[]

Cesare pavese

Hangisinden başlanmalı? Hangilerinden devam edilmeli?




 
yaşama uğraşı'nı en son oku.


  • filteria  (24.07.17 16:49:05) 
[]

Özyeğin üniversitesi genel tablo

Bu aralar girilen entrylerde oldukça gömülmüş. Nedir bu kadar gömülme sebebi? Belli kalibrede bir okul olduğu kadrosundan rahatça anlaşılabiliyor. Çoğu akademisyeni yurtdışı masterlı dereceli isimler. Yazık ediliyor gibi geldi bana. 10 yaşına daha yeni giren bir okul. Okuldaki çalışanlar da belli emek harcıyorlar öğrenim için. Sizin görüşleriniz nelerdir? Okulla ilgili bir dönem işi düşmüş veya mezun tanıdıklarının paylaşması elzemdir fikirlerini. Okula gidip görmeden, tanımadan yorum yapanları bi dışarı alalım bu arada.




 
bünyesinde bulunanlardan duyduğum kadarıyla vakıf üniversiteleri arasında koç ve sabancı kadar olmasa da prestijli imiş.


  • zgrydn  (23.07.17 17:38:16) 
Neden gömüldüğünü ben de anlamıyorum. Çok iyi bir kadrosu var ve mzel üniversiteler içinde de iyi bir yere sahip. Öğrencilerinin puanları çok yüksek değil, bir Koç-Sabancı değil, belki beklentileri bu olan insanlar gömmüştür.


  • aychovsky  (23.07.17 18:03:08) 
@aychovsky nefret seviyesinde bi bakış seziliyor. Kötü birşey bu. Ona dikkat çekmeye çalıştım.


  • sack jparrow  (23.07.17 18:11:08) 
Shuttle problemi, yol problemi, katlana katlana artan okul ücreti, çalışma alanları, düşen öğrenci profili, yönetim ve öğrenci arasındaki kopukluk vs vs. Öğrenci olan herkesin bildiği şeyler var aslında, her şey hoca kalitesi değil.


  • tescillimarka  (23.07.17 18:15:06) 
ben de bir üniversiteyi babasının malıymış gibi savunanlara uyuzum nedense.


  • nothing in my way  (23.07.17 18:21:44) 
gömülüyor olması dikkatimi çekmemiş ama öğrenci kalitesi ve saçma ismi sebebiyle olabilir.
tanımam etmem.

  • d e j i n  (23.07.17 20:47:44) 
[]

Üniversite için burs

Özel kurumlardan başvuru yapabileceğim burs imkanı olan var mıdır, geri ödemesiz bulabileceğim farklı yerleri de önerebilirsiniz.




 
Anadolu vakfına bak


  • asocial anchorman  (22.07.17 14:34:45) 
Sabancı, rönesans


  • glamdr1ng  (22.07.17 15:20:40) 
[]

Kırsal yaşama dönüş

Beyaz yakali kesim para kazanmak araba almak istiyor. Bu yuzden uni okuyup staj vs 25 e geliyor. 3-4 bin civari parayla rahat yasamak icin kili kirk yariyorlar. Kirsal kesimdeki insanlar her ne kadar ciftcinin anasi bellense de daha fazla kazaniyor. Beyaz yaka da bu kesime ufak da olsa hayranlik besliyor. Neden dedenin ninenin isini yapip cok daha fazla kazanarak yasamayi dusunmuyorlar. Spor salonlarinda harcadiklari enerjiyi tarlada ahirda harcayarak arzuladiklari lukse ulasamazlar mi? Bosu bosuna bi donencenin icine giriliyor sanki. Turkiye kurumsal sirketler bazinda hala kole calistirmiyor mu? Gerici bi dusunce olarak degerlendirenlere saygim sonsuz bu arada oinceden soyleyeyim.




 
Kışın buz gibi havada 6 da kalkıp tarlaya git anlarsın neden olduğunu. Bu sıcakta tarım hayvancılıkla falan uğraştığını da düşünebilirsin


  • empedokles  (29.06.17 20:36:29) 
empedokles -1

Kışın buz gibi havada mecidiyeköye gittigini düşün, ya da yazın 40 derece sıcağında.

size hayatın şifresini vermek istiyorum.. PATRONUN AĞIZ KOKUSU...

O kadar leş bir kokudur ki köyün delisi yapar adamı kaçmak için.
  • binder dandet  (29.06.17 20:39:17) 
verimli bir bölgede, çiftlik veya tarla alıp ekim dikim yapmak istedin diyelim
sermaye gerek. dedenden kalmadıysa bu sermaye öyle az buz da değil bir traktör mesela arabadan daha pahalı. tarım araçları, çiftlik kuracaksan hayvanlar, ilacı, sigortası vb.

İşin içinden gelmiyorsan üründen, maldan anlamıyorsan zaten işin yaş. Beyaz yakalı daldan kiraz toplamayı bilmiyor kaldı ki gübre bilecek, susayan, böceklenen ürünü, memesi ağrıyan hayvanı bilecek. bunları bilmiyorsan iş yaptırabilmen lazım. işi bilen adam neden senin yanında çalışsın? tr'de işi bilen zaten kendi işini yapıyor. üstelik inşaat işçisi, ırgat, maraba çalıştırmak zordur. beyaz yakalı ona laf anlatamaz, o beyaz yakalının dilinden anlamaz.

bizim ülkemizde ilçe tarımlar tamamen siyasetle döner. mazot teşvikini alamazsan, gübreni alamazsan, çiftçi evraklarını onaylatamazsan aferdesin sıçarsın. Çiftçilerin %90ı krediyle yaşıyor. Öyle muhalif adamı her yerde yaşatmazlar (muhalif değilsen ayrı tabi).

ha ama mesela işi biliyorsundur, yerin vardır, pazarın hazırdır, olur tabi. muğla ortacada kuşkonmaz yetiştiren bir kadın var ODTÜlü. ailesinin tarlası, kız da y.dışı bağlantısı yapmış. etraftaki köylü kadınları çalıştırıyor. böyle niş ürün yapar satarsan olur.
  • niye ama  (29.06.17 21:24:54) 
kırsal yaşam şehirlinin kaçış edebiyatı bir nevi. şehirlinin "pembe götünün" köy ortamına 3 günden fazla dayanacağını sanmıyorum. istanbullu adam ankara'ya gelince "bu ne ya köy gibi" diyip 2 günde sıkılıyor. hayal ama güzel bir hayal tabii.

belki ben de ilerde yaşarım (yaşamadı)
  • doxanikee  (29.06.17 21:28:39) 
ben yörük kızıyım. ata sporu bizde çobanlık ama şu anda 1 tane çobanlık yapan adam yok.
kimse üstü başı kirlensin, yabanda yazıda yatsın, facebook'tan instagramdan uzak kalsın istemiyor. 2 gün güzel doğal hayat 3. gün bıkar kaçar büyükşehirden gelen de.

süt için büyükbaş hayvan yetiştiriyorlar şu anda 12 ay kapalı ahırda bizim hayvanlar. yengemlerin sadece sabah 1 saat akşam 1 saat makineleri takmak çıkarmak için mesaisi var. bundan bile şikayetçiler. hayvanlar var diye sağa sola rahat gezmeye gidemiyorlarmış. ahırda 15 20 inek var yağı peyniri hazır alıyorlar, şehirden. kim yapacak?
bu yengemler instagramda foto beğeniyormuş -instagramım yok benim.
düşün yani anadolu köylüsü bu. çalıştıracak adam bulamazsın.
  • niye ama  (29.06.17 21:32:05) 
Kendimden örnek verirsem şehirde büyüdüm. Annem babam akrabalar okuduğu için başka bir rol modelim yoktu. Bende o yolu seçtim tabi. Bana şimdi sorarsan doğal ortamda yaşamak iyidir hoştur derim ama orada yaşama kabiliyetlerim gelişmemiş.

Köyde annesi babası çiftçi olan birisi ise bakıyor işler zor. Tv girmeyen köy de kalmadı. Tv lerde büyükşehirlerin hep iyi yanları gösterildiği için özeniyor. O da ya okuyarak ya da başka fikirlerle şehirlere göç ediyor. Tarlaları ekip biçenlerin giderek azalması bu sebepten. Büyük araziler miras yoluyla parçalanıyor daha sonra satılıyor.

Tekrar bana gelirsek mesela günün birinde bir arazim olsun ve doğal yaşam süreyim isterim ama bunu keyif için yapmam lazım. Zorunluluk haline gelirse bir anlamı kalmaz. Uzun yıllar şehirde kalıp kendi imkanlarına göre bir yer alıp meyve sebze ekenler mutlular gördüğüm kadarıyla.
  • hayde bre  (29.06.17 21:52:42) 
Koy romantikleri dısında kimse kırsal yasamın parcası olmak istemiyor. Bir seye donus icin, orada olmak gerekmez mi? Üc kusak Istanbul'da dogmus ve büyümüs, nereye geri döneyim mesela? Kücük sehirde (1 milyondan fazla insanın yaşadığı Avrupa şehri) bile rahat edemezken hem de. Kırsal yasam hayat standartlarımı yükseltmeyecek ki. Hayat standartı, daha iyi kazanmak degil. İstanbul'da 3 birim kazanıp sürünülür, ama Berlin'de 3 birime cok rahat yasanır mesela. Spor salonu ile tarla karsılastırması da cok cok ilginc. Biri hobi biri is.

Kendini sehir yasamında mutsuz hisseden varsa sayet, tabii ki gitsin kırsalda da yasamayı denesin. Ama bahsettiginiz insanlar sehirde kalıp, sosyal olanaklarından yararlanıp daha iyi yasama amacında.
  • buf-e kür  (29.06.17 21:59:49) 
@doxanikee demek istediğim buydu biraz da


  • sack jparrow  (29.06.17 22:17:25) 
[]

Tenisciler buraya (ön kol kasi gelistirme)

Bi sure kortlardan uzak kalinca kaslarda gevseme meydana geldi. Tek el backhand vururken 2. Vurustan sonra cekme ve titreme oluyor. Nasil bi idmanla en kisa surede eski haline gelir?




 
Hammer curls yap.


  • goodz  (29.06.17 21:06:52) 
sık sık kullanabilirsin. Mandal tarzı bir spor aleti küçük bir şey. Bende var istersen sana hediye edebilirim.


  • powerpufgirl  (29.06.17 21:16:07) 
[]

Huzunlu woody allen filmleri

En iyilerindendir diyebileceginiz filmler nelerdir?




 
manhattan,
radio days,
annie hall,
hannah and her sisters,
midnight in paris.
  • filteria  (29.06.17 15:49:43) 
hüzünlü woody allen filmi? izlemediğim filmi yok ancak hüzünlü diyebileceğimiz bir filmini hatırlamıyorum açıkçası. ancak özellikle 70'lerde yaptığı filmleri izlemesi oldukça keyifli bence. defalarca izlemişimdir, hiç de sıkılmam. absürd komedi filmleri de dahil bunlara. woody allen tarzında ama daha hüzünlü film arayışındaysan mike leigh tavsiye ederim.


  • soso  (29.06.17 15:52:15 ~ 15:52:49) 
@soso Trajik komedi tarzinda diye duzeltebilirim.Migthy Aphrodite havasinda.


  • sack jparrow  (29.06.17 17:11:23 ~ 17:12:01) 
annie hall.


  • ravenclaw  (29.06.17 17:47:20) 
Love and death demek geldi içimden. Tam aradığın mıdır bilemiyorum.


  • kljgslsdkjsd  (29.06.17 21:25:29) 
[]

Tobb etü işletme vs hukuk

Marmara iü hukuk yerine işletmesi tercih edilir mi? 3 dönemlik sistemde sarf edilen enerjiye değer mi?




 
ne sormak istediğini tam anlayamadım ama hukuk iyidir


  • asuturias  (22.06.17 20:57:21) 
tobb 3 dönem bir okul bu yönüyle zorlar, hukuk hem yerel bölüm seni bu ülkeye bağlar, hem de çok fazla mezun veriyor 15 bin falan. piyasada çok fazla avukat var nerdeyse asgari ücrete çalşıyorlar, hakimlik savcılık torpil işi.

biz de uluslarla hukuk diye düşündük ama uluslara daha yakınız şu an.

işletme de joker bölüm hatta uluslardan daha joker ama bizim kız işletme sevmiyormuş
  • limoncello  (22.06.17 21:17:07 ~ 21:17:34) 
hukuk yerele sınırlar diye bir şey yok, türkiyede hukuk okuyup yurtdışında yüksek lisans yaptıktan sonra dili geliştirdikten sonra uluslararası çalışılır.

burada önemli olan meslek seçimi, ne yapılmak istendiği. hukuk çok mezun veriyor evet, ama işletme, iktisat, uluslarası da çok mezun veriyor. hukukun avantajı diploma ile meslek sahibi olunabilmesi. iibf bölümlerinin dezavantajı doğrudan bir meslek sahibi olunamaması.

hukuk bu anlamda daha avantajlı, iibf bölümlerinden mezun olup girilebilecek çalışabilecek pek çok pozisyon hukuk mezunlarını da kapsıyor, tabiki ikisinin ayrıldığı keskin noktalar var ancak iibf mezunlarının pek çoğu kpss ve kurum sınavlarına mecbur kalmak zorunda oluyor, hukukta avukatlıkta böyle bir sınav sınırlaması henüz yok
  • antonin artaud  (22.06.17 21:32:59) 
Marmara Üniversitesi ya da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ülkedeki diğer hukuk fakültelerinden bir adım önde. Hukuk mezunu çok diyerek bu üniversiteleri kolayca gözden çıkarmamak gerek. Ben olsam hukuk okurdum. İşletme hala riskli bir bölüm.


  • dissendium  (22.06.17 21:36:55) 
Bu konuda yillarini vermis gormus gecirmis biri olarak daha yolun basindaki birine saatlerce anlatabilirim ama sonda soyleyecegimi basta soyleyip birakayim,
Sakın ve asla isletme, uluslar vb. bir tercih yapip omrunden 5 seneyi cope atip kalanini da karartma,
Kesinlikle hukuku tercih et..
Gerisini de aorma, gerek yok, iibf bolumleri copten baska birsey degil..
  • alttaraf  (22.06.17 21:42:00) 
iibf genelllenecek bir fakülte değil. Gidip de Düzce Üniversitesinde okumayacaksın tabii. Okuyabiliyorsan işletmeyi odtü Boğaziçi gsü Bilkent koç vsde oku ama TOBB da iyidir.

Hukuk için ailede avukat vs varsa seç derim. Yoksa gördüğüm kadarıyla çok zorlanıyorlar. Hukukun dezavantajı şu; herkesin avukat olabilmesi. Baba parasıyla ite kaka okuyan biri için iyi bir şey ama çaluşkansan kötü. Çünkü avukatlık sınavı olsa sen geçebileceksin ama sınav yok ve herkes avukat. Bu mesleğin prestijini ve maaşını düşürüyor.

Birçok avukat KPSS kasıyor kurum avukatlığı vs. çünkü serbest çalışmak zor eğer baban anan avukat değilse birlikte çalışmayacaksan. İşçi avukat olup ayda 2 bin liraya başkasını zengin et zor.

Iktisat bilgisi olmadığı için iibflerin girdiği sınavlarda zorlanıyorlar
Hukuk okuyup yurtdışında çalışma hayali yok denecek kadar az. Hukuk yazma demiyorum sadece büyük hayallere girip hayal kırıklığına uğrama

Bana kalırsa 2sini de bırak imkanın varda odtü Bilkent ya da TOBB da bilgisayar Müh yapıp direkt yurtdışında çalışırsın
  • limoncello  (22.06.17 23:04:31) 
@antonin ve @alttraraf +1
Hukuk ulke ile sinirlamaz, daha once cok yazdik, iibf'nin yapabildigi bir cok seyi yapabiliyorsun zaten. Isletme ise bence iibf'nin en kisir bolumlerinden biri. Eger imkan varsa ve yurtdisi dusunuyorsan muhendislik yoksa yine ayni yolda hukuk.

Ayrica galatasaray, koc, ankara univ. ve hatta bilkent varken marmara'nin bir tik onde oldugunu dusunmek sacma.
  • kassiopeia  (23.06.17 01:01:44) 
@limon isletmede bunu yapmam mumkun olmaz mi? Mis yuksek lisansiyla?


  • sack jparrow  (23.06.17 01:03:28) 
öncelikle iibf diye genelleyip çok mezun veriyor vs. demek saçma.
işletme, iktisat, uluslar, siyaset gibi bölümleri galatasaray, odtü, boğaziçi, bilkent, koç bir de sabancı gibi top class okullarda okuyacaksın. yoksa aöf, bayburt üniversitesi, hatta ve hatta dokuz eylül, marmara vs. işletmedeki adam bile senin rakibin değil.
bu okullar kendi aralarında paslaşırlar. senin rakibin burdaki adamlar yani 350 bin iibf mezununun hepsi senin rakibin değil. çalışkanlığınla okulunun ismiyle öne çıkacaksın. çok iyi ingilizce yanında, 2. 3. yabancı dilin olacak. yani mezun çok değil. git bu okulların kontenajanlarına bak kaç kişi alıyorsa rakibin o kadar senin. diğerleri değil. iş başvurularında bunu anlayacaksın. haa, tobb da fena değildir ama bence bu dediğim okullara bak daha etiketlidir.

hukuktaysa istersen ankara, gsü mezunu ol, kıbrıstaki adam da avukat sen de avukatsın. hukuk kontenjanlarına bak her yıl piyasaya o kontenjandaki kadar avukat sürülecek.

öyle mezun olur olmaz büyük şirketlere hukuk müşaviri olacak adam binde birdir o da çok donanımlı ve referanslıdır. bu da çok nadirdir.

eğer ailede avukat varsa ve stajdan sonra onla birlikte çalışacak, sana dosya dava paslayabilecekse yaz. yoksa serbest avukatlıkta çok sıkıntı çekersin. büro açmak, zor hasbelkader açsan idare etmek zor. birkaç yıl cepten yemen gerek. ben bizim kızın ailesine de söyledim bunları ama nato kafa nato mermerler. haa, baban, annen avukatsa ondan büro kalacaksa yaz.

serbest avukatlık çevre işi. ailen zenginse, iş adamı falansa, çevresi genişse, ya da hukukçuysa seç çevremde birçok avukat kpss kasmaya başladı. kurum avukatlığı vs. kapalım diye. çünkü kaç yıllık avukatlar bile serbest avukatlıkta sıkıntı çekiyor. garanti iş olsun memur olalım diyorlar. o da hem puanları yüksek, hem alım az. yani imkansız değil tabii olan var ama kolay değil.

sen sıkıntı çekerken, özelde baba parasıyla okumuş adam babasının parası sayesinde bürosunu açacak çevresi sayesinde iş kapacak, babası avukatsa onun bürosuna konup hazır müşterisi olacak avukatım diye çalım satacak, sen onun bunun ağız kokusunu çekeceksin.

işçi avukatlık içler acısı, hukukçu olup da emeğin sömürülecek, 2 bin liraya çay kahve yapmaktan tut, yer bile paspaslatacaklar. onun bunun ağız kokusunu çekeceksin.

noterliğe girmiyorum bile. sıranın gelmesine ömrün vefa ederse 55-60 yaşında doğu ve güneydoğunun ilçelerinden birine noter olursun.

teoride iibfnin girebileceği sınavlara girmelerine rağmen, iktisat, maliye, muhasebe bilmedikleri için bu tarz sınavları da zorlanacakları ve ciddi bir çalışma gerekeceği kesin. bu tarz yerlerde çok hukukçu görmedim.

hakimlik-savcılık kimine göre kraldır ama sınavı geçsen bile torpil morpil konuları karışık ki. ben yine de istemezdim. en tehlikeli yerlerde güneydoğunun ilçelerinde teröristiyle, uyuşturucu kaçakçısıyla, adi suçlusuyla uğraşacaksın filan. kısıtlı bir hayatın olacak anca 45-50den sonra belki ısparta, antalya gibi yerlere gelirsin. sürekli tayin falan olur. ülkede, hukuk adaletin olmamasına girmiyorum bile.

yani avukat olursun olmasına da hukukta iş yapmak, para kazanmak sıkıntı. haa, para kazanamasan bile avukatım der geçersin. ama kaç yıllık avukatlar bile sıkıntı çekiyor serbest avukatlıkta. haa, bana sorarsan en kralı serbest avukatlık ama baban falan avukatsa. iş yapabiliyorsan.bir de avukatlık karakter meselesi. insanlarla, sorunlarla uğraşmayı seviyorsan, her türlü insanla muhatap olurum dersen okey.

bir hukukçunun yurtdışında iş bulması, bir işletmecinin iş bulmasından daha düşük ihtimallidir. zaten hukuk diplomanızla orda hakim, savcı, avukat olamazsınız. denklik olmamasının yanında orda avukat olmak için 6 yıl staj, avukatlık sınavı vs. var mezun olur olmaz havadan avukat yapmıyorlar. o yüzden oralarda prestiji ve maaşı yüksek. dile de anadil seviyesinde hakim olmak gerekiyor. bunlar haricindeki işler için de saydığım okullardan mezun biri olarak daha rahat iş bulursun. türkiyede hukuk okuyup yurtdışında çalışan insan bir elin parmaklarını geçmez, onlar da bilkent, koç mezunu falandır marmarayla olmaz.

bu arada marmama hukuk da iyi bir ingilizce öğrenemeyeceksin muhtemelen.
böyle çok kötülemiş gibi oldum, sana hukuk seçme işletme seç demiyorum. sadece hukuk bir altın anahtar değil her kapıyı açın, insanları gazlıyorlar sonra çocuk içine girip dışına çıkınca büyük hayal kırıklığı yaşıyor. bunu da gördüm çevremden.

eskiden okuyan az olduğu için millet para kazanmış ama bu kurt avukatlar köşe başlarını tutmuş, ölene kadar avukatlık yapıyorlar. emekli hakim savcılar da avukatlık yapıyor emekli maaşının yanında, yani toy birinin müşteri bulması zor.

işletme joker bölümdür, bizim kıza da dedim ulusları bitirince bir işletme mezununa göre daha çok çalışman gerekecek bazı şeyler, öğrenmen için çünkü piyasada gereken şeyleri öğrenmiyor. işletme özelde, iktisat devlette işine yarar. eğer idari hakim olmak istersen de işletme vs. okuyabilirsin. hukuku bunlardan belirin kılan avukat olmaktır.
o yüzden ben illa avukat olucam diyorsan hukuk düşün zaten, başka bir şey düşünme.

saydığım okullarda işletme-iktisat ya da iibf marmara hukuktan daha kötü değildir hatta iyidir. bu bölümlerde ilgi alanına göre istediğin her mesleği yapabilirsin diploman joker görevi görür piyasada. illa avukat olucam diyorsan hukuk yaz, illaki avukat olursun, onu herkes oluyor. ama herkes para kazanamıyor.

işletmede de yurtdışı yapabilirsin tabii. sadece bilgisayarda daha garantidir işin.

edit: şu an türkiye'de ne okursan oku sıkıntı, tıp dahil bence. hatta almanyada falan mühendislik bak, cüzi bir okul harcı var. burda okuma devri bitmiş artık. 58 bin yeni kontenjan getiriyormuş yök yeni işsizler yaratmak için.
  • limoncello  (23.06.17 02:41:45 ~ 02:45:05) 
@limoncello, o kadar yanlış yorumda bulunmuşsunuz ki:

1- ankara, istanbul, bilkent hukuktan mezun birisiyle diğer okullardan mezun ikisi de avukat olacak okul ismi önemli değil kısmı yanlış. bu okullardan mezun olanlar diğerlerine göre çok daha şanslı. çünkü büyük bürolar, firmalar sadece belli başlı okullardan mezun alıyor.

2- babası sayesinde büro açan babasının çevresi sayesinde dosya kapan adam başarılı olmuyor. iki dosya alır, batırınca da kimse hatır gönül dinlemez. avukatlık çevre ile büyür ancak bu çevre anadan babadan gelen çevre değil. başarılı oldukça büyüyen çevre. 2-3 yıl bir büroada çalışıp ofis açıp gayretleriyle başarılı olan binlerce avukat var.

3- hukuk okuyan birisinin yurtdışında çalışması diğer bölümlere göre daha zor değil. yurtdışında yapılacak hukuk yüksek lisansı, iyi bir yabancı dil ile yurtdışında gayet çalışılır, denklik yok kısmı da yanlış bilgi, yurtdışında yapılan hukuk yüksek lisansı pek çok ülkede avukatlık yapmak için yeterli. ama zaten yurtdışında yapılan iyi bir yüksek lisanstan ve iyi bir yabancı dilden sonra buna gerek yok zira yurtdışında veya türkiyede uluslararası çalışan şirketlerde çok iyi imkanlarla çalışmak garanti.

4- piyasada çok avukat, hukuk mezunu bulunması hiç bir şeyi değiştirmiyor, önemli olan kişinin nasıl olduğu, kendini nasıl geliştirdiği.

5- işçi avukatlara çay, kahve yaptıramazlar, temizlik falan. nerden çıkıyor bunlar. bunu yapan avukat barodan men edilir, avukatlık kanununa aykırı böyle sallamasyon şeyler uydurmayın.

kısacası hukuk insanlara daha çok kapı açıyor, iyi bir okuldan hukuk mezunu olup da iş bulma konusunda sıkıntı yaşayan yok ancak iibf konusunda bu sıkıntı var çünkü devlet dışında iş imkanları daha kısıtlı.

burada önemli olan kişinin ne yapmak istediği ileride.
  • antonin artaud  (23.06.17 12:04:14) 
yanlış değil, gerçekçi yorumda bulundum.

bilmeyenler için burda da yazayım: tobb'da 3 dönem eğitim var ortak eğitim adı altında. güzel bir şey ama zor. herkes tatildeyken sen okulda ya da stajda olacaksın. ya da millet okuldayken sen işte/stajda. mezun olduğunda 1 yıllık iş/staj deneyimiyle mezun olacaksın ki fotokopi çektirilen staj değil bunlar. ciddi ciddi çalışıp maaş aldığın stajlar. okurken para kazanacaksın yani asgari ücret civarı. kuzenim bir şey icat etmişti galiba elektronikte. her bölüm için var ortak eğitim.

eğitim dili türkçe, çünkü anadilde eğitime inanıyormuş hisarcıklıoğlu. ama hazırlığı kastırıcı ve geçmen için toefl vermen gerek. bir de mezun olmak için bitirken tekrar toefl vermen gerek.

eğitimi iyi, 2. yabancı dil seçiyorsun. puanları çok yüksek zaten.

kampüs hak getire tabii ama çok güzel bir yurt yaptılar şehir dışından gelirsen tam bursluya bedava. aylık cep harçlığı da var.

benim kuzenim 10 yıl önce tobbun elek. elektonik müh. kazandı. şimdi ortak eğitimde okurken çalıştığı vestelde çalışıyor.

hukuka gelince; bak güzel kardeşim eğer ki ben avukat olucam, hukukçu olucam diyorsan hiç başka bir şey düşünme bile hukuk yaz geç. ama sende böyle değil sanırım. 'hukuk çok güzel, gelsene, sana her kapıyı açar' şeklinde gaza gelip okuyacaksan. hayal kırıklığına uğraman çok olası.


her bölümde okul tabii çok önemli, hukukta tıpta okul önemli değil diyen ben değilim zaten insanlar. ama hukuk okulunun en az önemli olduğu bölümlerden biri olmakta. çünkü mezun olan herkes avukat olabiliyor. o yüzden millet herhangibir hukuka kapak atalım da bari avukat olalım kafasında.

avukat olmak için bir engel var mı? yok. sınav ya da belli okullardan avukat almak yok. herkes avukat. bu mesleğin prestijini ve maaşını düşüren bir durum. çalışmayan adamın işine gelir bu durum ama iyi bir okuldan mezun olmuş bir avukatlık sınavı olsa kazanabilecek kişi için dezavantaj. belli hukuk fakültelerinde mezun olmak daha iyidir tabii. ama herkes piyasaya avukat olarak çıkabiliyor sıkıntı bu.

ikincisi; artık o kendini geliştirirsen başarılı olursun devirlerini geçti bu ülke maalesef. umut kırmak için söylemiyorum. bundan birkaç yıl önce olsa çok daha idealist konuşurdum sana. ama arkan sağlam değilse, ailende hukukçu yoksa serbest avukatlık çok ama çok zor. imkansız demiyorum ama zorlanacaksın. 10 yıldan fazladır iş hayatındayım, birçok hukuk okuyan arkadaşım var bazısı avukatlık yapıyor, bazısı yapmıyor. ve genel olarak da işi hayatından gözlemliyorum. serbest avukatlık yapanlardan kapatıp büroya geçen ya da kpss kasan çok arkadaşım var bunlar 10 yıla yakın piyasada olan ankara hukuk vs. mezunu ankara barosuna bağlı olanlar. bir kurum vs. olsa diyorlar.
belki onlar beceriksizdir diyeceğim de değiller. sadece kolay değil. tutunanı vardır. ama hukukçu olunca sana kapılar açılmayacak bunu bilerek gir okula.

yoksa herkes enayi değil ki büro açıp yürütmek bu kadar kolay olsa elalemin ağız kokusunu çekip başkasının iş yükünü yüklenip ayda 2 bin liraya talim etsin açar bürosunu. sonra müşteriler yağar gelsin paralar gitsin paralar.

öncelikle büro açmak için para gerek, o şart. açtın büroyu, astın tabelayı. reklam yasağı da var. pardon da sana kim, neden gelsin? tecrübesiz bir avukata. 3-5 yıl bir şey değil. senin gibi binlerce insan var. bürolar için de. ankara, marmara hukuk yılda 800, istanbul hukuk 1250 mezunu veriyor. senin gibi 'iyi' hukuklardan mezun binlerce kişi olacak. staj yapacak yer bulmak bile zor.

avukatlık deneyim işi, yaş işi. çalışırsan, kendini geliştirirsen yaparsın olayı gerçekçi değil artık. paran varsa, arkan varsa, çevren varsa, her işe hayır demezsen kazanabilirsin. babasının pasladığı davayı batırmaz zaten adam. çevresinde destekçisi olacak. zaten davayı direkt vermesine bile gerek yok. babasıyla birlikte avukat olarak çalışacak. isterse hiç davaya girmesin.

senin dava batırmayacağının garantisi de yok. avukatlık herhalde ömür boyu yapılan bir meslek. köşeleri yılların kurt avukatları kapmış, parası olan onlara gidecek. her iyi davayı, para getirecek davayı belli avukatlar alacak. sana ne kalacak. cmkdan gelecek 3-5 şeyle bir şey döndürmeye çalışacaksın yetmeyecek.
10 yıllık iü hukuktan mezun serbest avukat arkadaşım eşiyle ayrılma noktasına geldi iş yapamıyor diye. bunları da bil. cepten yiyecek paran varsa birkaç yıldır öyle o da en az 3-5 yıl belki biraz kara geçmeye başlarsın. yetmedi emekli hakim, savcılar da emekli olduktan sonra açıyor bir büro emekli maaşının yanında. onları da kat hesaba.

serbest avukatlıkta yurdum insanıyla uğraşacaksın. bir kere karakter önemli. öyle naif, kibar vs. biriysen olmaz. gerçekten bir yırtık olacaksın, adam kullanmayı,vs de bileceksin yeri gelecek. telefonun, araban pahalı marka olacak. bu dediklerim ciddi. sen istediğin kadar mütevazi ol. yoksa dedim ya yurdum insanıyla uğraşacaksın, mütevazi gözükürsen, 'bundan bir cacık olmaz, işi beceremez derler'.

hukuk okuyan birinin eğer uluslararası şirketler vs.de çalışacaksa da iş bulması o kadar kolay değil. sadece yüksek lisans yapmakla kimse sizi işe almaz. uluslararası örgütler, şirketlerde danışmanlık falan zor olmakla beraber, sadece koç, bilkent tarzı eğitim veren okulların birkaç parlak öğrencisi belki.

diğer taraftan sadece orda yüksek lisan yaparak, avrupada abd'de hemen avukatlık, hakim savcı falan olunabiliyor yani. iyiymiş adamların hukuk sistemleri o kadar kötü yani. hukuk ve tıp gibi eğitimler denklik esasına tabidir ve denklik almak çok zordur. siz genel bir hukuk nosyonu almış olabilirsiniz ama gördüğünün borçlar, ticaret medeni vs. gibi hukuk dersleri türk kanunlarıyla ilgili. yani bir masterla nasıl türkiyedeki eğitim ve ruhsatınızla orda avukatlık yapabilirsiniz bu kadar kolay mı bu işler.

oralardan yıllar süren stajlar ve avukatlık sınavı oluyor, kaldı ki anadil seviyesinde olmadan çalışmanız çok çok zor-ki o dili sonradan öğrenen birinin anadil seviyesine gelmesi de imkansız gibi.
hukukta yurtdışı masterı yapmak diğer bölümlere göre daha bile zordur. yani gerçekçi olarak bakarsak o kadar kolay değil yurdışında yaparsın yerele bağlamaz falan olayları. kaç kişi vardır bunu yapabilen. çok çalışırsan belki orda avukat asistanı olabilirsin.

dedim ya artık kendini geliştirme değil, çevre ve para önemli bir konu. ve tabii şans. imkansız değil ama 'kendini geliştirirsen her şey olur'da değil. artık öyle kendini geliştirmene de bakmıyor kimse valla.

gayet de her şeyi yaptırıyorlar. o sözde 'hukukçu'lar var ya o yanında çalıştırdıkları meslektaşları işçi avukatları öyle bir sömürüyorlar ki, baroya şikayet et hadi bakalım. çay da getir der, çıkmadan bir paspas atıver de der. beğenmezsen kapı orda. senin gibi 15 bin mezun çıkıyor her yıl. ha senin okulun ankara hukuk, marmara hukuktan her yıl 800, istanbul hukuktan 1250 mezun var. bulunmaz değilsin. türkiye gibi bir ülkede hukuk olmayan ülkede hukukçu hukukçuyu eziyor en önce. kimi kime şikayet ediyorsun. sallamasyon falan değil bizzat gördüklerim.

ben bu dediğin bölümlerin hiçbirini okumadım, okumuyorum. avukat ya da işletmeci değilim. sadece yansız gözle yazıyorum. bana kalırsa illa türkiye'de okuyacağım diyorsan ve tobb diyorsan dedim ya bilgisayar mühendisliği seç buralarda. öyle her kilidi açar maymuncuk gibidir lafları pratikte gerçekçi değil, ha diyorsan ki ben avukat vs. olucam başka şey düşünme hukuk yaz geç.
bana kalırsa da dediğim okulların işletme-iktisatı, marmara-iü hukuktan daha iyi en azından amfide oturacak yer bulur, adamakıllı ingilizce öğrenirsin. top okulların işletme -iktisat vs.lerinin özeldeki iş imkanı hukuktan aşağı değildir asla.
  • limoncello  (23.06.17 16:29:19 ~ 16:47:17) 
bu arada 2017'de avukatlık sınavı gelecek diyorlar. bu senin için iyi midir kötü müdür bilemem. meslek adına iyi bir şey. mezun olduktan sonra staja girebilmek için staj, geçersen 2 yıllık stajdan sonra avukat olabilmek için sınav olacakmış.

gerçi sözde önceden de çıkartıyorlardı sınav ama birileri için iptal edildi.
bu sınav da lafta kalır uygulanmaz bence.
  • limoncello  (23.06.17 20:03:06) 
[]

Lys matematik 2017

40 45 arasi matematik netiyle 50 edebiyat 20 cografyayida sayarsak 65 bin siralamadan 9bin civari siralama gelir mi sevgili duyuru öğretmenleri?




 
@tolkien kac olur?


  • sack jparrow  (13.06.17 22:52:48) 
ben 14bine düşer diyorum.


  • diffarentiationation  (13.06.17 22:54:21) 
kesinlikle ama kesinlikle iner, 2015de 36 matematik 49 edebiyat kötü cog- geo ile 55 binden 10bine çekti arkadaşım


  • hayati cozemeyen adam  (13.06.17 23:01:21) 
Gelir.


  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (13.06.17 23:05:39) 
@6yas ya o kadar cokmus durumdayim ki sinavdan cikinca herkes farkli birsey soyluyor cevrenize gore mi konusuyorsunuz ?


  • sack jparrow  (13.06.17 23:23:19) 
Bence gelebilir ama geometri netini söylememişsiniz.
Ben 3 yıl önce YGS 5'te 16 bininci idim.
LYS'de
25 Matematik,
26 Geometri,
43 Edebiyat,
24 Coğrafya ile TM3 sıralamam 2080 idi.
  • tahin pekmez yoğurt  (13.06.17 23:27:53) 
@tahin ayni katsayi matematik ve geometri


  • sack jparrow  (13.06.17 23:44:23) 
sınava giren 1 milyon aday var, sadece bir kişinin netiyle kıyaslama mı yapmamızı istiyorsun? ortalama, standart sapma bunlar ne anlama geliyor, sende ne çağrıştırıyor merak ettim.


  • blue eyes white dragon  (14.06.17 00:49:01) 
@dragon her sinav belli kademeler barindirir sinavla ilgili bilgisi olan egitimciler bunu cok net bir sekilde ortaya koyarlar. Belli bi aralik mutlaka bi sonuc getirir. O yuzden bu netler de sinav bilgisi olanlar icin bir olcut tasir.


  • sack jparrow  (14.06.17 01:35:34) 
gelmez


  • fyodor fyodorovic  (14.06.17 01:42:32) 
[]

Zihnin yorgun olmasi ve retoriğin zayiflamasi

6-7 aydir sinava hazirlaniyordum.bu hafta sona erecek Ondan once konusmalarimda her kelimeyi ozenle secerek akici konusurdum. Ancak bu sure zarfinda dusunsel aktivitelerim ve konusma yetenegim ciddi olcude zayifladi.misal daha once bir konuda uyumadan once dakikalarca kendimle beyin firtinasi yapardim. Karsimdaki kisiye 'bu konusmanin kontrolu benim elimde' dercesine hakim bir vaziyette sohbet ederdim. Cogu arkadasim da bunu soyluyordu. Konusmak istememe gibi bir durum mevcut zihnimde adeta. Bir yardim edin. Cok moralim bozuluyor bu konuda. Nasil bir tedavi uygulayabilirsiniz? Onceden yasadiniz mi boyle bir donem?




 
Sınav bitince geçecek. Gelecekteki bir olayı beklediğin için zihnin o olay gerçekleşene kadar seni stres altında tutacak. Stres ortadan kalktığında daha akıcı düşünmeye başlayacaksın. Dışarıda vakit geçirerek insanlarla daha çok konuşursan bunu biraz azaltabilirsin.


  • dissendium  (08.06.17 01:32:32) 
Yerim senin stresini <3
Kendini bu kadar yorma. Bilmiyorum ne yaşadın da üzülüyosun bu kadar ama gideceğin yerde tanışacağın insanları, yapacağın şakaları, esprileri düşün. Böyle biriyle görüşmesinler yani. Daha dinamik, daha enerjik, daha fantastik, daha çikibombastik bi kız bulmaları lazım karşılarında.
Her şeyi tek başına halledemezsin. Hayatı biraz yavaşlat yani emin adımlarla yürü ama hızlı adımlarla değil. Yorulmuşsun ve kafa yorgunluğunu yatarak atamazsın. Yarın eve gelirken bi mizah dergisi al. Saçlarını boya, güzel bi yemek yap. Norek kardeşin de bi mesaj kadar uzağında (sadece senin değil, okuyan herkesin ihtiyaç halinde mental olarak yardımına koşarım). Daralırsan yine sakin ol. Hayat bi şeyleri keşfetmeden durmak için fazla uzun ve sen de yolun başındasın.
Not: Saçlarını kesin boya. Şaka değildi o.

NOOOT: Lan yanlış yere yazmışım kimse de uyarmamış. Nerde o dünkü yorgun kız onun cevabı olacaktı bu.
  • norek  (08.06.17 01:51:17 ~ 14:59:00) 
Benzer bir sorunu en son 6-7 ay önce lisans mezuniyet projemi hazırlarken yaşadım. Bırak akıcı konuşmayı, kelimeleri dahi yanlış telaffuz ediyordum. Projeyi teslim ettim, ertesi gün rahatladım ve eskiye döndüm :)

Fakat genel yorgunluk halinden ötürü düşüncelerimi toparlamakta ben de sorun çekiyorum. Sanırım o da ağustosta tatil yapabilirsem geçecek...

Şu an bunlara çok takılma, sınavın geçsin düzeleceksin! Kolaylıklar, başarılar!
  • chihirovekohaku  (08.06.17 10:34:43) 
[]

Border collie edinme

Bu yaz özellikle bu cinsi edinmek istiyorum. Sanırım ev içinde yaşabilecek tarzda bir köpek değilmiş. Aslında köyümüzde yerimiz var ancak okul zamanı da yanımda kalmasını istiyorum. İlla böyle bir şart var mı? Besleyenlerden görüşlerini bekliyorum.




 
border collie, en zeki köpek cinsidir. aynı zamanda da çok enerjik ve hareketli. evde beslemek hiç uygun değil.


  • captainobvious  (30.05.17 17:47:42) 
border collie çoban köpeğidir. genlerinde gün boyu koşup koyun kovalamak var. eve alacaksanız hayvana yazık etmeyin. başka cins seçin


  • faideli bilgiler  (30.05.17 20:54:38) 
barinaklarda kirmasini bulun bence, yine zeki olacaktir ve muhtemelen ev ortamina daha uygun. bende var bir tane kurban oldugum.


  • bir varmis bir yokmus  (04.06.17 03:13:50) 
[]

İstanbul lise tercihi

Kuzenim bu sene liseye giriş yapacak iyi bir puanı var robert ve 2-3 yer hariç çoğu okula burslu giriş yapabiliyor. Para açısından da sorunu yok. Sadece birey yetiştirmeyi ve ekol olmayı hedef almış okullardan birine gitmek istiyor(daha çok ailesi istiyor). Şişli terakki italyan lisesi vs hangisi en iyidir? Bunlarda mezun olanlarınız varsa görüşlerinizi merak ediyorum. Bide aralarında tevitöl var. Bu okuldan vazgeçmesini önermiştim siz ne dersiniz




 
Italyan sisli terakki filan puanlari dusuk yerler ya, neden oralari dusunuyo puani iyiyse :/

Avusturya lisesine gitsin, cok burs veriyor, servis bursuna kadar veriyor. Almanca guzel ogretiliyor.
Yurtdisi imkani fazla cunku avusturya lise diplomasi alinabiliyor filan.

Almanca sevmiyosa hic dusunmesin ama cok mutsuz olur.
  • kuehles blondes  (20.05.17 17:14:25) 
Galatasaray lisesi tutuyorsa oraya gitsin. Alman, italyan, saint benoit falan zengin piçi kaynıyor


  • Cruyff  (20.05.17 17:17:40) 
alman, italyan, saint benoit'a da falan herkes zengin değil zengin olmayıp zengin gösterişli takılan ailelerin çocukları çoğu ajshsjdhjsdh.

tutuyorsa istanbul erkek!
  • pinkpeony  (20.05.17 17:51:21) 
@kuehles benim zamanımda tam burslusu yüksekti sanırım. Onlar aklıma geldi ayrıca


  • sack jparrow  (20.05.17 18:12:20) 
Tevitöl muhtemelen gidebileceği en iyi okullardan biridir. Robert falan bir seçenek değilse.

Şişli terakki bıktırıcı derecede şımarık öğrencileriyle meshurdur. Okuldaki servis şöföründen öğretmenine kadar herkes yaka silker.

İtalyan lisesini bilmiyorum.
  • sopiro  (20.05.17 18:58:21) 
[]

Farketmeden kafiyeli konuşmak

Farkına bir süre sonra varıyorum. Ayrıca birkaç aydır fark edilecek şekilde yapıyorum bunu. Ne sebeple bu tarzda konuşuyo olabilirim?




 
lanet olsun dostum sen bir şairsin. hemen bir dörtlük yaz!
bunu duymak için açtın duyuruyu bence, konu kilit tşkler

  • cekilmis gayfe  (30.04.17 17:05:01) 
bilinç altında fülarlı ılık bir entelsin.


  • anonymice  (30.04.17 17:07:19) 
seni bilmem ama
eğer böyle bir yeteneğin varsa
nadiren bile olsa
değerlendirmelisin

nasıl oluyor diye sorma
uğraşmaya devam et
düzenli çalış
eminim başarılı olacaksın
sözüm söz.

dünyanın en dandik akrostişlerini yazıyorum ben de sevişelim mi?
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (30.04.17 17:08:16) 
Şizofreni veya bipolar bozukluk gibi (ilk aklıma gelenler bunlar) psikolojik rahatsızlıklarda kafiyeli konuşma görülebiliyordu. Rahatsız edici buluyorsanız, takıntı haline getirmeden bir uzmanla görüşün derim.


  • bir nick var benden iceri  (30.04.17 20:00:50) 
Daha çok ruhsal bir bozukluk olduğunu düşünüyorum. Fark etmeden oluyor.


  • sack jparrow  (01.05.17 03:33:43) 
[]

Sürekli kendini ispat yükümlülüğü içinde olmak

Tanıştığım herkesle kendimi bir şekilde kanıtlama ispat ettirme yer edinme fikri içinde buluyorum kendimi. Bunu başaramadığımı düşündüğüm zamanlarda inanılmaz şekilde moral bozukluğu içine giriyorum. Sürekli tekrarlanıyor bu. Aşağılık duygusuna kapılıyorum. Tahammül edilemeyecek fikirler zihnimi ele geçiriyor ve tesiri uzun sürüyor.Ne yapmam lazım? Bu durumu aşan var mı?




 
Tam tersi durumdayım böyle insanlardan da nefret ederim. Aşağılık kompleksi diyorlar herhalde. Yetişme tarzıyla alakali olabilir


  • qazedcsrfvtyhngujmkol  (25.04.17 22:25:08) 
aşağılık kompleksi bu. şimdi psikolog gibi tanı koymuş gibi oldum ama durum bu yani. çok ciddi durumdayda psikolojik destek alabilirsin tedavi edilebilir bir şey.

ha kendi tavsiyem olaylara bakış açını değiştirmeye çalış. kimseye kendini ispatlamak zorunda değilsin herkes başka geçmişlerle başka şartlarda farklı hayatlar yaşıyor. Sen kendini kendine ispatla. Kendi kendine gurur duy ama tutupta başkasından onay bekleme çünkü neye göre kime göre ispat?
  • qazaqwsx  (25.04.17 22:40:20) 
aslında özgüvensizlik belirtisi.
ama bunun altında kendini yetersiz bulma, kendini sevmeme, kendini takdir etmeme, kendine değer vermeme var.

bunun nedeni genelde ailesel olur.
kendinizi ilk kez değersiz ve/veya yetersiz hissettiğiniz ya da bunun size ilk kez söylendiği ana giderseniz, çözersiniz.

bunun dışında bu bir söylem veya olayla değil, genel ortamda hissettirilmiş olabilir.
ailede sürekli var olan kardeş rekabeti, anneye-babaya asla yaranamamak, mükemmeliyetçi aile ortamı vb. gibi şeyler de bunu zaman içinde oluşturabilir.

hayatınızda sevgiyle, takdir edilmenin nerede yer değiştirdiğini bulmaya çalışın.
çünkü makine size, "kendimi ispat eder, takdir görürsem, sevilirim" diyor.
bu programlanma hatası gibi bir şey.
temeline inin.
  • blatta hiberna  (25.04.17 22:40:59 ~ 22:42:03) 
David Burns - İyi Hissetmek adlı kitabı okuyun derim, en basidinden kendinizle şöyle bir senaryo aratın. Mesela en son kendinizi ispatlama ihtiyacı duyduğunuz X kişisini düşünün, endişelerinizi tek tek sorgulayın.

Örneğin:

-Kendimi yeterince ifade edemezsem X beni tamamen yanlış anlayacak.

+ X yanlış anlasa ne olmuş peki?

- Benim bir aptal olduğumu düşünecek.

+ Aptal olduğunu düşünse ne olmuş, ayrıca X'in seni yanlış anlayacağı ya da aptal olduğunu düşüneceğin fikrine nereden kapıldın?

gibi gibi kendi tezine karşı tamamen zıt tez oluşturarak, tamamen karşıt görüş koltuğuna oturarak kendi fikirlerimizin gerçekliğini sorgulayabiliriz.


Sizinki aslında ''falcılık yapma'', ''zihin okuma'' gibi adlandırılan hatalı davranışlardan. Kendinizi ispatlama çabanızın altında başkalarının sizin hakkında olumsuz yargıya kapılacağı fikri yer alıyor ve durduk yere geleceğe kehanette bulunarak adeta falcılığa soyunuyorsunuz. Başkalarının gerçek fikirlerini bilmeden zihin okuma işine giiyor ve dünyayı kendinize dar ediyorsunuz. Karşıdakinin ise aslında hiç umrunda olmayabilir bile bunlar, kitabı kesinlikle okuyun derim :)
  • neferkitty  (25.04.17 22:50:25) 
@just öyle diyorsun hiç kolay değil şuan bile en üstteki arkadaşın yanlış anlamasına kurban gittiğimi düşünüyorum. Asla böyle tavırlar içine girme zahmetinde bulunma içine girmeyi istemiyorum. Tekrar edeyim kötü düşüncede olunacağını düşünmem sürekli içimi kemiriyor.


  • sack jparrow  (26.04.17 00:25:56) 
İnsanlar seni tahmin ettiğin kadar önemsemiyor. Hatta çoğu zaman hiç önemsemiyor.


  • arnold schwarzeneger  (26.04.17 09:44:24) 
[]

Referandum sonrası gelecek

Manipülasyon amacı taşımıyorum ivme malum tarafta sanırım. İlk konuştuğunzda hayır deyip sonradan fikir değiştiren var mı? Bence en önemli belirleyici kısım bu kesim olacak kararsızlar dahil. Nedir kemik hayırcı tanıdıklarınız hariç durum. Evet çıkması durumunda ne kadar zarar görür ülke? Geri dönüş olabilir mi bu durumda dahi?




 
hayırdan evete geçiş olduğunu sanmıyorum açıkçası. en azından ben görmedim.


  • kljgslsdkjsd  (07.04.17 20:47:11) 
Evet cikacak. Eger Hayir cikarsa ikinci referandum yapilir, o zaman Saadet'in MHP'nin belki de HDP'nin Hayircilari, Evet'e yonelir. Bu nedenle fazla umutlenmeyin. Insanlar "Evet diyelim bakalim ne olacak" diyor.


  • Traveller  (07.04.17 21:12:03) 
hayırdan evete geçiş değil de evet vermeyecek gibi görünüp evet verecek koca bir kitle vardı, bahane arıyorlardı, çokça buldular. Yani her şey normal işlese idi bu kitle yine başka seçenek mi var diye evete basacaktı, çok bir şey değişmeyecekti.


  • gezegen olan pluton  (07.04.17 21:34:56 ~ 21:36:31) 
hayır çıkacak.


  • doxanikee  (07.04.17 21:37:56) 
Ben evet oyu vereceğim. İlk başlarda kararsızdım, son mitingleri yakından izledim, kafama yattı bazı şeyler.

Edit: Sonuna kadar HAYIR! Evetçilerin kafasını yaşayayım bir an dedim. Bİldiğim doğrulardan şaşacak kadar aklımı yitirmedim. Selamlar.
  • empty man  (07.04.17 22:07:59 ~ 08.04.17 02:16:11) 
@empty man

kafanıza yatan şey nedir?

Ben Hayır diyeceğim.

Bunlar mı kafanıza yattı?

HAYIR

Yasamanın tamamen etkisiz hale getirildiği muhalefetin kanun yapmasının imkansız hale getirildiği(bkz: madde 89)

Yargının tamamen iktidara bağlandığı ve elinin kolunun kesildiği (bkz: madde 146) (bkz: madde 159)

Cumhurbaşkanının eylemlerinin denetlenemediği ve atadığı kişilerin meclisin onayına sunulmadığı(bkz: madde 106)

Meclisin temel işlevi bütçe yapma yetkisinin Cumhurbaşkanı ile paylaşıldığı (bkz: madde 161)

Cumhurbaşkanının meclisi istediği zaman feshedebileceği ama meclisin Cumhurbaşkanını görevden alması için 360 vekil gerektiği 1 ile 360'ın eşit tutulduğu (bkz: madde 116)

Kuvvetler birliği sistemine, antidemokratik suistimalci, tuzak ve fake anayasaya #HAYIR diyorum.

KUVVETLER AYRILIĞI YOKSA HÜRRİYET DE YOKTUR. HÜRRİYET VATANDAŞIN KENDİNİ DEVLETE KARŞI GÜVENDE HİSSETTİĞİ ZİHİN FERAHLIĞIDIR.
  • tahin pekmez yoğurt  (07.04.17 23:34:38) 
@empty man nedir içinizi rahatlatan?


  • sack jparrow  (08.04.17 01:33:54) 
ben evetçilere laf anlatmayı bıraktım sistemi sadece bir kişi için değiştirip 65 yaşındaki kanser hastası birinin ikidudağı arasına 80 milyonun kaderini bırakmayı doğal gören insanlar bunlar. yetmiyor 10 kere aldatıldık diyen birine bu gücü verip bir kere daha aldatılırsa başımıza neler geleceğini düşünmüyorlar mesela abd başkanı daha önce suriye konusunda uzunu nasıl kandırmıştı sonra çark etti uzun bir şey yapabildi mi? hayır. mesela aynı abd başkanı deseki biz arkandayız sen suriyeye saldır destekleyeceğiz. şuan cumhurbaşkanı savaş ilan edemez meclis kararı ve nitelikli çoğunluk kararı lazım tartışılması lazım. fakat yeni anayasayla sabaha karşı 5 te cumhurbaşkanı kararname çıkatıp ülkeyi savaşa sokabilir. şimdi evet oyu veren avanaklar lise mezunu ve sürekli kandırılan eğitimsiz birinin sırf başka birinin gazına gelerek savaşa soktuğu ülkenin neden savaştıını bilmeyen askerinin ailesi olduunda göreceğim.

her yıl sayıları 200 bin kişi artan 3.5 milyon suriyeli vatandaş yapılacak referandum sonrasında evet diyenleri göreceğim ülke iç savaşa girdiğinde sırf atatürkçü diye kumpasa kurban giden çok iyi eğitimli subayların atıldığı orduyla neler yapacağız. 2035 te 7 8 milyona ulaşacak arapların yerel araplarla birleşip ikinci bir pkk oluştrduğunda göreceğim ben bunları. bırakın laf anlatmayı nasıl olsa tayyip öldükten sonra bugün nefret ettikleri fetöcülerden biri bu yetkilerle ülkenin başına geçince dün ne deiklerini unutacaklar. 18 yaşındaki çocuklarına binmesi için araba almayan yaşı küçük diye verdiği paraya bile dikkat eden insanlar 18 yaşında milletvekili seçilsin diye uğraşıyorlar. liseden mezun olmuş adam nereden nasıl para bulup vekil seçilecek? o dinazor vekillerin içinde 18 yaşında çocuk nasıl kendine yer bulacak? baştan aşağı safsata ve bir kişinin çıkarı için hazırlanan değişiklikleri üstelik hayırcıların sesini duyurmamaları için ellerindne geleni yaparak çıkartma peşindeler. çıkıp tv de tartışamıyorsunzu bile. ülkenin tapusunu sahte diplomalı şahsın üstüne yapalım desek emin olun %25 oy çıkar en az. bizim millette padişaha kul olma merakı var malesef kulluk genlerine işlemiş adamların. 100 senede malesef o nefret ettikleri batının gücünü özgür düşünceden tartışma kültüründen aldığını öğrenemediler.
  • haskoylu deli hasan  (08.04.17 02:12:28) 
[]

Mehmet uçum

Daha önceden hakkında bilgi sahibi olduğunuz biri mi? Değilse şu an ne düşünüyorsunuz




 
ben hala hakkında bilgi sahibi değilim.


  • niye ama  (05.04.17 19:41:54) 
ben tanımıyordum. bir ara sözlükte eski solcu falan diyince bir okuyayım dedim baktım marksist linkleri var. dsipli arkadaşlar tanır.


  • blue eyes white dragon  (05.04.17 20:17:14) 
@dragon dsip üyeliği mi vardı eskiden ?


  • sack jparrow  (06.04.17 00:27:54) 
Daha önceden beri takip ediyorum, muhafazakar-sol görüşü savunuyor, önceki referandum da yetmez ama evetçi gruptandı. 7 haziranda mv oldu, sonra tekrar aday gösterilmedi ve cb başdanışmanı oldu.

Muhtemel başkanlık sistemi ile beraber bakan olacaktır. Şuan Ayhan Ogan ile beraber şehir şehir geziyorlar.
  • piotr  (06.04.17 15:31:49 ~ 15:34:05) 
@piotr muhafazakar solu ilk defa duydum marksist tanımına pek uymasa gerek bu kişi? Ayrıca siyasi parti çatısı altında sadece akp içinde mi bulunmuş?


  • sack jparrow  (07.04.17 20:39:08) 
[]

Anne babanın izleyebileceği filmler

Buna benzer bir liste var mı cıvık cıvık olmasın beraber izlesinler diyebileceğiniz çok tanınmış filmler bulunmayan bi liste yerli yabancı farketmez




 
Bir iki örnek verirseniz daha iyi cevap verebilirim.


  • patatesli yumurta  (26.03.17 01:12:27) 
Şuan kedi özledi diye bi film izliorlar. Big fish, intouchables vs gibi filmler.


  • sack jparrow  (26.03.17 01:35:18) 
Anne babalar sevdikleri türde her filmi izleyebilirler, her filmi izleyemeyen çocuklar olii:)

When pigs have wings
Big Fish
A man called Ove
Castaway on the moon
Un village presque parfait
Hector and the Search for Happiness
The Brand New Testament
The Prestige
Barfi
As good as it gets
The bucket list
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (26.03.17 01:36:13 ~ 01:37:12) 
La Chef
A perfect world
The family man
  • patatesli yumurta  (26.03.17 01:43:03) 
"Inside Out" az önce izledik eşimle, ki eşim animasyon sevmez ama bayıldı buna.


  • gonion  (26.03.17 01:48:05) 
kübo sihirli teller
Lucky NumberSlevin
paha maa
Firuze
Mutluluk
Billy Elliot
Her
Mommy
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (26.03.17 01:56:52 ~ 02:01:44) 
[]

İrlandaca isim sitesi

Böyle bi site vardı kendi ismimizi yazıp irlandaca ismimizi buluyorduk. Nasıl bişeydi?




 
Bunu buldum: rumandmonkey.com

Bir de şu var ama gerçek ingilizce ad ve soyadlardan İrlandaca üretiyor: www.ireland101.com
  • gonion  (26.03.17 01:50:29) 
[]

Oy ve ötesi sandık müşahitliği

Bu seçimde de görev alacaklar mı? Daha önce görev alan varsa özelden yeşillendirsin




 
ben daha önce görev aldım.

oy ve ötesi bu seçimde görev almayacağını açıkladı (dedi bir arkadaşım).
  • dahinnotha  (14.03.17 21:12:38) 
daha önce görev aldım. sandık başkanı ve partili üyelerin pasifliğinden dolayı baya bir zorlandım. gün içinde arkadaşını otogardan almaya giden x parti üyesi, evinden börek getiren y parti üyesi, sigara içmeye çıkıp 1 saat ortalıktan yok olan sandık kurulu memuru... müşahit olmama rağmen aktif bir biçimde rol aldım. gün sonunda sayımı izleyen vatandaşlar zarfları filan açmaya başladı. öyle bir ortamdı yani. hepsini teker teker uyardım.

oy ve ötesine gelirsek bu referandumda aktif olarak görev almayacaklar. gönül verdiğiniz partinin müşahiti olun dediler hatta. parti üyesinin olduğu yerde müşahite gerek yok bence. hayır ve ötesi diye bir oluşum gördüm. haziran hareketi ile bağlantıları var sanırım. yani tam bağımsız değil. onun dışında daha aktif görev almak için sandık kurulu üyeliğine başvurmanızı öneririm.
  • mind mischief  (14.03.17 21:18:38) 
  • shubulubapshubaptishaluva  (14.03.17 21:22:41) 
[]

Ailece izlenecek film

Erotizm, vıcık vıcık çocuklar olmayan kaliteli film önerilerinize açığım.




 
  • oguz altun  (12.03.17 20:43:18) 
çılgın hırsız,minyonlar,hotel transylvania 10 numara aile filmleridir. Animasyon sevmiyorsan babam ve oğlum, akıl oyunları, karayip korsanları, gravity, labirent gibi filmlere de bakabilirsin. aile'den kastına göre değişir. Benim aklıma ilk çocuk geldiği için bunları dedim,anne babanla izleyeceksen daha farklı türler araya girer


  • prens zuko  (12.03.17 20:55:34) 
@oguz altun izledik ne yazık ki, @zuko animasyon ve çok bilindik olmayacak


  • sack jparrow  (12.03.17 21:07:42) 
Stand by me
K-Pax
Flightplan
  • patatesli yumurta  (12.03.17 22:40:47) 
good bye lenin.


  • mungojerry  (13.03.17 00:11:28) 
[]

Khk lar ve açığa alınan akademisyenler

Odtü ve bounda alınan var mı? Alınırsa sizce felakete doğru yol alır mı bu okullar? Pdy harici alınan akademisyenler olursa ne olur en kötüsü?




 
Pdy hariç alınan olursa mı? Zaten fetonun piyonları dışında bir dolu insan çoktan atıldı. Sen hala kurunun yanında yanan yaşlar ihtimalinde misin abi? Nasıl bu kadar naif olabiliyorsun?


  • kargn  (08.02.17 19:29:40) 
ben dun gorevden alinan orkestra sefi ile montajcinin baya ilgili oldugunu dusunuyorum pdy ile.
odtu ve bou'dan alinan var mi? aylardir onlarca liste yayinlandi acip bakabilirsin.
Alınırsa sizce felakete doğru yol alır mı bu okullar? dil tarih tiyatro bolumunde dort hoca kaldi, rakam ile 4. hayir okullar felakete yol almaz, cok hayirli olur. selam ve dua ile.
  • kassiopeia  (08.02.17 19:46:28) 
3-4 aydır önce mülkiye ardından da boun'a darbe vurulacak diye konuşuluyordu. Mülkiye'ye dün gece vuruldu. Daha boun ve odtü'ye büyük bir tasfiye gerçekleşmedi. Ek olarak atılanların çoğu zaten pdy harici; "olursa" ifadesini kullanmak için çok geç.

Ne olacak? Üniversiteler bir ritüel ve gelenek halini alan biçimde yeniden lise düzeyine inecekler (bir önceki tasfiyeden ne kadar çıkabilmişlerdi o ayrı bir muamma). Teorik, yöntemli ve eleştirel düşünme kapasitesinden yoksun insanlar, zaten çoğunlukta olsalar da, bütünü ele geçirmiş olacaklar. Bir sonraki kendini yetiştirmiş akademik nesil gelene kadar zehirlerini daha fazla yayabilecekler. Bu bir sonraki akademik nesil de, maalesef birikmiş bir tartışma zemininin içine doğmaktansa, her şeyi baştan oluşturmaya çalışacak. Sonuç: kronik geri kalmışlık, çağın uzağında kalma, ülkenin büyük çoğunluğunun anti-entelektüelizm taraftarı olması vb.

Yukarıda sayılanlar zaten Türkiye toplumunda oldukça görünür işaretler. Ancak, bir toplumun entelektüel anlamda güç kazanması oldukça uzun süreli bir iş. Bir sürü küçük adımlar ve birikim gerektiriyor. Bu tasfiye o atılan küçük adımları olduğu gibi kırpıyor. Zaten doğru düzgün düşünsel eser üreten ve aktaran çok az isim var. İşte o az ismin de %90'ı yazdan bu yana yok oldu. Birçok ülke bu az sayıdaki başarılı ismi kendine çekebilmek için yarışıyor (norveç, çekya, almanya doğrudan karşılaştığım örnekler).

Bizde hala dünyadan bihaber insanlar olayları felaket olarak görmeyip, atılan birçok ismin kısa vadede yerinin doldurabileceğini sanıyor.
  • protector  (08.02.17 19:52:10 ~ 19:53:37) 
Sorunun doğrudan hedefi değil fakat konuyla doğrudan bağlantılı olduğu için cevap vereyim dedim. Son yayınlanan kararname ile Yıldız Teknik Üniversitesi'nde, FETÖ diye yazıyor ama Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atan bazı öğretim üyelerinin de ihraç edildiğini gördüm. Eğer yanlış bildiğim kısımlar varsa, düzeltiniz lütfen.

Ciddi bir akademik personel alımı söz konusu zaten, YÖK'ün ilan sayfası hiç boş kalmıyor şu sıralar. Felakete doğru yol alma kısmını, bu yer değiştirmenin sonrasında yorumlamak en doğrusu. Nitelikli öğretim üyelerinin görevden alınması bir güç kaybettiriyor elbet ama dileyelim ki eksikliği hissettirmeyecek kişiler göreve başlasın.
  • tel tokasini duzelten samuray  (08.02.17 21:14:04) 
yanlis anlama güzel kardesim ama nerede yasiyorsun sen? yani hakikaten nasil bir saflikla soruyorsun bu sorulari? yani odtu ve boundan hoca alinmazsa, hersey yolunda mi demek olacaK? pdy harici alinan diyorsun, ya allah aşkina bir listeye bak, ibrahim kaboglu var orada funda senol cantek var. bir arastirsana bu isimleri. hic mi haberiniz yok dünyadan? daha ne kötü ne olabilir. oy verecek yaşta oldugun tahmin ediyorum. yemin ediyorum senin gibileri gördükce bu ülkede yaşadigima lanet ediyorum. ne sikim bir yerde kimlerle yasiyoruz biz kardesim.


  • thewizardofearthsea  (08.02.17 21:44:34) 
@wizard kardeş ben de farkındayım ne kadar değerli hocalar olduklarının. Ancak bu kesim bunları atacak her türlü bir çember yaratıyor kendine. üstte yazıldığı gibi Barış için akademisyenler bildirisinde imzası olanların hepsi tutuklandı tutuklanacak. Demek istediğim nokta hukuki olarak bir zaruriyet olduğu algısını yaratmaları. Emin ol sen bunu şu anki durumda mevcut iktidarın bu hareketlerine destek veren en hafif tabiriyle saf insanlara söylesen dahi bu insanları bunları söyleyerek çok rahat bir şekilde yanlarına çekebiliyorlar. Ben de burada bu şekilde yazmamın sebebi ikilemde kalıp okuyan varsa eğer bu başlığı en azından 'tarafsız' bir bakış açısıyla değerlendirilen bir başlık olduğunu ifade etmektir. Hala bu ülkede bu akademisyenlerin emeklerinin olduğu öğrenciler mevcut. Onların asla vefasızlık veya işbirlikçilik yapmayacağımdan kendi açımdan eminim.


  • sack jparrow  (08.02.17 23:43:47) 
[]

Usa'da araştırma görevlisi olma

Bu ulkede iyi kötü bi ünide yer alıp Öğrtm görevlisi olmak için ne gerekli? Ea bölümleri için hangi alan daha çok elimi kuvvetlendirir? Nedir kriterleri?




 
senin ilgi duyduğun deli gibi çalışacağın her alan : )
bence.
ister arkeoloji olsun ister başka bir şey.
iyi bir üniversite, iyi ortalama, iyi yabancı dil vs.
  • coderlovescoder  (04.02.17 01:24:21) 
@coder yeterli mi peki bunlar?


  • sack jparrow  (04.02.17 02:15:23) 
TOEFL 100 bekliyor iyi universiteler, kotuleri de 85 istiyor.
Bir de bir prof.la anlasip J-1 vizesi alip bir yil arastirma gorevlisi olabilirsin ancak ardindan iki yil Turkiye'de yasama kurali var. Muhendislik ya da tip gibi bolumse ve isinde iyiysen sansin var.

  • Traveller  (04.02.17 03:58:18) 
Abi yapma! Yarın fetö mevzusundan bizimkiyle ters düşerler, Trump "Almıyorum lan Türkleri de" atlar, olan sana olur...


  • deadwampir  (04.02.17 04:00:15) 
Phdnin olmasi, ya da master ve biraz is tecrubesi olmasi. Ingilizcenin oyle cok super olmasina gerek yok. Ben NIHte calistim, hintli aksanindan gecilmiyodu o siralar. Tabii ingilizce bileceksin.
En onemlisi, bence, motivasyonun cok yuksek olmali. Yani bi suru yere basvuracaksin umursamayacaklar bile. Ama hep basvuracaksin, hazirlikli olacaksin. Dalga dalga ise alimlar olur, onlardan birini yakalayacaksin.

  • beriberi  (04.02.17 11:14:20) 
[]

Bir zamanlar anadolu'da

Pek sayın duyuru sinema eleştirmenleri, altmetin ve film tahlili uzmanları. Nbc nin bu filminin sizce en önemli öne çıkan kısımları nelerdir? Sinematik açıdan şaheser olması, an'ı çok iyi bir şekilde tasvir etmesi, oyunculukların kusursuz olması haricinde, düşünsel olarak şu fikre açık bir şekilde değinmiş diyebileceğimiz hangi bölümü vardır? Yoksa filmin gövdesi bu açıkladığım kısımların olağanüstü olması sonucu mu başyapıt niteliğindedir?




 
Bu kadar hayranlıkla iyi bir eleştiri yapamazsın. Oyunculuklar kusursuz değil. Yılmaz Erdoğan adeta Mükremin karakterini devam ettirmiş filmde. Bütün kamera arkası görüntülerini izledim ve ne kadar doğaçlama ve şansa dayalı çalıştıklarını gördüm. Otopsi öncesinde kadının topuklu ayakkabısına zoom yapılması ve bütün bu olayların arkasında bir kadın var iması ince bir ayrıntıdır.


  • dissendium  (21.01.17 14:52:23) 
ben filmi ağzım bir karış açık izledim. alttan alta esen erkeksi, maço hava ve bir femme fatale figürü üzerine kurulu senaryosu yüzünden eleştirildiğine şahit oldum, kimi ortamlarda.


  • filteria  (21.01.17 15:22:53) 
[]

2017 lys

Bu seneki puanlamada geometri matematikle denk sayılacakmış? Yani aynı puan değerine sahip olacakmış?




 
tamam. haber verdiğin için sağol.


  • nrmnm  (20.01.17 13:58:32) 
Normalde hangisi daha yüksek sayılıyordu?


  • sfteses  (20.01.17 14:58:21) 
Mat ayrı geo ayrı


  • sack jparrow  (20.01.17 15:50:55) 
Önceden mat 22, geo 11di. Simdi ikisi de aynı katsayıda sayılacak. OSYM 33 gösteriyor ama 16,5-16,5 bölüşüyorlar muhtemelen. Yanı adayların geometriye daha cok asılmaları gerekiyor, artık matematik neyse geometri de o. Zaman sıkıntısı da kaybolacak bu sayede. Tisikirlir OSYM.


  • tosiba  (20.01.17 16:18:09) 
2016'da testlerin ağırlıkları farklıymış ama bu sene birleştirmişler.

i.hizliresim.com


mantıklı olandı bence.
  • blue eyes white dragon  (20.01.17 16:46:52) 
[]

Kalkın ey felah-ı vatan dediler

'Herkes oturdu bizler ayakta kaldık'
Ziya paşa bu sözüyle tam olarak ne demek istemiştir?



 
Felah-ı Vatan ibaresi son Osmanlı Mebusan Meclisindeki bir grubun ismi. Atatürk'ü başkan seçip 6 maddelik bir kararnameleri vardı onu yürürlüğe sokmaktı amaçları fakat olmadı. Belki yaşanan bu başarısızlığa ithafen bir söz olabilir.

Edit: theconqueror haklı. Ben hiç dikkat etmedim kavram üzerinden yola çıktım. Benim tez de bilgi olarak kalsın bari.
  • gozu acik sevisen yahudi  (20.01.17 00:02:17 ~ 00:19:34) 
Suret-i Hakk'tan görünerek hepimizi kandırdılar, bizler de kandık diyor.


  • yaren  (20.01.17 00:10:43) 
ziya paşa 1880'de öldüğüne göre @yahudinin tezi doğru değil.


  • theconqueror  (20.01.17 00:13:32 ~ 00:13:49) 
[]

Hiç kettlı ankastre ocağın üstüne koydunuz mu

Sb




 
erir


  • blacksky  (15.01.17 09:26:11) 
Hayır. Bu tarz zor konularda beynimi kullanabiliyorum.
(Sizin yapmadığınızı düşünerek)

  • cahs  (15.01.17 09:59:28) 
Isınsın diye değil de yanlışlıkla yapanı gördüm. Eridi tabi azcık


  • hasmetizm 2046  (15.01.17 10:02:50) 
cahs ne kadar akıllı. bizim gibi değil


  • blacksky  (15.01.17 10:25:49) 
Annem aşırı dalgın. Kettle koyar fritöz koyar açar ocagı. Çok şükür daha ölmedik.


  • jazzabel  (15.01.17 11:01:09) 
patlama falan acisindan mi soruyorsunuz? saatlerce durmadigi surece sadece dis kisminda hasar meydan gelir. hatta kisa surede fark edilirse risk olusturmakla beraber tekrar kullanilabilir bile...


  • mavicorap  (15.01.17 11:17:37) 
@maviçorap Çaydanlıkla karıştırıp ısınsın diye koyma türünden


  • sack jparrow  (15.01.17 11:53:41) 
o kadar dalgın değilim. en fazla sigarayı ters yakmışlığım var.


  • zgrydn  (15.01.17 12:12:20) 
Yok ama fırın tepsisini halının üzerine koyup halıyı yakmıştım bir kere.


  • Lim5  (15.01.17 17:42:14) 
[]

Yurtdışında eğitim ve iş hayatı

Yakın bi arkadaşım bu sene üni sınavına girecek. Ancak çok kesin bir şekilde yurtdışında eğitim görüp, orada kalma planları yapıyor. Ancak yurtdışında anadolu liseleri denk sayılmıyor. Bu yüzden ne yapmalı da yurtdışında okuyup oraya kapağı atmalı. Çok iyi derecede ingilizceye sahip ayrıca.parası da var.




 
ilk başta kendi işini kendi görmeyi, araştırmayı öğrenmeli.


  • duygusal pehlivan  (11.01.17 20:10:56) 
Almanca biliyor olsaydı Almanya'yı önerirdim. Sınava girecek Türkiye'de bir bölümü kazanacak ve bu sırada Almanya'daki okullara başvuracak sonra kabul alırsa Türkiye'de kazandığı bölümünü aynısını orada okuyacak. Almanya'da üniversiteler ücretsiz galiba ama aylık 720€ para göstermesi gerekiyor. Bu para bloke hesapta duruyor galiba.


  • tahin pekmez yoğurt  (11.01.17 20:33:12) 
abd, kanada, avustralya'dan birine gitsin. parasını bastırıp okuyabilir.


  • cekilmis gayfe  (11.01.17 20:52:50) 
ben italya'ya gidiyorum bir aksilik çıkmazsa. mühendislik mimarlık istiyorsa politecnico di milano'yu, business ya da political science isterse bocconi'yi araştırsın. okullar kendi sınavını yapıyor milano'da, zor bir sınav değil. sorusu olursa -güzelce araştırdıktan sonra- yeşillendirin.


  • tejeve  (11.01.17 21:03:35 ~ 21:05:37) 
cok iyi ingilizcesi varsa liseden mezun olmadan planlarini yapip kuzey amerikada universiteye gitmek icin SAT sinavlarina girebilirdi. madem parasi da varmis arkadasinin. Kafasina jeton son senesinde dusmusse, istanbul, ankara ve izmirde cok iyi kaliteli yurtdisi danismanlik sirketleri var. bassin parayi bulsunlar ona guzel bir okul.
Tavsiyem, ABD'de community collegelara bakmasi, 2 senelik, sonra ordan guzel 4 senelik okullara transfer olabiliyorsun, 2 sene de orda okur.

  • bioverse leo  (11.01.17 22:09:42) 
@bioverse bu kolejlerle direkt olarak bu danışmanlık şirketleri vasıtasıyla ıletişim kurulabiliyor?


  • sack jparrow  (11.01.17 23:34:32) 
@sack jparrow gerekirse iletisim de kurabilirler, bazi egitim danismanlik sirketlerinin iletisimde oldugu/daha once ogrenci gonderdigi community college ya da universite programlari mevcut oluyor. Ayrica, en azindan arkadasina okul konusunda fikir verirler ve arkadasin iletisime gecer. Ama bildigim kadariyla bu seneyi kacirdi arkadasin. SAT'ye girmesi lazim, 2017 yaz sonu basvurularini yollasa, 2018 yazinda baslar anca okula. Simdiden mart'a kadar falan bir basvuru bulup yapip sonbaharda baslayabilecegi bir okul bulma ihtimali vardir belki.

Lisenin son senesinde mi kafasina takmis yurtdisina cikmayi?
  • bioverse leo  (12.01.17 01:00:32) 
Evet gündem etkili oldu bu durumda. Bana saçma geliyor tabi.


  • sack jparrow  (12.01.17 10:41:58) 
şu an durumu bilmiyorum ama anadolu lisesinden mezun oldum, hiçbirşey yapmadan lise transkriptimle amerikada üniversiteye başladım.


  • t joe  (12.01.17 10:55:32) 
[]

İstanbul hukuk ortalama ve çap

Yüksek lisans yapabilecek ortalama yapmak çok mu zor? Çift anadallı bitirebilmek imkansıza yakın mıdır?




 
hangi bölümle ve ne amaçla çap yapmak istiyorsun? ders programı farkından dolayı iki ayrı bölüm okumuş kadar ders alman gerekebilir, hukuk fakültesinin 1. sınıftan sonraki derslerini alan bir bölüm yok gibi.
not: iü hukuk hakkında bir bilgim yok. çap genelde ortak dersleri çok olan yakın disiplinler arasında yapılıyor.

  • duygusal pehlivan  (11.01.17 19:15:10) 
Uluslararası ilişkiler siyaset bilimi gibi


  • sack jparrow  (11.01.17 20:05:02) 
Ben de hukuk mezunuyum ama çap yapan görmedim hiç bizim fakültede.


  • cabiday  (11.01.17 20:21:25) 
hayatta hiç bir şey imkansız değil. fakat 3,2 gpa ile çap bitirmiş olmaktansa 3,85 ortalamayla tek bölüm bitirmek bence daha iyidir.
bu söylediğin bölümlerin kombinasyonu kulağa çok hoş geliyor, mezun olunca devlet müsteşarı olacakmışsın gibi geliyor ama pratikte hiçbir işe yaramayabilir. ikisi de derya gibi alanlar ve kesişim kümelerinde iş yapan bir akademisyen, araştırmacı olmayacaksan ikisinde aynı anda derinleşmek çok zor.

  • duygusal pehlivan  (11.01.17 20:21:46) 
[]

Tcmb döviz rezervleri

Kasım ayı verilerine bakıldığında 20 ayın zirvesinde bulunuyor dolar rezervi. Şuanki bulunulan durum buna çok ters bi durum değil midir(doların rekor kırması)? Ayrıca nasıl bir yorumlama getirilebilir?




 
Brüt rezerve bakıyor olabilir misiniz? Çok fazla dış borç var, o rezervin çoğunun gideceği yer belli ödeme dönemleri gelince.


  • crown  (10.01.17 13:05:14 ~ 13:05:27) 
Ayrıca aralık ayı içinde de uzun,süre dolar kuru artış gösterirken döviz rezervini arttırmış mb.


  • sack jparrow  (10.01.17 13:18:10) 
toplam rezervlerde durum daha farklı.


  • nedendir bilinmez  (10.01.17 13:53:53) 
[]

En iyi üniversiteler sıralamaları

Atıf sayısı makale sayısı öğretim üyesi başına düşen makale sayısı vs gibi kriterler sizce önemli midir? Ayrıca aklıma takılan önemli bi husus da boun hem yurtiçi hem yurtdışı sıralamalarında ilk 5 in dışında yer alıyor olması. Nedir bunun sebebi?




 
Tabii ki onemlidir. Yalniz atif sayisi digerlerine gore daha onemlidir. Turkiye'de cogunlukla atif almayan, oylesine basilan yayinlar cikiyor. Yayin sayisindan ziyade kalite daha onemli hale geliyor.

Turkiye'de siralamalarda genelde Istanbul Universitesi ust siralarda olur. Ogretim uyesi sayisi cok fazla ve iki tane tip fakultesi var. Tip Fakultelerinde ellerine gecen vaka sayisi fazla, arastirma ayaklarina geliyor denebilir.

Bogazici Universitesinden gorece daha kaliteli ve daha az sayida yayin cikiyor.
  • evrim halkasi  (08.01.17 18:51:07) 
türkiyedeki prestijli okulların yurtiçindeki prestiji yabancı dil eğitimlerinin iyi olmasından geliyor. bazılarında eğitim de aynı oranda kaliteli elbette ama yine de akademik yeterlilikleri dünya standartlarının çok gerisinde. istanbul üniversitesinin nobel ödüllü iki mezunu olması da bazı sıralamalarda üste çıkmasına neden oluyor. ve öğrenci sayısı fazla olsa da akademisyen sayısı ve bazı fakültelerde akademisyen niteliği gerçekten iyi.


  • skayas  (08.01.17 18:58:37) 
Sabancı ve bilkentte de tıp fakültesi yok. Onların üst sırada yer almasının nedeni vakıf destekli olması mıdır?


  • sack jparrow  (08.01.17 19:01:21) 
Vakif destekli olmasindan ziyade kaliteli akademisyenleri daha fazla para vererek bunyelerinde toplamalari denebilir. Yurtdisinda calisip, kaliteli uretim yapan bilimcileri almaya calisiyorlar. Adamin halihazirda var olan baglantilari sayesinde uluslararasi bircok calismaya katiliyor, kaliteli uretime devam ediyor. Sadece vakif destegi dersek catkati universitelerine haksizlik olur :)


  • evrim halkasi  (08.01.17 19:20:51) 
Ben Boğaziçi'yi herkesin gelip geçtiği bir yer olarak görüyorum. Buraya gelen öğretim görevlisi burada kalmıyor. Yurt dışına gidiyor. Boğaziçi bir uğrak yeri, sıçrama noktası gibi. Bu nedenle kemikleşmiş bir kadrosunun olduğunu düşünmüyorum. Batı'da, iyi sayılabilecek bir üniversitenin, iyi sayılabilecek bir mühendislik bölümünde okuyorum. Bölümde 30. yılını tamamlamış hocalar var. Çalışma yapacakları zaman büyük bir koordinasyon içerisinde çalışıyorlar. Normalde akademisyenler pek toplu gezmez ama bizim bölümde belli gruptaki hocalar sürekli iletişim halinde. Artık araştırma grubu mu denir bilmiyorum ama ortada bir birliktelik söz konusu. Durum böyle olunca kısa sürede bile kaliteli makaleler çıkabiliyor. Çünkü hocaların rekabeti söz konusu değil. Aynı makaleye hepsinin adı yazılıyor. Öyle muhteşem şeyler keşfedeyim, herkes benden bahsetsin durumu yok. Hatta bence hocaların çevirdiği kitaplar bile önemli. Bizim bölümdeki iki hoca malzeme bilimi ile akışkanlar mekaniği kitabının çevirmeni. Düşünün yani, tüm Türkiye'de okutulan kitapların çevirmenleri Boğaziçili değil. Tamamen bireysel çabaya bakıyor akademik başarı.


  • dissendium  (08.01.17 19:25:03) 
Üniversiteleri değerlendirirken dünyada kullanılan üç ölçek var.

İlki QS ölçeği. QS ölçeği Amerika bazlıdır ve akademik ün, çalışan kişilerin ünleri, doktoralı fakülte elemanı oranı, makale sayısı, atıf sayısı, yabancı öğrenci oranı, yabancı öğretim üyesi oranı, öğretim üyesi çeşitliliği, patent sayısı, vb. çeşitli kriterlere göre değerlendirilerler. İkinci ölçek Times ölçeği ve Avrupa bazlı. Bunda da benzer kriterler var. Daha az sayıda. Örneğin, üniversite ile işbirliği bir kriter ama yabancı öğrenci sayısı bir kriter değil. Bir de Uzak Doğuluların bir ölçeği var ama onu hiç öğrenemedim. Unutup duruyorum.

Bir üniversitenin puanını hesaplarken bu kriterlere uzmanlar ağırlık verir. Örneğin, makale sayısı %10 önemli gibi. QS ölçeği Amerika bazlı olduğu için kriterleri Amerikan üniversitelerini kayırma bazlıdır; Times'ın ölçeği de Avrupa üniversitelerini kayırma bazlıdır. Uzak Doğu'nun kendi ölçeği de kendi üniversitelerini yüksek gösterir mesela. Örneğin, Amerika'dakiler öğretim üyelerinin çeşitliliğine 'inbreeding' açısında önem verirken Avrupalılar 'Bu hiç önemli değil, saçmalıyorsunuz' der. İkisinin de haklı ve haksız tarafı vardır. Bundan öğreneceğimiz tek şey de, herhangi bir ölçeğin %100 doğru olmadığıdır.

Bir de bu ölçekler ilk sıralardaki üniversitede çok fark etmez de; QS'te 200. sıradaki bir üniversite Times'da 500. olabilir. Tam tersi Times'da önemli olan bir üniversite QS için önemli görülmeyebilir. Dolayısıyla, hedef Amerika üniversiteleri ise QS, Avrupa üniversiteleri ise Times'ı kullanmak mantıklı olur.

Örneğin, Times ölçeğinde Boğaziçi ve Koç'u karşılaştıralım. (Kriter sayısı daha az ve anlaması kolay diye Times'ı seçtim)
www.timeshighereducation.com
www.timeshighereducation.com

En büyük farklardan biri endüstriden gelir elde etmede. Demek ki Koç'un hocaları sanayiden çok fazla proje alıyorlar veya girişimciler ama Boğaziçi'ninkiler daha teorik çalışıyor ve sanayi ile Koç kadar iç içe değiller. (Bazı bölümler istisna olabilir). Öğretim de de Koç %5'lik fark atmış Boğaziçi'ne. Öğretimin içinde de akademisyen/öğrenci oranı, laboratuvar koşulları gibi alt kriterler var. Demek ki Koç'ta öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı az ve daha modern laboratuvarları var. Aynı şekilde, Koç Boğaziçi'ne göre uluslararası alanda %10 daha görünürmüş. Demek ki yurtdışındaki hocalarla işbirlikleri ve uluslararası proje sayıları daha fazla. Makale ve yayın sayısında da %6'lık bir fark var. Atıflarda da %13'lük bir fark var. Demek ki bu nedenle Boğaziçi girememiş.

Atıf ve makale sayısı en önemli kriterlerden biri sayılır.
  • aychovsky  (08.01.17 19:28:01) 
[]

Tff veya tbf hakemlik başvurusu

Nasıl başvurulur? Eğitim süreci ne kadar sürer? Torpil filan olayları döner mi? Biraz bu işlerle uğraşmış duyuruculara ihtiyacım var.




 
www.tffhgdistanbul.org.tr

başvuru şeyi falanda orda tarihi geçmiş ama bir sonraki döneme gidebilirsin. adaylar birkaç kez toplanıp futbol kurallarıyla ilgili eğitim alır. ardından bir sınav olur, aynı gün sonuçları belirlenir. yanlış hatırlamıyorsam 70 üstü sınavı geçmiş oluyor. aday hakem ya da hif hakemi gibi bir ünvan oluyor. halı saha maçlarında hakem ve altyapı maçlarında yardımcı hakem olarak görev alıyorsun bir süre. ardından fiziksel test oluyor, belli bir sürede belli bir mesafeyi geçmek gerekiyor. geçtiğin zaman beyaz kokartlı hakem oluyorsun. gerisi torpile ve şansına bağlı olarak gelişiyor.
  • bad boy for life  (25.12.16 21:41:37) 
[]

Tecrübesizlik ve plan yapma becerisi ve şiir

Sevilen kişi bir hatun kişi. Şiirle çok ilgisi olduğunu düşünmediğim yeni nesil bi instagram twitter kuşu(Çok da abartılı olmamakla birlikte). Bu kişiyle daha önce hiç konuşulmamış ve sadece bakışma usulü bir ilişki düzeyinde kalınmıştır(bakışmalar boş değildi. yanındaki arkadaşlarıyla birlikte arada beni gözlerlerdı).Zatıalim de bu işi gidip konuşarak halledemeyecek kadar tecrübe ve mabad yoksunu bir insandır. Bu iletişimi kurabilmek için sözlerin gücüne güveniyorum. Ayrıca bu işte kıza yavşayan 1 kişi daha vardır. Daha önce hiç twitter vs kullanmamış biri olarak sahte bir twitter hesabı açıp divan edebiyatından sevdiğim şairlerin gazellerini mesnevilerini ona özelden mesajla gönderip iletişim kurmak ne kadar işe yarar? Rahatsızlık verecek bir durum sayılmaz sanırım?




 
şiire ilgisi olmayan insana divan'la mı girilir allasen, sosyal medyada popüler olmuş turgut uyar cemal süreya falan paylaş. tipine bakıp beğenmezse bi faydası olmaz, o yüzden sana avantajı olan bir hamle olmaz şiir. tipine güveniyorsan önce güzel bi profil yarat, arkadaş/takipçi yap öyle yürü; dediğin gibi kuşsa 50 takipçili bi profil çok güven de vermez.


  • baba jo  (07.12.16 12:55:22) 
Baba jo +1

Bitti hocam o şiirle yürüme devri :) puan bile kaybettiriyor hatta ilk aşama için. Senden hoşlandığını düşünüyorsan çok kasma, normal arkadaş gibi konuş önce sonra ufak ufak belli edersin kendini. Ayrıca kendin ol sahte profil ne yahu hakkatten hiç anlamıyormuşsun bu işlerden benden beteri de varmış :))
  • kemence  (07.12.16 13:14:10 ~ 13:16:18) 
Yapabileceğin en saçma şey o olurdu.

Şimdi herhangi bir kadına sosyal medyada yürüyen sayısı fazla oluyor hele bir de twitter/instagramda belli sıklıkta paylaşımı varsa/hesabı gizli değilse. Karşındaki de saf ya da aşırı yüzüne bakılmayacak/asosyal vs. bir tip değilse bunların hiçbirini ciddiye almıyordur. Hele de sahte bir hesaptan gelen mesajı, bu mesnevi falan da olsa. Güldürecektir sadece.

Dünyanın en çekici şeyi özgüven. Madem bakışma ve boş olmadığına inanılan bir bakışma söz konusu, yürü arkadaşım. Araya da birisini falan koyma, direkt yüzyüze halledemiyorsan kendi sosyal medya hesabından düzgün ve normal bir şekilde konuşmayı denemelisin. İlk lafı durup dururken atamam ben diyorsan son paylaştığı şeyle ilgili bir şey düşünüp dm'den yürümeyi seçebilirsin.
  • patiska  (07.12.16 13:16:18 ~ 13:17:51) 
Bazen kendimi baya yaşlı hissediyorum bunları okuyunca. Ya bu hanımlar duygusal otantik şeylerden hoşlanmıyormuydu? Hep mi tip vs özellikler bin basar?


  • sack jparrow  (07.12.16 13:52:23) 
@sack jparrow son cevabınıza ithafen: siz bu kadınla daha önce konuşmamışsınız; tanışmıyorsunuz, peki siz hangi özelliğinden hoşlandınız? sizi bu kadar düşündürecek ve çekimserliğe itecek kadar önemli ne gibi bir özelliği var? dış görünüş bu durumlarda tabii ki önemli...
arkadaşlarıyla beraber bakıyor demişsiniz, bu bir yere çıkmaz zannımca fakat grubuyla beraber hareket eden biriyse sahte twitter hesabı açarak şiir vb "romantik" yöntemlerle yürürseniz arkadaşlarıyla arasında alay konusu haline gelirsiniz. kaldı ki sahte bir twitter hesabını kimse umursamaz.
direk gidip merhabalaşmak, hangi ortamı paylaşıyorsanız (işyeri, okul vs) o ortam hakkında bir konu açmak en insancıl ve tehlikesiz yöntem... tanıdıktan ve size karşı bir eğilimi olup olmadığını kesin biçimde anladıktan sonra romantik işlere yönelin derim ben.
  • mizore  (07.12.16 15:09:40) 
@mizore Direkt böyle yaklaşmak ürkütür yani?


  • sack jparrow  (07.12.16 15:43:22) 
@ jrr tolkien hayrani Bir defteri kapattık o zaman sanırım:(


  • sack jparrow  (07.12.16 18:21:15) 
[]

Bilkent işletme/iktisat

Yarı burslu okumanın tam burslu okumaktan ücret verme haricinde ne farkı var?




 
yok.
ben muhendislik okudum, iktisattan ders almistim zevkine, gordugum kadariyla cok bo$ bele$ insan var, hele bi de ya$lari kucuk oldugundan iyice goygoy modundalar. caliskan ogrenci sayisi da az degildi, gevur gibi calisiyordu bazi kizlar :D
tarik hoca falan cok iyidir, sevmistim.

isletmeyi bilmiyorm
  • jedilance  (03.12.16 20:24:29) 
Hiç bi' fark yok. Ayrıca çok boş beleş insan da yok. Gayet normal takılıyor çoğu. İyidir genel olarak.


  • misir curcunasi  (03.12.16 20:45:11) 
Değer mi peki iyi bir hukuk psikoloji vs puanı tutarken buraya girmek?


  • sack jparrow  (03.12.16 21:49:10) 
[]

Sevan nişanyan elifin öküzü ya da sürprizler kitabı

Uygun fiyata nerden bulabilirim link vs




 
www.nadirkitap.com
www.nadirkitap.com
www.nadirkitap.com

edit: tekrar basıldıysa benim linkleri ciddiye almayın :)
  • kobuzchu kiz  (01.12.16 19:32:25 ~ 19:32:55) 
[]

boun bölüm değiştirme

boun da sosyoloji pdr gibi bir bölüme girip iktisat işletme veya psikoljiye geçiş yapmak ne kadar mümkün? yapan var mı çevrenizde? nasıl yapmışlar?




 
Yapan var
Kurum içi yatay geçiş şartları sitesindeki yönetmelikte yazar .
Yüksek not ortalaması geçmek istediğin bölüme yakın ÖSS puanı gerekir
  • limoncello  (18.11.16 00:41:42) 
var benim de çalışırsan olur ama kolay değildir.


  • kaputt  (18.11.16 09:54:46) 
[]

Avrupa terör örgütleri iç tehditler

Avrupanın pkk ve bazı türk suçluları sahiplenmesi sizce tuhaf değil mi? Hala eski kurt rolüne devam ediyor mu? Tay-yeap'in bazı şeylerde haklı olma ihtimali var mı?
Medeni bir toplum olmalarına rağmen neden belli bir kesim ciddi anlamda ırkçı ve doğuluları maymun olarak görüyor? Yurtdışında bir süre yaşamış yazarlardan bilgi almak istiyorum. Taraflı tarafsız yorumlara açığım.



 
fransa'da kaldım 1 sene.

terörü yaratanlar zaten kendileri onun için tuhaf değil.
erdoğan'ın önünde fazla seçenek yok. ya 60 yıllık avrupa serüvenine resti çekip noktayı koyacak yada bu şekilde ikili oynayarak gidecek.
her topluluk kendinden aşağı gördüğünü ezmek ister. aynı türkiye'de çingenlere ve romanlar yapıldığı gibi. avrupa'da doğuluları öyle görüyor.
  • ada meltemi  (10.11.16 00:12:23) 
senin terör örgütü olarak tanımladığın şeyi, bir başkası hakkını arayan mazlum olarak görebilir. avrupa yıllardır, sen bu insanlara bir devlet olarak büyüklük göster, onları öldürüp hapsetmek dışında onlara bir yol göster, bunlar senin de vatandaşın diyor. bu insanlar için, bir devlet olarak elinden geleni yap ve bu toplulukla silah dışında iletişim kur diyor. biz bunun yerine savaşmayı tercih ediyoruz. hal böyle olunca da, avrupalılar için bu, iki denk gücün savaşı haline geliyor. bu da pkk'yı onların terör anlayışının dışında bırakıyor.


  • tavukbanalop  (10.11.16 00:26:38) 
devletlerle ilgili yorum yapmayı saçma buluyorum, zira bilgim yok. devlet devlettir, birisinin diğerinden iç işleri dışında pek farkı yok. önemli olan toplumlar.

ben ırkçılık yaşamadım ya da maymun gibi görülmedim açıkçası. tam aksine baya da memnunum.

bu arada bugün ufak alman veletler suriyeliler için düzenlenen bir etkinlikle alakalı bağış topluyorlardı, her mağazaya giriyorlar falan. sarı sarı, öyle de şekerler ki. aşırı da heyecanlı ve heveslilerdi. yani diyorum ki benim gördüğüm kadarıyla çocuklara sevmeyi öğretiyor toplum. gerisi bireye kalmış. her toplumda bir bölüm kaçık olabilir. önemli olan toplumların genel tutumu. ancak biz insanlar olarak genelde olumsuzu görmeye programlanmışız.

edit: yalnız erdoğan hakkında yorum yapayım. erdoğan haklı diye bir şey yok, zira erdoğan'ın savunduğu bir şey yok. kendi çıkarına bakıyor adam. bugün böyle bir tavır takınması gerekiyor demek ki. yarın tam zıttını da yapabilir. bu hemen hemen her siyasetçi için geçerli.
  • soso  (10.11.16 00:34:13 ~ 00:41:44) 
cevap basit, sen bir IRA veya ETA filmi izlediginde, adamlarin 'kendi topraklarimizda ozgur olmak, bizi somuren devletten kurtulmak istiyoruz' tarz ozgurluk goygoyuna hic destek vermiyor musun ? dogru yada yanlis, 'ozgurluk isteyen halklar' kendine dokunmadigi surece insanlarin sempatik buldugu bir kavram.

turkiye'ye ozel bir sey yok ortada, zaten avrupa bu hale getirdi denilecek bir durum da yok. en onceleri sscb'nin destegi var en basta, avrupa neden desteklesin sscb destekli orgutu ?
  • lanc  (10.11.16 01:28:19) 
Avrupa'nın Pkk militanlarını sahiplenmesi normal değil, Pkk AB tarafından terör örgütleri listesine alınmış bir örgüt. Eğer kanıt varsa, adil yargılama kesinse kolay kolay barındırmaz.

Ama başka bir terör örgütü liderinin (Fetullah GÜlen) ayağına kadar gidip el etek öğen milletvekillerini parlementodan uzaklaştıramıyorsan, Fetö sahnesinde dansöz gibi kıvıran bakanları yargı önüne çıkaramıyorsan, belediye başkanlarına "höt" diyeniyorsan, senin terör tanımınla kimse -afedersin- götünü bile silmez.

Herkes önce kendi kapısının önünü temizlesin.

P.s. Daha üniversite hastanelerinde tedavi edilen Işid yöneticilerine gelmedim bile.
  • babilbaligi  (10.11.16 15:07:23 ~ 15:08:27) 
[]

Özyeğin üni

Sizce geleceği parlak mı? Koç sabancı vs arasına yerleşebilir mi 5 sene içinde? Kadroları iyi gibi sanki?




 
Hayır olamaz. Bahçeşehir ayarında takılır.


  • kurnaz  (06.11.16 14:47:55) 
az evvel göz attı akademik kadrosuna, departmanlarına fln. beğenmedim.
şahsen tercih yapacak olsam koç veya sabancı dururken hayatta yazmazdım.

  • pangea  (06.11.16 14:53:16) 
Türkiyedeki çoğu üniversite birbirinden pek bir farkı kalmadı artık.
hangisine gidin değişen pek bir şey olmayacaktır.

Sadece adları kaldı.
  • gibicibicis  (06.11.16 16:06:00) 
Şu anda değil ama gelecek için umutluyum ben. Özel üniversiteleri A-B-C kategorilerine ayırma planı vardı bir ara ama sonra ortalık karışınca lafta kaldı sanırım, sonrasını bilmiyorum. Koç, Sabancı A kategorisindeydi ve Özyeğin B'nin üstündeydi. Açıkçası Atılım yapıp yapmayacağı üniversite yönetimine bağlı biraz. Onların ne yapacağı çok kritik. Açıkçası pangea'ya katılmıyorum; şahsi tanıdığım yok ama akademik kadro seçimi çok ince eleyerek ve sık dokunarak yapılıyor. Belki her bölümde öyle değildir ama Mühendislik için seçmelerini biliyorum. Her hocası ayrı hayvan, arada bir iki çürük çıkarsa çıkar ama olay akademik kadrodan öte öğrencide de bitiyor. Örneğin, Düzce Üniversitesi'nin eski rektörü Funda Sivrikaya Şerifoğlu Stanford mezunu ve aşmış bir kadın. Düzce'nin de rektörü oldu ve üniversiteyi bayağı kalkındırdı. Yine de Düzce Üniversitesi'ye gelen öğrenci belli, net çerçeve belli. Kalkınsa kalkınsa Düzce ne kadar kalkınabilir. Zaten Funda Hoca da sonradan üniversite değiştirdi. Özyeğin'de bu potansiyel var ama nasıl değerlendirileceğine bağlı.


  • aychovsky  (06.11.16 22:12:25) 
çok ama çok üst seviye başlayıp(hem vizyon hem seçtiği akademik kadro hem de eğitim yapısı bakımından) kısa sürede, 2013 sonrası düşüşe geçti.

hala 10 özel okulun 8inden 9undan daha iyidir ama koç sabancı seviyesine çıkma ihtimali de yok, isteği de yok bana göre.
  • tchuck  (06.11.16 22:24:58 ~ 22:25:40) 
[]

Ulysses

Bu kitabı anlayabilmek ve yorum yapabilmek için nasıl bir birikim gerekli sizce? Neden james joyce olamıyoruz?




 
ulysses deneysel bir roman... yazarının deyimiyle, tümüyle anlamak mümkün değil; nitekim kendisi bu kitabın birçok bölümünü şiirsel bir edayla, işitsel bir duyumla yazdığını, bu anlamda kitabın "sezgisel" olduğunu belirtmiş. kitap İrlanda milliyetçilğinden kişisel gelişime, sanattan siyasete ve gündelik yaşama sayısız gönderme içeriyor. klasik bir olay örgüsü içermediğinden, birçok bölümü bilinç akışı içerdiğinden okunması güç...

ancak kitabı bütünüyle okuyup anlamak da mümkün.. bunun için çok sayıda araç da var. armağan ekici çevirisi örneğin, daha "okunaklı" bir metin içeriyor:

www.idefix.com

nevzat erkmen'in hazırladığı sözlük çok işe yarayabilir:
www.idefix.com

tüm bunlardan önce ise ellmann'ın kapsamlı biyografisi çok işe yarar:
www.idefix.com

iyi okumalar!
  • conrad moricand  (06.11.16 17:42:10 ~ 18:00:23) 
[]

Kevin spacey ve kadrosu meşhur film

Spacey sanırım yan roldeydi (seven değil) imdb de rastlamıştım.




 
glengarry glen ross olmalı.


  • bohr atom modeli  (06.11.16 01:38:04) 
Yan rol olmasaydı K-Pax derdim.


  • ihanet kac kisilik  (06.11.16 01:43:03) 
the man who stares at goats

www.imdb.com
  • kurnaz  (06.11.16 01:58:39) 
The Usual Suspects


  • brakgn  (06.11.16 02:19:51) 
Horrible bosses


  • feedback  (06.11.16 02:47:45) 
La confidential


  • kaledekiyalnizlik  (06.11.16 09:16:33) 
(bkz: margin call)

Kevin Spacey Paul Bettany Jeremy Irons Zachary Quinto Penn Badgley Simon Baker Mary McDonnell Demi Moore Stanley Tucci
  • sameidiot  (06.11.16 12:40:30) 
21?

Gerçi kadrosu pek meşhur değil ama
  • it oynamis yonca masarasi  (06.11.16 12:43:23 ~ 12:44:03) 
The man who stares at goats aradığım oydu.


  • sack jparrow  (06.11.16 12:47:30) 
[]

Toplu bi kaçış ve iltica

Gülse birselin bugün yazdığı yazısıyla aklıma geldi herkesin çevresinde mutlaka gitmek isteyen var. Sahil kasabasından usa eu ya evrildi bu durum. Sizce çok tehlikeli değil mi ülke açısından sizin görüşleriniz nelerdir? Yapabilenlerin sayısı ne kadar etrafınızda? Şaka maka ülkede yeni nesil hep aynı şeyleri konuşuyor.




 
iki ay önce arkadaşım gitti, bir yıl sonra döneceğim diyor ama dönerse döverim. 6 yıl beraberdik sürekli, hatta ben vize alabilseydim beraber gidecektik filan.


  • klassno  (02.11.16 22:20:11) 
Su anda cevremde bir firsatini buldugu anda gitmeyecek akranim yok. Aktif gitme surecinde olan bir kac kisi (ve aile) taniyorum. Ben de esimle beraber Haziran gibi gidiyoruz (soylediklerim hepsi USA ve EU). Benim cevrem genelde bilgisayar programcisi, cevirmen vs. dinle arapla ilgisi olmayan insanlar.


  • robokot  (02.11.16 22:23:16 ~ 22:25:25) 
Çok fazla yok çevremde. Tanıdıklarım da 30-40 yıl önce gitmiş gideceği yere. Babamın bir arkadaşı Amerika'ya ilk gittiğinde Yunan restoranı açmış. Almanya'daki akrabalarımın çoğu zaten emekli olmuş orada. Çalışanlar da kötü yerlerde çalışmıyorlar. Öyle bir anda çıkıp giden insan tanımıyorum. Yeni nesil açısından kötü olabilir, ancak çok uzun vadede. O kadar sürede yeni nesiller yetişeceği için kendini kurtarır gibi geliyor.


  • dissendium  (02.11.16 22:23:38) 
ya çok abartılıyor bu kaçma olayı. brexit'ten sonra ingiliz gençleri bile delirdi, hepsi kaçacağım diyor. amerikalı hipster ergenler trump seçilirse avrupa'ya kaçacağız diyor. siyasileri dünyanın hiçbir yerinde sevmezler. her zaman ülkeden kaçmak isteyen bissürü insan olacaktır. en başta, yabancının cazibesi var. emin ol türkiye şu an almanya standartlarında olsa, bu sefer "abi farklı kültür yea" deyip ingiltere'ye gitmek isterdin. taam türkiye cidden kötü bi ülke, imkanı olan kaçsın da yani böyle her "kaçıcam" diyen de kaçmıyo açıkçası bu kadar takmaya değer bi şey görmüyorum ben.


  • der meister  (02.11.16 22:25:53) 
der meister, temmuzdan beri durumlar farkli. Sen gecenlerde ukraynaya kacmamis miydin? Su an ulkedeki nabiz eskisi gibi "kacicam abi yea" nabzi degil. Benim ergenligimden beri o muhabbete sahit olmuslugum vardir herkes gibi. Ama su an Turkiye saatli bomba, durumlar siradan degil, benim cevremde gordugum tansiyon da oyle geyik degil.


  • robokot  (02.11.16 22:27:38 ~ 22:28:22) 
@robokot demek istediğime benzer şekilde yazmışsınız. Bu diyarlardan göç eyliycem gayri değil olay. Basbayağı afganların filistinlilerin kaçtığı gibi ülkeden kaçıyorlar.


  • sack jparrow  (02.11.16 22:31:58) 
Viyana'da okulunubitirip isi olmasina ragmen istifa edip trye donen arkadaslarim da var, daha onceden "tabi ki donucem" diyen de var.

Trye gelmis olanlar pisman, gelmek isteyenler artik burada kalici olmanin yolunu ariyor.
Ciddi bir kacis var.

Cok idealist arkadaslarim bile kacmak istiyor artik, cevremde -ozellikle 15 temmuzdan sonra- ulkeyi terketmek istemeyen cok az.

Halinden memnun olanlar genelde hicbir seyden haberi olmayan arkadaslarim. Politik bir sey paylastiklari yoktur mesela. Keyifleri yerinde, kendi ortamlarindan cikmiyolar vb.
  • kuehles blondes  (02.11.16 22:34:01) 
kaçtım ve ukrayna'daki şartlarım daha kötü olduğu için geri döndüm. ha ukrayna'da şehrin en güzel caddesinde, en güzel evde yaşayacak kadar param olsa muhtemelen dönmezdim ama yoktu - o kadar param olsa zaten başka bir ülkeye de gidebilirdim. ben de hayatımı türkiye'den kaçma üzerine kurdum her zaman ama artık uğraşmıyorum. kaçıp gördüm. ne oldu? yine aynı bok. aynı sefalet. sadece dilini bilmediğin yabancı bir yerde. işini gücünü ayarlayıp giden adam gitsin tabii, ona lafım yok da sırf kaçmış olmak için üç kuruş parayla bi' yere kaçtığında hiçbir şey daha iyi olmuyor.

türkiye HALA yaşanmayacak kadar kötü değil. burada yaşamayı ben de istemiyorum ama türkiye'de yaşam hakkında çok çok önyargılı olduğumuzu düşünüyorum. türkiye cehennem değil, diğer ülkeler de cennet değil. gidip kendim gördüm. dediğim gibi, paran varsa yaşarsın. paran varsa burada da yaşıyorsun ama zaten. bombalar garibana patlıyor, tacize senin benim gibi adam uğruyor zenginler değil.

bak bu benim ukrayna'da kaldığım apartman: prntscr.com

burası "kötü" falan değil, insanlar bunlarda yaşıyor. devlet memurunun, doktorun aldığı para 500 lira. yeni yapılmış apartmanda, villada yaşayan yok mu? var da işte "halk" dediğin, her gün gördüğün insanlar bunlarda. yol biliriz iz biliriz ona rağmen yabancıyız diye önüne gelen skmeye çalışıyor, ukraynalıya 5 lira olan için bana 15 çekiyorlar.

"vatanım gibisi yok" demeyeceğim, burayı hala sevmiyorum ve param olsa belki yine giderim ukrayna'ya ama bavullarını toplayıp da yurtdışına çıkmamış birisi türkiye'yi bu kadar gömmesin. bak ben ne vatan geyiği yapıyorum ne kuru fasulyeyi özledim diyorum. öyle saçma sebeplerden ülkeye dönecek birisi değilim. demek istediğim, türkiye kötü diye cehennem değil. ukrayna gibi bi ülkeye kıyasla ise hiç kötü değil.

o yüzden gidebilen gitsin çok rica ediyorum sabah akşam gidecem abi yaa diye tatava yapmasın. ben ukrayna'da okuyup babasından ayda 2 bin lira para alan, kral gibi yaşayan adam da tanıyorum. benim babam bana 2 bin gönderse ben de asla dönmezdim lviv'den. ülkenin sizin yaşam standartlarınızda çok büyük payı yok. bugün milyonlarca türk de şu anki şartlarından memnun olduğu için çıkmıyor mesela yurtdışına. öğretmen olan gitmek istiyor ama gitmiyor, niye? biliyor çünkü orada 3 bin euro almayacağını, bu kadar rahat yaşayamayacağını.

ukrayna için kesinlikle üzülmüyorum ben, benim için müthiş bir deneyim oldu. "gidecem" diye zırlayarak bulunduğum yerde hiçbi şey yapmadığımı fark etmemi sağladı. şimdi ske ske istanbul'da bitiricem okulumu, ondan sonra gidebilirsem yine giderim. şimdilik "kaçmak" gibi bi planım yok ama çünkü biliyorum burdan daha iyi olmayacağım. ölürsem de ölürüm yani ne yapayım onun endişesiyle yaşayamam.
  • der meister  (02.11.16 22:42:31 ~ 22:48:12) 
Dondugunu bilmiyordum der meister, uzuldum istedigin gibi gitmedigine durumlarin.

Diger dediklerine pek katilamiyorum. Son 10 senenin Turkiyesi, hic sevmesem de gerekirse sonsuza kadar o sartlar icinde iyi kotu yasarim bu sorun degil bence. Su anki durumu da fena degil, su anki durumunda bile yasarim. Ha evliyim cocuk yapamam cocugum olsa burada okula yollayamam o ayri.

Mesele gelecekte ne olacagi.

Biraz tarih bilen, komsusu ulkelerin tarihini bilen birinin Turkiye'nin gelecegine umutla bakmasini pek mumkun gormuyorum.

Din etkisiyle yonetilip belini dogrultabilmis tek bir ulke bile bilmiyorum. Hepsi eninde sonunda kaosa suruklenmistir. Bilmemne efendi hoca efendi hazretleri karsisinda bilmemkim hoca hazretleri seklinde mezhep savaslarinda birbirlerini kesip durmuslardir. Burda olmaz yav oyle seyler dersen 15 temmuzda olan neydi derim... Turkiyede aktif en az 500bin takipcisi bulunan kac tarikat var? Birbirlerini kesmeyenlerin ise baslarinda hep bir diktator olmustur, o engel olmustur. O da zaten er gec indirilinceye kadar. Sonra olusan guc vakumunda yine ortalik kan golu.

Turkiye cok kotu bir gelecege gebe. Bu benim sahsi fikrimdir. Benim bahsettigim gidicez hoba gidelim diyen kisiler turkiye cok kotu abi yeaa diyerek gitmek isteyen kisiler degil (burada cok mutlu olmasak da), Turkiye cok kotu olacak gitmek zorundayiz diyen kisiler.

Sen veya baskalari bu cikarima katilmayabilir. Benim icin bu gun gibi acik bir durum. Cok cok temelden bir seyler degismedigi surece bu ulke icin gelecekte baris huzur dolu bir hayat goremiyorum. Bahsettigim degisim bir kac nesil gerektirecek bir degisim tabii ona da omur yetmez, hadi her sey yolunda gitti diyelim...

Neyse sonucta demek istedigim, Turkiye yasanmaz bir yer degil. Ancak yasanmaz bir yer olacagini dusunuyorum(z). Gitme istegi, aciliyeti bundan. Kimse bize merakli degil yoksa. Ne buradakiler ne de gidecegimiz yerdekiler.
  • robokot  (02.11.16 22:52:05 ~ 23:03:43) 
kuzenim bankada çalışıyordu (valla tam ne olarak bilmiyorum ama) fırsat çıktı eşini de alıp Hollanda'ya gitti, yine banka için ama orada çalışıyor galiba.

Başka bir akrabamın eşi bir devlet kurumunda çalışıyor, 4 yıllığına bir yere gitmesi gerekiyordu Almanya oldu gittiler. O olmasa öbür senelerde Hindistan vb. daha kötü yerler olacakmış zorunlu olarak. Valla mecbur dönecekler herhalde ama yine de hayatları başka bir yere kaymış oldu.

ben... 2014-15'te 1 yıl İngiltere'de master yaptım. Zorlayıp kalmadım. Çok pişman değilim ama ileride olabilirim gibi geliyor. Şu an Marmara Üni'de doktora yapıyorum ama bir yandan İngiltere'deki fully funded doktoraları araştırıyorum ve sanırım başvurup şansımı deneyeceğim. Çıkarsa giderim ama karar veremediğim nokta şu, artık 3-4 yıl gideceksem dönmemek üzere gitmem lazım, o kadar kesin kesitirip atamıyorum.
  • rodriguez2  (02.11.16 23:11:50) 
çok alternatif bir bakış açısı sunacağım sesli düşünmek için.

----

huntington beach, california'da asla içine giremeyeceğim ve bol dalgalı ve içinde 6.5 metrelik büyük beyazların cirit attığı pasifik okyanusuna gireceğime; çatır çatır antalya - lara'da denize girerim.

ancak türkiye'de hiç bir zaman 6 silindirli ve benzinli bir araba kullanacak durumda olmasam da amerika'da bu tipte bir arabayı, şu anki astra'mı satıp parayı dolara çevirerek alabilirim.

bir yerde avantajı olması o ülkenin, kendi ülkenizdeki avantajlarınızı da öldürebiliyor.

o yüzden türk insanının kolay adapte olacağı güney avrupa ülkelerine gitmek daha mantıklı gibi. geliyor. hoş ben uzaklaşacağımı pek sanmıyorum ülkemden artık italya'da erasmus, amerika'da staj yapmış biri olarak. birincisi çabalamak pek istemiyorum, ikincisi erasmustan sonraki 1.5 sene içerisinde kendimi hakkari'de buldum.

------------

ayrıca düzenleme yapayım. hakkari'de kendimi bulmak da kötü bir durum olmadı. işim gücüm ve maaşım vardı en azından. kafamda da sadece ihale dosyası geçiyordu açıkçası. şimdi olasılıklar içinde yol bulamıyorum pek.

ahanda depresif kafa ile geldim.
  • rain when i die  (02.11.16 23:17:11 ~ 23:22:08) 
Etrafimda yurtdisina tasinma plani yapan gormedim henuz. -25 yas ogrenciler haric.


  • sckxyss  (02.11.16 23:22:53) 
O tatava yapanlarin %95'inin yurtdisinda calisma izni alabilecek kalifiyesi yok. Ha arastirma gorevlisi, doktor, yonetici seviyesinde falansindir da firsat bulabilirsin. Ben de gitmek istiyorum mesela ama buradaki kurulu duzenimi, isimi, maasimi birakip gitmek ; mastera baslayip haftalik 20 saat calisma izniyle garsonluk yapmak istemiyorum. Bence de yakin gelecekte 'bu ulkede yasanmaz miniyim kacmak sart' durumuna gelmez.


  • japon askeri  (02.11.16 23:29:24) 
"Tatava" yapanlarin %95 inin kalifiye bir durumu olmadigi dogrudur. Sanirim sack jparrowun sordugu mesele kalifiye is gucunun ulkeyi terkediyor olusu ve bunun etkileri. Imkani olmayan garson olmaya zaten gidemiyor.

>Bence de yakin gelecekte 'bu ulkede yasanmaz miniyim kacmak sart' durumuna gelmez.

Bu soruyu 14 temmuz'da sana sorsaydik ayni cevabi verir miydin? Peki 15 temmuz eskaza basarili olsa sonra cikacak ic savasta ne yapacaktin? Bugun 2 Kasim. 3 kasimla ilgili umudun da ayni yerden geliyor olmasin? Turkiye saatli bomba derken bahsettigim biraz bu.
  • robokot  (02.11.16 23:53:33 ~ 23:55:26) 
15 temmuz başarılı olsa iç savaş çıkacağını nereden çıkardın? tamamen varsayımlar üzerine konuşuyorsun. türkiye'de iç savaş falan çıkmaz.


  • der meister  (02.11.16 23:55:17 ~ 23:55:46) 
Malum sahis suikaste kurban gitse cevresindeki kisiler oldurulse iceri alinsa %50 nin evde ellerinin uzerine oturup bekleyecegini mi dusunuyorsun der meister?

Su an bastaki yonetim ulkenin cogunlugunun istedigi yonetim olmasa boyle bir iddia ile gelmezdim fakat ezici cogunluk oyuyla iktidarda olan bir ulkenin yonetimini alasagi eder idolune zarar verir / oldururseniz o ulkede tabii ki ic savas cikar, baska bir sey olma ihtimali nereden geliyor?
  • robokot  (02.11.16 23:57:13) 
menderes'i astıklarında iç savaş mı çıkmıştı, şimdi niye çıksın? başarılı olunamayacağı başından belliydi, adam çıkıp kendisi "sokağa çıkın" dedi. o öyle demeseydi kimse sokağa falan çıkmazdı. çıkan da ölür giderdi zaten, iç savaş çıkmaz dışarı çıkan öldüğüyle kalırdı.


  • der meister  (02.11.16 23:59:27) 
@dermeister

Ic savas olmadigini bir de guneydogudakilere anlat gozum.
  • kuehles blondes  (03.11.16 00:02:21) 
O zamanki darbeyle bu zamanki darbenin ne alakasi var ki? Bu zamanki darbe iki dini liderin tepismesi, TSK nin top yekun isin icinde oldugu bir darbe bile degil, bir grubun silahlanmasi ve karsi tarafi elimine etmeye calismasi. Ve tabii devir de ayni devir degil iletisim imkanlari acisindan. Insan da ayni insan degil. Girisim butun ulkede olmus bir sey bile degil, gucleri bir kac ile yetebildi, insanlari kontrol edecek bir askeri guc de mevcut degildi zaten.

Sen o zaman burada miydin tam hatirlamiyorum ama daha sokaklara cikin cagrisi yapilmadan insanlar sokaklara akin etmisti coktan zaten (en azindan benim bulundugum ve haber alabildigim yerlerde, istanbul anadolu). CB ye o zaman bir sey olsaydi, hukumet dusseydi falan herkes evine doner kapisini kilitlerdi diye mi dusunuyorsun gercekten?

Cok acayip yahu.
  • robokot  (03.11.16 00:04:43 ~ 00:06:08) 
Ben de Avrupa'da yasıyorum. Buradaki Türkleri görünce beyin göçü var, ülke için cok zararlı falan diyen adamı tutup skme seviyesindeyim. Ulan senin yurt dısındakı yasayan vatandaşlarının yüzde 95i dönerci, kebapçı, pkklı, en boktan işlerde calısan vasıfsız, cahil, devlet yardımıyla falan geçinen adamlar. Eğitimli, kaliteli ne kadar adam varsa gidebiliyorsa gitsin. Ülke imajı yerlerde. Yabancı Adama Türküm diyorum, kebapçı mısın diyor. O da haklı hayatında hiç mühendis, doktor, avukat Türk görmedi.


  • freedonia  (03.11.16 00:08:27) 
ne nasıl olurdu bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz ama evet ben tam olarak öyle düşünüyorum. cumhurbaşkanının hayatta olup insanları sokağa çağırdığı, akşam vakti yapılmaya çalışılan bir darbeyle gecenin 4'ünde gerçekleşen bir operasyon aynı olmazdı. insanlar sokağa ölmeyi göze alarak çıkar, ölümü de ancak uğruna ölmeye değer bir şey bulursa göze alır. darbe olmuş, yönetim el değiştirmiş. sokağa çıksan ne yapacaksın o saatten sonra, kime ya da neye karşı savaşacaksın? sen türk halkını ne sanıyorsun ki? tutturmuşsunuz bir %50, gören de 35 milyon insan sokağa çıktı sanacak. çıkanların büyük bir bölümü girişim bittikten sonra, şov yapmak için çıktı. üzerinden 10 gün geçmiş, adam türk bayrağıyla çay içip dondurma yiyerek, mısır kemirerek yürüyor dışarda. sorsan darbe engelledi ama.

@kuehles, bunun konuyla ne alakası var? güneydoğu her zaman problemliydi.

siz "burası cehenneme dönecek" paranoyasıyla yaşamak istiyorsanız devam edin. kendinizi inandırmışsınız bir şeye, aksini görmüyorsunuz ya da görmek istemiyorsunuz. gidin, avrupa da sizi bekliyor zaten.
  • der meister  (03.11.16 00:12:05 ~ 00:14:32) 
der meister, hocam kusura bakma ama turkiye gibi bir ulkede bir guc vakumu olusmasinin potansiyel sonuclarini irdeleyecek birikime sahip olmadigini goruyorum yuruttugun mantiktan o yuzden fazla itelemeyecegim. Wishful thinking donuyor sadece. Bir de sende genel depresif bir hava var, olursem olecem yapacak bir sey yok kafasindasin... Ben herhangi bir dine inanmam, olumden sonra hayata falan da inanmam. Tek hayatim bu. Kontrolum disinda bir seye kurban gidersem yapacak bir sey yok evet. Ama kontrolum dahilinde olan bir seye bile bile lades demem. Isin icinde aile kurma cocuk yetistirme fikirleri falan girince (yani kendinden once baskalarini en sevdiklerini dusundugun bir moda girdiginde), "ic savas cikar mi cikmaz mi" tartismasina kafa yorulan bir yerde yasama fikri ile ilgili icinde bir sey degisir mi, onu da bilmiyorum. Maddi durumun, is imkanin yokmus senin, avrupanin en ucuz yerinde dahi olmamis senin isin, uzuldum senin tecrubeye. Gencsin daha, ogrenci adamsin. Ama bir de olaya para biriktirmis ve avrupanin guzel bir yerinde guzel hayat standardi saglayacak meslegi olan kisilerin gozunden bak. Hacilarin hocalarin tepismesi arasinda kalmayi niye secsinler bir dusun derim.


  • robokot  (03.11.16 01:04:01 ~ 01:06:11) 
Vasifli vasifsiz kacan cok insan var etrafimda, elimden geldigince gercekten niyeti olana yardim ediyorum. Vasifsiz olan donerci disinda is bulamaz diye bir sey yok, aramayi bilmek lazim, dort haftada lise mezununun is bulup gittigine sahit oldum, onemli olan gercekten niyet.


  • kassiopeia  (03.11.16 02:29:35) 
Eşim memur olduğu için gidemedik. çok istiyordum. hala istiyorum.


  • naharir  (03.11.16 08:40:38) 
@robokot, iyi de güç vakumu oluşacağını neye dayanarak söylüyorsun? senin argümanların da en az benimkiler kadar temelsiz. eyvallah ben gencim bilmiyorumdur da sen hangi bildiğine dayanarak yazıyorsun bunları, ben bunu anlamadım. kim iç savaş çıkaracak abi, beyaz yakalılar mı? kürtler mi? milliyetçiler mi? neyin güç vakumu yani bu, türkiye'de iktidar savaşı veren ve birbiriyle savaşabilecek güçte fraksiyonlar var da ben mi bilmiyorum? kaldı ki niye hala "darbe başarılı olsaydı" üzerinden gittiğimizi de anlamıyorum, oldu bitti işte.

"ölürsem ölürüm"ün inançla alakası yok. ben ateistim. sadece şunu diyorum: elimden gelmeyen şeyler için kendimi yormaktan yoruldum ve artık uğraşmıyorum. çıkabilirsem tabii ki çıkarım, burada yaşamaktan memnun olduğumu hiçbir zaman söylemedim. sadece, ağlayıp sızlayarak ve sürekli ölüm korkusuyla yaşamak istemiyorum. ben burda doğdum, burda büyüdüm. isveç beni istemiyorsa, almanya "gelme" diyorsa ne yapayım yani eve kapanıp ağlayayım mı? bile bile lades ne demek ayrıca? ben bu ülkede yaşamaktan nefret etsem de burada öğrenci olarak ayda 1000 liranın üstünde kazanıp eğitimimi sürdürebiliyorum. hadi çıkın deyin ki böyle bir avrupa ülkesi var, o parayı kazanıp okuyabilirsin. var mı öyle bir yer? yok. yok dedemin tapusu, yok babamın birikmiş 50 bin eurosu, bilmem ne. yurtdışına parası ya da önemli meziyeti veya sevgilisi/eşi falan olan gider eğer mesele standartları korumaksa. tuvalet temizleyenleri aşağılamıyorum ama kusura bakmayın ben ülke güvensiz diye türkiye'den almanya'ya tuvalet temizlemeye gitmem, giden gitsin. gören sanacak ki avrupa kapılarını açmış bekliyor da ben "YAŞASIN TÜRKÜYE" deyip gitmiyorum. hepinizden önce ben giderim. sorun şu ki kimse beni istemiyor, niye istesin?

kendini niye ötekileştiriyorsun anlamıyorum. benim sevdiğim, düşündüğüm insan yok mu sanki? daha az önce haberleri izlemeye tahammül edemediğim için kalktım sofradan çıktım yukarı ama sen söyle abi ne yapayım? adamlar istemiyor anasını satiyim, nasıl gideyim, nereye gideyim? her şeye bahane bulan ve sürekli bi şeyler arayan ezik biri olmaktan sıkıldım ben, zaten yaşayacağım en fazla 60 senem daha var, onu da her neredeysem orada güzel geçirmeye çalışacağım. size green card, yurtdışı iş vs. kovalama konusunda kolay gelsin. beni istemediler, sizi isterlerse ne ala, gidin kurtulun işte. benim canımı sıkan şey türkiye konusunda bu kadar paranoyak olmanız. türkiye'nin daha önce görülmemiş bir seviyeye düşmesi, diğer ülkelere kıyasla en dipte olduğu anlamına gelmez. en azından, hala gelmiyor.

"gitmek isteyen gidiyor" geyiğine de hastayım. herkes becerdi bi ben beceremedim herhalde bu işi.
  • der meister  (03.11.16 19:09:27 ~ 19:13:37) 
[]

Saatler neden geriye alınmadı

Ayrıntılı olarak fikirlerinizi merak ediyorum




 
aklıma ilk gelen ibnelik olsun diye.


  • killerbee  (30.10.16 10:59:14) 
bunu yapan insanlar şöyle diyor;

normalde bu sistemin asıl amacı enerjiyi korumaktı. ama yıllar çok şeyi değiştirdi, artık eskisi gibi değil, yeni cihazlar falan derken enerjiyi o kadar da korumuş oluyormuşuz meğer.

hem bu bahaneyle sizi gün ışığından bir saat daha faydalandıracağız, fena mı yaptık?

iyi yanları olduğu kadar kötü yanları da var tabii. daha önce de yapılmış, eski sisteme geri dönülmüş. yine aynısını yaşarsak hiç şaşırmam.
  • tosiba  (30.10.16 11:03:36) 
Arabistan ile aynı saat diliminde kalmak için.

Normal olan kış saatiydi, yaz saati enerji tasarrufu için çıkarılmıştı. Madem artık ihtiyaç yok, o zaman kış saatine dönüp orda kalmalıydık. Neden anormal olanda kalalım normali varken?

Fakat ne yazık ki boktan bir ortadoğu ülkesi olma yolunda bir adım da saat düzenlemesi ile atmış olduk.
  • eloharp  (30.10.16 11:08:16) 
1. Enerji tasarrufu yapmak için kullanılan saat ileri saat yani yaz saati uygulamasıydı.
2. turkiyenin saat icin belirlenen meridyeni izmitten gectigi icin ozellikle doguda ciddi sıkıntılar yaşanmaktaydı.
3. saatlerin hep yaz saatinde kalmasi yani bugun oldugu sekilde yapilmasi akp'den oncede bilim adamlari tarafindan konusulan birseydi.
  • delicevat  (30.10.16 13:19:49) 
[]

Alice in chains

Grup ismi nasıl bi manaya geliyor? İng çevirisi değil tabi ki.




 
alice in wonderland değil de alice in chains işte zincirlenmiş vs?


  • tepedeki psychedelic adam  (24.10.16 23:03:04) 
Tepedeki+1


Alice harikalar diyarında, carroll, blake, huxley, the doors, jefferson airplane vs.

Bu kültür ve bu kitaba sürekli yapılan göndermeler ve bu kitaba ilham olan şeyler...

Bunlara çok acımasız eleştirilerin getirileceği günü heyecanla bekliyorum. Ginsberglerle, kerouaclerle falan londonların steinbecklerin unutturulduğunu birilerinin çıkıp en yüksek yerlerden bağırdığı günü. Algı ve gerçekliği sorgulamakla 3d sinema yaşamak ve sanat malzemesi olarak bunu kullanmak bambaşka şeyler. Talkin' 'bout my generation, mu g-g-generation... bir şeyin içini boşaltmanın en güzel yolu şekli içeriğin önüne koymak ve olayı enflasyona uğratmaktır bence. Neden bunları zırvaladım, sanırım insan eve dönemeyecek kadar uzağa gittiğini anladığında, evinde kendi pisliğinde boğularak öldüğünde ve onu saf olmayan amaçlarla kutsallaştıran pembe gergin domuzlar artan karlarıyla aranan sessizlikte hayatlarına devam ettiklerinde o insanın insanlığı elinden alınıyor gibi hissediyor ve kızıyorum. Sadece layne staley için demiyorum. Abd bir şekilde kendi insanını protesto etmekten savaşma sevişe geçirmeyi, kültür pompalamayı, konuşma ot iç bak algının kapıları, ye iç uyu unut demeyi başardı. Bizdeki jiletçiler falan... her toplumun kendine has versiyonları mevcut. Neyse in chains zaten, söylemişler işte. Yani bence de güzel bir gönderme ama galiba nedenlerim farklı ve ben bunları buraya not etmek istedim.

Edit: mobil stanley yazmış.
  • godoşu beklerken  (25.10.16 00:04:55 ~ 00:11:14) 
[]

Mary and max

İlla animasyon olmasına gerek yok. Örneği çok bulunmayan bir film ama varsa yazın işte




 
The necessary death of Charlie Countryman


  • hold short of the runway  (23.10.16 02:43:09) 
İnside out


  • mutlusismankedi2015  (23.10.16 02:58:16) 
Castaway on the Moon

www.imdb.com

Çok benzeri. Hatta animasyon olmayanı.
  • birşeylersoracağım  (23.10.16 11:03:27 ~ 11:03:47) 
[]

Ayrıntılı bir 10 yıllık kalkınma planı

Üniden mezun olduktan sonra evlenmeyip max 5 sene içinde dil öğrenip iş tecrübesi edinip kaos içinde bir yaşam tasarlıyorum. Biraz açacak olursam ülkelerde tecrübe gerektiren gerektirmeyen işlerde çalışıp karmaşık bir hayat sürmeyi planlıyorum. Dünya turundan farklı olarak amacım gezip görmek değil sadece sürekli plan içinde bir hayat geçirmek istiyoeum.Mali açıdan bağlayıcı hiçbir şeye girmeden böyle bir şeyi yapmam ne kadar mümkün? Ciddiye alarak yardımcı olsak çok müthiş olur.




 
Paran varsa istediğin gibi kendini geliştirebilirsin.


  • dissendium  (22.10.16 17:17:23) 
evlenmeyi bosver zaten.

bunu bir arastir: (bkz: ecaa)
  • idexo  (22.10.16 18:09:59 ~ 18:11:20) 
[]

Lisans düzeyi yönetim bilişim mezunu

Bölüm hakkında bilgi ve hangi üniler iyidir? İşletme yerine sanki daha tercih edilesidir ne dersiniz?




 
Marmara'nın Almanca İşletme Enformatiği fena bölüm değil. O da kalsın bir köşede. Hem networking açısından hem de gelecekteki uluslararası çalışma fırsatları açısından önü açık.


  • siyanurlu palyaco  (13.10.16 21:37:01) 
[]

Carl gustav jung

Hafiften ağıra doğru hangi kitapları okunmalı?




 
analitik psikolojinin temel ilkeleri, rüyalar ve insan ve sembolleri'ni okumuştum. analitik psikolojinin temel ilkeleri, diğer iki kitaba göre daha yoğundu. rüyalar ve insan sembolleri okunabilir öncelikle.


  • mermize  (20.09.16 21:42:43) 
anılar düşler düşüncelerle başlamak güzel olabilir


  • vacigok  (20.09.16 23:15:50) 
[]

Dikey geçiş

Nasıl oluyor ortalama bir bölümden puan türü farklı ancak aynı alanda olan bir bölüme geçiş nasıl yapılıyor? Tabii ki odtü boun vs gibi okullara.




 
Dikey geçiş 2 yıllık açık ya da örgün programlara dikey geçiş vasıtasıyla geçmektir ama soruyu tam anlamadım yatay geçişi mi soruyorsun


  • limoncello  (18.09.16 12:48:48) 
Dikey geçiş sınavı vasıtası


  • limoncello  (18.09.16 12:49:06) 
4 yıllık fakülteler için kastettiğim sanırım yatay geçiş. Onun için konuşuyorum.


  • sack jparrow  (18.09.16 12:52:17) 
Merkezi yerleştirme puanıyla mı
ÖSS puanı+ ortalamayla mı
2.si sanırım
Ona göre açıklıcam
  • limoncello  (18.09.16 12:54:31) 
Aslında 2. Olan ancak diğerini de açıklarsanız sevinirim


  • sack jparrow  (18.09.16 12:55:19) 
Ben odtü mezunuyum odtünün şartlarını iyi bilirim; odtüye Boğaziçi'ne geçen pek çok arkadaşım da var. Orayı da genelde bilirim.
Şimdi hangi okul ve bölümdesin bilmiyorum ama yurtiçi kurumlararası geçeceksen eğer merkezi yerleştirme puanıyla geçmiyorsan bölüm değiştiremezsin. Bölümün adı farklı olabilir ama ders içerikleri ve müfredat uyumu yüzde 80 aynı olmak zorunda
Odtü ve boün için konuşuyorum
Uluslararası ticaret ve finansmandan işletmeye
Uluslararası ilişkiler ve AB'den Uluslararası ilişkilere
Uluslararası finanstan iktisata
Siyaset bilimi ve uluslardan siyaset bilimi ve kamuya geçen tanıdıklarım var odtü ve Boğaziçi'ne bölümlerin adları farklı olsa da eş değer ve müfredat uyumlu ama bu yolla X üniversite sosyolojiden odtü psikolojiye geçemezsin o merkezi yerleştirme puanıyla olan

Odtü için, taban puan sınırlaması vardı ÖSS zamanı yani senin sınava girdiğin yıl aldığın puan odtüde girmek istediğin bölümün aynı yılki yaban puanının yüzde 95inden fazla olmalı yoksa başvurun değerlendirmeye alınmaz.
Lys zamanı bu 40 puan şartı olarak döndü yani senin girdiğin seneki puanın odtünün o yılki taban puanından en fazla 40 puan düşük olabilir.
Şu an belli taban puan şartı yok ama odtünün en önem verdiği şey hala ÖSS/lys puanı bundaki amaç da doğal olarak okulun mevcut kalitesini korumak. Eğer vakıf üniversitesinden geleceksen muhtemelen tam burslu olman gerekir ta da Bilkent için yüzde 50 de olur. Ilk baktıkları şey olarak da 1. Sırada bu yazar
2.si olabildiği kadar yüksek not ortalaması yapabildiğin kadar yüksek yap 4.00 yakın olursa iyidir özellikle1'den 2'ye geçerken ortalamalar yüksek olur, en kötü 3,50 üstü olsun çünkü senin iyi olman yetmez en iyilerinden olman gerekir zira kontenjan çok kısıtlı.
Ödtüye boüne geleceksen yüzde yüz İngilizce eğitim görmen gerekir eş değer bölümle alakalı ve odtü iys toefl ya da ieltsden yeterli puanı Alman gerekir
Bölümden bölüme şartlar da değişir yönergede yazar. Örneğin mimarlıkta portfolyo gerekir
CCden düşük notun ve alttan dersin olmamalı hepsini başarmış olmalısın şartları da var. CC kısmı sadece boün için de olabilir emin olamadım
Bunlar yönergede yazmaz ama mezun olduğun lise ve lise diploma notuna bile bakıyorlardı odtü ve boünde başvuru formunda yazmanı istiyorlar.
2. Sınıf için genelde 3 kontenjan açılır 3 kişi de alırlar ama 3. Sınıf için 3 kontenjan açılsa da 1 kişi alınıyor çoğunlukla bu okulun ve hocaların insiyatifinde kontenjanın hepsini doldurmak zorunda değiller şartları sağlasan bile en iyi 1 kişiyi alabilirler.
Odtü; İTÜ yıldız iü Marmara vs. Gibi belli bir formülasyon yapmaz muhtemelen bu yüzden diğer adayların puanını açıklamaz ama bilgi edinme Kanunu'yla istersen öğrenebilirsin kanunen göstermek zorundalar.
Bu işte kulaktan dolma şehir efsanesi dolaşır torpil vardır vs. Yurtiçi geçişlerde bakan rektör çocuğu vs değilsen torpil falan olduğunu hiç zannetmiyorum çoğunlukla yurtdışı geçişlerde olur en fazla. Böyle şeylerle moralini motivasyonunu bozma bi de benim gelen bütün arkadaşlarım hakkıyla kazanan başarılı öğrencilerdi. Bi de kazanamayan adam da torpil var der kedi ciğer meselesi. Ama şans önemli, sen iyisindir ama senden daha iyi biri gelir o alır. Okul kontenjanı doldurmak zorunda değil.
Çünkü yatay geçişin olayı kısıtlı kontenjanlara en iyilerin girmesi şartları sağlasan bile kazanmaya bilirsin bu doğal en iyi olmaya çalış.
Denemekten bi şey kaybetmezsin odtü redleri önce yayınlar nedenleriyle birlikte
Kısaca kolay değil ama imkansız da değil
  • limoncello  (18.09.16 13:33:33) 
Boğaziçi için; önceden Boğaziçi'nde de aynı odtü gibi 0.95 kuralı vardı ama kaldırdı sonra yine ÖSS/Lys puanı baktıkları etmenlerden ama Boğaziçi için en önemlisi bilim sınavı mülakat ve dil puanı.
Yine 3,50 üstü ortalama ister en az ama bölümden bölüme değişir 3,70 en ortalama isteyeni de var bölüm sitesine gir yazar.
İngilizce için ielts toefldan gereken puanı almam gerekir ya da buept(Boğaziçi'nin sınavı) ama bence bueptle uğraşmadan direkt bu sınavlara gir.
Bilim sınavı sabahtan eğer sınavı geçersem aynı gün öğleden sonra mülakat odtü için ve yatay geçiş için söylediğim şeyler burası için de geçerli

Yurtdışı geçişler için aranan şartları tam bilmiyorum ama ÖSS değil sat puanı aranıyor yönergeye bak
  • limoncello  (18.09.16 13:41:12) 
Merkezi puanla yatay geçiş için her okul yüzde 30 kontenjan ayırmak zorunda diye biliyorum. 100 kişi alıyorsa 30 kişi gibi yeniden tercih yapıyormuş gibi düşün puanına eşit ve puanının altındaki her okul ve bölüme geçebilirsin puanından daha yüksek yere geçemezsin 1. Ve 2. Sınıfta oluyor galiba o da. Ama puanın uysa bile kontenjanın altında kalırsan en yüksektwn başlayarak alırlar, geçemezsin .
Sonuç olarak dene ama yatay geçiş bel bağlama.
Başarılar ve iyi şanslar
  • limoncello  (18.09.16 13:45:21) 
Yani eşit ağırlık için daha kolay sanki. Çok zor mu peki sizce bunları yapabilmek ?


  • sack jparrow  (18.09.16 20:31:22) 
eşit ağırlık için daha kolay derken ortalama yapmak anlamındaysa; aslında pek farkı yok sonuçta makine ya da elektronik okuyorsun senin rakiplerin de makinacı ya da elektronikçiler. Sana zorsa onlara da zor, sana kolaysa onlara da kolay. Okul farklılıklarını bilemem.
Yani şartlar bunlar ama yatay geçişin olayı zaten sadece seninle alakalı ev senin şartları sağlamanla alakalı değil. Rakiplerin de önemli. Çünkü çok kısıtlı kontenjan var ve en iyileri alıyorlar ve bütün kontenjanı doldurmak zorunda da değiller.
İnternette saçma sapan yalan yanlış bir ton bilgi var bu konuda, çok okuyup da kafanı karıştırma derim. Takıldığın bir şey olursa bana sorabilirsin.
Biraz da şans işi tabii. Sen iyisindir evet ama senden daha iyi biri gelir onu alırlar, ya da senden daha iyi biri gelmez sen girersin. Ama sen elinden geleni yap, dene bir şey kaybetmezsin. Kaçıncı sınıfsın bilmiyorum ama 1den 2ye geçerken dene, 2den 3e geçerken dene. Başka okulları da deneyebilirsin burda sınır yok.
Kolay demek yersiz olur ama imkansız da değil. Hali hazırda öss/lys puanını değiştiremezsin ama yapabileceğin kadar yüksek not ortalaması yap, ielts/toefl yeterli puanı al hiç başka sınavla uğraşma ve boün için bilim sınavı ve mülakatta iyi performans göstermeye çalış. Bilim sınavını geçemezsen mülakata da almıyorlar zaten. En iyilerden olmaya çalış.
  • limoncello  (18.09.16 20:51:53) 
[]

Türk grunge grupları

Yerel veya ünlü bildiğiniz var mı eski yeni farketmez(duman hariç)




 
Grizu sayılır belki.


  • crown  (14.09.16 18:49:49) 
Deden vardı beğenmezsin ama


  • kablelvuku  (14.09.16 18:51:52) 
@kablelvuk neden? Kalitesiz mi?


  • sack jparrow  (14.09.16 18:53:39) 
Ben begenmemistim çünkü pek iyi değildi. Ama bi dinle yine de


  • kablelvuku  (14.09.16 18:59:40) 
Buz da grunge sound'una sahip. Kesmeşeker'in "Gerçekten Özleyince" özellikle klibiyle sound olmasa da ruhen grunge, dolayısıyla o dönemki şarkıları da.


  • rain when i die  (14.09.16 19:54:36) 
  • teknikekip  (14.09.16 20:19:46) 
Eskiler deyince aklıma geldi. Feedback diye bir grup vardı yıllar evvel. Bulursanız dinleyin.


  • teknikekip  (14.09.16 20:33:29) 
[]

Jj rousseau ve feminizm

Feminizm karsiti denilebilecek kitabi hangisi?




 
toplum sözleşmesiydi sanırım. bir göz atıp geri dönerim.

düzeltme: Emile doğru.
  • sporty  (09.09.16 17:03:22 ~ 17:28:13) 
emile'deki "woman is made for men's delight" cumlesi bu gorusun sebebi, ancak isin ic yuzu biraz daha farkli. sarkastik mi, gercekten fikri bu mu, bunlari anlayabilmek icin rousseau hakkinda guzel bir makale: m.ahr.oxfordjournals.org


  • lucy in the sky  (09.09.16 17:05:43) 
Emile olduguna emin misiniz? ben insanlar arasi esitsizligin sebebi diye hatirliyorum tam emin olamadim ama?


  • sack jparrow  (09.09.16 17:28:05) 
hiçbir eseri için açık açık "feminizm karşıtı" denilemeyeceği gibi "feminizm karşıtı değil" de denilemez. çok ucu açık bir soru. genelde rousseau'nun antifeminist olduğu iddia edilirken kullanılan argümanlar emile'den, ama elbet başka eserlerinden de örnekler veriliyor. bu yüzden makaleyi yolladım biraz da, o sadece ilk sayfası ama kısa bir aramayla ya da jstor üyeliğiniz varsa tamamına ulaşabilirsiniz. makalede diğer eserlerine de değiniliyor ancak aslen feminist düşünceyle çelişen (çeliştiği söylenen) fikirleri emile'den.

ama hiçbir şeye tam olarak eminim diye yanıt vermeyeyim, bildiğim kadarıyla bu şekilde. :)
  • lucy in the sky  (09.09.16 17:38:42) 
[]

İktisadi bilimler mezunlarına

İyi bir üniden mezun olmanın ne kadar faydası var? Merkez bankasına girmek ne kadar zor? Maaş olayları nasıl dönüyor?




 
Bahsi geçen okullar tobb odtü yeditepe bilkent.


  • sack jparrow  (06.08.16 15:10:45) 
@sack jparrow

bilkent ve odtü haricinde onlar iyi değil ki. hatta yeditepe ile odtü bilkent aynı cümlede yer alamamalı.
  • kurnaz  (06.08.16 15:14:31) 
Iyi bir universitede okumak eger kendine bir seyler katabilecek potansiyelin varsa cok onemi var. Direkt etiket uni den mezun oldun diye sana is vermez hic bir kurum. Kendini gelistirirsen ama istersen bayburt isletme ikinci ogretim oku yine iyi yerlere gelirsi.

Tcmb de ben de staj yaptim. Cok detayli olarak nasil ise aldiklari ile ilgili bilgiler kendi sitesinde yaziyor. 85 uzeri kpss 85 uzeri yds gibi kriterleri sagladiktan sonra bir yazili bir sozlu mulakatla ise girebiliyorsun.
Uzman yardimcilari 8 bin brut. Duz memurlar 3.5 bin brut aliyor ldu diye hatirliyorum baslangic icin.
  • lucky strike  (06.08.16 15:17:42) 
Uzman yardımcısı olarak girmek zor bir olay sanırım?


  • sack jparrow  (06.08.16 15:47:48) 
yazılı ve sözlü sınavlar genelde ne zaman oluyor, bilen var mı? kpss ve yds puanım yüksek. hiç yoktan sınava girer şansımı denerim :D


  • glamdr1ng  (06.08.16 15:50:31) 
@kurnaz iktisat sıralamasında şuan bu 4 ü sıralanıyor boun koç'tan sonra


  • sack jparrow  (06.08.16 15:51:55) 
uzman yardimcilarina 8bin brut olayi esit is esit maastan sonra kalkti buarada. uzman yardimcilari 3500 aliyor.


  • nax  (06.08.16 17:31:58) 
[]

Varoluşçuluk

Tam anlamıyla bir muamma mı? Uzun süredir bu akım hakkında okuma yapıyorum anladığımı düşündükten sonra farklı bir yazı daha görüyorum. Bu durum aklımı karıştırıyor. Kitap döküman vs önerebileceğiniz herşeye açığım bilgilendirmelerinize de.




 
Felsefi anlamda ağır ve derinlerden biri değil. Ancak popüler kültür altında ezildiği kadar da boş, beleş bir akım değil. Yabancılaşma, insanın bireyselleştirilip izole edilmesi ve insanın bir şeyi değiştirmeye gücü kalmadığına ilişkin bir duygulanım ile doğuyor. 19.yy'da bu hisler ilk kez bu kadar güçlü hissediliyor (özellikle endüstri devrimi sonrası insanın sokakta-bulvarlar ve hızlı ulaşım araçları-, evde-aile ve akrabalık yapısındaki dönüşüm-, ve işte-kapitalist işbölümü- yaşadığı deneyimler). Zirvesini dünya savaşları dönemindeki karamsarlık ile yapıyor.

Şunu hatırlatmak gerekir ki, varoluşçuluk tumblr gençliğinin aksine bu çıkmaza bir kurtuluş bulmaya çalışmakta; dostoyevski, kafka gibi isimler dahil. Mesela sartre'ın radical freedom ve marxism/existentialism karması çabaları; camus'nün sisifos söyleni incelemesi ve kierkegaard'ın tanrısal jeste işaret etmesi hep bu kurtuluş çabalarının ürünü.

Dostoyevski ve Kafka'nın neredeyse bütün romanları, Kaufmann'ın varoluşçuluk üzerine kitapları, Sartre'ın varoluşçuluk ve hümanizm (varlık ve hiçlik kitabı oldukça ağırdır) ile edebi eserleri, camus'nün en başta sisifos söyleni olmak üzere bütün eserleri ve beckett'in bütün eserleri okunabilir. Kierkegaard bana hep ağır gelmiştir ancak kaygı kavramı ve ölüme kadar hastalık okunabilir. Edebi olarak, felsefede olduğundan daha güçlü olduğu oldukça açık.
  • protector  (24.07.16 22:01:34 ~ 22:04:33) 
Sartre'ın bir yerde bir sözünü okumuştum, gençliğimde etkilendiğim bir akımdı ancak şuan benim için sadece edebi bir düşünceden ibaret demişti ne kadar doğru bilmiyorum. Kierkegaard'ın baştan çıkarıcının günlüğü ne kadar önemli bir eserdir? Çünkü bitirdikten sonra bu düşünceyi dikte ettiğimi zannettiğim bir kitaptır. Basitten anlaşılmaza doğru küçük bir liste işime yarayabilir bu durum için.


  • sack jparrow  (24.07.16 22:26:53) 
baştan çıkarıcının günlüğü either/or (kierkegaard'ın en önemli eseri) kitabının içindeki bir bölüm. Türkçeye ayrı çevirmişler sanırım. Bence kitabın tamamını okusan daha güzel olur.

Sıralama nasıl yapacağımı bilemedim açıkçası şu an. İstersen sisifos söyleni ile başla. Daha sonra sartre'dan varoluşçuluk ve hümanizm'i oku. Araya kaufmann'ın dostoyevski'den sartre'a varoluşçuluk eserini sıkıştırabilirsin. Bunun ardından ise kendini edebi okumalara ver; dostoyevski, kafka vd.

Sartre'ın o sözünü bilmiyorum ama gerçekten de bir yönüyle öyle. Varoluşçuluk bir tepki olarak doğduğu liberal düşüncenin metot olarak peşine düşmüş durumda. Ontolojik (felsefi anlamda) ve metodolojik (sosyolojik anlamda) bireycilikten kurtulamadığından; karşı çıktığı liberal bireyciliği sürekli yeniden üretmekte (kapitalist düzen karşısında yer alıyormuş gibi gözüken hipster, gothic vb. akımlar bunun bir örneği). Ancak yukarıda felsefi varoluşçuluğu eleştirdim. Edebi varoluşçuluk kesinlikle böyle bir hataya düşmüyor (nitekim geç dönem sartre için de geçerli bu durum). İşte bu sebeple listenin en üst sıralarında dostoyevski ve kafka olsun.
  • protector  (25.07.16 00:08:43) 
12345   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.