[]

menajerlik yapmak

bir süredir düşündüğüm bir konu, araştırmaya başladım. sizin de (eğer okumaya üşenmezseniz) fikirlerinizi alayım dedim.

öncelikle çok alakasız bir şekilde; mimari aydınlatma üzerine uzman bir yüksek mimarım. böyle söyleyince çok havalı olsa da işler sıkıcı, müşteriler sıkıcı, kazanılan para az. ileride bu sektörden yiyeceğim ekmek de az görünüyor. zengin olma hayalim pek yok ama potansiyelimi en iyi değerlendirebileceğim, neredeyse karın tokluğuna yapabileceğim kadar karakterime uyan işlerden yürürsem hem ne kadar kazandığıma pek bakmam hem de çok daha kolay yükselir ve belki daha çok kazanırım görüşündeyim.

1) Ben.
tam "şudur" diyemeyeceğim, çok keyif alarak yaptığım bir iş potansiyelim var. hafızam inanılmaz kötü olduğu için özellikle "kendi hayatımı organize etmek" konusunda başarılı olmaya zoraki olarak evrildim. (sticker'lı günlük ajanda tutmaktan, to-do listelerine, googlde drive'da basit bi gelir-gider tablosundan çok öte bi excel tutmaya vs vs epey uzun detaylar) keyifli bir hayat yaşama ideali benim için çok ciddi bir mesele ve organize yaşamımdan çevremdekiler de bir miktar faydalanıyor, hep beraber keyifli bi hayatımız oluyor. başkalarının uğraşmak istemeyip bu yüzden sıkıntı yaşadığı ufak tefek hayatı organize etme kısmıyla ilgilenmek benim için çok keyifli olabilir.

2) iş hedefim ve ilk müşterim.
karakter olarak iyi anlaşabileceğim fakat hayatlarını organize edemeyen ve iyi kazanan insanların hayat kalitelerini yükseltmek istiyorum. aslında hedefimde iki kişi var ve sadece onlarla çalışmak bile bana yetebilir.

oyuncu veya müzisyenlerle çalışayım kafasında bir iş değil benim isteğim. çok yakın iki adet arkadaşım var; freelance olarak çalışıyor film dizi için 3d görselleştirme yapıyorlar, müzik klipleri hazırlıyorlar vs. fena da kazanmıyorlar ama deli gibi gece gündüz çalışıyorlar, çalışma saatlerini, işlerini, hatta yeme içmelerini dahi düzenleyemiyor, tatillerini sosyal hayatlarını vs organize edemiyorlar ve paralarının bi kısmı da sürekli sektörde kalıyor. beraber otururken genelde ayağa kalkıp sağa sola giderken "tuvalete gitmek için kalktın" tadında hatırlatmalar yaptığım iş tempolarına ulaşıyorlar. neredeyse delirme noktasındalar. bir örnek: birlikte tatile gidecektik, sevgilileri ile toplam dört kişi bizim yazlığa geleceklerdi. gayet ayık ve uyanık olmalarına rağmen akşam 7'deki uçağı, daha evden çıkmadan kaçırdıklarına kanaat getirebildi bu 4 kişi. sonraki ilk uçakla geldiler, epey de ekstra para bayıldılar. ama şimdi "eğer o tatili de yapmasaydık ben kesin çok ciddi psikolojik sıkıntı içerisine girebilirdim" diyecek kadar güzel anıyorlar.

zaten bu hafta kendileriyle de konuşacağım bu konuyu.
bu arkadaşlar kazandıkları zaman güzel kazanıyorlar. benim şu an 5-6 ayda kazandığım parayı tek işte alabiliyorlar. kazandıklarında da tek kuruş gözüm yok, o kadar efora az bile. onlara konuyu açıp ihtiyaçları olup olmadığını, nasıl yardım edebileceğimi soracağım. yaptıkları işlerin parasının peşinde de ben koşacağım ve ancak alabildiğim para üzerinden atıyorum %10 gibi bir meblağ bile bana yeterli olacak sanırım. o meblağyı da şu an kazandıkları üzerine benim alacağım tahmini ücret kadar arttırarak teklif vermelerini isteyeceğim.

buradan yavaş yavaş benzer şekildeki insanlarla çalışarak, onlara yardım ederek bi hayat kurmayı planlıyorum. (mimarlıktan çok sıkılmış)

bana plan çok makul geldi ama hem "arkadaşınla iş yapma" konsepti hem de henüz menajerlik konusunda pek bir şey bilmemek biraz korkutuyor. acelemiz de yok zaten, halihazırda hepimizin bir düzeni de var.

şuna bak, bunu düşün, öteki konuyu araştır diyeceğiniz her türlü yönlendirme ve eleştiri beni mutlu edecektir.

 
günümüzün dünyasında da bu işin olabilirliği çok makul, planınınz da çok akla uygun, yazım stilinizden ve mantıklı ifadelerinizden bu işi kotarabileceğiniz de anlaşılıyor, ah keşke o insanlar arkadaşınız olmayaydı. kabul etseler dahi bir yerden sonra iş boka saracak, ya "iş"inizi ya da arkadaşınızı kaybedeceksiniz, malesef.


  • ezeriko  (08.12.14 14:39:46) 
@ezeriko olumlu bakış açısın için çok teşekkürler. hani yaparsın edersin gazından ziyade okuyup analiz edip yapabileceğime inanman beni çok mutlu etti.

ezeriko'nun mesajını okuyunca atladığım bir noktayı farkettim;

daha ilerisi için de şöyle planlıyorum; umarım bu şekilde hep birlikte çok kazanırız, sonra ben onları bir raya düzene oturturum, bu sırada farklı müşteriler bulurum, bu arkadaşlarımla olan işimi kaybedip arkadaşlığımı sürdürürüm. ama gerçekten arkadaşlarım olmaları beni korkutuyor. onlarla da bi konuşacağım bakalım.
  • p shadow  (08.12.14 14:48:28) 
asistanlık gibi bir şey bu. yanlış mı anladım?


  • cemiyetin unlu simasi  (08.12.14 16:30:08) 
bence siz, ilk etapta, "yaşam koçluğu" tandanslı bir kaç yer ile görüşün ve orada vakit geçirin.
hatta bu tarz bir eğitim programına da katılabilirsiniz.
her ne olur ise olsun, işi yaparken elinizde bir sertifika, titr olması gerekiyor.
bir danışmanlık firmasına yaşam koçluğu almak için başvuran insanları sorumluluğunuza alıp yavaş yavaş bu yolda ilerleyebilirsiniz.
fakat her ne olursa olsun, bu kişiler arkadaşlarınız olmamalı bence.
ya da şöyle yapabilirsiniz, 2 arkadaşınıza ücret talep etmeden, sadece kendinizi sınama amaçlı bu işbirliğini teklif edin.
onun dışında beşeri ilişkileriniz için risk olur.

umarım her şey istediğiniz gibi olur, kolay gelsin.
  • sage fouineur  (08.12.14 16:32:28) 
@cemiyetin unlu simasi
gibi. asistanlık ile yöneticilik arasında bir şey. hiyerarşiden ziyade birlikte çalışma mantığı. motor beceriler onlardan, problem çözme benden gibi gibi.

  • p shadow  (08.12.14 16:35:16) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.