[]

uydu alıcılı tv marka önerisi - anneye almalık

anneme 80 cm bi tv alacağım, 32 ekrana tekabül ediyormuş sanırım. öyle çok teknolojik olmasına gerek yok, interneti bile pek bilmez annem. düzgün, belki sizlerin yeni alıp kullandığı veya bi süredir kullanıp memnun kaldığı markalar / modeller var mıdır? çok marka var piyasada.

sırf marka için bi dünya para ödemek de istemiyorum, gidip üç gün sonra sıkıntı çıkaracak bir televizyon almak da istemiyorum. kendim de araştırıyorum bir yandan, sizlere de danışmak istedim.


 
www.vatanbilgisayar.com

www.vatanbilgisayar.com

Samsung olanını kullanmıştım, ta ki kumanda fırlatıp ekranını pert edene dek. :) LG olanı da biraz daha ucuz olduğu için alınabilir, özellikleri aynı her ikisininde.

Edit: Vestel'den uzak durun, ucuz diye her TV'ye bakmayın teşhir ürünü çıkar uğraşırsınız. LG ve Samsung iyidir.
  • Beherit  (08.06.19 16:04:18 ~ 16:08:33) 
valla lg var bizde, cok iyi falan derken gecen gun ses var goruntusu gitti, arkadaki led isigi bitmis, servisi aradim onlarin omru 4 sene dedi, yapariz ama yine bozulur dedi, biz alali dfa yaklasik bes sene olmustu

lg alma demeye geldim, kronik sorunmus

arcelik, beko falan al, yaygin servisi var en azindan
  • exlibris  (08.06.19 16:45:32) 
zamanında uydu alıcısı ve tv üreten bir firmada staj yapmış biri olarak bilindik markalardan şaşmayın derim.

Az bilinen firmalardan almak bir nevi kumar çünkü. Yani sorunsuz bir şekilde yıllarca da kullanabilirsiniz, aldıktan iki gün sonra da bozulabilir.

Küçük firmalar devreleri çin'den hazır alıp, montajını yapıyorlar. Genellikle, kullandıkları devrelerin işlemcileri vs. çok dandik oluyor. Montaj sırasında işçilerin yaptıklarından bahsetmiyorum bile. O yüzden en mantıklısı bilindik, dünya çapındaki markalara yönelmek.
  • vhdl  (08.06.19 19:26:57 ~ 19:27:35) 
[]

bilgisayarın internet bağlantısı kopunca bana sms atan bi program vs?

çeşitli sebeplerden bilgisayarımın sürekli açık ve internete bağlı kalması gerekiyor. elektrik kesintisi veya bağlantının kopmasından ziyade bundan haberim olmayışı daha büyük problem.

belki küçük bi site veya program sürekli bilgisayarın bağlantısını kontrol etse, ping falan atsa. ulaşamadığında da bana sms atsın, app'i olsun uyarı versin ne bileyim. var mı böyle bildiğiniz bi sistem?


 
teknik bilginize ve ne kadar para harcamak istediğinize bağlı. basit manada teamviewer falan da yapıyor, ya da bu hizmeti veren siteler var. açık kaynak kodlu sistemler de var ama sms değil mail atabiliyor.


  • talemon  (18.09.16 15:53:37) 
ücretsiz olması tercihim. mail de olur. ne diye aratmam lazım? arattım ama saçma sapan yerler buldum.


  • p shadow  (18.09.16 15:59:43 ~ 16:00:05) 
ifttt.com

surda vardir belki.
  • fakyoras  (18.09.16 16:04:30) 
uptime monitor gibi aratmak lazım, bizim kullandığımız bir tane vardı ama bulamadım. zaten ücretsiz var mı bilemiyorum, sunucunuz açıkken haber verebilir, kapandığında haber gelmeyince anlarsınız herhalde. yoksa bir sunucuda tutulması lazım durum bilgisinin. aslında dropboxı falan kullanan bir şey yazmak lazım.


  • talemon  (18.09.16 16:11:06) 
bunun free tier'i var mesela: www.statuscake.com


  • talemon  (18.09.16 16:12:01) 
[]

bipolar (manik depresif) insanlarla daha iyi anlaşmak

bu insanlar herkese karşı böyle mi yoksa bana özel bi davranış mı öncelikle ondan tam emin değilim.

hayatıma pek çok bipolar girdi. ancak bunlar ya çok yakın arkadaşlarım oldular ya sevgilim. ama diğer arkadaşları veya flörtlerinden daha farklı bi yere koydular, daha özel davrandılar. bi tanesi yıllarca en yakın arkadaşım oldu. genelde bu insanların bipolar olduklarını çok sonradan öğrendim.

en yakın arkadaşım ciddi bir mani döneminden sonra hastaneye yatırılınca bu hastalığı araştırmaya başladım. bir de insanların kendi mental durumuna yakınlarla daha iyi iletişim kurduklarını öğrenmiştim. ister istemez kendimde böyle bi şey var mı acaba diye sorgulamaya başladım. kendime olabildiğince objektif davranınca ve bildiklerim/arkadaşlarımın yaşadıklarıyla kıyaslayınca bipolar olmadığımı düşünüyorum.

ancak bende de obsesif-kompülsif bozukluk (OKB) belirtilerinin bazıları mevcut, çevremde de pek çok kişi beni obsesif olarak tanımlar. tabi ki ben dahil hiç biri psikolog değil, hayatımı etkileyecek kadar bir takıntım da yok.

konuyu uzattım kusura bakmayın. benim merak ettiğim bipolar bozukluk taşıyanlar ile okb'liler arasında bir bağlantı mevcut olabilir mi? ya da bipolarlar en iyi nasıl insanlarla anlaşırlar ve neden onları seçerler?

 
cok dusunuyorsun, salman lazim.


  • kartun  (15.04.16 21:14:08) 
[]

forex sisteminde kazanılan parayı kim ödüyor?

forex'i araştırmaya yeni başladım. cevabını henüz bi türlü bulamadığım ama çok merak ettiğim temel bi soru var; bu paranın kaynağı kim, kim bana ödeme yapıyor veya kaybettiğimde kim kazanıyor? aracı kurum değil heralde?




 
Odemeyi yapan araci kurum. Paranin kaynagi sizin gibi buyuk ya da kucuk yatirimcilar.


  • f_d  (10.03.16 00:32:08) 
yani ben para kaybedince aracı kurum kazanıyor, ben kazanınca aracı kurum kaybediyor. o halde aracı kuruma güvenemem?


  • p shadow  (10.03.16 00:33:09) 
Hayir. Kazanan da kaybeden de sizin gibi yatirimcilar. Araci kurum komisyoncu.


  • f_d  (10.03.16 00:34:51) 
bu durumda herkesin (veya çoğu kişinin) aynı anda kazanması/kaybetmesi gibi bi şey hiç mümkün değil sanırım. hep mutlak bi denge söz konusu olmalı. biraz daha araştırmaya devam edeyim ben. teşekkürler.


  • p shadow  (10.03.16 00:46:38) 
Cogu kisinin ayni anda kaybetmesi bal gibi de mumkun. Sert hareketlerde cok kucuk bir azinlik guzel para vururken buyuk cogunluk kaybeder mesela.
Mutlak denge diye bir sey yok. Bozulmayan bir duzen varsa o da %90-95'inin surekli kaybettigi.

  • stavro  (10.03.16 00:51:46) 
biraz karışık. 3 farklı şirket tipi var. market maker,ecn ve stp. market maker olan şirkette senin zararın şirketin karıdır. ve kazandığını teoride cebinden karşılar ama tam olarak da öyle olmaz. senin kazanacağını düşündüğü pozisyonu hedge eder bu yüzden giren çıkan olmaz ona.


  • kalanlarin savasi  (10.03.16 01:55:11) 
[]

bi şarkı soruyorum hemen silmiycem

son zamanlarda popüler yabancı hareketli bi şarkı

dırım dım dım - dım dım dım - dırım
dırım dım dım - never soo highh
dırım dım dım - dım dım dım - dırım
bişi bişi bişi - devil

gibi bi şeydi, ama neydi?

 
Ocean drive - duke dumont


  • shenergy  (06.03.16 14:22:30 ~ 14:22:58) 
aynen budur. çok teşekkürler.


  • p shadow  (06.03.16 14:25:38) 
şarkı sözüne baktım. never so high diye bir şey yok.
sadece devil'den şarkı çıkarılamayacağına göre bu duyuru sahte.

  • diffarensiyel  (06.03.16 15:04:22) 
@diffarensiyel, on the highway to never ı never so high olarak anlamış, o kadar tuhaf değil.


  • mesgul ve huzursuz  (06.03.16 15:42:50) 
[]

1000 liraya kadar telefon tavsiyesi

Arkadaşlar selam, bi arkadaşım var, dijitalde jr sosyal medyacı. Mevcut telefonu iş için çok eski ve yetersiz. Şöyle 1000 liraya kadar tüm uygulamaları güncel kullanabileği, iyi bir telefon arıyoruz? Geniş ekranlı ve belki bilgisayar gibi kullanabileceği bir şey de olabilir.
Öneriler?



 
bıraksın bin liraları 500-600 liraya tek sıkıntısı yazılım olan şu telefon modellerine yönelinsin.
letv 1s x500
xiaomi redmi note 3
  • protrek  (01.02.16 14:07:48) 
Samsung galaxy mega tabi bulabilirse, fiyati artik son noktada olsa gerek 6.3 inch


  • alttaraf  (01.02.16 14:58:32) 
Kullanıcısı olmayandan öneri almanı tavsiye etmem. İş içinse ben sana lg g3 öneriyorum. Bin liranın üzerine çıkamıyorsa benim önerim yok. İncelediğim bütün modellerde kalite falsosu buldum.


  • sylvan  (01.02.16 17:53:38) 
meizu m2 700 lira civarındaydı. güzel telefondur.


  • simbolmina  (02.02.16 10:08:35) 
[]

hastane / dermatolog (cildiye) tavsiyesi (mümkünse kadıköy'e yakın)

soru zaten başlıkta ama detay isteyenler için;

özel sigortam yok, maddi durumum ne kötü ne çok iyi ama neticede sağlık, ne gerekiyorsa harcayacağız.
işten 1,5 ay önce ayrıldım ama hem 2 hafta önce hem de daha dün kadıköy yeldeğirmenindeki polikliniğe gittim, sgk falan bişi demediler, para da almadıar. ayrıldığım şirket sigortamı yatırmayı kesmişlerdir ama sistemde hala sigortalı gözüküyor muyum onu da bilmiyorum.

böyle üstünkörü bakacak değil de belki test falan yapacak doğru düzgün bi yere gitmek istiyorum.

sürekli kaşıntılı, kızarıklı, kabartılı bi şey geçiriyorum. 2,5 hafta önce gittim, ilk doktor şöyle bi bakıp "uyuz olabilir" dedi iki şişe losyon verdi, bi hafta arayla sürdüm, geçer gibi oldu, kaşıntının devam etmesi normalmiş ama tam geçmedi de gibi. emin olmak için dün yine gittim doktora, başka bi doktor denk geldi o da "uyuz değil bu ya, alerjik bi şey" dedi, "testi falan yok mu bunun" dedim, "yok" diyip kesti. altı üstü poliklinik diye çok da zorlamadım. o da bi krem bi hap verdi ama daha ciddi ilgilenebilecek bi yere gitmeden kullanmak istemedim. en azından neye alerjim var onu bilmek istiyorum.

var mı şu hastaneye, bu doktora falan git diyebilecek olan? (nolur çok pahalı olmasın)

 
Mhrs sisteminden fatih sultan mehmet hastanesi diye gir.Bostanci tarafinda e-5 kenari 130lar gider.ordaki doktorlarin isimlerini en iyi hekim sitesinden arastir ya da google amcaya atiyorum eniyihekim doktorun adi soyadi direkt yaz, yorumlara gore git.


  • dilem  (23.12.15 18:01:02) 
[]

kadıköy'de önerebileceğiniz ilaçlama firması var mı?

evde hayvan yok ama nasıl olmuşsa evi pire basmış. aslında google çok sonuç veriyor ama önce bi tavsiye üzerine birini çağırabilir miyim diye sorgulayayım dedim.




 
belediyeyi ara. biz aradık fare için apartmanı ilaçladılar ücret almadılar. ev için metrekare başına bir ücretleri var uygun


  • mr fusion  (06.06.15 17:23:34) 
[]

para değerlendirmek - dolara yatırım

selamlar. biz bi ev sattık bi iki ay kadar önce. ama ben hemen o parayla tekrar bi ev alırım diye düşünüp biraz da sığır olduğum için dolara falan yatırmadım parayı. aldıydım bozduydum derken para kaybetmeyeyim dedim.
ama şimdi herkes "kriz gelecek, nakit parayla gir, daha rahat ev alırsın" diyor. mantıklı da geliyor. zaten piyasada elimdeki parayla alabileceğim düzgün ev de yok.

ama şimdi parayı dolara yatırmak için çok mu geç? yani dolar illa yükselir ama müdahale falan edilir mi? düşer mi biraz daha? beklesem mi yoksa artık yatırayım mı direkt?

 
kriz öncesi ev sahibi olmak yerine nakit parayla girmek bana da mantıklı geldi.
babam şuanda sahip olduğumuz evi kriz zamanında almış mesela. 2 sene içinde gayrimenkul fiyatlarının neredeyse yarı yarıya düştüğünden bahsetmişti.
o yüzden nakit parası olan adamlar için krizler hep fırsattır.
  • ohara  (09.03.15 11:12:17) 
dolar 5 yıllık yükseliş trendinin 2.yılında yani çoğu çevre yükselmesini bekliyor,merkez bugün müdahalede bulundu 2.60 ın altında indirdi 20 gün önce 2,50 altında tutmaya çalışıyorken yani direnç 2,50 iken 2,60 direnç kabul ediliyor,seçimlere kadar öngörüm 2,75 olacağı yönünde yılsonu 2,90-3,00 lira ise ütopik değil.

büdü : tavsiye değildir,her koyun kendi bacağından asılır.
  • penaltikurtaranmelo  (09.03.15 11:23:24) 
meblağ büyükse tabi risk de büyüyor ama temmuza kadar, belki de sene sonuna kadar dolarda tutacağım paramı diyorsan dolar alabilirsin hala. zira bu daha genel dolar gidişatı ve türkiyenin iç piyasası/siyasetindeki saçmalıklardan dolayı çıkışı. bunun daha amerikan faiz arttırımı var, türkiyenin kötüye giden ekonomisi var, var oğlu var. hele ki temmuzda faiz arttırımı olursa işte seyreyle cümbüşü.

tabi ki meblağ büyük. asla benim tavsiyemle iş yapma. bilenine danış.
  • syozkn  (09.03.15 11:57:51) 
eve ihtiyacınız varsa hemen alın.
uygun fiyata ev bulduysanız alın.
yatırım amaçlı alıyorsanız ev almayın dolar alın.
geç mi derken; bi kaç ay içinde dolar şu anki seviyeden daha yüksek olacak. 2,75 çok muhtemel.
bu ay belki biraz düşer ama sene sonuna kadar yön yukarı. o yüzden alınacaksa beklemeye gerek yok bence.
tabi elinizdeki tutarı bilmiyorum. çok yüksek bir para ise kademeli olarak dolar alınabilir.
  • dafuq  (09.03.15 12:35:46) 
[]

kiracısı olduğum evi kiraya vermek

yaklaşık 3 yıldır, kirasını hiç geciktirmeden yatırdığım ve ev sahibi ile neredeyse hiç iletişim kurmadığım bir evde oturuyorum. ancak bedelli şu bu derken biraz sıkıntıya girdim, bu arada zaman içerisinde oturduğum yerin değeri de bir miktar arttı haliyle. hem maddi yönden bana destek olması hem de bu evi kaybetmemek için bu evi kiraya verip bir süre ailemin yanına taşınmayı düşünüyorum. bu sırada kirayı düzenli ödemeye devam ederken biraz yeni kiracılarla uğraşacağım.

dediğim gibi ev sahibi ile hiç iletişim kurmuyoruz, benim oturup oturmadığımı bile bilmiyor. alt kiracı diye bir durumun da varlığının farkındayım. kontratım farklı kişiler tarafından hazırlandığı belli olan iki sayfadan oluşuyor, birinde özetle "kiracı başkasına kiraya verirse yine ilk kiracı sorumludur" gibi bir şey yazarken diğer kontratta "bu şahıstan başka kimse oturamaz, tahliye sebebidir" diyor.

yine de evi kiraya versem başım ağrır mı? nelere dikkat etmem gerekir?

 
ya o da kiraya verirse böylelikle herşey bir döngüye girerse:))


  • curuk zeytin  (18.02.15 02:07:49) 
Senin kiracın kirayı ödemezse yasal bir yolun kalmaz sanırım, hakkın olmadığı için.


  • harzem  (18.02.15 02:24:07) 
ev sahibi öğrenirse evden atar. benim kiracım bunu yapsa ben hem evden atar hem de tazminat davası açardım. abonelikleri yeni gelen üzerine yapamaz. ödemezse sana kalır ihale. fuhuş yapar yine sana kalır ihale, fuhuşa yer temini suç çünkü vs vs. yeni kiracıyı iyi bulman lazım. iyisi mi evden çık en temizi. kiracıya ev mi yok...


  • mr fusion  (18.02.15 03:37:29) 
ev arkadaşı alsan daha kolay değil mi? anladığım kadarı ile planın şöyle bişi;

1000 liralık evde 600'e oturuyorsun, eşyası ile birlikte 1200'e kiraya vereceksin 600 lira cebine aylık kalacak?

böyle yapacağına 400+faturalar de (+100 lirası eşyalar için) daha düşük kar ile garantili iş yapmış olursun?
  • selam  (18.02.15 04:02:09) 
Bunun cevabını büyük usta erkan can, gemide isimli filmde vermişti.

Sikerler kamil, hepimizi sikerler.

Bu şekilde ev kiralayıp içini dayayıp döşeyip el altından günlük kiralayan bir tanıdığım vardı. Evin gerçek sahibi tazminat davası gibi bir şey açtı galiba adam şuan borç batağında.
  • Tears of Devil  (18.02.15 08:11:57) 
[]

kadıköy yakını ama kadıköy harici askerlik şubesi - bedelli

malumunuz kadıköy şubesi deli kalabalık ve bedelli belgelerini diğer şubelere de vermek mümkün diye biliyorum. google map'i açıp aramak kolay ama bazen orada hatalı bilgiler olabiliyor, veya gideceğim yer yine kalabalık çıkabilir. bizzat bilen, gitmiş olan insanlar varsa; canlı feedback daha yararlı olur diye önce bi size danışayım istedim.
not: kadıköy merkezde oturuyorum, araba var ama çalıştığım için çok vaktim yok hemen halledip gelmem lazım.



 
adalara git.
maltepe falanda dolu oluyor.

  • joe dalton  (04.02.15 14:55:44) 
[]

aliexpress'den harddisk alma konusundaki fikirleriniz

harddisk alacağım, çok da acelem yok açıkçası. aklıma geldi aliexpress'den de bi bakayım dedim. sadece şöyle bi göz attım, teknik özellik ve marka bazında incelemedim, fiyatları türkiyede satılan harddisklere göre çok çok daha uygun gibi geldi. (2TB HDD | TR: ~ 300 lira / aliexpress: ~ 55 $)

ama aliexpress'den aldığım şeyler genelde ucuz ve dandik şeyler oluyor. bu ise neticede sürekli taşıyacağım bir harddisk olacak, oradan alacağım bu harddisk daha sonradan arıza çıkarmasın bana?


 
64 gb micro sd kart aldım, elimde patladı valla.
o bakımdan garanti gerektiren ürünlerin aliexpress'ten alınmasını doğru bulmuyorum.

verileri güvenip atacaksın, silinirse falan üzülürsün.
  • siradisi00  (15.01.15 21:47:37) 
WD'nin şu an 2tb olarak satışta olan 3 modeli var. bunun dışında marka/model disk alma, ne kadar ucuz olduğu fark etmez.


  • rygard  (15.01.15 22:35:32) 
black friday zamanı amazonda çok güzel indirimler vardı ama bana lazım olmadığı için hafızama atmadım fiyatları. ben aliexpress vs sitelerden bir şey almayı düşünmem çünkü dediğin gibi ucuz ve dandirik. elektroniğin şakası olmaz valla.

açıkçası yurtdışından hdd getirmek de sakıncalı çünkü hassas bir alet. ben bir yerden sipariş vermiştim böyle hava yastıklı, köpük parçalı bir kutuda getirmişlerdi. -tabi benimki hdd değildi- öyle bir şey olursa iyi ama kurtaracağını sanmam.

ama deneme değer bence. mesela amazondan öylesine baktım, 2tb wd black 124$+kargo. (124$=285tl) eksenden baktım 450tl.
  • patr  (16.01.15 03:31:28) 
[]

empati yeteneği, iş dünyasının neresinde verimlidir?

mümkünse kendi işinizi ve uzantılarını düşünün.

bi insan karşısındaki ne düşünür, nasıl davranır, neyi merak eder, neyi yanlış anlar vb şeylerin hesabını nispeten iyi yapan biri nerede daha verimli çalışabilir? neyi daha iyi yapar? keşke herkes böyle olsa tabi ama nerede böyle insanlar daha çok gerekli?

buna elbet kişinin diğer tüm özellikleri ile harmanlanınca daha nokta atışı bir sonuç hatta belki bambaşka bir sonuç çıkar, farkındayım, ama merakım şimdilik sadece bu.

 
karşı taraftaki soruyu sormadan cevabını veriyorum. yani bir konu hakkında bir şey yazıyorum mesela ona istinaden soracağı sorularında cevabını veriyorum böylece gereksiz haberleşmenin önüne geçiyorum. İşimin büyük bölümü insan iletişimi ve yönetimi.


  • fallthepieces  (24.12.14 11:30:32) 
"Şu sektör veya alanda verimli" yerine müdürlük gibi pozisyonlarla daha önemli. Altlarınla üstlerin arasındaki bağlantıyı kurmada iki tarafın nasıl yargılarda bulunabileceğini anlayıp ona göre tepki vermek gerekebilir. Örneğin, birçok durumda (hepsi değil) grevler "Sana bir şey anlatmaya çalışıyoruz, dinlemiyorsun" diyen bir grubun varlığını ve dolayısıyla empati eksiği olan bir yöneticiyi işaret eder.


  • aychovsky  (24.12.14 11:36:57) 
Anlaman için spesifik bir örnek vermeye çalışayım; müşterinin senin ürettiğin parçadan dolayı yaşadığı ve yaşayabileceği sıkıntının boyutlarını anlaman lazım mesela. O adam da senden aldığı parça ile üretim yapıyorsa ve sen ona hatalı ürün göndermişsen; adamın kendi üretimi aksayacak ve kendi üretim programları bozulacak. Bu defa seninle o şirketin içinde iş yapan kişi şirketin içerisinde mahçup olacak ve üstlerine hesap vermek zorunda kalacak, belki fırça yiyecek. Bunları anlamak empati meselesi.

Bence empatiye en çok ihtiyaç duyan ve buna en az sahip olan departman İK. Genel olarak çalışanlar ile alakalı kararların alınmasında etkin oldukları için.

Müdürler ve yöneticiler desen, altlarındaki çalışanların nabzını tutarlarsa kadrosunu şirkete sadık kılarlar. Empatinin olmadığı ve çalışanların üzerine gelinen yerde, çalışanlar başka şirketlere gitmek için memnuniyetsizlik sahibi olurlar. Bu memnuniyetsizliklerin olmadığı yerde uzun yıllar çalışanların bulunduğu tecrübeli bir kadro bulunur.
  • hiko seijuro  (24.12.14 11:54:18 ~ 12:33:21) 
[]

zenfone 6 - çift sim karttan internet seçmek

zenfone 6 almayı düşünüyorum. iki hattım var ama biri normal telefon biri de jet modem (internet). bu iki hattı takıp birini internet için kullanmam mümkün mü?
mümkün ise nasıl yapılmakta?



 
GM Discovery'de oluyordu. Ayarlar > Sim yönetimi > Mobil veri burada sim kart seçiliyor.


  • pavlis  (22.12.14 20:42:21) 
[]

menajerlik yapmak

bir süredir düşündüğüm bir konu, araştırmaya başladım. sizin de (eğer okumaya üşenmezseniz) fikirlerinizi alayım dedim.

öncelikle çok alakasız bir şekilde; mimari aydınlatma üzerine uzman bir yüksek mimarım. böyle söyleyince çok havalı olsa da işler sıkıcı, müşteriler sıkıcı, kazanılan para az. ileride bu sektörden yiyeceğim ekmek de az görünüyor. zengin olma hayalim pek yok ama potansiyelimi en iyi değerlendirebileceğim, neredeyse karın tokluğuna yapabileceğim kadar karakterime uyan işlerden yürürsem hem ne kadar kazandığıma pek bakmam hem de çok daha kolay yükselir ve belki daha çok kazanırım görüşündeyim.

1) Ben.
tam "şudur" diyemeyeceğim, çok keyif alarak yaptığım bir iş potansiyelim var. hafızam inanılmaz kötü olduğu için özellikle "kendi hayatımı organize etmek" konusunda başarılı olmaya zoraki olarak evrildim. (sticker'lı günlük ajanda tutmaktan, to-do listelerine, googlde drive'da basit bi gelir-gider tablosundan çok öte bi excel tutmaya vs vs epey uzun detaylar) keyifli bir hayat yaşama ideali benim için çok ciddi bir mesele ve organize yaşamımdan çevremdekiler de bir miktar faydalanıyor, hep beraber keyifli bi hayatımız oluyor. başkalarının uğraşmak istemeyip bu yüzden sıkıntı yaşadığı ufak tefek hayatı organize etme kısmıyla ilgilenmek benim için çok keyifli olabilir.

2) iş hedefim ve ilk müşterim.
karakter olarak iyi anlaşabileceğim fakat hayatlarını organize edemeyen ve iyi kazanan insanların hayat kalitelerini yükseltmek istiyorum. aslında hedefimde iki kişi var ve sadece onlarla çalışmak bile bana yetebilir.

oyuncu veya müzisyenlerle çalışayım kafasında bir iş değil benim isteğim. çok yakın iki adet arkadaşım var; freelance olarak çalışıyor film dizi için 3d görselleştirme yapıyorlar, müzik klipleri hazırlıyorlar vs. fena da kazanmıyorlar ama deli gibi gece gündüz çalışıyorlar, çalışma saatlerini, işlerini, hatta yeme içmelerini dahi düzenleyemiyor, tatillerini sosyal hayatlarını vs organize edemiyorlar ve paralarının bi kısmı da sürekli sektörde kalıyor. beraber otururken genelde ayağa kalkıp sağa sola giderken "tuvalete gitmek için kalktın" tadında hatırlatmalar yaptığım iş tempolarına ulaşıyorlar. neredeyse delirme noktasındalar. bir örnek: birlikte tatile gidecektik, sevgilileri ile toplam dört kişi bizim yazlığa geleceklerdi. gayet ayık ve uyanık olmalarına rağmen akşam 7'deki uçağı, daha evden çıkmadan kaçırdıklarına kanaat getirebildi bu 4 kişi. sonraki ilk uçakla geldiler, epey de ekstra para bayıldılar. ama şimdi "eğer o tatili de yapmasaydık ben kesin çok ciddi psikolojik sıkıntı içerisine girebilirdim" diyecek kadar güzel anıyorlar.

zaten bu hafta kendileriyle de konuşacağım bu konuyu.
bu arkadaşlar kazandıkları zaman güzel kazanıyorlar. benim şu an 5-6 ayda kazandığım parayı tek işte alabiliyorlar. kazandıklarında da tek kuruş gözüm yok, o kadar efora az bile. onlara konuyu açıp ihtiyaçları olup olmadığını, nasıl yardım edebileceğimi soracağım. yaptıkları işlerin parasının peşinde de ben koşacağım ve ancak alabildiğim para üzerinden atıyorum %10 gibi bir meblağ bile bana yeterli olacak sanırım. o meblağyı da şu an kazandıkları üzerine benim alacağım tahmini ücret kadar arttırarak teklif vermelerini isteyeceğim.

buradan yavaş yavaş benzer şekildeki insanlarla çalışarak, onlara yardım ederek bi hayat kurmayı planlıyorum. (mimarlıktan çok sıkılmış)

bana plan çok makul geldi ama hem "arkadaşınla iş yapma" konsepti hem de henüz menajerlik konusunda pek bir şey bilmemek biraz korkutuyor. acelemiz de yok zaten, halihazırda hepimizin bir düzeni de var.

şuna bak, bunu düşün, öteki konuyu araştır diyeceğiniz her türlü yönlendirme ve eleştiri beni mutlu edecektir.

 
günümüzün dünyasında da bu işin olabilirliği çok makul, planınınz da çok akla uygun, yazım stilinizden ve mantıklı ifadelerinizden bu işi kotarabileceğiniz de anlaşılıyor, ah keşke o insanlar arkadaşınız olmayaydı. kabul etseler dahi bir yerden sonra iş boka saracak, ya "iş"inizi ya da arkadaşınızı kaybedeceksiniz, malesef.


  • ezeriko  (08.12.14 14:39:46) 
@ezeriko olumlu bakış açısın için çok teşekkürler. hani yaparsın edersin gazından ziyade okuyup analiz edip yapabileceğime inanman beni çok mutlu etti.

ezeriko'nun mesajını okuyunca atladığım bir noktayı farkettim;

daha ilerisi için de şöyle planlıyorum; umarım bu şekilde hep birlikte çok kazanırız, sonra ben onları bir raya düzene oturturum, bu sırada farklı müşteriler bulurum, bu arkadaşlarımla olan işimi kaybedip arkadaşlığımı sürdürürüm. ama gerçekten arkadaşlarım olmaları beni korkutuyor. onlarla da bi konuşacağım bakalım.
  • p shadow  (08.12.14 14:48:28) 
asistanlık gibi bir şey bu. yanlış mı anladım?


  • cemiyetin unlu simasi  (08.12.14 16:30:08) 
bence siz, ilk etapta, "yaşam koçluğu" tandanslı bir kaç yer ile görüşün ve orada vakit geçirin.
hatta bu tarz bir eğitim programına da katılabilirsiniz.
her ne olur ise olsun, işi yaparken elinizde bir sertifika, titr olması gerekiyor.
bir danışmanlık firmasına yaşam koçluğu almak için başvuran insanları sorumluluğunuza alıp yavaş yavaş bu yolda ilerleyebilirsiniz.
fakat her ne olursa olsun, bu kişiler arkadaşlarınız olmamalı bence.
ya da şöyle yapabilirsiniz, 2 arkadaşınıza ücret talep etmeden, sadece kendinizi sınama amaçlı bu işbirliğini teklif edin.
onun dışında beşeri ilişkileriniz için risk olur.

umarım her şey istediğiniz gibi olur, kolay gelsin.
  • sage fouineur  (08.12.14 16:32:28) 
@cemiyetin unlu simasi
gibi. asistanlık ile yöneticilik arasında bir şey. hiyerarşiden ziyade birlikte çalışma mantığı. motor beceriler onlardan, problem çözme benden gibi gibi.

  • p shadow  (08.12.14 16:35:16) 
[]

bedelli VS ev kredisi

biraz garip bi soru ama hemen açıklıyorum.

ailemin uzakta bi evi vardı, benim de artık bi evim olsun diye zamandır satmaya çalışıyorlardı. bedelli çıkmadan biraz evel o satıldı, akabinde bedelli çıktı ve yüksek lisans yaptığım için ondan da yararlanma imkanım oldu. (kısa bi sürede şans epey yüzüme güldü evet, ama benim de kendimce başka dertlerim var tabi. neyse.)

şu an elimizde bir meblağ nakit para zaten var. evi almışken bi seferde daha yakın ve düzgün bir yerden almak istediğim ve halihazırda bir yandan maaşlı çalıştığım için ben de elimi taşın altına sokup kredi çekerek muhtemelen o paranın biraz üstüne ev alacağım. (tabi umarım daha uyguna denk getirebilirim, ikisini birden aradan çıkarabilirim, şahane olur ama zor görünüyor.)

benim kafamda bedelliyi peşin ödeyerek ev kredisini bir miktar fazla çekmek var. bedelli kredileri %1.17 civarı, ev kredisi ise %0.95 gibi gözüküyor. ama bunların abuk subuk masrafları vs oluyor. daha önce bu kredi yollarını aşındırmış olanlarınız var ise ve fikir verirseniz sevinirim.

 
bedelli için %1.17 faiz oranı yüksekmiş. İşbank'ta 1.10 faizle yeni yıl kredi kampanyasından faydalanarak 50.000 TL'ye kadar kredi çekebilirsiniz. Bu parayla hem bedelliyi öder hem de ev parasının üstüne ekleyebilirsiniz. Naçizane tavsiyem budur.

12.500 TL için ödediğim toplam masraf (sigorta dahil) 500 TL civarındaydı.
  • teknikekip  (06.12.14 11:50:52) 
Ev kredisi faizi genelde en düşüktür. Ekspertiz ücretleri falan da fiks olduğu için, bedelli parasını ev kredisiyle birlikte finansmanlamak en makulu görünüyor. Fakat siz yine de fiyat alıp mukayese edin.


  • nereye bu gidis  (06.12.14 12:34:17) 
konut kredisini fazla al.


  • nuisance  (06.12.14 12:39:28) 
konut kredisi her zaman daha avantajlıdır.

hiç şaşma.
  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (06.12.14 12:52:48) 
[]

askerlik sevk tarihi geçerse?

1) yoklama kaçağı mı oluyorum ben şimdi? (bkz. ekteki foto)

2) halen öğrenciyim (yüksek lisans), 29 yaşın altındayım, tecil ettirebiliyor olmam lazım. ne yapmam gerektiğini bilenler var mı?


 
hayır değilsiniz, ama şubat celbi için işlem yaptırmazsanız olacaksınız


  • prodeq  (25.10.14 11:41:22) 
[]

şans oyunu sitesi

paraya ihtiyacım var. loto piyango gibi şeyler oynayasım var ya tutarsa diyerek. futbol gibi şeylerden anlamadığım için iddia gibi şeylere giremiyorum.
iş bankası kullanıyorum. site önerisi ve o siteyi kullanma nedenlerinizi öğrenmek istiyorum.



 
nimetabla.com'dan al bi piyango. işbank ile kolayca para gönderebilirsin.
ya çıkarsa?

  • teknikekip  (17.09.14 13:21:12) 
[]

hpv ve cinsel hastalık testi ve hpv tedavisi, kadıköy (+ssk?)

28 yaşında erkeğim, aktif çok eşli cinsel hayatım vardı, altta bi iki tane siğil benzeri şeyler gördüm, hpv'den şüpheleniyorum.

ssk var, buna da istinaden;

1) hem hpv hem diğer cinsel hastalıklar için ücretsiz veya uygun fiyatlı (veya "daha uygunu var mı bilmem ama ben buradan memnun kaldım" diyebileceğiniz) kadıköy merkeze mümkün olduğunca yakın, test yaptırabileceğim yerler ve yaptıranlar için fiyat bilgisi,

2) hpv'ye yakalanmış olma ihtimalime karşı, yine kadıköy yakınında ve yine ücretsiz/uygun fiyatlı/fiyattan bağımsız memnun kalınmış yer önerilerinizi ve başına gelenler için fiyat bilgisi alabilir miyim?

 
ssk'ya cinsel iliski nedeniyle olusan hastaliklar icin gitmek biraz sikintili. her ne kadar doktordur, okumustur, medenidir desen de genelde bu tur durumlarda kahvede birbirine pandik atan adamlarin kafasinda yaklasiyorlar. merakli soru, nasihat, sitem, asagilama..istisnalari elbet vardir.


  • mayeskuel  (06.09.14 11:14:17 ~ 11:15:07) 
ssk'da laf eden olursa ağzının payını ver, sigortan varken de özel yere para dökmenin alemi yok bence. önce bi git memnun kalmazsan arar fiyat alırsın gitmeden evvel.
şimdiden geçmiş olsun, umarım değildir.

  • al-se  (06.09.14 11:21:21) 
@hayirsiz senin duyurularini hatirliyorum seks yapmadan hiv oldum diye panik yaparsan dalga gecer tabi adam. O igneden sana hiv bulasmasi milyarda bir ihtimal bile degil. Senin durumun konu disi.

Soruya gelince kimsenin kimseyle dalga gectigi yok siklemiyo zaten devlet hastanesi doktorlari. Git iste testini niye yapmasinlar. Yapmazlarsa da ozele gidersin o zaman.
  • instant crush  (06.09.14 11:50:48) 
ortada siğil falan varsa muhtemelen tetkiğin tedavin yapılır.

tetkik yapmıyorsa da bir nedeni vardır, doktorun cebinden çıkmıyor tahlil parası. ama gereksiz tetkikse hepimizin cebinden çıkıyor.

ben hiçbir hekimin hastasıyla dalga geçip götüne pandik attığına rastlamadım, nasıl hastaneler varmış...
  • siradisi00  (06.09.14 13:16:14) 
[]

terledikçe sırtın minik minik kabarması

dün olan bi olay, bi iki gün geçmezse doktora giderim diye düşünüyorum ama yaşayan eden varsa diye bi sorayım dedim.

normalde hiç olmayan bi durum; dün sabahtan başlayarak terlediğim zaman arkama yaslandığımda sırtıma minik ve pek acıtmayan iğneler batıyormuş hissi vardı. elimi atıp sırtıma dokunduğumda hafif pütürlü bi yüzey olduğunu ve kabardığımı ama öyle gözle belirgin olmayacak kadar hafif bi şey olduğunu farkettim. terlemem geçince o da geçiyor, terledikçe tekrar çıkıyor.

gece iki kere yıkandım, soğuk su iyi geliyor bi süreliğine geçiyor ama terleyince tekrar çıkıyordu.

tahminler?

 
isilik


  • mayeskuel  (16.08.14 12:41:20) 
[]

d sürücüsünde yanlışlıkla system'in erişimini kapatmak

konuk kullanıcılar d diskine erişmesin istiyordum, bitlocker ı keşfedemeden mal gibi admin dışındakilerin erşimini kapattım. meğer system düşündüğüm gibi default, misafir falan değil gayet admini de etkiliyormuş ve şu an d'ye erişemiyorum. ne yapabilirim?




 
güvenli moddan denedin mi?


  • patr  (16.07.14 22:04:15) 
güvenli moddan da denedim oradan da erişemiyorum veya erişimini açamıyorum


  • p shadow  (16.07.14 22:37:59) 
[]

bir garip askerlik sorusunu kime danışabilirim?

askerlikle ilgili garip bir sorum var, kime danışabilirim?
askerlik şubesinde sanırıp pek ilgilenmezler. okulun öğrenci işleri tecilimi bile yapmıyordu, zorla yaptırmıştım onlar da pek bi bok bilmiyor. kim bana sağlıklı bilgi verir?

soruyu da yazayım belki siz fikir verirsiniz:

askere gitme meraklısı değilim, ortalık zaten karışık ama normalde bu yıl okulu bitirip askere gidecektim, aradan çıkacaktı. ardından iş güç planları. şimdi yasal muhabbetler de işin içine giriyor, merak ettiğim olay o.

86 doğumluyum, 28 yaşımı doldurdum. hiç kaçak falan olmadım, lisansım bitti, gittim paşa paşa tecil ettirdim. sonra ytü'de yüksek lisansa gittim, o da bitmek üzere. tabi biraz uzata uzata okudum. yüksek lisansta 3. yılım bu dönem ile bitmiş oldu. tezli bir bölümün aynı şekilde işlenen tezsiz bir alternatifindeyim (şu epey para verilenler değil, sadece tez yerine bitirme projesi hazırlıyorum, süre olarak aynı ama askerlik için bu da farkediyor diyenler var.)

her şeyimi hazırladım. bu yılın son aylarına kadar tecilliydim. son bir bitirme projesi teslimim kalmıştı, onu verip mezun olup aralık gibi askere giderim diyordum. hoca "devamsızsın" diyip o şekilde notumu girmiş bu nedenle hazırladığım teslimimi kabul etmedi (o da haklı kendince ama son dakikada bu da yapılmaz be. neyse.)

bildiğim kadarıyla yüksek lisansta 3 yıl öğrenci sayılıyoruz, zaten askerden önce son yaş da 29 diye hatırlıyorum. ancak internette biraz bakındım, "35'e kadar her yıl kendiniz gidip tecil ettirebiliyorsunuz" diye bir okudum forum sayfalarından. bir iki link de var ama "okulun belirlediği azami sınır" falan dediği için emin olamadım. linkler de şunlar;

forum.memurlar.net
www.haber7.com
www.resmigazete.gov.tr

sonuç:
ne olacak benim akıbetim? yarın öbür gün kolumdan tutup götürmezler değil mi? yoksa ben elimi kolumu sallayarak gidip "ya benim okul devam ediyor oradan bir sene daha alayım" diyebiliyor muyum?
okulu bitirmeden gitmeyeceğim tabi askere falan. hocaya ısrar da ettim, kabul etmiyor. her türlü bir dönem uzuyor okul. gitmek istemediğim bi askerlik için çırpınıyorum ya olaya gel.

 
bakaya kalip ceza yiyorsun, bunun disinda kimse kolundan tutup seni askere alamaz. cok cok ifade icin, askerlik subesine gitmek zorunda kalirsin. onune askerlige katilmakla ilgili kagit imzalatmak isterlerse, imzalama gerisin geriye giderler seni serbest birakirlar.

not: 28 yasindayim, askerligimi doktoradan dolayi yeni tecil ettirdim. doktora oncesi 6 ay bakaya kaldim, herhangi bir sorunla karsilasmadim, yurtdisina dahi cikabiliyorum.
  • ubi dubium ibi libertas  (10.06.14 13:53:36) 
29 yas siniri lisans icin. yuksek lisans ve doktoroda 35 yasina kadar tecil yaptirabiliyorsun. fakat azami sureyi doldurtuktan sonra tecil olmuyor. uzatma talep edebiliyor okul ama askeriye tarafindan onun kabul edilip edilmeyeceginin garantisi yok. kaydini alip baska bir yuksek lisansa kayit olursan yine tecilin olur, bu sekilde 35'e kadar gidersin.

azami suren dolduktan sonraki ilk celpte askere gitmen gerekiyor normalde. bu sureyi askerlik subesini arayip ogrenebilirsin, cok yardimci oluyorlar. eger bu celp donemine kadar subeye gitmezsen bakaya kalirsin. bakaya olduktan sonra ilk kez yakalanirsan idari para cezasi var sadece. cuzi bi miktar, cok onemli degil. ikinci yakalanista mahkemeye sevk ediliyormussun sanirim. bakaya iken istedigin zaman subeye gidip siradaki celp donemine kayit olabilirsin. yakalanmadan sen gidersen cezada indirim yapiyorlar.

ubi dubium ibi libertas, bakaya iken yurtdisina cikabiliyorum demis ama ben bu hafta ici subeyi aradigimda bakaya iken yurtdisina cikamazsiniz dediler. gayet de kesin solediler. @ubi sen ne zaman cikmistin yurt disina? bu yilbasindan once mi sonra mi? aralikta bakaya islerini biraz daha sikilastirdilar. eskiden gbt'de cikmiyordu bakaya oldugun artik cikiyor. o yuzden artik yurtdisi cikislarda sorun oluyor diye biliyorum.
  • crucio  (10.06.14 15:42:43) 
[]

gizli kamera kullanım - bağlantı vs

şöyle kameralar var;

www.aliexpress.com

hani birilerini gizli izleyeyim değil de apartman kapısını göreyim gibi basit isteklerim var ve bu kameralar ucuz. kayıt falan da istemiyorum sadece biri geldiğinde görmek için televizyona bağlamak istiyorum. ama koca kamera da istemiyorum.

mümkün müdür? direkt mi bağlanır? ek bi cihaz almak gerekir mi? anahtar sözcükler nelerdir?

 
o sarı kırmızı beyaz uçlar var ya, onun sarı olanı görüntüyü aktarır. O sarı olanı uzatacaksın ve uygun bir jakla tv'ne gireceksin. Gücü nereden çektiğini anlamadım ama. Mantıken başka birşey yapman gerekmiyor, güç girişini de tabi bağlıcaksın bi şekilde.


  • portnoi  (04.06.14 12:52:57) 
Kırmızı adaptör girişi. Adaptörü de veriyorlarsa sadece tvye bağlamak kalır geriye.


  • excespeace  (04.06.14 12:54:02) 
kırmızı jack +12 besleme,sarı olan canlı uç görünü,beyaz olan ise ses için,rca kablo ile tv'ye bağlayabilirsin.


  • sealth  (04.06.14 15:10:54 ~ 15:11:07) 
[]

boğaziçi köprüsü, anadolu yakası, yaya olarak karşıya geçiş

mümkün, değil mi? bi altgeçit falan var heralde orada?

arkadaşım kadıköy'den metrobüsle köprünün girişine gidecek, diğer arkadaş avrupa yakasından çıkıp geçerken onu alacak ve daha sonra ankara'ya gidecekler.


 
mümkün. metrobüsle köprü durağında inecek. aşağıdan yürüyerek diğer metrobüs durağına geçecek karşıya. güvenliğe falan sorsun karşıdaki metrobüs durağına nasıl giderim diye. karşıdaki metrobüs durağının oradan yolun kenarına gelmesi kolay zaten.


  • xenophobe  (22.05.14 13:09:01) 
köprü durağında insin, karşıdan geliş tarafına geçsin (aşağıdan yol var), trafik kontrolün önüne doğru yürüsün. avrupa yakasından gelirken köprüyü geçtikten hemen sonra çıkıştaki trafik denetlemenin önünde bankamatiklerin önünden alabilir diğer arkadaş, araba da oraya yanaşabiliyor.


  • aithra  (22.05.14 13:18:35) 
[]

bahçede mangal keyfi & elektrikli ızgara

evin küçük bi bahçesi olunca kadıköy'ün göbeğinde düz, bildiğin kömürlü mangallar yaptım (biraz hayvanlık oldu evet). hatta bi kaç kere yapınca yan binalardan laf geldi tabi.

kokuya çare bulamam sanırım ama en azından bu duman olayını önlemek için şöyle bi şey alayım diyorum, daha önce kullanan eden olmuş mudur?

www.hepsiburada.com

 
hocam içine su konanlardan al, duman eriyen et yağının rezistansa damlamasıyla oluşuyor genelde, ben su ile kullanılan ızgarayı evimin mutfağında defalarca kullandım, hatta ebat olarak bundan büyüktü...

ha tabi oda duman çıkarıyor fakat, dedim ya mutfakta bile kullandım kaç defa, öyle et pişircem hiç duman çıkmıycak zaten olmaz, tavadada pişirsen o kadar koku duman oluyor zaten.
www.takasyolu.com
bendeki böyle bişeydi, ama bundan bayağı büyüktü, rezistansın alt kısmına su konuluyor, e artık rezistansa değmeyen yağlarda orada suda toplanıyor haliyle duman azalıyor.
  • killerbee  (21.05.14 11:30:12 ~ 11:31:53) 
[]

araç ruhsatını üzerine almamak - çalıntı kontrolü vs

motosiklet bakarken bi ilana denk geldim; ilanda aracın hiç bir sorunu olmadığını ancak ruhsatın sahibine ulaşılamadığı için satan kişinin de ruhsatı üzerine almadığı, problem çıkmadığı vs söyleniyor.

hani alacağımdan değil, ucuzun etin yahnisine dikkat etmek lazım tabi ama konu ilgimi çekti, ileride lazım olabilir diye merak ettim, öğrenmeye çalışıyorum. bu konulardan biraz uzak ben, google'lasam da doğru anahtar kelimeleri bulamadım sanırım. bilal'e anlatır gibi anlatabilecek kimse var mıdır?

1- ruhsatı üzerime olmayan aracı kullanabildiğime göre; ruhsatı üstüme almazsam sanırım ruhsat sahibinin çalıntı olduğunu söyleme ihtimali var yalnızca. e bu da e-devletten kontrol ediliyordur, araç çalıntı da değilse bi sıkıntı çıkmaz sanıyorum. var mıdır başka handikapı?
(araç resmen benim olmasa da olur sıkıntı değil hani)

2- al gülüm ver gülümden öte işin daha düzgün prosedürü; satın alırken noterden satış yapıyoruz sanırım (onu bile bilmiyorum, hiç böyle bi alım-satım yapmadım.) anladığım kadarıyla bunu yaparsam en azından "çalmadım, şu bana sattı" diyebilirim ama bu durumda 30 gün içinde yine ruhsatı üzerime almam gerekiyor?

 
valla çok acaip leş kokusu var o işte ama.
ruhsatta adı yazan istediği zaman yasal olarak bu benim aracım kardeşim diyerek ortaya çıkıp araca el koyabilir, hem ruhsat sahibine ulaşamıyorsa noterden satışı nasıl yapacak.

  • kyha  (04.05.14 00:36:42 ~ 00:37:04) 
Araci bir sekilde polis baglarsa geri alabilmen mumkun degil,muayene motorda var mi bilmiyorum ama yaptiramazsin,mal sahibi icra yer gelip alirlar vs.hic bir sekilde girilmez

Alim satimi soyle olur.parayi verirsin motor senin olur bu kadar.en fazla bi kagit imzalarsiniz.
  • cizgilipijama  (04.05.14 00:45:22) 
cem yılmaz'ın para-çokomel muhabbeti gibi olur. parayi verir motoru alirsin . sahibi olunan kisi ortaya çıkmadığı sürece problem olmaz. çıkarsa da hele ki hırsızlık varsa ifade falan uğraşırsın. motoru verirsin. hepsi bu olur.


  • helenart  (04.05.14 02:26:55) 
2- noter satisi ruhsat sahibiyle yapilir. bu durumda onu da yapamayacaksin.

hani en son care ne olur, en son sahibiyle bir kagit imzalarsin. su su plakali araci su gun su paraya satin aldim, adam da kendi ismini kendi el yazisiyla yazar, altinda ikinizin de imzasi olur.
  • osuruklu  (04.05.14 13:02:59) 
galerici bir tanıdığımın söylediğine göre bu tip satışların esas maksadı çıkma parça imiş. merak edip sormuştum.


  • kyha  (02.06.14 05:04:56) 
[]

kadıköy -> sabiha gökçen (gece ulaşım)

çarşamba sabah 6.10'da uçağımız kalkıyor. sanırım 5'de orada olmam lazım. havataş'a da iett'ye de sordum, yol 1 saat sürüyor dediler,

daha önceden gece bu istikamet üzerinden giden var mı?
4'den önce kalkan son iett otobüsüne binsem yetişir miyim?

edit 1: online check-in yaptım az önce ama uçağa vereceğim bagajım var
edit 2: yurtiçi

 
4:15'e binin çok rahat yetişirsiniz. Yarım saat sürüyor o saatte.

Not: 3 bayram o servisi kullanarak 6:10 uçağına bindim
  • hosein  (21.04.14 17:21:34) 
4:15'teki Havataş'a binsen yetişirsin bence.

O saatte trafik de olmaz, havaalanında sıra da olmaz.

Yurtdışıysa biraz risk gibi duruyor ama ben olsam denerdim.
  • cakabo  (21.04.14 17:24:23) 
[]

laptop'u uzaktan açıp webcam'ını android veya ios tabletten izleyebilme

android ve bedava programlar olursa daha iyi. belki halihazırda kullanan varsa diye sorayım dedim.
evde sakladığım değerli bi şey yok ama yine de güvenlik amacıyla kafama estiğinde dizüstü bilgisayarımı uzaktan açabilmek ve webcam'ına tabletten bağlanabilmek istiyorum. var mıdır bildiğiniz bir yöntem, işe yaramız bir link.



 
teamviewer kur ve istediğin yerden bilgisayara bağlan.

ama iş bilgisayarı uzaktan açmak ise onun için özel devreler satılıyor.

ya da bios menüsünde ; power management kısmında wake up on ext modem seçeneğini "enable" yapıp evdeki telefon hattını laptop'a bağladığınızda , ev telefonununu aradığınız zaman bilgisayar açılır.

sonrası team viewer
  • janavarorion  (06.04.14 13:23:11) 
Bilgisayarınızı bildiğim kadarıyla uzaktan açamazsınız, en azından bireysel kullanım için alınmış bir bilgisayarın uzaktan açılabilmesine ihtimal vermiyorum.

İstediğin şey içinse bir ip kamera alman yeterli olabilir.
  • atom karincanin torunu  (06.04.14 13:26:47) 
[]

"skirllex - wild for the night" şarkısının son kısmını arıyorum

skrillex ve A$AP'ın wild for the night isimli şarkısının sonundaki (5.12 dk'dan itibaren olan kısım) mix'in full halini, varsa konser kayıtlarını vs arıyorum.

dinlemek için:
youtu.be

 
bir an teyzeler çıkıp zılgıt çekecek sandım.


  • volkanaydin152  (14.01.14 04:44:41) 
[]

autocad+3dmax+photoshop'u aynı anda çalıştırabilecek sistem gereksinimi?

üstteki programların aynı anda çalışabileceği bir bilgisayar toplamam lazım. pek çok insana da faydalı olacağını düşündüğüm bi konu.

autodesk'e sorduğumda şu bilgisayarı öneriyor;
www.lenovo.com
buna photoshop hariç, içinde yine çok fazla seçeneği var ve belki daha ucuza ben kendim toplasam diye düşündüm.

(kasa,klavye, mause, DVD sürücü, ses kartı, ethernet kartını saymıyorum)
bana gerekenler nedir?

üç programların sistem gereksinimlerine bakıp toplayabildiğim:

işletim sistemi: Windows 7 Professional 64 bit (niye 64 bilmiyorum, sanırım 3dmax bi tek onda çalışıyor?)
anakart: Intel® Xeon® E3-1200 v3 (bundan hiç anlamıyorum işte, daha üstü mü gerekir?)
ram: 8 GB DDR3 (2 GB autocad + 2 GB 3dmax + 2 GB photoshop)
hdd: 3.5" SATA 250GB(7200rpm) (6+2 GB autocad + 4,5 GB 3dmax + 24,3 GB photoshop)
ekran kartı: NVIDIA® Quadro® K600 1GB GDDR3 128BIT 192 CUDA (yoksa K2000-2GB mü önerirsiniz? ama arada 1000 lira oynuyor lan?) (128 MB autocad + 1 GB 3dmax + 256MB photoshop)

 
kendim böyle bi şey toplayayım desem mesela şöyle mi olur?

anakart: 235$
(Intel Xeon E3-1225v3 Processor BX80646E31225V3 LGA1150 Haswell Quad Core 3.20 GHz 8MB 22nm 84W Retail)
www.acmemicro.com

ram: 275 TL
(CORSAIR 8GB (2X4GB) VENGEANCE DDR3 1600MHZ CL9 DUAL KIT RAM)
www.vatanbilgisayar.com

hdd: 120 TL
(SEAGATE 250GB ST250DM000 7200 NCQ SATA3 16MB)
www.netsiparis.com

ekran kartı: 678 TL
www.vatanbilgisayar.com

=1600 (+kasa ve ekran - ses kartı eternet klavye mause dvd var)
  • p shadow  (11.01.14 19:58:10 ~ 19:58:50) 
[]

manik depresyon geçiren ve kapıya dayanan eski arkadaşa ne yapmalı?

eski bi arkadaşım manik depresyon geçirdi, bakırköy'e yattı, ailesi bartın'a geri götürdü. daha sonra ellerinden kaçmış sanırım, kadıköy'e geri gelmiş. dün biraz konuştum ettim ama gidip gidip geri geldi, sürekli kapımda adam.

şu an mani döneminde sanırım. aşırı agresif. eve gelmiş, kapıyı pencereyi yumrukluyormuş. kız arkadaşım evde.
ben şu an evde değilim işteyim, evdeki kız arkadaşımı korkutmaya çalışıyor (ve başarıyor).

arkadaş gitmiş midir bilmiyorum, babası emekli polis müfettişi. ben yine de polisi aradım tabi şu an, durumu da biraz anlattım ama ne kadar yardımı olur bilmiyorum.

ve daha önemlisi; peki sonra ne olacak? ne yapmalıyım? nasıl uzak tutabilirler?

 
eve gidip de arkadaşını uzaklaştırsana.


  • rock n roll  (27.12.13 13:13:27) 
eve gidip arkadaşı uzaklaştırmam çare değil, benim eve gitmem 1 saat sürüyor. arkadaş ise zaten şu an gitmiş. ama tekrar gelecek.


  • p shadow  (27.12.13 13:18:51) 
tamam da 1 saat de sürse gitmen lazım.belli ki arkadaşın kendinde değil. alıp doktora götüreceksin. kız arkadaşın tek başına başedemez ki onunla.


  • rock n roll  (27.12.13 13:21:00) 
eve gidiyorum şu an. daha sonra polise ifade vereceğim.


  • p shadow  (27.12.13 13:24:43) 
tamam git eve. ama o sinirle arkadaşına zarar verme. hasta bir insan sonuçta, isteyerek yapmıyor.


  • rock n roll  (27.12.13 13:35:15) 
senle alıp veremediği nedir ? telefonu varsa arayıp sakinleştirebilirsin. dikkatini başka bir yöne çekebilirsin.


  • orpheus  (27.12.13 14:43:27) 
Polisi ara tekrar yatırsınlar. Mani doneminde kendine ve baskasına zarar verebilir.


  • anonymice  (27.12.13 15:12:32) 
[]

askerlikte hırsızlık (yer değiştirme)

tahminen 1 yıl sonra askere gideceğim de öyle bakınayım dedim, yazılanları okudum bu olayı öğrendim. nedenini cidden aradım ama bulamadım.

1) yahu herkese aynı malzemeleri vermiyorlar mı zaten? giderken de geri alıp başkasına vermiyorlar mı? niye çalınır bu malzemeler (bot, şapka vs)
hayır, "botları birbirine kilitleyin" yazmışlar mesela, demek ki gıcıklığına değil cidden ihtiyacı olduğu için çalıyorlar. fazla botu, şapkayı kim napıyo lan?

2) dolaplara kilit takmak yasakmış sanırım. ben dolap ölçülerinde bi çanta götürüp dolabın içine onu kilitleyip koyarsam ne olur?

edit:
hani koca çantayı da saklayamazlar diye düşündüm.

 
2)çantayı çalarlar


  • calzoncillos  (22.12.13 21:00:19) 
1. askerlikte normal yaşam kuralları geçerli değil.

2. çantanı götürürler.

edit. problem çantayı saklayabilmek değil. böyle bir şeye ihtiyaç duyulmuyor zaten.
  • mahone  (22.12.13 21:02:06 ~ 21:03:52) 
seninki çalınırsa sen de başkasınınkini çalacaksın derler.Askerlik uçuk bi ütopya.Orada her şeyde mantık aramayacaksın.Daha önce gördüğün hiç bir ortama benzemiyor, adam tuvalette deliğe değil köşeye s.çıyor.Düşün artık ne çeşit insaların bir arada olduğunu.


  • AWD  (22.12.13 21:08:38 ~ 21:09:13) 
1. Adam mal kepini kaybediyor. Baska kep yok ictimaya girmese agzina sicarlar. Gidiyor baskasininkini aliyor.
Adam 9 aylik asker. Botlari eskimis yeni geleninkini caliyor.

2. Askerde sivil don bile yasak. Dolaplarin duzenlenme sekli var. Ona uygun duzeltmelisiniz.ondan canta koyulamaz.
  • ykyt  (22.12.13 21:11:50) 
1. valla bu olaylar heryerde değişiklik gösteriyor. benim bulunduğum birlikte hiç hırsızlık olmadı, herkes bu tip şeylere karşı çok hassastı. millet cüzdanını, parasını ortalıkta bırakırdı. bir keresinde bir miktar para bulunmuştu, sordular kaybeden var mı diye. ortalıkta kalem bulunsa bile sahibi kim diye sorulurdu.

ilk başlarda ben de daha önceden söylenenlere göre paramı sürekli yanımda taşır, botlarımı kilitlerdim. oradakiler de "böyle şeylere ne gerek var, burada hırsızlık olmaz" diyorlardı. bir süre sonra ben de bıraktım zaten, cüzdanı yastığın altına bırakıp gidiyordum.

hatta hiç küfür filan edilmezdi, küfrü bırak argo bile konuşulmuyordu, bel altı konuşmalar, karı-kız konuşmaları bile yoktu. üstelik bu çocukların çoğu ilkokul veya ortaokul mezunuydu. hatta hiç okula gitmemiş, okuma-yazmayı askeriyede öğrenmiş bir çocuk bile vardı.

2. bizim birlikte dolap düzeni diye birşey yoktu, isteyen istediği gibi koyardı. ben mesela bir plastik şeffaf ayakkabı kutusu götürmüştüm, içine ıslak havlu, mendil, ayakabı boyası, fırçasını filan koyardım, düzenli olurdu. bir de deodorantı, traş malzemelerini, kremleri vs. makyaj kutusu gibi birşeyin içine koyuyordum.

fakat benim birlik kışladaki en doğru düzgün yerdi. bütün kışlaya çarşı yasağı getirilmişti de sadece bizim birliğe izin vermişlerdi.
  • neyehbe  (22.12.13 21:20:35 ~ 21:26:17) 
1-botu,kepi,ayakkabisi eskiyen adam gidip baskasininkini aliyor.adamin ayakkabi boyasi yok,tras bicagi yok caliyor ,birde askeriye verilen malzemeler yeterli degil uzun donem askerlik yapacak adam icin kullanilmis corap,boxer ve donlar bile caliniyordu amk.

2-dolaba valiz,canta koymak yasak valizlige kaldirtirlar,onun haricinde belli bir dolap duzeni var bizde kontrol ediyorlardi
  • sealth  (22.12.13 21:23:33 ~ 23.12.13 09:35:46) 
1) adam malın tekidir şapkasını kaybeder seninkini alır.

sen gidince herşeye kalemle işaret koy birisi alınca şak diye bulursun.


2)dolabında çaldırınca üzüleceğin şeyleri muhafaza etme özellikle acemilikte. Ustada zaten düzene girersin.


not: gittiğin yere göre tüm kurallar değişebilir. Don yasak diyolardı bizede ben de götürmedim ama bi kere donuma bakan olmadı. Gerçi askeriyenin donları ucuz ve güzeldi orası ayrı.
  • al basmadan donu var  (22.12.13 21:26:30 ~ 21:27:58) 
her şeyin gidebilir... sana ait eşyaları hem işaretle hem kilitle. dolap kapısı kilitli olmasa bile misal botları birbirine kilitlersin.


  • late viper  (22.12.13 22:25:34) 
[]

kiralanan evi kiralamak

özet yukarıda, detaylar aşağıda.

evi, sahibinden habersiz tekrar kiralamak bildiğim kadarıyla yasak bir durum, öncelikle farkındalığımı bildireyim. ancak yaptırım olarak en fazla yeni kiracı ve ben evden çıkarılırım diye düşünüyorum?

bu konudaki tecrübeleriniz ve fikirlerinizi almak istiyorum. ne gibi sıkıntılar çıkabilir?

*

(neden yaptığım ile ilgili detaylara boğulmak isteyenler için;)

ama ev sahibiyle neredeyse hiç görüşmüyoruz. ben kadıköy'deyim, kendisi maltepe'de oturuyor. şu ana kadar bizden oldukça memnun. kiralarımı da her ay düzenli ödemekteyim. otomatik havale, tarih bile şaşmıyor.

eve girerken eve epey bir tadilat yaptım, 1-2 ay oturamadık tadilat nedeniyle. o ayların da kirasını ödedim ancak ev sahibi ile anlaşıp tadilatın tüm masrafını kiradan düştüm. tabi şu an ev tahminen 1,5 hatta 2 kat değerlendi.

şimdi askerliğime 6-9 ay gibi kısa bir süre kaldı. (bir sene daha tecil ettirebiliyorum ama 27 yaşındayım ve "lanet olsun artık gideyim de aradan çıksın" kafasındayım.) bu arada bir arkadaş için kredi çekmiştim ve o üstüme kaldı, şimdi bankaya borcum var ve bir yandan onu ödemem gerekiyor, bir yandan rahatım yerinde ve evi kaybetmek de istemiyorum.

şu an oturduğum evi rahatlıkla bir başkasına kiralayabilirim, her ihtimale karşı hem ikinci kiracı olduğunda dair durumu bildirir hem de depozitomu alırım, sıkıntı çıkmaz diye düşünüyorum. bu sırada kiralarımı düzenli ödemeye de devam edebilirim yani aslında yaptığım şeyin ev sahibine herhangi bir yükü de olmaz. ha döndüğümde orada oturan bana kira ödemeye devam ederse yine sıkıntı değil, kendime farklı bir ev bulurum.

bunu yapan çok insan var diye duydum, hatta erasmus öğrencisi alanlar da aslında teknik olarak aynı konumdalar. sizin görüşleriniz nedir arkadaşlar? ne gibi sıkıntılar çıkabilir?

 
Alt kiracı müessesini incelemenizi tavsiye ederim. Kanun izim veriyor.

Bakiniz borçlar kanunu
  • kya  (13.12.13 20:01:56) 
[]

emeklilik maaşı

emekliliğe 30 yıl falan var ama merak ettim;
sgk'nın "Hizmet Bilgisi 4A" ekranında, "kazanç" kısmına bakıyorum. son aylarda 2.602,50 olarak yatırılmış gözüküyor. bu miktar önemli midir? yoksa genel toplam daha mı önemlidir? o da 71.269,22 gözüküyor. kaç olursa ne veriyorlar?



 
geçenlerde üzülerek öğrendim ki asgari ücretten (yani 1000 lira gibi bişey) 2.500 liraya kadar olan brüt maaşta emeklilikte fazla bişey değişmiyormuş :(
ancak 2.500 liranın üstündeyse emekli maaşınız artıyormuş.
onun değişik bir hesabı var hngi sene girdiğiniz önemli belli dönemlerin farklı katsayıları var, internette bulabilirsiniz.
bir de şaka değil: ne kadar çalışırsanız o kadar emeklilik maaşınız azalıyor senede 30 lira filan. --2008'den sonraki çalışmalar için benim 2008'den önce birkaç ay çalışmışlığım var sadece muhtemelen burdaki çoğu insanın da öyledir-
kısacası bu emeklilik sistemi biz emekli olana kadar takriben 952487 kez daha değişir. -umarım yani. yoksa herkes (en azındna kadınlar) emekli prim gününü doldurup sistemden çıkar...o yüzden şimdlik boşverin diyorum.
  • niye ama  (10.12.13 23:32:20) 
[]

askerlik soruları (sevk erteleme, askerlik maaşı, kıdem tazminatı)

henüz askere gitmedim, 19 mayıs 1986 doğumluyum (27 yaşındayım)
mimarım, aydınlatma üzerine yüksek lisans yapıyorum. önümüzdeki haziran sanırım okul bitecek. toplamda 3 yılım dolmuş olacak.
en son okuldan öğrenci olduğumu askere bildirilmesini istemiştim, bir sonraki sevk tarihi 26.09.2014'de yazan bir kağıt geldi.

1) askerliği ne kadar erteleyebiliyorum?

4 yıllık lisansta (4+2) 6 yıl, yüksek lisansta (2+1) 3 yıl "öğrenci hakkı" diye bi şey var sanırım,
yani ben 3. yılım dolduğunda mezuniyete bakmaksızın askere alınıyorum, 3. yılımda mezun olduğumda ise doktoraya gidebilmem için 1 yıl daha tecil veriyorlar diye biliyorum ama sonuncusundan emin değilim?
hemen alıyorlar mı yoksa? hatta üniversiteden 6 ay (bi dönem) geç mezun olmama rağmen 2 yıl daha fazladan tecil etmişlerdi, (1,5) yıl değil.
(bir yerde de yüksek lisans olduğum için 35 yaşıma kadar öğrenci kalabileceğim yazıyordu)

2) maaş verecekler mi?

sanırım uzun dönemi istersem gelebilme ihtimali var, kısa dönemi istersem her türlü kısa dönem yapıyorum? mimar olduğum için uzun dönemde 2500 civarı bir para veriyorlar diye duydum. doğrumudur? yüksek lisansımın bu maaşa bir etkisi olur mu?
kısa dönem yaparsam ne kadar veriyorlar?

3) iş durumum ne olacak?

nisan 2012'den beri (yaklaşık 1,5 yıldır) sabit bir işte maaşla çalışıyorum ve beni pek bırakmak istemediklerini biliyorum. askerde gidince illa kıdem tazminatı verip yollarlar mı? yoksa "seni kovmuyoruz, ücretsiz izindesin hadi bakalım" diyebilirler mi? askerden döndüğümde de işsizlik maaşı alıyormuşum sanırım doğru mu?

 
2. uzun dönem artık sormuyorlar. milli savunma bakanlığı belirliyor kısa uzunları.
geçen sene 2300 ilk 8 aylık asteğmen, 2750 son 3 aylık teğmen maaşıydı. zamlar sonrası artış olacaktır. ayrıca banka promosyonları da olabiliyor.
doğuda fena bölgelerde -artık kaldı mı, süreç filan...- maaş artıyor.
bi de ilk giderken ve ayrılırken yolluk veriliyor. ilk yolluk acemilikten usta ocağına kaç km. ona göre hesaplanıyor. en düşük 1000 alırsın, ikinci yolluk direk 1000 liracivarı.
yüksek lisansın etkisi maaşa yok.
kısa dönemlere aylık 20 lira gibi bişi veriliyor.
  • delarue  (10.12.13 22:57:58) 
[]

hadımköy'de sosyal hayat?

şu an kadıköy merkezde yaşayan 27 yaşında biriyim. burada sosyalleşmek gayet kolaydı.

yakın bi zamanda iş nedeniyle, tahminen bir yıllığına hadımköy'e taşınma ihtimalim var.

kadıköy'ü referans alarak kıyaslama yapmak doğru olmaz ama yine de aşağıda google map linkini verdiğim hadımköy'deki noktaya yakın ne tür sosyal hayat var? yakınlarda ne tür marketler, barlar, etkinlikler falan var?

goo.gl
(muhtemelen altımda araba ya da motosiklet olacak)

 
sen önce hadımköyde hayat bul, sosyal hayat hiç önemli değil :)

5-6 yıl oldu o taraflara gitmeyeli ama son hatırladığım bir anadolu kasabası kıvamında olduğuydu.

araçsız zaten olmaz, avcılar sahile doğru yada bahçeşehir avm lere doğru gidersin.
  • cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam  (23.11.13 11:17:11) 
geçmiş olsun


  • matematik koyu  (25.11.13 15:56:29) 
[]

metrobüs söğütlüçeşme-beylikdüzü süresi (iş giriş çıkış saatleri)

wiki'de 83 dakika diyor ama sanırım daha uzun sürüyor özellikle iş giriş-çıkış saatlerinde. bilgisi/tecrübesi olan var mı?




 
imkansız.
Boş saatte gittik geçen tüm yolu, 90 dakika falan sürdü. Zaman açısından en iyisi Söğütlüçeşme'den Zincirlikuyu'ya değil Cevizlibağ'a binip oradan Beylikdüzü'ne binmek. İş giriş/bitiş saatinde 83 dakika olamaz. Ki bu saatlerde 5 metrobüs falan bekleyebilirsin yeri gelince.

  • whoosie  (22.11.13 23:16:01) 
İndi-bindiler ile biraz atik davranarak 2.5 saate yakın bir sürede ulaştım geçenlerde.


  • ben zamani gordum  (23.11.13 12:35:28) 
[]

istanbul kadıköy'de kedi ile ilgili sorular (veteriner, yem vs)

istanbul kadıköy merkezde yaşayan arkadaşlardan veteriner ve mama markası tavsiyesi rica ediyorum.

okumanıza gerek yok ama hikayemiz şöyle;

bi süredir aynı zamanda karşı komşum olan arkadaşımın baktığı kedi artık bizimle yaşıyor. gün içerisinde bahçeye çıkıyor, diğer kedilerle oynuyor, dolaşıyor. akşam bahçe kapısını açtığım anda eve geliyor.

daha önceden arkadaşım baktığı için pek bilgim yok, arkadaşım da pek kedi bakmaktan anlayan biri değildi, bi kaç kere veterinere götürdü, karnesiydi aşısıydı yaptırdı. biraz da maması var ama bitmek üzere. arkadaşımla da artık görüşmüyorum. kedi ile ilgilenmek istiyorum. keyfi sağlığı çok yerinde fakat böyle de sürsün istiyorum. veteriner ve mama dışında vereceğiniz tüm akıllara ihtiyacım olacaktır, onlar için de şimdiden teşekkürler (pire tasması, sahip künyesi vs)

 
öncelikle dışarı çıkıyorsa fikirtepe'de belediyenin veterinerine götürüp çipletin, 25 lira falan sanırım. Sonra dediğiniz gibi pire tasması ve isterseniz içinde adres koymalık yer olan tasma ucu alın.
Dışarıda olduğu için aşılarını düzenli yaptırın, özellikle parazitle ilgili olanları. Kuduz ortalıktaki sokak hayvanlarından pek bulaşmaz mesela ama Moda tarafında falan yarasa vardır, olur da yarasa yakalarsa falan ne olacağı bilinmez. Aşı takvimiyle ilgili de belediye veterinerinden ya da webden tavsiye alabilirsiniz.
Mama olarak ben royal canin öneriyorum ama maddi durumunuz iyiyse veteriner maması, kötüyse de temizmama.com gibi yerlerden mama alabilirsiniz.
  • whoosie  (20.11.13 10:20:24 ~ 10:20:45) 
[]

eve güvenlik kamerası sistemi kurmak

elektronik bilgisi pek olmayan fakat öğrenmeye açık biri olarak;
kapı girişine, bahçeye (gece görüşlü) ve eve kamera kurmak istiyorum. bu kameralardan bazıları evde televizyona bağlansa yeter, bazıları da internetten izlenebilsin (hatta sesi de aktarsın) istiyorum.

1) araştırmam gereken sistemler ne tür kamera sistemleridir? veya nereden başlayabilirim? kime sorsam yardımcı olur?

2) en ucuz yollu şekilde tek bi kamera sistemi (televizyona bağlanan ayrı, internetten yayın yapan hatta sesi de aktaran ayrı) yaklaşık kaça patlar? işi "kayıt da alsın" a bağlarsam maliyet yaklaşık ne kadar artar?

 
tam istediğiniz "güvenlik" seviyesinde değil ama daha uğraşılabilir olarak raspberry pi ı image processing, security keywordleri ile araştırmanızı öneriyorum.


  • sparkle kiddle  (18.11.13 23:40:45) 
"ip camera"lar varmış direk ağa tanıtıyormuşsun internetten yayına başlıyormuş. internetten yayın için statik ip'ye sahip olman gerekebilir belki emin değilim


  • jedilance  (18.11.13 23:59:24) 
  • 10032007  (19.11.13 00:40:02) 
1-cctv analog kamera sistemlerini araştırman gerekir.ip kameralar pahalıdır,ucuza alacağın ip kameraların gece görüşü zayıftır ve uzun süre kayıt alsın dersen nvr alman gerekir yüksek bir maliyet çıkar.

2-4kanal bir kayıt cihazı,500gb hardisk,iki adet iş görecek kamera,kablo bnc,adaptör falan 500tl gibi birşeye malolur,kayıt yapsın ve internetten,tv'den izleyebileyim dersen.
  • sealth  (19.11.13 09:48:16) 
alet ekipman için dx.com


  • allstar  (19.11.13 11:45:13) 
[]

kendim için sakinleştirici, basit, reçetesiz ilaç tavsiyesi

2 haftadır, bir anda şizofren olduğundan şüphelendiğim en yakın arkadaşımla dipdibe yaşıyorum. (git: 689121)

arada arkadaşlarda kalınca bi nebze rahatlıyorum. hani ilaç kullanmamayı tercih ederim, kullanmadan da yaşayabilirim ama sürekli olarak içim huzursuz, sanki üşüyormuş/titriyormuş hissi var, kırgınlık gibi bir his var, sürekli sanki midem düğümleniyor/ekşiyor gibi bir his var. bu da hayatımı olumsuz etkilemeye başladı gibi.

sadece biraz yatışmak istiyorum. eczaneye de danışacağım ama size de sormak istedim, ilaç önerir misiniz?

edit:
iyi gelecekse tabi ki çay türü şeyler daha iyi olur, tavsiyeleriniz için teşekkürler.

edit2:
evden uzaklaşmak bi parça iyi geliyor, spor belki etkili olur da benim asıl istediğim evin içerisindeyken, stresli ortamdayken ayakta kalabilmek.

seks zaten şu an mümkün değil. libidomu hiç bu kadar düşük görmemiştim.

 
melisa çayı içebilirsiniz. diğer herşey için doktora gitmeniz gerekiyor. eczaneye değil.


  • fayfim  (11.11.13 10:39:50) 
ilaç değil de, relax çaylar. papatya vs.
bir de lavanta esansını küçük su dolu kaba koyarsanız 5-6 damla sakinleştirir.

  • female demon  (11.11.13 10:40:21) 
gerginlik ve stress.sporu yürüyüşü,seksi dene ilaç son çare


  • ganyotçu  (11.11.13 10:48:22 ~ 10:48:40) 
İlaç değil ama stresli sınav (ve mühendislik son sene) zamanlarımda doktor tavsiyesiyle(akraba doktor) aldığım olan St. John's Wort. Günde 3-4 tane kadar alabilirsin, bu da Solgar, GNC gibi vitamin ve besin destekleri satan yerlede satılıyor.. Dışarıda her gün yürüyüş yapmaya çalış,tercihen temiz havada ve park vb. yerlerde. Uyumadan önce relax çay iç, onlar da süpermarketlerde var.
Gayet iyi olur.

  • afush  (11.11.13 11:29:03) 
Sarı kantoron alırken başka ilaç almamasınız. Etkileşime giriyor. Bir de passifloraya bakabilirsiniz.


  • Lim5  (11.11.13 16:23:52) 
[]

ciddi şizofreni belirtileri olan ve ailesinin yardım etmediği arkadaş+komşu

öncelikle; kimseye kafama göre şizofreni teşhisi koyabilecek biri olmadığımı biliyorum. ancak yakın çevremde şizofreni hastaları ile tanışmış kişiler ve youtube'da izlediğim şizofreni ile ilgili belgeselin ilk 15 dakikası (sonra içim inanılmaz bunaldı ve devam edemedim) beni buna yöneltti.

arkadaşım;
27 yaşında, erkek, gayet zeki sağlıklı birisiydi. uyuşturucu bağımlılığı yok fakat lsd ve hayatında ilk defa denemiş olmasına rağmen (onun için yüksek miktarda aldığı söylenen) kokaini birlikte kullandıktan sonra karakteri önemli ölçüde değişti. babası polis müfettişi olduğundan dolayı sadece bu bilgiyi kullanarak, kapısına gelen her hangi bi şikayeti bile defedebiliyor.
ailesi ile görüşüyorum, doktora götüremiyorlar, şu anda bi şekilde hastaneden birilerini çağırıp getirmeyi de pek kabul etmiyorlar (oğlunu tımarhaneye kapattı dedirtmem kafası)

gözlemlerim; (sorularınıza göre ekleme yapabilirim)
- genel anlamda bambaşka biri oldu. hiç bu kadar değişmiş birini tanımamıştım.
- diyalogları anlaşılamaz oldu. konu bütünlüğü sağlayamıyor, sorularımıza çok alakasız şekilde yanıt veriyor.
- aşırı bir egosu oldu, kimseyi dinlemiyor, tek haklı kendisini görüyor.
- davranışları konusunda şaka yaptığını, bizi trollediğini iddia ediyor.
- sağlıklı olduğunu iddia ediyor.
- aşırı derecede ilgi çekmeye çalışıyor.
- sosyal ilişkilerinde çok ani kararlar veriyor. birinden bi anda nefret edip üç dakika sonra affediyor veya tam tersi.
- 2 haftadır değişme yok, kötüleşiyor.
- hiç uyumuyor.
- herkesle tartıştı, kavga etti. çok sakin, hatta insanları kavgadan uzaklaştıran birisiyken artık aniden agresifleşebiliyor. babasını dövdü, babası elini kaldırmadığını ve kum torbası gibi durduğunu söylüyor. bu olayların hemen başında kız arkadaşımla da kavga etmişti, kız arkadaşım sonunda dayanamayıp (ilk defa) onu evden kovmuştu, ona da çok içerlemiş durumda.

son olan olayı anlatayım,

ben kız arkadaşımla yaşıyorum. bu kişi de hem çok yakın arkadaşımdı hem de karşı daireme taşınmıştı. bahçe katında oturuyoruz.
geçen gün yatak odamıza bir bıçak bırakmış. bunu şu şekilde yapıyor, yatak odamız bahçe tarafında, çok dandik bir ahşap kapımız ve üstüne asma kilit takılı bir demir kapımız var. demir kapıyı geçememiş ama demirlerin arasından ahşap kapıyı zorla açmış, (ya biz uyurken ya da evde yokken) yere bir bıçak bırakmış. bunu da pek çok kişiye anlatmış.

bu arada, bu iki haftalık süreçte gerçekten yıprandım. inanılmaz huzursuzum. kız arkadaşımdan nefret ettiğini söylediği için ona bir zarar vermesinden de endişeleniyorum. bi kaç gün arkadaşlarda kaldık ama o da zor oluyor bizim için. taşınmak istesek maddi gücümüz yok maalesef.

sizce nasıl bir yol izlemeliyim, nasıl davranmalıyım?

edit 1:
üsteki metni aynen, bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesine de gönderdim. belki bi şekilde yardımcı olurlar.

edit 2:
bakırköy'den; "Göndermiş olduğunuz mailiniz değerlendirmeye alınmıştır. Anlattığınız bilgiler gereği, bağlı bulunduğunuz Cumhuriyet Başavcılığına giderek ilgili kişi hakkında bildirimde bulunmanız gerekmektedir." şeklinde bir dönüş geldi.

 
savcılığa gitmeyi deneyebilirsiniz. savcı, polisin bir nevi üstü (polisin, adalet için hizmet dediği kısım) olduğu için gerekeni yaptırma ve mahkemeye sevk etme imkanı olabilir.


  • nereye bu gidis  (11.11.13 09:35:21) 
sizin adınıza çok üzüldümi sizle benzer bir durumdayım. sevdiğim bir arkadaşımın henüz şizofreni tanısı kesinleşmese de şizofreniform bozukluğu var.

1 ay kadar önce burada bir duyuru yapmıştım. ot, bonzai, lsd vs kullanımı ile ilgili. arkadaşımın durumundan da bahsetmiştim. mesajla üstüme çullanmışlardı. umarım artık bir şeyler değişir.

benim arkadaşıma uyguladığım yöntemden bahsedeyim size. ama öncelikle bir psikiyatriste götürmeye ikna etmeniz gerekli. kafasındki engelleyemediği düşünceler ilaç ile biraz olsun diner çünkü.



arkadaşımın da egosu çok yüksek olduğu için, akıl sağlığından endişe ettiğimizi göstermedik, onun yanındaymış gibi, sadece şu aralar olan iç sıkıntısını gidermek için bir doktora gitmesi gerektiğini söyledik. ilacı fazlasıyla reddetti, en son söz vermiş doktoruna, içiyordu.

şu an onun dediklerine karşı saldırgan tutum sergilemediğim için, diğer arkadaşlar gibi deli demediğim için bir tek bana güveniyor. bunu kullanmaya çalışıyorum. onu kendi egosuyla yeniyorum. her düşüncesini dinleyip mantıklı antitezler sunuyorum, aslında kendinin bulmasını sağlıyorum.

inançlı birisi, korkuları vardı. cinler ve ona uygulanan düşüncelerine müdahale ile ilgili. ona felak, nas okumasını, namaz kılmasını söyledim. en azından içi rahat. onlar uğraştıkça, bu imanla kalkan oluşturuyor şu an.

kullandığı maddeyi bıraktıramadım sanıyorum. çünkü istediği an yapmaması mümkün değil. bıraktığı zaman ve ilaçlarını düzenli kullandığında kısa bir düzelme hali olmuştu, mutlu etmişti beni. ancak yine ot içtiği için eski haline döndü. ot çok masum bir şey onun için.

kız arkadaşınız ve sizin sağlığınız için, onun dilinden konuşun, yanında olun. ama doktora gitsin. ailesi, kötü bir sonuç olunca mı doktora götüreceklermiş ayrıca, böyle şeyde artık elalem ne der olmaz.

sizlere de kolaylıklar diliyorum
  • fallopian  (11.11.13 09:43:54) 
Durum 2 haftadır böyle demişsiniz. Etken maddeleri aldıktan sonra 2 hafta mı geçti ? Şu sebeple soruyorum, 2 haftada toparlayamamış olabilir bünyesi. Herkes aynı etkiyi vermiyor. Eroin kullandıktan 1 ay sonra etkisini hala hissettiğini söyleyen insanlar var.
Gerçi kafamda canlandırmaya çalışıyorum da, herkes üzerine düştüyse ilk zamanlar böyle gider ne yazık ki. Şımarmış belli ki (doğru tabiri bulamadım), doktora kesinlikle gitmesi lazım, şu noktada tek dinleyebileceği kişi o. Babayı dövmeye fln geldiyse siz bireysel olarak zor durdurursunuz. Babasıyla konuşmayı denediniz mi ? Aile dışından bu duruma müdahale etmek çok zor. Mümkün değil ikna edemezsiniz, ego tavan yapmıştır tahmin edebiliyorum.
Geçmiş oslun.
  • liriamer  (11.11.13 10:02:34) 
etken maddeleri almasının üzerinden iki hafta geçti, lsd'yi daha önce kullanmıştı fakat bu tutarlı bir uyuşturucu değil. bu sefer kullandığı daha farklı etkilemiş olmalı. ya da kokain ile birlikte kullandığı için bu şekilde etkilemiş olabilir.

yakın arkadaşı olduğum ve bu ortamlara girmesine biraz vesile olduğum için (her ne kadar kendisini durdurmaya çalışsam da) babası en başta beni suçluyor. ne yapacaklarını da bilemiyorlar. zorla doktora götürmek istemiyorlar, ikna çabaları da sonuçsuz kalıyor.
  • p shadow  (11.11.13 10:10:00) 
[]

kefili olduğum kiracının kirasını ödeyemeyeceğini biliyorsam?

eski en yakın arkadaşım ev tutarken beni de kefil yapmıştı. kira kontratına imza atıverdim. bir sürü olaylar oldu (git: 687399) ve şimdi biliyorum ki bu adam ya bu ay ya da önümüzdeki ay kirasını ödeyemeyecek.

bunun yanı sıra kendisi bana olan borcunu ödeyemediği, karşı komşum olduğu ve delirdiği için evden de çıkmasını istiyorum.

ev sahibine yarın falan durumu bildirip kefilliğin iptalini isteyeceğim, mümkündür değil mi?

 
adi kefalet mi müteselsil kefalet mi? gerçi iki durumda da iptal diye bir olay yok bildiğim kadarıyla. farkı, adi kefalette ilk olarak asıl borçlu takip ediliyor, ondan alınamazsa sizi takip ediyorlar. müteselsilde ise alacaklı ikinizden birini keyfine göre takip eder. ancak kefil her türlü asıl borçluya yönelip ödediği parayı ondan isteyebiliyor.

yanlışlarımı düzeltiniz.
  • atramentum  (07.11.13 22:57:35) 
adi sanırım, yani kendi aramızda kırtasiyeden alınmış bi belge altına imza attım. yalnız sorun şu ki ödenemeyen bi kira yok, ödenemeyeceğini biliyorum. şimdi adamın önce borca girmesini beklersem bu biraz saçma olmaz mı? adam atsın yeni bi kiracı alsın bana ne.


  • p shadow  (07.11.13 23:01:49) 
konuyla ilgili hukuki bilgim yok; ancak bana göre kefilliğin, kira dönemi sonuna kadar devam eder. kira dönemi bitimine x ay kala iadeli tahahhütlü mektupla ya da noterle ya da elektronik imzayla yazılı olarak bildirimde bulunmalısın. o x ayı kaçırırsan sonraki kira döneminde kurtulabilirsin ancak.


  • slm  (07.11.13 23:09:19 ~ 23:13:28) 
Senib kefaletin 1 seneyle sinirli, yani 13.ay ve ondan sonraki kiralar odenmese sorumlu degilsin.
Eger ilk sene icindeki kiralar odenmezse, sen odemek zorundasin, ihtarname vs. gondererek kefillikten cayamazsin.
Eger kefil oldugun icin ev sahibine odeme yaparsan, bu parayi kiraciya rucu edebilirsin, yani arkadasindan isteyebilirsin.
  • de jure  (08.11.13 13:45:34) 
[]

arkadaşıma verdiğim 10.000 lira borcu nasıl geri alabilirim?

uzun yıllardır tanıdığım, sevdiğim ve güvendiğim, borçlarını ödeyen en yakın arkadaşım tüm borçlarını kapayabilmesi için bana gelip kredi çekmem konusunda yalvarıyor. kimseye yapmayacağım bir şeyi yapıyorum ve çekiyorum. tabi ki senet menet hiç bir şey imzalatmadan veriyorum buna parayı. ancak ailesi, arkadaş çevremiz vs herkes biliyor bu parayı.

daha sonra bir takım uyuşturucuların (miktarını bilmiyorum ama lsd ve kokain) birlikte kullanımı sonucu bu arkadaşım beynini yakıyor. deliriyor. 2 haftadır bambaşka biri gibi davranıyor. hala mantıklı da konuşuyor ama farklı bir kişiliğe bürünüp yapmayacağı şeyler yapıyor. "oğlumun borcu benim borcumdur" diyen babası (kendisi polis müfettişi), sabah oğlundan dayak yiyor ve bir anda 27 yaşındaki oğlunun yediği haltlar için beni suçluyor ve para falan vermiyorum diyor.

o arkadaşım da işten çıktığı için artık borç falan ödeyemiyor, ödeyemeyecek. ve ben kredileri ödemeye devam edeceğim.

siz olsanız ne yapardınız? hukuksal olarak ne gibi haklarım vardır? hadi (küçük bir ihtimal ama) dava açsam ve kazansam, o parayı nasıl geri alabilirim?

edit:
arkadaşa şimdi gidip senet imzalatırsam bir şey değişir mi?

 
bir fikrim yok ama çok boktan bir durum. umarım alırsınız, geçmiş olsun.

edit: cevap niyetine, bir belge olmadığı için hukuki olarak zor görünüyor. şahit çok diyorsun ama bilemiyorum.
  • eurhka  (07.11.13 14:56:52 ~ 14:59:48) 
kokain beyni yakmaz ! üst üste çok drop çakmıştır (lsd) .
paranı alamazsın hukuki yolla soğuk su öneririm.

  • tık tık tık  (07.11.13 14:56:56) 
parayı elden verdiyseniz birşey ispatlamanız çok zor. Ancak havale/eft yoluyla gönderdiyseniz en azından bir şansınız olabilir. 10.000 tl büyük bir para. Uğraşmaya değer.


  • ned flanders  (07.11.13 15:00:12) 
noterden ihtarname mi çeksen acaba öncelikle? belki biraz korkutabilir.


  • sentence  (07.11.13 15:01:43) 
Bu şahitle ispat edilebilecek birşey değil. O parayı borç olarak verdiğinize dair elinizde bir belge yoksa işiniz zor. Mail,sms banka kaydı gibi birşey yoksa imkansız.


  • dahili meddah  (07.11.13 15:01:45) 
ust uste cakmasina gerek yok lsd beyin yakabilir tek seferde bile.. lsd tehlikeli bir sey.. valla bence babasiyla konusun polis mufettisiyle o ictigi seyler sebebiyle oyle davrandigini kendinde olmadigini rehabilitasyona vermeye ikna edin cocugu. adam zamanla yumusar verir belki parayi


  • babamasoliimbananickaldirsin  (07.11.13 15:03:27) 
borcun onun borcu olduğunu kanıtlayamazsınız. mahkeme ile uğraşsanız hem üzülür hem de kaybedersiniz kesin olarak. bi de dava masraflarını ödersiniz üstüne. bu zamanda insan kardeşine bile böyle bir iyilik yaparken düşünüyor. siz iyi vermişsiniz valla. ben mesela biri benden böyle bişey istediğinde sizin içinde olduğunuz durumları düşünürüm ve eğer ödemek bana ağır gelmeyecekse (ödemediğinde borç benim borcum neticede) o zaman yaparım bu iyiliği. başka türlü imkan yok yapmam. geçmiş olsun. mecburen ödeyeceksiniz. babasıyla ilişkinizi iyi tutun adam belki vicdanlıdır da öder. gerekirse gidin konuşun maduriyetinizi anlatın gerekiyorsa bekliyorsa özür dileyin. (özür dilenecek ne yaptım demeyin parayı kurtarmaya bakın) başka türlü soğuk su +1 zaten şu an ki durumunuz da bu...


  • kakao  (07.11.13 15:03:37) 
Havale ve Eft yoluyla gönderirken bir açıklama yapmadıysanız Yargıtay kararlarına göre " açıklama yapılmaksızın gönderilen havale/eft ödemeleri" borç ödeme anlamına geleceğinden sonuca ulaşamazsınız.


  • dahili meddah  (07.11.13 15:04:39) 
arkadaşlar, arkadaşa şimdi gidip senet imzalatırsam bir şey değişir mi?


  • p shadow  (07.11.13 15:05:36) 
Tabi ki değişir, senet imzalatırsanız o size borçlu hale gelir.


  • dahili meddah  (07.11.13 15:07:45) 
senet imzalatabilirsem, parası olmayan birine senet imzalatmam neyi değiştirir? paramı nasıl alabilirim? ödemezse ne olur? (elinde para pul mal mülk bir şey yok)


  • p shadow  (07.11.13 15:09:57) 
değişir ama babasını döven adam senin vereceğin senedi imzalamaz ki.


  • innerbliss  (07.11.13 15:10:56) 
ödeyecek birşeyi yoksa yapacak birşey yok. arkadaşınıza söyleyin babasına döve döve imzalatsın bir senet:)


  • dahili meddah  (07.11.13 15:13:26) 
elinde hiçbir şey yoksa yapacağınız icra takibi sonucu aciz belgesi alırsınız. daha sonra bir mal eline geçerse veya maaş almaya başlarsa bu belgeyi kullanarak alacağınızı tahsil edebilirsiniz.


  • atramentum  (07.11.13 15:27:00) 
bir de belli bir miktarın üstü (tam hatırlamıyorum ama max 1000 tl'dir) alacaklar ancak senetle ispat edilebiliyor hukukumuzda. o yüzden şahit işinize yaramaz. ancak dediğiniz senedi şimdi de imzalatsanız işinize yarar yukarıda da dendiği gibi.


  • atramentum  (07.11.13 15:28:08) 
lsd değil de kokain etkisiyle yapar bunları, babasını dövmesi dahil. karakteri kalıcı olarak değiştirebiliyor kokain yani bir daha eski halini göremeyebilirsin arkadaşının, hep bir gereksiz özgüven ve artist bir tip olacaktır. zor.


  • usercan  (07.11.13 17:07:54) 
[]

cep telefonu aramasını hoparlöre verip kaydeden android uygulama

aslında bildiğin telesekreter programı, ama telesekreter diyince telefonu açmayıp sistemde bir yere kaydediyor, onu istemiyorum, gerçek telesekreter gibi; ben telefonu açmayayım ve sesi hoparlöre versin istiyorum. her arayanı açmamak istiyorum.

google play'de aradım ama çok fazla program çıkıyor, belki bilen kullanan vardır.


 
şurada bi tane buldum ancak açılış sesini kaydedemiyor, yani kaydediyormuş gibi yapıyor ama karşı taraftan duyulmuyor.
play.google.com

  • p shadow  (30.09.13 23:58:42) 
[]

fenerbahçe ordu evindeki düğüne sakalla girmek

efendim tipim şu;
files-cdn.formspring.me

yarın bu keçi sakalla bi düğüne gitmek istiyorum ama iki saat için sakal kestirmek çok saçma geliyor. bana sakal yakışıyor yakışmıyor meselesine hiç girmeden, sakalımı kestirmeden girebilir miyim sizce?

 
düğün için özel durumlar var.kurallar değişik.girebilirsin yani.


  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (21.09.13 00:28:34) 
fenerbahçe orduevi büyük bir yer ve düğün salonu da kompleksin içinde. ayrı bir girişi olsa evet istisna yapabilirler diyeceğim ama sanmıyorum.


  • i walk away in the shadow of dorian gray  (21.09.13 00:35:59) 
sıkıntı yok da, panpa sana olmuş öyle yaa?


  • cedric tweedledee  (21.09.13 00:59:49) 
dün caps günüydü, sen nerdeydin be iyi geyik döndürürdük:)

girersin dostum sınıntı yok
  • cokponcik  (21.09.13 01:27:27) 
[]

kredi çekersem parayı hemen alabilir miyim?

aylar önce iş bankası sürekli "12.000 lira kredin hazır gel verelim" gibi bişiler diyordu, benim hesabımın bulunduğu şubeden birinin maili de yazıyordu, aylar sonra ihtiyacım oldu.

8000 lira ihtiyaç kredisi çekeceğim. şubemden bi kadınla mailleştik yardımcı oldu. en sonunda ekte başvuru formunu yollamıştı. zaten ön onay falan da sorguladım hemen onaylandı. ama pazartesi günü bana daha yakın bir şubeye gidip kredi isteyeceğim (farkeder mi bilmiyorum). para da pazartesi günü lazım.

hani kredim hazır gibi, ama hemen verirler mi onu merak ediyorum yoksa bi kaç gün sürer mi? ihtiyaç kredisi çeken var mı başka?

 
cuma başvurudan bir bir buçuk saat sonra aldım ihtiyaç kredisi iş bankasından.

not: başvuru dediğim bankaya girildi, gerekli işlemler yapıldı para alındı toplam bir buçuk saat filan.
  • hewit  (14.09.13 20:13:05 ~ 20:14:00) 
bende imzayı attım parayı aldım çıktım işlem kısa sürüyor


  • harhar  (14.09.13 20:17:50) 
alırsın.


  • kakao  (14.09.13 20:47:12) 
iş bankası'ndan almayın ama. gidip ziraat bankası'ndan efendi efendi alın. dosya masrafı, hayat sigortası ve faiz o kadar geçirmiyorlar.


  • bilge rusty james  (14.09.13 20:54:11) 
şimdiye kadar 4-5 bankadan kredi aldım. En uygunu ING Bank.


  • ir10  (14.09.13 22:17:54) 
[]

honda motosiklet eğitim merkezi VS yamaha riding academy

epey bisiklet binen birisiyim ama amatör olarak tabi. motosiklet almayı düşünüyorum, ehliyeti aldım ama motosiklet bilgim çok çok az.
bu iki firmadan eğitim alanlarınız varsa, sizce hangisine başvurmalı? ne tür eğitimler almalı?

(motosikleti de nadiren ulaşım için, çoğunlukla istanbul içi ve haftada bir iki gün kız arkadaşımla şehir içinde gezme amaçlı kullanacağım)

 
Honda diyorum. İki günlük başlangıç eğitiminin başında daha önce motosiklet selesine oturmamış birisi ikinci günün sonunda slalomlar yaparak çıkabiliyor. Ayrıca ekşitekere de bekleriz.


  • slayerrr  (21.08.13 12:33:47 ~ 12:34:12) 
bmw riders academy ye baktınız mı? orayı da çok övüyolar.


  • rentts  (21.08.13 12:57:21) 
[]

hukuksal nafaka sorusu

1992 doğumlu bir arkadaşımın mesajı,

"Babamla annem 1998'den beri ayrı. Başta annem ve bana nafaka ödemesi gerekiyordu. O zamanın parasıyla 75 TL bana, 25 TL de anneme vermesi gerekiyordu. Ödemeyince annem icraya vermişti. Maaşına el konulup taksitler halinde alındı o para. 2000 yılında annem evlenip Almanya'ya gidince ben de İzmir'e babamın yanına gidip 1 sene onunla beraber kaldım, 1 senenin sonunda ben de Almanya'ya annemin yanına gittim ve 2006'da Türkiye'ye döndük.

2007'den 2011'e kadar ayda 150 TL gibi şakanın da şakası bi miktar gönderdi. Üniversiteyi kazanınca 400 TL göndermeye başladı ama ev kirası, fatura falan filan gibi şeylerin altından kalkamadığımı söyledim. Yapabileceğinin en fazla 500 TL göndermek olduğunu söyledi. Bugün parayı almaya gittiğimde hesabımda yine 400 TL olduğunu gördüm ve üvey annemi aradım.

(Babam 4 yıldır yurtdışı görevinde Fransa'da Türk Okulu'nda öğretmenliği yapıyo, bu son senesi ve parayı da karısı gönderiyo-ayrıca hem Türkiye'den hem Fransa'dan maaş almaya devam ediyo)

Babamın söylediği paradan 100 Lira eksik göndermesinin sebebini sordum, "Baban aslında sana kesinlikle hiç para göndermememi söyledi, ben kendi paramdan gönderdim" diyerek lütufta bulunduğunu ve ona minnet duymam gerektiğini ima edercesine konuştu. Olayın sebebi büyük ihtimalle babamla 3 yıldır görüşmemiş olup da bu sene görüştüğümüzde bendeki değişiklikleri hazmedememesi. İzmir'de olmamıza rağmen gayet makul kıyafetler giyindim, buna rağmen saçma sapan müdahale etmeye çalıştı. Ben de ona, bana bu şekilde bi baskı kurmasının son derece faydasız olduğunu ve aylarca aramayıp da kıyafetime karışarak babalık yapamayacağını söyledim. Sanırım para göndermeme kararı burdan çıktı.

Üvey annem arayıp babamla konuşmamı söyledi. Babamı aradım defalarca açmadı sonra telefonunu kapattı. Hattımı yurtdışı aramalarına açtırıp diğer numarasını aradım onu da açmadı. Şimdi üvey annemi arayıp babama selam söylemesini, artık onunla uğraşmaktan bıktığımı ve bu olayı mahkemeyle çözmeye karar verdiğimi söyliycem.

Bu konularla ilgili bilgisi olan var mıdır aranızda mahkeme,nafaka gibi olaylar? Ya da başka bi önerisi olan var mı?"

 
Bu mesajı gönderenin yaşı kaç, yani boşandıklarında kaç yaşındaymış?


  • whoosie  (17.08.13 11:29:08) 
onu bahsetmemişm, şimdi başına ekliyorum ama buraya da yazayım;
arkadaş 1992 doğumlu.

  • p shadow  (17.08.13 11:30:43 ~ 11:31:23) 
O zaman 2010'da 18ini doldurmuş oluyor sanırım. Ondan sonra eğitim gören çocuğa nafaka için reşit olan çocuğun kendisinin dava açmış olması lazım.
Kabacası böyle, mahkeme sonradan açılıp toptan ödeme alınıyor mu ya da okul bitse bile sonradan bir işlevi var mı, orayı avukatlar söylesin.

  • whoosie  (17.08.13 11:36:44) 
[]

mangaldan rahatsız olan komşulara karşı elektrikli ızgara

apartmanların arasında, küçük ama 20 kişilik bi grubu ağırlayabilecek kadar da geniş bi bahçemiz var. genlerimiz sağolsun hemen "neden mangal yapmıyoruz?" diye soruyoruz kendimize. ama son zamanlarda çevre apartmanlardaki komşular söylenmeye başladı.

1) elektrikli ızgara bu sorunu çözer mi? sanki kömürü yakarken değil aslında bayaa etleri pişirirken duman çıkıyor gibi ama o da kömüre yağ damlamasından falan olabilir.

2) elektrikli ızgara konusunda hiç araştırmanız, bilginiz var mı? üstten rezistanlı modellerden tutun da böyle geniş, yarısı düz olan teflon modeller var. hangisi daha iyi olur? direkt marka-model önerisi bile alırım.

 
genelde dumanı et değil yanan yağ çıkartır. mangalda da köz durumundan sonraki tüm dumanı buna borçluyuz. altına su konan modeller var onlara bir bakıverin hem yağ yanmıyor hem de suya damlayınca (sucuğunki flan) katılaşıp kokusu azalıyor. denenebilir.


  • wiillii  (15.08.13 15:12:33) 
evde elektrikli ızgara kullanıyorum, evet koku oluyor ama mangal kadar olmuyor. yine de bahçeye evler yakınsa ve muhabbet nedeniyle çok gürültü çıkıyorsa mırıldanmalar kesilmez. bi de milletin çükü düşer lan kokudan :)

edit: benimkinin altında su kısmısı mevcut.
  • gurur  (15.08.13 15:12:48 ~ 15:13:17) 
Bende yarı düz teflon olanlar vardı, ki onlar daha verimli. Sonuçta elektrik enerjisi kömür kadar verimli olmuyor, rezistans gibi olan kısımlarda kemikli etler iyi pişmeyebiliyor, düz kısım yardımcı oluyor bu konuda. Elektriklide koku sorununuz en fazla mutfaktan yayılan yemek kokusu kadar olacaktır.


  • bazilika  (15.08.13 15:19:50) 
elektrikli değilde tüplü mangallar var üstte taş var raşın üstü kapalı alev orda oluyor yanacak olan şeyin yağı alt tabakadaki suya damlıyor duman olmuyor apartman dairesinde yapıyoruz sorun olmuyo


  • topraam  (15.08.13 15:28:11) 
---> herkes çok faydalı yanıtlar vermiş ama küçük bir ekleme yapmak isterdim;
şu alüminyum tabaklar oluyor delikli, onlar iş görür mü?

image.evidea.com
  • p shadow  (15.08.13 15:54:29 ~ 15:54:48) 
yağı ızgaranın altından suya damlatan modeller ile kapalı mekanlarda mangal yapmak hayal değil.


  • eksi sozluk e bir daha geldim  (15.08.13 17:13:25) 
[]

ehliyet direksiyon sınavı ertelenebiliyor mu?

bir arkadaşım yazılı sınavı geçmiş, direksiyondan kalmış ve bir süre de beceremeyeceğini düşünüyor. bu nedenle de uğraşmak istemiyor.
bir sonraki sınava girmezse olur mu? ne zaman girmesi gerekir? ne kadar erteleyebilir? ne yapması gerekir?



 
3 direksiyon sınavın var dye biliyorum ben 3.de de alamazsan sanırım dosyası yanıyo.


  • printfcompeng  (06.08.13 22:07:42) 
2007 de 5 hak tanınıyordu ben ilk sınavım sabahın köründe uyuyakalmıştım gidememiştim. sonrakine gittim. ama değişmiş olabilir


  • gloria  (06.08.13 22:08:14) 
Ben de 5 hakkın olduğunu biliyorum.
Ama araştır

  • indescribable  (06.08.13 22:45:18) 
Geçen yıl 5ti ama sistemi değiştirdiler. En sağlıklı bilgi kurstan alınabilir


  • gupon  (06.08.13 22:57:43) 
1234  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.