Ekşi Duyuru

"son olarak kağıthane durağından m7 ile mecidiyeköy'e direkt aktarma oluyor mu? ( bir ara m7 sadece çağlayan'a gidiyordu benzer bir durum tekrar sôz konusu mu diye merak ettim)"
Evet, direkt gidiyor, düzeltildi.

ev kedisi için virbac, proplan gibi kaliteli mamalar uzun vadede hayvanın ömrünü uzatıyor ileri yaşlarda veteriner masrafını düşürüyor.

bir de 2-3 kedi için 15kg mama bana fazla geldi. malesef en kaliteli mamada bile hafif aroma var. paket açılınca aroması uçuyor ve nemleniyor kedileri yemek istemiyor.

Okulun Anlaşmalı olduğu Şube vardır. O şubede yıllık ücret ne kadarsa o kadar kmh açılır. Taksit tarihinde taksit tutarı kadar para hesaptan kesilir. Para yok ise kmh tan kesilir ve faiz işler. Bu sebeple taksit tarihinden birkaç gün önce hesaba taksit tutarı kadar artı para atılmalı

doktorlarin yonlendirmesini takip edin, teshis konulana kadar da sizin ya da baska birinin yaninda olmasina ihtiyac var.

son 2 yildir yasadigimi yazacagim asagiya lutfen panik olmayin sizin sonuc da boyle olacak diye bir durum yok. babamin gecmeyen bel agrisi sonucu gittigimiz bir ortopedist dahiliye uzmanini arayip hastayi size gonderiyorum ve şu kan testine bir bakar misiniz demisti. dahiliyeci kan testine bakip bizi de hematolojiye yonlendirdi. Biyopsiler, pet scan falan derken teshis multiple myeloma oldu. tedaviye basladigimizda babam tuvaletine bile gidemeyecek durumdaydi, simdi parka yuruyuse kendi cikiyor. sozlukten bir arkadasin tavsiyesi ile bu iste uzman bir hekim bulduk. butun surecimizi o takip ediyor. ankara'da iseniz ozelden hocanin bilgilerini verebilirim.

Anladigim kadariyla babanizda normal pihtilasmayi saglayan trombosit denen hucrelerin eksikligi (trombositopeni) var. 20 binin altinda yatarak acil tedavi gerekir dediginiz gibi, ozellikle beyin kanama riskinden dolayi. Vucudun az uretmesi ile ilgili (cesitli kemik iligi hastaliklari) olabilir, kanamadan veya hücre yıkımının artmasından olabilir, enfeksiyonlar ve bazi ilaclar bunu yapabilir, neticede detayli tetkik ve kemik iligi incelemesi olmadan sebebini soylemek mumkun degil.

Siz gerekeni yapmissiniz simdi beklemek gerekir. Randevuya kadar cok hareket etmemeye calissin dikkat etsin. Gecmis olsun.

Kocaeli'den Sakarya'ya gittim 4 yıl. Ama benim bölümüm Serdivan'daydı. Eğitim fakültesi Hendek'te bildiğim kadarıyla. Hendek daha uzak. İstanbul zor olur.

ikinci üniv. olarak bu kadar derde girmeye değer mi? çok merak ettim bu bölümü tamamlayınca size nasıl bir katkısı olacak? çalıştığınız yerde ek gelir mi alacaksınız? kendi bilgi birikiminizi mi genişleteceksiniz? artık sınıf eğitimleri bile online'a dönen bir dönemdeyiz. siz 2. üniv için kalkıcam bunlarla uğraşacağım diyorsunuz. valla iyi cesaret. hele ki okumanın bir işe yaramadığı böyle bir ülkede.

ben olsam uzaktan eğitim yazardım. veya yüksek lisans uzaktan eğitim.

not: bu arada sakarya mezunuyum. benim zamanımda servisle gidip gelenler vardı ancak bence şu anda yakıt fiyatları da arttı buna bağlı olarak çok maliyetli hale gelmiştir. ev olayını yaptığınız zaman paylaşımlı oda yapıp maliyeti düşürebilirsiniz. hangi günler dersiniz varsa o günler gider kalırsınız bağlarsınız vs.

imkansız gibi bi şey bana göre. kocaeli'ye bile ancak anadolu yakasından gidiyordu millet.

evet servis sayfasına sordum ben de. 6.50 kalkış sadece söğütlüçeşme. üstelik eğitim fakültesine de servis kişi sayısına göre olur ya da olmazmış.

Armut uygulaması var telefona onu indirn.

Eger orta segment bi makineyse bence hic girismeyin. Red, blackmagic tarzi pro giris seviye cihazsa olabilir. Cunku bunlari kiralayan kisiler de daha dikkatli ve isin uzmani kisiler oluyor.

Diger turlu mark4'leri, a6000'leri falan ogrenciler, merakli amatorler kiraliyor ve istenmeyen durumlar yasanabilir.

Garantiye almak istiyorsaniz ya operator olarak kendiniz gideceksiniz ya da birini gondereceksiniz.

Etrafta, elinde kiralayan kisinin verdigi sahte kimlikle makinasini arayan cok kisi var.

Bırak iyi makineyi amatör giriş seviyesi makineyi bile kimseye vermek istemiyorum ben. Bilmeyen etmeyen insanlar alır mahveder.

Açıkçası örgün eğitimle 8-6 çalışma olayı pek uymaz gibi. İkinci öğretim olarak işyeri bir esneme sağlarsa olabilir (mesleğiniz var ve partime çalışmayacağınızı düşünerek söylüyorum bunu).
Onun dışında hafta içi her gün gitmezseniz de (devamsızlık hakkı esnekse) çok zorlamaz. Aksi durumda sıkabilir ve nerden başladım bu okula diyebilirsiniz. Mesleğiniz ne bilmiyorum ama teknik bir iş yapıyorsanız da çalışmış ve çalışıyor olmak derslerde size bilginizi kullanma noktasında pratik olarak rahatlık sağlar.
Bu arada hiçbiri olmazsa ve alternatif olarak paralı uzaktan eğitimde bölümünüz de mevcutsa hoca ahmet yesevi üniversitesi var. Online eğitim ve istanbulda sınav imkanı var. Tek handikapı diploma üstünde “uzaktan eğitim” yazması, yök kararı nedeniyle.

Deneyimim olmadı ama bu yola girme derim. Çok büyük bir risk. Küçük görmek için sòylemiyorum. Markette kasiyer olman daha iyi bir seçenek. Hem para kazanırsın hem tecrübe.

Deneyimim yok ama eğitimde kalite çok düştü. Beklediğini bulamama ihtimalin çok yüksek. Şu an üniversite okumazdım eğer liseyi yeni bitiren biri olsaydım.

Eğitimin kaliteli olduğu bilkent, koç, sabancı gibi bir okulda okumayacaksan ve %100 iş garantin yoksa değmez.

Çalıştığım firmada biri 38, diğeri 41 yaşında iki kişi lisans tamamlıyor. Firma imkan sağlıyor, gün içinde okula gidip geliyorlar. Bu tarz bir işin varsa tadından yenmez çok kolay okursun. Mevcut bir yerde çalıştığınızı düşünerek bu soruyu sorduğunuzu düşündüm.

@Unde+1
Valla ortada cok fazla cevabi bilinmeyen soru var ancak eger genel olarak ikinci ogretim imkani varsa ve o tercih edilecekse oldukca avantajli durum olur calisan icin. Ozellikle derslerin 5-6 sonrasi olmasi calisan kesime buyuk bir avantaj getiriyor, tabii bunun surekli olmasi elbette zorlar ancak yinde orgun ogretime gore daha tercih edilebilir.

Yok ikinci ogretim degil de orgun ogretim terih edilecekse de bolum oldukca onemli. Atiyorum bazi bolumlerde bisekil devam zorunlulugu ya da surekli bir odev/proje teslim edilme durumu calisani zorlar ancak sinavdan sinava gecme agirlikliysa oldukca iyi olur.

Genel olarak da ben 4 senelik bir ugrasin omrun geri kalanina getirisi goz onune alindiginda cok da takilacak bisey olmadigini dusunuyorum. Yani sana ileride destek saglayacagindan eminsen yardir gitsin.

Kasiyer olma tavsiyesi kişiler de aylar önce bu soruyu sormuştu. Okumak istiyorsan oku. Ben tuttursam okurdum. Bulunduğum bir grupta memur bir kız var, inşaat mühendisliğini kazanmış İstanbul'da memurken, tayinini de kazandığı yere aldırmış. Çok da çalışkan.

sorunuzu birebir karşılamıyor durumum, ben çalışmıyorken okumuştum 31-34 yaşları arasında. yaşadığım yerde iş bulabilmek için. bölümün ne olduğuna bağlı olarak çok değişiyor işle beraber yürütme kısmı. ben bir mühendislik bölümünde okumuştum ve sınavı ödevi sunumu vs bir türlü bitmiyordu. ha belki şöyle olabilir, temponuza bağlı olarak dönemdeki derslerin hepsini almazsınız, 4 senede bitmez de 5-6 seneye uzar. işten ayrılıp okuyacaksanız, geçinecek bütçeniz de varsa çok daha rahat okursunuz.
yaşça büyükken insan sorumluluklarının daha farkında oluyor. kendini zaten tanımış oluyor, nasıl ders çalışacağını biliyor. dikkat dağıtıcı unsurları olmuyor. sadece derse odaklı olarak bölümü tamamlarsınız. ben 3 senede bitiricem diye kasmasaydım derece de yapardım o kadar rahat okudum diyeyim.

muze.gov.tr

buraya göre olympos'ta müzekart satış noktası bulunuyormuş.

var ben geçen sene kapıdan aldım.

Uzunca bir süre böyle görünüyordu dediğiniz için; yok kabul etmemiştir.

Çünkü bazan feature çalışmıyor. Ama gittiyse ve uzun süre öyleydiyse evet red.

hayır, benim hobi sayfam var. yıllar önce yolladığım istekler halen duruyor ama siz sayfayı bi ara dondurup tekrar açtıysanız onu bilemem. çünkü dondurup tekrar açınca da yollanan istekler yok olmuyor mu çok emin değilim ama sanki benimki bi ara yok olmuştu çünkü dondurmuş ve geri açmıştım.

Takip isteğiniz reddedilmiş.

Miden yada bağırsakların yanlış beslendiğin için sana mesaj veriyor. Gasrit veya reflü olabilirsin. Belki de olmuşsundur, endoskopi yaptırsan gözüküyor. Maalesef bazı insanların batın bölgeleri hassas oluyor.

kaliteli besin tükettikçe mide hassaslaşıyor bununla da alakalı olabilir

kuzu şiş dene mesela iyi bir yerde

normal bir şey zira köfteci yusuf et satmayı bırakalı epey oluyor. kalitesiz yemek bana da dokunuyor özellikle yaş 30’u geçince daha çok hissediyorum bunu.

Kötü yağ kullanıyorlar onlar hep. Hem evde yiyin daha ucuz. Dışarısı hep çok pahalı

program çok önemli değil. yapmak isteyen apple gezegeninde iMovie kullanarak, ya da Windows'ta windows movie maker'la yapabilir. buradaki hikaye, kurguyu sizin belirlemeniz. yani mesela kurabiyelerin tepsiye peş peşe sıralandığı bir video için şu yapılabilir:

- telefonu bir yere sabitleyin.
- boş tepsi ile başlayın.
- her kurabiye koyduğunuzda 1 resim çekin.
- sonra bu resimleri bir programda (yukarıdakiler olabilir mesela) çeyrek saniyelik aralıklarla koyun, tık tık tık tık istediğiniz video hazır.

yani program size bir şablon vermeyecek aslında, siz ne istediğinizi bileceksiniz. tabii yukarıda anlattığım kadar da kolay değil.

Kullanacağınız yoğurdu kefir kıvamına getirip 2 su bardağı olacak şekilde ayarlayın. Kefir, ayrana göre daha kıvamlı, yoğurta göre daha akışkan. Ev yoğurdu zaten biraz sulu oluyor, 1,5 bardak yoğurt, 0,5 bardak su karışımı denenebilir.

Yoğurt suluysa (kıvamı kefire yakınsa) miktarını değiştirmeyin. Katıysa 1-1,5 bardak yoğurt kullanın, hamur çok katı olmasın diye ya unu biraz azaltın ya da çok az (1-2 kaşık en fazla) su ekleyin.

hayır, obp eklenmemesi durumu sadece tercih yaptığınız yıldan sonraki senede oluyor.

tercih yaptığın değil de yerleştiğin seneden sonraki yıl. o sene de yarısı ekleniyor sadece.

eklencek yani sorun yok.

mantar, kapya biber, yeşil biber bunları tavada birlikte soteleyebilirsin

Tavuk sote, et sote, mantar sote veya beyaz peynir, domates, marul yaprağı ile jülyen kesilmiş çarliston biber,

Etsiz çiğ köfte ve marul yaprağı

Çok minnak tavada yağda yumurta pişerken üstüne, dil füme, salam sosis parçacıkları, ince dilim sucuk, kaşar rendesi yapıp, pişmeye yakın tersyüz edip onu koyarsan ve üstüne birkaç kornişon turşusu nefis olur. Baharatı söylemeye gerek duymadım. Onu sen ayarla. Minnat tavaya sos tavası diyorlar sanırım.

Pastırmayı çok hafif kızartın, pastırmalı humusa bandıra bandıra yiyin. Yanına zahter zeytin yağ karıştırın ona da banarsınız. Yapması zor olur ama ince dilim ciğer de güzel olur.

başka bir uygulamada(grammarly) bunu yaşamıştım. iptal için maille ulaştım. üye olalı 1 ay olmadığı için 1 aylık ücreti kesip, 11 aylığı iade etmişlerdi. monthly subscription ücreti üzerinden tabi.

benimki busuu premium. ilk satın almada 14 gün iade yazıyor ama denesem bir şey kaybeder miyim. mail attım ama haftasonu cevap gelmeyecek.

İlk dereceye yanlış yapmışsın diyip geri gönderebilir
Kendisi bir hüküm kurabilir
İstinaf başvurusunu reddedebilir. (Hatırladığım kadarıyla yargıtay yolu açık.)

Hangi sözcükten dolayı şikayet ettiler?

istinaf kararı onar ya da bozar, her iki durumda da Yargıtay'a gidilir.
bildiğim kadarıyla istinaf sürecinde duruşmalı olmasını talep edebiliyorsun istersen ama hangi durumlarda emin değilim, avukatına bir sor araştırsın.
senin dava biraz farklı olabilir ama istinafa ilk gittiğinde 1 yılı geçebiliyor, benim bir davamda geçti, istinaf usulden bozdu yani davanın aslına girmedi dolayısıyla dava görülmeye devam etti ve bitince tekrar istinafa gitti, böyle bir durum olursa daha hızlı bakıyorlarmış.
gerekçeli karara bak sonra istinaf sonucunu bekle sonra aleyhine olursa itiraz edeceksin vs. tabi bilgim çok kısıtlı, avukat değilim.

22900 adet varmış. ara ara oturup gereksiz olanları temizliyorum ben canım sıkıldıkça. biriktikçe işin içinden çıkılmıyor

511 tane var. Yarısı saçma sapan ekran görüntüleridir. Herhangi bir depolama yapmıyorum. Bilgisayarımda da 0 fotoğraf var.

7104.
Hiç temizlemem, hepsi onedrive'a yükleniyor telefon doldukça eskiden yeniye birkaç bin silip yer açıyorum :D 2014'te çektiğim ekran görüntülerini şu an drive'dan açıp bulabilirim ama durma sebebi gerekli olması değil silmeye uğraşmıyor olmam.

12500

27378 fotoğraf 1312 video

250 foto, video yok herhalde.

31323. biri alip temizlesin allah askina

123 bin. telefon değişse de fotoğraflar hep icloudda kaldığı için çok uzun yılların birikimi.

2700. aklıma geldikçe temizliyorum, birikmesine fırsat olmuyor.

yeni temizlenmiş hali 20609 fotoğraf, 863 video. Çalışırken çok fazla fotoğraf çekmem gerekiyor.

256gb dolmaya başladığında en eskiden başlayıp 100-150gb yedekliyorum.

Bende de sıfır yetenek olmasına karşın başlarda çok çalışarak gayet konvansiyonel, her yola gelip herkesle çalabilmeyi becerebilen bir davulcu oldum 6-7 senede. İnanılmaz sıkıcı oluyor bazı egzersizler ama ekmeğini yiyorsun sonradan. Bir de bende davula ilgi de yoktu :D Hep gitar çalmak istemiştim ve gitaristlere özenmiştim ama özentilik olmasın diye alakam olmayan bir enstrümana başladım yani mal gibi. Sonra da devam ettirdim, ettirdikçe ufkum açıldı bayağı. Siz de yapabilirsiniz.

Bir de satranç öneririm, çok seri ve kıvrak düşünebilmeyi sağlıyor gerçekten üstüne düşerseniz. Çalışırsanız ciddi ilerleme kat edebiliyorsunuz bu pür rekabet ortamında.

Zerre çizim yeteneğim yok ama ben de meraklıydım, inscape kurdum (Ücretsiz) sonra Youtube'da (git: www.youtube.com) kanalını vb. içerikleri izledim, şimdi aklıma gelen basit fikirleri gerçekleştirecek kadar bir illüstrasyon tecrübem oldu. İşin çok önemli bir kısmı pratik ve kullandığınız uygulamayı bilmek. Açıkçası çizim yeteneği diye bir şey var mı o da tartışılır çünkü karikatüristlere falan da bakarsanız onlar da mesleğe başlama hikayelerini hep "Küçüklükten beri çizdim, pratik yaptım, yıllar içinde çizgim oturdu" vb. şeklinde anlatıyorlar. Yani üşenmeyip ve yılmayıp yeterince uğraşırsanız olur.

bütçeniz ne kadar? ebebekten hediye kartı ya da oyuncak herhangi bir ürün alabilirsiniz, nispeten uygun orası. bi de bana şöyle bi hediye alınmıştı, çok hoşuma gitmişti: www.sihirliyolculuk.com 220 tl olmuş bu da, uygundu eskiden :')

Ben bir çıtçıtlı body ve tulum almıştım. Kargoladım, içine de güzel bir not bıraktım.

Kizin kendisine bir hediye almanizi oneririm, masaj, manikur pedikur hediye ceki vs. Bebege zaten milyonlarca sacma sapan sey geliyor, herkes bebege odaklaniyor, annenin nefes almasi icin bir hediye cok daha anlamli olur

ebebek hediye kartı+1 en garanti.

bebeğe hediye geliyordur diyoruz da yenidoğan bebeğe 1 yaş elbisesi falan bile hediye edilebiliyor. fotoğraflık komikli bi şey olabilir kinder surprise tulumu falan. ben sevmesem de anneleri fotoğraflık şeyleri sevebiliyor. tercihen ilk hediyem sling oluyor btw

Bence de anneye hediye alın. Not olarak da anneliğin kutlu olsjn, iyi bir anne olacağına eminim ya da tebrik ederim gibi bir şey.

Bu dönemde en çok annelerin hediyeye ihtiyacı oluyor bence, onlar çok zorlanıyorlar, hem annelik kimliğini taşımak zor hem de fiziksel olarak bir bebek doğurmak zor. Annelere hediye alınca duygulanıyorlar, ben hep bunu gördüm. Eskiden de böyleymiş galiba ama ne olduysa bebeklere hediye olarak değilmiş.

İnstagram’da Nilgün Berber var, oradan tasarım bir küpe, bileklik beğenip postalarabilirsiniz. 150-300 TL civarı takılar.

Ya da bir bakım malzemesi, hoş bir krem vs de olur.

Emzirmek için uygun pijama alın bence bebeğe sonra ziyarete giderken hediyesini götürürsünüz zaten.
İlk bulduğum link bu normal önü düğmeli pijama da olur gayet. Saçını taramaya vakit bulamayacak bu ara. En kullanışlı hediye bu.
www.suwen.com.tr

Anneye hediye alın ++.
Çocuğa kıyafet alacaksanız biraz büyük alın, o zamanki mevsimi de hesaba katın tabi.

Sizin durumda kabul etmezler. Arkadaşın başına geldi aynısı.

Kabul etmezler çünkü fotoğrafın 6 aydan önce çekildiği resmi belgeli.
Kimlikten farklı başka biyometrik varsa kabul edebilirler, 6 aydan kasıt bugünkü halinize benzer olması.

Aynı durumdaydım gittim, çektirdim. Nüfusta kimlik fotografın tarihi falan görülüyor, bir de ölçüleri farklı demişti fotoğrafçı. Riske atmaya değmez.

tamam arkadaşlar çok teşekkürler, yeni çektireceğim.

plan güzel bence.
araya pastacı kreması meyve veya çikolatayı rondo edip hafif iri parcalı güzel olur
hatta keki guzel ıslatırsanız krem şanti de de olur araya. bir su bardağı süte biraz şeker katıp veya reçel ıslatıyoruz güzel oluyor

evde yapıyorsan daha doğal çalış bence
sütü kremayı bastıracak bir meyve olsun bence

Çikolatayı sütle eritip ganaj olmaz, kıvamı tutmaz, krema şart.

Kekleri meyve suyuyla ya da hafif sulandırılmış reçelle ıslatabilirsiniz.

Aynı reçelin tanelerini ya da taze meyvesini krema katlarına serpiştirebilirsiniz. Arada çıtır doku da olsun isterseniz damla çikolata, Antep fıstığı gibi şeyler de pastacı kremasına karıştırılabilir.

benzer yaşlardayken en sevdiğim şey maket yapmaktı :) uçak , gemi , araba

hem çok zaman alıyor, hem dikkatini tek yöne topluyor, hem de el becerileri gelişiyor.

www.amazon.com.tr

www.amazon.com.tr

sorti ve reverì oyunlarına bakın derim. 8 yaşında erkek çocuğu bayılıyor, 6 yaşın ilgisini çeker mi pek bilemedim.
monopoly de iyi fikir. siz de katılıyorsunuz aralarına.

Gözler çok muhtemel şeker hamuru. Bisküvileri de kurabiyeye benmari usulü erittiğiniz çikolatayla yapıştırabilirniz sanki.

haaaayir kruabiyeler asssla normal starbucks kurabiyelerinden degil. burdakilerle sbx kurabiyesi arasinda cok fark var. burdakiler daha susko, yumusak, kekle cookie cocuk yapmis da bunlar olmus gibi cookieler. su cookie tariflerini deneyebilirsiniz:
www.janespatisserie.com
www.janespatisserie.com

bu blogtaki cookie tariflerini karistirirsaniz bircok sorunuza cevap bulursunuz saniyorum.

misal cikoatali cookie nasil yapilir: www.janespatisserie.com
gozleri ise direkt hazir satin almis: www.janespatisserie.com


not: sanki kendi blogummus da reklamini yapmak icin tum linkleri yapistirmisim gibi durmus ama maalesef benim blogum degil. sadece hicbir tarifi yuzumu kara cikarmayan cok sevdigim bir blog kendisi <3

Şeker hamuru zaten bildiğimiz pudra şekeri ve tereyağı. Hazır alınmasına gerek yok, evde yapilabilir.

Yapıştırmak için erimiş çikolata+1

Çakal Lezzetler. YouTube kanalı da var. Emir Yargın'ın kanalı. Tarzı biraz zibidi gelebilir başta ama alışınca çok keyifli. Doğru düzgün yemek yapmayan biri olarak adamı yıllardır takip ediyorum tarzından dolayı. Tatlı çok sevmediğini iddia etse de lezzetli görünen (ve yorumlarda övgü alan) tatlı tarifleri var baya

Bulutağacı
Paris Chez Sharon
Cookingmood
Sallysbakeblog
Cafefernando
Cikolatakavanozum
Monnamutfak

metro kalktıktan sonra 20-25dk. sürüyor. her durak 2dk. gibi düşünün.

9 gibi mecidiyeköy'de olursunuz.

Giyilir

bana göre kaban için çok erken. hoş havasız toplu taşımada bile kabanla oturup gram terlemeyenler de var. onlardan biriyseniz kaban giyin. bencileyin sıkıntılı adamsanız bir tane sweat yeter de artar.

mont için erken. ceket ya da trençkot olabilir.

mont giysen yeridir. ic mekanda kalin ceketleyim

Daha gerekçeli karar yazılacak. Duruşma zaptı görünüyorsa yazılmamış.

Ceza davalarında duruşmada bulunanlar için itiraz süreleri tefhimle başlar, duruşmaya gelmeyenler içinse gerekçeli kararın tebliği ile. Şu an için kararın yazılmasını bekleyin, sonra tebliğ edilecek taraflara. Itiraz edecek olan karşı taraf idiyse (siz mi beraat ettiniz karşı taraf mi anlaşılmıyor) duruşmaya gelmediyse onun için itiraz süresi henüz başlamadı.

evet bana beraat verildi. itiraz edecek olan karşı taraf.

Normal. Ben de uzak bir yerde çalışmıştım. Yorgunluktan 10'da uyuyordum. Araba alırsanız belki rahatlarsınız biraz. Direkt servis olması önemli. Otobüs yoruyor.

Normal tabii ki. Masabaşı değil demişsiniz.

yok masabası değil derken yani sürekli pc başında veya sürekli oturur pozisyonda çalışmıyorum anlamında dedim. beden gücü bi iş değil.

Çözümü yazayım şeker ve gluten tüketimini tamamen kesin sebze ağırlıklı beslenin ayrıca enerjik olmak için sabahları bir kupa sade filtre kahve içebilirsiniz

Bence bir ortopedi veya fizik tedaviye gidin. Bende skolyoz ve kifoz var, sizin yaşlara kadar pek ağrısı sızısı olmadı. Ben de çok dikkat etmedim. Sizin yaşınızda iken ağrılar başladı. Spor ile toparladı. Siz de tanı konulmamış benzer bir durum olabilir.

lütfen en yakınlarınıza bu konuda haber verin.

Bir tanıdığa aratıp duruma göre şikayetçi olun derim bu manyakları hafife almamak gerek

Fazla muhatap olmayin. Mümkün olduğunca net olmanızı ve kısa konusmanizi oneririm. Açık kapı birakmayin. Yalnız olmadığınızı ailenizin arkadaslarinizin yanınızda olduğunu bilmesi iyi bir şey. Korktugunuzu farkettirmeyin. Korkunuzu kullanabilir. Polisi aramaktan çekinmeyin. Hatta polisi arayacaginizi söyleyebilirsiniz. kibar olmaya da çalışmayin. Polis isminden bile cekinebilir. Telefonlarını engelleyebilirsiniz. Evinizin yerini sakin söylemeyin. Evinizi bulması o kadar kolay değil ama bulma ihtimalinde bir avukatla görüşerek koruma tedbiri aldırabilirsiniz. Ozaman evinize veya size yaklaşırsa polisi aradığınızda ceza yer. Ben de yakınlarınızı bilgilendirmenizi oneririm.

Bir de mesajları silmeyin. Dursun. İlerde lazim olursa delil olarak kullanırsınız.

Önce bir senaryo hazırla, başka bir şehire tayin vs ya da yeni iş için git ve artık orada yaşa (güya).

Yok ya bunu yemez, en başta huylandırmadan yapsaydın yerdi belki.

Şöyle yap, güzelce de ki "bak şu an karakolun kapısındayım, beni taciz etmeye ve ısrar etmeye devam edeceksen şimdi girip şikayet oluşturacağım. Ha yok efendi gibi artık beni rahatsız etmeyeceğini söylersen girmeyeceğim içeri"

Bu söylemden sonra geri vites yaparsa ne ala, yok yapmazsa hiç çekinme. Gir bir karakola ve rütbeli biriyle görüşmek istediğini söyle, o esnada komiser yardımcısı komiser başkomiser artık kim varsa güzelce anlat.

Hatta ricacı ol, savcılık şikayet, başvuru vs olmadan telefonla arayıp elemanı konuşurlar belki.

Hatta barzo dii ve edebiyatında master yapmış bir mahalle delikanlısından da rica edilebilir, tabi ki onlara da telefonunuz ve bilginizi vermeyin ama böyle bir ricada bulunduğunuzda koruma içgüdüsü devreye girer ve normalde çekineceğiniz tipler bile size yardımcı olur.

EGM online websitesinde bir sikayet oluşturur, ekran görüntüsünü de ona atardım. İlk önce göndermeyip, blöf yapabilirsiniz. Genelde korkaklar tehdit eder. Benim de camın altına biri gelip, ayağını denk al falan dedi. Karakola gitsem, iplemezlerdi.

Tehditle ilgili şikayette bulunursan onun işine yarar. Bağları koparmaya çalışırken belki yıllar sürecek yeni bir bağ daha kurmuş olursun.caydırıcı da olmaz, yıpranırsın.

1.seçenek hiç konuşma, cevap verme her yerden ve her aradığı yerden engelle. (kesin çözüm ama ne yaparsa yapsın tek kelime yazmaman gerek)

2.seçenek senden soğumasını sağlayacak biz özellik, davranış uydur kendine.

Süt ekleme, benmari yöntemiyle açmaya çalış

Google haritaları açıp bir bölgedeki okulları arat, kendine bir rota çıkar yürüme ve mola sürelerini hesapla işte :)

benzer bir iş yapan varsa diye merak ettim.

O da olur Makarna da olur ve komik olmaz.

makarna sanki daha tehlikeli gibi hissettiriyor oynak bir şey gibi. ama evet onu da düşünmüştüm.

Komik gözükmez tabii ki. Kimseyi ilgilendirmez sizin ne yaptığınız.

Başlarda dengenizi korumanız zor olabilir, yüzme bilenler bile garipser başta, ancak bu da öğrenme sürecidir. Zamanla dengenizi korumayı öğrenirsiniz.

Zaten yanınızda yüzme bilen biri olduğunu varsayıyorum bunları yaparken, o yüzden desteklerim bu denemenizi.

Ayak çırparken dizlerinizi kırmayın, ayaklarınızı sudan çıkartmayın (su sıçratmayın). Mümkün olduğu kadar yere paralel yukarı aşağıya yapın. İyi eğlenceler.

inan kimsenin umrunda olmaz. herkes kısıtlı vaktini en iyi geçirme derdine oluyor plajlarda, rahat olun.

ama ben de makarna diyorum. tahtadan kesinlikle daha kullanışlı. yorulduğunuz zaman hop üstüne oturur rahat rahat dinlenirsiniz filan.

makarna hiç tehlikeli değil çok da zevklidir ben bile iyi yüzme bildiğim halde kullanırım çok eğlenceli oluyor. tam ortadan ata biner gibi binerseniz yüzme tahtasından daha güvenli. atraksiyona girmezseniz bir şey olmaz öyle altınızdan kaymaz zaten. kayarsa da tekrar binersiniz kolayca ona tutunursanız sizi su üstünde tutar, korkmayın.

Genelde normal değerlendirme sistemine göre biraz daha açık oluyor, yani normalde RET olacakların bir kısmını kabul ediyorlar ancak her gelene de kredi vermiyorlar. O yüzden kredi notu vs etkili.

Akbank 7.500 veriyor masrafsız faizsiz.

Ben biraz misantropistim o yüzden kutlanmayınca çok mutlu oluyorum böylece ben de yalandan da olsa onların doğum günlerini kutlamayınca kendimi suçlu gibi hissetmiyorum ama her şeye rağmen doğum günümü neredeyse aksatmadan kutlayan birkaç kişi var ki ben de onların doğum günlerini zorla kutluyormuşum gibi hissetmiyorum. Bence çok da doğum gününüzü kutlayıp kutlamamalarına takmayın size olan genel tavırlarında size siz olmanızdan dolayı saygı duymuyorlarsa belki siz de o kadar onları önemsememelisiniz yine de bu bir yatırım tavsiyesi değildir.

Güvendiğim birkaç arkadaşım var. Onlar hiç unutmaz. Ama işi düştüğünde arayanlar bilmez bile, benim için de artık önemsiz doğum günü şeysi. Bahsettiklerin o kişilerin öylesine arkadaşlık yaptığını hatırlattı.

Kötü hissettiğim oldu. Bence yapabileceğin en güzel şey kendine o gün jest yapman. Tek başına çıkıp gezebilirsin. Sevdiğin bir yemeği yiyebilirsin. Ben cips kola ile film, dizi izlemeyi çok severim. Günü hiçbir şey yapmadan böyle geçirebilirim. Kendinle mutlu olabilen birisi olunca hiç sorun olmuyor aslında. Kendi doğum gününü kendin kutlamış oluyorsun. Doğum günün kutlu olsun.

O gune ozel kayda deger guzellikte bir seyler (etkinlik, acayip bi hediye vs) yapilmadigi surece kuru kuru kutlanmis kutlanmamis umrumda bile degil. Aksine, ozenilmis somut bi sey yapilmadigi takdirde bir iki cumle ile kutlanmasi sinirimi bile bozabilir, samimiyetsiz gelir. Iyi ki dogmusum, aman ne de guzel olmus, yeni yasim super seyler getirsin ama tek yapilan mesaj yazmak... Hicbir sey yazmasinlar daha iyi :) Hic bozulmam.

Doğum günümün kutlanmasından hoşlanmıyorum.

Normalde kutlamayan biri, birden bire hatırlayıp kutladıysa işkilleniyorum hangi dağda kurt öldü diye.

bu sene 35ime girdim. hep 35 yolun yarısı, çok güzel kutlamak istiyorum o yaşımı derdim. doğumgünüm de bayramın son günüydü, hem eşim, hem ailem evde hep birlikte bir şeyler yaparız güzel bir anı olur diye umuyordum.

doğumgünüm geldiğinde evimde yapayalnız ağlayarak saç bakımı yapıyordum asdjgfkl :))

ben bunca senedir kendim dahil herkesin doğumgünü için koşturarak, pastasını, süsünü, püsünü dahil kendim yaparak hazırlandım. çünkü çok severim sevdiklerim için bir şeyler pişirmeyi, organizasyon yapmayı.

ilk defa bu sene herkes evde ve bir aradayken meyvesini yerim diye düşünürken kimsenin aklına gelmedim. annemler kardeşimin nişanlısının ailesiyle piknikteydi, eşim kızımı alarak yeğenleriyle birlikte çocuk günü planı yapmış, eşim ve abileri çocukları alıp gezmeye götürdüler.

normalde evde yalnız kalmam büyük lükstür, kendince erken anneler günü hediyesi vermek istemiş kendime zaman ayırmamı sağlayarak. ama ne annemler, ne eşim o günün doğumgünüm olduğunun farkında değildi.

işyerinden çok samimi olmayan arkadaşlarım bile teker teker arayıp kutlarken en yakınlarımın hatırlamaması başta çok koydu. bayağı salya sümük ağladım. bu mu yani dedim insanların hayatında kapladığım yer, bana verilen değer bu kadar mıdır? hadi herkes bir yana annem nasıl doğurduğu günü hatırlamaz, zaten 2 tane çocuğu var ötekinin 19 mayıs unutulacak gibi değil. bu kadar bile mi aklına gelmiyorum.

sonra babam hatırlamış o aradı, telafi edeceğiz falan dedi daha çok ağlamaya başladım. annem arkadan kızdı çocuk musun kaç yaşında kadının doğumgünü diye ağlaması normal mi vs diye fırça yedim üstüne. telefonu kapatınca daha çok ağladım.

sonra baktım ağlamaktan yüzüm leğen kadar oldu, kızardı vs dedim ya bi dakka. normalde bütün günü kendimle başbaşa geçirmek için sol kolumu feda ederim, dedim kendi kendime salak mısın ağlayıp zırlayacağına tadını çıkarsan ya.

kızım varken yiyemediğim ne kadar abur cubur varsa sipariş ettim, açtım güzel film dizi bir şeyler izledim, kitap okudum, uzun uzun banyo yaptım, kafa dinledim vs. sinir krizi geçirmeli ağlayarak başladı ama en güzel doğumgünüme dönüştü.

sonra zaten eşim de eşekliğini farketmiş pasta masta alıp gelmişler kızımla, telafisini yaptılar. ama annemin tavrına hala kırgınım, 50 yaşıma da girsem ben senin çocuğunum hatırlamadın bari küçümseme ne bu doğumgünü diye ağlamalar falan diye söylenmesi üzdü beni.

ama genel olarak beni çok mutlu eden bir gün geçirdiysem "bugün benim doğumgünümmüş meğersem" kafasında oluyorum. çünkü hiçbir doğumgünümde istediğim gibi pohpohlanmadım, ilgiyi üstümde toplayamadım. aman sen de iyi ki doğmuşsun işte muck falan yapılıp geçiştiriliyor. ama bazen spontane gelişen harika günler oluyor, ben yılın o gününü kafama doğumgünümmüş gibi kodlayıp güzel hatırlayarak mutlu olmayı seçiyorum.

ben de böyle böyle delirdim işte.

iyi ki doğdun @pikap. kimse hatırlamasa da biz en başta kendimiz için kıymetliyiz, önemliyiz. en çok kendimizi sevmeliyiz. her zaman en büyük darbeleri sevdiklerimizden alacağız bu bir gerçek ama kendimizi yeterince sever ve önemsersek üçüncü kişilerin bizi mutsuz edip yıkmalarına izin vermemiş oluruz. bu yaşımızın en güzel hediyesi de aldığımız bu dersler olsun. nice mutlu yaşlar dilerim...

birkaç kişi dışında umrumda olmaz.

Aksine, aylarca konuşmadığım, haberleşmediğim, samimi olmadığım insanlar kutlarsa samimiyetsiz geliyor, gıcık oluyorum. O yüzden sosyal medyada doğum günüm gizlidir hep. En yakın arkadaşım doğum günümü yıllardır unuttuğu için yıl içinde 3-5 kere kutlar, eğleniriz. En azından doğru haftada "bu aralar senin doğum günün di mi lan?" diye arıyor. En sevdiğim şey doğum günümde eşimle evde vakit geçirmek, güzel yemek yemek. Onun dışında yakın aile, sevdiğim kuzenler ve arkadaşlar kutluyor, yetiyor. Ben de çoğu insanın doğum gününü hatırlamam, özellikle unutmamak istediklerim takvimde kayıtlı, bildirim geliyor.

Siz sanki işsizlik ve kpss stresiyle biraz alınganlaşmışsınız, son 4-5 cümlemizden öyle anladım. Doğum gününüz kutlu olsun, bir sonraki doğum günü daha keyifli geçer umarım. :)

Doğum günüm kutlanmayinca hiçbir şey hissetmiyorum. Kutlanmaması daha iyi.

Son doğum günüme kadar Doğum günü vs özel günleri hiç sevmem (sanırdım) kutlamayı da kutlanmasını da.
yeni evliydik evliyken ilk doğum günümdü eşimin güzel bir sürpriz yapacağından emindim. o gğn akşam eve gittiğimde eşim annesiyle kardeşinin yemeğe geleceğini söyledi. biraz bozuldum sinirlendim ama sesimi de çıkarmadım.
Neyse eşim yemekten sonra bugün doğum günün istersen pasta alıp gelelim de beraber kutlayalım dedi. İste orda nasıl sinirlenmişsem patladım, kendime inanamadım doğum günümün kutlanmaması değil adet yerini bulsun diye hadi pasta alalım da kutlayalım demesi çok sinirimi bozdu. Ya git başımda istemiyorum kutlama falan git ananla kardeşinin yanına rahat bırak beni dedim geçtim.
soruya gelirsek evet kötü hissediyormuşum ama başkaları kutlamadı diye değil de sadece eşim kutlamadı diye sinirlenirim kötü hissederim.
bu olaydan sonra da ne doğum gününü kutlarım ne kendi doğum günümü kutlatırım.

Bugün benim doğum günüm ve ailem dışında sadece iki kişi kutladı şu saate kadar.

Şimdiye kadar doğum günüm pek kutlanmadı ben de aramadım açıkçası hiç. Hatta yapılan bir kaç kırık kutlamada da hep bir eğretilik vardı, hem içimde hem organizasyonda. benim üzerimde durmuyor. :) Ben insanların doğum günlerini hatırlamadığım için onlar da benimkini hatırlamayınca hiç de yadırgamıyorum, hatta sevgilisinin doğum tarihini takvime not alan biri olarak bir sürü kişinin doğum tarihini hafızasında tutan insanlara hayret ediyorum.

ben de kutlamayı ve kutlanılmasını sevmem. çünkü biri benimkini kutlayınca çiçek vs gönderince benim de kutlamam gerekecek. :) kutlanılmaması en güzeli. kafan rahat oluyor.

@mirket unuttuğum şeyler olabilir niye bu kadar tersleyici cevap vermişsiniz anlamadım.

Klima açıkken yolcular genelde camı pencereyi de açmakta ısrarcı olduğundan genelde açmıyorlar.

ben de şimdi şoföre sordum klima açık mı diye hayır dedi.

otobüs kullanmıyorum ama metrolarda da durum aynı. normalde bu havalarda klimanın çalışıyor olması gerekiyordu ama henüz açık olana denk gelmedim.

Garanti bankası ben işsizken sürekli kredi kartı hatta kredi satmaya çalışıyordu. Sürekli tartışıyordum. İşsizim ne yapayım krediyi dediğimde maytap geçer gibi "olsun köşeye koyarsınız parayı, lazım olur belki" yanıtı alınca "%0 faizle veriyorsanız alayım" deyince bir daha aramadılar. :)

@Cesario keşke benim şansıma da karşıma çıksa o kurnazlar. ama lazım olunca kesin vermezler

enpara ile şansını dene bence

denizbank vermedi. diğer kartımdaki taksidi geçirdim diye sicilim bozukmuş. akbanktan başvuru yaptım. önce hesap oluşturdular. kartın onaylanıp onaylanmayacağı daha belli değil. umarım yeni müşteri kıyağı geçiyorlardır.

kredi kartının doğrudan işsizlik veya çalışma ile bir alakası yok diye biliyorum.. gelirinizi soruyorlar ama öncelikli olarak kkb puanınız etkili sanırım..

garanti yöntem : brokoli ayrıca buharda pişirip yemeğin yanında garnitür veya salata gibi yapabilirsiniz.

deneme yanıma yöntemi : brokoliyi yine buharda biraz az pişmiş olacak şekilde pişirip, diğer yemeğin pişmesine yakın ekleyin.

bence azıcık haşlayın.

Brokoliyi başka zaman pişirin hocam. Güzel olmaz. Baskın bir tadı var. O yemeği güzel yapan kremanın dokusu ve körinin baskınlığı. Hiç gerek yok.

bence hiç yapma.
birbirinden alakasız lezzetleri çok severim ama brokoli ile kori soslu tavuğu hiç kafamda uyduramadım.

ha illa yanına iliştireyim diyorsan da buharda pişirip tabağın yanına koyabilirsin. ama yanında farklı sebzeler de ekle derim yine buharda pişirerek.

brokoliyi ayrı pişirin ayrı soslayın

brokoliyle köriyi kafasında yakıştıramayanlar google'a coconut curry yazsınlar. tayland bölgesinde brokoli+tavuk+krema+köriyle yapılan yemeğin adı bu ve çok lezzetlidir. brokoli hayvan gibi yakışır köri ve tavuğa. yalnız bunun için krema da lazım , yani yemeğin biraz sulu olmalı.

brokoli çabuk piştiği için son on dakika eklemen iyi olur. öncesinde ılık suda buzunu çözdürebilirsin.

donmuş brokoli iyi olmuyor yemeğin içinde bence. saçma bir tat bırakıyor gibi geliyor bana. en iyisi yanına garnitür olarak yapın söylendiği gibi.

Tavugu kremali mantarli yaptigimda donmus brokoli katabiliyorum ama cok degil. Gayet guzel oluyor bence.

brokoli, körili tavuk içinde bol hindistan cevizi sütüyle muazzam oluyor. ananas da koy içine hatta. uff.

arkadaşlar hepinize teşekkürler. sırasıyla soğan, tavuk, mantar, baharat vs pişirip az miktarda kenarda suda beklettiğim hafif çözünmüş brokoliyi pişirip en son kremayı ekledim. ben gayet beğendim. tek sorun brokoli hafif çiğ kalmıştı. belki önceden çok az haşlayıp eklesem daha iyi olurdu veya haşlamadan eklersem daha çok pişirmem gerekecek. onun dışında kremama biraz süt veya sıcak su ekleyebilirdim daha sulu bi kıvam olması için.

bunların dışında brokolinin bıraktığı tat hoş bir fatklılık katmıştı bence.

karar yeni çıktıysa karşı taraf önce bölge mahkemesine, sonra yargıtaya itiraz edecektir. avukat değilim bu işlerle çok da alakalı değilim. herhangi bir kurum kararı bozabilir ama nadiren kararı bozarlar.

@burty yeni çıktı derken duruşmada bana söylenen kararın çıkması olmuyor mu. yani daha sonra mı onaylanıyor bu karar?

öncelikle gerekçeli karar yazılacak. gerekçeli kararın normal şartlar altında duruşmadan itibaren 15 gün içinde yazılması gerekir. (CMK m.232/3) siz kalemi arayın, gerekçeli karar nerede diyin.

ardından karar size ve varsa katılana tebliğ edilir. tebliğden itibaren 7 gün için katılan kişisinin dosyayı istinafa götürme hakkı bulunmaktadır.

elbette savcının da, istinaf hakkı bulunmakta. savcı duruşmada sizin aleyhinize mütalaa verdiyse istinaf edebilir. ama duruşmadan sonra istinaf muhafaza müddet talebi sunmadıysa istinaf etmez.

diyelim karar tebliğ edildi, kimse istinafa götürmedi. bu durumda dosya kesinleşir ve kapanır. bu süreç içerisinde, mallarına el konulduysa, maddi-manevi bir kayba uğradıysanız tazminat hakkınız doğar.

@burty verdiği bilgiler de oldukça eksik.

ceza mahkemelerinde karara karşı itiraz süresi tebliğden itibaren değil tefhimden itibaren başlar. eğer taraflar duruşmada hazır bir şekilde karar verilmiş ve 7 gün içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmamışsa karar kesinleşmiştir.

Çok öyle nispet yapar gibi değilse olmam ya. Normal sohbet düzeyinde bahsedilince rahatsız olmam ama konuyu benimle konuşurken sürekli oraya getirip işini gözüme sokmaya çalışırsa ben de alınırım tabii.

Aşksızlıkta zaten yalnızlık tercihinde bir insan olduğum için aşk hayatından çok öyle bahsedene içimden "he kerizim benim" derim direkt. Çünkü yalnızlık kesinlikle daha iyi.

Kendim gibi sapsızlarla buluşmaya gayret ediyorum. Evli arkadaşlarımla ayda yılda bir görüşürüm. Onlar da çalışmıyor. İş konularında da çoğu kişiden kendimi soyutladım. Yani, nispet yapmasalar da dinlemek istemiyorum.

nispet yapmak gibi bir amacı yoksa hiç önemsemem. sonuçta o kişinin hayatı o, ben varım diye aksi gibi davranamaz ki. zaten sabah akşam iş ve aşk konuşmak isteyen insandan istemsizce soğurum, muhabbeti sarmaz. konusu gelip de işini ve aşkını anlatan insana da bir şey demem, o da bir konudur ara sıra konuşulur.

Benimle paylaşmak istediği bir şeyi anlattığını hissedersem sorun etmiyorum, ama sırf herhangi birinden olumlu bir şey duyup imrenilmek istediğini sezdiğim bir durum olursa hoşuma gitmiyor. Hoşuma gitmeyen durumda hiç oralı olmuyorum.

gecerkenugradım +1

fazla yazacak çok az şeyim var. Evlen baskısı, yeni kız tanışmaları falan bana göre değil. Niye evlenmek aşklanmak gerekiyor anlamıyorum. Hadi iş neyse de.

Bu konular konuşulurken aşırı ötesi sıkılıp standbya aldığım için söylenenleri dinleseydim ne hissederdim bilemiyorum. Yine de, gerçekten iyi şeylerin anlatılmaya ihtiyacı olduğuna inanmıyorum. Böyle çok konuşanlar samimiyetsiz geliyor. Notrum demek ki.

sinüzit olabilir