[]

Psikiyatr Tavsiye

Merhaba arkadaşlar,

Anksiyete, dikkat dağınıklığı, değersizlik vb. gibi fazlaca sorundan mağduriyetim var. İş değişikliğim ile hepsi arttı. Psikoterapi de uygulayan bir psikiyatr tavsiyesine ihtiyacım var. Hatta EMDR uygulayan bir psikiyatr daha yüksek tercihim olacaktır. Beni dinleyecek, illaki tedavi olduğum için ilaç yazıp göndermeyecek, tedavi olarak başarı sağladığınız biri var mıdır önerebileceğiniz?

Yer: istanbul

Çoook teşekkürler

 
psikoterapi enstitüsü sayfasından uygun şehir ve terapist seçebilir, illa emdr isterseniz (ki bence bunu siz değil uzaman seçmeli) emdr tr sayfasından destek alabilirsiniz


  • female demon  (28.11.20 14:22:26) 
ozlemaltunel-psikiyatri-psikoterapi.blogspot.com

Ben bir dönem devam etmiştim. Memnun kaldım. Birkaç kişiye de tavsiye ettim, onlar da memnun kaldı.
  • JohnOakley  (28.11.20 17:43:05) 
[]

antipsikotik ilaçlar - farklı etken maddeler

Merhaba arkdaşlar,

Annem yıllardır antipsikotik tedavi görüyor; fakat 2-3 yılda bir başa döndüğümüz bir süreç var. Paxera + Zeldox ikilisi ile uzun yıllardır idare ediyoruz. Bu sene atak tekrar gelince doktor değişmeye karar verdik, oldukça iyi olduğunu okuduğumuz bir doktora gittik. Bu doktor zeldox'un yanına sayfren denen bir ilaç, paxeranın da yanına duloxx verdi. Paxera'yı bir iki güne bırakacak ve duloxx'a devam edeceğiz. Sayfren 5 mg ve Zeldox 20 mg'a ise aynı anda devam. Annem kötü olduğunu, eski doktoruna gididp önceden kabul etmediği zeldox'un doz artırımını istiyor.Bu ilaçlarla mide bulantısı, psikotik düşüncelerde devam, uyuyamama, yorgunluk vs. gibi etkileri olduğunu söylüyor. Doktoruna sorduğumda ise aynen devam, biraz daha sabır diyor. Henüz ilaçlarında 9. günü olduğu için alışma sürecine veriyorum bu etkileri; fakat kafama yatmayan tek şey etken maddesi birbirinden farklı olan iki ilacın aynı anda kullanılması. Bu doğru bir yol mudur? Yıllardır sürdürdüğü zeldox tedavisini etken maddesi aripiprazol olan başka bir ilaca evirmek ters etki yaratır mı?

Teşekkürler.

 
İlaclarin henuz etkin dozlarina ulasmasi ve fayda gorup gormedigini belirlemek icin birkac hafta gerekiyor, su sure biraz sikinti yasamasi normaldir. Hekiminiz tek etkili ilaclardan dual etkili ilaclara gecmis direnc oldugunu dusunerek. Bu gecis de kendisini en az sarsacak bicimde capraz gecisle olur, yani birinin dozu azaltilirken digerinin artirilmasi. O nedenle su haliyle tedavi gayet uygun gorunuyor, biraz daha beklemek gerekir bana kalirsa da. Gecmis olsun.


  • gibicibicis  (12.10.20 10:53:00) 
[]

Jinekomasti ve karın germe

Selam arkadaşlar,

Hızlı kilo vermeye bağlı karın derimde sarkıklık ve jinekomasti sorunum var uzun yıllardır. Araştırdığım doktorlardan biri ikisine toplam 72k, diğeri ise 50k fiyat biçti. Bu rakamlar nedir böyle? Doktorların ikisi de repütasyonu yüksek doktorlar olduğu içindir diye düşünüyorum bu fiyatların halini. Sizin bu iki ameliyat için tavsiye doktor/fiyat-performans bilginiz var mıdır. Karın germede iz kalıyor ama jinekomasti için iz istemedeğimi belirteyim.

Yer: İstanbul

 
Gyno için önerdiğim yer en son 8 bin tl fiyat biçmişti şuanda zam gelmiş olabilir.Karın germe için bir fikrim yok maalesef.


  • shredd  (31.07.20 23:55:39) 
[]

her şeyi varsaymak

bu başlığın psikolojide bir literatürü var mı bilemiyorum; fakat şöyle bir sıkıntım var. Çoğu şeyde, bu bir aleti kurmak olur, bu bir form doldurmak olur, çoğu şeyi aklıma ilk geldiği gibi varsayıyorum ve doğruluğu kafamda kesinleşiyor.

Örneğin; arkadaşlarım adına bir form dolduruyorum, formda 10 satır var, bir tanesi "degree"ye denk gelen satır. Ben bu satırı daha mezun olmadılar ki yazmaya gerek yok diyerek boş bıraktım. Çıktılar alındı, tarandı, gönderildi, sonradan kendileri uyardı ki bu alana "Yüksek Lisans" girmek gerekiyor. Belki 40 kere degree yazılı bir alana Lisans/Yüksek lisans yazmışımdır.

Başka bir örnek; lambader aldım ve kurdum, kafasını oturttuğumda sallanıyordu, ne biçim bir başlık her seferinde böyle düz mü tuttrmaya çalışacağım bunu dedim ve bıraktım, daha sonra eve gelen bir arkdaşım altında bir aparat olduğunu fark etti ve kafasını o şekilde sıkıştırdık.

Bunun gibi o anda varsayıp bıraktığım, doğruluğunu kabul ettiğim çoğu eksik/yanlış şeyler yapabiliyorum. Bunun karar mekanizmamda aşmam gereken bir şey olduğunu düşünüyorum; bir yolu var mıdır sayın uzmanlar / bilgililer / benzer sorunları aşmış kişiler?

 
Hocam bu varsaymak biraz tembellikten biraz da egodan geliyor gibi geldi bana. Çünkü yakın bi arkadaşımda durum bu. Hayatının belli alanına (iş) dokunmadığı için profesyonel anlamda ona zarar vermiyor o nedenle çok müdahale etmiyoruz, ama bu farkındalık ve rahatsızlık oluştuysa, varsayıp/bıraktığın anda birilerinden destek almayı öğrenmelisin.

Burada öncelikle "benden iyi kimse bilemez" egosu yatıyor aslında. "Olmuyor, ne saçma yapmışlar aman.. burada böyle demişler kesin.. " böyle şeyler yaşandığında farkındalığı o an oluşturup güvendiğin birine sormak seni esnetir.

Alakasız ama Ben de bir şey bilmeyince bilmiyorum diyemediğimden hatalar yapıyordum. Sonra farkedip kendimi alıştırdım ve hafifledim. Bilmiyorum, anlamadım diyorum onlara dert oluyor :)
  • lcha  (29.07.20 12:12:33 ~ 12:13:23) 
[]

Psikiyatr Tavsiye

Merhaba Arkadaşlar,

Bir yakınım için bu covid-19 sürecinde uzaktan tedavi yürütebilen bir psikiyatr arayışındayım. Bu yakınımın acil bir arayışı bulunmakta; daha önce bir kaç farklı kişi ile terapi yürütmüş; fakat memnun kalamamış birisi. yani kendisini, birazcık standart tanı ve laflarla geçiştiren hekimlerden hiç haz etmiyor, kimsenin onu gerçekten anlayıp doğru soruları sorduğunu düşünmüyor deneyimlerinden yola çıkarak.

haliyle sahiden nokta atışı yapabilen, ilgili, deneyimlerinize dayanarak bu x kişisi sahiden alanında oldukça deneyimli ve başarılı biridir diyebileceğiniz ve tavsiye edebileceğiniz biri var mıdır?

 
uzaktan hizmet verir mi bilmiyorum ama bi arastirin derim butcenizde uygunsa, prof. dr Sibel Cakir


  • alttaraf  (23.04.20 12:45:57) 
[]

Geniş çaplı düşünebilme / critical thinking

Selam Arkadaşlar,

Öncelikle soracağım soruya o yapısaldır, doğuştan gelen bir şey değişmez minvalinde cevap vermeyin lütfen, inanç, azim ve doğru yol birçok şeyi değiştirir.

Şöyle ki çoğu zaman olaylara tek yönlü baktığımı hissediyorum, bazı konular için sanki değişmez gerçekler veya tek bir çözüm yolu var gibi bir düşünce sistemine sahibim sanırım. Bu sebeple kimi zaman jetonun geç düşmesi durumunu yaşayabiliyorum;) ya da problemlere karşı çözüm geliştirme ve strateji oluşturma kısmında eksik kalabiliyorum.

Bu yetenekleri geliştirmek için ne gibi egzersizler yapmalı, nelere yönlenmeli ve pratik yapmalı, varsa deneyimleriniz paylaşabilir misiniz?

 
kitap okuyabilirsin. roman falan. karamazov kardeslerden baslayabilirsin.


  • Leonardo~Da~Vinci  (08.04.20 01:28:59) 
+1 coyote.
Şirkette ortaya ne zaman bir fikir atılsa vs ilk olarak olabilecek bütün negatif şeyleri, sikinti olabilecek noktalari düşünmeye çalışıyorum.

Bir de, kesin arastirmasi vardir bunun, strateji oyunu oynayarak geçti cocuklugum. X yaparsan b olur, c yaparsan d ne olur gibi şeyleri düşüne düşüne bir etkisi olabilir.
  • logisticsmanager  (08.04.20 01:51:33) 
staj yaptığım bir kurumda bu konuyla alakalı bir eğitim verilmişti. eğitim öncesi bizim ne kadar iyi sonuç çıkarabildiğimizi, neden/sonuç ilişkisini ne kadar doğru kurabildiğimizi, varsayımları tanıyabilme kapasitemizi ölçen bir test yapıldı

testi uygulayan kişi test sonuçlarının aldığımız eğitim, çevre ile alakalı olduğunu söylemişti ve de zeka seviyesiyle. bu arada RPM adlı bir methode ile zeka seviyemiz de ölçüldü. diğer çalışanların sonuçlarını görmemize izin verilmedi. bu yüzden sadece kendi sonucumda test sahibinin dediği paralelliği görmüş oldum. söylediklerine güvenip güvenmemek size kalmış

benim sonuç çıkarma seviyem diğerlerine göre düşük kalmıştı. eğitmen bunu da çevre koşullarından çok etkileniyor oluşuma, önyargı geliştirmiş olmama bağladı. bu tarz baskılar belki sizin için de geçerlidir. benim gibi olduğunu düşünüyorsanız normlara bağlı kalmamaya çalışmayı deneyebilirsiniz

kendim yapabildim mi bilmiyorum, somut bir veri yok elimde. maalesef tekrar sınava girmedim :/
  • vernonj  (08.04.20 02:26:49) 
Bilimsel düşünme üzerine çok güzel kitaplar var onları okumanızı tavsiye ederim, işin önemli noktalarını anlatıyorlar. İnsan psikolojisi (Davranışlarımızın Kökeni kitabı) mutlaka okuyun. Ünsal Oskay İletişim Nedir ve diğer kitaplarına bakın.

Metis, Tübitak ve Delidolu'nun bu konuda serileri var, oradan kitap seçebilirsiniz.
  • kaset  (08.04.20 02:30:58) 
empati

kendini karşındaki insanın yerine koy, onun gibi düşünmeye çalış.

karşında yalnızca bir durum varsa da o durum karşısındaki en mükemmel cevabı (alınması gereken aksiyon, değerlendirme vs.) kim verebilirdi? o kişiyi bul ve onun gibi düşünmeye çalış.

tabii herhangi birisi gibi düşünmeden önce; söz konusu kişiyi var eden özellikleri düşünmen lazım. (karakter, eğitim, sosyo-ekonomik durum, farklı grup ya da tanışıklık seviyesine göre insanlara davranışı vs. )
  • alessea  (08.04.20 09:46:27) 
[]

Annem şizofreni mi? Psikiyatrlar/Psikologlar

Merhaba,

Tam 12 senedir annemin psikolojik rahatsızlıklarıyla uğraşıyoruz. 2 kez intihar vakası yaşadık. Sürekli bir oyun içinde olduğunu, babamın ölmediğini, herkesin onu kızdırmaya çalıştığını düşünüyor. Sayılara takılıyor, anlamlar yüklüyor, sarf edilen kelimelerden kendine hiç olmadık, garip anlamlar çıkarıyor. 2.5 senedir düzenli ilaç kullanımı ile gayet iyiydi; fakat o ataklar tekrar başladı. Gençliğim, yaşama hevesim annemin bu hastalığı ile yok oldu, gitti. Devam ettiği psikiyatrı obsesif kompulsif bozukluk teşhisi koymuştu; fakat asla geçmeyen bu rahatsızlık bana paranoid şizofreni gibi geliyor. Kalıcı bir tedavisi yok mu diye soruyorum umutsuzca..


 
tek bir uzmanla mı görüştünüz? mutlaka başka bir uzmana daha götürmelisiniz.

şu an bu kadar yıpranmanızın en önemli sebeplerinden biri ondan sağlıklı insan davranışları bekliyor olmanız. mental olarak iyi durumda olmadığını kabullendiğinizde, gerçek bir kabullenişten bahsediyorum, süreç bir nebze olsun kolaylaşacak sizin için.

maalesef kalıcı bir tedavisi yok. 2 defa intihar teşebbüsü varsa, dikkatli olmanız gerekir. daha umut dolu şeyler söylemeyi çok isterdim. ama çok benzer süreçlerden geçmiş biri olarak olayın sizde yarattığı ruh halini tahmin edebiliyorum. güçlü olmak zorundasınız. başka çareniz yok. başka seçeneğiniz de yok. sakın kurban, mağdur psikolojisine girmeyin, çıkamazsınız o ruh halinden kolay kolay. elbette sürecin zorluklarını da yok saymayın, gerçekçi olun ama dramatize etmeden yönetmeye çalışın süreci.
  • Phoebe  (03.02.20 22:42:18 ~ 22:42:35) 
Şizofreninin bile ilaçlar düzgün kullanıldığı takdirde tedavisi edilmese de kontrol altına aldığını biliyorum. Acaba ilaçlarını almıyor olabilir mi? Genelde bu sebepten olabiliyor. Obsesif kompulsif çok ağır bir hastalık değil aslında. Tedavi bile edilebiliyor. İyi bir doktora görünüp doğru teşhisi almak gerek.


  • un4given  (03.02.20 22:44:29) 
Doktora gitmeyi ihmal edip ilaçlarının dozuyla oynadı ve tekrar başa döndük, 2.5 sene boyunca gayet normaldi..


  • body electric  (03.02.20 22:47:40) 
Ilaclarini alsin tekrardan, basa donmek gibi bisey yok cunku zaten ilaclar tedavi etmiyor. Doktora gitmesinde problem yoksa cozersiniz.


  • kveldulv  (03.02.20 22:50:07) 
Gecmis olsun


  • kveldulv  (03.02.20 22:50:18) 
Doktora gitmeyi ihmal ediyorsa eğer özel doktorsa parası neyse ödeyip doktroru eve götüreceksiniz. Bir kere annemin uzun süre sonra böyle davranışları oldu. Düşüncelerindeki anormallikleri fark edemediği için doktoruna gitmeyi reddetti. Daha önceden olduğu gibi hastaneye yatmasın iki özel muayene parası ödeyip (hiç unutmuyorum takı bozdurmuştum bunun için) doktoru eve çağırdım. Hem morali düzeldi hem ilaçları düzenlendi. Kısa sürede toparlardı. Hastanelik olmadı ve şimdi o düşüncelerden yıllardır eser yok. Biraz fedakarlık yaparak daha büyük sıkıntıların önüne geçebilirsiniz. Geçmiş olsun.


  • pisiyorum kisik ateste  (04.02.20 06:26:51) 
[]

Deodorant doğru telafuzu

Bu fransızcadan türkçeye geçen kelimelerin doğru telaffuzu konusunda kafam karışık.

Yıllar önce tiyatro hocam fransızcadan geçen kelimelerin sonundaki t söylenmez demişti; fakat TDK deodorantın sonundaki t yi de dahil ediyor telaffuza.

Nedir bunun doğrusu;)

*Bu agresif tavrın sebebini anlamadım, düşüncenizi sordum sadece ama çoğu kişi hocama saldırmış, belki ben yanlış anladım o zaman bilemiyorum, yalnızca netleşmek adına soruyorum kafama takıldığı için, gelen cecaplar her ne kadar bilgilendirici olsa da neden saldırmadan düz cevap veremediğinizi çözemedim. İlginç..

 
Fransizca okunusunda sondaki "n" bile belli belirsiz cikiyor. Ama yazilisinda sonda "t" oldugu icin ve Turkce cogu zaman yazildigi gibi okundugu icin t'yi seslendirerek okumusuz, dile o sekilde girmis.

Ayni durum "restaurant" icin de gecerli. Farkli olarak tdk bunu Fransizc okunusu ile, "restoran" olarak, almis ama gundelik hayatta hala cok insan "restorant" diye okuyor ve yaziyor.

Yabanci dilden gecince genel bir kural olmuyor, halk dile nasil aldiysa oyle devam ediyor gibi. Ben sahsen ikisini de t'siz okuyorum.

Edit: ayni Restaurant gibi Fransizlar gibi okuyarak aldigimiz baska bir kelime de aklima geldi: "fond de teint". T'yi okumayarak fondoten olarak almisiz.
  • crown  (24.11.19 10:09:00 ~ 10:19:40) 
"restaurant" alakasiz bir ornek zira o kelime "restoran" adapte edilmis. Hal boyleyken sonuna t koymak cahillik. Deodorant ise deodorant.


  • hot potato  (24.11.19 10:28:32) 
deodoran.

*ayrıca türkçe yazıldığı gibi okunan bir dil değildir.
  • jimjim  (24.11.19 10:55:53) 
kelime turkceye gectigi sekilde okunur, hocaniz sacmalamis. fransizcanin kendi telaffuz kurallari ayri, turkceninkiler ayri. kelime dile gecerken zaten genelde daha rahat okunabilecegi sekilde alinir. "deklare etmek" gibi ifadelerin dile girmesinin nedeni de bu - bizim icin telaffuz etmesi zor degil, turkceye adapte edilebiliyor. he hos mu orasi tartisilir ama sonuc itibariyle turkler "deklarasyon" diyebiliyor. rus bunu kendi diline adapte ediyor, o da "deklaratsiya" seklinde aliyor. yani yabanci dilden gecmis bir kelime cogunlukla "gecebildigi" icin geciyor zaten. turkcede deodorant ise oyle okunur. her kelimeyi kokenine gore okuyacaksak o zaman "dikleer etmek" diyelim deklare yerine. televizyon yerine de "televijın" diyelim. oyle sacmalik mi olur.


  • der meister  (24.11.19 11:09:44) 
turkcenin yazildigi gibi okunmamasi baska bir olay ayrica. cikarilacak seslerin niteligini belirleyen isaretlerin bulunmamasi, ayni yazilan harflerin farkli sesler verebilmesi vs. ile ilgili. kelime sonundaki koskoca t'yi okumamanin bununla alakasi yok.


  • der meister  (24.11.19 11:10:58) 
[]

Burun gözeneklerim - görselli

Selam arkadaşlar,

Görselde gördüğünüz gibi koca koca burun gözeneklerim var. İnanılmaz rahatsız ediyor.

Doktor acnelyse diye bir krem verdi, ama o da burnumu soymaktan başka bir işe yaramıyor. Var mı bi tavsiyeniz?

 
bir klinikte cilt bakımı.
ve düzenli nemlendirici.

ayrıca çinko ve biotin içebilirsin.
  • jimjim  (16.10.19 13:02:02) 
Kiehl's markasının Rare Earth Pore Minimiser kremi ile bir de serumu var yanılmıyorsam. Onları deneyebilirsiniz. Gözle görülür bir etki yapıyor ama yok etmiyor tabii.


  • sopiro  (16.10.19 13:24:09) 
[]

Uygun fiyata düz black-out perde nerden bulunur

Soru başlıkta.

IKEA'da iki kanat toplam 3 metre 230 tl şeklinde.

Daha uyguna bir yerlerden alan varmıdır, ışığı tamamen kesmeli ve dışarıdan görünmemeliyim en kritiği bu.

 
sosyete pazarında. alana kadar kanser olursunuz


  • kablelvuku  (12.09.19 12:01:02) 
zamanında n11 üzerinden almıştım. oralara baktınız mı?


  • orijinal nick bulamadim  (12.09.19 12:32:58) 
annem bildiğin perşembe pazarından almıştı, kardeşim çok memnun kalmıştı. herhangi bir mahalle pazarında olur bence ya.


  • pasp  (12.09.19 13:01:38) 
Uskudardaydan spotcular carsisinda bi perdeci var gayet uygun fiyatlari.


  • hindistan cevizi  (12.09.19 13:18:34) 
[]

Tek başına yaşamak

26 yaşında erkek kişisi olarak ilk defa ailemden ayrı yaşayacağım.

Maddi açıdan tek başına yaşamak beni biraz zorlayacak, manevi açıdan ise ilk kez tek başıma kalacağım.

Ayrı evde yaşamak insana neler kazandırır, deneyimlilerin motive etmesine ihtiyacım var;)

 
çok şey kazandırır çok şey.

yemek, temizlik yapacaksın.
özgür olacaksın.
istediğin zaman eve girip çıkabileceksin.
istediğin kişiyi eve getirip istediğin kişinin evine rahatça gideceksin.
bi yere giderken (şehir içi-şehir dışı) kimseden izin almayacaksın.

özet: özgürlük
  • tinky winky  (29.08.19 09:20:12) 
Birey olarak kendini tanimana faydası olacak.


  • chavezding  (29.08.19 09:22:06) 
Olgunluk katıyor. Kendinle zaman geçirmeyi öğreneceksin. Tinky winky yazmış zaten. Evdeki tesisat tamirat vs. işlerini yapacak ve kimseye muhtaç olmayacak konuma dahi geliyorsun.


  • karacigerim vur kadehlere  (29.08.19 09:23:39) 
bana sadece sıkıntı kazandırdı. tek başıma canım sıkılıyor. aslında çok güzel bir şey ama ailemi çok özlüyorum. evim temiz, temizlik yapma derli toplu tutma becerisi edindim. arkadaşlarla yaşarken daha dağınıktım. ama izin alma özgür yaşama bunlara ailem zaten karışmıyor, bu tarz bir rahatlığım olmadı zaten dilediğim gibi gidip geliyorum her yere. evime de kimseyi kafama göre getirmiyorum orası benim mahremim. sadece yakın kız arkadaşlarım nadiren gelir gider. bence tek kazanım kendini disipline etmeyi öğrenmek. zira yemek yapmazsan yemek ütü yapmazsan giysi yok. duygusal olarak daha stabil oluyorum aile yokken bir de.


  • mula  (29.08.19 09:24:37) 
üniversite sonrası ilk çalışmaya başladığımda 3 sene yalnız yaşadım. şimdi de 2-3 senedir yalnız yaşıyorum.

artıları:
kendi başına ev kurmanın tatminini yaşarsın.
özgüvenini artırır.
özgürlük verir.
mutfak, ev işi ve tamir işlerini öğrenirsin.
seni hamarat olmaya, vaktini verimli kullanmaya teşvik eder.
ev ekonomisi öğrenirsin.
seks hayatın renklenir.

eksileri:
mesaili çalışıyorsan abonelik açma/kapama, eve servis çağırma gibi konularda sıkıntı yaşarsın.
hobin yoksa sıkılırsın. netflix vs. bir yere kadar.
ailenden farklı bir şehirdeysen hastayken sana bakacak kimsen olmaz.
bir süre sonra kendi kendine konuşmaya muhabbet etmeye başlayabilirsin.
belki de en büyük eksisi, yalnız yaşamaya, bir evi tek başına kontrol etmeye o kadar alışacaksın ki biriyle yaşamak sana bundan sonra zor gelecek.
  • sir gawain  (29.08.19 09:55:30 ~ 09:57:32) 
Kaybetmedin buna emin ol.

Can sıkıntısı denilmiş olumsuzluk olarak bence onu kendi faydana dönüştürmek senin elinde.

Kargo, servis, evin sen geldiğinde temiz, yemekli olması dışında sorunun olmuyor ki bunlar fix sorunlar zaten.

Hayırlı olsun dediğim hede. Butceni iyi yönetirsen çok mutlu olursun.
  • baldan kaymak  (29.08.19 10:03:49) 
Sorumluluk sahibi olacaksin ama bu yemek yapma ev temizleme sorumlulugundan daha ulvi bisi. Yani evi gecindireceksin, evde bisi bozuldugunda sen ugasacaksin yeri gelecek ofisteyken bir yandan apartmanla veya evin bir tadilat isiyle ugrasacaksib. Hakikaten bambaska ve cok ozel bir deneyim. Asla pisman olmazsin


  • bradshaw  (29.08.19 10:05:42) 
dezavantajı: konfor düşecek. yemek temizlik çamaşır ütü hep sende. hergün işten çıkmadan önce akşam ne pişirsem diye düşüneceksin. evde olduğun günleri hesaplayıp çamaşırı ona göre yıkamak için plan yapman gerekecek. hayatı daha planlı yaşaman gerekecek. kira, fatura vs için telefonunun takvimini kullanmaya başlayacaksın.

avantajları: eve istediğin saat gel, gelme senin sorumluluğunda. her harcamanı takip edeceğin için tutumlu olmayı öğreneceksin. bulaşıkları, çöpü, temizliği istediğin zaman yap kimse için değil kendin için yapacağın için sen karar vereceksin. kimsenin çöpünü pisliğini temizlemeyeceksin. evi temiz tutarsan temiz kalacak.
kafa dinleyeceksin, evin senin için dinlenme alanı olacak. hiçbişeyi paylaşmayacaksın.
arkadaşlarınla evde buluşabileceksin. haftasonların daha konforlu geçecek. istediğin saatte uyanıp evde miskin miskin takılabileceksin.
  • sttc  (29.08.19 11:29:12) 
kız arkadaşın yoksa hiçbir boka yaramıyor.
full sıkıntı.

  • vurursagololur  (29.08.19 11:32:22) 
her şeyden çok kilo katıyor. hayvan gibi kilo alıyorsun. yemek yap, benim gibi olma. götüm kapılardan sığmıyor artık. evde yap yemeği, dışarıdan yeme.
bir de tek başına yaşamak haliyle çok maliyetli. 1+1 ile 2+1 evlerin kiraları arasındaki fark yok denecek kadar az olduğu için, tek başına yaşamanın maliyeti, iki kişi yaşamanın neredeyse iki katına geliyor. sen dünyanın parasını öderken, arkadaşların onun yarısına gül gibi yaşadıklarını görmek biraz canını sıkabilir.

faydaları, her şey senin kontrolünde. bir şeyleri yaptığın ya da yapmadığın için sana uyuz olan veya senin uyuz olduğun birisi yok. paşa gönlün nasıl isterse öyle yaşıyorsun, uyum sağlamana gerek yok.
belki pahalı ama bu rahatlığa değer.
  • cay koy geliyorum  (29.08.19 12:15:22 ~ 12:18:21) 
Ömründeki en mutlu anlar olacak, tadını çıkarmaya bak. Sonra evleneceksin ve bütün "rahatın" bozulacak :)

İlk kez ev arkadaşı vs olmadan tek başıma eve çıktığımda çift kişilik yatağıma X şeklinde uzanıp yattığım an aldığım hazzı hala başka bir şeyden alabilmiş değilim.

1) Koyduğun eşya koyduğun yerde kalır
2) Kirli/temiz neyin var bilirsin
3) Saat kaçta girdin çıktın, merak eden, arayan, karışan olmaz.
4) Eve kimi getirdin laf eden olmaz, istersen eskort çağır.
5) Dolapta ne varsa sen dokunmadığın sürece yerinde durur, pastanın son dilimi için dolabı açıp hayal kırıklığı yaşamazsın.
6) Evi dağıtacak olan da toplayacak olan da sensin, tertipli biriysen devamlı sinirlerini bozacak bir dağınıklık olmaz. Canın istemezse çoraplarını çıkarır atarsın salonun ortasına, istersen götürür kirli sepetine atarsın.
7) Ekonomik olarak kendi kendine yetebildiğini, döndürebildiğini görmek ayrı bir haz verir.
8) Canın ne isterse onu izlersin, canın ne isterse onu dinlersin.
9) Kendinle başbaşa kalacak çok fazla vaktin olduğundan kendini, limitlerini, yapabildikleri fark edersin.

900 maddeye kadar yazarım bu şekilde.
Not : evlispor.

edit : kilo alıyorsun diyen olmuş, ben spor salonuna da gidiyorsun, vücudum ömrümün hiçbir döneminde tek yaşarkenki kadar düzgün olmadı.
  • kimlanbu  (29.08.19 13:35:58 ~ 13:36:39) 
eğer maddi imkanın yoksa, seni zorlamasına rağmen tek başına yaşamaya kalkışıyorsan bu yaptığın en kötü yatırım olacaktır. kime neyi kanıtlamaya çalışıyorsun?


  • catch the arrow  (29.08.19 15:00:20) 
[]

İlk ayrı ev deneyimim/Eşya

Hey ahali,

Şu kardeşiniz ayrı eve çıkıyor sonunda.

Eş, dost, akraba derken gardırop, yatak ve çalışma masası ayarladım.

Koltuk ve beyaz eşya ( ç.makinesi, buz dolabı ve b. makinesi + mini fırın) kaldı en temel ihtiyaçlar içinde. Ve tüm bunlar için bütçem sade ve sadece 5bin.

Teşhir ürünleri satan, veya ikinci el; ama temiz , uzun ömürlü kullanımı olur dediğiniz bir yerler var mıdır?

Ev : İstanbul/Esentepe


Bir el atın bea, nasıl 5bine toplanır bunlar.?

 
Kendi başınıza yaşayacaksanız belki bir süreliğine çay makinesi ve bulaşık makinesi aramayı erteleyebilirsiniz? Hatta belki mini fırın da ertelenebilir?

Fırını geçen gün bim indiriminden 130 liraya aldık. İyi pişiriyor, memnun kaldık.

Ayrıca spotçu aramak yerine letgo'ya da bakabilirsiniz :)
  • chihirovekohaku  (21.08.19 19:55:46 ~ 19:56:05) 
@chihirovekohaku

o çay makinesi değil de çamaşır makinesi sanırım :)

@body electric

ücretsiz eşya talebi için şuraya bakabilirsin: groups.freecycle.org
  • Thredith  (21.08.19 20:04:54) 
2 ay önce ben de aynı durumdaydım evi tuttuğumda sadece sırt çantam vardı. sonrasında sırasıyla, (tabi birikmiş para çok önemli rol oynuyor burada ve biraz koşturmaca)

buzdolabı 800
çamaşır makinesi 300
ocak 300
yemek masası 300
orta sehpa 100
tv sehpası 150
ikea fırsat köşesinden l koltuk - 750
karyola 750
yatak 300
2 yolluk 1 halı 300
vantilatör 100
mutfak gereçleri 200
perde 120

toplamda 4470tl yapıyor işte taksidir ıvır zıvırdır derken 5000tl olacak o zaten :)

bunları nasıl topladım? eş dosttan bornoz ve tv hediyesi geldi onun dışında eski evden çıplak raf düzeneğim vardı gardırop olarak kullandım onu. spotçuları gez mobilya için ikea ekonomik olabiliyor fırsat köşesinden bahsediyorum. yastığı olmayan koltukları 1000tl den ucuza satıyorlar. halılar da öyle. bir kaç gün üst üste gitmek lazım. ben ikincide denk getirdim.
  • oldz  (21.08.19 23:49:17) 
[]

sürekli zeka sorgulama, yetersizlik hissi

Sürekli zekamı sorgularken buluyorum kendimi. Topluca izlenen bir filmde daha geç anlıyorum, gözümün önündeki çözüm yollarını geç keşfedebiliyorum, çoğu zaman pratik bir yaklaşım sergileyemiyorum ve büyük bir hafıza sorunum var. Arkadaşlarımla, sevgilimle, ailemle - kimle olduğumun önemi olmaksızın- sürekli onların çözüm ve bakış açılarına karşılık "ben neden bunu bu şekilde düşünemedim?" soruları yükseliyor içimden. Kimileri vardır bir olay/durum karşısında çabucak pratik bir çözüm geliştirir veya alternatif bir yol düşünüyor ya, işte ben o olmak istiyorum. Bu duygular öyle bir hale geldi ki kendimi saf, salak, yetersiz biri gibi hissetmeye başladım.

Akademi ve iş hayatında insanlar hep ne kadar başarılı olduğumu söylerler, ama ben bunun içten içe şans + fazla çalışmaya bağlı olduğuna inanıyorum. Tümdengelim, tümevarım processleri benim için pek iyi çalışmıyor.


Bir kaç örnek vereceğim karşılaştırdığım durumlara:


--Ablamla takside gidiyoruz, taksici çok pardon dedi ve marketin önüne çekti. Ben marketten bir ihtiyacını gidereceğini düşündüm, ablam ise direkt tuvalete gitmiştir dedi. Baktığınız zaman böyle bir durumda adam neden durup hiçbir şey söylemeden markete gitsin? bu neden benim varabildiğim bir yargı olmuyor mesela.

--Sevgilimle karikatür müzesine gittik. Bir hamal yükle; klas bir adam da başında kitaplarla karikatürize edilmiş. Hamal mutsuz ve yorgun, öteki adam ise yüklere karşılık oldukça mutlu. Ben düşünüyorum boş boş bakarak, sevgilim direkt yorumlayabiliyor. yorumu duyduktan sonra 3 yaşındaki çocuğun dahi hemen fikir üretebileceği bir karikatür olduğu gerçeğiyle yüzleşip anksiyeteye kapıldım mesela.

--Pizza yapacağım, bir blogda bardak ve gramaj ölçüsü verilmiş . ben gidip zor bela ağırlık ölçmeye çalışıyorum evde. Halbuki pilav yapar gibi bardak ölçüsü kullansam zaten kıvam aynı olacak gibi gibi gibi...

Sürekli bu gibi durumlarla karşı karşıya kalıyorum ;kendimi karşılaştırıp aynı yetersizlik hisleriyle yüzleşmekten aşırı yoruldum. Zeka parıltısı olmasa iyi bir akademik geçmişten gelir miydim bilemiyorum; ama neden bu hisleri yaşıyorum o zaman çelişkisinde takılıp kaldım.

öyle iç döktüm, belki yakın hisseden, yorum yapan olur diye..

 
bir an ben yazdım sandım. Aynı şekilde hissediyorum çok dalgınım, bugün mesela vedalaşacağım birine merhaba dedim ahshjsj salağım ya da dikkatim çok dağınık bilemiyorum


  • tuborg yesili  (18.08.19 17:08:26) 
Ben de aynı böyleyim.

Beynim hep uzun ve zor yola çalışıyor. Asla pratik ve kolay olanı düşünemiyorum. Üniversite sınavına hazırlanırken matematik soruları çözerdim, uzun uzun yollarla ben soruyu 2dk da çözüyorsam kardeşim veya bir arkadaşım 30 sn de çözerdi.

Üniversiteye geldim, ben hurraaa okuma yapıyorum, bi bakıyodum benden daha az özen göstererek çalışan ve sadece önemli yerleri okuyup geçen arkadaşlarım ben dersten kalırken rahat rahat dersi geçiyorlardı.

Sürekli unutuyorum. Sevgilim “hatırlıyor musun şuraya gitmiştik şöyle olmuştu” diye bir şey hatırlatmaya çalışıyor, bende sadece boşluk var, hatırlamıyorum. Ofiste arkadaşlarım “turuncu şu dosyada ne olmuşru, ne aşamadayız, şunu şunu yapmış mıydık?” Dediğinde aslında hatırlamam gereken ve benim sorumluluğumda olan bir dosyayı bilmiyorum ve sanki işimi yapmıyormuşum veya önemsemiyormuşum gibi oluyor. Halbuki ne gerekiyorsa yapmışımdır ve işimi de önemser takip ederim. Görece başarılı bir öğrenim hayatım oldu aynen dediğiniz gibi “şans ve çok çalışmaya bağlı olarak”

Yalnız değilsiniz :)
  • turuncu tonlarda  (18.08.19 17:52:41) 
Kesinlikle aynıyım.

Çok çalışmayla ve şanla başarılı olduğumu düşünüyorum ama basit kıvrak zekam olmaması zoruma gidiyor.

Eğer az biraz geliştirebilsem bu özelliğimi çok daha mutlu olurdum. Takipteyim.
  • megacracker  (18.08.19 18:05:35 ~ 18:07:36) 
ivy league denen, amerika'nın en köklü üniversitelerinde doktora yapan hatta profesör olmuş insanlar bile zaman zaman bu tür dalgınlıklar yapabilirler ve bilişsel çıkmazlara girebilirler. bu tür karmaşıklıklar olağandır. misal: bir doktora öğrencisi kütüphanenin kapısını ev anahtarıyla açmaya çalışıyor, bir başka prof televizyon kumandasını telefon olarak düşünüp işe götürmüş, bir başkası ev kapısını araba anahtarıyla açmaya çalışmış.

yaş ilerledikçe bilişsel yeteneklerin körelmeye başladığını; uzun süreli depresyonun ve kronik stresin; öğrenmeyi, hatırlamayı ve algıyı sekteye uğrattığını; hava şartlarının, hava kirliğinin, güneşle ve doğayla olan bağın kopmasının, sağlıklı beslenmemenin ve hatta bir kişinin evindeki düzensizliğin dahi insan zihnini bulandırdığı biliniyor. bunlar gibi daha o kadar çok faktör var ki, hepsini aklıma aynı anda gelmiyor.

öncelikle yukarıda da bir arkadaşın yazdığı üzere bir doktora görünmenizde fayda var, kan tahlili yapılsın. bunun yanı sıra spor yapmanızı, sağlıklı ve düzenli beslenmenizi ve hayatınızda herhangi bir kronik stres faktörü var ise, buna yönelik bir çalışma yapmanızı öneririm. eğer yaşam biçiminizle alakalı daha çok bilgi paylaşırsanız size yardımcı olabilirim. yarın bu duyuruyu tekrar kontrol edeceğim.
  • faroe adamlari  (18.08.19 19:13:45) 
Sorun olarak kabul ettiğiniz şeylerin altında yatan şey olaylara durumlara pasif kalmak insiyatif almamak durumları olayları tahlil etme gerekliliğini hissetmemekle bağdaştırıyorum. Şayet hayatın daha içine katılan bir birey olsaydınız - ah keşke ben de - sizler de durumları daha bir kıvrak bir şekilde kavrayabilirdiniz. Maalesef edilgen tutumlar bizi aynı internet ortamındaki gibi pasif kalmaya meyl ediyor.
Bu biraz da kişilikle ilgili daha sosyal dışa dönük kişilikler olayları daha iyi süzebiliyor. Akademik dünya ile sosyal hayatın işleyişleri -hele ki bizim coğrafyada- aynı şekilde vuku bulmuyor.

  • creedwar  (18.08.19 20:59:43) 
bence sebebi, eskiden bu noktaya gelmek icin cok merakli, ogrenen insanlar oldugumuz icin yasimizin da etkisiyle cok bilgili ve zekiydik. simdi muhtemelen o kadar okumuyor ogrenmiyor yani beyin egzerizi yapmadigimiz icin surekli eskiyle mukayese edip kendimizi salak saniyoruz. cogu kiiside var bu bence


  • mayeskuel  (18.08.19 22:54:22 ~ 22:56:52) 
[]

Sarkan Göbek Bölgesi

Selam arkadaşlar,

Bundan 7 yıl önce saçma bir diyetle sporsuz 35 kilo verdim. Tabii ki vücudumda epey çatlak ve grvşek deri birikintidi oluştu. Artık göbeğimdeki çatlakları geçtim; ama göbek bölgem ciddi rahatsız ediyor. Erkek kişisi olup; 179 cm ve 67 kilo olmama rağmen gevşek derili sütlaç gibi bir göbeğim var. Aşırı sarkık değil; ama elle çekebileceğiniz, sıkı lastikli bir şey giydiğimde ise büzülen bir deri olduğunu düşünün. Ne önerirsiniz? Platesle giderilebilir mi , yoksa karın germe ameliyatı tek çare mi?


 
Kas kütleni artırırsan “belki” bir miktar deriyi esnetip o sarkıklığı toparlar ama onun dışında derinin o bölgesi elestikliğini yitiriyor, doğal haline dönüş olmuyor.


  • angelus  (08.08.19 16:16:17) 
[]

şiddetli pangastrit ne ola ki?

Narkozluydum doktora soramadım.

Endoskopi sonucunda reflünün yanında bu teşhis de var, helicobacter pylori var mı yok mu anlamak için biyopsi alındı.

Şimdi midemin çoğu iltihaplı mı demek oluyor bu?

 
Midenin tümünü tutan yaygın gastrit


  • mavibalık  (20.03.19 20:21:46) 
[]

Yutma güçlüğü

Selam arkadaşlar,

Uzun zaman boğazımla ilgili sıkıntı yaşadım, geçmeyen faranjit, solunum yolu enfeksiyonu falan, ardından boğazımda uzun süre bilye gibi bişi hissettim, aşırı bir kuruluk vs. en sonunda iğne antibiyotiklerle bilye hissi falan biraz gitti.

Fakat kendimi mi çok dinliyorum, yoksa gerçekten mi öyle bilmiyorum ama yutkunma güçlüğüm var, yemek yediğimde hemen boğazımı temizleme ihtiyacım oluyor ve özellikle katı gıdaları iki kerede falan yuttuğum oluyor.

Doktor senin yaşında kötü bir şey çıkacağını sanmıyorum; ama yutma güçlüğün olduğu için endoskopi yapalım dedi. Önceki doktor muhteöelen reflüm olduğunu söylemişti.

Yaşım 25, aşırı derecede kafama taktım. Yaşayan var mı benzer sorunları , Özellikle yutma güçlüğünü?

 
Aynı yaşta aynı şikayetlerle gittim ve ileri derecede gastritim hatta ülserim varmış öğrendim. Endoskopi şart.


  • giovanne  (16.03.19 12:43:19) 
Takipteyim. Bende de aynı durum var bu aralar. Geçmiş olsun çok.


  • rakidabalikolsa  (16.03.19 13:03:53) 
Endoskopi sonucum reflü olduğumu gösteriyor. Şikâyetlerim reflü kaynaklıymış


  • body electric  (19.03.19 14:46:29) 
[]

Sporcular yardım, sakatlandım mı?

Selam,

Pazartesi günü uzun bir süre sonra spora başlayayım dedim.
Hoca

20 dak bandda kardiyo
3×15 şınav
3×15 leg raise
3×15 pec dec fly tarzı bir set
3×15 lat pulldown göğse çekiş
3×15 squat ile başlatı.

Özellikle şınav çekerken dirsekte bir şeylerin çekilmesi gibi bir hisle acı hissettim; fakat yalnızca hareketi yaparken. Zaten yorulduğum için de tamamlayamadım son setleri.


Ertesi gün uyandığımda her iki dirsekte de bir acı vardı.Daha doğrusu dirseği içe doğru bükerken dirsek üstünden tricepslere doğru ağrı acı giriyor ve tam kapayamıyorum kolu, günlük hareketlerim kısıtlanmış durumda. Olduğu yerde ağrı yok yalnızca hareket ettirirken acıyor.

Hamlık ağrısı tüm vücutta var ve çok hoşuma gidiyor, dik bile yürüyemiyorum fakat bu tricepse kafam takıldı, 3 yıl önce şiddetli çarpma sonucu şişmiş böyle hissetmiştim yine; ama üzerine şınav çektiğim olmuştu epey.

Gideyim mi doktora , bekleyeyim mi? Yaşayanınız var mı?

 
bence bekle en az 2-3 gün daha. bildiğimiz hamlık gibi görünüyor. tricepsini esnetebileceğin hareketleri yaparsan faydasını görebilirsin.


  • reavelyn  (06.03.19 13:51:43) 
Dips yaparken benzeri bende de oluyo. Aşırı zorlanmadan dolayı kas inanılmaz yanıyo. Sanki kasın içinden kaynar su boşalırmış gibi bi his.

Çok düşünüyosan git ama dinlenince geçecektir. Eklemde sorun olmasın yeter ki.
  • (s)AINT  (06.03.19 13:58:17) 
yaşayanınız var mı nasıl soru haha. onu spora başlayan herkes yaşıyor hamlıktandır o. doktora falan da gitme 1 haftada geçer. yarında ertesi günde aynı şekil çalış 3 güne sapa sağlam taş gibi olursun


  • avatar is back  (06.03.19 17:44:02) 
[]

Data Science Yüksek Lisans

Arkadaşlar Selam,

Gelecek sene veri bilimi yüksek lisansı yapmak istiyorum. Uzun zamandır Sabancı üniversitesini takip ediyorum bu konuda, türkiyenin ilk data science master programına sahip ayrıca bi hayli de iyi duruyor. Aranızda burada yl yapan var mı? Yalnızca 30 kişi alıyormuş, neler seçilme şansımı yükseltir?


Bu program dışında;

İTÜ,Bahçeşehir,Mef ve Yeditepe'de de benzer programlar var. Bunlardan hangisini önerirsiniz?


Aynı zamanda yl programı öncesinde hazırlık amaçlı online platform tavsiyeleriniz olur mu? Udemy'den bi iki şey takip ediyorum; ama öneriye açığım.

 
30 kişi çok yüksek bir sayı. ben yüksek lisansa başvururken zaten maksimum 40-45 kişi başvurmuş oluyordu, onların da 35i mülakata geliyordu. o yüzden muhtemelen girersin. tezsiz olduğu için ales filan da istemiyormuş herhalde. açıkçası çok bir şey yapmana gerek yok. başvuru koşullarını sağla. 29 mart'ta tanıtım toplantısı varmış. ona katılıp hocalarla tanışabilirsin. mülakat sırasında sana avantajı olur.


  • hayley williams ile evlenecek genc  (28.02.19 23:59:12) 
Bildigin enayilik bence zira data science ogrenmek icin okula gitmeye gerek yok. Tip veya hukuk degil by neticede diploma gerektirecek. Bir de senelik 12000 dolara yurtdisinda master yaparsin hem inglizcen duzelir hem de daha farkli seyler ogrenirsin.


  • hot potato  (01.03.19 04:10:43) 
[]

boynumdaki bezeler

Selamlar,

Geçenlerde bir arkadaşta beze çıkması sonucu ben de bir kontrol edeyim boynumu dedim, bi baktım ki iki tane mercimek kadar beze var boynumda. Biraz endişelendim. Önce iş yeri doktoruna gittim beze yok dedi, ardından önemsemedim, sonrasında kulağımı göstermek için gittiğim bir kbb doktoru da genel bir yoklayıp bezen de yok dedi. Ama ben ertesi günlerde iyice takmaya başladım durumu resmen iki tane mercimek gibi beze var. En sonunda bugün bir kbb profesörüne gittim Bezelerin yerini gösterdim. Elledi yokladı, ses tellerime, yutağıma falan baktı. Endişelenecek bir şey yok bu bezeleri takma, olabilir dedi.

Nedense sürekli elim oraya gidiyor ve elime de geliyor bu bezeler. Rahatlamalı mıyım, bilemedim. Sanki araştırılmalı mıydı?


Var mı sizin de böyle anlamsız bezeleriniz?

 
Takacak bir şey arama kendine hiç bir şeyin yok.


  • scorpion37  (03.01.19 20:19:08) 
bende de var, buyumuyorsa sikinti yok demislerdi, senelerdir duruyor.


  • cooperr  (03.01.19 20:40:17) 
Senelerce egitim almis uc doktorun sozune guvenmeyip burada icinizi rahatlatmaya calisiyorsunuz. O bezeler bu yuzden çıkıyor olabilir.


  • hepbiarayisicinde  (03.01.19 21:00:16) 
sizinkiler mercimek kadar yine bendekiler misket boyutunda buna rağmen bir çare bulunamıyor. Her seferinde antibiyotik ile yollanıyorum ki işin ilginci antibiyotik kullanımıda kenf bezlerinin şişmesine neden olabiliyor.


  • goodman  (03.01.19 21:07:21) 
Boyun ultrasonu yaptirin iciniz rahat etsin.


  • nick konusunda kararsizim  (03.01.19 22:01:12) 
onları takmayacan. doktor zaten elleyince anlar ne oldugunu. bende de miskete yakın bisürü var, elim gidiyo hatta sanki kasınıyolarmıs gibi hissediyorum ama takmamaya calısıyorum


  • galandar kostumu  (03.01.19 22:05:38) 
[]

Yurtdışı Kargom Hakk.

Selam millet,

10 Aralık'da e-baydan 35 euroluk bi sipariş söyledim. PTT ekranlarından sorguladığımda hala aynı statüde görünüyor.

13/12/2018 22:24:00 Gonderi yurt disina sevk edildi (Giden) The item was forwarded to the destination country (Otb)
-
- Germany (Yurt Disi)
19/12/2018 13:00:00 Gonderi yurtdisina sevk edildi Send item abroad (EDI-received)
-
- Germany (Yurt Disi)

Ses yok seda yok, Almanya'dan gelen bir kargo bu kadar sürer mi ya?
Daha vergi için gümrüğe de takılacak:/

PTT ve Deutsche post dışında takip edebileceğim bir yer var mıdır dostlar?

 
Ayni durumu yurt disina gonderdigim iki paket icin yasiyorum. Biri amerikaya biri avusturalyaya gonderildi ama ikisi de sizinkiyle ayni statude. Amerikaya giden 21 kasimdan beri bu statude digeri de 7 aralik. Belki christmas donemi diye bu kadar uzuyordur bilemiyorum ama benim durumum icin ptt bana subeye gidip arastirma icin talep olursturmami soyledi 1 ayi gecen paket icin. Bunun adi reklamasyonmus. Ptt paketin ugradigi her nokta ile gorusuyor ve suan tam olarak nerede oldugunu ogreniyor, kaybolduysa da tazminat oduyormus. Fakat bu benim gonderdigim paketler icin boyle, yurtdisindan gelen icin de reklamasyonu siz mi olusturuyorsunuz yoksa gonderici taraf mi cok emin degilim. Ptt cagri merkezinde herkesin de bu konuda bilgisi yok, isterseniz bir arayin yardimci olamazlarsa reklamasyon konusunu da sorun.


  • unionall  (26.12.18 18:12:32) 
Noel zamanı normal


  • lifeframe  (27.12.18 08:25:00) 
[]

Avusturya Vizesi Ek Belge Talebi

Merhaba,

Arkadaşımla Viyana'ya gideceğiz, bu sebeple tüm belgeleri eksiksiz hazırlayıp VFS aracılığıyla vize başvurusunda bulunduk; fakat dün arkadaşımdan ek belge talep edilmiş. Banka hesap dökümünü alırken aynı gün hesabına belli bir meblağ geçirmişti annesinin hesabından, şimdi de bu kaynağın belgelenmesini istiyorlar.

Bu ek belgeyi nasıl hazırlamalı , ne kaynak olarak gösterilmeli bir tavsiyesi olan var mıdır? Para 1 haftadır hesapta, geri gönderilmemiş bu arada.

 
Annenin hesap dökümünü versin


  • sublimlesemeyennaftalin  (24.11.18 15:37:21) 
Annesinin hesap dokumunu versin +1

Sonucta paranin kimden geldigi belli.
  • kuehles blondes  (24.11.18 15:51:44) 
annesinin hesap dökümü ve annesinden dilekçe verecek kesinlikle ıslak imzalı. annesi yurt dışı geziisne katkı yaptığını bu yüzdne de parayı karşılıksız gönderdiğini ve alöayacağını beyan edecek. imza atsın ve denüfğs müd den vukuatlı nüfüs deniyordu sanırım ondna alsın. orada annesi olduğu gözüksün yani


  • oscar  (24.11.18 23:06:39) 
[]

Kablonet kullananlar, deneyimleriniz nasıl?

Halihazırda superonline kullanıyorum; fakat superonline ile aynı fiyata internet yanında tv paketi de veriyorlar.

Deneyimleriniz nasıl?

Geçilir mi?

 
superonline fiber ise geçme ama değilse geç.

edit: bence oldukça iyiler. geçsen üzülmezsin.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (24.09.18 20:55:38 ~ 20:58:56) 
ben gayet memnunum valla hızından da sorunları çözmelerinden de.


  • basond  (24.09.18 20:56:00) 
2 yıldan fazla süredir kullanıyorum. bir arıza yaşamadım teknik servis konusunda nasıllar bilmiyorum. bir defa taşınırken nakil sırasında fıtık etmişlerdi beni prosedürleriyle. en son biz çözemedik ankaraya merkeze gidin demişlerdi bana telefonda (ben istanbuldayım). ama sonra sözlükten birisi çözmüştü işi. kablonette çalışıyormuş. 1dkda çözdü eleman olayı.

hız 50mb benim. speedtest sürekli yapıyorum. en düşük 48mb gördüm bir iki defa. genelde 54-56mb falan diyor speedtest. eğer doğruysa tabii. ama hiç sorun yaşamadan ultra hd 4k videoları televizyonda oynatıyorum. doğru olma ihitmali yüksek.
  • godsparticle  (24.09.18 20:59:12) 
kablonet çok iyidir, modeme elektrik geldiği her zaman internet vardır.

en son 99 depreminde kopmuştu internet, onun dışında ayda yılda bir 10 dakka 15 dakka kesilir.

gece hızlanınca da bayağı iyi oluyor.
  • killerbee  (24.09.18 21:04:20 ~ 21:04:47) 
Uzun zamandır kullanıyoruz çok memnunuz. Teknik desteği de çok iyi


  • gazozailacatmauzmani  (24.09.18 21:26:37) 
tavsiye ederim. çok memnunum.


  • sutlu nescafe  (24.09.18 21:44:08) 
Mikkemmel


  • kedili madam  (25.09.18 00:41:16) 
2 hafta önce geçtim, daha hiç kopmadı.


  • karabasun  (25.09.18 19:16:10) 
[]

Yine bir iç dökme (yüksek lisans içerir)

Selam arkadaşlar,

3 yıldır İTÜ'de tezli bir yl yapıyorum. Sahiden çalışarak oldukça zormuş girdiğimden beri sürünüyorum. En baştan beri nedense ayaklarımı sürüye sürüye okula gidiyordum. Biliyorsunuz ki atılmanın da geri gelmesiyle iyice strese bindim, bir yandan askerliği ertelemek için devam ediyordum, diğer yandan artık içimde zerre okuma isteği yoktu (bu kadar teorik bir alanda) .

Yüzdüm yüzdüm 3.25 ortalama ile hem ders hem de seminer aşamamı bitirdim. Bu sefer de danışmanımla aram bozuldu. 2 yıl boyunca çalıştığım bir konu için seminere kabul aldım; fakat seminere gidemeyeceğimi söylediğim ve karşılıklı sert bir mail loop'u çevirdiğimiz için (ki ben sert bir dil kullandığımı düşünmemiştim, yalnızca hakkımı aradım) haberim olmadan danışmanlığımdan çekildi.

Şu an danışmansızım, okula bir dönemlik kayıt dondurma için dilekçe verdim ama süreden sayılan izin vermişler. Yani bu sene Haziran ayına kadar tez teslim etmezsem atılıyorum.

3 senemi sinir stresle geçirdim, yalnızca yüksek lisans için. Ama aşırı yıprandım ve hiçbir şekilde okula dönmek istemiyorum. Baştan bir danışman bul, nazını çek, onu tatmin et, hayvan gibi çalış, tez yaz. O kadar korkutucu geliyor ki artık psikolojim sahiden el vermiyor. Hatta ilginçtir okula girdiğimde taşikardi tetikleniyor. Sahiden yoruldum tüm bu okul sürecinden ve hocaların bu tavırlarından.

Diğer yandansa 3 yılım var emek verdiğim. Bİlemiyorum sahiden. Şu an eyleme geçemiyorum hiçbir şekilde. Ne yapayım ne duyuru

 
danışman ile sorun maalesef baya kritik. çünkü yaptığın çalışma özel ve diğer hocaların senin yaptığın çalışmayı kabul etmemesi yüksek ihtimal. kabul etse bile senin danışmanın 'benim emeğimin üzerine yattılar' diye dedikodu yapması çok yüksek. zor bir durum yani.

yaptığın çalışma ne ise onu biraz daha değiştirip diğer bölüm hocalarının çalışma konularına benzetmeye çalışıp diğer hocalar ile konuşup 'siz şu konuda çalışmışsınız bende bu konularda çalıştım, çalışmalarım hazır tezimi sizinle yapmak istiyorum' diye mail atabilirsin.
  • dedim dedim de kime dedim  (23.09.18 12:27:08) 
[]

Kitap Okuyamamaya Başladım

Selam Herkese,

Önceleri kitap okumaya bayılırdım, okuduğum bir kitaptaki her ayrıntıyı araştırır yeni noktalar bulur ve yeni okuma başlıkları edinirdim. Son 1 yıldırsa resmen kitap okuyamaz hale geldim. Okuduğum kitaplar bir elin parmaklarını geçmez. Hem çalışıyorum hem yüksek yapıyorum, evet oldukça yoğunum ama o eski beni de oldukça özledim.

Redditte başlıklarda takılmak, ekşi okumak, kitap okumak sürekli konferans dinlemek vs. bunlar benim rutinimdi. Şimdi en basitinden ekşi dahi okumuyorum, okumaya yeltendiğim her şeyden sıkılmaya başladım, konsantrasyonum da oldukça bozuk.

Neden böyle olabilir? Bu tarz dönemleriniz oldu mu ve nasıl aştınız?

 
aramıza hoş geldin hocam, gizli depresyon. bende de üni hayatımda kafam rahattı düşünmüyordum çok fazla bir şey, kitap okuyordum sürekli.

iş, stres katsayısı artınca okumak denen eylem insanda azalıyor.
  • juggerhaunt  (01.05.18 14:41:41) 
1 senedir aynı şekildeyim. Favlıyorum bu duyuruyu.


  • eazy  (01.05.18 14:45:06 ~ 14:45:53) 
soyle asabilirsin, gunde 1-1,5 saatini sadece kitap okumaya ayir. zorlanacaksin, aci cekeceksin ama alisacaksin.


  • tomcruise  (01.05.18 14:57:43) 
Kitap okumak istiyor musun?

İstediğin halde, kitap okumaktan daha ilgi çekici olduğunu kabul ettiğin şeyler yüzünden mi okuyamıyorsun?

Eğer bu şekildeyse kendine olabildiğince sığ, düşünmeden, mesai harcamadan okuyabileceğine inandığın bir kurgu al. Teoremden uzak dur. Novella, öykü, roman olabilir; ama bence öykü en iyisi. Sığdan kastım edebi sığlık değil. Basit, takibi kolay olay örgüsü.

Günde 1.5 saat bile fazla.

Kendine hedef koy. Günde 10 sayfa okuyacağım de. 10 bak, 9 değil. 11 değil. 10 sayfa hedefiyle bir hafta oku. Her gün oku. Tuvaletteyken oku, yoldayken oku, yemek pişirirken mutfak tezgahının üzerine koy oku.

Zaten bir süre sonra 10 sayfa yetmeyecek. Kendiliğinden vakit ayırmak isteyeceksin; ama bir hafta boyunca günde 10 sayfa okuman lazım.
  • g man  (01.05.18 15:03:34 ~ 15:10:39) 
Uzun zamandır aynı durumdaydın, evde okunmayı bekleyen 5 kadar kitabım var çantamda neredeyse 2 aydır aynı kitap duruyordu daha ortasına bile gelmemiştim.
Ama okuyamıyorum sürekli bir mazeretim var bunun için.
Geçenlerde beklediğim ve okumak istediğim kitap çıktı, aldım elimdeki bitmeden ona başladım ince olmasına rağmen 2 günde bitti kitap. Dedim ki demek isteyince vakit ayırabiliyorsun.
Dün yeni sipariş ettiğim kitaplar da geldi elimde bekleyenlerden daha fazla ilgimi çeken kitaplar aldım sabah ilk fırsatta başladım birine.

Belki biraz farklı tarzlara yönelebilirsin. Okuma alışkanlığını yeniden kazanana kadar ilgini çeken, merakını uyandıran mevzularla ilgili kitaplar okuyabilirsin.
Benim aldığım son 3 kitap şunlar mesela;

Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları
Büyük Sanatçıların Gizli Hayatları
Büyük Yazarların Gizli Hayatları

İnanılmaz merak ediyorum hemen okumak istiyorum.
Baktım klasiklerle olmuyor magazine daldım ben de alışana kadar.
  • mutekebbir  (01.05.18 15:12:57) 
aynisi bende de var. kafami veremiyorum kitplara.
daha cok haber ve kose yazisi okuyorum. kose yazilarinin ciktisini alip okuyorum.
bi ara dergi okurdum. artik dergi okumak da sikmaya basladi.
  • tabudeviren  (01.05.18 15:26:14) 
sosyal medya tahammül sınırımızı bir hayli aşağı çektiğinden ötürü benzer problemlerden ne yazık ki çoğumuz muzdaribiz. kısa kitaplarla okumaya geri dönebilirsin. romain gary'nin onca yoksulluk varken'ini alabilirsin eline örneğin. işe/ okula arabayla gitmiyorsan toplu taşımada okuyabilirsin. gece yatmadan önce okuyabilirsin. o kısa kitabı bitirdiğinde hala okuyabildiğini göreceksin ve diğer kitaba geçebileceksin. bu şekilde 3-4 kısa/ince kitap ve bir kalın kitap şeklinde yoluna devam edersin.


  • fragile lady  (01.05.18 15:39:42) 
bir müddet uzak duracaksın. anlattığın kadarıyla zaten okumaya meraklı biriymişsin, kesilip gitmesi pek mümkün değil o durumda. kendini kendi haline bırak. zorladıkça ters teper.


  • dafaisss  (01.05.18 15:48:18) 
@mutekebbir

benzer dönemlerimde bu tarz serileri, çok satanları okuyorum ben de. üç kitabı da okudum, çok eğlenceliler.

öykülerden derleme kitaplar, çok satanlar, kurtarıcım. açlık oyunları'nı şu yaşımda oturup hayatta okumam ama bazen, tekrar alışana kadar seçeneğim kalmıyor.
  • nice tnetennba  (01.05.18 15:55:27 ~ 15:56:11) 
çünkü internet. telefonu ve bilgisayarı kapatmalısın. hiçbir şey yapma bir süre, sonra elin tekrar kitaplara gitmeye başlayacak.


  • pinkpeony  (01.05.18 15:56:59) 
farklı tarzlara yönelmek önerilmiş +1 veriyorum. aynı şeyleri okumak da insanı zorluyor bir yerde.


  • rakicandir  (01.05.18 16:05:27) 
Bir sanat sergisi kitabı alabilirsin ya da bir fotoğraf dergisi. Yarım bırakacağın kadar uzun olmucaktır. Elinde kitap olma haline alışıksın tekrardan belki, fotoğrafa dalmak ve meraklanmak olasıysa hele senin için daha da etkili olucak çünkü anlattığın tarzda bir okuyucuysan o detaylara inmeyi, gittikçe çoğalan merakı tekrar hatırlıcaksın.


  • mathildaninsesizkedisi  (01.05.18 20:18:47) 
Bence cagimizin sorunu bu konstre olamamak.. kaynimda da var. Sebebi yogun sosyal medya, youtube ve tv izleme.. okumak bizi sesle ya da hizli akan goruntuyle tutamadigi icin,dikkatimiz dagiliyor... yazilari bile atlayarak okuyoruz.. çare yukarda saydiklarima ara vermek..


  • chezsoi  (02.05.18 05:25:51) 
[]

yeni yüksek lisans yönetmeliği ve askerlik

20 Nisan 2016 itibari ile yüksek lisans azami süremiz sıfırlandı bildiğiniz üzere.
Bu durumda benim öğrenciliğim 2019 Haziranda sonlanıyor; fakat tecilim 2019 Ocak ayında bitiyor. Tez sürecim devam edeceği için askerliği yarım dönem kadar erteletme şansım var mı baştan, yoksa en fazla 3 yıl 4 ay mı oluyor tecil.



 
Öğrencilikten atılır atılmaz tecilin de bitiyor. Dolayısıyla 2019 Haziran'da atılırsan 2019 Haziran'da bir sonraki celbe aldırırlar.


  • roket adam  (17.01.18 12:06:43) 
[]

Gümrükte kalan ürünler

Arkadaşlar şimdi bi vatandaş amerikadan 4 tane ayfor sokmaya çalışıyor ve yakalanıyor. 2 sini sokuyor; 2 si için vergisini öde al diyorlar. Adam da parası olmadığı için üstünde, ödemek istemediğine dair bi beyan imzalıyor, telefonlar kalıyor gümrükte. Telefon isteyen arkadaşın da haliyle parası yanıyor. Gümrükte kalan ve depoya kaldırılan ürünleri geri almanın bir yolu hali çaresi var mı ya?




 
o ürünler genelde topluca ihaleyle veriliyor. sonra benim gibi ölücüler bu ürünlerin satıldığı mağazalardan alıyor o ürünleri. ama belki bir iki ürün için ücreti mukabilinde teslim prosedürleri vardır. acemi+1, levis kotu 10 liraya aldığım aşırı ucuz mağazalardan bahsediyorum, ama telefonları piyasadan 100 lira aşağısına filan satıyorlar.


  • pide  (11.01.18 17:56:31 ~ 18:30:59) 
3 ay içinde millileşecekler sonra ihaleden ucuza alıyolla. takip etmeye çalış madem ama o işin müdavimleri var.


  • tiny penny  (11.01.18 18:05:49) 
[]

Öğrendiğim en basit şeyleri dahi unutuyorum

Okulda öğrendiği terimler, okuduğum kitaplar, işte öğrendiklerim, aradan az bir zaman geçtikten sonra hemen silinmiş oluyor.

Haliyle öğrendiğim şeyleri gerekli yerlerde kullanma gibi bir imkanım olmadı.
Bu son zamanlarda mı böyle yoksa eskiden de mi böyleydi bilmiyorum; ama iyi bir üni bitirdim, başarılı bir akademik hayatım oldu enteresan bir biçimde. Yani demek ki şu anki gibi değildi bazı şeyler. Hatta hayatımda gelişen aşırı stres verici şeyler eşliğinde , huzursuz bir ortamda bitirdim hepsini. Şimdi ise daha huzurlu bir ortamım olmasına rağmen eskisi kadar zeki hissetmiyorum kendimi.

Ne yapabilirim?
Aynı zamanda dikkat dağınıklığı teşhisi kondu geçen yıl. Ders çalışmam gerekince ritalin kullanıyorum artık.

Bilemiyorum, var mıdır bi tavsiyeniz?
Ben de öğrenebilmek, analiz etmek istiyorum artık; çünkü gün geçtikçe kendimi aptal gibi hissetmeye başladım.

 
Kendinize bir not defteri tutun. Her gün ogrendiginiz şeyleri ufak maddeler halinde not edin. Ayrıca bu deftere anılarınızı, fikirlerinizi de yazın. Zaman zaman bu defteri okuyun. Hatırlama oraniniz artacaktır.


  • ovungec zeus  (16.12.17 17:31:02) 
[]

Mef Üniversitesi mi Bahçeşehir mi?

Selam arkadaşlar,

Mef üniversitesinasıldır, yeni açılacak yüksek programları var bilişim teknoloji adında, gerek rektörü gerekse akademik kadrosundan ötürü çok cazip geliyor.

Bahçeşehir ise yüksek konusunda daha köklü senelerdir programları var.

sizce MEF'e şans verilmeli mi üstelik flipped learning imkanı da var.

 
eger okula para verilecekse bu ikisine de gidilmez, para verilmeyecekse mef.


  • ahoy kaptan  (10.12.17 15:56:34) 
mef ne ya, apartman üniversitesi intibasında. bahçeşehir.


  • pinkpeony  (10.12.17 16:09:10) 
[]

Sevgiliyle gitmelik İstanbul'a yakın bir hsonu kaçamağı?

Arkadaşlar böyle istanbul'a yakın - otobüs ile rahat ulaşımı olacak- bir gece konaklamalı falan böyle spalı masajlı çok da pahalı olmayacak bir yer önerisi yapabilir misiniz:)




 
spa filan işin içine girince pahalı oluyor genelde. bütçenize uygun mu bilmiyorum ama sapanca richmond nua wellness&spa güzeldir.


  • straight from the heart  (19.11.17 23:13:58 ~ 23:14:41) 
edirne saray hamamı


  • mythralioz  (20.11.17 00:03:25) 
[]

İşten sonra eve kaçta varıyorsunuz?

Sb.




 
17:25


  • kablelvuku  (14.11.17 19:56:33) 
15:55


  • sopiro  (14.11.17 19:57:38) 
17:20


  • logic  (14.11.17 19:57:54) 
şu tarz başlıkları okuyunca bunalıma giriyorum. yine de tıklamaktan vazgeçemiyorum.

benimki akşam 8 idi.
  • nice tnetennba  (14.11.17 20:05:00) 
17:25 +1


  • Bruce  (14.11.17 20:23:09) 
Ofis ve ev arası ortalama 2-3 dakika. Hızlı yürürsem bu süre 1 dakikaya kadar iniyor. Kosarsam 20-25 saniye içerisinde varabiliyorum.

Not : Yolcu gemisinde çalışıyorum :)
  • burka  (14.11.17 20:25:41) 
5'te çıkıyorum, 5.30'da evdeyim. 20km yolum var.


  • battal gemalmaz  (14.11.17 20:30:09) 
17:35 - 40 arasi degisiyor


  • in vino veritas  (14.11.17 20:30:15) 
Herkesin refah seviyesi ne yüksekmiş:)

18:15-18:40 arası değişiyor:/
  • body electric  (14.11.17 20:31:11) 
valla hep evdeyim evden calisiyorum.


  • robokot  (14.11.17 21:03:01) 
15:00 çıkış 15:25 varış
23:00 çıkış 23:45 varış
07:00 çıkış 08:00 varış
  • basond  (14.11.17 21:04:47 ~ 21:05:49) 
18:30.


  • pike  (14.11.17 21:23:15) 
min 19:00 max 20:00


  • hemsta  (14.11.17 21:31:55) 
8


  • Delay Fuze  (14.11.17 21:42:12) 
16:45 - 17:15 arasi.

Ofisten ciktiktan 8 dakika sonra evde oluyorum.
  • crown  (14.11.17 22:04:18 ~ 22:59:39) 
19:00


  • antikadimag  (14.11.17 22:13:08) 
16:00 cikis 16:30 gibi evdeyim


  • eksimtrak  (14.11.17 22:33:11) 
Çıkış saatimi çalışmalarıma göre kendim belirlediğim için belirgin bir saat yok ama okuldan çıktıktan sonra evde olmam maksimum 40 dk.


  • duyond  (14.11.17 22:38:46) 
haftada 1 gün 17:35 çıkış 19:00 varış.
haftada 4 gün 18:00 çıkış 18:00 varış. (evden çalışıyorum)

  • Tears of Devil  (14.11.17 22:39:34) 
Eğer hiçbir yere uğramayıp direkt eve gidersem 16.45-17.30 arası evde oluyorum.


  • ms brownstone  (14.11.17 22:47:24) 
En erken 20.30 - 21

Cok mu mutlusunuz :(
  • rusyalı kozmonot  (14.11.17 22:51:14) 
Çok değişken, ortalama 19 diyebilirim sanırım.


  • elikası  (14.11.17 22:54:00) 
18:00 çıkış, 18:15-20 ev.


  • rahip janick  (14.11.17 22:55:02) 
servsle gdersem 6 metrobüsle 17.27


  • Cursed Chico  (14.11.17 23:23:59) 
18:00 çıkış 18:15 eve giriş. il İstanbul


  • Son Müzakereci  (15.11.17 01:28:45) 
[]

Yazışırken konuşuyoruz demek anlatım bozukluğu mudur?

Tdk'ye baktığımda şöyle anlam biçmiş konuşma eylemine :

----------------------------------------------------------------------

(nsz) 1. Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak: Çocuk daha konuşamıyor. 2. (-i, -den) Belli bir konudan söz etmek: “Mehmet yedi yaşındayken anasıyla konuştuklarından fazla bir şey konuşmazdı.” -H. E. Adıvar. 3. (nsz, -le) Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek: “İşten sonra Nuruosmaniye'deki İkbal kahvesinde arkadaşlarla şiir ve edebiyat konuşuyoruz.” -F. R. Atay. 4. Söylev vermek, konuşma yapmak. 5. Konuşma dili olarak kullanmak: Türkçeyi çok iyi konuşuyor. 6. Düşüncesini herhangi bir araç kullanarak anlatmak: Dilsizler el işaretleriyle konuşur. 7. (-le) İlişki kurmak veya ilişkiyi sürdürmek: Üst kattakilerle konuşuyoruz. 8. Flört etmek. 9. Dargın bulunmamak. 10. Oyuncak, hayvan vb. konuşmaya benzeyen birtakım sesler çıkarmak. 11. Gizli bir şeyi açığa vurmak, ele vermek. 12. mec. Becermek, uzman gibi yapabilmek: “Fokstrotta uzun boylu konuşamam.” -M. Yesari. 13. mec. Geçerli olmak, etkin olmak: Yasaların yerine yumruklar konuştu. 14. tkz. Şık ve zarif görünmek: Bluzun konuşuyor.

---------------------------------------------------------------------

Şimdi ben 6. Maddeye baktığımda eğer düşüncemi yazma yoluyla, mesajlaşarak anlatıyorsam bu da konuşma eylemine dahildir.
Konuşmak diyalog kurmak mıdır, yoksa yalnızca sesle düşünceleri aktarmak mı?

 
Diyalog ve iletisim kurmaktir konusmak.

Mesela bilgisayar sistemleri bile kendi aralarinda konusurlar. Ille agiz ve girtlar bolgesindeki kaslari kullanarak ses dalgalari yaratan homo sapiens olmak sart degil.
  • crown  (12.11.17 01:10:13) 
[]

Kendimi sürekli insanlarla karşılaştırıyorum, nasıl aşarım ya?

Evet bu bende küçüklükten süregelen bir şema.

Başarımın oranı hep insanlara göre ölçüldüğü için olsa gerek bende yerleşik bir kendini sürekli başkalarıyla karşılaştırma durumu var.

Mesela iyi bi üniden mezun olan biriyle aynı yerdw çalışıyorum, belki ondan
daha çok iş yapıyorum, ama onun gibi olamayacağımı, onun gibi kafamın basmayacağını vs. düşünüp kendimi hep geriye çekiyorum.

Ya da bir ortamın kalitesini hep oradakilerin ünilerine göre değerlendiriyorum mesela. Eğer iyi yerlerden mezunlarsa iyi bir yerdeyim/ kötü yerlerden meZunlarsa iyi bir yerde değilim gibi..

Sürekli ama sürekli başaramama anksiyetesine sahibim. Sürekli aklımın ermeyeceğini düşünüp heyecanlanıyorum, yapamayacağımı düşünüyorum. Halbuki hayatımı farklı insanların geldikleri noktalara göre dizayn etmeyip kendi hayallerimin isteklerimin becerilerimin ve kapasitemin farkında olsam çok başarılı olacağıö belki, çünkü başarma hırsına sahibim. Ama ne başarabileceğimi bilmiyorum inanın. Her zaman insanların düşüncelerine göre şekilleniyor düşüncelerim. O ladar sıkıldım ki bu durumdan, artık benliğime, bana ihtiyacım var. Psikolojik destek alıyorum bunla ilgili; fakat pek etki etmedi sanırım.

Ne önerirsiniz, sahiden bu konuda yardıma ihtiyacım var.
Yaşım oldu 24 ve ben kendimi tanımıyorum, fikir olgunlaştıramıyorum.


En büyük sorun da kendi hatalarıma bile izin vermiyorum, insanların söylesiklerinden fazlaca etkilenip hep onay arıyorum..

Not: bunları iyi bi üni iyi bi bölümden mezun olmuş iyi bi yerde çalışmama rağmen yapıyorum, ne yetmiyor anlaşılır gibi değil.

 
Ailen ozellike annen kucuklugunde surekli seni eleştiren, karsilastirma yapan bir ebeveyn mi oldu?


  • imelih  (05.11.17 01:18:21) 
İlkokul hocam ve annem öyleydi evet, eleştirmekten ziyade oldukça karşılaştırılmaya maruz bırakıldım.


  • body electric  (05.11.17 01:21:37 ~ 01:22:50) 
Özet geçersem, bir noktadan sonra yalama yapar artık. Diğer bir özetle, hepimiz tırtız zaten, bu neyin tartışması.

Açarsam, ne kadar yırtınırsan yırtın onun kadar iyi olamayacağını söylüyorsun. Aynı şekilde, o da ne kadar yırtınırsa yırtınsın, onun iyisi var. Onun da kıskanacağı kişiler var. İyinin de iyisi var, mükemmelin de mükemmeli var. Bunun sonu yok. Akşemsettin'in dediği gibi (inançtan bağımsız olarak) 'Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var'. Her zaman kıskanacağın biri olacak. Ki zekanın da bilmemkaç boyutu var, yani o açıdan da sonu yok bunun. Kıskanacağın kimse olmaması için küçük kapalı bir yerde, en iyinin sen olduğu ya da çevrende önem verdiğin o zeka tipi açısından vasat insanların olduğu bir ortam gerek. O ortamda da en iyinin sen olduğuna inanırsan veya iyiliğin verdiği bir kendine güvenle mutlu olursan; kendini kandırdığın bir yalanı yaşarsın sadece. Ortamını değiştirdiğin anda da o gerçek yüzüne çat diye çarpar. Gerçeği değiştirmeyecek bulunduğun ortam. Bunun da özeti şu, (bkz: odadaki en zeki insan sensen yanlış odadasın demektir)

Psikolojik destek zaten bir günde, bir ayda, bir yılda etki etmez. Gidip aydınlanarak dönmezsin. Biri öyle bir şey vaat ediyorsa, o da dolandırıcıdır. Senin değerlerin var, sağlam bir sütun gibi yüpyüksek ve bir de yerin altında da o kadar giden inancın, yargıların var. Bir şey sadece mantıklı olduğu için o değer bir anda yıkılırsa, sen yıkılırsın veya dünyan yıkılır zaten. Hatta hatta, evrenin tek gerçeği senin inancına tersse 'Haa, öyle mi? Bir saniye o zaman. Ben ömrüm boyunca biriktirdiğim değer yargılarımı iki dakikada yıkıp, aynı boyutta yenisini inşa edeyim. Çayımı tutar mısın?' diye bir dünya yok. Herkesin doğrusu kendi inandığı. Hatta hatta 'Akılları pazara çıkarmışlar, herkes kendi aklını beğenip almış' diye de atasözümüz var. Şu anda zaten psikoloğun sana söylediği bir söz o sapasağlam sütunlara bıdınk bıdınk diye çarpıp geri yansıyordur 1000 yıllık taş duvara 2 tl'lik bakkaldan alınma plastik top atılmış gibi. Psikolojik destekten vazgeçersen, o duvar öylece kalır ve daha çoook kıskanırsın o kişileri. O plastik top o duvarı yıkacak ama azimli (azimle?) sıçan taşı deler. Uzun süre ve sürekli yüzleştikçe yavaş yavaş herkes gibi sıradan olduğunu ve herkesin de aslında gayet sıradan olduğunu; koskoca evrende aslında herkesin aynı olduğunu kabullenme aşamasında rahatlayacaksın.

Kendi hatalarından en büyük cezayı kendine çektirmen ise özşefkat eksikliği ve 'Ben sıradan biri değilim' yargısı. Her sabah ve akşam kendine 'Ben de herkes gibi bazı şeyleri çok iyi yapan, bazı şeyleri uğraşarak yapan, bazı şeyleri çok zorlanarak yapan ama bazı şeyleri ne kadar uğraşsam yapamayan sıradan bir insanım' diyebilirsin kendine. Bir noktadan sonra buna inanabilirsin ama bu özgüvenini de düşürmesin, sadece herkesin sınırları var ve o sınırları kabul etmek gerekiyor. Senin de herkes gibi süper yaptığın işler var, senin de herkes gibi bir tarafını yırtsan yapamayacağın işler var. 'Yeterince iyi' olmak bile şartlara bağlı kaygan bir kavram. Hayatımız ise tırt insanların yaptığı güzelliklerle şeylerle, milyarlarca sıradan insanın başarılarıyla şekilleniyor.

Bunun yerine çabana odaklanabilirsin; 'Bu çabayı gösterdim ve gösterdiğim bu çaba karşılığında bunları kazandım' diye yaptığın işlere ve kazanımlarına odaklanabilirsin. Dişinle, tırnağınla kazandıklarının değerine bakabilirsin. Çabanı ve elde ettiklerini sahiplenebilirsin, ki tahmin ediyorum onlar da az şey değildir.
  • aychovsky  (05.11.17 01:27:49 ~ 01:50:56) 
çözüm yolu çok ama çok basit, ama adım adım tamamlayabiliyorsan:
1. “hayatın anlamı”: böyle bir tek şeyin olmalı. hayat hedefin. önündeki yıllar boyunca ona azar azar yatırım yapacağın bir tek büyük hedef.
2. bu hedefi besleyen alt hedefler, dallar, hobiler, rutinler, işler, insanlar bağlantı olarak...
3. ve bu belirlediğin şeylerde ne kadar ilerleme kaydettiğini izlemen, kendinle yarışman bu konuda, bütün ömrün boyu.
öbür türlü, tırt. aşamazsın.
  • frkr  (05.11.17 05:06:09) 
Kendini karşılaştırdığın diğer insanlarla aynı şartlarda, koşullarda değilsin.

Bu yüzden kıyaslama yapmak çok saçma
  • MaNOfTheYear  (05.11.17 14:08:34) 
[]

Data Analisti olmak için?

Hey selam duyuru sakinleri.

Kısaca yeni işimden bahsedeyim, şöyle ki bir database var ve siz sürekli yeni insertler yazmalısınız. Bu insertler için de sürekli query yazıyorsunuz, bir vatandaştan gördüğüm kadarıyla epey iyi query yazıyor, bir süre sonra ben de outer join, left join, right join bilmemne gibi kavramlara daha hakim olup daha iyi query yazabileceğim. Yani sql ve plsql bilgim gelişecek.

Yalnız şöyle ki bu iş biraz excell mühendisliğine de kaçıyor. Haliyle 1 yıl sonra falan epey sıkıcı hal alacak. Ben de data scientistliğe ilgi duymaya başladığım için acaba bu işte diğer yandan kendimi geliştirerek data scienstislik business intelligence kısmına falan giriş yapıp bu yönde iş bulabilir miyim diye düşünüyorum.

önerileriniz ne?

 
Data analistliği query yazmakla bitmiyor, bulunduğunuz sektörü dolayısıyla elinizdeki datayı da çok iyi tanımanız gerekiyor. Elinizdeki datadan ne tarz analizler çıkaracağınız da çalıştığınız şirketin vizyonuyla biraz paralel. Sevdiğiniz bir alanda çalışırsanız kesinlikle sıkılmazsınız önü de açık pek tabi ki.


  • kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci  (23.10.17 22:01:32) 
Selam,

Cevap sektör, şirket, senin eğitimin ve (varsa) önceki deneyimin ve elbette piyasanın durumuna bağlı olarak evet.

Anladığım kadarıyla bahsettiğin konularda ilk kez çalışacaksın, ben olsam bunu bir öğrenme basamağı olarak görür, olabildiğince kendimi geliştirmeye çalışırdım. Zaten SQL bilmeyen kimseye gel lütfen bizim Data Science ekibimize lider ol demez. "Drill up" yaklaşımını öneriyorum kısacası ;)

PS. "kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci" ile ayni anda benzer yazmışız, aynen +1 :)
  • hana bi  (23.10.17 22:02:18 ~ 22:08:35) 
öncelikle bu işi derinlemesine öğrenmeye bakın ve bu sırada online data-science eğitimlerini takip edin.

ve bir de python öğrenin.
  • fever  (23.10.17 23:15:24) 
data scientist olmak için sql araçlardan sadece biridir.. excell de araçlardan biridir ancak sonu değildir. data ile neler yapabileceğiniz size kalmış , kimse size şunu şunu yapacaksın demeyecek unutmayın ..

bu noktada olay biraz size kalıyor , bir çok tool var öğrenebileceğiniz ve size katkısı olabilecek.

pentaho (ücretsiz bir tool göz atın )
spss modeler (ücretli ve güzel bir tool , firmanız alır mı almaz mı bilemiyorum )
python öğrenmenizde fayda var çok yerde kullanılıyor ..
  • kennym  (24.10.17 12:53:54) 
sabancı, bahçeşehir ve itü'de bu alanla ilgili tezsiz yüksek lisans bulunmakta. internetten öğreneceklerin ile aşağı yukarı paralel gidecektir ama bilgi kazanırken etiket de kazanmak için düşünülebilir.


  • ilkot  (24.10.17 13:11:58) 
[]

İş değişikliği/endişe/başarısız olma korkusu

Herkese selam,

1.5 yılı aşkın bir süre önce ilk iş deneyimimi edindiğim bir kurumsalda işe başladım, Bir şekilde kendimi geliştiremeyeceğimi, belli bir alanda uzmanlaşamadığımı hissettiğim için mezun olmadan önce de aklımda olan her zaman çalışmak istediğim bir sektöre geçtim. Önceki yer ar-ge iken şimdiki yer ise biraz daha it sayılır. İkisi de marka değeri yüksek yerler.

Mevcut işim iş tanımı gereği oldukça sıkıcı bir işe benziyor; fakat doğru kullanılır, iyi aksiyonlar alınırsa geleceği açık diyebilirim. (GSM firmalarından biri bu arada)

Ama önceki işimle o kadar bağlantısız ki haliyle iki haftadır üstümde bir şok etkisi var, önceki işimde kendimi kanıtlayıp konfor alanı elde etmiştim; ama şimdi tamamen bilmediğim bir iş, ortam, insanlar. Ve ben başaramamaktan inanılmaz korkuyorum. Haliyle bile isteye verdiğim kararım arka planda sürekli "acaba yapmalı mıydım"a dönüyor ve mevcut işime odaklanamıyorum bir türlü.

İş değişikliklerinde bu normal bi süreç midir? Henü genç yaşta aldığım radikal bir karar oldu bu. Nasıl atlatabilirim, önerileriniz var mı?

 
süreç normal mi?
-evet normal.

  • tosunpasa  (14.10.17 15:10:41) 
çok normal hissettiklerin. merak etme şuan işe girdiğin yer de hem henüz 1.5 senelil iş geçmişin olduğunun hem de ordaki ilk günlerin olduğunun farkındalar. haliyle olabildiğince (mantıklı) sorular sorarak işi kapmaya çalışabilirsin. hem insanlarla kaynaşırsın, hem de birine bir şey öğretme duygusunu herkes sever iş ortamında, onlara bu fırsatı sunmuş olursun. hem de işe adaptasyonun artar. emim ol ilk iki aydan sonra çok daha rahatlayacaksın. ilk işini düşün aynen öyle. 5-6 seneye yaklaşmadıkça kimse hemen işe girişmeni beklemez zaten.


  • blacksky  (14.10.17 22:08:17) 
İşinde kendine konfor alanı oluşturmuş, kıdem almış kişiler mutsuz olsa bile, idealleri doğrultusunda ilerlemese bile başka bir sektöre, firmaya geçmezler çünkü buna cesaret edemezler.

Sen etmişssin. Bu yaşadığın normal süreci atlatıp mutlu olacağın sektörde yükselmeye bak.
  • axl  (14.10.17 22:37:45) 
O kadar normal bir süreç ki bu, şu an her şey yolunda gitse, her şeyi anlasan, her ortama cıva gibi girip çıksan anormal olurdu.

Öncelikle karar süper bir karar olmuş, konfor alanından çıkmayı göze almak her yiğidin harcı değil. Sadece şu kararı verip uygulamak bile başlı başına başarının ta kendisi.

Verdiğimiz kararların, özellikle radikal olanların, meyvesini elde edene kadar belirli bir zaman geçiyor. Radikal karar alan herkesin düzeni oturana kadar bir her şeyin kötü gitme hikayesi, bir 'Alışamıyorum / ne yapacağım' süresi vardır. Üstelik daha iki hafta olmuş, daha verdiğiniz kararın gerçekleştiğini yeni yeni anlamışsınızdır ve bir 'Ne halt ettim ben' düşüncesi, bir soğuk duş etkisi yeni gelmiştir. Panik normal.

Yalnız, şu anksiyete işi biraz sıkıntılı. Anksiyeteden çalışamıyormuşsunuz. Geçenlerde bir çalışma okudum (geçenlerde dediğim 5 ay oluyor), Alzheimer için en önemli savaşın konfor alanından çıkmak olduğunu söylüyordu ama öyle 'Eve giderken başka yollardan gidin' gibi değil; 'Öyle çok acısın ki, kendinize gelemeyin', 'Ortalıkta dımdızlak kalacak kadar' gibi. Beyni canlı tutmanın en iyi yolunun canını yakacak kadar konfor alanından çıkmak olduğunu söylüyordu. Şimdi, 'E hani beynim çalışacaktı; benimki panikten, üzüntüden, kaygıdan tutuldu' diyorsunuzdur.

Bol bol nefes egzersizi yapın işe gitmeden önce, kasları sıkıp gevşetin falan. Bu ara fiziksel aktiviteyi arttırın. Unutmayın ki maraton koşuyorsunuz; işe yüklenin ama birdenbire her şeyi öğrenmeyi beklemeyin. Kendinizi boğup saçı başı dağıtmayın. Bunaldıkça kendinizi telkin edin, daha sonra sakin sakin, usul usul çalışmaya dönün. Bu yaşadıklarınız çok çok çok normal. Hissettikleriniz çok çok normal. Başarılı olacaksınız bunda da günü gelince. Kötü hissettiğinizde hislerinizi yazın, kağıda dökün. Kendiniz gibi başkaları varsa onlarla konuşun.
  • aychovsky  (15.10.17 03:52:57) 
[]

Spor sonrası beslenmemdeki yanlışları bulalım:)

Freeletics programı ile spor yapıyorm

Bugünkü programım: 3 set burpees, lunge, leg raises ve squat.

Sonrasında iş yerinde yumurta bulamadm ben de bulduğuma abandım

Önce bir kakaolu süt içtim hemen spor sonrası
Sonra 150 gr kadar yağsız peynir yemişimdir, yanına 2 ayran, 10 zeytin, domates, salatalık.

Hadi eleştirin:) ne eksik ne fazla

 
Günlük alman gerekeni aldığın sürece problem yok. Tek bir öğünle yorum yapılmaz.


  • synesthesia  (23.08.17 09:51:47) 
hedefin ne? yağ yakmak mı? kas kütlesi kazanmak mı? sıkılaşmak mı? günlük alman gereken cal değerin nedir? ona göre yorum yapalım :)


  • Golgi  (23.08.17 09:54:25) 
hedefim kas yapımı ve sıkılaşma

günlük kalori ihtiyacım: 2650 kalori
  • body electric  (23.08.17 10:36:57) 
sutu niye ictin ki? protein az kalmis.


  • jimicik  (23.08.17 11:30:01) 
Anlamadim ben butun gun yatsam bile o kadar yemekle kolumu kaldiramam butun gun ne yedigini bilmeden nasil yorumlayalim ki? Ama eksik kalori almissin spor sonrasi icin o bir gercek. Gerci seker = kalori ama tabii ne derece kaliteli karbonhidratlardan gelecek kalorinin yerini tutar bilemem.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (23.08.17 13:45:33 ~ 13:46:34) 
[]

Fala inanır mısınız?

Her zaman ya öyle saçma şey mi olur diyen biri olarak, bugün kendi çapında bir ünü olan birine fal baktırdım, daha doğrusu direkt telefonda görüştük ortada herhangi bir fal metaryali yok.

her şey olabilir, sıradan şeyler söylenebilir falan ama bu direkt nokta atışı yaptı.

son 10 gündür iş ile ilgili kafan çok karışık
başka bir yer var, ama maaş durumu falan resmen şimdikiyle aynı bu seni hayal kırıklığına uğratmış
bir marka görüyorum, sen de ismine aldanmışsın
oraya geçersen yolun uzuyor daha uzak falan gibi direkt nokta atışı şeyler dedi. oha lan acaba mı dedim.

siz nasıl bakıyorsunuz bu duruma, geldi mi başınıza böyle şeyler?

 
hayır. ve benzerlerine de inanmam. ben genel olarak inanmam.


  • qazaqwsx  (15.08.17 14:28:32) 
  • mirty  (15.08.17 14:31:27) 
İnanmam. Fal bilimsel açıklaması olan bir şey değil.

Michael Shermer'ın Why People Believe Weird Things diye bir kitabı var, okursanız siz de inanmazsınız bence. Kendisinin aynı konuda bir TED konuşması da var. Benim kendisini saçma bir şekilde seksi bulmam bir kenara, yazım dili vs de çok hoştur, yazılarını tavsiye ederim.
  • sopiro  (15.08.17 14:33:41) 
arkadaşlar ben de inanmıyorum zaten; fakat ortada sizi hiç tanımayan biri var ve bu durumdan hiç bahsetmemişsiniz, nasıl direkt tak tak başlayıp bunları söyleyebilir, bunu merak ediyorum.

atmasyonun da bir sınırı var.
  • body electric  (15.08.17 14:37:38) 
ama iş değişikliği vs gibi şeyler aşağı yukarı her insanın hayatında olan şeyler.
ülkenin durumu ortada, işinden endişe etmeyen var mı. Daha dikkatli bakarsanız, nokta atışı falan da yapmamış. Ha size der ki, "şu anda Arçelik'te makina mühendisi olarak çalışırken iş değiştirip Hitachi'nin denetim birimine girmek istiyorsunuz ama emin değilsiniz" o zaman -yine açıklanabilir- ama bir derece "helal olsun" denebilir. (Helal olsun iyi uydurdu, gibi.)

ben de yazayım buraya:
- bir bıkkınlık hissediyorsunuz, bir kaçıp gitme isteği var. Aslında çok daha uzağa gitmek istiyorsunuz plan yapıyorsunuz, ama kısa dönemde daha yakın yerlere yolculuklar görüyorum. İsminin içinde A olan bir yere gidebilirsiniz uzak ya da yakın.
  • sopiro  (15.08.17 14:41:43) 
ben de inanmıyorum ama fal baktıran arkadaşlarım bakan kişinin bilmemesi gereken şeyleri, isimleri falan bildiğini söylüyor.
Bir program izlemiştim. Fal bakan kişi o kadar çok ayrıntı veriyordu ki, meğer baktıran kişilerin sosyal medya hesaplarını inceliyorlarmış. sonradan nasıl bildiklerini kişiye anlatıyorlardı.

  • betsy  (15.08.17 14:43:04) 
bazıları insanı delirtircesine biliyor ona lafım yok,ben inanmak istemiyorum kısacası merak etmek istemiyorum.yoksa kötü şeyleri duyup kafada kurmak daha beter


  • mukon  (15.08.17 15:16:17) 
Hayır.

Hayır.

Hayır.
  • hayirsiz  (15.08.17 15:50:53) 
Hayır.


  • Adramelekhh  (15.08.17 16:12:02) 
inanmam. inanan kişiyle de dalga geçerim, toplum içinde parmakla gösteririm.


  • zgrydn  (15.08.17 17:20:21) 
hayir. (falsiz da kalmam? yoo oyle bir sey demedim)


  • disq  (15.08.17 17:34:41) 
hayır. inanan kişinin de aptal olduğunu düşünürüm. eğer tek işim fal bakmak olsaydı, kişinin meşrebine, işine göre yorum yapmak pek de zor olmazdı sanırım.


  • sporty  (15.08.17 18:00:55 ~ 18:07:31) 
hayır


  • pinkpeony  (15.08.17 18:03:36) 
[]

16 ay brüt-net maaş kafa karışıklığı

Arkadaşlar selam,

bi iş değişikliği durumum var,

mevcut iş yerimde 5bin çarpı 16 ay brüt maaş alırken görüştüğüm yere 6bin brüt aldığımı söyledim, kafamda biraz daha aldığım netin brüt karşılığını oluşturdum yani.

ve sanırım söylediğim rakam biraz az oluyor bu durumda. 5bin brüt 16 aydan nasıl hesaplanır yahu?

şimdi ik'yı bi daha arayıp da benim maaş durumum şöyle şöyle demem doğru da olmaz herhalde, teklif hazırlanıyor çünkü? bir yardım pliiiz

 
5*16/12 aylık maaşınız aslında bu.


  • prezarlatif  (27.07.17 17:02:12 ~ 17:02:58) 
ay evet ben de benzer duruma düşmüştüm.

yukarıda hesap yazılmış, yani aslında brüt maaşın 6.666 gibi bir şey. yani aradaki fark çok değil, daha çok olsa söyleyebilirdin belki ama 600 lira brüt için değmez bence.

ben bayağı bin tl üzeri eksik söylemiştim sonra bir şekilde iletmiştim ik'ya, ama onlar da tamam biz ona bakmıyoruz zaten kendi hesabımız var seni düşündüğümüz pozisyon için demişlerdi.
ama sonra o pozisyon için mesela 7000-8000 bin arası düşünüyorlarsa bana en düşüğünü verdiler, yani 7000. ama arkadaşım girdi önceki işindeki maaşı yüksekti, ona aynı pozisyon için 8000'i verdiler.
  • kaputt  (27.07.17 17:05:29) 
Yanlış yapmışsın bi daha muhabbeti geçerse 6k x16 aslında de. Görüşmede her zaman olandan yüksek söylenir sen az demişsin.


  • bobinhoo  (27.07.17 19:37:25) 
[]

Spor ile ilgili bir tavsiye?

Uzun zaman sonunda vakit yaratıp spora başlıyorum.
Bir bisiklet aldım işe onla gidip geliyorum. Giderken ortalama 30 dakika sürüyorum.
Haftada bir iki gün tenise gidiyorum.

Bunlar dışında özellikle kalça ve göğüs bölgesindeki yağlanmalar için(hatta jinekonasti ameliyatı olacaktım, sporu da denemek istedim-yalancı jinekomasti imiş) de ayrı bir fitness falan da yapmak istiyorum. çok göbeğim yok ama böyle bıngıl bıngıl hani gergin değil, vücudumun çoğu böylr çünkü sporsuz zayıfladım.

Sorum şu ki tenis zaten maliyetli olduğu için bir de spor kulübünün maliyetine girmek istemiyorum, işteki spor salonunda bir program uygulamak istiyorum; ama beslenmemi ve hareketlerimi düzenleyecek de bir akla ihtiyacım var, var mı böyle yararlanabileceğim bir program, ya da önerileriniz var mı, çok makbule geçer:)

 
P90x tarzı programlae var belki uygulayabilirsin..


  • arkburak  (13.06.17 23:58:50) 
[]

Yalancı Jinekomasti

Arkadaşlar merhaba
Öncelikle bu konu hakkında epey soru sordum:):)

Doktordan jinekomasti için ameliyat günü aldım, iki hafta sonra oluyorum umarım.

Fakat kafama takılan bi şey var; doktor bana yalancı Jinekomasti teşhisi koydu, daha çok yağ birikmesi var dedi. Kimisi bunun spor ve iyi bir diyetle geçeceğini söylüyor. Çok kilolu olduğum bir dönem vardı, sonrasında hızlı bi kilo verdim, boyum 1.78 ve 68 kilolara kadsr düştüm; ama bu jinekomasti sorunu hiç kaybolmadı.

Spor hocaları veya bu işi deneyimlemiş olanlara sorum:
Yalancı jinekomasti sıkı bi diyet ve spor ile geçer mi?

Doktor sorduğumda sen zaten ideal kilonun da altına düşmüşsün, buna rağmen erimediyse erimez dedi.

 
Diyet ve sporla, özellikle östrojen içermeyen bir beslenme rutiniyle (Hormonal etkiyi azaltmak için) ve kas kütleni artırarak bu şikayetinden kurtulabilirsin. Neticede hormonal bir durum yok, ameliyatta da o bölgedeki yağı alacak ekstra bir şey yapmayacak doktor. Kilonun düşük olması görüntünün düzeleceği anlamına gelmez, buradaki sihirli etki, kas kütlesinin artması ve mevcut derinin incelip gerginleşmesi. Bu kilo vermeyle alakalı olan bir şey değil.


  • angelus  (04.06.17 19:06:23) 
Senin durumunda jinekomasti operasyonu gereksiz görünüyor ama fazla derinin miktarına göre ayrıca estetik operasyon gerekebilir. Gerçi "daha çok yağ birikmesi var" diyorsun. Bu durumda eğer az da olsa meme dokusunda da büyüme varsa tam olarak yalancı jinekomasti de olmuyor.


  • arnold schwarzeneger  (05.06.17 10:00:03 ~ 10:01:25) 
[]

Kar küresi tamir edilir mi?

Merhaba arkadaşlar,

şimdi şöyle ki canım anam geçen gün ablamın odasına girip temizlik yaparken ablamın en sevdiği, yurt dışından getirdiği her gün de baktığı bir kar küresini kırdı:(

ablam yarın eve geldiği takdirde durumu fark ederse winter is coming yani, evde bağırış çığırış eşliğinde halaya durabiliriz

sorum şu ki acep bu kar kürelerinin camının falan yapıldığı bir yerler var mıdır, alt tabanı, içindeki yapı duruyor, camı kırıldı yalnızca.

annem iki gündür kara kara düşünüyor, var mı bildiğiniz yer:)

 
Yapılmadığını varsayarak sen şimdiden ablana durumu ve annenin ne kadar üzüldüğünü söyle. Eminim ki ablan o an yaşayacağı patlamayı su an yaşayıp annenizin de kalbini kirmamiş olur.


  • goodman  (21.05.17 13:32:42) 
[]

Jinekomasti Ameliyatı Tavsiye

Merhaba Arkadaşlar,

Bugün en sonunda muayene oldum ikinci dereceden jinekomasti teşhisi kondu bana,

Herhangi bir test vermedi, direkt ameliyat dedi muayeneden sonra ve her şey içinde 7000 tl lik bir fiyat çıkarıldı, bu ameliyat için uçuk bir rakam mı? Daha uyguna kaliteli olabileceğiö yer önerileriniz var mıdır ya? Hemen olup kurtulmak istiyorum.

Yer: İstanbul

 
ANkara başkent hastanesinde 2500-3000 di geçen sene , 7000 çok uçuk bir rakam tabii ki.


  • Erensq06  (16.05.17 20:32:27) 
[]

Spor tavsiye edin a dostlar

Arkadaşlar selam,

Şimdi şöyle ki yazın da yaklaşması hafiften yoğunluğumun azalması ile spora zaman yaratabilecek durumdayım; erkek kişisiyim kilom ideal kilomdan iki kilo fazlasıdır ; fakat bence fiziğim berbat durumda, hem fit hem zinde olmak hem de bunları dış görünüme de aktarmak istiyorum,

Amma velakin spor salonuna kapanıp o dumble senin bu benim gibi şeyler bana pek doğal gelmiyor, daha ilgi çekici altında bir hikayesi olan bir spor ile uğraşmak istiyorum, ama aynı zamanda fiziğim de bu uğraşım ile birlikte şekillensin istiyorum, bu bir dans türü de olabilir başka bir şey de.

Aslında meditasyona merak saldım bir süredir, o sebeple yoga, akroyoga gibi uğraşlae edinebilirim ama bunlar ne kadar spordan sayılıp fitleştirir tartışılır, yüzmeye ek olarak zaten gidicem, dövüş sporları sevmiyorum, ne olabilir sizce başka?

 
Yağlı güreş tut.


  • mevsimler  (07.05.17 00:16:37) 
lütfen yazın gelişiyle spora heves eden kişilerden olma. en azından biraz iradeli ol ve devam et.

street workout yap. dışarı çıkıp barfiks barı dips barı olan bir yer bul. tercihen halı sahası kenarı olursa iyi olur. mesela ankarada anıttepe yaşam boyu koşu parkuru diye bi yer var anıtkabirin yanında orası çok iyi. neredesin bilmiyorum ama böyle yerler var.

oraya git ve 3-5 ay barfiks dips aralarında karışık ama düzenli azdan çoka doğru şeklinde yap. protein alımına dikkat et. ton balığı yeme civa filan diyorlar. beyaz tavuk eti ye. kendin al. lop et olsun. yanında pilav ye. antremandan önce %25-30 antremandan sonra %65-70 şeklinde ye ve sonra hiç çalışmadan eve gidip yat uyu.

5 ay devam et sonra ayna karşısına geçip kendine bak. devam edeceksin biliyorum.
  • freetakilir  (07.05.17 00:26:04) 
Ben sakatlığımdan dolayı doktor tavsiyesiyle yoga ve pilatese başlamıştım kilo vermemiştim ama baya fitleşmiştim. Tabi diğer sporlara göre daha uzun bir süreç ve demeden geçemeyeceğim inanılmaz sıkılmıştım yogadan.


  • jazzabel  (07.05.17 01:50:26 ~ 01:50:47) 
yüzme tabii ki.


  • komando kani var bende  (07.05.17 11:11:25) 
Dağcılık olabilir. Hiking ve trekking gibi faaliyetlere katilirsin. Bunun yanında kaya tırmanışı ve inişi yapabilirsin.


  • opitseri  (07.05.17 15:05:22) 
[]

Meditasyon ile dikkat dağınıklığı tedavi edilir mi?

Selam aziz dostlar,

şimdi benim önceki duyurularımda da belirttiğim küçüklükten ileri geldiği üzere tanısı konmuş bir dikkat dağınıklığı sorunum var, bir iş yaparken kendimi bambaşka bir şey ile uğraşıyor buluyorum falan.

Psikiyatrım ritalin kullandırttı bir süre, fakat bu ara kullanmıyorum, bunun bir hastalık olduğunu ve kalıcı tedavisini mümkün kılacak herhangi bir tıbbi yöntemin veya ilacın olmadığından bahsetti.

Yazılımcı olduğum için dikkat benim için ekstra önemli, bu aralar da meditasyona başladım, bir haftaya yakın bir süredir yapıyorum ve gittikçe derinleşeceğime inanıyorum, nette gördüğüm kadarıyla epey de faydası var.

headspace denen bir uygulama kullanıyorum, onda dikkat problemleri ile ilgili bir paket de var, gerçekten meditasyon ile dikkat problemlerinin de üstesinden gelinir mi? geleniniz var mı?

 
tedavi eder mi bilmiyorum ama çok mantıklı bence. nefes egzersizleri ve zihni sakinleşmeye çalışmak iyi gelmezse başka ne iyi gelir ki


  • otonomo  (25.04.17 18:57:10) 
Yaşlandıkça azalmasını bekliyoruz dedi bana en son. Bir başkası yoga yap demişti ama yapmadım. Concerta + Ritalin ile takılıyorum birkaç yıldır.


  • Lim5  (25.04.17 19:05:42) 
isterseniz gelebilirsiniz.
sadece dikkat dağınıklığının değil, daha birçok şeyin üstesinden geliniyor.

ayrıca dikkat dağınıklığınızı tedavisi olmayan bir hastalık olarak görmek, onu tedavisi olmayan bir hastalık haline getirir.
elbette tıbba inanıyorum da, psikiyatriye göre hiçbir şeyin tedavisinin olmaması ve her şeyin tedavi edilmesi gereken bir şey olarak görülmesi çok sığ bir bakış açısı.

dikkatinizin dağınık olmasının nedeni, survival'ınızı buna bağlamış olmanız olabilir.
mesela takıntılar da böyledir.
bazı sorunlar, travmalar, ortamlar nedeniyle beden ve zihin bir şey yaratır.
ve o takıntı, aslında düşman değil, size yardımcı olmaya çalışan bir şeydir.
ona sığınırsınız.

dikkat dağınıklığı da bunun başka bir formu.
takıntı ne kadar içe döndürüyorsa, dikkat dağınıklığı o kadar dışarı açıyor.
mesela bulunduğunuz ortamda çok fazla şiddet ya da sizi rahatsız eden bir takım şeyler varsa, o ortamdan kaçmak için içe kapanırsınız, bu durumda obsesyonlarınızın olması ihtimali artar.
dışarıya açılma ihtiyacı hissediyorsanız, o zaman içeride sizi korkutan ya da yüzleşmek istemediğiniz bazı travmalar olabilir.
böylece içinizden uzaklaşır, dış dünyaya tutunursunuz.

aklınız dağıldığında, neyden kaçtığınızı ve neden bu akıl dağınıklığına sığındığınızı bulursanız, zaten durum sorun olmaktan çıkar.

bunu kurtulmanız gereken bir şey olarak görmeyin.
varlığını kabul edin ve birlikte hareket etmeye çalışın.
yukarıda dediğim şekilde düşünürseniz, bir süre sonra sizi bırakır zaten.

hayatta neye karşı direnç gösterirseniz, onu güçlendirirsiniz.
önce ona sorun, problem, rahatsızlık vb. diye etiketler takmadan, varlığını kabul edin.
ve orada olma nedenini bulun.

meditasyon bu süreçte yardımcı olur elbette.
  • blatta hiberna  (25.04.17 19:12:54 ~ 19:16:09) 
[]

Evde edindiğiniz hobiler?-ilginç hobiler?

Merhaba arkadaşlar,

hocamız evde edinebileceğimiz, bir sanat dalını kapsayan, ilinç bir hobi edinmemizi, buna karar verip haftaya kadar söylememizi istedi.

Şİmdi resim ve müzik aleti çalmak dışında ne tür tavsiyeleriniz olur? Çok kişi tarafından bilinmeyen ilginç bir şey olsun istiyorum?

Var mı sizin bu tür hobileriniz?

 
Tahta boyama


  • qazedcsrfvtyhngujmkol  (08.04.17 11:33:57) 
Amatör Telsiz.


  • vedatchilipeppers  (08.04.17 11:35:22) 
Origami

Ben çizim ve tasarım yapıyorum.
  • Apocalypse  (08.04.17 11:43:10) 
@cosmicstring aslında zoraki değil; bizi talebimiz üzerine oldu biraz, bazı şeylerden dolayı üretkenliğimizi yitirdiğimi söyledim, bunu üzerine gerçekten üretebileceğiniz, sizi motie edecek küçük hobiler bulmanızı istiyorum dedi. yani doğan bir ihtiyaç sonrası oldu böyle bir şey.

ben de hobi olarak soruda dile getirdiğim ilginçlikte arayış iiçindeyim; klasik bir şey istemiyorum, araştırıyorum:))) çok teşekkür ederim.
  • body electric  (08.04.17 12:00:26) 
@cosmicstring Aslında zaten elektronik mühendisiyim, mesleki hayatım dışında bir şeyle uğraşmak istedğim için arduino'yu saf dışı bırakıyorum:))

Çok klasik hobilerim var: kitap ve film:))
El becerimi hiç kullanmadım, açıkçası var mı yok mu net bilmiyorum, küçükken iyiydim diyelim.

en çok legolara meraklıyım , lego kitleri alacağım ileride.

Fakat üretkenlik ve yaratıcılık faaliyetlerimin gelişmesi açısından buna uygun bir hobi arıyorum.

seçenekler arasında en uygunu origami gibi duruyor, oldukça ilgimi çekti örneklere de bakınca:))

bilmiyorum başka bir şey önerir misiniz, bu tarzda:) ç ok teşekkür ettim bu arada tekrar.
  • body electric  (08.04.17 12:21:13) 
yiyecek içecek fiyatları arttığı için alkol ve yemek yapımı resmen hobi oldu. önce güzel et pişirmeyi, güzel hamburger ve bi ton çeşit yemek yapmayı öğrenmiştim. şimdi alkolu falanda evde üretiyorum.

mümkünse benzin üretecek bir hammaddeye ihtiyacım var.
  • prezarlatif  (08.04.17 12:36:50) 
Annem yapma çiçek yapıyor kumaştan, sabun süsleme, keçe süsleri falan var. İsmek sitesine girip ordan bakabilirsiniz bence türlü türlü hobi kursları var evde de devam ettiriliyor onlar.

Ben kendi kendime adobe programlarını öğrenip zevkine grafik tasarım türü şeyler yapmaya çalışıyorum.
  • jazzabel  (08.04.17 13:41:13) 
bira yapımı!

www.bira.house
  • jamiro  (08.04.17 14:24:51) 
taş ev maketi yapıyorum ben.

genel olarak bir şeyler tasarlamalı tüm işlerin hastasıyım.
onun dışında işaret dili öğrenmek gibi bir uğraş güzel olabilir.
merak ettiğin bir alanda akademik okuma yapmak olabilir (bu biraz temel gerektirebilir)
  • otonomo  (08.04.17 14:27:26) 
terrarium yap. iyi becerebilirsen para da kazanırsın.


  • arnatuile  (08.04.17 14:57:34) 
[]

Spor yapmak size neler kattı?

Spor yapıyor olmanın size katkıları neler? Aradığım cevap "body yaptım daha kolay kız tavladım" veya kadın gözüyle "kalçalarım sıkılaştı daha güzel görünüyorum" değil.

Spor yapmak özgüveninizi geliştirdi mi, sizi her alanda disipline etti mi, konsantrasyonunuz ve odaklanma kabiliyetiniz gelişti mi? Bunlar gibi hayatınıza etkileri neler oldu?

Ve,

Üç kez başlayıp bırakan biri olarak soruyorum, sporu alışkanlık- disiplin haline getirmeniz ne kadar sürdü, sizdeki azami süresi neydi bunun?

 
Enerji, disiplin


  • MaNOfTheYear  (02.04.17 15:12:09) 
kilo verdim ve sağlığım yerine geldi.


  • basond  (02.04.17 15:19:19) 
Beni her konuda disipline etmişti. Yediğime içtiğime dikkat ediyordum. İş yerinde ve sosyal yaşamımda çok enerjiktim. 3 yıl kadar bu güzel dönemi yaşadım. Sonra bir şansızlık oldu ve sakatlandım. Şu an iyiyim ama bir türlü eski halime dönemedim.


  • kaptan memo  (02.04.17 15:20:08) 
pipim daha iyi çalışıyo


  • purple rain  (02.04.17 15:23:32) 
Sağlık kattı. Spor yapmadan önce hep farenjit olurdum. Bir kışta 4 kere yatalak hasta, sayamadığım kadar da hafif hasta olurdum. JHatta 2008 kışında 9 kere yatalak olmuşluğum var. Spor yapmaya başladığımdan beri 3 yılda bir kere yatalak hasta oldum. Birkaç kere ateşsiz, burun akıntılı hasta oldum.


  • aychovsky  (02.04.17 15:23:44) 
21 yaşında karateye başladım. Kısa bir süre sonra 24 oluyorum ve geçen ay kahverengi kuşak (1. seviye) oldum. Önümde bir tek siyah kuşak sınavı kaldı. Bu seviyeye gelmem neredeyse 3 yıl sürdü.

Karate zaten kuşak sınavı sistemiyle ilerleyen bir spor olduğu için disiplinim hep oldu. Beyaz kuşak, sarı kuşak, turuncu kuşak, yeşil kuşak, mavi kuşak, kahverengi kuşak (3 seviyesi var) derken sabırlı olmayı öğreniyorsun. Antrenmanlar ağır. Milletin spor yapıyorum dediği şeyi biz esas antrenmana hazırlık olsun diye yapıyoruz. Buna rağmen spora devam etmek tamamen disiplinle alakalı.

Odaklanma ayrı bir konu. Karate odaklanmanın çok üst seviyede olduğu bir spor. Karate temelde savaş sanatı olduğu için konsantrasyon eksikliği büyük hatalara sebep olur. Benim karate sayesinde yön algım gelişti. Karatede önündeki, arkandaki, sağındaki, solundaki ve çaprazlarında tüm rakiplere karşı savunma yapabilmen gerekli. Bunun sayesinde etrafımı daha iyi algılıyorum.

Bir de algılama ve tepki gösterme konusunda geliştim. Karate bildiğin gibi Japon sporu ve tekniklerin adları Japonca. Örneğin Gedan Barai - Soto Uke - Yoko Empi Uchi - Gyaku Tsuki diye bir teknik var. Bu tekniğin adını duyduğunda tekniği hemen anlaman ve uygulaman gerek. Bu da bedensel ve zihinsel bir koordinasyon gerektiriyor.
  • dissendium  (02.04.17 15:40:55) 
sporu süreklilik sağlayabilecek kadar esnek, yine süreklilik sağlayabilecek kadar disiplinli yapmak gerekiyor. benim genel olarak vücut yapımı ve metabolizmamım tanıdığım bir dönem oldu ilk 3-5 ay. o zaman mesela hem aynaya, hem de enerji kapasitemi ve gücü ne kadar arttırdığıma bakıyordum. mesela günlük 2000 kcal alıyorsam 2500 kcal yakıp 2200-2300 kcal almaya başladım. sonra bu ayarlamaları yapmaya alışınca da alışkanlık gibi oldu.


  • otonomo  (02.04.17 15:40:58) 
daha iyi uyumamı sağladı.
kesinlikle özgüvenimi artırdı.
kendimle ilgili varlığını bilmediğim şeyleri fark etmemi sağladı. mesela ben spora yatkın biriymişim, atletik bir insanmışım, hiç denemediğim için bilmiyordum.
daha güçlü olmamı sağladı.
disiplinli bir insan olduğuma emin oldum.
sosyal hayatımı daha iyi organize etmemi sağladı, spor merkezde olunca diğer olayları spora gittiğim zaman etrafında organize etmeye başladım.

ben hocayla çalışıyorum, düzenli hale getirmeme bir ton para verdiğim ve bunu kendim için yaptığım gerçeği yardımcı oldu.
  • sopiro  (02.04.17 16:09:01) 
Sirt cantam bombos gezmek zorunda kalmiyorum artik 2 defter 2 kalem koydugum icin.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (02.04.17 17:31:21) 
disiplin, self motivasyon


  • try again fail again fail better  (02.04.17 18:00:36) 
[]

Sorum yazılımcılara...

Selam çok sevgili coderlar

sizlere danışmak istediğim bir konu var.

şöyle ki bir yıldır kurumsal bir firmada yazılım mühendisi olarak çalışmaktayım, evet unvan bu; fakat gelin görün ki hiç de yazılımcı gibi hissedemiyorum. İşte sürekli bir şeyler kotarmaya çalışıyoruz, yöneticim bir gün geliyor şunu yap diyor, öbür gün geliyor bunu yap diyor. İnanın ki değinmediğim yazmadığım yazılım dili kalmadı gibi. kendi isteğimle c ve c++ eğitimi aldım, arada da olsa bazen bu dillerde hata çözümü yapıyorum; ama çoğunlukla -hiç bilgim ve ilgim yoktu başlarda- html, css, js kodluyorum. Bu da tam kodlamak değil aslında, oradan bir şey bul buradan bie şey bul şeklinde ilerliyor. çıkardığım ürünler var; ama hiç içime sinmiyor açıkçası.

Diğer yandan c#'ta hiç profesyonel olmayan bazı toollar yazdım; ama dediğim gibi ne bir iş aşıkışına göre oluyor bu, ne girdi belli ne çıktı, hani evde oturup hobi niyetine ordan buradan öğrenip yazdığım acemilikte kodlar.

İşte herkes yazılımcı; ama benim gibiler, yani profesyonel düzeyde bir yazılım nasıl yapılır, süreci nasıl devam eder vs. vs. bunlardan çok uzaktayız, haliyle bana gelen bir knowhow da yok.

Tamamen kafada ne yapılacağı belirsiz giriyoruz bu işlere.

haliyle iş değişmek istediğimde kendime kattığım yetkinlikleri nasıl ifade edebilirim ki? 5 yıl çalışsam da yerimde sayacağım için gittiğim mülakatlardan da elim boş dönerim muhtemelen. Mezun olmam 1.5 yılı geçti, 1 yılı aşkın süredir de bu firmadayım; ama kendime hiçbir şey katamadığımı hissediyorum artık.
bir iki ay php kodla, bir iki ay html css js takıl, öteki ay c# yazmaya çalış; aynı anda c-c++ eğitimi al; şimdi de okul tarafından python ile projen olsen, artık açtığım hiç bir dili yazamaz oldum ya.

işin kötü yanı yazılımda iyi miyim değil mi, onu dahi test edemiyorum, çünkü süreç nasıl işler bi haberim, uzmanlık konum yok...

tavsiyeleriniz ne olur?
iş değişmek istiyorum; ama nasıl bir işe ne şekilde başvururum bilemiyorum.
İstanbuldayım, ikinci alternatif oalrak İzmir de tercihim, bu gibi yerlerde siz olsanız ne yapardınız?

not: front-end tarafını sevdim; ama açıkçası daha çok algoritmaların konuştuğu c++ kısmı daha cazip gelebiliyor. (ama yine de profesyonel deneyimim yok)

 
is yerinde hangi dili kullaniyorsunuz? ne tur isler var? gomulu mu front end mi?

c/c++ garantici isen iyidir, python su an yukseliste.
  • cedex  (31.03.17 22:14:43) 
dediğim de bu iş yerinde her şey var:) kim ne yapacak, nasıl yazacak çok havada. bilmediğin bir dil ile ürün çıkarmak zorunda kalabiliyorsun, ben "şu" developer'ım diyemiyorsun.


  • body electric  (31.03.17 22:17:33) 
bence iş değiştir. net. işbulursun merak etme. ama bu şekilde 3-4 senelik herşey developer olursan bulamayabilirsin.


  • fyodor dostoyevski  (31.03.17 22:52:20 ~ 22:52:53) 
öncelikle iş ara 1 yıllık tecrübe ile daha stabil iş bulursun,

aynı iş yerinde kalırsan da DİREN, yani abuk sabuk istekleri yerine getirme, alanın olmayan konularda bilmediğini ifade et; böyle bir süre direnirsen sonrasında o daldan işlerin gelmesi azalır; benim bir arkadaşım android dışında iş yapmam diye diretmişti, baskılara rağmen, sonuçta kazandı, çocuğa android dışında iş veremediler.
  • gezegen olan pluton  (31.03.17 23:01:25) 
nodejs'de nasilsin? nosql databaselerle ilgilendin mi? docker hakkinda bilgin var mi?(docker ninjasi olmana gerek yok) duydun mu en azindan hic ne oldugunu? mv* frameworkler hakkinda bilgin nasil? (react, angular vs.) REST api deneyimin de var ise, bir de elasticsearch nedir biliyorsan, ozelden ulas. :)


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (01.04.17 15:27:41) 
[]

bu instagram nasıl bir bağımlılık türü

sabah arkadaşlarla buluşurum herkes hikayesine resim ekleme derdinde
metrobüsebinerim herkes instagram
akşam eve gelirim annem ablam bile sırf instagram
yüzümüze bakan yok arkadaş bu nasıl bir bağımlılık türü?

not: insta kullanımında dünya dördüncüsüyüz.

 
bana kalırsa hastalık ben iş için kullanıyorum toplamda 1 m takipçim var 3 farklı hesapta toplam harcadığım süre muhtemelen 45 dakikadır o bile bana çok fazla geliyor üzülüyorum giden zamana fakat gel gelelim insanlara gelen beğeniler onlara haz veriyor. ekstradan milletin hayatını takip etmeye de bayıldığımız için kimse elinden düşürmüyor telefonu. diyorum kendi kendime etrafına bak anı yaşa ama nafile çoğu arkadaşımla buluştuğumda 5 dakika sonra ellerinde telefon beliriyor.

instagram biter whatsapp başlar o biter twittera girerler bitmez yani güzel robotlaştı toplum
  • Aşk Adamı  (27.03.17 00:02:19) 
birisiyle buluşunca toplu fotolar ya da çok güzel şeyler dışında çıkırt diye çekip instagramda bir milyon tag ile paylaşan biri olursa ayar oluyorum. ben müzeye şuraya buraya gidince foto çekerim bokunu çıkarmadan, paylaşacağımn varsa sonra paylaşırım.

türk insanı gösterişi sever, ilgiyi sever, kıskançtır, kıyas yapar, dedikoduyu sever, instagramın bu kadar yaygın olmasının en büyük nedeni bunların total kombinasyonu bence.

günde 10 foto paylaşıp altına heredot misali tiratlar yazmanın başka bir açıklaması yok.
  • kurnaz  (27.03.17 00:17:40 ~ 00:17:58) 
Valla sorma ya bugun kac tane insan gordum sokakta 'farkinda degilmis gibi' fotograf cekinen. Cidden sinirlerimi bozmaya basladi benim de


  • klar  (27.03.17 00:58:57) 
[]

Şu kalbimden bişi anladıysam.. Kardiyologlar, taşikardisi olanlar..

Ya yıllardır taşikardi taşikardi artık çıkarıp atıcam ya
Yıllarca dideral kullandım, artık onu da bıraktım
En son bugün doktora gittim ki bu doktor medicana internationalın iyi hocalarından

Ekg, eko ve efor testi yapıldı.
Ekg: 94
Ekoda hiç bir yapısal bozukluğuia rastlanmadı.
Ama efor testinde kalbim hemen maks hızına ulaştı.
Eforu yaptığımz hemşireye başka bir hemşire hastanın ne kadarı var diye sordu, be genç hasta koşar yürür 10 dak daha dedi, gel gelelim ki tempılu yürüyüşün bir tık üstünde hızda koşarken zaten kalbim maksa erişti. Toplasanız hemşire o lagı dedikten itibaren 4 dakika daha durmuşumdur bantta.

Artık cidden psikolojim bozuldı, 70 yaşında dedeler gibi hissediyorum.
Spor yapmak istiyorum, ağırlık çalışmak istiyorum, doktorun dediği: sen o kadar ağır spor yapma, tempolu yürü düzenli düşer nabzın, harbiden bu nedir ya? Yaşıtlarım dağcılık fqlan yapıyorlar, bisiklet sürerken 120 nabızları, su içmeye kalksam 120 130a çıkıyor benim arsız kalbim.

Doktordan da bi nane anlamadım zaten, abuk subuk hiç bilgi vermiyo, sen böylesin diyip geçti... Kiminin 60 atar senşn böyle atıyor diyo bana, lan biyolojik bi açıklaması yok mu, şaka mı?
Adam gibi gidip kardiyomu, bisikletimi, ağırlık çalışmamı yapmak istiyorum, çünkü vücut tipim de abidik gubidik:)
Ya nedir bu ya?
Halleden biri var mı?

 
13 yaşımdan beri kalp pilliyim, ve 10 yaşından beri aynı doktora gidiyorum. ilk defa bu sene spor yapabilirsin dedi, kalbin 140'ın üstüne çıkmasın yeter dedi


  • try again fail again fail better  (20.03.17 20:22:16) 
anksiyeten var mı? holter takıldı mı?
bak simdi bazı insanların yapısal cok atar, ama bunun kabul edilebiliri 85-95 arası bildigim kadarıyla. ki bu bile uzun vadede yorar kalbi. eger cook hareketsiz biriysen de cabuk hızlanır kalbin. fakat bu bırakılacak bir mevzu degil.

  • art vandaley  (21.03.17 21:22:04) 
anksiyete bazı durumlarda mevcut evet,
holter önceden takılmştı bir sorun bulunmadı,
yeni gittiğim doktor gerek bile duymadı holtere,

efor sırasında fazlaca artan bir nabzım var; doktor bu artan nabız esnasında ekg'de şu q-t aralıkları falan herhalde kastı herhangi bir bozulma olmadğını söyledi.

günde 10 km tempolu yürü düzenli, 6 ay-1 yıl sonra gel tekrar ölçtür dedi; ama ilginç açıkçası.
dinlenme modunda 85-95 arası değişiyor; fakat ufak eforda zıplıyor fazlaca.

sporcu geçmişim yok; hani küçüklükte çok hareketsizdim ; ama son 6 yıldır da tersine hareketli bir hayatım var, sürekli yürürüm en kötü.
  • body electric  (22.03.17 00:11:12) 
Kaç kilosunuz ?


  • bekliyoruzbakalim  (27.03.17 21:20:30 ~ 21:21:41) 
[]

Çok sevgili moda ikonları ve sporcular

Şöyle ki,

benim bacak boyum gövdeye göre daha uzun kalıyor, boy 1.78-79,
haliyle klasik bir pantolon ve pantalon içine sokulmuş bir gömlek giyince pek de iyi durmuyor, malum iş hayatı falan artık arada böyle giyinmem gerekiyor (ki güzel bir kemerle içe sokulmuş gömlek olayını pek severim)

Ne tür giyinmek gerekir ki bu gövde kısalığı çok belli olmasın (renk mi farklı seçilmeli, pantolon tipi mi vs.)

bir de bu boynun hemen aşağısı, kuluçlarımın orası bir kalın duruyor, böyle dimdik değil de hafif kambur gibi mi diyeyim öyle işte, çakı gibi durmuyorum yani.

Sporla bu halledilebilir ve gövde boyu uzatılabilir mi? veyahut daha uzun gösterilebilir mi?

teşekkürler efenim teşekkürler

 
aynı sorun bende de var ve kıyafet seçimleriyle tamamen halledilebilir bir sorun. ama nasıl kıyafetler giyilmeli orasını pek bilmiyorum takipte kalayım buradan bana da ekmek çıkar


  • prens zuko  (19.03.17 19:32:54) 
m.youtube.com

Başka videolar da var altında aynı durum icin:)
  • demoniclewinsky  (19.03.17 20:12:11) 
[]

Aranızda ritalin kullanan var mı?- ya da canımız psikiyatrlar bakabilir mi?

Merhaba tüm dikkatsizler


Doktorum ritalin yazdı ve bugün ilk kez denedim, 5.5 saat önce aldım bu ilacı; fakat öyle değişik bir etki göremedim, ne şahlandım ne de etki azalması sonrası düştüm. Sadece bir ara daha enerjiktim, biraz önce de bayağı bir mutsuz.. bu mu yani etkisi bende. yarım kullandım üstüne 3-4 saat sonra da çeyrek aldım.

ilk kullanımda siz ne yaşadınız? zamanla mı etkisini görücem?

 
Bana yarım saatte etki ediyor. Zamanla etkisi artmaz. Ayrıca akşam almamaya dikkat edin.


  • curukturpkokusu  (04.03.17 20:22:22) 
123  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.