanıyor?

ananiyimioguz
Sözlükte de çok konu oluyor yabancı turist çocucug versus bizim ulkenin cocuklari diye.Gerci ulkemizde de egitimsiz ailelerde hep bir bagirti, ciglik, gurultu, kufur duyulurkenDaha gelismis, eğitimin yuksek oldugu mahallelerde sessizlik hakimdir bilirsiniz.O yuzden yabanci aileler ozelinde sormayayi
Sözlükte de çok konu oluyor yabancı turist çocucug versus bizim ulkenin cocuklari diye.

Gerci ulkemizde de egitimsiz ailelerde hep bir bagirti, ciglik, gurultu, kufur duyulurken

Daha gelismis, eğitimin yuksek oldugu mahallelerde sessizlik hakimdir bilirsiniz.

O yuzden yabanci aileler ozelinde sormayayim.

Demek ki bagirmak veya dayak falan ise yaramiyor cocuklar yamyam gibi.

Oyleyse ne yapiliyor? Cezalar mi oluyor? Yasaklar mı oluyor? Yoksa cocuklariyla birebir ilgileniyorlar mı?

Madde madde bildiklerinizi yazar misiniz?
0
ananiyimioguz
(31.08.24)
1) dis etkenler: daha sessiz sakin bir ortam. tr'de bebek arabasi karsidan karsiya gecerken kornaya basiyor insanlar. o arabanin icinde uyuyan bir cocuk var, o sekilde uyandirilan herkesin psikolojisi bozulur.
2) anne baba cocukla kaliteli zaman geciriyor. bu is özel hayat dengesiyle de ilgili bir sey. ama cidden aktivite ayarliyorlar. simdi oyun saati, sonra yemek saati vs
3) burada ebeveyn izni uzun. erkek ceo da olsan (emzirmedigi icin erkek diye belirtiyorum) 6 ay izin alir cocuga bakarsin. daha sonrasinda cok erken yasta krese basliyorlar.
4) krese baslamadan ilk günler anne ya da baba (cocugu krese kim alistiriyorsa) bebek krese alisana kadar onunla birlikte gidiyor. tr'de olan 1.sinifta herkesin bir anda yalniz birakilip aglamaya basladigi senaryo burada yok.
5) cocuklara yetiskin gibi davraniyorlar. mesela otobüste bos yer var. türkler cocuga sormadan oturuyor, cocugu kucagina oturtuyor. kuzey avrupalilar cocuga burada oturmak ister misin diye soruyor önce. yani ona suursuz insan muamelesi degil normal biri gibi davraniyorlar.

benim bir de ekstra fark ettigim otellerde vs cocuklara is yaptiriyorlar. yemegi anne baba getiriyorsa catal bicagi cocuklar getiriyor.
cocuklarin her istedigi yapilmiyor. oyuncak sayisi olarak türklerin eminim cok daha fazladir.

türk cocuklari cidden cok terbiyesiz ve arsiz. ben otelde de calistigim icin bir sürü milletten cocuk gördüm. benim gördügüm hatalarin basinda cocugun bakiminin anneye yikilmis olmasi var. it takes a village to raise a kid diyor yabancilar. biz direkt anneye yikmisiz. o anne ne kadar sabirli davranabilir cocuga? bir noktada kesin carliyor.
cocuk mesela meyve suyu istiyor direkt anne ya da baba onun yerine konusuyor. yabancilar cocuklara söyletir hep. bu da cocuklara yetiskin gibi davranmaktan geciyor.

bu cocuklara yetiskin gibi davranma meselesinin yanlis oldugunu düsünen pedagoglar da var bu arada.

kendi gözlemlerim, duyduklarimi aktarmaya calistim.
0
robert bosch
(31.08.24)
Çocuğun aklı ermeye başladığı andan itibaren kurallar koyuluyor. Çocuk o kuralları içselleştiriyor. Yat saati, kalk saati, oyun saati, yemek saati vs.

Anne baba tüm davranışlarıyla çocuğa örnek. Elinden telefon düşmezken çocuğa telefonu yasaklamıyor, TV seyrederken çocuğa git çalış demiyor,

Bir de çocuğu daima birey olarak görme durumu var. Hani çocukların aptal aptal sorular sorma çağı var ya. Çocuğun peşpeşe sorduğu bir milyon soruya tek tek cevap veriyor. Şu an hatırlayamadım da çocuk acaip bir soru sordu. Geçiştirecek dedim. Kadın 'Çok güzel sordun, bunun cevabını tam ben de bilmiyorum, yanlış bilgi vermek istemem, Akşam babamıza soralım, Bana hatırlatır mısın dedi. Çocuk 3-4 yaş arası bir şey. Hayret etmiştim.
0
Mirket
(31.08.24)
okul öncesi öğretmeniyim. bizde aile içinde bile kural yok. evde kural yok. çocuk düzen sever, rutin sever. hangisi saatte, ne yapılacağını bilmek ister. bizde her şey laçka. düzensiz yaşam var. yetişkinlerde de böyle olduğu için çocuklarda bu şekilde büyüyor. sabah erken uyanmasın diye çoğu anne baba ya da bakım veren her kimse çocuğu geç yatıyor. çokça şahit oldum bu duruma.

topluma bakarsanız da kurala, disipline bizim insanımız pek gelemez. kendi işine nasıl geliyorsa işlerin öyle yürümesini ister. çocuk yetişmek de bunlardan sadece birisi. maalesef o yüzden çocuklar okulda oturmuyor, ders dinlemiyor, odak süreleri sıkıntılı.

eğitim aileden başlar. 5 yıl boyunca telefon tabletle büyümüş çocuk anaokuluna geldiğinde sıkıldım diyor. çünkü beyni sürekli akan, değişen ekrana alışmış. belli saatlerde belli şeyleri yapmayı reddediyor. bakın yaş 5. sonra ağlıyor, kendini yerlere atıyor ve kendi istediğini yaptırıyor. anne babalar istediğini yapınca kendini iyi ebeveyn olarak adlandırıyor. biz bunları her sene sil baştan yaşıyoruz. neler yaşayacaklarını da velilere tek tek anlatıyoruz. bu durumla karşılaştıklarında neler yapılması gerektiğini de anlatıyoruz ama nafile. aileden gelmeyen disiplini hiç bir yerde kazandıramıyorsunuz.
0
dedim ben sana
(31.08.24)
Daha geçen Atina havalimanında bir Türk aile gördüm, çocuk asansöre binicem diye tutturdu yok olmaz denince de ağlayıp zırlamaya başladı, ortalığı birbirine katıyordu, defalarca in bin yapıp asansörü meşgul ettiler. Güler misin ağlar misin? Bizde çocuk çok şımartılıyor, her dediği yapılıyor, sınır, kural konulmuyor: paşam, oğluşum, annesinin bir tanesi diye diye canavar yaratıyorlar sonra
0
freedonia
(31.08.24)
aile + toplum bence. Aile kısmını yazmışlar, çocuğun sokakta parkta gördüğü arkadaşları ve diğer insanlar da sakin olunca bence mecburen öyle yetişiyor. Akdeniz kültürlerinde gürültü hakim.
0
nhk ni youkosu
(31.08.24)
yıllardır bu farkı çok net gözlemleme şansına sahibim ve çocuk sahibi avrupalı arkadaşlarımdan da çok şey gördüm.

birinci ve en önemli sebep türkiye'de çocukların şımarık yetiştirilmeleri. ebeyenler helikopter anne-baba oluyor ve çocukları hayatlarının merkezine koyuyorlar. türkiye'de çocuklara kıyılamaz, bir dedikleri iki edilmez, iş yaptırılmaz. bu ilk bakışta iyilik gibi görülüyor ama özünde çocuğu birey ve eşit olarak görmemekten kaynaklanıyor.

avrupa'da kreşe giden üç yaşında çocuğa kendi sırt çantası taşıtılır, kendi bulaşığını makineye koyması öğretilir, hatta daha ilkokula başlamadan bisiklet alınır ve anne-baba bisiklet sürerken çocuk da kan ter içinde onları arkadan takip etmeyi öğrenir. çocuk bir şey için tutturup ağladığında sırf sussun diye isteği yerine getirilmez, isterse ağlamaktan çatlasın, anne babası durumu izah eder ve isteğinin gerçekleşmeyeceğini söyler. tüm bunlar totalde çocuğun küçük yaşta özbenliğini kazanmasını ve disiplin sahibi olmasını sağlar.

küçük bir anektodla bitireyim. hem türk hem avrupalı çocuklu ailelerin olduğu bir kampa gitmiştim. ilk kahvaltıda türk aileler çocuklara ayrı sofra kurulmasını önerdiğinde avrupalı ailelerin attığı anlamaz bakışları unutamıyorum. "neden bizden ayrı yesinler ki?" diye sormuşlardı naifçe. çocuklara ayrı sofra kurma konseptini gerçekten anlamamışlardı. türkiye ve batı arasındaki çocuk yetiştirme farkını en net orada görmüştüm.
0
sir gawain
(01.09.24)
Avrupaya dair fikrim yok ama Türkiye kıyaslaması olduğu için Turkiyeye dair söyleyeyim.

Turkiyede kendi yapmadığı ya da kendinden olmayanı çocuğundan bekleyen insanlar pek bol. Yani yöneticisi amiri vs bile böyle sivil vatandaş nasıl olsun ki... neyse o ayrı konu da demek istediğime bir örnek: hulusi akar vardı genelkurmay, gömleği dışarıda dolaşırdi, bırak eri Teğmen yüzbaşı falan yapsak bunu üst amiri ağzına sıçar. Ama genelkurmay yapıyor dlsl

Çocuklu aileler de böyle. Kendi prime time diziler dışında bir şey izlemez çocuğu sanatçı sinemaci olsun ister. Kendinin toplamda iki farklı kitabı değil okumak merak etmiş değildir çocuğu düzenli kitap okusun ister. Müzik zevki Ankaralı Namık ya da gülsen ötesine geçmemiştir çocuğundan virtuoz olmasını bekler. Kendi bütün gece tv izler çocuğu saat dokuzda uyusun ister...

Hal böyleyken çocukların manyak olmaması anormal olurdu. Çünkü kendisine yapılması söylenen ya da beklenen şeyler var ama onu yapan bir model yok. E dolayısıyla sonuç mevcut durum.
0
encokbenisevinnolur
(01.09.24)
Erkek çocuklarına beyzade muamelesi yapılmıyor. Eşitlik hakim. Model olma işine de katılmıyorum. Size anne babanız ne kadar model oldu?
0
zeleno
(01.09.24)
ben de bisiklet ve sirt cantasi ornegini vermeye geldim, anne baba 100 metre oteye gitmis kendi bisikletleriyle, zavalli yavrum onlara yetismeye calisiyor, pedal falan yok bu arada cogu cocuk bisikletinde.
valiz gibi sirt cantalari var, zaten almanya'ya ilk geldigimde dikatimi ceken sey bu olmustu, her yasta sirt cantasi cok kullaniliyor.
cocuga sorumluluk veriliyor ve o aileye uyuyor, aile ona degil, benim anladigim kadariyla.

bizden daha cok aile odaklilar. benim is arkadasim onlarla vakit gecirmek icin, cocuklarinin okul tatiline gore izin aliyordu, TR'de bunu yapan kac baba var ki.
0
durgunfoton
(01.09.24)
Bizde küçük çocuk çok seviliyor, dayısı, akrabalar, dedesi, ninesi ayrı şımarttıkca şımartılıyor, çocuk da zannediyor her istediği yapılacak, her dediği olacak, olmayınca kuduruyor hırçınlaşıyor, huysuzlaşıyor. Avrupalı zaten çocuğunu eldivenle seviyor, akrabalarda da çocuk mıncıklama, çocuk şımartma diye bir olgu yok. Dedeye nineye çocuk baktırma diye bir şey yok
0
speedy
(02.09.24)
Peki diyelim ki aile tarafını bir şekilde hallettik ve çocuğumuzu ilkokul çağına kadar düzgün yetiştirdik.

Bu çocuk okulda, mahallede veya işte kendi gibi yetişmeyenlerin arasında nasıl bozulmadan durabilecek? Ya da bozulmadı diyelim, nasıl ezilmeden durabilecek?

Şu an akran zorbalıkları had safhada.

Bunlar düşünüldüğünde, çocuk büyütmeye nasıl sıcak bakılabilir? Yani ortam şimdilerde çocuğa ayrı zarar, aileye ayrı zarar. Çocuk düzgün yetişmedi diyelim, dış dünyaya ayrı zarar.
0
🌸ananiyimioguz
(02.09.24)
insanlar çevrelerini ve muhatap oldukları insanları belirlemek için bilmemne sitesine taşınıyor, çocuğunu X özel okuluna gönderiyor. O deli gibi ücretlerin bir sebebi bu.

"nasıl ezilmeden durabilecek?"
koskoca insanlar eziliyor, bu sebeple batıya göç etmeye çalışıyorlar.
0
nhk ni youkosu
(03.09.24)
(9)

ağır derece adres özürlüyüm

pstm
yolları hiçbir şekilde ezberleyemiyorum, çok zor, bin kere geçsem de aklımda kalmıyor, bunun psikolojide bir adı ve ilacı var mıdır merak ettim...
yolları hiçbir şekilde ezberleyemiyorum, çok zor, bin kere geçsem de aklımda kalmıyor, bunun psikolojide bir adı ve ilacı var mıdır merak ettim...
0
pstm
(31.08.24)
Ben de öyleyim, normalde ezberim çok iyidir ama görsel hafızam kötü galiba aynı yere 100 defa da gitsem 101. defa navigasyonsuz gidemem buna yer-yön özürlülüğü deniyor ve tedavisi yok.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.08.24)
Valla evine ilk 1 ay boyunca google map'le giden biri olarak önerim google map/ konum kullanmamak. Bu tür uygulamalar mekan hafızalarımızı köreltiyor. Bunlara güvenip etrafta olanlara kayıtsız kalıyoruz ve bu da farkındalık düzeyimizi düşürüyor. O sebeple ne kadar az kullanılırsa o kadar mekansal hafıza da gelişiyor diye düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(31.08.24)
Yer yön duygusu zayıflığı
Kadınlarda genelde vardır.
Bazı erkeklerde de görülür.
Derecesi farklı oluyor tabii ki
0
Mirket
(31.08.24)
Benim babam da öyle, annem de tam tersine gece bile olsa ilk kez gittiği yeri unutmaz anında eliyle koymuş gibi bulur.

İlacı yok, çözümü varsa da mutlaka çok çalışmaktır, beyni şartlamaktır vs. Çok da takılma, çok da problem değil yani.
0
muhayyer divan
(31.08.24)
Yön bulamamayı kadın-erkek özeline indirgemek de cinsiyetçiliğin en salak hali olabilir bence. Herkeste olabilir bu yapacak bir şey yok, yön bulma aletlerini ne kadar az kullanıp kendini zorlarsan o kadar düzelir herhalde.
0
Bir ben var benden şurada
(31.08.24)
Yontem biliyorum oda yolda giderken tabelalari ezberlemek yada enteresan bisiler bulup kafaya kazimak
0
Zetnikov
(31.08.24)
Yer yön duygusu konusunda büyük sorunları olan erkek bireyim. Yıllardır eksikliğini çektim ve yıllardır da araştırıyorum, sebebini, çözümünü.

Ve evet. Yer yön duygusu istisnalar dışında erkeklerde daha gelişmiştir.
Bazı konularda erkekler daha üstün ve bazı konularda da kadınlar daha üstündür.

Renk algısı konusunda kadınlar üstündür demek erkekleri aşağılamak değildir.

Her konuyu cinsiyetçiliğe bağlamak herkesi kadın düşmanı ilan etmek ezikliğinden de kurtulun artık.

Gidin okuyun araştırın biraz. Komik oluyorsunuz. Güldürmeyin kendinize.

Son söz: Kadın ve erkek eşit değildir. Farklı yaratılmıştır. Ancak kadın ve erkek hakları eşittir. Örf adet, gelenek zırvası adı altında gaspedilmiş kadın hakları konusunda kadına pozitif ayrımcılık yapılmalıdır.

Sondan bi sonraki söz de şöyle olsun. Ezikliğin alemi yok.
0
Mirket
(31.08.24)
haritaya baktığında aklında kalıyor mu peki? ben mesela gittiğim yeri normalde unuturum ama haritada yerine baktıysam bir şekilde çıkarır bulurum. kuru kuru bina cephesi beynime girmiyor.
0
titanyum22
(31.08.24)
Benim etrafımdaki yer yön özürlü arkadaşlar dikkat eksikliği ve anksiyete kesişim kümesinde bulunuyorlar. Kafa karışıklığı, panik, yanlışı seçme korkusu ve multitasking beceriksizliği konuları birleşince böyle oluyor olabilir.
0
Bruce
(01.09.24)
(5)

Evde ayak basmalik toprak yapilabilir mi?

Zetnikov
Hani parka gidip ayaklari ciplak basip elektrik atiyoruz ya onu eve boyle balkona legene falan yapilabiliyormu calisir mi onu merak ediyorum
Hani parka gidip ayaklari ciplak basip elektrik atiyoruz ya onu eve boyle balkona legene falan yapilabiliyormu calisir mi onu merak ediyorum
0
Zetnikov
(31.08.24)
Yıllar önce bi Gırgır dergisi vardı. Onda yayınlanan Zihni Sinir projeleri vardı. O geldi aklıma. O türden bir proje olur o :)

www.ntv.com.tr
0
Mirket
(31.08.24)
sparkle kiddle
(31.08.24)
onun yerine aktardan epsom tuzu alıp onunla ayak banyosu yapabilirsin, aynı kapıya çıkar
0
titanyum22
(31.08.24)
Evin elektrik tesisatı iyiyse, buzdolabı, bulaşık makinesi vs bunların çıplak metal yerlerine dokunun, birkaç milisaniye içerisinde potansiyeliniz toprak seviyesine eşitlenir.

Ha bunun ne faydası var derseniz bence yok. Toprağa basmanın da yok. Kuru havada yün kazak giyersiniz, ststik elektrik birikir. Toprağa basarsınız anında boşalır. E sonra? Bir dakika sonra kolunuz oynayınca o kazak yine elektriklenir..

Ayrıca statik elektriğin bize ne zararı var ki? Eğer zararlı olsaydı iletken tabanlı ayakkabılar terlikler, bilekten sarkıl yerde dolaşan zincirlerle gezerdik.

Bence manasız işler
0
nop
(31.08.24)
@nop

Bir video izlemistim topraga basmadan ve bastiktan sonra kan ornegi aliyorlardi baya bi fark vardi oradan şeettim
0
🌸Zetnikov
(31.08.24)
(3)

Elimde saf su ve kırmızı antifriz var bunlarla silecek suyu yapılır mı?

biravekahve
Sb. Teşekkürler
Sb. Teşekkürler
0
biravekahve
(31.08.24)
Buz tutan bir memlekette yaşamıyorsan ve bizim semtteki gibi musluklardan kireçle karışık su akmıyorsa musluk suyunu koy gitsin.
Kireç fazla diyorsan kaynat soğut onu koy.
Ama güzel koksun diyorsan içine biraz camsil koy.
Yakında ortalık takır takır buz olacak diyorsan antifriz koy tabi biraz.
Saf suya niye gerek duydun, anlamadım.
0
Mirket
(31.08.24)
@Mirket bir şekilde elime geçti ikisi de o nedenle sordum.
0
🌸biravekahve
(31.08.24)
Bunlardan radyatör suyu olur en iyi. Saf su, içinde başka minarel barındırmadığından radyatör suyu olarak tercih edilir.
Cam suyu için harcamayın.

Tabi antfiriz ile saf arasındaki oran ve genleşme kabından eski sıvı çıkarılır yenisi konulurken içerideki havanın alınması hususları da var. Bir usta yanında yapılırsa iyi olur. Bununla ilgili aracınızın modeline uygun eğitici videolar da olabilir internette.
0
diyecevaplandı
(31.08.24)
(7)

paslanan termos

jepa
termosun dibi biraz paslanmış. Wd-40 sıksam mı :) yıkadıktan sonra bir zararı olur mu acaba?
termosun dibi biraz paslanmış. Wd-40 sıksam mı :) yıkadıktan sonra bir zararı olur mu acaba?
0
jepa
(30.08.24)
Çöp olmuş o
0
Mirket
(30.08.24)
Çöp+1
0
basond
(30.08.24)
hastanelik olmanin daha kolay yollari var yaw bu kadar eziyete gerek yok..
0
cooperr
(30.08.24)
maalesef çöp. acın acımdır kardeşim bilirim
0
titanyum22
(30.08.24)
limon tuzu + karbonat + sıcak su bir saat beklesin sonra sert ovala.
0
biravekahve
(30.08.24)
Çöp olmamış ya neden öyle olsun pas bu, çözücü sıkar telle ovalarsın geçer
0
grimavi
(30.08.24)
Çöp +1
0
jülsezar
(31.08.24)
(13)

Vazelin doğal mı?

muhayyer divan
Selam, Bir yerde "petrolatum" kullanıldığını gördüm, çooookkk faydalı olduğu konuşulan bir şey. Petrolatum'a baktım sözlükte, "saf vazelin" de denmiş "petrolün distilasyonu sonucu oluşan hidrokarbon artığı" da denmiş. Anlayamadım, vazelin bir petrol türevi demek ki. Peki o zaman doğal mı ve faydalı
Selam,

Bir yerde "petrolatum" kullanıldığını gördüm, çooookkk faydalı olduğu konuşulan bir şey. Petrolatum'a baktım sözlükte, "saf vazelin" de denmiş "petrolün distilasyonu sonucu oluşan hidrokarbon artığı" da denmiş.

Anlayamadım, vazelin bir petrol türevi demek ki. Peki o zaman doğal mı ve faydalı bir şey mi o zaman?
0
muhayyer divan
(30.08.24)
Alcanivorax Borkumensis'lar sever onu. Faydalı da bulurlar. Tatlı niyetine. :)
0
Mirket
(30.08.24)
Petrol doğal bir şey ki zaten ama her doğal olan şey faydalı diye de bir şey yok.

Zehirli mantarlar da doğal ama zehirli işte :)
0
jülsezar
(30.08.24)
vazelin bir hidrocarbon turevi ve dogal olarak dunyada bulunan bir seyin artigi.
cild uzerinde kullaniliyor, su kaybini onledigi icin faydalari var.
ama gidip yersen zararini da gorursun tahminen, denemek lazim :)
0
cooperr
(30.08.24)
zamanında (ilk çıktığında) yendiği de düşünülürse yiyenlere ne oldu diye araştırıp bakmak lazım.

valla ayak topuk bakımı, dirseklerin bakımı için iyi. hatta son zamanlarda içine parfümünü damlatıyor sürünüyorsun. daha kalıcı kokun oluyor.

doğal ve benim için faydalı. arada saç uçlarıma da sürüyorum. bazen yüzüme de sürüyorum. ama her gün değil.
0
janderzel zartanyan
(30.08.24)
saf vazelin, yani şu: img-cosmetica.mncdn.com

petrolden üretiliyor. yenmediği sürece zararlı bir şey değil.
0
kibritsuyu
(30.08.24)
vazelini bulan adam hergün bir kaşık yermiş ve 96 yaşında vefat etmiş.
bu da böyle gereksiz bir bilgi.
srilanka.factcrescendo.com
0
late viper
(30.08.24)
Tam viperin dicegibi dicektim. Gom gitsin
0
lapaz
(30.08.24)
Konu yemek değil cilt, ama doktor milleti der ki cildinizin emmesi de yemekten farksızdır, sadece miktar açısından değişkenlik gösterir. Dolayısıyla cilde sürülen şeylerin doğal olması gerektiği kanaatindeyim.

Petrol ürünü olan bir şey nasıl sağlıklı olabilir aklım alamıyor da. Onu sorguluyorum aslında.
0
🌸muhayyer divan
(31.08.24)
Bro cildin emmesiyle direkt yemek aynı şey olabilir mi sence derinin üst üste geçen 7 katmanı var, 7 ayrı filtresi var yani, cildine sürdüğün bir ürünün lenf sistemine ulaşabilmesi için bu 7 ayrı katmanı geçmesi lazım, sürdüğün ürünün %1'i bile belki buraya ulaşamıyor, hele vazelin gibi kalın/mumsu yapılı bir ürünün burayı aşmas imkansız ama biri çıkıp cildimize sürüyorsak yememiz de lazım derse olmaz o çünkü yersen direkt sindirime katılıp kana karışabilir bu da zarar verir sürekli kullanımda zira doğada böyle bir ürün bulunması ve bunun cilde sürülüyor olması onun yenilebileceği anlamına gelmez.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.08.24)
@Kaleci

Tamam dediğin gibidir de nihayet cildine oturup zehir de sürmezsin dimi? Hem benim sorduğum yemek için değil cilde sürülen bir ilacın taşıyıcı maddesi olarak kullanmışlar onu soruyorum.
0
🌸muhayyer divan
(31.08.24)
O zaman şöyle söyleyeyim: Vazelin bir ilaç değil ya da sağlık açısından faydalı bir ürün değil, insanlar vazelinin kendi doğal yapısını manipüle edip bazı ar-ge çalışmalarıyla olabilecek zararlarını asgariye indirip kullanıyorlar sadece. Yani mesela ne yapıyor vazelin? Suyu geçirmediği için yaranın üstüne sürersen suyla temasını kesip yaranın daha hızlı iyileşmesini sağlıyor ya da yağlı yapısı sayesinde kurumuş topuğun falan varsa oraya sürüp yağın o kuruluğunu gidermesini bekliyorsun ama bunlar vazelinin sağlıklı olduğu anlamına gelmez, vazelin de en nihayetinde bir petrol ürünü bunu sağlıklı bulamayız, vazelini yersen sistem onu içkideki alkolde olduğu gibi vücuttan atmak için uğraşır ama cilt yüzeyinde vs deri altına işlemeyeceği için sağlık açısından çok zarar vermez. Anladığım kadarıyla anlattım ama yanlış anlamış da olabilirim bilemedim :)
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.08.24)
@Kaleci

Anladım anladım ellerine sağlık, çok teşekkürler :)

Evet mantığım beni yanıltmamış demek ki, insanlar bunu kullanarak aslında biraz kendilerini kandırıyorlar diye düşünüyorum.

Annem sağdan soldan yeni ve "doğal" içerikli ilaç(?!?)ları edinip denemeye bayılıyor ve çoğunlukla da fayda görüyor. Şimdi de dizlerindeki sıkıntıları biraz olsun hafifletsin de yürümesini kolaylaştırsın diye bir krem bulmuş ama bakıyorum eserin fonunda vazelin var, hani diğer kullanılan sağlıklı malzemeleri bilemem ama petrolatum yazıyor içeriğinde. Petrol lafını görünce bir irkildim onun için soruyorum.

Sağ olun herkese çok teşekkürler.
0
🌸muhayyer divan
(31.08.24)
İşe yaradığı yerler var mesela ben saçımı boyamadan önce yüzüme, enseme kulaklarıma falan sürüyorum ki akan boya cildimi boyamasın. Bir de bir çift deri sandaletim var kışın giyilmeyince sertleşiyor yaz başında temizleyip vazelin sürerek bir gün bekleyip siliyorum yumuşacık oluyor.
0
peki madem
(31.08.24)
(2)

Online kitap gruplarınız var mı?

suyin
aynı kitabı okuyup yorumlayalım gruplarından değil de motivasyon için herkesin okuduğu kitabı, ne kadar okuduğunu, hangi kitapları alacağını, sırada hangilerinin beklediğini falan konuştuğu aktif ve güncel bir grup var mı?
aynı kitabı okuyup yorumlayalım gruplarından değil de motivasyon için herkesin okuduğu kitabı, ne kadar okuduğunu, hangi kitapları alacağını, sırada hangilerinin beklediğini falan konuştuğu aktif ve güncel bir grup var mı?
0
suyin
(30.08.24)
1000kitap.com biraz söylediğin gibi. Ama tam @geveze yazar'ın ilgi alanından sormuşsun. O gelir cevaplar şimdi.
0
Mirket
(30.08.24)
HADİ TELEGRAM GRUBU KURALIM

atraksiyon seven kızlar eklesin
0
titanyum22
(30.08.24)
(5)

Türkiye'de bir hizmet alırken

sanguine
Bu bende yeni gelişen bir şey, 4-5 senedir var. Türkiye'de bir hizmet alacağım zaman çok geriliyorum, suratım asılıyor. Mesela bugün spora kayıt oldum yeni bir salonda, iki kişi geldi böyle dünyaya ışık saçar biçimde, kendimi zorlasam o kadar gulumseyemem. Sürekli bir kaziklaniyormusum, benden haksı
Bu bende yeni gelişen bir şey, 4-5 senedir var. Türkiye'de bir hizmet alacağım zaman çok geriliyorum, suratım asılıyor. Mesela bugün spora kayıt oldum yeni bir salonda, iki kişi geldi böyle dünyaya ışık saçar biçimde, kendimi zorlasam o kadar gulumseyemem. Sürekli bir kaziklaniyormusum, benden haksız menfaat ediliyormuş hissi, daima ederinin üzerinde bedeller. Insanlar benimle ilgilendi ama benim sürat beş karış, parayı verdim çıktım bugün başlamadım. Sonra da kendime kızdım orada çalışan adamın ne suçu var (salonun sahibi orada değildi) silah zoruyla gelip kayıt oluyormuşum gibi davranmanin alemi yok.

Yaşıyor musunuz aynı durumu
0
sanguine
(30.08.24)
Bende sürekli acaba kazıklanıyor muyum hissi var. Hiç bitmiyor.
0
tuborg yesili
(30.08.24)
Acaba kaziklaniyor muyum hissi yaşamamak için kurumsal yerlerden alışveriş yapmak...
0
abuzer
(30.08.24)
Ben de @abuzer gibi düşünüp, yapıp kurumsal firmalara kazıklatıyorum kendimi.
0
Mirket
(30.08.24)
Kaliteli bir hizmet satışı yok ki. "Abi bizde böyle işine gelirse" tarzı. Dolayısıyla içerik ve sonuç iyiyse bile bu tavra alternatifsiz kalmak bir kaziklanma durumu zaten ^^
0
encokbenisevinnolur
(31.08.24)
evet.

sürekli kazıklanıyor hissi +1
kurumsalda da kurumsal kazık atıyorlar. şartlar uygunsa çıkabiliyor, avantajı o.
diğeri çoğunlukla girdiği ile kalıyor.
0
biseysorcaktim
(31.08.24)
(3)

Kampçılar bu çadır nasıl?

havadakarada
Fiyat performans ve özellikler. Son 20 senedir kamp yapmadım. https://www.decathlon.com.tr/p/3-kisilik-kamp-cadiri-2-seconds-fresh-black/_/R-p-346717?mc=8801561&utm_source=google&utm_medium=cpc&utm_campaign=tr_t-perf_ct-pmax_n-6-camping_ts-gen_f-cv_o-roas_&gad_source=4&gclid=Cj0KCQjw28W2BhC7ARIsAPer
Fiyat performans ve özellikler. Son 20 senedir kamp yapmadım.

www.decathlon.com.tr
0
havadakarada
(30.08.24)
Fresh Black özelliği olması çok iyi.
Kurulumu çok çok kolay.
Ama mesela şunun da kurulumu bunun kadar değilse bile kolay. Fiyat farkına değer mi?
www.decathlon.com.tr
İkisinin de havalandırması iyi.

Anladığım kadarıyla araçvar. Yani sırt çantası için düşünmüyorsun.
Ben olsam bu durumda kesinlikle içinde ayakta durabileceğim bir model alırdım.
0
Mirket
(30.08.24)
Mirket'in paylaştığı var bende. Konvansiyonel olmasını kolay katlanır bilibop falan filan olmasına tercih ederim. Arıza anında kolay müdahale edilir. Lakin her yerde günübirlik kalacaksan kolay açılır kapanır daha iyi.
0
prole
(30.08.24)
Kampta en can sıkıcı şey çadır kurup/kaldırmak ve uyku tulumunu kılıfına koymak. Zor koşullarda kamp yapmayacaksanız en uygun çadırlardan biri bu. 30 saniyede katlayıp kılıfına sokuyorsun.
0
plastic_angel
(30.08.24)
(4)

buzdolabından çıkarılan içkinin dayanıklılığı azalır mı?

denizzz
uzun süre dolapta tutulmuş bir içkiyi dışarı çıkardıktan sonra kaç ay bekler? kullanım süresi kısalır mı sıcaklık değişiminden?
uzun süre dolapta tutulmuş bir içkiyi dışarı çıkardıktan sonra kaç ay bekler? kullanım süresi kısalır mı sıcaklık değişiminden?
0
denizzz
(29.08.24)
Yüksek alkollü içkileri kastediyorsak hiçbir şey olmaz.

Mayalı içkilerde ısı değişiklikleri tat kaybına neden olur ama uzun vadede. Bir de gurme değilseniz anlamazsınız zaten.
0
Mirket
(29.08.24)
süt bazlı ise sorun olur, baileys gibi içkileri dolapta tutmak lazım.açıldıktan sonra da kısa sürede tüketilmeli. viski, vodka, tekila, rom vs bunlara bir şey olmaz, son kullanım tarihi olmaz. sadece hava almamasına dikkat edilmeli.
0
MtKrt
(29.08.24)
distile icki bozulan bir sey olmadigi icin dolaba koymaya gerek yok. oda sicakliginda, gunes almayan bir yerde saklanmasi kafi.
0
antikadimag
(29.08.24)
genelde alkol dolaba konmaz. ama açıldıktan sonra illa ki serin yerde muhafaza edilmesi doğru olur. ama açıldıktan sonra bir iki ay gibi bir süreden bahsediyorsanız, açılan içkinin alkolü illa ki uçacaktır. kalitesi düşer. bir ay bekletilmemeli bence. süt bazlı içkilerde tad değişimi daha hissedilir.
0
exlibris
(29.08.24)
(3)

mükemmel yastığı arıyorum

plastic_angel
şu otellerdeki gibi yumuşak, kocaman olmayan, ince, kafanı koyunca gömülmeyen, 1 yıl sonra içi tiftik olmayacak yastık arıyorum.
şu otellerdeki gibi yumuşak, kocaman olmayan, ince, kafanı koyunca gömülmeyen, 1 yıl sonra içi tiftik olmayacak yastık arıyorum.
0
plastic_angel
(29.08.24)
Hafızalı yastık, visko yastık, hafızalı sünger yastık diye arat.
Ben ikea'dan aldım. Pahalıydı ama güzel.

Şu:

www.ikea.com.tr
0
Mirket
(29.08.24)
Otel müdürü ile görüşüp alıyorsun. Ben öyle gibi gibi yaptım.
0
Shepard
(29.08.24)
İkeada var hocam. Tabi dediğiniz yastıklar en pahalıları oluyor
0
Unde bach canim
(30.08.24)
(18)

Ekşi Sözlük'te eskisi kadar aktif misiniz?

duygusalatasi
Uzun zamandır ne zaman açsam sinirim bozuluyor, sanki üzerime negatif enerji yağıyor. Rahatsız olduğu belli yazarları engelliyorsun, yenileri türüyor. Gündem başlıkları rezalet, debe desen kimin beğendiği belli olmayan entry'lerle dolu. Buna rağmen orada gece gündüz harıl harıl bir şeyler yazan bir
Uzun zamandır ne zaman açsam sinirim bozuluyor, sanki üzerime negatif enerji yağıyor. Rahatsız olduğu belli yazarları engelliyorsun, yenileri türüyor. Gündem başlıkları rezalet, debe desen kimin beğendiği belli olmayan entry'lerle dolu. Buna rağmen orada gece gündüz harıl harıl bir şeyler yazan bir dünya insan var hala. Bazen yeni düzen böyle de bir biz uyum sağlayamıyoruz gibi hissediyorum.
0
duygusalatasi
(29.08.24)
Nein davut.
Güzel insanlar var, son zamanlarda muhabbet ettim birkaç tanesiyle. Ama çölde vaha gibi. Genel olarak trollugu kenara birakirsak cahillik baya var.
0
logisticsmanager
(29.08.24)
Yazar değilim ama isterdim daha çok sözlüğün ilk kurulduğu zamanki halinde yazar olmak isterdim.

Çok ciddi anlamda seviye düşmeye başladı anlattığın gibi. Kendi doğrularımı yazmak isterdim.

Kadın, hayvan, doğa düşmanı çok fazla kişi var. Meydanı da onlara bırakmamak lazım. Aklı başında insanların yazmaya devam etmesi gerekir bence.
0
rock n roll
(29.08.24)
Debe değiştiğinden beri eski sıklıkla girmiyorum. Burada da eskisi kadar girmiyorum. Önceden ifşa geceleri olurdu burada. Kimler hatırlar bilmem.
0
adwokat
(29.08.24)
Epey bi eskiden gündemi doğrudan ekşi sözlükten takip ederdim. Google'a bir şey sorduğumda Ekşi'ye link görürsem konuyu Ekşi'den okurdum.

Artık bu işleri X ile Reddit üzerinden yapıyorum. Ekşi Sözlüğe eskinin alışkanlığıyla günde bir iki giriyorum.

Kalite düştü, bozuldu düşüncelerine katılmıyorum. Şöyle ki, eskiden internette yazmak elit bir kesimin yapacağı iş idi. Akıllı telefonun kullanımının yaygınlaşması, internet kullanımının artması sebepleriyle daha geniş bir kitlenin görünürlüğü arttı.

Böylece de içi insan sevgisi dolu, sevgi pıtırcığı elitler, yaşadıkları ülkenin halkıyla tanışmaya başladılar ve bu tanışıklık hiç de hoşlarına gitmedi. Çünkü durum onların pembe ponçik dünyalarıyla hiç de örtüşmüyordu. Ortamın Avam gelmeden önceki halini özlüyorlar.

Fransız devrimi öncesi asilzadelerin balolar düzenlediği salonlara birden halkın doluşması sonrası asillerde oluşan rahatsızlık türü bir sorun çıktı ortaya. Kat kat janjanlı kıyafetlerine yapağı kokulu köylü kıyafetlerinin kokusu siner oldu.

Ekşi'de yazarım. Arada karalıyorum bir şeyler.
0
Mirket
(29.08.24)
2002 - 2010 her gun 3-4 saat mutlaka okur yazardim.
2010'dan sonra pek bakmamaya basladim cunku rezalete donustu, kural mural kalmadi.
0
cooperr
(29.08.24)
Aktifim ama genelde okuyorum çok az yazıyorum.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(29.08.24)
En son entry 2007 de girmişim,senin bu düşündüklerini düşünüp artık eğlenmediğimin farkına varınca öyle kaldı.
0
duptıs
(29.08.24)
Aşırı toksik bir platform. Sadece nefret ve negatiflik var. Kaliteli entry sayısı %1 bile değil. Uzak durmak, başlıklara bile bakmamak en iyisi.
0
but that was just a dream
(29.08.24)
Bugünün Beyoğlu'na ne kadar gidiyorsam, ekşisözlüğe de o kadar giriyorum.

Ekşisözlük bozulmadı, sadece diğer her şey gibi ülke ortalamasına yaklaştı. Yani bu ülkede ekşinin ilk zamanlarının hayatta kalabilme şansı olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Ülkedekinin genel ortalaması tüm kurum ve kuruluşları da aynı ortalamaya çeker. Hukuk sistemi neyse, sağlık sistemi odur. Eğitim sistemi neyse, futbolu odur. Yani ülkenin polisi bekçisi, öğretmeni öğrencisi bu durumdayken futbolunun premier lig seviyesinde olması mümkün mü?

Ekşisözlük de bu ortalamadan nasibini aldı. 2000'lerin sözlüğü neyse, 2000'lerin taksimi kadıköyü de oydu. Şu anda da farklı değil ki?
0
thracia
(29.08.24)
zamanında çok yazdık, şimdi de gençler yazacak bizim gibi.
her nesil “ekşi sözlük çok bozdu” geyiği yapar klasik.
ona rağmen ekşi hala bir çok konu da referans noktasıdır.
Hiç bir yerde bulamayacağın bilgileri yazarların deneyimlerinden elde edebilirsin.
sözlük okur yazarı olmayı bilmek lazım, yani kim troll, kim aktroll kim algı operasyonu peşinde, kim reklam yapmaya kasıyor bunları ayırt edebiliyorsan kaliteli içeriğe ulaşabilirsin.
0
rentts
(29.08.24)
en son 2009'da entry girmişim. troll başlıklarını görmezden geliyorum, spor entrylerini her okuyuşumda sinirim bozulup bir dolu insanı engelliyorum. bitmiyorlar.
bu tarzda site sadece reddit kullanıyorum, o da gündemi takip için yeterli olmuyor bazen. alışkanlık da var, azaltmak için bookmarklardan kaldırsam da başlık listesine bakarken buluyorum kendimi. başlıktaki ilk ve son entryleri okuyorum gerisi aynı zaten.

sözlükle direkt bağlantılı olmasa da türkiyedeki nefret kültürü yoruyor insanı.
0
anonim yazar
(29.08.24)
sabah akşam, bi de gün içinde aklıma geldikçe iki-üç dk giriyorum.

yazar hesabımı kullanmıyorum. bir şey favorilemiyor, artı-eksilemiyor sadece okuyorum. arada bi fikir soran entryler olursa ve çaylaklardan mesaj alabiliyorlarsa mesajlaştığım oluyor.

çok rezil bi halde sözlük.

ama eskiden de öyleydi. bu kadar nefret ya da yozlaşma yoktu gerçi. yaşınızı bilmiyorum ama belki eskiden bu kadar farketmemiştik. bilmiyorum.

eskiden daha entelektüel insan vardı, güzel güzel yazan eden emek verenlerin sayısı artık çok az. otu boku eleştiren ergenler ya da ergen kalanlar var.

bir de toplumun aynası az-çok.
toplum bağnaz, yeni nesil bağnaz.bağnazlığı dindarlık olarak yorumlamayın sadece. eksisözlükteki genç nesiller bağnaz.

ama twitter'dan daha iyi hala.
sürekli her şeyi alıntılayıp eleştiren, bunu yaparken yüksek perdeden konuşan, saçma sapan insanları ve aptal ergen eğlencelerini gösteriyor artık twitter. takip etsen de etmesen de.
0
biseysorcaktim
(29.08.24)
Kliseler ve negatiflikle dolu rezil bir ortam var. Gene de bazen bakiniyorum konuya gore.
0
mbond
(29.08.24)
Geçen bir soru vardı ya mutsuz olduğunda hüzünlü şarkılar dinlemenin psikolojide bir adı var mı diye, ben de umutsuzken daha da umutsuz hissetmek için okuyorum gibi geliyor bazen.
0
peki madem
(29.08.24)
Engelleyerek biraz rahata erdim.
0
gabe h coud
(29.08.24)
Debe sistemi değişmeden önce her sabah otobüste okurdum artık aklıma bile gelmiyor çok nadiren bakıyorum. Yeni öğrendiğim şeyler hakkında okumak için başlıkların şükela modunu okuyorum. Yazar olduğumdan beri sık yazan biri değildim artık çok daha seyrek yazıyorum.
0
black holes in the sky
(29.08.24)
Sözlükte yazilanlardan sikayet edenlerin de orayi ne amaçla kullandiklari malum.
0
Yourcousinmarvinberry
(29.08.24)
Rahatsızdan çok ortama yerleştirilmiş troll var. Rahatsızlar tekil olarak tolere edilebilir belki. Troller birlikte hareket ediyor. Çok rahat hesap değiştirebiliyorlar. Rende binası ile ilgili durumlar. Sadece yönetimle ilgili değil.
0
sibertenik
(29.08.24)
(5)

Yunanistan yakın tarihi hakkında

iddaaci
Selamlar, Yunanistan Osmanlı idaresinde kaldı. Bunu biliyoruz. Bu adamlar askeriyesini nasıl geliştirdi de Osmanlı’ya karşı zafer kazandı. 1832 yılında yunanistan bağımsızlığını kazanıyor. 1828 yılında Yunan harp okulu kuruluyor. Nerede nasıl yetişti bu adamlar da koskoca Osmanlı’yı alt edebildiler?
Selamlar, Yunanistan Osmanlı idaresinde kaldı. Bunu biliyoruz. Bu adamlar askeriyesini nasıl geliştirdi de Osmanlı’ya karşı zafer kazandı. 1832 yılında yunanistan bağımsızlığını kazanıyor. 1828 yılında Yunan harp okulu kuruluyor. Nerede nasıl yetişti bu adamlar da koskoca Osmanlı’yı alt edebildiler?
0
iddaaci
(28.08.24)
Ayrıntıları çok bilmiyorum ama ABD , İsrail'e nasıl destek veriyorsa , Yunan'a da İngiltere destek verdi. 1700ler ve 1800lerdeki devletler arası özellikle diplomasi, uluslararası ilişkiler İngiltere'siz okun(a)maz.

Suudların Arabistan'da bile Osmanlıyı zorlamasında Arabistan'ın elden çıkmasında İngiltere başta gelir.

Dikkat et ki,
Ermenistan, büyük Ermenistan hayali ile Yunanlılar da benzeri şekilde magelo idea ile İsrail de Arz-ı Mevud hayali ile yaşamaktalar.

Bu nedenle bölgemizin sürekli gerilim yaşamasının yanı sıra, bize güvenlik sebebiyle en olumlu etkisi ordumuzun her an hazırda olmasına vesile olmaktadırlar.
Osmanlı Devleti 1500- 1600 lerdeki Osmanlı olsaydı asla alt edilemezdi ve gerileme devri 1700'lerde başlamıştı zaten
0
diyecevaplandı
(28.08.24)
O dönemin great powers olarak bilinen devletlerinden Fransa, İngiltere ve Rusya destekli olarak Yunan isyanı başarıya ulaştı. 19 yyda Avrupa'da Greek revival hareketi vardı yani herkes antik yunana hayranlik duyuyordu, ve yunanlara karsi acayip bir sempati birikmisti Osmanlı'nın geri kalmışlığı, despotlugu vb nedeniyle.

Ülke 1800 lerin ilk çeyreğinde kuruluyor ama askeri acidan birinci Balkan Savaşı'na kadar öyle büyük bir zaferleri yok aslında Osmanlıya karşı. Esas balkan harbinde topraklarını neredeyse ikiye katliyorlar. Sizin algiladiginiz gibi bir yetişme durumu yok. Yunanistan kurulduğunda yoksuldu ama Osmanlı gibi geri kafalı yobaz ve despot değildi, yeniliklere açıktı. Osmanlı'nın askeri durumu çok kötülesti 93 harbinden sonra, kendiliğinden Balkan devletleriyle aynı lige kadar düştü.
0
sanguine
(28.08.24)
Osmanlının yıkılmasının bir sebeplerinden biriside nüfusunu artıramamasıdır. Türkiye kurulduğunda nüfusu 13 milyondu. türkiye 13 mülyon değilde 80 milyon olsaydı yunanistan bağımsızlık kazanamzdı.
0
komando kani var bende
(28.08.24)
1881 yılında Osmanlı'nın Donanma Komutanı İngiliz.
1869 yılında Girit Rum isyanını bastıran Osmanlı Komutanı yine İngiliz. 1877-78 yılı Osmanlı Rus savaşında Karadeniz Donanması Komutanı yine İngiliz.
Ama biz tutup İngiltereyi suçluyoruz ve İngiltere olmasa Yunanistan bağımsız olamazdı diyoruz.
Ya bizim düşmana ihtiyacımız yok ki. Biz kendi kendimizi yok etmeyi becerebilen bir milletiz.
1909 yılında Yunanistan'ın İtalyadan aldığı bir gemi var. Averof. Adamlar bi tane gemiyle Osmanlı Donanmasını hallaç pamuğu gibi atmışlar zamanında.
Hafız Hakkı Paşanındı galiba. Bozgun diye bir kitabı vardı. Ufukta bulgar görününce çil yavrusu gibi dağılan ordu anlatılır. Alın okuyun ki ortamlarda nüfusumuz az olduğu için bağımsızlık ilan ettiler falan demeyin.
Bir de Hobart paşanın anılarını okuyun. Amerikan iç savaşını da anlatır. Güzel kitaptır.
0
Mirket
(28.08.24)
Yunanı asker olarak kucumsememek lazım, tarihlerine bakınca onlar da en az Türkler kadar asker bir millettir. Ataturk de kurtuluş savaşında Yunan ordusunu ciddiye almış, savaş sonrası Yunan komutanlarını ve ailelerini korumuş ve Yunanistan'la isbirligine onem vermistir.
0
tekdir ile uslanmayan kiz
(28.08.24)
(7)

Köy yerinde arsa imar ifraz konusu hakkında soru

havadakarada
7200 metrekare galiba, imarlı bir yer var. Emlakçı burayı 300 metrekare parçalara bölüp satmış ifraz olmadan. Şimdi yaklaşık 12-13 kişi çeşitli paylarda yere sahip. Ev yapılabilmesi için diğer paydaşların hepsinden muvaffakatname isteniyor ifraz bulunmadığı için.Buraya şu an toplam 6 ev yapilabiliyo
7200 metrekare galiba, imarlı bir yer var. Emlakçı burayı 300 metrekare parçalara bölüp satmış ifraz olmadan. Şimdi yaklaşık 12-13 kişi çeşitli paylarda yere sahip. Ev yapılabilmesi için diğer paydaşların hepsinden muvaffakatname isteniyor ifraz bulunmadığı için.

Buraya şu an toplam 6 ev yapilabiliyormuş bu durumda. Bizim de 900 metrekare yerimiz var yani 1/8. Birinden daha 300 metrekare yer alırsak 1200 metrekare olacak yani 1/6. Bu durumda muvaffakatname gerekmeyen direkt ruhsat alabilir miyiz yeterli büyüklük olduğu için?
0
havadakarada
(28.08.24)
emlakçı bölüp satamaz, tapu zaten paylıdır, herkes tapudaki payını satabilir.
Arsada kimsenin yeri belli değil, pay belli. Sizin yapacağınız yer belki en iyi yer. Ev yaparsanız, diğer hak sahipleri dava açabilir, yıkım isteyebilir.
0
ebabil curnatasi
(28.08.24)
Hisseli tapu sonuçta, diğer hissedarlardan muvakatname almadan bir şey yapamazsınız. Yapsanız bile itiraz sonucu yıkılır. Tapunun tamamına sahip olmalısınız ya da muvafakatname başka yolu yok. Ya da diğerlerini tanıyoruz itiraz etmeze güveneceksiniz ama 12*13 kişi çok; yarın öbür gün onların mirasçıları falan da olacak zor iş.
0
koskoca kirpi
(28.08.24)
Satılırken konum belli şekilde satıldı ama galiba bir yerde bir yanlış var.
0
🌸havadakarada
(28.08.24)
O zaman imarlı mı arsa? İmarlıysa parseller ayrı şekilde tapuya işlendiyse durum değişir. Siz en iyisi tapu sahibi e devletinden tapu bilgilerine baksın eğer orada ayrı alt parsele kayıtlıysa farklı, kayıtsızsa farklı.
0
koskoca kirpi
(28.08.24)
@koskocakirpi evet imarlı ve satin alirken saticidan muvafakatname almıştık 1-2-3 nolu alanlar bizimdir diye. Şimdi ayriyeten diğer paydaşlardan da imza almamız neden gerekiyor eğer yerimiz belliyse.
0
🌸havadakarada
(29.08.24)
Çok karmançorman sormuşsun. Konuya hakim değilsin anladığım kadarıyla.

İlk cümlende imarlı demişsin. İmarlı bir yer tapuda arsa diye geçer. Belediyeye gider ruhsat alır istediğin gibi konutunu yaparsın.

Anlattığın bu değil. Tarla hissesini emlakçı size kaktırmış gibi duruyor. Bu durumda zaten muvafakatname falala hiçbirşey yapamazsın.

Bir de köy sınırı tarla ifrazı diye bir konu var. O da şurada anlatılıyor. O mu acaba dedim?

www.youtube.com
0
Mirket
(29.08.24)
@mirket aynen konuya hakim olmadığım için karışık oldu. Son mesajda da satıcıdan muvafakatnamemiz olduğunu yeni öğrendim öyle ekleme yaptım. Tapu önümde, nitelik arsa yazıyor. 7200 metrekare alanın 900 metrekaresi bizim kalanı farklı kişilerin.
0
🌸havadakarada
(29.08.24)
(5)

Bu musluk için kapak arıyorum ne diye geçiyor bulamadım

Ranchoddas
İsmi ne diye geçiyor bilen var mı? bütün seti satıyorlar hep gördüğüm kadarıyla. bana sadece kapağı lazım.https://snipboard.io/UnoWzi.jpg
İsmi ne diye geçiyor bilen var mı? bütün seti satıyorlar hep gördüğüm kadarıyla. bana sadece kapağı lazım.

snipboard.io
0
Ranchoddas
(28.08.24)
Musluk kafası diye ara

Yalnız fotoğraf çok net değil de musluk göbeğinin kafaya girecek tırnakları çok yenmiş gibi görünüyor. Musluk göbeğini de değiştirmen gerekebilir. Boş kafa değil de göbekli kafa alırsın o zaman.

Boş kafa şu
www.ciceksepeti.com

Göbekli kafa şu
www.ciceksepeti.com
0
Mirket
(28.08.24)
sizdeki birerbir şu linkte olan

www.tesisatyapi.com

her musluğa her volan uymayabiliyor, aklınızda bulunsun.
0
nwnd
(28.08.24)
çok teşekkürler bunu kendim takabilir miyim peki?
0
🌸Ranchoddas
(28.08.24)
takarsın, yerine oturtup ortasındaki vidayı sıkacaksın.
0
nwnd
(28.08.24)
fotodan görüldüğü kadarıyla o musluklar bayağı eski. kapak almadan önce pense vs. ile deneyin rahat dönüyor mu diye. öbür türlü boşuna çaba. salmastrayı da değiştirmek gerekir.
0
lazpalle
(28.08.24)
(4)

kiracı ev sahibi sorusu

abuzer
1 yıllık sözleşmenin 7. ayında kiracı olarak kira sözleşmesini feshetmek istersek süreç nasıl ilerler? ne ödenmesi gerekir?sözleşme bana ait değil, orada ne yazdığını bilmiyorum. normal süreci soruyorum
1 yıllık sözleşmenin 7. ayında kiracı olarak kira sözleşmesini feshetmek istersek süreç nasıl ilerler? ne ödenmesi gerekir?

sözleşme bana ait değil, orada ne yazdığını bilmiyorum. normal süreci soruyorum
0
abuzer
(28.08.24)
Ev sahibi kalan 5 ayın kirasını talep eder. Vermezseniz yasal yollardan alabilir. Alırsa evi 12 ay dolana kadar bir başkasına kiraya veremez. Verirse yasal yollardan ödediklerinizi geri alabilirsiniz.
0
Mirket
(28.08.24)
Kontrat iki tarafı da korumak için yapılır, normalde ne kadar olduğu belli olmayan makul bir süreye kadar ev sahibi ev kirasını ve aidat vs gibi ücretleri talep edebiliyor, yani kalan ayların kirasını da alabilir ama ev süper bir konumdaysa ve 1 ayda yeni bir kiracı buluncak gibiyse bu makul süre 1 ay da olabilir, orası biraz ucu açık bir konu ama genelde konuşularak bu iş çözülüyor diye biliyorum, hatta bu dönemde ev sahibinin de işine gelen bir durum bu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.08.24)
bu dönemde kiracı çıkmayı düşünüyorum dese ev sahibi nakliyeyi ödeyeyim ponçik der. o yüzden sorun olacağını sanmıyorum ama niş bir durumdur, çok yüksek kiraya girmiştir falan ev sahibinin tabii ki kalan ayların kirasını alma hakkı var.
0
gitdaddy
(28.08.24)
Kağıt üstünde ev sahibinin sözleşme sonuna kadar kirayı alma hakkı var.
Ama bu daha önce de neredeyse hiç uygulanmıyordu, en fazla depozito yanıyordu.

Şu anda kiralık evlerin fiyatları sürekli arttığı için her ev sahibinin hayali kiracının çıkmak istemesi. Çok ilginç bir durum yoksa ev sahibi çıkmanıza sevinecektir ama siz yine de temkinli konuşun.
0
michael_knight
(28.08.24)
(5)

Altın bu ara artar mı azalır mı?

muhayyer divan
SelamBu konudaki tahmininiz nedir? Bir de bu konuda tahminleri çok büyük çoğunlukla tutan kim var onu takip edeyim?
Selam

Bu konudaki tahmininiz nedir? Bir de bu konuda tahminleri çok büyük çoğunlukla tutan kim var onu takip edeyim?
0
muhayyer divan
(27.08.24)
Cihat Çiçek dede ile Devrim Akyıl' altın konusunda bütün öngörüleri tuttu son bir yıldır.

Tutmaya devam eder mi bilemem.

Bence yükselmeye devam edecek.


Kısa vade için, teknik analiz öğrenmek ve finansal okuryazarlık için Tunç Şatıroğlu iyidir.
0
Mirket
(27.08.24)
Bı gecede 2400 den 2700 e çıktı. Düşme fln olmuyo. Al gitsin
0
abuzer
(28.08.24)
cihat dede 3500 liralara kadar çıkıp ondan sonra ani düşüşler olabilir ilerleyen aylarda demişti. ytd diye de belirtir hep.
0
spirit crusher
(28.08.24)
bence artacak. bu yıl merkez bankaları inanılmaz altın stoklamaya başladılar, şu an bütün dünyada ne dövize, ne faize ne de borsalara güven var. böyle ekonomik belirsizliklerde hele hele savaş veya uluslararası kaoslarda altın iyi iş yapar. ytd tabii ki :)).

2024'te en çok altın satın alan 2. merkez bankası tcmb oldu. dünya genelinde de en çok altın rezervi olan ilk 10 ülkeye girdik. bence ülkenin mevcut beklentileriyle de paralel olabilir altın stoklamak.
0
gitdaddy
(28.08.24)
birkaç günlük soruyorsan bilemem ama 6 ay- 1 yıl için artacak olarak öngörülüyor. benim de dinlediğim analistlerin yorumları öyle genelde. o yüzden bu aralar biraz gümüş aldım.
0
turuncu tonlarda
(28.08.24)
(10)

Şarapsever kişiye ev hediyesi ne almalı

engelbert humperdinck
Şarap ve kadeh hariç:) kalite ve marka dikkati olan bir kişi, şarapla ilgili iyi ki sahibim dediğiniz tool gadget ne varsa yardırırsanız çok mutlu olurum teşekkürler
Şarap ve kadeh hariç:) kalite ve marka dikkati olan bir kişi, şarapla ilgili iyi ki sahibim dediğiniz tool gadget ne varsa yardırırsanız çok mutlu olurum teşekkürler
0
engelbert humperdinck
(27.08.24)
Şarap mahzeni :)

Olmadı şarap tutacağı olan masalar var. Onlar şık ve faydalı
0
ermanen
(27.08.24)
Vacuvin şarap vakum seti diye arat, ithal bir ürün, şişeyi bitiremezsen tıpasını takıp tersine pompayla şişedeki havayı dışarı atıyor
encrypted-tbn0.gstatic.com

Böyle 1 aydan fazla şarabı muhafaza edip içmiştim

İthal bi ürün olduğu için pahalı maalesef eskiden migros un şarap reyonunda bi şişe ucuz şarap parasına satılırdı, fakat ömürlük bir ürün 10 yıldır bozulmadı
0
grimavi
(27.08.24)
Havalandırıcısı var mıdır?

arinmarket.com

Ya da güzel bir karaf

www.pasabahcemagazalari.com
0
Mirket
(27.08.24)
decante karafı alınabilir
www.pasabahcemagazalari.com

ya da şık bir tirbüşon veya şarap soğutucu kova olabilir
www.pasabahcemagazalari.com
0
exlibris
(27.08.24)
jepa
(27.08.24)
wmf şarap soğutucu
0
marla is in my head
(28.08.24)
Bazıları söylenmiş daha önce ama ekleyelim.
Karaf, ahşap 6-8 şişelik şarap rafı, tadım defteri olabilir.
0
stimpak
(28.08.24)
Wmf Somellier Şarap Açacağı Seti
0
bravoteam
(28.08.24)
Mirket + 1

havalandırıcı ya da güzel bir karaf
0
kumandanim
(28.08.24)
www.trendyol.com

www.trendyol.com

peynir sunum tahtası da olur
0
turuncu tonlarda
(28.08.24)
(33)

Neden Kediniz Var? Neden Kediniz Yok?

Lubb
tldr;neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?ya daneden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?--------Selamlar bir kedi sahiplenme durumu hasıl oldu. ihtiyaç sahibi bir kedi. satın alma veya o tarz durum değil zor durumda bir kedi var
tldr;

neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?

ya da

neden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?


--------
Selamlar bir kedi sahiplenme durumu hasıl oldu. ihtiyaç sahibi bir kedi. satın alma veya o tarz durum değil zor durumda bir kedi var (tekir değil cins) ve sanırım benim evim onun en iyi alternatifi. linç edecekler burdan sonra çıkabilir.

asıl konuya gelirsek ben her zaman bir kedi sahiplenmek o duyguyu tatmak istemiş biriyim. ama bir yandan da bu işin sorumluluğunun ağırlığının farkındayım ama karar aşamasında tecrübeye ihtiyacım var. o yüzden hevesle ya da düşünmeden karar vermek istemiyorum.

bu konudaki tüm görüş, soru ve önerileri aşağıdaki iki kutuptaki soruda birleştiriyor ve katkılarınızı bekliyorum;

neden bir kedi sahiplenmeliyim ya da siz neden sahiplendiniz, pişman mısınız ?

ya da

neden kedi sahiplenMEMEliyim ya da siz sahiplenmedinizi, pişman mısınız?
0
Lubb
(27.08.24)
Sahiplenmemelisin çünkü bakimi da muhafazasi da oldukça güç bir hayvan.
0
Yourcousinmarvinberry
(27.08.24)
Bro kedi sahibi olunca beynin serotonin reseptörleri kediye duyarlı hale geliyor ve kediyle olunca otomatik olarak mutlu oluyorsun, bu stres çağında muhteşem bir olay, o nedenle kedi sahibi olmalısın ama evde bi canlı beslemek en az bir çocuk büyütmek kadar masraflı ve zor mamasıydı vet. masrafıydı kılıydı yünüydü çok pahalı, ayrıca kafana göre bi tatile gideyim 2 gün bir yere kaçayım diyemiyorsun çünkü kedi her yere götürülebilen bi varlık değil tek başına bırakırsan da dönünce dünyayı sana dar eder ayrıca vicdanın izin vermediği için tek de bırakamazsın çok güveneceğin biri yoksa emanet de bırakamazsın, tüm hayatın kediye endeksli olur, zor yani ama kediler her şeye değer bence ben hiç pişman olmadım keşke dünyadaki bütün kedilere ben bakabilsem ama kedi bakmak çok zor ona göre düşünün karar ver minimum 10 sene sende olacak çünkü ama 15 de olur 20 de olur belli olmaz, eğer sahiplenip de 6 ay sonra ben buna bakamıyorum deyip sahiplendirme ilanı açarsan seni bulup döveriz şimdiden söyleyeyim ona göre karar ver.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.08.24)
kedi sahiplendim (tekir, sokak kedisi). oğlum yıllardır kedi beslemek istiyordu. çocuk şımarıklığı değil, severim sıkılınca da atarım gibi bir durum olmadığını biliyordum ama sorumluluğunu almaya da korkuyordum. gittiğimiz yazlıkta her sene yavru kediler oluyor, oğlan da çok seviyor, her sene acaba birini alıp götürsek mi, yapabilir miyiz diyip diyip vazgeçiyoruz. hatta 2021 yılında çok yaklaşmıştık vazgeçtik.

geçen sene kedinin biri, çok küçük yavru da değil 6-7 aylık eve geldi ve bir daha gitmedi. içeri almıyorduk kapıda yatıyordu, destursuz eve girip çıkıyordu. hiç diğer kediler gibi değildi. hepimizin o kadar kanı kaynadı ki dedik bu bizimle geliyor, bütün sorumluluğunu alıyoruz. iyi ki de getirmişiz.

neden sahiplenmelisin? mükemmel bir duygu. şu hayvana nankör diyenin allah cezasını versin. gelip yanına büzüşüyor, gorr gorr motor açıyor, karnına masaj yapıyor, en sıkkın anında iki sürünüp sırnaşıp mutlu ediyor. hoplaya zıplaya oynuyor neşe veriyor. canın sıkılınca gidip mıncıklıyorsun o da karşılık veriyor. acayip güzel bir duygu.

niye sahiplenmemelisin? her gün kumundan bok kürekleyeceksin, en geç ayda bir bütün kum kabını çamaşır suyuyla yıkayıp dezenfekte edeceksin. sabah akşam mama verilecek, haftada bir tüy taranacak. evin her tarafı tüy olacak, ağzından tüyü çıkacak, hele bir de uzun tüylüyse bütün koltuklar tüy olacak (sokak kedisi olmasına rağmen çok tüy dökmüyor, başka kedilere göre nispeten az benimki, sık sık taramakla da alakalı biraz). tırmalamak kedi için bir ihtiyaç, kedinin tırnakları içten dışa doğru uzuyor, tırmalayarak dış kabuğu atması gerekiyor. o yüzden ne kadar tırmalama direği de alsan o gidip halıları koltukları perdeleri tırmalayacak, eşyaların anasını belleyecek (benimki 1-2 şşşt yapma dedim, yapmıyor şimdi, nereyi tırnaklıyor bilmiyorum direğini de kullanmıyor. ama halılar koltuklar perdeler sağlam 1 yıldır). hasta olunca veterinere götürülecek, kavga dövüş ilaç içirilecek, ciddi hastalıklar epey masraflı, üzüntüsü de cabası (bu umarım hiç başımıza gelmez). en önemlisi tatile gidemeyeceksin, bayramda 1 hafta güneye kaçayım diyebilmen için şu dediklerimi yapacak birini bulman şart olacak. gezme tozma tayin yurtdışı işlerin varsa bakıcısını bulmadan yapamayacaksın, başına bela olacak. 1 aylık kuru maması 1500 lira, aylık kum 150-200 lira. bunun yaş maması var, maltı var, veterineri var, aşısı var (yıllık karma ve kuduz aşısı 900'er lira, iç dış parazit 3-4 ayda bir 600 lira), ilacı var, malzemesi (kum kabı, mama kabı, su pınarı, taşıma kutusu, tırmalama direği, tarama aleti, oyuncağı) var, var oğlu var, göçertmez ama biraz masrafı da var. bütün bu sorumluluğu peşin peşin kabul edip üstleneceksin, sonradan "yapamıyorum bana göre değilmiş" demeyeceksin.

ama böyle dertlerin yoksa, uzun seyahatlerde bırakabileceğim, bakabilecek biri var diyorsan, bok temizler, tüy tarar, mamasını suyunu veririm, halıya kusunca silerim, aşılarını aksatmam, masrafı da koymaz diyorsan mis gibi hayvan.

bokunu benden başka kimsenin temizlemeyeceğinden, veterinere götürme, ilaç içirme işlerinin bana kalacağından emindim. ne eşim yapar, ne oğlum yapar. ama ikisi de çok seviyorlar. ben hem seviyorum, hem bakıyorum. kedi de en çok beni seviyor. dibimden ayrılmaz. gece gelir koynumda yatar. çok kıpırdanırsam gider ayak ucumda yatar. sabah gelip öperek uyandırır. inanılmaz bir his var ya anlatamam. iyi ki sahiplenmişiz.
0
kibritsuyu
(27.08.24)
Valla bir canlının sorumluluğunu almak, hayatımı ona göre ayarlamak, temizliğiyle, mamasıyla, sağlık kontrollleri ile uğraşmak ve bu masrafa girmek istemiyorum.
0
Amaranta ursula
(27.08.24)
Yan apartmandaki komşu kedisini sokağa bıraktı, ben de sokakta bir iki kez sevip mama verdim buna, o ara kış geldi biraz mecburen sahiplendim vicdan ağır bastı, kedi 3 yıldır bende, bazı açılardan zorlukları olsa da kedi sahiplenmek iyidir aslında, bir zaman sonra evlat gibi oluyor.
0
blue rebel motorcycle club
(27.08.24)
Eksiden kedi besleyen biri olarak.

Kafana göre dışarı çıkıp uzun seyahat edemiyorsun. Bir evlat gibi sorumluluk gerekli.

Her yer tüy. Her 2 güne pislik temizliyorsun. Eşyaların anasını aglatıyor. Her taraf tırnak izi. Ayrıca masrafı da çok. Maması veteriner masrafları benim senede 1 tatil masrafım kadar. Eger doktor tavsiyesi degilse önermem. Ama yalnız yaşayan ve yalnız yaşamaktan kafayı kırmak üzereyseniz kedi çok iyi bir seçenek.
0
limonlu eksi
(27.08.24)
Benim tek bir yorumum olacak o da kedi sayısıyla ilgili. Kediler yaşlandıkça şikayetleri artıyor. TR'deki ekonomiyi düşünerek ne kadar sayıda kedi bakabileceğinizi iyi düşünün. Örneğin fip için tedavi çok ama çok pahalı, kaliteli bir mama alacaksanız bunun fiyatını araştırın.
0
rakicandir
(27.08.24)
Sorumluluğu yüksek olduğu için hiç girmiyorum o topa. Arkadaşlarımın kedileri ile gideriyorum evcil hayvan sevgimi. Bir yere gittiklerinde bakıyorum. Çiçek sulamak bile sorumluluk ama sen yokken çiçek kendi başını belaya sokmuyor. Kedinin ne yapacağı belli değil. Bir de depresyona falan giriyor bazıları sahibi gidince. Yapamam ama yapana engel olmam.
0
nawar
(27.08.24)
kedileri dışarıda severim ama evde asla. kedi kakasiyla uğraşmak iğrenç bir şey.
0
tabudeviren
(27.08.24)
Amaranta +1
0
jülsezar
(28.08.24)
uzun uzun yazdım ama tl:dr dersen özetlemiş arkadaşlar. ay kakası çok iğrenç, vay çişi çok kötü kokuyor, amanın her yer tüy oldu, abari eşyalar tırmık oldu, bu neymiş böyle ben hiç böyle olacağını tahmin etmemiştim dayanamıyorum diyeceksen hiç ama hiç kedi beslemeyi düşünme. kedi besleyecek olanlar bunları en baştan kabul etsin.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
@jülsezar +1
0
Mirket
(28.08.24)
yalnız arkadaşlar herkes neden sahiplenmemesi gerektiğini yazıyor. böle olunca kedi beslemek çok iğrençmiş gibi bir şey oldu. "doğru lan şunu sokağa atayım da kurtulayım, 15 sene daha bununla mı uğraşılır" diyeceğim nerdeyse (şaka tabi).

birkaçınız da neden beslenmesi gerektiğini, olumlu güzel taraflarını yazsanız da tercih yapabilse, elinde "bütün bunlara razıyım", iyi tarafı benim için ağır basıyor" diyebileceği argümanlar olabilse.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
kibrit+1

benim icin nefes almak kadar hayati bir mesele. kedisiz evde hayat bulmuyorum ama!!!!! su sokaga atilan hayvanlari gordukce kriz geciriyorum. artilarini saymakla bitiremem evlat sevgisi denen sey iste agirlikla manevi yonu guclendiriyor merhameti taniyorsun

eksiler: kum kullanirsan evin her yeri kum olur. benim bebeler pelet kullaniyor tuvaletini kolayca alabiliyorum her gun temizlemek gerekir. bazen tam yemege otururken veya misafir kapidan girince bi yerden koku gelir:) benim icin tuvaletini guzel yapan kedi gazini cikaran bebek gibi sevindirici bir haber o yuzden komedi trajedi karisik o koku.

en buyuk eksi sen evde olmayacaksan hayvan ne yapacak? kediden anlayan bi cevre ihtiyaci onemli ve konum olarak yakin birileri lazim. olmayacaksan evine birileri gidebilmeli eger degilse hayvani baska kedili eve götürmek bir dert, kedisiz evde durmasi ayri dert.

maddi durum da saglik hizmetleri icin buyuk ihtiyac. mamasindan veterinere ucuza kacilinca kar edinilen hicbi durum görülmedi oyuncak haricinde

en nemrut kedinin bile duygulari vardir bi o kadar psikolojileri hassastir. ben yoksam baskasi ilgilenir demeyin cunku mhntemelen o hep sizi arayacak. ben sikildim bunlar zaten icguduleri var sokakta yasar diyemezsin cunku o ev bebesidir(hem de cins:'( )

yillarca ev arkadasi(ex bf) ile kedimiz oldugu halde kendi evime baska bi kediyi ilk sahiplendigim zamanlara gittim. bebenin huzursuz oldugu bi anini normal bi seymis gibi videoya cekmisim:( ne kadar bildigimi zannetsem de cahilmisim. her kedinin huyu farkli iyi tanimak gerekir. sahiplenirseniz kediler hk bolca bilgi edinin(su an yapmaya calistiginiz gibi), kedili bi evde zaman gecirin mesela

arkadasimla eve cikarken butce oldugu halde esya almakta cok zorlandik cunku kedilere uygun seyler secmek gerekiyordu. duz kumas bi koltugu hic etmek icin kedinin herhangi bir engeli yok, ona kizamazsin da. deterjanindan yatak basligina kadar her seyi "pati dost" almak durumunda kaliyorsun. mesela deri yatak basligi(nE?!) yerine ahsap seciyorsun

evladini camdan dusmesiyle kaybetmis biri olarak, butun cami kapiyi korumali hale getiriyorsun. aksi halde acilan gedikten sen de atlamamak icin zor tutuyorsun

yurt disi hayalin varsa ve onu goturemeyeceksen uzak duruyorsun

onu cok seviyorsun
0
ala09
(28.08.24)
Olumsuz taraflarına (veteriner masrafı, tuvalet temizlemesi, tüy dökmesi, eşyalara zarar vermesi vb.) arkadaşlar değinmişler zaten.

Ben 7 yaşındaki kedimizi sahiplenmeden önce "Bu eve hayvan girerse ben giderim." diyen 67 yaşındaki annemin yorumunu bırakıyorum: "Hayatımın 60 yılını böyle bir sevgiden mahrum geçirdiğim için çok pişmanım."
0
dark red
(28.08.24)
kedim yok çünkü uğraşamam.
0
abelardo
(28.08.24)
Ailemin evinde yaşarken kardeşim istedi diye alındı. Kedileri çok severim ama kendi evimde yok, sebepleri klasik :

1) Kısırlaştırmazsan evin her yerine işer, evden kaçar, camdan atlar, agresifleşir, sesiyle huzur vermez.

2) Her yer tüy olur, halılar, tişörtler, paçaların, çorapların.

3) Açıkta yemek bırakamazsın

4) Kumu leş gibi kokar ve devamlı temizlemek zorundasın.

5) Rahat bir şekilde seyehat edemezsin.

6) Evdeki eşyaların içinden geçer, dünyanın parasını verdiğin mobilyalar ve kumaşları, kablolar, çiçekler...

Özetle sorumluluğu çok büyük, bunları bilmeden arkadaşının evinde görüp kucağında iki sevdin, hoşuna gitti diye kedi beslenmez.
0
kimlanbu
(28.08.24)
Sokakta bahcede evet
Evde asla.
Kediler evcil degil vahşi hayvanlar. Ev onlara göre değil
0
halk
(28.08.24)
İlk kedimi sahiplenmeden önce hayvansever olduğumu bilmiyordum, gerçekten.
Cevaplarda da gördüğünüz gibi bakış açısına göre değişiyor.
Benim hayatıma çok şey kattı olumlu anlamda.
0
kumandanim
(28.08.24)
yazmayı unutmuşum. yukarıda sayılan olumlu ve olumsuz yorumların yanında, kedi alerjisi kısmını da atlama. alerjin olmadığından emin ol.

benim kediye alerjim vardı. ne zaman bir kedi sevsem, ev kedisi bile olsa ağzım yüzüm yamulur, gözüm burnum akmaktan, silmekten, hapşırmaktan kıpkırmızı olurdu. hatta misafirliğe gittiğimiz bir evdeki kediyi sevdim diye o kadar yamuldum ki acile götürdüler, iğnelerle toparladım.

kedi sahiplenmemdeki en büyük endişem de buydu, ya alerjim tutarsa ne yaparım diye. geçen sene yazlıkta gelen kediyi ankara'ya götürme konusunda yükselmeye başlayınca her gün sokakta gezen bu kediyi alıp her gün ağzıma yüzüme sürdüm. elimi kolumu tırmalatıp kanattırdım. kendi kendime hard bir alerji testi uyguladım, bir sıkıntı olmadığına emin olduktan sonRa sahiplendim, ankara'ya getirdim. hala da yakalayıp yumulurum, bir sıkıntısı yok. alerjiden de kurtulduk galiba.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
uzun yıllar kedi baktım. tüm kedilerim öldükten sonra küçük ırk bir köpek sahiplendim.

köpekle kurulan bağ kediden daha farklı oluyor. köpek ile daha bir karşılıklı iletişim kurulabiliyor.

o yüzden artık kedi bakmak istemiyorum. köpeği eğitebiliyorum artık eve pislemiyor, koltuk tırmalamıyor, eşyaları parçalamıyor, durduk yere havlamıyor. Ama kediler ne kadar kimi akıllı olsa da başına buyruk davranıyorlar.
0
ananiyimioguz
(28.08.24)
@kibritsuyu

Bu alerji denen hastalık, bir gün birden kaybolabildiği gibi tam tersi olup, bir gün birden ortaya çıkabilen bir illet.

Alerji ilaçlarının da ciddi yan tesirleri vardır.

Bir gün ciddi bir kedi alerjisi başlarsa ne yaparsın?
0
Mirket
(28.08.24)
@mirket

dediğin gibi aniden çıkıp aniden kaybolan bir şey. 1991-2004 yılları arasında da kedimiz vardı evdei onu da sokaktan tutup getirmiş, aileme zorla sahiplendirmiştim. 13 sene birlikte yaşadık, alerji falan olmadı. kedimiz öldü, birkaç sene sonra alerjim başkadı, ne zaman kedi sevsem yamuldum. etrafımdakiler de şaşırdı yahu 13 sene kediyle yaşadın bir şey yoktu, bu nereden çıktı diye.

bunu sahiplenirken de endişem oydu, testini yapıp getirdim, 1 senedir sıkıntımız yok.

aniden çıkarsa ne yaparım? bilmiyorum, ilaçla falan kesmeye çalışırım herhalde yan etkilerini göze alıp.

o risk her zaman her şey için var. sırf alerji de değil. yani her an her şey olabilir. ama bazı riskleri göze almak da gerekiyor. yoksa hiçbir şey yapamazsın, kavanozda tek başına yaşamak zorunda kalırsın.

babam hastanelik olup yatağa düşeceğini öngöremedi, köpek aldı. farklı şehirde hastanelik olunca, ben de yanına gidince (benden başka kimsesi yok) köpek yabancı şehirde sokakta kaldı. komşu, babamın el bebek gül bebek baktığı hayvana bahçede en fazla bir sokak köpeği kadar baktı. kimsenin aklına bu senaryo gelmemişti, olan köpeğe oldu. eğitimi, gelişimi her şeyi aksadı.geri aldık getirdik ama tekrar toparlayamadık. babamla mı ilgileneyim, hastanede refakatçi mi kalayım, köpeği mi eğiteyim de evde yalnız kalabilsin, kendi işime gücüme aileme mi bakayım derken köpekle yapamayacağımızı anladık, sahiplendirmek zorunda kaldık.

şimdi benim de ailem alır başını giderse, ben kedimle yalnız kalırsam, sonra ben de hastanelik olursam bu kedi evde tek başına ne olacak, kim bakacak diye düşünürsem hayat bana zehir olur. tüm ihtimalleri düşünüp en kötü senaryoları yazarsak hayatta hiçbir şey yapmadan fanusta yaşamam gerekir.

o yüzden bazı şeyleri de düşünmeden risk almak gerekiyor. gerisi kader kısmet.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
2,5 ay önce bende de bahsettiğiniz gibi bir durum oldu. Bence artıları ve eksileri kişiden kişiye değişir. mesela titiz biriyseniz kedinin her yere tüy dökmesini, veya banyo tuvalet vs dahil kedinin meraklı olması sebebiyle evin heer yerini dolaşıp sonra da yemek masasının üstüne çıkmasını kaldıramayabilirsiniz.

biz çok temizlk hastası bir çift olmadığımız için kedinn bu hareketleri gözümüze batmıyor. masrafları da karşılamakta sorun yaşamıyoruz. senin sahipleneceğin kedi kaç yaşında ise masrafı ona göre değişir. bizimki 5 aylıktı, 2 doz karma aşı 1 doz lösemi, 1 doz kuduz yaptırdık (1 doz daha lösemi yapılacak) aşının tanesi 1200 TL istanbulda. ama başka bir şehirde oturuyorsan miktarı değişir. kayseride bir tanıdğım karmayı 500e yaptırmış. kuduz 300 tl bakanlık yapıyor.

2 ayda 1 iç-dış parazit ilacı yaptırman lazım 800 tl

kum masrafı kullandığın markaya göre değişiyor, 1 ayda 1,5 kutu (yaklaşık 15 lt) kum kullanıyoruz. 1 kutusu 150 tl olan kum da var 750 tl olan kum da var. senin tercihine kalmış.

mama ise kaliteden ödün verilmemesi gereken bir şey, 5-10 kg olarak alınca ucuza geliyor ama 1,5 kg ya da 2 kg alınca aylık masrafı 1000-1500 TL. (toplu alımda ucuzluk bir avantaj ama bayatlama ve kedinin ishal olma durumu dezavantaj)

1 tüp vitamın 620 tl (2-3 ay gider)
1 tüp malt 340 tl (2-3 ay gider)

daha ucuza da var ben iyisini almıştım. Yani bu iş öyle ucuz değil. kedin hasta olursa tahlil yaptırmak zorunda kalırsan 5-6 bin tl paran gidebilir.

bunları karşılayabilecek misin? onu değerlendir. BENCE KEDİ BAKMANIN KÖTÜ TARAFI: evden ayrılamamak. biz çok gezenti tipler değiliz o yüzden sorun olmadı henüz ama 1 hafta 10 gün tatile gidecek olsak sıkıntı olur. kediyi evde bıraksan bi dert, birine emanet etsen bi dert. hayvancağız yer değiştirdiğinde stres oluyo. yalnız kalsa ayrı stres oluyor. stres olunca da tuvalete çıkamıyor ya da ishal filan oluyor hasta oluyor çocukcağız.

yani sanırım şimdiki aklım olsa almazdım ama aldığım için de pişman değilim. kendime iş çıkarmış oldum durduk yere.

KOKU KONUSUNDA GÜNCELLEME: Evimiz çok küçük değil, boş bir odamız vardı kedi kumunu ve mamasını oraya koyduk koku sadece o odada var. bizim burnumuz alıştığı için bize hiç bir yer kokmuyor. geçen hafta annemle teyzem geldiğinde sordum; o odada koku olduğunu ama diğer odalarda olmadığını söylediler. odadaki koku da çok ağır değilmiş. sadece fark ediliyormuş hayvan kokusu olduğu.
0
turuncu tonlarda
(28.08.24)
Misafirlige gitmistim

1 evleri pis kokuyor

2 heryer kedi kılı ve cekyata bile oturamadik ustumuz basimiz kıl oldu

Bu hayvanlar cok tuy dokuyor koku yapiyor evi leştibgittigim kisilerin
0
Zetnikov
(28.08.24)
arkadaşlar cevaplar için teşekkür ederim. çevreme de sordum sizlere de sanki durum şu :

kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyor. istemeyenler de direkt söylüyor.

olumlu yönde çok az geri bildirim aldım bu @kibritsuyu ve birkaç kişi demiş ama genelde sanırım herkes geri dönülemez bir yola girmiş durumunda kalmış gibi.

hiç mi iyi yanı yok diye bakınca iyi yanlarından işte tatlı seviyorsun falan derken ardından çilesini yapıştırıyor herkes.

çocuğa karar vermek gibi. rasyonel düşünme ile olmuyor demek bu işler. duygusal içten geliyor sonrasını düşünmeden. karşılıksız iyilik yapmak işte. yaparsan yaparsın. yapmazsan yapmazsın.
0
🌸Lubb
(28.08.24)
yalnız şunu tekrar belirteyim. ben bu bahsettiğim sıkıntıların hepsinin farkında ve bilincinde olarak, tamamını kabullenerek gönüllü olarak sahiplendim, ilk kedim değil. kediyi sahiplendikten sonra sıkıntılarının farkına varıp, sonra da vicdanım sokağa atmaya elvermeyip mecburiyetten katlanıyor, iyi taraflarıyla da züğürt tesellisi gibi avunuyor değilim.

kendi özgür irademle, bütün zorluğunun farkında olarak kabullenip sahiplendim, bundan da asla pişman değilim, gayet memnunum.

yani kendi adıma "kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyor" cümlesine kesinlikle katılmıyorum.
0
kibritsuyu
(28.08.24)
Bu sorumluluğa giremem diyordum ama kedi resmen gelip benim evde yaşamaya başladı kendimi içinde buldum. Kedinin kendisi beni sahiplenmeseydi ben asla götümü kaldırıp da sahiplenmezdim sadece düşünürdüm herhalde. Şimdi yanımda yatmış mırlıyor o nedenle kararından pişman değil diye düşünüyorum. Bence de iyi oldu.
0
peki madem
(28.08.24)
"kedi bakanların çoğu pişman olduğunu söyleyemiyor ama bir daha bu işe girişmezdim diyerek dolaylı bir itiraf yapıyo"

Sonuna kadar katılmıyorum:)
0
kumandanim
(29.08.24)
Kedi bakanların çoğu pişmanım demiyor abi sen şu an zorluklarını anladığın için almamak için kendi kendini haklı çıkarmak adına herkesin pişman olduğunu ama söyleyemediği düşünmek istiyorsun ama öyle değil biz sana sadece kedi sahiplenmenin çok zor olduğunu bir anlık hevesle ya da sevgi patlamasıyla eve alınmaması gerektiğini bu işin çocuk büyütmekten daha zor olduğunu anlatmaya çalışıyoruz, pişman olanlar genelde bir anlık hevesle ve sevgi patlamasıyla alıp sonradan o zorluğu görüp kediyi başkasına kitlemeye çalışanlar oluyor, onlar da buraya yazmaz zaten. Kedi sahiplenmek kediyle yaşamak zaten mükemmel bir his bunu anlatmak saçma, önemli olan zorluklarını bilmek zorluklarını bilerek karar vermek, yoksa ben sana kediyle yaşamanın ne mükemmel olduğunu 15 paragraf yazarım ama kediyle yaşamanın zorluklarını ANLAMADAN kedi sahiplenirsen kedi seni sabahın beşinde boklu kumunu temizletmek için uyandırdığında bize küfredersin. Ayrıca senin kediden bi beklentin mi var abi sana ne anlatmamızı istiyorsun; sen eve gelmeden yemekleri yapar yemekten sonra da kahveni getirir su bitince su siparişi verir diyerek mi ikna edeceğiz seni içinde öyle bir sevgi varsa alır beslersin yoksa beslemezsin bu doğal bir içgüdü, kar/zarar performansına göre değerlendiremezsin, sen ikna olmaya çalışıyorsun ama ben sende öyle bir ışık göremedim kusura bakma, sen bu işlere girme.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.08.24)
Kedileri severim ama sahiplenmiyorum:
- Tüy sorunu
- Koku sorunu
- Tuvalet sorunu
- Eşya ve mobilyalara zarar verme sorunu
- Evde olmadığında, tatile çıkacağın zaman kimin bakacağı sorunu
- Sabahları erken saatte uyandırma sorunu
- İşin maddi boyutu
- Bir de çok alışma, başına birşey gelirse üzülme endişesi var.

Ayrıca duyduğum çeşitli konular var. Daha bu hafta birinden dinledim, kedisi musluğu açmış saatlerce su şarıl şarıl akıyor. Belki evi su basacak. Ötekinin kedisi zıplayıp kapıyı kulpundan açabiliyor, evin giriş kapısı açık kalıyor, kişi işinde veya dışarıda.

Bu nedenlerden hiç sahiplenmedim. Evim çok geniş/bahçeli olsaydı daha olumlu bakabilirdim.
0
Lethe
(29.08.24)
www.eksiduyuru.com

kedi sahiplenince düşen hayat kalitemden bahsetmiştim burada ve yol yordam istemiştim buradaki arkadaşlardan.

ben de bir yakınımın bakamadığı bir cins kediyi almak durumunda kalmıştım. ama şimdi 2 yıl geçmiş olacak neredeyse. gül gibi geçinip gidiyoruz. yalnız, sanırım ben uyum sağladım kediye, o bana değil slkfsf artık gürültülerini takmıyorum, yoksa benzer şeyleri hiç yapmıyor değil. az yapıyor ama devam ediyor gürültüleri.

hatta buraya yazmamışım ama eve kedi geldikten sonra 1 ay içerisinde 3 defa hasta olmuştum. doktor bile kedi alerjin var bakma hayvana dedi. onu bile atlattık.

benim gibi, eve kedi girince depresyona giren bir tip dahi yapıyorsa, herkes yapar bence.
0
akatreil
(29.08.24)
1. Herkes kum sorunu demiş ancak ben kedimin tuvaletini banyoya koydum, kendim banyoya işim düştüğünde ya da basitçe tuvalete gittiğimde toplamda 30 saniyede her gün kutusunu temizleyebiliyorum. Kum kabının dışında küçük, kum sıçratmayan bir kilim alıyorsunuz, o da tuvaletten çıktıktan sonra patilerinde kalan son kumları topluyor. Kumunda dert edecek ne var gerçekten anlamıyorum. Kum kaplarının kenarında köşesinde küçük poşet koymalık yerler oluyor, oradaki poşetlerden çekip kumunu 30 saniyede temizleyip çöpe atıyorum. Bitti gitti.

2. Tüy sorunu. Dönem dönem çok tüy döküyorlar ancak kedi sahiplenmeden önce Dyson aldım ve şu an iddia ediyorum ki herhangi bir kedi herhangi bir erkek kadar tüy ancak döküyor. Hatta evde erkek varsa kedi tüyü çok daha sevimli hale geliyor bile diyebilirim. Bunu eve ne zaman kardeşim, babam vs geldiği zaman anlıyorum. İnsan kılı, kedi tüyünden çok daha pis ve uğraşması tatsız bir şey.+ Kedi tüyü sorunu düzenli tarama ve bakım ile çok azalıyor.

3. Veteriner masrafları oluyor. Kediniz hasta olabilir, aşısı olur, tahlili olur vesaire. Maddi durumunuz el vermiyorsa kedi sahiplenmemelisiniz.

4. Kediyi evde bırakıp bir yerlere gitme konusu: Bu o kadar zor değil, hele düzenli çalışan insanlar için hiç değil. Ben ayda bir Ankara-İstanbul arası gidip geliyorum, 2 ayda bir de 3-4 günlük yurtdışı seyahatim oluyor. Ankara-İstanbul arası tren yolculuklarına kedim alıştı ve stressiz gidip gelebiliyoruz, yolda uyuyor. Yurtdışına giderken komşuma ya da bir arkadaşıma anahtarı bırakıyorum. Şu an 15 günlük uzak bir tatil yapmam için kedimi ailemin evine bırakmam gerekir (Ankara). Ama bunu, kedinin bana sağladığı psikolojik rahatlığa kesinlikle değer buluyorum.

5. Kediyi neden sahiplenmeliyiz? Çünkü, kedi insana evde bir arkadaş olduğu hissini çok iyi veriyor. Evde canlı kanlı, çoğunlukla sessiz, sizi mutlu etmek için hazır bekleyen muhteşem bir varlık var. Sizi yormuyor, kendi hayatı var ve size arkadaşlık ediyor. Bilhassa yalnız yaşayanlar için bir varlığı sevebilme kapasitesini kaybetmemeyi sağlıyor, şefkat ve merhamet hissi uyandırıyor. Bunlar çok değerli şeyler. İnsanlar bu tarz sevgi temelli duyguların ne kadar önemli olduğunu yok sayıyor, görmezden geliyor veya aşağılıyor. Ancak bir şeyleri sevince hayatta anlam ve keyif buluyorsunuz. İşte canım sıkılınca bazen kedimin fotoğraflarına bakıyorum. Kedimi bazen konuşturuyorum kendi kendime. Epey oyun oynuyorum. Beni canlı ve zinde tutuyor. Bir canlı için emek göstermenin ondan çok kendime iyi geldiğine inanıyorum. Sizi mutlu eden ve kedi her şeye değer diye düşündüren kısmı da bu oluyor. Emek veriyorsunuz ve o kendi çapında size karşılık veriyor. İnanılmaz bir bağ oluşuyor arada. Bunu maddi olarak açıklayamazsınız ancak çocuk sahibi olmak gibi, bir kere tattıktan sonra bir daha bırakamazsınız. Geri kalan ıvır zıvır temizlik derdi vs bana sadece tembel insan bahanesi gibi geliyor. Temiz insan hep temizdir. Evim kokmuyor, evim biraz tozlansa kedim hapşırmaya ve rahatsız olmaya başlıyor ve temizlik yapmamı bekliyor. Yatağımı toplamadığım zaman bile kızıyor -toplu haline alıştığı için düzgün olmasını bekliyor. Çocuk gibi, nasıl alıştırırsanız o şekilde bekliyor.

Son olarak, evdeki eşyalara zarar verme hikayesi... Hikaye diyorum çünkü evdeki eşyaları eskimesi için alıyoruz, eskisin ve yenisini alabilelim. Bir ömür boyunca aynı koltuğu kullanmak istemiyorum mesela. Aynı perdeyi de. İnsan her zaman farklılaşmak istiyor, sıkılıyor. Kedimin bunları eskitmesinden ziyan değil, keyif alıyorum. Eskisin ki yenisini alabileyim. Çünkü bu tarz eşyalar tek başına yaşayan bir insanın ömür billah eskitemeyeceği eşyalar. Eşyaya hizmet edeceğime, eşya benim ve kedimin keyfini yerine getirsin yeterli. 70 yaşında hala aynı perdeyi kullanmak isteyeceğinize emin misiniz? Hayır.
0
silverleaf
(29.08.24)
(5)

aile hekimine gitmedim ama gitmiş görünüyorum

abelardo
bugün enabıza girdim ve aile hekiminin dün saat 17.25te bilgilerime erişim sağladığını gördüm. beni şaşırtmadı, çünkü daha önce başka doktora gidince onun da aynı gün baktıgını görmüştüm.ama ziyaretlerime girince yine dün iki defa 17.25 ve 17.26da aile hekimimi ziyaret ettiğim görünüyor. detay veya
bugün enabıza girdim ve aile hekiminin dün saat 17.25te bilgilerime erişim sağladığını gördüm. beni şaşırtmadı, çünkü daha önce başka doktora gidince onun da aynı gün baktıgını görmüştüm.

ama ziyaretlerime girince yine dün iki defa 17.25 ve 17.26da aile hekimimi ziyaret ettiğim görünüyor. detay veya herhangi bir not yok.

bu normal mi?
0
abelardo
(27.08.24)
Bana da oluyor. Ben de merak ediyorum

Hatta hiç alakam olmayan başka bı il ve ilçeden muayenem görünüyodu. Biraz aradim vs. Ugrasamadm daha
0
abuzer
(27.08.24)
Bazen kontrol amaçlı rutin işlemler yapılıyor diye biliyorum aile hekimleri tarafından.

Edit: hatta şimdi baktım şöyle yazıyor: BELİRLENMİŞ ALT NÜFUSUN RUTİN GENEL SAĞLIK KONTROLÜ
0
playing star again
(27.08.24)
E nabızda o ziyaretin üzerini tıklayıp detay görüntüle deyin. Konan teşhise bakın. Sizinle ilgili olmadığından eminseniz il sağlık müdürlüğüne durumu mail ile bildirin.

En azından ilerde tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırırsanız o muayeneler karşınıza çıkacak.
0
Mirket
(27.08.24)
Konuyu iyi bilmiyorum ama üstteki yorumdan yola çıkarak, konan bir teşhis varsa ilaç vs. de yazılmış mı diye araştırın.
0
diyecevaplandı
(28.08.24)
@mirket @diyecevaplandı sorarken yazmıştım. tekrar yazıyorum. detay veya herhangi bir not yok. boş.
0
🌸abelardo
(28.08.24)
(1)

Sofra tuzu fiyatları neden çok değişiyor?

summerof69
Billur tuzun kilosu 30tl ama bim'de satılan sofra tuzunun kilosu 8tl.İkisi de rafine sofra tuzu, nacl, içerikleri arasında ne fark olabilir ki fiyatı bu kadar farklı? Teşekkürler
Billur tuzun kilosu 30tl ama bim'de satılan sofra tuzunun kilosu 8tl.


İkisi de rafine sofra tuzu, nacl, içerikleri arasında ne fark olabilir ki fiyatı bu kadar farklı?


Teşekkürler
0
summerof69
(27.08.24)
Marka fiyatı

Adidas tişört 2000 tl. Pazardaki çakması 150 tl.

Superfresh parmak patates ile Bim'deki patates arasında da o fark vardır.

Marka ve tüketirken içe sinme farkı.
0
Mirket
(27.08.24)
(1)

en iyi uçuş kredi kartı

haintospik
merhaba,uçuşlarda bilet almak için değil de yan uygulamalarından kullanabileceğimiz (otopark, hızlı geçiş, lounge vb.) en iyi kredi kartı hangisidir?
merhaba,

uçuşlarda bilet almak için değil de yan uygulamalarından kullanabileceğimiz (otopark, hızlı geçiş, lounge vb.) en iyi kredi kartı hangisidir?
0
haintospik
(27.08.24)
Şu mu?

www.youtube.com

100.000 TL kart limiti tanımlatabilecek gelirin varsa alabiliyorsun.
0
Mirket
(27.08.24)
(3)

battaniye

gnosis
Soğuk odada yorgan+battaniye ile uyumayı seviyorum. Yıllardır kullandığım battaniyelerim eskidi. Yenilerini almak istiyorum ama kalın yün battaniyeler yok sanırım artık. İnternette aradığımda masa örtüsü gibi ince ve pamuklu battaniyeler çıkıyor karşıma. Bunlar ısıtıyor mu? Nereye bakıp alayım?
Soğuk odada yorgan+battaniye ile uyumayı seviyorum. Yıllardır kullandığım battaniyelerim eskidi. Yenilerini almak istiyorum ama kalın yün battaniyeler yok sanırım artık. İnternette aradığımda masa örtüsü gibi ince ve pamuklu battaniyeler çıkıyor karşıma. Bunlar ısıtıyor mu? Nereye bakıp alayım?
0
gnosis
(27.08.24)
Anaç tavunun altına sığınan civciv örneğinde de olduğu gibi, ağır örtülerin altında uyumanın psikolojiyi rahatlatma düzeltme özelliği vardır.

İstediğiniz, ısıtan bir şey ise o ince dedikleriniz battaniyeler de ısıtır. Bir sorun yok.

Ama psikolojik etkisi için ağır örtü istiyorsanız şuna bir bakın.

www.isbiryatak.com
0
Mirket
(27.08.24)
Kalın yün yorgan olabilir size çare. Geçmişte hepsiburada'da bulmuştum hala kullanırım, memnun kalmıştım. Ama temizlik tabii ki kuru temizleme gerektiriyor. "foça yün" idi sanıyorum, tam hatırlayamadım. Çok memnun kalmıştım. Bi araştırın derim.
0
alfired
(27.08.24)
ağırlıklı battaniye /ağırlıklı yorgan +1

huga iş görür, başka markalarda da var
0
benaslinda
(27.08.24)
(9)

İki kişi ortak ev/dükkan vs almak

nundu
Geçen sene ev alırken tanıştığım bir emlakçı vardı. Al-sat tarzı işler de yapıyordu. Evi de ondan aldığım için muhabbetimiz de oluştu kiracı bulurken falan. Arada mesaj atıyor "şu evi beraber alalım" tarzı da şimdiye kadar pek yanaşmamıştım. Şimdi bi tane dükkan dedi hazır alıcısı da var şimdi alsak
Geçen sene ev alırken tanıştığım bir emlakçı vardı. Al-sat tarzı işler de yapıyordu. Evi de ondan aldığım için muhabbetimiz de oluştu kiracı bulurken falan. Arada mesaj atıyor "şu evi beraber alalım" tarzı da şimdiye kadar pek yanaşmamıştım. Şimdi bi tane dükkan dedi hazır alıcısı da var şimdi alsak 2 ay sonra biraz fazlasına satarız, istersen dükkanı üstüne de yaparız dedi.

Yani niye hazır alıcısı varsa sana ucuza satıyor diye sorunca da o kişiyle başka işler de yaptığımız için elinden çıkaracağında bana satıyor hemen alacağımı bildiği için, ben de başka alıcı bulup satıyorum gibi cevap verdi.

Yani geçen sene aldığım evle ilgili bir sorun yaşamadık, böyle şeylerde güvenilebilir mi ne diyorsunuz? Evet demedim ve hâlâ şüpheliyim de mantıklı yanı varsa bi düşüneceğim tekrardan.
0
nundu
(27.08.24)
1 senedir tanıdığınız (aslında tanımadığınız) biri ile ortaklık eğer meblağ küçük ise belki değerlendirilebilir ama bence hayır hele de emlakçılar ile no no.
her ne konu olursa olsun biri üstüne çok düşüyor ve ısrar ediyorsa orda bir pürüz ararım. daha önce teklif etmiş yanaşmamışsınız halen teklif edip ısrarcı olması "var demek ki bir çıkarı" dedirtiyor. madem bu kadar hazır iş neden karını bölüşsün ki?
ya finansal olarak sıkıntılı biri kredi alamıyor bankadan, ya da alımda değil ama satışta 3e anlaşıp 2ye satabildim ancak diyecek. az sermaye ile maksimum kar peşinde. tapuda hala asıl satış bedelleri yazılmıyor mülklerin. o dükkanı kaça sattığını hiçbir zaman bilemeyeceksiniz. size belki para kazandıracak ama kendisi daha fazla kazanacak sizin kapital ile.


ben güvenmezdim.
0
nwnd
(27.08.24)
Onlarca yıldır tanıdığımız insanların bile bizi dolandırabileceğini düşünürsek 1 yıldır tanıdığımız biri hayli hayli dolandırabilir. Şimdiye kadar tanıdığım emlakçılara bakarak da ben olsam güvenmezdim.

Bu konu da bana pek güven vermedi ayrıca. Hadi kesin bir satış olmasa elimde kalırsa benden az para çıksın diye düşünerek yapıyor desek, madem satışı kesin neden kârını düşürmek istesin ki ?
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(27.08.24)
Olay bana hiç mantıklı gelmedi. Yanlış bilmiyorsam doktordunuz, bunda para vardır diye ayak yapıyor olabilir. Ben olsam bırak bir yıldır tanıdığım kişiyi kök ailem ve eşim dışında kimseyle böyle bir olaya girmem. Dolandırıcılık olmasa bile aklına yatmayan bir durum olduğunda itiraz etmek anlaşmak zorlaşır.
0
playing star again
(27.08.24)
Beleş peynir fare kapanında olur derler ya o hesap sizinkisi.
0
encokbenisevinnolur
(27.08.24)
Adamın teklifi direkt bana değil de annemeydi daha çok çünkü evi alırken de annemle ortak almıştık ve şu an hazırda parası olan da annem, annem bana sordu alalım mı diye. Ben de çok yanaşmıyordum ama bi burada da sorayım dedim ve düşündüğüm gibi cevaplar geldi. Hatta tam annemle telefonda konuşurken anneme boşver bedava peynir fare kapanında olur dedim ve o sırada @encokbenisevin'in cevabını gördüm ahahah

Cevaplar için teşekkürler, reddettik teklifi tekrardan ki zaten ilk görüşümüz de o yöndeydi sadece bilmediğimiz bi iş olunca oluru var mıdır diye fikir almak için sordum
0
🌸nundu
(27.08.24)
Hocam bu tür insanlar (bu konu özelinde emlakci) hayır demekte zorlanan insanların bu zaafını kullanmayı bir şekilde iyi biliyorlar. Varsayım olarak, siz 30-40 yaşlarında olsanız, anneniz 55-70 aralığındadir, o nesilde nedense resmi unvani/işi olanlara karşı hayir demeye dair böyle bir durum oluyor. Ben sizsiniz sandım ama annenizse sozkonusu olan kesin yani beleş peynir meselesi.
0
encokbenisevinnolur
(27.08.24)
Türkiye'de en güvenilmez meslek grupları diye bir araştırma yapılsa, ilk üçe hangileri girerdi acaba :)
0
Mirket
(27.08.24)
Dükkanın yeri sit olmuştur, yıkılacaktır, yıkım kararı çıkmıştır, mallıktan hayrı yoktur vs vs
İnsanın aklına binbir film geliyor. Cazip bir plansa bir eksper yaptırılabilir ama iki ay sonra 'abi piyasa durgun, naaparsın, kaldı elde dükkan. Ama du bakalım, hele şu seçimler :) bi geçsin, hareketlenir' de diyebilir.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.08.24)
siz kendi bulduğunuz bir yer için 'gel ortak alalım' diyin bakalım ne diyecek?

muhtemelen dükkan sahibiyle iş tutuyor.
0
brkylmz
(27.08.24)
(9)

Cam balkonun çok ısınması

prole
Kediler için cam balkon yaptırdım, dün cam balkona bir çıkayım dedim, aman allahım, adana ayağıma gelmiş. O kadar bilimli insanım ama sera etkisi yapacağını öngöremedim. Pencere açmak dışında ne önlem alınabilir? Dışarı panjur istemiyorum aslında ama panjura rağmen ısınır mı? İçeriden perde koysam e
Kediler için cam balkon yaptırdım, dün cam balkona bir çıkayım dedim, aman allahım, adana ayağıma gelmiş. O kadar bilimli insanım ama sera etkisi yapacağını öngöremedim. Pencere açmak dışında ne önlem alınabilir? Dışarı panjur istemiyorum aslında ama panjura rağmen ısınır mı? İçeriden perde koysam etki eder mi? Şöyle stor bambu perde falan?
0
prole
(27.08.24)
Perde etki eder. Ama yazın sıcak olur her türlü.
0
jülsezar
(27.08.24)
perdeyi dışarı koymak lazım.

www.youtube.com
0
inheritance
(27.08.24)
Film kaplatabilirsin
0
kisa
(27.08.24)
Film kaplanmamış cam balkon mu yaptırdınız? Bunu yapan usta/firma sizi uyarmadı mı ya da teklif etmedi mi? Çok koyu bir film ile içerisi ısınmaz ama bu sefer dışarıyı görmek zor oluyor, filmlerin dereceleri var örneklere bakarak karar verebilirsiniz.
Ne kadar koyu olursa o kadar serin olacaktır, tabii ki gece de dışarıyı görmeniz o kadar zorlaşacak..
0
c0sh_kun
(27.08.24)
@kisa
@c0sh_kun
Füme renk cam.
0
🌸prole
(27.08.24)
Cam balkonun en üst kısmında sıcak havanın dışarı çıkacağı, kedilerin dışarı çıkamayacağı büyüklükte delikler veya aralıklar gerekiyor.

Doğalgaz kombiler için kullanılan yuvarlak menfezlerden taktırabilirsiniz, en az iki tane olursa (birisi balkonun en sağında, diğeri en solunda mesela) hava akımı iyi kötü sağlanır, sıcak hava birikmez.

Bkz. menfez (hepsiburada filan).
0
alfired
(27.08.24)
@alfired'ın önerisini düşündüm, yaptırdım, hiçbir işe yaramadı.

İçerden stor perde yaptırdım, çok az faydası oluyor. Blackout storlar var. Onlar daha da işe yarar ama salonda gündüz ışıkla oturmak gerekir.

Alt komşum aşşırı kalın bir çeşit perde yaptırdı. Babaanne evlerinin kadife perdeleri benzeri bir şey. Isı geçirmez kumaşmış ve çok işe yaradığını söyledi. Ama dış dünyayla irtibat sıfır oluyor. Işık yakarak oturuyor olsa gerek.

Film kaplatma işe yarıyormuş.

@inheritance'ın önerisini düşünmüş ve araştırmıştım. Güneşi keser. İşe yarar ve manzaraya olumsuz etkisi olmaz.

Ancak film ve dışarı tente yapılması konusu binanın dışardan görüntü standardını bozduğu için apartman/site yönetim planına aykırı oluyor. Yönetimle papaz olmamak adına önce bir konuşup izin almak gerekir.
0
Mirket
(27.08.24)
Koyu film kaplatmayın sakın. Çok fena kızıyor ve ısısını içeri salıyor. Site güvenlik binasına yaptırdık, içerisi hamama döndü. Sonra, otobüs vs'lerde camlara reklam amaçlı yapılan nokta nokta delikli beyaz zımbırtı kaplattık dışarıdan.
Perdeyi inceleyin bence
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.08.24)
o füme camların bir de reflektif olanları oluyor, camın üstüne sonradan kaplama gibi değil de üretimden kaplama gibi düşünün. güneş ışıklarını yansıtır konfor sağlar.

tabi camları değiştirmeniz gerek bu durumda.
0
barabas
(28.08.24)
(9)

evi taşıyacağım ama buzluktaki et ve tereyağları ne yapmam lazım?

günaha davet
arkadaşlar evi istanbul'dan ayvalık'a taşıyacağım. nakliye şirketini de ayarladım. yalnız dolapta bi sürü et ve tereyağ stoğum var. ne satın almam lazım ki 10-12 saat buzları çözülmesin?
arkadaşlar evi istanbul'dan ayvalık'a taşıyacağım. nakliye şirketini de ayarladım. yalnız dolapta bi sürü et ve tereyağ stoğum var. ne satın almam lazım ki 10-12 saat buzları çözülmesin?
0
günaha davet
(26.08.24)
Bir köpük kutu bul, içine dondurduğun buz akülerini döşe, onların da ortasına yığ senin stoğu, güzelce paketle ver otobüse veya acele postaya.
0
muhayyer divan
(26.08.24)
Ya da birkaç defada gönder
0
muhayyer divan
(26.08.24)
www.trendyol.com

böyle kutular var. dondurucunuzu en son boşaltın ve bu kutulara koyun. içine buz aküleri koyabilirsiniz. taşınma bittiğinde buzları çözüldüyse riske girip tüketmeyin bence. ama bozulmaz gibi.
0
exlibris
(26.08.24)
kaç saat dayanır ki bu köpükler arkadaşlar?
0
🌸günaha davet
(26.08.24)
Size kurubuz lazım, ama kaçkg ürün olduğuna ve süreye göre almanız gereken miktar değişecektir

www.baskentkurubuz.com

Bu tarz bir siteden sorun ya da yakınınızda büyük dondurmacılar vs varsa onlarda da olabilir bir ihtimal.
0
jülsezar
(26.08.24)
ihtiyacı olanlara dağıt.
0
designer
(26.08.24)
Evi İstanbul'dan İzmir'e taşırken (Haziran başıydı) buzluğu boşaltmadan ve kapağını hiç açmdan taşıdılar. Birinci gün İstanbul'dan çıkarken en son buzdolabını fişten çekip yüklediler,ikinci gün ilk önce buzdolabını çıkarıp taktılar. 12 satten kesinlikle fazla sürdü. Kontrol ettim, dondurma dahil hiçbir şey çözülmemişti. Kap dondurmadaki kaşık izleri hiç yumuşamadan duruyordu ki en başta oraların erimesini beklerdim.
Yani bir şey almayın, nakliyeciler halleder.

Edit: zaten çok sevimsiz adamlardı, onu da yanlış yapmışlar demek. Neyse, dinlemeyin siz beni :)
0
kobuzchu kiz
(26.08.24)
@kobuzchu kiz'ın taşınması esnasında ekibin yaptığı iş hatalı.

Buzdolabı taşınmadan, yani hareket ettirilmeden bir süre önce fişi çekilmeli. Taşındıktan sonra da bir süre sonra fişe takılmalıdır.

Nedenini ve süreyi hatırlamıyorum ama 12 saat civarı bir şey olmalı.
0
Mirket
(27.08.24)
Kuru buz diye kafayı bozma. Normal buz aküleri de işini görür. Balık gönderirken filan kullanılan köpük (strafor) kutular ve aküler iş görür. Miktara göre 2-3 kutu yap ama bunları kamyoncunun inisiyatifine bırakma. Varacağın yerde dolap ne zaman hazır olacak ona da dikkat.
Kuru buzla iyi kapatırsan 1 hafta dayanır.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.08.24)
(18)

Duyuru Telegram Grupları

rock n roll
Bu gruplara katıldınız mı?Kalabalık oluyor mu?Grup kurulduktan sonra kaçıncı dakikada kavga çıkıyor? :))
Bu gruplara katıldınız mı?

Kalabalık oluyor mu?

Grup kurulduktan sonra kaçıncı dakikada kavga çıkıyor? :))
0
rock n roll
(26.08.24)
buranın dengesi güzel yetiyor gruplara katılasım gelmedi
0
grimavi
(26.08.24)
Valla ben girmedim. Burdan bir arkadaşla bu grupların dedikodusunu yapmıştık kavga çıkar diye. Nitekim bu gruplarla ilgili açılan duyurular da bunu destekliyor.
0
Amaranta ursula
(26.08.24)
Şu anda benim olduğum grup hangisiyle o grup iyi.
Flört etmeye çalışılmasa daha kaliteli muhabbet olur. Öyle bir niyetiniz varsa gelmeyin. Geldiyseniz de ayrı dm’den yardırın, bunları görmek hoş değil 70 kişi arasında.
0
gabe h coud
(26.08.24)
gruplar bir noktadan sonra birilerinin harem gibi bir yapı kurma girişimlerinin sergilendiği bir mecraya evrildiği için morca +1 diyorum. gezeve'nin dediği gibi sinsi sinsi yazılanları okumak da ayrı bir sorun. dahil olmayacaksanız çıkın gruptan.
0
duygusalatasi
(26.08.24)
Önceki duyuruma bakarak herhalde bu soruyu sordunuz. Grubu kuran kişi olarak söyleyeyim; 6. günde farklı zamanlarda/nedenlerle iki kişi çıkardı. bu kişiler sorgusuz sualsiz yollandı.
Şu an itibarı ile 80 kişi civarındayız.
0
rakicandir
(26.08.24)
Katıldım. Küfür var.
0
muhayyer divan
(26.08.24)
Ben sadece grupta kimler var diye girip, çıkmıştım. Tekrar gireceğim sırada banlandığımı gördüm haha.

Belli bir grup var sürekli kendi arasında aynı muhabbeti eden. TG grubu olayı bana tamamen saçmalık gibi geliyor.
0
Yourcousinmarvinberry
(26.08.24)
Katılmadım.
0
Mirket
(26.08.24)
katıldım.

80 kişi.

80 kişinin dahil olduğu bir grupta herkesten aynı duyarlılığı, aynı özveriyi bekleyemezsin. illa birisi çıkıp ya küfür eder, ya sataşır. ilginç şekilde 1 haftadan uzun zaman oldu, kimse kimseyle dalaşmadı, herkes güzel güzel geyik yapıp sohbet ediyor. arada 1-2 tane küfür etmeye, huzur bozmaya yeltenen oldu -ki 80 kişi içinde olmaması mucize olurdu-, onlar da seri şekilde gruptan çıkarıldı. gruptaki muhabbet seviyesinden hoşlanmayan birkaç kişi kendi istekleriyle gruptan ayrıldı. onun dışındakiler güzel güzel sohbet ediyor. yani 10 gündür elle tutulur bir kavga gürültü yok.
0
kibritsuyu
(26.08.24)
abi niye soruyorsun gir bak gitsin. beğenmezsen çıkarsın. giren bir daha çıkamaz diye bir şey yok ki. belli ki aklında kalmış ki soru soruyorsun. ya da özel davet mi bekliyorsun acaba?
0
titanyum22
(27.08.24)
@titanyum; içinde bulunmaktan hoşlanmayacağım, bana uygun bir yer olmadığını gelen cevaplardan anladım.
0
🌸rock n roll
(27.08.24)
bana pek öyle gelmedi. girmek istiyorsun ama buradaki aktif personanın hakkını chatte verememekten korktuğun için bulaşmıyorsun sanki. grup hakkında yapılan yorumlar hep olumlu oysa.
0
titanyum22
(27.08.24)
@titanyum; çok haklısın, işte o yüzden bulasmayım :))
0
🌸rock n roll
(27.08.24)
katılmadım.
bu tip yerlerde bi yerden sonra "buralar bizden sorulur" moduna giren tipler oluyor hiç çekilir değil.

harem gibi bir yapı kurma girişimlerinin sergilendiği bir mecraya evrilmesi +1
0
tabudeviren
(27.08.24)
Katılmadım. Katılmayı düşünmüyorum.

3-5 kişinin sazı eline aldığı, milletin flört etme ve/veya laf sokma yarışına girdiği yerlere dönüşüyor bir müddet sonra. Ardından kısırlaşıyor. İsteyen istediğin alınca/alırken önce katılımcıların %80'i sadece okuyor (ya da okumuyor bile). Sonra grup ölüyor.

Belirli bir sayıdan yüksek grupların kaçınılmaz kaderi. İsteyen istediği yerde flört eder tabii ki ama aksini yapıyor ya da ilgilenmiyor gibi yapıp kovalamaktan bitap düşüyorsa komik. Zaten çoğunlukla böyle oluyor.

Kimse üstüne alınmasın. Bu grupların hiçbirinde yokum. Kimseye laf çarpmıyorum doğal olarak.
0
nawar
(27.08.24)
katıldım bir kaç attention whore vardı. onların ergen muhabbetleri baydı çıktım. bir diğerinde de öğretmen biri vardı o da vesikalığını koymuş sürekli ona yazan erkeklerle bira rakı güzellemesi yapıyordu o da baydı oradan da çıktım.
çok boş adam işi. kaliteli bir sohbet asla yok.
0
rentts
(28.08.24)
Katılmıştım.

Kurulan ilk grup çok komikti. Admin borderlinedı bir günü bir gününü tutmuyordu. Herkese küfür edip “bana küfür edemezsiniz” diye mağdur oluyordu. Millet de sanki bu kişi engelliymiş de onu idare ediyormuş gibi kibarlığını bozmuyordu. Çıkan kavgaları okumak eğlenceliydi. Sonra grubun en aklı başında adamları bile çıldırdı. Grubun tamamı çıkınca admin iki üç kişi ile sohbet etmeye çoğu zaman monolog kurmaya başladı, dramatik bir hal alınca çıktım.

İkinci grup ise tepki üzerine kuruldu. Burada aktif olan insanlar gördüğüm kadarıyla işinde gücünde, hoş sohbetli kişilerdi. Bağımlılık yapmasın diye burdan da çıktım sonra. Çünkü bir saat girmeyince yüzlerce mesaj birikmiş oluyordu insanı işinden gücünden eder valla :d
0
ruhen hastayim ben
(28.08.24)
İşin garip tarafı, insanların okul ya da iş gibi mecbur oldukları bir ortam değildi bu gruplar; insanların zorbalık, iğneleme, alay edilmesi gibi davranışları çekmesi için bir zorunlulukları yok. Bir söyler, iki söyler, sonra sektirip gider insan. Okulda çocuklar, iş yerinde arkadaşları zorbalıklarından kaçamıyor, grubu da öyle sandılar. Adminmiş, ownermış. Benimle gerçek hayatta iletişime geçemeyecek insanlar şanslarını çok zorladılar. Ki çok da cutie ve samimi yazdım. Güzel şeyler paylaşabilirdik. Konulara göre alt gruplar açabilirdik. Herkesin birbirine laf sokup iğnelemek için yer aradığı ya da ergence boş laf yaptığı bir yer oldu. İyi bir deney oldu. Hızlandırılmış bir kurs da sayılır.
0
gabe h coud
(28.08.24)
(4)

Elbise askısını dik tutmak

parka
Yük binince şekildeki oklar yönüne yatıyor.Bunu dik tutabilmek için sağlam ve pratik bir çözüm aklına gelen var mı?https://i.hizliresim.com/9lg3lg2.jpg
Yük binince şekildeki oklar yönüne yatıyor.
Bunu dik tutabilmek için sağlam ve pratik bir çözüm aklına gelen var mı?
i.hizliresim.com
0
parka
(26.08.24)
Evinizde bulabileceğiniz sağlam düz bir parçayla resimde çizdigim gibi bir çapraz destek yaparsanız yatma ihtimali çok düşecektir.

i.hizliresim.com

(bkz: uzay çatı)
0
goodz
(26.08.24)
@goodz malzeme ince metal boru, matkap da yok, o destek parçasını oraya sabitleyemem.
diğer ayağa tahta koydum, telle sardım ama esniyor.
0
🌸parka
(26.08.24)
Benim söylediğim parçaları matkap olmadan da tornavidayla, sac vidası veya matkap uçlu vidayla monte edebileceğini tahmin ediyorum.
0
Mirket
(26.08.24)
(4)

geçmeyen öksürük

super gazi
herkese iyi akşamlar.babamın 6 aydır geçmeyen öksürüğü var.kendisi sigara vb şeyler kullanan bir kişi değil.70 yaşında.öksürüğü iyice ağırlaşınca göğüs hastalıklarına başvurduk.nefes testi ve akciğer grafisi temiz çıktı.kullandığı tansiyon ilacından dolayı öksürüğü olabileceğini düşündü doktoru,dahi
herkese iyi akşamlar.babamın 6 aydır geçmeyen öksürüğü var.kendisi sigara vb şeyler kullanan bir kişi değil.70 yaşında.öksürüğü iyice ağırlaşınca göğüs hastalıklarına başvurduk.nefes testi ve akciğer grafisi temiz çıktı.kullandığı tansiyon ilacından dolayı öksürüğü olabileceğini düşündü doktoru,dahiliye'ye başvurup tansiyon ilacını değiştirdik.(değiştirilen tansiyon ilacı coveram,şimdi kullandığı tansifa)bir ara öksürüğü geçer gibi oldu ama yeniden aynı döngüye döndük. kesik kesik gelen bir öksürük...ne yapabiliriz,bu öksürük için hangi doktora hangi bölüme başvurabiliriz.yardımlarınız için teşekkürler
0
super gazi
(25.08.24)
Alerji ihtimali düşünüldü mü?
KBB uzmanı gördü mü?
Önce KBB uzmanı ile çözüm bulamazsa Alerji ve immünoloji bölümü ile görüşmenizde faide var.
Geçmiş olsun. Zordur.
0
Mirket
(25.08.24)
Bu arada da ön tedbir olarak bir higrometre edinip evin, özellikle de hastamızın odasının neminin olması gereken aralıkta olup olmadığını kontrol etmenizde,
Yatak ve yastığını ve nevresim takımını yenilemenizde ve mümkünse anti alerjik olanları almanızda, bu mümkün değilse yatağı koltuk yıkayıcılara yıkatmanızda ve kızgın ütüyle yatağı yastığı ve nevresim takımını ütülemenizde,

Evde halı varsa yıkatmanızda, daha da uygunu kaldırmanızda

Evde evcil hayvan varsa bu konuyu bir daha düşünmenizde

fayda olabilir.
0
Mirket
(25.08.24)
Ben de en önce alerji ihtimalini düşündüm. Alerji doktoruna danışarak zyrtec aerius vs bi ilaç başlanılabilir.ilaca başlayınca olumlu yanıt verirse öksürük kesilirse alerjidir
0
kullanicadi
(25.08.24)
@kullanicadi,
İlaç deneme yanılma yöntemiyle hastalık tespiti için ileri bir yaş.
Riske girmesinler, doktorla görüşsünler bence.
0
Mirket
(25.08.24)
(4)

inşaat bilenler

abuzer
bursa 2022 yapımı 5 katlı evden daire alınır mı... zemin de iyi bilinen yerartık kessssinlikle yamuk yapamıyolar çok pis denetleme var diyor musunuz inşaat işlerini bilen arklar
bursa 2022 yapımı 5 katlı evden daire alınır mı... zemin de iyi bilinen yer

artık kessssinlikle yamuk yapamıyolar çok pis denetleme var diyor musunuz inşaat işlerini bilen arklar
0
abuzer
(25.08.24)
@abuzer
Türkiye ve yamuk yapılmaması
aynı cümlede
hemi de kessssinlikle

günün espirisi

Bi de 'çok pis denetleme' demiş yaa asdfghj
0
Mirket
(25.08.24)
evimin önünde ve yanında 2 bina yapıldı. biri 2020 yılında başladı. 3 katlı bi apartmandı onu yıkılı 5 katlı yaptılar. oturacak olanlar kendileri diye duydum mahalleliden. öylesine bi temel atılıp hızlıca devam etti. bir seneyi aşkın süredir tamamlanmasına rağmen kimse oturmuyor nedenini bilmiyorum. yanımdaki bina ise geçen sene haziran ayında başladı dış cephe mantolama ve boyası bitmek üzere bir iki aya içini de yapıp otururlar sanıyorum ki. inşaat başlarken merakımdan sormuştum satışa çıkaracak mısınız daireleri diye bacım biz dört kardeşiz her birimize bi daire olacak şekilde evi kendimize yapıyoruz satmıycaz dediler. bir temel attılar. ben böyle bişey görmedim. teknik bilgim yok ama gördüklerimin arasında bence en iyisiydi. iyice kazdılar. bir sürü şeyle döşediler. odalara ayırdılar. o odaları betonla doldurdular. daha sonrasında katları çıkmaya başladılar. ilk gördüğümdeki inşaat sahipleri hep inşaatın başındaydı. velhasıl bence bu biraz şans işi.
0
dedim ben sana
(25.08.24)
Denetleme ya da kötü projeyi geçirme işi belediyeyle ilgili, güvenilir bir belediyeyse bi ihtimal daha iyidir. Yine de %100 diyemezsin.

Evi kim yapmış onu öğrenirsen piyasadaki durumunu öğrenirsin, fikir verir yine.
0
Bruce
(25.08.24)
Bursa Nilüferdeyim,

sana başımdan geçmiş bir hikaye anlatayım denetim mekanizması ıle ilgili bilgin olsun. zaten bu hikayede soruna cevap olacaktır.

2015 li yıllar. Çevre ve şehircilik bakanlığından müfettişler geldiler yapı denetimi denetlemek için. 2 tane bitmiş 2 tane devam etmekte olan inşattın projeleri istediler. yapı denetim bitmiş binalardan (2014 te bitmiş.) birinin projesini bulamadı. Devam etmekte olan projelerinde müteahhit te olduğunu söyleyerek veremediler (kontrol edilmesini istemedikleri için.) projeyi. dolayısı ile sadece 1 adet projeye ulaşabildi bakanlık müfettişleri.

O projeyi de alıp apartmana gidip bir bakalım kontrol edelim projeye uygun mu bina diye. Arabaya bindiler. Yola çıktılar yaklaşık 1-1,5 saat gittikten sonra sokakların arasında dolaşırken yapı denetim sahibi olan şoför binayı hatırlamadığı tam çıkaramadığını söyledi. Şantiye şefini arayıp tarif aldılar fakat o da tam tarif edemedi. İşin sonunda 2 saatlik bir gezi sonrası ofise tekrar dönüldü. ve denetimin tamamlanarak sıkıntı olmadığı ve yapı denetimin işlerine devam edebilir diyerek hayata devam ettiler.
0
paudi
(25.08.24)
(2)

bu köprü nasıl yapılmış

Efoody
https://fr.wikipedia.org/wiki/Pont_du_Ch%C3%A2telet_(Fouillouse)?useskin=vectorhttps://rb.gy/dryyxohttps://shorturl.at/uFnN2link bozuluyorsb
fr.wikipedia.org(Fouillouse)?useskin=vector
rb.gy
shorturl.at
link bozuluyor
sb
0
Efoody
(25.08.24)
Hocam klasik bir kemer köprü değil mi işte iki taraftan ittirmeli kiriş yapıp köprüyü iki taraftaki zeminin parçası gibi yapıyorsun, ortasına da kamalı bi kilit taşı koyuyorsun bitti gitti gerisini fizik kuvvetleri hallediyor. Mesela asma köprüler kirişten çekme mantığıyla çalışıyor burada da itiyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.08.24)
Köprü kolay da kilit taşını koyana kadar her şeyi taşıyan iskeleyi kuran ustaya şapka çıkarmak lazım.
0
Mirket
(25.08.24)
(4)

Organik tarım kazandırıyor mu?

we are floating in space
Örneğin 30 dönüm tarlası olan birine birikim yaptıracak kadar kazandırır mı?
Örneğin 30 dönüm tarlası olan birine birikim yaptıracak kadar kazandırır mı?
0
we are floating in space
(25.08.24)
Bu işlerin içinde değilim ama ürünün niteliği, talebi, sulama ve diğer malzeme girdisi vs. den ayrı olarak insaflı malı değerinde alan tüccarlara denk gelmek kazanç açısında belirleyici
Piyasayı da anladığım kadarıyla bunlar belirliyor.

Nasıl bir şeyse artık kendi aralarında ortak karar mı alıyorlar ne oluyorsa üretici hak ettiği kazancı bir türlü yakalayamıyor.

Devletin bu tür davranış sergileyenlere asla acımaması lazım.
Sadece polisin/askerin canına kastedenler değil, halkı fahiş fiyatla, stoklamayla, ekonomik zor duruma sürükleyenlerin, gıdaya hile karıştıranların ve üreticiye zarar ettirenlerin de terörle mücadele kapsamına alınması bu tür işlerden faillerin men edilmesi ve ayrıca ifşa lazım.
Covidden beri isteyen istediği kadar yoluyor insanımızı. Eskiden de vardı ama artık iyice belirgin bir hal aldı .

Serbest piyasa savunuculuğu yapanın da devlete daha fazla vergi vererek bu hususta samimi olduğunu göstermesi lazım.


Zamanında bir bakan tarım ürününü üretenleri ziyaret etmişti bir bölgede. Ziyaretinden yaklaşık 10 gün sonra fiyat değerini koruyacağına (belki artacağına) neredeyse zararına üreticiler tarafından satılmak zorunda kaldı. Ürün öyle depolarda uzun süre kalacak cinsten de değildi ne de olsa. Elden çıkması lazımdı.

Üreticiler buna tüccarların sebebp olduğunu anlatmıştı.


Tabi yine de bu işleri yapan kırsal kesimde bulunanlarla ayrıca görüşün.
0
diyecevaplandı
(25.08.24)
bu biraz ne ekeceğine göre değişir sanırım.
0
yetkili birine benzeyen abi
(25.08.24)
Kapitalist sistemlerde pazarlayabildiğin her şey para kazandırır.

Üretmek iş değil. Herkes üretir. Sen önce pazarını bul.
0
Mirket
(25.08.24)
Sertifikalı olacaksa tek yıllık ürünlerde kazandırır. Sertifikalı olmayacaksa yetiştirdiğin domatesin fiyatı hergün güve ilacı atılan domates fiyatından farklı olmayacaktır.

İyi bir birikiminin ve zamanın olması gerekli. Bugün başlıyorum desen sertifikasyon firması 1 yıl araştırma (tarlanın konunumu, toprak analizi, geçmişe dönük bölge kayıtları vs) + 2-4 yıl ürün test süresi (bu süre boyunca üretilen ürünler sertifikalı satılamaz) derken o tarladan ilk sertifikalı hasat 4-5 yıl sonra yapılır. 4-5 yıl boyunca tüm giderler, getiri olmadan cepten gider.

Ürünlerini, macrocenter/metro marketlere veya ihracata satacaksan eğer sertifikasyon firmasını iyi seç. Her firmayı kabul etmiyorlar.

Yakın arkadaşım 20 dönümde organik sakız enginarı yetiştiriyor ve çok iyi kazanıyor.
0
krtkartal
(25.08.24)
(1)

evde saksıda kokulu çiçek besleyen var mı?

tabudeviren
lavanta düşünüyorum, olur mu? evde kokar mı?sizde varsa, nelerdir?
lavanta düşünüyorum, olur mu? evde kokar mı?
sizde varsa, nelerdir?
0
tabudeviren
(25.08.24)
Mum çiçeği, akşam sefası, Melisa olabilir. Lavanta çok saksıya uygunmuş gibi gelmedi bana.
Akşam sefasının hepsi kokmaz. Kokulusunu bulman lazım.
Melisa ev içinde olur mu bilemedim. Balkonda saksıda yetiştirmiştim ben. Bakımı zor, küsme huyu var.
Mum çiçeği de bütün odayı sarar.

Her üçü de muhteşem kokar.
0
Mirket
(25.08.24)
(5)

Bilgisayar cahiline yardim

Kittie
Arkadaslar baya once soylemistim evde atil bir bilgisayar var.Harddiski sok oyle at demistiniz.Cahilin de cahili olarak kasayi actim.Peki harddisk su mu?Internette bir videodan bakarak yaptim ama emin olamadim.Bi bakar misiniz?https://hizliresim.com/szf5h98https://hizliresim.com/j7zcmftBunun yaninda
Arkadaslar baya once soylemistim evde atil bir bilgisayar var.
Harddiski sok oyle at demistiniz.
Cahilin de cahili olarak kasayi actim.
Peki harddisk su mu?
Internette bir videodan bakarak yaptim ama emin olamadim.
Bi bakar misiniz?
hizliresim.com

hizliresim.com

Bunun yaninda buyuk bir sey daha var. Kalin bi kutu gibi. O mu yoksa harddisk ?
0
Kittie
(25.08.24)
Harddisk o doğru :)
0
kisa
(25.08.24)
Yani fotoğraftaki harddisk.
0
kisa
(25.08.24)
Evet hard disk bu, doğru parçayı sökmüşsünüz.
0
gelecegin yildizi
(25.08.24)
Evet, bu hard disk. Bu sizde kalsın, diğer tüm parçalarını geri dönüştürme (elektronik atık) kutusuna atabilirsiniz. Bu kutular genelde AVM'lerde olur.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(25.08.24)
Atma, bağışla

tegv.org
0
Mirket
(25.08.24)
(8)

Bazı Matkap Soruları…

eisberg
Merhabalar. Bir tane bataryalı Makita darbesiz vidalama matkabım var. Benimse duvar delmek için bir matkaba ihtiyacım var. Bildiğim kadarı ile darbesiz matkapla duvar delmek pek mümkün değil (denemedim).Seçenekler şu şekilde;1- kablolu darbeli matkap2- şarjlı darbeli matkap (bunların bazıları darbel
Merhabalar. Bir tane bataryalı Makita darbesiz vidalama matkabım var. Benimse duvar delmek için bir matkaba ihtiyacım var. Bildiğim kadarı ile darbesiz matkapla duvar delmek pek mümkün değil (denemedim).

Seçenekler şu şekilde;
1- kablolu darbeli matkap
2- şarjlı darbeli matkap (bunların bazıları darbeli vidalama diye geçiyor). Bu durumda delme yapılamıyor mu?

Bunlara ek olarak bataryasız satılan şarjlı&darbeli matkaplar var. Uygun fiyatlılar. Bende de 2 tane batarya var. Acaba Makita bataryaları einhell gibi markalara uyumlu mu deneyen oldu mu?

Teşekkürler.
0
eisberg
(24.08.24)
darbesiz matkapla duvar delinemez değil, zorlar ama iyi bir matkap ve matkap ucu, artı biraz da sabırla büyük ihtimal hallolur. tuğla değil betona denk gelirseniz sorun olabilir.
0
halanne
(24.08.24)
Duvar delmek için darbeli matkap kullanmak gerekiyor.
Bu matkaplar darbesiz olarak da kullanılabiliyor. Yani bir anahtarı var. Bir yana basınca darbeli diğer yana basınca darbesiz oluyor.
Bunlardan bazıları ayrıva vidalama fonksiyonlu da olabiliyor.
Her gün matkap elde dolaşan biri değilsen, ev için alıyorsan, ara sıra kullanırım diyorsan şarjlı almak çok mantıklı değil. O bataryanın bir ömrü var ve uzun süre kullanmamak bataryanın ömrünü kısaltıyor.
0
Mirket
(24.08.24)
Zorlarken matkabı bozma ihtimalim var mı peki?
0
🌸eisberg
(24.08.24)
Perde beton duvar degilse iyi bir beton/duvar matkap ucuyla tugla/ytong duvari delebilirsiniz
0
c1b2k3
(24.08.24)
Önce pilsiz satılan matkapların pili ve dolum ünitesi daha fa la para tutar ve markalar birbirleri ile uyumsuzdur.

Akülü Vidalama, akülü darbeli matkap ayrı şeyler ve hepsinin kalibresini voltaj ve Torque değeri belirler. 50nm Torque bir darbeli matkap işini görecektir
0
mahsus mahal
(24.08.24)
Azimli sıçan taşı deler. Yeterince uzun süre matkabı çalıştırıp duvarı zorlarsan elbet uygun bir uçla yavaş yavaş delinir. Akülü vidalama farklı bir şey ama onunla bile delersin ama bahsettiğim süre farkı 10 saniye yerine 10 saat falan gibi bir şey tabii ki.

Darbeli matkap ve beton ucu almalısın. Perde betonu deleceksen alternatiflerinin elinde kalması ya da bir yerden sonra öfke ile fırlatman olası.

@mirket ve @mahsus mahal +1
0
nawar
(24.08.24)
"Zorlarken matkabı bozma ihtimalim var mı peki?"

matkap zorlandığında anlarsınız, matkapınız çok küçük veya güçsüz değilse bozma ihtimaliniz sandığınızdan küçük. ilk duman çıktığında bıraksanız bile henüz bozulmamış olma ihtimali çok yüksek.
0
halanne
(24.08.24)
İlaveten ve bence:
Tuğla, yutong ya da priket değil de betona rastlarsan ve darbeli olmayan ve ev tipi bir matkapla delmeyi becerirsen, o evden taşın.
'Deprem öldürmez, bina öldürür.' cümlesindeki binada oturuyorsun demektir.
0
Mirket
(24.08.24)
(9)

Duyuru Hafta Sonu Neden Sessiz?

rock n roll
Hep hafta sonları böyle. Hepiniz bir yerlere mi gidiyorsunuz?Bakalım soruma cevaplar gelecek mi, gelmezse tespitimde haklıyım :)
Hep hafta sonları böyle. Hepiniz bir yerlere mi gidiyorsunuz?

Bakalım soruma cevaplar gelecek mi, gelmezse tespitimde haklıyım :)
0
rock n roll
(24.08.24)
Herkes bir yere gittiğimi sansın diye yazmıyorum
0
kisa
(24.08.24)
Ben hep burdayım da son günlerde cevap vereceğim pek soruya denk gelmedim. Yoksa aynı sıklıkla girmeye devam ediyorum siteye
0
nundu
(24.08.24)
Korfu’dayım.

Cumartesi günleri yazarsa millet asosyal zanneder ya da yazmazsa dışarıda gezmelerde olduğunu düşünür diye düşünenler var.
0
gabe h coud
(24.08.24)
Hafta içi de durum aynı uzun zamandır. :) Cevap verebileceğim bir soru görmüyorum ben de, ondan sessizim. Sadece zaten birçok hesabı olan bir arkadaş yeni bir hesap açıp tüm sorulara cevap vermiş, onu fark ettim.
0
moonie
(24.08.24)
ben duyuruya sırf hafta sonları giriyorum.
0
Yalcin
(24.08.24)
'Sadece zaten birçok hesabı olan bir arkadaş yeni bir hesap açıp tüm sorulara cevap vermiş, onu fark ettim.'

a. Kişi niye birçok hesap açar?
b. Konu hakkında fikri varsa, tüm sorulara cevap vermesinin sakıncası ne?
0
Mirket
(24.08.24)
Haklıyım, tespitim doğru. Kimse yok duyuruda, çok sessiz.

@gabe h coud ne demek istedi anlayamadım?
0
🌸rock n roll
(24.08.24)
o eski aşklar yaşanmıyor artık :)

sahildeyim bende. birden fazla hesabı olup aynı kişiler kullanıyor buraları :)
0
baldan kaymak
(24.08.24)
uzun zamandır girmiyordum, girmişken yazayım dedim.
0
halanne
(24.08.24)
(4)

Sesli kitap uygulama onerisi

aksiyom
Merhabalar. Sesli kitap için önerebileceğiniz uygulama var midir? 2 ya da 3 kişilik aile üyeliği düşünüyoruz ama storytell pahalı geldi açıkçası. Başka da uygulama bilmiyorum. Alternatif uygulama var midir, ya da uygulama yerine su sitede, uygulamada vs. şöyle şeyler var onları da araştır veya şöyle
Merhabalar.
Sesli kitap için önerebileceğiniz uygulama var midir?
2 ya da 3 kişilik aile üyeliği düşünüyoruz ama storytell pahalı geldi açıkçası. Başka da uygulama bilmiyorum.
Alternatif uygulama var midir, ya da uygulama yerine su sitede, uygulamada vs. şöyle şeyler var onları da araştır veya şöyle kampanyalar oluyor o şekilde daha hesaplı kullanabilirsin diyebileceğiniz bir şeyler var midir?
0
aksiyom
(23.08.24)
Youtube premium

İçerik çok zengin değil ama çok da boş değil.

Şu şahıs kadar iyi seslendirenin olduğu bir uygulama varsa hiç parasına bakmam dalarım o uygulamaya

www.youtube.com
0
Mirket
(23.08.24)
Ben de yıllık Storytel üyeliği almıştım ama yine de en çok kitapları torrentten indirip Smart Audiobook Player'dan dinliyorum. TRT Dinle'de de bazı kitaplar var mesela Sabahattin Ali'nin kitaplarını hep oradan dinlemiştim güzeldi.
0
peki madem
(23.08.24)
korsan sesli kitap dinliyorum. telegram grupları var
0
denemeyanilma
(24.08.24)
Cevaplar için cok teşekkür ederim. Cevap eklemek isteyen olursa yazmaya devam edebilir.
0
🌸aksiyom
(24.08.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.