Giriş
(3)

Merkez bankasının piyasadan dolar toplamasının siyasi öngörüsü nedir?

mikahakkinen
seçim sonrasına ve öncesine hazırlık olarak söyleniyor ancak sebebi nedir?ekonomiden anlamam.
seçim sonrasına ve öncesine hazırlık olarak söyleniyor ancak sebebi nedir?ekonomiden anlamam.
0
mikahakkinen
(24.01.25)
Doları kontrollü bir şekilde ama enflasyonun da altında yükseltmeye çalışıyorlar. Anlık olarak, KKM'de hızlı bir çözülme, bir bıyıklı yabancıdan fazlaca bir geliş olabiliyor. O zamanda da alıyorlar.

Acemi ev kadınları hamur yaparken de su kor cıvık olur, un koyar katı olur. Doz tutturmak zordur.
0
Mirket
(24.01.25)
faizden çıkışlar başlayacak. çıkanların çoğu döviz alıp parasını çıkaracak. faizden çıktıklarında merkez bankasından karşılanacak onların paraları dövizin zıplamaması için.

yabancı faizciler 1 senede %40-45 dolar bazlı getiri sahibi olacak. biz de topladığımız dövizleri onlara teslim edip 2019 yılına geri döneceğiz.

sonrası meçhul
0
whatdreamsnevercome
(24.01.25)
hazine kadroları şimşekten sonra çok değişti, mb'de öyle. seçim falan filan ayağına beleş kredi dönemi de olmaz. rte hala bu politikaya onay veriyor ve okey diyor.

dolar toplama sebebi milletin dolar satıp faize geçmesiydi. faizden çıkmak gibi bir şey olmayacak. enflasyon %42'ye düştüğünde faizler 47,5'a düşürülmüştü, şimdi 41'lere düşecek hala 45. önümüzdeki 2 sene boyunca da faizler enflasyon üstü olacak ve en iyi getiri aracı olmaya devam edecek.

ayrıca mb bu kadar döviz almasaydı, geçen yaz dedikleri "dolar 26'ya düşebilir" iddiaları doğruydu. yatırımcılar şirketler manyakça döviz satıp çıktılar. vatandaşın talebi de sıfıra yaklaşmıştı.
0
avatar is back
(24.01.25)
(2)

Geceden hisse satış emri versek sabaha satılır mı

condom kurşunu
Yaşlı Kayınpederin hissesi var satmak istiyor ama gündüz yanında olmuyoruz şu an yanındayız emir versek sabaha satılmış olur mu, Kendi uğraşamaz çünkü. Yoksa sabah bir daha mı emir vermek gerekir?
Yaşlı Kayınpederin hissesi var satmak istiyor ama gündüz yanında olmuyoruz şu an yanındayız emir versek sabaha satılmış olur mu, Kendi uğraşamaz çünkü. Yoksa sabah bir daha mı emir vermek gerekir?
0
condom kurşunu
(23.01.25)
Satılır, tabi eğer sat dediğiniz fiyatı bulursa
0
Mirket
(23.01.25)
Yazdığınız Fiyattan işlem görürse satılır tabiiki. [18:20 den sonra emir giriniz]
0
primetime
(23.01.25)
(5)

Bankacı ya da krediler hakkında bilgisi olan

abuzer
Birileri şu konuyu benim için aydınlatabilir mi? Şimdi bir evimiz var, müteahhitten ilk sahibine satista fiyat atıyorum 500k gösterilmiş. Üzerinden bir yıl geçmiş, ilk sahip de satmayı düşünüyor fiyat olarak 4 milyon düşünmüş olsun.Bu evin kredi alma süreci nasıl işler? Satış ücreti düşük gösterildi
Birileri şu konuyu benim için aydınlatabilir mi? Şimdi bir evimiz var, müteahhitten ilk sahibine satista fiyat atıyorum 500k gösterilmiş. Üzerinden bir yıl geçmiş, ilk sahip de satmayı düşünüyor fiyat olarak 4 milyon düşünmüş olsun.

Bu evin kredi alma süreci nasıl işler? Satış ücreti düşük gösterildiği için az kredi çıkar diyor ev sahibi ama sonuçta bankadan eksper gitmeyecek mi değer biçmeye? Gerçek durum kredi yüksek çıkar ancak ev sahibi de vergi öder gibi mi? Süreci biliyor musunuz
0
abuzer
(23.01.25)
Eksperin bictigi fiyat gecerli + Bankaci size soruyor evi ne kadar aliyorsunuz diye. Eksperin bictigi fiyattan yuksekse eksperin fiyati baz aliniyor dusukse sizin fiyat baz aliniyor. TAbi o fiyat kadar kredi cikmiyor hicbir sekilde. Oransal olarak gereken pesinat hesaplaniyor verilebilecek kredi hesaplaniyor.
Benim basimdan gecen deneyim bu sekilde.

bence sizin evin sahibi evi aldiktan 5 yil gecmeden sattigi icin baya bir vergi odemesi gerekecek. O yuzden bence cakallik yapmaya calisiyor muhtemelen size evi dusukten gostererek satmaya calisip vergi odememek istiyor. o yuzden kredi cikmaz diyor. (tahminim)
0
nuevo
(23.01.25)
Şimdi şöyle düşün.
Senin evin 3 tane değeri var ve bu değerler birbirinden bağımsız. Birincisi Tapuda geçen ve vergiye konu olan değer, ikincisi alıcı ile satıcının pazarlık edip aralarında anlaştığı değer, üçüncüsü banka eksperinin biçtiği değer ki bu değer tapu değerine epey yakındır ve kredi alacaksan eksperin biçtiği değer üzerinden belirli bir yüzdeyle kredi alabilirsin.
Hangi yüzdeyle dersen daha önce yazmıştım. Bulup linkini vereyim.
0
Mirket
(23.01.25)
E o zaman "satışı düşük göstermiştim, kredi pek çıkmaz" diye bir şey yok? Kredi gayet çıkar ancak vergi ödemek gerekir.
0
🌸abuzer
(23.01.25)
Süreç şöyle işler:
- Satıcı ile anlaşılır, kredi için bankaya başvurulur. Diyelim ki 4M için anlaştınız.

- Banka önce senin gelir, kredi skoru, borçluluk durumunu vb. sorgular. Daire için bir eksper belirlenir ve eksper daireyi görür. Yanlış hatırlamıyorsam 3 gün içinde eksper raporunu bankaya yollar. Bu rapor neden önemlidir? Çünkü azami ne kadar kredi çıkabileceğini belirleyen en önemli parametre budur. Eksperler genellikle dairenin satış bedelinin altında tutar belirler. Örneğin sizin dairede 3,8M olarak değeri belirledi diyelim.

- Bu aşamada senin konut için kullanabileceğin azami kredi tutarı belli olur. Üzerine daire olup olmadığı, dairenin enerji sınıfı, bedelinin ne olduğuna göre eksper bedelinin yüzde kaçına kadar konut kredisi kullanabileceğin netleşir. Güncel durumda alacağın daire 2. else, üzerine başka konut yoksa ve dairenin enerji sınıfı "Diğer" sınıfındaysa (A veya B değilse) eksper bedelinin %50'si kadar kredi çıkar yani bu senaryoda yaklaşık 1.9M'a denk geliyor. Üzerine başka konut varsa bu oran %12,5'a düşer.

- Kredi prosedürünü bir kenara bırakıyorum. 1.9M kredi çıkıyorsa ve satıcı ile uzlaşıyorsanız siz satış bedelini tapuda en az 1.9M göstermeniz lazım. Yani satıcı 1.4M kar etmiş olacak ve bunun vergisinden mükellef olacak.

Ev sahibinin "satış geçmişte düşük gösterildi, kredi az çıkar" ifadesi tamamen uydurma. Kendisine vergi çıkacağı için yanaşmıyor. Kredinin ne kadar çıkacağı üstte belirttiğim şekilde dairenin 0 veya 2. el olma durumu, eksperin biçtiği değer, binanın enerji sınıfı gibi parametrelere göre değişkenlik gösterir. Ayrıca senin gelirin ve kredi ödeme geçmişine göre banka bu limiti düşürebilir.
0
Lethe
(23.01.25)
Nuevo+1
0
primetime
(23.01.25)
(4)

yangında sağ kalmak üzerine

biseysorcaktim
bir kaç gündür gündemimiz olan ve neredeyse hepimizi üzen yangınla ilgili olarak aklıma geldi. yangın sonrası bazı görüntüler gördüm de dikkatimi çekiyor, böylesi bir durumda, eğer kaçış imkanı da yoksa, ne yapmak gerekir?yangında ölümlerin çoğunlukla nefes alamamaktan ya da zehirlenmekten kaynaklan
bir kaç gündür gündemimiz olan ve neredeyse hepimizi üzen yangınla ilgili olarak aklıma geldi. yangın sonrası bazı görüntüler gördüm de dikkatimi çekiyor, böylesi bir durumda, eğer kaçış imkanı da yoksa, ne yapmak gerekir?

yangında ölümlerin çoğunlukla nefes alamamaktan ya da zehirlenmekten kaynaklandığını biliyorum. yanmış insanlar varsa da, çoğunlukla zehirlendikten sonra olmuştur sanırım bu.

mesela şu görseldeki odanın her yeri kapkara ama yataklar, çarşaflar yanmamış.

prnt.sc
ya da elbise dolabı yanmamış.
muhtemelen banyo da yanmamıştır. böylesi bir durumda içerideki sıcaklık ne kadar olur? yan taraflar ve koridorlar yanıyorken, içerisi fırın gibi mi olur? fırın gibi olsaydı yataklar çarşaflar yanardı, demek ki olmamış diyebilir miyiz?

mesela, bu odadaki kişiler, banyoya girip kendilerini kapatsalar, banyo içindeki hava onlara 8-10 saat yetmez mi?

yangın esnasında içerisi bin dereceye ulaşıyormuş. ama her yerde yangına katkı sağlayacak malzeme yok. bu durumda oluşan yine de bu denli yüksek olur mu?

böyle şeyler tabi ki olmasın, üstelik bu çağda bu olaylar çok acı. ama yine de, vatandaş olarak böyle durumlarda yaşam şansını yüksek tutmak için yapılması gereken bir şey var mı merak ediyorum.

yine bu örnek için; yangın başka odadan başladı ve yayıldı. farkettim ve kaçış ya da tahliye imkanı olmadığını anladım. ben odamın kapısını kapatır, kapı deliklerinden ya da altından duman gelmesini engellemeye çalışırsam yaşam şansım artmaz mı? her taraf yanarken odanın yanmasını engellemek mümkün müdür? görüntülerde bazı odaların yanmadığı görünüyor çünkü.

bu durumda can kayıpları dumandan zehirlenmekten oluyor.
eğer yere yatar ve alçakta kalırsak temiz havaya ulaşma şansı da artar (zehirli gaz yukarıdan aşağı birikir).
0
biseysorcaktim
(23.01.25)
Kaçış yoluna, yani kapıya, merdivene ulaşım olanağı yoksa, mümkün olduğu kadar fazla çarşaf, nevresim vs alıp balkona, yoksa pencereye ulaşmak , eldeki malzemeyi ucuca bağlayıp aşağı süzülmek.

Yapılacak en doğru hareket bu. Yoksa her türlü zehirlenirsin. Karbonmonoksit havadan ağır bir gazdır. Çok çabuk havayı iterek zemine yukarı doğru ortama yerleşir. Banyolarda asma tavan üzerinde emiş bacaları vardır. Temiz hava o bacadan anında sirküle olacak, kapı altı ve yanlarından, CO ortama dolacak içeridekileri zehirleyecektir.
0
Mirket
(23.01.25)
dış kapı altına ıslak havlu sererek biraz zaman kazanabilirsin. örtülerin yanmamış olması ortamın ısınmadığı anlamına gelmez. o örtüleri 65-70 derece sıcak suda yıkıyorsun birşey olmuyor. o odadaki ısı 60-70 derecelere kadar rahatlıkla çıkabilir. bu sıcaklık insanı öldürmeye yeter ama içeride alev başlatmaya yetmez.
0
orpheus
(23.01.25)
çıkışa nefesimizi tutarak kaçamayacağımız bir mesafedeysek hemen odanın kapısı kapatılıp altına ıslak havlu yerleştirilmeli. odada ne kadar musluk varsa açılmalı, lavabo giderleri kapatılmalı, gerekirse odayı su bassın. bütün çarşaf, nevresim, yorgan, halı ne varsa ıslatılmalı. yangında alevlerden çok karbonmonoksite dikkat etmek gerekir ki ciğerlere yapışıp oradaki oksijeni dahi yok eden bir gaz bu. yoksa anında bayılıp ne olduğunu anlamadan ölmüş oluruz.

çarşafları bağlarken sadece uç kısımlarına değil bir de ortasına düğüm atılmalı, inerken kayma ihtimali var çünkü ve iyice gerdirilmeli.

edit: bir de aklıma düşeceğimiz yere yatak atma fikri geldi ama ne kadar başarılı oluruz bilemedim. pencereden sığar mı sığmaz mı bilinmez, gerekirse kırarız falan. ayrıca odaya ilk yerleştiğimizde gerek olsun olmasın yedek çarşaf ve havlu istemeliyiz.
0
Improbable
(23.01.25)
ısının yayılma prensipleri var.
konveksiyon, kondüksiyon, radyasyon. alev olmasa da orada o ısı yayılır ve yangın dörtgeninden eksiltme olmadığı sürece devam eder. yangın üçgenine zincirleme reaksiyon eklerseniz dörtgeni olur.

odanın kapısını, her türlü açıklığı kapatmak özellikle ıslak havlu vb ile yaşam süresini uzatmak mümkün ama nereye kadar? banyoya kapansalar soluyacakları sıcak hava solunum yollarına ve sistemine zarar verebilir burunlarını, yüzlerini nemli havlu ile kapatsalar bile. o yüzden 8-10 saat bir odada veya banyoda hayatta kalmak mümkün görünmüyor. ıslak battaniyeye sarılıp beklense bile 8 saat uzun bir süre yangın için.

çarşafla aşağı inebilenlere helal olsun. öyle bir durum olursa vakit de varsa aradaki düğümleri artırarak belki iniş daha da kontrollü sağlanabilirdi ama yangında ne vakti...

kocaman bir otelde zor ancak müstakil 3 odalı bir evde belki o da müdahale edenlerin müdahale süresi ve yetkinlikleri ile orantılı.

dolayısı ile insana ve insan üzerine kurulmuş sisteme bağlı durumlarda çoklu değişkeni olan bir denklemde zor.

zaten bildiğiniz üzere emekleyerek kaçmak gerekiyor.

yangına müdahalelerde en sıkıntılı durum backflash denilen ani hava (oskijen) girişi ile "harlama" diyebileceğimiz alev atmasıdır.

nihayetinde en önemlisi sakin ve kararlı olmak.

ama pan-ik dediğimiz şey zaten şeytandan (pan) türemiş. kal kalabilirsen :/
0
mathilda.may
(23.01.25)
(1)

İş Portföy İkinci Para Piyasası (TL) Fonu nereden alınıyor?

late viper
https://www.isportfoy.com.tr/is-portfoy-ikinci-para-piyasasi-tl-fonu"TEFAS üzerinden tüm banka ve aracı kurumlardan alınabilmektedir." demekte.iş bankası yatırım fonu manüsüne geliyorum.Anlık fiyatlı fonlar altında yok. Olanlar:808 İŞ PORTFÖY KISA VADELİ BORÇLANMA ARAÇLARI (TL) FONU801 İŞ PORTFÖY PA
www.isportfoy.com.tr
"TEFAS üzerinden tüm banka ve aracı kurumlardan alınabilmektedir." demekte.

iş bankası yatırım fonu manüsüne geliyorum.

Anlık fiyatlı fonlar altında yok. Olanlar:
808 İŞ PORTFÖY KISA VADELİ BORÇLANMA ARAÇLARI (TL) FONU
801 İŞ PORTFÖY PARA PİYASASI (TL) FONU

Privia, APK altında yok. Olanlar:
820 İŞ PORTFÖY PRIVIA BANKACILIK FON SEPETİ ÖZEL FONU
827 ILH - İŞ PORTFÖY BİRİNCİ SERBEST (TL) FON

TEFAŞ fonları altında da yok.

nereden alınıyor bu fon?
0
late viper
(22.01.25)
Fon tükenmiş olmalı. Yok gerçekten.
Ama başka bankadan alınabilir görünüyor.

İlginç

TI1 al sen de. Performansları aynı.
0
Mirket
(22.01.25)
(4)

sürekli renkli dereceli gözlük oluyor mu?

tabudeviren
kolormatik gibi güneşle kararan değil, örneğin kırmızı mavi renkte dereceli (miyop) gözlük..
kolormatik gibi güneşle kararan değil, örneğin kırmızı mavi renkte dereceli (miyop) gözlük..
0
tabudeviren
(22.01.25)
Numaralı güneş gözlükleri var. Dediğiniz tarz için hiç bakmadım ama onlardan da vardır diye düşünüyorum
0
nundu
(22.01.25)
Numaralı güneş gözlüğüm var.
0
Mirket
(22.01.25)
Numaralı ve polarize güneş gözlüğüm var. Hatta çerçevesi de RayBan. Orijinal camları çizilince değişime gittiğimde numaralı yapsak nasıl olur dedim. Aşırı süper oldu. Gündelik hayatta numaralı gözlük kullanmıyorum ama araba kullanırken falan acayip iyi oldu numaralı.
0
himmet dayi
(22.01.25)
gözlerini ve haleti ruhiyeni farklı bozarsın.

renklerin görme ile alakası var. sarı gözlüğü gece araç kullanırken takabilirsin mesela ama gün boyu takmanı tavsiye etmem.

kırmızı da bir süre sonra seni boğa gibi sinirlendirir. oraya buraya kafa atarsın vs.
0
mathilda.may
(23.01.25)
(5)

uyku koçu

WithWorth
böyle bir meslek var mı ?yoksa icad edilebilir mi ?tıpkı diyetisyen gibi, bana uygun uyku miktarı, uyku süresi vs. ve takibi.yatağa vaktinde girdim mi vs.
böyle bir meslek var mı ?
yoksa icad edilebilir mi ?

tıpkı diyetisyen gibi, bana uygun uyku miktarı, uyku süresi vs. ve takibi.
yatağa vaktinde girdim mi vs.
0
WithWorth
(22.01.25)
Eropada sleep consultant var ama bebekler için o. Ya da anne bebek falan bakıyorlardı öyle görüyordum sağda solda. Normal düz yetişkin olanı için de olabilir ama o kadar yaygın ve kesin yöntemleri olan bir çözümü olmayabilir
0
avatar is back
(22.01.25)
Hocam keriz tokatlamanın ucu bucağı olmadığı için bence icat edilebilir durumda bekliyordur diye tahmin ediyorum, akıllı saatler bunları yapıyor aslında ama neden birileri de bu iş üzerinden para kazanmasın ki.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.01.25)
Online olabiliyor mu Abi?
Fiyatta anlaşabilirsek, masal okurum, ninni söylerim :)
0
Mirket
(22.01.25)
serbest çalışan biri olarak ek iş şeklinde düşünebilirim
seslendirme yapıyorum aynı zamanda. meditasyon, masal vs
0
nerthus_
(22.01.25)
Silkelenecek keriz sayısındaki çılgın artış dikkate alındığında, bu zırvanın icat edilmemesi beklenemezdi.

uykumelegi.com
0
10551037
(23.01.25)
(3)

saglik takibi (kalp atisi, uyku vs) icin hangi cihaz?

lemmiwinks
kalp ritmi, ekg, uyku apnesi gibi ozellikleri olan bir cihaza ihtiyacim var. apple watch 10 mu almali yoksa baska bir sey mi? apple watch'un sarji bu kadar kisa olmasa tatava yapmadan onu alirdim, zaten apple ekosistemine batmisim :D ama sarji cok az gidiyor, surekli kullanimda gicik eder gibi geliy
kalp ritmi, ekg, uyku apnesi gibi ozellikleri olan bir cihaza ihtiyacim var. apple watch 10 mu almali yoksa baska bir sey mi? apple watch'un sarji bu kadar kisa olmasa tatava yapmadan onu alirdim, zaten apple ekosistemine batmisim :D ama sarji cok az gidiyor, surekli kullanimda gicik eder gibi geliyor.

saglik disinda guzel gorunmesi onemli. veya gorunmeyen bir yerde kullanilan bir sey varsa o da olur. yuzuk, saat, baska bir sey?

sarji uzun giderse hos olur, en azindan 24 saat cikarsin ki her gun sadece 1 kere sarj etmek yetsin. anladigim apple watch surekli kullanimda bunun icin bile yeterli degil. ultra 2 de guzel degil, yoksa onun sarji yetebilir gibi. hem de pahali biraz.

not: simdilik iphone 11 kullaniyorum, 1 seneye yeni iphone alirim muhtemelen.
0
lemmiwinks
(22.01.25)
İwatch kullanıyorum yıllardır. Şarjın 24 saatten erken bittiğini hiç görmedim. Gayet sporunu falan yapan da bir adamım yani.
0
Mirket
(22.01.25)
@Mirket: uykuda da kullaniyor musunuz? hangi versiyon saat?
0
🌸lemmiwinks
(22.01.25)
4 senedir huawei watch gt3 kullanıyorum, kordonu felan değiştirdim, baya kullanışlı, verileri de tutarlı.
Şarjı bir hafta felan gidiyor bazen unutuyorum ne zaman şarj ettiğimi :)
watch gt4-5 pro vs var daha yeni model olarak ama watch d tansiyon da ölçmesiyle benim favorim.
0
pccopath
(22.01.25)
(7)

Postacıya bir gün izin vermişler, şöyle bir mahalleyi dolaşayım demiş

isiaha
Merhaba, Yukarıda yer alan sözün sizde çağrıştırdığı anlam nedir? Detaylı yazabilir misiniz? İki farklı görüş var gibi.
Merhaba,
Yukarıda yer alan sözün sizde çağrıştırdığı anlam nedir? Detaylı yazabilir misiniz? İki farklı görüş var gibi.
0
isiaha
(22.01.25)
Kişiye imkan versen de alıştığı bildiği şeyleri yapmaya devam eder

Çobana sormuşlar zengin olursan naparsın?
- Valla hep soğanın cücüğünü yerim gibi
0
grimavi
(22.01.25)
insanın alışkanlıklarının oluşturduğu alandan dışarı çıkmaya gönüllü olmaması +1
0
brakgn
(22.01.25)
yaptığı iş sosyal hayatı olmuş
0
mantık
(22.01.25)
İş yüzünden keyif alamadığı aktivitede keyif alma isteği de olabilir. Garson olarak çalıştığın işletmeye müşteri olarak gitmek gibi. Bi kere de keyfini çıkarayım be de diyebilir postacımız
0
nundu
(22.01.25)
Komik olmasi disinda bir anlam ifade etmedi bana.
0
osssy
(22.01.25)
@mantik +1
0
parcxerox
(22.01.25)
@mantik +1
0
Mirket
(22.01.25)
(19)

Neden protesto yapamıyoruz? Neden sokağa düşmüyoruz?

damba
Bu bir kazan kaldırma duyurusu değil moderatörler, öncelikle onu söyleyeyim. Şunu merak ediyorum, gerçekten pankart, yürüyüş vs yaptığımızda, mesela hesabı sorulsun şu Bolu faciasının diye, tutuklanacağımız için mi dışarı çıkamıyoruz? Ben 30 arkadaşımla çıksam yürüsem ve slogan atsam, tutuklanıyor m
Bu bir kazan kaldırma duyurusu değil moderatörler, öncelikle onu söyleyeyim.

Şunu merak ediyorum, gerçekten pankart, yürüyüş vs yaptığımızda, mesela hesabı sorulsun şu Bolu faciasının diye, tutuklanacağımız için mi dışarı çıkamıyoruz?

Ben 30 arkadaşımla çıksam yürüsem ve slogan atsam, tutuklanıyor muyum? Ne lazım, valilik izni mi?
0
damba
(22.01.25)
cünkü gezi parkinda ülkecek sokaga ciktik ve hicbir sey olmadi.
0
sonsuz
(22.01.25)
@sonsuz ama çıktık, biz elimizden geleni yaptık, hiçbir şey olmasa bile kendimiz için çıktık. insanın varoluşsal anlamda manalı geleni yaşaması lazım, bana anlamlı geleni neden yapamıyorum? Cevap sonuçsuz kalacak diye olmamalı bence :(
0
🌸damba
(22.01.25)
Barışçıl gösteri anayasal hak, önceden izin alınmasına gerek yok.

"Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir."

İnsanlar neden sokağa dökülmüyorların ardında bir sürü şey var; bir yandan fazlasıyla sindirildi, sokağa çıkmak demek 100% polisle yüzleşmek demek.
Diğer yandan da modern zamanların ve sosyal medyanın bence birkaç etkisi var

1 - Gündem çok hızlı bulanıp değişiyor; Neyin peşinden koşulacağı ve kimin sorumlu olduğu belli değil, herkesin tepkisinin odağı bir diğerinden biraz daha farklı, gündem sürekli farklı şeylerin bombardımanı altında. Haliyle sokağa çıkacak kritik kitleya ulaşılamıyor.

2 - İnsanlar sosyal medyadan tepki gösterip bir şey yapmış gibi hissediyor ve bunun üstüne ayrıca sokağa çıkmaya gerek duymuyorlar.

3 - Çok fazla kamp var; aynı şeyi protesto etmek için bile olsa farklı görüşlerden insanlar yan yana gelmek istemiyor.
0
salihdt
(22.01.25)
Sonuçsuzluk değil konu sadece, gezi parkı eylemleri bir patlama noktasıydı ama halkın da bir kısmının döverek insan öldürebileceğini de gösterdi, yani protesto karşıtı birilerinin direkt protestoculara kinlenip aksiyon aldığı bir yer burası, o günlerde benimle yaşıt olan ali ismail o yaşında kaldı bense 30 yaşındayım.
Muhalif takılıp o protestoları dahi eleştiren insanlar gördükten sonra eylem falan yapılacak şey değil olarak kodladım ben artık.

Ek olarak 2015 yılı seçimlerinde de siyasetin iğrençliğini devlet bahçeli ile gördük ve halk dahi bir şeyler değiştirmek istese anladımki siyasetçilerin karakter sorunu buna müsaade etmiyor bu yüzden benim toplum için yapabileceğim şeyler siyasi açıdan bitti.
0
atom karincanin torunu
(22.01.25)
2 sebebi var;

1- gezi parkında feto ile birlikte insanlara yapmadıklari pislik kalmadı. Cinayet, ucu bucağı gelmeyen bir şiddet, iftira; aklına gelebilecek her türlü kötülük.

2- bu insanlar için değmez kafası. 2023 depreminden sonraki seçim sonuçları artık bu duyguyu arşa çıkardı sanirim.

Bu 2 düşünce-duygu birleşimi insanların eylemsizligine hatta tepkisizligine sebep oluyor.
0
makbur
(22.01.25)
milletçe yapamadıgımız 3 onemli sey

sıraya girmek
kaldırımda yurumek
protesto yapmak
0
Zetnikov
(22.01.25)
Bu genetğikle alakalı bir durum, biz Türkler tarihimiz boyunca sürekli bir demir yumruk tarafından yönetilmeye alışmışız ve çok az isyan etmişiz, yani tarihimize baksan en büyük ayaklanmamızın ilki Patrona Halil İsyanı ikincisi de Gezi'dir, arasında 1 milyon sene falan bi zaman aralığı var fakat Avrupa'ya bakıyorsun Fransızlar 50 defa imparatorluk yıkıp 70 defa cumhuriyet kurmuşlar İngilizler "ya ben senin yapacağın işi" deyip krala başkaldırmış 1000 sene önce falan kralın yetkilerini sınırlandıran Magna Carta'yı imzalatmışlar ve hepsinin tarihi böyle isyanlarla dolu, ha onlar da yeri gelmiş idam edilmiş yeri gelmiş yakılmış cezanın kralını yemişler ama vazgeçmemizler, biz zaten yönetim yanlısı bir ülke olmakla birlikte isyan potansiyeli az bir topluluk olduğumuz için bu görüşteki insanlar da haliyle sinmiş. Normal yani.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.01.25)
Bunun birçok sebebi var.

Birincisi önceden haber alınmaksızın barışcıl gösteri 12 Eylül darbesini yapan darbeciler tarafından Anayasal Hak olarak görülmüş. Ancak mevzuat gereği bunu yapabilmek için Valilikten ve önceden izin alman gerekir. Aksi taktirde gözaltına alınırsın.

İkinci sebep, bu toplum biat kültürüyle yetişmiştir. Şu an muktedirin kontrolünde olan kanaat önderleri öncülük etmediği sürece kitle hiçbir şeye karşı çıkmaz ve başkaldırmaz.

Üçüncüsü. toplumlar 3 bölümden oluşur. Birincisi zengin kesimdir. Onların, barışta ve savaşta ve de afette her durumda gözetecekleri ve durumdan istifade edebilecekleri yeşil renkli değerleri vardır. Ötesi onları ilgilendirmez.
İkinci olara fakir kesimi alalım. Onlar ekmeğinin peşindedir. Başka bir değer onlar için bir şey ifade etmez. Tek tük anlamlı gelmeler olsa da çoğunluk olmaktan doğan güçlerini ortaya koyma örgütlenebilme becerileri yoktur. Küçük şeylerle mutlu olurlar büyük olayları görme becerileri yoktur.
Orta kesim, orta gelir grubuna dahildir ve aydın kesimdir. Olayları görme ve değerlendirme becerileri vardır. Nispeten alt grubu örgütleme yetileri de vardır.Ancak bu kitlenin bu yetenekleri, gerek eğitimleri kalitesizleştirilerek gerek suni bir krizle fakirleştirilerek ellerinden alınmıştır, alınmaya devam edilmektedir.

Uzar gider bu liste.
0
Mirket
(22.01.25)
tkp çıktı ve çıkıyor. destek verilebilir
0
bahçedekisandal
(22.01.25)
Çünkü biz yetkililere kızmıyoruz akp ye kızıyoruz. Öyle olunca da kitlesel eylem olmuyor. Beşiktaş ta yangında ölenlerin sayısı da 29 du.
0
Cezcez
(22.01.25)
bugun istiklalde 10 kisilik bir tkp grubu yürüdü, göz altına alındılar.
0
deckard
(22.01.25)
@deckard

tkplilere herhangi bir gözaltı yok. ayrıca 10 kişilik bir grup söz konusu değil. kalabalık bir grup tkpli turizm bakanlığı önünde ve taksimde eylem yaptılar

x.com

ankara'da olanlar varsa bana yazabilir bilgi için
0
bahçedekisandal
(22.01.25)
0
Amaranta ursula
(22.01.25)
@cezcez bu çok anlamlı geldi, kitle hareketi gerekiyor ama birleşmemiz için bile belirtili bir kucaklama kapasitemiz yok gibi geliyor bana, herkes nasıl birbirine bu denli dışlayıcı olabilir. @bahsedelisandal gördüm, kaçırdığıma çok üzüldüm, takibe aldım teşekkür ederim @amaranta müthiş bir sahne
0
🌸damba
(22.01.25)
kendi adıma konuşacak olursam evde zor duruyorum toplumsal ölçekte olabileceğine inandığım ilk kıpırdanmada kendimi meydanda bulacağım. korkum da yok.

insanlardaki "bu millet için değmez" algısı bana acayip derecede empoze edilmiş bir algı gibi geliyor. unutmayalım ki seçimler 20-30 puan farklarla kazanılmıyor bu ülkede. yüzde 1-2 fark bu ülkenin yarısı demek. kimse azınlık psikolojisine düşmemeli şu durumda. ben benim gibi düşünüp hisseden bir sürü insanla karşılaşıyorum. başta yolsuzlukları, haksızlıkları araştırıp peşine düşen kamuyla paylaşan gazeteciler olmak üzere emek veren peşini bırakmayan, üniversitelerde hala burada bir şeyler yapmak için uğraşan insanlar, hayatında hiç bunlarla aynı safta durmamış onca insanı görmezden gelmek bence büyük haksızlık. ama bu malum kişinin hissetmemizi istediği şey: çaresizlik ve yalnızlık. gerçekten insanların duygularını nasıl kontrol edeceklerini iyi biliyorlar ve çok güzel yılgınlık yaratıyorlar.

insanların dışarı çıkma konusundaki çekimserliğini anlamak zor değil. yine yalnız kalma korkusu var bence, dışarı çıkıyorsun fişleniyorsun ve şiddet görüyorsun. belki tutuklanıyorsun. o yüzden buna partilerin önderlik etmesi gerekiyor çok çok miting yapmalılar halk da onların önderliğinde toplanmalı bence.
0
Mossy
(23.01.25)
@mossy söylediğinizde haklısınız, ben de kendimi zor tutuyorum. Ama burada bir arkadaşın söylediği, bunun bir kitle hareketi olmasının önünü açmak olurdu. Herhangi bir parti ya da partiler tabii ki miting yapabilirler ama asıl partisiz, millet nedir fark etmeden, din, dil, ırk, siyasi görüş fark etmeden bir araya gelmek daha elzem değil mi? O zaman bir araya gelirsek bizi yıkamazlar. Ama bir parti altında olduğumuzda, evet, fişleniyoruz. Bilemiyorum. Bu çözüm üretmek şart ama.
0
🌸damba
(23.01.25)
bunu kendine sorabilirsin. neden sokaga cikmiyorsun? kendi adima turkiye'de olsam cikmazdim. sebepleri;

1) devlet cok sert. dayak yer, joplanir, goz altina alinirsin. bir organizasyon lazim.
2) organizasyon yok. bu organizasyonu en iyi saglayacak olan siyasi partiler. onlar bile halki kin ve dusmanliga tahrik etmekten yargilaniyor. demirtas'in yargilanmasina alkis tutanlar ama o da terorist diyenler devletin istedigi herkesi terorist olarak damgalayabilecegini fark ettiler. demirtas yine ayni bu sekilde halki sokaga cagirdigi icin iceride su anda.
3) kaybedeceklerim var. kariyerim var, gorece rahatim yerinde.

devlet o kadar sert ki 82 anayasasi ile beraber, en ufak bir elestiri kaldiramiyor yonetim. erdogan olene kadar gun yuzu gormeyi unutsun turkiye. olene kadar iktidarda. anayasayi da degistirirse ulkenin toparlandigini biz goremeyiz.
0
antikadimag
(23.01.25)
Anayasayı, evrensel hukuk ilkelerinin hiçbirini zerre sallamayan bir tek parti iktidarını öyle yürüyüş yaparak falan protesto edemezsiniz. Zaten bunu yapamayın diye her köşe başını tutup kafasını göstereni daha orada ezen bir teşkilat var karşınızda.

Temel sorun örgütsüzlük. Sahip olunan gücü, tıpkı güneş ışığını tek bir noktaya toplayarak yakıcı bir güce dönüştüren merceğe yani örgütlü hareket etmeye ihtiyaç var. Bu yapılamasın diye 12 eylülden bu yana ülkede ne bir sendikanın ne de sivil toplum örgütünün etkin olmasına izin verildi.

Bu sistemin, bu çarkların bizim sayemizde döndüğünü fark ettiğimiz zaman, eğer istersek bu çarkları komple durdurabileceğimizi de fark edeceğiz. Örneğin pazartesi günü 500 bin kişi bankasına gidip hesabındaki tüm parayı nakit olarak çekmek istediğini söylese seyreyle gümbürtüyü. Örgütlü bir şekilde mercek buraya doğrultulduğunda sistemin ne kadar hızlı kitlendiğini ve para kaybetmeye başlayan tosuncukların nasıl totolarının tutuştuğunu keyifle izleyebiliriz aslında. ama mesele, bunu yapabilecek örgütlenme düzeyine erişebilmek. Çünkü bize karşı uygulanan bu zulmün yakıtı aslında bizim paramızdan geliyor. Gezi döneminde hükümete destek veren bir bankayı protesto etmek için insanların hesaplarını kapatmaya başlaması ile birlikte bankanın nasıl anında tornistan ederek yanlış anladıklarını anlatmak için neredeyse taksim meydanına protestocuların yanına inecek duruma gelmelerini hatırlayın.
0
thracia
(23.01.25)
Bu işi organize edebilecek, elinde insan gücü ve maddi gücü olan 3-4 tane yapı var, hepsi hükümet ile işbirlikçi. chp, mhp vs.

Türkiye'de şu an birileri yeni dizayn yapıyor. Bu çok önceden anlaşılmış bir yapı bence. Bunda da akp, mhp, dem, chp ve akp artıkları (deva vs.) anlaşmış durumda. Bunun içinde her şeyi yapıyorlar.

- Satın alabildiklerini alıyorlar.
- Etkisi olan sosyal medya kullanıcılarını göz altına alıp, korkutuyorlar.
- Sesi çıkan Ümit Özdağ, Tancu Özcan gibi siyasetçileri pasifize etmeye çalışıyorlar.
- Bölücü parti mhp'nin gençlik kolları : alenen herkesi tehdit ediyor vs. vs.

Kısaca tüm tuşlara basıyorlar. Normal vatandaşın bu ortamda çıkıp, protesto yapması çok zor. Adamlar alenen hukuğu rafa kaldırdılar.

Burada chp'nin yeri göğü inletmesi, ortalığı ayağa kaldırması lazım. Ama adamların derdi de gelecek yeni anayasa ve federatif yapı. Arada sırf gaz almak için, ilkokul müsameresi tadında işler yapıyorlar.

Türkiye'nin önümüzdeki yılları karanlık.


.
0
kartallar yuksek ucar
(23.01.25)
(2)

Masa Altı Eliptik Bisiklet

messor
Eve eliptik bisiklet alayım diyorum ama bir süre sonra hevesim kesilip askılık olmasından korkuyorum. Ev de büyük değil yer kaplayacak neticede. O yüzden araştırırken masa altı eliptik bisiklet diye bişey gördüm. Sadece ayak basma yeri var. Yer kaplamaz. Amazon'da da farklı modelleri mevcut. Acaba i
Eve eliptik bisiklet alayım diyorum ama bir süre sonra hevesim kesilip askılık olmasından korkuyorum. Ev de büyük değil yer kaplayacak neticede. O yüzden araştırırken masa altı eliptik bisiklet diye bişey gördüm. Sadece ayak basma yeri var. Yer kaplamaz. Amazon'da da farklı modelleri mevcut. Acaba işe yarar mı yoksa tamamen ıvır zıvır bişey midir ?


www.trendyol.com
0
messor
(22.01.25)
Bunun az değişiğini bir kıza almıştım ben.
Çok heves etmişti.
Sahip olsa dünyalar onun olacakmış gibi bir hali vardı.
Alınca çok sevindi.
Sonra tam iki defa kullandı.
Sanırım duruyordur hala evinde.
Bir dolabın dibinde.
0
Mirket
(22.01.25)
ivir zivir :( atilacak unutulacak
0
sonsuz
(22.01.25)
(5)

Kira Anlasmazligi

bay b
daha once de yazmistim, kiraciya bir miktar soyledim ve pazarliga da aciktim kendisine de soyledim. o da kafasina gore yasal oranin da altinda bir miktari yatirmis gecmis dunya umrunda degil. neyse hem burdaki tavsiyeler hem de avukatla konustuktan sonra ihtarname yolladim artik ben de.benim anlamad
daha once de yazmistim, kiraciya bir miktar soyledim ve pazarliga da aciktim kendisine de soyledim. o da kafasina gore yasal oranin da altinda bir miktari yatirmis gecmis dunya umrunda degil. neyse hem burdaki tavsiyeler hem de avukatla konustuktan sonra ihtarname yolladim artik ben de.

benim anlamadigim burda insanlar baslik aciyor ev sahibi su kadar istedi ne yapayim falan diye dertleniyor, insanlar da orta yolu bul kotu olma falan yaziyor. yani kendim de kirada oturuyorum ben de benzer dusunuyorum da. burda kotu olma orta yol bul diyenler; nasil kotu olunuyor?

yani ben bu kiraciyla nasil kotu olacagim nasil basa cikacagim gercekten anlayamiyorum. ev istanbul'da degil anadolu'da orta halli bir ilcede. adamdaki bu rahatlik ne anlamis degilim. yani burdaki sagimdaki solumdaki insanlar ev sahibimle kotu olmayim diyor, ben bu kiraciyla nasil kotu olabilirim arkadaslar cidden yasal/yari yasal/hatta gayri yasal neler yapabilirim kafam basmiyor ciddi anlamda, tavsiyelerinize ihtiyacim var.
0
bay b
(22.01.25)
yasal oranın altında zam yapıp gönderdiyse, eksik kısım için icra takibi açıcaksın, sonra ödemezse tahliye davası açıcaksın bu kadar basit.
0
turuncu tonlarda
(22.01.25)
legal: yeni kira bedeli hakkında ihtar, kirayı 1 gün bile geciktirse veya eksik yatırsa hemen ihtar ve icra, 2 defa mı ne geciktirirse tahliye davası, 5 yıl dolduysa/dolunca emsal kira davası, şartlar uygunsa ihtiyaç nedeniyle tahliye davası... şeklinde uzar

illegal: o taraklarda beziniz olsaydı zaten burada bu soruyu sormazdınız. o yüzden çok düşünmeyin bu kısmını. işin peşini bırakmayacağınızı anlayana kadar telefonla veya yüzyüze darlamak yeterli bence.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(22.01.25)
Küçük ilçelerde süreç çok daha hızlı sürüyor. Bir avukat ile icra ve tahliye davası açıp, kapının önüne koyacaksınız. Bir daha da iyice araştırmadan, kiracıdan ve eşinden, kredi skoru, tahliye taahhütnamesi, çalışma belgesi, dava geçmişi gibi belgeleri almadan kiraya vermeyeceksiniz. Evi kiraya verdikten sonra, ev sahibinin, hemen hemen hiçbir hakkı yok. Her şeyi anahtarı verene kadar araştırmanız lazım.

Türkiye'de yatırım için ev alınıp, kiraya verilmez!


.
0
kartallar yuksek ucar
(22.01.25)
Orta yolu bul muhabbetleri %25 kurali sonrasi yayginlasti. Bir anda bazi kiralar piyasanin ceyregine falan indi. Burada bir cok kiralama orta yol bulunarak devam etti. Kimisi de abartmis piyasada tutmaya calismis, ornekleri yakin zamanda soruldu.

Eski kiracinin emsal evlerden biraz dusuk vermesinde bir gariplik yok ama su anki durumda devletin belirledigi oranin altina inmenin orta yolu bulmakla alakasi yok. Bir sekilde kira piyasasinin ustunde kalmadiysa. Yasal orani istemek gayet normal.
0
mbond
(22.01.25)
Evi sat.
Parayı Dolara çevir.
Git hepsine 15.01.2028 vadeli eurobond al. Yılda dolar bazında %8,90 getiri 6 ayda bir 2 taksit halinde hesabına yatsın.
Ne kiracı ağız kokusu, ne tahliye taahhütnamesi imza tarihi, ne kombi arızası.

Hayatı kendinize zorlaştırmayın.
0
Mirket
(22.01.25)
(20)

Karavanda yaşamak

beyfendi
Her sene belli dönem karavan alıp birkaç sene geze geze yaşayayım diye hayal kuruyorum. Bu sene bu fikir iyice oturdu aklıma baya karavan bakıp nasıl olur nasıl yaparım diye düşünmeye başladım.Çevrenizde var mı bunu yapan, pişman olan ya da tam tersi uzun vadeli böyle yaşamaya başlayan? Ya da siz dü
Her sene belli dönem karavan alıp birkaç sene geze geze yaşayayım diye hayal kuruyorum. Bu sene bu fikir iyice oturdu aklıma baya karavan bakıp nasıl olur nasıl yaparım diye düşünmeye başladım.

Çevrenizde var mı bunu yapan, pişman olan ya da tam tersi uzun vadeli böyle yaşamaya başlayan? Ya da siz düşündünüz mü hiç bunu denemeyi? Artıları eksileri neler olur sizce, ne geliyor aklınıza?
0
beyfendi
(22.01.25)
Ben evimin tuvaletinden uzaklaşmaya başladığımda anksiyetem artıyor o nedenle böyle karavandır kamptır doğadır böyle şeylere çok uzağım ama bunun müptezeli arkadaşlarım var onlar çok mutlu ama bana göre sefil gibi takılıyorlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.01.25)
Ben de doğa aşığı sayılmam ama şehirden midem bulandı artık. 2 sene sonra istanbul'a geldim, ilk bir hafta özlemişim dedim şimdi kaçacak delik arıyorum. bi delilik yapayım sonra yine illa ki koyun gibi sürtüne sürtüne yaşamaya dönerim diyorum.
0
🌸beyfendi
(22.01.25)
Bir ara bu sitede birisi benzer bir soruya
'Karavan insanı iki gün mutlu eder. Birincisi aldığı gün, ikincisi satabildiği gün.' demişti.
Bir ara, o zaman beraber yaşadığım kız arkadaşın da katkısıyla karavan işine merak sardım. Birkaç kez alma arefesinden döndüm ve şu an iyi ki dönmüşüm diyorum.
Pandemi zamanı ve ekonomik kriz insanları karavan tatilciliğine yönlendirdi. Her yer karavan doldu. Çok ciddi park yeri sıkıntısı ortaya çıktı. Tatil yöreleri karavancı istilasına uğradı ve belediyeler yavaş yavaş kısıtlamalar getirmeye başladılar.

Tatil yörelerinde karavan tatili neredeyse otel tatili fiyatına yükselir oldu.

Bu işe gönül vermiş göçebe ruhlu insanlar tanıyorum. İnanılmaz zevk alıyorlar ve gezmedikleri yer kalmadı. Bunların toprağa basmakla özel bir bağı oluyor. Mangal başını 5 yıldızlı otel tatiline yeğleyen insan bunlar. Ama ezici çoğunluk da aşırı pişmanlar.
0
Mirket
(22.01.25)
Hocam dediğim gibi benim bu konuda bi deneyimim yok ama bahsettiğim şekilde yaşayan çok insan tanıyorum hepsi de sanki doğuştan böyle gibiler içgüdüsel olarak böyle arayışları vardı hepsi de kendine uygun olanı buldu vakitlerini öyle geçiriyorlar, sen bence direkt karavan alma da bi kirala bi bak senlik bir olay mı yoksa bi gelip geçici bir heves mi, baktın hoşuna gidiyor ondan sonra devam edersin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.01.25)
Youtubeda bir sürü video var

En büyük sorun karavanı park edeceğin yer oluyor, teoride istediğim yere çekerim diyorsun fakat pratikte istediğin yerde konaklayamıyorsun

Karavanlara hizmet veren işletmeler de sayıca çok az, her yerde yok
0
grimavi
(22.01.25)
Dönemsel olarak olabilir bence. Temizlik, ısıtma ve yemek sorun
0
wd40
(22.01.25)
park sorun, her yere park edilmiyor diye biliyorum. elektriği suyu olan bir kampa park ettin diyelim. kiralar yükselmiş olabilir.

ısınma/soğutma, elektrik, tuvalet, su, banyo hepsi sorun.

2 hafta amcamın karavanında kalmıştık tatil mi yaptık eziyet mi çektik belli değil yani.

bu işleri seviyorsan çekilebilir, yoksa çekilir dert değil.

Edit: bu sorunlar aşırı lüks karavanlarda çözülebilir ama çok zengin olmak lazım bence. o kadar sistemi kendine yetecek kadar veya bir süre idare edecek kadar kurdun diyelim. onun bakımı da pahalı olacak.

En güzeli kiralayın, hevesinizi alın. Çok düşük bir ihtimal, baktınız çok sevdiniz.. -ki bence kısa sürede karar vermek çok doğru olmayabilir- satın alırsınız.
0
ananiyimioguz
(22.01.25)
bir kirala dene kolay bir şey değil. elektrik, su, internet, depolama alanı herşey sınırlı. minimalist bir yaşamın ve düzenli bir gelirin olmalı.

karavanın en güzel alternatifi 36-40 feet arası bir yelkenlidir ama o da başlangıçta ucuz birşey değil. fakat artıları ve keyfi çok daha fazla.
0
orpheus
(22.01.25)
tek basina mi cift olarak mi?

cift olanlar ayrilabiliyor. cünkü arabanin sorunlari var, kücücük alan, yemek pisirme, sosyal cevrenden cok izolesin derken birbirlerine giriyorlar.
0
sonsuz
(22.01.25)
Yılın bazı zamanları benimde hayalim,karavan hayatı. Çocukluğumdan beri hep istiyorum bakalım ne zaman kısmet olacak.

Etrafımda kimse yok ama Bursa da bir çift çoğu zamanlarını karavanda geçiriyor,kadın Dr bu arada, işini aksatmadan çalışıyor.
Kelingiller diye bakabilirsiniz Instagram dan.
0
brnbrs
(22.01.25)
bu sorunun yanıtı aslında tamamen öznel.
ben hayatta yapmam mesela.
o yüzden nacizane tavsiyem bir tatilinizde kiralayın bir karavan ve deneyimleyin.
en tatmin edici yanıtı size deneyiminiz verecektir.

onun dışında karavanda yaşayan bir arkadaşım var, hatta türkiyede bu işi ilk yapanlardan.
ama pandemi zamanı millet abanınca karavana istanbul sahilde özellikle isparklar karavanlarla doldu. daha sonra belediye ceza kesip kaldırdı çoğunu bulunduğu yerden.
büyük sıkıntılar çıktı.

dünyanın en büyük karavanı da olsa bir evin konforunu asla vermeyeceği için ben hayatta tercih etmem.
0
rentts
(22.01.25)
evini kapatmayacaksın ya, yap gitsin en kötü 2 hafta sonra bu ne bok gibi bi hayatmış der evine dönersin.
minimal hayat ve ihtiyaçların belirlenmesi için çok kıymetli bir deneyim olacağını düşünüyorum.
0
erty_ksk
(22.01.25)
3 senedir İstanbul'da karavanda yaşayan bir iş arkadaşımız var. İstersen vereyim numarasını ara sor sorularını.
0
kaptan memo
(22.01.25)
gordugum kadariyla turkiye'de karavan'da iki tip insan kaliyor.

1. kriterleri cok dusuk olan evsiz, muptezel, sezonluk amele, hippie tarzi insanlar.
2. karavani ve karavan disi imkanlari her turlu senaryoya uygun olan zenginler.

anladigim kadariyla sen iki kategoriye de girmiyorsun. turkiye altyapi anlaminda oyle hem gezeyim, hem yasayayim tarzi 3. kategoriye uygun bir yer degil bence. max. 2 hafta yapabilirsin.
0
buenosdias
(22.01.25)
İlk karavanım çekme karavandı Üstelik şase üzerine erkek arkadaşımla beraber tamamen kendimiz imal ettik. Tuvalet ve duş yoktu, 1.60*2.30 mt ebatlarındaydı.mutfak vardı. O zaman oğlum 3 yaşındaydı.
O zamana kadar pikniğe bile bir kaç kere gitmiştim. Konfor alan mdan çıkmak, hele tuvaleti olmayan bir yere gideceğim fikri asla kabul edilemedi benim için. Ama kendi el emeğimle sağa sola gitmek çok keyifliydi. Off-road karavan yaptık, lada cip arkasına takıp yaylaya, dağa taşa gidiyor en fazla 2 gün kalıyorduk. Ama kar tatili bile yaptık yanımıza çocukla.
Sonra moto karavan yapmak için sprinter aldık. Koltukları söktük, bir süre 2 yıl kadar imalata geçemeyip derme çatma kullandık. Onunla uzun yol yaptık ve kaldık. Bir gece istediğimiz yerde konakladıysak bir gece de karavan kampında kalıp duş alıyorduk.zaten yaz mevsimi olup denize de girince pek duş aradığımız da söylenmez. Bu arada moto karavanın bizim isteğimiz olmadığına karar verip sattık ve yerine 750kg altı çekme karavan aldık. Bu sefer duş wc içinde vardı. Aldıktan sonra yaz tatilinde 3 Ay kamp alanında yaşadık. Komik olan evim karavan parkına 10 km mesafede. Ama eve sadece 10-15 günde bir çamaşır yıkamaya gittim bir kaç saatliğine. Kamp alanındaki duşu ve tuvaleti kullandım. Karavandakini hiç kullanmadım. Hatta erkek arkadaşım gaza geldi, tam 1 yıl karavanda yaşadı.biz de oğlumla genellikle perşembeden yanına gidip hafta sonu orada kalıyorduk. Ya da Sonra kalma ücretlerine fahiş bir zam geldi. Karavan eve döndü. Ama erkek arkadaşım dönmedi. Kendi evini kiraya verdi bu 3.yılı apartmanın altında karavanda yaşamaya devam ediyor.
Biz ayrılsak da arkadaşlığımız sürüyor bazen hafta sonraları bizi de alır karavanla sağa sola gideriz. Çamaşırlarını bazen bana bazen abisine götürür. Halinden memnun. Evi boş kaldığı zaman bile yukarıya çıkıp evinde kalmadı, karavanda devam etti.

Ben 3-4 Ay karavanda yaşasam da kışı evde geçirmeyi tercih ettiğim için uzun soluklu karavanda yaşamam.
İhtiyacınıza uygun karavanı seçmek önemli. (moto mu çekme mi olacak)
Karavan hayatı bence çok eğlenceli. Üstelik küçük çocuğum olmasına rağmen ben hem çok sevdim hem de çok eğlendim. İmkanınız varsa kiralayıp kendinizi bir deneyin. Bazı yerlerde ücretsiz karavan parkları olsa da genel olarak fiyatlar çok yükseldi.
0
strawberry first
(22.01.25)
Mobil edit: @ buenos
Karavan ve çadır tatili yapanlar düşündüğünüz gibi ne hippi ne de çok zenginler...
Genellikle işi müsait olan (öğretmen, home ofdice çalışan vb) ya da emekli olanlar tercih ediyor. Bildiğiniz normal yurdum teyze ve amcaları karavanda tatil yaparken en sık karşılaşabileceğiniz kitle.

Ben de zengin değilim, hatta işsizim. Biz karavan için gerekli olan parayı 3 yıl çilek ekip çiftçilik yaparak kazandık. Birini satıp diğerini alınca da üste vermememiz gereken miktar azaldı. Bizim kaldığımız dönemde karavan kampında kalmak çok uyguna geliyordu. Aylık 3500-4000 liraya elektrik ve su 7/24 ücretsiz. Yani kışın kalıyorsak 24saat UFO yazın 24 saat klima kullanabiliyor, hatta aşırı sıcaklarda karavanın dışında yanımızda vantilatörle oturuyorduk. her türlü elektrikli aleti kullanabiliyorduk. (karavanda kalınca elektrikli tencere kesinlikle şart, enfes ve kısa sürede pişiriyor, koku olmuyor) kahve makinası, çay makinası... Bu şartlarla evde elektrik tükerip kira versem 9-10 binden az ödemem. Çünkü yazlık bir yerde yaşıyoruz kışın ısınmak, yazın da soğumak için klima kullanıyoruz.
0
strawberry first
(22.01.25)
Mobil edit 2 karavan parkı ya da kamp alanlarında bulaşık yıkamak için de Bulaşıkhaneler olur. Minicik karavanda bulaşık yıkamaya uğraşmazsınız.karavandaki mutfak, tuvalet duş; bunların bulunmadığı yol üzerindeki konaklamalar vb yerlerde işe yarar.
0
strawberry first
(22.01.25)
önce bir kaç günlüğüne karavan kiralayıp, artı ve eksilerine bakıp karar vermek gerekiyor. biz 3 gün kiraladık ve bize uygun olmadığına karar verdik.
0
scudman1
(22.01.25)
tatil için karavan almak pişmanlık, ama yaşamak için alanlardan pişman olan görmedim.
0
entropik
(22.01.25)
Cevaplar için çok teşekkürler. Birkaç detay daha vereyim, önceki sorulara cevap olarak. Evi kapatacağım bir kere bu kesin. Karavan konusunun her sene aklıma gelmesinin sebebi de zaten her sene ev kapatıp yeni ev bakmam, her sene kiraların saçma sapan uçup gitmesi. Yalnız yaşayacağım. Park sorunu vs. gibi konularda haklısınız ama niyetim zaten türkiye'de değil avrupa'da olurum çoğu zaman.
0
🌸beyfendi
(22.01.25)
(5)

Almanya turistik seyehat sağlık sigortası

bilgekarasu
Yeşil pasaportu olan birisi Almanya’ya gidecek gezmeye sağlık sigortası mecburi mi?
Yeşil pasaportu olan birisi Almanya’ya gidecek gezmeye sağlık sigortası mecburi mi?
0
bilgekarasu
(21.01.25)
sağlık sigortası vize başvurusu için mecburidir seyahat için değil. vize başvurusunda soruyorlar.

ayrıca ucuz bi şey yaptırmanızı öneririm. içinde valiz hasarı kaybolması uçak rötarı gibi kapsamlar da oluyor. 200-300 tlye yapılabiliyor. ama zorunlu değil.
0
jelly bear
(22.01.25)
Değil.
Ama orada başına bir şey gelirse 30€ tasarruf edeyim derken 5bin euroluk olursan üzücü olur tabi.
0
logisticsmanager
(22.01.25)
nadiren ulke girisinde de sorabiliyorlar. yaptirin bence. ne olacagi belli olmaz basiniza birsey gelirse kendinizi guvence altina alirsiniz.
0
nuevo
(22.01.25)
mecburi değil ancak sorabilirler. hepiyi sigorta var uygun.
0
mikahakkinen
(22.01.25)
Asla yaptırmadan yurt dışına çıkmayın.
0
Mirket
(26.01.25)
(13)

Gram altın sahte mi?

uşak tezgahlarının halı dokuyanları
Merhaba arkadaşlar iki tane aynı gramda altin aldım birisi farklı diğeri farklı damgası var sahte olabilir mi?https://i.ibb.co/bWKxCkc/IMG-20250121-215823.jpg
Merhaba arkadaşlar iki tane aynı gramda altin aldım birisi farklı diğeri farklı damgası var sahte olabilir mi?

i.ibb.co
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(21.01.25)
Hangi damga? İki farklı firmanın altını işte
0
Mirket
(21.01.25)
hocam marka logosu o :D
0
avatar is back
(21.01.25)
Hocam ikisi de iar yanı İstanbul altin rafinerisi markalı. Birinde damga var birinde yok.

i.ibb.co
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(21.01.25)
sagdakinde iar yazisi göremedim. ayrica baska bir sirketin ismi yaziyor.
0
sonsuz
(21.01.25)
İar sitesinden yönlendirince damgasız hali çıkıyor ama bilemedim. Yarın firmayı arayacağım.

www.iar.com.tr

www.gramaltin.com.tr
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(21.01.25)
farkli sirket, farkli logolari var. buna bakarak sahte diyemeyiz. farkli olmalari gayet dogal.

migrosta aldigin migros mercime ile x marka mercimek üreticisi büyük ihtimalle aynidir. bir ürünün üreteni cok fazla olmuyor ama satici firma cok oluyor. farkli ambalajlaniyor ama ayni mercimek satiliyor.
0
sonsuz
(21.01.25)
Hocam her iki ürün de iar üretimi
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(21.01.25)
GramAltın, IAR'ın alt şirketi yahu ne panik yaptınız.

nerden aldınız? bu devirde sahte altın almak da zor iş. merak etmeyin bişey yok der kaparlar, GramAltın damgasız satıyor zaten.

yarın arayacam demişsiniz de ikisini de arayın bu arada :D aynı kişi açacak telefonu ahahha çünkü aynı şirketi aramış olacaksınız. güldürdünüz gece gece. sıkıntı panik endişeye gerek yok
0
avatar is back
(21.01.25)
Tüm birikimimi verdim hocam birinin referansıyla kuyumcuya gittim o yüzden panik oldum. Yarın kuyumcu arkadaşı arayıp sorayım o zaman daha iyi olur
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(21.01.25)
gramaltin.com

harbiden senin altin burada yok gibi.

kuyumcuya ne soruyorsun. gram altin sirketine ulas sizin böyle bir ürününüz var mi diye.
0
sonsuz
(21.01.25)
@sonsuz, asagida marka logoları var orada gram altina tıklarsan .com değil .com.tr sitesine yönlendiriyor orada var
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(21.01.25)
evet gördüm. e ayni ambalaj iste sitedekiyle. basa döndük :)
altin sahte degil. :P
0
sonsuz
(21.01.25)
Sahte değilmiş sitede zaten stok durumuna göre farklılık yazıyormuş

ibb.co
0
🌸uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(21.01.25)
(3)

bel fıtığı - bitkisel ilaç

nick bulamadim
annemde bel fıtığı varmış. ablam şu linkteki gibi bir şey gönderdi bunu kullanmak istiyormuş. almayın diyorum ama dinlemiyor. bitkisel ürün, zararlı değil, alternatif tıp diye. hiç sanmıyorum ama iyi gelir mi bel fıtığına bir ilaç? bel fıtığı fiziksel bir şey sonuçta. onun dışında bir zararı olur mu
annemde bel fıtığı varmış. ablam şu linkteki gibi bir şey gönderdi bunu kullanmak istiyormuş. almayın diyorum ama dinlemiyor. bitkisel ürün, zararlı değil, alternatif tıp diye. hiç sanmıyorum ama iyi gelir mi bel fıtığına bir ilaç? bel fıtığı fiziksel bir şey sonuçta. onun dışında bir zararı olur mu? nasıl vazgeçirebilirim?

imgur.com
0
nick bulamadim
(21.01.25)
Hocam steroidleri saymazsak bel fıtığının modern tıp seviyesinde de bir ilacı yok bel fıtığı mekanik bir sıkıntı, yani bitkisel karışımlar tabii ki bir fayda sağlamaz ama zararsız olduğu konusu da şüpheli zira birçok ilacın hammaddesi de bitkiler ve bunların etken maddeleri içeriği vs bilimsel şartlarda ayarlanıp üretilen ürünler, kafaya göre ne olduğunu bilmediğiniz bitkisel ilaçlar da gayet zararlı olabilir bu anlamda.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.01.25)
Bel fıtığının ne olduğunu ve nasıl bir rahatsızlık olduğunu anladığınızda bitkisel ilaçların, sarımsağın, hedehödö otunun işe yaramayacağını anlıyorsunuz. En fazla ağrı kesici olarak iş görür.
0
nawar
(21.01.25)
@ Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet +1

Ayrıca yaşlılar için fazla kalsiyum alımı konusu da hassas bir konu. Genç olsa bünye herşeyi tolere eder de.
0
Mirket
(21.01.25)
(13)

E-kitap okuyucu

webbrowser
Selamlar, ipad 9. Nesile sahibim okumaları ipadden yapıyorum ama e-kitap okuyucu aklımı kurcalıyor. Tecrübesi olanlar tavsiye eder mi? Nasıl bir şey alsam işimi görür? Tablet ile okuma arasında çok fark var mı?
Selamlar, ipad 9. Nesile sahibim okumaları ipadden yapıyorum ama e-kitap okuyucu aklımı kurcalıyor. Tecrübesi olanlar tavsiye eder mi? Nasıl bir şey alsam işimi görür?
Tablet ile okuma arasında çok fark var mı?
0
webbrowser
(21.01.25)
e-ink denilen mevzuyu gözünüzle görmeniz lazım farkı anlamak için web'den izleyeceğiniz şeyler çok manalı olmuyor bu konuda maalesef.

Cihazın dpi'ına göre gerçekten kağıt gibi bir görüntü elde ediliyor.

E-ink gördükten sonra karar verirsiniz ben de epeydir istiyorum ama ipad varken cihazın ve ortamın ışığını düzgün ayarladıktan sonra çok elzem gibi gelmedi de bana.

Kesinlikle başka bi durum ama lcd/oled vs ekranlara göre.

~Göz sağlığı mevzusunu bi araştırın kendiniz zira çok büyük yalan diyenler de var. Zira 15 senedir çıkan tablet/ipad'ların ppi'ı fevkalade yüksek, ışığı yeterince kısılabiliyor bunlardan dolayı sanıldığı gibi "lcd'den kitap okuma gözün bozulur" gibi bi durum yok diyenler var. (Tüm gün bilgisayara da bakıyoruz zaten cayır cayır)

Aynı şekilde backlight'ı olan pek çok e reader da çıktı, ışık da öyle kuvvetli bi argüman değil gibi bu durumda.

~Okuduğum makalelerin iznini süremediğim için bi siz de bakının dedim, refresh rate de sıkıntı pek tabii çıkarabilir ama dediğim gibi lcd ekran ve kitap sanıldığı kadar tu kaka değil tarzı bir kaç düzgün yazı/araştırmaya rastlamıştım zararlı olabilir olmayabilir kesin bir data yok elimde. o kadar sıkıntı olmayabilir bi bakınmakta fayda var o duruma dedim.
0
hedep
(21.01.25)
ipad'in isigi rahatsiz etmiyor, yormuyorsa ve sarji yeterli geliyorsa cok da gerek yok bence. bende kindle var, ipad yok. tersi olsa su anda kindle'i aramam.
0
lemmiwinks
(21.01.25)
Göz sağlığı için e-kitap gerekli
0
Mirket
(21.01.25)
@hedep

Bir düzeltme yapmak isterim.

Göz-beyin sağlığı için söz konusu ışık değil, lcd ekranların çalışma biçimidir.

Lcd vs ekranlar hareketli görüntü oluşturabilmek için saniyede ortalama 60-120 kere yanıp sonerler. (Hertz değeri) Her bir yanıp sonmede 1 kare elde edilir. Bizler bilinçli olarak bu yanıp sonmeleri algilayamadigimiz için bu ekranların oluşturduğu hareketli görüntünün kesintisiz olduğunu kabul ederiz.

Aslında göz bu yanıp sonmeleri görür ama biz bunu farkedemeyiz.

İşte beyni yoran süreç de budur. Özellikle bir şey okurken ekrana daha da odaklandigimiz için bu yorgunluk ekstra artar.

Yani lcd ekranın ışığını ayarını vs kismanizin bu konuda hiçbir anlamı olmaz.

Yeni e-kitap okuyucularında evet ışık var. Ama düz bildiginiz ışık. E-ink ekranın üzerine konmuş bildiğimiz sabit bir ışık kaynağı.
0
makbur
(21.01.25)
@makbur: kitap okurken sayfa sabitken bir yanip sonme var mi? sonucta hareket yok. bir de e-kitap'ta isik direkt gozunuze vurmuyor, ekrana vuruyor, o yuzden daha az rahatsiz edici olabilir.
0
lemmiwinks
(21.01.25)
@lemmiwinks

e-ink teknolojisinin alameti farikası, elektronik mürekkeplerin ekrana yapışıp kalması. bu yüzden aynı kağıt gibi görünüyor.

lcd ekranlarda aynı mantıkta görüntü elde edebilmek için hertz değerinin 0,1 gibi bir şey olması gerekiyor. bilmiyorum böyle bir teknoloji var mı, mümkün mü.

yeni ekranlarda değişken yenileme hızı var ama o da örnek olarak enerjiden tasarruf için 60 ile 120 hertz vs arasında gidip geliyor.

kindle'lardaki ışık mantığı, eskiden kitaplara mandalla takılan kitap okuma lambaları vardı. kindle'ın ışığı da o hesap :) (ki bence lüzumsuz bir özellik)
0
makbur
(21.01.25)
Ebook'larda ışıklar ilk çıktığında makbur'un dediği gibi frontlit (yani ekrana gelen ışığı yansıtma) olsa da göz sağlığı için tatsız olduğu iddia edilen (kanıt var mı fikrim yok) backlit aydınlatmayı da kullanmaya başldı.

Ebook'un tüm olayı yazıyı ekrana fiziksel bir şekilde sabitleyip pasif ışık ile aydınlamak olduğu için front'da back'de aydınlatma çok manalı gelmiyor bana da.
0
hedep
(21.01.25)
Tercih edecek olursak hangi ürünü tercih etmeliyiz? 2 tane alacağız. İlk olarak 1 tane alıp deneyeceğiz.
0
🌸webbrowser
(21.01.25)
hocam uzun süre boyunca ipadden okudum, bir zararını görmedim. en azından şimdilik.

not: e-kitap okuyucu tecrübem yok
0
kel aynak kusu
(21.01.25)
Kobo tavsiye edebilirm. E reader'ler epub formatlı dosya okurlar. Bu mevzuyu başlatan kindle her ne kadar çok iyi olsa da "açık denizlerde" takılmak isterseniz epey bi convertion ile uğraşmanız gerekir. Kobo'da ise hem donanım hiç fena değil hem de "bulduğunuz" şeyleri çatır çatır atıp okuyabiliyorsunuz.

Pdf performansları çok değişiklik gösteriyor pdf için bence e reader uygun değil.

Boyut ve ekran dpi'larını da göz önünde bulundurun. Giriş segmentleri çok çok ufak olabiliyor, okumak için yeterli ama yine de elimde düdük mü tutuyorum, makarna mı ne lan bu dedirtecek kadar ufak gelebilir.
0
hedep
(21.01.25)
Kobo libra e-reader ve iPad Pro sahibiyim
Gönül rahatlığıyla diyebilirim ki e-reader’dan okumak çok farklı bir deneyim
Makale vs okurken iPad kullanıyorum evet ama onun dışında kitap için tamamen kobo’yu kullanıyorum
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(22.01.25)
Geçen bir video seyretmiştim. 7-8 yaşlarında bir çocuk, 'Bu yaşıma geldim, böyle bir şey görmedim.' diyordu.
20 li yaşlarda bir arkadaş çıkıp ben ipad de okudum bir zararını görmedim deyince değişik geliyor bana.
Artık yoruldu gözlerim. Saatlerce fiziki kitap ya da e kitap okuyabiliyorum ama bir saat ipadden bir rapor okuyayım diyorum gözlerim sulanıyor, acıyor.
Gençsiniz tolere edersiniz, orası tamam da siz yine de dikkat edin. O gözler size yaşlanınca da lazım.
0
Mirket
(22.01.25)
Kindle da artık epub formatını kabul ediyor, hatta benim eski nesil Kindle Touch'ım bile kabul ediyor. O yüzden eskisi gibi convert etmeye, mobi dosya aramaya ihtiyaç kalmadı. Ha ama hâlâ Kobo gayet uygun bir seçenek, güncel fiyatları bilmiyorum ama benzer özelliklerde iki ürün arasında Kobo daha uygun fiyatlıysa Kobo alınır.
0
kobuzchu kiz
(22.01.25)
(21)

kitaplarınızı yarım bıraktığınız oluyor mu?

m e b
selam.okuma alışkanlığı olmayan, "dikkatim dağılıyor, o yüzden yarım bırakıyorum", "başladım, sonra bitirme fırsatım olmadı" gibi gerekçeleri olanlardan ziyade "bir kitaba başlıyorum, hoşuma gitmiyorsa doğrudan bırakıyorum" gibi tamamen bilinçli bir yarım bırakıştan bahsediyorum. kitabın dili, yazım
selam.

okuma alışkanlığı olmayan, "dikkatim dağılıyor, o yüzden yarım bırakıyorum", "başladım, sonra bitirme fırsatım olmadı" gibi gerekçeleri olanlardan ziyade "bir kitaba başlıyorum, hoşuma gitmiyorsa doğrudan bırakıyorum" gibi tamamen bilinçli bir yarım bırakıştan bahsediyorum.

kitabın dili, yazım tekniği, konusunun tırtlığı, yazarın taraflı bakışı vs beni zorlasa da o kitabı bitirmeye çalışıyorum. zaten şu yaşıma kadar da üç kitabı yarım bırakmış veya "şu an vakti değil, ileride okurum belki" demişimdir (o kitapların bir daha suratına bakmadım gerçi).

hoşuma gitmeyen bir kitabı bitirdiğimde de aşırı sinirleniyorum bu arada. halbuki ya yarım bırak ya da hayıflanma, değil mi?

neyse, sizin de bu gerekçelerle bıraktığınız kitaplar oluyor mu? en son yarım bıraktığınız kitap neydi?
0
m e b
(21.01.25)
kendimi çok zorlamama rağmen kitap ilerleyemiyorsa, bırakıyorum. pek hoşuma giden bir durum değil tabii
0
kondansator
(21.01.25)
Ben önceden illaki bitiriyordum sonra birgün mina urgan'ın kitaplarından birini okuyordum hangisi hatırlamıyorum

Orada Urgan'ın kendisi de başladığı kitabı beğenmese de illaki bitirdiğini anlatıyordu

Sonra bunun üstüne Fethi Naci'nin kendisine "Karpuzu kestin baktın ki kabak, gene de zorla yiyecek misin o karpuzu?" dediğini söylüyordu.

Mantıklı geldi, artık sarmazsa devam etmiyorum.

En son Görmek'i yarım bırakmıştım.
0
akhenaten
(21.01.25)
Eğer %10, %15 civarına kadar olmuyorsa bırakıyorum.
0
salihdt
(21.01.25)
Oluyor olmaz mı, bazen mevsim sebebiyle bile okuyamadığım kitap oluyor. bakıyorum tam yazlık ya da tam kışlık bir kitap o mevsime erteliyorum ya da bakıyorum hiç sarmadı, beklediğim gibi gelmediyse erteliyor ya da tamamen bırakıyorum.
Sonsuz hazine gibi kitap var yeryüzünde hangisini okuduğunun ne önemi var sen okuduktan sonra, yediğimiz içtiğimiz gibi beğendiğimizi sevdiğimizi okumakta özgürüz. istersen aynı kitapları bile dön dön oku, kim karışır. ben çok okudum eskiden okuduğum kitapları, hala da özledikçe, okuduklarım vardır.
0
erty_ksk
(21.01.25)
Evet bırakıyorum en son bir polisiye hayranı olarak Ahmet Ümit'in Kayıp Tanrılar Ülkesi'ni yarısında bıraktım. Normalde bir kitabın ilk çeyreğine gelmeden içine çekip çeymeyeceği anlaşılıyor, eğer beni çekmemişse bırakıyorum. Hayat zevk alınmayan bir kitabı zorla, sırf bitirmiş olmak için okumaya devam edecek kadar uzun değil okunacak birçok kitap var onların zamanını böyle bir durum için harcamak bence gereksiz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.01.25)
Hiç sevmediğim takıntılarımdan biridir.
Başladığım kitabı ya da filmi bitirmek zorundayım.
@ cosmicstring'in dediği gibi hayat kısa, kitap çok ama bunu kendime anlatamıyorum.
0
Mirket
(21.01.25)
Eskiden zorla ve inatla bitiriyordum. Artık sarmazsa bırakıyorum. En son China Mieville'in romanlarından birini bırakmıştım galiba.
Hayat kısa, kitap çok. +1
0
kobuzchu kiz
(21.01.25)
non-fictionlarda pek olmuyor. cünkü konusunu bilerek seciyorum. yazarin dilini begenip begenemdigimi 10 sayfada anlarim zaten ona göre alirim ya da almam.

fictionlarda cok oluyor. karakterlere cok uyuz olursam, konu sacma ya da fazla karmasik gelirse birakiyorum. sürükleyici degilse birakirim.
0
sonsuz
(21.01.25)
hic zorlamam, sikildigim kitabi ilerlemeyecegini hissedince birakirim.

yaratma cesareti'ni biraktim daha baslarinda. cevirmen ceviriden cok kendi anladigini anlatmis kitaptan uzun dipnot ve hayvani bir onsoz yazarak. cok sikti biraktim. hatta unutup ikinciye basladim, onda da biraktim. ingilizcesinden okurum belki daha sonra.

guzel oldugu halde kosmasaydim yazamazdim da yarim kaldi ama devam ederim diye umuyorum. bu bilincli bir yarim birakma degildi :)
0
lemmiwinks
(21.01.25)
"dikkatim dağılıyor, fırsat bulamıyorum" bahaneleri dışında nadir de olsa bıraktığım oluyor.

muazzez ilmiye çığ'ın bir kitabını okuyordum yıllar önce. kendi alanıyla ilgili yazdıklarına bir şey demeyeceğim, ama benim iyi bildiğim konularda hatalı argümanlarına denk gelmiştim hem de yoğun şekilde. devam etmek istemedim.

bundan sonra yüz tane kitap daha yarım bıraktım ama sebepleri en başta belirttiğiniz okuma alışkanlığı eksikliği.
0
biseysorcaktim
(21.01.25)
mumkun oldugunca zorluyorum ancak evet biraktigim oluyor. bazen bazi kitaplarin zamani degil diye dusunuyorum. mesela Ursula Le Guin'in 2-3 kitabini arka arkaya bayilarak okudum, sonra Mulksuzler'e basladim, mumkun degil gitmedi kitap, ne okudugumu anladim, ne geri donunce hatirladim, kitabin icine giremedim filan olmadi bi sekilde, biraktim. Tekrar donerim bir sure sonra.
0
kassiopeia
(21.01.25)
düzenli olarak kitap okuduğum zamanlarda en net hatırladığım yarım bırakma olayı mülksüzlere ait.
0
elorelia
(21.01.25)
Evet zamanının gelmediğini düşünüp bıraktığım kitaplar oldu, bir şekilde geri dönüp bitirdiklerim de oldu, az da olsa bir daha dönmediklerim de olmuştur.
0
amelie poulain
(21.01.25)
ben beğenmezsem direkt bırakırım hatta yazarına söylenirim küfür bile edebilirim bu ne biçim kitap diye :D

en son kinyas ve kayrayı bıraktım, birkaç sayfa okudum baktım feci kötü. aşırı depresif bir şeydi. hayatta okumam öyle bi kitap.
0
turuncu tonlarda
(21.01.25)
Her kitabın zamanı var. Şu an okuduğum kitap beni aşırı düşürüyor mesela, içimi sıkıyor. Baksan Türk klasiği, okumayanı dövüyorlar ama şu an bana iyi gelmiyor. Böyle olunca biraz zorlayıp olmazsa bırakıyorum. Allah kelamı değil neticede.
0
sekizdokuzon
(21.01.25)
bol kitap okuyan biriyim 1 ocaktan bu yana 5 kitap bitirip toplamda 1276 sayfa okumuşum. bu istatistiği de vereyim ki anlaşılsın. Bu kitaplardan yarım bıraktığım olmadı. Çok zorluyorsa, aynı cümleleri tekrar tekrar okuyorsam bırakıyorum.

son yarım (yarım bile değil 10-15.sayfada) bıraktığım kitaplar: Virginia Wolf- Deniz Feneri, Adam Fawer-Oz, Oğuz Atay-Tutunamayanlar
0
matilda
(21.01.25)
Çocukluktan yetişme iyi okuyucular artık ne tarz seveceklerini bildikleri için bir kitabin isminden, cisminden etkilenmezler ve okudukları bütün kitapları çok severler sevmeyecekleri kitaplari da hiç sevmezler.

Ama diğer arkadaşlar için bir yazar dostumun bir kitabinda da verdiği tavsiyeyi vereyim. Bir kitabın herhangi bir sayfasını açtığınızda ve okuduğunuzda bir sonraki sayfayı açma isteği güçlüyse o kitabın tamamını seversiniz.

Onun dışında sevmeyeceğim bir kitabı okumaya devam ederken kendimi hayal bile edemiyorum.
0
alimcgraw
(21.01.25)
kendimi çok zorlamama rağmen kitap ilerleyemiyorsa, bırakıyorum. pek hoşuma giden bir durum değil tabii +1

Bazı kitaplar cidden kötü. Lanet olsun der bırakıyorum.
0
put it in your appropriate place
(21.01.25)
en son sefiller'i yarım bıraktım. kitabın %22'sindeyken bıraktım. (1600 sayfa galiba)

kitabın gidişatı vs çok belirgin olduğu için daha fazla okumak istemedim.
0
makbur
(21.01.25)
yarim birakma olmuyor ama giremedigim kitaplar oluyor. bazi kitaplardan sekiyorum birkac kere denememe ragmen.
0
antikadimag
(22.01.25)
Eskiden zorlardım kendimi, artık akmıyorsa veya beğenmemişsem bırakıyorum. Bir de tabii bildiğim bir yazarın kitabıysa daha fazla şans veriyorum. Orhan Pamuk mesela; illa ki o ilk 50 sayfasında sıkılacağımı biliyorum, yazarın dünyasının içine girene kadar o sabrı göstermem gerekiyor. Sonrasında akıyor benim için kitap.
0
SiyamkedisiZorro
(22.01.25)
(4)

İzmir yakın en iyi gökyüzü gözlem noktası

air
En fazla böyle 1-2 saat mesafede nerede yıldızlar izlenebilir?
En fazla böyle 1-2 saat mesafede nerede yıldızlar izlenebilir?
0
air
(21.01.25)
Karaburun olabilir.
0
orient blue
(21.01.25)
Körfezi gören hiçbir yer olmaz. Karşı sahilden cayır cayır ışık geliyor. Bunu düşünemeyip meteor yağmur seyir gecemizi mahvetmişliğim var.
0
Mirket
(21.01.25)
tabiki spil dağı milli parkı
0
limonlu eksi
(21.01.25)
kavacığa çıkın ışıksız tamamen doğal ışıkla her yeri görürsünüz.
0
bigcaptain
(22.01.25)
(7)

Mide yanması için kullandığınız ilaç?

sonhakan
Özellikle doğal etkili bildiğiniz ilaç var mı? Neo Bianacid isimli bir ilac olumlu tavsiyeler almış. Kullanan var mı?
Özellikle doğal etkili bildiğiniz ilaç var mı?
Neo Bianacid isimli bir ilac olumlu tavsiyeler almış. Kullanan var mı?
0
sonhakan
(21.01.25)
ilac markasi olarak degil de icerik olarak benim icin en iyi etki eden "sodium bicarbonate / Natron". toz olarak ya da hap olarak satiliyor. kabartma tozlari da buyuk oranda "sodium bicarbonate" iceriyor.
0
emrahday
(21.01.25)
Mide asidinin artması veya mide çeperinin bir sebepten hassaslaşması sonucu mevcut asidin daha fazla hissedilmesini mide yanması olarak algılıyoruz.

Karbonat, bazdır. Asit ve baz bir araya gelince birbirlerini notralize eder. Eski zamanlarda teee berberlerin dişçilik yaptığı çağlarda insanlar midem yanıyor diye bir avuç içi, yani bir çay kaşığı diyelim, karbonat yutup rahatlarlardı.

Yani olaya karbonat iyi gelir. Ancak asitle bazın bir araya gelince neler olduğu ve midemizde neler olacağını görmek için bir kaba karbonat koyup üzerine sirke dökün. O manzaranın içinizde olması çok hoşunuza gitmeyecektir.

Onun için siz bir doktora görünün.
0
Mirket
(21.01.25)
Ben 1.5 litre suyun içine bir çay kaşığı karbonat atıp ara sıra içerim. Faydası olur o kesmez ise rennie duo şurup.
0
komando kani var bende
(21.01.25)
Pantactive

bu ilaç bir mucize. sadece 1 tane içiyorum.
0
OgutucuRecep
(21.01.25)
yıllarca rennie, kompensan, lansor vs kullandım, bir ara arabanın torpidosunda rennie taşıyordum. ne zaman yediğimi içtiğimi düzenledim, o zaman midem düzeldi. pastane işi poğaça börek çörek bıraktım. kızartma vs bıraktım. içki ve asitli içecekleri azalttım ve boş mideye içmedim.

bu arada doktorunuz ne diyor? bakteriyel bir durum olma ihtimali var mı?
0
co2s2
(21.01.25)
Sakız adasından sakız macunu getirdiler mideye de iyi geliyormuş bak diye. Çok ihtimal vermedim gastritim var. Bi denedim ve bi çay kaşığı yuttum midem yanarken ve saçma şekilde geçirdi, baya da iyi geçirdi :D
0
hedep
(21.01.25)
Mide için artık ilaç kullanmıyorum. Diyet, maden suyu ,karbonat. Diyette yumurta, trunçgiller, kahve, endüstriyel peynir-zeytin, kahve, paketlenmiş atıştırmalıklar vb ,kızartma yemiyorum.

Maden suyu ve karbonat acil durumlarda ağrıyı kesiyor.
0
hebanon
(21.01.25)
(3)

kooperatif ürünleri aldığınız bir yer var mı?

duyuru
başlık doğru mu bilmiyorum ama zeytinyağı, reçel, süt ürünü vb. ürünler aldığınız istanbul içi ya da online satış yapan bir yer var mı?
başlık doğru mu bilmiyorum ama zeytinyağı, reçel, süt ürünü vb. ürünler aldığınız istanbul içi ya da online satış yapan bir yer var mı?
0
duyuru
(21.01.25)
Mirket
(21.01.25)
Anadolu yakasında Kadıköy ve Kuzguncuk kooperatif dükkanları var
0
beetlejuice
(21.01.25)
www.hayathatay.com.tr

Hatay'daki kadın kooperatiflerinin ürünlerini satıyorlar, @elorelia'dan öğrenip denedim, aldığım her şey çok güzel çıktı.
0
kobuzchu kiz
(21.01.25)
(24)

Sizce en iyi bisküvi nedir?

silverleaf
Kardeşimle günlerdir en iyi bisküvileri kendi aramızda kıyaslaya kıyaslaya bir yere varamadık... Size de sormak istiyorum, sizce şu anda piyasada olan en iyi bisküvi nedir ve neden sizce en iyisi o? :)
Kardeşimle günlerdir en iyi bisküvileri kendi aramızda kıyaslaya kıyaslaya bir yere varamadık... Size de sormak istiyorum, sizce şu anda piyasada olan en iyi bisküvi nedir ve neden sizce en iyisi o? :)
0
silverleaf
(20.01.25)
www.godiva.com.tr


Budur. Çünkü inanılmaz lezzetli
0
ırene adler
(20.01.25)
sizde neler çıktı merak ettim

Seçenek çok açıkçası. Çok standardı bu işin hoşbeş.

Şu içi çikolata dolgulu biskolatalar da çok güzel. Haylayf gibi boş düz bisküvü soruyorsak da petibör
0
baldan kaymak
(20.01.25)
Çikolatalı, kaymaklı vesaireli olanlar hariç, sade bisküvi soruyorsanız, Ülker Pötibör derim ben.
0
Mirket
(20.01.25)
Mulina bianco.
0
logisticsmanager
(20.01.25)
Herkesin ağız tadı farklı ben mesela içi dolgulu bisküvi sevmem

Sevenler için hanımellerin tarçın ve zencefillisini önerebilirim
encrypted-tbn0.gstatic.com

Hem çayla hem sıcak şarapla iyi gidiyor :)
0
grimavi
(20.01.25)
eti kakaolu bisküvi. inanılmaz iyi bence. ülker'inki mesela keyif vermiyor ama eti'ninki harika.
0
semaforo de medianoche
(20.01.25)
Walker’s
St. Michel
Asolo Dolce
Lotus
Leibniz Minis
0
gabe h coud
(20.01.25)
Klasik Çizi
Nero
Klasik Burçak

"En iyi" gibi bir iddiada bulunamam ama bu üçü karşıma çıkınca çok mutlu olurum.

Pötibörde de çifte kavrulmuş favorimdir.
0
mutekebbir
(20.01.25)
gofredo
0
neira
(20.01.25)
Eti kakaolu, tadı değişmediyse eti finger, nero.
0
asteriks
(20.01.25)
eti ne(g)ro
0
sonsuz
(20.01.25)
tabii ki cicibebe
0
co2s2
(20.01.25)
nussknacker kırmızı almancı çikolatası. işte vizyon işte feraset.
0
biravekahve
(20.01.25)
@baldan kaymak Ya bizim kişisel tercihler çok farklı, kardeşim ısrarla kırmızı İkram diyor, o mu bu mu yaptığımız bütün bisküvilerde İkram'a tutundu. Ben Le Petit Ecolier gibi bir bisküvi vardı Fransa'da, onun kakaolu kapmalı olanı diyorum. :)
0
🌸silverleaf
(20.01.25)
Bu aralar kakaolu eti kurabi benim için.
0
peki madem
(20.01.25)
Çizinin dolgulu olanları bence.
0
yenibirgüzelnick
(20.01.25)
bakın abartmıyorum. bazen marketten çaya bandırmalık bisküvi alırım ama bunu yeni keşfettim. galaksimizdeki en lezzetli en iyi bisküvi olabilir.
eti sultani sütlü çikolata kaplı bisküvi.
www.etietieti.com
0
exlibris
(21.01.25)
@co2o2

Eti cicibebelerin artık çok şekerli bir tadı var insanın ağzını yakıyor şekerden
0
grimavi
(21.01.25)
On sene kadar önce ikram çok iyi bisküviydi. Hele kırmızı paketteki açık ara fark atardı diğerlerine. Her gün severek yerdim. Artık öyle değil. On değil, yirmi yıldır belki çok kötü.

İyisi hangisi bilmiyorum. Takipteyim. Ama kesinlikle ikram değil, Ülker değil.
0
biseysorcaktim
(21.01.25)
Tam çaya banmalık fındıklı hanımeller diyorum
0
respect
(21.01.25)
wasa'nın tüm krakerleri güzel. tercihim wasa mild cheese.
0
orpheus
(21.01.25)
2 saattir konuşuyoruz bi' Biskrem demedik.
0
kumandanim
(21.01.25)
Turkiye'de Eti Yulafli bence. Ama o da bozdu tabii. Arada bir yiyesim geliyor. 3'lu pakette her paketin tadi ayni olmayabiliyor bi de. Yillar once biskuviler daha iyiydi.

Yurtdisinda da yine daha iyiler var tabii. Proteinli sekersiz glutensiz vs. Guzel seyler yiyorum bazen. Markalarini unuttum.
0
ermanen
(21.01.25)
şekerli -> eti sultani (kuru üzümlü olan)
tuzlu -> taç kraker
0
inheritance
(21.01.25)
(19)

Mutluluk veren basit şeyleri listeliyoruz

kullanicadi
Belki sizden kopya çekerim:))Örnek verirken şu şartlarımız var:1) Sağlığa zararlı olmayacak ve tehlike içermeyecek2) Mümkünse az maddiyat ile gerçekleştirilebilir olacak. Seyahat, alışveriş, fine dining, konser, etkinlik vs bunlar zaten mutlu ediyor insanı ama biz basitteki mutluluğu arıyoruz. Köle
Belki sizden kopya çekerim:))

Örnek verirken şu şartlarımız var:
1) Sağlığa zararlı olmayacak ve tehlike içermeyecek
2) Mümkünse az maddiyat ile gerçekleştirilebilir olacak. Seyahat, alışveriş, fine dining, konser, etkinlik vs bunlar zaten mutlu ediyor insanı ama biz basitteki mutluluğu arıyoruz.

Köle isaura modum açık kalmış sanırım ilk aklıma gelen evi güzelce temizlemek, nevresimleri de değiştirmek, en son duşa girip çıkmak ve tertemiz bir evde yeni nevresimlerin içinde misler gibi uyumak oldu.

Bunun dışında da ormanda yürüyüş, deniz kenarında yürüyüş vs geldi aklıma
0
kullanicadi
(20.01.25)
Hayvan sevmek. Sokakta yaşayan hayvanları beslemek, onlarla iletişim kurmak. Onlara destek olmak. En yakın arkadaş ile bütün bir günü geçirmek. Hobilerinle uğraşmak. Kitap okumak.

Temizlik yapmak deme lütfen. Evi dip köşe temizledim bugün canım çıktı. Bu mutluluk veren bir şey değil :(
0
rock n roll
(20.01.25)
Valla neredeyse alakalı her duyuruya aynı şeyi yazıyorum ama benim için 1 senedir güzel bir gün batımında (mümkünse doğada) koşmak.
Temiz nevresim, sen, gecelik üçlüsü beni de aşırı mutlu ediyor.
0
Amaranta ursula
(20.01.25)
Gün batımı, gün doğumu izlemek, yunus görmek, dans etmek, yağmur sonrası toprak kokusu, gök kuşağına rastlamak,öpücükle uyandırılmak ilk aklıma gelenler oldu
0
(20.01.25)
hayvan sevmek
Hayvan beslemek
Çocuk mutlu etmek
Muhtaç birinin yardımına koşmak

(kısaca güçsüze muhtaca dilsiz canlara yardım etmek dışında beni çok da mutlu eden bir şey yok bu ülkede)
0
rentts
(20.01.25)
Çayın yanında bisküvi yemek
Patlamış mısır
0
grimavi
(20.01.25)
sükretmek. aldigi nefes icin bile sükür diyen insan mutlu oluyor.
0
sonsuz
(20.01.25)
-Yanimda mama tasiyip sokakta kediyi kopegi beslemek, yolda gordugumde sevmek, selam vermek, onlarla konusmak
-kedimin gelip yanima sokulup uyumasi
-kisin yorgana sarinip uyumak
-kisin gunesli havada deniz kenarinda yurumek
-ormana gitmek
-arabaya atlayip sokaklarda dolasmak
-en sevdigim yabanci cikolatayi bulunca stoklamak
0
mor oje
(20.01.25)
Eti Karam yemek.
0
sekizdokuzon
(20.01.25)
Bu temiz nevresimle ilk uykunun çok iyi olması olayı bende hiç yok. Bi fark hissetmiyorum yani. Tabii leş gibi kokan nevresim değil kastettiğim de, standart bir nevresim de benim için ilk günkü keyfini veriyor :d

Beni mutlu eden şey, yapmam gereken hiçbir şey olmamasının verdiği huzurla miskinlik yapmak, yatakta uzanıp telefondan dizi falan izlemek, tembelce yatmak. Yani atalet, üşengeçlik seviyorum.
0
nundu
(20.01.25)
Antrenman sonrası yorgunluğu, zorlanmış kaslarda hissedilen hafif sızı,
Moka pot'un fokurdama anı,
Site otoparkında sevdiğim yerin kapılmamış olması,
Ekmek yapma makinemin pişmeye beş kala eve yaydığı koku,
Saksıdaki biber çiçeğinin bibere döndüğü an,
Okuduğum kitabın son cümlesi,
Şarabımın mayalanırken yaydığı koku,
Temiz nevresim kokusu,
Bostanlı sahilinde yağmur sonrası, ya da günbatımı joggingi,
Boş otobanda hız,
Yağmur gecesi balkonumda ışıklandırılmış havuz manzaralı sıcak şarap,
Bir önceki madde eşliğinde David Gilmour,
Zorlu bir parkurda trekking sonrası yalınayak betona basılan ilk anın hazzı,
Islak bir trekking sonrası alınan ılık duş,
Puzzleın son parçasının yerine konuşu,
Karda yaktığın mangalda yaptığın sucuk ekmek,
Sevdicekle oynanan kartopu,
Terhis olduğun gün lumbarağzından çıkıp dışardan dönüp baktığın an,
Dışarda geçirdiğin soğuk gecenin sabahı günün ışıma anı,
Güzel geçmiş bir gecenin ardından sevdiceği kahvaltı hazırlarken seyretmek,


Bu uzar gider. Liste uzun bende.
0
Mirket
(20.01.25)
hersey yazilmis zaten
ben elizabeth ve sonrasi sicak dus diorum.
fiyat/performas orani oldukca yuksektir.
0
cooperr
(20.01.25)
Birini mutlu etmek. Mutlu etmek için minik de olsa bir hediye vermek.
0
naksidil
(20.01.25)
sıcak bir ev. sıcak bir eş. sıcak bir yemek. deniz kenarı yürüyüş. yatmadan güzel bir dizi izlemek. denizden sonra ılık duş almak.
0
biravekahve
(20.01.25)
telefona bakmamak.
0
nuisance2
(20.01.25)
yaa ben yemek yaptığımda ve eşim yemeği beğenip doyduğunda çok mutlu oluyorum :) benim de bazen kocamköylü modum açık kalıyor sanırım hghghfhdfg
0
turuncu tonlarda
(21.01.25)
- Sabah çok erken saatte sahil boşken uzun koşu. Ne kadar uzarsa o kadar mutlu ediyor beni.
- Bi' şişe rose ya da beyaz şarap açıp yemek yapmak, hanıma yeni reçeteler tattırmak, beğenmesi mutlu ediyor.
- Evde kedi köpekle vakit geçirmek.
- Fesleğenleri budamak, yaprakları ayırdıktan sonra kalan sapları köklendirmek için suya koymak.
- Avokado çekirdeklerini köklendirmek. 5 sene önce köklenen avokado çekirdeklerim şu anda 1 metre boyunda kabaca.
- Soğuk bira eski kaşar, çekirdeksin yeşil zeytin ve kornison turşuyla Fenerbahçe Beko maçı.
0
kumandanim
(21.01.25)
ana kimse yazmamış hala:

müzik dinlemek tabii ki. iyi bir kulaklıkla daha iyi.
0
ermanen
(21.01.25)
Denize bakmak
0
naksidil
(23.01.25)
1. Bisiklete binmek: Şehri keşfetmenin belki de en güzel yolu. Ne park derdi var ne trafik. Yorulduğunda dilediğin yerde mola verebilirsin, çok rahatlatıcı bir yorgunluk veriyor ama bisikletin biraz eli yüzü düzgün olmalı. Pahalı bir bisiklet ile sür demiyorum ama en azından freni, vitesi iyi çalışan ortalama bir tanesine bin.

2. Birşeyler ekmek: Zaten burada da yazılmış, ben kendi adıma geçenlerde sarımsak diktim. Bir file sarımsak almıştım herhalde 6-7 hafta önce. Çok sık tüketmeme rağmen ihtiyacımdan çok fazla vardı içinde. Ben de içlerinden filiz verenleri gidip toprağa diktim, başka hiçbir şey de yapmadım. Baktım ki gerçekten de büyüyüp serpiliyorlar, keyfim yerine geldi. Tavsiyem budur, süpürge tohumu olsa dahi bir şeylerin gözlerinin önünde büyüyüp geliştiğini görmek güzel bir şey galiba :)
0
burka
(23.01.25)
(7)

Nazal temizleme kiti gribi engeller mi?

borat
Sorum başlıktaki gibi, tam grip başlangıcında hastalık başlangıcında nasal temizle kiti ile grip önlenebilir mi veya en hafif şekilde atlatabilir mi? Bu gibi hastalık daha başlamadan yaparsan diyebileceğiniz önerileriniz de var mıdır?
Sorum başlıktaki gibi, tam grip başlangıcında hastalık başlangıcında nasal temizle kiti ile grip önlenebilir mi veya en hafif şekilde atlatabilir mi? Bu gibi hastalık daha başlamadan yaparsan diyebileceğiniz önerileriniz de var mıdır?
0
borat
(19.01.25)
Grip viral bir hastalıktır. Viral hastalıkları geçirici bir yol bulunabilmiş değil.
Virüsler aşırı hızlı mutasyona uğradığından aşı da tam çözüm olamamaktadır.

Söylediğin olay belki o anlık bazı semptomları pek hissetmemeni sağlayıp seni rahatlatabilir. Başkaca bir faydası olmaz.
0
Mirket
(19.01.25)
Kronik sinüziti silip atıyor.

Alerjik rinite nezleye de çok iyi geliyor ama mesela influenza kaptın diyelim. Üç gün sürüneceksin illa ki, nazal kitin yapabileceği bişi pek yok. Viral hastalıkların bir seyri vardır, seyrini tamamlayınca kendiliğinden geçer.
0
kullanicadi
(19.01.25)
Vicksin first defence spreyi var. Ben denemedim ama dediğine göre ilk belirtilerde kullanılırsa işe yarıyor.

app.hb.biz
0
jülsezar
(20.01.25)
çocuklar için sürekli burun temizliği öneriyor doktorlar. kuru burun mikropların girişini kolaylaştırıyormuş. ama bir kere bulaştıktan sonra bence faydası olmaz.

burun içi kuru değilse, tıkalı değilse kendine bu yöntemle eziyet etmenin de manası yok sanki.
0
elorelia
(20.01.25)
düzenli kullanımı kulak iltihabı yapabilir.
0
gabe h coud
(20.01.25)
Üst solunum yolu enfeksiyonu; kimi zaman soğuk algınlığı, kimi zaman da viral sebeplerle olabiliyor.

Siz sinüs bölgesini temiz tutarsaniz bu enfeksiyonu olabildiğince az hasarla atlatirsiniz.

Kendimden bir örnek vereyim;

26-27 yaşıma kadar çocukluktan itibaren senede minumum 1 kere antibiyotiklik olurdum, süreç de şu şekilde baslardi: önce bir geniz akıntısı başlar, sonra burun akıntısı, sonrasında da öksürük ve bademcik pamukçuk = antibiyotiklik olurdum.

Sonra şunu fark ettim; geniz akıntısini hissettiğim anda nazal temizlik + iliadin + nurofen cold + nac600 (balgam söktürücü)

Bu şekilde nerdeyse 10 senedir hiç antibiyotiklik olmadım.
0
makbur
(20.01.25)
+ 2021 covid ' de hastaneye yattım, bir de bu yılbaşında influenza oldum ve bugün crp hala yüksek çıkınca antibiyotik tedavisine basladim; yani 2 kere antibiyotiklik oldum ama farklı sebeplerden.
0
makbur
(20.01.25)
(29)

emeklilerin durumu

Mossy
emeklilerin aldığı ücretler çok düşük, geçinemedikleri bir gerçek. getirirse bu hükümetin sonunu emekliler getirir gibi geliyor ama diyelim ki onlara da min. asgari ücret tutarında verdiniz, bunca eytli de sırtımıza bindi. çalışan nüfus gerçekten bu yükü kaldırabilir mi? benim jenerasyon 60-65 yaşın
emeklilerin aldığı ücretler çok düşük, geçinemedikleri bir gerçek. getirirse bu hükümetin sonunu emekliler getirir gibi geliyor ama diyelim ki onlara da min. asgari ücret tutarında verdiniz, bunca eytli de sırtımıza bindi. çalışan nüfus gerçekten bu yükü kaldırabilir mi? benim jenerasyon 60-65 yaşında anca emekli olacak, 45 yaşında emekli olmuş birine 40 yıl boyunca min. asgari ücret ödemek için mi ölene kadar çalışacağız biz? bir hükümet gelip bu ücret artırımını yapsa şahsen ben onu da desteklemem eytli nüfus yüzünden, ama şu anki durumu, yaşlı başlı insanların yaşadığı rezilliği de kesinlikle doğru bulmuyorum. konu benim bireysel fikrim değil zaten ama böyle bir artış millette nasıl yankı bulur merak ediyorum. siz ne düşünüyorsunuz?
0
Mossy
(19.01.25)
hükümeti savunmuyorum hiç işim olmaz fakat bu eyt muhabbetiini başlatan 1999 yılında Türkiye'de iktidarda olan hükümet, Demokratik Sol Parti (DSP) lideri Bülent Ecevit'in başkanlığındaki koalisyon hükümetiydi. Bu koalisyon hükümeti, DSP, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Anavatan Partisi (ANAP) tarafından oluşturulmuştu. bunlar geleceği düşünmeyerek gün şartını tamamlayanlara emeklilik hakkını verdiler. akp çok ayak sürüdü bunu yürürlüğe koymamak için ama bu sefer de günümüz muahalefeti sırf oy kapmak için eyt yi yürülüğe koyacağız iktidara gelince diye meydanlarda naralar attılar. bay kemalin burada kulakları çınlar umarım. akp de sen getirmesini biliyorsun da biz bilmiyormuyuz diye kazanılan hakkı onayladılar. durum budur.
0
deepex
(19.01.25)
Seçimi almak için her tuşa bastılar, bu da onlardan biri. Artık düşünmek için çok geç.
0
wd40
(19.01.25)
kk'nın gitmeden bize soktuğu son kazık eyt zaten, sorumluların büyüğü o ama buradan nasıl dönülecek ben onu düşünüp geriliyorum
0
🌸Mossy
(19.01.25)
Bir konuda derin yanılgı durumu söz konusu.
Ödediğiniz primler ortak bütçeye gidiyor. Şu an emekli maaşı alanların zamanında ödedikleri primler de ortak bütçeye gitti. Şimdi onların aldıkları maaş da ortak bütçeden çıkıyor. Yani kimse kimsenin maaşını ödemiyor. Onlar zamanında ödediklerinin karşılığını alıyorlar.

Ayrıca KKM garabetinin yükünün ya da şu andaki Dünya'da eşi benzeri görülmeyen faizlerin çıktığı bütçe var ya o bütçeden bahsediyoruz.

KKM nin bütçeye külfetiyle EYT'nin külfetini karşılaştırsanıza.

Niye malum medyanın gazına gelip garibanların parasının sizin cebinizden çıktığı sanısına kapılıyorsunuz?

Ek: En çok da 'KK nın giderayak attığı EYT kazığı lafına hayranım.' Allah aşkına içinizde EYT olmasaydı şu an çok daha iyi olacaktık diye düşüneniniz var mı?
0
Mirket
(19.01.25)
thetruenorthstrongandfree1 bu bahsettiklerinizin aynısı bizim yaşlılarımıza da yapılsın isterim. yanlış anlamayın. benim sorunum eyt denen garabet sebebiyle çalışıp çabalayıp emekli olmuş ve belli bir yaşa ulaşmış ninelerimizle dedelerimizle 45 yaşında çakı gibi, hâlâ çalışmaya devam ettiği halde emekli maaşı da alan gencecik insanların aynı kefeye konması. eyt diye bir şey olmasa en düşük emekli maaşı asgari olsun, prim gününe göre artsın fikrini savunurdum. sosyal yardımlar zaten başka bir konu, tüm toplumumuza yayılan o refaha ve sosyal devlet anlayışına umarım ulaşırız. sadece eyt fikri bana ne etik geliyor ne ahlaki geliyor ne vicdani geliyor. eli kolu tutan, çalışma hayatına devam edip istihdam sahasını işgal etmeye devam eden dolayısıyla kendilerinden sonra gelecek gençlere kadro açmayan sözde emeklilerimiz, eytlilerimiz...

aslında sorumun çıkış noktası şuydu: kamu vicdanına zarar vermeyecek şekilde yaşlılarımızın durumuna nasıl çare olunacak? şimdi normal şekilde emekli olanlara var da eytlilere zam yok demek olmaz. emeklilerin bu kadar düşük zam almasının sebeplerinden biri de eytlilerin onların payına ortak olması bir yerde. bu size de rahatsız edici gelmiyor mu mesela? bunun yasalara uygun bir çözümü var mı?
0
🌸Mossy
(19.01.25)
@Mirket KKM da acilen son bulmalı zaten. bütçe bunları taşıyamıyor, verilen açık ortada. yazdığım şeyler direkt olarak eytlilere yönelik aslında dediğim gibi. neden sizin cebinizden çıktığını düşünüyorsunuz demişsiniz, eyt dediğimiz kitle şu an yaşları gereği tıpkı benim/yaşıtlarım gibi halen ortak bütçeye katkı sağlıyor olmalıydı. ancak katkı sağlamadıkları gibi erken yaşta bütçeden paylarını almaya başladılar. sizce burada bir sorun yok mu? sorun yok diyorsanız ben neden 62 yaşımda emekli oluyorum?
0
🌸Mossy
(19.01.25)
Sen de haklısın. Şurada çalışanlar katkı sağlıyordur mesela.

eksisozluk.com
0
Mirket
(19.01.25)
Mirket (git: eksisozluk.com)
0
🌸Mossy
(19.01.25)
Yanlış örnek o.

Benim söylemeye çalıştığı şey, ekonominin bugünkü hali için, EYT'liler günah keçisi olarak gösterilir oldu. Emekli aylıkları deyince akla ilk olarak EYT'liler getirilir oldu.

Ben diyorum ki
1. EYT'liler olmasaydı bir tık iyi mi olacaktık sanıyorsunuz ve
2. mevcut durum içinde EYT külfeti devede kulak bile değil ve
3. emekli maaşları ile EYT konusu birbirinden tamamen bağımsız şeyler.

Aynı paragrafta zikredilmesi yanlış algı yaratıyor.
0
Mirket
(19.01.25)
Eyt büyük hatadır. Eyt büyük yüktür. Aksini iddia eden eytlidir. Eyt büyük yanlıştir. Bu yanlışın bedelini emekliler az maaş alarak ödüyor. Çalışanlar da bu büyük emekli yığınina bakmakla ödüyor.
0
abelardo
(19.01.25)
Mirket'in anlatmaya çalışıp bence yanlış anlattığı kısım şu;
Şu an Türkiye'de vergilerin gittiği yeri hesaplarsak bunun yüzde kaçı emekli çıkar? Bence çok azı. Peki kkm, sürekli verilen zamlar, diyanet bütçesi vs ne çıkar? Çok büyük bir kısmı.

Fransa'da da bu muhabbet var ve ben de sizin gibi "kardeşim bu emekliler çok masraf" olayına girmiştim ama sonra birkaç ekonomist okudum ve bir iki araştırma okudum. Fransa'nın bütçe açığının asıl sebebi emeklilerin yükü falan değil yani bunu gördüm.
Hükümetler bu emeklilik olayını böyle çıkardı bir de özellikle "kardeşim calisanlar yatanların parasını ödüyor " diye çıkıyor ki kendi saçma sapan bütçe açıkları konuşulmasin, halk birbirine düşsün.

Eyt bence de olmamaliydi. Ama misal hükümetin kafa yormasi gereken; ulan bu kadar dandik çalışma sartlari olan, gencin bile insancil iş bulamadığı ülkede 60 kusur yaşında insana ne iş olacak?
Benim annem 1 hafta doğum izni alması zamanında. Pazartesi cumartesi çalışıyordu. Bu çalışma değil, kölelik. Bu düzende insanlari 60 kusur yaşına kadar calistiramazsin.

Neyse, kısacası şu an Türkiye'nin bütün konusu emekliler, eyt falan oldu. Ama diyanete bütçe, kullanilmayan hava limani, yap işlet yerler, devlet hastanesine yatırım yapmayip insanlarin devlet hastanesinden illallah etmesini sağlayıp bütün ülkeyi özele yönlendirip sigortalarin eline birakmak vs vs şeyler konuşulmalı. Bunlarin yarısi bile çözülmüş olsa emeklilerin yükü konuşulur.

Kısacası mirket'in demek istediği şey doğru. Türkiye'nin mevcut ve gelecek durumunda eyt yükü çok az. Asıl konuşulması gereken şeylere ses çıkmıyor. Misal kullanilmayan havalimani yapan hükümetin sorusturma geçirmesi gerekirdi.
0
logisticsmanager
(20.01.25)
bu hükümetin sonunu emekli falan getirmez. bu emekli grubu ne olursa olsun hükümete veriyor. tamam herkesin ailesinde 1 emekli var ama o ailede 5 torpilli de bu hükümetle işe girdi. emeklilerin durumu zor kesinlikle ama bu hükümeti deprem bile yıkmadı. kolay kolay gitmezler.
0
mikahakkinen
(20.01.25)
Pek çok yanlış var söylediklerinizde, hükümet propagandalarına inanmayın.

* Emeklinin maaşını çalışanlar ödemez. Emekliler ödedikleri primden maaş alırlar. Aslında ödedikleri kadar da alamıyorlar. Pek çok insan 1-2 ev alacak prim yatırdıkları halde, 15 bin TL civarında sadaka alıyorlar. Çünkü hükümet maaşları düşürdü.

* SGK, emeklilerden dolayı zarar etmiyor. Prim gelir/gider oranı son senelerde hızla artarak, geçen sene %100'ü aştı. Zararın sebepleri belli.

* Bu propagandalara kanıp, emeklinin 3 kuruş parasına göz dikeceğinize, milyar dolarlık vergi aflarını, abd enflasyonunu bile es geçmeyen milyar dolarlık yap-işlet-devret projelerini, milyarlar ödenen KKM ve crary trade'leri, audi a8'ten aşağı binmem diye yarıştırılan makam araçlarını sorgulayın!

* Bugün emekli maaşı çok diyen, yarın çalışan hakkı çok der, çalışan maaşı çok der.


.
0
kartallar yuksek ucar
(20.01.25)
40 yasinda emeklilik, halkimizin populist iktidarlara 60-70'li yillardan beri gosterdigi teveccuhun sonucudur.Bunun sonucunda, bir gun gec SGK kaydini yaptiranlar 20 sene gec emekli olacaklar.Bu kisiler patronun agiz kokusunu 20 yil daha uzun cekerken alevere dalavere ile kagit ustunde sahte is kayitlari ile birileri g.t büyütecek.Halkimiz maglesef bu.Yeri gelince lafta en muslumani onlar ama siyasetcilerle isbirligi yaparak 40 yasinda emeklilik, kacak evlere af,gecekondu dikmek vs. islerine gelen her turlu abuklukta varlar. Hic burada eskimis solcu jargonlarla itiraz etmesin kimse.Yasadigimiz budur.Kilicdaroglu'nun torunu da bu sahte isbasi kayitlarini yapmis, RTE'nin oglu Bilal de yapmis.
0
turkuaz
(20.01.25)
sen kimsenin maasini odemiyorsun ki, adamlar kendi yatirdiklarini aliyorlar. kaldi ki devlete prim odeyeceklerine, o parayi altina veya hisse senedine yatirsalardi, simdi 10 bin lira degil 50 bin lira pasif gelirleri olurdu, insan gibi, surunmeden yasarlardi.
0
baldur2
(20.01.25)
Eyt konusunda bir şey diyemiyorum ancak şu anda asgari ücret 20 k en düşük emekli primi 7k. 7k yaklaşık 30 yıl boyunca her ay ödenecek. Birinci aydan itibaren günümüz faiz oranıyla bileşik faiz olarak hesaplayın. Emekli olan bir kişi ortalama en fazla 20 yıl yaşayacak şu anki sistemle. Kadınlar biraz daha uzun belki. İşte bu 7k primi şahsi olarak biriktirirse elinde toplamda 20 yıl boyunca alacağı maaş kadar zaten maaşı olur. Biriktirdiği parayı her ay asgari ücret miktarı kadar çekse gerisi faizle işlese emekli olduğu süre boyunca fazlasıyla kendisine yeter. Asgari ücreti kıssas almayın. asgari ücret kişinin geçilebilmesi için gereken en düşük ücrettir dolayısıyla emeklilere verilmesi gereken ücret bu dur. Sorun insanların genelinin asgari ücret alması zaten ülkemizde çalışma yılın artmasına rağmen aldığın ücrette herhangi bir yükselme olmuyor sürekli asgari ücret alıyorsun. Yani aslında Genç nesil çalışıp emeklilerin ücretini yatırmıyor onlar kendisi için çalışıyorlar tabi düzgün işleyen bir sistemde.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(20.01.25)
Hatta ne kadar olacağını merak ettim. Bir arkadaş her ay 7000 TL nin 30 sene boyunca her ay düzenli olarak mevcut aylık vadeli faiz oranıyla birleşik faiz hesabı yapabilir mi? 30 yıl sonraki faiz ve anapara miktarını öğrenmek istiyorum. Gerçekten primler maaşları karşılar mı yoksa yanılıyor muyum?
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(20.01.25)
aslagülümseyenbirkediyegüvenme bu sekilde bir hesap tam olarak tum resmi gostermez.

En basiti saglik hizmetleri de dahil edilmeli.Sen ciddi bir rahatsizlik gecirmemis olabilirsin ancak saglik hizmetlerini kullananlar da kisisel hesabindan degil tum pastadan gidiyor.Senin yatirdigin primler nemalandirilip gelecekteki sana yapilacak odemeler icin bekletilmiyor.Mevcut durumda SGK zaten batak.Bu demek oluyor ki butceden pay ayrilmadan mevcut para girisi para cikisini karsilayamiyor.
0
turkuaz
(20.01.25)
SGK batak falan değildir, aksine Eylül-Ekim 2024 itibariyle gelirleri, giderlerini geçmiştir.

x.com

Bilip, bilmeden sallamamak, koyun gibi güdülmemek lazım. Gidin ekstradan alınan 2,5 milyon yandaş memuru, alınan makam araçlarını, Cengiz holding'e verilen milyar milyar dolarları protesto edin, edebiliyorsanız...

Emekliye verilen para olması gerekenin üçte biri, dörtte biridir. Bu yüzden bütçe artı vermeye başladı zaten. Cengiz'e bir proje az yaptırırlarsa, emeklilerin maaşları 4 katına çıkar.



.
0
kartallar yuksek ucar
(20.01.25)
@turkuaz sağlık ta işin içine girince hesaplamak mümkün olmaz sanırım
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(20.01.25)
@kartalalr yuksek ucar, verdigin linkteki tablo seni yalanliyor.Devasa SGK acigi var ve sistem devlet katkisi ile acigi kapatiyor.Demek ki sallamamak ve koyun gibi gudulmemek icin once tablo okumayi ogrenmek lazimmis
0
turkuaz
(20.01.25)
@kartallar yuksek ucar ve @logisticsmanager arkadaşlar siz whataboutizm yapıyorsunuz aynısını mirkete de söyledim, ülkede çok çok daha yanlış giden başka şeyler olması durumu değiştirmiyor ve benim kkm ya da yap işlet devret ya da köi projelerini falan sorgulamadığımı ve onlara ses çıkarmadığımı nereden biliyorsunuz acaba? böyle bir mantık kurma şekli yok onu söyleyeyim.

ikincisi halen emeklilerin parasını sen ödemiyorsun onlar sisteme kendi koydukları parayı ödüyor diyorsunuz da eytli biri 20 yıl çalışıp 40-45 yaşında emekli olmuş olsun. hala para koymaya devam etmesi gereken sistemden olması gerekenden daha erken bir zamanda para almaya başlıyor. 20 yıl çalışıp 40 yıl para almak size mantıklı geliyorsa ben bir şey diyemem. ama sen ödemiyorsun diyemezsiniz burada, o ödediğinden fazlasını alıyorsa tabii ki birilerinin çalıştığından ödenecek. bir de bunun vatandaşa hizmet olarak dönen kısmını çık, turkuaz bahsetmiş mesela sağlık giderleri.

yani madem 45 yaşında emekli olmak normal, 2000 yılında doğan çocuğun suçu ne ki o mal gibi 65ine kadar çalışıyor prim gününe bakılmaksızın yaş bekliyor? bir bunların hakkı mıydı eyt? tüm ülke 45inde emekli olsa gerçekten ekonomiye zarar vermeyeceğini mi düşünüyorsunuz siz? buna cevap veremiyorsunuz ama.
0
🌸Mossy
(20.01.25)
@turkuaz, neleri yanlış okumuşum buyrun açıklayın. biz de görelim. Gerçek şu ki, hükümet kepçeyle alıyor ve kaşıkla veriyor. Gelirler EYT'ye rağmen, giderleri karşılıyor, hatta eline para bile kalmaya başlamış. 2025'te de muhtemelen artıya geçmeye devam edecek. Şehir hastaneleri gibi saçma projelere milyarlar harcamalarına rağmen hem de...

@Mossy, EYT son dönemlerde Türkiye'de geziden sonra, en başarılı toplu eylemdir. Adamlar toplu bir şekilde direndiler, yasal haklarını aldılar. Kimse size de direnmeyin demiyor ki? Eğer bahsedilen, kamu kaynaklarını sömüren projeler olmasa sen de 65-70'e kadar çalışmak zorunda kalmazsın.
+ benim çevremdeki EYT'llerin büyük çoğunluğu çalışıyor. Yani kendi maaşlarını karşılıyorlar. Devlet emekli olmalarına rağmen bir çok prim kesiyor onlardan.
+ Bir vatandaş çıkıpta, emekli-çalışan çok alıyor diye devlet zor duruma düşüyor diyemez. Bu hırsız hükümetin ağzıdır. Sorunu doğru ortaya koymak lazım. Hem emeklinin maaşını 20 senede erit, hem adamları çalışmak zorunda bırak, hem de devasa hırsızlıklardan dolayı bozulan ekonomiyi bu emeklilerin sırtına yükle. Bu ağızları bırakın hırsızlar yapsın, siz emekliye, çalışana daha çok verin deyin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(21.01.25)
Yine adım geçmiş. Cevap vereyim.

Soru sahibi bir soru sormak maksadıyla açmamış gördüğüm kadarıyla başlığı.
Birtakım çevrelerde çokca dillendirilen 'EYT'lilere maaş verildiği için Emeklilere fazla zam yapılamadı' söylemini dayatmak için açmış.

Bu iki konu birbirinden bağımsızdır. Sebep sonuç ilişkisi yoktur minvalinde cevapları kabul etmiyor.

EYT'liler ne istediler, ne aldılar, haklılar mıydı diye sor, konuşalım.

Emekliler hakettiklerini alabiliyorlar mı de ayrıca. Onu da konuşalım.

Ama sen büyük resmi çözmüşsün zaten. Peki, Kabul, EYT'liler olmasaydı bugün Emekliler müreffeh yaşayacaklardı.

Bak. Söylettin işte bana. Taktir ettim seni.
0
Mirket
(21.01.25)
@mirket dayanamadım soranın avukatlıgını yapıcam çünkü haksızlık ediyorsun ve çarpıtıyorsun

soran kişi "Birtakım çevrelerde çokca dillendirilen 'EYT'lilere maaş verildiği için Emeklilere fazla zam yapılamadı' söylemini dayatmak için açmış." demişsin ama bu öyle değil

"yaşlı başlı insanların yaşadığı rezilliği de kesinlikle doğru bulmuyorum." demiş.

sen ise eyt garabetini savunmak için soran kişinin aklını okuyorsun ve haksızlık ediyorsun.

soran şunu diyor: benim jenerasyon 60-65 yaşında anca emekli olacak, 45 yaşında emekli olmuş birine 40 yıl boyunca min. asgari ücret ödemek için mi ölene kadar çalışacağız biz?

kimileri 40 yaşında emekli olmuş ve bunu hak olarak görüyor. o zaman ben de 40 yaşında emekli olmak istiyorum. bu da benim hakkım.
0
abelardo
(21.01.25)
@kartalalr yuksek ucar, neyi aciklayayim abi? Yolladigin linkteki gelirler kisminda devlet katkisi goruluyor her bir yil icin.Yani SGK gider gelir dengesi kendi kendine yetemedigi icin devlet hazineden SGK'ya para aktariyor her sene.Gelirlerin giderleri karsilamadigi apacik belli iste bu tablodan.Daha nasil aciklayabilirim.Savin yanlis.
0
turkuaz
(22.01.25)
@turkauz, Tablo öyle okunmaz. Dikkat edersen gelirlerin giderleri karşılama oranı var. 2002'de gelirler, giderlerin %71,5'unu karşılıyormuş. Bu oran giderek artmış ve 2024'te %100'ü geçmiş. Yani artık devlet katkı vermeyi bırakmış.

Bu oran 2025'te daha da artı gidecektir.

TÜİK veya akp yetkilisi değilseniz, "çalışana ve emekliye daha fazla verin" demeniz lazım. Zaten demeseniz de çok çok vergi kesiyorlar zaten.


.
0
kartallar yuksek ucar
(22.01.25)
@kartallar yuksek ucar,

Bak yanlis anlamis olabilirsin diye iyi niyetle yaziyorum ama kusura bakma sen tabloyu okuyamiyorsun.2024'de gelirlerin giderleri karsilama orani %100 olmasinin nedeni devletin SGK'ya 517 Milyar para sokmasi.Bunu state contribution kolonundan gorebilirsin.Acigi kapatmak icin para sokuyor iste matematige itiraz ediyorsun.Eger bu 517 Milyar parayi sokmasaydi karsilama orani (3235-517)/3252 =%83 olacakti.Ki bu da sadece prim gelirleri orani degil.Prim gelirlerinin tum giderleri karsilama orani sadece 2280/3252= %70

whatabout'izm yapiyorsunuz.Emekli ve calisanlar daha cok alsinlar ama 40 yasinda kimse emekli olmasin diyoruz.Bu kadar basit.
0
turkuaz
(22.01.25)
@turkuaz,

Haklısın, o kısmı görmemişim ben, özür diliyorum. SGK, emekli maaşlarının tamamını karşılıyormuş, artıya da geçmiş ancak sağlık giderleri şehir hastaneleri gibi projelerden dolayı tam karşılanamıyormuş.

tr.euronews.com

Ancak bu oranın her geçen düştüğü, gelirlerin arttığı ve emekli maaşının azaldığı gerçeğini değiştirmiyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(23.01.25)
(5)

Nar suyu ile birlikte ilaç kullanmak tehlikeli mi?

HellKeePer
İş arkadaşım söyledi. İlaç kullandığın dönemde nar suyu tüketme dedi. Bu konu hakkında tıbbi bilgiye sahip kimse var mı? Her gün bir bardak nar suyu içiyorum ayrıca her gün kullandığım hormon ilacı ve vitaminler var.
İş arkadaşım söyledi. İlaç kullandığın dönemde nar suyu tüketme dedi. Bu konu hakkında tıbbi bilgiye sahip kimse var mı? Her gün bir bardak nar suyu içiyorum ayrıca her gün kullandığım hormon ilacı ve vitaminler var.
0
HellKeePer
(19.01.25)
karaciğer enzimlerini etkileyebilirmiş.
0
neira
(19.01.25)
www.mountsinai.org

nar suyu kan basıncını düşürebiliyormuş
kan basıncınız yüksekse ve bunun için ilaç kullanıyorsanız , nar suyu ile birlikte nabız iyice düşebilir demişler.

bir adam yüksek kolestrol için ilaç kullanıyormuş ve haftada bir bardak nar suyu içiyormuş, karaciğerde sıkıntılar yaşamış ama emin değillermiş :)) bu biraz sallamasyon geldi.

www.webmd.com burada da bazı etkileşimler yazıyor.

kullandığınız hormon ilacının etken maddesi ile nar suyunun bir etkileşimi var mı ona bakmak lazım.

greyfurt dışında hiç bir meyve sebze için tehlikeli diye duymamıştım.
0
jülsezar
(19.01.25)
Her ilaç değil.
Sadece nar da değil.
Kullanılan her ilaçta prospektüs çok iyi okunmalı
0
Mirket
(19.01.25)
Greyfurt ve portakal bir çok ilaçla arasında minimum 2 saat zaman araliginda kullanılması gereken ve zehirlenme yaratabilen meyveler. Nar da kalp ritim bozukluğu veya oynak tansiyona sahip kisilerde bazi ilaçlarla tehlike içerebilir.
0
alimcgraw
(19.01.25)
Nar değil de greyfurt sıkıntılı diye biliyorum
0
condom kurşunu
(19.01.25)
(11)

GSS prim borcu

muhayyer divan
SelamEylül 1996 doğumlu erkek kişisinin şahsen başvurusu üzerine SGK biriminde 2024 yılı Aralık ayı sonunda sorgulandığı zaman 20.000 TL borcu çıkıyor. Bu borç ödenmeden devletten hiçbir şekilde sağlık hizmeti alamayacağı söyleniyor. Bir şahıs da diyor ki o borç size tebliğ edilmediği sürece istediğ
Selam

Eylül 1996 doğumlu erkek kişisinin şahsen başvurusu üzerine SGK biriminde 2024 yılı Aralık ayı sonunda sorgulandığı zaman 20.000 TL borcu çıkıyor. Bu borç ödenmeden devletten hiçbir şekilde sağlık hizmeti alamayacağı söyleniyor.

Bir şahıs da diyor ki o borç size tebliğ edilmediği sürece istediği kadar e-devlette görünsün, borcunuz falan olamaz, ödememe hakkına sahipsiniz.

Bunu nasıl öğreniriz, bilginiz var mıdır aydınlatır mısınız, başvuru öncesinde tebliğ için eve bir kağıt gelmedi, başvurudan sonra zannediyorum geldi. Bunlar normal mi anormal mi, şahsen kafam basmıyor ama her şey benden bekleniyor, sıkışıp kaldım lütfen yardım edin.
0
muhayyer divan
(18.01.25)
Bir kanuna dayalı olarak tahakkuk eden borcun ayrıca tebliğine gerek niye duymuş arkadaş, mesnedi nedir, anlamadım. Bana mantıksız geldi.
Motorlu taşıtlar vergisi tahakkuk edince, ya da gecikme zammı da üstüne binince, Bana ne, Tebligat isterim denebiliyor mu?
Bu borcunuz var sizin. Ödemediğiniz sürece de üzerine gecikme faizi binecek. Devlet bunu sizden, karıncanın belini incitmeden nasıl alacağını çözemediği için, tahsil etmeyip, borç orada duruyor.

Sağlık hizmetinden borçluların istifadesi her sene kararnameyle uzatılıyor ve bu sene de 31 Aralığa kadar uzatıldı. İstifade edebilirsiniz.

Geçen burada bir arkadaş, ilaç alınamıyor demişti. O konuyu bilmiyorum.
0
Mirket
(18.01.25)
gss borcun olsa bile hastanelerde tedavi olunabiliyor. hatta tahlil, tetkik ve ameliyatta olunuyor. sadece ilaçları alırken ücretli alıyorsun. muayenede ise hastaneye 8-10 lira bir katılım payı ücreti ödeniyor.
0
my fault
(18.01.25)
6 tl olan muayene ücreti 300 tl oldu:(
0
nothing in my way
(18.01.25)
Bu hastayı özel doktor olan bir albay hekim askeri hastaneye çağırdığı zaman GSS olmadığını söylediğinde "o zaman kesinlikle baktırmazlar asla kabul etmezler önce onu halledin" dedi. O dakikaya kadar da hastaneye yolu düşmemişti hastanın. En azından 25 yaşından beri düşmemişti. Yani hiçbir işlem yapılmadı borç oluşturacak.

Bu işin matematiği nedir Allah aşkına ya hiçbir şey anlamıyorum.
0
🌸muhayyer divan
(19.01.25)
@muhayyer; Türkiye'de borç oluşması için bir şey yapmasına gerek yok.
Gss başladığından beri işsiz olan kişi otomatik borç yazıyor. O yüzden bahsedilen 25 bin çok normal. Hiç gidip gelir hesaplaması falan yapmadiysa hele.

Yalnız yanlış gormediysem yeni karar ile bu sene de hizmet alabiliyorlar gibi.
0
logisticsmanager
(19.01.25)
@logistics

İşte o askerî hastanede hasta bakabilen özel doktor albayın demesiyle gittik GSS yaptıralım dedik. Bilseydik bu sene ödemezdik borcu. Neyse.

Şimdi tebliğe gerek yok mu diyorsunuz, ödemekle iyi mi etmişiz, resmen isotlu papara yedim ya durduk yere.
0
🌸muhayyer divan
(19.01.25)
Şimdi olayı şöyle anlatayım.

Herhangi bir şahış, 18 yaşına geçip, öğrenci falan değilse ve SGK primi ödeyen bir şahıs değilse, yani sigortalı bir işte çalışmıyorsa, GSS (genel sağlık sigortası) kapsamına alınıyor. ve bu kanun çıktığı günden bu yana her ay kendisine GSS prim borcu tahakkuk ediyor.

Şahıs bu borcu ödeyemeyecek durumdaysa kaymakamlığa gidip gelir tespiti yaptırıp borçlarını sildiriyor.

Ya da her ay primini düzenli ödüyor.

Ya da ödemeyip faiziyle beraber borç biriktiriyor ve bir gün sağlık işi düşerse sizin örnekteki gibi borç karşısına çıkıyor.

Borcu olan normalde sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Ama her senenin başında Sayın Büyüğümüz bir kararname ile bir seneliğine borçluların sağlık hizmetinden yararlanmasına müsaade ediyor.

Bu sene bu müsaade ediş biraz aksadı. Geçikti yani. Sizin bu hastane işi tam o geciken ana denk gelmiş olmalı. Yoksa ödeyin demez, bakarlardı.

Ödemekle iyi etmişsiniz. Öyle ya da böyle faiziyle ödetecekler.

Ama ya o arada bir seçim öncesi falan tüm GSS prim borçlarına af geliverirse.

Bu arada GSS prim borçları için bir e haciz konusu gündemde. Yani borçlulara her an haciz gelebilir. Ama hökümet cesaret edemiyor çok tepki alırız diye.

Ve borçları defaten ödediniz ama her ay yeni GSS prim borcu tahakkuk ediyor. Haberiniz olsun.

Bilmiyorum konuyu özetleyebildim mi?
0
Mirket
(19.01.25)
Çok teşekkürler @Mirket

Nihayet bu her türlü ödenecek yani. Teşekkür ederim.
0
🌸muhayyer divan
(19.01.25)
Bu her türlü ödenecek ama normal ülkelerde. Biliyorsunuz ki Türkiye'de vergi borcu ve bu tarz şeylerde ödeyip salak durumuna düşme ihtimaliniz var, malum seçim yatırımı olarak af falan çıkabiliyor.

Ha buna ek olarak gss olmaması gerekirdi. Ama zamanında yeterince sesimiz çıkmadı.
0
logisticsmanager
(19.01.25)
@logistics

Salak durumuna düştük bile bence. Ödedik gitti, bir yığın borç harç varken üstelik. Ama bunları Tanrıya ısmarlıyorum, bütün bu ödediklerimiz, bizden haksızca alınanlar ve çalınanlar hem vatan toprağı hem ülke halkı hem de devletteki varlık hissesi olarak bizim payımızı oluştursun. Bu hakların hürmetine bize ait kalsın ülkemiz, halkımız ve devletimiz. Bu ödediklerimiz bizim bunlardaki hakkımız olsun.

Adım kadar da eminim ki öyle olacak. Bizim varlığımızın diyeti yine bizim varlığımız ve dirlik düzenimiz olacak. Eminim bundan.
0
🌸muhayyer divan
(19.01.25)
GSS de mantığa ve hukuka aykırı nokta çok.İlerde AİHM'den dönme ihtimali yüksek. Bunlar çoğu yerde yazıldı, tekrara gerek yok.
Ayrıca sınırı geçen kaçağa bedava verilen haklar için, işsiz vatandaştan faiziyle para istenmesi beni çok rahatsız ediyor. Evime haciz gelene kadar bunu ödemeyi düşünmüyorum. Zaten gelecek ilk seçimde bu borçları seve seve iptal edecekler.
0
parka
(19.01.25)
(2)

kredi kartı ödemesi

hknty
bir kredi kartından taksitli alışveriş yapmıştım. hesap kesim tarihi ayın 17'si. genelde daha önce yatırıyordum ancak bu ay son güne bırakmışım. 17'sinde ben ödeyene kadar sabahtan banka borcun asgarisi çekmiş ve bakiye eksiye düşmüş. önümüzdeki günlerde o hesaba bir maaş yatacak ve maaş yatınca da
bir kredi kartından taksitli alışveriş yapmıştım. hesap kesim tarihi ayın 17'si. genelde daha önce yatırıyordum ancak bu ay son güne bırakmışım. 17'sinde ben ödeyene kadar sabahtan banka borcun asgarisi çekmiş ve bakiye eksiye düşmüş. önümüzdeki günlerde o hesaba bir maaş yatacak ve maaş yatınca da eksi bakiye maaştan düşecek.

ben bu borcu ayrı bir para kaynağından ödüyordum. pek farketmez temelde ama birbirine karışsın istemiyorum. maaş yatmadan önce bu eksi bakiyedeki borcu nakit olarak ödeyebilir miyim? atm'de bulamadım. yoksa o parayı maaştan mı düşer?
0
hknty
(18.01.25)
Hesabına para yatır. Direkt oraya gider. Kapanır eksi bakiye
0
Mirket
(18.01.25)
çok teşekkürler.
0
🌸hknty
(18.01.25)
(1)

Ev kiralarken demirbaşların çalışıp çalışmadığını kontrol etmek

regina phalange
Elektrik açık değil kiralayacağımuz evde ama klima, kombi vs eşyalar var. Bunların öalılıp çLışmadığını imza attıktsn sknra mı öğreniyoruz? Panjurlar var çalılıyır mu, su doğru düzgün akıyor mu vs? Bir de evde parkelerde çizikler var, sineklik delik falan bazı dolap kaıpları kapanmıyor bunları sözle
Elektrik açık değil kiralayacağımuz evde ama klima, kombi vs eşyalar var. Bunların öalılıp çLışmadığını imza attıktsn sknra mı öğreniyoruz? Panjurlar var çalılıyır mu, su doğru düzgün akıyor mu vs? Bir de evde parkelerde çizikler var, sineklik delik falan bazı dolap kaıpları kapanmıyor bunları sözlemeye yazmak gerkir mi çıkarken depozitodan kesmesinler diye? Ev yeni değil 6-7 senelik.
0
regina phalange
(18.01.25)
Bütün aksaklıkları yaz sözleşmeye. Hatta gerekirse fotoğraflar da ekle ve sözleşmede ekteki fototoğraftaki gibi diye ifadeler yaz.

İlk bir ay zarfında, arıza tespit edilen cihaz, ev sahibine bildirmek kaydıyla, kiracı tarafından onartılıp faturası alınacak ve onarım masrafı kiradan düşülecektir diye madde yaz. Neden derse, bunların çalıştığı ne malum dersin.
0
Mirket
(18.01.25)
(3)

Kredi kartı tavsiyesi (kredi kartı sahiplerine uyarı)

rentts
kredi kartı yıllık üyelik ücretlerine fahiş zamlar gelmiş.şubat ayından itibaren geçirmeye başlayacaklar.axess platinium kartıma 1150 lira ödeyecekmişim.kredi kartı olanlar bi kontrol edin derim cart diye çekebilirler sizden de.sorum şu limiti yüksek, (500k yeterli) ama yıllık üyelik ücreti kesmeyen
kredi kartı yıllık üyelik ücretlerine fahiş zamlar gelmiş.
şubat ayından itibaren geçirmeye başlayacaklar.
axess platinium kartıma 1150 lira ödeyecekmişim.
kredi kartı olanlar bi kontrol edin derim cart diye çekebilirler sizden de.

sorum şu limiti yüksek, (500k yeterli) ama yıllık üyelik ücreti kesmeyen her yerde geçen yurtiçi yurtdışı bir banka/kart öneriniz var mıdır?
0
rentts
(18.01.25)
1.Her bankanın üyelik aidatı olmayan kredi kartı var.
2.Kart limiti tamamen senin bankanın gözündeki kredibilitenle ilgili, kartla alakalı değil
3.Üzerinde Visa ya da Masterkart logosu varsa her yerde geçer.
0
Mirket
(18.01.25)
Annem Yapı Kredi World kullanıyor. Her sene belli bir para kesiyor ama telefon edince o parayı iptal ediyor. Hepsiburada veya Trendyol üzerindeki Taksit imkanları pek çok karttan daha iyi.
0
boray eris
(18.01.25)
maximiles black var bende, zamanında aidatlar icin aradigimda: "aguen bey zaten disarida iki yemek yediginizde aidattan fazlasini kazaniyorsunuz" dediler. acikcasi hakli buldum onlari.

neyse ama, 3 yildir falan aidat alinmiyor benden. bankayla aranizdaki iliskiye bagli bence.
0
aguen
(18.01.25)
(10)

Frensiz yavaşlama kaza yaptırır mı?

ceann deas
Hafif trafikte önümdeki fren yaptığında frene basmak yerine ayağımı gazdan çekip süzülerek yavaşlıyorum süzülmenin yetmediği yerde frenle yavaşlıyorum ki genelde buna gerek kalmıyor trafik ilerlemeye başlıyor böyle böyle süzülerek devam ediyorum ama her seferinde ulan arkamdaki fren lambalarını görm
Hafif trafikte önümdeki fren yaptığında frene basmak yerine ayağımı gazdan çekip süzülerek yavaşlıyorum süzülmenin yetmediği yerde frenle yavaşlıyorum ki genelde buna gerek kalmıyor trafik ilerlemeye başlıyor böyle böyle süzülerek devam ediyorum ama her seferinde ulan arkamdaki fren lambalarını görmezse yavaşladığımı anlamayıp bana yapıştırır mı korkusu oluyor. Yaptığım tehlikeli bir şey mi?
0
ceann deas
(18.01.25)
Dediğiniz gibi yavaşlamak arkanızdan gelen için büyük problem. Takip mesafesi düşükse kazaya sebebiyet verebilirsiniz. Konuya benzer olarak büyük tonajlı araçların arkasından giderken kullanmış oldukları yardımcı fren sistemleri ( retarder, egzoz freni) arka ikaz lambalarını devreye sokmadığından x2 takip mesafesi koyarım.
0
obscure
(18.01.25)
Usta şoförler böyle yapar zaten, hem de balataların eskimez, sıkışık trafikte arkandan gelen de tam gaz gelmiyor ki neyi görmeyecek.
Ben de bu şekilde yapıyorum aracım dizel zaten torku yüksek olduğu için gazdan ayağımı çektiğimde yavaşlamaya başlıyor.
Kullanım alışkanlığı.
0
Yalcin
(18.01.25)
hayir, cok ekstrem ornekler olabilir tabii ama ayaginizi gazdan cekerek yavaslamaniz ani olmadigindan arkanizdaki surucu normal surus dikkatiyle , dogruya yaklasik takip mesafesiyle yolu izlerken farkeder. yola bakmayan zaten bakmiyordur. momentum o kadar hizli kesilmiyor gazi kesince aksi hale gaz kesti uyari lambasi olurdu, yasanmis olan binlerce kaza yuzunden, yok boyle bir sey.
0
wallcan
(18.01.25)
20 senedir yavaşlayarak dururum. Fren kullanmıyorum desem yeri var. Hiç arkadan gelip çarpan olmadı.
Serviste de hep şaşırırlar bu balatalar nasıl aşınmıyor diye.
0
Mirket
(18.01.25)
korkuyorsan bir sebebi var. Takip mesafesi korunsa sorun olmazdı ama dip dibe gidiliyor. Ek olarak yavaş dur-kalk trafikte telefonla oynayan çok oluyor. İnsanlar gerizekalıymış gibi düşünüp maksimum uyarıyı vermek en akıllıca olanı bence.

fakat hybrid veya elektrikli arabalar bu şekilde şarj oluyormuş mesela. Yani gelecekte çoğu kişi frene basmayacak belki de.
0
nhk ni youkosu
(18.01.25)
Ani duruş için ayağın frenin üstündeyken yavaşlıyorsan ve önündeki ya da arkandaki arabayla takip mesafesine uyuyorsanız kaza yaptırma ihtimali yine de var ama düşük. Fren lambasını görmediği için düşük hızla da olsa devam ederse sorun olur ondan risk mevcut. Dur kalk yapılan trafikte zaten fren yapsan da yapmasan da önündeki araca göre uygun hızda ilerlesen de gelip arkadan çarpan çıkıyor.
0
nawar
(18.01.25)
fren acemi işidir. trafikte olan bir alanda frenle ancak yavaşlayabilecek hızda raç kullanmak da yanlıştır.fren aracı durdurmak içindir. bunu karıştırıyorlar. yavaşlamak bilinçli sürüş tekniğidir.
0
jamswety
(19.01.25)
eger yaptiriyor olsaydi teslalara millet surekli arkadan bindirirdi, cunku nerdeyse hic frene basmadan gunu tamamliyorsun.
0
cooperr
(19.01.25)
Elektrikli araçlar için böyle bir sorun olabilir belki. Hatta bu konuda bir video da var: youtu.be

Ben sizin gibi yapıyorum, ayağı gazdan çek. Yeterli gelmedi ise frene bas.
0
inheritance
(19.01.25)
Hocam trafikte sadece önümüzdeki araca göre önlem almıyoruz ki tüm akışa bakıyoruz, önümüzdeki freni kullanmasa onun önündeki aracı görüyoruz onun önündekini görüyoruz anlık olarak ne yapacağımıza otomatik olarak karar veriyoruz zaten, önümüzdekinin fren lambası yanmadı diye "aa trafik akıyor lan" deyip öndeki araca girmeyiz bence ki ben hiç önümdeki aracın fren yapıp yapmadığına da bakmadım bugüne kadar trafik nasıl akıyorsa ona uyuyoruz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.01.25)
(8)

Ev Kiralarken Nasıl Yapmalı?

yuz
Yurtdışına taşındığımız için evimizi kiraya vereceğiz. Nasıl yapmalı bu işi?1. Kiracı bulmak için emlakçıya versek, bizim ödememiz gereken bir şey oluyor mu yoksa kiralayan mı ödüyor komisyonu?2. Kiracı bulunduktan sonra takip etmesi için emlakçıyla anlaşmaya vs gerek var mı? Yoksa uzaktan da olsa h
Yurtdışına taşındığımız için evimizi kiraya vereceğiz. Nasıl yapmalı bu işi?

1. Kiracı bulmak için emlakçıya versek, bizim ödememiz gereken bir şey oluyor mu yoksa kiralayan mı ödüyor komisyonu?
2. Kiracı bulunduktan sonra takip etmesi için emlakçıyla anlaşmaya vs gerek var mı? Yoksa uzaktan da olsa halledebilir miyiz süreci?
3. Aklıma gelmeyen başka nelere dikkat etmeliyiz? O kadar vakitsiz durumdayız ki şu günlerde, başa çıkamadım bu işle.

Teşekkürler.
0
yuz
(17.01.25)
kiralayan ödüyor. güvenilir bir arkadaştan rica edin takip etmesini kiracı ile tanışmayı vs. bence.

emlakçı ile anlaşmaya gerek yok. kirayı ödedikten sonra takip edebileceğiniz bir şey yok. apartmanda varsa tanıdık komşudan rica edersiniz. abuk sabuk bir şey dikkatlerini çekerse size iletsinler vs..
0
jülsezar
(17.01.25)
Etraftaki guvendigin bir kiraciya ver.Komisyonu kiralayan odeyecek.
0
turkuaz
(17.01.25)
Evi sat, git.
Ben buradayken, kiracıyla uğraşamayacağımı düşünüp ev almıyorum.
Dönüşte kiracıyı çıkarıp oturacağım diye düşünüyorsan, çok yanılıyorsun. Gider bi ev kiralar iki sürecek kiracı tahliye davalarıyla uğraşırsın.
Bak, birkaç duyuru aşağıda, emlakçıya güvenmiş, kendi evinde oturabileceğini sanan bi arkadaşın çığlığı var :)
0
Mirket
(17.01.25)
3. eger ekonomik durum boyle devam ederse kiraciyla ve kirayla cok ugrasacaksiniz bilin. yani bir sure sonra size odenen kira resmen restoranda dort kisilik bir ailenin yemek parasi olabilir. bunda iki neden var. birincisi tuik'in enflasyon rakamlarinin gercegi yansitmamasi. ikincisi kira artislarina getirilen sinir (%25), bu su anlik kaldirildi. bugun en az 15 bin tl edecek yerlere 4, 5 bin tl odeyen kiracilar var. ha bu durum icin yapilabilecekler var: kira tespit davasi acmak, tahliye davasi acmak vs. fakat bunlar cok uzun suruyor. huzursuzluk ve ugrasmasi da var.
0
Sour
(17.01.25)
Ev neredeydi bu arada? Istanbul falansa kiralar cok ucuk, her ne kadar son 3-5 yilda yasanan durumlari bakilip kiraya verme dense de ruzgarin her zaman ayni yonde esmedigini unutmamak lazim. Eviniz Istanbul'daysa, eski falan degilse temiz 1000 eurosu var. Bu da pek gorulmus bir durum degil. Tabii hakkaniyetli, tanidiginiz, kefil olunan birini bulabilseniz ne ala.

Gene bir kac sayfa asagida bir duyuru var :). Kiraci tarafindan acilmis, lokasyonu uyuyorsa ona kiralayin, zaten iyi zam yapmis kirasina. Hakkaniyetli bir insan.
0
mbond
(17.01.25)
Ben sizin yerinizde olsam evi bir süre bos tutardım. Yurtdısina tam olarak yerlesip, beklentilerimi sagladiktan sonra evimi kiraya verirdim. Diger turlu Türkiyeye geri donus yapsaniz (tek eviniz oldugunu varsayiyorum) siz kiraya cikmak zorunda kalacaksiniz, kiracidan alacaginiz ucret yeni tutacağınız evi karsilamayacak.

Ama illa kiraya vericem diyorsanız avukatla çalışın.
0
Chips
(17.01.25)
Chips +1 ama,

Satsaniz daha iyi olur basiniz cok agriyacak buyuk ihtimal benden söylemesi sirf siz yurtdisindasiniz diye cesitli fantezilerde yapabilirler dikkatli olmak lazim

En kotu ihtimal cok saglam birisine komisyon verirsiniz adam kovalar isinizi aileden olmasi bonus
0
Zetnikov
(18.01.25)
Satıp yurt dışından ev almayı deneyebilirsiniz. Türkiye'de kira olayı sıkıntılı olduğu için Dubai'den falan ev alanlar var.
0
santimantal
(18.01.25)
(3)

Numaralı gözlüğün üzerine takılan klipsli güneş gözlükler nasıl?

gezegen olan pluton
Böyle numaralı gözlüğün üzerine renk renk takılan, gözlüğü; güneş gözlüğü, gece araç kullanma gözlüğü haline getiren klipsler varmış. Kullananlar var mı, nasıl, memnunlar mı, bir de böyle gözlükler üreten bilindik markalar var mı?
Böyle numaralı gözlüğün üzerine renk renk takılan, gözlüğü; güneş gözlüğü, gece araç kullanma gözlüğü haline getiren klipsler varmış.

Kullananlar var mı, nasıl, memnunlar mı, bir de böyle gözlükler üreten bilindik markalar var mı?
0
gezegen olan pluton
(17.01.25)
manyetikli oluyor annem kullanıyor ama çoğu zaman ay şimdi onun klipsini takamam diyip güneş gözlüğünü kullanıyor aslında baya rahat birşey bazen tutmamazlık yapabiliyor. fiyatı normal gözülüğün 2 katıydı aldığımızda, bizimki direk güneş gözlüğü haline getiriyordu klipsler.sonraki gözlükte yine eski tip gözlüğe döndü kolormatik. gençsen daha aktif kullanabilirsin bizim tecrübemizde.
0
eja
(17.01.25)
Güzel. Kullanıyorum. İş görüyor.

www.temu.com
0
Mirket
(17.01.25)
üstteki linkteki gibi klipsli değil de mıknatıslı var hop diye yapışıyor, kullanan tanıdıklarım memnun. biri yaşlı babam biri genç eşim. biri slazenger biri de l&l olsa gerek. tasarımları da hiç kötü değil iki gözlük de baya şık.
0
a perfect lie
(17.01.25)
(10)

Aidiyet duygusu hissedememe

kullanicadi
Uzun uzun yazacaktım ama vazgeçtim çünkü sana rahat batmış demeniz çok olası. Zaten şu ara kırılgan bir psikolojide olduğum için birilerinin "silkinip kendine gelsin" diye vereceği tokat mahiyetindeki bir cevap bana kendimi daha kötü hissettirir. Özetle anne babama, doğduğum büyüdüğüm şehire, işime,
Uzun uzun yazacaktım ama vazgeçtim çünkü sana rahat batmış demeniz çok olası. Zaten şu ara kırılgan bir psikolojide olduğum için birilerinin "silkinip kendine gelsin" diye vereceği tokat mahiyetindeki bir cevap bana kendimi daha kötü hissettirir.

Özetle anne babama, doğduğum büyüdüğüm şehire, işime, herhangi bir dini ya da siyasi görüşe, ülkeye ait hissetmiyorum. Yani burdayım ama burda olmak istemiyorum, ama nerede olmak isterdim ondan da emin değilim. Hayallerimde bir yere aidim ama oraya asla ulaşamayacak gibi bir hissiyatım var. İçimde bir boşluk var bu konuda destek de alıyorum ama bu uzun bir süreç ve cevabı şak diye önünüze sermiyorlar.

Sadece aynı hisse sahip başkaları var mı diye merak ediyorum. Bir hafta kadar büyüdüğüm evde kalacağım anne babamla ve çok zaman geçirmeyiz beraber. Bu yüzden biraz tetiklendi bu hissim son birkaç gündür
0
kullanicadi
(16.01.25)
Ben de bulunduğum yere ait hissetmiyorum kendimi. Bence kısa süre yurtdışına gitsen konforunu özlersin.
0
Kahvedesu
(16.01.25)
ben de kendim disinda bir seye ait oldugumu düsünmüyorum. bosluk da hissetmiyorum.
sen neden bir seye ait olmak istiyorsun? bahsettigin sey nasil bir bosluk?
0
sonsuz
(16.01.25)
İyi tarafından bakabilirsin. Niye bazı şeylere aidiyet hissetmek istiyorsun ki? Şu an hiçbir yere ait değilsen özgürsün anlamı da çıkar. Ben kendimi bir yere ait hissetsem ve oradan gitmek zorunda kalsam çok zorlanırdım örneğin.

Bir de niye bir dine ya da siyasi görüşe ait olmak istiyorsun? Bence saçma bir düşünce. dini ya da siyasi görüşler sana ait olur. Kendi görüşlerin olur. İlla toplumsal değerlere, dine, belli siyasi görüşlere ait olmana gerek yok. Ha belli görüşlere, inançlara yakın hissedebilirsin, o ayrı. Ama aidiyet bence bir noktada tehlikeli bile.

Burada şimdi sana "şükretmeyi öğren" gibi bir saçmalık söylemeyeceğim ama mutsuz olmanın sebebi bir şeylere ait olmamanla ilgili değil, olmamalı. Tam aksine ben kendimi hiçbir yere ait hissetmediğim için herhangi bir yere gidebilirim düşüncesi beni rahatlatıyor mesela.
0
himmet dayi
(16.01.25)
Bir konu var ve halledemiyorsan. Görmezden gel. Çekil, bekle. O kendi kendini halledecektir.
Aidiyet hissetmiyorsan. Bırak. Hissetme. Şart mı?

İçinde bir boşluk var. İşte bak, bu sorun.
Bu sorun herkeste var. Allah insanları içlerinde bir boşlukla yaratmış. Ya da big bang böyle patlamış.
Bu, herkeste var.
Herkes bu boşluğu bir şekilde dolduruyor.
Din ile,
Alkol ile,
Kumar ile,
Ninelerimiz gibi örgü, dantel, oya ile,
uzaya enerji yollamalarla,
Kedi ile.

Sen de bir şey bul. Günde bir saat olsun, seni senden alsın dışarı çıkarsın. O süre içinde sen, seni hatırlama. Aklın fikrin sadece onda olsun.
O bir saatin sonunda kendine geri döndüğünde, inan o boşluktan eser kalmamış olacak.

Aslında zaten ilk konu da buraya bağlı. Bir kabukta hissediyorsun kendini. Çıkamıyorsun ama orada da değilsin. O boşluk veriyo işte sana o hissi.

O boşluğu doldur sen bişeyle. O bişeyin ne olduğunu bulma işi sana kalmış.
0
Mirket
(16.01.25)
Her şeye ok veren bir insansan en başta kendine yabancılastigindan ortaya çıkıyor bu hisler. Benim deneyimim bu yönde. Herkesle iyi geçinmeye, sorun çıkarmamaya çalışmışsan uzun süre hem siliklesiyor hem ait hissedemiyorsun. Ufak tefekler marazlar çıkarmak, kişiliğine dair ufak ipuçları vermekte buldum ben çareyi. Uzlaşma çift taraflı olur, yalnızca bir tarafın susup sinmesi, alttan alması, içine atıp konuşmamasıyla olacak iş değil.
0
sekizdokuzon
(16.01.25)
kalbinin huzuruna çıkmaya nail bir yer, his olmasını diliyorum.

bu tür şeyleri zorlamak anlamsız. rüzgar bile eseceği yöne ağaçların arasından geçmeden karar vermez.
0
baldan kaymak
(16.01.25)
bu ben :) bir suredir yurtdisinda yasiyorum bu hissimi daha da tetikledi burdayken buraya hic ait degilim, turkiyeye geliyorum oraya da ait degilim, aile evinde yine ben ben degilim, esimin yaninda yine evet bu benim diyemiyorum, ben kendi adima yalnizligimin bana iyi geldigini kesfettim sadece, ben yalniz olmayi, biseyleri yalniz yapmayi ve uzerine dusunmeyi seviyorum. Hatta yilllar once kulagimin arkasina bir cicek dali yaptirmistim dovme olarak bir anlami yoktu ama artik onu kendime benzetiyorum. Belki de bir yere ait olmamiza gerek yoktur.
0
tuborg yesili
(16.01.25)
ben sadece yerleşmek olarak kendimi belli kırılmalar sonrasında ait hissetmemeye basladim. sehir veya ev degistirsem bunun icin sevinmem veya baglanmam.
0
evimin paspasi
(16.01.25)
Hayatı bu kadar ciddiye almayın

Özünde kimse betonun içindeki demir gibi bir yere ait olmaz.

Doyumun sonu yok. Bugün aşık olduğun eve yarın yabanci olursun. İnsana şehre her şeye


Deneyim olarak bakın

İş o ki çadıri bile saray yapan siz olun.

Siz aidiyet hissetmek zorunda olmayın etrafınızdaki canlı cansız her şey size aidiyet duymak istesin
0
topkapiaksaray
(17.01.25)
siz bir mal mısınız ki bir mülkiyetin peşindesiniz? insansınız, bunlar normal duygular. önemli olan kendinize baktığınızda ne gördüğünüz ne bulduğunuz ne yaşattığınız. kendinizi, kendi bilincinizi ve benliğinizi kendinize ait hissediyor musunuz? that's my question.
0
ahmet oturum cerezi
(17.01.25)
(8)

Fötr şapka 1920 1940larda neden takılıyordu?

mikahakkinen
şapka o zaman bir gösterge miydi? amacı neydi?
şapka o zaman bir gösterge miydi? amacı neydi?
0
mikahakkinen
(16.01.25)
Batı'da (ABD) "bence" ilk önce gangsterler mafya suçlu vs. çağlarında yüzlerini gizlemeye çalışan kriminal bireyler bu şapka olaylarına giriyor sonra bir şekilde popüler olup erkeklerin tümü tarafından kullanılmaya başlıyor. Bizde de Şapka Devrimi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.01.25)
Günümüzü hariç tutarsak, binlerce yıldır insanlar şapkasız dışarı çıkmayı ayıp görmüşler. Burada şapka genel tabir, bunun yerine sarık, fes, çaput, serpuş vs farklı örtüler gelebilir. Sümerlerde bile bunun kayıtları olduğu söyleniyordu. Ortaçağ'da en fakir köylü bile kafasında şapka işlevinde bir şeyle gösterilir hep.

Dediğiniz tarihlerde moda fötr şapka olduğu için öyledir. Ondan önce başka modalar da vardı tabii. Mesela bir Rus romanı okuduysanız, yazarın açlıktan ağzının koktuğunu ama dışarı çıkarken şapkasını mutlaka aldığını fark edersiniz. Tam tarihten emin değilim ama muhtemelen 2. Dünya Savaşı sonrası şapkasız dışarı çıkmak normalleşti ve yaygınlaştı. Yaşlıların hâlâ kasketle dışarı çıkması vs hep eski alışkanlıklardan.
0
nundu
(16.01.25)
Ekmeğini taştan, topraktan çıkaran, bütün gün açık havada çalışan insan, kafasını yazın güneşten, kışın yağmurdan, soğuktan korumak zorundadır. İnsanoğlunun neredeyse tamamının bu şekilde çalıştığı geçmiş yıllarda şapka ya da örtü bir zorunluluktu.
Osmanlı istanbulunda şapka, mezhep, din ve itibar nişanı haline dönüştü. Sokağın ucundaki adamın şapkasından, dinini ve din içinde derecesini anlardın.
Bu ayrışmayı ortadan kaldırmak, her bireyi eşit hakka sahip birey kılmak için şapka devrimi yapıldı.
O dönemde dünyada genel kabul görmüş fötr ve kasket dışında şapka giyilmesi yasaklandı.
Söylenen yıllara kadar şapka giyilmesi eskinin devamı şeklindedir.
0
Mirket
(16.01.25)
Cevabi bilmiyorum ama moda olabilir mi?
0
Sour
(16.01.25)
Tamamen sallıyorum. Temizlikle alakalı olabilir mi?

Eskiden bu kadar çok duş vs alınmıyordu. Saçlar da muhtemelen çok kirlidir.
0
jackyr
(16.01.25)
başı örtmenin ruhani bir nedeni var.

bkz: su içerken baş üstünü diğer el ile kapatmak

olay TR için ise, Paşam'ın şapka devrimi ile gelen bu adet, aynı zamanda milletin efendisi köylünün bile ceket pantolon ile dolaşmasına sebep olmuş. iyi de olmuş. fes ile yurdum insanına hindi dediklerini biliyoruz maalesef.

70-80 yaş aralığındaki büyükbabam ve dedemi ceketsiz, kumaş pantolonsuz görmedim. bunu da takdir ediyorum.

erkeklerin renkli skinny jeans giydiği, paçalarının bilekten daha yukarda bittiği, babet çorapla (kusux emoji) "kombin"ledikleri kıyafet yeterince efemine.

chivalry özlemindeki ben.
0
mathilda.may
(16.01.25)
moda. nedeni yok.
0
wd40
(16.01.25)
merhaba. çok kişisel bir cevap olacak ama moda diyerek geçiştirilemeyecek kadar temelleri olduğunu düşünüyorum. şapka/ başa geçirilen herhangi bir tekstil ürünü bazen dini, bazen sınıf göstergesi, aidiyet tamamlayıcı bir aksesuar. tarihin başından beri böyle oldu.

fötr özelinden gidersek fotograflar,filmler hatta politik karakterlerde gördüğümüz kasket halkçı, tarım ve toprakla emekle özdeşleşmiş bir şapka türü (ecevit), fötr ise maraba değil ağasının, toprak sahibinin, sermayedar (demirel) aksesuarı. sakal/bıyık şekilleri bile her ülkede farklı sınıfları, siyasi partileri sembolize etti. turist ömerin fört şapkayı takış şeklinin bile dalga geçme amaçlı, emanet göstergesi olduğunu düşünüyorum.

mesela elazığ yöresinin 8 köşeli kasketinin köşeleri "yiğitlik, mertlik, çalışkanlık, cömertlik, dürüstlük, misafirperverlik, alçak gönüllülük, doğruluk" gibi özellikleri sembolize ediyormuş. elazığlı ciddi ciddi buna inandıysa fötr sadece şapkadır diyerek geçemeyiz.
0
libertine
(16.01.25)
(9)

Psikiyatri ilaçlarını kesmek

jepa
Yaklaşık 2 yıldır bazı takıntılar ve uyku sorunu nedeniyle lustral ve Cedrina kullanıyorum. Cedrina çok iyi gelse de takıntı ve gereksiz düşünceler devam ediyor. Özel psikiyatrist ücreti aşırı artmış maddi olarak zorlanacağım. Yavaş yavaş kessem çok fazla yan etkisi olur mu? Ya da devlet hastanesi d
Yaklaşık 2 yıldır bazı takıntılar ve uyku sorunu nedeniyle lustral ve Cedrina kullanıyorum. Cedrina çok iyi gelse de takıntı ve gereksiz düşünceler devam ediyor. Özel psikiyatrist ücreti aşırı artmış maddi olarak zorlanacağım. Yavaş yavaş kessem çok fazla yan etkisi olur mu? Ya da devlet hastanesi doktoruna gidip onun vereceği doza göre mi davranayım
0
jepa
(15.01.25)
Olur evet. Doktora gidene kadar aynı dozda devam edin. Doktor düzenlesin.
0
jazzabel
(15.01.25)
Bir başka sebepten kullandığım bir ilaç yan tesir olarak aşırı uyku yapıyordu. Çok uzun süredir de kullanıyorum ve artık uyumaktan hayatı ıskalıyorum diye, doktora danışmadan azaltarak kestim.

Tam bir hafta günde 23 saat hortlak gibi, kanlı gözler ve uyuşmuş bir beyinle dolaştım. Günde ancak bir saat uyuyabiliyordum. İş kötüye gidiyor diye ilaca tekrar başladım.

Tavsiyem, Devlet olur, özel olur, bir doktor görüşü al. Ne diyorsa onu yap.

Ben de haftaya gideceğim doktora.
0
Mirket
(15.01.25)
psikiyatri ilaçları her zaman doz artarak başlanır, doz azaltarak bitirilir ama lütfen doktorun vereceği dozdan gidin.
geçmiş olsun.
0
mathilda.may
(15.01.25)
doktor kontrolunde ve doz azaltarak bitirmek lazim +1
kafana gore kesilecek ilaclar degil.
0
cooperr
(15.01.25)
Ilaci birakirsan herseye tekrar sifirdan baslarsin emegin cop olur

Devlete gidersin şikayetini soylersin seni yönlendirir

Ben cahiliye donemlerimde insanlari dinleyip birakmistim bi kac sene geriye gitmistim aen yapma kardesim doktorla konus hep devlete kontrole git bi gun oturucak ilaclar
0
Zetnikov
(15.01.25)
15 sene önce lustral special kullandım 3-5 ay, doktora danışmadan, çok iyi geldi. Çat diye bıraktım, 3 gün içinde kimseye zarar vermemem mucizeydi, acayip bir tahammülsüzlük yaratıyor.
0
kimlanbu
(15.01.25)
Özel psikiyatri hekimine gittim, verdiği ilaç işe yaramadı, görüşmelerimiz de öyle. Sonra devlet hastanesine bir hekim geldi. İlk verdiği ilaç işime yaradı ancak 1 aylık sürenin sonunda gittiğim kontrolde ilacın sürekli kabızlık yaptığını söyledim. Değiştirdi ilacımı. Artık hem iyiyim hem de kabızlık sorunum yok. İlaçlarımı topluca alıyorum, arada tekrar yazdırmaya gittiğimde görüşüyoruz 5 dakika kadar ve o anki durumuma göre doz değişikliği yapıyor. Daha önce de özel hastanede psikiyatriye gitmiştim. Ancak en çok devlet hastanesi doktorumdan memnun kaldım.
Tavsiye ederim, bir de devlet hastanesini deneyin.
0
strawberry first
(16.01.25)
Mobil edit: arada bel fıtığı geçirdim. Psikiyatri doktorum ilacımı komple değiştirip bel ağrısı açısından da rahatlatacak bir ilaç yazdı. O da gayet iyi geldi. (depresyon hastasıyım)
0
strawberry first
(16.01.25)
Kafama göre kestim. Doktor kontrolünde de olsa zorlanacaksın ilk zamanlar .Doktor kontrolünde bırakırsan yaşadıklarını ona anlatmış olursun için rahatlar.

10 yıl kullandıktan sonra azaltarak bıraktım doz azalttım sonra 1 gün arayla aldım arayı uzattım böyle bıraktım.
0
hebanon
(16.01.25)
(2)

kredi kartı faizi

yetkili birine benzeyen abi
dönem borcu 38.938 TL olan kredi kartımın, 24 aralık son ödeme gününü bir gün geçirip 25 aralık'ta ödemiştim. bu ay 733 TL toplam dönem faizi gelmiş. buna ek olarak 30 TL gecikme faizi gelmiş. Bu normal mi? 1 gün geciktirdim diye bu kadar çok faiz öder miyim?ek soru, otomatik ödeme faizi en fazla 30
dönem borcu 38.938 TL olan kredi kartımın, 24 aralık son ödeme gününü bir gün geçirip 25 aralık'ta ödemiştim. bu ay 733 TL toplam dönem faizi gelmiş. buna ek olarak 30 TL gecikme faizi gelmiş. Bu normal mi? 1 gün geciktirdim diye bu kadar çok faiz öder miyim?

ek soru, otomatik ödeme faizi en fazla 30 TL civarı geliyordu. ancak 245 TL olan otomatik ödeme faizi var. zaten en fazla ödediğim fatura 300 TL. bu bana çok fazla geldi. bunun yanı sıra 34, 5, 5 gibi ayrı otomatik fatura ödeme faizleri de var. otomatik ödeme faizinin bu kadar çok olması normal mi? sadece faizlere ödediğim tutarla iki ayrı fatura öderim gibi görünüyor.

banka: akbank
0
yetkili birine benzeyen abi
(15.01.25)
1 gün geciktirmiş olmuyorsun. hesap kesim tarihiyle ödeme tarihi arasındaki sürede gecikmiş oluyorsun. hesap kesim tarihi ile son ödeme tarihi arasındaki süre ödemesini zamanında yapanlar için bir teşvik.
0
gabe h coud
(15.01.25)
1 gün gecikirsen 11 gün faiz yersin. Kural böyle.
0
Mirket
(15.01.25)
(3)

Kurtarma umudu var mı?

mikro patlama
Fotoğraftaki terlik gidici gibi görünüyor, ama gittikçe açılan yırtık kısmı yapıştıracak veya durduracak bir yöntemi olan var mı diye sormak istedim.https://drive.google.com/file/d/1LX5ULBytJT7YV1NTbI-DNvL2b6OuVaqR/view
Fotoğraftaki terlik gidici gibi görünüyor, ama gittikçe açılan yırtık kısmı yapıştıracak veya durduracak bir yöntemi olan var mı diye sormak istedim.

drive.google.com
0
mikro patlama
(15.01.25)
naylon bir iplikle dik yukarıdan tabana doğru
0
nahtoderfahrung
(15.01.25)
Temu'da çok ilginç yapıştırıcılar var.
Plastiğin birbirine yapışması çok başarılı olmuyor da araya fitil şeklinde pamuk koyup yapıştırınca iyi oluyor.
Mutlaka bir yerlerde videosu vardır.
0
Mirket
(15.01.25)
@nahtoderfahrung naylon iplik üzerine binen yükle yeni bir kesik açmaz mı?
0
🌸mikro patlama
(15.01.25)
(5)

Reçeteli ilacın tedavülden kalkması ve alternatifi hakkında

taking fire need assistance
Merhaba. Annem kalp hastası kalbinde stent takılı ve 5 yıldır her gün 5 ayrı ilaç kullanıyor. Her yıl doktoruna reçete yazdırıyoruz fakat bu sefer ilaçlardan biri yakın zamanda tedavülden kalkmış hiçbir eczanede yok. İlacın adı Vastarel. Sağlık ocağından ilacı yazdırdığım doktora sorduğumda eczaneye
Merhaba. Annem kalp hastası kalbinde stent takılı ve 5 yıldır her gün 5 ayrı ilaç kullanıyor. Her yıl doktoruna reçete yazdırıyoruz fakat bu sefer ilaçlardan biri yakın zamanda tedavülden kalkmış hiçbir eczanede yok. İlacın adı Vastarel. Sağlık ocağından ilacı yazdırdığım doktora sorduğumda eczaneye veya doktora danışın dedi ama sorun şu ki; reçete yenileme tarihi nisan ayında. Ayrıca ameliyat olduğu doktor başka şehirde ve randevu almak imkansız. Bulsanız bile haftalar sonra.

Bu gibi durumda ne yapmak gereklidir? Sağlık ocağındaki doktor çok da önemli ilaç değil gibi bir şeyler söyledi ama sonuçta kalp hekimi değil ne kadar güvenilir? Kendi bulunduğum bölgedeki kalp doktorunda randevu alsam ilgilenir mi?
0
taking fire need assistance
(15.01.25)
x.com

Fransa'da da baktım malum servier; burada da sadece 20 ve 35mg var. Başka yok.

Yani kalp ile alakalı olduğu için ilgilenebilirler. En kötü daha düşük mg olandan alınır.
0
logisticsmanager
(15.01.25)
ilgilenirler tabiki. epikriz vs yaninizda goturun.

Devlet hastanelerinde bazen randevu bulmak zor olabiliyor bu durumda SGK anlasmali olan ozel hastaneden de isinizi halledebilirsiniz sadece muayene randevusuyla. Ama gitmeden once doktorun SGK anlasmasi var mi ogrenin. Bazi ozel hastanelerde bazi doktorlarin anlasmasi olmuyor.

Bu arada herhangi bir eczaciya danistiniz mi belki %100 ayni icerige sahip muadili vardir.
0
nuevo
(15.01.25)
Eczaneci arkadaşıma sordum ellerinde 20mg ve 35mg varmış, ulaşırsanız yardımcı olurum (istanbul avrupa yakasında)

ayrıca not düştü eczaneye gidip depoda var mı diye sorarsa bulur diyo
0
nahtoderfahrung
(15.01.25)
Tr de dort farkli sirketin ilaci var buna muadil. Bunu fransaya zaten abdi ibrahim fason uretiyormus. Eczane size yardimci olur diye dusunuyorum.
0
a perfect lie
(15.01.25)
Her eczane her depoyla çalışmıyor.
Bir depoda olmayan ilaç başka bir depoda bulunabiliyor.
Eczacınız depoda yok derse hangi depolarda olmadığını öğrenin ve farklı depolarla çalışan eczaneler bulun.
Hiçbir depoda kalmamış ilacı ana merkezlerden uzak, sokak arası, ücra eczanelerde arayın.
Şehrinizdeki kardiyoloğa gidin. Farklı bir ilaç yazdırın. Eşdeğeri mutlaka vardır.
0
Mirket
(15.01.25)
(10)

Sizce de cok guzel degil mi?

krmzbvl
Gene icimizin yaglari eridihttps://www.instagram.com/reel/DENI3yUMrNU/?igsh=a3YxbmEzY3pkcjhj
Gene icimizin yaglari eridi

www.instagram.com
0
krmzbvl
(15.01.25)
videoya çekilmeseydi, evet.
0
the guy from batman
(15.01.25)
Dünya'yı güzelleştirmek ne kadar kolay. Değil mi?
Minicik bir dokunuş yetiyor.
0
Mirket
(15.01.25)
Batmandaki dayı+1
Yani video işin içine girince ben biraz soğuyorum:/ çünkü amacı sosyal medya olan bir sürü kurum ve insan var.
0
logisticsmanager
(15.01.25)
Bu aralar bunlar popüler oldu, yurt dışında da yurt içinde de hep benzer temada videolar görmeye başladık. Tabii ki münferit olarak tatlı ama özünde samimi bulamıyorum.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(15.01.25)
Videonun ilk saniyesinde yine öğrencilerini kullanarak prim kasan bi öğretmen diye düşünmüştüm, baya alanen emekçi insanı da kullanmış prim için. Çok ayıp ve yanlış. Güzel değil çünkü asıl nedeni iyilik değil
0
nundu
(15.01.25)
from batman+1 primciler
0
ala09
(15.01.25)
değil.

çünkü o yaşta çocuklar kimi sevip kimi sevmeyeceklerini bilmedikleri için sürüdeki kuzular gibi davranır.

öğretmen dedi diye yapılmış sarılmalar ama tabi adamın sevinci tatlı da, biz bilmesek de olurdu.
0
mathilda.may
(15.01.25)
güzel bi video, benim hoşuma gitti. mutlu oldum.

ama söylenen eleştirilere de hak veriyorum.
her şey prim için, her şey reklam için. bilemiyorum sosyal medyada paylaşmak olmasa idi, yine yapılır mıydı böyle jestler.
yine de iyi yanından bakıyorum olaya, ufak dokunuşlar mutlu ediyor.
0
biseysorcaktim
(15.01.25)
Hizmetli, mutlu oldu mu? Oldu. Bundan sonra işine gücüne, öğretmene, öğrenciye daha bir sıkı sarılır mı? Sarılır.

Öğrencilere bir faydası oldu mu? Oldu. Bundan sonra, insanları böyle küçük sürprizlerle mutlu edebileceklerini öğrendiler.

Okul için bir kazanım oldu mu? Oldu. Düşük bütçeli, öğretici bir etkinlik oldu ve personeli birbirine bağladı.

İnsanlık kazandı mı? Kazandı. Seyreden iki kişi 'Yaa şu şahsa ben de böyle bir sürpriz yapayım.' dediyse, Ne mutlu onlara.

Beğenmeyenler daha ne istiyor, Ben anlamadım.
0
Mirket
(15.01.25)
mirket +1

ogretmenler bir sey organize etmis ve 1000 takipcisi olan - ki takipciler okulla ilgisi olan ogrencilerdir, velilerdir - okulun instagram hesabindan paylasmislar. hemen prim su bu hesaplarina gerek yok. batman'daki devlet okulu prim yapip influencer olup istanbul besiktas'ta yasayan ogrencileri mi cekecek kendine. ogretmen prim yapip st. joseph'e mi gidecek? insanlar kendilerince bir guzellik yaratip bunu kayda almislar. sen nasil arkadasina dogum gunu pastasi surprizi yapip instagrama cekip koyuyorsun o iste.

o kadar genis dusuneceksek uzerimize aldigimiz marka kiyafet de, ortamda yaptigimiz espri de prim icin. adim atamayiz prim olmayacaksa. konsere gidince video cekip atmayacagiz o zaman, o da prim cunku. ya da kendince gordugun bir guzelligi insanlarla paylasmak olarak da bakabiliriz. ben ikincisini tercih ediyorum.

guzel hareket. oyna devam.
0
antikadimag
(16.01.25)
(5)

Yumurta akı

love and trust
Yumurtanın sarılarını kullandım, şimdi kasede 3 tane yunurtanın akı duruyor, ben bunları nasıl değerlendirebilirim?
Yumurtanın sarılarını kullandım, şimdi kasede 3 tane yunurtanın akı duruyor, ben bunları nasıl değerlendirebilirim?
0
love and trust
(14.01.25)
beze yapabilirsin
0
Hallegadola
(14.01.25)
Kaymak demeye gelmiştim +1 beze
0
grimavi
(14.01.25)
Bir tane de tam yumurta kırılıp içine çok güzel menemen yapılır ondan. Vücut geliştirmeciler için çok değerlidir o.

Lor varsa ikisini karıştırıp tavada biraz yağ biraz tuz biraz karabiber.
0
Mirket
(14.01.25)
Dondurucuya koyup bir sonraki omlet menemen vs. yapacağınız zaman kullanabilirsiniz. Bir gün önceden dondurucudan çıkarıp buzdolabına koyun. Ben çorba terbiyesi yaptığım zaman hep öyle yapıyorum.
0
inheritance
(14.01.25)
atom: beze: köpük ya da ne deniyorsa ondan yap bence çok bereketli
0
tiyamin
(15.01.25)
(9)

istanbulun trafik sorununa çözüm önerileriniz?

messina123
trafikten bıktım şahsen. basit ve uygulanabilirliği yüksek bir fikrim var. 15 yaşından yaşlı arabayı yasaklayacağız. ikinci el fiyatları da düşer. etrafta hurda yığınları görmeyiz ülke daha modern gözükürüz. trafik azalır. sadece istanbul, ankara gibi büyükşehirlerde uygulanacak bu arada. küçük yerl
trafikten bıktım şahsen. basit ve uygulanabilirliği yüksek bir fikrim var. 15 yaşından yaşlı arabayı yasaklayacağız. ikinci el fiyatları da düşer. etrafta hurda yığınları görmeyiz ülke daha modern gözükürüz. trafik azalır. sadece istanbul, ankara gibi büyükşehirlerde uygulanacak bu arada. küçük yerlerde kademeli olarak 20 yaş, sınırsız yaş şeklinde arttırılabilir. sizin öneriniz var mı?
0
messina123
(14.01.25)
İstanbul'da 3 yaşındaki araçları da yasaklasan trafik sorunu çözülmez zira her gün binlerce yeni araç trafiğe çıkıyor açık çok kısa sürede kapatılır ama raylı sistem çoğaltılır insanlar da buna binmeye teşvik edilirse bir şekilde çözülebilir belki ama kesin değil tabii.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.01.25)
Moskova'ya git. Raylı sistemin haritasını çıkar, getir, aynısını İstanbula uyarla.
Anadolu'da bir şehrin altyapı ve lojistiğini geliştir. Tekstil'i olduğu gibi o şehre yönlendirecek teşvik ve vergiler uygula.
Yeni imar alanları oluşturma.
Kentsel dönüşümün bina bazlı olmasını engelleyip, altyapıyı ve sosyal imkanları gözetecek şekilde ada bazlı uygula. Ama her tür yolsuzluğu önle.
Tarımı ve köye dönüşü teşvik et. Köy yaşamını kolaylaştıracak politikalar geliştir.
Olsun, bitsin.

Niye illa aklımıza yasaklar ve kısıtlamalar geliyor?

Ek: İstanbul merkezli tüm kamu kuruluşların merkezlerini Ankara'ya taşı ve Holding ve büyük kuruluşları bu istikamette teşvik et.
0
Mirket
(14.01.25)
Araç muayeneleri zaten bu bahsettiğiniz şey için var. Sadece araç yaşından ziyade araç sağlığı dikkate alınıyor. Trafik sorununa çözüm anlamında aynı yere tekabül ediyor. Sadece "daha modern görünmeye" çare olmuyor ancak daha modern görünmek araç yaşından ziyade insanların tavırlarıyla daha ilişkili olsa gerek.

Birçok kişi söylüyor aslında, problem regülasyondan çok uygulamada. Trafik cezaları yeteri kadar düzenli uygulanmıyor. Ehliyet sınavı sözde zor ama hiç derslere katılmadan ve direksiyon sınavlarında torpil yapılarak ehliyet alan birçok kişi var, bu kişiler kendini saklamıyor bile. Hangi tabelanın ne anlama geldiğini bilmeden şoför olan çok kişi var.

Taksiciler, belediye ve özel halk otobüsü şoförleri, minibüsçüler, kamyoncular gibi profesyonel sürücüler bırakın kurallara uymayı kuralsızlık yapanların başında geliyor. En öncelikli olarak bu meslek grupları kurallara uymaya başlatılmalı.

Özetle çözüm kural tanımazlığı önlemede, bu yapılabilir bir şey ama nedense insanlar bu esas sorunu görmezden geliyor ya da ütopik bir şey gibi düşünüyor.
0
akhenaten
(14.01.25)
Trafiği bana emanet etseler 1 senede her yeri çiçek gibi yaparım.

Ana arterlerde en büyük sıkıntı yan bağlantı yolları. 3 şeridi 2 şeride düşürüp yan yolu bağlayıp tekrar 3 şerit yapıyorlar. Trafik felç.

Yeterli uzunlukta hızlanma şeridi yapmadan yan yoldan bağlıyorlar, ana yolda ve yan yolda trafik felç.

Yonca kavşaklara otobüs, minibüs durağı koymuşlar, trafik felç.

Yan yollara tır, kamyon park etmişler, trafik felç.

Yol ayrımlarında şerit değiştirme yasağı dönüşe çok yakın yerde başlıyor, dönüşe 100m kala birisi en sol şeritten en sağ şeride geçmeye çalışıyor, trafik felç.

Şerit değiştirme yasağı olsa bile millet kaynak yapıyor, düz gidecek adamları da engelliyor, trafik felç.

avrasya tüneli girişi olabilecek en saçma şekilde, sene kaç olmuş, hala gişe var trafik felç

kamyonlar ve tırlar olmamaları gereken şeritteler, trafik felç

emniyet şeritlerinde yeterli mobese yok, mobese yakınlarına kadar emniyet şeridinden yardırıp kaynak yapıyorlar, trafik felç.

Sadece cezalarla bile kendisini kalkındıran sistem kurar o trafiği kaymak gibi akıcı hale getirebilirim.

Youtube'da bir eleman var, hatta birden fazla kişi var, simülasyonda bile deneme yanılma yaparak çözüm üretebiliyorsunuz. Tek seferde aynı anda her yerde çözülecek bir problem değil ama kimsenin umrunda da değil, kafası ortalamanın azıcık üstünde çalışan bir adam olsa çoğu yerde trafik kilit olmaz.
0
kimlanbu
(14.01.25)
Valla işyerim üsküdarda, evim kalamışta. Yol boyunca gördüğüm en eski araba 7-8 yaşında değildir o da hani premium segment. 4 kilometre yolu ise yarım saatte alıyorum.
Trafik arabalardan kaynaklanmıyor.
İstanbul coğrafi olarak çok ciddi engellere sahip, girişi ve çıkışı doğu ve batı ile sınırlı ve ortasından da boğaz geçen, büyümesi esnasında da plansız büyümüş milyonlarca insanın tek şerit yollu, arasında servis yolları olmayan sokaklarda yaşadığı bir şehir.
İstediğin kadar her yere metro yap gene de bu metro en basitinden boğaz engeline takılacak, gene şehir plansız alakasız büyüdüğü için birbiri ile düzgün keşişmeyecek.
İstanbulda tek çözüm diğer şehirlere insanların taşınmasını sağlamaktan geçiyor. Sultanbeylide yaşayan erzurumlu, ordululu sultanbeyliye bayıldığı için kalkıp o keşmekeşte yaşamıyor, ordu ve erzurum emin ol daha güzel daha planlı ama iş yok.
0
denizgonen
(14.01.25)
çözüm için hiç yoramam kendimi trafik yoruyor zaten
icra makamları yorulsun
0
bir soru sorcam
(14.01.25)
Çekici sayisini asiri arttir milyon tane hatali park var devlet guzel para toplasin hem yollar cilir trafik olmaz cogu yerde bide uygulama cak herkes birbirini gambazlasin seri sekilde tadindan yenmez

Trafikteki arabalara bak hepsinde safece 1 kisi var oda sofor butun koltuklar bos marti uygulamasi gibi bunlari doldurmak lazim koca araba bos gidiyor taxi ozel sistemi kaldirilsin limse tekel olmasin

Ehliyet almak asiri kazik olmali ve her 3 senede 1 uzman tarafindan sinav yapilmali


En son olarak trafik cezalarinin 50 lat artmasini istiyorum hem devletimiz guzel para kazanir hemde yeni projeler yapar
0
Zetnikov
(14.01.25)
insan çok ya İstanbul'da. Bu kadar insan varken trafiği çözemezsin.
0
burfak
(15.01.25)
6 ayda çözerim. Hiçbir şekilde trafik yoğunluğu 20-25 i geçmez kıyamet kopsa bile.

Öyle yaş yasagiydi, trafiğe az araç çıkarmaktı boş işler bunlar.

Ne yapacağıma gelince, paylaşıyorum artık. Nerede neyi paylassam bir sivri zeka kendi fikriymis gibi satmaya çalışıyor kamuda ve bok ediyor
0
topkapiaksaray
(15.01.25)
(8)

Zafer partisi sosyal medya trollerine nasıl ödenek sağlayabiliyor?

HellKeePer
Partinin bir gelir kaynağı var mı? Bildiğim kadarıyla mecliste sandalye, grupları yok. Sosyal medyada, özellikle Ekşi sözlük ve X platromu üzerinde çalıştırdığı trollere nasıl ödeme yapıyorlar? Sayıları Ak parti trolleri kadar yüksek oranda. Bu parti bu parayı nereden buluyor? Amacım polemik yaratma
Partinin bir gelir kaynağı var mı? Bildiğim kadarıyla mecliste sandalye, grupları yok. Sosyal medyada, özellikle Ekşi sözlük ve X platromu üzerinde çalıştırdığı trollere nasıl ödeme yapıyorlar? Sayıları Ak parti trolleri kadar yüksek oranda.

Bu parti bu parayı nereden buluyor? Amacım polemik yaratmak değil.Teknik olarak merak ettiğim için soruyorum.
0
HellKeePer
(14.01.25)
çok fazla gönüllüleri var.
0
ground
(14.01.25)
allah allah, ödenek mi ayırıyorlar?
halbuki ülkemizde 60 küsur milyon seçmen var. mesela 25 milyonu kılıçdaroğlu'na oy vermiş, 13 milyonu da chp'ye oy vermiş. kılıçdaroğlu'na ve chp'ye oy verenleri çıkardığımızda geriye kalan milyonların hepsi trol. trolün bu kadar bol olduğu bir ülkede ödenek ayırmaları saçmaymış cidden de.
0
m e b
(14.01.25)
Muhtemelen iletişim başkanlığından fonlanıyorlar.

Tüm hepsi öyle demiyorum ama twitterda bunların çok takipçili birkaç hesabı var meşhur. Onları fonlasan zaten manipüle edebilirsin kitleyi. Twitterda Zpliyim diye geçinenlerin de çoğu liseli olduğu için zor değildir
0
nundu
(14.01.25)
hepsini fahrettin fonluyor
0
topkapiaksaray
(14.01.25)
"o kadar oy almasına rağmen neden hiç AKP propagandası yapan yok?"

diye düşünebilirsin.
AKP propagandası yapmak işe yaramaz ama insanları CHP'den uzaklaştırabilecek propaganda işe yarar. gençleri kafalıyorlar.

bunu yapacak bütçeyi ayırabilecek de tek yer var..
0
tabudeviren
(14.01.25)
Şu içerik bu konuyla alakalı mıdır sizce bilemedim ama şurda dursun.

en.wikipedia.org
0
Mirket
(14.01.25)
Bu partiyi desteklemek ve CHP'yi desteklememek trollük olmus.

Kafalar piril piril cidden.

Not: son seçimde oyu Zafer'e atmis biri.
0
feastofthedamned
(15.01.25)
sosyal medya kanallarınızla ilgili olabilir. aktroller kadar yüksek olmasını geçtim onların çeyreği kadar denk gelmiyorum zaferlilere.
0
sabenburak
(15.01.25)
(5)

Yine kira yine sorun

kiriko
Arkadaşlar Ümraniye'de merkeze yakın oturuyorum.Kiralarım sırasıyla 200 2250 2500 3250 8000 20000 di.Bu sene de 37000 istiyor.Sizce bu hak mı?Adama yüzde 150 Zam yaptık zamanında.Memurum.Bana yapılan zam ortada.Sizce ne yapmalıyım?Dikleşmek de istemiyorum.Mahkemelerle mi uğraşayım.
Arkadaşlar Ümraniye'de merkeze yakın oturuyorum.Kiralarım sırasıyla 200 2250 2500 3250 8000 20000 di.Bu sene de 37000 istiyor.Sizce bu hak mı?Adama yüzde 150 Zam yaptık zamanında.Memurum.Bana yapılan zam ortada.Sizce ne yapmalıyım?Dikleşmek de istemiyorum.Mahkemelerle mi uğraşayım.
0
kiriko
(14.01.25)
Bu ay yatırılacaksa zamlı kira 31.702 lira yatıracaksın. Kira denen şey, her sene pazarlık usulü tespit edilen bir şey değil ki.
Kanunu var, kitabı var.
0
Mirket
(14.01.25)
Evet @Mirket hakli, zaten kirasini duzgun odeyen biri olarak ev sahibinin risk faktoru de azaliyor. Bu son yillardaki ekonomik dalgalanmaya ozel birsey degil. 20 sene once de uzun suredir ayni evde oturan kisi piyasanin bariz altinda kirada oluyordu. Bence 8000->20000 gecisini de sirf istedi diye kabul etmemeliydiniz, ama olan olmus ki, su anki icin resmi rakam neyse onu yapip gecin bence. Zaten anlasilan 5 sene de gecmis, ev sahibi isterse rayic bedel tespiti icin mahkemeye gidebilir.
0
mbond
(14.01.25)
@mbond
Mahkemeye gitse de kaybeder. Daha önceki yıllara nazaran yapılmış olan fahiş artış, daha önce rayiç bedel üzerinde anlaşıp gerekli artışı yapmış olduklarını gösteriyor.
0
Mirket
(14.01.25)
@Mirket,

Sadece belirtmek istemistim, zaten 31.702 TL'nin uzerinde bir sonuc cikacagini da sanmam. Bence zaten bu rakama razi olur cok ozel bir ev degilse. Ev sahibi de atmis oltasini ya tutarsa diye bekliyor.
0
mbond
(14.01.25)
evet 5 yılı geçmiş, isterse dava açabilir, siz yasal oranda zam yapalım diyip gönderin, eğer o istiyorsa dava açsın, davada korkacak bir şey yok, mahkeme daha yüksek bir tutar belirlerse onu ödersiniz. şu anda bahsettiğiniz bölgede rayiç bedel 40 bin civarındaysa, mahkeme de eski kiracı olduğunuz için takdiri indirim yapar, %15 indirim yapsa 34 bin olur.
0
turuncu tonlarda
(14.01.25)
(7)

Ekmek makinesi ile evde ekmek

Mirket
400 gram una iki tepeleme dolu yulaf ezmesi, 10 tane ufalanmış ceviz ve birer büyük ölçek,Susam,Çörekotu,Ayçekirdeği içiKabak çekirdeği içiHaşhaş,Keten tohumu,Hindistan cevizikoyuyorum. Nefis bir şey oluyor. Meyve parçacıkları da ilave edince efsane oluyor da o zaman tatlı, kek gibi bir şey olup ekm
400 gram una iki tepeleme dolu yulaf ezmesi, 10 tane ufalanmış ceviz ve birer büyük ölçek,
Susam,
Çörekotu,
Ayçekirdeği içi
Kabak çekirdeği içi
Haşhaş,
Keten tohumu,
Hindistan cevizi
koyuyorum. Nefis bir şey oluyor. Meyve parçacıkları da ilave edince efsane oluyor da o zaman tatlı, kek gibi bir şey olup ekmek olmaktan çıkıyor.

Yukarıda saydığım karışımın tadına uyum sağlayacak, tattan ziyade bünyenin alması gereken vitamin ve minerallere katkı sağlayacak, başka neler karıştırıla bilir?
Bir fikri olan var mı?

.bu arada daha önce kahveli ekmek deneyeceğimi söylemiştim ve bir arkadaş ilgilenmişti. Denedim ve olumlu bir sonuç alamadım. Buralardaysa haberi olsun.
0
Mirket
(14.01.25)
Fazla bir vitamin katkısı yok ama kuru domates yakışıyor
0
grimavi
(14.01.25)
fıstık ezmesi ve protein tozu nasıl olur?

onlar dışında fropie'nin kamu kamu tozu var. ben olsam koyardım.
0
gabe h coud
(14.01.25)
ruşeym, vital gluten. eklediğiniz suyu bir iki kaşık arttırmanız gerekebilir.
0
inheritance
(14.01.25)
beyaz un yerine tam buğday unu denesen lif oranını arttırırsın ürünün. hem de beyaz undaki beyazlatma kimyasallarından kurutlursun. kıvamını cıvık yaparsan ve yarım çay bardağı zeytinyağı koyarsan gayet yumusak olacaktır.
0
archmeister8
(14.01.25)
Yumurta olur mu bilemedim
0
etna
(14.01.25)
Toplu cevap vereyim.

Kuru domatesli, biberli, zeytinli, daha birçok şeyli yaptım, arada yapıyorum. Ayrı bir tat onlar.
Paketli gıdalara mümkün olabildiğince karşıyım.
Protein tozunun pişirilmesinin sağlık açısından sakıncalılığına dair uzun yıllar önce bir yazı okumuştum. Ne derece doğrudur bilmem de, o gün bu gündür pişirmem.
Çikolatalı veya meyveli çok yaptım ama kek gibi oluyor. En güzeli kuru incir parçacıklı.
İlk zamanlar yumurta ve süt koyuyordum ama ekmeğin tüketimi bir haftayı bulabiliyor. Bozulacakları endişesiyle koymuyorum.
Yulaf ezmesi koyduğum için tam buğday kullanmadım. Tam buğdaya bir de yulaf abanınca gluten oranı azaldığı için kabarmama ve ufalanma problemi çıkıyor. Yulaf, çavdar, arpa, mısır, mervimek vs unu katmadığım zamanlar tam buğday unuyla yapıyorum.
Link aşağıda. Ama 7 yıllık makine. Daha gelişmiş modelleri vardır.
7 yıldır dışarıdan ekmek almadım :)

www.hepsiburada.com
0
🌸Mirket
(14.01.25)
Çok yakışır ekle diyemicem bu haliyle de güzel görünüyor, değiştirmene ya da bişi eklemene gerek yok gibi ama aklıma kinoa ve chia tohumu eklemek geldi.

O da sırf başka neler konulabilir diye sordun diye. Bence gerek yok
0
kullanicadi
(14.01.25)
(10)

Nafaka ne durumda baglaniyor ne durumda baglanmiyor

optimistbakunin
Selam merak ettigim sorular vardi bekarim oncelikle bir anlam yok soruda.Diyelim ki er kisisi aldatildi. Konusmalar vs de var diyelim. Bu senaryoda cocuk yok kadina nafaka baglanir mi cocuk varsa ne degisirAnlasamadilar karsilikli ayrilalim dendi bunda nafaka oluyor muKadin kisisi istemiyor erkegi b
Selam merak ettigim sorular vardi bekarim oncelikle bir anlam yok soruda.
Diyelim ki er kisisi aldatildi. Konusmalar vs de var diyelim. Bu senaryoda cocuk yok kadina nafaka baglanir mi cocuk varsa ne degisir
Anlasamadilar karsilikli ayrilalim dendi bunda nafaka oluyor mu
Kadin kisisi istemiyor erkegi bosanmak istiyor bu durumda nafaka oluyor mu
Az cok sorunun temeli anlasilmistir sanirim nafaka hangi durumda kadina baglanir hangi durumda baglanmaz.
Mesela erkek bu evlilik surecinde ev arsa aldi ama kadin calismiyor maddi getirisi yok, ortaklik isteyebilir mi
0
optimistbakunin
(14.01.25)
Gerci bunlar googleda yaziyor ama gercek tecrubeler nasil onlari merak ettim
0
🌸optimistbakunin
(14.01.25)
Kadın erkek arasındaki gelir farkı önemli. Kadın az kazanıyorsa fakirliğe düşecek diye nafaka alıyor.

"Mesela erkek bu evlilik surecinde ev arsa aldi ama kadin calismiyor maddi getirisi yok, ortaklik isteyebilir mi" >>> bu durumda kadın %50 ortak. evlilik sonrası alınan mallar 50-50. Ayrıca nakit yardımı da alır çalışmadığı için
0
wd40
(14.01.25)
@wd40 adam mesela is kurdu kazaniyor da. Ama kadinin bir katkisi olmadi bu surecte. Isin ortagi mi olacak nasil oluyor ki? Is diyelim fabrika ya da restaurant
0
🌸optimistbakunin
(14.01.25)
Sizin durumunuzda, kadın kişisi çalışmıyorsa, boşandığında geçimini sağlamada sıkıntıya düşecekse nafaka bağlanır.
Ayrıca çocuk varsa, çocuk normalde anneye verilir, çocuk için de iştirak nafakası ödenir.
Evlilik süresince takılar ve mirasla gelenler hariç, kadın almış olsun, erkek almış olsun, farketmez, mal ortadan ikiye bölünür.
0
Mirket
(14.01.25)
@optimistbakunin

1 kuruş katkı olmasa bile herşeye %50 ortak. +nakit..maaşının %20 si falan
0
wd40
(14.01.25)
Feminizm, guclu, bagimsiz kadin girl power ama medeni hukuk, bosanma yasalari 1910 yilinin toplumuna gore halen nedense.
0
baldur2
(14.01.25)
Aslında ben dahil çoğu kişinin evlenirken bilmediği seçenekler var, bu mal paylaşım rejimleri olarak geçiyor. Hepsini tek tek araştırırsanız bütün sorularınıza cevap olur.

"default" olarak edinilmiş mallara katılma rejimi aktif gibi düşünebiliriz.

Anlattığınız senaryolar standar. Aldatma varsa ve kanıt varsa aldatan tarafa nafaka yok. Karşılık anlaşma varsa, nafaka, mal paylaşımı konularında fikir birliği varsa gene nafaka yok (yakınlarımda bolca örneği var)
0
kimlanbu
(14.01.25)
Evlilikten sonra edinilen mallar ikiye bölünüyor ama erkek eğer alınan şeyi evlilikten önce kazandığı bir para ile aldığını ispatlarsa o kısmı dahil edilmiyor. Örneğin, 10 milyon tl’lik ev aldı. 4 milyon tl’sini evlilikten önceden biriktirdiği/kazandığı bir para ya da evlilik öncedi sahip olduğu başka bir evi satarak ödedi. Kalan 6 milyona evliylen kredi çekti ve ödedilerse, kadın sadece 6 milyonluk kısmın yarısında yani 3 milyona hak iddia edebiliyor. Diyelim kredinin 1 milyonu ödenmişken ayrılıyorlar, kadın 500K iddia edebiliyor. Yani beraberken edinilen kazançlarla edinilen mallar 2’ye bölünür.

Nafaka aldatan tarafa verilmez. Kadın çalışıyor ve çocuk yoksa yine nafaka şansı düşüyor. Ayrıca anlaşmalı olarak ne olursa olsun nafakasız anlaşma şansı olur. Bu arada erkek de fakirliğe düşüyorsa nafaka iddia edebiliyor.örn;

youtu.be
0
awlmi
(14.01.25)
bahsettiğiniz nafakanın adı yoksulluk nafakası olarak geçer hukukta. anlaşmalı boşanmada taraflar nasıl istemişse o şekilde olur. yani bağlanıp bağlanmaması tarafların her ikisinin de onayına bağlı. çekişmeli davalarda ise 2 şart var. 1. nafaka isteyen taraf boşanmada diğerinden daha fazla kusurlu olmamalı 2. boşanma ile yoksulluğa düşecek olması. yani geliri kalmaması. bir işte çalışıyorsa veya üzerine kayıtlı gayrimenkul falan varsa nafaka talebi reddedilir.
mal paylaşımı ise tamamen farklı bir konu. 2001 yılından sonra evlenilmişse ve evlilik devam ederken bir mal edinilmişse buna karı ve koca ortak olur. burada kıstas bir veya iki tarafın çalışarak kazanmış olması gerekir. çalışmadan yani bağışlama miras loto ikramiyesi vs gibi kazanımlarda ortaklık olmaz.
0
ground
(14.01.25)
Bir de şu var :)

x.com
0
Mirket
(14.01.25)
(3)

yemek yerken su içme isteği

goodenuff
merhaba, internette araştırdım fakat tam olarak soruma cevap bulamadım o yüzden buraya sormak istedim. yemek yerken aşırı derecede bir su içme isteği yaşıyorum, içim yanıyor gibi. yemeğin yanında su içmeden tek bi şekilde yemek yemek çok zorlu olmaya başladı. neredeyse her lokmanın ardına biraz su o
merhaba, internette araştırdım fakat tam olarak soruma cevap bulamadım o yüzden buraya sormak istedim. yemek yerken aşırı derecede bir su içme isteği yaşıyorum, içim yanıyor gibi. yemeğin yanında su içmeden tek bi şekilde yemek yemek çok zorlu olmaya başladı. neredeyse her lokmanın ardına biraz su oluyor bazen. ayrıca çenemde iyice yorulmaya başladı yemek yerken. bu nasıl bi problem anlamadım. yemek yedikten sonra tabii göbekte baya bi şişiyor. rahatsız edici bir durum olmaya başladı. bununla ilgili nereye başvurabilirim veya nedir bu bilen birisi var mı?
0
goodenuff
(14.01.25)
Ayni sorun bendede var sadece yanmasi degil sivi olmadan yemek yiyemiyorum. Cok su icincede midem sindiriyor mu mide asitim etkisiz mi kaliyor emin olamiyor kaygilaniyorum umarim birileri mantikli bisey yaz bu arada lutfen yudum yudum ic demeyin baya icmem gerekiyor rahat edemiyorum
0
Zetnikov
(14.01.25)
İkiniz için de benim aklıma gelen, stres nedeniyle diş sıkma, gece diş gıcırdatma veya çene veya diş yapısı bozukluğu nedeniyle çene eklem ya da çene kas yapınızda bir problem var. Yemeği suyla yumuşatma gereği duyuyorsunuz.
Diş hekimine gideceksiniz. İnternette vardır çene kasları egzersizleri onlara bakacaksınız. Diş plağı gerekir belki. No stres bi de.
0
Mirket
(14.01.25)
diabet riskiniz olabilir mi? şeker hastaları çok su içmek ister başlarda.
0
awlmi
(14.01.25)
(2)

Günlük altın alıp satanlar nereden işlem yapıyor?

ya ben lan neyse
bankalara falan bakıyorum hiç günlük alım satım yapabilinecek gibi değil. her alış satışta elindeki de azalıyor. insanlar nereden yapıyor bu işlemleri?
bankalara falan bakıyorum hiç günlük alım satım yapabilinecek gibi değil. her alış satışta elindeki de azalıyor. insanlar nereden yapıyor bu işlemleri?
0
ya ben lan neyse
(13.01.25)
Borsadan ALTINs1
0
Mirket
(13.01.25)
ben binance üzerinden kripto altın alıp satıyorum. paxg
0
archmeister8
(14.01.25)
(7)

Ev kredisi çekmişler yardım lütfen?

bobinhoo
Merhabalar,Geçen sene şubat ayında bir ev kredisi çekmiştim, bir yılı dolmak üzere. Çekerken ev sigortası gibi bir şey yaptırmışlardı zorunlu olarak ve bunu kredi süresi boyunca yenilemem gerektiğini söylemişlerdi.Şimdi sigortanın süresi dolacak, banka bana bunu yenilemem için ulaşır mı? Ulaşmaz ise
Merhabalar,

Geçen sene şubat ayında bir ev kredisi çekmiştim, bir yılı dolmak üzere. Çekerken ev sigortası gibi bir şey yaptırmışlardı zorunlu olarak ve bunu kredi süresi boyunca yenilemem gerektiğini söylemişlerdi.

Şimdi sigortanın süresi dolacak, banka bana bunu yenilemem için ulaşır mı? Ulaşmaz ise ben de yenilemesem ne olur?

Bu konuda tecrübeli biri varsa cevap verebilirse sevinirim. Teşekkürler...

Not: Kredi çektiğim banka Akbank.
0
bobinhoo
(13.01.25)
Banka sana ulaşır da, bence ulaşmasını bekleme. Bir ay kala gel yenileyelim tadında bir SMS gönderir. Git konuş. Taksit yaptır, falan.

Yenilemezsen olur mu? Olmuyor maalesef. Kredi sözleşmesini okursan, var bununla ilgili bir madde.
0
Mirket
(13.01.25)
hocam farklı bir sigorta şirkeninden fiyat alın. bankaların anlaşmalı olduğu yerler genelde geçirirler bu sigorta işinden. ben geçen sene bankanın istediğinin yarı fiyatına farklı bir sigortadan yaptırdım, hem de kredi kartına 8-9 taksit falan yaptılar. bankadan sms/mail gelmeyebilir, krediyi çektiğiniz şubedeki müşteri temsilcinizle konuşun. onlar size fiyatını söylesinler, farklı yerlerden teklif isteyin.

bu arada bu dediğim ek sigorta için geçerli, dask'ta fiyat her yerde aynı oluyor. ama banka yine bunun parasını peşin isterken başka sigortacıdan karta taksitle yaptırabiliyorsunuz.
0
shadowfollower
(13.01.25)
Yaptırmak zorunlu, aynı bankadan yaptırmak zorunlu değil. Yaptırın bu arada. Dünyanın bin türlü hali var.
0
SiyamkedisiZorro
(13.01.25)
Siyamkedisi +1
Daha yeni bankalar ve hayat sigortaları ile uğraşmış biri olarak Eğer bir şey olursa ailenizin evden olması falan sorun değilse yaptırmayın tabi.
0
logisticsmanager
(13.01.25)
Büyük ihtimal silinecek bu ama başlığınızın inanılmaz bir clickbait olduğunu söylemek istedim.
0
peki madem
(13.01.25)
kredi süresince yaptırmanız gerekiyor bunu. her sene fiyatı artıyor enflasyon sebebi ile ama alım gücü olarak aynı miktara geliyor.

neden bu sigorta zaruri? çünkü krediniz bitene kadar ev size değil bankaya ait.
0
biseysorcaktim
(13.01.25)
Konut kredisinde dask haric hiçbir police zorunlu değildir. Hakem heyeti ve tüketici mahkemesi kararlarıyla bankalara karşı açtığım davaları kazandım. Ha konut sigortası bence de gerekli o ayrı bir konu.
Banka sizi sigorta policesiyle daha düşük faizden faydalandırdıysa ve bu sözleşmede bu durum yaziliysa banka haklı olabilir.
0
karacigerim vur kadehlere
(13.01.25)
(8)

safra kesesi

panamera
selamlar, ailesinde veya kendinde safra kesi problemi olan, veya aldıranlar; şikayetler nasıl başladı. semptomplar nelerdi?bir de operasyon kolay mı?
selamlar, ailesinde veya kendinde safra kesi problemi olan, veya aldıranlar; şikayetler nasıl başladı. semptomplar nelerdi?
bir de operasyon kolay mı?
0
panamera
(13.01.25)
annemde safra kesesi tasi vardi baya büyük. bulgur yer dokunur, yumurta yer dokunur, milföy dokunur. sirt agrisi vardi. sürekli bir gaz sikayeti midesinde... 15 senedir biliyorduk oldugunu, a,a aldirmaya korkuyordu. sonra bir gün tas ilerlemis safra kanalini tikamis. ölüyordu az kaldi, komsular eve gelip basinda kuran okumuslardi :)
acil ameliyat oldu, hastanede gereginden fazla kaldi. antibiyotik kullandi uzun süre.
tavsiyem, bir sikinti yaratmadan aldirin. yoksa kolay ameliyat zorlasiyor, eziyete dönüyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.01.25)
Safra kesesi bazı insanlarda taş yapıyor. Bir taneyle de bırakmıyor, başladı mı devam ediyor. Taş sayısı arttıkça haznede tutulan safra miktarı azalıp besinler sindirilemez hale geliyor. Kaka sarı renge dönmeye başlıyor ve sindirim ve gaz sıkıntıları oluyor.
Taş 9 mm den küçükse, hareket edip safra yolunu tıkıyor. Bu durum insanda sarılık yapıyor. Ciltte kaşınmalar falan başlıyor. Tam tıkama durumunda hasta acile zor yetiştiriliyor. Doktorların bile kalp kriziyle karıştırdığı ve sonu yoğun bakıma uzanan bir süreç yaşanıyor. Tabii bu süreç hasta hastaneye yetiştirilebilirse yaşanıyor. Yani taş 9 mm den küçükse her an yaşanabilir bir olay olduğundan ve taş üretimi sürekli bir faaliyet olduğundan aldırmakta fayda var. Ameliyatı laparoskopi ile yapılıyor. Çok kolay ve bir gün yatılıyor.
0
Mirket
(13.01.25)
taşla başladı sıkıntı. "taş ocağı" diye tabir ettikleri derecede çok taş olduğunu söyledi doktor. belki 50'ne kadar bile problem yaşamazsın ama bir anda da ortaya çıkabilir demişti. o nedenle aldırdım kurtuldum. ama vücut yapımın değiştiğini hissediyorum. daha çok yemek rahatsız ediyor, gaz miktarı arttı vs. acelesi yoksa beklemenizi öneririm.
0
summerjam0306
(13.01.25)
Hamileydim, birden kuşak şeklinde bir sancı bastırdı. Acımdan nefes alamadım. Bebeği kaybediyorum diye düşündüm. Bir süre sonra geçti. Bebekle ilgili olduğunu düşündüğüm için kadın doğumcuma sordum "Gazdır" dedi. Sonra takip eden hafta bu sefer iş yerinde acıdan bayılacak gibi oldum. Ambulans filan... Safrakesemde çamur varmış ve panktreatit olmuşum. 6 aylık hamileyken ameliyat önerdiler. Neyse lafı uzatmayayım. 1 kilo bile almadan (minimumda yemek yiyerek) hamileliği tamamladım, 30 günlük anneyken ameliyatla aldırdım safrakesesini.
Operasyon kolay, sonrasında yediklerinize dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü sindirim safrakesesi olmadan zorlaşıyor. Kabız olmamaya dikkat etmek gerekiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(13.01.25)
bana 2-3 yıldır acil aldırmam ve çok tehlikeli durumda olduğu söyleniyor checkuplarda, diğer ameliyatlardan fırsat gelmedi buna. böbreklerimde de taş varmış. henüz aldırmadım ama önümüzdeki birkaç ay içinde aklımda.
0
deartheodosia
(13.01.25)
aldırdım.
yemek yiyemiyordum. özellikle yağlı yemek sonrası sırtıma vuruyordu.
dahiliyeye gittim ağrı yüzünden. safra kesesinde taş, böbrekte kum rahimde miyom çıktı. küçük çaplı bir taş ocağı misali.
operasyona karar veremeden başka şehre taşındım iş için.

orada durum fenalaştı. atak geçiriyordum yataktan kalkamıyordum. işe geç gidiyordum bu yüzden. bir gün gün içinde revire gittim başım dönünce. bir şey bulamadıkları için beni ambulansla hem de! acile sevk ettiler.
ameliyat edelim dediler ben istemedim ve başka bir şehre gittim yine.
ilkinden 2 sene sonra kendim doktora gidip alın şunu dedim. neden demedi doktor.

operasyonu izmir atatürk eğitim ve araştırma hastanesi hatay ek binasında oldum.

dikiş ipi kendi yok olanlardan olmadığı için en zoru dikiş aldırma kısmı oldu.
bir de ameliyat sonrası kusana kadar ağrım çok olmuştu. kusunca rahatladım. ertesi gün taburcu olunca arabamı kendim kullandım ve eve döndüm. evde refakatçi istemedim. ikinci gün temizlik bile yaptım ama önermem. dinlenin.

kardeşim de benden 3 ay önce oldu. onda sezaryen dikişi keseye yapışmış diye ameliyat uzun sürmüştü ve nekahat süresi daha uzun oldu bu nedenle.

böbrek kumlarını da torbalı'daki böbrek suyu ile yok ettik şükürler olsun.

önerim dikişler kendi eriyen iplerle olsun. geçmiş olsun. korkulacak bir şey değil. sülalemizin ameliyatı kendisi.
0
mathilda.may
(13.01.25)
bir gece tv karşısında karnıma bıçak gibi bir ağrı saplandı. Yere çöktüm iki büklüm şekilde.
zar zor doğrulup hastane acilinden girdim. safra kesemin çok kötü durumda olduğu söylendi. Ağrı kesici verdiler. Ameliyat dediler.
ağrım geçince ben şımardım ailemle görüşeyim dedim.dr gitme bak daha kötü olursun dedi .imza attım çıktım hastanede.
3 saat sonra bir öncekinden çok daha kötü bir ağrı daha geldi. Yine hastaneye.
cüzdanımı bankoya fırlattım ve beni ameliyata alın çabuk dedim. Ne istiyorsan çek kartlarımdan diye bağırmışım. Apar topar ameliyata aldılar.
safra kesem patlamış ve misket büyüklüğünde taş çıkardılar.
ameliyat çok basit hiç bişey hissetmedim çok ağrım da olmadı.1 gün yatış verdi doktor ama o kadar korkmuştum ki ağrıdan ben 2 gün yattım parası ile değil mi kardeşim.
0
jamswety
(13.01.25)
bunlardan arınmak için çeşitli bitkisel tarifler duymuştum.

bunun dışında safra kesesini aldırdığınızda sindirim değişiyor.

www.youtube.com

www.mayoclinic.org
0
sttc
(14.01.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.