3-4 aydır önce mülkiye ardından da boun'a darbe vurulacak diye konuşuluyordu. Mülkiye'ye dün gece vuruldu. Daha boun ve odtü'ye büyük bir tasfiye gerçekleşmedi. Ek olarak atılanların çoğu zaten pdy harici; "olursa" ifadesini kullanmak için çok geç.
Ne olacak? Üniversiteler bir ritüel ve gelenek halini alan biçimde yeniden lise düzeyine inecekler (bir önceki tasfiyeden ne kadar çıkabilmişlerdi o ayrı bir muamma). Teorik, yöntemli ve eleştirel düşünme kapasitesinden yoksun insanlar, zaten çoğunlukta olsalar da, bütünü ele geçirmiş olacaklar. Bir sonraki kendini yetiştirmiş akademik nesil gelene kadar zehirlerini daha fazla yayabilecekler. Bu bir sonraki akademik nesil de, maalesef birikmiş bir tartışma zemininin içine doğmaktansa, her şeyi baştan oluşturmaya çalışacak. Sonuç: kronik geri kalmışlık, çağın uzağında kalma, ülkenin büyük çoğunluğunun anti-entelektüelizm taraftarı olması vb.
Yukarıda sayılanlar zaten Türkiye toplumunda oldukça görünür işaretler. Ancak, bir toplumun entelektüel anlamda güç kazanması oldukça uzun süreli bir iş. Bir sürü küçük adımlar ve birikim gerektiriyor. Bu tasfiye o atılan küçük adımları olduğu gibi kırpıyor. Zaten doğru düzgün düşünsel eser üreten ve aktaran çok az isim var. İşte o az ismin de %90'ı yazdan bu yana yok oldu. Birçok ülke bu az sayıdaki başarılı ismi kendine çekebilmek için yarışıyor (norveç, çekya, almanya doğrudan karşılaştığım örnekler).
Bizde hala dünyadan bihaber insanlar olayları felaket olarak görmeyip, atılan birçok ismin kısa vadede yerinin doldurabileceğini sanıyor.
0